Ãniversitemiz - Ankara Ãniversitesi
Ãniversitemiz - Ankara Ãniversitesi
Ãniversitemiz - Ankara Ãniversitesi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
1-31 Mart 2012 • Baskı Tarihi: 17 Nisan 2012 • Sayı: 153 • www.ankara.edu.tr<br />
Ekvador Cumhurbaşkanı<br />
Üniversitemizdeydi
Cumhuriyetin Kurduğu ilk Üniversite...
REKTÖRDEN<br />
Sevgili <strong>Ankara</strong> Üniversiteliler,<br />
Son aylarda dört devlet başkanını ağırlayan Üniversitemizin<br />
son konuğu Ekvador Cumhurbaşkanı Rafael Correa idi. Ekvador<br />
biyo çeşitlilik açısından dünyanın en zengin ülkesi. Darwin'in Evrim<br />
Kuramının doğduğu yer olan Galapagos adaları da bu ülkenin<br />
sınırları içinde. Başkan Correa, yoksullukla mücadele ve "doğa<br />
hakları" konusundaki çalışmaları ile, bağımsızlığın korunması<br />
konusundaki başarılarıyla dünya sahnesinin yükselen genç devlet<br />
adamları arasında sayılıyor. Dünyanın farklı coğrafyalarından<br />
önemli devlet başkanlarının ziyaretlerinin, <strong>Ankara</strong> Üniversitesi’nin<br />
uluslararası saygınlığının bir göstergesi olduğuna inanıyorum.<br />
Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (YAŞAM)<br />
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ortaklaşa “Kuşaklararası<br />
Dayanışma ve Aktif Yaşlanma Sempozyumu” düzenlendi. Beyin<br />
Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (BAUM) ise, geçen<br />
yıl ilki gerçekleştirilen “Beyin Farkındalık Haftası”nı bu yıl da önemli<br />
etkinliklerle kutladı. Üniversitemizin toplumla güçlü bağlar kurması<br />
adına araştırma merkezlerimizin bu tür etkinliklerine büyük önem<br />
veriyoruz.<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi Teknokentinin %100 doluluk oranıyla<br />
yakaladığımız başarıyı çok daha yukarılara taşımak için önemli<br />
bir adım attık bu ay içinde. Bir sağlık firması ile imzaladığımız<br />
anlaşmayla teknoloji geliştirme bölgesi içinde ikinci binaya<br />
kavuşuyoruz. Bu girişimi yalnız üniversitemiz açısından değil,<br />
ülkemiz ve sağlık sektörü açısından önemli bir yatırım olarak<br />
değerlendiriyorum.<br />
Dünya Kadınlar Günü <strong>Ankara</strong> üniversitesinin çeşitli akademik<br />
birimlerinde zengin programlarla kutlandı. Paneller ve sanat<br />
etkinlikleri ile toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemi ve değeri<br />
vurgulandı. Dünya Kadınlar gününde program düzenleyen<br />
birimlerimizin arasında yeni kurulan cinsel taciz ve saldırıya karşı<br />
destek biriminin (CTS) de bulunmasının hepimize kıvanç verdiğine<br />
inanıyorum.<br />
Bu ayın ilk günlerinde Eğitim Bilimleri Fakültemizin kuruluş<br />
yıldönümünü kutladık. Gerçekleştirilen anlamlı kutlama programıyla<br />
ilgili bilgileri Bültenimizin iç sayfalarında bulacaksınız. Fakültemizin<br />
Türkiye’nin ilk ve tek Eğitim Bilimleri Fakültesi olarak yarattığı 47<br />
yıllık başarı öyküsünde payı olan tüm hocalarımızı, çalışanlarımızı<br />
ve mezunlarımızı yürekten kutlarım.<br />
Eğitim Bilimleri Fakültemiz, temel eğitimin kesintili olarak<br />
uygulanması ve 12 yıla çıkarılması konusundaki yasayı Fakülte<br />
Kurulunda değerlendirerek görüşlerini kamuoyuyla paylaştı.<br />
Üniversitemiz resmi web sayfasında tam metni bulunan bu<br />
açıklamada yer alan görüşleri bütünüyle paylaşıyorum. Ülkemizin<br />
geleceğini bu denli yakından ilgilendiren yasaların hazırlık<br />
süreçlerinde üniversitelerimizin ve sivil toplumun görüşlerine<br />
açılmasının çok önemli olduğunu burada bir kez daha belirtmek<br />
istiyorum.<br />
Bahar aylarının içimizi ısıtması ve üniversitemize yeni umutlar<br />
getirmesi dileğiyle, bir kez daha tüm <strong>Ankara</strong> Üniversitesi ailesine<br />
sevgi ve saygılarımı sunarım.<br />
Prof. Dr. Cemal Taluğ<br />
Rektör
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi Rektörlüğü<br />
Yayın Organıdır. Parayla Satılmaz.<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi Adına Sahibi:<br />
Prof. Dr. Cemal Taluğ (Rektör)<br />
Genel Yayın Yönetmeni:<br />
Doç. Dr. Nuran Yıldız<br />
Yayın Koordinasyon:<br />
Ufuk Koyuncu<br />
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:<br />
Hayret Sümer<br />
Editör:<br />
Hayret Sümer<br />
Söyleşiler:<br />
Hayret Sümer<br />
Grafik-Tasarım<br />
Seyhan Salman<br />
Yayın İdare Merkezi:<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi Rektörlüğü,<br />
Basın Halkla İlişkiler Birimi,<br />
Tandoğan 06100, <strong>Ankara</strong><br />
Yayın İdare Merk.<br />
Tel:(0 312) 223 63 72 - 222 85 32<br />
9<br />
Faks: (0 312) 221 16 43<br />
ankara@ankara.edu.tr<br />
www.ankara.edu.tr<br />
Yayının Türü:<br />
Yerel Süreli Yayın<br />
(3500 adet basılmıştır)<br />
Baskı: <strong>Ankara</strong> Üniversitesi Basımevi,<br />
İncitaşı Sok. No:10, Beşevler/<strong>Ankara</strong><br />
Tel: (0 312) 213 66 55, 222 28 40<br />
Basım Tarihi: 17 Nisan 2012<br />
Renk Ayrımı: Vadi Grafik<br />
Matbaacılar Sitesi. 35. Cad. No: 76,<br />
Ostim/<strong>Ankara</strong><br />
12<br />
8<br />
21<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi Bülten'de yer alan haber ve<br />
fotoğraflar, izin alınmadan kullanılamaz.<br />
Bülten’de kullanılan haberlerin sorumluluğu<br />
yazarlarına aittir.
5<br />
Bu Sayıda<br />
6 Ekvador Cumhurbaşkanı Üniversitemizdeydi<br />
7 14 Mart Tıp Bayramı Kutlandı<br />
8 YAŞAM'dan Kuşaklararası Dayanışma ve<br />
Aktif Yaşlanma Sempozyumu<br />
9 Eğitim Bilimleri Fakültesi'nin 47. Kuruluş Yılı<br />
Kutlandı<br />
11 Türkiye'nin Bilgisayarlı Tomografi Ünitesine Sahip<br />
Tek Veteriner Fakültesi<br />
13 175 Rektör Cumhurbaşkanlığı'nda Bir Araya Geldi<br />
18<br />
14 Polonya Büyükelçisi ATAUM'daydı<br />
16-18 Söyleşiler<br />
- Mensuplarımızdan: Sevinç Sezer<br />
- Mezunlarımızdan: Filiz Dinçmen<br />
21 Flasco-Ekvador ile İki İşbirliği Anlaşması<br />
22 ANKÜTEK'te İkinci Bina İçin İmza Atıldı<br />
25<br />
23 Üniversitemizde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü<br />
25 Güzel Sanatlar Bölümü 27. Kuruluş Yıldönümünü<br />
Kutladı<br />
30 Öğrenci Konseyinden "Bugün Van'a Yarın Sana"<br />
32 Korfbol Takımımız Şampiyon Oldu<br />
32
6<br />
Ekvador Cumhurbaşkanı<br />
Üniversitemizdeydi<br />
İki günlük resmi ziyaret kapsamında<br />
ülkemize gelen Ekvador<br />
Cumhurbaşkanı Rafael Correa,<br />
Latin Amerika Çalışmaları Araştırma<br />
ve Uygulama Merkezi (LAMER)<br />
tarafından düzenlenen etkinlik<br />
çerçevesinde üniversitemizi ziyaret<br />
etti. Konuk Cumhurbaşkanı; 15 Mart<br />
2012 tarihinde <strong>Ankara</strong> Üniversitesi<br />
100. Yıl Konferans Salonu’nda “Latin<br />
Amerika’da bütünleşme, değişim<br />
süreci ve sürecin dünya çapındaki<br />
etkileri” konulu bir konferans verdi.<br />
Konuk Cumhurbaşkanı’nın,<br />
Ekvador Dışişleri Bakanı Ricardo<br />
Patiño’nun da aralarında bulunduğu<br />
bir heyet ve kalabalık bir basın<br />
mensubu grubuyla katıldığı konferansı,<br />
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Cemal<br />
Taluğ, Türkiye’nin Ekvador Büyükelçisi<br />
Kaya Bakkalbaşı, <strong>Ankara</strong>’daki Latin<br />
Amerika ülkelerinin Büyükelçileri,<br />
T.C. Dışişleri Bakanlığı mensupları,<br />
akademisyenler ve öğrenciler izledi.<br />
Konferansta konuşma yapan, ev<br />
sahibi Rektör Prof. Dr. Cemal Taluğ;<br />
Üniversitemizde gerçekleştirilen<br />
konferansın önemine değinerek,<br />
Konuk Cumhurbaşkanı’nın son<br />
otuz yılda ilk turda seçilen tek<br />
cumhurbaşkanı olduğunu hatırlattı ve<br />
Correa’nın ülkenin doğal kaynaklarının<br />
kamulaştırılmasındaki çabalarını<br />
da yakından takip ettiğini sözlerine<br />
ekledi. Prof. Dr. Taluğ, Ekvador’un,<br />
anayasasında “doğa hakkı” maddesi<br />
bulunan ilk ülke olmasının önemini<br />
vurguladı, ayrıca UNESCO tarafından<br />
Dünya Mirası listesine alınan şehirlere<br />
ve değerli bilim insanlarına sahip<br />
olduğunu ifade etti.<br />
LAMER Müdürü Prof. Dr. Mehmet<br />
Necati Kutlu ise konuşmasında,<br />
Ekvador’un coğrafi özelliklerinden<br />
ve doğal güzelliklerinden bahsedip<br />
iki ülkenin benzer sorunlara sahip<br />
olduğunu ifade etti. Kutlu, aynı<br />
zamanda Flacso-Ekvador ile <strong>Ankara</strong><br />
Üniversitesi arasında bir anlaşma<br />
yapıldığını belirtip, anlaşma yapan<br />
tarafların ortak çalışmalarıyla üç dilde<br />
hazırlanıp yayımlanacak olan bir<br />
kitabın da müjdesini verdi.<br />
Ekvador Cumhurbaşkanı Rafael<br />
Correa, içten bir selamlamayla<br />
başladığı konuşmasını Latin Amerika’<br />
da değişim, bütünleşme ve dünya<br />
çapındaki etkileri olmak üzere<br />
üç ana başlıkta topladı. Correa<br />
konuşmasında, Ekvador’un coğrafi<br />
zenginliklerinden bahsedip, Charles<br />
Darwin’in Evrim Teorisi’nin çıkış<br />
noktasının da Galápagos Adaları<br />
olduğunu belirtti.<br />
Ülkesinin önde gelen<br />
iktisatçılarından olan Correa,<br />
sorunların sadece ekonomik değil,<br />
aynı zamanda politik de olduğunu<br />
belirterek konuşmasının büyük<br />
bölümünü ekonomik gelişmelere, bu<br />
yönde yapılan çalışmalara ve Latin<br />
Amerika ülkeleri olarak kurdukları<br />
ekonomik ve politik birliklere ayırdı.<br />
Konuk Cumhurbaşkanı ülkesinde<br />
yapılan sosyal, ekonomik ve politik<br />
devrimlerden de söz ederek yapılan<br />
çalışmaları “Tam bir devrim” olarak<br />
nitelendirdi. Ülkelerine yabancı<br />
para sokmaktan kaçındıklarını<br />
belirten Cumhurbaşkanı, ABD<br />
kaynaklı ekonomik düzeni eleştirdi<br />
ve Amerika’yla olan coğrafi<br />
yakınlığın ideolojik, kültürel ve<br />
politik yakınlık anlamına gelmediğini<br />
vurguladı. Sözlerini, insan<br />
varlığına verilen önemin her şeyin<br />
temelini oluşturduğunu söyleyerek<br />
tamamlayan Ekvador Cumhurbaşkanı<br />
Rafael Correa, konferans bitiminde<br />
dinleyicilerden gelen sorulara cevap<br />
verdi.<br />
Konferans sonrasında LAMER<br />
bahçesindeki Devrimci General<br />
Eloy Alfaro’ya ait büst açılışı<br />
yapıldı. Burada kısa bir konuşma<br />
yapan Ekvador Cumhurbaşkanı<br />
Correa, Atatürk’ün yaptığı<br />
reformların kendisini çok etkilediğini<br />
ve kendi ülkesinde de büyük<br />
reformlar yaptıklarını dile getirdi.<br />
Hislerini “Benim ülkemin Atatürk’ü<br />
diyebileceğim Alfaro’ nun burada<br />
bir büstünü açmak beni çok<br />
duygulandırdı.” şeklinde ifade eden<br />
Correa, ülkesinin başkentinde<br />
bulunan bir parkta, Atatürk<br />
büstü açmak için de çalışmalara<br />
başlayacağının sözünü verdi.
7<br />
14 Mart Tıp Bayramı<br />
Kutlandı<br />
Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının<br />
bayramı olan 14 Mart, bu sene<br />
de Üniversitemiz Tıp Fakültesi’nde<br />
dolu dolu kutlandı. Fakülte yöneticileri,<br />
öğretim üyeleri ve öğrencilerin sabah<br />
saatlerinde Anıtkabir ziyaretiyle<br />
başlayan “14 Mart Tıp Bayramı”<br />
kutlaması gün boyunca çeşitli<br />
etkinliklerle devam etti. Atatürk’ün<br />
huzuruna çıkan <strong>Ankara</strong> Tıplılar,<br />
<strong>Ankara</strong>’daki diğer tıp fakültelerinin<br />
yönetecileriyle birlikte Anıtkabir’deki<br />
Atatürk mozolesine çelenk bıraktılar.<br />
Tıp Fakültesi Abdulkadir Noyan<br />
Konferans Salonu’ndaki etkinliklere<br />
Dekan Prof. Dr. İlker Ökten, Dekan<br />
Yardımcısı Prof. Dr. T. Murat Özsan,<br />
İbni Sina Hastanesi Başhekim<br />
Yardımcıları Prof. Dr. Alper Tekeli,<br />
Prof. Dr. Atilla Halil Elhan, Tören<br />
ve Öğrenci Etkinlikleri Komisyonu<br />
Başkanı Prof. Dr. Nilgün Başkal,<br />
Fakülte Sekreteri Uz. Burhan Tükel,<br />
Komisyondan öğretim üyelerinin yanı<br />
sıra öğrenciler ve personel katıldı.<br />
Etkinliklerin öncesinde konuşan Tıp<br />
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlker Ökten,<br />
<strong>Ankara</strong> Tıp Ailesi olarak hep birlikte bir<br />
14 Mart’ı daha kutlamanın mutluluğu<br />
içinde olduklarını belirtti. Sağlık<br />
alanında yaşanan birçok sıkıntıya<br />
rağmen 14 Mart Tıp Bayramı’nı<br />
coşkuyla kutladıklarını belirten Dekan<br />
Prof. Dr. Ökten, hekimlerin ve sağlık<br />
çalışanlarının sorunlarının daha az<br />
olduğu 14 Mart Tıp Bayramlarının<br />
yaşanması temennisinde bulundu.<br />
Fakültenin öğrenci topluluklarından<br />
<strong>Ankara</strong> Tıp Oyuncuları (ATO)<br />
adlı tiyatro grubunun sahnelediği<br />
“İstikamet Eczanesi” oyunu<br />
salondakilerin büyük beğenisini<br />
topladı. Tiyatro gösterisinin ardından<br />
<strong>Ankara</strong> Tıp Fakültesi’nin en eski<br />
topluluklarından olan Halk Oyunları<br />
Topluluğu’nun (HOT) gösterisi uzun<br />
süre ayakta alkışlandı.<br />
14 Mart Tıp Bayramlarının<br />
bir klasiği haline gelen ve TABU<br />
oyununun tıp terimleriyle hazırlanmış<br />
sorularıyla oynanan “TIPBU”<br />
oyununda hocalar, asistanlar ve<br />
öğrencilerden oluşan 3 takım yarıştı.<br />
Çekişmeli geçen TIPBU yarışmasının<br />
galibi geçen sene olduğu gibi yine<br />
Asistanlar oldu.<br />
14 Mart Resepsiyonu ve Morfo<br />
Parti Morfoloji Binası 4. Katta bulunan<br />
Yemekhanede düzenlenen 14<br />
Mart Resepsiyonu’nda ise öğretim<br />
üyeleri ve öğrenciler bir araya geldi.<br />
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Cemal<br />
Taluğ, Dekan Prof. Dr. İlker Ökten,<br />
pek çok yönetici ve öğretim üyesinin<br />
katıldığı resepsiyonda müzik dinletisi<br />
de gerçekleştirildi. Geceye doğru<br />
başlayan Morfo Partide ise öğrenciler<br />
14 Mart’ı gönüllerince kutladılar.
8<br />
YAŞAM’dan<br />
"Kuşaklararası Dayanışma ve<br />
Aktif Yaşlanma Sempozyumu"<br />
Üniversitemiz Yaşlılık Çalışmaları<br />
Uygulama ve Araştırma Merkezi<br />
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı<br />
Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel<br />
Müdürlüğü işbirliği ile 20-21 Mart<br />
2012 tarihleri arasında düzenlenen<br />
“Kuşaklararası Dayanışma ve Aktif<br />
Yaşlanma Sempozyumu” Aile ve<br />
Sosyal Politikalar Bakanı Fatma<br />
Şahin ve Üniversitemiz Rektörü<br />
Prof. Dr. Cemal Taluğ’un katılımı ile<br />
gerçekleştirildi.<br />
Sempozyumda konuşma yapan<br />
Rektör Prof. Dr. Cemal Taluğ; 21.<br />
yüzyılda yaşlanmanın gündeme<br />
alınması gereken çok önemli bir<br />
konu olduğunu ifade ederek şunları<br />
söyledi: “ <strong>Ankara</strong> Üniversitesi yaşlı<br />
dostu bir üniversite olmak yolunda<br />
ilerliyor. Bunu çok önemsiyoruz.<br />
YAŞAM çok yoğun ve güzel bir<br />
programla çalışıyor. Ama bu yetmez.<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi Türkiye’nin<br />
ilk +60 üniversitesini, yaşlılar için<br />
üniversitesini kurmak için de çalışıyor.<br />
Nasıl bir çocuk üniversitesi varsa<br />
bir yaşlılar üniversitesi de kurmamız<br />
gerektiğinin bilincindeyiz. Bu konuda<br />
da çalışıyoruz.”<br />
YAŞAM Müdürü Prof. Dr. Emine<br />
Özmete de Türkiye’nin yaşlanmakta<br />
olan bir toplum olduğunu belirterek<br />
%7.1 oranındaki 65 yaş ve daha<br />
yaşlı bireylerin yaşadığı Türkiye’de<br />
yaşlılara kaliteli hizmetler götürmek ve<br />
sosyal politikalar üretmek en önemli<br />
mücadele alanlarından bir haline<br />
geldiğini söyledi. Prof. Dr. Özmete:<br />
“Sempozyumun yaşlılar için başlıca<br />
risk faktörlerinin belirlenmesinde;<br />
yaşlılığa özel politikalar ve programlar<br />
açısından yaratıcı çözümler<br />
üretilmesinde bir diyalog ortamının<br />
sağlanması için önemli olacağını<br />
düşünüyorum.” dedi.<br />
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı<br />
Fatma Şahin ise konuşmasında<br />
şunları söyledi: “Modeller<br />
oluşturulmasını, tek tip bir anlayışla<br />
değil, 74 milyon insanımızın her biri<br />
için ayrı ayrı mikro çözüm önerileri<br />
üretmeyi hedefliyoruz. Sağlıklı, üretken<br />
ve mutlu bir yaşlılığın ve aktif bir<br />
şekilde sosyal hayatın içinde olacak<br />
yaşlıların olmasını arzu ediyoruz.<br />
Sempozyumun temel amacı da bu.<br />
Her aile her birey ve her yaşlının<br />
yanında olmayı çok önemsiyoruz ve<br />
sempozyumdan çıkan sonuçların<br />
yaşama dokunmasını istiyoruz.”<br />
Sempozyumda Ümitköy<br />
Huzurevi Korosu’nca Türk Sanat<br />
Müziği dinletisi de gerçekleştirildi.<br />
Kuşaklararası Dayanışma ve Aktif<br />
Yaşlanma Sempozyumunda 2 ikili<br />
konferans, 6 oturum ve 28 bildiri<br />
yer aldı. Sempozyum son oturumun<br />
tamamlanmasının ardından da Özürlü<br />
ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü<br />
Dr.Aylin Çiftçi ve <strong>Ankara</strong> Üniversitesi<br />
Prof. Dr. Emine Özmete<br />
Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve<br />
Araştırma Merkezi Müdürü Sayın<br />
Prof.Dr.Emine Özmete'nin sonuç<br />
bildirgesini açıklaması ile sona erdi.<br />
Sempozyumla birlikte Türkiye ve<br />
diğer ülkelerde yaşlılar için başlıca<br />
risk faktörlerini tartışmak, yaşlı refahı<br />
ile ilgili ulusal ve uluslararası düzeyde<br />
uygulamaları belirlemek, yaşlılığa özel<br />
politikalar ve programlar açısından<br />
yaratıcı çözümler üretebilmek için bir<br />
diyalog ortamının sağlanması, yaşlılık<br />
konularında kamuoyunun dikkatinin<br />
çekilmesi amacına ulaşıldığı belirtildi.
9<br />
Eğitim Bilimleri<br />
Fakültesi'nin<br />
47. Kuruluş Yılı<br />
Kutlandı<br />
Üniversitemiz Eğitim Bilimleri<br />
Fakültesi’nin 47. Kuruluş Yılı<br />
Töreni 2 Mart 2012 tarihinde ATAUM<br />
Konferans Salonunda yapıldı.<br />
Tören, <strong>Ankara</strong> Üniversitesi Devlet<br />
Konservatuvarı sanatçıları Öğr.<br />
Gör. Demet Gürhan ve Öğr.Gör. Elif<br />
Tosun’nun dinleti programı ile başladı.<br />
Törende konuşan Rektör Prof.<br />
Dr. Cemal Taluğ ülkemizde eğitimin<br />
değerini en iyi kavrayan ve yeni bir<br />
toplum inşasında en önemli araç<br />
olduğunu görüp uygulayan büyük<br />
önder Mustafa Kemal Atatürk’ün<br />
daha kurtuluş savaşında Maarif<br />
Kongresi’nin toplanmasına önayak<br />
olduğunu, daha sonra Cumhuriyetin<br />
kurulmasıyla birlikte kısa sürede eğitim<br />
alanında olağanüstü değişiklikleri<br />
gerçekleştirdiğini hatırlattı.<br />
Prof. Dr. Taluğ: “Bugün<br />
kutladığımız Öğretim Birliği yasası<br />
olmak üzere Harf Devrimi, Halkevleri,<br />
Yüksek Mektepler, Köy Eğitmenleri<br />
daha sonra büyük eğitim destanı<br />
olacak Köy Enstitüleri, Musiki Muallim<br />
Mektebi ve <strong>Ankara</strong> Üniversitesi’nin<br />
ilk fakülteleri olan Hukuk, Yüksek<br />
Ziraat Enstitüsü ve DTCF'nin kuruluşu<br />
hep Mustafa Kemal’in önderliğinde<br />
olmuştur. Cumhuriyetin temelleri<br />
olan bilimin ve aklın üstünlüğüne<br />
dayalı nesil yaratmakta <strong>Ankara</strong><br />
Üniversitesi önemli bir rol almıştır. Bu<br />
anlamda ben <strong>Ankara</strong> Üniversitesi’ni<br />
Cumhuriyetin kendi üniversitesi olarak<br />
görüyorum. Üniversitelerin çok temel<br />
değerleri vardır ve üniversiteler bu<br />
değerleri ile yaşarlar. Bu değerlerin<br />
başında da üniversitedeki akademik<br />
özerklik ve bilimsel özgürlük gelir.<br />
Akademik özerklik ve bilimsel<br />
özgürlüğün erozyona uğramadığı<br />
ama bunun yanında üniversitelerin<br />
toplumla daha yakından buluştuğu<br />
toplumun taleplerine daha yakından<br />
cevap verebildiği, dinamik, günümüz<br />
koşullarına uygun, topluma yol<br />
gösteren bir yeniden yapılanmaya<br />
ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.” dedi.<br />
Temel eğitimin kesintili olarak 3<br />
basamakta 12 yıla çıkarılmasına<br />
yönelik yasa taslağı konusunda<br />
görüşlerini bildiren Rektör Taluğ;<br />
"Sanayi toplumu modeli olan çok<br />
genç yaşta bir mesleğe yönlendirilme,<br />
insanların yaşamlarında sık meslek ve<br />
alan değiştirdiği bilgi toplumuna uygun<br />
bir anlayış değildir. Temel eğitim ilgi<br />
ve yeteneklerin ortaya çıkarılması<br />
ve çok alanda geçerli becerilerin<br />
kazandırılması geniş kapsamlı<br />
ve zenginleştirilmiş programlarla<br />
sağlanabilir."dedi.<br />
Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı<br />
Prof. Dr. Gönül Akçamete de törende<br />
yaptığı konuşmada, günümüz<br />
dünyasının bireylerin karmaşıklaşan<br />
küresel dünyaya uyum sağlayabilmesi<br />
için okuma-yazma-matematik-fen gibi<br />
temel becerilerin yanı sıra problem<br />
çözme, eleştirel düşünme, bağımsız<br />
çalışabilme, sorumluluk alabilme,<br />
karar verme, sözlü-yazılı iletişim<br />
kurabilme, öğrenmeyi öğrenme,<br />
bilgi ve medya okuryazarlığı, bilgi<br />
ve iletişim teknolojisini kullanabilme,<br />
girişimcilik, yaratıcılık gibi kritik<br />
becerilere sahip olmasını zorunlu<br />
kıldığına değinerek, bu becerileri<br />
kazandıracak olan kişilerin ise aileler<br />
ve öğretmenler olduğunu söyledi.<br />
Prof. Dr. Akçamete; bilgi toplumunun<br />
değişkenliği içinde öğretmenlerin<br />
öğretmenliğin bir öğrenme etkinliği<br />
olduğunun farkında olarak kendilerinin<br />
hayat boyu öğrenmelerinden sorumlu<br />
olduklarını bilmeleri gerektiğinin altını<br />
çizdi.<br />
Tören Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde<br />
25 yılını tamamlayan öğretim<br />
üyelerine plaket verilmesiyle son<br />
buldu.
10<br />
Genç Bilim<br />
İnsanlarının<br />
Proje Sergisinin<br />
Ev Sahibiydik<br />
Türkiye Bilimsel Araştırma ve<br />
Teknoloji Kurumu (TÜBİTAK)<br />
tarafından düzenlenen, Ortaöğretim<br />
Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri<br />
<strong>Ankara</strong> Bölge Yarışması Sergisi<br />
20-22 Mart 2012 tarihleri arasında,<br />
Üniversitemiz Fen Fakültesi Kimya<br />
Bölümü ve Fizik Bölümü fuaye<br />
alanlarında gerçekleştirildi. Halka<br />
açık olarak gerçekleştirilen ve üç gün<br />
boyunca devam eden sergiyi, öğrenci<br />
ve öğretmenlerle birlikte 3000’in<br />
üzerinde ziyaretçi gezdi.<br />
1969 yılından beri düzenli olarak<br />
yapılan ve iki basamaktan oluşan<br />
yarışmayla ortaöğretim öğrencilerinin<br />
bilimsel faaliyetlere katılımlarını<br />
sağlamak, onları yenilikçi, özgün<br />
ve araştırmacı olmaya teşvik etmek<br />
amaçlanıyor. Geçen yıl olduğu gibi<br />
bu sene de, yarışmanın <strong>Ankara</strong> Bölge<br />
koordinatörlüğünü Üniversitemiz Fen<br />
Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim<br />
Üyesi Prof. Dr. Mustafa Güllü yaptı.<br />
Sergide 5 Bilgisayar, 16 Biyoloji,<br />
4 Coğrafya, 4 Temel Fizik, 11<br />
Uygulamalı Fizik, 8 Kimya, 6<br />
Matematik, 15 Sosyoloji ve 3 Tarih<br />
projesi olmak üzere toplamda 78<br />
adet proje yer aldı. Gün boyunca<br />
devam eden etkinliklerle birlikte,<br />
bilim dallarına göre belirlenmiş jüriler<br />
tarafından her proje değerlendirildi<br />
ve öğrenciler sözlü mülakata alınarak<br />
Türkiye Finalinde <strong>Ankara</strong> Bölgesini<br />
temsil edecek projeler belirlendi.<br />
23 Mart 2012 tarihinde de,<br />
Üniversitemiz Eczacılık Fakültesi<br />
50. Yıl Salonunda, <strong>Ankara</strong> Bölge<br />
Finalinde dereceye giren öğrenciler<br />
için ödül töreni düzenlendi. Törene<br />
Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof.<br />
Dr. Nilgün Halloran, Fen Fakültesi<br />
Dekanı Prof. Dr. Muammer Canel,<br />
Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof.<br />
Dr. Ali Ulvi Yılmazer, yarışmanın<br />
<strong>Ankara</strong> Bölge Koordinatörü Prof. Dr.<br />
Mustafa Güllü olmak üzere, yarışmaya<br />
katılan öğrenciler ve danışman<br />
öğretmenleriyle birlikte çok sayıda<br />
davetli katıldı.<br />
Prof. Dr. Nilgün Halloran<br />
törende yaptığı konuşmada,<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi bünyesinde<br />
gerçekleştirilen bu etkinlik süresince,<br />
genç bilim insanlarıyla bir arada<br />
bulunmaktan duyduğu heyecanı ve<br />
mutluluğu ifade ederek, bütün projeleri<br />
detaylı bir biçimde gözden geçirme<br />
fırsatı bulduğunu ve sergide yer<br />
alan bütün çalışmaların taktire değer<br />
nitelikte olduğunu belirtti. Halloran,<br />
bu çalışmaların gerçekleşmesinde<br />
emeği geçen rehber öğretmenlere ve<br />
öğrencilerine teşekkürlerini iletti.<br />
Prof. Dr. Muammer Canel de,<br />
TÜBİTAK'ın bu yarışmayı 43. kez<br />
düzenlediğini belirterek, öğrencilerin<br />
proje sergisine ikinci kez ev sahipliği<br />
yapmaktan mutluluk duyduklarını<br />
kaydetti.<br />
Yarışmaya katılan öğrenci<br />
sayısının her yıl daha da arttığını<br />
söyleyen Prof. Dr. Mustafa Güllü<br />
ise; finalist projeler seçilirken<br />
özgünlük, yaratıcılık, uygulanabilirlik,<br />
kullanılabilirlik gibi özelliklerin<br />
değerlendirmeye tabi tutulduğunu<br />
belirtti.<br />
Törende, <strong>Ankara</strong> Bölgesinden<br />
yarışmanın Türkiye finaline katılacak<br />
16 proje sahibi öğrenciye ile<br />
yarışmada ikincilik ve üçüncülük<br />
ödüllerine layık bulunan toplamda 18<br />
projenin sahibi öğrencilere ödülleri<br />
verildi.
11<br />
Türkiye’nin Bilgisayarlı<br />
Tomografi Ünitesine Sahip<br />
Tek Veteriner Fakültesi<br />
Üniversitemiz Veteriner<br />
Fakültesi’nin Genetik Ana<br />
Bilim Dalı Bölümünün yenilenen<br />
ve genişletilen Moleküler Genetik<br />
Laboratuvarı ve Genel Cerrahi<br />
Anabilim Dalı Bilgisayarlı Tomografi<br />
Ünitesinin açılışı 30 Mart 2012<br />
tarihinde Üniversitemiz Rektörü Prof.<br />
Dr. Cemal Taluğ, Dekan Prof. Rıfkı<br />
Hazıroğlu ile birlikte yaptı.<br />
Genetik ünitesindeki çalışmalar<br />
hakkında bilgi alan Rektör Prof. Dr.<br />
Taluğ, ardından Genel Cerrahi Ana<br />
Bilim Dalı Ultrasyon Ünitesi'nin açılış<br />
kurdelesini kesti. Açılış törenine<br />
Üniversitemiz Senato Üyesi Prof.<br />
Dr. Şakir Doğan Tuncer, Veteriner<br />
Fakültesi Klinikler Bilim Başkam Prof.<br />
Dr. Mehmet Şahal, Cerrahi Anabilim<br />
Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Bumin<br />
Temel Bilimler Ana Bilim Dalı Başkam<br />
Prof. Ulvi Reha Fidancı, Yaban Hayat<br />
Derneği Başkanı, ve çok sayıda<br />
öğretim üyesi katıldı.<br />
Türkiye’nin Bilgisayarlı<br />
Tomografi Ünitesine Sahip Tek<br />
Veteriner Fakültesi<br />
Veteriner Fakültesi Cerrahi<br />
Anabilim Dalı bünyesinde hizmete<br />
açılan tek kesit alan Bilgisayarlı<br />
Tomografi ünitesi sayesinde röntgen<br />
ya da ultrasonografide görülemeyecek<br />
boyutlardaki küçük patolojik yapılar<br />
erken dönemde saptanabilecek.<br />
Böylece hastalıkların prognozu ve<br />
sağaltımı hakkında önemli bilgiler elde<br />
edilebilecek.<br />
Konu ile ilgili Prof. Dr. Ali Bumin’in<br />
danışmanlığında Doktora Öğrencisi<br />
Veteriner Hekim Başak Boztok<br />
"Köpeklerde Akciğer Hastalıklarının<br />
Tanısında Bilgisayarlı Tomografi<br />
ve Torasik Radyografi Bulgularının<br />
Karşılaştırılması" konulu bir doktora<br />
tezi yapacak. Bu tez ile ülkemizde<br />
Veteriner Hekimlik alanında<br />
Bilgisayarlı Tomografi kullanılmaya<br />
başlanacağı belirtildi.<br />
Prof. Dr. Ali Bumin Devlet<br />
Planlama Teşkilatı’nca desteklenen<br />
proje ile ileriki dönemde 64<br />
kesit Bilgisayarlı Tomografinin<br />
alınması için proje hazırladıklarını<br />
ve kısa sürede böyle bir cihazın<br />
Üniversitemize kazandırmak için<br />
çalışmalarda bulunduklarını bu<br />
sayede batıdaki Veteriner Fakülteleri<br />
ile yarışabileceklerini bildirdi.
12<br />
Genç Beyinlerden<br />
Yaratıcı Fikirler<br />
Üniversitemiz Geliştirme Vakfı Özel<br />
Okulları’nın düzenlediği “10.<br />
Bilim Şenliği” 23 Mart 2012 tarihinde<br />
ilköğretim spor salonu ve lise<br />
konferans salonunda gerçekleştirildi.<br />
Bilim ve Danışma Kurulu Üyeleri,<br />
Kurucu Temsilcisi, Üniversitemizin<br />
çeşitli fakültelerinin öğretim<br />
üyeleri, Okul Aile Birlikleri ve veliler<br />
öğrencilerin hazırladıkları projeleri<br />
sergilerken yalnız bırakmadılar.<br />
Şenliğin açılış konuşmasını yapan<br />
Geliştirme Vakfı Özel Okulları Bilim<br />
ve Danışma Kurulu Başkanı Prof.<br />
Dr. Ayşe Çakır İlhan öğrencilerin<br />
ürettikleri bilimsel ve sanatsal<br />
ürünlerin geleceğe umutla bakmak<br />
için önemli bir neden olduğunu<br />
vurguladı. Etkinlikte Üniversitemiz<br />
Eğitim Fakültesi Coğrafya Bölümü<br />
Öğretim Üyesi Prof . Dr. Gürcan<br />
Gürgen “Eğitimde Proje Yaklaşımı”<br />
konulu konuşması ile ilköğretim<br />
öğrencileriyle; Fen Fakültesi Fizik<br />
Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi<br />
Doç.Dr. Barış Akaoğlu ise “Genç<br />
Bilim İnsanı Nasıl Olmalı” konulu<br />
konuşması ile lise öğrencileriyle bir<br />
araya geldi.<br />
10. Bilim Şenliği hakkında bilgi<br />
veren Geliştirme Vakfı Okulları<br />
Özel Lisesi Müdürü Fatih Canpolat<br />
öğrencilerin proje konularını<br />
kendilerinin belirlediğini, proje<br />
konularını yaparak, yaşayarak,<br />
inceleyerek hazırladıklarını bu süreçte<br />
öğretmenlerin gözetiminde bilimsel<br />
araştırma basamaklarına uygun<br />
olarak çalıştıklarını belirtti.<br />
Şenlikte ilköğretim öğrencileri;<br />
Matematik, Fen ve Teknoloji,<br />
Sosyal Bilgiler, Teknoloji ve Tasarım<br />
derslerinde bilimsel ve sanatsal bir<br />
projeye dönüştürdükleri 125 ürünü<br />
sergilediler. Lise öğrencileri ise Fizik,<br />
Kimya, Biyoloji ve Sosyal Bilgiler<br />
derslerinde öğrendiklerinden yola<br />
çıkarak hazırladıkları 78 projeyi<br />
sergilediler. Üniversitemizin öğretim<br />
üyelerinden oluşan jüri üyeleri;<br />
öğrencilerin projelerini “en iyi<br />
araştırmacı”, “en yaratıcı proje”, “en<br />
iyi model” gibi çeşitli kategorilerde<br />
inceleyip değerlendirdiler.<br />
Değerlendirme sonucu dereceye giren<br />
öğrencilere törenle ödülleri verildi.<br />
İlköğretim öğrencilerinden Başak<br />
Ceyhan ve Öykü Yüzbaşıoğlu’nun<br />
“Akmayan Dondurma” projesi, Selin<br />
Egeli’nin “Engelleri Kaldırmaya<br />
İnanmak” adlı projesi, Özün Tekin’in<br />
“Eğlenceli Matematik” projesi büyük<br />
beğeni topladı.<br />
Lise öğrencileri arasından,<br />
“Kaybolmayan Su” projesiyle su<br />
tasarrufu sağlayan 10. Sınıf öğrencisi<br />
Doruk Kaptan birinci; “Faraday Kafesi”<br />
projesiyle 9. sınıf öğrencisi Gözde<br />
Atağ ikinci, “Gemilerde Paslanmayan<br />
Kaplama” projesiyle 10. Sınıf<br />
öğrencisi Orçun Kök üçüncü oldular.
13<br />
175 Rektör<br />
Cumhurbaşkanlığı'nda<br />
Bir Araya Geldi<br />
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül;<br />
devlet ve vakıf üniversitelerinin<br />
rektörleri, YÖK Başkanı Gökhan<br />
Çetinsaya ve YÖK üyeleri ile 26 Mart<br />
2012 tarihinde öğle yemeğinde bir<br />
araya geldi. Üniversitemiz Rektörü<br />
Prof. Dr. Cemal Taluğ da yemekteydi.<br />
Prof. Dr. Taluğ'un 1 Nolu masada<br />
yer aldığı yemek öncesinde yaptığı<br />
konuşmada Cumhurbaşkanı Gül,<br />
konuklarını Çankaya Köşkü’nde<br />
ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti<br />
dile getirdi. Cumhurbaşkanı Gül,<br />
“Biraz önce masaya gelir gelmez,<br />
arkadaşlarla, bu masadakilerle şunu<br />
paylaştım: Bundan 15-20 sene önce<br />
herhalde Türkiye’deki rektörlerin<br />
sayısı işte bu masanın etrafındakiler<br />
kadardı. Şimdi bu salonda hepinizin<br />
Türkiye’deki üniversitelerin rektörleri<br />
olduğunu görünce; Türkiye’nin<br />
kapasitesini, Türkiye’nin geldiği<br />
durumu gerçekten büyük bir gururla<br />
bir kez daha idrak ettik” dedi.<br />
ANKÜTEK'te<br />
İkinci Bina İçin İmzalar Atıldı<br />
4691 sayılı Teknoloji Geliştirme<br />
Bölgeleri Kanunu kapsamında<br />
Üniversitemiz Teknoloji Geliştirme<br />
Bölgesi’nde yatırım yapmak üzere<br />
Üniversitemiz ile Kamrusepa Nükleer<br />
Ürünler Medikal Sanayi ve Ticaret<br />
A.Ş. arasında düzenlenen sözleşme<br />
12 Mart 2012 tarihinde imzalandı.<br />
Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetim<br />
Kurulu Başkanı ve Üniversitemiz<br />
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. A. Argun<br />
Karacabey ile Kamrusepa Nükleer<br />
Ürünler Medikal Sanayi ve Ticaret<br />
A.Ş. yetkilisi Erhan Görgel tarafından<br />
imzalandı.<br />
Sözleşme uyarınca, gerekli<br />
izinlerin alınması ile birlikte 2000<br />
m2’lik alanda inşaat çalışmalarına<br />
başlanacağı bildirildi. Bu girişim,<br />
ülkemiz ve sağlık sektörü için<br />
önemli bir yatırım ve adım olarak<br />
değerlendiriliyor.
14<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi Avrupa<br />
Toplulukları Araştırma ve<br />
Uygulama Merkezi (ATAUM)<br />
Kuruluşunun 25. Yılı Etkinlikleri<br />
kapsamında Polonya Büyükelçiliği ile<br />
birlikte 1 Mart 2012 tarihinde “Polonya<br />
Günü” düzenledi.<br />
Polonya Günü’nün açılış<br />
konuşmasını yapan Üniversitemiz<br />
Rektör Prof. Dr. Cemal Taluğ;<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi’nin gözbebeği<br />
kuruluşlarından biri olan ATAUM’da<br />
özellikle toplumla buluşmada, eğitim<br />
ve araştırmada son derece güzel<br />
çalışmalar yapıldığını söyledi. Prof.<br />
Dr. Taluğ:“ Ülke Günleri etkinliklerinin<br />
ilki olarak Polonya’nın seçilmesinin<br />
çok doğru olduğunu düşünüyorum<br />
çünkü Türkiye Cumhuriyeti’ni tanıyan<br />
ilk Avrupa ülkesi Polonya’dır. Tarih<br />
içersinde Polonya ile Türklerin çok<br />
yakın ilişkileri olmuştur. Bu ilişkiler<br />
içinde çok önemli bir noktada 1795<br />
yılında Polonya’nın Rusya, Almanya<br />
ve Avusturya devletleri tarafından<br />
Latin Amerika Çalışmaları<br />
Araştırma ve Uygulama<br />
Merkezi’nin (LAMER) faaliyetleri<br />
çerçevesinde, <strong>Ankara</strong>’da görev<br />
yapan Latin Amerikalı Büyükelçiler<br />
için geleneksel hale gelen kültürel<br />
inceleme gezilerinin üçüncüsü 2-4<br />
Mart 2012 tarihleri arasında,LAMER<br />
Müdürü Prof. Dr. M. Necati Kutlu'nun<br />
Polonya<br />
Büyükelçisi<br />
ATAUM'daydı<br />
paylaşılmasının Osmanlı Devleti<br />
tarafından hiç kabul edilmemesidir.<br />
O dönemde çok sayıda Polonyalı’nın<br />
Osmanlı topraklarına sığınmacı olarak<br />
göç etmiş ve bu günkü Polonez Köy’ü<br />
kurmuşlardır. <strong>Ankara</strong> Üniversitesi<br />
ERASMUS programı kapsamında en<br />
çok Polonya üniversiteleri ile işbirliği<br />
yapmaktayız. 12 Üniversite ile 55<br />
program dahilinde Polonya’dan gelen<br />
20, Türkiye’den giden 50 öğrencimiz<br />
var.” dedi.<br />
Etkinlikte Polonya’nın <strong>Ankara</strong><br />
Büyükelçisi Marcin Wilczek Türkiye-<br />
Polonya İlişkilerinin önemi konusunda<br />
bir sunum gerçekleştirdi. Büyükelçi<br />
sunumunda iki ülkenin tarih boyunca<br />
birbirleri ile sürekli iyi ilişki içinde<br />
olduğu, Polonya’nın Türkiye’nin AB<br />
üyeliğine büyük önem verdiği ve AB<br />
Erasmus Programı kapsamında iki<br />
ülke arasında üniversite öğrencilerinin<br />
yoğun olarak öğrenim hareketliliği<br />
gerçekleştirdiği gibi konularda<br />
açıklamalarda bulundu.<br />
Büyükelçinin konuşmasından<br />
sonra Türk ve Polonyalı Erasmus<br />
öğrencileri iki ülkeyle ilgili<br />
deneyimlerini aktardı. Etkinlikte<br />
öğrenciler tarafından sunulan Nobel<br />
ödüllü şair Wislawa Szymborska’nın<br />
şiirlerinden oluşan dinletinin ardından<br />
<strong>Ankara</strong> Devlet Opera ve Balesi<br />
Sanatçısı Anna Akabali de Polonya<br />
Dansları konusunda bir sunum<br />
gerçekleştirdi. Etkinliğin ardından<br />
düzenlenen kokteylde Polonyalı<br />
Öğrenciler tarafından hazırlanan<br />
Polonya geleneksel yemeği olan<br />
“Pierogi” ikram edildi.<br />
LAMER'den<br />
Latin Amerikalı Diplomatlara Gezi<br />
organizasyonunda, Venezuela<br />
Büyükelçisi Raúl Betancourt Seeland,<br />
eşi ile kızı, Küba Büyükelçisi Jorge<br />
Quesada Concepción ve eşi, İspanya<br />
Büyükelçisi Cristóbal González-<br />
Aller, Şili Büyükelçisi Jorge Patricio<br />
Arancibia Reyes ve eşi, Kolombiya<br />
Büyükelçisi Fernando Panesso Serna,<br />
Meksika Büyükelçiliği Müsteşarı<br />
Marcin Wilczek<br />
Hector Manuel Rodriguez Arellano ile<br />
Üniversitemiz Rektör Danışmanları<br />
Prof. Dr. Esin Akı ve Prof. Dr. İsmail<br />
Yalçın’ın katılımlarıyla Bergama-İzmir-<br />
Selçuk’a gerçekleştirildi. Gezide gerek<br />
kültürel gerekse ticari açıdan Türkiye<br />
ile Latin Amerika ülkeleri arasındaki<br />
ilişkilerin geliştirilmesi gerektiği bir kez<br />
daha vurgulandı
15<br />
Yabancı Uyruklu Öğretim Üyeleri<br />
Rektörlük'teydi<br />
Üniversitemizde görev yapan<br />
yabancı uyruklu öğretim üyeleri<br />
Rektör Prof. Dr. Cemal Taluğ ile<br />
Uluslararası Öğrenci Ofisi tarafından<br />
29 Mart 2012 tarihinde Rektörlük'te<br />
koordine edilen kokteyl ve toplantıda<br />
bir araya geldi.<br />
Toplantıya Üniversitemiz Rektör<br />
Yardımcısı Prof. Dr. Yasemin<br />
Yalım, Uluslararası Öğrenci Ofisi<br />
Koordinatörü Doç. Dr. Zeynep Çizmeli<br />
Öğün, Ofis Sorumluları Uzman Hayati<br />
Ecevit ve Uzman Duygu Özlem Yalçın<br />
ve 29 yabancı uyruklu öğretim üyesi<br />
katıldı. Toplantı ve kokteyl sonrasında<br />
karşılıklı iletişimin güçlendiği bu tür<br />
toplantıları tekrarlama kararı alındı.<br />
Rektör Taluğ'dan<br />
Çin Eğitim Fuarında<br />
Sunum<br />
Çin Büyükelçiliği ve Orta Doğu<br />
Teknik Üniversitesi Konfüçyüs<br />
Merkezi'nin katkılarıyla 7 Mart 20012<br />
tarihinde ODTÜ Kültür Kongre<br />
Merkezi Sergi Salonu'nda 26 Çin<br />
üniversitesi temsilcilerinin katılımıyla<br />
düzenlenen “Çin Yüksek Eğitim Fuarı”<br />
kapsamında düzenlenen toplantıya<br />
katılan Üniversitemiz Rektörü Prof.<br />
Dr. Cemal Taluğ, konuk heyete bir<br />
sunum gerçekleştirdi. Eğitim fuarına<br />
katılan Çin Üniversiteleri sundukları<br />
programlar ve burs olanakları ile ilgili<br />
standlar açtılar. Çin'de yükseköğrenim<br />
ile ilgilenenler için büyük bir fırsat olan<br />
fuara ilgi büyüktü.<br />
Sırbistan<br />
Büyükelçisi'nden<br />
Ziyaret<br />
Sırbistan Cumhuriyeti Büyükelçisi<br />
Sayın Dusan Spasojevic 28 Mart<br />
2012 tarihinde Üniversitemiz Rektörü<br />
Prof. Dr. Cemal Taluğ’u ziyaret etti.<br />
Konuk Büyükelçi’nin ziyaretinde iki<br />
ülke üniversiteleri arasındaki ilişkiler,<br />
bilimsel gelişmeler görüşülürken,<br />
Prof. Dr. Cemal Taluğ; <strong>Ankara</strong><br />
Üniversitesi’nin uluslararasılaşmaya<br />
verdiği önemi vurgulayarak, bu alanda<br />
yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi.
16<br />
SÖYLEŞİ MENSUPLARIMIZ<br />
Sevinç Sezer<br />
1968 yılında <strong>Ankara</strong>’da doğdu. Esenevler<br />
Lisesi’ni bitirdikten sonra <strong>Ankara</strong><br />
Üniversitesi Adalet Yüksekokulu’nu<br />
kazandı ve 1987 yılında mezun oldu.<br />
Mezun olduktan sonra memuriyet sınavına<br />
girdiği <strong>Ankara</strong> Üniversitesi Hukuk<br />
Fakültesi’nde Personel Şubesinde memur<br />
olarak çalışmaya başladı. 2002 yılında<br />
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden<br />
mezun oldu. 2005 yılından bu yana<br />
Rektörlük Personel Daire Başkanı olarak<br />
görev yapıyor. Evli ve iki çocuk annesidir.<br />
Üniversitemiz Personel Daire Başkanı Sevinç Sezer ile konuştuk…<br />
"Ank-club'ın sadece şikâyet<br />
platformu olmamasını isterdim"<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi ile yolunuz<br />
nasıl kesişti<br />
1985 yılında Adalet Yüksekokulu’nu<br />
kazandığımda ilk kez kesişti. Okul<br />
kaydımı yaptırırken yanımda annem<br />
vardı. Kayıt işlemlerim sırasında<br />
annem oradaki memurla sohbet<br />
etmişti ve onun Erzincanlı olduğunu<br />
öğrendiğinde aslen annem babam<br />
da Erzincanlı olduğu için annemin<br />
çok hoşuna gitmişti ve şöyle bir<br />
dilekte bulunmuştu “Benim kızım<br />
da mezun olduktan sonra sizin gibi,<br />
böyle bir iş bulur”. Ben mezun olurken<br />
de arkadaşlarıma “Ben buralarda<br />
olacağım” diyordum sanki hep içime<br />
doğmuştu. Okuldaki hocalarımı,<br />
idari personeli çok severdim<br />
hiç diyalogumuzu kesmedim. İş<br />
duyurularından haberdar ederlerdi<br />
beni, gelip başvuru yapmamı isterlerdi.<br />
Adalet Yüksekokulu’ndan mezun<br />
olunca Hukuk Fakültesi okuma<br />
aşkıyla dolmuştum. Babam da<br />
çok isterdi, kendi köyünden Hukuk<br />
Fakültesi’ni bitirmiş ve hâkim olmuş<br />
birini bana gururla örnek gösterirdi.<br />
Mezun olduğum yıl hem üniversite<br />
sınavına hem de iş için sınavlara<br />
girdim. İçişleri Bakanlığı, PTT ve<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi’ne başvurmuştum.<br />
O dönem ilk defa Fakültelere<br />
başvurular alınmaya ve mülakatlar<br />
yapılmaya başlanmıştı. Üç kurumun<br />
ilk sınavlarını da geçtim, ilk mülakata<br />
çağıran ise Hukuk Fakültesi oldu.<br />
Ben Hukuk Fakültesi’ni öğrenci olarak<br />
da kazanmayı çok arzu ediyordum<br />
ve sonuçların açıklanmasından<br />
önce bir rüya gördüm. Fakültenin<br />
merdivenlerinden elimde evrakla<br />
iniyordum. Sabah kalktığımda ben<br />
oraya memur olacağımı, öğrenci<br />
olamayacağımı biliyordum.<br />
Okuduğunuz okulda çalışmaya<br />
başladınız..<br />
Evet, 19 yaşımda çalışmaya<br />
başladım. Tüm hocalarım, idari<br />
personelden yaşça büyük olan<br />
ağabeylerimiz ablalarımız hep<br />
yardımcı oldular. Ben de çok iyi<br />
gözlemlerdim onları, hep insanların<br />
iyi yönlerini örnek almaya çalıştım.<br />
Bu arada 1993 yılında İstanbul<br />
Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne<br />
başvurdum ve kayıt yaptırma hakkı<br />
kazandım.<br />
Neden <strong>Ankara</strong> Hukuk’a<br />
başvurmadınız<br />
Hep üniversite sınavıyla girmeye<br />
çalıştım, geçiş sınavında da <strong>Ankara</strong><br />
Hukuk’u tercih eden çok kişi vardı.<br />
Gerçekten çok adaletli bir seçim<br />
yaparlardı, kriterler belliydi. Her yıl<br />
üniversite sınavlarına girerdim ama<br />
bir gün Prof. Dr. Zeki Hafizoğulları<br />
Hocamız Hukuk Fakültesi’nden<br />
başka fakülteleri de tercih etmemi<br />
söyledi ve bana Hukuk Fakültesi’nde<br />
personel bir arkadaşımızı örnek<br />
göstererek ortaokul mezunu olan<br />
arkadaşımızın azmiyle, çalışmasıyla<br />
iyi yerlere geleceğini, benim de<br />
Hukuk Fakültesi konusunda ısrarcı<br />
olmazsam çalışkanlığımla daha<br />
iyi yerlere geleceğime inandığını<br />
söyledi. Ben hocamızı dinledim ve<br />
başka tercihler de yaptım. 1992<br />
yılında <strong>Ankara</strong> Üniversitesi Dil-<br />
Tarih ve Coğrafya Fakültesi Tarih<br />
Bölümü’nü kazandım. Kaydımı<br />
yaptırdım ama sonrasında da İstanbul<br />
Hukuk Fakültesi’ne başvurdum. Aynı<br />
dönemde Zeki Hocamızın örnek<br />
gösterdiği arkadaşımız da İstanbul<br />
Hukuk Fakültesi öğrenci işlerinde<br />
çalışmaya başlamıştı. Bir gün büyük<br />
bir heyecanla beni aradı ve “kabul<br />
edilmişsin seni kayıt için bekliyoruz”<br />
dedi.<br />
İstanbul’a taşındınız mı<br />
Hayır, sadece sınavlara gittim.<br />
Aslında ilk öğrendiğimde büyük<br />
bir heyecanla annemi aradım ve<br />
haber verdim, annem “Artık işin var,<br />
okudun da artık evlenme zamanıdır”<br />
dedi. Büyük ağabeyimi aradım,<br />
haber verdim çok sevindi, annemin
"Avukatlık<br />
bürosu açmadan<br />
ölmeyeceğime<br />
inanıyorum"<br />
düşüncesini de<br />
söyledim, o<br />
da “ Hemen<br />
birlikte gidip<br />
kayıt yaptırıyoruz”<br />
dedi. Babam çok mutlu oldu.<br />
Çalışırken başka bir şehirde<br />
Hukuk Fakültesi’ni okumak zor<br />
olmadı mı<br />
<strong>Ankara</strong> Hukuk’ta çalışırken eşimle<br />
tanıştım. 1995 yılında evlendik. Yani<br />
evli, çocuklu ve çalışan bir öğrenci<br />
oldum diyebiliriz. Zor olduğu dönemler<br />
de çok oldu, evlilik, iki çocuk, işim,<br />
<strong>Ankara</strong> dışında bir okul olması<br />
nedeniyle mezuniyetim biraz uzadı.<br />
Eşinizle aynı kurumda çalışmak<br />
dezavantaj mıydı<br />
Eşimle aynı büroda değildik. İkimiz<br />
hiç işlerimizi de arkadaşlarımızı da<br />
birbirine karıştırmadık. O dönemki<br />
dekanımız Lale Sirmen Hocamız sağ<br />
olsun beni Fakülte Sekreteri olarak<br />
görmek istemişti. Çok değerli, çok iyi<br />
bir yönetici Fakülte Sekreterimiz vardı<br />
Turan Bey, yaş haddinden emekliliği<br />
yaklaşıyordu. Turan Bey izinli olduğu<br />
dönemlerde Dekanımız vekaleti hep<br />
bana verirdi. İstanbul’a sınavlara<br />
gittiğim zaman da eşime verirdi<br />
vekaleti. Ben dönünce de ondan alıp<br />
yine bana verirdi. Yine bir kez bu<br />
durum çatı onarım işine denk gelmişti,<br />
vekaleti eşimden alıp bana verirken<br />
“Yalnız çatıyı sen kontrol edeceksin,<br />
Sevinç ilgilenmesin bununla” dedi. Bu<br />
sözü aslında beni çok üzmüştü çünkü<br />
bana verilen işi sonuna kadar yapmak<br />
isterim. Ben o unvanı kullanırken<br />
eşiniz bile olsa sizin yerinize işinizi<br />
başkasının yapması hiç hoş değil diye<br />
düşünüyorum.<br />
Rektörlüğe geçişiniz nasıl oldu<br />
Görevde yükselme sınavından<br />
sonra Rektörlüğe atanmam söz<br />
konusu oldu. Dekanımız Fakülte<br />
Sekreteri olarak düşündüğü için<br />
istemedi ama ona teşekkür ederek,<br />
çatıyla ilgili olayı hatırlattım, “ Ben<br />
o göreve atandıysam çatıya da<br />
çıkarım, kanalizasyona da girerim,<br />
bu nedenle eşimin farklı bir fakülteye<br />
geçmesi gerekir” dedim. Aynı yerde<br />
çalışıyor olmak birbirinizin üstü<br />
değilseniz sıkıntı olmuyor ama ben<br />
Fakülte sekreteri olursam eşimin<br />
amiri olacaktım ve ben bunun doğru<br />
olmadığını düşündüm. 2003 yılında<br />
Rektörlük Personel Daire Başkanlığı<br />
Şube Müdürü kadrosuna atandım.<br />
Görevinizin en zor yanı nedir<br />
Görevim boyunca vekâlet<br />
döneminde zorlandım sadece.<br />
“Birisine beddua etmek istiyorsanız,<br />
üst düzey bir görevde vekil olmasını<br />
dileyin” diyordum. Sınavla atanılan<br />
bir görev olmasa da, aslında vekâlet<br />
döneminde ciddi bir sınavdan<br />
geçiyorsunuz. Hele vekalet dönemi<br />
uzadıkça bu durum daha da<br />
zorlaşıyor. Atanmış birisinin koyduğu<br />
kurallar daha çabuk benimseniyor,<br />
ancak vekilken koyduğunuz<br />
kuralların benimsenmesi biraz zor<br />
oluyor. Ama gerçekten çalışma<br />
arkadaşlarım işlerini sahiplenen<br />
çok iyi insanlar olduğu için kendimi<br />
şanslı hissediyorum. Onlara yönelik<br />
en ufak bir eleştiri gelince yürekten<br />
yaralanıyorum. Personel Daire<br />
Başkanlığı ketumluğu gerektirir.<br />
Profesyonel olmak zorundasınız<br />
ve örneğin bir görev değişikliğiyle<br />
ilgili önceden bilginiz olsa dahi<br />
bunu çalışma arkadaşınıza<br />
söylememelisiniz. Bu zor bir<br />
durum. Bir de 2003 yılında göreve<br />
başladığımda beyninizde kurum<br />
arşivinizin olmaması zor bir durumdu.<br />
Sadece mevzuat bilgisinin olması<br />
yeterli olmuyordu, daha önce yapılan<br />
işlemleri bilmek de büyük kolaylık<br />
sağlıyor. Beyninizde bir kurum arşiviniz<br />
varsa işinizde zorlanmıyorsunuz.<br />
İşkolik misiniz<br />
İşimi mesai saatleri sonrasına<br />
taşımam. Önceliğim çocuklarım<br />
ve eşimdir. Eşimin sağlık sorunu<br />
nedeniyle şansız günler de yaşadık.<br />
Şansızlıklar içinde şanslıydık ki eşime<br />
babasından böbrek nakli yapıldı beş<br />
yıl önce. Sağlığı çok şükür iyi, zor<br />
günleri geride bıraktık.<br />
İyi bir yöneticinin niteliği<br />
Mevzuata hakim olmalı ve empati<br />
kurabilmelidir. 3400’e yakın akademik<br />
5500’e yakın idari personelimiz<br />
var. Elbette ismine kadar ezbere<br />
değil ama önüme bir konu geldiği<br />
zaman çözüm noktasında iddialıyım.<br />
Bir akademik personel araştırma<br />
görevlisi olarak başlar ve profesör<br />
olur bir defa geçer o aşamalardan.<br />
Bense her profesörümüzle aynı hazzı<br />
tekrar tekrar yaşıyorum. Hatta şuan<br />
Hukuk Fakültesi Dekanımız Prof. Dr.<br />
Hüseyin Altaş’ın araştırma görevlisi<br />
olarak göreve başlama işlemlerini ben<br />
yürütmüştüm.<br />
Peki avukatlık yapmadığınız için<br />
pişman oldunuz mu<br />
Aslında hukuk mezunu olmam<br />
görevimde de çok büyük avantaj<br />
oldu. İstifa etmediğim için pişman<br />
olmadım ama avukatlık yapmak<br />
içimde bir uhde. Emekli olunca nasılsa<br />
yaparım gözüyle bakıyorum. Emeklilik<br />
yıl itibariyle doldu artık yaş sınırına<br />
yaklaşmaya başladım. Avukatlık<br />
bürosu açmadan ölmeyeceğime<br />
inanıyorum.<br />
Kendinizi hırslı olarak tanımlar<br />
mısınız<br />
Hırsım eğitim anlamında vardı.<br />
Fakülteyi okurken çok desteğim<br />
vardı, meslek hayatımda da daire<br />
başkanlığının üstünde bir makam<br />
düşünmüyorum. Kaldırabileceğim<br />
yük bu kadar ve bu alanda çalışmayı<br />
çok seviyorum. Unvan anlamında<br />
yükselmeyi istemiyorum çünkü her<br />
yükseliş ailenizin de bazı özverilerde<br />
bulunması demek. Öncelikli olan<br />
ailem.<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi’nin sizin için<br />
anlamı nedir<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi ile<br />
özdeşleştim artık. Ank-club’a bir<br />
dönem üyeydim ama artık değilim.<br />
Çünkü <strong>Ankara</strong> Üniversitesi'ni bir<br />
aile gibi gördüğüm için, nasıl ki iki<br />
çocuğunuzun birbirleriyle kavga<br />
etmelerini istemeyeceğiniz gibi<br />
burada da personelimizin tartışmasını,<br />
birbirlerine üzücü eleştirilerde<br />
bulunmasını, mutsuz işe gelip<br />
gitmelerini istemiyorum. O platformda<br />
yüz yüze söylenmeyecek cümleler<br />
çok rahtlıkla yazılabiliyorlar, bundan<br />
hoşlanmıyorum. Sadece şikayet<br />
platformu olmamasını isterdim.<br />
Peki kampüste yürüş yaptığınızı<br />
biliyorum..<br />
Evet sabahları erkenden gelip bir<br />
tur da olsa tüm kampusu geziyoruz.<br />
Hem kampusun her tarafını görme<br />
anlamında hem de güne pozitif<br />
düşüncelerle başlamak için temiz<br />
havada yürüyüş yapmak çok faydalı.<br />
Öğlenleri de diğer daire başkanları<br />
arkadaşlarla yürüyüş yapıyoruz.<br />
Emekliğe kaç yıl kaldı <br />
4 Haziran 2013 yılında doluyor.<br />
Tabii geleceğe yönelik planlarınız<br />
oluyor ama önünüze ne çıkacağı hiç<br />
belli olmuyor. Kafamda noktayı henüz<br />
koymuş değilim.<br />
17
18<br />
SÖYLEŞİ MEZUNLARIMIZ<br />
Filiz Dinçmen<br />
24 Temmuz 1939’da Zonguldak’ta doğdu.<br />
<strong>Ankara</strong> Kız Lisesi'nin ardından <strong>Ankara</strong><br />
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden<br />
mezun oldu. 1961-1965 yılları arasında<br />
Dışişleri Bakanlığı Birleşmiş Milletler<br />
Dairesi 3. ve 2. kâtipliği görevlerinde<br />
bulunan Dinçmen, Ağustos 1965'te<br />
Birleşmiş Milletler New York ofisinde 2.<br />
Sekreter ve daha sonra da 1. Sekreter<br />
görevlerine getirildi. 1968-1970 yılları<br />
arasında Tahran Büyükelçiliği’nde görev<br />
yaptı. 1982 yılında Lahey Büyükelçisi<br />
görevine getirilerek Türkiye'nin ilk kadın<br />
büyükelçisi unvanını aldı. 1984 yılında<br />
Strasbourg'da Avrupa Konseyi Türkiye<br />
Daimi Temsilcisi görevine getirildi. 1988<br />
yılında Çok Taraflı Siyasi İşler Genel<br />
Müdürü, 1989 yılında ise; Bakanlığın ilk<br />
kadın müsteşar yardımcısı ve 1991 yılında<br />
bu görevine ek olarak Dışişleri Bakanlığı<br />
sözcüsü oldu. 1993-1997 yılları arasında<br />
Viyana Büyükelçiliği yaptı. 1997-2001<br />
yılları arasında TBMM Başkanı Başmüşaviri<br />
oldu. 2001-2004 yıllarında Vatikan ve<br />
Malta Büyükelçisi olarak görev yaptı. Eylül<br />
2004'ten bu yana Kamu Görevlileri Etik<br />
Kurulu üyeliği görevini yürütüyor.<br />
Türkiye’nin ilk kadın büyükelçisi Filiz Dinçmen ile konuştuk…<br />
"<strong>Ankara</strong> Üniversitesi Türkiye'nin<br />
temel taşlarından biri"<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi ve Mülkiye<br />
bilinçli bir tercih miydi<br />
Çok bilinçli bir tercihti. Daha<br />
ortaokul yıllarında kararımı vermiştim.<br />
Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin Dış<br />
İlişkiler Bölümünü bitirecek ardından<br />
da Dışişleri Bakanlığı’na girecektim.<br />
Tabii o yaş için bunlar çok yeni<br />
fikirlerdi, macera gibi algılanıyordu.<br />
Çevremde beni bu kararımdan<br />
caydırmaya çalışanlar oldu. Ama<br />
dediğimi yaptım.<br />
Üniversite yıllarınız<br />
Fakülteye 1956 yılında girdim.<br />
Cebeci çok hoş bir yerdi, sokaklar<br />
boştu, şimdiki gibi bir yapılaşma yoktu.<br />
Ben <strong>Ankara</strong>’yı çok severim zaten.<br />
Şimdi üniversite yıllarını hep güzel<br />
anılarla hatırlıyorum. İnal Batu, Hikmet<br />
Çetin, Yalçın Küçük, Ayla Kutlu, Vecdi<br />
Gönül gibi isimlerle sınıf arkadaşıydık.<br />
Mezun olur olmaz Bakanlığa<br />
girdiniz…<br />
Yazılı ve sözlü sınavları geçtim.<br />
Burada sorun yoktu, sıradışı olan<br />
nişanlım Üstün Dinçmen ile birlikte<br />
sınavları kazanmamızdı. Bir süre sonra<br />
evlendik. Bu bir ilkti ve kamuoyunda<br />
büyük ilgi yarattı. Bakanlık içinde de<br />
şaşkınlık ve endişe ile karşılandı. Bizi<br />
nasıl tayin edeceklerdi O dönemin<br />
Genel Sekreteri Namık Yolga bana<br />
çok destek oldu, büyük bir anlayış<br />
gösterdi. Sonradan onun yerine gelen<br />
Ümit Haluk Bayülken de beni çok<br />
destekledi. O sırada Nato İşleri Genel<br />
Müdürü olan Osman Olcay aleyhteki<br />
grubun başını çekiyordu. Tabii daha<br />
sonra Osman Olcay ile aramızda köklü<br />
dostluk bağı oluştu.<br />
1982’de ülkemizin ilk kadın<br />
büyükelçisi oldunuz…<br />
Evet, Lahey Büyükelçisi oldum.<br />
Türkiye’nin işi hep zordur, o dönem<br />
de öyleydi. Üstelik Lahey’de çok sıkı<br />
bir güvenlik çemberi altındaydım.<br />
Benden önceki büyükelçimizin oğlu bir<br />
süre önce öldürülmüştü. Ben Lahey’e<br />
gitmeden bir ay önce de Rotterdam<br />
Başkonsolosumuza bir suikast girişimi<br />
oldu fakat Hollanda polisinin tahsis<br />
ettiği zırhlı araç sayesinde çok şükür<br />
ki kendisi kurtulmuştu. Hollandalılar<br />
da bu işi çok ciddiye alıyorlardı.<br />
Koruma olayının ne kadar sıkıntılı bir<br />
şey olduğunu yaşamayan bilemez.<br />
Bana “24 saat emrinizdeyiz, nereye<br />
giderseniz size eşlik edeceğiz” dediler.<br />
Büyükelçilik dışına her çıkışımda 15<br />
kişilik bir ekip mobilize oluyordu.<br />
Özel gezilerinizde de bu<br />
geçerli miydi<br />
Hollanda’da kaldığım sürece<br />
içinde hiç özel hayatım olmadı<br />
diyebilirim. Örneğin hiç çarşıya<br />
çıkmadım, sinemaya gitmedim.<br />
Yalnızca müzeleri gezdim,<br />
hatta buna üzülen polisler ben<br />
gezmiyorum diye benim için geziler<br />
düzenlediler. Bu koruma sıkıntısına<br />
rağmen Lahey bende çok iz bıraktı,<br />
Hollanda’yı çok sevdim.<br />
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk<br />
kadın büyükelçisi olmak nasıl bir<br />
duygu<br />
Hoş bir duygu tabii kamuoyu<br />
da bunu çok önemsedi. O<br />
dönemde kadın Büyükelçi sadece<br />
Türkiye değil dış ülkeler için de<br />
yeni bir olguydu. Lahey’de ilk<br />
göreve başladığımda, bunu diğer<br />
büyükelçiliklere bildirdik. O notada<br />
ismimin başına “Mrs.” eklemelerini<br />
istedimse de arkadaşlarım buna<br />
gerek olmadığını söylediler. Ama<br />
gelen cevapların hepsinde “Bay<br />
Filiz Dinçmen” olmuştum.<br />
Kadın olmanızın zorlukları<br />
nelerdi<br />
Mesleğimizin zorluklarıyla ilgili<br />
eşimin bir sözü vardır; “Dışişleri<br />
mensubu olmak zordur çünkü<br />
Türkiye’de pek sevilmezler, dışarıda<br />
da zordur çünkü Türkiye’nin sorunları<br />
fazladır” diye. Yıllar içerisinde biraz<br />
değişti bu durum. Kadın olmamla<br />
ilgili bir zorluk yaşamadım. Aksine<br />
bir kadının erkeklere göre avantajlı<br />
olabileceğini düşünüyorum.<br />
Çünkü kadınlar daha uzlaşmacı,
daha yumuşak, daha hoşgörülü<br />
davranabilirler.<br />
Eşinizle, hep aynı ülkelerde<br />
görev alabildiniz mi<br />
İlk tayin yerimiz New York’ta<br />
beraberdik, oradan Tahran’a gittik.<br />
Daha sonra ben Brüksel’e eşim<br />
de Lüksemburg’a atandı, o da<br />
fena bir tayin değildi. Hafta sonları<br />
görüşüyorduk. Sonra Türkiye’de uzun<br />
yıllar kaldık, büyükelçi olduğumuzda<br />
farklı ülkelerde görev yaptık. Eşim<br />
benden önce emekli olduğu için<br />
Roma’ya benimle birlikte geldi.<br />
Eşimle meslektaş olmamız çok<br />
büyük avantajdı. O benim en büyük<br />
destekçimdi. Bunaldığım, bocaladığım<br />
dönemler, bırakmayı düşündüğüm<br />
zamanlar oldu. “Katiyen olmaz, burası<br />
erkek dünyası, sen devam edeceksin,<br />
birimizin ayrılması gerekiyorsa<br />
ben ayrılırım” dedi. Başka bir<br />
meslekte<br />
"Gelen cevapların<br />
hepsinde 'Bay<br />
Filiz Dinçmen'<br />
olmuştum"<br />
olan biri bu anlayışı<br />
gösteremezdi.<br />
Halen dev<br />
bir uçurum var<br />
kadın ve erkek<br />
büyükelçi<br />
sayımız<br />
arasında…<br />
Şuan 35 kadın<br />
büyükelçimiz var. Elbette yeterli<br />
değil ama bence iyi bir rakam bu.<br />
Çünkü on yıl süreyle arkamdan<br />
kimse gelmedi. 1992’ye kadar<br />
benden başka kadın büyükelçi yoktu.<br />
Şimdi Dışişleri’nde çalışan Daire<br />
Başkanlarının üçte biri, yani 50 kadarı<br />
kadın. Bu azımsanacak bir oran değil.<br />
“Sayın büyükelçi ve eşi”<br />
dendiğinde, eş kadın olarak<br />
algılanır hep. Bununla ilgili bir<br />
anınız var mı<br />
Hollanda Kraliçesi’nin bir<br />
davetine eşimle birlikte katılmıştık<br />
orda kapıdaki görevliler eşimi<br />
Büyükelçi zannetti. Buna benzer<br />
durumlar çok oldu. Lahey’de 29<br />
Ekim davetimizde benim elimi sıkan<br />
herkes yanımdaki Müsteşarımıza<br />
“Yeni Büyükelçiniz nerede” diye<br />
sormuştu. Aynı akşam Rotterdam<br />
Başkonsolosluğumuzdaki davete<br />
gittim, orada da bir Başkonsolos ile<br />
sohbet ederken ısrarla eşimle ilgili<br />
bilgi almak istedi ve Hollanda’ya ne<br />
zaman geleceğini öğrenmeye çalıştı.<br />
Ben de kendisinin <strong>Ankara</strong>’da görevli<br />
olduğunu ve kısa zamanda gelmesini<br />
umduğumu söyledim. Ancak bir süre<br />
sonra Başkonsolos tekrar yanıma<br />
geldi ve mahcup bir şekilde özür<br />
diledi, benim Büyükelçi olduğumu<br />
anlamamış, eşimin büyükelçi<br />
olduğunu düşünmüştü.<br />
Yurt dışında ülkemizin bir imaj<br />
sorunu olduğu söylenir, yıllar<br />
içinde bir değişim gözlediniz mi<br />
O dönemler<br />
Türkiye’nin iyi bir<br />
imajı yoktu tabii.<br />
Çok sorunlar<br />
yaşadık, hatta o<br />
sorunların bir kısmı<br />
halâ devam ediyor.<br />
Ancak şimdi Türkiye<br />
her bakımdan<br />
daha güçlü bir ülke<br />
olarak görülüyor.<br />
İmajın düzeldiğini<br />
söyleyebiliriz.<br />
Pek çok farklı<br />
ülkede görev<br />
yaptınız.En keyifle<br />
çalıştığınız ve en<br />
çok zorlandığınız<br />
ülkeler<br />
İlk tayinimiz<br />
New York’tu, eşimle<br />
birlikte gitmiştik. En<br />
keyiflisi New York’tu.<br />
En zoru ise Avrupa<br />
Konseyi’ndeki<br />
görevimdi.<br />
Çalışma<br />
yaşamınızdaki<br />
temel felsefeniz<br />
Büyük bir<br />
sorumluluk duygusu taşırım. Bir kadın<br />
olduğum için hiçbir ayrıcalık talep<br />
etmedim, hiçbir özel hak istemedim.<br />
Erkek arkadaşlarımın yükümlülüklerini<br />
aynen yerine getirdim.<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi’nin eski<br />
bir öğrencisi olarak bugünkü<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi hakkındaki<br />
izlenimleriniz<br />
Eskiden bu yana çok önemli bir<br />
kurum. Türkiye’nin temel taşlarından<br />
biri.<br />
Unutamadığınız bir hocanız var<br />
mı<br />
Prof. Dr. Nermin Abadan Unat<br />
bizim hocamızdı. Hakikaten hocaların<br />
hocasıydı. Tek kadındı zaten, son<br />
derece entelektüel, çağdaş, tam bir<br />
Cumhuriyet aydınıydı. Prof. Dr. Bedri<br />
Gürsoy Hocamızı çok severdim,<br />
o da beni çok severdi. Prof. Dr.<br />
Mümtaz Soysal da dikkat çekici<br />
hocalarımızdandı. Ticaret Hukuku<br />
Hocamız Prof. Dr. Kemal Arar benim<br />
için çok özeldi. Ben onun derslerine<br />
girmemiştim. Aslında son derce zeki<br />
bir insandı çok hoş anlatımı vardı<br />
ama konuyu biraz yavan bulmuştum<br />
herhalde. Soru-cevap defteri gibi bir<br />
kaynak vardı öğrenciler arasında,<br />
galiba ona güveniyordum. Sınav<br />
günü geldiğinde dehşet içinde o<br />
defterin hiçbir işe yaramayacağını<br />
gördüm. Sorulara “evet” veya “hayır”<br />
şeklinde cevaplar verilmişti. Ders<br />
notlarını okumaya başladım, bir<br />
kısmını da kardeşim ve onun bir<br />
arkadaşına bölüştürdüm, yani gayet<br />
kötü bir hazırlık yaparak sınava girdim.<br />
Kemal Arar Hoca kız öğrencileri çok<br />
desteklerdi, bu doğru bir şey değil ama<br />
biraz da ona güvenmiştim. Sınavda<br />
en bildiğin iki soruyu anlat dedi. Birinci<br />
soruyu anlatırken bir şey sordu, cevap<br />
veremedim, sonra tekrar bir soru<br />
daha sordu yine cevap veremedim.<br />
“Peki, ikinci soruya geç” dedi. Yine<br />
birkaç soru sordu ve ben hiçbirini<br />
cevaplayamadım. “Ben sana bir akıl<br />
sorusu soracağım” dedi. Soruyu da<br />
verdiğim cevabı da hatırlamıyorum<br />
ama cevabımdan sonra Kemal<br />
Hoca heyecanla yerinden kalktı ve<br />
“Sende bir hukuk dehası var kızım,<br />
sana 10 veriyorum” dedi. Hiçbir şey<br />
bilmeden alınan haksız bir nottu tabii<br />
ama dünyalar benim oldu. Bu hiç<br />
unutmadığım bir anımdır. Kendisini de<br />
hep rahmetle anıyorum.<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi’nin sizin için<br />
anlamı<br />
O dönemde sanki Mülkiye devletin<br />
sahiplerinden bir tanesiydi. Mülkiye’de<br />
okuyanlar devlette önemli görevler<br />
alır, Cumhuriyeti kollar, vatana millete<br />
hizmet eder anlayışı vardı. Elbette çağ<br />
değişiyor ama hala Mülkiyeli olmak<br />
önemli bir artı.<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi öğrencilerine<br />
öğütleriniz nelerdir<br />
Çalışmak her şeyin başında geliyor.<br />
Dil öğrenmeleri çok önemli. Türkiye’yi,<br />
sorunlarını ve tarihimizi iyi tanımaları<br />
ve dış dünyayı da yakından izlemeleri<br />
gerekiyor.
20<br />
Prof. Dr. Remo Bodei<br />
Üniversitemiz Dil ve Tarih-Coğrafya<br />
Fakültesi İtalyan Dili ve Edebiyatı<br />
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nevin<br />
Özkan ile Felsefe Bölümü Başkanı<br />
Prof. Dr. Sabri Büyükdüvenci’nin<br />
İtalya Büyükelçiliği ve Dost Yayınevi<br />
işbirliğinde düzenledikleri etkinlikte<br />
ünlü İtalyan felsefeci Prof. Dr. Remo<br />
Bodei; 9 Mart 2012 tarihinde DTCF<br />
Muzaffer Göker Salonu’nda “Hafıza,<br />
Ünlü İtalyan<br />
Felsefeci Remo<br />
Bodei DTCF'deydi<br />
Unutma ve Kollektif Kimlik Oluşumu”<br />
başlıklı bir konferans verdi.<br />
Halen Pisa Üniversitesi’nde<br />
Felsefe Tarihi alanında öğretim üyeliği<br />
görevini sürdüren ve aynı zamanda<br />
1992 yılından bugüne Los Angeles<br />
California Üniversitesi’nde “Recurrent<br />
Visiting Professor” ünvanıyla görev<br />
yapmakta olan Prof. Dr. Remo<br />
Bodei’in verdiği konferansa DTCF<br />
Felsefe Bölümü öğretim üyeleri ve<br />
öğrencileri dışında <strong>Ankara</strong>’da bulunan<br />
üniversitelerin Felsefe Bölümlerinden<br />
de çok sayıda öğretim üyesi ve<br />
öğrenci katıldı. Prof. Dr. Remo<br />
Bodei’e gösterilen yoğun ilgi nedeniyle<br />
salonu tamamen dolduğu için bir çok<br />
izleyici de İtalyanca’dan Türkçe’ye<br />
andaş çevirisi yapılan konferansı<br />
ayakta izledi.<br />
Uluslararası Göç<br />
Örgütü Türkiye<br />
Şefi AÇAUM'daydı<br />
Uluslararası Göç Örgütü (IOM)<br />
Türkiye Misyon Şefi Meera Sethi;<br />
7 Mart 2012 tarihinde Üniversitemiz<br />
Afrika Çalışmaları Araştırma ve<br />
Uygulama Merkezi’nde (AÇAUM)<br />
“Afrika’daki Göç Trendleri” başlıklı bir<br />
konferans verdi.<br />
Konferansın başında kendini ve<br />
Afrika ile olan ilgisini anlatan Meera<br />
Sethi, konferansa katılan öğrencilerin<br />
de Afrika ile olan akademik ve<br />
bireysel ilişkilerini anlatmalarına<br />
imkân veren bir soru cevap bölümü<br />
Prof. Dr. Sina Akşin<br />
gerçekleştirdi. Bu bölümün ardından<br />
Sethi, konuşmasında Afrika’da<br />
meydana gelen göç hareketlerinin<br />
niteliğine, zaman içinde değişen ve<br />
aynı kalan yönlerine değindi. Sunumu<br />
sırasında rakamsal verilere de yer<br />
veren Sethi konuşmasında son 20<br />
senedir Afrika’daki göç hareketlerinin<br />
incelenmesinde nelerin dikkate<br />
alındığı ve akademik tartışmaların<br />
hangi alanlarda yoğunlaştığına<br />
dikkat çekti. Son olarak IOM’un<br />
kıtadaki faaliyetlerine değinen Sethi,<br />
gerçekleştirdiği soru cevap bölümü<br />
ile konferansını bitirdi. Konferansa<br />
akademisyen ve öğrencilerin yanı sıra<br />
çeşitli Afrika devletlerinin diplomatik<br />
temsilcileri de katıldı.<br />
Konferansın ardından Afrika<br />
Çalışmaları Merkezi’ni gezen Sethi,<br />
Müdür Prof. Dr. Melek Fırat ile IOM<br />
ile AÇAUM arasında gelecekte<br />
yapılabilecek ortak çalışmalar ve<br />
işbirliği imkânlarını da değerlendirdi.<br />
"Türkiye'yi<br />
Anlamak İçin<br />
Dört Anahtar"<br />
Üniversitemiz Veteriner<br />
Fakültesi’nde İstiklal Marşı'nın<br />
kabulünün 91. Yılı etkinlikleri<br />
kapsamında12 Mart 2012 tarihinde<br />
Prof. Dr. Sina Akşin "Türkiye'yi<br />
Anlamak İçin Dört Anahtar" konulu bir<br />
konferans verdi.<br />
Prof. Dr. Satı Baran Konferans<br />
Salonu’nda yapılan konferans<br />
Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr.<br />
Meera Sethi<br />
Rıfkı Hazıroğlu'nun açılış konuşması<br />
ile başladı. Türk Veteriner Hekimleri<br />
Birliği'nin hazırlatmış olduğu "Mehmet<br />
Akif Ersoy"un hayat hikayesi ve<br />
mücadelelerini anlatan sinevizyon<br />
gösterimi sonrasında Prof. Dr. Sina<br />
Akşin "Türkiye'yi Anlamak İçin Dört<br />
Anahtar" konulu bir konferans verdi.<br />
Konferans sonrası "İstiklal Marşı<br />
Sergisi" gezildi.
21<br />
Flacso-Ekvador<br />
ile İki İşbirliği<br />
Anlaşması<br />
15-16 Mart 2012 tarihlerinde<br />
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün<br />
davetlisi olarak Türkiye’ye iki günlük<br />
resmi bir ziyaret gerçekleştiren<br />
Ekvador Cumhurbaşkanı Rafael<br />
Correa’nın beraberinde gelen heyetin<br />
üyelerinden biri de, UNESCO’nun<br />
desteğiyle 17 Latin Amerika ülkesinde<br />
kurulan FLACSO’nun (Latin Amerika<br />
Sosyal Bilimler Fakültesi) Ekvador<br />
Başkanı Prof. Dr. Adrian Bonilla’ydı.<br />
Ziyaret kapsamında FLACSO-<br />
Ekvador adına Prof. Dr. Adrian Bonilla<br />
ile Üniversitemiz adına Rektör Prof.<br />
Dr. Cemal Taluğ arasında bir çerçeve<br />
anlaşması imzalandı. Yapılan çerçeve<br />
anlaşmasının yanı sıra FLACSO-<br />
Ekvador ile Latin Amerika Çalışmaları<br />
Araştırma ve Uygulama Merkezi<br />
(LAMER) arasında ikinci bir anlaşma<br />
da imzalanarak iki kurum arasındaki<br />
işbirliği somutlaştırıldı.<br />
FLACSO-Ekvador ile LAMER<br />
arasında imzalanan anlaşma uyarınca<br />
iki kurumun da Latin Amerika<br />
üzerine yüksek lisans ve doktora<br />
programları olduğu değerlendirilerek,<br />
anılan programların karşılıklı olarak<br />
desteklenerek her yıl birer öğretim<br />
üyesinin anlaşmaya taraf olan diğer<br />
kuruma gönderilmesine karar verildi.<br />
Bu kapsamda LAMER’den gidecek<br />
öğretim üyesinin Türkiye’de yaz tatiline<br />
denk gelen ancak Ekvador’da derslerin<br />
devam ettiği yaz döneminde gitmesi<br />
buna karşılık Ekvador’dan gelecek<br />
öğretim üyesinin güz yarıyılında<br />
LAMER’de bulunması öngörüldü.<br />
Anlaşmanın ikinci maddesinde<br />
ise FLACSO-Ekvador ile LAMER’in<br />
İngilizce-İspanyolca ve Türkçe olarak<br />
üç dilde yayımlanacak ortak bir<br />
kitap çıkarmaları öngörüldü. 2012-<br />
2013 öğretim yılında yayımlanması<br />
kararlaştırılan kitabın; Ant Bölgesi<br />
ülkeleri olan Ekvador, Bolivya,<br />
Peru, Venezuela, Kolombiya, Şili ve<br />
Türkiye’yi, ülkelerin enerji, ekonomi,<br />
devlet yönetimi, toplumsal eşitsizlik<br />
ve stratejik konumları bakımından ele<br />
alması da anlaşmada yer aldı.<br />
TÖMER<br />
İzmir Şubesi'nde<br />
Kore Dili Eğitimi<br />
Başladı<br />
Üniversitemiz, Kral Sejong<br />
Enstitüsü ve Kore Büyükelçiliği’nin<br />
ortak çalışmaları sonucunda TÖMER<br />
İzmir Şubesi’nde yer alan Kral Sejong<br />
Enstitüsü'nün açılışı, Kore Büyükelçisi<br />
Sang-kyu Lee, Üniversitemiz Rektörü<br />
Prof. Dr. Cemal Taluğ, Kore Fahri<br />
Konsolosu Noyan Gürel, Tömer<br />
Müdürü Engin Uzun, Tömer İzmir<br />
Şube Koordinatörü Murat Atak, Ürdün<br />
Fahri Konsolosu Ömer Kaplan, Kore<br />
Dayanışma Derneği Başkanı Kim Jae<br />
Su ve Kore Kültür Merkezi Müdürü'nün<br />
katılımıyla 9 Mart 2012 tarihinde<br />
gerçekleşti.<br />
Açılışta konuşan Prof. Dr. Cemal<br />
Taluğ, Kore ile Türkiye'nin coğrafi<br />
açıdan birbirine uzak iki ülke olarak<br />
benzerliklerinin çok olduğunu<br />
vurgulayarak, tarım ve askeri alanda<br />
çok önemli keşifler de yapan Kral<br />
Sejong'un, ülkenin Hangul alfabesinin<br />
yaratıcısı olduğunu anlattı. Taluğ:<br />
"Bu işbirliğinin iki ülke arasında her<br />
gün ilerleyen ilişkilere büyük katkı<br />
sağlayacağına inancımız sonsuz. Kore<br />
Fahri Konsolosumuz Noyan Gürel'e de<br />
Kral Sejong Enstitüsü'nün açılışı için<br />
katkılarından dolayı teşekkür ederim"<br />
dedi.<br />
Kore Büyükelçisi Sang-kyu Lee<br />
ise, Kral Sejong Enstitüsü'nün Kore<br />
Hükümeti tarafından 34 ülke 75<br />
bölgede kurulan bir kurum olduğunu<br />
belirterek, "Ege Bölgesi'nin Kore'ce<br />
öğrenme arzusu iki ülke arasındaki<br />
ticarete katkıda bulunacağına<br />
inanıyorum" dedi. Büyükelçi iki ülke<br />
ilişkilerinin gelişmesi için karşılıklı<br />
kültürleri öğrenmenin önemine de<br />
işaret etti.
22<br />
94 Yaşındaki<br />
Saadet<br />
Öğretmenin Sağlık<br />
Sırlarını Artık<br />
Dünya Biliyor<br />
Dünya Sağlık Örgütü tarafından<br />
53 ülkeden sağlıklı yaşlanan<br />
bireylerle ilgili mülakatlara yer verdiği<br />
internet sitesinde, Türkiye’den de 94<br />
yaşındaki emekli öğretmen Saadet<br />
Berna’nın sağlık sırlarına yer verildi.<br />
Mülakatı Üniversitemiz Sağlık Bilimleri<br />
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şengül<br />
Hablemitoğlu ve Üniversitemiz Yaşlılık<br />
Çalışmaları Uygulama ve Araştırma<br />
Merkezi Müdürü Prof. Dr. Emine<br />
Özmete yaptı.<br />
Eskişehir’de 30 Eylül 1918 yılında<br />
doğan Saadet Berna, 94 yaşında<br />
ulu bir çınar gibi hem fiziksel hem de<br />
mental açıdan oldukça sağlıklı; zinde<br />
ve aktif; geleceğe yönelik hedefleri,<br />
hayalleri olan ve topluma nasıl katkıda<br />
bulunabilirim düşüncesi ile yaşayan;<br />
gözlerinde zeka ve yaratıcılık pırıltısı<br />
eksik olmayan; daha çok gençlerle<br />
sohbet etmeyi seven birisi.<br />
Üniversitemiz Yabancı Diller<br />
Yüksekokulu'nun Milli Eğitim<br />
Bakanlığı ile işbirliği içinde<br />
yürüttüğü yurtdışı eğitim projesiyle<br />
ilgili bilgilendirme toplantısı, MEB<br />
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü Yurtdışı<br />
Eğitim Grup Başkanı Abdülmuttalib<br />
Çetin ve şube müdürlerinin<br />
Saadet Berna 1937’de İstanbul<br />
Çapa Öğretmen Okulu’nu dönem<br />
birincisi olarak bitirdi. Türkiye’nin çeşitli<br />
bölgelerinde öğretmen olarak çalıştı.<br />
Toplam resmi görevi 41 yıla ulaştı.<br />
Emekli olduktan sonra Türk Atlantik<br />
Konseyi Eğitim Kolu 2. Başkanlığını<br />
yürüttü. Halen Konseyin danışmanı ve<br />
denetçisi olarak bulunuyor.<br />
Başöğretmen Saadet Berna<br />
öğrencilik yıllarında I. Dünya Savaşı<br />
sonrasında Mustafa Kemal Atatürk’ü<br />
okullarını ziyaret ettiğinde görmüş ve<br />
sohbet etme fırsatı bulmuş. Mülakatla<br />
ilgili bilgi veren Prof. Dr. Şengül<br />
Hablemitoğlu; Saadet Berna’nın<br />
<strong>Ankara</strong>’daki evini ziyaret ettiklerinde,<br />
turuncu perdeleri, koltukları, çiçekleri,<br />
büyük bir kütüphanesi, zamanının<br />
çoğunu başında geçirdiği bilgisayarı ile<br />
sevgi dolu bir yuva ile karşılaştıklarını<br />
söyledi. Prof. Dr. Özmete de Masmavi<br />
katılımlarıyla 15 Mart 2012 tarihinde<br />
Yabancı Diller Yüksekokulu Gölbaşı<br />
Yerleşkesi'nde gerçekleştirildi.<br />
Proje kapsamında yürütülen dil<br />
eğitimiyle ilgili değerlendirmelerin<br />
yapıldığı toplantıda, İçişleri Bakanlığı,<br />
Emniyet Genel Müdürlüğü, Fulbright,<br />
British Council ve MEB Ortaöğretim<br />
gözleri, özenle taranmış iki yanda<br />
örgülü saçları, yeşil renkte ojeleri ve<br />
zarif giyisileri ile çoşkulu ve şaşırtıcı bir<br />
enerji ile kendilerini karşılayan Saadet<br />
Berna’nın, aşırı yemek yemediğini,<br />
soğuk duş almayı sevdiğini ve kronik<br />
olarak yalnızca Yüksek Tansiyon<br />
hastalığı olduğunu söyledi.<br />
Saadet Berna; yaşama sevincinin<br />
ve yaşama bağlılığının nedenini<br />
şöyle açıklıyor:“ Üniversite’de<br />
okuyan kızımı kaybettikten bir süre<br />
sonra eşimi de kaybettim. Yaşamın<br />
bir anda bitebilirliğini görünce<br />
insanların kıymetini anladım. Her<br />
insanın yüzü birbirinden ne kadar<br />
farklıysa yetenekleri de o kadar<br />
farklı, bu yeteneklerimizi yaşama<br />
aktarmalıyız. Daha ne kadar çok<br />
öğrenecek ve öğretecek şeyim var<br />
diye düşünüyorum. İşte yaşama<br />
bağlılığımın sebebi.”<br />
Yabancı Diller Yüksekokulu'nda<br />
Bilgilendirme Toplantısı<br />
Genel Müdürlüğünün bilgilendirici<br />
sunumları yer aldı.<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi ve Gazi<br />
Üniversitesi’nde eğitim gören<br />
yaklaşık yüz bursiyerin ve öğretim<br />
elemanlarının katıldığı toplantı sorucevap<br />
bölümüyle sona erdi.
Üniversitemizde<br />
8 Mart<br />
Dünya Kadınlar Günü<br />
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Üniversitemizin farklı yerleşkelerinde çeşitli<br />
etkinliklerle kutlandı.<br />
DTCF'de "Kadına Şiddet" Paneli<br />
Dünya Kadınlar Günü nedeniyle<br />
Üniversitemiz Rektörlüğü ile Dil ve<br />
Tarih-Coğrafya Fakültesi tarafından<br />
düzenlenen ‘’Kadına Şiddet” konulu<br />
panel ile Sevda-Cenap And Müzik<br />
Vakfı Kadınlar Korosu konseri 08<br />
Mart 2012 tarihinde DTCF Farabi<br />
Salonu'nda yapıldı.<br />
Kadının toplum yaşamına tam ve<br />
eşit katılımı sağlanmadan yaşanılası<br />
bir dünya elde edilmesinin mümkün<br />
olmadığını vurgulayan Üniversitemiz<br />
Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ açılış<br />
konuşmasında şunları söyledi: “Ne<br />
yazık ki ülkemizde ve dünyada<br />
kadınlar emeklerinin meyvesini<br />
erkeklerle tam olarak eşit alamıyor.<br />
Daha da içimizi acıtan konu kadına<br />
CTS'den Etkinlikler<br />
Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi<br />
Başhemşireliği-Hizmetiçi Eğitim<br />
Koordinatörlüğü ve Kadın Sağlığı<br />
Hemşireliği Derneği <strong>Ankara</strong> Şubesi<br />
Kadın Sağlığı Çalışma Grubu’nun<br />
organizasyonunda 8 Mart Dünya<br />
Kadınlar Günü nedeniyle “Toplumsal<br />
Cinsiyet Eşitliğini Sağlamada Kadının<br />
Güçlendirilmesi” isimli panel 8 Mart<br />
2012 tarihinde düzenlendi.<br />
Cebeci Hastanesi 50. Yıl<br />
Konferans Salonunda gerçekleştirilen<br />
panele Tıp Fakültesi Dekanı Prof.<br />
yönelik şiddet. Biz <strong>Ankara</strong> Üniversitesi<br />
olarak bu yıl Dünya Kadınlar Günü’ne<br />
biraz daha başımız dik giriyoruz çünkü<br />
üniversitemiz kamu üniversiteleri<br />
arasında tek ‘kadına karşı cinsel<br />
taciz ve saldırı konusunda bir politika<br />
belgesi kabul eden ve bir destek birimi<br />
kuran üniversite. Üniversitemizin<br />
birçok yerinde dünya kadınlar günü<br />
ve dünya emekçi kadınlar günü<br />
için çok değerli, anlamlı çalışma<br />
yapıyorlar. Şiddetle ilgili olarak böyle<br />
bir panel düzenlenmiş olmasından<br />
da büyük memnuniyet duyuyorum ve<br />
emeği geçen herkese çok teşekkür<br />
ediyorum.” dedi.<br />
Moderatörlüğünü Üniversitemiz<br />
Rektör Danışmanı Prof. Dr.<br />
Mart Dünya Kadınlar Günü<br />
8 kutlamaları çerçevesinde 5-9 Mart<br />
2012 tarihleri arasında Üniversitemiz<br />
Rektörlüğü Cinsel Taciz ve Cinsel<br />
Saldırıya Karşı Destek Birimi<br />
tarafından çeşitli etkinlikler düzenledi.<br />
5 Mart’ta Dil ve Tarih Coğrafya<br />
Fakültesi Muzaffer Göker Salonu’nda<br />
ilki düzenlenen etkinlikler kapsamında<br />
yine aynı gün Hukuk Fakültesi<br />
Mahmut Esat Bozkurt Salonu’nda film<br />
gösterimi yapıldı.<br />
6 Mart’ta Üniversitemiz Rektörlük<br />
Yüzüncü Yıl Konferans Salonu’nda<br />
standlarda tanıtımlar yapıldı, dans<br />
gösterimi ve kısa film gösteriminin<br />
ardından bir panel düzenlendi. Prof.<br />
Dr. Gülay Toksöz’ün yöneticiliğinde<br />
<strong>Ankara</strong> Tıp'ta Kadının Güçlendirilmesi Paneli<br />
Dr. İlker Ökten, Dekan Yardımcısı<br />
Prof. Dr. Atilla Aral, Cebeci Hastanesi<br />
Başhekimi Prof. Dr. Sancar Bayar,<br />
Başhekim Yardımcıları Prof. Dr.<br />
Haydar Gök, Prof. Dr. Ergin Çiftçi,<br />
Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı<br />
Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, Kadın<br />
Sağlığı Hemşireliği Derneği <strong>Ankara</strong><br />
Şubesi Başkanı Prof. Dr. Lale Taşkın,<br />
Cebeci Hastanesi Başhemşiresi<br />
Semiha Topsoy’la birlike çok sayıda<br />
öğretim üyesi ve hemşire katıldı.<br />
Oturum başkanlığına Prof. Dr.<br />
Gülay Kurtay’ın yaptığı panelde,<br />
Üniversitemiz Cinsel Taciz ve Cinsel<br />
Saldırıya Karşı Politika Birimi’nden<br />
Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.<br />
Serap Şahinoğlu, Süleyman Demirel<br />
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi<br />
Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.<br />
Dr. Songül Sallan Gül, Üniversitemiz<br />
Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Psikiyatris<br />
Doç. Dr. İnci Özgür İlhan, Gelincik<br />
Derneği’nden Av. Ülkercan Özbey<br />
İlhan ve Toplumsal Cinsiyet Uzmanı<br />
Aysun Töngür Aytimur konuşmacı<br />
olarak katıldılar.<br />
Panel ve konser kalabalık bir<br />
izleyici grubu tarafından büyük bir<br />
ilgiyle izlendi.<br />
düzenlenen panele Doç. Dr. Alev<br />
Özkazanç, Doç.Dr. Güzin Yamaner,<br />
Doç.Dr. Türkan Yalçın Sancar, Doç.<br />
Dr. Şennur Kışlak konuşmacı olarak<br />
katıldı. 7 Mart’ta Sağlık Hizmetleri<br />
Meslek Yüksekokulu Konferans<br />
Salonu 8 Mart’ta Veteriner Fakültesi<br />
Satı Baran Konferans Salonu’nda<br />
“Cinsel Taciz ve Cinsel Saldırıya<br />
Karşı Destek Birimi Etkinlikleri<br />
Tanıtım Toplantısı ve Film Gösterimi”<br />
yapıldı. 9 Mart’ta ise Başkent Meslek<br />
Yüksekokulu Seminer Salonu’nda<br />
etkinlikler düzenlendi. Ayrıca 5 Mart’ta<br />
Hukuk Fakültesi’nde kurulan tanıtım<br />
stantları beş gün boyunca ilgililerce<br />
ziyaret edildi.<br />
Lale Taşkın'ın yaptığı panele, Prof.<br />
Dr. Abdulkadir Çevik, Prof. Dr. Ayşe<br />
Akın, Ahu Özyurt ve Prof. Dr. Şengül<br />
Hablemitoğlu panelist olarak katıldı.<br />
23
24<br />
Hakan Melih Aygün<br />
Üniversitemiz Başkent Meslek<br />
Yüksekokulu 2011-2012 Bahar<br />
Dönemi seminerleri kapsamında,<br />
13 Mart 2012 tarihinde Müzeciler<br />
Derneği Başkanı Hakan Melih Aygün<br />
tarafından sunulan “Kültür Varlıkları<br />
ve Bilgi Teknolojileri” konulu seminer<br />
gerçekleştirildi.<br />
Seminerde kültürel mirasın<br />
Üniversitemiz Su Ürünleri<br />
Araştırma Merkezi’nin düzenlediği<br />
etkinlik kapsamında 07 Mart 2012<br />
tarihinde Gıda Tarım ve Hayvancılık<br />
Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri<br />
Genel Müdürlüğü Balıkçılık<br />
Teknolojisi Mühendisi Selçuk Tayyip<br />
Kösoğlu “Türkiye’de Deniz Balıkları<br />
Yetiştiriciliğinin Dünü-Bugünü-Yarını”<br />
konulu bir seminer verdi.<br />
Başkent MYO’da<br />
"Kültür Varlıkları ve<br />
Bilgi Teknolojileri"<br />
Semineri<br />
korunmasında günümüz bilgi<br />
teknolojilerinin kullanımına ve önemine<br />
ilişkin olarak yurtiçi ve yurtdışındaki<br />
çeşitli uygulamalara dair bilgiler<br />
paylaşıldı. Bu kapsamda Müzeciler<br />
Derneği tarafından, müze ya da<br />
arkeolojik kazı alanlarında mevcut<br />
eserlerin ilk tespitleri, belgelenmeleri,<br />
envanterlenmeleri, restorasyon-<br />
Veteriner Fakültesi'nde<br />
Yabancı Konuklardan<br />
Seminerler<br />
Veteriner Fakültesi Cerrahi<br />
Anabilim Dalı'nın organize ettiği<br />
ilk etkinlikte, Üniversity of Nottingham,<br />
School of Veterinary Medicine'de<br />
special lecturer olarak görev yapan Dr.<br />
Romain Pizzi, 26 Mart 2012 tarihinde<br />
Prof. Dr.Satı Baran Konferans<br />
Salonunda "Laparoskopik Cerrahi"<br />
konusunda bir eğitim semineri verdi.<br />
Teorik bölümden sonra uygulamaya<br />
dönük çalışmalar Cerrahi Anabilim Dalı<br />
Başkanı Prof.Dr.Ali Bumin, Dr.Romain<br />
Pizzi ve diğer akademisyenlerin<br />
öncülüğünde hafta boyunca devam<br />
etti.<br />
İkinci etkinlikte ise Veteriner Fakültesi<br />
ile Belçika Liege Üniversitesi Veteriner<br />
Fakültesi arasında imzalanan<br />
LLP-Erasmus programı anlaşması<br />
kapsamında Veteriner Fakültesini<br />
ziyaret eden Liege Üniversitesi<br />
Veteriner Fakültesi<br />
LLP-Erasmus Koordinatörü ve<br />
Sığır Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr.<br />
ASAUM'da<br />
"Deniz Balıkları Yetiştiriciliği"<br />
Seminerde ülkemizdeki balıkçılık<br />
faaliyetlerinin nasıl başladığı ve<br />
geliştiği belirtilerek özellikle ülkemizin<br />
balıkçılık ihracatındaki önemine dikkat<br />
çekildi. Seminerde başta çipura ve<br />
levrek balıkları ile başlayan üretimin<br />
günümüzde 25 balık türünün elde<br />
edilmesiyle hızla büyüdüğü, 2002-<br />
2011 yılları arasında ülkemizdeki su<br />
ürünleri ihracatında yaklaşık %364<br />
konservasyon çalışmaları,<br />
sergilenmesi ve güvenlikleri gibi<br />
pek çok alanda kullanılabilecek olan<br />
bilgi teknolojileri sayesinde eserlerle<br />
ilgili tüm bilgilerin mevcut olduğu<br />
bir veritabanı oluşturulmasının<br />
hedeflendiği belirtildi.<br />
Christian Hansen de 26 Mart 2012<br />
tarihinde "Dişi Genital Sistem" ve 27<br />
Mart 2012 tarihinde ise "Sürü Bazında<br />
Üreme Problemleri"konulu iki sunum<br />
gerçekleştirdi.<br />
artış olduğu ve 448 milyon ABD<br />
dolarına yükseldiği açıklandı. Bunun<br />
yanı sıra Karadeniz’de balıkların ağ<br />
kafeslerinde yetiştirilmesinin ayrı bir<br />
sektör olduğu belirtilirken, Türkiye’nin<br />
bütün bu gelişmeler sonucunda hem<br />
Akdeniz hem de Avrupa ülkeleri<br />
arasında önemli bir konuma sahip<br />
olduğuna da dikkat çekildi.
25<br />
Nükleer Bilimler<br />
Enstitüsü'nden<br />
"Tanısal<br />
Radyoloji<br />
Hizmetleri"<br />
Üniversitemiz Nükleer Bilimler<br />
Enstitüsü tarafından, tanısal<br />
radyolojide “Görüntüleme<br />
sistemlerinde kalite kontrol,<br />
performans testleri ve hasta radyasyon<br />
dozlarının uluslararası standartlara<br />
göre ölçülmesi” hizmeti başlatıldı.<br />
Enstitü bilim insanları tarafından<br />
son 10 yıldır sürdürülen çalışmalarda<br />
ülkemizde radyasyonun sağlıkta<br />
kullanımının yeteri kadar bilinçli<br />
olmadığı, birçok incelemede hasta ve<br />
çalışanların uluslar arası standartlara<br />
göre daha fazla radyasyon aldıkları<br />
saptandı. Tanısal incelemelerde<br />
kullanılan görüntüleme sistemlerinin<br />
hatalı kullanılması, gerekli kalite<br />
kontrol ve kalibrasyonlarının<br />
yapılmamasına bağlı olarak önemli<br />
Güzel Sanatlar Bölümü<br />
Kuruluş Yıldönümünü Kutladı<br />
Üniversitemiz Güzel Sanatlar<br />
Bölümü’nün 27.kuruluş yıldönümü<br />
dolayısıyla 19 Mart 2012 tarihinde<br />
Hukuk Fakültesi fuayesinde bir sergi<br />
düzenlendi. Sergide Güzel Sanatlar<br />
Bölümü öğrencilerinin çalışmaları<br />
sergilendi.<br />
Bölüm Başkanı Uzm.Ceylan<br />
Türkşen ve Uzm.Gülizar Karaçam<br />
tarafından koordine edilen sergi<br />
öncesinde Dr. Itır Eskioğlu, Ayşenur<br />
teşhis hatalarının ortaya çıkabileceği<br />
sonucuna varıldı. Bir diğer önemli<br />
sonuç da, Türkiye’deki cihaz<br />
sayılarının giderek ve kontrolsüz bir<br />
şekilde arttığı belirlendi.<br />
Enstitü Müdürü Prof. Dr. Doğan<br />
Bor; Enstitü tarafından sunulacak<br />
bu hizmet ile tanısal radyolojide<br />
farklı incelemelerde alınan<br />
görüntülerin optimum kalitede ve<br />
minimum radyasyon dozunda elde<br />
edilmelerinin sağlanacağını belirtti.<br />
Böylelikle hem tanılardaki hataların<br />
asgariye indirileceği hem de hasta<br />
ve çalışanların en az düzeyde<br />
radyasyon almalarının mümkün<br />
olacağını söyleyen Prof. Dr. Bor:<br />
“Bu testlerin bir diğer önemli yararı<br />
üretici ve/veya temsilci firmalar<br />
Üstün ve Hamza Üstün tarafından<br />
müzik dinletisi sunuldu.<br />
Sergiye katılan ve kısa bir konuşma<br />
yapan Üniversitemiz Rektörü Prof.<br />
Dr. Cemal Taluğ; “Son yıllarda bilimle<br />
uğraşanlar için yaratıcılığın ne kadar<br />
önemli olduğunu daha yakıdan<br />
görüyoruz. Aynı şekilde sanata ilgi<br />
duyanların içinde bir bilim adamının<br />
yoğun, titiz ve disiplinli çalışmasının<br />
ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.<br />
tarafından gerçekleştirilen montaj<br />
veya bakım-onarımların teknik açıdan<br />
kontrol edilmesi olacak. Böylelikle<br />
cihazların kullanma masraflarında<br />
azalma ve ömürlerinde uzama<br />
sağlanacak. Gerek Enstitümüzün<br />
gerçekleştirdiği çalışmalar gerekse<br />
uluslararası literatür incelendiğinde,<br />
girişimsel inceleme yapan radyolog<br />
ve kardiyologların radyasyondan en<br />
fazla etkilenen meslek grubu olduğu<br />
anlaşılmakta. Bu bağlamda bu gruba<br />
yönelik bir ‘radyasyondan korunma<br />
programı’ başlatıldı. Enstitümüzün<br />
radyasyon ölçümlerine yönelik bu<br />
hizmetinin sektöre büyük yarar<br />
sağlayacağı inancındayız.”dedi.<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi’nde bu kadar çok<br />
genç sanatçı olduğunu bilmiyordum.<br />
Bunu gösterdiğiniz için hepinizi<br />
kutluyorum. Lütfen böyle güzel<br />
çalışmalara imza atmaya devam edin.<br />
Türkiye’nin en değerli üniversitesi<br />
olduğumuzun kanıtlarından biri<br />
de bugün burada yaptığınız sanat<br />
eserleridir.” dedi.
26<br />
Prof. Dr. Orhan Bingöl<br />
Üniversitemiz Dil ve Tarih-Coğrafya<br />
Fakültesi Arkeoloji Bölümü<br />
tarafından düzenlenen “Arkeoloji<br />
Sempozyumu” 19-21 Mart 2012<br />
tarihleri arasında DTCF Farabi<br />
Salonu’nda yapıldı. Sempozyumu<br />
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Cemal<br />
Taluğ, DTCF Dekanı Prof. Dr. Rahmi<br />
Er, Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr.<br />
Orhan Bingöl, öğretim üyeleri ve çok<br />
sayıda öğrenci izledi.<br />
Rektör Prof. Dr. Cemal Taluğ,<br />
sempozyum açılışında yaptığı<br />
konuşmada ülkemizin arkeoloji<br />
bilimi için olağanüstü bir kaynak<br />
cenneti olduğunu<br />
hatırlatarak, Türk Arkeolojisinde<br />
büyük değişimin geçen sene 75. Yılını<br />
kutladığımız Dil ve Tarih-Coğtafya<br />
Fakültesi ve Mustafa Kemal Atatürk<br />
ile başladığını vurguladı. Prof. Dr.<br />
Taluğ: “ Tarihin izini kendi insanlarımız<br />
sürsün, kendi insanımızla kendi<br />
tarihimizi öğrenelim sloganı altında<br />
bu büyük fakültede son derece<br />
yetkin bir Arkeoloji Bölümü kuruldu.<br />
Arkeolojinin 76 yıllık tarihi büyük bir<br />
başarı öyküsüdür. Bu başarı öyküsünü<br />
yaratan herkese şükranlarımı<br />
sunuyorum. Henüz Arkeoloji Müzesi’ni<br />
DTCF'de<br />
"Arkeoloji<br />
Sempozyumu"<br />
yapamadık ama hiç olmazsa kitabını<br />
çıkarttık. Yüzüncü Yıl Kitabı’nı görünce<br />
çok duygulandım. Çinliler bir fidan<br />
dikerken derler ki: ‘Bu fidanı dikmenin<br />
en güzel zamanı yirmi yıl önceydi<br />
ikinci en güzel zaman ise şimdidir’.<br />
Bu kitapta emeği geçen herkesi<br />
kutluyorum.” dedi<br />
Sempozyumda 2011 yılındaki<br />
kazı ya da bilimsel çalışmalara<br />
ilişkin bildiriler sunuldu. Üç gün<br />
süren sempozyumun, bu yıl iki<br />
yabancı konukla "uluslararası" nitelik<br />
kazanmasının ilk adımı atıldı.<br />
Üniversitemiz Beyin Araştırmaları<br />
Uygulama ve Araştırma<br />
Merkezi’nin (BAUM) II. Beyin<br />
Farkındalık Haftası Etkinlikleri<br />
kapsamında Harvard Tıp Fakültesi<br />
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerim Münir;<br />
8 Mart 2012 tarihinde Üniversitemiz<br />
Tıp Fakültesi 50. Yıl Amfisi’nde “Altın<br />
Yumurtlayan Tavuk: Akademide<br />
Bilimsel Araştırmalara Fon Bulma<br />
Stratejileri” başlıklı bir seminer verdi.<br />
Otizm ve gelişimsel bozukluklar<br />
alanındaki çalışmaları ve düzenlediği<br />
BAUM'un<br />
Harvard'dan<br />
Konuğu Vardı<br />
eğitim programlarının sonucunda,<br />
2011 yılında Amerika Çocuk ve Ergen<br />
Psikiyatrisi Akademisi tarafından<br />
verilen en prestijli ödül olan George<br />
Tarjan Award ödülünü alan Dr. Münir;<br />
seminerde Beyin ve ruh sağlığı<br />
alanında yapılan araştırmaların<br />
artık yüksek teknoloji bilgisi ve ekip<br />
çalışması gerektirdiğini vurguladı.<br />
Bilimsel araştırmalarla, kariyer<br />
gelişiminin paralel yürümesi gereken<br />
süreçler olduğunu söyleyen Dr.<br />
Münir; akademik kariyer gelişiminin<br />
Haymana MYO'da<br />
"18 Mart" Konferansı<br />
18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale<br />
Deniz Zaferi'nin 97. yıl dönümü<br />
dolayısıyla Üniversitemiz Haymana<br />
Meslek Yüksekokulu’nda 19 Mart 2012<br />
tarihinde Üniversitemiz Türk İnkılâp<br />
Tarihi Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç.<br />
Dr. Hakan Uzun tarafından “Çanakkale<br />
Savaşları ve Mustafa Kemal” konulu<br />
konferans verildi.<br />
Doç. Dr. Hakan Uzun tarafından<br />
basamaklı bir süreç olduğuna dikkat<br />
çekti. Çeşitli kurumlarca desteklenen,<br />
yapılandırılmış kariyer gelişim<br />
programlarının genç araştırmacıların<br />
kariyer gelişim planına kılavuzluk<br />
edebileceğine değinen Dr. Münir, bu<br />
çerçevede, A.B.D Ulusal Ruh Sağlığı<br />
Enstütüsü’nün desteklediği kariyer<br />
gelişim fonlarına ve diğer araştırma<br />
fonlarına başvururken dikkat edilmesi<br />
gereken prensipleri somut örneklerle<br />
anlattı.<br />
Çanakkale Savaşlarının dünya tarihi<br />
ve Mustafa Kemal Atatürk açısından<br />
önemi ve bu savaşların Ulusal<br />
Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyete<br />
etkileri ayrıntılı olarak anlatıldı.<br />
Konferans sonunda Doç. Dr. Hakan<br />
Uzun ve yüksek okula daha önceki<br />
katkıları nedeniyle Dr. Necdet Aysal'a<br />
teşekkür plaketleri verildi.
27<br />
“Ekonomik Kriz,<br />
Yoksulluk ve Zaman<br />
Kullanımı” Tartışıldı<br />
Üniversitemiz Siyasal Bilgiler<br />
Fakültesi İktisat bölümü ve Kadın<br />
Sorunları Araştırma ve Uygulama<br />
Merkezi (KASAUM) üyelerinin, başta<br />
T.C Merkez Bankası olmak üzere<br />
Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezi,<br />
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı<br />
(Türkiye) ve Levy Enstitüsü’nün<br />
(New York) desteğiyle düzenlediği<br />
“Ekonomik Kriz, Yoksulluk ve Zaman<br />
Kullanımı” Konferansı 26-27 Mart<br />
2012 tarihleri arasında Üniversitemiz<br />
Cebeci Kampüsü Ahmet Taner Kışlalı<br />
Sanat Evi'nde gerçekleştirildi.<br />
Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim<br />
Üyeleri Yrd. Doç. Emel Memiş ve Doç.<br />
Dr. Burça Kızılırmak’ın düzenleme<br />
komitesinde yer aldığı konferansı,<br />
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr.<br />
Cemal Taluğ, Üniversitemiz Siyasal<br />
Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr.<br />
Yalçın Karatepe, Birleşmiş Milletler<br />
Kalkınma Programı Türkiye Temsilcisi<br />
Vekili Ulrika Richardson-Golinski ile<br />
Levy Ekonomi Enstitüsü Ekonomi ve<br />
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Direktörü<br />
Rania Antonopoulos ve çok sayıda<br />
katılımcı izledi. Konferans Prof. Dr.<br />
Korkut Boratav’ın “Yoksulluk, Bölüşüm,<br />
Kriz: Bazı Eleştirel Düşünceler"<br />
başlıklı konuşması ile başladı. Boratav<br />
konuşmasında Gini katsayısı gibi<br />
popüler eşitsizlik ölçütlerinin sorunları<br />
üzerinde durmuş, bu ölçütlerin<br />
sosyal sınıfların bölüşüm ilişkilerini<br />
göstermedeki yetersizliğini vurguladı.<br />
Konferansın ilk iki oturumunda<br />
yoksulluğa sınıf ve toplumsal cinsiyet<br />
temelli yaklaşımlar, Türkiye’de<br />
uygulanmakta olan yoksullukla<br />
mücadele stratejileri ve programları,<br />
Türkiye’de bu konuda çalışan<br />
araştırmacılar ve kamu kuruluşlarında<br />
yer alan uzmanlar tarafından tartışıldı.<br />
İlk günün son oturumunda Türkiye’de<br />
2008 ekonomik krizinin işgücü<br />
piyasası, refah ve tüketim kalıpları<br />
üzerindeki etkileri üzerinde duruldu.<br />
İkinci günde ise Levy Ekonomi<br />
Enstitüsü’nden katılan katılımcılar<br />
tarafından yoksulluk ölçümünde ve<br />
etki değerlendirmesinde geliştirdikleri<br />
yeni yaklaşımı, gelir ve zaman<br />
yoksulluğu ölçüm yöntemini (LIMTIP)<br />
konferansımızda Gelir ve Servet<br />
Dağılımı program direktörü Dr. Ajit<br />
Zacharias ve yine aynı programın<br />
araştırmacılarından Dr. Thomaas<br />
Masterson tarafından ilk defa sunuldu.<br />
Ayrıca konferansta Birleşmiş Milletler<br />
Kalkınma Programı Türkiye ofisinin<br />
katkılarıyla anlatılan bu yöntemin<br />
Türkiye’ye de uygulanacağı, benzer<br />
ölçüm ve analizlerin yakın zamanda<br />
gerçekleştirileceği haberi paylaşıldı.<br />
Konferansın son oturumunda<br />
ise Türkiye’de yoksulluk ölçümü<br />
ve ilk kez 2006 yılında yayımlanan<br />
zaman kullanımı anket verisi, Türkiye<br />
İstatistik kurumu uzmanları ve verinin<br />
kullanıcıları olarak üniversitemizin<br />
öğretim üyeleri Emel Memiş ve Burça<br />
Kızılırmak tarafından tartışıldı.<br />
Etkinlikte tüm paneller sırasında<br />
konuşmacılar tarafından öne çıkarılan<br />
noktalar Uluslararası Zaman Kullanımı<br />
Araştırmacıları Derneği’nin (IATUR)<br />
twitter sayfasında uluslararası alanda<br />
takipçileriyle paylaşıldı.
28<br />
Tokyo Bunkyō Gakuin<br />
Üniversitesi’nin kuruluşunun 100.<br />
yılı kutlama etkinlikleri projesi “Road<br />
of Eurasian Civilization” kapsamında,<br />
Türkiye’ye gezi düzenleyen heyet,<br />
üniversitemizi ziyaret etti. 17 öğrenci<br />
ve 5 öğretim elemanından oluşan<br />
heyet, 29 Şubat - 4 Mart 2012 tarihleri<br />
arasında üniversitemiz Japon Dili ve<br />
Edebiyatı Anabilim Dalı öğrencileri ile<br />
ANKAMER’den<br />
"Kurtuluş Yolu" Gezisi<br />
18 Mart Çanakkale Şehitlerini<br />
Anma Günü nedeniyle <strong>Ankara</strong><br />
Üniversitesi, <strong>Ankara</strong> Çalışmaları<br />
Araştırma ve Uygulama Merkezi<br />
(ANKAMER) tarafından düzenlenen<br />
etkinlikte, öğrenciler Cumhuriyet<br />
tarihçilerinin Ulusal Kurtuluş<br />
Savaşımızın kırılma noktası<br />
kabul edilen Sakarya Meydan<br />
Muharebesi’nin komuta ve lojistik<br />
merkezlerinden başlayarak cephe<br />
hattına kadar uzanan Alagöz, Malıköy,<br />
buluştu.<br />
1 Mart 2012 tarihinde Dil ve Tarih-<br />
Coğrafya Fakültesi’nde düzenlenen<br />
tanışma toplantısı sonrası Anıtkabir<br />
ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi<br />
ziyaretleri, 2 Mart 2012 tarihinde<br />
Kapadokya gezisi gerçekleştirildi.<br />
3 Mart 2012 tarihinde<br />
Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Cemal<br />
Taluğ’ un katılımlarıyla Tandoğan<br />
6. Engelsiz Üniversiteler<br />
Çalıştayı'ndaydık<br />
Japon Öğrenciler<br />
Üniversitemizdeydi<br />
Yüksek öğrenim gören engelli<br />
öğrencilerin, öğrenim ortamlarından<br />
en üst seviyede yararlanmalarını<br />
sağlamak amacıyla yeni çalışmaların<br />
paylaşıldığı, sorunlara çözüm<br />
yollarının tartışılmasının yanı sıra<br />
akademik ve idari personele yeni<br />
bakış açıları kazandıran, bu yıl<br />
altıncısı Yeditepe Üniversitesi<br />
tarafından 22-23 Mart tarihlerinde<br />
düzenlenen “Engelsiz Üniversiteler<br />
Polatlı, Duatepe ve Kartaltepe olmak<br />
üzere beş tarihi mekânı kapsayan<br />
“Kurtuluş Yolu”nu gezdiler. ANKAMER<br />
Danışma Kurulu Üyesi ve <strong>Ankara</strong><br />
Araştırmacısı Timur Özkan’ın rehberlik<br />
yaptığı Kurtuluş Yolu gezisi bu yıl ikinci<br />
kez gerçekleştirildi.<br />
Geziye katılan Üniversitemizin<br />
farklı Fakülte ve Yüksek<br />
Okullarından öğrenciler savaşın<br />
nereden yönetildiğini ve nereden<br />
desteklendiğini gördükten sonra Polatlı<br />
Yerleşkesi 100. Yıl Salonunda<br />
Japonya’daki 11 Mart 2011 depremi<br />
bölgesinde gönüllü olarak yardım<br />
etkinliklerinde bulunan Bunkyō Gakuin<br />
Üniversitesi öğrencileri ile görsel<br />
bağlantı kurulduktan sonra, toplantı<br />
karşılıklı Türk ve Japon öğrencilerin<br />
yaptıkları çeşitli konular hakkındaki<br />
sunumlar ile sona erdi.<br />
Çalıştayı”na Üniversitemiz Engelsiz<br />
Birim Sorumlusu Dr. D. Melek<br />
Sabuncuoğlu panelist olarak katılarak<br />
“Yüksek Öğrenimde Engelsiz<br />
Hizmetlerde Yeni Uygulamalar”<br />
başlıklı sunumu yaptı. Üniversitemizde<br />
engellilere yönelik yapılan çalışmalar<br />
ve planlanan projelerden bahseden<br />
Dr. Sabuncuoğlu; "<strong>Ankara</strong> Üniversitesi<br />
Erişilebilirlik Standartları" hakkında da<br />
bilgi verdi.<br />
ilçe merkezinde yer alan ve savaşta<br />
hayatını kaybeden 5713 şehidin<br />
temsili mezarlarının bulunduğu Polatlı<br />
Şehitliği ile Şehitler Kaşı Tepesi’nde<br />
yapılan Sakarya Şehitleri Anıtı<br />
gezerek, Müze’ de yer alan sunumları<br />
izlediler. Soğuk ancak güneşli bir<br />
havada çok sayıda öğrencimizin<br />
katıldığı ve oldukça samimi bir<br />
havada geçen gezi akşam saatlerinde<br />
DTCF’de sona erdi.
29<br />
Öğretim Üyemize<br />
APS'den Ödül<br />
Amerikan Fizik Derneği (American<br />
Physical Society, APS) eski<br />
başkanlarından Robert Marshak<br />
anısına APS’nin geleneksel Mart<br />
toplantısına çağrılı konuşmacı olarak<br />
davet edilen bilim insanlarından<br />
bir kişiye verilen “Marshak<br />
Lectureship Ödülü” 2012 yılında<br />
Üniversitemiz Mühendislik Fakültesi<br />
Fizik Mühendisliği Öğretim Üyesi,<br />
Hızlandırıcı Teknolojileri Enstitüsü<br />
Müdürü ve Türk Hızlandırıcı Merkezi<br />
Projesi Yürütücüsü Prof. Dr. Ömer<br />
Yavaş’a verildi.<br />
APS’ye bağlı “Forum on<br />
International Physics (FIP)”in ödül<br />
değerlendirme kurulu Prof. Yavaş’ın<br />
“Turkish Accelerator Center Project:<br />
The Status and Road Map” başlıklı<br />
sunumunu “Marshak Lectureship”<br />
olarak “Science Diplomacy: Africa<br />
and Middle East” başlıklı Invited<br />
Session’da sunmasını kararlaştırdı ve<br />
ödülü FIP Yönetim Kurulu üyesi Prof.<br />
William Barletta (MIT) aracılığı ile<br />
takdim etti.<br />
Prof. Dr. Yavaş ödülünü 27 Şubat-2<br />
Mart 2012 tarihleri arasında Boston<br />
(MA) Convention Center’da yapılan ve<br />
yaklaşık 7000 katılımcının yer aldığı<br />
APS March Meeting’in ilk gününde<br />
gerçekleştirilen oturumda yaptığı<br />
sunum öncesinde aldı.<br />
Prof. Dr. Ömer Yavaş<br />
Öğretim Üyemizin<br />
Monografisi<br />
Uluslararası<br />
Yayınevince Basıldı<br />
Üniversitemiz Mühendislik Fakültesi<br />
öğretim üyelerinden Prof. Dr.<br />
İman Askerbeyli’nin Springer-Verlag<br />
basın evi tarafından ‘Unconventional<br />
Superconductors: anisotropy and<br />
multiband effects’ adlı monografisi<br />
yayınlandı. Monografi; Doktora<br />
öğrencileri ve araştırmacılar için<br />
önemli bir kaynak olarak literature<br />
eklendi.<br />
Monografisiyle ilgili bilgi veren<br />
Prof. Dr. Askerbeyli: “Son keşfedilen<br />
yeni sınıf süperiletken malzemelerin-<br />
MgB2, Y(Lu)Ni2B2C , CuO ve FeAs<br />
bazlı bileşiklerin fiziksel özelliklerinin<br />
araştırılması yapıldı. Bu amaçla<br />
çokbantlı ve anizotropik Ginzburg-<br />
Landau teorisi geliştirilerek ve<br />
temel fiziksel büyüklüklerin sıcaklık<br />
asılılıkları hesaplandı. Stasiyoner<br />
Ginzburg-Landau teorisi kapsamında<br />
Abrikosov bulgularının dinamiği<br />
incelendi, ikibantlı süperiletkenlerde<br />
1.5 tip süperiletkenlik türünün analizi<br />
yapıldı. Bunun yanı sıra mikroskopik<br />
Eliashberg teorisi dahilinde çokbantlı<br />
ve düzlemsel anizotropi dikkate<br />
alınarak, kritik sıcaklığın dış basınca<br />
ve katkılama miktarına bağlılığı,<br />
plazmon spektrumu, adiabatic etkiler<br />
hesaplandı. Sonuncu bölüm ise<br />
kritik sıcaklık civarında dalgalanma<br />
etkilerinin çokbantlı ve anizotropik<br />
süperiletkenlerde fiziksel büyüklüklere<br />
katkısının araştırılması ile ilgili.” dedi.<br />
Prof. Dr. İman Askerbeyli<br />
Mülkiyeliler Birliği<br />
Yeni Başkanını Seçti<br />
İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı<br />
Doç. Dr. Sevilay Çelenk, 25 Mart<br />
2012 tarihinde gerçekleştirilen<br />
Mülkiyeliler Birliği 43. Olağan<br />
Genel Kurulu’nda yapılan seçimde<br />
Mülkiyeliler Birliği’nin yeni başkanı<br />
oldu. Doç. Dr. Çelenk Bültenimize<br />
şu açıklamalarda bulundu: “Böyle bir<br />
derneğin başkanı olmak önemli bir<br />
sorumluluk getiriyor. Bu sorumluluğu<br />
her şeyden önce sivil toplum alanının<br />
güçlenmesi ihtiyacı ile ilişkili bir<br />
sorumluluk olarak tanımlıyorum.<br />
Uzun tarihimize rağmen, bugüne<br />
kadar sadece bir kadın başkanımız<br />
oldu. Mülkiyelilerin bu kez de oylarını<br />
bir kadın adaydan yana kullanmış<br />
olmalarını da önemli buluyorum.<br />
Doç. Dr. Sevilay Çelenk<br />
Bazılarımız bunu öne çıkarmanın<br />
da bir tür örtük ayrımcılık içerdiğini<br />
düşünebilir ki böyle bir risk de vardır.<br />
Ancak sivil toplum alanında ya da<br />
demokratik kitle örgütlerinde kadın<br />
yöneticilere çok fazla yer açılmadığı<br />
bir hakikat ise, bu hakikati değiştiren<br />
örneklerin önemine dikkat çekmek de<br />
anlamlıdır kanımca.
30<br />
Üniversitemiz Öğrenci Konseyi'nin<br />
Van'daki depremzedelere<br />
yardımları devam ediyor. 38 Kişilik<br />
bir öğrenci gurubuyla Erciş'e<br />
giden Öğrenci Konseyi temsilcileri,<br />
öğrenciler ve öğretim görevlilerinin<br />
katkılarıyla düzenledikleri 'Bugün<br />
Van'a, Yarın Sana' isimli proje<br />
kapsamında kırtasiye malzemeleri,<br />
kışlık ayakkabı, yağmurluk, temel<br />
temizlik malzemeleri, yatak gibi<br />
eşyalar deprem bölgesine götürüldü<br />
ve oluşturulan kumbara sayesinde<br />
maddi yardım yapıldı.<br />
Erciş Milli Eğitim Müdürlüğü’nce<br />
belirlenen bir İlköğretim, bir lise ve bir<br />
de Anaokuluna yardımlar ulaştırıldı.<br />
Ayrıca bu okullara profesyonel bir<br />
Öğrenci Konseyinden<br />
"Bugün Van'a Yarın<br />
Sana"<br />
ekiple gidilerek çocuklara konser,<br />
meslek tanıtımı, rol-model olma,<br />
yaratıcı drama gibi eğitimler verildi.<br />
Öğrencilerin yanı sıra velilere de<br />
çocuk gelişimiyle ilgili bilgilendirme<br />
seminerleri yapılarak çocukların<br />
gelecekle ilgili planlamalarına destek<br />
olundu. Öğrenci Konseyi ayrıca<br />
Erciş Yatılı İlköğretim Bölge Okulu<br />
çok amaçlı salonunda depremzede<br />
öğrenciler için müzik eğlence<br />
programı da düzenledi. Yapılan<br />
etkinlikte bir konuşma yapan Erciş<br />
Kaymakamı Ramazan Fani, <strong>Ankara</strong><br />
Üniversitesi öğrencilerinin bu anlamlı<br />
projesini gönülden desteklediklerini<br />
belirterek, “<strong>Ankara</strong> Üniversitesi<br />
Öğrenci Konseyi 38 öğrenciyle<br />
birlikte acılarımızı paylaşmak<br />
üzere bizlerle bir araya geldi. Ben<br />
bu değerli ve anlamlı katkıları için<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi'nin çok değerli<br />
öğrencilerine şahsım ve Erciş halkı<br />
adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum"<br />
dedi.<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi Öğrenci<br />
Konseyi Proje Koordinatörü Ömer<br />
Faruk Ceylan ise, 'Halkın Üniversitesi'<br />
projesi kapsamında ilçeye geldiklerini<br />
belirterek, Erciş Kaymakamlığı ile İlçe<br />
Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliği içinde<br />
Erciş'te seminer, drama, konser,<br />
tiyatro, müzik, eğlence ve psikolojik<br />
desteğin yanı sıra depremzede aileleri<br />
ziyaret ettiklerini söyledi<br />
Üniversitemiz Dil ve Tarih-Coğrafya<br />
Fakültesi Dekanlığı Avusturya<br />
Büyükelçiliği işbirliği ile düzenlenen<br />
“Color Trio Wien” Konseri 12 Mart<br />
2012 Pazartesi günü DTCF Farabi<br />
Salonu’nda gerçekleştirildi.<br />
Avusturya Büyükelçisi Klaus Wölfer<br />
ve eşi, Avusturya Büyükelçisi Kültür<br />
Sorumlusu Raimund Weinberger, Dil<br />
"Kaç Baba Kaç"<br />
Morfoloji Sahnesi’nde<br />
Üniversitemiz Geliştirme Vakfı Özel<br />
Okulları Lisesi Türkçe Tiyatro<br />
Kulübü bir Haldun Dormen çevirisi<br />
olan ‘Kaç Baba Kaç’ adlı oyun ile<br />
Üniversitemiz Tıp Fakültesi Morfoloji<br />
Binası’ndaki Abdülkadir Noyan<br />
Konferans Salonu’nda sahne aldı. 7<br />
Mart 2012 tarihinde sergilenen oyunu<br />
öğrenciler, veliler, üniversite öğrencileri<br />
DTCF'de<br />
Müzik Ziyafeti<br />
ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanı<br />
Prof. Dr. Rahmi Er ile müziksever<br />
dinleyicilerin izlediği “Color Trio Wien”<br />
konserinde, Petra Halper-König<br />
(soprano), Serkan Gürkan (keman) ve<br />
Ilse Schuman (piyano) tarafından on<br />
bir eser seslendirildi.<br />
ve öğretim üyeleri ilgi ile izlediler.<br />
Bir hastanede çalışan birkaç<br />
doktorun yaşadıkları olaylar etrafında<br />
gelişen komik olayların konu edildiği<br />
oyunda rol alan öğrencilerin göz<br />
dolduran oyunculukları dikkat çekti.<br />
İzleyiciler öğrencilerin performansını<br />
ayakta alkışladı.
31<br />
Mart 2012'de<br />
Emekli Olan<br />
Akademik<br />
ve İdari<br />
Personelimiz<br />
Üniversitemizden Mart 2012<br />
tarihinde beşi akademik personel<br />
olmak üzere kişi 9 kişi emekliye ayrıldı.<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi'ne verdikleri<br />
değerli hizmetlerden ötürü, emekli olan<br />
tüm personelimize ve hocalarımıza<br />
teşekürlerimizi ve saygılarımızı<br />
sunarız.<br />
Akademik Personel<br />
ADI SOYADI BİRİMİ EMEKLİLİK TARİHİ<br />
Prof. Dr. Ali Dönmez DTCF 15 Mart 2012<br />
Prof. Dr. Arife Kebire Nilgün Sarp Sağlık Bilimleri Fakültesi 16 Mart 2012<br />
Uzman Emine Arzu Oral Gençlik Danışma Mrk. 16 Mart 2012<br />
Prof. Dr. İbrahim Ethem Derman Fen Fakültesi 16 Mart 2012<br />
Prof. Dr. Atiye Gülay Kurtay Tıp Fakültesi 28 Mart 2012<br />
İdari Personel<br />
ADI SOYADI BİRİMİ EMEKLİLİK TARİHİ<br />
Soner Aloğlu Tıp Fakültesi 01 Mart 2012<br />
Şerafettin Dinç Basımevi Müdürlüğü 14 Mart 2012<br />
Gülinar Kayıkci Tıp Fakültesi 19 Mart 2012<br />
Ali Yüksel Ebeler Tıp Fakültesi 19 Mart 2012<br />
Kros Atletizm Kız Takımı<br />
Başarı Sevincini Rektörle Paylaştı<br />
Türkiye Üniversiteler Kros<br />
Şampiyonası Adana'da yapıldı.<br />
Merkez Park'ta yapılan Türkiye<br />
Üniversiteler Kros Şampiyonası’nda<br />
mücadele etti. Erkeklerde 23,<br />
bayanlarda da 18 üniversiteden 214<br />
sporcunun kıyasıya mücadele verdiği<br />
yarışlarda Üniversitemiz Kros Atletizm<br />
Kız Takımı ikinci oldu.<br />
Merkez Park'ta önce bayanlar<br />
yarışması gerçekleştirildi. 6 bin metre<br />
koşulan yarışlar sonunda Kütahya<br />
Dumlupınar Üniversitesi birinci,<br />
Üniversitemiz Kros Atletizm Kız Takımı<br />
ikinci, Konya Selçuk Üniversitesi de<br />
üçüncü oldu. Yarışmada dereceye<br />
giren Üniversitelere ve sporculara<br />
kupa ve madalyaları törenle verildi.<br />
Asiye Nur Erol, Esra Otlu, Ebru<br />
Rabia Onat ve Yaprak Karatokuş’un<br />
yer aldığı Kros Atletizm Kız Takımı<br />
Rektör Prof. Dr. Cemal Taluğ’u 30<br />
Mart 2012 tarihinde ziyaret ederek<br />
sevinçlerini paylaştılar.<br />
Elmadağ Meslek Yüksekokulu<br />
tarafından düzenlenen “4.<br />
Geleneksel Nevruz Şenliği” 26<br />
Mart 2012 tarihinde gerçekleştirildi.<br />
Programa Elmadağ Kaymakamı Resul<br />
Kır, Elmadağ Belediye Başkanı Gazi<br />
Şahin, İlçe Garnizon Komutanı Ahmet<br />
Keleşoğlu, Hasanoğlan Polis Meslek<br />
Yüksekokulu Müdürü Atilla Korkmaz,<br />
Elmadağ MYO'da<br />
Nevruz Coşkusu<br />
çok sayıda Elmadağ Mülki Amiri ve<br />
Yüksekokul öğrencileri katıldı.<br />
Baharın müjdecisi olan Nevruz’un<br />
kutlandığı programda açılış konuşması<br />
yapan Yüksekokul Müdürü Prof. Dr.<br />
Ayhan Şerbetçi, Nevruz’un 2800 yıldır<br />
kutlanan, birlik ve beraberliğimizin<br />
artmasına vesile olan önemli bir<br />
değerimiz olduğunu söyledi.<br />
Yoğurtta altın bulma, yumurta<br />
taşıma, çuval ile koşma ve halat<br />
çekme gibi yarışmalarla devam eden<br />
şenlikte başarılı olan öğrencilere<br />
hediyeler verildi. Elmadağ Belediye<br />
Orkestrası’nın da renk kattığı program,<br />
Yüksekokul folklor ekibinin gösterisi<br />
ve Nevruz ateşinin yakılması ile sona<br />
erdi.
Salon Futbolu<br />
Takımlarımızdan<br />
Yenilgisiz Başarı<br />
<strong>Ankara</strong> Üniversitesi Bay ve Bayan<br />
Futsal (Salon Futbolu) Takımları<br />
20 Mart – 25 Mart 2012 tarihleri<br />
arasında Antalya’da düzenlenen<br />
Türkiye Üniversitelerarası Salon<br />
Futbolu Şampiyonası’nda gruplarını<br />
yenilgisiz tamamlayarak, Süper Lige<br />
Terfi Müsabakalarına katılmaya hak<br />
kazandılar.<br />
Korfbol<br />
Takımımız<br />
Şampiyon<br />
Oldu<br />
Üniversitemiz Korfbol Takımı<br />
26-30 Mart 2012 tarihleri<br />
arasında Antalya’da düzenlenen<br />
Türkiye Üniversitelerarası Korfbol<br />
Şampiyonasına Yrd. Doç. Dr. Ferda<br />
Gürsel antrenörlüğünde katıldı ve<br />
geçen sene olduğu gibi bu yıl da<br />
şampiyon oldu.<br />
BESYO Müdürü Prof. Dr.<br />
İbrahim Tekdemir bu şampiyona<br />
için hazırlıklara 1 Temmuz 2011<br />
tarihinde başlayan takımın haftada 3<br />
gün antrenman yaptığını ve bugüne<br />
kadar ki süreçte geçen senenin<br />
Kulüpler Şampiyonu da olduğu için<br />
Europa Cup 2012 müsabakalarına<br />
da katıldığını söyledi. Öncelikle<br />
Slovakya’da elemelere katılarak<br />
aldığı galibiyetler ile Şubat ayında<br />
Polonya’da düzenlenen Europa Cup<br />
müsabakalarında büyük deneyimler<br />
kazanan takım, son olarak Türkiye<br />
genelinde 15 üniversite takımının<br />
katıldığı şampiyondan şampiyon<br />
olarak döndü. Şampiyonayı takip eden<br />
Korfbol Milli takım antrenörü ve IKF<br />
(Uluslararası Korfbol Federasyonu)<br />
yetkilisi Daniel De Rudder; final<br />
maçında Üniversitemiz Korfbol<br />
Takımının adeta bir gösteri maçı<br />
yaptığını belirterek, bu gelişimden<br />
dolayı çok gururlandığını ifade etti.<br />
Şampiyona sonrası 2 milli takım<br />
oyuncusuna şampiyona sonrası 3<br />
oyuncu daha katıldı. Üniversiteler<br />
şampiyonu olan takımımız bu sene<br />
ilk defa düzenlenecek olan Korfbol<br />
Ligi’nde iddiasını devam ettirerek<br />
ikinci şampiyonluğunu almak için<br />
mücadele edecek.