13.01.2015 Views

1j7New5

1j7New5

1j7New5

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 1<br />

Gelecek İçin Üretim<br />

korhan@ostim.com.tr<br />

Üretim, ülkelerin kalkınma<br />

ölçütlerinin temel noktasını<br />

oluşturuyor. Gelişmiş ve gelişmekte<br />

olan ekonomiler bu kavramı referans noktası<br />

olarak ele alıyor.<br />

Yakın bir süre önce Bilim, Sanayi ve<br />

Teknoloji Bakanlığı görevine başlayan<br />

Sayın Fikri Işık, OSTİM temaslarında<br />

bu gerçeğin altını bir kez daha çizdi.<br />

OSTİM’in kaydettiği gelişimden oldukça<br />

memnun olduğunu dile getiren Bakan<br />

Işık’ın şu sözlerini çok önemli buluyorum:<br />

“Türkiye’nin geleceği üretimdedir. Birinci<br />

önceliğimiz yerli üretimdir.”<br />

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun<br />

27. Toplantısı’nda, tıbbi cihaz ve tıbbi<br />

malzeme ihtiyacının yüzde 20'sinin, yurt<br />

içi ilaç ihtiyacının da yüzde 60'ının yerli<br />

üretimle karşılanması yönünde alınan<br />

karar da Sayın Bakan’ın sözlerinin teyidi<br />

niteliğindeydi.<br />

Sayın Fikri Işık’ın dikkat çekici bir<br />

diğer açıklaması ise ihracata ve OSB’lerin<br />

fonksiyonlarına yönelik oldu. Türkiye’deki<br />

OSB modelinin dünyaya örnek bir model<br />

olduğunu vurgulayan Işık, ihracatın önemini<br />

ise aynı büyüklükte olan firmalardan; ihracat<br />

yapanın yapmayana göre iki kat fazla kar<br />

ettiği örneğiyle ortaya koydu.<br />

BM’deki alım potansiyeline dikkat<br />

Bu ayki sayımızın öne çıkan başlıklarından<br />

biri de Birleşmiş Milletler’in (BM) küresel<br />

tedarik politikasıyla ilgili. 15 milyar doların<br />

üzerinde bir potansiyeli olan BM alımlarında<br />

ülkemizin payı ne yazık ki çok düşük;<br />

Türkiye, 2013 yılında BM’ye binde 2,5’luk<br />

orana karşılık gelen 7,5 milyon dolarlık ürün<br />

ve hizmet sağladı. OSTİM’in ev sahipliğinde<br />

gerçekleşen seminerde bilgiler veren BM<br />

uzmanları, bu durumun nedenini “BM usül<br />

ve esaslarının fazla bilinmemesi” şeklinde<br />

gösterdi ve Türk firmalarını bu olanaktan<br />

daha fazla yararlanmaya davet etti.<br />

Yan sanayi mühendislikte de kullanılacak<br />

Türkiye, savunma sanayinde çıtayı iyi<br />

bir seviyeye getirdi, uluslararası kimliğe<br />

kavuştu. Bu atmosferi, küme çalışmalarını<br />

yakından izleyen biri olarak net bir şekilde<br />

hissediyorum. Sektörde “ATAK”a geçen<br />

ülkemizin bu başarısında hiç kuşkusuz<br />

Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın (SSM)<br />

facebook.com<br />

/OstimOSB<br />

twitter.com<br />

/ostimosb<br />

BİZİ TAKİP EDİN<br />

tr.linkedin.com<br />

/ostim-osb<br />

katkıları çok büyük.<br />

OSTİM’de firmalarla bir araya gelen SSM<br />

Müsteşar Yardımcısı Sayın Sedat Güldoğan,<br />

rekabet gücü her geçen gün artan sektör<br />

için, “Türkiye 2023’e gidecekse teknolojik<br />

sıçramayı savunma sanayi üzerinden<br />

yapacak, diğer sektörleri de savunma<br />

sanayi modeli üzerinden düzenleyecektir.”<br />

sözleriyle ikinci turun başladığını belirtti.<br />

Pastayı büyütmeyi hedeflediklerini<br />

kaydeden Güldoğan, sadece üretim değil<br />

mühendislik işlemlerinde de yan sanayinin<br />

kullanılmasının gündeme alındığını söyledi.<br />

Çek'ler de raya girmek istiyor<br />

Dünya genelinde geleceği en parlak<br />

sektörlerden biri olarak gösterilen raylı<br />

sistemlerdeki gelişmeler hızlı bir seyirde.<br />

Türkiye başta olmak üzere bölgemizde de bu<br />

sektörde hatırı sayılır bir pazar hareketliliği<br />

yaşanıyor. Kısa ve uzun vadede yapılacak<br />

yatırımlar yabancıların iştahını kabartıyor.<br />

Yurtdışı raylı sistem STK’larının bu<br />

amaçla, ülkemizde ilk temas kurduğu<br />

kurumlardan biri Anadolu Raylı Ulaşım<br />

Sistemleri Kümelenmesi (ARUS) oluyor.<br />

Almanya, İsviçre, Japonya’nın ardından Çek<br />

Cumhuriyeti de niyetini açıkça seslendirdi.<br />

Ülkemizde iş yapmak isteyen Çek<br />

Cumhuriyeti Raylı Sistem Üreticileri Birliği<br />

(ACRI) üyeleri, Türkiye’deki raylı sistem<br />

projelerini yakından takip ettiklerini, yüzde<br />

51 yerli katkı kuralına saygı duyduklarını ve<br />

sadece mal satmak için değil uzun soluklu,<br />

sürdürülebilir bir ticari birlikteliğe işaret<br />

ettiler.<br />

Türk sanayisi üretmeye ve kabuk<br />

değiştirmeye devam ediyor, dünyadaki<br />

gelişmelerden geri kalmak istemiyor.<br />

Bunun için başta devlet mekanizmalarının<br />

desteğine ihtiyaç duyan tüm sektörler, ortak<br />

hedeflere; ortak payda ve ortak bilinçle<br />

ilerleme arzusunda.<br />

Başarının büyüklüğü; isteğin gücüyle,<br />

hayalin büyüklüğüyle ve yol boyunca<br />

hayal kırıklığının nasıl aşıldığıyla ölçülür.<br />

Robert Kiyosaki<br />

Korhan GÜMÜŞTEKİN<br />

twitter.com/KorhanGumustkn<br />

facebook.com<br />

/ortakvizyon<br />

+OSTİMOSB1967<br />

BM’den Türk üreticilere<br />

küresel fırsatlar<br />

BM satınalma uzmanları, “Tedarikçi<br />

olmanızı ve rekabete katılmanızı istiyoruz.<br />

Rekabet bizim için oldukça önemli.” diyerek<br />

firmaları sisteme girmeye davet etti.<br />

sayfa<br />

03<br />

Fildişi’nin OSB’sine teknik destek<br />

Fildişi Sahilleri'nde organize sanayi bölgesi<br />

kurulması ve teknik destek amacıyla<br />

OSTİM’le Mutabakat Protokolü imzalandı.<br />

sayfa<br />

sayfa<br />

sayfa<br />

05<br />

“OSB’ler milli gururumuzdur”<br />

OSBÜK Başkanı Cahit Nakıboğlu, “OSB’ler<br />

milli gurur kaynağımız ve ihraç projemiz<br />

haline geldi.” dedi.<br />

08<br />

Kümeyle ihracata hız verdi<br />

Hidrosil Genel Müdürü Erdal Burak,<br />

İŞİM Kümesi ile birlikte ihracata daha<br />

bilinçli yaklaştıklarını, üretimlerinin yüzde<br />

25’ini ağırlıklı olarak ABD ve Rusya’ya<br />

gönderdiklerini belirtiyor.<br />

18<br />

Azeri projeleri<br />

üreticileri sevindirecek<br />

Azeri yetkili Zaur Mammadov, “Üretim için<br />

yapılan yatırımlar çok avantajlı olacak. Uzun<br />

yıllar sadece devletin projelerine üretim<br />

yapılabilir." dedi.<br />

sayfa<br />

04<br />

Sahaya inen öğrenciler<br />

reçete sundu<br />

Çankaya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi<br />

ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 4. sınıf<br />

öğrencilerinin bitirme projeleri 8. Ar-Ge<br />

Proje Pazarı’nda sergilendi.<br />

sayfa<br />

sayfa<br />

sayfa<br />

07<br />

Medikal gündemden<br />

yerlileşme kararı çıktı<br />

BTYK 27. Toplantısı'nda; yurt içi tıbbi cihaz<br />

ve tıbbi malzeme ihtiyacının yüzde 20'sinin,<br />

yurt içi ilaç ihtiyacının da yüzde 60'ının yerli<br />

üretimle karşılanması kararı alındı.<br />

10<br />

Ar-Ge'ye 5.8 Milyar TL harcandı<br />

Merkezi yönetim bütçesi üzerinden<br />

gerçekleştirilen hesaplamalara göre, 2013'te<br />

Ar-Ge faaliyetleri için bir önceki yıla göre<br />

yüzde 28,9 artışla 5 milyar 828 milyon TL<br />

harcama yapıldı.<br />

19<br />

Ostim Medya A.Ş.<br />

Adına İmtiyaz Sahibi<br />

Orhan AYDIN<br />

Genel Yayın Yönetmeni<br />

Korhan GÜMÜŞTEKİN<br />

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />

Barış YURTSEVER<br />

Editör<br />

Yunus EFE<br />

Orhan AYDIN<br />

Sıtkı ÖZTUNA<br />

Sedat ÇELİKDOĞAN<br />

Yayın Kurulu<br />

Abdullah ÇÖRTÜ<br />

Bünyamin KANDAZOĞLU<br />

Adem ARICI<br />

Gülnaz KARAOSMANOĞLU<br />

Ümit GÜÇLÜ<br />

Görsel Tasarım<br />

Bayram DEMİRAĞ<br />

Prodüksiyon<br />

www.omedya.com<br />

Reklam Rezervasyon<br />

385 58 20-21<br />

Baskı<br />

Dünya Süper Veb<br />

Ofset A.Ş.<br />

Yönetim Merkezi<br />

100. Yıl Bulvarı No:99 Ofim İş Merkezi<br />

8. Kat No:33 Ostim/ANKARA<br />

Tel : 0 312 385 58 20 - 21<br />

Faks : 0 312 385 78 37


2 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />

ÇEK’LERDEN SANAYİ KATILIMINA OLUMLU YANIT<br />

Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri<br />

Kümelenmesi (ARUS) üyeleri, Çek<br />

Cumhuriyeti Raylı Sistem Üreticileri<br />

Birliği (ACRI) ile Ankara’da bir<br />

araya geldi. İkili iş görüşmelerinin<br />

gerçekleştirildiği toplantıda Çek<br />

tarafı yüzde 51 şartı için olumlu görüş<br />

belirtti.<br />

Raylı sistemlerde yerli ve milli marka<br />

için yola çıkan ARUS, üyelerinin<br />

üretim ve tasarım kabiliyetlerini<br />

geliştirerek iç ve dış pazarlarda payını artırmaya<br />

yönelik çalışmalarını sürdürüyor.<br />

Türkiye’de raylı sistemlerin “yüzde<br />

100’ünü üretme” hedefine koşan küme,<br />

Çek üreticilerle yüzde 51 yerli katkı oranı<br />

ve muhtemel işbirliği fırsatlarını değerlendirdi.<br />

ACRI Genel Müdürü Marie Vopalenska,<br />

“Yüzde 51 yerli katkı kuralına<br />

saygı duyuyoruz. Sürdürülebilir bir ticari<br />

birliktelik umuyoruz.” dedi.<br />

“Pazar payı fazla”<br />

Toplantının açılışında konuşan Çek<br />

Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Vaclav<br />

Hubinger, iki ülkenin demiryolu endüstrisinin<br />

geliştiğine dikkat çekti. Hubinger,<br />

“Görüşmeye tek taraflı olarak bakmıyoruz.<br />

Bizim Türkiye demiryolu sektöründen,<br />

Türkiye’nin de bizden alacağı yüksek<br />

teknolojili ürünler olabilir.” diye konuştu.<br />

Çek diplomat, ülkeler arasında, iki tarafında<br />

gördüğünden fazla bir pazar payı ve<br />

altyapı projelerinde çok büyük potansiyeli<br />

olduğunu vurguladı.<br />

Elçilik olarak siyasi ve politik aktiviteden<br />

çok ekonomik etkinliklere<br />

yöneldiklerini<br />

kaydeden Vaclav Hubinger,<br />

“Bu toplantının<br />

sonucunda ülkeler<br />

arasındaki demiryolu<br />

sorunlarına çözüm de<br />

üretilir. Etkinlik, ekonomik<br />

kalkınmaya<br />

Vaclav Hubinger<br />

yaptığımız katkıların<br />

Geniş bir katılımın olduğu toplantıda, ARUS ve ACRI üyeleri ikili iş görüşmeleri gerçekleştirerek<br />

işbirliği fırsatlarını masaya yatırdılar.<br />

bir sonucudur.” görüşünü seslendirdi.<br />

Mühendislik, tasarım ve üretimde işbirliği<br />

ARUS Yönetim Kurulu Başkanı Prof.<br />

Dr. Ziya Burhanettin Güvenç, ARUS’un<br />

üretim becerisini artırmak için ACRI gibi<br />

işbirliklerine açık olduğunu söyledi. Çek<br />

Cumhuriyeti ve Türkiye’nin ticari ilişkilerinin,<br />

iki kurumun işbirliği ile daha da gelişeceğini<br />

belirten Güvenç, iş görüşmelerinin<br />

işletmeleri birbirine yakınlaştıracağını söyledi.<br />

Prof. Dr. Güvenç, “Hem mühendislik<br />

ve tasarım hem de üretim kısmında birlikte<br />

çalışmak istiyoruz. Çek firmaları, ARUS<br />

üyesi işletmeleri gezip görmeliler, böylece<br />

birbirlerini daha iyi tanırlar.” dedi.<br />

130 firma, 30 bini aşan çalışan<br />

ARUS Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />

Doç. Dr. Sedat Çelikdoğan, Ankara<br />

metrosundaki yüzde 51 yerli katkı şartını<br />

hatırlatarak, “Üye sayımız 130’u geçti.<br />

Çalışan sayımız 30 binin üzerinde. Bugün<br />

itibariyle 3 tane milli marka çıkarmış durumdayız.”<br />

diye konuştu.<br />

Küme Koordinatörü Dr. İlhami Pektaş<br />

da üye firmalarının üretim alanlarını tanıttı,<br />

amaçlarının tasarımından nihai üretimine<br />

kadar yerli ve milli markalar çıkarmak olduğunu<br />

vurguladı. Pektaş, küme üyelerinden<br />

Durmazlar firmasının Bursa’da ürettiği<br />

İpekböceği tramvayı, Bozankaya firmasının<br />

Malatya Büyükşehir Belediyesi için<br />

ürettiği trambüs ile Türkiye’nin gündemine<br />

oturduğunu anımsattı.<br />

“Yerli katkıyı uygularız”<br />

Çek Cumhuriyeti Ticaret Müsteşarı Arnost<br />

Kares de ARUS ve ACRI arasında<br />

gerçekleştirilecek işbirliğinin önemine temas<br />

etti. Kares, toplantının ardından yaptığı<br />

açıklamada, yüzde 51 yerli katkı payını<br />

uygulayacakları mesajını verdi, ”Pazar<br />

payını yükseltmek için beraber çalışmalıyız<br />

ve sinerjimizi artırmalıyız.” ifadelerini<br />

kullandı.<br />

Ülkemizin raylı sistemlerde 2023 yılına<br />

kadar toplam 7.000 adet metro, tramvay<br />

ve hafif raylı araç ihtiyacı bulunuyor. Bu<br />

rakamın dağılımı ise; “100 adet Yüksek<br />

Hızlı Tren, 350 Dizel Lokomotif, 250<br />

Elektrikli Lokomotif, 500 Banliyö Tren<br />

Seti ve Yolcu Vagonları” şeklinde. Bugüne<br />

kadar Türkiye genelinde 2.191 adet<br />

raylı sistem aracı yurt dışından alındı.<br />

7.000 aracın yüzde 51’inin yerli katkıyla<br />

Türkiye’de üretilmesi hedefleniyor.<br />

“YÜZDE 51’E SAYGI DUYUYORUZ”<br />

ACRI Yöneticisi<br />

Marie<br />

Vopalenska,<br />

“Sürdürülebilir<br />

ticari birliktelik<br />

umuyoruz.”<br />

diyerek uzun<br />

Marie Vopalenska vadeli çalışmak<br />

istediklerini<br />

bildirdi.<br />

ARUS’un yüzde 51 yerli katkı<br />

payı isteğini OSTİM Gazetesi’ne<br />

değerlendiren Marie Vopalenska,<br />

şunları kaydetti: “Orta Doğu ve Türkiye<br />

pazarı her geçen gün büyüyor.<br />

Türkiye için her zaman know how’a<br />

açığız. Türkiye pazarının gelişmekte<br />

olduğunu görüyoruz. Özellikle tren<br />

sektöründeki atılımlarını biliyoruz.<br />

Yüzde 51 yerli katkı kuralına saygı<br />

duyuyoruz. Türkiye’deki raylı sistem<br />

projelerini yakından takip ediyor ve<br />

teklifler veriyoruz. Biz sadece mal satmak<br />

için gelmedik. Uzun soluklu, sizden<br />

de mal alabileceğimiz sürdürülebilir<br />

bir ticari birliktelik umuyoruz.”<br />

SKODA, CZ LOKO, AMIT gibi raylı<br />

sistemlerde önemli komponentler ve<br />

araçlar üreten firmalardan oluşuyor.<br />

Avrupa Demiryolu Endüstrileri Birliği<br />

UNIFE’nin de üyesi olan birliğin<br />

üyeleri; demiryolu araçlarının<br />

kurulumu, üretimi, modernizasyonu,<br />

altyapı inşası, sinyalizasyon, güvenlik<br />

ve telekomünikasyon sistemleri<br />

üretimi, Ar-Ge ve test laboratuvarları<br />

alanında faaliyet gösteriyor.<br />

GÜLDOĞAN:<br />

“OSTİM’LE AYNI<br />

DİLİ KONUŞUYORUZ”<br />

Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcısı<br />

Sedat Güldoğan, Sanayileşme<br />

Daire Başkanı Bilal Aktaş ve Sektör<br />

Müdürü Arif Sezgin, OSTİM Savunma<br />

ve Havacılık Kümelenmesi (OSSA)<br />

üyeleriyle bir araya geldi.<br />

Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın<br />

(SSM) yürüttüğü çalışmalar hakkında<br />

sektör temsilcilerini bilgilendiren<br />

Sedat Güldoğan, yan sanayi firmaların<br />

teknoloji gelişimleri için gerçekleştirdikleri<br />

çalışmalara değindi. Güldoğan,<br />

“Dilimleri küçültüp herkese dağıtmak<br />

yerine pastayı büyütmeyi hedefliyoruz.”<br />

dedi.<br />

“Sektör için ikinci tur başladı”<br />

2023 hedefleri için savunma sanayini<br />

işaret eden Sedat Güldoğan, “Türkiye<br />

2023’e gidecekse teknolojik sıçramayı<br />

savunma sanayi üzerinden yapacak,<br />

diğer sektörleri de savunma sanayi<br />

modeli üzerinden düzenleyecektir. OS-<br />

TİM’deki bilinç çok yüksek. Sizin burada<br />

olmanız bize kuvvet veriyor, aynı<br />

dili konuşuyoruz.” değerlendirmesinde<br />

bulundu.<br />

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edilen<br />

T-129 ATAK Helikopteri örneğini<br />

veren Sedat Güldoğan, son 10 yılda yürütülen<br />

projelerin ya teslim edildiğini ya<br />

da test aşamasında olduğunu hatırlattı.<br />

Güldoğan, “Sektör birinci turu döndü.<br />

Artık sadece üretim değil mühendislik<br />

işlemlerinde de yan sanayinin kullanılması<br />

gündemde. Bütün bu gayretler yan<br />

sanayiye düşen iş payını artırmak için.”<br />

diye konuştu.<br />

“En önemli gücümüz SSM’nin<br />

politikalarıdır”<br />

OSSA Yönetim Kurulu Başkanı Mithat<br />

Ertuğ da yaptığı değerlendirmede,<br />

SSM’nin KOBİ’lere sağladığı desteğe<br />

dikkat çekti. Ertuğ, Müsteşarlığın,<br />

küme çalışmalarındaki katkılarını her<br />

alanda hissettiklerini ve işletmelerin<br />

kendini geliştirmesi yönünde önemli<br />

çabaları bulunduğunu kaydetti. Mithat<br />

Ertuğ, “Türkiye’nin 2023 hedefleri, tüm<br />

sektörlere ciddi bir motivasyon ve hareketlenme<br />

kattı. Savunma ve havacılıkta<br />

yapılan sanayileşme modelinin, ulaştırma<br />

ve enerji sektörlerine de aktarılması<br />

çok önemli. Kendi alanlarında dünya<br />

çapında işlere imza atan yerli firmalarımızın<br />

basamak atlamasında en önemli<br />

gücü, SSM’nin uyguladığı politikalardır.<br />

Küme olarak Müsteşarlığımızın<br />

her zaman hizmetindeyiz. Ayrıca bu yıl<br />

ikincisi düzenlenecek olan Savunma ve<br />

Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri<br />

(ICDDA) kapsamında her zaman<br />

desteğini hissettiğimiz Bilal Aktaş ve<br />

çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum.”<br />

diye konuştu.


HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 3<br />

15 milyar doları aşan pastada Türkiye’nin payı sadece binde 2,5!<br />

BM’den Türk üreticilere küresel fırsatlar<br />

T.C. Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda,<br />

OSTİM, Türkiye İhracatçılar<br />

Meclisi (TİM) ve Orta Anadolu<br />

İhracatçılar Birliği (OAİB) işbirliğiyle düzenlenen<br />

“BM Alım Sistemi Nasıl Çalışır<br />

Nasıl BM Tedarikçisi Olabilirsiniz” seminerinde<br />

Türk üreticilerinin sisteme daha<br />

etkin katılmaları istendi. BM satınalma<br />

uzmanları, OSTİM METEM Tesisleri’nde<br />

düzenlenen programda; iş yapma usulleri,<br />

tedarikçilerden beklentiler ve BM alım pazarı<br />

hakkında açıklamalarda bulundu. Seminerin<br />

sonunda firmaların sisteme kaydı<br />

gerçekleştirildi.<br />

“Önemli fırsatlar çıkacak”<br />

Seminerin açılışında konuşan OSTİM<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın,<br />

T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın yönlendirmesi<br />

ve katkısıyla Savunma ve Havacılık,<br />

Medikal, İş ve İnşaat Makineleri, Yenilenebilir<br />

Enerji, Kauçuk ve Raylı Sistemler<br />

konularında küme çalışması gerçekleştirdiklerini<br />

dile getirdi. Aydın, “Firmalarımız<br />

ihtiyaç duymaları halinde, kümelenme çalışmalarımız<br />

içinde dış ticaret konularında<br />

uzman arkadaşlarımız var. Bu alanlarda<br />

desteğe hazırız. Seminerde bölgemiz ve<br />

ülkemiz için çok ciddi fırsatlar çıkacağını<br />

ümit ediyorum.” dedi.<br />

Türkiye’nin 2013’teki<br />

payı binde 2,5<br />

T.C. Ekonomi Bakanlığı<br />

İhracat Genel<br />

Müdür Yardımcısı<br />

Aytaç Yenal, ülkemizin<br />

2002 yılından<br />

bu yana çok başarılı<br />

Aytaç Yenal bir ihracat performansı<br />

gösterdiğini<br />

bildirdi. İhracatın<br />

36 milyar dolar düzeyinden 2013 yılında<br />

152 milyar dolara yükseldiğini kaydeden<br />

Yenal, “Türk ürünleri, 2000’li yılların başlarında<br />

yaklaşık 90 ülkeye ihraç edilirken<br />

2013 yılına geldiğimizde dünyada ihracat<br />

yapmadığımız hiçbir ülke kalmamıştır.”<br />

dedi.<br />

BM alımlarının, Türk ihracatçıları için<br />

sunduğu potansiyele dikkat çeken Aytaç<br />

Yenal, bu alımlar içinde Türkiye’nin 2013<br />

yılındaki payının, binde 2,5’luk orana<br />

karşılık gelen 7,5 milyon dolarla arzu edilen<br />

seviyede olmadığını ifade etti. Yenal,<br />

“Ülkemizin bu alımlardan yeterli payı almamasındaki<br />

temel neden, firmalarımızın<br />

BM mal ve hizmet satınalımlarında yeterli<br />

bilgiye sahip olmamaları, ihalelere katılıp<br />

teklif verebilmek için önceden belli usul<br />

ve esaslar dahilinde BM sistemine kayıt<br />

olarak akredite olmaları gerektiğini bilmemelerinden<br />

kaynaklanıyor.” diye konuştu.<br />

“BM kurallarına<br />

hakim olmalısınız”<br />

BM Satınalma Birimi<br />

Uzmanı Yavar<br />

Khan, tedarikçilerin<br />

BM ile iş yapılabilmesi<br />

için teşkilatın<br />

kural ve düzenlemelerine<br />

hakim<br />

Yavar Khan<br />

olun-<br />

2012 yılında 15.3 milyar dolarlık harcamayla dünyanın en büyük<br />

satınalmalarından birini gerçekleştiren Birleşmiş Milletler (BM) örgütü, Türk<br />

üreticiler için önemli potansiyel sunuyor. Türkiye, BM’ye geçen yıl, toplam<br />

alımların binde 2,5’una denk gelen miktarda bir tedarik sağladı. Bu oranın<br />

düşük olmasının ana nedeni ‘BM usül ve esaslarının fazla bilinmemesi’ şeklinde<br />

gösteriliyor. OSTİM’de düzenlenen seminerde konuşan BM uzmanları, “Tedarikçi<br />

olmanızı ve rekabete katılmanızı istiyoruz. Rekabet bizim için oldukça önemli.”<br />

diyerek firmaları sisteme girmeye davet etti.<br />

ması gerektiğini söyledi. “Birleşmiş Milletlerle<br />

İş Yapmak” isimli sunumunda önemli<br />

bilgiler aktaran Khan, BM’nin 2012 yılında<br />

15.3 milyar dolar alım yaptığını, bu harcamaların<br />

üye devletler tarafından finanse<br />

edildiğini söyledi. BM Uzmanı, sunumunda<br />

şu noktalara temas etti: “BM, 2012<br />

yılında 15.3 milyar dolar alım yaptı. Bu<br />

harcamalar üye devletler tarafından finanse<br />

ediliyor. Bizimle iş yapmak istiyorsanız,<br />

bizim kurallarımıza ve düzenlemelerimize<br />

hakim olmalısınız. Sizlerin tedarikçi olmanızı<br />

ve rekabete katılmanızı istiyorum. Rekabet<br />

oldukça önemli. Firmaların alımlarda<br />

bütün taleplerimizi karşılıyor olması gerekiyor.<br />

Diğer yandan geçmiş deneyimlerini<br />

inceliyoruz ve en iyi teklifi vereni buluyoruz.<br />

Hava taşımacılığı, kimyasal ve petrol<br />

ürünleri gibi konularda milyarlarca dolarlık<br />

satın almalar gerçekleştiriyoruz. 2013’te<br />

BM fonları arasından satınalma birimi olarak<br />

3 milyar dolar para harcadık.”<br />

BM TARAFINDAN TEDARİK<br />

EDİLEN TEMEL KALEMLER<br />

MAL: Gıda, İlaç Tedarikleri, Araç,<br />

Bilgisayar ve Yazılım, Barınma, İletişim<br />

Araçları, Laboratuvar araçları, Kimyasallar,<br />

İnşaat Malzemeleri<br />

HİZMETLER: Güvenlik Hizmetleri, Dış<br />

Kaynaklı Personel Hizmetleri, Mühendislik<br />

Hizmetleri, Konstrüksiyon,<br />

Kurumsal Hizmetler, Yük Taşımacılığı<br />

Hizmetleri, Baskı Hizmetleri ve Ekipman<br />

Kiralama, Danışmanlık Hizmetleri,<br />

İletişim Hizmetleri<br />

Christopher Hutton<br />

Teklif verirken<br />

bunlara dikkat!<br />

Yavar Khan, firmaların<br />

teklif verirken<br />

sıkça düştüğü<br />

hataları da şöyle<br />

sıraladı: “Piyasa<br />

araştırması oldukça<br />

önemli, bunlar dikkatli<br />

bir şekilde gerçekleştirilmeli.<br />

Teklifle<br />

ilgili bir talep aldığımız zaman iki tane<br />

zarf olmalı; birinci zarfın içinde finansla<br />

ilgili, ikinci zarfın içinde de tüm teknik konular<br />

yer almalı. Genellikle ikisi tek zarfın<br />

içine konuluyor; bu durumda da firma diskalifiye<br />

oluyor. Tekliflerin kapanış tarihleri<br />

var. Bazı şirketler saat farkından dolayı<br />

yanlış başvuruda bulunuyorlar. Talimatların<br />

çok dikkatli okunması ve başvuruların<br />

zamanında yapılması gerekiyor.”<br />

“Sistem otomatik olarak eşleştiriyor”<br />

İkinci konuşmacı BM Satınalma Uzmanı<br />

10,113<br />

5,273<br />

4,839<br />

2007<br />

Christopher Hutton da “Birleşmiş Milletler<br />

Global Pazarı” isimli sunumunda www.<br />

ungm.org portalını tanıttı. Bilgi teknolojilerini<br />

kullanarak tedarikçilere daha fazla ve<br />

hızlı cevap vermeye çalıştıklarını anımsatan<br />

Hutton, “Faaliyetlerimizi uygulayabilmek,<br />

tedarikçilerin bizimle iş yapmasını<br />

kolaylaştırabilmek için küresel bir satınalma<br />

yapısı ortaya koyuyoruz. Web sitesinde<br />

sözleşmelerin verilmesi, kayıt yapılması,<br />

ihale süreçleri ve bilgi merkezi gibi alanlar<br />

yer alıyor.” ifadelerini kullandı.<br />

Bir şirketin BM ile çalışmak istiyorsa,<br />

bunu gerçekleştirebilmek için bazı değerlerle<br />

uyum içerisinde olmasının beklendiğini<br />

belirten Hutton’un dikkat çektiği<br />

noktalar şöyle: “BM’nin belli öncelikleri<br />

var. Bu da zaten üye devletler tarafından<br />

belirlenen kurallardır. Türkiye Cumhuriyeti<br />

Hükümeti de bunlara taraftır. Mesela<br />

çevresel sorumluluklar var, çocuk işçi kullanmamanız<br />

gerekiyor. Herhangi bir BM<br />

anlaşmasını ihlal etmemeniz; örneğin bir<br />

mayın üreticisi olmamanız gerekiyor. BM<br />

Kayıt Süreci Prosesi 3 aşamadan oluşuyor.<br />

İlkine “Temel Kayıt” ismini veriyoruz. Bu<br />

aşamada kendinizle ilgili temel bilgiler<br />

sağlıyorsunuz. Hangi ülkelerle hangi, teknik<br />

alanlarda ve sektörde çalışmak istediğinizle<br />

ilgili bilgi veriyorsunuz. Çalıştığınız<br />

alanları BM’ye ilettikten sonra sistem<br />

bunu otomatik olarak gözden geçirecek.<br />

Sonra sizi Dünya Sağlık Örgütü, BM Genel<br />

Sekreterliği, UNICEF gibi kuruluşlarla<br />

eşleştirmeye çalışacaktır.”<br />

Seminerin ardından, firmaların BM alım<br />

sistemine kayıt işlemleri gerçekleştirildi.<br />

Birleşmiş Milletler Sisteminin 2007-2012 Arasında<br />

Toplam Mal ve Hizmet Alımları<br />

Figure 1 Total procurement of goods and services, 2007-2012<br />

in millions of US dollars<br />

14,544 14,276<br />

13,594 13,797<br />

6,754<br />

6,840<br />

2008<br />

6,394<br />

2009<br />

7,075<br />

7,403 7,469 7,210<br />

2010<br />

7,066<br />

2011<br />

15,372<br />

6,808<br />

8,564<br />

2012<br />

Goods<br />

Services


4 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />

MARKALAŞMANIN EN ÖNEMLİ ADIMI:<br />

KALİTE VE İSTİKRAR<br />

Azerbaycan projeleri<br />

üreticileri sevindirecek<br />

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu<br />

(DEİK) misafiri olarak ülkemizde<br />

bulunan Azerbaycan Sumgait<br />

Kimya Endüstri Parkı Yönetici Yardımcısı<br />

Zaur Mammadov ve Hukuk<br />

Müşaviri Elkhan Şirinev, DEİK<br />

Ankara Temsilcisi Senem Yavaş ile<br />

birlikte OSTİM’de çeşitli temaslarda<br />

bulundu. Bakü’nün 26 km uzağında<br />

Sumgait’te planlanan Kimya Endüstri<br />

Parkı’nın kurulumu aşamasında<br />

çeşitli organize sanayi bölgelerini<br />

inceleyen heyet, OSTİM’den de bilgiler<br />

aldı.<br />

“Sizde tecrübe var, bizde zaman yok”<br />

Sumgait Kimya Endüstri Parkı Yönetici<br />

Yardımcısı Zaur Mammadov,<br />

“Sizin 47 yıllık bir tecrübeniz var,<br />

bizim zamanımız yok. 10 yıl içinde<br />

1000 hektarlık bir alanda organize<br />

sanayi bölgesi kurmak istiyoruz. Bu<br />

nedenle OSTİM bizim için çok başarılı<br />

bir örnek.” dedi. Türkiye’deki<br />

temaslarında iki hedeflerinin olduğunu<br />

dile getiren Zaur Mammadov;<br />

ilk olarak ülkedeki gelişmiş organize<br />

sanayi bölgelerini inceleyeceklerini,<br />

ikinci aşamada da Azerbaycan’daki<br />

yatırım fırsatları hakkında Türk girişimcileri<br />

bilgilendireceklerini söyledi.<br />

Azerbaycan’da “Made in Azerbaycan”<br />

kaşeli ürünün çok fazla bulunmadığını<br />

bildiren Mammadov, ülke<br />

Zaur Mammadov,<br />

Azerbaycan’da<br />

kurulacak olan<br />

kimya parkında<br />

yatırım yapan<br />

şirketlerden<br />

devletin 7 yıl<br />

boyunca gelir,<br />

emlak, toprak<br />

ve ithal edilen<br />

ekipmanlardan<br />

vergi almayacağını<br />

söyledi.<br />

yönetiminin üretim için önemli teşvikler<br />

sağladığını vurguladı. Azeri<br />

yetkili, kurulacak olan kimya parkında<br />

yatırım yapan şirketlerden devletin<br />

7 yıl boyunca gelir, emlak, toprak<br />

ve ithal edilen ekipmanlardan vergi<br />

almayacağı bilgisini paylaştı. Ülkesinin<br />

çok büyük yatırım projeleri<br />

olduğuna değinen Zaur Mammadov,<br />

“Üretim için yapılan yatırımlar çok<br />

avantajlı olacak. Uzun yıllar sadece<br />

devletin projelerine üretim yapılabilir.<br />

Bu sayede perakende satışa bile<br />

gerek kalmayabilir.” diye konuştu.<br />

“Kardeş sanayi bölgesi”<br />

OSTİM olarak her türlü bilgi ve<br />

tecrübe paylaşımına açık olduklarını<br />

belirten Yönetim Kurulu Başkanı Orhan<br />

Aydın, “Azerbaycan bizi kardeş<br />

sanayi bölgesi göstersin. Sumgait<br />

Kimya Endüstri Parkı ile protokol<br />

imzalayalım.” değerlendirmesini yaptı.<br />

Nurettin Özdebir<br />

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı<br />

Nurettin Özdebir, "KOBİ, belli kalite<br />

standartlarında ürün üretebiliyor<br />

ya da hizmeti istikrarlı olarak<br />

sunuyorsa marka olmanın en önemli<br />

adımını atmış olur." dedi.<br />

Ankara Sanayi Odası (ASO)’nın<br />

ev sahipliğinde “KOBİ’lerde Kurumsallaşma<br />

ve Markalaşma Çalıştayı”<br />

yapıldı. Çalıştaya Bilim, Sanayi ve<br />

Teknoloji Bakanı Fikri Işık, KOSGEB<br />

Başkanı Mustafa Kaplan kamu ve özel<br />

sektör kurum temsilcileri katıldı.<br />

“KOBİ’ler yeterli açılımı gösteremiyor”<br />

Türkiye'de KOBİ'lerin en büyük sorununun<br />

ürünlerini fiyat ya da kaliteye<br />

odaklanarak konumlandırmaya çalışmaları<br />

olduğuna dikkati çeken Özdebir,<br />

inovasyonla rakiplerin kopyalamakta<br />

zorlanacakları özellikleri ve artılarının<br />

belirlenerek, ürün ya da hizmetlerin<br />

konumlandırılmaları ve bunu yaparken<br />

de hedef kitlenin beklentilerinin göz<br />

önünde bulundurulması gerektiğini dile<br />

getirdi.<br />

Özdebir, markalaşmanın şirketlere<br />

rekabet avantajı sağladığını ve piyasa<br />

değerini artırdığını belirterek, "Markalaşma,<br />

şirketlerin ürettikleri ürün ve hizmetlerin<br />

karlılıklarını arttırabileceği gibi<br />

firmaların itibarını yükselterek kurumsal<br />

marka değerini de artırıyor. Bugün<br />

markalaşmış birçok şirketin marka değerinin<br />

bilanço değerlerinin çok üstünde<br />

olduğu görülmektedir." diye konuştu.<br />

Türkiye'de KOBİ'lerin üretim kabiliyetleri,<br />

esneklikleri ve teknolojiye<br />

hızlı uyum sağlamalarıyla avantaj sahibi<br />

olsalar da kurumsallaşma ve büyüme<br />

konularında yeterli açılımı gösteremediklerini<br />

ifade eden Özdebir, bu hedeflere<br />

ulaşılabilmesi için kurumsallaşarak<br />

markalaşmanın şart olduğunu vurguladı.<br />

“En büyük engel kurumsallaşamama”<br />

KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan<br />

ise KOSGEB'in, dünyanın hızla değişimi<br />

ve hizmet sektörlerinin gelişimini<br />

göz önünde tutarak yenilendiğini söyledi.<br />

Türkiye'deki küçük ve orta ölçekli<br />

işletmelerin önemli kısmının aile işletmesi<br />

olduğuna değinen Kaplan, bu işletmelerin<br />

ikinci ya da üçüncü kuşağın<br />

yönetimine geçişlerde önlerindeki en<br />

büyük engelin, işletmelerin kurumsallaşamaması<br />

olduğunu belirtti.<br />

İşletmelerin ağırlıklı olarak daha kapsamlı<br />

ve tematik destekler talep ettiğine<br />

dikkati çeken Kaplan, kurumsallaşma<br />

ve markalaşma yönündeki projelerin de<br />

işletmelerin hedefleri arasında bulunduğuna<br />

işaret etti.<br />

“Markalaşmanın içi doldurulmalı”<br />

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı<br />

Fikri Işık, markaya yapılan yatırımın<br />

önemine dikkati çekti. Her yıl yaklaşık<br />

120 bin marka başvurusu yapıldığını,<br />

bunun da kendilerini memnun ettiğini<br />

ifade eden Fikri Işık, şimdi sıranın bu<br />

markalaşmanın içini doldurmakta olduğunu<br />

belirterek, bu konunun KOBİ’ler<br />

için çok önemli olduğunu vurguladı.<br />

KOBİ’lerin günümüzde en fazla zorlandığı<br />

ama en temel ikinci alanın kurumsallaşma<br />

olduğuna işaret eden Işık,<br />

"Şu anda tüm KOBİ’lerimizin yüzde<br />

95’i, halka açık şirketlerimizin de yüzde<br />

75’i aile şirketi. Aile şirketlerimizin<br />

de en önemli açmazı, birinci kuşak çok<br />

çalışkan oluyor. İkinci kuşak o birinci<br />

kuşağın heyecanını taşıyor ama üçüncü<br />

kuşakta işler değişmeye başlıyor. Burada<br />

markalaşamazlarsa, KOBİ’ler için<br />

geri sayım başlıyor." dedi.<br />

SAZAK, SOFYA’YA ATANDI<br />

T<br />

.C. Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel<br />

Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme<br />

Destekleri Daire Başkanlığı görevinin<br />

ardından Sofya Büyükelçiliği Ticaret<br />

Başmüşavirliği’ne atanan Emrah Sazak,<br />

OSTİM’e veda ziyareti gerçekleştirdi.<br />

Daire Başkanlığı görevi süresince,<br />

URGE projeleri başta olmak üzere ülke<br />

genelinde gerçekleşen küme faaliyetlerinin<br />

koordinasyonunu başarıyla yürüten Sazak,<br />

Bulgaristan’daki yükselen çıtayı daha ileri<br />

taşıma gayretinde olacaklarını kaydetti.<br />

OSTİM’le çok verimli bir çalışma dönemi<br />

geçirdiklerini ifade eden Emrah Sazak,<br />

“Küme uygulamalarında OSTİM yönetiminin<br />

iradesi başarıyı getirdi. URGE’yi farklı<br />

kılan bütüncül yaklaşımıdır. Bu ekiple çok<br />

daha güzel işler yapabilirsiniz. Burası, idari<br />

yapısı ve potansiyeliyle Türkiye’nin iftihar<br />

edeceği bir bölge.” dedi. Sazak ayrıca Sofya’daki<br />

bürolarının tüm sanayicilere ve yatırımcılara<br />

açık olduğunu dile getirdi.<br />

OSTİM Yönetimi, kümelere verdiği destekten dolayı Emrah Sazak’a teşekkür<br />

ederek, yeni görevinde başarılar diledi.


HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 5<br />

Kalkınmada Türkiye’nin yolundan gitmek istiyorlar<br />

Fildişi’nin OSB’sine teknik destek<br />

AFRİKA’NIN YENİ GÖZDESİ<br />

African Innovation and<br />

Development (AID) Genel<br />

Müdürü Mouhammed Bakayoko,<br />

OSTİM’e gerçekleştirdiği<br />

ziyarette ülkesinin ekonomik<br />

durumu ve yatırım olanakları<br />

hakkında bilgi verdi. Bakayoko,<br />

ülkede organize sanayi bölgesi<br />

kurulması ve teknik destek<br />

amacıyla OSTİM’le Mutabakat<br />

Protokolü imzaladı.<br />

Zengin yer altı kaynakları ve verimli tarım<br />

arazilerine sahip Sahra altı Afrika<br />

ülkesi Fildişi Sahilleri, kaynaklarını daha<br />

etkin bir şekilde işleterek gelişmek istiyor.<br />

Mesleki ve teknik yetersizliklerden dolayı<br />

ülkenin potansiyelini harekete geçiremediklerini<br />

belirten Mouhammed Bakayoko,<br />

“Türkiye’de her şey var, burası cennet.<br />

OSTİM’le beraber çalışmalıyız.” dedi.<br />

Avrupa ve Çin’in ekonomik gelişim<br />

modellerinden yeterince istifade edemediklerinin<br />

altını çizen Bakayoko, ülkesinin<br />

Devlet Başkanı Alassane Dramane<br />

Ouattara’nın, “Türkiye’yi örnek almalıyız,<br />

çok hızlı geliştiler.” sözünü hatırlattı.<br />

“Makine aldık, eğitimini vermediler”<br />

Avrupa ile yaptıkları ticarette fiyatların<br />

3 kat arttığını, know how ve teknoloji<br />

MUTABAKAT PROTOKOLÜ: Fildişi Sahilleri ile imzalanan Mutabakat Protokolü’yle; ülkede<br />

organize sanayi bölgesi kurulması çalışmalarında, fizibilite, şehir planlama, imar planı, bölgenin<br />

tasarımı, kurulumu ve yönetimi konularında OSTİM’in danışman kurum olması kararlaştırıldı.<br />

Mouhammed<br />

Bakayoko<br />

transferi yapamadıklarını,<br />

Çin’in ise hem<br />

uzak hem de kalitesiz<br />

mallar ürettiğini vurgulayan<br />

Afrikalı yönetici,<br />

“Hindistan ile<br />

protokol imzaladık<br />

ve ülkemize makine<br />

gönderdiler. Ancak<br />

bu makinelerin nasıl<br />

çalıştırılacağı konusunda eğitim vermediler.<br />

Bizim OSTİM’le beraber çalışmamız<br />

lazım.” şeklinde konuştu.<br />

Kaynakları zengin, halkı fakir<br />

Endüstriyel tarım ürünleri konusunda<br />

zengin bir ülke olduklarını söyleyen Bakayoko,<br />

kakao, kauçuk ve pamuk gibi ürünlerin<br />

üretildiğini fakat tarım makineleri ve<br />

kullanacak personel olmadığı için devletin<br />

üretim yapamadığını belirtti. Mouhammed<br />

Bakayoko, “Ancak küresel şirketler<br />

bu hammaddeleri ülkemize herhangi bir<br />

katkı sağlamadan dünya pazarlarına taşıyor.<br />

Hammaddemiz çok, bunları işleyecek<br />

fabrikalar kurmalı ve çalışacak personel<br />

eğitmeliyiz.” görüşünü yansıttı.<br />

“Süreci destekliyoruz”<br />

OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan<br />

Aydın da Fildişi Sahilleri’ne sanayileşme,<br />

kalkınma, mesleki ve teknik eğitim konularında<br />

bilgi ve tecrübelerini paylaşmaktan<br />

mutluluk duyacaklarını ifade etti. Aydın,<br />

“Süreci baştan sona destekliyoruz. Fırsat<br />

verilirse size çok şey katarız, bu tamamen<br />

size bağlı.” değerlendirmesinde bulundu.<br />

Fildişi Sahilleri, Fransızca konuşan<br />

Sahra Güneyi Afrika ülkeleri arasında<br />

Türkiye’nin ikili ticaret hacminin en<br />

yüksek olduğu ülke konumunda. Ticaret<br />

hacmi 2011’de 205 milyon dolar,<br />

2012’de ise 197 milyon dolar düzeyinde<br />

gerçekleşti. Türkiye çimento, demir-çelik<br />

ürünleri, elektrik kablosu ve çeşitli<br />

gıda sanayi ürünleri ihraç ederken, bu<br />

ülkeden ise kakao, kauçuk, kereste ve<br />

pamuk alıyor.<br />

Dünyada kakao üretiminde yüzde<br />

80’lik paya sahip olan ülkenin, elmas,<br />

altın, doğalgaz ve petrol rezervlerinde<br />

önemli kaynakları bulunuyor.<br />

Afrika’nın en büyük petrol rafinerisi de<br />

Fildişi Sahili’nde yer alıyor.<br />

Türk yatırımcılar için çok sayıda iş<br />

fırsatlarını barındıran ülkenin yetkilileri,<br />

kakao ve çimento fabrikası kurmak<br />

istiyor. Fabrikalar için gereken arsanın<br />

ve finansın hazır olduğunu bildiren yetkililer,<br />

ayrıca altyapı ve üstyapının da<br />

çözülmesi gereken problemlerin başında<br />

geldiği bilgisini veriyor.


6 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />

Bitirme projeleri girişimciliğe kapı açıyor<br />

Başkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 6. Bitirme Projesi Sergisi’nde; Biyomedikal,<br />

Elektrik-Elektronik, Bilgisayar, Endüstri ve Makine Mühendisliği bölümlerinin<br />

mühendis adayları bitirme projelerini sergiledi.<br />

Sergi, Bilgisayar Mühendisleri Odası,<br />

Elektrik Mühendisleri Odası, Makine<br />

Mühendisleri Odası ve OSTİM<br />

Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’nün<br />

işbirliği ile gerçekleştirildi.<br />

Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr.<br />

Berna Dengiz, bu tip sergilerin öğrencilere<br />

girişimcilik duygusunu veren ortamlara<br />

dönüştüğünü kaydetti. Dengiz, “Sergilenen<br />

projelerden bir kısmı TÜBİTAK Sanayi<br />

Destekli Bitirme Projeleri Destekleme<br />

Programı kapsamında destek aldı. Bu<br />

destek, öğrenciye Ar-Ge becerisi kazandıracak.<br />

Ülkemizin yüksek teknolojili ürünler<br />

üreten mühendislere ihtiyacı var.” dedi.<br />

“Projeler sanayide aktif hale gelsin”<br />

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin<br />

Özdebir, projelerin sanayide aktif hale gelmesi<br />

gerektiğini dile getirdi. Üniversitelerin<br />

bitirme projeleri ve stajlarla sanayiye<br />

girmeye başladığına dikkat çeken Özdebir,<br />

“Ülkemizde girişimcilere ihtiyacımız var.<br />

Proje sahiplerine ve devlet desteğiyle ürün<br />

çıkarmış olanlara 5 milyonu hibe olmak<br />

üzere 50 milyona kadar devlet, faizsiz kredi<br />

veriyor.” diye konuştu.<br />

“Bu kadarıyla yetinmeyeceğiz”<br />

Sergide ağırlıklı olarak medikal, savunma<br />

sanayii ve yenilenebilir enerji sektörlerine<br />

yönelik 87 proje yer aldı. 17 proje TÜBİTAK<br />

tarafından desteklendi.<br />

Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü<br />

Prof. Dr. Mehmet Haberal da konuşmasında<br />

üniversitelerin görevinin ülkenin geleceğine<br />

katkı sağlamak olduğunun altını<br />

çizdi. Haberal, “Özellikle sağlık ve eğitim<br />

alanlarında sadece Türkiye’ye değil dünyaya<br />

hizmet veriyoruz. Asla bu kadarıyla<br />

yetinmeyeceğiz.” dedi.<br />

ENGELLİLER İÇİN<br />

BİYOKUMANDA KONTROLÜ<br />

Biyomedikal Mühendisliği öğrencisi<br />

Elif Gürel tarafından tasarlanan<br />

Engelliler İçin Biyokumanda<br />

Kontrolü Tasarımı Projesi, alt<br />

ve üst uzuvlarını kullanamayan<br />

(quadripleji hastaları) engellilerin<br />

kafa hareketleriyle kablosuz olarak,<br />

akülü araçlarını yönetmesine<br />

olanak veriyor. Bu şekilde hastaya<br />

hem psikolojik hem de fizyolojik<br />

destek sağlandığını aktaran Gürel,<br />

projenin, çene kontrollü cihazların<br />

kireçlenmeye sebebiyet vermesi,<br />

dil kontrollü cihazların ağız<br />

enfeksiyonlarına yol açması ve<br />

ses kontrollü cihazların gürültülü<br />

ortamlarda komut alma konusunda<br />

problem yaşatması nedeniyle<br />

oluşturulduğunu aktardı.<br />

Gazi'li mühendislerin ilk sergisi<br />

Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi son sınıf<br />

öğrencileri, bu yıl ilk kez gerçekleştirdikleri sergide<br />

bitirme projelerini tanıttı.<br />

DENİZDEN KALKIYOR,<br />

ARAMA SAHASINI GENİŞLETİYOR<br />

Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri<br />

Güray Dalaman ile Orkun<br />

Birinci’nin Denizden Kalkan Denize<br />

İnen İnsansız Hava Aracı Projesi,<br />

sahil güvenlik ve deniz üzerinde<br />

yapılacak arama kurtarma<br />

çalışmalarına büyük katkı sağlamaya<br />

aday. Proje, karadan karaya<br />

İHA’lara göre daha geniş bir<br />

bölgede uçuş gerçekleştirebilme<br />

yeteneğine sahip. Her türlü uçuş<br />

koşullarına uyum sağlayabilecek<br />

şekilde tasarlanan İHA, 59 cm<br />

kanat açıklığı, 24 cm boy uzunluğu<br />

ve 175 gr ağırlığında.<br />

’a<br />

mükemmel alt<br />

yüklenicilik ödülü<br />

Bu yıl ilk kez düzenlenen Gazi Üniversitesi<br />

Mühendislik Fakültesi<br />

2013-2014 Eğitim-Öğretim Yılı Bitirme<br />

Projeleri Sergisi akademiden iş dünyasına<br />

bütün katılımcıların yoğun ilgisiyle<br />

gerçekleşti. Bilgisayar Mühendisliği,<br />

Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Endüstri<br />

Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği,<br />

Kimya Mühendisliği ve Makine<br />

Mühendisliği öğrencileri tarafından<br />

hazırlanan bitirme projeleri 16-17 Haziran<br />

tarihleri arasında Gazi Üniversitesi<br />

Maltepe yerleşkesindeki Mühendislik<br />

fakültesinde sergilendi.<br />

Yenilenebilir enerji ekipmanlarından,<br />

üretim süreçlerini hızlandıran ve maliyetlerini<br />

düşüren sanayi üretim sistemlerine<br />

kadar reel sektörde uygulanabilecek<br />

çok sayıda projeyi iş dünyası da<br />

ilgiyle izledi.<br />

PROJE ÖRNEKLERİ<br />

Tam Otomatik Konveyör Rulo<br />

Borusu Üretim Makinesi Tasarımı:<br />

Konveyor rulosu<br />

üretimi halihazırdaki<br />

sistemlerde<br />

3 iş istasyonu ve<br />

6 personelin kullanıldığı<br />

manuel<br />

yöntemle gerçekleştiriliyor.<br />

Makine Mühendisliği bölümü öğrencileri<br />

Hüseyin Karadiken, Buse Cafer ve<br />

Burak İpin tarafından tasarlanan makine,<br />

1 operatör yardımıyla ilgili standartlara<br />

uygun konveyör bant rulo borusu<br />

dış gövdesinin üretimini sağlayabiliyor.<br />

Bitkisel Atık Yağların Geri Dönüşümü<br />

İçin Tersine Lojistik Ağ Tasarımı:<br />

Bitkisel atık yağların geri dönüşümü<br />

ve tekrar ekonomiye kazandırılması<br />

bu sayede de çevreye olan zararlarını en<br />

az seviyeye indirmeyi hedefliyor. Proje<br />

Endüstri Mühendisliği bölümü öğrencileri<br />

Volkan Çetin, Bahadır Hakan Öztürk,<br />

Zübeyde Tunç ve Bengü Erzenoğlu<br />

tarafından geliştirildi.<br />

Bitkisel atık yağların toplanmasında<br />

mevcut durumu inceleyen ekip, atık<br />

yağların tüketiciden üreticiye ulaşımını<br />

gösteren tersine lojistik ağ tasarımını<br />

MILP (Mixed Integer Linear Programming)<br />

modeli ile hazırladı. Söz konusu<br />

modelle geri dönüştürülebilecek bitkisel<br />

atık yağ miktarının minimum maliyetle<br />

toplanması için açılması gereken toplama<br />

noktaları, geçici depo noktaları ve<br />

kazanım tesisleri belirleniyor.<br />

Pelton Türbini Tasarımı ve Analizi:<br />

Enerji santrallerinde kullanılan pelton<br />

türbinlerinin tasarımı türbindeki akış ve<br />

performans analizleri yapılan projeyi,<br />

Makine Mühendisliği bölümü öğrencileri<br />

İbrahim Nar ve Ceylan Yiğit yürüttü.<br />

Hesaplamalı akışkanlar dinamiği analizleri<br />

ile türbinin önemli parçaları olan<br />

nozul ve kaşıklardaki akışlar ayrı ayrı<br />

incelenerek tüm türbindeki akış simülasyonları<br />

gerçekleştirildi. Simülasyon<br />

sonuçlarında nozul kaşık mesafesinin ve<br />

kaşık geometrisinin türbin performansı<br />

üzerinde etkili olduğu tespit edildi.<br />

ASELSAN, dünyanın önde gelen<br />

savunma sanayi kuruluşlarından<br />

RAYTHEON firması ile<br />

Birleşik Arap Emirlikleri ihtiyacı<br />

kapsamındaki PATRIOT uzun menzilli<br />

hava ve füze savunma sisteminin<br />

ana bileşenlerinden birisi olan ve<br />

tasarımı yenilenen "Antenna Mast<br />

Group" (AMG) sisteminin son ürün<br />

entegratörü olarak alt yüklenicilik<br />

sözleşmesini 18 Ekim 2010 tarihinde<br />

imzaladı. Sözleşme kapsamında<br />

ASELSAN 8 adet AMG sisteminin<br />

üretim, entegrasyon ve test faaliyetlerinin<br />

yenilenen tasarım için ilk kez<br />

gerçekleştirilmesinden sorumlu olup<br />

tüm teslimatlarını yaparak projeyi<br />

başarı ile tamamladı.<br />

Bu sözleşme ile ASELSAN, bir<br />

PATRIOT sistemi ana bileşeninin<br />

ortak geliştirmesi ve son ürün entegrasyonu<br />

kapsamında seçilen ilk Atlantik<br />

ötesi iş ortağı oldu.<br />

AMG Sözleşmesi kapsamında,<br />

ASELSAN projede gerçekleştirdiği<br />

proje yönetimi, kalite güvence,<br />

mühendislik, üretim ve tedarik faaliyetlerindeki<br />

başarısı ile RAYTHE-<br />

ON tarafından "Supplier Excellence<br />

Award" (Mükemmel Alt Yüklenicilik)<br />

ödülüne layık görüldü.


HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 7<br />

SAHAYA İNEN ÖĞRENCİLER REÇETE SUNDU<br />

Çankaya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 4. sınıf<br />

öğrencilerinin işletmelerde gerçekleştirdikleri bitirme projeleri 8. Ar-Ge Proje Pazarı’nda<br />

sergilendi. Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Zaim Çil, bugüne kadar 350 KOBİ tedavi<br />

projesinin gerçekleştirildiğini, yıllık 100 projeyi hedeflediklerini bildirdi.<br />

Çankaya Üniversitesi son sınıf öğrencileri,<br />

KOBİ’lerin ve çeşitli sanayi kuruluşlarının;<br />

üretim planlama, ihracat, stok<br />

yönetimi ve ticari istihbarat konularındaki<br />

problemlerine çözüm üretmek amacıyla<br />

geliştirdikleri bitirme projelerini sergiledi.<br />

Firmaların izin verdiği 35 proje, üniversitenin<br />

Merkez Kampüsü’nde gerçekleşen<br />

8. Ar-Ge Proje Pazarı’nda tanıtıldı.<br />

Toplam 350 KOBİ tedavi edildi<br />

Proje Pazarı’nın açılışında bilgiler veren<br />

Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr.<br />

Celal Zaim Çil, bugüne kadar 350 KOBİ<br />

tedavi projesinin gerçekleştirildiğini açıkladı.<br />

Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof.<br />

Dr. Ziya Burhanettin Güvenç’in, “Sahaya<br />

inmeyene diploma yok.” sözünü hatırlatan<br />

Çil, “Diğer bölümlerimiz de KOBİ tedavi<br />

projelerine başladığında, yılda yaklaşık<br />

100 projeyi hayata geçireceğiz.” dedi.<br />

En uygun ekosistem: Kümelenme<br />

Güzel Günler Gelecek (3G) başlıklı sunumuyla<br />

nitelikli üretimin ve ihracatın gerekliliğine<br />

vurgu yapan Çankaya Üniversitesi<br />

Rektörü Prof. Dr. Ziya Burhanettin<br />

Güvenç, Avrupa Birliği’nin konuyla ilgili<br />

öngörüsüne yer verdiği Manufuture 2020<br />

Raporu’nu paylaştı. Güvenç, söz konusu<br />

raporda, “Üretim sektörü Avrupa’nın refahı<br />

için temel taştır. Hizmet sektörüne dayalı<br />

bir ekonomi uzun dönemde varlığını<br />

sürdüremeyecektir. Avrupa üretim sanayisi<br />

klasik ülke işgücü-sermaye temellerinden<br />

bilgi-sermaye temellerine dönüşen bir<br />

evrim geçirmesi gerekmektedir. Bilgiye<br />

dayalı üretim gereklidir.” denildiğini hatırlattı.<br />

“Katma değeri yüksek, bilgi yoğun işler<br />

yapmalıyız.” diyen Rektör Güvenç,<br />

Türkiye’de ilk sektörel kümelenme çalışmalarını<br />

2007 yılında OSTİM’in işbirliğiyle<br />

hayata geçirdiklerini söyledi. Güvenç,<br />

“Biz tohumun tasarımını yapmaya<br />

başladık. Ne yaptık Küme kavramını<br />

2007 yılında OSTİM’e giderek anlattık.<br />

Hayalimize ulaşmak istiyorsak bizim yolumuzu<br />

kısaltacak en verimli model kümelenme<br />

modeli.” dedi. Güvenç, küme<br />

konusunda ABD’de yaygın kanaatin, “Yenilikçi<br />

olmak için en uygun ekosistem”<br />

olduğunu vurguladı. Ziya Burhanettin Güvenç,<br />

küme çalışmalarında stratejilerini;<br />

Kısa Vadede Yapılması Gerekenler, Orta<br />

Vadede Yapılması Gerekenler ve Uzun<br />

Vadede Yapılması Gerekenler olarak sıraladı.<br />

Güvenç, bu kapsamda ilk iş olarak<br />

KOBİ Tedavi Projeleri’ni hayata geçirdiklerini<br />

belirtti.<br />

“Girişimci hedef koymalı ve<br />

riski göze almalı”<br />

8. Ar-Ge Proje Pazarı’na konuşmacı<br />

olarak katılan Limak Holding Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, girişimcilik<br />

üzerine deneyimlerini paylaştı. Özdemir,<br />

“Girişimcilikte en önemlisi koyacağınız<br />

hedeftir. Bir diğer unsurda riskleri<br />

göze alarak nasıl aşılabileceğinin çözümünü<br />

geliştirmelisiniz.” diye konuştu. Türk<br />

girişimcilerinin özellikle Orta Doğu, Orta<br />

Asya ve Balkanlarda etkin çalışmalar yürüttüklerini<br />

anlatan Nihat Özdemir, “Yatırımcı<br />

ve girişimci olarak ana hedefimiz<br />

Afrika.” dedi.<br />

DİKKAT ÇEKEN<br />

KOBİ TEDAVİ<br />

PROJELERİ<br />

Etkinlikte, öğrencilerin OSTİM’de ve<br />

Ankara’nın diğer sanayi bölgelerindeki<br />

firmalarda gerçekleştirdikleri projeler<br />

görücüye çıktı. Firmaların izin verdiği<br />

35 proje 3 gün boyunca Çankaya<br />

Üniversitesi’nde sergilendi.<br />

Araç kontrolünde insan faktörünü<br />

ortadan kaldırıyor<br />

Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği<br />

4. Sınıf öğrencileri tarafından<br />

geliştirilen Uzaktan Trafik Kontrolü<br />

Projesi, bir aracı insansız kontrol edebilmeyi<br />

hedefliyor. Proje hakkında<br />

bilgi veren ekip üyesi Hilal Bingöl, son<br />

dönemde ortaya çıkan FPGA (Field<br />

Programmable Gate Array) teknolojisinden<br />

yararlandıklarını ifade ederek,<br />

“Bu teknolojiyi kullanarak daha hızlı<br />

uzaktan kontrol geliştirmeyi hedefledik.”<br />

dedi. Sistemin kullanım alanlarının<br />

çok çeşitli olduğunu ifade eden<br />

Bingöl, savunma sanayi, fabrikalar,<br />

depolar, otoparklar ve maden ocakları<br />

gibi insanlar açısından tehlike oluşturan<br />

çalışma alanlarında projenin uygulanabileceğini<br />

belirtti.<br />

Sistem şu şeklide çalışıyor: Merkezi<br />

FPGA kartı ile aracın üzerindeki FPGA<br />

kartı arasındaki seri data iletimi radyo<br />

frekansı dalgalarıyla sağlanıyor.<br />

Ortamdaki araçlar bir kamera aracılığıyla<br />

görüntülenip konumları tespit<br />

ediliyor. Tespit edilen araçlar trafik<br />

algoritması yardımıyla hedefe göre<br />

konumları belirlenip verilen komutla<br />

birlikte aracın otonom bir şekilde hedefe<br />

ulaşması sağlanıyor.<br />

Sevkiyata hız kazandıracak<br />

Endüstri Mühendisliği son sınıf öğrencileri<br />

tarafından Coca-Cola İçecek<br />

firmasının sevkiyat işlemlerindeki<br />

problemi üzerine geliştirilen Günler<br />

Arası Sevkiyatın Dengelenmesi ve<br />

Araç Rotalama Projesi, firma tarafından<br />

kullanılmak üzere kurulum aşamasında.<br />

Projeyi tanıtan ekip üyesi<br />

Doruk Bilgin, şirketin dağıtımında geç<br />

teslimat, yanlış sipariş gönderimleri<br />

ve yarı dolu kamyonların gönderilmesi<br />

gibi sorunlar üzerine çalışarak projeyi<br />

geliştirdiklerini belirtti. Genç mühendis,<br />

“Amacımız sevkiyatın hızlı, doğru<br />

ve ekonomik bir şekilde gerçekleştirilmesi.”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Üretime bilgisayar desteği sağladı<br />

Bir diğer grup ise bilgisayar destekli<br />

üretim planlama aracı geliştirmek<br />

isteyen firmanın sorununa, Aksapark<br />

A.Ş. Üretim Süreçlerinin Standartlaştırılması<br />

Dokümantasyonu ve Üretim<br />

Planlaması Projesi’ni tasarladı. Proje,<br />

firmanın geleneksel üretim yöntemlerinden<br />

kurtularak üretim maliyetlerinin<br />

düşürülmesine ve zamanında ürün<br />

teslimatının gerçekleştirilmesine imkan<br />

tanıyor.<br />

Ekip üyesi Şefika Demirbaş, çalışmada<br />

ilk olarak üretim için gerekli verileri<br />

hazırlayarak standartlaştırma ve<br />

dokümantasyon sağladıklarını, ikinci<br />

kısımda da üretim planlama aracı<br />

geliştirdiklerini kaydetti. Demirbaş,<br />

“Firma şuan işlevsel olarak kullanmaya<br />

başladı. İlk dönem hazırladığımız<br />

formlar firmada kullanılıyor, bütün<br />

üretim süreçleri dokümante ediliyor<br />

ve belgelendiriliyor.” dedi.<br />

İHRACATTA HAZİRAN BEREKETİ<br />

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)<br />

verilerine göre Haziran ayı ihracatı,<br />

geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,6<br />

artışla 12 milyar 544 milyon dolar oldu.<br />

Yılın ilk 6 aylık toplam ihracatı, yüzde<br />

7,3 artışla 79 milyar 935 milyon dolar<br />

olarak gerçekleşti. Birlik kaydından muaf<br />

ihraç kalemleri hariç net mal ihracatının<br />

ilk 6 aydaki kümüle artış performansı ise<br />

yüzde 6,7 oldu. Son 12 aylık ihracat ise<br />

yüzde 2,6 artışla 156 milyar 594 milyon<br />

dolara yükseldi.<br />

Haziran ayında en fazla<br />

ihracatı, 2 milyar 31 milyon<br />

dolarla otomotiv sektörü<br />

yaparken, hazır giyim<br />

ve konfeksiyon sektörü, 1<br />

milyar 601 milyon dolar ihracat<br />

ile ikinci sırada, kimyevi<br />

maddeler sektörü ise 1<br />

milyar dolar 524 milyon dolar<br />

ihracat ile üçüncü sırada yer aldı.<br />

Haziran ayında en fazla<br />

ihracat yapılan 5 ülke<br />

sırasıyla Almanya,<br />

İngiltere, Irak,<br />

Fransa ve<br />

İtalya oldu.<br />

Almanya'ya<br />

ihracat<br />

yüzde 10,<br />

İngiltere'ye<br />

ihracat yüzde<br />

22, Fransa'ya<br />

ihracat yüzde<br />

12 İtalya'ya ihracat<br />

yüzde 18 arttı. Irak'a ihracat ise yüzde<br />

21 geriledi. En fazla ihracat yapılan<br />

10 ülke arasında en yüksek ihracat artışı<br />

yüzde 40 ile İran'a gerçekleştirildi.<br />

İhracat artışında öne çıkan ülkeler ise<br />

şöyle sıralandı: Umman'a ihracat yüzde<br />

181, Katar'a yüzde 154, Hırvatistan'a<br />

yüzde 108, Suriye'ye yüzde 94, Güney<br />

Kore'ye yüzde 64. Haziran ayında<br />

AB'ye ihracat yüzde 15 artarken, Kuzey<br />

Amerika'ya yüzde 12 ve Ortadoğu'ya<br />

yüzde 2 ihracat artışı yakalandı.


8 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />

Organize Sanayi Bölgeleri Üst<br />

Kuruluşu’nun (OSBÜK) 12. Olağan<br />

Genel Kurulu’nda konuşan Başkan<br />

Cahit Nakıboğlu, “OSB’ler milli gurur<br />

kaynağımız ve ihraç projemiz haline<br />

geldi.” dedi. OSB’lerin ihracata olan<br />

olumlu katkısından söz eden Nakıboğlu,<br />

sanayicinin yüküne omuz verilmesi<br />

gerektiğini ifade etti.<br />

Türk sanayisinin belkemiği olan<br />

OSB’lerin çatı kuruluşu OSBÜK, 12.<br />

Olağan Genel Kurulu’nu büyük bir katılımla<br />

gerçekleştirdi. Genel Kurula, Bilim,<br />

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, OS-<br />

BÜK Başkanı Cahit Nakıboğlu’nun yanı<br />

sıra, Türkiye’deki OSB’lerin yöneticileri<br />

de katıldı.<br />

“GİRİŞİMCİ ERASMUSU”NA ÇAĞRI<br />

Ülkemizdeki üniversitelerin değişim<br />

programı olarak görmeye alışılan<br />

ERASMUS programı bu sefer girişimciler<br />

için gerçekleşiyor. AB fonlarından<br />

ve fırsatlarından KOBİ ve girişimcilerin<br />

etkin bir şekilde yararlanabilmeleri<br />

için ülke çapında konsorsiyumların<br />

kurulmasını organize eden KOSGEB,<br />

ERASMUS programıyla girişimcilere<br />

yeni bir vizyon kazandıracak. Yeni girişimcilerin,<br />

deneyimli girişimciler ile<br />

buluşturularak çalışmaların daha verimli<br />

bir hale getirilmesi hedeflenen program<br />

çağrısına sivil toplum kuruluşları da cevap<br />

verebilecek.<br />

STK’lar arayüz kurumlar olacak<br />

Ülkemizde yer alan; ticaret ve sanayi<br />

odaları, dernek ve vakıflar, iş dünyası ile<br />

ilgili sivil toplum kuruluşları ve iş destek<br />

OSBÜK Başkanı Nakıboğlu:<br />

“OSB’LER MİLLİ GURURUMUZDUR”<br />

Cahit Nakıboğlu<br />

“Sorunları sahada inceliyoruz”<br />

Divan Başkanlığını Eskişehir Sanayi<br />

Odası OSB Başkanı Savaş Özaydemir ve<br />

Divan Başkanvekilliğini Antakya OSB<br />

Başkanı Tahsin Kabaali’nin yaptığı genel<br />

kurulda öne çıkan konular yatırım ve enerji<br />

oldu. Başkan Cahit Nakıboğlu, “Yönetim<br />

Kurulu olarak, OSB’lerimizin sorunlarını<br />

yanlarına giderek, yani sahaya inerek<br />

yerinde inceliyoruz.” dedi. Çarpık sanayileşmeyi<br />

önlemek amacıyla öne çıkarılan<br />

OSB’lerin milli ihraç projesi haline geldiğini<br />

ifade eden Nakıboğlu, OSB’lerin<br />

üretim üssü olma özelliğini koruyabilmesi<br />

için birtakım düzenlemelerin yapılması<br />

gerektiğini belirtti. Yüzde 1’lik KOSGEB<br />

payı ödemesi, belediyelere ayrılan emlak<br />

vergisi ve TRT payları, Nakiboğlu’nun<br />

dile getirdiği diğer konular oldu.<br />

OSBÜK Başkanı Nakıboğlu, “Finansal<br />

kiralama konusunda OSB’lerin önü açıldı.<br />

Yapı denetim ücretlerinde OSB’lere<br />

yüzde 75 indirim uygulanması da önemli<br />

konulardandı, bu da çözüme kavuşturuldu.”<br />

şeklinde konuştu. OSB'lerin Emlak<br />

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın (KOSGEB) ulusal<br />

koordinasyonunu yürüttüğü COSME (İşletme ve KOBİ’lerin Rekabet Edebilirliği<br />

Programı) programı kapsamında “Genç Girişimciler için ERASMUS” proje teklif<br />

çağrısı yayımlandı.<br />

hizmeti sunan<br />

kamu veya<br />

özel kuruluşlar,<br />

bu programın<br />

çağrısına<br />

projeleriyle<br />

arayüz kurum<br />

olarak başvurabilecek ve AB fonlarından<br />

yararlanarak girişimcileri bir araya<br />

getirebilecek. Söz konusu program için<br />

AB fonlarından 4.200.000 euro ayrıldı.<br />

Proje başvurusu yapan her kurum en<br />

fazla 500.000 euro hibe alabilecek.<br />

Girişimcilere önemli bir tecrübe ve<br />

vizyon katacak programın çağrısı 17<br />

Temmuz 2014 tarihinde sona eriyor.<br />

Bu tarihe kadar yapılması gerekenler,<br />

KOSGEB’in internet sitesinde (www.<br />

kosgeb.gov.tr) yer alan bilgilendirme<br />

notları ve KOSGEB Hizmet Merkezi<br />

Müdürlükleri’nde bulunan<br />

uzmanlar aracılığı ile<br />

öğrenilebiliyor.<br />

http://ec.europa.eu/easme/eye_en.htm<br />

portalında<br />

da program hakkında<br />

detaylı bilgi yer alıyor.<br />

Vergisi'nden muaf tutulması gerektiğini<br />

düşündüklerini bildiren Nakıboğlu, TRT<br />

payı, Belediye Tüketim Vergisi gibi fonların<br />

ve TEİAŞ tarafından kalite hizmet<br />

bedeli adı altında yapılan tahsilâtın kaldırılmasının<br />

sanayicilerin enerji maliyetlerini<br />

kısmen de olsa düşüreceğini ifade etti.<br />

“Görev süresi 4 yıla çıkarılsın”<br />

OSB’lerin cazip hale gelmesi gerektiğinin<br />

üzerinde duran Başkan Nakıboğlu,<br />

mevcut OSB’lerde eleman, sektör, büyüklük<br />

küçüklük ve maliyet farkı olduğunu<br />

belirterek, “OSB’ler yetki bakımından<br />

kategorilere ayrılmalıdır.” dedi. OSB yönetim<br />

organlarının görev süresi konusunu<br />

gündeme getiren Nakıboğlu; “Görev süresi<br />

2 yıl olan OSB’lerde sürenin 4 yıla çıkarılmasını<br />

talep ediyoruz.” diye konuştu.<br />

“Büyük kapalı alanlardaki<br />

yatırımlar OSB’lerde yapılsın”<br />

Nakıboğlu, 2 bin metrekareden büyük<br />

kapalı alan gerektiren her türlü sanayi yatırımının<br />

küçük sanayi siteleri ve OSB'lerde<br />

yapılmasının zorunlu hale getirilmesi için<br />

yasal düzenleme yapılmasını beklediklerini<br />

ifade etti. Nakıboğlu, organize olmuş<br />

üretim bölgelerinde üretilen ürünlerin, ihracat<br />

potasına daha rahat bir biçimde girdiğini<br />

ifade etti. (Kaynak: Sanayi Gazetesi)<br />

KOBİ’leri dünya ile buluşturuyor<br />

Avrupa Birliği Rekabet Edilebilirlik<br />

(COSME) programı, KOBİ ve girişimcilerin<br />

uluslararası vizyonlarını geliştirme<br />

ve yurtdışına açılma konusunda<br />

kritik öneme sahip. Türkiye’nin en<br />

büyük destek kuruluşu KOSGEB, bu<br />

programın koordinatörü olarak işletmelere<br />

rehberlik ederek önemli bir<br />

misyonu yerine getiriyor.<br />

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin<br />

yaşadığı en büyük problem olarak<br />

göze çarpan “rekabet edebilirlik”<br />

konusuna odaklanarak KOBİ’lerin<br />

stratejik unsurları üzerine dikkat çeken<br />

COSME programı, verimlilik, karlılık,<br />

stratejik yönetim gibi unsurların<br />

KOBİ’lerle buluşmasına da katkıda<br />

bulunuyor. COSME programı, 81 ilde<br />

bulunan KOSGEB Hizmet Merkezi<br />

Müdürlükleri’ndeki uzmanlar aracılığı<br />

ile işletmelerle buluşturuluyor.<br />

MEKSA Vakfı’ndan<br />

mesleki belge<br />

hizmeti<br />

Merkezi OSTİM’de bulunan Mesleki<br />

Eğitim ve Küçük Sanayii Destekleme<br />

Vakfı (MEKSA), Mesleki Yeterlilik<br />

Kurumu (MYK) tarafından personel<br />

belgelendirme çalışmaları kapsamında<br />

yetkilendirildi. Türk Akreditasyon<br />

Kurumu’nca da (TÜRKAK) akredite edilen<br />

Vakfın açacağı sınavlara, Otomotiv<br />

Mekanikçisi, Otomotiv Elektromekanikçisi<br />

ve Motosiklet Bakım Onarımcısı<br />

alanlarında çalışanlar girebilecek. Sınavı<br />

kazananlar uluslararası nitelikteki<br />

Akredite Yeterlilik Belgesi’ne ve Mesleki<br />

Yeterlilik Belgesi’ne sahip olacak.<br />

Vakıf’tan verilen bilgide; Mesleki Yeterlilik<br />

Belgesi’nin hem çalışana hem<br />

de işverene faydalar sağlayacağı kaydedildi.<br />

Uluslararası geçerliliği olan<br />

belge, işyeri açma ve usta öğreticilik<br />

belgesi yerine geçiyor. Bu belgeye sahip<br />

bir kişiyi istihdam eden işverenin,<br />

prim işveren payını 48 aydan 54 aya<br />

kadar devlet karşılıyor. Çalışırken belge<br />

alanların sigorta primlerini de 12<br />

ay boyunca yine devlet ödüyor. İşveren<br />

tarafından talep edilmesi halinde,<br />

belge ücretinin yüzde 50-60’ı Küçük ve<br />

Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve<br />

Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOS-<br />

GEB) tarafından karşılanıyor.<br />

Özel hukuk hükümlerine göre 1985<br />

yılında kurulan kamuya yararlı bir vakıf.<br />

Kuruluşundan bu yana Türkiye’de<br />

işgücü piyasasının ihtiyaç ve standartlarını<br />

dikkate alan, uygulamalı bir meslek<br />

eğitimi modelinin benimsenmesi<br />

ve yayılması için çaba harcayan Vakıf,<br />

Türkiye’nin 13 ilinde 22 mesleki eğitim<br />

merkezi işletiyor. Vakıf çatısı altında<br />

20’nin üzerinde meslek dalında eğitim<br />

veriliyor.<br />

Detaylı bilgi için:<br />

(0312) 354 43 66/116


HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 9<br />

MEDİKALDE SATIŞLARA KÜME DİNAMİZMİ<br />

T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle<br />

Türkiye’deki ilk medikal<br />

URGE projesini hayata geçiren<br />

OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi, 2.<br />

Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı gerçekleştirdi.<br />

Bilinirlik arttı<br />

Medikal sektörünün kamu, üniversite ve<br />

sanayi temsilcilerinin de katıldığı toplantının<br />

açılışında konuşan Murat Ataman,<br />

“Seçildiğimizde hayalimiz OSTİM Medikal<br />

Sanayi Kümelenmesi’nin bilinirliğini<br />

artırmaktı. Bir yıl içerisinde kümemizin<br />

bilinirliği arttı.” diye konuştu. T.C. Ekonomi<br />

Bakanlığı tarafından desteklenen ilk<br />

medikal URGE projesini hayata geçirdiklerini<br />

hatırlatan Ataman, küme ile yatırımlarının<br />

20 misli satış yaptıklarını bildirdi.<br />

Faaliyet raporu, denetim kurulu raporu<br />

ve bütçe raporunun onaylandığı Genel<br />

Kurul’da Fatin Dağçınar ve Murat<br />

Ataman’ın listeleri yarıştı. 42 oyun kullanıldığı<br />

seçimi Murat Ataman’ın listesi<br />

18’e karşı 26 oyla kazandı. Ataman’ın başkanlığındaki<br />

yönetim şu isimlerden oluştu:<br />

Ahmet Arslan, Fahri Akman, Mevlüt<br />

OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi 2. Olağan Genel Kurulu’nda 2 blok liste yarıştı.<br />

Yapılan seçimi mevcut başkan Murat Ataman’ın listesi kazandı. Ataman, küme ile<br />

yatırımlarının 20 misli satış yaptıklarını söyledi.<br />

Şahin, Ersun Nasırlıoğlu, İlhan Şahin ve<br />

Murat Üzümcü<br />

Genel Kurul Toplantısı’na katılan temsilciler<br />

sektöre yönelik şu mesajları verdi:<br />

• Özdebir: Ankara Sanayi Odası (ASO)<br />

Başkanı Nurettin Özdebir, OSTİM<br />

Medikal Sanayi Kümelenmesi’nin sektöründe<br />

muhatap oluşturduğunu hatırlattı.<br />

Özdebir, "Küme Ankara için çok<br />

ciddî bir kazanımdır. Ankara, medikalde<br />

diğer illere göre önde ve farkındalık<br />

yaratmıştır. Ankara'nın rekabetçiliğinde<br />

artık medikal küme de var. İyi ki bu<br />

kümeyi kurmuşsunuz.” dedi.<br />

• Çelik: Medikalde standardizasyon ve<br />

belgelendirmenin önemine vurgu yapan<br />

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Mühendislik<br />

Fakültesi Dekanı Prof. Dr.<br />

Veli Çelik, "Üniversiteler, araştırma<br />

görevlileri bu ülkenin varlıkları. Bunları<br />

değerlendirip ülkemizin geleceğini<br />

aydınlık hale getirebiliriz." değerlendirmesini<br />

yaptı.<br />

• Hasırcı: Orta Doğu Teknik Üniversitesi<br />

(ODTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr.<br />

Vasıf Hasırcı, üniversite-sanayi işbirliğine<br />

temas etti. Hasırcı, “Birbirimizi<br />

tanıyarak, anlayarak çalışmamız lazım.<br />

ODTÜ ve Biyomalzeme Derneği olarak<br />

katkıya hazırız." ifadelerini kullandı.<br />

• Şengel: T.C. Başbakanlık Müşaviri<br />

Hamdi Şengel, “Anadolu sanayisini<br />

Ankara'dan dünya pazarlarına açılacak<br />

uluslararası fuarları hayata geçirmeliyiz.<br />

Ankara’yı bir sanayi markası haline<br />

getiren OSTİM’in dünyada tanıtımının<br />

önemli olduğunu düşünüyorum.<br />

Biz yurtdışından gelen heyetleri ilk<br />

OSTİM’e getiriyoruz.” dedi.<br />

• Şimşek: Sağlık Bakanlığı Müşaviri Dr.<br />

Ercan Şimşek, tıbbi cihazların akreditasyonuna<br />

işaret etti. Şimşek, devletin<br />

tıbbi cihazlar konusunda üniversitelere<br />

destek vermesi gerektiğini vurguladı.<br />

• Aslan: Sağlık Bakanlığı Yatırım Modelleri<br />

Daire Başkanı Züfer Aslan,<br />

“Tek gayemiz ekmek ekmekte ihracat<br />

demek. 2023 hedefleri için sanayi işbirliği<br />

koordinasyonu kurmalıyız. Teknoloji<br />

Transferi için programlı bir şekilde<br />

çalışmalıyız, sizlerden destek bekliyoruz.”<br />

şeklinde konuştu.


10 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />

BTYK’nın 27. toplantısı tarihe yeni bir not düştü<br />

MEDİKAL GÜNDEMDEN YERLİLEŞME KARARI ÇIKTI<br />

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) 27. toplantısı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan<br />

başkanlığında “Ulusal Yenilik Sistemi ve Medikal Biyoteknoloji” ana gündemiyle<br />

gerçekleştirildi. Toplantı kararlarında; yurt içi tıbbi cihaz ve tıbbi malzeme ihtiyacının<br />

yüzde 20'sinin, yurt içi ilaç ihtiyacının da yüzde 60'ının yerli üretimle karşılanmasının<br />

hedeflendiği belirtildi.<br />

Türkiye'de bilim politikalarının<br />

oluşturulmasında en yüksek karar<br />

organı olan BTYK toplantısında<br />

konuşan Başbakan Recep Tayyip<br />

Erdoğan, geleceği şekillendirecek kilit<br />

alanlardan birinin medikal biyoteknoloji<br />

olduğunu vurguladı. Kamu, özel sektör<br />

ve üniversitelerde atılması gereken<br />

adımları bütün boyutlarıyla masaya yatıracaklarını<br />

belirten Başbakan Erdoğan,<br />

günümüzde biyoteknoloji ürünlerinin<br />

sadece sağlık alanında değil, tüm sektörlerde<br />

önemli hale geldiğini kaydetti. Erdoğan,<br />

“Hedefimiz, ülkemizde bu alanda<br />

faaliyet gösteren sektörü biyoteknolojik,<br />

biyobenzer ürünler başta olmak üzere<br />

daha yüksek katma değerli ilaçlar üreten<br />

rekabetçi bir yapıya kavuşturmaktır.<br />

Bunun için de yurt içi tıbbi cihaz, tıbbi<br />

malzeme ihtiyacının yüzde 20'sinin, yurt<br />

içi ilaç ihtiyacının da yüzde 60'ının yerli<br />

üretimle karşılanmasını hedefliyoruz.”<br />

dedi.<br />

Yüksek katma değerli üretim<br />

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun<br />

(BTYK) 27. Toplantısı’nda alınan<br />

kararlar Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı<br />

Fikri Işık tarafından açıklandı. Işık,<br />

yüksek katma değerli ürün odaklı üretim<br />

yapısına ulaşmak için yurt içi tıbbi cihaz<br />

ve tıbbi malzeme ihtiyacının yüzde<br />

20, yurt içi ilaç ihtiyacının ise yüzde<br />

60'ının yerli üretimle karşılanmasını<br />

planladıklarını ifade ederek, biyoteknoloji<br />

endüstrisinde en büyük bileşenin<br />

medikal biyoteknoloji olduğunu belirtti.<br />

Işık, dış ticaret açığına etki potansiyelinin<br />

en yüksek başlıca bileşenlerin de<br />

biyomedikal ekipmanlar, tanı ürünleri,<br />

biyomalzemeler, ilaç ve aşılar olduğunu<br />

vurguladı.<br />

“Biyoteknoloji alanı, yalnızca sağlık alanında değil; bütün kilit sektörlerde<br />

piyasaya hakim. 10. Kalkınma Planı’nda da vurguladığımız gibi, hedefimiz,<br />

başta biyoteknolojik ve biyobenzer ürünler olmak üzere daha yüksek katma<br />

değerli ilaçlar üreten rekabetçi bir yapıya kavuşmak. Yüksek katma değerli ürün<br />

odaklı bir üretim yapısına ulaşmak için ise yurt içi tıbbi cihaz ve tıbbi malzeme<br />

ihtiyacının yüzde 20’sinin yerli üretimle karşılanması ve yurt içi ilaç ihtiyacının<br />

değer olarak yüzde 60’ının yerli üretimle karşılanmasını hedefliyoruz.”<br />

Mükemmeliyet merkezleri kurulacak<br />

Sağlık ve biyoteknoloji alanında dış<br />

ticaret açığını azaltmak ve teknolojik<br />

yetkinliği artırmak amacıyla ilaç, aşı,<br />

biyomedikal ekipmanlar, tıbbi tanı kitleri<br />

ve biyomalzemeler alanlarında Ar-<br />

Ge çalışmalarının desteklenmesine karar<br />

verildiğini bildiren Işık, bilimsel ve<br />

teknolojik yetkinliğin en üst seviyede<br />

olduğu araştırma altyapılarının, insan<br />

kaynaklarının bir araya getirileceği mükemmeliyet<br />

merkezlerinin kurulacağını<br />

belirtti. Işık, bu merkezlerde yürütülecek<br />

Ar-Ge ve yenilik çalışmalarının,<br />

hem sağlık sektörüne hem de toplum<br />

refahına en fazla katma değer sağlayacak<br />

şekilde yönlendirilmesi gerektiğine<br />

işaret etti.<br />

Fikri Işık, Kalkınma Bakanlığı tarafından<br />

biyoteknolojik ilaç, biyomalzeme,<br />

biyomedikal ekipman, kök hücre,<br />

genombilim, nörobilim ve kanser konularında<br />

mevcut araştırma altyapılarının<br />

kapasitelerinin güçlendirilmesine ve<br />

yeni altyapıların kurulmasına öncelik<br />

verileceğini kaydetti. Işık, TÜBİTAK<br />

tarafından uygulanacak "Mükemmeliyet<br />

Merkezi Destek Programı"nda ise<br />

biyoteknolojik ilaç, biyomalzemeler, biyomedikal<br />

ekipman, kök hücre, genombilim,<br />

nörobilim ve kanser konularına<br />

öncelik verileceğini duyurdu.<br />

Uluslararası şirketlerin<br />

Ar-Ge laboratuvarları<br />

Işık, uluslararası şirketlerin Ar-Ge laboratuvarlarının<br />

Türkiye'de kurulmasına<br />

yönelik TÜBİTAK bünyesinde destek<br />

programı oluşturulmasının kararlaştırıldığını<br />

belirtti. Küresel Hizmetler Konum<br />

Endeksi'nde Türkiye'nin 48. sırada<br />

yer aldığına dikkati çeken Işık, şirket<br />

laboratuvarlarının ülkeye çekilmesi için<br />

diğer ülkelerin sunduğu olanaklara ek<br />

imkanlar sunulmasının şart olduğunu<br />

vurguladı.<br />

Başbakan Erdoğan, günümüzde<br />

biyoteknoloji ürünlerinin sadece sağlık<br />

alanında değil, tüm sektörlerde önemli hale<br />

geldiğini kaydetti.<br />

Devlet desteği genişletilecek<br />

Türkiye'nin 2023'te, 500 milyar dolar<br />

ihracata ulaşarak, dünya ticaretinde<br />

lider ülkeler arasında yer almasını hedeflediklerinin<br />

altını çizen Işık, "2023<br />

hedeflerimize ulaşmak istiyorsak, ülkemizin<br />

yüksek teknolojili ürün üretme<br />

kapasitesinin artırılması şart." ifadelerini<br />

kullandı. Bakan şık, bu kapsamda da<br />

yüksek teknoloji içeren ürünlerin ihracat<br />

içindeki payının ve teknoloji kapasitesinin<br />

artırılması için medikal biyoteknoloji<br />

alanındaki firmalar da dahil olmak<br />

üzere yüksek teknoloji şirketlerinin satın<br />

alınmasında, Ekonomi Bakanlığı'nın<br />

uyguladığı devlet desteğinin genişletilmesine<br />

karar verildiğini belirtti.<br />

AB Çerçeve Programlarının,<br />

Türkiye'nin ulusal bilim, teknoloji ve<br />

yenilik kapasitesinin artırılması, çok disiplinli<br />

ve ortaklı proje kültürünün geliştirilmesi<br />

hedefine önemli katkılar sağladığına<br />

işaret eden Işık, TÜBİTAK’ın,<br />

AB Çerçeve Programları Ulusal Koordinasyon<br />

Kuruluşu görevini devam ettirmesine<br />

karar verildiğini kaydetti.<br />

Fikri Işık, 2014-2016 yıllarında kamu<br />

Ar-Ge ve yenilik fonlarının kullanımında<br />

izlenecek politikalarda, Ar-Ge ve yenilik<br />

faaliyetlerinin desteklenmesi için<br />

ayrılan kamu kaynaklarının, BTYK’nın<br />

22. Toplantısı’nda onaylanan Ulusal<br />

Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi<br />

2011-2016 kapsamında belirlenen amaç<br />

ve stratejilerin etkin bir şekilde yerine<br />

getirilmesine yönelik kullanılması için<br />

politikalar belirlenmesinin kararlaştırıldığını<br />

ifade etti.<br />

SEKTÖR GÖRÜŞLERİ<br />

"HEDEFLERİMİZE KATKI SAĞLADI"<br />

Murat Ataman - OSTİM Medikal<br />

Sanayi Kümelenmesi<br />

Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 27.<br />

Toplantısı’nda sektörümüzün en can<br />

alıcı noktası olan; ithal edilen ürünlerin<br />

yurtiçinde üretilebilmesi için ihtiyaç<br />

duyulan desteklerin artırılması<br />

konusunun karara bağlanması, ülkemiz<br />

ve sektör üreticileri için büyük<br />

önem arz etmektedir.<br />

Toplantı sonucunda, biyomedikal<br />

ekipmanlar/biyomalzemeler alanlarında<br />

Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi<br />

ve medikal biyoteknoloji<br />

alanındaki firmalar da dâhil olmak<br />

üzere, yüksek teknoloji şirketlerinin<br />

satın alınmasında T.C. Ekonomi<br />

Bakanlığı'nın uyguladığı devlet desteğinin<br />

genişletilmesi kararları isabetli<br />

olmuştur. Bu sayede, ithal ettiğimiz<br />

ürünlerin yerli olarak üretilebilmesi<br />

için ihtiyaç duyduğumuz mühendislik,<br />

Ar-Ge, inovasyon çalışmalarının<br />

gerçekleştirilebilmesi ve ülkemizin<br />

yüksek teknolojili ürün üretme kapasitesinin<br />

artırılması amaçlarına katkı<br />

sağlanacaktır.<br />

"BÜYÜK FIRSATLAR DOĞURACAK"<br />

V. Ersun Nasırlıoğlu - OSTİM<br />

Medikal Sanayi Kümelenmesi<br />

Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Ülkemizde medikal sektörde dışa<br />

olan bağımlılığı azaltmak ve ihracat<br />

rakamlarımızı arttırabilmemiz için<br />

mevcut araştırma altyapı ve yüksek<br />

teknolojili ürün üretme kapasatilerini<br />

yükseltmemiz gerekmektedir. Bu anlamda<br />

üretici firmalar için sunulan Ür-<br />

Ge ve Ar-Ge destekleri büyük önem taşımaktadır.<br />

Bilim ve Teknoloji Yüksek<br />

Kurulu’nun bu yıl gerçekleştirilen 27.<br />

Toplantısı’nda almış olduğu kararlar<br />

doğrultusunda, önümüzdeki süreçte<br />

T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın uyguladığı<br />

devlet desteklerinin genişletilmesi biz<br />

KOBİ’ler için de büyük fırsatlar doğurabileceği<br />

inancındayız.


HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 11<br />

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık:<br />

“BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ YERLİ ÜRETİMDİR”<br />

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri<br />

Işık, AK Parti Kırşehir Milletvekili Dr.<br />

Abdullah Çalışkan ve bürokratlarıyla<br />

birlikte OSTİM’i ziyaret ederek, bölge<br />

hakkında bilgiler aldı. Işık, “Türkiye’nin<br />

geleceği üretimdedir. Birinci önceliğimiz<br />

yerli üretimdir.” dedi. Bakan Işık,<br />

OSTİM’deki işletmelerde de incelemelerde<br />

bulundu.<br />

Programın ilk kısmında OSTİM<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Orhan<br />

Aydın, kurumsal projeler, kümelenme,<br />

sanal fabrika, temiz üretim, Ar-<br />

Ge ve inovasyon çalışmalarını tanıttı.<br />

Sunumunda bilgiye dayalı üretimin önemini<br />

vurgulayan Aydın, “Sanal fabrika<br />

projemizi başarabilirsek bunu ülkemizin<br />

diğer sanayi bölgelerine de uyarlayabiliriz.<br />

OSTİM’i gelecekte temiz üretim<br />

bölgesine dönüştürmek istiyoruz.” dedi.<br />

“Bakanlık, en önemli destekçimiz”<br />

Bilim, Sanayi ve Teknoloji<br />

Bakanlığı’nın, OSTİM’in çalışmalarında<br />

en önemli destekçilerden biri olduğunu<br />

kaydeden Aydın, yerli ve milli üretimin<br />

Türk sanayisi açısından büyük önem taşıdığına<br />

dikkat çekti. Ankara metrosunda<br />

getirilen "yüzde 51 offset zorunluluğunun<br />

sanayiciler üzerindeki olumlu etkilerini<br />

aktaran Orhan Aydın, “Türkiye, raylı<br />

sistemlerin tamamını yapabilir. Anadolu<br />

Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi<br />

(ARUS) sayesinde iyi bir noktaya ve<br />

somut proje üretme aşamasına geldik.”<br />

diye konuştu.<br />

“En uygun model kümelenmedir”<br />

Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof.<br />

Dr. Ziya Burhanettin Güvenç ise “En<br />

Kalıcı Kalkınma Modeli Kümelenmenin<br />

OSTİM Deneyim ve Uygulamaları”<br />

başlıklı bir sunum yaptı. Rektör Güvenç,<br />

“Yenilikçilik için kümelenmeler desteklenmeli.<br />

Offset planlaması kümelerde<br />

yapılmalı. Teknoloji tufanına karşı en<br />

uygun model kümelenmedir.” dedi.<br />

Marka hedefi<br />

OSTİM Teknoloji A.Ş. Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Doç. Dr. Sedat Çelikdoğan,<br />

“Raylı Ulaşım Sistemlerinin Yerli<br />

Üretimi ve Offset” adını taşıyan sunumunda,<br />

ARUS firmalarının kapasiteleri<br />

ve yeteneklerini aktardı. Ülkemizin raylı<br />

sistemlerdeki potansiyelinin altını çizen<br />

Çelikdoğan, “Milli marka hedefimiz var,<br />

bunun için offset yapmak zorundayız.<br />

Küme, marka çıkarmayı tetikler.” ifadelerini<br />

kullandı.<br />

“Önceliğimiz yerli üretimdir”<br />

Bakan Fikri Işık toplantıyla ilgili değerlendirmesinde<br />

üretimin önemine işaret<br />

etti. Bir ürünün dışarıdan alındığında<br />

fiyatı 1 Euro ise yerli üreticiden alındığında<br />

1 TL olduğunu dile getiren Işık, “1<br />

Euro = 1 TL olacaksa üretimi yerli yapacağız.”<br />

dedi.<br />

Hükümetin çıkardığı kanunlarla yerli<br />

üretimi desteklediğini, offset uygulanmasının<br />

Kamu İhale Kanunu’nda istisna<br />

maddesine alındığını bunun da yerli<br />

üretime ciddi bir destek olduğunu bildiren<br />

Işık, şu görüşlere yer verdi: “Birinci<br />

önceliğimiz yerli üretimdir. Ülkemizin<br />

konumu, hedef pazarlar açısından avantajdır.<br />

Nitelikli iş gücümüz var ama<br />

eğitim düzeyi düşük. Türkiye’nin ölçek<br />

ekonomisi bağlamında ihtiyacı olan<br />

her şeyi yerli üretme taraftarıyız. Kamu<br />

alımlarında teknolojik ürün üreten yerli<br />

firmaların ürünleri yüzde 15 pahalı da<br />

olsa tercih edilmek zorunda ve iş bitirme<br />

belgesini de artık biz veriyoruz.”<br />

“İhracat yapanlar iki kat daha karlı”<br />

Türkiye’de bireysel yeteneklerin iyi<br />

ancak birlikte iş yapma kültürünün<br />

zayıf olduğunu kaydeden Fikri Işık,<br />

Türkiye’nin geleceğinin üretimde olduğunu<br />

belirtti. Teknoloji düzeyinin arttıkça<br />

bunun şirket karlılıklarına olumlu<br />

yansıdığını hatırlatan Işık, aynı büyüklükte<br />

olan firmalardan; ihracat yapanın<br />

yapmayana göre iki kat fazla kar ettiğini<br />

açıkladı. Ülkemizde bazı alanlarda geç<br />

kalındığını, zamanında benzeri çalışmalar<br />

yapılsaydı, şu an Güney Kore’yi<br />

geçen, Almanya gibi ülkelerle yarışan<br />

konumda bulunacağımızı ifade eden Fikri<br />

Işık, “Zararın neresinden dönülürse<br />

kardır. Teknolojik ürün seviyesini zorluyoruz.<br />

Katma değeri ve rekabet avantajı<br />

yüksek ürünler üreteceğiz. KOBİ’leri<br />

ihracata zorlayacak mekanizmaların kurgulanması<br />

gerekiyor.” dedi.<br />

“OSTİM kabuğunu kırdı”<br />

“OSTİM’in aldığı mesafe güzel, her<br />

zaman yanındayız.” diyerek sözlerine<br />

devam eden Bakan Işık, “Aldığım bilgilerden,<br />

yaptığım incelemelerden dolayı<br />

çok büyük bir memnuniyet duyuyorum.<br />

OSTİM artık kabuğunu kırmış. 5 bin 200<br />

adet işletme, 60 bine yakın çalışanın olduğu,<br />

OSB’yi çok daha aşan, kümelenme<br />

modelini başarıyla uygulayan bir yapı<br />

oluşmuş. Birlikte iş yapma kültürü konusunda<br />

daha almamız gereken çok mesafe<br />

var. Bugün bu birlikte iş yapma kültürünün<br />

kazanılması için OSTİM’de yapılan<br />

çalışmaları görmek beni çok memnun<br />

etti. OSTİM, firmaları yetiştiren bir OSB<br />

niteliğinde. Türkiye’deki OSB modeli<br />

dünyaya örnek bir model oldu.” yorumunu<br />

yaptı.<br />

“OSB’nin üzerinde işlevi var”<br />

Işık, şöyle devam etti: “OSTİM’de<br />

yapılan çalışmaları görmek, arkadaşlarımızın<br />

teknoloji düzeyinin yükseltilmesi<br />

noktasındaki farkındalığını görmüş olmak<br />

beni çok memnun etti. Özellikle<br />

Türkiye’nin bütün imkanlarını ve potansiyelini<br />

hayata geçirmesi, yerli üretim<br />

noktasında Türkiye’nin geleceği açısından<br />

önemli. Birkaç tane firmayı kısa bir<br />

süre içinde ziyaret etme imkanı bulduk.<br />

Savunma sanayinden sağlık sektörüne<br />

kadar pek çok alanda çok güzel üretim<br />

yapan tesislerimiz var. Pek çok tesisimize<br />

artık yerlerin küçük geldiğini de<br />

gördük. Gördüklerimiz, aldığımız brifing<br />

sonrası elde ettiğimiz bilgiler, yaptığımız<br />

ziyaretler bizi ziyadesiyle memnun etti.<br />

Arzumuz şu; üniversiteler sanayinin<br />

ayağına gitsin. Teknoparkların sanayinin<br />

içinde kurulması, üniversite, sanayi ve<br />

kamu işbirliğini daha da artıracak. Üniversitelerimizin<br />

ve üniversite hocalarımızın<br />

daha fazla zamanını sanayide geçirmesini<br />

istiyoruz. Sanayinin karşı karşıya<br />

kaldığı sorunların çözümüne daha fazla<br />

zaman ve kafa yormalarını istiyoruz.<br />

“OSTİM’in aldığı mesafe güzel,<br />

her zaman yanındayız.”<br />

“OSTİM’in, OSB’nin de üzerinde<br />

bir işlevi olduğunu görmüş<br />

olduk.”<br />

“OSTİM, firmaları yetiştiren bir<br />

OSB niteliğinde. Türkiye’deki<br />

OSB modeli dünyaya örnek bir<br />

model oldu.”<br />

Türkiye’deki OSB modeli dünyaya örnek<br />

bir model oldu. Gerek Doğu Avrupa,<br />

gerek Orta Asya, Kafkasya, Orta Doğu<br />

ülkelerinden OSB modelini incelemeye<br />

gelen pek çok heyetimiz var. Çok ilgi duyulan<br />

bir alan. OSTİM’in farklı özelliği<br />

şu: Burada çok güzel bir örnek gördük.<br />

120 tesisin ürününü OSTİM, bir tek kurumsal<br />

kimlikle pazarlıyor. Yani herkes<br />

üretiyor, OSTİM onu alıyor ve satıyor.<br />

Bu, birlikte iş yapma kültürünün kazanılması<br />

açısından son derece önemli ve<br />

değerli. OSTİM’in, OSB’nin de üzerinde<br />

bir işlevinin olduğunu görmüş olduk.”


HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 13<br />

İleri teknoloji firmaları vitrine çıkıyor<br />

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) iki yılda bir düzenlediği<br />

Uluslararası İş Forumu (IBF) Kongresi ile paralel olarak düzenlediği MÜSİAD<br />

Uluslararası Fuarı'nın 15.sinde yüksek teknolojili ürün üreten firmaların katılacağı<br />

"High-Tech Port" projesi gerçekleştirilecek. MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, High-Tech Port<br />

By MÜSİAD’ın, Türkiye’nin ileri teknolojik üretim yapısının vitrini olduğunu belirtti.<br />

26-30 Kasım 2014 tarihleri arasında<br />

gerçekleştirilecek 15. MÜSİAD<br />

Uluslararası Fuarı ile eş zamanlı düzenlenecek<br />

olan High-Tech Port Projesi,<br />

Türkiye’nin ileri teknoloji üreten<br />

firmalarını ve hedef pazarları bir araya<br />

getirecek.<br />

Proje sahipleri yatırımcılarla buluşacak<br />

Projenin tanıtım resepsiyonunda konuşan<br />

MÜSİAD Genel Başkanı Nail<br />

Olpak “Bu sene genel anlamıyla teknolojiye,<br />

özellikle de bilgi teknolojilerine<br />

verdiğimiz önemi daha da artırarak<br />

High-Tech Port konseptini fuarımız<br />

içerisinde başlı başına bir alan ayırarak<br />

gerçekleştireceğiz.” dedi. Son iki<br />

MÜSİAD Fuarı’nda yeni teknolojiler<br />

sergisi adıyla gerçekleşen teknoloji bölümünün<br />

bu yıl, Türkiye’deki<br />

teknoloji<br />

devlerini, proje sahiplerini<br />

ve yatırımcıları<br />

bir araya getirmek;<br />

onları yurtiçinden ve<br />

yurtdışından gelen iş<br />

adamlarıyla bir arada<br />

buluşturmak<br />

Nail Olpak<br />

için<br />

High-Tech Port konseptine dönüştürüldüğünü<br />

ifade etti.<br />

Olpak, “MÜSİAD, Türkiye’nin stratejik<br />

hedeflerine uyumlu bir şekilde<br />

elini taşın altına koymaya devam ediyor.<br />

High-Tech Port By MÜSİAD,<br />

Türkiye’nin ileri teknolojik üretim yapısının<br />

adeta bir vitrinidir.” diye konuştu.<br />

Kaynak var, nitelikli proje az<br />

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan<br />

Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu,<br />

Türkiye'nin 2002 yılından itibaren<br />

sağlık, eğitim ve demokratikleşme gibi<br />

konularda önemli adımlar attığını ifade<br />

etti. Ar-Ge'ye geçen yıl 8 milyar dolar<br />

civarında para ayrıldığını ifade eden<br />

Kavranoğlu, "TÜ-<br />

BİTAK, Ar-Ge'ye<br />

ayrılan fonların hepsini<br />

verecek kalitede<br />

proje bulamıyor.<br />

Yani kaynak problemi<br />

yok. Kaliteli<br />

proje çıksa bütçeyi<br />

Davut Kavranoğlu<br />

artırırız." dedi.<br />

ÖNEMLİ FIRSATLAR<br />

SUNUYOR!<br />

"%100 ileri teknoloji katma değerli<br />

ürünleri dünya ile buluşturma” amacıyla<br />

düzenlenen High Tech Port By<br />

MÜSİAD’a Orta Doğu, Körfez ve Kuzey<br />

Afrika ülkeleri ve diğer yurt dışı pazarlarından<br />

alım heyeti ve yatırımcılar<br />

katılacak. Yeni pazarlar oluşturma, direk<br />

kontak ve satışa ulaşabilme, ürün<br />

tanıtımlarını aktif ve etkin yapabilme<br />

imkanı tanıyacak olan organizasyonda,<br />

destek veren bakanlıkların bürokratları<br />

ile randevulu görüşme imkanı<br />

da sağlanacak. Konsepti desteklemek<br />

için fuar içerisinde, alanında özel katılımlı<br />

bir CEO Forumu da planlanıyor.<br />

KOBİ’lerin çevre yol haritası hazırlanıyor<br />

OSTİM ortaklığında yürütülen Çevre Konusunda KOSGEB Yol Haritasının<br />

Hazırlanması Projesi kapsamında KOBİ’lerde çevre ve iklim değişikliği konusunda<br />

farkındalık oluşturmak amacıyla KOSGEB OSTİM Hizmet Merkezi’nde seminer<br />

düzenlendi. Seminerde, KOBİ’lere kaynakların verimli kullanımı ve OSTİM’deki<br />

endüstriyel simbiyoz olanakları anlatıldı.<br />

Çevre ve iklim değişikliği ile ilgili<br />

KOBİ’lerde farkındalık yaratmayı<br />

amaçlayan seminerde Çevre Konusunda<br />

KOSGEB Yol Haritasının Hazırlanması<br />

Proje Koordinatörü Abdullah Karaosmanoğlu<br />

proje faaliyetleri ve çıktıları<br />

hakkında OSTİM KOBİ’lerini bilgilendirdi.<br />

Projenin çevre konusunda<br />

KOSGEB’in faaliyetlerinin yol haritasını<br />

belirleyeceğini vurgulayan Karaosmanoğlu,<br />

tüm KOSGEB Hizmet Merkezlerinden<br />

birer uzman veya uzman<br />

yardımcısı olmak üzere toplamda 71<br />

personelin eko-verimlilik, çevre uygulamaları<br />

ve Avrupa Birliği çevre mevzuatı<br />

konularını içeren teorik eğitimler aldığını<br />

belirtti.<br />

Saha uygulama araştırmalarında İstanbul<br />

başta olmak üzere Ankara, İzmir,<br />

Bursa, Adana ve Kocaeli şehirlerinin<br />

pilot bölge seçildiğini bildiren Karaosmanoğlu,<br />

“25’i OSTİM’de olmak üzere<br />

Türkiye genelinde 60 KOBİ’yle çalışma<br />

gerçekleştirdik. OSTİM’deki firmalar<br />

arasında endüstriyel simbiyoz olanaklarını<br />

hazırlayacağız.” dedi.<br />

“Dünya atığa kaynak diyor”<br />

KOBİ’lerde Kaynak Verimliliği ve<br />

OSTİM’deki Endüstriyel Simbiyoz Olanaklarının<br />

Belirlenmesi başlıklarında iki<br />

sunum yapan ODTÜ Çevre Mühendisliği<br />

Öğretim Üyesi Prof. Dr. Göksel<br />

Demirer, kaynakların verimli kullanılarak<br />

üretim giderlerinin sabit kalmasının<br />

sağlanabileceğine işaret etti.<br />

Demirer “Kaynak verimliliği sadece<br />

doğal kaynakların korunması değil, endüstriyel<br />

üretimin sürdürülebilirliğinin<br />

de sağlanması. Dünya atığa kaynak diyor.<br />

Ülkemizde ise kaynak olarak kullanılabilecek<br />

atıklar çöp sahasına ya da<br />

arıtma tesislerine gidiyor.” diye konuştu.<br />

Prof. Dr. Demirer, OSTİM’deki endüstriyel<br />

simbiyoz olanakları ile ilgili<br />

sunumunda ise dünyada döngüsel ekonomi<br />

kavramının yaygınlaştığını vurguladı.<br />

Demirer, “Endüstriyel simbiyoz ile<br />

kaynakların başa dönüp tekrar kullanılması<br />

çevre ve verimliliğin yanı sıra ekonomik<br />

katkı da sağlıyor.” dedi.<br />

Danimarka, İsviçre, Çin ve İngiltere<br />

gibi ülkelerin endüstriyel simbiyoz alanlarında<br />

çalışmalar yürüttüklerini aktaran<br />

Göksel Demirer, OSTİM’de bulunan 5<br />

bin işletmenin endüstriyel simbiyoz için<br />

bir avantaj olduğunu söyledi.<br />

OSTİM Endüstriyel Simbiyoz Olanaklarının<br />

Belirlenmesi Projesi’nin ilk<br />

bulgularını aktaran Demirer şunları kaydetti:<br />

"OSTİM’de atık değişim bazlı 252<br />

tane endüstriyel simbiyoz olanağı mevcut.<br />

Bu olanaklar çerçevesinde 84 firma<br />

birbirleriyle atık değişim potansiyeline<br />

sahip. Söz konusu firmalar ağırlıklı olarak,<br />

kimyasallar, boya, metal ve metal<br />

işleme, plastik ve kauçuk, mobilya ve<br />

gıda sektörlerinde faaliyet gösteriyor."<br />

“DOĞRU<br />

HİZMETİN<br />

YANINDAYIZ”<br />

OSTİM Organize Sanayi<br />

Bölgesi Sanayici İşadamı<br />

ve Yöneticileri Derneği (OR-<br />

SİAD) 15. Olağan Genel Kurul<br />

Toplantısı’nı yaptı. Toplantıda<br />

konuşan Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Özcan Ülgener, bir yıllık<br />

faaliyetleri özetledi. 400’e yakın<br />

üye sayısıyla Ankara’nın önde gelen<br />

sivil toplum kuruluşlarından<br />

biri olduklarını belirten Ülgener,<br />

“Yönetim Kurulumuz, sanayici<br />

ve işadamlarımız için yapılan her<br />

doğru hizmetin yanında olmayı ve<br />

destek vermeyi görev saymıştır.<br />

Daha büyük bir dernek olmak için<br />

manevi desteklerinizi istiyoruz.”<br />

dedi.<br />

ORAN’dan<br />

“İyi Uygulama” turu<br />

Kayseri, Sivas ve Yozgat illerini<br />

kapsayan Orta Anadolu<br />

Kalkınma Ajansı (ORAN) kümelenme<br />

için kolları sıvadı. Bu amaçla<br />

iyi uygulamaları mercek altına<br />

alan Ajans, OSTİM’in deneyimlerini<br />

dinledi. ORAN Kalkınma<br />

Ajansı Genel Sekreter Vekili Fatih<br />

Gavgacı ve Kalkınma Kurulu üyelerinden<br />

oluşan ORAN heyetine,<br />

6 sektördeki küme oluşumları ve<br />

firmalara sağladığı katkılar aktarıldı,<br />

kümelenmenin kalkınmanın<br />

önemli bir aktörü olduğu vurgulandı.<br />

Heyet, OSTİM Mühendislik<br />

ve Tasarım Merkezi’nde de incelemelerde<br />

bulundu.


14 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />

OSSA, SEKTÖRÜN EN BÜYÜK<br />

FUARINDA BOY GÖSTERDİ<br />

OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi<br />

(OSSA), kara ve kara-havacılığı<br />

konusunda dünyanın en<br />

büyük organizasyonu olarak kabul edilen<br />

Eurosatory Fuarı’na 18 üye firması<br />

ile katıldı. OSSA firmaları, Fransa’nın<br />

başkenti Paris’te gerçekleşen fuar süresince<br />

sektörün devleri ile aynı çatı<br />

altında buluşarak ikili iş görüşmeleri<br />

gerçekleştirdi.<br />

Fuarın ilk günü, Savunma Sanayii<br />

Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir ve<br />

beraberindeki heyet, üye firmaların<br />

stantlarını ayrı ayrı gezerek şirket yetkilileri<br />

ile bilgi alışverişinde bulundu.<br />

Fuarın üçüncü gününde SSM Sanayileşme<br />

Dairesi Başkanı Bilal Aktaş<br />

ve Sağlık Bakanlığı Yatırım Modelleri<br />

Daire Başkanı Züfer Aslan “Türkiye’deki<br />

Ofset Uygulamaları” konulu<br />

sempozyumda konuştu. Aktaş ve Aslan,<br />

Türkiye’nin savunma sanayi ve<br />

sivil alandaki ofset uygulamaları konusunda<br />

attığı adımları, son gelişmeleri<br />

ve geleceğe yönelik düşüncelerini<br />

paylaştı.<br />

FUARA KATILAN FİRMALAR:<br />

Öznur Makina, Mege Teknik, Dora<br />

Makina, Gökser Makina, Tolga Plastik,<br />

Digitest, Alkan Makina, Med Makina,<br />

Arites, T-Kalıp, Cetek Makina,<br />

Er Makina, 2G Havacılık, Global Teknik,<br />

Sağlam Metal, Gür Metal, Dirinler<br />

Makina, M.F.K Makina<br />

Bölgesel<br />

Rekabet Eğitimi<br />

tamamlandı<br />

OSSA, bölgesel rekabeti geliştirmek<br />

ve üye firmalarına ihracat<br />

artışı konusunda destek sağlamak<br />

amacıyla Türkiye’de ilk kez Ege<br />

İhracatçı Birlikleri tarafından düzenlenen<br />

“Bölgesel Rekabet ve<br />

Küme Mükemmeliyeti Eğitim<br />

Programı”nı başarıyla tamamladı.<br />

Eğitime, Türkiye’nin dört bir yanındaki<br />

Kalkınma Ajansları, Ticaret<br />

ve Sanayi Odaları, Kümeler ve<br />

Bakanlıklardan yaklaşık 20 temsilci<br />

katıldı.<br />

Temiz teknolojiler için GCIP<br />

OSTİM’li üreticiler, Birleşmiş Milletler<br />

Sınai Kalkıma Teşkilatı’nın (UNIDO)<br />

Global Cleantech Innovation Programı<br />

(GCIP) hakkında, Türkiye Ulusal Proje<br />

Yöneticisi Osman Malik Atanur ve Proje<br />

Koordinatörü Arda Saygın Köstem tarafından<br />

bilgilendirildi.<br />

Atanur ve Köstem; gelişen ve gelişmekte<br />

olan ülkelerde uygulanmak üzere<br />

Silikon Vadisi’nde hazırlanan GCIP’nin<br />

Türkiye’nin de içinde bulunduğu 8 ülkede<br />

bu yıl hayata geçirildiğini kaydetti.<br />

TÜBİTAK çatısı altında yer alan Teknoloji<br />

ve Yenilik Destek Programları<br />

Başkanlığı’nca (TEYDEP) yürütülen program,<br />

temiz teknoloji alanında yenilikçi iş<br />

fikirlerini bularak girişimcilere öncülük<br />

etmeyi hedefliyor.<br />

Programın öncelikleri arasında; girişimcilerin<br />

iş kurma süreçlerinin başlatılması,<br />

temiz teknolojiler alanında çalışan<br />

KOBİ’lerin desteklenmesi, işletmelerin<br />

kurumsal kapasitesine destek sağlanması,<br />

girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi,<br />

girişimcinin; risk sermayesi,<br />

melek yatırımcılar, tüketici ve üretici vb.<br />

paydaşlar ile buluşturulması yer alıyor.<br />

GCIP ile yenilenebilir enerji, enerji verimliliği,<br />

atıktan enerji üretimi ve su verimliliği<br />

konusunda yenilikçi fikir ve projeler<br />

desteklenecek.<br />

Emin AKÇAOĞLU<br />

eminakcaoglu@gmail.com<br />

Firma bir kutudur! “Peki içinde ne var”<br />

Bence firma bir kutudur. Bu<br />

kutunun içinde çeşitli varlıklar<br />

ya da kaynaklar vardır. Bu<br />

kutuda değer yaratılır. Değer yaratma<br />

sürecinde kutunun dışından alınan<br />

‘şeyler’, kutunun içinden geçerken<br />

‘dönüşür’ ve dışarı çıkan ‘şeyler’in<br />

toplam değerinin içeri girenlerin<br />

toplamından daha büyük olması<br />

beklenir. Bu beklenti kutunun varlık<br />

sebebidir zaten. Yaratılan değer, değer<br />

yaratılırken kullanılan başlangıç<br />

değerinden daha büyükse kutu da büyür.<br />

Eğer durum tersi ise; yani, yaratılan<br />

değer kullanılan şeylerin toplam<br />

değerinden daha küçük ise bir süre<br />

sonra kutu boşalır; boş kutu olur. Kutunun<br />

boşalma sürecinde kutuya ya<br />

da kutunun sahibine kimsenin güveni<br />

kalmazsa, kutu piyasa dışında kalır ki<br />

buna ‘iflas’ denir. Dolayısıyla ‘iflas’<br />

her şeyden öte bir güven meselesidir.<br />

‘Güven’ konusu aslında başlı başına<br />

ele alınması gereken bir meseledir.<br />

Şimdi gelelim kutunun içinde ne<br />

olduğuna. Dedik ki ‘kutunun içinde<br />

çeşitli varlıklar ya da kaynaklar<br />

vardır’. Nedir bu ‘varlıklar’ ya da<br />

‘kaynaklar’ Kutunun içinde ne varsa<br />

hepsini gruplandırdığımızda karşımıza<br />

üç grup çıkar. Bunlar birincisi<br />

gözle görülebilen, elle tutulabilen<br />

kaynaklar grubudur. Mesela binalar<br />

bu gruptadır. Makinalar, büro malzemeleri,<br />

arabalar falan filan hepsi<br />

bu grupta yer alırlar. İkinci grupta<br />

görünmeyen kaynaklar vardır. Bunlar<br />

markalar, patentler, faydalı modeller<br />

gibi kaynaklara karşılık gelir.<br />

Bu tür kaynaklar genellikle yasal koruma<br />

altındadır. Fikrî ve sınaî mülkiyet<br />

haklarıyla cisimleşirler. Üçüncü<br />

grup biraz daha karmaşık bir gruptur.<br />

Bunlar da gözle görülemezler, elle<br />

tutulamazlar. Üstelik yasalarca da<br />

korunamazlar. Bu gruba ‘kabiliyetler<br />

grubu’ denmelidir. Örneğin firma denen<br />

kutunun o güne kadar oluşturduğu<br />

iş bağlantıları, iş yapma usulleri,<br />

kutunun içindeki becerili insanların<br />

becerileri, bu insanların birbirleriyle<br />

ilişkileri, birbirlerine ne kadar güvendikleri,<br />

kutunun dışındakilerin kutuya<br />

ve kutuya hükmeden insanlara ne<br />

derece güvendikleri gibi bir yığın unsuru<br />

içinde barındırır bu grup.<br />

Firma denilen kutu elbette bir yerde<br />

durur. Kutunun bulunduğu yerin<br />

bir raf olduğunu düşünelim. O rafa<br />

‘piyasa’ denir ve muhtemelen rafta<br />

birden fazla kutu bulunur. Rafın<br />

önünden müşteriler geçer. Bu geçiş<br />

esnasında her kutu görücüye çıkmış<br />

gibidir. Her kutu rafta öne geçmek<br />

ister. Bu çabaya ‘rekabet’ denir. Bazı<br />

kutular daha çok ilgi çeker. Bunlar<br />

‘rekabetçi’ kutulardır. Öne geçebilen,<br />

ilgi çekebilen kutulara bu özelliklerini<br />

neyi verdiğini anlayabilmek<br />

için yapılması gereken bir kez daha<br />

kutunun içine bakmaktır. ‘Peki içinde<br />

ne var ki’ diye sormaktır.<br />

Kutunun içindeki üç grup kaynağın<br />

tamamı rekabet gücü için gereklidir.<br />

Hangi grubun ne ölçüde gerekli olduğunu<br />

kutunun üzerinde durduğu rafın<br />

türü, yani ‘sektör’ belirler. Eğer kutu<br />

ağır sanayi rafında duruyorsa, birinci<br />

gruptaki gözle görülen elle tutulan<br />

kaynaklar hayatîdir. Yok eğer, kutu<br />

ilaç ve kimyasallar rafında ise ikinci<br />

grup önem kazanır. Fakat her durumda,<br />

rafın türünden bağımsız olarak<br />

üçüncü grup unsurlar emsalsiz bir<br />

yerdedir. Çünkü kutunun içinde her<br />

ne varsa, tüm bunları kullanışlı hâle<br />

getiren ve hatta çoğu durumda bunları<br />

inşa eden üçüncü gruptaki kaynaklardır.<br />

Dolayısıyla kutulara rekabet<br />

gücünü veren temel unsurun bir bakıma<br />

‘kabiliyetler’ olduğunu söylemek<br />

fazla iddialı bulunmamalıdır. Kutunun<br />

kabiliyetleri bir bakıma kutunun<br />

içindeki ‘insanlar’ın kabiliyetleridir.<br />

O insanların ne bildikleri, nasıl<br />

“Kutunun içindeki üç grup kaynağın<br />

tamamı rekabet gücü için gereklidir.<br />

Hangi grubun ne ölçüde gerekli olduğunu<br />

kutunun üzerinde durduğu rafın türü, yani<br />

‘sektör’ belirler. Eğer kutu ağır sanayi<br />

rafında duruyorsa, birinci gruptaki gözle<br />

görülen elle tutulan kaynaklar hayatîdir. "<br />

örgütlendikleri, kendi aralarındaki<br />

ilişkiler, nasıl öğrendikleri hayatîdir.<br />

Eğer o insanlar kutudan çıkıp giderlerse<br />

geriye kalan kutuya ‘boş kutu’<br />

bile denilebilir; içinde her ne kadar<br />

başka şeyler kalmış olsa bile. Ankara<br />

Sanayi Odası Başkanı Sayın Nurettin<br />

Özdebir’in 15 Mayıs 2014’teki<br />

TOSYÖV toplantısında yaptığı konuşmada<br />

söylediği gibi “Çalışanlar<br />

bir firmadan ayrıldıklarında geride<br />

sadece kullanılmış binalar, kullanılmış<br />

makinalar, kullanılmış büro malzemeleri<br />

kalır. Çalışan bir işletmeye<br />

değerini verenler işte o insanlardır.”.


HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 15<br />

GSYH, sabit fiyatlarla yüzde 4,3, cari fiyatlarla yüzde 14,8 arttı<br />

İLK ÇEYREKTE YÜZDE 4,3 BÜYÜME<br />

Türkiye ekonomisi, 2014 yılının birinci çeyreğinde beklentilerin üzerinde büyüdü. İlk<br />

çeyrekte Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) değeri sabit fiyatlarla yüzde 4,3 artışla 29 milyar<br />

210 milyon TL olurken, cari fiyatlarla yüzde 14,8 artışla 407 milyar 310 milyon TL düzeyinde<br />

gerçekleşti.<br />

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),<br />

2014 yılı 1. Çeyrek: Ocak-Mart dönemi,<br />

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH)<br />

verileri ne göre; üretim yöntemiyle gayri<br />

safi yurtiçi hasıla tahmininde, 2014 yılı<br />

birinci çeyreği geçen yılın aynı çeyreğine<br />

göre sabit fiyatlarla yüzde 4,3'lük artışla<br />

29 milyar 210 milyon TL oldu.<br />

GSYH değeri cari fiyatlarla yüzde 14,8 arttı.<br />

Üretim yöntemiyle gayri safi yurtiçi hasıla<br />

tahmininde, 2014 yılı birinci çeyreği<br />

geçen yılın aynı çeyreğine göre cari fiyatlarla<br />

yüzde 14,8'lik artışla 407 milyar 310<br />

milyon TL oldu.<br />

İmalat sanayi, 2014 yılı birinci çeyreğinde<br />

cari fiyatlarla yüzde 18,6’lık artışla<br />

67 081 Milyon TL, sabit fiyatlarla yüzde<br />

4,9’luk artışla 7 518 Milyon TL şeklinde<br />

gerçekleşti.<br />

Finans ve sigorta faaliyetleri, 2014 yılı<br />

birinci çeyreğinde cari fiyatlarla yüzde<br />

4,5’lik azalışla 12 839 Milyon TL, sabit<br />

fiyatlarla yüzde 13,9’luk artışla 4 005 Milyon<br />

TL olarak kayıtlara geçti.<br />

Takvim etkisinden arındırılmış sabit fiyatlarla<br />

GSYH 2014 yılı birinci çeyreği<br />

bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde<br />

4,4’lük artış gösterirken, mevsim ve<br />

takvim etkilerinden arındırılmış GSYH<br />

değeri bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,7<br />

oldu.<br />

GÜMRÜKTE BEKLEME<br />

SÜRESİ AZALIYOR<br />

Hayati Yazıcı<br />

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati<br />

Yazıcı, Ulaştırma, Denizcilik ve<br />

Haberleşme Bakanlığı ile imzalanan<br />

protokol kapsamında devreye alınacak<br />

yeni uygulamayla, sınır kapılarındaki<br />

gümrük işlemlerinin çok daha hızlı yapılabileceğini<br />

ve beklemelerin oldukça<br />

azalacağını ifade etti.<br />

Bakan Yazıcı, daha önce sınır kapılarında<br />

yapılan Ulaştırma (U-NET) kayıt<br />

ve kontrollerinin artık iç gümrüklerde<br />

yapılacağını, işlemlerin daha hızlı ve<br />

verimli yürütüleceğini belirtti.<br />

Yeni uygulama sayesinde ihracat<br />

beyannamelerinin kapanmasındaki<br />

teknik sıkıntıların da giderilmiş olacağı<br />

bilgisini veren Yazıcı, "Daha önce<br />

ortak transit (NCTS) kapsamında taşıması<br />

yapılan bir ihracat eşyasının<br />

beyannamesi, eşyanın alıcı ülkeye<br />

ulaşmasıyla kapatılıyor iken; yeni<br />

uygulamada, ülkemizi terk eder etmez<br />

ihracat beyannamesinin işlemleri<br />

tamamlanmış olacak ve beyanname<br />

kapatılacak. Böylece ihracatçımız da<br />

vergi iadesi, taahhüt kapatma gibi işlemlerini<br />

daha kısa sürede tamamlama fırsatına<br />

kavuşacak." açıklamasını yaptı.<br />

Süre 15 dakikaya iniyor<br />

Hayati Yazıcı ayrıca, Ulaştırma,<br />

Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı<br />

sistemlerinde teknik bir problemin olması<br />

durumunda, daha önce 90 dakika<br />

olan sınır kapılarında bekleme süresinin,<br />

yeni uygulamayla 15 dakikaya indirileceğini,<br />

15 dakikayı geçen sistem<br />

kaynaklı kesintiler olması durumunda,<br />

kesintinin giderilmesi beklenmeden<br />

sınır geçişlerin yapılacağı bilgisini<br />

verdi.<br />

REKABET GÜCÜ VERİMLİLİĞE BAĞLI<br />

2-7 Haziran tarihleri arasında düzenlenen Verimlilik Haftası’nın açılışında konuşan<br />

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Rekabet gücünü, mevcut pazar payıyla<br />

tanımlamak yerine, sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak üretim faktörlerinin tümünü<br />

kapsayan verimlilik düzeyi olarak görmeliyiz.” dedi.<br />

150 projenin başvurduğu 2014 Verimlilik<br />

Proje Ödüllerinde Büyük Ölçekli İşletme,<br />

Orta Büyüklükteki İşletme, Küçük İşletme<br />

ve Mikro İşletme kategorilerinde toplam 22<br />

firma ve 4 kamu kuruluşu ödüllendirildi.<br />

Türkiye’nin farklı şehirlerinde yapılan<br />

etkinliklerle, verimlilik konusunun<br />

önemini vurgulandığı ve toplumun<br />

değişik kesimlerinin bu konuya<br />

ilgisini artırmanın hedeflendiği Verimlilik<br />

Haftası kapsamında 22 firma ve 4<br />

kamu kuruluşu ödüllendirildi.<br />

Ödül töreninde konuşan Bakan Işık,<br />

“İş yapma tarzımızı ve rekabet algımızın<br />

kültürel temellerini de sürekli gözden<br />

geçirmeli, eski köye yeni adetler<br />

getirmeliyiz. Rekabet gücünü, mevcut<br />

pazar payıyla tanımlamak yerine,<br />

sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak<br />

üretim faktörlerinin tümünü kapsayan<br />

verimlilik düzeyi olarak görmeliyiz.”<br />

dedi.<br />

“Sürdürülebilir büyüme için<br />

verimlilik gerekli”<br />

Verimlilik düzeyinin, büyümenin<br />

önemli parametrelerinden birisi olduğunu<br />

belirten Işık, Türkiye’nin verimlilik<br />

artış hızında çok iyi bir düzeyde<br />

olduğunu söyledi. Verimlilik artışının<br />

hızlı olmasının, istenilen düzeyde<br />

olunduğu anlamına gelmediğini anlatan<br />

Işık, “Mesela OECD ve AB ülkeleriyle<br />

karşılaştırdığımızda, Türkiye’de<br />

işgücü verimliliği bu ülke ortalamalarının<br />

yaklaşık yüzde 60'ı düzeyinde”<br />

diye konuştu.<br />

2023 yılında Türkiye’nin yıllık büyümesinde<br />

toplam faktör verimliliğinin<br />

payının en az yüzde 30 olmasını hedeflediklerini<br />

anlatan Işık, üretim odaklı<br />

ekonomilerin sürdürülebilir büyümeyi<br />

gerçekleştirebilmeleri için mutlak olarak<br />

verimlilik artışı sağlamaları gerektiğini<br />

söyledi.<br />

ENERJİDE YOĞUNLUK HEDEFİ YÜZDE 20<br />

Taner Yıldız<br />

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı<br />

Taner Yıldız, Türkiye'nin, her bin<br />

dolarlık GSYİH'nin üretilmesi için gereken<br />

enerji miktarını gösteren enerji<br />

yoğunluğunu 2023 yılına kadar yüzde<br />

20'lere kadar düşürmeyi hedeflediğini<br />

bildirdi.<br />

Bakan Yıldız, Türkiye'nin yürüttüğü<br />

enerji verimliliği programlarının<br />

yalnızca ulusal programlar olmaktan<br />

çıkıp bölgesel ve uluslararası ilişkinin<br />

parçası olmaktan duyduğu memnuniyeti<br />

dile getirdi.<br />

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği<br />

Hurda Komitesi, üretim sürecini<br />

olumsuz yönde etkileyen ve<br />

verimliliği düşüren yüksek<br />

empüriteye sahip hurdaların,<br />

Türkiye’ye girişinin<br />

engellenmesini teminen,<br />

ithal hurdada aranması gereken<br />

asgari koşulları belirledi.<br />

Söz konusu kriterler, ABD, Avrupa<br />

ve BDT ülkelerindekine benzer bir<br />

şekilde, ithal hurda kargolarının sahip<br />

Türkiye'nin her bin dolarlık<br />

GSYİH'nin üretilmesi için gereken<br />

enerji miktarını gösteren "enerji yoğunluğu"<br />

hedefinin 2023 yılına kadar<br />

yüzde 20'lere kadar düşürmek olduğunu<br />

belirten Yıldız, Türkiye'de 1 milyon<br />

liranın altındaki enerji verimliliği projelerinde<br />

yüzde 30 civarında bir sübvansiyon<br />

bulunduğunu kaydetti.<br />

Enerji verimliliği konusunda<br />

Türkiye'nin kamu binaları başka olmak<br />

üzere birçok alanda bu işlemleri<br />

uyguladığını anlatan Yıldız, "166 binanın<br />

etüdü yapılarak, bunlarla alakalı bu<br />

grupların ihalesiyle alakalı ön hazırlıkları<br />

bitirmektedir. Sokak aydınlatmaları,<br />

led'li aydınlatmalar, pilot bölgelerde<br />

yarı yarıya bir tasarrufu gördük." diye<br />

konuştu. Yıldız, bu çalışmaların 2023<br />

hedeflerine çok ciddi katkılar sağladığın<br />

yönelik inancını söyledi.<br />

Hurdanın koşulları belirlendi<br />

olması gereken asgari kalite standartlarını<br />

belirliyor.<br />

Uzmanlar; ithal hurdanın karşılaması<br />

gereken kalite standartlarını<br />

tanımlayan kriterlerin,<br />

çelik üreticilerinin daha temiz<br />

hurda almalarına, üretim<br />

sürecinde daha az sorunla<br />

karşı karşıya kalmalarına imkân<br />

sağlayacağı ve dolayısıyla çelik<br />

sektörünün üretimini ve verimliliğini<br />

olumlu yönde etkileyeceğini belirtiyor.


16 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />

İSTİHDAMDA<br />

AĞIRLIK SANAYİDE<br />

Türkiye İstatistik Kurumu’nun<br />

(TÜİK) Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri<br />

geçici sonuçlarına göre 2012<br />

yılında 2 milyon 646 bin 153 girişim<br />

faaliyet gösterdi. Toplam katma değerin<br />

yüzde 49,6’sı sanayi ve inşaat, yüzde<br />

50,4’ü ticaret ve hizmetler sektöründe<br />

oldu.<br />

Avrupa Topluluğu'nda Ekonomik<br />

Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması’na<br />

(NACE) göre belirtilen yılda faal olan<br />

girişimlerden yüzde 40,3’ü toptan ve<br />

Türk Standartları Enstitüsü (TSE),<br />

muhtemel patlayıcı ortamlarda<br />

kullanılan teçhizatın ve koruyucu sistemlerin<br />

güvenli olarak piyasaya arzı<br />

için gerekli emniyet kuralları ile uygunluk<br />

değerlendirme prosedürlerine<br />

ilişkin usul ve esasları belirleyen 94/9/<br />

AT- ATEX (ATmospheres EXplosibles)<br />

Yönetmeliği’nin Onaylı Kuruluşu<br />

oldu.<br />

TSE, 2013 yılı Nisan ayında, Bilim,<br />

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na başvurusunu<br />

gerçekleştirdi. 2013 yılı Temmuz<br />

ayında akreditasyonunu tamamlayan<br />

Enstitü, 10 Haziran 2014 tarihi<br />

TSE, ATEX’İN<br />

ONAYLI KURULUŞU<br />

OLDU<br />

itibarıyla da Avrupa Birliği tarafından<br />

Onaylanmış Kuruluş olarak atandı.<br />

TSE’nin Avrupa Birliği Direktifleri çerçevesinde<br />

Onaylanmış Kuruluş olarak<br />

atandığı direktif sayısı 10’a yükseldi.<br />

Sanayi üretimi yüzde 4,6 arttı<br />

ÇARKLAR HIZLI DÖNDÜ<br />

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi<br />

üretim endeksi, Nisan ayında geçen<br />

yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 arttı.<br />

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi<br />

üretim endeksi bu yılın Nisan<br />

ayında geçen yılın aynı ayına göre<br />

yüzde 4,6, mevsim ve takvim etkisinden<br />

arındırılmış sanayi üretimi ise bir<br />

önceki aya göre yüzde 1 arttı.<br />

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),<br />

Nisan ayı Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarına<br />

göre, mevsim ve takvim<br />

etkisinden arındırılmış sanayi üretimi<br />

bir önceki aya göre yüzde 1 artış gösterdi.<br />

Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde<br />

Nisan ayında, bir önceki aya<br />

göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü<br />

endeksi yüzde 3,9, imalat sanayi<br />

sektörü endeksi yüzde 0,4 ve elektrik,<br />

gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi<br />

ve dağıtımı sektörü endeksi ise yüzde<br />

3,4 arttı.<br />

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi<br />

üretimi de Nisanda, geçen yılın aynı<br />

ayına göre yüzde 4,6 artış gösterdi. Bir<br />

önceki yılın aynı ayına göre değişime<br />

bakıldığında ise madencilik ve taşocakçılığı<br />

sektörü endeksinde yüzde<br />

9,3, imalat sanayi sektörü endeksinde<br />

yüzde 4,2 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme<br />

üretimi ve dağıtımı sektörü<br />

endeksinde yüzde 5,8 artış görüldü.<br />

En yüksek artış<br />

Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış<br />

ana sanayi gruplarında Nisan<br />

ayında bir önceki aya göre en yüksek<br />

artış yüzde 2 ile sermaye malı imalatında<br />

yaşandı.<br />

İmalat sanayi alt sektörleri incelendiğinde<br />

de Nisan ayında, bir önceki<br />

aya göre en yüksek artış yüzde 25,4<br />

ile diğer ulaşım araçlarının imalatında<br />

gerçekleşti. Bu artışı yüzde 14,5 ile<br />

makine ve ekipmanların kurulumu ve<br />

onarımı yüzde 5 ile de temel eczacılık<br />

ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin<br />

imalatı takip etti.<br />

İmalat sanayiinde Nisan ayında bir<br />

önceki aya göre en yüksek düşüş ise<br />

yüzde 6 ile tütün ürünleri imalatında<br />

gerçekleşti. Bu düşüşü yüzde 5,5 ile<br />

diğer imalatlar ve yüzde 4,7 ile elektrikli<br />

teçhizat imalatı izledi.<br />

perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının<br />

ve motosikletlerin onarımı, yüzde<br />

15,9’u ulaştırma ve depolama, yüzde<br />

12,7’si imalat sanayi sektörlerinde faaliyet<br />

gösterdi.<br />

Sanayi ve hizmet sektörlerinde 12<br />

milyon 557 bin 616 kişi çalıştı. 2012 yılındaki<br />

istihdamın yüzde 27,3 ’ü imalat<br />

sanayi, yüzde 25,4’ü toptan ve perakende<br />

ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve<br />

motosikletlerin onarımı, yüzde 10,2’si<br />

inşaat sektöründe yer aldı.<br />

Faktör maliyetiyle katma değer 389<br />

milyar 307 milyon 991 bin 372 TL oldu.<br />

2012 yılında yaratılan toplam katma<br />

değerin yüzde 49,6’sı sanayi ve inşaat,<br />

yüzde 50,4’ü ticaret ve hizmetler sektöründe<br />

oldu. Faktör maliyetiyle katma<br />

değere göre imalat sanayi yüzde 33,7<br />

payla ilk sırada yer aldı. Bunu sırasıyla<br />

yüzde 20 ile toptan ve perakende ticaret;<br />

motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin<br />

onarımı ve yüzde 7,4 ile ulaştırma<br />

ve depolama sektörü izledi.<br />

Yönetmeliğe göre; maden ocakları,<br />

kömür madeni işletmeleri, rafineriler,<br />

akaryakıt, LPG, doğalgaz depolama ve<br />

dağıtım tesisleri, kimyasal tesisler, çimento<br />

fabrikaları, geri dönüşüm tesisleri,<br />

limanlar, su arıtma sistemleri, enerji<br />

işletmeleri, pamuk iplik depo ve işletme<br />

yerleri, kozmetik imalatçıları, ağaç işleme<br />

tesisleri, gıda sanayi gibi pek çok<br />

sektörde ATEX Belgesi zorunlu. Ülkemizde<br />

ATEX Belgesi alma zorunluluğu<br />

bulunan alanlarda faaliyet gösteren<br />

yaklaşık 200 yerli firma olduğu tahmin<br />

ediliyor.<br />

Güney Kore’ye<br />

KOBİ tavsiyesi<br />

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği<br />

Örgütü (OECD) tarafından Güney<br />

Kore ekonomisine ilişkin yayınlanan<br />

en son raporda, ülkenin geçen on<br />

yılda OECD ekonomileri arasında en<br />

hızlı büyüyen ülkelerden biri olduğu<br />

belirtiliyor.<br />

Raporda, gerileyen hizmetler<br />

sektörü ve zayıf KOBİ yapılanması<br />

gibi yapısal problemlerin Güney<br />

Kore’nin büyümesini kısıtladığına<br />

dikkat çekiliyor. OECD çalışmasında,<br />

yeni girişimcilerin ve KOBİ’lerin<br />

daha fazla rol aldığı daha yaratıcı<br />

bir ekonominin ortaya çıkması için<br />

yeni strateji ve politikalar gerektiğinin<br />

altı çizildi.<br />

OECD, Güney Kore’ye, devletin firmalara<br />

desteğinin modernize edilmesi<br />

ve yeşil büyümeye odaklı dinamik<br />

bir risk sermayesi sektörünün<br />

oluşturulmasını da önerdi. Raporda<br />

ayrıca, 2014-15 dönemi için Güney<br />

Kore’nin çıktı büyümesinin yüzde 4<br />

oranında olması, enflasyonun yüzde<br />

2.5-3.5 aralığında kalması ve kamu<br />

borçlarının ise GSYH’in yüzde 35′inden<br />

az olacağı öngörüldü.<br />

KISA<br />

KISA<br />

Gazprom ve CNPC uzlaştı<br />

Rusya’nın enerji devi Gazprom ve Çin Ulusal<br />

Petrol Kurumu (CNPC) gaz tedariği için 25 milyar<br />

dolarlık ön ödeme konusunda uzlaştı. Gazprom<br />

tarafından yapılan açıklamada, Çin’e doğalgaz<br />

arzı için yapılması planlanan ana boru hattının<br />

inşasına Ağustos ayında başlanacağı bildirildi. 21<br />

Mayıs’ta imzalanan Doğalgaz Anlaşması’na göre<br />

2018 yılından itibaren Rusya Çin’e yıllık 38 milyar<br />

metreküp doğalgaz verecek.<br />

IMF, ABD’nin beklentisini düşürdü<br />

Uluslararası Para Fonu (IMF), dünyanın en büyük<br />

ekonomisi ABD’nin yaşlanan nüfus ve yavaşlayacak<br />

olan verimlilik büyümesi gibi nedenlerle 2015 yılı<br />

büyüme oranı tahminini yüzde 2.8’den yüzde 2’ye<br />

düşürdü, IMF Başkanı Christine Lagarde büyüme<br />

tahminindeki söz konusu düşüşün ilk çeyrekte<br />

gerçekleşen ekonomik daralma ile bağlantılı<br />

olduğunu açıkladı. Lagarde, yüzde 2,5 civarında<br />

enflasyonun beklendiğini ifade etti.<br />

AB’de sera gazı önlemi<br />

Avrupa Birliği (AB) tarafından, gelecek 16 yılda sera<br />

gazı emisyonunda sınırlamaya gitme çalışmalarına<br />

hız kazandırıldı. Almanya’nın ucuz kömür tüketimi<br />

geçtiğimiz dört yıl içerisinde yüzde 13 artarken<br />

İngiltere’nin de son 4 yılda 5 katına çıktı. AB’nin<br />

sera gazı emisyonunu 2030 yılına kadar yüzde 40<br />

azaltmak amacıyla 2014 Ekim ayında bir anlaşma<br />

çalışması içerisinde olduğu belirtiliyor.<br />

Çin’in küresel yayılımı artıyor<br />

2013, uluslararası birleşme ve satın almalarda Çinli<br />

firmalar için rekorların yılı oldu. Çinli şirketlerin sınır<br />

dışı işlemleri geçen yıl, bir önceki yıla göre yüzde<br />

8,8 artarak toplamda 96,4 milyar dolara ulaştı.<br />

Devlete ait enerji şirketleri, sınır ötesi birleşme<br />

ve satın almalarda baş aktörler olurken, petrol ve<br />

enerji sektörleri Çin’in yatırımlarının odak noktasını<br />

oluşturuyor.<br />

Yemen’in büyük projesi otoyol<br />

Yemen Hükümeti, liman kenti Aden ile Suudi<br />

Arabistan’ı birleştirecek olan 3.5 milyar dolar<br />

büyüklüğünde bir otoyol projesinin planladığını<br />

duyurdu. Söz konusu projenin önümüzdeki 3 ay<br />

içerisinde başlayacağı ve ülkedeki en büyük altyapı<br />

projesi niteliğinde olacağı belirtiliyor. Dünya<br />

Bankası da projenin 710 kilometrelik inşa kısmı için<br />

toplam 134 milyon dolarlık bir katkıda bulunacağını<br />

duyurdu.<br />

Kalkınmaya tezat<br />

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) G-20 ülkelerinin<br />

uluslararası ticarette aldıkları önlemler konulu<br />

raporunda, söz konusu ülkelerin Kasım 2013 ortası<br />

ve Mayıs 2014 ortası arasında kalan dönemde<br />

ticareti kısıtlayıcı 112 yeni önlemi uygulamaya<br />

koydukları ifade edildi. DTÖ Genel Direktörü Roberto<br />

Azevedo tarafından yapılan değerlendirmede<br />

içinde bulunduğumuz dönemde ticareti kısıtlayıcı<br />

önlemlerin DTÖ’nün dünya genelinde büyüme ve<br />

kalkınma için gösterdiği çabalara tezat bir durum<br />

olduğu ifade edildi.


HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 17<br />

ATO’de gerçekleşen Yerli Katkı ve Offset Paneli’nin sonuç bildirgesi açıklandı<br />

MİLLİ SANAYİNİN GELİŞMESİ İÇİN UYGUN BİR MODEL<br />

SONUÇ BİLDİRGESİ<br />

Ankara Ticaret Odası (ATO), tarafından düzenlenen 1. Kamu Alımlarında Yerli Katkı<br />

ve Offset Paneli’nin sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgeye göre; “Telafi edici mukabil<br />

ticaret” anlamına gelen ve İngilizce bir terim olan “OFFSET” yerine, kamu alımlarında<br />

yerli katkı payı şartı “Sanayi İşbirliği Modeli” olarak adlandırılacak. Bildirgede,<br />

Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın başarıyla uyguladığı modelin, milli sanayinin<br />

gelişmesi için uygun bulunduğu belirtildi.<br />

ATO Kamu Alımlarında Yerli<br />

Katkı ve Offset Uygulamaları<br />

Özel İhtisas Komisyonu<br />

tarafından 26 Mayıs’ta düzenlenen ve<br />

Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr.<br />

İsmail Demir başta olmak üzere kamu<br />

kurum ve kuruluşlarından, üniversitelerden<br />

ve sivil toplum örgütlerinden 350<br />

katılımcının bulunduğu panel sonrasında<br />

bir sonuç bildirgesi yayınlandı.<br />

Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın başarıyla<br />

uyguladığı modelin, milli sanayinin<br />

gelişmesi için uygun bulunduğu<br />

belirtilen bildirgede, benzer uygulamanın<br />

sağlık, ulaştırma, enerji, bilgi teknolojileri<br />

ve haberleşme sektörlerinde de<br />

uygulanması ve yaygınlaştırılmasının<br />

sağlanması gerekliliğine vurgu yapıldı.<br />

HEDEF YÜZDE 100 YERLİ KATKI<br />

Tüm sektörler için yerli katkı payı<br />

oranının yüzde 100 olarak hedeflenmesi<br />

ve en az yüzde 51 oranından başlaması<br />

gerektiği belirtilen bildirgede, yüzde<br />

100 katkı payı hedefine ulaşmak için<br />

kümelenme başta olmak üzere yapılması<br />

gereken bir dizi eylem sıralandı.<br />

İstihdamın sağlanması ve dış ticaret<br />

açığının kapanması ile teknoloji<br />

transferi açısından<br />

önemli olan Sanayi<br />

İşbirliği Modeli’nin<br />

asıl hedefinin marka<br />

çıkarmak olması gerektiği<br />

ve bunun için<br />

de Ar-Ge ve Ür-Ge<br />

desteklerinin artırılması<br />

gerektiğine dikkat çekilen bildirgede,<br />

üniversitelerle işbirliği yapılması<br />

gerektiği de vurgulandı.<br />

Türkiye’nin “Orta Gelir Tuzağı”na<br />

düşmemesi için yüksek katma değerli<br />

ürünlere geçmesi gerektiğine yer verilen<br />

bildirgede, kamu tedarik programı<br />

Sanayi İşbirliği Modeli’nin bu amaç<br />

kapsamında değerlendirilmesi istendi.<br />

Bildirgede, “2023 yılına kadar enerji,<br />

bilgi teknolojileri, haberleşme, sağlık<br />

ve ulaştırma sektörlerinde yapılacak<br />

kamu alımlarında Sanayi İşbirliği Modeli<br />

uygulamalarının gerçekleştirilmesi<br />

uygun görülmüştür.” denildi.<br />

“BAŞKA ROTA YOK”<br />

Paneli ve bildirgeyi değerlendiren<br />

ATO Yönetim Kurulu Başkanı Salih<br />

Bezci, ATO Kamu Alımlarında Yerli<br />

Katkı ve Offset Uygulamaları Özel İhtisas<br />

Komisyonu’nun Türkiye’de bir ilki<br />

gerçekleştirerek OFFSET’i uygulayan<br />

yerli sanayici kesimi adına konuyu masaya<br />

yatırdığını söyledi. Sanayi İşbirliği<br />

Modeli’nin Türkiye’nin istihdam kapasitesini<br />

artırma, cari açığını azaltma<br />

ve teknolojisini geliştirme açılarından<br />

büyük yararı olacağına dikkat çeken<br />

Bezci, “Türkiye’nin<br />

yerli sanayisini geliştirmek<br />

ve ileri teknoloji<br />

üretmekten başka rotası<br />

yok. Yola kamu alımlarında<br />

yerli katkı payını<br />

artırarak çıkmak zorundayız.”<br />

diye konuştu.<br />

1. Kamu Alımlarında yerli katkı payı<br />

şartının ‘’Sanayi İşbirliği Modeli”<br />

(Offset) olarak adlandırılması,<br />

2. Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın<br />

başarıyla uyguladığı model, milli<br />

sanayinin gelişmesi için uygun<br />

bulunduğundan, benzer uygulamanın,<br />

sağlık, ulaştırma, enerji,<br />

bilgi teknolojileri ve haberleşme<br />

sektörlerinde de uygulanması ve<br />

yaygınlaştırılmasının sağlanması,<br />

3. “Sanayi İşbirliği Modeli” (Offset)<br />

Uygulamasının başarılı olarak yürütülmesi<br />

için koordinasyonun tek<br />

elden sağlanması amacıyla Başbakanlığa<br />

bağlı bir müsteşarlığın<br />

kurulması,<br />

4. Kurulacak olan müsteşarlığın önümüzdeki<br />

10 yıllık sürede yapılacak<br />

ana kamu tedarik programlarının<br />

planlamasının yapılarak bu tedarikler<br />

için bir “Sanayi İşbirliği<br />

Modeli” (Offset) master planının<br />

hazırlanarak sektörler arası koordinasyonun<br />

sağlanması. “Sanayi<br />

İşbirliği Modeli” (Offset) ve yerli<br />

katkı için değerlendirilecek yerli<br />

imkânların envanterinin çıkarılarak<br />

yerli ve yabancı firmalara duyurulması,<br />

5. “Yerli Katkı Payı” sektörlere göre<br />

farklılık göstereceğinden, tüm<br />

sektörlerde hedef katkı payı oranının<br />

yüzde 100 olması kaydı ile en<br />

az yüzde 51 oranından başlaması,<br />

bu konuda politikaların belirlenmesi,<br />

yüzde 100 katkı payı hedefine<br />

ulaşmak için aşağıdaki hususların<br />

izlenmesi:<br />

a.Her sektörde kümeler kurulmalı,<br />

b.Projenin muhatabı olan<br />

küme, proje ile ilgili detaylı<br />

çalışmasını yapmalı ve “Sanayi<br />

İşbirliği Modeli”nin (Offset) her<br />

dilimi sektörün gerçek durumuna<br />

göre belirlemeli,<br />

c.Bu “Sanayi İşbirliği Modeli”<br />

(Offset) programı ilgili bakanlık<br />

ve kurulacak müsteşarlık ile<br />

paylaşılarak uygulanmalı,<br />

d.“Sanayi İşbirliği Modeli”nin<br />

(Offset) dağılımını ve yüzdelerini<br />

ilgili kümeler yapmalıdır.<br />

6. “Sanayi İşbirliği Modeli”nin (Offset)<br />

denetiminin kurulacak müsteşarlık<br />

tarafından, uygulamasının<br />

da ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlar<br />

tarafından yapılması,<br />

7. İstihdamın sağlanması, dış ticaret<br />

açığının kapanması ve teknoloji<br />

transferi bakımından geçici bir<br />

süre için önemli olan “Sanayi İşbirliği<br />

Modeli”nin (Offset) asıl hedefinin<br />

marka çıkarmak olması, bunun<br />

için de Ar-Ge ve Ür-Ge desteklerinin<br />

artırılması,<br />

8. Şehir Hastanelerine alınacak medikal<br />

ürünlerin, “Sanayi İşbirliği<br />

Modeli” (Offset) Kapsamında değerlendirilmesi,<br />

9. Türkiye’nin “Orta Gelir Tuzağı”na<br />

düşmemesi için yüksek katma değerli<br />

ürünlere geçilmesi, bu konuda<br />

desteklerin artırılması, kamu<br />

tedarik programı “Sanayi İşbirliği<br />

Modeli”nin (Offset) bu amaç<br />

kapsamında değerlendirilmesi,<br />

mühendislik ve tasarım faaliyetlerinin<br />

“Sanayi İşbirliği Modeli”<br />

(Offset) ve yerli katkıda göz ününe<br />

alınması,<br />

10. 2023 yılına kadar enerji, bilgi teknolojileri,<br />

haberleşme, sağlık ve<br />

ulaştırma sektörlerinde yapılacak<br />

kamu alımlarında “Sanayi İşbirliği<br />

Modeli” (Offset) uygulamalarının<br />

gerçekleştirilmesi,<br />

11. Kamu alımlarında yerli sanayicimize<br />

ve üreticimize daha fazla<br />

güvenerek yerli sanayici ve yerli<br />

üreticiye destek verilmesi ve tercih<br />

edilmesi,<br />

12. “Sanayi İşbirliği Modeli” (Offset)<br />

konusunda yapılan bu toplantının<br />

benzer şekilde STK’lar ile sektörel<br />

bazda devam ettirilmesi,<br />

13. “Sanayi İşbirliği Modeli” (Offset)<br />

alımlarının, teknoloji transferi<br />

için faydalı olacağı; ancak yeni<br />

teknolojilerin üretimi için yetersiz<br />

kalacağı açıktır. Yeni teknolojiler<br />

için nitelikli insan yetiştirilmesi<br />

amacıyla üniversiteler ile işbirliği<br />

yapılması,<br />

14. Hâlihazırda kamuda (BTSB, TÜ-<br />

BİTAK ve diğer ilgili bakanlık/<br />

kurumlar) yürütülen ve koordine<br />

edilen çalışmalara destek verilmesi<br />

ve sonuç bildirgesinde yer alan<br />

tespit ve önerilerin dikkate alınması<br />

hususlarında panelistler ve<br />

katılımcılar görüş birliğine varmış<br />

ve sonuçların kamuoyuna açıklanması<br />

uygun görülmüştür.


18 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />

KÜMEYLE İHRACATA HIZ VERDİ<br />

Hidrosil’in Genel Müdürü Erdal Burak’ın<br />

işin mutfağından gelip patronluğa<br />

uzanan bir öyküsü var. 30 kişiye<br />

istihdam sağlayan OSTİM’li sanayici,<br />

İş ve İnşaat Makineleri Kümelenmesi<br />

(İŞİM) ile birlikte ihracata daha bilinçli<br />

yaklaştıklarını, üretimlerinin yüzde<br />

25’ini ağırlıklı olarak ABD ve Rusya’ya<br />

gönderdiklerini belirtiyor. Müşterilerin<br />

işini kesintiye uğratmayacak<br />

uygulamaları da hayata geçirdiklerini<br />

kaydeden Erdal Burak, “Hizmet varsa iş<br />

var.” diyor.<br />

Mesleğe nasıl başladınız<br />

Bu işin altyapısından gelen birisiyim.<br />

12 yaşımdan beri sektörün içerisindeyim.<br />

1985 yılından 1997 yılının sonuna kadar<br />

bu sektörle ilgili bir firmada çalıştım.<br />

1998’de aynı firmada çalıştığım ortağımla<br />

Hidrosil’i kurduk. 30 çalışanımız bulunuyor.<br />

Çalışma alanınız ve ürün çeşitleriniz<br />

nelerdir<br />

Sektörümüz hem endüstriyel hem de<br />

mobil grubuna hitap ediyor. Biz mobil<br />

gruba giren, yol, maden ve iş makineleri<br />

servisleri için hidrolik silindirlerin üretimi<br />

ve revizyonunu gerçekleştiriyoruz. 2.500<br />

farklı çeşit, adet bazında 35.000 adet parça<br />

üretiyoruz. Bunun 2.000’e yakını revizyon,<br />

1.500’ü sıfırdan üretimdir.<br />

Bünyemizde üç adet makine mühendisi<br />

ve bir adet endüstri mühendisliği yüksek<br />

lisanslı metalurji ve malzeme mühendisi<br />

çalışmaktadır. Mesai saatleri içerisinde<br />

sürekli olarak proje çalışmalarımız devam<br />

etmektedir. Gelen makinenin model ve<br />

markasına göre elimizde olmayan parçalar<br />

tek tek çizilip teknik arşive eklenmektedir.<br />

“REKABET OLUŞTURUYORUZ”<br />

Kim, ne üretiyorsa üretsin yol haritasını<br />

oluşturmak, dersine çok iyi çalışmak zorunda.<br />

Piyasada, herkesin yaptığı kalemleri<br />

değil de kimsenin yapmadığı çeşitleri<br />

yaparak, yüksek model makinelerle çalıştık.<br />

Rekabet oluşturan bir yapımız var. A firması<br />

bir ürünü B fiyatına imal etmiş, “Biz<br />

de ona göre yapalım” gibi bir derdimiz<br />

yok. İşimizin kalitesi ve fiyat politikamız<br />

neyse odur. Makine parkımız, tesisimiz,<br />

personelimiz bu işin üzerine uzmanlaşmıştır.<br />

Bu nedenle ikinci bir işi düşünmüyorum.<br />

Olsa bile yine yapmam. Sonuçta<br />

Erdal Burak<br />

35.000’e ulaşmış bir ürün segmentimiz<br />

var. Bunu 70 bine kadar da çıkartabilirsiniz.<br />

Kapıdan iş gelecek diye beklemiyoruz.<br />

Piyasadaki kalemler, makine parkı belli.<br />

En başarılı çalışmalarımızdan biri de<br />

hizmet sunduğumuz yol ve maden firmalarının,<br />

makine parkı listesini çıkartıyoruz.<br />

Türkiye’deki maden, yol, havaalanı<br />

ihalelerini de takip ediyoruz. İşi yapan<br />

firmaların makine parkını araştırıyoruz.<br />

3. Havaalanı, dünyanın en büyük projelerinden<br />

bir tanesi. Orayla ilgili de şu anda<br />

bir çalışmamız var. Böylece o işler bize<br />

gelmeden ürünleri stoklarımıza koyabiliyoruz.<br />

Bu da bir haftada bitebilecek bir işi<br />

bir günde teslim etme avantajı veriyor.<br />

Çalıştığımız firmalar herhangi bir arızada<br />

makinesini yatıramıyor. Bizle ilgili bir<br />

talebi olduğu zaman, müşterimizin makinesini<br />

bekletmeden, stoklarımızdan yedek<br />

bir silindir gönderiyoruz. Bir makinenin<br />

bir gün beklemesi demek; 10 kamyonun<br />

yatması, 20 personelin beklemesi ve işin<br />

gecikmesi demektir. İnşaat, yol ve maden<br />

firmaları genelde taahhütlü çalışır.<br />

Zamanla yarışırlar. Bu anlamda müşteriye<br />

güzel bir hizmetimiz oldu. Bize artı<br />

puanlar kazandırdı. Türkiye’nin en ciddi<br />

ve en kaliteli inşaat ve maden firmalarıyla<br />

çalışıyoruz. Hizmet varsa iş var. Bunu ilk<br />

yapan firma Hidrosil’dir.<br />

“HERKES BİLDİĞİ İŞİ YAPMALI”<br />

İhracat kısmında neler yapıyorsunuz<br />

5 yıl önceki Hidrosil ile şu andakinin<br />

arasında yüzde 50 fark var. Biz her gün<br />

kendimizi geliştiren, bilgiye ve insana<br />

yatırım yapan bir<br />

firmayız. Ne iş yaparsanız<br />

yapın, Her<br />

şeyden önce insana<br />

yatırım yapmak zorundasınız.<br />

Yaklaşık<br />

5 yıl önce İŞİM<br />

Kümesi’ne üye olduk.<br />

URGE projesi<br />

kapsamında T.C.<br />

Ekonomi Bakanlığı<br />

destekli Dış Ticaret<br />

Eğitimleri aldık.<br />

Bilmediğimiz çok<br />

şeyi öğrenmiş olduk. Yurtdışı firmalarla<br />

yazışırken de, aldığımız eğitim ve desteklerden<br />

dolayı daha profesyonelce, daha bilinçli,<br />

daha sağlıklı yazışmalar yapıyoruz.<br />

4 yıldır ihracat yapıyoruz ama aldığımız<br />

eğitimlerle son 2 yıldır daha rahat ihracat<br />

yapıyoruz. Önceden 50 yurtdışı firmasıyla<br />

yazışıyorduk şu anda bu rakam 100’e çıktı.<br />

İŞİM Kümesi yurtdışından heyetler getirdi.<br />

Ürünlerimizi gördüler, bu firmalarla<br />

tanıştık ve teklif vermeye başladık. Uluslararası<br />

fuarlarda İŞİM’le ortak hareket<br />

ediyoruz. Son derece güzel bir oluşum.<br />

15’e yakın ülkeye ihracatımız var.<br />

Öncesinde farklı firmalar adı altında dolaylı<br />

yollardan ihracatımız vardı. Zaman<br />

içerisinde dış ticaret departmanı kurduk. 7<br />

yıl önce bilgisayar programlı ve raporlama<br />

yapabilen test cihazı aldık; bu test cihazı<br />

bizim işimizde kullandığımız en önemli<br />

ekipmandır. Test cihazı bir Amerikalı firmanın<br />

da dikkatini çekti. Çalışmalarımızı<br />

test edip raporlamamızın kendileri için<br />

çok önemli olduğunu bildirdi. İhracatımıza<br />

yüzde 50 olumlu katkı sağladı.<br />

Üretimimizin yüzde 25’ini ihrac ediyoruz.<br />

Ağırlıklı olarak ABD ve Rusya’ya<br />

ürün gönderiyoruz. Ukrayna, Gürcistan,<br />

İtalya, Singapur, Dubai, İspanya ve<br />

Azerbaycan’dan da müşterilerimiz var.<br />

Bizi kaliteye teşvik edecek firmalarla çalışmak,<br />

çıtayı sürekli yükseltmek arzusundayız.<br />

Hidrosil, iş makinesiyle ilgili<br />

silindirin dışında hiçbir iş yapmıyor. Bu<br />

da verimlilik ve başarı sağlıyor. İkinci bir<br />

işi kesinlikle düşünmedik; herkes bildiği<br />

işi yapmalı.<br />

KOBİ’lerin ekonomiye katkısını nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz<br />

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız<br />

OSTİM’e geldiğinde kendisine arz ettim.<br />

Bizler bu ülkeye katma değer sağlıyoruz,<br />

dövizin dışarı çıkmasını engelliyoruz.<br />

Örnek olarak, yaptığımız bir silindirin<br />

yurtdışı fiyatı 60 bin euro. Japonya’dan 2<br />

“YERLİ ÜRÜN<br />

DAHA EKONOMİK”<br />

Bazı kişilerde ’orijinal’ alışkanlığı<br />

vardır; “Yerli ürün takmam, orijinal<br />

takarım.” Yakın zamanda bir müşterimizle<br />

yaşadık. Makinesi yeni,<br />

garanti kapsamı içinde bir makine.<br />

Kaskodan sıfırını istiyor; “Bana orijinal<br />

parça vereceksin.” diyor. Yurtdışından<br />

15 günde gelecek parça 30<br />

bin dolar, biz ise 5 bin dolar’a yapıyoruz,<br />

stoklarımızda var; makine 15<br />

gün yatmıyor. Bize vereceği 5 bin<br />

doları 5 kere kazanıyor. Firmanın<br />

sahibiyle tanıştık. 2 yıl garanti verdim<br />

ve görüşmemizden kısa bir süre<br />

sonra ürünümüzü istedi.<br />

yada 3 ayda geliyor. Biz aynı ürünü 10 bin<br />

euro’ya satıyoruz. Bizim gibi üreticiler<br />

bu ülke için çok büyük bir kazançtır. Bir<br />

KOBİ firması olarak bazı şeyleri yeni yeni<br />

öğreniyoruz. Bizde de bazı eksiklikler var.<br />

Devletin bir çok desteği mevcut. Bazılarından<br />

İŞİM Kümesi’ndeki toplantılar vasıtasıyla<br />

haberimiz oluyor.<br />

Devletten beklentileriniz<br />

Vergi oranları oldukça yüksek. Üretici<br />

firmanın belini kırıyor. Piyasa koşullarında<br />

her gün sıkıntı var. Ticaretinizde, zamanında<br />

tahsilat yapamıyorsunuz.<br />

OSTİM esnafı olmak size ne ifade ediyor<br />

Biz burada gözümüzü açtık. Ben 30 yıla<br />

yakındır OSTİM’deyim. OSTİM bir derya,<br />

ben o şekilde bakıyorum. Türkiye’nin<br />

çok ciddi üretim yapan bir bölgesi. Biz bu<br />

ülke için çalışmak ve üretmek zorundayız.<br />

Bu ülkeyi sanayiciler kalkındıracak. Herkesin<br />

taşın altına elini sokması gerekiyor.<br />

İşin mutfağından gelen,<br />

firmasının daha çok iş<br />

bağlantılarına bakan Erdal<br />

Burak’ın bir ayağı da<br />

atölyede. Burak, aralarında<br />

görev bölümü yaptıklarını,<br />

üretim yönetimini ortağı<br />

Fettah Köysüren’in<br />

sürdürdüğünü belirtiyor.


HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 19<br />

TİM’in kaptan köşkü<br />

4 yıl daha Büyükekşi’de<br />

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Mehmet Büyükekşi ile devam<br />

kararı aldı. 21. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda yeniden göreve<br />

gelen Büyükekşi, "4 yıllık yeni dönemde, en az 800 milyar dolarlık<br />

ihracat gerçekleştireceğiz.” dedi.<br />

Türkiye İhracatçılar Meclisi 21'inci<br />

Olağan Genel Kurulu ve 2013 İhracat<br />

Şampiyonları Ödül Töreni, Başbakan Recep<br />

Tayyip Erdoğan ve Ekonomi Bakanı<br />

Nihat Zeybekci ile çok sayıda bakanın katılımıyla<br />

gerçekleştirildi.<br />

60 ihracatçı birliğine bağlı yaklaşık 428<br />

delege, 26 ihracatçı sektör temsilcisi tarafından<br />

oluşturulan TİM Sektörler Konseyi<br />

için oy kullandı. TİM Sektörler Konseyi'ne<br />

seçilen 26 başkan arasından tek aday olan<br />

Mehmet Büyükekşi delegelerin tamamının<br />

oyuyla tekrar başkan seçildi.<br />

“3 temel sorunun çözümü ihracat”<br />

Genel Kurul'da konuşan TİM Başkanı<br />

Mehmet Büyükekşi, "Türkiye'nin dinamik<br />

ihracatçıları olarak 2010-2013 dönemini<br />

kapsayan 4 yılda, ekonomimize tam 553<br />

milyar dolar döviz kazandırdık.” dedi.<br />

Önümüzdeki 4 yıllık dönemde en az<br />

Mehmet<br />

Büyükekşi<br />

800 milyar dolarlık ihracat yapmayı hedeflediklerini,<br />

ihracatın bu seneki sanayi<br />

üretimi artışının taşıyıcı kolonu olduğunu<br />

vurgulayan Büyükekşi, “Bugün baş etmemiz<br />

gereken üç temel yapısal sorunun çözümü<br />

de ihracattır. Yüksek cari açığımız<br />

var, çözümü ihracattır. Yatırımlarda dış<br />

kaynaklara bağımlıyız, çözümü ihracattır.<br />

Büyüme eşittir dış açık sarmalından kurtulmanın<br />

yegane yolu, yüksek katma-değerli<br />

ihracattır.” dedi.<br />

Genel Kurul toplantısından sonra yapılan<br />

TİM Sektörler Toplantısı’nda yönetim<br />

kuruluna şu isimler seçildi: Başkan Vekili<br />

Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Başkan Vekili<br />

Tahsin Öztiryaki, Başkan Vekili Süleyman<br />

Kocasert, Muhasip Üye Ali Özinönü,<br />

Ömer Burhanoğlu, Murat Akyüz, Rıza<br />

Seyyar, Noyan Gürel, Adnan Dalgakıran,<br />

Ahmet Güleç, Mustafa Satıcı ve Abdülkadir<br />

Çıkmaz.<br />

TİM Genel Kurulu'nda, 2013 yılında 1 milyar dolar<br />

üzerinde ihracat gerçekleştiren 11 firmaya ödülleri<br />

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildi.<br />

AB, GENİŞLEME YORGUNU<br />

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği<br />

(TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,<br />

ekonomik krizin, tüm dünyada<br />

olduğu gibi, Avrupa ekonomilerini de<br />

derinden etkilediğini belirterek, “Ama<br />

Avrupa Birliği bu krizden bir fırsat çıkarmayı<br />

bildi. Ekonomik ve mali sistemdeki<br />

sorunları tespit ederek, yeni<br />

düzenlemeleri hayata geçirdi. Yeni<br />

kuralları ve denetim mekanizmalarını<br />

devreye soktu. Yani AB, ekonomi yönetimini<br />

yeniden tasarladı.” dedi.<br />

AB-Türkiye Karma İstişare Komitesi<br />

(KİK), 33. Ortak Toplantısı’nda konuşan<br />

Hisarcıklıoğlu, AB’nin geleceği<br />

ve olası şoklara direnci açısından yeni<br />

düzenlemelerin son derece olumlu olduğunu<br />

ifade etti. Rifat Hisarcıklıoğlu,<br />

krizin ve ortaya konulan reçetenin<br />

acısını Avrupa kamuoyunun derinden<br />

hissettiğini, bunun çok farklı ve ciddi<br />

yansımaları olduğunu söyledi.<br />

Hisarcıklıoğlu, kriz sürecinin, birçok<br />

üye devletin siyasi iktidar yapılarında<br />

ciddi değişikliğe neden olduğunu<br />

vurgulayarak, “Bu gelişmelerin AB<br />

kurumlarındaki etkisini parlamento seçimlerinde<br />

de gördük. Son seçimlerde,<br />

Avrupa idealine şüpheyle bakanların<br />

gözle görülür başarılarına şahit olduk.<br />

AB kurumlarında yapılacak yeni görevlendirmelerle,<br />

bunun etkisini daha<br />

yakından hissedeceğiz.” diye konuştu.<br />

Bütün bu gelişmelere bağlı olarak,<br />

AB’de bir “genişleme yorgunluğu”<br />

gördüklerine dikkat çeken TOBB Başkanı<br />

Hisarcıklıoğlu, genişleme karşıtlarının<br />

kamuoyunda giderek daha fazla<br />

öne çıktığını, genişleme karşıtı söylemler<br />

giderek basında daha fazla yer bulduğunu<br />

ifade etti.<br />

Krizlere rağmen<br />

Türkiye ekonomisi büyüdü<br />

Küresel krizden bu yana, Avrupa<br />

Birliği’nde 5 milyon kişinin işini kaybettiğini<br />

belirten TOBB Başkanı, Avrupa<br />

ekonomisinin uzun süre krizin<br />

etkisini atlatamadığını, ama aynı süreç<br />

içinde Türkiye’de özel sektör olarak<br />

tam 4 milyondan fazla kişiye istihdam<br />

sağladıklarını söyledi.<br />

Hisarcıklıoğlu, batıda ekonomik kriz,<br />

kuzey ve güneyde derin siyasi krizler<br />

olmasına rağmen son dört senede,<br />

Türkiye ekonomisini her yıl ortalama<br />

yüzde 6 büyüttüklerini vurgulayarak,<br />

“İşte biz yeni enerji derken bunu kastediyoruz.<br />

Biz AB ile bütünleşmek, bu<br />

enerjiyi AB bünyesi içinde kullanmak<br />

istiyoruz.” dedi.<br />

AR-GE'YE 5.8 MİLYAR TL HARCANDI<br />

Merkezi yönetim bütçesi üzerinden gerçekleştirilen hesaplamalara göre, 2013'te<br />

Ar-Ge faaliyetleri için bir önceki yıla göre yüzde 28,9 artışla 5 milyar 828 milyon TL<br />

harcama yapıldı.<br />

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)<br />

"Merkezi Yönetim Bütçesinden<br />

Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri İçin<br />

Ayrılan Ödenek ve Harcamalar, 2013-<br />

2014" verilerini yayınladı. Merkezi yönetim<br />

bütçesi üzerinden gerçekleştirilen<br />

hesaplamalara göre 2013'te Ar-Ge için<br />

bir önceki yıla göre yüzde 28,9 artışla 5<br />

milyar 828 milyon TL harcama yapıldı.<br />

Geçen yıl merkezi yönetim bütçesinden<br />

Ar-Ge faaliyetleri için gerçekleştirilen<br />

harcamaların Gayrisafi Yurtiçi Hasıla<br />

(GSYİH) içindeki oranı yüzde 0,37,<br />

merkezi yönetim bütçe harcamaları içindeki<br />

payı ise yüzde 1,28 oldu. Bu oranlar<br />

2012'de sırasıyla yüzde 0,32 ve yüzde<br />

1,11 seviyesindeydi.<br />

2014 yılı bütçe başlangıç ödenekleri<br />

esas alınarak yapılan tahmini sonuçlara<br />

göre de merkezi yönetim bütçesinden<br />

Ar-Ge için tahsis edilen başlangıç ödeneği<br />

5 milyar 528 milyon TL oldu. Ar-<br />

Ge faaliyetlerine yönelik vergi indirim<br />

ve istisnalarının toplamı 2013'te 923<br />

milyon lira oldu. Dolaylı Ar-Ge desteği<br />

2014 için ise 1 milyar 178 amilyon TL<br />

olarak tahmin edildi.<br />

Ar-Ge için 2014 yılı merkezi yönetim<br />

bütçesinden ayrılan başlangıç ödenekleri<br />

sosyo-ekonomik hedeflere göre (bilimsel<br />

programların ve bütçelerin analizi<br />

ve karşılaştırılması sınıflaması-NABS)<br />

sınıflandırıldığında, en çok ödenek yüzde<br />

38 ile genel bilgi gelişimi (genel üniversite<br />

fonlarından finanse edilen) için<br />

tahsis edildi. Bunu yüzde 24,5 ile savunma,<br />

yüzde 16 ile endüstriyel üretim ve<br />

teknoloji, yüzde 10,5 ile genel bilgi gelişimi<br />

(diğer kaynaklardan finanse edilen)<br />

takip etti.<br />

Ar-Ge merkezlerinde<br />

en az 30 kişi<br />

istihdam edilecek<br />

5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme<br />

Faaliyetlerinin Desteklenmesi<br />

Hakkında Kanun kapsamında<br />

Ar-Ge merkezlerinde<br />

istihdam edilebilecek Ar-Ge<br />

personeli sayısının tespitine<br />

dair ekli Kararın yürürlüğe konulması;<br />

Bilim, Sanayi ve Teknoloji<br />

Bakanlığının yazısı üzerine,<br />

Bakanlar Kurulu'nca kararlaştırıldı.<br />

Buna göre, 28 Şubat 2008<br />

tarihli ve 5746 sayılı Araştırma<br />

ve Geliştirme Faaliyetlerinin<br />

Desteklenmesi Hakkında Kanun<br />

kapsamında, Ar-Ge merkezlerinde<br />

istihdam edilebilecek en<br />

az tam zaman eş değer Ar-Ge<br />

personeli sayısı otuz olarak belirlendi.<br />

DenizBank'ın<br />

ticari şubesi<br />

OFİM’de<br />

DenizBank, OSTİM'de ikinci<br />

şubesini açtı. OSTİM Finans ve<br />

İş Merkezi’nde (OFİM) hizmete<br />

giren kurum, müşterilerine ticari<br />

bankacılık hizmetleri verecek.<br />

Şubenin açılış törenine OSTİM<br />

Yönetim Kurulu, sanayiciler ve<br />

davetliler katıldı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!