Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 1<br />
Gelecek İçin Üretim<br />
korhan@ostim.com.tr<br />
Üretim, ülkelerin kalkınma<br />
ölçütlerinin temel noktasını<br />
oluşturuyor. Gelişmiş ve gelişmekte<br />
olan ekonomiler bu kavramı referans noktası<br />
olarak ele alıyor.<br />
Yakın bir süre önce Bilim, Sanayi ve<br />
Teknoloji Bakanlığı görevine başlayan<br />
Sayın Fikri Işık, OSTİM temaslarında<br />
bu gerçeğin altını bir kez daha çizdi.<br />
OSTİM’in kaydettiği gelişimden oldukça<br />
memnun olduğunu dile getiren Bakan<br />
Işık’ın şu sözlerini çok önemli buluyorum:<br />
“Türkiye’nin geleceği üretimdedir. Birinci<br />
önceliğimiz yerli üretimdir.”<br />
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun<br />
27. Toplantısı’nda, tıbbi cihaz ve tıbbi<br />
malzeme ihtiyacının yüzde 20'sinin, yurt<br />
içi ilaç ihtiyacının da yüzde 60'ının yerli<br />
üretimle karşılanması yönünde alınan<br />
karar da Sayın Bakan’ın sözlerinin teyidi<br />
niteliğindeydi.<br />
Sayın Fikri Işık’ın dikkat çekici bir<br />
diğer açıklaması ise ihracata ve OSB’lerin<br />
fonksiyonlarına yönelik oldu. Türkiye’deki<br />
OSB modelinin dünyaya örnek bir model<br />
olduğunu vurgulayan Işık, ihracatın önemini<br />
ise aynı büyüklükte olan firmalardan; ihracat<br />
yapanın yapmayana göre iki kat fazla kar<br />
ettiği örneğiyle ortaya koydu.<br />
BM’deki alım potansiyeline dikkat<br />
Bu ayki sayımızın öne çıkan başlıklarından<br />
biri de Birleşmiş Milletler’in (BM) küresel<br />
tedarik politikasıyla ilgili. 15 milyar doların<br />
üzerinde bir potansiyeli olan BM alımlarında<br />
ülkemizin payı ne yazık ki çok düşük;<br />
Türkiye, 2013 yılında BM’ye binde 2,5’luk<br />
orana karşılık gelen 7,5 milyon dolarlık ürün<br />
ve hizmet sağladı. OSTİM’in ev sahipliğinde<br />
gerçekleşen seminerde bilgiler veren BM<br />
uzmanları, bu durumun nedenini “BM usül<br />
ve esaslarının fazla bilinmemesi” şeklinde<br />
gösterdi ve Türk firmalarını bu olanaktan<br />
daha fazla yararlanmaya davet etti.<br />
Yan sanayi mühendislikte de kullanılacak<br />
Türkiye, savunma sanayinde çıtayı iyi<br />
bir seviyeye getirdi, uluslararası kimliğe<br />
kavuştu. Bu atmosferi, küme çalışmalarını<br />
yakından izleyen biri olarak net bir şekilde<br />
hissediyorum. Sektörde “ATAK”a geçen<br />
ülkemizin bu başarısında hiç kuşkusuz<br />
Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın (SSM)<br />
facebook.com<br />
/OstimOSB<br />
twitter.com<br />
/ostimosb<br />
BİZİ TAKİP EDİN<br />
tr.linkedin.com<br />
/ostim-osb<br />
katkıları çok büyük.<br />
OSTİM’de firmalarla bir araya gelen SSM<br />
Müsteşar Yardımcısı Sayın Sedat Güldoğan,<br />
rekabet gücü her geçen gün artan sektör<br />
için, “Türkiye 2023’e gidecekse teknolojik<br />
sıçramayı savunma sanayi üzerinden<br />
yapacak, diğer sektörleri de savunma<br />
sanayi modeli üzerinden düzenleyecektir.”<br />
sözleriyle ikinci turun başladığını belirtti.<br />
Pastayı büyütmeyi hedeflediklerini<br />
kaydeden Güldoğan, sadece üretim değil<br />
mühendislik işlemlerinde de yan sanayinin<br />
kullanılmasının gündeme alındığını söyledi.<br />
Çek'ler de raya girmek istiyor<br />
Dünya genelinde geleceği en parlak<br />
sektörlerden biri olarak gösterilen raylı<br />
sistemlerdeki gelişmeler hızlı bir seyirde.<br />
Türkiye başta olmak üzere bölgemizde de bu<br />
sektörde hatırı sayılır bir pazar hareketliliği<br />
yaşanıyor. Kısa ve uzun vadede yapılacak<br />
yatırımlar yabancıların iştahını kabartıyor.<br />
Yurtdışı raylı sistem STK’larının bu<br />
amaçla, ülkemizde ilk temas kurduğu<br />
kurumlardan biri Anadolu Raylı Ulaşım<br />
Sistemleri Kümelenmesi (ARUS) oluyor.<br />
Almanya, İsviçre, Japonya’nın ardından Çek<br />
Cumhuriyeti de niyetini açıkça seslendirdi.<br />
Ülkemizde iş yapmak isteyen Çek<br />
Cumhuriyeti Raylı Sistem Üreticileri Birliği<br />
(ACRI) üyeleri, Türkiye’deki raylı sistem<br />
projelerini yakından takip ettiklerini, yüzde<br />
51 yerli katkı kuralına saygı duyduklarını ve<br />
sadece mal satmak için değil uzun soluklu,<br />
sürdürülebilir bir ticari birlikteliğe işaret<br />
ettiler.<br />
Türk sanayisi üretmeye ve kabuk<br />
değiştirmeye devam ediyor, dünyadaki<br />
gelişmelerden geri kalmak istemiyor.<br />
Bunun için başta devlet mekanizmalarının<br />
desteğine ihtiyaç duyan tüm sektörler, ortak<br />
hedeflere; ortak payda ve ortak bilinçle<br />
ilerleme arzusunda.<br />
Başarının büyüklüğü; isteğin gücüyle,<br />
hayalin büyüklüğüyle ve yol boyunca<br />
hayal kırıklığının nasıl aşıldığıyla ölçülür.<br />
Robert Kiyosaki<br />
Korhan GÜMÜŞTEKİN<br />
twitter.com/KorhanGumustkn<br />
facebook.com<br />
/ortakvizyon<br />
+OSTİMOSB1967<br />
BM’den Türk üreticilere<br />
küresel fırsatlar<br />
BM satınalma uzmanları, “Tedarikçi<br />
olmanızı ve rekabete katılmanızı istiyoruz.<br />
Rekabet bizim için oldukça önemli.” diyerek<br />
firmaları sisteme girmeye davet etti.<br />
sayfa<br />
03<br />
Fildişi’nin OSB’sine teknik destek<br />
Fildişi Sahilleri'nde organize sanayi bölgesi<br />
kurulması ve teknik destek amacıyla<br />
OSTİM’le Mutabakat Protokolü imzalandı.<br />
sayfa<br />
sayfa<br />
sayfa<br />
05<br />
“OSB’ler milli gururumuzdur”<br />
OSBÜK Başkanı Cahit Nakıboğlu, “OSB’ler<br />
milli gurur kaynağımız ve ihraç projemiz<br />
haline geldi.” dedi.<br />
08<br />
Kümeyle ihracata hız verdi<br />
Hidrosil Genel Müdürü Erdal Burak,<br />
İŞİM Kümesi ile birlikte ihracata daha<br />
bilinçli yaklaştıklarını, üretimlerinin yüzde<br />
25’ini ağırlıklı olarak ABD ve Rusya’ya<br />
gönderdiklerini belirtiyor.<br />
18<br />
Azeri projeleri<br />
üreticileri sevindirecek<br />
Azeri yetkili Zaur Mammadov, “Üretim için<br />
yapılan yatırımlar çok avantajlı olacak. Uzun<br />
yıllar sadece devletin projelerine üretim<br />
yapılabilir." dedi.<br />
sayfa<br />
04<br />
Sahaya inen öğrenciler<br />
reçete sundu<br />
Çankaya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi<br />
ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 4. sınıf<br />
öğrencilerinin bitirme projeleri 8. Ar-Ge<br />
Proje Pazarı’nda sergilendi.<br />
sayfa<br />
sayfa<br />
sayfa<br />
07<br />
Medikal gündemden<br />
yerlileşme kararı çıktı<br />
BTYK 27. Toplantısı'nda; yurt içi tıbbi cihaz<br />
ve tıbbi malzeme ihtiyacının yüzde 20'sinin,<br />
yurt içi ilaç ihtiyacının da yüzde 60'ının yerli<br />
üretimle karşılanması kararı alındı.<br />
10<br />
Ar-Ge'ye 5.8 Milyar TL harcandı<br />
Merkezi yönetim bütçesi üzerinden<br />
gerçekleştirilen hesaplamalara göre, 2013'te<br />
Ar-Ge faaliyetleri için bir önceki yıla göre<br />
yüzde 28,9 artışla 5 milyar 828 milyon TL<br />
harcama yapıldı.<br />
19<br />
Ostim Medya A.Ş.<br />
Adına İmtiyaz Sahibi<br />
Orhan AYDIN<br />
Genel Yayın Yönetmeni<br />
Korhan GÜMÜŞTEKİN<br />
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü<br />
Barış YURTSEVER<br />
Editör<br />
Yunus EFE<br />
Orhan AYDIN<br />
Sıtkı ÖZTUNA<br />
Sedat ÇELİKDOĞAN<br />
Yayın Kurulu<br />
Abdullah ÇÖRTÜ<br />
Bünyamin KANDAZOĞLU<br />
Adem ARICI<br />
Gülnaz KARAOSMANOĞLU<br />
Ümit GÜÇLÜ<br />
Görsel Tasarım<br />
Bayram DEMİRAĞ<br />
Prodüksiyon<br />
www.omedya.com<br />
Reklam Rezervasyon<br />
385 58 20-21<br />
Baskı<br />
Dünya Süper Veb<br />
Ofset A.Ş.<br />
Yönetim Merkezi<br />
100. Yıl Bulvarı No:99 Ofim İş Merkezi<br />
8. Kat No:33 Ostim/ANKARA<br />
Tel : 0 312 385 58 20 - 21<br />
Faks : 0 312 385 78 37
2 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />
ÇEK’LERDEN SANAYİ KATILIMINA OLUMLU YANIT<br />
Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri<br />
Kümelenmesi (ARUS) üyeleri, Çek<br />
Cumhuriyeti Raylı Sistem Üreticileri<br />
Birliği (ACRI) ile Ankara’da bir<br />
araya geldi. İkili iş görüşmelerinin<br />
gerçekleştirildiği toplantıda Çek<br />
tarafı yüzde 51 şartı için olumlu görüş<br />
belirtti.<br />
Raylı sistemlerde yerli ve milli marka<br />
için yola çıkan ARUS, üyelerinin<br />
üretim ve tasarım kabiliyetlerini<br />
geliştirerek iç ve dış pazarlarda payını artırmaya<br />
yönelik çalışmalarını sürdürüyor.<br />
Türkiye’de raylı sistemlerin “yüzde<br />
100’ünü üretme” hedefine koşan küme,<br />
Çek üreticilerle yüzde 51 yerli katkı oranı<br />
ve muhtemel işbirliği fırsatlarını değerlendirdi.<br />
ACRI Genel Müdürü Marie Vopalenska,<br />
“Yüzde 51 yerli katkı kuralına<br />
saygı duyuyoruz. Sürdürülebilir bir ticari<br />
birliktelik umuyoruz.” dedi.<br />
“Pazar payı fazla”<br />
Toplantının açılışında konuşan Çek<br />
Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Vaclav<br />
Hubinger, iki ülkenin demiryolu endüstrisinin<br />
geliştiğine dikkat çekti. Hubinger,<br />
“Görüşmeye tek taraflı olarak bakmıyoruz.<br />
Bizim Türkiye demiryolu sektöründen,<br />
Türkiye’nin de bizden alacağı yüksek<br />
teknolojili ürünler olabilir.” diye konuştu.<br />
Çek diplomat, ülkeler arasında, iki tarafında<br />
gördüğünden fazla bir pazar payı ve<br />
altyapı projelerinde çok büyük potansiyeli<br />
olduğunu vurguladı.<br />
Elçilik olarak siyasi ve politik aktiviteden<br />
çok ekonomik etkinliklere<br />
yöneldiklerini<br />
kaydeden Vaclav Hubinger,<br />
“Bu toplantının<br />
sonucunda ülkeler<br />
arasındaki demiryolu<br />
sorunlarına çözüm de<br />
üretilir. Etkinlik, ekonomik<br />
kalkınmaya<br />
Vaclav Hubinger<br />
yaptığımız katkıların<br />
Geniş bir katılımın olduğu toplantıda, ARUS ve ACRI üyeleri ikili iş görüşmeleri gerçekleştirerek<br />
işbirliği fırsatlarını masaya yatırdılar.<br />
bir sonucudur.” görüşünü seslendirdi.<br />
Mühendislik, tasarım ve üretimde işbirliği<br />
ARUS Yönetim Kurulu Başkanı Prof.<br />
Dr. Ziya Burhanettin Güvenç, ARUS’un<br />
üretim becerisini artırmak için ACRI gibi<br />
işbirliklerine açık olduğunu söyledi. Çek<br />
Cumhuriyeti ve Türkiye’nin ticari ilişkilerinin,<br />
iki kurumun işbirliği ile daha da gelişeceğini<br />
belirten Güvenç, iş görüşmelerinin<br />
işletmeleri birbirine yakınlaştıracağını söyledi.<br />
Prof. Dr. Güvenç, “Hem mühendislik<br />
ve tasarım hem de üretim kısmında birlikte<br />
çalışmak istiyoruz. Çek firmaları, ARUS<br />
üyesi işletmeleri gezip görmeliler, böylece<br />
birbirlerini daha iyi tanırlar.” dedi.<br />
130 firma, 30 bini aşan çalışan<br />
ARUS Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />
Doç. Dr. Sedat Çelikdoğan, Ankara<br />
metrosundaki yüzde 51 yerli katkı şartını<br />
hatırlatarak, “Üye sayımız 130’u geçti.<br />
Çalışan sayımız 30 binin üzerinde. Bugün<br />
itibariyle 3 tane milli marka çıkarmış durumdayız.”<br />
diye konuştu.<br />
Küme Koordinatörü Dr. İlhami Pektaş<br />
da üye firmalarının üretim alanlarını tanıttı,<br />
amaçlarının tasarımından nihai üretimine<br />
kadar yerli ve milli markalar çıkarmak olduğunu<br />
vurguladı. Pektaş, küme üyelerinden<br />
Durmazlar firmasının Bursa’da ürettiği<br />
İpekböceği tramvayı, Bozankaya firmasının<br />
Malatya Büyükşehir Belediyesi için<br />
ürettiği trambüs ile Türkiye’nin gündemine<br />
oturduğunu anımsattı.<br />
“Yerli katkıyı uygularız”<br />
Çek Cumhuriyeti Ticaret Müsteşarı Arnost<br />
Kares de ARUS ve ACRI arasında<br />
gerçekleştirilecek işbirliğinin önemine temas<br />
etti. Kares, toplantının ardından yaptığı<br />
açıklamada, yüzde 51 yerli katkı payını<br />
uygulayacakları mesajını verdi, ”Pazar<br />
payını yükseltmek için beraber çalışmalıyız<br />
ve sinerjimizi artırmalıyız.” ifadelerini<br />
kullandı.<br />
Ülkemizin raylı sistemlerde 2023 yılına<br />
kadar toplam 7.000 adet metro, tramvay<br />
ve hafif raylı araç ihtiyacı bulunuyor. Bu<br />
rakamın dağılımı ise; “100 adet Yüksek<br />
Hızlı Tren, 350 Dizel Lokomotif, 250<br />
Elektrikli Lokomotif, 500 Banliyö Tren<br />
Seti ve Yolcu Vagonları” şeklinde. Bugüne<br />
kadar Türkiye genelinde 2.191 adet<br />
raylı sistem aracı yurt dışından alındı.<br />
7.000 aracın yüzde 51’inin yerli katkıyla<br />
Türkiye’de üretilmesi hedefleniyor.<br />
“YÜZDE 51’E SAYGI DUYUYORUZ”<br />
ACRI Yöneticisi<br />
Marie<br />
Vopalenska,<br />
“Sürdürülebilir<br />
ticari birliktelik<br />
umuyoruz.”<br />
diyerek uzun<br />
Marie Vopalenska vadeli çalışmak<br />
istediklerini<br />
bildirdi.<br />
ARUS’un yüzde 51 yerli katkı<br />
payı isteğini OSTİM Gazetesi’ne<br />
değerlendiren Marie Vopalenska,<br />
şunları kaydetti: “Orta Doğu ve Türkiye<br />
pazarı her geçen gün büyüyor.<br />
Türkiye için her zaman know how’a<br />
açığız. Türkiye pazarının gelişmekte<br />
olduğunu görüyoruz. Özellikle tren<br />
sektöründeki atılımlarını biliyoruz.<br />
Yüzde 51 yerli katkı kuralına saygı<br />
duyuyoruz. Türkiye’deki raylı sistem<br />
projelerini yakından takip ediyor ve<br />
teklifler veriyoruz. Biz sadece mal satmak<br />
için gelmedik. Uzun soluklu, sizden<br />
de mal alabileceğimiz sürdürülebilir<br />
bir ticari birliktelik umuyoruz.”<br />
SKODA, CZ LOKO, AMIT gibi raylı<br />
sistemlerde önemli komponentler ve<br />
araçlar üreten firmalardan oluşuyor.<br />
Avrupa Demiryolu Endüstrileri Birliği<br />
UNIFE’nin de üyesi olan birliğin<br />
üyeleri; demiryolu araçlarının<br />
kurulumu, üretimi, modernizasyonu,<br />
altyapı inşası, sinyalizasyon, güvenlik<br />
ve telekomünikasyon sistemleri<br />
üretimi, Ar-Ge ve test laboratuvarları<br />
alanında faaliyet gösteriyor.<br />
GÜLDOĞAN:<br />
“OSTİM’LE AYNI<br />
DİLİ KONUŞUYORUZ”<br />
Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcısı<br />
Sedat Güldoğan, Sanayileşme<br />
Daire Başkanı Bilal Aktaş ve Sektör<br />
Müdürü Arif Sezgin, OSTİM Savunma<br />
ve Havacılık Kümelenmesi (OSSA)<br />
üyeleriyle bir araya geldi.<br />
Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın<br />
(SSM) yürüttüğü çalışmalar hakkında<br />
sektör temsilcilerini bilgilendiren<br />
Sedat Güldoğan, yan sanayi firmaların<br />
teknoloji gelişimleri için gerçekleştirdikleri<br />
çalışmalara değindi. Güldoğan,<br />
“Dilimleri küçültüp herkese dağıtmak<br />
yerine pastayı büyütmeyi hedefliyoruz.”<br />
dedi.<br />
“Sektör için ikinci tur başladı”<br />
2023 hedefleri için savunma sanayini<br />
işaret eden Sedat Güldoğan, “Türkiye<br />
2023’e gidecekse teknolojik sıçramayı<br />
savunma sanayi üzerinden yapacak,<br />
diğer sektörleri de savunma sanayi<br />
modeli üzerinden düzenleyecektir. OS-<br />
TİM’deki bilinç çok yüksek. Sizin burada<br />
olmanız bize kuvvet veriyor, aynı<br />
dili konuşuyoruz.” değerlendirmesinde<br />
bulundu.<br />
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edilen<br />
T-129 ATAK Helikopteri örneğini<br />
veren Sedat Güldoğan, son 10 yılda yürütülen<br />
projelerin ya teslim edildiğini ya<br />
da test aşamasında olduğunu hatırlattı.<br />
Güldoğan, “Sektör birinci turu döndü.<br />
Artık sadece üretim değil mühendislik<br />
işlemlerinde de yan sanayinin kullanılması<br />
gündemde. Bütün bu gayretler yan<br />
sanayiye düşen iş payını artırmak için.”<br />
diye konuştu.<br />
“En önemli gücümüz SSM’nin<br />
politikalarıdır”<br />
OSSA Yönetim Kurulu Başkanı Mithat<br />
Ertuğ da yaptığı değerlendirmede,<br />
SSM’nin KOBİ’lere sağladığı desteğe<br />
dikkat çekti. Ertuğ, Müsteşarlığın,<br />
küme çalışmalarındaki katkılarını her<br />
alanda hissettiklerini ve işletmelerin<br />
kendini geliştirmesi yönünde önemli<br />
çabaları bulunduğunu kaydetti. Mithat<br />
Ertuğ, “Türkiye’nin 2023 hedefleri, tüm<br />
sektörlere ciddi bir motivasyon ve hareketlenme<br />
kattı. Savunma ve havacılıkta<br />
yapılan sanayileşme modelinin, ulaştırma<br />
ve enerji sektörlerine de aktarılması<br />
çok önemli. Kendi alanlarında dünya<br />
çapında işlere imza atan yerli firmalarımızın<br />
basamak atlamasında en önemli<br />
gücü, SSM’nin uyguladığı politikalardır.<br />
Küme olarak Müsteşarlığımızın<br />
her zaman hizmetindeyiz. Ayrıca bu yıl<br />
ikincisi düzenlenecek olan Savunma ve<br />
Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri<br />
(ICDDA) kapsamında her zaman<br />
desteğini hissettiğimiz Bilal Aktaş ve<br />
çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum.”<br />
diye konuştu.
HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 3<br />
15 milyar doları aşan pastada Türkiye’nin payı sadece binde 2,5!<br />
BM’den Türk üreticilere küresel fırsatlar<br />
T.C. Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda,<br />
OSTİM, Türkiye İhracatçılar<br />
Meclisi (TİM) ve Orta Anadolu<br />
İhracatçılar Birliği (OAİB) işbirliğiyle düzenlenen<br />
“BM Alım Sistemi Nasıl Çalışır<br />
Nasıl BM Tedarikçisi Olabilirsiniz” seminerinde<br />
Türk üreticilerinin sisteme daha<br />
etkin katılmaları istendi. BM satınalma<br />
uzmanları, OSTİM METEM Tesisleri’nde<br />
düzenlenen programda; iş yapma usulleri,<br />
tedarikçilerden beklentiler ve BM alım pazarı<br />
hakkında açıklamalarda bulundu. Seminerin<br />
sonunda firmaların sisteme kaydı<br />
gerçekleştirildi.<br />
“Önemli fırsatlar çıkacak”<br />
Seminerin açılışında konuşan OSTİM<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın,<br />
T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın yönlendirmesi<br />
ve katkısıyla Savunma ve Havacılık,<br />
Medikal, İş ve İnşaat Makineleri, Yenilenebilir<br />
Enerji, Kauçuk ve Raylı Sistemler<br />
konularında küme çalışması gerçekleştirdiklerini<br />
dile getirdi. Aydın, “Firmalarımız<br />
ihtiyaç duymaları halinde, kümelenme çalışmalarımız<br />
içinde dış ticaret konularında<br />
uzman arkadaşlarımız var. Bu alanlarda<br />
desteğe hazırız. Seminerde bölgemiz ve<br />
ülkemiz için çok ciddi fırsatlar çıkacağını<br />
ümit ediyorum.” dedi.<br />
Türkiye’nin 2013’teki<br />
payı binde 2,5<br />
T.C. Ekonomi Bakanlığı<br />
İhracat Genel<br />
Müdür Yardımcısı<br />
Aytaç Yenal, ülkemizin<br />
2002 yılından<br />
bu yana çok başarılı<br />
Aytaç Yenal bir ihracat performansı<br />
gösterdiğini<br />
bildirdi. İhracatın<br />
36 milyar dolar düzeyinden 2013 yılında<br />
152 milyar dolara yükseldiğini kaydeden<br />
Yenal, “Türk ürünleri, 2000’li yılların başlarında<br />
yaklaşık 90 ülkeye ihraç edilirken<br />
2013 yılına geldiğimizde dünyada ihracat<br />
yapmadığımız hiçbir ülke kalmamıştır.”<br />
dedi.<br />
BM alımlarının, Türk ihracatçıları için<br />
sunduğu potansiyele dikkat çeken Aytaç<br />
Yenal, bu alımlar içinde Türkiye’nin 2013<br />
yılındaki payının, binde 2,5’luk orana<br />
karşılık gelen 7,5 milyon dolarla arzu edilen<br />
seviyede olmadığını ifade etti. Yenal,<br />
“Ülkemizin bu alımlardan yeterli payı almamasındaki<br />
temel neden, firmalarımızın<br />
BM mal ve hizmet satınalımlarında yeterli<br />
bilgiye sahip olmamaları, ihalelere katılıp<br />
teklif verebilmek için önceden belli usul<br />
ve esaslar dahilinde BM sistemine kayıt<br />
olarak akredite olmaları gerektiğini bilmemelerinden<br />
kaynaklanıyor.” diye konuştu.<br />
“BM kurallarına<br />
hakim olmalısınız”<br />
BM Satınalma Birimi<br />
Uzmanı Yavar<br />
Khan, tedarikçilerin<br />
BM ile iş yapılabilmesi<br />
için teşkilatın<br />
kural ve düzenlemelerine<br />
hakim<br />
Yavar Khan<br />
olun-<br />
2012 yılında 15.3 milyar dolarlık harcamayla dünyanın en büyük<br />
satınalmalarından birini gerçekleştiren Birleşmiş Milletler (BM) örgütü, Türk<br />
üreticiler için önemli potansiyel sunuyor. Türkiye, BM’ye geçen yıl, toplam<br />
alımların binde 2,5’una denk gelen miktarda bir tedarik sağladı. Bu oranın<br />
düşük olmasının ana nedeni ‘BM usül ve esaslarının fazla bilinmemesi’ şeklinde<br />
gösteriliyor. OSTİM’de düzenlenen seminerde konuşan BM uzmanları, “Tedarikçi<br />
olmanızı ve rekabete katılmanızı istiyoruz. Rekabet bizim için oldukça önemli.”<br />
diyerek firmaları sisteme girmeye davet etti.<br />
ması gerektiğini söyledi. “Birleşmiş Milletlerle<br />
İş Yapmak” isimli sunumunda önemli<br />
bilgiler aktaran Khan, BM’nin 2012 yılında<br />
15.3 milyar dolar alım yaptığını, bu harcamaların<br />
üye devletler tarafından finanse<br />
edildiğini söyledi. BM Uzmanı, sunumunda<br />
şu noktalara temas etti: “BM, 2012<br />
yılında 15.3 milyar dolar alım yaptı. Bu<br />
harcamalar üye devletler tarafından finanse<br />
ediliyor. Bizimle iş yapmak istiyorsanız,<br />
bizim kurallarımıza ve düzenlemelerimize<br />
hakim olmalısınız. Sizlerin tedarikçi olmanızı<br />
ve rekabete katılmanızı istiyorum. Rekabet<br />
oldukça önemli. Firmaların alımlarda<br />
bütün taleplerimizi karşılıyor olması gerekiyor.<br />
Diğer yandan geçmiş deneyimlerini<br />
inceliyoruz ve en iyi teklifi vereni buluyoruz.<br />
Hava taşımacılığı, kimyasal ve petrol<br />
ürünleri gibi konularda milyarlarca dolarlık<br />
satın almalar gerçekleştiriyoruz. 2013’te<br />
BM fonları arasından satınalma birimi olarak<br />
3 milyar dolar para harcadık.”<br />
BM TARAFINDAN TEDARİK<br />
EDİLEN TEMEL KALEMLER<br />
MAL: Gıda, İlaç Tedarikleri, Araç,<br />
Bilgisayar ve Yazılım, Barınma, İletişim<br />
Araçları, Laboratuvar araçları, Kimyasallar,<br />
İnşaat Malzemeleri<br />
HİZMETLER: Güvenlik Hizmetleri, Dış<br />
Kaynaklı Personel Hizmetleri, Mühendislik<br />
Hizmetleri, Konstrüksiyon,<br />
Kurumsal Hizmetler, Yük Taşımacılığı<br />
Hizmetleri, Baskı Hizmetleri ve Ekipman<br />
Kiralama, Danışmanlık Hizmetleri,<br />
İletişim Hizmetleri<br />
Christopher Hutton<br />
Teklif verirken<br />
bunlara dikkat!<br />
Yavar Khan, firmaların<br />
teklif verirken<br />
sıkça düştüğü<br />
hataları da şöyle<br />
sıraladı: “Piyasa<br />
araştırması oldukça<br />
önemli, bunlar dikkatli<br />
bir şekilde gerçekleştirilmeli.<br />
Teklifle<br />
ilgili bir talep aldığımız zaman iki tane<br />
zarf olmalı; birinci zarfın içinde finansla<br />
ilgili, ikinci zarfın içinde de tüm teknik konular<br />
yer almalı. Genellikle ikisi tek zarfın<br />
içine konuluyor; bu durumda da firma diskalifiye<br />
oluyor. Tekliflerin kapanış tarihleri<br />
var. Bazı şirketler saat farkından dolayı<br />
yanlış başvuruda bulunuyorlar. Talimatların<br />
çok dikkatli okunması ve başvuruların<br />
zamanında yapılması gerekiyor.”<br />
“Sistem otomatik olarak eşleştiriyor”<br />
İkinci konuşmacı BM Satınalma Uzmanı<br />
10,113<br />
5,273<br />
4,839<br />
2007<br />
Christopher Hutton da “Birleşmiş Milletler<br />
Global Pazarı” isimli sunumunda www.<br />
ungm.org portalını tanıttı. Bilgi teknolojilerini<br />
kullanarak tedarikçilere daha fazla ve<br />
hızlı cevap vermeye çalıştıklarını anımsatan<br />
Hutton, “Faaliyetlerimizi uygulayabilmek,<br />
tedarikçilerin bizimle iş yapmasını<br />
kolaylaştırabilmek için küresel bir satınalma<br />
yapısı ortaya koyuyoruz. Web sitesinde<br />
sözleşmelerin verilmesi, kayıt yapılması,<br />
ihale süreçleri ve bilgi merkezi gibi alanlar<br />
yer alıyor.” ifadelerini kullandı.<br />
Bir şirketin BM ile çalışmak istiyorsa,<br />
bunu gerçekleştirebilmek için bazı değerlerle<br />
uyum içerisinde olmasının beklendiğini<br />
belirten Hutton’un dikkat çektiği<br />
noktalar şöyle: “BM’nin belli öncelikleri<br />
var. Bu da zaten üye devletler tarafından<br />
belirlenen kurallardır. Türkiye Cumhuriyeti<br />
Hükümeti de bunlara taraftır. Mesela<br />
çevresel sorumluluklar var, çocuk işçi kullanmamanız<br />
gerekiyor. Herhangi bir BM<br />
anlaşmasını ihlal etmemeniz; örneğin bir<br />
mayın üreticisi olmamanız gerekiyor. BM<br />
Kayıt Süreci Prosesi 3 aşamadan oluşuyor.<br />
İlkine “Temel Kayıt” ismini veriyoruz. Bu<br />
aşamada kendinizle ilgili temel bilgiler<br />
sağlıyorsunuz. Hangi ülkelerle hangi, teknik<br />
alanlarda ve sektörde çalışmak istediğinizle<br />
ilgili bilgi veriyorsunuz. Çalıştığınız<br />
alanları BM’ye ilettikten sonra sistem<br />
bunu otomatik olarak gözden geçirecek.<br />
Sonra sizi Dünya Sağlık Örgütü, BM Genel<br />
Sekreterliği, UNICEF gibi kuruluşlarla<br />
eşleştirmeye çalışacaktır.”<br />
Seminerin ardından, firmaların BM alım<br />
sistemine kayıt işlemleri gerçekleştirildi.<br />
Birleşmiş Milletler Sisteminin 2007-2012 Arasında<br />
Toplam Mal ve Hizmet Alımları<br />
Figure 1 Total procurement of goods and services, 2007-2012<br />
in millions of US dollars<br />
14,544 14,276<br />
13,594 13,797<br />
6,754<br />
6,840<br />
2008<br />
6,394<br />
2009<br />
7,075<br />
7,403 7,469 7,210<br />
2010<br />
7,066<br />
2011<br />
15,372<br />
6,808<br />
8,564<br />
2012<br />
Goods<br />
Services
4 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />
MARKALAŞMANIN EN ÖNEMLİ ADIMI:<br />
KALİTE VE İSTİKRAR<br />
Azerbaycan projeleri<br />
üreticileri sevindirecek<br />
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu<br />
(DEİK) misafiri olarak ülkemizde<br />
bulunan Azerbaycan Sumgait<br />
Kimya Endüstri Parkı Yönetici Yardımcısı<br />
Zaur Mammadov ve Hukuk<br />
Müşaviri Elkhan Şirinev, DEİK<br />
Ankara Temsilcisi Senem Yavaş ile<br />
birlikte OSTİM’de çeşitli temaslarda<br />
bulundu. Bakü’nün 26 km uzağında<br />
Sumgait’te planlanan Kimya Endüstri<br />
Parkı’nın kurulumu aşamasında<br />
çeşitli organize sanayi bölgelerini<br />
inceleyen heyet, OSTİM’den de bilgiler<br />
aldı.<br />
“Sizde tecrübe var, bizde zaman yok”<br />
Sumgait Kimya Endüstri Parkı Yönetici<br />
Yardımcısı Zaur Mammadov,<br />
“Sizin 47 yıllık bir tecrübeniz var,<br />
bizim zamanımız yok. 10 yıl içinde<br />
1000 hektarlık bir alanda organize<br />
sanayi bölgesi kurmak istiyoruz. Bu<br />
nedenle OSTİM bizim için çok başarılı<br />
bir örnek.” dedi. Türkiye’deki<br />
temaslarında iki hedeflerinin olduğunu<br />
dile getiren Zaur Mammadov;<br />
ilk olarak ülkedeki gelişmiş organize<br />
sanayi bölgelerini inceleyeceklerini,<br />
ikinci aşamada da Azerbaycan’daki<br />
yatırım fırsatları hakkında Türk girişimcileri<br />
bilgilendireceklerini söyledi.<br />
Azerbaycan’da “Made in Azerbaycan”<br />
kaşeli ürünün çok fazla bulunmadığını<br />
bildiren Mammadov, ülke<br />
Zaur Mammadov,<br />
Azerbaycan’da<br />
kurulacak olan<br />
kimya parkında<br />
yatırım yapan<br />
şirketlerden<br />
devletin 7 yıl<br />
boyunca gelir,<br />
emlak, toprak<br />
ve ithal edilen<br />
ekipmanlardan<br />
vergi almayacağını<br />
söyledi.<br />
yönetiminin üretim için önemli teşvikler<br />
sağladığını vurguladı. Azeri<br />
yetkili, kurulacak olan kimya parkında<br />
yatırım yapan şirketlerden devletin<br />
7 yıl boyunca gelir, emlak, toprak<br />
ve ithal edilen ekipmanlardan vergi<br />
almayacağı bilgisini paylaştı. Ülkesinin<br />
çok büyük yatırım projeleri<br />
olduğuna değinen Zaur Mammadov,<br />
“Üretim için yapılan yatırımlar çok<br />
avantajlı olacak. Uzun yıllar sadece<br />
devletin projelerine üretim yapılabilir.<br />
Bu sayede perakende satışa bile<br />
gerek kalmayabilir.” diye konuştu.<br />
“Kardeş sanayi bölgesi”<br />
OSTİM olarak her türlü bilgi ve<br />
tecrübe paylaşımına açık olduklarını<br />
belirten Yönetim Kurulu Başkanı Orhan<br />
Aydın, “Azerbaycan bizi kardeş<br />
sanayi bölgesi göstersin. Sumgait<br />
Kimya Endüstri Parkı ile protokol<br />
imzalayalım.” değerlendirmesini yaptı.<br />
Nurettin Özdebir<br />
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı<br />
Nurettin Özdebir, "KOBİ, belli kalite<br />
standartlarında ürün üretebiliyor<br />
ya da hizmeti istikrarlı olarak<br />
sunuyorsa marka olmanın en önemli<br />
adımını atmış olur." dedi.<br />
Ankara Sanayi Odası (ASO)’nın<br />
ev sahipliğinde “KOBİ’lerde Kurumsallaşma<br />
ve Markalaşma Çalıştayı”<br />
yapıldı. Çalıştaya Bilim, Sanayi ve<br />
Teknoloji Bakanı Fikri Işık, KOSGEB<br />
Başkanı Mustafa Kaplan kamu ve özel<br />
sektör kurum temsilcileri katıldı.<br />
“KOBİ’ler yeterli açılımı gösteremiyor”<br />
Türkiye'de KOBİ'lerin en büyük sorununun<br />
ürünlerini fiyat ya da kaliteye<br />
odaklanarak konumlandırmaya çalışmaları<br />
olduğuna dikkati çeken Özdebir,<br />
inovasyonla rakiplerin kopyalamakta<br />
zorlanacakları özellikleri ve artılarının<br />
belirlenerek, ürün ya da hizmetlerin<br />
konumlandırılmaları ve bunu yaparken<br />
de hedef kitlenin beklentilerinin göz<br />
önünde bulundurulması gerektiğini dile<br />
getirdi.<br />
Özdebir, markalaşmanın şirketlere<br />
rekabet avantajı sağladığını ve piyasa<br />
değerini artırdığını belirterek, "Markalaşma,<br />
şirketlerin ürettikleri ürün ve hizmetlerin<br />
karlılıklarını arttırabileceği gibi<br />
firmaların itibarını yükselterek kurumsal<br />
marka değerini de artırıyor. Bugün<br />
markalaşmış birçok şirketin marka değerinin<br />
bilanço değerlerinin çok üstünde<br />
olduğu görülmektedir." diye konuştu.<br />
Türkiye'de KOBİ'lerin üretim kabiliyetleri,<br />
esneklikleri ve teknolojiye<br />
hızlı uyum sağlamalarıyla avantaj sahibi<br />
olsalar da kurumsallaşma ve büyüme<br />
konularında yeterli açılımı gösteremediklerini<br />
ifade eden Özdebir, bu hedeflere<br />
ulaşılabilmesi için kurumsallaşarak<br />
markalaşmanın şart olduğunu vurguladı.<br />
“En büyük engel kurumsallaşamama”<br />
KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan<br />
ise KOSGEB'in, dünyanın hızla değişimi<br />
ve hizmet sektörlerinin gelişimini<br />
göz önünde tutarak yenilendiğini söyledi.<br />
Türkiye'deki küçük ve orta ölçekli<br />
işletmelerin önemli kısmının aile işletmesi<br />
olduğuna değinen Kaplan, bu işletmelerin<br />
ikinci ya da üçüncü kuşağın<br />
yönetimine geçişlerde önlerindeki en<br />
büyük engelin, işletmelerin kurumsallaşamaması<br />
olduğunu belirtti.<br />
İşletmelerin ağırlıklı olarak daha kapsamlı<br />
ve tematik destekler talep ettiğine<br />
dikkati çeken Kaplan, kurumsallaşma<br />
ve markalaşma yönündeki projelerin de<br />
işletmelerin hedefleri arasında bulunduğuna<br />
işaret etti.<br />
“Markalaşmanın içi doldurulmalı”<br />
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı<br />
Fikri Işık, markaya yapılan yatırımın<br />
önemine dikkati çekti. Her yıl yaklaşık<br />
120 bin marka başvurusu yapıldığını,<br />
bunun da kendilerini memnun ettiğini<br />
ifade eden Fikri Işık, şimdi sıranın bu<br />
markalaşmanın içini doldurmakta olduğunu<br />
belirterek, bu konunun KOBİ’ler<br />
için çok önemli olduğunu vurguladı.<br />
KOBİ’lerin günümüzde en fazla zorlandığı<br />
ama en temel ikinci alanın kurumsallaşma<br />
olduğuna işaret eden Işık,<br />
"Şu anda tüm KOBİ’lerimizin yüzde<br />
95’i, halka açık şirketlerimizin de yüzde<br />
75’i aile şirketi. Aile şirketlerimizin<br />
de en önemli açmazı, birinci kuşak çok<br />
çalışkan oluyor. İkinci kuşak o birinci<br />
kuşağın heyecanını taşıyor ama üçüncü<br />
kuşakta işler değişmeye başlıyor. Burada<br />
markalaşamazlarsa, KOBİ’ler için<br />
geri sayım başlıyor." dedi.<br />
SAZAK, SOFYA’YA ATANDI<br />
T<br />
.C. Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel<br />
Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme<br />
Destekleri Daire Başkanlığı görevinin<br />
ardından Sofya Büyükelçiliği Ticaret<br />
Başmüşavirliği’ne atanan Emrah Sazak,<br />
OSTİM’e veda ziyareti gerçekleştirdi.<br />
Daire Başkanlığı görevi süresince,<br />
URGE projeleri başta olmak üzere ülke<br />
genelinde gerçekleşen küme faaliyetlerinin<br />
koordinasyonunu başarıyla yürüten Sazak,<br />
Bulgaristan’daki yükselen çıtayı daha ileri<br />
taşıma gayretinde olacaklarını kaydetti.<br />
OSTİM’le çok verimli bir çalışma dönemi<br />
geçirdiklerini ifade eden Emrah Sazak,<br />
“Küme uygulamalarında OSTİM yönetiminin<br />
iradesi başarıyı getirdi. URGE’yi farklı<br />
kılan bütüncül yaklaşımıdır. Bu ekiple çok<br />
daha güzel işler yapabilirsiniz. Burası, idari<br />
yapısı ve potansiyeliyle Türkiye’nin iftihar<br />
edeceği bir bölge.” dedi. Sazak ayrıca Sofya’daki<br />
bürolarının tüm sanayicilere ve yatırımcılara<br />
açık olduğunu dile getirdi.<br />
OSTİM Yönetimi, kümelere verdiği destekten dolayı Emrah Sazak’a teşekkür<br />
ederek, yeni görevinde başarılar diledi.
HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 5<br />
Kalkınmada Türkiye’nin yolundan gitmek istiyorlar<br />
Fildişi’nin OSB’sine teknik destek<br />
AFRİKA’NIN YENİ GÖZDESİ<br />
African Innovation and<br />
Development (AID) Genel<br />
Müdürü Mouhammed Bakayoko,<br />
OSTİM’e gerçekleştirdiği<br />
ziyarette ülkesinin ekonomik<br />
durumu ve yatırım olanakları<br />
hakkında bilgi verdi. Bakayoko,<br />
ülkede organize sanayi bölgesi<br />
kurulması ve teknik destek<br />
amacıyla OSTİM’le Mutabakat<br />
Protokolü imzaladı.<br />
Zengin yer altı kaynakları ve verimli tarım<br />
arazilerine sahip Sahra altı Afrika<br />
ülkesi Fildişi Sahilleri, kaynaklarını daha<br />
etkin bir şekilde işleterek gelişmek istiyor.<br />
Mesleki ve teknik yetersizliklerden dolayı<br />
ülkenin potansiyelini harekete geçiremediklerini<br />
belirten Mouhammed Bakayoko,<br />
“Türkiye’de her şey var, burası cennet.<br />
OSTİM’le beraber çalışmalıyız.” dedi.<br />
Avrupa ve Çin’in ekonomik gelişim<br />
modellerinden yeterince istifade edemediklerinin<br />
altını çizen Bakayoko, ülkesinin<br />
Devlet Başkanı Alassane Dramane<br />
Ouattara’nın, “Türkiye’yi örnek almalıyız,<br />
çok hızlı geliştiler.” sözünü hatırlattı.<br />
“Makine aldık, eğitimini vermediler”<br />
Avrupa ile yaptıkları ticarette fiyatların<br />
3 kat arttığını, know how ve teknoloji<br />
MUTABAKAT PROTOKOLÜ: Fildişi Sahilleri ile imzalanan Mutabakat Protokolü’yle; ülkede<br />
organize sanayi bölgesi kurulması çalışmalarında, fizibilite, şehir planlama, imar planı, bölgenin<br />
tasarımı, kurulumu ve yönetimi konularında OSTİM’in danışman kurum olması kararlaştırıldı.<br />
Mouhammed<br />
Bakayoko<br />
transferi yapamadıklarını,<br />
Çin’in ise hem<br />
uzak hem de kalitesiz<br />
mallar ürettiğini vurgulayan<br />
Afrikalı yönetici,<br />
“Hindistan ile<br />
protokol imzaladık<br />
ve ülkemize makine<br />
gönderdiler. Ancak<br />
bu makinelerin nasıl<br />
çalıştırılacağı konusunda eğitim vermediler.<br />
Bizim OSTİM’le beraber çalışmamız<br />
lazım.” şeklinde konuştu.<br />
Kaynakları zengin, halkı fakir<br />
Endüstriyel tarım ürünleri konusunda<br />
zengin bir ülke olduklarını söyleyen Bakayoko,<br />
kakao, kauçuk ve pamuk gibi ürünlerin<br />
üretildiğini fakat tarım makineleri ve<br />
kullanacak personel olmadığı için devletin<br />
üretim yapamadığını belirtti. Mouhammed<br />
Bakayoko, “Ancak küresel şirketler<br />
bu hammaddeleri ülkemize herhangi bir<br />
katkı sağlamadan dünya pazarlarına taşıyor.<br />
Hammaddemiz çok, bunları işleyecek<br />
fabrikalar kurmalı ve çalışacak personel<br />
eğitmeliyiz.” görüşünü yansıttı.<br />
“Süreci destekliyoruz”<br />
OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan<br />
Aydın da Fildişi Sahilleri’ne sanayileşme,<br />
kalkınma, mesleki ve teknik eğitim konularında<br />
bilgi ve tecrübelerini paylaşmaktan<br />
mutluluk duyacaklarını ifade etti. Aydın,<br />
“Süreci baştan sona destekliyoruz. Fırsat<br />
verilirse size çok şey katarız, bu tamamen<br />
size bağlı.” değerlendirmesinde bulundu.<br />
Fildişi Sahilleri, Fransızca konuşan<br />
Sahra Güneyi Afrika ülkeleri arasında<br />
Türkiye’nin ikili ticaret hacminin en<br />
yüksek olduğu ülke konumunda. Ticaret<br />
hacmi 2011’de 205 milyon dolar,<br />
2012’de ise 197 milyon dolar düzeyinde<br />
gerçekleşti. Türkiye çimento, demir-çelik<br />
ürünleri, elektrik kablosu ve çeşitli<br />
gıda sanayi ürünleri ihraç ederken, bu<br />
ülkeden ise kakao, kauçuk, kereste ve<br />
pamuk alıyor.<br />
Dünyada kakao üretiminde yüzde<br />
80’lik paya sahip olan ülkenin, elmas,<br />
altın, doğalgaz ve petrol rezervlerinde<br />
önemli kaynakları bulunuyor.<br />
Afrika’nın en büyük petrol rafinerisi de<br />
Fildişi Sahili’nde yer alıyor.<br />
Türk yatırımcılar için çok sayıda iş<br />
fırsatlarını barındıran ülkenin yetkilileri,<br />
kakao ve çimento fabrikası kurmak<br />
istiyor. Fabrikalar için gereken arsanın<br />
ve finansın hazır olduğunu bildiren yetkililer,<br />
ayrıca altyapı ve üstyapının da<br />
çözülmesi gereken problemlerin başında<br />
geldiği bilgisini veriyor.
6 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />
Bitirme projeleri girişimciliğe kapı açıyor<br />
Başkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 6. Bitirme Projesi Sergisi’nde; Biyomedikal,<br />
Elektrik-Elektronik, Bilgisayar, Endüstri ve Makine Mühendisliği bölümlerinin<br />
mühendis adayları bitirme projelerini sergiledi.<br />
Sergi, Bilgisayar Mühendisleri Odası,<br />
Elektrik Mühendisleri Odası, Makine<br />
Mühendisleri Odası ve OSTİM<br />
Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’nün<br />
işbirliği ile gerçekleştirildi.<br />
Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr.<br />
Berna Dengiz, bu tip sergilerin öğrencilere<br />
girişimcilik duygusunu veren ortamlara<br />
dönüştüğünü kaydetti. Dengiz, “Sergilenen<br />
projelerden bir kısmı TÜBİTAK Sanayi<br />
Destekli Bitirme Projeleri Destekleme<br />
Programı kapsamında destek aldı. Bu<br />
destek, öğrenciye Ar-Ge becerisi kazandıracak.<br />
Ülkemizin yüksek teknolojili ürünler<br />
üreten mühendislere ihtiyacı var.” dedi.<br />
“Projeler sanayide aktif hale gelsin”<br />
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin<br />
Özdebir, projelerin sanayide aktif hale gelmesi<br />
gerektiğini dile getirdi. Üniversitelerin<br />
bitirme projeleri ve stajlarla sanayiye<br />
girmeye başladığına dikkat çeken Özdebir,<br />
“Ülkemizde girişimcilere ihtiyacımız var.<br />
Proje sahiplerine ve devlet desteğiyle ürün<br />
çıkarmış olanlara 5 milyonu hibe olmak<br />
üzere 50 milyona kadar devlet, faizsiz kredi<br />
veriyor.” diye konuştu.<br />
“Bu kadarıyla yetinmeyeceğiz”<br />
Sergide ağırlıklı olarak medikal, savunma<br />
sanayii ve yenilenebilir enerji sektörlerine<br />
yönelik 87 proje yer aldı. 17 proje TÜBİTAK<br />
tarafından desteklendi.<br />
Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü<br />
Prof. Dr. Mehmet Haberal da konuşmasında<br />
üniversitelerin görevinin ülkenin geleceğine<br />
katkı sağlamak olduğunun altını<br />
çizdi. Haberal, “Özellikle sağlık ve eğitim<br />
alanlarında sadece Türkiye’ye değil dünyaya<br />
hizmet veriyoruz. Asla bu kadarıyla<br />
yetinmeyeceğiz.” dedi.<br />
ENGELLİLER İÇİN<br />
BİYOKUMANDA KONTROLÜ<br />
Biyomedikal Mühendisliği öğrencisi<br />
Elif Gürel tarafından tasarlanan<br />
Engelliler İçin Biyokumanda<br />
Kontrolü Tasarımı Projesi, alt<br />
ve üst uzuvlarını kullanamayan<br />
(quadripleji hastaları) engellilerin<br />
kafa hareketleriyle kablosuz olarak,<br />
akülü araçlarını yönetmesine<br />
olanak veriyor. Bu şekilde hastaya<br />
hem psikolojik hem de fizyolojik<br />
destek sağlandığını aktaran Gürel,<br />
projenin, çene kontrollü cihazların<br />
kireçlenmeye sebebiyet vermesi,<br />
dil kontrollü cihazların ağız<br />
enfeksiyonlarına yol açması ve<br />
ses kontrollü cihazların gürültülü<br />
ortamlarda komut alma konusunda<br />
problem yaşatması nedeniyle<br />
oluşturulduğunu aktardı.<br />
Gazi'li mühendislerin ilk sergisi<br />
Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi son sınıf<br />
öğrencileri, bu yıl ilk kez gerçekleştirdikleri sergide<br />
bitirme projelerini tanıttı.<br />
DENİZDEN KALKIYOR,<br />
ARAMA SAHASINI GENİŞLETİYOR<br />
Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri<br />
Güray Dalaman ile Orkun<br />
Birinci’nin Denizden Kalkan Denize<br />
İnen İnsansız Hava Aracı Projesi,<br />
sahil güvenlik ve deniz üzerinde<br />
yapılacak arama kurtarma<br />
çalışmalarına büyük katkı sağlamaya<br />
aday. Proje, karadan karaya<br />
İHA’lara göre daha geniş bir<br />
bölgede uçuş gerçekleştirebilme<br />
yeteneğine sahip. Her türlü uçuş<br />
koşullarına uyum sağlayabilecek<br />
şekilde tasarlanan İHA, 59 cm<br />
kanat açıklığı, 24 cm boy uzunluğu<br />
ve 175 gr ağırlığında.<br />
’a<br />
mükemmel alt<br />
yüklenicilik ödülü<br />
Bu yıl ilk kez düzenlenen Gazi Üniversitesi<br />
Mühendislik Fakültesi<br />
2013-2014 Eğitim-Öğretim Yılı Bitirme<br />
Projeleri Sergisi akademiden iş dünyasına<br />
bütün katılımcıların yoğun ilgisiyle<br />
gerçekleşti. Bilgisayar Mühendisliği,<br />
Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Endüstri<br />
Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği,<br />
Kimya Mühendisliği ve Makine<br />
Mühendisliği öğrencileri tarafından<br />
hazırlanan bitirme projeleri 16-17 Haziran<br />
tarihleri arasında Gazi Üniversitesi<br />
Maltepe yerleşkesindeki Mühendislik<br />
fakültesinde sergilendi.<br />
Yenilenebilir enerji ekipmanlarından,<br />
üretim süreçlerini hızlandıran ve maliyetlerini<br />
düşüren sanayi üretim sistemlerine<br />
kadar reel sektörde uygulanabilecek<br />
çok sayıda projeyi iş dünyası da<br />
ilgiyle izledi.<br />
PROJE ÖRNEKLERİ<br />
Tam Otomatik Konveyör Rulo<br />
Borusu Üretim Makinesi Tasarımı:<br />
Konveyor rulosu<br />
üretimi halihazırdaki<br />
sistemlerde<br />
3 iş istasyonu ve<br />
6 personelin kullanıldığı<br />
manuel<br />
yöntemle gerçekleştiriliyor.<br />
Makine Mühendisliği bölümü öğrencileri<br />
Hüseyin Karadiken, Buse Cafer ve<br />
Burak İpin tarafından tasarlanan makine,<br />
1 operatör yardımıyla ilgili standartlara<br />
uygun konveyör bant rulo borusu<br />
dış gövdesinin üretimini sağlayabiliyor.<br />
Bitkisel Atık Yağların Geri Dönüşümü<br />
İçin Tersine Lojistik Ağ Tasarımı:<br />
Bitkisel atık yağların geri dönüşümü<br />
ve tekrar ekonomiye kazandırılması<br />
bu sayede de çevreye olan zararlarını en<br />
az seviyeye indirmeyi hedefliyor. Proje<br />
Endüstri Mühendisliği bölümü öğrencileri<br />
Volkan Çetin, Bahadır Hakan Öztürk,<br />
Zübeyde Tunç ve Bengü Erzenoğlu<br />
tarafından geliştirildi.<br />
Bitkisel atık yağların toplanmasında<br />
mevcut durumu inceleyen ekip, atık<br />
yağların tüketiciden üreticiye ulaşımını<br />
gösteren tersine lojistik ağ tasarımını<br />
MILP (Mixed Integer Linear Programming)<br />
modeli ile hazırladı. Söz konusu<br />
modelle geri dönüştürülebilecek bitkisel<br />
atık yağ miktarının minimum maliyetle<br />
toplanması için açılması gereken toplama<br />
noktaları, geçici depo noktaları ve<br />
kazanım tesisleri belirleniyor.<br />
Pelton Türbini Tasarımı ve Analizi:<br />
Enerji santrallerinde kullanılan pelton<br />
türbinlerinin tasarımı türbindeki akış ve<br />
performans analizleri yapılan projeyi,<br />
Makine Mühendisliği bölümü öğrencileri<br />
İbrahim Nar ve Ceylan Yiğit yürüttü.<br />
Hesaplamalı akışkanlar dinamiği analizleri<br />
ile türbinin önemli parçaları olan<br />
nozul ve kaşıklardaki akışlar ayrı ayrı<br />
incelenerek tüm türbindeki akış simülasyonları<br />
gerçekleştirildi. Simülasyon<br />
sonuçlarında nozul kaşık mesafesinin ve<br />
kaşık geometrisinin türbin performansı<br />
üzerinde etkili olduğu tespit edildi.<br />
ASELSAN, dünyanın önde gelen<br />
savunma sanayi kuruluşlarından<br />
RAYTHEON firması ile<br />
Birleşik Arap Emirlikleri ihtiyacı<br />
kapsamındaki PATRIOT uzun menzilli<br />
hava ve füze savunma sisteminin<br />
ana bileşenlerinden birisi olan ve<br />
tasarımı yenilenen "Antenna Mast<br />
Group" (AMG) sisteminin son ürün<br />
entegratörü olarak alt yüklenicilik<br />
sözleşmesini 18 Ekim 2010 tarihinde<br />
imzaladı. Sözleşme kapsamında<br />
ASELSAN 8 adet AMG sisteminin<br />
üretim, entegrasyon ve test faaliyetlerinin<br />
yenilenen tasarım için ilk kez<br />
gerçekleştirilmesinden sorumlu olup<br />
tüm teslimatlarını yaparak projeyi<br />
başarı ile tamamladı.<br />
Bu sözleşme ile ASELSAN, bir<br />
PATRIOT sistemi ana bileşeninin<br />
ortak geliştirmesi ve son ürün entegrasyonu<br />
kapsamında seçilen ilk Atlantik<br />
ötesi iş ortağı oldu.<br />
AMG Sözleşmesi kapsamında,<br />
ASELSAN projede gerçekleştirdiği<br />
proje yönetimi, kalite güvence,<br />
mühendislik, üretim ve tedarik faaliyetlerindeki<br />
başarısı ile RAYTHE-<br />
ON tarafından "Supplier Excellence<br />
Award" (Mükemmel Alt Yüklenicilik)<br />
ödülüne layık görüldü.
HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 7<br />
SAHAYA İNEN ÖĞRENCİLER REÇETE SUNDU<br />
Çankaya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 4. sınıf<br />
öğrencilerinin işletmelerde gerçekleştirdikleri bitirme projeleri 8. Ar-Ge Proje Pazarı’nda<br />
sergilendi. Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Zaim Çil, bugüne kadar 350 KOBİ tedavi<br />
projesinin gerçekleştirildiğini, yıllık 100 projeyi hedeflediklerini bildirdi.<br />
Çankaya Üniversitesi son sınıf öğrencileri,<br />
KOBİ’lerin ve çeşitli sanayi kuruluşlarının;<br />
üretim planlama, ihracat, stok<br />
yönetimi ve ticari istihbarat konularındaki<br />
problemlerine çözüm üretmek amacıyla<br />
geliştirdikleri bitirme projelerini sergiledi.<br />
Firmaların izin verdiği 35 proje, üniversitenin<br />
Merkez Kampüsü’nde gerçekleşen<br />
8. Ar-Ge Proje Pazarı’nda tanıtıldı.<br />
Toplam 350 KOBİ tedavi edildi<br />
Proje Pazarı’nın açılışında bilgiler veren<br />
Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr.<br />
Celal Zaim Çil, bugüne kadar 350 KOBİ<br />
tedavi projesinin gerçekleştirildiğini açıkladı.<br />
Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof.<br />
Dr. Ziya Burhanettin Güvenç’in, “Sahaya<br />
inmeyene diploma yok.” sözünü hatırlatan<br />
Çil, “Diğer bölümlerimiz de KOBİ tedavi<br />
projelerine başladığında, yılda yaklaşık<br />
100 projeyi hayata geçireceğiz.” dedi.<br />
En uygun ekosistem: Kümelenme<br />
Güzel Günler Gelecek (3G) başlıklı sunumuyla<br />
nitelikli üretimin ve ihracatın gerekliliğine<br />
vurgu yapan Çankaya Üniversitesi<br />
Rektörü Prof. Dr. Ziya Burhanettin<br />
Güvenç, Avrupa Birliği’nin konuyla ilgili<br />
öngörüsüne yer verdiği Manufuture 2020<br />
Raporu’nu paylaştı. Güvenç, söz konusu<br />
raporda, “Üretim sektörü Avrupa’nın refahı<br />
için temel taştır. Hizmet sektörüne dayalı<br />
bir ekonomi uzun dönemde varlığını<br />
sürdüremeyecektir. Avrupa üretim sanayisi<br />
klasik ülke işgücü-sermaye temellerinden<br />
bilgi-sermaye temellerine dönüşen bir<br />
evrim geçirmesi gerekmektedir. Bilgiye<br />
dayalı üretim gereklidir.” denildiğini hatırlattı.<br />
“Katma değeri yüksek, bilgi yoğun işler<br />
yapmalıyız.” diyen Rektör Güvenç,<br />
Türkiye’de ilk sektörel kümelenme çalışmalarını<br />
2007 yılında OSTİM’in işbirliğiyle<br />
hayata geçirdiklerini söyledi. Güvenç,<br />
“Biz tohumun tasarımını yapmaya<br />
başladık. Ne yaptık Küme kavramını<br />
2007 yılında OSTİM’e giderek anlattık.<br />
Hayalimize ulaşmak istiyorsak bizim yolumuzu<br />
kısaltacak en verimli model kümelenme<br />
modeli.” dedi. Güvenç, küme<br />
konusunda ABD’de yaygın kanaatin, “Yenilikçi<br />
olmak için en uygun ekosistem”<br />
olduğunu vurguladı. Ziya Burhanettin Güvenç,<br />
küme çalışmalarında stratejilerini;<br />
Kısa Vadede Yapılması Gerekenler, Orta<br />
Vadede Yapılması Gerekenler ve Uzun<br />
Vadede Yapılması Gerekenler olarak sıraladı.<br />
Güvenç, bu kapsamda ilk iş olarak<br />
KOBİ Tedavi Projeleri’ni hayata geçirdiklerini<br />
belirtti.<br />
“Girişimci hedef koymalı ve<br />
riski göze almalı”<br />
8. Ar-Ge Proje Pazarı’na konuşmacı<br />
olarak katılan Limak Holding Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, girişimcilik<br />
üzerine deneyimlerini paylaştı. Özdemir,<br />
“Girişimcilikte en önemlisi koyacağınız<br />
hedeftir. Bir diğer unsurda riskleri<br />
göze alarak nasıl aşılabileceğinin çözümünü<br />
geliştirmelisiniz.” diye konuştu. Türk<br />
girişimcilerinin özellikle Orta Doğu, Orta<br />
Asya ve Balkanlarda etkin çalışmalar yürüttüklerini<br />
anlatan Nihat Özdemir, “Yatırımcı<br />
ve girişimci olarak ana hedefimiz<br />
Afrika.” dedi.<br />
DİKKAT ÇEKEN<br />
KOBİ TEDAVİ<br />
PROJELERİ<br />
Etkinlikte, öğrencilerin OSTİM’de ve<br />
Ankara’nın diğer sanayi bölgelerindeki<br />
firmalarda gerçekleştirdikleri projeler<br />
görücüye çıktı. Firmaların izin verdiği<br />
35 proje 3 gün boyunca Çankaya<br />
Üniversitesi’nde sergilendi.<br />
Araç kontrolünde insan faktörünü<br />
ortadan kaldırıyor<br />
Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği<br />
4. Sınıf öğrencileri tarafından<br />
geliştirilen Uzaktan Trafik Kontrolü<br />
Projesi, bir aracı insansız kontrol edebilmeyi<br />
hedefliyor. Proje hakkında<br />
bilgi veren ekip üyesi Hilal Bingöl, son<br />
dönemde ortaya çıkan FPGA (Field<br />
Programmable Gate Array) teknolojisinden<br />
yararlandıklarını ifade ederek,<br />
“Bu teknolojiyi kullanarak daha hızlı<br />
uzaktan kontrol geliştirmeyi hedefledik.”<br />
dedi. Sistemin kullanım alanlarının<br />
çok çeşitli olduğunu ifade eden<br />
Bingöl, savunma sanayi, fabrikalar,<br />
depolar, otoparklar ve maden ocakları<br />
gibi insanlar açısından tehlike oluşturan<br />
çalışma alanlarında projenin uygulanabileceğini<br />
belirtti.<br />
Sistem şu şeklide çalışıyor: Merkezi<br />
FPGA kartı ile aracın üzerindeki FPGA<br />
kartı arasındaki seri data iletimi radyo<br />
frekansı dalgalarıyla sağlanıyor.<br />
Ortamdaki araçlar bir kamera aracılığıyla<br />
görüntülenip konumları tespit<br />
ediliyor. Tespit edilen araçlar trafik<br />
algoritması yardımıyla hedefe göre<br />
konumları belirlenip verilen komutla<br />
birlikte aracın otonom bir şekilde hedefe<br />
ulaşması sağlanıyor.<br />
Sevkiyata hız kazandıracak<br />
Endüstri Mühendisliği son sınıf öğrencileri<br />
tarafından Coca-Cola İçecek<br />
firmasının sevkiyat işlemlerindeki<br />
problemi üzerine geliştirilen Günler<br />
Arası Sevkiyatın Dengelenmesi ve<br />
Araç Rotalama Projesi, firma tarafından<br />
kullanılmak üzere kurulum aşamasında.<br />
Projeyi tanıtan ekip üyesi<br />
Doruk Bilgin, şirketin dağıtımında geç<br />
teslimat, yanlış sipariş gönderimleri<br />
ve yarı dolu kamyonların gönderilmesi<br />
gibi sorunlar üzerine çalışarak projeyi<br />
geliştirdiklerini belirtti. Genç mühendis,<br />
“Amacımız sevkiyatın hızlı, doğru<br />
ve ekonomik bir şekilde gerçekleştirilmesi.”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Üretime bilgisayar desteği sağladı<br />
Bir diğer grup ise bilgisayar destekli<br />
üretim planlama aracı geliştirmek<br />
isteyen firmanın sorununa, Aksapark<br />
A.Ş. Üretim Süreçlerinin Standartlaştırılması<br />
Dokümantasyonu ve Üretim<br />
Planlaması Projesi’ni tasarladı. Proje,<br />
firmanın geleneksel üretim yöntemlerinden<br />
kurtularak üretim maliyetlerinin<br />
düşürülmesine ve zamanında ürün<br />
teslimatının gerçekleştirilmesine imkan<br />
tanıyor.<br />
Ekip üyesi Şefika Demirbaş, çalışmada<br />
ilk olarak üretim için gerekli verileri<br />
hazırlayarak standartlaştırma ve<br />
dokümantasyon sağladıklarını, ikinci<br />
kısımda da üretim planlama aracı<br />
geliştirdiklerini kaydetti. Demirbaş,<br />
“Firma şuan işlevsel olarak kullanmaya<br />
başladı. İlk dönem hazırladığımız<br />
formlar firmada kullanılıyor, bütün<br />
üretim süreçleri dokümante ediliyor<br />
ve belgelendiriliyor.” dedi.<br />
İHRACATTA HAZİRAN BEREKETİ<br />
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)<br />
verilerine göre Haziran ayı ihracatı,<br />
geçen yılın aynı ayına göre yüzde 6,6<br />
artışla 12 milyar 544 milyon dolar oldu.<br />
Yılın ilk 6 aylık toplam ihracatı, yüzde<br />
7,3 artışla 79 milyar 935 milyon dolar<br />
olarak gerçekleşti. Birlik kaydından muaf<br />
ihraç kalemleri hariç net mal ihracatının<br />
ilk 6 aydaki kümüle artış performansı ise<br />
yüzde 6,7 oldu. Son 12 aylık ihracat ise<br />
yüzde 2,6 artışla 156 milyar 594 milyon<br />
dolara yükseldi.<br />
Haziran ayında en fazla<br />
ihracatı, 2 milyar 31 milyon<br />
dolarla otomotiv sektörü<br />
yaparken, hazır giyim<br />
ve konfeksiyon sektörü, 1<br />
milyar 601 milyon dolar ihracat<br />
ile ikinci sırada, kimyevi<br />
maddeler sektörü ise 1<br />
milyar dolar 524 milyon dolar<br />
ihracat ile üçüncü sırada yer aldı.<br />
Haziran ayında en fazla<br />
ihracat yapılan 5 ülke<br />
sırasıyla Almanya,<br />
İngiltere, Irak,<br />
Fransa ve<br />
İtalya oldu.<br />
Almanya'ya<br />
ihracat<br />
yüzde 10,<br />
İngiltere'ye<br />
ihracat yüzde<br />
22, Fransa'ya<br />
ihracat yüzde<br />
12 İtalya'ya ihracat<br />
yüzde 18 arttı. Irak'a ihracat ise yüzde<br />
21 geriledi. En fazla ihracat yapılan<br />
10 ülke arasında en yüksek ihracat artışı<br />
yüzde 40 ile İran'a gerçekleştirildi.<br />
İhracat artışında öne çıkan ülkeler ise<br />
şöyle sıralandı: Umman'a ihracat yüzde<br />
181, Katar'a yüzde 154, Hırvatistan'a<br />
yüzde 108, Suriye'ye yüzde 94, Güney<br />
Kore'ye yüzde 64. Haziran ayında<br />
AB'ye ihracat yüzde 15 artarken, Kuzey<br />
Amerika'ya yüzde 12 ve Ortadoğu'ya<br />
yüzde 2 ihracat artışı yakalandı.
8 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />
Organize Sanayi Bölgeleri Üst<br />
Kuruluşu’nun (OSBÜK) 12. Olağan<br />
Genel Kurulu’nda konuşan Başkan<br />
Cahit Nakıboğlu, “OSB’ler milli gurur<br />
kaynağımız ve ihraç projemiz haline<br />
geldi.” dedi. OSB’lerin ihracata olan<br />
olumlu katkısından söz eden Nakıboğlu,<br />
sanayicinin yüküne omuz verilmesi<br />
gerektiğini ifade etti.<br />
Türk sanayisinin belkemiği olan<br />
OSB’lerin çatı kuruluşu OSBÜK, 12.<br />
Olağan Genel Kurulu’nu büyük bir katılımla<br />
gerçekleştirdi. Genel Kurula, Bilim,<br />
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, OS-<br />
BÜK Başkanı Cahit Nakıboğlu’nun yanı<br />
sıra, Türkiye’deki OSB’lerin yöneticileri<br />
de katıldı.<br />
“GİRİŞİMCİ ERASMUSU”NA ÇAĞRI<br />
Ülkemizdeki üniversitelerin değişim<br />
programı olarak görmeye alışılan<br />
ERASMUS programı bu sefer girişimciler<br />
için gerçekleşiyor. AB fonlarından<br />
ve fırsatlarından KOBİ ve girişimcilerin<br />
etkin bir şekilde yararlanabilmeleri<br />
için ülke çapında konsorsiyumların<br />
kurulmasını organize eden KOSGEB,<br />
ERASMUS programıyla girişimcilere<br />
yeni bir vizyon kazandıracak. Yeni girişimcilerin,<br />
deneyimli girişimciler ile<br />
buluşturularak çalışmaların daha verimli<br />
bir hale getirilmesi hedeflenen program<br />
çağrısına sivil toplum kuruluşları da cevap<br />
verebilecek.<br />
STK’lar arayüz kurumlar olacak<br />
Ülkemizde yer alan; ticaret ve sanayi<br />
odaları, dernek ve vakıflar, iş dünyası ile<br />
ilgili sivil toplum kuruluşları ve iş destek<br />
OSBÜK Başkanı Nakıboğlu:<br />
“OSB’LER MİLLİ GURURUMUZDUR”<br />
Cahit Nakıboğlu<br />
“Sorunları sahada inceliyoruz”<br />
Divan Başkanlığını Eskişehir Sanayi<br />
Odası OSB Başkanı Savaş Özaydemir ve<br />
Divan Başkanvekilliğini Antakya OSB<br />
Başkanı Tahsin Kabaali’nin yaptığı genel<br />
kurulda öne çıkan konular yatırım ve enerji<br />
oldu. Başkan Cahit Nakıboğlu, “Yönetim<br />
Kurulu olarak, OSB’lerimizin sorunlarını<br />
yanlarına giderek, yani sahaya inerek<br />
yerinde inceliyoruz.” dedi. Çarpık sanayileşmeyi<br />
önlemek amacıyla öne çıkarılan<br />
OSB’lerin milli ihraç projesi haline geldiğini<br />
ifade eden Nakıboğlu, OSB’lerin<br />
üretim üssü olma özelliğini koruyabilmesi<br />
için birtakım düzenlemelerin yapılması<br />
gerektiğini belirtti. Yüzde 1’lik KOSGEB<br />
payı ödemesi, belediyelere ayrılan emlak<br />
vergisi ve TRT payları, Nakiboğlu’nun<br />
dile getirdiği diğer konular oldu.<br />
OSBÜK Başkanı Nakıboğlu, “Finansal<br />
kiralama konusunda OSB’lerin önü açıldı.<br />
Yapı denetim ücretlerinde OSB’lere<br />
yüzde 75 indirim uygulanması da önemli<br />
konulardandı, bu da çözüme kavuşturuldu.”<br />
şeklinde konuştu. OSB'lerin Emlak<br />
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın (KOSGEB) ulusal<br />
koordinasyonunu yürüttüğü COSME (İşletme ve KOBİ’lerin Rekabet Edebilirliği<br />
Programı) programı kapsamında “Genç Girişimciler için ERASMUS” proje teklif<br />
çağrısı yayımlandı.<br />
hizmeti sunan<br />
kamu veya<br />
özel kuruluşlar,<br />
bu programın<br />
çağrısına<br />
projeleriyle<br />
arayüz kurum<br />
olarak başvurabilecek ve AB fonlarından<br />
yararlanarak girişimcileri bir araya<br />
getirebilecek. Söz konusu program için<br />
AB fonlarından 4.200.000 euro ayrıldı.<br />
Proje başvurusu yapan her kurum en<br />
fazla 500.000 euro hibe alabilecek.<br />
Girişimcilere önemli bir tecrübe ve<br />
vizyon katacak programın çağrısı 17<br />
Temmuz 2014 tarihinde sona eriyor.<br />
Bu tarihe kadar yapılması gerekenler,<br />
KOSGEB’in internet sitesinde (www.<br />
kosgeb.gov.tr) yer alan bilgilendirme<br />
notları ve KOSGEB Hizmet Merkezi<br />
Müdürlükleri’nde bulunan<br />
uzmanlar aracılığı ile<br />
öğrenilebiliyor.<br />
http://ec.europa.eu/easme/eye_en.htm<br />
portalında<br />
da program hakkında<br />
detaylı bilgi yer alıyor.<br />
Vergisi'nden muaf tutulması gerektiğini<br />
düşündüklerini bildiren Nakıboğlu, TRT<br />
payı, Belediye Tüketim Vergisi gibi fonların<br />
ve TEİAŞ tarafından kalite hizmet<br />
bedeli adı altında yapılan tahsilâtın kaldırılmasının<br />
sanayicilerin enerji maliyetlerini<br />
kısmen de olsa düşüreceğini ifade etti.<br />
“Görev süresi 4 yıla çıkarılsın”<br />
OSB’lerin cazip hale gelmesi gerektiğinin<br />
üzerinde duran Başkan Nakıboğlu,<br />
mevcut OSB’lerde eleman, sektör, büyüklük<br />
küçüklük ve maliyet farkı olduğunu<br />
belirterek, “OSB’ler yetki bakımından<br />
kategorilere ayrılmalıdır.” dedi. OSB yönetim<br />
organlarının görev süresi konusunu<br />
gündeme getiren Nakıboğlu; “Görev süresi<br />
2 yıl olan OSB’lerde sürenin 4 yıla çıkarılmasını<br />
talep ediyoruz.” diye konuştu.<br />
“Büyük kapalı alanlardaki<br />
yatırımlar OSB’lerde yapılsın”<br />
Nakıboğlu, 2 bin metrekareden büyük<br />
kapalı alan gerektiren her türlü sanayi yatırımının<br />
küçük sanayi siteleri ve OSB'lerde<br />
yapılmasının zorunlu hale getirilmesi için<br />
yasal düzenleme yapılmasını beklediklerini<br />
ifade etti. Nakıboğlu, organize olmuş<br />
üretim bölgelerinde üretilen ürünlerin, ihracat<br />
potasına daha rahat bir biçimde girdiğini<br />
ifade etti. (Kaynak: Sanayi Gazetesi)<br />
KOBİ’leri dünya ile buluşturuyor<br />
Avrupa Birliği Rekabet Edilebilirlik<br />
(COSME) programı, KOBİ ve girişimcilerin<br />
uluslararası vizyonlarını geliştirme<br />
ve yurtdışına açılma konusunda<br />
kritik öneme sahip. Türkiye’nin en<br />
büyük destek kuruluşu KOSGEB, bu<br />
programın koordinatörü olarak işletmelere<br />
rehberlik ederek önemli bir<br />
misyonu yerine getiriyor.<br />
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin<br />
yaşadığı en büyük problem olarak<br />
göze çarpan “rekabet edebilirlik”<br />
konusuna odaklanarak KOBİ’lerin<br />
stratejik unsurları üzerine dikkat çeken<br />
COSME programı, verimlilik, karlılık,<br />
stratejik yönetim gibi unsurların<br />
KOBİ’lerle buluşmasına da katkıda<br />
bulunuyor. COSME programı, 81 ilde<br />
bulunan KOSGEB Hizmet Merkezi<br />
Müdürlükleri’ndeki uzmanlar aracılığı<br />
ile işletmelerle buluşturuluyor.<br />
MEKSA Vakfı’ndan<br />
mesleki belge<br />
hizmeti<br />
Merkezi OSTİM’de bulunan Mesleki<br />
Eğitim ve Küçük Sanayii Destekleme<br />
Vakfı (MEKSA), Mesleki Yeterlilik<br />
Kurumu (MYK) tarafından personel<br />
belgelendirme çalışmaları kapsamında<br />
yetkilendirildi. Türk Akreditasyon<br />
Kurumu’nca da (TÜRKAK) akredite edilen<br />
Vakfın açacağı sınavlara, Otomotiv<br />
Mekanikçisi, Otomotiv Elektromekanikçisi<br />
ve Motosiklet Bakım Onarımcısı<br />
alanlarında çalışanlar girebilecek. Sınavı<br />
kazananlar uluslararası nitelikteki<br />
Akredite Yeterlilik Belgesi’ne ve Mesleki<br />
Yeterlilik Belgesi’ne sahip olacak.<br />
Vakıf’tan verilen bilgide; Mesleki Yeterlilik<br />
Belgesi’nin hem çalışana hem<br />
de işverene faydalar sağlayacağı kaydedildi.<br />
Uluslararası geçerliliği olan<br />
belge, işyeri açma ve usta öğreticilik<br />
belgesi yerine geçiyor. Bu belgeye sahip<br />
bir kişiyi istihdam eden işverenin,<br />
prim işveren payını 48 aydan 54 aya<br />
kadar devlet karşılıyor. Çalışırken belge<br />
alanların sigorta primlerini de 12<br />
ay boyunca yine devlet ödüyor. İşveren<br />
tarafından talep edilmesi halinde,<br />
belge ücretinin yüzde 50-60’ı Küçük ve<br />
Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve<br />
Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOS-<br />
GEB) tarafından karşılanıyor.<br />
Özel hukuk hükümlerine göre 1985<br />
yılında kurulan kamuya yararlı bir vakıf.<br />
Kuruluşundan bu yana Türkiye’de<br />
işgücü piyasasının ihtiyaç ve standartlarını<br />
dikkate alan, uygulamalı bir meslek<br />
eğitimi modelinin benimsenmesi<br />
ve yayılması için çaba harcayan Vakıf,<br />
Türkiye’nin 13 ilinde 22 mesleki eğitim<br />
merkezi işletiyor. Vakıf çatısı altında<br />
20’nin üzerinde meslek dalında eğitim<br />
veriliyor.<br />
Detaylı bilgi için:<br />
(0312) 354 43 66/116
HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 9<br />
MEDİKALDE SATIŞLARA KÜME DİNAMİZMİ<br />
T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle<br />
Türkiye’deki ilk medikal<br />
URGE projesini hayata geçiren<br />
OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi, 2.<br />
Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı gerçekleştirdi.<br />
Bilinirlik arttı<br />
Medikal sektörünün kamu, üniversite ve<br />
sanayi temsilcilerinin de katıldığı toplantının<br />
açılışında konuşan Murat Ataman,<br />
“Seçildiğimizde hayalimiz OSTİM Medikal<br />
Sanayi Kümelenmesi’nin bilinirliğini<br />
artırmaktı. Bir yıl içerisinde kümemizin<br />
bilinirliği arttı.” diye konuştu. T.C. Ekonomi<br />
Bakanlığı tarafından desteklenen ilk<br />
medikal URGE projesini hayata geçirdiklerini<br />
hatırlatan Ataman, küme ile yatırımlarının<br />
20 misli satış yaptıklarını bildirdi.<br />
Faaliyet raporu, denetim kurulu raporu<br />
ve bütçe raporunun onaylandığı Genel<br />
Kurul’da Fatin Dağçınar ve Murat<br />
Ataman’ın listeleri yarıştı. 42 oyun kullanıldığı<br />
seçimi Murat Ataman’ın listesi<br />
18’e karşı 26 oyla kazandı. Ataman’ın başkanlığındaki<br />
yönetim şu isimlerden oluştu:<br />
Ahmet Arslan, Fahri Akman, Mevlüt<br />
OSTİM Medikal Sanayi Kümelenmesi 2. Olağan Genel Kurulu’nda 2 blok liste yarıştı.<br />
Yapılan seçimi mevcut başkan Murat Ataman’ın listesi kazandı. Ataman, küme ile<br />
yatırımlarının 20 misli satış yaptıklarını söyledi.<br />
Şahin, Ersun Nasırlıoğlu, İlhan Şahin ve<br />
Murat Üzümcü<br />
Genel Kurul Toplantısı’na katılan temsilciler<br />
sektöre yönelik şu mesajları verdi:<br />
• Özdebir: Ankara Sanayi Odası (ASO)<br />
Başkanı Nurettin Özdebir, OSTİM<br />
Medikal Sanayi Kümelenmesi’nin sektöründe<br />
muhatap oluşturduğunu hatırlattı.<br />
Özdebir, "Küme Ankara için çok<br />
ciddî bir kazanımdır. Ankara, medikalde<br />
diğer illere göre önde ve farkındalık<br />
yaratmıştır. Ankara'nın rekabetçiliğinde<br />
artık medikal küme de var. İyi ki bu<br />
kümeyi kurmuşsunuz.” dedi.<br />
• Çelik: Medikalde standardizasyon ve<br />
belgelendirmenin önemine vurgu yapan<br />
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Mühendislik<br />
Fakültesi Dekanı Prof. Dr.<br />
Veli Çelik, "Üniversiteler, araştırma<br />
görevlileri bu ülkenin varlıkları. Bunları<br />
değerlendirip ülkemizin geleceğini<br />
aydınlık hale getirebiliriz." değerlendirmesini<br />
yaptı.<br />
• Hasırcı: Orta Doğu Teknik Üniversitesi<br />
(ODTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr.<br />
Vasıf Hasırcı, üniversite-sanayi işbirliğine<br />
temas etti. Hasırcı, “Birbirimizi<br />
tanıyarak, anlayarak çalışmamız lazım.<br />
ODTÜ ve Biyomalzeme Derneği olarak<br />
katkıya hazırız." ifadelerini kullandı.<br />
• Şengel: T.C. Başbakanlık Müşaviri<br />
Hamdi Şengel, “Anadolu sanayisini<br />
Ankara'dan dünya pazarlarına açılacak<br />
uluslararası fuarları hayata geçirmeliyiz.<br />
Ankara’yı bir sanayi markası haline<br />
getiren OSTİM’in dünyada tanıtımının<br />
önemli olduğunu düşünüyorum.<br />
Biz yurtdışından gelen heyetleri ilk<br />
OSTİM’e getiriyoruz.” dedi.<br />
• Şimşek: Sağlık Bakanlığı Müşaviri Dr.<br />
Ercan Şimşek, tıbbi cihazların akreditasyonuna<br />
işaret etti. Şimşek, devletin<br />
tıbbi cihazlar konusunda üniversitelere<br />
destek vermesi gerektiğini vurguladı.<br />
• Aslan: Sağlık Bakanlığı Yatırım Modelleri<br />
Daire Başkanı Züfer Aslan,<br />
“Tek gayemiz ekmek ekmekte ihracat<br />
demek. 2023 hedefleri için sanayi işbirliği<br />
koordinasyonu kurmalıyız. Teknoloji<br />
Transferi için programlı bir şekilde<br />
çalışmalıyız, sizlerden destek bekliyoruz.”<br />
şeklinde konuştu.
10 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />
BTYK’nın 27. toplantısı tarihe yeni bir not düştü<br />
MEDİKAL GÜNDEMDEN YERLİLEŞME KARARI ÇIKTI<br />
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) 27. toplantısı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan<br />
başkanlığında “Ulusal Yenilik Sistemi ve Medikal Biyoteknoloji” ana gündemiyle<br />
gerçekleştirildi. Toplantı kararlarında; yurt içi tıbbi cihaz ve tıbbi malzeme ihtiyacının<br />
yüzde 20'sinin, yurt içi ilaç ihtiyacının da yüzde 60'ının yerli üretimle karşılanmasının<br />
hedeflendiği belirtildi.<br />
Türkiye'de bilim politikalarının<br />
oluşturulmasında en yüksek karar<br />
organı olan BTYK toplantısında<br />
konuşan Başbakan Recep Tayyip<br />
Erdoğan, geleceği şekillendirecek kilit<br />
alanlardan birinin medikal biyoteknoloji<br />
olduğunu vurguladı. Kamu, özel sektör<br />
ve üniversitelerde atılması gereken<br />
adımları bütün boyutlarıyla masaya yatıracaklarını<br />
belirten Başbakan Erdoğan,<br />
günümüzde biyoteknoloji ürünlerinin<br />
sadece sağlık alanında değil, tüm sektörlerde<br />
önemli hale geldiğini kaydetti. Erdoğan,<br />
“Hedefimiz, ülkemizde bu alanda<br />
faaliyet gösteren sektörü biyoteknolojik,<br />
biyobenzer ürünler başta olmak üzere<br />
daha yüksek katma değerli ilaçlar üreten<br />
rekabetçi bir yapıya kavuşturmaktır.<br />
Bunun için de yurt içi tıbbi cihaz, tıbbi<br />
malzeme ihtiyacının yüzde 20'sinin, yurt<br />
içi ilaç ihtiyacının da yüzde 60'ının yerli<br />
üretimle karşılanmasını hedefliyoruz.”<br />
dedi.<br />
Yüksek katma değerli üretim<br />
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun<br />
(BTYK) 27. Toplantısı’nda alınan<br />
kararlar Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı<br />
Fikri Işık tarafından açıklandı. Işık,<br />
yüksek katma değerli ürün odaklı üretim<br />
yapısına ulaşmak için yurt içi tıbbi cihaz<br />
ve tıbbi malzeme ihtiyacının yüzde<br />
20, yurt içi ilaç ihtiyacının ise yüzde<br />
60'ının yerli üretimle karşılanmasını<br />
planladıklarını ifade ederek, biyoteknoloji<br />
endüstrisinde en büyük bileşenin<br />
medikal biyoteknoloji olduğunu belirtti.<br />
Işık, dış ticaret açığına etki potansiyelinin<br />
en yüksek başlıca bileşenlerin de<br />
biyomedikal ekipmanlar, tanı ürünleri,<br />
biyomalzemeler, ilaç ve aşılar olduğunu<br />
vurguladı.<br />
“Biyoteknoloji alanı, yalnızca sağlık alanında değil; bütün kilit sektörlerde<br />
piyasaya hakim. 10. Kalkınma Planı’nda da vurguladığımız gibi, hedefimiz,<br />
başta biyoteknolojik ve biyobenzer ürünler olmak üzere daha yüksek katma<br />
değerli ilaçlar üreten rekabetçi bir yapıya kavuşmak. Yüksek katma değerli ürün<br />
odaklı bir üretim yapısına ulaşmak için ise yurt içi tıbbi cihaz ve tıbbi malzeme<br />
ihtiyacının yüzde 20’sinin yerli üretimle karşılanması ve yurt içi ilaç ihtiyacının<br />
değer olarak yüzde 60’ının yerli üretimle karşılanmasını hedefliyoruz.”<br />
Mükemmeliyet merkezleri kurulacak<br />
Sağlık ve biyoteknoloji alanında dış<br />
ticaret açığını azaltmak ve teknolojik<br />
yetkinliği artırmak amacıyla ilaç, aşı,<br />
biyomedikal ekipmanlar, tıbbi tanı kitleri<br />
ve biyomalzemeler alanlarında Ar-<br />
Ge çalışmalarının desteklenmesine karar<br />
verildiğini bildiren Işık, bilimsel ve<br />
teknolojik yetkinliğin en üst seviyede<br />
olduğu araştırma altyapılarının, insan<br />
kaynaklarının bir araya getirileceği mükemmeliyet<br />
merkezlerinin kurulacağını<br />
belirtti. Işık, bu merkezlerde yürütülecek<br />
Ar-Ge ve yenilik çalışmalarının,<br />
hem sağlık sektörüne hem de toplum<br />
refahına en fazla katma değer sağlayacak<br />
şekilde yönlendirilmesi gerektiğine<br />
işaret etti.<br />
Fikri Işık, Kalkınma Bakanlığı tarafından<br />
biyoteknolojik ilaç, biyomalzeme,<br />
biyomedikal ekipman, kök hücre,<br />
genombilim, nörobilim ve kanser konularında<br />
mevcut araştırma altyapılarının<br />
kapasitelerinin güçlendirilmesine ve<br />
yeni altyapıların kurulmasına öncelik<br />
verileceğini kaydetti. Işık, TÜBİTAK<br />
tarafından uygulanacak "Mükemmeliyet<br />
Merkezi Destek Programı"nda ise<br />
biyoteknolojik ilaç, biyomalzemeler, biyomedikal<br />
ekipman, kök hücre, genombilim,<br />
nörobilim ve kanser konularına<br />
öncelik verileceğini duyurdu.<br />
Uluslararası şirketlerin<br />
Ar-Ge laboratuvarları<br />
Işık, uluslararası şirketlerin Ar-Ge laboratuvarlarının<br />
Türkiye'de kurulmasına<br />
yönelik TÜBİTAK bünyesinde destek<br />
programı oluşturulmasının kararlaştırıldığını<br />
belirtti. Küresel Hizmetler Konum<br />
Endeksi'nde Türkiye'nin 48. sırada<br />
yer aldığına dikkati çeken Işık, şirket<br />
laboratuvarlarının ülkeye çekilmesi için<br />
diğer ülkelerin sunduğu olanaklara ek<br />
imkanlar sunulmasının şart olduğunu<br />
vurguladı.<br />
Başbakan Erdoğan, günümüzde<br />
biyoteknoloji ürünlerinin sadece sağlık<br />
alanında değil, tüm sektörlerde önemli hale<br />
geldiğini kaydetti.<br />
Devlet desteği genişletilecek<br />
Türkiye'nin 2023'te, 500 milyar dolar<br />
ihracata ulaşarak, dünya ticaretinde<br />
lider ülkeler arasında yer almasını hedeflediklerinin<br />
altını çizen Işık, "2023<br />
hedeflerimize ulaşmak istiyorsak, ülkemizin<br />
yüksek teknolojili ürün üretme<br />
kapasitesinin artırılması şart." ifadelerini<br />
kullandı. Bakan şık, bu kapsamda da<br />
yüksek teknoloji içeren ürünlerin ihracat<br />
içindeki payının ve teknoloji kapasitesinin<br />
artırılması için medikal biyoteknoloji<br />
alanındaki firmalar da dahil olmak<br />
üzere yüksek teknoloji şirketlerinin satın<br />
alınmasında, Ekonomi Bakanlığı'nın<br />
uyguladığı devlet desteğinin genişletilmesine<br />
karar verildiğini belirtti.<br />
AB Çerçeve Programlarının,<br />
Türkiye'nin ulusal bilim, teknoloji ve<br />
yenilik kapasitesinin artırılması, çok disiplinli<br />
ve ortaklı proje kültürünün geliştirilmesi<br />
hedefine önemli katkılar sağladığına<br />
işaret eden Işık, TÜBİTAK’ın,<br />
AB Çerçeve Programları Ulusal Koordinasyon<br />
Kuruluşu görevini devam ettirmesine<br />
karar verildiğini kaydetti.<br />
Fikri Işık, 2014-2016 yıllarında kamu<br />
Ar-Ge ve yenilik fonlarının kullanımında<br />
izlenecek politikalarda, Ar-Ge ve yenilik<br />
faaliyetlerinin desteklenmesi için<br />
ayrılan kamu kaynaklarının, BTYK’nın<br />
22. Toplantısı’nda onaylanan Ulusal<br />
Bilim, Teknoloji ve Yenilik Stratejisi<br />
2011-2016 kapsamında belirlenen amaç<br />
ve stratejilerin etkin bir şekilde yerine<br />
getirilmesine yönelik kullanılması için<br />
politikalar belirlenmesinin kararlaştırıldığını<br />
ifade etti.<br />
SEKTÖR GÖRÜŞLERİ<br />
"HEDEFLERİMİZE KATKI SAĞLADI"<br />
Murat Ataman - OSTİM Medikal<br />
Sanayi Kümelenmesi<br />
Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 27.<br />
Toplantısı’nda sektörümüzün en can<br />
alıcı noktası olan; ithal edilen ürünlerin<br />
yurtiçinde üretilebilmesi için ihtiyaç<br />
duyulan desteklerin artırılması<br />
konusunun karara bağlanması, ülkemiz<br />
ve sektör üreticileri için büyük<br />
önem arz etmektedir.<br />
Toplantı sonucunda, biyomedikal<br />
ekipmanlar/biyomalzemeler alanlarında<br />
Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi<br />
ve medikal biyoteknoloji<br />
alanındaki firmalar da dâhil olmak<br />
üzere, yüksek teknoloji şirketlerinin<br />
satın alınmasında T.C. Ekonomi<br />
Bakanlığı'nın uyguladığı devlet desteğinin<br />
genişletilmesi kararları isabetli<br />
olmuştur. Bu sayede, ithal ettiğimiz<br />
ürünlerin yerli olarak üretilebilmesi<br />
için ihtiyaç duyduğumuz mühendislik,<br />
Ar-Ge, inovasyon çalışmalarının<br />
gerçekleştirilebilmesi ve ülkemizin<br />
yüksek teknolojili ürün üretme kapasitesinin<br />
artırılması amaçlarına katkı<br />
sağlanacaktır.<br />
"BÜYÜK FIRSATLAR DOĞURACAK"<br />
V. Ersun Nasırlıoğlu - OSTİM<br />
Medikal Sanayi Kümelenmesi<br />
Yönetim Kurulu Üyesi<br />
Ülkemizde medikal sektörde dışa<br />
olan bağımlılığı azaltmak ve ihracat<br />
rakamlarımızı arttırabilmemiz için<br />
mevcut araştırma altyapı ve yüksek<br />
teknolojili ürün üretme kapasatilerini<br />
yükseltmemiz gerekmektedir. Bu anlamda<br />
üretici firmalar için sunulan Ür-<br />
Ge ve Ar-Ge destekleri büyük önem taşımaktadır.<br />
Bilim ve Teknoloji Yüksek<br />
Kurulu’nun bu yıl gerçekleştirilen 27.<br />
Toplantısı’nda almış olduğu kararlar<br />
doğrultusunda, önümüzdeki süreçte<br />
T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın uyguladığı<br />
devlet desteklerinin genişletilmesi biz<br />
KOBİ’ler için de büyük fırsatlar doğurabileceği<br />
inancındayız.
HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 11<br />
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık:<br />
“BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ YERLİ ÜRETİMDİR”<br />
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri<br />
Işık, AK Parti Kırşehir Milletvekili Dr.<br />
Abdullah Çalışkan ve bürokratlarıyla<br />
birlikte OSTİM’i ziyaret ederek, bölge<br />
hakkında bilgiler aldı. Işık, “Türkiye’nin<br />
geleceği üretimdedir. Birinci önceliğimiz<br />
yerli üretimdir.” dedi. Bakan Işık,<br />
OSTİM’deki işletmelerde de incelemelerde<br />
bulundu.<br />
Programın ilk kısmında OSTİM<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Orhan<br />
Aydın, kurumsal projeler, kümelenme,<br />
sanal fabrika, temiz üretim, Ar-<br />
Ge ve inovasyon çalışmalarını tanıttı.<br />
Sunumunda bilgiye dayalı üretimin önemini<br />
vurgulayan Aydın, “Sanal fabrika<br />
projemizi başarabilirsek bunu ülkemizin<br />
diğer sanayi bölgelerine de uyarlayabiliriz.<br />
OSTİM’i gelecekte temiz üretim<br />
bölgesine dönüştürmek istiyoruz.” dedi.<br />
“Bakanlık, en önemli destekçimiz”<br />
Bilim, Sanayi ve Teknoloji<br />
Bakanlığı’nın, OSTİM’in çalışmalarında<br />
en önemli destekçilerden biri olduğunu<br />
kaydeden Aydın, yerli ve milli üretimin<br />
Türk sanayisi açısından büyük önem taşıdığına<br />
dikkat çekti. Ankara metrosunda<br />
getirilen "yüzde 51 offset zorunluluğunun<br />
sanayiciler üzerindeki olumlu etkilerini<br />
aktaran Orhan Aydın, “Türkiye, raylı<br />
sistemlerin tamamını yapabilir. Anadolu<br />
Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi<br />
(ARUS) sayesinde iyi bir noktaya ve<br />
somut proje üretme aşamasına geldik.”<br />
diye konuştu.<br />
“En uygun model kümelenmedir”<br />
Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof.<br />
Dr. Ziya Burhanettin Güvenç ise “En<br />
Kalıcı Kalkınma Modeli Kümelenmenin<br />
OSTİM Deneyim ve Uygulamaları”<br />
başlıklı bir sunum yaptı. Rektör Güvenç,<br />
“Yenilikçilik için kümelenmeler desteklenmeli.<br />
Offset planlaması kümelerde<br />
yapılmalı. Teknoloji tufanına karşı en<br />
uygun model kümelenmedir.” dedi.<br />
Marka hedefi<br />
OSTİM Teknoloji A.Ş. Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Doç. Dr. Sedat Çelikdoğan,<br />
“Raylı Ulaşım Sistemlerinin Yerli<br />
Üretimi ve Offset” adını taşıyan sunumunda,<br />
ARUS firmalarının kapasiteleri<br />
ve yeteneklerini aktardı. Ülkemizin raylı<br />
sistemlerdeki potansiyelinin altını çizen<br />
Çelikdoğan, “Milli marka hedefimiz var,<br />
bunun için offset yapmak zorundayız.<br />
Küme, marka çıkarmayı tetikler.” ifadelerini<br />
kullandı.<br />
“Önceliğimiz yerli üretimdir”<br />
Bakan Fikri Işık toplantıyla ilgili değerlendirmesinde<br />
üretimin önemine işaret<br />
etti. Bir ürünün dışarıdan alındığında<br />
fiyatı 1 Euro ise yerli üreticiden alındığında<br />
1 TL olduğunu dile getiren Işık, “1<br />
Euro = 1 TL olacaksa üretimi yerli yapacağız.”<br />
dedi.<br />
Hükümetin çıkardığı kanunlarla yerli<br />
üretimi desteklediğini, offset uygulanmasının<br />
Kamu İhale Kanunu’nda istisna<br />
maddesine alındığını bunun da yerli<br />
üretime ciddi bir destek olduğunu bildiren<br />
Işık, şu görüşlere yer verdi: “Birinci<br />
önceliğimiz yerli üretimdir. Ülkemizin<br />
konumu, hedef pazarlar açısından avantajdır.<br />
Nitelikli iş gücümüz var ama<br />
eğitim düzeyi düşük. Türkiye’nin ölçek<br />
ekonomisi bağlamında ihtiyacı olan<br />
her şeyi yerli üretme taraftarıyız. Kamu<br />
alımlarında teknolojik ürün üreten yerli<br />
firmaların ürünleri yüzde 15 pahalı da<br />
olsa tercih edilmek zorunda ve iş bitirme<br />
belgesini de artık biz veriyoruz.”<br />
“İhracat yapanlar iki kat daha karlı”<br />
Türkiye’de bireysel yeteneklerin iyi<br />
ancak birlikte iş yapma kültürünün<br />
zayıf olduğunu kaydeden Fikri Işık,<br />
Türkiye’nin geleceğinin üretimde olduğunu<br />
belirtti. Teknoloji düzeyinin arttıkça<br />
bunun şirket karlılıklarına olumlu<br />
yansıdığını hatırlatan Işık, aynı büyüklükte<br />
olan firmalardan; ihracat yapanın<br />
yapmayana göre iki kat fazla kar ettiğini<br />
açıkladı. Ülkemizde bazı alanlarda geç<br />
kalındığını, zamanında benzeri çalışmalar<br />
yapılsaydı, şu an Güney Kore’yi<br />
geçen, Almanya gibi ülkelerle yarışan<br />
konumda bulunacağımızı ifade eden Fikri<br />
Işık, “Zararın neresinden dönülürse<br />
kardır. Teknolojik ürün seviyesini zorluyoruz.<br />
Katma değeri ve rekabet avantajı<br />
yüksek ürünler üreteceğiz. KOBİ’leri<br />
ihracata zorlayacak mekanizmaların kurgulanması<br />
gerekiyor.” dedi.<br />
“OSTİM kabuğunu kırdı”<br />
“OSTİM’in aldığı mesafe güzel, her<br />
zaman yanındayız.” diyerek sözlerine<br />
devam eden Bakan Işık, “Aldığım bilgilerden,<br />
yaptığım incelemelerden dolayı<br />
çok büyük bir memnuniyet duyuyorum.<br />
OSTİM artık kabuğunu kırmış. 5 bin 200<br />
adet işletme, 60 bine yakın çalışanın olduğu,<br />
OSB’yi çok daha aşan, kümelenme<br />
modelini başarıyla uygulayan bir yapı<br />
oluşmuş. Birlikte iş yapma kültürü konusunda<br />
daha almamız gereken çok mesafe<br />
var. Bugün bu birlikte iş yapma kültürünün<br />
kazanılması için OSTİM’de yapılan<br />
çalışmaları görmek beni çok memnun<br />
etti. OSTİM, firmaları yetiştiren bir OSB<br />
niteliğinde. Türkiye’deki OSB modeli<br />
dünyaya örnek bir model oldu.” yorumunu<br />
yaptı.<br />
“OSB’nin üzerinde işlevi var”<br />
Işık, şöyle devam etti: “OSTİM’de<br />
yapılan çalışmaları görmek, arkadaşlarımızın<br />
teknoloji düzeyinin yükseltilmesi<br />
noktasındaki farkındalığını görmüş olmak<br />
beni çok memnun etti. Özellikle<br />
Türkiye’nin bütün imkanlarını ve potansiyelini<br />
hayata geçirmesi, yerli üretim<br />
noktasında Türkiye’nin geleceği açısından<br />
önemli. Birkaç tane firmayı kısa bir<br />
süre içinde ziyaret etme imkanı bulduk.<br />
Savunma sanayinden sağlık sektörüne<br />
kadar pek çok alanda çok güzel üretim<br />
yapan tesislerimiz var. Pek çok tesisimize<br />
artık yerlerin küçük geldiğini de<br />
gördük. Gördüklerimiz, aldığımız brifing<br />
sonrası elde ettiğimiz bilgiler, yaptığımız<br />
ziyaretler bizi ziyadesiyle memnun etti.<br />
Arzumuz şu; üniversiteler sanayinin<br />
ayağına gitsin. Teknoparkların sanayinin<br />
içinde kurulması, üniversite, sanayi ve<br />
kamu işbirliğini daha da artıracak. Üniversitelerimizin<br />
ve üniversite hocalarımızın<br />
daha fazla zamanını sanayide geçirmesini<br />
istiyoruz. Sanayinin karşı karşıya<br />
kaldığı sorunların çözümüne daha fazla<br />
zaman ve kafa yormalarını istiyoruz.<br />
“OSTİM’in aldığı mesafe güzel,<br />
her zaman yanındayız.”<br />
“OSTİM’in, OSB’nin de üzerinde<br />
bir işlevi olduğunu görmüş<br />
olduk.”<br />
“OSTİM, firmaları yetiştiren bir<br />
OSB niteliğinde. Türkiye’deki<br />
OSB modeli dünyaya örnek bir<br />
model oldu.”<br />
Türkiye’deki OSB modeli dünyaya örnek<br />
bir model oldu. Gerek Doğu Avrupa,<br />
gerek Orta Asya, Kafkasya, Orta Doğu<br />
ülkelerinden OSB modelini incelemeye<br />
gelen pek çok heyetimiz var. Çok ilgi duyulan<br />
bir alan. OSTİM’in farklı özelliği<br />
şu: Burada çok güzel bir örnek gördük.<br />
120 tesisin ürününü OSTİM, bir tek kurumsal<br />
kimlikle pazarlıyor. Yani herkes<br />
üretiyor, OSTİM onu alıyor ve satıyor.<br />
Bu, birlikte iş yapma kültürünün kazanılması<br />
açısından son derece önemli ve<br />
değerli. OSTİM’in, OSB’nin de üzerinde<br />
bir işlevinin olduğunu görmüş olduk.”
HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 13<br />
İleri teknoloji firmaları vitrine çıkıyor<br />
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) iki yılda bir düzenlediği<br />
Uluslararası İş Forumu (IBF) Kongresi ile paralel olarak düzenlediği MÜSİAD<br />
Uluslararası Fuarı'nın 15.sinde yüksek teknolojili ürün üreten firmaların katılacağı<br />
"High-Tech Port" projesi gerçekleştirilecek. MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, High-Tech Port<br />
By MÜSİAD’ın, Türkiye’nin ileri teknolojik üretim yapısının vitrini olduğunu belirtti.<br />
26-30 Kasım 2014 tarihleri arasında<br />
gerçekleştirilecek 15. MÜSİAD<br />
Uluslararası Fuarı ile eş zamanlı düzenlenecek<br />
olan High-Tech Port Projesi,<br />
Türkiye’nin ileri teknoloji üreten<br />
firmalarını ve hedef pazarları bir araya<br />
getirecek.<br />
Proje sahipleri yatırımcılarla buluşacak<br />
Projenin tanıtım resepsiyonunda konuşan<br />
MÜSİAD Genel Başkanı Nail<br />
Olpak “Bu sene genel anlamıyla teknolojiye,<br />
özellikle de bilgi teknolojilerine<br />
verdiğimiz önemi daha da artırarak<br />
High-Tech Port konseptini fuarımız<br />
içerisinde başlı başına bir alan ayırarak<br />
gerçekleştireceğiz.” dedi. Son iki<br />
MÜSİAD Fuarı’nda yeni teknolojiler<br />
sergisi adıyla gerçekleşen teknoloji bölümünün<br />
bu yıl, Türkiye’deki<br />
teknoloji<br />
devlerini, proje sahiplerini<br />
ve yatırımcıları<br />
bir araya getirmek;<br />
onları yurtiçinden ve<br />
yurtdışından gelen iş<br />
adamlarıyla bir arada<br />
buluşturmak<br />
Nail Olpak<br />
için<br />
High-Tech Port konseptine dönüştürüldüğünü<br />
ifade etti.<br />
Olpak, “MÜSİAD, Türkiye’nin stratejik<br />
hedeflerine uyumlu bir şekilde<br />
elini taşın altına koymaya devam ediyor.<br />
High-Tech Port By MÜSİAD,<br />
Türkiye’nin ileri teknolojik üretim yapısının<br />
adeta bir vitrinidir.” diye konuştu.<br />
Kaynak var, nitelikli proje az<br />
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan<br />
Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu,<br />
Türkiye'nin 2002 yılından itibaren<br />
sağlık, eğitim ve demokratikleşme gibi<br />
konularda önemli adımlar attığını ifade<br />
etti. Ar-Ge'ye geçen yıl 8 milyar dolar<br />
civarında para ayrıldığını ifade eden<br />
Kavranoğlu, "TÜ-<br />
BİTAK, Ar-Ge'ye<br />
ayrılan fonların hepsini<br />
verecek kalitede<br />
proje bulamıyor.<br />
Yani kaynak problemi<br />
yok. Kaliteli<br />
proje çıksa bütçeyi<br />
Davut Kavranoğlu<br />
artırırız." dedi.<br />
ÖNEMLİ FIRSATLAR<br />
SUNUYOR!<br />
"%100 ileri teknoloji katma değerli<br />
ürünleri dünya ile buluşturma” amacıyla<br />
düzenlenen High Tech Port By<br />
MÜSİAD’a Orta Doğu, Körfez ve Kuzey<br />
Afrika ülkeleri ve diğer yurt dışı pazarlarından<br />
alım heyeti ve yatırımcılar<br />
katılacak. Yeni pazarlar oluşturma, direk<br />
kontak ve satışa ulaşabilme, ürün<br />
tanıtımlarını aktif ve etkin yapabilme<br />
imkanı tanıyacak olan organizasyonda,<br />
destek veren bakanlıkların bürokratları<br />
ile randevulu görüşme imkanı<br />
da sağlanacak. Konsepti desteklemek<br />
için fuar içerisinde, alanında özel katılımlı<br />
bir CEO Forumu da planlanıyor.<br />
KOBİ’lerin çevre yol haritası hazırlanıyor<br />
OSTİM ortaklığında yürütülen Çevre Konusunda KOSGEB Yol Haritasının<br />
Hazırlanması Projesi kapsamında KOBİ’lerde çevre ve iklim değişikliği konusunda<br />
farkındalık oluşturmak amacıyla KOSGEB OSTİM Hizmet Merkezi’nde seminer<br />
düzenlendi. Seminerde, KOBİ’lere kaynakların verimli kullanımı ve OSTİM’deki<br />
endüstriyel simbiyoz olanakları anlatıldı.<br />
Çevre ve iklim değişikliği ile ilgili<br />
KOBİ’lerde farkındalık yaratmayı<br />
amaçlayan seminerde Çevre Konusunda<br />
KOSGEB Yol Haritasının Hazırlanması<br />
Proje Koordinatörü Abdullah Karaosmanoğlu<br />
proje faaliyetleri ve çıktıları<br />
hakkında OSTİM KOBİ’lerini bilgilendirdi.<br />
Projenin çevre konusunda<br />
KOSGEB’in faaliyetlerinin yol haritasını<br />
belirleyeceğini vurgulayan Karaosmanoğlu,<br />
tüm KOSGEB Hizmet Merkezlerinden<br />
birer uzman veya uzman<br />
yardımcısı olmak üzere toplamda 71<br />
personelin eko-verimlilik, çevre uygulamaları<br />
ve Avrupa Birliği çevre mevzuatı<br />
konularını içeren teorik eğitimler aldığını<br />
belirtti.<br />
Saha uygulama araştırmalarında İstanbul<br />
başta olmak üzere Ankara, İzmir,<br />
Bursa, Adana ve Kocaeli şehirlerinin<br />
pilot bölge seçildiğini bildiren Karaosmanoğlu,<br />
“25’i OSTİM’de olmak üzere<br />
Türkiye genelinde 60 KOBİ’yle çalışma<br />
gerçekleştirdik. OSTİM’deki firmalar<br />
arasında endüstriyel simbiyoz olanaklarını<br />
hazırlayacağız.” dedi.<br />
“Dünya atığa kaynak diyor”<br />
KOBİ’lerde Kaynak Verimliliği ve<br />
OSTİM’deki Endüstriyel Simbiyoz Olanaklarının<br />
Belirlenmesi başlıklarında iki<br />
sunum yapan ODTÜ Çevre Mühendisliği<br />
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Göksel<br />
Demirer, kaynakların verimli kullanılarak<br />
üretim giderlerinin sabit kalmasının<br />
sağlanabileceğine işaret etti.<br />
Demirer “Kaynak verimliliği sadece<br />
doğal kaynakların korunması değil, endüstriyel<br />
üretimin sürdürülebilirliğinin<br />
de sağlanması. Dünya atığa kaynak diyor.<br />
Ülkemizde ise kaynak olarak kullanılabilecek<br />
atıklar çöp sahasına ya da<br />
arıtma tesislerine gidiyor.” diye konuştu.<br />
Prof. Dr. Demirer, OSTİM’deki endüstriyel<br />
simbiyoz olanakları ile ilgili<br />
sunumunda ise dünyada döngüsel ekonomi<br />
kavramının yaygınlaştığını vurguladı.<br />
Demirer, “Endüstriyel simbiyoz ile<br />
kaynakların başa dönüp tekrar kullanılması<br />
çevre ve verimliliğin yanı sıra ekonomik<br />
katkı da sağlıyor.” dedi.<br />
Danimarka, İsviçre, Çin ve İngiltere<br />
gibi ülkelerin endüstriyel simbiyoz alanlarında<br />
çalışmalar yürüttüklerini aktaran<br />
Göksel Demirer, OSTİM’de bulunan 5<br />
bin işletmenin endüstriyel simbiyoz için<br />
bir avantaj olduğunu söyledi.<br />
OSTİM Endüstriyel Simbiyoz Olanaklarının<br />
Belirlenmesi Projesi’nin ilk<br />
bulgularını aktaran Demirer şunları kaydetti:<br />
"OSTİM’de atık değişim bazlı 252<br />
tane endüstriyel simbiyoz olanağı mevcut.<br />
Bu olanaklar çerçevesinde 84 firma<br />
birbirleriyle atık değişim potansiyeline<br />
sahip. Söz konusu firmalar ağırlıklı olarak,<br />
kimyasallar, boya, metal ve metal<br />
işleme, plastik ve kauçuk, mobilya ve<br />
gıda sektörlerinde faaliyet gösteriyor."<br />
“DOĞRU<br />
HİZMETİN<br />
YANINDAYIZ”<br />
OSTİM Organize Sanayi<br />
Bölgesi Sanayici İşadamı<br />
ve Yöneticileri Derneği (OR-<br />
SİAD) 15. Olağan Genel Kurul<br />
Toplantısı’nı yaptı. Toplantıda<br />
konuşan Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Özcan Ülgener, bir yıllık<br />
faaliyetleri özetledi. 400’e yakın<br />
üye sayısıyla Ankara’nın önde gelen<br />
sivil toplum kuruluşlarından<br />
biri olduklarını belirten Ülgener,<br />
“Yönetim Kurulumuz, sanayici<br />
ve işadamlarımız için yapılan her<br />
doğru hizmetin yanında olmayı ve<br />
destek vermeyi görev saymıştır.<br />
Daha büyük bir dernek olmak için<br />
manevi desteklerinizi istiyoruz.”<br />
dedi.<br />
ORAN’dan<br />
“İyi Uygulama” turu<br />
Kayseri, Sivas ve Yozgat illerini<br />
kapsayan Orta Anadolu<br />
Kalkınma Ajansı (ORAN) kümelenme<br />
için kolları sıvadı. Bu amaçla<br />
iyi uygulamaları mercek altına<br />
alan Ajans, OSTİM’in deneyimlerini<br />
dinledi. ORAN Kalkınma<br />
Ajansı Genel Sekreter Vekili Fatih<br />
Gavgacı ve Kalkınma Kurulu üyelerinden<br />
oluşan ORAN heyetine,<br />
6 sektördeki küme oluşumları ve<br />
firmalara sağladığı katkılar aktarıldı,<br />
kümelenmenin kalkınmanın<br />
önemli bir aktörü olduğu vurgulandı.<br />
Heyet, OSTİM Mühendislik<br />
ve Tasarım Merkezi’nde de incelemelerde<br />
bulundu.
14 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />
OSSA, SEKTÖRÜN EN BÜYÜK<br />
FUARINDA BOY GÖSTERDİ<br />
OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi<br />
(OSSA), kara ve kara-havacılığı<br />
konusunda dünyanın en<br />
büyük organizasyonu olarak kabul edilen<br />
Eurosatory Fuarı’na 18 üye firması<br />
ile katıldı. OSSA firmaları, Fransa’nın<br />
başkenti Paris’te gerçekleşen fuar süresince<br />
sektörün devleri ile aynı çatı<br />
altında buluşarak ikili iş görüşmeleri<br />
gerçekleştirdi.<br />
Fuarın ilk günü, Savunma Sanayii<br />
Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir ve<br />
beraberindeki heyet, üye firmaların<br />
stantlarını ayrı ayrı gezerek şirket yetkilileri<br />
ile bilgi alışverişinde bulundu.<br />
Fuarın üçüncü gününde SSM Sanayileşme<br />
Dairesi Başkanı Bilal Aktaş<br />
ve Sağlık Bakanlığı Yatırım Modelleri<br />
Daire Başkanı Züfer Aslan “Türkiye’deki<br />
Ofset Uygulamaları” konulu<br />
sempozyumda konuştu. Aktaş ve Aslan,<br />
Türkiye’nin savunma sanayi ve<br />
sivil alandaki ofset uygulamaları konusunda<br />
attığı adımları, son gelişmeleri<br />
ve geleceğe yönelik düşüncelerini<br />
paylaştı.<br />
FUARA KATILAN FİRMALAR:<br />
Öznur Makina, Mege Teknik, Dora<br />
Makina, Gökser Makina, Tolga Plastik,<br />
Digitest, Alkan Makina, Med Makina,<br />
Arites, T-Kalıp, Cetek Makina,<br />
Er Makina, 2G Havacılık, Global Teknik,<br />
Sağlam Metal, Gür Metal, Dirinler<br />
Makina, M.F.K Makina<br />
Bölgesel<br />
Rekabet Eğitimi<br />
tamamlandı<br />
OSSA, bölgesel rekabeti geliştirmek<br />
ve üye firmalarına ihracat<br />
artışı konusunda destek sağlamak<br />
amacıyla Türkiye’de ilk kez Ege<br />
İhracatçı Birlikleri tarafından düzenlenen<br />
“Bölgesel Rekabet ve<br />
Küme Mükemmeliyeti Eğitim<br />
Programı”nı başarıyla tamamladı.<br />
Eğitime, Türkiye’nin dört bir yanındaki<br />
Kalkınma Ajansları, Ticaret<br />
ve Sanayi Odaları, Kümeler ve<br />
Bakanlıklardan yaklaşık 20 temsilci<br />
katıldı.<br />
Temiz teknolojiler için GCIP<br />
OSTİM’li üreticiler, Birleşmiş Milletler<br />
Sınai Kalkıma Teşkilatı’nın (UNIDO)<br />
Global Cleantech Innovation Programı<br />
(GCIP) hakkında, Türkiye Ulusal Proje<br />
Yöneticisi Osman Malik Atanur ve Proje<br />
Koordinatörü Arda Saygın Köstem tarafından<br />
bilgilendirildi.<br />
Atanur ve Köstem; gelişen ve gelişmekte<br />
olan ülkelerde uygulanmak üzere<br />
Silikon Vadisi’nde hazırlanan GCIP’nin<br />
Türkiye’nin de içinde bulunduğu 8 ülkede<br />
bu yıl hayata geçirildiğini kaydetti.<br />
TÜBİTAK çatısı altında yer alan Teknoloji<br />
ve Yenilik Destek Programları<br />
Başkanlığı’nca (TEYDEP) yürütülen program,<br />
temiz teknoloji alanında yenilikçi iş<br />
fikirlerini bularak girişimcilere öncülük<br />
etmeyi hedefliyor.<br />
Programın öncelikleri arasında; girişimcilerin<br />
iş kurma süreçlerinin başlatılması,<br />
temiz teknolojiler alanında çalışan<br />
KOBİ’lerin desteklenmesi, işletmelerin<br />
kurumsal kapasitesine destek sağlanması,<br />
girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi,<br />
girişimcinin; risk sermayesi,<br />
melek yatırımcılar, tüketici ve üretici vb.<br />
paydaşlar ile buluşturulması yer alıyor.<br />
GCIP ile yenilenebilir enerji, enerji verimliliği,<br />
atıktan enerji üretimi ve su verimliliği<br />
konusunda yenilikçi fikir ve projeler<br />
desteklenecek.<br />
Emin AKÇAOĞLU<br />
eminakcaoglu@gmail.com<br />
Firma bir kutudur! “Peki içinde ne var”<br />
Bence firma bir kutudur. Bu<br />
kutunun içinde çeşitli varlıklar<br />
ya da kaynaklar vardır. Bu<br />
kutuda değer yaratılır. Değer yaratma<br />
sürecinde kutunun dışından alınan<br />
‘şeyler’, kutunun içinden geçerken<br />
‘dönüşür’ ve dışarı çıkan ‘şeyler’in<br />
toplam değerinin içeri girenlerin<br />
toplamından daha büyük olması<br />
beklenir. Bu beklenti kutunun varlık<br />
sebebidir zaten. Yaratılan değer, değer<br />
yaratılırken kullanılan başlangıç<br />
değerinden daha büyükse kutu da büyür.<br />
Eğer durum tersi ise; yani, yaratılan<br />
değer kullanılan şeylerin toplam<br />
değerinden daha küçük ise bir süre<br />
sonra kutu boşalır; boş kutu olur. Kutunun<br />
boşalma sürecinde kutuya ya<br />
da kutunun sahibine kimsenin güveni<br />
kalmazsa, kutu piyasa dışında kalır ki<br />
buna ‘iflas’ denir. Dolayısıyla ‘iflas’<br />
her şeyden öte bir güven meselesidir.<br />
‘Güven’ konusu aslında başlı başına<br />
ele alınması gereken bir meseledir.<br />
Şimdi gelelim kutunun içinde ne<br />
olduğuna. Dedik ki ‘kutunun içinde<br />
çeşitli varlıklar ya da kaynaklar<br />
vardır’. Nedir bu ‘varlıklar’ ya da<br />
‘kaynaklar’ Kutunun içinde ne varsa<br />
hepsini gruplandırdığımızda karşımıza<br />
üç grup çıkar. Bunlar birincisi<br />
gözle görülebilen, elle tutulabilen<br />
kaynaklar grubudur. Mesela binalar<br />
bu gruptadır. Makinalar, büro malzemeleri,<br />
arabalar falan filan hepsi<br />
bu grupta yer alırlar. İkinci grupta<br />
görünmeyen kaynaklar vardır. Bunlar<br />
markalar, patentler, faydalı modeller<br />
gibi kaynaklara karşılık gelir.<br />
Bu tür kaynaklar genellikle yasal koruma<br />
altındadır. Fikrî ve sınaî mülkiyet<br />
haklarıyla cisimleşirler. Üçüncü<br />
grup biraz daha karmaşık bir gruptur.<br />
Bunlar da gözle görülemezler, elle<br />
tutulamazlar. Üstelik yasalarca da<br />
korunamazlar. Bu gruba ‘kabiliyetler<br />
grubu’ denmelidir. Örneğin firma denen<br />
kutunun o güne kadar oluşturduğu<br />
iş bağlantıları, iş yapma usulleri,<br />
kutunun içindeki becerili insanların<br />
becerileri, bu insanların birbirleriyle<br />
ilişkileri, birbirlerine ne kadar güvendikleri,<br />
kutunun dışındakilerin kutuya<br />
ve kutuya hükmeden insanlara ne<br />
derece güvendikleri gibi bir yığın unsuru<br />
içinde barındırır bu grup.<br />
Firma denilen kutu elbette bir yerde<br />
durur. Kutunun bulunduğu yerin<br />
bir raf olduğunu düşünelim. O rafa<br />
‘piyasa’ denir ve muhtemelen rafta<br />
birden fazla kutu bulunur. Rafın<br />
önünden müşteriler geçer. Bu geçiş<br />
esnasında her kutu görücüye çıkmış<br />
gibidir. Her kutu rafta öne geçmek<br />
ister. Bu çabaya ‘rekabet’ denir. Bazı<br />
kutular daha çok ilgi çeker. Bunlar<br />
‘rekabetçi’ kutulardır. Öne geçebilen,<br />
ilgi çekebilen kutulara bu özelliklerini<br />
neyi verdiğini anlayabilmek<br />
için yapılması gereken bir kez daha<br />
kutunun içine bakmaktır. ‘Peki içinde<br />
ne var ki’ diye sormaktır.<br />
Kutunun içindeki üç grup kaynağın<br />
tamamı rekabet gücü için gereklidir.<br />
Hangi grubun ne ölçüde gerekli olduğunu<br />
kutunun üzerinde durduğu rafın<br />
türü, yani ‘sektör’ belirler. Eğer kutu<br />
ağır sanayi rafında duruyorsa, birinci<br />
gruptaki gözle görülen elle tutulan<br />
kaynaklar hayatîdir. Yok eğer, kutu<br />
ilaç ve kimyasallar rafında ise ikinci<br />
grup önem kazanır. Fakat her durumda,<br />
rafın türünden bağımsız olarak<br />
üçüncü grup unsurlar emsalsiz bir<br />
yerdedir. Çünkü kutunun içinde her<br />
ne varsa, tüm bunları kullanışlı hâle<br />
getiren ve hatta çoğu durumda bunları<br />
inşa eden üçüncü gruptaki kaynaklardır.<br />
Dolayısıyla kutulara rekabet<br />
gücünü veren temel unsurun bir bakıma<br />
‘kabiliyetler’ olduğunu söylemek<br />
fazla iddialı bulunmamalıdır. Kutunun<br />
kabiliyetleri bir bakıma kutunun<br />
içindeki ‘insanlar’ın kabiliyetleridir.<br />
O insanların ne bildikleri, nasıl<br />
“Kutunun içindeki üç grup kaynağın<br />
tamamı rekabet gücü için gereklidir.<br />
Hangi grubun ne ölçüde gerekli olduğunu<br />
kutunun üzerinde durduğu rafın türü, yani<br />
‘sektör’ belirler. Eğer kutu ağır sanayi<br />
rafında duruyorsa, birinci gruptaki gözle<br />
görülen elle tutulan kaynaklar hayatîdir. "<br />
örgütlendikleri, kendi aralarındaki<br />
ilişkiler, nasıl öğrendikleri hayatîdir.<br />
Eğer o insanlar kutudan çıkıp giderlerse<br />
geriye kalan kutuya ‘boş kutu’<br />
bile denilebilir; içinde her ne kadar<br />
başka şeyler kalmış olsa bile. Ankara<br />
Sanayi Odası Başkanı Sayın Nurettin<br />
Özdebir’in 15 Mayıs 2014’teki<br />
TOSYÖV toplantısında yaptığı konuşmada<br />
söylediği gibi “Çalışanlar<br />
bir firmadan ayrıldıklarında geride<br />
sadece kullanılmış binalar, kullanılmış<br />
makinalar, kullanılmış büro malzemeleri<br />
kalır. Çalışan bir işletmeye<br />
değerini verenler işte o insanlardır.”.
HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 15<br />
GSYH, sabit fiyatlarla yüzde 4,3, cari fiyatlarla yüzde 14,8 arttı<br />
İLK ÇEYREKTE YÜZDE 4,3 BÜYÜME<br />
Türkiye ekonomisi, 2014 yılının birinci çeyreğinde beklentilerin üzerinde büyüdü. İlk<br />
çeyrekte Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) değeri sabit fiyatlarla yüzde 4,3 artışla 29 milyar<br />
210 milyon TL olurken, cari fiyatlarla yüzde 14,8 artışla 407 milyar 310 milyon TL düzeyinde<br />
gerçekleşti.<br />
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),<br />
2014 yılı 1. Çeyrek: Ocak-Mart dönemi,<br />
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH)<br />
verileri ne göre; üretim yöntemiyle gayri<br />
safi yurtiçi hasıla tahmininde, 2014 yılı<br />
birinci çeyreği geçen yılın aynı çeyreğine<br />
göre sabit fiyatlarla yüzde 4,3'lük artışla<br />
29 milyar 210 milyon TL oldu.<br />
GSYH değeri cari fiyatlarla yüzde 14,8 arttı.<br />
Üretim yöntemiyle gayri safi yurtiçi hasıla<br />
tahmininde, 2014 yılı birinci çeyreği<br />
geçen yılın aynı çeyreğine göre cari fiyatlarla<br />
yüzde 14,8'lik artışla 407 milyar 310<br />
milyon TL oldu.<br />
İmalat sanayi, 2014 yılı birinci çeyreğinde<br />
cari fiyatlarla yüzde 18,6’lık artışla<br />
67 081 Milyon TL, sabit fiyatlarla yüzde<br />
4,9’luk artışla 7 518 Milyon TL şeklinde<br />
gerçekleşti.<br />
Finans ve sigorta faaliyetleri, 2014 yılı<br />
birinci çeyreğinde cari fiyatlarla yüzde<br />
4,5’lik azalışla 12 839 Milyon TL, sabit<br />
fiyatlarla yüzde 13,9’luk artışla 4 005 Milyon<br />
TL olarak kayıtlara geçti.<br />
Takvim etkisinden arındırılmış sabit fiyatlarla<br />
GSYH 2014 yılı birinci çeyreği<br />
bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde<br />
4,4’lük artış gösterirken, mevsim ve<br />
takvim etkilerinden arındırılmış GSYH<br />
değeri bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,7<br />
oldu.<br />
GÜMRÜKTE BEKLEME<br />
SÜRESİ AZALIYOR<br />
Hayati Yazıcı<br />
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati<br />
Yazıcı, Ulaştırma, Denizcilik ve<br />
Haberleşme Bakanlığı ile imzalanan<br />
protokol kapsamında devreye alınacak<br />
yeni uygulamayla, sınır kapılarındaki<br />
gümrük işlemlerinin çok daha hızlı yapılabileceğini<br />
ve beklemelerin oldukça<br />
azalacağını ifade etti.<br />
Bakan Yazıcı, daha önce sınır kapılarında<br />
yapılan Ulaştırma (U-NET) kayıt<br />
ve kontrollerinin artık iç gümrüklerde<br />
yapılacağını, işlemlerin daha hızlı ve<br />
verimli yürütüleceğini belirtti.<br />
Yeni uygulama sayesinde ihracat<br />
beyannamelerinin kapanmasındaki<br />
teknik sıkıntıların da giderilmiş olacağı<br />
bilgisini veren Yazıcı, "Daha önce<br />
ortak transit (NCTS) kapsamında taşıması<br />
yapılan bir ihracat eşyasının<br />
beyannamesi, eşyanın alıcı ülkeye<br />
ulaşmasıyla kapatılıyor iken; yeni<br />
uygulamada, ülkemizi terk eder etmez<br />
ihracat beyannamesinin işlemleri<br />
tamamlanmış olacak ve beyanname<br />
kapatılacak. Böylece ihracatçımız da<br />
vergi iadesi, taahhüt kapatma gibi işlemlerini<br />
daha kısa sürede tamamlama fırsatına<br />
kavuşacak." açıklamasını yaptı.<br />
Süre 15 dakikaya iniyor<br />
Hayati Yazıcı ayrıca, Ulaştırma,<br />
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı<br />
sistemlerinde teknik bir problemin olması<br />
durumunda, daha önce 90 dakika<br />
olan sınır kapılarında bekleme süresinin,<br />
yeni uygulamayla 15 dakikaya indirileceğini,<br />
15 dakikayı geçen sistem<br />
kaynaklı kesintiler olması durumunda,<br />
kesintinin giderilmesi beklenmeden<br />
sınır geçişlerin yapılacağı bilgisini<br />
verdi.<br />
REKABET GÜCÜ VERİMLİLİĞE BAĞLI<br />
2-7 Haziran tarihleri arasında düzenlenen Verimlilik Haftası’nın açılışında konuşan<br />
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Rekabet gücünü, mevcut pazar payıyla<br />
tanımlamak yerine, sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak üretim faktörlerinin tümünü<br />
kapsayan verimlilik düzeyi olarak görmeliyiz.” dedi.<br />
150 projenin başvurduğu 2014 Verimlilik<br />
Proje Ödüllerinde Büyük Ölçekli İşletme,<br />
Orta Büyüklükteki İşletme, Küçük İşletme<br />
ve Mikro İşletme kategorilerinde toplam 22<br />
firma ve 4 kamu kuruluşu ödüllendirildi.<br />
Türkiye’nin farklı şehirlerinde yapılan<br />
etkinliklerle, verimlilik konusunun<br />
önemini vurgulandığı ve toplumun<br />
değişik kesimlerinin bu konuya<br />
ilgisini artırmanın hedeflendiği Verimlilik<br />
Haftası kapsamında 22 firma ve 4<br />
kamu kuruluşu ödüllendirildi.<br />
Ödül töreninde konuşan Bakan Işık,<br />
“İş yapma tarzımızı ve rekabet algımızın<br />
kültürel temellerini de sürekli gözden<br />
geçirmeli, eski köye yeni adetler<br />
getirmeliyiz. Rekabet gücünü, mevcut<br />
pazar payıyla tanımlamak yerine,<br />
sürdürülebilir büyümeyi sağlayacak<br />
üretim faktörlerinin tümünü kapsayan<br />
verimlilik düzeyi olarak görmeliyiz.”<br />
dedi.<br />
“Sürdürülebilir büyüme için<br />
verimlilik gerekli”<br />
Verimlilik düzeyinin, büyümenin<br />
önemli parametrelerinden birisi olduğunu<br />
belirten Işık, Türkiye’nin verimlilik<br />
artış hızında çok iyi bir düzeyde<br />
olduğunu söyledi. Verimlilik artışının<br />
hızlı olmasının, istenilen düzeyde<br />
olunduğu anlamına gelmediğini anlatan<br />
Işık, “Mesela OECD ve AB ülkeleriyle<br />
karşılaştırdığımızda, Türkiye’de<br />
işgücü verimliliği bu ülke ortalamalarının<br />
yaklaşık yüzde 60'ı düzeyinde”<br />
diye konuştu.<br />
2023 yılında Türkiye’nin yıllık büyümesinde<br />
toplam faktör verimliliğinin<br />
payının en az yüzde 30 olmasını hedeflediklerini<br />
anlatan Işık, üretim odaklı<br />
ekonomilerin sürdürülebilir büyümeyi<br />
gerçekleştirebilmeleri için mutlak olarak<br />
verimlilik artışı sağlamaları gerektiğini<br />
söyledi.<br />
ENERJİDE YOĞUNLUK HEDEFİ YÜZDE 20<br />
Taner Yıldız<br />
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı<br />
Taner Yıldız, Türkiye'nin, her bin<br />
dolarlık GSYİH'nin üretilmesi için gereken<br />
enerji miktarını gösteren enerji<br />
yoğunluğunu 2023 yılına kadar yüzde<br />
20'lere kadar düşürmeyi hedeflediğini<br />
bildirdi.<br />
Bakan Yıldız, Türkiye'nin yürüttüğü<br />
enerji verimliliği programlarının<br />
yalnızca ulusal programlar olmaktan<br />
çıkıp bölgesel ve uluslararası ilişkinin<br />
parçası olmaktan duyduğu memnuniyeti<br />
dile getirdi.<br />
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği<br />
Hurda Komitesi, üretim sürecini<br />
olumsuz yönde etkileyen ve<br />
verimliliği düşüren yüksek<br />
empüriteye sahip hurdaların,<br />
Türkiye’ye girişinin<br />
engellenmesini teminen,<br />
ithal hurdada aranması gereken<br />
asgari koşulları belirledi.<br />
Söz konusu kriterler, ABD, Avrupa<br />
ve BDT ülkelerindekine benzer bir<br />
şekilde, ithal hurda kargolarının sahip<br />
Türkiye'nin her bin dolarlık<br />
GSYİH'nin üretilmesi için gereken<br />
enerji miktarını gösteren "enerji yoğunluğu"<br />
hedefinin 2023 yılına kadar<br />
yüzde 20'lere kadar düşürmek olduğunu<br />
belirten Yıldız, Türkiye'de 1 milyon<br />
liranın altındaki enerji verimliliği projelerinde<br />
yüzde 30 civarında bir sübvansiyon<br />
bulunduğunu kaydetti.<br />
Enerji verimliliği konusunda<br />
Türkiye'nin kamu binaları başka olmak<br />
üzere birçok alanda bu işlemleri<br />
uyguladığını anlatan Yıldız, "166 binanın<br />
etüdü yapılarak, bunlarla alakalı bu<br />
grupların ihalesiyle alakalı ön hazırlıkları<br />
bitirmektedir. Sokak aydınlatmaları,<br />
led'li aydınlatmalar, pilot bölgelerde<br />
yarı yarıya bir tasarrufu gördük." diye<br />
konuştu. Yıldız, bu çalışmaların 2023<br />
hedeflerine çok ciddi katkılar sağladığın<br />
yönelik inancını söyledi.<br />
Hurdanın koşulları belirlendi<br />
olması gereken asgari kalite standartlarını<br />
belirliyor.<br />
Uzmanlar; ithal hurdanın karşılaması<br />
gereken kalite standartlarını<br />
tanımlayan kriterlerin,<br />
çelik üreticilerinin daha temiz<br />
hurda almalarına, üretim<br />
sürecinde daha az sorunla<br />
karşı karşıya kalmalarına imkân<br />
sağlayacağı ve dolayısıyla çelik<br />
sektörünün üretimini ve verimliliğini<br />
olumlu yönde etkileyeceğini belirtiyor.
16 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />
İSTİHDAMDA<br />
AĞIRLIK SANAYİDE<br />
Türkiye İstatistik Kurumu’nun<br />
(TÜİK) Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri<br />
geçici sonuçlarına göre 2012<br />
yılında 2 milyon 646 bin 153 girişim<br />
faaliyet gösterdi. Toplam katma değerin<br />
yüzde 49,6’sı sanayi ve inşaat, yüzde<br />
50,4’ü ticaret ve hizmetler sektöründe<br />
oldu.<br />
Avrupa Topluluğu'nda Ekonomik<br />
Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması’na<br />
(NACE) göre belirtilen yılda faal olan<br />
girişimlerden yüzde 40,3’ü toptan ve<br />
Türk Standartları Enstitüsü (TSE),<br />
muhtemel patlayıcı ortamlarda<br />
kullanılan teçhizatın ve koruyucu sistemlerin<br />
güvenli olarak piyasaya arzı<br />
için gerekli emniyet kuralları ile uygunluk<br />
değerlendirme prosedürlerine<br />
ilişkin usul ve esasları belirleyen 94/9/<br />
AT- ATEX (ATmospheres EXplosibles)<br />
Yönetmeliği’nin Onaylı Kuruluşu<br />
oldu.<br />
TSE, 2013 yılı Nisan ayında, Bilim,<br />
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na başvurusunu<br />
gerçekleştirdi. 2013 yılı Temmuz<br />
ayında akreditasyonunu tamamlayan<br />
Enstitü, 10 Haziran 2014 tarihi<br />
TSE, ATEX’İN<br />
ONAYLI KURULUŞU<br />
OLDU<br />
itibarıyla da Avrupa Birliği tarafından<br />
Onaylanmış Kuruluş olarak atandı.<br />
TSE’nin Avrupa Birliği Direktifleri çerçevesinde<br />
Onaylanmış Kuruluş olarak<br />
atandığı direktif sayısı 10’a yükseldi.<br />
Sanayi üretimi yüzde 4,6 arttı<br />
ÇARKLAR HIZLI DÖNDÜ<br />
Takvim etkisinden arındırılmış sanayi<br />
üretim endeksi, Nisan ayında geçen<br />
yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 arttı.<br />
Takvim etkisinden arındırılmış sanayi<br />
üretim endeksi bu yılın Nisan<br />
ayında geçen yılın aynı ayına göre<br />
yüzde 4,6, mevsim ve takvim etkisinden<br />
arındırılmış sanayi üretimi ise bir<br />
önceki aya göre yüzde 1 arttı.<br />
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),<br />
Nisan ayı Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarına<br />
göre, mevsim ve takvim<br />
etkisinden arındırılmış sanayi üretimi<br />
bir önceki aya göre yüzde 1 artış gösterdi.<br />
Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde<br />
Nisan ayında, bir önceki aya<br />
göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü<br />
endeksi yüzde 3,9, imalat sanayi<br />
sektörü endeksi yüzde 0,4 ve elektrik,<br />
gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi<br />
ve dağıtımı sektörü endeksi ise yüzde<br />
3,4 arttı.<br />
Takvim etkisinden arındırılmış sanayi<br />
üretimi de Nisanda, geçen yılın aynı<br />
ayına göre yüzde 4,6 artış gösterdi. Bir<br />
önceki yılın aynı ayına göre değişime<br />
bakıldığında ise madencilik ve taşocakçılığı<br />
sektörü endeksinde yüzde<br />
9,3, imalat sanayi sektörü endeksinde<br />
yüzde 4,2 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme<br />
üretimi ve dağıtımı sektörü<br />
endeksinde yüzde 5,8 artış görüldü.<br />
En yüksek artış<br />
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış<br />
ana sanayi gruplarında Nisan<br />
ayında bir önceki aya göre en yüksek<br />
artış yüzde 2 ile sermaye malı imalatında<br />
yaşandı.<br />
İmalat sanayi alt sektörleri incelendiğinde<br />
de Nisan ayında, bir önceki<br />
aya göre en yüksek artış yüzde 25,4<br />
ile diğer ulaşım araçlarının imalatında<br />
gerçekleşti. Bu artışı yüzde 14,5 ile<br />
makine ve ekipmanların kurulumu ve<br />
onarımı yüzde 5 ile de temel eczacılık<br />
ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin<br />
imalatı takip etti.<br />
İmalat sanayiinde Nisan ayında bir<br />
önceki aya göre en yüksek düşüş ise<br />
yüzde 6 ile tütün ürünleri imalatında<br />
gerçekleşti. Bu düşüşü yüzde 5,5 ile<br />
diğer imalatlar ve yüzde 4,7 ile elektrikli<br />
teçhizat imalatı izledi.<br />
perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının<br />
ve motosikletlerin onarımı, yüzde<br />
15,9’u ulaştırma ve depolama, yüzde<br />
12,7’si imalat sanayi sektörlerinde faaliyet<br />
gösterdi.<br />
Sanayi ve hizmet sektörlerinde 12<br />
milyon 557 bin 616 kişi çalıştı. 2012 yılındaki<br />
istihdamın yüzde 27,3 ’ü imalat<br />
sanayi, yüzde 25,4’ü toptan ve perakende<br />
ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve<br />
motosikletlerin onarımı, yüzde 10,2’si<br />
inşaat sektöründe yer aldı.<br />
Faktör maliyetiyle katma değer 389<br />
milyar 307 milyon 991 bin 372 TL oldu.<br />
2012 yılında yaratılan toplam katma<br />
değerin yüzde 49,6’sı sanayi ve inşaat,<br />
yüzde 50,4’ü ticaret ve hizmetler sektöründe<br />
oldu. Faktör maliyetiyle katma<br />
değere göre imalat sanayi yüzde 33,7<br />
payla ilk sırada yer aldı. Bunu sırasıyla<br />
yüzde 20 ile toptan ve perakende ticaret;<br />
motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin<br />
onarımı ve yüzde 7,4 ile ulaştırma<br />
ve depolama sektörü izledi.<br />
Yönetmeliğe göre; maden ocakları,<br />
kömür madeni işletmeleri, rafineriler,<br />
akaryakıt, LPG, doğalgaz depolama ve<br />
dağıtım tesisleri, kimyasal tesisler, çimento<br />
fabrikaları, geri dönüşüm tesisleri,<br />
limanlar, su arıtma sistemleri, enerji<br />
işletmeleri, pamuk iplik depo ve işletme<br />
yerleri, kozmetik imalatçıları, ağaç işleme<br />
tesisleri, gıda sanayi gibi pek çok<br />
sektörde ATEX Belgesi zorunlu. Ülkemizde<br />
ATEX Belgesi alma zorunluluğu<br />
bulunan alanlarda faaliyet gösteren<br />
yaklaşık 200 yerli firma olduğu tahmin<br />
ediliyor.<br />
Güney Kore’ye<br />
KOBİ tavsiyesi<br />
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği<br />
Örgütü (OECD) tarafından Güney<br />
Kore ekonomisine ilişkin yayınlanan<br />
en son raporda, ülkenin geçen on<br />
yılda OECD ekonomileri arasında en<br />
hızlı büyüyen ülkelerden biri olduğu<br />
belirtiliyor.<br />
Raporda, gerileyen hizmetler<br />
sektörü ve zayıf KOBİ yapılanması<br />
gibi yapısal problemlerin Güney<br />
Kore’nin büyümesini kısıtladığına<br />
dikkat çekiliyor. OECD çalışmasında,<br />
yeni girişimcilerin ve KOBİ’lerin<br />
daha fazla rol aldığı daha yaratıcı<br />
bir ekonominin ortaya çıkması için<br />
yeni strateji ve politikalar gerektiğinin<br />
altı çizildi.<br />
OECD, Güney Kore’ye, devletin firmalara<br />
desteğinin modernize edilmesi<br />
ve yeşil büyümeye odaklı dinamik<br />
bir risk sermayesi sektörünün<br />
oluşturulmasını da önerdi. Raporda<br />
ayrıca, 2014-15 dönemi için Güney<br />
Kore’nin çıktı büyümesinin yüzde 4<br />
oranında olması, enflasyonun yüzde<br />
2.5-3.5 aralığında kalması ve kamu<br />
borçlarının ise GSYH’in yüzde 35′inden<br />
az olacağı öngörüldü.<br />
KISA<br />
KISA<br />
Gazprom ve CNPC uzlaştı<br />
Rusya’nın enerji devi Gazprom ve Çin Ulusal<br />
Petrol Kurumu (CNPC) gaz tedariği için 25 milyar<br />
dolarlık ön ödeme konusunda uzlaştı. Gazprom<br />
tarafından yapılan açıklamada, Çin’e doğalgaz<br />
arzı için yapılması planlanan ana boru hattının<br />
inşasına Ağustos ayında başlanacağı bildirildi. 21<br />
Mayıs’ta imzalanan Doğalgaz Anlaşması’na göre<br />
2018 yılından itibaren Rusya Çin’e yıllık 38 milyar<br />
metreküp doğalgaz verecek.<br />
IMF, ABD’nin beklentisini düşürdü<br />
Uluslararası Para Fonu (IMF), dünyanın en büyük<br />
ekonomisi ABD’nin yaşlanan nüfus ve yavaşlayacak<br />
olan verimlilik büyümesi gibi nedenlerle 2015 yılı<br />
büyüme oranı tahminini yüzde 2.8’den yüzde 2’ye<br />
düşürdü, IMF Başkanı Christine Lagarde büyüme<br />
tahminindeki söz konusu düşüşün ilk çeyrekte<br />
gerçekleşen ekonomik daralma ile bağlantılı<br />
olduğunu açıkladı. Lagarde, yüzde 2,5 civarında<br />
enflasyonun beklendiğini ifade etti.<br />
AB’de sera gazı önlemi<br />
Avrupa Birliği (AB) tarafından, gelecek 16 yılda sera<br />
gazı emisyonunda sınırlamaya gitme çalışmalarına<br />
hız kazandırıldı. Almanya’nın ucuz kömür tüketimi<br />
geçtiğimiz dört yıl içerisinde yüzde 13 artarken<br />
İngiltere’nin de son 4 yılda 5 katına çıktı. AB’nin<br />
sera gazı emisyonunu 2030 yılına kadar yüzde 40<br />
azaltmak amacıyla 2014 Ekim ayında bir anlaşma<br />
çalışması içerisinde olduğu belirtiliyor.<br />
Çin’in küresel yayılımı artıyor<br />
2013, uluslararası birleşme ve satın almalarda Çinli<br />
firmalar için rekorların yılı oldu. Çinli şirketlerin sınır<br />
dışı işlemleri geçen yıl, bir önceki yıla göre yüzde<br />
8,8 artarak toplamda 96,4 milyar dolara ulaştı.<br />
Devlete ait enerji şirketleri, sınır ötesi birleşme<br />
ve satın almalarda baş aktörler olurken, petrol ve<br />
enerji sektörleri Çin’in yatırımlarının odak noktasını<br />
oluşturuyor.<br />
Yemen’in büyük projesi otoyol<br />
Yemen Hükümeti, liman kenti Aden ile Suudi<br />
Arabistan’ı birleştirecek olan 3.5 milyar dolar<br />
büyüklüğünde bir otoyol projesinin planladığını<br />
duyurdu. Söz konusu projenin önümüzdeki 3 ay<br />
içerisinde başlayacağı ve ülkedeki en büyük altyapı<br />
projesi niteliğinde olacağı belirtiliyor. Dünya<br />
Bankası da projenin 710 kilometrelik inşa kısmı için<br />
toplam 134 milyon dolarlık bir katkıda bulunacağını<br />
duyurdu.<br />
Kalkınmaya tezat<br />
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) G-20 ülkelerinin<br />
uluslararası ticarette aldıkları önlemler konulu<br />
raporunda, söz konusu ülkelerin Kasım 2013 ortası<br />
ve Mayıs 2014 ortası arasında kalan dönemde<br />
ticareti kısıtlayıcı 112 yeni önlemi uygulamaya<br />
koydukları ifade edildi. DTÖ Genel Direktörü Roberto<br />
Azevedo tarafından yapılan değerlendirmede<br />
içinde bulunduğumuz dönemde ticareti kısıtlayıcı<br />
önlemlerin DTÖ’nün dünya genelinde büyüme ve<br />
kalkınma için gösterdiği çabalara tezat bir durum<br />
olduğu ifade edildi.
HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 17<br />
ATO’de gerçekleşen Yerli Katkı ve Offset Paneli’nin sonuç bildirgesi açıklandı<br />
MİLLİ SANAYİNİN GELİŞMESİ İÇİN UYGUN BİR MODEL<br />
SONUÇ BİLDİRGESİ<br />
Ankara Ticaret Odası (ATO), tarafından düzenlenen 1. Kamu Alımlarında Yerli Katkı<br />
ve Offset Paneli’nin sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgeye göre; “Telafi edici mukabil<br />
ticaret” anlamına gelen ve İngilizce bir terim olan “OFFSET” yerine, kamu alımlarında<br />
yerli katkı payı şartı “Sanayi İşbirliği Modeli” olarak adlandırılacak. Bildirgede,<br />
Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın başarıyla uyguladığı modelin, milli sanayinin<br />
gelişmesi için uygun bulunduğu belirtildi.<br />
ATO Kamu Alımlarında Yerli<br />
Katkı ve Offset Uygulamaları<br />
Özel İhtisas Komisyonu<br />
tarafından 26 Mayıs’ta düzenlenen ve<br />
Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr.<br />
İsmail Demir başta olmak üzere kamu<br />
kurum ve kuruluşlarından, üniversitelerden<br />
ve sivil toplum örgütlerinden 350<br />
katılımcının bulunduğu panel sonrasında<br />
bir sonuç bildirgesi yayınlandı.<br />
Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın başarıyla<br />
uyguladığı modelin, milli sanayinin<br />
gelişmesi için uygun bulunduğu<br />
belirtilen bildirgede, benzer uygulamanın<br />
sağlık, ulaştırma, enerji, bilgi teknolojileri<br />
ve haberleşme sektörlerinde de<br />
uygulanması ve yaygınlaştırılmasının<br />
sağlanması gerekliliğine vurgu yapıldı.<br />
HEDEF YÜZDE 100 YERLİ KATKI<br />
Tüm sektörler için yerli katkı payı<br />
oranının yüzde 100 olarak hedeflenmesi<br />
ve en az yüzde 51 oranından başlaması<br />
gerektiği belirtilen bildirgede, yüzde<br />
100 katkı payı hedefine ulaşmak için<br />
kümelenme başta olmak üzere yapılması<br />
gereken bir dizi eylem sıralandı.<br />
İstihdamın sağlanması ve dış ticaret<br />
açığının kapanması ile teknoloji<br />
transferi açısından<br />
önemli olan Sanayi<br />
İşbirliği Modeli’nin<br />
asıl hedefinin marka<br />
çıkarmak olması gerektiği<br />
ve bunun için<br />
de Ar-Ge ve Ür-Ge<br />
desteklerinin artırılması<br />
gerektiğine dikkat çekilen bildirgede,<br />
üniversitelerle işbirliği yapılması<br />
gerektiği de vurgulandı.<br />
Türkiye’nin “Orta Gelir Tuzağı”na<br />
düşmemesi için yüksek katma değerli<br />
ürünlere geçmesi gerektiğine yer verilen<br />
bildirgede, kamu tedarik programı<br />
Sanayi İşbirliği Modeli’nin bu amaç<br />
kapsamında değerlendirilmesi istendi.<br />
Bildirgede, “2023 yılına kadar enerji,<br />
bilgi teknolojileri, haberleşme, sağlık<br />
ve ulaştırma sektörlerinde yapılacak<br />
kamu alımlarında Sanayi İşbirliği Modeli<br />
uygulamalarının gerçekleştirilmesi<br />
uygun görülmüştür.” denildi.<br />
“BAŞKA ROTA YOK”<br />
Paneli ve bildirgeyi değerlendiren<br />
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Salih<br />
Bezci, ATO Kamu Alımlarında Yerli<br />
Katkı ve Offset Uygulamaları Özel İhtisas<br />
Komisyonu’nun Türkiye’de bir ilki<br />
gerçekleştirerek OFFSET’i uygulayan<br />
yerli sanayici kesimi adına konuyu masaya<br />
yatırdığını söyledi. Sanayi İşbirliği<br />
Modeli’nin Türkiye’nin istihdam kapasitesini<br />
artırma, cari açığını azaltma<br />
ve teknolojisini geliştirme açılarından<br />
büyük yararı olacağına dikkat çeken<br />
Bezci, “Türkiye’nin<br />
yerli sanayisini geliştirmek<br />
ve ileri teknoloji<br />
üretmekten başka rotası<br />
yok. Yola kamu alımlarında<br />
yerli katkı payını<br />
artırarak çıkmak zorundayız.”<br />
diye konuştu.<br />
1. Kamu Alımlarında yerli katkı payı<br />
şartının ‘’Sanayi İşbirliği Modeli”<br />
(Offset) olarak adlandırılması,<br />
2. Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın<br />
başarıyla uyguladığı model, milli<br />
sanayinin gelişmesi için uygun<br />
bulunduğundan, benzer uygulamanın,<br />
sağlık, ulaştırma, enerji,<br />
bilgi teknolojileri ve haberleşme<br />
sektörlerinde de uygulanması ve<br />
yaygınlaştırılmasının sağlanması,<br />
3. “Sanayi İşbirliği Modeli” (Offset)<br />
Uygulamasının başarılı olarak yürütülmesi<br />
için koordinasyonun tek<br />
elden sağlanması amacıyla Başbakanlığa<br />
bağlı bir müsteşarlığın<br />
kurulması,<br />
4. Kurulacak olan müsteşarlığın önümüzdeki<br />
10 yıllık sürede yapılacak<br />
ana kamu tedarik programlarının<br />
planlamasının yapılarak bu tedarikler<br />
için bir “Sanayi İşbirliği<br />
Modeli” (Offset) master planının<br />
hazırlanarak sektörler arası koordinasyonun<br />
sağlanması. “Sanayi<br />
İşbirliği Modeli” (Offset) ve yerli<br />
katkı için değerlendirilecek yerli<br />
imkânların envanterinin çıkarılarak<br />
yerli ve yabancı firmalara duyurulması,<br />
5. “Yerli Katkı Payı” sektörlere göre<br />
farklılık göstereceğinden, tüm<br />
sektörlerde hedef katkı payı oranının<br />
yüzde 100 olması kaydı ile en<br />
az yüzde 51 oranından başlaması,<br />
bu konuda politikaların belirlenmesi,<br />
yüzde 100 katkı payı hedefine<br />
ulaşmak için aşağıdaki hususların<br />
izlenmesi:<br />
a.Her sektörde kümeler kurulmalı,<br />
b.Projenin muhatabı olan<br />
küme, proje ile ilgili detaylı<br />
çalışmasını yapmalı ve “Sanayi<br />
İşbirliği Modeli”nin (Offset) her<br />
dilimi sektörün gerçek durumuna<br />
göre belirlemeli,<br />
c.Bu “Sanayi İşbirliği Modeli”<br />
(Offset) programı ilgili bakanlık<br />
ve kurulacak müsteşarlık ile<br />
paylaşılarak uygulanmalı,<br />
d.“Sanayi İşbirliği Modeli”nin<br />
(Offset) dağılımını ve yüzdelerini<br />
ilgili kümeler yapmalıdır.<br />
6. “Sanayi İşbirliği Modeli”nin (Offset)<br />
denetiminin kurulacak müsteşarlık<br />
tarafından, uygulamasının<br />
da ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlar<br />
tarafından yapılması,<br />
7. İstihdamın sağlanması, dış ticaret<br />
açığının kapanması ve teknoloji<br />
transferi bakımından geçici bir<br />
süre için önemli olan “Sanayi İşbirliği<br />
Modeli”nin (Offset) asıl hedefinin<br />
marka çıkarmak olması, bunun<br />
için de Ar-Ge ve Ür-Ge desteklerinin<br />
artırılması,<br />
8. Şehir Hastanelerine alınacak medikal<br />
ürünlerin, “Sanayi İşbirliği<br />
Modeli” (Offset) Kapsamında değerlendirilmesi,<br />
9. Türkiye’nin “Orta Gelir Tuzağı”na<br />
düşmemesi için yüksek katma değerli<br />
ürünlere geçilmesi, bu konuda<br />
desteklerin artırılması, kamu<br />
tedarik programı “Sanayi İşbirliği<br />
Modeli”nin (Offset) bu amaç<br />
kapsamında değerlendirilmesi,<br />
mühendislik ve tasarım faaliyetlerinin<br />
“Sanayi İşbirliği Modeli”<br />
(Offset) ve yerli katkıda göz ününe<br />
alınması,<br />
10. 2023 yılına kadar enerji, bilgi teknolojileri,<br />
haberleşme, sağlık ve<br />
ulaştırma sektörlerinde yapılacak<br />
kamu alımlarında “Sanayi İşbirliği<br />
Modeli” (Offset) uygulamalarının<br />
gerçekleştirilmesi,<br />
11. Kamu alımlarında yerli sanayicimize<br />
ve üreticimize daha fazla<br />
güvenerek yerli sanayici ve yerli<br />
üreticiye destek verilmesi ve tercih<br />
edilmesi,<br />
12. “Sanayi İşbirliği Modeli” (Offset)<br />
konusunda yapılan bu toplantının<br />
benzer şekilde STK’lar ile sektörel<br />
bazda devam ettirilmesi,<br />
13. “Sanayi İşbirliği Modeli” (Offset)<br />
alımlarının, teknoloji transferi<br />
için faydalı olacağı; ancak yeni<br />
teknolojilerin üretimi için yetersiz<br />
kalacağı açıktır. Yeni teknolojiler<br />
için nitelikli insan yetiştirilmesi<br />
amacıyla üniversiteler ile işbirliği<br />
yapılması,<br />
14. Hâlihazırda kamuda (BTSB, TÜ-<br />
BİTAK ve diğer ilgili bakanlık/<br />
kurumlar) yürütülen ve koordine<br />
edilen çalışmalara destek verilmesi<br />
ve sonuç bildirgesinde yer alan<br />
tespit ve önerilerin dikkate alınması<br />
hususlarında panelistler ve<br />
katılımcılar görüş birliğine varmış<br />
ve sonuçların kamuoyuna açıklanması<br />
uygun görülmüştür.
18 | OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ HAZİRAN 2014<br />
KÜMEYLE İHRACATA HIZ VERDİ<br />
Hidrosil’in Genel Müdürü Erdal Burak’ın<br />
işin mutfağından gelip patronluğa<br />
uzanan bir öyküsü var. 30 kişiye<br />
istihdam sağlayan OSTİM’li sanayici,<br />
İş ve İnşaat Makineleri Kümelenmesi<br />
(İŞİM) ile birlikte ihracata daha bilinçli<br />
yaklaştıklarını, üretimlerinin yüzde<br />
25’ini ağırlıklı olarak ABD ve Rusya’ya<br />
gönderdiklerini belirtiyor. Müşterilerin<br />
işini kesintiye uğratmayacak<br />
uygulamaları da hayata geçirdiklerini<br />
kaydeden Erdal Burak, “Hizmet varsa iş<br />
var.” diyor.<br />
Mesleğe nasıl başladınız<br />
Bu işin altyapısından gelen birisiyim.<br />
12 yaşımdan beri sektörün içerisindeyim.<br />
1985 yılından 1997 yılının sonuna kadar<br />
bu sektörle ilgili bir firmada çalıştım.<br />
1998’de aynı firmada çalıştığım ortağımla<br />
Hidrosil’i kurduk. 30 çalışanımız bulunuyor.<br />
Çalışma alanınız ve ürün çeşitleriniz<br />
nelerdir<br />
Sektörümüz hem endüstriyel hem de<br />
mobil grubuna hitap ediyor. Biz mobil<br />
gruba giren, yol, maden ve iş makineleri<br />
servisleri için hidrolik silindirlerin üretimi<br />
ve revizyonunu gerçekleştiriyoruz. 2.500<br />
farklı çeşit, adet bazında 35.000 adet parça<br />
üretiyoruz. Bunun 2.000’e yakını revizyon,<br />
1.500’ü sıfırdan üretimdir.<br />
Bünyemizde üç adet makine mühendisi<br />
ve bir adet endüstri mühendisliği yüksek<br />
lisanslı metalurji ve malzeme mühendisi<br />
çalışmaktadır. Mesai saatleri içerisinde<br />
sürekli olarak proje çalışmalarımız devam<br />
etmektedir. Gelen makinenin model ve<br />
markasına göre elimizde olmayan parçalar<br />
tek tek çizilip teknik arşive eklenmektedir.<br />
“REKABET OLUŞTURUYORUZ”<br />
Kim, ne üretiyorsa üretsin yol haritasını<br />
oluşturmak, dersine çok iyi çalışmak zorunda.<br />
Piyasada, herkesin yaptığı kalemleri<br />
değil de kimsenin yapmadığı çeşitleri<br />
yaparak, yüksek model makinelerle çalıştık.<br />
Rekabet oluşturan bir yapımız var. A firması<br />
bir ürünü B fiyatına imal etmiş, “Biz<br />
de ona göre yapalım” gibi bir derdimiz<br />
yok. İşimizin kalitesi ve fiyat politikamız<br />
neyse odur. Makine parkımız, tesisimiz,<br />
personelimiz bu işin üzerine uzmanlaşmıştır.<br />
Bu nedenle ikinci bir işi düşünmüyorum.<br />
Olsa bile yine yapmam. Sonuçta<br />
Erdal Burak<br />
35.000’e ulaşmış bir ürün segmentimiz<br />
var. Bunu 70 bine kadar da çıkartabilirsiniz.<br />
Kapıdan iş gelecek diye beklemiyoruz.<br />
Piyasadaki kalemler, makine parkı belli.<br />
En başarılı çalışmalarımızdan biri de<br />
hizmet sunduğumuz yol ve maden firmalarının,<br />
makine parkı listesini çıkartıyoruz.<br />
Türkiye’deki maden, yol, havaalanı<br />
ihalelerini de takip ediyoruz. İşi yapan<br />
firmaların makine parkını araştırıyoruz.<br />
3. Havaalanı, dünyanın en büyük projelerinden<br />
bir tanesi. Orayla ilgili de şu anda<br />
bir çalışmamız var. Böylece o işler bize<br />
gelmeden ürünleri stoklarımıza koyabiliyoruz.<br />
Bu da bir haftada bitebilecek bir işi<br />
bir günde teslim etme avantajı veriyor.<br />
Çalıştığımız firmalar herhangi bir arızada<br />
makinesini yatıramıyor. Bizle ilgili bir<br />
talebi olduğu zaman, müşterimizin makinesini<br />
bekletmeden, stoklarımızdan yedek<br />
bir silindir gönderiyoruz. Bir makinenin<br />
bir gün beklemesi demek; 10 kamyonun<br />
yatması, 20 personelin beklemesi ve işin<br />
gecikmesi demektir. İnşaat, yol ve maden<br />
firmaları genelde taahhütlü çalışır.<br />
Zamanla yarışırlar. Bu anlamda müşteriye<br />
güzel bir hizmetimiz oldu. Bize artı<br />
puanlar kazandırdı. Türkiye’nin en ciddi<br />
ve en kaliteli inşaat ve maden firmalarıyla<br />
çalışıyoruz. Hizmet varsa iş var. Bunu ilk<br />
yapan firma Hidrosil’dir.<br />
“HERKES BİLDİĞİ İŞİ YAPMALI”<br />
İhracat kısmında neler yapıyorsunuz<br />
5 yıl önceki Hidrosil ile şu andakinin<br />
arasında yüzde 50 fark var. Biz her gün<br />
kendimizi geliştiren, bilgiye ve insana<br />
yatırım yapan bir<br />
firmayız. Ne iş yaparsanız<br />
yapın, Her<br />
şeyden önce insana<br />
yatırım yapmak zorundasınız.<br />
Yaklaşık<br />
5 yıl önce İŞİM<br />
Kümesi’ne üye olduk.<br />
URGE projesi<br />
kapsamında T.C.<br />
Ekonomi Bakanlığı<br />
destekli Dış Ticaret<br />
Eğitimleri aldık.<br />
Bilmediğimiz çok<br />
şeyi öğrenmiş olduk. Yurtdışı firmalarla<br />
yazışırken de, aldığımız eğitim ve desteklerden<br />
dolayı daha profesyonelce, daha bilinçli,<br />
daha sağlıklı yazışmalar yapıyoruz.<br />
4 yıldır ihracat yapıyoruz ama aldığımız<br />
eğitimlerle son 2 yıldır daha rahat ihracat<br />
yapıyoruz. Önceden 50 yurtdışı firmasıyla<br />
yazışıyorduk şu anda bu rakam 100’e çıktı.<br />
İŞİM Kümesi yurtdışından heyetler getirdi.<br />
Ürünlerimizi gördüler, bu firmalarla<br />
tanıştık ve teklif vermeye başladık. Uluslararası<br />
fuarlarda İŞİM’le ortak hareket<br />
ediyoruz. Son derece güzel bir oluşum.<br />
15’e yakın ülkeye ihracatımız var.<br />
Öncesinde farklı firmalar adı altında dolaylı<br />
yollardan ihracatımız vardı. Zaman<br />
içerisinde dış ticaret departmanı kurduk. 7<br />
yıl önce bilgisayar programlı ve raporlama<br />
yapabilen test cihazı aldık; bu test cihazı<br />
bizim işimizde kullandığımız en önemli<br />
ekipmandır. Test cihazı bir Amerikalı firmanın<br />
da dikkatini çekti. Çalışmalarımızı<br />
test edip raporlamamızın kendileri için<br />
çok önemli olduğunu bildirdi. İhracatımıza<br />
yüzde 50 olumlu katkı sağladı.<br />
Üretimimizin yüzde 25’ini ihrac ediyoruz.<br />
Ağırlıklı olarak ABD ve Rusya’ya<br />
ürün gönderiyoruz. Ukrayna, Gürcistan,<br />
İtalya, Singapur, Dubai, İspanya ve<br />
Azerbaycan’dan da müşterilerimiz var.<br />
Bizi kaliteye teşvik edecek firmalarla çalışmak,<br />
çıtayı sürekli yükseltmek arzusundayız.<br />
Hidrosil, iş makinesiyle ilgili<br />
silindirin dışında hiçbir iş yapmıyor. Bu<br />
da verimlilik ve başarı sağlıyor. İkinci bir<br />
işi kesinlikle düşünmedik; herkes bildiği<br />
işi yapmalı.<br />
KOBİ’lerin ekonomiye katkısını nasıl<br />
değerlendiriyorsunuz<br />
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız<br />
OSTİM’e geldiğinde kendisine arz ettim.<br />
Bizler bu ülkeye katma değer sağlıyoruz,<br />
dövizin dışarı çıkmasını engelliyoruz.<br />
Örnek olarak, yaptığımız bir silindirin<br />
yurtdışı fiyatı 60 bin euro. Japonya’dan 2<br />
“YERLİ ÜRÜN<br />
DAHA EKONOMİK”<br />
Bazı kişilerde ’orijinal’ alışkanlığı<br />
vardır; “Yerli ürün takmam, orijinal<br />
takarım.” Yakın zamanda bir müşterimizle<br />
yaşadık. Makinesi yeni,<br />
garanti kapsamı içinde bir makine.<br />
Kaskodan sıfırını istiyor; “Bana orijinal<br />
parça vereceksin.” diyor. Yurtdışından<br />
15 günde gelecek parça 30<br />
bin dolar, biz ise 5 bin dolar’a yapıyoruz,<br />
stoklarımızda var; makine 15<br />
gün yatmıyor. Bize vereceği 5 bin<br />
doları 5 kere kazanıyor. Firmanın<br />
sahibiyle tanıştık. 2 yıl garanti verdim<br />
ve görüşmemizden kısa bir süre<br />
sonra ürünümüzü istedi.<br />
yada 3 ayda geliyor. Biz aynı ürünü 10 bin<br />
euro’ya satıyoruz. Bizim gibi üreticiler<br />
bu ülke için çok büyük bir kazançtır. Bir<br />
KOBİ firması olarak bazı şeyleri yeni yeni<br />
öğreniyoruz. Bizde de bazı eksiklikler var.<br />
Devletin bir çok desteği mevcut. Bazılarından<br />
İŞİM Kümesi’ndeki toplantılar vasıtasıyla<br />
haberimiz oluyor.<br />
Devletten beklentileriniz<br />
Vergi oranları oldukça yüksek. Üretici<br />
firmanın belini kırıyor. Piyasa koşullarında<br />
her gün sıkıntı var. Ticaretinizde, zamanında<br />
tahsilat yapamıyorsunuz.<br />
OSTİM esnafı olmak size ne ifade ediyor<br />
Biz burada gözümüzü açtık. Ben 30 yıla<br />
yakındır OSTİM’deyim. OSTİM bir derya,<br />
ben o şekilde bakıyorum. Türkiye’nin<br />
çok ciddi üretim yapan bir bölgesi. Biz bu<br />
ülke için çalışmak ve üretmek zorundayız.<br />
Bu ülkeyi sanayiciler kalkındıracak. Herkesin<br />
taşın altına elini sokması gerekiyor.<br />
İşin mutfağından gelen,<br />
firmasının daha çok iş<br />
bağlantılarına bakan Erdal<br />
Burak’ın bir ayağı da<br />
atölyede. Burak, aralarında<br />
görev bölümü yaptıklarını,<br />
üretim yönetimini ortağı<br />
Fettah Köysüren’in<br />
sürdürdüğünü belirtiyor.
HAZİRAN 2014 OSTİM ORGANİZE SANAYİ GAZETESİ | 19<br />
TİM’in kaptan köşkü<br />
4 yıl daha Büyükekşi’de<br />
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Mehmet Büyükekşi ile devam<br />
kararı aldı. 21. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda yeniden göreve<br />
gelen Büyükekşi, "4 yıllık yeni dönemde, en az 800 milyar dolarlık<br />
ihracat gerçekleştireceğiz.” dedi.<br />
Türkiye İhracatçılar Meclisi 21'inci<br />
Olağan Genel Kurulu ve 2013 İhracat<br />
Şampiyonları Ödül Töreni, Başbakan Recep<br />
Tayyip Erdoğan ve Ekonomi Bakanı<br />
Nihat Zeybekci ile çok sayıda bakanın katılımıyla<br />
gerçekleştirildi.<br />
60 ihracatçı birliğine bağlı yaklaşık 428<br />
delege, 26 ihracatçı sektör temsilcisi tarafından<br />
oluşturulan TİM Sektörler Konseyi<br />
için oy kullandı. TİM Sektörler Konseyi'ne<br />
seçilen 26 başkan arasından tek aday olan<br />
Mehmet Büyükekşi delegelerin tamamının<br />
oyuyla tekrar başkan seçildi.<br />
“3 temel sorunun çözümü ihracat”<br />
Genel Kurul'da konuşan TİM Başkanı<br />
Mehmet Büyükekşi, "Türkiye'nin dinamik<br />
ihracatçıları olarak 2010-2013 dönemini<br />
kapsayan 4 yılda, ekonomimize tam 553<br />
milyar dolar döviz kazandırdık.” dedi.<br />
Önümüzdeki 4 yıllık dönemde en az<br />
Mehmet<br />
Büyükekşi<br />
800 milyar dolarlık ihracat yapmayı hedeflediklerini,<br />
ihracatın bu seneki sanayi<br />
üretimi artışının taşıyıcı kolonu olduğunu<br />
vurgulayan Büyükekşi, “Bugün baş etmemiz<br />
gereken üç temel yapısal sorunun çözümü<br />
de ihracattır. Yüksek cari açığımız<br />
var, çözümü ihracattır. Yatırımlarda dış<br />
kaynaklara bağımlıyız, çözümü ihracattır.<br />
Büyüme eşittir dış açık sarmalından kurtulmanın<br />
yegane yolu, yüksek katma-değerli<br />
ihracattır.” dedi.<br />
Genel Kurul toplantısından sonra yapılan<br />
TİM Sektörler Toplantısı’nda yönetim<br />
kuruluna şu isimler seçildi: Başkan Vekili<br />
Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Başkan Vekili<br />
Tahsin Öztiryaki, Başkan Vekili Süleyman<br />
Kocasert, Muhasip Üye Ali Özinönü,<br />
Ömer Burhanoğlu, Murat Akyüz, Rıza<br />
Seyyar, Noyan Gürel, Adnan Dalgakıran,<br />
Ahmet Güleç, Mustafa Satıcı ve Abdülkadir<br />
Çıkmaz.<br />
TİM Genel Kurulu'nda, 2013 yılında 1 milyar dolar<br />
üzerinde ihracat gerçekleştiren 11 firmaya ödülleri<br />
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildi.<br />
AB, GENİŞLEME YORGUNU<br />
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği<br />
(TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,<br />
ekonomik krizin, tüm dünyada<br />
olduğu gibi, Avrupa ekonomilerini de<br />
derinden etkilediğini belirterek, “Ama<br />
Avrupa Birliği bu krizden bir fırsat çıkarmayı<br />
bildi. Ekonomik ve mali sistemdeki<br />
sorunları tespit ederek, yeni<br />
düzenlemeleri hayata geçirdi. Yeni<br />
kuralları ve denetim mekanizmalarını<br />
devreye soktu. Yani AB, ekonomi yönetimini<br />
yeniden tasarladı.” dedi.<br />
AB-Türkiye Karma İstişare Komitesi<br />
(KİK), 33. Ortak Toplantısı’nda konuşan<br />
Hisarcıklıoğlu, AB’nin geleceği<br />
ve olası şoklara direnci açısından yeni<br />
düzenlemelerin son derece olumlu olduğunu<br />
ifade etti. Rifat Hisarcıklıoğlu,<br />
krizin ve ortaya konulan reçetenin<br />
acısını Avrupa kamuoyunun derinden<br />
hissettiğini, bunun çok farklı ve ciddi<br />
yansımaları olduğunu söyledi.<br />
Hisarcıklıoğlu, kriz sürecinin, birçok<br />
üye devletin siyasi iktidar yapılarında<br />
ciddi değişikliğe neden olduğunu<br />
vurgulayarak, “Bu gelişmelerin AB<br />
kurumlarındaki etkisini parlamento seçimlerinde<br />
de gördük. Son seçimlerde,<br />
Avrupa idealine şüpheyle bakanların<br />
gözle görülür başarılarına şahit olduk.<br />
AB kurumlarında yapılacak yeni görevlendirmelerle,<br />
bunun etkisini daha<br />
yakından hissedeceğiz.” diye konuştu.<br />
Bütün bu gelişmelere bağlı olarak,<br />
AB’de bir “genişleme yorgunluğu”<br />
gördüklerine dikkat çeken TOBB Başkanı<br />
Hisarcıklıoğlu, genişleme karşıtlarının<br />
kamuoyunda giderek daha fazla<br />
öne çıktığını, genişleme karşıtı söylemler<br />
giderek basında daha fazla yer bulduğunu<br />
ifade etti.<br />
Krizlere rağmen<br />
Türkiye ekonomisi büyüdü<br />
Küresel krizden bu yana, Avrupa<br />
Birliği’nde 5 milyon kişinin işini kaybettiğini<br />
belirten TOBB Başkanı, Avrupa<br />
ekonomisinin uzun süre krizin<br />
etkisini atlatamadığını, ama aynı süreç<br />
içinde Türkiye’de özel sektör olarak<br />
tam 4 milyondan fazla kişiye istihdam<br />
sağladıklarını söyledi.<br />
Hisarcıklıoğlu, batıda ekonomik kriz,<br />
kuzey ve güneyde derin siyasi krizler<br />
olmasına rağmen son dört senede,<br />
Türkiye ekonomisini her yıl ortalama<br />
yüzde 6 büyüttüklerini vurgulayarak,<br />
“İşte biz yeni enerji derken bunu kastediyoruz.<br />
Biz AB ile bütünleşmek, bu<br />
enerjiyi AB bünyesi içinde kullanmak<br />
istiyoruz.” dedi.<br />
AR-GE'YE 5.8 MİLYAR TL HARCANDI<br />
Merkezi yönetim bütçesi üzerinden gerçekleştirilen hesaplamalara göre, 2013'te<br />
Ar-Ge faaliyetleri için bir önceki yıla göre yüzde 28,9 artışla 5 milyar 828 milyon TL<br />
harcama yapıldı.<br />
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)<br />
"Merkezi Yönetim Bütçesinden<br />
Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri İçin<br />
Ayrılan Ödenek ve Harcamalar, 2013-<br />
2014" verilerini yayınladı. Merkezi yönetim<br />
bütçesi üzerinden gerçekleştirilen<br />
hesaplamalara göre 2013'te Ar-Ge için<br />
bir önceki yıla göre yüzde 28,9 artışla 5<br />
milyar 828 milyon TL harcama yapıldı.<br />
Geçen yıl merkezi yönetim bütçesinden<br />
Ar-Ge faaliyetleri için gerçekleştirilen<br />
harcamaların Gayrisafi Yurtiçi Hasıla<br />
(GSYİH) içindeki oranı yüzde 0,37,<br />
merkezi yönetim bütçe harcamaları içindeki<br />
payı ise yüzde 1,28 oldu. Bu oranlar<br />
2012'de sırasıyla yüzde 0,32 ve yüzde<br />
1,11 seviyesindeydi.<br />
2014 yılı bütçe başlangıç ödenekleri<br />
esas alınarak yapılan tahmini sonuçlara<br />
göre de merkezi yönetim bütçesinden<br />
Ar-Ge için tahsis edilen başlangıç ödeneği<br />
5 milyar 528 milyon TL oldu. Ar-<br />
Ge faaliyetlerine yönelik vergi indirim<br />
ve istisnalarının toplamı 2013'te 923<br />
milyon lira oldu. Dolaylı Ar-Ge desteği<br />
2014 için ise 1 milyar 178 amilyon TL<br />
olarak tahmin edildi.<br />
Ar-Ge için 2014 yılı merkezi yönetim<br />
bütçesinden ayrılan başlangıç ödenekleri<br />
sosyo-ekonomik hedeflere göre (bilimsel<br />
programların ve bütçelerin analizi<br />
ve karşılaştırılması sınıflaması-NABS)<br />
sınıflandırıldığında, en çok ödenek yüzde<br />
38 ile genel bilgi gelişimi (genel üniversite<br />
fonlarından finanse edilen) için<br />
tahsis edildi. Bunu yüzde 24,5 ile savunma,<br />
yüzde 16 ile endüstriyel üretim ve<br />
teknoloji, yüzde 10,5 ile genel bilgi gelişimi<br />
(diğer kaynaklardan finanse edilen)<br />
takip etti.<br />
Ar-Ge merkezlerinde<br />
en az 30 kişi<br />
istihdam edilecek<br />
5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme<br />
Faaliyetlerinin Desteklenmesi<br />
Hakkında Kanun kapsamında<br />
Ar-Ge merkezlerinde<br />
istihdam edilebilecek Ar-Ge<br />
personeli sayısının tespitine<br />
dair ekli Kararın yürürlüğe konulması;<br />
Bilim, Sanayi ve Teknoloji<br />
Bakanlığının yazısı üzerine,<br />
Bakanlar Kurulu'nca kararlaştırıldı.<br />
Buna göre, 28 Şubat 2008<br />
tarihli ve 5746 sayılı Araştırma<br />
ve Geliştirme Faaliyetlerinin<br />
Desteklenmesi Hakkında Kanun<br />
kapsamında, Ar-Ge merkezlerinde<br />
istihdam edilebilecek en<br />
az tam zaman eş değer Ar-Ge<br />
personeli sayısı otuz olarak belirlendi.<br />
DenizBank'ın<br />
ticari şubesi<br />
OFİM’de<br />
DenizBank, OSTİM'de ikinci<br />
şubesini açtı. OSTİM Finans ve<br />
İş Merkezi’nde (OFİM) hizmete<br />
giren kurum, müşterilerine ticari<br />
bankacılık hizmetleri verecek.<br />
Şubenin açılış törenine OSTİM<br />
Yönetim Kurulu, sanayiciler ve<br />
davetliler katıldı.