"ÙÙÙا" - garibantavuk
"ÙÙÙا" - garibantavuk
"ÙÙÙا" - garibantavuk
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ۗ<br />
ۖ<br />
ۗ<br />
ۖ<br />
ۖ<br />
sayfa 19<br />
The word(s)<br />
Alah lafzı<br />
"اهلل"<br />
appears in 1746 verse(s) in Quran<br />
Kur'an'da 1746 ayette geçiyor.<br />
181<br />
182<br />
قُلِ اّللَهُمَ مَاّلِكَ اّلْمُلْكِ تُؤْتِي اّلْمُلْكَ مَن تَشَاءُ<br />
وَتُذِّلُ مَن تَشَاءُ بِيَدِكَ اّلْخَيْرُ إِنَكَ عَلَىٰ كُلِّ<br />
وَتَنزِعُ اّلْمُلْكَ<br />
شَيْءٍ قَدِيرٌ<br />
تَشَاءُ مَن وَتُعِزُ تَشَاءُ مِمَن<br />
De ki: "Ey mülkün sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Dilediğini<br />
aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin." ﴾26﴿<br />
أَّلَمْ<br />
اّللَهِ<br />
إِّلَى تَرَ<br />
ّلِيَحْكُمَ<br />
اّلَذِينَ<br />
بَيْنَهُمْ<br />
أُوتُوا<br />
يَّتَوَّلَىٰ ثُمَ<br />
مِّنَ نَصِيبًا<br />
فَرِيقٌ<br />
اّلْكِّتَابِ<br />
وَهُم مِّنْهُمْ<br />
إِّلَىٰ يُدْعَوْنَ<br />
مُعْرِضُونَ<br />
كِّتَابِ<br />
Kendilerine Kitaptan bir pay verilenleri görmüyor musun ki, aralarında hüküm vermesi için Allah'ın Kitabına çağrılıyorlar<br />
da sonra içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyor. ﴾23﴿<br />
Âl-i İmrân Sûresi,Cüz 3, Ayet 23 ( سورة آّل عمران , Aal-e-Imran, Chapter #3, Verse #23)<br />
Âl-i İmrân Sûresi,Cüz 3, Ayet 26 ( سورة آّل عمران , Aal-e-Imran, Chapter #3, Verse #26)<br />
اّلْمُؤْمِنُونَ يَّتَخِذِ ّلَا<br />
ذَّٰلِكَ يَفْعَلْ وَمَن اّلْمُؤْمِنِينَ دُونِ مِن أَوّْلِيَاءَ اّلْكَافِرِينَ<br />
نَفْسَهُ اّللَهُ وَيُحَذِّرُكُمُ تُقَاةً مِنْهُمْ تَّتَقُوا أَن إِّلَا شَيْءٍ فِي اّللَهِ مِنَ فَلَيْسَ<br />
183<br />
اّلْمَصِيرُ اّللَهِ وَإِّلَى
ۗ<br />
ۗ<br />
ۗ<br />
ۗ<br />
Mü'minler, mü'minleri bırakıp inkarcıları dost edinmesin. Kim böyle yaparsa Allah ile bir ilişiği kalmaz. Ancak onlardan<br />
(gelebilecek tehlikeden) korunmanız başkadır. Allah asıl sizi kendisine karşı dikkatli olmanız hakkında uyarmaktadır.<br />
Çünkü dönüş Allah'adır. ﴾28﴿<br />
Âl-i İmrân Sûresi,Cüz 3, Ayet 28 ( سورة آّل عمران , Aal-e-Imran, Chapter #3, Verse #28)<br />
184<br />
إِن قُلْ<br />
اّلسَمَاوَاتِ<br />
تُخْفُوا<br />
وَمَا<br />
مَا<br />
فِي<br />
فِي صُدُورِكُمْ<br />
اّلْأَرْضِ<br />
أَوْ<br />
وَاّللَهُ<br />
تُبْدُوهُ<br />
عَلَىٰ<br />
يَعْلَمْهُ<br />
كُلِّ<br />
اّللَهُ<br />
قَدِيرٌ شَيْءٍ<br />
فِي مَا وَيَعْلَمُ<br />
De ki: "İçinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerdeki her şeyi, yerdeki her şeyi de bilir. Allah<br />
her şeye hakkıyla gücü yetendir." ﴾29﴿<br />
Âl-i İmrân Sûresi,Cüz 3, Ayet 29 ( سورة آّل عمران , Aal-e-Imran, Chapter #3, Verse #29)<br />
185<br />
يَوْمَ تَجِدُ كُلُ نَفْسٍ مَا عَمِلَتْ مِنْ<br />
تَوَدُ ّلَوْ أَنَ بَيْنَهَا وَبَيْنَهُ أَمَدًا بَعِيدًا<br />
بِاّلْعِبَادِ<br />
خَيْرٍ مُحْضَرًا وَمَا عَمِلَتْ مِن سُوءٍ<br />
وَيُحَذِّرُكُمُ اّللَهُ نَفْسَهُ<br />
وَاّللَهُ رَءُوفٌ<br />
erkesin yaptığı iyiliği ve yaptığı kötülüğü hazır bulacağı günde kişi, kötülükleri ile kendi arasında uzak bir mesafe<br />
bulunmasını ister. Yine Allah sizi kendisine karşı dikkatli olmanız hakkında uyarmaktadır. Allah kullarını çok<br />
esirgeyicidir. ﴾30﴿<br />
Âl-i İmrân Sûresi,Cüz 3, Ayet 30 ( سورة آّل عمران , Aal-e-Imran, Chapter #3, Verse #30)
ۗ<br />
ۖ<br />
ۗ<br />
186<br />
قُلْ<br />
وَاّللَهُ<br />
كُنّتُمْ إِن<br />
غَفُورٌ<br />
تُحِبُونَ<br />
رَحِيمٌ<br />
ذُنُوبَكُمْ ّلَكُمْ وَيَغْفِرْ اّللَهُ يُحْبِبْكُمُ فَاتَبِعُونِي اّللَهَ<br />
De ki: "Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok<br />
bağışlayandır, çok merhamet edendir." ﴾31﴿<br />
187<br />
Âl-i İmrân Sûresi,Cüz 3, Ayet 31 ( سورة آّل عمران , Aal-e-Imran, Chapter #3, Verse #31)<br />
اّلْكَافِرِينَ يُحِّبُ ّلَا اّللَهَ فَإِنَ تَوَّلَوْا فَإِن وَاّلرَسُوّلَ اّللَهَ أَطِيعُوا قُلْ<br />
De ki: "Allah'a ve Peygamber'e itaat edin." Eğer yüz çevirirlerse şüphe yok ki Allah kafirleri sevmez. ﴾32﴿<br />
Âl-i İmrân Sûresi,Cüz 3, Ayet 32 ( سورة آّل عمران , Aal-e-Imran, Chapter #3, Verse #32)<br />
۞<br />
188<br />
Şüphesiz, Allah, Adem'i, Nûh'u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak<br />
seçip âlemlere üstün kıldı.Allah her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. ﴾33-34﴿<br />
Not:Türkçesi Diyanet sitesinden alındığı için 33 ve 34 .Ayetler birlikte tercüme edilmiş.<br />
Âl-i İmrân Sûresi,Cüz 3, Ayet 33 ( سورة آّل عمران , Aal-e-Imran, Chapter #3, Verse #33)<br />
189
ۖ<br />
189 Şüphesiz, Allah, Adem'i, Nûh'u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak<br />
seçip âlemlere üstün kıldı.Allah her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. ﴾33-34﴿<br />
Âl-i İmrân Sûresi,Cüz 3, Ayet 34 ( سورة آّل عمران , Aal-e-Imran, Chapter #3, Verse #34)<br />
190<br />
Onu doğurunca, "Rabbim!" dedi, "Onu kız doğurdum." -Oysa Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilir- "Erkek, kız gibi<br />
değildir. Ona Meryem adını verdim. Onu ve soyunu kovulmuş şeytandan senin korumana bırakıyorum." ﴾36﴿<br />
Âl-i İmrân Sûresi,Cüz 3, Ayet 36 ( سورة آّل عمران , Aal-e-Imran, Chapter #3, Verse #36)