You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Euralille’deki alışveriş merkezleri ne için kullanılacak “Flambant<br />
neuf” [21] ifadesi kaderlerini tam anlamıyla ifade ediyor. İskoç bir gezgin,<br />
asilerin 1871 yılının mayıs ayında, Paris’teki Hôtel de Ville’i<br />
yakışından sonra ateşin eşsiz çekim gücünü şöyle anlatıyor: “Bu kadar<br />
olağanüstü bir güzelliği hayal bile edemezdim. Harika. Komün’deki insanların<br />
korkunç birer haydut olduğunu inkâr edemem. Ama nasıl bir<br />
sanatçılıktır o öyle! Oluşturdukları başyapıtın farkında bile değillerdi.<br />
[…] Akdeniz’in gök mavisi sularının kabarışıyla yıkanan Amalfi harabelerini,<br />
Pencap’taki Tung-hoor tapınağının harebelerini<br />
görmüşlüğüm var. Roma’yı ve daha pek çok şeyi gördüm ama bu gece<br />
gözlerime çekilen ziyafetle kıyaslanabilecek hiçbir şey görmedim.”<br />
Metropolün ağına yakalanmış kırsaldan bazı izler ve şehre dair kimi<br />
kırıntılar hâlâ duruyor. Ama sözde “sorunlu” bölgelerdeki mahalleleri<br />
canlanış etkisi altına aldı. Geçmişte en yaşanmaz sayılan bu yerlerin<br />
aslında yaşamanın bir şekilde hâlâ mümkün olduğu yegane yerler çıkması<br />
bir paradoks. Kaçak gecekondular, mobilyayla donatmanın ve<br />
dekore etmenin ancak başka bir yere taşınmadan hemen önce mümkün<br />
olduğu sözde lüks dairelerden çok daha fazla yaşanılası yerlerdir.<br />
Bugünün büyük kentleri içinde, gecekondu bölgeleri en canlı ve<br />
yaşanabilir ama aynı zamanda da tabii ki en ölümcül alanlar. Buralar<br />
küresel metropolün elektronik dekorunun öteki yüzü. Paris’in kuzeyindeki,<br />
yüzme havuzu avına çıkan küçük burjuvaların terk ettiği konut<br />
kuleler kitlesel işsizlik sebebiyle hayata döndü. Şu anda Quartier’dan<br />
[22] bile daha çok enerji saçıyorlar. Sadece ateşin değil sözlerin<br />
de sıcaklığını yayıyorlar.<br />
2005 Kasımı’ndaki büyük yangın, sık sık ileri sürüldüğü gibi uç noktada<br />
bir mülksüzleştirmenin sonucu değildi. Aksine bölgeye tam anlamıyla<br />
sahip çıkılmasıydı. İnsanlar tepeleri attığı için arabaları yakabilir<br />
ama bir aydır devam eden <strong>isyan</strong>ı sürdürebilmek, hem de polisin sıkı<br />
kontrolü altındayken bunu yapabilmek için, örgütlenmeyi bilmek, suç<br />
ortaklıkları oluşturmak gerekir. Yani bölgeyi mükemmelen bilmen,<br />
28/149