You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
14<br />
SPOR<br />
Şenol GÜNÜÇ<br />
10 Nisan 2014 Perşembe<br />
Beşiktaş'tan<br />
giden parlıyor<br />
Beşiktaş'a büyük umutlarla transfer edilmesine rağmen beklentileri<br />
karşılayamayarak gönderilen bazı oyuncular gittikleri<br />
takımlarda gösterdiği yüksek performansla dikkati çekiyor.<br />
İSTANBUL - En son UEFA<br />
Avrupa Ligi çeyrek final<br />
mücadelesinde Basel'in<br />
Valencia'yı 3-0 yendiği maçta 2<br />
gol atan eski Beşiktaşlı Matias<br />
Emilio Delgado, takımının yarı<br />
final iç avantajlı bir skor elde<br />
etmesinde önemli rol<br />
üstlenirken, Porto'nun Sevilla'yı<br />
1-0 yendiği maçta asist yapan ve<br />
bir topu da direkten dönen<br />
Ricardo Quaresma, son<br />
dönemdeki performanslarıyla<br />
parmak ısırtıyor.<br />
Siyah-beyazlıların yüksek bir<br />
bonservis bedeli karşılığında<br />
Basel'den transfer ettiği ve<br />
2006-2010 sezonlarında forma<br />
giyen Delgado, çıktığı 109<br />
karşılaşmada 25 gol kaydetti. İlk<br />
yıllarda gösterdiği performansla<br />
kaptanlığa kadar getirilen ve<br />
takımının çift kupayla kapattığı<br />
2008-2009 sezonuna önemli<br />
katkılar sağlayan Delgado, sonraki<br />
sezon ise istikrarsız futbolu<br />
nedeniyle fazla forma şansı<br />
bulamamış ve gönderilmişti.<br />
Beşiktaş'ın ardından Birleşik<br />
Arap Emirlikleri (BAE) Ligi<br />
takımı Al Jazira'ya giden<br />
Arjantinli orta saha oyuncusu,<br />
burada ilk sezonunda şampiyonluk<br />
yaşarken, 87 maçta attığı 21<br />
golle takımının önemli yıldızları<br />
arasında yer aldı. Bu performansının<br />
ardından yeniden eski<br />
takımı Basel'e geçen sezon imza<br />
atan Delgado, burada yeniden<br />
takımın vazgeçilmez oyuncuları<br />
arasına girerek takımının Avrupa<br />
Ligi'nde yarı final bileti avantajı<br />
yakalamasına önemli katkı<br />
sağladı.<br />
Beşiktaş'ta benzer problemler<br />
yaşayan bir diğer yıldız oyuncu<br />
da Ricardo Quaresma olmuştu.<br />
Inter'den büyük ümitlerle transfer<br />
edilen ve ilk sezonunda gösterdiği<br />
performansla taraftarın<br />
sevgilisi haline gelen "Q7"<br />
lakaplı futbolcu, dönemin teknik<br />
direktörü Carlos Carvalhal ile<br />
yaşadığı tartışma ve disiplinsizliği<br />
nedeniyle zamanla gözden<br />
düşmüştü.<br />
Delgado gibi BAE'de futbol<br />
hayatına devam eden Portekizli<br />
oyuncu, burada Al Ahli'de 4 ay<br />
oynamış ve yeniden eski kulübü<br />
Porto'ya geçmişti. Ülkesinde<br />
yeniden çıkışa geçen Quaresma,<br />
takımının Avrupa Ligi'nde<br />
Napoli'yi elediği ikinci tur ve<br />
Sevilla ile oynadığı çeyrek final<br />
maçlarında attığı goller ve yaptığı<br />
asistlerle takımını sırtlıyor.<br />
Siyah-beyazlılardan ayrılmasının<br />
ardından çıkışa geçen<br />
bir diğer futbolcu ise Hırvat<br />
defans oyuncusu Gordon<br />
Schildenfeld oldu.<br />
Schildenfeld, 2007-2008 ara<br />
sezonunda kadroya katılırken,<br />
"iyi görmediği" gerekçesiyle<br />
yarım sezon içinde gönderildi.<br />
Siyah-beyazlıların ardından<br />
Strum Graz'e geçen ve gösterdiği<br />
performansla Hırvatistan<br />
Milli Takımı'ına kadar yükselen<br />
Schildenfeld, kadronun<br />
değişmez oyuncuları arasına<br />
adını yazdırmayı başardı. Hırvat<br />
oyuncu, bu sezon ise<br />
Panathinaikos forması giyiyor.<br />
Alman oyuncu Roberto<br />
Hilbert 2010-2013 sezonlarında<br />
siyah-beyaz formayı giyerken,<br />
ardından Bayer Leverkusen'in<br />
yolunu tuttu. Beşiktaş'ta gösterdiği<br />
istikrarlı performansı<br />
Bundesliga'da da tekrarlayan<br />
Hilbert, takımının üst sıralarda<br />
yer almasında önemli katkı<br />
sağladı.<br />
"Karakartallar"a 8 milyon<br />
Esen: “Hocamız çok başarılı”<br />
İSTANBUL -<br />
Beşiktaş Kulübü Hukuk İşleri ve<br />
Finansmandan Sorumlu Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Melih Sami Esen,<br />
Kayserispor galibiyetiyle büyük<br />
moral bulduklarını söyledi.<br />
AA muhabirine karşılaşmayı<br />
değerlendiren Esen, takım olarak son<br />
derece doğru bir yolda ilerlediklerini<br />
kaydederek, "Sezon başından bu<br />
yana sergilediğimiz grafiği göz<br />
önünde bulundurursak, futbolumuzun<br />
daha olgunlaştığını görebiliriz. Her<br />
geçen hafta sahada daha istekli, daha<br />
coşkulu, kazanmayı daha çok isteyen<br />
bir Beşiktaş görüyoruz ve bu durum<br />
bizi fazlasıyla memnun ediyor" diye<br />
konuştu.<br />
Zorluklarla dolu bir sezon<br />
içerisinde, herkesin takdir etmesi<br />
gereken bir başarı yakalamak üzere<br />
olduklarını vurgulayan Melih Sami<br />
Esen, sözlerine şöyle devam etti:<br />
"Kimse merak etmesin, Beşiktaş<br />
Kulübü, yönetimiyle, futbolcusuyla<br />
ve teknik kadrosuyla yoluna doludizgin<br />
devam ediyor. Zorlu bir süreçten<br />
geçiyoruz, yeni bir yönetimimiz ve<br />
yeni bir futbol takımımız var.<br />
Taşların yerine oturması için tabii ki<br />
biraz zaman geçmeli. Kaldı ki aynı<br />
zamanda maçlarımızı, sürekli misafir<br />
sıfatıyla oynuyoruz. Tüm bunlara<br />
rağmen Beşiktaş, stadı yok ya da<br />
maddi gelirleri kısıtlı diye ne zirve<br />
inadından, ne de futbol oynamaktan<br />
ve başarı iddiasından vazgeçmiştir.<br />
Herkes bütün gayretiyle, kulübümüze<br />
yepyeni bir ufuk açmak için canla<br />
başla çalışıyor. Hocamız ilk senesine<br />
avro gibi yüksek bonservis<br />
bedeli karşılığında geçen<br />
Brezilyalı oyuncu Rodrigo<br />
Tabata, çıktığı 49 maçta sadece<br />
2 gol atabildi. Kötü performansının<br />
ardından 2010-2011 sezonunun<br />
başında Katar'ın Al-<br />
Rayyan takımına kiralanan<br />
Tabata, buradaki ilk sezonunda<br />
bir maçta 4 kez fileleri havalandırarak<br />
ligde tek karşılaşmada<br />
en çok gol atan oyuncu oldu<br />
ve 100 bin dolar para ödülü<br />
kazandı. Sonraki sezonda 20<br />
maçta 17 gol ve 9 asistlik performans<br />
sergileyen Tabata,<br />
Katar'da yılın futbolcusu ilan<br />
edildi.<br />
Beşiktaş'ta 1995-1996 sezonunda<br />
forma giyen ve dönemin<br />
teknik direktörü Christoph<br />
Daum tarafından beğenilmeyerek<br />
gönderilen eski Norveçli<br />
defans oyuncusu Ronny Johnsen<br />
ise daha sonra Manchester<br />
United'a transfer olurken, burada<br />
6 sezonda 4 lig şampiyonluğu,<br />
bir İngiltere Kupası ve<br />
1999 yılında bir kez de UEFA<br />
Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu<br />
yaşadı. (AA)<br />
göre son derece başarılıdır ve doğru<br />
işler yapmıştır. Önümüzdeki yeni<br />
dönemde hem oyuncularımız, hem de<br />
teknik heyetimiz birbirlerini daha<br />
fazla kanıksayacak ve daha büyük<br />
başarılara imza atacaklardır."<br />
Spor Toto Süper Lig'i ikinci bitirmenin<br />
kendileri için son derece<br />
önemli olduğunu kaydeden siyahbeyazlı<br />
yönetici, "Sezon sonunda<br />
ikincilik koltuğuna oturmak,<br />
herkesin bildiği gibi yalnızca sıralamada<br />
iyi bir derece elde etmek<br />
anlamına gelmiyor. Lig ikinciliği,<br />
Şampiyonlar Ligi'ne direkt olarak<br />
katılmanın biletidir" diye görüş<br />
belirtti.<br />
Esen, UEFA Şampiyonlar Ligi'ne<br />
katılmanın, kulübe maddi gelir<br />
sağlayacağını ifade ederek, sözlerini<br />
şöyle tamamladı:<br />
"20 milyon avro gibi bir miktarın<br />
kasamıza girmesi söz konusu. Bu<br />
rakam, hele ki şu geçiş döneminde<br />
Beşiktaş için gerçekten büyük önem<br />
taşıyor. Beşiktaş yönetimi olarak,<br />
elimize geçen her kuruşu en doğru<br />
şekilde değerlendiriyoruz.<br />
Gelirlerimiz, stadımız bittiğinde bizi<br />
rakiplerimizin üzerine çıkaracak.<br />
Yeni stadında, Şampiyonlar Ligi'ne<br />
katılmış bir Beşiktaş, tüm taraftarlarımıza<br />
büyük keyif verecek.<br />
Başkanımızın işaret ettiği tarihte<br />
bitirmeye çalışıyoruz, zaten inşaatın<br />
ne kadar hızla ilerlediği ortada. Yeni<br />
sezonda, ekonomimiz de takımımız<br />
da üst seviyede olacak." (AA)<br />
Seba, 88.<br />
yaşına yoğun<br />
bakımda girdi<br />
İSTANBUL - Beşiktaş Kulübü<br />
Onursal Başkanı Süleyman Seba, 88.<br />
yaşına yoğun bakımda girdi.<br />
Siyah-beyazlı kulübün efsane<br />
başkanı olan ve 5 Nisan 1926 tarihinde<br />
Sakarya'nın Hendek ilçesinde<br />
dünyaya gelen Seba, bir süre önce solunum<br />
yollarındaki enfeksiyon sebebiyle<br />
Ankara Gülhane Askeri Tıp<br />
Akademisi'nde (GATA) tedavi altına<br />
alınmış, daha sonra ise tespit edilen<br />
kalın bağırsak kitlesi sebebiyle, Koç<br />
Vakfı Amerikan Hastanesi'nde başarılı<br />
bir operasyon geçirmişti.<br />
Taburcu edildikten sonra ateşi yükselerek<br />
tekrar rahatsızlanan ve yeniden<br />
yoğun bakım ünitesine kaldırılan<br />
efsane başkanın sağlık durumu<br />
hakkında AA muhabirine açıklamada<br />
bulunan Seba'nın yeğeni Tayfur<br />
Havutçu, "Kendisi hala yoğun bakımda<br />
tedavi altında. Temenni ederim ki<br />
en kısa zamanda eski sağlığına<br />
kavuşarak aramıza döner. Doktorlarla<br />
sürekli görüşüyor ve konuşuyorum,<br />
zaten hep hastanedeyim. Durumu her<br />
geçen gün iyiye gidiyor. Bütün<br />
gayretler, bir an evvel tedavisini<br />
tamamlayıp eve çıkması için" diye<br />
konuştu.<br />
Süleyman Seba'nın yeğeni olmaktan<br />
gurur duyduğunu ve kendisini çok<br />
şanslı hissettiğini de söyleyen<br />
Havutçu, sözlerine şöyle devam etti:<br />
"Hastalığında sağlığında, her zaman<br />
büyük kıymet verip, saygı duyduğumuz,<br />
üzerine titrediğimiz bir insan o.<br />
Tedavi altına alındığı ilk günden bu<br />
yana sürekli yanındayız, dua ediyor ve<br />
bekliyoruz. Başkanımız kararlı ve<br />
güçlüdür. Ben ayağa kalkacağından<br />
hiçbir şüphe duymuyorum. Kendisini<br />
çok iyi tanımayanlar, Rıdvan Akar'ın<br />
imzasını taşıyan 'Beşiktaş'ın Dervişi<br />
Süleyman Seba' isimli eseri okurlarsa,<br />
eminim çok farklı yönlerini keşfedecekler.<br />
Ben, yeğeni olmanın dışında,<br />
bir Süleyman Seba hayranıyım. Koca<br />
bir ömrü Beşiktaş'a adamış, gelmiş<br />
geçmiş en saygın başkanlardan biri<br />
olmuştur."<br />
Beşiktaşlı olmanın anlamını<br />
Süleyman Seba'dan öğrendiğini de<br />
ifade eden Tayfur Havutçu, açıklamalarını<br />
şu şekilde noktaladı:<br />
"Özellikle kendi döneminde yaşattığı<br />
başarılar ve sergilediği tavırlarla,<br />
o jenerasyonun Beşiktaşlı olmasına<br />
neden olmuştur. Yalnızca ben değil,<br />
binlerce kişi Beşiktaşlılığını onunla<br />
pekiştirmiştir. Ben yalnızca 3 yıl<br />
çalışabilme fırsatı buldum. Yeri<br />
geldiğinde babacan, yeri geldiğinde<br />
sevecendi, bizlere başkan değil dosttu,<br />
arkadaştı. Süleyman Seba, mütevazı<br />
ve sevgi dolu kişiliği sebebiyle,<br />
Fenerbahçeli ve Galatasaraylı dostların<br />
da başkanı."