30.01.2015 Views

hayatimfutbol-162sayi

hayatimfutbol-162sayi

hayatimfutbol-162sayi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bu durumda, genelde kullandığı tek santrfor iki<br />

rakip stoperin arasında gezinmekle yetiniyor. Bu<br />

oyunculara direkt olarak baskı yapmaktansa,<br />

aralarındaki olası bir pas bağlantısını kesmeyi<br />

tercih ediyor. Kanat oyuncuları ve merkezde kalan<br />

iki orta saha oyuncusu rakibin iki beki ve orta<br />

sahadaki iki oyuncusundan sorumlu oluyorlar.<br />

Yani burada bire birdeki üstünlük ön plana çıkmış<br />

oluyor ve rakip takım ikinci bölgede 4’lü bir set’i<br />

aşmak zorunda bırakılıyor. 4’e 4 yapılan bu markaj<br />

oyununda Bielsa’nın temel amacı kısa pasları<br />

engelleyerek rakibini teknik kapasite açısından<br />

zorlamak. Uzun toplarla çıkamayan takımlar<br />

karşısında böylece ciddi bir avantaj elde etmiş<br />

oluyor Marsilya.<br />

Rakibi uzun topla çıktığında ise, Bielsa kendi<br />

yarı alanında yer alan oyuncularına (özellikle geri<br />

4’lü ve onların önünde yer alan 6 numaraya) sert<br />

bir pres uygulattırmayı tercih ediyor. Bu görevi<br />

üstlenecek oyuncuların ikili mücadele kazanma<br />

oranları hayati önem taşıyor. Eğer direkt oyunda,<br />

yani uzun paslarla çıkan bir rakibe karşı ikili<br />

mücadelelerde ayakta kalamazsanız, sürekli<br />

top kayıpları yaparak sistemi işletemez hale<br />

geliyorsunuz.<br />

Genel olarak düşünce oldukça basit: Rakibi uzun<br />

oynamaya zorlamak ve savunmadaki oyuncuların<br />

yardımı ile tüm ikili mücadeleleri kazanıp hızlı bir<br />

şekilde yeniden hücuma çıkmak.<br />

Marcelo Bielsa yarattığı bu sistemde ileride<br />

iki hücum oyuncusu ile rakip stoperlere pres<br />

yapmayarak, kendi yarı sahasında 1 oyuncu<br />

fazla kullanma hakkına sahip oluyor ve böylece<br />

sistemindeki ikili mücadele kazanma oranını<br />

arttırma şansı doğuruyor.<br />

Yönetim mi haklı Bielsa mı<br />

Bazı teknik adamların niçin Türkiye’ye<br />

gelmemeleri gerektiği hal ve tavırlarında saklıdır.<br />

“Deli mi Dahi mi” diye kendimize sorarken Bielsa<br />

hakkında, ülkemizde referanduma gitmek zorunda<br />

kalabiliriz. Alışılmışın dışındaki demeçleriyle El<br />

Loco çalıştırdığı kulüplerin yönetimleriyle çoğu<br />

zaman ters düşmüş fakat idealist huyundan<br />

asla ödün vermemişti. Marsilya’da da bu durum<br />

değişmedi.<br />

Sezon başında başkan Vincent Labrune’ün<br />

transferler konusunda Bielsa’dan bağımsız<br />

hareket etmesi Arjantinliyi çileden çıkarmaya<br />

yetti de arttı bile. Henüz görevini yeni<br />

devralmışken Valbuena’nın Dinamo Moskova’ya<br />

satılması ve istediği oyuncuların alınmaması<br />

Bielsa’yı basın toplantısı yaparak yönetimi kurşuna<br />

dizmeye sevk etti.<br />

Olaylı geçen toplantıda El Loco, “Gönderilen<br />

oyuncular hakkında bir bilgim yoktu, açıkçası kimse<br />

bana bir şey sormadı. Transfer edilen diğer isimlere<br />

gelecek olursak, hiç biri benim yönetime sunduğum

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!