07.02.2015 Views

türkistan'da rus işgalleri ve bu işgallerin - Gazi Eğitim Dergisi

türkistan'da rus işgalleri ve bu işgallerin - Gazi Eğitim Dergisi

türkistan'da rus işgalleri ve bu işgallerin - Gazi Eğitim Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

TÜRKİSTAN’DA RUS İŞGALLERİ VE BU<br />

İŞGALLERİN NEDENLERİ ÜZERİNE FARKLI<br />

YAKLAŞIMLAR<br />

Yrd. Doç. Dr. Memet YETİŞGİN *<br />

Özet<br />

Rusların Türk toprakları üzerinde asırlarca devam eden yayılmacılığının son<br />

halkasını oluşturan Rusların Türkistan’ı işgalleri on dokuzuncu asır ortalarında<br />

başlamış, 1880’lerde son <strong>bu</strong>lmuştur. Ruslar işgallerine gerekçe olarak göçebelerin<br />

kanunsuz davranışlarını, Rus topraklarına saldırılarını, geri kalmış toplumlara<br />

medeniyet götürme amacını <strong>ve</strong> dönemin emperyalist ruhunu göstermişlerdir. Rus<br />

yayılmacılığının <strong>ve</strong> işgallerinin genel nedenleri arasında ise ekonomik, siyasî, askerî,<br />

ticarî <strong>ve</strong> ziraî sebepler yer almıştır. Türkistan’ın zenginliği, ticaret yollarına nüfuzu,<br />

Rus-İngiliz rekabetindeki avantajları, Türk hanlıklarının zayıflığı <strong>ve</strong> Türkistan’a yönelik<br />

dış yardımların olmayışı Rusya’nın Türkistan’daki işgallerini mümkün kılan nedenler<br />

olmuştur.<br />

Rus askeri hareketlerinin yoğunlaştığı 1860’lardan 1880’lere kadar Hi<strong>ve</strong>,<br />

Buhara <strong>ve</strong> Hokan Hanlıkları ile Türkmenistan Ruslar tarafından işgal edilmiştir.<br />

Türkmenistan <strong>ve</strong> Hokan toprakları Rusya’ya ilhak edilirken, Buhara <strong>ve</strong> Hi<strong>ve</strong><br />

hanlıklarının çarlık rejimine bağımlı statüsüne müsaade edilmiştir.<br />

Anahtar Kelimeler: Türkistan, Rusya, Rus-İngiliz Rekabeti, Buhara <strong>ve</strong><br />

Türkmenler.<br />

* Kahramanmaraş Sütçü İmam Üni<strong>ve</strong>rsitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü.


548<br />

RUSIAN INVASIONS AND DIFFERENT VIEWS ABOUT REASONS FOR<br />

THESE INVASIONS IN TURKISTAN<br />

Abstract<br />

Russian invasions in Turkistan were the last stage of the ages-old Russian<br />

expansion in Turkish lands, which started in the mid-nineteenth century and ended in<br />

1880’s. The Russians claimed lawless actions of nomads, raids into Russians lands,<br />

bringing civilization to backward peoples and current imperialist spirit as reasons for<br />

their invasions. General reasons for Russian invasions, howe<strong>ve</strong>r, were economical,<br />

political, military, commercial and agricultural. Turkistan’s richness, superior position<br />

in controlling commercial routs, advantages in Anglo-Russian rivalry, weakness of local<br />

khanates and absence in receiving foreign help were reasons that made Russian<br />

invasions possible.<br />

With intensi<strong>ve</strong> military actions between 1860’s and 1880’s, the Khanates of<br />

Khiva, Bukhara and Khokand and Turkmenistan were invaded by the Russians. While<br />

Turkmenistan and lands of Khokand were incorporated into Russia, vassal status of the<br />

Khanates of Bukhara and Khiva was allowed under the tsarist regime.<br />

Key Words: Turkistan, Russia, Anglo-Russian Rivalry, Bukhara and Turkmen.<br />

Avrupa’da Karadeniz’in kuzeyinde <strong>ve</strong> Volga Vadi’sinde yer alan Türk<br />

toprakları ile Ural Dağlarının doğusunda, Asya kıtası üzerinde yer alan Sibirya, Kazak<br />

bozkırları <strong>ve</strong> Türkistan vahaları 1550’lerde başlayan <strong>ve</strong> sürekli genişleme şeklinde<br />

kendisini gösteren Rus yayılmacılığı sonucu Rusların eline geçmiştir. Ruslar 1580’lere<br />

kadar Volga bölgesi ile Ural Dağlarına kadar olan yerleri, <strong>bu</strong> tarihten on sekizinci asrın<br />

ilk yarısına kadar Sibirya’yı, on dokuzuncu asır ortalarına kadar stepleri <strong>ve</strong> <strong>bu</strong> asrın<br />

ikinci yarısında da vahalar bölgesi olan Türkistan hanlıklarını <strong>ve</strong> Türkmenistan’ı ele<br />

geçirmişlerdir.<br />

Türkistan’daki son bağımsız Türk hanlıkları <strong>ve</strong> Türkmen toprakları on<br />

dokuzuncu asrın ikinci yarısında yapılan Rus işgalleri ile ya Rusya’ya ilhak edilmiş—<br />

Türkmenistan, Hokand Hanlığı gibi—ya da bağlı devletçikler—Buhara <strong>ve</strong> Hi<strong>ve</strong>


549<br />

hanlıkları—haline getirilmiştir. Ruslar Türkistan’daki işgalleri ile ilgili olarak<br />

kendilerine uygun <strong>ve</strong> işgallerini haklı çıkaracak iddialarda <strong>bu</strong>lunurken, genel<br />

yaklaşımlar Rus işgallerini emperyalist yayılma, ekonomik çıkarlar, bölgedeki geri<br />

kalmışlık, şahsi ihtiraslar, güç dengelerindeki uygunsuzluk gibi yaklaşımlarla<br />

açıklamaya çalışmıştır.<br />

Bu çalışma Rusların on dokuzuncu asrın ikinci yarısında Türkistan’daki<br />

işgalleri üzerinde durmakta, <strong>bu</strong> işgallerin nedenlerini incelemektedir. İşgallerin<br />

nedenlerini incelerken Rus yaklaşımları ile genel yaklaşımları ortaya koymaktadır.<br />

Ruslara Göre Türkistan’daki İşgallerin Nedenleri<br />

On dokuzuncu asrın dünya politikasını belirleyen Avrupalı büyük güçler<br />

arasında “güç dengesi” temelinde bir uluslararası politika takip edilmiştir. Büyük<br />

devletler bir yandan kendi gücünü <strong>ve</strong> toprağını artırmak için türlü entrikalar yaparak <strong>ve</strong><br />

saldırgan davranışlar sergilerken, diğer taraftan rakiplerinin yaptığı aşamaları dikkatle<br />

izlemişlerdir. Dönemin iki büyük emperyalist devleti olan Rusya <strong>ve</strong> İngiltere birbirini<br />

sıkı takibe almıştır. Rusya’nın I. Petro (1682-1725) devrinden beri izlediği yayılmacılık<br />

<strong>ve</strong> sıcak sulara inme politikası Rusları Akdeniz <strong>ve</strong> Hint Okyanusu’na ulaşmaya teşvik<br />

ederken, Akdeniz <strong>ve</strong> Hint Okyanusu’nda hayati çıkarları olan İngilizleri kuşkulandırmış<br />

<strong>ve</strong> tedbirler almaya itmiştir. Birbirilerini kontrol etmeye çalışan <strong>bu</strong> güçler<br />

yayılmacılıkları için de “haklı” gerekçeler sunma ihtiyacı içerisinde olmuşlardır. Bu<br />

bağlamda Ruslar Orta Asya’daki Türk topraklarını ele geçirirken birçok iddialar ileri<br />

sürmüşlerdir.<br />

Steplerin (Bozkırların—Kazakistan) Ruslar tarafından ele geçirilmesi Rus<br />

görüşlerine göre oradaki bir kısım göçebelerin on sekizinci asrın ilk yarısında Rus<br />

idaresini istemesiyle başlamıştı. Bunda Kazaklar üzerinde büyük baskı <strong>ve</strong> yıkımlara yol<br />

açan Moğol asıllı Kalmukların etkisi büyük olmuştur. Kalmuklara karşı Kazaklar<br />

Rusya’dan yardım dilemek zorunda kalmıştır. 1 Bölgeye hâkim olmaya çalışan Ruslar<br />

1 Baymirza Hayit, Türkistan Devletlerinin Millî Mücadeleleri Tarihi, Ankara: Türk Tarih<br />

Kurumu, 1995, s. 53; Akdes Nimet Kurat, Rusya Tarihi: Başlangıçtan 1917’ye Kadar, Ankara:


550<br />

yerli göçebe halkları tam egemenlik altına alamamıştır. Göçebelerin bağımsız<br />

davranışları, Rus yayılmacılığı için, en önemli özürlerden birisini oluşturmuştur.<br />

Ruslara göre, bölgedeki Kazaklar arasında savaşlar olduğu gibi, kervanlara <strong>ve</strong><br />

Rus tüccarlarına saldırılar eksik olmuyordu. Rus hâkimiyetine giren Kazaklarla<br />

girmeyenler arasında da mücadeleler devam ediyordu. Ruslar kendi idarelerindeki <strong>bu</strong><br />

kimseleri korumak için etik olarak sorumlu idi. Böylece, bölgedeki Rus unsurunu, Rus<br />

idaresi altında olanları, tüccar kervanlarını <strong>ve</strong> “düzeni” korumak için Ruslar yeni<br />

toprakları almak zorunda kalmıştı. Bu amaçla sınır boyunca ileri askerî karakollar<br />

kurup, sınır valilikleri olan Oren<strong>bu</strong>rg <strong>ve</strong> Batı Sibirya Genel Valileri—her zaman aynı<br />

görüşte olmasa da—yeni yerler almak için ortak hareket içinde olmuşlardı. İlk olarak<br />

Sibirya Genel Valisi Kont Speranski gönderdiği askeri birliklerle Bozkırların işgalini<br />

sürdürmüştü. 2<br />

Ruslar işgal ettikleri toprakların “kendilerine ait” olmasını sağlamak için planlı<br />

<strong>ve</strong> sürekli bir yayılma içindeydiler. Hazar kıyısındaki Rus elindeki topraklarla, Batı<br />

Sibirya arasında—bir başka deyişle Rusya ile bağımsız Türk hanlıkları arasında—uzun<br />

bir sınır <strong>bu</strong>lunmaktaydı. Ruslar <strong>bu</strong>ralara yaptıkları askerî kaleler, yerleştirdikleri Rus<br />

Kazakları <strong>ve</strong> askerî birliklerle bir yandan kendi sınırlarını korurken, diğer yandan yeni<br />

işgaller için zemin hazırlamaktaydılar. 1850’lere gelindiğinde Rusların Bozkırlar<br />

üzerindeki varlığı Hazar Denizi’nin kuzey-doğu kıyısında inşa ettikleri Novo-Petrovski<br />

kalesinden başlayarak doğuya doğru Aral Denizi <strong>ve</strong> İli Nehrine <strong>ve</strong> Tanrı dağlarına<br />

ulaşan bir hattın gerisinde inşa edilmiş askeri karakollar, kaleler <strong>ve</strong> kaleler etrafında<br />

yumaklaşan yerleşim yerlerinden ibaretti. Asker, sivil, kadın, erkek, çocuk sayısı olarak<br />

<strong>bu</strong>ralarda 400.000 Rus <strong>bu</strong>lunmaktaydı. Bölgede 23 battalion (alay—bir battalion<br />

yaklaşık 700 askerden oluşmaktaydı) görev almaktaydı. 3<br />

Türk Tarih Kurumu, 1948, s. 347; Sadettin Gömeç, Türk Cumhuriyetleri <strong>ve</strong> Toplulukları<br />

Tarihi, İstan<strong>bu</strong>l, Akçağ, 2003, s. 73.<br />

2 M. Romanovski, Notes on the Central Asian Question, Calcutta: Office of Superintendent of<br />

Go<strong>ve</strong>rnment Printing, 1870, s. 4.<br />

3 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 5.


551<br />

Ruslar elinde olan <strong>ve</strong> Hazar kıyısındaki Petrovski kalesi ile Aral Denizi<br />

kuzeyinde Perovski kalesi arasında 600 <strong>ve</strong>rst 4 <strong>ve</strong> oradan da doğudaki İli kalesi arasında<br />

400 <strong>ve</strong>rstlük bir mesafe <strong>bu</strong>lunmaktaydı. Bu durumda Rus işgali altındaki Kazak<br />

bozkırları ile özgür Türk hanlıkları arasında yaklaşık 1000 <strong>ve</strong>rst mesafelik bir sınır<br />

<strong>bu</strong>lunmaktaydı. Bu uzun mesafede kontrolü sağlamak maddî <strong>ve</strong> askerî olarak zordu.<br />

Bu zorluğun <strong>ve</strong>rdiği gü<strong>ve</strong>nle Hanlıklar, Rusların kendilerinin saydığı bozkırlara<br />

saldırılar düzenlemekte, saldırılara engel olamamakta <strong>ve</strong>ya saldırılara göz<br />

yummaktaydı. Ayrıca hanlıklar kendi geleceklerini gü<strong>ve</strong>nde görme saflığı içindeydi.<br />

Ruslar ise bölgedeki ileri kale <strong>ve</strong> karakollarını sıklaştırmakta, yeni kaleleri daha<br />

ilerilerdi inşa etmekte <strong>ve</strong> <strong>bu</strong>ralara daha fazla askerî birlikler yerleştirmekteydi. Bu tür<br />

Rus davranışları 1834’te bölgeyi incelemek üzere Savaş Bakanlığınca gönderilen<br />

General Verigin’in <strong>ve</strong> daha sonraları General Annenkov <strong>ve</strong> General Hasford gibi<br />

bölgede genel valilik yapmış üst düzey Rus adamlarının raporları doğrultusunda icra<br />

edilmekteydi. Bölgeye yerleştirilen Rus birlikleri “sadece savunma için değil,<br />

gerektiğinde saldırgan tutum için” yerleştirilmekteydi. 5<br />

Ruslara göre saldırgan göçebeler, hırsızlar <strong>ve</strong> kendilerine saldırıda <strong>bu</strong>lunanlar<br />

sürekli hanlıklarda gü<strong>ve</strong>nli korunak <strong>bu</strong>lmaktaydı. Hatta Hokand <strong>ve</strong> Hi<strong>ve</strong> hanlıklarından<br />

saldırılar da eksik olmamaktaydı. 6 Bölgede siyasî ajan olarak görev yapmış olan<br />

Terentyef Rus ilerlemelerinin zorunluluklardan kaynaklandığını, “hiçbir kanun<br />

tanımayan sadece güçten anlayan ilkel yerlilerin sürekli sınırlara tecavüz ederek, Rus<br />

tebaasından olanları kaçırmalarını <strong>ve</strong> <strong>bu</strong>nların binlercesini Orta Asya pazarlarından köle<br />

olarak satmalarının” etkili olduğunu yazmıştır. Ayrıca, kendilerinin <strong>bu</strong> saldırılara<br />

karşılık <strong>ve</strong>rmesinin durumu daha karmaşık yaptığını <strong>ve</strong> karşılıklı düşmanlığı artırdığını,<br />

<strong>bu</strong>nun önlenmesi için sınırlarda karakollar kurulduğunu, <strong>bu</strong> sefer de Orta Asya<br />

hanlıkları ile ilişkilerin sıkıntıya girdiğini <strong>ve</strong> neticede <strong>bu</strong> hanlıkların da ele geçirilmesi<br />

zorunluluğunun doğduğunu iddia etmiştir. 7 Dönemin Rus dış işleri bakanı Prens<br />

4 Bir <strong>ve</strong>rst yaklaşık 3.500 feet’e eşit. Bir feet ise bir metrenin 1/3’üne eşit bir uzunluk ölçüsü idi.<br />

5 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 6-7.<br />

6 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 6-7.<br />

7 M. A. Terentyef, Russia and England in Central Asia, volume 1, translated by F. C. Daukes,<br />

Calcutta: The Department Pres, 1876, s. 153-154.


552<br />

Gorchakov iddiasında ise göçebe Türk toplumlarının kanunsuz hareketleri, sürekli<br />

saldırganlıkları, medeniyet seviyesinde gerilikleri <strong>ve</strong> onların medenileştirmesi gereği<br />

gibi nedenlerin Rus yayılmacılığını zorunlu tuttuğunu belirtmiştir. 8 Rus iddialarından<br />

bir diğeri, kendi işgalleri ile diğer Avrupalı devletlerin—İngilizlerin Amerika’da yaptığı<br />

gibi—yayılma gerekçelerinin aynı olduğu iddiası idi; geri kalmış yerlere medeniyet<br />

götürmek. 9 Gorchakov <strong>ve</strong> Terentyef’in iddiası olan “medenî” Rusların geri kalmış<br />

toplumlara karşı “zorunluluk” karşısında yayılmacılık yaptığı fikri bir başka Rus<br />

tarafından yalanlanmış, Rus yayılmacılığının önceden düşünülmüş düzenli <strong>ve</strong> yerinde<br />

planlarla gerçekleştirildiği belirtilmiştir. 10<br />

Kölelik iddiası ile Orta Asya Türk hanlıklarını suçlayan Ruslar, binlerce<br />

Rus’un ağır şartlar altında <strong>bu</strong>ralarda köle olarak tutulduğunu iddia etmişlerdi. İngiliz<br />

gazetesi The Daily Telegraph Rusların İngiliz-Hindistan hükümetini Türkmenlere ateşli<br />

silahlar <strong>ve</strong>rmekle <strong>ve</strong> savaş taktikleri öğretmekle suçlamasının yersiz olduğunu<br />

belirttikten sonra, 40,000 kölenin Türkmenler elinde acı <strong>ve</strong> ızdırap çektiği yaygarasına<br />

da inanmanın zorluğunu dile getirmiştir. 11<br />

Ruslar kendi “material” (maddî) <strong>ve</strong> “moral” (ahlaki) değerlerinin hanlıklardan<br />

daha üstün olduğunu <strong>ve</strong> <strong>bu</strong>ndan dolayı yayılmacılıklarına uygun bir ortam <strong>bu</strong>lunduğunu<br />

iddia etmekteydiler. 12 Bu bağlamda Dostoeviskii gibi Rus aydın <strong>ve</strong> yazarları da<br />

Rusya’nın Asya’da gelişmesi <strong>ve</strong> “geri kalmış” <strong>bu</strong> yerleri medenileştirmesi gerektiğini<br />

savunmuşlardır. Asya, Rus yayılmacılığı için “ideal alan” olarak algılanmıştır. 13<br />

Ruslar bölgedeki yerel halklar için “barbar” <strong>ve</strong> “yarı-vahşi” 14 gibi yakıştırmalar<br />

ile kendilerini “medeni” görmekte, üstün konumlarının ise yayılmacılığı haklı<br />

8 Dominic Lie<strong>ve</strong>n, British Documents on Foreign Affairs: Reports and Papers from the<br />

Foreign Office Confidential Print, Russia, 1859-1880, volume 1, Frederick, Md.: Uni<strong>ve</strong>rsity<br />

Publication of America, 1983, s. 287.<br />

9 Hayit, Türkistan Devletlerinin Millî Mücadeleleri Tarihi, s. 79.<br />

10 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 2.<br />

11 The Daily Telegraph, July 9, 1879.<br />

12 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 6.<br />

13 Nicholas V. Raisanovsky, “Asia Through Russian Eyes,” Russia and Asia: Essays on the<br />

Influence of Russia on the Asian People, Stanford, California: Hoo<strong>ve</strong>r İnstitution Press, 1972, s.<br />

17.<br />

14 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 17.


553<br />

çıkardığını iddia etmekteydiler. Gerek dışişleri bakanı Gorchakov, gerekse de General<br />

Skobelev önyargılı duygu <strong>ve</strong> düşüncelere sahiptiler. Gorchakov, “Asyalıların görünür<br />

<strong>ve</strong> hissedilir gücün dışında hiçbir şeye saygı göstermediğini” ifade etmiş, 15 Skobelev ise<br />

“ Asya’da barışın süresinin düşmana karşı yapılan kıyım ile doğru orantılı olduğunu, ne<br />

kadar ağır darbe indirirsen onların (Asyalıların) o kadar uzun süre sessiz kalacağını”<br />

dile getirmiştir. 16<br />

Bölgede görev yapan General Verigin, General Annenkov <strong>ve</strong> Batı Sibirya<br />

valisi General Hasford Steplerin işgalinin tamamlanması konusunda görüş<br />

bildirmişlerdir. 17 1854’te Rus imparatorluğu en yüksek kurumları aracılığı ile Oren<strong>bu</strong>rg<br />

ile Sibirya arasında kalan yerlerdeki bağımsız Hanlıkların topraklarını alarak, daha<br />

kullanışlı <strong>ve</strong> avantajlı bir yol kurmak istemişlerdi. Kırım Harbi (1853-1856) nedeniyle<br />

<strong>bu</strong> proje askıya alınmış, ancak <strong>bu</strong> harpten sonra projeye destek <strong>ve</strong>rilmiş, Ruslar<br />

planlarına devam ederek 1854 ile 1860 yılları arasında İli bölgesinde ilerleyerek Vernoe<br />

kalesi <strong>ve</strong> Kastek askerî üslerini kurmuşlardır. 18 Bu üslerin amacı Türkistan’da yapılacak<br />

ilerlemelere kolaylık sağlamaktı.<br />

Ruslara göre işgalin nedenlerinden birisi Hanlıkların Rusya ile yaptığı ticarette<br />

kendilerinin daha zararlı olmasıydı. Romanovski’ye göre Buhara’dan Rusya’ya gelen<br />

tüccarlardan <strong>ve</strong>rgi <strong>ve</strong> resim alınmazken, Rusya’dan Türkistan’a giden tüccarlardan<br />

yabancılara uygulanan malın %10’u oranında ağır <strong>ve</strong>rgiler alınmaktaydı. 19<br />

Genel Olarak Türkistan’ın Ruslar Tarafından İşgalinin Nedenleri<br />

Türkistan’daki siyasî ayrışma bölgenin zayıflamasına yol açmıştı. Özbek<br />

Hanlığı dağılınca Kazaklar ayrılmış, Hi<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> Buhara hanlıkları kurulmuştu. 1700<br />

Tarihinde üçüncü bir ayrılma ile Hokand Hanlığı ortaya çıkmıştı. Kalmuk tehlikesinden<br />

15 Mehmet Saray, The Russian, British, Chinese and Ottoman Rivalty in Turkestan, Ankara:<br />

Türk Tarih Kurumu, 2003, s. 16.<br />

16 Charles Marvin, The Russian Advance towards India: Con<strong>ve</strong>rsations with Skobeleff,<br />

Ignatieff, and other Distinguished Russian Generals and Statesmen, on the Central Asian<br />

Question, Peshawar: Saeed Book, 1984, s. 98-100.<br />

17 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 7.<br />

18 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 10.<br />

19 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 6 .


554<br />

sonra Kazaklar da üç cüze ayrılmıştı. 20<br />

Türk halkının daha küçük parçalara bölünerek<br />

birlik yapılarındaki meydana gelen siyasî ayrılmalar yabancı yayılmacılar için büyük<br />

fırsatlar sunmuştur. Bu sayede 1730’larda Ruslar türlü iddialarla Kazakları kolaylıkla<br />

<strong>ve</strong> belli aşamalarla hâkimiyetleri altına almışlardır.<br />

On dokuzuncu asır ortalarında henüz Rus hâkimiyetine girmemiş <strong>ve</strong><br />

bağımsızlığını sürdürmekte olan Türkistan’daki Türk topraklarını Hi<strong>ve</strong>, Buhara <strong>ve</strong><br />

Hokand hanlıkları ile Türkmenlerin bağımsız <strong>ve</strong> birlikten yoksun bir hayat sürdükleri<br />

Türkmenistan oluşturmaktaydı. Hi<strong>ve</strong>, Buhara <strong>ve</strong> Hokand hanlıklarında yaklaşık altı<br />

milyon insan yaşamaktaydı.<br />

Hanlıklar devamlı kendi aralarında kavgalı <strong>ve</strong> savaş<br />

halindeydi. Hanlıkların hükümetleri içerisinde süreklilik gösteren <strong>ve</strong> içinde çıkılmaz<br />

problemler <strong>bu</strong>lunmaktaydı. Hanlıklardan Buhara kısmen Ruslarla dostluk içinde idiyse<br />

de diğerleri düşmanca tavırlar sergilemekteydi. 21<br />

Rusların sahneye çıktığı sıralarda<br />

Türkistan daha yeni yeni asırlarca süren yabancı işgal <strong>ve</strong> baskısından kurtulmaktaydı. 22<br />

Geçmişte dünya imparatorlukları kurmayı başarmış olan Türkistan on<br />

dokuzuncu asırda modernlikten uzak, geri kalmış bir manzara arz etmekteydi. Askerî<br />

alanda <strong>bu</strong> gerilik kendisini daha açık göstermekteydi. 23<br />

Rus işgallerine karşı genellikle<br />

sayıca üstün yerli kuv<strong>ve</strong>tlerle mücadele edilmişse de hemen hemen her seferinde<br />

yenilmişlerdi. Bunda hem askerî eğitimin <strong>ve</strong> yapılanmanın yetersizliği, hem de modern<br />

silahların eksikliği etkili olmuştu. Ayrıca yerleşik hayata sahip olan halk ile göçebe<br />

olanlar arasında tam bir diyalog <strong>ve</strong> ortak hareket tarzı kurulamamıştı. 24<br />

“barışçıl, üretken, zanaatçı idi <strong>ve</strong> savaşçı değillerdi.” 25<br />

Yerleşik toplum<br />

Göçebe kesim savaşkan<br />

karakterlerini muhafaza etmekteydi, ancak birlikten uzak <strong>ve</strong> dağınıktı. Yerleşikler ile<br />

göçebeler arasındaki sorunlar da eksik değildi.<br />

engellenememişti.<br />

Hal böyle olunca da Rus işgalleri<br />

20 Saray, Yeni Türk Cumhuriyetleri Tarihi, s. 104.<br />

21 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 6.<br />

22 Wheeler, The Peoples of Soviet Central Asia, s. 39.<br />

23 Arminius Vambery, The Times, 12 Nisan 1873.<br />

24 Mary Holdsworth, Turkestan in the Nineteenth Century: A Brief History of the Khanates<br />

of Bukhara, Khokand and Khiva, Oxford: Central Asian Research Center, 1959, s. 3; Zeki<br />

Velidi Togan, Bugünkü Türkili, s. 228-233.<br />

25 George N. Curzon, Russia in Central Asia in 1889 and the Anglo-Russian Question,<br />

London: Longmans, Gren and Co., 1889, s. 174.


555<br />

Rus yayılmacılığına karşı topyekûn bir savunma kurmak birçok nedenden<br />

gerçekleştirilememişti. Bunda hanlar ile daha az güce sahip olan prensler <strong>ve</strong> beyler<br />

arasında eskiden beri gelen yetki karmaşası <strong>ve</strong> düşmanlıkların <strong>bu</strong>lunması <strong>ve</strong> yönetenler<br />

ile yönetilen halk arasında da tam bir uyumun olmaması etkili olmuştu. 26 Rus<br />

işgallerinde ilk kaybedenler han, bey <strong>ve</strong> ulema olacağından genellikle <strong>bu</strong> kesimler<br />

savunmada öncü olmaya çalışmış, ancak halkın üzerinde yeterince otorite <strong>ve</strong> bağlılık<br />

kuramadıklarından istenilen seviyede destek <strong>bu</strong>lamamışlardı. Von Kaulbars’a göre<br />

halktan Ruslara meyil gösterenler <strong>bu</strong>lunmaktaydı. 27 Bölgede halkın peşinde gideceği<br />

dirayetli hanlar <strong>ve</strong> yöneticiler çıkmamıştı. Bir yazara göre, “Türk cesareti <strong>ve</strong><br />

kahramanlığı ile Arap-İran medeniyetinin” ürünü olan hükümdarlar geçmişte kalmıştı. 28<br />

On dokuzuncu asır Türkistan’ı dünyadaki canlı gelişmelerden uzak, kendi<br />

içerisine dönük, kuzeyden <strong>ve</strong> güneyden emperyalist güçler tarafından tehdit altında<br />

kalan bir bölge idi. Batıdaki modernlik, teknik <strong>ve</strong> teknolojik gelişmelerden uzak,<br />

geleneksel yapıları içerisinde hayata tutunan bir özellik göstermekteydi. Bağımsızlığını<br />

uzun süre korumuş olmasında Osmanlı Devleti’nin <strong>ve</strong>rdiği moral güç ile yakın<br />

çevresinin kendisinden daha güçlü <strong>ve</strong> ileri olmaması etkili olmuştu. Ancak on<br />

dokuzuncu asır güneyde İngiliz, kuzeyden ise Rus tehdidini doğurmuştu. Coğrafik,<br />

askerî <strong>ve</strong> politik engeller İngilizlerin bölgeye direk müdahalesini sınırlandırırken,<br />

Ruslar bölge üzerinde istedikleri politikaları uygulamada uygun zemin <strong>bu</strong>lmuşlardı.<br />

Türkistan zayıflığı <strong>ve</strong> geri kalmışlığı ile Rus yayılmacılığı <strong>ve</strong> emperyalist politikaları<br />

için bir çeşit “doğal yayılma alanı” <strong>ve</strong> “arka bahçe” görünümü <strong>ve</strong>rmekteydi.<br />

Türkistan Avrupa’da gittikçe artan gelişme ile karşılaştırıldığında “onur kırıcı<br />

bir gerileyiş içerisindeydi.” 29 Türkistan Türk hanlıkları ortaçağdan kalma görünüme,<br />

skolâstik eğitim sistemine, “koyu taassup” zihniyetinin hüküm sürdüğü ortama,<br />

“ekserisi cahil <strong>ve</strong> zalim” olan idarecilerine <strong>ve</strong> Avrupa medeniyetinin “küçük bir ışığı<br />

26 Holdsworth, Turkestan in the Nineteenth Century, s. 7.<br />

27 Von Kaulbars, The Times, 21 Ocak 1873.<br />

28 Olaf Caroe, Soviet Empire: The Turks of Central Asia and Stalinism, London: MacMillan,<br />

1967, s. 63.<br />

29 William H. McNeill, Dünya Tarihi, çeviren Alâeddin Şenel, İstan<strong>bu</strong>l: İmge Kitabevi, 2004, s.<br />

619.


556<br />

bile nüfuz” etmeyen konumuna sahipti. Hanlıklar arasında <strong>ve</strong> hanlıklar içerisindeki<br />

“muhtelif kavimler <strong>ve</strong> uruğlar” arasında kavgalar <strong>ve</strong> mücadeleler eksik değildi. 30<br />

Eğitim yönünde geri kalmış halk bir takım batıl inançlar, hurafeler <strong>ve</strong> yanlış kanılarla<br />

doldurulmuştu. 1864’te Buhara’da karşılaştığı “dindar bir Müslüman” ile konuşan<br />

Vambery onun Rusların ilerlemesi hakkındaki görüşlerini öğrenmek istediğinde,<br />

“dindar kişi,” “Tatlı suları olan Sırı Derya’nın Rusların atları <strong>ve</strong> korkunç putları ile<br />

kirlendiğini,” ancak “Türkistan şehrinde <strong>bu</strong>lunan Hoca Ahmet Yesevi’nin kutsal<br />

ruhunun uyanık <strong>ve</strong> Hokand’a Rusları yaklaştırmayacağını” dile getirmişti. Oysa<br />

“maceraperest” Cherniayev komutasındaki iki bin kişilik Rus ordusu kendilerinden<br />

yirmi kat büyük orduları yenerek Taşkent’i almıştı. 31 Geri kalmışlık Türk hanlıklarının<br />

Ruslar için kolay lokmalar olmalarına yol açmıştı. Hanlıkların Rus tehlikesine karşı<br />

Osmanlı Türkleri <strong>ve</strong> İngilizlerden yardım istekleri olumlu <strong>ve</strong> doyurucu yanıt<br />

<strong>bu</strong>lamayınca kendi kendilerine kalmışlardı. Modern silahlarla donatılmış, geniş<br />

imkânlara sahip <strong>ve</strong> eğitimli Rus orduları karşısında işgallere boyun eğmişlerdi.<br />

Rusların işgal ettikleri Türk bölgelerinde, özellikle Kazak bozkırlarında,<br />

izledikleri baskıcı yönetim, Rus yerleşimcilere en <strong>ve</strong>rimli toprakları <strong>ve</strong>rme politikası,<br />

Rus Kozaklarının Türk Kazaklara karşı saldırganlıkları <strong>ve</strong> yağmaları <strong>ve</strong> hanlık sistemini<br />

kaldırmaları gibi yanlış <strong>ve</strong> yıkıcı uygulamalara karşı ayaklanan kimselerin henüz Rus<br />

işgaline girmemiş yerlere sığınması Rusları tedirgin etmekteydi. Bu bağlamda<br />

Kazakların Orta Cüz hanı Abilay Han’ın torunu olan 1802’de Kökçetav’da doğan<br />

Sultan Kanasarı Kasımoğlu liderliğindeki isyancı güçler yıllarca Ruslara karşı başarılı<br />

eylemlerde <strong>bu</strong>lunmuşlardı. 1837’de başlattığı mücadeleye 20.000 kadar Kazak<br />

katılmıştı. Rusların yaklaşık on yıl boyunca bastıramadığı <strong>ve</strong> ele geçiremediği<br />

Kanasarı, Rus vaatlerine <strong>ve</strong> entrikalarına kanan Kırgız beylerinin saldırısı ile<br />

öldürülebilmişti. 32 Kanasarı’nın adamlarının bir kısmı Hi<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> bir kısmı da Hokand<br />

30<br />

Kurat, Rusya Tarihi: Başlangıçtan 1917’ye Kadar, s. 346-347; Saray, Yeni Türk<br />

Cumhuriyetleri Tarihi, s. 215.<br />

31 Vambery, The Coming Struggle for India, s. 14.<br />

32 Saray, Yeni Türk Cumhuriyetleri Tarihi, s. 105-106.


557<br />

hanlıklarına sığınmış, <strong>bu</strong>radan Rus topraklarına saldırılarını sürdürmüşlerdi. Bu durum<br />

Rusların bölgeye yönelik saldırganlıklarını körüklemiştir. 33<br />

Hanlıklarda göçebe <strong>ve</strong> yerleşik hayat tarzını benimsemiş unsurlar arasında<br />

kavga <strong>ve</strong> çatışmalar eksik olmuyordu. Hokand Hanlığında on yıl boyunca başbakanlık<br />

yapmış olan Müslüman Kul (1843-1853) bir Kırgız idi <strong>ve</strong> <strong>bu</strong> dönemde binlerce insan<br />

göçebe—yerleşik kavgası sonucu hayatını kaybetmişti. Kendisini tahta çıkarmada etkili<br />

olan Müslüman Kul’u Kudyar Kağan gözden çıkarmak zorunda kalmış, 1853’te<br />

Müslüman Kul ile birlikte binlerce Kırgız’ında öldürülmesine göz yummuştu. 34 Bu<br />

durum Türk hanlıklarının Ruslar karşısında zayıflamasına yol açmış <strong>ve</strong> onların kolay<br />

lokmalar olmalarını sağlamıştır.<br />

Hanlıklar arasında sürekli çekişme, mücadele <strong>ve</strong> savaş eksik olmamaktaydı.<br />

1860’larda Ruslar Türkistan’ı doğudan Sibirya Genel Valiliği tarafından <strong>ve</strong> kuzeyden<br />

Oren<strong>bu</strong>rg Genel Valiliği tarafından işgale başladıklarında, özellikle de Hokand<br />

Hanlığına karşı başarılı askeri hareketlerde <strong>bu</strong>lunduklarında, Buhara Hanlığı <strong>ve</strong> Hi<strong>ve</strong><br />

Hanlığının birlikte ortak düşmana karşı politikalar geliştirerek, güç birliği etmesi<br />

gerekirken, Buhara Emiri Nasrullah (1826-1860) Hokand’ın zayıflığından faydalanarak<br />

Taşkent <strong>ve</strong> diğer şehirleri Ruslardan önce almaya kalkışmıştır. 35 Emirin <strong>bu</strong> politikası<br />

1859’da Türkistan’a diplomatik bir misyon için gelen <strong>ve</strong> sonradan merkeze sunduğu<br />

bilgilerle bölgeyi ele geçirme politikasına yön <strong>ve</strong>ren General Ignatiev’in etkisi<br />

görülmüştür. Ignatiev’e göre Buhara Emiri ile birlikte hareket edilerek Hokand<br />

hanlığına son <strong>ve</strong>rilmeliydi. 36 1865’te Rusların acele ile Taşkent’i ele geçirmesinde<br />

ürken Buhara Emiri elini ça<strong>bu</strong>k tutarak aslan payını almak istemişti. Ruslar Taşkent’i<br />

alırken, Buhara Emiri de Hokand hanlığını işgale kalkışmıştı. 37<br />

Ruslar birlikten yoksun olan Türkistan hanlıklarını birbirine karşı kullanmasını<br />

bilmişlerdir. 1866’da Taşkent <strong>ve</strong> dolaylarında yeni işgal ettikleri yerleri korumak için<br />

33 Saray, Yeni Türk Cumhuriyetleri Tarihi, s. 215.<br />

34 Charles D. Boulger, Central Asian Portraits: the Celebrities of teh Khanates and the<br />

Neighbouring States, London: W. H. Allen & Co., 1880, s. 170-171.<br />

35 Saray, The Russian, British, Chinese and Ottoman Rivalty in Turkestan, s. 18-19.<br />

36 David MacKenzie, The Lion of Tashkent: the Career of General M. G. Cherniaev, Athens:<br />

the Uni<strong>ve</strong>rsity of Georgia Pres, 1974, s. 21.<br />

37 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 13.


558<br />

yeterli güçleri <strong>bu</strong>lunmadığı—<strong>bu</strong> sırada Romanovski 38 13.000 Rus askerinin bölgede<br />

olduğu iddiasında <strong>bu</strong>lunmuştur—<strong>ve</strong> bölgede yeterli kontrol sağlayamadıkları sırada<br />

kendilerine karşı hanlıklardan gelecek saldırılara karşı diplomatik oyunlar oynamasını<br />

bilmişlerdir. Buhara Emiri ile ilişkileri düşmanca <strong>ve</strong> Buharalı tüccarları<br />

hapsettiklerinde Hi<strong>ve</strong> hanlığına karşı dostça yaklaşım gösteren Ruslar Hi<strong>ve</strong>li tüccarları<br />

tutan bir politika izlemişleridir. Bu durum Hi<strong>ve</strong> hanlığının sınırdaki güçlerini<br />

azaltmasına <strong>ve</strong> Ruslara karşı tehdit olmaktan çıkmasına yol açmıştır. 39 1873’te Hi<strong>ve</strong>’ye<br />

karşı dört koldan işgal kuv<strong>ve</strong>tleri gönderdiklerinde de Buhara ile işbirliğine gitmişlerdi.<br />

Buhara Hanı Ruslara topraklarında geçiş hakkı, istihbarat <strong>ve</strong> lojistik destek <strong>ve</strong>rmişti.<br />

Rusların bölgede görevlendirdiği devlet adamları <strong>ve</strong> idarecileri askeri sınıftan,<br />

çoğu fakir ailenin çocuğu <strong>ve</strong> bölgeye yükselme <strong>ve</strong> mal edinme hırsı ile gelen<br />

kimselerdi. Bölgedeki barış ortamı onlar için yükselmeye hizmet etmemekteydi. Asıl<br />

olan savaştı. Savaş ile hem rütbeleri yükselmekte <strong>ve</strong> hem de itibar <strong>ve</strong> zenginliğe<br />

kavuşmaktaydılar. 40 Çarın gözüne girmek muradı, kendilerine <strong>ve</strong>receği St. Anne <strong>ve</strong> St.<br />

Geroge madalyaları Rus subaylar için gelenekselleşmiş bir ihtiras kaynağı idi. 41 Hal<br />

böyle olunca da merkezde <strong>ve</strong> bölgedeki Rus yetkililer milletlerarası hukuku hiçe<br />

sayarak, hanlıkların haklı protestolarını görmezlikten gelerek sürekli yayılmacı siyaset<br />

izlemişlerdi. 42 Bunlar arasında Prens A. I. Bariatinski, General D. A. Miliutin, Kont N.<br />

P. Ignatiev, General V. A. Perovski, General M. G. Cherniaev, General D. I.<br />

Romanovski, General K. P. von Kaufmann <strong>ve</strong> General M. D. Skobelev önde gelen<br />

kimselerdi. Bunlar dönemin Panislav politikalarını belirlemede de etkili rol<br />

oynamışlardı.<br />

Bölgede dinî durumun farkında olan Ruslar başlangıçta Müslüman din<br />

adamlarını destekler görünmüşlerdir. Hatta Taşkent’i aldıklarında bölgedeki din<br />

adamlarının dilekçesine bağlı olarak onların toplum içerisindeki görev <strong>ve</strong> yetkilerini<br />

38 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 19.<br />

39 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 21.<br />

40 Fred Burnaby, A Ride to Khiva: Tra<strong>ve</strong>ls and Ad<strong>ve</strong>ntures in Central Asia, New York:<br />

Harper & Brothers, Publishers, 1883, s. 86-87.<br />

41 Boulger, Central Asian Portaits, s. 103; The Times, 12 March 1873.<br />

42 Mehmet Saray, Yeni Türk Cumhuriyetleri Tarihi, Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1999, s. 216-<br />

217.


559<br />

artırıcı bir politika izlemişlerdir. 43 Bu politikada ile iki fayda ummuşlardır: Ortaçağ<br />

benzeri bir toplumun <strong>ve</strong>receği zararın sınırlı kalması <strong>ve</strong> Buhara Emirinin din adına<br />

yapacağı çağrının fazla taraftar <strong>bu</strong>lamaması. Dinî “hoşgörü” göstererek gerçekte<br />

kendilerine karşı ciddi <strong>ve</strong> derin bir direnişi engellemek isteyen Rus yayılmacılar,<br />

önceden yönetim altına aldıkları Türklere karşı uyguladıkları “yumuşak” politikalarla<br />

acımasız <strong>ve</strong> gaddar düşman çizgisinden uzak durmaya çalışmışlardı. Vambery’ye göre,<br />

bölgedeki Türkler için savaş <strong>ve</strong> ardından gelen zafer “öldürmeyi, yağma <strong>ve</strong> talanı”<br />

meşrulaştırmaktaydı. Oysa Ruslar <strong>bu</strong> tür davranışlarda uzak durmuşlar, işgal altındaki<br />

Türkler de Rusların “acımasına” mazhar olmuştu. Böyle olunca da Rusların<br />

ilerlemesine karşı güçlü karşı koyumlar yaşanmamıştı. 44 Benzer düşünce dile getiren<br />

Eugene Schuyler, Rusların Türkistan’daki ilerlemesinin “büyük disiplin <strong>ve</strong> insanlık” ile<br />

gerçekleştirildiğini iddia etmiştir. 45<br />

Birinci Petro’dan beri batılılaşma hareketine ağırlık <strong>ve</strong>rerek yenilikler yapan <strong>ve</strong><br />

<strong>bu</strong>na bağlı olarak da askerî, teknik <strong>ve</strong> teknolojik açıdan ileri adımlar atan Ruslar<br />

modernliğin getirdiği faydaların farkında idiler. Buna karşılık geri kalmış, dinî yönde<br />

moti<strong>ve</strong> edilmiş toplumların daha kolay kontrol edileceğini biliyorlardı. Böyle toplumlar<br />

bir taraftan “kaderci” olduklarından <strong>ve</strong> <strong>bu</strong> dünyadan ziyade öbür dünya için meşgul<br />

<strong>bu</strong>lunduklarından dünyevî konularda Ruslara daha az sorun çıkaracaktı. Böyle bir<br />

toplum da ancak toplum içerisinde dinî kis<strong>ve</strong>si ağır kimselerin ön plana çıkarılması ile<br />

mümkündü. On dokuzuncu asırda Fransız Devrimi, liberal <strong>ve</strong> sosyalist akımlar<br />

devrimci guruplar doğurmakta, <strong>bu</strong>nlar hâkim devleti sürekli rahatsız etmekteydi. Oysa<br />

dinî yönden moti<strong>ve</strong> edilmiş toplumlar kolay toplumlardı <strong>ve</strong> yönetilmeleri kolaydı.<br />

Diğer taraftan kendi işgal ettikleri topraklardaki Müslümanların dinî davranışlarına <strong>ve</strong><br />

ibadetlerine fazla müdahale etmemeleri onların dışarıdan kışkırtılmasını<br />

zayıflatmaktaydı. Buhara Emiri kutsal savaş ilan etmiş 46 olsa da Ruslara karşı yeterince<br />

destek <strong>bu</strong>lamamıştı.<br />

43 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 20.<br />

44 Arminius Vambery, The Coming Struggle for India, London: Cassell & Co., 1885, s. 20.<br />

45 Eugene Schuyler, Turkistan: Notes of a Journey in Russian Turkistan, Khokand and<br />

Kuldja, New York: Frederick A. Praeger, 1966, s. 38.<br />

46 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 21.


artmıştı. 50 Türkistan ile ticaret eskiden beri devam etmekle birlikte çoğunlukla <strong>bu</strong> ticarette<br />

560<br />

Türkistan Türk hanlıklarının hâkim olduğu toprakların önemli bir kısmı kurak<br />

<strong>ve</strong> yarı-kurak topraklar olsa da zengin vahalara sahip topraklardı. Özellikle Amu Derya<br />

<strong>ve</strong> Sri Derya ırmaklarının suladığı <strong>ve</strong>rimli topraklar üzerinde sanayi devrimi ile büyük<br />

gelişme gösteren dokuma fabrikalarının ihtiyacı olan pamuk üretilmekteydi. Pamuk<br />

yanında göz alıcı mey<strong>ve</strong> bahçeleri <strong>ve</strong> sebze tarlaları çevre bölgelere hâkim olan dağlı <strong>ve</strong><br />

bozkır halkları için son derece önemli yerler olarak görülmekteydi. On dokuzuncu asır<br />

ortalarına kadar bozkırlar bölgesindeki yayılmasını tamamlayan Ruslar için sıra vahalar<br />

bölgesine gelmişti. Bölgedeki toprağın zenginliği kolonileşen Rusya için “parlak bir<br />

gelecek” sunmaktaydı. Türkistan birçoklarına “Doğu’nun bahçesi” olarak<br />

görülmekteydi. 47 Bölgeyi ele geçirdikten sonra “ilmî teknikleri” uygulayarak sulama<br />

sistemini geliştirmeyi uman <strong>ve</strong> böylece Rusya’nın ihtiyacı olan başta pamuk olmak<br />

üzere birçok zirai <strong>ve</strong> endüstriyel ürünü elde etmeyi planlayan Ruslar için Türkistan<br />

vazgeçilmez bir bölge idi. 48 1860’larda yaşanan Amerika İç Savaşı, o güne kadar<br />

Avrupa’nın bir numaralı pamuk kaynağı olan Amerika’daki pamuk üretimini <strong>ve</strong> ihracını<br />

sekteye uğratmıştı. Bu durum Avrupa <strong>ve</strong> Rusya’yı yeni pamuk kaynakları aramaya<br />

itmiş, Rusya için Türkistan daha bir önem kazanmıştı. 49 Rusların Orta Asya’dan ithal<br />

ettikleri ham pamuğun miktarı 1860’da 174.059 pud iken 1864’te 459.391 puda<br />

yükselmişti. Parasal olarak <strong>bu</strong> miktar 713.000 rubleden 6.521.000 rubleye çıkmıştı.<br />

Bunun üzerine Rus tüccarların Orta Asya’nın kontrolü için hükümetlerine baskıları<br />

Türkistanlılar kârlı çıkmaktaydı. Bunda yerli tüccarların Rusya içerisindeki dindaşları<br />

<strong>ve</strong> ırkdaşları yardımı ile dil <strong>ve</strong> anlaşma sorunu yaşamamaları <strong>ve</strong> daha gü<strong>ve</strong>nle ticaret<br />

47 Emile Jon<strong>ve</strong>aux, “Les Russes dans l’Asie Centrale,” Revue des deux Mondes 67 (1867), s.<br />

983.<br />

48 A. Zeki Velidi Togan, Bugünkü Türkili (Türkistan) <strong>ve</strong> Yakın Tarihi, İstan<strong>bu</strong>l: Akdaş,<br />

İbrahim Horoz <strong>ve</strong> Gü<strong>ve</strong>n Basımevleri, 1942-1947, s. 228.<br />

49 Lie<strong>ve</strong>n, British Documents on Foreign Affairs: Reports and Papers from the Foreign<br />

Office Confidential Print, Russia, 1859-1880, volume 1, s. 128. Amerika iç savaşı öncesi bir<br />

pudı (bir pud yaklaşık 40 pound yada 18 kilogram civarında idi) 17 ruble olan Amerikan pamuğu<br />

savaş sırasında 30 rubleye çıkmıştı. Aynı dönemde Buhara pamuğunun fiyatı 18 ile 25 ruble<br />

arasında değişiyordu.<br />

50 Saray, The Russian, British, Chinese and Ottoman Rivalry in Turkestan,. 11-12.


561<br />

yapabilme şanslarının olması etkili olduğu gibi, Ruslar için Türkistan’da uygulanan<br />

yüksek <strong>ve</strong>rgiler, dil bilme zorlukları gibi zorluklarda etkili idi. Ruslar büyük oranlarda<br />

ticaret yapmak istemekte <strong>ve</strong> <strong>bu</strong> ticarette de kendilerinin kârlı olması yollarını<br />

aramaktaydılar. Bu durum bölgeye hâkim olma amaçlarını körüklemekteydi. 51<br />

Yerli<br />

tüccarlar Rusya’ya getirdikleri pamuk, ipek, de<strong>ve</strong> kılı, keçi kılı, yün gibi ürünler<br />

karşılığında Rus mallarını alıp Türkistan’a taşımaktaydı.<br />

katlamaktaydı. 52<br />

olmuştur.<br />

Böylece kârlarını ikiye<br />

Emperyalist yarışın Türkistan’ın Ruslar tarafından işgalinde etkisi büyük<br />

Rus tarihçilerden Pokrovski “Orta Asya’nın işgalinin ka<strong>bu</strong>l edilir bir<br />

gerekçesi olmadığını” belirtmişken, Khalfin “İngilizlerin bölgedeki muhtemel<br />

hâkimiyetinin daha tehlikeli olduğunu, Ruslarınkinin ise ‘daha az zararlı’ olması nedeni<br />

ile tercih edilmesi gerektiğini” dile getirmiştir. 53<br />

İngilizlerin Hindistan’daki zengin<br />

sömürgelerini kuzeyden gelecek bir tehdide karşı korumak için Afganistan <strong>ve</strong> hatta<br />

Türkistan üzerinde bir gü<strong>ve</strong>nlik sınırı oluşturma isteği Rusları harekete geçirmiştir.<br />

Hem Orta Asya’nın zenginliğine göz diken <strong>ve</strong> hem de Hindistan’ın ticaretinde pay<br />

kapmak isteyen Ruslar, İngilizlerin Türkistan üzerinde emelleri olduğu iddiası ile bir an<br />

önce bölgeyi ele geçirmek istemişlerdir. 1839’da İngilizler Afganistan’ı ele geçirmek<br />

için askerî müdahalede <strong>bu</strong>lununca, Oren<strong>bu</strong>rg genel valisi Perovski’de Hi<strong>ve</strong> hanlığına<br />

karşı başarısız bir sefer düzenlemiştir. 54<br />

Sonraları Prens Alexander Ivanovich<br />

Bariatinski, Kafkasya Genel Valisi, etkili rol oynayarak, İngilizlerin Türkistan üzerinde<br />

ekonomik <strong>ve</strong> siyasî konumlarını güçlendirmesine fırsat <strong>ve</strong>rilmemesini, <strong>bu</strong>nun için de bir<br />

an önce bölgenin Ruslarca işgalini tavsiye etmiştir. 55<br />

Prens Bariatinski’nin fikirleri Çar<br />

II. Alexander tarafından ka<strong>bu</strong>l edildi gibi, dönemin azılı panislavistlerinden olan Kont<br />

İgnatiev tarafından da desteklenmişti.<br />

Ignatiev’e göre Rusya ile İngiltere arasında<br />

51 Alton S. Donelly, “Peter the Great and Central Asia,” Canadian Slavonic Papers, 17, 2&3<br />

(Summer and Fall 1975), s. 202-217.<br />

52 George N. Curzon, Russia in Central Asia in 1889 and the Anglo-Russian Question,<br />

London: Longmans, Gren and Co., 1889, s. 190.<br />

53 Geoffrey Wheeler, The Peoples of Soviet Central Asia, Chester Springs: Dufour Editions,<br />

1966, s. 33-34.<br />

54 Kurat, Rusya Tarihi, s. 349.<br />

55 Baymirza Hayit, Türkistan Devletlerinin Milli Mücadeleleri Tarihi, Ankara Türk Tarih<br />

Kurumu, 1995, s. 67; MacKenzie, The Lion of Tashkent, s. 21.


562<br />

yapılacak muhtemel diplomatik <strong>ve</strong> askeri bir mücadelede Orta Asya’nın işgali Rusya<br />

için ticarî <strong>ve</strong> ekonomik önemi yanında diplomatik alanda pazarlık konusu olacaktı.<br />

Rusya Orta Asya’daki üstün durumu ile Hindistan’daki İngiliz idaresini korkutacak, <strong>bu</strong><br />

durum Yakın Doğu’da Rus isteklerinin ka<strong>bu</strong>lünü kolaylaştıracaktı. 56 Bu bağlamda,<br />

1877-78 Osmanlı Rus Harbi (93 Harbi) sırasında Rusların Türkistan Genel Valisi von<br />

Kaufmann 30.000 kişilik Rus gücünü Afgan sınırına yönelterek, İngiltere’nin Osmanlı<br />

Devleti’ne yönelik yardım <strong>ve</strong>ya yaklaşımını caydırmak istemişti. 57 Rus <strong>ve</strong> İngiliz<br />

rekabeti bölgenin on dokuzuncu asır boyunca emperyalist politikalara sahne olmasına<br />

yol açmıştır. Sonuçta <strong>bu</strong> rekabet Rusların Türkistan’daki Türk Hanlıklarına, İngilizlerin<br />

ise Afganistan’a hâkim olması ile sonuçlanmıştır.<br />

Jeopolitik yönden belirleyici bir konuma sahip olan Türkistan tarih boyunca<br />

önemli ticarî faaliyetlere sahne olmuştu. Tarihi İpek Yolu Çin’den başlayarak Türkistan<br />

üzerinden Roma’ya ulaşmaktaydı. Her ne kadar on beşinci asır sonlarında başlayan<br />

büyük coğrafi keşifler ile yeni ticarî yolların <strong>bu</strong>lunması tarihi ticaret yollarının önemini<br />

azaltmışsa da tamamen ortadan kaldırmamıştı. Orta Asya’ya hâkim olmak isteyen<br />

Ruslar bölgede ticareti kontrol etmek istedikleri gibi Çin <strong>ve</strong> Hindistan ile de zengin bir<br />

ticaret ağı kurmayı umuyordu. Bir yandan İngilizlerin kuzeye ticarî yönden<br />

hâkimiyetini önlemek, diğer taraftan da kendi ticaretlerini geliştirmek<br />

düşüncesindeydiler. Bu nedenle ilk ele geçirmek istedikleri yer ticaretteki konumu,<br />

nüfusu <strong>ve</strong> zenginliği ile önde gelen bir şehir olan Taşkent olmuştu. 58<br />

On dokuzuncu asır ikinci yarısı “yeni emperyalizm” diye bilinen <strong>ve</strong> dünyanın<br />

Avrupalı devletlerce yeniden <strong>ve</strong> daha büyük bir şekilde ele geçirilmesi anlamına gelen<br />

yarışa sahne olmuştur. Emperyalist yarışın <strong>ve</strong> sömürge imparatorlukları peşinde<br />

olmanın iki temel nedeni vardı: hammadde kaynaklarına ulaşmak <strong>ve</strong> pazaryerlerine<br />

sahip olmak. Türkistan’da pamuk, demir, bakır <strong>ve</strong> altın gibi hammaddeleri <strong>bu</strong>lacağını<br />

uman Ruslar, kendi ürettikleri düşük kaliteli ürünleri için de pazaryeri <strong>bu</strong>lma amacını<br />

56 Saray, The Russian, British, Chinese and Ottoman Rivalty in Turkestan, s. 7.<br />

57 Memet Yetişgin, The Times of London: Russian Expansion into Central Asia, 1850—1900,<br />

(Basılmamış Doktora Tezi), Lubbock, Texas: Texas Tech Uni<strong>ve</strong>rsity, 2000, s. 209-210.<br />

58 Jon<strong>ve</strong>aux, “Les Russes dans l’Asie Centrale,” s. 985; Hayit, Türkistan Devletlerinin Milli<br />

Mücadeleleri Tarihi, s. 72-73.


563<br />

taşımaktaydılar. Genellikle Asya, özellikle Türkistan, Rusların düşük kalite ürünleri<br />

için vazgeçilmez bölgelerdendi. Bu bağlamda on dokuzuncu asırda Rusların metal<br />

ürünlerinin %60’ı <strong>bu</strong> bölgelere satılmıştı. 59 1858’de Buhara’ya diplomatik misyon ile<br />

giden, 1860’ta da Çin ile yapılan Pekin anlaşmasını gerçekleştiren Kont N. P. İgnatiev,<br />

Türkistan’ın Rus malları için vazgeçilmez bir bölge olduğunu, başka yerlerde İngiliz <strong>ve</strong><br />

Fransızlarla rekabetin imkansız olduğunu dile getirmişti. Çin ile anlaşması sonucu Rus<br />

mallarının gümrüksüz Çin’e ka<strong>bu</strong>lünü onaylatmıştı. 60 Bu gelişmeler Rus ticareti için<br />

Türkistan’ın önemini artırmıştı. 1865’te Taşkent’in Ruslar eline düşmesi Rus<br />

tüccarların bölgede etkinlik kazanmasına yol açmış, onlar için Türkistan gittikçe<br />

“rekabetsiz—competition-free” bir pazaryeri haline dönüşmüştür. 61 Rahat <strong>ve</strong> yüksek<br />

gelirlerinin farkında olan Rus tüccarları kendi hükümetlerine yeni yerlerin işgali için<br />

baskıda <strong>bu</strong>lunmuştur. 62 Ruslar Türkistan’da pamuk başta olmak üzere umduklarından<br />

fazla bir zenginliğe kavuşmuşlardır. 63<br />

Rus İşgalleri<br />

Rusların Orta Asya’daki bağımsız Türk Hanlıklarını ele geçirme düşünceleri<br />

çok önceleri başlamış, 1850’lerde hız kazanmış, ancak, Kırım Savaşı (1853–56)<br />

nedeniyle yavaşlamıştır. Hanlıkların işgali Rus yayılmacığı <strong>ve</strong> işgallerinin üçüncü<br />

evresini oluşturmuştur. 64 Bu evrede ilk önemli Rus başarısı 1853’te Sırı Derya üzerinde<br />

inşa edilmiş olan Hokand kalesi Akmescit’in zaptı olmuştur. 65 Ancak Kırım Savaşı’nın<br />

59 N. A. Khalfin, Russia’s Policy in Central Asia 1857-1868, London: Central Asian Research<br />

Center, 1964, s. 1-15, 26.<br />

60 Saray, The Russian, British, Chinese and Ottoman Rivalty in Turkestan, s. 7-9.<br />

61 Yetişgin, The Times of London: Russian Expansion into Central Asia, 1850—1900, s. 39;<br />

The Times, 6, 8 Ocak 1870.<br />

62 H. C. D’Encausse, “Systemic Conquest, 1865-1884,” Central Asia: 130 Years of Russian<br />

Dominance, A Historical O<strong>ve</strong>rview, edited by Edward Allworth, Durham: Duke Uni<strong>ve</strong>rsity<br />

Pres, 1994, s. 141.<br />

63 Geoffrey Wheeler, The Peoples of Soviet Central Asia, Chester Springs: Dufour Editions,<br />

1966, s. 12.<br />

64 Geoffrey Wheeler, Racial Problems in Soviet Muslim Asia, London: Oxford Uni<strong>ve</strong>rsity<br />

Press, 1962, s. 2-5. Wheeler’e göre Kazak bozkırlarının işgaline kadar ilk e<strong>ve</strong>r, Kazak<br />

bozkırlarının işgali ikinci e<strong>ve</strong>r <strong>ve</strong> 1855’te başlayan Hanlıkların işgali de Rusların üçüncü işgal<br />

evresini oluşturmaktaydı. Üçüncü e<strong>ve</strong>r 1881’de Gök Tepe’nin düşmesi ile sonuçlanmıştı.<br />

65 Kurat, Rusya Tarihi, s. 349.


564<br />

Rusların yenilgisi ile sonuçlanması, Yakın Doğu <strong>ve</strong> Balkanlar üzerinde Rus emellerini<br />

<strong>ve</strong> yayılmacılığını 1856’da imzalanan Paris Barış Konferansının geçici süre ile set<br />

çekilmesi, Ruslara başka yerlerde daha rahat hareket etme imkânı <strong>ve</strong>rmiş, tüm<br />

enerjilerini <strong>ve</strong> güçlerini Orta Asya ile Uzak Doğu’ya yönelten Ruslar, Orta Asya’nın<br />

işgalini tamamlarken, Uzak Doğu’da Çin üzerinde haklar elde etmiş, Japonya ile ciddi<br />

bir rekabetin eşiğine gelmiştir. Bu rekabet 1905’te Rus-Japon savaşına yol açacak <strong>ve</strong><br />

Rusya tarihinin en büyük <strong>ve</strong> alçaltıcı yenilgilerinden birisini tadacaktır.<br />

Türkistan’ın işgalini bölgenin doğusundan başlayarak gerçekleştirmek isteyen<br />

Ruslar 1854 ile 1860 arası dönemde İli vadisi <strong>ve</strong> Tanrı Dağları civarında ilerlemişler,<br />

Vernoe <strong>ve</strong> Kastek kalelerini inşa etmişlerdir. Rus General Zimmermann Hokand<br />

hanlığının Pişpek <strong>ve</strong> Tokmak kalelerini ele geçirerek yıkmıştır. Evliya Ata <strong>ve</strong> Çu nehri<br />

taraflarında inceleme yapan <strong>ve</strong> bilgi toplayan Ruslar, 1859’da Oren<strong>bu</strong>rg valiliğinin<br />

sınırında Yülek kalesini inşa etmişlerdir. Yayılma amaçlı olarak sürekli bölgeyi<br />

inceleyen Ruslar, Sırı Derya <strong>ve</strong> Karadağ yörelerini incelemişlerdir. 1863’te General<br />

Debout Türkistan şehri yakınlarındaki Yeni Kurgan kalesini ele geçirmiştir. 66 Ruslar<br />

1860’ların başlarında Doğu Türkistan’a giden yolları hâkimiyetleri altına almış<br />

<strong>bu</strong>lunuyorlardı. 67<br />

Oren<strong>bu</strong>rg ile Batı Sibirya arasında kısa <strong>ve</strong> kullanışlı bir iletişim kurmak <strong>ve</strong> yol<br />

<strong>bu</strong>lmak isteyen Ruslar 1864’te Yeni Kurgan ile Çu vadisi bölgesine yerleşmeye karar<br />

<strong>ve</strong>rmişler, <strong>bu</strong> amaçla hem Oren<strong>bu</strong>rg’dan <strong>ve</strong> hem de Sibirya’dan iki askeri “keşif” gücü<br />

oluşturmuşlardır. Oren<strong>bu</strong>rg’taki güce Albay Verefkin komuta etmekte <strong>ve</strong> 2.500 kişilik<br />

bir kuv<strong>ve</strong>tten meydana gelmekteydi. Sibirya tarafından hareket eden 2.000 kişilik güce<br />

ise Albay Cherniayev komuta etmekteydi. Evliya Ata Cherniayev güçlerince alınırken,<br />

Türkistan şehri de Verefkin tarafından işgal edilmiştir. Her iki gücün birleşmesi <strong>ve</strong><br />

Cherniayev komutasında ise Çimkent Ekim 1864’te ele geçirilmiştir. Bu başarılar<br />

sonucunda Ruslar Oren<strong>bu</strong>rg ile Sibirya arasında daha el<strong>ve</strong>rişli bir iletişim ağına<br />

kavuştukları gibi zengin topraklara sahip vahalar bölgesinden topraklar da elde<br />

66 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 10.<br />

67 Kurat, Rusya Tarihi, s. 350.


565<br />

etmişlerdir. 68 Çimkent’in düşmesi Hokand hanlığı için büyük bir darbe olduğu gibi,<br />

Taşkent’in ele geçirilmesine yönelik önemli bir aşama karakteri taşımıştır. Ancak<br />

1864’te Taşkent’e yapılan Rus saldırısı başarısız olmuş, durumda kaygılanan Rus<br />

hükümeti dış ilişkiler bakanı Gorçakov, Rusya’nın bölgede geçici <strong>bu</strong>lunduğunu,<br />

ekonomik ilişkileri <strong>ve</strong> medeniyeti güçlendirici amacına yönelik çalıştığını belirten<br />

“ikiyüzlü” bir bildiri yayınlamıştır. 69<br />

Ruslar 1864’e gelindiğinde hem kolay ulaşıma sahip olmakta <strong>ve</strong> hem de<br />

askerlerinin geçimi için bol miktarda ürün <strong>ve</strong>ren toprakları işgal etmiş<br />

<strong>bu</strong>lunmaktaydılar. Yeni işgal edilen <strong>bu</strong> yerler Türkistan adı altında <strong>ve</strong> Oren<strong>bu</strong>rg genel<br />

valiliğine bağlı bir idarî bölgeye dönüştürülmüş <strong>ve</strong> başına da General Cherniayev<br />

getirilmiştir. Bölgedeki Rus güçlerinin sayısı 15.000’i <strong>bu</strong>lmuştur. 1865’te bölgeyi<br />

ziyaret eden Oren<strong>bu</strong>rg Genel Valisi General Kryjanovski General Cherniayev ile<br />

görüşmüş, o güne kadar Rus hükümetinin daha ileri gidilmesini engelleme düşüncesinin<br />

aksine Cherniayev’in yeni yerleri ele geçirme fikrini desteklemiştir. Aynı yıl Buhara<br />

Emiri’nin büyük bir güç ile Taşkent’i almaya geleceği haberleri üzerine Ruslar acele ile<br />

şehri almak istemişlerdir. Rus güçleri öncelikle Taşkent’in su kaynaklarını kontrol eden<br />

<strong>ve</strong> şehre yedi kilometre mesafede olan Niyazbek’i ele geçirmiş, daha sonra şehri<br />

kuşatmıştır. Şehri Alim Kul savunmakta, Hokand hanı da yardım için şehre<br />

gelmektedir. Alim Kul 9 Mayıs 1865’te Ruslar üzerine 7.000 kişilik bir kuv<strong>ve</strong>tle<br />

saldırmışsa da yenilmiş <strong>ve</strong> kendisi de ölümcül bir yara almıştır. Emir’in gelmekte<br />

olduğunu düşünen Cherniayev Taşkent’in kuşatmasını kaldırmıştır. 70 Alim Kul’un şehit<br />

olması üzerine Taşkent’in savunması Sultan Sait Han tarafından devam ettirilmiş, ancak<br />

<strong>bu</strong> sırada Buhara Emiri Muzaffer’in Hokand şehrine saldırarak <strong>bu</strong>rasını alması<br />

savunmacıların moralini bozmuştur. 71 Rus kuv<strong>ve</strong>tleri Taşkent’i saran Çinaz <strong>ve</strong> Çirçik’i<br />

almışlar <strong>ve</strong> şehri üç taraftan kuşatmışlardır. Emir’in şehri alacağı korkusuyla<br />

68 Saray, The Russian, British, Chinese and Ottoman Rivalty in Turkestan, s. 13-14;<br />

Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 10-11; Kurat, Rusya Tarihi, s. 350.<br />

69 Hayit, Milli Türkistan Hürriyet Dâvası, s. 228.<br />

70 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 12; Hayit, Milli Türkistan Hürriyet<br />

Dâvası, s. 229.<br />

71 Hayit, Milli Türkistan Hürriyet Dâvası, s. 229.


566<br />

Cherniayev Taşkent’e yaptığı saldırı <strong>ve</strong> üç günlük çatışmalar sonunda <strong>bu</strong> önemli şehri<br />

işgal etmiştir. 72<br />

Taşkent’in işgali üzerine bölgenin nasıl idare edileceği konusunda arayışlar<br />

içine giren Ruslar, işgalin geçici olduğunu, bölgede yeni bir hanlık kurulması<br />

gerektiğini <strong>ve</strong>ya farklı bir idare ile idare edilmesi gibi düşüncelere girmişlerdir.<br />

Romanovski’ye göre Taşkent halkı bölgeni Rus imparatorluğuna ilhakı yanlısıdır. 73<br />

Cherniayev ile Oren<strong>bu</strong>rg valisi Kryjanovski ilhak konusunda farklı görüşler<br />

sergilemişler, ilki bölgenin ilhakını savunmuştur. Bu sırada bölgede Buharalıların ticarî<br />

faaliyetlerini yasaklayan Cherniayev’e karşı Buhara Emiri de Rusların tüccarlarını<br />

hapsedip, mallarına el koymuştur. Buhara Emiri’nin Rus Çar’ına bölgedeki Rus askerî<br />

idarecilerini <strong>ve</strong> izledikleri politikaları şikayet etmek için gönderdiği elçiler Oren<strong>bu</strong>rg’ta<br />

durdurulmuştur. Buna gerekçe olarak Rus çarının Türkistan hanlıkları ile ilişkilerde<br />

bölge valilerini yetkili kılmış olması gösterilmiştir. 74<br />

Buhara ile Taşkent arasında gerginlik devam ederken Cherniayev askerî <strong>ve</strong><br />

sivil kimselerden oluşan bir heyeti Buhara Emir’ine göndermiş, Emir ise <strong>bu</strong>nları<br />

hapsetmiştir. 75 Bunun üzerine Cherniayev askerî birlikleri başında Buhara’ya yönelik<br />

harekete geçmiş, ancak Cizak önünde yenilerek geri dönmüştür. Buhara atlıları <strong>bu</strong>nları<br />

takip etmiştir. Durumu öğrenen St. Peters<strong>bu</strong>rg, Cherniyev <strong>ve</strong> Kryjanovski’yi merkeze<br />

çağırmıştır. Savaş Bakanlığı <strong>ve</strong> Dış İlişkilerin orak çalışması sonucunda varılan<br />

kararlara göre Rusya’nın bölgedeki çıkarlarının en iyi şekilde korunması, Buhara ile<br />

ticarî ilişkilerin devamı, Buhara topraklarının işgaline yönelik bir politikalar olmadığı,<br />

ancak Buhara hanının da kendi limitlerine saygılı olması gerektiği üzerinde<br />

durulmuştur. Asyalı yöneticilerin ancak “güce” saygılı olduğu vurgulanmıştır. 76<br />

Ruslar 1867’de Taşkent merkezli Türkistan Genel Valiliğini kurarak bölgede<br />

ele geçirdikleri yerlerin idari yapısını şekillendirmişlerdir. Türkistan Genel Valiliği Sırı<br />

Derya <strong>ve</strong> Semiriçe adında iki oblasta ayrılmıştır. Taşkent Türkistan’daki Rus<br />

72 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 13.<br />

73 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 14.<br />

74 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 15.<br />

75 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 15.<br />

76 Romanovski, Notes on the Central Asian Question, s. 16.


567<br />

yönetiminin merkezi olmuş, bölgeye gönderilen çok sayıdaki Rus kolonist “Yeni Şehir”<br />

adı <strong>ve</strong>rilen yerde yerleştirilmiştir. Türkistan genel valileri—Von Kaufman (1867-1882),<br />

Rozenbah, Duhovski, Saharov, Kuropatkin—<strong>bu</strong>radan Rus siyasetini uygulamışlardır.<br />

Ruslar Türkistan’da “sürekli beslenen fakat hiç doymayan” bir tutum izlemişlerdir. 77<br />

Hokand hanlığını yenerek, geniş topraklarını ilhak eden Ruslar, 1868’de<br />

Buhara emirliğini de yenmesini başarmışlardır. Semerkand <strong>ve</strong> Zarefşan’ı ilhak eden<br />

Ruslar Buhara ile yaptıkları bir anlaşma ile Buharayı kendilerine vassal bir devlet haline<br />

getirmişlerdir.<br />

Rusların topraklarını istila ettiği üçüncü hanlık Hi<strong>ve</strong> olmuştur. Gerek 1717’de<br />

<strong>ve</strong> gerekse de 1839’da <strong>bu</strong> hanlığı ele geçirme teşebbüsleri, dönemin teknik<br />

yetersizlikleri, coğrafî yapının el<strong>ve</strong>rişsizliği gibi nedenlerle başarısız kalmıştı. Oysa<br />

1873’te Ruslar dört koldan hanlık üzerine sefer yaparak <strong>bu</strong>rasını işgal etmişlerdir. Aral<br />

kıyısında bazı toprakları ilhak etmişler, ancak yapılan anlaşma gereği hanlığı vassal<br />

devlet statüsünde bırakmışlardır.<br />

Rusların Hokand hanlığını ilhakı 1876’da gerçekleşmiştir. Bölgede kendilerine<br />

karşı direniş gösteren özellikle göçebe Kırgız güçlerini bahane eden Ruslar <strong>bu</strong>rasını<br />

alarak Türkistan idarî birimlerine katmışlardır.<br />

Rusların Türkistan’da işgalleri sırasında karşılaştığı en büyük direniş<br />

Türkmenlerden gelmiştir. Savaşçı <strong>ve</strong> bağımsızlığına düşkün Türkmenler merkezi bir<br />

idareden ziyade kendi boyları içerisinde özgürce yaşamayı seçmişlerdi. Zaman zaman<br />

İran <strong>ve</strong> Hi<strong>ve</strong> hâkimiyetini ka<strong>bu</strong>l etmiş olsalar da genellikle bağımsız boylar şeklinde<br />

yaşamaktaydılar. Önemli boyları arasında Teke <strong>ve</strong> Yamud Türkmenleri gelmekteydi.<br />

Yamud Türkmenleri 1873’te Rusların katliamına uğramıştı. Hi<strong>ve</strong> hanlığına<br />

istediğini yaptıran Ruslar kendileri için Türkmenlerin boyun-eğmezliğini tehdit<br />

saymışlar, 1873’te büyük bir katliam gerçekleştirmişlerdir. 78<br />

Teke Türkmenleri ise iki ana bölgede yaşamaktaydılar—Akhal <strong>ve</strong> Merv.<br />

Akhal Türkmenleri 1879’da Ruslara karşı büyük bir zafer kazanmış olsalar da 1881’de<br />

77 Hayit, Milli Türkistan Hürriyet Dâvası, s. 231.<br />

78 Yetişgin, Memet, “Russia’s Ruthless Behavior Against the Turkmens in Central Asia,” Türk<br />

Dünyası Araştırmaları, sa. 149 (Mart-Nisan 2004), s. 223-227.


aşmıştır. 79 Rusların Türkistan’daki işgallerinin son safhasını 1884’te Merv’in işgali<br />

568<br />

General Skobelev komutasındaki Rus güçlerine yenilmişlerdi. Ruslar Türkmenlere<br />

karşı büyük bir katliam gerçekleştirmiş, kadın, çocuk <strong>ve</strong> yaşlı demeden Akhal<br />

Türkmenlerinin yarısını katletmiştir. Hayatını kaybeden Türkmenlerin sayısı 20.000’i<br />

oluşturmuştur. Akhal’daki acımasız katliam, yabancı yardımının olmayışı Türkmenleri<br />

Rus hâkimiyetini ka<strong>bu</strong>le zorlamıştır. Neticede Ruslar 1884’te Merv’e girerek<br />

Türkistan’daki işgallerini tamamlamışlardır. Bundan sonra Sarak Türkmenlerinin<br />

yaşadığı Penceh bölgesi Rusya’ya katılmıştır. Bu bölgede Rusya kendi çıkarları<br />

doğrultusunda sınır düzenlemesi için Afganistan <strong>ve</strong> İngiltere ile mücadele etmiş, büyük<br />

bir Afgan gücünü yenerek bölgenin hâkimiyetleri altına girmesini sağlamışlardır.<br />

İngiltere ile Rusya arasındaki rekabet Rusya egemenliğine giren Türkistan ile İngiliz<br />

nüfuzu altında olan Afgan sınırının belirlenmesi ile zayıflamıştır. Bunun için bir<br />

İngiliz-Rus komisyonu Afganistan ile Türkistan arasındaki sınırı belirlemek üzere<br />

görevlendirilmiştir. Komisyonun çalışmaları sonucu Afgan sınırı çizilmiştir. Bu olay<br />

bölgede yaşayan Türkler için büyük sıkıntılar doğurmuştur. Göçebe olarak hayvanları<br />

için serbestçe geçişleri yasaklandığı gibi, Türkmenlerin bir kısmı Afgan sınırı içerisinde<br />

kalmış <strong>ve</strong> böylece Türkler arasına coğrafî <strong>ve</strong> siyasî ayırım girmiştir.<br />

Tüm Türkistan’daki işgalleri sırasında Ruslar Türkmenler hariç zayıf bir<br />

direniş <strong>ve</strong> çok az kayıpla işgallerini tamamlamışlardır. 80 Bölgenin coğrafyası <strong>ve</strong> kaderi<br />

yabancı emperyalist güçlerce belirlenmeye başlanmıştır.<br />

79 Hayit, Milli Türkistan Hürriyet Dâvası, s. 143.<br />

80 Wheeler, The Peoples of Soviet Central Asia, 36. Wheeler’ göre Rusların 1847 ile 1873<br />

yılları arası Türkistan’daki kayıpları 400 ölü <strong>ve</strong> 1600 yaralıdır. 1880 ile 1881’de ise 290 ölü <strong>ve</strong><br />

833 yaralı <strong>ve</strong>rmişlerdir.


569<br />

KAYNAKÇA<br />

Boulger, Charles D.; Central Asian Portraits: the Celebrities of teh Khanates and<br />

the Neighbouring States, W. H. Allen & Co., London, 1880.<br />

Burnaby, Fred; A Ride to Khiva: Tra<strong>ve</strong>ls and Ad<strong>ve</strong>ntures in Central Asia, Harper &<br />

Brothers, Publishers, New York, 1883.<br />

Caroe, Olaf; Soviet Empire: The Turks of Central Asia and Stalinism, MacMillan,<br />

London, 1967.<br />

Curzon, George N.; Russia in Central Asia in 1889 and the Anglo-Russian Question,<br />

Longmans, Gren and Co., London, 1889.<br />

D’Encausse, H. C.; “Systemic Conquest, 1865-1884,” Central Asia: 130 Years of<br />

Russian Dominance, A Historical O<strong>ve</strong>rview, edited by Edward Allworth,<br />

Duke Uni<strong>ve</strong>rsity Pres, Durham, 1994.<br />

Donelly, Alton S.; “Peter the Great and Central Asia,” Canadian Slavonic Papers, 17,<br />

2&3 (Summer and Fall 1975).<br />

Gömeç, Sadettin; Türk Cumhuriyetleri <strong>ve</strong> Toplulukları Tarihi, Akçağ, İstan<strong>bu</strong>l,<br />

2003.<br />

Holdsworth, Mary; Turkestan in the Nineteenth Century: A Brief History of the<br />

Khanates of Bukhara, Khokand and Khiva, Central Asian Research<br />

Center, Oxford, 1959.<br />

Hayit, Baymirza; Türkistan Devletletlerinin Millî Mücadeleleri Tarihi, Türk Tarih<br />

Kurumu, Ankara, 1995.<br />

Hayit, Baymirza; Türkistan Devletlerinin Milli Mücadeleleri Tarihi, Türk Tarih<br />

Kurumu, Ankara, 1995.<br />

Jon<strong>ve</strong>aux, Emile; “Les Russes dans l’Asie Centrale,” Revue des deux Mondes 67,<br />

1867.<br />

Khalfin, N. A.; Russia’s Policy in Central Asia 1857-1868, Central Asian Research<br />

Center, London,1964.<br />

Kurat, Akdes Nimet; Rusya Tarihi: Başlangıçtan 1917’ye Kadar, Türk Tarih<br />

Kurumu, Ankara, 1948.


570<br />

Lie<strong>ve</strong>n, Dominic; British Documents on Foreign Affairs: Reports and Papers from<br />

the Foreign Office Confidential Print, Russia, 1859-1880, volume 1,<br />

Uni<strong>ve</strong>rsity Publication of America, Frederick, Md. 1983.<br />

MacKenzie, David; The Lion of Tashkent: the Career of General M. G. Cherniaev,<br />

The Uni<strong>ve</strong>rsity of Georgia Pres, Athens, 1974.<br />

McNeill, William H.; Dünya Tarihi, çeviren Alâeddin Şenel, İmge Kitabevi, İstan<strong>bu</strong>l,<br />

2004.<br />

Marvin, Charles; The Russian Advance towards India: Con<strong>ve</strong>rsations with<br />

Skobeleff, Ignatieff, and other Distinguished Russian Generals and<br />

Statesmen, on the Central Asian Question, Saeed Book, Peshawar, 1984.<br />

Raisanovsky, Nicholas V.; “Asia Through Russian Eyes,” Russia and Asia: Essays on<br />

the Influence of Russia on the Asian People, Hoo<strong>ve</strong>r İnstitution Press,<br />

Stanford, California, 1972.<br />

Romanovski, M.; Notes on the Central Asian Question, Office of Superintendent of<br />

Go<strong>ve</strong>rnment Printing, Calcutta, 1870.<br />

Saray, Mehmet; The Russian, British, Chinese and Ottoman Rivalty in Turkestan,<br />

Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2003.<br />

Saray, Mehmet; Yeni Türk Cumhuriyetleri Tarihi, Türk Tarih Kurumu, Ankara,<br />

1999.<br />

Schuyler, Eugene; Turkistan: Notes of a Journey in Russian Turkistan, Khokand<br />

and Kuldja, Frederick A. Praeger, New York, 1966.<br />

Terentyef, M. A.; Russia and England in Central Asia, volume 1, translated by F. C.<br />

Daukes, The Department Pres, Calcutta, 1876.<br />

The Times, 6, 8 Ocak 1870.<br />

The Daily Telegraph, July 9, 1879.<br />

Togan, A. Zeki Velidi; Bugünkü Türkili (Türkistan) <strong>ve</strong> Yakın Tarihi, Akdaş,<br />

İbrahim Horoz <strong>ve</strong> Gü<strong>ve</strong>n Basımevleri, İstan<strong>bu</strong>l, 1942-1947.<br />

Vambery, Arminius; The Coming Struggle for India, Cassell & Co., London, 1885.<br />

Vambery, Arminius; The Times, 12 Nisan 1873.<br />

Von Kaulbars, The Times, 21 Ocak 1873.


571<br />

Wheeler, Geoffrey; The Peoples of Soviet Central Asia, Dufour Editions, Chester<br />

Springs, 1966.<br />

Geoffrey Wheeler; Racial Problems in Soviet Muslim Asia, Oxford Uni<strong>ve</strong>rsity Press,<br />

London, 1962.<br />

Yetişgin, Memet; The Times of London: Russian Expansion into Central Asia,<br />

1850—1900, (Basılmamış Doktora Tezi), Texas Tech Uni<strong>ve</strong>rsity, Lubbock,<br />

Texas, 2000.<br />

Yetişgin, Memet, “Russia’s Ruthless Behavior Against the Turkmens in Central Asia,”<br />

Türk Dünyası Araştırmaları, sa. 149 (Mart-Nisan 2004).

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!