Hakikat Gazetesi Sayı 1
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
VORARLBERG‘DE SEÇİM SONA ERDİ, GÖZLER TÜRKİYE‘DE<br />
DİKKAT! TELEFON DOLANDIRICILIĞI VORARBERG‘E SIÇRADI!<br />
www.hakikat.at | Baskı / Auflage: 10.000 | Nr. 1/2015 | Ücretsiz / Kostenlos<br />
Dr. med. univ. Kemal Hulku<br />
ATİB VORARLBERG<br />
VORARLBERG‘DE RAMAZAN
HAZİRAN 2015<br />
2<br />
www.hakikat.at
HAZİRAN 2015<br />
YAYIN HAYATIMIZA BAŞLADIK<br />
Haziran sayımız ile ilk sayımızı bastığımız <strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong> ile yayın hayatımıza başladık.<br />
Gazete, insanlara siyasi, iktisadi, sosyal konularda haber ve<br />
bilgi vermek, belirli sürelerle çıkarılan bir iletişim aracıdır.<br />
İnsanların çeşitli konulardaki gelişmelerden ve olaylardan haberdar<br />
olmak arzusu, tarihin çok eski çağlarına uzanır. Gazete,<br />
bu arzuyu yazılı olarak ve herkese açık bir şekilde takdim<br />
eden bir yayındır.<br />
Biz de bu hedef doğrultusunda yaklaşık üç sene önce Havadis<br />
Haber ile bu yola çıktık.<br />
Havadis Haber ile başladığımız gazetecilik mesleğine, tecrübeler<br />
kazanarak ve bir anlamda gazeteciliği öğrenerek; <strong>Hakikat</strong><br />
<strong>Gazetesi</strong>‘ni çıkartmaya ve Vorarlberg‘de daha fazla insanımıza<br />
ulaşmaya karar verdik.<br />
Bu kararımızda yanımda olan ve desteklerini hiç esirgemeyen<br />
Havadis Haber‘de beraber çalıştığım çalışma arkadaşlarıma<br />
öncelikle sonsuz şükranlarımı sunuyorum.<br />
Yaklaşık üç senedir Vorarlberg ve çevresinde yaşayan insanlarımızın<br />
Türkçe haber alma özgürlüğünü sağlamak ve bölgemizdeki<br />
Türk toplumunun sorun ve sıkıntılarını dile getirerek<br />
haklarını aramak için verdiğimiz mücadeleyi daha da güçlendirmek adına <strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong> ile<br />
yayın hayatımıza başladık.<br />
Online olarak Havadis Haber ile okurlarımıza ulaşırken, geleneksel gazete kültüründen vazgeçmek<br />
istemeyen insanlarımıza da <strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong> ile ulaşmak ve tüm Vorarlberg ve çevresinde<br />
yaşayan insanlarımızı toplumsal olayları, siyasi, kültürel gelişmeleri ve değişen kanunsal<br />
hakları ile ilgili bilgilendirmek amacı ile bu gazetemizi çıkartmaya karar verdik.<br />
Günümüzde basın ve medya gücünün ne kadar önemli olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Kendi<br />
ülkemizden binlerce kilometre uzakta, hem vatanımızdan hem de yaşadığımız ve artık evimiz<br />
kabul ettiğimiz ülkeden Türkçe olarak haber almak daha önemli hale geldi.<br />
Artık <strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong> ile daha fazla seçeneğe sahip olarak, online gazetemizin dışında, geleneksel<br />
gazete kültürümüz ile de haber ayağınıza kadar gelmiş olacak.<br />
Toplumumuza hizmet adına çıktığımız bu yolda, tüm halkımızın desteğini ve dualarını bekliyoruz.<br />
Sinan Şahinoğlu<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong> İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni<br />
İmpressum - <strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong><br />
İmtiyaz Sahibi (İnhaber): Sinan Şahinoğlu<br />
Genel Yayın Yönetmeni (Herausgeber): Sinan Şahinoğlu<br />
Yazı İşleri (Redaksiyon): Gürkan Altmışdört<br />
Firma Sinan Şahinoğlu<br />
Tel.: 0043 (0) 680 557 59 40 | 0043 (0) 660 420 51 05<br />
werbung@hakikat.at | sahinoglusinan@hotmail.com<br />
www.hakikat.at<br />
3
HAZİRAN 2015<br />
AVUSTURYA<br />
EKONOMİSİ<br />
Avusturya ekonomisi, ekonomik/mali<br />
krizden en az etkilenen<br />
ülkelerden biri olmayı 2013<br />
yılında da sürdürmüş, 2013 yılı<br />
sonu itibariyle %0,4 oranında büyümüştür.<br />
Avusturya, Dünya Bankası<br />
sıralamasında dünyanın en büyük<br />
28. ekonomisine sahiptir. GSYİH<br />
2012 yılında 307 milyar Avro, 2013<br />
yılında ise 313,2 milyar Avro olarak<br />
gerçekleşmiştir.<br />
2012 yılında %4,4 olan<br />
Avusturya’daki işsizlik oranı 2013<br />
yılında %4,9 olarak gerçekleşmiştir.<br />
Bununla birlikte, Avusturya, işsizlik<br />
oranı konusunda iyi durumda olan<br />
ülkeler arasında yer almaktadır. AB<br />
ülkeleri arasında en düşük işsizlik<br />
oranına sahip Almanya’dan sonra<br />
ikinci sıradadır. Avusturya AB içerisinde<br />
kredi derecelendirme notu<br />
AAA olan 7 ülkeden biridir.<br />
Avusturya 2013 yılında 125,41<br />
milyar Avro ihracat, 129,96 milyar<br />
Avro ithalat gerçekleştirmiştir.<br />
Avusturya’nın ülke grupları itibariyle<br />
dış ticaretine baktığımızda en<br />
önemli ticari ortağının AB olduğu<br />
görülmektedir. Avusturya’nın 2013<br />
yılında AB-28’e ihracatı 86,3 milyar<br />
Avro olarak gerçekleşirken, aynı<br />
dönem itibariyle AB-28’den ithalatı<br />
93,8 milyar Avro olmuştur.<br />
Avusturya, başta yakın coğrafyası<br />
olmak üzere, yurtdışında önemli<br />
miktarda yatırım yapmaktadır.<br />
Avusturya’nın özellikle Varşova<br />
Paktı’nın dağılmasından sonra ban-<br />
kacılık ve fi nans sektörü de dâhil mak üzere yoğun bir şekilde Doğu<br />
ol-<br />
Avrupa Ülkeleri ve Balkan ülkelerine<br />
yatırımlarda bulunmuştur.<br />
Avusturya Merkez Bankası kaynaklarına<br />
göre 2013 yılının ilk üç<br />
çeyreğinde Avusturya ülke dışına<br />
net olarak 8,4 milyar Avro tutarında<br />
doğrudan yatırım yapmıştır.<br />
Avusturya yatırımlarının en ağırlıklı<br />
olduğu ülkeler başlıca AB üyeleri<br />
Hollanda, Almanya ve İtalya olmuştur.<br />
Turizm, Avusturya ekonomisinde<br />
önemli bir yer tutmaktadır. Bunun<br />
temel nedenleri arasında, ülkede<br />
kış turizmi ile kongre turizminin<br />
gelişmiş olması, sanat ve kültürel<br />
hayatın canlı olmasını saymak<br />
mümkündür. Toplam turist sayısı<br />
(yerli ve yabancı), 2012 yılına göre<br />
%1,9 artışla 2013‘de 36,8 milyon<br />
olmuştur. Bunlardan yabancı turist<br />
sayısı 24,8 milyon, yerli turist sayısı<br />
ise 12 milyon olarak kaydedilmiştir.<br />
DERS YARDIMI AİLELERİN<br />
YÜKÜNÜ AZALTMIYOR<br />
Başkanı Rudi Kaske<br />
AK yaptığı açıklama ile eğitim<br />
sistemindeki boşluğa değindi.<br />
Çocukların eğitimi ile ilgili sorumluluğun<br />
ilk etapta okullarda olması<br />
gerektiğini belirten Kaske: ”Ne özel<br />
dershaneler ne de aile bireylerinin<br />
bu yükü üstlenme mecburiyeti yok”<br />
dedi. Avusturya genelinde 3.000<br />
aile ile yapılan bir ankete göre,<br />
okullar çocukların eğitimi ile alakalı<br />
çok az ek ders yardımı (Förderunterricht)<br />
sağlıyor, sadece tüm gün<br />
okullarının ailelerin evde çocukların<br />
ev ödevi yükünü hafi fl etebiliyor.<br />
Bunun dışında aileler geçen yıl olduğu<br />
gibi yine stres dolu bir eğitim<br />
yılı ile karşılaşıyor.<br />
5 ebeveynden en az dördü<br />
zorunlu öğretmen rolü üstleniyor<br />
Sonuç itibarı ile akşam işten yorgun<br />
argın eve gelen ebeveynler<br />
istemeye istemeye birde çocukların<br />
dersleri ile uğraşmak zorunda<br />
kalıyor. Şu an hala 210.000 çocuk<br />
özel ders yardımına ihtiyaç duyuyor<br />
ve en az 90.000 çocuk bedava<br />
ders yardımına muhtaç durumda.<br />
Ailelerin özel ders için maddi gücü<br />
olmadığından bu çocuklar ders<br />
yardımı alamıyor.<br />
Kaske ders yardımı (Förderunterricht)<br />
düzenlenmesini talep<br />
ediyor<br />
Ailelerin bu ders baskısının sorumlusu<br />
okulların yeterli derecede özel<br />
ders ya da yardım dersi vermemesinden<br />
kaynaklanıyor diyen Kaske:<br />
“Öyle bir okul istiyorumki, çocuğun<br />
ders başarısının sorumluluğunun<br />
büyük bir kısmını üstlensin.<br />
Ders yardımı (Förderunterricht)<br />
olayının tekrar düzenlenmesini ve<br />
gereken şartların oluşturulmasını talep<br />
ediyorum.<br />
Özellikle çocuğuna özel ders ya da<br />
ders yardımı aldıramayan ailelerin<br />
çocuklarının gittiği okullara bütçeden<br />
daha fazla kaynak aktarılarak<br />
bu okullar yeterli düzeye ve kapasiteye<br />
ulaştırılmalı” dedi.<br />
Kaynak: AK Avusturya<br />
BİR YILDA 26 BİN KİŞİNİN<br />
EHLİYETİNE EL KONULDU<br />
Avusturya Yol Güvenliği Kurulu (KFV) tarafından yayınlanan rapora<br />
göre, ülkede her yıl 26 bin sürücünün ehliyetine alkollü araç kullandığı<br />
gerekçesiyle el konuldu.<br />
Avusturya’da her yıl 26 bin kişinin alkollü araç kullanmaktan dolayı ehliyetini<br />
kaybettiği belirtilen raporda, bunların 7 bin tanesinin ehliyetsiz araç kullanmaya<br />
devam ettiği ve 4 bin kişinin hem ehliyetsiz ve hem de alkollü olarak<br />
araç sürmeye devam ettiği vurgulandı.<br />
Günlük 240 vaka yaşandığı aktarılan raporda, saat başına 10 kişinin alkollü<br />
ve ehliyetsiz yakalandığı bildirildi.<br />
Avusturya’da mil başına 0,5 limitin üzerinde alkollü çıkan sürücüler, takviye<br />
kursu almak zorunda.<br />
Kurul, Avusturya hükümetine diğer ülkelerin yaptığı gibi alkollü araç kullananların<br />
önceden tespit edilebilmesi için Alkolmetre konulmasına ilişkin düzenleme<br />
yapması çağrısında bulundu. Alkolmetre, aracın çalıştırılmasından<br />
itibaren sürücünün solunum testine tabibi tutuyor ve topladıkları bilgileri<br />
kayıt altına alıyor.<br />
4<br />
www.hakikat.at
HAZİRAN 2015<br />
MİGRATİON ve INTEGRATION<br />
NEDİR ?<br />
NE KADAR<br />
DİNDARIZ ?<br />
Türkiye‘de ve Dünyada dindarlık<br />
oranları açıklandı.<br />
Türkiye‘nin dindarlık oranı nedir,<br />
Türkiye‘de yaşayan ateistlein oranı<br />
yüzde kaç ?<br />
İsviçre merkezli Global araştırma<br />
ağı WIN/Gallup International‘ın<br />
son çalışmasında Dünyada ülkelere<br />
göre dindarlık oranı açıklandı.<br />
Araştırma sonucunda Dünya nüfusunun<br />
3‘te ikisinin kendisini dindar<br />
olarak tanımladığı ortaya çıktı.<br />
Türkiye’de dindar olduğunu söyleyenlerin<br />
oranı yüzde 79 çıktı. Yüzde<br />
13’lük bir kesim ise ‘dindar değilim’<br />
cevabını verdi.<br />
TÜRKİYE‘DE ATEİST YÜZDE 2<br />
Türkiyeli ateistlerin oranının yüzde<br />
2 olarak görüldüğü araştırmada,<br />
kendisini din konusunda herhangi<br />
bir şekilde tanımlamayanların ya da<br />
soruya cevap vermeyenlerin oranı<br />
yüzde 6 oldu.<br />
ÇİN‘İN YÜZDE 61‘İ ATEİST<br />
Dünyanın en dindar ülkesi yüzde<br />
94’le Tayland olurken, bunu Ermenistan,<br />
Bangladeş, Gürcistan ve<br />
Fas yüzde 93’le takip etti. Çin, yüzde<br />
7 ile dindarlığın en az olduğu<br />
ülke olarak dikkat çekti. Çinlilerin<br />
yüzde 61’i ateist olduklarını söyledi.<br />
FİLİSTİN’DE ‘DİNDARIM’ DİYEN-<br />
LER YÜZDE 75<br />
Japonya’da dindar olduğunu söyleyenler<br />
yüzde 13 olurken, İsveç<br />
yüzde 19, Çek Cumhuriyeti yüzde<br />
23 ve Hollanda yüzde 26 ile en az<br />
dindar nüfus barındıran diğer ülkeler<br />
olarak sıralandı. Türkiye’nin<br />
yanı sıra Ortadoğu ’da araştırmanın<br />
yapıldığı ülkeler İsrail ve Filistin<br />
oldu. Filistin’de ‘dindarım’ diyenler<br />
yüzde 75 çıktı. İsrail’de bu oran yüzde<br />
30 oldu.<br />
GENÇLER DİNE ÖNEM VERİYOR<br />
WIN/Gallup International’ın çalışması<br />
gençler arasında dine verilen<br />
önemin yüksekliğini ortaya koydu.<br />
25-34 arasındaki yaş grubunda<br />
dindarlık yüzde 65’in üzerine çıktı.<br />
55 yaş üstündekilerde bu oran yüzde<br />
60’ın altına düştü.<br />
Migration nedir ?<br />
Avusturya ve Avrupa Birliği‘nde<br />
bu terimin ortak bir tanımı<br />
bulunmamaktadır. Yani “Migration”,<br />
kesin olarak şudur diyebilme imkanı<br />
yoktur. Ekonomik, toplumsal,<br />
siyasi sebeplerle bireylerin veya<br />
toplulukların bir ülkeden başka bir<br />
ülkeye, bir yerleşim yerinden başka<br />
bir yerleşim yerine gitme, taşınma,<br />
hicret etme gibi durumlarını anlatmaktadır.<br />
Aynı zamanda, herhangi bir yerde<br />
yaratılan kültür öğesinin ya da<br />
öğelerinin göç aracılığıyla başka bir<br />
yere gitmiş olduğunu ileri süren kavramdır.<br />
”Migration Hintergrund” nedir ?<br />
Kişinin, hangi ülkenin vatandaşı<br />
olduğuna bakılmaksızın anne ve<br />
babasının, kendisinin doğmuş ve<br />
yaşamış olduğu ülkenin dışında bir<br />
ülkede doğmuş ise bu kişi Migrationshintergrund<br />
lu olarak kabul<br />
edilmektedir. En son 2009 yılında<br />
yapılan araştırmaya göre, bu<br />
yıl içersinde Avusturya’da 1.468<br />
milyon kişi Migrationshintergrund<br />
lu idi. (Avusturya nüfusunun 17,8<br />
%). Bunların 1,082 milyonu ilk<br />
Migration-jenerasyonu olarak kabul<br />
ediliyor. Zira bu jenerasyonun´da<br />
anne ve babası Avusturya dışında<br />
dünyaya gelmiş. Bu jenerasyonun<br />
çocukları (386.000 kişi) ailelerinin<br />
Avusturya dışında dünyaya geldikleri<br />
için ikinci Migranten-jenerasyonu<br />
olarak kabul ediliyor. Bu duruma<br />
göre, anne ve babası Avusturya<br />
doğumlu olan çocuklar artık Migrant<br />
ya da Migrationshintergrund´lu olmuyor.<br />
Avusturya´da ne kadar yabancı<br />
kökenli insan var ?<br />
1961 yılında Avusturya’da yaklaşık<br />
100.000 yabancı kökenli insan<br />
vardı ve bu nüfusun %1,4‘e tekamül<br />
ediyordu. 1960-1970 yılları ortasına<br />
gelindiğinde, Türkiye ve eski Yugoslavya´dan<br />
özel davet ile ülkeye<br />
çağrılan insanların ülkenin kalkınmasında<br />
rol oynamaya başladı.<br />
1974 yılının başlarında yabancı kökenlilerin<br />
sayısı 311.700 kişiye yani<br />
nüfusun %4‘e ulaşmıştı.<br />
1990 yılına kadar bu rakam pek<br />
değişmezken 1990 yılı itibarı ile ülkeye<br />
göçte büyük artış gerçekleşti<br />
ve ülke nüfusunun %8‘i yabancı<br />
kökenlilerden oluştu. 1990’lı yıllarda<br />
artan yabancı kökenli insanların<br />
sayısı 2007 yılına gelindiğinde ilk<br />
defa %10 ulaşacaktı. 2010 yılında<br />
895.000 yabancı kökenli nüfusu<br />
olan Avusturya Cumhuriyetinin nüfusu<br />
%10,7‘ye ulaştı.<br />
Integration (Entegrasyon) nedir ?<br />
Entegrasyon, Fransızca’dan gelen<br />
bir kelimedir ve son zamanlarda<br />
insanların bir toplumla bütünleşmesini,<br />
uyumunu anlatmak için sık<br />
kullanılan bir kelime haline gelmiştir.<br />
“Entegrasyon” insanlar tarafından<br />
çok çeşitli algılanabilmektedir. Bir<br />
çok insan için entegrasyon yoğun<br />
duygulara ve kafaların içindeki resimlere<br />
bağlı duygusal bir konu dur.<br />
Fakat entegrasyona ilişkin sorunlara<br />
ön yargısız ve nesnel yaklaşmak<br />
mümkün ve gerekli sayılmaktadır.<br />
Bu yüzden entegrasyon politikası<br />
uygulamalı sorunları çözmek için bilimsel<br />
bilgilere dayanmaktadır.<br />
www.hakikat.at<br />
5
HAZİRAN 2015<br />
VORARLBERG‘DE<br />
RAMAZAN<br />
Gurbette eda edeceğimiz bir<br />
Ramazan ayı daha yaklaşıyor.<br />
Vorarlberg‘li Müslümanlar Ramazan<br />
ayını nasıl geçiriyor, neler hissediyorlar.<br />
Vorarlberg‘de, Ramazan ayını ihya<br />
etmek isteyen Vorarlberg‘li Müslümanlar,<br />
ülkemizden binlerce kilometre<br />
uzaklıkta da olsada Ramazan<br />
ayını dört gözle bekliyorlar ve cami<br />
ve dernekler tarafından yapılan faaliyetler<br />
ile bu mübarek ayı yaşıyor ve<br />
yaşatıyorlar.<br />
Avrupa‘da karşılanan Ramazan ayında,<br />
ne sokaklara taşan Ramazan<br />
şenlikleri ne de minarelerden yükselen<br />
Ezan-ı Muhammedî var. Her<br />
türlü zorluğa katlanarak oruçlarını<br />
tutan Vorarlberg‘li Müslümanlar, çocuklarına<br />
ve gelecek nesillere de bu<br />
iklimi yaşatmaya çalışıyorlar.<br />
İslam Kültür Merkezi Vorarlberg<br />
Koordinatörü Ali Duranoğlu;<br />
“Avrupa‘da farklı güzelliktedir Ramazan.<br />
Minarelerden Ezan sesini<br />
duymasak da, koşarız camilere.<br />
Sohbet dinler, ibadetlerimizi daha<br />
bir şevkle yapmaya çalışırız. Eş,<br />
dost ve arkadaşlarla buluşma<br />
noktamızdir İslami hizmet veren<br />
teşkilatlarımızın camileri. Bizler<br />
de İslam Kültür Merkezleri Birliği<br />
olarak en güzel şekilde karşılarız<br />
onbir ayın sultanı mübarek Ramazan-ı<br />
Şerif ayını. Yüce kitabımız<br />
Kur´an-ı Kerim bu ayda inmesi<br />
hasebiyle, mutlaka bütün camilerimizde<br />
mukabele okunmaktadır.<br />
Hanım kardeşlerimize özel sohbet<br />
programları düzenlenmekte, onlara<br />
hemcinsleri tarafından mukabele<br />
okunmaktadır. Akşamları bütün<br />
şubelerimizde iftar yemekleri verilmekte,<br />
yemekten sonra kılınan<br />
akşam namazına müteakiben yemek<br />
ikramını yapan kardeşimizin<br />
geçmişleri için Kur‘an-ı Kerim‘ler<br />
okunmaktadır. Şube hocalarımız<br />
değişik şubeler de sohbet yapmakta<br />
ve yine anavatanımızdan<br />
ve Avrupa‘nın değişik ülkelerinden<br />
gelen misafi r hocalarımız<br />
kardeşlerimize Ramazan-ı Şerif<br />
ayının bereketi ile alakalı aydınlatıcı<br />
sohbetler yapmaktadırlar.<br />
Bayram namazlarını sabahın er-<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong> olarak, halkımızın<br />
Ramazan ayı ile ilgili duygularını ve<br />
Ramazan ayının nasıl geçtiğini sorduk.<br />
Gazetemize bu mübarek ay<br />
ile ilgili içini döken vatandaşlarımız,<br />
duygularını ve yaşadıklarını anlattılar.<br />
Suat Çınar / Hard:<br />
“Normal günlerde 8 saat çalışıyorum,<br />
oruçlu olarak çalışmak bazı arkadaşlarıma<br />
zor gelse de; çok şükür<br />
beni etkilemiyor. Olumsuz etkilemek<br />
bir yana, daha iyi ve verimli<br />
çalıştığımı söyleyebilirim. Ramazan’da<br />
çalıştığım fi rmanın amirleri<br />
oruç konusunda anlayış gösteriyorlar”<br />
Hüseyin Ayhan / Feldkirch :<br />
“Etrafımdaki Avusturya‘lılar Ramazan’a<br />
ve oruç tutmama saygı gösteriyor<br />
ve takdirle karşılıyorlar. ‘Su<br />
bile içmiyor musunuz gerçekten’ gibi<br />
sorular soruyorlar. Oruç tutmak, onlara<br />
çok mantıklı gelmese bile, genel<br />
manada saygı ile karşılıyorlar” ifadelerini<br />
kullanıyor.<br />
Yusuf Keskin / Rankweil:<br />
“Çocukluğumdan beri orucumu<br />
tutarım, hiç bırakmadım çok şükür.<br />
Çocuklarıma da orucun ve Ramazan<br />
ayının önemini anlatmaya<br />
çalışıyorum. Türkiye‘ye oranla biraz<br />
daha zor geçse bile, ‚İbadetin zorluk<br />
anında yapılanı daha makbuldür‘ sözünü<br />
hatırlayarak, daha bir coşkulu<br />
sarılıyoruz oruç ibadetine.<br />
Erol Karabulut / Lustenau :<br />
“Çevremizdeki Avusturya‘lı arkadaşlarımız<br />
genel manada oruç ibadetimizi<br />
saygı ile karşılıyorlar. Eğer<br />
yabancı diliniz iyiyse ve neden oruç<br />
tuttuğunuzu güzel bir şekilde ifade<br />
edebilirseniz, daha büyük bir anlayışla<br />
karşılaşabiliyorsunuz”.<br />
Avrupa‘da Ramazan ayının daha<br />
keyifl i hale gelmesinde büyük emekleri<br />
olan dini teşkilatlarımız da, Ramazan<br />
ayı boyunca düzenledikleri<br />
iftarlar ile Müslümanlar arasında<br />
kaynaşmayı, birlik ve beraberliğin<br />
sağlanmasında ve Ramazan geleneklerinin<br />
unutulmamasında büyük<br />
rol oynuyorlar.<br />
Vorarlberg‘de faaliyet gösteren<br />
dini teşkilatların başkanları Ramazan<br />
ayı ile ilgili duygularını ve bu<br />
mübarek ay boyunca yaptıkları<br />
faaliyetler ile ilgili <strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong><br />
ekibine bilgiler verdiler.<br />
ATİB Frastanz Başkanı<br />
Ahmet Yılmaz;<br />
“Yine bir tatlı telaş, bir hazırlık var;<br />
İslam aleminin, on bir ayın sultanı<br />
Ramazan geliyor. Yurt dışında<br />
ezan sesi, top sesi ile iftar edememe<br />
üzüntüsü yaşarken, teşkilatlarımızın<br />
örf, adet ve geleneklerimizi<br />
yaşatma uğrunda yıllardır alışagelmiş<br />
iftar programlarıyla bir nebze<br />
de olsa yüreğimizi ferahlatıyor.<br />
ATİB Frastanz‘da çalışmalarımız<br />
ve faaliyet olarak Ramazan boyunca<br />
her gün ortalama 120 kişiyle<br />
beraber iftar açıyoruz. Her yıl Cemaatimizden<br />
insanlarımız bizlere<br />
Türk mutfağından nefi s yemekler<br />
hazırlarken, gün ortasında da Ramazan<br />
ayının maneviyatı mukabeleye<br />
gelenler ve iftar öncesinde<br />
sıcak Ramazan pidesi almaya<br />
gelen insanlarımız ile dolu dolu bir<br />
Ramazan ayı geçiriyoruz. Bizlerin<br />
görevi burada yetişen neslimize<br />
de birlikte paylaşmayı, bir araya<br />
gelmeyi ve bir arada iftar sofrasında<br />
bulunmayı aşılamak, örfümüzü,<br />
adetimizi, dinimizi ve kültürümüzü<br />
de yaşatmaktır. Birlik beraberliğimizin<br />
sözde değil özde yaşanması<br />
için büyük fedakarlıklar ile bu<br />
çalışmaları yürüten tüm sivil toplum<br />
kuruluşlarımızı ve teşkilatlarımızı<br />
tebrik ediyorum. ATİB Frastanz<br />
olarak, mübarek Ramazan ayının<br />
tüm İslam alemi için hayırlara vesile<br />
olmasını, yaptığınız hayırların kabul<br />
olması dileği ile; Rabbim bizleri<br />
Şaban ve Recep aylarından sonra<br />
Ramazan ayına ve bayrama da kavuşturmayı<br />
nasip eylesin. Tüm Vorarlberg<br />
halkının Ramazan ayını kutlarım,<br />
hayırlı ramazanlar diliyorum.“<br />
6<br />
www.hakikat.at
HAZİRAN 2015<br />
ken saatlerinde camilerimize gider,<br />
beraberce sabah namazını kıldıktan<br />
sonra sohbetlerle eda ederiz. Bu<br />
sene Mübarek üç ayların girmesiyle<br />
bu heyecanı şimdiden hissediyoruz.<br />
Değerli Vorarlberg‘li soydaşlarımız<br />
ve din kardeşlerimiz, idrak edeceğimiz<br />
Ramazan-ı Şerif ayınızın sizlere,<br />
aile efradınıza hayırlar getirmesini<br />
diliyor, bu aydaki esrarı ilahiden istifade<br />
etmenizi Cenab-ı Haktan niyaz<br />
ve temenni ediyorum. Ramazan-ı Şerifi<br />
niz ve sonunda idrak edeceğimiz<br />
bayramınızı tebrik ediyor, iki cihan<br />
seadeti diliyorum.“<br />
Avusturya İslam Federasyonu<br />
Bregenz Şubesi Başkanı<br />
Abdulkadir Baltacı;<br />
“İçinde bulunduğumuz üç ayların ve<br />
içinde barındırdığı Ramazan ayının<br />
tüm insanlığa saadet ve mutluluk<br />
huzur getirmesini Cenabı Allah‘dan<br />
niyaz eder ve inanan kardeşlerimizin<br />
üç aylarını tebrik ederiz. Yaklaşmakta<br />
olan Ramazan ayında, Avusturya<br />
İslam Federasyonu Bregenz şubesi<br />
olarak çeşitli sohbet programları ve<br />
açıldığımız günden beri olduğu gibi<br />
şubemizde her akşam toplu iftar yemekleri<br />
verilmekte olup; camimizde<br />
iftar vermek isteyen kardeşlerimize<br />
kapımız her zaman açıktır. Bunu<br />
yapmamızın gayesi, bizler gurbet<br />
diyarında memleketteki gibi olmasa<br />
da ona yakın bir Ramazan ayını eda<br />
etmek, bu heyacanı büyük küçük beraberce<br />
bir arada olmak kültürümüzü,<br />
inançlarımızı diri tutması açısından<br />
önem taşıdığını düşünüyoruz.<br />
Allah birliğimizi ve dirliğimizi bozmaya<br />
çalışan, görünür görünmez<br />
tüm şerlilerin kötülüklerinden muhafaza<br />
buyursun.Vorarlberg‘de ve<br />
Dünya‘nın farklı yerlerinde yaşayan<br />
Müslüman din kardeşlerimin de mübarek<br />
Ramazan ayını kutlarım.Allah<br />
tüm kardeşlerimizin yardımcısı olsun“<br />
Dornbirn Şafak Derneği Başkanı<br />
Cafer Başar;<br />
“Çocuktum, yaşımı hatırlamıyorum.<br />
Akşama yakın bizi kovalarlardı evden.<br />
Gidin kandiller yandı mı bakın,<br />
top sesiyle gelin eve derlerdi. Bazen<br />
de elimize iki yumurta verip fırına<br />
yollarlardı bizi. Yumurta bizden olunca<br />
pide ucuza geliyormuş. Gerçi<br />
biz işin o kısmını anlayamıyorduk<br />
ama sıra beklemek o yaşta bile zor<br />
geliyordu. İftar öncesi evdeki o tatlı<br />
telâşı hissederdik ama önemini kavrayamazdık.<br />
Top sesi duyacağız<br />
diye oyun bile oynamazdık iftara<br />
yakın. Önce minare şerefelerindeki<br />
o yeşil lambalar yanar, sonra ezan<br />
okunmaya başlardı. Biz de koşa<br />
koşa eve giderdik, İftar olduuuuu,<br />
iftar olduuuuu diye bağırarak‘. Yer<br />
sofrasına diz çöker, sofra bezini<br />
üzerimize çekerdik. Tüm aile tek tabaktan,<br />
kim daha hızlı yerse artık.<br />
İftardan sonra takılırdık büyüklerin<br />
peşine. Her gece bir başka camiye<br />
giderdik. Koca koca adamlarla gece<br />
karanlığında yürümek, bize ayrı bir<br />
zevk verirdi. Büyüdüm, benim de<br />
çocuklarım oldu. Ben onları akşam<br />
üzeri dışarıya gönderemiyorum. Burda<br />
minare yok, kandil yok, top sesi<br />
yok. Fırınlarda sıra da yok, pide için<br />
yumurta yollamaya gerek te... Ezanı<br />
da zaten odadaki saatler okuyor. Yemekler<br />
masalarda, herkesin tabağı<br />
bardağı ayrı. Tervihlere ise arabalar<br />
taşıyor bizi. Toplumdan bağımsız bireysel<br />
özgürlük.. Bugünün çocukları,<br />
yarın büyük olduklarında Ramazan<br />
ile ilgili neler hatırlarlar bilemiyorum<br />
ama Avrupa‘da Ramazanların yavan<br />
geçtiği bir gerçek. Her ne kadar İslâmi<br />
hizmet veren teşkilatlarımız her<br />
gün mukabele okuyup, iftar verip,<br />
mescidlerde teravih kılsalar da. İşte<br />
bu duygular ve hatıralar ile giriyoruz<br />
bu mübarek aya. Dornbirn Şafak<br />
Derneği olarak, bu mübarek ay için<br />
Türkiye‘den getirdiğimiz hocamız<br />
ile Ramazan ayına hazırlanıyoruz.<br />
Derneğimizde iftar sofraları düzenleyerek,<br />
Vorarlberg‘li Müslüman<br />
kardeşlerimiz ile Teravih namazlarımızı<br />
kılıyoruz. Her ne kadar eski<br />
Ramazanlar gibi olmasa da iftar<br />
sonrası yaptığımız sohbetler ile, o<br />
özlediğimiz günleri çocuklarımız ve<br />
gençlerimiz ile paylaşarak, onlara<br />
da bu mübarek ayın önemini öğretmeye<br />
çalışıyoruz. Yaklaşan Ramazan<br />
ayınının başta Vorarlberg‘deki<br />
Müslüman kardeşlerimiz olmak<br />
üzere, bütün Dünyadaki Müslüman<br />
kardeşlerimizin Ramazan ayını kutlarım.“<br />
Semerkand Takwa Derneği Başkanı<br />
Selim Şahin;<br />
“Onbir ayın sultanı Ramazan ayı<br />
yaklaşıyor. Üç ayları kandilleriyle<br />
süsleyen mübarek Regaib ve<br />
Miraç gecelerini bir bir geride<br />
bırakıp beratımızı da alarak, gelişiyle<br />
müminleri sevinç gözyaşlarına<br />
garkeden sevgili orucumuza,<br />
iftarımıza, sahurumuza, teravihimize,<br />
mukabelemize ve bayramımıza<br />
kavuşmaya doğru hızla koşuyoruz.<br />
Tüm Müslüman kardeşlerimizi bu<br />
mübarek günlere hayır ve afi yetle<br />
ulaştırmasını Cenab-ı Haktan niyaz<br />
ediyorum. Yaşadığımız ülkede ve<br />
Avrupa‘nın genelinde, Türkiye gibi<br />
coşkulu bir şekilde kutluyamıyoruz<br />
belki bu mübarek ayı, ancak buna<br />
da şükrediyoruz. Semerkand Takwa<br />
Derneği olarak her Ramazan<br />
ayında olduğu gibi dergahımızda<br />
her akşam iftar yemeği hazırlıyoruz<br />
ve her beraber iftar açarak, Ramazan<br />
ayını çocuklarımıza da öğretmeye<br />
ve yaşatmaya çalışıyoruz.<br />
Teravih namazlarını hep beraber<br />
kılıyoruz ve namaz sonrası uzun<br />
sohbetler ile, Ramazan ayını daha<br />
coşkulu bir şekilde yaşamaya<br />
çalışıyoruz. Ramazan paylaşma ve<br />
dayanışmaya vesile olan bir aydır.<br />
İçinde bin aydan daha hayırlı Kadir<br />
Gecesi’ni bulunduran Ramazan<br />
Ayı’nın Vorarlberg‘de ve tüm Dünya‘da<br />
yaşayan Müslüman kardeşlerimize,<br />
hayırlar getirmesini Yüce<br />
Allah’tan niyaz ediyorum.”<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong> olarak, Vorarlberg‘li<br />
Müslümanların Ramazan<br />
ayını bütün kalbimizle tebrik eder,<br />
bu mübarek ayın tüm İslam alemi<br />
için sağlık, mutluluk, huzur ve kardeşlik<br />
içerisinde geçmesini Yüce<br />
Allah’dan niyaz ederiz.<br />
www.hakikat.at<br />
7
HAZİRAN 2015<br />
VORARLBERG‘DE<br />
İLK SİYASİ PARTİ<br />
TEMSİLCİLİĞİ<br />
Saadet Partisi Vorarlberg‘de bir ilki gerçekleştirerek,<br />
Vorarlberg-Tirol Bölge Temsilciliğini<br />
hizmete açtı.<br />
Teşkilatlanma ve örgütlenme konusunda Türkiye‘de<br />
olduğu gibi Avrupa‘da da deneyimli ve<br />
tecrübeli olan bir kadroya sahip olan Saadet Partisi,<br />
Avrupa çapında teşkilatlanma çalışmalarını<br />
tüm hızı ile devam ettirerek; Vorarlberg ve Tirol<br />
Temsilciliğini de hizmete soktu.<br />
Raşit Demir başkanlığında teşkilatlanma çalışmalarına<br />
başlayan Avusturya Vorarlberg-Tirol Bölge<br />
Temsilciliği, yapılan istişareler sonucu resmi olarak<br />
16 Mart 2015 tarihinde kuruldu.<br />
Henüz 16 Mart 2015 tarihinde kurulmuş olmasına<br />
rağmen, hızlı bir şekilde teşkilatlanma çalışmalarına<br />
başlayan Başkan Raşit Demir, yönetim<br />
kurulunu oluşturarak tanıtımını gerçekleştirdi.<br />
Kuruluşu gerçekleştirilen yönetim kurulu üyeleri<br />
ve idareciler, Saadet Partisi eğitim seminerleri<br />
ile eğitilerek; insanlara ve topluma faydalı olacak<br />
çalışmalar ile alakalı bilgilendirildiler. Kuruluşunun<br />
hemen ardından, genel<br />
seçimler için yoğun bir<br />
çalışma temposu içerisine<br />
giren Saadet Partisi Vorarlberg-Tirol<br />
Bölge Temsilciliği,<br />
seçim sonrası da faaliyetlerine<br />
devam ederek;<br />
tanıtım ve teşkilatlanma<br />
çalışmalarını devam ettireceklerini<br />
belirtti.<br />
Dernek, cami, sivil<br />
toplum kuruluşları, Türk<br />
işadamları ziyaretleri, ev sohbetleri ile Vorarlberg-Tirol<br />
Bölge Temsilciliği Vorarlberg‘de ve<br />
Tirol‘de yaşayan vatandaşlarımıza tanıtılırken,<br />
vatandaşlarımıza siyasete ilgi duymaları ve aktif<br />
olarak bu gibi oluşumlara destek vermeleri konusunda<br />
tavsiyeler iletildi.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>‘ne konu ile ilgili açıklamalarda<br />
bulunan Saadet Partisi Vorarlberg-Tirol Bölge<br />
Temsilcisi Raşit Demir; „Saadet Partisi Vorarlberg-Tirol<br />
Bölge Temsilciliğimiz 16 Mart 2015<br />
tarihinde istişareler sonucu kuruldu. Hızlı bir şekilde<br />
yönetimimizi oluşturup, idareci kardeşlerimize<br />
Saadet Partisi eğitim seminerleri ile eğitim<br />
vererek, insanlara faydalı olacak şekilde çalışmalarımıza<br />
başladık. Tanıtım ve teşkilatlanma faaliyetlerimize<br />
hızlı bir şekilde devam etmekteyiz.<br />
Genel seçimler nedeni ile yoğun faaliyet dönemi<br />
geçirdik. Heyecan ve şuurlu bir seçim nedeni ile<br />
ara verdiğimiz çalışmalarımıza aktif olarak devam<br />
edeceğiz. Vatandaşlarımızın siyasete ilgi duymaları<br />
ve aktif olarak bu gibi oluşumlara destek vermelerini<br />
ısrarla tavsiye ediyoruz“ dedi.<br />
Eski Başbakanlarımızdan ve Milli Görüş‘ün efsanevi<br />
lideri Prof. Dr. Necmeddin Erbakan‘ın; „Siyaseti<br />
önemsemeyen müslümanları, müslümanları<br />
önemsemeyen siyasetçiler yönetir“ sözünü kendilerine<br />
şiar edindiklerini söyleyen Raşit Demir;<br />
„Müslümanlar fıtrat gereği zaten siyasetin dışında<br />
olamazlar. Vatanımıza ve ümmete olan hizmet<br />
aşkımız nedeni ile siyasi olarak bu işin sorumluluğunu<br />
aldık, bu yolda bize destek veren tüm<br />
arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum; ve tüm soydaşlarımızı<br />
bu hizmet yarışında bekliyoruz“ dedi.<br />
8<br />
www.hakikat.at
HAZİRAN 2015<br />
AKSARAY<br />
DERNEĞİ‘NDEN<br />
ANLAMLI<br />
KAMPANYA<br />
Yardıma muhtaç hemşehrileri için<br />
düzenledikleri kampanyalar ile<br />
takdir toplayan Aksaray Derneği,<br />
yeni bir yardım kampanyası ile yine<br />
gündemde.<br />
düşünemez hale geliyor.<br />
Resulullah‘ın „Aziz ve Celil olan Allah<br />
nezdinde evlilikten daha sevimli<br />
ve değerli bir bina inşa edilmemiştir“<br />
Hadis-i Şerif‘inden hareketle,<br />
evlilik yolunda olan gençlerimizi<br />
desteklemek ve genç kızlarımıza<br />
hayalleri olan o beyaz gelinliği giydirmek<br />
için harekete geçen Vorarlberg<br />
Aksaray Derneği; bir ‚Gelinlik<br />
Kampanyası‘ başlattı.<br />
Bir dünya para ödediğimiz ve ömrümüz<br />
boyunca sadece bir defa kullandığımız<br />
gelinlikler, hatıra olarak<br />
dolaplarımızda veya depolarımızda<br />
durur.<br />
Vorarlberg Aksaray Derneği‘nin<br />
gerçekleştirdiği kampanya ile<br />
amacı, işte bu dolaplarda ve depolarda<br />
duran ve çürümeye terkedilmiş<br />
o gelinliklerimizi oradan çıkartmak<br />
ve ihtiyaç sahibi bir genç<br />
kızımızın hayalini gerçekleştirmek.<br />
Aksaray Derneği, o en özel günümüzde<br />
giydiğimiz ve hatıra olarak<br />
sakladığımız gelinlik, nişanlık ve<br />
abiye (Gece kıyafeti) kıyafetlerinizi<br />
sizden teslim alarak ihtiyaç sahibi<br />
genç kızlarımıza ulaştırarak onların<br />
hayallerini gerçekleştirmeye<br />
çalışıyor.<br />
di bedenine ve hayallerine uygun<br />
olan gelinliği seçerek ücretsiz olarak<br />
görevlilerden teslim alıyor. Bu<br />
genç kızlarımız düğün veya nişan<br />
töreninden sonra giydiği gelinliği<br />
veya nişanlığı getirip tekrar görevlilere<br />
teslim ediyor ve bu gelinlik ve<br />
nişanlıklar tekrarda temizlenerek<br />
yeni ihtiyaç sahibi genç kızlarımızın<br />
hayallerini gerçekleştirmek için sergiye<br />
alınıyor.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>‘ne kampanya ile<br />
ilgili bilgi veren Aksaray Derneği<br />
Başkanı Nusret KAVAS; „Aksaray<br />
Derneği olarak, Peygamber efendimizin<br />
‚Kim bir müslüman kardeşinin<br />
bir sıkıntısını giderirse, Allah<br />
da, onun kıyamet sıkıntılarından<br />
bir sıkıntısını giderir‘ Hadis-i Şerif‘inden<br />
yola çıkarak ihtiyaç sahibi<br />
hemşehrilerimiz için bu tarz yardım<br />
kampanyaları düzenliyoruz. Topladığımız<br />
yardımlarımızı Aksaray<br />
Belediye‘ne teslim ediyor, onlar ile<br />
birlikte, ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya<br />
çalışıyoruz“ dedi.<br />
Düzenledikleri yeni ‚Gelinlik Kampanyası‘<br />
ile de bilgi veren Başkan<br />
Nusret KAVAS; „Biliyorsunuz eviilik<br />
her gencimizin ihtiyacı. Ancak<br />
maddi imkansızlıklardan dolayı bir<br />
çok gencimiz bu hayallerini ertelemek<br />
zorunda kalıyor veya genç<br />
kızlarımız çok pahalı olduğundan<br />
dolayı gelinlik hayallerinden vazgeçerek<br />
evlenmek zorunda kalabiliyor.<br />
Biz de bu genç kızlarımızın<br />
hayallerini gerçekleştirmek ve bir<br />
hayra vesile olmak için bu kampanyayı<br />
düzenlemeye karar verdik.<br />
Tüm duyarlı vatandaşlarımızı bu<br />
kampanyaya destek vermeye davet<br />
ediyoruz“ dedi.<br />
Bu kampanyaya katılmak isteyen ve<br />
gelinlik, nişanlık ve abiye kıyafetlerini<br />
ihtiyaç sahiplerine bağışlamak<br />
isteyen insanlarımızın bu kıyafetleri<br />
derneğe bırakabilecekleri söyeleyen<br />
Başkan KAVAS; „Bu kıyafetler<br />
derneğimize bırakılabileceği gibi,<br />
isteyenler bize telefon ile de ulaşabilirler.<br />
Biz bizzat giderek bu kıyafetleri<br />
kendilerinden teslim alabiliriz“<br />
dedi.<br />
Vorarlberg Aksaray Derneği‘nin<br />
düzenlediği ‚Gelinlik Kampanyası‘<br />
30 Haziran tarihine kadar devam<br />
edecek.<br />
Evlenme çağına gelmiş, ancak<br />
maddi yetersizlikten dolayı evlenemeyen<br />
gençlere yardım etmek,<br />
bekar bir insanı evlendirmek, dinimizce<br />
çok sevap olmanın yanında,<br />
toplumsal olarak da çok faydalı bir<br />
hizmettir. Düğününde de her genç<br />
kızımızın hayali, mutlaka temizliğin<br />
ve safl ığın sembolü olan o beyaz<br />
gelinliği giymektir.<br />
Ancak günümüzde düğünler başlı<br />
başına bir sektör haline gelmiş ve<br />
gelinlik gibi ihtiyaç saydığımız şeyler<br />
bile pahalılıktan yanına yaklaşılamayacak<br />
derecede bir lüks haline<br />
gelmiş durumda. Anadolu‘nun farklı<br />
şehirlerinde bırakın gelinliği satın almayı,<br />
kiralama opsiyonunu bile kullanmak<br />
maalesef çok zor hale geldi.<br />
Evlilik yaşı gelmiş ve geçmekte<br />
olan bir çok gencimiz, bu maddi<br />
imkansızlıklardan dolayı evlenmeyi<br />
ertelemek zorunda kalıyor ve hiç<br />
Siz de eğer bir genç kızımızın evlilik<br />
yolunda yardımcısı olmak ve onun<br />
‚beyaz gelinlik hayallerini‘ gerçekleştirmek<br />
isterseniz, Vorarlberg<br />
Aksaray Derneği size bir telefon<br />
kadar uzakta. Gerçekleştirdiği bir<br />
çok yardım kampanyası ile takdir<br />
toplayan Aksaray Derneği, yardım<br />
konularının hassasiyeti ve bir an<br />
önce daha hızlı bir şekilde ihtiyaç<br />
sahiplerine ulaşmak için Aksaray<br />
Belediyesi ile ortak hareket ediyor.<br />
Gelinlik kampanyasında da belediyeye<br />
ait olan Evlendirme kadın<br />
gurubu ile ortak hareket eden dernek,<br />
buradan topladığı gelinlik, nişanlık<br />
ve abiye kıyafetleri bir kişinin<br />
gözetiminde bu derneğe teslim<br />
ediyor. Burada toplanan ve temizliği<br />
yapılan bu kıyafetler, burada<br />
gönüllü olarak hizmet veren kişiler<br />
tarafından sergileniyor. Evlilik<br />
yolunda adım atmış ihtiyaç sahibi<br />
genç kızlarımız buraya gelerek ken-<br />
www.hakikat.at<br />
9
HAZİRAN 2015<br />
TÜRKÇE, AVRUPA‘DA ÇALIŞMA<br />
DİLİ OLUYOR<br />
Türkçe, Avrupa Konseyi Parlamenter<br />
Meclisi‘nde (AKPM)<br />
Ocak 2016‘dan itibaren çalışma dili<br />
olacak.<br />
Türkiye aynı başvuruyu 1992‘da yapmış<br />
ancak olumlu yanıt alamamıştı.<br />
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi,<br />
Türkiye‘nin bu konuda yaptığı başvuruya<br />
olumlu yanıt vermeye hazırlanıyor.<br />
Türkiye, bu yıl Ocak ayında<br />
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi‘ndeki<br />
Türk heyeti sayısının 12‘den<br />
18‘e çıkarılması, Türkçe‘nin de çalışma<br />
dili olarak kullanılması için başvuruda<br />
bulunmuştu. Gerekçe olarak<br />
da Türkiye‘deki nüfus artışı gösterilmişti.<br />
Türkiye, aynı başvuruyu 1992<br />
yılında yapmış ancak olumlu yanıt<br />
alamamıştı.AKPM Tüzük Komisyonu,<br />
başvurunun meşru gerekçelere<br />
dayandığını belirterek olumlu görüş<br />
belirtti. AKPM bünyesinde temsiliyet,<br />
çok net kurallara dayanmamakla<br />
bilikte, ülkelerin nüfuslarına orantılı<br />
gerçekleşiyor.<br />
Tüzük Komisyonu, buna karşılık, Türkçe‘nin<br />
çalışma dili olarak kullanılması<br />
için yılda 700 bin Euro‘luk ek<br />
ödenek gerektiğini, bu ödenek için<br />
Avrupa Konseyi‘nin karar organı Bakanlar<br />
Komitesi‘nin onayının gerektiğini<br />
bildirdi. Bakanlar Komitesi‘nin<br />
ödenek konusunda bu ay içinde<br />
olumlu yanıt vermesi bekleniyor.<br />
KARAR NİHAİ OYLAMA SONUCU<br />
BELLİ OLACAK<br />
Türkiye‘nin Avrupa Konseyi Parlamenter<br />
Meclisi‘ndeki üye sayısı ve<br />
Türkçe‘yle ilgili talepleri konusunda<br />
nihai oylama ise Haziran ya da Eylül<br />
aylarında Strasburg‘daki AKPM genel<br />
kurul toplantıları sırasında yapılacak.<br />
Nihai onayla birlikte Türkiye;<br />
Parlamenter Meclis‘te İngiltere, Fransa,<br />
Almanya, İtalya ve Rusya gibi 18<br />
parlamenterle temsil edilecek.<br />
Bu ülkelerin dilleri gibi Türkçe de<br />
çalışma dili haline gelmiş olacak.<br />
Türkçe‘nin çalışma dili olmasıyla<br />
AKPM genel kurulundaki oturumlar<br />
„resmi çalışma dili“ olarak Türkçe‘ye<br />
de çevrilecek. Oturum tutanakları<br />
Türkçe de yayımlanacak. Türk parlamenterler<br />
genel kuruldaki konuşmalarını<br />
Türkçe yapabilecek.<br />
AKPM‘deki Türk parlamenter sayısının<br />
artmasıyla da Türk heyetinin<br />
AKPM‘de daimi bir başkan yardımcısı<br />
olacak, Türk parlamenterler<br />
AKPM komisyonlarında daha fazla<br />
temsil edilecek, Türk raportör sayısı<br />
da çoğalacak.<br />
Türkiye‘nin Ocak 2016‘dan itibaren<br />
Avrupa Konseyi bütçesine en fazla<br />
katkıda bulunan ülkeler listesine girmesi<br />
de bekleniyor. Ankara‘nın bu<br />
konudaki talebine de olumlu yanıt<br />
verilmesi halinde, Türkiye‘nin Avrupa<br />
Konsey bütçesine 2015 yılında<br />
yaklaşık 13 milyon 650 bin Euro olan<br />
katkısı 20 milyon Euro birden artarak<br />
33 milyon Euro‘yu aşacak.<br />
İSVİÇRE‘DE DOMUZ ETİ<br />
SKANDALI !<br />
İsviçre Zürich‘te ‚Helal<br />
et‘ sattığını iddia eden<br />
müslüman kasap,<br />
müslüman müşterilerine<br />
dana eti diye<br />
domuz eti sattı.<br />
Zürich‘te ‚Helal et‘<br />
sattığını iddia eden<br />
müslüman<br />
kasabın,<br />
müşterilerine uygun ‚helal<br />
dana eti‘ yerine domuz eti sattığı<br />
ortaya çıktı.<br />
İsviçre makamlarınca açılan bir<br />
soruşturma ve polisin yaptığı tahkikat<br />
sonucu, Zürich‘te satış yapan<br />
kasabın yaptığı sahtekarlık ortaya<br />
çıktı.<br />
İlk kez 27 Temmuz 2010 yılında bir<br />
mezbadan 9 kilo domuz eti alan<br />
kasap, yapmış olduğu bu kârlı<br />
satış nedeni ile domuz eti alımını<br />
sürekli hale getirerek uygunsuz<br />
ticarete devam etti.<br />
Müşterilerinin olayı fark etmemesi<br />
nedeni ile uzun yıllar bu şekilde<br />
‚helal dana eti‘ yerine domuz eti<br />
satan kasabın, üç farklı<br />
mezbahadan<br />
klaşık 3,1 ton do-<br />
yamuz<br />
eti alıp sattığı<br />
ortaya çıktı.<br />
Toplam 40.700<br />
Frank tutarındaki<br />
domuz etini dana<br />
eti diye müşterilerine<br />
sunan kasap, devlet<br />
tarafından yapılan bir takibat<br />
sonucu yakayı ele verdi.<br />
Savcılık, ‚Helal dana eti‘ diye müşterilere<br />
domuz eti satan sahtekar<br />
kasap hakkında suç duyurusunda<br />
bulunurken, Türk kökenli İsviçre<br />
vatandaşı olan kasap 18.000 Frank<br />
para cezası ile cezalandırıldı.<br />
Türk kökenli İsviçre vatandaşı<br />
kasabın, helal dana eti diye domuz<br />
eti sattığının ortaya çıkması<br />
özellikle bölgede yaşayan Türk<br />
ve Müslüman vatandaşlarımızın<br />
büyük tepkisini çekti.<br />
10<br />
www.hakikat.at
HAZİRAN 2015<br />
GURBETÇİLER GERİ DÖNÜYOR<br />
Prof. Şen: „Almanya‘daki gurbetçiler geri dönüyor; Türkiye‘deki kurumlar<br />
hazırlıklı olsun“<br />
Türk Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) Almanya‘da<br />
yaşayan gurbetçilerin Türkiye‘ye geri dönüş eğilimlerinin arttığını açıkladı.<br />
TAVAK Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, özellikle 20-35 yaş arası genç gurbetçilerin<br />
Türkiye‘yi tercih ettiğini belirterek, Türkiye‘deki kurumlardan göç<br />
dalgasına karşı hazırlıklı olmaları gerektiğini savundu.<br />
Konuyla ilgili bir basın bildirisi yayınlayan Şen, Almanya‘nın hem kendi<br />
vatandaşları için hem de Türkler için cazibesini yitirdiğini kaydetti. Şen,<br />
„Almanya‘da artık göç yolu ile gelenlerin sayıları her geçen gün azalırken,<br />
başta Almanlar olmak üzere Almanya‘yı terk edip, başka ülkelere giden<br />
göçmenlerin sayısında da büyük artış söz konusu. İsviçre‘de en büyük yabancı<br />
grubunu Almanlar oluşturmuş bulunuyor. Son bir yılda 162 bin Alman<br />
vatandaşının ülkesini terk ederek İsviçre, Avusturya, Kanada, ABD gibi ülkelere<br />
gittiğini tespit ediyoruz“ dedi.<br />
Aynı gelişmeyi ülkeye göçmen olarak gelen yabancılarda da gördüklerini<br />
kaydeden TAVAK Başkanı, „Şimdi AB‘ye tam üyeliği beklemeden Türk insanı<br />
da yavaş yavaş ülkesine geri dönmeye başladı. İstanbul ve Ankara gibi<br />
büyük kentlerde Almanya‘dan geri dönenlerin sayıları artıyor. Bu insanların<br />
Türkiye‘de ciddi bir şekilde iş yaşamına girdiklerini görebiliyoruz. Türkiye‘ye<br />
geri dönen insanlarımız belirli bir başarıyı yakalamış, belli bir sermayeyi<br />
biriktirmiş ve Türkiye‘de yeni denizlere yelken açmak isteyen insanlardan<br />
oluşuyor. Özellikle 20-35 yaşları arasındaki genç grubun Türkiye‘de birçok<br />
alanda anahtar noktaya geldiğini görüyoruz“ tespitini yaptı.<br />
Prof. Dr. Faruk Şen, geri dönüşün nedenlerini ise şöyle sıraladı: „Avrupa‘da<br />
artan ırkçılık ve İslamofobinin yanı sıra ekonominin de tamamıyla durgunluk<br />
içine girmesi bu konuda önemli bir faktör oluşturuyor.“<br />
„Fakirler Türkiye‘ye dönemiyor“<br />
Türkiye‘ye genelde varlıklı gurbetçilerin döndüğüne dikkat çeken Şen, Almanya‘da<br />
yaşayan fakir Türkler için şu ifadeleri kullandı: „Almanya‘da<br />
yaşayan vatandaşlarımızın yüzde 44‘ünün fakirlik sınırı altında yaşaması<br />
ve yüzde 30‘unun ise işsiz olması, bu kitlenin Türkiye‘ye geri dönüşünü<br />
olanaksız hale getiriyor.“<br />
„Türkiye geri dönenler için hazırlık yapılmalı“<br />
Önümüzdeki yıllarda Türkiye‘ye geri dönenlerin oranı artacağı öngörüsünde<br />
bulunan TAVAK Başkanı, „Avrupa Birliği ülkeleri kaliteli Türk nüfusunu<br />
yavaş yavaş kaybetmeye başlıyorlar. Türkiye‘nin geleceğe yönelik planlamasında<br />
sermayesi ve bilgisi ile geri dönen insanlara yönelik yeni olanakların<br />
hazırlanması gerekiyor. Devlet Planlama Teşkilatı ve Yurtdışı Türklerinden<br />
Sorumlu Devlet Bakanlığı bu konuyu ele almalıdırlar. Önümüzdeki<br />
yıllarda bu sayıda artış olursa gelen çocukların okul sorunlarında, çocuk<br />
yuvasına veya kurdukları işte başarılı olmalarına kadar her konuda ciddi bir<br />
bilgi birikimine ihtiyaç var. Artık Türk insanı için en başta Almanya olmak<br />
üzere AB ülkeleri taşı toprağı altın olan konumdan çoktan çıkmış durumda“<br />
ifadelerine yer verdi.<br />
Almanya‘nın bazı bölgelerinde yaşayan Türklerin Türkiye‘dekilerden daha<br />
fakir olduğuna işaret eten Faruk Şen, şöyle konuştu: „Şu anda Almanya‘nın<br />
Ruhr Havzası‘nda, Berlin‘in belirli bölgelerinde yaşayan insanlarımızın refah<br />
düzeyinin, Türkiye‘nin İç ve Doğu Anadolu bölgesinde yaşayanlarınkinden<br />
daha düşük olduğunu görüyoruz. Almanya‘da yaygın bir istenmemezlik<br />
psikolojisi egemen ve bu olumsuz gelişme, vatandaşlarımızın geri dönüş<br />
hazırlıklarını arttırmaktadır.“<br />
kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Bakanlığı<br />
www.hakikat.at<br />
11
HAZİRAN 2015<br />
VORARLBERG‘DE SEÇİM SONA ERDİ, GÖZLER TÜRKİYE‘DE<br />
Türkiye Genel Seçimleri için Avrupa‘da oy verme işlemi sona erdi, katılım<br />
oranı açısından Vorarlberg büyük bir başarı yakaladı.<br />
Vorarlberg, Avusturya ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan Türk seçmenler,<br />
25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için 8 Mayıs 2015-31 Mayıs 2015<br />
tarihleri arasında, bağlı bulundukları Konsolosluklarda oylarını kullandılar.<br />
Yaklaşık 24 gün boyunca resmi tatil, cumartesi ve pazar günleri de dahil<br />
olmak üzere devam eden seçim serüveni, 31 Mayıs 2015 tarihi itibarı<br />
ile sona erdi. Oylarını kullanan ve seçim sonucunu merakla bekleyen vatandaşlarımız,<br />
7 Haziran 2015 tarihinde Türkiye‘de gerçekleştirilecek seçime<br />
ve çıkacak sonuçlara kilitlendi.<br />
T.C Bregenz Başkonsolosluğu‘nda yapılan resmi açıklamaya göre; Vorarlberg’deki<br />
11.821 seçmenden, 5.329’u Bregenz Başkonsolosluğu‘nda kurulan<br />
sandıkta, 263’ü de gümrüklerde oy kullanırken; toplam sayının 5.592<br />
olduğu belirlendi.<br />
Gümrük kapılarında oy verme süreci 7 Haziran 2015 saat 17.00’e kadar devam<br />
edecek olmasına rağmen, 31 Mayıs 2015 tarihi itibarı ile Vorarlberg‘li<br />
seçmenlerin sandığa katılım oranı % 47.56 oldu.<br />
7 Haziran 2015 tarihine kadar Gümrük kapılarından gelecek oylar ile Vorarlberg‘li<br />
seçmenlerin seçime katılım oranının % 50‘yi bulması bekleniyor.<br />
Avusturya‘da diğer seçim bölgeleri olan Viyana Başkonsolosluğu‘nda 23<br />
bin 156, Salzburg Başkonsolosluğu‘nda 8 bin 806 vatandaşımız sandık<br />
başına giderken; Vorarlberg, Viyana ve Salzburg seçim bölgesinin çok üzerinde<br />
katılım oranı gerçekleşti.<br />
Avrupa geneli baz alındığında seçime katılım oranı % 35 seviyelerinde kalırken,<br />
Vorarlberg yoğun Türk nüfusunun yaşadığı bölgelerde (Türk nüfusunun<br />
10.000 üzerinde yaşadığı bölgeler); katılım oranı açısından Fransa‘nın<br />
Marsilya bölgesinden sonra ikinci sırada bulunuyor.<br />
Cumhurbaşkanlığı seçiminde, uygulamada olan randevu sistemi vatandaşlarımız<br />
ve tüm parti temsilcileri tarafından çok eleştirilmiş, ilk seçim<br />
olması nedeni ile de bir çok vatandaşımız randevu sisteminde oluşan hatalar<br />
nedeni ile oy kullanamamış ve büyük sorunlar yaşanmıştı.<br />
Tüm partilerin şikayetçi olduğu ve kaldırılması için başvurduğu sistem,<br />
Yüksek Seçim Kurulu tarafından bu seçimde uygulamaya konulmadı.<br />
Randevu sisteminin kaldırılması ve oy kullanma zamanının 24 güne çıkarılması<br />
ile vatandaşlarımız rahat bir nefes alırken; seçime katılım oranı Vorarlberg‘de<br />
ve bir önceki seçime büyük oranda artış oldu.<br />
Sona eren seçim ile ilgili olarak Havadis Haber‘e bilgi veren Bregenz Başkonsolosu<br />
<strong>Sayı</strong>n Cemal ERBAY; „Vorarlberg’deki seçmen vatandaşlarımızın<br />
hemen hemen yarısının sandığa giderek oylarını kullandıkları söylenebilir.<br />
Yurttaşlık vazifesini yerine getiren ve siyasi iradesini sandığa yansıtan tüm<br />
duyarlı insanlarımıza içtenlikle teşekkür ediyorum. 24 günlük uzun süren<br />
seçim maratonu kuşkusuz görevli tüm personel için yorucu olmuştur. Bu<br />
vesileyle; başta Muavin Konsolosumuz Sn. Bülent Yükseltürk olmak üzere,<br />
Sandık Kurullarının değerli Başkan ve üyelerine, siyasi partilerimizin gözlemcilerine,<br />
Sandık Saklama ve Ulaştırma Kurulu (Komisyon) üyelerine ve<br />
iradelerini sandığa yansıtan tüm değerli vatandaşlarımıza teşekkürlerimizi<br />
ve şükranlarımızı sunuyor, 7 Haziran seçimlerinin ülkemiz için hayırlı ve<br />
uğurlu olmasını diliyorum“<br />
Yurt dışı oyları ile ilgili açıklama yapan Yüksek Seçim Kurulu, „Yurtdışından<br />
ağzı mühürlü olarak gelen oy torbaları, yurtiçinde oy verme süresi bittikten<br />
sonra (bir başkan, bir kamu görevlisi üye ve son milletvekili genel seçimlerinde<br />
Türkiye genelinde en çok oy alan üç siyasi partinin bildirdiği üyelerden<br />
oluşan) sandık kurulu denetimi altında açılarak sayım ve dökümü yapılır<br />
ve tutanaklar tutulur“ ifadelerine yer verildi.<br />
Yurtdışından verilecek oyların nereye ekleneceğine de şu ifadelerle açıklık<br />
getiriliyor: „Yurtdışında verilecek oylar, Türkiye‘nin genel oylarına eklenecek<br />
ve sonra oransal şekilde partilerin oylarına şehir şehir eklenecek. Herhangi<br />
bir partinin Türkiye‘de aldığı oy oranına bakılarak yurtdışında verilen oylar<br />
aynı oranda şehirlere dağıtılacak.“ denildi.<br />
Oylarını kullanan Vorarlberg‘li vatandaşlarımız gözlerini Türkiye‘ye çevirirken,<br />
7 Haziran tarihinde gerçekleşecek olan seçimden çıkacak sonucu<br />
merakla bekliyor.<br />
OYLAR NASIL SAYILACAK ?<br />
Oy verme işlemi tamamlanıp kaç kişinin oy kullandığını belirlendikten sonra,<br />
oy zarfl arı oy torbalarına koyarak mühürlendi ve sonra saklama kuruluna<br />
teslim edildi.<br />
Güvenli odalarda saklanan oylar, oy verme işlemlerinin sona erdiği gün belirlenen<br />
belirli bölgelerde toplanarak, uçaklarla Türkiye‘ye transfer edilecek.<br />
Oylar, Türkiye‘den giden ve siyasi parti temsilcilerinin de hazır bulunduğu<br />
ayrı bir heyet tarafından yurtdışı görevlilerinden teslim alınacak.<br />
Yurt dışında kullanılan oylar, siyasi parti temsilcilerinin gözetiminde Türkiye‘ye<br />
ulaşırken; 7 Haziran tarihinde, yurt içindeki oylarla beraber açılıp<br />
sayılacak.<br />
12<br />
www.hakikat.at
HAZİRAN 2015<br />
www.hakikat.at<br />
13
HAZİRAN 2015<br />
DİKKAT!<br />
TELEFON<br />
DOLANDIRICILIĞI<br />
VORARLBERG‘E<br />
SIÇRADI!<br />
Telefon ile ‚Para ödülü kazandınız‘ denilerek yapılan dolandırıcılık metodu<br />
Vorarlberg‘e sıçradı.<br />
Son zamanlarda Türkiye‘de sık sık gündeme gelen telefon ile yapılan dolandırıcılık<br />
metodu Vorarlberg‘e sıçrarken, dolandırıcılar özellikle yaşlı ve<br />
emekli olan Türk vatandaşlarını seçerek; ‚Yaptığımız çekilişte 49 bin euro<br />
para ödülü kazandınız, ödülü alabilmeniz için 1200 euro masraf parası<br />
yatırmanız gerekiyor‘ diyerek insanları dolandırmaya çalıştığı ortaya çıktı.<br />
Son derece profesyonelce hazırlandığı ortaya çıkan dolandırıcılık yönteminde,<br />
Almanya Eurobank ve Türkiye Garanti Bankası isimleri de kullanılarak,<br />
dolandırılmak istenen kişinin güveni de sağlanıyor.<br />
Vorarlberg‘de bir bayan okurumuzun <strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>‘ne verdiği bilgiler<br />
sonucunda ortaya çıkan dolandırıcılık yöntemi ile kaç kişinin dolandırıldığı<br />
henüz belli değil.<br />
Gazetemize başına gelen olay ile ilgili bilgi veren Filiz Y., emekli olan annesinin<br />
telefonuna gelen aramayı kendisinin cevapladığını ve Münih Eurobank‘tan<br />
aradığını iddia eden Ingrid isimli bir kişinin, çok kötü bir Almanca<br />
ile; ‚2010-2015 seneleri içerisinde Türkiye‘ye uçakla yolculuk ettiniz, bu yolculuk<br />
edenler arasında uçuş bileti seri numaraları arasından yapılan çekilişte,<br />
on kişi seçildi; bu on talihli arasında siz de varsınız. 49 bin euro para<br />
ödülü kazandınız‘ denildiğini ve bu parayı alabilmek için Türkiye Garanti<br />
Bankası Levent Şubesi‘ni araması gerektiğini söylediklerini belirtti.<br />
Telefonda kendisine, Ali ŞAHİN adında Garanti Bankası Müşteri Temsilcisi<br />
ile irtibata girmesi gerektiğini söylediklerini belirten Filiz Y.; ‚Münih Eurobank‘tan<br />
aradığını iddia eden Ingrid‘in verdiği numaradan Türkiye Garanti<br />
Bankası Levent Şubesi Müşteri Temsilcisi Ali ŞAHİN‘i aradım.<br />
Garanti Bankası Müşteri Temsilcisi olduğunu iddia eden Ali ŞAHİN isimli<br />
kişi; ‚Siz kapatın, telefon parası size yazmasın, biz sizi arayalım‘ dediğinde<br />
iyice şüphelendim. Bir kaç dakika sonra beni aradılar ve büyük ihtimalle<br />
güven telkin etmek için; ‚Kesinlikle kimseye hesap numaranızı ve kredi<br />
kartı numaranızı vermeyin‘. Malum televizyonlarda görüyoruz, çok fazla<br />
dolandırıcılık haberleri var‘ dedi. Ben kendisine, ‚Kazandığım parayı nasıl<br />
alırım‘ dediğim de, bana; ‚Size bir onay şifresi vereceğiz, bu şifreyi Münih<br />
Eurobank‘a vereceksiniz. Daha sonra size vereceğim hesap numarasına<br />
1200 euro masraf parası yatıracaksınız. Biz bu para hesaba geçtiğinde Eurobank‘a<br />
onay vereceğiz ve bu banka size kazandığınız para kadar çek<br />
kesecek veya bu parayı sizin hesap numaranıza yatıracak‘ dedi.<br />
Filiz Y. telefonda konuştuğu kişiye; ‚Benim 1200 eurom yok‘ dediğinde,<br />
konuştuğu kişinin kendisini ikna etmek için; ‚Komşunuzdan borç alamaz<br />
mısınız veya en azından paranın bir kısmını gönderemez misiniz. Göndermezseniz,<br />
bu para ödülünü kaybedeceksiniz, bu para diğer talihli kişiye<br />
gidecek‘ dediğini belirtti.<br />
Dolandırılmak istendiğinden emin olan Filiz Y.; ‚Yapacak bir şey yok‘ diyerek<br />
telefonu kapattığını, ancak sürekli olarak bu telefon numarası tarafından<br />
aranarak ikna edilmeye çalışıldığını belirtti.<br />
Son olarak tekrar, Münih Eurobank‘tan aradığını iddia eden Ingrid isimli kişinin<br />
kendisini arayarak ikna etmeye çalıştığını belirterek; ‚Ingrid isimli kişi<br />
takrar arayarak beni ikna etmeye çalıştı. Çok laubali kelimeler kullandı. Ben<br />
kendisine, avukatım ile konuştum, bu parayı istemiyorum dediğimde, birden<br />
sinirlenerek; Almanca konuşmayı bırakarak Türkçe konuşmaya başladı<br />
ve bana ağır küfürler ederek, avukata veya polise gitmemem konusunda<br />
beni tehdit etti‘ dedi.<br />
Ev adresini biliyoruz, eğer polise gidersen pişman olursun‘ gibi tehditler<br />
aldığını belirten Filiz Y.; ‚Ben bu konuşma ve tehditlerin ardından durumu<br />
Götsiz Polisi‘ne bildirdim ve Garanti Bankası‘nın numarasını bularak durumu<br />
bankaya bildirdim. Bana bankalarında kesinlile böyle bir kişinin çalışmadığını<br />
ve bu gelen para isteme taleplerine asla cevap vermemem gerektiğini<br />
söylediler‘ dedi.<br />
Filiz Y. son olarak; ‚Bu gibi dolandırıcılar özellikle yaşlı ve emekli insanları<br />
arıyorlar ve 49 bin euro gibi büyük paralar vaad ederek insanları<br />
kandırmaya çalışıyorlar. Ben bu tecrübeyi yaşayan bir insan olarak bu olayı<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong> aracılığı ile insanlarımıza duyurmak istedim. Kimse bu dolandırıcılık<br />
yöntemlerine kanmasın‘ dedi.<br />
Bu tip telefon ile dolandırıcılık yöntemleri son bir iki senedir Türkiye‘de çok<br />
fazla gündeme gelmeye başladı. İlk aşamada insanlarımızı ben bu tuzağa<br />
düşmem dese de, gerçekleştirilen bu dolandırıcılık yöntemi çok profesyonelce<br />
hazırlanıyor ve bu yönteme inanarak dolandırılan bir çok doktor ve<br />
avukat gibi insanlar bile mevcut durumda.<br />
Uzmanlar, dolandırıldıklarını söyleyerek polise başvuranların yanı sıra, alay<br />
edilme korkusu ile bir çok kişinin polise başvurmadığını da dile getiriyor.<br />
Bu gibi telefonunuza gelen teklifl ere kesinlikle inanmayın, ya da mutlaka<br />
adı verilen kurumu başka bir numaradan arayarak durumun gerçekliğini<br />
kontrol edin...<br />
14<br />
www.hakikat.at
HAZİRAN 2015<br />
VORARLBERG‘Lİ GALATASARAYLILAR‘DAN<br />
ŞAMPİYONLUK KUTLAMASI !<br />
Bir sezon boyunca Galatasaray ile yatıp kalkan Vorarlberg‘li gençler,<br />
tuttukları takımın 20. şampiyonluğunu doyasıya kutlamaya devam ettiler.<br />
Yaklaşık 100 kişilik bir gurup Bregenz Festspielhaus önünde toplanarak<br />
şarkılar söyleyip, tezahuratlar eşliğinde şampiyonluk kutlaması yaptılar.<br />
Emniyet ekiplerinden kutlamalar için izin alan Galatasaray‘lı taraftarlar,<br />
oluşturdukları konvoy ile Vorarlberg sokaklarında sevinçlerini tur atarak<br />
kutladı.<br />
Kutlamar esnasında küçük bir kaza meydana gelse de, kimsenin burnunun<br />
kanamaması ve gençlerin duyarlı davranışları sayesinde kutlamalar<br />
tatsızlık olmadan sona erdi.<br />
Lustenau‘da buluşan gurup bir saate kadar süren kutlamalarda, meşaleler<br />
yakıp şarkılar söyleyerek şampiyonluklarını doyasıya kutladılar.<br />
Vorarlberg‘li Galatasaraylılar daha sonra sessiz bir şekilde herhangi bir<br />
tatsızlık yaşanmadan dağıldı.<br />
Devren Satılık Imbiss<br />
Hard‘da ana cadde üzerinde faaliyette<br />
olan, 150-200 sabit müşterisi bulunan<br />
Dailys Imbiss, dört aylık ciro bedeli<br />
karşılığında, satılıktır.<br />
Imbiss aylık kirası, net 1800 eurodur.<br />
Telefon : + 43 699 1909 81 75<br />
Adres : Rauchholz Strasse 18/B 6971 Hard/ Vorarlberg<br />
Besser essen.<br />
Besser leben.<br />
Die AMC Österreich eröffnet ein Büro in Vorarlberg,<br />
um unseren Kunden die bestmögliche Betreuung bieten zu können.<br />
AMC Avusturya olarak siz müşterilerimizin hizmetine sunmaktan gurur duyduğumuz<br />
VORARLBERG Büromuzu açıyoruz!<br />
Sevginaz ÇINAR<br />
AMC Vorarlberg Satiş Temsilcisi<br />
Landstraße 28<br />
A-6971 Hard<br />
+43 (0) 5574 905 95<br />
+43 (0) 676 540 57 68<br />
YENi<br />
AÇILIŞ!<br />
www.hakikat.at<br />
15
HAZİRAN 2015<br />
AVUSTURYA‘DA<br />
YENİ ARAÇ<br />
KAYITLARI ARTTI<br />
Statistik Austria´nın yapmış olduğu<br />
araştırmaya göre, Nisan<br />
2015 itibarı ile 29.500 yeni hususi<br />
araç trafi ğe çıkmak için kayıt<br />
yaptırdı (Neuzulassung). Nisan<br />
2014 tarihine göre yüzde %0,9 bir<br />
artışa tekamül ediyor. Yeni kayıt<br />
yaptıran araçların %57,1 dizel<br />
motorlu araçlar olurken, benzinli<br />
araçların kaydı %41,3 olarak kayıtlara<br />
geçti.<br />
Nisan 2014 yılına göre artış gösteren<br />
markalar: Opel (+17,4%), Peugeot<br />
(+10,5%), Skoda (+9,5%), Renault<br />
(+8,8%), Mercedes (+4,3%) ve<br />
VW (+3,9%) yeni kayıt yaptıran<br />
araçlar olurken, Ford (-25,8%),<br />
BMW (-14,0%), Audi (-11,6%) ve<br />
Hyundai (-4,0%) daha az yeni kayıt<br />
yaptırdı.<br />
İlk ona girerek artış gösteren<br />
araçlar şu şekilde sıralandı: Opel<br />
Corsa (+150,7%), Opel Astra<br />
(+84,2%), Renault Clio (+63,0%),<br />
Fiat 500 (+38,7%), Skoda Fabia<br />
(+32,1%), Skoda Octavia (+25,2%)<br />
ve VW Golf (+18,9%).<br />
2014 Nisan ayına oranla daha az<br />
kayıt yaptıranlar ise şu şekilde sıralandı:<br />
VW Polo (-16,5%), Renault<br />
Megane (-14,7%) ve VW Tiguan<br />
(-10,3%).<br />
2016 YENİ VERGİ YASASI<br />
2016 yılında Avusturya‘da<br />
yürürlüğe girecek yeni vergi<br />
yasası ilginç yeniliklerle dolu.<br />
2016 yılında yürürlüğe girecek<br />
olan yeni vergi yasası nezdinde<br />
yıllık kazancı 15.000 Euro ve üzerinde<br />
olan iş yerleri, AVM‘ler ve<br />
diğer kuruluşlar bir yazar kasa bulundurmak<br />
mecburiyetinde.<br />
Yeni vergi yasasındaki bu madde<br />
ile vergi kaçırılmasının önüne<br />
geçilmek isteniyor.<br />
Bu maddenin vergi kaçırılmasının<br />
önüne geçilmesinin dışında, bir<br />
de vatandaşa ayrı bir yükümlülüğü<br />
var.<br />
Yasanın yürürlüğe girdiği 2016 yılından<br />
itibaren alışveriş yapıldığında<br />
mutlaka alışveriş fi şi almak gerekecek.<br />
Ekmek, sigara ve bir fi ncan kahvenin<br />
dahi fi şi saklanmak zorunda kalınacak.<br />
Aksi takdirde kötü süprizler ile<br />
karşılabilirsiniz.<br />
Örnek olarak, fırından ekmek alıp<br />
çıktığınızda, kapıda bir vergi müfettişi<br />
size kasa fi şinizi sorabilecek.<br />
Alışveriş karşılığında fi ş alınmadığı<br />
takdirde, ilk etapta vatandaşa ceza<br />
uygulanmazken, bu fırın hakkında<br />
işlem yapılabilecek.<br />
PANTEKOST HAFTASI TRAFİK BİLANÇOSU<br />
Pantekost hafta sonunda<br />
(Pfi ngstwochenende) trafi k bilançosu<br />
açıklandı.<br />
LPD Vorarlberg, Pantekost haftası<br />
sonu oluşan trafi k kazaları ve trafi k<br />
kuralları ihlali ile ilgili bilgi verdi. Vorarlberg<br />
genelinde Pantekost bayramı<br />
haftasında toplamda 12 kaza<br />
meydana geldiği bildirildi. Geçen yıl<br />
bu rakam 40 iken, 12 kişinin bu kazalarda<br />
yaralandığı belirtildi. Geçen<br />
yıl olduğu gibi bu yılda can kaybının<br />
olmaması yetkilileri sevindirdi. Bayram<br />
haftası Vorarlberg genelinde<br />
2217 kişi hız limitini aşma nedeni<br />
ile ceza aldı. 2014 yılında bu rakam<br />
1905 kişi ile kayıtlara geçmişti. 21<br />
kişinin alkollü araç kullanmaktan dolayı<br />
hakkında işlem yapıldığı bildirildi.<br />
2014 yılında aynı hafta içerisinde<br />
bu rakamın 45 olduğu belirtildi. Dört<br />
kişinin ehliyetine olay yerinde el konuldu.<br />
Die Versicherung auf Ihrer Seite.<br />
IHR GRAWE KUNDENBERATER:<br />
Selahattin KILIC<br />
T. 0043 664-883 555 38<br />
selahattin.kilic@grawe.at<br />
Kundencenter 6900 Bregenz, Quellenstraße 28<br />
Versicherungen • Kapitalanlagen • Finanzierungen<br />
Fonds • Bausparen • Leasing<br />
www.grawe.at<br />
16<br />
www.hakikat.at
HAZİRAN 2015<br />
”Yediklerinizden<br />
yediriniz” !<br />
Hasene Yardım Derneği, Ramazan<br />
ayında mazlum ve mağdurlara<br />
”Yediklerinizden yediriniz”<br />
Ramazan Kumanyası Yardım Kampanyası<br />
düzenliyor.<br />
Hasene Yardım Derneği‘nin düzenlediği<br />
yardım kampanyasına Vorarlberg‘den<br />
6 gönüllü katılıyor.<br />
Womp‘dan Hasan Basri Aksoy<br />
Kamerun-AHAD bölgesine, Dornbirn‘den<br />
Hüseyin Akyıldız Mali bölgesine,<br />
Bregenz‘den Celil Serçe ve<br />
Feldkirch‘den Halit Mermer Somali<br />
bölgesine, Hall‘den Harun Sarıkaya<br />
Burkina Faso bölgesine, Bregenz‘den<br />
Volkan Meral Endonezya<br />
bölgesine gönüllü olarak gözlemci<br />
olarak gidiyor.<br />
Yediklerinizden yediriniz<br />
Bizler yediklerimizden muhtaçlara<br />
yedirmeyi, mağdurları gözetmeyi,<br />
aç olanlara ikramda bulunmayı ibadet<br />
biliriz. Bugün yeryüzünde bir<br />
lokma ekmeğe ihtiyaç duyanlar var.<br />
İftar ve sahur sofraları boş olanlar<br />
var. Biz bunları yardım çalışmaları<br />
bağlamında az gelişmiş ülkelere<br />
gittiğimizde görüyoruz. İnsanlar<br />
bu tür tabloları televizyonlardan<br />
seyrediyor, gazetelerden okuyor.<br />
Yediklerinizden yediriniz sloganı<br />
ile başlattığımız 2015 Kumanya<br />
Kampanyası aracılığıyla, açlık ve<br />
yoksulluk çeken ülke ve bölgelerde<br />
yüz binlerce ihtiyaç sahibine ulaşmayı<br />
hedefl iyoruz. Bu bağlamda<br />
kumanya kampanyası mazlum ve<br />
mağdurlara el uzatabilmeyi; Ramazan<br />
ayı içerisinde zengin olan soframızdan,<br />
yani yediklerimizden, bulamayanlara<br />
da yedirebilmeyi ifade<br />
ediyor diyebilirim.<br />
45 ÜLKE VE BÖLGEDE, TÜR-<br />
KİYE’DE 35 İLDE, 50 BİN<br />
KUMANYA HEDEFİ<br />
Kumanya kampanyası, her sene<br />
artan kumanya sayısı ve buna bağlı<br />
olarak değişen ülke sayısı ile yüz<br />
binlerce ihtiyaç sahibinin dualarına<br />
vesile olan bir kampanyadır.<br />
Her bir bağış dünyanın farklı<br />
coğrafyalarında, farklı mağduriyetler<br />
içerisinde yaşamını sürdüren<br />
mazlum, mağdur ve ihtiyaç sahiplerine<br />
iftarında ekmek oluyor, sahurunda<br />
yemek. Çalışmalarımızı 45<br />
ülke ve bölgede, Türkiye’de 35 ilde<br />
yürütmeyi planlıyoruz; kampanya<br />
için belirlediğimiz hedef ise 50 bin<br />
kumanya bağışı.<br />
Kumanya kampanyası başlığı<br />
altında hangi çalışmaları yürütecegiz<br />
?<br />
Kumanya kampanyası isminden de<br />
anlaşılacağı gibi kumanya (gıda)<br />
yardımını içeriyor. On binlerce gıda<br />
paketini ramazan ayı başlamadan<br />
mazlum ve mağdurların sofrasına<br />
ulaştırmayı hedefliyoruz.<br />
Yılın her günü ekmek çıkaran mobil<br />
fırınımız Ramazan ayında daha<br />
yoğun çalışacak. Mobil fırınımız ve<br />
iftar çadırımız geçtiğimiz sene ŞanlıUrfa’da,<br />
ondan önceki sene ise<br />
Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde yardım<br />
çalışmalarını yürütmüştü. Bu sene<br />
yine Şanlı Urfa’da başta Suriyeli<br />
mülteciler olmak üzere ihtiyaç sahibi<br />
kimselere sıcak ekmek ve yemek<br />
ikram edecek.<br />
‘Bir ekmek kadar sıcak, bir dua<br />
kadar yakın’ sloganı çerçevesinde<br />
mobil fırınımızda günlük üretilen<br />
binlerce ekmeği mağdurların sofra<br />
sına sunacağız. Ramazan ayı bereket<br />
ayıdır. Toplumsal dayanışma ve<br />
kaynaşma bu ayda daha da artıyor.<br />
Kurduğumuz iftar çadırlarında her<br />
gün çıkardığımız sıcak yemeklerden<br />
muhtaçlara ikram edeceğiz.<br />
Yetimler toplumun en zayıf kesimidir.<br />
Farklı ülkelerde, farklı mağduriyetler<br />
içerisinde yaşayan yetimlerimize<br />
bayram sevinci yaşatabilmek<br />
için; gönüllerini almak ve onları hediyelerle<br />
mutlu edebilmek için 2015<br />
Kumanya Kampanyası’nı bir vesile<br />
biliyoruz. Sıcak bir yemeğe ihtiyaç<br />
duyan insanlar var. Saray Bosna’daki<br />
Hasene Aşevi’nde günlük yüzlerce<br />
ihtiyaç sahibine sıcak yemek<br />
ikram edeceğiz. Kitap ve defterleri<br />
olmadığı için tahta üzerine yazan ve<br />
bunları defter kitap olarak kullanan<br />
çocuklar var. İhtiyacın olduğu ülke<br />
ve bölgelerde başta Kur’ân-ı Kerîm<br />
olmak üzere farklı kitaplar ve eğitim<br />
materyalleri dağıtmayı hedefliyoruz.<br />
Hangi ülke ve bölgeler, hangi<br />
şehirlere ağırlık vermeyi<br />
düşünüyoruz ?<br />
Somali’deki yaşam şartlarının ne kadar<br />
kötü olduğunu biliyoruz. Çad’ta<br />
Orta Afrikalı mülteciler bizlerden<br />
yardım bekliyor. Nijer’de bulunan<br />
Nijeryalı mülteciler yardıma ihtiyaç<br />
duyuyor. Ebola virüsünün mağdur<br />
ettiği bölgelerde de ihtiyaç var. Bilhassa<br />
Suriyeli mültecilerin bulunduğu<br />
il ve ilçelere ağırlık vermeyi<br />
düşünüyoruz. Reyhanlı’da düzenli<br />
bir şekilde desteklediğimiz yetimlerimiz<br />
var. Oralarda kumanya<br />
dağıtımlarımız olacak. Gaziantep’te<br />
anne ve babalarını kaybetmiş Suriyeli<br />
çocukların kaldıkları yerler var.<br />
Bu tür yerelere ağırlık vereceğiz.<br />
Türkiye’de toplam 35 ilde kumanya<br />
çalışmalarını yürüteceğiz. Her ilde<br />
valilik ve belediyelere bağlı sosyal<br />
hizmetler birimlerinin yönlendirmesiyle<br />
hareket ediyoruz. Ayrıca<br />
Balkanlar’a ağırlık vereceğiz. Saray<br />
Bosna’da bir aşevimiz bulunuyor.<br />
Belediye ile işbirliği içerisinde<br />
çalışıp, ihtiyaç sahiplerini tespit<br />
ediyoruz. Yılın her günü sıcak yemek<br />
çıkaran aşevimiz rahmet ayı<br />
Ramazan’da daha yoğun çalışacak<br />
ve en az 350 kişiye sıcak yemek çıkaracak.<br />
Bir kumanya bağışı ne kadar ?<br />
Bir kumanya bağışı 45 €. Kampanya<br />
kapsamında yürüttüğümüz tüm<br />
yardım çalışmalarını bu miktarlarla<br />
karşılıyoruz. Bu miktara ilave olarak<br />
ayrıca 5 €’luk yardımları farklı ülke<br />
ve bölgelerde eğitim materyallerine<br />
ihtiyaç duyan öğrencilere eğitim<br />
yardımı olarak düşündük.<br />
Kampanyanıza destek vermek isteyenler<br />
sizlere nasıl ulaşabilirler ?<br />
Hayırseverlerimiz 45 €’luk kumanya<br />
bağışı yapabileceği gibi, buna 5 €<br />
eğitim katkısı ilave ederek 50 €’luk<br />
yardımda da bulunabilirler. Tüm<br />
Avusturya İslam Federasyonu şubelerinde<br />
kampanyamıza destek<br />
olabilirsiniz.<br />
Kaynak : Havadis.at<br />
www.hakikat.at<br />
17
HAZİRAN 2015<br />
ATİB VORARLBERG<br />
Avusturya Türk İslam Birliği ve<br />
Kültür Sosyal Yardımlaşma<br />
Derneği<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong> olarak, her sayımızda<br />
Vorarlberg‘de toplum yararı<br />
için faaliyet gösteren teşkilat,<br />
dernek ve sivil toplum kuruluşlarını<br />
tanıtacağız.<br />
İlk sayımızda bu yazı dizisine ATİB<br />
Vorarlberg ile başlıyoruz. Doğumdan,<br />
ölüme kadar, neredeyse hayatımızın<br />
her noktasında içerisinde<br />
olduğumuz ATİB nedir ve ne gibi<br />
hizmetler sunar ?<br />
ATİB VORARLBERG<br />
ATİB Vorarlberg, bu bölgede yaşayan<br />
insanlarımızın dini ihtiyaçlarını<br />
karşılamak amacı ile 1980‘li yıllarda<br />
kuruldu.<br />
1980‘li yılların başında ilk mescit<br />
Hörbranz ile olup, daha sonra tüm<br />
Vorarlberg‘e yayıldı.<br />
İlk zamanlar TİB yani Türk İslam Birliği<br />
adında dini hizmet çalışmaları<br />
yapan derneklerde Türkiye‘den gelen<br />
din görevlileri ile çalışmalar, çocuklara<br />
dini eğitim ve namazlarımızı<br />
eda edecek eğitim ve dersleri veriliyordu.<br />
1990 yılında büyük bir adım atılarak<br />
bu derneklerin katılımı ile çatı<br />
bir kuruluş ve merkez oluşturmakla<br />
birlikte, yeni tüzük ile ATİB için ilk<br />
adımlar atıldı.<br />
Bu derneklerimiz ile, Avusturya‘da<br />
yaşayan Türk ve Müslüman kardeşlerimizin<br />
dini ihtiyaçlarını yaşayabilecek<br />
mekanlar oluşturuldu.<br />
ATİB, Avusturya genelinde 64 tane<br />
şube ve camisi ile hizmet verirken,<br />
Vorarlberg Avusturya için pilot ve<br />
örnek gösterilecek çalışmalarıyla<br />
Viyana‘dan sonra ikinci durumdadır.<br />
ATİB Vorarlberg, bölgemizde 13<br />
dernek ve camisi ile hizmet sunmaktadır.<br />
Vorarlberg‘de hizmet veren 13 ATİB<br />
derneğimizin, 12‘sinin mülkiyeti<br />
kendimize aittir ve toplamda 21.500<br />
metre kare alanda Vorarlberg‘de<br />
hizmet vermeye devam etmektedir.<br />
Son yirmi yılda katedilen mesafeler<br />
hiç kücümsenecek durumda olmadığı,<br />
gerçekleştirdiği sosyal hizmetler<br />
ile de kanıtlanmıştır.<br />
Hac, Umre ve Cenaze Fonu (Üye<br />
sayısı 100.000‘i aşkın durumdadır),<br />
sosyal hizmetler eğitim kursları, çocuk<br />
eğitimi, çocuk kreşi, spor faaliyetleri,<br />
saz kursları, tiyatro çalışmaları<br />
ve tasavvuf musikisi çalışmaları,<br />
günümüzün ATİB ile sunulan hizmetleri<br />
olarak göze çarparken, bu<br />
çalışmalara sürekli olarak yeni faaliyet<br />
alanları eklenmektedir.<br />
Bazı kesimler, bu gibi faaliyetleri<br />
yadırgayarak; ‚Böyle cami olur mu‘<br />
diye düşünse de, 2000 yıllarından<br />
sonra cami dernekleri birer sivil<br />
toplum kuruluşu vazifesi de görmektedir.<br />
ATİB Vorarlberg Bölge Koordinatörü<br />
ve ATİB Nenzing Başkanı<br />
Abdullah HOROZ, konu ile ilgili olarak<br />
yaptığı açıklamada; ‚ATİB, bir<br />
sivil toplum kuruluşu olarak, dini ve<br />
ahlaki kuralları göz önünde bulundurarak;<br />
dini eğitimin dışında, yeni<br />
yetişen neslimizin örf, adet, dil ve<br />
kültürümüzü de öğrenmesi için farklı<br />
çalışmalar da yapmaktadır. Bu tarz<br />
kültürel faaliyetler, derneklerimizin<br />
sayıları ve dernek binalarımızın<br />
daha müsait hale gelmesi ile birlikte<br />
artmıştır‘ dedi.<br />
ATİB Vorarlberg Bölge Koordinatör<br />
Yardımcısı ve ATİB Bregenz<br />
Başkanı Yaşar Aydemir, faaliyetleri<br />
ile ilgili olarak; ‚ATİB Bregenz olarak,<br />
Türk ve Müslüman toplumuna<br />
hizmet veriyoruz. Cami faaliyetinin<br />
dışında, fahri görevlilerimiz ile derneğimizde<br />
yıl boyunca sınıf sistemi<br />
ile 200‘ün üzerinde gencimize<br />
kurslar veriyoruz. Bu kurslarımızda<br />
din eğitimi, Arapça eğitimi,<br />
genel bilgi eğitimleri veriyoruz.<br />
Bu kursların yanında ihtiyacı olan<br />
öğrencilerimize de okul derslerinde<br />
yardımcı olarak, başarılı gençler yetiştirmeye<br />
çalışıyoruz‘ dedi.<br />
ATİB Hard Başkanı İsmail Hakkı<br />
CİN, dernek olarak gençler üzerinde<br />
yoğunlaşırken, mevcut olan hizmet<br />
binalarına yeni bir gençlik merkezi<br />
kazandırarak, hizmet kalitesi<br />
çıtasını yükselttiler.<br />
ATİB Vorarlberg Bölge Koordinatör<br />
Yardımcısı ve ATİB Hohenems<br />
Başkanı Osman GÜ-<br />
VENÇ‘de verdiği bilgilerde; ‚ATİB<br />
Hohenems, 5300 metrekare arsa<br />
üzerinde 1100 metrekare binamız<br />
ile mevcut din ve fahri görevlilerimiz<br />
ile çocuklarımıza eğitim veriyoruz.<br />
Yeni proje çalışmalarında, yapılacak<br />
olan inşaat ile birlikte çocuklarımıza<br />
kreş, seminer odaları, bayanlara<br />
özel bölüm, genç kızlarımıza yönelik<br />
yeni çalışmalar ile sosyal hizmet<br />
vermeye hazırlanıyoruz‘ dedi.<br />
ATİB Hörbranz Başkanı Duran<br />
CANSEVER, dernek olarak bölgede<br />
örnek çalışmaları ile hizmet verirken,<br />
yakın zaman içerisinde yeni bir<br />
hizmet binasına sahip olacaklar.<br />
ATİB Höchst Başkanı Hasan<br />
GÜLMEDİ, dernek yönetiminin ve<br />
cemaatin gayretleri ile ortak olarak<br />
banka kredisi kullanmadan hizmet<br />
binasına tadilat yapıp ve camilerin<br />
hizmet alanlarını genişletip örnek<br />
çalışmalar gerçekleştiriyor.<br />
ATİB Lustenau Başkanı Nihat ÖZ-<br />
TÜRK, fedakar ve çalışkan yönetimi<br />
ile en aktif dernekler arasında yer<br />
alırken, 500 üyesi ile en kalabalık<br />
cemaat olarak göze çarpıyor.<br />
ATİB Mäder, Ramazan ÖZTÜRK<br />
başkanlığında hizmetlerine devam<br />
ederken, ATİB dernekleri arasında<br />
mülkiyeti kendisine ait olmayan<br />
tek dernektir. Buna rağmen, örnek<br />
toplumsal çalışmaları ve Mäder Belediyesi<br />
ile olan yakın ilşkileri neticesinde;<br />
belediyenin hiç bir maddi<br />
baklenti içerisinde olmadan tahsis<br />
ettiği binada hizmet vermektedir.<br />
ATİB Rankweil Başkanı Suat<br />
ÇELEM ve yönetim kurulu, yeni hizmet<br />
binası satın alınmasının dışında<br />
ve lojman da satın alarak; dernek<br />
18<br />
www.hakikat.at
HAZİRAN 2015<br />
faaliyetlerini genişleterek sürdürmeye<br />
devam etmektedir.<br />
ATİB Frastanz, Ahmet YILMAZ<br />
yönetiminde, geniş ve kapsamlı<br />
hizmet binası ile ATİB Akademi‘ye<br />
ev sahipliği yapan derneklerimizin<br />
arasında bulunuyor.<br />
ATİB Bludenz, Tolgahan Aydoğan<br />
başkanlığında, eski hizmet binasının<br />
yetersizliği nedeni ile hazırladıkları<br />
yeni projesi ile özlediğimiz<br />
minareli camii inşaatına yakın zaman<br />
içerisinde başlıyor.<br />
ATİB Reuthe (Bezau), Mustafa<br />
Yeşilyaprak başkanlığında, Vorarlberg‘de<br />
hizmet veren dernek ve<br />
sivil toplum kuruluşları arasında,<br />
insanlarımızın birlik beraberliğinin<br />
en güzel örnekleri arasında bulunurken,<br />
bu birlik ve beraberliğin<br />
verdiği güç ile örnek hizmetlerde<br />
bulunuyor.<br />
ATİB Vorarlberg‘in, yakın gelecekteki<br />
hedefi Vorarlberg‘e ortak bir<br />
eğitim merkezi kazandırarak, burada<br />
yetişen gençlerimize maddi ve<br />
manevi destek vermek ve geleceğimizi<br />
emin ellere teslim etmek olması<br />
gerektiğini belirten T.C Bregenz<br />
Din Ataşesi İbrahim YAZAR,<br />
ATİB ve Vorarlberg‘de dini faaliyetlerde<br />
bulunan dernekler ile ilgili olarak<br />
görüşlerini belirtirken;<br />
‚Benim şahsi düşüncem, hedefi -<br />
miz; burada faaliyet gösteren sivil<br />
toplum kuruluşları olarak, birlik ve<br />
beraberlik içerisinde ortak sorunlarımızı<br />
ele alıp, geleceğimizi de<br />
kendi elimize almak ve sivil toplum<br />
kuruluşları olarak da yerel siyasi<br />
sorunları takip edip, lobi faaliyetleri<br />
arttırmak olmalı‘ dedi.<br />
www.hakikat.at<br />
19
HAZİRAN 2015<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong> olarak, BAŞARILI<br />
TÜRKLER adlı bölümümüzde her<br />
sayıda Vorarlberg‘de doğup büyümüş ve<br />
başarılı olmuş insanlarımız ile biraraya<br />
gelerek; okumaya devam ederek kariyer<br />
yapmak isteyen gençlerimize rol model<br />
olabilmeleri ve onlara bir örnek teşkil<br />
etmesi için röportajlar yapacağız.<br />
BAŞARILI TÜRKLER bölümümüzün<br />
ilk konuğu Doktor Dr. med.<br />
univ. Kemal Hulku oldu.<br />
Vorarlberg‘de doğup büyümüş ve doktor<br />
olarak başarılı bir hayatına sahip olan<br />
Doktor Kemal Hulku, <strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>‘ne<br />
bugüne kadar yaşadıklarını anlatarak,<br />
Türk ve Avrupa toplumu ile ilgili<br />
fikirlerini paylaştı.<br />
Doktor Kemal Hulku röportajı<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong> : Kemal bey, bize biraz<br />
kendinizi tanıtır mısınız?<br />
Dr. Kemal Hulku: Gurbetçi işçi olarak<br />
Konya‘dan Avusturya‘ya gelen, bir ailenin<br />
ilk çocuğuyum.Doğum yerim Tirol<br />
eyaletinin Zams kasabasıdır. 5 yaşında<br />
ailem ile Tirol‘den Vorarlberg eyaletine<br />
taşındık.<br />
İlkokulu Vorarlberg‘in Bregenz şehrinde<br />
okudum. Daha sonra ailemin tavsiyesi<br />
ve kendi isteği ile ortaokul ve lise<br />
öğrenimimi Türkiye‘nin Konya şehrinde<br />
tamamladım.<br />
2000 yılında Innsbruck Üniversitesi‘ne<br />
kayıt oldum. 2000 ile 2004 yılları arası<br />
üniversite de denklik sınavlarını verdikden<br />
sonra Avusturya Ordusu‘nda askerlik<br />
görevimi tamamladım.<br />
2004 ile 2010 yılları arasında Avusturya<br />
Innsbruck Tıp Fakültesi ve Almanya‘nın<br />
Bonn Tıp Fakültesi‘nde eğitimimi tamamladım.<br />
Evli ve üç çocuk babasıyım.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong> : Bize genel olarak<br />
biraz yaptığınız işten bahsedebilir misiniz?<br />
Dr. Kemal Hulku: Almanya‘nın<br />
Westallgäu bölgesinde 4 senedir aynı<br />
hastanede görev yapıyorum. Görev<br />
alanım Dahiliye‘dir. Eğitim icabı ve rotasyon<br />
çerçevesinde Acil Servis, Yoğun<br />
Bakım ve normal istasyonda da görevlerde<br />
bulunuyorum.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Doktor olmaya nasıl<br />
karar verdiniz, bu konuda ailenizin veya<br />
çevrenizin bir etkisi oldu mu?<br />
Dr. Kemal Hulku: İnsan mükemmel<br />
olarak yaratıldığı aşikardır. Bu komleks<br />
sistemi anlamaya çalışmak herhalde en<br />
önemli etken olmuştur.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Öğrencilik dönemlerinizde<br />
ne gibi zorluklar ile karşılaştınız?<br />
Dr. Kemal Hulku: Beni en çok zorlayan<br />
tabiki tıp bölümünün yoğun ve geniş<br />
kapsamlı ders konuları oldu. Bunun<br />
yanı sıra öğrencilik yıllarımda evli ve bir<br />
çocuğum olduğu için ailevi ve finansal<br />
sorumluluklar da yaşadığım zorluklardı.<br />
Para kazanarak ailemin geçimini sağlamak<br />
için üniversiteye paralel olarak garsonluk<br />
yapmak, ecza firmasında çalışmak,<br />
üniversitenin IT-Servisi‘nde ve<br />
Histoloji Bölümü‘nde çalışmak da çok<br />
efor sarfedici ve yorucu oluyordu.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Öğrenci olduğunuz<br />
dönemlerde Türk olduğunuz için bir<br />
zorluk yaşadınız mı?<br />
Dr. Kemal Hulku: Halledilemeyecek<br />
büyük problemler yaşamadım.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong> : Doktorluk yaptığınız<br />
hastanede yerli halkın size tepkisi nasıl<br />
oluyor, size karşı herhangi bir önyargı<br />
var mı?<br />
Dr. Kemal Hulku: Diğer Avrupa ülkelerine<br />
göre, Almanya‘da farklı uluslardan<br />
çok sayıda yabancı var. Bu sebepten olsa<br />
gerek, Almanya halkının yabancılara<br />
daha alışık olduğunu düşünüyorum; ancak<br />
tabiki istisnalar kaideyi bozmaz.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Çalıştığınız hastanede<br />
sizden başka Türk vaya yabancı kökenli<br />
meslektaşınız var mı, Almanya‘lı<br />
ve yabancı kökenli doktorlar arasındaki<br />
uyumda bir sorun var mı?<br />
Dr. Kemal Hulku: Benden başka, Kadın<br />
ve Doğum Bölümü‘nde çalışan bir Türk<br />
bayan doktoru daha var. Bunun yanı sıra<br />
Polonya‘lı, Özbekistan‘lı, Yunanistan‘lı,<br />
Romanya‘lı, Mısır‘lı ve Suriye‘li doktorlar<br />
görev yapıyor. Ulusa bağlı herhangi<br />
bir sorun ile karşılaşmadım. Ancak Almanca<br />
lisanının eksik olmasından dolayı<br />
bazen uyum sorunları olabiliyor.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Diğer meslek dalları<br />
ile karşılaştırırsak, mesleğinizden ve<br />
çalışma hayatınızdan memnun musunuz?<br />
Dr. Kemal Hulku: Her mesleğin zorluğu<br />
olduğu gibi doktorluğunda sorumluluğu<br />
var. Sonuçta insan sağlığı işin<br />
içinde olduğu için sorumluluğumuz çok<br />
daha fazla.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Doktorlara en çok<br />
sorulan sorulardan birisidir bu, insanları<br />
iyileştiriyor olabilmek sizce nasıl bir<br />
duygu?<br />
Dr. Kemal Hulku: İnsanlara yardımcı<br />
ve faydalı olmanın bizim dinimizde ve<br />
kültürümüz de çok önemli yeri vardır.<br />
Zor durumda olan bir insana, yardım<br />
edip onu rahatlatmak çok mutluluk veren<br />
bir olaydır.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Doktorluğun stresli<br />
bir meslek olduğu kabul edilir, mesleğinizden<br />
dolayı bir stres yaşıyor musunuz?<br />
Dr. Kemal Hulku: Akut durumlarda<br />
doğru kararları verip, teşhise çabuk ulaşmak<br />
yorucu ve stresli olabiliyor. Çoğu<br />
zaman iş saatinden daha fazla çalışarak<br />
insanlara faydalı olmaya çalışıyorsunuz.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Bir hasta olarak, bir<br />
Türk‘ün ve bir Avrupa‘lının hastalığa yaklaşımı<br />
nasıl ?<br />
Dr. Kemal Hulku: Türklerin hastalık<br />
anında daha duygusal olduklarına ve<br />
şikayetlerini tam dile dökemediklerini<br />
düşünüyorum. Aynı zamanda Almanlara<br />
göre ağrı ve acı duyguları çok daha<br />
şiddetli seyir ediyor.<br />
Almanların hastalıklarını ya da semptomları<br />
daha açık ifade edebildikleri bir<br />
gerçektir. Bunun yanı sıra, Almanların<br />
20<br />
www.hakikat.at
HAZİRAN 2015<br />
hastalıkta fazla ziyaretçi istememeleri ve<br />
yalnız kalmak istemeleri dikkat çekici.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Mesleki olarak gelecek<br />
ile ilgili planlarınız nelerdir?<br />
Dr. Kemal Hulku: Şimdilik uzmanlığımı<br />
hastanede tamamlamak istiyorum. İleriki<br />
yıllarda ufak bir sağlık merkezinde<br />
ya da özel muayenehanemde çalışmak<br />
isterim.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Doktor olmak isteyen<br />
gençlerimize ne gibi tavsiyelerde bulunmak<br />
istersiniz?<br />
Dr. Kemal Hulku: Doktor olmak için<br />
normal bir zeka yeterlidir. Burada gerekli<br />
olan şey sabır ve azimdir. Kesinlikle<br />
çok enteresan bir bilim dalı olan tıp,<br />
aynı zamanda büyük bir sorumluluk<br />
da gerektirir. Günlük farklı doktorlarla,<br />
hemşirelerle, hasta ve hasta yakınlarıyla<br />
irtibat ve diyalog gerektiren bir meslek<br />
dalıdır. İnsanlara yardımcı ve faydalı<br />
olmak güzel bir duygu olduğu için, bu<br />
mesleği herkese tavsiye ederim.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Avusturya‘da ve<br />
yaşadığımız eyalet olan Vorarlberg‘de,<br />
özellikle gençlerimiz de; ‚Ne kadar<br />
çalışsakta, Türk veya yabancı olduğumuz<br />
için zaten başarılı olamayacağız‘ gibi bir<br />
inanış var. Siz doktor olma başarısını<br />
göstermiş bir insan olarak, bu konuda<br />
neler söylemek istersiniz; sizce bu eleştirilerin<br />
gerçeklik payı var mı ?<br />
Dr. Kemal Hulku: Tabiki bir yabancı<br />
olarak Almanya ya da Avusturya‘da<br />
başarılı olabilmek için yerli halka göre<br />
biraz daha fazla çaba sarf etmek lazım.<br />
Ancak bu düşünce tarzının yanlış olduğuna<br />
inanıyorum.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Son olarak okurlarımıza<br />
vermek istediğiniz bir mesajınız<br />
var mı?<br />
İZİN DÖNEMİ YAKLAŞIYOR, TOSCAR‘A UĞRAMADAN YOLA ÇIKMAYIN !<br />
Dornbirn TOSCAR Gummi/Reifen, yaklaşan izin dönemi öncesi; vatandaşlarımızın lastiklerinin kontrolünü yapmadan<br />
yola çıkmamaları konusunda uyarılarda bulundu.<br />
TOSCAR Gummi/Reifen‘in sahibi Zülfikar Osman TOSUN, yaklaşan izin dönemi öncesi vatandaşlarımızın yola<br />
çıkmadan önce mutlaka lastiklerini kontrol ettirmesi konusunda uyarılarda bulunarak; güvenli bir lastiğin nasıl<br />
olması gerektiği konusunda bilgiler verdi.<br />
İnsanlarımızın genellikle lastikleri konusunda çok hassas davranmadığını dile getiren Zülfi kar Osman TOSUN;<br />
‚Vatandaşlarımız genellikle araçlarında lastik konusunda çok hassas davranmıyor, özellikle yaklaşan izin dönemi<br />
öncesinde mutlaka bu konuda tedbirsiz davranmasınlar. İzinlerini memleketlerinde geçirmek isteyen vatandaşlarımız,<br />
araçları ile çok fazla kilometre yapacaklar; mutlaka izin öncesi kontrollerini yaptırsınlar‘ dedi.<br />
Güvenli bir yolculuk için vatandaşlarımıza tavsiyelerde bulunan Zülfi kar Osman TOSUN; ‚Lastikler güvenli bir yolculuk<br />
içini hayati bir önem taşır. Lastikler, aracın yola tutunmasını sağlayan en önemli elemanlardır. Viraj almada<br />
ve frenlemede, aracın hızını kesmek ve durdurmak için büyük rol oynarlar. Lastiklerin bir başka görevi de, bozuk<br />
yollardaki darbeleri absorbe etmek ve güvenli olduğu kadar da konforlu bir seyir sağlamasıdır‘ dedi.<br />
Uzun yol öncesi lastiklerin kontrol ettirilmesinin öneminden bahseden Zülfikar Osman TOSUN; ‚Ayarı yapılmamış<br />
lastikler sürüş güvenliğini etkileyebileceği gibi, sürüş konforu konusunda da çok önemlidir. Havası az ya da fazla<br />
olan lastiklerin tabanları, yola tam olarak temas edemezler; bu durum fren mesafesinin uzamasına ve dengenin<br />
bozulmasına neden olur‘ dedi.<br />
LASTİK KONTROLLERİNİN YAKIT TÜKETİMİNE ETKİSİ<br />
Güvenli ve konforlu bir sürüş etkisi dışında, lastik kontrollerinin yakıt tasarrufuna da büyük etkisi olduğunu belirten<br />
Zülfi kar Osman TOSUN, lastik hava basıncı ayarının aracın akaryakıt tüketimini de doğrudan etkilediğini ve<br />
kontrolü doğru yapılmış bir lastik ile % 5 akaryakıt tasarrufu sağlanabileceğini belirterek; izin yolculuğuna çıkacak<br />
insanlarımızın bunu gözardı etmemesi gerektiğini belirtti.<br />
Vorarlberg ve tüm Avrupa‘da yaşayan gurbetçi vatandaşlarımıza, sıla yolu için hayırlı yolculuklar dileyen Zülfi kar<br />
Osman TOSUN; ‚Tüm vatandaşlarımıza sıla yolu için hayırlı yolculuklar dilerim, Allah kazasız belasız gidip dönmeyi<br />
nasip etsin‘ dedi.<br />
Dr. Kemal Hulku: Üniversite ve özellikle<br />
tıp okumak isteyen gençlerimiz bana<br />
her zaman e-mail yoluyla ulaşıp merak<br />
ettikleri sorularını sorabilirler. İnşallah<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>‘nin ileriki sayılarında<br />
sağlık konularıyla Vorarlberg‘li soydaşlarımız<br />
ile irtibatta kalmayı ümid<br />
ediyorum.<br />
Ayrıca, buradan yayın hayatına başlayan<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>‘nin de hayırlara vesile<br />
olmasını temenni eder, başarılı çalışmalar<br />
dilerim.<br />
www.hakikat.at<br />
21
HAZİRAN 2015<br />
BİR GÖÇ HİKAYESİ<br />
G azetemizin ‚Bir göç hikayesi‘ bölümünde, herkes gibi bir sevdaya kapılıp buralara geldim. birbirimize tutku ile bağlıydık. Şimdi ise Türkler<br />
her sayımızda bir insanımız ile röportajımız<br />
olacak.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Yaşadığınız yerden<br />
Avusturya‘ya ve Vorarlberg‘e gelme sebebiniz<br />
neydi, ne gibi umutlar taşıyordunuz ?<br />
Gurbete ömrünü veren büyüklerimiz ile yapacağımız<br />
röportajlar da, onların göç hikayelerini<br />
ve hatıralarını dinleyecez.<br />
İlk sayımızın konuğu 41 senedir Vorarlberg‘de<br />
yaşayan Enver Altmışdört oldu.<br />
Enver Altmışdört: Her gurbetçi vatandaşımız<br />
gibi, ben de bir ve araba alabilecek parayı kazanmak<br />
için gelmiştim; yani para kazanmak için.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: İlk geldiğinizde yaşadığınız<br />
duyguları hatırlıyor musunuz ?<br />
Enver Altmışdört: İlk geldiğimde genç olduğum<br />
için büyük hayaller ile geldim, tamamen farklı<br />
bir ülkeye gelmiş olduğum için ilk zamanlar bir<br />
şaşkınlık oldu diyebilirim.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: İlk geldiğiniz günlerde ne gibi<br />
sorunlar ile karşılaştınız ?<br />
arasında dostluk ilişkileri çok kötü, geçmişe nazaran.<br />
Geçmiş ile bugünü karşılaştırırsak, çalışma<br />
şartları da eskiden daha iyiydi, en azından<br />
işçinin bir saygınlığı vardı. Bir de eskiden az para<br />
kazansak bile para birimi Schilling olduğu için<br />
para daha kıymetliydi diye düşünüyorum.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Merhaba Enver bey, sizi kısaca<br />
tanıyabilir miyiz ?<br />
Enver Altmışdört: Ben Enver Altmışdört, 1952<br />
Sakarya doğumluyum; 1974 yılından beri Vorarlberg‘de<br />
yaşıyorum.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Vorarlberg‘e Türkiye‘nin hangi<br />
şehrinden geldiniz ?<br />
Enver Altmışdört: Sakarya‘nın Akyazı ilçesinden<br />
geldim, doğma büyüme Akyazı‘lıyım; biz de<br />
22<br />
Enver Altmışdört: İlk geldiğimizde, öncelikli olarak<br />
Almanca sorunu yaşadık, hiç Almancamız<br />
yoktu; bu yüzden çok zorluk çektik. Camimizin<br />
ve Türk bakkallarının olmaması da büyük sorun<br />
oluyordu. Tabi her Türk gibi ev sorunu çok en<br />
büyük problemimizdi; fi rmaların yanındaki barakalarda<br />
kalıyorduk.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Burada ilk olarak hangi fabrikada<br />
işe başladınız, işe başlamanız nasıl oldu;<br />
ne gibi çalışma şartları vardı o zamanlar ?<br />
Enver Altmışdört: İlk olarak tekstil fi rması olan<br />
Heinz FAİGLE fi rmasında, boyahane bölümünde<br />
işe başladım. Evlenerek buraya geldiğimde,<br />
eşim o fi rmada çalışıyordu; beni de işe eşim<br />
aldırdı.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: İlk olarak geldiğiniz yıllar ile<br />
bugünkü yaşam ve çalışma şartlarını karşılaştırabilir<br />
misiniz ?<br />
Enver Altmışdört: İlk geldiğim yıllarda Hard‘da<br />
ancak otuz Türk aile vardı, ilişkilerimiz çok iyiydi;<br />
www.hakikat.at<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: O günkü yaşam şartları ile bugün<br />
arasında ne gibi değişiklikler var?<br />
Enver Altmışdört: Eski günlerde dostluklar,<br />
yardımlaşmalar, komşuluk ve arkadaşlık ilişkileri<br />
çok iyiydi. Şimdi ise geçmişe nazaran kimse<br />
kimsenin kapısını açmıyor, her şey menfaat oldu.<br />
Eski günler şu zamana göre çok iyiydi.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Her gurbetçi insanımızın mutlaka<br />
söylediği bir söz vardır. Sizin de ‚Keşke gelmeseydim‘<br />
dediğiniz zamanlar oldu mu ?<br />
Enver Altmışdört: Hayır olmadı, keşkelerim hiç<br />
olmadı benim. En azından geldiğim yıldan beri iş<br />
olarak hiç boş kalmadım, sürekli olarak çalıştım.<br />
Gurbet ekmek kapım oldu benim, çok şükür<br />
diyorum.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Bu yaşadığınız süreç içerisinde<br />
‚Kesin dönüş‘ yapmak istediğiniz zamanlar<br />
oldu mu ?
HAZİRAN 2015<br />
Enver Altmışdört: Hayır, hiç kesin<br />
dönüş yapmayı düşünmedim, hep biraz<br />
daha diye hesapladım. Kesin dönüşü<br />
emeklilik sonrasına bıraktım hep.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Yaklaşık 42 senedir<br />
Vorarlberg‘desiniz, şu an geriye bakıp<br />
bir muhasebe yaptığınız da; neler hissediyorsunuz<br />
?<br />
Enver Altmışdört: Neler hissetmezki insan,<br />
22 yaşında yaşında genç bir fi dan<br />
geldim; 63 yaşında bir ihtiyar olduğumun<br />
farkına vardım. Muhasebe aslında<br />
basit, geldim gidiyorum; yazık yıllarıma.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Biraz da ailenizden<br />
bahsedelim, bu uzun yıllar içerisinde<br />
çocuklarınız ve torunlarınız oldu.<br />
Enver Altmışdört: Eşimle evlenerek<br />
geldim buraya, bu evliliğimden dört çocuğum<br />
oldu ve şu an 12 torunum var.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Eşiniz ve siz, bir<br />
yandan vardiyeli olarak çalıştınız ve<br />
bir yandan çocuklarınızı yetiştirmek ile<br />
uğraştınız, nasıl geçti bu zorlu yıllar; bu<br />
konuda gençlere tavsiyeleriniz var mı ?<br />
Enver Altmışdört: Evet, ben işçi ailesi<br />
olarak geldim ve şu an iki oğlum ve<br />
iki kızım oldu. Eşimle sürekli olarak ters<br />
vardiyalarda çalıştık ve evlatlarımızı bu<br />
şekilde büyüttük. Çok zorlu yıllar oldu,<br />
ancak söz konusu evlatlar olunca, yine<br />
de insan hiç bir şeyden gocunmuyor.<br />
Şimdiki gençlere tek tavsiyem; sabır,<br />
sabır, sabır...<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Uzun yıllar çalıştıktan<br />
sonra emekli oldunuz ve artık zamanınızın<br />
büyük bir kısmını Türkiye‘de<br />
geçiriyorsunuz, bu nasıl bir duygu ?<br />
Enver Altmışdört: Ömrümün çoğu gurbette<br />
geçti. Şimdi emekliyim, eşim de<br />
emekli oldu. Zamanımızın büyük bir kısmını<br />
Türkiye‘de geçirmek çok güzel bir<br />
duygu, ancak çocuklar ve torunlar burada<br />
olduğu için bir parçamız hep burada<br />
kalıyor. Tavsiyem emekli olmadan hiç<br />
kimse dönmesin.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: 42 senedir Vorarlberg‘de<br />
yaşadınız, bu yaşadığınız uzun<br />
süreçte Avusturya‘lı insanlar ile ilişkileriniz<br />
nasıl oldu; sorunlar yaşadığınız oldu<br />
mu ?<br />
Enver Altmışdört: İlk yıllar tabi<br />
Avusturya‘lılar ile çok sorunlarımız oldu.<br />
Dil sorunu, evlere misafi r kabul etmeme,<br />
evlerde yemek pişirmenin yasak olması<br />
gibi; ama zamanla onlar da alışı bize.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: İlk geldiğiniz yıllar<br />
Avusturya‘lı insanların Türklere ve<br />
müslümanlara karşı bakış açısı ve yaklaşımı<br />
nasıldı ?<br />
Enver Altmışdört: Genel anlamda<br />
iyiydi diyebilirim. Türkleri sevmeyenler<br />
olmasına rağmen, bizleri çok seven<br />
Avusturya‘lılar da vardı. Türk düşmanlığı<br />
demeyelim, ancak bizi çok hakir<br />
görüyorlardı.<br />
<strong>Hakikat</strong> <strong>Gazetesi</strong>: Enver bey, bize zaman<br />
ayırdığınız için çok teşekkür ederiz,<br />
son olarak insanlarımıza ve özellikle<br />
gençlerimize söylemek istediğiniz bir<br />
şey var mı ?<br />
Enver Altmışdört: Ben özellikle gençlerimize<br />
seslenmek istiyorum. Gençlerimiz<br />
hızlı yaşama derdine düşmesin, aynı hataları<br />
zamanında ben de yaptım. İşlerine,<br />
paralarına sahip çıksınlar; gençlik<br />
günleri geri gelmiyor. Bizim zamanımızda<br />
bu kadar camilerimiz yoktu, şimdi<br />
her yerde var; gençlerimiz camilerden<br />
ve hak yolundan ayrılmasınlar. Gençlere<br />
bir tavsiyem de, işçi olmaktan ziyade<br />
ticareti denesinler. Emekli arkadaşlarıma<br />
da tavsiyem, ömrümüz gurbette<br />
geçti; yeter artık dönün memlekete.<br />
Sie suchen eine Lieferadresse in Deutschland?<br />
Das Suchen hat ein Ende, bestellen Sie noch heute Ihre Ware zu uns!<br />
Von-Behring-Strasse 3<br />
Bayern, Lindau (Bodensee), 88131<br />
Deutschland<br />
Telefon (DE): +49 (0)8387 416 38 95<br />
Telefon (CH): +41 (0)71 511 804 8<br />
www.hakikat.at<br />
23
NEUE BEWEGUNG FÜR DIE ZUKUNFT<br />
GELECEK İÇİN YENİ HAREKET<br />
ARBEİTERKAMMER‘DA SİZİN SESİNİZ<br />
Battlogstr. 1<br />
A-680 Dornbirn - Austria<br />
Telefon: +43 (0) 676 610 30 65<br />
Mobil: +43 (0) 676 610 30 65<br />
www.nbz-online.at<br />
europaweit pünktlich zuverlässig<br />
Kleintransporte Sonderfahrten 24/ - Service<br />
Atalay Dertli ∙ Schöllergasse 1a ∙ A-6900 Bregenz ∙ +43 (0) 699 17 27 29 47 ∙ as.transporte@gmx.at