30.06.2015 Views

myshzr_2015

myshzr_2015

myshzr_2015

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

1


2 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


ATSO’dan HABERİNİZ OLSUN<br />

www.atso.org.tr<br />

twitter.com/ANTALYA_ATSO<br />

facebook.com/AntalyaTSO<br />

youtube.com/user/AntalyaTSO<br />

instagram.com/antalyatso<br />

www.atsovizyon.org.tr<br />

ATSO QR<br />

ATSO ATSO Mayıs Mart - Haziran - Nisan <strong>2015</strong><br />

1


Davut ÇETİN<br />

ATSO Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Antalya olarak<br />

kurulacak<br />

hükümetten<br />

turizm, tarım ve<br />

ticaret sektörleri<br />

için acil politika<br />

önlemleri<br />

bekliyoruz<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın Sevgili Üyeleri ve<br />

Sevgili ATSOVİZYON Okuyucuları,<br />

7 Haziran Milletvekili Genel Seçimleri, geniş bir katılımla<br />

demokratik olgunluk ile tamamlanmıştır. Seçim sonuçlarının<br />

ülkemize ve Antalya’ya hayırlı olmasını diliyoruz.<br />

Seçim sonucunun ulusal uzlaşma mesajı verdiği son<br />

derece açıktır ve bu mesajın bütün siyasi partilerimiz<br />

tarafından doğru okunması önem taşımaktadır. Mayıs<br />

ayındaki Oda Meclisi toplantımızda acil hale gelen yapısal<br />

reformların geniş bir siyasi uzlaşma olmadan yapılamayacağını<br />

belirterek, konuya seçim öncesinde dikkat<br />

çekmiştim.<br />

Ekonomide yapısal sorunların biriktiği, küresel ekonominin<br />

büyümeye geçemediği, koşulların Türkiye gibi<br />

gelişen ülkeler için zorlaştığı, bütün gelişen ülkelerde ihracatta<br />

ve ekonomik faaliyette yavaşlama başladığı bir<br />

dönemdeyiz. Bu yılın ilk çeyreğinde %2.3 ile beklentilerin<br />

üzerinde büyümeye, otomobil ve konut satışındaki<br />

artışa rağmen gıda ve giyim harcamaları reel olarak<br />

düşmüş, büyüme imalat sanayinde %0.8, ticarette %1<br />

oranlarında kalmıştır. Cari açığın finansmanında doğrudan<br />

yatırımlarda ve portföy yatırımlarında bozulma<br />

devam etmektedir ve bu durum para ve maliye politikalarında<br />

hareket kabiliyetini sınırlamaktadır.<br />

Seçim sürecinde sektörlerin sorunları konuşulmuştur,<br />

ancak yapısal reformlar konusu üzerinde durulmamıştır.<br />

Tarım sektöründe tartışma tarımsal destekler üzerinde<br />

yoğunlaşmış, ancak sektörün modernizasyonu ve verim<br />

artışının nasıl olacağı tartışılmamıştır. Oysa en önemli<br />

konu küçük tarım işletmelerinin, aile işletmeciliğinin<br />

üretici birlikleri veya kooperatifler eliyle verimli hale getirilmesidir.<br />

Aynı şekilde sanayi ve ticaret sektörlerinde de rekabeti<br />

ve verimliliği artıracak bir dönüşüm gerekmektedir.<br />

Mevcut durumda bir taraftan tekelleşme diğer taraftan<br />

kayıtışı ekonomi verimliliği azaltmaktadır. Türkiye’de<br />

girdi maliyetlerinin yüksekliğinin önemli bir nedeni<br />

2 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


kamu kesiminden işletmelere kadar yayılmış olan düşük<br />

verim sorunudur, rekabetin yenilikle, kaliteyle, verimlilikle<br />

yapılmamasıdır. Bu konuda gerekli politikaların<br />

kısa dönemde ekonomide bir bedel yaratması, tepkilere<br />

yol açması kaçınılmazdır ve bu nedenle çok geniş bir<br />

siyasal uzlaşma olmadan ilerleme sağlanması mümkün<br />

değildir.<br />

Uluslararası politika alanında da Irak ve Suriye’de sınırlar<br />

yeniden çizilmekte, Türkiye’den Kıbrıs, Ermenistan<br />

ilişkileri dahil olmak üzere Avrupa ve ABD’nin beklentilerinin<br />

arttığı dile getirilmektedir. Böylesine koşullar<br />

içerisindeki bir ülkede oy oranları, milletvekili sayıları ne<br />

olursa olsun, koalisyon ihtiyacı olmasa bile bütün siyasi<br />

partilerin biraraya gelmesi, bu konularda partiler üstü<br />

ulusal politikaların uzlaşma ile belirlenmesi gerektiğini<br />

söylemeye bile gerek yoktur. Türkiye bu ortamda seçim<br />

sürecindeki gerginliği daha fazla sürdüremez. Dolayısıyla<br />

ülke çıkarları için herkesin biraraya gelebileceğini,<br />

bu yönde samimi adımların atılacağını ümit ediyoruz.<br />

Antalya için de aynı tespitlerimiz, dilek ve ümitlerimiz<br />

geçerlidir. Şunu görmemiz gerekir ki, Antalya’nın potansiyeline<br />

göre mali, beşeri ve sosyal sermayemizin<br />

zayıf kalması önemli bir sorunumuzdur. Siyasi çekişmelerle<br />

Antalya’nın gücünü azaltma lüksümüz yoktur, dolayısıyla<br />

Antalya’da da artık gerçek bir birlikteliği sağlamak<br />

zorundayız.<br />

Seçim süreci, Antalya’nın sorunlarının ve yatırım ihtiyaçlarının<br />

tartışılması konusunda gerçekten yararlı olmuştur.<br />

ATSO olarak bu sürece katkı vermek için yayınladığımız<br />

“Seçim Bildirgemiz” Türkiye ve Antalya’da<br />

partiler üstü bir yaklaşımla ele alınması gereken konuları<br />

kapsamış, seçim süreci tartışmalarına katkı yapmıştır.<br />

Seçim sürecinde Antalya’nın yatırım ihtiyaçları ilk kez<br />

ayrıntılı biçimde dile getirilmiştir. Tarım sektörünün sorunları,<br />

turizm ve ticaret sektörlerindeki sorunlar geniş<br />

biçimde ele alınmıştır. Antalya’da yapılması gerekenler<br />

konusunda artık bir fikir birliğinin ortaya çıktığını da<br />

söyleyebiliriz. Bu konuların bazılarının hükümet düzeyinde<br />

ele alınması, yasal düzenlemeler yapılması gereklidir,<br />

bazı konularda ise Antalya’da yerel siyaset düzeyinde<br />

uzlaşma ve ortak tutum gelişmelidir. İşte bu<br />

noktada bütün milletvekillerimizin Antalya adına ortak<br />

bir çalışma yürütmelerini diliyor ve bekliyoruz. ATSO<br />

olarak bu konuda sorumluluğumuzun gereğini yerine<br />

getirecek ve böyle ortak çalışmalara gerekli katkıyı her<br />

zaman yapacağız.<br />

Yeni TBMM’nden, kurulacak hükümetten ve Antalya<br />

milletvekillerimizden Antalya olarak turizm, tarım ve<br />

ticaret sektörleri için acil politika önlemleri bekliyoruz.<br />

Turizmde Rusya dışında birçok Avrupa ülkesinde pazar<br />

kaybı veya düşüşü olması, tanıtım, boş koltuk desteği,<br />

özel turizm paket kampanyalarının kamu-özel sektör işbirliği<br />

ile düzenlenmesi gibi konularda artık farklı adımlar<br />

atılması gerektiğini göstermektedir.<br />

ATSO olarak seçim bildirgemizde yer verdiğimiz ve proje<br />

çalışması yürüttüğümüz kırsal turizm de öncelikli konularımızdan<br />

birisidir. Hem tarım hem turizm sektörünü<br />

ilgilendiren bir alan olan kırsal turizm projemize ilişkin<br />

bilgiler dergimizde sunulmuştur. Kırsal turizm alanında<br />

yasal düzenlemeyle altyapı hazırlanmasına ve özel bir<br />

teşvik sistemi getirilmesine Antalya öncülük etmelidir.<br />

Kırsal turizm, hem giderek kan kaybeden, gençlerin artık<br />

terk ettiği köylerimizin yaşamasını sağlayacak hem<br />

de turizme yeni bir ürün getirecektir. Kırsal turizm yasası<br />

çıktığı takdirde doğal çevrenin, dağlarımızın, yaylalarımızın<br />

korunması da mümkün olacak, ayrıca yeni<br />

istihdam alanları açılacaktır.<br />

Değerli üyelerimiz, sevgili dostlarım,<br />

TBMM’nden, milletvekillerimizden beklentilerimizi özetledim,<br />

daha fazlası seçim bildirgemizde yer alıyor. Ancak<br />

şunu da unutmayalım, bizim işadamları, hatta vatandaş<br />

olarak yapmamız gerekenler de en az siyasetten<br />

beklentilerimiz kadar önemlidir. Herşeyi siyasetten bekleyerek<br />

tam bir atalet haline girilmesi büyük bir hatadır.<br />

Örneğin Antalya’da kent estetiği konusu, çevrenin korunması,<br />

kaldırım işgallerinin önlenmesi siyasi bir konu<br />

değildir. Bu konularda her işadamına, her vatandaşa<br />

sorumluluk düşmektedir. Asıl önemlisi ise her sektörde,<br />

her meslek dalında üyelerimizin biraraya gelerek mesleği<br />

veya sektörü geliştirmek için ortak çalışmalar yapmalarıdır.<br />

Üyelerimiz meslek komiteleri ile iletişim kurmalı,<br />

sorunlarını ve taleplerini iletmeli, başta çalışan eğitimi<br />

olmak üzere her alanda ortak projeler geliştirilmesine<br />

katkıda bulunmalıdırlar. Her üyemiz ATSO’nun ve<br />

Antalya’nın ortak sahibidir, bu anlamda hem hak hem<br />

de sorumluluk sahibidir. Türkiye’nin birliği, Antalya’nın<br />

birliği önce ve ancak bizimle başlayacaktır.<br />

Sevgi ve saygılarımla<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

3


ANTALYA<br />

TİCARET VE SANAYİ ODASI<br />

YAYIN ORGANI<br />

YIL:28 / MAYIS - HAZİRAN <strong>2015</strong> / SAYI:301<br />

6<br />

BAŞKAN DAVUT ÇETIN: ATSO ANTALYA’NIN<br />

SORUNLARINA HER PLATFORMDA ÇÖZÜM<br />

ARIYOR<br />

ATSO ADINA SAHİBİ:<br />

Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Davut ÇETİN<br />

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ:<br />

Mete TEKİN<br />

YAYIN KURULU:<br />

Davut ÇETİN<br />

Ömer DİNÇ<br />

İsmet YILDIZ<br />

Murat GÜLAYDIN<br />

Kenan ÇELİK<br />

YAYINA HAZIRLIK:<br />

Orhan ÇAKMUR<br />

Cenk ÖZEL<br />

TASARIM:<br />

Kaan ESİNGÜNER<br />

BASKI:<br />

ÇAĞDAŞ YAŞATAN Reklam<br />

Matbaacılık Tanıtım Organizasyon A.Ş.<br />

Kızılsaray Mh. 63. Sk. No:4,<br />

Yaşatan İş Merkezi, ANTALYA<br />

Tel.:0.242.244 19 52 • Faks:0.242.244 19 67<br />

DAĞITIM:<br />

AJANS PRESS ANTALYA BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ<br />

Meydankavağı Mah. 1551 sok. no: 74/A<br />

Muratpaşa / Antalya<br />

Ofis: 0.242.322 07 11<br />

e-mail: antalya@ajanspress.com.tr<br />

24<br />

ATSO “ALTERNATIF KIRSAL TURIZM<br />

PROJESI” TAMAMLANDI: ANTALYA’NIN<br />

KÖYLERI TURIZM PASTASINDAN DAHA<br />

FAZLA PAY ALACAK<br />

16<br />

ANTALYA ÇİÇEK AÇTI: 11. ANTALYA ÇIÇEK<br />

FESTIVALI BÜYÜK COŞKUYA SAHNE OLDU<br />

ATSO:<br />

Çevreyolu Üzeri Göksu Mahallesi<br />

Gazi Bulvarı No: 531, 07310 - ANTALYA<br />

Tel.: 0.242.314 37 37 • Faks: 0.242.314 37 38-39-40<br />

URL: www.atso.org.tr • e-mail: dergi@atso.org.tr<br />

www.atsovizyon.org.tr<br />

• Dergimizdeki yazılar kaynak gösterilerek<br />

alınabilir.<br />

• Dergimizde yayınlanan yazılardaki görüşler<br />

yazarlarına aittir.<br />

4 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


36<br />

ANTALYADA<br />

BIR ENDÜSTRI MIRASI:<br />

TEKIROVA,<br />

MADEN KOYU KROM<br />

İŞLEME TESISLERI<br />

@<br />

42<br />

DIJITAL EKONOMI:<br />

MOBIL TICARET YÜKSELIYOR<br />

46<br />

SIDE MÜZESI:<br />

ON BINDEN FAZLA ESERIN<br />

SERGILENDIĞI MÜZEDE, ROMA<br />

DEVRINE AIT GÜNEŞ SAATI,<br />

HERAKLES, ÜÇ GÜZELLER, NIKE,<br />

HERMES, ATHENA VE APOLLON<br />

HEYKELLERI ILGI ÇEKIYOR.<br />

13 TOBB 71. GENEL KURULU YAPILDI 14 ATSO MECLIS ÜYELERINE TOBB’DA EĞITIM<br />

21 ATSO’DAN ANTALYA MILLETVEKILLERINE YOL HARITASI 29 INSTAGRAM'DA FOTOĞRAF<br />

YARIŞMASI 32 ATSO’DA GÜNDEM ‘ENERJI’ 34 BAŞKAN DAVUT ÇETİN; KONUTTA SATIŞLAR<br />

VE FIYATLAR ARTIYOR, YATIRIMLAR AZALIYOR 44 ATSO KAN BAĞIŞI KAMPANYASI<br />

BÜYÜK ILGI GÖRDÜ 48 EĞİTİM 50 TURISTIN KALBINE GIDEN YOL “GASTRONOMI”DEN<br />

GEÇIYOR 58 TOBB-ATSO TIR EĞITIM SEMINERI YAPILDI 60 ATSO’DAN “SAYISAL<br />

(DIJITAL) TAKOGRAF” HIZMETI 62 SOSYAL GÜVENLIK KURUMU’NDA TEŞVIK<br />

UYGULAMALARI<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

5


ATSO Başkanı Davut Çetin:<br />

ATSO Antalya’nın<br />

sorunlarına her platformda<br />

çözüm arıyor<br />

ATSO MAYIS MECLİSİ • ATSO Basın Birimi<br />

ATSO tarafından Antalya ve Türkiye'ye dair dile getirilen görüşlerin<br />

gündem oluşturmasından mutluluk duyduklarını ifade<br />

eden Davut Çetin, “Bu aynı zamanda demokrasinin ve sivil<br />

toplum katılımının ne kadar önemli olduğunu da göstermektedir.<br />

Bir ülkede, bir kentte ortak akıl böyle oluşmaktadır ve<br />

ortak aklın oluşması zaten çözümün de başlangıç noktasıdır.<br />

Dolayısıyla hiç bıkmadan, yorulmadan çalışmaya, söylemeye,<br />

yazmaya devam edeceğiz ki, bir süre sonra da olsa bu şekilde<br />

sonuç alabilelim.”<br />

6 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


ATSO Başkanı Davut Çetin, Oda,<br />

meclis ve komite çalışmalarına aktif<br />

biçimde katılan Meclis ve Komite<br />

üyelerine teşekkür ederek, “Piyasada<br />

durgunluk olduğu bir dönemde,<br />

belirsizliklerin olduğu bir dönemde,<br />

alacak tahsilatıdır, fiyattır, maliyetlerdir<br />

derken işlerinizin önemli olduğu<br />

bir dönemde Oda faaliyetlerine<br />

zaman ayırmak her zamankinden<br />

daha zordur. Hepimizin işyerinde,<br />

otelinde, fabrikasında ve iş görüşmesinde<br />

olması gereken günlerdeyiz.<br />

Bazı arkadaşlarımızın kendi<br />

işleri dışında başka sivil toplum sorumlulukları<br />

da bulunuyor. İşte yönetim<br />

kurulu arkadaşlarımız da bu<br />

anlamda çok yoğun arkadaşlarımız;<br />

ama herkes elinden gelenin en iyisini<br />

yapmaya, Antalya’ya bir katkı<br />

vermeye çaba harcıyor. Bu nedenle<br />

gerek yönetim kurulumuza gerekse<br />

sizlere ne kadar teşekkür etsem<br />

azdır. Ama beni mutlu eden, sizleri<br />

de mutlu edeceğine inandığım gelişmelerin<br />

olduğunu da söylemek<br />

istiyorum. Yani çalışmalar boşa gitmiyor,<br />

sonuçlarını alıyoruz, daha da<br />

alacağız” dedi.<br />

Başbakan’a Antalya<br />

sunumu<br />

ATSO olarak Antalya’nın sorunlarına<br />

her platformda çözüm aradıklarını<br />

ifade eden Başkan Davut Çetin<br />

konuşmasını şöyle sürdürdü;<br />

“Geçtiğimiz ay Odalar ve Borsalar<br />

olarak Sayın Başbakan’a Antalya’nın<br />

sorunları hakkında sunum yaptık,<br />

arkasından Büyükşehir Belediyesi<br />

ile toplantı yaptık, geçen hafta<br />

da Seçim Bildirgesi kitapçığımızla<br />

daha geniş bir kapsamda görüş ve<br />

önerilerimizi Odamıza gelen milletvekili<br />

adaylarıyla paylaştık. Bu konuların<br />

büyük kısmı Antalya’da siyasi<br />

gündemde konuşulan, ele alınan<br />

konular oldu, hatta bazı konularda<br />

çalışmalar da başladı. Örneğin bir<br />

hızlı tren konusu, Batı Antalya’da<br />

havalimanı, organize tarım bölgeleri,<br />

kentsel dönüşüm siyasi gündem<br />

konuları oldu. Konuştuğumuz<br />

konuların seçim öncesinde siyasetin<br />

gündemine gelmesi gerçekten<br />

bizleri mutlu eden bir sonuçtur. Bu<br />

aynı zamanda demokrasinin ve sivil<br />

toplum katılımının ne kadar önemli<br />

olduğunu da göstermektedir. Bir<br />

ülkede, bir kentte ortak akıl böyle<br />

oluşmaktadır ve ortak aklın oluşması<br />

zaten çözümün de başlangıç<br />

noktasıdır. Dolayısıyla hiç bıkmadan,<br />

yorulmadan çalışmaya, söylemeye,<br />

yazmaya devam edeceğiz ki,<br />

bir süre sonra da olsa bu şekilde sonuç<br />

alabilelim. Bu yüzden buradaki<br />

mesainizin ne kadar değerli olduğunu<br />

hepimiz görelim, herkes görsün,<br />

üyelerimiz de görsün.”<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

7


Antalya ticaretinin kanayan yarası!<br />

ATSO Başkanı Davut Çetin, “Antalya’da kurum ve kuruluşların ihale<br />

ve işlerinde Antalya dışındaki firmaları tercih etmesi nedeniyle<br />

üyelerimizden yoğun şikayet alıyoruz. Bu konu Antalya ticaretinin<br />

kanayan yaralarından birisi” dedi.<br />

ATSO Başkanı Davut Çetin, meclis<br />

konuşmasında ATSO Meslek<br />

Komiteleri’nin çalışmalarında öne<br />

çıkan konular hakkında bilgi verdi.<br />

Meslek Komiteleri’nin sektörleriyle<br />

ilgili önemli çalışmalar yaptığını, sorunlara<br />

en üst mercilerde çözüm aradığını<br />

kaydeden Davut Çetin şunları<br />

söyledi:<br />

“7. Komitemiz çalışkan bir komite;<br />

önemli konuları gündeme getirdi.<br />

Geçenlerde bir yerde ekmekten jilet<br />

çıktığı haberi basında yer aldı. Komitemiz<br />

diyor ki, yasak olmasına rağmen<br />

bazı yerlerde ekmeği çizmek<br />

için halen jilet kullanılıyor. Bu da hem<br />

tehlikeli, hem de hijyenik değil. Bu<br />

nedenle hastanelerde kullanılan steril<br />

bistüri kullanılması konusunda öncülük<br />

yapılmasını önerdiler. Biz de karar<br />

verdik, bistüri yaptırıp fırınlarımıza<br />

dağıtacağız.<br />

Yerel firmalara ayrıcalık<br />

tanınsın<br />

3. Grubumuzda mermer sektörü,<br />

21. grupta metal ve makina sektörü,<br />

28 Grup’ta tercümanlık sektörümüz<br />

benzer şikayetleri dile getirdiler. Bir<br />

şikayet konusu, Antalya'da kurum ve<br />

kuruluşların ihale ve işlerinde Antalya<br />

dışındaki firmaları tercih etmesi.<br />

Bu Antalya ticaretinin, birçok sektörün<br />

kanayan yaralarından birisi. Daha<br />

önce de söyledim, kurumlarımız yerel<br />

firmalara bir ayrıcalık tanıyabiliyorlar.<br />

Yasa ile %15 fiyat farkı olsa dahi yerli<br />

firmalarla iş yapılma imkânı getirildi.<br />

Bütün kurumlarımızın yerel firmalarımıza<br />

öncelik vermesi gerekiyor.<br />

Antalya’nın şirketi burada istihdam<br />

yaratıp, vergi veriyor ve bundan Antalya<br />

kazançlı çıkıyor. Bu konuda herkesten<br />

duyarlılık bekliyoruz. Hatta<br />

komitelerimiz gerekçe olmadan Antalya<br />

dışı firmaları tercih eden kurumlarımızı<br />

belirlesinler, bunları yazalım<br />

ve söyleyelim.<br />

Mermer sektörümüz de diyor ki, yabancı<br />

müşterilerimizi aracılara kaptırıyoruz,<br />

dolayısıyla Antalya’nın katma<br />

değeri azalıyor. Bu da önemli konu<br />

sektör düzeyinde ne gerekiyorsa yapalım.<br />

12. Grubumuz, halı ve mobilya sektörümüz<br />

ruhsatsız işyerlerini, sahte indirim<br />

yapanları ve kaldırım işgallerini şikayet<br />

etmiş. İşyeri ismi vermeyeceğim, ama<br />

adres vereceğim. Kepez Sütçüler ve<br />

Zafer Mahalleleri, Kepez Yeşilırmak<br />

Caddesi’nde ve Muratpaşa’da hem<br />

belediyelerin hem vergi dairesinin<br />

hem de İl Ticaret Müdürlüğü’nün bu<br />

konuda denetim yapmasını istiyoruz.<br />

41. Grubumuz, yani emlak sektörümüz<br />

de benzer şekilde kayıtdışı emlakçılık<br />

yapanlardan yakınmakta ve<br />

denetim istemekte.<br />

Park yeri sıkıntısı<br />

20. Grubumuz, Namık Kemal Bulvarı’n<br />

da park yeri olmadığı için ticaretin aksadığını<br />

söylüyor. Bu Antalya’nın birçok<br />

cadde ve bulvarında geçerli. Ya<br />

park yeri yok ya da park disiplini yok.<br />

Antalya park disiplini konusunda adına<br />

8 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


yakışmayan, bir metropole yakışmayan<br />

bir görüntü veriyor. Belediyelerimizden<br />

bu konuda hem çözüm hem disiplin istiyoruz.<br />

Bununla da biraz ilgili bir konuyu 37.<br />

grubumuz gündeme taşıdı. Vale eğitimi<br />

yapılmasını istiyorlar. Vale konusu<br />

geçenlerde medyaya da yansıdı.<br />

Antalya’da birçok yerde park yeri<br />

olmadığı için vale hizmeti kaçınılmaz<br />

oluyor, ama bu da bazen sorun yaratıyor.<br />

Bu nedenle eğitim gerçekten<br />

yararlı olur.<br />

20. Grubumuzun 5 Haziran Çevre<br />

Günü etkinliği önerisi var. Arkadaşlarımız,<br />

her binanın kendi çevresini<br />

temizlemesi gibi bir etkinlik düzenlenmesini<br />

önerdiler. Ama bu çok zor<br />

bir iş.<br />

Kent sakinlerinin evlerinin önünü temizlemesinden<br />

vazgeçtim, otomobillerden<br />

yollara şişe, kağıt, çöp atılmasa,<br />

sigara izmariti atılmasa, ormanlık<br />

alanlara cam şişeler atılmasa, derelere<br />

plastik şişeler ve naylon poşetler<br />

atılmasa ben razıyım.<br />

22. Grubumuz Türkiye Bilişim Derneği<br />

ile toplantı yaptı ve bilişim veya<br />

yazılım alanlarında Antalya’nın gelişmesi<br />

için çaba harcadıklarını görüyoruz.<br />

Bu konuda yetenekli gençlerin<br />

sektöre kazandırılması gerekiyor ve<br />

Oda olarak da daha fazla şey yapmamız<br />

gerekiyor.<br />

25. Grubumuz, beyaz eşya sektörümüz<br />

vergiden ve kredi kartına taksit<br />

sınırından yakınmaya devam ediyor.<br />

Geçen mecliste söyledim, TOBB sektör<br />

meclisi de bu konuda girişimlerde<br />

bulundu, şimdi bir vergi indirimi gündemde.<br />

49. Grubumuz, sağlık sektörümüz,<br />

engelli çalıştırma kotası konusunu<br />

dile getirmiş. Bunun sağlık personelinde<br />

uygulanmasının mümkün olmadığını<br />

söylüyorlar. Engelli istihdamı<br />

hepimizin gönüllü olarak arzu ettiğimiz,<br />

yapmak istediğimiz bir uygulama,<br />

ancak bazı sektörlerde uygulamak<br />

neredeyse imkansız gibi, bazı<br />

sektörlerde ise engelli personel bulunamıyor.<br />

Dolayısıyla sağlık sektörü<br />

gibi sektörler için yasanın gözden geçirilmesi<br />

gerekiyor, ayrıca diğer sektörlerde<br />

de İş Kur’un bu konuda daha<br />

etkin hizmet vermesi gerekiyor.<br />

Diğer komite faaliyetleri arasında<br />

48. Grubumuz sağlık sektöründe<br />

öğrencilerin staj sorunu konusunu<br />

dile getirmiş.<br />

Sigortacılık Grubumuz da hem eğitime<br />

destek hem de farkındalık yaratmak<br />

amacıyla güzel çalışmalar yapıyorlar.<br />

Odamız daha önce üniversitede<br />

2 yıllık bölüm açılmasına önayak<br />

olmuştu. Grubumuz şimdi 4 yıllık<br />

bölüm açılmasını istiyor. Bununla ilgili<br />

Akdeniz Üniversitesi Rektörü’ne bir<br />

ziyaret gerçekleştirdik. Sayın Rektör<br />

de talebimizi olumlu karşıladı ve bir<br />

çalışma başlatacaklarını söyledi. Sigorta<br />

sektöründe uzman ihtiyacı var<br />

ve bu bölüm bütün Türkiye için yararlı<br />

olacaktır.<br />

47. Grubumuz, özellikle turizmde<br />

önemli bir konu olan yabancıların<br />

çalışma izinleri konusunda çaba<br />

harcıyor.”<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

9


Turizmdeki daralma tüm sektörleri etkileyecek!<br />

ATSO Başkanı Davut Çetin, bu yıl turizm sektöründe Rusya pazarına bağlı<br />

olarak görülen daralmanın tüm sektörleri etkileyeceğini bildirdi. Çetin,<br />

turizmde alınan destek önlemlerinin yetersiz kaldığını, acilen ek önlemlerin<br />

alınması gerektiğini belirtti.<br />

ATSO Başkanı Davut Çetin, turizm<br />

sektöründe ilk 5 ayda yaşanan daralmanın<br />

Antalya ekonomisinde küçülmeye<br />

neden olacağını bildirdi.<br />

Turizm sektöründe Rusya kaynaklı<br />

daralmanın devam ettiğini, alınan<br />

önlemlerin yetersiz kaldığını ifade<br />

eden Çetin, acilen yeni önlemlere ihtiyaç<br />

olduğunun altını çizdi.<br />

Başkan Davut Çetin’in değerlendirmesi<br />

şöyle;<br />

“Güncel duruma ve sorunlara gelecek<br />

olursak, şu anda bizim gündemimizin<br />

birinci sırasında doğal olarak<br />

turizm var. Turizmde maalesef Rusya<br />

kaynaklı kayıp devam ediyor. Bu<br />

kayıp sadece Antalya’nın kaybı değil,<br />

Türkiye genelinde de Rusya’daki<br />

gerilemeye benzer, hatta İspanya’da<br />

bile Rus turist sayısındaki gerilemeyle<br />

aynı oranda, hatta biraz farkla<br />

daha fazla. Rusya’ya aşırı bağımlılığımız<br />

fazla etkilenmemize neden oldu.<br />

Turizmde bu kayıp Antalya ekonomisinin<br />

küçülmesi anlamına gelmektedir,<br />

bu da her yerde kendisini hissettirmektedir.<br />

21 Mayıs itibariyle turizmde kaybımız<br />

sayı olarak 255 bin, oran olarak<br />

%11 görünmektedir, 255 bin kaybın<br />

206 bini yani yüzde 80’i Rusya’dan<br />

kaynaklanmaktadır. Ancak tek sorun<br />

Rusya pazarı değildir. Almanya,<br />

Polonya dışındaki Avrupa ülkelerinde<br />

de iyi bir tablo görünmemektedir.<br />

Hollanda, Avusturya, İsveç,<br />

Fransa, Danimarka, Norveç, Belçika,<br />

İsrail pazarlarında da düşüşler yaşıyoruz.<br />

İngiltere pazarı İspanya’da<br />

%10 artışta ama bizde %5-6’lar düzeyinde<br />

düşüşte. Avrupa’da düşüşün<br />

nedenlerinin mutlaka sorgulanması<br />

gerekiyor.<br />

Ek önlemlere ihtiyaç var<br />

Turizmde alınan destek önlemleri<br />

yetersiz kaldığı, acilen ek önlemlerin<br />

alınması gerektiği görülmektedir.<br />

Ama bu tür güncel sorunlar seçim<br />

gündemi içinde kaybolmuş durumda.<br />

Kaybedilen her günün önemli olduğu<br />

bir ortamda seçimin bitmesini,<br />

Hükümetin kurulmasını, bu konuların<br />

gündeme alınmasını bekleyeceğiz.<br />

Moral bozmamak gerekir, çünkü<br />

Haziran’dan itibaren son dakika satışlarıyla<br />

bir parça düzelme olabilir.<br />

Ayrıca bu durum birden bire sürpriz<br />

bir biçimde ortaya çıkmadı, aylardır<br />

bu konuda herkesi uyardık. Bu yıl<br />

böyle giderse turizmde 1.5 milyar<br />

dolarlar düzeyinde bir kaybımız olacak.<br />

Her sektörde bir yıl bir daralma,<br />

küçülme olabilir, turizm sektörümüz<br />

güçlüdür ve bunu da atlatacaktır.”<br />

10 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


Türkiye ekonomisi “krediye” çok bağımlı hale<br />

geldi<br />

ATSO Başkanı Davut Çetin, Türkiye<br />

ekonomisinin krediye çok bağımlı hale<br />

geldiğini, Antalya’da son bir yılda nakdi<br />

kredi hacminin yüzde 24 artarak,<br />

36 milyardan 44.5 milyara geldiğini<br />

bildirdi.<br />

ATSO Mayıs ayı meclis toplantısında<br />

ekonomiye yönelik değerlendirmelerde<br />

bulunan Davut Çetin şunları kaydetti;<br />

“Ekonomik göstergelerde şirket kayıtlarımızda<br />

ve yatırım teşvik belgelerinde<br />

düşüş ekonomideki sorunu yansıtıyor.<br />

TOBB Başkanımız Rıfat Hisarcıklıoğlu<br />

uzun dönemli rakamları verdi,<br />

geçmiş yıllarda gerçekten Türkiye ortalamasının<br />

üzerindeydik, ama bu yıl 4<br />

aylık dönemde şirket kuruluşlarımızda<br />

%4.5 düşüş var. Ayrıca istihdam artış<br />

hızımız normalde %9’lar düzeyinde<br />

artarken %5’e düşmüş durumda.<br />

Türkiye’de konut satışı Nisan’da %43<br />

oranında arttı, Antalya’da ise %29’luk<br />

bir artış oldu. Önceki aylara göre yükselme<br />

var ama Türkiye ortalamasının<br />

gerisindeyiz.<br />

Bununla birlikte son dönemde KDV-<br />

ÖTV tahsilatında, kredi hacminde bir<br />

toparlanma görülüyor.<br />

Bildiğiniz gibi, kredi gelişmeleri ekonomide<br />

en önemli konulardan birisi.<br />

Türkiye ekonomisi krediye çok bağımlı<br />

hale geldi. Antalya’da son bir yılda<br />

nakdi kredi hacmi 36 milyardan 44.5<br />

milyara geldi, yüzde 24’e yakın bir artış<br />

oldu. Geçen yıl kredi kartı düzenlemeleri<br />

sonrası kredi kartı borçlarında<br />

gerileme sözkonusu oldu. Tüketici<br />

kredilerinde artış var ama hızı kesilmiş.<br />

Ticaret ve komisyonculuk sektöründe<br />

krediler yüksek düzeyde artmış. Turizmde<br />

de %27 gibi bir artış olmuş.<br />

Bu sektörel kredilerin bir kısmı yatırım<br />

kredisidir.<br />

Antalya kredi gelişmeleri<br />

2014 <strong>2015</strong> Değişim %<br />

Nakdi kredi hacmi Ocak - Mart Milyar TL 35.983 44.539 23.7<br />

Konut 3.715 4.437 19.4<br />

Tüketici 4.528 5.269 16.3<br />

Bireysel kredi kartları 2.350 2.159 -8<br />

Taşıt 349 273 -21.7<br />

Kredili mevduat 217 289 33<br />

Gıda 641 671 4.6<br />

İnşaat 2.029 2.505 23.4<br />

Toptan ticaret - komisyonculuk 2.085 3.442 65<br />

Turizm 8.892 11.324 27.3<br />

Tarım 1.583 1.885 19<br />

Enerji 328 254 -22.5<br />

Ama Türkiye’de ve Antalya’da krediler<br />

%20 artarken, yani enflasyonun<br />

oldukça üzerinde artarken, bu ekonomide<br />

canlanma yaratmıyorsa, demek<br />

ki, bu kredinin bir kısmı, yatırıma ve<br />

tüketime değil, eski kredinin ödenmesine<br />

gidiyor. Yine de kredi artışına<br />

rağmen takipteki alacaklarda genel<br />

olarak %3.5 düzeyindeyiz. Konut kredisinde<br />

takip çok düşük, turizm sektörümüzün<br />

kredi ödeme performansı<br />

çok iyi. Ancak tüketici kredilerinde<br />

%4.75 biraz yüksek. Tekstilde ve inşaat<br />

sektörlerinde ise kredi performansı<br />

iyi değil.<br />

Karşılıksız çek konusunda ise Antalya’da<br />

son aylarda geçen yıla göre önemli artış<br />

görüyoruz. Mart ayında 148 milyon<br />

liralık karşılıksız çek vardı, Nisan’da 104<br />

milyon lira. Bu veriyi önümüzdeki aylarda<br />

dikkatle izleyeceğiz.<br />

Önümüzdeki aylarda gözümüz turizm<br />

rakamlarında olacak. Haziran-<br />

Ekim dönemi en önemli dönem, kaybımızın<br />

en az düzeyde olmasını ümit<br />

ediyoruz.<br />

Bunun dışında seçim sonrası ekonomide<br />

canlanma yönünde önlemler<br />

alınması da gerekiyor. Bu arada<br />

Eylül’den önce veya Eylül’de ABD’den<br />

faiz artırma hamlesi gelirse dövizde<br />

tekrar bir dalga gelmesi kuvvetle<br />

muhtemel görünüyor.<br />

Mart ayında cari açık finansmanı en<br />

kötü duruma geldi ve cari açık neredeyse<br />

Merkez Bankası rezervi ile<br />

karşılandı. Bu ay dövizdeki düşüş dışardan<br />

para geldiğini gösteriyor ama<br />

kalıcı olup olmadığı belli değil.<br />

Tüketici güven endeksi de Nisan’da<br />

toparlanır gibi oldu, bu zaten otomotiv<br />

ve konut alımına da yansıdı ama<br />

Mayıs’ta tekrar geriledi.<br />

Muhtemelen en azından seçim sonrasında<br />

Hükümet kurulmasına ve bir<br />

program açıklanmasına kadar bu durum<br />

devam edecektir.<br />

Bu yılı Rusya, Avrupa ve Orta Doğu’daki<br />

ekonomik ve diğer sorunlar<br />

nedeniyle zor geçireceğiz.<br />

Yenilen futbol takımlarının dediği gibi<br />

artık önümüzdeki yıla bakacağız. Ekonomide<br />

bir yıllık kayıp telafi edilebilir<br />

ama tarım sektörü gibi birçok sektörümüzde<br />

önceki yıllarda da kayıplar<br />

vardı ve böyle üst üste gelince, buna<br />

dayanmak kolay değil.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

11


Tarımda üretim planlaması şart<br />

ATSO Başkanı Davut Çetin, tarım sektöründe fiyatlardaki düşüşün, daha çok<br />

ürün bolluğundan kaynaklandığını belirterek, “Maalesef üretim plansızlığı ve<br />

ayrıca depolama ve sevk ayarlaması olmaması böyle bir sonuç doğuruyor”<br />

ifadesini kullandı.<br />

depolama ve sevk ayarlaması olmaması<br />

böyle bir sonuç doğuruyor.<br />

Antalya Toptancı Hali’nde fiyatların<br />

4 yıldır geriye gittiğini, bu durumun<br />

yüzbinlerce insanı, üreticiyi ve aileyi<br />

yoksullaştırdığını bildirdi. Davut<br />

Çetin’in değerlendirmesi şöyle;<br />

“Tarım sektörü son birkaç yıldır sorun<br />

yaşıyor ve bu yıl aslında daha fazla soruna<br />

dayanacak güç kalmadı. Kış aylarında<br />

soğuk, don, sel sorunları vardı,<br />

üretim düştü, bahara girince de fiyatlarda<br />

sert düşüşle karşılaştık.<br />

En önemli ürünlerde toptancı hal fiyatları<br />

4 yıldan da geri gitti. Bu, yüzbinlerce<br />

insanı, üreticiyi ve aileleri<br />

yoksullaştıran bir durum. Enflasyonu<br />

düşünürsek, girdi maliyetlerinin enflasyondan<br />

da fazla arttığını düşünürsek,<br />

tarım sektöründe durumu daha<br />

iyi anlayabiliriz.<br />

Bu durumun nedenleri arasında ihracatta<br />

düşüş mü var diye baktığımız<br />

zaman ihracatın etkisinin sınırlı olduğunu<br />

görüyoruz. Nisan sonu itibariyle<br />

yaş sebze ve meyvede %8.5 bir<br />

düşüş görüyoruz, ama bunun bir kısmı<br />

euro-dolar paritesi düşüşünden<br />

kaynaklanıyor.<br />

Ayrıca acaba sorun Rusya’dan mı<br />

kaynaklanıyor diye baktığımızda yaş<br />

meyve ve sebzede Rusya pazarında<br />

sorun görünmüyor, Rusya artarken<br />

Avrupa’da azalma var.<br />

Dolayısıyla fiyatlardaki düşüş, daha<br />

çok ürün bolluğundan kaynaklanıyor.<br />

Maalesef üretim plansızlığı ve ayrıca<br />

ÜLKE<br />

ANTALYA İhracatı - Dolar<br />

Yaş sebzede depolama, saklama<br />

mümkün olmayabilir. Ama bir greyfurt<br />

bile kışın para etmiyor, şimdi de<br />

bulunmuyor. Oysa güzel depolansa<br />

ve şimdi piyasaya sürülse üretici daha<br />

fazla kazanır. Dolayısıyla tarımsal<br />

ürünlerde mutlaka hem ekimin hem<br />

de ekim zamanının planlanması gerekiyor.<br />

Böyle olsa, ne aşırı fiyat artışı<br />

ne de aşırı fiyat düşüşü olur ama bunu<br />

yapacak kurum yok. Üretici birliklerinin<br />

adı var, kendisi yok. Tarımda zayıf,<br />

küçük örgüt enflasyonu var, oysa güçlü<br />

bir kurumsal yapı olmalı. Güçlü üretici<br />

örgütü olmadan tarımda sorunlar<br />

çözülemez.”<br />

BATI AKDENİZ YAŞ MEYVE - SEBZE İhracatı<br />

1 Ocak - 13 Mayıs<br />

2014<br />

FOB USD<br />

1 OCAK - 30 NİSAN<br />

SEKTÖR 2014 <strong>2015</strong> DEĞ.<br />

Süs Bitkileri ve Mam. 22,336.96 19,368.14 -13.29%<br />

Yaş Meyve ve Sebze 158,712.35 145,213.44 -8.51%<br />

TOPLAM 388,299.19 363,460.03 -6.40%<br />

<strong>2015</strong><br />

FOB USD<br />

DEĞ. %<br />

FOB USD<br />

RUSYA FEDERASYONU 75.829.867,20 102.441.112,62 35,1<br />

ALMANYA 19.704.639,70 16.617.037,74 -15,7<br />

ROMANYA 14.649.223,98 14.226.254,67 -2,9<br />

BULGARİSTAN 18.847.555,05 12.867.046,68 -31,7<br />

UKRAYNA 21.694.782,39 8.972.986,95 -58,6<br />

BEYAZ RUSYA 7.489.818,59 4.935.183,40 -34,1<br />

HOLLANDA 4.356.350,82 3.987.668,61 -8,5<br />

IRAK 5.492.553,15 3.610.493,64 -34,3<br />

MOLDAVYA 7.689.555,17 3.303.474,42 -57<br />

POLONYA 3.786.199,60 2.758.517,91 -27,1<br />

AVUSTURYA 2.935.801,79 2.593.595,42 -11,7<br />

SIRBİSTAN 3.372.995,52 2.233.668,88 -33,8<br />

BİRLEŞİK KRALLIK 2.257.902,82 2.087.374,91 -7,6<br />

TOPLAM 214.921.305,90 198.827.876,35 -7,5<br />

12 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


TOBB 71. GENEL KURULU YAPILDI<br />

İş dünyası yeni bir büyüme hikayesi için yeni yapısal<br />

reformlar istedi.<br />

TOBB’un 71’inci Genel Kurulu Başbakan<br />

Ahmet Davutoğlu, CHP Genel<br />

Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,<br />

MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay<br />

Vural ve TOBB delegelerinin<br />

katılımıyla gerçekleştirildi. TOBB<br />

Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, iş<br />

dünyasının yeni bir büyüme hikayesi<br />

yazmak istediğini bunun için de<br />

siyasilerden yeni yapısal reformların<br />

elbirliğiyle ve hızla hayata geçirilmesini<br />

istediklerini vurguladı.​Hisarcıklıoğlu,<br />

“<strong>2015</strong> seçimleri Türkiye’nin<br />

yeniden ayağa kalkması için milat<br />

olmalı. Haziran’dan sonra önümüzde<br />

seçimsiz bir 4 yıl var. Bu fırsatı<br />

mutlaka değerlendirmeliyiz. Bu dönem<br />

sert tartışmaların geride kaldığı,<br />

güçlü reformların dönemi olmalı.<br />

Daha özgür ve daha zengin Türkiye<br />

için adımlarımızı hızlandırmalıyız”<br />

dedi.<br />

Başbakan Ahmet<br />

Davutoğlu<br />

Başbakan Ahmet Davutoğlu ise konuşmasında,<br />

“1991 seçimlerine giderken<br />

verilen popülist birtakım vaatler,<br />

Türkiye’yi 1994 ekonomik krizine<br />

yöneltti. 28 Şubat’ın getirdiği<br />

olumsuz psikolojik atmosfer 3 parti<br />

koalisyonunda Türkiye’yi 2001 krizine<br />

yöneltti. Son 12 yıl içinde eğer<br />

Türkiye, daralan dünya ekonomisine<br />

rağmen büyümüşse bunun arkasındaki<br />

temel saik demokrasidir ve siyasi<br />

istikrardır” dedi.<br />

CHP Genel Başkanı<br />

Kemal Kılıçdaroğlu<br />

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu<br />

ise, “AB ile ilişkilerde, sözüm<br />

söz, CHP iktidarında hiç öyle ‘Yeni<br />

fasıl açacaklar, açmayacaklar’ diye<br />

beklemeyeceğiz. Bu ülkede birinci<br />

sınıf demokrasi için ne gerekiyorsa<br />

tamamını yapacağız. Sözüm sözdür”<br />

dedi. Kılıçdaroğlu, TOBB 71.<br />

Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada,<br />

“Sizlerle beraber olmayı onurlu<br />

bir görev olarak addediyorum” ifadesini<br />

kullandı.<br />

MHP Grup Başkanvekili<br />

Oktay Vural<br />

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural<br />

da yaptığı konuşmada, “Sayın Başbakan<br />

yeni bir anayasa taahhüdümüzdür’<br />

dedi. Vural, “Yeni anayasa<br />

ile ilgili sözler ne kadar zamandır<br />

veriliyor? Yeni anayasada bir arpa<br />

boyu yol alınamadı. Yeni anayasa 7<br />

Haziran seçimlerinde olacak diyor.<br />

Sayın Başbakan yeni anayasa ile<br />

birlikte eski söylemleri tekrar ediyor”<br />

diye konuştu.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

13


ATSO Meclis Üyelerine<br />

TOBB’da Eğitim<br />

HABER • ATSO Basın Birimi<br />

ATSO Meclis üyeleri “Türkiye Ekonomisindeki Dönüşüm, Ticari<br />

Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk ve Ticari Uyuşmazlıklarda<br />

Tahkim, Türk Dış Politikasının Bugünü ve Geleceği, Finansal<br />

Yönetim ile İşletme ve Yönetim Fonksiyonları” konularında<br />

bir dizi eğitim programına katıldı.<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />

(ATSO) Başkanı Davut Çetin, Meclis<br />

Başkanı İzzet Bayar, Yönetim Kurulu<br />

ve Meclis Üyeleri, Türkiye Odalar ve<br />

Borsalar Birliği (TOBB) tarafından<br />

düzenlenen ‘Meclis Üyeleri Bilgilendirme<br />

Seminerleri’ne katıldı. Eğitim<br />

seminerlerinin açılışına katılan ve<br />

yaptığı konuşmada dünyanın büyük<br />

bir hızla değiştiğine vurgu yapan<br />

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu,<br />

“Beşikten mezara kadar hepimiz<br />

eğitime ve öğrenmeye mecburuz.<br />

Çünkü hayat hızlı akıyor ve dünya<br />

değişiyor” diye konuştu.​<br />

Hisarcıklıoğlu’ndan birlik<br />

ve beraberlik vurgusu<br />

Bilgilendirme seminerine katılan<br />

meclis üyelerine seslenen TOBB<br />

Başkanı Hisarcıklıoğlu, “İnsanların<br />

en hayırlısı insanlara faydalı olandır”<br />

sözünü hatırlattı. Bu sözü düstur<br />

14 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


edindiklerini ve insanlara faydalı<br />

olabilecek makamların aslında bu<br />

amaca ulaşmak için büyük fırsatlar<br />

olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu,<br />

“Bu makamlar fedakarlık makamları.<br />

İşinizden, ailenizden, eşinizden,<br />

çocuğunuzdan, arkadaşlarınızdan<br />

fedakarlık edersiniz. Ben karşılığının<br />

öbür tarafta olduğuna inanıyorum.<br />

Bu makamlar insanlara faydalı<br />

olabilmek için birer fırsattır” dedi.<br />

Konuşmasının devamında birlik<br />

ve beraberlik vurgusu yapan Başkan<br />

Rifat Hisarcıklıoğlu, “TOBB’un<br />

bir başarısı varsa bu hepimizindir.<br />

Birlik ve beraberliğimizindir” diye<br />

konuştu.<br />

Herkesin farklı düşüneceğini ancak<br />

sonrasında ortak akılda buluşarak<br />

birlikte hareket etmek gerektiğini<br />

belirten Hisarcıklıoğlu, şehirlerin<br />

ve ülkenin zenginliği için bu gerçeği<br />

göz ardı etmemek gerektiğini<br />

anlattı.<br />

TOBB Başkanı Hisarcıkloğlu ekonominin<br />

en büyük güç olduğunu<br />

belirterek, “İstediğiniz kadar politik,<br />

istediğiniz kadar askeri gücünüz olsun<br />

ekonomik gücünüz çok önemli”<br />

diye konuştu.<br />

Eğitim hayatın her<br />

alanında ve sürekli devam<br />

ediyor<br />

3 gün boyunca devam eden eğitim<br />

programlarının çok yararlı olduğunu<br />

ifade eden ATSO Başkanı<br />

Davut Çetin yaptığı değerlendirmede<br />

“Türkiye’de Ticaret ve Sanayi<br />

Odaları’nın tüm yönetim kademeleri<br />

tamamen demokratik süreçler sonucunda<br />

seçiliyorlar. Her sektörden<br />

temsilcilerin yer aldığı ATSO’nun en<br />

üst karar organı olan ATSO Meclisinde<br />

her meclis üyemiz kendi sektörlerinin<br />

ve Antalya’nın sorunlarını<br />

dile getirme ve sorunlara çözüm<br />

üretme sorumluluğu ile gönüllü<br />

olarak çalışıyorlar. Bu noktada eğitim<br />

çok daha fazla önem kazanıyor.<br />

Eğitim, hayatın her alanında ve sürekli<br />

devam ediyor.<br />

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği<br />

de bu vizyonla meclis üyelerimize<br />

‘TOBB iştirakleri, Türkiye Ekonomisindeki<br />

Dönüşüm, TEPAV, Ticari<br />

Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk ve<br />

Ticari Uyuşmazlıklarda Tahkim, Türk<br />

Dış Politikasının Bugünü ve Geleceği,<br />

Etkili Yönetim Becerileri, Etkili<br />

İletişim Becerileri, Protokol Kuralları,<br />

E-Ticaret ve Sosyal Medya Yönetimi,<br />

Finansal Yönetim ile İşletme ve<br />

Yönetim Fonksiyonları’ konularında<br />

alanında söz sahibi eğitmenler tarafından<br />

verilen bir dizi eğitim programı<br />

düzenledi.<br />

Katılan tüm meclis üyelerimizin<br />

gönüllü olarak üstlendikleri sorumluluklarını<br />

daha iyi yerine getirebilmek<br />

için yoğun mesailerinden ve<br />

kendi özel işlerinden vakit ayırarak<br />

katıldıkları 3 gün süren eğitim programlarından<br />

fayda sağladıklarını<br />

ümit ediyor, katılımlarından ötürü<br />

kendilerine teşekkür ediyorum” ifadelerini<br />

kullandı.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

15


PROJE • ATSO AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ<br />

ATSO “Alternatif Kırsal Turizm Projesi”<br />

tamamlandı<br />

Antalya’nın<br />

köyleri turizm<br />

pastasından<br />

daha fazla pay<br />

alacak<br />

16 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


Antalya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından<br />

Antalya ve çevresinin kırsal turizm potansiyelini geliştirmek<br />

amacıyla BAKA Mali Destek Programı kapsamında hazırlanan<br />

“Alternatif Kırsal Turizm Potansiyeli ve Gelişim Stratejisi”<br />

projesi tamamlandı. Antalya’nın iç bölgelerindeki 105 köyde<br />

1148 kişi ile görüşülerek kırsal turizm potansiyeli taşıyan<br />

köyler belirlendi ve Antalya Sürdürülebilir Kırsal Turizmin<br />

Geliştirilmesi Strateji Rehberi oluşturuldu.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

17


Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu'nun yoğun mesaisiyle oluşturulan, Antalya Sürdürülebilir Kırsal Turizmin Geliştirilmesi<br />

Strateji Rehberi, kırsal bölge halkının kalkınmasında önemli rol oynayacak.<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />

(ATSO) tarafından Antalya ve çevresinin<br />

kırsal turizm potansiyelini<br />

geliştirmek amacıyla Batı Akdeniz<br />

Kalkınma Ajansı’nın (BAKA) Mali<br />

Destek Programı kapsamında hazırlanan<br />

“Alternatif Kırsal Turizm Potansiyeli<br />

ve Gelişim Stratejisi” projesi<br />

tamamlandı. Proje kapsamında<br />

Antalya’nın iç bölgelerindeki 105<br />

köyde 1148 kişi ile görüşülerek kırsal<br />

turizm potansiyeli taşıyan köyler<br />

belirlendi ve Antalya Sürdürülebilir<br />

Kırsal Turizmin Geliştirilmesi Strateji<br />

Rehberi oluşturuldu.<br />

Projeye ilişkin değerlendirmede<br />

bulunan Antalya Ticaret ve Sanayi<br />

Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Davut Çetin şunları kaydetti:<br />

Antalya’nın 1980’lerden başlayarak<br />

bugüne kadar turizmde kat ettiği<br />

mesafe müthiş bir başarı öyküsüdür.<br />

Ancak bu büyümenin büyük<br />

oranda deniz-kum-güneş turizmi<br />

merkezli olduğunu görüyoruz. Ülkemizin<br />

ve Antalya’nın turizmden<br />

aldığı katma değeri artırmak için alternatif<br />

turizm potansiyelimizi ortaya<br />

çıkarmak durumundayız. Antalya<br />

yalnızca sahil bandı ile değil, kırsalı<br />

ile de önemli bir turizm potansiyeli<br />

barındırıyor.<br />

Biz de bu vizyon doğrultusunda<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />

olarak BAKA desteği ile Alternatif<br />

Kırsal Turizm Projesini uygulamaya<br />

koyduk. Proje kapsamında oluşturulan<br />

ekip 105 köyde incelemeler<br />

yaptı ve 1148 kişi ile birebir görüşerek<br />

her köyün taşıdığı kırsal turizm<br />

potansiyeli konusunda bilgi topladı.<br />

Çalışmanın sağlıklı sonuçlar vermesi<br />

ve tutarlı sonuçlar elde etmek için<br />

18 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


Proje kapsamında, Elmalı’dan Gazipaşa’ya kadar 3 bin 500 kilometrenin<br />

üzerinde yol kat edildi. ATSO’nun hizmet verdiği ilçelere ait olan, Antalya<br />

Körfezi’nden, Muğla, Isparta, Karaman, Burdur ve Mersin sınırlarına kadar<br />

olan köyler incelendi. Köylerde yaşayanlarla uzun mülakatlar gerçekleştirilerek<br />

köylerin potansiyelleri hakkındaki araştırmalar daha da detaylandırıldı.<br />

Elmalı’dan Gazipaşa’ya kadar 3 bin<br />

500 kilometrenin üzerinde yol kat<br />

edildi. Projede, ATSO’nun hizmet<br />

verdiği ilçelere ait olan, Antalya<br />

Körfezi’nden, Muğla, Isparta, Karaman,<br />

Burdur ve Mersin sınırlarına<br />

kadar olan köyler incelendi. Ayrıca<br />

köylerdeki 255 kişiyle de uzun mülakatlar<br />

gerçekleştirilerek köylerin<br />

potansiyelleri hakkındaki araştırmalar<br />

daha da detaylandırıldı.<br />

Küçük yatırımlarla<br />

turizm potansiyeli ortaya<br />

çıkarılabilecek köyler<br />

belirlendi<br />

Yapılan çalışmalar sonrasında Antalya’<br />

da nispeten küçük yatırımlarla<br />

kırsal turizm potansiyelinin açığa<br />

çıkarılabileceği köyler tespit edildi<br />

ve bu bilgilerle “Antalya Sürdürülebilir<br />

Kırsal Turizmin Geliştirilmesi<br />

Strateji Rehberi hazırlandı.”<br />

Rehber yatırımcılar ve<br />

yerel yönetimler için<br />

altın değerinde bilgiler<br />

içeriyor<br />

Proje sonucunda hazırlanan rehberin<br />

yatırımcılar ve yerel yönetimler<br />

için adeta altın değerinde bilgiler<br />

içerdiğini ifade eden Davut Çetin,<br />

“Rehberde araştırılan köylerin, altyapı,<br />

üstyapı ve ulaşım olanaklarından,<br />

kaybolmaya ve unutulmaya<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

19


ATSO Başkan Davut Çetin, proje sayesinde yaratılacak istihdamın kırsaldan<br />

kente gerçekleşen göçün önüne geçeceğini vurguladı. Turizm yatırımcılarının<br />

köylerde yapacağı ya da restore edeceği konaklama tesislerinin<br />

kırsalda turizme dayalı katma değer yaratılmasının önünü açacağını<br />

kaydeden Davut Çetin, “Bu proje ile kırsal kalkınmayı turizm ile iç içe<br />

geliştirecek önemli bir kalkınma projesinin ilk adımlarını atıyoruz” dedi.<br />

yüz tutmuş zanaatlara kadar pek<br />

çok konu başlığı yer alıyor. Bunların<br />

yanı sıra rehberde kırsal turizm<br />

potansiyelini açığa çıkarılabilecek<br />

önerilere de yer verildi. Bu öneriler<br />

içerisinde turizm potansiyeli yüksek<br />

olan köylerin ve bölgelerin tanıtımının<br />

yapılmasından, alternatif<br />

kırsal turizm yapılabilecek köylerin<br />

bilinirliğine kadar pek çok başlık yer<br />

alıyor” dedi.<br />

Projenin vizyonunda kırsal turizm<br />

potansiyeli taşıyan köylerle otelleri<br />

eşleştirmek olduğunu kaydeden<br />

ATSO Başkanı Çetin, “bu projenin<br />

çıkış noktası Odamız tarafından düzenlenen,<br />

tüm yerel yöneticilerin,<br />

STK temsilcilerinin ve işadamlarının<br />

katılımı ile gerçekleştirilen Antalya<br />

2023 Arama Konferansıdır. O<br />

toplantıda bir otelin bir köye sahip<br />

çıkması, o köye kırsal turizm turları<br />

düzenlemesi, köyün gençlerini istihdam<br />

etmesi konularını içeren, hem<br />

ekonomik hem de sosyal yönü olan<br />

proje fikri büyük ilgi görmüştü. Bu<br />

çalışma işte o vizyonun altyapısını<br />

oluşturuyor” dedi.<br />

Sağlanan istihdam kırsal<br />

göçün önüne geçer<br />

Rehberde bölgeye yatırım yapacak<br />

olan turizmcilerin istihdam yaratmasının<br />

kırsal bölge halkının kalkınmasında<br />

önemli rol oynayacağının<br />

altını çizen Başkan Davut Çetin,<br />

proje sayesinde yaratılacak istihdamın<br />

kırsaldan kente gerçekleşen<br />

göçün önüne geçeceğine de vurgu<br />

yaptı. Açıklamasının sonunda turizm<br />

yatırımcılarının köylerde yapacağı<br />

ya da restore edeceği konaklama<br />

tesislerinin kırsalda turizme<br />

dayalı katma değer yaratılmasının<br />

önünü açacağını kaydeden Davut<br />

Çetin, “Bu proje ile kırsal kalkınmayı<br />

turizm ile iç içe geliştirecek önemli<br />

bir kalkınma projesinin ilk adımlarını<br />

atıyoruz” dedi.<br />

Rehber, ATSO’nun internet<br />

sayfasında<br />

“Sürdürülebilir Kırsal Turizmin Geliştirilmesi<br />

Strateji Rehberi’ne Antalya<br />

Ticaret ve Sanayi Odası’nın internet<br />

sayfasından (www.atso.org.tr) ulaşılabiliyor.<br />

20 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


ATSO’dan Antalya milletvekillerine<br />

yol haritası<br />

HABER • ATSO Basın Birimi<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, 7 Haziran Genel Seçimleri için<br />

“Seçim Bildirgesi” hazırladı. ATSO Başkanı Davut Çetin, “Antalya<br />

nüfus bakımından Türkiye’nin 5’inci, ekonomik gelişmişlik ve birçok<br />

ekonomik gösterge bakımından 4’üncü ilidir. Turizm ve tarım<br />

sektöründeki konumu Antalya’ya özel bir sorumluluk yüklemektedir.<br />

ATSO olarak milletvekili adaylarımıza ve tüm siyasi partilerimize<br />

Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve siyasal konularıyla ve kuşkusuz<br />

Antalya ekonomisi ile ilgili görüş ve önerilerimizi sunmayı önemli<br />

bir görev sayıyoruz” dedi.<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />

(ATSO), genel seçimler öncesi Siyasi<br />

Partilere ve tüm Antalya milletvekili<br />

adaylarına verilmek üzere bir “Seçim<br />

Bildirgesi” hazırladı. “Türkiye ve Antalya<br />

Ekonomisi” olarak iki ayrı başlıkta<br />

hazırlanan bildirgede “Sorunlar<br />

ve Çözüm Önerileri” yer alıyor.<br />

ATSO Başkanı Davut Çetin, Seçim<br />

Bildirgesi’nin, ATSO tarafından<br />

2012 yılında, Antalya Valisi, Belediye<br />

Başkanları, İl Müdürleri, Siyasi Parti<br />

Temsilcileri, Meslek Örgütleri ve Sivil<br />

Toplum Temsilcileri’nin katılımı ile<br />

gerçekleşen iki büyük arama konferansı<br />

sonrasında hazırlanan “2023<br />

Antalya Vizyonu” ve ATSO Meslek<br />

Komiteleri üyelerinden alınan önerilerden<br />

derlenen bilgiler ile 2014 yılında<br />

hazırlanan “Yerel Yönetimlerden<br />

Beklentiler” raporu ışığında oluşturulduğunu<br />

bildirdi.<br />

Türkiye ve Antalya Ayrı<br />

Bölümlerde Ele Alındı<br />

Seçim Bildirgesi’nin “Türkiye” ve “Antalya”<br />

olarak iki ayrı başlıkta hazırlandığını<br />

belirten Davut Çetin: “Bildirinin<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

21


Türkiye’ye ilişkin sorun ve önerilerine<br />

yer verilen kısmında ekonomiye dair<br />

yapısal reform ihtiyacı, demokrasi,<br />

örgütlenme ve sivil toplum kültürünün<br />

geliştirilmesi ihtiyacı, toplumda<br />

kadının yeri, uluslararası ilişkiler, dış<br />

ticaret, yeni bir sanayi politikası ihtiyacı,<br />

yeşil ekonomiye dayalı üretim,<br />

kentleşme, perakende ticaret, kültür<br />

ve turizm yönetimi, tarımda modernizasyon<br />

gelir dağılımı, eğitim, kamuözel<br />

sektör birlikteliği, Merkez Bankası,<br />

düzenleme ve denetleme kurulları<br />

yapıları, kayıtdışı ile mücadele ve verimlilik<br />

konu başlıkları detaylandırıldı.<br />

Bildirinin Antalya’ya dair olan kısmında<br />

ise İmar-Altyapı, Ulaştırma-Trafik,<br />

Ticaret-Turizm, Tarım ve Çevre ana<br />

başlıklarında detaylı görüş ve öneriler<br />

yer alıyor.”<br />

Seçim Bildirgesi bir yol<br />

haritası niteliğinde<br />

Seçim Bildirgesi’nin siyasiler, milletvekili<br />

adayları, yerel yöneticiler<br />

ve STK’lar için yol haritası niteliğinde<br />

olduğunu belirten Başkan Davut<br />

Çetin, “Antalya nüfus bakımından<br />

Türkiye’nin 5’inci, ekonomik gelişmişlik<br />

ve birçok ekonomik gösterge bakımından<br />

4’üncü ilidir. Turizm ve tarım<br />

sektöründeki konumu Antalya’ya<br />

özel bir sorumluluk yüklemektedir.<br />

Bu nedenle ATSO olarak 7 Haziran<br />

<strong>2015</strong> milletvekili seçimleri öncesinde<br />

milletvekili adaylarımıza ve tüm siyasi<br />

partilerimize Türkiye’nin ekonomik,<br />

sosyal ve siyasal konularıyla ve kuşkusuz<br />

Antalya ekonomisi ile ilgili görüş<br />

ve önerilerimizi sunmayı önemli<br />

bir görev sayıyoruz. Bastırdığımız<br />

kitapçığı tüm siyasi partilerle, Antalya<br />

milletvekili adaylarıyla, sivil toplum<br />

örgütleri ve basın mensupları ile<br />

paylaştık. Ayrıca dileyenler bildirgeyi<br />

web sayfasından da inceleyebilirler”<br />

dedi.<br />

Bildirgede Öne Çıkan<br />

Konular<br />

Bildirgede öne çıkan hususlar şunlar<br />

oldu: “Türkiye’nin ekonomik ve sosyal<br />

sorunları ancak gerçek bir diyalog ve<br />

uzlaşma çabasına dayalı güçlü değişim<br />

veya reform hamleleriyle çözüme<br />

kavuşabilir. İleri demokrasi ekonomik<br />

kalkınmanın temelidir. Toplumun örgütlenme<br />

kültürü geliştirilmeli, sivil<br />

toplum örgütleri güçlendirilmelidir.<br />

Ahlaki ve kültürel yozlaşmayla mücadeleye<br />

önem verilmeli, etkin bir adalet<br />

ve güvenlik sistemi kurulmalıdır.<br />

Kadının toplumsal yaşamdaki yerinin<br />

gelişmesine önem verilmelidir. Küresel<br />

iletişim politikasına ve bölgesel<br />

ekonomik işbirliği anlaşmalarına<br />

önem verilmelidir. Dış ticaretin etkin<br />

biçimde yönetimi gereklidir. Türkiye<br />

yeni bir sanayi politikası belirlemelidir.<br />

Yeşil ekonomiye geçiş sanayi<br />

politikasının temeli olmalıdır. Çevre<br />

yönetimi Şehircilik Bakanlığı yerine<br />

Orman ve Su İşleri Bakanlığı bünyesinde<br />

yer almalıdır. Kentleşme reformu<br />

kalkınmanın kilit unsurlarından<br />

birisi haline gelmiştir. Perakende ticarette<br />

daha güçlü bir reform gereklidir.<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı yapısı<br />

gözden geçirilmelidir. Tarımda modernizasyon<br />

atılımı gerçekleştirilmelidir.<br />

Gelir dağılımında adaleti sağlayacak<br />

önlemlere öncelik verilmelidir.<br />

Eğitimde kalite ve fırsat eşitliği için<br />

eğitim reformu tam bir uzlaşmayla<br />

yeniden ele alınmalıdır. Ekonomik ve<br />

sosyal konsey yapısal reformların öncüsü,<br />

kamu-özel sektör ortaklığının<br />

ana paltformu olmalıdır. Merkez Bankası,<br />

Düzenleme ve Denetleme Kurullarının<br />

bağımsızlığı korunmalıdır. Kayıtdışı<br />

ile mücadele iddialı bir reform<br />

konusu olmalıdır. Şirket verimliliğini<br />

destekleyecek önlemler alınmalıdır.”<br />

Antalya ekonomisi:<br />

sorunlar ve öneriler<br />

Antalya’nın, Türkiye konaklama kapasitesinin<br />

ve turist geceleme sayısının<br />

yüzde 60’ına sahiptir. Antalya,<br />

Euromonitor verilerine göre yabancı<br />

ziyaretçi sayısında Avrupa’da 3., dünyada<br />

10. sırada olan, 50 binden fazla<br />

yabancı uyruklunun konut veya mülk<br />

sahibi olduğu ildir. Antalya tarımsal<br />

üretim değerinde 1. ildir, sera üretiminin<br />

%51’i Antalya’dandır. İlimiz nüfus<br />

bakımından 5. sırada olmakla birlikte<br />

ekonomik gelişmişlik sıralamasında<br />

ve birçok ekonomik göstergede 4.<br />

sıradadır. Antalya’nın tarih ve doğa<br />

zenginliği ve ekonomisinin iki önemli<br />

temelinin turizm ve tarım olması sürdürülebilir<br />

ve yüksek katma değerli<br />

gelişmeyi yaşamsal bir konu haline<br />

getirmektedir. Bu nedenle Antalya’nın<br />

uzun vadeli bir gelişme vizyonuna sahip<br />

olması, hükümetler ve yerel yönetimler<br />

tarafından Antalya ile ilgili<br />

alınacak bütün kararların bu vizyona<br />

uygun olması gerekmektedir.<br />

ATSO’nun öncülüğünde Antalya Valisi,<br />

Belediye Başkanları, İl Müdürleri,<br />

Siyasi Parti Temsilcileri, Meslek Örgütleri<br />

ve Sivil Toplum Temsilcileri<br />

tarafından hazırlanan “2023 Vizyon<br />

Belgesi”nde Antalya’nın gelişmesi<br />

için 5 değer benimsenmiştir:<br />

Kent kültürü; mimari kimlik, sosyal<br />

yaşam biçimi, trafik kültürü, ticaret<br />

kültürü, eğlence kültürüdür, kentsel<br />

yaşam kurallarına saygının sağlanmasıdır.<br />

Kültür-sanat odaklı gelişme,<br />

kent kültürü ve kent kimliğini biçimlendiren<br />

bir faktördür. Antalya’da<br />

müzeler, kültür merkezleri, operakonser<br />

salonları, ressamlar sokağı,<br />

sanat köyü, sokak çalgıcıları, sanat<br />

festivalleri gibi etkinliklere önem ve<br />

öncelik verilmesidir.<br />

Yüksek katma değer üretimi, konut<br />

ve işyeri enflasyonundan, turistik yatak<br />

enflasyonundan, tarımda birkaç<br />

üründe aşırı arz yaratmaktan vazgeçmek,<br />

turizmde katma değeri yüksek<br />

alternatif ürünlere geçmek, tarımda<br />

üretim planlamasından gübre ve ilaç<br />

kullanımına, teknoloji kullanımına,<br />

ambalaj ve lojistik konularında verimlilik<br />

artışı sağlamaktır.<br />

Doğa dostu gelişme, turizm ve tarım<br />

için denizi, sularımızı, yeşil alanlarımızı<br />

en üst düzeyde korumayı, turizm<br />

ve tarım bölgelerine taş ocağı, maden<br />

ocağı ve HES yapmamayı gerektirmektedir.<br />

Planlı kent, kentin 20-30 yıllık bir<br />

planının olması, ulaştırma yatırımlarının<br />

bu temelde yapılması, ticaret, konut,<br />

yeşil alanların yer ve ölçülerinin<br />

kesin kurallarla belli olması ve sürekli<br />

değişmemesidir. Planlı kent demek<br />

22 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


estetik demektir. Kurallı kentte, trafik,<br />

park disiplini, işyerlerinde etiket disiplini,<br />

temizlik, atık toplama disiplini<br />

sağlanmış olmalıdır.<br />

Eğlenen ve eğlendiren kent ise turizmin<br />

olmazsa olmazıdır. Bir turizm<br />

başkentinde eğlence yerleri, restoran<br />

ve kafeler, balık restoranları sokağı,<br />

müzik yerleri zengin çeşitlilikte ve en<br />

iyi kalitede olmalıdır.<br />

Antalya’nın yatırım<br />

ihtiyaçları, sektörel ve<br />

kentsel konularda yapılması<br />

gerekenler şunlardır:<br />

• Kentsel dönüşüm Antalya’nın bütün<br />

ilçelerinde var olan kent estetiği,<br />

trafik, plansızlık sorunlarını<br />

giderecek bir geniş vizyonla yapılmalıdır.<br />

• Toplu İşyerleri kurulması belediyelerin<br />

temel hedefleri arasında yer<br />

almalıdır ve bu konuda imar yasası<br />

değişikliğiyle zorlayıcı hükümler<br />

getirilmelidir. Yeni sanayi siteleri<br />

kurulmalıdır.<br />

• Antalya’nın bütün ilçelerinde ciddi<br />

bir estetik sorun yaşanmaktadır.<br />

Türkiye’nin birçok belediyesinde<br />

olduğu gibi, Antalya’da da bu konuda<br />

gerekli çalışmalar yapılamamaktadır.<br />

Bu nedenle belediye<br />

yasasında mutlaka estetik kurallar<br />

getiren ve bunların uygulanmasını<br />

zorunlu kılan düzenlemeler yapılmalıdır.<br />

• EXPO 2016 için il ve ilçe kent merkezlerinin<br />

hazırlanmasına dönük<br />

eylem planı hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.<br />

• Ulaşım planında 30-40 yıllık hedefler<br />

yer almalıdır. Kısa vadede<br />

motorlu araç trafiğini rahatlatacak<br />

geçici düzenlemeler dışında, toplu<br />

taşıma sisteminin modernizasyonuna,<br />

uzun vadede raylı sistemin<br />

yaygınlaştırılmasına ve metro planlamasna<br />

önem verilmelidir.<br />

• Antalya en kısa zamanda hızlı tren<br />

ağına bağlanmalı, Antalya-Alanya<br />

arasında da demiryolu ulaşımı sağlanmalıdır.<br />

• Antalya’nın çevre yolu projeleri<br />

kamulaştırma ödeneği sağlanarak<br />

hızla yaşama geçirilmelidir. Çevre<br />

yollarının imar ile kent içi yol haline<br />

gelmesi önlenmelidir.<br />

• Antalya Havalimanı ve Gazipaşa<br />

Havalimanı gelecek projeksiyonları<br />

göz önünde bulundurularak genişletilmelidir.<br />

• Antalya’nın batı bölgelerinin ihtiyacını<br />

karşılayacak bir havaalanı<br />

yapılmalıdır. Finike bir kruvaziyer<br />

limana kavuşturulmalıdır.<br />

• Antalya Limanı genişletilmeli ve<br />

demiryolu bağlantısı kurularak bir<br />

bölge limanı haline getirilmelidir.<br />

• Antalya’nın kruvaziyer turizmden<br />

daha fazla pay alabilmesi için gerekli<br />

liman yatırımı yapılmalıdır.<br />

• Nakliyeci, depocu ve toptancıların<br />

biraraya toplanması ve verimlilik<br />

sağlanması için lojistik köy kurulmalıdır.<br />

• Antalya ticaret planı hazırlanmalıdır.<br />

Ticaret planında toplu işyerleri,<br />

AVM’ler, toptan satış yerleri, depoların<br />

yerleri belirlenmeli ve bu tür<br />

işyerlerinin kent merkezi dışına taşınması<br />

planlanmalıdır.<br />

• Kent merkezine AVM, büyük mağaza,<br />

zincir market açılması için Ticaret<br />

Planı esas alınmalı veya Oda<br />

görüşüne başvurulmalıdır.<br />

• Bütün kamu kurum ve kuruluşları<br />

ihalelerinde mal ve hizmet satın<br />

alımları mümkün olduğunca Odalara<br />

kayıtlı yerel firmalardan yapılmalıdır.<br />

İldeki kurumlar ilin markalarını<br />

destekleme, tanıtımını yapma<br />

sorumluluğunu duymalıdır.<br />

• Turizmde tanıtım bütçesi artırılmalıdır.<br />

Kırsal turizmin geliştirilmesine<br />

önem verilmelidir. Bütün<br />

ilçeler turistik kimlik kazanmalı ve<br />

bu konuda belediyeler öncü olmalıdır.<br />

Kentte cazibe noktalarının artırılmalı,<br />

kent merkezlerinde temalı<br />

cadde ve sokaklar yaratılmalıdır.<br />

Manavgat Oymapınar Turizm Bölgesi<br />

Projesi hız kazanmalıdır.<br />

• Konyaaltı Projesi 100. Yıl hattını<br />

da içerecek biçimde genişletilmeli,<br />

stadyum önündeki yol yer altına<br />

alınarak büyük bir kent meydanı<br />

yaratılmalıdır.<br />

• Tarım arazilerinde, sera alanlarında<br />

üreticilerin kurmak istedikleri idari<br />

yapılar ve hayvancılık yatırımları<br />

için ruhsat sorunları giderilmelidir.<br />

• Antalya canlı hayvan borsası ve<br />

modern mezbaha yatırımı tamamlanmalıdır.<br />

• Kumluca, Finike ve diğer yoğun<br />

sera bölgelerinde organize tarım<br />

bölgeleri kurulmalıdır. Ayrıca Manavgat<br />

gibi ilçelerimizde İhtisas<br />

Organize Gıda ve Tarımsal Sanayi<br />

Bölgeleri oluşturulması gereklidir.<br />

• Orman ve yayla alanlarının doğal<br />

ve turistik zenginlik olduğu dikate<br />

alınarak korunmasına özen<br />

gösterilmelidir. Maden, taş ocağı<br />

ve HES ruhsatlarının verilmesinde<br />

Antalya’ya özel katı kriterler uygulanmalıdır.<br />

Bildirgenin tamamına www.atso.org.tr<br />

internet adresinden ulaşabilirsiniz.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

23


Antalya<br />

11. Antalya Çiçek Festivali büyük coşkuya<br />

sahne oldu. Festivalde araçların süslenmesi<br />

ve halka dağıtmak üzere 2 milyon dal çiçek<br />

kullanıldı.<br />

24 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


“Çiçek ” Açtı<br />

ÇANAKKALE RUHU<br />

“EXPO 2016 11. Antalya Çiçek Festivali” kapsamında, çiçeklerle süslenen<br />

araçların oluşturduğu kortej ilgi gördü. Kortejde, yaklaşık 100 bin dalla<br />

yapılan “Çanakkale Savaşları’nın 100. yılı” temalı araç, büyük alkış aldı.<br />

FESTİVAL • ATSO Basın Birimi<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

25


Antalya çiçek sektörünün hasat şenliği<br />

olarak kutlanan 11. Antalya Çiçek<br />

Festivali renkli görüntülere sahne<br />

oldu. Geleneksel festival kortejinde<br />

yer alan arabaların süslenmesi için<br />

1.5 milyon çiçek kullanılırken, kortej<br />

sırasında halka ve turistlere 500 bin<br />

dal kesme çiçek dağıtıldı.<br />

Festivalin ikinci gününde Işıklar Caddesi’ndeki<br />

Cender Hotel önünde<br />

başlayan festival kortejine, Muratpaşa<br />

Belediye Başkanı Ümit Uysal,<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />

(ATSO) Başkanı Davut Çetin, Antalya<br />

Ticaret Borsası (ATB) Başkanı<br />

Ali Çandır, ATB Meclis Başkanı Hüseyin<br />

Cahit Kayan, Süs Bitkileri ve<br />

Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı<br />

Osman Bağdatlıoğlu, EXPO 2016<br />

Antalya Genel Sekreter Yardımcısı<br />

Rıdvan Mescioğlu, AESOB Başkanı<br />

Abdullah Sevimçok, Kasaplar Odası<br />

Başkanı Osman Yardımcı, Ziraat<br />

Odası Başkanı Nazif Alp, ATSO Yönetim<br />

Kurulu, Meclis ve Meslek Komitesi<br />

üyeleri katıldı.<br />

Tasarımlarıyla beğeni toplayan çiçek<br />

süslemeli araçlarla, protokol<br />

üyeleri ve öğrenciler ile Brezilya ve<br />

Rusya’dan festivale katılan dansçılar,<br />

kortej boyunca halka çiçek dağıttı.<br />

Cumhuriyet Meydanı’nda sonlanan<br />

kortejin ardından Brezilya ve<br />

Rusya’dan gelen dansçıların gösterisi<br />

yer aldı.<br />

Antalya’ya çiçek çok<br />

yakışıyor<br />

Antalya’nın çiçek ihracatının merkezi<br />

olduğunu ve çiçeğin Antalya’ya çok<br />

yakıştığını belirten ATSO Başkanı<br />

Davut Çetin, festivalin hem sektörün<br />

tanıtımına hem de Antalya’da çiçek<br />

kültürünün geliştirilmesine katkı<br />

sağladığını dile getirdi. Üç kurumun<br />

11 yıl önce başladığı festivalin önemine<br />

de değinen Başkan Çetin, EXPO<br />

2016 Antalya’yı kente bu ekibin kazandırdığını<br />

kaydetti.<br />

Başkan Davut Çetin, “Antalya bir<br />

çiçek üretim ve ihracat merkezidir,<br />

Çiçek ve çocuk temalı EXPO organize<br />

etmektedir. Antalya’nın iklimi<br />

çiçek için çok uygundur, çiçek çeşidi<br />

de boldur. Ama Antalya’nın kentsel<br />

alanları halen çiçek fakiridir. Halkımızda<br />

çiçek kültürü halen yeterli<br />

düzeyde değildir. Cadde üzerindeki<br />

binalara bakın, balkonlar ve pencereler,<br />

dış cepheler çiçeksizdir. İşyerlerimizin<br />

önüne bakın, çiçek yoktur.<br />

Binaların dış cephelerinde, balkonlarda<br />

çiçek güzellik ve estetik yaratır.<br />

Dış cepheleri çiçeklendirmek aynı<br />

zamanda kente ve topluma verilen<br />

değerin, sevgi ve saygının işaretidir”<br />

dedi.<br />

Ekonomiye ve tanıtıma<br />

katkı<br />

ATB Başkanı Ali Çandır, konuşmasına<br />

çiçek üreterek Antalya’nın ekonomisine,<br />

tanıtımına katkı sağlayan<br />

üretimden vazgeçmeyen çalışanlara,<br />

üreticilere teşekkür ederek başladı.<br />

Çandır, “Çiçek üreticileri her<br />

türlü zor şartlara rağmen üretmekten<br />

vazgeçmiyor. Tarımı ve turizmi<br />

26 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


ATSO Başkanı Davut Çetin,<br />

Antalya’nın çiçek ihracatının<br />

merkezi olduğunu ve<br />

çiçeğin Antalya’ya çok yakıştığını<br />

belirtti. Çetin, festivalin<br />

hem sektörün tanıtımına<br />

hem de Antalya’da<br />

çiçek kültürünün geliştirilmesine<br />

katkı sağladığını<br />

dile getirdi.<br />

birleştiren bu festival daha da önem<br />

kazanıyor” diye konuştu. Çiçeğin<br />

acıları hafifleten, mutluluğumuzu<br />

paylaşan dostumuz, hayatımızdaki<br />

önemli bir renk, barışın simgesi olduğuna<br />

dikkat çeken Çandır, “Hatta<br />

öldükten sonra da çiçekle ilişkimiz<br />

sürüyor. Çiçek hayatımızda çok<br />

önemli bir yere sahip ve doğumdan<br />

ölüm kadar hayatımızda” dedi.<br />

Festivalin karnavala dönüşmesini dileyen<br />

Çandır, “Sektörün tanımı için<br />

çıktığımız bu yolda festivali 11. yılına<br />

getirdik. Burada herkese düşen görev<br />

festivali uluslararası karnavala<br />

dönüştürmek” dedi. Kentleşmenin<br />

ortaya çıkardığı betonlaşma sorununa<br />

da dikkati çeken Çandır, “Bahçenizden,<br />

çevrenizden çiçek eksik<br />

olmasın. Kalbinizden sevgi eksik olmasın”<br />

diye konuştu.<br />

Süs bitkileri ve çiçek sektörünün<br />

ekonomi ve istihdama katkısını dile<br />

getiren Süs Bitkileri ve Mamulleri<br />

Birliği Başkanı Bağdatlıoğlu, “Çiçek<br />

sektörünün özverisiyle 11 yıldır Çiçek<br />

Festivali’ni düzenliyoruz. Bu bizim<br />

için hasat bayramı. Çiçek sevgidir,<br />

duyguların en güzel ifade edilmesidir.<br />

Hiçbir zaman savaşmayalım, her<br />

zaman sevgi ve saygıyla kalalım”<br />

dedi.<br />

EXPO 2016 Antalya Genel Sekreter<br />

Yardımcısı Rıdvan Mescioğlu, EXPO<br />

organizasyonunun Antalya için önemine<br />

dikkat çekerken, “Dileğimiz<br />

tüm dünyayı 2016’da Antalya’ya getirmek<br />

ve kentin marka değerini artırmak”<br />

dedi.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

27


BEGONVİLLERİN YERİNİ<br />

BETON ALDI<br />

ATSO Başkanı Davut Çetin, Antalya’ya değer katan<br />

bir etkinliği 10 yıl devam ettirmenin önemli olduğunu<br />

söyledi. Antalya’da evlerin 25-30 yıl önce begonvillerle,<br />

sarmaşıklarla süslü olduğunu hatırlatan Çetin,<br />

“Şimdi her yer betona teslim” dedi.<br />

En iyiler<br />

ödüllendirildi<br />

Çiçek üreticilerinin milyon dal çiçek kullanarak süslediği<br />

araçların tasarım yarışmasında Gündeş Tarım’ın Çanakkale<br />

Şehitleri Anıtı tasarımı 1’inci oldu. 2’ncilik ödülünü ise Flash Tarım’ın ahtapot<br />

tasarımı, 3’üncülük ödülünü Springfield Tarım’ın kelebek tasarımı kazandı.<br />

Ayrıca festivale destek veren kurum ve kuruluşlarla, firmalara da plaket verildi.<br />

Festivalin ardından ünlü rock grubu Gripin Cumhuriyet Meydanı’nda konser verdi.<br />

28 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


En güzel “Antalya ve Çiçek”<br />

fotoğraflarına ödül<br />

FOTOĞRAF YARIŞMASI • ATSO Basın Birimi<br />

Antalya Çiçek Festivali kapsamında Instagram’da<br />

düzenlenen fotoğraf yarışmasında dereceye girenlere<br />

ödülleri törenle verildi.<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından<br />

11.Antalya Çiçek Festivali etkinlikleri kapsamında<br />

Instagram’da düzenlenen “Antalya ve Çiçek” konulu fotoğraf<br />

yarışmasında dereceye girenlere ödülleri düzenlenen<br />

törenle verildi.<br />

ATSO’daki törene; ATSO Başkanı Davut Çetin, Başkan<br />

Yardımcıları Mustafa İssi ve Yusuf Hacı Süleyman ile Yönetim<br />

Kurulu Üyeleri, Antalya Ticaret Borsası Başkanı<br />

Ali Çandır, Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamülleri İhracatçıları<br />

Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, Başkan<br />

Yardımcısı Ömer Gündeşlioğlu, EXPO 2016 Antalya<br />

Ajansı Genel Sekter Yardımcısı Rıdvan Mesçioğlu, DHA<br />

Bölge Temsilcisi Salih Uçar ile dereceye girenler ve basın<br />

mensupları katıldı.<br />

Tanıtım için çok önemli bir mecra<br />

Antalya Çiçek Festivali kapsamında gerçekleştirilen yarışmaya<br />

1541 fotoğrafın katıldığını belirten ATSO Başkanı<br />

Davut Çetin, yarışmaya olan ilginin kendilerini sevindirdiğini<br />

söyledi.<br />

Dünyada marka kentlerin artık sosyal medya ve djital<br />

platformlarda da yarış halinde olduğunu vurgulayan<br />

Davut Çetin, “Günümüzde sosyal medya kanalları tanıtım<br />

için en önemli mecralardan biri. Antalya’nın sosyal<br />

medyada daha etkin olması ve farkındalık yaratmak adına<br />

bu etkinlikleri gerçekleştiriyoruz. Antalya’nın tanıtımı<br />

için bu tür etkinliklerin önemli olduğunu düşünüyoruz.<br />

Antalya’nın güzel fotoğrafları sosyal medya üzerinden<br />

ciddi oranda paylaşılıyor. Tanıtım adına bu yarışmaları<br />

düzenlemeye devam edeceğiz. #AntalyaCicekFestivali<br />

etiketiyle sosyal medyada Bin 500’ün üzerinde fotoğraf<br />

paylaşılması memnuniyet verici. Antalya ve çiçek birbirine<br />

çok yakışan iki kelime. Antalya ile ilgili güzel paylaşımların<br />

devam etmesi umuduyla, yarışmaya katılan<br />

tüm fotoğrafseverlere teşekkür ediyor, dereceye girenleri<br />

kutluyorum” dedi.<br />

ATB Başkanı Ali Çandır da, Instagram’daki fotoğraf yarışmasının<br />

Antalya’nın en renkli festivaline ciddi oranda<br />

katkı yaptığını söyledi. Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamülleri<br />

İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu,<br />

fotoğrafların sonsuza kadar yaşadığını ifade ederek, etkinliğin<br />

turizm ve tanıtım açısından önemine dikkat çekti.<br />

EXPO 2016 Antalya Ajansı Genel Sekter Yardımcısı<br />

Rıdvan Mesçioğlu ise organizasyonun düzenlenmesinde<br />

emeği geçen kişi ve kurumlara teşekkür etti.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

29


ÖDÜL ALAN FOTOĞRAFLAR<br />

Yarışmada birinci olan<br />

Bahadır Ay'a, plaketini ATSO<br />

Başkanı Davut Çetin verdi.<br />

Yarışmada ikinci olan<br />

Süleyman Elçin'e, plaketini<br />

ATB Başkanı Ali Çandır verdi.<br />

Yarışma üçüncüsü Öner Şan’ın<br />

yerine Vahide Yanık plaketini<br />

Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamülleri<br />

İhracatçıları Birliği Başkanı Osman<br />

Bağdatlıoğlu'ndan aldı.<br />

30 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


Jüri Özel Ödülü’ne değer bulunan<br />

Tolga Deniz plaketini EXPO 2016 Antalya<br />

Ajansı Genel Sekter Yardımcısı Rıdvan<br />

Mesçioğlu’ndan aldı.<br />

Bin 500’ü aşkın fotoğraf yarıştı<br />

ATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa İssi, Antalya Ticaret Borsası Meclis Başkanı Hüseyin Cahit<br />

Kayan, EXPO 2016 Antalya Ajansı Genel Sekreter Yardımcısı Rıdvan Mesçioğlu, Orta Anadolu Süs Bitkileri ve<br />

Mamülleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Ömer Gündeşlioğlu, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt<br />

Yeni ve ATSO Basın Birimi’nden Orhan Çakmur’dan oluşan jüri 14 - 25 Mayıs <strong>2015</strong> tarihleri arasında Instagram’da<br />

#AntalyaCicekFestivali etiketiyle yüklenen 1541 fotoğrafı değerlendirdi. Yarışmada birinciye 2 bin, ikinciye bin,<br />

üçüncüye de 500 lira para ödülü verildi.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

31


ATSO’da gündem ‘Enerji’<br />

ENERJİ • ATSO Meslek Komiteleri Müdürlüğü<br />

ATSO Yönetim Kurulu<br />

Sayman Üyesi Hüseyin Barut,<br />

enerjinin tüm ekonomik<br />

ve sosyal yaşam üzerinde<br />

belirleyici rol oynadığını<br />

ve enerjinin kalkınma için<br />

stratejik bir faktör olduğunu<br />

kaydetti.<br />

32 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />

(ATSO) öncülüğünde düzenlenen<br />

‘Akdeniz Bölgesi’nde Güneş Enerjisi:<br />

Lisansız Elektrik Üretiminde Fırsatlar<br />

ve Finansal Destekler Semineri’<br />

ATSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.<br />

ATSO Yönetim Kurulu<br />

Sayman Üyesi Hüseyin Barut’un ev<br />

sahipliği yaptığı seminere Elektik<br />

Mühendisleri Odası (EMO) Antalya<br />

Şubesi Yönetim Kurulu Başkan<br />

Yardımcısı İbrahim Kücü, Akdeniz<br />

Üniversitesi Elektronik Fakültesi<br />

Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Börekçi,<br />

Güneş Enerjisi Sanayicileri<br />

ve Endüstrisi Derneği (GENSED)<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Ali Can Ekin,<br />

TEDAŞ Akdeniz Bölge Koordinatörü<br />

Bayram Çiftçi ve Türkiye Sürdürülebilir<br />

Enerji Finansman Programı<br />

(TurSEFF) Banka İşleri Müdürü Seyran<br />

Hatipoğlu katıldı.<br />

Barut: Enerji, kalkınma için<br />

stratejik bir faktördür<br />

Sektör temsilcilerinin büyük ilgi<br />

gösterdiği seminerin açılış konuşmasını<br />

yapan ATSO Yönetim Kurulu<br />

Sayman Üyesi Hüseyin Barut, enerjinin<br />

tüm ekonomik ve sosyal yaşam<br />

üzerinde belirleyici rol oynadığını<br />

ve enerjinin kalkınma için stratejik<br />

bir faktör olduğunu kaydetti. Enerji<br />

arzı üzerinde denetim ve etki-değer<br />

dengesi kurmanın ülkeler için<br />

her zaman büyük bir sorun olduğuna<br />

da değinen Barut, “Ancak daha<br />

önemli bir sorun ise kuşkusuz enerji<br />

üretim ve kullanımına çevre faktörünün<br />

de eklenmesidir. Fosil yakıtların<br />

yarattığı çevre sorunlarının etkilerini<br />

görüyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarının<br />

enerji üretiminde payının<br />

artması, bu etkinin en aza indirilmesi<br />

için oldukça önemli” dedi.<br />

Türkiye’de ve AB ülkelerinde artan<br />

enerji talebinin karşılanması ile<br />

enerji üretim ve kullanım sürecindeki<br />

olumsuz çevresel etkileri en aza<br />

indirmenin ancak yenilenebilir enerjiye<br />

yapılacak yatırımlar ile olacağını<br />

dile getiren Barut, “Yenilenebilir<br />

enerji kullanımının yaygınlaştırılması<br />

için çeşitli destek uygulamaları yapılmaktadır.<br />

Beklentimiz bu teşvik<br />

ve desteklerin daha da çeşitlendirilerek<br />

yaygınlaştırılmasıdır” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Ülkemizin yenilenebilir enerji kaynaklarının<br />

çeşitliliği ve potansiyeli<br />

bakımından çok zengin olduğuna<br />

dikkat çeken Barut, “Diğer ülkelerin<br />

potansiyelleri ile karşılaştırıldığında<br />

enerji ihtiyacının önemli bir kısmını<br />

karşılayabilecek bir potansiyele sahip<br />

olduğumuzu görüyoruz. Akdeniz<br />

bölgesi yıllık 2 bin 956 saatlik<br />

güneşlenme potansiyeli ile Güneydoğu<br />

Anadolu bölgesinden sonra 2.<br />

Bölgedir” diye konuştu.<br />

<strong>2015</strong> Uluslararası Işık Yılı<br />

UNESCO’nun <strong>2015</strong> yılını ‘Uluslararası<br />

Işık Yılı’ olarak belirlediğini de<br />

sözlerine ekleyen Barut, “Bunun<br />

hepimiz için anlamlı bir işaret olduğunu<br />

düşünüyorum. Sürdürülebilir<br />

enerji konusunda bundan sonra<br />

ülke olarak hep birlikte kararlı adımlar<br />

atacağımıza inanıyorum. Atacağımız<br />

doğru adımlarla yenilenebilir<br />

enerji kaynaklarından en yüksek<br />

oranda faydalanan ve enerji alanında<br />

ithalat değil ihracat yapabilen<br />

ülkeler sıralamasında ön sıralarda<br />

yer almayı umut ediyorum” diyerek<br />

sözlerini noktaladı.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

33


İNŞAAT • ATSO AR-GE Müdürlüğü<br />

ATSO Başkanı Davut Çetin TÜİK verilerini değerlendirdi<br />

Konutta Satışlar ve Fiyatlar<br />

Artıyor, Yatırımlar Azalıyor<br />

Antalya’da konut satışları Nisan ayında önceki yıla göre %29.4, 4<br />

aylık dönemde ise %15.2 oranında arttı. Antalya’nın performansı<br />

bu yıl Türkiye ortalamasının altında kalırken, yabancılara konut<br />

satışında da önceki yıla göre %10’a yakın düşüş gerçekleşti.<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />

(ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Davut Çetin, inşaat sektörüne ilişkin<br />

açıklanan TUİK verilerine dair değerlendirmelerde<br />

bulundu. Başkan Çetin<br />

açıklamasında şunları kaydetti:<br />

Yabancıya konut satışında<br />

yüzde 10 düşüş<br />

“Antalya’da konut satışları Nisan<br />

ayında önceki yıla göre %29.4, 4 aylık<br />

dönemde ise %15.2 oranında arttı.<br />

Türkiye genelinde ise konut satışları<br />

Nisan ayında %42.7, 4 aylık dönemde<br />

%22 oranında artış gösterdi. Konut<br />

satışında Antalya’nın performansı bu<br />

yıl Türkiye ortalamasının altında kalmaktadır.<br />

Yabancılara konut satışında<br />

da önceki yıla göre %10’a yakın düşüş<br />

gerçekleşmiştir. Nisan sonu itibariyle<br />

yabancılara konut satışında Antalya<br />

İstanbul’un gerisinde kalmıştır.<br />

Antalya, konut fiyatlarının<br />

en fazla arttığı iller<br />

arasında<br />

Bununla birlikte Merkez Bankası Mart<br />

ayı konut fiyat endeksi verilerine göre<br />

Antalya, %19.6 yıllık artış ile konut fiyatlarının<br />

en fazla arttığı iller arasında<br />

yer almıştır. Reidin Konut Fiyat Endeksi<br />

de Antalya’da yıllık fiyat artışının<br />

%14 ile İstanbul’un gerisinde kaldığını,<br />

ancak Ankara ve İzmir gibi illeri geçtiğini<br />

göstermektedir. Fiyat artışlarında,<br />

hem son aylarda satışlarda canlanma<br />

hem de döviz kuru ve girdi maliyetlerindeki<br />

artış rol oynamıştır.<br />

İnşaat yatırımlarında düşüş<br />

var<br />

Talep cephesinde satışlar ve fiyatlar<br />

artarken, arz cephesinde yatırımlarda<br />

önemli bir düşüş yaşandığını görmekteyiz.<br />

TUİK inşaat ruhsatları verilerine göre<br />

bu yılın ilk üç ayında Antalya’da yapı<br />

ruhsatları geçen yıl 3.1 milyon m 2 ’den<br />

bu yıl 1.1 milyon m 2 ’ye düştü. Türkiye<br />

34 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


Yapı ruhsatları Ocak-Mart<br />

Yüzölçümü - m 2 Değişim % Değer - TL Değişim % Daire sayısı Değişim %<br />

2014 <strong>2015</strong> 2014 <strong>2015</strong> 2014 <strong>2015</strong><br />

TÜRKİYE 62 950 508 37 050 295 -41 48 920 569 259 30 957 203 985 -37 279 306 174 052 -38<br />

Ankara 5 300 186 3 103 087 -41 4 164 335 608 2 579 450 819 -38 16 439 11 284 -31<br />

Antalya 3 116 500 1 112 973 -64 2 154 043 758 793 349 916 -63 13 921 5 601 -60<br />

İstanbul 9 773 724 8 677 557 -11 8 368 673 085 8 036 005 011 -4 51 294 43 354 -15<br />

İzmir 2 303 459 1 676 603 -27 1 541 345 448 1 219 624 100 -21 11 624 9 405 -19<br />

sıralamasında 4. il olan Antalya 2014<br />

ilk çeyrekte yapı ruhsatlarında yüzölçümü<br />

bakımından %4.9 pay alırken<br />

<strong>2015</strong> ilk çeyreğinde bu pay %2.9’a<br />

düştü.<br />

Antalya’nın yapı ruhsatlarında payı<br />

%4.2’den %2.5’a, daire sayısında ise<br />

%4.9’dan %3.2’ye geriledi.<br />

Yapı ruhsatları yüzölçümünde geçen<br />

yıla göre düşüş oranı Türkiye’de<br />

ve Ankara’da %41, İstanbul’da %11,<br />

İzmir’de %27 olurken, Antalya’da<br />

%64’e ulaştı. Yapı ruhsatları Antalya’da<br />

geçen yıl ilk çeyreğine göre değer olarak<br />

%63, daire sayısı olarak %60 düşüş<br />

kaydetti.<br />

Yeni inşaatları gösteren yapı ruhsatlarındaki<br />

düşüş, kendisini iskan veya<br />

kullanım izinlerinde de göstermiştir.<br />

Buna göre Antalya’da yapı kullanım<br />

izinleri geçen yıl ilk çeyreğine göre<br />

yüzölçümü olarak %67, değer olarak<br />

%66, daire sayısı olarak %51 oranında<br />

azaldı. Kullanım izinlerinde de Antalya’daki<br />

düşüş, %40 civarındaki Türkiye<br />

ortalamasının ve üç büyük ilin üzerinde<br />

oldu.<br />

Antalya inşaat sektörü yatırımlarında<br />

gerileme yalnızca konut yatırımı veya<br />

inşaatı kaynaklı olmayıp, işyeri ve otel<br />

yatırımlarını da kapsamaktadır. Yapı<br />

ruhsatlarının yarısından fazlası konut<br />

inşaatı, yaklaşık %20’si otel inşaatı<br />

ve %10-15 kadar ticari işyerleridir. Bu<br />

bakımdan veriler aslında genel olarak<br />

ekonominin seyri hakkında bilgi vermektedir.<br />

Antalya, Türkiye<br />

ortalamasından ve 3 büyük<br />

ilden daha fazla geriledi<br />

Antalya’nın Türkiye ortalamasından<br />

veya üç büyük ilden daha fazla gerilemesi<br />

turizm ve tarım sektörlerinde<br />

geçen yıldan başlayan gelir kayıplarının<br />

da sonucudur.<br />

Yatırımlardaki bu gerileme aslında<br />

2013 ve 2014 yıllarında yatırımlardaki<br />

hızlanma sonrası 2014 yılındaki kredi<br />

faizlerinde artış sonrası yaşanan talep<br />

daralması karşısında bir düzeltme<br />

hareketini de içeriyor ancak düşüşün<br />

%60’lara ulaşması bu yılın birinci çeyreğinde<br />

yatırımlarda sert bir gerileme<br />

olduğu gerçeğini değiştirmemektedir<br />

Yılın ikinci çeyreğinde konut satışlarındaki<br />

artış belirli bir canlanmaya işaret<br />

etmiştir, ancak bu canlanma henüz<br />

yatırımları da destekleyecek boyuta<br />

ulaşmamıştır.<br />

İnşaat sektörü uzun vadeli<br />

trendlere dikkat etsin<br />

İnşaat sektöründe üyelerimizin kısa<br />

vadeli gelişmelerden çok, uzun vadeli<br />

trendlere dikkat etmeleri ve daha<br />

planlı bir biçimde yatırım yapmaları<br />

gerektiği görülmektedir. Aksi takdirde<br />

inşaat sektörü yatırımlarındaki yüksek<br />

iniş-çıkışlar bütün Antalya ekonomisini<br />

etkilemektedir.<br />

Antalya’da turizm ve<br />

tarıma dönük yeni<br />

desteklere ihtiyaç var<br />

Diğer taraftan ekonomide canlanma<br />

yaratacak önlemlerin önem kazandığını,<br />

ayrıca Antalya’da turizme ve tarım<br />

ihracatına dönük yeni desteklere<br />

ihtiyacımızın arttığını da vurgulamak<br />

istiyorum.”<br />

Yapı Kullanma İzinleri Ocak-Mart<br />

İl adı Yüzölçümü - m 2 Değişim % Değer - TL Değişim % Daire sayısı Değişim %<br />

2014 <strong>2015</strong> 2014 <strong>2015</strong> 2014 <strong>2015</strong><br />

TÜRKİYE 53 507 891 29 857 969 -44 41 237 781 378 24 433 330 015 -40 255 231 154 657 -39<br />

Ankara 5 832 087 3 760 308 -36 4 683 700 197 3 114 838 215 -33 25 451 14 560 -43<br />

Antalya 3 278 883 1 082 291 -67 2 245 269 191 754 740 539 -66 14 662 7 204 -51<br />

İstanbul 10 892 957 5 235 576 -52 9 406 045 948 4 835 191 230 -49 49 996 32 262 -35<br />

İzmir 2 185 094 1 734 875 -21 1 374 009 262 1 231 972 222 -10 13 198 10 698 -19<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

35


KÜLTÜR • Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu<br />

Antalyada Bir<br />

Endüstri Mirası:<br />

Tekirova,<br />

Maden Koyu<br />

Krom İşleme<br />

Tesisleri<br />

36 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


Antalya, Kemer, Tekirova, Atbükü koyu çevresinde yer alan Maden<br />

Bölgesi de üzerinde yer alan yapı kompleksiyle birlikte büyük oranda<br />

günümüze kadar ayakta kalabilmiş Antalya’nın Cumhuriyet Dönemi<br />

endüstriyel yatırımlarının nadir örneklerinden birisidir. Maden<br />

Bölgesi, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Antalya’da ihalesi yapılan ve<br />

faaliyete geçen tek maden ocağıdır.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

37


Teknolojik gelişmeler ve hizmet sektörünün<br />

gelişimi, sanayisizleşme ve<br />

sanayinin desantralizasyonu sürecinde<br />

kentlerde atıl duruma düşen<br />

eski endüstriyel yapılar ve alanlar,<br />

insanlık tarihinin önemli bir döneminin<br />

tanığı olması açısından özel bir<br />

öneme sahiptir ve bu önemi nedeniyle<br />

günümüzde miras olarak kabul<br />

edilmektedir.<br />

Endüstriyel mirasın önemi, dünyanın<br />

büyük bir değişim içine girdiği endüstri<br />

döneminde insanların günlük<br />

yaşantısına tanıklık ediyor olması ve<br />

insanların bu dönemde nasıl yaşamış<br />

ve çalışmış olduklarını anlamamızı<br />

sağlayan bir belge olmasından da<br />

kaynaklanmaktadır.<br />

Endüstri alanları ve yapıları, üretimi<br />

gerçekleştiren mekanik donanımları<br />

ve içinde yer aldıkları strüktürlerle<br />

birlikte, bir ülkenin sosyo-ekonomik<br />

geçmişinin önemli göstergeleridir.” 1<br />

Ülkemizde sanayileşme özellikle<br />

Cumhuriyetin ilanı ile ivme kazanmıştır.<br />

Farklı alanlarda üretim yapan<br />

fabrika yapıları zaman içerisinde hızlı<br />

teknolojik gelişmeler ve verimliliğin<br />

sağlanamaması gibi nedenlerde işlevlerini<br />

yitirmiş, bir kısmı yok olmuş,<br />

bir kısmı ise yeniden işlevlendirilerek<br />

günümüzde yeniden kullanılır duruma<br />

getirilmiştir.<br />

Endüstrileşmenin geç geliştiği ülkemizin,<br />

Antalya gibi dönemin küçük<br />

sayılabilecek, kırsal üretimin hakim<br />

olduğu kentlerinde, Cumhuriyet<br />

Dönemiyle birlikte yapılan nadir endüstriyel<br />

yatırımlar, savaştan yeni<br />

çıkmış bir ülkenin yaşadığı zorluklar,<br />

imkansızlıklar dikkate alındığında<br />

ayrıca önem arz etmektedir.<br />

Antalya, Kemer, Tekirova, Atbükü<br />

koyu çevresinde yer alan Maden<br />

Bölgesi de üzerinde yer alan yapı<br />

kompleksiyle birlikte büyük oranda<br />

günümüze kadar ayakta kalabilmiş<br />

Antalya’nın Cumhuriyet Dönemi endüstriyel<br />

yatırımlarının nadir örneklerinden<br />

birisidir.<br />

Maden Bölgesi, Cumhuriyet’in ilk yıllarında<br />

Antalya’da ihalesi yapılan ve<br />

faaliyete geçen tek maden ocağıdır.<br />

Yedi meşale edebiyat topluluğunun<br />

kurucuları arasında bulunan, Hakim<br />

olarak Antalya’da görev aldığı yıllarda<br />

Türk-Akdeniz dergisinin yazı<br />

kadrosunda yer alan Muammer Lütfi<br />

Bahşi, Cumhuriyetin 15. yılına girerken<br />

Cumhuriyet Antalya’sını anlattığı<br />

yazısında Tekirova krom madenlerini,<br />

Cumhuriyetin Antalya’ya<br />

getirdiği bir değer ve Türk madenciliğinin<br />

yeni bir zenginliği olarak<br />

göstermiştir. 2<br />

Cumhuriyet öncesi dönemde Antalya’<br />

nın çeşitli mevkilerinde madenlerin<br />

yer aldığı tespit edilmiş hatta<br />

Kumluca’nın Ağva ve Karataş bölgeleri<br />

için maden arama ruhsatı verilmiştir<br />

ancak herhangi bir teşebbüste<br />

bulunulmamış, Antalya’daki yeraltı<br />

zenginliklerinden Cumhuriyet Devrine<br />

kadar yararlanılamamıştır.<br />

Atbükü Koyu çevresindeki krom<br />

madeni, Sırp Asıllı Aleksandır Fason<br />

adındaki maden arayıcısı tarafından<br />

bulunmuş, Mısır Hidiv Hanedanı’na<br />

mensup Prens Tosun ve Genç Mehmet<br />

Bey adındaki iki sermayedar<br />

tarafından 3 1936 yılında 4 faaliyete<br />

geçirilmiştir. Alanın 1932 yılında Kirazzade<br />

Mehmet Sadık Bey’e ihalesine<br />

ilişkin Kararnamede Reisi Cumhur<br />

Gazi Mustafa Kemal’in imzası bulunmaktadır.<br />

38 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


Tekirova-Maden Koyu Krom İşleme Tesisleri, Antalya bölgesinde<br />

o dönemde yapılan madencilik faaliyetlerini gösterir belge özelliğinde<br />

olması nedeniyle “endüstriyel miras” niteliği taşımaktadır.<br />

Toplumsal belleğin devamlılığı için, endüstri miraslarının sahip<br />

olduğu kimlikleriyle birlikte mimarlık, tasarım ve planlamayla,<br />

gelecek kuşaklara taşınması gerekmektedir.<br />

Söz konusu alanda o güne kadar<br />

yapılan madencilik faaliyetlerinin,<br />

kromun aranması ve elde edilen<br />

kromun külçe halinde ihraç edilmesi<br />

bazında kalması, sermayedarların<br />

zarar etmesiyle sonuçlanmıştır. Bu<br />

duruma çözüm bulmak amacıyla,<br />

hissedarlar 1937 yılında Mösyö Villemont<br />

adındaki uzmanı alana göndermişlerdir.<br />

Uzmanın; Tekirova’daki<br />

krom madenlerinin toplu biçimde<br />

bulunmaması nedeniyle teksif fabrikası<br />

kurulmadıkça verimli çalışmanın<br />

mümkün olmayacağı yönündeki görüşü<br />

doğrultusunda, Amerika’dan bir<br />

çok yıkama ve teksif makinesi sipariş<br />

edilmiş; madenin olduğu gibi fabrikaya<br />

getirilerek tasfiyeden geçirilmesi<br />

ve asıl değerli madenin ortaya<br />

çıkarılmasını sağlayacak kompleksin<br />

kurulma çalışmalarına başlanmıştır 5 .<br />

Dönemin Tekirova Maden Şirketi Müdürü<br />

olan Lütfi Barışta’nn 05.11.1938<br />

tarihli yazısında; Bölgedeki bina inşaatları<br />

ile makina yataklarının tamamlandığı,<br />

iş ve tezgâhlar arasında<br />

demir rayları ve yolların döşendiği,<br />

tahmil-tahliye iskelesinin ise tamamlanma<br />

aşamasında olduğu belirtmektedir.<br />

Aynı dönemlerde Burhanettin<br />

Onat da maden işletmesinin<br />

doktorluğu görevini üstlenmişir.<br />

Hatta Atbükü madenlerinde geçen<br />

bir geceyi Türk Akdeniz Dergisi’nin<br />

Duygular ve Anılar kısmında “Madende<br />

Bir Gece” başlığı altında yayınlamıştır.<br />

6<br />

1938 yılından 1990’lı yılların ortalarına<br />

kadar aralıklarla da olsa alanda<br />

madencilik faaliyetleri devam etmiştir.<br />

1958 yılında Freya STARK tarafından<br />

yazılan “Alexanders’s Path” adlı<br />

kitapta, koyun güneyinde konut yapılarının,<br />

kuzeyinde ise krom yıkama<br />

tesislerinin yer aldığından ve fabrikanin<br />

aktif olarak çalıştığından bahsedilmektedir.<br />

Kuzey yamaçlardan<br />

elde edilen ham madde, öncelikle<br />

stok alanında biriktirilmekte, sonrasında<br />

fabrika içerisinde yer alan makinelerle<br />

kırılma sürecine tabi tutulmaktadır.<br />

Kırılan madenler akarsuda<br />

yıkandiktan sonra iskeleden Amerikan<br />

gemilerine yüklenmektedir.<br />

Madencilik faaliyetinde kullanılan yapılar,<br />

Atbükü Koyu’na dökülen Kargayanı<br />

Deresine yakın mesafede konumlanmaktadır.<br />

Bu yapılar; üretim<br />

faaliyetinin gerçekleştirildiği endüstri<br />

yapıları, hammaddenin saklandığı<br />

depo yapıları, ürünün gerekli yerlere<br />

iletilmesini sağlayan ulaşım yapıları<br />

ve işçilerin kaldığı işçi yerleşimleri<br />

şeklinde gruplandırılabilir.<br />

Atbükü Koyu’nun hemen kuzeyinde<br />

endüstri yapısı yer almaktadır.<br />

1930’lu yılların sonuna doğru inşa<br />

edilmiş ve ileri dönemlerde onarım<br />

gördüğü tahmin edilen moloz taş<br />

örgülü, beşik çatılı, tek mekanlı bu<br />

yapı, kromun kırılması ve rafine edilmesi<br />

fonksiyonuyla kullanılmıştır.<br />

İçerisinde halen krom kırma işlemini<br />

gerçekleştiren makineye ait motor<br />

parçaları bulunmaktadır.<br />

Koyun kuzeydoğusundaki yamaçlarda,<br />

istinat duvarı görünümündeki<br />

yüksek duvarlar ile farklı kütlelerdeki<br />

yapı kalıntıları göze çarpmaktadır.<br />

Depolama amaçlı kullanılan bu yapılar<br />

genel olarak yamaca konumlanmış,<br />

moloz taş örgülü, bir veya iki<br />

kat yüksekliğinde yapılardır. Söz konusu<br />

taşınmazlar arasında en dikkat<br />

çekici olanı, çok dik bir yamaca konumlanmış,<br />

yerden yaklaşık 12 metre<br />

yüksekliğe sahip, zeminden tavana<br />

kadar kesintisiz bir mekânı bulunan,<br />

moloz taş örgülü, yer yer demir ile<br />

güçlendirilmiş stok yapısıdır. Yapının<br />

birbirinden farklı kotlarda konumlandırılmış<br />

birimleri, yüksek kottaki<br />

krom madeninin alt kotlarda toplanmasına<br />

yönelik tasarlanmıştır.<br />

Koyun kuzeyinde ve güneybatı kısımlarında<br />

ise işçi konutları olarak<br />

kullanılmış, moloz taş örgülü, bir kısmı<br />

çimento sıvalı yapı kalıntıları yer<br />

almaktadır. Yapıların bir kısmı temel<br />

seviyesine kadar yıkık durumda iken<br />

bazıları çatı seviyesine kadar ayakta<br />

kalmıştır. Bazı yapıların yakınında su<br />

kuyuları yer almaktadır.<br />

Ayrıca Kargayanı Deresi’ne yakın<br />

mesafede, moloz taş örgülü, silindirik<br />

kuyular bulunmaktadır. Bu kuyuların<br />

madencilikte şaft olarak tanımlanan<br />

kuyular olduğu tahmin edilmektedir.<br />

Bölgedeki endüstri yapılarının kullanımına<br />

hangi yılda son verildiği bilinmemektedir.<br />

Ancak, alanın 1972 yılında<br />

Milli Park olarak ilan edilmesi ve<br />

bölgenin Tekirova Adrasan Gelidonya<br />

Arası I. Derece Doğal Sit Alanı sınırları<br />

içerisinde kalması, işlevini yitirmiş<br />

krom işleme tesislerinin günümüze<br />

kadar korunabilmesini sağlamıştır.<br />

Bölgedeki endüstri tesisleri ile bu<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

39


O nedenle günümüzde Antalya bölgesinde<br />

faaliyet gösteren taş ve maden<br />

ocaklarının Antalya kentinin doğasına,<br />

peyzajına, coğrafik ve toplumsal<br />

yapısına getirdiği olumsuzluklar<br />

da dikkate alındığında, maden<br />

işletmesinin faaliyetine son verilmesi<br />

Antalya kenti için bir kazançtır.<br />

Diğer yandan, aynı maden işletme<br />

tesisi, Cumhuriyet dönemi sanayi<br />

kültürüne ait tarihi, teknolojik ve mimari<br />

değeri olan kalıntıları içermesi,<br />

Antalya bölgesinde o dönemde yapılan<br />

madencilik faaliyetlerini gösterir<br />

belge özelliğinde olması nedeniyle<br />

“endüstriyel miras” niteliği taşımaktadır.<br />

Tekirova - Atbükü Krom Madeni işçileri yükleme yaparken, 1937 (Kızı A. Güler Zaim'den)<br />

Toplumsal belleğin devamlılığı için,<br />

endüstri miraslarının sahip olduğu<br />

kimlikleriyle birlikte mimarlık, tasarım<br />

ve planlamayla, gelecek kuşaklara<br />

taşınması gerekmektedir.<br />

tesislere hizmet eden yapılar Kültür<br />

ve Turizm Bakanlığı Antalya Kültür<br />

Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca<br />

2014 yılında korunması gerekli taşınmaz<br />

kültür varlığı olarak tescil edilerek<br />

koruma altına alınmıştır.<br />

Kurul kararında; Krom madenciliği<br />

faaliyetleri nedeniyle Maden<br />

Koyu olarak bilinen Atbükü Koyu<br />

ve çevresindeki Maden Bölgesi’nin,<br />

Cumhuriyet Dönemi’nin sanayileşme<br />

ve kalkınma politikası doğrultusunda,<br />

Cumhuriyetin ilk yıllarında<br />

Antalya’da ihalesi yapılan ve faaliyete<br />

geçen tek maden olduğunu,<br />

bölgede yer alan yapıların kitlesi,<br />

formu, gabarisi, plan şeması, cephe<br />

düzenlemesi, kullanılan malzemeleri<br />

ve yapım yöntemleri ile o dönemde<br />

yapılan madencilik faaliyetleri ile<br />

devrin sosyal ve ekonomik özelliklerini<br />

yansıtan endüstri mirası niteliğini<br />

taşıdığını vurgulamıştır.<br />

Bugün önemli bir Milli Parkımızda,<br />

turizm alanında ve dünyanın sayılı<br />

yürüyüş rotalarından kabul edilen<br />

Likya Yolu güzergahında bulunan<br />

Maden Koyu’ndaki maden işletmesi<br />

eğer günümüze kadar faaliyetlerini<br />

sürdürebilseydi, bulunduğu bölgenin<br />

eşsiz doğal özellikleri ve güzelliklerinin<br />

yok olacağı bir gerçektir.<br />

Bu nedenle, doğru plan kararları, tasarım<br />

ve mimari çözümlemelerle Tekirova’daki<br />

krom madeni tesislerinin<br />

yeniden işlevlendirilmesi, örneğin o<br />

dönemdeki madencilik faaliyetlerinin<br />

anlatıldığı bir endüstri müzesine<br />

dönüştürülmesi, Antalya’nın endüstriyel<br />

tarihinin gelecek kuşaklara aktarılmasının<br />

yanında, turizmle birlikte<br />

endüstri mirasının da kullanılarak<br />

korunmasını sağlayacaktır.<br />

Böylelikle, belki de madencilik sektörünün<br />

geçmişi, Antalya’da hep<br />

olumsuz örneklerle anılan bu sektöre<br />

kültürel ve doğal değerlerin, toplum<br />

için önemini, ekonomik ve sosyal getirilerinin<br />

olabildiğini gösterecektir.<br />

HAZIRLAYANLAR:<br />

Melike GÜL ŞehirPlancısı Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü<br />

Emine BARBAROS AKAY Mimar Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü<br />

Arzu AKTAŞ Arkeolog Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü<br />

Cafer GÜVEN Harita Müh. Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü<br />

1 Müge CENGİZKAN, TMMOB Mimarlar Odasi Bülten 45, 2006<br />

2 Türk-Akdeniz Dergisi, Cilt 1, Sayı 5, 1937<br />

3 Macit SELEKLER, Yarımasrın Arkasından,23<br />

4 Dr.Muhammet GÜÇLÜ, XX.Yüzyılın İlk Yarısında ANTALYA, 73, 1997<br />

5 Lütfi BARIŞTA, Tekirova Krom Madenleri, Türk-Akdeniz Dergisi, 05.11.1938<br />

6 Muhammet GÜÇLÜ, Dr.H.Burhanettin ONAT ve Hayatı, 94,2004<br />

40 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


ATSO’dan “Sigortacılık Bölümü” talebi<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından, Akdeniz Üniversitesi<br />

Sosyal Bilimler MYO bünyesinde 2007 yılında açılan “Sigortacılık<br />

Bölümü”nün 2 yıldan 4 yıla çıkarılması ve “Bankacılık” bölümünden<br />

ayrılması için çalışma başlatıldı.<br />

SİGORTACILIK • ATSO Basın Birimi<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />

40.Grup (Sigortacılık) Meslek Komitesi,<br />

Akdeniz Üniversitesi Sosyal<br />

Bilimler Meslek Yüksek Okulu bünyesindeki<br />

2 yıllık “Bankacılık ve Sigortacılık<br />

Bölümü”nün, 4 yıla çıkarılması<br />

ve “Bankacılık” bölümünden<br />

ayrılması için çalışma başlattı. ATSO<br />

Başkanı Davut Çetin, ATSO Meclis<br />

Başkan Vekili Süleyman Özer, Meclis<br />

Üyesi İlhan Kahraman, Akdeniz<br />

Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil<br />

Kurtcephe’yi ziyaret ederek, sektörün<br />

talebini iletti ve konuyla ilgili<br />

görüş alışverişinde bulundu.<br />

ATSO Başkanı Davut Çetin, Akdeniz<br />

Üniversitesi Sosyal Bilimler<br />

MYO Sigortacılık Bölümü’nün 2007<br />

yılında ATSO’nun girişimi ve desteğiyle<br />

açıldığını, ancak bir süre önce<br />

bölümün “bankacılık” ile birleştirildiğini<br />

kaydetti. İki yıllık sigortacılık<br />

eğitiminin yetersiz olduğunu vurgulayan<br />

Başkan Davut Çetin, “Çocuklar<br />

ne sigortacı olabiliyor, ne de<br />

bankacı. Sigortacılık Bölümü’nün<br />

Bankacılık’tan ayrılarak, İktisadi ve<br />

İdari Bilimler Fakültesi altında 4 yıllık<br />

ayrı bir bölüm olmasını istiyoruz”<br />

dedi.<br />

ATSO Meclis Başkan Vekili Süleyman<br />

Özer de, “Sigortacılık” bölümünün<br />

“Bankacılık”tan ayrılmasının<br />

ve 2’den 4 yıla çıkarılmasının sektöre<br />

yetişmiş eleman kazandırılması<br />

açısından büyük önem taşıdığını<br />

söyledi. Özer, Sigorta Acenteleri yönetmeliği<br />

gereği 4 yıllık sigortacılık<br />

bölümü mezunlarının, iş tecrübesine<br />

bakılmaksızın “müdürlük” yapma<br />

hakkı kazandığını da bildirdi.<br />

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof.<br />

Dr. İsrafil Kurtcephe, ziyaretten büyük<br />

memnuniyet duyduğunu belirterek,<br />

iş dünyası ve üniversite arasında<br />

işbirliğinin gelişmesi konusunda<br />

her türlü teklife olumlu batıklarını<br />

bildirdi. Kurtcephe, ATSO’nun<br />

bu konudaki talebini, ilgili fakülte ve<br />

bölüm yöneticileri ile değerlendireceklerini<br />

kaydetti.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

41


Dijital Ekonomi<br />

ATSO AR-GE Müdürlüğü<br />

Dünyada akıllı telefonlar ve tablet bilgisayarlar<br />

artık tüketicilerin günlük<br />

hayatının ayrılmaz bir parçası haline<br />

geldi. Daha önce sanal mecrada pazarlama<br />

hedeflerini masaüstü ve dizüstü<br />

bilgisayar kullanıcılarına göre<br />

belirleyen firmalar artık gözlerini mobil<br />

cihazların sağladığı imkanlara çevirmeye<br />

başladılar.<br />

Akıllı telefonların ve tabletlerin yaygınlaşmasıyla,<br />

mobil internet kullanımı,<br />

başta gelişmekte olan ülkeler<br />

olmak üzere, tüm dünyada hızla artmaktadır.<br />

2014 yılı itibariye Dünya nüfusunun<br />

yüzde 69’u (5,2 milyar kişi)<br />

cep telefonu kullanmaktadır.<br />

Ericsson Mobilite Raporu’na göre<br />

<strong>2015</strong> yılında dünya üzerindeki mobil<br />

2014 'te<br />

Dünya<br />

nüfusunun<br />

%69'u<br />

5,2<br />

cep telefonu<br />

kullandı<br />

milyar<br />

kişi<br />

abonelik sayısının dünya nüfusunu<br />

geçeceği tahmin edilmektedir. 2019<br />

yılında ise mobil cihaz sayısının 9,2<br />

milyar olması beklenmektedir. Rapora<br />

göre akıllı telefonların sayısının 2016<br />

yılında akıllı özelliği olmayan mobil telefon<br />

sayısını geçeceği öngörülmektedir.<br />

2019 yılında ise akıllı telefona sahip<br />

kullanıcı sayısının 5,6 milyara ulaşması<br />

beklenmektedir.<br />

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu<br />

verilerine göre, Türkiye’de 2014 yılı<br />

Ocak ayında 69 milyon 797 bin olan<br />

mobil telefon abone sayısı, yıl sonu itibariyle<br />

71 milyon 888 bine yükselmiştir.<br />

Aynı dönemde 3G abone sayısı 49<br />

milyon 727 binden 58 milyon 329 bine,<br />

geniş bant abone<br />

sayısı ise 33<br />

<strong>2015</strong> yılında<br />

mobil ticaret hacmi<br />

yüzde 45,9 artarak<br />

298 milyar dolara, 2016’da<br />

ise yüzde 39,1 daha artarak<br />

415 milyar dolara<br />

ulaşacağı<br />

öngörülmektedir.<br />

milyon 318 binden 41 milyon 216 bine<br />

ulaşmıştır. Cep telefonundan internete<br />

bağlanma sayısı aynı dönemde<br />

yüzde 35 artışla 23 milyon 285 binden<br />

31 milyonun üzerine çıkmıştır.<br />

Mobil hacmin bu kadar artmasıyla beraber<br />

e-ticaretin yönü de değişmeye<br />

başlamıştır. Araştırmalara göre 2018<br />

yılına gelindiğinde toplam e-ticaret<br />

hacminin yarısının mobilden yapılacağı<br />

öngörülmektedir. <strong>2015</strong> yılında<br />

mobil ticaret hacminin yüzde 45,9<br />

artarak 298 milyar dolara, 2016’da ise<br />

yüzde 39,1 daha artarak 415 milyar dolara<br />

ulaşacağı öngörülmektedir.<br />

Araştırmalar, 2014 yılında mobil araçlar<br />

kullanılarak verilen e-ticaret ürün<br />

siparişlerinin; bir önceki yıla kıyasla,<br />

yüzde 23 oranında arttığını ve siparişlerin<br />

üçte birinin, masaüstü bilgisayar<br />

yerine mobil araçlardan verildiğini<br />

gösteriyor.<br />

Dijital alanlara yönelik<br />

araştırmalar yapan<br />

ComScore firması tarafından<br />

açıklanan verilere<br />

göre, mobil e-ticaret<br />

E-ticarette<br />

mobil araç<br />

kullanımı<br />

2012 'de<br />

%12 iken<br />

2014 'te<br />

%175 'e<br />

yükselmiştir<br />

42 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


Mobil Ticaret Yükseliyor<br />

Dünyada mobil telefon erişimi olan insan sayısı, temiz suya erişebilen insan sayısından fazladır.<br />

(Natali Nahai)<br />

2014 yılında<br />

mobil araçlar<br />

kullanılarak verilen ürün siparişleri<br />

bir önceki yıla kıyasla<br />

arttı<br />

%23<br />

@<br />

@<br />

@<br />

geleneksel e-ticarete göre iki kat hızla<br />

büyümektedir. Ayrıca e-ticaret üzerindeki<br />

harcamaların %10’u bir akıllı telefon<br />

veya tablet üzerinden gerçekleştirilmektedir.<br />

E-ticarette mobil araç kullanımının<br />

ölçülmeye başlandığı 2012 yılında bu<br />

oran yalnızca yüzde 12 idi ve sadece<br />

2 yıl içinde mobil araçların toplam satışlara<br />

katkısı yüzde 175’e yükselmiştir.<br />

Bu nedenle, e-ticaret trafiği konusunda<br />

mobilin ilk defa masaüstü bilgisayarları<br />

geçtiği günlerden bugüne her<br />

yıl artması, e-ticaret sitelerinin mobil<br />

araçlara uyum sağlamasının önemini<br />

ortaya koymaktadır.<br />

Mobil ticaret platform sağlayıcısı<br />

Branding Brand firması 2013 Mart-<br />

2014 Mart arasında 18 perakendecinin<br />

online ticaret aktivitelerini karşılaştırarak<br />

bir rapor hazırlamıştır. Rapora<br />

göre akıllı telefonlar üzerinden bu online<br />

sitelerini ziyaret edenlerin sayısının<br />

yüzde 101, sipariş verenlerin yüzde<br />

130, satış rakamlarının ise yüzde 168<br />

arttığı belirtilmiştir.<br />

<strong>2015</strong> yılında mobilden alışveriş yapan<br />

kullanıcıların sayısının da yüzde 28 artarak<br />

686 milyona, 2018’de 1,09 milyara<br />

ulaşması beklenmekte. Mobilin bu<br />

gelişmesi göz önüne alındığında 2018<br />

yılında 7,56 milyarlık dünya nüfusunun<br />

yüzde 14,4’lük bir bölümünün mobil<br />

cihazlarıyla en az bir kez alışveriş yapması<br />

beklenmektedir.<br />

Cisco tarafından yapılan bir araştırmaya<br />

göre Küresel mobil veri trafiği<br />

2013 yılı sonunda kadar ayda 1.5<br />

exabyte’dan, 2014 yılı sonunda ayda<br />

2.5 exabyte’a ulaşmıştır 2014 Küresel<br />

mobil veri trafiği yüzde 69 oranında<br />

büyümüştür. Mobil video trafiği<br />

2012 yılı sonuna kadar toplam mobil<br />

veri trafiğinin yüzde 50’sini aşmış ve<br />

2014 yılı sonuna kadar yüzde 55 büyümüştür.<br />

2012 Mobil video trafiği ilk<br />

kez, toplam mobil veri trafiğinin yüzde<br />

50’sini aşmıştır. 2014 yılında akıllı telefon<br />

başına kullanılan ortalama trafik<br />

miktarı 2013 yılına oranla yüzde 45 artarak<br />

819 MB olmuştur.<br />

Perakendecilerin, hali hazırda alışveriş<br />

yapma aracı olarak yüksek bir yüzdeye<br />

sahip olmayan cep telefonu veya<br />

akıllı telefonların gelecekte kullanılma<br />

potansiyelinin çok yüksek olacağını<br />

göz önüne almaları ve teknoloji alt yapılarını<br />

bu yönde hazırlamaları gerekmektedir.<br />

Kaynak :<br />

www.btk.gov.tr<br />

www.eticaretmag.com<br />

www.webrazzi.com<br />

www.digitalage.com.tr<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

43


KIZILAY • ATSO Basın Birimi<br />

ATSO Kan Bağışı<br />

kampanyası<br />

büyük ilgi gördü<br />

ATSO Yönetim, Meclis,<br />

Meslek Komitleri başta<br />

olmak üzere, Oda<br />

üyeleri ve çalışanları<br />

Kızılay’a kan bağışında<br />

bulundu.<br />

44 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />

(ATSO) ve Türk Kızılayı Batı Akdeniz<br />

Kan Merkezi Bölge Müdürlüğü<br />

Antalya Kan Bağışı Merkezi işbirliğiyle<br />

düzenlenen kan bağışı kampanyası<br />

büyük ilgi gördü.<br />

Türk Kızılayı Batı Akdeniz Kan Merkezi<br />

Bölge Müdürlüğü’ne ait kan bağışı<br />

TIR’ı 21 Mayıs Perşembe günü<br />

10.00 – 17.00 saatleri arasında ATSO<br />

Hizmet Binası otoparkında kan bağışı<br />

gönüllülerinin akınına uğradı.<br />

ATSO Başkanı Davut Çetin bağış<br />

formunu doldurduktan ve gerekli<br />

incelemenin yapılmasından sonra<br />

kan bağışında bulundu. ATSO Yönetim<br />

Kurulu, Meclis, Meslek Komiteleri<br />

ve Oda çalışanları kan bağışında<br />

bulunmak için sıraya girdi.<br />

ATSO Başkanı Davut Çetin, kan bağışının<br />

önemine vurgu yapmak ve<br />

kanın sürekli bir ihtiyaç olduğuna<br />

dair farkındalık yaratmak amacıyla<br />

böyle bir kampanya düzenlediklerini<br />

belirterek, “Kızılay’la birlikte<br />

Odamızın gerçekleştirdiği bir sosyal<br />

sorumluluk projesi olarak bu kampanyayı<br />

gerçekleştirdik. Antalya’da<br />

özellikle yaz aylarında kan bağışında<br />

azalma olduğu belirtiliyor.<br />

Kızılay’ın kan ihtiyacının karşılanması<br />

için üyelerimiz ve çalışanlarımızla<br />

birlikte kan bağışında bulunduk.<br />

Kampanyamıza destek veren tüm<br />

üyelerimize teşekkür ediyorum”<br />

dedi.<br />

Türk Kızılayı Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezi Bölge Müdürü Dr. Haluk Uyanık, Antalya<br />

Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin’e kampanya dolayısıyla teşekkür etti.<br />

Her zaman Kızılay’ın<br />

yanındayız<br />

Türk insanının Kızılay’ı “devletin<br />

şefkatli yardım eli” olarak gördüğünü<br />

ifade eden Başkan Davut Çetin,<br />

Kızılay’ın yalnızca Türkiye’de değil,<br />

uluslararası alanda da tüm ihtiyaç<br />

sahiplerinin yanında olduğunu ve<br />

bunun bir Türk vatandaşı olarak<br />

kendisini gururlandırdığını söyledi.<br />

Kızılay Kan Merkezinin de benzer<br />

vizyonla Antalya’da hem ülkemizin<br />

vatandaşlarına hem de her yıl gelen<br />

13 milyonu aşkın turiste hizmet verdiğini<br />

kaydeden Başkan Çetin, “Turizmin<br />

başkenti Antalya’da Kızılay<br />

sadece bizim vatandaşlarımıza değil<br />

kentimize gelen her milletten insana<br />

hizmet veriyor. Ancak özellikle<br />

yaz aylarında kan stoklarında sorun<br />

yaşadığınızı biliyorum. ATSO olarak<br />

her zaman Kızılay’ın yanındayız.<br />

Kızılay’ın kan ihtiyacı konusundaki<br />

duyuruların üyelerimize de ulaşması<br />

için Odamızın iletişim kanallarını<br />

halihazırda kullanıyoruz. Başta kan<br />

bağışı olmak üzere her konuda Kızılay<br />

ile işbirliği içinde olmaktan<br />

memnuniyet duyarız” dedi.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

45


YAKIN YERLER • ATSO Basın Birimi<br />

Side Müzesi<br />

On binden fazla eserin sergilendiği müzede,<br />

Roma Devrine ait güneş saati, Herakles, Üç<br />

Güzeller, Nike, Hermes, Athena ve Apollon<br />

heykelleri ilgi çekiyor.<br />

46 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


Side, antikçağda salt Pamfilya’nın<br />

değil, tüm Akdeniz’in en önemli liman<br />

kentidir. Bir yarımada üzerinde<br />

kurulmuş olan Side’de görkemli<br />

tiyatro, agora (pazar alanı), anıtsal<br />

çeşme, bugün müze olarak kullanılan<br />

hamam kalıntıları ile bir bölümü<br />

günümüze kalan surlar ve sütunlu<br />

cadde ve elbette kente 30 kilometre<br />

uzaktan, Melas (Manavgat Irmağı)<br />

kaynaklarından su getiren devasa su<br />

kemerlerinin bir bölümü varlığını korumaktadır.<br />

Yarımadanın güneydoğu<br />

ucunda yer alan, çevresi düzenlenen<br />

ve birkaç sütunu ayağa kaldırılarak<br />

restore edilen Apollon Tapınağı,<br />

çeşitli anma etkinliklerine ve<br />

konserlere ev sahipliği yapmaktadır.<br />

Kentin simgesi, bastırdıkları paralara<br />

ve taşlara kazıdıkları “nar” meyvesiydi.<br />

Kaynaklar Side Limanı’nın<br />

kum dolmasıyla, sık sık işlemez hale<br />

geldiğini; temizlenmesinin büyük<br />

sorun yarattığını yazmaktadır. Öyle<br />

ki antikçağda işi olur olmaz bozulanlara<br />

söylenen “senin işin Side limanına<br />

döndü” sözü ünlüydü. Side<br />

M.Ö 4.yüzyılın ikinci yarısında bölgeye<br />

giren Büyük İskender’e direnmedi,<br />

güçlü kralın istediği her şeyi<br />

verdi. Kaynaklar, istekleri kabul edilen<br />

İskender’in Aspendos yönüne<br />

doğru döndüğünü yazar. Side halkı,<br />

Kartacalı ünlü General Hannibal’in,<br />

M.Ö 190’lı yılların başlarında Romalılar<br />

adına savaşan Rodoslulara karşı<br />

Side önlerinde yaptığı ve kaybettiği<br />

deniz savaşını da görmüştü.<br />

Side, 3. ve 4. yüzyıllarda Toroslar’da<br />

yaşayan dağlı İsaurialılar’ın, hatta<br />

Karadeniz’den inen korsan<br />

Skythler’in (İskitler) düzenledikleri<br />

yağma saldırıları ile zayıfladı. 7. yüzyılda<br />

tüm Akdeniz’de görülmeye<br />

başlayan Arap akınları ile eski görkemini,<br />

önemini yitirdi ve giderek terk<br />

edildi. Side bugün, çok iyi örgütlenmiş<br />

parlak bir turizm çevresinin merkez<br />

kentidir. Kentin iki ucunda uzanan<br />

kıyı boyunca dizili konaklama<br />

tesisleri, alışveriş merkezleri, eğlence<br />

yerleri, her türlü spora olanak veren<br />

doğal çevresi, canlı sosyal yaşamı ve<br />

gezilip görülmesi gereken doğal ve<br />

Side Müzesi'ni Mayıs ayında 7 bin 263 kişi ziyaret etti.<br />

tarihi çevresiyle, her gelir grubundan<br />

turistin tercih ettiği bir tatil beldesidir.<br />

Side Müzesi, Manavgat’a 8 km. uzaklıktadır.<br />

Roma Devrine ait agoranın<br />

karşısında bulunan, M.S 5-6. yüzyıldan<br />

kalma antik agoranın hamamı<br />

1960/61 yıllarında restore edilerek<br />

müze haline getirilmiştir. Side<br />

Müzesi’nde sergilenen eserlerin büyük<br />

bir bölümü, Prof. Dr. Arif Müfid<br />

Mansel tarafından, 1947-1967 yılları<br />

arasında Side antik kentinde yapılan<br />

kazılarda, çıkarılan buluntulardır. Hellenistik,<br />

Roma ve Bizans Devrinden;<br />

yazıtlar, silah kabartmaları, Roma<br />

Devrinden yapılmış Grek orijinallerinin<br />

kopyası olan heykeller, torsolar,<br />

lahitler, portreler, ostotekler, amphoralar,<br />

sunaklar, mezar stelleri, sütun<br />

başlıkları ve sütun kaideleri sergilenmektedir.<br />

Geç Hitit Devrine ait bazalt krater,<br />

Hellenistik Devre ait silah kabartmaları,<br />

Roma Devrine ait güneş saati,<br />

sunaklar Herakles, üç güzeller, Nike<br />

heykelleri ile kabartmalar, Roma<br />

Devrine ait lahitler, Hermes, Hygieia,<br />

Athena, Nike, Apollon heykelleri ilgi<br />

çekicidir.<br />

Müze, pazartesi günleri dışında her<br />

gün 08.00 – 18.45 saatleri arasında<br />

ziyarete açıktır.<br />

Kaynak:<br />

Antalya Tanıtım A.Ş.<br />

www.antalyadestination.com<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

47


ATSO Başkan Yardımcısı İssi:<br />

Bakan değiştikçe eğitim<br />

politikası da değişiyor<br />

EĞİTİM • ATSO Basın Birimi<br />

Cam Piramit’te açılan<br />

“Benim Okulum Fuarı”<br />

bir çocuğun kreşten,<br />

lise çağına kadar ihtiyaç<br />

duyacağı tüm ürün ve<br />

hizmetleri bir araya<br />

getirdi. Fuara veliler<br />

yoğun ilgi gösterdi.<br />

MSK Fuarcılık tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen<br />

“Benim Okulum Fuarı” 8-10 Mayıs<br />

tarihleri arasında Cam Piramit Kongre ve<br />

Fuar Merkezi’nde gerçekleşti.<br />

Fuara kolejler, özel okullar, okul öncesi eğitim<br />

kurumlarının yanı sıra kırtasiyeciler, okul<br />

öncesi eğitim materyalleri satıcıları, özel<br />

etüt ve kurs merkezleri, hastaneler, pediatri<br />

uzmanları, doktorlar, beslenme uzmanları,<br />

öğrenci servis firmaları, öğretmenler ve catering,<br />

yemek ve yeme içme firmaları katıldı.<br />

Fuarın açılışında bir konuşma yapan Antalya<br />

Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim<br />

Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa İssi, kültür<br />

ve sanata çok önem veren bir oda oldukları-<br />

48 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


Turistin kalbine giden yol<br />

“Gastronomi”den geçiyor<br />

TURİZM • ATSO AR-GE Müdürlüğü<br />

Ülke mutfaklarını tanımaya, mutfak kültürlerini araştırmaya<br />

yönelik seyahatler günümüzde gittikçe artmaktadır. Turizm<br />

açısından, yiyecek ve içecek kültürü olarak tanımlanabilecek<br />

olan gastronomi, gerek iç gerekse dış turizm için vazgeçilmez<br />

bir unsurdur. Mutfak ve mutfak kültürü, turistin destinasyon<br />

tercihinde en çok ilgi duyulan çekicilik unsuru olmaktadır. Bir<br />

ülkedeki bir bölgenin hatta bir yörenin özgün yemeği, özgün<br />

lezzeti turizm gastronomisi için önem taşımaktadır.<br />

50 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


Geçmişteki turizm faaliyetlerini sadece<br />

deniz, kum, güneş anlayışı içerisinde<br />

yer alan kitle turizm faaliyetleri<br />

oluşturmaktaydı. Daha sonraki<br />

dönemde alternatif turizm (sağlık,<br />

kültür, spor, inanç turizmi) adı altında<br />

yeni turistik ürün çeşitleri önem kazanmaya<br />

başladı.<br />

Özellikle son zamanlarda alternatif<br />

turizm çeşitleri içerisinde gastronomi<br />

turizminin de yer almaya başladığı<br />

dikkat çekiyor. Dünyada turizm gelirlerinin<br />

önemli bir kısmının gastronomi<br />

turizmi ile sağlandığı biliniyor.<br />

Bu kapsamda Türk Mutfağı’nın da<br />

dünyadaki sayılı mutfaklar arasında<br />

yer aldığı düşünüldüğü zaman<br />

Türkiye’nin gastronomi turizmi için<br />

yeterli çekicilik unsurlarına sahip olduğu<br />

görülüyor.<br />

GASTRONOMİNİN<br />

GELİŞİMİ<br />

Gastronomi terimi, Yunanca gaster<br />

(mide) ve nomas (yasa) sözcüklerinden<br />

meydana gelmiştir. Gastronomi;<br />

ülke ya da bölge mutfaklarını<br />

birbirinden ayıran, bir ülkenin ya da<br />

bölgenin yiyeceklerini, yeme-içme<br />

alışkanlıklarını ve yiyecek hazırlama<br />

tekniklerini ifade etmektedir. Bir diğer<br />

ifadeyle gastronomi, kültür ve<br />

yemek arasındaki ilişkiyi inceleyen<br />

yeme-içme bilimi ve sanatı olarak da<br />

tanımlanmaktadır.<br />

Gastronominin gelişmesinde ilk<br />

önemli adım, yiyeceğini pişirmek için<br />

ateşi kullanan tarih öncesi insanla<br />

atılmıştır. Eski çağlarda Ortadoğu’da<br />

yemeğin seçilmesi, hazırlanması ve<br />

tadılması, çok özen gösterilen bir törenle<br />

yapılırdı.<br />

Gastronomi, Ortadoğu’daki gelişim<br />

aşamasından sonra iki merkezde gelişmiştir:<br />

Roma ve Çin. Romalılar aslında<br />

kabalığa ve aşırı gösterişe kaçan<br />

şölenleriyle tanınmışlardır. Ancak<br />

kurdukları çok gelişmiş karayolu ağı,<br />

birbirinden uzak bölgeler arasında<br />

hem çeşitli yiyeceklerin, hem de bunların<br />

hazırlanış yöntemlerinin yayılmasına<br />

olanak hazırlamıştır.<br />

Doğu’da da, erken dönemlerde, tam<br />

anlamıyla gelişmiş bir gastronominin<br />

varlığını kanıtlayan belgeler vardır.<br />

Gastronomideki bu gelişme, ticaret,<br />

savaşlar ve kültürel özümleme yoluyla<br />

Japonya, Kore ve Güneydoğu<br />

Asya’nın birçok bölgesine yayılmıştır.<br />

Batı gastronomisinin temelleri ise<br />

Rönesans’ta atılmıştır. Fransız mutfağı,<br />

ilk büyük ustası Marie Antoine<br />

Careme, bazen çok süslü bir hale<br />

gelen mutfak üslubunu basitleştirmeye<br />

ve inceltmeye çalışan Georges<br />

Auguste Escoffier ve Fransız gastronomisinin<br />

temel ansiklopedisi Larousse<br />

Gastronomique’i (1938) yaratan<br />

Prosper Montagne ile doruğuna ulaşmıştır.<br />

DÜNYA’DA GASTRONOMİ<br />

Fransız ve Çin mutfaklarında sığır,<br />

koyun, domuz, her tür kümes hayvanı,<br />

balık ve kabuklu deniz hayvanları,<br />

otlar, kökler, baklagiller, tahıllar ve<br />

başka yerel besin maddeleri gibi çok<br />

çeşitli yiyeceklerin kullanılmasına her<br />

zaman büyük önem verilmiştir.<br />

Pasifik ülkelerinde hindistancevizi<br />

ve gölevez çoğu yemeğin temelini<br />

oluşturmaktadır.<br />

Afrika’da yerfıstığı çok kullanılmaktadır.<br />

Ortadoğu mutfağının temel maddeleri<br />

yoğurt, patlıcan, zeytin ve koyundur.<br />

Hindistan ve Endonezya mutfaklarının<br />

ayırt edici özelliği baharat kullanımıdır.<br />

Latin Amerika ülkelerinin çoğunun<br />

mutfağında ana hammadde mısırdır.<br />

İtalya’da çeşitli biçim ve boyutlardaki<br />

makarnanın yanı sıra, birçok yörede<br />

pirinç ve bir tür mısır lapası olan polenta<br />

önde gelir.<br />

Avrupa’nın kuzeyindeki ülkelerde<br />

Som ve ringa, çok yaygın iki balık türüdür.<br />

Japonya’da da her tür sebzeden<br />

başka pek çok balık yenir.<br />

Almanya’da, basit bir tür sucuk olan<br />

Weisswurst’tan, geyik, yabandomuzu<br />

ve yabani kuşlara kadar uzanan<br />

av etleri ve sosis çeşitleri çok tüketilmektedir.<br />

GASTRONOMİ VE TURİZM<br />

Gastronomiyi “yiyecek ve içecek kültürünün<br />

bilime ve sanata dönüşmesi”<br />

olarak da nitelendirebilmek mümkündür.<br />

Bireylerin beslenme ihtiyaçlarının<br />

karşılanmasına yönelik faaliyetlerde<br />

bulunan işletmeler gerek ulusal gerekse<br />

uluslararası alanda gittikçe gelişme<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

51


Günümüzde turizmde gelişen rekabet ortamı artık ülkelerin<br />

yalnızca tarihi değerlerini, ören yerlerini, denizini, güneşini,<br />

kumsalını pazarlamakla kısıtlamamakta, aynı zamanda<br />

mutfak kültürlerini de ön plana çıkarmaktadırlar. Günümüzde<br />

gastronomi, turistlerin tatil yerini seçme sebeplerinin en<br />

önemlilerinden biri haline gelmiştir.<br />

göstermişlerdir. Bu bağlamda kişilerin,<br />

yiyecek-içecek işletmelerinin ürettiği<br />

mal ve hizmete olan talebi, ülke ekonomilerine<br />

ve hizmet endüstrisinin<br />

büyümesine katkı sağlamıştır. Dünya<br />

turizm pastasından payını artırmak<br />

isteyen ülkeler: turizmin çeşitlendirilmesi<br />

ve 12 aya yayılması için ülkelerin<br />

turistik ürün bileşenlerinde cazibeçekicilik<br />

unsurunu yeterli bulmayıp<br />

kültürel öğeleri, özellikle de gastronomi<br />

kültürünü ön plana çıkarmak<br />

istemektedirler. Böylece gastronomi<br />

turizmle bütünleşerek gerek iç, gerekse<br />

dış turizmde önemini artırarak,<br />

ülke ekonomisine de artı gelir olarak<br />

katkıda bulunmaktadır. Ayrıca turistlerin<br />

destinasyon seçiminde de etkili<br />

olabilmektedir.<br />

Ülke mutfaklarını tanımaya, mutfak<br />

kültürlerini araştırmaya yönelik seyahatler<br />

günümüzde gittikçe artmaktadır.<br />

Turizm olayına katılan her turist<br />

gittiği ülkenin mutfağını merak etmektedir.<br />

Bu nedenle seyahat acentelerinin<br />

paket programları incelendiğinde,<br />

gastronominin tur programları<br />

içerisinde ağırlık oluşturduğu görülmektedir.<br />

Turizm açısından, yiyecek ve içecek<br />

kültürü olarak tanımlanabilecek olan<br />

gastronomi, gerek iç gerekse dış turizm<br />

için vazgeçilmez bir unsurdur.<br />

Mutfak ve mutfak kültürü, turistin<br />

destinasyon tercihinde en çok ilgi<br />

duyulan çekicilik unsuru olmaktadır.<br />

Bir ülkedeki bir bölgenin hatta bir<br />

yörenin özgün yemeği, özgün lezzeti<br />

turizm gastronomisi için önem<br />

taşımaktadır. Bu durum turistin tatil<br />

zevkini, keyfini arttırmada da rol oynamaktadır.<br />

Çünkü her turist gittiği<br />

ülkenin mutfağını, lezzetlerini merak<br />

eder. Gidilen ülkede orada yaşayan<br />

kişilerin neler yediğini neler içtiğini<br />

keşfetmek turistin ilgisini çeker. Günümüzde<br />

turizmde gelişen rekabet<br />

ortamı artık ülkelerin yalnızca tarihi<br />

değerlerini, ören yerlerini, denizini,<br />

güneşini, kumsalını pazarlamakla kısıtlamamakta,<br />

aynı zamanda mutfak<br />

kültürlerini de ön plana çıkarmaktadırlar.<br />

Günümüzde gastronomi, turistlerin<br />

tatil yerini seçme sebeplerinin<br />

en önemlilerinden biri haline gelmiştir.<br />

Örneğin İtalya, turizm tanıtım politikasını<br />

yaparken sadece kültürel mirasını<br />

değil aynı zamanda mutfağında<br />

yer alan “pasta” dediği makarnayı,<br />

farklı çeşitlendirmelerle hazırladıkları<br />

pizzayı da pazarlamaktadır. Toskana<br />

bölgesi şarap sayesinde dünyanın<br />

en tanınmış bölgelerinden biri haline<br />

gelmiştir. Yine Fransa’da Bordeaux,<br />

Bourgogne şaraplarıyla meşhur olan<br />

bölgelerdir. Şarap Fransa ile anılır, şaraba<br />

ait her şey Fransa ile özdeşleştirilmiştir.<br />

Ülke kendi mutfak sanatının<br />

üstünlüğünü duymak ve duyurmak<br />

istemektedir.<br />

İspanyol mutfağı dendiğinde de aklımıza<br />

“paella” gelmektedir. Valencia<br />

yöresinin bu çok meşhur yemeği neredeyse<br />

İspanyol mutfağına damgasını<br />

vurmuştur.<br />

Ayrıca günün belli saatlerinde atıştırılan<br />

“tapas” adlı meze ve kanepeleri<br />

çok bilinmektedir. Ülkemizin de diğer<br />

ülke mutfakları gibi dünya mutfağına<br />

sunabileceği birçok özgün yemeği<br />

bulunmaktadır. Yerel destinasyonlara<br />

olan ilgi, kuşkusuz lokal gastronomik<br />

değerlerin de ortaya çıkarılarak, değerlendirilmesine<br />

olanak yaratabilecektir.<br />

Ülkeler artık yöre mutfaklarıyla<br />

da tanınmaya başlamıştır. Mutfak<br />

ağırlıklı etkinlikler, fuarlar, yemek yarışmaları<br />

da bu tanıtımı tetiklemede<br />

önemli rol oynamaktadır.<br />

52 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


DESTİNASYON GELİŞİMİ<br />

Destinasyon gelişiminin sağlanmasında<br />

turizm amaçlı mutfak oluştururken<br />

tanıdıklık ve yabancılık kavramları<br />

dikkate alınmaktadır. Tanıdıklık<br />

arayan turisteler için bilindik yemekleri<br />

sağlamak, yabancılık arayan<br />

turistler için yeni ve farklı yemeklere<br />

ulaşılabilirliği sağlamak önemlidir.<br />

Destinasyonlarda tanıdık ve yabancılığı<br />

uyumlaştıran bir mutfak oluşturmak,<br />

küresel mutfağın çeşitli derecelerde<br />

yerel mutfağa etkilerinin<br />

geçirgenliği olarak hizmet etmektedir.<br />

Bazı destinasyon mutfakları geçirgen<br />

değildir. Bilindik bir çevrede<br />

ve tanıdıklık arayan turistlere hizmet<br />

etmektedir. Ancak destinasyonların<br />

birçoğu belirli bir dereceye kadar<br />

geçirgendir. Tanıdıklık ve yabancılığı<br />

uyumlaştırır. Destinasyonlarda bu tür<br />

mutfak oluşturma çabaları, tanıdıklık<br />

arayan turistlerin yerel yemeklere katılmalarını<br />

bastıran ve yerel yemekleri<br />

kendilerine kabul ettiren davranışlara<br />

hizmet eden zorlamaları ortadan kaldırmaktadır.<br />

Yerel bir mutfağın kendi ölçüsünde<br />

popüler bir etkileme aracı olması için,<br />

bu mutfağın turizm odaklı bir mutfak<br />

oluşturma çerçevesinde hazırlanması<br />

gerekmektedir. Ancak, destinasyon<br />

mutfağının değişim biçimi, tanıdıklık<br />

ve yabancılık ya da gelenek ve modernlik<br />

gibi, tek yönlü ve tek boyutlu<br />

olarak basitçe tanımlanamaz. Mutfakta<br />

da, sanatta olduğu gibi, değişim<br />

süreci çift yönlü ve çift boyutludur.<br />

Yerel yemekler turistlere uyması<br />

için farklı boyutlardan ve farklı yollardan<br />

değiştirilmektedir. Böylelikle:<br />

yabancı yemekler, turizm sayesinde,<br />

yerel mutfaklarla tanışmakta ve yerel<br />

tatlarla uyum sağlamak için değişmektedir.<br />

Yabancı ve yerel mutfaklar,<br />

tatların karışımıyla yeni yemekler<br />

veya yeni mutfaklar olarak ortaya çıkmaktadır.<br />

Bu yemek ve mutfaklar, tek<br />

bir birleşmeye indirgenemez. Bunlar<br />

tanıdıklık ve yabancılığı uzlaştıran<br />

yenilikçi ve yaratıcı unsurlar içerirler.<br />

Bu süreç yerel mutfağın güçsüzleştirilmesi<br />

anlamına gelmemektedir. Tanıdıklık<br />

ve yabancılığın uyumlaştırılması,<br />

farklı orijinlerden yaratıcı olarak<br />

hazırlanan yerel ve küresel bağ bileşkesi<br />

olarak görülebilmektedir.<br />

GASTRONOMİ TURİZMİ<br />

VE TÜRKİYE<br />

Türk mutfağı geçirdiği kültürel evreler,<br />

yaşadığı değişik coğrafyalar ve<br />

dini unsurlarla biçimlenmiş bir mutfaktır.<br />

Türk mutfağına bakıldığında,<br />

Orta Asya’dan başlayıp Avrupa’ya<br />

kadar kat ettiği yolun izleri kolayca<br />

görülmektedir. Anadolu toprakları<br />

kendine özgü kültürü ve doğasıyla<br />

kuşkusuz mutfağımıza büyük çeşitlilik<br />

ve renklilik kazandırmıştır. Bunlar,<br />

yöresel (yerel) mutfak adı altında<br />

değerlendirilmektedir. Anadolu’da<br />

çeşitli destinasyonlara özgü malzemeler<br />

ve kültürel farklılıklar, yerel<br />

mutfakların birbirinden farklı tatlara<br />

sahip olmasına neden olmuştur. Türk<br />

mutfağı, Türkiye’nin bir yemek destinasyonu<br />

olarak pazarlanmasıyla birlikte,<br />

özellikle belirtilmeye başlamıştır.<br />

Ancak; Türkiye’deki her destinasyon,<br />

zengin ve yoğun bir yerel mutfağa<br />

sahip olmasına rağmen, yerel mutfaklar<br />

belirtilmemektedir.<br />

Türkiye’yi pazarlama aracı olarak yemek,<br />

kültürel kimliği belirlemede yeterince<br />

kullanılmamaktadır. Yerel yemekler<br />

üzerine vurgu yapılsa da, yemek<br />

destinasyonlarının pazarlaması<br />

daha az dikkat çekmektedir. Yapılan<br />

bir araştırmada daha önce hazırlanmış<br />

olan Türkiye gezi rehberinde,<br />

Türk mutfağına hiç yer verilmediği<br />

belirlenmiştir. Aynı gezi rehberinin<br />

kültür ve miras bölümünde Türk kahvesi,<br />

Türk lokumu ve hamur işlerinin<br />

temel bilgileri ve fotoğrafları bulunmaktadır.<br />

Türkiye’nin farklı destinasyonlarına<br />

ilişkin tanıtım broşürleri, el<br />

kitapçıkları ve internet sayfalarında<br />

yerel ve yöresel mutfaklar hakkında<br />

yetersiz ve yüzeysel bilgiler verilmektedir.<br />

Oysa Türkiye pazarlanabilecek<br />

çok geniş bir yerel mutfağa sahiptir.<br />

Türk mutfağı için verilen bilgiler, farklı<br />

yiyecek ve içecek çeşitlerini sıralamayı<br />

içermektedir. Bu bilgiler, yerel ve<br />

küresel bağı sağlamaktan ve tanıdıklık<br />

ve yabancılığı uzlaştırmaktan çok<br />

uzaktır. Bu durum Türk mutfağına yabancı<br />

olan birisinin yemekleri tanımasını<br />

zorlaştırmaktadır.<br />

Türkiye’nin gastronomi imajı genel<br />

olarak deniz-kum-güneş (3S)ya da<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

53


Antalya Tarhanaları<br />

Antalya yöresine özgü Yelten Tarhanası, Gömbe Tarhanası, Ekşi Tarhana, Koca<br />

Tarhana ve Çerezlik Tarhana’dan oluşan “Antalya Tarhanaları” geçtiğimiz günlerde<br />

ATAV ve SlowFood tarafından düzenlenen bir etkinlikle turizmcilere tanıtıldı.<br />

alternatif olarak geniş kırsal destinasyonlarıyla<br />

tarihi ve egzotik bir ülke<br />

olma etrafında toplanmaktadır. Yemek,<br />

Türkiye’nin imajının oluşturulmasında,<br />

3S destinasyonları ve tarihi<br />

ya da arkeolojik destinasyonlara göre<br />

daha az önem taşımaktadır.<br />

Türkiye’nin turizm kampanyası yaşa,<br />

sev ve tat sloganlarından oluşmaktadır.<br />

Bu nedenle, yemek kampanyayı<br />

desteklemede önemli bir rol oynayacaktır.<br />

Her bir destinasyonun, yemek<br />

turizmine ilişkin yönetim ve pazarlama<br />

stratejilerini belirlemesi gerekmektedir.<br />

Türkiye seyahat edenlere<br />

sunmak için birçok ürüne sahiptir ve<br />

daha çok destinasyonu tanıtmaya<br />

gereksinmesi vardır. Destinasyonlarda,<br />

yemek turizmi ve yemek tüketiminden<br />

daha fazla ya da başka bir<br />

anlatımla tamamen yararlanılmalıdır.<br />

Türkiye için yerel ve küresel bağı<br />

oluşturmuş yemek turizmi, kaçırılmaması<br />

gereken bir fırsattır. (Turizm<br />

Sektörü sektörel stratejiler ve uygulamalar<br />

kitabı)<br />

Gastronomi ve mutfak kültürü alanları,<br />

dünyada olduğu gibi Türkiye’de<br />

de giderek profesyonelleşmektedir.<br />

Gastronomi, artık salt bir meslekten<br />

öte bir “sanat dalı” olarak kabul edilmektedir.<br />

Yeme ve içme uzmanları,<br />

insanlara sadece güzel tatlar değil,<br />

aynı zamanda güzel zaman ve keyifli<br />

bir yemek deneyimi de sunmaktadır.<br />

ABD, Fransa, İspanya, İtalya ve<br />

Yunanistan’da önemli bir gelir kaynağı<br />

haline gelen gastronomi turları<br />

son yıllarda Türkiye’de de bazı seyahat<br />

acenteleri tarafından düzenlenmeye<br />

başlamıştır. Türk gastronomi<br />

turizminin en az 5 milyar dolarlık potansiyel<br />

taşıdığı belirtilirken, bazı kuruluşlar<br />

Türk mutfağının geleneksel<br />

lezzetlerini turistlere açarak turizmde<br />

yeni bir gelir kalemi oluşturmaktadır.<br />

Örneğin Türk Kültür Vakfı’na bağlı<br />

Cağaloğlu’ndaki Yemek Sanatları<br />

Merkezi’nde (YESAM) özel gruplara<br />

belli zamanlarda, konusunda uzmanlaşmış<br />

aşçılar geleneksel yemek ve<br />

tatlı üretimleri sergilemektedir. 2 saatlik<br />

yemek turunda turistlere, Türk<br />

mutfağının tarihi de anlatılmaktadır.<br />

Karaköy Güllüoğlu da, düzenlediği<br />

üretim turlarıyla yabancı turistlerin<br />

gözdesi olmuştur. Nadir Güllü markası,<br />

yılda 5 bin turiste mutfağını<br />

açmaktadır. Ortalama 2,5 saat süren<br />

üretim turlarında konuklara Karaköy<br />

Güllüoğlu’nun sahibi Nadir Güllü tarafından<br />

kurumun ve baklava yapımının<br />

inceliklerine dair bilgi verilmektedir.<br />

Tesis ziyaretinde yufka açılmasından<br />

fırından çıkan baklavaya şerbetin<br />

verilmesine kadar uygulamalı olarak<br />

baklava yapımı gösterilmektedir. 30<br />

kişilik baklava turlarına dünyanın çeşitli<br />

ülkelerinden büyük talep vardır.<br />

Turlar seyahat acenteleri aracılığıyla<br />

gerçekleştirilmektedir. Gastronomi<br />

turlarına merak salanlar, dünya mutfağını<br />

tanımak isteyenler, gıda bölümü<br />

öğrencileri, turizm ve otelcilik<br />

çalışanları, turlara büyük rağbet göstermektedir.<br />

Baklava turları, Türkiye<br />

ve Türk Mutfağı’nın tanıtımına büyük<br />

katkı sağlamaktadır.<br />

KAYNAKÇA:<br />

1. http://www.jotags.org/Articles/2014_vol2_issue2/2014_vol2_issue2_article7.pdf<br />

2. http://gastronomi.nedir.com/#ixzz3ICulwTs2<br />

3. http://www.neu.edu.tr/node/5551<br />

4. T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Turizm Stratejisi<br />

5. http://www.dunya.com/turkiye-gastronomi-turizminde-ataga-kalkti-185037h.htm<br />

54 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


9. Dünya Odalar Kongresi Torino’da yapıldı<br />

Dünya genelinde 12 bin ticaret ve sanayi odasının üst örgütü<br />

olan Dünya Odalar Federasyonu’nun (WCF) ana<br />

buluşması olarak düzenlenen Dünya Odalar Kongresi’nin<br />

dokuzuncusu 10-12 Haziran tarihleri arasında İtalya’nın Torino<br />

kentinde düzenlendi.<br />

Yaklaşık 110 ülkeden binlerce oda ve girişimciyi bir araya<br />

getiren Kongre’de Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nı Yönetim<br />

Kurulu Başkan Yardımcısı Yusuf Hacısüleyman ve<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Kızılsavaş temsil etti. Üç gün<br />

süren Kongre’de küresel ve bölgesel ekonomik sorunlar<br />

tartışılırken Oda hizmetlerinde iyi uygulama örnekleri de<br />

tanıtıldı.<br />

ATSO Başkan Yardımcısı Yusuf Hacısüleyman ve Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Kızılsavaş Kongre kapsamında kongrede<br />

bulunan ticaret ve sanayi odaları temsilcileriyle görüşerek<br />

fikir alış verişinde bulundu. Hacısüleyman ve Kızılsavaş<br />

ayrıca Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat<br />

Hisarcıklıoğlu’nun Türkiye’nin G20 ve B20 öncelikleri ile<br />

Türkiye ekonomisini anlattığı oturuma da katıldı. Hisarcıklıoğlu<br />

konuşmasında büyümeyi sürdürebilmenin tek yolu<br />

olarak KOBİ’leri gösterirken, dünyadaki tüm oda başkanlarını<br />

bu konuda harekete geçmeye çağırdı.​Ayrıca 2008<br />

krizinden bu yana yapılan reformlarda KOBİ’lerin kaybeden<br />

taraf olduğunu vurgulayarak, bu yıl Türkiye’nin G20<br />

dönem başkanlığında bunu tersine çevirmek istediklerini<br />

söyledi.<br />

Kongre’nin son gününde ise ödül töreni yapıldı. 39 ülkeden<br />

79 Oda’nın çeşitli projelerle katıldığı Dünya Odalararası<br />

Proje Yarışması’nda ülkemizden Kocaeli Sanayi<br />

Odası “Bizimköy - Engellilere İş Gücü Yaratma Sosyal<br />

Projesi” ile “En İyi İş Yaratma & İş Geliştirme Projesi”<br />

dalında birinci oldu.<br />

Üstün Zekalı ve Yetenekli Çocuklar Eğitiminde<br />

Farkındalık Zirvesi yapıldı<br />

Milli Eğitim Bakanlığı Antalya Bilim<br />

ve Sanat Merkezi ile Uluslararası Yetenekli<br />

Çocuklar Eğitim Programları<br />

Derneği işbirliğinde, TOBB Antalya<br />

Kadın Girişimciler Kurulu’nun destekleri<br />

ile düzenlenen “Üstün Zekalı ve<br />

Yetenekli Çocuklar Eğitiminde Farkındalık<br />

Zirvesi”, Antalya Ticaret ve<br />

Sanayi Odası ev sahipliğinde yapıldı.<br />

ATSO Atatürk Kültür Merkezi’nde<br />

düzenlenen ve iki gün süren zirvede,<br />

Türkiye’de üstün zekalı ve yetenekli<br />

çocukların eğitimi alanında çalışmalar<br />

yürüten akademisyenler ile yetenekli<br />

çocuklar ve aileleri katıldı.<br />

Üniversitelerden öğretim görevlilerinin<br />

konuşmacı olarak katıldığı<br />

zirvede; üstün zekalı ve yetenekli<br />

öğrencilerde etkili iletişim becerileri,<br />

çocukların psikolojik ve kişilik<br />

özellikleri, üstün zekalı ve yetenekli<br />

çocukların yasal hakları, eğitim politikası<br />

ve müfredat farklılaştırma konularında<br />

ailelere bilgiler verildi.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

55


n o s t a l j i<br />

Korkuteli yaz aylarında,<br />

Antalya’nın bir mahallesi gibi<br />

Hüseyin Çimrin<br />

Kent Tarihçisi<br />

Birçok Antalyalının<br />

Yaylaya Göç geleneği<br />

hala sürüyor.<br />

Yaz aylarında<br />

Korkuteli’nin nüfusu<br />

Korkuteli<br />

yaylacılarla birkaç<br />

katına çıkıyor.<br />

Güzelim gidelim seninle<br />

Korkuteli’ne,<br />

Doyum olmaz serin yeline,<br />

Herkes sararken yarin beline,<br />

Biz saralım Elmalıbeli’ne.<br />

Antalya’da yaşayan birçok<br />

kişi, yaz sıcakları başladı mı,<br />

en yakın yayla olan Korkuteli’ne göçüyor.<br />

Hatta Antalya’da işyeri olanlar,<br />

bir saati bulmayan bir yolculukla<br />

akşam gidip, serin havada temiz bir<br />

uyku çektikten sonra, ertesi günü<br />

işinin başına dönüyor. Eskiden öyle<br />

miydi? Korkuteli’ne iki günde ancak<br />

ulaşılırdı. Gelin şimdi hep birlikte eski<br />

Korkuteli’ne göçü bir kez daha hatıralarda<br />

yaşayalım:<br />

Daha 1960’lı yıllara kadar, Antalya’da<br />

mayıs ayı gelip sıcaklar bastırdı mı,<br />

hep bir olur, çoluk çocuk, geliri iyi<br />

olan Antalyalılar yaylalara göçerdi.<br />

Eylül ayına kadar orada kalırlar, kentte<br />

ise memur, esnaf ve satıcılardan<br />

başka pek insan olmazdı. Bazı esnaf<br />

ise ailelerini gönderirdi. Kendileri işlerinde<br />

kalırlardı. O zamanlar klima<br />

olmadığı için sıcaklar daha çok hissedilirdi.<br />

Antalya halkının ileri gelenleri genellikle<br />

Korkuteli’ne (eski adı Istanaz)<br />

göçerdi. Bugün bir saatten daha bir<br />

zamanda ulaşılan Korkuteli, o zamanlar<br />

atla 12, deve ile 18 saat uzaklıkta<br />

idi.<br />

Atlarla, develerle, katırlarla, arabalarla<br />

yapılan bu göçlerde; gidişte heybeler,<br />

çuvallar, sandıklar tamtakır olurmuş.<br />

Ekim ayı sonlarında dönüşe başlanır,<br />

dönüşte bütün heybeler sandıklar<br />

ağzına kadar yiyecekle dolu olurmuş.<br />

Şimdi sizlere 1930’lu yıllarda ve önceleri<br />

yaz aylarında Korkuteli’ne yapılan<br />

böyle bir göçü Süleyman Fikri<br />

Erten’in yazdıkları ile de birleştirerek<br />

anlatalım:<br />

GÖÇ HAZIRLIĞI<br />

Önce göç için gerekli olan sayıda<br />

devenin cuma sabahı Antalya’da olacak<br />

şekilde gelmesi gerekti. Develer<br />

kent içinde “Develik” denilen meydanda<br />

en az iki gün güdülürdü. O<br />

hafta göçecek olan aile, her devenin<br />

Korkuteli’ne kadar olan kira ücretini<br />

pazarlıkla belirlerdi. Göç etmek,<br />

aile için birkaç gün süren telaş ve<br />

yorgunluk demekti. Cumartesi günü<br />

göçecek olan kentin ileri gelenleri<br />

ve esnaf, akrabalarını, dostlarını şerit<br />

tutmaya davet ederlerdi. Bu arada<br />

deve sahipleri, yardımcılarını da yanlarına<br />

alarak göçtürecek oldukları eve<br />

gelirler, eşyayı bir devenin götürebileceği<br />

büyüklükte bohçalara bağlayarak<br />

şerit yaparlardı.<br />

Şerit dedikleri yükler kıldan yapılmış<br />

çuvallara sarılır, kap kacak hayıt ağacından<br />

yapılmış olan küfelere düzgün<br />

bir şekilde yerleştirilirdi. Servi tahtalarından<br />

yapılmış ve çocuklu bir kadının<br />

rahatça oturabileceği genişlikteki<br />

“mayfa”lar da, kış ayları boyunca depolandıkları<br />

yerden çıkarılırdı.<br />

“Mayfa” nedir? Deveye sarılmış iki<br />

sandık. Çömdürürler deveyi, sandıkları<br />

deveye sararlar. O sandık içerisine<br />

bir tarafa evin hanımını, diğerine de<br />

küçük çocukları otururlar ve deveyi<br />

56 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


Korkuteli yaylasına göç hazırlığı. (1920)<br />

kaldırırlar. Develerin bağırışları, atların kişnemeleri, çocukların<br />

ve hamalların koşuşmaları, evdeki telaşı gösterirdi.<br />

Göç kalkıncaya kadar gerek hizmet ve yardım edenlerin,<br />

gerekse hayvanların beslenme gereksinimleri ev sahibi tarafından<br />

karşılanırdı. Evdeki bu hareketlilik, pazar günü öğleye<br />

kadar devam ederdi. Artık her şey hazırlanmıştır. Yükler<br />

develere sarılmaya başlanır. Eş-dostun, hısım-akrabanın katıldığı<br />

bu şerit bağlama günlerinde, göçen ailenin ekonomik<br />

durumuna göre, iki sofradan aşağı olmamak üzere, on sofraya<br />

kadar ziyafet verilirdi.<br />

KÖSLER ÇALINIRDI<br />

Kafilenin hareket edeceği gün erkenden kösler çalınmaya<br />

başlayınca, komşuları o gün göç edileceğini anlarlardı.<br />

En önde gidecek ve “pişdar “ adı verilen en güçlü ve gösterişli<br />

devenin eyerinin altına, her tarafı çeşit renkli boncuklardan<br />

işlenmiş “haşa” denilen kalın bir örtü, ayaklarına çaprazlama<br />

birçok ziller bağlanırdı. Eyerin üstüne kıymetli kilim<br />

ve seccadeler katlanmış bir şekilde atılır, bunların üzerine de<br />

kösçü kurulurdu.<br />

İkinci süslü deveye de evin hanımının ve çok küçük yaştaki<br />

çocuklarının oturacağı mayfa yerleştirilirdi. Üçüncü deveye<br />

göçte bulunan insanları Korkuteli’ne kadar besleyecek miktarda<br />

pişmiş yemekler yükletilirdi.<br />

Dört ve beşinci develere de şerit denilen yatak, yorgan, diğer<br />

bohçalar; erzak ve daha sonra kap kacak taşıyan küfeler<br />

konurdu. Bunlar içinde yüklere asılmış dışı kireçle badana<br />

edilmiş çamaşır kazanı, sacayağı, ağaçtan yapılmış “senek”<br />

denilen su kabı, güğüm, yufka ekmeği pişirmeye yarayan senit,<br />

yine ağaçtan yapılmış deve leğeni ve tahta beşik, yaylaya<br />

evden nelerin götürüldüğünü göstermesi yönünden çok<br />

ilginçti. Ayrıca sıcak günlerde develer ve kafiledekilere soğuk<br />

içecek yapmak için kar bulundurulur, ara sıra develerin<br />

ağzına birer parça kar atılırdı.<br />

Bu, birbirine bağlı deve kafilesinin önünde yer alan merkebe<br />

de seyrek örülmüş bir sepet içinde tavuk, horoz yükletilmiş<br />

olurdu. Artık göç kervanı hazırdır. Beyaz çarşaflarla sarılı<br />

mayfalara çoluklu-çocuksuz ailenin bayanları biner. Üstlerine<br />

kıymetli, pek uzun bir kilim sarkıtılır.<br />

Kafilenin çevresinde devecilerden başka beyin kahyası,<br />

adamları, hizmetçileri ve silahlı beş-on muhafızı bulunurdu.<br />

Kafile hareket eder etmez silah atılmaya başlanır. Önde giden<br />

çiçekli deve üzerindeki kösçü kentten çıkıncaya kadar<br />

kös çalar. Göç kafilesinin beyi ve yetişkin oğulları da atlarına<br />

binerek biraz da gurur dolu bakışlarla hareket ederler. Kafile<br />

kentin işlek caddelerinden geçerken, bütün kent halkı da<br />

kafileyi seyretmek için Şarampol yolunun iki yanına akın akın<br />

dizilirlerdi.<br />

Böyle bir disiplin içinde yola çıkan göç kafilesi üç günde<br />

Korkuteli’ne varırdı.<br />

Kentten kalkan kafileler o gün ilk etap olarak üç-dört saat<br />

uzaklıktaki bugünkü Düzlerçamı yakınındaki Uzunkuyu ve<br />

Yenice Kahvesi’ne kadar giderdi.<br />

YENİCE UĞRAK YERİ<br />

Yenice Kahvesi: Burası atlı arabalarla Korkuteli-Antalya arasında<br />

sefer yapıp, yük taşıyan araçların da uğrak yeri idi. Yıllarca<br />

burayı çalıştıran Osman Ağa, ailesi ile birlikte çınarların<br />

altında, yüksekçe bir yerdeki köşkünde (ahşap kamelya) gür<br />

sulu yalakların yanında yolcuları ağırlardı.<br />

Burada yükler iner, develer gezdirilir, sofralar kurulur, neşeyle<br />

çamlar dibinde yemekler yenirdi. Fakat kafile burada<br />

çok durmaz, gece serinliğinden yararlanmak için erkenden<br />

kalkar,<br />

Barutlu Mevkii’ne tırmandıktan sonra “kızın tokuç attığı” yerde<br />

bir kısa mola verdikten sonra, sabaha kadar yavaş yavaş<br />

yoluna devam ederdi. Bu arada yol üzerindeki kahvelerde<br />

kös çalınır, beyler kahvelerini içer, çubuklarını tüttürürlerdi.<br />

İkinci konak yeri, İncirci’de ve Çamlardibi’nde idi. Burasının<br />

manzarası pek güzeldir. Göklere doğru uzanmış yeşil çamlar<br />

ve bunların reçine kokuları, çeşit çeşit dağ çiçekleri arasında<br />

neşeli saatler geçirilirdi. Davarlar kesilir, yemekler yenir,<br />

çeşit çeşit oyunlar oynanırdı. Burada akşama kadar kalınır,<br />

güneşin batması ile tekrar yola devam edilirdi. Bu gece de<br />

sabaha kadar yürüdükten sonra ertesi günü öğleden sonra<br />

Korkuteli’ne varılırdı. Kafile, Korkuteli’ne üç-dört saat uzaklıkta,<br />

dostları tarafından davar, yoğurt ve meyve sepetleri ile<br />

karşılanırdı.<br />

Herkes kendi evine iner ve ekim ayına kadar kalınırdı. Aile<br />

bu aya kadar kış erzakını hazırlar ve tekrar dönüş göçü<br />

için hazırlıklar başlardı. Dönüş aynı yoldan olur, iki günde<br />

Antalya’ya inilirdi.<br />

Bir zamanlar develerle birkaç günde ulaşılan Korkuteli, bugün<br />

artık Antalya’ya bir saatlik uzaklıkta. Şimdi Antalyalıların<br />

büyük bir çoğunluğu da orada yazlarını geçiriyor.<br />

Korkuteli posta ve yolcu arabası (1937)<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

57


TOBB - ATSO TIR Eğitim<br />

Semineri yapıldı<br />

LOJİSTİK • ATSO Ticari Belgelendirme Müdürlüğü<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Erol<br />

Erkan, hem sürücü ve araç, hem de mal güvenliği açısından<br />

ülkemizde modern “TIRPARK” alanlarına ihtiyaç olduğunu<br />

söyledi.<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />

tarafından düzenlenen “TIR Eğitim<br />

Semineri”nde, TOBB’dan Uzman<br />

Can Özkaymak ve Uzman Yardımcısı<br />

Yaşar Çakmak tarafından “e-Tır<br />

Projesi, Sayısal Takograf ve Ata Karnesi”<br />

ile TOBB’un taşımacılık sektörüne<br />

yönelik çalışmaları ve projeleri<br />

hakkında Antalya’daki TIR firmalarına<br />

bilgiler verildi.<br />

Seminerde; 2014 yılı sonu itibariyle<br />

Türk karayolu taşımacılık sektöründe;<br />

2 bin 500 (uluslararası taşıma<br />

yapan) firma, 60 bin araç ile 1 milyon<br />

250 bin ihraç, 430 bin ithal taşıma<br />

gerçekleştirildiği belirtildi.<br />

Gümrük kapılarının<br />

modernizasyonu<br />

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği<br />

(TOBB) tarafından Gümrük kapılarının<br />

modernizasyonu çalışmalarının<br />

sürdürüldüğü, “BALO-Büyük Anadolu<br />

Lojistik Organizasyon A.Ş.” ile<br />

başlayan tren yolu yük taşımacılığı<br />

ile ihracatın arttırılmasının amaçlandığı<br />

ifade edildi.<br />

TOBB’un “e-TIR” projesinin en kısa<br />

sürede hayata geçirilmesi ile firmaların<br />

artık elektronik ortamda karne<br />

kullanmasının yolunun açılacağı,<br />

böylelikle hem zaman hem de maddi<br />

anlamda önemli kazanımların<br />

olacağı bildirildi.<br />

Rusya ile TIR sisteminde<br />

yaşanan sorun çözülüyor<br />

TIR sisteminde taraf 58 ülkenin bulunduğu,<br />

Çin’in de sisteme taraf<br />

ülke olmasına yönelik Bakanlıklar<br />

58 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


seviyesinde ciddi çalışmalar yapıldığı<br />

ve bu ülkenin de TIR sistemine<br />

girmesinin beklenildiği ifade edilirken,<br />

Rusya ile TIR sisteminde yaşanan<br />

sorunun çözümü konusunda<br />

sonuca yaklaşıldığı ve yakında yeniden<br />

“TIR karnesi ile taşıma” yapılabileceği<br />

kaydedildi.<br />

Dünya Gümrük Örgütü tarafından<br />

eşyaların risk değerlendirmelerinin<br />

önceden yapılabilmesi amacıyla<br />

tavsiyeler getirildiği, bu kapsamda<br />

AB ülkeleri tarafından 2009 yılında<br />

Elektronik ön beyan, 2011 yılında da<br />

IRU TIR EPD adı verilen elektronik<br />

giriş- çıkış özet beyan verilmesi uygulamasına<br />

başlandığı bilgisi verildi.<br />

Söz konusu uygulama nedeniyle taşıma<br />

sektörüne getirilecek maliyetlerin<br />

minimuma indirilmesi amacıyla<br />

IRU tarafından geliştirilen TIREPD<br />

uygulamasının ücretsiz olarak taşımacıların<br />

hizmetine sunulduğu da<br />

belirtildi.<br />

“CMR Taahhütnamesi”<br />

ve “Teminat İndirimi”<br />

Toplantıda TOBB’un yeni uygulamalardan<br />

olan “CMR Taahhütnamesi”<br />

ve “Teminat İndirimi” hakkında<br />

firmalara bilgi verildi. CMR Taahhütnamesi<br />

ile firmalar kullandıkları<br />

karneleri iade ederken, artık her bir<br />

karne ekine CMR koymak zorunda<br />

kalmayacakları, Teminat İndirimiyle<br />

de halen TOBB’da mevcut teminatlarını<br />

“belirli koşulları sağlayan” TIR<br />

firmalarının 5 bin ABD Doları nakit<br />

ya da 10 bin ABD Doları teminat<br />

mektuplarıyla revize edebileceği<br />

bildirildi.<br />

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme<br />

Bakanlığı’nın TOBB’u yetkilendirmesi<br />

ile; TOBB UND Lojistik Yatırım<br />

A.Ş. işbirliğinde, SRC 5 Eğiticileri<br />

Eğitimi gerçekleştirildiği ve bugüne<br />

kadar 130 eğitimin tamamlandığı<br />

ifade edildi.<br />

Uluslararası Karayolu Taşımacılığı<br />

Yapan Taşıtlarda Çalışan Personelin<br />

Çalışmalarına İlişkin Avrupa Anlaşması<br />

(AETR) kapsamında, taşımalarda<br />

kullanılan araçlar için gereken,<br />

sürücü, servis ve şirket kartlarının<br />

basımı ve dağıtımını Ulaştırma Denizcilik<br />

ve Haberleşme Bakanlığı<br />

adına 57 Oda ile gerçekleştirildiği<br />

kaydedildi.<br />

Sürüş ve dinlenme<br />

süreleri<br />

Toplantıda “Sayısal Takograf” uygulaması<br />

ile sürüş ve dinlenme süreleri<br />

hakkında da bilgi verildi. Bu konuda<br />

söz alan ATSO Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Erol Erkan tarafından, şoförlerin<br />

sürüş süreleri sonunda yapacağı<br />

dinlenme sürelerinde, aracın bulunduğu<br />

alanda hem şoförün hem de<br />

araç ile taşınan eşyanın güvenliği ve<br />

uygun koşulların yer aldığı modern<br />

park alanlarının bulunmamasının<br />

yarattığı olumsuzluklara değindi.<br />

Erol Erkan, Türkiye’de bir an önce<br />

modern ve güvenli “TIRPARK” alanlarına<br />

ihtiyaç olduğunu vurguladı.<br />

Konunun TOBB tarafından değerlendirilmesi<br />

üzerinde görüş alış verişinde<br />

bulunuldu.<br />

Türkiye’ye uygulanan<br />

kotalar yetersiz<br />

Toplantıda ayrıca geçiş belgeleri<br />

konusunda Türkiye’ye diğer ülkeler<br />

tarafından tahsis edilen kotaların<br />

yetersizliği, bunun nedenleri ile<br />

sonuçları üzerinde bilgi verildi. Firma<br />

yetkilileri ise yaşadıkları sorunları<br />

dile getirdi. Her ne kadar geçiş<br />

belgeleri ile Karayolu Taşımacılığını<br />

korumak amaçlansa da, perde arkasında<br />

ülkelerin kendi amaçları doğrultusunda<br />

politikalar yürüttüklerine<br />

ve ülkelerin kendi taşıma firmalarını<br />

korumak, ticaretini geliştirmek gibi<br />

nedenlerle kota uyguladığına dikkat<br />

çekildi. Türkiye’nin ihracatta son yıllarda<br />

yüksek performans gösterdiği<br />

belirtilirken, kota uygulamalarının<br />

Türkiye’nin daha çok ihracat yapmasını<br />

engellediği vurgulandı.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

59


ATSO’dan “SAYISAL (Dijital)<br />

TAKOGRAF” hizmeti<br />

SAYISAL (Dijital) TAKOGRAF • ATSO Ticari Belgelendirme Müdürlüğü<br />

Sayısal (Dijital) Takograf hizmeti, Ulaştırma, Denizcilik ve<br />

Haberleşme Bakanlığı’nın denetimi altında, Türkiye Odalar ve<br />

Borsalar Birliği’ne verilmiştir. Bu hizmet, aralarında Odamızın<br />

da olduğu TOBB’dan yetki alan 50 Ticaret/ Ticaret ve Sanayi<br />

Odaları tarafından verilmektedir.<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası,<br />

2010 yılı Haziran ayında hizmet<br />

vermeye başladığı TIR işlemlerinin<br />

yanında, bu sektörü yakından ilgilendiren<br />

Sayısal ya da Dijital Takograf<br />

kartı hizmetine TOBB’dan aldığı<br />

yetkiye istinaden 2010 yılı Eylül ayı<br />

sonunda başlamıştır.<br />

Sayısal – Dijital Takograf hizmeti,<br />

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme<br />

Bakanlığı’nın denetimi altında, Türkiye<br />

Odalar ve Borsalar Birliği’ne verilmiştir.<br />

Bu hizmet, aralarında Odamızın<br />

da olduğu TOBB’dan yetki alan<br />

50 Ticaret/Ticaret ve Sanayi Odaları<br />

tarafından verilmektedir.<br />

Ülkemizin de taraf olduğu “Uluslararası<br />

Karayolu Taşımacılığı Yapan<br />

Taşıtlarda Çalışan Personelin Çalışmalarına<br />

İlişkin Avrupa Anlaşması<br />

(AETR)” hükümleri ve Avrupa Birliği<br />

(AB) uyum süreci çerçevesinde,<br />

araçların ve sürücülerinin belli çalışma<br />

sürelerinin detaylarını otomatik<br />

olarak gösteren ve kaydeden dijital<br />

takograf kartı uygulamasıyla karayolu<br />

güvenliğinin artırılması amaçlanmaktadır.<br />

Takograf cihazı aşağıdaki bilgileri<br />

kayıt eder;<br />

• Aracın kat ettiği mesafe<br />

• Aracın hızı<br />

• Sürüş zamanı<br />

• Diğer çalışma veya hazır bulunma<br />

süreleri<br />

• Çalışma aralarını ve günlük<br />

dinlenme süreleri<br />

Sayısal Takograf zorunluluğu, Uluslararası<br />

Karayolu Taşımacılığı Yapan<br />

Araçlarda Kullanılan Takograf Cihazları<br />

Hakkında Yönetmelik gereği, yük<br />

taşımada kullanılan ve azami ağırlığı,<br />

römork veya yarı römork dâhil 3,5<br />

tonu geçen araçlar ile yolcu taşımada<br />

kullanılan ve sürücü dahil dokuz<br />

(9) kişiden fazla taşımaya elverişli<br />

araçlardan –yine yönetmelikte belirtilenler<br />

hariç olmak üzere- karayoluyla<br />

uluslararası yolcu veya yük<br />

taşımak için kullanılan araçları kapsar.<br />

Bunun yanında, Yurt içinde taşımacılık<br />

yapan ve takograf cihazı kullanması<br />

zorunlu olan araçlardan; ilk<br />

defa tescil edilerek trafiğe çıkarılacak<br />

olanlar ile 1996 model ve sonrası<br />

olup, ilk defa takograf cihazı takılacak<br />

araçlarda dijital takograf cihazının<br />

kullanılması zorunludur.<br />

Takoğraf cihazlarında kullanılmak<br />

üzere 3 tip Sayısal Takoğraf kartı verilmektedir.<br />

Bunlar, Sürücü, Servis ve<br />

Şirket kartlarıdır. Her kartın bir geçerlilik<br />

süresi vardır. Sürücü ve şirket<br />

kartları 5 yıl, servis kartları ise 1 yıl<br />

geçerlidir.<br />

Odamız yetkilendirildiği 2010 yılından<br />

bu yana 7 bine yakın kart başvurusu<br />

almıştır. Bunun 6.700’ü sürücü<br />

kartı olup, kalanı da servis ve şirket<br />

kartından oluşmaktadır. Bölge itibariyle<br />

sadece Antalya ilçeleri ve yakın<br />

komşu illerinin yanında, Denizli ve<br />

Muğla’dan da başvuru için Odamızı<br />

tercih edenler bulunmaktadır.<br />

Sürücü kartı başvurusu şahsen, şirket<br />

ve servis kartı müracaatı ise firmanın<br />

yetkili kişilerince yapılır. Kartların<br />

teslimatı, başvuruda bulunulan<br />

Odadan ve yine kart sahibi ya da sisteme<br />

kaydettiği kişiye imza karşılığı<br />

gerçekleştirilir.<br />

En çok verilen sürücü kartlarının<br />

başvuruları şu şekilde yapılmaktadır;<br />

60 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


SÜRÜCÜ KARTI BAŞVURU ADIMLARI<br />

ÖN BAŞVURUDA ODAYA GELMEDEN İZLENECEK ADIMLAR<br />

1) Birinci adımda, Sürücü Kartı alacak kişi Odaya gelmeden<br />

önce, https://staum.tobb.org.tr web adresinden<br />

kart başvurusunda bulunur,<br />

(Bu adımda sürücü kartları Odadan imza karşılığı teslim<br />

edileceğinden, sisteme kartı sizin dışında teslim alacak bir<br />

kişinin adı ve soyadını mutlaka yazmanız önerilir.)<br />

4) Üçüncü adımdan sonra bu aşamada sistem, başvuru<br />

sahibine bankaya ödemede bulunması için 15 haneli bir<br />

ödeme numarası verir. Başvuru sahibi, bu ödeme numarasının<br />

çıktısını alır, (yazıcıdan çıktının alınamaması halinde<br />

ödeme numarası not edilir.)<br />

5) Beşinci ve son adımda, dördüncü adımda alınan ödeme<br />

numarası ile herhangi bir Vakıfbank şubesine sürücü kartının<br />

ödemesi yapılır.<br />

ÖN BAŞVURU SONRASI ODAYA<br />

GELİRKEN İZLENECEK ADIMLAR<br />

2) İkinci adımda, birinci adımın devamı olarak kart tipi<br />

“Sürücü Kartı” ve başvuru tipi “Yeni Başvuru” seçilir,<br />

1) “Şahsen” müracaat edilir,<br />

2) Sürücü Belgesi ve Nüfus Cüzdanın Aslı ve 1 adet<br />

fotokopileri,<br />

3) Bir (1) adet Biyometrik fotoğraf, (3,5cm*4,5 cm<br />

ebatında, cepheden çekilmeli ve arka zemin çok açık<br />

renk ya da beyaz olmalı, güneş gözlüklü ve gözlük<br />

camında parlama olmamalı)<br />

4) Bankaya yapılan ödemenin dekontu.<br />

3) Üçüncü adımda, ikinci adımdan sonra gelen ekrana,<br />

sürücü kartına başvuranın “Nüfus ve Sürücü Belgesi-<br />

Ehliyet” bilgileri “eksiksiz ve doğru” bir biçimde girilir,<br />

Çağrı Merkezi 444 9 559<br />

STAUM Sayısal Takoğraf Araştırma ve<br />

Uygulama Merkezi<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

61


Sosyal Güvenlik Kurumu’nda Teşvik<br />

Uygulamaları<br />

Selim EROL • Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü<br />

Sosyal Güvenlik Kurumu prim teşviklerinin asıl amacı,<br />

işverenler üzerindeki prim yükünü hafifleterek, yatırımların<br />

devamını sağlamak ve istihdama katkı koymaktır.<br />

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından<br />

uygulanan prim teşviklerinin asıl amacı,<br />

işverenler üzerindeki prim yükünün<br />

hafifletilmesi ile yatırımlarına devam<br />

etmelerini sağlayarak istihdam artışını<br />

desteklemektir. Bu yönde uygulanmakta<br />

olan birçok prim teşviki<br />

bulunmakla beraber işverenlerimiz<br />

tarafından en çok faydalanılan, 5510<br />

sayılı Kanunun 81. maddesi gereğince<br />

uygulanan malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları<br />

primine beş puanlık indirimin<br />

uygulandığı teşvik modelidir.<br />

• 5510 sayılı kanunun 81inci<br />

maddesi gereğince uygulanan<br />

malullük, yaşlılık ve ölüm<br />

sigortaları prim oranı işveren<br />

hissesinden beş puanlık indirim<br />

sağlayan teşvik uygulaması:<br />

01.10.2008 tarihinde uygulanmaya<br />

başlayan bu teşvikin sonlanma süresi<br />

bulunmamaktadır. İşveren tarafından<br />

ödenmekte olan prim oranının 5 puanı<br />

Hazine tarafından karşılanmaktadır.<br />

İşverenin işsizlik sigortası hariç sigorta<br />

prim yükünün %34,5 olduğu dikkate<br />

alındığında, işverenin toplam sigorta<br />

prim yükünde % 14,5’lik azalma sağlanmaktadır.<br />

Diğer bir söyleyişle aylık<br />

100.000 TL sigorta primi ödeyen<br />

bir işveren bu teşvikten yararlanarak<br />

85.500 TL ödemektedir. Teşvikten<br />

Yararlanmak için aylık prim ve hizmet<br />

belgesinin süresi içinde Kuruma verilmesi,<br />

Sigorta primlerinin sigortalı hissesine<br />

isabet eden kısmı ile Hazinece<br />

karşılanmayan işveren hissesine isabet<br />

eden kısmın tamamının ödenmesi,<br />

Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari<br />

para cezası ve bunlara ilişkin gecikme<br />

zammı ve gecikme cezası borcu bulunmaması<br />

gerekmektedir.<br />

Ar-ge faaliyetleri ve bölgesel yatırımların<br />

desteklenmesi, engellilerin, gençlerin<br />

ve kadınların istihdamının arttırılması<br />

amacı ile uygulamada olan diğer<br />

teşvik uygulamaları şunlardır;<br />

• 5746 Sayılı Kanun gereğince<br />

uygulanan araştırma ve<br />

geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerinde<br />

sigorta prim desteği:<br />

01.04.2008 tarihinde başlayan bu<br />

destekten 31.12.2023 tarihine kadar<br />

yararlanılabilecektir. 5746 sayılı Kanun<br />

kapsamına giren sigortalıların,<br />

sigorta primi işveren hissesinin yarısı<br />

Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak<br />

ödenekten karşılanmaktadır. Sigorta<br />

prim desteğinden kapsamına giren<br />

62 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


her bir sigortalı için en fazla beş yıl<br />

süreyle yararlanılması mümkün bulunmaktadır.<br />

• 4857 Sayılı İş Kanununun<br />

30 uncu maddesi gereğince<br />

uygulanmakta olan engelli<br />

sigortalı istihdamında işveren<br />

hissesi sigorta prim desteği:<br />

01.07.2008 tarihinde başlayan sürekli<br />

teşvik uygulamasıdır. 50 veya daha<br />

fazla işçi çalıştıran özel sektör işyerleri<br />

zorunlu olarak çalıştırılan her bir engelli<br />

sigortalı için prime esas kazanç<br />

alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta<br />

primine ait işveren hissesinin tamamı<br />

(%100’ü) teşvik kapsamında olup Hazinece<br />

karşılanmaktadır. 50 kişinin altında<br />

işçi çalıştıran işyerleri de bu teşvikten<br />

yararlanabilirler.<br />

• 4447 Sayılı Kanunun geçici<br />

10 uncu maddesi gereğince<br />

uygulanan sigorta primi işveren<br />

hissesi desteği:<br />

01.03.2011 tarihinde uygulanmaya başlamış<br />

olup 31.12.<strong>2015</strong> tarihinde uygulama<br />

sona erecektir. 18 yaşından büyük<br />

29 yaşından küçük erkek ve 29 yaşından<br />

büyük erkek sigortalılar ile 18 yaşından<br />

büyük kadın sigortalıların mesleki<br />

yeterlilik durumu ve sahip oldukları<br />

diğer niteliklere göre 6 ay ila 48<br />

ay arasında değişen süreler boyunca<br />

teşvikten yararlanılmaktadır.<br />

• Yatırımlarda devlet yardımları<br />

hakkında kararda öngörülen<br />

sigorta primi işveren hissesi<br />

desteği:<br />

15.06.2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı<br />

Bakanlar Kurulu Kararı ile Yatırımlarda<br />

Devlet Yardımları Hakkında Karar ile<br />

01.01.2012 tarihinden sonraki yatırımlar<br />

için uygulanmaktadır. Antalya birinci<br />

bölgede yer almakta olup 31.12.2013<br />

tarihine kadar başlanılan yatırımlardan<br />

yararlanmakta ve yararlanma süresi<br />

de 2 yıl olmaktadır. Yatırım Organize<br />

sanayi bölgesine yapılmış ise yararlanma<br />

süresi 3 yıla çıkmaktadır.<br />

• İşsizlik ödeneği alan kişilerin<br />

işe alınması ile sağlanan sigorta<br />

primi işveren hissesi desteği:<br />

01.10.2009 tarihinde başlayıp sonlanma<br />

süresi bulunmamaktadır. Bu kapsamdaki<br />

kişiler işsizlik ödeneği almaya<br />

hak kazanan kişilerdir. Prime esas<br />

kazanç alt sınırı üzerinden tahakkuk<br />

eden işçi ve işveren sigorta primlerinin<br />

tamamı ile kısa vadeli sigorta<br />

prim tutarlarının %1’i İşsizlik Sigortası<br />

Fonu’ndan karşılanacaktır. Buna göre,<br />

kısa vadeli sigorta kolları prim tutarının<br />

%1’i, diğer prim oranlarının da tamamı<br />

teşvik kapsamındadır.<br />

• 5225 Sayılı Kanun Uyarınca<br />

Sigorta Primi İşveren Hissesi<br />

Desteği;<br />

“Kültür Yatırım Belgesi” almış olan<br />

işyerlerinde fiilen çalışan sigortalıların<br />

prime esas kazançları üzerinden<br />

hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin<br />

üç yılı aşmamak üzere %50’si<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesine<br />

konulan ödenekten karşılanmaktadır.<br />

Teşvikler yukarıda anlatıldığı gibi bazılarından<br />

tüm işverenlerimiz bazılarından<br />

da özellik arz eden işleri yapan ya<br />

da özellik arz eden sigortalıları çalıştıran<br />

işverenlerimizin yararlanmasına<br />

yönelik olarak uygulamaya konulmuştur.<br />

Teşviklerde ortak nokta aylık prim<br />

ve hizmet belgelerinin yasal süresinde<br />

Kuruma intikal ettirilmesi ve tahakkuk<br />

eden prim borcunun yasal süresi içinde<br />

ödenmesidir. Bir başka önemli nokta<br />

da kayıt dışı istihdamla mücadeledeki<br />

katkısıdır. Kayıt dışı işçi çalıştırdığı<br />

tespit edilen işverenlerimiz bir yıl süre<br />

ile teşviklerden yararlanamamaktadır.<br />

Bu nedenle işverenlerimiz çalıştırdıkları<br />

elemanların sigortalarının başlangıcına<br />

ve düzenli olarak ödenmesi<br />

hususunda daha dikkatli davranmaktadırlar.<br />

Teşviklerin iyi bilinmesi ve bu<br />

teşviklerden azami derecede yararlanması<br />

işverenlerimizin üzerlerindeki<br />

prim yükünün azaltılmasının en önemli<br />

anahtarıdır.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

63


Tercümanlık sektörü sıkıntılı<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) 28’inci Meslek Komitesi<br />

(Kırtasiye, fotoğraf ve tercümanlık hizmetleri) mayıs<br />

ayı toplantısı yapıldı. Tercümanlık sektöründe yaşanan sorunların<br />

ve çözüm önerilerinin konuşulduğu toplantıya Nitelikli<br />

Uluslararası Çevirmenler, Dil ve Çeviri İşletmeleri Federasyonu<br />

Başkanı Serhat Kunar’da katıldı.<br />

TERCÜMANLIK SEKTÖRÜ • ATSO 28. Meslek Komitesi<br />

ATSO 28.Meslek Komitesi mayıs ayı<br />

toplantısında tercümanlık sektöründe<br />

yaşanan sorunlar ele alındı.<br />

Toplantıda konuşan Başkan Serhat<br />

Kunar Nitelikli Uluslararası Çevirmenler,<br />

Dil ve Çeviri İşletmeleri<br />

Federasyonu’nun yaptığı çalışmaları<br />

anlattı. Kunar Federasyonun<br />

sektörde geniş kapsamlı ve yetkili<br />

olduğunu kaydederek “Avrupa<br />

Konseyi normu EN 15038’in Türkiye’deki<br />

eşdeğeri olan ‘TURÇEF-EN<br />

15038 Ulusal Çevirmenlik ve Çeviri<br />

İşletmesi Normu’nun hazırlandığını<br />

dile getirerek, “Bu norm üyelerimiz<br />

tarafından bu uygulanır hale geldi”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Tercümanlık sektörünün<br />

meslek odası yok<br />

Antalya’da tercümanlık işini layıkıyla<br />

yapanların sayısının çok az olduğuna<br />

da vurgu yapan Federasyon<br />

Başkanı Serhat Kunar, “Bunun bana<br />

göre sebepleri en başta ülkemizde<br />

çevirmenlere ilişkin bir meslek odasının<br />

olmayışıdır. Bu nedenle resmi<br />

evraklar için noter tasdikli çeviriler<br />

onay görüyor. Ancak burada noterler<br />

çeviri yapılmış metnin doğruluğu<br />

konusunda onay değil sadece<br />

çeviriyi yapan kişinin bunu doğru<br />

yaptığına inanarak tasdik gerçekleştiriyor.<br />

Bu konuda bir tercümanlık<br />

yasası çıkartılır ve tercümanlık bir<br />

meslek standartları oluşturulursa o<br />

zaman bu durum ortadan kalkacaktır”<br />

dedi.<br />

Çeviri firması kurmak çok<br />

kolay<br />

Çevirmenlik mesleğini icra edecek<br />

kişilerin belirli bir yetkinliğe sahip<br />

olduğunu belirleyen yeterlilik sınavlarından<br />

geçirilmesi gerektiğini<br />

de ifade eden Kunar, “Ülkemizde<br />

çeviri firması kurmanın ve işletmenin<br />

hiçbir yasal koşul veya standardı<br />

bulunmuyor. Hizmet alımlarında<br />

da yetkinlik ve yeterlilik gözetilmiyor.<br />

Buna bağlı olarak kalitesiz ve<br />

yanlış çeviri hizmetleri veriliyor. Bu<br />

durumda ticaret yapanlar için ciddi<br />

bir sıkıntıya dönüşüyor” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Çeviri yaptıran yetkinlik<br />

belgesi istesin<br />

Federasyon olarak kamu kurum ve<br />

kuruluşlarına hizmet verecek Nitelikli<br />

Çevirmen, Çeviri Bürosu ve Çeviri<br />

İşletmelerine TSE-13341 standardına<br />

eşdeğer ‘Nitelikli Çeviri Bürosu<br />

Hizmet Yeri’ Belgesi ve EN-15038<br />

Avrupa Konseyi Normlarına eşdeğer<br />

‘TURÇEF-EN 15038 TR- Nitelikli<br />

Çevirmen ve Çeviri Hizmet Yeri<br />

Norm Belgesi, Nitelikli Çevirmenlik<br />

Yetki Belgesi ve Nitelikli Çeviri İşletmesi<br />

Faaliyet Belgesi’ verdiklerini<br />

de söyleyen Kunar, “Bu kapsamda,<br />

Antalya’da kurumsal kimliğe sahip<br />

olan özel işletme ve kamu kurumları<br />

aldıkları mütercim ve tercümanlık<br />

hizmetlerinde özellikle yapılan çevirinin<br />

doğruluğunun kesinliği açısından<br />

ve yapılacak ithalat ve ihracat<br />

sözleşmeleri ile yazışmalarında sorun<br />

yaşamamak adına söz konusu<br />

belgeleri istemeleri kendileri için<br />

faydalı olacaktır” dedi.<br />

64 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


“ Perakende Ticaretin<br />

Düzenlenmesi Hakkında<br />

Kanun” neler getirdi?<br />

ATSO Hukuk Müşavirliği<br />

Kamuoyunda AVM Yasası olarak<br />

da bilinen 6585 sayılı Perakende<br />

Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında<br />

Kanun (“PTDHK”), 29.01.<strong>2015</strong><br />

tarih ve 29251 sayılı Resmi Gazete<br />

de yayımlanarak yürürlüğe girdi.<br />

Bu Kanun tüketicinin korunması,<br />

perakende işletmelerin dengeli bir<br />

şekilde büyüme ve gelişmesinin<br />

sağlanması, perakende işletmelerin<br />

faaliyetleri ile bunların birbirleri,<br />

üretici ve tedarikçilerle ilişkilerin düzenlenmesi,<br />

perakende işletmelerin<br />

açılış ve faaliyete geçiş işlemlerinin<br />

kolaylaştırılması, perakende ticaretin<br />

serbest piyasa ortamında etkin<br />

ve sürdürülebilir rekabet şartlarına<br />

göre yapılması amacına yönelik olarak<br />

düzenlenmiştir.<br />

Hizmet sektöründe faaliyet gösteren<br />

işletmelerden açılış ve/veya<br />

faaliyete geçiş süreci ile faaliyetleri<br />

özel kanunlarla düzenlenenler bu<br />

Kanun kapsamı dışında tutulmuştur.<br />

Yasanın bazı maddelerinin uygulanmasına<br />

ilişkin usul ve esasların<br />

yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiş<br />

ve bu konuda dokuz aylık bir<br />

süre öngörülmüştür.<br />

PTDHK ile hem esnaf ve sanatkarları<br />

hem de tacir ve sanayicileri ilgilendiren<br />

birçok düzenleme yapılmış<br />

olup, bu düzenlemelerden dikkat<br />

edilmesi gereken birtakım maddeler<br />

ve bu maddelerin açıklamalarına<br />

aşağıda yer verilmiştir;<br />

1. İş Yeri Açma ve<br />

Çalışma Ruhsatlarının<br />

PERBİS Üzerinden<br />

Düzenlenmesi<br />

Perakende işletmelerin açılış ve faaliyeti<br />

ile kapanışında gerekli başvuru<br />

ve diğer işlemlerin yapılması, ilgili<br />

kurum ve kuruluşlara iletilmesi, değerlendirilmesi,<br />

sonuçlandırılması<br />

ve bu işletmelere yönelik veri tabanının<br />

oluşturulması ile bilgi paylaşımının<br />

sağlanması amacıyla Gümrük<br />

ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde<br />

kısa adı PERBİS olan perakende bilgi<br />

sistemi kurulur.<br />

PERBİS, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca<br />

ilgili kurum ve kuruluşların<br />

erişimine açılır ve bu kurum ve kuruluşlar<br />

nezdinde kurulan elektronik<br />

kayıt sistemleriyle çevrimiçi olarak<br />

birbirine bağlanır.<br />

PERBİS’in kurulum işletim ve diğer<br />

giderleri ile PERBİS’e bilgi ve belge<br />

aktarımına ilişkin giderler, Gümrük<br />

ve Ticaret Bakanlığının talebi<br />

üzerine Türkiye Odalar ve Borsalar<br />

Birliğinin bütçesinden karşılanır.<br />

PERBİS’in işletim giderleri ile diğer<br />

giderleri için anılan Birliğin bütçesine<br />

her yıl ödenek konulur. Bu ödeneğin<br />

miktarı, yıllık bütçenin yüzde<br />

birini geçemez. Birliğin bütçesinden<br />

karşılanacak meblağın yeterli olmaması<br />

hâlinde söz konusu giderler,<br />

Bakanlık bütçesine konulan ödenekten<br />

karşılanır.<br />

PERBİS kuruluncaya kadar, perakende<br />

işletmelerin açılış ve faaliyete<br />

geçiş işlemleri ilgili mevzuatına<br />

göre yürütülür.<br />

İşyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi<br />

sürecinde yer alan yetkili<br />

idareler ve ilgili diğer kurum ve kuruluşlar;<br />

Gümrük ve Ticaret Bakanlığının<br />

koordinasyonunda, teknik ve<br />

personel altyapıları ile gerekli diğer<br />

hususları PERBİS kuruluncaya kadar<br />

tamamlayarak bilgi sistemlerini<br />

PERBİS’le uyumlu hâle getirir.<br />

Perakende işletmelere ait gerekli<br />

bütün bilgiler, kurulmasından itibaren<br />

en geç bir yıl içinde Gümrük<br />

ve Ticaret Bakanlığının koordinasyonunda<br />

yetkili idare tarafından<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

65


PERBİS’e aktarılır. Gümrük ve Ticaret<br />

Bakanlığı, bu süreyi birer yılı<br />

geçmemek üzere en fazla iki defa<br />

uzatmaya yetkilidir.<br />

1. 1. İşyeri açma ve<br />

çalışma ruhsatı<br />

verilmesi<br />

Kanun, PERBİS sistemi çerçevesinde<br />

tek bir merkezden başvuruların<br />

yapılıp bu merkezden sonuçlandırılmasını<br />

öngörmektedir. Buna göre,<br />

perakende işletmeleri söz konusu<br />

izinlerin alınması yetkili idareye (belediye,<br />

il özel idaresi vd.) PERBİS<br />

üzerinden başvuracaktır.<br />

Yetkili idare de ön değerlendirme<br />

sonucunda uygun bulduğu başvuruları<br />

yine PERBİS üzerinden perakende<br />

işletmenin açılış ve faaliyete<br />

geçişinde gerekli kayıt ve benzeri<br />

işlemleri yapmakla görevli ve yetkili<br />

kurum ve kuruluşlara üzerinden iletecektir.<br />

Bu iletimle birlikte, ilgili kurum<br />

ve kuruluşlara da gerekli başvuru<br />

yapılmış sayılacaktır.<br />

İlgili kurum ve kuruluşların değerlendirmeleri<br />

dikkate alınarak mevzuatta<br />

öngörülen şartları taşıyan<br />

perakende işletmelere, yetkili idare<br />

tarafından PERBİS üzerinden işyeri<br />

açma ve çalışma ruhsatı düzenlenecektir.<br />

Ruhsat değişikliğine ilişkin işlemler<br />

de aynı şekilde PERBİS üzerinden<br />

gerçekleştirilecektir.<br />

Bununla birlikte, PTDHK’nın Geçici<br />

1. maddesinde, PERBİS kuruluncaya<br />

kadar perakende işletmelerin açılış<br />

ve faaliyete geçiş işlemlerinin ilgili<br />

mevzuata göre yürütülmeye devam<br />

edileceği öngörülmüştür.<br />

Büyükşehirlerde, alışveriş merkezlerine<br />

yapı ruhsatı, yapı kullanma izin<br />

belgesi ve işyeri açma ve çalışma<br />

ruhsatı vermeye büyükşehir belediyeleri<br />

yetkilidir. Alışveriş merkezi<br />

projesi için yapı ruhsatı verilirken,<br />

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile<br />

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonun<br />

görüşü alınır. Bu kuruluşlar<br />

görüşlerini on beş iş günü<br />

içinde bildirir.<br />

2. Prim ve Bedel<br />

Talepleri ile Mağaza<br />

Markalı Ürünler<br />

Büyük mağaza ve zincir mağazalar<br />

ile bayi işletme ve özel yetkili işletmelerin;<br />

üretici veya tedarikçiden<br />

mağaza açılışı ve tadilatı, ciro açığı,<br />

banka ve kredi kartı katılım bedeli<br />

ve benzeri adlar altında ürün talebini<br />

doğrudan etkilemeyen herhangi<br />

bir prim veya bedel talep edemeyeceği<br />

düzenlenmiştir.<br />

Perakende işletmelerinin, satışa<br />

konu ürünün talebini doğrudan etkileyen<br />

reklam, anons veya raf tahsisi<br />

gibi hizmetlerden dolayı üretici<br />

veya tedarikçiden prim ya da bedel<br />

talebinde bulunabilmesi için, bunun<br />

türünün ve oranının sözleşmede belirtilmesi<br />

şartı aranmıştır. Bu hâlde,<br />

prim veya bedel talebinin sözleşme<br />

süresiyle sınırlı olması ve prim ya<br />

da bedel talebine konu olan ürünün<br />

sözleşme süresince rafta satışa sunulması<br />

zorunludur.<br />

Yurt içinde üretilen ve hızlı tüketim<br />

malı (gıda, içecek, temizlik ve kişisel<br />

bakım ürünleri) niteliği taşıyan mağaza<br />

markalı ürünlerin üzerinde ve/<br />

veya ambalajında, perakendecinin<br />

ad, unvan veya markasının yanı sıra<br />

üreticinin ad, unvan ya da markasına<br />

da uygun ve kolay okunabilir bir<br />

şekilde yer verilmesi zorunlu kılınmıştır.<br />

3. Kampanyalı Satış ve<br />

Alışveriş Festivalleri<br />

Perakende işletmeler, 6502 sayılı<br />

Tüketicinin Korunması Hakkında<br />

Kanun ve ilgili diğer kanunlarda<br />

öngörülen usul ve esaslara uymak<br />

kaydıyla indirimli veya promosyonlu<br />

satış kampanyaları düzenleyebilir.<br />

Ancak kampanyanın süresi; işyeri<br />

açılışı, devri, kapanışı, adres veya faaliyet<br />

konusu değişikliğinde üç ayı,<br />

6102 sayılı Kanun hükümlerine göre<br />

tasfiye durumunda ise altı ayı geçemez.<br />

Perakende işletmeler başlangıç<br />

ve bitiş süresi belli olmayan<br />

indirimler yapamaz.<br />

Mahallî idareler ve kamu kurumu<br />

niteliğindeki meslek kuruluşları ile<br />

bunların ortağı olduğu şirketler<br />

ve diğer tüzel kişiler; birlikte veya<br />

bağımsız olarak, perakende işletmelerin<br />

katılımıyla, yılın belli dönemlerinde,<br />

ilçe, il, bölge veya ülke<br />

düzeyinde alışveriş festivali düzenleyebilir.<br />

Kamu kurumu niteliğindeki<br />

meslek kuruluşlarının bu festivaller<br />

için ayıracakları ödenek miktarı,<br />

bütçelerinin yüzde beşini geçemez.<br />

Alışveriş festivalinin başlangıç ve bitiş<br />

tarihleri ile festivalin programı ve<br />

uygulama alanı önceden Gümrük<br />

ve Ticaret Bakanlığına bildirilir.<br />

4. Sürekli İndirimli Satış<br />

Sürekli indirimli satış yapan perakende<br />

işletmelerin ön cephesinde<br />

ve mağaza içlerinde, kolaylıkla görülebilir<br />

ve okunabilir şekilde bu satış<br />

türünü gösterir ya da çağrıştırır<br />

ibarelere yer verilir. Bu ibarelerin<br />

alışveriş merkezlerince kullanımı,<br />

içerisinde yer alan perakende işletmelerin<br />

tamamının birinci fıkra kapsamında<br />

faaliyet göstermesine; alışveriş<br />

merkezi içinde bulunanlar da<br />

dâhil diğer perakende işletmelerce<br />

kullanımı ise satışa sunulan malların<br />

en az yüzde yetmişinin aynı fıkrada<br />

belirtilen niteliklere sahip olmasına<br />

bağlıdır.<br />

5. Alışveriş<br />

Merkezlerinde<br />

Ortak Kullanım<br />

Alanlarının Bırakılması<br />

Zorunluluğu<br />

Alışveriş merkezlerinde, satış alanının<br />

en az binde beşine tekabül eden<br />

66 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


alanın sosyal ve kültürel etkinliklerin<br />

düzenlenmesi amacıyla ayrılması<br />

zorunludur. Bu oran, Gümrük ve<br />

Ticaret Bakanlığı tarafından bir katına<br />

kadar artırılabilir veya yarısına<br />

kadar azaltılabilir. Alışveriş merkezlerinde<br />

aynı zamanda acil tıbbi müdahale<br />

ünitesi, ibadet yeri, bebek<br />

bakım odası, çocuk oyun alanı gibi<br />

ortak kullanım alanları da oluşturulmak<br />

zorundadır. Bütün bu ortak<br />

alanların düzenlenmesinde engelliler<br />

ile yaşlı ve çocukların ihtiyaçları<br />

da dikkate alınacaktır.<br />

6. Yer ve Raf Tahsisi<br />

Alışveriş merkezlerinde, esnaf ve<br />

sanatkâr işletmecilerine rayiç bedel<br />

üzerinden kiraya verilmek üzere,<br />

toplam satış alanının en az yüzde<br />

beşi oranında yer ayrılır. Bu yerler;<br />

esnaf ve sanatkâr işletmecilerinden<br />

yeteri kadar talep olmaması veya<br />

boşalan yerlerin duyuru tarihinden<br />

itibaren yirmi gün içinde doldurulamaması<br />

hâlinde, diğer talep sahiplerine<br />

de kiralanabilir.<br />

Alışveriş merkezlerinde; geleneksel,<br />

kültürel veya sanatsal değeri olan<br />

kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri<br />

icra edenlere kiraya verilmek üzere,<br />

toplam satış alanının en az binde<br />

üçü oranında yer ayrılır. Bu yerlerin<br />

kira bedeli, rayiç bedelinin dörtte<br />

birinden fazla olamaz. Söz konusu<br />

meslekler, ilgili üst meslek kuruluşunun<br />

görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir<br />

ve ilan edilir.<br />

Hızlı tüketim mallarının satışının yapıldığı<br />

büyük mağaza ve zincir mağazalar<br />

ile bayi işletme ve özel yetkili<br />

işletmelerde satış alanlarının en az<br />

yüzde birine tekabül edecek şekilde<br />

raf alanı, mağazanın bulunduğu ilde<br />

üretilmesi kaydıyla coğrafi işaretli<br />

olarak tescil edilen veya coğrafi işaretli<br />

olarak tescil edilmemiş olsa bile<br />

meslek kuruluşlarının uygun görüşü<br />

alınarak ticaret il müdürlüklerince<br />

belirlenen hızlı tüketim malı niteliği<br />

taşıyan yöresel ürünlerin satışına<br />

ayrılır. Yöresel ürünlerle doldurulamayan<br />

raf alanları, diğer ürünlerin<br />

satışı amacıyla kullanılabilir.<br />

7. Perakende<br />

İşletmelerinin Çalışma<br />

Saatleri<br />

Mesleğe, mevsime ve turizme özgü<br />

şartlar ve benzeri hususlar gözetilerek<br />

perakende işletmelerin bir kısmının<br />

veya tamamının çalışma saatleri,<br />

meslek kuruluşlarının müşterek<br />

teklifi üzerine yetkili idarenin<br />

görüşü alınmak suretiyle vali tarafından<br />

belirlenebilir. Esnaf ve<br />

sanatkâr işletmelerinin çalışma saatlerinin<br />

belirlenmesinde, meslek<br />

kuruluşunca ilgili esnaf ve sanatkâr<br />

odasının görüşü alınır.<br />

Bununla birlikte, Kanun’un 13. maddesinin<br />

ikinci fıkrasında, Gümrük ve<br />

Ticaret Bakanlığı’na, Türkiye Odalar<br />

ve Borsalar Birliği ile Türkiye<br />

Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonunun<br />

müşterek teklifi üzerine<br />

faaliyet kollarına göre perakende<br />

işletmelerin çalışma saatlerini bölge<br />

veya ülke düzeyinde belirleme<br />

yetkisi verilmiştir.<br />

8. Görev, Yetki, Denetim<br />

ve Ceza<br />

PTDHK’nın 16.maddesinde, Kanun’un<br />

uygulanması konusunda Gümrük<br />

ve Ticaret Bakanlığı ve Bakanlar<br />

Kurulu’nun yetki ver görevleri belirlenmiş,<br />

17. maddesinde ise Bakanlığın<br />

ve yetkili idarelerin, bu Kanun’un<br />

uygulanması, uygulamada çıkan<br />

sorunlar ve şikâyetlerle ilgili olarak<br />

perakende işletmeler nezdinde denetim<br />

yapmaya yetkisi düzenlenmiştir.<br />

Kanun’un 18. maddesinde ise,<br />

Kanun’da öngörülen yükümlülüklerin<br />

ihlal edilmesi halinde uygulanacak<br />

idari para cezaları düzenlenmiştir.<br />

9. Ustalık Belgesi ve<br />

Hafta Tatili<br />

Esnaf ve sanatkarların oda ve sicil<br />

kayıtları sırasında birtakım sorunlar<br />

yaşamasına neden olan ustalık belgesi<br />

ve hafta tatili ruhsatına ilişkin<br />

sorunlarla ilgilide düzenleme yapılmıştır.<br />

Esnaf ve sanatkarlardan<br />

meslek odalarına kayıt sırasında ustalık<br />

belgesi veya muadili belgeler<br />

istenilmeyecektir.<br />

Yine, söz konusu kanunun yürürlüğe<br />

girmesi ile 394 sayılı Hafta Tatili<br />

Hakkında Kanun hükümlerin, esnaf<br />

ve sanatkarlar hakkında uygulanmasına<br />

son verilmiştir.<br />

Perakende işletmelerin tanımına<br />

dahil edilen, esnaf ve sanatkar işletmelerinin<br />

hafta tatilinde açılması<br />

için belediyelerce verilen hafta tatili<br />

ruhsatlarının alınması zorunluluğu<br />

ortadan kaldırılmıştır.<br />

Yararlanılan Kaynaklar:<br />

• http://www.resmigazete.gov.tr/default.aspx<br />

• http://www.lbfpartners.com/tr/Yayinlar.aspx<br />

• Halıcı, İbrahim (<strong>2015</strong>). “Yeni Yürürlüğe Giren 6585 Sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun İşyeri Açma ve<br />

Çalışma Ruhsatları Açısından Değerlendirilmesi”, Vizyon Yayınları-İdari ve Mali Mevzuat Dergisi, Yıl:15, Sayı:173<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

67


Rakamlarla Antalya Ekonomisi MAYIS <strong>2015</strong><br />

HAZIRLAYAN • ATSO AR-GE Müdürlüğü<br />

68 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

69


70 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

71


AB ve Dış İlişkiler Müdürlüğü<br />

AB'DEN GÜNCEL HABERLER<br />

Avrupa Gençlik Forumu Kapadokya’da<br />

Gerçekleştirildi<br />

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu<br />

ve yerelde Oda ve Üniversite bünyesinde<br />

faaliyet gösteren AB Bilgi Merkezleri<br />

işbirliği ile Türkiye’nin 20 farklı<br />

ilinden 120 kadın ve erkek, üniversite<br />

öğrencisi 26-29 Mayıs tarihlerinde<br />

Kapadokya’da gerçekleştirilen Avrupa<br />

Gençlik Forumuna katıldı.<br />

Antalya’dan 6 katılımcının yer aldığı<br />

ve üç gün süren etkinlikte Avrupa<br />

Birliği’nde ve Türkiye’de temel haklar,<br />

yerel ve ulusal kimlik gibi başlıklarda<br />

düzenlenecek eğitim oturumlarına<br />

katılan olan öğrenciler, çalıştaylar sırasında<br />

da bu konular üzerinde tartışmalar<br />

yaptılar.<br />

Etkinliğin son gününde Moderatörlüğünü<br />

Kaan Yakuphan’ın üstlendiği<br />

“Benim Haklarım, Benim Kimliğim”<br />

başlıklı forumda ise aralarında gazeteci<br />

Coşkun Aral ve yazar Pakrat Estukyan<br />

gibi toplumun farklı kesimlerinden<br />

temsilciler, elektronik oylama yoluyla<br />

cevaplandırılan anketin sonuçları<br />

üzerinde görüşlerini paylaştılar.<br />

Kaynak: Antalya AB Bilgi Merkezi<br />

72 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

www.twitter.com/atsoab<br />

www.facebook.com/atsoab


Antalya’da “Avrupa Günü” Kutlandı<br />

9 Mayıs Avrupa Birliği’nin kuruluş<br />

yıldönümü olarak kabul edilmekte<br />

ve 1985 yılından itibaren bu tarihin<br />

AB üyesi ve aday ülkelerde “Avrupa<br />

Günü” olarak kutlanmaktadır. Bu kapsamda<br />

AB Türkiye Delegasyonu koordinasyonunda<br />

20 ilde faaliyet gösteren<br />

AB Bilgi Merkezleri tarafından 9<br />

Mayıs Avrupa Günü çeşitli etkinlikler<br />

ile yurt genelinde kutlandı.<br />

Avrupa Günü kutlamaları kapsamında,<br />

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />

Antalya Avrupa Birliği Bilgi Merkezi,<br />

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu<br />

ve Akdeniz Üniversitesi işbirliği ile bu<br />

yıl üçüncüsü yapılan “AB Bilgi Günleri”<br />

4-5 Mayıs tarihlerinde Akdeniz<br />

Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler<br />

Fakültesi’nde gerçekleştirildi.<br />

Etkinliğe; TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü<br />

ve Paris Bosphorus Enstitüsü<br />

Başkanı Dr. Bahadır Kaleağası, Avrupa<br />

Parlamentosu Dış Politikalar Genel<br />

Müdürlüğü’nden André De Munter ve<br />

Marmara Üniversitesi Avrupa Birliği<br />

Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yonca<br />

Özer katıldı.<br />

Konuşmacılar yaptıkları sunumlarla<br />

katılımcılara “Avrupa Birliği Parlamentosu,<br />

G20 Ülkeleri, Lobi faaliyetleri ve<br />

AB’deki Ekonomik Kriz” hakkında bilgiler<br />

verdi.<br />

Kutlamaların kapsamında Antalya’da<br />

4-5 Mayıs’ta başlayan etkinlikler, Antalya<br />

Valiliği, Antalya Büyükşehir Belediyesi,<br />

Akdeniz Üniversitesi ve Avrupa<br />

Birliği Bakanlığı Antalya Temsilciliği<br />

işbirliği ile 8 Mayıs tarihinde Hollandalı<br />

“Minus the Tiger” Grubu konseri ve<br />

9 Mayısta Cumhuriyet Meydanı’nda<br />

10:00-16:00 saatleri arasında kurulan<br />

“Katılım Öncesi Mali Yardım- IPA” bileşenleri<br />

sergisi ve stant aktiviteleri ile<br />

devam etti.<br />

Kaynak: Antalya AB Bilgi Merkezi<br />

www.twitter.com/atsoab<br />

www.facebook.com/atsoab<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

73


7-8 Haziran <strong>2015</strong>’de Almanya’da<br />

gerçekleştirilen G7 Zirvesi<br />

Avrupa Birliği’nin rolü ve eylemler<br />

G7 ülkelerinin 41. zirvesi “İleriyi düşün,<br />

birlikte hareket et” sloganı ile (Almanya)<br />

Bavyera, Schloss Elmau’da 7-8 Haziran<br />

tarihlerinde gerçekleştirildi. Avrupa<br />

Birliği Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-<br />

Claude Juncker ve AB Konseyi Başkanı<br />

Donald Tusk tarafından temsil edildi.<br />

Almanya dönem başkanlğı tarafından<br />

belirlendiği üzere, bu yılki başlıca gündem<br />

maddeleri arasında küresel ekonomi,<br />

ticaret, dış işleri, güvenlik, sağlık ve<br />

kalkınma konuları yer aldı.<br />

Liderler aynı zamanda yeni bir uluslararası<br />

iklim değişikliği anlaşması hazırlanması<br />

için yakın dönemde gerçekleştirilecek<br />

olan BM müzakerelerini ve BM’nin<br />

<strong>2015</strong> sonrası için sürdürülebilir kalkınma<br />

gündemini ele aldı.<br />

1) KÜRESEL EKONOMİ<br />

AB’nin rolü: AB’nin baş önceliği Avrupa<br />

ekonomisinin tekrar büyümesini sağlamaktır;<br />

yeni borç yaratmadan iş sayısını<br />

arttırmak, kamu ve özel yatırımları çoğaltmak,<br />

ayrıca vergi adaletini ve şeffaflığını<br />

temin etmek ve adil ve serbest<br />

ticaretin yapılmasına olanak vermektir.<br />

Bu amaçla, bir takım temel Avrupa öncelikleri<br />

belirlenerek girişimler gerçekleştirilmektedir:<br />

Avrupa Yatırım Planı – Avrupa yüz milyarlarca<br />

€’luk bir yatırım açığı ile karşı<br />

karşıyadır. Avrupa Yatırım Planı ile kısa<br />

süre önce üzerinde mutabık kalınan ve<br />

Avrupa yatırım Planı’nın tam merkezinde<br />

yer alan Stratejik Yatırımlar için<br />

Avrupa Fonu (EFSI) ile önümüzdeki üç<br />

yıl içerisinde reel ekonomide en az 315<br />

milyar €’luk kamu ve özel yatırım ortaya<br />

çıkarılacaktır. Komisyon tarafından<br />

belirlenen bu iddialı takvime riayet edilmektedir<br />

ve Maliye Bakanlarının 19 Haziran<br />

günü ECOFIN Konseyi toplantısında<br />

Stratejik Yatırımlar için Avrupa Fonu’nun<br />

kurulmasını öngören Tüzüğü onaylamaları<br />

beklenmektedir. Ardından Avrupa<br />

Parlamentosu’nun 24 Haziran’daki genel<br />

oturumunda Tüzüğü oylaması ve planlandığı<br />

üzere Eylül itibariyle EFSI’nin yürürlüğe<br />

girmesi beklenmektedir. Yatırım<br />

Planı kamu ve özel finans kaynaklarının<br />

akıllı bir şekilde seferber edilmesini öngörmektedir<br />

– burada her bir €’luk kamu<br />

kaynağı yeni borç yaratmadan ilave özel<br />

yatırımları tetiklemek için kullanılacaktır.<br />

Avrupa Yatırım Bankası (AYB) Grubunu<br />

“Ocak <strong>2015</strong> itibari ile kendi kaynaklarını<br />

kullanarak faaliyetleri başlatmaya” çağıran<br />

Aralık 2014 tarihli AB Konseyi Kararları<br />

doğrultusunda AYB daha şimdiden<br />

Avrupa Yatırım Planı çerçevesinde<br />

ön-finansman sağlanacak bazı projeleri<br />

açıklamıştır. Bu plan kapsamında AYB<br />

Komisyon’un stratejik ortağıdır.<br />

Avrupa Sömestri – AB’ye üye tüm devletler<br />

ekonomik ve mali politikalarını<br />

Avrupa Sömestri kapsamında koordine<br />

ediyorlar. Üye Devletler mali sorumluluğa<br />

dayanan sürdürülebilir büyümeyi<br />

teşvik etmek amacıyla Avrupa’nın büyüme<br />

stratejisi Avrupa 2020’yi uygulama<br />

ve İstikrar ve Büyüme Paktı’na riayet<br />

etme taahhüdünde bulundular. Bu bağlamda,<br />

(istihdam oranları, ARGE yatırımı,<br />

iklim değişikliği ve enerji sürdürülebilirliği,<br />

eğitim ayrıca yoksullukla ve sosyal<br />

dışlanma ile mücadele konusundaki)<br />

Avrupa 2020 hedeflerini yakalamak için<br />

çaba gösteriyorlar. Her yıl, Komisyon<br />

AB Üye Devletlerinin bütçe, makroekonomik<br />

ve yapısal reform planları konusunda<br />

ayrıntılı bir analiz gerçekleştiriyor<br />

ve onlara bir sonraki 12-18 aylık dönem<br />

için tavsiyelerde bulunuyor. Bu tavsiyeler<br />

Üye Devletler ile diyalog ve ortaklık<br />

ruhu içerisinde görüşülüyor, ardından<br />

AB Konseyi tarafından onaylanıyor.<br />

AB’nin Vergilendirme Eylem Planı –<br />

Komisyon’un <strong>2015</strong> önceliklerinden birisi<br />

vergi kaçakçılığı ve vergi yolsuzluğu ile<br />

mücadele Eylem Planını belirlemektir.<br />

Mart ayında Komisyon, Üye Devletler<br />

arasında vergi konusundaki içtihatla ilgili<br />

bilginin otomatik olarak paylaşımına<br />

yönelik mevzuat teklifini, vergi şeffaflığı<br />

konusunda ilave girişimler öngören<br />

74 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong> www.twitter.com/atsoab www.facebook.com/atsoab


Tebliğ ile birlikte, Avrupa Parlamentosuna<br />

ve Konseye sunmuştur. Vergi içtihadı<br />

ile ilgili bilgi alış verişi aynı zamanda<br />

Komisyon Başkanı’nın küresel gündeme<br />

dâhil ettiği kilit konulardan bir tanesidir.<br />

Örnek vermek gerekirse, Brisbane’daki<br />

son G20 zirvesinde ve ayrıca bu zirvede<br />

gündeme getirilmiştir. Bir sonraki dönüm<br />

noktası 17 Haziran tarihinde Komisyon<br />

tarafından sunulacak olan Kurumsal<br />

Vergi Eylem Planı olacaktır. Bu Eylem<br />

Planı CCCTB’nin (Ortak Konsolide<br />

Edilmiş Kurumsal Vergi Tabanı) yeniden<br />

başlatılması ve vergi tabanı erimesi ve<br />

kar kaymasına karşı AB düzeyinde yeni<br />

OECD/G20 adımlarının entegre edilmesine<br />

yönelik fikirler ile birlikte, kurumsal<br />

vergilendirmeyi Tek Pazar içinde daha<br />

adil ve etkin kılacak tedbirler üzerinde<br />

yoğunlaşacaktır.<br />

Sermaye Piyasaları Birliği– Avrupa Komisyonu<br />

AB’ye üye 28 devlette daha<br />

derin ve entegre sermaye piyasaları<br />

oluşturmak amacıyla Sermaye Piyasaları<br />

Birliği’nin kurulmasına yönelik mevzuat<br />

teklifleri üzerinde çalışmaktadır.<br />

Buradaki başlıca amaç AB içindeki işletmeler<br />

için daha çeşitlendirilmiş finansman<br />

kaynaklarının yaratılması; Avrupa<br />

civarındaki sermayenin açığa çıkarılması<br />

ve bunun ekonomide faal duruma<br />

getirilmesi; ve AB’de sermaye açısından<br />

yatırımcıların fonları ile daha kolay bir<br />

şekilde sınır ötesi yatırımlar yapabildiği<br />

gerçek bir Tek Pazar oluşturulması.<br />

AB’nin ticaret ve yatırım stratejisi –<br />

Dünyanın en büyük ticaret bloğu olan<br />

AB, aynı zamanda çok-taraflı ticaret<br />

sistemi ile adil ve açık ticaretin güçlü<br />

bir savunucusudur. Kısa süre önce yayınlanan<br />

bir rapor, Birlik’ ten dünyanın<br />

geri kalan bölgelerine yapılan ihracat ile<br />

AB’de desteklenen iş sayısının 1995-2011<br />

arasında %67 oranında artarak 31.1 milyona<br />

ulaştığını ortaya koymaktadır. Bu<br />

rakam 1995’e nazaran ihracat desteği ile<br />

12.5 milyon ilave istihdam yaratıldığına<br />

işaret etmektedir. AB ticaret politikasının<br />

genel amacı Avrupa’da büyüme ve<br />

istihdam yaratmak, dünya genelinde<br />

kalkınmayı desteklemek ve önemli ticaret<br />

ortakları ile bağları güçlendirmektir.<br />

AB, ABD ve AB arasında Transatlantik<br />

Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) ve<br />

Japonya ile serbest ticaret anlaşması<br />

(FTA) için yeni ikili müzakereler başlatmıştır.<br />

Ayrıca bunun gibi pek çok başka<br />

anlaşma gerçekleştirmiştir, bunlara<br />

örnek olarak Güney Kore ve Kanada<br />

verilebilir. Bunun yanı sıra çok-taraflı ya<br />

da çoklu anlaşmalar için sürmekte olan<br />

girişimlerde aktif olarak yer almaktadır.<br />

Avrupa Komisyonu bu sonbaharda<br />

açıklanması planlanan yeni bir ticaret ve<br />

yatırım stratejisi üzerinde çalışmaktadır.<br />

Bu strateji küresel ticaret görünümünde<br />

son beş yılda meydana gelen değişikliklere<br />

daha iyi yanıt vermeyi amaçlamaktadır.<br />

İkili ve bölgesel serbest ticaret<br />

anlaşmalarını gerçekleştirme hızı dünya<br />

çapında artmış olup, Dünya Ticaret<br />

Örgütü içinde ve çevresinde yeni bir<br />

dinamizm yaşanmaktadır. Yeni strateji<br />

başka mevzuların yanı sıra açık ticaret<br />

politikasının ekonomik etkisi; AB’nin ikili<br />

serbest ticaret anlaşmalarındaki ilerleme<br />

ve Doha turunda anlaşmaya varılabilmesi<br />

için DTÖ tarafından sarf edilen<br />

çabalar üzerinde odaklanacaktır. Daha<br />

spesifik olarak ifade etmek gerekirse,<br />

yeni ticaret stratejisi arz zincirlerine sorumlu<br />

bir şekilde kaynak yaratılmasını<br />

desteklemek için gereken adımları değerlendirecektir.<br />

2) DIŞ VE GÜVENLİK POLİTİKASI<br />

AB’nin rolü: AB’nin Ukrayna’ya desteği<br />

– AB, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne,<br />

egemenliğine ve bağımsızlığına saygı<br />

duyan uluslararası hukuka uygun bir<br />

çözümün bulunması amacıyla devam<br />

etmekte olan süreçte önemli bir aktördür.<br />

AB reformlarına geri dönülmesi sürecinde<br />

Ukrayna’ya destek olmaktadır.<br />

Özellikle yolsuzlukla mücadele konusunda<br />

samimi çaba gösterilmesi gerekmektedir.<br />

Doğu Ukrayna’daki duruma ilişkin olarak<br />

AB, Minsk Anlaşmalarının bir an<br />

evvel ve tam olarak uygulanması konusunda<br />

kararlılığını sürdürmektedir. AB<br />

ve G7 ortakları Ukrayna’nın egemenliği,<br />

toprak bütünlüğü ve bağımsızlığına<br />

yönelik faaliyetlerin sorumlularına<br />

karşı kısıtlayıcı tedbirleri kabul etmiştir.<br />

Rusya Federasyonu’na karşı kısıtlayıcı<br />

tedbirlerin süresi Minsk Anlaşmalarının<br />

tam anlamıyla uygulamaya geçirilmesine<br />

bağlıdır. G7 Liderleri durumu değerlendirmeye<br />

devam edecektir. AB<br />

aynı zamanda, Ukrayna’da ekonomik ve<br />

siyasi reformları teşvik amacıyla geçen<br />

yıl duyurulan 11 milyar € tutarında paketin<br />

ardından benzeri görülmemiş bir<br />

mali destek sağlamaktadır. İnsani yardım,<br />

kalkınma yardımı ve bütçe desteği<br />

de bu kapsamda yer almaktadır. Derin<br />

ve Kapsamlı Serbest Ticaret Alanı dahil<br />

olmak üzere AB-Ukrayna Ortaklık Anlaşmasının<br />

uygulanması, Ukrayna’nın<br />

tüm bölgelerinde ve komşu bölgelerde<br />

sürdürülebilir ekonomik kalkınma ve refahı<br />

arttıracak fırsatlar sunacaktır. AB,<br />

Üye Devletlerle birlikte Ukrayna’ya en<br />

büyük destek kaynağı olmaya devam<br />

etmektedir.<br />

Suriye mülteci krizine AB’nin cevabı-<br />

– Suriye’deki kriz dünyanın en vahim<br />

insani ve güvenlik felaketi haline gelmiştir.<br />

AB ve birlik ülkeleri bu krize uluslararası<br />

müdahalenin başını çekmektedir.<br />

Çatışmaların başladığı günden bu yana<br />

en büyük donör olarak 3 milyar €’yu<br />

aşkın kalkınma ve insani yardımı harekete<br />

geçirmiştir. Bu yardım hem Suriye<br />

içerisinde hem de mültecilere ve ev<br />

sahibi ülkelere dağıtılmıştır. Suriye krizi<br />

karşısında 29 Mayıs tarihinde AB Güven<br />

Fonu’nun uygulamaya geçirilmesiyle<br />

birlikte Avrupa’nın 40 milyon €<br />

tutarındaki müdahale programları kabul<br />

edilmiştir. Güven Fonu Lübnan, Türkiye,<br />

Ürdün ve Irak’taki 400,000 Suriyeli<br />

mülteciye ve ev sahibi toplumlara, başta<br />

çocuk ve gençlere yönelik olmak üzere<br />

eğitim, geçim desteği ve gıda güvenliği<br />

amaçlı destek sağlayacaktır. Bu girişim,<br />

13 Mayıs <strong>2015</strong> tarihinde yayımlanan Avrupa<br />

Göç Gündemi’nde de ortaya konulan<br />

göç yönetimine ilişkin kapsamlı yaklaşımına<br />

ilişkin AB’nin üçüncü ülkelerle<br />

çalışma girişimlerinin bir parçası olarak<br />

görülmelidir.<br />

AB’nin Güvenlik gündemi – Nisan ayında,<br />

Avrupa önümüzdeki beş yılı kapsayan<br />

bir Avrupa Güvenlik Gündemi belirlemiştir.<br />

Burada amaç Üye Devletler ‘in<br />

güvenlik tehditleriyle mücadele ederken<br />

işbirliği yapması ve terör, organize suç<br />

ve siber suçlarla mücadelede ortak çabaların<br />

arttırılmasıdır. Gündem, güvenliğin<br />

sağlanması ve AB’nin en yakın komşuluk<br />

bölgesindeki güvenlik endişeleri<br />

dahil olmak üzere, değişen radikalleşme<br />

şekilleri, şiddet ve terör gibi en acil üç<br />

tehditle daha etkili biçimde mücadele<br />

edilmesinde kullanılacak somut araç ve<br />

tedbirleri ortaya koymaktadır.<br />

3) İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ<br />

AB’nin rolü: AB, dünyada iklim değişikliğine<br />

ilişkin en iddialı ve hukuki<br />

bağlayıcılığı bulunan taahhütlerde bulunan<br />

taraftır ve <strong>2015</strong>’de tamamlanarak<br />

2020’den itibaren uygulamaya geçirile-<br />

www.twitter.com/atsoab<br />

www.facebook.com/atsoab<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

75


cek yeni bir küresel iklim değişikliği anlaşması<br />

için, uluslararası müzakerelerin<br />

de başını çekmektedir. AB, sera gazı salımlarının<br />

(GHG) 2030 yılına kadar 1990<br />

yılına kıyasla %40 gibi iddialı bir oranda<br />

azaltılması; toplam enerji tüketiminin<br />

en az %27’sinin yenilenebilir enerjiden<br />

sağlanması ve enerji verimliliğinde en<br />

az %27 artış sağlanması taahhütlerinde<br />

bulunmuştur. Avrupa harekete geçmenin<br />

mümkün olduğunu göstermiştir:<br />

1990’dan 2013’e kadar AB salımları %19<br />

düşmüş GSMH %45 artmıştır. AB halen<br />

dünyanın GHG bakımından en verimli<br />

başlıca ekonomisidir ve diğer ülkeleri de<br />

aynı iddialı duruşu sergilemeye teşvik<br />

etmektedir. İklim hareketi uzun yıllardır<br />

siyasi ve hukuki gündemin ve Avrupa<br />

Enerji Birliği stratejisinin bir parçasıdır.<br />

Sera gazı salımlarının azaltılması tehlikeli<br />

iklim değişikliğinin önlenmesine yardımcı<br />

olmakla kalmaz. Avrupa’nın enerji verimliliği<br />

yüksek ve düşük karbon ekonomisine<br />

dönüşmesi ekonomiyi canlandıracak,<br />

istihdam yaratacak ve Avrupa’nın<br />

rekabet gücünü arttıracaktır; Eurostat’ın<br />

2012 verilerine göre AB’de yeşil sanayi<br />

alanında 4.3 milyon kişi çalışmaktadır.<br />

Ekonomik yavaşlama döneminde dahi<br />

bu Avrupa sanayii için gerçek bir başarı<br />

hikayesidir. 2030 iklim ve enerji çerçevesinin<br />

Avrupa’da 700,000’e kadar ilave<br />

istihdam yaratması beklenmektedir.<br />

Daha iddialı yenilenebilir enerji ve enerji<br />

verimliliğiyle, net istihdam 1.2 milyona<br />

kadar artabilir.<br />

4) KALKINMA<br />

* AB’nin rolü: <strong>2015</strong> yılı, Avrupa Kalkınma<br />

Yılı (AKY) olarak tespit edilmiştir.<br />

Üyesi olan devletlerle birlikte Avrupa<br />

Birliği, dünyanın en büyük yardım donörü<br />

konumundadır. 2013 yılında kamu<br />

yardımları veya OECD tarafından tanımlandığı<br />

üzere “resmi kalkınma yardımları”<br />

bağlamında verilen yardımların<br />

yarısından fazlasını [AB ve Birlik Üyesi<br />

Devletler] sağlamıştır. 2013 yılında Birlik<br />

ve üyesi olan devletler, dünya çapında<br />

yoksullukla mücadele eden ülkelere yardım<br />

için toplam 56.5 milyar Euro harcamıştır.<br />

Geride kalan on yıl boyunca<br />

AB fonları sayesinde, yaklaşık 14 milyon<br />

çocuk ilkokula gidebilmiş; 70 milyondan<br />

fazla insan daha iyi içme suyuna kavuşturulmuş<br />

ve 7,5 milyonu aşan doğum,<br />

eğitimli sağlık personeli tarafından gerçekleştirilerek<br />

anne ve bebeklerin hayatları<br />

kurtarılmıştır. AB, BM Milenyum<br />

Kalkınma Hedefleri (2000-<strong>2015</strong>) doğrultusunda<br />

da başta gelen katkı sahiplerinden<br />

biri olmuştur. 15 yıl içinde, ciddi<br />

bir ilerleme kaydedilmiştir: içme suyuna<br />

erişimi olmayan insanların ve aşırı yoksulluk<br />

koşulları altında yaşamlarını sürdüren<br />

insanların sayısı yarıya indirilmiş;<br />

sıtma kaynaklı ölüm ve HIV enfeksiyon<br />

oranları aşağıya çekilmiş; şimdiye kadar<br />

olmadığı kadar fazla insan, ilköğretime<br />

erişim kazanmıştır. Bununla birlikte daha<br />

yapılmayı bekleyen pek çok şey bulunmaktadır.<br />

AB, yoksulluğun ortadan kaldırılması<br />

ve sürdürülebilir kalkınma için<br />

<strong>2015</strong>-sonrası gündemin tespitinde lider<br />

rol üstlenmek konusunda kararlılık taşımaktadır.<br />

AB kalkınma yardımları, dünyanın 150<br />

ülkesine gönderilmektedir. 2014’ten bu<br />

yana AB, kuvvetli ekonomik büyüme<br />

yaşamış ve yoksulluğu azaltmayı başarmış<br />

büyük ölçekli ülkelere doğrudan<br />

yardım [desteği] uygulamasını yavaş<br />

yavaş devreden çıkartmaya başlamış;<br />

bunların yerine odak noktasını, dünyanın<br />

en yoksul bölgelerine kaydırmıştır.<br />

2014-2020 döneminde AB desteğinin<br />

yaklaşık %75’i bu bölgelere yönlendirilecektir;<br />

bu bölgeler aynı zamanda sıklıkla<br />

doğal felaketlerden veya çatışmalardan<br />

da zarar gören bölgelerdir. AB yardımları<br />

ayrıca iyi yönetişim, insan hakları,<br />

demokrasi, sağlık, eğitim ile tarım ve<br />

enerji gibi belirli sektörlere odaklanacaktır.<br />

AB kalkınmakta olan ülkelerde<br />

büyümeyi desteklemek ve yoksulluğu<br />

gidermek amacıyla, ticaret ve finans, tarım,<br />

güvenlik, iklim değişikliği veya göç<br />

gibi politika sahalarında “Kalkınma için<br />

tutarlı politikalar- Policy coherence for<br />

development” sistemi uygulamaktadır.<br />

Bunu yaparken de bu ülkelere –örneğin--<br />

Birliğin geniş, tek pazarını açmakta<br />

veya doğal kaynakların kanunsuz şekillerde<br />

kötüye kullanımının önüne geçmek<br />

üzere standartlar getirmektedir.<br />

* Gıda güvenliği AB Kalkınma Politikasının<br />

merkezindeki yerini korumaktadır.<br />

Ortağı olan ülkelere beş yaş altı çocukların<br />

büyümesini engelleyen unsurların<br />

2025’e kadar en az %10 (7 milyon kişi)<br />

oranında azaltılması için bulunduğu yardım<br />

taahhüdünü yerine getirmek amacıyla<br />

AB, 2013’ten bu yana yeni bir politika<br />

çerçevesi takip ederek dünyadaki<br />

açlıkla, güvenlikten yoksun gıdalarla ve<br />

kötü beslenmeyle mücadeleye dönük<br />

çabalarına hız vermiştir. Yetersiz beslenme<br />

kırsal kalkınmaya, sürdürülebilir<br />

tarıma, kamu sağlığına, su ve hıfzıssıhha<br />

hizmetlerine, sosyal korumaya ve eğitime<br />

yönelik yatırımlar yoluyla da kontrol<br />

altına alınabilecektir. Gelişmekte olan<br />

ülkelerde gıda ve beslenme güvenliğini<br />

desteklemek üzere AB tarafından sağlanan<br />

yardımlar temel olarak coğrafi birer<br />

araç olan (Avrupa Kalkınma Fonu, Kalkınma<br />

İşbirliği Aracı ve Avrupa Komşuluk<br />

ve Ortaklık Aracı) ve tematik programlar<br />

yoluyla finanse edilmektedir.<br />

5) GÜNDEMDEKİ DİĞER ÖNEMLİ KO-<br />

NULAR<br />

Almanya dönem başkanlığı tarafından<br />

önerilen diğer konular arasında deniz<br />

çevresinin korunması ve kaynak verimliliği;<br />

antibiyotik dayanıklılığı, göz ardı<br />

edilmiş ve yoksullukla ilintili hastalıklar<br />

ve Ebola ile kendi istihdamını sağlayan<br />

kadınların güçlendirilmesi ve mesleki<br />

eğitimde kadın konuları yer almaktadır.<br />

76 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong> www.twitter.com/atsoab www.facebook.com/atsoab


6) G7 ERİM TOPLANTISI<br />

Geleneksel olarak zirveye katılmaları için<br />

bazı üçüncü ülkelerin devlet ve hükümet<br />

başkanlarına ile uluslararası örgüt<br />

başkanlarına da davette bulunulmaktadır.<br />

Bu yılki zirveye katılan önemli isimler<br />

arasında şunlar bulunmaktadır: Etiyopya<br />

Başbakanı Hailemariam Desalegn,<br />

Irak Başbakanı Haider al-Abadi, Liberya<br />

Devlet Başkanı Ellen Johnson Sirleaf,<br />

Nijerya Devlet Başkanı Muhammadu<br />

Buhari, Senegal Devlet Başkanı Macky<br />

Sall ve Tunus devlet başkanı Beji Caid<br />

Essebsi. Afrika Birliği Komisyon Başkanı<br />

Sn. Dlamini Zum’nın yanı sıra BM Genel<br />

Sekreteri Ban Ki-moon, IMF Başkanı<br />

Christine Lagarde, OECD Genel Sekreteri<br />

José Ángel Gurría ve DTÖ Genel Direktörü<br />

Roberto Azevêdo, Dünya Bankası<br />

Başkanı Jim Yong Kim ve Uluslararası<br />

Çalışma Örgütü Başkanı Guy Ryder<br />

da zirveye katılım sağlamıştır.<br />

7) G7 ÜYESİ OLARAK AB<br />

AB, G7’nin tam üyesi olup G7’nin her<br />

düzeydeki tüm çalışmalarında yer almaktadır.<br />

Lizbon Antlaşması’nın yürürlüğe<br />

konulmasından bu yana AB, hem<br />

Avrupa Komisyonu Başkanı hem de Avrupa<br />

Konseyi Başkanı tarafından temsil<br />

edilmektedir.<br />

1977 yılında zamanın Avrupa Topluluğu<br />

temsilcileri, Londra Zirvesi’ne katılmaya<br />

başladı. İlk G7 zirvesi ise, bundan iki yıl<br />

önce 1975’te, Fransa’nın Rambouillet<br />

kentinde gerçekleştirilmişti. İlk başta<br />

AB’nin rolü, münhasır yetkiye sahip olduğu<br />

belli başlı alanlarla sınırlıydı; ne var<br />

ki bu durum zaman içinde değişti. Avrupa<br />

Komisyonu giderek zirve gündemine<br />

ilişkin tüm siyasi tartışmalara dâhil edildi<br />

ve 1981 Ottowa Zirvesi’nde başlayarak,<br />

tüm çalışma oturumlarına katılmaya<br />

başladı.<br />

G7, ortak hedeflere ulaşılması amacıyla<br />

liderlerin, kendi inanılırlıklarını tehlikeye<br />

atarak taahhütlerde bulunduğu bir tartışma<br />

forumudur. Bunu yaparken G7,<br />

küresel sınamalar karşısında kritik liderlik<br />

örnekleri ortaya koymaktadır.<br />

AB, her ne kadar G7 zirve toplantılarının<br />

ev sahipliğini üstlenen dönem başkanlığı<br />

sisteminin bir parçası olmasa da 2014<br />

yılı G7 Zirvesinin ev sahipliği, ilk defa olmak<br />

üzere Birlik tarafından Brüksel’de<br />

yapılmıştır. İlk başta Rusya’nın Soçi kentinde<br />

Rusya dönem başkanlığı altında<br />

bir G8 zirvesinin yapılması planlanmış;<br />

ne var ki, Rusya Federasyonu tarafından<br />

Kırım’ın gayrı meşru ilhakı karşısında<br />

G7 liderleri (Kanada, Fransa, Almanya,<br />

İtalya, Japonya, Birleşik Krallık, Amerika<br />

Birleşik Devletleri ile Avrupa Konseyi<br />

ve Komisyonu başkanları) 24 Mart<br />

2014 tarihi için kararlaştırılan toplantıyı<br />

Hollanda’nın La Hey kentinde, G7 formatında<br />

düzenlemeye; Rusya tavrını<br />

değiştirene ve ortamın G8’in [yeniden]<br />

anlamlı tartışmalar yapılabilecek bir ortam<br />

haline geri dönmesine kadar “G8<br />

toplantılarına katılımı askıya almaya” karar<br />

vermişlerdir.<br />

Almanya 2016 için dönem başkanlığını<br />

Japonya’ya devredecektir. Sıra daha<br />

sonra 2017’de İtalya, 2018’de Kanada,<br />

2019’da Fransa ve 2020’de ABD ile devam<br />

edecektir.<br />

Kaynak: AB Türkiye Delegasyonu<br />

AB ve Dış İlişkiler Müdürlüğü<br />

ATSO Tarım Kümesi Eğitim Çalışmasını Tamamladı<br />

T.C Ekonomi Bakanlığı tarafından<br />

2010/8 sayılı Uluslararası Rekabetçiliğin<br />

Geliştirilmesinin Desteklenmesi<br />

Tebliği kapsamında desteklenen ve<br />

ATSO tarafından yürütülen ‘’ATSO<br />

Tarım Kümesi: Antalya Tarım Sektörünün<br />

Yurtdışında Rekabet Potansiyelinin<br />

Arttırılması Projesi” kapsamında<br />

ilk eğitim çalışmaları tamamlandı.<br />

‘’Temel Dış Ticaret” ve “Ticari İstihbarat<br />

ve Dijital Pazar Araştırması ” eğitimleri<br />

ile dış ticaret uygulamaları ve<br />

ticari istihbarat ve pazar araştırması<br />

yapmanın inceliklerini öğrenen firmalarımız<br />

Haziran ayında her iki eğitim<br />

çalışmasını da başarıyla tamamladı.<br />

ATSO Tarım Kümesi Projesi, halihazırda<br />

ihracat yapan firmaların ihracatlarını<br />

arttırmayı, ihracata yeni adım<br />

atmak isteyen firmalara da yol göstermek<br />

üzere çalışmalarına 5 Ocak<br />

<strong>2015</strong>‘de start verdi. İhracat için daha<br />

donanımlı yola çıkmak üzere, öncelikle<br />

kümenin ortak ihtiyaç ve gereksinimlerin<br />

belirlenmesi için bir ihtiyaç<br />

analizi çalışması gerçekleştirildi.<br />

Bu aşamada detaylı pazar araştırmaları<br />

yapıldı ve Küme’nin 3 sene boyunca<br />

izleyeceği bir yol haritası oluşturuldu.<br />

Çalışma sonucunda, yetkinlikler<br />

ve gelişime gereksinim duyulan<br />

alanlar belirlendi ve bu kapsamda ilk<br />

olarak ’Temel Dış Ticaret” ve “Ticari<br />

İstihbarat ve Dijital Pazar Araştırması’’<br />

eğitim çalışmaları organize edildi.<br />

Katılımcı firmalar proje süresi boyunca<br />

eğitim ve danışmanlık hizmeti<br />

alabileceklerler ve toplam 10 adet<br />

yurtdışı pazarlama faaliyeti ile hedef<br />

pazarlara heyet ziyaretleri gerçekleştirebilecekler.<br />

ATSO, Ekim <strong>2015</strong> tarihinde sona eren<br />

Yapı Malzemeleri Kümesi’nin ardından<br />

sektörel kümelenmeye verdiği<br />

desteği Gıda ve Tarım Kümeleri ile<br />

devam ettiriyor. ATSO Gıda Kümesi<br />

de ikinci yurtdışı pazarlama ziyaretini<br />

12 firmanın katılımı ile 9-14 Ekim<br />

2014 tarihlerinde Almanya’nın Köln<br />

şehrinde düzenlenecek Anuga Gıda<br />

Fuarı’na ziyaret organizasyonu olarak<br />

gerçekleştirecek.<br />

Kaynak: AB ve Dış İlişkiler Müdürlüğü<br />

www.twitter.com/atsoab<br />

www.facebook.com/atsoab<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

77


ATSO Meslek Komiteleri Faaliyet Raporu<br />

ATSO Meslek Komiteleri Müdürlüğü<br />

20 Mayıs - 16 Haziran <strong>2015</strong><br />

1. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

(Bitkisel üretim faaliyetleri ve destekleyici<br />

hizmetler)<br />

MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

Odamız üyesi Banio Yapı Market İnş.<br />

Malz. ve İnş. Taah. Turz. Tic. San Ltd.<br />

Şti.’den alınan 07.05.<strong>2015</strong> tarihli yazıda<br />

saksı çiçeği satışında fire oranının ne olduğu<br />

talep edilmiştir.<br />

Komite üyeleri tarafından yapılan değerlendirmeler<br />

neticesinde; tedarikçiden<br />

alınan ürünün kalitesi, ürünün rafta saklanma<br />

koşulları, bakım koşulları, ürünün<br />

bakımından sorumlu kişinin ürün hakkında<br />

bilgisi, ürünün satış hızı vb sebeplerden<br />

dolayı değişkenlik gösterebileceği,<br />

bu çerçevede saksı çiçeği satışında fire<br />

oranının %3-%7 arasında olabileceği yönünde<br />

görüş bildirilmiş olup, söz konusu<br />

fire oranının Yönetim Kurulunun onayına<br />

sunulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

HAZİRAN AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

1) Komite üyeleri, Odamız 1. Meslek grubuna<br />

mensup süs bitkileri üreticilerinden<br />

aldıkları, sulama birliklerince işletilen sulama<br />

tesislerinde uygulanan su kullanım<br />

hizmet bedeli tarifelerine ilişkin şikayetler<br />

hakkında karşılıklı görüş alışverişinde bulunmuşlardır.<br />

Bakanlar Kurulu kararı ile 11.04.<strong>2015</strong> tarih<br />

ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak<br />

yürürlüğe giren <strong>2015</strong> Yılında Sulama<br />

Birliklerince İşletilen Sulama Tesislerinde<br />

Uygulanacak Su Kullanım Hizmet<br />

Bedeli Tarifelerine İlişkin Kararın 3. maddesinin<br />

(c) bendinde “Suyun metreküp<br />

olarak ölçülebildiği sulama şebekeleri ile<br />

sulama sayısı, sulama süresi ve benzeri<br />

yöntemlere göre tarife uygulanan sulamalarda<br />

su kullanım hizmet bedeli, birlik<br />

meclisinin kararı ve Devlet Su İşleri (DSİ)<br />

Bölge Müdürlüğünün onayı ile tarifedeki<br />

eşik ücretlerin altında kalmayacak şekilde<br />

bu yöntemler üzerinden belirlenerek uygulanabilir”<br />

hükmünün olduğu ve bu hüküm<br />

doğrultusunda taban fiyatların belirlendiği<br />

ifade edilmiştir. Ancak, sulama<br />

birliklerinin uyguladığı fiyat tarifesinde<br />

tavan fiyatın belirlenmemiş olmasından<br />

ötürü üreticilerin maddi olumsuzluklarla<br />

karşı karşıya kaldıkları belirtilmiştir. Bölgemizdeki<br />

bazı sulama birliklerininin taban<br />

fiyatın çok üstünde fiyat uyguladıkları,<br />

buna karşılık tarımsal üretimde sulama<br />

giderlerinin önemli bir maliyet kalemini<br />

oluşturduğu vurgulanarak, Antalya bölgesinde<br />

üretim ve yatırım tesisi olan bitki<br />

üreticilerinin maddi olarak desteklenmesi<br />

gerektiği belirtilmiştir.<br />

Bu çerçevede, sektörel üretimin desteklenmesi<br />

ve uygulamadaki fiyat farklılıklarının<br />

giderilmesi adına sulama birlikleri<br />

tarafından belirlenen Su Kullanım Hizmet<br />

Bedeli Fiyat Tarifelerinde taban fiyatın<br />

yanında tavan fiyatların da tespit edilmesinin<br />

sağlanması maksadıyla TOBB aracılığıyla<br />

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na yazı<br />

yazılması hususunun Yönetim Kurulu’na<br />

sunulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

2) Komite üyeleri, ülkemiz turizminin<br />

başkenti olan ilimizin her geçen gün modern<br />

bir kent olma yolunda hızla ilerlediğini,<br />

ancak şehir içinde bazı bölgelerin<br />

görüntüsünün de “dünya kenti” sıfatına<br />

uymadığını ifade ederek, Türkiye’nin en<br />

önemli turizm destinasyonlarından biri<br />

olan Antalya’nın marka değerinin arttırılmasının<br />

önemine dikkat çekmişlerdir. Bu<br />

bağlamda, Antalya’nın en önemli tarihi<br />

miraslarından olan Kaleiçi’nin peyzaj ve<br />

çiçeklendirme çalışmaları ile canlandırılması<br />

gerekliliği vurgulanmıştır.<br />

Komite üyeleri tarafından, Kaleiçi’nin güzelleştirilmesi<br />

için öncelikle Kaleiçi’nde<br />

pilot bir sokak seçilmesinin sağlanması,<br />

söz konusu sokaktaki uygun alanların begonvil<br />

ve mor salkım sarıcıları süslenmesi,<br />

evlerin duvarlarına ferforjeli ahşaptan<br />

saksılar asılarak, içlerine Antalya’nın kaybolan<br />

çiçek türlerinin dikilmesi ve pencere<br />

önlerinde binalardan bağımsız ahşap<br />

çiçekliklerin konulması yönünde bir proje<br />

hazırlığı içinde olunduğu bildirilmiştir.<br />

Söz konusu proje ile Kaleiçi’nin çiçek kokusuna<br />

ve gerçek anlamda tarihi dokusuna<br />

kavuşacağına inandıkları belirtilerek,<br />

Kaleiçi’nin yeni bir çekim merkezi olması<br />

için çalışıldığı bilgisi paylaşılmıştır.<br />

3. Grup Meslek Komitesi<br />

Bu çerçevede, yukarıda bahsi geçen projenin<br />

kurumsallaştırılması adına Odamız<br />

tarafından gerekli çalışmaların yapılması<br />

ve projenin Odamız tarafından lanse edilerek,<br />

bedelinin Odamız bütçesinden karşılanması<br />

hususlarının Yönetim Kurulu’na<br />

sunulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

2. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

(Hayvancılık ve hayvansal ürünler)<br />

TOBB’dan alınan 29.05.<strong>2015</strong> tarih ve<br />

10559 sayılı “Türk Borçlar Kanunu” konulu<br />

yazı komite üyelerimiz tarafından değerlendirilmiş<br />

olup, konu hakkında bilgi<br />

edinilmiştir.<br />

3. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Madencilik)<br />

MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

Komitenin Nisan ayı olağan toplantısında;<br />

Odamız üyesi Atlantis Doğal Taş Proje<br />

Mermer Madencilik İnş. San. ve Tic. Ltd.<br />

Şti.’nden alınan 25.03.<strong>2015</strong> tarihli e-posta<br />

içeriği komite üyeleri tarafından değerlendirilerek,<br />

Atlantis Doğal Taş Proje Mermer<br />

Madencilik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden<br />

yetkililerin Mayıs ayı olağan toplantısına<br />

davet edilerek konunun daha detaylı olarak<br />

ele alınmasına karar verilmişti.<br />

Söz konusu karar gereği anılan şirketin<br />

yetkilisi davet edilmiş olup, Genel Müdürü<br />

Sedat Günaydın komite toplantısına katılmıştır.<br />

Şirketlerinin, ham halde blok mermer<br />

veya işlenmiş mermeri alıp ihracatını<br />

gerçekleştirdiklerini, çoğu zaman da büyük<br />

uğraşlar sonucu yurt dışından getirdikleri<br />

müşterileri ile Türkiye’deki tedarikçileri<br />

buluşturmak zorunda kaldıklarını,<br />

ancak bazen müşterileri ile tedarikçilerin<br />

kendilerini devre dışı bırakmak suretiyle<br />

78 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


ticaret yaptıklarını belirtilerek, bu durumdan<br />

hem firmalarının hem de çalışanlarının<br />

olumsuz etkilendiklerini ifade etmiştir.<br />

Bu gibi olumsuz durumları engellemek,<br />

ticaretin yolunu açmak ve karşılıklı güven<br />

ortamını tesis etmek amacıyla sektörel ticarette<br />

kullanılmak üzere ATSO şemsiyesi<br />

altında tedarikçi-aracı-müşteri bilgileri,<br />

ürün özellikleri, verilen fiyatlar, kaliteler,<br />

tarih, imza vb. ibarelerin bulunduğu (örneğin<br />

emlak sözleşmeleri gibi) bir döküman<br />

hazırlanmasını talep etmiştir.<br />

Söz konusu talep komite üyeleri tarafından<br />

değerlendirilmiş olup, konunun<br />

yurtdışı ile bağlantılı olması nedeniyle<br />

Sedat Günaydın’ın Dünya Ticaret Örgütü,<br />

Antalya İhracatçılar Birliği gibi. ilgili kurum<br />

ve kuruluşlar ile görüşmesinin daha<br />

faydalı olacağı ifade edilerek, gelişmeler<br />

doğrultusunda konunun tekrar gündeme<br />

alınabileceği yönünde görüş belirtilmiştir.<br />

4. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Tarım ürünlerinin işlenmesi ve gıda<br />

üretimi)<br />

Toplantıda, 4. meslek grubuna mensup<br />

üretim ve depolama yapan işletmelere<br />

ait tesislerde yaşanılan elektrik kesintileri<br />

ile ilgili şikayetler hakkında karşılıklı görüş<br />

alışverişinde bulunulmuştur.<br />

Son dönemde Altınova bölgesinde çok<br />

sık ve uzun süreli elektrik kesintileri meydana<br />

geldiği ifade edilerek, gıda imalatı<br />

ve ticareti yapan işletmelerin büyük çoğunluğunun<br />

ürünlerini elektrik enerjisi<br />

ile çalışan depolarda muhafaza etmeleri<br />

münasebetiyle maddi ve manevi zarara<br />

uğradıkları bildirilmiştir.<br />

Bu bağlamda, elektrik kesintileri ile ilgili<br />

gerekli önlemlerin alınması amacıyla gereği<br />

için Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş’ye,<br />

bilgi için de Kepez Belediyesi’ne yazı yazılması<br />

hususunun Yönetim Kurulu’na sunulmasına<br />

oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

5. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(İçecek)<br />

T.C. Antalya 6. İş Mahkemesi’nden alınan<br />

18.05.<strong>2015</strong> tarih ve <strong>2015</strong>/34 esas sayılı yazı<br />

komite üyeleri tarafından değerlendirilmiş<br />

olup, davalı emsali bir şirkette 18 yıl kazan<br />

operatörü olarak çalışan ve LNG kurs sertifikası<br />

olan bir kişinin 2014 yılı itibariyle<br />

alabileceği aylık ücretin dönemin asgari<br />

ücretinin 2 katı olabileceği gibi, işçi ile işveren<br />

arasındaki anlaşmaya göre de değişebileceği<br />

yönünde görüş bildirilmiştir.<br />

6. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Tarımsal ürünlerin ticareti)<br />

MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

Komite üyeleri, sektörel ve genel ekonomik<br />

konular üzerinde karşılıklı görüş alışverişinde<br />

bulunmuşlardır.<br />

7. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Ekmek, un ve unlu mamuller)<br />

Mayıs ayı olağan toplantısında, geçtiğimiz<br />

aylarda yediği ekmeğin içinden çıktığı<br />

iddia edilen jiletlerle rahatsızlanan ve<br />

hayati tehlike atlatan vatandaşlarımızın<br />

haberlerinin basına yansıması sonrasında<br />

ülke genelinde İl ve İlçe Gıda Tarım ve<br />

Hayvancılık Müdürlüklerinin yapmış olduğu<br />

denetimlerde ekmeği çizmek için kullanılan<br />

jiletlerin yasaklandığını ve bu tür<br />

jiletleri kullanan işletmelere de para cezası<br />

yazdıkları ifade edilmişti.<br />

Ekmek hamurunun üzerini çizmek için<br />

kullanılan jiletlerin her işletme tarafından<br />

farklı şekillerde kullanıldığı ve hijyenik açıdan<br />

da uygun olmayan bu tür jiletlerin<br />

kullanılması sonrasında nadiren de olsa<br />

sağlık sorunları yaşanılabildiği dile getirilmişti.<br />

Bahsi geçen bu tür olumsuzlukların ilimizde<br />

de yaşanmaması, hem üyelerimizin<br />

zor durumda kalmaması, hem de sosyal<br />

sorumluluğumuz adına ekmek hamurunun<br />

üzerini çizmek için ameliyatlarda da<br />

kullanılan ve steril bir malzeme olan bistürilerden<br />

ATSO logolu olarak 2000 adet<br />

yaptırılması ve grup üyelerine dağıtılması<br />

için gerekli çalışmanın yapılması önerisi<br />

Yönetim Kurulumuzun 18.05.<strong>2015</strong> tarih ve<br />

103 no.lu toplantısında değerlendirilerek,<br />

çalışma yapıldıktan sonra değerlendirilmesine<br />

oy birliği ile karar verilmişti.<br />

Karar doğrultusunda komite üyeleri tarafından<br />

tekrar yapılan çalışmalar ve değerlendirmeler<br />

neticesinde; ekte de örneği<br />

sunulan ve Gıda Tarım ve Hayvancılık<br />

Bakanlığı tarafından onaylanmış olan tek<br />

kullanımlık ekmek hamuru çizme aparatlarından<br />

toplam 7000 adet satın alınması,<br />

ayrıca sapına ATSO logosu işletilerek<br />

sektör mensubu üyelere dağıtımının sağlanması<br />

ile tüm bedelinin Odamız bütçesinden<br />

karşılanması hususlarının Yönetim<br />

Kurulu’na sunulmasına oy birliği ile karar<br />

verilmiştir.<br />

8. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Toptan ve perakende gıda dağıtımı ve<br />

pazarlaması)<br />

T.C. Antalya 1. İş Mahkemesi’nden gelen<br />

05.05.<strong>2015</strong> tarih ve <strong>2015</strong>/105 esas sayılı<br />

yazı ile, mahkemede görülmekte olan<br />

alacak davası nedeniyle, davalı işyerinde<br />

depo şefi olarak 10.02.2004-04.05.2011<br />

arasında çalışan bir kişinin alabileceği<br />

ücret sorulmuştur. Talep konusu komite<br />

üyeleri tarafından değerlendirilmiş olup,<br />

yazıda bahsi geçen davalı emsali bir işyerinde<br />

depo şefi olarak çalışan bir kişinin<br />

10.02.2004-04.05.2011 tarihleri arasında<br />

alabileceği aylık ücretin, maaş bordrosuna<br />

attığı imza karşılığı ücret olabileceği<br />

yönünde görüş bildirilmiştir.<br />

9. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Tekstil)<br />

Komite üyeleri, sektörel sorunlar, günlük piyasa<br />

koşulları ve gelişmeler hakkında karşılıklı<br />

görüş alışverişinde bulunmuşlardır.<br />

10. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Deri, kürk ve ayakkabı)<br />

MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

Antalya 3. İş Mahkemesi’nden gelen<br />

28.04.<strong>2015</strong> tarih ve 2013/417 esas sayılı<br />

yazı ile mahkemede görülmekte olan<br />

alacak davası nedeniyle, davalı işyerinde<br />

2008 yılından 2012 yılına kadar tezgahtar<br />

olarak çalışan bir kişinin 02.05.2008-<br />

29.08.2012 tarihleri itibariyle alabileceği<br />

aylık miktarın tespiti talep edilmiştir.<br />

Komite üyeleri tarafından yapılan değerlendirmeler<br />

neticesinde, davalı emsali bir<br />

işletmede tezgahtar olarak çalışan bir kişinin<br />

söz konusu tarihlerdeki asgari ücret<br />

oranında bir ücret alabileceği, ayrıca işci<br />

ve işveren arasındaki anlaşmaya göreye<br />

kişinin eğitimi, yabancı dil bilgisi, tecrübesi<br />

ve bilgi birikimine göre de alabileceği<br />

ücretin değişebileceği yönünde görüş<br />

bildirilmiştir.<br />

11. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Orman ürünleri işlenmesi ve ticareti)<br />

MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

11-15 Mayıs <strong>2015</strong> tarihleri arasında<br />

Almanya’nın Hannover kentinde gerçekleştirilen<br />

Ligna Hannover <strong>2015</strong>-Uluslararası<br />

Ahşap Makinaları Fuarını meslek<br />

komite üyelerinin yurtdışı fuarlara katılım<br />

hakkını kullanarak ziyaret eden komite<br />

üyeleri İbrahim Ersoy ve Ahmet Ekelik’in<br />

hazırlamış olduğu fuar raporunun Yönetim<br />

Kurulunun bilgisine sunulmasına oy<br />

birliği ile karar verilmiştir.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

79


HAZİRAN AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

TOBB’dan alınan 29.05.<strong>2015</strong> tarih ve<br />

10559 sayılı “Türk Borçlar Kanunu” konulu<br />

yazı komite üyelerimiz tarafından değerlendirilmiş<br />

olup, konu hakkında bilgi<br />

edinilmiştir.<br />

12. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Halı ve mobilya)<br />

1) 25-28 Mayıs <strong>2015</strong> tarihleri arasında<br />

Gaziantep’te gerçekleştirilen Domotex<br />

Gaziantep Makine Halısı, Yer Döşemeleri,<br />

Halı ve Dokuma Makine ve Teknolojileri<br />

Fuarı’nı meslek komite üyelerinin yurtiçi<br />

fuarlara katılım hakkını kullanarak ziyaret<br />

eden komite üyeleri Ahmet Ocak ve Mustafa<br />

Güneşhan’ın hazırlamış olduğu fuar<br />

raporunun Yönetim Kurulunun bilgisine<br />

sunulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

2) TOBB’dan alınan 29.05.<strong>2015</strong> tarih,<br />

10559 sayı ve Türk Borçlar Kanununun<br />

uygulanmasında yaşanan sorunlar konulu<br />

yazı hakkında komite üyeleri tarafından<br />

yapılan değerlendirmeler neticesinde;<br />

a) Karşılıksız çek yazanlar için hapis cezasının<br />

ortadan kalkması nedeniyle karşılıksız<br />

çek yazımında patlama yaşandığı<br />

ifade edilerek, sorunun çözümü için ivedilikle<br />

önlem alınması ve bankaların sorumluluklarının<br />

artırılması,<br />

b) Dayanıklı tüketim malları sektöründe<br />

satışı yapılan dayanıklı tüketim mallarının<br />

borçlarının müşteri tarafından ödenmemesi<br />

durumda sektör mensupları tarafından<br />

icra takibi başlatıldığında, icra<br />

takibine konu ürünlerin zaruri ihtiyaç ürünü<br />

sayıldığı için herhangi bir yasal işlem<br />

yapılamadığı ve kendi satmış oldukları<br />

ürün için haciz işlemi uygulanamadığı bildirilmiştir.<br />

Bu durumun alacağın tahsilatı<br />

konusunda çok sıkıntı yarattığı fade edilerek,<br />

sorunun çözümü için gerekli hukuki<br />

düzenlemelerin yapılması önerilmiştir.<br />

11. Grup Meslek Komitesi<br />

13. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Kağıt ve matbaacılık)<br />

1) Komite üyeleri, sektörel sorunlar ve genel<br />

ekonomik konular üzerinde karşılıklı<br />

görüş alışverişinde bulunmuşlardır.<br />

2) Odamız web sayfasında da yayınlanmış<br />

olan “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde<br />

mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu<br />

getirilen 40 mesleğe ilişkin tebliğ” hakkında<br />

komite üyelerimiz tarafından bilgi<br />

edinilmiş olup; reklam ajansları, grafik<br />

tasarımcılığı, açık hava reklamcılığı, matbaacılık<br />

ve multimedya çalışanları meslek<br />

dallarında da mesleki yeterlilik belgesi<br />

zorunluluğu getirilmesinin uygun olacağı<br />

yönünde görüş belirtilmiştir.<br />

15. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Tarım ilaçları, gübre ve kimyasallar)<br />

TOBB’dan alınan 01.06.<strong>2015</strong> tarih ve<br />

10757 sayılı “Bilirkişi Kanunu Tasarısı Taslağı”<br />

konulu yazı komite üyelerimiz tarafından<br />

değerlendirilmiş olup, konu hakkında<br />

bilgi edinilmiştir.<br />

16. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Kozmetik ve kişisel bakım)<br />

MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

Komite üyeleri, ülkemizde son dönemde<br />

yaşanan ciddi ekonomik sıkıntılar hakkında<br />

karşılıklı görüş alışverişinde bulunmuşlardır.<br />

Piyasada durgunluk yaşandığı<br />

ve bu durumun tüm sektörleri olumsuz<br />

etkilediği ifade edilmiştir. Finansman ve<br />

alacak sorunlarının işverenlere olumsuz<br />

yansıdığı vurgulanarak, özellikle piyasaları<br />

canladıracak önlemlerin alınmasına<br />

ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. Komite<br />

üyeleri tarafından, vergi ve sigorta primi<br />

ödemelerinin desteklenmesi, girdi maliyetlerini<br />

düşürecek önlemler alınması<br />

veya ticaret erbabının devlete olan ödemelerinde<br />

indirim sağlanmasının faydalı<br />

olacağı ve ticaretle uğraşan küçük işletmelerin<br />

faaliyetlerini yürütmesinde ekonomik<br />

sıkıntıları bir nebze olsun giderebileceği<br />

yönünde görüş bildirilmiştir.<br />

Bu çerçevede, küçük ölçekli işletmelerin<br />

ticari faaliyetlerinin desteklenmesi için<br />

gerekli yasal düzenlemelerin yapılması<br />

maksadıyla TOBB aracılığıyla Sosyal Güvenlik<br />

Kurumu ile Maliye Bakanlığı nezdinde<br />

gerekli girişimlerde bulunulması<br />

hususunun Yönetim Kurulu’na sunulmasına<br />

oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

17. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(İlaç ve tıbbi malzeme)<br />

Odamız web sayfasında da yayınlanmış<br />

olan “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde<br />

mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu getirilen<br />

40 mesleğe ilişkin tebliğ” hakkında<br />

komite üyelerine bilgi aktarılmıştır. Komite<br />

üyeleri tarafından mesleki eğitimin ve<br />

branşlaşmanın önemine vurgu yaparak,<br />

söz konusu uygulamanın faydalı olacağı<br />

yönünde görüş bildirilmiştir.<br />

18. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Plastik, kauçuk ve alüminyum ürünleri)<br />

TOBB’dan alınan 29.05.<strong>2015</strong> tarih, 10559<br />

sayı ve Türk Borçlar Kanununun uygulanmasında<br />

yaşanan sorunlar konulu yazı<br />

hakkında komite üyeleri tarafından yapılan<br />

değerlendirmeler neticesinde; Karşılıksız<br />

çek yazanlar için hapis cezasının<br />

ortadan kalkması nedeniyle karşılıksız<br />

çek yazımında patlama yaşandığı ifade<br />

edilerek, sorunun çözümü için ivedilikle<br />

önlem alınması önerilmiştir.<br />

19. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Cam ve hırdavat)<br />

Komite üyeleri, Odamız otopark alanının<br />

Odamıza gelen kişiler tarafından çok<br />

düzensizce kullanıldığını, araçların gelişi<br />

güzel park edildiğini, özellikle oda meclis<br />

toplantısının ve geniş katılımlı etkinliklerin<br />

yapıldığı günlerinde düzensiz kullanımdan<br />

dolayı alanın yetersiz kaldığını ifade<br />

etmişlerdir.<br />

Otopark sıkıntısını gidermek ve planlı<br />

kullanımla söz konusu alanın daha fazla<br />

sayıda araç almasını sağlamak amacıyla<br />

başta çizgi çalışması olmak üzere gerekli<br />

fiziki düzenlemelerin (çizgi çizilmesi, demir<br />

boru döşenmesi, plastik ayraçlar kullanılması<br />

vb.) yapılmasının uygun olacağı<br />

yönünde görüş belirtilmiştir.<br />

20. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(İzolasyon, seramik ve sıhhi tesisat<br />

malzemeleri)<br />

Odamız web sayfasında da yayınlanmış<br />

olan “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde<br />

80 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu getirilen<br />

40 mesleğe ilişkin tebliğ” hakkında<br />

komite üyelerimiz tarafından bilgi edinilmiştir.<br />

21. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Metal, makine ve teknik imalatı)<br />

T.C. Antalya 4. İş Mahkemesi’nden gelen<br />

04.05.<strong>2015</strong> tarih ve 2014/547 esas sayılı<br />

yazı komite üyeleri tarafından değerlendirilmiş<br />

olup, yazı da bahsi geçen işyeri<br />

emsali bir firmada mutfak personeli (çay<br />

servisi ve yemek vs.) olarak çalışan kişinin<br />

ücrette belirleyici unsurlardan olan kişinin<br />

iş yapma becerisi, teknik bilgisi, şirketle<br />

olan uyumu, işletmedeki tecrübesi ve çalışma<br />

prensiplerine olan bağlılığına göre<br />

17.01.2014 tarihi itibariyle alabileceği aylık<br />

ücret miktarının söz konusu tarihteki asgari<br />

ücret ile asgari ücretinin %10 fazlası<br />

arasında değişen miktarlarda bir ücret<br />

olabileceği yönünde görüş belirtilmiştir.<br />

22. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Bilişim)<br />

Komite üyeleri, sektörel sorunlar ve genel<br />

ekonomik konular üzerinde görüş alışverişinde<br />

bulunmuşlardır.<br />

23. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Elektronik ürünler ve telekomünikasyon)<br />

Komite üyeleri, sektörel sorunlar ve genel<br />

ekonomik konular üzerinde görüş alışverişinde<br />

bulunmuşlardır.<br />

25. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Dayanıklı tüketim malları)<br />

TOBB’dan alınan 29.05.<strong>2015</strong> tarih, 10559<br />

sayı ve Türk Borçlar Kanununun uygulanmasında<br />

yaşanan sorunlar konulu yazı<br />

hakkında komite üyeleri tarafından yapılan<br />

değerlendirmeler neticesinde;<br />

a) Karşılıksız çek yazanlar için hapis cezasının<br />

ortadan kalkması nedeniyle karşılıksız<br />

çek yazımında patlama yaşandığı<br />

ifade edilerek, sorunun çözümü için ivedilikle<br />

önlem alınması,<br />

b) Dayanıklı tüketim malları sektöründe<br />

satışı yapılan dayanıklı tüketim mallarının<br />

borçlarının müşteri tarafından ödenmemesi<br />

durumda sektör mensupları tarafından<br />

icra takibi başlatıldığında, icra<br />

takibine konu ürünlerin zaruri ihtiyaç ürünü<br />

sayıldığı için herhangi bir yasal işlem<br />

yapılamadığı ve kendi satmış oldukları<br />

ürün için haciz işlemi uygulanamadığı bildirilmiştir.<br />

Bu durumun alacağın tahsilatı<br />

konusunda çok sıkıntı yarattığı ifade edilerek,<br />

sorunun çözümü için gerekli hukuki<br />

düzenlemelerin yapılması önerilmiştir.<br />

26. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Kuyumculuk, mücevher ve saat)<br />

1) Komite üyeleri, önümüzdeki günlerde<br />

idrak edeceğimiz mübarek Ramazan ayı<br />

içinde grup üyelerine yönelik olarak komite<br />

tarafından bir iftar yemeği verilmesi<br />

konusunda karşılıklı görüş alışverişinde<br />

bulunduktan sonra, Temmuz ayı içinde<br />

söz konusu iftar yemeği organizasyonunun<br />

yapılmasının uygun olacağına oybirliği<br />

ile karar vermişlerdir.<br />

2) Odamız web sayfasında da yayınlanmış<br />

olan “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde<br />

mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu<br />

getirilen 40 mesleğe ilişkin tebliğ” hakkında<br />

komite üyelerimiz tarafından bilgi<br />

edinilmiş olup; reklam ajansları, grafik<br />

tasarımcılığı, açık hava reklamcılığı, matbaacılık<br />

ve multimedya çalışanları meslek<br />

dallarında da mesleki yeterlilik belgesi<br />

zorunluluğu getirilmesinin uygun olacağı<br />

yönünde görüş belirtilmiştir.<br />

27. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Oyuncak, zücaciye ve hediyelik eşya)<br />

1) T.C. Antalya 6. İş Mahkemesi’nden alınan<br />

29.04.<strong>2015</strong> tarih ve 2014/833 esas<br />

sayılı yazı komite üyeleri tarafından değerlendirilmiş<br />

olup, yazıda bahsi geçen<br />

davalı emsali alışveriş merkezi içerisinde<br />

bir iş yerinde kuyumculuk sektöründe ve<br />

20 metrekarelik bir alanda satış elemanı<br />

ayrıca müdür yardımcısı olarak çalışanların<br />

alabileceği alt ve üst aylık net ücretin<br />

1.200.- 1.500.- arasında olabileceği yönünde<br />

görüş bildirilmiştir.<br />

28. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Kırtasiye, fotoğraf ve tercümanlık<br />

hizmetleri)<br />

1) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca hazırlanan<br />

ve 14.01.<strong>2015</strong> tarih ve 29236 sayılı<br />

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe<br />

giren “Bazı Tüketici Ürünlerinin Tehlikeli<br />

Kimyasal Madde İçeriğine Yönelik Piyasa<br />

Gözetimi ve Denetimine İlişkin Tebliğ”<br />

ile başta kırtasiye ürünleri, tekstil, deri<br />

ürünleri, ayakkabı, mobilya, çocuk bakım<br />

ürünleri ve oyuncaklar, oyuncak kapsamında<br />

değerlendirilecek kırtasiye ürünleri<br />

vb. ürünlerde tehlikeli kimyasalların kullanımına<br />

ilişkin kısıtlamalar getirildiği ve<br />

bunun öncelikle çocuklarımızın ve daha<br />

sonra da yetişkin insanlarımızın sağlığının<br />

korunması açısından son derece önemli<br />

olduğu ifade edilmiştir.<br />

Söz konusu tebliğ ile, özellikle okul ve<br />

büro malzemeleri, oyuncaklar, oyuncak<br />

kapsamında değerlendirilecek kırtasiye<br />

ürünleriyle ilgili yapılan düzenlemenin<br />

ayrıca önemli olduğu, çünkü çocukların<br />

kırtasiye ürünlerini ve oyuncakları sıklıkla<br />

ağızlarına götürebildikleri, bu ürünleri<br />

kullandıktan sonra ellerini yüzlerine sürebildikleri<br />

belirtilerek, yine cilde doğrudan<br />

temas eden ve günlük hayatta sürekli kullanılan,<br />

tebliğde bahsi geçen diğer ürünlerde<br />

de bulunan kimyasalların zararlı<br />

etkilerinin olduğu, bu kimyasal ürünlerin<br />

etkilerinin birdenbire değil zaman içinde<br />

ortaya çıkabileceği bildirilmiştir.<br />

Tebliğ’de de belirtildiği üzere, tebliğ kapsamına<br />

giren tüketici ürünlerinin piyasa<br />

gözetimi ve denetiminin Gümrük ve Ticaret<br />

Bakanlığı tarafından gerçekleştirileceği,<br />

ancak bu denetimin sadece Bakanlık<br />

kanalıyla yapılmasının yeterli olmayacağı,<br />

öncelikle Türk sanayicisi ve tüccarının<br />

halk sağlığını korumak için bilinçli bir<br />

tüketici gibi davranması gerektiği, insan<br />

sağlığına aykırı maddeleri iyi tanıması,<br />

oranlarını doğru kullanması, üretimini ve<br />

ticaretini buna göre biçimlendirmesi gerektiği,<br />

ithalatçı firmaların ise ithal ettikleri<br />

ürünlerde tebliğde bahsi geçen ürünlerde<br />

kullanılan tehlikeli kimyasal madde<br />

oranlarını titizlikle sorgulaması ve buna<br />

göre hareket etmesi gerektiği, ayrıca tüketicilerin<br />

de bilinçlenmesi ve söz konusu<br />

ürünleri alırlarken nihai piyasa gözetimi<br />

ve denetimini yapmaları gerektiği yönünde<br />

görüş belirtilmiştir.<br />

Bu çerçevede, yukarıda bahsi geçen<br />

ürünler ile ilgili denetimlerin arttırılması<br />

maksadıyla TOBB aracılığıyla Gümrük ve<br />

Ticaret Bakanlığı nezdinde gerekli girişimlerde<br />

bulunulması, ayrıca söz konusu<br />

tebliğ hakkında tüketicinin bilinçlendirilmesi<br />

maksadıyla Odamız tarafından bir<br />

basın bülteni yapılması hususularının Yönetim<br />

Kurulu’na sunulmasına oy birliği ile<br />

karar verilmiştir.<br />

2) Meslek Komitesinin 02.06.2014 tarihli<br />

olağan toplantısında, araç ve yaya trafiğinin<br />

yoğun olduğu Güzeloba, Lara, Milli<br />

Egemenlik, Güllük, Atatürk Bulvarı vb.<br />

caddelerde ürünlerini işyeri dışına çıkararak<br />

sergileyen, masa ve sandalyelerini<br />

dışarı çıkaran tacir ve esnaf sayısının giderek<br />

arttığı, bu durumun da caddede<br />

kurallara uyan işletmeleri, caddeye alışverişe<br />

gelen insanları ve yaya trafiğini<br />

olumsuz etkilediği belirtilmiş, söz konusu<br />

olumsuzlukların yaşanmaması, haksız<br />

kaldırım işgallerinin ortadan kaldırılması<br />

ve şehrin işlek caddelerinin daha düzenli<br />

bir hale getirilmesi adına gerekli önlemlerin<br />

alınması ve denetimlerin sık sık yapılması<br />

için Büyükşehir Belediyesi ve diğer<br />

ilçe belediyeler nezdinde gerekli girişimlerde<br />

bulunulması önerilmişti.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

81


Talep konusu Odamız Yönetim Kurulunun<br />

09.06.2014 tarih ve 57 no’lu toplantısında<br />

da değerlendirilmiş ve alınan karar<br />

doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi ve<br />

diğer ilçe belediyelere 13.06.2014 tarih ve<br />

4592 sayılı yazı yazılmıştı.<br />

Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi<br />

Başkanlığı’ndan alınan 27.06.2014 tarih ve<br />

16737 sayılı cevabi yazıda, zabıta ekipleri<br />

tarafından işgal önleme çalışmalarının yapıldığı,<br />

esnafların işyeri önlerine koydukları,<br />

geliş geçişi engelleyici malzemelerin<br />

kaldırtılmakta olduğu, ikazlara uymayan<br />

esnaflara cezai işlemlerin yapıldığı bildirilmişti.<br />

Komite üyeleri tarafından yapılan değerlendirmeler<br />

neticesinde, yukarıda bahsi<br />

geçen olumsuzlukların halen devam ettiği<br />

bildirilmiş olup, söz konusu olumsuzlukların<br />

giderilmesi için Antalya Valiliği ile<br />

Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilçe belediyelere<br />

tekrar yazı yazılması hususunun<br />

Yönetim Kurulu’na sunulmasına oy birliği<br />

ile karar verilmiştir.<br />

3) Meslek Komitesinin yeni asil üyesi olan<br />

Mustafa Onur Yüzgeç’e Oda Muamelat<br />

Yönetmeliği çerçevesinde meslek komitelerinin<br />

görev ve yetkileri hakkında bilgi<br />

aktarılmış ve konu hakkında hazırlanmış<br />

olan bilgi notu/kitapçık elden verilmiştir.<br />

30. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(İnşaat faaliyetleri)<br />

Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu<br />

Antalya Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler<br />

Grup Başkanlığı Vergi Müfettiş<br />

Yardımcısı Cihan Demirci’nden alınan<br />

02.06.<strong>2015</strong> tarihli mailin ekinde yer alan<br />

Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu<br />

Antalya Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler<br />

Grup Başkanlığı’nın 02.06.<strong>2015</strong> tarih<br />

ve AGB-A-847/95-50 sayılı yazı komite<br />

üyeleri tarafından değerlendirilmiş olup;<br />

2010, 2011, 2012, 2013, 2014 takvim yıllarında<br />

Antalya ilinde ikamet amaçlı binaların<br />

inşaatı(müstakil konutlar, birden<br />

çok ailenin oturduğu binalar, gökdelenler<br />

vb.nin inşaatı) sektöründe geçerli olan<br />

net karlılık oranının %5-%8, brüt karlılık<br />

oranının da %10-%15 arasında olabileceği<br />

yönünde görüş belirtilmiştir.<br />

31. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(İnşaat malzemeleri)<br />

MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

T.C.Serik 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’<br />

(İş Mahkemesi Sıfatıyla) nden alınan<br />

24.04.<strong>2015</strong> tarih ve 2014/590 sayılı yazı<br />

komite üyeleri tarafından değerlendirilmiş<br />

olup, davalı emsali hazır beton ve<br />

hammadde üretimi yapılan bir tesiste 33<br />

yaşında ve 7 yıllık kıdemi olan bir ekskavatör<br />

kepçe operatörünün 16/06/2014<br />

tarihi itibariyle alabileceği aylık net ücretin<br />

1.500.- olabileceği ve ayrıca işçi ile<br />

işveren arasındaki anlaşmaya göre de değişebileceği<br />

yönünde görüş bildirilmiştir.<br />

32. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Konut ve işyeri yapı kooperatifleri)<br />

MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

32.Grup (Konut ve işyeri yapı kooperatifleri)<br />

Meslek Komitesinin Mayıs ayı olağan<br />

toplantısında,<br />

Komite üyeleri tarafından, kentimizde<br />

yaşanan trafik ile ilgili sorunlar ve çözüm<br />

önerileri hakkında karşılıklı görüş alışverişinde<br />

bulunulmuş olup, söz konusu sorunlar<br />

ve çözüm önerileri aşağıda sıralanmıştır.<br />

Buna göre,<br />

a) Kentimizde trafik yoğunluğu yaşanan<br />

noktalardaki trafik lambalarının yeniden<br />

planlanarak, bahsi geçen yoğunluğun önlenmesi<br />

ve yoğun olan yol ağlarının daha<br />

etkin ve verimli kullanılması için akıllı sinyalizasyon<br />

trafik lambaları ile değiştirilmesinin<br />

sağlanması,<br />

b) Kızıltoprak Mahallesi’nde yer alan çöp<br />

konteynerlerinin son anda fark edilmesi<br />

nedeniyle trafik kazalarına neden olduğu<br />

ifade edilmiş olup, çöp konteynerlerinin<br />

kaldırım kenarına birer cep boşluk yapılarak<br />

konulması,<br />

c) Trafik akışını rahatlatmak amacıyla,<br />

kısa mesafelerde birbirine yakın ve trafik<br />

ışıklarından hemen sonra gelen otobüsminibüs<br />

duraklarının kaldırılmasının sağlanması<br />

maksadıyla Antalya Büyükşehir<br />

Belediyesi’ne yazı yazılması hususunun<br />

Yönetim Kurulu’na sunulmasına oybirliği<br />

ile karar verilmiştir.<br />

HAZİRAN AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

1) Meslek Komitesinin Mayıs ayı olağan<br />

toplantısında, ilimiz 1/25.000 Ölçekli Nazım<br />

İmar Planı’nın, yapılan itiraz ve öneriler<br />

doğrultusunda zaman zaman Antalya<br />

Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından<br />

tekrar değerlendirilerek, gerekli revizyon<br />

çalışmalarının yapıldığı bildirilmişti.<br />

Antalya’nın kentsel gelişimini şekillendiren,<br />

sosyal yapısına ilişkin kimliğini<br />

ortaya koyan, nüfusun, özellikle çalışan<br />

ve öğrenci nüfusunun kent mekânında<br />

dengeli dağılımını sağlayan üst ölçekli<br />

bir plan olan Nazım İmar Planına rağmen<br />

halen imar sorunu yaşamakta olan yapı<br />

kooperatiflerinin de olduğu belirtilerek,<br />

şartlara göre ileride tekrar revize edileceği<br />

düşünülen 1/25.000’lik Nazım İmar<br />

Planında bahsi geçen yapı kooperatiflerinin<br />

sorunlarının değerlendirilmesinin<br />

sağlanması için Odamız Yönetim Kurulunun<br />

da onayı ile imar sorunu yaşayan<br />

kooperatiflere birer yazı yazılmış, ada/<br />

parsel numaraları ve ortaklık yapıları ile<br />

birlikte sektörel sorunlarının tarafımıza<br />

iletilmesi talep edilmişti.<br />

Geçen süreç içerisinde imar sorunu yaşayan<br />

grup üyesi kooperatiflerden gerekli<br />

geri dönüşler alınmış ve Komite Üyeleri<br />

tarafından Haziran ayı olağan toplantısında<br />

değerlendirilmiştir.<br />

Bu çerçevede, grup üyesi kooperatiflerden<br />

alınan imara yönelik sorunların ve<br />

çözüm önerilerinin Antalya Büyükşehir<br />

Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel<br />

ile diğer ilçe belediye başkanlarına iletilmesi<br />

maksadıyla randevu talebinde bulunulması<br />

hususunun Yönetim Kuruluna<br />

sunulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

33. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Motorlu taşıtlar alım ve satımı)<br />

Komite üyeleri tarafından, araç kullanırken<br />

cep telefonuyla arama yapmak,<br />

çalan telefona cevap vermek, numara<br />

çevirmek gibi davranışların sürücünün<br />

dikkatinin dağılmasına ve konsantrasyonunun<br />

bozulmasına neden olduğunu, zaman<br />

zaman da kazalara yol açtığını ifade<br />

etmişlerdir. Ayrıca, küçük yaştaki bebek<br />

veya çocukların da ön koltukta oturmalarının<br />

sürücünün dikkatinin dağılmasına<br />

neden olduğuna dikkat çekilmiştir. Aracın<br />

güvenli bir biçimde yol almasının her<br />

şeyden önce sürücünün sorumluluğu<br />

altında olduğu hatırlatılarak, sürücülerin<br />

aracı kontrol etmesini güçleştiren durumları<br />

öğrenmesi ve kaza riskini azaltmaya<br />

yönelik önlemler alması gerektiği<br />

konusunda sürücüleri bilinçlendirmek<br />

amacıyla kampanyalar düzenlenmesi<br />

için Antalya Valiliği ve Antalya İl Emniyet<br />

Müdürlüğü’ne yazı yazılması hususunun<br />

Yönetim Kurulu’na sunulmasına oy birliği<br />

ile karar verilmiştir.<br />

34. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Motorlu taşıt parça ve aksesuarları,<br />

bakım ve onarımı)<br />

1) Meslek Komitesinin Mayıs ayı olağan<br />

toplantısında, Türkiye Odalar ve Borsalar<br />

Birliği ile TOBB Ekonomi ve Teknoloji<br />

Üniversitesi işbirliğinde uygulamaya konulan<br />

Uzmanlaşmış Meslek Edindirme<br />

Merkezleri (UMEM) Beceri’10 Projesi’ne<br />

yönelik faaliyetler ele alınmış, Odamız<br />

34.Grup mensubu üyelerin ihtiyaç duyduğu<br />

elemanların yetiştirilmesi ve istihdam<br />

edilmeleri amacıyla MESEM Müdürlüğünce<br />

çalışmaların başlatılmasına, bu<br />

82 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


kapsamda 34. grup üyelerine e-bülten<br />

gönderilerek, eleman taleplerinin toplanmasına<br />

ve gerekli duyuruların yapılmasına<br />

karar verilmişti.<br />

Bu çerçevede toplantıya katılan Odamız<br />

Mesleki Sınav ve Sertifikasyon Merkezi<br />

(MESEM) Müdür V. Tolga Cenk Türk tarafından,<br />

34.grup üyelerine e-bülten gönderildiği,<br />

gerekli duyuruların yapıldığı,<br />

UMEM Beceri’10 Projesi ile meslek kurslarına<br />

katılan işsiz kişilere teorik eğitimi süresince<br />

günlük 25 TL, işbaşı eğitimi süresince<br />

ise günlük 37,5 TL ücret ödeneceği,<br />

işbaşı eğitimini başarılı bir şekilde bitiren<br />

kursiyerleri istihdam eden firmalara 6111<br />

Sayılı Kanun kapsamındaki şartlara göre<br />

sigorta prim teşviki sağlanacağı bilgisi<br />

paylaşılmıştır.<br />

UMEM Beceri’10 Projesi kapsamında,<br />

Odamız 34.Grup (Motorlu taşıt parça ve<br />

aksesuarları, bakım ve onarımı) mensubu<br />

üyelerden, Haziran ayı içerisinde açılması<br />

planlanan meslek kursları için eleman taleplerinin<br />

alındığı bilgisi de komite üyelerine<br />

aktarılmıştır.<br />

2) Komite üyeleri, sektörel sorunlar, günlük<br />

piyasa koşulları ve gelişmeler hakkında<br />

karşılıklı görüş alışverişinde bulunmuşlardır.<br />

35. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Taşımacılık)<br />

MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

Komite üyeleri tarafından Ankara, İzmir,<br />

İstanbul ve Kocaeli Ticaret Odası, Ankara,<br />

İstanbul ve Kocaeli Sanayi Odası ile Mersin<br />

Ticaret ve Sanayi Odası’ndan taşımacılık<br />

sektörüyle ilgili komitelerde alınmış<br />

kararların araştırılması, sonuçlarının komitede<br />

değerlendirilmesi yönünde görüş<br />

bildirilmiştir.<br />

HAZİRAN AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

1) 8+1 yolcu kapasiteli D2 belgesine sahip<br />

ticari taşıtlarla ilgili 6495 sayılı Kanunla<br />

Karayolları Trafik Kanununun 3<br />

üncü maddesinde yer alan “Otomobil” ve<br />

“Otobüs” tanımlarında yapılan değişiklik<br />

sonucu, Karayolu Taşıma Yönetmeliğine<br />

göre söz konusu değişiklik öncesi B2,<br />

B3, D2, D3 ve D4 yetki belgesi almış olan<br />

yetki belgesi sahiplerinin, bu değişikliğe<br />

uyumlarının sağlanabilmesini teminen<br />

18.09.2013 tarih ve 2013/KDGM-13/YOL-<br />

CU numaralı Genelgenin yayımlandığı<br />

bildirilmiştir.<br />

Bu düzenlemeden sonra, B2, B3, D2,<br />

D3 ve D4 yetki belgesi sahibi taşımacıların<br />

Bakanlığa yaptığı başvurular ve<br />

dile getirdikleri taleplerden; söz konusu<br />

yetki belgesi sahibi taşımacıların Kanun<br />

değişikliğine uyumlarının daha kolay ve<br />

mağduriyetlerini önleyecek şekilde sağlanmasını<br />

teminen yeni bir düzenleme<br />

ihtiyacının hasıl olduğu bildirilmiştir.<br />

Söz konusu Bakanlığın sektörün taleplerini<br />

de dikkate alarak, 8+1 yolcu kapasiteli<br />

araçların otomobil sınıfına düşürülmesi<br />

ve yetki belgesinden düşümüyle ilgili<br />

B2, D2 ve D4 Yetki belgeli işletmelere<br />

31.12.2016 tarihine kadar süre verdiği bildirilmiştir.<br />

Ancak, süre uzatımının sorunu<br />

çözmeyeceği, bu tarihten sonra sıkıntının<br />

yine gündeme geleceği belirtilmiş olup,<br />

8+1 D2 belgeli araçların daha önce 22<br />

yıl olan kullanılabilirlik süresinin, otomobil<br />

statüsünde de geçerli olması hususunun<br />

TOBB vasıtasıyla Ulaştırma Deniz<br />

ve Haberleşme Bakanlığı’na iletilmesi ve<br />

TOBB’da bu konuda bir komisyon kurulması<br />

taleplerinin Yönetim Kuruluna sunulmasına<br />

oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

2) Kızılırmak Caddesi ile Gazi Bulvarı’nın<br />

kesiştiği kavşağa Çallı istikametinden<br />

gelerek Serik istikametine doğru devam<br />

eden, Kızılırmak Caddesinden gelerek<br />

yine sağa dönüş yapan otobüs ve midibüslerin<br />

kavşağa çok yakın noktada tali<br />

yol üzerinde yolcu indirme ve bindirmesi<br />

yaptıkları belirtilerek, bu durumun söz<br />

konusu kavşakta trafik sıkışmasına ve<br />

zaman zaman da trafik kazalarına sebebiyet<br />

verdiği ifade edilmiştir.<br />

Bu çerçevede, söz konusu yolcu indirme<br />

ve bindirmeleri için uygun alanlar belirlenmesi<br />

konusunda UKOME’ye yazı yazılması<br />

hususunun Yönetim Kuruluna sunulmasına<br />

oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

3) Komite üyelerine daha önce e-maille<br />

duyurusu yapılan ancak herhangi bir katılımcı<br />

ismi bildirilmeyen ADR bilgilendirme<br />

eğitimi hakkında; tehlikeli malların “Tehlikeli<br />

Maddelerin karayoluyla Taşınması<br />

Hakkında Yönetmeliğe” uygun olarak taşınması<br />

konusunda belirtilen yönetmelik<br />

hükümlerinin ilgili firmalara yeni yükümlülükler<br />

getirmesinden ötürü ve sonradan<br />

karşılaşılması muhtemel bilgi eksikliğinden<br />

kaynaklanabilecek idari yaptırımların<br />

önüne geçmek amacıyla, TOBB ve Ulaştırma,<br />

Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı<br />

işbirliğinde 15-19 Haziran <strong>2015</strong> tarihleri<br />

arasında Ankara TOBB Hizmet Binasında<br />

bilgilendirme eğitimleri düzenleneceği<br />

hatırlatılmıştır.<br />

Komite üyeleri taşımacılık ve akaryakıt<br />

sektörü için konunun önemli olduğundan<br />

bahisle ADR bilgilendirme eğitiminin<br />

Odamız, TOBB ve Ulaştırma, Denizcilik<br />

ve Haberleşme Bakanlığı işbirliğinde<br />

Antalya’da yapılması önerilmiştir.<br />

Bu konuda öncelikle 14.Grup (Akaryakıt<br />

ve gaz ürünleri) Meslek Komitesi’nden<br />

tehlikeli malları taşıyan şoförlerin eğitimlerinin<br />

iş güvenliği uzmanları tarafından<br />

verilip verilmediğinin, ambalajlarda tehlikeli<br />

mal taşımacılığında, tankta tehlikeli<br />

malların taşınmasında ve tünel geçişlerinde<br />

yaşanan sorunların olup olmadığı<br />

ile böyle bir eğitimin grup üyeleri için<br />

de ihtiyaç olup olmadığının öğrenilmesine<br />

komiteden gelen bilgiler doğrultusunda<br />

ADR bilgilendirme toplantısının<br />

Antalya’da yapılmasının bir sonraki toplantıda<br />

görüşülmesi yönünde görüş bildirilmiştir.<br />

36. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Oteller ve benzer konaklama yerleri)<br />

MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

1) İstanbul Büyük Ölçekli Mükellefler Grup<br />

Başkanlığı’ndan gelen 21.04.<strong>2015</strong> tarih ve<br />

BGB-B-782/34-15 sayılı yazı ile yürütülen<br />

bir görev kapsamında Antalya ilinde bulunan<br />

otellerin ticari işletmelere verdikleri<br />

ortalama konaklama birim fiyatının tespiti<br />

talep edilmektedir. Komite üyeleri tarafından<br />

yapılan değerlendirmeler neticesinde;<br />

ortalama bir birim fiyatının tespit<br />

edilebilmesi için konaklamanın dönemi,<br />

konaklamanın çeşidi, şirketin talep ettiği<br />

toplam geceleme sayısı, otelin yıldız sayısı,<br />

otelin verdiği hizmetler, şirketin talep<br />

ettiği hizmetler, otelin bulunduğu bölge<br />

vb. detay bilgilerin verilmesi halinde daha<br />

sağlıklı bir değerlendirme yapılabileceği<br />

yönünde görüş belirtilmiştir.<br />

38. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Reklamcılık, fuar ve org. hizmetleri,<br />

televizyon ve radyoculuk faaliyetleri)<br />

1) Komite üyeleri, sektörel sorunlar ve genel<br />

ekonomik konular üzerinde karşılıklı<br />

görüş alışverişinde bulunmuşlardır.<br />

2) Odamız web sayfasında da yayınlanmış<br />

olan “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde<br />

mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu<br />

getirilen 40 mesleğe ilişkin tebliğ” hakkında<br />

komite üyelerimiz tarafından bilgi<br />

edinilmiş olup; reklam ajansları, grafik<br />

tasarımcılığı, açık hava reklamcılığı, matbaacılık<br />

ve multimedya çalışanları meslek<br />

dallarında da mesleki yeterlilik belgesi<br />

zorunluluğu getirilmesinin uygun olacağı<br />

yönünde görüş belirtilmiştir.<br />

39. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Bankalar, finansal hizmetler ve döviz<br />

büroları)<br />

1) Meslek Komitesi Üyesi Murat Düzenli’nin<br />

son 6 ay içinde yapılan toplantıların<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

83


yarısından bir fazlasına (04.02.<strong>2015</strong>,<br />

03.03.<strong>2015</strong>, 10.04.<strong>2015</strong>, 05.06.<strong>2015</strong>) katılmaması<br />

nedeniyle Odamız organlarındaki<br />

görevleri sona ermiştir. Bu çerçevede,<br />

sıradaki yedek üye olan Türkiye Vakıflar<br />

Bankası Türk Anonim Şirketi - Antalya<br />

Şubesi yetkilisinin meslek komitesi asil<br />

üyeliğine davet edilmesi hususunun Yönetim<br />

Kurulu’nun bilgisine sunulmasına<br />

oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

40. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Sigortacılık)<br />

1) Komite üyeleri tarafından, UMEM Beceri<br />

10 projesi kapsamında sigortacılık<br />

sektörünün ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanların<br />

yetiştirilmesi ve istihdam edilmeleri<br />

amacıyla işsizlere yönelik “Sigorta<br />

Teknik Personeli, Bireysel Emeklilik Aracısı,<br />

Eksper Yardımcısı (Raportör)” mesleki<br />

kursların açılması için Odamız MESEM<br />

Müdürlüğü tarafından gerekli çalışmalara<br />

başlanılmasının uygun olacağına oy birliği<br />

ile karar verilmiştir.<br />

41. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Gayrimenkul faaliyetleri)<br />

MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

1) Komite üyeleri tarafından, kentimizdeki<br />

120 bin konutun %78’inin risk altında<br />

olduğu ifade edilmiş olup; afetler neticesinde<br />

can kayıpları yaşanmaması, şehirlerin<br />

sağlıklı ve daha güvenli yaşama<br />

alanlarına dönüştürülebilmesi için kentsel<br />

dönüşümün oldukça önemli olduğu<br />

belirtilmiştir.<br />

Kentimizi çevreyle uyumlu biçimde modern<br />

hale getirebilmek, ekolojik dengeyi<br />

koruyabilmek ve çevreye duyarlı yerleşimler<br />

oluşturabilmek için bir an önce<br />

harekete geçilmesi gerektiği dile getirilmiştir.<br />

Bu bağlamda, kentsel dönüşüm ile ilgili<br />

yapılan projeler ve çalışmalar hakkında<br />

bilgi edinmek maksadıyla Çevre ve Şehircilik<br />

İl Müdürlüğü Altyapı ve Kentsel<br />

Dönüşüm Şube Müdürü Bülent Yavuz‘un<br />

önümüzdeki ay gerçekleştirilecek olan<br />

meslek komitesi olağan toplantısına davet<br />

edilmesi hususunun Yönetim Kuruluna<br />

sunulmasına oy birliğiyle karar verilmiştir.<br />

2) Komite Üyeleri tarafından, Akra Barut<br />

Otelin önündeki ışıklı kavşaktan Eski Lara<br />

Yolu’na dönüş yapılan yolun bölünmemiş<br />

bir yol olduğu, bahsi geçen Eski Lara<br />

Yolundan gelen sürücülerin Metin Kasapoğlu<br />

Caddesine çıkmak için kullandıkları<br />

yoldaki viraja çok hızlı girmeleri sebebiyle<br />

zaman zaman trafik kazalarının meydana<br />

geldiği belirtilmiş olup; bahsi geçen virajda<br />

meydana gelen trafik kazaları sonucunda<br />

yaşanan can ve mal kayıplarının<br />

önlenmesi maksadıyla söz konusu virajda<br />

gerekli fiziki düzenlemelerin yapılması ve<br />

söz konusu yolun otel tarafına tur otobüslerinin<br />

park edilmesi nedeniyle trafiğin<br />

tıkandığı da dile getirilmiş olup, bahsi<br />

geçen sorunların giderilmesi için Antalya<br />

Büyükşehir Belediyesi Ukome Şube<br />

Müdürlüğü’ne yazı yazılması hususunun<br />

Yönetim Kurulu’na sunulmasına oy birliği<br />

ile karar verilmiştir.<br />

3) Komite üyeleri, gayrimenkul alımı yapacak<br />

olan vatandaşların mağdur olmamaları<br />

için gayrimenkul alımı esnasında<br />

aracı olacak olan emlakçıların Odamıza<br />

ve Vergi Dairesine kayıt durumlarını kontrol<br />

etmelerinin önemli olduğunu ifade etmişlerdir.<br />

HAZİRAN AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

1) Kentimizde kentsel dönüşüm ile ilgili<br />

yapılan projeler ve çalışmalar hakkında<br />

görüş alışverişinde bulunmak maksadıyla<br />

Meslek Komitesinin Haziran ayı toplantısına,<br />

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Altyapı<br />

ve Kentsel Dönüşüm Şube Müdürü<br />

Bülent Yavuz, Şehir Plancısı Ersin Aksoy,<br />

Harita Mühendisleri Odası Antalya Şubesi<br />

Başkanı Veysel Barut, Odamız 30.Grup<br />

(İnşaat faaliyetleri) Meslek Komitesi Başkan<br />

Yardımcısı Hüseyin Doruk ile 43.Grup<br />

(Mimarlık faaliyetleri) Meclis Üyesi Zeynep<br />

Özkurt katılmışlardır.<br />

Toplantıda Bülent Yavuz, İl Müdürlükleri<br />

bazında yaptıkları incelemeler neticesinde<br />

Muratpaşa İlçesi Güvenlik, Üçgen,<br />

Memurevleri, Altındağ, Deniz, Kızılsaray,<br />

Kışla, Elmalı, Yüksekalan, Balbey, Sinan,<br />

Haşimişcan ve Gençlik Mahalleri ile Kepez<br />

İlçesi Fatih, Göçerler, Çamlıbel, Esentepe,<br />

Çankaya, Erenköy, Yavuz Selim, Kazım<br />

Karabekir ve Kanal Mahallerinin riskli alan<br />

olarak tespit edildiğini ifade etmiş olup,<br />

yapılan tespitlerin ilgili Belediyelere bildirildiğini<br />

belirtmiştir.<br />

Komite üyeleri, yukarıda bahsi geçen riskli<br />

alanlarda kentsel dönüşüme başlanması,<br />

kentin dokusunu bozan ve risk teşkil eden<br />

yapıların yıkılarak yerine yeni deprem yönetmeliğine<br />

uygun olacak şekilde daha<br />

sağlam binalar yapılması, böylelikle kentte<br />

risk taşıyan yapılarda ikamet edenlerin<br />

can ve mal güvenliğini korunması gerektiği<br />

yönünde görüş bildirmişlerdir.<br />

Tespit edilen riskli alanlarda biran önce<br />

kentsel dönüşüme başlanması ve kentimizin<br />

diğer merkez ilçelerinde de riskli<br />

alanların tespit edilmesinin sağlanması<br />

maksadıyla Antalya Valiliği’ne, Antalya<br />

Büyükşehir Belediyesi ve Merkez İlçe<br />

Belediyeleri’ne, Harita ve İnşaat Mühendisleri<br />

Odası Antalya Şubesi’ne yazı yazılması<br />

hususunun Yönetim Kurulu’na<br />

sunulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

42. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Hukuk ve muhasebe, uzmanlaşmış<br />

tasarım ve destek hizmetleri)<br />

1) Odamız web sayfasında da yayınlanmış<br />

olan “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde<br />

mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu getirilen<br />

40 mesleğe ilişkin tebliğ” hakkında<br />

komite üyelerimiz tarafından bilgi edinilmiştir.<br />

43. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Mimarlık faaliyetleri)<br />

Komite üyeleri, sektörel sorunlar ve gelişmeler<br />

hakkında karşılıklı görüş alışverişinde<br />

bulunmuşlardır.<br />

46. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Taşıt kiralama ve ilgili hizmetler)<br />

Odamız web sayfasında da yayınlanmış<br />

olan “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde mesleki<br />

yeterlilik belgesi zorunluluğu getirilen<br />

40 mesleğe ilişkin tebliğ” hakkında komite<br />

üyelerimiz tarafından bilgi edinilmiştir.<br />

47. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(SPA merkezleri, diğer spor ve eğlence<br />

amaçlı spor hizmetleri)<br />

Antalya 2. Vergi Mahkemesi’nden gelen<br />

17.05.<strong>2015</strong> tarih ve 2014/423 esas sayılı<br />

yazı komite üyeleri tarafından değerlendirilmiş<br />

olup, masaj ve spa hizmeti verilmesi<br />

faaliyetlerinde 2009 yılına ilişkin<br />

olarak net ve brüt karlılık oranlarının; spa<br />

işletmesinin içinde bulunduğu otelin bölgesine,<br />

oda sayısına, yıldızına, açık kaldığı<br />

süreye, doluluk oranına, konaklayan<br />

müşterinin durumuna, kira bedeline vb.<br />

kriterlere göre yıldan yıla çok değişkenlik<br />

gösterebileceği ve hatta turizm sezonunun<br />

durumuna göre zarar bile edilebildiği<br />

belirtilerek herhangi bir net ve brüt karlılık<br />

oranının belirlenemeyeceği yönünde<br />

görüş belirtilmiştir.<br />

48. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Eğitim faaliyetleri)<br />

MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

1) 30.04.<strong>2015</strong> tarih ve 29342 sayı ile Resmi<br />

Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren<br />

“Özel Kreş ve Gündüz Bakımevleri<br />

İle Özel Çocuk Kulüplerinin Kuruluş ve<br />

84 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


İşleyiş Esasları Hakkında Yönetmelik”in<br />

uygulanması aşamasında karşılaşılan sıkıntılar<br />

ve çözüm önerileri için grup üyelerinin<br />

görüş ve önerileri doğrultusunda<br />

Meclis Başkan Yardımcısı ve Meslek Komitesi<br />

üyesi olan Nilay Akbaş Tarakçı ile<br />

Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Gülşen<br />

Hamursuz tarafından bir rapor hazırlandığı<br />

ifade edilmiştir.<br />

a) Bahse konu raporun Nilay Akbaş Tarakçı<br />

ve Gülşen Hamursuz tarafından<br />

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk<br />

Hizmetleri Genel Müdürü Temindar<br />

Aytekin’e sunulması maksadıyla randevu<br />

talebinde bulunulması, söz konusu ziyaretle<br />

ilgili ulaşım bedellerinin de Odamız<br />

bütçesinden karşılanması,<br />

b) Bahse konu raporun bir üst yazı ile<br />

TOBB aracılığıyla Aile ve Sosyal Politikalar<br />

Bakanlığı’na iletilmesi hususlarının Yönetim<br />

Kuruluna sunulmasına oy birliği ile<br />

karar verilmiştir.<br />

2) Meslek Komitesi Başkanı Ertürk Karaman<br />

tarafından, Odamız 48.Gruba<br />

(Eğitim faaliyetleri) kayıtlı Muratpaşa ve<br />

Kepez İlçelerinde faaliyet gösteren özel<br />

motorlu taşıt sürücü kursları olarak faaliyet<br />

gösteren üyelerimizin uygulamalı<br />

direksiyon eğitimi ve sınav güzergâhı<br />

için Kepez İlçe sınırları içerisinde yer alan<br />

Yeşilırmak Caddesi-Süleyman Demirel<br />

Bulvarı-Varsak yolu üzerini kullandıkları<br />

bildirilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı Özel<br />

Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü<br />

yetkililerinin kentimizde faaliyet gösteren<br />

özel motorlu taşıt sürücü kurslarına<br />

yapmış oldukları sınav alanı denetimleri<br />

sonucunda, Muratpaşa ilçesinde faaliyet<br />

gösteren sürücü kurslarının direksiyon<br />

eğitimi ve sınav güzergâhlarını Muratpaşa<br />

ilçe sınırları içerisindeki bir alanda yapmalarının<br />

daha uygun olacağı yönünde<br />

görüş bildirdikleri ifade edilmiştir.<br />

Bu çerçevede, Milli Eğitim Bakanlığı Özel<br />

Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nden<br />

48. Grup Meslek Komitesi<br />

gelen yetkililerin; Muratpaşa ilçesinde faaliyet<br />

gösteren sürücü kurslarının direksiyon<br />

eğitimi ve sınav güzergâhı için Bülent<br />

Ecevit Bulvarı-Rauf Denktaş Caddesi-Ermenek<br />

Caddesini kullanmalarının uygun<br />

olabileceği yönünde görüş bildirdikleri belirtilmiştir.<br />

Ancak, bahsi geçen güzergâhın fiziki yönünden<br />

uygun gözükmesine rağmen;<br />

a) Belirtilen güzergâhın havaalanı ve<br />

Kundu oteller bölgesine giden yollara yakın<br />

olması,<br />

b) Bahsi geçen bölgenin sadece turizm<br />

sezonunda değil, genel olarak yoğun bir<br />

trafiğe sahip olması,<br />

c) Ayrıca bölgemizde turizm sezonu olan<br />

Mayıs ile Ekim ayları arasında bahse konu<br />

güzergâhta trafik yoğunluğunun en yüksek<br />

olduğu alan olması,<br />

d) Oteller zincirinin yer aldığı bölgede<br />

çalışan personeller için kullanılmakta olan<br />

servis araçlarının vardiya değişimleri esnasında<br />

150-200 araç konvoy olarak arka<br />

arkaya seyretmesi,<br />

e) Kentsel yapılaşmanın artması nedeniyle<br />

yaya trafiğinin de yoğun olması,<br />

f) Muratpaşa ilçesinin Antalya’nın eski ilçelerinden<br />

olması, ana arterlerinin daha<br />

küçük caddelerden oluşması ve yeni kurulan<br />

Kepez ilçesinin ise daha büyük caddelerden<br />

oluşması,<br />

g) Muratpaşa ilçesinde faaliyet gösteren<br />

sürücü kurslarının büyük çoğunluğunun<br />

100.Yıl Bulvarı üzerinde ve Çallı<br />

bölgesinde yer alması sebebiyle Kepez<br />

bölgesindeki direksiyon eğitim ve sınav<br />

güzergâhına yakın oldukları ifade edilmiştir.<br />

Bahsi geçen direksiyon eğitim ve<br />

sınav güzergâhına olan mesafenin 5 ile<br />

15 dakika arasında olduğu, yetkililer tarafından<br />

önerilen Muratpaşa İlçesindeki<br />

direksiyon eğitim ve sınav güzergâhına<br />

olan ulaşımın ise neredeyse 1 saat sürdüğü<br />

belirtilmiştir.<br />

Bu nedenlerle, Muratpaşa ilçesinde faaliyet<br />

gösteren sürücü kurslarına kayıt<br />

olacak kursiyer potansiyelinin birbirine<br />

çok yakın olan Kepez ve Konyaaltı İlçelerinde<br />

bulunan sürücü kurslarına yöneleceği,<br />

Muratpaşa ilçesinde faaliyet gösteren<br />

sürücü kurslarının kursiyer sayılarının<br />

azalacağı, bu bölgede faaliyet gösteren<br />

kursların Kepez ve Konyaaltı İlçelerine<br />

taşınmak zorunda kalacağı, sürücü kursu<br />

sahiplerinin maddi yönden sıkıntıya gireceği,<br />

dolayısı ile Muratpaşa ilçesi sınırlarındaki<br />

uygulama alanı olarak önerilen<br />

Bülent Ecevit Bulvarı, Rauf Denktaş ve<br />

Ermenek Caddelerinin uygun olmadığı<br />

ifade etmiştir.<br />

Yukarıda bahsi geçen sebeplere ilave<br />

olarak; “Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri<br />

Kursu Direksiyon Eğitimi Dersi Sınav<br />

Yönerge”sinde İkinci Bölüm Direksiyon<br />

Eğitimi Dersi İl Sınav Sorumlusu ve Direksiyon<br />

Eğitimi Dersi Sınav Yürütme Komisyonu<br />

başlığı altında yer alan 6.Madde’nin<br />

1. fıkrasının ç bendinde “Sınav güzergâhı<br />

mevzuat hükümlerine uygun olmayan<br />

veya il sınav sorumlusunun gerek görmesi<br />

hâlinde ilçelerin sınavını güzergâhı<br />

uygun olan ilçede yapılmasını sağlar.” denilmesinden<br />

dolayı Muratpaşa ilçesinde<br />

faaliyet gösteren sürücü kurslarının Kepez<br />

İlçesi Varsak bölgesinde direksiyon<br />

eğitimi ve sınavlarını Kepez İlçesinde faaliyet<br />

gösteren sürücü kursları ile aynı ilçede<br />

ayrı bölgelerde yapmaya devam etmelerinin<br />

sağlanması maksadıyla TOBB<br />

aracılığıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na; Antalya<br />

Valiliği’ne, Büyükşehir Belediyesi<br />

UKOME Şube Müdürlüğü’ne, Muratpaşa<br />

Belediyesi ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne<br />

yazı yazılması ve bahsi geçen konu hakkında<br />

Odamız 36.Grup (Oteller ve benzer<br />

konaklama yerleri) Meslek Komitesi üyelerinin<br />

de bilgilendirilmesi hususlarının<br />

Yönetim Kurulu’na sunulmasına oybirliği<br />

ile karar verilmiştir.<br />

49. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />

TOPLANTISI<br />

(Sağlık hizmetleri)<br />

MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

1) Komite üyeleri, özel hastanelerin denetimlerinin,<br />

Özel Hastaneler Yönetmeliği<br />

ve 05.08.2014 tarih ve 1449 sayılı makam<br />

onayı ile yürürlüğe konulan Özel Sağlık<br />

Kurum ve Kuruluşlarının İl Sağlık Müdürlüklerince<br />

Denetimine İlişkin Usul ve<br />

Esaslar Hakkında Yönerge hükümlerine<br />

göre yapıldığını hatırlatarak, uygulamalar<br />

hakkında karşılıklı görüş alış verişinde bulunmuşlardır.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

85


Denetimler esnasında anılan Yönerge<br />

hükümleri nedeniyle, denetimcilerin tespitini<br />

yaptıkları eksikliklerin giderilmesi<br />

amacıyla ek süre veya uyarı verilemeden<br />

çok ciddi parasal ceza yaptırımlarını<br />

uygulamak zorunda kaldıkları bildirilmiştir.<br />

Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin<br />

ekinde yer alan “Özel Hastane Müeyyide<br />

Formu”nun hükümlerinin büyük çoğunluğunun<br />

küçük ya da büyük kusur ayrımı<br />

yapılmaksızın direkt idari para cezası<br />

ile başladığı ve bu cezaların da yüksek<br />

oranda olduğu ifade edilerek çeşitli örnekler<br />

verilmiştir. Buna göre;<br />

Örnek-1: Özel Hastaneler Yönetmeliğinin<br />

“Merkezî sterilizasyon ünitesi” başlıklı<br />

30. Maddesinde; “Özel hastanelerde,<br />

yeniden kullanım özelliğine sahip olan<br />

malzemelerin sterilizasyon ve dezenfeksiyon<br />

işlemlerinin yapılmasına mahsus<br />

bir merkezî sterilizasyon ünitesi bulunması<br />

şarttır. Merkezi sterilizasyon ünitesi<br />

mümkünse, ameliyathane ile bağlantılı<br />

olur. Ancak, merkezi sterilizasyon<br />

ünitesi; steril malzeme transferinin steriliteyi<br />

bozmayacak şekilde planlanması<br />

durumunda ameliyathaneden bağlantısız<br />

olabilir. Merkezî sterilizasyon ünitesi;<br />

kirli malzeme girişi-yıkama, ön hazırlıkpaketleme<br />

ile sterilizasyon-steril malzeme<br />

çıkış bölümlerinden oluşur.” denildiği<br />

hatırlatılarak, anılan Yönetmelikte<br />

ekli cezaların gösterildiği “Özel Hastane<br />

Müeyyide Formu”nun 5. sırasında hem<br />

temel şart olan ünitenin bulunmamasına<br />

hem de sterilizasyon ünitesinin bölümlerindeki<br />

bir eksikliğe aynı ceza verildiği,<br />

ceza hükmünün ise “Bir önceki aya ait<br />

brüt hizmet gelirinin binde biri oranında<br />

idari para cezası ve aykırılığın giderilmesi<br />

için 30 gün süre verilir.” olduğu ifade<br />

edilmiştir.<br />

Örnek-2: Anılan Yönetmeliğin 31. Maddesinde<br />

“…Koridorlarda, banyolarda ve<br />

lavabolarda, hastaların kolay hareketine<br />

imkan verecek şekilde tutunma yerleri<br />

bulunur.” hükmüne göre Yönetmelikte<br />

belirtilen tutunma yerleri bir tek yer hariç<br />

tüm hastanede mevcut olsa bile aynı<br />

cezanın uygulandığı, İl Sağlık Müdürlüğü<br />

yetkililerine yasal bir inisiyatif yetkisi<br />

verilmediği vurgulanarak, “Özel Hastane<br />

Müeyyide Formu”nun 4. sırasında ki cezanın<br />

uygulandığı ifade edilmiştir.<br />

Örnek-3: Yine anılan Yönetmeliğin 32.<br />

Maddesinde ki, “Özel hastanelerin merkezi<br />

ısıtma sistemi ile ısıtılması zorunludur.<br />

Zeminden ısıtma yapılması uygun<br />

değildir. Özel hastanelerde, bölge ve<br />

mevsim şartlarına göre merkezi soğutma<br />

veya split klima sistemi kurulur. Hastaların<br />

ve personelin kullandığı bütün<br />

alanlar uygun bir şekilde havalandırılır<br />

ve yeterli güneş ışığı ile enerji kaynaklarından<br />

yararlanılarak aydınlatılmaları<br />

sağlanır.” hükmüne uygunsuzluk hallerindeki<br />

ceza uygulamalarında da farklılık<br />

olmadığını bu maddeye göre zorunlu<br />

merkezi sistem kurulmamasının cezasına<br />

da muğlak bir ifade olan “uygun bir<br />

şekilde” havalandırmanın yapılmamasına<br />

da aynı ceza verildiği ifade edilerek,<br />

ilk tespitte idari para cezası kesilmeksizin<br />

eksikliğin tamamlanma süresini gösteren<br />

bir uyarma cezası verilmesi önerilmiştir.<br />

Sonuç olarak, Özel Hastaneler Denetim<br />

Yönetmeliği gereğince hizmete esas ve<br />

ruhsata esas denetimlerde tespit edilen<br />

ve yukarıda detaylarıyla örneklendirilen<br />

eksikliklerin öncelikle uyarılması, süre<br />

verilmesi ve daha sonrasında eksikliğin<br />

giderilmemesi halinde parasal ceza<br />

uygulamasının yapılması önerilerek,<br />

denetlemenin asıl amacının öğretici ve<br />

yol gösterici bir şekle dönüştürülmesi<br />

maksadıyla TOBB aracılığıyla Sağlık<br />

Bakanlığı’na yazı yazılması hususunun<br />

Yönetim Kurulu’na sunulmasına oy birliği<br />

ile karar verilmiştir.<br />

2) Komite üyeleri, 27.3.2002 tarihli ve<br />

24708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan<br />

Özel Hastaneler Yönetmeliğinin<br />

“Özel hastanenin kalite ve verimliliğini<br />

artırmak amacıyla izin verilebilecek<br />

hususlar” başlıklı Ek 5. maddesinin (m)<br />

bendinin ilk cümlesi 23.01.<strong>2015</strong> tarih ve<br />

29245 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan<br />

Yönetmelik değişikliği ile “Bakanlıkça<br />

belirlenecek yabancı uyruklu hasta<br />

oranına sahip olan ve en az onbeş uzman<br />

tabip kadrosu bulunan özel hastaneler,<br />

aynı il sınırları içerisinde olmak<br />

kaydıyla, kadrosunda bulunan uzman<br />

tabiplerin görev yapabileceği bir adet<br />

muayene ve kontrol birimi kurabilir.”<br />

şeklinde değiştirildiği hatırlatılmıştır.<br />

Söz konusu değişiklikle sağlık turizmi<br />

kapsamındaki yabancı uyruklu hasta tanımı<br />

turizm sağlığını da kapsayacak şekilde<br />

genişletilmesinin yanı sıra Bakanlığın<br />

belirleyeceği hasta oranına göre bir<br />

sınırlama getirdiği ifade edilmiştir.<br />

Bahse konu Yönetmelik değişikliğinden<br />

sonra Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri<br />

Genel Müdürlüğü 09.04.<strong>2015</strong> tarih ve<br />

54718026/045.99/946 sayılı yazısı ile;<br />

“Bakanlıkça belirlenecek yabancı uyruklu<br />

hasta oranına …” hükmü gereği, Bakanlık<br />

makamından alınan 08.04.<strong>2015</strong><br />

tarih ve 943 sayılı onay gereği, son mali<br />

yıl içerisinde kabul ettiği hasta sayısının<br />

%10’u kadar sağlık turizmi kapsamında<br />

hastası bulunan özel hastanelerin “Muayene<br />

ve Kontrol Birimi” açması ve söz<br />

konusu kontrollerin her yıl Şubat ayında<br />

İl Sağlık Müdürlüklerince yapılarak belirtilen<br />

oranın altında kalan özel hastanelerin<br />

muayene ve kontrol birimlerinin<br />

faaliyetlerine son verilmesi, Muayene<br />

ve Kontrol Birimi ilavelerinde belirlenen<br />

oranın uygulanmasının uygun görüldüğü<br />

belirtilmiştir. Ayrıca bahse konu Yönetmelik<br />

değişikliğinin Resmî Gazete’de<br />

yayımlandığı 23.01.<strong>2015</strong> tarihinden önce<br />

açılmış Muayene ve Kontrol Birimlerinin<br />

faaliyetlerinin bir sonraki döneme kadar<br />

devam etmesi ve bir sonraki mali<br />

yıl Şubat ayında, belirlenen oran dikkate<br />

alınarak söz konusu birimin faaliyeti<br />

hakkında Sağlık Hizmetleri Genel<br />

Müdürlüğü’nce değerlendirme yapılacağı<br />

belirtilmiştir.<br />

Bu kapsamda;<br />

• Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün<br />

09.04.<strong>2015</strong> tarih ve 54718026/045.<br />

99/946 sayılı yazısı ile “son mali yıl<br />

içerisinde kabul ettiği hasta sayısının<br />

%10’u kadar sağlık turizmi kapsamında<br />

hastası bulunan özel hastanelerin”<br />

ibaresi Yönetmelikteki “yabancı uyruklu<br />

hasta” şeklinde değiştirilmesi ve<br />

Genel Müdürlük yazısının Yönetmelik<br />

hükümlerine uygun hale getirilmesi<br />

önerilmiştir.<br />

• Bakanlıkça belirlenecek yabancı uyruklu<br />

hasta oranı belirlenirken sadece<br />

hasta sayısının esas alınması, ayakta<br />

tedaviden daha çok yatarak (ameliyat<br />

ağırlıklı) yabancı uyruklu hasta tedavisi<br />

yapan hastaneleri olumsuz etkilediği<br />

ifade edilerek, bu hastanelerin yabancı<br />

uyruklu hasta sayısının toplam hasta<br />

sayısının %10’nun altında olduğunu,<br />

ancak gelir olarak %20-30’ları bulduğu<br />

ifade edilmiştir. Bu nedenle anılan<br />

Yönetmelik’teki hasta oranının belirlenmesinde<br />

hastanenin toplam cirosu<br />

içinde “yabancı uyruklu hasta cirosunun”<br />

esas alınması önerilmiştir.<br />

• Diğer bir sınırlama ise kadrosunda<br />

ancak en az 15 uzman hekim bulunan<br />

hastanelerin “Muayene ve Kontrol Birimi”<br />

açabilmesi konusu olduğu hatırlatılarak,<br />

bu sınırlamanın özellikle turizm<br />

açısından yoğun ilçelerde sağlık turizmi<br />

kapsamında faaliyet gösteren hastanelerin<br />

kapsam dışında kalmasına<br />

yol açtığı ifade edilmiştir. Son Yönetmelik<br />

değişikliği ile sağlık turizminin<br />

de kapsam içine alınmış olması nedeniyle<br />

15 uzman hekim şartının kaldırı-<br />

86 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


larak hastane ruhsatındaki hekimlerin<br />

dikkate alınması yönünde Yönetmelik<br />

değişikliği yapılması önerilmiştir.<br />

Sonuç olarak, söz konusu önerilerin hayata<br />

geçirilmesi maksadıyla TOBB aracılığıyla<br />

Sağlık Bakanlığı’na yazı yazılması<br />

hususunun Yönetim Kurulu’na sunulmasına<br />

oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

3) Komite üyeleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği’<br />

nin Ön izin başvuruları ve<br />

ruhsatlı hastaneler başlığı altında bulunan<br />

geçici 6.maddesinde (Ek: RG-<br />

15/2/2008-26788) “Bu Yönetmeliğin<br />

yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Bakanlıkça<br />

yapılacak planlama kapsamı<br />

dışında yeni özel hastane ön izin başvurusu<br />

ve mevcut ruhsatlandırılmış özel<br />

hastanelere tıbbi hizmet birimi, sağlık<br />

çalışanı veya teknoloji yoğunluklu tıbbi<br />

cihaz ilave talepleri kabul edilmez.” denildiği<br />

hatırlatılmıştır.<br />

Nüfus artışının en hızlı olduğu illerin başında<br />

Antalya’nın geldiği, nüfus yoğunluğunun<br />

yanı sıra turizm yoğunluğunun<br />

da eklenmesi ile birlikte Üniversite, Devlet<br />

ve Özel hastanelerdeki hasta yatağı<br />

ve yoğun bakım yatağı sayısının yetersiz<br />

olduğu ifade edilerek, özellikle son 6-7<br />

aydır Antalya’daki hastanelerde normal<br />

hasta ve yoğun bakım hastası için yatak<br />

bulunamamasının ciddi sorun yaşattığı,<br />

bazı hastaların çevre illere ambulanslarla<br />

gönderilmek zorunda kalındığı belirtilmiştir.<br />

Bu kapsamda, 2012 verilerine göre “Yüz<br />

bin kişi başına düşen hastane yatak<br />

sayısı”nın Türkiye ortalamasının (Türkiye<br />

ortalaması:265, Antalya ortalaması:<br />

235) altında kalan ilimizde, teknik altyapısı<br />

uygun olan özel hastanelere %10-<br />

20 oranında yatak sayısını arttırabilme<br />

yolunun açılması maksadı ile Antalya<br />

Büyükşehir Belediyesi ile Merkez İlçe<br />

Belediyelerine bir yazı yazılması, hususlarının<br />

Yönetim Kuruluna sunulmasına<br />

oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

4) Komite üyelerince, gözlük kullanım<br />

oranının gelişmiş ülkelerde %70 iken, bu<br />

oranın Türkiye’de henüz %15-20 olduğunu,<br />

halkımızın büyük çoğunluğunun<br />

gözlük ihtiyacı ve kalitesi hakkında bilgi<br />

eksikliği yaşadığı, göz sağlığı konusunda<br />

bilinçlendirilmenin kamu sağlığı,<br />

güvenliği ve esenliğinin yanı sıra ülkemiz<br />

bütçesinin etkin kullanımı bakımından<br />

da son derece önemli olduğu ifade<br />

edilmiştir. Türkiye’nin yoğun güneş alan<br />

coğrafi konumda olması, genç nüfus<br />

yoğunluğunun bilgisayar bağımlısı olmasının<br />

göz ve görme sağlığını olumsuz<br />

etkilediği dile getirilmiştir.<br />

Ayrıca, gelişmiş ülkelerde ki perakende<br />

gözlük sektöründe her 3-5 bin kişi için<br />

bir optisyen istihdam edildiği hatırlatılarak,<br />

sağlık hizmetleri ekonomisi açısından<br />

ve halkın koruyucu göz ve görme<br />

sağlığı hizmetlerine erişebilmesi yönünden<br />

optisyen istihdamın artırılmasının<br />

çözüm olduğu belirtilmiştir.<br />

Bu durumun ülkemizde ise optik sektöründe<br />

gözlük camı imalatı sanayiinde<br />

çalışanlar, göz doktorlarına yardımcı<br />

olan personeller ve Sağlık Bakanlığı’nda<br />

optisyen olarak istihdam edilenler açısından<br />

yok denecek kadar az olduğu<br />

ifade edilerek, gözlük sektöründe yetişmiş<br />

personel ihtiyacını karşılamak amacıyla<br />

üniversitelerde yeni optisyenlik<br />

bölümlerine gereksinim olduğunu vurgulanmıştır.<br />

Bu çerçevede, Akdeniz Üniversitesi Serik<br />

Gülsün Süleyman Süral MYO bünyesinde<br />

açılan Optisyenlik Bölümüne<br />

<strong>2015</strong>-2016 eğitim öğrenim yılında öğrenci<br />

alımı ile ilgili YÖK’ten karar çıktığı<br />

hatırlatılmış olup; şehrimiz ve ülkemiz<br />

optik sektörüne büyük fayda sağlayacağına<br />

inanılan Optisyenlik Bölümü’nün<br />

laboratuvar oluşumuna katkıda bulunmanın<br />

ATSO’nun temel prensipleriyle<br />

örtüştüğü ifade edilerek, Odamız bütçesinden<br />

Akdeniz Üniversitesi Serik<br />

Gülsün Süleyman Süral MYO Optisyenlik<br />

Bölümü laboratuvarının tefrişatı için<br />

gerekli maddi katkının sağlanması hususunun<br />

Yönetim Kuruluna sunulmasına<br />

oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

HAZİRAN AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />

KARARLARI<br />

1) TOBB’dan alınan 29.05.<strong>2015</strong> tarih,<br />

10559 sayı ve Türk Borçlar Kanununun<br />

uygulanmasında yaşanan sorunlar konulu<br />

yazı hakkında komite üyeleri tarafından<br />

yapılan değerlendirmeler neticesinde;<br />

Karşılıksız çek yazanlar için hapis cezasının<br />

ortadan kalkması nedeniyle karşılıksız<br />

çek yazımında patlama yaşandığı ifade<br />

edilerek, sorunun çözümü için ivedilikle<br />

önlem alınması önerilmiştir.<br />

2) 20 MAYIS - 16 HAZİRAN<br />

<strong>2015</strong> TARİHLERİ ARASINDA<br />

GERÇEKLEŞTİRİLEN ODAMIZ<br />

İHTİSAS KOMİSYONU<br />

TOPLANTILARINDA ALINAN<br />

KARARLAR:<br />

ŞEHİRCİLİK VE İNŞAAT KOMİSYONU<br />

TOPLANTI KARARLARI<br />

1) Komisyon üyeleri, Lara-Belek arasında<br />

yer alan sahil kıyı bandındaki bazı yerlerin<br />

günümüzde halk tarafından kullanılamadığı,<br />

sahil şeridinin otellere tahsis edildiği,<br />

özellikle kemerağzı, kundu bölgesi başta<br />

olmak üzere bütün otellerin önündeki<br />

plajların halkın kullanımına açılması gerektiği<br />

belirtilmiştir. Ayrıca, otellerin arasında<br />

bulunan ve imar planında da yer<br />

alan ancak halkın kullanması gereken<br />

yolların otellerin bahçelerinde kaldığı belirtilmiştir.<br />

Kemerağzı ve kundu bölgesinin ileriki yıllarda<br />

imara açılacağı, burada yapılacak<br />

olan konutların değer kazanacağı ve o<br />

bölgede yapılması planlanan kruvazör<br />

limanı ile bölgenin turizm merkezi olacağının<br />

altı çizilmiş olup, bölgenin insanlar<br />

tarafından tercih edilebilmesi için bahsi<br />

geçen plajların halkın kullanımına açılması<br />

ve otellerin bahçelerinin içerisinde yer<br />

alan yolların haklın kullanımına açılması<br />

konusunda Büyükşehir Belediyesi nezdinde<br />

gerekli girişimlerin yapılması hususunun<br />

Yönetim Kurulu’na sunulmasına oy<br />

birliği ile karar verilmiştir.<br />

2) Kentsel Dönüşüm çalışmaları kapsamında<br />

Balbey mahallesinde 42 binanın<br />

koruma altına alındığı ifade edilmiş olup,<br />

bu binaların dışında Balbey camisinin yanındaki<br />

hamam ve pansiyonlarda kaçak<br />

yapıların gözlemlendiği belirtilmiştir. Bahsi<br />

geçen kaçak yapıların tespit edilerek<br />

yasal işlemlerin yapılması konusunda ilgili<br />

Belediyesi nezdinde gerekli çalışmaların<br />

yapılması hususunun Yönetim Kurulu’na<br />

sunulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

3) Komisyon Üyeleri tarafından, Odamız<br />

eski hizmet binasının yıkılarak yerine yapılan<br />

ATSO Eğitim Araştırma ve Kültür<br />

Merkezi’nin Antalya’ya kazandırılmasının<br />

kent için çok faydalı olacağı, özellikle bölgenin<br />

bir cazibe merkezi olacağı ve kente<br />

katma değer katacağı ifade edilmiştir.<br />

Binanın dış cephesine yapılan çalışmanın<br />

çok güzel ve dikkat çekici olduğu,<br />

ancak çevresinde bulunan eski ve bakımsız<br />

binaların kötü bir görüntü sergilediği,<br />

şehrin çehresinin güzelleştirilmesi<br />

konusunda çalışmaları olan Muratpaşa<br />

Belediyesi’ne yazı yazılarak o cadde üzerindeki<br />

binaların ATSO Eğitim Araştırma<br />

ve Kültür Merkezi ile uyum içerisinde olacak<br />

şekilde boyanması, temizlenmesi ve<br />

kaldırımların düzenlenmesi talep edilmiş<br />

olup, konunun Yönetim Kurulu’na sunulmasına<br />

oy birliği ile karar verilmiştir.<br />

ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

87


TOBB İl Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Mayıs Ayı Kararları<br />

1) İl KGK Eğitim Çalışma Grubu üyelerinin<br />

07.05.<strong>2015</strong> tarihinde gerçekleştirmiş olduğu<br />

toplantıda alınan kararlar İcra Komitesi tarafından<br />

da değerlendirilmiştir.<br />

Buna göre;<br />

a) Toplumsal değişim sürecinin ülkemiz gibi<br />

gelişmekte olan ülkelerde üretim sürecine<br />

aktif olarak kadınları dahil etme zorunluluğunu<br />

beraberinde getirdiğine vurgu yapılarak,<br />

toplumumuzda kadına biçilen görevlerin<br />

yanı sıra aile bütçesinin iyileşmesi için<br />

yapılması gereken katkının, ne yazık ki kadını<br />

ev eksenli üretimin içinde tutmaya devam<br />

ettiği ifade edilmiştir. Kadınların aile içi sorumlulukları<br />

devam ederken, aktif girişimci<br />

olmak isteyenleri iş kurmak için ciddi bir yatırım<br />

maliyetinin yanında risklerin beklemesi<br />

yeni “Kadın Girişimcilerin” oluşmasındaki temel<br />

engellerden olduğu ifade edilmiştir. Bu<br />

engellerin aşılması konusunda, kadının teknolojiyi<br />

tanıması ve öğrenmesi ile kendine<br />

yeni fırsatlar yaratarak istediği her mekandan<br />

kadını dünya ile kesintisiz buluşturan,<br />

riski ve maliyetleri minimize eden e-ticaretin<br />

pek çok kadını girişimci olarak ekonomiye<br />

kazandırdığı ifade edilmiştir. Ayrıca, günümüz<br />

ekonomik koşullarında işletmelerin faaliyetlerini<br />

yürütebilmesi ve varlığını sürdürebilmesi<br />

için finansal yönetim sisteminin<br />

önemine vurgu yapılmıştır.<br />

Teknoloji ile gelen bu değişimleri ilimizde yaşayan<br />

kadınların da görmeleri ve değişimin<br />

parçası olmaları amacıyla Odamız tarafından<br />

“ATSO AKADEMİ” çatısı altında “e-ticaret”<br />

ile “Finansçı Olmayanlar için Finans Yönetimi”<br />

konularında eğitimler düzenlenmesi ile<br />

söz konusu eğitimlerin KGK ve GGK üyelerine<br />

ücretsiz verilmesi talep edilmiş olup,<br />

konunun Yönetim Kuruluna sunulmasına oy<br />

birliği ile karar verilmiştir.<br />

b) Girişimciliğin hayata geçirilebilmesi için<br />

bütün girişimci tarafların (kurum ve kuruluşlar<br />

vb.) yan yana gelmesini kapsayan eko sistemin<br />

tanıtımı ve mentorlük ile ilgili çalışma<br />

yapılması talep edilmiştir.<br />

Bu konuda değerlendirme yapan İcra Komitesi<br />

Üyeleri ANSİAD’ın geçen yıl böyle<br />

bir sistemi Antalya’da oluşturmak için çalışma<br />

başlattığını bildirerek, bu konuda bilgi<br />

almak üzere ANSİAD Girişimcilik Komitesi<br />

Başkanı ve KGK Üyesi Işık Yargın’ın Haziran<br />

ayı İcra Komitesi toplantısına davet edilmesi<br />

önerilmiştir.<br />

c) Milli Eğitim Bakanlığı Antalya Bilim ve Sanat<br />

Merkezi tarafından okul öncesi, ilköğretim<br />

ve ortaöğretim çağındaki üstün yetenekli<br />

çocuk/öğrencilerin bireysel yeteneklerinin<br />

farkında olmalarını ve kapasitelerini geliştirerek<br />

en üst düzeyde kullanmalarını sağlamak<br />

amacı ile 23-24 Mayıs <strong>2015</strong> tarihleri arasında<br />

Odamız Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek<br />

olan “Üstün Zekalı ve Yetenekliler<br />

Eğitimi Zirvesi” ile ilgili salon tahsisi<br />

ile ikramlarının Odamız tarafından karşılanacağı<br />

hususunda bilgi verilmiştir.<br />

Odamız ile Eğitim Çalışma Grubumuz nezdinde<br />

Kurulumuzun da destek verdiği söz<br />

konusu organizasyonun TOBB Antalya KGK<br />

Üyelerine e-posta ile duyurulması ve sosyal<br />

medya sayfalarında görselleri ile birlikte duyurulmasına<br />

karar verilmiştir.<br />

d) Birlik ve iştiraklerinin kurumsal yapılarının<br />

ve hizmetlerinin tanıtılması, Türkiye ve dünya<br />

ekonomisindeki gelişmeler hakkında bilgi<br />

sahibi olunması ve çeşitli yöntem ve becerilerin<br />

kazanılması amacıyla bağlı oda ve borsaların<br />

meclis üyeleri için geçtiğimiz Nisan<br />

ayında düzenlenen bilgilendirme seminerlerinin<br />

bir benzerinin TOBB İl Kadın/Genç Girişimciler<br />

Kurulu üyelerine yönelik yapılması<br />

talep edilmiş olup, bu konuda Meslek Komiteleri<br />

Müdürlüğü tarafından TOBB’a bir talep<br />

yazısı gönderildiği konusunda İcra Komitesi<br />

üyelerine bilgi verilmiştir.<br />

e) ATSO Akademi çatısı altında TOBB Antalya<br />

Genç Girişimciler Kurulu ve TEB Girişim<br />

Bankacılığı işbirliğinde 19.11.2013 tarihinde<br />

gerçekleştirilen “Finansal Hareketler ve İşletme<br />

Karlılığı” eğitim seminerinin ücretsiz<br />

olarak tekrar TOBB Antalya Kadın/Genç Girişimci<br />

Kurulu Üyelerine yönelik olmak üzere<br />

gerçekleştirilmesi talep edilmiştir.<br />

Bu konuda TEB Girişim Bankacılığı tarafından<br />

bu tür eğitimlerin devam ettirilip ettirilmediğini<br />

öğrenmek amacıyla TEB Girişim<br />

Evi Girişim Eğitim ve Danışmanlık Merkezi<br />

ile yapılan şifahi görüşmede, talebimizle ilgili<br />

çalışma yapıp geri bildirimde bulunacakları<br />

belirtilmiştir.<br />

2) KGK İcra Komitesi Başkanı tarafından, ilçelerde<br />

yapılması düşünülen etkinlikler sorulmuş<br />

olup,<br />

a) Alanya Ticaret ve Sanayi Odası kontenjanı<br />

TOBB Antalya KGK İcra Komitesi Başkan<br />

Yardımcısı Özlem Öz Kural tarafından, günümüzde<br />

teknolojinin hızlı ilerlemesiyle ortaya<br />

çıkan yeniliklerin insanlığın hizmetine sunulduğu<br />

ve insanların gün geçtikçe değişen<br />

bir hayat tarzı sürdürdükleri ifade edilmiştir.<br />

Gelişen teknolojinin insanların beslenme alışkanlıklarını<br />

da olumsuz yönde etkilediği ve<br />

fiziksel hareket azlığı gibi bir takım olumsuz<br />

şartlar bir araya geldiğinde obezite (şişmanlık)<br />

riskini artırdığı belirtilmiştir. Yapılan araştırmalara<br />

göre, bu riskin dünyada olduğu<br />

gibi ülkemizi de etkisi altına almaya başladığı<br />

ifade edilmiştir.<br />

Bu kapsamda, çağımızın en büyük sağlık<br />

problemlerinden biri olan obeziteden korunmak<br />

ve sağlıklı beslenme bilinci oluşturmak<br />

amacı ile 23-30 Mayıs <strong>2015</strong> tarihleri arasında<br />

Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler<br />

Kurulu üyeleri ile ALTSO Akademi<br />

işbirliğinde “Kilo Kontrolü ve Yönetimi” konulu<br />

bir sempozyum yapılmasının planlandığı<br />

hakkında bilgi aktarmıştır.<br />

b) Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası kontenjanı<br />

TOBB Antalya KGK İcra Komitesi<br />

Başkan Yardımcısı Deniz Ekici tarafından,<br />

Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası’nda kariyer<br />

günleri yapmayı planladıkları ifade edilerek,<br />

söz konusu etkinliğe konuşmacı olarak<br />

kendini kanıtlamış başarılı kadın girişimcilerin<br />

davet edilmesinin planlandığı yönünde<br />

bilgi aktarmıştır.<br />

3) İlimizde ve ilçelerde faaliyet gösteren<br />

kadın girişimci profilini belirlemek amacı ile<br />

başlatılan proje kapsamında İcra Kurulu Üyemiz<br />

Prof. Dr. Fulya SARVAN ve Kurul Üyemiz<br />

Yrd. Doç. Dr. Nuray ATSAN’ın katkılarıyla<br />

kurul üyelerine ve kurul üyesi olmayan kadın<br />

girişimcilere yönelik olarak hazırlanan anket<br />

çalışmalarının, amacına ulaşması maksadıyla<br />

KGK üyelerine tekrar maille gönderilmesine<br />

karar verilmiştir.<br />

4) TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu<br />

“Üretimde Fikirde Girişimcilikte Fark Yaratan<br />

Kadınlar” “<strong>2015</strong> Yılı Antalya’nın Kadın Girişimcileri<br />

Ödüllü Yarışması”nın son başvuru<br />

tarihinin 25.05.<strong>2015</strong> olduğu hatırlatılarak,<br />

daha fazla kitleye ulaştırılması ve daha çok<br />

başvuru alınması için KGK İcra Komitesi üyeleri<br />

fikir alış verişinde bulunmuşlardır.<br />

88 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>


ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

89


ATSO EĞİTİM ARAŞTIRMA VE<br />

KÜLTÜR MERKEZİ<br />

KALEİÇİ ATSO EVİ<br />

90 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />

You<br />

twitter.com/ANTALYA_ATSO facebook.com/AntalyaTSO instagram.com/antalyatso Tube youtube.com/AntalyaTSO<br />

www.atso.org.tr • info@atso.org.tr

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!