You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
1
2 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
ATSO’dan HABERİNİZ OLSUN<br />
www.atso.org.tr<br />
twitter.com/ANTALYA_ATSO<br />
facebook.com/AntalyaTSO<br />
youtube.com/user/AntalyaTSO<br />
instagram.com/antalyatso<br />
www.atsovizyon.org.tr<br />
ATSO QR<br />
ATSO ATSO Mayıs Mart - Haziran - Nisan <strong>2015</strong><br />
1
Davut ÇETİN<br />
ATSO Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Antalya olarak<br />
kurulacak<br />
hükümetten<br />
turizm, tarım ve<br />
ticaret sektörleri<br />
için acil politika<br />
önlemleri<br />
bekliyoruz<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın Sevgili Üyeleri ve<br />
Sevgili ATSOVİZYON Okuyucuları,<br />
7 Haziran Milletvekili Genel Seçimleri, geniş bir katılımla<br />
demokratik olgunluk ile tamamlanmıştır. Seçim sonuçlarının<br />
ülkemize ve Antalya’ya hayırlı olmasını diliyoruz.<br />
Seçim sonucunun ulusal uzlaşma mesajı verdiği son<br />
derece açıktır ve bu mesajın bütün siyasi partilerimiz<br />
tarafından doğru okunması önem taşımaktadır. Mayıs<br />
ayındaki Oda Meclisi toplantımızda acil hale gelen yapısal<br />
reformların geniş bir siyasi uzlaşma olmadan yapılamayacağını<br />
belirterek, konuya seçim öncesinde dikkat<br />
çekmiştim.<br />
Ekonomide yapısal sorunların biriktiği, küresel ekonominin<br />
büyümeye geçemediği, koşulların Türkiye gibi<br />
gelişen ülkeler için zorlaştığı, bütün gelişen ülkelerde ihracatta<br />
ve ekonomik faaliyette yavaşlama başladığı bir<br />
dönemdeyiz. Bu yılın ilk çeyreğinde %2.3 ile beklentilerin<br />
üzerinde büyümeye, otomobil ve konut satışındaki<br />
artışa rağmen gıda ve giyim harcamaları reel olarak<br />
düşmüş, büyüme imalat sanayinde %0.8, ticarette %1<br />
oranlarında kalmıştır. Cari açığın finansmanında doğrudan<br />
yatırımlarda ve portföy yatırımlarında bozulma<br />
devam etmektedir ve bu durum para ve maliye politikalarında<br />
hareket kabiliyetini sınırlamaktadır.<br />
Seçim sürecinde sektörlerin sorunları konuşulmuştur,<br />
ancak yapısal reformlar konusu üzerinde durulmamıştır.<br />
Tarım sektöründe tartışma tarımsal destekler üzerinde<br />
yoğunlaşmış, ancak sektörün modernizasyonu ve verim<br />
artışının nasıl olacağı tartışılmamıştır. Oysa en önemli<br />
konu küçük tarım işletmelerinin, aile işletmeciliğinin<br />
üretici birlikleri veya kooperatifler eliyle verimli hale getirilmesidir.<br />
Aynı şekilde sanayi ve ticaret sektörlerinde de rekabeti<br />
ve verimliliği artıracak bir dönüşüm gerekmektedir.<br />
Mevcut durumda bir taraftan tekelleşme diğer taraftan<br />
kayıtışı ekonomi verimliliği azaltmaktadır. Türkiye’de<br />
girdi maliyetlerinin yüksekliğinin önemli bir nedeni<br />
2 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
kamu kesiminden işletmelere kadar yayılmış olan düşük<br />
verim sorunudur, rekabetin yenilikle, kaliteyle, verimlilikle<br />
yapılmamasıdır. Bu konuda gerekli politikaların<br />
kısa dönemde ekonomide bir bedel yaratması, tepkilere<br />
yol açması kaçınılmazdır ve bu nedenle çok geniş bir<br />
siyasal uzlaşma olmadan ilerleme sağlanması mümkün<br />
değildir.<br />
Uluslararası politika alanında da Irak ve Suriye’de sınırlar<br />
yeniden çizilmekte, Türkiye’den Kıbrıs, Ermenistan<br />
ilişkileri dahil olmak üzere Avrupa ve ABD’nin beklentilerinin<br />
arttığı dile getirilmektedir. Böylesine koşullar<br />
içerisindeki bir ülkede oy oranları, milletvekili sayıları ne<br />
olursa olsun, koalisyon ihtiyacı olmasa bile bütün siyasi<br />
partilerin biraraya gelmesi, bu konularda partiler üstü<br />
ulusal politikaların uzlaşma ile belirlenmesi gerektiğini<br />
söylemeye bile gerek yoktur. Türkiye bu ortamda seçim<br />
sürecindeki gerginliği daha fazla sürdüremez. Dolayısıyla<br />
ülke çıkarları için herkesin biraraya gelebileceğini,<br />
bu yönde samimi adımların atılacağını ümit ediyoruz.<br />
Antalya için de aynı tespitlerimiz, dilek ve ümitlerimiz<br />
geçerlidir. Şunu görmemiz gerekir ki, Antalya’nın potansiyeline<br />
göre mali, beşeri ve sosyal sermayemizin<br />
zayıf kalması önemli bir sorunumuzdur. Siyasi çekişmelerle<br />
Antalya’nın gücünü azaltma lüksümüz yoktur, dolayısıyla<br />
Antalya’da da artık gerçek bir birlikteliği sağlamak<br />
zorundayız.<br />
Seçim süreci, Antalya’nın sorunlarının ve yatırım ihtiyaçlarının<br />
tartışılması konusunda gerçekten yararlı olmuştur.<br />
ATSO olarak bu sürece katkı vermek için yayınladığımız<br />
“Seçim Bildirgemiz” Türkiye ve Antalya’da<br />
partiler üstü bir yaklaşımla ele alınması gereken konuları<br />
kapsamış, seçim süreci tartışmalarına katkı yapmıştır.<br />
Seçim sürecinde Antalya’nın yatırım ihtiyaçları ilk kez<br />
ayrıntılı biçimde dile getirilmiştir. Tarım sektörünün sorunları,<br />
turizm ve ticaret sektörlerindeki sorunlar geniş<br />
biçimde ele alınmıştır. Antalya’da yapılması gerekenler<br />
konusunda artık bir fikir birliğinin ortaya çıktığını da<br />
söyleyebiliriz. Bu konuların bazılarının hükümet düzeyinde<br />
ele alınması, yasal düzenlemeler yapılması gereklidir,<br />
bazı konularda ise Antalya’da yerel siyaset düzeyinde<br />
uzlaşma ve ortak tutum gelişmelidir. İşte bu<br />
noktada bütün milletvekillerimizin Antalya adına ortak<br />
bir çalışma yürütmelerini diliyor ve bekliyoruz. ATSO<br />
olarak bu konuda sorumluluğumuzun gereğini yerine<br />
getirecek ve böyle ortak çalışmalara gerekli katkıyı her<br />
zaman yapacağız.<br />
Yeni TBMM’nden, kurulacak hükümetten ve Antalya<br />
milletvekillerimizden Antalya olarak turizm, tarım ve<br />
ticaret sektörleri için acil politika önlemleri bekliyoruz.<br />
Turizmde Rusya dışında birçok Avrupa ülkesinde pazar<br />
kaybı veya düşüşü olması, tanıtım, boş koltuk desteği,<br />
özel turizm paket kampanyalarının kamu-özel sektör işbirliği<br />
ile düzenlenmesi gibi konularda artık farklı adımlar<br />
atılması gerektiğini göstermektedir.<br />
ATSO olarak seçim bildirgemizde yer verdiğimiz ve proje<br />
çalışması yürüttüğümüz kırsal turizm de öncelikli konularımızdan<br />
birisidir. Hem tarım hem turizm sektörünü<br />
ilgilendiren bir alan olan kırsal turizm projemize ilişkin<br />
bilgiler dergimizde sunulmuştur. Kırsal turizm alanında<br />
yasal düzenlemeyle altyapı hazırlanmasına ve özel bir<br />
teşvik sistemi getirilmesine Antalya öncülük etmelidir.<br />
Kırsal turizm, hem giderek kan kaybeden, gençlerin artık<br />
terk ettiği köylerimizin yaşamasını sağlayacak hem<br />
de turizme yeni bir ürün getirecektir. Kırsal turizm yasası<br />
çıktığı takdirde doğal çevrenin, dağlarımızın, yaylalarımızın<br />
korunması da mümkün olacak, ayrıca yeni<br />
istihdam alanları açılacaktır.<br />
Değerli üyelerimiz, sevgili dostlarım,<br />
TBMM’nden, milletvekillerimizden beklentilerimizi özetledim,<br />
daha fazlası seçim bildirgemizde yer alıyor. Ancak<br />
şunu da unutmayalım, bizim işadamları, hatta vatandaş<br />
olarak yapmamız gerekenler de en az siyasetten<br />
beklentilerimiz kadar önemlidir. Herşeyi siyasetten bekleyerek<br />
tam bir atalet haline girilmesi büyük bir hatadır.<br />
Örneğin Antalya’da kent estetiği konusu, çevrenin korunması,<br />
kaldırım işgallerinin önlenmesi siyasi bir konu<br />
değildir. Bu konularda her işadamına, her vatandaşa<br />
sorumluluk düşmektedir. Asıl önemlisi ise her sektörde,<br />
her meslek dalında üyelerimizin biraraya gelerek mesleği<br />
veya sektörü geliştirmek için ortak çalışmalar yapmalarıdır.<br />
Üyelerimiz meslek komiteleri ile iletişim kurmalı,<br />
sorunlarını ve taleplerini iletmeli, başta çalışan eğitimi<br />
olmak üzere her alanda ortak projeler geliştirilmesine<br />
katkıda bulunmalıdırlar. Her üyemiz ATSO’nun ve<br />
Antalya’nın ortak sahibidir, bu anlamda hem hak hem<br />
de sorumluluk sahibidir. Türkiye’nin birliği, Antalya’nın<br />
birliği önce ve ancak bizimle başlayacaktır.<br />
Sevgi ve saygılarımla<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
3
ANTALYA<br />
TİCARET VE SANAYİ ODASI<br />
YAYIN ORGANI<br />
YIL:28 / MAYIS - HAZİRAN <strong>2015</strong> / SAYI:301<br />
6<br />
BAŞKAN DAVUT ÇETIN: ATSO ANTALYA’NIN<br />
SORUNLARINA HER PLATFORMDA ÇÖZÜM<br />
ARIYOR<br />
ATSO ADINA SAHİBİ:<br />
Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Davut ÇETİN<br />
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ:<br />
Mete TEKİN<br />
YAYIN KURULU:<br />
Davut ÇETİN<br />
Ömer DİNÇ<br />
İsmet YILDIZ<br />
Murat GÜLAYDIN<br />
Kenan ÇELİK<br />
YAYINA HAZIRLIK:<br />
Orhan ÇAKMUR<br />
Cenk ÖZEL<br />
TASARIM:<br />
Kaan ESİNGÜNER<br />
BASKI:<br />
ÇAĞDAŞ YAŞATAN Reklam<br />
Matbaacılık Tanıtım Organizasyon A.Ş.<br />
Kızılsaray Mh. 63. Sk. No:4,<br />
Yaşatan İş Merkezi, ANTALYA<br />
Tel.:0.242.244 19 52 • Faks:0.242.244 19 67<br />
DAĞITIM:<br />
AJANS PRESS ANTALYA BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ<br />
Meydankavağı Mah. 1551 sok. no: 74/A<br />
Muratpaşa / Antalya<br />
Ofis: 0.242.322 07 11<br />
e-mail: antalya@ajanspress.com.tr<br />
24<br />
ATSO “ALTERNATIF KIRSAL TURIZM<br />
PROJESI” TAMAMLANDI: ANTALYA’NIN<br />
KÖYLERI TURIZM PASTASINDAN DAHA<br />
FAZLA PAY ALACAK<br />
16<br />
ANTALYA ÇİÇEK AÇTI: 11. ANTALYA ÇIÇEK<br />
FESTIVALI BÜYÜK COŞKUYA SAHNE OLDU<br />
ATSO:<br />
Çevreyolu Üzeri Göksu Mahallesi<br />
Gazi Bulvarı No: 531, 07310 - ANTALYA<br />
Tel.: 0.242.314 37 37 • Faks: 0.242.314 37 38-39-40<br />
URL: www.atso.org.tr • e-mail: dergi@atso.org.tr<br />
www.atsovizyon.org.tr<br />
• Dergimizdeki yazılar kaynak gösterilerek<br />
alınabilir.<br />
• Dergimizde yayınlanan yazılardaki görüşler<br />
yazarlarına aittir.<br />
4 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
36<br />
ANTALYADA<br />
BIR ENDÜSTRI MIRASI:<br />
TEKIROVA,<br />
MADEN KOYU KROM<br />
İŞLEME TESISLERI<br />
@<br />
42<br />
DIJITAL EKONOMI:<br />
MOBIL TICARET YÜKSELIYOR<br />
46<br />
SIDE MÜZESI:<br />
ON BINDEN FAZLA ESERIN<br />
SERGILENDIĞI MÜZEDE, ROMA<br />
DEVRINE AIT GÜNEŞ SAATI,<br />
HERAKLES, ÜÇ GÜZELLER, NIKE,<br />
HERMES, ATHENA VE APOLLON<br />
HEYKELLERI ILGI ÇEKIYOR.<br />
13 TOBB 71. GENEL KURULU YAPILDI 14 ATSO MECLIS ÜYELERINE TOBB’DA EĞITIM<br />
21 ATSO’DAN ANTALYA MILLETVEKILLERINE YOL HARITASI 29 INSTAGRAM'DA FOTOĞRAF<br />
YARIŞMASI 32 ATSO’DA GÜNDEM ‘ENERJI’ 34 BAŞKAN DAVUT ÇETİN; KONUTTA SATIŞLAR<br />
VE FIYATLAR ARTIYOR, YATIRIMLAR AZALIYOR 44 ATSO KAN BAĞIŞI KAMPANYASI<br />
BÜYÜK ILGI GÖRDÜ 48 EĞİTİM 50 TURISTIN KALBINE GIDEN YOL “GASTRONOMI”DEN<br />
GEÇIYOR 58 TOBB-ATSO TIR EĞITIM SEMINERI YAPILDI 60 ATSO’DAN “SAYISAL<br />
(DIJITAL) TAKOGRAF” HIZMETI 62 SOSYAL GÜVENLIK KURUMU’NDA TEŞVIK<br />
UYGULAMALARI<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
5
ATSO Başkanı Davut Çetin:<br />
ATSO Antalya’nın<br />
sorunlarına her platformda<br />
çözüm arıyor<br />
ATSO MAYIS MECLİSİ • ATSO Basın Birimi<br />
ATSO tarafından Antalya ve Türkiye'ye dair dile getirilen görüşlerin<br />
gündem oluşturmasından mutluluk duyduklarını ifade<br />
eden Davut Çetin, “Bu aynı zamanda demokrasinin ve sivil<br />
toplum katılımının ne kadar önemli olduğunu da göstermektedir.<br />
Bir ülkede, bir kentte ortak akıl böyle oluşmaktadır ve<br />
ortak aklın oluşması zaten çözümün de başlangıç noktasıdır.<br />
Dolayısıyla hiç bıkmadan, yorulmadan çalışmaya, söylemeye,<br />
yazmaya devam edeceğiz ki, bir süre sonra da olsa bu şekilde<br />
sonuç alabilelim.”<br />
6 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
ATSO Başkanı Davut Çetin, Oda,<br />
meclis ve komite çalışmalarına aktif<br />
biçimde katılan Meclis ve Komite<br />
üyelerine teşekkür ederek, “Piyasada<br />
durgunluk olduğu bir dönemde,<br />
belirsizliklerin olduğu bir dönemde,<br />
alacak tahsilatıdır, fiyattır, maliyetlerdir<br />
derken işlerinizin önemli olduğu<br />
bir dönemde Oda faaliyetlerine<br />
zaman ayırmak her zamankinden<br />
daha zordur. Hepimizin işyerinde,<br />
otelinde, fabrikasında ve iş görüşmesinde<br />
olması gereken günlerdeyiz.<br />
Bazı arkadaşlarımızın kendi<br />
işleri dışında başka sivil toplum sorumlulukları<br />
da bulunuyor. İşte yönetim<br />
kurulu arkadaşlarımız da bu<br />
anlamda çok yoğun arkadaşlarımız;<br />
ama herkes elinden gelenin en iyisini<br />
yapmaya, Antalya’ya bir katkı<br />
vermeye çaba harcıyor. Bu nedenle<br />
gerek yönetim kurulumuza gerekse<br />
sizlere ne kadar teşekkür etsem<br />
azdır. Ama beni mutlu eden, sizleri<br />
de mutlu edeceğine inandığım gelişmelerin<br />
olduğunu da söylemek<br />
istiyorum. Yani çalışmalar boşa gitmiyor,<br />
sonuçlarını alıyoruz, daha da<br />
alacağız” dedi.<br />
Başbakan’a Antalya<br />
sunumu<br />
ATSO olarak Antalya’nın sorunlarına<br />
her platformda çözüm aradıklarını<br />
ifade eden Başkan Davut Çetin<br />
konuşmasını şöyle sürdürdü;<br />
“Geçtiğimiz ay Odalar ve Borsalar<br />
olarak Sayın Başbakan’a Antalya’nın<br />
sorunları hakkında sunum yaptık,<br />
arkasından Büyükşehir Belediyesi<br />
ile toplantı yaptık, geçen hafta<br />
da Seçim Bildirgesi kitapçığımızla<br />
daha geniş bir kapsamda görüş ve<br />
önerilerimizi Odamıza gelen milletvekili<br />
adaylarıyla paylaştık. Bu konuların<br />
büyük kısmı Antalya’da siyasi<br />
gündemde konuşulan, ele alınan<br />
konular oldu, hatta bazı konularda<br />
çalışmalar da başladı. Örneğin bir<br />
hızlı tren konusu, Batı Antalya’da<br />
havalimanı, organize tarım bölgeleri,<br />
kentsel dönüşüm siyasi gündem<br />
konuları oldu. Konuştuğumuz<br />
konuların seçim öncesinde siyasetin<br />
gündemine gelmesi gerçekten<br />
bizleri mutlu eden bir sonuçtur. Bu<br />
aynı zamanda demokrasinin ve sivil<br />
toplum katılımının ne kadar önemli<br />
olduğunu da göstermektedir. Bir<br />
ülkede, bir kentte ortak akıl böyle<br />
oluşmaktadır ve ortak aklın oluşması<br />
zaten çözümün de başlangıç<br />
noktasıdır. Dolayısıyla hiç bıkmadan,<br />
yorulmadan çalışmaya, söylemeye,<br />
yazmaya devam edeceğiz ki,<br />
bir süre sonra da olsa bu şekilde sonuç<br />
alabilelim. Bu yüzden buradaki<br />
mesainizin ne kadar değerli olduğunu<br />
hepimiz görelim, herkes görsün,<br />
üyelerimiz de görsün.”<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
7
Antalya ticaretinin kanayan yarası!<br />
ATSO Başkanı Davut Çetin, “Antalya’da kurum ve kuruluşların ihale<br />
ve işlerinde Antalya dışındaki firmaları tercih etmesi nedeniyle<br />
üyelerimizden yoğun şikayet alıyoruz. Bu konu Antalya ticaretinin<br />
kanayan yaralarından birisi” dedi.<br />
ATSO Başkanı Davut Çetin, meclis<br />
konuşmasında ATSO Meslek<br />
Komiteleri’nin çalışmalarında öne<br />
çıkan konular hakkında bilgi verdi.<br />
Meslek Komiteleri’nin sektörleriyle<br />
ilgili önemli çalışmalar yaptığını, sorunlara<br />
en üst mercilerde çözüm aradığını<br />
kaydeden Davut Çetin şunları<br />
söyledi:<br />
“7. Komitemiz çalışkan bir komite;<br />
önemli konuları gündeme getirdi.<br />
Geçenlerde bir yerde ekmekten jilet<br />
çıktığı haberi basında yer aldı. Komitemiz<br />
diyor ki, yasak olmasına rağmen<br />
bazı yerlerde ekmeği çizmek<br />
için halen jilet kullanılıyor. Bu da hem<br />
tehlikeli, hem de hijyenik değil. Bu<br />
nedenle hastanelerde kullanılan steril<br />
bistüri kullanılması konusunda öncülük<br />
yapılmasını önerdiler. Biz de karar<br />
verdik, bistüri yaptırıp fırınlarımıza<br />
dağıtacağız.<br />
Yerel firmalara ayrıcalık<br />
tanınsın<br />
3. Grubumuzda mermer sektörü,<br />
21. grupta metal ve makina sektörü,<br />
28 Grup’ta tercümanlık sektörümüz<br />
benzer şikayetleri dile getirdiler. Bir<br />
şikayet konusu, Antalya'da kurum ve<br />
kuruluşların ihale ve işlerinde Antalya<br />
dışındaki firmaları tercih etmesi.<br />
Bu Antalya ticaretinin, birçok sektörün<br />
kanayan yaralarından birisi. Daha<br />
önce de söyledim, kurumlarımız yerel<br />
firmalara bir ayrıcalık tanıyabiliyorlar.<br />
Yasa ile %15 fiyat farkı olsa dahi yerli<br />
firmalarla iş yapılma imkânı getirildi.<br />
Bütün kurumlarımızın yerel firmalarımıza<br />
öncelik vermesi gerekiyor.<br />
Antalya’nın şirketi burada istihdam<br />
yaratıp, vergi veriyor ve bundan Antalya<br />
kazançlı çıkıyor. Bu konuda herkesten<br />
duyarlılık bekliyoruz. Hatta<br />
komitelerimiz gerekçe olmadan Antalya<br />
dışı firmaları tercih eden kurumlarımızı<br />
belirlesinler, bunları yazalım<br />
ve söyleyelim.<br />
Mermer sektörümüz de diyor ki, yabancı<br />
müşterilerimizi aracılara kaptırıyoruz,<br />
dolayısıyla Antalya’nın katma<br />
değeri azalıyor. Bu da önemli konu<br />
sektör düzeyinde ne gerekiyorsa yapalım.<br />
12. Grubumuz, halı ve mobilya sektörümüz<br />
ruhsatsız işyerlerini, sahte indirim<br />
yapanları ve kaldırım işgallerini şikayet<br />
etmiş. İşyeri ismi vermeyeceğim, ama<br />
adres vereceğim. Kepez Sütçüler ve<br />
Zafer Mahalleleri, Kepez Yeşilırmak<br />
Caddesi’nde ve Muratpaşa’da hem<br />
belediyelerin hem vergi dairesinin<br />
hem de İl Ticaret Müdürlüğü’nün bu<br />
konuda denetim yapmasını istiyoruz.<br />
41. Grubumuz, yani emlak sektörümüz<br />
de benzer şekilde kayıtdışı emlakçılık<br />
yapanlardan yakınmakta ve<br />
denetim istemekte.<br />
Park yeri sıkıntısı<br />
20. Grubumuz, Namık Kemal Bulvarı’n<br />
da park yeri olmadığı için ticaretin aksadığını<br />
söylüyor. Bu Antalya’nın birçok<br />
cadde ve bulvarında geçerli. Ya<br />
park yeri yok ya da park disiplini yok.<br />
Antalya park disiplini konusunda adına<br />
8 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
yakışmayan, bir metropole yakışmayan<br />
bir görüntü veriyor. Belediyelerimizden<br />
bu konuda hem çözüm hem disiplin istiyoruz.<br />
Bununla da biraz ilgili bir konuyu 37.<br />
grubumuz gündeme taşıdı. Vale eğitimi<br />
yapılmasını istiyorlar. Vale konusu<br />
geçenlerde medyaya da yansıdı.<br />
Antalya’da birçok yerde park yeri<br />
olmadığı için vale hizmeti kaçınılmaz<br />
oluyor, ama bu da bazen sorun yaratıyor.<br />
Bu nedenle eğitim gerçekten<br />
yararlı olur.<br />
20. Grubumuzun 5 Haziran Çevre<br />
Günü etkinliği önerisi var. Arkadaşlarımız,<br />
her binanın kendi çevresini<br />
temizlemesi gibi bir etkinlik düzenlenmesini<br />
önerdiler. Ama bu çok zor<br />
bir iş.<br />
Kent sakinlerinin evlerinin önünü temizlemesinden<br />
vazgeçtim, otomobillerden<br />
yollara şişe, kağıt, çöp atılmasa,<br />
sigara izmariti atılmasa, ormanlık<br />
alanlara cam şişeler atılmasa, derelere<br />
plastik şişeler ve naylon poşetler<br />
atılmasa ben razıyım.<br />
22. Grubumuz Türkiye Bilişim Derneği<br />
ile toplantı yaptı ve bilişim veya<br />
yazılım alanlarında Antalya’nın gelişmesi<br />
için çaba harcadıklarını görüyoruz.<br />
Bu konuda yetenekli gençlerin<br />
sektöre kazandırılması gerekiyor ve<br />
Oda olarak da daha fazla şey yapmamız<br />
gerekiyor.<br />
25. Grubumuz, beyaz eşya sektörümüz<br />
vergiden ve kredi kartına taksit<br />
sınırından yakınmaya devam ediyor.<br />
Geçen mecliste söyledim, TOBB sektör<br />
meclisi de bu konuda girişimlerde<br />
bulundu, şimdi bir vergi indirimi gündemde.<br />
49. Grubumuz, sağlık sektörümüz,<br />
engelli çalıştırma kotası konusunu<br />
dile getirmiş. Bunun sağlık personelinde<br />
uygulanmasının mümkün olmadığını<br />
söylüyorlar. Engelli istihdamı<br />
hepimizin gönüllü olarak arzu ettiğimiz,<br />
yapmak istediğimiz bir uygulama,<br />
ancak bazı sektörlerde uygulamak<br />
neredeyse imkansız gibi, bazı<br />
sektörlerde ise engelli personel bulunamıyor.<br />
Dolayısıyla sağlık sektörü<br />
gibi sektörler için yasanın gözden geçirilmesi<br />
gerekiyor, ayrıca diğer sektörlerde<br />
de İş Kur’un bu konuda daha<br />
etkin hizmet vermesi gerekiyor.<br />
Diğer komite faaliyetleri arasında<br />
48. Grubumuz sağlık sektöründe<br />
öğrencilerin staj sorunu konusunu<br />
dile getirmiş.<br />
Sigortacılık Grubumuz da hem eğitime<br />
destek hem de farkındalık yaratmak<br />
amacıyla güzel çalışmalar yapıyorlar.<br />
Odamız daha önce üniversitede<br />
2 yıllık bölüm açılmasına önayak<br />
olmuştu. Grubumuz şimdi 4 yıllık<br />
bölüm açılmasını istiyor. Bununla ilgili<br />
Akdeniz Üniversitesi Rektörü’ne bir<br />
ziyaret gerçekleştirdik. Sayın Rektör<br />
de talebimizi olumlu karşıladı ve bir<br />
çalışma başlatacaklarını söyledi. Sigorta<br />
sektöründe uzman ihtiyacı var<br />
ve bu bölüm bütün Türkiye için yararlı<br />
olacaktır.<br />
47. Grubumuz, özellikle turizmde<br />
önemli bir konu olan yabancıların<br />
çalışma izinleri konusunda çaba<br />
harcıyor.”<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
9
Turizmdeki daralma tüm sektörleri etkileyecek!<br />
ATSO Başkanı Davut Çetin, bu yıl turizm sektöründe Rusya pazarına bağlı<br />
olarak görülen daralmanın tüm sektörleri etkileyeceğini bildirdi. Çetin,<br />
turizmde alınan destek önlemlerinin yetersiz kaldığını, acilen ek önlemlerin<br />
alınması gerektiğini belirtti.<br />
ATSO Başkanı Davut Çetin, turizm<br />
sektöründe ilk 5 ayda yaşanan daralmanın<br />
Antalya ekonomisinde küçülmeye<br />
neden olacağını bildirdi.<br />
Turizm sektöründe Rusya kaynaklı<br />
daralmanın devam ettiğini, alınan<br />
önlemlerin yetersiz kaldığını ifade<br />
eden Çetin, acilen yeni önlemlere ihtiyaç<br />
olduğunun altını çizdi.<br />
Başkan Davut Çetin’in değerlendirmesi<br />
şöyle;<br />
“Güncel duruma ve sorunlara gelecek<br />
olursak, şu anda bizim gündemimizin<br />
birinci sırasında doğal olarak<br />
turizm var. Turizmde maalesef Rusya<br />
kaynaklı kayıp devam ediyor. Bu<br />
kayıp sadece Antalya’nın kaybı değil,<br />
Türkiye genelinde de Rusya’daki<br />
gerilemeye benzer, hatta İspanya’da<br />
bile Rus turist sayısındaki gerilemeyle<br />
aynı oranda, hatta biraz farkla<br />
daha fazla. Rusya’ya aşırı bağımlılığımız<br />
fazla etkilenmemize neden oldu.<br />
Turizmde bu kayıp Antalya ekonomisinin<br />
küçülmesi anlamına gelmektedir,<br />
bu da her yerde kendisini hissettirmektedir.<br />
21 Mayıs itibariyle turizmde kaybımız<br />
sayı olarak 255 bin, oran olarak<br />
%11 görünmektedir, 255 bin kaybın<br />
206 bini yani yüzde 80’i Rusya’dan<br />
kaynaklanmaktadır. Ancak tek sorun<br />
Rusya pazarı değildir. Almanya,<br />
Polonya dışındaki Avrupa ülkelerinde<br />
de iyi bir tablo görünmemektedir.<br />
Hollanda, Avusturya, İsveç,<br />
Fransa, Danimarka, Norveç, Belçika,<br />
İsrail pazarlarında da düşüşler yaşıyoruz.<br />
İngiltere pazarı İspanya’da<br />
%10 artışta ama bizde %5-6’lar düzeyinde<br />
düşüşte. Avrupa’da düşüşün<br />
nedenlerinin mutlaka sorgulanması<br />
gerekiyor.<br />
Ek önlemlere ihtiyaç var<br />
Turizmde alınan destek önlemleri<br />
yetersiz kaldığı, acilen ek önlemlerin<br />
alınması gerektiği görülmektedir.<br />
Ama bu tür güncel sorunlar seçim<br />
gündemi içinde kaybolmuş durumda.<br />
Kaybedilen her günün önemli olduğu<br />
bir ortamda seçimin bitmesini,<br />
Hükümetin kurulmasını, bu konuların<br />
gündeme alınmasını bekleyeceğiz.<br />
Moral bozmamak gerekir, çünkü<br />
Haziran’dan itibaren son dakika satışlarıyla<br />
bir parça düzelme olabilir.<br />
Ayrıca bu durum birden bire sürpriz<br />
bir biçimde ortaya çıkmadı, aylardır<br />
bu konuda herkesi uyardık. Bu yıl<br />
böyle giderse turizmde 1.5 milyar<br />
dolarlar düzeyinde bir kaybımız olacak.<br />
Her sektörde bir yıl bir daralma,<br />
küçülme olabilir, turizm sektörümüz<br />
güçlüdür ve bunu da atlatacaktır.”<br />
10 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
Türkiye ekonomisi “krediye” çok bağımlı hale<br />
geldi<br />
ATSO Başkanı Davut Çetin, Türkiye<br />
ekonomisinin krediye çok bağımlı hale<br />
geldiğini, Antalya’da son bir yılda nakdi<br />
kredi hacminin yüzde 24 artarak,<br />
36 milyardan 44.5 milyara geldiğini<br />
bildirdi.<br />
ATSO Mayıs ayı meclis toplantısında<br />
ekonomiye yönelik değerlendirmelerde<br />
bulunan Davut Çetin şunları kaydetti;<br />
“Ekonomik göstergelerde şirket kayıtlarımızda<br />
ve yatırım teşvik belgelerinde<br />
düşüş ekonomideki sorunu yansıtıyor.<br />
TOBB Başkanımız Rıfat Hisarcıklıoğlu<br />
uzun dönemli rakamları verdi,<br />
geçmiş yıllarda gerçekten Türkiye ortalamasının<br />
üzerindeydik, ama bu yıl 4<br />
aylık dönemde şirket kuruluşlarımızda<br />
%4.5 düşüş var. Ayrıca istihdam artış<br />
hızımız normalde %9’lar düzeyinde<br />
artarken %5’e düşmüş durumda.<br />
Türkiye’de konut satışı Nisan’da %43<br />
oranında arttı, Antalya’da ise %29’luk<br />
bir artış oldu. Önceki aylara göre yükselme<br />
var ama Türkiye ortalamasının<br />
gerisindeyiz.<br />
Bununla birlikte son dönemde KDV-<br />
ÖTV tahsilatında, kredi hacminde bir<br />
toparlanma görülüyor.<br />
Bildiğiniz gibi, kredi gelişmeleri ekonomide<br />
en önemli konulardan birisi.<br />
Türkiye ekonomisi krediye çok bağımlı<br />
hale geldi. Antalya’da son bir yılda<br />
nakdi kredi hacmi 36 milyardan 44.5<br />
milyara geldi, yüzde 24’e yakın bir artış<br />
oldu. Geçen yıl kredi kartı düzenlemeleri<br />
sonrası kredi kartı borçlarında<br />
gerileme sözkonusu oldu. Tüketici<br />
kredilerinde artış var ama hızı kesilmiş.<br />
Ticaret ve komisyonculuk sektöründe<br />
krediler yüksek düzeyde artmış. Turizmde<br />
de %27 gibi bir artış olmuş.<br />
Bu sektörel kredilerin bir kısmı yatırım<br />
kredisidir.<br />
Antalya kredi gelişmeleri<br />
2014 <strong>2015</strong> Değişim %<br />
Nakdi kredi hacmi Ocak - Mart Milyar TL 35.983 44.539 23.7<br />
Konut 3.715 4.437 19.4<br />
Tüketici 4.528 5.269 16.3<br />
Bireysel kredi kartları 2.350 2.159 -8<br />
Taşıt 349 273 -21.7<br />
Kredili mevduat 217 289 33<br />
Gıda 641 671 4.6<br />
İnşaat 2.029 2.505 23.4<br />
Toptan ticaret - komisyonculuk 2.085 3.442 65<br />
Turizm 8.892 11.324 27.3<br />
Tarım 1.583 1.885 19<br />
Enerji 328 254 -22.5<br />
Ama Türkiye’de ve Antalya’da krediler<br />
%20 artarken, yani enflasyonun<br />
oldukça üzerinde artarken, bu ekonomide<br />
canlanma yaratmıyorsa, demek<br />
ki, bu kredinin bir kısmı, yatırıma ve<br />
tüketime değil, eski kredinin ödenmesine<br />
gidiyor. Yine de kredi artışına<br />
rağmen takipteki alacaklarda genel<br />
olarak %3.5 düzeyindeyiz. Konut kredisinde<br />
takip çok düşük, turizm sektörümüzün<br />
kredi ödeme performansı<br />
çok iyi. Ancak tüketici kredilerinde<br />
%4.75 biraz yüksek. Tekstilde ve inşaat<br />
sektörlerinde ise kredi performansı<br />
iyi değil.<br />
Karşılıksız çek konusunda ise Antalya’da<br />
son aylarda geçen yıla göre önemli artış<br />
görüyoruz. Mart ayında 148 milyon<br />
liralık karşılıksız çek vardı, Nisan’da 104<br />
milyon lira. Bu veriyi önümüzdeki aylarda<br />
dikkatle izleyeceğiz.<br />
Önümüzdeki aylarda gözümüz turizm<br />
rakamlarında olacak. Haziran-<br />
Ekim dönemi en önemli dönem, kaybımızın<br />
en az düzeyde olmasını ümit<br />
ediyoruz.<br />
Bunun dışında seçim sonrası ekonomide<br />
canlanma yönünde önlemler<br />
alınması da gerekiyor. Bu arada<br />
Eylül’den önce veya Eylül’de ABD’den<br />
faiz artırma hamlesi gelirse dövizde<br />
tekrar bir dalga gelmesi kuvvetle<br />
muhtemel görünüyor.<br />
Mart ayında cari açık finansmanı en<br />
kötü duruma geldi ve cari açık neredeyse<br />
Merkez Bankası rezervi ile<br />
karşılandı. Bu ay dövizdeki düşüş dışardan<br />
para geldiğini gösteriyor ama<br />
kalıcı olup olmadığı belli değil.<br />
Tüketici güven endeksi de Nisan’da<br />
toparlanır gibi oldu, bu zaten otomotiv<br />
ve konut alımına da yansıdı ama<br />
Mayıs’ta tekrar geriledi.<br />
Muhtemelen en azından seçim sonrasında<br />
Hükümet kurulmasına ve bir<br />
program açıklanmasına kadar bu durum<br />
devam edecektir.<br />
Bu yılı Rusya, Avrupa ve Orta Doğu’daki<br />
ekonomik ve diğer sorunlar<br />
nedeniyle zor geçireceğiz.<br />
Yenilen futbol takımlarının dediği gibi<br />
artık önümüzdeki yıla bakacağız. Ekonomide<br />
bir yıllık kayıp telafi edilebilir<br />
ama tarım sektörü gibi birçok sektörümüzde<br />
önceki yıllarda da kayıplar<br />
vardı ve böyle üst üste gelince, buna<br />
dayanmak kolay değil.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
11
Tarımda üretim planlaması şart<br />
ATSO Başkanı Davut Çetin, tarım sektöründe fiyatlardaki düşüşün, daha çok<br />
ürün bolluğundan kaynaklandığını belirterek, “Maalesef üretim plansızlığı ve<br />
ayrıca depolama ve sevk ayarlaması olmaması böyle bir sonuç doğuruyor”<br />
ifadesini kullandı.<br />
depolama ve sevk ayarlaması olmaması<br />
böyle bir sonuç doğuruyor.<br />
Antalya Toptancı Hali’nde fiyatların<br />
4 yıldır geriye gittiğini, bu durumun<br />
yüzbinlerce insanı, üreticiyi ve aileyi<br />
yoksullaştırdığını bildirdi. Davut<br />
Çetin’in değerlendirmesi şöyle;<br />
“Tarım sektörü son birkaç yıldır sorun<br />
yaşıyor ve bu yıl aslında daha fazla soruna<br />
dayanacak güç kalmadı. Kış aylarında<br />
soğuk, don, sel sorunları vardı,<br />
üretim düştü, bahara girince de fiyatlarda<br />
sert düşüşle karşılaştık.<br />
En önemli ürünlerde toptancı hal fiyatları<br />
4 yıldan da geri gitti. Bu, yüzbinlerce<br />
insanı, üreticiyi ve aileleri<br />
yoksullaştıran bir durum. Enflasyonu<br />
düşünürsek, girdi maliyetlerinin enflasyondan<br />
da fazla arttığını düşünürsek,<br />
tarım sektöründe durumu daha<br />
iyi anlayabiliriz.<br />
Bu durumun nedenleri arasında ihracatta<br />
düşüş mü var diye baktığımız<br />
zaman ihracatın etkisinin sınırlı olduğunu<br />
görüyoruz. Nisan sonu itibariyle<br />
yaş sebze ve meyvede %8.5 bir<br />
düşüş görüyoruz, ama bunun bir kısmı<br />
euro-dolar paritesi düşüşünden<br />
kaynaklanıyor.<br />
Ayrıca acaba sorun Rusya’dan mı<br />
kaynaklanıyor diye baktığımızda yaş<br />
meyve ve sebzede Rusya pazarında<br />
sorun görünmüyor, Rusya artarken<br />
Avrupa’da azalma var.<br />
Dolayısıyla fiyatlardaki düşüş, daha<br />
çok ürün bolluğundan kaynaklanıyor.<br />
Maalesef üretim plansızlığı ve ayrıca<br />
ÜLKE<br />
ANTALYA İhracatı - Dolar<br />
Yaş sebzede depolama, saklama<br />
mümkün olmayabilir. Ama bir greyfurt<br />
bile kışın para etmiyor, şimdi de<br />
bulunmuyor. Oysa güzel depolansa<br />
ve şimdi piyasaya sürülse üretici daha<br />
fazla kazanır. Dolayısıyla tarımsal<br />
ürünlerde mutlaka hem ekimin hem<br />
de ekim zamanının planlanması gerekiyor.<br />
Böyle olsa, ne aşırı fiyat artışı<br />
ne de aşırı fiyat düşüşü olur ama bunu<br />
yapacak kurum yok. Üretici birliklerinin<br />
adı var, kendisi yok. Tarımda zayıf,<br />
küçük örgüt enflasyonu var, oysa güçlü<br />
bir kurumsal yapı olmalı. Güçlü üretici<br />
örgütü olmadan tarımda sorunlar<br />
çözülemez.”<br />
BATI AKDENİZ YAŞ MEYVE - SEBZE İhracatı<br />
1 Ocak - 13 Mayıs<br />
2014<br />
FOB USD<br />
1 OCAK - 30 NİSAN<br />
SEKTÖR 2014 <strong>2015</strong> DEĞ.<br />
Süs Bitkileri ve Mam. 22,336.96 19,368.14 -13.29%<br />
Yaş Meyve ve Sebze 158,712.35 145,213.44 -8.51%<br />
TOPLAM 388,299.19 363,460.03 -6.40%<br />
<strong>2015</strong><br />
FOB USD<br />
DEĞ. %<br />
FOB USD<br />
RUSYA FEDERASYONU 75.829.867,20 102.441.112,62 35,1<br />
ALMANYA 19.704.639,70 16.617.037,74 -15,7<br />
ROMANYA 14.649.223,98 14.226.254,67 -2,9<br />
BULGARİSTAN 18.847.555,05 12.867.046,68 -31,7<br />
UKRAYNA 21.694.782,39 8.972.986,95 -58,6<br />
BEYAZ RUSYA 7.489.818,59 4.935.183,40 -34,1<br />
HOLLANDA 4.356.350,82 3.987.668,61 -8,5<br />
IRAK 5.492.553,15 3.610.493,64 -34,3<br />
MOLDAVYA 7.689.555,17 3.303.474,42 -57<br />
POLONYA 3.786.199,60 2.758.517,91 -27,1<br />
AVUSTURYA 2.935.801,79 2.593.595,42 -11,7<br />
SIRBİSTAN 3.372.995,52 2.233.668,88 -33,8<br />
BİRLEŞİK KRALLIK 2.257.902,82 2.087.374,91 -7,6<br />
TOPLAM 214.921.305,90 198.827.876,35 -7,5<br />
12 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
TOBB 71. GENEL KURULU YAPILDI<br />
İş dünyası yeni bir büyüme hikayesi için yeni yapısal<br />
reformlar istedi.<br />
TOBB’un 71’inci Genel Kurulu Başbakan<br />
Ahmet Davutoğlu, CHP Genel<br />
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,<br />
MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay<br />
Vural ve TOBB delegelerinin<br />
katılımıyla gerçekleştirildi. TOBB<br />
Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, iş<br />
dünyasının yeni bir büyüme hikayesi<br />
yazmak istediğini bunun için de<br />
siyasilerden yeni yapısal reformların<br />
elbirliğiyle ve hızla hayata geçirilmesini<br />
istediklerini vurguladı.Hisarcıklıoğlu,<br />
“<strong>2015</strong> seçimleri Türkiye’nin<br />
yeniden ayağa kalkması için milat<br />
olmalı. Haziran’dan sonra önümüzde<br />
seçimsiz bir 4 yıl var. Bu fırsatı<br />
mutlaka değerlendirmeliyiz. Bu dönem<br />
sert tartışmaların geride kaldığı,<br />
güçlü reformların dönemi olmalı.<br />
Daha özgür ve daha zengin Türkiye<br />
için adımlarımızı hızlandırmalıyız”<br />
dedi.<br />
Başbakan Ahmet<br />
Davutoğlu<br />
Başbakan Ahmet Davutoğlu ise konuşmasında,<br />
“1991 seçimlerine giderken<br />
verilen popülist birtakım vaatler,<br />
Türkiye’yi 1994 ekonomik krizine<br />
yöneltti. 28 Şubat’ın getirdiği<br />
olumsuz psikolojik atmosfer 3 parti<br />
koalisyonunda Türkiye’yi 2001 krizine<br />
yöneltti. Son 12 yıl içinde eğer<br />
Türkiye, daralan dünya ekonomisine<br />
rağmen büyümüşse bunun arkasındaki<br />
temel saik demokrasidir ve siyasi<br />
istikrardır” dedi.<br />
CHP Genel Başkanı<br />
Kemal Kılıçdaroğlu<br />
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu<br />
ise, “AB ile ilişkilerde, sözüm<br />
söz, CHP iktidarında hiç öyle ‘Yeni<br />
fasıl açacaklar, açmayacaklar’ diye<br />
beklemeyeceğiz. Bu ülkede birinci<br />
sınıf demokrasi için ne gerekiyorsa<br />
tamamını yapacağız. Sözüm sözdür”<br />
dedi. Kılıçdaroğlu, TOBB 71.<br />
Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada,<br />
“Sizlerle beraber olmayı onurlu<br />
bir görev olarak addediyorum” ifadesini<br />
kullandı.<br />
MHP Grup Başkanvekili<br />
Oktay Vural<br />
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural<br />
da yaptığı konuşmada, “Sayın Başbakan<br />
yeni bir anayasa taahhüdümüzdür’<br />
dedi. Vural, “Yeni anayasa<br />
ile ilgili sözler ne kadar zamandır<br />
veriliyor? Yeni anayasada bir arpa<br />
boyu yol alınamadı. Yeni anayasa 7<br />
Haziran seçimlerinde olacak diyor.<br />
Sayın Başbakan yeni anayasa ile<br />
birlikte eski söylemleri tekrar ediyor”<br />
diye konuştu.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
13
ATSO Meclis Üyelerine<br />
TOBB’da Eğitim<br />
HABER • ATSO Basın Birimi<br />
ATSO Meclis üyeleri “Türkiye Ekonomisindeki Dönüşüm, Ticari<br />
Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk ve Ticari Uyuşmazlıklarda<br />
Tahkim, Türk Dış Politikasının Bugünü ve Geleceği, Finansal<br />
Yönetim ile İşletme ve Yönetim Fonksiyonları” konularında<br />
bir dizi eğitim programına katıldı.<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />
(ATSO) Başkanı Davut Çetin, Meclis<br />
Başkanı İzzet Bayar, Yönetim Kurulu<br />
ve Meclis Üyeleri, Türkiye Odalar ve<br />
Borsalar Birliği (TOBB) tarafından<br />
düzenlenen ‘Meclis Üyeleri Bilgilendirme<br />
Seminerleri’ne katıldı. Eğitim<br />
seminerlerinin açılışına katılan ve<br />
yaptığı konuşmada dünyanın büyük<br />
bir hızla değiştiğine vurgu yapan<br />
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu,<br />
“Beşikten mezara kadar hepimiz<br />
eğitime ve öğrenmeye mecburuz.<br />
Çünkü hayat hızlı akıyor ve dünya<br />
değişiyor” diye konuştu.<br />
Hisarcıklıoğlu’ndan birlik<br />
ve beraberlik vurgusu<br />
Bilgilendirme seminerine katılan<br />
meclis üyelerine seslenen TOBB<br />
Başkanı Hisarcıklıoğlu, “İnsanların<br />
en hayırlısı insanlara faydalı olandır”<br />
sözünü hatırlattı. Bu sözü düstur<br />
14 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
edindiklerini ve insanlara faydalı<br />
olabilecek makamların aslında bu<br />
amaca ulaşmak için büyük fırsatlar<br />
olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu,<br />
“Bu makamlar fedakarlık makamları.<br />
İşinizden, ailenizden, eşinizden,<br />
çocuğunuzdan, arkadaşlarınızdan<br />
fedakarlık edersiniz. Ben karşılığının<br />
öbür tarafta olduğuna inanıyorum.<br />
Bu makamlar insanlara faydalı<br />
olabilmek için birer fırsattır” dedi.<br />
Konuşmasının devamında birlik<br />
ve beraberlik vurgusu yapan Başkan<br />
Rifat Hisarcıklıoğlu, “TOBB’un<br />
bir başarısı varsa bu hepimizindir.<br />
Birlik ve beraberliğimizindir” diye<br />
konuştu.<br />
Herkesin farklı düşüneceğini ancak<br />
sonrasında ortak akılda buluşarak<br />
birlikte hareket etmek gerektiğini<br />
belirten Hisarcıklıoğlu, şehirlerin<br />
ve ülkenin zenginliği için bu gerçeği<br />
göz ardı etmemek gerektiğini<br />
anlattı.<br />
TOBB Başkanı Hisarcıkloğlu ekonominin<br />
en büyük güç olduğunu<br />
belirterek, “İstediğiniz kadar politik,<br />
istediğiniz kadar askeri gücünüz olsun<br />
ekonomik gücünüz çok önemli”<br />
diye konuştu.<br />
Eğitim hayatın her<br />
alanında ve sürekli devam<br />
ediyor<br />
3 gün boyunca devam eden eğitim<br />
programlarının çok yararlı olduğunu<br />
ifade eden ATSO Başkanı<br />
Davut Çetin yaptığı değerlendirmede<br />
“Türkiye’de Ticaret ve Sanayi<br />
Odaları’nın tüm yönetim kademeleri<br />
tamamen demokratik süreçler sonucunda<br />
seçiliyorlar. Her sektörden<br />
temsilcilerin yer aldığı ATSO’nun en<br />
üst karar organı olan ATSO Meclisinde<br />
her meclis üyemiz kendi sektörlerinin<br />
ve Antalya’nın sorunlarını<br />
dile getirme ve sorunlara çözüm<br />
üretme sorumluluğu ile gönüllü<br />
olarak çalışıyorlar. Bu noktada eğitim<br />
çok daha fazla önem kazanıyor.<br />
Eğitim, hayatın her alanında ve sürekli<br />
devam ediyor.<br />
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği<br />
de bu vizyonla meclis üyelerimize<br />
‘TOBB iştirakleri, Türkiye Ekonomisindeki<br />
Dönüşüm, TEPAV, Ticari<br />
Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk ve<br />
Ticari Uyuşmazlıklarda Tahkim, Türk<br />
Dış Politikasının Bugünü ve Geleceği,<br />
Etkili Yönetim Becerileri, Etkili<br />
İletişim Becerileri, Protokol Kuralları,<br />
E-Ticaret ve Sosyal Medya Yönetimi,<br />
Finansal Yönetim ile İşletme ve<br />
Yönetim Fonksiyonları’ konularında<br />
alanında söz sahibi eğitmenler tarafından<br />
verilen bir dizi eğitim programı<br />
düzenledi.<br />
Katılan tüm meclis üyelerimizin<br />
gönüllü olarak üstlendikleri sorumluluklarını<br />
daha iyi yerine getirebilmek<br />
için yoğun mesailerinden ve<br />
kendi özel işlerinden vakit ayırarak<br />
katıldıkları 3 gün süren eğitim programlarından<br />
fayda sağladıklarını<br />
ümit ediyor, katılımlarından ötürü<br />
kendilerine teşekkür ediyorum” ifadelerini<br />
kullandı.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
15
PROJE • ATSO AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ<br />
ATSO “Alternatif Kırsal Turizm Projesi”<br />
tamamlandı<br />
Antalya’nın<br />
köyleri turizm<br />
pastasından<br />
daha fazla pay<br />
alacak<br />
16 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından<br />
Antalya ve çevresinin kırsal turizm potansiyelini geliştirmek<br />
amacıyla BAKA Mali Destek Programı kapsamında hazırlanan<br />
“Alternatif Kırsal Turizm Potansiyeli ve Gelişim Stratejisi”<br />
projesi tamamlandı. Antalya’nın iç bölgelerindeki 105 köyde<br />
1148 kişi ile görüşülerek kırsal turizm potansiyeli taşıyan<br />
köyler belirlendi ve Antalya Sürdürülebilir Kırsal Turizmin<br />
Geliştirilmesi Strateji Rehberi oluşturuldu.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
17
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu'nun yoğun mesaisiyle oluşturulan, Antalya Sürdürülebilir Kırsal Turizmin Geliştirilmesi<br />
Strateji Rehberi, kırsal bölge halkının kalkınmasında önemli rol oynayacak.<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />
(ATSO) tarafından Antalya ve çevresinin<br />
kırsal turizm potansiyelini<br />
geliştirmek amacıyla Batı Akdeniz<br />
Kalkınma Ajansı’nın (BAKA) Mali<br />
Destek Programı kapsamında hazırlanan<br />
“Alternatif Kırsal Turizm Potansiyeli<br />
ve Gelişim Stratejisi” projesi<br />
tamamlandı. Proje kapsamında<br />
Antalya’nın iç bölgelerindeki 105<br />
köyde 1148 kişi ile görüşülerek kırsal<br />
turizm potansiyeli taşıyan köyler<br />
belirlendi ve Antalya Sürdürülebilir<br />
Kırsal Turizmin Geliştirilmesi Strateji<br />
Rehberi oluşturuldu.<br />
Projeye ilişkin değerlendirmede<br />
bulunan Antalya Ticaret ve Sanayi<br />
Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Davut Çetin şunları kaydetti:<br />
Antalya’nın 1980’lerden başlayarak<br />
bugüne kadar turizmde kat ettiği<br />
mesafe müthiş bir başarı öyküsüdür.<br />
Ancak bu büyümenin büyük<br />
oranda deniz-kum-güneş turizmi<br />
merkezli olduğunu görüyoruz. Ülkemizin<br />
ve Antalya’nın turizmden<br />
aldığı katma değeri artırmak için alternatif<br />
turizm potansiyelimizi ortaya<br />
çıkarmak durumundayız. Antalya<br />
yalnızca sahil bandı ile değil, kırsalı<br />
ile de önemli bir turizm potansiyeli<br />
barındırıyor.<br />
Biz de bu vizyon doğrultusunda<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />
olarak BAKA desteği ile Alternatif<br />
Kırsal Turizm Projesini uygulamaya<br />
koyduk. Proje kapsamında oluşturulan<br />
ekip 105 köyde incelemeler<br />
yaptı ve 1148 kişi ile birebir görüşerek<br />
her köyün taşıdığı kırsal turizm<br />
potansiyeli konusunda bilgi topladı.<br />
Çalışmanın sağlıklı sonuçlar vermesi<br />
ve tutarlı sonuçlar elde etmek için<br />
18 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
Proje kapsamında, Elmalı’dan Gazipaşa’ya kadar 3 bin 500 kilometrenin<br />
üzerinde yol kat edildi. ATSO’nun hizmet verdiği ilçelere ait olan, Antalya<br />
Körfezi’nden, Muğla, Isparta, Karaman, Burdur ve Mersin sınırlarına kadar<br />
olan köyler incelendi. Köylerde yaşayanlarla uzun mülakatlar gerçekleştirilerek<br />
köylerin potansiyelleri hakkındaki araştırmalar daha da detaylandırıldı.<br />
Elmalı’dan Gazipaşa’ya kadar 3 bin<br />
500 kilometrenin üzerinde yol kat<br />
edildi. Projede, ATSO’nun hizmet<br />
verdiği ilçelere ait olan, Antalya<br />
Körfezi’nden, Muğla, Isparta, Karaman,<br />
Burdur ve Mersin sınırlarına<br />
kadar olan köyler incelendi. Ayrıca<br />
köylerdeki 255 kişiyle de uzun mülakatlar<br />
gerçekleştirilerek köylerin<br />
potansiyelleri hakkındaki araştırmalar<br />
daha da detaylandırıldı.<br />
Küçük yatırımlarla<br />
turizm potansiyeli ortaya<br />
çıkarılabilecek köyler<br />
belirlendi<br />
Yapılan çalışmalar sonrasında Antalya’<br />
da nispeten küçük yatırımlarla<br />
kırsal turizm potansiyelinin açığa<br />
çıkarılabileceği köyler tespit edildi<br />
ve bu bilgilerle “Antalya Sürdürülebilir<br />
Kırsal Turizmin Geliştirilmesi<br />
Strateji Rehberi hazırlandı.”<br />
Rehber yatırımcılar ve<br />
yerel yönetimler için<br />
altın değerinde bilgiler<br />
içeriyor<br />
Proje sonucunda hazırlanan rehberin<br />
yatırımcılar ve yerel yönetimler<br />
için adeta altın değerinde bilgiler<br />
içerdiğini ifade eden Davut Çetin,<br />
“Rehberde araştırılan köylerin, altyapı,<br />
üstyapı ve ulaşım olanaklarından,<br />
kaybolmaya ve unutulmaya<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
19
ATSO Başkan Davut Çetin, proje sayesinde yaratılacak istihdamın kırsaldan<br />
kente gerçekleşen göçün önüne geçeceğini vurguladı. Turizm yatırımcılarının<br />
köylerde yapacağı ya da restore edeceği konaklama tesislerinin<br />
kırsalda turizme dayalı katma değer yaratılmasının önünü açacağını<br />
kaydeden Davut Çetin, “Bu proje ile kırsal kalkınmayı turizm ile iç içe<br />
geliştirecek önemli bir kalkınma projesinin ilk adımlarını atıyoruz” dedi.<br />
yüz tutmuş zanaatlara kadar pek<br />
çok konu başlığı yer alıyor. Bunların<br />
yanı sıra rehberde kırsal turizm<br />
potansiyelini açığa çıkarılabilecek<br />
önerilere de yer verildi. Bu öneriler<br />
içerisinde turizm potansiyeli yüksek<br />
olan köylerin ve bölgelerin tanıtımının<br />
yapılmasından, alternatif<br />
kırsal turizm yapılabilecek köylerin<br />
bilinirliğine kadar pek çok başlık yer<br />
alıyor” dedi.<br />
Projenin vizyonunda kırsal turizm<br />
potansiyeli taşıyan köylerle otelleri<br />
eşleştirmek olduğunu kaydeden<br />
ATSO Başkanı Çetin, “bu projenin<br />
çıkış noktası Odamız tarafından düzenlenen,<br />
tüm yerel yöneticilerin,<br />
STK temsilcilerinin ve işadamlarının<br />
katılımı ile gerçekleştirilen Antalya<br />
2023 Arama Konferansıdır. O<br />
toplantıda bir otelin bir köye sahip<br />
çıkması, o köye kırsal turizm turları<br />
düzenlemesi, köyün gençlerini istihdam<br />
etmesi konularını içeren, hem<br />
ekonomik hem de sosyal yönü olan<br />
proje fikri büyük ilgi görmüştü. Bu<br />
çalışma işte o vizyonun altyapısını<br />
oluşturuyor” dedi.<br />
Sağlanan istihdam kırsal<br />
göçün önüne geçer<br />
Rehberde bölgeye yatırım yapacak<br />
olan turizmcilerin istihdam yaratmasının<br />
kırsal bölge halkının kalkınmasında<br />
önemli rol oynayacağının<br />
altını çizen Başkan Davut Çetin,<br />
proje sayesinde yaratılacak istihdamın<br />
kırsaldan kente gerçekleşen<br />
göçün önüne geçeceğine de vurgu<br />
yaptı. Açıklamasının sonunda turizm<br />
yatırımcılarının köylerde yapacağı<br />
ya da restore edeceği konaklama<br />
tesislerinin kırsalda turizme<br />
dayalı katma değer yaratılmasının<br />
önünü açacağını kaydeden Davut<br />
Çetin, “Bu proje ile kırsal kalkınmayı<br />
turizm ile iç içe geliştirecek önemli<br />
bir kalkınma projesinin ilk adımlarını<br />
atıyoruz” dedi.<br />
Rehber, ATSO’nun internet<br />
sayfasında<br />
“Sürdürülebilir Kırsal Turizmin Geliştirilmesi<br />
Strateji Rehberi’ne Antalya<br />
Ticaret ve Sanayi Odası’nın internet<br />
sayfasından (www.atso.org.tr) ulaşılabiliyor.<br />
20 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
ATSO’dan Antalya milletvekillerine<br />
yol haritası<br />
HABER • ATSO Basın Birimi<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, 7 Haziran Genel Seçimleri için<br />
“Seçim Bildirgesi” hazırladı. ATSO Başkanı Davut Çetin, “Antalya<br />
nüfus bakımından Türkiye’nin 5’inci, ekonomik gelişmişlik ve birçok<br />
ekonomik gösterge bakımından 4’üncü ilidir. Turizm ve tarım<br />
sektöründeki konumu Antalya’ya özel bir sorumluluk yüklemektedir.<br />
ATSO olarak milletvekili adaylarımıza ve tüm siyasi partilerimize<br />
Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve siyasal konularıyla ve kuşkusuz<br />
Antalya ekonomisi ile ilgili görüş ve önerilerimizi sunmayı önemli<br />
bir görev sayıyoruz” dedi.<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />
(ATSO), genel seçimler öncesi Siyasi<br />
Partilere ve tüm Antalya milletvekili<br />
adaylarına verilmek üzere bir “Seçim<br />
Bildirgesi” hazırladı. “Türkiye ve Antalya<br />
Ekonomisi” olarak iki ayrı başlıkta<br />
hazırlanan bildirgede “Sorunlar<br />
ve Çözüm Önerileri” yer alıyor.<br />
ATSO Başkanı Davut Çetin, Seçim<br />
Bildirgesi’nin, ATSO tarafından<br />
2012 yılında, Antalya Valisi, Belediye<br />
Başkanları, İl Müdürleri, Siyasi Parti<br />
Temsilcileri, Meslek Örgütleri ve Sivil<br />
Toplum Temsilcileri’nin katılımı ile<br />
gerçekleşen iki büyük arama konferansı<br />
sonrasında hazırlanan “2023<br />
Antalya Vizyonu” ve ATSO Meslek<br />
Komiteleri üyelerinden alınan önerilerden<br />
derlenen bilgiler ile 2014 yılında<br />
hazırlanan “Yerel Yönetimlerden<br />
Beklentiler” raporu ışığında oluşturulduğunu<br />
bildirdi.<br />
Türkiye ve Antalya Ayrı<br />
Bölümlerde Ele Alındı<br />
Seçim Bildirgesi’nin “Türkiye” ve “Antalya”<br />
olarak iki ayrı başlıkta hazırlandığını<br />
belirten Davut Çetin: “Bildirinin<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
21
Türkiye’ye ilişkin sorun ve önerilerine<br />
yer verilen kısmında ekonomiye dair<br />
yapısal reform ihtiyacı, demokrasi,<br />
örgütlenme ve sivil toplum kültürünün<br />
geliştirilmesi ihtiyacı, toplumda<br />
kadının yeri, uluslararası ilişkiler, dış<br />
ticaret, yeni bir sanayi politikası ihtiyacı,<br />
yeşil ekonomiye dayalı üretim,<br />
kentleşme, perakende ticaret, kültür<br />
ve turizm yönetimi, tarımda modernizasyon<br />
gelir dağılımı, eğitim, kamuözel<br />
sektör birlikteliği, Merkez Bankası,<br />
düzenleme ve denetleme kurulları<br />
yapıları, kayıtdışı ile mücadele ve verimlilik<br />
konu başlıkları detaylandırıldı.<br />
Bildirinin Antalya’ya dair olan kısmında<br />
ise İmar-Altyapı, Ulaştırma-Trafik,<br />
Ticaret-Turizm, Tarım ve Çevre ana<br />
başlıklarında detaylı görüş ve öneriler<br />
yer alıyor.”<br />
Seçim Bildirgesi bir yol<br />
haritası niteliğinde<br />
Seçim Bildirgesi’nin siyasiler, milletvekili<br />
adayları, yerel yöneticiler<br />
ve STK’lar için yol haritası niteliğinde<br />
olduğunu belirten Başkan Davut<br />
Çetin, “Antalya nüfus bakımından<br />
Türkiye’nin 5’inci, ekonomik gelişmişlik<br />
ve birçok ekonomik gösterge bakımından<br />
4’üncü ilidir. Turizm ve tarım<br />
sektöründeki konumu Antalya’ya<br />
özel bir sorumluluk yüklemektedir.<br />
Bu nedenle ATSO olarak 7 Haziran<br />
<strong>2015</strong> milletvekili seçimleri öncesinde<br />
milletvekili adaylarımıza ve tüm siyasi<br />
partilerimize Türkiye’nin ekonomik,<br />
sosyal ve siyasal konularıyla ve kuşkusuz<br />
Antalya ekonomisi ile ilgili görüş<br />
ve önerilerimizi sunmayı önemli<br />
bir görev sayıyoruz. Bastırdığımız<br />
kitapçığı tüm siyasi partilerle, Antalya<br />
milletvekili adaylarıyla, sivil toplum<br />
örgütleri ve basın mensupları ile<br />
paylaştık. Ayrıca dileyenler bildirgeyi<br />
web sayfasından da inceleyebilirler”<br />
dedi.<br />
Bildirgede Öne Çıkan<br />
Konular<br />
Bildirgede öne çıkan hususlar şunlar<br />
oldu: “Türkiye’nin ekonomik ve sosyal<br />
sorunları ancak gerçek bir diyalog ve<br />
uzlaşma çabasına dayalı güçlü değişim<br />
veya reform hamleleriyle çözüme<br />
kavuşabilir. İleri demokrasi ekonomik<br />
kalkınmanın temelidir. Toplumun örgütlenme<br />
kültürü geliştirilmeli, sivil<br />
toplum örgütleri güçlendirilmelidir.<br />
Ahlaki ve kültürel yozlaşmayla mücadeleye<br />
önem verilmeli, etkin bir adalet<br />
ve güvenlik sistemi kurulmalıdır.<br />
Kadının toplumsal yaşamdaki yerinin<br />
gelişmesine önem verilmelidir. Küresel<br />
iletişim politikasına ve bölgesel<br />
ekonomik işbirliği anlaşmalarına<br />
önem verilmelidir. Dış ticaretin etkin<br />
biçimde yönetimi gereklidir. Türkiye<br />
yeni bir sanayi politikası belirlemelidir.<br />
Yeşil ekonomiye geçiş sanayi<br />
politikasının temeli olmalıdır. Çevre<br />
yönetimi Şehircilik Bakanlığı yerine<br />
Orman ve Su İşleri Bakanlığı bünyesinde<br />
yer almalıdır. Kentleşme reformu<br />
kalkınmanın kilit unsurlarından<br />
birisi haline gelmiştir. Perakende ticarette<br />
daha güçlü bir reform gereklidir.<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığı yapısı<br />
gözden geçirilmelidir. Tarımda modernizasyon<br />
atılımı gerçekleştirilmelidir.<br />
Gelir dağılımında adaleti sağlayacak<br />
önlemlere öncelik verilmelidir.<br />
Eğitimde kalite ve fırsat eşitliği için<br />
eğitim reformu tam bir uzlaşmayla<br />
yeniden ele alınmalıdır. Ekonomik ve<br />
sosyal konsey yapısal reformların öncüsü,<br />
kamu-özel sektör ortaklığının<br />
ana paltformu olmalıdır. Merkez Bankası,<br />
Düzenleme ve Denetleme Kurullarının<br />
bağımsızlığı korunmalıdır. Kayıtdışı<br />
ile mücadele iddialı bir reform<br />
konusu olmalıdır. Şirket verimliliğini<br />
destekleyecek önlemler alınmalıdır.”<br />
Antalya ekonomisi:<br />
sorunlar ve öneriler<br />
Antalya’nın, Türkiye konaklama kapasitesinin<br />
ve turist geceleme sayısının<br />
yüzde 60’ına sahiptir. Antalya,<br />
Euromonitor verilerine göre yabancı<br />
ziyaretçi sayısında Avrupa’da 3., dünyada<br />
10. sırada olan, 50 binden fazla<br />
yabancı uyruklunun konut veya mülk<br />
sahibi olduğu ildir. Antalya tarımsal<br />
üretim değerinde 1. ildir, sera üretiminin<br />
%51’i Antalya’dandır. İlimiz nüfus<br />
bakımından 5. sırada olmakla birlikte<br />
ekonomik gelişmişlik sıralamasında<br />
ve birçok ekonomik göstergede 4.<br />
sıradadır. Antalya’nın tarih ve doğa<br />
zenginliği ve ekonomisinin iki önemli<br />
temelinin turizm ve tarım olması sürdürülebilir<br />
ve yüksek katma değerli<br />
gelişmeyi yaşamsal bir konu haline<br />
getirmektedir. Bu nedenle Antalya’nın<br />
uzun vadeli bir gelişme vizyonuna sahip<br />
olması, hükümetler ve yerel yönetimler<br />
tarafından Antalya ile ilgili<br />
alınacak bütün kararların bu vizyona<br />
uygun olması gerekmektedir.<br />
ATSO’nun öncülüğünde Antalya Valisi,<br />
Belediye Başkanları, İl Müdürleri,<br />
Siyasi Parti Temsilcileri, Meslek Örgütleri<br />
ve Sivil Toplum Temsilcileri<br />
tarafından hazırlanan “2023 Vizyon<br />
Belgesi”nde Antalya’nın gelişmesi<br />
için 5 değer benimsenmiştir:<br />
Kent kültürü; mimari kimlik, sosyal<br />
yaşam biçimi, trafik kültürü, ticaret<br />
kültürü, eğlence kültürüdür, kentsel<br />
yaşam kurallarına saygının sağlanmasıdır.<br />
Kültür-sanat odaklı gelişme,<br />
kent kültürü ve kent kimliğini biçimlendiren<br />
bir faktördür. Antalya’da<br />
müzeler, kültür merkezleri, operakonser<br />
salonları, ressamlar sokağı,<br />
sanat köyü, sokak çalgıcıları, sanat<br />
festivalleri gibi etkinliklere önem ve<br />
öncelik verilmesidir.<br />
Yüksek katma değer üretimi, konut<br />
ve işyeri enflasyonundan, turistik yatak<br />
enflasyonundan, tarımda birkaç<br />
üründe aşırı arz yaratmaktan vazgeçmek,<br />
turizmde katma değeri yüksek<br />
alternatif ürünlere geçmek, tarımda<br />
üretim planlamasından gübre ve ilaç<br />
kullanımına, teknoloji kullanımına,<br />
ambalaj ve lojistik konularında verimlilik<br />
artışı sağlamaktır.<br />
Doğa dostu gelişme, turizm ve tarım<br />
için denizi, sularımızı, yeşil alanlarımızı<br />
en üst düzeyde korumayı, turizm<br />
ve tarım bölgelerine taş ocağı, maden<br />
ocağı ve HES yapmamayı gerektirmektedir.<br />
Planlı kent, kentin 20-30 yıllık bir<br />
planının olması, ulaştırma yatırımlarının<br />
bu temelde yapılması, ticaret, konut,<br />
yeşil alanların yer ve ölçülerinin<br />
kesin kurallarla belli olması ve sürekli<br />
değişmemesidir. Planlı kent demek<br />
22 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
estetik demektir. Kurallı kentte, trafik,<br />
park disiplini, işyerlerinde etiket disiplini,<br />
temizlik, atık toplama disiplini<br />
sağlanmış olmalıdır.<br />
Eğlenen ve eğlendiren kent ise turizmin<br />
olmazsa olmazıdır. Bir turizm<br />
başkentinde eğlence yerleri, restoran<br />
ve kafeler, balık restoranları sokağı,<br />
müzik yerleri zengin çeşitlilikte ve en<br />
iyi kalitede olmalıdır.<br />
Antalya’nın yatırım<br />
ihtiyaçları, sektörel ve<br />
kentsel konularda yapılması<br />
gerekenler şunlardır:<br />
• Kentsel dönüşüm Antalya’nın bütün<br />
ilçelerinde var olan kent estetiği,<br />
trafik, plansızlık sorunlarını<br />
giderecek bir geniş vizyonla yapılmalıdır.<br />
• Toplu İşyerleri kurulması belediyelerin<br />
temel hedefleri arasında yer<br />
almalıdır ve bu konuda imar yasası<br />
değişikliğiyle zorlayıcı hükümler<br />
getirilmelidir. Yeni sanayi siteleri<br />
kurulmalıdır.<br />
• Antalya’nın bütün ilçelerinde ciddi<br />
bir estetik sorun yaşanmaktadır.<br />
Türkiye’nin birçok belediyesinde<br />
olduğu gibi, Antalya’da da bu konuda<br />
gerekli çalışmalar yapılamamaktadır.<br />
Bu nedenle belediye<br />
yasasında mutlaka estetik kurallar<br />
getiren ve bunların uygulanmasını<br />
zorunlu kılan düzenlemeler yapılmalıdır.<br />
• EXPO 2016 için il ve ilçe kent merkezlerinin<br />
hazırlanmasına dönük<br />
eylem planı hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.<br />
• Ulaşım planında 30-40 yıllık hedefler<br />
yer almalıdır. Kısa vadede<br />
motorlu araç trafiğini rahatlatacak<br />
geçici düzenlemeler dışında, toplu<br />
taşıma sisteminin modernizasyonuna,<br />
uzun vadede raylı sistemin<br />
yaygınlaştırılmasına ve metro planlamasna<br />
önem verilmelidir.<br />
• Antalya en kısa zamanda hızlı tren<br />
ağına bağlanmalı, Antalya-Alanya<br />
arasında da demiryolu ulaşımı sağlanmalıdır.<br />
• Antalya’nın çevre yolu projeleri<br />
kamulaştırma ödeneği sağlanarak<br />
hızla yaşama geçirilmelidir. Çevre<br />
yollarının imar ile kent içi yol haline<br />
gelmesi önlenmelidir.<br />
• Antalya Havalimanı ve Gazipaşa<br />
Havalimanı gelecek projeksiyonları<br />
göz önünde bulundurularak genişletilmelidir.<br />
• Antalya’nın batı bölgelerinin ihtiyacını<br />
karşılayacak bir havaalanı<br />
yapılmalıdır. Finike bir kruvaziyer<br />
limana kavuşturulmalıdır.<br />
• Antalya Limanı genişletilmeli ve<br />
demiryolu bağlantısı kurularak bir<br />
bölge limanı haline getirilmelidir.<br />
• Antalya’nın kruvaziyer turizmden<br />
daha fazla pay alabilmesi için gerekli<br />
liman yatırımı yapılmalıdır.<br />
• Nakliyeci, depocu ve toptancıların<br />
biraraya toplanması ve verimlilik<br />
sağlanması için lojistik köy kurulmalıdır.<br />
• Antalya ticaret planı hazırlanmalıdır.<br />
Ticaret planında toplu işyerleri,<br />
AVM’ler, toptan satış yerleri, depoların<br />
yerleri belirlenmeli ve bu tür<br />
işyerlerinin kent merkezi dışına taşınması<br />
planlanmalıdır.<br />
• Kent merkezine AVM, büyük mağaza,<br />
zincir market açılması için Ticaret<br />
Planı esas alınmalı veya Oda<br />
görüşüne başvurulmalıdır.<br />
• Bütün kamu kurum ve kuruluşları<br />
ihalelerinde mal ve hizmet satın<br />
alımları mümkün olduğunca Odalara<br />
kayıtlı yerel firmalardan yapılmalıdır.<br />
İldeki kurumlar ilin markalarını<br />
destekleme, tanıtımını yapma<br />
sorumluluğunu duymalıdır.<br />
• Turizmde tanıtım bütçesi artırılmalıdır.<br />
Kırsal turizmin geliştirilmesine<br />
önem verilmelidir. Bütün<br />
ilçeler turistik kimlik kazanmalı ve<br />
bu konuda belediyeler öncü olmalıdır.<br />
Kentte cazibe noktalarının artırılmalı,<br />
kent merkezlerinde temalı<br />
cadde ve sokaklar yaratılmalıdır.<br />
Manavgat Oymapınar Turizm Bölgesi<br />
Projesi hız kazanmalıdır.<br />
• Konyaaltı Projesi 100. Yıl hattını<br />
da içerecek biçimde genişletilmeli,<br />
stadyum önündeki yol yer altına<br />
alınarak büyük bir kent meydanı<br />
yaratılmalıdır.<br />
• Tarım arazilerinde, sera alanlarında<br />
üreticilerin kurmak istedikleri idari<br />
yapılar ve hayvancılık yatırımları<br />
için ruhsat sorunları giderilmelidir.<br />
• Antalya canlı hayvan borsası ve<br />
modern mezbaha yatırımı tamamlanmalıdır.<br />
• Kumluca, Finike ve diğer yoğun<br />
sera bölgelerinde organize tarım<br />
bölgeleri kurulmalıdır. Ayrıca Manavgat<br />
gibi ilçelerimizde İhtisas<br />
Organize Gıda ve Tarımsal Sanayi<br />
Bölgeleri oluşturulması gereklidir.<br />
• Orman ve yayla alanlarının doğal<br />
ve turistik zenginlik olduğu dikate<br />
alınarak korunmasına özen<br />
gösterilmelidir. Maden, taş ocağı<br />
ve HES ruhsatlarının verilmesinde<br />
Antalya’ya özel katı kriterler uygulanmalıdır.<br />
Bildirgenin tamamına www.atso.org.tr<br />
internet adresinden ulaşabilirsiniz.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
23
Antalya<br />
11. Antalya Çiçek Festivali büyük coşkuya<br />
sahne oldu. Festivalde araçların süslenmesi<br />
ve halka dağıtmak üzere 2 milyon dal çiçek<br />
kullanıldı.<br />
24 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
“Çiçek ” Açtı<br />
ÇANAKKALE RUHU<br />
“EXPO 2016 11. Antalya Çiçek Festivali” kapsamında, çiçeklerle süslenen<br />
araçların oluşturduğu kortej ilgi gördü. Kortejde, yaklaşık 100 bin dalla<br />
yapılan “Çanakkale Savaşları’nın 100. yılı” temalı araç, büyük alkış aldı.<br />
FESTİVAL • ATSO Basın Birimi<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
25
Antalya çiçek sektörünün hasat şenliği<br />
olarak kutlanan 11. Antalya Çiçek<br />
Festivali renkli görüntülere sahne<br />
oldu. Geleneksel festival kortejinde<br />
yer alan arabaların süslenmesi için<br />
1.5 milyon çiçek kullanılırken, kortej<br />
sırasında halka ve turistlere 500 bin<br />
dal kesme çiçek dağıtıldı.<br />
Festivalin ikinci gününde Işıklar Caddesi’ndeki<br />
Cender Hotel önünde<br />
başlayan festival kortejine, Muratpaşa<br />
Belediye Başkanı Ümit Uysal,<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />
(ATSO) Başkanı Davut Çetin, Antalya<br />
Ticaret Borsası (ATB) Başkanı<br />
Ali Çandır, ATB Meclis Başkanı Hüseyin<br />
Cahit Kayan, Süs Bitkileri ve<br />
Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı<br />
Osman Bağdatlıoğlu, EXPO 2016<br />
Antalya Genel Sekreter Yardımcısı<br />
Rıdvan Mescioğlu, AESOB Başkanı<br />
Abdullah Sevimçok, Kasaplar Odası<br />
Başkanı Osman Yardımcı, Ziraat<br />
Odası Başkanı Nazif Alp, ATSO Yönetim<br />
Kurulu, Meclis ve Meslek Komitesi<br />
üyeleri katıldı.<br />
Tasarımlarıyla beğeni toplayan çiçek<br />
süslemeli araçlarla, protokol<br />
üyeleri ve öğrenciler ile Brezilya ve<br />
Rusya’dan festivale katılan dansçılar,<br />
kortej boyunca halka çiçek dağıttı.<br />
Cumhuriyet Meydanı’nda sonlanan<br />
kortejin ardından Brezilya ve<br />
Rusya’dan gelen dansçıların gösterisi<br />
yer aldı.<br />
Antalya’ya çiçek çok<br />
yakışıyor<br />
Antalya’nın çiçek ihracatının merkezi<br />
olduğunu ve çiçeğin Antalya’ya çok<br />
yakıştığını belirten ATSO Başkanı<br />
Davut Çetin, festivalin hem sektörün<br />
tanıtımına hem de Antalya’da çiçek<br />
kültürünün geliştirilmesine katkı<br />
sağladığını dile getirdi. Üç kurumun<br />
11 yıl önce başladığı festivalin önemine<br />
de değinen Başkan Çetin, EXPO<br />
2016 Antalya’yı kente bu ekibin kazandırdığını<br />
kaydetti.<br />
Başkan Davut Çetin, “Antalya bir<br />
çiçek üretim ve ihracat merkezidir,<br />
Çiçek ve çocuk temalı EXPO organize<br />
etmektedir. Antalya’nın iklimi<br />
çiçek için çok uygundur, çiçek çeşidi<br />
de boldur. Ama Antalya’nın kentsel<br />
alanları halen çiçek fakiridir. Halkımızda<br />
çiçek kültürü halen yeterli<br />
düzeyde değildir. Cadde üzerindeki<br />
binalara bakın, balkonlar ve pencereler,<br />
dış cepheler çiçeksizdir. İşyerlerimizin<br />
önüne bakın, çiçek yoktur.<br />
Binaların dış cephelerinde, balkonlarda<br />
çiçek güzellik ve estetik yaratır.<br />
Dış cepheleri çiçeklendirmek aynı<br />
zamanda kente ve topluma verilen<br />
değerin, sevgi ve saygının işaretidir”<br />
dedi.<br />
Ekonomiye ve tanıtıma<br />
katkı<br />
ATB Başkanı Ali Çandır, konuşmasına<br />
çiçek üreterek Antalya’nın ekonomisine,<br />
tanıtımına katkı sağlayan<br />
üretimden vazgeçmeyen çalışanlara,<br />
üreticilere teşekkür ederek başladı.<br />
Çandır, “Çiçek üreticileri her<br />
türlü zor şartlara rağmen üretmekten<br />
vazgeçmiyor. Tarımı ve turizmi<br />
26 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
ATSO Başkanı Davut Çetin,<br />
Antalya’nın çiçek ihracatının<br />
merkezi olduğunu ve<br />
çiçeğin Antalya’ya çok yakıştığını<br />
belirtti. Çetin, festivalin<br />
hem sektörün tanıtımına<br />
hem de Antalya’da<br />
çiçek kültürünün geliştirilmesine<br />
katkı sağladığını<br />
dile getirdi.<br />
birleştiren bu festival daha da önem<br />
kazanıyor” diye konuştu. Çiçeğin<br />
acıları hafifleten, mutluluğumuzu<br />
paylaşan dostumuz, hayatımızdaki<br />
önemli bir renk, barışın simgesi olduğuna<br />
dikkat çeken Çandır, “Hatta<br />
öldükten sonra da çiçekle ilişkimiz<br />
sürüyor. Çiçek hayatımızda çok<br />
önemli bir yere sahip ve doğumdan<br />
ölüm kadar hayatımızda” dedi.<br />
Festivalin karnavala dönüşmesini dileyen<br />
Çandır, “Sektörün tanımı için<br />
çıktığımız bu yolda festivali 11. yılına<br />
getirdik. Burada herkese düşen görev<br />
festivali uluslararası karnavala<br />
dönüştürmek” dedi. Kentleşmenin<br />
ortaya çıkardığı betonlaşma sorununa<br />
da dikkati çeken Çandır, “Bahçenizden,<br />
çevrenizden çiçek eksik<br />
olmasın. Kalbinizden sevgi eksik olmasın”<br />
diye konuştu.<br />
Süs bitkileri ve çiçek sektörünün<br />
ekonomi ve istihdama katkısını dile<br />
getiren Süs Bitkileri ve Mamulleri<br />
Birliği Başkanı Bağdatlıoğlu, “Çiçek<br />
sektörünün özverisiyle 11 yıldır Çiçek<br />
Festivali’ni düzenliyoruz. Bu bizim<br />
için hasat bayramı. Çiçek sevgidir,<br />
duyguların en güzel ifade edilmesidir.<br />
Hiçbir zaman savaşmayalım, her<br />
zaman sevgi ve saygıyla kalalım”<br />
dedi.<br />
EXPO 2016 Antalya Genel Sekreter<br />
Yardımcısı Rıdvan Mescioğlu, EXPO<br />
organizasyonunun Antalya için önemine<br />
dikkat çekerken, “Dileğimiz<br />
tüm dünyayı 2016’da Antalya’ya getirmek<br />
ve kentin marka değerini artırmak”<br />
dedi.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
27
BEGONVİLLERİN YERİNİ<br />
BETON ALDI<br />
ATSO Başkanı Davut Çetin, Antalya’ya değer katan<br />
bir etkinliği 10 yıl devam ettirmenin önemli olduğunu<br />
söyledi. Antalya’da evlerin 25-30 yıl önce begonvillerle,<br />
sarmaşıklarla süslü olduğunu hatırlatan Çetin,<br />
“Şimdi her yer betona teslim” dedi.<br />
En iyiler<br />
ödüllendirildi<br />
Çiçek üreticilerinin milyon dal çiçek kullanarak süslediği<br />
araçların tasarım yarışmasında Gündeş Tarım’ın Çanakkale<br />
Şehitleri Anıtı tasarımı 1’inci oldu. 2’ncilik ödülünü ise Flash Tarım’ın ahtapot<br />
tasarımı, 3’üncülük ödülünü Springfield Tarım’ın kelebek tasarımı kazandı.<br />
Ayrıca festivale destek veren kurum ve kuruluşlarla, firmalara da plaket verildi.<br />
Festivalin ardından ünlü rock grubu Gripin Cumhuriyet Meydanı’nda konser verdi.<br />
28 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
En güzel “Antalya ve Çiçek”<br />
fotoğraflarına ödül<br />
FOTOĞRAF YARIŞMASI • ATSO Basın Birimi<br />
Antalya Çiçek Festivali kapsamında Instagram’da<br />
düzenlenen fotoğraf yarışmasında dereceye girenlere<br />
ödülleri törenle verildi.<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından<br />
11.Antalya Çiçek Festivali etkinlikleri kapsamında<br />
Instagram’da düzenlenen “Antalya ve Çiçek” konulu fotoğraf<br />
yarışmasında dereceye girenlere ödülleri düzenlenen<br />
törenle verildi.<br />
ATSO’daki törene; ATSO Başkanı Davut Çetin, Başkan<br />
Yardımcıları Mustafa İssi ve Yusuf Hacı Süleyman ile Yönetim<br />
Kurulu Üyeleri, Antalya Ticaret Borsası Başkanı<br />
Ali Çandır, Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamülleri İhracatçıları<br />
Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, Başkan<br />
Yardımcısı Ömer Gündeşlioğlu, EXPO 2016 Antalya<br />
Ajansı Genel Sekter Yardımcısı Rıdvan Mesçioğlu, DHA<br />
Bölge Temsilcisi Salih Uçar ile dereceye girenler ve basın<br />
mensupları katıldı.<br />
Tanıtım için çok önemli bir mecra<br />
Antalya Çiçek Festivali kapsamında gerçekleştirilen yarışmaya<br />
1541 fotoğrafın katıldığını belirten ATSO Başkanı<br />
Davut Çetin, yarışmaya olan ilginin kendilerini sevindirdiğini<br />
söyledi.<br />
Dünyada marka kentlerin artık sosyal medya ve djital<br />
platformlarda da yarış halinde olduğunu vurgulayan<br />
Davut Çetin, “Günümüzde sosyal medya kanalları tanıtım<br />
için en önemli mecralardan biri. Antalya’nın sosyal<br />
medyada daha etkin olması ve farkındalık yaratmak adına<br />
bu etkinlikleri gerçekleştiriyoruz. Antalya’nın tanıtımı<br />
için bu tür etkinliklerin önemli olduğunu düşünüyoruz.<br />
Antalya’nın güzel fotoğrafları sosyal medya üzerinden<br />
ciddi oranda paylaşılıyor. Tanıtım adına bu yarışmaları<br />
düzenlemeye devam edeceğiz. #AntalyaCicekFestivali<br />
etiketiyle sosyal medyada Bin 500’ün üzerinde fotoğraf<br />
paylaşılması memnuniyet verici. Antalya ve çiçek birbirine<br />
çok yakışan iki kelime. Antalya ile ilgili güzel paylaşımların<br />
devam etmesi umuduyla, yarışmaya katılan<br />
tüm fotoğrafseverlere teşekkür ediyor, dereceye girenleri<br />
kutluyorum” dedi.<br />
ATB Başkanı Ali Çandır da, Instagram’daki fotoğraf yarışmasının<br />
Antalya’nın en renkli festivaline ciddi oranda<br />
katkı yaptığını söyledi. Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamülleri<br />
İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu,<br />
fotoğrafların sonsuza kadar yaşadığını ifade ederek, etkinliğin<br />
turizm ve tanıtım açısından önemine dikkat çekti.<br />
EXPO 2016 Antalya Ajansı Genel Sekter Yardımcısı<br />
Rıdvan Mesçioğlu ise organizasyonun düzenlenmesinde<br />
emeği geçen kişi ve kurumlara teşekkür etti.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
29
ÖDÜL ALAN FOTOĞRAFLAR<br />
Yarışmada birinci olan<br />
Bahadır Ay'a, plaketini ATSO<br />
Başkanı Davut Çetin verdi.<br />
Yarışmada ikinci olan<br />
Süleyman Elçin'e, plaketini<br />
ATB Başkanı Ali Çandır verdi.<br />
Yarışma üçüncüsü Öner Şan’ın<br />
yerine Vahide Yanık plaketini<br />
Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamülleri<br />
İhracatçıları Birliği Başkanı Osman<br />
Bağdatlıoğlu'ndan aldı.<br />
30 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
Jüri Özel Ödülü’ne değer bulunan<br />
Tolga Deniz plaketini EXPO 2016 Antalya<br />
Ajansı Genel Sekter Yardımcısı Rıdvan<br />
Mesçioğlu’ndan aldı.<br />
Bin 500’ü aşkın fotoğraf yarıştı<br />
ATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa İssi, Antalya Ticaret Borsası Meclis Başkanı Hüseyin Cahit<br />
Kayan, EXPO 2016 Antalya Ajansı Genel Sekreter Yardımcısı Rıdvan Mesçioğlu, Orta Anadolu Süs Bitkileri ve<br />
Mamülleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Ömer Gündeşlioğlu, Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt<br />
Yeni ve ATSO Basın Birimi’nden Orhan Çakmur’dan oluşan jüri 14 - 25 Mayıs <strong>2015</strong> tarihleri arasında Instagram’da<br />
#AntalyaCicekFestivali etiketiyle yüklenen 1541 fotoğrafı değerlendirdi. Yarışmada birinciye 2 bin, ikinciye bin,<br />
üçüncüye de 500 lira para ödülü verildi.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
31
ATSO’da gündem ‘Enerji’<br />
ENERJİ • ATSO Meslek Komiteleri Müdürlüğü<br />
ATSO Yönetim Kurulu<br />
Sayman Üyesi Hüseyin Barut,<br />
enerjinin tüm ekonomik<br />
ve sosyal yaşam üzerinde<br />
belirleyici rol oynadığını<br />
ve enerjinin kalkınma için<br />
stratejik bir faktör olduğunu<br />
kaydetti.<br />
32 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />
(ATSO) öncülüğünde düzenlenen<br />
‘Akdeniz Bölgesi’nde Güneş Enerjisi:<br />
Lisansız Elektrik Üretiminde Fırsatlar<br />
ve Finansal Destekler Semineri’<br />
ATSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.<br />
ATSO Yönetim Kurulu<br />
Sayman Üyesi Hüseyin Barut’un ev<br />
sahipliği yaptığı seminere Elektik<br />
Mühendisleri Odası (EMO) Antalya<br />
Şubesi Yönetim Kurulu Başkan<br />
Yardımcısı İbrahim Kücü, Akdeniz<br />
Üniversitesi Elektronik Fakültesi<br />
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Börekçi,<br />
Güneş Enerjisi Sanayicileri<br />
ve Endüstrisi Derneği (GENSED)<br />
Yönetim Kurulu Üyesi Ali Can Ekin,<br />
TEDAŞ Akdeniz Bölge Koordinatörü<br />
Bayram Çiftçi ve Türkiye Sürdürülebilir<br />
Enerji Finansman Programı<br />
(TurSEFF) Banka İşleri Müdürü Seyran<br />
Hatipoğlu katıldı.<br />
Barut: Enerji, kalkınma için<br />
stratejik bir faktördür<br />
Sektör temsilcilerinin büyük ilgi<br />
gösterdiği seminerin açılış konuşmasını<br />
yapan ATSO Yönetim Kurulu<br />
Sayman Üyesi Hüseyin Barut, enerjinin<br />
tüm ekonomik ve sosyal yaşam<br />
üzerinde belirleyici rol oynadığını<br />
ve enerjinin kalkınma için stratejik<br />
bir faktör olduğunu kaydetti. Enerji<br />
arzı üzerinde denetim ve etki-değer<br />
dengesi kurmanın ülkeler için<br />
her zaman büyük bir sorun olduğuna<br />
da değinen Barut, “Ancak daha<br />
önemli bir sorun ise kuşkusuz enerji<br />
üretim ve kullanımına çevre faktörünün<br />
de eklenmesidir. Fosil yakıtların<br />
yarattığı çevre sorunlarının etkilerini<br />
görüyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarının<br />
enerji üretiminde payının<br />
artması, bu etkinin en aza indirilmesi<br />
için oldukça önemli” dedi.<br />
Türkiye’de ve AB ülkelerinde artan<br />
enerji talebinin karşılanması ile<br />
enerji üretim ve kullanım sürecindeki<br />
olumsuz çevresel etkileri en aza<br />
indirmenin ancak yenilenebilir enerjiye<br />
yapılacak yatırımlar ile olacağını<br />
dile getiren Barut, “Yenilenebilir<br />
enerji kullanımının yaygınlaştırılması<br />
için çeşitli destek uygulamaları yapılmaktadır.<br />
Beklentimiz bu teşvik<br />
ve desteklerin daha da çeşitlendirilerek<br />
yaygınlaştırılmasıdır” şeklinde<br />
konuştu.<br />
Ülkemizin yenilenebilir enerji kaynaklarının<br />
çeşitliliği ve potansiyeli<br />
bakımından çok zengin olduğuna<br />
dikkat çeken Barut, “Diğer ülkelerin<br />
potansiyelleri ile karşılaştırıldığında<br />
enerji ihtiyacının önemli bir kısmını<br />
karşılayabilecek bir potansiyele sahip<br />
olduğumuzu görüyoruz. Akdeniz<br />
bölgesi yıllık 2 bin 956 saatlik<br />
güneşlenme potansiyeli ile Güneydoğu<br />
Anadolu bölgesinden sonra 2.<br />
Bölgedir” diye konuştu.<br />
<strong>2015</strong> Uluslararası Işık Yılı<br />
UNESCO’nun <strong>2015</strong> yılını ‘Uluslararası<br />
Işık Yılı’ olarak belirlediğini de<br />
sözlerine ekleyen Barut, “Bunun<br />
hepimiz için anlamlı bir işaret olduğunu<br />
düşünüyorum. Sürdürülebilir<br />
enerji konusunda bundan sonra<br />
ülke olarak hep birlikte kararlı adımlar<br />
atacağımıza inanıyorum. Atacağımız<br />
doğru adımlarla yenilenebilir<br />
enerji kaynaklarından en yüksek<br />
oranda faydalanan ve enerji alanında<br />
ithalat değil ihracat yapabilen<br />
ülkeler sıralamasında ön sıralarda<br />
yer almayı umut ediyorum” diyerek<br />
sözlerini noktaladı.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
33
İNŞAAT • ATSO AR-GE Müdürlüğü<br />
ATSO Başkanı Davut Çetin TÜİK verilerini değerlendirdi<br />
Konutta Satışlar ve Fiyatlar<br />
Artıyor, Yatırımlar Azalıyor<br />
Antalya’da konut satışları Nisan ayında önceki yıla göre %29.4, 4<br />
aylık dönemde ise %15.2 oranında arttı. Antalya’nın performansı<br />
bu yıl Türkiye ortalamasının altında kalırken, yabancılara konut<br />
satışında da önceki yıla göre %10’a yakın düşüş gerçekleşti.<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />
(ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Davut Çetin, inşaat sektörüne ilişkin<br />
açıklanan TUİK verilerine dair değerlendirmelerde<br />
bulundu. Başkan Çetin<br />
açıklamasında şunları kaydetti:<br />
Yabancıya konut satışında<br />
yüzde 10 düşüş<br />
“Antalya’da konut satışları Nisan<br />
ayında önceki yıla göre %29.4, 4 aylık<br />
dönemde ise %15.2 oranında arttı.<br />
Türkiye genelinde ise konut satışları<br />
Nisan ayında %42.7, 4 aylık dönemde<br />
%22 oranında artış gösterdi. Konut<br />
satışında Antalya’nın performansı bu<br />
yıl Türkiye ortalamasının altında kalmaktadır.<br />
Yabancılara konut satışında<br />
da önceki yıla göre %10’a yakın düşüş<br />
gerçekleşmiştir. Nisan sonu itibariyle<br />
yabancılara konut satışında Antalya<br />
İstanbul’un gerisinde kalmıştır.<br />
Antalya, konut fiyatlarının<br />
en fazla arttığı iller<br />
arasında<br />
Bununla birlikte Merkez Bankası Mart<br />
ayı konut fiyat endeksi verilerine göre<br />
Antalya, %19.6 yıllık artış ile konut fiyatlarının<br />
en fazla arttığı iller arasında<br />
yer almıştır. Reidin Konut Fiyat Endeksi<br />
de Antalya’da yıllık fiyat artışının<br />
%14 ile İstanbul’un gerisinde kaldığını,<br />
ancak Ankara ve İzmir gibi illeri geçtiğini<br />
göstermektedir. Fiyat artışlarında,<br />
hem son aylarda satışlarda canlanma<br />
hem de döviz kuru ve girdi maliyetlerindeki<br />
artış rol oynamıştır.<br />
İnşaat yatırımlarında düşüş<br />
var<br />
Talep cephesinde satışlar ve fiyatlar<br />
artarken, arz cephesinde yatırımlarda<br />
önemli bir düşüş yaşandığını görmekteyiz.<br />
TUİK inşaat ruhsatları verilerine göre<br />
bu yılın ilk üç ayında Antalya’da yapı<br />
ruhsatları geçen yıl 3.1 milyon m 2 ’den<br />
bu yıl 1.1 milyon m 2 ’ye düştü. Türkiye<br />
34 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
Yapı ruhsatları Ocak-Mart<br />
Yüzölçümü - m 2 Değişim % Değer - TL Değişim % Daire sayısı Değişim %<br />
2014 <strong>2015</strong> 2014 <strong>2015</strong> 2014 <strong>2015</strong><br />
TÜRKİYE 62 950 508 37 050 295 -41 48 920 569 259 30 957 203 985 -37 279 306 174 052 -38<br />
Ankara 5 300 186 3 103 087 -41 4 164 335 608 2 579 450 819 -38 16 439 11 284 -31<br />
Antalya 3 116 500 1 112 973 -64 2 154 043 758 793 349 916 -63 13 921 5 601 -60<br />
İstanbul 9 773 724 8 677 557 -11 8 368 673 085 8 036 005 011 -4 51 294 43 354 -15<br />
İzmir 2 303 459 1 676 603 -27 1 541 345 448 1 219 624 100 -21 11 624 9 405 -19<br />
sıralamasında 4. il olan Antalya 2014<br />
ilk çeyrekte yapı ruhsatlarında yüzölçümü<br />
bakımından %4.9 pay alırken<br />
<strong>2015</strong> ilk çeyreğinde bu pay %2.9’a<br />
düştü.<br />
Antalya’nın yapı ruhsatlarında payı<br />
%4.2’den %2.5’a, daire sayısında ise<br />
%4.9’dan %3.2’ye geriledi.<br />
Yapı ruhsatları yüzölçümünde geçen<br />
yıla göre düşüş oranı Türkiye’de<br />
ve Ankara’da %41, İstanbul’da %11,<br />
İzmir’de %27 olurken, Antalya’da<br />
%64’e ulaştı. Yapı ruhsatları Antalya’da<br />
geçen yıl ilk çeyreğine göre değer olarak<br />
%63, daire sayısı olarak %60 düşüş<br />
kaydetti.<br />
Yeni inşaatları gösteren yapı ruhsatlarındaki<br />
düşüş, kendisini iskan veya<br />
kullanım izinlerinde de göstermiştir.<br />
Buna göre Antalya’da yapı kullanım<br />
izinleri geçen yıl ilk çeyreğine göre<br />
yüzölçümü olarak %67, değer olarak<br />
%66, daire sayısı olarak %51 oranında<br />
azaldı. Kullanım izinlerinde de Antalya’daki<br />
düşüş, %40 civarındaki Türkiye<br />
ortalamasının ve üç büyük ilin üzerinde<br />
oldu.<br />
Antalya inşaat sektörü yatırımlarında<br />
gerileme yalnızca konut yatırımı veya<br />
inşaatı kaynaklı olmayıp, işyeri ve otel<br />
yatırımlarını da kapsamaktadır. Yapı<br />
ruhsatlarının yarısından fazlası konut<br />
inşaatı, yaklaşık %20’si otel inşaatı<br />
ve %10-15 kadar ticari işyerleridir. Bu<br />
bakımdan veriler aslında genel olarak<br />
ekonominin seyri hakkında bilgi vermektedir.<br />
Antalya, Türkiye<br />
ortalamasından ve 3 büyük<br />
ilden daha fazla geriledi<br />
Antalya’nın Türkiye ortalamasından<br />
veya üç büyük ilden daha fazla gerilemesi<br />
turizm ve tarım sektörlerinde<br />
geçen yıldan başlayan gelir kayıplarının<br />
da sonucudur.<br />
Yatırımlardaki bu gerileme aslında<br />
2013 ve 2014 yıllarında yatırımlardaki<br />
hızlanma sonrası 2014 yılındaki kredi<br />
faizlerinde artış sonrası yaşanan talep<br />
daralması karşısında bir düzeltme<br />
hareketini de içeriyor ancak düşüşün<br />
%60’lara ulaşması bu yılın birinci çeyreğinde<br />
yatırımlarda sert bir gerileme<br />
olduğu gerçeğini değiştirmemektedir<br />
Yılın ikinci çeyreğinde konut satışlarındaki<br />
artış belirli bir canlanmaya işaret<br />
etmiştir, ancak bu canlanma henüz<br />
yatırımları da destekleyecek boyuta<br />
ulaşmamıştır.<br />
İnşaat sektörü uzun vadeli<br />
trendlere dikkat etsin<br />
İnşaat sektöründe üyelerimizin kısa<br />
vadeli gelişmelerden çok, uzun vadeli<br />
trendlere dikkat etmeleri ve daha<br />
planlı bir biçimde yatırım yapmaları<br />
gerektiği görülmektedir. Aksi takdirde<br />
inşaat sektörü yatırımlarındaki yüksek<br />
iniş-çıkışlar bütün Antalya ekonomisini<br />
etkilemektedir.<br />
Antalya’da turizm ve<br />
tarıma dönük yeni<br />
desteklere ihtiyaç var<br />
Diğer taraftan ekonomide canlanma<br />
yaratacak önlemlerin önem kazandığını,<br />
ayrıca Antalya’da turizme ve tarım<br />
ihracatına dönük yeni desteklere<br />
ihtiyacımızın arttığını da vurgulamak<br />
istiyorum.”<br />
Yapı Kullanma İzinleri Ocak-Mart<br />
İl adı Yüzölçümü - m 2 Değişim % Değer - TL Değişim % Daire sayısı Değişim %<br />
2014 <strong>2015</strong> 2014 <strong>2015</strong> 2014 <strong>2015</strong><br />
TÜRKİYE 53 507 891 29 857 969 -44 41 237 781 378 24 433 330 015 -40 255 231 154 657 -39<br />
Ankara 5 832 087 3 760 308 -36 4 683 700 197 3 114 838 215 -33 25 451 14 560 -43<br />
Antalya 3 278 883 1 082 291 -67 2 245 269 191 754 740 539 -66 14 662 7 204 -51<br />
İstanbul 10 892 957 5 235 576 -52 9 406 045 948 4 835 191 230 -49 49 996 32 262 -35<br />
İzmir 2 185 094 1 734 875 -21 1 374 009 262 1 231 972 222 -10 13 198 10 698 -19<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
35
KÜLTÜR • Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu<br />
Antalyada Bir<br />
Endüstri Mirası:<br />
Tekirova,<br />
Maden Koyu<br />
Krom İşleme<br />
Tesisleri<br />
36 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
Antalya, Kemer, Tekirova, Atbükü koyu çevresinde yer alan Maden<br />
Bölgesi de üzerinde yer alan yapı kompleksiyle birlikte büyük oranda<br />
günümüze kadar ayakta kalabilmiş Antalya’nın Cumhuriyet Dönemi<br />
endüstriyel yatırımlarının nadir örneklerinden birisidir. Maden<br />
Bölgesi, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Antalya’da ihalesi yapılan ve<br />
faaliyete geçen tek maden ocağıdır.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
37
Teknolojik gelişmeler ve hizmet sektörünün<br />
gelişimi, sanayisizleşme ve<br />
sanayinin desantralizasyonu sürecinde<br />
kentlerde atıl duruma düşen<br />
eski endüstriyel yapılar ve alanlar,<br />
insanlık tarihinin önemli bir döneminin<br />
tanığı olması açısından özel bir<br />
öneme sahiptir ve bu önemi nedeniyle<br />
günümüzde miras olarak kabul<br />
edilmektedir.<br />
Endüstriyel mirasın önemi, dünyanın<br />
büyük bir değişim içine girdiği endüstri<br />
döneminde insanların günlük<br />
yaşantısına tanıklık ediyor olması ve<br />
insanların bu dönemde nasıl yaşamış<br />
ve çalışmış olduklarını anlamamızı<br />
sağlayan bir belge olmasından da<br />
kaynaklanmaktadır.<br />
Endüstri alanları ve yapıları, üretimi<br />
gerçekleştiren mekanik donanımları<br />
ve içinde yer aldıkları strüktürlerle<br />
birlikte, bir ülkenin sosyo-ekonomik<br />
geçmişinin önemli göstergeleridir.” 1<br />
Ülkemizde sanayileşme özellikle<br />
Cumhuriyetin ilanı ile ivme kazanmıştır.<br />
Farklı alanlarda üretim yapan<br />
fabrika yapıları zaman içerisinde hızlı<br />
teknolojik gelişmeler ve verimliliğin<br />
sağlanamaması gibi nedenlerde işlevlerini<br />
yitirmiş, bir kısmı yok olmuş,<br />
bir kısmı ise yeniden işlevlendirilerek<br />
günümüzde yeniden kullanılır duruma<br />
getirilmiştir.<br />
Endüstrileşmenin geç geliştiği ülkemizin,<br />
Antalya gibi dönemin küçük<br />
sayılabilecek, kırsal üretimin hakim<br />
olduğu kentlerinde, Cumhuriyet<br />
Dönemiyle birlikte yapılan nadir endüstriyel<br />
yatırımlar, savaştan yeni<br />
çıkmış bir ülkenin yaşadığı zorluklar,<br />
imkansızlıklar dikkate alındığında<br />
ayrıca önem arz etmektedir.<br />
Antalya, Kemer, Tekirova, Atbükü<br />
koyu çevresinde yer alan Maden<br />
Bölgesi de üzerinde yer alan yapı<br />
kompleksiyle birlikte büyük oranda<br />
günümüze kadar ayakta kalabilmiş<br />
Antalya’nın Cumhuriyet Dönemi endüstriyel<br />
yatırımlarının nadir örneklerinden<br />
birisidir.<br />
Maden Bölgesi, Cumhuriyet’in ilk yıllarında<br />
Antalya’da ihalesi yapılan ve<br />
faaliyete geçen tek maden ocağıdır.<br />
Yedi meşale edebiyat topluluğunun<br />
kurucuları arasında bulunan, Hakim<br />
olarak Antalya’da görev aldığı yıllarda<br />
Türk-Akdeniz dergisinin yazı<br />
kadrosunda yer alan Muammer Lütfi<br />
Bahşi, Cumhuriyetin 15. yılına girerken<br />
Cumhuriyet Antalya’sını anlattığı<br />
yazısında Tekirova krom madenlerini,<br />
Cumhuriyetin Antalya’ya<br />
getirdiği bir değer ve Türk madenciliğinin<br />
yeni bir zenginliği olarak<br />
göstermiştir. 2<br />
Cumhuriyet öncesi dönemde Antalya’<br />
nın çeşitli mevkilerinde madenlerin<br />
yer aldığı tespit edilmiş hatta<br />
Kumluca’nın Ağva ve Karataş bölgeleri<br />
için maden arama ruhsatı verilmiştir<br />
ancak herhangi bir teşebbüste<br />
bulunulmamış, Antalya’daki yeraltı<br />
zenginliklerinden Cumhuriyet Devrine<br />
kadar yararlanılamamıştır.<br />
Atbükü Koyu çevresindeki krom<br />
madeni, Sırp Asıllı Aleksandır Fason<br />
adındaki maden arayıcısı tarafından<br />
bulunmuş, Mısır Hidiv Hanedanı’na<br />
mensup Prens Tosun ve Genç Mehmet<br />
Bey adındaki iki sermayedar<br />
tarafından 3 1936 yılında 4 faaliyete<br />
geçirilmiştir. Alanın 1932 yılında Kirazzade<br />
Mehmet Sadık Bey’e ihalesine<br />
ilişkin Kararnamede Reisi Cumhur<br />
Gazi Mustafa Kemal’in imzası bulunmaktadır.<br />
38 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
Tekirova-Maden Koyu Krom İşleme Tesisleri, Antalya bölgesinde<br />
o dönemde yapılan madencilik faaliyetlerini gösterir belge özelliğinde<br />
olması nedeniyle “endüstriyel miras” niteliği taşımaktadır.<br />
Toplumsal belleğin devamlılığı için, endüstri miraslarının sahip<br />
olduğu kimlikleriyle birlikte mimarlık, tasarım ve planlamayla,<br />
gelecek kuşaklara taşınması gerekmektedir.<br />
Söz konusu alanda o güne kadar<br />
yapılan madencilik faaliyetlerinin,<br />
kromun aranması ve elde edilen<br />
kromun külçe halinde ihraç edilmesi<br />
bazında kalması, sermayedarların<br />
zarar etmesiyle sonuçlanmıştır. Bu<br />
duruma çözüm bulmak amacıyla,<br />
hissedarlar 1937 yılında Mösyö Villemont<br />
adındaki uzmanı alana göndermişlerdir.<br />
Uzmanın; Tekirova’daki<br />
krom madenlerinin toplu biçimde<br />
bulunmaması nedeniyle teksif fabrikası<br />
kurulmadıkça verimli çalışmanın<br />
mümkün olmayacağı yönündeki görüşü<br />
doğrultusunda, Amerika’dan bir<br />
çok yıkama ve teksif makinesi sipariş<br />
edilmiş; madenin olduğu gibi fabrikaya<br />
getirilerek tasfiyeden geçirilmesi<br />
ve asıl değerli madenin ortaya<br />
çıkarılmasını sağlayacak kompleksin<br />
kurulma çalışmalarına başlanmıştır 5 .<br />
Dönemin Tekirova Maden Şirketi Müdürü<br />
olan Lütfi Barışta’nn 05.11.1938<br />
tarihli yazısında; Bölgedeki bina inşaatları<br />
ile makina yataklarının tamamlandığı,<br />
iş ve tezgâhlar arasında<br />
demir rayları ve yolların döşendiği,<br />
tahmil-tahliye iskelesinin ise tamamlanma<br />
aşamasında olduğu belirtmektedir.<br />
Aynı dönemlerde Burhanettin<br />
Onat da maden işletmesinin<br />
doktorluğu görevini üstlenmişir.<br />
Hatta Atbükü madenlerinde geçen<br />
bir geceyi Türk Akdeniz Dergisi’nin<br />
Duygular ve Anılar kısmında “Madende<br />
Bir Gece” başlığı altında yayınlamıştır.<br />
6<br />
1938 yılından 1990’lı yılların ortalarına<br />
kadar aralıklarla da olsa alanda<br />
madencilik faaliyetleri devam etmiştir.<br />
1958 yılında Freya STARK tarafından<br />
yazılan “Alexanders’s Path” adlı<br />
kitapta, koyun güneyinde konut yapılarının,<br />
kuzeyinde ise krom yıkama<br />
tesislerinin yer aldığından ve fabrikanin<br />
aktif olarak çalıştığından bahsedilmektedir.<br />
Kuzey yamaçlardan<br />
elde edilen ham madde, öncelikle<br />
stok alanında biriktirilmekte, sonrasında<br />
fabrika içerisinde yer alan makinelerle<br />
kırılma sürecine tabi tutulmaktadır.<br />
Kırılan madenler akarsuda<br />
yıkandiktan sonra iskeleden Amerikan<br />
gemilerine yüklenmektedir.<br />
Madencilik faaliyetinde kullanılan yapılar,<br />
Atbükü Koyu’na dökülen Kargayanı<br />
Deresine yakın mesafede konumlanmaktadır.<br />
Bu yapılar; üretim<br />
faaliyetinin gerçekleştirildiği endüstri<br />
yapıları, hammaddenin saklandığı<br />
depo yapıları, ürünün gerekli yerlere<br />
iletilmesini sağlayan ulaşım yapıları<br />
ve işçilerin kaldığı işçi yerleşimleri<br />
şeklinde gruplandırılabilir.<br />
Atbükü Koyu’nun hemen kuzeyinde<br />
endüstri yapısı yer almaktadır.<br />
1930’lu yılların sonuna doğru inşa<br />
edilmiş ve ileri dönemlerde onarım<br />
gördüğü tahmin edilen moloz taş<br />
örgülü, beşik çatılı, tek mekanlı bu<br />
yapı, kromun kırılması ve rafine edilmesi<br />
fonksiyonuyla kullanılmıştır.<br />
İçerisinde halen krom kırma işlemini<br />
gerçekleştiren makineye ait motor<br />
parçaları bulunmaktadır.<br />
Koyun kuzeydoğusundaki yamaçlarda,<br />
istinat duvarı görünümündeki<br />
yüksek duvarlar ile farklı kütlelerdeki<br />
yapı kalıntıları göze çarpmaktadır.<br />
Depolama amaçlı kullanılan bu yapılar<br />
genel olarak yamaca konumlanmış,<br />
moloz taş örgülü, bir veya iki<br />
kat yüksekliğinde yapılardır. Söz konusu<br />
taşınmazlar arasında en dikkat<br />
çekici olanı, çok dik bir yamaca konumlanmış,<br />
yerden yaklaşık 12 metre<br />
yüksekliğe sahip, zeminden tavana<br />
kadar kesintisiz bir mekânı bulunan,<br />
moloz taş örgülü, yer yer demir ile<br />
güçlendirilmiş stok yapısıdır. Yapının<br />
birbirinden farklı kotlarda konumlandırılmış<br />
birimleri, yüksek kottaki<br />
krom madeninin alt kotlarda toplanmasına<br />
yönelik tasarlanmıştır.<br />
Koyun kuzeyinde ve güneybatı kısımlarında<br />
ise işçi konutları olarak<br />
kullanılmış, moloz taş örgülü, bir kısmı<br />
çimento sıvalı yapı kalıntıları yer<br />
almaktadır. Yapıların bir kısmı temel<br />
seviyesine kadar yıkık durumda iken<br />
bazıları çatı seviyesine kadar ayakta<br />
kalmıştır. Bazı yapıların yakınında su<br />
kuyuları yer almaktadır.<br />
Ayrıca Kargayanı Deresi’ne yakın<br />
mesafede, moloz taş örgülü, silindirik<br />
kuyular bulunmaktadır. Bu kuyuların<br />
madencilikte şaft olarak tanımlanan<br />
kuyular olduğu tahmin edilmektedir.<br />
Bölgedeki endüstri yapılarının kullanımına<br />
hangi yılda son verildiği bilinmemektedir.<br />
Ancak, alanın 1972 yılında<br />
Milli Park olarak ilan edilmesi ve<br />
bölgenin Tekirova Adrasan Gelidonya<br />
Arası I. Derece Doğal Sit Alanı sınırları<br />
içerisinde kalması, işlevini yitirmiş<br />
krom işleme tesislerinin günümüze<br />
kadar korunabilmesini sağlamıştır.<br />
Bölgedeki endüstri tesisleri ile bu<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
39
O nedenle günümüzde Antalya bölgesinde<br />
faaliyet gösteren taş ve maden<br />
ocaklarının Antalya kentinin doğasına,<br />
peyzajına, coğrafik ve toplumsal<br />
yapısına getirdiği olumsuzluklar<br />
da dikkate alındığında, maden<br />
işletmesinin faaliyetine son verilmesi<br />
Antalya kenti için bir kazançtır.<br />
Diğer yandan, aynı maden işletme<br />
tesisi, Cumhuriyet dönemi sanayi<br />
kültürüne ait tarihi, teknolojik ve mimari<br />
değeri olan kalıntıları içermesi,<br />
Antalya bölgesinde o dönemde yapılan<br />
madencilik faaliyetlerini gösterir<br />
belge özelliğinde olması nedeniyle<br />
“endüstriyel miras” niteliği taşımaktadır.<br />
Tekirova - Atbükü Krom Madeni işçileri yükleme yaparken, 1937 (Kızı A. Güler Zaim'den)<br />
Toplumsal belleğin devamlılığı için,<br />
endüstri miraslarının sahip olduğu<br />
kimlikleriyle birlikte mimarlık, tasarım<br />
ve planlamayla, gelecek kuşaklara<br />
taşınması gerekmektedir.<br />
tesislere hizmet eden yapılar Kültür<br />
ve Turizm Bakanlığı Antalya Kültür<br />
Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca<br />
2014 yılında korunması gerekli taşınmaz<br />
kültür varlığı olarak tescil edilerek<br />
koruma altına alınmıştır.<br />
Kurul kararında; Krom madenciliği<br />
faaliyetleri nedeniyle Maden<br />
Koyu olarak bilinen Atbükü Koyu<br />
ve çevresindeki Maden Bölgesi’nin,<br />
Cumhuriyet Dönemi’nin sanayileşme<br />
ve kalkınma politikası doğrultusunda,<br />
Cumhuriyetin ilk yıllarında<br />
Antalya’da ihalesi yapılan ve faaliyete<br />
geçen tek maden olduğunu,<br />
bölgede yer alan yapıların kitlesi,<br />
formu, gabarisi, plan şeması, cephe<br />
düzenlemesi, kullanılan malzemeleri<br />
ve yapım yöntemleri ile o dönemde<br />
yapılan madencilik faaliyetleri ile<br />
devrin sosyal ve ekonomik özelliklerini<br />
yansıtan endüstri mirası niteliğini<br />
taşıdığını vurgulamıştır.<br />
Bugün önemli bir Milli Parkımızda,<br />
turizm alanında ve dünyanın sayılı<br />
yürüyüş rotalarından kabul edilen<br />
Likya Yolu güzergahında bulunan<br />
Maden Koyu’ndaki maden işletmesi<br />
eğer günümüze kadar faaliyetlerini<br />
sürdürebilseydi, bulunduğu bölgenin<br />
eşsiz doğal özellikleri ve güzelliklerinin<br />
yok olacağı bir gerçektir.<br />
Bu nedenle, doğru plan kararları, tasarım<br />
ve mimari çözümlemelerle Tekirova’daki<br />
krom madeni tesislerinin<br />
yeniden işlevlendirilmesi, örneğin o<br />
dönemdeki madencilik faaliyetlerinin<br />
anlatıldığı bir endüstri müzesine<br />
dönüştürülmesi, Antalya’nın endüstriyel<br />
tarihinin gelecek kuşaklara aktarılmasının<br />
yanında, turizmle birlikte<br />
endüstri mirasının da kullanılarak<br />
korunmasını sağlayacaktır.<br />
Böylelikle, belki de madencilik sektörünün<br />
geçmişi, Antalya’da hep<br />
olumsuz örneklerle anılan bu sektöre<br />
kültürel ve doğal değerlerin, toplum<br />
için önemini, ekonomik ve sosyal getirilerinin<br />
olabildiğini gösterecektir.<br />
HAZIRLAYANLAR:<br />
Melike GÜL ŞehirPlancısı Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü<br />
Emine BARBAROS AKAY Mimar Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü<br />
Arzu AKTAŞ Arkeolog Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü<br />
Cafer GÜVEN Harita Müh. Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü<br />
1 Müge CENGİZKAN, TMMOB Mimarlar Odasi Bülten 45, 2006<br />
2 Türk-Akdeniz Dergisi, Cilt 1, Sayı 5, 1937<br />
3 Macit SELEKLER, Yarımasrın Arkasından,23<br />
4 Dr.Muhammet GÜÇLÜ, XX.Yüzyılın İlk Yarısında ANTALYA, 73, 1997<br />
5 Lütfi BARIŞTA, Tekirova Krom Madenleri, Türk-Akdeniz Dergisi, 05.11.1938<br />
6 Muhammet GÜÇLÜ, Dr.H.Burhanettin ONAT ve Hayatı, 94,2004<br />
40 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
ATSO’dan “Sigortacılık Bölümü” talebi<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından, Akdeniz Üniversitesi<br />
Sosyal Bilimler MYO bünyesinde 2007 yılında açılan “Sigortacılık<br />
Bölümü”nün 2 yıldan 4 yıla çıkarılması ve “Bankacılık” bölümünden<br />
ayrılması için çalışma başlatıldı.<br />
SİGORTACILIK • ATSO Basın Birimi<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />
40.Grup (Sigortacılık) Meslek Komitesi,<br />
Akdeniz Üniversitesi Sosyal<br />
Bilimler Meslek Yüksek Okulu bünyesindeki<br />
2 yıllık “Bankacılık ve Sigortacılık<br />
Bölümü”nün, 4 yıla çıkarılması<br />
ve “Bankacılık” bölümünden<br />
ayrılması için çalışma başlattı. ATSO<br />
Başkanı Davut Çetin, ATSO Meclis<br />
Başkan Vekili Süleyman Özer, Meclis<br />
Üyesi İlhan Kahraman, Akdeniz<br />
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil<br />
Kurtcephe’yi ziyaret ederek, sektörün<br />
talebini iletti ve konuyla ilgili<br />
görüş alışverişinde bulundu.<br />
ATSO Başkanı Davut Çetin, Akdeniz<br />
Üniversitesi Sosyal Bilimler<br />
MYO Sigortacılık Bölümü’nün 2007<br />
yılında ATSO’nun girişimi ve desteğiyle<br />
açıldığını, ancak bir süre önce<br />
bölümün “bankacılık” ile birleştirildiğini<br />
kaydetti. İki yıllık sigortacılık<br />
eğitiminin yetersiz olduğunu vurgulayan<br />
Başkan Davut Çetin, “Çocuklar<br />
ne sigortacı olabiliyor, ne de<br />
bankacı. Sigortacılık Bölümü’nün<br />
Bankacılık’tan ayrılarak, İktisadi ve<br />
İdari Bilimler Fakültesi altında 4 yıllık<br />
ayrı bir bölüm olmasını istiyoruz”<br />
dedi.<br />
ATSO Meclis Başkan Vekili Süleyman<br />
Özer de, “Sigortacılık” bölümünün<br />
“Bankacılık”tan ayrılmasının<br />
ve 2’den 4 yıla çıkarılmasının sektöre<br />
yetişmiş eleman kazandırılması<br />
açısından büyük önem taşıdığını<br />
söyledi. Özer, Sigorta Acenteleri yönetmeliği<br />
gereği 4 yıllık sigortacılık<br />
bölümü mezunlarının, iş tecrübesine<br />
bakılmaksızın “müdürlük” yapma<br />
hakkı kazandığını da bildirdi.<br />
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof.<br />
Dr. İsrafil Kurtcephe, ziyaretten büyük<br />
memnuniyet duyduğunu belirterek,<br />
iş dünyası ve üniversite arasında<br />
işbirliğinin gelişmesi konusunda<br />
her türlü teklife olumlu batıklarını<br />
bildirdi. Kurtcephe, ATSO’nun<br />
bu konudaki talebini, ilgili fakülte ve<br />
bölüm yöneticileri ile değerlendireceklerini<br />
kaydetti.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
41
Dijital Ekonomi<br />
ATSO AR-GE Müdürlüğü<br />
Dünyada akıllı telefonlar ve tablet bilgisayarlar<br />
artık tüketicilerin günlük<br />
hayatının ayrılmaz bir parçası haline<br />
geldi. Daha önce sanal mecrada pazarlama<br />
hedeflerini masaüstü ve dizüstü<br />
bilgisayar kullanıcılarına göre<br />
belirleyen firmalar artık gözlerini mobil<br />
cihazların sağladığı imkanlara çevirmeye<br />
başladılar.<br />
Akıllı telefonların ve tabletlerin yaygınlaşmasıyla,<br />
mobil internet kullanımı,<br />
başta gelişmekte olan ülkeler<br />
olmak üzere, tüm dünyada hızla artmaktadır.<br />
2014 yılı itibariye Dünya nüfusunun<br />
yüzde 69’u (5,2 milyar kişi)<br />
cep telefonu kullanmaktadır.<br />
Ericsson Mobilite Raporu’na göre<br />
<strong>2015</strong> yılında dünya üzerindeki mobil<br />
2014 'te<br />
Dünya<br />
nüfusunun<br />
%69'u<br />
5,2<br />
cep telefonu<br />
kullandı<br />
milyar<br />
kişi<br />
abonelik sayısının dünya nüfusunu<br />
geçeceği tahmin edilmektedir. 2019<br />
yılında ise mobil cihaz sayısının 9,2<br />
milyar olması beklenmektedir. Rapora<br />
göre akıllı telefonların sayısının 2016<br />
yılında akıllı özelliği olmayan mobil telefon<br />
sayısını geçeceği öngörülmektedir.<br />
2019 yılında ise akıllı telefona sahip<br />
kullanıcı sayısının 5,6 milyara ulaşması<br />
beklenmektedir.<br />
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu<br />
verilerine göre, Türkiye’de 2014 yılı<br />
Ocak ayında 69 milyon 797 bin olan<br />
mobil telefon abone sayısı, yıl sonu itibariyle<br />
71 milyon 888 bine yükselmiştir.<br />
Aynı dönemde 3G abone sayısı 49<br />
milyon 727 binden 58 milyon 329 bine,<br />
geniş bant abone<br />
sayısı ise 33<br />
<strong>2015</strong> yılında<br />
mobil ticaret hacmi<br />
yüzde 45,9 artarak<br />
298 milyar dolara, 2016’da<br />
ise yüzde 39,1 daha artarak<br />
415 milyar dolara<br />
ulaşacağı<br />
öngörülmektedir.<br />
milyon 318 binden 41 milyon 216 bine<br />
ulaşmıştır. Cep telefonundan internete<br />
bağlanma sayısı aynı dönemde<br />
yüzde 35 artışla 23 milyon 285 binden<br />
31 milyonun üzerine çıkmıştır.<br />
Mobil hacmin bu kadar artmasıyla beraber<br />
e-ticaretin yönü de değişmeye<br />
başlamıştır. Araştırmalara göre 2018<br />
yılına gelindiğinde toplam e-ticaret<br />
hacminin yarısının mobilden yapılacağı<br />
öngörülmektedir. <strong>2015</strong> yılında<br />
mobil ticaret hacminin yüzde 45,9<br />
artarak 298 milyar dolara, 2016’da ise<br />
yüzde 39,1 daha artarak 415 milyar dolara<br />
ulaşacağı öngörülmektedir.<br />
Araştırmalar, 2014 yılında mobil araçlar<br />
kullanılarak verilen e-ticaret ürün<br />
siparişlerinin; bir önceki yıla kıyasla,<br />
yüzde 23 oranında arttığını ve siparişlerin<br />
üçte birinin, masaüstü bilgisayar<br />
yerine mobil araçlardan verildiğini<br />
gösteriyor.<br />
Dijital alanlara yönelik<br />
araştırmalar yapan<br />
ComScore firması tarafından<br />
açıklanan verilere<br />
göre, mobil e-ticaret<br />
E-ticarette<br />
mobil araç<br />
kullanımı<br />
2012 'de<br />
%12 iken<br />
2014 'te<br />
%175 'e<br />
yükselmiştir<br />
42 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
Mobil Ticaret Yükseliyor<br />
Dünyada mobil telefon erişimi olan insan sayısı, temiz suya erişebilen insan sayısından fazladır.<br />
(Natali Nahai)<br />
2014 yılında<br />
mobil araçlar<br />
kullanılarak verilen ürün siparişleri<br />
bir önceki yıla kıyasla<br />
arttı<br />
%23<br />
@<br />
@<br />
@<br />
geleneksel e-ticarete göre iki kat hızla<br />
büyümektedir. Ayrıca e-ticaret üzerindeki<br />
harcamaların %10’u bir akıllı telefon<br />
veya tablet üzerinden gerçekleştirilmektedir.<br />
E-ticarette mobil araç kullanımının<br />
ölçülmeye başlandığı 2012 yılında bu<br />
oran yalnızca yüzde 12 idi ve sadece<br />
2 yıl içinde mobil araçların toplam satışlara<br />
katkısı yüzde 175’e yükselmiştir.<br />
Bu nedenle, e-ticaret trafiği konusunda<br />
mobilin ilk defa masaüstü bilgisayarları<br />
geçtiği günlerden bugüne her<br />
yıl artması, e-ticaret sitelerinin mobil<br />
araçlara uyum sağlamasının önemini<br />
ortaya koymaktadır.<br />
Mobil ticaret platform sağlayıcısı<br />
Branding Brand firması 2013 Mart-<br />
2014 Mart arasında 18 perakendecinin<br />
online ticaret aktivitelerini karşılaştırarak<br />
bir rapor hazırlamıştır. Rapora<br />
göre akıllı telefonlar üzerinden bu online<br />
sitelerini ziyaret edenlerin sayısının<br />
yüzde 101, sipariş verenlerin yüzde<br />
130, satış rakamlarının ise yüzde 168<br />
arttığı belirtilmiştir.<br />
<strong>2015</strong> yılında mobilden alışveriş yapan<br />
kullanıcıların sayısının da yüzde 28 artarak<br />
686 milyona, 2018’de 1,09 milyara<br />
ulaşması beklenmekte. Mobilin bu<br />
gelişmesi göz önüne alındığında 2018<br />
yılında 7,56 milyarlık dünya nüfusunun<br />
yüzde 14,4’lük bir bölümünün mobil<br />
cihazlarıyla en az bir kez alışveriş yapması<br />
beklenmektedir.<br />
Cisco tarafından yapılan bir araştırmaya<br />
göre Küresel mobil veri trafiği<br />
2013 yılı sonunda kadar ayda 1.5<br />
exabyte’dan, 2014 yılı sonunda ayda<br />
2.5 exabyte’a ulaşmıştır 2014 Küresel<br />
mobil veri trafiği yüzde 69 oranında<br />
büyümüştür. Mobil video trafiği<br />
2012 yılı sonuna kadar toplam mobil<br />
veri trafiğinin yüzde 50’sini aşmış ve<br />
2014 yılı sonuna kadar yüzde 55 büyümüştür.<br />
2012 Mobil video trafiği ilk<br />
kez, toplam mobil veri trafiğinin yüzde<br />
50’sini aşmıştır. 2014 yılında akıllı telefon<br />
başına kullanılan ortalama trafik<br />
miktarı 2013 yılına oranla yüzde 45 artarak<br />
819 MB olmuştur.<br />
Perakendecilerin, hali hazırda alışveriş<br />
yapma aracı olarak yüksek bir yüzdeye<br />
sahip olmayan cep telefonu veya<br />
akıllı telefonların gelecekte kullanılma<br />
potansiyelinin çok yüksek olacağını<br />
göz önüne almaları ve teknoloji alt yapılarını<br />
bu yönde hazırlamaları gerekmektedir.<br />
Kaynak :<br />
www.btk.gov.tr<br />
www.eticaretmag.com<br />
www.webrazzi.com<br />
www.digitalage.com.tr<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
43
KIZILAY • ATSO Basın Birimi<br />
ATSO Kan Bağışı<br />
kampanyası<br />
büyük ilgi gördü<br />
ATSO Yönetim, Meclis,<br />
Meslek Komitleri başta<br />
olmak üzere, Oda<br />
üyeleri ve çalışanları<br />
Kızılay’a kan bağışında<br />
bulundu.<br />
44 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />
(ATSO) ve Türk Kızılayı Batı Akdeniz<br />
Kan Merkezi Bölge Müdürlüğü<br />
Antalya Kan Bağışı Merkezi işbirliğiyle<br />
düzenlenen kan bağışı kampanyası<br />
büyük ilgi gördü.<br />
Türk Kızılayı Batı Akdeniz Kan Merkezi<br />
Bölge Müdürlüğü’ne ait kan bağışı<br />
TIR’ı 21 Mayıs Perşembe günü<br />
10.00 – 17.00 saatleri arasında ATSO<br />
Hizmet Binası otoparkında kan bağışı<br />
gönüllülerinin akınına uğradı.<br />
ATSO Başkanı Davut Çetin bağış<br />
formunu doldurduktan ve gerekli<br />
incelemenin yapılmasından sonra<br />
kan bağışında bulundu. ATSO Yönetim<br />
Kurulu, Meclis, Meslek Komiteleri<br />
ve Oda çalışanları kan bağışında<br />
bulunmak için sıraya girdi.<br />
ATSO Başkanı Davut Çetin, kan bağışının<br />
önemine vurgu yapmak ve<br />
kanın sürekli bir ihtiyaç olduğuna<br />
dair farkındalık yaratmak amacıyla<br />
böyle bir kampanya düzenlediklerini<br />
belirterek, “Kızılay’la birlikte<br />
Odamızın gerçekleştirdiği bir sosyal<br />
sorumluluk projesi olarak bu kampanyayı<br />
gerçekleştirdik. Antalya’da<br />
özellikle yaz aylarında kan bağışında<br />
azalma olduğu belirtiliyor.<br />
Kızılay’ın kan ihtiyacının karşılanması<br />
için üyelerimiz ve çalışanlarımızla<br />
birlikte kan bağışında bulunduk.<br />
Kampanyamıza destek veren tüm<br />
üyelerimize teşekkür ediyorum”<br />
dedi.<br />
Türk Kızılayı Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezi Bölge Müdürü Dr. Haluk Uyanık, Antalya<br />
Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin’e kampanya dolayısıyla teşekkür etti.<br />
Her zaman Kızılay’ın<br />
yanındayız<br />
Türk insanının Kızılay’ı “devletin<br />
şefkatli yardım eli” olarak gördüğünü<br />
ifade eden Başkan Davut Çetin,<br />
Kızılay’ın yalnızca Türkiye’de değil,<br />
uluslararası alanda da tüm ihtiyaç<br />
sahiplerinin yanında olduğunu ve<br />
bunun bir Türk vatandaşı olarak<br />
kendisini gururlandırdığını söyledi.<br />
Kızılay Kan Merkezinin de benzer<br />
vizyonla Antalya’da hem ülkemizin<br />
vatandaşlarına hem de her yıl gelen<br />
13 milyonu aşkın turiste hizmet verdiğini<br />
kaydeden Başkan Çetin, “Turizmin<br />
başkenti Antalya’da Kızılay<br />
sadece bizim vatandaşlarımıza değil<br />
kentimize gelen her milletten insana<br />
hizmet veriyor. Ancak özellikle<br />
yaz aylarında kan stoklarında sorun<br />
yaşadığınızı biliyorum. ATSO olarak<br />
her zaman Kızılay’ın yanındayız.<br />
Kızılay’ın kan ihtiyacı konusundaki<br />
duyuruların üyelerimize de ulaşması<br />
için Odamızın iletişim kanallarını<br />
halihazırda kullanıyoruz. Başta kan<br />
bağışı olmak üzere her konuda Kızılay<br />
ile işbirliği içinde olmaktan<br />
memnuniyet duyarız” dedi.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
45
YAKIN YERLER • ATSO Basın Birimi<br />
Side Müzesi<br />
On binden fazla eserin sergilendiği müzede,<br />
Roma Devrine ait güneş saati, Herakles, Üç<br />
Güzeller, Nike, Hermes, Athena ve Apollon<br />
heykelleri ilgi çekiyor.<br />
46 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
Side, antikçağda salt Pamfilya’nın<br />
değil, tüm Akdeniz’in en önemli liman<br />
kentidir. Bir yarımada üzerinde<br />
kurulmuş olan Side’de görkemli<br />
tiyatro, agora (pazar alanı), anıtsal<br />
çeşme, bugün müze olarak kullanılan<br />
hamam kalıntıları ile bir bölümü<br />
günümüze kalan surlar ve sütunlu<br />
cadde ve elbette kente 30 kilometre<br />
uzaktan, Melas (Manavgat Irmağı)<br />
kaynaklarından su getiren devasa su<br />
kemerlerinin bir bölümü varlığını korumaktadır.<br />
Yarımadanın güneydoğu<br />
ucunda yer alan, çevresi düzenlenen<br />
ve birkaç sütunu ayağa kaldırılarak<br />
restore edilen Apollon Tapınağı,<br />
çeşitli anma etkinliklerine ve<br />
konserlere ev sahipliği yapmaktadır.<br />
Kentin simgesi, bastırdıkları paralara<br />
ve taşlara kazıdıkları “nar” meyvesiydi.<br />
Kaynaklar Side Limanı’nın<br />
kum dolmasıyla, sık sık işlemez hale<br />
geldiğini; temizlenmesinin büyük<br />
sorun yarattığını yazmaktadır. Öyle<br />
ki antikçağda işi olur olmaz bozulanlara<br />
söylenen “senin işin Side limanına<br />
döndü” sözü ünlüydü. Side<br />
M.Ö 4.yüzyılın ikinci yarısında bölgeye<br />
giren Büyük İskender’e direnmedi,<br />
güçlü kralın istediği her şeyi<br />
verdi. Kaynaklar, istekleri kabul edilen<br />
İskender’in Aspendos yönüne<br />
doğru döndüğünü yazar. Side halkı,<br />
Kartacalı ünlü General Hannibal’in,<br />
M.Ö 190’lı yılların başlarında Romalılar<br />
adına savaşan Rodoslulara karşı<br />
Side önlerinde yaptığı ve kaybettiği<br />
deniz savaşını da görmüştü.<br />
Side, 3. ve 4. yüzyıllarda Toroslar’da<br />
yaşayan dağlı İsaurialılar’ın, hatta<br />
Karadeniz’den inen korsan<br />
Skythler’in (İskitler) düzenledikleri<br />
yağma saldırıları ile zayıfladı. 7. yüzyılda<br />
tüm Akdeniz’de görülmeye<br />
başlayan Arap akınları ile eski görkemini,<br />
önemini yitirdi ve giderek terk<br />
edildi. Side bugün, çok iyi örgütlenmiş<br />
parlak bir turizm çevresinin merkez<br />
kentidir. Kentin iki ucunda uzanan<br />
kıyı boyunca dizili konaklama<br />
tesisleri, alışveriş merkezleri, eğlence<br />
yerleri, her türlü spora olanak veren<br />
doğal çevresi, canlı sosyal yaşamı ve<br />
gezilip görülmesi gereken doğal ve<br />
Side Müzesi'ni Mayıs ayında 7 bin 263 kişi ziyaret etti.<br />
tarihi çevresiyle, her gelir grubundan<br />
turistin tercih ettiği bir tatil beldesidir.<br />
Side Müzesi, Manavgat’a 8 km. uzaklıktadır.<br />
Roma Devrine ait agoranın<br />
karşısında bulunan, M.S 5-6. yüzyıldan<br />
kalma antik agoranın hamamı<br />
1960/61 yıllarında restore edilerek<br />
müze haline getirilmiştir. Side<br />
Müzesi’nde sergilenen eserlerin büyük<br />
bir bölümü, Prof. Dr. Arif Müfid<br />
Mansel tarafından, 1947-1967 yılları<br />
arasında Side antik kentinde yapılan<br />
kazılarda, çıkarılan buluntulardır. Hellenistik,<br />
Roma ve Bizans Devrinden;<br />
yazıtlar, silah kabartmaları, Roma<br />
Devrinden yapılmış Grek orijinallerinin<br />
kopyası olan heykeller, torsolar,<br />
lahitler, portreler, ostotekler, amphoralar,<br />
sunaklar, mezar stelleri, sütun<br />
başlıkları ve sütun kaideleri sergilenmektedir.<br />
Geç Hitit Devrine ait bazalt krater,<br />
Hellenistik Devre ait silah kabartmaları,<br />
Roma Devrine ait güneş saati,<br />
sunaklar Herakles, üç güzeller, Nike<br />
heykelleri ile kabartmalar, Roma<br />
Devrine ait lahitler, Hermes, Hygieia,<br />
Athena, Nike, Apollon heykelleri ilgi<br />
çekicidir.<br />
Müze, pazartesi günleri dışında her<br />
gün 08.00 – 18.45 saatleri arasında<br />
ziyarete açıktır.<br />
Kaynak:<br />
Antalya Tanıtım A.Ş.<br />
www.antalyadestination.com<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
47
ATSO Başkan Yardımcısı İssi:<br />
Bakan değiştikçe eğitim<br />
politikası da değişiyor<br />
EĞİTİM • ATSO Basın Birimi<br />
Cam Piramit’te açılan<br />
“Benim Okulum Fuarı”<br />
bir çocuğun kreşten,<br />
lise çağına kadar ihtiyaç<br />
duyacağı tüm ürün ve<br />
hizmetleri bir araya<br />
getirdi. Fuara veliler<br />
yoğun ilgi gösterdi.<br />
MSK Fuarcılık tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen<br />
“Benim Okulum Fuarı” 8-10 Mayıs<br />
tarihleri arasında Cam Piramit Kongre ve<br />
Fuar Merkezi’nde gerçekleşti.<br />
Fuara kolejler, özel okullar, okul öncesi eğitim<br />
kurumlarının yanı sıra kırtasiyeciler, okul<br />
öncesi eğitim materyalleri satıcıları, özel<br />
etüt ve kurs merkezleri, hastaneler, pediatri<br />
uzmanları, doktorlar, beslenme uzmanları,<br />
öğrenci servis firmaları, öğretmenler ve catering,<br />
yemek ve yeme içme firmaları katıldı.<br />
Fuarın açılışında bir konuşma yapan Antalya<br />
Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim<br />
Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa İssi, kültür<br />
ve sanata çok önem veren bir oda oldukları-<br />
48 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
Turistin kalbine giden yol<br />
“Gastronomi”den geçiyor<br />
TURİZM • ATSO AR-GE Müdürlüğü<br />
Ülke mutfaklarını tanımaya, mutfak kültürlerini araştırmaya<br />
yönelik seyahatler günümüzde gittikçe artmaktadır. Turizm<br />
açısından, yiyecek ve içecek kültürü olarak tanımlanabilecek<br />
olan gastronomi, gerek iç gerekse dış turizm için vazgeçilmez<br />
bir unsurdur. Mutfak ve mutfak kültürü, turistin destinasyon<br />
tercihinde en çok ilgi duyulan çekicilik unsuru olmaktadır. Bir<br />
ülkedeki bir bölgenin hatta bir yörenin özgün yemeği, özgün<br />
lezzeti turizm gastronomisi için önem taşımaktadır.<br />
50 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
Geçmişteki turizm faaliyetlerini sadece<br />
deniz, kum, güneş anlayışı içerisinde<br />
yer alan kitle turizm faaliyetleri<br />
oluşturmaktaydı. Daha sonraki<br />
dönemde alternatif turizm (sağlık,<br />
kültür, spor, inanç turizmi) adı altında<br />
yeni turistik ürün çeşitleri önem kazanmaya<br />
başladı.<br />
Özellikle son zamanlarda alternatif<br />
turizm çeşitleri içerisinde gastronomi<br />
turizminin de yer almaya başladığı<br />
dikkat çekiyor. Dünyada turizm gelirlerinin<br />
önemli bir kısmının gastronomi<br />
turizmi ile sağlandığı biliniyor.<br />
Bu kapsamda Türk Mutfağı’nın da<br />
dünyadaki sayılı mutfaklar arasında<br />
yer aldığı düşünüldüğü zaman<br />
Türkiye’nin gastronomi turizmi için<br />
yeterli çekicilik unsurlarına sahip olduğu<br />
görülüyor.<br />
GASTRONOMİNİN<br />
GELİŞİMİ<br />
Gastronomi terimi, Yunanca gaster<br />
(mide) ve nomas (yasa) sözcüklerinden<br />
meydana gelmiştir. Gastronomi;<br />
ülke ya da bölge mutfaklarını<br />
birbirinden ayıran, bir ülkenin ya da<br />
bölgenin yiyeceklerini, yeme-içme<br />
alışkanlıklarını ve yiyecek hazırlama<br />
tekniklerini ifade etmektedir. Bir diğer<br />
ifadeyle gastronomi, kültür ve<br />
yemek arasındaki ilişkiyi inceleyen<br />
yeme-içme bilimi ve sanatı olarak da<br />
tanımlanmaktadır.<br />
Gastronominin gelişmesinde ilk<br />
önemli adım, yiyeceğini pişirmek için<br />
ateşi kullanan tarih öncesi insanla<br />
atılmıştır. Eski çağlarda Ortadoğu’da<br />
yemeğin seçilmesi, hazırlanması ve<br />
tadılması, çok özen gösterilen bir törenle<br />
yapılırdı.<br />
Gastronomi, Ortadoğu’daki gelişim<br />
aşamasından sonra iki merkezde gelişmiştir:<br />
Roma ve Çin. Romalılar aslında<br />
kabalığa ve aşırı gösterişe kaçan<br />
şölenleriyle tanınmışlardır. Ancak<br />
kurdukları çok gelişmiş karayolu ağı,<br />
birbirinden uzak bölgeler arasında<br />
hem çeşitli yiyeceklerin, hem de bunların<br />
hazırlanış yöntemlerinin yayılmasına<br />
olanak hazırlamıştır.<br />
Doğu’da da, erken dönemlerde, tam<br />
anlamıyla gelişmiş bir gastronominin<br />
varlığını kanıtlayan belgeler vardır.<br />
Gastronomideki bu gelişme, ticaret,<br />
savaşlar ve kültürel özümleme yoluyla<br />
Japonya, Kore ve Güneydoğu<br />
Asya’nın birçok bölgesine yayılmıştır.<br />
Batı gastronomisinin temelleri ise<br />
Rönesans’ta atılmıştır. Fransız mutfağı,<br />
ilk büyük ustası Marie Antoine<br />
Careme, bazen çok süslü bir hale<br />
gelen mutfak üslubunu basitleştirmeye<br />
ve inceltmeye çalışan Georges<br />
Auguste Escoffier ve Fransız gastronomisinin<br />
temel ansiklopedisi Larousse<br />
Gastronomique’i (1938) yaratan<br />
Prosper Montagne ile doruğuna ulaşmıştır.<br />
DÜNYA’DA GASTRONOMİ<br />
Fransız ve Çin mutfaklarında sığır,<br />
koyun, domuz, her tür kümes hayvanı,<br />
balık ve kabuklu deniz hayvanları,<br />
otlar, kökler, baklagiller, tahıllar ve<br />
başka yerel besin maddeleri gibi çok<br />
çeşitli yiyeceklerin kullanılmasına her<br />
zaman büyük önem verilmiştir.<br />
Pasifik ülkelerinde hindistancevizi<br />
ve gölevez çoğu yemeğin temelini<br />
oluşturmaktadır.<br />
Afrika’da yerfıstığı çok kullanılmaktadır.<br />
Ortadoğu mutfağının temel maddeleri<br />
yoğurt, patlıcan, zeytin ve koyundur.<br />
Hindistan ve Endonezya mutfaklarının<br />
ayırt edici özelliği baharat kullanımıdır.<br />
Latin Amerika ülkelerinin çoğunun<br />
mutfağında ana hammadde mısırdır.<br />
İtalya’da çeşitli biçim ve boyutlardaki<br />
makarnanın yanı sıra, birçok yörede<br />
pirinç ve bir tür mısır lapası olan polenta<br />
önde gelir.<br />
Avrupa’nın kuzeyindeki ülkelerde<br />
Som ve ringa, çok yaygın iki balık türüdür.<br />
Japonya’da da her tür sebzeden<br />
başka pek çok balık yenir.<br />
Almanya’da, basit bir tür sucuk olan<br />
Weisswurst’tan, geyik, yabandomuzu<br />
ve yabani kuşlara kadar uzanan<br />
av etleri ve sosis çeşitleri çok tüketilmektedir.<br />
GASTRONOMİ VE TURİZM<br />
Gastronomiyi “yiyecek ve içecek kültürünün<br />
bilime ve sanata dönüşmesi”<br />
olarak da nitelendirebilmek mümkündür.<br />
Bireylerin beslenme ihtiyaçlarının<br />
karşılanmasına yönelik faaliyetlerde<br />
bulunan işletmeler gerek ulusal gerekse<br />
uluslararası alanda gittikçe gelişme<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
51
Günümüzde turizmde gelişen rekabet ortamı artık ülkelerin<br />
yalnızca tarihi değerlerini, ören yerlerini, denizini, güneşini,<br />
kumsalını pazarlamakla kısıtlamamakta, aynı zamanda<br />
mutfak kültürlerini de ön plana çıkarmaktadırlar. Günümüzde<br />
gastronomi, turistlerin tatil yerini seçme sebeplerinin en<br />
önemlilerinden biri haline gelmiştir.<br />
göstermişlerdir. Bu bağlamda kişilerin,<br />
yiyecek-içecek işletmelerinin ürettiği<br />
mal ve hizmete olan talebi, ülke ekonomilerine<br />
ve hizmet endüstrisinin<br />
büyümesine katkı sağlamıştır. Dünya<br />
turizm pastasından payını artırmak<br />
isteyen ülkeler: turizmin çeşitlendirilmesi<br />
ve 12 aya yayılması için ülkelerin<br />
turistik ürün bileşenlerinde cazibeçekicilik<br />
unsurunu yeterli bulmayıp<br />
kültürel öğeleri, özellikle de gastronomi<br />
kültürünü ön plana çıkarmak<br />
istemektedirler. Böylece gastronomi<br />
turizmle bütünleşerek gerek iç, gerekse<br />
dış turizmde önemini artırarak,<br />
ülke ekonomisine de artı gelir olarak<br />
katkıda bulunmaktadır. Ayrıca turistlerin<br />
destinasyon seçiminde de etkili<br />
olabilmektedir.<br />
Ülke mutfaklarını tanımaya, mutfak<br />
kültürlerini araştırmaya yönelik seyahatler<br />
günümüzde gittikçe artmaktadır.<br />
Turizm olayına katılan her turist<br />
gittiği ülkenin mutfağını merak etmektedir.<br />
Bu nedenle seyahat acentelerinin<br />
paket programları incelendiğinde,<br />
gastronominin tur programları<br />
içerisinde ağırlık oluşturduğu görülmektedir.<br />
Turizm açısından, yiyecek ve içecek<br />
kültürü olarak tanımlanabilecek olan<br />
gastronomi, gerek iç gerekse dış turizm<br />
için vazgeçilmez bir unsurdur.<br />
Mutfak ve mutfak kültürü, turistin<br />
destinasyon tercihinde en çok ilgi<br />
duyulan çekicilik unsuru olmaktadır.<br />
Bir ülkedeki bir bölgenin hatta bir<br />
yörenin özgün yemeği, özgün lezzeti<br />
turizm gastronomisi için önem<br />
taşımaktadır. Bu durum turistin tatil<br />
zevkini, keyfini arttırmada da rol oynamaktadır.<br />
Çünkü her turist gittiği<br />
ülkenin mutfağını, lezzetlerini merak<br />
eder. Gidilen ülkede orada yaşayan<br />
kişilerin neler yediğini neler içtiğini<br />
keşfetmek turistin ilgisini çeker. Günümüzde<br />
turizmde gelişen rekabet<br />
ortamı artık ülkelerin yalnızca tarihi<br />
değerlerini, ören yerlerini, denizini,<br />
güneşini, kumsalını pazarlamakla kısıtlamamakta,<br />
aynı zamanda mutfak<br />
kültürlerini de ön plana çıkarmaktadırlar.<br />
Günümüzde gastronomi, turistlerin<br />
tatil yerini seçme sebeplerinin<br />
en önemlilerinden biri haline gelmiştir.<br />
Örneğin İtalya, turizm tanıtım politikasını<br />
yaparken sadece kültürel mirasını<br />
değil aynı zamanda mutfağında<br />
yer alan “pasta” dediği makarnayı,<br />
farklı çeşitlendirmelerle hazırladıkları<br />
pizzayı da pazarlamaktadır. Toskana<br />
bölgesi şarap sayesinde dünyanın<br />
en tanınmış bölgelerinden biri haline<br />
gelmiştir. Yine Fransa’da Bordeaux,<br />
Bourgogne şaraplarıyla meşhur olan<br />
bölgelerdir. Şarap Fransa ile anılır, şaraba<br />
ait her şey Fransa ile özdeşleştirilmiştir.<br />
Ülke kendi mutfak sanatının<br />
üstünlüğünü duymak ve duyurmak<br />
istemektedir.<br />
İspanyol mutfağı dendiğinde de aklımıza<br />
“paella” gelmektedir. Valencia<br />
yöresinin bu çok meşhur yemeği neredeyse<br />
İspanyol mutfağına damgasını<br />
vurmuştur.<br />
Ayrıca günün belli saatlerinde atıştırılan<br />
“tapas” adlı meze ve kanepeleri<br />
çok bilinmektedir. Ülkemizin de diğer<br />
ülke mutfakları gibi dünya mutfağına<br />
sunabileceği birçok özgün yemeği<br />
bulunmaktadır. Yerel destinasyonlara<br />
olan ilgi, kuşkusuz lokal gastronomik<br />
değerlerin de ortaya çıkarılarak, değerlendirilmesine<br />
olanak yaratabilecektir.<br />
Ülkeler artık yöre mutfaklarıyla<br />
da tanınmaya başlamıştır. Mutfak<br />
ağırlıklı etkinlikler, fuarlar, yemek yarışmaları<br />
da bu tanıtımı tetiklemede<br />
önemli rol oynamaktadır.<br />
52 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
DESTİNASYON GELİŞİMİ<br />
Destinasyon gelişiminin sağlanmasında<br />
turizm amaçlı mutfak oluştururken<br />
tanıdıklık ve yabancılık kavramları<br />
dikkate alınmaktadır. Tanıdıklık<br />
arayan turisteler için bilindik yemekleri<br />
sağlamak, yabancılık arayan<br />
turistler için yeni ve farklı yemeklere<br />
ulaşılabilirliği sağlamak önemlidir.<br />
Destinasyonlarda tanıdık ve yabancılığı<br />
uyumlaştıran bir mutfak oluşturmak,<br />
küresel mutfağın çeşitli derecelerde<br />
yerel mutfağa etkilerinin<br />
geçirgenliği olarak hizmet etmektedir.<br />
Bazı destinasyon mutfakları geçirgen<br />
değildir. Bilindik bir çevrede<br />
ve tanıdıklık arayan turistlere hizmet<br />
etmektedir. Ancak destinasyonların<br />
birçoğu belirli bir dereceye kadar<br />
geçirgendir. Tanıdıklık ve yabancılığı<br />
uyumlaştırır. Destinasyonlarda bu tür<br />
mutfak oluşturma çabaları, tanıdıklık<br />
arayan turistlerin yerel yemeklere katılmalarını<br />
bastıran ve yerel yemekleri<br />
kendilerine kabul ettiren davranışlara<br />
hizmet eden zorlamaları ortadan kaldırmaktadır.<br />
Yerel bir mutfağın kendi ölçüsünde<br />
popüler bir etkileme aracı olması için,<br />
bu mutfağın turizm odaklı bir mutfak<br />
oluşturma çerçevesinde hazırlanması<br />
gerekmektedir. Ancak, destinasyon<br />
mutfağının değişim biçimi, tanıdıklık<br />
ve yabancılık ya da gelenek ve modernlik<br />
gibi, tek yönlü ve tek boyutlu<br />
olarak basitçe tanımlanamaz. Mutfakta<br />
da, sanatta olduğu gibi, değişim<br />
süreci çift yönlü ve çift boyutludur.<br />
Yerel yemekler turistlere uyması<br />
için farklı boyutlardan ve farklı yollardan<br />
değiştirilmektedir. Böylelikle:<br />
yabancı yemekler, turizm sayesinde,<br />
yerel mutfaklarla tanışmakta ve yerel<br />
tatlarla uyum sağlamak için değişmektedir.<br />
Yabancı ve yerel mutfaklar,<br />
tatların karışımıyla yeni yemekler<br />
veya yeni mutfaklar olarak ortaya çıkmaktadır.<br />
Bu yemek ve mutfaklar, tek<br />
bir birleşmeye indirgenemez. Bunlar<br />
tanıdıklık ve yabancılığı uzlaştıran<br />
yenilikçi ve yaratıcı unsurlar içerirler.<br />
Bu süreç yerel mutfağın güçsüzleştirilmesi<br />
anlamına gelmemektedir. Tanıdıklık<br />
ve yabancılığın uyumlaştırılması,<br />
farklı orijinlerden yaratıcı olarak<br />
hazırlanan yerel ve küresel bağ bileşkesi<br />
olarak görülebilmektedir.<br />
GASTRONOMİ TURİZMİ<br />
VE TÜRKİYE<br />
Türk mutfağı geçirdiği kültürel evreler,<br />
yaşadığı değişik coğrafyalar ve<br />
dini unsurlarla biçimlenmiş bir mutfaktır.<br />
Türk mutfağına bakıldığında,<br />
Orta Asya’dan başlayıp Avrupa’ya<br />
kadar kat ettiği yolun izleri kolayca<br />
görülmektedir. Anadolu toprakları<br />
kendine özgü kültürü ve doğasıyla<br />
kuşkusuz mutfağımıza büyük çeşitlilik<br />
ve renklilik kazandırmıştır. Bunlar,<br />
yöresel (yerel) mutfak adı altında<br />
değerlendirilmektedir. Anadolu’da<br />
çeşitli destinasyonlara özgü malzemeler<br />
ve kültürel farklılıklar, yerel<br />
mutfakların birbirinden farklı tatlara<br />
sahip olmasına neden olmuştur. Türk<br />
mutfağı, Türkiye’nin bir yemek destinasyonu<br />
olarak pazarlanmasıyla birlikte,<br />
özellikle belirtilmeye başlamıştır.<br />
Ancak; Türkiye’deki her destinasyon,<br />
zengin ve yoğun bir yerel mutfağa<br />
sahip olmasına rağmen, yerel mutfaklar<br />
belirtilmemektedir.<br />
Türkiye’yi pazarlama aracı olarak yemek,<br />
kültürel kimliği belirlemede yeterince<br />
kullanılmamaktadır. Yerel yemekler<br />
üzerine vurgu yapılsa da, yemek<br />
destinasyonlarının pazarlaması<br />
daha az dikkat çekmektedir. Yapılan<br />
bir araştırmada daha önce hazırlanmış<br />
olan Türkiye gezi rehberinde,<br />
Türk mutfağına hiç yer verilmediği<br />
belirlenmiştir. Aynı gezi rehberinin<br />
kültür ve miras bölümünde Türk kahvesi,<br />
Türk lokumu ve hamur işlerinin<br />
temel bilgileri ve fotoğrafları bulunmaktadır.<br />
Türkiye’nin farklı destinasyonlarına<br />
ilişkin tanıtım broşürleri, el<br />
kitapçıkları ve internet sayfalarında<br />
yerel ve yöresel mutfaklar hakkında<br />
yetersiz ve yüzeysel bilgiler verilmektedir.<br />
Oysa Türkiye pazarlanabilecek<br />
çok geniş bir yerel mutfağa sahiptir.<br />
Türk mutfağı için verilen bilgiler, farklı<br />
yiyecek ve içecek çeşitlerini sıralamayı<br />
içermektedir. Bu bilgiler, yerel ve<br />
küresel bağı sağlamaktan ve tanıdıklık<br />
ve yabancılığı uzlaştırmaktan çok<br />
uzaktır. Bu durum Türk mutfağına yabancı<br />
olan birisinin yemekleri tanımasını<br />
zorlaştırmaktadır.<br />
Türkiye’nin gastronomi imajı genel<br />
olarak deniz-kum-güneş (3S)ya da<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
53
Antalya Tarhanaları<br />
Antalya yöresine özgü Yelten Tarhanası, Gömbe Tarhanası, Ekşi Tarhana, Koca<br />
Tarhana ve Çerezlik Tarhana’dan oluşan “Antalya Tarhanaları” geçtiğimiz günlerde<br />
ATAV ve SlowFood tarafından düzenlenen bir etkinlikle turizmcilere tanıtıldı.<br />
alternatif olarak geniş kırsal destinasyonlarıyla<br />
tarihi ve egzotik bir ülke<br />
olma etrafında toplanmaktadır. Yemek,<br />
Türkiye’nin imajının oluşturulmasında,<br />
3S destinasyonları ve tarihi<br />
ya da arkeolojik destinasyonlara göre<br />
daha az önem taşımaktadır.<br />
Türkiye’nin turizm kampanyası yaşa,<br />
sev ve tat sloganlarından oluşmaktadır.<br />
Bu nedenle, yemek kampanyayı<br />
desteklemede önemli bir rol oynayacaktır.<br />
Her bir destinasyonun, yemek<br />
turizmine ilişkin yönetim ve pazarlama<br />
stratejilerini belirlemesi gerekmektedir.<br />
Türkiye seyahat edenlere<br />
sunmak için birçok ürüne sahiptir ve<br />
daha çok destinasyonu tanıtmaya<br />
gereksinmesi vardır. Destinasyonlarda,<br />
yemek turizmi ve yemek tüketiminden<br />
daha fazla ya da başka bir<br />
anlatımla tamamen yararlanılmalıdır.<br />
Türkiye için yerel ve küresel bağı<br />
oluşturmuş yemek turizmi, kaçırılmaması<br />
gereken bir fırsattır. (Turizm<br />
Sektörü sektörel stratejiler ve uygulamalar<br />
kitabı)<br />
Gastronomi ve mutfak kültürü alanları,<br />
dünyada olduğu gibi Türkiye’de<br />
de giderek profesyonelleşmektedir.<br />
Gastronomi, artık salt bir meslekten<br />
öte bir “sanat dalı” olarak kabul edilmektedir.<br />
Yeme ve içme uzmanları,<br />
insanlara sadece güzel tatlar değil,<br />
aynı zamanda güzel zaman ve keyifli<br />
bir yemek deneyimi de sunmaktadır.<br />
ABD, Fransa, İspanya, İtalya ve<br />
Yunanistan’da önemli bir gelir kaynağı<br />
haline gelen gastronomi turları<br />
son yıllarda Türkiye’de de bazı seyahat<br />
acenteleri tarafından düzenlenmeye<br />
başlamıştır. Türk gastronomi<br />
turizminin en az 5 milyar dolarlık potansiyel<br />
taşıdığı belirtilirken, bazı kuruluşlar<br />
Türk mutfağının geleneksel<br />
lezzetlerini turistlere açarak turizmde<br />
yeni bir gelir kalemi oluşturmaktadır.<br />
Örneğin Türk Kültür Vakfı’na bağlı<br />
Cağaloğlu’ndaki Yemek Sanatları<br />
Merkezi’nde (YESAM) özel gruplara<br />
belli zamanlarda, konusunda uzmanlaşmış<br />
aşçılar geleneksel yemek ve<br />
tatlı üretimleri sergilemektedir. 2 saatlik<br />
yemek turunda turistlere, Türk<br />
mutfağının tarihi de anlatılmaktadır.<br />
Karaköy Güllüoğlu da, düzenlediği<br />
üretim turlarıyla yabancı turistlerin<br />
gözdesi olmuştur. Nadir Güllü markası,<br />
yılda 5 bin turiste mutfağını<br />
açmaktadır. Ortalama 2,5 saat süren<br />
üretim turlarında konuklara Karaköy<br />
Güllüoğlu’nun sahibi Nadir Güllü tarafından<br />
kurumun ve baklava yapımının<br />
inceliklerine dair bilgi verilmektedir.<br />
Tesis ziyaretinde yufka açılmasından<br />
fırından çıkan baklavaya şerbetin<br />
verilmesine kadar uygulamalı olarak<br />
baklava yapımı gösterilmektedir. 30<br />
kişilik baklava turlarına dünyanın çeşitli<br />
ülkelerinden büyük talep vardır.<br />
Turlar seyahat acenteleri aracılığıyla<br />
gerçekleştirilmektedir. Gastronomi<br />
turlarına merak salanlar, dünya mutfağını<br />
tanımak isteyenler, gıda bölümü<br />
öğrencileri, turizm ve otelcilik<br />
çalışanları, turlara büyük rağbet göstermektedir.<br />
Baklava turları, Türkiye<br />
ve Türk Mutfağı’nın tanıtımına büyük<br />
katkı sağlamaktadır.<br />
KAYNAKÇA:<br />
1. http://www.jotags.org/Articles/2014_vol2_issue2/2014_vol2_issue2_article7.pdf<br />
2. http://gastronomi.nedir.com/#ixzz3ICulwTs2<br />
3. http://www.neu.edu.tr/node/5551<br />
4. T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Turizm Stratejisi<br />
5. http://www.dunya.com/turkiye-gastronomi-turizminde-ataga-kalkti-185037h.htm<br />
54 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
9. Dünya Odalar Kongresi Torino’da yapıldı<br />
Dünya genelinde 12 bin ticaret ve sanayi odasının üst örgütü<br />
olan Dünya Odalar Federasyonu’nun (WCF) ana<br />
buluşması olarak düzenlenen Dünya Odalar Kongresi’nin<br />
dokuzuncusu 10-12 Haziran tarihleri arasında İtalya’nın Torino<br />
kentinde düzenlendi.<br />
Yaklaşık 110 ülkeden binlerce oda ve girişimciyi bir araya<br />
getiren Kongre’de Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nı Yönetim<br />
Kurulu Başkan Yardımcısı Yusuf Hacısüleyman ve<br />
Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Kızılsavaş temsil etti. Üç gün<br />
süren Kongre’de küresel ve bölgesel ekonomik sorunlar<br />
tartışılırken Oda hizmetlerinde iyi uygulama örnekleri de<br />
tanıtıldı.<br />
ATSO Başkan Yardımcısı Yusuf Hacısüleyman ve Yönetim<br />
Kurulu Üyesi Kızılsavaş Kongre kapsamında kongrede<br />
bulunan ticaret ve sanayi odaları temsilcileriyle görüşerek<br />
fikir alış verişinde bulundu. Hacısüleyman ve Kızılsavaş<br />
ayrıca Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat<br />
Hisarcıklıoğlu’nun Türkiye’nin G20 ve B20 öncelikleri ile<br />
Türkiye ekonomisini anlattığı oturuma da katıldı. Hisarcıklıoğlu<br />
konuşmasında büyümeyi sürdürebilmenin tek yolu<br />
olarak KOBİ’leri gösterirken, dünyadaki tüm oda başkanlarını<br />
bu konuda harekete geçmeye çağırdı.Ayrıca 2008<br />
krizinden bu yana yapılan reformlarda KOBİ’lerin kaybeden<br />
taraf olduğunu vurgulayarak, bu yıl Türkiye’nin G20<br />
dönem başkanlığında bunu tersine çevirmek istediklerini<br />
söyledi.<br />
Kongre’nin son gününde ise ödül töreni yapıldı. 39 ülkeden<br />
79 Oda’nın çeşitli projelerle katıldığı Dünya Odalararası<br />
Proje Yarışması’nda ülkemizden Kocaeli Sanayi<br />
Odası “Bizimköy - Engellilere İş Gücü Yaratma Sosyal<br />
Projesi” ile “En İyi İş Yaratma & İş Geliştirme Projesi”<br />
dalında birinci oldu.<br />
Üstün Zekalı ve Yetenekli Çocuklar Eğitiminde<br />
Farkındalık Zirvesi yapıldı<br />
Milli Eğitim Bakanlığı Antalya Bilim<br />
ve Sanat Merkezi ile Uluslararası Yetenekli<br />
Çocuklar Eğitim Programları<br />
Derneği işbirliğinde, TOBB Antalya<br />
Kadın Girişimciler Kurulu’nun destekleri<br />
ile düzenlenen “Üstün Zekalı ve<br />
Yetenekli Çocuklar Eğitiminde Farkındalık<br />
Zirvesi”, Antalya Ticaret ve<br />
Sanayi Odası ev sahipliğinde yapıldı.<br />
ATSO Atatürk Kültür Merkezi’nde<br />
düzenlenen ve iki gün süren zirvede,<br />
Türkiye’de üstün zekalı ve yetenekli<br />
çocukların eğitimi alanında çalışmalar<br />
yürüten akademisyenler ile yetenekli<br />
çocuklar ve aileleri katıldı.<br />
Üniversitelerden öğretim görevlilerinin<br />
konuşmacı olarak katıldığı<br />
zirvede; üstün zekalı ve yetenekli<br />
öğrencilerde etkili iletişim becerileri,<br />
çocukların psikolojik ve kişilik<br />
özellikleri, üstün zekalı ve yetenekli<br />
çocukların yasal hakları, eğitim politikası<br />
ve müfredat farklılaştırma konularında<br />
ailelere bilgiler verildi.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
55
n o s t a l j i<br />
Korkuteli yaz aylarında,<br />
Antalya’nın bir mahallesi gibi<br />
Hüseyin Çimrin<br />
Kent Tarihçisi<br />
Birçok Antalyalının<br />
Yaylaya Göç geleneği<br />
hala sürüyor.<br />
Yaz aylarında<br />
Korkuteli’nin nüfusu<br />
Korkuteli<br />
yaylacılarla birkaç<br />
katına çıkıyor.<br />
Güzelim gidelim seninle<br />
Korkuteli’ne,<br />
Doyum olmaz serin yeline,<br />
Herkes sararken yarin beline,<br />
Biz saralım Elmalıbeli’ne.<br />
Antalya’da yaşayan birçok<br />
kişi, yaz sıcakları başladı mı,<br />
en yakın yayla olan Korkuteli’ne göçüyor.<br />
Hatta Antalya’da işyeri olanlar,<br />
bir saati bulmayan bir yolculukla<br />
akşam gidip, serin havada temiz bir<br />
uyku çektikten sonra, ertesi günü<br />
işinin başına dönüyor. Eskiden öyle<br />
miydi? Korkuteli’ne iki günde ancak<br />
ulaşılırdı. Gelin şimdi hep birlikte eski<br />
Korkuteli’ne göçü bir kez daha hatıralarda<br />
yaşayalım:<br />
Daha 1960’lı yıllara kadar, Antalya’da<br />
mayıs ayı gelip sıcaklar bastırdı mı,<br />
hep bir olur, çoluk çocuk, geliri iyi<br />
olan Antalyalılar yaylalara göçerdi.<br />
Eylül ayına kadar orada kalırlar, kentte<br />
ise memur, esnaf ve satıcılardan<br />
başka pek insan olmazdı. Bazı esnaf<br />
ise ailelerini gönderirdi. Kendileri işlerinde<br />
kalırlardı. O zamanlar klima<br />
olmadığı için sıcaklar daha çok hissedilirdi.<br />
Antalya halkının ileri gelenleri genellikle<br />
Korkuteli’ne (eski adı Istanaz)<br />
göçerdi. Bugün bir saatten daha bir<br />
zamanda ulaşılan Korkuteli, o zamanlar<br />
atla 12, deve ile 18 saat uzaklıkta<br />
idi.<br />
Atlarla, develerle, katırlarla, arabalarla<br />
yapılan bu göçlerde; gidişte heybeler,<br />
çuvallar, sandıklar tamtakır olurmuş.<br />
Ekim ayı sonlarında dönüşe başlanır,<br />
dönüşte bütün heybeler sandıklar<br />
ağzına kadar yiyecekle dolu olurmuş.<br />
Şimdi sizlere 1930’lu yıllarda ve önceleri<br />
yaz aylarında Korkuteli’ne yapılan<br />
böyle bir göçü Süleyman Fikri<br />
Erten’in yazdıkları ile de birleştirerek<br />
anlatalım:<br />
GÖÇ HAZIRLIĞI<br />
Önce göç için gerekli olan sayıda<br />
devenin cuma sabahı Antalya’da olacak<br />
şekilde gelmesi gerekti. Develer<br />
kent içinde “Develik” denilen meydanda<br />
en az iki gün güdülürdü. O<br />
hafta göçecek olan aile, her devenin<br />
Korkuteli’ne kadar olan kira ücretini<br />
pazarlıkla belirlerdi. Göç etmek,<br />
aile için birkaç gün süren telaş ve<br />
yorgunluk demekti. Cumartesi günü<br />
göçecek olan kentin ileri gelenleri<br />
ve esnaf, akrabalarını, dostlarını şerit<br />
tutmaya davet ederlerdi. Bu arada<br />
deve sahipleri, yardımcılarını da yanlarına<br />
alarak göçtürecek oldukları eve<br />
gelirler, eşyayı bir devenin götürebileceği<br />
büyüklükte bohçalara bağlayarak<br />
şerit yaparlardı.<br />
Şerit dedikleri yükler kıldan yapılmış<br />
çuvallara sarılır, kap kacak hayıt ağacından<br />
yapılmış olan küfelere düzgün<br />
bir şekilde yerleştirilirdi. Servi tahtalarından<br />
yapılmış ve çocuklu bir kadının<br />
rahatça oturabileceği genişlikteki<br />
“mayfa”lar da, kış ayları boyunca depolandıkları<br />
yerden çıkarılırdı.<br />
“Mayfa” nedir? Deveye sarılmış iki<br />
sandık. Çömdürürler deveyi, sandıkları<br />
deveye sararlar. O sandık içerisine<br />
bir tarafa evin hanımını, diğerine de<br />
küçük çocukları otururlar ve deveyi<br />
56 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
Korkuteli yaylasına göç hazırlığı. (1920)<br />
kaldırırlar. Develerin bağırışları, atların kişnemeleri, çocukların<br />
ve hamalların koşuşmaları, evdeki telaşı gösterirdi.<br />
Göç kalkıncaya kadar gerek hizmet ve yardım edenlerin,<br />
gerekse hayvanların beslenme gereksinimleri ev sahibi tarafından<br />
karşılanırdı. Evdeki bu hareketlilik, pazar günü öğleye<br />
kadar devam ederdi. Artık her şey hazırlanmıştır. Yükler<br />
develere sarılmaya başlanır. Eş-dostun, hısım-akrabanın katıldığı<br />
bu şerit bağlama günlerinde, göçen ailenin ekonomik<br />
durumuna göre, iki sofradan aşağı olmamak üzere, on sofraya<br />
kadar ziyafet verilirdi.<br />
KÖSLER ÇALINIRDI<br />
Kafilenin hareket edeceği gün erkenden kösler çalınmaya<br />
başlayınca, komşuları o gün göç edileceğini anlarlardı.<br />
En önde gidecek ve “pişdar “ adı verilen en güçlü ve gösterişli<br />
devenin eyerinin altına, her tarafı çeşit renkli boncuklardan<br />
işlenmiş “haşa” denilen kalın bir örtü, ayaklarına çaprazlama<br />
birçok ziller bağlanırdı. Eyerin üstüne kıymetli kilim<br />
ve seccadeler katlanmış bir şekilde atılır, bunların üzerine de<br />
kösçü kurulurdu.<br />
İkinci süslü deveye de evin hanımının ve çok küçük yaştaki<br />
çocuklarının oturacağı mayfa yerleştirilirdi. Üçüncü deveye<br />
göçte bulunan insanları Korkuteli’ne kadar besleyecek miktarda<br />
pişmiş yemekler yükletilirdi.<br />
Dört ve beşinci develere de şerit denilen yatak, yorgan, diğer<br />
bohçalar; erzak ve daha sonra kap kacak taşıyan küfeler<br />
konurdu. Bunlar içinde yüklere asılmış dışı kireçle badana<br />
edilmiş çamaşır kazanı, sacayağı, ağaçtan yapılmış “senek”<br />
denilen su kabı, güğüm, yufka ekmeği pişirmeye yarayan senit,<br />
yine ağaçtan yapılmış deve leğeni ve tahta beşik, yaylaya<br />
evden nelerin götürüldüğünü göstermesi yönünden çok<br />
ilginçti. Ayrıca sıcak günlerde develer ve kafiledekilere soğuk<br />
içecek yapmak için kar bulundurulur, ara sıra develerin<br />
ağzına birer parça kar atılırdı.<br />
Bu, birbirine bağlı deve kafilesinin önünde yer alan merkebe<br />
de seyrek örülmüş bir sepet içinde tavuk, horoz yükletilmiş<br />
olurdu. Artık göç kervanı hazırdır. Beyaz çarşaflarla sarılı<br />
mayfalara çoluklu-çocuksuz ailenin bayanları biner. Üstlerine<br />
kıymetli, pek uzun bir kilim sarkıtılır.<br />
Kafilenin çevresinde devecilerden başka beyin kahyası,<br />
adamları, hizmetçileri ve silahlı beş-on muhafızı bulunurdu.<br />
Kafile hareket eder etmez silah atılmaya başlanır. Önde giden<br />
çiçekli deve üzerindeki kösçü kentten çıkıncaya kadar<br />
kös çalar. Göç kafilesinin beyi ve yetişkin oğulları da atlarına<br />
binerek biraz da gurur dolu bakışlarla hareket ederler. Kafile<br />
kentin işlek caddelerinden geçerken, bütün kent halkı da<br />
kafileyi seyretmek için Şarampol yolunun iki yanına akın akın<br />
dizilirlerdi.<br />
Böyle bir disiplin içinde yola çıkan göç kafilesi üç günde<br />
Korkuteli’ne varırdı.<br />
Kentten kalkan kafileler o gün ilk etap olarak üç-dört saat<br />
uzaklıktaki bugünkü Düzlerçamı yakınındaki Uzunkuyu ve<br />
Yenice Kahvesi’ne kadar giderdi.<br />
YENİCE UĞRAK YERİ<br />
Yenice Kahvesi: Burası atlı arabalarla Korkuteli-Antalya arasında<br />
sefer yapıp, yük taşıyan araçların da uğrak yeri idi. Yıllarca<br />
burayı çalıştıran Osman Ağa, ailesi ile birlikte çınarların<br />
altında, yüksekçe bir yerdeki köşkünde (ahşap kamelya) gür<br />
sulu yalakların yanında yolcuları ağırlardı.<br />
Burada yükler iner, develer gezdirilir, sofralar kurulur, neşeyle<br />
çamlar dibinde yemekler yenirdi. Fakat kafile burada<br />
çok durmaz, gece serinliğinden yararlanmak için erkenden<br />
kalkar,<br />
Barutlu Mevkii’ne tırmandıktan sonra “kızın tokuç attığı” yerde<br />
bir kısa mola verdikten sonra, sabaha kadar yavaş yavaş<br />
yoluna devam ederdi. Bu arada yol üzerindeki kahvelerde<br />
kös çalınır, beyler kahvelerini içer, çubuklarını tüttürürlerdi.<br />
İkinci konak yeri, İncirci’de ve Çamlardibi’nde idi. Burasının<br />
manzarası pek güzeldir. Göklere doğru uzanmış yeşil çamlar<br />
ve bunların reçine kokuları, çeşit çeşit dağ çiçekleri arasında<br />
neşeli saatler geçirilirdi. Davarlar kesilir, yemekler yenir,<br />
çeşit çeşit oyunlar oynanırdı. Burada akşama kadar kalınır,<br />
güneşin batması ile tekrar yola devam edilirdi. Bu gece de<br />
sabaha kadar yürüdükten sonra ertesi günü öğleden sonra<br />
Korkuteli’ne varılırdı. Kafile, Korkuteli’ne üç-dört saat uzaklıkta,<br />
dostları tarafından davar, yoğurt ve meyve sepetleri ile<br />
karşılanırdı.<br />
Herkes kendi evine iner ve ekim ayına kadar kalınırdı. Aile<br />
bu aya kadar kış erzakını hazırlar ve tekrar dönüş göçü<br />
için hazırlıklar başlardı. Dönüş aynı yoldan olur, iki günde<br />
Antalya’ya inilirdi.<br />
Bir zamanlar develerle birkaç günde ulaşılan Korkuteli, bugün<br />
artık Antalya’ya bir saatlik uzaklıkta. Şimdi Antalyalıların<br />
büyük bir çoğunluğu da orada yazlarını geçiriyor.<br />
Korkuteli posta ve yolcu arabası (1937)<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
57
TOBB - ATSO TIR Eğitim<br />
Semineri yapıldı<br />
LOJİSTİK • ATSO Ticari Belgelendirme Müdürlüğü<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Erol<br />
Erkan, hem sürücü ve araç, hem de mal güvenliği açısından<br />
ülkemizde modern “TIRPARK” alanlarına ihtiyaç olduğunu<br />
söyledi.<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />
tarafından düzenlenen “TIR Eğitim<br />
Semineri”nde, TOBB’dan Uzman<br />
Can Özkaymak ve Uzman Yardımcısı<br />
Yaşar Çakmak tarafından “e-Tır<br />
Projesi, Sayısal Takograf ve Ata Karnesi”<br />
ile TOBB’un taşımacılık sektörüne<br />
yönelik çalışmaları ve projeleri<br />
hakkında Antalya’daki TIR firmalarına<br />
bilgiler verildi.<br />
Seminerde; 2014 yılı sonu itibariyle<br />
Türk karayolu taşımacılık sektöründe;<br />
2 bin 500 (uluslararası taşıma<br />
yapan) firma, 60 bin araç ile 1 milyon<br />
250 bin ihraç, 430 bin ithal taşıma<br />
gerçekleştirildiği belirtildi.<br />
Gümrük kapılarının<br />
modernizasyonu<br />
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği<br />
(TOBB) tarafından Gümrük kapılarının<br />
modernizasyonu çalışmalarının<br />
sürdürüldüğü, “BALO-Büyük Anadolu<br />
Lojistik Organizasyon A.Ş.” ile<br />
başlayan tren yolu yük taşımacılığı<br />
ile ihracatın arttırılmasının amaçlandığı<br />
ifade edildi.<br />
TOBB’un “e-TIR” projesinin en kısa<br />
sürede hayata geçirilmesi ile firmaların<br />
artık elektronik ortamda karne<br />
kullanmasının yolunun açılacağı,<br />
böylelikle hem zaman hem de maddi<br />
anlamda önemli kazanımların<br />
olacağı bildirildi.<br />
Rusya ile TIR sisteminde<br />
yaşanan sorun çözülüyor<br />
TIR sisteminde taraf 58 ülkenin bulunduğu,<br />
Çin’in de sisteme taraf<br />
ülke olmasına yönelik Bakanlıklar<br />
58 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
seviyesinde ciddi çalışmalar yapıldığı<br />
ve bu ülkenin de TIR sistemine<br />
girmesinin beklenildiği ifade edilirken,<br />
Rusya ile TIR sisteminde yaşanan<br />
sorunun çözümü konusunda<br />
sonuca yaklaşıldığı ve yakında yeniden<br />
“TIR karnesi ile taşıma” yapılabileceği<br />
kaydedildi.<br />
Dünya Gümrük Örgütü tarafından<br />
eşyaların risk değerlendirmelerinin<br />
önceden yapılabilmesi amacıyla<br />
tavsiyeler getirildiği, bu kapsamda<br />
AB ülkeleri tarafından 2009 yılında<br />
Elektronik ön beyan, 2011 yılında da<br />
IRU TIR EPD adı verilen elektronik<br />
giriş- çıkış özet beyan verilmesi uygulamasına<br />
başlandığı bilgisi verildi.<br />
Söz konusu uygulama nedeniyle taşıma<br />
sektörüne getirilecek maliyetlerin<br />
minimuma indirilmesi amacıyla<br />
IRU tarafından geliştirilen TIREPD<br />
uygulamasının ücretsiz olarak taşımacıların<br />
hizmetine sunulduğu da<br />
belirtildi.<br />
“CMR Taahhütnamesi”<br />
ve “Teminat İndirimi”<br />
Toplantıda TOBB’un yeni uygulamalardan<br />
olan “CMR Taahhütnamesi”<br />
ve “Teminat İndirimi” hakkında<br />
firmalara bilgi verildi. CMR Taahhütnamesi<br />
ile firmalar kullandıkları<br />
karneleri iade ederken, artık her bir<br />
karne ekine CMR koymak zorunda<br />
kalmayacakları, Teminat İndirimiyle<br />
de halen TOBB’da mevcut teminatlarını<br />
“belirli koşulları sağlayan” TIR<br />
firmalarının 5 bin ABD Doları nakit<br />
ya da 10 bin ABD Doları teminat<br />
mektuplarıyla revize edebileceği<br />
bildirildi.<br />
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme<br />
Bakanlığı’nın TOBB’u yetkilendirmesi<br />
ile; TOBB UND Lojistik Yatırım<br />
A.Ş. işbirliğinde, SRC 5 Eğiticileri<br />
Eğitimi gerçekleştirildiği ve bugüne<br />
kadar 130 eğitimin tamamlandığı<br />
ifade edildi.<br />
Uluslararası Karayolu Taşımacılığı<br />
Yapan Taşıtlarda Çalışan Personelin<br />
Çalışmalarına İlişkin Avrupa Anlaşması<br />
(AETR) kapsamında, taşımalarda<br />
kullanılan araçlar için gereken,<br />
sürücü, servis ve şirket kartlarının<br />
basımı ve dağıtımını Ulaştırma Denizcilik<br />
ve Haberleşme Bakanlığı<br />
adına 57 Oda ile gerçekleştirildiği<br />
kaydedildi.<br />
Sürüş ve dinlenme<br />
süreleri<br />
Toplantıda “Sayısal Takograf” uygulaması<br />
ile sürüş ve dinlenme süreleri<br />
hakkında da bilgi verildi. Bu konuda<br />
söz alan ATSO Yönetim Kurulu Üyesi<br />
Erol Erkan tarafından, şoförlerin<br />
sürüş süreleri sonunda yapacağı<br />
dinlenme sürelerinde, aracın bulunduğu<br />
alanda hem şoförün hem de<br />
araç ile taşınan eşyanın güvenliği ve<br />
uygun koşulların yer aldığı modern<br />
park alanlarının bulunmamasının<br />
yarattığı olumsuzluklara değindi.<br />
Erol Erkan, Türkiye’de bir an önce<br />
modern ve güvenli “TIRPARK” alanlarına<br />
ihtiyaç olduğunu vurguladı.<br />
Konunun TOBB tarafından değerlendirilmesi<br />
üzerinde görüş alış verişinde<br />
bulunuldu.<br />
Türkiye’ye uygulanan<br />
kotalar yetersiz<br />
Toplantıda ayrıca geçiş belgeleri<br />
konusunda Türkiye’ye diğer ülkeler<br />
tarafından tahsis edilen kotaların<br />
yetersizliği, bunun nedenleri ile<br />
sonuçları üzerinde bilgi verildi. Firma<br />
yetkilileri ise yaşadıkları sorunları<br />
dile getirdi. Her ne kadar geçiş<br />
belgeleri ile Karayolu Taşımacılığını<br />
korumak amaçlansa da, perde arkasında<br />
ülkelerin kendi amaçları doğrultusunda<br />
politikalar yürüttüklerine<br />
ve ülkelerin kendi taşıma firmalarını<br />
korumak, ticaretini geliştirmek gibi<br />
nedenlerle kota uyguladığına dikkat<br />
çekildi. Türkiye’nin ihracatta son yıllarda<br />
yüksek performans gösterdiği<br />
belirtilirken, kota uygulamalarının<br />
Türkiye’nin daha çok ihracat yapmasını<br />
engellediği vurgulandı.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
59
ATSO’dan “SAYISAL (Dijital)<br />
TAKOGRAF” hizmeti<br />
SAYISAL (Dijital) TAKOGRAF • ATSO Ticari Belgelendirme Müdürlüğü<br />
Sayısal (Dijital) Takograf hizmeti, Ulaştırma, Denizcilik ve<br />
Haberleşme Bakanlığı’nın denetimi altında, Türkiye Odalar ve<br />
Borsalar Birliği’ne verilmiştir. Bu hizmet, aralarında Odamızın<br />
da olduğu TOBB’dan yetki alan 50 Ticaret/ Ticaret ve Sanayi<br />
Odaları tarafından verilmektedir.<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası,<br />
2010 yılı Haziran ayında hizmet<br />
vermeye başladığı TIR işlemlerinin<br />
yanında, bu sektörü yakından ilgilendiren<br />
Sayısal ya da Dijital Takograf<br />
kartı hizmetine TOBB’dan aldığı<br />
yetkiye istinaden 2010 yılı Eylül ayı<br />
sonunda başlamıştır.<br />
Sayısal – Dijital Takograf hizmeti,<br />
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme<br />
Bakanlığı’nın denetimi altında, Türkiye<br />
Odalar ve Borsalar Birliği’ne verilmiştir.<br />
Bu hizmet, aralarında Odamızın<br />
da olduğu TOBB’dan yetki alan<br />
50 Ticaret/Ticaret ve Sanayi Odaları<br />
tarafından verilmektedir.<br />
Ülkemizin de taraf olduğu “Uluslararası<br />
Karayolu Taşımacılığı Yapan<br />
Taşıtlarda Çalışan Personelin Çalışmalarına<br />
İlişkin Avrupa Anlaşması<br />
(AETR)” hükümleri ve Avrupa Birliği<br />
(AB) uyum süreci çerçevesinde,<br />
araçların ve sürücülerinin belli çalışma<br />
sürelerinin detaylarını otomatik<br />
olarak gösteren ve kaydeden dijital<br />
takograf kartı uygulamasıyla karayolu<br />
güvenliğinin artırılması amaçlanmaktadır.<br />
Takograf cihazı aşağıdaki bilgileri<br />
kayıt eder;<br />
• Aracın kat ettiği mesafe<br />
• Aracın hızı<br />
• Sürüş zamanı<br />
• Diğer çalışma veya hazır bulunma<br />
süreleri<br />
• Çalışma aralarını ve günlük<br />
dinlenme süreleri<br />
Sayısal Takograf zorunluluğu, Uluslararası<br />
Karayolu Taşımacılığı Yapan<br />
Araçlarda Kullanılan Takograf Cihazları<br />
Hakkında Yönetmelik gereği, yük<br />
taşımada kullanılan ve azami ağırlığı,<br />
römork veya yarı römork dâhil 3,5<br />
tonu geçen araçlar ile yolcu taşımada<br />
kullanılan ve sürücü dahil dokuz<br />
(9) kişiden fazla taşımaya elverişli<br />
araçlardan –yine yönetmelikte belirtilenler<br />
hariç olmak üzere- karayoluyla<br />
uluslararası yolcu veya yük<br />
taşımak için kullanılan araçları kapsar.<br />
Bunun yanında, Yurt içinde taşımacılık<br />
yapan ve takograf cihazı kullanması<br />
zorunlu olan araçlardan; ilk<br />
defa tescil edilerek trafiğe çıkarılacak<br />
olanlar ile 1996 model ve sonrası<br />
olup, ilk defa takograf cihazı takılacak<br />
araçlarda dijital takograf cihazının<br />
kullanılması zorunludur.<br />
Takoğraf cihazlarında kullanılmak<br />
üzere 3 tip Sayısal Takoğraf kartı verilmektedir.<br />
Bunlar, Sürücü, Servis ve<br />
Şirket kartlarıdır. Her kartın bir geçerlilik<br />
süresi vardır. Sürücü ve şirket<br />
kartları 5 yıl, servis kartları ise 1 yıl<br />
geçerlidir.<br />
Odamız yetkilendirildiği 2010 yılından<br />
bu yana 7 bine yakın kart başvurusu<br />
almıştır. Bunun 6.700’ü sürücü<br />
kartı olup, kalanı da servis ve şirket<br />
kartından oluşmaktadır. Bölge itibariyle<br />
sadece Antalya ilçeleri ve yakın<br />
komşu illerinin yanında, Denizli ve<br />
Muğla’dan da başvuru için Odamızı<br />
tercih edenler bulunmaktadır.<br />
Sürücü kartı başvurusu şahsen, şirket<br />
ve servis kartı müracaatı ise firmanın<br />
yetkili kişilerince yapılır. Kartların<br />
teslimatı, başvuruda bulunulan<br />
Odadan ve yine kart sahibi ya da sisteme<br />
kaydettiği kişiye imza karşılığı<br />
gerçekleştirilir.<br />
En çok verilen sürücü kartlarının<br />
başvuruları şu şekilde yapılmaktadır;<br />
60 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
SÜRÜCÜ KARTI BAŞVURU ADIMLARI<br />
ÖN BAŞVURUDA ODAYA GELMEDEN İZLENECEK ADIMLAR<br />
1) Birinci adımda, Sürücü Kartı alacak kişi Odaya gelmeden<br />
önce, https://staum.tobb.org.tr web adresinden<br />
kart başvurusunda bulunur,<br />
(Bu adımda sürücü kartları Odadan imza karşılığı teslim<br />
edileceğinden, sisteme kartı sizin dışında teslim alacak bir<br />
kişinin adı ve soyadını mutlaka yazmanız önerilir.)<br />
4) Üçüncü adımdan sonra bu aşamada sistem, başvuru<br />
sahibine bankaya ödemede bulunması için 15 haneli bir<br />
ödeme numarası verir. Başvuru sahibi, bu ödeme numarasının<br />
çıktısını alır, (yazıcıdan çıktının alınamaması halinde<br />
ödeme numarası not edilir.)<br />
5) Beşinci ve son adımda, dördüncü adımda alınan ödeme<br />
numarası ile herhangi bir Vakıfbank şubesine sürücü kartının<br />
ödemesi yapılır.<br />
ÖN BAŞVURU SONRASI ODAYA<br />
GELİRKEN İZLENECEK ADIMLAR<br />
2) İkinci adımda, birinci adımın devamı olarak kart tipi<br />
“Sürücü Kartı” ve başvuru tipi “Yeni Başvuru” seçilir,<br />
1) “Şahsen” müracaat edilir,<br />
2) Sürücü Belgesi ve Nüfus Cüzdanın Aslı ve 1 adet<br />
fotokopileri,<br />
3) Bir (1) adet Biyometrik fotoğraf, (3,5cm*4,5 cm<br />
ebatında, cepheden çekilmeli ve arka zemin çok açık<br />
renk ya da beyaz olmalı, güneş gözlüklü ve gözlük<br />
camında parlama olmamalı)<br />
4) Bankaya yapılan ödemenin dekontu.<br />
3) Üçüncü adımda, ikinci adımdan sonra gelen ekrana,<br />
sürücü kartına başvuranın “Nüfus ve Sürücü Belgesi-<br />
Ehliyet” bilgileri “eksiksiz ve doğru” bir biçimde girilir,<br />
Çağrı Merkezi 444 9 559<br />
STAUM Sayısal Takoğraf Araştırma ve<br />
Uygulama Merkezi<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
61
Sosyal Güvenlik Kurumu’nda Teşvik<br />
Uygulamaları<br />
Selim EROL • Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü<br />
Sosyal Güvenlik Kurumu prim teşviklerinin asıl amacı,<br />
işverenler üzerindeki prim yükünü hafifleterek, yatırımların<br />
devamını sağlamak ve istihdama katkı koymaktır.<br />
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından<br />
uygulanan prim teşviklerinin asıl amacı,<br />
işverenler üzerindeki prim yükünün<br />
hafifletilmesi ile yatırımlarına devam<br />
etmelerini sağlayarak istihdam artışını<br />
desteklemektir. Bu yönde uygulanmakta<br />
olan birçok prim teşviki<br />
bulunmakla beraber işverenlerimiz<br />
tarafından en çok faydalanılan, 5510<br />
sayılı Kanunun 81. maddesi gereğince<br />
uygulanan malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları<br />
primine beş puanlık indirimin<br />
uygulandığı teşvik modelidir.<br />
• 5510 sayılı kanunun 81inci<br />
maddesi gereğince uygulanan<br />
malullük, yaşlılık ve ölüm<br />
sigortaları prim oranı işveren<br />
hissesinden beş puanlık indirim<br />
sağlayan teşvik uygulaması:<br />
01.10.2008 tarihinde uygulanmaya<br />
başlayan bu teşvikin sonlanma süresi<br />
bulunmamaktadır. İşveren tarafından<br />
ödenmekte olan prim oranının 5 puanı<br />
Hazine tarafından karşılanmaktadır.<br />
İşverenin işsizlik sigortası hariç sigorta<br />
prim yükünün %34,5 olduğu dikkate<br />
alındığında, işverenin toplam sigorta<br />
prim yükünde % 14,5’lik azalma sağlanmaktadır.<br />
Diğer bir söyleyişle aylık<br />
100.000 TL sigorta primi ödeyen<br />
bir işveren bu teşvikten yararlanarak<br />
85.500 TL ödemektedir. Teşvikten<br />
Yararlanmak için aylık prim ve hizmet<br />
belgesinin süresi içinde Kuruma verilmesi,<br />
Sigorta primlerinin sigortalı hissesine<br />
isabet eden kısmı ile Hazinece<br />
karşılanmayan işveren hissesine isabet<br />
eden kısmın tamamının ödenmesi,<br />
Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari<br />
para cezası ve bunlara ilişkin gecikme<br />
zammı ve gecikme cezası borcu bulunmaması<br />
gerekmektedir.<br />
Ar-ge faaliyetleri ve bölgesel yatırımların<br />
desteklenmesi, engellilerin, gençlerin<br />
ve kadınların istihdamının arttırılması<br />
amacı ile uygulamada olan diğer<br />
teşvik uygulamaları şunlardır;<br />
• 5746 Sayılı Kanun gereğince<br />
uygulanan araştırma ve<br />
geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerinde<br />
sigorta prim desteği:<br />
01.04.2008 tarihinde başlayan bu<br />
destekten 31.12.2023 tarihine kadar<br />
yararlanılabilecektir. 5746 sayılı Kanun<br />
kapsamına giren sigortalıların,<br />
sigorta primi işveren hissesinin yarısı<br />
Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak<br />
ödenekten karşılanmaktadır. Sigorta<br />
prim desteğinden kapsamına giren<br />
62 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
her bir sigortalı için en fazla beş yıl<br />
süreyle yararlanılması mümkün bulunmaktadır.<br />
• 4857 Sayılı İş Kanununun<br />
30 uncu maddesi gereğince<br />
uygulanmakta olan engelli<br />
sigortalı istihdamında işveren<br />
hissesi sigorta prim desteği:<br />
01.07.2008 tarihinde başlayan sürekli<br />
teşvik uygulamasıdır. 50 veya daha<br />
fazla işçi çalıştıran özel sektör işyerleri<br />
zorunlu olarak çalıştırılan her bir engelli<br />
sigortalı için prime esas kazanç<br />
alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta<br />
primine ait işveren hissesinin tamamı<br />
(%100’ü) teşvik kapsamında olup Hazinece<br />
karşılanmaktadır. 50 kişinin altında<br />
işçi çalıştıran işyerleri de bu teşvikten<br />
yararlanabilirler.<br />
• 4447 Sayılı Kanunun geçici<br />
10 uncu maddesi gereğince<br />
uygulanan sigorta primi işveren<br />
hissesi desteği:<br />
01.03.2011 tarihinde uygulanmaya başlamış<br />
olup 31.12.<strong>2015</strong> tarihinde uygulama<br />
sona erecektir. 18 yaşından büyük<br />
29 yaşından küçük erkek ve 29 yaşından<br />
büyük erkek sigortalılar ile 18 yaşından<br />
büyük kadın sigortalıların mesleki<br />
yeterlilik durumu ve sahip oldukları<br />
diğer niteliklere göre 6 ay ila 48<br />
ay arasında değişen süreler boyunca<br />
teşvikten yararlanılmaktadır.<br />
• Yatırımlarda devlet yardımları<br />
hakkında kararda öngörülen<br />
sigorta primi işveren hissesi<br />
desteği:<br />
15.06.2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı<br />
Bakanlar Kurulu Kararı ile Yatırımlarda<br />
Devlet Yardımları Hakkında Karar ile<br />
01.01.2012 tarihinden sonraki yatırımlar<br />
için uygulanmaktadır. Antalya birinci<br />
bölgede yer almakta olup 31.12.2013<br />
tarihine kadar başlanılan yatırımlardan<br />
yararlanmakta ve yararlanma süresi<br />
de 2 yıl olmaktadır. Yatırım Organize<br />
sanayi bölgesine yapılmış ise yararlanma<br />
süresi 3 yıla çıkmaktadır.<br />
• İşsizlik ödeneği alan kişilerin<br />
işe alınması ile sağlanan sigorta<br />
primi işveren hissesi desteği:<br />
01.10.2009 tarihinde başlayıp sonlanma<br />
süresi bulunmamaktadır. Bu kapsamdaki<br />
kişiler işsizlik ödeneği almaya<br />
hak kazanan kişilerdir. Prime esas<br />
kazanç alt sınırı üzerinden tahakkuk<br />
eden işçi ve işveren sigorta primlerinin<br />
tamamı ile kısa vadeli sigorta<br />
prim tutarlarının %1’i İşsizlik Sigortası<br />
Fonu’ndan karşılanacaktır. Buna göre,<br />
kısa vadeli sigorta kolları prim tutarının<br />
%1’i, diğer prim oranlarının da tamamı<br />
teşvik kapsamındadır.<br />
• 5225 Sayılı Kanun Uyarınca<br />
Sigorta Primi İşveren Hissesi<br />
Desteği;<br />
“Kültür Yatırım Belgesi” almış olan<br />
işyerlerinde fiilen çalışan sigortalıların<br />
prime esas kazançları üzerinden<br />
hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin<br />
üç yılı aşmamak üzere %50’si<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesine<br />
konulan ödenekten karşılanmaktadır.<br />
Teşvikler yukarıda anlatıldığı gibi bazılarından<br />
tüm işverenlerimiz bazılarından<br />
da özellik arz eden işleri yapan ya<br />
da özellik arz eden sigortalıları çalıştıran<br />
işverenlerimizin yararlanmasına<br />
yönelik olarak uygulamaya konulmuştur.<br />
Teşviklerde ortak nokta aylık prim<br />
ve hizmet belgelerinin yasal süresinde<br />
Kuruma intikal ettirilmesi ve tahakkuk<br />
eden prim borcunun yasal süresi içinde<br />
ödenmesidir. Bir başka önemli nokta<br />
da kayıt dışı istihdamla mücadeledeki<br />
katkısıdır. Kayıt dışı işçi çalıştırdığı<br />
tespit edilen işverenlerimiz bir yıl süre<br />
ile teşviklerden yararlanamamaktadır.<br />
Bu nedenle işverenlerimiz çalıştırdıkları<br />
elemanların sigortalarının başlangıcına<br />
ve düzenli olarak ödenmesi<br />
hususunda daha dikkatli davranmaktadırlar.<br />
Teşviklerin iyi bilinmesi ve bu<br />
teşviklerden azami derecede yararlanması<br />
işverenlerimizin üzerlerindeki<br />
prim yükünün azaltılmasının en önemli<br />
anahtarıdır.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
63
Tercümanlık sektörü sıkıntılı<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) 28’inci Meslek Komitesi<br />
(Kırtasiye, fotoğraf ve tercümanlık hizmetleri) mayıs<br />
ayı toplantısı yapıldı. Tercümanlık sektöründe yaşanan sorunların<br />
ve çözüm önerilerinin konuşulduğu toplantıya Nitelikli<br />
Uluslararası Çevirmenler, Dil ve Çeviri İşletmeleri Federasyonu<br />
Başkanı Serhat Kunar’da katıldı.<br />
TERCÜMANLIK SEKTÖRÜ • ATSO 28. Meslek Komitesi<br />
ATSO 28.Meslek Komitesi mayıs ayı<br />
toplantısında tercümanlık sektöründe<br />
yaşanan sorunlar ele alındı.<br />
Toplantıda konuşan Başkan Serhat<br />
Kunar Nitelikli Uluslararası Çevirmenler,<br />
Dil ve Çeviri İşletmeleri<br />
Federasyonu’nun yaptığı çalışmaları<br />
anlattı. Kunar Federasyonun<br />
sektörde geniş kapsamlı ve yetkili<br />
olduğunu kaydederek “Avrupa<br />
Konseyi normu EN 15038’in Türkiye’deki<br />
eşdeğeri olan ‘TURÇEF-EN<br />
15038 Ulusal Çevirmenlik ve Çeviri<br />
İşletmesi Normu’nun hazırlandığını<br />
dile getirerek, “Bu norm üyelerimiz<br />
tarafından bu uygulanır hale geldi”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Tercümanlık sektörünün<br />
meslek odası yok<br />
Antalya’da tercümanlık işini layıkıyla<br />
yapanların sayısının çok az olduğuna<br />
da vurgu yapan Federasyon<br />
Başkanı Serhat Kunar, “Bunun bana<br />
göre sebepleri en başta ülkemizde<br />
çevirmenlere ilişkin bir meslek odasının<br />
olmayışıdır. Bu nedenle resmi<br />
evraklar için noter tasdikli çeviriler<br />
onay görüyor. Ancak burada noterler<br />
çeviri yapılmış metnin doğruluğu<br />
konusunda onay değil sadece<br />
çeviriyi yapan kişinin bunu doğru<br />
yaptığına inanarak tasdik gerçekleştiriyor.<br />
Bu konuda bir tercümanlık<br />
yasası çıkartılır ve tercümanlık bir<br />
meslek standartları oluşturulursa o<br />
zaman bu durum ortadan kalkacaktır”<br />
dedi.<br />
Çeviri firması kurmak çok<br />
kolay<br />
Çevirmenlik mesleğini icra edecek<br />
kişilerin belirli bir yetkinliğe sahip<br />
olduğunu belirleyen yeterlilik sınavlarından<br />
geçirilmesi gerektiğini<br />
de ifade eden Kunar, “Ülkemizde<br />
çeviri firması kurmanın ve işletmenin<br />
hiçbir yasal koşul veya standardı<br />
bulunmuyor. Hizmet alımlarında<br />
da yetkinlik ve yeterlilik gözetilmiyor.<br />
Buna bağlı olarak kalitesiz ve<br />
yanlış çeviri hizmetleri veriliyor. Bu<br />
durumda ticaret yapanlar için ciddi<br />
bir sıkıntıya dönüşüyor” şeklinde<br />
konuştu.<br />
Çeviri yaptıran yetkinlik<br />
belgesi istesin<br />
Federasyon olarak kamu kurum ve<br />
kuruluşlarına hizmet verecek Nitelikli<br />
Çevirmen, Çeviri Bürosu ve Çeviri<br />
İşletmelerine TSE-13341 standardına<br />
eşdeğer ‘Nitelikli Çeviri Bürosu<br />
Hizmet Yeri’ Belgesi ve EN-15038<br />
Avrupa Konseyi Normlarına eşdeğer<br />
‘TURÇEF-EN 15038 TR- Nitelikli<br />
Çevirmen ve Çeviri Hizmet Yeri<br />
Norm Belgesi, Nitelikli Çevirmenlik<br />
Yetki Belgesi ve Nitelikli Çeviri İşletmesi<br />
Faaliyet Belgesi’ verdiklerini<br />
de söyleyen Kunar, “Bu kapsamda,<br />
Antalya’da kurumsal kimliğe sahip<br />
olan özel işletme ve kamu kurumları<br />
aldıkları mütercim ve tercümanlık<br />
hizmetlerinde özellikle yapılan çevirinin<br />
doğruluğunun kesinliği açısından<br />
ve yapılacak ithalat ve ihracat<br />
sözleşmeleri ile yazışmalarında sorun<br />
yaşamamak adına söz konusu<br />
belgeleri istemeleri kendileri için<br />
faydalı olacaktır” dedi.<br />
64 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
“ Perakende Ticaretin<br />
Düzenlenmesi Hakkında<br />
Kanun” neler getirdi?<br />
ATSO Hukuk Müşavirliği<br />
Kamuoyunda AVM Yasası olarak<br />
da bilinen 6585 sayılı Perakende<br />
Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında<br />
Kanun (“PTDHK”), 29.01.<strong>2015</strong><br />
tarih ve 29251 sayılı Resmi Gazete<br />
de yayımlanarak yürürlüğe girdi.<br />
Bu Kanun tüketicinin korunması,<br />
perakende işletmelerin dengeli bir<br />
şekilde büyüme ve gelişmesinin<br />
sağlanması, perakende işletmelerin<br />
faaliyetleri ile bunların birbirleri,<br />
üretici ve tedarikçilerle ilişkilerin düzenlenmesi,<br />
perakende işletmelerin<br />
açılış ve faaliyete geçiş işlemlerinin<br />
kolaylaştırılması, perakende ticaretin<br />
serbest piyasa ortamında etkin<br />
ve sürdürülebilir rekabet şartlarına<br />
göre yapılması amacına yönelik olarak<br />
düzenlenmiştir.<br />
Hizmet sektöründe faaliyet gösteren<br />
işletmelerden açılış ve/veya<br />
faaliyete geçiş süreci ile faaliyetleri<br />
özel kanunlarla düzenlenenler bu<br />
Kanun kapsamı dışında tutulmuştur.<br />
Yasanın bazı maddelerinin uygulanmasına<br />
ilişkin usul ve esasların<br />
yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiş<br />
ve bu konuda dokuz aylık bir<br />
süre öngörülmüştür.<br />
PTDHK ile hem esnaf ve sanatkarları<br />
hem de tacir ve sanayicileri ilgilendiren<br />
birçok düzenleme yapılmış<br />
olup, bu düzenlemelerden dikkat<br />
edilmesi gereken birtakım maddeler<br />
ve bu maddelerin açıklamalarına<br />
aşağıda yer verilmiştir;<br />
1. İş Yeri Açma ve<br />
Çalışma Ruhsatlarının<br />
PERBİS Üzerinden<br />
Düzenlenmesi<br />
Perakende işletmelerin açılış ve faaliyeti<br />
ile kapanışında gerekli başvuru<br />
ve diğer işlemlerin yapılması, ilgili<br />
kurum ve kuruluşlara iletilmesi, değerlendirilmesi,<br />
sonuçlandırılması<br />
ve bu işletmelere yönelik veri tabanının<br />
oluşturulması ile bilgi paylaşımının<br />
sağlanması amacıyla Gümrük<br />
ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde<br />
kısa adı PERBİS olan perakende bilgi<br />
sistemi kurulur.<br />
PERBİS, Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca<br />
ilgili kurum ve kuruluşların<br />
erişimine açılır ve bu kurum ve kuruluşlar<br />
nezdinde kurulan elektronik<br />
kayıt sistemleriyle çevrimiçi olarak<br />
birbirine bağlanır.<br />
PERBİS’in kurulum işletim ve diğer<br />
giderleri ile PERBİS’e bilgi ve belge<br />
aktarımına ilişkin giderler, Gümrük<br />
ve Ticaret Bakanlığının talebi<br />
üzerine Türkiye Odalar ve Borsalar<br />
Birliğinin bütçesinden karşılanır.<br />
PERBİS’in işletim giderleri ile diğer<br />
giderleri için anılan Birliğin bütçesine<br />
her yıl ödenek konulur. Bu ödeneğin<br />
miktarı, yıllık bütçenin yüzde<br />
birini geçemez. Birliğin bütçesinden<br />
karşılanacak meblağın yeterli olmaması<br />
hâlinde söz konusu giderler,<br />
Bakanlık bütçesine konulan ödenekten<br />
karşılanır.<br />
PERBİS kuruluncaya kadar, perakende<br />
işletmelerin açılış ve faaliyete<br />
geçiş işlemleri ilgili mevzuatına<br />
göre yürütülür.<br />
İşyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi<br />
sürecinde yer alan yetkili<br />
idareler ve ilgili diğer kurum ve kuruluşlar;<br />
Gümrük ve Ticaret Bakanlığının<br />
koordinasyonunda, teknik ve<br />
personel altyapıları ile gerekli diğer<br />
hususları PERBİS kuruluncaya kadar<br />
tamamlayarak bilgi sistemlerini<br />
PERBİS’le uyumlu hâle getirir.<br />
Perakende işletmelere ait gerekli<br />
bütün bilgiler, kurulmasından itibaren<br />
en geç bir yıl içinde Gümrük<br />
ve Ticaret Bakanlığının koordinasyonunda<br />
yetkili idare tarafından<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
65
PERBİS’e aktarılır. Gümrük ve Ticaret<br />
Bakanlığı, bu süreyi birer yılı<br />
geçmemek üzere en fazla iki defa<br />
uzatmaya yetkilidir.<br />
1. 1. İşyeri açma ve<br />
çalışma ruhsatı<br />
verilmesi<br />
Kanun, PERBİS sistemi çerçevesinde<br />
tek bir merkezden başvuruların<br />
yapılıp bu merkezden sonuçlandırılmasını<br />
öngörmektedir. Buna göre,<br />
perakende işletmeleri söz konusu<br />
izinlerin alınması yetkili idareye (belediye,<br />
il özel idaresi vd.) PERBİS<br />
üzerinden başvuracaktır.<br />
Yetkili idare de ön değerlendirme<br />
sonucunda uygun bulduğu başvuruları<br />
yine PERBİS üzerinden perakende<br />
işletmenin açılış ve faaliyete<br />
geçişinde gerekli kayıt ve benzeri<br />
işlemleri yapmakla görevli ve yetkili<br />
kurum ve kuruluşlara üzerinden iletecektir.<br />
Bu iletimle birlikte, ilgili kurum<br />
ve kuruluşlara da gerekli başvuru<br />
yapılmış sayılacaktır.<br />
İlgili kurum ve kuruluşların değerlendirmeleri<br />
dikkate alınarak mevzuatta<br />
öngörülen şartları taşıyan<br />
perakende işletmelere, yetkili idare<br />
tarafından PERBİS üzerinden işyeri<br />
açma ve çalışma ruhsatı düzenlenecektir.<br />
Ruhsat değişikliğine ilişkin işlemler<br />
de aynı şekilde PERBİS üzerinden<br />
gerçekleştirilecektir.<br />
Bununla birlikte, PTDHK’nın Geçici<br />
1. maddesinde, PERBİS kuruluncaya<br />
kadar perakende işletmelerin açılış<br />
ve faaliyete geçiş işlemlerinin ilgili<br />
mevzuata göre yürütülmeye devam<br />
edileceği öngörülmüştür.<br />
Büyükşehirlerde, alışveriş merkezlerine<br />
yapı ruhsatı, yapı kullanma izin<br />
belgesi ve işyeri açma ve çalışma<br />
ruhsatı vermeye büyükşehir belediyeleri<br />
yetkilidir. Alışveriş merkezi<br />
projesi için yapı ruhsatı verilirken,<br />
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile<br />
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonun<br />
görüşü alınır. Bu kuruluşlar<br />
görüşlerini on beş iş günü<br />
içinde bildirir.<br />
2. Prim ve Bedel<br />
Talepleri ile Mağaza<br />
Markalı Ürünler<br />
Büyük mağaza ve zincir mağazalar<br />
ile bayi işletme ve özel yetkili işletmelerin;<br />
üretici veya tedarikçiden<br />
mağaza açılışı ve tadilatı, ciro açığı,<br />
banka ve kredi kartı katılım bedeli<br />
ve benzeri adlar altında ürün talebini<br />
doğrudan etkilemeyen herhangi<br />
bir prim veya bedel talep edemeyeceği<br />
düzenlenmiştir.<br />
Perakende işletmelerinin, satışa<br />
konu ürünün talebini doğrudan etkileyen<br />
reklam, anons veya raf tahsisi<br />
gibi hizmetlerden dolayı üretici<br />
veya tedarikçiden prim ya da bedel<br />
talebinde bulunabilmesi için, bunun<br />
türünün ve oranının sözleşmede belirtilmesi<br />
şartı aranmıştır. Bu hâlde,<br />
prim veya bedel talebinin sözleşme<br />
süresiyle sınırlı olması ve prim ya<br />
da bedel talebine konu olan ürünün<br />
sözleşme süresince rafta satışa sunulması<br />
zorunludur.<br />
Yurt içinde üretilen ve hızlı tüketim<br />
malı (gıda, içecek, temizlik ve kişisel<br />
bakım ürünleri) niteliği taşıyan mağaza<br />
markalı ürünlerin üzerinde ve/<br />
veya ambalajında, perakendecinin<br />
ad, unvan veya markasının yanı sıra<br />
üreticinin ad, unvan ya da markasına<br />
da uygun ve kolay okunabilir bir<br />
şekilde yer verilmesi zorunlu kılınmıştır.<br />
3. Kampanyalı Satış ve<br />
Alışveriş Festivalleri<br />
Perakende işletmeler, 6502 sayılı<br />
Tüketicinin Korunması Hakkında<br />
Kanun ve ilgili diğer kanunlarda<br />
öngörülen usul ve esaslara uymak<br />
kaydıyla indirimli veya promosyonlu<br />
satış kampanyaları düzenleyebilir.<br />
Ancak kampanyanın süresi; işyeri<br />
açılışı, devri, kapanışı, adres veya faaliyet<br />
konusu değişikliğinde üç ayı,<br />
6102 sayılı Kanun hükümlerine göre<br />
tasfiye durumunda ise altı ayı geçemez.<br />
Perakende işletmeler başlangıç<br />
ve bitiş süresi belli olmayan<br />
indirimler yapamaz.<br />
Mahallî idareler ve kamu kurumu<br />
niteliğindeki meslek kuruluşları ile<br />
bunların ortağı olduğu şirketler<br />
ve diğer tüzel kişiler; birlikte veya<br />
bağımsız olarak, perakende işletmelerin<br />
katılımıyla, yılın belli dönemlerinde,<br />
ilçe, il, bölge veya ülke<br />
düzeyinde alışveriş festivali düzenleyebilir.<br />
Kamu kurumu niteliğindeki<br />
meslek kuruluşlarının bu festivaller<br />
için ayıracakları ödenek miktarı,<br />
bütçelerinin yüzde beşini geçemez.<br />
Alışveriş festivalinin başlangıç ve bitiş<br />
tarihleri ile festivalin programı ve<br />
uygulama alanı önceden Gümrük<br />
ve Ticaret Bakanlığına bildirilir.<br />
4. Sürekli İndirimli Satış<br />
Sürekli indirimli satış yapan perakende<br />
işletmelerin ön cephesinde<br />
ve mağaza içlerinde, kolaylıkla görülebilir<br />
ve okunabilir şekilde bu satış<br />
türünü gösterir ya da çağrıştırır<br />
ibarelere yer verilir. Bu ibarelerin<br />
alışveriş merkezlerince kullanımı,<br />
içerisinde yer alan perakende işletmelerin<br />
tamamının birinci fıkra kapsamında<br />
faaliyet göstermesine; alışveriş<br />
merkezi içinde bulunanlar da<br />
dâhil diğer perakende işletmelerce<br />
kullanımı ise satışa sunulan malların<br />
en az yüzde yetmişinin aynı fıkrada<br />
belirtilen niteliklere sahip olmasına<br />
bağlıdır.<br />
5. Alışveriş<br />
Merkezlerinde<br />
Ortak Kullanım<br />
Alanlarının Bırakılması<br />
Zorunluluğu<br />
Alışveriş merkezlerinde, satış alanının<br />
en az binde beşine tekabül eden<br />
66 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
alanın sosyal ve kültürel etkinliklerin<br />
düzenlenmesi amacıyla ayrılması<br />
zorunludur. Bu oran, Gümrük ve<br />
Ticaret Bakanlığı tarafından bir katına<br />
kadar artırılabilir veya yarısına<br />
kadar azaltılabilir. Alışveriş merkezlerinde<br />
aynı zamanda acil tıbbi müdahale<br />
ünitesi, ibadet yeri, bebek<br />
bakım odası, çocuk oyun alanı gibi<br />
ortak kullanım alanları da oluşturulmak<br />
zorundadır. Bütün bu ortak<br />
alanların düzenlenmesinde engelliler<br />
ile yaşlı ve çocukların ihtiyaçları<br />
da dikkate alınacaktır.<br />
6. Yer ve Raf Tahsisi<br />
Alışveriş merkezlerinde, esnaf ve<br />
sanatkâr işletmecilerine rayiç bedel<br />
üzerinden kiraya verilmek üzere,<br />
toplam satış alanının en az yüzde<br />
beşi oranında yer ayrılır. Bu yerler;<br />
esnaf ve sanatkâr işletmecilerinden<br />
yeteri kadar talep olmaması veya<br />
boşalan yerlerin duyuru tarihinden<br />
itibaren yirmi gün içinde doldurulamaması<br />
hâlinde, diğer talep sahiplerine<br />
de kiralanabilir.<br />
Alışveriş merkezlerinde; geleneksel,<br />
kültürel veya sanatsal değeri olan<br />
kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri<br />
icra edenlere kiraya verilmek üzere,<br />
toplam satış alanının en az binde<br />
üçü oranında yer ayrılır. Bu yerlerin<br />
kira bedeli, rayiç bedelinin dörtte<br />
birinden fazla olamaz. Söz konusu<br />
meslekler, ilgili üst meslek kuruluşunun<br />
görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir<br />
ve ilan edilir.<br />
Hızlı tüketim mallarının satışının yapıldığı<br />
büyük mağaza ve zincir mağazalar<br />
ile bayi işletme ve özel yetkili<br />
işletmelerde satış alanlarının en az<br />
yüzde birine tekabül edecek şekilde<br />
raf alanı, mağazanın bulunduğu ilde<br />
üretilmesi kaydıyla coğrafi işaretli<br />
olarak tescil edilen veya coğrafi işaretli<br />
olarak tescil edilmemiş olsa bile<br />
meslek kuruluşlarının uygun görüşü<br />
alınarak ticaret il müdürlüklerince<br />
belirlenen hızlı tüketim malı niteliği<br />
taşıyan yöresel ürünlerin satışına<br />
ayrılır. Yöresel ürünlerle doldurulamayan<br />
raf alanları, diğer ürünlerin<br />
satışı amacıyla kullanılabilir.<br />
7. Perakende<br />
İşletmelerinin Çalışma<br />
Saatleri<br />
Mesleğe, mevsime ve turizme özgü<br />
şartlar ve benzeri hususlar gözetilerek<br />
perakende işletmelerin bir kısmının<br />
veya tamamının çalışma saatleri,<br />
meslek kuruluşlarının müşterek<br />
teklifi üzerine yetkili idarenin<br />
görüşü alınmak suretiyle vali tarafından<br />
belirlenebilir. Esnaf ve<br />
sanatkâr işletmelerinin çalışma saatlerinin<br />
belirlenmesinde, meslek<br />
kuruluşunca ilgili esnaf ve sanatkâr<br />
odasının görüşü alınır.<br />
Bununla birlikte, Kanun’un 13. maddesinin<br />
ikinci fıkrasında, Gümrük ve<br />
Ticaret Bakanlığı’na, Türkiye Odalar<br />
ve Borsalar Birliği ile Türkiye<br />
Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonunun<br />
müşterek teklifi üzerine<br />
faaliyet kollarına göre perakende<br />
işletmelerin çalışma saatlerini bölge<br />
veya ülke düzeyinde belirleme<br />
yetkisi verilmiştir.<br />
8. Görev, Yetki, Denetim<br />
ve Ceza<br />
PTDHK’nın 16.maddesinde, Kanun’un<br />
uygulanması konusunda Gümrük<br />
ve Ticaret Bakanlığı ve Bakanlar<br />
Kurulu’nun yetki ver görevleri belirlenmiş,<br />
17. maddesinde ise Bakanlığın<br />
ve yetkili idarelerin, bu Kanun’un<br />
uygulanması, uygulamada çıkan<br />
sorunlar ve şikâyetlerle ilgili olarak<br />
perakende işletmeler nezdinde denetim<br />
yapmaya yetkisi düzenlenmiştir.<br />
Kanun’un 18. maddesinde ise,<br />
Kanun’da öngörülen yükümlülüklerin<br />
ihlal edilmesi halinde uygulanacak<br />
idari para cezaları düzenlenmiştir.<br />
9. Ustalık Belgesi ve<br />
Hafta Tatili<br />
Esnaf ve sanatkarların oda ve sicil<br />
kayıtları sırasında birtakım sorunlar<br />
yaşamasına neden olan ustalık belgesi<br />
ve hafta tatili ruhsatına ilişkin<br />
sorunlarla ilgilide düzenleme yapılmıştır.<br />
Esnaf ve sanatkarlardan<br />
meslek odalarına kayıt sırasında ustalık<br />
belgesi veya muadili belgeler<br />
istenilmeyecektir.<br />
Yine, söz konusu kanunun yürürlüğe<br />
girmesi ile 394 sayılı Hafta Tatili<br />
Hakkında Kanun hükümlerin, esnaf<br />
ve sanatkarlar hakkında uygulanmasına<br />
son verilmiştir.<br />
Perakende işletmelerin tanımına<br />
dahil edilen, esnaf ve sanatkar işletmelerinin<br />
hafta tatilinde açılması<br />
için belediyelerce verilen hafta tatili<br />
ruhsatlarının alınması zorunluluğu<br />
ortadan kaldırılmıştır.<br />
Yararlanılan Kaynaklar:<br />
• http://www.resmigazete.gov.tr/default.aspx<br />
• http://www.lbfpartners.com/tr/Yayinlar.aspx<br />
• Halıcı, İbrahim (<strong>2015</strong>). “Yeni Yürürlüğe Giren 6585 Sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun İşyeri Açma ve<br />
Çalışma Ruhsatları Açısından Değerlendirilmesi”, Vizyon Yayınları-İdari ve Mali Mevzuat Dergisi, Yıl:15, Sayı:173<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
67
Rakamlarla Antalya Ekonomisi MAYIS <strong>2015</strong><br />
HAZIRLAYAN • ATSO AR-GE Müdürlüğü<br />
68 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
69
70 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
71
AB ve Dış İlişkiler Müdürlüğü<br />
AB'DEN GÜNCEL HABERLER<br />
Avrupa Gençlik Forumu Kapadokya’da<br />
Gerçekleştirildi<br />
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu<br />
ve yerelde Oda ve Üniversite bünyesinde<br />
faaliyet gösteren AB Bilgi Merkezleri<br />
işbirliği ile Türkiye’nin 20 farklı<br />
ilinden 120 kadın ve erkek, üniversite<br />
öğrencisi 26-29 Mayıs tarihlerinde<br />
Kapadokya’da gerçekleştirilen Avrupa<br />
Gençlik Forumuna katıldı.<br />
Antalya’dan 6 katılımcının yer aldığı<br />
ve üç gün süren etkinlikte Avrupa<br />
Birliği’nde ve Türkiye’de temel haklar,<br />
yerel ve ulusal kimlik gibi başlıklarda<br />
düzenlenecek eğitim oturumlarına<br />
katılan olan öğrenciler, çalıştaylar sırasında<br />
da bu konular üzerinde tartışmalar<br />
yaptılar.<br />
Etkinliğin son gününde Moderatörlüğünü<br />
Kaan Yakuphan’ın üstlendiği<br />
“Benim Haklarım, Benim Kimliğim”<br />
başlıklı forumda ise aralarında gazeteci<br />
Coşkun Aral ve yazar Pakrat Estukyan<br />
gibi toplumun farklı kesimlerinden<br />
temsilciler, elektronik oylama yoluyla<br />
cevaplandırılan anketin sonuçları<br />
üzerinde görüşlerini paylaştılar.<br />
Kaynak: Antalya AB Bilgi Merkezi<br />
72 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
www.twitter.com/atsoab<br />
www.facebook.com/atsoab
Antalya’da “Avrupa Günü” Kutlandı<br />
9 Mayıs Avrupa Birliği’nin kuruluş<br />
yıldönümü olarak kabul edilmekte<br />
ve 1985 yılından itibaren bu tarihin<br />
AB üyesi ve aday ülkelerde “Avrupa<br />
Günü” olarak kutlanmaktadır. Bu kapsamda<br />
AB Türkiye Delegasyonu koordinasyonunda<br />
20 ilde faaliyet gösteren<br />
AB Bilgi Merkezleri tarafından 9<br />
Mayıs Avrupa Günü çeşitli etkinlikler<br />
ile yurt genelinde kutlandı.<br />
Avrupa Günü kutlamaları kapsamında,<br />
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası<br />
Antalya Avrupa Birliği Bilgi Merkezi,<br />
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu<br />
ve Akdeniz Üniversitesi işbirliği ile bu<br />
yıl üçüncüsü yapılan “AB Bilgi Günleri”<br />
4-5 Mayıs tarihlerinde Akdeniz<br />
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler<br />
Fakültesi’nde gerçekleştirildi.<br />
Etkinliğe; TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü<br />
ve Paris Bosphorus Enstitüsü<br />
Başkanı Dr. Bahadır Kaleağası, Avrupa<br />
Parlamentosu Dış Politikalar Genel<br />
Müdürlüğü’nden André De Munter ve<br />
Marmara Üniversitesi Avrupa Birliği<br />
Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yonca<br />
Özer katıldı.<br />
Konuşmacılar yaptıkları sunumlarla<br />
katılımcılara “Avrupa Birliği Parlamentosu,<br />
G20 Ülkeleri, Lobi faaliyetleri ve<br />
AB’deki Ekonomik Kriz” hakkında bilgiler<br />
verdi.<br />
Kutlamaların kapsamında Antalya’da<br />
4-5 Mayıs’ta başlayan etkinlikler, Antalya<br />
Valiliği, Antalya Büyükşehir Belediyesi,<br />
Akdeniz Üniversitesi ve Avrupa<br />
Birliği Bakanlığı Antalya Temsilciliği<br />
işbirliği ile 8 Mayıs tarihinde Hollandalı<br />
“Minus the Tiger” Grubu konseri ve<br />
9 Mayısta Cumhuriyet Meydanı’nda<br />
10:00-16:00 saatleri arasında kurulan<br />
“Katılım Öncesi Mali Yardım- IPA” bileşenleri<br />
sergisi ve stant aktiviteleri ile<br />
devam etti.<br />
Kaynak: Antalya AB Bilgi Merkezi<br />
www.twitter.com/atsoab<br />
www.facebook.com/atsoab<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
73
7-8 Haziran <strong>2015</strong>’de Almanya’da<br />
gerçekleştirilen G7 Zirvesi<br />
Avrupa Birliği’nin rolü ve eylemler<br />
G7 ülkelerinin 41. zirvesi “İleriyi düşün,<br />
birlikte hareket et” sloganı ile (Almanya)<br />
Bavyera, Schloss Elmau’da 7-8 Haziran<br />
tarihlerinde gerçekleştirildi. Avrupa<br />
Birliği Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-<br />
Claude Juncker ve AB Konseyi Başkanı<br />
Donald Tusk tarafından temsil edildi.<br />
Almanya dönem başkanlğı tarafından<br />
belirlendiği üzere, bu yılki başlıca gündem<br />
maddeleri arasında küresel ekonomi,<br />
ticaret, dış işleri, güvenlik, sağlık ve<br />
kalkınma konuları yer aldı.<br />
Liderler aynı zamanda yeni bir uluslararası<br />
iklim değişikliği anlaşması hazırlanması<br />
için yakın dönemde gerçekleştirilecek<br />
olan BM müzakerelerini ve BM’nin<br />
<strong>2015</strong> sonrası için sürdürülebilir kalkınma<br />
gündemini ele aldı.<br />
1) KÜRESEL EKONOMİ<br />
AB’nin rolü: AB’nin baş önceliği Avrupa<br />
ekonomisinin tekrar büyümesini sağlamaktır;<br />
yeni borç yaratmadan iş sayısını<br />
arttırmak, kamu ve özel yatırımları çoğaltmak,<br />
ayrıca vergi adaletini ve şeffaflığını<br />
temin etmek ve adil ve serbest<br />
ticaretin yapılmasına olanak vermektir.<br />
Bu amaçla, bir takım temel Avrupa öncelikleri<br />
belirlenerek girişimler gerçekleştirilmektedir:<br />
Avrupa Yatırım Planı – Avrupa yüz milyarlarca<br />
€’luk bir yatırım açığı ile karşı<br />
karşıyadır. Avrupa Yatırım Planı ile kısa<br />
süre önce üzerinde mutabık kalınan ve<br />
Avrupa yatırım Planı’nın tam merkezinde<br />
yer alan Stratejik Yatırımlar için<br />
Avrupa Fonu (EFSI) ile önümüzdeki üç<br />
yıl içerisinde reel ekonomide en az 315<br />
milyar €’luk kamu ve özel yatırım ortaya<br />
çıkarılacaktır. Komisyon tarafından<br />
belirlenen bu iddialı takvime riayet edilmektedir<br />
ve Maliye Bakanlarının 19 Haziran<br />
günü ECOFIN Konseyi toplantısında<br />
Stratejik Yatırımlar için Avrupa Fonu’nun<br />
kurulmasını öngören Tüzüğü onaylamaları<br />
beklenmektedir. Ardından Avrupa<br />
Parlamentosu’nun 24 Haziran’daki genel<br />
oturumunda Tüzüğü oylaması ve planlandığı<br />
üzere Eylül itibariyle EFSI’nin yürürlüğe<br />
girmesi beklenmektedir. Yatırım<br />
Planı kamu ve özel finans kaynaklarının<br />
akıllı bir şekilde seferber edilmesini öngörmektedir<br />
– burada her bir €’luk kamu<br />
kaynağı yeni borç yaratmadan ilave özel<br />
yatırımları tetiklemek için kullanılacaktır.<br />
Avrupa Yatırım Bankası (AYB) Grubunu<br />
“Ocak <strong>2015</strong> itibari ile kendi kaynaklarını<br />
kullanarak faaliyetleri başlatmaya” çağıran<br />
Aralık 2014 tarihli AB Konseyi Kararları<br />
doğrultusunda AYB daha şimdiden<br />
Avrupa Yatırım Planı çerçevesinde<br />
ön-finansman sağlanacak bazı projeleri<br />
açıklamıştır. Bu plan kapsamında AYB<br />
Komisyon’un stratejik ortağıdır.<br />
Avrupa Sömestri – AB’ye üye tüm devletler<br />
ekonomik ve mali politikalarını<br />
Avrupa Sömestri kapsamında koordine<br />
ediyorlar. Üye Devletler mali sorumluluğa<br />
dayanan sürdürülebilir büyümeyi<br />
teşvik etmek amacıyla Avrupa’nın büyüme<br />
stratejisi Avrupa 2020’yi uygulama<br />
ve İstikrar ve Büyüme Paktı’na riayet<br />
etme taahhüdünde bulundular. Bu bağlamda,<br />
(istihdam oranları, ARGE yatırımı,<br />
iklim değişikliği ve enerji sürdürülebilirliği,<br />
eğitim ayrıca yoksullukla ve sosyal<br />
dışlanma ile mücadele konusundaki)<br />
Avrupa 2020 hedeflerini yakalamak için<br />
çaba gösteriyorlar. Her yıl, Komisyon<br />
AB Üye Devletlerinin bütçe, makroekonomik<br />
ve yapısal reform planları konusunda<br />
ayrıntılı bir analiz gerçekleştiriyor<br />
ve onlara bir sonraki 12-18 aylık dönem<br />
için tavsiyelerde bulunuyor. Bu tavsiyeler<br />
Üye Devletler ile diyalog ve ortaklık<br />
ruhu içerisinde görüşülüyor, ardından<br />
AB Konseyi tarafından onaylanıyor.<br />
AB’nin Vergilendirme Eylem Planı –<br />
Komisyon’un <strong>2015</strong> önceliklerinden birisi<br />
vergi kaçakçılığı ve vergi yolsuzluğu ile<br />
mücadele Eylem Planını belirlemektir.<br />
Mart ayında Komisyon, Üye Devletler<br />
arasında vergi konusundaki içtihatla ilgili<br />
bilginin otomatik olarak paylaşımına<br />
yönelik mevzuat teklifini, vergi şeffaflığı<br />
konusunda ilave girişimler öngören<br />
74 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong> www.twitter.com/atsoab www.facebook.com/atsoab
Tebliğ ile birlikte, Avrupa Parlamentosuna<br />
ve Konseye sunmuştur. Vergi içtihadı<br />
ile ilgili bilgi alış verişi aynı zamanda<br />
Komisyon Başkanı’nın küresel gündeme<br />
dâhil ettiği kilit konulardan bir tanesidir.<br />
Örnek vermek gerekirse, Brisbane’daki<br />
son G20 zirvesinde ve ayrıca bu zirvede<br />
gündeme getirilmiştir. Bir sonraki dönüm<br />
noktası 17 Haziran tarihinde Komisyon<br />
tarafından sunulacak olan Kurumsal<br />
Vergi Eylem Planı olacaktır. Bu Eylem<br />
Planı CCCTB’nin (Ortak Konsolide<br />
Edilmiş Kurumsal Vergi Tabanı) yeniden<br />
başlatılması ve vergi tabanı erimesi ve<br />
kar kaymasına karşı AB düzeyinde yeni<br />
OECD/G20 adımlarının entegre edilmesine<br />
yönelik fikirler ile birlikte, kurumsal<br />
vergilendirmeyi Tek Pazar içinde daha<br />
adil ve etkin kılacak tedbirler üzerinde<br />
yoğunlaşacaktır.<br />
Sermaye Piyasaları Birliği– Avrupa Komisyonu<br />
AB’ye üye 28 devlette daha<br />
derin ve entegre sermaye piyasaları<br />
oluşturmak amacıyla Sermaye Piyasaları<br />
Birliği’nin kurulmasına yönelik mevzuat<br />
teklifleri üzerinde çalışmaktadır.<br />
Buradaki başlıca amaç AB içindeki işletmeler<br />
için daha çeşitlendirilmiş finansman<br />
kaynaklarının yaratılması; Avrupa<br />
civarındaki sermayenin açığa çıkarılması<br />
ve bunun ekonomide faal duruma<br />
getirilmesi; ve AB’de sermaye açısından<br />
yatırımcıların fonları ile daha kolay bir<br />
şekilde sınır ötesi yatırımlar yapabildiği<br />
gerçek bir Tek Pazar oluşturulması.<br />
AB’nin ticaret ve yatırım stratejisi –<br />
Dünyanın en büyük ticaret bloğu olan<br />
AB, aynı zamanda çok-taraflı ticaret<br />
sistemi ile adil ve açık ticaretin güçlü<br />
bir savunucusudur. Kısa süre önce yayınlanan<br />
bir rapor, Birlik’ ten dünyanın<br />
geri kalan bölgelerine yapılan ihracat ile<br />
AB’de desteklenen iş sayısının 1995-2011<br />
arasında %67 oranında artarak 31.1 milyona<br />
ulaştığını ortaya koymaktadır. Bu<br />
rakam 1995’e nazaran ihracat desteği ile<br />
12.5 milyon ilave istihdam yaratıldığına<br />
işaret etmektedir. AB ticaret politikasının<br />
genel amacı Avrupa’da büyüme ve<br />
istihdam yaratmak, dünya genelinde<br />
kalkınmayı desteklemek ve önemli ticaret<br />
ortakları ile bağları güçlendirmektir.<br />
AB, ABD ve AB arasında Transatlantik<br />
Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) ve<br />
Japonya ile serbest ticaret anlaşması<br />
(FTA) için yeni ikili müzakereler başlatmıştır.<br />
Ayrıca bunun gibi pek çok başka<br />
anlaşma gerçekleştirmiştir, bunlara<br />
örnek olarak Güney Kore ve Kanada<br />
verilebilir. Bunun yanı sıra çok-taraflı ya<br />
da çoklu anlaşmalar için sürmekte olan<br />
girişimlerde aktif olarak yer almaktadır.<br />
Avrupa Komisyonu bu sonbaharda<br />
açıklanması planlanan yeni bir ticaret ve<br />
yatırım stratejisi üzerinde çalışmaktadır.<br />
Bu strateji küresel ticaret görünümünde<br />
son beş yılda meydana gelen değişikliklere<br />
daha iyi yanıt vermeyi amaçlamaktadır.<br />
İkili ve bölgesel serbest ticaret<br />
anlaşmalarını gerçekleştirme hızı dünya<br />
çapında artmış olup, Dünya Ticaret<br />
Örgütü içinde ve çevresinde yeni bir<br />
dinamizm yaşanmaktadır. Yeni strateji<br />
başka mevzuların yanı sıra açık ticaret<br />
politikasının ekonomik etkisi; AB’nin ikili<br />
serbest ticaret anlaşmalarındaki ilerleme<br />
ve Doha turunda anlaşmaya varılabilmesi<br />
için DTÖ tarafından sarf edilen<br />
çabalar üzerinde odaklanacaktır. Daha<br />
spesifik olarak ifade etmek gerekirse,<br />
yeni ticaret stratejisi arz zincirlerine sorumlu<br />
bir şekilde kaynak yaratılmasını<br />
desteklemek için gereken adımları değerlendirecektir.<br />
2) DIŞ VE GÜVENLİK POLİTİKASI<br />
AB’nin rolü: AB’nin Ukrayna’ya desteği<br />
– AB, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne,<br />
egemenliğine ve bağımsızlığına saygı<br />
duyan uluslararası hukuka uygun bir<br />
çözümün bulunması amacıyla devam<br />
etmekte olan süreçte önemli bir aktördür.<br />
AB reformlarına geri dönülmesi sürecinde<br />
Ukrayna’ya destek olmaktadır.<br />
Özellikle yolsuzlukla mücadele konusunda<br />
samimi çaba gösterilmesi gerekmektedir.<br />
Doğu Ukrayna’daki duruma ilişkin olarak<br />
AB, Minsk Anlaşmalarının bir an<br />
evvel ve tam olarak uygulanması konusunda<br />
kararlılığını sürdürmektedir. AB<br />
ve G7 ortakları Ukrayna’nın egemenliği,<br />
toprak bütünlüğü ve bağımsızlığına<br />
yönelik faaliyetlerin sorumlularına<br />
karşı kısıtlayıcı tedbirleri kabul etmiştir.<br />
Rusya Federasyonu’na karşı kısıtlayıcı<br />
tedbirlerin süresi Minsk Anlaşmalarının<br />
tam anlamıyla uygulamaya geçirilmesine<br />
bağlıdır. G7 Liderleri durumu değerlendirmeye<br />
devam edecektir. AB<br />
aynı zamanda, Ukrayna’da ekonomik ve<br />
siyasi reformları teşvik amacıyla geçen<br />
yıl duyurulan 11 milyar € tutarında paketin<br />
ardından benzeri görülmemiş bir<br />
mali destek sağlamaktadır. İnsani yardım,<br />
kalkınma yardımı ve bütçe desteği<br />
de bu kapsamda yer almaktadır. Derin<br />
ve Kapsamlı Serbest Ticaret Alanı dahil<br />
olmak üzere AB-Ukrayna Ortaklık Anlaşmasının<br />
uygulanması, Ukrayna’nın<br />
tüm bölgelerinde ve komşu bölgelerde<br />
sürdürülebilir ekonomik kalkınma ve refahı<br />
arttıracak fırsatlar sunacaktır. AB,<br />
Üye Devletlerle birlikte Ukrayna’ya en<br />
büyük destek kaynağı olmaya devam<br />
etmektedir.<br />
Suriye mülteci krizine AB’nin cevabı-<br />
– Suriye’deki kriz dünyanın en vahim<br />
insani ve güvenlik felaketi haline gelmiştir.<br />
AB ve birlik ülkeleri bu krize uluslararası<br />
müdahalenin başını çekmektedir.<br />
Çatışmaların başladığı günden bu yana<br />
en büyük donör olarak 3 milyar €’yu<br />
aşkın kalkınma ve insani yardımı harekete<br />
geçirmiştir. Bu yardım hem Suriye<br />
içerisinde hem de mültecilere ve ev<br />
sahibi ülkelere dağıtılmıştır. Suriye krizi<br />
karşısında 29 Mayıs tarihinde AB Güven<br />
Fonu’nun uygulamaya geçirilmesiyle<br />
birlikte Avrupa’nın 40 milyon €<br />
tutarındaki müdahale programları kabul<br />
edilmiştir. Güven Fonu Lübnan, Türkiye,<br />
Ürdün ve Irak’taki 400,000 Suriyeli<br />
mülteciye ve ev sahibi toplumlara, başta<br />
çocuk ve gençlere yönelik olmak üzere<br />
eğitim, geçim desteği ve gıda güvenliği<br />
amaçlı destek sağlayacaktır. Bu girişim,<br />
13 Mayıs <strong>2015</strong> tarihinde yayımlanan Avrupa<br />
Göç Gündemi’nde de ortaya konulan<br />
göç yönetimine ilişkin kapsamlı yaklaşımına<br />
ilişkin AB’nin üçüncü ülkelerle<br />
çalışma girişimlerinin bir parçası olarak<br />
görülmelidir.<br />
AB’nin Güvenlik gündemi – Nisan ayında,<br />
Avrupa önümüzdeki beş yılı kapsayan<br />
bir Avrupa Güvenlik Gündemi belirlemiştir.<br />
Burada amaç Üye Devletler ‘in<br />
güvenlik tehditleriyle mücadele ederken<br />
işbirliği yapması ve terör, organize suç<br />
ve siber suçlarla mücadelede ortak çabaların<br />
arttırılmasıdır. Gündem, güvenliğin<br />
sağlanması ve AB’nin en yakın komşuluk<br />
bölgesindeki güvenlik endişeleri<br />
dahil olmak üzere, değişen radikalleşme<br />
şekilleri, şiddet ve terör gibi en acil üç<br />
tehditle daha etkili biçimde mücadele<br />
edilmesinde kullanılacak somut araç ve<br />
tedbirleri ortaya koymaktadır.<br />
3) İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ<br />
AB’nin rolü: AB, dünyada iklim değişikliğine<br />
ilişkin en iddialı ve hukuki<br />
bağlayıcılığı bulunan taahhütlerde bulunan<br />
taraftır ve <strong>2015</strong>’de tamamlanarak<br />
2020’den itibaren uygulamaya geçirile-<br />
www.twitter.com/atsoab<br />
www.facebook.com/atsoab<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
75
cek yeni bir küresel iklim değişikliği anlaşması<br />
için, uluslararası müzakerelerin<br />
de başını çekmektedir. AB, sera gazı salımlarının<br />
(GHG) 2030 yılına kadar 1990<br />
yılına kıyasla %40 gibi iddialı bir oranda<br />
azaltılması; toplam enerji tüketiminin<br />
en az %27’sinin yenilenebilir enerjiden<br />
sağlanması ve enerji verimliliğinde en<br />
az %27 artış sağlanması taahhütlerinde<br />
bulunmuştur. Avrupa harekete geçmenin<br />
mümkün olduğunu göstermiştir:<br />
1990’dan 2013’e kadar AB salımları %19<br />
düşmüş GSMH %45 artmıştır. AB halen<br />
dünyanın GHG bakımından en verimli<br />
başlıca ekonomisidir ve diğer ülkeleri de<br />
aynı iddialı duruşu sergilemeye teşvik<br />
etmektedir. İklim hareketi uzun yıllardır<br />
siyasi ve hukuki gündemin ve Avrupa<br />
Enerji Birliği stratejisinin bir parçasıdır.<br />
Sera gazı salımlarının azaltılması tehlikeli<br />
iklim değişikliğinin önlenmesine yardımcı<br />
olmakla kalmaz. Avrupa’nın enerji verimliliği<br />
yüksek ve düşük karbon ekonomisine<br />
dönüşmesi ekonomiyi canlandıracak,<br />
istihdam yaratacak ve Avrupa’nın<br />
rekabet gücünü arttıracaktır; Eurostat’ın<br />
2012 verilerine göre AB’de yeşil sanayi<br />
alanında 4.3 milyon kişi çalışmaktadır.<br />
Ekonomik yavaşlama döneminde dahi<br />
bu Avrupa sanayii için gerçek bir başarı<br />
hikayesidir. 2030 iklim ve enerji çerçevesinin<br />
Avrupa’da 700,000’e kadar ilave<br />
istihdam yaratması beklenmektedir.<br />
Daha iddialı yenilenebilir enerji ve enerji<br />
verimliliğiyle, net istihdam 1.2 milyona<br />
kadar artabilir.<br />
4) KALKINMA<br />
* AB’nin rolü: <strong>2015</strong> yılı, Avrupa Kalkınma<br />
Yılı (AKY) olarak tespit edilmiştir.<br />
Üyesi olan devletlerle birlikte Avrupa<br />
Birliği, dünyanın en büyük yardım donörü<br />
konumundadır. 2013 yılında kamu<br />
yardımları veya OECD tarafından tanımlandığı<br />
üzere “resmi kalkınma yardımları”<br />
bağlamında verilen yardımların<br />
yarısından fazlasını [AB ve Birlik Üyesi<br />
Devletler] sağlamıştır. 2013 yılında Birlik<br />
ve üyesi olan devletler, dünya çapında<br />
yoksullukla mücadele eden ülkelere yardım<br />
için toplam 56.5 milyar Euro harcamıştır.<br />
Geride kalan on yıl boyunca<br />
AB fonları sayesinde, yaklaşık 14 milyon<br />
çocuk ilkokula gidebilmiş; 70 milyondan<br />
fazla insan daha iyi içme suyuna kavuşturulmuş<br />
ve 7,5 milyonu aşan doğum,<br />
eğitimli sağlık personeli tarafından gerçekleştirilerek<br />
anne ve bebeklerin hayatları<br />
kurtarılmıştır. AB, BM Milenyum<br />
Kalkınma Hedefleri (2000-<strong>2015</strong>) doğrultusunda<br />
da başta gelen katkı sahiplerinden<br />
biri olmuştur. 15 yıl içinde, ciddi<br />
bir ilerleme kaydedilmiştir: içme suyuna<br />
erişimi olmayan insanların ve aşırı yoksulluk<br />
koşulları altında yaşamlarını sürdüren<br />
insanların sayısı yarıya indirilmiş;<br />
sıtma kaynaklı ölüm ve HIV enfeksiyon<br />
oranları aşağıya çekilmiş; şimdiye kadar<br />
olmadığı kadar fazla insan, ilköğretime<br />
erişim kazanmıştır. Bununla birlikte daha<br />
yapılmayı bekleyen pek çok şey bulunmaktadır.<br />
AB, yoksulluğun ortadan kaldırılması<br />
ve sürdürülebilir kalkınma için<br />
<strong>2015</strong>-sonrası gündemin tespitinde lider<br />
rol üstlenmek konusunda kararlılık taşımaktadır.<br />
AB kalkınma yardımları, dünyanın 150<br />
ülkesine gönderilmektedir. 2014’ten bu<br />
yana AB, kuvvetli ekonomik büyüme<br />
yaşamış ve yoksulluğu azaltmayı başarmış<br />
büyük ölçekli ülkelere doğrudan<br />
yardım [desteği] uygulamasını yavaş<br />
yavaş devreden çıkartmaya başlamış;<br />
bunların yerine odak noktasını, dünyanın<br />
en yoksul bölgelerine kaydırmıştır.<br />
2014-2020 döneminde AB desteğinin<br />
yaklaşık %75’i bu bölgelere yönlendirilecektir;<br />
bu bölgeler aynı zamanda sıklıkla<br />
doğal felaketlerden veya çatışmalardan<br />
da zarar gören bölgelerdir. AB yardımları<br />
ayrıca iyi yönetişim, insan hakları,<br />
demokrasi, sağlık, eğitim ile tarım ve<br />
enerji gibi belirli sektörlere odaklanacaktır.<br />
AB kalkınmakta olan ülkelerde<br />
büyümeyi desteklemek ve yoksulluğu<br />
gidermek amacıyla, ticaret ve finans, tarım,<br />
güvenlik, iklim değişikliği veya göç<br />
gibi politika sahalarında “Kalkınma için<br />
tutarlı politikalar- Policy coherence for<br />
development” sistemi uygulamaktadır.<br />
Bunu yaparken de bu ülkelere –örneğin--<br />
Birliğin geniş, tek pazarını açmakta<br />
veya doğal kaynakların kanunsuz şekillerde<br />
kötüye kullanımının önüne geçmek<br />
üzere standartlar getirmektedir.<br />
* Gıda güvenliği AB Kalkınma Politikasının<br />
merkezindeki yerini korumaktadır.<br />
Ortağı olan ülkelere beş yaş altı çocukların<br />
büyümesini engelleyen unsurların<br />
2025’e kadar en az %10 (7 milyon kişi)<br />
oranında azaltılması için bulunduğu yardım<br />
taahhüdünü yerine getirmek amacıyla<br />
AB, 2013’ten bu yana yeni bir politika<br />
çerçevesi takip ederek dünyadaki<br />
açlıkla, güvenlikten yoksun gıdalarla ve<br />
kötü beslenmeyle mücadeleye dönük<br />
çabalarına hız vermiştir. Yetersiz beslenme<br />
kırsal kalkınmaya, sürdürülebilir<br />
tarıma, kamu sağlığına, su ve hıfzıssıhha<br />
hizmetlerine, sosyal korumaya ve eğitime<br />
yönelik yatırımlar yoluyla da kontrol<br />
altına alınabilecektir. Gelişmekte olan<br />
ülkelerde gıda ve beslenme güvenliğini<br />
desteklemek üzere AB tarafından sağlanan<br />
yardımlar temel olarak coğrafi birer<br />
araç olan (Avrupa Kalkınma Fonu, Kalkınma<br />
İşbirliği Aracı ve Avrupa Komşuluk<br />
ve Ortaklık Aracı) ve tematik programlar<br />
yoluyla finanse edilmektedir.<br />
5) GÜNDEMDEKİ DİĞER ÖNEMLİ KO-<br />
NULAR<br />
Almanya dönem başkanlığı tarafından<br />
önerilen diğer konular arasında deniz<br />
çevresinin korunması ve kaynak verimliliği;<br />
antibiyotik dayanıklılığı, göz ardı<br />
edilmiş ve yoksullukla ilintili hastalıklar<br />
ve Ebola ile kendi istihdamını sağlayan<br />
kadınların güçlendirilmesi ve mesleki<br />
eğitimde kadın konuları yer almaktadır.<br />
76 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong> www.twitter.com/atsoab www.facebook.com/atsoab
6) G7 ERİM TOPLANTISI<br />
Geleneksel olarak zirveye katılmaları için<br />
bazı üçüncü ülkelerin devlet ve hükümet<br />
başkanlarına ile uluslararası örgüt<br />
başkanlarına da davette bulunulmaktadır.<br />
Bu yılki zirveye katılan önemli isimler<br />
arasında şunlar bulunmaktadır: Etiyopya<br />
Başbakanı Hailemariam Desalegn,<br />
Irak Başbakanı Haider al-Abadi, Liberya<br />
Devlet Başkanı Ellen Johnson Sirleaf,<br />
Nijerya Devlet Başkanı Muhammadu<br />
Buhari, Senegal Devlet Başkanı Macky<br />
Sall ve Tunus devlet başkanı Beji Caid<br />
Essebsi. Afrika Birliği Komisyon Başkanı<br />
Sn. Dlamini Zum’nın yanı sıra BM Genel<br />
Sekreteri Ban Ki-moon, IMF Başkanı<br />
Christine Lagarde, OECD Genel Sekreteri<br />
José Ángel Gurría ve DTÖ Genel Direktörü<br />
Roberto Azevêdo, Dünya Bankası<br />
Başkanı Jim Yong Kim ve Uluslararası<br />
Çalışma Örgütü Başkanı Guy Ryder<br />
da zirveye katılım sağlamıştır.<br />
7) G7 ÜYESİ OLARAK AB<br />
AB, G7’nin tam üyesi olup G7’nin her<br />
düzeydeki tüm çalışmalarında yer almaktadır.<br />
Lizbon Antlaşması’nın yürürlüğe<br />
konulmasından bu yana AB, hem<br />
Avrupa Komisyonu Başkanı hem de Avrupa<br />
Konseyi Başkanı tarafından temsil<br />
edilmektedir.<br />
1977 yılında zamanın Avrupa Topluluğu<br />
temsilcileri, Londra Zirvesi’ne katılmaya<br />
başladı. İlk G7 zirvesi ise, bundan iki yıl<br />
önce 1975’te, Fransa’nın Rambouillet<br />
kentinde gerçekleştirilmişti. İlk başta<br />
AB’nin rolü, münhasır yetkiye sahip olduğu<br />
belli başlı alanlarla sınırlıydı; ne var<br />
ki bu durum zaman içinde değişti. Avrupa<br />
Komisyonu giderek zirve gündemine<br />
ilişkin tüm siyasi tartışmalara dâhil edildi<br />
ve 1981 Ottowa Zirvesi’nde başlayarak,<br />
tüm çalışma oturumlarına katılmaya<br />
başladı.<br />
G7, ortak hedeflere ulaşılması amacıyla<br />
liderlerin, kendi inanılırlıklarını tehlikeye<br />
atarak taahhütlerde bulunduğu bir tartışma<br />
forumudur. Bunu yaparken G7,<br />
küresel sınamalar karşısında kritik liderlik<br />
örnekleri ortaya koymaktadır.<br />
AB, her ne kadar G7 zirve toplantılarının<br />
ev sahipliğini üstlenen dönem başkanlığı<br />
sisteminin bir parçası olmasa da 2014<br />
yılı G7 Zirvesinin ev sahipliği, ilk defa olmak<br />
üzere Birlik tarafından Brüksel’de<br />
yapılmıştır. İlk başta Rusya’nın Soçi kentinde<br />
Rusya dönem başkanlığı altında<br />
bir G8 zirvesinin yapılması planlanmış;<br />
ne var ki, Rusya Federasyonu tarafından<br />
Kırım’ın gayrı meşru ilhakı karşısında<br />
G7 liderleri (Kanada, Fransa, Almanya,<br />
İtalya, Japonya, Birleşik Krallık, Amerika<br />
Birleşik Devletleri ile Avrupa Konseyi<br />
ve Komisyonu başkanları) 24 Mart<br />
2014 tarihi için kararlaştırılan toplantıyı<br />
Hollanda’nın La Hey kentinde, G7 formatında<br />
düzenlemeye; Rusya tavrını<br />
değiştirene ve ortamın G8’in [yeniden]<br />
anlamlı tartışmalar yapılabilecek bir ortam<br />
haline geri dönmesine kadar “G8<br />
toplantılarına katılımı askıya almaya” karar<br />
vermişlerdir.<br />
Almanya 2016 için dönem başkanlığını<br />
Japonya’ya devredecektir. Sıra daha<br />
sonra 2017’de İtalya, 2018’de Kanada,<br />
2019’da Fransa ve 2020’de ABD ile devam<br />
edecektir.<br />
Kaynak: AB Türkiye Delegasyonu<br />
AB ve Dış İlişkiler Müdürlüğü<br />
ATSO Tarım Kümesi Eğitim Çalışmasını Tamamladı<br />
T.C Ekonomi Bakanlığı tarafından<br />
2010/8 sayılı Uluslararası Rekabetçiliğin<br />
Geliştirilmesinin Desteklenmesi<br />
Tebliği kapsamında desteklenen ve<br />
ATSO tarafından yürütülen ‘’ATSO<br />
Tarım Kümesi: Antalya Tarım Sektörünün<br />
Yurtdışında Rekabet Potansiyelinin<br />
Arttırılması Projesi” kapsamında<br />
ilk eğitim çalışmaları tamamlandı.<br />
‘’Temel Dış Ticaret” ve “Ticari İstihbarat<br />
ve Dijital Pazar Araştırması ” eğitimleri<br />
ile dış ticaret uygulamaları ve<br />
ticari istihbarat ve pazar araştırması<br />
yapmanın inceliklerini öğrenen firmalarımız<br />
Haziran ayında her iki eğitim<br />
çalışmasını da başarıyla tamamladı.<br />
ATSO Tarım Kümesi Projesi, halihazırda<br />
ihracat yapan firmaların ihracatlarını<br />
arttırmayı, ihracata yeni adım<br />
atmak isteyen firmalara da yol göstermek<br />
üzere çalışmalarına 5 Ocak<br />
<strong>2015</strong>‘de start verdi. İhracat için daha<br />
donanımlı yola çıkmak üzere, öncelikle<br />
kümenin ortak ihtiyaç ve gereksinimlerin<br />
belirlenmesi için bir ihtiyaç<br />
analizi çalışması gerçekleştirildi.<br />
Bu aşamada detaylı pazar araştırmaları<br />
yapıldı ve Küme’nin 3 sene boyunca<br />
izleyeceği bir yol haritası oluşturuldu.<br />
Çalışma sonucunda, yetkinlikler<br />
ve gelişime gereksinim duyulan<br />
alanlar belirlendi ve bu kapsamda ilk<br />
olarak ’Temel Dış Ticaret” ve “Ticari<br />
İstihbarat ve Dijital Pazar Araştırması’’<br />
eğitim çalışmaları organize edildi.<br />
Katılımcı firmalar proje süresi boyunca<br />
eğitim ve danışmanlık hizmeti<br />
alabileceklerler ve toplam 10 adet<br />
yurtdışı pazarlama faaliyeti ile hedef<br />
pazarlara heyet ziyaretleri gerçekleştirebilecekler.<br />
ATSO, Ekim <strong>2015</strong> tarihinde sona eren<br />
Yapı Malzemeleri Kümesi’nin ardından<br />
sektörel kümelenmeye verdiği<br />
desteği Gıda ve Tarım Kümeleri ile<br />
devam ettiriyor. ATSO Gıda Kümesi<br />
de ikinci yurtdışı pazarlama ziyaretini<br />
12 firmanın katılımı ile 9-14 Ekim<br />
2014 tarihlerinde Almanya’nın Köln<br />
şehrinde düzenlenecek Anuga Gıda<br />
Fuarı’na ziyaret organizasyonu olarak<br />
gerçekleştirecek.<br />
Kaynak: AB ve Dış İlişkiler Müdürlüğü<br />
www.twitter.com/atsoab<br />
www.facebook.com/atsoab<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
77
ATSO Meslek Komiteleri Faaliyet Raporu<br />
ATSO Meslek Komiteleri Müdürlüğü<br />
20 Mayıs - 16 Haziran <strong>2015</strong><br />
1. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
(Bitkisel üretim faaliyetleri ve destekleyici<br />
hizmetler)<br />
MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
Odamız üyesi Banio Yapı Market İnş.<br />
Malz. ve İnş. Taah. Turz. Tic. San Ltd.<br />
Şti.’den alınan 07.05.<strong>2015</strong> tarihli yazıda<br />
saksı çiçeği satışında fire oranının ne olduğu<br />
talep edilmiştir.<br />
Komite üyeleri tarafından yapılan değerlendirmeler<br />
neticesinde; tedarikçiden<br />
alınan ürünün kalitesi, ürünün rafta saklanma<br />
koşulları, bakım koşulları, ürünün<br />
bakımından sorumlu kişinin ürün hakkında<br />
bilgisi, ürünün satış hızı vb sebeplerden<br />
dolayı değişkenlik gösterebileceği,<br />
bu çerçevede saksı çiçeği satışında fire<br />
oranının %3-%7 arasında olabileceği yönünde<br />
görüş bildirilmiş olup, söz konusu<br />
fire oranının Yönetim Kurulunun onayına<br />
sunulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
HAZİRAN AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
1) Komite üyeleri, Odamız 1. Meslek grubuna<br />
mensup süs bitkileri üreticilerinden<br />
aldıkları, sulama birliklerince işletilen sulama<br />
tesislerinde uygulanan su kullanım<br />
hizmet bedeli tarifelerine ilişkin şikayetler<br />
hakkında karşılıklı görüş alışverişinde bulunmuşlardır.<br />
Bakanlar Kurulu kararı ile 11.04.<strong>2015</strong> tarih<br />
ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak<br />
yürürlüğe giren <strong>2015</strong> Yılında Sulama<br />
Birliklerince İşletilen Sulama Tesislerinde<br />
Uygulanacak Su Kullanım Hizmet<br />
Bedeli Tarifelerine İlişkin Kararın 3. maddesinin<br />
(c) bendinde “Suyun metreküp<br />
olarak ölçülebildiği sulama şebekeleri ile<br />
sulama sayısı, sulama süresi ve benzeri<br />
yöntemlere göre tarife uygulanan sulamalarda<br />
su kullanım hizmet bedeli, birlik<br />
meclisinin kararı ve Devlet Su İşleri (DSİ)<br />
Bölge Müdürlüğünün onayı ile tarifedeki<br />
eşik ücretlerin altında kalmayacak şekilde<br />
bu yöntemler üzerinden belirlenerek uygulanabilir”<br />
hükmünün olduğu ve bu hüküm<br />
doğrultusunda taban fiyatların belirlendiği<br />
ifade edilmiştir. Ancak, sulama<br />
birliklerinin uyguladığı fiyat tarifesinde<br />
tavan fiyatın belirlenmemiş olmasından<br />
ötürü üreticilerin maddi olumsuzluklarla<br />
karşı karşıya kaldıkları belirtilmiştir. Bölgemizdeki<br />
bazı sulama birliklerininin taban<br />
fiyatın çok üstünde fiyat uyguladıkları,<br />
buna karşılık tarımsal üretimde sulama<br />
giderlerinin önemli bir maliyet kalemini<br />
oluşturduğu vurgulanarak, Antalya bölgesinde<br />
üretim ve yatırım tesisi olan bitki<br />
üreticilerinin maddi olarak desteklenmesi<br />
gerektiği belirtilmiştir.<br />
Bu çerçevede, sektörel üretimin desteklenmesi<br />
ve uygulamadaki fiyat farklılıklarının<br />
giderilmesi adına sulama birlikleri<br />
tarafından belirlenen Su Kullanım Hizmet<br />
Bedeli Fiyat Tarifelerinde taban fiyatın<br />
yanında tavan fiyatların da tespit edilmesinin<br />
sağlanması maksadıyla TOBB aracılığıyla<br />
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na yazı<br />
yazılması hususunun Yönetim Kurulu’na<br />
sunulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
2) Komite üyeleri, ülkemiz turizminin<br />
başkenti olan ilimizin her geçen gün modern<br />
bir kent olma yolunda hızla ilerlediğini,<br />
ancak şehir içinde bazı bölgelerin<br />
görüntüsünün de “dünya kenti” sıfatına<br />
uymadığını ifade ederek, Türkiye’nin en<br />
önemli turizm destinasyonlarından biri<br />
olan Antalya’nın marka değerinin arttırılmasının<br />
önemine dikkat çekmişlerdir. Bu<br />
bağlamda, Antalya’nın en önemli tarihi<br />
miraslarından olan Kaleiçi’nin peyzaj ve<br />
çiçeklendirme çalışmaları ile canlandırılması<br />
gerekliliği vurgulanmıştır.<br />
Komite üyeleri tarafından, Kaleiçi’nin güzelleştirilmesi<br />
için öncelikle Kaleiçi’nde<br />
pilot bir sokak seçilmesinin sağlanması,<br />
söz konusu sokaktaki uygun alanların begonvil<br />
ve mor salkım sarıcıları süslenmesi,<br />
evlerin duvarlarına ferforjeli ahşaptan<br />
saksılar asılarak, içlerine Antalya’nın kaybolan<br />
çiçek türlerinin dikilmesi ve pencere<br />
önlerinde binalardan bağımsız ahşap<br />
çiçekliklerin konulması yönünde bir proje<br />
hazırlığı içinde olunduğu bildirilmiştir.<br />
Söz konusu proje ile Kaleiçi’nin çiçek kokusuna<br />
ve gerçek anlamda tarihi dokusuna<br />
kavuşacağına inandıkları belirtilerek,<br />
Kaleiçi’nin yeni bir çekim merkezi olması<br />
için çalışıldığı bilgisi paylaşılmıştır.<br />
3. Grup Meslek Komitesi<br />
Bu çerçevede, yukarıda bahsi geçen projenin<br />
kurumsallaştırılması adına Odamız<br />
tarafından gerekli çalışmaların yapılması<br />
ve projenin Odamız tarafından lanse edilerek,<br />
bedelinin Odamız bütçesinden karşılanması<br />
hususlarının Yönetim Kurulu’na<br />
sunulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
2. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
(Hayvancılık ve hayvansal ürünler)<br />
TOBB’dan alınan 29.05.<strong>2015</strong> tarih ve<br />
10559 sayılı “Türk Borçlar Kanunu” konulu<br />
yazı komite üyelerimiz tarafından değerlendirilmiş<br />
olup, konu hakkında bilgi<br />
edinilmiştir.<br />
3. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Madencilik)<br />
MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
Komitenin Nisan ayı olağan toplantısında;<br />
Odamız üyesi Atlantis Doğal Taş Proje<br />
Mermer Madencilik İnş. San. ve Tic. Ltd.<br />
Şti.’nden alınan 25.03.<strong>2015</strong> tarihli e-posta<br />
içeriği komite üyeleri tarafından değerlendirilerek,<br />
Atlantis Doğal Taş Proje Mermer<br />
Madencilik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden<br />
yetkililerin Mayıs ayı olağan toplantısına<br />
davet edilerek konunun daha detaylı olarak<br />
ele alınmasına karar verilmişti.<br />
Söz konusu karar gereği anılan şirketin<br />
yetkilisi davet edilmiş olup, Genel Müdürü<br />
Sedat Günaydın komite toplantısına katılmıştır.<br />
Şirketlerinin, ham halde blok mermer<br />
veya işlenmiş mermeri alıp ihracatını<br />
gerçekleştirdiklerini, çoğu zaman da büyük<br />
uğraşlar sonucu yurt dışından getirdikleri<br />
müşterileri ile Türkiye’deki tedarikçileri<br />
buluşturmak zorunda kaldıklarını,<br />
ancak bazen müşterileri ile tedarikçilerin<br />
kendilerini devre dışı bırakmak suretiyle<br />
78 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
ticaret yaptıklarını belirtilerek, bu durumdan<br />
hem firmalarının hem de çalışanlarının<br />
olumsuz etkilendiklerini ifade etmiştir.<br />
Bu gibi olumsuz durumları engellemek,<br />
ticaretin yolunu açmak ve karşılıklı güven<br />
ortamını tesis etmek amacıyla sektörel ticarette<br />
kullanılmak üzere ATSO şemsiyesi<br />
altında tedarikçi-aracı-müşteri bilgileri,<br />
ürün özellikleri, verilen fiyatlar, kaliteler,<br />
tarih, imza vb. ibarelerin bulunduğu (örneğin<br />
emlak sözleşmeleri gibi) bir döküman<br />
hazırlanmasını talep etmiştir.<br />
Söz konusu talep komite üyeleri tarafından<br />
değerlendirilmiş olup, konunun<br />
yurtdışı ile bağlantılı olması nedeniyle<br />
Sedat Günaydın’ın Dünya Ticaret Örgütü,<br />
Antalya İhracatçılar Birliği gibi. ilgili kurum<br />
ve kuruluşlar ile görüşmesinin daha<br />
faydalı olacağı ifade edilerek, gelişmeler<br />
doğrultusunda konunun tekrar gündeme<br />
alınabileceği yönünde görüş belirtilmiştir.<br />
4. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Tarım ürünlerinin işlenmesi ve gıda<br />
üretimi)<br />
Toplantıda, 4. meslek grubuna mensup<br />
üretim ve depolama yapan işletmelere<br />
ait tesislerde yaşanılan elektrik kesintileri<br />
ile ilgili şikayetler hakkında karşılıklı görüş<br />
alışverişinde bulunulmuştur.<br />
Son dönemde Altınova bölgesinde çok<br />
sık ve uzun süreli elektrik kesintileri meydana<br />
geldiği ifade edilerek, gıda imalatı<br />
ve ticareti yapan işletmelerin büyük çoğunluğunun<br />
ürünlerini elektrik enerjisi<br />
ile çalışan depolarda muhafaza etmeleri<br />
münasebetiyle maddi ve manevi zarara<br />
uğradıkları bildirilmiştir.<br />
Bu bağlamda, elektrik kesintileri ile ilgili<br />
gerekli önlemlerin alınması amacıyla gereği<br />
için Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş’ye,<br />
bilgi için de Kepez Belediyesi’ne yazı yazılması<br />
hususunun Yönetim Kurulu’na sunulmasına<br />
oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
5. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(İçecek)<br />
T.C. Antalya 6. İş Mahkemesi’nden alınan<br />
18.05.<strong>2015</strong> tarih ve <strong>2015</strong>/34 esas sayılı yazı<br />
komite üyeleri tarafından değerlendirilmiş<br />
olup, davalı emsali bir şirkette 18 yıl kazan<br />
operatörü olarak çalışan ve LNG kurs sertifikası<br />
olan bir kişinin 2014 yılı itibariyle<br />
alabileceği aylık ücretin dönemin asgari<br />
ücretinin 2 katı olabileceği gibi, işçi ile işveren<br />
arasındaki anlaşmaya göre de değişebileceği<br />
yönünde görüş bildirilmiştir.<br />
6. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Tarımsal ürünlerin ticareti)<br />
MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
Komite üyeleri, sektörel ve genel ekonomik<br />
konular üzerinde karşılıklı görüş alışverişinde<br />
bulunmuşlardır.<br />
7. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Ekmek, un ve unlu mamuller)<br />
Mayıs ayı olağan toplantısında, geçtiğimiz<br />
aylarda yediği ekmeğin içinden çıktığı<br />
iddia edilen jiletlerle rahatsızlanan ve<br />
hayati tehlike atlatan vatandaşlarımızın<br />
haberlerinin basına yansıması sonrasında<br />
ülke genelinde İl ve İlçe Gıda Tarım ve<br />
Hayvancılık Müdürlüklerinin yapmış olduğu<br />
denetimlerde ekmeği çizmek için kullanılan<br />
jiletlerin yasaklandığını ve bu tür<br />
jiletleri kullanan işletmelere de para cezası<br />
yazdıkları ifade edilmişti.<br />
Ekmek hamurunun üzerini çizmek için<br />
kullanılan jiletlerin her işletme tarafından<br />
farklı şekillerde kullanıldığı ve hijyenik açıdan<br />
da uygun olmayan bu tür jiletlerin<br />
kullanılması sonrasında nadiren de olsa<br />
sağlık sorunları yaşanılabildiği dile getirilmişti.<br />
Bahsi geçen bu tür olumsuzlukların ilimizde<br />
de yaşanmaması, hem üyelerimizin<br />
zor durumda kalmaması, hem de sosyal<br />
sorumluluğumuz adına ekmek hamurunun<br />
üzerini çizmek için ameliyatlarda da<br />
kullanılan ve steril bir malzeme olan bistürilerden<br />
ATSO logolu olarak 2000 adet<br />
yaptırılması ve grup üyelerine dağıtılması<br />
için gerekli çalışmanın yapılması önerisi<br />
Yönetim Kurulumuzun 18.05.<strong>2015</strong> tarih ve<br />
103 no.lu toplantısında değerlendirilerek,<br />
çalışma yapıldıktan sonra değerlendirilmesine<br />
oy birliği ile karar verilmişti.<br />
Karar doğrultusunda komite üyeleri tarafından<br />
tekrar yapılan çalışmalar ve değerlendirmeler<br />
neticesinde; ekte de örneği<br />
sunulan ve Gıda Tarım ve Hayvancılık<br />
Bakanlığı tarafından onaylanmış olan tek<br />
kullanımlık ekmek hamuru çizme aparatlarından<br />
toplam 7000 adet satın alınması,<br />
ayrıca sapına ATSO logosu işletilerek<br />
sektör mensubu üyelere dağıtımının sağlanması<br />
ile tüm bedelinin Odamız bütçesinden<br />
karşılanması hususlarının Yönetim<br />
Kurulu’na sunulmasına oy birliği ile karar<br />
verilmiştir.<br />
8. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Toptan ve perakende gıda dağıtımı ve<br />
pazarlaması)<br />
T.C. Antalya 1. İş Mahkemesi’nden gelen<br />
05.05.<strong>2015</strong> tarih ve <strong>2015</strong>/105 esas sayılı<br />
yazı ile, mahkemede görülmekte olan<br />
alacak davası nedeniyle, davalı işyerinde<br />
depo şefi olarak 10.02.2004-04.05.2011<br />
arasında çalışan bir kişinin alabileceği<br />
ücret sorulmuştur. Talep konusu komite<br />
üyeleri tarafından değerlendirilmiş olup,<br />
yazıda bahsi geçen davalı emsali bir işyerinde<br />
depo şefi olarak çalışan bir kişinin<br />
10.02.2004-04.05.2011 tarihleri arasında<br />
alabileceği aylık ücretin, maaş bordrosuna<br />
attığı imza karşılığı ücret olabileceği<br />
yönünde görüş bildirilmiştir.<br />
9. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Tekstil)<br />
Komite üyeleri, sektörel sorunlar, günlük piyasa<br />
koşulları ve gelişmeler hakkında karşılıklı<br />
görüş alışverişinde bulunmuşlardır.<br />
10. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Deri, kürk ve ayakkabı)<br />
MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
Antalya 3. İş Mahkemesi’nden gelen<br />
28.04.<strong>2015</strong> tarih ve 2013/417 esas sayılı<br />
yazı ile mahkemede görülmekte olan<br />
alacak davası nedeniyle, davalı işyerinde<br />
2008 yılından 2012 yılına kadar tezgahtar<br />
olarak çalışan bir kişinin 02.05.2008-<br />
29.08.2012 tarihleri itibariyle alabileceği<br />
aylık miktarın tespiti talep edilmiştir.<br />
Komite üyeleri tarafından yapılan değerlendirmeler<br />
neticesinde, davalı emsali bir<br />
işletmede tezgahtar olarak çalışan bir kişinin<br />
söz konusu tarihlerdeki asgari ücret<br />
oranında bir ücret alabileceği, ayrıca işci<br />
ve işveren arasındaki anlaşmaya göreye<br />
kişinin eğitimi, yabancı dil bilgisi, tecrübesi<br />
ve bilgi birikimine göre de alabileceği<br />
ücretin değişebileceği yönünde görüş<br />
bildirilmiştir.<br />
11. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Orman ürünleri işlenmesi ve ticareti)<br />
MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
11-15 Mayıs <strong>2015</strong> tarihleri arasında<br />
Almanya’nın Hannover kentinde gerçekleştirilen<br />
Ligna Hannover <strong>2015</strong>-Uluslararası<br />
Ahşap Makinaları Fuarını meslek<br />
komite üyelerinin yurtdışı fuarlara katılım<br />
hakkını kullanarak ziyaret eden komite<br />
üyeleri İbrahim Ersoy ve Ahmet Ekelik’in<br />
hazırlamış olduğu fuar raporunun Yönetim<br />
Kurulunun bilgisine sunulmasına oy<br />
birliği ile karar verilmiştir.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
79
HAZİRAN AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
TOBB’dan alınan 29.05.<strong>2015</strong> tarih ve<br />
10559 sayılı “Türk Borçlar Kanunu” konulu<br />
yazı komite üyelerimiz tarafından değerlendirilmiş<br />
olup, konu hakkında bilgi<br />
edinilmiştir.<br />
12. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Halı ve mobilya)<br />
1) 25-28 Mayıs <strong>2015</strong> tarihleri arasında<br />
Gaziantep’te gerçekleştirilen Domotex<br />
Gaziantep Makine Halısı, Yer Döşemeleri,<br />
Halı ve Dokuma Makine ve Teknolojileri<br />
Fuarı’nı meslek komite üyelerinin yurtiçi<br />
fuarlara katılım hakkını kullanarak ziyaret<br />
eden komite üyeleri Ahmet Ocak ve Mustafa<br />
Güneşhan’ın hazırlamış olduğu fuar<br />
raporunun Yönetim Kurulunun bilgisine<br />
sunulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
2) TOBB’dan alınan 29.05.<strong>2015</strong> tarih,<br />
10559 sayı ve Türk Borçlar Kanununun<br />
uygulanmasında yaşanan sorunlar konulu<br />
yazı hakkında komite üyeleri tarafından<br />
yapılan değerlendirmeler neticesinde;<br />
a) Karşılıksız çek yazanlar için hapis cezasının<br />
ortadan kalkması nedeniyle karşılıksız<br />
çek yazımında patlama yaşandığı<br />
ifade edilerek, sorunun çözümü için ivedilikle<br />
önlem alınması ve bankaların sorumluluklarının<br />
artırılması,<br />
b) Dayanıklı tüketim malları sektöründe<br />
satışı yapılan dayanıklı tüketim mallarının<br />
borçlarının müşteri tarafından ödenmemesi<br />
durumda sektör mensupları tarafından<br />
icra takibi başlatıldığında, icra<br />
takibine konu ürünlerin zaruri ihtiyaç ürünü<br />
sayıldığı için herhangi bir yasal işlem<br />
yapılamadığı ve kendi satmış oldukları<br />
ürün için haciz işlemi uygulanamadığı bildirilmiştir.<br />
Bu durumun alacağın tahsilatı<br />
konusunda çok sıkıntı yarattığı fade edilerek,<br />
sorunun çözümü için gerekli hukuki<br />
düzenlemelerin yapılması önerilmiştir.<br />
11. Grup Meslek Komitesi<br />
13. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Kağıt ve matbaacılık)<br />
1) Komite üyeleri, sektörel sorunlar ve genel<br />
ekonomik konular üzerinde karşılıklı<br />
görüş alışverişinde bulunmuşlardır.<br />
2) Odamız web sayfasında da yayınlanmış<br />
olan “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde<br />
mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu<br />
getirilen 40 mesleğe ilişkin tebliğ” hakkında<br />
komite üyelerimiz tarafından bilgi<br />
edinilmiş olup; reklam ajansları, grafik<br />
tasarımcılığı, açık hava reklamcılığı, matbaacılık<br />
ve multimedya çalışanları meslek<br />
dallarında da mesleki yeterlilik belgesi<br />
zorunluluğu getirilmesinin uygun olacağı<br />
yönünde görüş belirtilmiştir.<br />
15. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Tarım ilaçları, gübre ve kimyasallar)<br />
TOBB’dan alınan 01.06.<strong>2015</strong> tarih ve<br />
10757 sayılı “Bilirkişi Kanunu Tasarısı Taslağı”<br />
konulu yazı komite üyelerimiz tarafından<br />
değerlendirilmiş olup, konu hakkında<br />
bilgi edinilmiştir.<br />
16. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Kozmetik ve kişisel bakım)<br />
MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
Komite üyeleri, ülkemizde son dönemde<br />
yaşanan ciddi ekonomik sıkıntılar hakkında<br />
karşılıklı görüş alışverişinde bulunmuşlardır.<br />
Piyasada durgunluk yaşandığı<br />
ve bu durumun tüm sektörleri olumsuz<br />
etkilediği ifade edilmiştir. Finansman ve<br />
alacak sorunlarının işverenlere olumsuz<br />
yansıdığı vurgulanarak, özellikle piyasaları<br />
canladıracak önlemlerin alınmasına<br />
ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. Komite<br />
üyeleri tarafından, vergi ve sigorta primi<br />
ödemelerinin desteklenmesi, girdi maliyetlerini<br />
düşürecek önlemler alınması<br />
veya ticaret erbabının devlete olan ödemelerinde<br />
indirim sağlanmasının faydalı<br />
olacağı ve ticaretle uğraşan küçük işletmelerin<br />
faaliyetlerini yürütmesinde ekonomik<br />
sıkıntıları bir nebze olsun giderebileceği<br />
yönünde görüş bildirilmiştir.<br />
Bu çerçevede, küçük ölçekli işletmelerin<br />
ticari faaliyetlerinin desteklenmesi için<br />
gerekli yasal düzenlemelerin yapılması<br />
maksadıyla TOBB aracılığıyla Sosyal Güvenlik<br />
Kurumu ile Maliye Bakanlığı nezdinde<br />
gerekli girişimlerde bulunulması<br />
hususunun Yönetim Kurulu’na sunulmasına<br />
oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
17. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(İlaç ve tıbbi malzeme)<br />
Odamız web sayfasında da yayınlanmış<br />
olan “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde<br />
mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu getirilen<br />
40 mesleğe ilişkin tebliğ” hakkında<br />
komite üyelerine bilgi aktarılmıştır. Komite<br />
üyeleri tarafından mesleki eğitimin ve<br />
branşlaşmanın önemine vurgu yaparak,<br />
söz konusu uygulamanın faydalı olacağı<br />
yönünde görüş bildirilmiştir.<br />
18. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Plastik, kauçuk ve alüminyum ürünleri)<br />
TOBB’dan alınan 29.05.<strong>2015</strong> tarih, 10559<br />
sayı ve Türk Borçlar Kanununun uygulanmasında<br />
yaşanan sorunlar konulu yazı<br />
hakkında komite üyeleri tarafından yapılan<br />
değerlendirmeler neticesinde; Karşılıksız<br />
çek yazanlar için hapis cezasının<br />
ortadan kalkması nedeniyle karşılıksız<br />
çek yazımında patlama yaşandığı ifade<br />
edilerek, sorunun çözümü için ivedilikle<br />
önlem alınması önerilmiştir.<br />
19. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Cam ve hırdavat)<br />
Komite üyeleri, Odamız otopark alanının<br />
Odamıza gelen kişiler tarafından çok<br />
düzensizce kullanıldığını, araçların gelişi<br />
güzel park edildiğini, özellikle oda meclis<br />
toplantısının ve geniş katılımlı etkinliklerin<br />
yapıldığı günlerinde düzensiz kullanımdan<br />
dolayı alanın yetersiz kaldığını ifade<br />
etmişlerdir.<br />
Otopark sıkıntısını gidermek ve planlı<br />
kullanımla söz konusu alanın daha fazla<br />
sayıda araç almasını sağlamak amacıyla<br />
başta çizgi çalışması olmak üzere gerekli<br />
fiziki düzenlemelerin (çizgi çizilmesi, demir<br />
boru döşenmesi, plastik ayraçlar kullanılması<br />
vb.) yapılmasının uygun olacağı<br />
yönünde görüş belirtilmiştir.<br />
20. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(İzolasyon, seramik ve sıhhi tesisat<br />
malzemeleri)<br />
Odamız web sayfasında da yayınlanmış<br />
olan “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde<br />
80 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu getirilen<br />
40 mesleğe ilişkin tebliğ” hakkında<br />
komite üyelerimiz tarafından bilgi edinilmiştir.<br />
21. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Metal, makine ve teknik imalatı)<br />
T.C. Antalya 4. İş Mahkemesi’nden gelen<br />
04.05.<strong>2015</strong> tarih ve 2014/547 esas sayılı<br />
yazı komite üyeleri tarafından değerlendirilmiş<br />
olup, yazı da bahsi geçen işyeri<br />
emsali bir firmada mutfak personeli (çay<br />
servisi ve yemek vs.) olarak çalışan kişinin<br />
ücrette belirleyici unsurlardan olan kişinin<br />
iş yapma becerisi, teknik bilgisi, şirketle<br />
olan uyumu, işletmedeki tecrübesi ve çalışma<br />
prensiplerine olan bağlılığına göre<br />
17.01.2014 tarihi itibariyle alabileceği aylık<br />
ücret miktarının söz konusu tarihteki asgari<br />
ücret ile asgari ücretinin %10 fazlası<br />
arasında değişen miktarlarda bir ücret<br />
olabileceği yönünde görüş belirtilmiştir.<br />
22. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Bilişim)<br />
Komite üyeleri, sektörel sorunlar ve genel<br />
ekonomik konular üzerinde görüş alışverişinde<br />
bulunmuşlardır.<br />
23. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Elektronik ürünler ve telekomünikasyon)<br />
Komite üyeleri, sektörel sorunlar ve genel<br />
ekonomik konular üzerinde görüş alışverişinde<br />
bulunmuşlardır.<br />
25. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Dayanıklı tüketim malları)<br />
TOBB’dan alınan 29.05.<strong>2015</strong> tarih, 10559<br />
sayı ve Türk Borçlar Kanununun uygulanmasında<br />
yaşanan sorunlar konulu yazı<br />
hakkında komite üyeleri tarafından yapılan<br />
değerlendirmeler neticesinde;<br />
a) Karşılıksız çek yazanlar için hapis cezasının<br />
ortadan kalkması nedeniyle karşılıksız<br />
çek yazımında patlama yaşandığı<br />
ifade edilerek, sorunun çözümü için ivedilikle<br />
önlem alınması,<br />
b) Dayanıklı tüketim malları sektöründe<br />
satışı yapılan dayanıklı tüketim mallarının<br />
borçlarının müşteri tarafından ödenmemesi<br />
durumda sektör mensupları tarafından<br />
icra takibi başlatıldığında, icra<br />
takibine konu ürünlerin zaruri ihtiyaç ürünü<br />
sayıldığı için herhangi bir yasal işlem<br />
yapılamadığı ve kendi satmış oldukları<br />
ürün için haciz işlemi uygulanamadığı bildirilmiştir.<br />
Bu durumun alacağın tahsilatı<br />
konusunda çok sıkıntı yarattığı ifade edilerek,<br />
sorunun çözümü için gerekli hukuki<br />
düzenlemelerin yapılması önerilmiştir.<br />
26. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Kuyumculuk, mücevher ve saat)<br />
1) Komite üyeleri, önümüzdeki günlerde<br />
idrak edeceğimiz mübarek Ramazan ayı<br />
içinde grup üyelerine yönelik olarak komite<br />
tarafından bir iftar yemeği verilmesi<br />
konusunda karşılıklı görüş alışverişinde<br />
bulunduktan sonra, Temmuz ayı içinde<br />
söz konusu iftar yemeği organizasyonunun<br />
yapılmasının uygun olacağına oybirliği<br />
ile karar vermişlerdir.<br />
2) Odamız web sayfasında da yayınlanmış<br />
olan “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde<br />
mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu<br />
getirilen 40 mesleğe ilişkin tebliğ” hakkında<br />
komite üyelerimiz tarafından bilgi<br />
edinilmiş olup; reklam ajansları, grafik<br />
tasarımcılığı, açık hava reklamcılığı, matbaacılık<br />
ve multimedya çalışanları meslek<br />
dallarında da mesleki yeterlilik belgesi<br />
zorunluluğu getirilmesinin uygun olacağı<br />
yönünde görüş belirtilmiştir.<br />
27. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Oyuncak, zücaciye ve hediyelik eşya)<br />
1) T.C. Antalya 6. İş Mahkemesi’nden alınan<br />
29.04.<strong>2015</strong> tarih ve 2014/833 esas<br />
sayılı yazı komite üyeleri tarafından değerlendirilmiş<br />
olup, yazıda bahsi geçen<br />
davalı emsali alışveriş merkezi içerisinde<br />
bir iş yerinde kuyumculuk sektöründe ve<br />
20 metrekarelik bir alanda satış elemanı<br />
ayrıca müdür yardımcısı olarak çalışanların<br />
alabileceği alt ve üst aylık net ücretin<br />
1.200.- 1.500.- arasında olabileceği yönünde<br />
görüş bildirilmiştir.<br />
28. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Kırtasiye, fotoğraf ve tercümanlık<br />
hizmetleri)<br />
1) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca hazırlanan<br />
ve 14.01.<strong>2015</strong> tarih ve 29236 sayılı<br />
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe<br />
giren “Bazı Tüketici Ürünlerinin Tehlikeli<br />
Kimyasal Madde İçeriğine Yönelik Piyasa<br />
Gözetimi ve Denetimine İlişkin Tebliğ”<br />
ile başta kırtasiye ürünleri, tekstil, deri<br />
ürünleri, ayakkabı, mobilya, çocuk bakım<br />
ürünleri ve oyuncaklar, oyuncak kapsamında<br />
değerlendirilecek kırtasiye ürünleri<br />
vb. ürünlerde tehlikeli kimyasalların kullanımına<br />
ilişkin kısıtlamalar getirildiği ve<br />
bunun öncelikle çocuklarımızın ve daha<br />
sonra da yetişkin insanlarımızın sağlığının<br />
korunması açısından son derece önemli<br />
olduğu ifade edilmiştir.<br />
Söz konusu tebliğ ile, özellikle okul ve<br />
büro malzemeleri, oyuncaklar, oyuncak<br />
kapsamında değerlendirilecek kırtasiye<br />
ürünleriyle ilgili yapılan düzenlemenin<br />
ayrıca önemli olduğu, çünkü çocukların<br />
kırtasiye ürünlerini ve oyuncakları sıklıkla<br />
ağızlarına götürebildikleri, bu ürünleri<br />
kullandıktan sonra ellerini yüzlerine sürebildikleri<br />
belirtilerek, yine cilde doğrudan<br />
temas eden ve günlük hayatta sürekli kullanılan,<br />
tebliğde bahsi geçen diğer ürünlerde<br />
de bulunan kimyasalların zararlı<br />
etkilerinin olduğu, bu kimyasal ürünlerin<br />
etkilerinin birdenbire değil zaman içinde<br />
ortaya çıkabileceği bildirilmiştir.<br />
Tebliğ’de de belirtildiği üzere, tebliğ kapsamına<br />
giren tüketici ürünlerinin piyasa<br />
gözetimi ve denetiminin Gümrük ve Ticaret<br />
Bakanlığı tarafından gerçekleştirileceği,<br />
ancak bu denetimin sadece Bakanlık<br />
kanalıyla yapılmasının yeterli olmayacağı,<br />
öncelikle Türk sanayicisi ve tüccarının<br />
halk sağlığını korumak için bilinçli bir<br />
tüketici gibi davranması gerektiği, insan<br />
sağlığına aykırı maddeleri iyi tanıması,<br />
oranlarını doğru kullanması, üretimini ve<br />
ticaretini buna göre biçimlendirmesi gerektiği,<br />
ithalatçı firmaların ise ithal ettikleri<br />
ürünlerde tebliğde bahsi geçen ürünlerde<br />
kullanılan tehlikeli kimyasal madde<br />
oranlarını titizlikle sorgulaması ve buna<br />
göre hareket etmesi gerektiği, ayrıca tüketicilerin<br />
de bilinçlenmesi ve söz konusu<br />
ürünleri alırlarken nihai piyasa gözetimi<br />
ve denetimini yapmaları gerektiği yönünde<br />
görüş belirtilmiştir.<br />
Bu çerçevede, yukarıda bahsi geçen<br />
ürünler ile ilgili denetimlerin arttırılması<br />
maksadıyla TOBB aracılığıyla Gümrük ve<br />
Ticaret Bakanlığı nezdinde gerekli girişimlerde<br />
bulunulması, ayrıca söz konusu<br />
tebliğ hakkında tüketicinin bilinçlendirilmesi<br />
maksadıyla Odamız tarafından bir<br />
basın bülteni yapılması hususularının Yönetim<br />
Kurulu’na sunulmasına oy birliği ile<br />
karar verilmiştir.<br />
2) Meslek Komitesinin 02.06.2014 tarihli<br />
olağan toplantısında, araç ve yaya trafiğinin<br />
yoğun olduğu Güzeloba, Lara, Milli<br />
Egemenlik, Güllük, Atatürk Bulvarı vb.<br />
caddelerde ürünlerini işyeri dışına çıkararak<br />
sergileyen, masa ve sandalyelerini<br />
dışarı çıkaran tacir ve esnaf sayısının giderek<br />
arttığı, bu durumun da caddede<br />
kurallara uyan işletmeleri, caddeye alışverişe<br />
gelen insanları ve yaya trafiğini<br />
olumsuz etkilediği belirtilmiş, söz konusu<br />
olumsuzlukların yaşanmaması, haksız<br />
kaldırım işgallerinin ortadan kaldırılması<br />
ve şehrin işlek caddelerinin daha düzenli<br />
bir hale getirilmesi adına gerekli önlemlerin<br />
alınması ve denetimlerin sık sık yapılması<br />
için Büyükşehir Belediyesi ve diğer<br />
ilçe belediyeler nezdinde gerekli girişimlerde<br />
bulunulması önerilmişti.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
81
Talep konusu Odamız Yönetim Kurulunun<br />
09.06.2014 tarih ve 57 no’lu toplantısında<br />
da değerlendirilmiş ve alınan karar<br />
doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi ve<br />
diğer ilçe belediyelere 13.06.2014 tarih ve<br />
4592 sayılı yazı yazılmıştı.<br />
Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi<br />
Başkanlığı’ndan alınan 27.06.2014 tarih ve<br />
16737 sayılı cevabi yazıda, zabıta ekipleri<br />
tarafından işgal önleme çalışmalarının yapıldığı,<br />
esnafların işyeri önlerine koydukları,<br />
geliş geçişi engelleyici malzemelerin<br />
kaldırtılmakta olduğu, ikazlara uymayan<br />
esnaflara cezai işlemlerin yapıldığı bildirilmişti.<br />
Komite üyeleri tarafından yapılan değerlendirmeler<br />
neticesinde, yukarıda bahsi<br />
geçen olumsuzlukların halen devam ettiği<br />
bildirilmiş olup, söz konusu olumsuzlukların<br />
giderilmesi için Antalya Valiliği ile<br />
Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilçe belediyelere<br />
tekrar yazı yazılması hususunun<br />
Yönetim Kurulu’na sunulmasına oy birliği<br />
ile karar verilmiştir.<br />
3) Meslek Komitesinin yeni asil üyesi olan<br />
Mustafa Onur Yüzgeç’e Oda Muamelat<br />
Yönetmeliği çerçevesinde meslek komitelerinin<br />
görev ve yetkileri hakkında bilgi<br />
aktarılmış ve konu hakkında hazırlanmış<br />
olan bilgi notu/kitapçık elden verilmiştir.<br />
30. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(İnşaat faaliyetleri)<br />
Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu<br />
Antalya Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler<br />
Grup Başkanlığı Vergi Müfettiş<br />
Yardımcısı Cihan Demirci’nden alınan<br />
02.06.<strong>2015</strong> tarihli mailin ekinde yer alan<br />
Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu<br />
Antalya Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler<br />
Grup Başkanlığı’nın 02.06.<strong>2015</strong> tarih<br />
ve AGB-A-847/95-50 sayılı yazı komite<br />
üyeleri tarafından değerlendirilmiş olup;<br />
2010, 2011, 2012, 2013, 2014 takvim yıllarında<br />
Antalya ilinde ikamet amaçlı binaların<br />
inşaatı(müstakil konutlar, birden<br />
çok ailenin oturduğu binalar, gökdelenler<br />
vb.nin inşaatı) sektöründe geçerli olan<br />
net karlılık oranının %5-%8, brüt karlılık<br />
oranının da %10-%15 arasında olabileceği<br />
yönünde görüş belirtilmiştir.<br />
31. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(İnşaat malzemeleri)<br />
MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
T.C.Serik 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’<br />
(İş Mahkemesi Sıfatıyla) nden alınan<br />
24.04.<strong>2015</strong> tarih ve 2014/590 sayılı yazı<br />
komite üyeleri tarafından değerlendirilmiş<br />
olup, davalı emsali hazır beton ve<br />
hammadde üretimi yapılan bir tesiste 33<br />
yaşında ve 7 yıllık kıdemi olan bir ekskavatör<br />
kepçe operatörünün 16/06/2014<br />
tarihi itibariyle alabileceği aylık net ücretin<br />
1.500.- olabileceği ve ayrıca işçi ile<br />
işveren arasındaki anlaşmaya göre de değişebileceği<br />
yönünde görüş bildirilmiştir.<br />
32. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Konut ve işyeri yapı kooperatifleri)<br />
MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
32.Grup (Konut ve işyeri yapı kooperatifleri)<br />
Meslek Komitesinin Mayıs ayı olağan<br />
toplantısında,<br />
Komite üyeleri tarafından, kentimizde<br />
yaşanan trafik ile ilgili sorunlar ve çözüm<br />
önerileri hakkında karşılıklı görüş alışverişinde<br />
bulunulmuş olup, söz konusu sorunlar<br />
ve çözüm önerileri aşağıda sıralanmıştır.<br />
Buna göre,<br />
a) Kentimizde trafik yoğunluğu yaşanan<br />
noktalardaki trafik lambalarının yeniden<br />
planlanarak, bahsi geçen yoğunluğun önlenmesi<br />
ve yoğun olan yol ağlarının daha<br />
etkin ve verimli kullanılması için akıllı sinyalizasyon<br />
trafik lambaları ile değiştirilmesinin<br />
sağlanması,<br />
b) Kızıltoprak Mahallesi’nde yer alan çöp<br />
konteynerlerinin son anda fark edilmesi<br />
nedeniyle trafik kazalarına neden olduğu<br />
ifade edilmiş olup, çöp konteynerlerinin<br />
kaldırım kenarına birer cep boşluk yapılarak<br />
konulması,<br />
c) Trafik akışını rahatlatmak amacıyla,<br />
kısa mesafelerde birbirine yakın ve trafik<br />
ışıklarından hemen sonra gelen otobüsminibüs<br />
duraklarının kaldırılmasının sağlanması<br />
maksadıyla Antalya Büyükşehir<br />
Belediyesi’ne yazı yazılması hususunun<br />
Yönetim Kurulu’na sunulmasına oybirliği<br />
ile karar verilmiştir.<br />
HAZİRAN AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
1) Meslek Komitesinin Mayıs ayı olağan<br />
toplantısında, ilimiz 1/25.000 Ölçekli Nazım<br />
İmar Planı’nın, yapılan itiraz ve öneriler<br />
doğrultusunda zaman zaman Antalya<br />
Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından<br />
tekrar değerlendirilerek, gerekli revizyon<br />
çalışmalarının yapıldığı bildirilmişti.<br />
Antalya’nın kentsel gelişimini şekillendiren,<br />
sosyal yapısına ilişkin kimliğini<br />
ortaya koyan, nüfusun, özellikle çalışan<br />
ve öğrenci nüfusunun kent mekânında<br />
dengeli dağılımını sağlayan üst ölçekli<br />
bir plan olan Nazım İmar Planına rağmen<br />
halen imar sorunu yaşamakta olan yapı<br />
kooperatiflerinin de olduğu belirtilerek,<br />
şartlara göre ileride tekrar revize edileceği<br />
düşünülen 1/25.000’lik Nazım İmar<br />
Planında bahsi geçen yapı kooperatiflerinin<br />
sorunlarının değerlendirilmesinin<br />
sağlanması için Odamız Yönetim Kurulunun<br />
da onayı ile imar sorunu yaşayan<br />
kooperatiflere birer yazı yazılmış, ada/<br />
parsel numaraları ve ortaklık yapıları ile<br />
birlikte sektörel sorunlarının tarafımıza<br />
iletilmesi talep edilmişti.<br />
Geçen süreç içerisinde imar sorunu yaşayan<br />
grup üyesi kooperatiflerden gerekli<br />
geri dönüşler alınmış ve Komite Üyeleri<br />
tarafından Haziran ayı olağan toplantısında<br />
değerlendirilmiştir.<br />
Bu çerçevede, grup üyesi kooperatiflerden<br />
alınan imara yönelik sorunların ve<br />
çözüm önerilerinin Antalya Büyükşehir<br />
Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel<br />
ile diğer ilçe belediye başkanlarına iletilmesi<br />
maksadıyla randevu talebinde bulunulması<br />
hususunun Yönetim Kuruluna<br />
sunulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
33. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Motorlu taşıtlar alım ve satımı)<br />
Komite üyeleri tarafından, araç kullanırken<br />
cep telefonuyla arama yapmak,<br />
çalan telefona cevap vermek, numara<br />
çevirmek gibi davranışların sürücünün<br />
dikkatinin dağılmasına ve konsantrasyonunun<br />
bozulmasına neden olduğunu, zaman<br />
zaman da kazalara yol açtığını ifade<br />
etmişlerdir. Ayrıca, küçük yaştaki bebek<br />
veya çocukların da ön koltukta oturmalarının<br />
sürücünün dikkatinin dağılmasına<br />
neden olduğuna dikkat çekilmiştir. Aracın<br />
güvenli bir biçimde yol almasının her<br />
şeyden önce sürücünün sorumluluğu<br />
altında olduğu hatırlatılarak, sürücülerin<br />
aracı kontrol etmesini güçleştiren durumları<br />
öğrenmesi ve kaza riskini azaltmaya<br />
yönelik önlemler alması gerektiği<br />
konusunda sürücüleri bilinçlendirmek<br />
amacıyla kampanyalar düzenlenmesi<br />
için Antalya Valiliği ve Antalya İl Emniyet<br />
Müdürlüğü’ne yazı yazılması hususunun<br />
Yönetim Kurulu’na sunulmasına oy birliği<br />
ile karar verilmiştir.<br />
34. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Motorlu taşıt parça ve aksesuarları,<br />
bakım ve onarımı)<br />
1) Meslek Komitesinin Mayıs ayı olağan<br />
toplantısında, Türkiye Odalar ve Borsalar<br />
Birliği ile TOBB Ekonomi ve Teknoloji<br />
Üniversitesi işbirliğinde uygulamaya konulan<br />
Uzmanlaşmış Meslek Edindirme<br />
Merkezleri (UMEM) Beceri’10 Projesi’ne<br />
yönelik faaliyetler ele alınmış, Odamız<br />
34.Grup mensubu üyelerin ihtiyaç duyduğu<br />
elemanların yetiştirilmesi ve istihdam<br />
edilmeleri amacıyla MESEM Müdürlüğünce<br />
çalışmaların başlatılmasına, bu<br />
82 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
kapsamda 34. grup üyelerine e-bülten<br />
gönderilerek, eleman taleplerinin toplanmasına<br />
ve gerekli duyuruların yapılmasına<br />
karar verilmişti.<br />
Bu çerçevede toplantıya katılan Odamız<br />
Mesleki Sınav ve Sertifikasyon Merkezi<br />
(MESEM) Müdür V. Tolga Cenk Türk tarafından,<br />
34.grup üyelerine e-bülten gönderildiği,<br />
gerekli duyuruların yapıldığı,<br />
UMEM Beceri’10 Projesi ile meslek kurslarına<br />
katılan işsiz kişilere teorik eğitimi süresince<br />
günlük 25 TL, işbaşı eğitimi süresince<br />
ise günlük 37,5 TL ücret ödeneceği,<br />
işbaşı eğitimini başarılı bir şekilde bitiren<br />
kursiyerleri istihdam eden firmalara 6111<br />
Sayılı Kanun kapsamındaki şartlara göre<br />
sigorta prim teşviki sağlanacağı bilgisi<br />
paylaşılmıştır.<br />
UMEM Beceri’10 Projesi kapsamında,<br />
Odamız 34.Grup (Motorlu taşıt parça ve<br />
aksesuarları, bakım ve onarımı) mensubu<br />
üyelerden, Haziran ayı içerisinde açılması<br />
planlanan meslek kursları için eleman taleplerinin<br />
alındığı bilgisi de komite üyelerine<br />
aktarılmıştır.<br />
2) Komite üyeleri, sektörel sorunlar, günlük<br />
piyasa koşulları ve gelişmeler hakkında<br />
karşılıklı görüş alışverişinde bulunmuşlardır.<br />
35. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Taşımacılık)<br />
MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
Komite üyeleri tarafından Ankara, İzmir,<br />
İstanbul ve Kocaeli Ticaret Odası, Ankara,<br />
İstanbul ve Kocaeli Sanayi Odası ile Mersin<br />
Ticaret ve Sanayi Odası’ndan taşımacılık<br />
sektörüyle ilgili komitelerde alınmış<br />
kararların araştırılması, sonuçlarının komitede<br />
değerlendirilmesi yönünde görüş<br />
bildirilmiştir.<br />
HAZİRAN AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
1) 8+1 yolcu kapasiteli D2 belgesine sahip<br />
ticari taşıtlarla ilgili 6495 sayılı Kanunla<br />
Karayolları Trafik Kanununun 3<br />
üncü maddesinde yer alan “Otomobil” ve<br />
“Otobüs” tanımlarında yapılan değişiklik<br />
sonucu, Karayolu Taşıma Yönetmeliğine<br />
göre söz konusu değişiklik öncesi B2,<br />
B3, D2, D3 ve D4 yetki belgesi almış olan<br />
yetki belgesi sahiplerinin, bu değişikliğe<br />
uyumlarının sağlanabilmesini teminen<br />
18.09.2013 tarih ve 2013/KDGM-13/YOL-<br />
CU numaralı Genelgenin yayımlandığı<br />
bildirilmiştir.<br />
Bu düzenlemeden sonra, B2, B3, D2,<br />
D3 ve D4 yetki belgesi sahibi taşımacıların<br />
Bakanlığa yaptığı başvurular ve<br />
dile getirdikleri taleplerden; söz konusu<br />
yetki belgesi sahibi taşımacıların Kanun<br />
değişikliğine uyumlarının daha kolay ve<br />
mağduriyetlerini önleyecek şekilde sağlanmasını<br />
teminen yeni bir düzenleme<br />
ihtiyacının hasıl olduğu bildirilmiştir.<br />
Söz konusu Bakanlığın sektörün taleplerini<br />
de dikkate alarak, 8+1 yolcu kapasiteli<br />
araçların otomobil sınıfına düşürülmesi<br />
ve yetki belgesinden düşümüyle ilgili<br />
B2, D2 ve D4 Yetki belgeli işletmelere<br />
31.12.2016 tarihine kadar süre verdiği bildirilmiştir.<br />
Ancak, süre uzatımının sorunu<br />
çözmeyeceği, bu tarihten sonra sıkıntının<br />
yine gündeme geleceği belirtilmiş olup,<br />
8+1 D2 belgeli araçların daha önce 22<br />
yıl olan kullanılabilirlik süresinin, otomobil<br />
statüsünde de geçerli olması hususunun<br />
TOBB vasıtasıyla Ulaştırma Deniz<br />
ve Haberleşme Bakanlığı’na iletilmesi ve<br />
TOBB’da bu konuda bir komisyon kurulması<br />
taleplerinin Yönetim Kuruluna sunulmasına<br />
oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
2) Kızılırmak Caddesi ile Gazi Bulvarı’nın<br />
kesiştiği kavşağa Çallı istikametinden<br />
gelerek Serik istikametine doğru devam<br />
eden, Kızılırmak Caddesinden gelerek<br />
yine sağa dönüş yapan otobüs ve midibüslerin<br />
kavşağa çok yakın noktada tali<br />
yol üzerinde yolcu indirme ve bindirmesi<br />
yaptıkları belirtilerek, bu durumun söz<br />
konusu kavşakta trafik sıkışmasına ve<br />
zaman zaman da trafik kazalarına sebebiyet<br />
verdiği ifade edilmiştir.<br />
Bu çerçevede, söz konusu yolcu indirme<br />
ve bindirmeleri için uygun alanlar belirlenmesi<br />
konusunda UKOME’ye yazı yazılması<br />
hususunun Yönetim Kuruluna sunulmasına<br />
oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
3) Komite üyelerine daha önce e-maille<br />
duyurusu yapılan ancak herhangi bir katılımcı<br />
ismi bildirilmeyen ADR bilgilendirme<br />
eğitimi hakkında; tehlikeli malların “Tehlikeli<br />
Maddelerin karayoluyla Taşınması<br />
Hakkında Yönetmeliğe” uygun olarak taşınması<br />
konusunda belirtilen yönetmelik<br />
hükümlerinin ilgili firmalara yeni yükümlülükler<br />
getirmesinden ötürü ve sonradan<br />
karşılaşılması muhtemel bilgi eksikliğinden<br />
kaynaklanabilecek idari yaptırımların<br />
önüne geçmek amacıyla, TOBB ve Ulaştırma,<br />
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı<br />
işbirliğinde 15-19 Haziran <strong>2015</strong> tarihleri<br />
arasında Ankara TOBB Hizmet Binasında<br />
bilgilendirme eğitimleri düzenleneceği<br />
hatırlatılmıştır.<br />
Komite üyeleri taşımacılık ve akaryakıt<br />
sektörü için konunun önemli olduğundan<br />
bahisle ADR bilgilendirme eğitiminin<br />
Odamız, TOBB ve Ulaştırma, Denizcilik<br />
ve Haberleşme Bakanlığı işbirliğinde<br />
Antalya’da yapılması önerilmiştir.<br />
Bu konuda öncelikle 14.Grup (Akaryakıt<br />
ve gaz ürünleri) Meslek Komitesi’nden<br />
tehlikeli malları taşıyan şoförlerin eğitimlerinin<br />
iş güvenliği uzmanları tarafından<br />
verilip verilmediğinin, ambalajlarda tehlikeli<br />
mal taşımacılığında, tankta tehlikeli<br />
malların taşınmasında ve tünel geçişlerinde<br />
yaşanan sorunların olup olmadığı<br />
ile böyle bir eğitimin grup üyeleri için<br />
de ihtiyaç olup olmadığının öğrenilmesine<br />
komiteden gelen bilgiler doğrultusunda<br />
ADR bilgilendirme toplantısının<br />
Antalya’da yapılmasının bir sonraki toplantıda<br />
görüşülmesi yönünde görüş bildirilmiştir.<br />
36. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Oteller ve benzer konaklama yerleri)<br />
MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
1) İstanbul Büyük Ölçekli Mükellefler Grup<br />
Başkanlığı’ndan gelen 21.04.<strong>2015</strong> tarih ve<br />
BGB-B-782/34-15 sayılı yazı ile yürütülen<br />
bir görev kapsamında Antalya ilinde bulunan<br />
otellerin ticari işletmelere verdikleri<br />
ortalama konaklama birim fiyatının tespiti<br />
talep edilmektedir. Komite üyeleri tarafından<br />
yapılan değerlendirmeler neticesinde;<br />
ortalama bir birim fiyatının tespit<br />
edilebilmesi için konaklamanın dönemi,<br />
konaklamanın çeşidi, şirketin talep ettiği<br />
toplam geceleme sayısı, otelin yıldız sayısı,<br />
otelin verdiği hizmetler, şirketin talep<br />
ettiği hizmetler, otelin bulunduğu bölge<br />
vb. detay bilgilerin verilmesi halinde daha<br />
sağlıklı bir değerlendirme yapılabileceği<br />
yönünde görüş belirtilmiştir.<br />
38. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Reklamcılık, fuar ve org. hizmetleri,<br />
televizyon ve radyoculuk faaliyetleri)<br />
1) Komite üyeleri, sektörel sorunlar ve genel<br />
ekonomik konular üzerinde karşılıklı<br />
görüş alışverişinde bulunmuşlardır.<br />
2) Odamız web sayfasında da yayınlanmış<br />
olan “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde<br />
mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu<br />
getirilen 40 mesleğe ilişkin tebliğ” hakkında<br />
komite üyelerimiz tarafından bilgi<br />
edinilmiş olup; reklam ajansları, grafik<br />
tasarımcılığı, açık hava reklamcılığı, matbaacılık<br />
ve multimedya çalışanları meslek<br />
dallarında da mesleki yeterlilik belgesi<br />
zorunluluğu getirilmesinin uygun olacağı<br />
yönünde görüş belirtilmiştir.<br />
39. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Bankalar, finansal hizmetler ve döviz<br />
büroları)<br />
1) Meslek Komitesi Üyesi Murat Düzenli’nin<br />
son 6 ay içinde yapılan toplantıların<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
83
yarısından bir fazlasına (04.02.<strong>2015</strong>,<br />
03.03.<strong>2015</strong>, 10.04.<strong>2015</strong>, 05.06.<strong>2015</strong>) katılmaması<br />
nedeniyle Odamız organlarındaki<br />
görevleri sona ermiştir. Bu çerçevede,<br />
sıradaki yedek üye olan Türkiye Vakıflar<br />
Bankası Türk Anonim Şirketi - Antalya<br />
Şubesi yetkilisinin meslek komitesi asil<br />
üyeliğine davet edilmesi hususunun Yönetim<br />
Kurulu’nun bilgisine sunulmasına<br />
oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
40. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Sigortacılık)<br />
1) Komite üyeleri tarafından, UMEM Beceri<br />
10 projesi kapsamında sigortacılık<br />
sektörünün ihtiyaç duyduğu nitelikli elemanların<br />
yetiştirilmesi ve istihdam edilmeleri<br />
amacıyla işsizlere yönelik “Sigorta<br />
Teknik Personeli, Bireysel Emeklilik Aracısı,<br />
Eksper Yardımcısı (Raportör)” mesleki<br />
kursların açılması için Odamız MESEM<br />
Müdürlüğü tarafından gerekli çalışmalara<br />
başlanılmasının uygun olacağına oy birliği<br />
ile karar verilmiştir.<br />
41. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Gayrimenkul faaliyetleri)<br />
MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
1) Komite üyeleri tarafından, kentimizdeki<br />
120 bin konutun %78’inin risk altında<br />
olduğu ifade edilmiş olup; afetler neticesinde<br />
can kayıpları yaşanmaması, şehirlerin<br />
sağlıklı ve daha güvenli yaşama<br />
alanlarına dönüştürülebilmesi için kentsel<br />
dönüşümün oldukça önemli olduğu<br />
belirtilmiştir.<br />
Kentimizi çevreyle uyumlu biçimde modern<br />
hale getirebilmek, ekolojik dengeyi<br />
koruyabilmek ve çevreye duyarlı yerleşimler<br />
oluşturabilmek için bir an önce<br />
harekete geçilmesi gerektiği dile getirilmiştir.<br />
Bu bağlamda, kentsel dönüşüm ile ilgili<br />
yapılan projeler ve çalışmalar hakkında<br />
bilgi edinmek maksadıyla Çevre ve Şehircilik<br />
İl Müdürlüğü Altyapı ve Kentsel<br />
Dönüşüm Şube Müdürü Bülent Yavuz‘un<br />
önümüzdeki ay gerçekleştirilecek olan<br />
meslek komitesi olağan toplantısına davet<br />
edilmesi hususunun Yönetim Kuruluna<br />
sunulmasına oy birliğiyle karar verilmiştir.<br />
2) Komite Üyeleri tarafından, Akra Barut<br />
Otelin önündeki ışıklı kavşaktan Eski Lara<br />
Yolu’na dönüş yapılan yolun bölünmemiş<br />
bir yol olduğu, bahsi geçen Eski Lara<br />
Yolundan gelen sürücülerin Metin Kasapoğlu<br />
Caddesine çıkmak için kullandıkları<br />
yoldaki viraja çok hızlı girmeleri sebebiyle<br />
zaman zaman trafik kazalarının meydana<br />
geldiği belirtilmiş olup; bahsi geçen virajda<br />
meydana gelen trafik kazaları sonucunda<br />
yaşanan can ve mal kayıplarının<br />
önlenmesi maksadıyla söz konusu virajda<br />
gerekli fiziki düzenlemelerin yapılması ve<br />
söz konusu yolun otel tarafına tur otobüslerinin<br />
park edilmesi nedeniyle trafiğin<br />
tıkandığı da dile getirilmiş olup, bahsi<br />
geçen sorunların giderilmesi için Antalya<br />
Büyükşehir Belediyesi Ukome Şube<br />
Müdürlüğü’ne yazı yazılması hususunun<br />
Yönetim Kurulu’na sunulmasına oy birliği<br />
ile karar verilmiştir.<br />
3) Komite üyeleri, gayrimenkul alımı yapacak<br />
olan vatandaşların mağdur olmamaları<br />
için gayrimenkul alımı esnasında<br />
aracı olacak olan emlakçıların Odamıza<br />
ve Vergi Dairesine kayıt durumlarını kontrol<br />
etmelerinin önemli olduğunu ifade etmişlerdir.<br />
HAZİRAN AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
1) Kentimizde kentsel dönüşüm ile ilgili<br />
yapılan projeler ve çalışmalar hakkında<br />
görüş alışverişinde bulunmak maksadıyla<br />
Meslek Komitesinin Haziran ayı toplantısına,<br />
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Altyapı<br />
ve Kentsel Dönüşüm Şube Müdürü<br />
Bülent Yavuz, Şehir Plancısı Ersin Aksoy,<br />
Harita Mühendisleri Odası Antalya Şubesi<br />
Başkanı Veysel Barut, Odamız 30.Grup<br />
(İnşaat faaliyetleri) Meslek Komitesi Başkan<br />
Yardımcısı Hüseyin Doruk ile 43.Grup<br />
(Mimarlık faaliyetleri) Meclis Üyesi Zeynep<br />
Özkurt katılmışlardır.<br />
Toplantıda Bülent Yavuz, İl Müdürlükleri<br />
bazında yaptıkları incelemeler neticesinde<br />
Muratpaşa İlçesi Güvenlik, Üçgen,<br />
Memurevleri, Altındağ, Deniz, Kızılsaray,<br />
Kışla, Elmalı, Yüksekalan, Balbey, Sinan,<br />
Haşimişcan ve Gençlik Mahalleri ile Kepez<br />
İlçesi Fatih, Göçerler, Çamlıbel, Esentepe,<br />
Çankaya, Erenköy, Yavuz Selim, Kazım<br />
Karabekir ve Kanal Mahallerinin riskli alan<br />
olarak tespit edildiğini ifade etmiş olup,<br />
yapılan tespitlerin ilgili Belediyelere bildirildiğini<br />
belirtmiştir.<br />
Komite üyeleri, yukarıda bahsi geçen riskli<br />
alanlarda kentsel dönüşüme başlanması,<br />
kentin dokusunu bozan ve risk teşkil eden<br />
yapıların yıkılarak yerine yeni deprem yönetmeliğine<br />
uygun olacak şekilde daha<br />
sağlam binalar yapılması, böylelikle kentte<br />
risk taşıyan yapılarda ikamet edenlerin<br />
can ve mal güvenliğini korunması gerektiği<br />
yönünde görüş bildirmişlerdir.<br />
Tespit edilen riskli alanlarda biran önce<br />
kentsel dönüşüme başlanması ve kentimizin<br />
diğer merkez ilçelerinde de riskli<br />
alanların tespit edilmesinin sağlanması<br />
maksadıyla Antalya Valiliği’ne, Antalya<br />
Büyükşehir Belediyesi ve Merkez İlçe<br />
Belediyeleri’ne, Harita ve İnşaat Mühendisleri<br />
Odası Antalya Şubesi’ne yazı yazılması<br />
hususunun Yönetim Kurulu’na<br />
sunulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
42. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Hukuk ve muhasebe, uzmanlaşmış<br />
tasarım ve destek hizmetleri)<br />
1) Odamız web sayfasında da yayınlanmış<br />
olan “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde<br />
mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu getirilen<br />
40 mesleğe ilişkin tebliğ” hakkında<br />
komite üyelerimiz tarafından bilgi edinilmiştir.<br />
43. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Mimarlık faaliyetleri)<br />
Komite üyeleri, sektörel sorunlar ve gelişmeler<br />
hakkında karşılıklı görüş alışverişinde<br />
bulunmuşlardır.<br />
46. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Taşıt kiralama ve ilgili hizmetler)<br />
Odamız web sayfasında da yayınlanmış<br />
olan “Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde mesleki<br />
yeterlilik belgesi zorunluluğu getirilen<br />
40 mesleğe ilişkin tebliğ” hakkında komite<br />
üyelerimiz tarafından bilgi edinilmiştir.<br />
47. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(SPA merkezleri, diğer spor ve eğlence<br />
amaçlı spor hizmetleri)<br />
Antalya 2. Vergi Mahkemesi’nden gelen<br />
17.05.<strong>2015</strong> tarih ve 2014/423 esas sayılı<br />
yazı komite üyeleri tarafından değerlendirilmiş<br />
olup, masaj ve spa hizmeti verilmesi<br />
faaliyetlerinde 2009 yılına ilişkin<br />
olarak net ve brüt karlılık oranlarının; spa<br />
işletmesinin içinde bulunduğu otelin bölgesine,<br />
oda sayısına, yıldızına, açık kaldığı<br />
süreye, doluluk oranına, konaklayan<br />
müşterinin durumuna, kira bedeline vb.<br />
kriterlere göre yıldan yıla çok değişkenlik<br />
gösterebileceği ve hatta turizm sezonunun<br />
durumuna göre zarar bile edilebildiği<br />
belirtilerek herhangi bir net ve brüt karlılık<br />
oranının belirlenemeyeceği yönünde<br />
görüş belirtilmiştir.<br />
48. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Eğitim faaliyetleri)<br />
MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
1) 30.04.<strong>2015</strong> tarih ve 29342 sayı ile Resmi<br />
Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren<br />
“Özel Kreş ve Gündüz Bakımevleri<br />
İle Özel Çocuk Kulüplerinin Kuruluş ve<br />
84 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
İşleyiş Esasları Hakkında Yönetmelik”in<br />
uygulanması aşamasında karşılaşılan sıkıntılar<br />
ve çözüm önerileri için grup üyelerinin<br />
görüş ve önerileri doğrultusunda<br />
Meclis Başkan Yardımcısı ve Meslek Komitesi<br />
üyesi olan Nilay Akbaş Tarakçı ile<br />
Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Gülşen<br />
Hamursuz tarafından bir rapor hazırlandığı<br />
ifade edilmiştir.<br />
a) Bahse konu raporun Nilay Akbaş Tarakçı<br />
ve Gülşen Hamursuz tarafından<br />
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk<br />
Hizmetleri Genel Müdürü Temindar<br />
Aytekin’e sunulması maksadıyla randevu<br />
talebinde bulunulması, söz konusu ziyaretle<br />
ilgili ulaşım bedellerinin de Odamız<br />
bütçesinden karşılanması,<br />
b) Bahse konu raporun bir üst yazı ile<br />
TOBB aracılığıyla Aile ve Sosyal Politikalar<br />
Bakanlığı’na iletilmesi hususlarının Yönetim<br />
Kuruluna sunulmasına oy birliği ile<br />
karar verilmiştir.<br />
2) Meslek Komitesi Başkanı Ertürk Karaman<br />
tarafından, Odamız 48.Gruba<br />
(Eğitim faaliyetleri) kayıtlı Muratpaşa ve<br />
Kepez İlçelerinde faaliyet gösteren özel<br />
motorlu taşıt sürücü kursları olarak faaliyet<br />
gösteren üyelerimizin uygulamalı<br />
direksiyon eğitimi ve sınav güzergâhı<br />
için Kepez İlçe sınırları içerisinde yer alan<br />
Yeşilırmak Caddesi-Süleyman Demirel<br />
Bulvarı-Varsak yolu üzerini kullandıkları<br />
bildirilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı Özel<br />
Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü<br />
yetkililerinin kentimizde faaliyet gösteren<br />
özel motorlu taşıt sürücü kurslarına<br />
yapmış oldukları sınav alanı denetimleri<br />
sonucunda, Muratpaşa ilçesinde faaliyet<br />
gösteren sürücü kurslarının direksiyon<br />
eğitimi ve sınav güzergâhlarını Muratpaşa<br />
ilçe sınırları içerisindeki bir alanda yapmalarının<br />
daha uygun olacağı yönünde<br />
görüş bildirdikleri ifade edilmiştir.<br />
Bu çerçevede, Milli Eğitim Bakanlığı Özel<br />
Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nden<br />
48. Grup Meslek Komitesi<br />
gelen yetkililerin; Muratpaşa ilçesinde faaliyet<br />
gösteren sürücü kurslarının direksiyon<br />
eğitimi ve sınav güzergâhı için Bülent<br />
Ecevit Bulvarı-Rauf Denktaş Caddesi-Ermenek<br />
Caddesini kullanmalarının uygun<br />
olabileceği yönünde görüş bildirdikleri belirtilmiştir.<br />
Ancak, bahsi geçen güzergâhın fiziki yönünden<br />
uygun gözükmesine rağmen;<br />
a) Belirtilen güzergâhın havaalanı ve<br />
Kundu oteller bölgesine giden yollara yakın<br />
olması,<br />
b) Bahsi geçen bölgenin sadece turizm<br />
sezonunda değil, genel olarak yoğun bir<br />
trafiğe sahip olması,<br />
c) Ayrıca bölgemizde turizm sezonu olan<br />
Mayıs ile Ekim ayları arasında bahse konu<br />
güzergâhta trafik yoğunluğunun en yüksek<br />
olduğu alan olması,<br />
d) Oteller zincirinin yer aldığı bölgede<br />
çalışan personeller için kullanılmakta olan<br />
servis araçlarının vardiya değişimleri esnasında<br />
150-200 araç konvoy olarak arka<br />
arkaya seyretmesi,<br />
e) Kentsel yapılaşmanın artması nedeniyle<br />
yaya trafiğinin de yoğun olması,<br />
f) Muratpaşa ilçesinin Antalya’nın eski ilçelerinden<br />
olması, ana arterlerinin daha<br />
küçük caddelerden oluşması ve yeni kurulan<br />
Kepez ilçesinin ise daha büyük caddelerden<br />
oluşması,<br />
g) Muratpaşa ilçesinde faaliyet gösteren<br />
sürücü kurslarının büyük çoğunluğunun<br />
100.Yıl Bulvarı üzerinde ve Çallı<br />
bölgesinde yer alması sebebiyle Kepez<br />
bölgesindeki direksiyon eğitim ve sınav<br />
güzergâhına yakın oldukları ifade edilmiştir.<br />
Bahsi geçen direksiyon eğitim ve<br />
sınav güzergâhına olan mesafenin 5 ile<br />
15 dakika arasında olduğu, yetkililer tarafından<br />
önerilen Muratpaşa İlçesindeki<br />
direksiyon eğitim ve sınav güzergâhına<br />
olan ulaşımın ise neredeyse 1 saat sürdüğü<br />
belirtilmiştir.<br />
Bu nedenlerle, Muratpaşa ilçesinde faaliyet<br />
gösteren sürücü kurslarına kayıt<br />
olacak kursiyer potansiyelinin birbirine<br />
çok yakın olan Kepez ve Konyaaltı İlçelerinde<br />
bulunan sürücü kurslarına yöneleceği,<br />
Muratpaşa ilçesinde faaliyet gösteren<br />
sürücü kurslarının kursiyer sayılarının<br />
azalacağı, bu bölgede faaliyet gösteren<br />
kursların Kepez ve Konyaaltı İlçelerine<br />
taşınmak zorunda kalacağı, sürücü kursu<br />
sahiplerinin maddi yönden sıkıntıya gireceği,<br />
dolayısı ile Muratpaşa ilçesi sınırlarındaki<br />
uygulama alanı olarak önerilen<br />
Bülent Ecevit Bulvarı, Rauf Denktaş ve<br />
Ermenek Caddelerinin uygun olmadığı<br />
ifade etmiştir.<br />
Yukarıda bahsi geçen sebeplere ilave<br />
olarak; “Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri<br />
Kursu Direksiyon Eğitimi Dersi Sınav<br />
Yönerge”sinde İkinci Bölüm Direksiyon<br />
Eğitimi Dersi İl Sınav Sorumlusu ve Direksiyon<br />
Eğitimi Dersi Sınav Yürütme Komisyonu<br />
başlığı altında yer alan 6.Madde’nin<br />
1. fıkrasının ç bendinde “Sınav güzergâhı<br />
mevzuat hükümlerine uygun olmayan<br />
veya il sınav sorumlusunun gerek görmesi<br />
hâlinde ilçelerin sınavını güzergâhı<br />
uygun olan ilçede yapılmasını sağlar.” denilmesinden<br />
dolayı Muratpaşa ilçesinde<br />
faaliyet gösteren sürücü kurslarının Kepez<br />
İlçesi Varsak bölgesinde direksiyon<br />
eğitimi ve sınavlarını Kepez İlçesinde faaliyet<br />
gösteren sürücü kursları ile aynı ilçede<br />
ayrı bölgelerde yapmaya devam etmelerinin<br />
sağlanması maksadıyla TOBB<br />
aracılığıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na; Antalya<br />
Valiliği’ne, Büyükşehir Belediyesi<br />
UKOME Şube Müdürlüğü’ne, Muratpaşa<br />
Belediyesi ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne<br />
yazı yazılması ve bahsi geçen konu hakkında<br />
Odamız 36.Grup (Oteller ve benzer<br />
konaklama yerleri) Meslek Komitesi üyelerinin<br />
de bilgilendirilmesi hususlarının<br />
Yönetim Kurulu’na sunulmasına oybirliği<br />
ile karar verilmiştir.<br />
49. GRUP MESLEK KOMİTESİ<br />
TOPLANTISI<br />
(Sağlık hizmetleri)<br />
MAYIS AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
1) Komite üyeleri, özel hastanelerin denetimlerinin,<br />
Özel Hastaneler Yönetmeliği<br />
ve 05.08.2014 tarih ve 1449 sayılı makam<br />
onayı ile yürürlüğe konulan Özel Sağlık<br />
Kurum ve Kuruluşlarının İl Sağlık Müdürlüklerince<br />
Denetimine İlişkin Usul ve<br />
Esaslar Hakkında Yönerge hükümlerine<br />
göre yapıldığını hatırlatarak, uygulamalar<br />
hakkında karşılıklı görüş alış verişinde bulunmuşlardır.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
85
Denetimler esnasında anılan Yönerge<br />
hükümleri nedeniyle, denetimcilerin tespitini<br />
yaptıkları eksikliklerin giderilmesi<br />
amacıyla ek süre veya uyarı verilemeden<br />
çok ciddi parasal ceza yaptırımlarını<br />
uygulamak zorunda kaldıkları bildirilmiştir.<br />
Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin<br />
ekinde yer alan “Özel Hastane Müeyyide<br />
Formu”nun hükümlerinin büyük çoğunluğunun<br />
küçük ya da büyük kusur ayrımı<br />
yapılmaksızın direkt idari para cezası<br />
ile başladığı ve bu cezaların da yüksek<br />
oranda olduğu ifade edilerek çeşitli örnekler<br />
verilmiştir. Buna göre;<br />
Örnek-1: Özel Hastaneler Yönetmeliğinin<br />
“Merkezî sterilizasyon ünitesi” başlıklı<br />
30. Maddesinde; “Özel hastanelerde,<br />
yeniden kullanım özelliğine sahip olan<br />
malzemelerin sterilizasyon ve dezenfeksiyon<br />
işlemlerinin yapılmasına mahsus<br />
bir merkezî sterilizasyon ünitesi bulunması<br />
şarttır. Merkezi sterilizasyon ünitesi<br />
mümkünse, ameliyathane ile bağlantılı<br />
olur. Ancak, merkezi sterilizasyon<br />
ünitesi; steril malzeme transferinin steriliteyi<br />
bozmayacak şekilde planlanması<br />
durumunda ameliyathaneden bağlantısız<br />
olabilir. Merkezî sterilizasyon ünitesi;<br />
kirli malzeme girişi-yıkama, ön hazırlıkpaketleme<br />
ile sterilizasyon-steril malzeme<br />
çıkış bölümlerinden oluşur.” denildiği<br />
hatırlatılarak, anılan Yönetmelikte<br />
ekli cezaların gösterildiği “Özel Hastane<br />
Müeyyide Formu”nun 5. sırasında hem<br />
temel şart olan ünitenin bulunmamasına<br />
hem de sterilizasyon ünitesinin bölümlerindeki<br />
bir eksikliğe aynı ceza verildiği,<br />
ceza hükmünün ise “Bir önceki aya ait<br />
brüt hizmet gelirinin binde biri oranında<br />
idari para cezası ve aykırılığın giderilmesi<br />
için 30 gün süre verilir.” olduğu ifade<br />
edilmiştir.<br />
Örnek-2: Anılan Yönetmeliğin 31. Maddesinde<br />
“…Koridorlarda, banyolarda ve<br />
lavabolarda, hastaların kolay hareketine<br />
imkan verecek şekilde tutunma yerleri<br />
bulunur.” hükmüne göre Yönetmelikte<br />
belirtilen tutunma yerleri bir tek yer hariç<br />
tüm hastanede mevcut olsa bile aynı<br />
cezanın uygulandığı, İl Sağlık Müdürlüğü<br />
yetkililerine yasal bir inisiyatif yetkisi<br />
verilmediği vurgulanarak, “Özel Hastane<br />
Müeyyide Formu”nun 4. sırasında ki cezanın<br />
uygulandığı ifade edilmiştir.<br />
Örnek-3: Yine anılan Yönetmeliğin 32.<br />
Maddesinde ki, “Özel hastanelerin merkezi<br />
ısıtma sistemi ile ısıtılması zorunludur.<br />
Zeminden ısıtma yapılması uygun<br />
değildir. Özel hastanelerde, bölge ve<br />
mevsim şartlarına göre merkezi soğutma<br />
veya split klima sistemi kurulur. Hastaların<br />
ve personelin kullandığı bütün<br />
alanlar uygun bir şekilde havalandırılır<br />
ve yeterli güneş ışığı ile enerji kaynaklarından<br />
yararlanılarak aydınlatılmaları<br />
sağlanır.” hükmüne uygunsuzluk hallerindeki<br />
ceza uygulamalarında da farklılık<br />
olmadığını bu maddeye göre zorunlu<br />
merkezi sistem kurulmamasının cezasına<br />
da muğlak bir ifade olan “uygun bir<br />
şekilde” havalandırmanın yapılmamasına<br />
da aynı ceza verildiği ifade edilerek,<br />
ilk tespitte idari para cezası kesilmeksizin<br />
eksikliğin tamamlanma süresini gösteren<br />
bir uyarma cezası verilmesi önerilmiştir.<br />
Sonuç olarak, Özel Hastaneler Denetim<br />
Yönetmeliği gereğince hizmete esas ve<br />
ruhsata esas denetimlerde tespit edilen<br />
ve yukarıda detaylarıyla örneklendirilen<br />
eksikliklerin öncelikle uyarılması, süre<br />
verilmesi ve daha sonrasında eksikliğin<br />
giderilmemesi halinde parasal ceza<br />
uygulamasının yapılması önerilerek,<br />
denetlemenin asıl amacının öğretici ve<br />
yol gösterici bir şekle dönüştürülmesi<br />
maksadıyla TOBB aracılığıyla Sağlık<br />
Bakanlığı’na yazı yazılması hususunun<br />
Yönetim Kurulu’na sunulmasına oy birliği<br />
ile karar verilmiştir.<br />
2) Komite üyeleri, 27.3.2002 tarihli ve<br />
24708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan<br />
Özel Hastaneler Yönetmeliğinin<br />
“Özel hastanenin kalite ve verimliliğini<br />
artırmak amacıyla izin verilebilecek<br />
hususlar” başlıklı Ek 5. maddesinin (m)<br />
bendinin ilk cümlesi 23.01.<strong>2015</strong> tarih ve<br />
29245 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan<br />
Yönetmelik değişikliği ile “Bakanlıkça<br />
belirlenecek yabancı uyruklu hasta<br />
oranına sahip olan ve en az onbeş uzman<br />
tabip kadrosu bulunan özel hastaneler,<br />
aynı il sınırları içerisinde olmak<br />
kaydıyla, kadrosunda bulunan uzman<br />
tabiplerin görev yapabileceği bir adet<br />
muayene ve kontrol birimi kurabilir.”<br />
şeklinde değiştirildiği hatırlatılmıştır.<br />
Söz konusu değişiklikle sağlık turizmi<br />
kapsamındaki yabancı uyruklu hasta tanımı<br />
turizm sağlığını da kapsayacak şekilde<br />
genişletilmesinin yanı sıra Bakanlığın<br />
belirleyeceği hasta oranına göre bir<br />
sınırlama getirdiği ifade edilmiştir.<br />
Bahse konu Yönetmelik değişikliğinden<br />
sonra Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri<br />
Genel Müdürlüğü 09.04.<strong>2015</strong> tarih ve<br />
54718026/045.99/946 sayılı yazısı ile;<br />
“Bakanlıkça belirlenecek yabancı uyruklu<br />
hasta oranına …” hükmü gereği, Bakanlık<br />
makamından alınan 08.04.<strong>2015</strong><br />
tarih ve 943 sayılı onay gereği, son mali<br />
yıl içerisinde kabul ettiği hasta sayısının<br />
%10’u kadar sağlık turizmi kapsamında<br />
hastası bulunan özel hastanelerin “Muayene<br />
ve Kontrol Birimi” açması ve söz<br />
konusu kontrollerin her yıl Şubat ayında<br />
İl Sağlık Müdürlüklerince yapılarak belirtilen<br />
oranın altında kalan özel hastanelerin<br />
muayene ve kontrol birimlerinin<br />
faaliyetlerine son verilmesi, Muayene<br />
ve Kontrol Birimi ilavelerinde belirlenen<br />
oranın uygulanmasının uygun görüldüğü<br />
belirtilmiştir. Ayrıca bahse konu Yönetmelik<br />
değişikliğinin Resmî Gazete’de<br />
yayımlandığı 23.01.<strong>2015</strong> tarihinden önce<br />
açılmış Muayene ve Kontrol Birimlerinin<br />
faaliyetlerinin bir sonraki döneme kadar<br />
devam etmesi ve bir sonraki mali<br />
yıl Şubat ayında, belirlenen oran dikkate<br />
alınarak söz konusu birimin faaliyeti<br />
hakkında Sağlık Hizmetleri Genel<br />
Müdürlüğü’nce değerlendirme yapılacağı<br />
belirtilmiştir.<br />
Bu kapsamda;<br />
• Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün<br />
09.04.<strong>2015</strong> tarih ve 54718026/045.<br />
99/946 sayılı yazısı ile “son mali yıl<br />
içerisinde kabul ettiği hasta sayısının<br />
%10’u kadar sağlık turizmi kapsamında<br />
hastası bulunan özel hastanelerin”<br />
ibaresi Yönetmelikteki “yabancı uyruklu<br />
hasta” şeklinde değiştirilmesi ve<br />
Genel Müdürlük yazısının Yönetmelik<br />
hükümlerine uygun hale getirilmesi<br />
önerilmiştir.<br />
• Bakanlıkça belirlenecek yabancı uyruklu<br />
hasta oranı belirlenirken sadece<br />
hasta sayısının esas alınması, ayakta<br />
tedaviden daha çok yatarak (ameliyat<br />
ağırlıklı) yabancı uyruklu hasta tedavisi<br />
yapan hastaneleri olumsuz etkilediği<br />
ifade edilerek, bu hastanelerin yabancı<br />
uyruklu hasta sayısının toplam hasta<br />
sayısının %10’nun altında olduğunu,<br />
ancak gelir olarak %20-30’ları bulduğu<br />
ifade edilmiştir. Bu nedenle anılan<br />
Yönetmelik’teki hasta oranının belirlenmesinde<br />
hastanenin toplam cirosu<br />
içinde “yabancı uyruklu hasta cirosunun”<br />
esas alınması önerilmiştir.<br />
• Diğer bir sınırlama ise kadrosunda<br />
ancak en az 15 uzman hekim bulunan<br />
hastanelerin “Muayene ve Kontrol Birimi”<br />
açabilmesi konusu olduğu hatırlatılarak,<br />
bu sınırlamanın özellikle turizm<br />
açısından yoğun ilçelerde sağlık turizmi<br />
kapsamında faaliyet gösteren hastanelerin<br />
kapsam dışında kalmasına<br />
yol açtığı ifade edilmiştir. Son Yönetmelik<br />
değişikliği ile sağlık turizminin<br />
de kapsam içine alınmış olması nedeniyle<br />
15 uzman hekim şartının kaldırı-<br />
86 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
larak hastane ruhsatındaki hekimlerin<br />
dikkate alınması yönünde Yönetmelik<br />
değişikliği yapılması önerilmiştir.<br />
Sonuç olarak, söz konusu önerilerin hayata<br />
geçirilmesi maksadıyla TOBB aracılığıyla<br />
Sağlık Bakanlığı’na yazı yazılması<br />
hususunun Yönetim Kurulu’na sunulmasına<br />
oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
3) Komite üyeleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği’<br />
nin Ön izin başvuruları ve<br />
ruhsatlı hastaneler başlığı altında bulunan<br />
geçici 6.maddesinde (Ek: RG-<br />
15/2/2008-26788) “Bu Yönetmeliğin<br />
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Bakanlıkça<br />
yapılacak planlama kapsamı<br />
dışında yeni özel hastane ön izin başvurusu<br />
ve mevcut ruhsatlandırılmış özel<br />
hastanelere tıbbi hizmet birimi, sağlık<br />
çalışanı veya teknoloji yoğunluklu tıbbi<br />
cihaz ilave talepleri kabul edilmez.” denildiği<br />
hatırlatılmıştır.<br />
Nüfus artışının en hızlı olduğu illerin başında<br />
Antalya’nın geldiği, nüfus yoğunluğunun<br />
yanı sıra turizm yoğunluğunun<br />
da eklenmesi ile birlikte Üniversite, Devlet<br />
ve Özel hastanelerdeki hasta yatağı<br />
ve yoğun bakım yatağı sayısının yetersiz<br />
olduğu ifade edilerek, özellikle son 6-7<br />
aydır Antalya’daki hastanelerde normal<br />
hasta ve yoğun bakım hastası için yatak<br />
bulunamamasının ciddi sorun yaşattığı,<br />
bazı hastaların çevre illere ambulanslarla<br />
gönderilmek zorunda kalındığı belirtilmiştir.<br />
Bu kapsamda, 2012 verilerine göre “Yüz<br />
bin kişi başına düşen hastane yatak<br />
sayısı”nın Türkiye ortalamasının (Türkiye<br />
ortalaması:265, Antalya ortalaması:<br />
235) altında kalan ilimizde, teknik altyapısı<br />
uygun olan özel hastanelere %10-<br />
20 oranında yatak sayısını arttırabilme<br />
yolunun açılması maksadı ile Antalya<br />
Büyükşehir Belediyesi ile Merkez İlçe<br />
Belediyelerine bir yazı yazılması, hususlarının<br />
Yönetim Kuruluna sunulmasına<br />
oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
4) Komite üyelerince, gözlük kullanım<br />
oranının gelişmiş ülkelerde %70 iken, bu<br />
oranın Türkiye’de henüz %15-20 olduğunu,<br />
halkımızın büyük çoğunluğunun<br />
gözlük ihtiyacı ve kalitesi hakkında bilgi<br />
eksikliği yaşadığı, göz sağlığı konusunda<br />
bilinçlendirilmenin kamu sağlığı,<br />
güvenliği ve esenliğinin yanı sıra ülkemiz<br />
bütçesinin etkin kullanımı bakımından<br />
da son derece önemli olduğu ifade<br />
edilmiştir. Türkiye’nin yoğun güneş alan<br />
coğrafi konumda olması, genç nüfus<br />
yoğunluğunun bilgisayar bağımlısı olmasının<br />
göz ve görme sağlığını olumsuz<br />
etkilediği dile getirilmiştir.<br />
Ayrıca, gelişmiş ülkelerde ki perakende<br />
gözlük sektöründe her 3-5 bin kişi için<br />
bir optisyen istihdam edildiği hatırlatılarak,<br />
sağlık hizmetleri ekonomisi açısından<br />
ve halkın koruyucu göz ve görme<br />
sağlığı hizmetlerine erişebilmesi yönünden<br />
optisyen istihdamın artırılmasının<br />
çözüm olduğu belirtilmiştir.<br />
Bu durumun ülkemizde ise optik sektöründe<br />
gözlük camı imalatı sanayiinde<br />
çalışanlar, göz doktorlarına yardımcı<br />
olan personeller ve Sağlık Bakanlığı’nda<br />
optisyen olarak istihdam edilenler açısından<br />
yok denecek kadar az olduğu<br />
ifade edilerek, gözlük sektöründe yetişmiş<br />
personel ihtiyacını karşılamak amacıyla<br />
üniversitelerde yeni optisyenlik<br />
bölümlerine gereksinim olduğunu vurgulanmıştır.<br />
Bu çerçevede, Akdeniz Üniversitesi Serik<br />
Gülsün Süleyman Süral MYO bünyesinde<br />
açılan Optisyenlik Bölümüne<br />
<strong>2015</strong>-2016 eğitim öğrenim yılında öğrenci<br />
alımı ile ilgili YÖK’ten karar çıktığı<br />
hatırlatılmış olup; şehrimiz ve ülkemiz<br />
optik sektörüne büyük fayda sağlayacağına<br />
inanılan Optisyenlik Bölümü’nün<br />
laboratuvar oluşumuna katkıda bulunmanın<br />
ATSO’nun temel prensipleriyle<br />
örtüştüğü ifade edilerek, Odamız bütçesinden<br />
Akdeniz Üniversitesi Serik<br />
Gülsün Süleyman Süral MYO Optisyenlik<br />
Bölümü laboratuvarının tefrişatı için<br />
gerekli maddi katkının sağlanması hususunun<br />
Yönetim Kuruluna sunulmasına<br />
oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
HAZİRAN AYI OLAĞAN TOPLANTI<br />
KARARLARI<br />
1) TOBB’dan alınan 29.05.<strong>2015</strong> tarih,<br />
10559 sayı ve Türk Borçlar Kanununun<br />
uygulanmasında yaşanan sorunlar konulu<br />
yazı hakkında komite üyeleri tarafından<br />
yapılan değerlendirmeler neticesinde;<br />
Karşılıksız çek yazanlar için hapis cezasının<br />
ortadan kalkması nedeniyle karşılıksız<br />
çek yazımında patlama yaşandığı ifade<br />
edilerek, sorunun çözümü için ivedilikle<br />
önlem alınması önerilmiştir.<br />
2) 20 MAYIS - 16 HAZİRAN<br />
<strong>2015</strong> TARİHLERİ ARASINDA<br />
GERÇEKLEŞTİRİLEN ODAMIZ<br />
İHTİSAS KOMİSYONU<br />
TOPLANTILARINDA ALINAN<br />
KARARLAR:<br />
ŞEHİRCİLİK VE İNŞAAT KOMİSYONU<br />
TOPLANTI KARARLARI<br />
1) Komisyon üyeleri, Lara-Belek arasında<br />
yer alan sahil kıyı bandındaki bazı yerlerin<br />
günümüzde halk tarafından kullanılamadığı,<br />
sahil şeridinin otellere tahsis edildiği,<br />
özellikle kemerağzı, kundu bölgesi başta<br />
olmak üzere bütün otellerin önündeki<br />
plajların halkın kullanımına açılması gerektiği<br />
belirtilmiştir. Ayrıca, otellerin arasında<br />
bulunan ve imar planında da yer<br />
alan ancak halkın kullanması gereken<br />
yolların otellerin bahçelerinde kaldığı belirtilmiştir.<br />
Kemerağzı ve kundu bölgesinin ileriki yıllarda<br />
imara açılacağı, burada yapılacak<br />
olan konutların değer kazanacağı ve o<br />
bölgede yapılması planlanan kruvazör<br />
limanı ile bölgenin turizm merkezi olacağının<br />
altı çizilmiş olup, bölgenin insanlar<br />
tarafından tercih edilebilmesi için bahsi<br />
geçen plajların halkın kullanımına açılması<br />
ve otellerin bahçelerinin içerisinde yer<br />
alan yolların haklın kullanımına açılması<br />
konusunda Büyükşehir Belediyesi nezdinde<br />
gerekli girişimlerin yapılması hususunun<br />
Yönetim Kurulu’na sunulmasına oy<br />
birliği ile karar verilmiştir.<br />
2) Kentsel Dönüşüm çalışmaları kapsamında<br />
Balbey mahallesinde 42 binanın<br />
koruma altına alındığı ifade edilmiş olup,<br />
bu binaların dışında Balbey camisinin yanındaki<br />
hamam ve pansiyonlarda kaçak<br />
yapıların gözlemlendiği belirtilmiştir. Bahsi<br />
geçen kaçak yapıların tespit edilerek<br />
yasal işlemlerin yapılması konusunda ilgili<br />
Belediyesi nezdinde gerekli çalışmaların<br />
yapılması hususunun Yönetim Kurulu’na<br />
sunulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
3) Komisyon Üyeleri tarafından, Odamız<br />
eski hizmet binasının yıkılarak yerine yapılan<br />
ATSO Eğitim Araştırma ve Kültür<br />
Merkezi’nin Antalya’ya kazandırılmasının<br />
kent için çok faydalı olacağı, özellikle bölgenin<br />
bir cazibe merkezi olacağı ve kente<br />
katma değer katacağı ifade edilmiştir.<br />
Binanın dış cephesine yapılan çalışmanın<br />
çok güzel ve dikkat çekici olduğu,<br />
ancak çevresinde bulunan eski ve bakımsız<br />
binaların kötü bir görüntü sergilediği,<br />
şehrin çehresinin güzelleştirilmesi<br />
konusunda çalışmaları olan Muratpaşa<br />
Belediyesi’ne yazı yazılarak o cadde üzerindeki<br />
binaların ATSO Eğitim Araştırma<br />
ve Kültür Merkezi ile uyum içerisinde olacak<br />
şekilde boyanması, temizlenmesi ve<br />
kaldırımların düzenlenmesi talep edilmiş<br />
olup, konunun Yönetim Kurulu’na sunulmasına<br />
oy birliği ile karar verilmiştir.<br />
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
87
TOBB İl Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Mayıs Ayı Kararları<br />
1) İl KGK Eğitim Çalışma Grubu üyelerinin<br />
07.05.<strong>2015</strong> tarihinde gerçekleştirmiş olduğu<br />
toplantıda alınan kararlar İcra Komitesi tarafından<br />
da değerlendirilmiştir.<br />
Buna göre;<br />
a) Toplumsal değişim sürecinin ülkemiz gibi<br />
gelişmekte olan ülkelerde üretim sürecine<br />
aktif olarak kadınları dahil etme zorunluluğunu<br />
beraberinde getirdiğine vurgu yapılarak,<br />
toplumumuzda kadına biçilen görevlerin<br />
yanı sıra aile bütçesinin iyileşmesi için<br />
yapılması gereken katkının, ne yazık ki kadını<br />
ev eksenli üretimin içinde tutmaya devam<br />
ettiği ifade edilmiştir. Kadınların aile içi sorumlulukları<br />
devam ederken, aktif girişimci<br />
olmak isteyenleri iş kurmak için ciddi bir yatırım<br />
maliyetinin yanında risklerin beklemesi<br />
yeni “Kadın Girişimcilerin” oluşmasındaki temel<br />
engellerden olduğu ifade edilmiştir. Bu<br />
engellerin aşılması konusunda, kadının teknolojiyi<br />
tanıması ve öğrenmesi ile kendine<br />
yeni fırsatlar yaratarak istediği her mekandan<br />
kadını dünya ile kesintisiz buluşturan,<br />
riski ve maliyetleri minimize eden e-ticaretin<br />
pek çok kadını girişimci olarak ekonomiye<br />
kazandırdığı ifade edilmiştir. Ayrıca, günümüz<br />
ekonomik koşullarında işletmelerin faaliyetlerini<br />
yürütebilmesi ve varlığını sürdürebilmesi<br />
için finansal yönetim sisteminin<br />
önemine vurgu yapılmıştır.<br />
Teknoloji ile gelen bu değişimleri ilimizde yaşayan<br />
kadınların da görmeleri ve değişimin<br />
parçası olmaları amacıyla Odamız tarafından<br />
“ATSO AKADEMİ” çatısı altında “e-ticaret”<br />
ile “Finansçı Olmayanlar için Finans Yönetimi”<br />
konularında eğitimler düzenlenmesi ile<br />
söz konusu eğitimlerin KGK ve GGK üyelerine<br />
ücretsiz verilmesi talep edilmiş olup,<br />
konunun Yönetim Kuruluna sunulmasına oy<br />
birliği ile karar verilmiştir.<br />
b) Girişimciliğin hayata geçirilebilmesi için<br />
bütün girişimci tarafların (kurum ve kuruluşlar<br />
vb.) yan yana gelmesini kapsayan eko sistemin<br />
tanıtımı ve mentorlük ile ilgili çalışma<br />
yapılması talep edilmiştir.<br />
Bu konuda değerlendirme yapan İcra Komitesi<br />
Üyeleri ANSİAD’ın geçen yıl böyle<br />
bir sistemi Antalya’da oluşturmak için çalışma<br />
başlattığını bildirerek, bu konuda bilgi<br />
almak üzere ANSİAD Girişimcilik Komitesi<br />
Başkanı ve KGK Üyesi Işık Yargın’ın Haziran<br />
ayı İcra Komitesi toplantısına davet edilmesi<br />
önerilmiştir.<br />
c) Milli Eğitim Bakanlığı Antalya Bilim ve Sanat<br />
Merkezi tarafından okul öncesi, ilköğretim<br />
ve ortaöğretim çağındaki üstün yetenekli<br />
çocuk/öğrencilerin bireysel yeteneklerinin<br />
farkında olmalarını ve kapasitelerini geliştirerek<br />
en üst düzeyde kullanmalarını sağlamak<br />
amacı ile 23-24 Mayıs <strong>2015</strong> tarihleri arasında<br />
Odamız Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek<br />
olan “Üstün Zekalı ve Yetenekliler<br />
Eğitimi Zirvesi” ile ilgili salon tahsisi<br />
ile ikramlarının Odamız tarafından karşılanacağı<br />
hususunda bilgi verilmiştir.<br />
Odamız ile Eğitim Çalışma Grubumuz nezdinde<br />
Kurulumuzun da destek verdiği söz<br />
konusu organizasyonun TOBB Antalya KGK<br />
Üyelerine e-posta ile duyurulması ve sosyal<br />
medya sayfalarında görselleri ile birlikte duyurulmasına<br />
karar verilmiştir.<br />
d) Birlik ve iştiraklerinin kurumsal yapılarının<br />
ve hizmetlerinin tanıtılması, Türkiye ve dünya<br />
ekonomisindeki gelişmeler hakkında bilgi<br />
sahibi olunması ve çeşitli yöntem ve becerilerin<br />
kazanılması amacıyla bağlı oda ve borsaların<br />
meclis üyeleri için geçtiğimiz Nisan<br />
ayında düzenlenen bilgilendirme seminerlerinin<br />
bir benzerinin TOBB İl Kadın/Genç Girişimciler<br />
Kurulu üyelerine yönelik yapılması<br />
talep edilmiş olup, bu konuda Meslek Komiteleri<br />
Müdürlüğü tarafından TOBB’a bir talep<br />
yazısı gönderildiği konusunda İcra Komitesi<br />
üyelerine bilgi verilmiştir.<br />
e) ATSO Akademi çatısı altında TOBB Antalya<br />
Genç Girişimciler Kurulu ve TEB Girişim<br />
Bankacılığı işbirliğinde 19.11.2013 tarihinde<br />
gerçekleştirilen “Finansal Hareketler ve İşletme<br />
Karlılığı” eğitim seminerinin ücretsiz<br />
olarak tekrar TOBB Antalya Kadın/Genç Girişimci<br />
Kurulu Üyelerine yönelik olmak üzere<br />
gerçekleştirilmesi talep edilmiştir.<br />
Bu konuda TEB Girişim Bankacılığı tarafından<br />
bu tür eğitimlerin devam ettirilip ettirilmediğini<br />
öğrenmek amacıyla TEB Girişim<br />
Evi Girişim Eğitim ve Danışmanlık Merkezi<br />
ile yapılan şifahi görüşmede, talebimizle ilgili<br />
çalışma yapıp geri bildirimde bulunacakları<br />
belirtilmiştir.<br />
2) KGK İcra Komitesi Başkanı tarafından, ilçelerde<br />
yapılması düşünülen etkinlikler sorulmuş<br />
olup,<br />
a) Alanya Ticaret ve Sanayi Odası kontenjanı<br />
TOBB Antalya KGK İcra Komitesi Başkan<br />
Yardımcısı Özlem Öz Kural tarafından, günümüzde<br />
teknolojinin hızlı ilerlemesiyle ortaya<br />
çıkan yeniliklerin insanlığın hizmetine sunulduğu<br />
ve insanların gün geçtikçe değişen<br />
bir hayat tarzı sürdürdükleri ifade edilmiştir.<br />
Gelişen teknolojinin insanların beslenme alışkanlıklarını<br />
da olumsuz yönde etkilediği ve<br />
fiziksel hareket azlığı gibi bir takım olumsuz<br />
şartlar bir araya geldiğinde obezite (şişmanlık)<br />
riskini artırdığı belirtilmiştir. Yapılan araştırmalara<br />
göre, bu riskin dünyada olduğu<br />
gibi ülkemizi de etkisi altına almaya başladığı<br />
ifade edilmiştir.<br />
Bu kapsamda, çağımızın en büyük sağlık<br />
problemlerinden biri olan obeziteden korunmak<br />
ve sağlıklı beslenme bilinci oluşturmak<br />
amacı ile 23-30 Mayıs <strong>2015</strong> tarihleri arasında<br />
Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler<br />
Kurulu üyeleri ile ALTSO Akademi<br />
işbirliğinde “Kilo Kontrolü ve Yönetimi” konulu<br />
bir sempozyum yapılmasının planlandığı<br />
hakkında bilgi aktarmıştır.<br />
b) Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası kontenjanı<br />
TOBB Antalya KGK İcra Komitesi<br />
Başkan Yardımcısı Deniz Ekici tarafından,<br />
Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası’nda kariyer<br />
günleri yapmayı planladıkları ifade edilerek,<br />
söz konusu etkinliğe konuşmacı olarak<br />
kendini kanıtlamış başarılı kadın girişimcilerin<br />
davet edilmesinin planlandığı yönünde<br />
bilgi aktarmıştır.<br />
3) İlimizde ve ilçelerde faaliyet gösteren<br />
kadın girişimci profilini belirlemek amacı ile<br />
başlatılan proje kapsamında İcra Kurulu Üyemiz<br />
Prof. Dr. Fulya SARVAN ve Kurul Üyemiz<br />
Yrd. Doç. Dr. Nuray ATSAN’ın katkılarıyla<br />
kurul üyelerine ve kurul üyesi olmayan kadın<br />
girişimcilere yönelik olarak hazırlanan anket<br />
çalışmalarının, amacına ulaşması maksadıyla<br />
KGK üyelerine tekrar maille gönderilmesine<br />
karar verilmiştir.<br />
4) TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu<br />
“Üretimde Fikirde Girişimcilikte Fark Yaratan<br />
Kadınlar” “<strong>2015</strong> Yılı Antalya’nın Kadın Girişimcileri<br />
Ödüllü Yarışması”nın son başvuru<br />
tarihinin 25.05.<strong>2015</strong> olduğu hatırlatılarak,<br />
daha fazla kitleye ulaştırılması ve daha çok<br />
başvuru alınması için KGK İcra Komitesi üyeleri<br />
fikir alış verişinde bulunmuşlardır.<br />
88 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong>
ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
89
ATSO EĞİTİM ARAŞTIRMA VE<br />
KÜLTÜR MERKEZİ<br />
KALEİÇİ ATSO EVİ<br />
90 ATSO Mayıs - Haziran <strong>2015</strong><br />
You<br />
twitter.com/ANTALYA_ATSO facebook.com/AntalyaTSO instagram.com/antalyatso Tube youtube.com/AntalyaTSO<br />
www.atso.org.tr • info@atso.org.tr