10.07.2015 Views

markaj-dergi-4-sayi-rev

markaj-dergi-4-sayi-rev

markaj-dergi-4-sayi-rev

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

onun felsefesinde eğer bir futbolcu %100 hazır değilse,bu isim James Rodriguez bile olsa formayı alamaz.46 yaşındaki çalıştırıcı, Porto’nun başındayken 2012-2013 sezonunda Şampiyonlar Ligi 2. turunda Malagaile oynadıkları iki maçta da James Rodriguez’i fizik gücüyetersiz olduğu için kulübede bıraktı. Malaga’ya elenenPorto’da fatura bu sebepten ötürü Vitor Pereira’ya kesildi.Düşünsenize, dönemin Alex De Souza’sı, bir ŞampiyonlarLigi 2. tur maçında antrenman eksiği var diye yedekoturtuluyor ve Fenerbahçe eleniyor! İnanın, hocanınuçak bileti bile hazırlanmış olurdu. Yine de Pereira,bildiği doğrudan asla şaşmadı. Bu tespiti destekleyecekbir başka örnek arayacak olursak; Vitor Pereira’nınOlympiakos’unun, geçtiğimiz sezon 18 lig maçındasadece bir kez; önceki haftanın ilk 11’iyle sahaya çıktığınıgösterebiliriz. Bu durum her ne kadar Pereira’nın rotasyondelisi olduğu anlamına gelse de, Portekizlinin mesajınet: %100’ünü veremezsen, oynayamazsın. Peki budurum Fenerbahçe’ye nasıl yansır diye soracak olursanız,geçtiğimiz sezona bakarsak, pek olumlu yansımayacağıkesin; zira Fenerbahçe geçen sezon istikrar anlamındabazı sıkıntılar yaşadı. Gökhan Gönül, Caner Erkin, MehmetTopal ve Dirk Kuyt dışında kimse %100’ünü veremedi. Budurumda yaş ortalaması da yüksek olan sarı-lacivertlilerin,birçok transfer yapmak zorunda kalması kaçınılmaz gibigözüküyor. Dolayısıyla Vítor Pereira’nın bu kırmızı çizgisi,sezon içinde bazı problemleri ortaya çıkarabilir.Hocanın bu eksi yönlerini bir kenara bırakıp biraz daartılarından bahsetmek gerekirse Portekizli çalıştırıcınınen büyük avantajı Yunanistan Ligi’nde başarılı olmasıolarak göze çarpıyor. İspanya ya da Hollanda’da başarılıolan bir teknik direktör, Türkiye’ye uyum sağlayamayabilir.Nitekim bunun geçmişte, hem de Fenerbahçe üzerindenörnekleri elimizde mevcut. İspanya’yı 2008 Avrupaşampiyonu yapan Luis Aragones’in Fenerbahçe’de nasıltel tel döküldüğü; PSV’yi dört kez Hollanda şampiyonuyapan; bununla da yetinmeyip Hollanda’yı 1988’de Avrupaşampiyonluğuna taşıyan Gus Hiddink’in, Fenerbahçe’denasıl hayal kırıklığı yarattığı tüm gerçekliğiyle karşımızdaduruyor. Patron bu kez yakından geliyor ve bu gergin,stresli ortamları çok seviyor. Dünyanın en hırçın taraftargruplarından biri olan Gate 13’ün (Panathinaikos) önünegidip hareket çeken, ardından da tüm taraftarların sahayainip olay çıkarmasına sebep olan bir adamdan da sakinlikbeklemek saçmalık olurdu zaten. Türkiye’de takımotobüsü kurşunlanırken, Yunanistan’da da stadyumdançıktığınız anda benzer şeylerle karşılaşabiliyorsunuz.İki ülkenin futbolunu kıyasladığımızda ise gerek oyuntemposu, gerekse sertlik anlamında Yunanistan ve TürkiyeLigi arasında birçok benzerlik baş gösteriyor. Buna ilaveolarak Portekizlinin bir diğer avantajı olarak da müslümanbir ülke olan Katar’da gö<strong>rev</strong> alıp bu kültürü, tecrübeyiyaşadıktan sonra Türkiye’ye gelmesini gösterebiliriz. Hâlböyleyken, genlerimize bu kadar yakın bir yerden gelenVítor Pereira’nın, Türkiye’de uyum sorunu yaşayacağınıdüşünmek biraz mantık dışı olabilir.Peki Pereira’nın takımları nasıl ncuyu sahada görüp isyaneden Fenerbahçeliler, artık o istediği futbolu sahadagörebilecek mi? Pereira’nın daha önce çalıştığı takımlardaoynattığı futbola ve Fenerbahçe’ye imza attıktan sonraoyun stili hakkında yaptığı açıklamalara bakarsak, sarılacivertlitaraftarlar bu sezon oynanacak oyundan zevkalacak gibi görünüyor. Vitor Pereira’nın, Fenerbahçeekolüne uygun bir oyun stilini tercih ediyor olması budurumu açıklayan en büyük kanıt. Evet, Zico’nun oynattığıfutbolu özleyen, tadı damağında kalan Fenerbahçelilerşimdiden kombinelerini almaya başlayabilir; çünkü VitorPereira, ısıran, yüksek tempolu futbolu benimsiyor;ancak bunu yaparken de savunmadaki güvenliği eldenbırakmıyor.PORTEKİZLİLERİN SIRRIFenerbahçe, 2015-2016 sezonuna bir Portekizli teknikadam ile başlayacak. Başta herkese, ‘’Eee, ne olmuş yani?’’Dedirten bu özelliği, geçtiğimiz sezonun istatistikleriylebirleştirdiğimizde bu durumun gerçekten önemli biravantaj olduğunu kanıtlayabiliriz. 2014-2015 sezonundaAvrupa’nın en iyi 15 liginde 10 şampiyon takımın hocasıyerli olurken; geriye kalan yabancı 5 hocadan İspanyolPep Guardiola’yı çıkarırsak, diğer dört teknik adamınPortekizli olması oldukça üzerinde durulması gerekenbir istatistik olarak göze çarpıyor. İngiltere’de JoseMourinho’nun Chelsea’si, Rusya’da Andre Villas-Boas’ınZenit’i şampiyon olurken; İsviçre’de Paulo Sosa’nınBasel’i, Yunanistan’da ise Vitor Pereira’nın Olympiakos’uipi göğüsleyen takımlar arasında yer aldılar. Bu başarılarınbirinci sebebi olarak Jose Mourinho ile başlayanPortekizli hoca akımını gösterebiliriz. Mou’nun Porto veChelsea’deki başarılarından sonra her kulübün kendiMourinho’sunu aramaya başlaması, Portekizlilerin önünüaçan ilk ve en büyük sebep oldu. Portekizli hocaların bukadar başarılı olmasının ikinci sebebini de, konuştuklarıdil olarak gösterebiliriz. Avrupa’da oynayan 1000 üzerindefutbolcunun Brezilyalı olup Portekizce konuşmaları elbetteki başarı için önemli bir faktör olarak göze çarpıyor.BAŞARILI OLUR MU?Her başkan, getirdiği teknik adamın kulübüne başarıkazandırmasını ister. Yukarıdaki bilgileri, değerlendirmeleribir araya topladığımızda Vitor Pereira’nın Fenerbahçeiçin doğru bir tercih olduğu ortaya çıkıyor; ancak buradaasıl sorgulanması gereken konu, Vitor Pereira’nın hangiFenerbahçe’yi çalıştıracağı olacaktır. Portekizli çalıştırıcı;Aziz Yıldırım’ın geçtiğimiz sezon başında, ‘’Teknik direktörçok önemli değil, kim olsa yapar’’ dediği Fenerbahçe’yimi çalıştıracak; yoksa oluşturulacak kadronun, sahaylailgili her konunun tamamen sportif direktör GiulianoTerraneo’ya bırakıldığı, kadroya ve sahaya dışarıdan birmüdahalenin olmadığı bir Fenerbahçe’yi mi çalıştıracak?Eğer Fenerbahçe hâlâ birinci öncüldeki Fenerbahçe’yse,Vitor Pereira son derece yanlış bir tercih; ancak ikinciöncüldeki Fenerbahçe’yi çalıştıracaksa, bundan daha iyibir teknik direktör tercihi olamaz. Nitekim şu zamanakadar yapılan transferlere, gönderilen oyuncularabakıldığında Fenerbahçe’nin ikinci öncüle daha yakınolduğu gözle görülür bir biçimde ortada. O hâlde bumodernleşme, profesyonelleşme devam ederse bu senesahne Portekizlinin olacaktır.Yazar: SAMET ÇAYIR @Sametcayir

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!