11.07.2015 Views

TsrEzD

TsrEzD

TsrEzD

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayı 36 / 8-21 Ağustos 2014❱ TUNA KİREMİTÇİKIYAK BIR ÇOCUK FILMI❱ NEŞE MESUTOĞLUYAZ REHAVETİ❱ BARIŞ AKPOLATPLAK DİNLEMENİN BİRKAÇ PÜF NOKTASIRÖPORTAJLAR❱ SEVİM GÖZAY,SEVİNÇ ERBULAKİLE KONUŞTU:“SİNEMA BENİM İÇİN KANATSESİ, TİYATRO İSE TOKAT”❱ ELİF ÇAĞLARÖZGÜR OLMA HİSSİ BENİ CEZBEDİYOR❱ EBRU ŞANCITÜRK FİLMLERİNİ İZLEMEYİ SEVİYORUMOKAN ARPAÇ YAZDIBEYNİMİZİN % 100’ÜNÜKULLANABİLSEYDİK...LUCY


EDİTÖRNeşe MesutoğluYayın Yönetmeninese.mesutoglu@mybilet.comYaz rehavetiAğustos ayının aşırı sıcakları kendini hissettirirken şehirhayatı iyice çekilmez oldu. Sahilde boy gösterenlerşanslı kesimden. Biz çalışmaya devam edenlerin tesellisiise serin sinema salonları. Aynı dertten mustaripseniz bazıönerilerimiz var.Bu hafta bol seçenek sunan vizyon filmleri, yoğungündemden arınmak isteyenler için birkaç saatliğine deolsa keyifli bir kaçış fırsatı veriyor.Mesela Okan Arpaç’ın kapak konusunda kaleme aldığı,Scarlett Johansson ve Morgan Freeman’ın başrolünde yeraldığı Luc Besson filmi ‘Lucy’ var.Tuna Kiremitçi’nin, oğluyla beraber seyrettiği ‘PıtırcıkTatilde’, çocuklar için iyi bir seçenek gibi duruyor.Sevim Gözay’ın, röp-seans konuğu oyuncu SevinçErbulak ile izlediği ‘Vecide’ de ilgi çekici. SuudiArabistan’da çekilen ilk uzun metrajlı filmin ardındanyaptıkları sohbet için vakit ayırmaya değer.Begüm Yılmaz, hazırladığı portre bölümünde ‘Ben,Kendim ve Annem’ isimli trajikomik filmin güzeloyuncusu Diane Kruger’ın hayat hikayesini yazdı.Begüm ayrıca genç cazcı Elif Çağlar’la güzel bir röportajaimza attı.Zeynep Geylan, Ebru Şancı ile cüretkâr sahneleriyleadından söz ettirdiği ‘Ceza’ isimli film hakkında konuştu.Yaz rehavetinden çıkmak için MyBilet e-dergi’ye birgöz atmakta fayda var derim. İyi seyirler.2 www.mybilet.com


İÇİNDEKİLER8SAYFAYAGITKAPAKOkan Arpaç yazdı:Aklına gelen fikirleri bazen senaryobazen de yapım olarak sağa soladağıtan Luc Besson, belli ki “Lucy”yikimselere vermeye kıyamamışve kendisi çekmiş. Aynı zamandasenaryoyu da yazan Besson, gayetheyecan verici bir önermeden yolaçıkarak ‘uçuyor’… Fazla detaylaratakılmayın ve gayet sürükleyici, sonunutahmin ediyor olsanız da her anımerakla izlenen filmin evrenine siz dekaptırın gidin kendinizi deriz.SAYFAYAGIT18RÖPORTAJTelevizyoncu-yazar Sevim Gözay’ın,bu hafta Röp-seans konuğu ünlüoyuncu Sevinç Erbulak. Birlikte‘Vecide’ isimli filmi izleyen ikili keyiflibir sohbete imza attı.PORTRE‘Ben, Kendim ve Annem’, isimlitrajikomik filmde güzelliği kadaroyunculuğuyla da dikkat çeken DianeKruger rol alıyor. Evlilikte hayal kırıklığıyaşayan güzel yıldız “Etrafınızı sizeyardım eden insanlarla çevirin. Her şeyibilemeyeceğinizi görecek kadar akıllıolun, fakat her zaman kendinize güveninve inanın. Ben kesinlikle kendimeinanıyorum” diyor.12SAYFAYAGITÖZELJ4 www.mybilet.comRÖPOTRA


VİZYONDAKİLER:Gösterime giren diğerfilmlere de göz atmaktafayda var.KÜLTÜR-SANAT: Öneçıkan etkinlikler arasındanseçim yapmak zor.Kaçırılmaması gerekenlerihatırlatalım dedik.İÇİNDEKİLERRÖPORTAJBir grup arkadaşın, basit bir oyunla başlayıpsınırları zorlayan bir maceraya sürüklenişinikonu alan ‘Ceza’ isimli filmde rol alanEbru Şancı, Zeynep Geylan’ın sorularınıyanıtladı. İlk beyazperde deneyimindecüretkâr sahneleriyle adından söz ettirenünlü model, “Amacımız aileleri ve gençleribilinçlendirmek” diyor.26SAYFAYAGIT33SAYFAYAGITBARIŞ AKPOLATGeçen sayımızdabahsetmiştim plakdinleme alışkanlığımınnasıl başladığını.Bu hafta biraz püfnoktası vereceğim.Keyif yapayım derkensaç baş yolmakistemiyorsanızsöyleyeceklerimekulak verin.29 SAYFAYAGITTUNA KİREMİTÇİBaba-oğul beraber okuduğumuzkitaplardan biridir Pıtırcık’ın Maceraları.‘Pıtırcık Tatilde’ çocukları eğlendirecek,“Bu sıcakta çocuğu hangi filmegötürsek?” diye düşünen ebeveynleride üzmeyecek bir film.5 www.mybilet.com


İÇİNDEKİLER36 SAYFAYAGITRÖPORTAJYeni nesil caz müzisyenlerininparlayan ismi Elif Çağlar,daha ilk albümü ‘M-U-S-I-C’ile Türk müzik tarihinde birkadın caz vokalistin sözmüzikve aranjmanlarınıkendisinin yazdığı ilk İngilizcealbümüyle yer edindi. BegümYılmaz’a konuşan Elif Çağlar,“Gençlerin caz konserlerineilgi göstermeye başlamasınısevindirici buluyorum” diyor.SAYFAYAGIT41KIRMIZI GÖZLÜKLÜ KIZLindsay Lohan,terapi amacıylatuttuğu günlüğü kitapolarak yayınlamayahazırlanıyor… Oscar’lıyıldız Susan Sarandon’ınNew York’taki evinehırsız girdi… Ünlü şarkıcıBeyoncé, hem eşine hemkardeşine rest çekti.KÜNYEMyBilet e-dergiYAYIN YÖNETMENİNeşe MesutoğluGÖRSEL YÖNETMENMurat ÇavdarKATKIDA BULUNANLARBarış Akpolat, Okan Arpaç,Tuna Kiremitçi, SevimGözay, Begüm Yılmaz,Zeynep GeylanİLETİŞİMMuallim Naci Caddesi No:47Ortaköy 34347 İSTANBULTelefon: 0212 259 20 60e-dergi@mybilet.comMyBilet e-dergi’de kullanılantüm yazılar, kaynak gösterilerekyayınlanabilir.6 www.mybilet.com


Aynı zamanda bu Fidan.Saglıgı tehdit eden kömürlü termik santrallere karsıharekete geçme noktası: kimkorkar.org


LUCYBEYNİMİZİN % 100’ÜNÜ KULLANABİLSEYDİK...SİNEMAOkan Arpaçokan.arpac@mybilet.comORİJİNAL ADI LucyYÖNETMEN Luc BessonOYUNCULAR ScarlettJohansson, Morgan Freeman,Min-sik Choi, Amr Waked,Julian Rhind-Tutt, Pilou AsbækYAPIM 2014 FransaSÜRE 89 dk.DAĞITIM UIPNe olmuş, Hollywood’unSteven Spielberg’i varsa,Fransızlar’ın da LucBesson’u var. 1980’lerinortalarına dek genel seyirciteamülü Fransız filmlerinin ‘ağır’ve ‘sıkıcı’ olduğu yönündeyken,Luc Besson’un yenilikçi, deli dolutavrı gidişatı değiştirdi. Diyalogsuzilk filmi “Son Savaş”ı (Le DernierCombat, 1983) saymazsak, arkaarkaya gelen “Yeraltı” (Subway,1985), “Derinlik Sarhoşluğu”(Le Grand Bleu, 1988), “Nikita”(1990), belgesel “Atlantis” (1991)ve “Sevginin Gücü” (Léon, 1994)ile bütün başyapıtlarını bir çırpıdaortaya döküverdi. MTV klipleri veHollywood ana akım sinemasınınetkilerini üzerinde taşıyan hızlıkurgu, dramatik öykü anlatımı ve‘cool’ görüntü çalışmasıyla LucBesson önce Fransız sinemasını,ardından diğer Avrupa ülkelerininsinemalarını ister istemez etkiledi.Filmleri gişe rekorları kırdıkça, LucBesson’un düşler dünyası daha da8 www.mybilet.com


SİNEMALUC BESSON, NEREDEYSE 30 YILDIR HEM FRAN-SIZ HEM DE DÜNYA SİNEMASINA KENDİ ÇAPINDAKATKIDA BULUNMUŞ ÖNEMLİ BİR İSİM. HER NEKADAR 2000’LERDEN SONRA ARTIK İŞİ TİCARETEDÖKTÜĞÜ GEREKÇESİYLE PEK ÇOKLARI TARAFIN-DAN CİDDİYE ALINMASA DA, İMZA ATTIĞI FİLMLERE‘EFTEN PÜFTEN ÇOCUKSU ÖYKÜLER’ DENSE DE,ONDAKİ PARLAK FİKİRLER, YENİ PROJELER BİTMEKBİLMİYOR.ileri boyutlara taşındı. Çocuklukrüyası sayılabilecek bilimkurgu“5. Güç”ün ardından (The FifthElement, 1997), “Jeanne D’Arc”(Joan of Arc, 1999), “Angel-A”(2005) ile daha zayıf bulunanikinci dönemini tamamlayanBesson, belki de pilinin tükenmeyebaşladığını düşünüp ufaktanufaktan yönetmenliği bırakacağınınsinyallerini vermeye başlamıştıbile...Öte yandan yapımcı ve senaristkimliği öne çıkmaya başladıBesson’un... Üstelik sadece Fransızsinemasını değil, Hollywood’uda beslemeye başlamıştı çoktan.Zengin hayal gücü sayesinde, inceişçiliği bir kenara bırakıp işin sadece‘eğlence’ kısmına yüklenmeyitercih eden sıkılgan, deli doluyönetmen, örneğin “Taşıyıcı” (TheTransporter), “Taksi” (Taxi), “96Saat” (Taken) gibi seriye dönüşenfilmlere, “Nikita” gibi kendiyapıtından yola çıkan TV dizilerineprodüktör ya da senarist olarakimzasını attı.Velhasıl Luc Besson, neredeyse 30yıldır hem Fransız hem de dünyasinemasına kendi çapında katkıdabulunmuş önemli bir isim. Her nekadar 2000’lerden sonra artık işiticarete döktüğü gerekçesiyle pekçokları tarafından ciddiye alınmasada, imza attığı filmlere ‘eften püftençocuksu öyküler’ dense de, ondakiparlak fikirler, yeni projeler bitmekbilmiyor. Belki de vaktiyle bizdeSinan Çetin’in söylediği, birebir busözcüklerle olmasa da “Sinemadanpara kazanamayan aptaldır”anlamına gelen tezini en iyi LucBesson uyguluyor. Türkiye’dekigalasına katıldığı “5. Güç”teBruce Willis başta olmak üzereuluslararası bir kadroya yer verirkende, Hollywood “Nikita” filmini alıp“Suikastçı” (Point of No Return,1993) adıyla yeniden çevirirkende Luc Besson’un gölgesi daimasinemaseverlerin üzerinde dolaşıyordiyebiliriz.2006’da “Arthur ileMinimoylar”la (Arthur et lesMinimoys) geçtiği üçüncüdöneminde hayal gücünden ödünvermese de kendinden beklenen‘nitelik’ çıtasını hayli aşağılaraçeken Besson, “Arthur”un devamfilmleri, fantastik rüya tadındaki“Adèle'nin Olağanüstü Maceraları”(Les Aventures Extraordinairesd’Adèle Blanc-Sec, 2010), Burmalı9 www.mybilet.com


SİNEMAkadın lider Aung San Suu Kyi’yiperdeye taşıdığı “The Lady”(2011) ve “Belalı Tanık” (TheFamily, 2013) ile orta şekerli biryol tutturdu kendisine. Ve sırageldi, fragmanıyla seyircinin başınıdöndüren, neredeyse yeni bir“The Matrix” beklentisi yaratan“Lucy”ye... Oysa her şey fragmandagörünenden ibaret!Akla “Nikita”yı getiriyor10 film yönettikten sonrarejisörlüğü bırakacağını ilan edenBesson, elbette bu kehanetiniçoktan çürüttü. Aklına gelenfikirleri bazen senaryo bazen deyapım olarak sağa sola dağıtanyönetmen, belli ki “Lucy”yikimselere vermeye kıyamamış vekendisi çekmiş. Aynı zamandasenaryoyu da yazan Besson, gayetheyecan verici bir önermedenyola çıkarak ‘uçuyor’. Siz deduymuşsunuzdur muhtemelen,insanlar beyinlerinin sadece %10’unu kullanabiliyor derler.Doğru veya yanlış, bunu en iyiBESSON’UN KARİYERİNİN KİLOMETRE TAŞLARINIOLUŞTURAN KLASİKLERDEN BİRER TUTAM ALINIP,YENİ FİKİRLERLE HARMANLANMIŞ, HOŞ BİRSEYİRLİK VAR KARŞIMIZDA.bilim adamları bilir sanırız ancakyönetmen, bu tezi doğru kabulederek fantastik bir bilimkurguyayelken açıyor. Herkesin sevgilisiScarlett Johansson’ın başındangeçenleri izliyoruz. Daha bir haftaönce tanışıp birlikte olduğu adamınattığı kazık üzerine uyuşturucuçetesinin eline düşen Lucy,karnına yerleştirilen ‘yeni bir cinsuyuşturucu’ paketinin patlamasıüzerine değişime uğruyor. Aşırıdozdaki bu uyuşturucu, onunbeynine etki ediyor ve kullanmakapasitesi % 10’un üzerineçıkmaya başlıyor. Eşyaları hareketettirebilme, düşünce okuyabilme,hızlı hareket edebilme, zamanı geriçevirme gibi neredeyse Superman’edenk yeteneklere kavuşan Lucy,kendisine kötülük yapanlardanintikam almaya koyuluyor. MorganFreeman da, beyin geliştirmekonusunda araştırmalar yapanDr. Norman rolünde ona destekoluyor.Filmin tüm numarası da bu... Öteyandan araya giren görüntülerleinsan ve hayvan davranışlarına,onların tabiatına dair ‘görsel’göndermelerde bulunuyor10 www.mybilet.com


SİNEMAİNTERNETGİŞESİSİTEYEGITfilm. Örneğin ‘ilk insan’larıgösterdiğinde bu defa Kubrick’in“2001: Uzay Yolu Macerası” (2001:A Space Odyssey, 1968) adlı filmiya da Besson’un ilk yönetmenliği“Son Savaş”taki ‘konuşamayan’insanlar akla geliyor. Lucy’ninbeyin gücü arttıkça robotlaşıpadeta suikastçıya dönüşmesiakla “Nikita”yı getiriyor misal...Çatışma sahnelerininse “SevgininGücü” çağrışımı yaptığınısöylemeye gerek yok sanırız.Dolayısıyla aslında Besson’unkariyerinin kilometre taşlarınıoluşturan klasiklerden birer tutamalınıp, yeni fikirlerle harmanlanmış,hoş bir seyirlik var karşımızda.Bu pozitif görüşe karşın, herLuc Besson filminde olduğu gibiçok önemli bir sinema yapıtıbeklentisine de girmemek gerekiyor.Lucy’nin örneğin neden dünyadakisavaşları durdurmadığını, felaketlereengel olmadığını düşünebilirsiniz.Öyle ya beyni % 100 kapasiteyeUYUŞTURUCU ÇETESİNİN ELİNE DÜŞEN LUCY,KARNINA YERLEŞTİRİLEN ‘YENİ BİR CİNSUYUŞTURUCU’ PAKETİNİN PATLAMASI ÜZERİNEDEĞİŞİME UĞRUYOR. AŞIRI DOZDAKİ BUUYUŞTURUCU, ONUN BEYNİNE ETKİ EDİYOR VEKULLANMA KAPASİTESİ % 10’UN ÜZERİNE ÇIKMAYABAŞLIYOR.ulaşmış, bu kadar zeki bir kadınneden ‘intikam’ duygusundankurtulamaz ki? Superman’in deseyirciye yıllarca aynı sorularısordurduğunu hatırlarsanız, fazladetaylara takılmayın ve gayetsürükleyici, sonunu tahmin ediyorolsanız da her anı merakla izlenenfilmin evrenine siz de kaptırın gidinkendinizi deriz...11 www.mybilet.com


SİNEMAYOLUN BAŞINDA DEĞİL,SONUNDA EVLENMELİCannes Sanat Sinemaları, Lumière ve César Ödüllü film ‘Ben, Kendim ve Annem’,yönetmen Guillaume Gallienne’in annesi yüzünden yaşadığı cinsel kimlik bunalımınımizahi bir dille anlatıyor. Bu trajikomik filmde rol alan Diane Kruger “Etrafınızı sizeyardım eden insanlarla çevirin. Her şeyi bilemeyeceğinizi görecek kadar akıllı olun,fakat her zaman kendinize güvenin ve inanın. Ben kesinlikle kendime inanıyorum”diyor. Çeviri: Begüm YılmazDianeKrugerPortre12 www.mybilet.com


BALERİN OLMAK İSTİYORDUHollywood’un en güzel vestil sahibi kadınlarındanbiri olan Diane Kruger,15 Temmuz 1976’daAlmanya’da doğdu. Balerinliktenmankenliğe geçiş yaptıktan sonrakariyerini oyunculuk alanındaşekillendirmeye karar veren güzelyıldız “Oyunculuk sizi özgürleştirenbir şey. Sanırım bu yüzdenYedi yıldır Joshua Jackson ilebirlikte olan güzel yıldız, uzunsoluklu ilişkilerinin sırrını düzenliterapi seanslarına bağlıyor.SİNEMAseviyorum. Bir anda olmadığınız birkaraktere bürünebiliyorsunuz. Bazenkorkutucu olsa da, bu zevki bir keztattığınız zaman dünyanın en keyiflimesleği” diyor. Balerin olmayı çokisteyen Kruger, İngilizce öğrenmekiçin Londra’ya gittiği sırada, KraliyetBale Okulu’nun seçmelerine katıldı.Ancak geçirdiği talihsiz kaza sonucuhayallerini askıya almak zorundaÇocukluk ve gençlik yıllarıkalan güzel yıldız, bu kez Paris’etaşınmaya ve Fransızca öğrenmeyekarar verdi. 16 yaşındayken ‘EliteModel Look’ yarışmasına katılarakülkesini temsil eden Kruger,mankenliğe nasıl başladığını şusözlerle anlatıyor: “Fransa’ya ilkgeldiğimde 15,5 yaşındaydım. Tekkelime Fransızca bilmiyordum.Paris’i çok sevmeme rağmentamamen farklı bir kültürdü. İnsanlarbenimle İngilizce konuşmaya çalışsada, altı ay boyunca kendimi çokyalnız ve tecrit edilmiş hissettim.16 yaşındayken podyumlarınrenkli dünyasına adım attım.Artık burada modellik yapmayabaşlayacaktım. Hiç arkadaşımyoktu. Çat pat İngilizcemle zar zoriletişim kuruyordum…” Verdiğiröportajlarda mankenlik yaptığısıralarda ‘Heidkrüger’ olan soyadınıdaha kolay telaffuz edilebilmesi için‘Kruger’ olarak değiştirdiğini belirtengüzel yıldız, sinemaya tutkuylabağlı olduğunun da altını çiziyor.1960’lı yılların Fransız filmlerinebüyük hayranlık duyan Kruger,ünlü Fransız sinemacı ve filmyapımcısı Luc Besson ile tanıştıktansonra hayatının değiştiğini ve onuntavsiyesi üzerine oyunculuk eğitimialmaya karar verdiğini söylüyor.“Eğlenceli projelerde olmak istediğimkadar zor meselelere değinen,izlenmesi güç filmlerde de oynamakistiyorum” diyen güzel yıldız,oyunculuk okulu Cours Florent'tedramatik sanat dersleri aldı.Sonrasında filmlerde ve dizilerde rolalmaya başlayan Kruger, ilk büyükçıkışını 2002 yılında Dennis Hopperve Christopher Lambert’la rol aldığı‘Piyano Öğretmeni’ (The PianoPlayer) filmiyle yaptı.13 www.mybilet.com


SİNEMATRUVALI HELEN ŞÖHRETI GETIRDIDönüm NoktasıGüzel yıldız, GuillaumeCanet’nin yönettiği‘İdolüm’(Mon Idole)isimli filmle ‘En İyi KadınOyuncu’ dalında César Ödülleri’neaday gösterilse de 2004 yılındarol aldığı ‘Truva’ (Troy) filminde,İlyada destanında dünyanın enÖNEMLİ ÖDÜLLERİgüzel kadını olarak tarihe geçenve uğruna savaşlar çıkan ‘TruvalıHelen’ performansıyla uluslararasıüne kavuştu. “Hollywood’da olmakhayalimdi” diyen güzel yıldızın,rolü filmin yönetmeni WolfgangPetersen ile aynı milletten olduğuiçin kaptığı söyleniyordu. Filmde2013 Newport Beach Film Festivali- En İyi Kadın Oyuncu, ‘Mükemmel Plan’ (Un Plan Parfait)2010 Altın Kamera Ödülleri- Uluslararası En İyi Kadın Oyuncu, ‘Soysuzlar Çetesi’ (Inglourious Basterds)2010Broadcast Film Eleştirmenleri Birliği Ödülleri- Eleştirmenlerin Seçimi Ödülü, ‘Soysuzlar Çetesi’(Inglourious Basterds)2004 Bambi Ödülleri- Kariyer Ödülü2003 Cannes Film Festivali- Chopard Ödülü, ‘Female Revelation’Brad Pitt ve Orlando Bloom ilebirlikte rol alan Kruger “TruvalıHelen’i hakkını vererek oynamayaçalışmak zordu. Her sahnede yaağlıyordum ya da gerçekten çoküzgündüm. Orlando ile olansahnelerimiz çok konuşuldu. Fakatonu öperken çok utandım. Bu tarzaşk sahnelerini çekmek insanlarındüşündüğü kadar eğlenceli vekolay değil. Herkesin gözü sizinüzerinizde” diyor. Güzel yıldız, JuliaRoberts ve Nicole Kidman’ı ekarteederek kaptığı rol için yedi kiloalmak zorunda kalmış ve çekimlersona erdiğinde yeniden eskigörünümüne kavuşmuştu.14 www.mybilet.com


SİNEMAOYUNCULUĞU BEĞENİLİYORBeyazperdede boy gösterdiği ilkzamanlar filmografisinde çokaz film yer almasına rağmen,hep ünlü oyuncularla rol alanKruger için güzelliğinin başarısınınönüne geçtiği söyleniyordu.Güzel yıldız ‘Truvalı Helen’performansından sonra aynı yılNicolas Cage ile rol aldığı ‘BüyükHazine’(National Treasure) isimlifilmin kendisine çok iyi geldiğinisöylüyor ve ekliyordu“Helen’den sonradaha hafif birfilmde sıradanbir kızıoynamakiçin canatıyordum. Ayrıca film tipik birBruckheimer filmi olduğu veNicolas Cage gibi yetenekli biroyuncuyla başrolü paylaşacağım içinteklifi hemen kabul ettim.” PremierDergisi’ne verdiği röportajdaünlü aktörün set dışında da çokeğlenceli biri olduğuna değinenKruger “Bir gece Justin Bartha ilebeni zorla karaoke bara götürüpşarkı söylettiler. Nic devamlı ‘RageAgainst The Machine’denbir şeyler söylüyordu.Çok eğlenmiştik”diyor. Filminyapımcısı JerryBruckheimer’agöreKruger’ınrolüKariyerialmasındaki en büyük etken deCage ile aralarındaki uyum olmuş.Bruckheimer “Aralarında harikabir elektrik var. Hiç etkilenmedenNic’in gözlerinin içine bakabiliyor.Aynı zamanda güzel olması daavantaj. Truva’da oynamasaydı dabu rolü Diane’e verirdim” diyor.2007 yılında Joseph Fiennes veDennis Haysbert’le birlikte BerlinFilm Festivali’ne katılan Kruger,aynı yıl 60. Uluslararası CannesFilm Festivali’nin açılış konuşmasınıüç dilde gerçekleştiren ilk Almanaktris olma özelliğini de taşıyor.2009 yılında yönetmenliğiniQuentin Tarantino’nun üstlendiği‘Soysuzlar Çetesi’ (IngloriousBasterds) isimli filmde Alman biraktrisi canlandıran Kruger, başarılıperformansıyla uluslararası filmfestivallerinde jürileri etkileyereksinemadaki rüştünü ispatlamış vehakkında çıkan asılsız iddialarasessizliğini koruyarak cevap vermişti.İNTERNETGİŞESİSİTEYEGIT15 www.mybilet.com


SİNEMAEŞİNİ FRANSIZ YILDIZA KAPTIRDIGüzel yıldız, 2001yılındaFransız aktör ve yönetmenGuillaume Canet iledünya evine girdi. Beşyıl süren evlilikleri boyuncaFransa’nın altın çifti olarak ünsalan ikili, özel hayatlarına karşısürdürdükleri korumacı tavrıylatanınıyordu. Ancak, Canet’nin2002 yılında ‘Cesaretin Var MıAşka’ (Jeux d’Enfants) isimli filmdeFransız aktris Marion Cotillardile kamera karşısına geçmesi,ünlü çiftin evliliğini çıkmazasoktu. Boşanmalarının ardındanCanet’nin, The Guardian’a verdiğiröportajda hayatında hiç ummadığıbir olayın gerçekleştiğine değiniyorve ekliyordu “Marion ile çekimlersırasında tanıştık. Aradan yıllargeçmesine rağmen hiç kopmadık.Bir süre bir insanla belirli bir yoltutturuyorsunuz. Sonra bir günkalkıp bu kişi ‘hayatımın aşkı’diyorsunuz. Buna hiç hazırlıklıdeğildim…” 2007 yılındaberaberliklerini resmen açıklayanFransız oyuncular, eşcinsellereevlilik hakkı doğmadan dünyaevine girmeye sıcak bakmadıklarınıbelirtseler de Cotillard’ın sürprizhamileliği planlarını bozdu ve apartopar evlenmek zorunda kaldılar.Kruger ise verdiği röportajlardagenç yaşta yaptığı evliliğin ardındanciddi bir yıkım yaşadığını ve artıkÖzel hayatıevliliğe değil bağlılığa inandığınıdile getiriyordu. Hayatında ‘babafigürü’nün eksikliğini yaşayan vebu yüzden kendisinden büyükerkeklerle çıktığını belirten güzelyıldız “Uzun zaman kendimisuçladım. Üç dil konuşuyordum.Dünyayı geziyor, pek çok şeyöğreniyordum. Ama 30 yaşına16 www.mybilet.com


SİNEMAgeldiğimde fark ettim ki tambir aptalmışım. Meğer hiçbirşey bilmiyormuşum. Bir erkekarkadaşım insanlar yolun başındadeğil, sonunda evlenmeli demişti.Bu düşünce bana da mantıklıgeliyor” diyerek Canet’ye olankırgınlığını ifade ediyordu. 2006yılından bu yana ‘Fringe’ dizisiyleünlenen Joshua Jackson ile birlikteolan Kruger, şimdilerde hayatındançok memnun. Jackson’ın kendisiiçin çok büyük bir şans olduğunubelirten 38 yaşındaki güzelyıdız “O kadar mutluyum ki,beraber olduğum insan bana ‘biz’olduğumuzu hissettiriyor” diyor.Katıldığı Conan O’Brien Show’daJackson’ın kendisini İtalyanrestoranına davet etmesiyle gelişenilk randevularında her şeyin kötügittiğine değinen Kruger “Gittiğimizyerde masanın üzerindeki çiçeklerçok güzel kokuyordu, fakatbenim alerjim olduğu için tümgün hapşırdım. Joshua, aralıksız1,5 saat kendinden bahsettiktensonra onu bir daha aramayacağımıdüşünmüş. Ama işler onun tahminettiği gibi ilerlemedi ve yedi yıldırbirlikteyiz” diyor. Paris’teyken enkeyif aldıkları aktivitenin herhangibir kafeye girip kahvaltı yapmakve ardından şehrin sokaklarındayürümek olduğuna değinen çift,uzun soluklu ilişkilerinin sırrınıdüzenli terapi seanslarına bağlıyor.Oyunculuğun yanı sıra modakonusunda da korkusuz olduğunudile getiren Kruger, giyim tarzıylahemcinslerine örnek oluyor. Şıkve bohem bir tarz benimseyengüzel yıldız, Karl Lagerfeld,Francisco Costa gibi isimlerle yakınarkadaş olsa da kimsenin süreklitasarımcılardan giyinebilecek kadarzengin olmadığını düşünüyor vesüpermarketlerden de alışverişyaptığına hatta buralarda güneşgözlüklerinin çok güzel olduğunadikkat çekiyor. UNICEF’in aktifdestekçilerinden biri olan Kruger,verdiği röportajlarda hayranlarınayaşam tavsiyesinde bulunmayıda ihmal etmiyor “Etrafınızı sizeyardım eden insanlarla çevirin.Her şeyi bilemeyeceğinizi bilecekkadar akıllı olun, fakat her zamankendinize güvenin ve inanın. Benkesinlikle kendime inanıyorum”diyor.17 www.mybilet.com


SİNEMASevim Gözaysevim.gozay@mybilet.comSevinç Erbulak’la ‘Vecide’ seansı:“SİNEMA BENİM İÇİN KANATSESİ, TİYATRO İSE TOKAT”Röp-seansta bugünkü konuğum,ünlü oyuncu Sevinç Erbulak. AltanErbulak ve Füsun Erbulak çiftininkızı Sevinç, fenomen dizi ‘SüperBaba’yla Türkiye’nin karşısınaçıktığında henüz 17 yaşındaydı.O günden bugüne sayısız tiyatrooyunu, dizi ve sinema filmi sığdırdıkariyerine. Sonbaharda vizyonagirecek olan ‘Karışık Kaset’ adlı yenifilmine gün sayarken buluştuk vebirlikte ‘Vecide’yi izlemeye kararverdik. Tatlı kızı Kavin de (7,5) bizekatılınca harika bir grup olarak girdiksalona. Suudi Arabistan’da çekilenilk uzun metrajlı film ‘Vecide’.Rejimin ve dini geleneklerindayattığı kurallara başkaldırarakkendi yolunu çizen asi bir kızçocuğunun hikâyesi. Gözyaşlarıylabitiriyor filmi Sevinç Erbulak.Salondan çıkar çıkmaz basıyorumdüğmeye. Ve işte kayıttayız!Sevinç Erbulak18 www.mybilet.com


SİNEMAİNTERNETGİŞESİSİTEYEGITNasıl buldun ‘Vecide’yi?Çok beğendim. Çokdoğru bir seçim yaptığımızıdüşünüyorum. Banaçok dokundu. Bildiğim amaiçine girerek hissetmediğim,dünyanın hiç bilmediğim birtoprağını anlattı her şeydenönce. Bu bir kitap olsaydı daanlatım gücüne, betimlemelerinegöre çok etkilenebilir ve çokduygulanabilirdim. Ama izlemek,görsel hafıza daha etkili ve benimduygularımı daha hızlı uyarıyor.Kızım olduğu için filan da değil,birbiriyle bağlantılı çok durumanlattı. Çok ‘kadın’ bir filmdi...Filmlerin cinsiyetleri olduğunamı inanıyorsun?Evet, bana öyle geliyor. Buörnekte zaten bir kızın hayatınıizledik, anneler vardı, öğretmenlerkadındı, yönetmeni kadın amabu nedenle ‘kadın’ demiyorumbu filme. Bu bir his… Arabalarında cinsiyeti var bana göre,ayakkabıların da ve filmlerin de.Ve çok etkilendim. Böyle bir şeyizlediğim zaman bir şey yapmaihtiyacıyla dopdolu oluyor içim.Oyuncu tarafımla ilgili değil,“Ben şu anda Suudi Arabistan’dakızların bisiklete binmesiyle ilgiline yapabilirim?” gibi… Sonbirkaç senedir böyle bir kapı açıldıhayatımda ve henüz hiçbir hayalimigerçekleştirmedim bu alanda.Afganistan’la ilgili de bir hayalimvar, kadınlarla bir çalışma yapmakistiyorum orada. Gidip onlarınöykülerini dinlemek istiyorum.Zincirlemedir bir de böyle şeyler.Yönetmen bir arkadaşım, YeşimÖzsoy Gülan bana bir kitap tavsiyeetmişti, ‘Kurtlarla Koşan Kadınlar’.‘Vecide’ de kurtlarla koşankızlardan biri işte. Çok sevdimher şeyini. İki an var ki hele, ah!Kadın yönetmenin önünde eğilmekistiyorum. Dünya çok küçüldü,belki tanışabiliriz. Çok isterim onu19 www.mybilet.com


SİNEMAtanımayı.Eğer oynasaydın, hangi rolüisterdin Vecide’de?Müdire Hussa. Antipatik vesevmediğimiz tarafında duruyorfilmin. Ve o bacak ne kadar iyitutulursa, biz Vecide’nin hikâyesinio kadar iyi anlıyoruz. Onun -yani‘düşman’ın bir nevi- çok iyi olmasılazım. Onu oynamak için de tamtersi gibi düşünmek gerekiyor.Onun için Hussa’yı seçerdim.Gelelim yeni filme, UygarŞirin’in romanından sinemayauyarlanan ‘Karışık Kaset’. Nasılgeçti, nasıl bir film izleyeceğiz?Sarp Apak’la Özge Özpirinçci’ninbaşrolünde olduğu bir film.Genç ve çok güzel bir castı var.Yönetmeni Tunç Şahin, yapımcısıBir Film. Bülent Emin Yarar veben, filmin 90’lar tarafındayız.Yönetmen, Sarp Apak’ın annesiolacaksın deyince, “Yok artık!”dedim önce (Kahkahalar). 9-10yaşındaki halinin annesinioynuyorum neyse ki! Sarp’ınfilmdeki karakterinin adıUlaş, benim oynadığım çocukoyuncunun adı da Ulaş’tı. BülentEmin Yarar’la oynamak da çoköğreticiydi, Ulaş’la oynamak daöyle. Ben iki şeye de çok saygı20 www.mybilet.com


SİNEMAduyuyorum. Bir ustalar sınıfına,bir de arkamızdan gelen küçükustalara. İki gün çalıştım amahazineyle döndüm. Ben ruhumudoksanlarda bıraktığım içinsonuçta…Öyle mi?Tabii tabii, öyle. Çift kasetçalaryıllarında kaldım. Oradakiimkânsızlıkları seviyorum. Benimail’le tavlayamaz mesela sevgilim.Mektup mu yazması lazım,zarflı kağıtlı?Ne istiyorsa. Elime, ayakkabımıniçine…Elektronik olmaz yani?Olmaz. Oradan tavlayamaz,oradan ayrılamaz da (Kahkahalar).O yüzden senaryo hüp diye aldıbeni içine. O yılların kadınıydımçünkü.KOKULU FİLMLER…Bundan önce ne izlemiştin enson?‘Kış Uykusu’nu izledim. Bazıfilmler kokuyor biliyor musun ve okokulu bir filmdi. Haluk ağabeyin(Haluk Bilginer) oynadığı Aydın’ınodasının kokusunu aldım ben.Gitsem öyle kokacak biliyorum. Veizlediğim bir şey üzerime kokarakgeldiği zaman çok gerçek olduğunudüşünüyorum. Ve benim kalbiminortasından bir şey alıyor, o zamanişte gözyaşımı tutamıyorum, sıkıntıbasıyor.“Hayatta en sevdiğinizinsanlara armağan edin KışUykusu’nu. Ne kadar çoksevildiklerini anlasınlar” diye birtweet’ini hatırlıyorum.Sevgisizliği çok güzel aldımben Kış Uykusu’nda. ÖzellikleDemet’in oynadığı rolde (DemetAkbağ). Konuşmadıkları için,dünyaya daldıkları için o kadarkontakları kopuk ki. Bazen yanyanasındır ama aranda 300 bin milvardır, bazen de gerçekten 300 binmil vardır ama sevişiyorsundur,öpüşüyorsundur, yan yanauyuyorsundur. Öyle. ‘Kış Uykusu’gibi, ‘Vecide’ gibi güzel filmleri,kitapları, müzikleri sevdiğimizinsanlara aktarmamız gerektiğineinanıyorum. Çok kötü bir dünyadayaşıyoruz ve ben istiyorum kitanıklık edilsin böyle güzel şeylere.Son zamanlarda en beğendiğinoyuncular kimler? Kadın-erkek?Oo, çok var! Melisa Sözen’i enson Kraft’ın ‘Kalp Düğümü’ndeizlerken kıskançlığımdan ortayerimden defalarca çatladım.Kıskançlık derken, “Canım benim!Bin atlara koş dörtnala” diyenbir yerden kıskanıyorum. ‘KışUykusu’ndaki Melisa’yı da çokkıskandım. ‘Zengin Mutfağı’ndaMurat Garipağaoğlu’nun izledimiki sezon önce, kıskançlıktançatladım. Ahmet Rıfat Şungar’aöldüm! Aslı Öngören yönetti,yeni bir tiyatro kurdular ‘TiyatroVadi’. Henüz oynamadılar dagenel provasını izledim ben.Kumbaracı 50’de ‘Katilcilik’tebirlikte oynadığım Aslı Can21 www.mybilet.com


SİNEMA“OYUNCULUKLARINDAAYNAYA BAKMAYANKADINLARI ÇOKSEVİYORUM.”Kortan’ı, izlediğim her oyunda vekarşısında oynarken de kıskanmayadevam ediyorum. En son ‘YokuşAşağı Emanetler’de oynayanSinem Öcalır’ı da aynı şekilde.Tomris İncer, ömrüm boyuncakıskanacağım bir oyuncu. HikmetKörmükçü’yü daha doğmadığımgünden öleceğim güne kadarkıskanacağım.Yabancılar?Yabancıda bir tane isimsöyleyeceğim, çok eminim çünküCate Blanchett. ‘Blue Jasmine’deen son, bankta, ıslak saçıyla!Ben oyuncunun çıplaklığını çokseviyorum. Fiziksel çıplaklığı da çokseviyorum, başka tür bir çıplaklığıda çok seviyorum… Hiç kendine(aynaya) bakmayan oyuncu, Cate.Bakmıyor işte.Tilda Swinton’la aranda ne var?Aa! Onlar aynı, ikiz belki. Çokbenzer ve farklı güzellikte iki kadın.Söyleşisine gittim iki sene önceTilda’nın. O da çok beğendiğimbir oyuncu, o da başka gezegenli.Tilda, Cate, onlar Elf yani. İnsantüründen olmadıklarına olaninancımla bağışlayabiliyorumoyunculuklarını. İnsan kendinezarar vermek istiyor onlardanbir şey izlediği zaman, o kadarçıldırasıya beğeniyorum. Tilda’yasordular o söyleşide, “Nasılyapıyorsunuz?” diye. Çocukları variki tane, “Ben benimkileri parkagötürüyorum” dedi, “Sıkıştığımzaman rollerde”. “Parka gidipsadece onları seyrediyorum vebaşka hiçbir şey düşünmüyorum.”Bence Tilda da aynaya bakmıyor(oyunculukta).O, anın içinde olma hali. Bunuçoktan kaçırdığımızı düşünüyorum.O yüzden yogayla tanıştırdımmesela kendimi. Çok iyi geldibana. Çünkü hep bir acelem var22 www.mybilet.com


SİNEMAbenim hayatta. Bu sevdiğim kadınoyuncuların bence bir aceleleri yok,her şeyden önce. Cate bana birfırsat verse, “Bir yeri de sen oyna”dese… O parkta oturuşu istiyorum!Çok tehlikeli oynadı orayı. WoodyAllen sinemasını çok seviyorum buarada.‘BİLMİYORUM’ ÇAĞIHayatında ilk gittiğin filmi,perdede oynayan bir şeyi ilk nezaman gördüğünü hatırlıyormusun?İmkânı yok. Ben çünkütiyatroya çok götürülen bir çocukolduğum için. İlk izlediğimtiyatroyu da hatırlamıyorum buarada, bizimkilerin oynadığı birşeydir. Tiyatroya izlemek içingitmiyordum çünkü annemlebabamın yüzünü beş dakika dahafazla göreyim diye gidiyordum.Sonra Çevre’yi kurduklarızaman rahmetli Metin ağabey veNevra ablayla (Nevra & MetinSerezli) onların çocukları Selim,Murat ve benim bir odamız oldutiyatroda. Benim afili odam ÇevreTiyatrosu’ndaydı yani evde değildi.Arkadaşım gelirse eve çağırmazoraya çağırırdım. Tiyatrodayaşıyordum çünkü yaşam alanımorasıydı. Hâlâ hızlı yemek yerim,nedeni hep Çevre Tiyatrosu’dur.Üç oyun oynarlardı çünkü, oyunarasında yerlerdi. Oyuncu yemeğinihızlı yer, hâlbuki yemek yemek birkültürdür. Hayatım boyunca bütünsevgililerimle en büyük problemimbu oldu. (Gülüyor)Heyecan veren yeni bir proje?Aile okulu açıyoruz; ablam,Dağhan, ben (Ayşe Erbulak,Dağhan Külegeç), ‘ErbulakOyunculuk ve Yazarlık Evi’. 14senedir öğretmenlik yapıyordum“NORMA JEAN’E DEBİR SELAM ÇAKMAKLAZIM TABİİ. ÇOK ÖZELBİR KADINMIŞ MARILYNMONROE.”zaten ve ama ilk yedi yılımla son7’im arasında dağlar var. İlk yedisenede bilmemenin öğrenciningüvenini çok sarsabileceğineinanıyordum, bugün ise“Bilmiyorum” demenin güvenkazandırıcı bir şey olduğunainanıyorum. Genç kuşakta amagenç kafada. ‘Bilmiyorum’ çağınıseviyorum, bilmiyorum çünkü.“EVE DÖNEN KADIN”Beyazperdede ilk aşık olduğunadam?Hâlâ aynı adama aşığım, RobertDowney Jr. 90’ların başındabir ‘Chaplin’ çekti o (1992).Kaçarken adamlardan böyle büyükbir hangarın kapısından girer,kötü adamlar da peşindedir…İlk görüşte aşk! Ben ilk görüşteaşka hâlâ inanıyorum, sokakta dainanıyorum. Odamın tamamınıRobert Downet Jr.’la kaplamıştım.Hadi 17 yaşında olayım o zaman veama hâlâ sadığım. Hiç değişmedi.Şöyle ki, araya Jude Law girermesela, “Aldatır mıyım?” derim,yemeğe çıkarmak istese yemeğeçıkarım ama öpmem Jude Law’u.(Kahkahalar)Eve dönersin yani?Ben, eve dönerim! Heranlamda. Başka yaşantılarımdadönmeyeceğim, eve dönmeyen23 www.mybilet.com


SİNEMAkadınları seviyorum. Ama benyapamıyorum, dönüyorum.“DENK GELMEK YA DA GELMEMEK”Hayatta en sevdiğin film(ler)?‘Hugo’ hayatta en sevdiğim film(Yön: Martin Scorsese, 2011).İkincimi de söyleyeyim, o da çokyakındır tabiat olarak, RobertoBenigni’nin ‘Kar ve Kaplan’ı(2005). İmkansız bir film, ‘Hugo’da öyle. Bütün dünyadaki önemliadamlara göre imkânsız ama banagöre imkanlı işte. Ben hayatta‘denk’e taptığım için, denk gelmeyeya da gelmemeye! Çok fena yani.İşin sırrı varsa eğer, bu bence.Bunun yanı sıra çok gerçekçi, sertfilmleri de seviyorum. Mesela‘Vecide’ onlardan biri. “Romantikmiydi, sert miydi?” dersen, çok sertçok yumrukluydu. “En sevdiğimrenk lacivert” gibi bir film beğenimyok benim bence, sadece çok eminolduğum cevaplarım var.Klasik dönemden artistlerin,yerli?Gülşen Bubikoğlu’cu ve EdizHun’cuyum. Bubikoğlu’nun obenli kirpikli, biraz işveli cilvelihallerini seviyorum. Hümeyra’yıçok seviyorum, hayatta da amasinemada özellikle bana çokdokunuyor. Işıl abla öyle, IşılYücesoy. Hikâyeli kadınlar onlar.Aa bak şimdi buldum, RobertDowney Jr.’ı bir öpücüklealdatacağım adam Adrien Brody.Ama aptal olduğum için de, “Gitbirini öp, çünkü ben Adrien’iöptüm” derim Robert’a.Bunu yazmalısın bence! Bu ‘Evedönen kadın’ hikayesini…‘Lezzetsiz Balıklar Gecesi’ diye biröykü kitabı yazıyorum şimdi. Yazarfilan değilim öyle anlaşılmasın.Hikâyelerin beni can evimdenvurduğuna inanıyorum sadece. Sensöylemesen aklımdan geçmeyecektiama şimdi deneyeceğim buhikâyeyi. Kitaba girerse eğer, sanaadayacağım.“YENİ TİYATRO AYÇİÇEĞİ TARLASI”Erbulak evinde büyümeknasıldı? Nasıl bir dönem, nasıl birhayat?Ben çok özlüyorum.Özlemememiz gerek aslında,iyi hatırlamamız ve bugünü çoksevmemiz gerekiyor diyalektikgereği, doğa gereği. Büyük birözlem duymamam gerekiyor, amaben duyuyorum… Çünkü tiyatrotiyatroydu, seyirci seyirciydi,yönetici yöneticiydi. Çok güzel birdönemdi, hatırladığım kadarıylatabii ben oralarda küçüğümsonuçta. Babamı kaybettiğimdezaten 13’üm. “O iyi insanlar ogüzel atlara bindiler ve gittiler”(Yaşar Kemal). Onlar giderkenonların sayısı kadar güzel insangelmedi. Kötü kalpli, karanlıkinsanlar geldi. Çok problemliyimyaşadığım dönemle.Yeni tiyatroyu en iyi takipedenlerdensin. Ne söylüyor gençtiyatro ve sinemada bir karşılığıoluştu mu?Sanmıyorum, çünkü o kadarçok film yapılamıyor. O kadarçok yeni sinema yapılamıyor.Yapılsaydı seyrederdim muhakkak,oynamasam bile. Yeni tiyatroayçiçeği tarlası gibi açtı artık.Yokuşlarda, sokaklarda, apartmankatlarında. “Odalarda ışıksızımtiyatrosu” diyen büyüklerimiz varbunlara, ben adlarına utanıyorum.Bir tane sandalyeyle oyun oynanır,dünya öyle artık. Aktörsen, hikâyenvarsa oynanır. Metnin Tanrı24 www.mybilet.com


SİNEMAolduğuna inanıyorum ben sonbeş senedir. Metin var alternatiftiyatroda, yazarları var çünkü.Tabanca gibi, zımba gibi. 20-30yaş arası çocuklar bunlar, bazılarıdaha da genç. Neden o burnusürtülmediği için iyi tiyatrocuolmasın, iyi yazar, iyi yönetmenolmasın ki? Kötü de olabilir,kötüyü yapmadan iyiyi bulamayızki. Bunun atası da Oscar Wilde’dırbence. Kusura çok inanıyor, Gaudigibi. Ha bak mesela, Oscar Wildegelse evim olmaz! Sokakta onunlaolurum. İne mi giriyoruz, mahzenemi iniyoruz, bütün sınırlarımve bariyerlerim kalkar. Bütünanlamlarda!Vaay, Oscar Wilde’a kadar yanisenin eve dönüşün?Bak, bu çok doğru! Benim evedönüşüm Oscar Wilde’a kadar.(Kahkahalar)Romantik bir şey mi sencesinema?Perili bir şey, daha kanat sesleriniduyduğum bir şey. Tiyatro asla budeğil, tiyatro tokat sesi. Gerçekleriçok gördüğüm bir şey, mesafem deöyle.İdeal sinema partnerin?Sinema kocam, tiyatro kocamÇiçek Dilligil’dir. Çiçek’legitmiyorsam annemle giderim ya datek başıma.Sinemada başına gelen en güzelşey?‘Prensesin Uykusu’. Çok değerli.Hayatımda hep izleyeceğim birşeyin parçası oldum. Kanat sesiişte, ben o sesi çıkardım orada.Şahane insanlarla çalıştım ve birkere daha okul okuduğum birfilm oldu. Arada takıp izliyorum,çünkü özlüyorum. Çağan’ın(Çağan Irmak) iyileştirici gücünüçok seviyorum. Çok yakınhissediyorum. Ağaçlara sarılarakiyileşen çocuğun hikâyesi. Benceşahaneydi.Seansımız da şahaneydi, sevgiliMyBilet e-dergiciler. Özel bir sestonu, zengin ve enerjik kelimehazinesiyle, aktörlere has bir içdünyadan seslendi Sevinç Erbulak.Kızı Kavin’in tatlılığı ve kibarlığı datakdire şayandı. Not etmelik filmler,oyunlar, kitaplar da cabası. Yenisayıda buluşuncaya kadar hoşçakalın.Perili seyirler herkese!25 www.mybilet.com


SİNEMATÜRK FİLMLERİNİİZLEMEYİ SEVİYORUMBir grup arkadaşın, basit bir oyununun ardından sınırları zorlayan bir macerayasürüklenişini konu alan ‘Ceza’ bugün vizyona girdi. Filmde Arzu karakterinicanlandıran ve ilk beyazperde deneyiminde cüretkâr sahneleriyle adından sözettiren Ebru Şancı “Amacımız aileleri ve gençleri bilinçlendirmek” diyor.‘Doğruluk mu, cesaret mi?’oyunuyla başlayan film, birmaceraya dönüşüyor. Filmdegençlere verilmek istenen birmesaj var mı?‘Doğruluk mu, Cesaret mi?’oyunu gençler arasında sıkçaoynanan, eğlenceli fakat bir o kadarda tehlikeli bir oyun. Asıl amacımızaileleri ve gençleri yaşayabilecekleridurumlara karşı bilinçlendirmek.Genç ve dinamik oyuncukadrosuyla çalıştığınız filminçekimleri nasıl bir set ortamındatamamlandı? Biraz çekimsürecinden bahseder misiniz?Çok uyumlu ve profesyonelbir ekiple macera dolu bir çekimgerçekleştirdik. Çekimler yaklaşıkiki ay sürdü. Ne kadar zevk aldıkdesem de; bazı sahneler benive diğer oyuncu arkadaşlarımızorladı. Yönetmenimizin veyapımcımızın sayesinde zorsahneleri gerçekleştirebildik. BirSanat Yapımcılık’ın bize göstermişolduğu destek için ayrıca teşekkürEbru ŞancıZeynep Geylanzeynep.geylan@mybilet.com26 www.mybilet.com


İNTERNETGİŞESİSİTEYEGITSİNEMAetmek isterim.Türkiye’de iki kadınınöpüşmesi olayyaratabiliyorCüretkâr sahneleriyleadından söz ettiren filmde, ençok konuşulan Deniz GönenTürkcan’la öpüştüğünüzsahne oldu. Basında daha çokbu haberle yer almayı nasıldeğerlendiriyorsunuz?Türkiye, örf ve adetlerineoldukça bağlı birülkedir. Dolayısıyla ikikadının öpüşmesi olayyaratabiliyor. Ben busahnelerin çok cesurve keyifli olduğunudüşünüyorum.16 yaşından bu yana modellikyapıyorsunuz. Şimdilerdeise eğitimini aldığınızoyunculuğunuzla izliyoruz sizi.İlk beyazperde deneyiminde‘Ceza’ filminde yer almak sizeneler kattı?İnanılmaz heyecanlıyım.Bu kadar güzel bir kadro ileçalıştığım için kendimi çokşanslı hissediyorum. Umarımsinemaseverlerde filmimizi beğenir.Vizyon filmlerini takip ediyormusunuz? En son hangi filmiizlediniz?Türk Filmlerini izlemektenfazlasıyla keyif alıyorum. En son‘Eyyvah Eyyvah 3’ü izledim. GerekAta Demirer’in, gerekse DemetAkbağ’ın oyuncuklarından dersalmaya çalışıyorum.EBRU ŞANCI KİMDİR?Ebru Şancı 31 Ağustos 1983’teİstanbul’da doğdu. 16 yaşında modelolarak podyumlarda yer almayabaşlayan Şancı eğitimini, BahçelievlerAnadolu Lisesi, Londra Regent’sCollege ve New York ÜniversitesiOyunculuk-Drama Bölümü’ndetamamladı. New York’ta kariyerinisürdürdükten sonra 2010 yılındaTürkiye’ye dönüş yaparak modellikve oyunculuğa devam etti. Cezafilmiyle gerçekleştirdiği ilk beyazperdedeneyiminden önce, geçtiğimiz yıl‘Yağmurdan Kaçarken’ adlı dizide rolaldı.27 www.mybilet.com


SİNEMATuna Kiremitçituna.kiremitci@mybilet.comKıyak bir çocuk filmiBaba-oğul beraberokuduğumuz kitaplardanbiridir Pıtırcık’ın Maceraları.Gerçek adıyla KüçükNicolas, edebiyat tarihindeyaratılmış en dürüst çocukkahramanlardan biri. Büyüklereşirin görünmeye çalışmaz, hiçbirzaman ikiyüzlülüğe tenezzül etmez,ancak gerçek çocuklarda görülen oşahane harbiliğe sahiptir.Bart Simpson kadar iğneleyiciolmasa da, Pıtırcık’ın da hayatadair keskin gözlemleri vardır. Amabunları öyle bir naiflikle ifade ederki, kendinizi gözden geçirmedenedemezsiniz.Bu yüzden de hiçbir zaman“Çocuklar Duymasın”daki Havuçgibi, büyüklerin yarattığı bir çocukmaketi olmaz. Her zaman gerçekçocuk olarak kalır. Öngörülemez vesevimli...Peki kimdir Pıtırcık? 50’li yıllarınsonlarındaki Fransa’da yaşayan, ortadirek bir ailenin iyi kalpli çocuğu.29 www.mybilet.com


SİNEMAKendisi 10-11 yaşlarındadır vedönemin adetlerine uygun olarak,bir erkek okuluna gider. Sınıfarkadaşlarıyla kurduğu bir dünyasıvardır.Öyle büyülü, asaların ya da ışınkılıçlarının havalarda uçuştuğubir dünya değildir bu. Tam dabu yüzden güzeldir zaten. Aynıyaşlardaki her çocuğun zamanzaman yaşayabileceği şeyleriyaşar, mutlulukları hisseder vedertlerle uğraşır Pıtırcık. Onungüzelliği kaçınılmaz olarakgerçekçiliğindedir.Oğlum kitap okuyacak yaşagelene kadar, bu güzel hisleriminbir çeşit bir çocukluk nostaljisiolup olmadığını merak ediyordum.Ne zaman ki onun da Pıtırcık’laPEKİ KİMDİR PITIRCIK? 50’Lİ YILLARINSONLARINDAKİ FRANSA’DA YAŞAYAN, ORTA DİREKBİR AİLENİN İYİ KALPLİ ÇOCUĞU. KENDİSİ 10-11YAŞLARINDADIR VE DÖNEMİN ADETLERİNE UYGUNOLARAK, BİR ERKEK OKULUNA GİDER. SINIFARKADAŞLARIYLA KURDUĞU BİR DÜNYASI VARDIR.heyecanlandığını, Toromanile yaramazlaştığını, Çarpım’akızıp Sırma’dan hoşlandığını veKaragöz’den korktuğunu gördüm,o zaman rahatladım işte.Üstelik bu konuda yalnız dadeğildi. Kitap okumayı sevenyaşıtları da Pıtırcık’tan hoşlanıyor,bu sayede kitaplar yeni baskılaryapıyordu. Tabii sinemauyarlamaları da gecikmedi.Asteriks’in yönetmenindenŞahsen “Pıtırcık” sinemayauyarlandığı zaman çok mutluolmuştum (onu milli ikonlarındanbiri sayan Fransızlar da mutluolmuşlardır muhakkak). Amaaynı zamanda kaygılanmıştımda. Sinemaya uyarlanan herkült kitabın yarattığı türdenbir endişe değildi bu, seri aynızamanda fazladan bir zorluğu da30 www.mybilet.com


SİNEMAİNTERNETGİŞESİSİTEYEGITGERÇEK ADIYLA KÜÇÜK NİCOLAS, EDEBİYATTARİHİNDE YARATILMIŞ EN DÜRÜST ÇOCUKKAHRAMANLARDAN BİRİ. BÜYÜKLERE ŞİRİNGÖRÜNMEYE ÇALIŞMAZ, HİÇBİR ZAMANİKİYÜZLÜLÜĞE TENEZZÜL ETMEZ, ANCAK GERÇEKÇOCUKLARDA GÖRÜLEN O ŞAHANE HARBİLİĞESAHİPTİR.barındırıyordu.Jean-Jacques Sempé’nin çizimlerisayesinde, kitap kendi görsellikdünyasını da yaratmıştı. Hem deöyle bir dünyaydı ki bu, herhangibir sinema diliyle karşılanması pekmümkün değildi.Bereket versin, 2009’daAsteriks’in de yönetmenlerindenolan genç sanatçı Laurent Tirardtarafından çekilen “Pıtırcık”filmi bu kaygılarımıza son verdi.Kitaplardaki büyülü çizimlerleyarışamaya kalkmayan amaGoscinny’nin yarattığı dünyayauygun bir dille çekilmişti. Aynıanda hem naif hem de hınzırolmayı başaran bir sinematografiyle.Pıtırcık ve arkadaşlarınınsevdikleri deyimle, gayet ‘kıyak’bir çocuk diliyle yani. Zaten gişebaşarısı da yapımcılarının yüzünügüldürmüş durumdaydı.“Pıtırcık Tatilde” ise bu başarınınizinden gidiyor. Yönetmenkoltuğunda yine Laurent Tirardvar ve Goscinny-Sempé imzalıkitaptan öyküler alınmış ve “Tatileçıkan Fransız orta direk ailesi”konseptinde birleştirilmiş. İtirafedeyim ben ilk filmi daha çokbeğenmiştim.Ama bu filmde de halihazırdayaz tatilini yaşayan çocuklara hitapedecek pek çok şey var.Özellikle Tirard’ın rahat anlatımıve çocuk oyuncuları oynatmakonusundaki başarısı gerçektentakdire şayan. Onlara özgürcehareket edebilecekleri bir alanbırakmış, geri kalanı da “Pıtırcık”ın‘kıyak’ dünyası halletmiş. Çocuklarıeğlendirecek, “Bu sıcakta çocuğuhangi filme götürsek?” diyedüşünen ebeveynleri de üzmeyecekbir film.31 www.mybilet.com


MÜZİKBarış Akpolatbaris.akpolat@mybilet.comPlak dinlemeninbirkaç püf noktasıGeçen sayımızda bahsetmiştim plak dinleme alışkanlığımın nasıl başladığını.Bu hafta biraz püf noktası vereceğim. Keyif yapayım derken saç baş yolmakistemiyorsanız söyleyeceklerime kulak verin.Plak zor iş. Gerçekten herkesdinleyemez. Bunu bir meziyetolarak asla söylemiyorumama insan var insan var. Kimimizuğraşmayı severiz kimimizsabırsızdır. Ben sabırsızımdırama konu müzik olunca uğraşıpdururum. Plak da aynı şekilde…Temizlerim, türüne göre ayırıpdizerim. Ennio Morricone veyaHenry Mancini plağı yanındaMetallica veya Bob Marleygöremezsiniz benim evimde. Dedimya ince ince uğraşmayı severim.Arada plak kaplarında yırtık varsabir kahve koyup tamir etmeyebaşlarım. Saatler geçer. Arabasınaaşık insanları anlayabiliyorum.Kimi saatlerini film izleyerekveya arabasını yıkayıp cila atarakgeçirebilir bense pikap başında tozalırım.33 www.mybilet.com


MÜZİKTozun alınması: Plakçılığıntemel unsurlarından biridir.Zamanında annelerimiz elimizebezi tutuşturup “Şuraların tozunual” dediğinde burun kıvırıp sokağatop oynamaya kaçardık. Ya da tamo an tuvalete gitmemiz gerekirdi.Toz almaktan nefret ederdim.Odamı asla toplamaz kir pas içindeyaşardım. Plak dinlerken böylelükslerimiz maalesef yok. Oda hadiyine bir derece ama pikap etrafıve plağınız tozlu olursa plağa veiğneye çok hasar verirsiniz. Sizen iyisi pikabın durduğu sehpaveya standı temizleyin. Bir statikelektrik toplayan sprey alıp plaklarıdinlemeden önce temizleyin (Plağındönüş yönüne doğru özel beziylebezle silerek).Aynı şekilde bir statik elektriktoplayan iğne temizleyicisi alın.İğneyi de temizleyin. Bu iki parçaürün en fazla 30-40 lira tutar amaher şeyin ömrünü uzatır.Cihaz uyumu: Mesela paranızvar ve 3000 liraya bir amfi aldınız.Muhteşem! Başlangıç için harikahareket. Peki ya kolonlar? “Farketmez iyi bir şey alırız önemliolan amfiydi” diyorsanız işiniz iş.Önemli olan amfi ve hoparlörlerinuyumudur. Evet, maddiyat çokönemli hatta en önemli unsurolduğundan bu biraz zor amaamfiye 3000 yerine 1000 liraverip ona daha uygun bir hoparlöralırsanız, çok mutlu olabilirsiniz.Öncelikle elinizdeki amfiyiaraştırın. Hangi seslerle arası dahaiyi ve hangi hoparlörlerle uyumsağlıyor. O kolonlardan biriniedinebiliyorsanız amfiyi eldengeçirin. Araştırın, videolar izleyin veforumlardaki kullanıcı yorumlarınıirdeleyin. Evinize devasa cihazlaralmayın. Neticede apartmandairesinde sesi sonuna kadaraçamazsınız. Önemli olan kısıkseste temiz ses elde etmek.İkinci el bakımı: Şöylesöyleyeyim ben mevzuya, ilkgiriştiğimde heyecanım yüzündenhem ikinci el plak hem de cihazkonusunda çok kazıklandım. Pikapalacağım adam diyor ki “Orijinalliğibozulmasın diye içini açmadım.Sadece kolu, plak bitince geridönmüyor” Satıcıların en büyükkozu ‘Orijinalliktir’. Yemeyinbunları. 20 yıllık aletin hangiorijinalliğinden bahsedebilirsin ki?Zaten sen büyük ihtimalle 15’incisahibi filansın. Halbuki pikapalırken en önemli şey o cihazın iyibir elden geçmiş olmasıdır. Tabiiben bana yukarıdaki açıklamayapıldığında “Adam haklı” deyipaldım. Sonuç: Hüsran. Çünkütamir edilmemiş ikinci el mutlakacan sıkar. Bağlantıları kötüdür,topraklaması başarısızdır veyaaksamında arıza vardır. Keyifvermez, sıkıntı yaratır. Plağın ikincielindeyse memleketin sıkıntısı aşırıpahalı leş plaktır. Yurtdışında paraüstü diye verilecek plaklar buradamaalesef 20-30 liradan satılıyor.Adam kazıklamak entelektüellerdede var yani. Her plak dinleyenegüvenmeyin. Çok beğendiğiniz eski34 www.mybilet.com


MÜZİKbir albüm rafınızda dursun diye oplağı almayın. Kabından çıkartıpbakın ve dükkandaki pikaplarakoyup dinleyin. Üstünden trengeçmiş gibi pis, kirli ve çizik plaklarçöptür, almayın. (Özel veya ilkbaskıysa işin rengi değişir)Hoparlörüyse ikinci elalmamanızda fayda var. Manyetikaksamı yıllar geçtikçe eskiyenhoparlör iyi çalmadığı gibi amfiyede zarar verebilir.Tüm cihazlarınızı elden geçiripyıllık bir bakımdan geçirin.Başlarda hiç riske girmeyin birbilene danışın.Önümüzdeki haftalarda başkabaşka püf noktaları ekleyeceğim.Ve hatta sizin de sorularınız olursabana mail atın. Ben sizin için birbilene danışıp burada yazacağım.Geçen hafta tatildeydim.Megadeth…Üç nokta koydum çünkü neyazacağımı pek bilmiyorum.Geçen günlerde gerçekleşenRock Off Festivali’nde sahnealdı. Festivalde türlü tartışmalaryaşandı. Festivalin tişörtündeyerli grupların adı olmaması bireksiklikti ama organizatör OnurSabuncu bunu, yerli gruplarınzamanında kesinleşmemesinebağlıyor. Evet, uzaktan bakıncasıkıntılı ve ayıp bir durum olsa daişin içi dışarıdan gördüğümüz gibideğil. Bu gibi birkaç aksilik dışındagayet ayakları yere basan bir festivaloldu. Freebird organizasyonunutebrik ediyorum. Ama en büyüktebrikim Megadeth’e. Yıllarcaçok kötü performanslarını daizlediğim grup bu sefer aklımızıbaşımızdan aldı. 20 yıldır hayranıMükemmel, sakin, çadırlı birkamp tatili yaparken sahilde debol bol müzik dinledim. İştetatilini Eylül ayına bırakanlaramüthiş keyifli plaj şarkılar...(Sükûnet içerir)1 – Sia - Chandelier2 - Fleetwood Mac - Go Your OnWay3 – Traffic - John Barleycorn MustDie4 - Mumford & Sons - BrokenCrown5 - Cream - Wheels Of Fire6 - Bon Iver- Skinny Love7 - Neil young – Harvest8 - The Band - The Weight9 – Johnny Cash – I Walk TheLine10 - Steely Dan - Kid Charlemagne11 - Civil Wars - Barton Hallow12 - Eric Clapton - Key To Theolduğum grup gerçekten efsanebir performansa imza attı. Yenişarkıları pek ilgi görmedi. Biz deeski fan’lar olarak eski şarkılarıezbere söyledik durduk. Ses,çalım ve sahne inanılmazdı.Hep nemrut bildiğimiz DaveMustaine bu sefer çok hareketlive keyifliydi. Başımıza gelen engüzel şeyse grubun Afterparty’sinedavet edilmek oldu. Hard RockHighway13 - Faith No More - Easy14 – Robert Johnson - SweetHome Chicago15 – Joni Mitchell - A Case Of YouDaha uzun liste için, Spotify’dahazırladığım Road Trippin ve RockTrippin listelerine göz atabilirsiniz.Arama bölümüne adımı yazıplistelerime bakmanız yeterli...HAFTANIN ALBÜMÜBu hafta tatildi, festivaldi konserdiderken yeni hiçbir şey dinlemedim sevgiliokuyucu. Tatilimde kendimce garantilialbümlere dadandım diyebilirim. AmaYeni albüm dinleme listem çok kabardı.Siz bu yazıyı okurken ben bu albümleregömülmüş olacağım. Önümüzdekihaftadan itibaren Yepyeni pek şahanealbümleri tanıtacağım.Cafe’de gerçekleşen organizasyondamuhabbet edebileceğimiz grup birde sahneye çıkıp üç akustik şarkıçaldı. She-Wolf, A Tout Le Mondeve Symphony Of Destruction’unçalındığı gecede üyelerle sohbetedemediysem de 15-20 santimuzağımda çaldılar şarkılarını.İnanılmaz bir geceydi. Evegittiğimde biraz zor uyuduğumuitiraf edebilirim.35 www.mybilet.com


MÜZİKÖZGÜR OLMA HİSSİBENİ CEZBEDİYORYeni nesil caz müzisyenlerinin parlayan ismi Elif Çağlar’ın ilk albümü ‘M-U-S-I-C’,Türk müzik tarihinde bir kadın caz vokalistin söz-müzik ve aranjmanlarını kendisininyazdığı ilk İngilizce albüm olma özelliğini taşıyor. Evrensel bir müzik yaptığını ifadeeden Çağlar, “Gençlerin caz konserlerine ilgi göstermeye başlamasını sevindiricibuluyorum” diyor.Elif ÇağlarBegüm Yılmazbegum.yilmaz@mybilet.comEğitiminizi ve kariyerinizi ‘caz’ alanındaşekillendirmeye karar vermişsiniz. Diğer müziktürlerine kıyasla caz’da sizi cezbeden neydi?Cazdaki hem evde, hem de özgür olma hissi,doğaçlama…Yaptığınız müziği genel hatlarıyla nasıl tanımlarsınız?Dinlediğim tüm tarzlardan beslenmeye açık, gelenekselkalıplarda olmasa da caz temelini duyabileceğiniz, hikâyeleranlatan evrensel bir müzik.Bugüne kadar ‘Uluslararası İstanbul Caz Festivali’ veAkbank Caz Festivali’nin de aralarında bulunduğu birçokprestijli sahnede yer aldınız. Türkiye’deki caz müzik dinleyicikitlesini nasıl değerlendiriyorsunuz?Festival ve özellikle üniversite konserlerinde dinleyici çok coşkuluoluyor. Gençlerin caz konserlerine ilgi göstermeye başlamasınısevindirici buluyorum. Tabii hâlâ sayıca az olma durumu var.Umarım bu da değişecek seneler içerisinde.Kendinize örnek aldığınız ve beraber çalışmak istediğiniz caz36 www.mybilet.com


MÜZİKvokalleri var mı?Bu soruda örnek aldığım ve çalıştığım üç değerli hocamı anmak isterim.Nükhet Ruacan, Randy Esen ve Sheila Jordan.Soul, bossa, folk, pop, rock, reggae ve swing gibi farklı genre’larıcaz sound’unda uyarladığınız ilk albümünüz ‘M-U-S-I-C’, Türkmüzik tarihinde bir kadın caz vokalistin söz-müzik ve aranjmanlarınıkendisinin yazdığı ilk İngilizce albüm olma özelliğini taşıyor. Buzorlu süreçte nelerden ilham aldınız?Üretim sürecinde, hayatın ta kendisinden beslendim. Şarkıları yazdıktansonra grubun bir araya gelmesi, çalması ve kayıt yapması, bu adımlarnispeten daha rahat ve akıcı bir şekilde gelişiyor zaten.Vokalistliğin yanı sıra hangi enstrümanları çalıyorsunuz?Beste ve aranjman yaptığım için piyano en büyük yardımcım tabii ki.Gitarla başladım, ama maalesef piyano seneler içinde daha baskın oldu.Bir de ney üflerim.Sahnesinde iyi ve içten olan müzisyen fark yaratırVerdiğiniz röportajlarda sahne dekorasyonuna oldukça önemverdiğinizi ve sürecin içinde yer aldığınıza değiniyorsunuz. Sahnedefarklılık yaratmak adına nelere özen gösteriyorsunuz?M-U-S-I-C albümünün tanıtım konserlerinde dekorasyona önemverdik. Albümdeki renkli dünyanın sahneye de olabildiğince yansımasını,ELİF ÇAĞLAR KİMDİR?Elif Çağlar, 1980 yılında İstanbul’dadoğdu. İstanbul Bilgi ÜniversitesiMüzik Bölümü’nde Caz Kompozisyonueğitimi alan Çağlar, 2006 yılında ‘CazPerformansı’ üzerine lisansüstü eğitimalmak için New York’a gitti. ‘The AaronCopland School of Music’ten ödüllemezun olan ilk Türk unvanını taşıyansanatçı, cazın yaşayan efsanelerindenSheila Jordan’ın öğrencisi olma şansınıyakaladı ve New York’taki birçokkulüpte konser verdi. Türkiye’de deUluslararası İstanbul Caz Festivali, 22.Akbank Caz Festivali, 2012 BratislavaCaz Günleri, One Love Festivali gibiprestijli sahnelerde konserler vermeyedevam eden Çağlar, albüm ve singlehazırlıklarını sürdürmektedir.37 www.mybilet.com


MÜZİKmüziği desteklemesinisağlamak için çeşitlidekorlar hazırladıkekip olarak. Ama onlarıbu konserler dışındakullanmıyorum.Aslında farklılık içinbence en önemliunsur, her müzisyeninsahnesinde gerçekteniyi ve içten olması…Sahnede unutamadığınız bir anınız var mı?Bilal Karaman ile verdiğimiz ikili bir konserde, ‘Say Where You'reAt’ parçasının finalinde herkesin bir ağızdan şarkıya eşlik etmesi. Dahasonra konserlerde dinleyicilerle şarkıları çoğu kez birlikte söyledik, ama okonserde ilkti. Gözlerim doldu. Bir süre ben söyleyemedim şarkıyı.Geçtiğimiz ay 21. Uluslararası Caz Festivali’nin açılışında‘FOURinthePOCKET’ grubu ile sahne aldınız. Solo performansı grupmüziği ile karşılaştıracak olursanız neler söylersiniz?Kendi müziklerimi çaldığım ekiple de grup müziği yapıyoruzaslında. Hepimiz şarkılara kendimizi katıyoruz, birbirimizle iletişimkuruyoruz sahnede. Henüz tamamen solo bir performansım olmadığıiçin bilemiyorum. Ama elbette ‘FOURinthePOCKET’ ile farklı birdurumumuz var. Hepimiz, bir yandan kendi özgün projelerini yaparkendiğer yandan sevdikleri şarkıları doğaçlama unsurundan da epey yardımalarak yorumlayan ve senelerdir birlikte çalmanın rahatlığıyla çok eğlenenmüzisyenleriz.İSTANBUL’DA CAZ DİNLEMEKİÇİN NERELERE GİDİLİR?Önemli yurt içi ve yurt dışı cazgruplarının sene içinde ara arakonserlere geldiği Babylon ve SalonİKSV'yi takip edebiliriler. Çoğunluklayurt içi grupların ve sıkça yeni seslerinde duyulabileceği daha kulüp tarzıolan ‘Alt’ veya ‘Nardis’e gidebilirler.Hayal Kahvesi'nde de güzel cazprojelerine yer veriliyor bazı günler.Müzisyenleri takip edip onların çıktığıyerlere gitmelerini daha çok tavsiyeederim. Çünkü cazcılar, salt caz sahnesiaz olduğundan farklı tarzda müziklerinçalındığı birçok mekânda da konserverebiliyor.38 www.mybilet.com


MÜZİKMüzik projeleri dışında cumartesi günleri JoyJazz’da hazırlayıpsunduğunuz ‘Az Laf Bol Caz’ isimli bir radyo programınız var.Program içeriğini neye göre belirliyorsunuz?Genellikle yeni çıkan albümleri takip ediyorum, klasiklerin yer aldığıprogramlar da oluyor tabii. Program için araştırma yaparken o hafta hangitema içimden geliyorsa, öyle devam ediyorum diyebiliriz.8 Ağustos’ta gerçekleşecek ‘Denizde Caz’ etkinliği kapsamında ünlücaz saksafoncularından Yahya Dai ile aynı sahneyi paylaşacaksınız.Konserin repertuvarında cazseverleri hangi şarkılar bekliyor?Albümden ‘Jamaica’, ‘Circus Love’ gibi birkaç sevilen parçanın yanısıra, yorumlamayı çok sevdiğim caz standartlarından da serpiştirmeyidüşünüyorum. Hatta farklı tarzlardan birkaç parçanın da yorumu olacak.Sürpriz olsun.Şarkılarınıza çektiğiniz eğlenceli animasyon klipler büyük beğenitopluyor. Senaryo ve kurgu sürecine siz de dâhil oluyor musunuz?‘Circus Love’ klibinde yönetmen Akile Nazlı Kaya'ya sadece kafamdakibelli başlı basit fikirleri ilettim. Daha sonra hiçbir şeye karışmadım.Kendisi ve ekibi Filmily'e tamamen güvendim, çünkü muhteşem fikirlerüretiyorlar. Benim düşündüğümden de güzel bir sonuç oldu.Yakınlarda yeni bir albüm hazırlığı var mı?İkinci albümümün bütün parçaları hazır, finansal sponsor aradığımıziçin süreç uzadı maalesef.39 www.mybilet.com


MAGAZİNKırmızı Gözlüklü Kızbegum.yilmaz@mybilet.comHAYATI ROMANSkandallar kraliçesinin hayatı kitap oluyor! Geçtiğimizyıl kaldığı rehabilitasyon merkezinde terapi amacıylagünlük tutmaya başlayan Lindsay Lohan, kariyerindenailesine, tutuklanmasından uyuşturucu madde kullanımınakadar başından geçen her şeyi otobiyografi kitabındatoplamaya karar verdi. The Sun Gazetesi’nin haberine göreLondra’daki büyük yayınevleriyle görüşmeye başlayan ünlüoyuncu, ‘Grinin Elli Tonu’ isimli romanın yazarı E.L. Jamesya da ‘Harry Potter’ serisiyle ünlenen J.K. Rowling gibi ünlüve başarılı bir isimle çalışmak istiyor. Daha önce aralarındaAdam Levine, Justin Timberlake, Francisco Costa gibi sadeceünlülerin bulunduğu 36 kişilik sevgili listesini açıklayanLohan, kitabında aşk hayatına da ayrıntılı yer vereceğinibelirtiyor.HEM KOCASINA HEM KARDEŞİNE REST ÇEKTİÜnlü şarkıcı Beyoncé, geçtiğimiz yıl MET Galası’nda(Metropolitan Museum of Art) kocası ve kız kardeşi arasındayaşanan kavgayla ilgili sessizliğini bozdu! Solange Knowles,otel asansöründe Jay-Z’ye saldırmış ve Beyoncé yaşananlarkarşısında hiçbir açıklamada bulunmamıştı. Özel hayatıngizliliği konusunda oldukça hassas davranan ünlü sanatçı,Nicki Minaj ile düet yaptığı ‘Flawless’ isimli yeni şarkısındakardeşinin saldırgantavırlarına atıftabulunarak herkesi şaşırttı.Uzun süredir evlilikleriyolunda gitmeyen ünlüçiftin, devam eden‘On The Run’ adlıturnelerinde ayrı otellerdekaldığı söyleniyor.41 www.mybilet.com


MAGAZİNHIRSIZ MAĞDURU OLDUOscar’lı yıldız Susan Sarandon’ın New York’takievine hırsız girdi! Dizüstü bilgisayarı, fotoğraf makinesi vemücevherleri çalınan 67 yaşındaki ünlü oyuncu, kameralarınherhangi bir görüntü yakalayamadığını ve kapılarda hiçbirzorlama belirtisi olmadığını söyledi. People Dergisi’ninhaberine göre polisler, Sarandon’ın 22 yaşındaki oğlu MilesRobbins’in sabaha karşı eve geldiğini ve durumu hemen farkedip, kendilerinden yardım istediğini bildirdi.MADONNA’DAN KIZINA SERT UYARIMadonna’nın asi kızı Lourdes Leon sigaratiryakiliğinden vazgeçemiyor! İki sene önce 15yaşındayken New York’ta arkadaşlarıyla sigara içerkenobjektiflere yakalanan Lourdes, annesi tarafındancezalandırılmıştı. Kızına birlikte sahneye çıkma sözüveren Madonna, bu davranışına oldukça öfkelenmişve onu turneye götürmek yerine, üniversite sınavlarınahazırlanması için evde bırakmaya karar vermişti.Ancak Lourdes, annesinin bu konudaki sert tutumunarağmen, bildiğini okumaya devam ediyor. Lisemezuniyetini kutlamak için Antibes’de çıktıkları lüksyat gezisinde annesinin bakışlarından uzak sigaraiçen Lourdes, yine yakalandı. Madonna daha önce deŞili’de verdiği konser sırasında sigara içen hayranlarınıgörmüş ve azarlamıştı.KAVGANIN SEBEBİ BELLİ OLDUOrlando Bloom ve Justin Bieber arasındaki gerilimyumruklarla bitti! Geçtiğimiz hafta İbiza’daki ‘Cipriani’isimli restoranın önünde karşılaşan ikili, birbirlerineağır sözler sarf etmiş ve tartışma Bloom’un genç yıldızayumruk atmasıyla son bulmuştu. Şiddet eğilimi olmadığını,ancak çocuğunun annesi hakkında yerli yersiz iddialardabulunduğunu belirten ünlü aktör “Kadınlara saygısızcadavrandığı için ona vurdum” diyor. Ünlü aktör, MirandaKerr ile altı yıllık evliliklerini noktalamış ve gerekçe olarakKerr’in Victoria’s Secret defilesinden sonra Bieber’la samimigörüntüler vermesi gösterilmişti.42 www.mybilet.com


KÜLTÜR - SANATÇAĞDAŞ SANATIN YENİİFADE BİÇİMLERİArtnext İstanbul, bu yılki final sergisindedokuz sanatçının farklı medyumlarıkullanarak ürettiği, figürü merkeze alaneserlerine yer veriyor. Çağdaş sanatınyeni ifade biçimlerini araştıran, yaratıcısanatçıların eserlerinden oluşan ‘FigüratifYaz Sergisi’ (Figurative Summer Exhibition),30 Ağustos’a kadar Artnext İstanbul’unÇağdaş Sanat Alanı’nda ziyaret edilebilir.ÇOCUKLAR SANATLA BULUŞUYOR‘Yaratıcı Yaz Atölyeleri’,Kanyon AVM veİstanbul Modernişbirliğiyle 6-12 yaş arasıçocukların el becerilerini veyaratıcılıklarını geliştiriyor.Temmuz ve Ağustos aylarıboyunca devam edenetkinliğe katılan çocuklar,eğitmenler eşliğindeuygulanan atölyelerde yenimalzemelerle tanışarak, farklıkonular üzerinde düşünüyorve fikirlerini sanatlasomutlaştırıyor. Her seansa25 çocuğun katılabileceğietkinlikler, cumartesi-pazargünleri 12.30-14.00 /14.30-16.00 / 16.30-18.00saatlerinde Kanyon etkinlikalanında gerçekleştiriliyor.Program 24 Ağustos Pazargünü ‘Kuş Evi’ isimlietkinlikle sona eriyor.43 www.mybilet.com


KÜLTÜR - SANATTRUMP’TA KONSERCOŞKUSUTrump Cadde’de Açıkhavakonser coşkusu tümhızıyla devam ediyor!Haziran’dan bu yanaNR1 Türk TV’ninsponsorluğunda,rock müziğin sevilenisimleri ziyaretçileriylebuluşuyor. MecidiyeköyTrump Alışveriş Merkezi’ninterasında bulunan TrumpCadde, 16 Ağustos Cumartesi günüKoray Candemir’i, 23 AğustosCumartesi günü ise Aylin Aslım’ıağırlıyor. Ücretsiz konserlerinbaşlama saati 19.00.İNTERNETGİŞESİSİTEYEGITYALNIZLIK KOMEDİSİGuy Foissy’in kaleminden‘Köprüdeki Adam’ isimli oyunKulis Sanat sahnesinde! Oyun,ölümle yaşam arasındaki ince çizgiyiandıran bir köprünün üzerindekesişen iki yaşamı konu alıyor.İnsanların gitgide yalnızlaştığıtrajikomik durumunu irdeleyen‘Köprüdeki Adam’, 16-23-30Ağustos Cumartesi günleri KulisSanat’ta Ankaralılarla buluşuyor.Oyunun başlama saati 20.30KADIKÖY’DE SANAT SOKAĞA ÇIKTIKadıköy sokaklarını sanat merkezine dönüştüren ‘Doya Doya Sanat’etkinlikleri bu yıl da dopdolu! İki ay boyunca her hafta sonuKadıköy’ün belirli park ve caddelerinde 10 ayrı noktada, 38 etkinliksanatseverlerle buluşuyor. 23 Ağustos Cumartesi günü Doğa Parkı’ndaTrio Amor, Bahariye caddesinde ise Little Band sahne alıyor. Ayrıcaaynı gün İstanbulimpro’nun Halitağa Caddesi’nde gerçekleştireceği‘Ne Ala Temaşa’ doğaçlama kabaresiyle ‘Doya Doya Sanat’ sona eriyor.Etkinlikler saat 19.00’da başlıyor.44 www.mybilet.com


VİZYONDAKİLER8 AĞUSTOSHAFTA SONU (WEEKEND)Bir cuma akşamı tek başına bir baragiden Russell, gecenin sonundaGlen'le tanışır. İkili birbirlerindençok etkilenir ve geceyi Russell'ınevinde geçirirler. İkisi de başlangıçtayaşadıklarını tek gecelik bir ilişkiolarak görür, ancak ertesi sabahayrılmalarının üzerinden gün boyubirbirlerini düşünmeye devam ederler.Bir rastlantıyla başlayan bu haftasonu, hayatlarını tamamen değiştirir.Türü: Aşk, DramSüre: 97 dakikaYönetmen: Andrew HaighOyuncular: Tom Cullen, ChrisNew, Jonathan RaceCEZAOkulun popüler ikilisi Levent ve Cem, hafta sonu kız arkadaşlarını dayanlarına alıp sınırları zorlayan bir parti yapacaklardır. Partiyi yapmakiçin saf bir genç olan Selim'e ailesinin yazlığını ayarlaması durumundaona Müge'yi getireceklerini söylerler. Selim, Şile'deki yazlığı ayarlar vekredi kartını Cem'e teslim eder. Grup, geceye normal başlasa da alkol veuyuşturucunun etkisiyle kontrolü kaybedip gecenin beklenmedik şekildeilerlemesine tanık olur.Türü: MaceraSüre: 90 dakikaYönetmen: Burak DonayOyuncular: Deniz Gönen Türkcan, Ebru Şancı, Kaan Oruçoğlu45 www.mybilet.com


VİZYONDAKİLER8 AĞUSTOSKAYIP KARINCALAR(MINISCULE: VALLEY OF THELOST ANTS)Sakin bir ormanda yapılan piknik,ani bir fırtına nedeniyle yarıdabırakılır. Piknik masasından gerikalanlar ise küçük karıncalara kalır.Ancak söz konusu karıncalar ikifarklı gruptan oluşur ve bu yiyecekleriçin birbirleriyle kıyasıya rekabetederler. Bu savaş, kırmızı ve siyahkarıncaları ikiye böler ve ortaya çıkangenç bir böcek, kırmızı karıncalarıneline düşen küçük siyah karıncayıkurtarmaya çalışır.Türü: Çizgi Film, 3 BoyutluSüre: 89 dakikaYönetmenler: ThomasSzabo, Hélène GiraudLİSELİ POLİSLER 2 (22 JUMP STREET)Lisede yürüttükleri başarılı operasyonun ardından bir kez daha bir arayagelen polis memurları Schmidt ve Jenko bu kez üniversite yollarınıtutar. Yerel bir üniversiteye kayıt olan ikilinin aralarındaki ilişki de songörevlerinden bu yana ilerlemiştir. Ancak Jenko, okulun futbol takımındaruh eşini bulduğunda, Schmidt ise bir tiyatro topluluğuna üye olduğundahem görev hem de ilişkilerini bir kez daha sorgulamaya başlarlar.Türü: Komedi, AksiyonSüre: 112 dakikaYönetmenler: Phil Lord, Christopher MillerOyuncular: Channing Tatum, Jonah Hill, Peter Stormare46 www.mybilet.com


VİZYONDAKİLER15 AĞUSTOSBARBIE VE SİHİRLİ DÜNYASI(BARBIE AND THE SECRET DOOR)Prenses olmanın yanı sıra, kendine kurduğu dünyada kitap okuyarakdaha mutlu olan Alexa, bir gün krallık bahçesinde dolaşırken tıpkıokuduğu kitaptaki gibi gizli bir kapı keşfeder. İçeriye adım attığındaysa birdenizkızı olan Romy ve peri Nori ile tanışır. Artık Alexa da sihirli güçleresahip olmuştur. Bunun üzerine sihirli evrendeki tüm sihri almaya çalışanMalucia’ya karşı birlikte savaşırlar.Türü: Çizgi FilmSüre: 70 dakikaYönetmen: Karen J. LloydBEN, KENDİM VE ANNEM (MY, MYSELF AND MOM)Bayan Gallienne, üç oğluyla birlikte yaşayan yalnız ve huysuz birkadındır. Çocuklarından ikisini 'oğlum' diyerek severken; diğeroğluna ismi Guillaume’u kullanarak seslenmektedir. Guillaume büyüyüpolgunlaştıkça kendisini bir erkek çocuk olarak görmekten uzaklaşır. Bunusürekli içinde sorgulayan Guillaume, yaşadığı bir dizi olayın da etkisiylevakti geldiğinde kendi kimliğini aramak için yola çıkacaktır.Türü: KomediSüre: 85 dakikaYönetmen: Guillaume GallienneOyuncular: Guillaume Gallienne, André Marcon, Diane KrugerKARABASAN (THE BABADOOK)Amelia, hamileyken kocasını bir trafik kazasında kaybeder. Bu acı kaybıbir türlü atlatamayan genç kadın, bir gün evlerinde “Bay Babadook”isimli esrarengiz bir çocuk kitabı bulur. Anne oğulun hayatı, bu kitabıokumalarıyla birlikte bir kâbusa dönüşür. Duvarlarda gezinen gölgelerve korkunç sesler yavaş yavaş evi esir alırken, bir çıkış yolu bulmayaçalışan anne oğulun çaresizliği de giderek artar. Ama asıl dehşet daha daderinlerdedir.Türü: Korku, GerilimSüre: 93 dakikaYönetmen: Jennifer KentOyuncular: Essie Davis, Noah Wiseman, Daniel Henshall47 www.mybilet.com


VİZYONDAKİLER15 AĞUSTOSKAHRAMAN ŞÖVALYE(JUSTIN AND THE KNIGHTS OFVALOUR)Şövalyelerin kalmadığı bir krallıktayaşayan Justin, buna rağmenşövalye olmayı hayal etmektedir.Kraliçe'nin danışmanı olan Reginald,oğlunun kendi izinden giderek başarılıbir avukat olmasını istemektedir.Justin bir zamanlar kraliyetin en asilşövalyesi olan babasının, bir ihanetsonrasında görevini kaybettiğiniöğrenir. Bu hikâye karşısındabüyülenen Justin, şövalye olmakonusunda artık son derece kararlıdır.Türü: Çizgi Film, 3 BoyutluSüre: 90 dakikaYönetmen: Manuel SiciliaSeslendirenler: Onur Kırış, ErcanDemirel, Ziya Kürküt, Nur SubaşıCEHENNEM MELEKLERİ 3 (THE EXPENDABLES 3)Bir zamanlar Barney ile birlikte ekibin kurulmasında rol alan ConradStonebanks, şimdilerde silah satıcısı olarak çalışır. Eski dostStonebanks, Barney ve ekibini dağıtmayı kafasına koyarken; Barney isekarşı bir hamle olarak, yeni ve genç üyelerin de eklenmesiyle ekibiniyeniden toplar. Artık teknikleri de daha güçlü ve moderndir. AncakBarney Ross, Lee Christmas ve ekibi hayatlarının en zorlu mücadelesiylekarşılaşırlar.Türü: Macera, AksiyonSüre: 126 dakikaYönetmen: Patrick Hughes (II)Oyuncular: Sylvester Stallone, Jason Statham,Arnold Schwarzenegger48 www.mybilet.com


www.cansuyu.org.trMERKEZ ANKARA İSTANBUL İZMİR KONYA0312 285 20 03 0312 473 44 77 0212 521 65 65 0232 264 44 45 0332 236 15 05

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!