12.07.2015 Views

KatalogTR_internet

KatalogTR_internet

KatalogTR_internet

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

20 DOLAR 20 KİLOCumhuriyet Tarihinin En Büyük Sürgün Hikâyelerinden Biri


20 DOLAR 20 KİLOCUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK SÜRGÜNHİKÂYELERİNDEN BİRİPROJE KOORDİNASYON VE YÖNETİMİBAĞIMSIZ ARAŞTIRMA BİLGİ VE İLETİŞİM DERNEĞİTÜRKÇE REDAKSİYONHANDE ÇETİN ONGUNBELGELER ve FOTOĞRAFLARHERA BÜYÜKTAŞÇIYAN, DEPO,HRİSTO ELMACIOĞLU, NİKOLAOS UZUNOĞLUYUNANCA ÇEVİRİİSTOS YAYINPROJE STRATEJİK PARTNERİİSTANBULLU RUMLARIN EVRENSEL FEDERASYONUPROJE DANIŞMANIRIDVAN AKARPROJE KOORDİNATÖRÜSALİH ERTURANKÜRATÖRHERA BÜYÜKTAŞÇIYANİÇERİK YÖNETMENİGÜNEY ONGUNPROJE ASİSTANIÖZDEN DÖNMEZKURUMSAL İLİŞKİLERRAGIP ZIK, NURDAN TARKANPROJE DANIŞMA KURULUPROF. DR. CENGİZ AKTARÇİĞDEM KELEMET TÜRKPROF. DR. SAMİM AKGÖNÜLGRAFİK TASARIMGÜL DÖNMEZARŞİV TARAMAAHMET YILDIRIMMATBAAPUNTO BASKI ÇÖZÜMLERİ(212)231-30-67TEŞEKKÜRLERAHMET ERZİNCANLI AHMET TANRIVERDİ ALİ BORATAVANDON PARİZYANOS ANNA THEODORİDES ARA DİNKJİANASENA GÜNAL BARBA YORGO BURCU ALKAN CENGİZ ÇİFTÇİCENK GÜNTEKİN CEREN SÖZERİ CHRİSTO ELMACIOĞLUDİONYSOS ANGELOPOULOS DOĞAN TARKAN DÜNDAR HIZALEDA ÇULLU ELÇİN MACAR ELİF ALELİSAVET HARİTONİDOU KOVİELİSAVET KATANOU ERAY KULA EVYENİA ADAMANDİDİSFERDA KESKİN FOTİ BENLİSOY HRİSTOS ANAGNOSTOPULOSİLAY ÖRS İRİNİ BRİNDESİ İSTOS YAYIN KATİNA KARANİKOLAKORHAN GÜMÜŞ KOSTAS EFTİMİYADİS LAKİ VİNGASLEYLA NEYZİ ELENİ MAVRİYANO MARGARİTA LUDARUMERİ KOMOROSANO MİHAİL VASİLİADİS Mk YURTTAŞNESLİHAN ŞIK NİKO KATAKUZİNO NİKOLAOS UZUNOĞLUONUR ÖZDOĞAN OSMAN KAVALA ÖZGÜR DEMİRCİPERİKLİS PASHALİDİS S. GÜRKAN ÇAKAR SERDAR SOYDANSTATHİS ARVANİTİS STRATOS ZIMMİ SULA BOZİSSÜMEYRA TANSEL TAMAR NALCI TEOLOGOS SFYROERASTODORİS TSAMURİS TOLGA BİLENER TOLGA TÜZÜNTANER KOÇAKSAHA EKİBİHAKAN YÜCELHAZAL ATAYSÜHEYLA YILDIZBERKAY BAĞCIPROJENİN DESTEKÇİLERİ


20 DOLAR20 KİLOCUMHURİYET TARİHİNİNEN BÜYÜK SÜRGÜNHİKÂYELERİNDEN BİRİ


7917212750 YIL GECİKEN ÖZÜRRıdvan AkarİKİ EŞİK ARASINDA BİR BAVUL...Hera BüyüktaşçıyanAPELASİSDr. Cengiz AktarBİR SÖZCÜKTE NE VARDIR?İstanbullu Rumlar ve 1964 SürgünleriDoç. Dr. İlay ÖrsİSTANBUL RUMLARI:Bir Tükeniş HikâyesiProf. Dr. Samim Akgönül


İLK SÜRGÜNLER:Geri Dönüşsüz Bir Yolculuğun HikâyeleriAnna TheodoridesKIBRIS MESELESİNİN REHİNELERİ:Basının Gözüyle 1964 SürgünleriDoç. Dr. Ceren Sözeri1964’TE İSTANBULLU RUMLARINTÜRKİYE’DEN SINIR DIŞI EDİLMESİBu Uygulamanın Onların SosyalPsikolojisinde Yarattığı EtkilerProf. Dr. Nikolaos UzunoğluATİNA’DA RUM KALMAKYrd. Doç. Dr. Hakan YücelSüheyla Yıldız33455359


6Edirne Sınır Kapısı’ndan sürgün edilen Rumlar


9İKİ EŞİK ARASINDA BİR BAVUL...Hera BüyüktaşçıyanSanatçı, “20 Dolar 20 Kilo” Sergisinin KüratörüBir bavula belleğinizin, anılarınızın, kısacası hayatınızın kaçta kaçını sığdırabilirsiniz? Bavul,yeri geldiğinde içerisinde mutluluğu da taşıyabilir, katlanarak üst üste gelmiş olanen derin acıları da. Mutlu anların hafifliğine sahip olanların aksine, tekinsiz şekilde yerindenedilmenin habercisi olan kimi bavullar ise, acı yaşanmışlıkların yok sayılamayacak ağırlığındankapağını kapatamaz ve hüzün dolu bir tarihin hacminden artık yerinden kıpırdayamazhale gelmiştir. Özünden çok uzaklara gitmeye zorlamış her bavul, “zaman” kendi içerisindeher ne kadar acımasız bir hızla akıp gitse de, içinde taşıdığı değiştirilemeyeni, yani “tarihi”halen aynı ağırlığı ile barındırmaya devam etmektedir.Unutmak, tarihin gerçekliğini örtmeye çalışırken; hatırlamak, onun kapağını aralayıpiçerisinde barındırdığı her bir parçayı tek tek ayıklayarak dışarı çıkarır ve böylece belleğin ozamansız ağırlığı hafiflemeye başlar. Hatırlamak, bavulu ta dibine kadar boşaltmaya devamederken, görmek ve kabullenmek devreye girerek geçmişin ağırlığından yıpranan her biröğeyi tüm gerçekliği ile tanıyarak onları iyileştirme yolunda ilerler.Bu anlamda İstanbullu Rumların 16 Mart 1964 tarihli “sürgün” kararıyla İstanbul’dan nihaigöçe zorlanmalarının 50. yıldönümü olan 2014’te bu trajedinin toplumun gündemineyeniden sunulması, “20 Dolar 20 Kilo” adlı projenin esasını oluşturmaktadır.1964 yılında, Kıbrıs meselesi öne sürülerek Türkiye’de yaşayan Yunanistan pasaportluRumların sınırdışı edilmesine karar verilmişti. Bu kararla birlikte resmi rakamlarla 12 bin


11İstanbul’da oturduğu sokaktakigündelik yaşamı yaptığıkuklalarla Atina’daki evindeyaşatan İrini Brindesi.


12yanımızda olan bir bavul gibi olduğundan, içerisinde saklı olan öğeler ile yeniden bir alaninşa edilebilir.Bu en belirgin şekilde proje kapsamında Atina ve İmroz’da gerçekleştirilen sözlü görüşmelersırasında ziyaret etme imkanı bulduğumuz evlerde görülebiliyordu. Yaşanılan alanAtina’da bir ev olsa dahi, kapıdan içeri girildiğinde insanın kendisini “evinde“ hissedebileceğikadar çok “İstanbul” vardı içeride. Acı bir gerçekliği kabullenişten öte daha çok geçmişinyaraları ile başa çıkabilmek için bavullardan çıkan bellekler ile yeni bir yaşam alanıyaratılmıştır.Evlerin duvarları çocukken koşturulan ve oyun oynan sokaklara, hafta sonu yürünenBoğaz sahillerine ve kalabalık caddelere dönüşerek, içeride solunan hava ada çamlarınınkokusuna bürünmüştür. Eşyaların gıcırtısı İstanbul’un gürültülü sesini fısıldayan bir tını gibidiradeta. Böyle bir alanda, İstanbul’un ruhu yaşanan acıları bastırırcasına insanı sarmalar.Dışarıda akan “günümüz” zaman kavramı birçok zihni sıfırlarken, bu evlerde zaman başkaakar, doğulan an ile terk edilen an arasında akar.Bir sınır kadar uzak ama bir düşünce kadar da yakın olan bu hayal, tüm yaşanmışlıklararağmen hayata katlanabilmeyi mümkün kılar. Çünkü İstanbul’un belleği o evlerde saklıdır.Zaman yaraları sarar ama mutlaka geride bir iz bırakır. Bunu iyileştirmek için ise zamanınötesinde bir zamana ihtiyaç vardır. Kısacası geçmişte yaşananlar “şimdi” için bir ışıkyaratabiliyor ve bir şeyler söyleyebiliyorsa, o zaman gelecek tahayyülü de geçmişten dersalarak daha umutlu ve mücadele etmeye değer bir hale gelebilir.“20 Dolar 20 Kilo”, geçmiş ve tarih ile kucaklaşarak geleceği kurmaya cesaretli olanlariçin aralanan bir bavulun içindekileri keşfetmeye davet etmektedir.


Margarita Rita’nın İstanbul’da gittiği okuldaki kaydı ve sürgün edilen babasınınyanında her birinden birer adet götürmesine izin verilen bıçak, çatal ve kaşık.13


FOKLIS AGGELOPOILOS • MIHAIL AGGELOPOILOS • HRISTOS AGGELOPOILOS • ANTONIA AGGELOPOILOI • VASILIKI AGGELOPOILOI • IOANANASATOS • STEFANOS ATHANASIADIS • ATHANASIOS ATHANASIADIS • KONSTANTINOS ATHANASIADIS • AIRILIOS ATHANASIADIS • ELENASILEIOS AKASIS • STILIANOS AKATOS • VALENTINI AKATOI • LEON-KAROLOS AKEL • HRISOSTOMOS AKRAS • STAIROS AKRAS • KIRIAKOS ALATEKSIOI • DIMITRIOS ALEFRAGKIS • IOANNIS ALEFRAGKIS • ROMALEA ALIMPERTI • ANTONIOS ALIMPERTIS • ANTONIOS ALIMPERTIS • STAIROTIS • VIRGINIA ALIMPRANTI • KONSTANTINOS ALMPANTIS • DIMITRA ALMPERTI • EITHALIA ALMPERTI • MARKOS ALMPERTIS • AIKATERINIOIRIS • STEFANOS ANAVLAVIS • GEORGIOS ANAGNOSTOPOILOS • ATHANASIOS ANAGNOSTOPOILOS • EIFROSINI ANAGNOSTOPOILOI • THFIA ANAMATEROI • PETROS ANANIAS • ANTONIOS ANASTASIADIS • ANESTIS ANASTASIOI • ANASTASIOS ANASTASOPOILO • MAIROIDIS ANRGARITA ANDREOI • STEFANOS ANDRIKOPOILOS • MARIA ANDRITSOPOILOI • FOTEINI ANDRITSOPOILOI • IPATIA ANDRITSOPOILOI • ELISAVEDROITSOS • AGRIPPINI ANDROITSOI • STILIANOS ANNINOS • ELPINIKI ANNINOI • PERIKLIS ANTZIOPOILOS • SMARAGDA ANTRIA • KONSTANTEORGIOS ANTONIADIS • GEORGIOS ANTONIADIS • ANTONIOS ANTONIADIS • ANNA ANTONIADOI • AGGELIKI ANTONIADOI • NIKI ANTONIAS ANOMERITIS • DIMITRIOS ANOMERITIS • GRIGORIOS AKSIOTIS • KONSTANTINOS AKSIOTIS • DOMNA APELIDOI • AIKATERINI APERGI • FOVOS APERGIS-MPAKES • ALEKSANDROS APERIOS-MPELLAS • NIKOLAOS APOSTOLIDIS • SPIRIDON APOSTOLIDIS • VALENTINI APOSTOLIDOIIS • IOANNIS ARVANITAKIS • PANAGIOTIS ARVANITAKIS • VARVARA ARVANITI • HRISTOS ARVANITIS • EISTATHIOS ARGETAKIS-KLAS • ILIAS ARGIRIS • MIHAIL ARGIROPOILOS • ANNA ARGIROPOILOI • GEORGIOS ARGIROS • NIKOLAOS ARGIROS • LOIKIANOS ARKAS • KONSTANTINOS ARMAO • IOSIF ARMAOS • IOSIF ARMAOS • IOANNIS ARMAOS • IAKOVOS ARMAOS • NIKOLAOS ARMAOS • SOFOKLIS ARMAOS • ANTONIOS ARMMPIROS • DIMITRIOS ARSENIKOS • SAVVAS ARSENIKOS • ARTEMISIA ARTEMIS • GEORGIOS AROLIAS • ANASTASIA ASDERI • ELENI ASDERI • GOPOILOI • HARIKLEIA ASSANI • KONSTANTINOS ASTERIS • DIAMANTIS ASTERIS • ELENI ASTRA • SOFIA ASTRA • IOANNIS ASTRAS • SIMEONNSTANTINOS AIGERINOS • THOMAS AIGERINOS • GEORGIOS AIGERINOS • SOFIA AIGOISTAKI • SPIRIDON AIGOISTINOS • MIHAIL AITOISMIS-MIKOLAOS VAVOILAS • PETROS VAVOILAS • GEORGIOS VAVILIS • ELISAVET VAGENA • KONSTANTINOS VAGENAS • GEORGIOS VAGENAS • MIHOkula başladım, hiç Türkçe bilmiyorum. Sanki böyleyabancı bir ülkeye gitmiş gibi. Sevdik okulu ama üçüncü,dördüncü sınıfa gelince başladı: Yunanlılar işgal ettiyurdumuzu, işte biz onları denize döktük. Bunlaranlatılınca biz de anlatmak zorunda kalıyorduk. Dersekaldırıyordu öğretmen. Biz, “Yunanlıları denize döktük”…Çocuğuz, o zaman öteki olduğumuzu anladık. Biz de miacaba o Yunanlılardanız? Acaba öğretmenlerimiz bizekızacak mı? Biz de mi yaptık bunu?ORGIOS VAGIAS • GEORGIOS VAGIAS I MPAGIAS • ORESTIS VAϊOPOILOS • ATHANASIOS VAϊOPOILOS • HARALAMPOS VAIOS • GEORGIOS VAKLAKAS • NIKOLAOS VALAKOS • GEORGIOS VALETAS • DIMITRIOS VALLIS • TOMAZOS VALLIS • IOANNIS VALLIS • GEORGIOS VALLIS • ARGIRO VLLIANOS • VASILEIOS VALLIANOS • GEORGIA VALMA • AMALIA VALMA • ERASMIA VALMA • IOANNIS VALMAS • GRIGORIOS VALMAS • ATHANLLIS VALSAMIS • KIRIAKOS VALSAMIS • GEORGIOS VALSAMIS • GEORGIOS VALSAMOPOILOS • NIKOLAOS VALSAMOPOILOS • ALEKSANDRA VFANOS VARESIS • LAZAROS VARESIS • ODISSEAS VARTHALITIS • MIHAIL VARTHALITIS • ANTONIOS VARTHALITIS • PETROS VARTHALITIS • HRISIMITRIOS VASAGEORGIS • FOKION VASALIOS • GEORGIOS VASALIOS • KALLIOPI VASALIOI • KALLIOPI VASILAKI • KONSTANTINOS VASILAKISSILEIADIS • KONSTANTINOS VASILEIADIS • THEODOROS VASILEIADIS • FOTIOS VASILEIADIS • NIKOLAOS VASILEIADIS • IORDANIS VASILEIADIEIOS VASILEIOI • KONSTANTINOS VASILEIOI • IOANNIS VASILEIOI • STEFANOS VASILEIOI • IOANNIS VASILEIOI • THEODOROS VASILOPOILOS • A• MIHAIL VASMATZIDIS • DIMITRIOS VASMATSIS • SOTIRIOS VASSALOS • GEORGIOS VASSALOS • VENIZELOS VASSALOS • PAILOS VASSOS •ITHERIOS VELETSOS • DAIID VELETSOS • KLEOVOILOS VELETSOS • AGGELOS VELIMAHITOPOILOS • ARTEMIOS VELIMAHITOPOILOS • ELEITHAGIOTIS VENETIS • HRISTOFOROS VENETIS • PANTELIS VENIERIS • GLIKERIA VENTOIRA • NIKOLAOS VENTOIRAS • IOANNIS VENTOIRAS • ARHIMKATİNA KARANİKOLA / İmrozDARI • KORNILIA VERDARI • OLGA VERDARI • DIMITRIOS VERDARIS • PAILOS-MARKELOS VEROPOILOS • ANTONIOS VERSIS • AIKATERINI VIGKISKOS VIDALIS • NIKOLAOS VIDOS • ANTONIOS VIOLOS • AGGELIKI VITALI • VASILEIA VITALI • DESPOINA VITALI • LOIKIA VITALI • MAKRINALIS • DIMITRIOS VITALIS • STILIANOS VITALIS • EIRIDIKI VITZILAIOI • SOFIA VITSARA • THEODOROS VITSARAS • NIKOLAOS VITSAROPOILOS •ORGIOS VLAMIS • GEORGIOS VLASSOPOILOS • APOSTOLOS VLASTARDIS • PETROS VLAHAKIS • NIKOLAOS VLAHAKIS • PASHALIS VLAHAKIS •HOS • STAMATIOS VLAHOS • GERASIMOS VLAHOS • ANTONIOS VLISIDIS • PANAGIOTIS VLISIDIS • IOANNIS VLISSIDIS • SOFIA VLISSIDOI • OLNORTAS • ILIAS VORIDIS • GEORGIOS VOIDRIS • MINAS VOIDRIS • PANTELIS VOIDRIS • IVONNI-LOIKIA VOIKOVITS • NIKOLAOS VOILANZERISSPOINA VOIRLAKI • STILIANOS VOITAS • ORESTIS VOITOPOILOS • OLGA VOITOPOILOI • ATHINA VOITOPOILOI • THEODOROS VOITSANIS • MANDROS VOITSINAS • ROMILOS VOITSINAS I KOLARMPATOS • AHILLEAS VOITSINAS I KOLARMPATOS • HRISTOS VRANIS • VASILEIOS VRANOSIONIS • IOANNIS VRIONIS • ZOI VIZANTIOI • IOANNIS VOTIS • SOILTANA GAVALA • VARVARA GAVALA • IOAKEIM GAVALAS • SOKRATIS GAVALASRISTOFOROS GAVRIILIDIS • MARIA GAVRIILIDOI • LEOPOLDOS GAD • FOTIS GAϊTANIDIS • MARGARITIS GAϊTANIDIS • GEORGIOS GALANOS •LATI • GEORGIOS GALATIS • SPIRIDON GALATIS • PROKOPIOS GALATOPOILOS • ANASTASIOS GARMPIS • FRAGKOILIS GARIFALLOI • AGGELIKLANTALIS • MPENOIA GENI • FILIPPOS GENOVEZOS • MAFALDA GENOVEZOI • ARISTEIDIS GERAKAKIS • IOANNIS GERAKARIS • ALEKSANDRRARDOS • EIRIVIADIS GERARDOS • GEORGIOS GERARDOS • VASILEIOS GERARDOS • KIRIAKOS GERARDOS • THEODORA GERARDOI • DESPOOS GEORGANOS • GEORGIOS GEORGIADIS • THEODOROS GEORGIADIS • ROMILOS GEORGIADIS • EMMANOIIL GEORGIADIS • PETROS GEORINI GEORGIADOI • ALEKSANDRA GEORGIADOI • ANDRONIKI GEORGIADOI • THEODORA GEORGIADOI • MARKELLA GEORGIADOI • SOFIA GE


NA-AIKATERINI AGGELOPOILOI • MARGARITA AGGELOPOILOI • THEODOROS AGELOPAS • DESPOINA ADAMANTIDOI • DAIID AZOIZ • IOANNATHANASIADOI • IOANNIS ATHANASOPOILOS • FOTIOS ATHINAIOS • DIMITRIOS ATHINAIOS • NIKOLAOS AIKATERINIADIS • ANTONIOS AKASOPOILOS • EIRINI ALVERTI • NIKOLAOS ALVERTIS • ASPASIA ALEKSANDRIDOI • PANAGIOTIS ALEKSATOS • KONSTANTINOS ALEKSIS • EIAGGELOS ALIMPERTIS • NIKOLAOS ALIMPERTIS • KONSTANTINOS ALIMPERTIS • EVAGGELOS ALIMPERTIS • ANTONIOS ALIMPERTIS • VASILEIOS ALIMALFATZI • PANAGIOTIS AMANATIDIS • PAILOS AMANETIDIS • ELPIDA AMARANTOI • IOANNIS AMIRALIS • EMMANOIIL AMIRALIS • GEORGIOEODOSIOS ANAMATEROS • KONSTANTINOS ANAMATEROS • GEORGIOS ANAMATEROS • DIMITRIOS ANAMATEROS • AFRODITI ANAMATERODRALIS • KONSTANTINOS ANDREADIS • DIMITRIOS ANDREADIS • AGLAϊA ANDREADOI • ARGIRO ANDREADOI • ANTONIOS ANDREOPOILOT ANDRIOTI KAZENAMPE • NIKOLAOS ANDRIOTIS • IAKOVOS ANDRIOTIS • IOANNIS ANDRIOTIS • DIMITRIOS ANDROITSOPOILOS • PANAGIOTINOS ANTIPAS • KONSTANTINOS ANTIPAS • IOANNIS ANTIPAS • DIMITRIOS ANTIPAS • THRASIVOILOS ANTONARAKIS • STILIANOS ANTONAROBir gün dört arkadaş trenle Florya’dan dönüyorduk.İkisi Rumca konuşuyordu. Kompartmanda karşımızdaoturanlardan biri, “Niye Rumca konuşuyorsunuz?”diye sordu. Ben de Türkçe olarak, “Sen askerlikyaptın mı?” dedim. “Yok, yapmadım” dedi. “Belkisiz bilmezsiniz ama ben Aşkale’den, askerden yenidöndüm, hangi lisanı konuşmak istersek konuşuruz,bu bizim hakkımız,” diye cevap verdim.DOI • ATHANASIOS ANTONIOI • HARALAMPOS ANTONIOI • HARALAMPOS ANTONIOI • VIRGINIA ANTONIOI • FOTIOS ANTONOPOILOS • GEOTEINI APERGI • MARIA-FRANTZESKA APERGI • POLINA APERGI • ELENI APERGI • MIHAIL APERGIS • ANTONIOS APERGIS • PETROS APERGIS • I• KONSTANTINOS APOSTOLOPOILOS • ANASTASIOS ARAPOGIANNIS • HRISTOS ARVANITAKIS • GEORGIOS ARVANITAKIS • NIKOLAOS ARVANGETAKIS-KLAS • STILIANOS ARGETAKIS-KLAS • NIKOLAOS ARGOIDARIS • ARGIRIOS ARGIRAKOS-ARGIROPOILOS • HRISTOS ARGIRIS • NIKOLAOMADOROS • MIHAIL ARMADOROS • PARASKEIOILA ARMADOROI • AIKATERINI ARMAKOLA • ANTONIOS ARMAKOLAS • ELENI ARMAO • MARAOS • LORENTZOS ARMAOS • NIKOLAOS ARMAOS • ANDREAS ARMAOS • MIHAIL ARMAOS • PAILOS ARMAOS • SMARO ARMAOI • APOSTOLOEORGIOS ASIMAKOPOILOS • KONSTANTINOS ASIMAKOPOILOS • MIHAIL ASIMAKOPOILOS • DANAI ASKELI • EMMANOIIL ASKELIS • EIRINI AATLAMAZOGLOI • ANASTASIA ATSIDOI • THEODOROS AIGERIS • THRASIVOILOS AIGERIS • GEORGIOS AIGERIS • KONSTANTINOS AIGERINOARIS • VASILIKI AFENTAKI • AIKATERINI AFENTAKI • ALEKSANDROS AFENTAKIS • IOANNIS AFENTAKIS • SOTIRIOS AFENTAKIS • EIGENIA VAVAAIL VAGIAS • STAMATIOS VAGIAS • STEFANOS VAGIAS • IORDANIS VAGIAS • GEORGIOS VAGIAS • GEORGIOS VAGIAS • THRASIVOILOS VAGIAALIS • KONSTANTINOS VAKALIS • NIKOLAOS VAKOINTIOS • MATTHAIOS VALAVANIS • GEORGIOS VALAKAS • VASILEIOS VALAKAS • STEFANOALLIADI • HRISTOS VALLIADIS • KONSTANTINOS VALLIADIS • GEORGIOS VALLIADIS • IOANNIS VALLIADIS • MIHAIL VALLIADIS • ALEKSANDROTODORİS TSAMURİS / AtinaASIOS VALMAS • PETROS VALMAS • ANASTASIA VALSAMAKI • VASILIKI VALSAMAKI • THEMISTOKLIS VALSAMAKIS • NIKOLAOS VALSAMAKIALSAMOPOILOI • ISIDOROS VAMVAKARIS • SOKRATIS VANDOROS • ATHANASIOS VANDOROS • ANTONIOS VARELAS • HARALAMPOS VARESIOVERGIS VARTHALITIS • DIMITRIOS VARLAS • KLIMENTINI VAROTSI • HARIKLEIA VARSAMI • GEORGIOS VARSAMIS • HARALAMPOS VARTELATO• GRIGORIOS VASILAKOS • SPIRIDON VASILATOS • GEORGIOS VASILEIADIS • IOANNIS VASILEIADIS • KRESFONTIS VASILEIADIS • THEODOROS • LEANDROS VASILEIADIS • MARIA VASILEIADOI • ZOI VASILEIADOI • ANASTASIA VASILEIADOI • LOIKAS VASILEIOI • VASILEIOS VASILEIOI • VNASTASIA VASILOPOILOI • ERIFILI VASILOPOILOI • AIKATERINI VASMATZI • AMALIA VASMATZI • ALEKSANDROS VASMATZIS • IOANNIS VASMAGEORGIOS VAFEIADIS • ISIDOROS VAFEIADIS • IRAKLIS VEKKOS • EIAGGELOS VEKKOS • KALLIOPI VEKKOI • VASILIKI VEKKOI – ZAKINTHINOERIOS VELISSARIOS • MARIKA VELISSARIOI • THEODORA VELISSARIOI • EIGENIA VELTRA • EPAMEINONDAS VELTRAS • EIAGGELOS VENETAKIIDIS VENTOIRIS • IOANNIS VENTOIRIS • AGATHI VERGITSI • DIMITRIOS VERGITSIS • KONSTANTINOS VERGOS • EIFROSINII VERGOTI • PANAGIOGLA • MARIA VIDALI • MARIA VIDALI • LISANDROS VIDALIS • NIKOLAOS VIDALIS • ALFREDOS VIDALIS • IOANNIS VIDALIS • MARKOS VIDALIA VITALI • LEANDROS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • VASILEIOS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • THOMAS VITALIS • EISTRATIOS VITALIS • IOANNGEORGIOS VITSAROPOILOS • KONSTANTINOS VITSAROPOILOS • EMMANOIIL VITSAROPOILOS • AMALIA VLAVIANOI • MIHAIL VLADISTRATO1965’te getirdiler, açık cezaevininmahkûmlarını serbest bıraktılar.Bunlar yağma ettiler, bütün milletikorkuttular. İki gece içerisindetoplandılar Dereköylüler, gittiler.DIONISIOS VLAHIOTIS • NIKOLAOS VLAHOPOILOS • MARINOS VLAHOPOILOS • PARASKEIAS VLAHOPOILOS • ALEKSANDROS VLAHOS • NIKITAGA VLISSIDOI • NIKOLAOS VOLAKIS • ALEKSANDROS VOLAKIS • APOSTOLOS VOLANIS • GEORGIOS VOLARIS • MARIKA VONORTA • DIMITRIO• POLIKSENI VOILGARAKI • ANTONIOS VOILGARIS • ATHANASIOS VOILGARIS • DIMITRIOS VOILIKIS • HARIKLEIA VOIRLAKI • SOFIA VOIRLAKRKELLOS VOITSANIS • EIFIMIA VOITSINA • NIKOLAOS VOITSINAS • DIOGENIS VOITSINAS • FILIPPOS VOITSINAS • NIKOLAOS VOITSINAS • ALE• NIKOLAOS VRANOS • SPIRIDON VRATOS • GEORGIOS VROISIS • HARALAMPOS VROISIS • AGGELIKI VRIONI • GEORGIOS VRIONIS • ANTONIO• ANASTASIOS GAVALAS • STILIANOS GAVRIIL • VASILEIOS GAVRIILIDIS • GEORGIOS GAVRIILIDIS • GAVRIIL GAVRIILIDIS • GEORGIOS GAVRIILIDPANTELEIMON GALANOS • KONSTANTINOS GALANOS • STAIROS GALANOS • EMMANOIIL GALATEROS • NIKOLAOS GALATEROS • ANTIGOSTRATOS ZIMMİ / İmrozI GASPARAKI • GEORGIOS GASPARAKIS • DIMITRIOS GASPARAKIS • IOANNIS GATSIS • DIMITRIOS GATSOILIS • SOFIA GELANTALI • THEODOROOS GERAKARIS • NIKOLAOS GERARDOS • AIMILIOS GERARDOS • LAZAROS GERARDOS • MIHAIL GERARDOS • KIRIAKOS GERARDOS • MIHAINA GERARDOI • ELVIRA GERARDOI • ELISSAVET GERARDOI • SOTIRIOS GEORGALAS • ARISTEIDIS GEORGALIS • STEFANOS GEORGALIS • NIKGIADIS • ALEKSANDROS GEORGIADIS • STAIROS GEORGIADIS • DIMITRIOS GEORGIADIS • GEORGIOS GEORGIADIS • ANTONIOS GEORGIADIORGIOI • IOANNIS GEORGIOI • VASILEIOS GEORGIOI • KONSTANTINOS GEORGIOI • EMMANOIIL GEORGIOI • ATHANASIOS GEORGIOI • IOANN


16Edirne Sınır Kapısı’nda 64 sürgünleri


17APELASİSDr. Cengiz Aktarİstanbul Politikalar MerkeziHafıza bu topraklara geri geliyor. Çok gerilerden, betondan tektip ulusun inşası dönemindengeri geliyor. Nereden baksak yüzyılı aşkın bir zaman dilimi bu. Ulusun inşasısürecinde bu topraklarda yaşayanlara devlet tarafından reva görülenler, yaşayanların birbirlerinereva gördükleri, çekilen acılar, yaşanan toplu şiddet, unutulmaya ve esas unutturulmayaçalışılan her kötü hatıra illaki geri geliyor. Bu memleket on yıllardır her gün yeniama aslında yeni olmayan bir dolu bilgiye, varlığa, yokluğa tanık oluyor.Uluslaşma uyarınca varlıkları neredeyse tamamen silinen Ermeniler ve Süryaniler; yollanan,kovulan ve yok edilen Rumlar, varlıkları yoksayılan Kürtler, Aleviler; kamusal alandakivarlıkları gayrimeşrulaştırılan Müslümanlar, bu topraklarda yaşayanların neredeyse tamamıile ilgili hatıra ve hafıza geri geliyor artık. “Apelasis”, yani 1964 Rum Tehciri bu arkeolojininparçası.Kolay olmadı ama bu rücu.Muhtemelen çok partili sistemegeçirildiğimiz 1946’dan buyana toplumla İttihatçı-Kemalisttahayyülün taşıyıcısı devletarasında inişli çıkışlı bir çekişmemevcut. 1980 askerî darbesiGERİ GELEN HAFIZANIN DAHA ÇOKBAŞLARINDAYIZ, YOL DAHA ÇOK UZUN.AMA CİN ŞİŞEDEN, BİR DAHA GİRMEMEKÜZERE ÇIKTI.


18sonrasında Müslümanlar ile Kürtlerin aktörleşmeleri bu çekişmenin şiddetlenmesini, irticave şekavet olarak literatüre geçmiş olan devletin kırmızı çizgilerinin silinmeye başlamasınıberaberinde getirdi. İşte bu dinamik, dayatılan ulus tanımını altüst etti. O tanımın yok ettiğive yok saydığı bütün farklılıklar ortaya yeniden çıkıverdiler.Geri gelen hafızanın daha çok başlarındayız, yol daha çok uzun. Ama cin şişeden, birdaha girmemek üzere çıktı. Varlıklarından ziyade yokluklarıyla geri gelen gayrimüslimlerleilgili derlediğim şu tabloya bakın: Kamusal hafıza babında, özür kampanyasından sonra ErmeniSoykırımı’nın başlangıcı sayılan 24 Nisan 1915, 2010’dan bu yana artık kamusal alandaanılıyor. İstanbul’daki 6-7 Eylül 1955 Gayrimüslim Pogromu da 2005’ten bu yana öyle.Anadolu’da yaşanan katliamlarda komşusunu, hemşehrisini kurtaran anonim vicdanlılarıtanımaya başlıyoruz, yerleşim yerlerinin kadim adlarını keşfediyoruz; hâsılı kelam birbirimizi,farklılıklarımızı yeniden keşfediyor, tanıyor ve öğreniyoruz.Gelelim bireysel hafızaya… Zorla veya canını kurtarmak için ihtida etmiş veya kimsesizkalmış gayrimüslimlerin torunları soyağaçlarını keşfediyor, kimisi çekinmeden dinine geridönüyor.Kültürel ve dinsel hafızaya gelince… Kiliseler onarılıyor; hatta Malatya’da bir Ermenikabristanına bir küçük şapel bile yapıldı. Trabzon Sümela Manastırı’nda 2010’dan bu yana15 Ağustos’larda Panayia Yortusu ayini yapılıyor. İstanbul’un Ermeni ve Rum mimarlarınınsergileri Anadolu’yu dolaşıyor. Bir Zamanlar Yayıncılık, elde kalan belgelerle Anadolu’nunbir zamanlarını sergiliyor. Kaybettirilen kültürel hafıza üzerine sayısız görsel, işitsel, edebîeser yaratılıyor.Bilimsel ve akademik hafıza ise en eskisi, en avangardı. En karanlık dönemlerde, 1977’deBelge Yayınları’yla başlayan yayıncılık, ardından Aras Yayınları, Agos gazetesi, şimdi İstosYayınları ve bütün cesur hakikat arayıcılarının kişisel çabaları sayesinde yazılan, söylenenhakikat artık duyulur, işitilir oldu. Akademik araştırmanın hızla yaygınlaştığı, gençlerin büyükbir merakla geçmişi kazmaya başladıkları bir dönemdeyiz artık. Nitekim bu sergi, Ekimayında Bilgi Üniversitesi’nde “Apelasis” üzerine bir uluslararası konferansla devam edecek.2005’te İstanbul’da, yine Bilgi Üniversitesi’nin evsahipliğinde düzenlenen ve bir milatolan “Osmanlı Ermenileri” konferansının ardından batının büyük kentlerinde kaybettirilmişhafızamızı irdeleyen pek çok toplantı düzenlendi ve düzenlenmeye devam ediyor.Geri gelen hafızanın daha çok başlarındayız, yol daha çok uzun. Bu topraklarda yaşayanlarınezici çoğunluğu bir şey inkâr etmiyor aslında, ya öğrendiği yanlışı tekrar ediyor, yada bihaber. Rahmetli Hrant’ın dediği gibi, “Ne inkâr ne ikrar, esas olan idrak” etmektir zira.“Apelasis” de, tıpkı 6-7 Eylül Pogromu’nun Rumcası “Septembriana” gibi, lügatçemizegiriyor artık.KI GGIAAPGIANIRHINKOTAK• HGKKOMAEIFMAMITGRNIKROGRRISDADAMITIOALISNONOTAN• GLODEIOASOVANODEGIONIOMITMIHSARIAAGAHGIO


IAMALAKI • IOANNIS GIAMALAKIS • KAROLOS GIAMAS I VAVAREZOS • APOSTOLOS GIANNAKAKIS • DIMITRIOS GIANNAKAKIS • THEODORONNAKAKIS • FOTIOS GIANNAKAKIS • DIMITRIOS GIANNAKARELIS • KONSTANTINOS GIANNAKOPOILOS • KONSTANTINOS GIANNAKOPOILOOSTOLOS GIANNAKOPOILOS • NIKOLAOS GIANNAROS • GEORGIOS GIANNAROS • STEFANOS GIANNAROS • SOTIRIA GIANNAROI • GERASIMONNATOS • MIHAIL GIANNATOS • RETZINA GIANNATOI • STEFANOS GIANNIOS • ILIAS GIANNIOS • ANTOIANETTA GIANNIOI • AIKATERINI GIAI • PETROS GIANNIRIS • KONSTANTINOS GIANNIRIS • DIMITRIOS GIANNIRIS • HARALAMPOS GIANNITSARIS • KLEARHOS GIANNOILATOS • AA GIANNOILI • ATHANASIOS GIANNOILIS • GEORGIOS GIANNOILIS • HRISTOS GIATAGANAS • FOTEINI GIOVANOVITS • DIMITRIOS GIOLDASINSTANTINOS GIOSIS • HOIRMOIZIS GIOTSOPOILOS • MELPOMENI GIOIVANOGLOI • IOANNIS GIOIRLAS • AGAPI GIOISMPASI • ARISTEIDIS GIIS • IOANNIS GIOTAKIS • DIMITRIOS GIOTAKIS • VASILIKI GKAZI • KONSTANTINOS GKALIS • THEOFANIS GKALPAKIS • KONSTANTINOS GKANAARILAOS GKATSIS • THALEIA GKAFANI • STILIANOS GKIKAKIS • IOANNIS GKIKAKIS • ALEKSANDROS GKIKAKIS • IOANNIS GKIKAKIS • SOKRAT4-5 kişi intihar etti. Babamın arkadaşlarıydı.Burada yaşayamadılar. Çoluk çocuk sahibiydiler.Bunların ikisinin ailesi İstanbul’da kalmıştı.Eşleri Türk tebaasıydı ve çocuklarla birlikte oradakaldılar. Burada iş kuramadılar. O zamanlar 44-45 yaşındaydılar. Cihangir’den, Kurtuluş’tan,Samatya’dan tanıdıklarımızdı.IKAKIS • KONSTANTINOS GKIKAS • GEORGIOS GKIKAS • DIMITRIOS GKIKAS • VASILEIOS GKINIS • THEOPOILA GKIOKA • GEORGIOS GKIOKANSTANTINOS GKIOLMAS • MILTIADIS GKIOLMAS • DIMITRIOS GKIOLMAS • HRISTOFOROS GKIOLMAS • PETROS GKIOLMAS • STEFANOS GKIOS • NIKOLAOS GKIOLMAS • THEODOSIOS GKIOLMAS • STEFANOS GKIOSOS • ATHANASIOS GKIOSOS • PANTELIS GKIOSOS • PETROS GKIOSOROSINI GKIOSOI • DIMITRIOS GKIOIZENIS • IAKOVOS GKOGKONIS • GEORGIOS GKOIVAS • AIKATERINI GKIZI • ELENI GKIZI • ANTONIOS GKIZITTHAIOS GKIZIS • NIKOLAOS GKIZIS • VASILEIOS GKIZIS • GEORGIOS GKIZIS • VLAHERIA GLAVA • NIKOLAOS GLAVAS • GEORGIOS GLINOS • DRIOS GLINOS • EIAGGELIA GLINOI • IOANNA GLIOIDI • KONSTANTINOS GLITSOS • DISEIRETI GOILAKI • AIGERINOS GRAVARIAS • EIAGGELAMANDANI • SPIRIDON GRAMMANDANIS • THOMAS GRAMMATIKAS • AIKATERINI GRATSIA • IOAKEIM GRATSIAS • KONSTANTINOS GRATSIAOLAOS GRATSIAS • ZAMPETA GRAFA • GEORGIOS GRAFAS • DESPOINA GRIGORA • KONSTANTINOS GRIGORAS • NIKITAS GRIGORATOS • PES GRIGORATOS • IOANNIS GRIGORIADIS • POLIDEIKIS GRIGOROPOILOS • IOANNIS GRIGOROPOILOS • KONSTANTINOS GRIVAS • PANAGIOTITSAS • MARGARITA GRIPARI • MIHAIL GRIPARIS • NIKOLAOS DAVIOS • EPAMEINONDAS DAGGOILIS • EITHIMIOS DADAS • DIMITRIOS DALAKIOYORGO LEVANTİS / Atina• STILIANOS DALAMAGKAS • ALEKSANDROS DALEZIOS • GEORGIOS DALEZIOS • MIHAIL DALEZIOS • GEORGIOS DALEZIOS • KONSTANTINOLEZIOS • LEONARDOS DALEZIOS • NIKOLAOS DALLAS • ARIADNI DAMALA • DOROTHEA DAMALA • KONSTANTINOS DANDOLOS • EIGENNDOLOI • ASPASIA DANDOLOI-GKAGKER • ODISSEAS DANIILIDIS • DANIIL DANIILIDIS • NIKOLINA DANIILIDOI • APOSTOLOS DANIOLOS • DRIOS DANIOLOS • MIHAIL DANIOLOS • HARIKLEIA DANIOLOI • GEORGIOS DANOILAKIS • MAKSIMILIANOS DAPOLAS • GEORGIOS DAPOLANNIS DARMIS • ANTONIOS DARMIS • KONSTANTINOS DARMIS • PALAIOLOGOS DARMIS • ANTONIOS DARMIS • FRAGKISKOS DASIRAS • PERIDASKALIADIS • KALLIOPI DASKALIADOI • VASILEIOS DEVELIDIS • IOANNA DEVETZI • NIKOLAOS DEVETZIS • STAIROS DEVETZIS • KONSTANS DEVETZIS • KONSTANTINOS DEVIAZIS • ATHANASIOS DEVLIOTIS • MARIA DEGAΐTA • AGGELIKI DEGAΐTA • SOTIRIOS DEGAΐTAS • KONSTANS DEGAΐTAS • ALEKSANDROS DEGAΐTAS • DIMITRIOS DEGAΐTAS • KIMON DEGAΐTAS • ANASTASIOS DEGAΐTAS • ATHANASIOS DEGAΐTAS • KONTINOS DEDEKAS • GEORGIOS DEDEKAS • SMARAGDA DEKAVALLA • ANTHI DEKAVALLA • MARIKA DEKAVALLA • KONSTANTINOS DEKAVALLAEORGIOS DEKAVALLAS • ATHANASIOS DEKAVALLAS • LOIKAS DEKAVALLAS • STEFANOS DEKAVALLAS • NIKOLAOS DEKAVALLAS • TRIANTAFS DELAGRAMMATIKAS • ATHANASIOS DELAROKAS • MPERTA DELATOLLA • SOFIA DELATOLLA I SAVERI • ERNESTOS DELATOLLAS • ANTONIOBizim bulunduğumuz okula, ÖzelZoğrafyon Lisesi’ne 1962’de öğrencilersığmıyordu. Yönetim kurulu o zaman özelbir izinle iki kat ilave etti. Fakat 1964sürgün olayından sonra okulun öğrencisayısı yaklaşık yarı yarıya düştü.LATOLLAS • PETROS DELATOLLAS • GEORGIOS DELATOLLAS-SAVVERIS • ELENI DELIGIANNI • MARIA DELIGIANNI • AGGELOS DELIGIANNISNNIS DELIGIANNIS • KONSTANTINOS DELIGIANNOPOILOS • IOANNA DELIGIANNOPOILOI • HARALAMPOS DELLASOIDAS • GOISTAIOS DELLIDAS • NIKOLAOS DELLASOIDAS • HARALAMPOS DELLASOIDAS • KONSTANTINOS DELMIRAS • ELENI DENAKSA • EIAGGELIA DENAKSA • SAS DENAKSAS • MATTHAIOS DENAKSAS • NIKOLAOS-SAVVAS DENAKSAS • NIKOLAOS DENAKSAS • DIMITRIOS DENDRINOS • IOANNIS DENDRS • KONSTANTINOS DENDRINOS • IOANNIS DERMATAS • EIRINI DERMATOPOILOI • PAILOS DERMON • THEODOSIOS DERMOS • NIKOLAORMOS • STAIROS DERTOIZIADIS • KONSTANTINOS DERTOIZIADIS • MILTIADIS DERTOIZIADIS • FOTEINI DESIPRI • DIMITRIOS DESIPRIS • GEOS DESIPRIS • NIKOLAOS DETSIS • MIHAIL DETSIS • KONSTANTINOS DIMATOS • NIKOLAOS DIMATOS • ELENI DIMATOI • MARIA DIMATOI • ANTS DIMITRAKOPOILOS • ALEKSANDROS DIMITRAKOPOILOS • ANTONIOS DIMITRAKOPOILOS • DIMITRIOS DIMITRAKOPOILOS • DIMITRIOS DRIADIS • GEORGIOS DIMITRIADIS • NIKOLAOS DIMITRIADIS • SOTIRIOS DIMITRIADIS • ZAHARIAS DIMITRIADIS • EIAGGELOS DIMITRIADISANDON PARİZYANOS / İstanbulAIL DIMITRIADIS • ATHANASIOS DIMITRIOI • OIRANIA DIMITRIOI • IOANNIS DIMIDIS • STERGIOS DIMIDIS • DIMITRIOS DIMOPOILOS • ALENDROS DIMOPOILOS • STEFANOS DIMOI • GEORGIOS DIMOI • MIHAIL DIMOILIS • MARIA DIAKAKI • SOILTANA DIAKAKI • IOANNIS DIAKAKIS-PNOS • GEORGIOS DIAKAKIS-PARIANOS • SMARAGDA DIAKATOI • MARIA DIAKATOI • KONSTANTINOS DIAKOS • HARALAMPO DIAKOIDISATHI DIAMANTI • VASILEIOS DIAMANTIS • PANAGIOTIS DIAMANTIS • ANTONIOS DIAMANTOPOILOS • ELLI DIVERIOI • MENELAOS DIENISILLEAS DODES • THEODOROS DOKOS • THEODOSIOS DOLIOTIS • APOSTOLOS DOLOGGOPOILOS • ELENI DONTA • EIRIVIADIS DONTAS • PANTIS DOIKAS • HRISTOS DOIKAS • ANTONIOS DOIKOGLOI • AIKATERINI DOIKOGLOI • DIMITRIOS DOILAVERIS • KLEANTHIS DOINIAS • IOS


20Yanlarında götürebildikleri birkaç bavul eşyayla 1964’te sınır dışı edilenler


21BİR SÖZCÜKTE NE VARDIR?İstanbullu Rumlar ve 1964 SürgünleriDoç. Dr. İlay ÖrsBilgi ÜniversitesiÖnce söz vardı. Yaşam sözlerle anlamlandı; tarih sözcüklerle yazıldı. Sözün gücününfarkına varıldığı günümüzde, artık hangi sözcüklerin seçildiği, kimlerin sözününsöylendiği kadar önem taşıyor.Bugün elli yıllık suskunluğu bozmak için sözü İstanbullu Rumlara veriyoruz. Yarım asırönce, binlerce yıldır atalarının olduğunu bildikleri kentlerinden kovulup sessiz sedasız gidenRumları ilk defa dinliyoruz. Travmalarının etkisinde kalıp vardıkları yerlerde yüksek seslezikretmeye çekindikleri anılarını, bastırdıkları korkularını, yaşadıkları hayal kırıklığını ifadeetmeye başladıklarını görüyoruz.İstanbullu Rumlar kendilerini oldukça ender anlattılar; sözlerini kısık sesle söylediler.Maria Iordanidou tarafından 1963’te yazılan ve İstanbullu bir karakterin yaşam öyküsünükonu alan Loksandra isimli roman, Yunan edebiyatının başlıca eserleri arasına giren istisnaibir anlatı oldu. Yunanistan’da 2004 yılında yayınlanan “Politiki Kouzina” filminde TassosBoulmetis’in otobiyografik temelinin üzerine İstanbullu Rum topluluğunu oluşturan kültürelyapı taşlarıyla inşa ettiği çarpıcı görsel ise günümüz neslinin sürgün öyküleriyle ilkkarşılaşmasına vesile oldu. Sayılarında son yıllarda bir artış izlenmesine rağmen, Rumlarıkonu alan araştırmalarda kendilerine söz verilenlerin oranı yine kısıtlı kaldı. Topraklarındankoparılan İstanbulluların kısık sesli haykırışları bir türlü duyulamadı.Söz yaşamı deneyimleyenlere verilebildiğinde, bambaşka bir tarih yazılabilir. Tarih


22yazmaya kendini muktedir sayanlar, iktidarlarını seçtikleri -ya da seçmedikleri- sözcüklerletanımlayarak belirlerler. Bazı sözlerden o kadar çekinilir ki, kerametinin ne olduğu merakedilebilir; “bir sözcükte ne vardır” denebilir. Tarih boyunca değişseler de Türkiye’deki ve Yunanistan’dakiiktidarların korktuğu sözcükler vardır. Bu basit sözcükler sözlük anlamındançıkarılır, cümle içinde kullanılamaz olur. Siyasi bir muammanın bir parçası, hatta yaratıcısıolurlar. Sözcüklerin kerametine kapılanlar, bunların tanımladığı yaşanmışlıkları, travmaları,acıları, sıkıntıları, sorunları, kısacası insanları göremez olurlar. Bazı sözcükler insanlarısusturur, sözlerini dinlenmezleştirirler.Bugün İstanbullu Rumların kendi yakın tarihlerini kendi sözcükleriyle yazabilmek içinsözlerini söyleyebildikleri bir yerde duruyoruz. Dahası, onların söyleyeceklerini duymakisteyenlerin, sözlerini dinleme şansını buldukları bir mekânda bulunuyoruz. Şimdiye dekçok az sayıda araştırmacıİstanbul’dan kovulanRUMLAR İÇİN BİR SÖZCÜK VARDIR Kİ,İŞTE O EN ÖZEL OLANIDIR. VARLIKLARININSEBEBİ, KİMLİKLERİNİN BELİRLEYİCİSİ,KÖKENLERİNİN PARÇASI OLAN ŞEHİRLERİİSTANBUL, YANİ “POLİ”, RUMLAR İÇİN ÇOKAYRICALIKLI BİR ANLAM TAŞIR.Rumların arkasından gittive anlatılarını kaydetti.Daha da az sayıda çalışmayayınlandı, paylaşıldı,okundu. Bugün 1964 sürgünleriyleilgilenmiş buaz sayıda araştırmacıdanbirkaç tanesi olan bizlerinbir araya gelerek Rumlardanöğrendiklerimizi, onlardan duyduğumuz sözleri paylaşma fırsatını bulduğumuz gündür.Bugünün elli yıl sonra gelmiş olması üzücüdür; ne var ki hâlâ gerçek tanıklıkları dinleyebiliyorolabilmek çok önemli bir değerdir.Rumlar 1964 yılında başlayan süreç için “Apelasis” sözcüğünü kullanırlar. Sözcükanlamıyla kovulma, evinden ayrılmaya zorlanma, sürülme, sürgün edilme demektir. 1964,Rumların yaşadığı tek yerinden edilme tarihi değildir; ancak “Apelasis” tek başına kullanıldığındatartışmasız şekilde bu sürece işaret eder. Buna benzer başka sözcükler de bulunur vebilinmelidir: 1922 yılında Kurtuluş Ordusu’nun kazandığı Büyük Zafer sonrası Ege sahillerineyürüyüşü ve bu bölgeleri ele geçirişi sırasında yaşanan yangın, yağma ve kayıpları anlatan“Katastrofi”, yani Büyük Felaket sözcüğü bunlardan biridir. Çok felaketler yaşamış olanAnadolu halklarından Küçük Asya Rumları, 1922 Eylül’ünde gördükleri hezimete “Katastrofi”diyerek bu büyük travmayı toplumsal belleklerine kazımışlardır. Bir başka Eylül’de geçenbir başka travma ise “Septemvriana” adıyla anılır ve bu sözcük kullanıldığında hemen 6-7Eylül 1955 gecesi İstanbul’da yaşanan büyük yıkımdan bahsedildiği anlaşılır. Bunlar henüzadı konamayacak kadar dillendirilmemiş birçok başka yaşantıdan sadece birkaçıdır. Diğeranılar sözcüklerini aramakta, sözlerinin edileceği fırsatları kollamaktadır.Ancak Rumlar için bir sözcük vardır ki, işte o en özel olanıdır. Varlıklarının sebebi, kimliklerininbelirleyicisi, kökenlerinin parçası olan şehirleri İstanbul, yani “Poli”, Rumlar için çok


ayrıcalıklı bir anlam taşır. “Poli” sadece İstanbul anlamındaki “Konstantinupol”nin kısaltmasıdeğildir. Başka şehirler, örneğin Alexandrupoli, bu şekilde kısaltılmaz. “Poli” genel anlamıylaşehir demektir; fakat belirleyici artikel ile ve ilk harfi büyük olarak yazıldığında, “i Poli” diyesöylendiğinde her zaman ve sadece İstanbul anlaşılır. Çünkü İstanbul, Rum kozmolojisindebin yıllardır olduğu gibi hâlâ en önemli, en merkezî şehirdir. Şehirleriyle gurur duyan İstanbullularkendilerine “Polites” derler. Bugün de Yunanistan’da “Polites” diye tanınırlar. “Polites”hem İstanbullu demektir, hem de şehirli, ekabir, uygar, sofistike gibi anlamlar çağrıştırmasıylaayrıcalıklı bir kimliğin işaretidir.Rumların yaşadığı birçok felaket vardır, ama 1922’deki “Katastrofi” en büyüğü sayılır. BaşkaEylüller vardır, ancak 1955’teki “Septemvriana” sırasında bambaşka bir yıkım yaşanmıştır.Zorunlu göçler ve sürgünlerle eriyen İstanbullu Rumlar için 1964’deki “Apelasis” en travmatikolanıdır. Ve bir şehir vardır ki, o şehre bağlılık, onun kültürel zenginliğine bağlılıkdemektir. “Polites” için o şehirlilik kimliği, şehrin o kozmopolit kişiliği, bazen o şehirde yaşananacıları dindirebilecek bir panzehir olur. Gün gelir, o travmalarla yüzleşmek için tekrar oşehirde buluşulur.Bir insan topluluğunun tarihini kendi sözcükleriyle yazmak, o tarihin mihenk taşları arasındakiinsani yaşanmışlıkları anlamak için önemlidir. Bunun gerçekleşmesi için de sözüo tarihi yaşayanlara bırakmak gereklidir. Bugün bu sergiyle ve bağlantılı olduğu projeyleamacımız, 1964 tarihini İstanbullu Rumların sözcükleriyle aydınlatma çabalarını gün ışığınaçıkarabilmektir. Bir sözcükte fırtınalar koparanların bazen susup söyleyecek sözü olanlarıdinlemesi beklentisiyle…23


ANDROS DORIZAS • KONSTANTINOS DORIZAS • VASILEIOS EKKLISIARHIS • AGGELOS ELEITHERIOI • STEFANOS EMMANOIIL • GRIGORIOS EMS EKSARHOS • STAIROS EKSARHOS • MATTHAIOS EKSARHOS • HRISTOS EIAGGELOI • PANAGIOTIS EIDAIMON • MILTIADIS EITHIMIOI • ANTOITRIOS EISTRATIADIS • KLEANTHI EISTRATIADOI • HRISTOFOROS EISTRATIOI • ANNA EISTRATIOI • MARIA EISTRATIOI • ROMILOS-VENIZELOSMATIOS ZANAKIS • DIMITRIOS ZANAKIS • GEORGIOS ZANAKOS • MEROPI ZAPANTI • GRIGORIOS ZAPANTIS • EPAMEINONDAS ZAPANTIS • EITHMPALIS • IOANNIS ZAFEIRIS • AHILLEAS ZAFEIRIADIS • GRIGORIOS ZAFEIRIOI • THOMAS ZAFEIRIOI • DIMITRIOS ZAFEIROPOILOS • ANNA ZAFOILOS • GEORGIOS ZAHAROPOILOS • EITHIMIOS ZAHAROPOILOS • HRISTOFORIA ZAHAROPOILOI • ILIAS ZEIS • THEODOROS ZEIS • IOANNIOS ZERVOS • STEFANOS ZERVOS • VASILIKI ZERVOI • IRAKLIS ZERIS • HARALAMPOS ZEIGOILIADIS I ZEIGOTIS • GEORGIOS ZIKOS • HRISTOSOLAOS ZOIMPOILIS • ANDREAS ZIGIARIS • NIKOLAOS ZIGOMALAS • ALEKSANDROS ZIGOMALAS • HRISTOFOROS ZIGOIRAS • GEORGIOS ZIGEFANOS ZOGRAFOS • ANASTASIOS ZOGRAFOS • GEORGIOS ZOGRAFOS • IOANNIS ZOGRAFOS • HRISTOS ZOIS • ALEKSANDROS ZOIDIS • PAS ZORZOS • ISMINI ZORZOI • IOANNIS ZOTOS • GEORGIOS ILIADIS • STAIROS ILIADIS • EIAGGELIA ILIADOI • DIMITRIOS ILIOI • AIKATERINI THRAKOPOILOI • SPIRIDON THEODORATOS • NIKOLAOS THEODOROPOILOS • KONSTANTINOS THEODOROPOILOS • KSENOFON THEODOROPOTHEOLOGOS • KONSTANTINOS THEOLOGOS • GEORGIOS THEOLOGOS • GEORGIOS THEOTIKOS • MENELAOS THEOTIKOS • VIKTORIA THEOOVOI I IAKOVIDOI • KONSTANTINOS IATROPOILOS • PRODROMOS IATROPOILOS • GEORGIOS IATROPOILOS • EIRINI IGGLESI • KONSTANTINLESIS • THRASIVOILOS IGGLESIS • EISTRATIOS IGNATIEF • MARIANTHI IMPERIALE • MILTIADIS ISAAKIDIS • KONSTANTINOS ISTORIOS • STAMATRIOI • ELENI ISTORIOI • AIKATERINI ISTORIOI • HRISTOS ITSIOS • ELEITHERIOS IOANNIDIS • ANTONIOS IOANNIDIS • GAVRIIL IOANNIDIS • PO1963, İstanbul’daki Rum nüfusunun maksimuma ulaştığıbir yıldır. Ondan sonra sürekli olarak bir düşüş devam ediyorve bu düşüş de 74’teki Kıbrıs olaylarıyla daha üst seviyeyeçekiliyor. 1974’ten sonra belki normal Türk vatandaşları içinolay 80 öncesi sağ sol kavramına gitmiş olsa da sosyolojikaçıdan İstanbul Rumları ne sağcılar için güçlü bir kale nede solcular için savunulması gereken bir kale durumundaolduğu için, her iki kesimden de darbe yiyordu.NNIDOI • MARIA IOANNIDOI • ALKIONI IOANNIDOI • ELENI IOANNIDOI • VARVARA IOANNOI • MILTIADIS IOANNOI • ATHANASIOS IOANNOI •NNIS KAVALARIS • ANDREAS KAVALAS • GEORGIOS KAVALASIS • IAKOVOS KAVVADIAS • MARKOS KAVVADIAS • MIHAIL KAVVADIAS • IOANGELARIS • PANTELIS KAGEORGIS • NIKOLAOS KAGEORGIS • MARIA KAZA • IOANNIS KAZAS • MIHAIL KAZIKAS • SOFIA KAZILA • GEORGIOS KANNIS KAΐRIS I PITSIKAS • ALEKSANDROS KAKAVAS • GEORGIOS KAKAVAS • HARALAMPOS KAKARIDIS • NIKOLAOS KAKARIDIS • GEORGIOSAMARIS • KONSTANTINOS KALAMARIS • NIKOLAOS KALAMATIANOS • MARIA KALAMOTOISAKI • PANAGIOTIS KALAMOTOISAKIS • LINARDOSARGIROI • SAVVAS KALAFATIS • SOTIRIOS KALAFATIS • AIKATERINI KALVOKORESI • STAIROS KALENDERIDIS-KARAMANIS • ALIKI-FANI KALENLIADIS • ANNA KALLIVROISI • EIFROSINI KALLIGA • DESPOINA KALLIGA • GEORGIOS KALLIGAS • IOANNIS KALLIGAS • ALKIVIADIS KALLIGASTASIOS KALLINIKOS • KONSTANTINOS KALLONAS • GEORGIOS KALLONAS • ERMIONI KALOGERA • PETROS KALOGERAS • PAILOS KALOGIVASOPOILOI • FOTIOS GIAKOIVIDIS • RIZOS GIAKOIVIDIS • MARIA GIALOIRI • NIKOLETA GIAMA • KLEONIKI GIAMALAKI • IOANNIS GIAMALAKIS • DIMITRIOS GIANNAKARELIS • KONSTANTINOS GIANNAKOPOILOS • KONSTANTINOS GIANNAKOPOILOS • APOSTOLOS GIANNAKOPOILNNATOS • RETZINA GIANNATOI • STEFANOS GIANNIOS • ILIAS GIANNIOS • ANTOIANETTA GIANNIOI • AIKATERINI GIANNIRI • PETROS GIANNKOSTAS EFTİMİYADİS / İstanbulANASIOS GIANNOILIS • GEORGIOS GIANNOILIS • HRISTOS GIATAGANAS • FOTEINI GIOVANOVITS • DIMITRIOS GIOLDASIS • KONSTANTINOSTAKIS • DIMITRIOS GIOTAKIS • VASILIKI GKAZI • KONSTANTINOS GKALIS • THEOFANIS GKALPAKIS • KONSTANTINOS GKANAS • HARILAOS GSTANTINOS GKIKAS • GEORGIOS GKIKAS • DIMITRIOS GKIKAS • VASILEIOS GKINIS • THEOPOILA GKIOKA • GEORGIOS GKIOKAS • KONSTANOLAOS GKIOLMAS • THEODOSIOS GKIOLMAS • STEFANOS GKIOSOS • ATHANASIOS GKIOSOS • PANTELIS GKIOSOS • PETROS GKIOSOS • EIFTTHAIOS GKIZIS • NIKOLAOS GKIZIS • VASILEIOS GKIZIS • GEORGIOS GKIZIS • VLAHERIA GLAVA • NIKOLAOS GLAVAS • GEORGIOS GLINOS • DMANDANI • SPIRIDON GRAMMANDANIS • THOMAS GRAMMATIKAS • AIKATERINI GRATSIA • IOAKEIM GRATSIAS • KONSTANTINOS GRATSIAROS GRIGORATOS • IOANNIS GRIGORIADIS • POLIDEIKIS GRIGOROPOILOS • IOANNIS GRIGOROPOILOS • KONSTANTINOS GRIVAS • PANAGIAKIOIRIS • STILIANOS DALAMAGKAS • ALEKSANDROS DALEZIOS • GEORGIOS DALEZIOS • MIHAIL DALEZIOS • GEORGIOS DALEZIOS • KONSENIA DANDOLOI • ASPASIA DANDOLOI-GKAGKER • ODISSEAS DANIILIDIS • DANIIL DANIILIDIS • NIKOLINA DANIILIDOI • APOSTOLOS DANIOLAS • IOANNIS DARMIS • ANTONIOS DARMIS • KONSTANTINOS DARMIS • PALAIOLOGOS DARMIS • ANTONIOS DARMIS • FRAGKISKOS DASNSTANTINOS DEVETZIS • KONSTANTINOS DEVIAZIS • ATHANASIOS DEVLIOTIS • MARIA DEGAΐTA • AGGELIKI DEGAΐTA • SOTIRIOS DEGAΐTASAΐTAS • KONSTANTINOS DEDEKAS • GEORGIOS DEDEKAS • SMARAGDA DEKAVALLA • ANTHI DEKAVALLA • MARIKA DEKAVALLA • KONSTAAVALLAS • TRIANTAFILLOS DELAGRAMMATIKAS • ATHANASIOS DELAROKAS • MPERTA DELATOLLA • SOFIA DELATOLLA I SAVERI • ERNESTOSGELOS DELIGIANNIS • IOANNIS DELIGIANNIS • KONSTANTINOS DELIGIANNOPOILOS • IOANNA DELIGIANNOPOILOI • HARALAMPOS DELLAGGELIA DENAKSA • SAVVAS DENAKSAS • MATTHAIOS DENAKSAS • NIKOLAOS-SAVVAS DENAKSAS • NIKOLAOS DENAKSAS • DIMITRIOS DES DERMOS • NIKOLAOS DERMOS • STAIROS DERTOIZIADIS • KONSTANTINOS DERTOIZIADIS • MILTIADIS DERTOIZIADIS • FOTEINI DESIPRI • DI• MARIA DIMATOI • ANTONIOS DIMITRAKOPOILOS • ALEKSANDROS DIMITRAKOPOILOS • ANTONIOS DIMITRAKOPOILOS • DIMITRIOS DIMITGGELOS DIMITRIADIS • MIHAIL DIMITRIADIS • ATHANASIOS DIMITRIOI • OIRANIA DIMITRIOI • IOANNIS DIMIDIS • STERGIOS DIMIDIS • DIMKAKI • IOANNIS DIAKAKIS-PARIANOS • GEORGIOS DIAKAKIS-PARIANOS • SMARAGDA DIAKATOI • MARIA DIAKATOI • KONSTANTINOS DIAK


MANOIILIDIS • MIHALIS EMMANOIILIDIS • KONSTANTINOS EKSARHOPOILOS • EIDOKSIA EKSARHOPOILOI • ANASTASIOS EKSARHOS • ANTNIOS EITHIMIOI • EMMANOIIL EITHIMIOI • NIKOLAOS EITHIMIOI • MARIA EISTATHIADOI • EISTATHIOS EISTATHIOI • IOANNIS EISTATHOPOILOEISTRATIOI-ALEIRIDIS • STAIROS ZAGKOS • FRANTZESKA ZAMPELI • VASILEIOS ZAMPELIS • PANAGIOTIS ZAMPONOPOILOS • MARIA ZANAKIMIOS ZAPANTIS • GEORGIOS ZAPANTIS • GEORGIOS ZARVANOS • NIKOLAOS ZARVANOS • AGGELIKI ZARIDA • IOANNIS ZARIKOS • EIAGGELOEIROPOILOI • GEORGIOS ZAHARATOS • AGAMEMNON ZAHARIADIS • NIKOLAOS ZAHARIADIS • PANAGIOTIS ZAHARIADIS • EIAGGELOS ZAHIS ZEIS • ELEITHERIA ZELLI • ATHANASIOS ZERVAKIS • DIMITRIOS ZERVAKIS • HARALAMPOS ZERVAS • STEFANOS ZERVAS • MARIA ZERVINZINAS • LEONIDAS ZINOPOILOS • AIRILIOS ZINOPOILOS I GIANNOPOILOS • DESPOINA ZINOPOILOI I GIANNOPOILOI • STRATIS ZOIMPOILIOIROS • MIHAIL ZIMAROGLOI • ELISSAVET ZIRGANOI • AKTIS ZIRGANOI • DIMITRIOS ZIRIMIS • KONSTANTINOS ZIRIMIS • PANAGIOTIS ZIRIMNAGIOTIS ZOMOPOILOS • IOANNIS ZOMOPOILOS • DIMITRIOS ZOMOPOILOS • SAVVAS ZONIS • HRISTOS ZONIS • GEORGIOS ZORZOS • ANT17 Temmuz 1964 Cuma günüydü, hatırlıyorum.4. Şube’ye gitmiştik. Orada bir şeyler yazıldıktansonra biz imzalamak zorunda kaldık. Daktiloyayazarken bir göz attım ve o anladı. Bana dedi ki“Okumayın, sizi alakadar etmez”. Ondan sonraparmak izi, numaralı fotoğraf, boy ölçümü...Dişlerimize baktılar, altın diş var mı diye...ANASOPOILOI • IOANNIS THELOIDIS • ALEKSANDROS THEODOSIADIS I PAILIDIS • ANASTASIOS THEODOSIADIS I PAILIDIS • ELEONORA THEILOS • RADOS THEODOROPOILOS • FILIPPOS THEODOROI • PANTELIS THEODOROI • ANDREAS THEODOROI • EMMANOIIL THEODOROI • IOATIKOI • IOANNIS THEOTOKAS • AIKATERINI THEOFANIDOI • EISTRATIOS THIRIOS • HRISTOS THIMIONATSIS • IOANNIS IAKOVIDIS • MAGDALIOS IGGLESIS • APOSTOLOS IGGLESIS • SPIRIDON IGGLESIS • KONSTANTINOS IGGLESIS • IOANNIS IGGLESIS • GEORGIOS IGGLESIS • DIMITRIOIOS ISTORIOS • NIKOLAOS ISTORIOS • GRIGORIOS ISTORIOS • LEONIDAS ISTORIOS • KONSTANTINOS ISTORIOS • GEORGIOS ISTORIOS • AMALLIDOROS IOANNIDIS • DIMITRIOS IOANNIDIS • MIHAIL IOANNIDIS • ERMIS IOANNIDIS • SIMEON IOANNIDIS • MARIA IOANNIDOI • EIMORFIOAKEIM IOANNOI • HRISTOS IOANNOI • LOIKIA IOANNOI • PANAGIOTIS IOANNOI • PETROS IOANNOI • NIKOLAOS IONAS • GEORGIOS IONANIS KAVVADIAS • DIMOSTHENIS KAVVADIAS • PINELOPI KAVOILA • ALEKSANDROS KAVOINIDIS • KONSTANTINOS KAVOIRAKIS • APOSTOLOAZILAS • GEORGIOS KAZILAS • VIKTOR KAZILAS • DIMITRIOS KAϊKTSAKIS • AGGELIKI KAΐRI • ARISTEIDIS KAΐRIS • ZESOS KAΐRIS • MIHAIL KAΐRKAKARIDIS • ARGIRO KAKARIDOI • GEORGIOS KAKOILIDIS • VASILEIOS KAKOILIDIS • AIRILIOS KAKOIRIS • MENELAOS KALAVRIAS • GEORGIODİONYSOS ANGELOPOULOS / AtinaKALAMOTOISAKIS • STAMATIOS KALAMOTOISAKIS • HRISTOS KALAMOTOISAKIS • ANTONIOS KALARGIROS • DESPOINA KALARGIROI • KIRIATZOPOILOI • KLEIO KALENTZOPOILOI • IORDANIS KALIGERIS • STAMATIOS KALIGERIS • FOTEINI KALIKATZADAKI • KALLIOPI KALLAKI • HRISTOS • STILIANOS KALLIGAS • GEORGIOS KALLIGAS • KONSTANTINOS KALLINIKOS • ODISSEAS KALLINIKOS • PLATON-EISTATHIOS KALLINIKOANNIS I PAPAS • MARKOS KALOIMENOS • MATTHAIOS KALOIMENOS • STAIROS KALOIMENOS • PETROS GIAVASOPOILOI • KORINA-HARIKLEIS • KAROLOS GIAMAS I VAVAREZOS • APOSTOLOS GIANNAKAKIS • DIMITRIOS GIANNAKAKIS • THEODOROS GIANNAKAKIS • FOTIOS GIANNOS • NIKOLAOS GIANNAROS • GEORGIOS GIANNAROS • STEFANOS GIANNAROS • SOTIRIA GIANNAROI • GERASIMOS GIANNATOS • MIHAIRIS • KONSTANTINOS GIANNIRIS • DIMITRIOS GIANNIRIS • HARALAMPOS GIANNITSARIS • KLEARHOS GIANNOILATOS • ATHINA GIANNOILGIOSIS • HOIRMOIZIS GIOTSOPOILOS • MELPOMENI GIOIVANOGLOI • IOANNIS GIOIRLAS • AGAPI GIOISMPASI • ARISTEIDIS GIOTAKIS • IOANNKATSIS • THALEIA GKAFANI • STILIANOS GKIKAKIS • IOANNIS GKIKAKIS • ALEKSANDROS GKIKAKIS • IOANNIS GKIKAKIS • SOKRATIS GKIKAKITINOS GKIOLMAS • MILTIADIS GKIOLMAS • DIMITRIOS GKIOLMAS • HRISTOFOROS GKIOLMAS • PETROS GKIOLMAS • STEFANOS GKIOLMAROSINI GKIOSOI • DIMITRIOS GKIOIZENIS • IAKOVOS GKOGKONIS • GEORGIOS GKOIVAS • AIKATERINI GKIZI • ELENI GKIZI • ANTONIOS GKIZIIMITRIOS GLINOS • EIAGGELIA GLINOI • IOANNA GLIOIDI • KONSTANTINOS GLITSOS • DISEIRETI GOILAKI • AIGERINOS GRAVARIAS • EIAGGELS • NIKOLAOS GRATSIAS • ZAMPETA GRAFA • GEORGIOS GRAFAS • DESPOINA GRIGORA • KONSTANTINOS GRIGORAS • NIKITAS GRIGORATOBütün arkadaşlarımın yüzde 90’ıİstanbulludur. Ve inanmayacaksınız,ister haftasonu ister yaz ister kış olsun,toplandığımız vakit konumuz herzaman İstanbul’dur.OTIS GRITSAS • MARGARITA GRIPARI • MIHAIL GRIPARIS • NIKOLAOS DAVIOS • EPAMEINONDAS DAGGOILIS • EITHIMIOS DADAS • DIMITRIOTANTINOS DALEZIOS • LEONARDOS DALEZIOS • NIKOLAOS DALLAS • ARIADNI DAMALA • DOROTHEA DAMALA • KONSTANTINOS DANDOLOOLOS • DIMITRIOS DANIOLOS • MIHAIL DANIOLOS • HARIKLEIA DANIOLOI • GEORGIOS DANOILAKIS • MAKSIMILIANOS DAPOLAS • GEORGIOIRAS • PERIKLIS DASKALIADIS • KALLIOPI DASKALIADOI • VASILEIOS DEVELIDIS • IOANNA DEVETZI • NIKOLAOS DEVETZIS • STAIROS DEVETZ• KONSTANTINOS DEGAΐTAS • ALEKSANDROS DEGAΐTAS • DIMITRIOS DEGAΐTAS • KIMON DEGAΐTAS • ANASTASIOS DEGAΐTAS • ATHANASIONTINOS DEKAVALLAS • GEORGIOS DEKAVALLAS • ATHANASIOS DEKAVALLAS • LOIKAS DEKAVALLAS • STEFANOS DEKAVALLAS • NIKOLAODELATOLLAS • ANTONIOS DELATOLLAS • PETROS DELATOLLAS • GEORGIOS DELATOLLAS-SAVVERIS • ELENI DELIGIANNI • MARIA DELIGIANCHRİSTO ELMACIOĞLU /AtinaSOIDAS • GOISTAIOS DELLASOIDAS • NIKOLAOS DELLASOIDAS • HARALAMPOS DELLASOIDAS • KONSTANTINOS DELMIRAS • ELENI DENAKSNDRINOS • IOANNIS DENDRINOS • KONSTANTINOS DENDRINOS • IOANNIS DERMATAS • EIRINI DERMATOPOILOI • PAILOS DERMON • THEODMITRIOS DESIPRIS • GEORGIOS DESIPRIS • NIKOLAOS DETSIS • MIHAIL DETSIS • KONSTANTINOS DIMATOS • NIKOLAOS DIMATOS • ELENI DIMRAKOPOILOS • DIMITRIOS DIMITRIADIS • GEORGIOS DIMITRIADIS • NIKOLAOS DIMITRIADIS • SOTIRIOS DIMITRIADIS • ZAHARIAS DIMITRIADITRIOS DIMOPOILOS • ALEKSANDROS DIMOPOILOS • STEFANOS DIMOI • GEORGIOS DIMOI • MIHAIL DIMOILIS • MARIA DIAKAKI • SOILTANOS • HARALAMPO DIAKOIDIS • AGATHI DIAMANTI • VASILEIOS DIAMANTIS • PANAGIOTIS DIAMANTIS • ANTONIOS DIAMANTOPOILOS • EL


261964’ün Ocak ayında İstanbul’da birçok Rumun evine gönderilen“Kıbrıs Yunandır Komitesi İstanbul Şubesi” imzalı provokatif içerikli mektup.Eski Yunanca ile yazılmış mektubun kaynağı ve göndereni şaibelidir.Yurttaşlar,Türklerin Kıbrıs’ta gerçekleştirdikleri cinayet eylemleri,Türkiye’nin vatanımıza karşı ardı ardına giriştiğitahriklerin geldiği son noktadır.Rumların aklı ve gönlünde her zaman sevgili Kıbrısımızvardır.Türkiye, Kıbrıslı Rumları yok ederek bu büyük Yunanadasını işgal etmeyi amaçlamaktadır.Ancak Türklerin bu karanlık planları boşa çıkarılacaktır.Yunanlılık; Yunanistan’da, Kıbrıs’ta ve de burada,yekvücut olarak vatanına karşı vazifesini yerinegetirmeye hazırdır. Güvenilir kaynaklardan gelenbilgilerin teyit ettiği üzere, büyük güçlerin desteğibizim tarafımızdadır.Yurttaşlar!Milletimiz çok hassas bir dönemden geçmektedir.Serinkanlılığınızı koruyarak, büyük milli davamızolan KIBRIS’IN ANAVATAN YUNANİSTAN İLE BİRLEŞ-MESİ için sizden istendiği zaman katkı vermeyehazır olun.Gerek tarihî gerekse ananevi açıdan Kıbrıs her zamanYunanlı olmuştur.YAŞASIN KIBRISIMIZ,“KIBRIS YUNANDIR” KOMİTESİİSTANBUL ŞUBESİ


27İSTANBUL RUMLARI:Bir tükeniş hikayesiProf. Dr. Samim AkgönülStrasbourg Üniversitesiİstanbul canlı, karışık, kozmopolit bir mega kent. Aynı anda çok güzel ve çok çirkin olabilenbir yer. En önemlisi de, tarihi boyunca hem çok ihtişamlı, hem de çok trajik olaylaratanıklık eden, en kadim halkı Rumlardan yoksun kalmış bir şehir.Bu halka Türkler tarafından Rum adı verilmesinin nedeni, onların Doğu Roma, ya dagünümüzde bilinen adıyla Bizans İmparatorluğu’nun mirasçıları sayılmalarıdır. 1453’teKonstantinopolis’in düşüşünün (ya da tarih yazımında durduğumuz tarafa bağlı olarak İstanbul’unfethinin) ardından şehirde bulunan Helen Ortodoks halka dokunulmadı, zira II.Mehmet (Fatih) kendisini Roma imparatorlarının halefi olarak görüyordu. Yaklaşık beş yüzyıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Rumlar, toplulukları dinlerine göre kategorilereayıran “millet” sistemi içinde Müslümanlar ve Ermenilerle beraber yaşadılar. Müslümanlarve gayrimüslimler arasında hiyerarşik bir düzen olan gerginliklerin de yaşandığı bu dönemiidealize etmemek gerekir; ancak yine de aynı dönemde dünyanın başka bölgeleriylekarşılaştırıldığında, bu sistemin huzurlu bir toplum yapısı oluşturmakta başarılı olduğusöylenebilir.“Ulus devlet” kavramının icadıyla her şey kötüye gitmeye başladı. Tarihin en uzun yüzyılı,19. yüzyıl, gerginlikler, savaşlar, katliamlar ve kovulmalarla doluydu. Diğerlerine oranlageç ortaya çıkan Türk milliyetçiliği, gerici, tutucu, radikal ve zaman zaman da yıkıcı olabiliyordu.Bu yüzden imparatorluk topraklarında yaşayan gayrimüslimler kendilerini, nüfusu


28homojenleştirmek adına yapılan ve ardı arkası kesilmeyen baskıların içinde buldular. Bubağlamda özellikle üç tarih öne çıkar: Önümüzdeki sene yüzüncü yıldönümü gelen Ermenikatliamının sembolik tarihi 1915; geçen sene birçok toplantıyla 90. yılını andığımız,1923’te Türkiye ve Yunanistan arasında gerçekleşen nüfus mübadelesi ve 50. yılını bu seneandığımız 1964.1923’te, Türk ve Yunan halklarının homojenleştirilmesi çerçevesinde, iki ülke zorunlubir nüfus mübadelesi yapmak konusunda anlaşırlar. Yunanistan’daki 500.000 Müslümanile 1.500.000 Türkiyeli Ortodoks, travmatik bir yolculuk sonucu yer değiştirir. Ancak mübadeletamamlanmamış, iki grup bu zorunlu göçten muaf tutulmuştur: Sayıları yaklaşık150.000 olan İstanbullu Rumlar, şehirdeki Rum Patrikhanesi’nin cemaatini oluşturmak içinyerlerinde bırakılırken, buna karşılık olarak Batı Trakya’da, sınırın diğer tarafında da bir Müslümannüfusu korunur. 1930 yılında imzalanan Ankara Antlaşması çerçevesinde, 12.000İstanbullu Rum daha şehirde ikamet etmeye devam edebilir ancak bu Rumlar, Yunan vatandaşıolacaklar ve Türkiye’de yıllar boyunca zımnen yenilenen oturma izinleri sayesindeyaşayabileceklerdir.KEDERLİ, ŞAŞKIN, TÜRKİYE’DE RUM,YUNANİSTAN’DA İSE TÜRK OLMAKLASUÇLANAN TOPLAM 50.000’E YAKINRUM, BİRKAÇ AY İÇİNDE, BİR DAHAGERİ DÖNMEMEK ÜZERE ŞEHİRLERİNİ,“POLİS”LERİNİ TERK EDER.Türkiye vatandaşı Rumlar ile Yunanistanvatandaşı Rumlar, Kıbrıs sorunuTürk-Yunan ilişkilerinin kötüleşmesineneden olana dek İstanbul’dabirbirleriyle karışıp, evlenip bağlar kurarak,şehrin eski, zengin kozmopolityapısının son örneklerini oluştururlar.1950’lerden itibaren ise bu azınlık,Türkiye’de tüm iktidarların kullandığıbir koz haline gelir; Rumlar onlar içinbir pazarlık unsurundan ibarettir.1955’te patlak veren ilk Kıbrıs krizinde, Batı kamuoyuna Türk halkının Kıbrıs’ın kaderinekayıtsız kalmadığını göstermek için hükümet tarafından gizlice düzenlenen gösteri, İstanbulluRumlara ait yüzlerce dükkân ve evin yağmalandığı bir “pogrom”a dönüşür.İstanbul’daki Rum toplumunun kaderi 1964’te mühürlenir. Bağımsız Kıbrıs Devleti’nin1960’taki kuruluşundan sonra, iki toplum arasındaki çatışmalar o kadar artmıştır ki KıbrısCumhurbaşkanı Makarios anayasayı değiştirmeye kalkışır. Rumların adaya el koymasındançekinen Ankara ise, ilk etapta garantörlük statüsünü kullanıp adayı askerî bir müdahaleyapmakla tehdit eder fakat Küba krizini ve Kennedy suikastını yeni atlatmış olan ABD’ninmuhalefetiyle, hatta üstü kapalı tehditleriyle karşı karşıya kalarak öfkesini bastırmak zorundakalır. Hükümet, bu öfkeyi alışılagelmiş günah keçilerinden, yani İstanbullu Rumlardançıkarır. Kıbrıslı Rumları desteklediği düşünülen Yunanistan üzerinde baskı oluşturmak ve 40yıl önce başlamış olan ülkedeki Rumların yok edilmesi planını tamamlamak isteyen Ankarahükümeti, 14 Mart 1964 tarihinde, 1930 antlaşmasını tek taraflı olarak askıya almaya veYunan vatandaşı olan İstanbullu 12.000 Rum’u sınır dışı etmeye karar verir. Yanlarına 20


dolar ve 20 kilo eşya alma hakkı tanınan İstanbul Rumları, çok kısa bir süre içinde ülkeyi terketmek zorunda bırakılır. Bu 12.000 kişiyi doğal olarak 30.000 Türk vatandaşı Rum takip eder,çünkü bu kişiler ilk gönderilenlerin eşleri, çocukları, ortakları, sevgilileridir. Kederli, şaşkın,Türkiye’de Rum, Yunanistan’da ise Türk olmakla suçlanan toplam 50.000’e yakın Rum, birkaçay içinde, bir daha geri dönmemek üzere şehirlerini, “Polis”lerini terk eder.Şehrin en kadim sahibi olan İstanbul Rumlarının bugünkü sayısının sadece birkaç bindenibaret olmasına sebep veren tahliyenin gerçek başlangıç noktasını işte bu tarih teşkiletmektedir. 129Notlar1 Türkiye’deki Rum azınlığının detaylı tarihi için bkz. Samim Akgönül, Türkiye Rumları: Ulus-Devlet ÇağındanKüreselleşme Çağına Bir Azınlığın Yok Oluş Süreci, İstanbul: İletişim Yayınları, 2007.


SILEIOS EKKLISIARHIS • AGGELOS ELEITHERIOI • STEFANOS EMMANOIIL • GRIGORIOS EMMANOIILIDIS • MIHALIS EMMANOIILIDIS • KONSTAARHOS • HRISTOS EIAGGELOI • PANAGIOTIS EIDAIMON • MILTIADIS EITHIMIOI • ANTONIOS EITHIMIOI • EMMANOIIL EITHIMIOI • NIKOLAOSISTOFOROS EISTRATIOI • ANNA EISTRATIOI • MARIA EISTRATIOI • ROMILOS-VENIZELOS EISTRATIOI-ALEIRIDIS • STAIROS ZAGKOS • FRANTZESKNAKOS • MEROPI ZAPANTI • GRIGORIOS ZAPANTIS • EPAMEINONDAS ZAPANTIS • EITHIMIOS ZAPANTIS • GEORGIOS ZAPANTIS • GEORGIOS Z• GRIGORIOS ZAFEIRIOI • THOMAS ZAFEIRIOI • DIMITRIOS ZAFEIROPOILOS • ANNA ZAFEIROPOILOI • GEORGIOS ZAHARATOS • AGAMEMNOHAROPOILOS • HRISTOFORIA ZAHAROPOILOI • ILIAS ZEIS • THEODOROS ZEIS • IOANNIS ZEIS • ELEITHERIA ZELLI • ATHANASIOS ZERVAKIS • D1967 senesinin aralık ayında evlendik, 1967’yi1968’e bağlayan yılbaşı gecesinde küçükbir parti yaptık. O partide ilk defa, o büyükarkadaş grubu içerisinde kala kala 8 kişininkalmış olduğunun farkına vardık. Davetetmiştik, beraber eğlenelim diye... O büyükgruptan, 30-40 kişilik gruptan, kala kala 8 kişikalmıştı. Olanların bir neticesi bu.KLIS ZERIS • HARALAMPOS ZEIGOILIADIS I ZEIGOTIS • GEORGIOS ZIKOS • HRISTOS ZINAS • LEONIDAS ZINOPOILOS • AIRILIOS ZINOPOILOSOMALAS • ALEKSANDROS ZIGOMALAS • HRISTOFOROS ZIGOIRAS • GEORGIOS ZIGOIROS • MIHAIL ZIMAROGLOI • ELISSAVET ZIRGANOI • AGIOS ZOGRAFOS • IOANNIS ZOGRAFOS • HRISTOS ZOIS • ALEKSANDROS ZOIDIS • PANAGIOTIS ZOMOPOILOS • IOANNIS ZOMOPOILOS • DIMIOS ILIADIS • STAIROS ILIADIS • EIAGGELIA ILIADOI • DIMITRIOS ILIOI • AIKATERINI THANASOPOILOI • IOANNIS THELOIDIS • ALEKSANDROS TEODOROPOILOS • KONSTANTINOS THEODOROPOILOS • KSENOFON THEODOROPOILOS • RADOS THEODOROPOILOS • FILIPPOS THEODOROS THEOLOGOS • GEORGIOS THEOTIKOS • MENELAOS THEOTIKOS • VIKTORIA THEOTIKOI • IOANNIS THEOTOKAS • AIKATERINI THEOFANIDOODROMOS IATROPOILOS • GEORGIOS IATROPOILOS • EIRINI IGGLESI • KONSTANTINOS IGGLESIS • APOSTOLOS IGGLESIS • SPIRIDON IGGLESISARIANTHI IMPERIALE • MILTIADIS ISAAKIDIS • KONSTANTINOS ISTORIOS • STAMATIOS ISTORIOS • NIKOLAOS ISTORIOS • GRIGORIOS ISTORIOIOS • ELEITHERIOS IOANNIDIS • ANTONIOS IOANNIDIS • GAVRIIL IOANNIDIS • POLIDOROS IOANNIDIS • DIMITRIOS IOANNIDIS • MIHAIL IOANNNIDOI • VARVARA IOANNOI • MILTIADIS IOANNOI • ATHANASIOS IOANNOI • IOAKEIM IOANNOI • HRISTOS IOANNOI • LOIKIA IOANNOI • PASIS • IAKOVOS KAVVADIAS • MARKOS KAVVADIAS • MIHAIL KAVVADIAS • IOANNIS KAVVADIAS • DIMOSTHENIS KAVVADIAS • PINELOPI KAVORIA KAZA • IOANNIS KAZAS • MIHAIL KAZIKAS • SOFIA KAZILA • GEORGIOS KAZILAS • GEORGIOS KAZILAS • VIKTOR KAZILAS • DIMITRIOS KHRİSTOS ANAGNOSTOPULOS / İstanbulIOS KAKAVAS • HARALAMPOS KAKARIDIS • NIKOLAOS KAKARIDIS • GEORGIOS KAKARIDIS • ARGIRO KAKARIDOI • GEORGIOS KAKOILIDIS • VTIANOS • MARIA KALAMOTOISAKI • PANAGIOTIS KALAMOTOISAKIS • LINARDOS KALAMOTOISAKIS • STAMATIOS KALAMOTOISAKIS • HRISTATERINI KALVOKORESI • STAIROS KALENDERIDIS-KARAMANIS • ALIKI-FANI KALENTZOPOILOI • KLEIO KALENTZOPOILOI • IORDANIS KALIGESPOINA KALLIGA • GEORGIOS KALLIGAS • IOANNIS KALLIGAS • ALKIVIADIS KALLIGAS • STILIANOS KALLIGAS • GEORGIOS KALLIGAS • KONSORGIOS KALLONAS • ERMIONI KALOGERA • PETROS KALOGERAS • PAILOS KALOGIANNIS I PAPAS • MARKOS KALOIMENOS • MATTHAIOS KALLOIMENOS • THEODOROS KALOIMENOS • PETROS KALOIMENOS • ANDREAS-RENATOS KALOIMENOS • DIMITRIOS KALOIMENOS • DIMOSTHS • ALEKSANDROS KALIVOPOILOS • GEORGIOS KALIVOPOILOS • DIMITRIOS KALIVOPOILOS • ATHINA KAMATAKI • NIKOLAOS KAMATAKISMPOIRAS • KONSTANTINOS KAMPOIRAS • NIKOLAOS KAMPOIRAS • FRAGKISKOS KANAGKINIS • ALEKSANDROS KANAKARIS • ANTONIOS KALOS • ILIAS KAPETANAKIS • TIMOTHEOS KAPONIS • MAGDALINI KARAVOLA • FRANTZESKOS KARAVOS • SOFIA KARAVOI • LEONIDAS KARAGEARIKA KARAGIORGI • AHILLEAS KARAGKOINIS I ARAIOS • THEODOROS KARAGKOINIS I ARAIOS • EIRINI KARAZOIENIA • EIAGGELOS KARAZAnnem de Yunan tebaalıydı. 60’ından fazla idi. E, nereyegidecek bu kadın! Biraderlerim gitti. Annem ne yapacak?Anneme dedim ki “Evlendireceğiz seni. Türk tebaasınageçeceksin”. Okumamış bir insan, o yaştan sonra... “Benevleneceğim? İyi misin kızım,” diyor; “hasta mısın?”Bir adam vardı, onun da hanımı vefat etmişti. Kabuletti sonunda, baktı ki gidecek. Nereye gidecek zavallı.Evlendiler. Birkaç gün sonra ayrıldılar. Para verdik adamatabii. Bu işi de yaptık. Evlendirdik annemi 60’ından sonra.RAKASIS • LEANDROS KARAKATSANIS • ARISTI KARALI • KONSTANTINOS KARALIS • ANDREAS KARALIS • VASILEIOS KARALIS • ANTONIOS KAIOS KARAMESINIS • ROMILOS KARAMOIZIS • ATHANASIOS KARAMPINAS • PANAGIOTIS KARANIKOLIS • GEORGIOS KARANIKOLIS I KONTOILTINOS KARAPIPERIS • GEORGIOS KARAPIPERIS • ZAHARIAS KARAPIPERIS • NIKOLAOS KARATZAS • ANASTASIOS KARATZENIS • ELEITHERIOIA KAREGLI • KORINA-ELENI KARKALA • GEORGIOS KARKATSAS • MARIA KARKATSI • KONSTANTINOS KARLOS • KARLOS • AIKATERINI KARMRIOS KAROISOS • KONSTANTINOS-HARILAOS KAROISOS • GEORGIOS KARIDOPOILOS • IOANNIS KARIPIS • KONSTANTINOS KARIPIS • ZAHARIKOLAOS KATANOS • STERGIOS KATANOS • KONSTANTINOS KATANOS • IOANNIS KATOS • EITHIMIOS KATSAVELIS • DIMITRIOS KATSANAKIS • DTSIS • ATHANASIOS KATSIS • GEORGIOS KATSIS • PETROS KATSIS • PARASKEII KATSIGKRI • EISTATHIOS KATSIGKRIS • IOANNIS KATSIKOPOILOSS KAPSALIS • ANTONIOS KAPSALIS • PANTELIS KEZEPIS • NIKOLAOS KEKOS • ALIKI KEKOI • KONSTANTINOS KELPIRIS • MARIA-IOANNA KERAALAS • FILIPPOS KEFALAS • GEORGIOS KEFALIDIS • PAILOS KEFALOPOILOS • THEODOROS KITOPOILOS • THEODOROS KIAKIDIS • FANI KIAKORGIOS KITSIANOS • PETROS KITSIANOS • SPIRIDON KITSIONAS • VASILEIOS KLADOS • KONSTANTINOS KLADOS • HRISTOS KLADOS • ALEKNIS • EIFROSINI KOZANIDOI • ELENI KOKATSI • IOANNIS KOKKALOS • DESPOINA KOKKINAKI • EIAGGELIA KOKKINAKI • THEODOROS KOKKIKKINOS • IOANNIS KOKKINOS • AGGELIKI KOKOTSI • ANTONIOS KOLAΐTIS • GEORGIOS KOLARAKIS • MENELAOS KOLASSIS • GEORGIOS KOLEMADAM ELENİ / İmrozLIOS • AIKATERINI KOLIOI • LORENTZOS KOLLAROS • KONSTANTINOS KOLLAROS • GEORGIOS KOLLAROS • PANAGIOTIS KOLLAROS • ANTONIOLLAROI • ANTOIANETTA KOLLAROI • SOFIA KOLLAROI • ELENI KOLLAROI • MIHAIL KOLOVOS • SPIRIDON KOLOKITHIAS • NIKOLAOS KOLOKITHPOSTOLOS KOLIVAS • APOSTOLOS KOLIVAS • PASHALIS KOLIVAS • NIKOLAOS KOMIS • VITHLEEM KOMIANAKI • KONSTANTINOS KOMIANAFIOTIS • GEORGIOS KONTIS I SERFIOTIS • HRISTOS KONTOMERKOS • DIMITRIOS KONTOPOILOS • HRISTOFOROS KONTOROIHAS • MIHAIL KOARIKA KONTOIDI • IOANNIS KONTOIDIS • KONSTANTINOS KONTOIDIS • VIKTORIA-GKIZELA KORALIA • PETROS KORGIALOS • DOMENIKOS K


NTINOS EKSARHOPOILOS • EIDOKSIA EKSARHOPOILOI • ANASTASIOS EKSARHOS • ANTONIOS EKSARHOS • STAIROS EKSARHOS • MATTHAIOEITHIMIOI • MARIA EISTATHIADOI • EISTATHIOS EISTATHIOI • IOANNIS EISTATHOPOILOS • DIMITRIOS EISTRATIADIS • KLEANTHI EISTRATIADOA ZAMPELI • VASILEIOS ZAMPELIS • PANAGIOTIS ZAMPONOPOILOS • MARIA ZANAKI • STAMATIOS ZANAKIS • DIMITRIOS ZANAKIS • GEORGIOARVANOS • NIKOLAOS ZARVANOS • AGGELIKI ZARIDA • IOANNIS ZARIKOS • EIAGGELOS ZARMPALIS • IOANNIS ZAFEIRIS • AHILLEAS ZAFEIRIN ZAHARIADIS • NIKOLAOS ZAHARIADIS • PANAGIOTIS ZAHARIADIS • EIAGGELOS ZAHAROPOILOS • GEORGIOS ZAHAROPOILOS • EITHIMIOIMITRIOS ZERVAKIS • HARALAMPOS ZERVAS • STEFANOS ZERVAS • MARIA ZERVINI • FOTIOS ZERVOS • STEFANOS ZERVOS • VASILIKI ZERVOI GIANNOPOILOS • DESPOINA ZINOPOILOI I GIANNOPOILOI • STRATIS ZOIMPOILIS • NIKOLAOS ZOIMPOILIS • ANDREAS ZIGIARIS • NIKOLAOKTIS ZIRGANOI • DIMITRIOS ZIRIMIS • KONSTANTINOS ZIRIMIS • PANAGIOTIS ZIRIMIS • STEFANOS ZOGRAFOS • ANASTASIOS ZOGRAFOS • GITRIOS ZOMOPOILOS • SAVVAS ZONIS • HRISTOS ZONIS • GEORGIOS ZORZOS • ANTONIOS ZORZOS • ISMINI ZORZOI • IOANNIS ZOTOS • GEHEODOSIADIS I PAILIDIS • ANASTASIOS THEODOSIADIS I PAILIDIS • ELEONORA THEODORAKOPOILOI • SPIRIDON THEODORATOS • NIKOLAOAnnemle babam buraya geldiklerinde çok zorlandı.Çocuktuk biz, bizim için daha kolaydı. Çocuklar alışıyorama büyükler için daha fenaydı. Babam da çok fenaydıçünkü iyi insandı. Uyuyordu ve rüya görmüş gibibağırıyordu, “Beni kovmayın!” diye. Rüyasında herzaman bunu görüyordu, çünkü öldüğü zamana kadarunutmadı. Ben de unutmayacağım. Çünkü bunlarıunutamazsın. Çünkü bir evi, senelerdir olan bir evi tekbir valizin içine koyamazsın.I • PANTELIS THEODOROI • ANDREAS THEODOROI • EMMANOIIL THEODOROI • IOANNIS THEOLOGOS • KONSTANTINOS THEOLOGOS • GEOI • EISTRATIOS THIRIOS • HRISTOS THIMIONATSIS • IOANNIS IAKOVIDIS • MAGDALINI IAKOVOI I IAKOVIDOI • KONSTANTINOS IATROPOILO• KONSTANTINOS IGGLESIS • IOANNIS IGGLESIS • GEORGIOS IGGLESIS • DIMITRIOS IGGLESIS • THRASIVOILOS IGGLESIS • EISTRATIOS IGNATIS • LEONIDAS ISTORIOS • KONSTANTINOS ISTORIOS • GEORGIOS ISTORIOS • AMALIA ISTORIOI • ELENI ISTORIOI • AIKATERINI ISTORIOI • HRISTONIDIS • ERMIS IOANNIDIS • SIMEON IOANNIDIS • MARIA IOANNIDOI • EIMORFIA IOANNIDOI • MARIA IOANNIDOI • ALKIONI IOANNIDOI • ELENAGIOTIS IOANNOI • PETROS IOANNOI • NIKOLAOS IONAS • GEORGIOS IONAS • IOANNIS KAVALARIS • ANDREAS KAVALAS • GEORGIOS KAVILA • ALEKSANDROS KAVOINIDIS • KONSTANTINOS KAVOIRAKIS • APOSTOLOS KAGGELARIS • PANTELIS KAGEORGIS • NIKOLAOS KAGEORGIAϊKTSAKIS • AGGELIKI KAΐRI • ARISTEIDIS KAΐRIS • ZESOS KAΐRIS • MIHAIL KAΐRIS • IOANNIS KAΐRIS I PITSIKAS • ALEKSANDROS KAKAVAS • GEASILEIOS KAKOILIDIS • AIRILIOS KAKOIRIS • MENELAOS KALAVRIAS • GEORGIOS KALAMARIS • KONSTANTINOS KALAMARIS • NIKOLAOS KALOS KALAMOTOISAKIS • ANTONIOS KALARGIROS • DESPOINA KALARGIROI • KIRIAKI KALARGIROI • SAVVAS KALAFATIS • SOTIRIOS KALAFATIRIS • STAMATIOS KALIGERIS • FOTEINI KALIKATZADAKI • KALLIOPI KALLAKI • HRISTOS KALLIADIS • ANNA KALLIVROISI • EIFROSINI KALLIGATANTINOS KALLINIKOS • ODISSEAS KALLINIKOS • PLATON-EISTATHIOS KALLINIKOS • ANASTASIOS KALLINIKOS • KONSTANTINOS KALLONAİRİNİ BRİNDESİ / AtinaOIMENOS • STAIROS KALOIMENOS • PETROS KALOIMENOS • MARKOS KALOIMENOS • IOSIF KALOIMENOS • IOANNIS KALOIMENOS • NIKOLAOENIS KALOIMENOS • EIDOKSIA KALOIMENOI • MARINA KALOIMENOI • HRISANTHI KALOIMENOI • VALENTINI KALOIMENOI • PANAGIOTIS KA• AIKATERINI KAMILERI • KONSTANTINOS KAMPANOS • ALEKSANDROS KAMPOTIS • NIKOLAOS KAMPOTIS • MARIKA KAMPOIRA • ANDREANAKIS • GEORGIOS KANARAS • NIKOLAOS KANDOPOILOS • STEFANOS KANDILAKIS • VASILEIOS KANTZOS • IOANNA KAPELA • STEFANOS KORGIS • IOANNIS KARAGEORGIS • MIHAIL KARAGIANNIS • HRISTOS KARAGIANNIS • KONSTANTINOS KARAGIANNIS • DIMITRIOS KARAGIANNOIRNAS • EIAGGELOS KARATHANOS • ANASTASIOS KARATHANOS • EIANTHIA KARATHANOI • ROMILOS-IEREMIAS KARAKASIS • TIMOTHEORALIS • ILIAS KARALIS • MIHAIL KARAMALEGKOS • GEORGIOS KARAMALEGKOS • AGGELIKI KARAMALEGKOI • VASILEIOS KARAMANOS • GEIS • DIALEKTI KARANTINAKI • EISTATHIOS KARANTINAKIS • VASILEIOS KARANTINOS • MARIETTA KARAPATI • TAKSIARHIS KARAPIPERIS • KONS KARATZENIS • ATHANASIOS KARVELIS • EMMANOIIL KARDARAS • GEORGIOS KARDITSIS • EIRIPIDIS KARDOMATIS • KIRIAKI KAREGLI • ANA2. Şube’ye götürüldüm, siyasi şubeye.Sorgu sırasında inanmıyorlardı ki benimsöylediğime. Dayak, kapattılar beni.Buzdolabından büyük odalar var orada.Oradan çıkardılar, yine dövdüler. Banademediler ki hudut dışı edileceksin; “Polisleberaber bir yere gideceksin,” dediler.ANIOLA • NIKOLAOS KARMANIOLAS • ANNA KARNERI • EIAGGELIA KARNERI • LIDIA KARNERI • IOANNIS KARNERIS • DIMITRIOS KARNERIS • DIAS KARIPIS • KONSTANTINOS KARISTINOS • ODISSEAS KARISTINOS • ANDREAS KARISTINOS • EIDOKSIA KASAPIDOI • ANTONIOS KASTELANOIMITRIOS KATSAPIDIS • IOANNIS KATSAPIDIS • GEORGIOS KATSAROS • HARIKLEIA KATSI • NAISIKA KATSI • KONSTANTINOS KATSIS • NIKOLAO• NIKOLAOS KATSIRELLIS • NIKOLAOS KATSOIDIS • ZAMPETA KATSOILI • STEFANOS KATOGIANNAKIS • ANASTASIOS KATOGIANNAKIS • DIMMARI • IPPOKRATIS KERAMARIS • ALEKSANDROS KERMELIS • GEORGIOS KEROGLOI • MARIA KEROGLOI • GEORGIOS KESSINIS • KONSTANTINOIDOI • GEORGIOS KIKRELIS • HRISTOS KIKRELIS • ANNA KIMOLIATI • GEORGIOS KIMOLIATIS • HRISTOS KIMOLIATIS • ANASTASIOS KITSIANOSANDRA KLEOVOILOI • ANTONIOS KLOIMASIS • IOSIF KOGKOIRIS • IREN KOEN • GRIGORIOS KOZAKIS • AIKATERINI KOZAKOI • GRIGORIOS KNAKIS • HARILAOS KOKKINIDIS • NIKOLAOS KOKKINIDIS • PETROS KOKKINIDIS • AIKATERINI KOKKINIDOI • ELENI KOKKINIDOI • ATHANASIOTHRAS • VASILEIOS KOLENTIS • DIMITRIOS KOLIOS • PANAGIOTIS KOLIOS • STAIROS KOLIOS • IOANNIS KOLIOS • ANDREAS KOLIOS • VASILEIOTEOLOGOS SFYROERAS / AtinaS KOLLAROS • DIONISIOS KOLLAROS • STEFANOS KOLLAROS • STAMATIOS KOLLAROS • VIKTOR KOLLAROS • NIKOLAOS KOLLAROS • AGGELIAS • EMMANOIIL KOLOKITHIAS • GEORGIOS KOLOKITHIAS • VASILIKI KOLONELOI • EIRINI KOLIVA • DIMITRIOS KOLIVAS • PANAGIOTIS KOLIVAKIS • NIKOLAOS KOMPOTIS • ANTONIOS KONDILIS • SPIRIDON KONTARIS • ALEKSANDROS KONTIS • MILTIADIS KONTIS • NIKOLAOS KONTINTOROIHAS • GEORGIOS KONTOROIHAS • IOANNIS KONTOS • GEORGIOS KONTOS • MIHAIL KONTOS • KLEOPATRA KONTOI • MARIKA KONTORINTHIOS • ANTONIOS KORINTHIOS • KONSTANTINOS KORNIAS • ANTONIOS KORNIAS • THEODOROS KORFIATIS • IAKOVOS KORONAIO


321959 yılında Patrikhane adına casusluk yaptığı iddiasıyla sınır dışı edilenTeologos Sfyroeras ile ilgili dönemin Türk basınında çıkan haberler


33İLK SÜRGÜNLER:Geri Dönüşsüz Bir Yolculuğun HikâyeleriAnna TheodoridesCETOBAC (Paris) doktora öğrencisiFransızca aslından çeviren: Tolga Bilener,Galatasaray Üniversitesi, öğretim üyesi.“Sadece beşerden gayrısı eldir bana”Jean Giraudoux, Elpenor.İstanbul’dan on iki bin Yunan uyruklu ve ardından da yaklaşık otuz bin Türk uyruklu Rumunsürülme hikâyesi, her ne kadar 1964’te onları iyi ağırlamayı başaramamış olsa da,Yunanistan’da iyi bilinen bir tarihi vakadır. Bu sürgün, aslında 19. yüzyıl sonlarında başlamışolan ve daha sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından pragmatik bir biçimde uygulamayakonan ülke nüfusunu etnik ve dini bakımdan homojenleştirme politikasının bir sonucudur.Modern Türkiye’nin inşası ve onun dünya güçleri arasındaki yerini alma sürecine,yerel düzeyde “asimile edilemez”, “yabancı”, hatta “milli güvenlik için tehlikeli” olarak kabuledilen sivil nüfusa karşı girişilen fiziki ve sembolik şiddet eşlik etmiştir (Sigalas, Toumarkine,2008). Bu anlamda, 1964 sürgünü münferit bir vaka olarak kabul edilemez. “Türk devletiningayrimüslimlere karşı uyguladığı sistemli siyasetin derin köklerini” incelediği çalışmasındaDilek Güven 1 , Türkiye Rumlarının ortak hafızasında yer eden ve aslında bir “uygarlık değişimine”tekabül eden Türkleştirme, İslamlaştırma ve “çağdaşlaştırma” siyasetinin aşamalarınıhatırlatmıştır (Bozarslan, 2005: 225). Bu siyaset kabaca dört ana safhada gelişmiştir: AnadoluOrtodoks nüfusunun sürülmesi ve mübadeleye tabi tutulması 2 , bir Türk burjuvazisi yaratmaamacıyla Rumların mallarına el konulması ve yeni mal edinmelerinin kısıtlanması 3 , 6-7 Eylül


341955 gecesi yaşanan ve uyruğu ne olursa olsun İstanbul Rumlarını ülkeyi terk etmeye itenyağma 4 , 1964 yılında da Yunan uyrukluları topluca sınır dışı etme kararı ve bunun etrafındagelişen baskı ve korkutma politikaları.Büyük bir kısmı daha önce Yunanistan’a hiç ayak basmamış olan bireylerin ya da ailelerinbu kadar etkin ve hızlı bir biçimde, adeta göz açıp kapayıncaya kadar sınır dışıedilmiş olmaları insanı şaşırtır. İki hafta içinde İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’nın (kendiataları 1830’dan itibaren Osmanlı İmparatorluğu’ndan kopup Yunanistan’a bağlanmışolan topraklardan geldikleri için Yunanistan vatandaşı olan) en eski sakinlerinin bir kısmıülkeyi terk etmek zorunda kalmışlardır. Uzun vadeli olarak okunduğunda, bu sürgünaslında Türkiye’nin Rumca konuşan Ortodoks nüfustan arındırılma tarihinin sadece birperdesidir.Ancak bu uzun vadeli bakışın yanında, bu tarihi olayı kendi olup bittiği kısa zaman dilimiiçinde yorumlamak da mümkündür. 1940’lı yıllarda İstanbul’da dünyaya gelmiş olan birgrup Yunan uyruklunun yaşadıkları, aslında 1964 sürgününün, vahşetine bizzat tanık oldukları6-7 Eylül 1955 gecesi başlamış bir sürecin sonucu olduğunu gösteriyor. O tarihlerde 15yaş civarında olan bu bireylerin yaşamı, 1955 ile 1964 arasındaki süreçte yaşanan bir başkaolayla, 1958 tarihinde tamamen değişmiştir. Nisan 1958’de “İstanbul Helen Birliği” isimli dernekkapatılmış ve bu derneğin idare kurulunda görev alan babaları sekiz gün içinde İstanbul’uterk etmek zorunda kalmıştı.Tam bir geçiş dönemi olan 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında doğmuş olan babaları,bu zorunlu göçü geri döndürülmez ve çaresi olmayan derin bir adaletsizlik olarakyaşamış; kendilerini “ilk sürgünler” diye adlandırmışlardır. 5 Bugün Atina ve Selanik’te yaşayanAmarilis’in, Dionisya’nın, Vasilya ve erkek kardeşi Nikos’un ayrı ayrı yaşadıkları deneyimler,kendilerini doğdukları şehirden koparan olaylar zincirine bu tarih aralığında nasıl tanık olduklarınıortaya koyuyor.1958 yılında şehrin Rum entelijansiyasını hedef alan ve isim isim verilen bu ilk sürgünkararlarının amacı neydi? Bu sürgünler nasıl gerçekleşmişti? Bu soruları, YunanistanDışişleri Bakanlığı ve 1965 yılında kurulmuş olan Sürgünler Derneği (Σωματείο ΕλλήνωνΥπηκόων Απελαθέντων εκ Τουρκίας) 6 arşivleri sayesinde yanıtlayabiliyoruz. Bu iki yazılıkaynak bize “ilk sürgünler”in isim listesini de sağlıyor. Ancak bu insanların hiçbiri hayattaolmadığından, başlarına gelenleri bizzat nasıl yorumladıklarını bilme imkânımız artık yok.1955-1964 arasındaki geçiş süreci hakkında bu kişilerin çocukları ile yapılan görüşmelersayesinde bir ölçüde de olsa aydınlanıyoruz. Yapılan mülakatların amacı, bu ailelerin“ilk sürgünü” nasıl yaşadıklarını anlamaktı. Elbette Dionisya, Amarilis, Vasilya ve kardeşiNikos’un 7 öykülerini takip edebilmek için öncelikle bu genç kuşağın nasıl bir ortamdabüyüdüklerini hatırlamak ve yaşadıkları olayların başlangıç noktası olarak gördükleri 6-7Eylül 1955 gecesi hissettiklerini anlamak gerekiyor. İkinci olarak, tarihi süreç içinde birbirinitakip eden kırılma noktalarının bu öncü aileler için nasıl yeni bir zaman algısı yarattığınıve aynı zamanda biyografilerinde nasıl bir yırtılma ya da kopmaya sebep olduğunu incelemekgerekiyor.


1958’de kapatılan ve üyeleri sınır dışı edilen derneğin nizamnamesi35


36“İlk Sürgünlerin” Çocukları1941 ve 1944 yılları arasında İstanbul’da doğan Dionisya, Amarilis, Vasilya ve kardeşi Nikos,birbirleriyle aynı sosyo-kültürel ortamda, kişilerin toplumsal konumlarını dini kimliklerininbelirlediği bir ülkede büyüdüler. Hepsi Beyoğlu’nda (Cihangir ve Tünel) oturan ve eğitimhayatlarını azınlık okullarında (kızlar için Zapyon, erkekler içinse Zografyon) sürdüren buçocuklar, benzer ilgi alanlarına sahiptiler; Kurtuluş Spor Kulübü’ne gidip gelirlerdi ve gerektiğindebirbirleriyle dayanışma içine de girerlerdi. Bu dört gencin ruhani, entelektüel vesportif hayatları esas olarak üç kurum etrafında dönmekteydi: kilise, okul ve spor kulübü.Bu çocukların babaları, onların geçimini sağlayan, ailelerin bütünlüğünü ve güvenliğinitemin eden temel birey olarak öne çıkıyor. Biri müteşebbis, biri tüccar, diğeri de merkeziİstiklal Caddesi’nde bulunan bir firmanın sahibi olan bu babalara örnek olarak Telemakos elealınabilir. 1955 yılında 15 yaşında olan Vasilya ve yine o tarihte 11 yaşında olan erkek kardeşiNikos’un babası Telemakos, bir ithalat-ihracat şirketinin sahibi iken 1955 yılında Murat isimlibir Türk arkadaşıyla ortaklık kurarak Beyoğlu’nda araba yedek parçaları satan bir dükkânaçmış. Çocukların annesi olan eşi ise Beyoğlu’ndaki kiliselere bağlı olan “Pera’nın Hanımları”isimli hayırseverler birliğinin faaliyetlerine etkin biçimde katılıyormuş. İş hayatından arta kalanzamanda Telemakos, Nisan 1958’de mahkeme kararı ile feshedilen “İstanbul Helen Birliği”isimli derneğin kültürel faaliyetlerinin organizasyonuyla ilgilenirmiş.“İlk sürgünlerin” çocuğu sıfatıyla bu dört genç, kendilerini “Eylül 1955 olayları kuşağı”nınbir parçası olarak görüyor ve bu da kendi aralarındaki kuşak birliği hissini güçlendiriyor. 8 Hepside 6-7 Eylül 1955 gecesi yaşadıkları dehşetengiz deneyimi, günlük yaşamlarını, alışkanlıklarını,hayatlarını ve tüm geleceklerini altüst eden olaylar zincirinin başlangıç noktası olarak hatırlıyor.Eylül 1955 Olayları: Altüst Oluşun BaşlangıcıHer ne kadar 6 Eylül 1955 gecesi Dionisya, Vasilya ve Nikos İstanbul’da bulunmuyor idiyselerde, binaların uğradığı yıkımı, Büyükdere, Yedikule ve Kumkapı’da oturan akrabalarının başlarınagelenleri, Şişli ve Balıklı kabristanlarında kırılıp dökülen aile mezarlarını dehşet içindegözlemlediler. Vasilya ve erkek kardeşinin öyküleri aileleriyle karaya ayak bastıkları Galata limanındabaşlıyor, evlerinin bulunduğu Cihangir’de devam ediyor ve Bizans surlarının gölgesindekimahallelerde sona eriyor. Kendilerinden önce yağmacıların geçtiği bu güzergâh boyuncatanık oldukları yıkımı, yıkımın büyüklüğüyle orantılı bir sırayla hatırlıyorlar. O yüzden akıllarınaönce evlerinin yakınındaki yıkıma uğramış kiliseler (Aya Triada ve Panagia Isodion) ve ardından,ateşe verildikleri için çok daha önemli bir yıkıma maruz kalmış olan Balıklı ve Kumkapı’dakikiliseleri gördüklerinde nasıl dillerinin tutulduğu geliyor.Kargaşa görüntülerini tam olarak aktarma ve ne anlama geldiklerini yorumlama konusundakiimkânsızlık, Dionisya’nın hikâyesinde de karşımıza çıkıyor. Dionisya tam da o sabahAtina’daki tatillerinden dönüşte Sirkeci Garı’nda tanık olduğu kargaşayı anlatıyor. Manzarayıgören ailesi, Cihangir’deki evlerine gitmeden önce Burgazada’daki bir akrabalarının yanınauğramaya karar veriyor. Ardından Beyoğlu’na geçtiklerinde gördüklerine dair Dionisya’nınilk hatırladığı şey ise, okulu Zapyon’un uğradığı yıkım ve okul kurucusu Zappas’ın devrilmiş


376-7 Eylül saldırılarından birkaç kareheykeli. Dionisya, Sirkeci’nin içine düştüğü kargaşa ve okuduğu okulun hali dışında, vapurlaadaya giderken ve oradan dönerken hissettikleri hakarete ve saldırıya uğrama korkusunu dahafızasına kaydetmiş.Her iki örnekte de, kendileriyle görüşülen tanıklar, şehirdeki manzaraları gördükleri kronolojiksırayla değil, kendilerini etkileme sırasına göre kopuk kopuk anlatıyor ve kendilerinitamamen aşan bu olayın uzaktan bir gözlemcisiymiş gibi davranıyor. Şehrin içinde kat ettiklerimesafe onların görgü tanıklığını daha anlamlı kılıyor, zira çok bilinen Beyoğlu bölgesindekiyıkımın yanı sıra, daha uzak mahallelerde neler yaşandığını da öğrenmemizi sağlıyor. Cemaatinyaşadıklarının tamamına tanık olan bu üçünün aksine, Amarilis bu deneyimi kendisinin veailesinin sığındığı Heybeliada’daki karakol amirinin evinde yaşamış.Her ne kadar Adalar’da büyük çaplı bir yıkım gerçekleşmemiş olsa da 9 şehirde yaşananolayların gürültüsü ve daha da önemlisi, belki de “tarihin en eski dezenformasyon tekniği”(Volkoff, 1999: 35) olan dedikodular adaya ulaşmıştı. 7 Eylül 1955 sabahı adaya ulaşan şehirdekiyağmanın haberi, çok çeşitli yorumlara neden olmuştu: Bu yorumların bir kısmı olaylarıaydınlatmayı sağlarken, diğerleri yakın vadeye dair endişe, belirsizlik ve kuşkuları körüklemişti.Dolaşan dedikodular arasında özellikle 8 Eylül 1955 gecesi adada bir katliamın gerçekleştirileceğinedair olanı Amarilis dehşetle hatırlıyor. Başka yerlerde olduğu gibi, burada da söylentilerbir yandan karmaşık bir olaya anlam verme çabasını yansıtıyor, öte yandan şehirde yaşanansaldırıların tür değiştirmiş bir devamına dönüşüyor. 10 Hatta İstanbul’un geniş ölçeğindenHeybeliada’nın dar ölçeğine geçildiğinde, uygulanan şiddete dair söylentilerin giderek daha


38abartılı hale geldiği gözlemleniyor. Bu sebeple söylentiler İstanbul’da gerçekte neler yaşandığınadair bilgileri çarpıtırken, ada sakinlerinin endişe düzeyini de yükseltiyor.Eylül 1955’te olup bitenler, o sırada İstanbul’da bulunsalar da bulunmasalar da, görüşülenkişileri psikolojik anlamda damgalamış durumda. Bu tarihten itibaren bu çocukların kaderi,babalarının kaderleriyle her zamankinden daha fazla iç içe geçiyor.Zaman Hızlandığında…1955’ten itibaren hiçbir şey artık eskisi gibi değildir: Rum aileler İstanbul’un başka mahallelerine,Atina’ya, hatta ABD ve Kanada’ya taşınarak hayatlarını yeniden kurmaya çalışır (Sayad,1999). Görüştüğümüz dört kişi, yakılıp yıkılmış binaların, kısmen devletin de ödediği tazminatlarsayesinde tamir edilmelerine tanık olur. Ama yine de genel hava ağır ve rahatsız edicidir.Artık sokakta anadillerinde konuşmaya çekinmekte, okul formalarını gizlemekte, çevrelerindekitoplumla temas kurmaktan kaçınmaktadırlar. Kendi küçük dünyaları dışındaki tüm ilişkiler,hesap-kitap yapma, kendine hâkim olma, duyguları kontrol etme süreçlerinden geçildiği içinspontanlığını yitirmiştir artık. Eylül 1955 olaylarından itibaren yaşanan her şey bir vahamethavası içinde anlatılmaktadır.Bir gün, gittikleri azınlık okulundan döndüklerinde, evlerine babalarını aramak üzere üçemniyet görevlisinin geldiğini görürler. Babaları o sırada evde olmadığından, emniyet görevlilerievde arama yapmaya başlar. “Tüm çekmeceleri açtılar, buldukları her türlü belgeye el koydularve yere koydukları bir karton kutunun içine attılar. Tabii ki evde çok sayıda Rumca yazılıkitap ve defter vardı. Mesela benim bir Yunan şiiri kitabım vardı, adamlar onu da aldı! Annemve ben şaşkına dönmüştük,” diye hatırlıyor Vasilya. Akşam olmasına rağmen babasının bir türlüeve dönmemesi aileyi büyük bir endişeye sevk etmiş. Ertesi gün öğrenmişler ki babaları,“İstanbul Helen Birliği”nin tüm idare kurulu üyeleri gibi, Kıbrıs’taki Rum çetelerini desteklemesuçlamasıyla gözaltına alınmış.Suçlu İlan Edilen, Yeniden Yaratılan Bir “Birlik”1933 yılında kurulan “İstanbul Helen Birliği”, cemaatin kültürel faaliyetleri kapsamında konferanslar,danslar ve akşam yemekleri tertip eden bir dernektir. 11 Kıbrıs’taki Türklere yönelikşiddet eylemlerinin artması üzerine Türk basını Rumlara karşı cezalandırıcı tedbirlerin alınmasınıtalep etmeye başlar (Cumhuriyet, 27 Aralık 1963). Bir kez daha 12 (Türk ya da Yunan uyruklu)İstanbullu Rumlar, Yunanistan’da yaşayan Yunanlar ve Kıbrıs adasında yaşayan Rumlar(ki bu ada, nüfusunun çoğunluğu Rumca konuşan Hıristiyan Ortodokslardan oluşsa da hiçbirzaman Yunanistan’ın bir parçası olmamış ve 1960’ta bağımsız bir ülke haline gelmiştir) 13basında sık sık birbirine karıştırılıyor ve kamuoyunda İstanbullu Rumlar, Kıbrıslı Rumlarınfaaliyetlerini destekliyormuş gibi bir hava yaratılıyordu. Her ne kadar görüşülen dört kişi, otarihte Kıbrıs’ın varlığından bile habersiz olduklarını söyleseler de, bir kuşku ve ötekileştirmehavası kamuoyuna hâkim olmuş ve ilk olarak Kıbrıs Rum çetelerini finanse ederek Türk devletininçıkarlarına aykırı davranmakla itham edilen “İstanbul Helen Birliği”nin mensuplarınazarar vermeye başlamıştı. 14


Böylelikle 1955’teki o korku dolu geceden üç yıl sonra, görüştüğümüz dört kişi önemli birolayla daha baş etmek zorunda kaldılar: babalarını hapiste ziyaret etmek ve onun sekiz günsonra sınır dışı edilişine tanık olmak. Babasının tutulduğu yere gittiğinde gördüklerini Vasilyaşöyle anlatıyor: “Babamı ve arkadaşlarını ağır suç işlemiş insanlarla aynı yere koymuşlardı.Boyunları ve ayakları birbirine zincirlenmişti. Galiba 22-23 gün içeride kaldılar, tam hatırlamıyorum.(…) 26 Ekim’de, yani Aziz Andrea yortusunun olduğu gün, babamı serbest bıraktılar.Tarihi çok iyi hatırlıyorum çünkü serbest bırakılan “Birlik” mensupları içinde Andrea isimli birrahip de vardı. Eve döndükten sonra babam az zamanımız olduğunu ve gitmemiz gerektiğinisöyledi. Anneme, biz ve çocuklar için burada artık bir gelecek yok, diyordu.” Aileden ilk ayrılan,sınır dışı kararına tabi tutulan babası olmuş, birkaç ay sonra eşi ve oğulları Nikos da Atina’ya,onun yanına gitmişler. 25 Eylül 1959 günü ise büyükannesiyle birlikte Vasilya da uçağa binerekonların yanına gitmiş. Aile Atina merkezindeki 3 Eylül Bulvarı’nda bir daire tutmuş. Amarilis,Dionisya ve diğer sürgün çocuklarının yaşadıkları da hemen hemen aynı: evlerin aranması,özel eşyalara el konulması, bitmek tükenmek bilmeyen bekleyişler, babalarının hapse atılmasıve ardından sınır dışı edilmesi ve ailenin tamamının geri dönüşsüz bir yolculuğa çıkması. Bualtı olay ve altı an birbirinin ardı sıra yaşanıyor ve aileleri aslında tanımadıkları bir ülkede yenibir hayat kurma zorunluluğuyla baş başa bırakıyor.391964 YILINDA TÜRKİYE’DEN YÖNELEN GÖÇ AKINI KARŞISINDABU “İLK SÜRGÜN” AİLELERİ GELENLERİ KARŞILAMAYA GİRİŞİR,ONLARA EV VE İŞ BULUR. YENİ GELENLER PALİO PHALİRO,NEA SMYRNİ, KİSPELİ SEMTLERİNİ DE RUM MEKÂNLARIHALİNE GETİRİR. BU MAHALLELER, İKİ SÜRGÜN DALGASININ,GEÇMİŞTE YAŞANAN İKİ KIRILMANIN VE GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYANYOLCULUKLARIN TANIĞIDIR ARTIK.1964 yılındaki toplu sürgün kararıyla yanlarına en fazla 20 kilo eşya ve 20 dolar nakit paraalma izni vererek ülkeyi terk etmeye zorlananların aksine, bu “ilk sürgünler” gidişlerini kısmenorganize etme, düzenli bir biçimde taşınma, hatta mülklerini satarak mal varlıklarını mümkünolduğunca yanlarında götürme imkânına sahip olmuşlar. Yine de bu insanlar kendilerini herşeyden önce Polis’in sakini olarak görüyor ve köklerinin bulunduğu, işlerini, insan ilişkileriniinşa ettikleri bu şehre kendilerini bağlı hissediyor. Gidişleri her şeyden önce bir kopuş, yeni birzamansal ve mekânsal algı yaratan bir kırılma anlamına geliyor. “Bu olaylar dizisi bana damgasınıvurdu. (…) Hayatım alabora oldu.”, diyor Vasilya ve ekliyor: “Sürgün etmek, seni yaşadığınyerden kovmaları ve oraya bir daha asla geri dönememen anlamına geliyor. Tıpkı bugün Yunanistan’dankovulan yabancılara yapıldığı gibi. Sürgün bu demektir, seni kapı dışarı ederler,ait olduğun sınırların ötesine atarlar. Geri dönme hakkın da yoktur”.


40Atina’ya yerleşen bu “ilk sürgün” aileleri artık “gâvur” diye adlandırılmıyordu belki, ama onlarayeni bir isim bulunur hemen: turkospori (Türk tohumu). Yeni ülkelerine adaptasyon süreçleriuzun ve acılı olur. Yine de kendi aralarında bir dayanışma gelişir ve Atina’daki bazı mekânlaradamgalarını vurmaya başlarlar: Patissia, Aharnon, Amerika Meydanı gibi mahalleler Rumlarınyerleştiği ve yeniden yarattığı mekânlara dönüşür. 1964 yılında Türkiye’den yönelen göç akınıkarşısında bu “ilk sürgün” aileleri gelenleri karşılamaya girişir, onlara ev ve iş bulur. Yeni gelenlerPalio Phaliro, Nea Smyrni, Kispeli semtlerini de Rum mekânları haline getirir. Bu mahalleler,iki sürgün dalgasının, geçmişte yaşanan iki kırılmanın ve geri dönüşü olmayan yolculuklarıntanığıdır artık.Notlar1 Dilek Güven, Cumhuriyet Dönemi Azınlık Politikaları ve Stratejileri Bağlamında 6-7 Eylül Olayları, İstanbul,İletişim, 2006.2 Bu ilk aşama 1922 yılında yüz binlerce Rum’un ülkeyi terk etmesi anlamına geliyor (Bozarslan, 2005/4:101-112). 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması, Türkiye’deki (İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada hariç)1.500.000 Rum’un ve Yunanistan’daki (Batı Trakya hariç) 500.000 Müslüman’ın karşılıklı olarak göç ettirilmesinihükme bağlayarak bir etnik temizliğe yol açtı. Bu mübadele neticesinde Anadolu Ortodoksluğu son bulduve hem Türkiye’de, hem de Yunanistan’da köklü etnik (nüfusun homojenleşmesi) ve sosyal (maddi zorluklarçeken kalabalık bir göçmen grubunun gelmesi) sorunlar yarattı. Sahip oldukları “établi” (yerleşik) statüsüsayesinde mübadeleden kurtulan İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada Rumlarının o tarihteki nüfusu ise yaklaşık150.000 idi.3 1920’li ve 1930’lu yıllarda iki kısıtlayıcı uygulama ortaya çıktı: bazı kurumlarda çalışan gayrimüslimler iştenatıldı ve ardından bir takım serbest meslekleri icra etmeleri “yeterli Türkçe bilmeme” gerekçesiyle yasaklandı,ki “Vatandaş Türkçe Konuş!” Kampanyası da bu döneme denk gelir. 1941 yılında “Yirmi Kura Askerlik” olarakadlandırılan uygulama çerçevesinde 20 ile 40 yaş arası tüm gayrimüslim erkekler askere alındı; ama onlarasilah teslim edilmeyip yol inşaatı gibi kamu hizmetlerinde kullanıldılar (Akgönül, 2001:53), (Bali, 1998).11 Kasım 1942 günü TBMM tarafından 4305 sayılı “Varlık Vergisi” kanunu kabul edildi. Bu kanuna göremükelleflerin ödeyeceği vergi miktarı, ait oldukları gruba göre hesaplanıyordu: M (Müslümanlar), D (SelanikDönmeleri), E (Yabancılar), GM (Gayrimüslimler). Buna göre toplanan vergi miktarının büyük bir kısmınıyabancılar ve gayrimüslim Türk vatandaşları karşıladı: “Vergi mükellefi olarak tespit edilen 61.673 kişininsadece dörtte biri Müslümandı ve onlara da zaten büyük kolaylıklar gösterildi” (Bozarslan, 2007:48).4 1955’ten itibaren 1964’e kadar her yıl İstanbullu Rumların yaklaşık % 10’u şehri terk etti (Güven, 2006: 14).Bu göç sadece Yunan uyruklular değil, Türk vatandaşı Rumlar arasında da yaşandı ve malını mülkünü satıpYunanistan’a yerleşenlerin sayısı her yıl arttı. Ülkeyi terk edenlerin bir kısmı ise Yunanistan yerine Avustralya,Kanada ve ABD’ye göç etti (Alexandris, 1992: 270).5 Görüşmeciler bu ifadeyi bizzat babalarından duyduklarını ifade ediyor.6 Atina’daki Sürgünleri Derneği’nin arşivlerine bakıldığında ve 1955-1963 yılları arasında derneğe kaydolanlarincelendiğinde, bu kişilerin isimlerine, medeni durumlarına, Atina’daki adreslerine, pasaport numaralarınave sınır dışı edilme tarihlerine ulaşmak mümkündür. Ayrıca bu kişilerin Türkiye’de bıraktıkları tüm taşınır vetaşınmaz mallar da listelenmiştir.7 Görüşülen kişilerin isimleri, sosyolojik araştırmalarda geçerli olan “anonimlik” kuralı gereği değiştirilmiştir:“Görüşülen kişi ve olayların geçtiği mekanları önceden bilmeyen bir kişi, görüşülenleri bu metin sayesindebulamamalıdır” (Beaud, Weber, 1997:116-117).


8 Le Problème des générations, [1928], (1990), (Kuşaklar Sorunu) isimli eserinde Karl Mannheim, kuşaklarsosyolojisinin teorik temellerini ifade etmekte ve üç anahtar kavram üzerinde durmaktadır: “kuşak durumu”(sosyal çevreyi belirleyen farklı güçler), “kuşak topluluğu” (bir sosyal ortamı, yani ortak sosyal ve entelektüelzemini paylaşan bir grup bireyden oluşan topluluk) ve “kuşak birliği” (belirgin bir tarihsel olayı, farklıdeneyimler halinde yaşamış olsalar da paylaşma durumu).9 Büyükada dışında.10 Resmi kaynaklar tükendiğinde ya da inandırıcılığını yitirdiğinde dedikodular önemli bir gayriresmi bilgikaynağı haline gelmekte (Shibutani Tamotsu, 1966), ada halkının yaşadığı belirsizliği ve güvensizliğiarttırmaktadır.11 Stratis Mirivilis, D. Zakintinos et Konstantin Ztatos gibi tanınmış isimler bu kapsamda konferanslar vermeyedavet edilmişlerdi (Alexandris, 1983, 1992: 272).12 Bu durum özellikle Eylül 1955 olayları sırasında sık sık yaşanmıştır.13 Konuyla ilgili olarak Etienne Copeaux’nun kaleme aldığı Giriş bölümüne göz atılabilir, Claire Mauss-Coppeaux, Taksim! Chypre divisée, 1964-2005, Lyon, Adelsa, 2005.14 İstanbul Helen Birliği’nin adında geçen “birlik” (Yn. enosis) kelimesi zihinleri karıştırmaya yeterliydi, zira KıbrısCumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios’un Kıbrıs adasını Yunanistan’la birleştirme projesinin adı da “enosis”adını taşımaktaydı.41KaynakçaAbdelmalek Sayad, La double absence. Des illusions de l’émigré aux souffrances de l’immigré, Paris, Le Seuil, coll.“Liber”, 1999.Alexis Alexandris, The Greek Minority of Istanbul and Greek-Turkish relations (1918-1974), Athènes, Küçük Asya AraştırmalarıMerkezi, 1992.Dilek Güven, Cumhuriyet Dönemi Azınlık Politikaları ve Stratejileri Bağlamında 6-7 Eylül Olayları, İstanbul, İletişim,2006.Etienne Copeaux, Claire Mauss-Copeaux, Taksim! Chypre divisée, 1964-2005, Lyon, Adelsa, 2005.Hamit Bozarslan, “Les minorités en Turquie “, Pouvoirs 115, ss. 101-112, 2005.Hamit Bozarslan, “Structures de pouvoir, coercition et violence en Turquie républicaine”, in Semih Vaner (ed.), LaTurquie, Paris, Fayard, ss.225-249, 2005.Hamit Bozarslan, Histoire de la Turquie contemporaine, Paris, La Découverte collection Repères, [2004], 2007.Karl Mannheim Le Problème des générations, Paris, Nathan, [1928], 1990.Marc Devriese, “Approche sociologique de la génération”, Vingtième siècle. Revue d’histoire: La génération, Pressesde Sciences Po, n°22, Nisan-Haziran 1989, ss. 11-16.Nikos Sigalas, Alexandre Toumarkine, “Ingénierie démographique, génocide, nettoyage ethnique. Les paradigmesdominants pour l’étude de la violence sur les populations minoritaires en Turquie et dans les Balkans”,European Journal of Turkish Studies, Thematic Issue n°7, Demographic Engineering - part I, 2008/2009.Rıfat Bali, “Cumhuriyet döneminde azınlıklar politikası”, Birikim, 115, 1998, ss.80-90.Rıfat Bali, L’Affaire Impôt sur la fortune (Varlık Vergisi), Libra, Istanbul, 2010.Samim Akgönül, Les Grecs de Turquie. Processus d’extinction d’une minorité de l’âge de l’Etat-nation à l’âge de lamondialisation (1923-2001), L’Harmattan, Academia Bruylant, 2004.Stéphane Beaud, Florence Weber, Guide de l’enquête de terrain, Paris, La Découverte, 1997.Tamotsu Shibutani, Improvised news: a sociological study of rumor, Indianapolis, Bobbs-Meril Educational Publ.,1966.Volkoff Vladimir, Petite histoire de la désinformation. Du cheval de Troie à Internet, Paris, Le Rocher, 1999.


IKAKIS • LEONIDAS KOIKOPOILOS • KONSTANTINOS KOIKOPOILOS • GEORGIOS KOIKOPOILOS • ANASTASIA KOIKOILA • VIKTORIA KOIKOILA •IKOILAS • NIKOLAOS KOIKOILAS • EIAGGELOS KOIKOITSIS • IOANNIS KOIKOITSIS • IRAKLIS KOILOGLOI • KONSTANTINOS KOILOITHROS • ANDS KOILOIRIDIS • KONSTANTINOS KOILOIRIDIS • IOANNA KOILOIRIDOI • HARILAOS KOIMAKIS • GERASIMOS KOIMAKIS • NIKOLAOS KOIMAKISIMELAS • EIFIMIA KOINADI • HRISTOS KOINADIS • DIMITRIOS KOINADIS • THEODOROS KOINADIS • STAIROS KOINADIS • FOTIOS KOINADISINTOIRI • EIRINI KOIPA • KALLIOPI KOIRI • ODISSEAS KOIRIS • TILEMAHOS KOIRIADIS • EMMANOIIL KOIRMPAS • SOTIRIOS KOIRMPAS • DIMITRIRTESIS • KORNILIOS KOIRTESIS • MARKOS KOIRTESIS • GEORGIOS KOIRTESIS • DIMITRIOS KOIRTESIS • KONSTANTINOS KOIRTESIS • DIMITRIOI • VASILEIOS KOITSOPOILOS • AGATHI I AGATHONIKI KOITSOPOILOI • DIMITRIOS KOITSOS I KOITSOPOILOS • KONSTANTINOS KOITSOIVELISİstanbul’u aramıyorum. Diğer arkadaşlarlakonuşurken diyorlar ki “Aman, sen İstanbul’usevmiyorsun”. Ben İstanbul’u seviyorum çünküdoğduğum yer. Fakat “Ah İstanbul’a gideyim,”demiyorum. Senede bir defa geliyorum amabaşka bir yere gitsem daha memnun olurum.O kadar sevdiğim bir yeri içimden çıkardım.LIANOS KRASSAS • VASILEIOS KREMIDAS • HRISTOS KRITIKOS • GEORGIOS KRITIKOS • SAVVAS KRITIKOS • IOANNIS KRITIKOS • KONSTANTIAIMITZAS • NIKOLAOS KRITIS • GEORGIOS KROKODEILOS • GEORGIOS KROMIDAS • PANAGIOTIS KROMIDAS • HRISOSTOMOS KROMIDAS • HAPRITIS • MARIA KIPRAIOI • MARIA KIRIAZI • IOANNIS KIRIAZIS • GEORGIOS KIRIAZIS • HARALAMPOS KIRIAZIS • STAMATIOS KIRIAKOPOILOSISTOFOROS KIRIOI • AGGELOS KIRIOI • MIHAIL KIRITSIS • ANASTASIOS KIRITSIS • FANI KIROISI • ATHANASIOS KIROISIS • ATHANASIOS KIROISISNSTANTIS • DIONISIOS KONSTANTINIDIS • GEORGIOS KONSTANTINIDIS • ALEKSANDROS-NIKOLAOS KONSTANTINIDIS • EIAGGELOS-LOIKAS KAIROS KONSTANTINIDIS • OLGA KONSTANTINIDOI • AFRODITI KONSTANTINOI • AIKATERINI KONSTANTINOI • SMARAGDA KONSTANTINOI • PTINOI-MODAS • MIHAIL KONSTANTOILAKIS • KONSTANTINOS KONSTANTOILAKIS • KONSTANTINOS KONSTANTOILAKIS • IAKOVOS KONSTSTIS • KONSTANTINOS KOSTIS • IOANNIS KOSTOPOILOS I FRAGKIDAKIS • GRIGORIOS KOTSONOPOILOS • THEODOROS KOTSONOPOILOS • SGKOISIS • GEORGIOS LAGOS • NIKOLAOS LAGOIDAKIS • ALEKSANDROS LAGOIDAKIS • ANASTASIOS LAGOIDAKIS • ELISSAVET LADA • ANESTSILEIOS LAMPIRIS • DIMITRIOS LAMPIRIS • MARKOS LAMPIRIS • GEORGIOS LAMPRINOS • NIKOLAOS LAMPRINOS • IOANNIS LAMPRINOS • PAELİZAVET KATANOU / AtinaS LASKARIS • STEFANOS LASKARIS • MARINA LATOISAKI • EIAGGELOS LATSIS • PETROS LATSIS • ALEKSANDROS LATSOINAS • PANAGIOTIS LATIKOLAOS LEVANTIS • MIHAIL LEVANTIS • LIKOIRGOS LEVANTIS • DIMITRIOS LEVANTIS • MARIA LEVENTELI • IOANNIS LEVENTIS • GEORGIOS LKOS LEIVADARIS • EIAGGELOS LEIVADAS • GRIGORIOS LEIVADAS • ANTONIOS LEIPSANOS • KONSTANTINOS LEKKOS • SOKRATIS LEKKOS • DISTODIMOS-PETROS LEMPESOPOILOS • KLEANTHIS-NIKOLAOS LEMPESOPOILOS • AGGELIKI LEMPESOPOILOI • AIKATERINI LEMPESOPOILOIOI • ILIAS LETSOS • STAIROS LEIKAROS • ARISTEIDIS LEIKAROS • GEORGIOS LEIKAROS • GEORGIOS LEIKAROS • HRISTOS LEIKAROS • MARIASIOS LIAGKOS • VASILEIOS LIAGKOS • EMMANOIIL LIAGKOS • HRISTOS LIAGKOS • GEORGIOS LIAGKOIRIS • ELEITHERIOS LIANOS • NIKOLAOS LFOS • ILIAS LIVIERATOS • EIGENIA LIGNOI • KONSTANTINOS LIODAS • DIONISIOS LIONSATOS • DIMITRIOS LIONSATOS • IRAKLIS LIONSATOS •IKOLAOS LIOLIS • PANTELEIMON LIOLIS • NIKI LOGGOI • GEORGIOS LOGOTHETIS • ALEKSANDROS LOGOTHETIS • GEORGIOS LOGOTHETIS • AS LORANDOS • KOSMAS LORANDOS • PANAGIOTIS LOIDAROS • IOANNIS LOIDAROS • ANTONIOS LOIDAROS • HRISTOS LOIDAROS • MARIKITHERIOS LOIKREZIS • ALKIVIADIS LOIKREZIS • ALKIVIADIS LOIKREZIS • IOANNIS LOIKREZIS • KONSTANTINOS LOIKREZIS • DIMITRIOS LOILASBazıları o kadar gitmeye hazırlıklı değildi ki “Biznasılsa geleceğiz,” deyip buzdolabını bile fiştebıraktılar. Evini kapatıp gidenlerden iki tanesianneme getirip anahtarlarını verdi. “Tekrardöneceğiz, sende dursun. Ama uzarsa iş, fişiçekersin, yemekleri çıkarırsın, kedilere verirsin...”OS LOIFAKIS • IOANNIS LOIFAKIS • GEORGIOS LIGIAS • AGLAΐA LIGKOIRI • MARIA LIGKOIRI • ELENI LIGKOIRI • HRISOSTOMOS LIGKOIRIS • STAIILOS • HRISTOS LIKOIRGOS • ANASTASIOS LIPIATOS • IOANNIS LISAIOS • ANDREAS LITOS • MARIA LIHOIDI • IOANNIS LIHOIDIS • EIAGGELOS LS • VASILEIOS MAGOILAS • NIKOLAOS MAGOILAS • AIMILIOS MAGOILAS • DIMITRIOS MAGOILAS • ELEITHERIOS MAGOILAS • MIHAIL MAGOGGELOS MAZARAKIS • ASKLIPIOS MAZARAKIS • ASKLIPIOS MAZARAKIS • GERASIMOS MAZARAKIS • GEORGIOS MAZARAKIS • DIONISIOS MZOKOPOS • ELENI MAZOKOPOI • KALLIOPI MAZOKOPOI • ROZA MAϊNOI • DIMITRIOS MAΐTOS • THALEIA MAKMANOIS • ALEKSANDROS MAKRIS • GEORGIOS MAKRIS • FOTIOS MAKRIS • GEORGIOS MAKRIS-IOANNOI • VASILEIOS MAKRIDIS • AFENTOILIS MAKRIDIS • ZOI MALAMA • DIOS MALITAS • ALEKSANDROS MALITAS • LORENTZOS MALOIGRIDIS • MIHAIL MALOIGRIDIS • DIMITRIOS MALOIPIS • NIKOLAOS MANALIS • NIA MANETA • ALEKSANDROS MANETAS • SAVVAS MANETAS • PROKOPIOS MANETAS • STAMATIOS MANIS • HRISTOS MANTHOS • THEODORAHMET TANRIVERDİ / İstanbulOS MANSOLAS • IOSIF MANTALIDIS • EMMANOIIL MANTAS • HRISTOS MANTZAVINOS • GRIGORIOS MANTZAROS • DIMITRIOS MANTZARORGIOS MANOLIS I EMMANOIILIDIS • AGLAOKRATI MAOILI • AIKATERINI MARAGKAKI • ANTONIOS-IOANNIS MARAGKAKIS • GEORGIOS MARDAS • ISIDOROS MARDAS • THEODOSIOS MARIS • SIMOS MARIS • IOANNIS MARIS • THOIKIDIDIS MARIS • MIHAIL MARIS I AITOISMIS • RALLAKIS • DIMITRIOS MARINAKIS • DIMITRIOS MARINOS • IOANNIS MARINOS • ANTONIOS MARINOS • GRIGORIOS MARKANTONATOS • IOANNISEODOROS MARKOPOILOS • AGGELOS MARKOIIZOS • AIMILIOS MARKOITZAS • MIHAIL MARKOITZAS • EISTATHIOS MAROIDIS • GARIFALLIA M• IOANNIS MAROILIS • HRISTOFOROS MAROILIS • HRISTOS MAROILIS • IOANNIS MAROISIADIS • IOANNIS MARRIS • IOANNIS MARTINIS • ORESTORAKIS • VASILEIOS MASTORAKIS • KONSTANTINOS MASTORIS • ANTONIOS MASTORIS • DIMOSTHENIS MATARAGKAS • DOROTHEOS MATIRIDIS • DESPOINA MAIRIDOI • AGGELOS MAIROGIANNIS • TRIANTAFILLOS MAIROGIANNIS • NIKOLAOS MAIROGIORGIS • ANTONIOS MAIRONI MAIROMMATI • VASILIKI MAIROMMATI • GEORGIOS MAIROMMATIS • THEOHARIS MAIROMMATIS • KONSTANTINOS MAIROMMATIS • IOIROS • ALEKSANDROS MAIROIDIS • POLIHRONIS MAIROIDIS • THEODOROS MAIROIDIS • KONSTANTINOS MAIROIDIS • SOFOKLIS MAIROIDIS •


STAIROS KOIKOILARIS • PRODROMOS KOIKOILARIS • PANAGIOTIS KOIKOILARIS • IOANNIS KOIKOILARIS • KONSTANTINOS KOIKOILAS • IOANNREAS KOILOIMIS • KONSTANTINOS KOILOIMPIS • LOIKAS KOILOIRIDIS • ATHANASIOS KOILOIRIDIS • ALEKSANDROS KOILOIRIDIS • KONSTAN• IOANNIS KOIMAKIS • ALEKSANDROS KOIMARIANOS • ANTONIOS KOIMARIANOS • STAIROS KOIMAS • KONSTANTINOS KOIMELAS • GEORGIO• PANTELIS KOINANIDIS • FOTIOS KOINANIDIS • MARIKA KOINENI • VASILIKI KOINENI • KALLIOPI KOINIARI • AIKATERINI KOINIARI • ELEONORIOS KOIRMPAS • VASILEIOS KOIROS • ANTONIOS KOIROS • POLIKSENI KOIROI • ALEKSANDROS KOIROIKLIS • HRISTOS KOIROINIOTIS • IOANNS KOISOILENTIS • STAMATIA KOISTODIMOI • NIKOLAOS KOITELAKIS • KONSTANTINOS KOITELAKIS • MIHAIL KOITOS • PERIKLIS KOITSOPETRO• APOSTOLOS KOPSIDAKIS • ARISTOFANIS KRALLIDIS • SPIROS KRALLIDIS • MARIA KRASSA • KONSTANTINOS KRASSAS • LEANDROS KRASSAKRITIKOI • EIAGGELOS KRITHARGIOTIS • DIMITRIOS KRIMITSOS • OIRANIA KRIMITZA • AIKATERINI KRIMITZA • MIHAIL KRIMITZAS • HRISTOUzun yıllar her doğan Rum bu konulardan dolayısiyaseten borçluydu. Kendi göğsünde ve sırtındaağır yükler vardı, tabelaları vardı. Kıbrıs sorunu,mütekabiliyet sorunu, Lozan, ’64, ’55, İstanbulişgal kuvvetlerinin anlayışı, ta gidersiniz MoraYarımadası isyanına kadar, bütün bütün bukusurları, hakikaten tarihin yazdığı bütün buyükleri Rum nüfusuna doğar doğmaz taşımamükellefiyeti verildi.RALAMPOS KROMIDAS • GEORGIOS KILITIS • STAMATIOS KILITIS • LEONIDAS KILITIS • IOANNIS-DIMITRIOS KILITIS • PAILOS KILITIS • NIKOLAO• DIMITRIOS KIRIAKOPOILOS • THEODOROS KIRIAKOPOILOS • ANDRONIKI KIRIAKOPOILOI • STEFANOS KIRIAKOI • KONSTANTINOS KIRIAKO• THEOKLIS KIROISIS • MILTIADIS KIROISIS • NIKOLAOS KIROISIS • EMMANOIIL KIROISIS • KOSMAS KIRTATOS • ALIKI KONSTANTATOI • SOKRATONSTANTINIDIS • DIMITRIOS KONSTANTINIDIS • IAKOVOS KONSTANTINIDIS • ERMINIOS KONSTANTINIDIS • KONSTANTINOS KONSTANTINIDAILOS KONSTANTINOI • NIKOLAOS KONSTANTINOI • IRAKLIS KONSTANTINOI • GRAMMATAS KONSTANTINOI-MODAS • KONSTANTINOS KONANTOIROS • IRAKLIS KOPAS • THEODOROS KOSTANTOIROS • IOANNIS KOSTARIS • PANAGIOTIS KOSTARIS • NIKOLAOS KOSTAS • ANASTASIOTAIROS KOTSONOPOILOS • ELENI LAVARIDOI • KONSTANTINOS LAGKADAKIS • ANNA LAGKOISI • ALEKSANDROS LAGKOISIS • KONSTANTINOIS LADAS • PANTELIS LADOPOILOS • IOANNIS LAZAROI • GEORGIA LALA • SOFIA LALA • ZAFEIRIA LALA • DIMITRIOS LALAS • STAIROS LALAϊKOS LAMPROPOILOS • ANASTASIA LAMPROPOILOI • MARIA LAMPROI • MIHAIL LAPARDAS • LEONIDAS LAPARDAS • NIKOLAOS LARIOS • HRSOINAS • GEORGIOS LATSOINAS • ANTONIOS LAHANAS I ANDREOPOILOS • MARIA LEVANTI • AGGELIKI - ANNA LEVANTI • NIKOLAOS LEVANTEVENTIS • PANAGIOTIS LEVENTIS • IOANNIS LEVENTIS • ROVERTOS LEVI • ELENI LEIVADA • MARIKA LEIVADARI • FRAGKISKI LEIVADARI • FRAIMITROILA LEMENTIOI • ANNA LEMENTIOI • ARISTEIDIS LEMONIS • EMMANOIIL LEMPESIS • HRISTOS LEMPESIS • NIKOLAOS LEMPESOPOILO• FILIPPOS LENAS • IOANNIS LENOPOILOS • AHILLEAS LEONTIDIS • KLEANTHIS LEONTIDIS • IOANNIS LEPOS • ALEKSANDROS LEPOS • EIDOKSLAKİ VİNGAS / İstanbulLEFAKI • MIHAIL LEFAKINIS • HARALAMPOS LEFAS • DIMITRIOS LEFAS • POLIKSENI LEONTI • GEORGIOS LIMNAIOS • FOTIOS LIMNAIOS • ATHIANOS • EISTRATIOS LIANOS • GEORGIA LIANOI • MATTHAIOS LIAROS • MIHAIL LIAROS • IPAPANTI LIASKOI • IOANNIS LIATSOS • KONSTANTINOILIAS LIONTOS • ALEKSANDROS LIOITAS • HRISTOS LIPTATOS • STEFANOS LITOPOILOS • ANASTASIOS-VENIZELOS LITSIKAS • DIMITRIOS LIOLNASTASIA LOGOTHETOI • SARANTIS LOΐZOS • DIMOSTHENIS LOIPOS • NIKOLAOS LOMVARDOS • NIKOLAOS LOMVARDOS-LAZARATOS • PRIA LOIKA • HRISANTHI LOIKAKI • DIMITRIOS LOIKATOS • NIKOLAOS LOIKIS • SOFIA LOIKREZI • VETHRA LOIKREZI • KONSTANTINOS LOIKREZI• AGATHI LOILOIDI • VASILEIOS LOILOIDIS • KIRIAKI LOILOIMARI • STILIANI LOILOIMARI • GEORGIOS LOINTOS • GEORGIOS LOINTOS • KONSTAROS LIGKOIRIS • HRISTOS LIGKOIRIS • MILTIADIS LIGKOIRIS • THEOFILOS LIGKOIRIS • EISTATHIOS LIKIARDOPOILOS • KONSTANTINOS LIKIARDIHOIDIS • EIAGGELOS LOLIS • ALEKSANDROS MAGIOPOILOS • VARVARA MAGOILA • SOFIA MAGOILA • GEORGIOS MAGOILAS • IRAKLIS MAGOILAS • NIKOLAOS MAGOILAS • HARALAMPOS MAGOILAS • ANTONIOS MAGOILAS • EIGENIA MADIANOI • ALEKSANDROS MAZARAKIS • AGAAZARAKIS • MEGAKLIS MAZARAKIS • DIMITRIOS MAZARAKIS I VIKATOS • SPIRIDON MAZARAKIS I VIKATOS • NIKITAS MAZOKOPOS • MILTIADBabam muhasebeciydi, 100 tane büyük müşterisivardı. Çok para kazanıyordu. 4. Şube’ninmüdürü arkadaşıydı. Diyordu ki “Hristo, geldeğiştireyim senin tebaanı, kal burada. Niyegidiyorsun?” Babam da “Yok ya, ben gidiyorum,1 aya geri döneceğim,” diye düşünüyordu. Aklınagelmiyordu Türkiye’ye giremeyeceği...KRAS • NIKOLAOS MAKRAS • IOANNA MAKRI • EIGENIA MAKRI • EIAGGELIA MAKRI • SAVVAS MAKRIS • KONSTANTINOS MAKRIS • GEORGIOIMITRIOS MALAMOS • HARALAMPOS MALATOS • DIMITRIOS MALATOS • SOTIRIOS MALATOS • NIKOLAOS MALEAS • OLGA MALIOGLOI • GEIKOLAOS MANALIS • ALEKSANDRA MANDRA • PANAGIOTIS MANDRAS • KONSTANTINOS MANDILAS • MPIANKA-AIKATERINI MANES • ANAOS MANTHOS • EIANTHIA MANTHOI • ANTONIOS MANIADAKIS • DIMITRIOS MANIKAS • IOANNIS MANOIKAS • GEORGIOS MANOILAS • NIKS • ARISTOFANIS MANTZAROS • APOSTOLOS MANTIKAS • OMIROS MANTIKAS • NIKOLAOS MANTIKAS • EPAMEINONDAS MANTONANAKIRGIORIS • KIRIAKOILA MARDA • KONSTANTINOS MARDAS • EISTATHIOS MARDAS • EMMANOIIL MARDAS • GEORGIOS MARDAS • NIKOLAOOI MARINAKI • SOTIRIOS MARINAKIS • SKIPION MARINAKIS • GEORGIOS MARINAKIS • PANTELIS MARINAKIS • IOANNIS MARINAKIS • AIAS MMARKATOS • LILI MARKATOI • NIKOLAOS MARKIDIS • KONSTANTIA-MARIA MARKIDOI • NIKOLAOS MARKOPOILOS • EIAGGELOS MARKOPOILOAROILI • GEORGIA MAROILI • ELENI MAROILI (TO GENOS KONTOPOILOI) • SPIRIDON MAROILIS • ATHANASIOS MAROILIS • ARISTEIDIS MAROSTIS MARTSELOS • ELENI MASOIRA • IOANNIS MASOIRAS • THEOFANIS MASTAKAS • DIMITRIOS MASTIHIADIS • ELENI MASTIHIADOI • SPIRIDOPERİKLİS PASHALİDİS / AtinaARAGKAS • GEORGIA MATIATOI • HRISTOS MATSAGGOS • HARALAMPOS MATSAGGOS • GEORGIOS MAIRAKIS • NIKOLAOS MAIRIS • GEORGIOGORDATOS • IOANNIS MAIROMARAS • PANAGIOTIS MAIROMARAS • LOIKAS MAIROMIHALIS • MARIA MAIROMMATI • RALLOI MAIROMMATANNIS MAIROMMATIS • HRISTOS MAIROMMATIS • HRISTOFOROS MAIROMMATIS I KARAGKIOZIS • EIAGGELOS MAIROPOILOS • STILIANOANNA MAHAIRITSI • KONSTANTINOS MEGALOS • ATHANASIOS MEGALOS • ELENI MEGALOI • HARALAMPOS MELANITIS • NIKOLAOS MELISSA


4431 Ocak 1964 tarihli Vatan gazetesi


45KIBRIS MESELESİNİN REHİNELERİ:Basının gözüyle 1964 sürgünleriDoç. Dr. Ceren SözeriGalatasaray Üniversitesi1964 yılı Kıbrıs meselesinin hemen her gün gazetelerin manşetlerinde yer aldığı, toplumdayükselen milliyetçiliğin gazeteler yoluyla da kışkırtıldığının gözlendiği bir yıl olmuştur.Bu çalışmada dönemin hükümetinin Kıbrıs konusunda Yunanistan’ı çözüme zorlamakiçin bir yöntem olarak kullandığı İkame, Ticaret ve Seyrisefain Anlaşması’nın iptalive akabinde Yunan uyruklu Rumların sınır dışı edilişinin ülkenin ana akım gazetelerindenasıl haberleştirildiği incelenmiştir. Araştırmada esas olarak ülkede o dönem en fazla satan,ana akım kabul edilebilecek, merkez sağ ve sol ideolojiyi temsil eden Akşam, Hürriyet,Milliyet ve Cumhuriyet gazeteleri taramış, bu gazetelerin 1964 yılında ilk sayfalarında yeralan sürgünlere ilişkin haberler ele alınmıştır. Analizde yöntem olarak içerik analizi yöntemibenimsenmiş ek olarak içeriklerin söylemi “eleştirel söylem analizi” yöntemiyle ancakaraştırma süresinin kısıtlılığı nedeniyle daha çok makro yapısal özellikleri yani başlık, altbaşlıklar, spot paragrafları ve giriş cümleleri yönünden analiz edilmiştir.Öncelikle dönem gazetelerinin Kıbrıs konusundaki tutumlarına da değinmek gerekmektedir.Akşam, Tercüman, Hürriyet gibi daha sağda yer alan gazetelerden Milliyet veCumhuriyet gibi Türkiye siyaseti çerçevesinde daha merkez sola kayan gazetelere kadarhemen tüm gazetelerin Kıbrıs meselesini bir milli mesele olarak gördüğü açıkça gözlenmiştir.Gazeteler bu milli meseleye yayın politikalarını hükümetin politikalarıyla özdeşleştirereksahip çıkmış, özellikle dış politika söylemlerini “biz” gizli öznesi ve militarist bir dille


46haberleştirmekten kaçınmamışlardır.Hükümetin Kıbrıs konusunda aldığı tüm idari ve askeri tedbirleri destekleyen gazeteler,konuyla ilgili düzenlenen milliyetçi hatta bazen ırkçı gösterileri ya da kampanyalarıda genelleştirerek ilk sayfadan duyurmayı tercih etmiştir. Örneğin bir ilde düzenlenen birprotestoda dile getirilen sloganlar herkesin beklentisi, milliyetçi gençlerin düzenlediğiırkçı bir kampanya da (tüm) ‘gençlerin talebi’ olarak haberleştirilmiştir. Bu sırada yaşananşiddet olayları ya da hedef alınanların yaşadığı sıkıntılar ‘milli mesele’ uğruna göz ardıedilmiştir:Azınlıklar da baskı altındaHer ne kadar yürürlüğe konan politika yalnızca Türkiye’de ikamet eden Yunan uyrukluRumları ilgilendiriyor gibi gözükse de uygulamada kapsam daha da genişletilmiş Rumazınlık okullarına hatta Patrikhane’nin istimlâk edilme yoluyla ortadan kaldırılması tartışmalarınakadar uzanmıştır. Bu durum da gazeteler tarafından hiçbir şekilde sorgulanmamış,aksine ortada somut bir delil olmamasına rağmen hedeftekilerin suçlu olduğu kanıtlanmagayretiyle haberleryayımlandığı dikkat çekmiştir.Suçlamalarda çoğunluklaresmi yetkililerkaynak olarak gösterilmiş,suçlananların kendilerinisavunma haklarının olmayışlarıgaripsenmemiş vedolayısıyla onların savunmalarına,görüşlerine yerverme gereği duyulmamıştır.Hatta bazı durumlardayapılan haberler izlenen politikaları aktarmanın da ötesinde kışkırtıcı nitelik taşımıştır. Patrikhaneyeilişkin tartışmaların yoğunlaşması ve Nisan ayı ortasında istimlâk edilmesinin,kaldırılmasının gündeme gelmesinin ardından faaliyetlerine bugün de yabancı olmadığımızTürk Ortodoks Kilisesi’nin lideri Turgut Erenerol 7-10 Mayıs tarihleri arasında üç günboyunca Akşam gazetesinde Patrikhane aleyhine bir yazı dizisi kaleme almış, Milliyet veCumhuriyet gazetelerine de demeçler vermiştir. Patrikhane’nin istimlâk edilmesi, kaldırılmasıtartışmaları Yunanistan’da da yankı bulmuş Selanik Şehir Meclisi bu tehdide başkabir tehditle cevap vermiştir. Ancak gazeteler açısından bu cevap kabul edilemez niteliktedirve söylemde kışkırtıcılığın dozu arttırılmıştır, bu arada haber başlıklarında bu tehdideyol açan istimlâk kararının gizlenme gayreti dikkat çekicidir:“Yunanlılar’da Atatürk’ün Selanikte’ki evini yıkacak” 1 (Hürriyet, 29 Nisan 1964)“Patrikhane istimlâk edilirse” (üst başlık, küçük puntoyla yazılmış) “Yunanlılar Atatürk’ündoğduğu evi yıkacaklar” (başlık), (Milliyet, 29 Nisan 1964)GAZETELER BU MİLLİ MESELEYEYAYIN POLİTİKALARINI HÜKÜMETİNPOLİTİKALARIYLA ÖZDEŞLEŞTİREREKSAHİP ÇIKMIŞ, ÖZELLİKLE DIŞPOLİTİKA SÖYLEMLERİNİ “BİZ” GİZLİÖZNESİ VE MİLİTARİST BİR DİLLEHABERLEŞTİRMEKTEN KAÇINMAMIŞLARDIR.


47Dönemin gazetelerinden Rum karşıtı söylemlere eşlik eden kupürler


48Gazetelerde 1964 sürgünüyle ilgili olarak çıkan haberler“Selanik Şehir Meclisi, Patrikhane istimlak edilirse, Ata’nın evini yıkmak kararı aldı” (üstbaşlık), ismi verilmeyen Ankaralı bir yetkilinin sözleri manşete taşınmış “Dünyayı Yunanistan’ınbaşına yıkarız” (Akşam, 29 Nisan 1964)Sorgulayan değil yargılayan basınHer ne kadar yasanın iptali sonucunda sürgünlere ilişkin kararname 16 Eylül’de yürürlüğegirecekse de uygulama Mart ayı bitmeden başlamıştır. Takip eden süre içinde sürgünhaberlerinin hemen tümünde benzer kalıpların kullanıldığı dikkat çekmiştir: “zararlıfaaliyetleri bulunduğu tespit edilen” (Cumhuriyet, 1 Nisan 1964), “faaliyetleri kanunaaykırı görülen” (Hürriyet, 27 Mart 1964) ve en somut şekliyle “bazı yardım cemiyetleriyleilgileri görülen” (Akşam, 28 Mart 1964)… Haklarında yurt dışına çıkarılma kararı verilenkişilerin bazılarının ailelerinin burada olduğu, işlerini eşlerine, akrabalarına devretmek


durumunda kaldıkları gibi hüzünlü hikâyeler de haberlerde yer almış ancak gazetelerson noktada sürgün edilenlerin suçlu olduklarına dair kanıyı güçlendirici yorumlar eklemeyiihmal etmemişlerdir. Bununla birlikte izlenen dönem süresince gündelik yaşamiçerisinde Rumların karışmış olduğu suçları konu alan haberlerin ilk sayfalarda yer bulduğuda dikkat çekmiştir. Hemen her gün rastlanan cinayet, hırsızlık, sahtekârlık konularınıiçeren haberlerde suçu işleyenin ya da karışanın Rum olması halinde bu durummutlaka başlıkta ve spotta belirtilmiştir.SonuçBir dış politika aracı olarak bir yılda binlerce Rumun sürgün edilişi ve yine binlerce Rumungerek korku gerekse sürgün edilenlerle ailevi bağları sebebiyle ülkeden ayrılışı, kalanlarınyaşadığı baskılar, ülke tarihinde azınlıkları hedef alan sindirme politikaları arasında yerinialmıştır. Bu uygulamanın ve yol açtığı sorunların gazetelerde yer alış biçimi ise ülkedeözgür, sorgulayan, eleştiren kısaca dördüncü kuvvet işlevini yerine getiren bir basının olmamasıdurumunda hak ihlallerinin nasıl örtbas edildiğinin görülmesi açısından önemlidir.Bir başka deyişle 1964 yılında Rumların dış politikanın rehineleri olarak görülmeleriyalnızca iç ve dış politika açısından değil basının devlet politikalarını sahiplenişi, bu uğurdakamusal işlevini göz ardı edişi açısından da Türkiye tarihinde kara bir leke olarak yerinialmıştır.49Notlar1 Haberdeki imla gazetede yer aldığı şekliyle verilmiş, düzeltme yapılmamıştır.


ATTHAIOS MERTZARIS • NIKOLAOS MERTZARIS • DIMITRIOS MERTZARIS • GEORGIOS MESOLOGGITIS • TILEMAHOS MESOLOGGITIS • DIMITRA METAKSA • ELLI METAKSA • MATTHAIOS METAKSAS • ZISIS METAKSAS • NIKOLAOS METAKSAS • GEORGIOS-TRIFON METIRTIKAS • NIKOLAOANNIS MILIOTIS • ANTONIOS MILIOTIS • SOFIA MILIOTOI • NIKOLAOS MILLAS • KONSTANTINOS MILLAS • IOANNIS MILLAS MILAS • SOFIA MINARALAMPOS MINAS • NIKOLAOS MINAS • PETROS MINAS • DIMITRIOS MINAS • NIKOLAOS MINAS • ANESTIS MINAS I KOVAS • EMMANOIIL MIMITRIOS MITSAS • DIMITRIOS MIKROGIANNIS • ARISTEIDIS MINARDOS • IOANNIS MINARDOS • IOANNIS MINARDOS • ELENI MITSI • DIMITRIANNIS MIHAILIDIS • PETROS MIHAILIDIS • EIANTHIA MIHAILIDOI • ANASTASIA MIHAILOI • KONSTANTINOS MIHALITSIS • GEORGIOS MIHALNIODI • STILIANI MONIODI • MIHAIL MONIODIS • PANAGIOTIS MONIODIS • THEODOROS MONIODIS • GEORGIOS MONIODIS • IOANNIS MOSHOVOS • KONSTANTINOS MOSHOPOILOS • KONSTANTINOS MOSHOS • MARKOS MOSHOS • STILIANOS MOSHOS • MARKOS MOSHOS • VAIOS MOIROIKIS • MARIA MOIROINA • FILOMILA MOIROINA • DIMITRIOS MOIROINAS • ANTONIOS MOISMOILIDIS • ROVERTOS MOISTAKAS • AONSTANTINOS MOITAFTSOPOILOS • AGAPIOS MOITAFTSOPOILOS • NIKOLAOS MPAVAKIS • AIMILIOS MPAGIAS • AGAMEMNON MPAGIAS4. Şube o zamanlarda Sirkeci’deydi, tam istasyonunkarşısında. Orada parmak izlerini alıp mahkum gibifotoğraflarını çekip onlara bir kağıt veriyorlardı. Veorada yaptıkları suç önceden yazılmıştı ve onlarazorla imzalatıp bir hafta içinde sınırdışı ediliyorlardı.Ayakkabı tamircisi babamın suçu, o kağıttayazdıklarına göre, İsviçre’ye para kaçırmaktı ve buparalar Kıbrıs’a yardım için gidiyordu.AKOILAS • ALEKSANDROS MPAKOILAS • MARIKA MPALALA • FRANTZESKA MPALI • DIMITRIOS MPALIS • PETROS MPALLIDIS • ELPIDA MPANITRIOS MPARMPALIAS • HRISTOS MPARTZEOS • IOANNIS MPATZAIOS • DIMITRIOS MPAHLAS • HARILAOS MPAHLAS • MIHAIL MPAHLAS • GEVANOS • ZOI MPEKLI • IOANNIS MPEKLIS • ANDREAS-ROVERTOS MPEKLIS • STAMATIOS MPELLAS • EIAGGELOS MPENETATOS • EIRINI MPERILIRIS • HRISTOS MPIRIS • MARGARO MPLETSI • HRISTOS MPLETSIS • ANNA MPLIZIOTOI • DIMITRIOS MPOGIATZIS • GEORGIOS MPOGIATZOANNIS MPOSINIS • VASILEIOS MPOTSAROPOILOS • SIMEON MPOTSAROPOILOS • GEORGIOS MPOIGIOIKAS • PANAGIOTIS MPOIZAS • ARISTESIOS MPOILMETIS • ALEKSANDROS MPOINAKIS • KONSTANTINOS MPOINAKIS • POLIDOROS MPOIREKAS • IOANNIS MPOIRNAZOS • GEORGS MPRIOLAS • KONSTANTINOS MPRIOLAS • ADAMANTIOS MPRIOLAS • ZOZEF MIKONIOS • SOTIRIOS MILONAS • GEORGIOS MILONAS • IOANIRIAKOS MORAΐTIS • ARISTARHOS MORAϊTOPOILOS • GEORGIOS MORAϊTOPOILOS • IOANNIS MORAϊTOPOILOS • LEONIDAS MORAϊTOPOILDOLFOS NAKAMOILIS • GEORGIOS-PASIFIKOS NAKAMOILIS • VIKTOR NAKAMOILIS • HARALAMPOS NANOPOILOS • SIMEON NARLIS • NIKOLK NAHMIAS • EIAGGELIA NEGREPONTI • IRAKLIS NEGREPONTIS • KALLIROI NERANTZOILI • ANTONIOS NERANTZOILIS • VASILEIOS NERANTZEIOS NIKAS • AGGELIKI NIKITAKI • GEORGIOS NIKIFORIDIS • NIKOLAOS NIKOLAΐDIS • DIMITRIOS NIKOLAΐDIS • GEORGIOS NIKOLAΐDIS • PANTLAΐDIS • VIRON NIKOLAΐDIS • HRISTOS NIKOLAΐDIS • EMMANOIIL NIKOLAOI • PANAGIOTIS NIKOLAOI • SPIRIDON NIKOLAOI • NIKOLAOS NISTOS NINOS • GEORGIOS NITIS • EIAGGELOS NOIS • ANDREAS NOIOS • NIKOLAOS NOIOS • PRODROMOS NOMIKOS • KONSTANTINOS NOMIKNAGIOTIS NIKTAS • DOROTHEA NIHA • PANAGIOTIS NIHAS • STAMATIOS NIHAS • MARGARITA NOE • HRISTOS NOE • GEORGIOS NOIS • MARNTHOPOILOS • DIMITRIOS KSANTHOPOILOS • IOANNIS KSANTHOPOILOS • DESPOINA KSANTHOPOILOI • KIRIAKITSA KSANTHOPOILOI • ENAKIS • IOANNIS KSENAKIS • NIKOLAOS KSENAKIS • HRISTOS KSENAKIS • ANDREAS KSENOPOILOS • ELIZA KSENOPOILOI • SOFOKLIS KSENO-AIKATERINI KSENOI • DIONISIOS KSIGKAKIS • HRISTODOILOS KSIGKAKIS • DIMITRIOS KSIGKAKIS • ALEKSANDRA KSIDI • AMALIA KSIDI • VASILONOMOI • NIKOLAOS OIKONOMOI • THEODOSIA OIKONOMOI • VASILIKI OIKONOMOI • DIMITRA OIKONOMOI • PANAGIOTIS OIKONOMOI •S • VLADIMIROS ORIANOS • ANASTASIOS ORLANDOS • ATHANASIOS ORLANDOS • NIKOLAOS ORLANDOS • APOSTOLOS ORFANIDIS • ANTONKALOS • GEORGIOS PAGKAS • IOANNIS PAGKAS • GERASIMOS PAGKAS • ANASTASIOS PAGONIS • VASILEIOS PAGONIS • IOANNIS PAGONIS •Bir arkadaşım, Fedon Menegakis, Gümüşsuyu’ndaçalışıyordu. Dedim “Sen ne arıyorsun burada,niye gitmedin işe?”. “Sorma,” dedi; “benim babamYunan tebaalıymış.” “Ne demek o?” dedim. “Benimbabam Yunan tebaalıymış. Bir kağıt geldi, 12 saatiçinde gitmemiz lazım.” “Nereye gitmeniz lazım?”“Yunanistan’a...”ILOS • ANASTASIA PAKOILIERI • DIMITRIOS PAKOILIERIS • DIMITRIOS PALAVIDIS • GEORGIOS PALAVITSINIS • KONSTANTINOS PALAIOKOSTAS •EORGIOS PALAMARIS • VIKTOR PALAMARIS • AGGELIKI PALAMIDI • ELLI PALASI • MARIA PALLA • ZISIS PALLAS • EMMANOIIL PAMOLOI • LEONIRASKEIAS PANAGIOTIDIS • DIMITRIOS PANAGIOTOPOILOS • IOANNIS PANAGIOTOI • HRISTOS PANAGIOTOI • KONSTANTINOS PANAGIOTOITOI • SPIRIDON PANAGIOTOI • ANTONIOS PANAGIOTOI • AMALIA-ZAKELINA PANAGIOTOI • GEORGIOS PANAGOPOILOS • AIKATERINI PANATAZIS • IOANNIS PANTAZIS • EIFROSINI PANTAZIDOI • IOANNIS PANTZOPOILOS • PANAGIOTIS PANTZOPOILOS • MARIOS PANTZOPOILOS • TSILEIOI • AGATHAGGELOS PAPAVRAMIDIS • IOANNIS PAPAGEORGIOII • ALEKSANDROS PAPAGEORGIOI • HARILAOS PAPAGEORGIOI • NIKOLAEORGIOI • KONSTANTINOS PAPAGEORGIOI • ANTONIOS PAPAGEORGIOI • NIKIFOROS PAPAGEORGIOI • PANAGIOTIS PAPAGEORGIOI • ANTORGIRIOS PAPAGIANNAKIS • PANTELIS PAPAGIANNAKIS • STAMOS PAPAGIANNIS • DIMITRIOS PAPAGIANNIS • GEORGIOS PAPAGIANNIS • ALEADIMATOS • PANAGIOTIS PAPADIMATOS • HRISTOS PAPADIMITRIOI • IOANNIS PAPADIMITRIOI I PAPADIS • ROMILOS PAPADIMITRIOI I PAPADADOPOILOS • LEONIDAS PAPADOPOILOS • STEFANOS PAPADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • KONSTANTINOS PAPADOPOILOS • ELENİKO KATAKUZİNO / İstanbulSTATHİS ARVANİTİS / AtinaS • IAKOVOS PAPADOPOILOS • ELEITHERIOS PAPADOPOILOS • DIMITRIOS-KLEANTHIS PAPADOPOILOS • KONSTANTINOS PAPADOPOILOS •ADOPOILOS • IOANNIS PAPADOPOILOS • IAKOVOS PAPADOPOILOS • IOANNIS PAPADOPOILOS • STAMATIOS PAPADOPOILOS • HRISTOS PAASTASIA PAPADOPOILOI • ANDRONIKI PAPADOPOILOI • MARIA PAPADOPOILOI • THEOKTISTI PAPADOPOILOI • ELENI PAPADOPOILOI • ROMAIKOLAOS PAPATHEOS • NIKOLAOS PAPAϊOANNOI • ALEKSANDROS PAPAϊOANNOI I PAPAGIANNIS • APOSTOLOS PAPAKIRIAKOS • IRAKLIS PAITRIOS PAPANASTASIOI • ILIAS PAPANIKOLAOI • THEODOROS PAPANIKOLAOI • ARISTOTELIS PAPANIKOLAOI • HRISTOS PAPARAFIOI • HARAL


IOS MESOLOGGITIS • NIKOLAOS MESSINAS • KIRIAKOS MESSINAS • DIONISIOS MESSINAS • HRISTINA METAKSA • AGGELIKI METAKSA • HARIS METIRTIKAS • EMMANOIIL METIRTIKAS • KADRIS METOI • SPIRIDON MILIOS • STILIANOS MILIOS • DIONISIOS MILIOTIS • ATHANASIOS MILIOTA • ANNA MINA • EIAGGELIA MINA I KOVA • OIRANIA MINADAKI • NIKOLAOS MINAS • PAILOS MINAS • POLIDOROS MINAS • THEOFANIS MINAINAS I KOVAS • GRIGORIOS MINAS I KOVAS • DIMITRIOS MINOPOILOS • VASILEIOS MITAKIDIS • EIAGGELOS MITROS • KONSTANTINOS MITSAKOS MITSIS • HRISTOS MITSIS • VASILEIOS MIHAIL • NIKOLAOS MIHAIL • ATHANASIOS MIHAILIDIS • ANESTIS MIHAILIDIS • ISIDOROS MIHAILIDOPOILOS • GEORGIOS MNIMATIDIS • HRISTOS MNIMATIDIS • GEORGIOS MONIOS • AGGELIKI MONIOIDAKI • HRISTOS MONIOIDAKIS • PLOINIODIS • AHILLEAS MONOPOLIS • ALEKSANDROS MORISIS • DIMITRIOS MORISIS • PETROS MOSHAKIS • IOANNIS MOSHOVAKIS • GEORGIOBurgazada’da idik. Babam iskeleyegazete almaya gitti. Dönerken elinisallıyordu, “Hey!” diyordu, “Güle güle...Gidiyorum.” Nereye? Hudut dışı... Zorbir gündü, çok zor...SILIKI MOIGGOI • PAILOS MOIKAS • VASILEIOS MOIKAS • STAIROS MOIKAS • IOANNIS MOINDELOS • DESPOINA MOIROIKI • ATHANASIOS-GENASTASIOS MOISTAKAS • TRIANTAFILLOS MOISTAKAS • AGISILAOS MOISTAKAS I SAKIOS • KLEOPATRA MOISTAKIDOI • KORNILIOS MOITAFID• HARILAOS MPAGIAS • NIKITAS MPAGIAS • IOANNIS MPAGIAS • GEORGIOS MPAGIAS • ATHANASIOS MPAGIATIS • SIMEON MPAKAS • PAILOOISI • IOANNIS MPARDAKOS • NIKOLAOS MPARDATSANIS • ATHANASIOS MPARDATSANIS • ERMIONI MPARMPA • VASILEIOS MPARMPALIAORGIOS MPAHLAS • KONSTANTINOS MPAHLAS • PROKOPIOS MPAHLAS • EIDOKIA MPAHOIMI • GEORGIOS MPAHOIMIS • ATHANASIOS MPAKOVITS • THEMISTOKLIS MPETSIS • ALVERTOS MPEHMOARAM • MIHAIL MPILITSAS • DIMITRIOS MPILITSAS • MARKOS MPILALIS • STAMATIOPOILOS • ELLI MPOLETI • IOILIOS MPOLETIS • ALEKSIOS MPOLETIS • NIKIFOROS MPON • KONSTANTINOS MPONIS • KONSTANTINOS MPOSINMARGARİTA LUDARU / AtinaIDIS MPOIKIS • IOANNIS MPOIKIS • DIMITRIOS MPOIKIS • PANAGIOTIS MPOILAS • ATHANASIOS MPOILMETIS • SOFOKLIS MPOILMETIS • THEIOS MPOIROPOILOS • ELEITHERIA MPOIROPOILOI • MIHAIL MPOISIS • SOFIA MPRANTA • ANTIGONI MPRIOLA • KALLIOPI MPRIOLA • ATHANNIS MILONOPOILOS • EMMANOIIL MIRODIAS • GEORGIOS MITILINAIOS • ELEONORA MORAΐTI • EMMANOIIL MORAΐTIS • EISTRATIOS MORAΐTOS • DIONISIOS NADALIS • VLADIMIROS NADALIS • KONSTANTINOS NAZLIS • DIMITRIOS NAZLIS • ERRIKA NAKAMOILI • IOSIF NAKAMOILIAOS NARLIS • NIKOLAOS NASIS • KONSTANTINOS NASLIS • SPIRIDON NASTAS • VASILEIOS NATSIS • HRISTOS NATSIS • GEORGIOS NAIPLIOTIOILIS • ANTONIOS NERIS • ATHANASIOS NEROITSOS • PINELOPI NEROITSOI • GEORGIOS NIAROS • IOANNIS NIAROS • GEORGIOS NIAROS • VELIS NIKOLAΐDIS • ANDREAS NIKOLAΐDIS • GRIGORIOS NIKOLAΐDIS • KONSTANTINOS NIKOLAΐDIS • HRISTOS NIKOLAΐDIS • ALEKSANDROS NIKOLAOI • LEONIDAS NIKOLAOI • ARISTEIDIS NIKOLOPOILOS • MIHAIL NIKOLOPOILOS • IOANNIS NIKOLOPOILOS • ANTONIOS NIKOPOILOOS • HRISANTHOS NOMIKOS • ILIAS NONIS • NIKOLAOS NONIS • PANAGIOTIS NOITSIOS • DOMNA NTENTE • ILIAS NTENTES • TIMOLEON NTINOIA KSANTHAKI • MARIKA KSANTHAKI • LOIIZA KSANTHAKI • THRASIVOILOS KSANTHOPOILOS • ROMAIOS KSANTHOPOILOS • TRIANTAFILLOMMANOIIL KSANTHOS • SPIRIDON KSANTHOS • PINELOPI KSANTHOI • ELENI KSANTHOI • IOANNA KSENAKI • IOANNA KSENAKI • DIMITRIOS • PANTELIS KSENOS • LEONIDAS KSENOS • PANARETOS KSENOS • NIKOLAOS KSENOS • VASILEIOS KSENOS • ALEKSANDROS KSENOS • DESPOGünümüze geliyoruz, 2 binden daha az kişi, 17 milyonugeçen bir İstanbul’da kalakalıyor. Bunlar şimdi kalsa ne olur,kalmasa ne olur? Gaspettiğin, ellerinden aldığın malları geriversen ne olur, vermesen ne olur? Ben bu iadeler için kimseyeteşekkür etmiyorum. Bunları iade etmek adil bir olay, banaharap halde gayrimenkul kazandırıyor ama esasında Türkiyesıfırlanmış olan itibarını ihya edebiliyor. Bunları kabulettiğim için bana teşekkür etmeleri gerekir. Aldıkları durumagetirerek bana iade etmeleri gerekir.EIOS OIKONOMIDIS • HRISTODOILOS OIKONOMIDIS • AHILLEAS OIKONOMOI • HRISTODOILOS OIKONOMOI • IOANNIS OIKONOMOI • IOANNHARALAMPOS OIKONOMOI • AMALIA OIKONOMOI • ATHANASIOS OIKONOMOI • NIKOLAOS ORIANOS • PETROS ORIANOS • GEORGIOS ORIIOS ORFANIDIS • MELETIOS ORFANIDIS • DIMITRIOS ORFANIDIS • EIAGGELOS ORFANIDIS • EMMANOIIL ORFANIDIS • ELENI PAGKA • STILIANONIKOLAOS PAGONIS • MIHAIL PAGONIS • NIKOLAOS PAGONIS • MARIA PAIDOVREKSAKI • ARISTEIDIS PAIDOVREKSAKIS • DIMOSTHENIS PAϊKMIHAIL PALAIOKOSTAS • SAVERIOS PALAIOLOGOS • ANTONIOS PALAIOLOGOS • MARIA PALAMARI • MARIA PALAMARI • MARGARITA PALAMADAS PAMPALOS • AGGELOS PAMPALOS • KONSTANTINOS PAMFILOS • ASTEROPI PANAGAKI • EKATERINI PANAGAKI • GEORGIOS PANAGIOTID• NIKOLAOS PANAGIOTOI • MIHAIL PANAGIOTOI • MARIA PANAGIOTOI • KIRIAKOS PANAGIOTOI • ANASTASIA PANAGIOTOI • DIMITRIOS PANGOPOILOI • EIFROSINI PANAGOPOILOI • KOSMAS PANAS • PANAGIOTIS PANOPOILOS • NIKOLAOS PANOPOILOS I HRISTOPOILOS • ANDREAHEODOROS PANTZOPOILOS • LEONIDAS PANTZOPOILOS • MARIA PANORIOI • MARTHA PAPA • AGLAONIKI PAPA I HATZAKI • NIKOLAOS PAPOS PAPAGEORGIOI • IOANNIS PAPAGEORGIOI • IOANNIS PAPAGEORGIOI • EIGENIA PAPAGEORGIOI • VASILEIOS PAPAGEORGIOI • ANDREAS PNIOS PAPAGEORGIOI • MATTHILDI PAPAGEORGIOI • MARIA PAPAGEORGIOI • PANTALEON PAPAGIANNAKIS • KONSTANTINOS PAPAGIANNAKKSANDROS PAPAGIANNIS • MIHAIL PAPAGIANNIODIS • AISON-EIRIPIDIS PAPADELLIS • AKRIVI PAPADI • NIKOLAOS PAPADIMATOS • DIMITRIOIS • GERASIMOS PAPADIMOPOILOS • HRISANTHI PAPADIMOPOILOI • IOANNIS PAPADIS • DIMITRIOS PAPADIS • EMMANOIIL PAPADIS • IOANNMİHAİL VASİLİADİS / İstanbulITHERIOS PAPADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • ATHANASIOS PAPADOPOILOS • SPIRIDON PAPADOPOILOS • VASILEIOS PAPADOPOALEKSANDROS PAPADOPOILOS • ALEKSANDROS PAPADOPOILOS • THEODOROS PAPADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • EIAGGELOPADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • NIKOLAOS PAPADOPOILOS • LEONIDAS PAPADOPOILOS • DIMITRIOS PAPADOPOILOS I PAPADILEA PAPADOPOILOI • FLORENTIA-IVI PAPADOPOILOI • TITOS PAPAZOGLOI • ELLI PAPAZOGLOI • PETROS PAPAZOGLOI • MARKELLA PAPAZOGLPALAS • ILIAS PAPALIOS • SIMEON PAPAMALIS I PAPADOPOILOS • STILIANOS PAPAMIHAIL • VASILEIOS PAPAMIHAIL • DIMITRIOS PAPAMIHAIAMPOS PAPAS • IOANNIS PAPAS • NIKOLAOS PAPAS • THRASIVOILOS PAPAS I HATZAKIS • EMMANOIIL PAPAS I HATZAKIS • IOANNIS PAPASTILO


52Rahatsızlıklarına bakılmaksızın sınır dışı edilen Yunan uyruklu Rumlardan biri


531964’TE İSTANBULLU RUMLARINTÜRKİYE’DEN SINIR DIŞI EDİLMESİBu Uygulamanın Onların Sosyal Psikolojisinde Yarattığı EtkilerProf. Dr. Nikolaos Uzunoğluİstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu BaşkanıÖzellikle 60’lı yıllarda İstanbul Rum cemaatinin temelini oluşturan ailelerin aşağı yukarı40 yaşlarında olan reisleri, 1941-44 yılları arasında yaşanan yirmi yaş (18-45) akseriçalışma kampalarına sevk edilmesi ve merhamet tanımayan Varlık Vergisi uygulanırken20’li yaşlarındaydılar. 30’lu yaşlarına geldiklerinde 6-7 Eylül 1955’te gerçekleşen Pogrom’uyaşadılar. Kolay anlaşılıyor ki 60’lı yılların başlarında İstanbul Rum cemaati, ağır yaralartaşıyan bir cemaatti. Yaşadığı bu korkunç olayların kâbusları hâlâ canlıyken, cemaatinkendini toparlamakta gösterdiği çabalar ve her şeye yeniden başlama gayreti son dereceetkileyicidir. 4-5 yıl içerisinde tahrip edilen 65 kilisenin tümü, ve zarar gören okul, dernekbinası, mezarlık gibi bir çok kurum sadece Rum cemaatinin kendi gayretleri ve malîdesteğiyle onarıldı. Türk Devleti’nin verdiği tazminatın sembolik miktarda olduğu gözönüne alınırsa, 1955-63 yılları arasında cemaatin ne kadar büyük bir gayret sarf ettiğinianlamak zor değildir. 6-7 Eylül olaylarının geride bıraktığı hasarlara ve maliyenin düşmancayaklaşımına rağmen, Rumların ellerinde bulunan ticarî müesseseler ayakta kalmayı, tekrarüretime geçmeyi başardılar. 1955-1963 yılları arasındaki göç oranının düşük olması (%10),sadece Yunanistan’ın iç savaştan yeni çıkmış olması dolayısıyla çekici bir iskân seçeneğioluşturmamasıyla bağlantılı değildir. Bunun sebebi cemaatin gelenekleriyle olan kuvvetlibağları, Ekümenik Patrikhane’nin çabaları ve en önemlisi insanların doğdukları topraklaraolan büyük sevgisiydi. Ayrıca dikkati çeken bir şey daha var. Gerek cemaatin liselerine, gerek


54üniversitelere girenlerin sayısında büyük bir artış göze çarpar. Demek oluyor ki zorluklarınyıldırmadığı Rum cemaati, aslında hiç de güvenli olmayan geleceği için hazırlıklı olmayaçalıştı, diplomalar ve beceriler elde ederek muhtemel bir zoraki göç durumunda hayattakalabilmenin zeminini yarattı.DEVAMLI UYGULANAN BASKILARA RAĞMEN RUM CEMAATİ 1963’EKADAR SOSYAL BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUDU. ANCAK RUMLARINANLAMADIĞI BİR NOKTA VARDI. BÜTÜN BU BASKILARIN VETOPRAKLARINDAN KOVULMA TEŞEBBÜSLERİNİN ARDINDAKİ,İSMET İNÖNÜ GİBİ TÜRK DEVLETİ’NİN İLERİ GELENLERİNDENBAZILARININ ŞAHSİ DÜŞMANLIĞI DEĞİL, 1908’DEN İTİBARENUYGULANMAYA BAŞLAYAN, 1923’TE İSE YÜZEYSEL BİR DEĞİŞİMEUĞRAYAN DEVLET POLİTİKASIYDI.Devamlı uygulanan baskılara rağmen Rum cemaati 1963’e kadar sosyal bütünlüğünükorudu. Ancak Rumların anlamadığı bir nokta vardı. Bütün bu baskıların ve topraklarındankovulma teşebbüslerinin ardında, İsmet İnönü gibi Türk Devleti’nin ileri gelenlerindenbazılarının şahsî düşmanlığı değil, 1908’den itibaren uygulanmaya başlayan, 1923’te iseyüzeysel bir değişime uğrayan devlet politikasıydı. Devletin 1923’ten sonra sistemli birşekilde tarihi saptırma politikası, 1914-24 dönemini yakından yaşayanların bile beyninitam olarak “yıkayamadıysa” da onları korkutmayı başarıp sonraki nesillere yaşadıklarınıaktarmamalarını, başka bir değişle susmalarını sağladı. Bu durumda, bu sosyal yapının yokedilişine karşı çıkacak hiçbir kuvvet mevcut değildi. Bunu sağlamanın en iyi yolu da Rumlarıdoğdukları topraklardan kovmaktı. Böylece, Rumları ve diğer “yabancı cemaatleri” vücuttanameliyatla çıkarılması gereken bir “ur” gibi gören Jöntürkler Komitesi’nin plânı başarıyaulaşacaktı. Yunanistan’ın da ihmali neticesinde, 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’nın birparçası olan Nüfus Mübadelesi’nden muaf tutulan İstanbul’da yaşayan Yunan vatandaşlarınınmuallakta kalan durumları bunu sağlamak üzere değerlendirildi.İstanbul Rumları için 1963 yılının Yılbaşı dönemi, yaşadıkları baskı ve katı şiddetaçısından 1896 yılının Ağustos ayını hatırlatıyordu. Hayatlarının tehdit altında kaldığınıDevlet görmezden geliyor, yurttaşlarını korumak için hiçbir girişimde bulunmuyordu.Kıbrıs meselesinin yarattığı gerginlik Rum cemaatine bir kan davası şeklinde yansımaktaydı.1964 yılının Ocak-Şubat aylarında Kıbrıs’ta iki cemaat arasında olup bitenlerle hiçbir ilişkisiolmayan İstanbul Rum cemaatini “kötünün sebebi” gösterme çabaları başladı. Bu 60 günlüksüreç içerisinde İstanbul Rumlarına karşı düşmanca bir atmosfer yaratıldı ve psikolojikaçıdan yıpratılmaları sağlandı. 16 Mart 1964’te Yunan vatandaşlarının sınır dışı edilmelerikararlaştırılınca, Rum cemaatinde büyük bir telaş baş gösterdi ve toplu bir göç paniğiyaşandı.


Dönem gazetelerinde Varlık Vergisi’yle ilgili çıkan haberlerden...55


5612 ay içerisinde İstanbul’daki Rum nüfusu 90.000’den 30.000’e inerken Türkiye esaslıhiçbir tepkiye maruz kalmadı.Temel insan haklarının bu toplu ihlâlinin, mağdurların psikolojisinde çok yanlı etkilerioldu. Bunların birkaçını şöyle sıralayabiliriz:• 18 yaşından küçük olanlarda psikolojik travmalar daha hafif görünüyor. Bu bir bakımaana dillerini serbestçe kullanabildikleri bir ortamda yaşamalarıyla bağlantılıdır. Bununyanı sıra sıkı aile bağları da travmanın azalmasına yardımcı oldu. İç savaştan yeni çıkmışYunanistan’ın okul ortamı, onları kökenlerini unutmaya ya da gizli tutmaya yönlendirdi.Ulus devlet formülüne uymayan herhangi bir şeyin dile getirilmesi, hem de “müttefikNato üyesi” bir ülkeye karşı söz etmek olduğunda tehlikeli olarak nitelendirilebilirdi. Buçocuklar 30, 40 ve de 50 yaşlarına geldiklerinde, topraklarından kovulmanın onlardabıraktığı izler, kişisel tecrübeleri doğrultusunda değişik görülüyor. Orada yaşadıklarıçocukluk yıllarını tamamen unutmaktan, büyük bir nostaljiyle hatırlamaya kadar çelişkilitepkilere rastlamak mümkün. Bunların çoğu, zamanla orada neler olduğunu düşünmeğeve harekete geçmeğe başlarlar.• 18-50 yaşları arasında olanlar, genelde Türkleri medeniyeten uzak bir millet olarakgördüklerinden artık İstanbul’da yaşamıyor olmalarını bir şans olarak değerlendirirler.Ayakta kalma mücadelesinde olduklarından, doğdukları yerle ilgili herhangi bir anıyıyaşatmanın anlamsız olduğuna inanırlar. Türklerle hiçbir anlaşmanın mümkün olmadığınainandıklarından geriye bakmadan, yalnız geleceği düşünmeye çalışırlar.• En ağır travmalar 50 yaşından büyük olanlarda rastlanır. Özellikle kadınların sosyalhayattan uzaklaştıkları, büyük bir bölümünün de ruhsal bunalım geçirdiği görülür. Tıbbîaçıdan diğer nüfusla kıyaslandığında depresyon geçirenlerin sayısı çok daha yüksektir.Erkeklerde de buna benzer ruh sarsıntıları görünür, ancak bunların biraz daha küçük çaptaolduklarını diyebiliriz. Bu insanların hayatı telâfi edilemeyecek şekilde sarsıldı ve aralarındaen trajik vakalar, hayatlarına kendi elleriyle son verenlerdir. İntiharın sosyal bir tabu olmasıitibarıyla, bu şekilde hayatlarına son verenlerin sayısını tam olarak bilmemiz pek mümkündeğil, buna rağmen sayılarının 20’den fazla oldukları düşünülüyor.AG• SONAATHATHVATOALAL• V• PA• SSIOANKOANKA• A• KANNARIT• MGISNOAR• SHA• MIOSREN• DAS• HLOAIGKIVAV• SVATANNIKHRVA• P


GELOPOILOS • ANDREAS AGGELOPOILOS • VASILEIOS AGGELOPOILOS • DIONISIOS-GEORGIOS AGGELOPOILOS • DIONISIOS AGGELOPOILOFOKLIS AGGELOPOILOS • MIHAIL AGGELOPOILOS • HRISTOS AGGELOPOILOS • ANTONIA AGGELOPOILOI • VASILIKI AGGELOPOILOI • IOA-AIKATERINI AGGELOPOILOI • MARGARITA AGGELOPOILOI • THEODOROS AGELOPAS • DESPOINA ADAMANTIDOI • DAIID AZOIZ • IOANNANASATOS • STEFANOS ATHANASIADIS • ATHANASIOS ATHANASIADIS • KONSTANTINOS ATHANASIADIS • AIRILIOS ATHANASIADIS • ELENANASIADOI • IOANNIS ATHANASOPOILOS • FOTIOS ATHINAIOS • DIMITRIOS ATHINAIOS • NIKOLAOS AIKATERINIADIS • ANTONIOS AKASISILEIOS AKASIS • STILIANOS AKATOS • VALENTINI AKATOI • LEON-KAROLOS AKEL • HRISOSTOMOS AKRAS • STAIROS AKRAS • KIRIAKOS ALPOILOS • EIRINI ALVERTI • NIKOLAOS ALVERTIS • ASPASIA ALEKSANDRIDOI • PANAGIOTIS ALEKSATOS • KONSTANTINOS ALEKSIS • EIAGGELOEKSIOI • DIMITRIOS ALEFRAGKIS • IOANNIS ALEFRAGKIS • ROMALEA ALIMPERTI • ANTONIOS ALIMPERTIS • ANTONIOS ALIMPERTIS • STAIROIMPERTIS • NIKOLAOS ALIMPERTIS • KONSTANTINOS ALIMPERTIS • EVAGGELOS ALIMPERTIS • ANTONIOS ALIMPERTIS • VASILEIOS ALIMPERTBizim oturduğumuz semtte Feriköy İlkokulu vardı.Rum İlkokulu. 5. sınıfta bir çocuk var, babası Yunantebaalı, annesi Türk tebaalı. Çocuk babasınıntabiiyetini almış. İnanın dersten çıkardılar çocuğu,götürdüler; babasıyla beraber, zararlı faaliyettendolayı sınırdışı ettiler. Olacak gibi değil.IRGINIA ALIMPRANTI • KONSTANTINOS ALMPANTIS • DIMITRA ALMPERTI • EITHALIA ALMPERTI • MARKOS ALMPERTIS • AIKATERINI ALFATNAGIOTIS AMANATIDIS • PAILOS AMANETIDIS • ELPIDA AMARANTOI • IOANNIS AMIRALIS • EMMANOIIL AMIRALIS • GEORGIOS AMOIRTEFANOS ANAVLAVIS • GEORGIOS ANAGNOSTOPOILOS • ATHANASIOS ANAGNOSTOPOILOS • EIFROSINI ANAGNOSTOPOILOI • THEODS ANAMATEROS • KONSTANTINOS ANAMATEROS • GEORGIOS ANAMATEROS • DIMITRIOS ANAMATEROS • AFRODITI ANAMATEROI • SOFAMATEROI • PETROS ANANIAS • ANTONIOS ANASTASIADIS • ANESTIS ANASTASIOI • ANASTASIOS ANASTASOPOILO • MAIROIDIS ANDRALINSTANTINOS ANDREADIS • DIMITRIOS ANDREADIS • AGLAϊA ANDREADOI • ARGIRO ANDREADOI • ANTONIOS ANDREOPOILOS • MARGARIDREOI • STEFANOS ANDRIKOPOILOS • MARIA ANDRITSOPOILOI • FOTEINI ANDRITSOPOILOI • IPATIA ANDRITSOPOILOI • ELISAVET ANDRIOZENAMPE • NIKOLAOS ANDRIOTIS • IAKOVOS ANDRIOTIS • IOANNIS ANDRIOTIS • DIMITRIOS ANDROITSOPOILOS • PANAGIOTIS ANDROITSOBARBA YORGO / İmrozGRIPPINI ANDROITSOI • STILIANOS ANNINOS • ELPINIKI ANNINOI • PERIKLIS ANTZIOPOILOS • SMARAGDA ANTRIA • KONSTANTINOS ANTIPAONSTANTINOS ANTIPAS • IOANNIS ANTIPAS • DIMITRIOS ANTIPAS • THRASIVOILOS ANTONARAKIS • STILIANOS ANTONAROS • GEORGIOTONIADIS • GEORGIOS ANTONIADIS • ANTONIOS ANTONIADIS • ANNA ANTONIADOI • AGGELIKI ANTONIADOI • NIKI ANTONIADOI • ATHSIOS ANTONIOI • HARALAMPOS ANTONIOI • HARALAMPOS ANTONIOI • VIRGINIA ANTONIOI • FOTIOS ANTONOPOILOS • GEORGIOS ANOMIS • DIMITRIOS ANOMERITIS • GRIGORIOS AKSIOTIS • KONSTANTINOS AKSIOTIS • DOMNA APELIDOI • AIKATERINI APERGI • FOTEINI APERARIA-FRANTZESKA APERGI • POLINA APERGI • ELENI APERGI • MIHAIL APERGIS • ANTONIOS APERGIS • PETROS APERGIS • IAKOVOS APE-MPAKES • ALEKSANDROS APERIOS-MPELLAS • NIKOLAOS APOSTOLIDIS • SPIRIDON APOSTOLIDIS • VALENTINI APOSTOLIDOI • KONSTANS APOSTOLOPOILOS • ANASTASIOS ARAPOGIANNIS • HRISTOS ARVANITAKIS • GEORGIOS ARVANITAKIS • NIKOLAOS ARVANITAKIS • IOANNVANITAKIS • PANAGIOTIS ARVANITAKIS • VARVARA ARVANITI • HRISTOS ARVANITIS • EISTATHIOS ARGETAKIS-KLAS • ILIAS ARGETAKIS-KLATILIANOS ARGETAKIS-KLAS • NIKOLAOS ARGOIDARIS • ARGIRIOS ARGIRAKOS-ARGIROPOILOS • HRISTOS ARGIRIS • NIKOLAOS ARGIRIS • MIL ARGIROPOILOS • ANNA ARGIROPOILOI • GEORGIOS ARGIROS • NIKOLAOS ARGIROS • LOIKIANOS ARKAS • KONSTANTINOS ARMADOROIHAIL ARMADOROS • PARASKEIOILA ARMADOROI • AIKATERINI ARMAKOLA • ANTONIOS ARMAKOLAS • ELENI ARMAO • MARIA ARMAOIF ARMAOS • IOSIF ARMAOS • IOANNIS ARMAOS • IAKOVOS ARMAOS • NIKOLAOS ARMAOS • SOFOKLIS ARMAOS • ANTONIOS ARMAOS • LTZOS ARMAOS • NIKOLAOS ARMAOS • ANDREAS ARMAOS • MIHAIL ARMAOS • PAILOS ARMAOS • SMARO ARMAOI • APOSTOLOS ARMPIROIMITRIOS ARSENIKOS • SAVVAS ARSENIKOS • ARTEMISIA ARTEMIS • GEORGIOS AROLIAS • ANASTASIA ASDERI • ELENI ASDERI • GEORGIOBurada açık cezaevi kuruldu, Marmara adalarındanİmralı’dan galiba ağır cezalı kişiler adaya getirildi,serbest bırakıldı. İlk günler çok feciydi. Herkes neyapacağını şaşırmıştı. Bunlar eve giriyorlardı. Adamvuruyorlardı, yapmadıkları bir kötülük kalmamıştı.IMAKOPOILOS • KONSTANTINOS ASIMAKOPOILOS • MIHAIL ASIMAKOPOILOS • DANAI ASKELI • EMMANOIIL ASKELIS • EIRINI ASKEROPOILARIKLEIA ASSANI • KONSTANTINOS ASTERIS • DIAMANTIS ASTERIS • ELENI ASTRA • SOFIA ASTRA • IOANNIS ASTRAS • SIMEON ATLAMAZOI • ANASTASIA ATSIDOI • THEODOROS AIGERIS • THRASIVOILOS AIGERIS • GEORGIOS AIGERIS • KONSTANTINOS AIGERINOS • KONSTANTINOERINOS • THOMAS AIGERINOS • GEORGIOS AIGERINOS • SOFIA AIGOISTAKI • SPIRIDON AIGOISTINOS • MIHAIL AITOISMIS-MARIS • VASIAFENTAKI • AIKATERINI AFENTAKI • ALEKSANDROS AFENTAKIS • IOANNIS AFENTAKIS • SOTIRIOS AFENTAKIS • EIGENIA VAVAKI • NIKOLAOOILAS • PETROS VAVOILAS • GEORGIOS VAVILIS • ELISAVET VAGENA • KONSTANTINOS VAGENAS • GEORGIOS VAGENAS • MIHAIL VAGIATAMATIOS VAGIAS • STEFANOS VAGIAS • IORDANIS VAGIAS • GEORGIOS VAGIAS • GEORGIOS VAGIAS • THRASIVOILOS VAGIAS • GEORGIODİMİTRİ ZORLOS / İmrozGIAS • GEORGIOS VAGIAS I MPAGIAS • ORESTIS VAϊOPOILOS • ATHANASIOS VAϊOPOILOS • HARALAMPOS VAIOS • GEORGIOS VAKALIS • KONTINOS VAKALIS • NIKOLAOS VAKOINTIOS • MATTHAIOS VALAVANIS • GEORGIOS VALAKAS • VASILEIOS VALAKAS • STEFANOS VALAKASOLAOS VALAKOS • GEORGIOS VALETAS • DIMITRIOS VALLIS • TOMAZOS VALLIS • IOANNIS VALLIS • GEORGIOS VALLIS • ARGIRO VALLIADISTOS VALLIADIS • KONSTANTINOS VALLIADIS • GEORGIOS VALLIADIS • IOANNIS VALLIADIS • MIHAIL VALLIADIS • ALEKSANDROS VALLIANOSILEIOS VALLIANOS • GEORGIA VALMA • AMALIA VALMA • ERASMIA VALMA • IOANNIS VALMAS • GRIGORIOS VALMAS • ATHANASIOS VALMAETROS VALMAS • ANASTASIA VALSAMAKI • VASILIKI VALSAMAKI • THEMISTOKLIS VALSAMAKIS • NIKOLAOS VALSAMAKIS • RALLIS VALSAM


58Atina’daki Heybeliadalılar Derneği ve duvarlarında yaşatılan İstanbul hatıraları


59ATİNA’DA RUM KALMAKYrd. Doç. Dr. Hakan YücelGalatasaray ÜniversitesiSüheyla YıldızGalatasaray Üniversitesi doktora öğrencisiTürkiye’nin uluslaşma serüveni içinde ‘‘Türk’’ olarak görülmeyen unsurlar özellikle deRumlar, dışlanmak, aşağılanmak ve kovulmakla sınandılar. 2013’ün son günlerindeAtina’da gerçekleştirdiğimiz saha araştırmasıyla 1964’ün, kapanması mümkün olmayanbir yaranın tarihi olarak önemini, İstanbul’un son sürgünleriyle kısa ama yoğun bir süreçtedeneyimledik. İstanbul, hem İstanbul’da hem Atina’da Polites [İstanbullu] olarakkalmayı başaran bu insanların büyük bir özlemle ve de aynı zamanda hüzünle andıklarımemleketleri.Terk etmedik, sabrettik, kovuldukÇünkü onlar, kimliklerinin temelini oluşturan mekandan 1964 yılında, 6-7 Eylül olayları ile1964 Sürgünü arasındaki karanlık dönemde ya da sonrasında koparıldılar. Hiçbir zaman terkettik demeyen ve zaten zihinlerinde de yurtlarını terk etmemiş olan bu son sürgünler, yoğunkırgınlıkları ve derin hüzünleriyle ‘‘kovulduk’’ sözünü hep yinelediler. Onları yurdundaneden, kendilerinden bağımsız yürüyen ama “içimizdeki yabancılar” olarak bedelini ödediklerisiyasal konjonktürdü. Atina’daki ilk günümüzde, 1964’de, daha 18 yaşında bir genç kızkençok sevdiği mahallesi Tarlabaşı’nı ve gelecek hayallerini birkaç gün içinde terke zorlanankukla sanatçısı (kendi deyişiyle kukla doktoru) İrini ‘‘Aman bu Kıbrıs aman!’’ demişti bize. İriniyanında hala sakladığı ilk kuklası “Sarıklı Medrese Hocası”nı getirmişti, sonra onun yanına


60Atina’da yaptığı ilk kuklası “İnce Memed”i eklemişti. Şimdi bu kuklalar yüzlerce kuklayla doluevinin en değerlileri olarak vitrindeki yerlerini koruyorlar.İstanbul Rumluğunun tahrip sürecinin düğüm noktası 1964’tü ama Atina’da önümüzeözellikle çıkan diğer tarih 1964’ün habercisi 1959 yılı sürgün kararlarıydı. Kıbrıs sorunu kaynaklısınır dışı edilmeler daha 1950’lerin sonlarında başlamış, zengin/fakir, genç/yaşlı ayırtetmeden Yunan uyruklular keyfi olarak sınır dışına çıkartılmış. O nedenle Atina’da karşılaştığımızözellikle İstanbul özlemiyle anavatanlarından kopuk bir şekilde yaşayan “siyasi nedenlerle”“ajanlık” suçlamalarıyla sınır dışı edilen bu insanlar, çok farklı sosyal tabakalardangeliyorlardı. Hepsinin ortak noktaları, işlemedikleri bir suçun bedelini ödemiş olmalarıydı.Şimdiyse buna rağmen bambaşka bir kentte ve bambaşka bir zamanda biraz eksik de olsa,kovuldukları mekanın kimliğini, Rumluklarını yaşıyorlar. Gerçekten tüm görüşmecilerimizinbelirttiği gibi Kıbrıs’ın bedelini ödeyenler onlardı, kalacaklarını umuyor ama muhtemel birfelaketten de kaygılanıyorlardı. Diyonisis o günlerden bize böyle bahsetti: ‘‘Ben İstanbul’dantek başıma çıktım, sadece gömlek ve giyecek vardı valizimde. Böyle bir karar çıkmasaydıİstanbul’da dururduk. Aslında gönderileceğimiz de belliydi ya…’’Atina’da bir “Yunan ajanı”:‘‘Burada Merhaba diyorum, İstanbul’da Yunancasını derdim’’Kaldığımız süre boyunca bizimle Türkçe konuşmayı tercih eden son sürgünlerimizden 82yaşındaki eski atlet ve döşemeci Teologos’un 1959 yılında, Patriğin ve Yunan konsolosluğununkuryeliğini yapmak suçlamasıyla sınır dışı edilişi 1964’ün sinyalini çoktan vermişti. Kendi


halinde zanaatkârlık yapan ve herhangi bir cemiyete bile üye olmayan ama “vatana ihanet”ve “ajanlık” suçlamasıyla işkenceli bir sorgunun ardından Yunan sınır kapısına bırakılanTeologos “Yunan pasaportlular” olarak bildiklerimiz hakkında aslında bir şey bilmediğimizihüzün yüklü görüşmemizde bize kanıtladı. Teologos hislerini bize şöyle ifade ediyor: ‘‘Ajanlıksuçlamasıyla sınır dışı edildiğimdenyıllarca İstanbul’a dönemedim.İstanbul için daimaen iyi lafları söylüyorum burada,“pabuç” diyorum ben hala.Daima “Merhaba” diyorumburada, Türkiye’de ise Yunancaderdik merhabayı. Buradaherkes Konstantinopolis der,ben İstanbul derim.” Atina’daGÖRÜŞMECİLERİN GENEL GÖRÜŞÜYUNANİSTAN’A HÂLÂ TAM OLARAK ALIŞAMAMIŞOLMALARIDIR. HRİSTO’YA GÖRE SÜRGÜNLERŞİMDİ RAHATLAR, MEMNUNLAR AMA BİRHÜZÜN, BİR “GURBETLİK” HEP VAR.geçirdiğimiz sürede 1964’de “gönderilen ajan Yunanlıların” aslında ne kadar ‘‘yerli’’ olduklarınıgördük. Zaten her görüşmemizde bize söylendi: ‘‘Sınır dışı olmasaydık kesinlikle buraya gelmezdik.”Türkiye’de hayatları rahat değildi, ama her şeye rağmen memleketleri İstanbul’du…Yunan tebaalı değil Politesİstanbul’da 1964 öncesi Rumca konuşan Ortodokslar Yunanlı ve Rum olarak ayrılabilecekgruplar değillerdi, hepsi Polites’di, İstanbulluydular. Yunan uyrukluların apar topar sınır dışıedilme kararı Türk uyruklu eşlerinin ve yakın akrabalarının da göçüne neden olmuştu. Zaten1964 sonrasındaki dönemde artan baskı ve dolayısıyla korku ortamında kalan TürkiyeRumları da hızla göç edecekti. Hristo bu göçün sıkıntılarını şöyle anlattı; ‘‘1964’ü Türkiye’dekimse bilmiyor. Bu sürgünün etkisi 6-7 Eylül olaylarından çok daha önemli bana göre. Hattabu sürgünün kurbanı olmak zorunda kalan Türk vatandaşı Rumlar oturma izni almak gibisorunlar yüzünden çok daha zor adapte olmuştur.’’61Zor yıllarSürgüne maruz kalan bu insanlar aradan geçen yarım asıra rağmen sürgünü ve ardındanyaşadıkları zor günleri hiç hatırlamak istemiyorlardı ama tümü nezaket gösterip sorularımızıyanıtladılar. Bazıları, örneğin Kata şanslıydı: “En azından biz şanslıydık. Çünkü eşiminakrabaları daha önceden buraya yerleşmişti ve bize yardım ettiler. Fakat yaşlılar bir buhrangeçirdiler.’’ Yorgo’nun o günler hakkındaki anlatısı yaşanan travmanın derinliğini göstermiştibize: ‘‘1964’de çok yoksullaşanlar vardı ve hiç düzelemediler. Babamın kendisi gibi işadamıolan bazı arkadaşları intihar etti. Zaten bunların bir kısmının ailesi İstanbul’da kalmıştı vehiç gelmediler. Burası sürgünlere zor geldi. Bunların hepsi de iş adamı idi İstanbul’da. 40’lıyaşlarındaydılar…’’Sürgün dönemindeki travmayı Hristo, Yahudilerin 1930’larda yaşadıklarına benzetmektedir:‘‘Her hafta listeler halinde isimler çıkıyordu. 1964 Marttan Aralığa kadar listeler sürdü.


62İrini’nin (Brindesi) sürgün esnasında yanında getirebildiği tek şey olan bebeği


Nazi Almanya’sındaki gibi. Bir adam bilmediği bir yurda gitmek zorunda idi. Oysa onunmemleketi burası değil, orasıydı. Hakikaten o insanlar geldiler ve üçüncü sınıf otel odalarındakaldılar. Çok acı bir şeydi.’’1964 sürgünü olanlar ve ‘sıra bize gelecek mi?’’ korkusuyla çeşitli tarihlerde göç edenlerne göç günlerini ne de Yunanistan’a ilk geldikleri günleri, aradan geçen onlarca yıla rağmenhüzünlenmeden anlatamadılar.20 kilodan kalanlarGenelde ihtiyaca yönelik hazırlıklarla yola çıkan ya da yanına hiçbir şey almayan sürgünlerinbazıları o günlerde yanlarında getirdikleri birtakım eşyaları hatta -eğer alabilmişlerse- mobilyalarınıhala saklamaktalar. Örneğin Kata, sürgün sonrasında arkadan yollanan mobilyalarınıaradan geçen yarım asıra rağmen hala kullanmakta. Irini’nin ise getirdiği bebeği olmuş:‘‘Bavulumda sadece bebeğim [kuklam] vardı. Zaten ben bebek doktoruyum yani kuklacı. 50yıldır o bebek duruyor. Babam da yanında tavlasıyla gelmişti.’’63“Gâvurduk, Türk tohumu olduk”İlk günlerde Yunanistan’da yaşanan ayrımcılığın bugün dahi devam ettiğini belirten görüşmeciler,aynı zamanda bu durumun onları ayrıcalıklı kıldığını özellikle belirttiler. Irini: ‘‘Biziburada sevmediler, bizi dost gibi görmediler. Aaa bunlar geldi şimdi bizim işimizi alırlar diyedüşündüler. Ama biz onlardan farklıydık. Biz Yunanca konuştuğumuz zaman cümlenin ortasınabir Türk kelimesi atıyorduk mesela. Buradaki kadınlar ev kıyafeti ile dışarı çıkıyorlardı,biz bunu garipsiyorduk çünkü biz bakkala bile üstümüzü başımızı düzeltip gideriz. Özellikletaşralı Yunanlılar bizi kıskanıyorlardı. Atinalıların bizden daha farklı bir kültürü var. Biz onlarasiz iyi yemek pişiremiyorsunuz diyorduk. İstanbullu Rum olmak bir ayrıcalıktır.’’‘‘İstanbul’da gâvurduk, burada Turkos poros (Türk tohumu). Neyse yavaş yavaş alıştık’’olarak dile getirilen Yunanistan’daki ayrımcılık hikayeleri, onların İstanbul’da Rumluklarındandolayı maruz kaldıklarının burada da devam ettiğini gösteriyor. Yunanistan’da İstanbulluRum olmayı bir ayrıcalık olarak gören görüşmeciler özellikle yemek kültürünü yerlilereöğretmekle övünmekteler, tıpkı Mübadele dönemi sürgünleri gibi. Kozmopolitliğin üzerindesıkça duran görüşmeciler, bu özelliklerinin Atina’da onları kesinlikle ayrıştırdığınıdüşünmektedirler.Atina’da İstanbul MutfağıGenel olarak Türkçeyi unutmayan görüşmecilerin günlük yaşamlarında bir Rumun olduğuortamda sık olmasa da bazı Türkçe kelimeler kullanmalarını, kendilerini yerlilerden ayrıştırarakRumluklarının ifadesi olduğunu düşünmektedirler. Özellikle sadece Yunan kanallarındandeğil Türk kanallarından da izledikleri dizilerle Türkçelerini pekiştiren görüşmeciler,Türkiye’nin güncel gelişmelerden de haberdarlar. Yunanistan’da yayınlanan Türk dizilerinin,Türklere karşı Yunan toplumunda var olan birçok önyargıyı yok ettiğini söylüyorlar.Yunanistan’da çok beğenilen Politiki Kuzina [İstanbul Mutfağı] filmi de 1964 sürgünlerinin


64toplumdaki konumlarını etkilemiş. Tüm bu yeni gelişmeler Rumluklarını daha rahat yaşamalarınısağlıyor belki de. Arada ister istemez kullanılan Türkçe kelimeler belki de ağızdandaha rahat çıkıyor. Öte yandan yaşadıkları travmaları çocuklarına ve torunlarına bu filminyayınından sonra, daha rahat anlatmaya başladıklarını belirten görüşmeciler aynı zamandaçocuklarını Türkçe öğrenmeleri için teşvik ettiklerini söylüyorlar. Birkaç yıldır bazı göçmenderneklerinde Türkçe kursları düzenlenmekte, zaten Türkçe öğrenmek son dönemde yükselentrend olmuş. Bu çift dilliğin devamı Rum kültürünün devamlılığına da katkı sağlıyor.Atina’daki İstanbulYunanistan’da İstanbullu Rum olarak yaşam sürdürülmektedir. Onlar için İstanbullu olmanınyeri başka. Irini bu konuda şunları söylüyor; ‘‘İstanbullu Rum gibi yaşıyoruz burada. Yani“gavur” gibi yaşıyoruz!.’’ Binlerce üyesi olan İstanbul’un farklı mahallelerinin düzenlediklerigöçmen dernekleri yemekler ve eğlencelerle Rum mahallesi kültürünü Atina’da yaşatıyorlar.Zaten İstanbullu Rumlar, Rum göçmenlerin kalabalık olduğu (Nea Smyrni [Yeni İzmir]Nea Philadelphia [Yeni Alaşehir], Paleo Faliro gibi) mahallelerde oturmayı tercih ediyorlar.Derneklerin eğlence gecelerinde hep beraber olan Rumlar, memleket şarkıları söyleyerek,yöresel danslarla geçmişteki geleneklerini devam ettirmeye, gençlere aktarmaya çalışmaktadırlar.Görüşmecilerin genel görüşü Yunanistan’a hala tam olarak alışamamış olmalarıdır.Hristo’ya göre sürgünler şimdi rahatlar, memnunlar ama bir hüzün bir ‘‘gurbetlik’’ hep var,Galatalı Todori ise ‘‘45 sene sonra bile hala buraya, bunların yaşam biçimlerine alışamadım’’diyor.“Bu yara kapanmaz ama küçülebilir”Hüzünlü hikâyeleri, zorlu yaşamları olan bu insanlar özlemle andıkları doğdukları topraklarlabağlarını koparmamak niyetindeler. Fırsat buldukça Türkiye’ye seyahat eden sürgünler sıksık ‘‘bizim hiçbir suçumuz yoktu sadece dinimiz farklıydı, bizi neden kovdular ki’’ demektenkendilerini alamıyorlar. Bu seyahatler hem mutluluk hem de hüzün verdiğinden duygusalyükü çok ağır oluyor. 1964’ün habercisi 1959’da babasının sınır dışı edilmesiyle zor günlergeçirdiklerini ve memleketlerinden hiç istemeyerek kopmak zorunda kaldıklarını ifade edenNiko, küçük yaşta sürüldüğü İstanbul’a özlemle yaşadığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:‘‘Yaşasın memleket, but I don’t know which memleket’’. Yurtsuzlaştırılanların görüşmecilerimizibize açıkladıkları ortak kanaati şudur: ‘‘Bu yara kapanmaz ama sizin gibi insanlarlakurduğum temaslar yarayı zamanla küçültecektir.’’“Artık konuşabiliriz”Rum yazar Yani Vlastos Türkçede Baba Konuşabilir Miyim? adıyla yayınlanan kitabını Atina’dakihayatında sorunlarla karşılaştığında hep aklına gelen bir anıyla bitirir. Atina’ya geldiklerigün kenti gezmek için evden çıktıklarında beş yaşındaki kızı ona; “Baba artık [Rumca] konuşabilirmiyim?” diye sorar, o da “Artık istediğin kadar konuşabilirsin” yanıtını verir.Artık istediğimiz kadar konuşalım. Burada da, orada da…• LATISOR• SPVARIAVAVARIOFEI• KTH• PAVER• DVIDVIOLEIVITLOVLAVLANIOAPPANGAVOVOSINVR• VAGIOGAEM• A• DTEI• MKIRARGE• GRAMARIK


ZAROS VARESIS • ODISSEAS VARTHALITIS • MIHAIL VARTHALITIS • ANTONIOS VARTHALITIS • PETROS VARTHALITIS • HRISOVERGIS VARTHA• DIMITRIOS VARLAS • KLIMENTINI VAROTSI • HARIKLEIA VARSAMI • GEORGIOS VARSAMIS • HARALAMPOS VARTELATOS • DIMITRIOS VASAGGIS • FOKION VASALIOS • GEORGIOS VASALIOS • KALLIOPI VASALIOI • KALLIOPI VASILAKI • KONSTANTINOS VASILAKIS • GRIGORIOS VASILAKOIRIDON VASILATOS • GEORGIOS VASILEIADIS • IOANNIS VASILEIADIS • KRESFONTIS VASILEIADIS • THEODOROS VASILEIADIS • KONSTANTINOSILEIADIS • THEODOROS VASILEIADIS • FOTIOS VASILEIADIS • NIKOLAOS VASILEIADIS • IORDANIS VASILEIADIS • LEANDROS VASILEIADIS • MVASILEIADOI • ZOI VASILEIADOI • ANASTASIA VASILEIADOI • LOIKAS VASILEIOI • VASILEIOS VASILEIOI • VASILEIOS VASILEIOI • KONSTANTINOSILEIOI • IOANNIS VASILEIOI • STEFANOS VASILEIOI • IOANNIS VASILEIOI • THEODOROS VASILOPOILOS • ANASTASIA VASILOPOILOI • ERIFSILOPOILOI • AIKATERINI VASMATZI • AMALIA VASMATZI • ALEKSANDROS VASMATZIS • IOANNIS VASMATZIS • MIHAIL VASMATZIDIS • DIMS VASMATSIS • SOTIRIOS VASSALOS • GEORGIOS VASSALOS • VENIZELOS VASSALOS • PAILOS VASSOS • GEORGIOS VAFEIADIS • ISIDOROS VADIS • IRAKLIS VEKKOS • EIAGGELOS VEKKOS • KALLIOPI VEKKOI • VASILIKI VEKKOI – ZAKINTHINOI • ELEITHERIOS VELETSOS • DAIID VELETSOLEOVOILOS VELETSOS • AGGELOS VELIMAHITOPOILOS • ARTEMIOS VELIMAHITOPOILOS • ELEITHERIOS VELISSARIOS • MARIKA VELISSARIOEODORA VELISSARIOI • EIGENIA VELTRA • EPAMEINONDAS VELTRAS • EIAGGELOS VENETAKIS • PANAGIOTIS VENETIS • HRISTOFOROS VENETNTELIS VENIERIS • GLIKERIA VENTOIRA • NIKOLAOS VENTOIRAS • IOANNIS VENTOIRAS • ARHIMIDIS VENTOIRIS • IOANNIS VENTOIRIS • AGATGITSI • DIMITRIOS VERGITSIS • KONSTANTINOS VERGOS • EIFROSINII VERGOTI • PANAGIOTA VERDARI • KORNILIA VERDARI • OLGA VERDAIMITRIOS VERDARIS • PAILOS-MARKELOS VEROPOILOS • ANTONIOS VERSIS • AIKATERINI VIGLA • MARIA VIDALI • MARIA VIDALI • LISANDROALIS • NIKOLAOS VIDALIS • ALFREDOS VIDALIS • IOANNIS VIDALIS • MARKOS VIDALIS • FRAGKISKOS VIDALIS • NIKOLAOS VIDOS • ANTONIOLOS • AGGELIKI VITALI • VASILEIA VITALI • DESPOINA VITALI • LOIKIA VITALI • MAKRINA VITALI • LEANDROS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • VAOS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • THOMAS VITALIS • EISTRATIOS VITALIS • IOANNIS VITALIS • DIMITRIOS VITALIS • STILIANOS VITALIS • EIRIDBu Yunan uyrukluymuş, şu Türkuyrukluymuş gibi bir ayrım yokaklımızda. Biz burada kendimize“Politis” deriz. Dünyada tek bir şehirvardır, o da İstanbul’dur.ZILAIOI • SOFIA VITSARA • THEODOROS VITSARAS • NIKOLAOS VITSAROPOILOS • GEORGIOS VITSAROPOILOS • KONSTANTINOS VITSAROPOS • EMMANOIIL VITSAROPOILOS • AMALIA VLAVIANOI • MIHAIL VLADISTRATOS • GEORGIOS VLAMIS • GEORGIOS VLASSOPOILOS • APOSTOLOSTARDIS • PETROS VLAHAKIS • NIKOLAOS VLAHAKIS • PASHALIS VLAHAKIS • DIONISIOS VLAHIOTIS • NIKOLAOS VLAHOPOILOS • MARINOHOPOILOS • PARASKEIAS VLAHOPOILOS • ALEKSANDROS VLAHOS • NIKITAS VLAHOS • STAMATIOS VLAHOS • GERASIMOS VLAHOS • ANTS VLISIDIS • PANAGIOTIS VLISIDIS • IOANNIS VLISSIDIS • SOFIA VLISSIDOI • OLGA VLISSIDOI • NIKOLAOS VOLAKIS • ALEKSANDROS VOLAKIOSTOLOS VOLANIS • GEORGIOS VOLARIS • MARIKA VONORTA • DIMITRIOS VONORTAS • ILIAS VORIDIS • GEORGIOS VOIDRIS • MINAS VOIDRITELIS VOIDRIS • IVONNI-LOIKIA VOIKOVITS • NIKOLAOS VOILANZERIS • POLIKSENI VOILGARAKI • ANTONIOS VOILGARIS • ATHANASIOS VOELİSAVET HARİTONİDOU KOVİ /AtinaRIS • DIMITRIOS VOILIKIS • HARIKLEIA VOIRLAKI • SOFIA VOIRLAKI • DESPOINA VOIRLAKI • STILIANOS VOITAS • ORESTIS VOITOPOILOS • OLGITOPOILOI • ATHINA VOITOPOILOI • THEODOROS VOITSANIS • MARKELLOS VOITSANIS • EIFIMIA VOITSINA • NIKOLAOS VOITSINAS • DIOGENITSINAS • FILIPPOS VOITSINAS • NIKOLAOS VOITSINAS • ALEKSANDROS VOITSINAS • ROMILOS VOITSINAS I KOLARMPATOS • AHILLEAS VOAS I KOLARMPATOS • HRISTOS VRANIS • VASILEIOS VRANOS • NIKOLAOS VRANOS • SPIRIDON VRATOS • GEORGIOS VROISIS • HARALAMPOOISIS • AGGELIKI VRIONI • GEORGIOS VRIONIS • ANTONIOS VRIONIS • IOANNIS VRIONIS • ZOI VIZANTIOI • IOANNIS VOTIS • SOILTANA GAVALRVARA GAVALA • IOAKEIM GAVALAS • SOKRATIS GAVALAS • ANASTASIOS GAVALAS • STILIANOS GAVRIIL • VASILEIOS GAVRIILIDIS • GEOS GAVRIILIDIS • GAVRIIL GAVRIILIDIS • GEORGIOS GAVRIILIDIS • HRISTOFOROS GAVRIILIDIS • MARIA GAVRIILIDOI • LEOPOLDOS GAD • FOTϊTANIDIS • MARGARITIS GAϊTANIDIS • GEORGIOS GALANOS • PANTELEIMON GALANOS • KONSTANTINOS GALANOS • STAIROS GALANOSMANOIIL GALATEROS • NIKOLAOS GALATEROS • ANTIGONI GALATI • GEORGIOS GALATIS • SPIRIDON GALATIS • PROKOPIOS GALATOPOILONASTASIOS GARMPIS • FRAGKOILIS GARIFALLOI • AGGELIKI GASPARAKI • GEORGIOS GASPARAKIS • DIMITRIOS GASPARAKIS • IOANNIS GATSIMITRIOS GATSOILIS • SOFIA GELANTALI • THEODOROS GELANTALIS • MPENOIA GENI • FILIPPOS GENOVEZOS • MAFALDA GENOVEZOI • ARDIS GERAKAKIS • IOANNIS GERAKARIS • ALEKSANDROS GERAKARIS • NIKOLAOS GERARDOS • AIMILIOS GERARDOS • LAZAROS GERARDOIHAIL GERARDOS • KIRIAKOS GERARDOS • MIHAIL GERARDOS • EIRIVIADIS GERARDOS • GEORGIOS GERARDOS • VASILEIOS GERARDOSIAKOS GERARDOS • THEODORA GERARDOI • DESPOINA GERARDOI • ELVIRA GERARDOI • ELISSAVET GERARDOI • SOTIRIOS GEORGALASISTEIDIS GEORGALIS • STEFANOS GEORGALIS • NIKOLAOS GEORGANOS • GEORGIOS GEORGIADIS • THEODOROS GEORGIADIS • ROMILOORGIADIS • EMMANOIIL GEORGIADIS • PETROS GEORGIADIS • ALEKSANDROS GEORGIADIS • STAIROS GEORGIADIS • DIMITRIOS GEORGIADEORGIOS GEORGIADIS • ANTONIOS GEORGIADIS • EIRINI GEORGIADOI • ALEKSANDRA GEORGIADOI • ANDRONIKI GEORGIADOI • THEODGEORGIADOI • MARKELLA GEORGIADOI • SOFIA GEORGIOI • IOANNIS GEORGIOI • VASILEIOS GEORGIOI • KONSTANTINOS GEORGIOI • EMNOIIL GEORGIOI • ATHANASIOS GEORGIOI • IOANNIS GEORGOPOILOS • ATHANASIOS GEORTZIS • KLEANTHI GIAVASOPOILOI • KORINA-HLEIA GIAVASOPOILOI • FOTIOS GIAKOIVIDIS • RIZOS GIAKOIVIDIS • MARIA GIALOIRI • NIKOLETA GIAMA • KLEONIKI GIAMALAKI • IOANN


661964’E GELİNCEYE KADAR NELER YAŞANDI?1923 Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi’ne İlişkin Sözleşme ve Protokol imzalandı.Bu sözleşmenin maddeleri uyarınca “Türk topraklarında yerleşmiş Rum Ortodoks dininden Türkuyruklarıyla, Yunan topraklarında yerleşmiş Müslüman dininden Yunan uyruklular” mübadeleedildi. İstanbul, İmroz (Gökçeada) ve Bozcaada’da yaşayan Rumlar ve Batı Trakya’daki Müslümanlarmübadele dışı tutuldu.1926 Ülkede faaliyet gösteren tüm yabancı şirketlere, Türkçe konuşulması ve yazışmaların Türkçe yapılmasızorunluluğu getirildi.Mübadillerin mallarıyla ilgili olarak Türk-Yunan Anlaşması imzalandı.1930 Yunanistan’da yeniden iktidara gelen Eleftherios Venizelos, İstanbul ve Ankara’da resmî ziyaretlerdebulundu.İki ülke arasında Ticaret-İkamet ve Seyrisefain Anlaşması imzalandı.Bu anlaşma uyarınca iki ülke vatandaşlarına diğer ülkede yerleşme ve ev sahibi ülke vatandaşlarıylaaynı haklardan yararlanma imkânı tanındı.1932 Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkındaki Kanun ile bazı meslekler Türkolmayanlara yasaklandı.Bu durum özellikle Yunan uyruklu serbest meslek sahiplerini, küçük esnafı ve sokak satıcılarınıilgilendirmekteydi.1935 Türkiye’de yapılan genel seçimlerde iki Rum milletvekili meclise girdi.Azınlık okullarına derslerin Türkçe işlenmesiyle ilgili talimat verildi.1938 Bütün azınlık okullarına Türk müdür yardımcısı atama zorunluluğu getirildi.1939 Azınlıkların askere alınmasıyla ilgili hükümet kararnamesi çıkarıldı.1941 Azınlıklar özel birliklerde askere alındı.20-40 yaş arası gayrimüslim erkekler kendileri için özel olarak oluşturulan taburlarda askere alındıve aralarında Ankara’daki Gençlik Parkı’nın yapımının da bulunduğu çeşitli kamusal görevlerdeçalıştı.1942 Varlık VergisiÖzellikle ticaret sektöründe faal olan gayrimüslim tüccarların gücünü kırmaya ve yok etmeye yönelikbu girişim neticesinde birçok gayrimüslim, yüksek vergi meblağlarını ödemek için evlerini ve


67iş yerlerini satmak ve ticaret hayatından çekilmek durumunda kaldı. Varlık Vergisi’ni ödeyemeyen160 kişi sürgün edilirken 1400 kişi de Aşkale’deki çalışma kamplarına yollandı.1949 İstanbul’da Rumların hedef gösterildiği Kıbrıs Türkleri lehine gösteriler yapıldı.1950 Kıbrıs’ta enosis lehine referandum yapıldı.İstanbul ve İzmir’de Kıbrıs Türkleri lehine gösteriler düzenlendi.1951 Türkiye ve Yunanistan NATO’ya eşzamanlı olarak üye oldu.İki ülkenin NATO’ya üye olabilmek için Kore Savaşı’na asker göndermesi neticesinde, Londra’daimzalanan bir protokolle eşzamanlı olarak iki ülke NATO üyesi oldu. Sonrasında hükümet temsilcileriarasında askeri işbirliği için olduğu kadar dostane ilişkileri de ilerletmek adına görüşmeleryapıldı.1951 Türk-Yunan Kültür Anlaşması imzalandı.1952 Rum Eleftheri Foni ile Embros gazeteleri İstanbul’da yayınlanmaya başladı.Türk-Yunan Dostluk Derneği kuruldu.1954 Türk basınında Kıbrıs meselesi üzerinden Rumlara yönelik kara propaganda kampanyaları başladı.1955 6-7 Eylül Olayları yaşandı.Selanik’te Atatürk’ün evinin bombalandığı haberinin tetiklediği olaylar neticesinde, başta Rumlarolmak üzere şehirdeki azınlıklara yönelik kapsamlı saldırılar yapıldı.1957 Patrikhane’nin ülkeden atılması için basın kampanyası düzenlendi.Türkiye Rumları bireysel olarak sınırdışı edilmeye başlandı.1958 “İstanbul Yunan Birliği”, Türkiye’nin çıkarları aleyhinde faaliyet gösterdiğini belirten bir mahkemekararı sonucu kapatıldı.Galata Rum Kilisesi yıkıldı.1959 Kıbrıs’ın bağımsızlığını öngören Zürih ve Londra Anlaşmaları imzalandı.1960 Kıbrıs resmen bağımsız oldu.1963 Kıbrıs’ta kanlı çatışmalar yaşandı.1964 Türkiye’de Rum ve Yunan karşıtı basın kampanyaları düzenlendi.Türk hükümeti 1930 tarihli Ticaret-İkamet ve Seyrisefain Anlaşması’nı iptal etti.Yunan uyruklu Rumların banka hesapları ve gayrimenkulleri bloke edildi.Yunan uyruklu Rumlar Türkiye’den sınırdışı edildi.Bilgiler, Samim Akgönül’ün Türkiye Rumları: Ulus-Devlet Çağından Küreselleşme ÇağınaBir Azınlığın Yok Oluş Süreci adlı kitabından alınmıştır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!