12.07.2015 Views

Kentsel Mekânların Kullanımı ve Seyyar Satıcılık ... - Coğrafya

Kentsel Mekânların Kullanımı ve Seyyar Satıcılık ... - Coğrafya

Kentsel Mekânların Kullanımı ve Seyyar Satıcılık ... - Coğrafya

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Seyyar</strong> satıcılar bulundukları mekânları genellikle sahiplenmektedir <strong>ve</strong> özellikle aynı ürünüsatan başka bir satıcının aynı alanda varlığına karşıdırlar, böyle bir durumla karşılaştıklarında, başkabir yerde satış yapılması için uyarmaktadırlar. <strong>Seyyar</strong> satıcılar genellikle 3-4 kişilik gruplar halindesatış yapmaktadır <strong>ve</strong> ortak tezgâhı olmayanların her biri farklı ürün satmaktadır. Mülakat yapılankişiler, tarikat, siyaset <strong>ve</strong> mafya gibi ilişkilerin varlığından pek bahsetmemiş, bu tür ilişkilerin bireyselkaldığını ifade etmişlerdir. Genellikle geçim derdinde olduklarını, iş ortaklığının öneminivurgulamışlardır. Genel ortak ifadeleri ise ‘Diyarbakır çocuğu’ olduktan sonra bu tür ilişkilerin pekfark etmediği yönündedir. Bir başka ifade ile seyyar satıcılar arasında bir mikro milliyetçilik de sözkonusudur.Çalışma saatlerini belirleyen en önemli unsur olarak zabıta ile olan ilişkiler öne çıkmaktadır.<strong>Seyyar</strong> satıcıların neredeyse tümü mesai saatleri dışında çalışmaktadırlar. Tezgâhlarını hafta içi 16-24saatleri arasında, hafta sonu ise neredeyse bütün gün açık tutmaktadırlar, mesai saatleri içerisindegenellikle mallarını gizlediklerini belirtmişlerdir. Bunun adeta zabıta ile aralarında problem çıkmamasıiçin uyulan resmiyeti olmayan bir anlaşma uyarınca olduğunu ifade etmişlerdir. Bu kurala uyduklarısürece zabıta ile bir problem yaşanmadığını, zabıta ile genellikle anlaşma yoluna gittiklerini <strong>ve</strong> pekfazla zorluk çıkarmadıklarını ifade ederek, zabıtanın mallarına el koyduğunda ise bir şekilde gerialdıklarını söylemektedirler. Zabıta ile olan problemlerinden genellikle esnafı sorumlu tutmakta,onların kendilerini şikâyet ettiklerinden yakınmaktadırlar. Şikâyetler ağırlıklı olarak dükkânın önünükapatma <strong>ve</strong> satışlarına engel olma şeklindedir. <strong>Seyyar</strong> satıcıların bir kısmı <strong>ve</strong>rgi, dükkân kirası, işçiücreti, elektrik, su parası vs <strong>ve</strong>rmediklerinden daha ucuza mal sattıkları için oluşturdukları haksızrekabetin farkındadır <strong>ve</strong> bu yüzden kimisi kendilerini şikâyet eden esnafı haklı bulmaktadır. Diğertaraftan çoğu Belediyeyi kendilerine yakın görmekte <strong>ve</strong> müsamahalı davrandıkları, aynı şekildeemniyet <strong>ve</strong> valiliğin de kentteki yaygın işsizlik <strong>ve</strong> fakirlik nedeniyle pek çok şeyi görmezliktengeldiğini düşünmektedir. Bu işi uzun zamandan beri yapan seyyar satıcılar çevreyi rahatsız ettiklerinin<strong>ve</strong> hoş olmayan görüntüler oluşturduklarının, ancak başka çarelerinin de olmadığının farkındadır.<strong>Seyyar</strong> satıcılar kendilerinden alış <strong>ve</strong>riş yapanları genellikle gelir düzeyi düşük olan ‘halk’ olaraktanımlamaktadırlar. Böylece kendileri ile müşterileri arasında doğrudan duygusal <strong>ve</strong> sosyal bir bağınolduğunu düşünmekte <strong>ve</strong> ifade etmektedirler.<strong>Seyyar</strong> satıcılar, başlıcalarını kıyafet, ayakkabı, keçe, terlik, saat, peçete, hırdavat, parfüm,CD, çakı-bıçak, harita, resim, çanta, cüzdan, kalem, sigara, bir çeşit tef olan arbane, kuruyemiş, mısır,ciğer, köfte gibi çeşitli yiyecekler ile mey<strong>ve</strong> <strong>ve</strong> sebzenin oluşturduğu çeşitli malları satışa sunmaktadır.Ancak ofis semtinde giyim eşyası, ayakkabı <strong>ve</strong> CD’nin daha iyi satıldığı noktasında birleşmektedirler.Genel olarak günlük kazançlarının 20-30 lira arasında değiştiğini ama CD satanların daha organizeolduklarını <strong>ve</strong> onların daha çok gelir elde ettiklerini ifade etmişlerdir. Bu konuda dikkati çeken enönemli özellik CD satıcılarının biraz ön planda olmasıdır, bu işin biraz daha teknik bilgi istemesi adetaseyyar satıcıların diğer kısmı için imrenilen, o işi yapanların sanki bir üst basamak satıcı kitlesinioluşturdukları gibi bir olgu olarak belirmiştir. <strong>Seyyar</strong> satıcılar daha ucuz olmasına rağmen sermayeyesahip olmadıklarından İstanbul’dan mal getirtemediklerini ancak birkaç seyyarın birleşirse bununmümkün olacağını söylemektedir ancak bu aslında biraz da onlara mal temin eden yerleşik esnafınkendilerine olan olumlu tutumu ile baltalanmaktadır. Zira sattıkları malları genellikle DiyarbakırBalıkçılarbaşı semtindeki pasajlardan temin ettiklerini, hatta buradaki esnafla kişisel ilişkilere bağlıolarak <strong>ve</strong>resiye mal alabildiklerini belirtmişlerdir. Bu durum bize seyyar satıcıların yerleşik esnaftüccartarafından aslında kanıksandığını, gü<strong>ve</strong>nilir bir kitle olarak kabul görüldüğünü ifade etmektedir.Nitekim her ne kadar bu işi yapanların önemli bir kısmını gençler oluşturmaktaysa da aralarında yirmiyıldan beri seyyar satıcılıkla geçinenler de söz konusudur. Genel olarak uzun yıllardan bu yana bu işiyapanlar bile seyyarlığı geçici bir iş olarak görmekte bir işyeri açma arzusunu dile getirmektedirler.İşportacılar çarşısı <strong>ve</strong>ya fuar tarzında yerlerde de kendilerine yer ayrıldığını, ancak bu tip yerleringenellikle ‘adamı olana’ <strong>ve</strong>rildiği yönünde kaygılar taşımaktadırlar, diğer taraftan içlerindenbazılarının buralarda yer aldığını <strong>ve</strong> büyük miktarlarda mal sattığını, kimisinin dükkân masraflarınıkarşılayamadığından yeniden sokaklara döndüğünü somut örnek gösterememekle birlikte ifade216

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!