12.07.2015 Views

atatürk ve cumhuriyetimiz - Kızıltan ULUKAVAK

atatürk ve cumhuriyetimiz - Kızıltan ULUKAVAK

atatürk ve cumhuriyetimiz - Kızıltan ULUKAVAK

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

12Nüfusunun yarısı kararların oluşumuna katılmadığı bir dönemde dahi,Fransa <strong>ve</strong> Đsviçre demokratik ülkelerden sayılırken <strong>ve</strong> bir başka demokratik ülke, ABD’dede zencilere, en doğal insan hakları, beyazlarla bir arada bulunabilme hakkı tanınmadığıbilinirken, Atatürk Cumhuriyeti demokratik olmamakla nitelendirilemez.anımsanmalıdır:Aslında, bu konuda bir yargıya varmadan önce Atatürk’ün şu sözleri“Hakimiyet-i milliye öyle bir nurdurki, onun karşısında zincirler erir, taç<strong>ve</strong> tahtlar yanar, tacidarlar mahvolur. Milletlerin esareti üzerine kurulmuş müesseseler hertarafta yıkılmaya mahkumdur”.Atatürk 27 Ocak 1923’te annesinin mezarı başında da şunları söyler:“Annemin mezarı başında <strong>ve</strong> Allah’ın huzurunda ahd <strong>ve</strong> peymanediyorum. Bu kadar kan dökerek milletin elde ettiği hakimiyetin korunması <strong>ve</strong> savunulmasıiçin gerekirse valdemin yanına gitmekte asla tereddüt etmeyeceğim. Milletin hakimiyetiuğrunda canımı <strong>ve</strong>rmek benim için vicdan <strong>ve</strong> namus borcudur”.Her yerde <strong>ve</strong> her fırsatta ulusunu, ulusal egemenliği savunan, “Nemutlu Türküm diyene” diyerek ulusu ile övünen; “Türk öğün, çalış, gü<strong>ve</strong>n” diyerek <strong>ve</strong>Onuncu Yıl Söylevinde de “Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türkmilleti zekidir” diye inançla, çoşkuyla seslenerek ulusuna övünç <strong>ve</strong> gü<strong>ve</strong>n duygusukazandıran bir Önder’in, ne halkçılığından <strong>ve</strong> ne de demokratlığından kuşku duyulabilir.Atatürk’ün çağdaşları olan Hitler’in, Mussolini’nin, Stalin’in ülkelerindekurdukları, insan haklarını <strong>ve</strong> özgürlükleri yok eden rejimler, bugün yerle bir edilmişken; buliderlerin isimleri kendi yurttaşlarınca bile tiksinti ile anılırken, Atatürk’ün kurduğuCumhuriyet 80 yıldır yaşıyorsa <strong>ve</strong> sonsuza değin, daha nice 80 yıllar yaşayacaksa, buAtatürk’ün de, Cumhuriyetin de Türk Ulusuyla bütünleşmiş olmasının sonucudur.Türk Ulusu Cumhuriyeti de, demokrasiyi de hep Atatürk sayesindetanımıştır. Başka toplumların çok uzun mücadelelerle elde ettiği, örneğin Fransa’nın 1789Büyük Đhtilalinden sonra, kanlı bir ihtilalden sonra; Đngiltere’nin 1215 tarihli MagnaCarta’dan itibaren yüzyıllar boyu geliştirerek ulaşabildikleri demokrasiye Türk ulusu, başkaulusların aksine, büyük bedeller ödemeden, göz yaşları dökmeden Atatürk Cumhuriyeti’yle<strong>ve</strong> çok kısa sürede kavuşmuştur. Ulus olarak varlığımızı, her türlü birikim <strong>ve</strong>kazanımlarımızı Atatürk’e <strong>ve</strong> O’nun Cumhuriyetine borçluyuz.Atatürk’ün <strong>ve</strong> Cumhuriyeti’nin ulusumuza kazandırdıkları en güzelbiçimde, Cumhuriyetin Onuncu Yıl Marşı’nda dile getirilir. Bu marşın genellikle ilk birinci <strong>ve</strong>ikinci kıtası bilinir <strong>ve</strong> söylenir.Bestesi Cemal Reşit Rey’e, güftesi Cumhuriyet döneminin çok değerlişairleri Behçet Kemal ÇAĞLAR <strong>ve</strong> Faruk Nafiz ÇAMLIBEL’e ait olan <strong>ve</strong> Cumhuriyetinülkemize sağladığı kazanımları özdeyişlerle dile getirdiği için, “Onuncu Yıl Marşı”nın, dörtkıta olan güftesinin tamamını burada tekrarlamak istiyorum.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!