12.07.2015 Views

Miras-hukuku-final-sınavı-çift-numaralı-öğrenciler-2014-cevap-anahtarı-1

Miras-hukuku-final-sınavı-çift-numaralı-öğrenciler-2014-cevap-anahtarı-1

Miras-hukuku-final-sınavı-çift-numaralı-öğrenciler-2014-cevap-anahtarı-1

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

2013-<strong>2014</strong> AKADEMİK YILI MİRAS HUKUKU ÇİFT NUMARALI ÖĞRENCİLER FİNALSINAVI CEVAP ANAHTARIOLAY IBay (M), 01.07.2013 tarihinde vefat etmiştir. Vefat tarihinde eşi Bayan (E), çocukları (Ç1), (Ç2), (Ç1)’inçocuğu (T1), (Ç2)’nin çocukları (T2) ve (T3); kendisinden önce ölmüş evladı (Ç3)’ün evlatlığı (V), (Ç3)’ünçocuğu (T4), kardeşi Bayan (N), yeğeni (Y) hayattadır. Bay (M)’nin vefatında bankada 200.000 TLtutarında mevduatı, 250.000 TL’lik taşınmazı, biri 01.05.2013’te muaccel olmuş 100.000 TL tutarında,diğeri ise 01.09.2013’te muaccel olacak 150.000 TL tutarında iki borcu bulunmaktadır. Buna ilaveten20.000 TL veraset ve intikal vergisi bulunmaktadır.01.08.2011 tarihinde (Ç2) 100.000 TL karşılığında Bay (M) ile yaptığı sözleşme uyarınca mirastan feragatetmiştir. 01.05.2012 tarihinde Bay (M) Karşıyaka Spor Klubü Derneğine ölümünde ifa edilmek üzere100.000 TL bağışlamıştır. Bir süre sonra kansere yakalanan Bay (M) 20.05.2012 tarihinde kaleme aldığıvasiyetnamede bankada bulunan mevduatın yarısını evlenmesi şartıyla kızkardeşi Bayan (N)’ye vasiyetettiğini, 01.04.2011 tarihinde akdetmiş olduğu hayat sigortası sebebiyle X Bankası’na karşı sahip olduğusigorta alacağını yeğeni (Y)’ye bıraktığını belirtmiştir.Hem tedavi süresince yıpranan Bay (M) moral amaçlı bir yurt dışı gezisine çıkar. Bu gezide Bayan (S) iletanışan Bay (M), eşi ve çocuklarının ekonomik menfaatlerini umursamaksızın rahmetli annesinden kalan200.000 TL değerindeki pırlanta gerdanlığı seyahat dönüşü 01.04.2013 tarihinde Bayan (S)’ye hediye eder.Bayan (S), Bay (M)’nin ölüm haberi üzerine kendisine hediye edilen gerdanlığı kardeşi Bayan (Ü)’yesaklaması için verir. Buna ilaveten Bayan (Ü) ile göstermelik bir satış sözleşmesi yapar. Hayat sigortasıalacağının Bay (M)’nin vefat anındaki satın alma değeri 50.000 TL’dir.1. Bu olaydaki; mirasçıları şema çizmek ve miras paylarını ve saklı paylarını göstermeksuretiyle belirtiniz.ABM E NÇ1 Ç2 Ç3 YT1 T2 T3 V T4(mirastan1


ivazlı feragat)MİRASTAN FERAGAT VE ÖNCE ÖLÜM OLMAKSIZIN HESAPLAMA<strong>Miras</strong>çı Yasal <strong>Miras</strong> Payı Saklı PayE 1/4 1/4Ç1 1/4 1/8Ç2 1/4 1/8Ç3 1/4 1/8MİRASTAN İVAZLI FERAGAT VE ÖNCE ÖLÜMÜN DİKKATE ALINMASIHALİNDEMİRASTAN İVAZLI FERAGATIN ETKİSİ: <strong>Miras</strong>tan ivazlı feragatin tasarruf oranına etkisiTMK. m. 528’de şu şekilde düzenlenmiştir:MADDE 528.- <strong>Miras</strong>bırakan, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastanferagat sözleşmesi yapabilir.Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder.Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edeninaltsoyu için de sonuç doğurur.İlgili hükmün ikinci ve üçüncü fıkraları uyarıca (Ç2)’nin mirastan ivazlı feragati sadece kendisiiçin değil aynı zamanda altsoyu açısından da sonuç doğuracaktır. Bu itibarla ivaz karşılığındaferagat eden (Ç2) ve onun altsoyu mirasçı olamayacak, feragat eden (Ç2)’nin saklı payıolduğu gibi tasarruf oranına eklenecektir.ÖNCE ÖLÜM HALİNDE: <strong>Miras</strong>bırakandan önce ölen zümre başları ya da kök başlarınınyerini altsoyları alacaktır. Evlatlık ve altsoyunun yasal mirasçılığı sınırlıdır. Bunlar sadece evlatedinene mirasçı olacaktır. Evlat edinenin hısımlarına yasal mirasçı olamazlar. Bundan dolayıkülli halefiyet çerçevesinde sadece (T4)’e miras payı intikal edecektir.Bu doğrultuda<strong>Miras</strong>çı Yasal miras payı Saklı payE 1/4 1/4Ç1 1/4 1/82


T4 (Ç3’den intikal) 1/4 1/8Ç2 1/4 1/8(tasarruforanına eklenecek)Saklı paylar toplamı: ( 1/8x3)+(1/4)=5/8Tasarruf oranı: 1-5/8=3/8(Ç2)’nin saklı payının eklenmesi: 3/8+ 1/8=4/82. (M)’nin kaydi terekesini ve tasarruf oranını belirtiniz.NET TEREKE:Aktifler:250.000 TL (Taşınmaz)+ 200.000 TL (banka mevduatı)=450.000 TL (Aktifler toplamı)Pasifler:100.000 TL (01.05.2013’de muaccel olan borç) + 150.000 TL (01.09.2013’de muaccel olacak borç)=250.000 TL (Pasiflerin toplamı)DİKKAT: VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ BİR TEREKE BORCU DEĞİLDİR. BU BORÇMİRASÇILARIN BORCUDUR.Aktif- Pasif: 450.000 TL- 250.000 TL=200.000 TLKAYDİ TEREKE:200.000 TL (Aktif- Pasif)+ 100.000 TL (Ç2’den alınan ivaz TMK. m. 565/b. 2)+ 200.000 TL(gerdanlık)+ 50.000 TL (hayat sigortası satın alma bedeli TMK. m. 567 ) =550.000 TL3. Olayda tenkis edilecek kazandırma mevcut mudur? Eğer mevcutsa her bir kazandırmadan neoranda tenkis yapılacağını belirtiniz. Eğer mevcut değilse, neden mevcut olmadığınıaçıklayınız.TASARRUF ORANI: 4/8=1/2TASARRUF EDİLEBİLİR KISIM: 550.000X4/8=275.000 TLTENKİSE TABİ ÖBT+SAĞLARARASI KAZANDIRMALAR: 100.000 TL (Karşıyaka SK’ya ölümdeifa edilecek bağış) + 100.000 TL (ivaz) + 50.000 TL (Y’ye vasiyet edilen sigorta alım bedeli)+ 100.000TL (Bayan N’ye vasiyet)+200.000 TL (gerdanlık)=550.000 TLTECAVÜZ MİKTARI: 550.000 TL-275.000 TL= 275.000 TL. TENKİS GEREKMEKTEDİR.3


Bu aşamada tenkiste sıra önem taşımaktadır. “Tenkiste sıra” kenar başlığını taşıyan TMK. m. 570 şu şekildekaleme alınmıştır:“Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan; bu yetmezse, en yenitarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır.Kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı tasarruflar ve sağlararasıkazandırmalar en son sırada tenkis edilir.”İLK SIRADA TENKİS EDİLECEK ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLAR: 100.000 TL (KarşıyakaSK’ya ölüme bağlı bağış) +100.000 TL (Bayan N’ye vasiyet)+ 50.000 TL (hayat sigortası alımbedeli)=250.000 TLTecavüz miktarı: 275.000 TLÖlüme bağlı tasarrufların toplamı: 250.000 TLBütün ölüme bağlı tasarruflar tenkis edilse dahitecavüz ortadan kalkmamaktadır. Bütün öbtlertenkis edilecektir. Kalan 25.000 TL’lik tecavüz ise enyeni tarihli sağlararası kazandırma olan gerdanlıktantenkis edilecektir.4. Gerdanlığın tenkis davasına konu edildiği varsayımında bu dava kime karşı açılacaktır?Yargıtay’ın görüşünü de belirterek açıklayınız. Bir önceki soruda yaptığınız hesaplamaları gözönüne aldığınızda bu dava nasıl sonuçlanabilir? Çeşitli ihtimalleri dikkate alarak açıklayınız.(Davanın karar gününde gerdanlığın değeri 240.000 TL’dir.)CEVAP: Tenkis davası tenkise tabi ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmanın lehdarı olan kişi veyakişilere karşı açılır. Tenkise tabi olan kazandırmanın konusu malvarlığı değeri ( bu soruda gerdanlık)kazandırma lehdarı tarafından üçüncü bir kişiye devredilmiş olsa bile, tenkis davası tenkise tabikazandırmanın lehdarına karşı açılacaktır. Tenkis davasının kazandırma konusu şeyi kazandırmalehdarından devralan üçüncü kişiye karşı açılması kural olarak mümkün değildir. Doktrinde kabuledildiği üzere tenkis hükmünün bir eda hükmüyle tamamlanması gerekir. Bu eda davası da aynen tenkisdavası gibi şahsi bir talebe dayanmaktadır. Dolayısıyla davacı şahsi nitelikteki geri isteme talebini yinemirasbırakandan malı devralan kişiye somut olayda Bayan (S)’ye yöneltecektir. Bununla birlikteYargıtay 13.01.1975 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararında bu husus şu şekilde belirtilmiştir: “<strong>Miras</strong>bırakanın saklı pay kurallarını gidermek amacıyla yaptığı temliki tasarruftan sonra, bundanyararlanan kişinin, mirasbırakanın bilgi ve talimatı dışında sırf saklı pay sahibi mirasçıları buhaklarından yoksun kılmak için, durumu bilen üçüncü kişilere taşınmazları temlik etmes, halinde, kötüniyetli bu kişilere karşı saklı paylı mirasçılar tarafından tenkis davası açılabilir.”Yargıtay saklı pay kurallarını gidermek amacıyla yapılan temliki tasarruftan sonra, bu malı devralankötüniyetli üçüncü kişilere karşı tenkis davasının açılabileceğini kabul etmektedir. Özetle, Yargıtay’ıngörüşüne göre Bayan (Ü)’ye karşı tenkis davası ve iade davası açılabilir. Bununla birlikte Yargıtay’ın bukararı doktrinde tartışmalıdır. Somut olayda zaten yapılan Bayan (S) ile Bayan (Ü) arasındaki devirişlemi muvazaa ile sakattır. Saklı paylı mirasçılar bu durumu her türlü delille ispat ederek tenkisyükümlüsü Bayan (S)’nin hala malik olduğunu ortaya çıkarıp tenkis ve bu oranda malın kendilerineverilmesini sağlayabilirler. Bundan dolayı tenkis davası ve onu takip eden eda davasının Bayan (S)’yeaçılması gerekir.4


Bayan (S)’nin gerdanlığından 25.000 TL tenkis edilecektir. Bölünemz mal vasiyetine ilişkin TMK. m.564 şu şekilde kaleme alınmıştır:“Değerinde azalma meydana gelmeksizin bölünmesine olanak bulunmayan belirli bir mal vasiyeti tenkisetâbi olursa, vasiyet alacaklısı, dilerse tenkisi gereken kısmın değerini ödeyerek malın verilmesini, dilersetasarruf edilebilir kısmın değerini karşılayan parayı isteyebilir.Tasarruf konusu malın vasiyet alacaklısında kalması durumunda, malın tenkis sebebiyle vasiyetborçlusuna verilmesi gereken, aksi hâlde tasarruf oranı içinde kalan kısmının karar günündeki değerininpara olarak ödetilmesine karar verilir.Bu kurallar, sağlararası kazandırmaların tenkisinde de uygulanır.”Sağlararası kazandırmalara da uygulanan (f.3) bu hüküm uyarınca Bayan (S) açısından bir seçim hakkı sözkonusu olacaktır. Bayan (S) dilerse tenkisi gereken gerdanlığı kendi mülkiyetinde tutup tenkisi gerekenmiktarı ödeyebilir. Bu durumda tenkise tabi malın karar günündeki değeri TMK. m. 564/ f. 2 atfı gözönünde bulundurulduğunda önem taşımaktadır. Olayda 200.000 TL’lik gerdanlığın 240.000 TL’ye çıktığıbelirtilmiştir. 25.000 TL/200.000 TL=1/8 240.000X1/8= 30.000 TL ödeyerek gerdanlığı kendi mülkiyetindetutabilir. Bununla birlikte eğer gerdanlığı geri vermek isterse, kendisine 200.000 TL- 25.000 TL= 175.000TL kendisine ödenecektir (karar gününde gerdanlığın haiz olduğu değer bu olasılık açısından bir önemtaşımaz. TMK. m. 564/ f. 2 açıkça tasarruf konusu malın vasiyet alacaklısında (somut olayda Bayan (S)’dekalması) halini düzenlemektedir.)5. Bay (M)’nin yaptığı vasiyetnamedeki ölüme bağlı tasarrufu Bayan (N)’nin evlenmesi şartınabağlaması ölüme bağlı tasarrufun geçerliliğine etki eder mi? Bu tasarrufun evlenmeme şartınatabi kılındığı varsayımında vereceğiniz <strong>cevap</strong>ta bir değişiklik olur muydu?CEVAP: Bay (M)’nin yaptığı ölüme bağlı tasarrufu Bayan (N)’nin evlenmesi şartına bağlaması ölüme bağlıtasarrufun geçerliliğini etkilemeyecektir. Burada mirasbırakan böyle bir koşul öngörmek suretiyle kardeşiBayan (N)’nin iradesini etkilemek amacı gütmemektedir. Bu prensip olarak geciktirici bir şarttır. Burada birevlenme hediyesi söz konusudur.Evlenmeme koşulunun öngörülmesi halinde ise verilecek <strong>cevap</strong> değişecektir. Böyle bir koşul kanundaöngörülmeyen bir evlenme engelinin dayatılması olarak değerlendirileceğinden geçersiz olacaktır. TMK. m.515’te açık şekilde sadece koşulun değil, hukuka ve ahlaka aykırı koşula bağlanmış tasarrufun da geçersizolacağı “Hukuka veya ahlâka aykırı koşullar ve yüklemeler, ilişkin bulundukları tasarrufu geçersiz kılar.”şeklinde belirtilmiştir. Buna ilaveten her ne kadar TMK. m. 515’in lafzından farklı bir anlam çıkıyormuşgibi gözükse de (“geçersiz kılar” ifadesi yüzünden) hukuka veya ahlaka aykırı koşul kendiliğinden birgeçersizliğe (kesin hükümsüzlüğe) neden olmayacak, bu durumda ilgili ölüme bağlı tasarruf iptaledilebilecektir. Ahlaka ve hukuka aykırı şartların iptaline ilişkin olarak TMK. m. 557/ b. 3’te açık hükümvardır. Bazı yazarlar burada tasarrufun önem taşıdığını, eklediği koşulun hukuka ya da ahlaka aykırıolduğunu mirasbırakan bilseydi tasarrufu koşulsuz yapacağı anlaşılırsa, sadece koşulu hükümsüz sayıp,tasarrufu geçerli kabul etmenin mümkün olacağını da belirtmektedir.OLAY IIBay (M) 21.04.<strong>2014</strong> tarihinde intihar etmiştir. Bay (M)’nin vefatı anında çocukları (Ç1) ve (Ç2) hayattadır.Bay (M) 21.02.<strong>2014</strong> tarihinde şu içerikte bir vasiyetname kaleme almıştır: “Çok yakın arkadaşım Bay (A)’yamirasım 1/3’ünü vasiyet ediyorum. Bankadan çektiğim 01.06.<strong>2014</strong>’de ödemem gereken 200.000 TL’likkredinin de oğlum (Ç2) tarafından ödenmesini istiyorum.” Bay (M)’nın vefatı tarihinde terekesinde 80.000TL’lik araba, 100.000 TL’lik bir yat, 20.000 TL’lik mevduat, 100.000 TL’lik bir yazlık bulunmaktadır.5


01.05.<strong>2014</strong> tarihinde (Ç2) miras payını Bay (Ü)’ye devretmiştir. 03.06.<strong>2014</strong> tarihinde (X) Bankası Bay(A)’dan kredi borcunu ödemesi talebinde bulunmuş, Bay (A) ise vasiyetname uyarınca bu borcun (Ç2)tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. 01.09.<strong>2014</strong> tarhinde (Ç1), (Ç2) ve Bay (A) adi yazılı şekildebir sözleşme yapmışlardır. Buna göre araba ile mevduat (Ç2)’ye, yat (Ç1)’e, yazlık Bay (A)’ya verilecektir.Bay (A) yazlığın kendi adına tescili açısından (Ç1) ve (Ç2)’den tapuda gerekli işlemleri yapmalarını talepetmiş, ancak (Ç1) ve (Ç2) buna yanaşmamıştır.1-) Bay (A)’nın X Bankası’na karşı ileri sürdüğü savunmanın yerindeliğini tartışınız. Bay (A) buborcu ödediği takdirde kim ya da kimlere hangi kapsamda başvurabilecektir?CEVAP: Somut olayda Bay (A) 21.02.<strong>2014</strong> tarihinde kaleme alınmış vasiyetname uyarınca atanmışmirasçıdır. Atanmış mirasçı da tıpkı yasal mirasçılar (Ç1) ve (Ç2) gibi külli halef sıfatını haizdir. Bay(M)’nin vefatıyla birlikte atanmış ve yasal mirasçılar arasında kanunen “miras ortaklığı” oluşur. Buortaklıkta yer alan malvarlığı değerleri üzerinde mirasçılar TMK. m. 701 uyarınca elbirliğiyle haksahibidirler. Bununla birlikte tereke borçlarından sorumlulukları kişisel ve müteselsil sorumluluktur. Diğerbir ifadeyle tereke borçlarına ilişkin olarak alacaklı X Bankası borçlu konumunda olan mirasçılardan herbirinden alacağın tamamını talep edebilir, kendisinden talepte bulunulan borçlunun ise herhangi bir şekildebölme def’i ileri sürmesi imkanı yoktur. Bay (A) da aynen (Ç1) ve (Ç2) gibi mirasçı sıfatını haizolduğundan, diğer bir ifadeyle miras ortaklığının bir “ortağı” olduğundan 200.000 TL’lik kredi borcundan -herhangi bir bölme def’i ileri süremeksizin- sorumlu olacaktır. <strong>Miras</strong>bırakanın vasiyetnamesinde borcunsadece bir mirasçısı tarafından ödeneceğini belirtmesi gibi teselsülü ortadan kaldırıcı beyanları alacaklıylamirasçılar arasındaki ilişkilerde var olan teselsüle asla bir etkide bulunmayacaktır. Bay (M)’ninvasiyetnamesinde ilgili kredi borcunun (Ç2) tarafından ödeneceğini belirtmesi ancak mirasçılar arasındakiilişki açısından belirleyici olabilir. Bu durumda, mirasbırakanın iradesi doğrultusunda Bay (A) sadece(Ç2)’ye başvurmak suretiyle ödediği miktarı ondan talep edebilir. (Ç2)’nin mirasın açılmasından sonrapayını Bay (Ü)’ye devretmiş olması onun sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bay (Ü) mirasçı sıfatınıtaşımamaktadır. Bay (Ü) paylaşma sonucunda özgülenenleri talep etme hakkını haiz olan kişidir. Onunsorumluluğu sadece devir konusu paya ait olan borçlarla sınırlıdır. Devir alacaklısı Bay (Ü) miras payınındevri sözleşmesiyle birlikte mirasçı sıfatını, miras payına bağlı hakları ve yetkileri elde etmez. Bu sebepledevir konusu paya isabet eden borçların dışındaki tereke borçları bakımından mirasçıların dış ilişkidekimüteselsil sorumluluğu, rücu hakları ve mirasçıların birbirlerine karşı garanti borcuna ilişkin hükümler Bay(Ü) hakkında uygulanmaz. (Ç2)’nin sorumluluğu devam eder. <strong>Miras</strong>ın açılmasından sonra üçüncü bir kişiyeyapılan miras payının devri miras ortaklığına karşı hüküm ifade etmeyecektir.2-) Bay (A)’nın avukatı olsaydınız yazlığın tescili açısından hangi yola başvurmasını önerirdiniz? Busözleşme noterde düzenleme şeklinde yapılmış olsaydı Bay (A)’nın başvurabileceği yol ya da yollardabir değişiklik olur muydu?CEVAP: Tarafların aralarında yaptıkları sözleşme bir paylaşma sözleşmesidir. TMK. m. 676 hükmündepaylaşma sözleşmesinin adi yazılı şekile tabi tutulmuş olması, terekede yer alan taşınmazların paylaşılmasıbakımından, taşınmaz mülkiyetini nakil borcu doğuran sözleşmelerin resmi şekilde yapılması kuralınaistisnadır. Tarafların adi yazılı şekilde bu sözleşmeyi yapmış olmaları ve geçerli bu sözleşme uyarınca Bay(A)’ya yazlık evi bırakmış olmalarına rağmen, tapuda gerekli işlemleri yapmamaları halinde Bay (A) (Ç1)ve (Ç2) aleyhine bir ifa davası açabilecektir. Hakim verdiği kararla TMK. m. 716 uyarınca mülkiyetikendiliğinden mirasçıya geçirecektir. Bununla birlikte noterde onaylama suretiyle bu sözleşmeyi yapmışolsalardı, aynı olay kurgusunda dava açma yolu bakımndan bir değişiklik olmazdı. Buna ilaveten Bay (A)açısından yeni bir kolaylık gündeme gelirdi. Tapu Sicili Tüzüğü’nün 21. maddesinin / b. c uyarınca resmîsenet düzenlenmesini gerektirmeyen işlemlerde aynî hakların tescili için; “<strong>Miras</strong> taksim veya miras payının6


devri sözleşmesinde tescil yetkisini içerir noterce düzenlenmiş sözleşme; miras taksim sözleşmesimirasçılar arasında yazılı olarak yapılmış olup da mirasçıların imzaları noterce onaylanmamışsa tümmirasçıların; imzaların bir kısmı onaylanmış ise imzaları onaylanmamış olanların istemleri,”aranır. Bunagöre paylaşma sözleşmesinin noterde düzenleme şeklinde yapılmış olması halinde bu mirasçılar aleyhinemahkemeye başvurmaya gerek kalmaksızın sözleşmeyi tapuya ibraz ederek tescili sağlama imkanıtanınmıştır. Bay (A) bu olasılıkta dava açmaya gerek kalmaksızın sözleşmeyi tapuda ibraz ederek resmisenet gerektirmeyen bu işlemi gerçekleştirebilirdi.OLAY IIIBay (M) 03.02.2013 tarihinde vefat etmiştir. Vefat ettiğinde çocukları (Ç1), (Ç2), (Ç3) hayattadır. (Ç1) 13.02.2013tarihinde mirası kabul etmiş, 16.02.2013 tarihinde ise (Ç3) terekenin resmi defterinin tutulmasını talep etmiştir.Tutulan defter sonucuna göre, Bay (M)’nin adi borçlarının toplamı 20.000 TL, kefalet borcunun miktarı 40.000 TL,terekenin aktifi ise 30.000 TL’dir. Defter tutulduktan sonra (Ç3) mirası kayıtsız şartsız kabul etmiş, (Ç2) ise herhangibir beyanda bulunmamıştır. Bir süre sonra, mahkemenin defter tutulurken (X) Bankasının kendisine bildirdiği 20.000TL’lik kredi alacağını deftere kaydetmeyi unuttuğu ortaya çıkmıştır.SORU: Her bir mirasçının mirasbırakanın borçlarından sorumluluğunun kapsamını belirtiniz.CEVAP: Somut olaya bakıldığı zaman öncelikle mirasçıların seçimlik haklarını hangi yöndekullandıklarının tespit edilmesi gerekmektedir.(Ç1) mirası kayıtsız şartsız kabul etmiştir.(Ç2)’nin resmi defterin tutulmasından sonra herhangi bir beyanda bulunmaması TMK. m. 627/ f. 2 uyarınca mirasıtutulan deftere göre kabul etmesi anlamına gelecektir.(Ç3) mirası defter tutulduktan sonra kayıtsız şartsız kabul etmiştir. Burada (Ç3)’ün durumu her ne kadar (Ç1)’ebenzese de özellikle kefalet borçları açısından bir ayırım yapılması gündeme gelecektir.Sorumluluğun kapsamına gelecek olursak;(Ç1) mirasbırakanın deftere kaydedilen ve kaydedilmeyen bütün borçlarından kişisel olarak sorumlu olacaktır. Buaçıdan kefalet borçları ya da adi borçlar açısından bir ayırım yapmaya gerek yoktur. Her ne kadar TMK. m. 630’da“… mirasçılar, mirası kayıtsız şartsız kabul etmiş olsalar bile,…” şeklindeki ibare resmi defterin tutulmasından öncekabul etmiş mirasçıları da kapsarmış gibi görünse de, bu ifade ile aslında defter tutulduktan sonra mirası kabul etmişmirasçılar kastedilmektedir.(Ç2)’nin susmasının mirası tutulan deftere göre kabul etmesi anlamına geldiği göz önüne alınırsa, TMK. m. 628 / f. 3uyarınca mirasçı mirasbırakanın deftere yazılmış borçlarından hem tereke malları hem de kendi malvarlığıdeğerleriyle sorumlu olacaktır. Burada kefalet borçlarından sorumluluğa ilişkin özel bir durum vardır. TMK. m. 630şu şekilde kaleme alınmıştır:“<strong>Miras</strong>bırakanın kefaletten doğan borçları defterde ayrı bir yere yazılır ve mirasçılar, mirası kayıtsız ve şartsız kabuletmiş olsalar bile, bu borçlardan terekenin iflâs hükümlerine göre tasfiyesi hâlinde kefalet sebebiyle alacaklı olanlarane düşecek idiyse ancak o miktarla sorumlu olurlar.”Bu düzenleme uyarınca kefalet borcunun alacaklısı ancak borçlunun olası iflasında elde edebileceği sınırlı tasfiye payıkadar alacaklı sayılır. Bunu somutlaştıracak olursak; somut olayda deftere göre mirasbırakanın pasiflerinin toplamı60.000 TL, aktifinin toplamı da 30.000 TL’dir. Bu durumda tereke iflas hükümlerine göre tasfiye edilmiş olsaydıalacaklılara alacaklarının 60.000 TL/30.000 TL %50’si verilmek gerekecekti. Şu halde (Ç2)’nin sorumluluğu 40.000TL/2=20.000 TL’dir.7

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!