16.07.2015 Views

Suyun Akılcı Kullanımına Yönelik Eğitim Kitapçığı - Küre Dağları Milli ...

Suyun Akılcı Kullanımına Yönelik Eğitim Kitapçığı - Küre Dağları Milli ...

Suyun Akılcı Kullanımına Yönelik Eğitim Kitapçığı - Küre Dağları Milli ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

SUKAYNAKLARININAKILCI KULLANIMIİÇİNÇALIŞIYORUZC100 M57 Y0 K2<strong>Suyun</strong> Akılcı Kullanımına YönelikEğitim KitapçığıOrman Koruma Alanları Yönetiminin Güçlendirilmesi ProjesiKüre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı


<strong>Suyun</strong> Akılcı Kullanımına YönelikEğitim KitapçığıOrman Koruma Alanları Yönetiminin Güçlendirilmesi ProjesiKüre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı


<strong>Suyun</strong> Akılcı Kullanımına Yönelik Eğitim Kitapçığı, WWF-Türkiye, 2011Kitapçık metni: Deniz Şilliler TapanTasarım: İris İletişim ÇözümleriFotoğraflar: Aykut İnce, Duygun Baştanlar, Hasan Kırmızıtaş, Yıldıray LiseORMAN KORUMA ALANLARI YÖNETİMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİwww.kdmp.gov.trOrman ve Su İşleri BakanlığıSöğütözü Cad. No:14/EAnkaraTel: 0312 207 50 00www.ormansu.gov.trUNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı)Birlik Mahallesi 2. Cadde No:11Çankaya, AnkaraTel: 0312 454 11 92 / Faks: 0312 496 15 00www.undp.org.trWWF-TürkiyeBüyük Postane Cad. No:43-45 Kat:5 34420Bahçekapı, İstanbulTel: 0212 528 20 30 / Faks: 0212 528 20 40www.wwf.org.tr


İÇİNDEKİLERYaşam için su 5Mavi gezegen 5Yaşamın kaynağı su 6Yaşamın devamlılığı için su 6Su döngüsü 7Dünya’da ve Türkiye’de su kaynaklarının durumu 9Dünyada su kaynakları tükeniyor 9Türkiye su zengini mi, su fakiri mi? 10Su kaynaklarının kullanımı 11Tarımda su 11Sanayide su 13Evlerde su 14Sinsi düşman: Kirli su 17Su ve ekosistemler 18Sulak alanlarımız, can damarlarımız 18Ormanlar ve temiz içme suyu 20Ormanlar ve seller 21Barajlar ve HES’ler 22Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı 24Küre Dağları Parkı’nda su kaynaklarının durumu 26Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı çevresinde su kaynaklarına müdahaleler 29SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI3


Siz neler yapabilirsiniz? 30Etkinlikler 33Etkinlik 1: Bitkilerde ve hayvanlarda su var mı? 33Etkinlik 2: Su buza dönüştüğünde hacmi artar mı? 34Etkinlik 3: Küçük bir su döngüsü yapalım 35Etkinlik 4: Su döngüsünü tamamlayalım 36Etkinlik 5: Su evimize nasıl gelir? 37Etkinlik 6: Kaybolan su 38Etkinlik 7: Filtrelemek suyu nasıl temizler? 39Etkinlik 8: Hangi maddeler suda çözünür? 40Etkinlik 9: Bir su değirmeni yapalım 41Etkinlik 10: Bir baraja gidelim 42Etkinlik 11: Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı’nı tanıyalım 43Kaynakça 464SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


YAŞAM İÇİN SUMavi GezegenBilim adamlarının açıklamalarına göre Dünya yaklaşık 4,5 milyaryaşındadır. Uzaydan bakıldığında küçük bir mavi gezegen olarakgörülen Dünya’nın üzerinde, hayvanlar, bitkiler, ekosistemler veyaklaşık yedi milyar insan yaşamlarını sürdürmeye çalışırlar.Başlangıçta sürekli değişen bir eriyik halinde olan dünya, zamanla soğumuştur.Önceleri atmosfer ya da çevreleyen bir gaz tabakası yoktur. Yanardağ patlamaları vedünyaya çarpan astreoidler önce su buharı, amonyak ve metan gazları salınmasınaneden olmuş, daha sonra bu gazlar azot, hidrojen ve oksijene dönüşmüştür. Bugazlar hızla tüketilerek çeşitli elementlerin oksitlerini, karbondioksiti ve diğermaddeleri yaratmıştır. Maden oksitler ve karbonatların karışımı minerallerioluşturmuş, gazlar ve su ise yerçekimi sayesinde tutulmuştur. Su ve suyun içindeçözülen tüm maddeler soğuyan yerküre yüzeyinde sıkışıp kalmış, böylece ilkokyanuslar ortaya çıkmıştır.Su yaşamın başlangıcıdır. İlk yaşam biçimlerinin su yüzeyinden yaklaşık 10metre derinde geliştiği bilim adamlarınca öne sürülür. Su tüm canlıları oluşturanhücrelerin temel bileşenlerinden biridir.SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI5


Yaşamın Kaynağı SuDünyadaki suyun tamamı beş litrelik bir şişeye konsa, buşişede insan tarafından ulaşılabilir tatlı su miktarı yalnızcabir yemek kaşığına denk gelir. Başka bir deyişle, ulaşılabilirtatlı su miktarı, toplam su varlığının yüzde birinden bile azdır.Yeryüzündeki suyun yüzde 97’si denizlerde ve okyanuslarda,yüzde ikisi ise buzullarda kilitlidir. Yeryüzündeki toplam suvarlığının yalnızca yüzde birini kaplayan tatlı su kaynaklarıgünümüzün en fazla tehdit altındaki doğal kaynaklarındandır.Tatlı su kaynakları, dünyadaki tüm canlı türlerinin yüzde 40’ınıve hayvan türlerinin yüzde 12’sini barındırır.Nüfus artışı, çarpık kentleşme, sektörlerarası eşit olmayan sukullanımı ve yanlış tüketim alışkanlıkları hem su kaynaklarınınazalmasına hem de kirlenmesine neden olmakta ve sukaynakları üzerindeki baskı her geçen gün artmaktadır.Su kaynakları dünya üzerinde son derece adaletsiz dağılmıştır.Gelişmekte olan ülkelerin yarıdan fazlasında su hem çok azdır,hem de düşük kalitededir Örneğin, Akdeniz’in kuzeyindekinehir kıyılarına düşen yağış miktarı, güneydekilere göre dört katdaha fazladır. Alaska’nın ve Hawai’nin kimi bölümlerinde yıllıkyağış miktarı ikibuçuk metreyken, Arizona ve Kaliforniya’dayıllık yağış miktarı 70 santimetreden azdır. Brezilya, Rusya,Kanada, Endonezya, Çin ve Kolombiya olmak üzere altı ülkedünyanın toplam yenilenebilir tatlı su kaynaklarının yarısınasahiptir. Buna karşılık, yeryüzünün toplam nüfusunun beştebirinin yaşadığı kurak ve yarı kurak bölgelerdeki insanların, sukaynaklarından aldıkları pay yalnızca yüzde ikidir. Binlerce gölüve akarsuyu bulunan ve yeryüzünün toplam su varlığının yüzdedokuzuna sahip olan Kanada’da yaşayan insanlar, günde 150-200 litre su tüketirler. Temmuz ve Eylül ayları boyunca çok azyağış alan Çad, Nijer ve Mali’de ise, günlük su tüketimi 10 litreyigeçmez. Bu miktar, modern tuvaletlerdeki sifonlarda bir seferdetüketilen su miktarına denk gelir. Gana’da yaşayan bir kişiningünlük su tüketimi, Amerika’da yaşayan bir kişinin günlük sutüketiminden 300 kat, Avrupa’da yaşayan bir kişiden ise 70kat daha azdır. Dünya nüfusunun yüzde 9’u toplam tatlı suvarlığının yaklaşık dörtte üçünü kullanmaktadır. Yarım milyarinsan ise su kıtlığı çekilen ülkelerde yaşamaktadır.500 MİLYONSU KITLIĞI ÇEKENÜLKELERDE YAŞAYANİNSAN SAYISIYaşamın Devamlılığı İçin SuSu, yaşamın tüm süreçlerine etki eder. Hidrojen ve oksijenelemetlerinden oluşan, katı, sıvı ve gaz halde bulunabilen birmadde olan su, doğada her üç halde de var olan tek maddedir.Su, moleküler yapısındaki basitliğe karşın, tam olarakaçıklanamayan, çok karmaşık fiziksel ve kimyasal özellikler taşır.6SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


Oda sıcaklığında renksiz, kokusuz ve tatsız bir madde olan suyun en önemliözelliklerinden biri, başka birçok maddeyi çözmesidir. <strong>Suyun</strong> bu özelliği canlılariçin yaşamsal önem taşır. Su 0°C’de donar ve 100 o C’de kaynar. Bu durum;amonyak gibi benzer bileşiklerinkine göre beklenen değerlerden yüksektir. Su, katıhalindeyken sıvı haline oranla daha az yoğun olan tek maddedir. Bilinen tüm sıvılarısıları düştükçe büzüşüp hacim kaybeder. Hacim azalınca yoğunluk artar ve böylecesoğuk olan kısımlar daha ağır hale gelir. Bu yüzden sıvı maddelerin katı halleri,sıvı hallerine göre daha ağırdır. Ama su, bilinen tüm sıvıların aksine, belirli birısıya (+4°C’ye) düşene kadar büzüşür, daha sonra birdenbire genleşmeye başlar,donduğunda ise daha da genleşir. Bu nedenle suyun katı hali, sıvı halinden dahahafiftir. Bu sayede göller yukarıdan aşağıya doğru donar ve en üstteki buz tabakasısuyun dibine batmaz, su üstünde yüzer. <strong>Suyun</strong> bu özelliği dünya üzerindekidenizler açısından çok önemlidir. Böylece, denizlerin üstü buzla kaplıyken, diplerdeyaşam devam eder.<strong>Suyun</strong> ısıyı iletme yeteneği diğer sıvılara göre dört kat daha yüksektir. Ancak,buzun ve karın ısı iletkenlikleri düşüktür. <strong>Suyun</strong> bu özelliğinin de yeryüzündekiyaşam açısından çok önemli bir işlevi bulunmaktadır. Buz, havanın soğukluğunualtındaki su tabakasına çok az iletir. Böylece dışarıdaki hava -50°C’yi bulsa bile,denizin üstündeki buz tabakası bir-iki metreyi geçmez, denizin dibi donmaz.Foklar, penguenler ve diğer kutup hayvanları, bu sayede denizin üstündeki buzudelip alttaki suya ulaşırlar. Dağların tepelerinde 30 santimetre kalınlığındaki karlıbir manto, karın altına saklanan hayvanları ve bitkileri örter, soğuktan korur, dışdünyadan yalıtır. Karın altındaki sıcaklık daima donma noktasına yakındır. İşte budoğal battaniyenin yalıtım gücü, dağlık yerlerde ve soğuk iklimlerde birbirindenfarklı canlı türlerinin nasıl olup da yaşayabildiğini açıklar.Susuzluğa dayanmak oldukça zordur. İnsan, hiçbir gıda almadan, yalnızca suiçerek yaklaşık 40 gün boyunca yaşamını sürdürebilse de, susuzluğa ancak 10gün dayanabilir. Henüz yaşamın ilk evresinde olan üç aylık bir fetüsün yüzde 95’isudur. İnsan organizmasının yüzde 62-67’si, hayvan organizmasının yüzde 60-70’isudan oluşur. Su, insan vücudunun üçte ikisini oluşturur. İnsan beyninin yaklaşıkyüzde 75’i, kemiklerinin yüzde 22’si, kanının ise yüzde 83’ü sudur.Su DöngüsüYerküredeki toplam su miktarı milyonlarcayıldır değişmemiş olsa da, su sürekli olarakkapalı bir sistem içinde hareket eder. Sudöngüsü, suyun atmosfer ve yeryüzüarasında sürekli dolaşım sürecidir.Bu süreç, suyun yağış biçimindeyeryüzüne inmesi, buharlaşma ya dabitkilerden terleme yoluyla yenidenatmosfere dönmesi ya da yüzey akışıyoluyla denizlere akarak denizlerdenbuharlaşma yoluyla atmosfere dönmesiaşamalarını içerir.SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI7


Yeryüzündeki suyun yaklaşık yüzde 97’si okyanus vedenizlerdedir; yüzde ikisini buzullar oluşturur; geri kalanıise yeraltı sularına, akarsulara ve göllere dağılmıştır. Sudöngüsüne bütün bu su kaynakları ayrı ayrı katkıda bulunurve atmosferdeki suyun tümü, su döngüsü yoluyla ortalamadokuz gün gibi kısa bir süre içerisinde yağış ve yükselmedöngüsünden geçer.Su döngüsündeki toplam su miktarı temel olarak sabitkalmakla birlikte, suyun çeşitli süreçler arasındaki dağılımısürekli değişir. Su döngüsünün en önemli süreçlerinden biriolan buharlaşma, suyun yeryüzünden atmosfere geçmesidir.Buharlaşma sonunda su, sıvı halden gaz haline geçer.Buharlaşmayı etkileyen başlıca etmenler, sıcaklık, nemlilik,rüzgâr hızı ve güneş ışınımıdır. Terleme, suyun bitkilerinyapraklarındaki çok küçük gözeneklerden dışarı doğrubuharlaşmasıdır. Buhar halinden sıvı hale geçiş sürecineyoğunlaşma denir. Yoğunlaşma, havanın serbest su yüzeyindenbuharlaşma yoluyla o sıcaklıkta içerebileceğinden daha fazlasu buharı almış olması durumunda gerçekleşir. Bu durum,soğuma ya da farklı sıcaklıklardaki hava kütlelerinin birbirinekarışması halinde ortaya çıkar. Yoğunlaşma sonucundaatmosferdeki su buharı sıvılaşır ve yağış halinde yere iner.Yeryüzüne inen yağış, dört ayrı biçimde dağılır: Bir bölümübuharlaşarak atmosfere geri döner, bir bölümü bitkilertarafından emildikten sonra yapraklardaki terleme yoluylabuharlaşır, bir bölümü topraktan içeri süzülür, geri kalan iseyüzey sularına karışarak denizlere akar. Toprağın nemi veyeraltı suları, suyun depolandığı ve yoğun olarak harcandığıiki önemli kaynağı oluşturur. Bu kaynakların doğal dengesi,insan unsurunun genellikle tarım ve sanayi amacıyla arayagirmesiyle büyük ölçüde değişikliğe uğrar.9 GÜNSUYUN ATMOSFERDEKİDÖNGÜSÜ8SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SUKAYNAKLARININ DURUMUDünyada su kaynakları tükeniyorYaşamın temel kaynağı olan su, hem ekosistemlerindevamlılığı hem de insanın varlığı için vazgeçilmezdir.Günümüzde su; tarımsal üretim, endüstriyel kullanım, enerjiüretimi, ulusal güvenlik gibi konularda da önemli bir yeresahiptir. <strong>Suyun</strong> yeterli ve uygun kalitede olması, ekonomik vesosyal kalkınmanın sürdürülebilirliği açısından ve yoksulluğunazaltılması için kaçınılmazdır.%3TATLI SU KAYNAKLARININYERYÜZÜNDEKİ TOPLAMSU VARLIĞINA OLANYÜZDESİDünyadaki tatlı su miktarı çok kısıtlıDünyanın üçte ikisi sularla kaplıdır; ancak,dünyadaki toplam suyun yaklaşık yüzde 97’situzlu sudur. Tüm canlıların yaşam kaynağı olantatlı suyun oranı yalnızca yüzde 3’tür. Tatlı sukaynaklarının yüzde 70’e yakını buz ve buzullarıniçinde hapsolmuşken, diğer yüzde 30’luk kısmı yeraltındadır. Nehirler, göller gibi yüzeysel tatlı sukaynakları, dünyadaki toplam suyun yaklaşık bindeüçünü oluşturur.Hızla artan dünya nüfusuna paralel olarak artan su talebiylebirlikte su kaynakları; miktar, kalite ve tüm diğer sektörelkullanımlar açısından ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Dünyanüfusunun yaklaşık yüzde 20’sine karşılık gelen 1,4 milyarinsan yeterli içme suyundan yoksundur. 2,3 milyar kişiysesağlıklı suya erişememektedir. Dünya Meteoroloji Örgütü’nünöngörüsüne göre, 2025 yılından itibaren üç milyardan fazlainsan su kıtlığıyla karşı karşıya kalacaktır.Dünyada su kıtlığının ana nedenleri olarak şunlar sıralanabilir:1. Yenilenebilir kaynak miktarının azlığı2. Yanlış ve aşırı su kullanımı3. Hızlı nüfus artışı ile kişi başına düşen su miktarınınazalmasıSUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI9


Türkiye su zengini mi, su fakiri mi?Genellikle, bir insanın biyolojik ihtiyaçlarını karşılaması ve yaşamınısürdürebilmesi için, günde en az 25 litre su tüketmesi gerektiği kabul edilir. Ancak,çağdas bir insanın sağlıklı bir biçimde yasaması için gereken içme, yemek pişirme,yıkanma, çamasır gibi amaçlarla kullanılacak su dikkate alındığında, kişi başınagünlük ortalama kentsel su tüketim standardı 150 litre olarak kabul edilmektedir.Dünya genelinde bölgelere göre kişi başına su tüketim miktarları sanayilesmisülkelerde 266 litre iken, Afrika’da 67, Asya’da 143, Arap ülkelerinde 158, LatinAmerika’da 184 litredir. Türkiye’de ise kişi başına günlük su tüketimi ortalama 111litredir.Su zengini, su fakiriÜlkeler su varlıklarına göre sınıflandırıldıklarında; yılda kişi başına düşenortalama kullanılabilir su miktarı 1.000 m³’ten az olan ülkeler “su fakiri”,2.000 m³’ten az olanlar “su azlığı yaşayan”, 8.000-10.000 m³’ten fazlaolan ülkeler ise “su zengini” olarak nitelendirilmektedir.Türkiye’de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık 1.586 m³’tür veülkemiz sanıldığı gibi su zengini bir ülke değildir. DSİ Genel Müdürlüğü verileri,2030 yılında su kaynaklarımızın yüzde 100 verimle kullanılacağını öngörmektedirTürkiye İstatistik Kurumu’nun öngörülerine göre, 2030 yılında ülkemizin nüfusu100 milyona ulaşacaktır. Mevcut nüfus artışı aşırı tüketim ve yanlış planlama ilebirleştiğinde 2030 yılında Türkiye, kişi başına düşen 1.100 m³ kullanılabilir sumiktarıyla, su fakiri olma yolunda ilerleyen ve su sıkıntısı çeken bir ülke durumunagelecektir. Bu veriler göz önüne alındığında, 2050 ya da 2100 yılında, Türkiye’ninçok ciddi bir su kriziyle mücadele etmesinin kaçınılmaz olduğu görülür.Ülkemizin net tüketilebilir su miktarı 112 milyar m³/yıl (98 milyar m³ yüzey ve14 milyar m³ yeraltı suyu olmak üzere) olarak belirtilmektedir. Giderek azalanyağışlar, kaçak su kullanımı ve yeraltı suyuna olan yoğun talep sonucu yeraltı suseviyeleri hızla düşmektedir. Yeraltı kaynaklarında eksilen tatlı suyun yerine tuzlusu girişi olmakta, bunun etkisiyle, yeraltı suları nicelik ve nitelik olarak süreklibozulmaktadır.Örneğin; Konya Havzası’nda yeraltı suyu seviyesi her yıl ortalama 2-3 metreazalmaktadır. Bunda yağışsız geçen kurak dönemlerin etkisi büyüktür. Ancak,havzadaki 64.000 kaçak kuyu havzanın yeraltı suları ve sulak alanları üzerindebüyük baskı oluşturmaktadır. Avrupa Çevre Ajansı’nın verilerine göre, Avrupa’dakuraklıktan en çok etkilenecek kesim Akdeniz Havzası’dır. Türkiye özelineinildiğinde; Karadeniz Bölgesi ve Marmara Bölgesi’nin bir kısmının (İstanbulhariç) düşük su sorunuyla karşı karşıya kalacağı, Ege ve Orta Anadolu Bölgeleri’ninise (özellikle Konya Kapalı Havzası’nın) çok ciddi su sıkıntısıyla baş etmekzorunda kalacağı görülebilir. Doğu Anadolu Bölgesi’ni orta derecede su sorunlarıbeklemektedir.Yeraltı su kaynakları çevresel ve nükleer etkilerden en az kirlenen sukaynağı olması nedeniyle bir ülkede dikkat ve özenle kullanılması gerekenkaynaklardır.10SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


SU KAYNAKLARININ KULLANIMITarımda suTarımsal üretimde su kaynaklarının miktarı ve kalitesi,hem bu geçim kaynağının sürdürülebilmesi hem de gıdagüvenliğinin sağlanması açısından büyük önem taşır.Tarımda su, en önemli girdidir; toprakta bitki için gerekliolan nemi temin ederek verimi artırır, tarım sektörünü iklimkoşullarından bağımsız kılar, gübre kullanımını olanaklı halegetirir, üretimin çeşitlenmesine ve birim alandan daha fazlaürün alınmasını sağlar. Günümüzde tarımsal ürünlerin çokbüyük bir bölümü sulanarak yetiştirilmektedir. Yeryüzündekitoplam tatlı su miktarının yüzde 70’inden fazlası tarımsalsulama için kullanılmaktadır. Sulanan tarım arazilerininkapladığı alan, geçtiğimiz yüzyıl içinde yedi katına çıkmıştır.1900’de 50 milyon hektar olan sulanan tarım arazisi,günümüzde 350 milyon hektara ulaşmıştır.Yüzölçümü 78 milyon hektar olan Türkiye’nin tarım arazileri,yüzölçümünün yaklaşık üçte birine karşılık gelmektedir.Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre;Türkiye’de su kullanımında sektörler itibariyle en büyük payyüzde 74 ile tarım sektöründedir. Gelişmiş ülkelerdeki sektörelsu kullanımlarına bakıldığında ise sanayideki kullanımın enbüyük paya sahip olduğu ve tarımsal su kullanımının ikincisırada yer aldığı görülür. Ülkemizde tarımsal sulamanın yüzde88,5’inde yüzey sulama yöntemleri (karık, tava ve salma),yüzde 8,5’inde yağmurlama sulama yöntemi, yüzde 3’ünde isedamla sulama yöntemi kullanılmaktadır. Dolayısıyla, tarımdakullanılan suyun büyük bir kısmı yanlış sulama teknikleri vetaşıma sırasındaki kayıplar nedeniyle boşa harcanmaktadır.Tarımda aşırı miktarda tarım ilacı (pestisist) ve kimyasalgübre kullanımı insan sağlığını son derece olumsuz etkiler.Tarım ilaçlarının izleri kaynağından çok uzak yerlerde bilegörülebilmektedir. Kuzey Kutbu’ndaki kutup ayılarınınve Antartika’daki penguenlerin vücudunda, hatta GüneyKutbu’nda yağan karda tarım ilaçlarına rastlanmaktadır.Yoğun tarım yapılan arazilerde kullanılan kimyasal gübre,nehirlerle ve yeraltı sularıyla her yere taşınmaktadır. Nitraten büyük düşmandır. Bitki yetiştirmenin ayrılmaz bir parçasıolan ve tarımda çok yaygın kullanılan nitratlı gübre, bitkitarafından tamamen emilmediği durumlarda yüzey sularınakarışır. Bu kimyasallar, toprağa her yıl santim santim nüfuzederek yıllar sonra yeraltı sularına ulaşırlar. Bir kez yeraltısularına ulaştıktan sonra nitrattan kurtulmak mümkün%70TARIMSAL SULAMAİÇİN KULLANILANYERYÜZÜNDEKİ TOPLAMTATLI SU MİKTARISUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI11


Sanayide SuGelişmiş ülkelerde sektörel su kullanımında sanayidesu kullanımı başı çekmektedir. Türkiye’de sanayide sukullanımının oranı yüzde 11’dir. Kimya, demir-çelik, metal,kağıt, gıda ve içecek gibi sektörler suyu çok fazla kullanır. Ancakteknolojik gelişmeler sanayide suyun daha etkin ve tasarruflukullanımını olanaklı kılar. Üretimdeki su ve enerji ihtiyacınıazaltacak teknolojik gelişmelerin uygulanması, proses suyukullanımının özendirilmesi, aşırı su tüketimini engeleyecek cezaya da ödül sistemlerinin teşvik edilmesi, arıtma tesislerindekisuyun geri kazanılarak yeniden kullanılması, kullanılmış suyundeğerlendirilmesi bunlardan bazılarıdır.Sanayi atıkları su kaynaklarının geri dönüşü olmayan birbiçimde kirlenmesine neden olur. Sanayi tesisleri özellikle, suyakarışan ağır metal atıklarından sorumludur. Civa, kadmiyum,kurşun, krom, çinko, bakır gibi ağır metaller sanayi tesisleriaracılığıyla göllere, nehirlere, denizlere karışır. Zehirli olan bumaddeler canlıların vücutlarında birikir ve insanlar için ölümcültehditler oluşturur. Bu nedenle sanayi bölgelerinde insan veçevre sağlığı açısından gerekli önlemlerin alınması, arıtmatesislerinin yaygınlaştırılması, çalıştırılması, ruhsatlandırılmasıve düzenli denetimlerinin yapılması şarttır.Çevre ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre; Türkiye’desanayinin ürettiği zehirli ve ağır metaller içeren atık sularınyalnızca yüzde 22’si arıtılmakta, yüzde 78’i ise arıtılmadandoğrudan göl, nehir ve denizlere verilmektedir.Önemli derecede kirliliğe neden olarak yaşamı etkileyençevre facialarının sayısı her geçen gün artmaktadır. Altınve gümüş madenlerinden sızan siyanür, kaza yapan petroltankerleri, kimya fabrikalarındaki patlamalarla nehirlere akanatıklar neredeyse günlük yaşamın bir parçası haline gelmişdurumdadır.%78TÜRKİYE’DEARITILMADAN GÖL, NEHİRVE DENİZLERE AKITILANZEHİRLİ ATIK SU MİKTARISUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI13


Evlerde suTürkiye’de sektörel su kullanımı itibarıyla evsel su kullanımıyüzde 15 ile ikinci sırada gelir. Su evlerde içme suyu olarakkullanılmasının yanı sıra çeşitli işler için kullanılır. Su;tuvalet sifonlarında kullanıldığı gibi, kişisel temizlik, yemekpişirmek, bulaşık yıkamak, çamaşır yıkamak, evi temizlemek,bahçe sulamak, araba yıkamak gibi amaçlarla da kullanılır. Susağlıklı bir yaşam için vazgeçilmez bir unsurdur.Günümüzde evsel su kullanımını azaltmaya yönelik birçokürün bulunur. Bu ürünler; su tasarrufu sağlayan klozetlerdensensörlü musluklara, su ve enerji tasarrufu sağlayan çamaşırmakinelerinden bulaşık makinelerine kadar çeşitlilik gösterir.Konutlarda kullanılan suyun yüzde 40’ı tuvaletsifonunun çekilmesiyle harcanır. Her sifon çekişte6-11 litre su gider. Sifonların gereğinden fazlakullanılması hem temiz suyu tüketir, hem de dahafazla atık su oluşturur.İlk sifonlu tuvalet, İngiltere’de 1775’te yapılmıştır.İlk ev içi duşu 1810’da bir İngiliz malikanesindekullanılmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nın sonunagelindiğinde, Amerikalılar’ın çoğu, evlerinde özelbanyolara, tuvaletlere ve çeşmelerden akan suyasahip olmuşlardır.Türkiye’de nüfus artışı, köyden kente göç, plansız kentleşme vesu havzalarının yapılaşmaya açılmasına bağlı olarak içme suyukaynakları kirlenmekte ve tükenmektedir. 1960’lı yıllarda kişi%15EVSEL SU KULLANIMI14SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


aşına düşen yıllık su miktarı yaklaşık 4.500 m 3 olan Türkiye’de bugün nüfusunyüzde 7’si sağlıklı sudan yoksundur.Türkiye’de, içme ve kullanma suyu ile ilgili sorunların başında içme suyusistemlerinde şebekelerdeki kayıp ve kaçaklar, bakım, onarım ve kaçak kontrolüamaçlı sistemlerin bulunmaması, mevcut içme suyu arıtma tesislerinin doğruişletilmemesi, rutin bakım ve yenileme işlemlerinin ihmal edilmesi, belediyelerinpolitik kaygılarla su satış fiyatlarını düşük düzeyde tutmaları, sayaçsız su kullanımıve kaçak kuyular sayılabilir.Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2008 verilerine göre; Türkiye’de 3.225 belediyenin3.190’ında içme ve kullanma suyu şebekesi bulunur. Temin edilen suyun yüzde40’ı barajlardan sağlanmaktadır. Belediyeler tarafından temin edilen su ile Türkiyenüfusunun yüzde 82’sine hizmet verilmektedir.Evlerde ve genel olarak kentlerde oluşan atık sulara kanalizasyon adı verilir.Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2008 verilerine göre; Türkiye’de 3.225 belediyenin2.421’inde kanalizasyon şebekesi bulunmaktadır. Kanalizasyon şebekesi olanbelediyelerin deşarj ettiği atık suların yüzde 69’u arıtılmaktadır. Kanalizasyonşebekesi olmayan belediyelerin tamamı atık sularını arıtmadan akarsulara, göllere,denizlere ya da diğer alıcı ortamlara deşarj etmektedir. Yapılan araştırmalarsonucunda, bir litre atık suyun sekiz litre tatlı suyu kirlettiği bilimsel olarak ortayakonmuştur.İlk su arıtma sistemleri M.Ö. 2000’li yıllarda Eski Mısır’da yapılmıştır.Kum filtresi kullanılarak suyun arıtılması ilk kez 1627 yılındaİngiltere’de, daha sonra 1685 yılında Avusturya-Osmanlı savaşlarındauygulanmıştır.Su kaynaklarını kirleten bir diğer unsur da evsel atıkların dere, göl ya da nehirleredökülerek bertaraf edilmesidir. 2008 yılı verilerine göre Türkiye’de belediyeleraracılığıyla bertaraf edilen toplam 24,36 milyon ton atığın yüzde 0,6’sı gömülerekve dere ya da göle dökülerek bertaraf edilmiştir. Tekniğine göre uzaklaştırılamayanve depolanamayan katı atıklar ve çöpler önemli derecede çevre kirliliğine nedenolur ve insan sağlığını olumsuz yönde etkiler. Çöplerin toplanması, geri kazanılmasıve imha edilmesi önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Atıkların yeterinceiyi bir şekilde yönetilmemesi çevre ve insan sağlığı için riskler taşır. Araştırmalarbir desimetre küp çöp içinde, 2.500 adet sineğin üreyebildiğini göstermektedir.Sinekler, dizanteri ve benzeri pek çok salgın hastalığı taşıyabilir. Çöp ve katı atıklararacılığı ile 200 çeşit bulaşıcı hastalığın taşınıp yayıldığı bilinmektedir. Ayrıcaderelere, göllere dökülen çöpler ya da yağışlarla birlikte çöplerden sızan sularıntoprağa, oradan da yeraltı sularına karışması su kaynaklarını kirletmektedir. Bunedenle, çöplerin düzenli bertarafı ve depolanması büyük önem taşır.Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı çevresinde de evsel atıkların bertarafında çöplerin dereleredökülmesi önemli bir sorundur. Çöpler yağışlarla birlikte derelere karışmaktave <strong>Milli</strong> Park için sorun haline gelmektedir. Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı’nın içindebulunduğu Kastamonu ve Bartın illerinde ve ilçelerde çöpler için düzenli katı atıkdepolaması yapılmamaktadır. İlçelerdeki çoğu vahşi depolama alanı da izinsizdir.SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI15


Çöpler belediyeler tarafından yakılmakta ya da gömülmektedir. Atıklar, yağmur vesel sularıyla nehirlere ve denize ulaşmaktadır. Köylerde kanalizasyon yoktur. Çoğubelediyede de kanalizasyon sistemi tam değildir. Bölgedeki yerleşim alanlarındanhiç birinde atık su arıtma tesisi bulunmamaktadır. Atık sular, doğrudan derelereya da denize deşarj edilmektedir. Özellikle Azdavay, Pınarbaşı ve Şenpazaryerleşimlerinden gelen atık suların boşaldığı dereler <strong>Milli</strong> Park’ı etkilemektedir.Bartın Çayı ve kollarının çevresindeki belde ve köylerde katı atıklar, dere kenarındaya da rastgele yerlerde depolanmaktadır. Aynı şekilde atık sular da doğrudan atıksutaşıma sistemleri ya da akarsular aracılığı ile denize ulaşmaktadır.Su Kirliliğinin Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı ve Tampon Bölgesi’ne EtkisiKüre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı sınırları içerisinde yerleşim bulunmamaklabirlikte, tampon bölgede çok sayıda yerleşim alanı vardır. Bu yerleşimalanlarının çoğunluğunda altyapı ya hiç bulunmamakta ya dayetersiz durumdadır. Kanalizasyon arıtma sistemlerinin ve katı atıktoplama sistemlerinin olmayışı <strong>Milli</strong> Park etrafında çevre, peyzaj vehalk sağlığı yönünden olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Tamponbölgede bulunan bu yerleşimlerde, çöplerin ve evsel atıkların doğrudanakarsu yataklarına boşaltılması, <strong>Milli</strong> Park’ı, akarsu kenarındaki bitkiçeşitliliğini ve yapısını olumsuz etkilemektedir.<strong>Milli</strong> Park çevresindeki karstik ekosistemler de özellikle su kirliliğinekarşı hassas ekosistemlerdir. Aktif mağaralar; oluşum sürecidevam eden ve içerisine su giriş-çıkışı olan mağaralardır. Mağaraiçerisine giren suyun şekillendirmesiyle oluşan cadı kazanları, göllergibi oluşumlar özellikle omurgasız hayvan grupları için önemliyaşam alanlarıdır. Atık suların arıtılmadan bölgedeki akarsularave su kaynaklarına boşaltılması <strong>Milli</strong> Park için büyük bir tehditoluşturmaktadır. Yüzey ve yeraltı suyu kaynaklarının kirletilmesikarstik oluşumlara ve canlılara zarar vermektedir. Bölgenin jeolojikyapısına uygun olarak yüzey suyu kaynakları düdenler şeklinde yeraltına batarak, burada yeraltı suyu durumuna gelir. Bu nedenle;yüzey suyu kaynaklarındaki kirlilik yeraltı suyu kaynaklarında vebu kaynakların etkilediği mağaralarda kirliliğe neden olur. Mağaraiçi oluşumlardaki suların pH, kimyasal içerik, fiziksel içerik, tuzlulukgib özelliklerindeki değişimler, ekolojik toleransları dar olan mağaracanlılarının ve biyolojik çeşitliliğinin azalmasına neden olacaktır.Mağaraya giriş yapan yeraltı sularının kalitesi mağara canlılarıaçısından oldukça önemlidir. Yeraltı sularının <strong>Milli</strong> Park çevresindekibazı yerleşim alanlarında içme suyu olarak da kullanıldığı göz önündebulundurulduğunda, bu tür kirliliğin önemi daha da artar.16SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


Sinsi bir düşman: Kirli suYaşamın kaynağı olan su, kirlendiğinde ölüm nedeni olabilir.Tifo, sarılık, dizanteri gibi hastalıklar kirli suyla insana bulaşır.<strong>Suyun</strong> kendine özgü yapısı, kirli olup olmadığının anlaşılmasınızorlaştırır; hidrojenle oksijenin oluşturduğu bu basit yapıda herşey erir, içine karışmasını istemediklerimiz ne yaparsak yapalımsuyla bütünleşir. Su hep bir yerlere aktığı için, zehri de gittiğiyere beraberinde götürür.Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre, Asya’dakinehirlerde yer alan yabancı maddelerin oranı, dünyaortalamasının dört katı, OECD ortalamalarının ise 20 katıdır.Latin Amerika’daki kanalizasyonların yalnızca yüzde onundaarıtma tesisinin bulunduğu ve gelişmekte olan ülkelerde yeraltısularının kanalizasyon nedeniyle kirlendiği belirtilmiştir.XIX. yüzyılda Louis Pasteur hastalıkların yüzde90’ının içme suyundan kaynaklandığını kanıtlar. Ozamandan beri tüm dünyada insanlar, içmeden öncesuyu mikroplardan arındırır.Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verileri her yıl 3,5 milyoninsanın sudan kaynaklanan hastalıklar nedeniyle yaşamınıkaybettiğini göstermektedir. WHO verilerine göre, her yıl yüzde90’ı beş yaşın altında çocuklar olmak üzere 1,8 milyon insanishal nedeniyle yaşamını yitirmektedir. İshal vakalarının yüzde88’ini kirli içme suyundan kaynaklanır. Yüzde 90’ı beş yaşınaltında çocuklardan oluşan 1,3 milyon insan ise sıtma nedeniyleyaşamını yitirmektedir. Su kaynaklarının daha iyi yönetilmesisağlıksız su nedeniyle bulaşan hastalıkların yayılmasını önler.İklim değişikliğinin de etkileriyle artan su kaynaklı hastalıklarnedeniyle su ve sağlık ilişkisi önemle ele alınmalıdır.3,5 MİLYONİNSAN HER YIL SUDANKAYNAKLANANHASTALIKLAR NEDENİYLEYAŞAMINI KAYBEDİYORSu kirliliği, 1850’li yıllarda Londra’daki kolerasalgınında onbilerce kişinin yaşamını kaybetmesineneden olmuştur. Daha sonra Paris’te, Londra’dakigibi şehir kanalizasyon sisteminin bozukluğundankaynaklanan kolera salgınında binlerce kişi ölmüştür.Su kirliliği 1960’lı yıllardan başlayarak yeryüzünüdaha fazla etkisi altına almaya başlamıştır.Akarsularla taşınan kirlilik sonucu okyanuslara heryıl 20.000 ton atık boşaltılmaktadır.Konuya doğa açısından bakıldığında, su kirliliğinin bitkiörtüsünü ve yaban hayatını olumsuz etkilediği ve bazı canlıtürlerinin yok olduğu ya da tehdit altında olduğu görülür.SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI17


SU VE EKOSİSTEMLER135TÜRKİYE’DEKİULUSLARARASI ÖNEMESAHİP SULAK ALAN SAYISISulak alanlarımız, can damarlarımızSu kaynaklarımızın başında sulak alanlar gelir. Sulak alanlardünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 6’sını kaplar. 2 Şubat 1971yılında İran’ın Ramsar kentinde imzalanan ve sulak alanlarınkorunmasını ve akılcı kullanımını hedefleyen, kısaca RamsarSözleşmesi (Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı OlarakUluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların KorunmasıSözleşmesi) olarak anılan sözleşmeye göre, sulak alan tanımıoldukça farklı alanları kapsar. Bataklıklar, turbalıklar, taşkındüzlükleri, nehirler, göller, tuzlalar, mangrovlar (bazı tropikaldenizlerin kıyılarında bulunan, ıslak ve tuzlu toprağa uyumsağlamış ağaçlarla oluşan bataklık), deniz çayırı yatakları,mercanlar, gelgit anında altı metreden derin olmayan denizkıyısı alanları gibi kıyı sulak alanları, atık su arıtım gölcüklerive rezervuarlar gibi insan yapımı alanlar da sulak alantanımına dahildir.Dünyanın en önemli genetik rezervuarı olan sulak alanlar,dünyadaki tüm türlerin yüzde 40’ını ve tüm hayvantürlerininse yüzde 12’sini barındırır. Ayrıca sulak alanlar;taşkın kontrolü, yeraltı sularının beslenmesi, kıyı çizgisininkorunması, fırtınalardan koruma, sediman ve besin depolama,iklim değişikliğinin kontrolü, su arıtımı gibi birçok işlev vesulak alan ürünleri sunma, dinlenme ve turizm olanakları gibibirçok değer taşımaktadır.Sulak alanlar yeraltı sularını besleyerek, taban suyunudengeleyerek, sel sularını depolayarak, taşkınları kontrolederek, kıyılarda deniz suyunun girişini önleyerek bölgeninsu rejimini düzenler. Bulundukları yörede nem oranınıyükselterek, başta yağış ve sıcaklık olmak üzere yerel iklimelemanları üzerinde olumlu etki yapar. Dünyadaki karbonunyüzde 40’ını sulak alanlar muhafaza etmektedir; turbalıkve ormanlık sulak alanlar özellikle karbonun depolanmasıaçısından çok önemlidir.Türkiye’de 135 uluslararası öneme sahip sulak alan bulunur.Ramsar Sözleşmesi ile 13 sulak alan koruma altına alınmıştır.Türkiye’deki Ramsar Alanları şunlardır: Gediz Deltası (İzmir),Manyas (Kuş) Gölü (Balıkesir), Burdur Gölü (Burdur),Sultansazlığı (Kayseri), Seyfe Gölü (Kırşehir), Göksu Deltası(Mersin), Kızılırmak Deltası (Samsun), Uluabat Gölü (Bursa),Akyatan Lagünü (Adana), Yumurtalık Lagünü (Adana), Meke18SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


Gölü (Konya), Kızören Obruğu (Konya) ve Kuyucuk Gölü (Kars).Başlıca su kaynağımız olan sulak alanlar sahip oldukları önemli işlev ve değerlerekarşın hızla yok olmaktadır. Türkiye’de son 50 yıl içinde 1.300.000 hektar sulakalan (Üç Van Gölü büyüklüğünde bir alan); kurutma, doldurma ve su sistemlerineyapılan müdahaleler sonucunda ekolojik ve ekonomik özelliklerini kaybetmiştir.Türkiye’deki toplam sulak alanların 2,5 milyon hektar olduğu düşünüldüğünde,son 50 yılda sulak alanlarımızın yarısını kaybettiğimiz söylenebilir. Türkiye’desulak alanların kaybı ve bozulmasıyla birlikte son 50 yılda tatlısu türleri yüzde 20azalmıştır.Türkiye’de sulak alanları tehdit eden başlıca etmenler; plansız su altyapı projeleri(HESler, barajlar, havzalar arası su transferi), tarımda aşırı su kullanımı, kirlilik,yasak avcılık ve balıkçılık, otoyol, maden gibi yatırımlar ve su kaynaklarınınyönetimine ilişkin sorunlardır.Su kaynaklarının yönetiminde uluslararası standartlarda sürdürülebilir bir yönetimpolitikası benimsemezse Türkiye’yi susuz bir gelecek beklemektedir.Sulak alanların başlıca işlev ve değerleriİçme suyu sağlama, taşkın kontrolü, yeraltı sularının beslenmesi,sediman ve besin depolama, iklim değişikliğinin kontrolü, doğalarıtım, tarım, hayvancılık, balıkçılık, saz kesimi, turizm ve rekreasyonolanakları.Kaybettiğimiz sulak alanlarımızAmik Gölü, Avlan Gölü, Kestel Gölü, Gavur Gölü, Güvenç Gölü, YarmaSazlığı, Aynaz Sazlıkları, Hotamış Sazlıkları, Eşmekaya Sazlıklarıbunlardan bazıları.Giderek kuruyan ve kirlenen sulak alanlarımızBeyşehir Gölü, Tuz Gölü, Akşehir-Eber Gölleri, Ereğli Sazlıkları, BafaGölü, Eğirdir Gölü, Kulu Gölü, Sultansazlığı.SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI19


Ormanlar ve temiz içme suyuGünümüzde dünya nüfusunun hemen hemen yarısı kentlerde yaşar. Ancakkentlerde yaşayan bir milyarı aşkın kişi, musluktan akan temiz içme suyundanyoksundur. Daha şanslı olanlar için de, musluklardan akan temiz suyun bedeli hergeçen gün artmaktadır. Hızlı nüfus artışı ve kentleşme, su havzaları üzerinde çokönemli bir baskı oluşturur.Su kaynakları ve ormanlar arasındaki ilişki oldukça karmaşıktır ve coğrafi konuma,iklime ve yönetim biçimine bağlı olarak farklılık gösterir. Su kaynaklarınınyakınlarındaki ormanların suyun daha temiz olmasını sağladığı ve böylece kentlerinsuyun arıtılmasına yönelik harcamalarını azalttığı görülür. Su kaynaklarınınyakınlarında, fabrikalar ve tarım alanları yerine ormanların bulunması suyunkirlenmesini önlemek açısından da önemlidir. Nemli tropikal ormanlar gibi özelorman tiplerinde ise ormanların su havzalarındaki suyun kalitesini düzeltmeninötesine geçerek suyun miktarını artırdığı görülür. Ormanlar, suyun kalitesini vemiktarını artırmanın yanı sıra, taşkınları önler.Günümüzde pek çok büyük kentte, içme suyu tedariki düşünülerek sukaynaklarının yakınındaki ormanlar koruma altına alınmaktadır. İyiyönetilen doğal ormanlar; toprak kayması, erozyon ve sedimantasyon tehlikesiniazaltmakta, suyu tarım ilaçları gibi kirleticilerden arındırmakta ve bazı durumlardasuyu tutarak depolamaktadır. WWF tarafından 2003 yılında gerçekleştirilenaraştırmanın sonuçlarına göre, dünyanın en büyük kentlerinin üçte birindenfazlasının suyu, korunan orman alanlarında bulunan su kaynaklarından teminedilmektedir. Korunan orman alanlarındaki su kaynaklarından içme suyutemin eden büyük kentler arasında Jakarta, Bombay, Karaçi, Tokyo,Singapur, New York, Bogota, Rio de Janeiro, Los Angeles, Viyana,Barselona, Johannesburg, Sidney, Melborn gibi kentler bulunmaktadır.Peru’da yaklaşık 2,7 milyon kişi 16 korunan alandan gelen suyu kullanmaktadır.Bunun yıllık değeri 81 milyon Amerikan Doları’dır.Nüfusunun yüzde 35’i köylerde yaşayan ve yaklaşık 40.000 köyü bulunanTürkiye’nin 393 köyünde içme suyu, çeşmelerden ve kuyulardan karşılanmaktadır.Köyden kente göçüşün çok hızlı yaşandığı bir ülke olan Türkiye, bu konudakistandartlarını hızla yükseltmeye çalışmakta, bir yandan büyüyen kentlerin sugereksinimini karşılamak, diğer yandan susuz köyler ve bunun sıkıntısını yaşayanköylüler için kaynak yaratmaya çalışmaktadır.Su kaynaklarının sürdürülebilir ve akılcı kullanımında bütüncül bakış açısı çokönemlidir. Su kaynaklarının bütüncül yönetimi, su havzalarının felaketleri önlemeve sağlıklı içme suyu sağlama yönündeki işlevlerini yerine getirmesinde çok önemlirol oynayacaktır.20SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


Ormansızlaşma, Seller ve TaşkınlarOrmansızlaşma, su döngüsünün başlıca düşmanıdır.Yerkürenin emebileceği su miktarını azaltıp erozyonu artıranormansızlaşma, sel felaketlerinin ve toprak kaymasının enönemli nedenidir. Yeşilini kaybeden toprağa düşen yağmur,yüzeysel akışa geçerek ve toprağı da beraberinde sürükleyerek,felaketi oluşturur.Son yirmi yıl içerisinde, dünyadaki orman varlığı180 milyon hektar azalmıştır.Seller insanlık tarihinin bir parçasıdır. Sel felaketleriniönlemeye yönelik düzenlemeler yapılmadan önce sukaynaklarının yakınlarına kurulan pek çok kent, büyükbedeller ödemek zorunda kalmıştır; 1658 yılında Paris’te,1856’da Lyon’da, 1934’de Varşova’da yaşanan yıkımlar çarpıcıörnekler arasındadır. 1993 yılında Missisipi Nehri taştığında,12 milyar Amerikan Doları zarara neden olmuştur. 1999yılında Venezuela’nın kuzeyinde yaşanan muazzam sel vetoprak kayması sonucunda on binlerce kişi mağdur durumadüşmüştür. Son 150 yıl içerisinde, bütün Avrupa’da, selsularının birikebileceği dere yataklarının çoğu, tarım alanınadönüştürülmüştür ya da büyük ölçüde yapılaşmaya maruzkalmıştır. Her geçen yıl daha büyük çapta sel felaketleriyaşanmasının ardındaki ana etkenler, yoğun yağışlarıemerek kontrol eden bitki örtüsünün azalması, nehirlerindoğal yapılarının bozulması, nehir yatakları ve deltalardakiyapılaşmadır. 2002 yılında Avrupa’da yaşanan sellerin nedenolduğu maddi kayıpların yaklaşık 8 milyar Amerikan Dolarıolduğu belirtilmektedir.1998 yılında Çin’in Yangtze Nehri’ni ve pek çok başka nehrietkileyen sel felaketi sonucu 3.500’den fazla insan ölmüş, 7milyon ev yıkılmış, 20 milyon kişi yer değiştirmek zorundakalmış, 15 milyon çiftçi tarım ürünlerini kaybetmiş ve toplam230 milyon kişi selden etkilenmiştir. Zararın maddi boyutu32 milyar Amerikan Doları’dır. Ormanların yok edilmesiylenehirlerin üst tarafının tarım amaçlı kullanılması ve alttarafların tortularla dolması, nehirlerin her iki tarafının dataşkın sularını emme kapasitesini azaltmıştır.180 MİLYONHEKTARSON YİRMİ YIL İÇERİSİNDEDÜNYADAKİ AZALANORMAN VARLIĞIKorunan alanlar, dolayısıyla ormanlar fırtına,taşkın, sel ve kuraklığa karşı engel ve tamponbölgeler oluşturur, böylece doğal felaketlerinetkilerini azaltır.SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI21


Sel felaketlerini önlemekiçin, nehirlerin yukarıve aşağı kısımlarındakibitki örtüsü korunmalıve bölgenin özelliklerineuygun ağaçlandırmayapılmalıdırTürkiye’de son on yıl içerisinde doğal bitki örtüsünün tahribi,çarpık kentleşme, dere yataklarındaki yapılaşma ve tümbunlara ek olarak iklim değişikliğinin etkileriyle değişen yağışdüzeni nedeniyle sel ve taşkın olayları ile birlikte verdiği zararda artmakta, can ve mal kaybına yol açan felaketler daha sıkgörülmektedir. 1995 yılında Isparta ve İzmir’de meydanagelen sel felaketleri nedeniyle onlarca kişi yaşamını yitirmiş,milyonlarca doları bulan mal kaybı oluşmuştur. 13 Kasım2001’de Rize’ye normal koşullarda bir mevsim boyuncadüşen yağmurun bir günde yağması, yine felaketi beraberindegetirmiştir. 2009’da üç gün süren aralıksız yağış sonucuİstanbul ve Tekirdağ’da yaşanan sel felaketinde 31 kişi hayatınıkaybetmiş, yaklaşık 90 milyar Amerikan Doları mal kaybıolmuştur. 2011’de Kastamonu’da yaşanan şiddetli yağmur vedolu Daday ilçesinde maddi zarara neden olmuştur.Türkiye’de de nehirlerin doğal yapısı seddeleme, nehir ıslahıgibi müdahalelerle zarar görmekte, bu nedenle nehirlerinyapısında kendiliğinden var olan doğal taşkın önlemekapasitesi kısıtlanmaktadır. İnsan yerleşimi ve kullanımı içintercih edilen taşkın düzlükleri, sanıldığı gibi güvenli yerlerdeğildir. Son yıllarda iklim değişikliğinin etkileriyle şiddetigiderek artan yağışlar sonucu büyük seller yaşanmaktadır.Sel felaketlerini önlemek için, nehirlerin yukarı ve aşağıkısımlarındaki bitki örtüsü korunmalı ve bölgenin özelliklerineuygun ağaçlandırma yapılmalıdır. <strong>Suyun</strong> hızlı akışınıengellemek için mendereslerin, taşkın düzlüklerinin vesulak alanların korunması, taşkın düzlükleri ve deltalardakiyerleşimin kontrol altına alınması gerekir.Barajlar ve HES’lerEnerji üretimi, tarımsal sulama, evsel ve endüstriyel sutemini, ulaşım, taşkın kontrolü, rekreasyonel etkinliklerve balıkçılık gibi işlevleri bulunan, pek çok yere bolluk verefah getiren barajlar, yüzyıllardır kalkınmada çok önemlibir rol üstlenmiştir. Ülkeleri büyük baraj yapmaya itennedenler birbirinden farklıdır. Yağışları bol olan Kanada,Brezilya, Rusya gibi ülkelerde büyük barajlar daha çokenerji üretmek amacını taşırken; İspanya, Avustralya gibiülkelerde sulama ve içme suyu sağlamak için büyük barajyapmak önem kazanmaktadır. Doğu ve Güneydoğu Asyaülkelerinde ise muson mevsiminde yaşanan sel felaketleri buülkeleri büyük baraj yapmaya sevk eden nedenlerin başındagelir. Muson mevsiminde yağan yağmur suyunu depolamakve yılın geri kalan dönemindeki kuraklıkla başa çıkabilmek22SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


amacıyla yapılan barajların bu ülkelerde yaşamsal önemibulunmaktadır.Büyük su yapıları genelde barajlar, su kanalları, sel banketleri,nehirlerin kanallaştırılması gibi mühendislik yapılarınıninşasını kapsar. Bu tür projelerin en önemli etkileri; nehirakışındaki azalma, göçmen balıkların yollarının tıkanması,su kirliliğinin artması, sulak alanlanlara gelen besin ve diğersedimanların azalması, sulak alanların drenajı ya da kaybı,yüzey suyu ve yeraltı suyunun tuzlanmasıdır.Günümüzün dünyasında iki milyar insan elektrikten, birmilyar insan sudan, 2, 4 milyar insan da yeterli sağlıkhizmetlerinden yoksun durumdadır. Su ve elektrik sağlamayayönelik gereksinimlerin artması, hükümetlerin barajları enönemli çözüm olarak görmesine yol açmaktadır. Barajlar,aynı zamanda çok büyük çevresel ve sosyal sorunları daberaberinde getirmekte, özellikle yeniden iskan edilentoplulukların yaşadığı sosyal yıkım ve doğal çevreyeverilen zararlar göz önüne alındığında barajlar, sunduğuhizmetleri çok büyük bedel karşılığında gerçekleştirmektedir.Günümüzde su ve enerji gereksinimlerini karşılamaya yönelikiyi planlanmış barajların yapımı bir zorunluluk halini alsa da,en az çevresel zarara yol açacak ve en fazla toplumsal çıkarısağlayacak sürdürülebilir çözümlere yönelindiğinden herzaman emin olunması gerekir. Hidroelektrik enerji temiz birenerji kaynağı olmasına karşın, yarattığı çevresel ve sosyaletkileri göz önünde bulundurulmalıdır.2011 yılı itibarıyla Türkiye’de işletmede, inşaat halindeve planlama aşamasında olan toplam 1.738 HES projesibulunmaktadır.1.738TÜRKİYE’DEKİ 2011YILI İTİBARIYLA İNŞAATHALİNDEKİ HES PROJESİSUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI23


KÜRE DAĞLARI MİLLİ PARKI<strong>Milli</strong> Park, Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz Bölümü’nde Küre Dağları üzerindeyer alır. Tamamen bir plato karakterindeki <strong>Milli</strong> Park doğu-batı doğrultusundauzanır ve yakın çevresi için fiziksel ve sosyal anlamda bir eşik niteliğindedir. Bunedenle <strong>Milli</strong> Park’ın bulunduğu bölge içinde hiçbir yerleşim birimi bulunmamakta,sosyal hayat <strong>Milli</strong> Park’ın yakın çevresinde devam etmektedir. Toplam 37.000hektar alanı kapsayan <strong>Milli</strong> Park’ın 19.129 hektarlık alanı Bartın ilinin sınırlarıiçerisinde, 17.871 hektar alanı ise Kastamonu ili sınırları içerisinde yer almaktadır.<strong>Milli</strong> Park’ın yakın çevresinin dahil olduğu tampon bölge ise 80.000 hektardır.Küre Dağları, batıda Bartın Çayı’ndan başlayarak Kızılırmak’a kadar, yaklaşık300 km boyunca uzanır. Dağların kuzey sınırlarını Karadeniz, güney sınırlarınıise Gökırmak çizmektedir. “İsfendiyar Dağları” adıyla da bilinen bu sıradağlar,hareketli topografik yapısıyla, önemli bir peyzaj çeşitliliği sunar. Anadolu’nunkuzeyini baştanbaşa kat eden kıyısal dağ sisteminin bir parçası olan bölge, orman,akarsu, kıyı ve geleneksel tarım ekosistemleri gibi çeşitli ana ekosistem tiplerininbir arada bulunduğu, zengin bir yaşam alanı çeşitliliğini barındırmaktadır. Ortayükseklikte bir dağ sırası olan Küre Dağları’nın en yüksek noktası, Devrekani veAbana arasında yer alan Yaralıgöz Dağı’nın (2019 m) zirvesidir.Genetik tür, yaşam alanı çeşitliliği, nadir ve nesli tehlike altındaki türlerin alandakivarlığı; ekosistemlerin dış etkenlere duyarlılığı, alanın yaşlılığı ve olgunluğu gibi24SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


etkenler bir alanın doğa koruma açısından önemini ortayakoyar. Dünyada endemizm (yalnızca o bölgede yaşayan tür)düzeyi yüksek ve aynı zamanda hızla yaşam alanı kaybınauğrayan alanlar, doğa korumacılar tarafından Sıcak Noktaolarak adlandırılmaktadır. Tehlike altındaki “Karadeniz NemliKarstik Orman” ekosistemlerinin en iyi yabanıl örneklerinesahip olan Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı, bu özelliği sayesindeAvrupa’da korunması gereken 100 Orman Sıcak Noktası içindeyer alır. Alan, Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) doğakoruma açısından küresel düzeyde öncelikli ekolojik bölgeleriarasındadır. Alan taşıdığı önem nedeniyle, 2000 yılında “<strong>Milli</strong>Park” statüsü ile koruma altına alınmıştır. 37.000 hektarlık biralanı kapsayan Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı ile Türkiye’de ilk kez,korunması amaçlanan biyolojik çeşitliliği güvence altına almakiçin “tampon bölge” kavramı gündeme gelmiştir.Vahşi yaşamı ve ekoturizm potansiyeli ile KüreDağları <strong>Milli</strong> Parkı, Avrupa’nın en önemli korunanalan ağı olan PAN Parks için Türkiye’den adayolan ilk koruma alanıdır. Doğal kaynakların dahaiyi korunması ve alan ziyaretçileri için gereklialtyapının geliştirilmesi suretiyle PAN Parks üyelikşartlarının yerine getirilmesi için Orman KorumaAlanları Yönetiminin Güçlendirilmesi projesikapsamında çalışmalar yürütülmektedir.<strong>Milli</strong> Park’ta insan etkisinin az olduğu yüksek karstik platolar;yaşlı ve kuru ağaçları, zengin bitki birlikleri, ormanda yaşayanhayvanlar için uygun barınma ve beslenme koşulları ile sağlıklıve yabanıl bir orman ekosistemi görüntüsü çizer. Küre DağlarıMili Parkı, çok sayıda hayvan türü için sunduğu farklı yaşamortamları ile de biyolojik açıdan çok önemli bir alandır. Yabankedisi, susamuru, bozayı ve ulugeyik gibi memeli türleriylebirlikte, Türkiye’de yaşayan 160’ın üzerinde memeli türünden48’ine bu alanda rastlanır.Bugüne kadar alanda 129 kuş türünün yaşadığı belirlenmiştir.Bu türlerden küçük akbabalar, küresel ölçekte nesli tehlikealtındadır. Özellikle geniş vadilere bakan yüksek kayalıklarakbaba, şahin, kartal ve gece yırtıcılarının barınması içinuygun alanlardır. Alan ayrıca gerek deniz kıyısında üreyenve kışlayan su kuşları, gerekse ılıman kuşak orman biyolojiktürleri için de önemlidir.Karstik kayalıklar üzerindeki nemli karışık ormanlar bitkiçeşitliliği açısından son derece önemlidir. Küre Dağları’nda900’den fazla bitki türünün bulunduğu bilinmektedir.129MİLLİ PARKTA YAŞADIĞITESPİT EDİLEN KUŞ TÜRÜSAYISISUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI25


KÜRE DAĞLARI MİLLİ PARKI’NDA SUKAYNAKLARININ DURUMUKüre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı çevresinde kışlar soğuk, yazlarnispeten ılık geçer, ancak iç kesimlere gidildikçe iklimsertleşir. Yağış kıyı kesimlerde bol, iç kesimlerde azdır. İçkesimlerde ortalama yağış miktarı 438 mm olup, Türkiyeortalamasının (642,3 mm) altındadır. Kış mevsiminde toprakiki-üç ay karla örtülü kalır. Bölgede en sıcak ay Temmuz(38,7°C), en soğuk ay ise Ocak (-35°C) aylarıdır. Yağışlı günsayısı 120-130 gündür ve en yağışlı ay Mayıs ayıdır.Batı Karadeniz’de yer alan Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı bütünüylebir plato karakterindedir. Doğu-batı doğrultusunda uzanan<strong>Milli</strong> Park ve yakın çevresi Batı Karadeniz karst (kireçtaşı)kuşağı içinde yer alır. <strong>Milli</strong> Park’ta; bu karstik yapıdakiaşınmalar sonucu oluşmuş ulusal ve uluslararası öneme sahipçok sayıda kanyon, boğaz, mağara, şelale ve düdenlerin ilginçörneklerine rastlanır. <strong>Milli</strong> Park içindeki tüm akarsular kuzeyedoğru akar ve Karadeniz’e ulaşır. <strong>Milli</strong> Park’ın en önemliakarsuları <strong>Milli</strong> Park’ın dışında doğan Devrekani ve Şehriban(Aydos) çaylarıdır. Bartın Çayı’nın kolları olan ve <strong>Milli</strong> Park’ıniçinde doğan Ulus ve Arıt çayları gibi bazı akarsular alan dışınaçıkarken, bazıları doğrudan <strong>Milli</strong> Park sınırları içinden geçerekKaradeniz’e dökülür.<strong>Milli</strong> Park içindeki ve çevresindeki akarsuların şekillenmesindejeolojik yapının büyük etkisi bulunur. Küre Dağları <strong>Milli</strong>Parkı’ndaki su kaynakları şunlardır:Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı’ndakiSu Kaynakları:Devrekani Çayı,Koca Irmak Çayı,Ulus Çayı (Uluçay),Ulukaya Su Kaynağı,Çöpbey Köyü Su Kaynağı26SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


Devrekani Çayı: Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı’ndaki akarsularındanen önemlisi Devrekani Çayı’dır. Devrekani Kasabası’nınyakınlarında doğan çay önce Ballıdağ’ın kuzeyinde, doğubatıyönünde akar. Azdavay’a geldiğinde güneybatıdan gelenPınarbaşı Deresi’ni alan çay, daha aşağıda oluşturduğuValla Kanyonu’nun içerisinden geçerek Karadeniz’e ulaşır.Devrekani Çayı’nın ana kolu toplam 146,7 km olup; <strong>Milli</strong> Parkalanı sınırları dışında 95,7 km, <strong>Milli</strong> Park alanı sınırları içindeise 51 km uzunluğa sahiptir.Koca Irmak Çayı: Devrekani Çayı’nın Cide yakınlarında denizedöküldüğü yerde oluşan çay Koca Irmak Çayı olarakadlandırılır.Aydos (Şehriban) Çayı: Azdavay’ın kuzey bölümünde (Şenpazar)yer alan Şehriban (Aydos) Çayı, önce doğu-batı yönünde akar,Dağlı Köyü yakınında büklüm yaparak güneydoğu-kuzeybatıyönüne gider ve Aydos Kanyonu’nu oluşturarak denize ulaşır.Ulus Çayı (Uluçay): Ulus Çayı, diğer adıyla Uluçay, Pınarbaşı-Ulus’un kuzeyindeki kireçtaşı platosunun güneydoğusundakivadiden akarak Bartın Çayı ile birleşerek Karadeniz’e dökülür.Ulus Çayı’nın ana kolu yaklaşık 98,1 km’dir. <strong>Milli</strong> Parksınırları dışında 78,9 km, Mili Park sınırları içinde ise 19,2 kmuzunluğa sahiptir.Arıt Çayı: Ulus çevresindeki bir diğer akarsu Arıt Çayı’dır. Buçay da batıda Bartın Çayı ile birleşerek Karadeniz’e dökülür.Bu akarsular ve bunların kolları durumundaki diğer akarsularbölgedeki jeomorfolojinin oluşmasında önemli rol oynamıştır.Ulukaya Su Kaynağı: Ulukaya Şelalesi’ni oluşturan su kaynağıkireçtaşlarının kırık-çatlak sisteminden boşalır.Çöpbey Köyü Su Kaynağı: Arıt Çayı yağış drenaj alanı içinde yer alanÇöpbey Köyü’nün kuzeyinde yer alır. Bu su kaynağı yapılanbir isale hattı ile depoya taşınmış, buradan da Arıt merkez ilediğer bazı yerleşim birimlerinin su ihtiyacı karşılanmıştır.<strong>Milli</strong> Park içinde irili ufaklı birçok kaynak suyu mevcuttur.Temmuz-Ağustos gibi ülkemizde yağışların çok az olduğu,hatta bazı bölgelerde hiç olmadığı aylarda <strong>Milli</strong> Parkçevresindeki ve içindeki akarsuların varlığı yeraltı suyunabağlıdır. <strong>Milli</strong> Park’ta yağışlı olmayan aylarda da derelerdesuların olması kaynak suyu boşalımlarındandır. OrmanKoruma Alanları Yönetiminin Güçlendirilmesi Projesikapsamında hazırlanan Hızlı Alan Değerlendirmesi çalışmasıraporuna göre, <strong>Milli</strong> Park içinde ve çevresinde 3.528 adetkaynak suyu bulunmaktadır. Yöredeki birçok yerleşimbiriminin içme-kullanma suyu ihtiyacı kireçtaşından boşalankaynak sularından karşılanmaktadır. Yapılan çalışmalara ve3.528MİLLİ PARK İÇİNDE VEÇEVRESİNDE BULUNANKAYNAK SUYU SAYISISUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI27


alınan su örneklerine göre; Ulukaya ve Çöpbey Köyü kaynaksuları ile Devrekani, Aydos ve Arıt çaylarının suları içmekullanmave sulama suyu kriterlerine uygun sulardır. Düşüknitrat değerleri, tarımsal ve evsel kaynaklı herhangi birkirlenmenin olmadığını göstermektedir.<strong>Milli</strong> Park içinde su içme-kullanma dışında az miktardatarımsal sulama amacıyla kullanılır. İçme-kullanma sularıdaha çok kaynak sularından, tarımsal sulama ise yüzeysularından ve kaynak sularından yapılır. Örneğin; ArıtHavzası’nda yer alan Çöpbey Köyü kaynak suyu, Arıt ve diğerbazı yerleşim birimlerinin içme-kullanma suyu ihtiyacındakullanılır. Tarım arazileri vadi tabanlarında ve denize açılancep ovalarda bulunduğundan, bu arazilerin sulanmasındamevsim ve iklim koşulları nedeniyle çok az su tüketilir.Örneğin; Devrekani Çayı’nın denize boşalmadan önce geçtiğigüzergahta yer alan Gökçeler Köyü arazilerinin bir kısmı yineDevrekani Çayı’ndan sulanır.28SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


KÜRE DAĞLARI MİLLİ PARKI ÇEVRESİNDE SUKAYNAKLARINA MÜDAHALELERTürkiye’nin en önemli orman koruma alanlarından biri olan ve “Panpark”ilan edilerek Avrupa’daki korunan alanlar ağına dahil edilmesi planlananKüre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı, sahip olduğu doğal değerler ve kireçtaşlı karstikoluşum sayesinde eşsiz bir doğal alandır. Ancak, Küre Dağları <strong>Milli</strong>Parkı’ndaki akarsuların enerjisinden faydalanmak amacıyla hidroelektriksantral projeleri (HES) gerçekleştirilmektedir. Bu alan içinde yapılacakher türlü yatırım ve inşaat çok iyi değerlendirilmeli ve Küre Dağları <strong>Milli</strong>Parkı’na ne gibi olumsuz etkileri olabileceği ortaya konulmalıdır. <strong>Milli</strong>Park’taki düden, dolin, mağara, kanyon gibi oluşumlar açısından önemliolan kireçtaşları, bölgenin en önemli akifer kayacıdır. Türkiye genelindeolduğu gibi Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı’nda da yılın bazı ayları yağışlı, bazıayları ise kurak geçer. Kurak aylarda derelerde akan sular, kireçtaşlarındankaynaklara veya doğrudan derelere boşalım ile oluşan yeraltı sularıdır.Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı’nda planlanan HES’ler nedeniyle inşa edileceksu iletim kanalları ve tünellerinin güzergahları ya akifer özelliğine sahipkireçtaşlarını ya da bu kireçtaşlarını alttan ve yanlardan kuşatarak yeraltısuyunun depolanmasına imkan sağlayan Çakraz ve Ulus oluşumlarındangeçecektir. Her iki durumda da, jeolojik yıllar içinde doğada kendiliğindenoluşmuş ve bugüne kadar doğal olarak olarak korunmuş yeraltı jeolojikyapı sistemi bozulacak, kireçtaşlarının taşıdığı ve tüm yıl boyunca regüleettiği yeraltı suları bu iletim tünelleri ve kanalları nedeniyle kısa zamandaboşalacak, yeraltı sularının azalmasına, hatta yok olmasına neden olacaktır.Bu durumda yalnızca yakın mesafedeki kaynak suları değil, uzun vadedecivarda bulunan birçok kaynak suyu da etkilenebilecektir. <strong>Milli</strong> Parkalanında yapılacak HES’ler nedeniyle karstik oluşumların zarar görmesikaçınılmazdır. Ayrıca HES projeleriyle suyun büyük bölümü tünellerealınacağından derelerdeki mevcut mikro klima olumsuz etkilenecek, bununsonucu bölgenin nemlilik oranında azalma olacak, bu da orman ve bitkiörtüsüne zarar verebilecektir.Dolayısıyla HES projeleri kapsamında yapılacak kazı güzergahlarındamevcut karstik oluşumlar çok iyi ortaya konulmalı ve bu oluşumlarıngörebileceği çevresel etkiler önceden ayrıntılı biçimde belirlenmelidir.SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI29


SİZ NELER YAPABİLİRSİNİZ?Yaşam biçimimizi ve tüketim alışkanlıklarımızı değiştirerekdoğal kaynaklar üzerindeki baskıyı azaltabiliriz.Çamaşır makineleritek bir seferde190 litre sukullanırBulaşık makineleritek bir seferde50-75 litre sukullanırBir otomobilinüretimi için150.000 litre sugerekir Dişlerinizi fırçalarken ya da tıraş olurken musluğu açıkbırakmayın. Banyo yapmak yerine duş alın. Banyo yapmak için küvetidoldurduğunuzda yaklaşık 70 litre su tüketirsiniz. Oysa,en fazla beş dakika süren bir duşta bunun yarısı kadar suharcanmış olur. Su tasarrufu sağlayan duş başlıkları kullanın. Evlerde kullanılan suyun yaklaşık yüzde 40’ı tuvaletsifonunun çekilmesiyle tüketilir. Her sifon çekişte yaklaşık9-11 litre su harcanır. Standart modellere göre daha az sutüketen klozetleri tercih edin. Kapınızın önününü, balkonunuzu, terasınızı temizlerkenhortumla su tutmak yerine süpürge kullanın. Yeniden kullanabileceğiniz suyu asla atmayın. Örneğin;akvaryumunuzun suyunu değiştirdiğinizde ya da yumurtahaşladığınızda atacağınız suyu bitkileri sulamak içinkullanılabilirsiniz. Sebze ve meyveleri akan suda yıkamak yerine tıkaçlı birlavaboda ya da bir kâseye su doldurarak yıkayın. Kalan suyuçiçeklerinizi sulamak için kullanabilirsiniz. Cezve, çaydanlık ya da elektrikli su ıstıcısında sukaynatacağınız zaman, yalnızca kullanacağınız kadar sukoyun. Böylece, hem daha az enerji hem de daha az suharcarsınız. Su sayacınıza bakarak su tüketmediğiniz bir anda,tesisatınızda sızıntı olup olmadığını kontrol edin. Damlayan musluklar günde dört litre kadar suyun boşagitmesine neden olur. Damlayan musluklarınızı tamiretmeyi ihmal etmeyin. Çamaşır makinelerinde kullanılan su miktarı evlerdekullanılan toplam su miktarının yaklaşık yüzde 20’sinekarşılık gelir. Çamaşır makinelerinizi yalnızca tam olarakdoluyken çalıştırın.30SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


Çamaşır makineleri tek bir seferde 190 litre sukullanır. Bulaşık makineleri ise tek bir seferde 50-75litre su kullanır. Bir otomobilin üretimi için 150.000litre su gerekirken bir tişört ve bir kot pantolon içingerekli olan bir kilo pamuğun üretimi için 20.000litre su kullanılır. Hamburger, patates kızartması veiçecekten oluşan bir öğünün hazırlanması için 5.320litre su gereklidir. Bulaşıklarınızı elde yıkarken musluğu kapalı tutun.Durulamak için lavaboyu tıkayıp suyla doldurursanız ya dasu dolu bir leğen kullanırsanız daha az su tüketirsiniz. Bulaşık makineleri bir seferde ortalama 40 litre su tüketir.Bulaşık makinenizi tam doldurmadan çalıştırmayın.Böylece, hem daha az enerji hem de daha az su ve deterjantüketirsiniz. Sebzeleri harlı ateşte kaynatmak yerine düdüklü tenceredeya da kısık ateşte az suyla pişirin, böylece hem sebzelerinbesin değeri daha az kaybolacak hem de daha az sutüketeceksiniz. Dondurulmuş yiyecekleri musluğun altında suya tutarakçözdürmeyin. Bunun yerine yiyecekleri önceden buzluktanindirerek çözülmesini bekleyin. Daha az sıcak su kullanın. Giysilerinizi soğuk ya da ılık suylayıkayarak 250 kg karbondioksit tasarrufu yapabilirsiniz. Evlerinizde, özellikle yaz aylarında sıcak su ihtiyacınızıgüneş enerjisinden yararlanarak temin edebilirsiniz.20.000LİTRE SUBİR TİŞÖRT VE BİR KOTPANTOLON İÇİN GEREKLİOLAN BİR KİLO PAMUĞUNÜRETİMİ İÇİN KULLANILANSU MİKTARIGüneş enerjisinden iki türlü yararlanılabilir:Birincisi, ısınma ve evsel ihtiyaçlar için sıcak suüretimi; ikincisi ise doğrudan elektrik üretimi. Kullanmadığınızda televizyonu kapatın. Bekleme modundaiken elektrikli aletler elektrik tüketmeye devam eder. Odadan çıkarken ışıkları kapatmayı unutmayın. Evinizdeki normal ampulleri (akkor flamanlı ampuller)enerji tasarrıflu ampullerle değiştirin. Bu tip lambalarınçektiği enerji normal ampullere göre yüzde 80 daha azdır.SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI31


Evlerde çöpleri ayırın. Cam, plastik, kâğıt, alüminyumgibi geri dönüştürülebilir malzemeleri biriktirip yenidenekonomiye kazandırın. Cam şişe ve kavanozları yeniden kullanın.Bir cam şişenin geri kazanımında yapılan enerjitasarrufuyla 100 wattlık bir ampul dört saatyanabilir. Bir Sivil Toplum Kuruluşuna üye olun, çalışmalarınıdestekleyin. Muhtarınızdan, belediye başkanınızdan değişimin öncüsüolmalarını talep edin. Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı gönüllüsü olun, alanda yapılançalışmalara katılın. Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı’nın korunması, alana yöneliktehditlerin önlenmesi için koruma çalışmalarına destekolun. <strong>Milli</strong> Park’ın tanıtılmasını sağlayın, bilgilerinizi güncellemekve alandan haberler almak için www.kdmp.gov.tr adresiniziyaret edin.100 wattBİR CAM ŞİŞENİN GERİKAZANIMIYLA YAPILANENERJİ TASARRUFU32SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


ETKİNLİKLEREtkinlik 1Bitkilerde ve hayvanlarda su var mı?Özet: Henüz yaşamın ilk evresinde olan üç aylık bir fetüsün yüzde 95’i sudur. İnsanorganizmasının yüzde 62-67’si, hayvan organizmasının yüzde 60-70’i sudan oluşur.Bir ağacın ağırlığının yaklaşık yüzde 60’ı sudur. Su, insan vücudunun üçte ikisinioluşturur. İnsan beyninin yaklaşık yüzde 75’i, kemiklerinin yüzde 22’si, kanının iseyüzde 83’ü sudur.Hedef: Çeşitli malzemelerdeki su miktarını bulmak, su ile yaşam arasındaki ilişkiyianlamakSüre: 1-2 saatMalzemeler- Terazi- Metal ya da cam tepsi- Fırın- Taze sebze ya da meyveler (domates, portakal, muz, üzüm, mantar,vb.)- Et, tavuk, balık veya ölmüş küçük hayvanlar (kurbağa, böcek, vb.)Yöntem1- Deneyde kullanılacak malzemeyi (taze sebze, meyve, et, tavuk,vb) tartın.Aşağıdaki tabloya adını yazın.2- Malzemeyi tepsiye koyup, düşük sıcaklıkta fırına yerleştirin. Her 15 dakikadabir tartmaya devam edin.3- Malzeme tamamen kuruduğunda tekrar tartın. Ağırlığını tabloya yazın.4- Yok olan su miktarını bulun.5- Kullandığınız malzemedeki suyun yüzdesini hesaplayın.6- Farklı malzemelerdeki su yüzdelerini karşılaştırın. Neden arada farklarolduğunu açıklayın.MalzemelerKurutulmadanönceki ağırlık(g)Kurutulduktansonraki ağırlık (g)Su miktarı(g)Su yüzdesi(%)SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI33


Etkinlik 2Su buza dönüştüğünde hacmi artar mı?Özet: Su, katı halindeyken sıvı haline oranla daha az yoğun olan tek maddedir.Bilinen tüm sıvılar ısıları düştükçe büzüşüp hacim kaybeder. Hacim azalıncayoğunluk artar ve böylece soğuk olan kısımlar daha ağır hale gelir. Bu yüzdensıvı maddelerin katı halleri, sıvı hallerine göre daha ağırdır. Ama su, bilinen tümsıvıların aksine, belirli bir ısıya (+4°C’ye) düşene kadar büzüşür, daha sonrabirdenbire genleşmeye başlar, donduğunda ise daha da genleşir. Bu nedenle suyunkatı hali, sıvı halinden daha hafiftir. Bu sayede göller yukarıdan aşağıya doğrudonar ve en üstteki buz tabakası suyun dibine batmaz, su üstünde yüzer. <strong>Suyun</strong> buözelliği dünya üzerindeki denizler açısından çok önemlidir. Böylece, denizlerin üstübuzla kaplıyken, diplerde yaşam devam eder.Hedef: <strong>Suyun</strong> üç ayrı halini olduğunu görmek, buzun sudan daha hafif olduğunuöğrenmekSüre: 2-3 saatMalzemeler- Plastik şişe ya da dar ağızlı bir bardak- Gazlı kalem- DondurucuYöntem1- Şişe ya da bardağın yarısını suyla doldurun ve seviyeyi kalemle işaretleyin.2- Su tamamn buza dönüşene kadar dondurucuda bekletin.3- Şişeyi ya da bardağı dondurucudan çıkarttığınızda ne gördünüz?4- Şişedeki buzun seviyesini işaretleyin. Gözlemlerinizi sınıfta tartışın.5- <strong>Suyun</strong> bu özelliğinin yaşamın sürdürülmesiyle ilişkisini tartışın.”Buz, sudandaha ağır olsaydı kış mevsiminde göllerdeki canlılara ne olurdu?” sorusunusorun.Not: Buzun sudan hafif olduğunu öğrencilerle tartışmak için buzu bir bardak suyaatabilir ve buzun neden suyun üzerinde yüzdüğünü öğrencilerle tartışabilirsiniz.34SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


Etkinlik 3Küçük bir su döngüsü yapalımÖzet: Su döngüsü, suyun atmosfer ve yeryüzü arasında sürekli dolaşım sürecidir.Bu süreç, suyun yağış biçiminde yeryüzüne inmesi, buharlaşma ya da bitkilerdenterleme yoluyla yeniden atmosfere dönmesi ya da yüzey akışı yoluyla denizlereakarak denizlerden buharlaşma yoluyla atmosfere dönmesi aşamalarını içerir.Hedef: Su döngüsünü anlamak ve tanımlamakSüre: 25-30 dakikaMalzemeler- Birbirinden farklı boyutta iki bardak (birinin ağzı diğerinin tabanından küçükolmalı)- Sıcak su (sıcak su tehlikeli olacağından lütfen dikkatli olun)- Soğuk suYöntem1- Ağzı küçük olan bardağı yarısına kadarsıcak suyla doldurun.2- Tabanı büyük olan bardağı yarısınakadar soğuk sui le doldurun.3- İçi soğuk su dolu olan büyük bardağı,içi sıcak su dolu olan küçük bardağınüzerine dikkatlice yerleştirin.4- Ne olduğunu gözlemleyin ve soğuk suolan bardaktağın dibine ne olduğunuyazın.5- Neler olduğunu açıklayabilir misiniz?soğuksıcakSUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI35


Etkinlik 4Su döngüsünü tamamlayalımHedef: Su döngüsünü anlamakSüre: 5 dakikaYöntemAşağıdaki sözcükleri su döngüsü şemasına yerleştirin.Yoğunlaşma, bulut, deniz, nehir, göl, buharlaşma, yağış, yeraltı suyu36SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


Etkinlik 5Su evimize nasıl gelir?Hedef: Su dağıtım şebekesini anlamak, su dağıtım şebekelerinde suyun nasılkaybolduğunu gözlemlemekSüre: 1-2 saatMalzemeler- Plastik hortum- İki adet cam bardak ya da plastik bardak- Temiz su- İğneNot: Aynı etkinliği iki kova ve birhortum parçasıyla da yapabilirsiniz.Yöntem1- Bardaklardan ikisini de suyla doldurun.2- Hortumun bir ucunu parmağınızlatıkayarak hortuma su doldurun vehortumun iki ucunu da bardakların içinekoyun.3- Bardakları farklı yükseklikte tutun ve suyun bir bardaktan diğerine akışınıizleyin. Bu akış neden oluyor?Su kemerlerinin neden kentin yüksek noktalarına yapıldığını düşündünüz mü?4- Hortumu iğneyle delin. Küçük delikten sızan suyu gözlemleyin ve kaybolansu miktarını hesaplayın.(Delikten sızan suyu bir bardağa koyarak suyun nekadarının kaybolduğunu hesaplayabilirsiniz.)5- Bardaklardan birini doldurarak daha yükseğe, boş olanı da daha aşağıyayerleştirin.6- <strong>Suyun</strong> hortumdan akması için suyu ağzınızla çekip bırakın. Yüksekte olanbardak boşalıp, altta olan bardak dolana kadar su akmaya devam edecektir.7- Üstteki bardağı farklı bir yüksekliğe koyarak işlemi tekrarlayın.Negözlemlediniz?SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI37


Etkinlik 6Kaybolan suHedef: Evimize kadar ulaşan suyun evde de kaybolabileceğini anlamak, su kaybınıazaltmak için önlem almakSüre: 1-2 saatMalzemeler- Damlatan bir muslukYöntem1- Evde ya da okulda damlatan bir musluğun altına bir kova yerleştirin. Beşdakikada ne kadar su harcandığını ölçün.2- Sırasıyla şunları hesaplayın:• Bir günde kaybolan su• Bir ayda kaybolan su3- Damlatan bir musluğun bir yılda harcadığı suyun maliyetini, bir su faturasınıinceleyerek hesaplayın.4- Bu durumu okul müdürünüze ileterek gerekli tamiratın yapılmasını rica edin.5- Okulunuzun Yeşil Okul olmasına katkı sağlayın.38SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


Etkinlik 7Filtrelemek kirli suyu nasıl temizler?Hedef: Su arıtım sürecinde filtrelemenin önemini anlamak, suyun nasıl süzüldüğünüanlamakSüre: 1-2 saatMalzemeler- Huni- Silindir deney kabı- Kum- Çakıl- Büyük taş parçası- Kirli su (çamurlu su, suluboyakarıştırılmış su vb)Yöntem1- Huniyi silindir deney kabının içine gelecek şekilde yerleştirerek bir filtresistemi kurun.2- Huninin içine en altta kalacak şekilde büyük taş parçalarını koyun.3- Üzerine çakıl taşlarını ve en üste kumu koyun. Kumu ve taşlaru huniyeyerleştirmeden önce yıkamayı unutmayın.4- Filtre sistemine hazırladığınız çamurlu suyu dökün ve ne olduğunugözlemleyin.5- Elde ettiğiniz bulguları yazın.Su doğal döngüsü içinde toprakta süzülür. Toprağın yapısı ve dokusu, süzmekapasitesini etkiler. Filtreleme (süzme), bir sıvıdaki parçacıkların ayrıştırılmasıiçin yapılan işlemdir. Su arıtımında kullanılan filtrelere genellikle kum ve çakıultabakalarından oluşur.SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI39


Etkinlik 8Hangi maddeler suda çözünür?Hedef: Suda çözünen ve çözünmeyen maddeleri gözlemlemek, çözünemeyenmaddelerin nasıl bertaraf edilmesi gerektiğini düşünmekSüre: 1 saatMalzemeler- 3 ya da daha fazla temiz cam kavanoz ya da beher- Çeşitli katı maddeler: Tuz, toprak, kahve, un,çay, yulaf ezmesi, katı yağ, talk pudrası, şeker- Sıvı yağ- Su- KaşıkYöntem1- Kavanozların dörtte üçünü soğuk suyladoldurun.2- Her bir maddeden bir çaykaşığı dolusukavanozlara koyarak karıştırın.3- Ne olduğunu gözlemleyin.4- Sonuçları bir listeye yazın.5- Maddeleri gözlemlerinize göre iki grubaayırın: Çözünebilir ve çözünmeyen. Aşağıdakitabloya yazın.Katı maddenin adı Çözünebilir ÇözünemezSorular- Bir maddenin çözündüğünü nasıl anlatırsınız? Ne görüyorsunuz?- Çözünebilir ve çözünemez olarak sınıflandırmada zorlandığınız maddeleroldu mu? Bekleyin ve başka değişiklikler oluyor mu gözlemleyin.- Katı ve sıvı maddelerin karışımları ayrışabiliyor mu? Nasıl?- Aynı deneyi sıcak su kullanarak tekrarlayın. Herhangi bir fark oluyor mu?- Tuz çözeltisine tuz katmaya devam edin. Hiç çözelmeyecek hale gelenekadar daha ne kadar ekleyebiliyorsunuz?40SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


Etkinlik 9Bir su değirmeni yapalımHedef: <strong>Suyun</strong> insanlar tarafından kullanılabilecek enerjiyi nasıl sağladığınıkavramak, basit modeller yapma becerisi kazanmak.Süre: 1 günMalzemeler- 8 plastik kaşık- 5 cm çapında büyük şişe mantarı- Örgü şişi- Yapıştırıcı- 2 adet Y şeklinde sopa- SuYöntem1- Şişi mantara sokun ve mantarın her iki tarafında da eşit uzunluktakalana kadar itin.2- Mantarın yan tarafındaki alana kurşunkalemle sekiz tane simetriknokta koyun.3- Her kaşık için mantarın üzerinde koyduğunuz noktalarda delik açın.Kaşıkların saplarına yapıştırıcı sürün ve hepsi aynı yöne bakacakşekilde kaşıkları deliklere yerleştirin.4- Y şeklindeki sopaları mantarın iki yanına koyun ve şişin uçlarını budesteklere oturtun.5- Yapıştırıcı kuruduktan sonra hazırladığınız düzeneğin üzerine yüksekbir yerden düzenli olarak su dökün.6- Su kaşıklara sırayla dolmaya başladığında, su gücü sayesindehazırladığınız değirmen dönecektir.7- Bir su değirmeninin hangi amaçlarla kullanılabileceğini düşünün.Yaşadığınız bölgede su değirmeni var mı araştırın. Su değirmeniyleilgili fotoğraflar ve öyküler bulup sınıfınıza bir sunum yapın.Not: Yüksek bir yerden akan su (örneğin şelaleler, barajlar, vb.) önemlimiktarda enerji taşır. Hazırladığınız basit su değirmeni modeli yalnızcageleneksel su değirmenlerinin değil, modern hidroelektrik santrallerininçalışma ilkelerini ve işlevlerini de göstermektedir.SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI41


Etkinlik 10Bir baraja gidelimHedef: Barajların çevre üzerindeki etkilerini incelemek ve anlamakSüre: 1 gün-1 haftaYöntem1- Bölgenizde baraj var mı? Bu barajı ziyaret edin. Baraj büyük mü,küçük mü, yüksekliği ne kadar?2- Barajın faydaları nelerdir, öğrenin.3- Bir barajın ömrünü neler belirler, öğrenin.4- Barajın genel manzara ve çevre üzerindeki etkilerini gözlemleyin.5- Bölge sakinleri, STK temsilcileri, uzamanlar ile görüşün ve barajınçevre ve toplum üzerindeki etkilerini öğrenin.6- Barajların olumlu ve olumsuz yönlerini karşılaştırın.7- Edindiğiniz bilgiler ve gözlemleriniz ışığında bir makale yazın.42SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


Etkinlik 11Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı’nı tanıyalımHedef: Yaşanılan bölgedeki <strong>Milli</strong> Park’ı tanımak, <strong>Milli</strong> Park’ın yararlarınıanlamakSüre: 1 gün-1 haftaYöntem- Bölgenizdeki Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı’nı ziyaret edin. <strong>Milli</strong> Park’ınZiyaretçi Merkezi’ne giderek uzmanlardan bilgi alın- Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı neden önemli, tartışın- Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı’nda öğrencilerin gördüğü bitki, ağaç vehayvan türlerini sıralamalarını isteyin.- <strong>Milli</strong> Park’ın biyolojik çeşitliliği ile ilgili tartışın. Bu alanın korunmasıve gelecekte de var olması için neler yapılmalı, tartışın.- Alana yönelik tehditler var mı? Öğrencilerin tehdit olarak gördüklerinoktalar var mı? Tartışın.- <strong>Milli</strong> Park’ın faydalarını, korunan alanların sunduğu hizmetleriönceden tartışın, alan gezisi sırasında öğrencilerin gördükleri ilekıyaslayarak açıklama yapmalarını isteyin.- Öğrencilerden edindikleri bilgi ve gözlemler ışığında Küre Dağları<strong>Milli</strong> Parkı’nın önemi, Alana yönelik tehditle ve çözüm önerilerikonusunda bir sunum yapmalarını isteyin.Not: Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı’nın önemi ve sağladığı faydalar aşağıdasıralanmıştır. <strong>Milli</strong> Park gezisi sırasında öğrencilerle tartışın.SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI43


KÜRE DAĞLARI MİLLİ PARKI HAKKINDABUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?• Toplam 37.000 hektar alanı kapsayan <strong>Milli</strong> Park’ın 19.129 hektar alanıBartın ili, 17.871 hektar alanı ise Kastamonu ili sınırları içerisinde yeralır. <strong>Milli</strong> Park’ın yakın çevresinin dahil olduğu tampon bölge ise 80.000hektardır.• <strong>Milli</strong> Park, Türkiye’de mutlaka korunması gereken 9 Sıcak Nokta’danbiridir.• <strong>Milli</strong> Park, Türkiye’deki 122 Önemli Bitki Alanı’ndan biridir. Alanda900’den fazla bitki türü bulunur.• Vaşak, yaban kedisi, susamuru, bozayı ve ulugeyik gibi memeli türleriylebirlikte Türkiye’de yaşayan 160’ın üzerinde memeli türünden yaklaşık48’ine bölgede rastlanabilir.• <strong>Milli</strong> Park, Türkiye’deki Önemli Kuş Alanı’ndan biridir. Alanda 129 kuştürünün yaşadığı bilinmektedir.• <strong>Milli</strong> Park, 100’den fazla mağaraya ev sahipliği yapar.• <strong>Milli</strong> Park olarak ayrılan bölge içerisinde herhangi bir kırsal yerleşimalanı yoktur. Parkın etrafındaki tampon bölgede sekiz ilçeye bağlıyaklaşık 50 kırsal yerleşim birimi vardır. Bu nüfusun %63’ü Bartın’da,%37’si ise Kastamonu’da yaşar.• Ormanlar, <strong>Milli</strong> Parkın içinde ve çevresinde yaşayanlara içme ve evselkullanım amaçlı temiz ve kaliteli su sağlar.• <strong>Milli</strong> Park, toprağı korur ve taşkınları önler.• <strong>Milli</strong> Park, tıbbi materyal sağlar. Doğada yetişen pek çok bitki, hemgeleneksel biçimde evlerde, hem de ilaç sanayinde hastalıklarıniyileştirilmesinde kullanılır.• <strong>Milli</strong> Park’ta bulunan ağaçlar tarım ürünlerinde bitkisel tozlaşmayısağlar.• Çevresinde yaşayanlara ormancılık, tarım, hayvancılık, arıcılık, ahşap elsanatları, dokumacılık, kestanecilik ve turizm gibi ekonomik faaliyetlersunar.• <strong>Milli</strong> Park tampon bölgesi, yöre halkının mantar, kestane, kekik, ıhlamurgibi odun dışı orman ürünlerinden faydalanmasını sağlar.• Kültürel ve tarihi kaynaklar açısından zengin olan alan, turizmfaaliyetlerine olanak sağlar.• <strong>Milli</strong> Park’taki ormanlar, göller, kayalıklar, karstik oluşumlar gibi doğalekosistemler geniş turizm faaliyetlerine ve sportif faaliyetlere imkantanır.44SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


• Ekoturizm faaliyetleriyle turizm sektörünü destekler, yörehalkı için önemli bir gelir kaynağı oluşturur.• Kutsal doğal alanlar ile simgesel değerlere sahiptir.<strong>Milli</strong> park yöre insanının folkloründe, giyiminde, yöremutfağında ve yöresel mimaride özgün örneklerinoluşmasına etki etmiştir.• Ormanlardaki ağaçlar havadaki serbest karbonu tutarakiklim değişikliğinin azaltılmasında büyük rol oynar, bitkiörtüsü ve toprakta halihazırda bulunan karbonun atmosferesalınımını önler.SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI45


KAYNAKÇA- Baraj Gerçeği: Karar Vericiler için Baraj Rehberi, WWF Baraj GirişimiAralık 2004, WWF-Türkiye.- Başol, S., Çelikel, L., Hotinli, G., Tala, M., Akdeniz’de Su Eğitim Paketi,2008, Yeşil Adımlar Çevre Eğitim Derneği.- Bilimsel Deneyler; J.Bingham, 27. baskı, Çeviren: Feryal Halatçı,TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, Ankara, 2002.- Büyük Yeşil Kitap: Gezegenimizi Nasıl Koruyabiliriz? I.Winton veF.Pearce, Çeviren: S.Atlıhan, Editör: N.A.Özdemir, Türkiye İş BankasıKültür Yayınları , İstanbul, 2010.- Climate Change Information Kit. United Nations EnvironmentProgramme and the Climate Change Secretariat (UNFCCC), July 2001.- Çevre El Kitabı. E.Kurgun, N.Tarkay ve N.Aydın, TC Çevre ve OrmanBakanlığı, Ankara, 2004.- Çevre Etkinlikleri, İlköğretim Çağındaki Çocuklar İçin Eğlenceli/Öğretici.Derleyen: G.Hotinli, Yeşil Adımlar Çevre Eğitim Derneği, İstanbul.- Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Hizmet Alanları, www.dsi.gov.tr.- Doğadaki Ayak İzlerimiz. Türkiye Doğal Hayatı Koruma Derneği / DoğalHayatı Koruma Vakfı, İstanbul, 2000.- Dört Mevsim Masalı: Küre Dağları, 2011, National Geographic.- Eğirdir Gölü Kirlilik Raporu, 2010, WWF-Türkiye.- Konya Havzası’nda Yeraltı Suyu Seviyesinin Değişimi Araştırması, 2008,WWF-Türkiye.- Kuraklık Değerlendirme Raporu, 2008, WWF-Türkiye.- Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı Hidroloji ve Hidrojeoloji Raporu, 2010, WWF-Türkiye.- Küre Dağları <strong>Milli</strong> Parkı Ve Çevresi İçin Atık Yönetimi Ve KirliliğiÖnleme Eylem Planı Raporu, 2011, WWF-Türkiye.- Özhatay N, Byfield A., Atay S. 2003, Türkiye’nin Önemli Bitki Alanları,WWF-Türkiye, Türkiye Doğal Hayatı Koruma Derneği.- Running Pure, World Bank / WWF Alliance for Forest Conservation andSustainable Use, 2003, arborvitae special, WWF International.- Su: Öncesiyle Sonrasıyla <strong>Suyun</strong> Yeryüzündeki Serüveni, 2006, WWF-Türkiye.- Su Kirliliği ve Kontrolü, Tübitak, http://vizyon2023.tubitak.gov.tr.- Sulak Alanların Akılcı Kullanımı 2004, Sulak Alanların Akılcı Kullanımıiçin Ramsar Kitapçık Serisi, 1. Kitapçık, WWF-Türkiye.46SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI


- <strong>Suyun</strong> Akılcı Kullanımına Doğru, Tuz Gölü Alt Havsazı Su TasarrufuProjesi Tarımsal Yapı Analizi Raporu 2005, WWF-Türkiye.- Tackling Climate Change, An Information Pack for Teachers, 2009,WWF UK.- Thames Water Teachers’ Guide, 2007.- The Water Cycle: Summary, from USGS Water Science Basics, http://ga.water.usgs.gov.- To Dam Or Not To Dam?, www.panda.org.- Türkiye İstatistik Kurumu Çevre İstatistikleri, www.tuik.gov.tr.- Türkiye’deki Ramsar Alanları Değerlendirme Raporu, 2008, WWF-Türkiye.- Türkiye’nin Toprak ve Su Kaynakları, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü,www.dsi.gov.tr.- Türkiye’nin Sulak Alanlarının Korunması Sorunlar ve Çözüm ÖnerileriBilgi Notu, 2011, WWF-Türkiye.- Türkiye’nin İklim Değişikliğine Uyum Kapasitesinin GeliştirilmesiBirleşmiş Milletler Ortak Programı, Bulaşıcı Hastalıklar İzleme veKontrol Sistemi Projesi, 2010.- www.kdmp.gov.tr.- www.panda.org.- www.unesco.org/water.- Water, Sanitation and Health, Facts and Figures Updated November2004, World Health Organization of the United Nations 2005.- www.worldwaterforum.org.- www.worldwaterday.org.- www.wwf.org.tr.- Yarar M., Magnin G. 1997, Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları, TürkiyeDoğal Hayatı Koruma Derneği.SUYUN AKILCI KULLANIMINA YÖNELİK EĞİTİM KİTAPÇIĞI47


NOTLAR


RAKAMLARLA SU KAYNAKLARININ DURUMU%78TÜRKİYE’DEARITILMADAN GÖL, NEHİRVE DENİZLERE AKITILANATIK SU MİKTARI%3TATLI SU KAYNAKLARININYERYÜZÜNDEKİ TOPLAMSU VARLIĞINA OLANYÜZDESİ3528KÜRE DAĞLARI MİLLİPARKI İÇİNDE VEÇEVRESİNDE BULUNANKAYNAK SUYU SAYISIBurada olmamızın nedeni.Gezegenimizin doğal çevresinin bozulmasının durdurulmasıve insanlığın doğayla uyum içinde yaşadığı bir geleceğinkurulması.1586 m3TÜRKİYE’DE KİŞİBAŞINA DÜŞEN YILLIKKULLANILABİLİR SUMİKTARIwww.wwf.org.tr

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!