HOCALI KATLIAMI
UpL6xn
UpL6xn
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>HOCALI</strong> <strong>KATLIAMI</strong><br />
değildi. Bu çocuk bir an bile o korkunç geceyi unutamıyor.<br />
Hatırladıkça gözyaşlarını tutamıyor ve babası ile veda<br />
sahnesini anlattığında bir çocuğun yaşadığı o ıstırap insanı<br />
canevinden vuruyor. Hemayil o zamanları şöyle anlatıyor:<br />
“O günler benim hafızama ebediyen silinmeyecek şekilde<br />
kazındı. Biz üç kız kardeştik. Ailemizle birlikte ormana<br />
kaçtık. Babam benim elimden tutmuştu. Kız kardeşimin<br />
birini annem, diğerini ise ninem götürmüştü. Vakit<br />
biraz ilerledikten sonra çocuklar ağlamaya başladılar.<br />
Gece olmasına rağmen atılan mermilerden dolayı<br />
her taraf aydınlıktı. Havan mermileri gökten yağmur<br />
gibi yağıyordu. Bir hayli koştuktan sonra annemden,<br />
ninemden ayrı düştük. O gece sanki tabiat kan ağlıyordu.<br />
Çok kar yağmıştı, hava buz gibiydi. Babam kâh benim<br />
elimden tutuyor kâh savaşıyordu. Sabah oluncaya kadar<br />
koştuk. Yüksek bir tepenin üstünde Ermeniler babamı<br />
kurşunla yaraladılar. Durumu giderek kötüleşiyordu,<br />
sürünemiyordu bile. Ermeni silahlıları çok yakındaydı.<br />
Ben babamın yanına oturdum, ağrıyan bir yerinin olup<br />
olmadığını sordum, ‘Hayır, hiçbir bir yerim ağrımıyor’<br />
dedi. Ama yere uzanıp kalmıştı. Yakınımızda olan Kemal<br />
dayı babama yardım etmek istedi, ancak o da ayağa<br />
kalkamadı. Babam ona beni de alarak Ağdam’a gitmesini<br />
rica etti, ‘Kıyma ona, buralarda kalmasına müsaade etme,<br />
yakalanırsa öldürürler’ dedi. Ben biraz uzaklaşmıştım<br />
ki, babam “Peki sen babanı öptün mü?” diye beni yanına<br />
çağırdı. Aman Allahım… Geri dönerek babamın boynuna<br />
sarıldım, onu yanağından öptüm. O da beni yanağımdan<br />
öptü ve “Git kızım, ben de geleceğim” dedikten sonra bana<br />
son kez sarıldı. Bu benim babamı son görüşüm oldu. O<br />
sahne gözümün önünden hiçbir zaman gitmiyor…”<br />
Hocalı’ya gereken önemi Ulu<br />
Önder Haydar Aliyev verdi. 1994<br />
yılında hayatta kalan, o tüyler<br />
ürpertici geceden kurtulan<br />
insanlarla görüştü. Onların<br />
derdine ortak oldu. Onların tüm<br />
sorunlarının çözümünü devletin<br />
himayesine aldı. 26 Şubat’ı ulusal<br />
yas günü ilan etti.<br />
Bütün bu hatıralar çok taze ama Hocalı soykırımına<br />
önem verilmedi. Hocalı’ya gereken önemi Ulu Önder<br />
Haydar Aliyev verdi. 1994 yılında hayatta kalan, o tüyler<br />
ürpertici geceden kurtulan insanlarla görüştü. Onların<br />
derdine ortak oldu. Onların tüm sorunlarının çözümünü<br />
devletin himayesine aldı. 26 Şubat’ı ulusal yas günü ilan<br />
etti. Dünya devletlerine müracaat edip Azerbaycanlıların<br />
20. yüzyılda soykırıma ve sürgüne maruz kalması ile ilgili<br />
beyanatlar verdi. Bu beyanatlarda halkımızın başından<br />
geçen musibetlerin unutulmaması gerektiğini vurguladı.<br />
Hocalı faciasının üzerinden 24 yıl geçti. Daha da<br />
çok yıllar geçecek ancak ne Hocalı zulmü, ne de<br />
Hocalılıların acıları hafızalardan silinmeyecek, bu acı<br />
küllenmeyecek. Gelecek nesiller, o tüyler ürpertici 26<br />
Şubat gecesini asla unutmayacak.<br />
36 ŞUBAT 2016 SAYI 39