09.08.2016 Views

GESTAŞ NEW DESIGN

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İki kez restore edilmiştir. Birincisini 1541 yılında<br />

Kanuni Sultan Süleyman, ikincisini 1870’te Sultan<br />

Abdülaziz yaptırmıştır. Kale-i Sultaniye olan<br />

uzaklığı 1200 metre olan Kilitbahir Kalesi’si iki dış<br />

kale, bir iç kale ve iç kalenin ortasında bir kuleden<br />

oluşmaktadır.<br />

Osmanlı Sultanı II. Mehmed’in<br />

(Fatih Sultan Mehmed)<br />

Çanakkale Boğazı’nı kontrol<br />

altında tutmak ve İstanbul’a<br />

Papalık tarafından gönderilecek<br />

yardımları engellemek<br />

amacıyla boğazın en dar<br />

yerine, Kale-i Sultaniye’nin<br />

karşısına inşa ettirdiği ikinci<br />

kaledir.<br />

Konumu nedeniyle, “Kilidü’l-Bahr”, yani “denizin<br />

kilidi” adı verilen kale, planı bakımından Türk<br />

kaleleri içinde özel bir yere sahiptir. Kilitbahir<br />

Köyü, adını bu kaleden almıştır. Yaklaşık olarak<br />

220m x 120m. boyutlarında dikdörtgen bir alana<br />

oturan Kilitbahir Kalesi, iki dış kale, bir iç kale ve iç<br />

kalenin ortasındaki kuleden oluşmaktadır. İlk inşaattan,<br />

yani Fatih Sultan Mehmed döneminden<br />

kalan kuzeydeki dış kale, 4 m yükseklikte surlarla<br />

çevrilidir. Surların sahile paralel uzanan bölümü<br />

günümüze ulaşamamıştır. Kalenin ilk yapımında<br />

kuzey ve güneydeki iki açıklıktan girilen dış kalenin<br />

çevresinde büyük hendekler bulunduğu ve<br />

giriş açıklıklarına hendekler üzerindeki asma köprülerle<br />

ulaşıldığı bilinmektedir. Hendekler sonradan<br />

doldurulduğu için günümüze ulaşamamıştır.<br />

Güneydeki ikinci dış kale, 1541 yılında, Kanuni<br />

Sultan Süleyman döneminde inşa edilmiştir. Bu<br />

restorasyon sırasında güney kısmı çevreleyen bir<br />

sur duvarıyla dış uçta bir kule (Sarıkule) yaptırılmıştır.<br />

Kale, ayrıca 1870 yılında Sultan Abdülaziz tarafından<br />

ikinci kez restore edilmiştir.<br />

Yapının güneydoğu ucunda 21 m. çapında, daire<br />

planlı, kubbeyle örtülü anıtsal bir kule yükselmektedir.<br />

Kuzeydeki dış kalenin ortasında yer<br />

alan iç kale, plan bakımından<br />

üç yapraklı bir yoncaya benzemektedir.<br />

7 m. kalınlıkta<br />

surlarla çevrelenen iç kale, üç<br />

ayrı avlu ve ortadaki yedi katlı<br />

kuleden oluşmaktadır. Kendi<br />

aralarında birer giriş açıklığıyla<br />

ilişkilendirilen avlulardan sadece<br />

ikisine dış kaleden girilebilmekte;<br />

ortada yer alan 30 m.<br />

yükseklikteki yedi katlı kulenin<br />

bulunduğu avluya ise dış kaleden ulaşılamamaktadır.<br />

Böylece, kaleyi ele geçirmek isteyenlerin<br />

kuleye ulaşması güçleştirilmiştir. Ana hatlarıyla<br />

bir kalp şeklinde düzenlenmiş olan kulenin,<br />

ahşap döşemeli yedi kattan oluştuğu; bu katlara,<br />

duvar içine yerleştirilmiş ahşap merdivenlerle<br />

çıkıldığı anlaşılmaktadır. Merdivenler ve ahşap<br />

döşemeler günümüze ulaşamamıştır.<br />

Kilitbahir Kalesi, düzgün kesme taş, kaba yontu<br />

taş ve moloz taşlarla inşa edilmiştir. Mimari<br />

özellikleri bakımından ilginç olmasına karşılık,<br />

süsleme açısından sade bir yapıdır. İç kale duvarlarının<br />

üst kesimlerinde yer alan tuğlayla<br />

oluşturulmuş güneş kursları, rozetler ve meander<br />

motiflerinden oluşan şeritler başlıca bezeme<br />

unsurlarıdır.<br />

Çanakkale Savaşları’nda çok önemli rol oynayan<br />

bu kale, 1955-56 ve 1967-68 yıllarında çeşitli<br />

onarımlar geçirilmiştir. 14 Kasım 1980 tarihinde<br />

Kültür Bakanlığı tarafından “Korunması Gereken<br />

Kültürel Varlık” olarak tescil edilmiştir.<br />

Eylül 2016 / GESTMAGAZİN 35

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!