10.05.2017 Views

Pharma Turkey Dergisi Mayıs- Haziran 2017 Sayısı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

May / June 2017

Berko İlaç

istikrarlı büyümesini

sürdürüyor

14 Mayıs Eczacılık

Günü kutlu olsun

Takeda heals the life it

touches and increases

its quality

All the

stakeholders

of the pharma

sector met

at the IVEK

Congress

Antibiyotiklerin

geleceği akılcı

kullanıma bağlı

Yanlış emzik

kullanımı çene

bozukluğuna

neden olabiliyor

TÜM ECZACILARIN 14 MAYIS ECZACILIK GÜNÜ KUTLU OLSUN


Publisher

Ferruh IŞIK

on behalf of

İSTMAG Magazin Gazetecilik

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.

General Manager

Mehmet SÖZTUTAN

mehmet.soztutan@img.com.tr

Editorial Consultants

Simge GÜNDÜZ

simge.gunduz@img.com.tr

Recep ARSLANTAŞ

recep.arslantas@img.com.tr

Graphic & Design

Tayfun AYDIN

tayfun.aydin@img.com.tr

SORUMLU MÜDÜR

Yusuf OKÇU

yusuf.okçu@img.com.tr

Foreign Relations Manager

İsmail ÇAKIR

ismail.cakir@img.com.tr

Bilgi Eşlem

Emre YENER

emre.yener@img.com.tr

Sosyal Medya

Emir YENER

emir.yener@img.com.tr

Corporate Communication Manager

Ebru PEKEL

ebru.pekel@img.com.tr

MUHASEBE ve FİNANS MÜDÜRÜ

Mustafa AKTAŞ

mustafa.aktas@img.com.tr

Subscription

İsmail ÖZÇELİK

ismail.özcelik@img.com.tr

Advertising Coordinator

Recep ARSLANTAŞ

recep.arslantas@img.com.tr

Head Office

Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi

B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul

Tel: +90 212 604 50 50

Faks: +90 212 604 50 51

Printing / CTP Baskı

Matsis Matbaa Hizmetleri San. Tic. Ltd Şti

Tevfikbey Mahallesi Dr. Ali Demir Cad.

No:51 34290 Sefaköy -İstanbul/TURKEY

Tel: 0 212 624 21 11

2 Pharma www.matbaasistemleri.com

May- June ‘17

Sektörde Biyoteknolojik İlaç Atılımı

Biotechnological Drug breakthrough

in the sector

2005 yılından 2015 yılına kadar en büyük 100 ilaç şirketi

arasında yer alan gelişmekte olan ülkeler merkezli

şirketlerin gelirleri 4.5 milyar dolardan 119 milyar

dolara yükselmiş durumda. Bu şirketlerin, daha

fazla yükselme potansiyeli olduğu da belirtiliyor.

Türkiye’de ise yatırımların özellikle biyoteknoloji

alanında yoğunlaştığı görülüyor.

Sektörün de son dönemde bu alanda attığı

adımlar dikkat çekiyor. Dünyada biyoteknolojik

ilaçların kullanım oranı yüzde 20’leri

aşmış durumda ve artmaya devam ediyor.

Ülkemizde de benzer bir durum söz konusu.

Türkiye’de biyoteknolojik ilaçların

2016’da toplam pazar büyüklüğü 3.40

milyar liraya ulaştı. Bu değer toplam

reçeteli ilaç pazarının yaklaşık yüzde

16.5’ini oluşturuyor. Türkiye’yi biyoteknoloji

alanında güçlendirmek

için geçtiğimiz günlerde Türkiye

Biyoteknolojik İlaç Platformu da kuruldu.

Biyoteknolojik ilaç alanı ülkemiz için

oldukça yeni bir alan. Endüstrimizin

bu alandaki insan kaynağı ve bilgi birikimi

ise henüz kısıtlı. Ancak firmalar,

uzun vadeli bakış açısıyla, geri dönüşü

yıllar sürecek, yüksek maliyetli yatırımlar

yapıyor. Biyoteknoloji alanında başlayan

yatırımların gerçekleşmesi ve yeni yatırımların

devreye girmesiyle, endüstrinin bu

alanda atılım yapması hedefleniyor.

Türkiye Biyoteknolojik İlaç Platformu’nu oluşturan

Abdi İbrahim, Adeka, Arven, Atabay, Centurion,

Dem, EİP Eczacıbaşı, Hasbiotech, İlko,

Koçak, Liba, Mustafa Nevzat, Nobel, Onko, Sandoz,

Teva, TR Pharm, Turgut gibi köklü ve güçlü firmaların

ilaç sektörünü daha iyi yerlere taşıyacağına dair

inancımız tam.

Bir sonraki sayımızda görüşmek dileğiyle

FROM

THE

From 2005 to 2015, the

incomes of developing

country-based companies,

one of the top 100 pharmaceutical

companies, have risen

from $ 4.5 billion to $ 119 billion.

It is also stated that these

companies have more potential to

rise. In Turkey, on the other hand,

investments are concentrated in the

field of biotechnology.

The recent steps taken by the sector in

this field are drawing attention. The rate

of biotech drugs in the world has exceeded

20 percent and continues to increase. There

is a similar situation in our country. The

total market size of biotechnological drugs in

Turkey in 2016 reached 3.40 billion liras. This

value is about 16.5 percent of the total prescription

drug market. Turkey Biotechnology Drug

Platform was also established in the days when

we are going to strengthen Turkey in the field of

biotechnology.

The field of biotechnological medicine is quite

new for our country. The human resources and

know-how of our industry in this area is still

limited. However, companies are investing in

high-cost, long-term perspectives which will

take years to return. With the realization of

investments starting in the field of biotechnology

and the introduction of new investments,

it is aimed that the industry will

make a breakthrough in this field.

We are fully convinced that our well-established

and leading companies in Biotechnological

Pharmaceutical Platform

of Turkey such as Abdi İbrahim,

EDITOR

Simge GÜNDÜZ

Adeka, Arven, Atabay, Centurion,

Dem, EİP Eczacıbaşı, Hasbiotech,

İlko, Kocak, Liba, Mustafa Nevzat,

Nobel, Onko, Sandoz, Teva, TR

Pharm and Turgut Ilac will provide

a better position for the

pharmaceutical industry.


10

16

20

24

28

34

40

50

Takeda dokunduğu

hayatı iyileştiriyor ve

kalitesini arttırıyor

Kadın sağlığı

konularında eczacı

danışmanlığında yeni

dönem!

Son 10 yılda Türkiye’nin

en fazla ilaç ihracatı

yapan grubu

“Novartis”

Berko İlaç istikrarlı

büyümesini sürdürüyor

Nezih Barut 4. kez

İlaç Endüstrisi

İşverenler Sendikası

Başkanlığı’na seçildi

Yanlış emzik kullanımı

çene bozukluğuna

neden olabiliyor

Onko Koçsel İlaçları

European GMP

Sertifikası’nı aldı

Artık insanlar sağlık

için seyahat ediyor


Ecza sektörünün tüm paydaşları

İVEK Kongresi’nde buluştu

İVEK Vakfı tarafından “İlaç ve Eczacılıkta Küresel Bilgi Paylaşımı”

temasıyla bu sene üçüncüsü düzenlenen İVEK Uluslararası İlaç ve

Eczacılık Kongresi 9 bine yakın katılımcıyı ağırladı

Marmara Üniversitesi Eczacılık

Fakültesi Dekanı Prof.

Dr. Güniz Küçükgüzel’in

başkanlığını üstlendiği, sektörün

tüm paydaşlarını bir araya getiren

İVEK Uluslararası İlaç ve Eczacılık

Kongresi’nin açılışı Sağlık Bakanı

Prof. Dr. Recep Akdağ’ın katılımıyla

yapıldı. İkincisi geçen yıl 6 binden

fazla katılımcı ile gerçekleştirilen

kongreye, bu sene aralarında

akademisyenlerin, eczacılık fakültesi

öğrencilerinin, serbest eczacıların,

kamu eczacılarının, meslek

örgütlerinin ve ilaç endüstrisinin

temsilcilerinin de olduğu 8800 kişi

kayıt yaptırdı. İVEK Vakfı, bu sene

ayrıca bir ilke imza atarak, Türkiye’nin

ilaç biyoteknolojisi atılımlarının

detaylıca ele alındığı İVEKBio

kongresini de eş zamanlı olarak

gerçekleştirdi.

Açılışta konuşan Sağlık Bakanı

Prof. Dr. Recep Akdağ, “Sağlıkta

dönüşüm programımızın bütün

hikayesi, vatandaşın yaşadığı

problemlerin sonlandırılmasıdır.

4 Pharma

May- June ‘17

Bizim dönemimiz kuyrukların ve

buyrukların son bulduğu dönem

olmuştur. Amacımız herkesin hayatını

kolaylaştırıp sıkıntılarını ortadan

kaldırmak amaçlı bir programdı. Bu

programlar ve yaptığımız çalışmalar

doğrultusunda bağımsız kuruluşlar

tarafından yapılan anketlerle vatandaş

memnuniyetinin %39’dan %75’e

yükseldiği belirlendi. Vatandaşın

sağlık memnuniyeti neredeyse

2’ye katlanmış durumda. Yine

2002 yılından önce yıkıcı sağlık

harcamasına maruz kalan 166 bin

ailemiz varken, 2015’e geldiğimizde

bu sayı 60 binlerin altına düştü.

Sağlıkta dönüşümün ikinci

dönemi vatandaşlarımızı finansal

anlamda korumayı ve daha da

güçlendirmeyi amaçlıyor. Türkiye’de

hiç bir vatandaşımız her hangi bir

sağlık harcaması yapma ihtiyacı

duyduğu zaman harcadığı paradan

dolayı mağdur olmamalıdır. Sayın

Cumhurbaşkanımızın sağlıkta

dönüşüm ile ilgili bana verdiği en

önemli görev de budur” şeklinde

konuştu.

Kongre Başkanı Marmara Üniversitesi

Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr.

Güniz Küçükgüzel ve Kongre Genel

Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Mahmut

Tokaç yaptıkları değerlendirme

açıklamasında şunları söyledi;

“İVEK’in dernek olarak kuruluşunun

ardından 2016 yılında İlaç, Eczacılık,

Sağlık Bilim ve Teknolojileri

Vakfı’na dönüştükten sonraki bu

ilk kongresinde İlaç ve Eczacılıkta

Küresel Bilgi Paylaşımını en üst

düzeye çıkarmak için Türkiye’de ve

dünyada ilaç, tıbbi cihaz, eczacılık,

eczacılık eğitimi ve meslekteki

gelişmeler 4 gün boyunca ayrıntılı

olarak tartışıldı. İlaç ve eczacılıkla

ilgili çözüm odaklı olma adına

“benim de söyleyecek bir sözüm

var” diyerek ülkemizin ve dünyamızın

değişik yerlerinden koşup buralara

gelmiş tüm katılımcıları bir kez daha

gönülden kutluyor, saygı ve sevgi ile

selamlıyoruz.”


All the stakeholders of the pharma sector met at the

IVEK Congress

International Convention of Pharmaceuticals and Pharmacies, which was organized

by the IVEK Foundation with the theme of “Global Information Sharing in Medicine

and Pharmacy” this year, welcomed close to 9 thousand participants

Minister of Health Prof. Dr.

Recep Akdag attended

the opening ceremony of

İVEK International Congress of

Pharmaceuticals and Pharmacy,

which brings together all the

stakeholders of the industry and held

under the presidency of Professor. Dr.

Guniz Kucukguzel, Marmara University

Faculty of Pharmacy Dean. The

congress, which was held with more

than 6 thousand participants last

year, registered 8800 people this year,

including academicians, pharmacy

faculty students, independent

pharmacists, public pharmacists,

professional organizations and

representatives of the pharmaceutical

industry. The IVEK Foundation has

also concluded the İVEKBio congress,

in which Turkey’s drug biotechnology

breakthroughs are discussed in

detail, at the same time by signing

a new policy this year. Speaking at

the opening Minister of Health Prof.

Dr. Recep Akdag said, “The whole

story of our health transformation

program is to end the problems that

the citizen has. Our period has been

the end of queues and commands.

Our aim was to make everyone’s life

easier and remove troubles from their

life. With these programs and the

surveys conducted by independent

organizations in line with our work,

it was determined that citizens’

satisfaction increased from 39% to

75%. Citizen’s health satisfaction has

almost doubled. Again, we had 166

thousand families who were exposed

to devastating health expenditures

before 2002, but when we arrived in

2015, this number dropped below

60 thousand. The second period of

transformation in health aims to

protect and strengthen our citizens

financially. No citizen in Turkey should

not be a victim because of the money

he / she spends when he / she needs

to make any health expenditures. This

is also the most important duty that

the President gave to me regarding

the transformation of health in

health.” Congress President Marmara

University Faculty of Pharmacy

Professor Dr. Guniz Kucukguzel and

Congress Secretary General Assist.

Assoc. Dr. Mahmut Tokac said that in

the evaluation they made, “In the first

congress of İVEK, which was founded

in 2016 after the establishment

of İVEK as an association in the

Pharmaceuticals, Pharmacy, Health

Sciences and Technologies Foundation

in 2016, in order to maximize

the Global Knowledge Sharing in

Pharmaceuticals and Pharmacy,

pharmaceuticals, medical devices,

pharmaceuticals, pharmacy Education

and development in the profession

were discussed in detail for 4 days.

We celebrate once again all the

participants who ran from different

parts of our country and our world,

saying “I have a statement to say” in

order to be focused on pharmaceutical

and pharmaceutical solutions, and

salute them with respect and love.

Pharma

May- June ‘17 5


Türkiye İlaç Sektörü Raporu 2016

100.000’den fazla katılımcısıyla, dünyanın

eczacılık konusunda lider ağ oluşturma

etkinliği olan CPhI,– Pharma Insight

raporlarını, ilaç sektörünün bağımsız

birimlerinin analizini, ayrıca uzmanların

global panellerini (artık ikinci yılında) içeren

saygın ve hevesle beklenen Yıllık Raporu

oluşturmak için artık müşterek kaynaklarını

kullanıyor.

Türkiye: “Tüm zorluklara rağmen yüksek

büyüme gösteren ve geleceği parlak bir

pazar”

80 milyona yakın bir nüfusa ve Avrupa’nın 6.

en büyük ilaç pazarına sahip olan Türkiye,

22.1 milyar TL’lik (~ $ 6,31 milyar) satış

hacmiyle dünyanın 17. en büyük İlaç Pazarı

haline gelmiştir. Daha da heyecan verici

olan, yerel para birimindeki dalgalanmalar

ve ekonomik büyüme gibi küresel ve yerel

ekonomik zorlayıcı dinamiklere rağmen,

2015 yılına kıyasla pazarın % 17 ve 2012-2016

yılları arasında yıllık bazda % 12 büyümesidir.

Bu büyümenin temellerini incelediğimizde,

tüm pazarın sadece %12’sini temsil etmesine

rağmen, hastane kanalının bu alandaki özel

ve kamusal yatırımlarla %28 oranında hızlı

bir büyüme gösterdiği görülüyor. 25.000’den

fazla münferit eczaneden oluşan perakende

pazarı da 2015’e kıyasla %15 oranında hızlı

bir büyüme göstermiştir.

Bu rakamların bu şekilde

somutlaşmasında temelde birkaç

iyi ve sürdürülebilir sebep vardır.

Her şeyden önce, hastanelerin

sayısı hızla artmaktadır.

Yeni açılan özel zincirler ve

kamu hastaneleri vasıtasıyla

nüfusun etkili bir şekilde sağlık

hizmetlerine erişimi artmaktadır.

Ürün portföyü perspektifinden

bakıldığında nispeten yüksek

fiyatlı uzmanlık ürünlerinin pazar

payını artırdığını ve Türkiye’nin

gelişmiş ekonomilere benzer

şekilde ilaç harcamalarının

çoğunluğunu uzmanlık

ürünlerinin oluşturduğu bir

ilaç pazarı yapısına kaymakta

olduğunu görmekteyiz. Bunun

yanında Biyobenzerler de,

hükümetin AR-GE ve üretime

yatırım yapma konusunda yerel

şirketleri teşvik ettiği cazip bir

alan haline geliyor.

Türkiye’nin demografik yapısı,

büyüme rakamlarından da

görüldüğüı üzere, bu tedavi

alanları için esaslı bir hacim

büyümesini de desteklemektedir.

Yaşlanan nüfus ve yaşam

tarzlarındaki değişim, uzmanlık

alanı gerektiren ürünler için ana

büyüme faktörleridir. 2013 yılında

toplam nüfusta 60+ yaş grubunun

payı % 11’di. Bu rakamın 2023’te

%15, 2050’de %27 olacağı tahmin

edilmektedir. Bunun yanında,

Türkiye beslenme takviyeleri gibi

kişisel bakım ürünlerini almaya

istekli ve bunları alabilecek

büyüyen bir orta ve üst orta gelir

sınıfına sahiptir.

Yukarıda açıklanan hususların

hepsi Türkiye’ye büyüme

açısından sürdürülebilir bir

yol sağlayacaktır. QuintilesIMS

olarak önümüzdeki dört yıl

içinde pazarın yıllık olarak yerel

para birimi bazında % 13-15

arasında büyüme göstermesini

öngörüyoruz. Bu, Türkiye’yi

2020’deki sıralamada 14’üncü

en büyük ülke haline getirecektir.

Önümüzdeki dönemde diğer

Gelişen Pazarların yavaşlayacağı

göz önünde bulundurulduğunda,

bu rakamların oldukça cazip

olduğu görülecektir.

Ne yazık ki, bu büyüme beklentisi

yanında bazı kaygıları da

beraberinde getiriyor. Kârlılık, fiyat

baskısı ve kur dalgalanmaları

ışığında odaklanılması gereken

daha önemli bir alan haline

gelmiştir. Son üç yılda Türk

Lirasında görülen devalüasyon,

Türkiye’de faaliyet gösteren

yerel ve çok uluslu ilaç

firmaları açısından zorlu bir

ortam yaratmıştır. Fiyatlamada

kullanılan referans fiyatlandırma

mekanizması, ürün fiyatlarını

diğer Avrupa ülkelerine kıyasla

en düşük düzeyde kıldığı

için şirketlere hala baskı

yapmaktadır. Ruhsatlandırma

süreci gelişmektedir, ancak yine

de ürünlerin, özellikle de ithal

ürünlerin ruhsatlandırması

zaman almaktadır.

Bununla birlikte, bu zorluklara

rağmen, Türkiye’nin diğer

Gelişen Pazarlar arasında

benzersiz bir büyüme

fırsatı sunduğuna fazlasıyla

inanmaktayız. Gelişmekte olan

pazarların büyüme açısından

yavaşlamış olduğu göz önünde

bulundurulduğunda, şirketlerin

önümüzdeki 5 yıl içerisinde

kârlılığa odaklanarak bu yüksek

büyüme gösteren ülkeden

yararlanmaları mümkün

görünüyor. Yenilikçi ürün portföyü,

OTC ve yerel üretim alanlarındaki

yatırımlar, kesinlikle kârlı yatırım

getirisi sağlayacaktır.

6 Pharma

May- June ‘17


Turkey Pharmaceutical Market Report 2016

There are a several good and

sustaining reasons for those

numbers . First of all, the

number of hospitals is growing

rapidly enabling the population

to access healthcare effectively

through new private chains and

public hospital campuses. From

a product portfolio perspective,

we see that relatively high-priced

specialty products are increasing

their market share. Turkey is

shifting to a pharma market

structure similar to advanced

economies where specialty

products account for the majority

of pharma spending. Biosimilars

are also becoming an attractive

area, where the government is

motivating local companies to

invest in R&D and manufacturing.

Turkey’s demographic structure

also supports strong volume

growth for these therapy areas,

as evidenced by growth figures.

For specialty products, the ageing

population and shift in lifestyles

are the main growth drivers. The

share of 60+ aged people of the

total population was 11% in 2013.

It is estimated to account for 15%

in 2023 and 27% in 2050. Besides,

Turkey has a growing middle and

upper middle class which can

afford and are willing to pay for

consumer care products such as

nutritional supplements.

All of the points described above

would provide Turkey a sustained

path to grow. As QuintilesIMS, we

expect that the market will grow

between 13-15% in local currency

terms on a yearly basis within the

next four years. This will make

Turkey the 14th biggest pharma

market in the world in 2020.

These figures are quite attractive

given the fact that other Emering

Markets will slow down over the

coming years.

Unfortunately this growth is not

coming without any concerns.

Profitability has become a more

important area to focus on in

the light of price pressures

and currency fluctuations. The

devaluation of the Turkish Lira in

the last three years has created a

challenging environment for both

local and multinational pharma

companies operating in Turkey.

Reference pricing scheme is still

putting pressure on companies as

prices of products are the lowest

compared to other European

countries. Registration process is

improving but still takes time for

products, especially if they are

being imported.

Despite these challenges, we

strongly believe Turkey is offering

a unique growth opportunilty

among its other Emerging

Market peers. Given the fact that

emerging markets are slowing

in terms of growth, companies

could benefit from this high

growth country by focusing on

profitability within the next 5

years. Investments in the areas

of innovative products, OTC

and local manufacturing would

definitely provide lucritive return

on investment.

CPhI Pharma Insights reports: CPhI, the

world’s leading pharmaceutical network

platform with its over 100.000 participants,

now uses shared resources to create its

respected and anticipated Annual Report that

covers Pharma Insight reports, analyses of

independent units of the sector and global

specialist panels, which marks its second

year.

Turkey: “A high growth and promising

market despite all constraints”

Turkey, with a population of close to 80 million

people and being the 6h largest European

pharma market, has reached to 22.1B TL

(~$6,31B) in size becoming the 17th largest

Pharmaceutical Market in the world. What is

more exciting is the fact that the market grew

by 17% year-over-year compared to 2015

and 12% on a yearly basis between 2012-

2016, despite global and local economical

constraints such as fluctuations in local

currency. If we look into the fundamentals of

this growth, we see that the hospital channel

is growing rapidly at 28% due to private and

public invesments in this area despite the

fact that it represents only 12% of the whole

market. The retail market, which consists

of more than 25,000 individually owned

pharmacies also grew strongly by 15%

compared to 2015.

Pharma

May- June ‘17 7


Bu test ile utanmaya son! ​

Yakın zamanda sperm testi için utana sıkıla laboratuvara gitmenize

gerek kalmayacak. Cep telefonuna ekleyeceğiniz bir aksesuar sayesinde

tıpkı eczanede satılan gebelik testi gibi kolay şekilde sperm testi

yapabileceksiniz

8 Pharma

May- June ‘17

Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr.

Seval Taşdemir

Dünya çapında yaklaşık 45 milyon

çift kısırlık sorunu yaşıyor ve

bunların yüzde 40’ını erkek

kısırlığı oluşturuyor. Amerikalı bilim

adamları, erkekler için son derece

stresli bir test olan sperm testini

daha basit bir hale getirmek için

akıllı telefonla erkek doğurganlığını

ölçebilen bir sistem geliştirdi. Yakın

zamanda laboratuvara gitmeden

sperm kalitesini birkaç tıklama ile

test etmek mümkün olabilecek.

Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek

Merkezi Klinik Direktörü, Kadın

Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek

Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, bu

testlerin hastaları ve doktorları

yanlış yönlendirip tedaviyi geciktirme

olasılığına karşı şimdilik temkinli

yaklaşmanın daha doğru olacağı

görüşünde.

Gebelik testinden yola çıkılarak

geliştirildi

“Science Translational Medicine’da

yayınlanan çalışmanın sonucunda,

bu cihazın 350 denek üzerinde yüzde

95 güvenilirlikle sonuç verdiği ve

prototip aşamasında olduğu bildirildi.

Bu yöntem, eczanelerde satılan basit

gebelik testlerinden yola çıkılarak

geliştirildi. Akıllı telefona adapte

edilecek bir aksesuarın içindeki

mikroçip yardımıyla içine konacak

sperm örneği özel bir yazılım

sistemiyle analiz edilebilecek. Sistem,

sperm sayısı ve hareketliliğini analiz

etmek için spermlerin videosunu beş

saniye içerisinde kaydedecek. Yapılan

analizlerin, Dünya Sağlık Örgütü’nün

sperm kalitesi kriterlerine uygun

sonuç verdiği de bildirildi.”

Teknolojik açıdan çok büyük bir başarı

“Gelişen teknoloji kişilerin kendi

kendilerine birçok şeyi yapabilmelerine

imkan sağlıyor. Gelinen noktada

laboratuvar testlerinin belirli

kriterlerinin kurallar çerçevesinde cep

telefonu gibi herkesin sahip olduğu

bir cihaza kadar indirgenebilmesi

teknolojik açıdan çok büyük bir

başarı. Yapılan testlerde güvenilirlik

derecesinin yüksek bulunması

da zaman içerisinde yapılacak

iyileştirmeler ile daha uygun hale

gelecektir. Fakat bu sonuçları bir

hekimin yorumlaması, tedavinin

planlamasında önemli rol oynar.”

Hastalar sonuçları kendileri

yorumlamamalı

“İnfertilite konusu, doğru

teşhislerin doğru zamanda

konarak zaman kaybedilmeden

tedavilerin planlanması açısından

önemli noktalar içerir. Tedavilerin

yönlendirilmesi için en temel

testlerden olan spermiogram

ve hormon testlerinin hızlı ve

doğru bir şekilde çalışılması ile

hastalara ekonomik katkı ve zaman

kazandırılması söz konusu olur.

Hastaların elde ettikleri sonuçları

kendilerinin yanlış veya eksik

yorumlamaları veya olası teknolojik

yanılmalar; bizleri de yanlış

yönlendirebilir. Bu ihtimalleri göz

önüne aldığımızda henüz gelişmekte

olan bu teknolojiye şimdilik temkinli

yaklaşmak ve zaman içerisinde

çalışmaların sayısındaki artışı

değerlendirmekte fayda olduğunu

düşünüyorum”


Takeda dokunduğu hayatı iyileştiriyor ve

kalitesini arttırıyor

Takeda Türkiye Genel Müdürü Gamze Yüceland ile firma faaliyetleri ve

annelik üzerine söyleşi yaptık

geliştirme çalışmalarıyla değer

yaratmaya çalışıyoruz.”

“Dürüstlük,

adalet, bütünlük ve

azmi içeren Takeda-izm

adını verdiğimiz kurumsal

değerlerimiz ile toplumun,

hastaların, paydaşlarımızın

güvenini kazanmayı;

dokunduğumuz hayatları

iyileştirmeyi ve hayat

kalitelerini arttırmayı

hedefliyoruz”

Takeda Türkiye pazarında hangi

alanlarda faaliyet gösteriyor?

“Takeda, 1781 yılında Chobei

tarafından kurulan, merkezi Osaka’da

bulunan hasta odaklı inovatif ve global

bir ilaç firması. Dünyanın 70’den

fazla ülkesinde, 30.000 çalışanı

ile insanlara daha sağlıklı, daha

parlak bir gelecek sunma misyonunu

edinmiştir ve bugün Japonya ve

Asya’daki çeşitli pazarlarda birinci

sırada ve dünyanın en büyük 15 global

ilaç şirketi arasında yer almaktadır.

Takeda olarak, ülkemizde hematoloji,

onkoloji, gastroenteroloji, solunum,

metabolizma, enfeksiyon ve kas

iskelet sistemi gibi önemli terapötik

alanlarda faaliyet gösteriyoruz ve

dürüstlük, adalet, bütünlük ve azmi

içeren Takeda-izm adını verdiğimiz

kurumsal değerlerimiz ile toplumun,

hastaların, paydaşlarımızın güvenini

kazanmayı; dokunduğumuz hayatları

iyileştirmeyi ve hayat kalitelerini

arttırmayı hedefliyoruz.”

10 Pharma

May- June ‘17

Ar-Ge çalışmalarına büyük bütçeler

ayırıyorsunuz. Türkiye’de ve

dünyada ulaşmak istediğiniz noktayı

öğrenebilir miyiz?

“Takeda AR-GE çalışmalarına

yıllık 4 milyar dolar yatırım

sağlıyor. Globalde Ar-Ge odağımızı

yeniden yapılandırarak 3 anahtar

tedavi alanına yöneldik; Onkoloji,

Gastroenteroloji ve CNS-artı aşılar.

Bu doğrultuda da Kyoto Üniversitesi

iPS Hücre Araştırma ve Uygulama

Merkezi (CiRA) ortak bir araştırma

programı başlattık. Bu ortak

araştırma programı yedi tane proje

içeriyor. 2015’de de dış araştırma

ortaklıkları ile altı ilave proje

başlatılmıştı. İleriye dönük hedefimiz

temel olarak odaklandığımız

alanlarda Ar-Ge çalışmalarımızı

sürdürmektir. Türkiye’de ise

halihazırda yürütmekte olduğumuz

onkoloji ve gastroenteroloji alanında

14 tane faz çalışmamız var ve bu 14

uluslararası çalışma 41 merkezde

yürütülmektedir. Bu araştırma ve

Lenfoma ve Osteosarkomun

tedavisi için hastaların kullanımına

sunduğumuz iki yeni onkoloji

ilacınız ile kanser hastalarına umut

oldunuz. Yeni çalışmalar hangi

alanlarda olacak?

“Global Ar-Ge odağımızla paralel

olarak ülkemizde de önümüzdeki

dönemde onkoloji-hematoloji ve

gastroenteroloji alanlarında hastalar

için yeni tedaviler üzerinde çalışmaya

devam edeceğiz. Önümüzdeki

dönemde gastroenteroloji alanında

yeni çözümler sunacak ve Hematoloji

alanında ise hastaların damar yolu

ile aldıkları ilaç yükünü azaltacak

yenilikçi tedavileri ülkemize

getirebilmek en büyük amacımız.

Bu tedavi alanlarında yenilikçi

ilaçları hastalara en kısa sürede

ulaştırabilmek bizim için çok büyük

önem teşkil ediyor.”

Öncelikle sizin de anneler gününüzü

kutlarız. 19 yaşında ikiz annesisiniz

ve başarılı bir kariyeriniz var.

Kariyer basamaklarını tırmanırken

annelik işinizi nasıl etkiledi?

“Çok teşekkür ederim, ben de tüm

annelerin bu güzel gününü kutlarım.

Anne olmak hayatımda en mucizevi

anlardan biriydi; iş hayatına adım

attığımdan bu yana her ikisini beraber

yürütebilmek adına büyük çaba sarf

ettim. Tabi bunu yaparken yalnız

değildim; çok şanslıyım ki hayatımda

her zaman beni destekleyen çok

kıymetli insanlar var; annem, eşim;

artık ailemizin bir parçası olan sevgili

Melek. Onlar olmasa gerçekten çok

zor olurdu.


Onlar sayesinde hayallerimden

vazgeçmeden; bir denge ile hayatıma

yön verdim. Dengenin hayatımızda çok

önemli bir yeri olduğuna inanıyorum.

Bir de ikizler beni çok mutlu etti,

insan mutluyken çok enerjik ve

üretken oluyor, iş hayatımı çok

olumlu etkiledi bile diyebilirim. Tabii

çok çalıştım ama çok mutluyum ki

karşılığını da aldım.”

benim en büyük önceliklerimden biri.

O yaşlardaki farkındalık ve yetenekler;

öncelikle aileyle karşılıklı paylaşarak

ve fikir alışverişleriyle daha da ortaya

çıkıyor, bunu çok önemsiyorum. 20

yılı aşkın süren ilaç şirketi kariyerim

onlar için güzel bir örnek; başarının

yolda renk katan, fark yaratacak

özellikler haline geldi, bu durumdan

çok memnunum. Kendi çocuklarım

Ece, Kaan’ın ve diğer tüm güzel çocuk

ve gençlerimiz için hep en iyisini

diliyorum.”

Yoğun meslek hayatınızda

geriye dönük keşkeleriniz ya da

pişmanlıklarınız var mı?

“Çok şanslıyım ki şimdiye kadar

yaşadığım hayattan ve yaptığım

seçimlerden hiç bir zaman

pişmanlığım olmadı.”

Çalışan annelerin yaşadığı sorunlar

hakkında ne düşünüyorsunuz ve bu

sorunlar için önerileriniz neler?

“Yılın büyük bir kısmını işim

dolayısıyla seyahat ederek

geçiriyorum. Bu yoğun iş tempomda

her çalışan anne gibi çocuklarıma

yeteri kadar vakit ayıramadığımı

düşündüğüm zamanlar oldu fakat

tecrübe edindikçe gördüm ki; kaliteli

zamanlar yaratıp, sadece onları odak

noktama aldığım ilgimi ve sevgimi

dilediğim gibi gösterebildiğimde

çok daha değerli ve eşsiz anlar

yaratabildim. Bana kalırsa, işin püf

noktası sevgi ve iletişim. Çocukların

oyun çağında kısa süreleri bile mutlu

anlar haline getirmek bizim elimizde.

İkizler, şimdi 19 yaşındalar; artık

beraber yapabileceğimiz pek çok

aktivite var, bu zamanlarda; beraber

yapmaktan keyif aldığımız şeyleri

tercih ediyoruz.”

Çocuklarınızın kariyer

planlamasında hem anne hem de

başarılı bir iş kadını olarak etkiniz

oluyor mu?

“Çocuklarım bu sene itibariyle

yurtdışında okumaya karar verdi ve

kendi ayakları üzerinde duran iki

yetişkin oldular. Onlar ve benim için

yeni bir dönem başlamış oldu. Bu

süreçte onları her zaman motive

edip, hayallerine her geçen gün daha

da yaklaşmaları için yol göstermek

emek istediğini biliyorlar, çünkü

onlar da aslında bu uzun sürecin

tanıkları. Kariyer planlaması, uzun

bir yolculuk. Geleceği planlasanız

da bazen işler sandığınız gibi

olmayabiliyor bu nedenle onlara hep

söylediğim; gelişime açık olun, dürüst

yaşayın, kendiniz gibi olun, kendiniz

için çalışın, ilgi alanlarınızı belirleyip

onların üzerine gidin, hobileriniz

olsun ve bu yolda karşılarına çıkacak

engelleri “pozitif” olarak görün

şeklinde oluyor.

Artık iş hayatında başarı sadece

eğitim hayatıyla sınırlı değil, hobileri

olan, eğlenmesini bilen, öğrenmesini

seven insanlarla beraber olmak bu

Son olarak, 14 Mayıs Eczacılık

Haftası için sağlık sektöründeki tüm

paydaşlarına mesajınız nedir?

“Eczacılık mesleği insanların

hastalıklarla verdiği mücadelede

çok önemli ve vazgeçilmez bir yere

sahip. Bu mücadelede mesleğine

bir ömür, emek ve gönül vermiş ve

sağlık hizmeti için çok önemli bir yere

sahip olan değerli eczacılarımıza;

bu hizmetin kesintisiz olarak

verilebilmesini sağlamak için

gösterdikleri üstün gayretten ötürü

teşekkür ediyorum ve Eczacılık

bayramlarını yürekten kutluyorum.”

Pharma

May- June ‘17

11


Takeda heals the life it touches and increases its quality

We made an exclusive interview with Takeda Turkey General Manager

Gamze Yuceland about company activities and being a mother

“With our

corporate value we

call Takeda-ism including

honesty, fairness, integrity and

perseverance, we aim to win the

trust of society, patients and

our stakeholders, heal the life

we touch and improve the

quality of life”

12 Pharma

May- June ‘17

What areas does Takeda operate in

Turkey?

“Takeda is a patient-focused

innovative and global pharmaceutical

company founded in 1781 by Chobei,

headquartered in Osaka. With more

than 30,000 employees in more than

70 countries around the world, it

has gained a mission to provide a

healthier, brighter future for people

and today it ranks first in various

markets in Japan and Asia and among

the top 15 global pharmaceutical

companies in the world.

As Takeda, we operate in important

therapeutic areas such as hematology,

oncology, gastroenterology,

respiration, metabolism, infection

and musculoskeletal system in our

country and win the confidence of

our society, patients and stakeholders

with our corporate values ​we give for

Takeda-ism with honesty, justice, we

aim to improve our lives and increase

our quality of life.”

You allocate large budgets for R & D

work. Can you inform us about the

point you want to reach in Turkey

and in the world?

“Takeda R & D is investing $

4 billion a year in its work. We

have restructured our R & D

center globally to 3 key treatment

areas; Oncology, Gastroenterology

and CNS-plus vaccines. In this

direction, Kyoto University iPS Cell

Research and Application Center

(CiRA) launched a joint research

program. This joint research program

includes seven projects. In 2015, six

additional projects were initiated with

external research partnerships. Our

future goal is to continue our R &

D activities in areas we focus on. In

Turkey, we have 14 phase studies in

oncology and gastroenterology that

we are currently conducting and 14

international studies are conducted

in 41 centers. We are trying to create

value through these research and

development works.”

You are hopeful for cancer patients

with two new oncology drugs we

offer for the use of patients for

lymphoma and osteosarcoma

treatment. In what areas will new

work be in place?

“Parallel to our Global R & D

effort, we will continue to work

on new treatments for patients

in the oncology, hematology and

gastroenterology fields in our country

in the coming period. In the coming

period, we will present new solutions

in the field of gastroenterology and

in the field of Hematology, it is our

greatest aim to bring innovative

treatments that will reduce the drug

burden patients get through the

veins. It is of great importance for

us to be able to deliver innovative

medicines in these areas of treatment

as soon as possible.”

First of all, you and your mothers

celebrate your day. You are a

19-year-old twin mother and have

a successful career. How did your

motherhood work affect your career

steps?

“Thank you very much, I also

congratulate all the mothers on this

beautiful day. Being a mother was

one of the most miraculous moments

in my life; Since I stepped into my

business life, I made great efforts

to be able to walk both together. Of

course I was not alone when I was

doing this; I am very lucky that there

are many precious people in my life

who always support me; My mother,

my wife; Dear Angel, who is now

part of our family. It would have been

really difficult if not for them. Without

giving up my dreams thanks to them;


I gave life and direction with a

balance. I believe it is a very

important place in our lives. Also,

the twins made me very happy, when

people are happy, I become very

energetic and productive, and I can

even say that my business life has

been very positive. Of course I have

worked hard, but I am very happy that

I also have the opposite.”

Do you have retrospectives or

regrets in your busy career?

“I am very lucky that I have never

regretted the choices I have made and

the duties I have lived up to now.”

What do you think about the

problems experienced by working

mothers and what are your

suggestions for these problems?

“I spend most of the year traveling for

work. In this busy work, I thought that

I could not spend as much time as a

child like every employee, but when

I experienced it, I created quality

moments and more valuable and

unique moments when I could show

them just as I wanted my interest

and love to focus on them. As far as

I’m concerned, the trick is love and

communication. It is our choice to

make even the shortest moments

happy moments in the game. The

twins are now 19 years old; There are

many activities we can do together, at

this time; We prefer things we enjoy

doing together.”

Are you active as a mother and a

successful business woman in your

child’s career planning?

“My children decided to study abroad

as of this year and they were two

adults standing on their feet. A new

era has begun for them and me. It

is one of my top priorities to always

motivate them and guide them

to their dreams every day. Those

are the awareness and talents of

the ages; First of all, sharing with

the family and getting more out of

ideas, I take it very seriously. A good

example for them is my career as

a pharmaceutical company over 20

years old; They know that success

wants to labor because they are

actually witnesses of this longrunning

witness. Career planning

is a long journey. If you plan on the

future, sometimes it may not be

like you think it works; Be open to

development, be honest, be like

yourself, work for yourself, identify

your interests and go over them,

become your hobbies, and see the

obstacles that will come out in this

way as “positive”. Now, success in

business life is not limited only to

education life, but to be with people

who are hobbies, who know how to

play, and who like to learn, it has

become a feature that adds color and

makes a difference in this way.

I always wish for my own children

Ece, Kaan and all the other beautiful

children and young people.”

Finally, what is your message to all

the stakeholders in the healthcare

sector for May 14th Pharmacy

Week?

“The pharmacy profession has a

very important and indispensable

role in the fight against disease by

people. In this struggle, our valuable

pharmacists have given life, labor and

heart to their profession and have

a very important place for health

care; I thank you for your outstanding

efforts to ensure that this service

can be provided without interruption

and I heartily congratulate Pharmacy

Holidays.”

Pharma

May- June ‘17 13


(NEM ALMA CİHAZLARI)

|

TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ

www.nabiztip.com


Nebulizatörler

Ateş Ölçerler

TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ

www.nabiztip.com


Kadın sağlığı konularında

eczacı danışmanlığında yeni dönem!

Bayer İlaç Ülke Müdürü

Dr. Oğuz Mülazımoğlu

Eczacılara yönelik eğitimler

sunacak olan Kadın Sağlığı

Akademi’nin eğitim programı,

akademisyen jinekolog ve eczacılar

ile birlikte geliştirilecek. Bu işbirliği

kapsamında TEB üyesi 25 binden

fazla eczacının kadın sağlığı

konusunda bilgi düzeyinin artırılması

hedefleniyor. Bayer ve Türk Eczacıları

Birliği yöneticileri tarafından uzun

zamandır üzerinde çalışılan proje ile

eczacılar uzaktan eğitimle bilgilerini

tazeleyecekler. Üreme sağlığı

alanındaki yeni gelişmelerden an be

an haberdar olacaklar. Danışanlara

daha iyi hizmet vermek için

çalışacaklar.

Bayer İlaç Ülke Müdürü Dr. Oğuz

Mülazımoğlu proje ile ilgili; “Kadın

Sağlığı alanının lideri olarak faaliyet

gösteren Bayer, hamileliğin arzulanan

bir deneyim olarak yaşanmasını

amaçlıyor. Sosyal sorumluluk

faaliyetlerimiz çerçevesinde, tüm

dünyada sağlıklı aile planlaması

ve üreme sağlığı konusundaki

eğitimlere destek vererek, özellikle

gençlerin aile planlaması konusunda

gelecekleri ile ilgili daha bilinçli

karar vermelerine yardımcı oluyoruz.

Bayer olarak, 2014 yılında hayata

geçirdiğimiz Kadın Sağlığı TV ile

ise; cinsel sağlık, infertilite, aile

planlaması yöntemleri, gebeliğe

hazırlık, adet dönemi, mutlu

cinsellik, kadınlarda en çok görülen

hastalıklar, vajinal estetik ve menopoz

gibi A’dan Z’ye kadınları yakından

ilgilendiren tüm konularda kadınları

bilinçlendirmek üzere çalışmalarımızı

sürdürüyoruz. Eczaneler de kadınlar

için önemli danışma merkezlerinden

bir tanesi. Bu kapsamda TEB ile

birlikte toplumu kadın sağlığı

konusunda bilinçlendirme misyonu

ile yürüteceğimiz Kadın Sağlığı

Akademi projesi için çok heyecanlı ve

mutluyuz.” ifadelerini kullandı.

TEB Başkanı Erdoğan Çolak ise

Bayer işbirliği ile hayata geçirecekleri

projeden memnun olduklarını

belirterek; “Bayer ile birlikte

gerçekleştireceğimiz Kadın Sağlığı

Akademi projesi ile hâlihazırda

kadın sağlığı ve üreme sağlığı

alanında danışman rolüne sahip

olan eczacıların bu rolünü daha da

geliştirmeyi planlıyoruz. Eczacılara

vereceğimiz eğitimlerle, üyemiz

olan 25 binden fazla eczacının

kadın-üreme sağlığı konusunda bilgi

düzeyini artırmayı ve eczanelerin

referans noktası haline gelmesini

hedefliyoruz.” dedi.

TEB Başkanı Erdoğan Çolak

Türkiye’de;

• Her yıl 1 milyon 325 bin 783 bebek dünyaya geliyor.

• Bebek ölüm oranı binde 10,7 ve bir yılda ölen bebek sayısı 14 bin 164.

• Ölen bebeklerin %64,2’si bir ayını, %87,1’i ise beş ayını tamamlayamadan ölüyor.

• 6 bin 132 çocuk cezaevinde.

• 5-17 yaş arası toplam çalışan çocukların sayısı 8 milyon 397 bin.

Bu tabloya bakıldığında, kadın sağlığı konusunda toplumun bilinçlenmesi, alınabilecek önlemlerin halkla

paylaşılması amacıyla yapılan çalışmalar olumsuzlukların önüne geçilebilmesi için son derece önemli. Türk

Eczacıları Birliği ve Bayer işbirliği ile bilgileri güncellenen eczacılar, bundan sonra da bir toplum sağlığı sorunu

olan kadın sağlığı konusunda danışmanlık vermeye devam edecekler. Siz de kadın sağlığı ile ilgili soru ve sorunlarınız

için ECZACINIZA DANIŞIN!

16 Pharma

May- June ‘17


New period in pharmacist counseling on women’s

health issues!

Dr. Bayer Pharma Country Manager

Oguz Mulazimoglu

TEB President Erdogan Colak

The training program of the

Women’s Health Academy,

which will provide training

for pharmacists, will be developed

together with academicians,

gynecologists and pharmacists.

Under this cooperation, more

than 25 members of TEB member

pharmacists are expected to increase

their knowledge of women’s health.

Bayer and Turkish pharmacists have

been working on this project for a

long time and the pharmacists will

refresh their knowledge with distance

education. They will be aware of

new developments in the field of

reproductive health. They will work to

better serve counselors.

Bayer Country Manager Dr. Oguz

Mulazimoglu related to the project

said; “Bayer, the leader in the field of

women’s health, aims to experience

your pregnancy as a desirable

experience. In the context of our

social responsibility activities, we

are helping to make more informed

decisions about the future of family

planning, especially for young people,

by supporting healthy family planning

and reproductive health education

all over the world. As Bayer, with

the Women’s Health TV, which we

have been living in in 2014, We

are continuing to work on raising

awareness of women in all matters

that are closely related to women

from A to Z such as sexual health,

infertility, family planning methods,

pregnancy preparation, menstruation,

happy sexuality, diseases most

common in women, vaginal aesthetics

and menopause. Pharmacies are also

one of the most important counseling

centers for women. In this context,

we are very excited and happy with

the TEB and the Women’s Health

Academy project, which we will

carry out with the mission of raising

awareness on women’s health.”

TEB President Erdogan Colak

stated that they are satisfied with

the project that they will pass on

their life with Bayer cooperation;

“We plan to further develop this

role of pharmacists who already

have an advisory role in the field of

women’s health and reproductive

health through the Women’s Health

Academy project, which we will

conduct together with Bayer. With

the education we will give to the

pharmacist, we aim to increase

the knowledge level of womenreproductive

health of more than 25

pharmacists who are our members

and to become the reference point of

pharmacies.”

In Turkey;

• Every year 1 million 325 thousand 783 babies come to the world.

• The infant mortality rate is 10.7 and the number of babies who die per year is 14.164.

• 64.2% of dead babies die before completing a month and 87.1% die before completing five months.

• 6 thousand 132 children in prison.

• The total number of working children aged 5-17 is 8 million 397 thousand.

Considering this picture, it is very important for the society to become conscious about the women’s health

and the studies done to share the preventable measures with the public. The pharmacists, whose information

is updated in cooperation with the Turkish Pharmacists’ Association and Bayer, will continue to provide counseling

on women’s health, which is a public health problem. CONSULT YOUR PHARMACIST for your questions

and problems about women’s health!

Pharma

May- June ‘17 17


Dermaceutic K Ceutic ile

Cildinizi Beslerken Güneşten Koruyun

Dermaceutic K Ceutic, içerdiği Kompleks K ile ciltteki ödem ve kızarıklık

oluşumunu en alt düzeye indirmeye yardımcı oluyor. Hyaluronik asit

ve glikoproteinler ile cildin yeniden yapılanmasını, E vitamini ile hücre

zarlarını serbest radikallerin yıkıcı etkilerine karşı korumayı, C vitamini ile kolajen

oluşumunu destekliyor. SPF 50 cildi güneş ışınlarına karşı korumaya yardımcı oluyor.

Oksibenzon, oktokrilen, paraben ve koku verici maddeler içermeyen Dermaceutic K

Ceutic, bileşimindeki shea ağacı yağı ve aloe vera sayesinde cildi hem nemlendiriyor,

hem besliyor hem de korumaya yardımcı oluyor. Türkiye’de Seltek Estetik A.Ş.

tarafından temsil edilen Dermaceutic K Ceutic’i tüm seçkin eczanelerden temin

edebilirsiniz.

Babanızı saçlarıyla mutlu edin

Siz de her şeyin en güzeline layık babanıza bu Babalar Günü’nde Ducray

Anaphase+ Şampuan ile gençlik yıllarındaki güzel saçlarını ve karizmasını

hediye edebilirsiniz. Ducray Anaphase+ Şampuan saçları, saç dökülmesi

tedavisine de hazırlar. Canlılığını kaybetmiş, hassas ve bakımsız saçların

kullanımına uygun olarak üretilmiştir. Saçın kırılganlığını azaltır, canlılığını

arttırır. Saç derisindeki kan akımını harekete geçirip, saç köklerini besler. Orijinal

formülü sayesinde saç derisinin mikrosirkülasyonunu uyaran hareketi hazırlar ve

saç soğanının metabolizmasına gerekli enerjiyi veren öğeleri, saç soğanına taşır.

İçeriğindeki B5, B6, B8 vitamin kompleksi ile saçların daha canlı ve gür çıkmasını

sağlar, GP4G ile uzamasını tetikler ve tokoferol nikotinat ile saç hücrelerinin

ömrünü uzatarak, gelişimini hızlandırır. Özellikle yumuşak krem yapısı, saç derisi

masajına izin verdiğinden, nemli saç derisine masaj yaparak 2-3 dakika bekletip

durulayabilirsiniz.

Eczacılık fakültelerine yeni düzenleme

Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Eczacı İşverenler Sendikası’nın çalışmaları doğrultusunda

Eczacılık Fakültelerindeki yapılacak yeni düzenleme ile ilgili düğmeye basıldı

18 Pharma

May- June ‘17

Yeni mezun eczacıların istihdam

sorunu yıllardır konuşulan bir

konu. Çözüm için farklı öneriler

olsa da somut adımlardan birini

Sağlık Bakanı Recep Akdağ açıkladı

ve eczacı ihtiyacının belirlenip buna

göre öğrenci alınacağını duyurdu.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, eczacılık

fakültelerinin ihtiyaçtan fazla

mezun verdiğini belirterek; “YÖK

ile konuşacağız, 2030’a kadar olan

eczacı ihtiyacını belirleyip, bu sayıyı

dolduracak kadar yeni öğrenci alımı

planlayacağız” dedi.

YÖK tıp, hukuk, mimarlık,

mühendislik, eğitimdeki başarı

barajı uygulamasını eczacılık ve diş

hekimliği fakültelerine de getireceğini

duyurmuştu. Tüm Eczacı İşverenler

Sendikası (TEİS) Genel Başkanı

Nurten Saydan da, 2023’e kadar

ihtiyaçtan fazla 9 bin eczacı olacağını

belirterek; “YÖK’e yazı gönderdik.

Yeni açılmış eczacılık fakültelerinin

standartları belli kriterlere

ulaşmadan öğrenci alınmamasını

istedik” dedi.

50 eczacılık fakültesi olduğunu

kaydeden Saydan, şunları söyledi;

“Fakülte sayısı ve kontenjan artışına

bakıldığında önümüzdeki yıllarda

işsizlik, eczacılığın en önemli

sorunlarından biri olacak. İşsiz

üniversite mezunu her yıl artıyor.

Mezunların nerede istihdam edileceği

düşünülmeksizin uygulanan yanlış

politikadan vazgeçilerek sorun

kaynağından halledilmeli. Fazla

olmasından dolayı eczane sayısına

kısıtlama getirildiyse, eczacılıkta

öğrenci kontenjanlarının da

sınırlandırılması gerekiyor.”


Son 10 yılda Türkiye’nin en fazla ilaç ihracatı yapan grubu

“Novartis”

Novartis Türkiye Ülke Başkanı Dr. Peter Catalino; “Uzun vadeli hedefimiz

Türkiye ile birlikte büyümek ve daha fazla yatırım, daha fazla üretim ve daha

fazla Ar-Ge faaliyeti ile sektördeki öncü konumumuzu devam ettirmek”

Novartis Türkiye Ülke Başkanı Dr. Peter Catalino

60 yılı aşkın süredir Türkiye’de

faaliyet gösteren Novartis Grubu,

bugün Yenilikçi İlaçlar, Onkoloji,

Sandoz ve Alcon birimleri ve 4 üretim

tesisi ile Türkiye ilaç sektörünün

öncüleri arasında yer alıyor. İki

yıldır Novartis Grubu’nun Türkiye

Ülke Başkanlığı görevini yürüten

Dr. Peter Catalino, geçtiğimiz yılı

değerlendirerek önümüzdeki dönem

hedeflerini paylaştı.

2 ve Tuzla olmak üzere Türkiye’de 4

üretim tesisimiz var. Bu tesislerde

ürettiğimiz katma değeri yüksek

ilaçlarla Türkiye’nin yüksek teknolojili

üretimine katkı yapıyoruz. Devletin

ilaç sanayisi vizyonunu destekliyoruz

ve gerek üretim gerekse Ar-Ge

alanındaki yatırımlarımızı sürdürmek

konusunda kararlıyız. Katma değerli

moleküllerimizi hem Türkiye’deki,

hem de 100’den fazla ülkedeki

hastalar için üretiyoruz. Geçen yıl

toplam ihracatımız 150 milyon dolar

seviyesinde gerçekleşti. Son 10

yılda 100’den fazla ülkeye 1,2 milyar

dolar ihracat gerçekleştirdik; bu da

bizi Türkiye’nin en fazla ilaç ihracatı

yapan grubu yapıyor. Kurtköy üretim

tesisimizin kapasitesi ve teknik

altyapısı sayesinde birçok ürünü

lokalde üretebiliyoruz. 2016’da 2 tane

katma değeri yüksek ürünümüzü

üretebilmek için 15 milyon dolar ek

yatırım yaptık. Son 10 yılda üretim

tesislerimiz için 240 milyon doların

üzerinde yatırım yaptık. Gebze 1

tesisimiz Türkiye’nin ilaç ihracatı

şampiyonudur. 2010 yılından bu yana

her yıl İlaç İhracatçıları Listesi’nde

yer almış, ve birçok yıl ilk sırada

olmuştur. Katı, sıvı ve yarı katı formda

45 molekülün üretildiği bu tesisten

Avrupa, Latin Amerika, Kanada ve

Asya Pasifik’te 50’den fazla ülkeye

ihracat yapılmaktadır. Novartis Grubu

olarak halen devam etmekte olan

100’ün üzerinde klinik araştırma ile

Türkiye’de Ar-Ge alanında da lider

ilaç şirketlerinden birisiyiz. 2016

yılında klinik araştırmalara 39.4

milyon dolar yatırım yaptık. Son 7

yılda Türkiye’deki klinik çalışmalara

144 milyon doların üzerinde kaynak

ayırdık, böylece Ar-Ge alanındaki

global rekabette Türk hekimlerine

destek sağladık. Bugün Novartis

Grubu olarak Türkiye’de 2.300’e

yakın kalifiye çalışanımız var.

Çalışanlarımıza yatırım yapıyoruz ve

onlar için en iyi iş ortamını yaratmak

hedefiyle çalışıyoruz.” dedi.

Novartis Türkiye Ülke Başkanı Dr.

Peter Catalino, önümüzdeki dönemde

de Türkiye ile birlikte büyüme

hedefiyle, daha fazla yatırım yapmak

ve ihracatta liderliklerini sürdürerek

sektörün öncüsü olmak konusunda

kararlı olduklarını vurgulayarak;

“Novartis Grubu olarak 1955’ten beri

Türkiye’deyiz. Kurtköy, Gebze 1, Gebze

20 Pharma

May- June ‘17


Turkey’s largest drug exporter in the last 10 years

“Novartis”

Country President of Novartis Turkey Peter Catalino said; “Our long-term goal

is to grow together with Turkey and maintain our leading position in the sector

with more investment, more production and more R & D activities”

Operating in Turkey for more than 60 years, The Novartis

Group is among leading companies of the Turkish

pharmaceutical industry today with its Innovative Drugs,

Oncology, Sandoz and Alcon units and four production facilities.

Dr. Novartis has been serving as Country Head of Turkey for two

years. Peter Catalino shared his goals for the coming period,

evaluating the past year.

With the goal of growing together with Turkey in the upcoming

period, Country President of Novartis Turkey Peter Catalino

emphasizes that they are determined to be the pioneer of the

sector by investing more and maintaining their leadership

in exports, he said, “We have been in Turkey since 1955 as

Novartis Group. As Kurtkoy, Gebze 1, Gebze 2 and Tuzla, we

have 4 production facilities in Turkey. We are contributing to

the high technology production of Turkey with high value-added

medicines produced in these facilities. We support the vision of

the pharmaceutical industry and we are committed to continuing

our investments in R & D as well as production. We produce

our value-added molecules for patients in Turkey and in more

than 100 countries. Last year our total exports amounted to 150

million dollars. We exported 1.2 billion dollars to more than 100

countries in the last 10 years; Which makes us the largest drug

exporting group in Turkey. Thanks to the capacity and technical

infrastructure of our Kurtkoy production facility, we are able to

produce many products locally. We invested an additional $ 15

million to produce two high value products in 2016. Over the last

10 years we have invested over $ 240 million for our production

facilities. Our Gebze 1 facility is Turkey’s pharmaceutical export

champion. She has been at the Drug Exporters List every year

since 2010, and has been in the forefront for many years. This

product, which produces 45 molecules in solid, liquid and semisolid

form, is exported to more than 50 countries in Europe,

Latin America, Canada and Asia-Pacific. As a Novartis Group,

we are one of the leading pharmaceutical companies in R & D in

Turkey with over 100 ongoing clinical trials. In 2016 we invested

$ 39.4 million in clinical trials. Over the last 7 years we have

allocated more than $ 144 million to clinical trials in Turkey, so

we have provided support to Turkish doctors in global R & D

field. Today, as Novartis Group, we have close to 2,300 employees

in Turkey. We are investing in our employees and we are working

to create the best business environment for them.”

Pharma

May- June ‘17 21


Erken aşama yerli akıllı ilaç teknolojisine

4.3 Milyon TL yatırım

ŞEHİR Teknoloji Transfer

Ofisi’nin 2015 yılından bu yana

gerçekleştirdiği Teknoloji

Transferi Hızlandırıcı Programı

(TTHP) başarılı sonuçlar almaya

devam ediyor. Bugüne kadar çok

sayıda girişimci fikre erken aşama

teknoloji yatırımının kapısını

aralayan ŞEHİR TTO, bu kez de

hedefli kanser ilaçları ve ilaç taşıyıcı

yöntemleri üzerine araştırma ve

geliştirme yapan RS Araştırma İlaç

A.Ş.’ye (RS Research) destek verdi.

ŞEHİR TTO yönetiminde teknolojinin

ticarileştirilmesi amacıyla

uygulanan Teknoloji Transferi

Hızlandırıcı Programı sonrasında

yatırımcılarla bir araya gelen RS

Research, Türkiye’de erken aşama

teknolojilere yatırım yapan ACT

Erken Aşama Teknoloji Fonu’ndan

4.3 Milyon TL yatırım almayı

başardı. RS Research aldığı yatırımı,

patentli ‘ilaç taşıyıcı’ teknolojisinin

uygulanacağı çeşitli kanser ilacı

moleküllerinin geliştirilmesi ve

insan üzerinde klinik deneylerinin

yapılması için kullanmayı planlıyor.

Patentli ilaç teknolojisi yan

etkileri azaltacak yeni bir çözüm

getiriyor

RS Research firmasının patentli ilaç

taşıyıcı teknolojisi ile geliştirilecek

kanser ilaçları, bir defada çok daha

fazla miktarda ve birden fazla farklı

ilacı tümörlü hücrelere iletebiliyor.

Böylece hem ilacın kanserle

savaşta etkinliği artıyor hem

de hastalardaki saç dökülmesi,

yorgunluk, diğer organlardaki

olumsuzluklar gibi yan etkiler

minimuma iniyor. Yan etkilerin

azalması ve tedavi süresinin

kısalması kanserli hastaların hayat

kalitesini yükseltiyor.

Kanser vaka sayısının 2030 yılına

kadar %70 artması bekleniyor

Dünya Sağlık Örgütü verilerine

göre her yıl 14 milyon yeni hasta

ve 8 milyonu aşan ölüm vakası ile

kanser, tüm dünyada en başta gelen

ölüm nedenlerinden biri. Uzmanlar,

2030 yılına kadar geçen süre içinde

yıllık yeni kanser vaka sayısının

%70 artmasını beklediklerini

belirtiyorlar. Hali hazırda birçok

değişik yöntemle kanser tedavisi

yapılıyor. Ancak kanser tedavisi için

kullanılan ilaçlar kanserli hücreler

dışında sağlam hücrelere de zarar

veriyor ve kanser tedavisi gören

hastalar tedavi süresince çeşitli

yan etki ve rahatsızlıklar yaşayarak

hayat kaliteleri düşüyor.

22 Pharma

May- June ‘17


4.3 Million TL investment in early stage domestic smart

medicine technology

Technology Transfer Accelerator

Program (TTHP), which SEHIR

Technology Transfer Office

has been implementing since 2015,

continues to receive successful

results. So far, many entrepreneurial

initiatives have opened the door to

early stage technology investment,

and SEHIR TTO has again supported

RS Research İlac A.S. (RS

Research), which researches and

develops targeted cancer drugs

and drug delivery methods. RS

Research, which came together

with investors after the Technology

Transfer Accelerator Program for

the commercialization of technology

under the management of TTO,

succeeded to invest 4.3 million TL

from the ACT Early Stage Technology

Fund, which invests in early-stage

technology in Turkey. RS Research

plans to use the investment to

develop various cancer drug

molecules to be applied by patented

‘drug carrier’ technology and to

conduct human clinical trials.

Patented pharmaceutical

technology brings a new solution

that will reduce side effects

Cancer drugs to be developed

by RS Research’s patented drug

carrier technology can be passed

on to a much larger number of

cells and more than one different

tumor-bearing cells. In this way,

the effectiveness of the medicine

increases with the cancer, and

the side effects such as hair loss,

fatigue, negativities in other organs

are minimized. Decreased side

effects and shortened duration of

treatment increase the quality of life

of cancer patients.

The number of cancer cases is

expected to increase by 70% by

2030

According to the World Health

Organization, 14 million new

patients and more than 8 million

deaths each year are the leading

cause of death worldwide. Experts

say that by 2030, they expect to

see a 70% increase in annual new

cases of cancer. There are many

different ways to treat cancer.

However, the drugs used for cancer

treatment also damage healthy cells

other than cancer cells, and the

patients who have cancer treatment

experience various side effects and

discomfort during the treatment and

the quality of life is decreasing.

Pharma

May- June ‘17 23


Berko İlaç istikrarlı büyümesini sürdürüyor

Son yılların en hızlı ve istikrarlı büyüyen firması Berko İlaç, 2017’nin ilk

çeyreğinde kutu bazında en fazla büyüyen firma oldu

Berko İlaç, 2017’nin ilk

çeyreğinde kutu bazında en

fazla büyüyen firma oldu. IMS

raporlarına göre, ciro sıralamasında

56. sıradan %33 büyüme göstererek

44. sıraya çıkmayı başaran Berko

İlaç, kutu sıralamasında da geçen

senenin aynı dönemine göre 29.

sıradan %25 büyüme yakalayarak

26. sıraya çıkmayı başardı.

30 yılı aşkın süredir, “Sağlıklı

Yarınlara” vizyonuyla insan sağlığına

katkı sağlamayı amaçlayan,

son yılların en hızlı ve istikrarlı

büyüyen firması Berko İlaç, İVEK’in

(İlaç, Eczacılık, Sağlık Bilim ve

Teknolojileri Vakfı) düzenlediği

3. İlaç ve Eczacılık Kongresi’nde

yerini de aldı. Berko İlaç Yönetim

Kurulu Başkanı Ecz. Berat Beran’a

T.C. Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın

tarafından teşekkür plaketi takdim

edildi.

Kongre ile ilgili açıklama yapan Ecz.

Berat Beran; “Sağlık Bakanımızın

elinden böyle anlamlı bir plaket

almak çok onur verici. İVEK her

sene katlanarak artan bir başarıyla

devam ediyor. İlaç ve eczacılık

alanındaki tüm paydaşların böyle

bir kongrede bir araya gelmesi ve

bu alanın gelişimi adına çaba sarf

etmesi tüm sağlık camiası adına

anlamlı katkılar sağlamaktadır.

Biz de Berko İlaç olarak burada

olmaktan ve üzerimize düşen görevi

yerine getirmekten mutluyuz.”

şeklinde konuştu.

Ecz. Berat Beran

Buzda Engel Yok

Sosyal sorumluluk konusuna verdiği önemden yola çıkan

Berko İlaç, çocuklara ve topluma katkı sağlamaya

devam ediyor. Otizmli beş çocuktan oluşan buz pateni

takımını kuran Berko İlaç, “Buzda Engel Yok” mottosuyla

antrenmanlara başladı. Otizmin bir engel olmadığına

dikkat çekmeyi amaçlayan buz pateni takımı, Berko İlaç’ın

iki yöneticisi tarafından çalıştırılıyor. Yöneticiler, Berko

İlaç’taki profesyonel yaşamlarının yanısıra, buz pateni

antrenörlüğü yapıyor.

24 Pharma

May- June ‘17


Berko Pharmaceuticals continues to grow steadily

Berko Pharmaceuticals, which is the fastest and steadily growing

company in recent years, became the biggest growing company on the box

basis in the first quarter of 2017

In the first quarter of 2017, Berko Pharmaceuticals

became the biggest growing company on the

basis of the box. According to IMS reports, Berko

Pharmaceuticals achieved a growth of 44th rank in

the turnover ranking with a growth of 33% from the

56th rank and succeeded in reaching 26th rank in the

box order by catching 25% growth from 29th rank in

the same period last year.

Berko Pharmaceuticals, the fastest and steadily

growing company of recent years, aims to

contribute to human health with the vision of

“Healthy Tomorrows” for more than 30 years.

Berko took his place in the 3rd Pharmaceutical and

Pharmacy Congress organized by İVEK (Medicine,

Pharmacy, Health Science and Technology

Foundation). Chairman of Berko Pharmaceuticals,

Pharmacist Berat Beran was presented with a plaque

of thanks by Turkish Minister of Health Recep Akdag.

Made statements about the Congress, Pharmacist

Berat Beran said, “It is very honorable to receive

such a meaningful plaque from the hands of our

Health Minister Recep Akdag. İVEK continues with an

increasing success every year. The participation of all

stakeholders in the field of medicine and pharmacy

in such a congress and making efforts on behalf of

the development of this field provides meaningful

contributions to the entire health community. We are

delighted to be here as Berko Pharmaceuticals and

to fulfill our duty to ourselves.”

Turkish Minister of Health Recep Akdag

Pharmacist Berat Beran

No Obstacle in Ice

Berko Pharmaceuticals, which has set out on the

importance given to social responsibility, continues to

make contributions to children and collective. Berko

Pharmaceuticals, who founded the ice-skating team

consisting of five autistic children, started training with

the motto “No Obstacle in Ice” motto. The ice-skating

team, which aims to draw attention to the fact that there

is no obstacle to autism, is being run by two managers

of Berko Pharmaceuticals. The managers, as well as

their professional life in Berko Pharmaceuticals, is an ice

skating coach.

Pharma

May- June ‘17 25


Uyku Laboratuvarı

Gün Işığı Lambaları

|

Kızılötesi Lamba

TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ

www.nabiztip.com


Süt Pompaları

Bebek Telsizi

Beslenme

Ağırlık

|

Ateş Ölçerler

TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ

www.nabiztip.com


Nezih Barut 4. kez İlaç Endüstrisi

İşverenler Sendikası Başkanlığı’na seçildi

İlaç Endüstrisi İşverenler

Sendikası’nın (İEİS) Olağan

Genel Kurul Toplantısı, geçtiğimiz

günlerde gerçekleştirildi. İEİS

Genel Kurul Toplantısı’nın

ardından yapılan ilk Yönetim

Kurulu Toplantısı’nda 9 yıldır

İEİS Başkanlığı’nı yürüten Nezih

Barut, yeniden Yönetim Kurulu

Başkanlığı’na, Ali Arpacıoğlu ise

yeniden Başkan Yardımcılığı’na

seçildi. 4. kez Yönetim Kurulu

Başkanı seçilen Nezih Barut; ilaç

endüstrisi için yapılacak çok şey

olduğunu belirterek, “Gelecek

dönem hedefimizde üretim, ihracat,

Ar-Ge ve biyoteknoloji yer alıyor.

Sağlık Bakanlığı tarafından hayata

geçirilen Yerelleşme Uygulamasını

sonuna kadar destekliyoruz. Bu

uygulama, ülkemizin dış ticaret

açığının azaltılmasına önemli katkı

sağlayacaktır. İkinci fazı da devreye

alınan yerelleşme uygulaması

sayesinde her iki fazın toplamında,

dış ticaret açığında neredeyse

600 milyon dolarlık bir iyileşme

rakamına ulaşmış olacağız” dedi.

İEİS Yönetim Kurulu Başkanı: Nezih Barut / Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Başkan Yardımcısı: Ali Arpacıoğlu / Adeka İlaç San. ve Tic. A.Ş.

Üyeler

Ali Raif İlaç San. A.Ş. / Muzaffer Bal

Bilim İlaç San. ve Tic. A.Ş. / Bülent Karaağaç

EİP Eczacıbaşı İlaç Pazarlama A.Ş. / Elif Neşe Çelik

Farma-Tek İlaç San. ve Tic. A.Ş. / Hakan Yıldırım

İlko İlaç San. ve Tic. A.Ş. / İsmail Öncel

İnnogens ilaç San. ve Tic. A.Ş. / Öztürk Oran

Liba Laboratuarları A.Ş. / Murat Barlas

Denetleme Kurulu

Nobel İlaç San. ve Tic. A.Ş. / Hakan Şahin

Recordati İlaç San. ve Tic. A.Ş. / İsmail Yormaz

UCB Pharma A.Ş. / Özdemir Şengören

28 Pharma

May- June ‘17

Disiplin Kurulu

Daiichi-Sankyo İlaç Tic. Ltd. Şti. / Hayri İlker Özbay

Takeda İlaç Sağlık San. Tic. Ltd. Şti. / Gamze Yüceland

Tripharma İlaç San. ve Tic. A.Ş. / Halit Süha Taşpolatoğlu


Nezih Barut was elected as President of

Pharmaceutical Manufacturers Association of

Turkey for the fourth times

Annual General Meeting

of Pharmaceutical

Manufacturers Association

of Turkey (İEİS) was held recently.

Nezih Barut, who has been the

chairman of İEİS for 9 years,

was elected as President of

Pharmaceutical Manufacturers

Association of Turkey for the fourth

times after the General Assembly

Meeting of İEİS in the first Board

of Directors Meeting, and Ali

Arpacioglu was elected as Vice

Chairman again.

Declaring that there is a lot to do

for the pharmaceutical industry,

Chairman of the Board of Directors

a Nezih Barut, who was elected as

the 4th Chairman of the Board of

Directors, said, “We aim to focus

on production, export, R & D and

biotechnology in next term. We

support the Localization Practice,

which has been passed on by

the Ministry of Health. This will

contribute significantly to reducing

the foreign trade deficit of our

country. Thanks to the localized

implementation of the second

phase, we will be able to achieve a

recovery of nearly $ 600 million in

foreign trade.”

IEIS Board of Management: Nezih Barut / Abdi Ibrahim Ilac San. ve Tic. A.S.

Vice President: Ali Arpacıoglu / Adeka Ilac San. ve Tic. A.S.

Members

Ali Raif Ilac San. A.S. / Muzaffer Bal

Bilim İlaç San. ve Tic. A. S. / Bulent Karaagaç

EİP Eczacibasi Ilac Pazarlama A. S. / Elif Nese Celik

Farma-Tek Ilac San. ve Tic. A.S. / Hakan Yildirim

İlko Ilac San. ve Tic. A.S. / İsmail Oncel

İnnogens ilac San. ve Tic. A.S. / Ozturk Oran

Liba Laboratuarları A.S. / Murat Barlas

Supervisory Board

Nobel İlac San. ve Tic. A.S. / Hakan Sahin

Recordati İlaç San. ve Tic. A. S. / Ismail Yormaz

UCB Pharma A.S. / Ozdemir Sengoren

Board of discipline

Daiichi-Sankyo İlaç Tic. Ltd. Sti. / Hayri İlker Ozbay

Takeda İlac Health San. Tic. Ltd. Sti. / Gamze Yuceland

Tripharma İlaç San. ve Tic. A.S. / Halit Suha Taspolatoglu

Pharma

May- June ‘17 29


Antibiyotiklerin geleceği, akılcı kullanıma bağlı

The future of antibiotics depends on rational use

Ürettiği ve ithal ettiği yüksek teknolojili ilaçlarla

çağdaş, kaliteli ve sağlıklı yaşamın Türkiye’deki

öncüsü olan Eczacıbaşı İlaç Pazarlama’nın,

hekimler arasında akılcı antibiyotik kullanımına dikkat

çekmek için başlattığı “Bir Boğaz Klasiği: Akılcı İlaç

Fotoğraf Yarışması” nın ödülleri sahiplerini buldu.

Zorlu bir eleme sürecinin ardından 1564 fotoğraf

arasından ilk sırayı alan Ali Fuat Varol, “Sahne” isimli

fotoğrafıyla ödülün sahibi oldu. Yarışmanın jüri başkanı

duayen fotoğrafçı İzzet Keribar olurken, jüri üyeliklerini

ise seyahat yazarı ve rehber Saffet Emre Tonguç ile

Hacettepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim

Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal üstlendi.

Ödül gecesinde, Türkiye’de tüketilen antibiyotik

sayısının yüksekliğine ve yanlış kullanımına dikkat

çeken Prof. Dr. Serhat Ünal, konuşmasında, akılcı

olmayan antibiyotik kullanımının doğurduğu sonuçlara

değinerek; “Antibiyotiklere karşı direnç kazanan

bakteriler konusunda ancak akılcı ilaç kullanımı

ile zafer kazanabiliriz. Geçmişte bakteriler bir

antibiyotiğe her direnç kazandığında yeni bir antibiyotik

geliştirilirken, son 15 yılda artık yeni antibiyotikler

geliştirilemiyor. Yani elimizdeki antibiyotikleri akılcı

kullanmak artık çok daha önemli bir konu haline

geldi. Bu konu, Dünya Sağlık Örgütü’nün, hatta G20

Zirvesi gibi platformların bile gündemine girdi ve akılcı

kullanım yaygınlaştırılmaz ise antibiyotiklerin yok

edemediği süper mikroplar nedeniyle ortaya çıkacak

salgınlar tartışılıyor. ‘Bir Boğaz Klasiği’ yarışması ile

farkındalık oluşturduğu, ortak bilinç oluşturulması

gereken bu konuda bizleri bir araya getirdiği ve elini

taşın altına koyduğu için Eczacıbaşı İlaç Pazarlama’ya

teşekkürlerimi sunuyorum.” ifadelerini kullandı.

Eczacıbaşı Pharmaceuticals Marketing, the pioneer

of contemporary, high quality and healthy life with

the high technology products it produces and

imports, has found the rewards of “Bir Bogaz Klasigi’ (A

Bosphorus Classic): Rational Drug Use Photo Contest”

which has been launched by physicians to draw attention

to the use of rational antibiotics among physicians. Ali

Fuat Varol, who took the first place among the 1564

photographs after a difficult screening, became the

owner of the award with his photo named “Sahne”. The

head of the jury is the veteran photographer İzzet Keribar,

while the jury members are the travel writer and guide

Saffet Emre Tonguç and the head of the Department of

Infectious Diseases of Hacettepe University Professor. Dr.

Serhat Unal took over. At the award ceremony, he noted

the high number of antibiotics consumed in Turkey

and misuse, Dr. Serhat Unal, in his speech, referring to

the consequences of irrational use of antibiotics said,

“We can only triumph over bacterias that are resistant

to antibiotics with rational drug use. In the past, new

antibiotics can no longer be developed in the last 15

years, when bacteria have developed a new antibiotic

when it gains resistance to an antibiotic. In other words,

using rational antibiotics now becomes even more

important. This subject, the World Health Organization,

even the G20 Summit agenda and rational use of inputs

can not even spread of the epidemic will emerge as

the platform is being discussed because of super

germs that could destroy antibiotic. Thank Eczacıbaşı

Pharmaceuticals Marketing for ‘Bir Bogaz Klasigi’

contest which makes awareness with the competition, we

have brought together in this regard need to establish a

common consciousness and to put under his hand.”

30 Pharma

May- June ‘17


Sistemik ilaçlar en fazla ağız ve diş sağlığını etkiliyor

İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.

Doç. Dr. Esra Somtürk, astım, andidepresyon, kalp, kanser, epilepsi gibi

tedavilerde kullanılan sistemik ilaç kullanımının en fazla ağız ve diş

sağlığını etkilediğine dikkat çekiyor

İstanbul Aydın Üniversitesi

Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esra Somtürk

Toplumumuzda yaşlı nüfus

sayısı arttıkça, kronik bir

sistemik hastalığa sahip hasta

sayısı ve kullanılan ilaç miktarı

da artış gösteriyor. Kullanılan bazı

ilaçlar ağız içi dokular üzerinde

de etki oluşturuyor. İstanbul Aydın

Üniversitesi (İAÜ) Diş Hekimliği

Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.

Dr. Esra Somtürk, sistemik ilaç

kullanımının en fazla dişeti sağlığını

etkilediğine dikkat çekiyor. Yrd.

Doç. Dr. Somtürk, sistemik olarak

32 Pharma

May- June ‘17

kullanıldığında, antihipertansifler,

immünsüpresanlar, antikonvülzanlar,

non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar,

antibiyotikler, kortikosteroidler,

bifosfonatlar, oral kontraseptifler

ve hormonların ağız içi dokuları da

etkileyen başlıca ilaçlar arasında

olduğunu söylüyor.

Dişeti büyümesine yol açan ilaçlar…

Ağız yoluyla alınan doğum kontrol

ilaçlarının hormonal değişikliklere

paralel olarak periodontal duyarlılığı

artırdığını kaydeden Yrd. Doç. Dr.

Somtürk; “Araştırmalar, cinsiyet

hormonlarının seviyelerindeki

değişikliklerin dişeti iltihabını

artırdığını ortaya koymuştur. Gebelik

esnasında kadınlarda dişeti iltihabı

vakalarının daha çok görülmesinin

sebebi de budur. Doğum kontrol

ilaçları da hormon seviyelerinde

değişikliklere neden olduğundan

plağa bağlı gingivitise benzer şekilde

dişeti değişimlerine yol açar” diyor.

Kanser tedavisinde kullanılan bazı

ilaçların da kemik ve yara iyileşmesi

üzerine de etkileri olduğundan,

kullanımı süresince ve bırakıldıktan

en az bir sene sonraya kadar ağız

içi cerrahi işlemlerin yapılmasının

uygun olmadığını söylüyor. Organdoku

nakli sonrasında ve hemolitik

anemi tedavisinde kullanılan vücudun

savunma sistemini baskılayan

immunosupresif ilaçların da diş

ve dişeti üzerinde etki yaptığını

belirten Yrd. Doç. Dr. Somtürk,

organ nakillerinde savunma sistemi

olan immun sistemi baskılamak

için kullanılan ilaçların da dişeti

iltihabı, dişeti büyümesi, gingivit, diş

eti hiperplazisi, diş etlerinde şişlik

veya hassasiyet gibi ağız içi etkiler

içerdiğine işaret ediyor. Yrd. Doç.

Dr. Somtürk, yine vücuttaki istem

dışı kasılmaları önleyen ve epilepsi

tedavisinde kullanılan antiepileptik

ilaçları kullanan hastaların da

yüzde 40 ile yüzde 90’ında değişen

oranlarda dişeti büyümesi ve buna

bağlı olarak estetik problemler,

dişlerde yer değiştirme ve gömülü diş

vakalarının görüldüğünün bilimsel

makalelerde ortaya konduğunu

vurguluyor.


Antidepresanlar ağız ve diş sağlığı

için zararlı mı?

Yrd. Doç. Dr. Somtürk,

antidepresanlar ve psikiyatrik

ilaçların da bruksizm (diş sıkma), diş

çürükleri, periodontal hastalıklar ve

ağız kuruluğuna neden olduğunun

altını çiziyor ve; “Hastanede yatan

psikiyatrik hastalarda, koruyucu diş

hekimliği programlarının yanı sıra

psikiyatrik rehabilitasyon programları

ile ağız-diş sağlığı eğitimi köprüsünün

önemi büyüktür” diyor.

Kalp hastalıklarında ve antihipertansif

(hipertansiyon düzenleyici) olarak

kullanılan ilaçların da Fenitoin’e bağlı

oluşan dişeti problemlerine benzer

sorunlara neden olduğunu belirten

ve dişeti dokularının büyümesini ve

yemek yemeyi zorlaştırdığını söyleyen

Somtürk, yapılan çalışmaların astımlı

hastalarda kullanılan ilaçlara bağlı

olarak da diş çürükleri, diş erozyonu,

gingivit, oral candida enfeksiyonu,

tükürük içeriği ve akış hızında

değişikliklere neden olduğu ve

dental problemlerde artış olduğunu

gösterdiğinin altını çiziyor.

Pharma

May- June ‘17 33


Yanlış emzik kullanımı

çene bozukluğuna neden olabiliyor

Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu

Ebeveynler bebeklerinin gelişimleri

konusunda oldukça dikkatli

davranıyorlar. Her şeyin en iyisini

istemeleri sağlıklı büyümeleri için… Bebek

doğunca, annelerin bir derdi de emzik

verip vermeme konusunda yaşadıkları

kararsızlık. Bebeğin uzun süre emzik

emmesi kalıcı yüz bozukluklarına ve

kulak, burun, boğaz hastalıklarının sık

tekrarlanmasına neden olabiliyor. Bu

nedenle akıllarda şu sorular beliriyor;

‘Emzik kullanmak gerçekten gerekli

midir?’, ‘Nelere dikkat edilmelidir?’, ‘Emzik

hangi durumlarda bebeğe zarar ve emzik

ne zaman bırakılmalıdır?’. Diş Hekimi ve

Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu annelerin

sorularına yanıt olacak bilgiler paylaşıyor…

Emzik kullanımında ideal yaşlar…

Bebek, emme becerisini tam olarak

kazanana kadar emzik için beklenmelidir.

Bunun için önerilen süre bir ay olarak ifade

edilmektedir. Bu sürede bebek, emmeye

adapte olur ve belli bir emzirme düzeni

oluşur. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı

Çağdaş Kışlaoğlu bebeğin çene yapısına

uygun emzik alınması gerektiğini ifade

ederek; “Tabanı, bebeğinizin emziğini

yutmasını engelleyecek şekilde geniş

olmalı. Bu delikler, bebeğinizin salyalarının

dudak kenarlarını ve çenesini tahriş

etmesini önler. Emzik, biberon, diş

kaşıyıcıları ve çocuğun kullandığı her türlü

eşyalarda BPA (bisphenol A) ve Pthalates

gibi maddeler olmamasına dikkat edilmeli.

34 Pharma

May- June ‘17


Bebeğin çene yapısına uygun

birkaç emzik alınmalı ve bebek

büyüdükçe her 2-3 ayda bir bu

emzikler değiştirilmelidir. Silikondan

ya da kauçuktan yapılan emzikler

kullanılabilir” dedi.

Emzik bıraktırmak için 1 yaş uygun

bir zamandır. Bazen istenmese de

bu süre 2-3, hatta 4 yaşına kadar

uzayabilir. 2 yaşından sonra emmeye

devam eden bebeklerde üst dişleri

öne, alt dişleri arkaya çekerek iki

diş arasındaki açıklığın artmasına

neden olabilir. Bu da “V” tipi üst

çene darlığını meydana getirerek yüz

yapısında bozulmalara sebep olabilir.

Emzik emme 3-3,5 yaşına kadar

devam ederse bu bozukluklar kalıcı

olabilir. Gün boyu ve uzun süreli emzik

emmek özellikle 1 yaşın üzerindeki

çocuklarda konuşmayı öğrenmeyi

geciktirebilir. Bu gecikme konuşmada

ve telaffuzda bozukluklara yol açabilir.

Sağlıklı bebeklerin dişleri ortalama

6-7 aylıkken çıkmaya başlar. Diş

çıkarma 3-4 aylıkken olabildiği gibi

12-16 ayı da bulabilir. Bu kalıtım

anne ve babadan geçen bir özelliktir.

Dişlerin tamamlanması genellikle 27-

29 aya kadar sürmektedir.

Annelerin emzik hakkında merak

ettikleri…

Emziğin tabanı olmalı mı?

“Emziğin tabanı olmalıdır. Çünkü

emzik tabanı bebeğin emziği

yutmasını engeller. Ayrıca taban

üzerinde hava geçişini sağlamak için

delikler olmalıdır.”

Silikon emzik mi, kauçuk mu?

“Özellikle silikon emzikler önerilir.

Silikon emzikler, daha dayanıklıdır

ve daha kolay temizlenir. Kauçuk

emzikler ise daha kolay bozulur.”

Damaklı mı, damaksız mı?

“Damaklı emzikler, damağa daha iyi

adapte olurlar ve damak yapısında

herhangi bir bozukluğa neden

olmazlar. Damaksız emzikler,

damağa baskı yaparak damak yapısını

bozabilecekleri için 1 yaşından sonra

önerilmez.”

Gece de kullanılabilir mi?

“Gece kullanımında hiçbir sakınca

yoktur. Çocuğun uykuya dalmasını

kolaylaştırabilir. Ayrıca son çalışmalar,

uykuda emzik kullanımının ani bebek

ölümü riskini azalttığını gösterir.”

Şekere batırılabilir mi?

“Şekere veya reçele batırılması asla

önerilmez. Bu uygunsuz kullanım

şekli diş çürüklerine yol açar.”

Nasıl temizlenmeli?

“İlk 6 ay çocuğun bağışıklık sistemi

henüz olgunlaşmakta olduğu için

kullanımdan önce kaynatılmalı

(yaklaşık 5 dakika) veya bulaşık

makinesinde yıkanmalıdır. İlk

6 aydan sonraki kullanımlarda

sabunla ve ılık su ile yıkanmalı, iyice

durulanarak kurumaya bırakılmalıdır.

Bu dönemde sterilizasyon gerekli

değildir. Anne, emziği temizlemek için

asla kendi ağzına sokmamalıdır. Bu

durum ağızdaki mikropların emzik

aracılığıyla çocuğa bulaşmasına yol

açar.”

Pharma

May- June ‘17 35


“İyi” işyerlerinin sayısı hızla artıyor

Yeşilay’ın ev sahipliğinde 28

Nisan’da Sepetçiler Kasrı’nda

düzenlenen toplantıya İYİ

programına üye olan Siemens,

Torku, Ideasoft, Etiya, Alpplas, İstinye

Üniversitesi, Spor İstanbul’dan üst

düzey yöneticiler katıldı. Toplantıda,

İş Yaşamını İyileştirme (İYİ)

programının detayları ve Siemens

İYİ projesine yönelik şirket içi

uygulamaları paylaşıldı. Yeşilay’ın

İş Yaşamı İyileştirme Programı (İYİ),

işyerlerinde sağlıklı bir çalışma

ortamını sağlamayı ve bağımlılıkla

mücadele etmeyi amaçlıyor. İstanbul

Kalkınma Ajansı desteği ve KalDer

işbirliği kapsamında yürütülen

projede, çalışanların psikolojik ve

fiziki sağlığı ön planda tutularak işyaşam

dengesine katkı sağlanması

hedefleniyor.

proje izleme ekibi tarafından

kuruluşa bir ön izleme ziyaretinde

bulunuluyor. İzleme ziyareti

sonucunda bu kuruluşun Sağlıklı ve

Mutlu İşyeri Puanı ortaya çıkıyor. Bu

puanlama sistemi sağlıklı işyeri olma

yolculuğunda hem basamaklandırma

sağlıyor, hem de şirket için ölçülebilir

veri ortaya koyuyor. Sisteme göre 1000

puan üzerinden 250-349 puan alan

kuruluşlar “İYİ Düşünen” 350-449

puan alan “İYİ’de Kararlı” kuruluşlar

olarak adlandırılıyor, 450-549 puan

arası “İYİ’de Farklı” kuruluş ve 550

puan üstü olanlar “İYİ’de Mükemmel”

olarak tanımlanıyor. İzleme ve

ölçümleme sistemi, 7 ana ve 169 alt

kategoriden oluşan bir arka plana

sahip. Projenin mevcut aşamasında

işletmelerin ilk izleme ziyaretleri ve

puanlamaları gerçekleştiriliyor. Bu

puanlamalara göre şirketler ile 1

yıllık yol haritaları ve gelişme planları

hazırlanıyor, sürecin sonunda son

ölçümler yapılıp şirketin sağladığı

ilerleme gözleniyor. Özellikle şirketler

bağımlılığa yol açan risk faktörlerini

azaltmak adına uygulamaları

hayata geçirerek, Sağlıklı Çalışma

Platformu üzerinden tüm aktörlerle

paylaşıyorlar.

Sağlıklı ve mutlu işyeri modeli

kuruluyor

İş Yaşamını İyileştirme Programı,

sürece dahil olan işletmelere aşamalı

bir uygulama süreci sunuyor. Şirket

programa dahil olduktan sonra

öncelikle yöneticiler bazında Sağlıklı

ve Mutlu İşyeri Modeli konusunda

eğitime tabi tutuluyor. Daha sonra

36 Pharma

May- June ‘17


Atamalar

Sezay Demirbacak, Pfizer

Türkiye Bilgi Teknolojileri

(BT) Direktörlüğü görevini

üstlendi

Sezay Demirbacak undertakes

the role of Pfizer Turkey

Information Technology (IT)

Director

2008 yılında Satış ve Pazarlama Sistemleri

Uzmanı olarak Pfizer ailesine katılan

Demirbacak, 2010’da Gelişen Pazarlar

Çözüm Merkezi’ne Çözüm Yöneticisi

olarak atandı. Sonrasında ise Kıdemli

Bilgi Teknolojileri Çözümleri Yöneticisi

oldu. 2014-2016 yılları arasında Avrupa

Bölgesi Çözüm Mühendisliği Liderliği yaptı.

Mayıs 2016’dan itibaren BT İş Analizleri

ve Portföy Lideri olarak görev yapan Sezay

Demirbacak’ın yeni görevi ise Pfizer Türkiye

Bilgi Teknolojileri (BT) Direktörlüğü.

Demirbacak joined Pfizer as Sales and Marketing Systems

Specialist in 2008 and was appointed Solution Manager for

Emerging Markets Solution Center in 2010. Later, he became Senior

Information Technology Solutions Manager. From 2014 to 2016 he

was the Leader of the European Area Solution Engineering. Sezay

Demirbacak, who has been working as IT Business Analysis and

Portfolio Leader since May 2016, is the new director of Pfizer Turkey

Information Technologies (IT).

Sanofi Pazara Erişim

ve Sağlık Ekonomisi

Direktörlüğüne Güliz

Karcebaş getirildi

Guliz Karcebas was assigned

to Sanofi Market Access and

Health Economy Directorate

After her decision to return to Turkey in 2008 and then to 2013, Güliz

Karcebas served as Director of Licensing and Market Access in

Actelion Turkey, specialist in rare diseases, and worked as Director

of Health Policy and Patch Access in Merck Turkey between 2013-

2016. In 2016, Karcebas continued her career as a Health Policy and

Market Access Director at GSK Turkey, and as of March 1, 2017, she

is working as Sanofi Market Access and Health Economy Director.

2008 sonu itibariyle Türkiye’ye dönme kararı

ardından 2013 yılına kadar, nadir hastalıklar

alanında uzman olan Actelion Türkiye’de

Ruhsatlandırma ve Pazara Erişim Direktörü

olarak görev yapan Güliz Karcebaş, 2013-

2016 yılları arasında Merck Türkiye’de

Sağlık Politikası ve Pazara Erişim Direktörü

olarak çalıştı. 2016 yılında GSK Türkiye’de

Sağlık Politikası ve Pazara Erişim Direktörü

olarak kariyerine devam eden Karcebaş, 1

Mart 2017 tarihi itibariyle de Sanofi Pazara

Erişim ve Sağlık Ekonomisi Direktörü olarak

çalışmalarını yürütüyor.

38 Pharma

May- June ‘17


Takeda, Ricardo Marek’i

Gelişen Pazarlar İş

Birimi’nin yeni başkanı

olarak atadı

Takeda İlaç Limited Şirketi Ricardo

Marek’in, 1 Nisan 2017’den geçerli olmak

üzere, merkezi Singapur’da bulunan Gelişen

Pazarlar İş Birimi (EM BU) Başkanı olarak

atandığını açıkladı. Marek yeni görevinde

EM BU – Asya Pasifik (Japonya hariç), Çin,

Latin Amerika, Orta Doğu ve Afrika ile

Rusya-CIS’i kapsayan beş coğrafi bölgenin

bütün iş operasyonlarını yönetecek. Aynı

zamanda Şirket Yöneticisi ve Takeda Yönetici

Kadrosunun üyesi olarak da çalışacak

olan Marek, Takeda Başkanı ve CEO’su

Christophe Weber’e bağlı olacak.

TAKEDA appointed Ricardo

Marek as new president

for the Emerging Markets

Business Unit

Takeda Pharmaceuticals Limited Ricardo

Marek announced that he was appointed

Head of Emerging Markets Business Unit

(EM BU), headquartered in Singapore, as

of April 1. In his new tasks, Marek will

manage all business operations of the five

geographical regions such as EM BU - Asia

Pacific (excluding Japan), China, Latin

America, covering a Russian-cis with the

Middle East and Africa. Marek, who will also

work as a member of the Company Manager

and Takeda Managing Director, will be linked

to Takeda President and CEO Christophe

Weber.

Pharma

May- June ‘17 39


Onko Koçsel İlaçları European GMP Sertifikası’nı aldı

GMP Sertifikası sayesinde Onko Koçsel ürünleri için

70’den fazla ülkenin kapıları açıldı

ve Afrika ülkelerine ulaşmayı

hedefledik. Bunun yanı sıra Körfez

ülkeleri ve Orta-Güney Amerika’da

lokal ithalatçı firmalarla işbirliği

görüşmelerimizi de finalize etmek

üzereyiz. Bu çerçevede Türkiye’de

birçok ilaç firmasının denetiminden

geçemediği Bulgaristan ve Sudan

Sağlık Otoritesi denetimlerinden

başarıyla geçtik. Ardından 2-3 aylık

süreç içerisinde sırasıyla Sudan GMP

ve EU GMP sertifikalarımızı aldık.

Sahip olduğumuz bu sertifikalarla

dünya üzerinde 70’den fazla ülkeye

ihracat yapabilme gücünü elde ettik.

Yapacağımız ciddi orandaki ihracatla

ülkemizin cari açığının kapanmasına

da önemli katkılarda bulunacağız.”

2015’te Bilim, Sanayi ve Teknoloji

Bakanlığı tarafından onaylanan

Onko Koçsel Ar-Ge Merkezi,

Türkiye’de GMP lisansı ile üretim

yapabilen ilk onkolojik Ar-Ge Merkezi

olarak faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin

onkoloji alanında en büyük ve

kapsamlı Ar-Ge laboratuvarını hayata

geçiren Onko Koçsel İlaçları’nın

temel taşını da Ar-Ge faaliyetleri

oluşturuyor. İlaç sanayinde Türkiye’de

onkoloji alanında ilk GMP lisansı

ile üretim yapan Ar-Ge merkezi ile

faaliyet gösteren Onko Koçsel İlaçları,

yüksek kaliteli üretim standardıyla

global pazarlara açılma hedefi

doğrultusunda önemli bir başarı

daha kaydetti. Avrupa Birliği ve

dünya pazarlarına adım atmak için

önemli bir sertifika olan European

GMP Sertifikası’nı (İyi Uygulamalar

Sertifikası) her iki tesisinin tamamı

bazında alan Onko Koçsel İlaçları,

dünya üzerinde 70’den fazla ülkeye

ihracat yapabilme imkanına sahip

oldu.

Onko Koçsel İlaçları Yönetim Kurulu

Üyesi Tuğba Koç EU GMP Sertifikası

süreci hakkında şunları söylüyor;

“Başarımız şaşırtıcı olmadı, çünkü

üretim tesislerimiz temel atma

aşamasından itibaren FDA süreç

ve beklentilerine göre dizayn edildi.

Beklentilerimizi geleceğe yönelik

planlayıp inşa ederek öngörülerimiz

doğrultusunda somutlaştırdık. Onko

Koçsel İlaçları olarak gelişmekte olan

ilaç pazarlarında da ilk adımlarımızı

attık. Malezya, Pakistan ve Sudan’ın

en önemli ilaç dağıtım şirketleriyle

yüksek bütçeli anlaşmalar imzaladık

ve bu sayede diğer Güney Asya

40 Pharma

May- June ‘17


Onko Kocsel Pharmaceuticals Receives

European GMP Certificate

GMP Certificate opens doors to more than 70 countries for

Onko Kocsel products

The Onko Kocsel R & D Center,

approved by the Ministry

of Science, Industry and

Technology in 2015, is the first

oncological R & D center capable

of producing with GMP license in

Turkey. R & D activities are also

the cornerstone of Onko Kocsel

Medicines, which has experienced the

biggest and most comprehensive R

& D laboratory in Turkey’s oncology

field. Onko Kocsel Pharmaceuticals,

which operates in the pharmaceutical

industry with an R & D center that

produces with the first GMP license

in the field of oncology in Turkey, has

made a significant success in the

direction of opening to global markets

with high quality production standard.

The European GMP Certificate (Good

Practices Certificate), an important

certificate to step into the European

Union and world markets, had the

opportunity to export to more than 70

countries around the world, receiving

both on the basis of all Onko Kocsel

Medicines.

Onko Kocsel Pharmaceuticals Board

Member Tugce Koc comments on the

EU GMP Certificate process; “Our

performance was not surprising

because our production facilities

were designed according to the

FDA process and expectations from

the groundbreaking phase. We have

planned and built our expectations

for the future and embodied them in

the direction of our predictions. As

Onko Kocsel Pharmaceuticals, we

also took our first steps in developing

pharmaceutical markets. We have

signed high budget agreements with

the most important pharmaceutical

distribution companies in Malaysia,

Pakistan and Sudan, and we aim

to reach other South Asian and

African countries. We are also about

to finalize our cooperation talks

with the local importer companies

in the Gulf countries and Central-

South America. In this context, we

successfully passed the inspections

of the Bulgarian and Sudanese

Health Authorities, which many

pharmaceutical companies in

Turkey can not control. Then we

got the Sudan GMP and EU GMP

certifications in 2-3 month period

respectively. With these certifications,

we have the power to export to more

than 70 countries around the world.

We will make significant contributions

to the closing of the current account

deficit of our country with serious

export.”

Pharma

May- June ‘17 41


Yeni Çıkanlar

Folifor: Türkiye’de ilk ve tek 4. Jenerasyon folat içeren Folifor,

gebelik dönemi öncesinde, gebelik döneminde ve folik asit

eksikliğinde, folik asit ve D3 vitamini ihtiyaçlarının karşılanmasına

yardımcı oluyor

Folifor:Folifor, the first and only 4th generation folate in Turkey,

helps to meet the needs of folate and vitamin D3 before pregnancy,

pregnancy and folic acid deficiency

Efa Mom: Gebelik dönemi öncesindeki, gebelik

dönemi sırasındaki ve emzirme dönemindeki vitamin

ve mineral ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı

oluyor.

Efa Mom: Helps to meet vitamin and mineral

requirements during pregnancy, during pregnancy

and during breastfeeding.

Efa One: Sağlığı korumak, kronik

rahatsızlıklardan korunmak ve tek

kapsülde maksimum düzeyde omega 3

almak için yüksek doz omega 3 ihtiyacının

karşılanmasına yardımcı oluyor.

Efa One: Helps to meet high-dose omega-3 needs to

protect health, protect against chronic illnesses and

get the maximum level of omega 3 in a single capsule.

NBL Probiotic Travel: Nobel İlaç, NBL Probiotic ailesini, seyahat sırasında yaşanan

sindirim sistemi problemlerine destek olmak amacıyla geliştirdiği NBL Probiotic

Travel ile zenginleştiriyor. Probiyotik içeren takviye edici gıda kategorisinin son ürünü

olan NBL Probiotic Travel, yolculuk esnasında ve süresince sindirim sisteminin

düzenlenmesine, bağışıklık sisteminin desteklenmesine yardımcı oluyor.

42 Pharma

May- June ‘17

NBL Probiotic Travel: Nobel Pharmaceuticals enriches the NBL Probiotic

family with NBL Probiotic Travel, developed to support digestive system problems

during travel. NBL Probiotic Travel, the latest product of the probiotic-containing

supplementary food category, helps promote the immune system during the journey

and during the regulation of the digestive system.


ŠKODA SUPERB:

OTOMOBİLİNİZ

KARTVİZİTİNİZ!

Şık tasarımı ve konforuyla çok konuşulan ŠKODA Superb, işinde adından çok söz ettirenleri

güvenli ve prestijli bir yolculuğa çıkarıyor. Uygun filo yönetimi çözümleri, sınıfının en geniş iç ve

bagaj hacmiyle ŠKODA Superb, sizi işinizin yıldızı yapacak.

/SkodaTurkiye

www.skoda.com.tr

ŠKODA Superb için ortalama yakıt tüketimi 4.1-7.1 litre/100 km arasında olup CO 2 salımı 107-160 g/km arasındadır.


Probiotic 12: Probiyotic12, gösterdiği

rahatlatıcı etkisinin yanı sıra içeresindeki

farklı bakteri kültürleriyle sindirim

ve bağışıklık sistemini güçlendirerek,

hastalıklara karşı kalkan görevi üstleniyor

ve vücudumuzu zinde tutuyor.

Probiotic 12: Probiyotic12 is responsible

for the diseases and strengthens the body

by strengthening the digestive and immune

system with different bacterial cultures inside

as well as the relaxing effect it shows.

BEE’O Suda Çözünür Propolis Damla: BEE’O Suda Çözünür Propolis Damla, İstanbul

Teknik Üniversitesi Arı Teknokent’te geliştirilen, propolisin yararlı bileşenlerinden

maksimum oranda faydalanacağınız %100 doğal ve sağlıklı içeriğiyle güçlü antibakteriyel

ve antioksidan etkisiyle vücudu koruyor ve zindelik veriyor. Yetişkinler günde 2 defa 10’ar

damla, çocuklar ise 5’er damla su, süt, meyve suyu, çay, kahve vb. içeceklere damlatarak

tüketebiliyor. Günlük olarak düzenli tüketildiğinde bağışıklık sisteminin güçlenmesine

yardımcı oluyor.

BEE’O Water Soluble Propolis Drop: BEE’O Water Soluble Propolis Dam was developed

in ARI Teknokent, Istanbul Technical University. You will benefit from the propolis beneficial

ingredients in the maximum extent. 100% natural and healthy content with strong

antibacterial and antioxidant effect protects your body and gives vitality. Adults drop 10

drops 2 times a day, children 5 drops water, milk, fruit juice, tea, coffee and so on. You

can consume the drinks by dripping. It helps strengthen the immune system when it is

consumed regularly on a daily basis.

Combo Cardio: Zade Vital ® Combo Cardio, vücudun günlük Omega 3-9,

vitamin(A,D,E), mineral ve eser element ihtiyaçlarını karşılıyor ve kalp damar

sağlığını korumaya destek olmak amacıyla kullanılıyor. Zade Vital ® Combo

Cardio’nun içeriğinde antioksidan, bağışıklık sistemini güçlendirici, kan lipit

seviyelerini düzenleyici etkisinden dolayı kalp damar sağlığına destek amaçlı

kullanılabilen Cold Press Çörek Otu Yağı, kolesterol tedavisinde yardımcı

olarak kullanılabilen Cold Press Ketencik Yağı, dolaşım sisteminin sağlıklı

işleyişinin sağlanmasına yardımcı Cold Press Üzüm Çekirdeği Yağı ve kalp

damar sağlığına destek amaçlı kullanılabilen Yetişkinler İçin Omega 3 Balık

Yağı bulunuyor.

Combo Cardio: Zade Vital ® Combo Cardio meets the body’s daily Omega 3-9, vitamin (A,

D, E), mineral and trace element needs and is used to support cardiovascular health. Cold

Press Calendula Oil which can be used to support cardiovascular health due to antioxidant,

strengthening of immune system, regulating blood lipid levels in the content of Zade Vital ® Combo

Cardio, Cold Press flaxseed oil which can be used to help in the treatment of cholesterol, helps to

ensure healthy functioning of circulation system Cold Press Grape Seed Oil has Omega 3 Fish Oil

for adults that can be used to support oil and cardiovascular health.

44 Pharma

May- June ‘17


Nobel Tüketici Sağlığı’na iki ödül birden

sindirim sistemini ve bağışıklık

sistemini destekliyoruz. 4000’i aşkın

tüketicimizin bu desteği daha iyisini

yapmak için bizlere büyük motivasyon

sağladı. Nobel İlaç; tüketici sağlığı ve

ihtiyaçlarına uygun yeni desteklerle

kategorilerinde öncü olmaya devam

edecek.” dedi.

Nielsen Türkiye tarafından

Türk tüketicileri arasında

gerçekleştirilen “Yılın Seçilmiş

Ürünü” pazar araştırması sonuçlandı.

4109 tüketicinin oy kullandığı

araştırmada, Nobel Tüketici Sağlığı

“Gıda Takviyeleri” kategorisinde NBL

Algea Oil ve “Probiyotik Kategorisinde”

NBL Probiotic Travel ile 2017 “Yılın

Seçilmiş Ürünü” ödülüne hak

kazandı. Ödülü değerlendiren Nobel

Tüketici Sağlığı Pazarlama Müdürü

Ecz. Ayşen Dincer; “ Nobel Tüketici

Sağlığı olarak 2008 yılından bu

yana sağlıklı yaşamı destekleyen

markamız NBL’i kategorilerinde en

yenilikçi 14 ayrı form ile tüketiciye

ulaştırıyoruz. Ailenin en yeni üyeleri

NBL Algea Oil ile hamilelerin kendi

sağlıkları ve bebeklerinin zeka

gelişimi için elzem olan Omega-3’ü

bitkisel kaynakla, en saf şekilde

onlara sunuyor, NBL Probiotic

Travel ile de seyahat edenlerin

Two awards for Nobel Consumer Health

Nielsen Turkey’s “Selected

Product of the Year” market

survey has been concluded

among Turkish consumers. Nobel

Consumer Health awarded NBL

Algea Oil and “Probiotic Category”

NBL Probiotic Travel 2017 “Selected

Product of the Year” in the category of

“Food Ingredients” in the survey that

4109 consumers voted. Evaluating

the award, Nobel Consumer Health

46 Pharma

May- June ‘17

Marketing Manager Pharmacist

Aysen Dincer said, “As Nobel

Consumer Health, we are delivering

to consumers with 14 innovative

forms in the category of our brand

NBL which supports healthy life

since 2008. With the newest member

of the family, NBL Algea Oil, we

offer the purest of the pregnancy’s

own health and Omega-3, which is

essential for the infant’s intelligence

development, in the purest form, and

with NBL Probiotic Travel, we support

the digestive system and immune

system of travelers. This support of

over 4000 consumers has given us

great motivation to do better. Nobel

Pharmaceuticals will continue to

be a pioneer in categories with new

supports for consumer health and

needs.”


Roche’un Multipl Skleroz’un (MS) tüm tiplerinin

tedavisi için geliştirdiği yeni ürünü Amerikan Gıda

ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylandı

Roche, yeni geliştirdiği tedavi

ürününün, hastalığın hem

Tekrarlayan ve Düzelen hem de

İlerleyici MS tiplerinde etkin ilk ve

tek tedavi ürünü olarak ABD Gıda

ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından

onaylandığını duyurdu. İlerleyici

ile Tekrarlayan ve Düzelen

MS tipleri, hastalığın en çok

görülen iki tipi olarak biliniyor.

Roche’un onaylanan yeni ürünü,

daha önce kullanılan tedavi

ürünü ile karşılaştırıldığında,

hastalığın en önemli üç

göstergesinde sergilediği üstün

etkiyle, Tekrarlayan ve Düzelen

MS hastaları için önemli, yeni

bir tedavi seçeneği sunuyor.

Hastalığın erken evresinde

bulunanlar da dahil olmak

üzere farklı özelliklerdeki

hastalarla yürütülen üç büyük

Faz III çalışmasında, yeni ürünün

olumlu bir risk/fayda profiline

sahip olduğu gösteriliyor. Yeni

tedavi ürününün FDA tarafından

onaylanmasının ardından

ürünün almış olduğu bu ilk onayı

kutlanmaya değer bulduğunu

belirten Roche İlaç CEO’su Daniel

O’day; “Bu onay, MS tedavisinde

tarihsel olarak yeni bir dönemi

işaret ediyor. Gelinen nokta,

kuruluşumuzdaki birçok kişi

tarafından uzun yıllar sürdürülen

sıkı çalışma ve kararlılığın doruk

noktasıdır” dedi.

The new product developed by Roche for the

treatment of all types of Multiple Sclerosis (MS)

has been approved by the US Food and Drug

Administration (FDA)

Roche has announced

that its newly developed

treatment product has been

approved by the US Food and Drug

Administration (FDA) as the first

and only effective treatment for

the disease in both Recurrent and

Recurrent and Progressive MS

types. Progressive and Recurrent

and Correct MS types are known

as the two most common types

of disease. Roche’s approved new

product offers a new treatment

option that is important for

Recurrent and Degrading MS

patients, with superior efficacy

on three of the most important

indicators of the disease when

compared to previously used

treatment products. Three

large Phase III trials conducted

with patients with different

characteristics, including those

in the early stage of the disease,

show that the new product has

a positive risk / benefit profile.

Roche Pharmaceutical CEO

Daniel O’Day said that after the

FDA approved the new treatment

product, it was worth celebrating

the initial approval of the product.

He said, “This approval has

historically indicated a new era in

MS treatment. The point reached

is the culmination of long years of

hard work and determination by

many people in our organization.”

48 Pharma

May- June ‘17


Artık

insanlar

sağlık için

seyahat

ediyor

Wellbeing oteli

kavramı bilindiği gibi

sadece diyet ve Spa’yı

değil sağlıklı yaşam

adına bütüncül bir

yaklaşımı ele alıyor

Sağlık Eğitmeni,

Raw Food ve Detoks

Danışmanı Çisem Çakır

50 Pharma

May- June ‘17

Wellbeing oteli, merkezinde

sağlıklı yaşamı insanlara

deneyimletme amacı

güden, diğer otellerden, misafirlere

sunduğu wellbeing uygulamalarıyla

farklılaşan oteldir aslında. Son

zamanlarda hayat tarzına bağlı

hastalıkların (diyabet, kanser,

kalp) artması, modern hayatın

sağlığımıza getirdiği kötü yan

etkiler sebebiyle artık insanların

sağlıklarına çok daha fazla yatırım

yaptıklarını görüyoruz. Tüm

Wellness-Wellbeing ekonomisi

dünyada 3.7 trilyon doları bulmakta.

Dolayısıyla Wellness turizmi bu

segmentte 3. sırada yer alarak,

yaklaşık 564 milyar dolarlık bir

ekonomiyi oluşturuyor. Üstelik

diğer turizm segmentlerine

göre %59 daha hızlı büyüyor. Bu

aslında insanların seyahat ederken

önceliklerinin sağlıklı yaşam

olduğunun bir göstergesi. Yani

seyahat eden insanlar gidecekleri

yerde sağlıklı beslenmek, spor

yapmak, yoga-meditasyon,

ses terapisi, spa gibi çeşitli

uygulamaların bir arada olduğu

yerleri öncelikli tercih ediyor. Biz

de Sağlık Eğitmeni, Raw Food ve

Detoks Danışmanı Çisem Çakır

ile gerçekleştirdiğimiz röportajda

Wellbeing oteli kavramının

bilinmeyenlerini Beauty Turkey

okuyucuları için keşfettik…

Wellbeing Oteli nedir?

Çalışmalarınızdan bahseder

misiniz? Sianji Wellbeing Resort

hakkında bilgi alabilir miyiz?

“Bodrum Kadıkalesi’nde yer alan

Sianji Wellbeing Resort olarak

yaklaşık 7 sene önce başladığımız

Wellbeing oteli yolculuğunda, iyi

bir yol kat ettiğimizi düşünüyorum.

Hemen hemen herkesin sağlıklı

yaşam adına otelimize geldiğinde

rahatlıkla uygulayabileceği bir diyet

ya da terapi var. Seçenekleri çok

geniş tuttuk. Şu anda Türkiye’de

wellbeing oteli dendiği zaman bir

diyet programı ve spa terapileri

ile rahatlıkla kendilerine bu isimi

takabileceklerini düşünüyorlar ama

Wellbeing oteli olmak çok büyük

sorumluluk. Sadece diyet ve spa

ile çözülebilecek bir anlayış değil.

Bütüncül bir bakış açısına sahip

olmak gerekir, gelenlerin size

hayat tarzlarını değiştirmek için

geldiklerini veya kilo vermek için

geldiyse bile uzun vadede sağlıklı

yaşam bilincinin hem yaşam

sürelerini uzatacağının hem de

yaşam kalitesini sağlayacağının

bilincini vermeniz gerekiyor.

Alkali diyet, çiğ beslenme, detoks,

günboyu devam eden grup egzersiz

programları, spa terapileri, ozon

terapisi, Infrared, Thalasso, yoga,

meditasyon, ses terapisi gibi ruhbeden-zihin

bütünlüğünü sağlayıcı

çeşitli uygulamaları şu anda bizde

bulabiliyorsunuz.


Bu şekilde öne çıktığımızı

düşünüyorum. Ayrıca otelimiz

dünyanın enerji merkezlerini

barından Ley Hattı üzerinden de

geçtiği için, bir gece uyuyan bir

kişi bile daha dinç uyandığını,

daha iyi hissettiğini söylüyor. Ley

hatları dünyanın belli noktalarından

geçen enerjilerin yoğun olarak

aktığı manyetik alana sahip

enerji bölgeleridir. Coğrafi

konumumuzun da konuklarımızın

otelimizi tekrar tercih etmesinde

önemli rolü var.”

Sianji Wellbeing Resort ruhbeden-zihin

bütünlüğünü sağlayıcı

her türlü uygulamayı sunuyor…

Kısa kısa bahsedebilir misiniz?

Alkali Diyet: “Alkali diyet, çiğ

beslenmenin ağırlıkta olduğu bir

beslenme şekli, çünkü en alkali

gıdalar zaten çiğ yeşillikler, filizler,

yosunlar, sebzeler, meyveler,

yağlı tohumlar, kuruyemişlerdir.

Bunların ağırlıklı tüketildiği

bir diyet alkali diyettir. Alkali

diyetin kolay uygulanabilir oluşu

şu, yasak yok, alternatifler var.

Örneğin inek sütünü önermez

ama keçi sütü, koyun sütü, manda

sütünden yapılmış ürünleri

tüketilmesini tavsiye eder,

çünkü bunların asit yükü daha

azdır. Normal nötr pH su yerine,

içine limon suyu, elma sirkesi

ya da bikarbonat koyduğumuz

alkali suyu önerir. Sebep hep

aynı, hücrenin asit yükünü

azaltmak, enzim-oksijen-vitaminmineral-fitokimyasalları

zarar

görmemiş, işlenmemiş yiyecekleri

temiz yakıt olarak kullanmak.

Hücrelerinizi besledikçe, zamanı

geriye alıyorsunuz, cildiniz

güzelleşiyor, daha zinde, daha iyi

hissediyorsunuz, hastalıklara çok

daha az yakalanıyorsunuz ve kronik

hasta olma ihtimaliniz de oldukça

düşüyor.”

Master Detoks: “Detoks, zararlı

toksinlerin vücuttan atılması,

vücutta doğru pH dengesinin

oluşması ve vücudun arınması

için en etkili yöntemdir. 21.

yüzyılda yaşıyoruz. Modern yaşam

bize birçok kolaylık sunuyor,

fakat bu kolaylık bizi zehirliyor.

Örneğin paketli ürünlerin

çoğunda, raf ömrü uzun olsun

diye kimyasal koruyucular, rafine

şeker ve renklendiriciler vardır.

Bunlar azımsanmayacak kadar

zararlı toksinlerdir ve vücut

bunları tanımlayamaz. Aslında

vücudumuzun toksinlerle başa

çıkabilme yetkisi var. Yalnız

toksinler yani serbest radikaller

fazla olunca, vücudumuz tepki

vermeye başlar. Alerji, mantar,

hazımsızlık, kabızlık, fazla kilo,

depresyon, cilt problemleri ve

benzeri problemler baş göstermeye

başlar. Detoks bu şikayetleri yok

etmede en etkili yöntemdir. Aslında

yeni bir uygulama değildir, yıllar

öncesine dayanır. Tedavi amaçlı

uygulanır. Sıvı beslenme sayesinde

vücudun kendi detoks sisteminin

daha efektif çalışmasına yardımcı

oluyoruz.”

80/20 beslenme: “80/20 beslenme

programı gerek ev koşullarında

gerekse çalışma hayatında

kolaylıkla yaşam tarzına adapte

edilecek tarzda basit bir yöntem

aslında. Besin seçiminde tabağın

%80’ini bitkisel, geri kalan %20’sini

ise hayvansal kaynaklı besinlerle

doldurmak gerekiyor. Diyetin

temeli sebze ve meyve ağırlıklı bir

beslenme şeklindedir. Bu tarz bir

beslenme şekli kaybedilen ağırlığın

korunmasını sağlayabildiği gibi

ömür boyu da uygulanabilecek bir

sistemdir.”

Egzersiz: “Sporun sağlığımıza

artısı artık günümüzde çeşitli

araştırmalarla da kanıtlanmış

durumda, hiçbir beslenme

programı spor olmadan etkili

değildir. Düzenli yapılan spor kemik

ve kas sağlığında, hastalıkların

önlenmesinde ve uzun yaşamda

gerçekten büyük öneme sahip.

Pharma

May- June ‘17 51


Otelimizde pilates, circuit training,

kinesis, reformer, aletli fitness,

stretching, trambolin, doğa

yürüyüşü gibi çeşitli uygulamalar

bulunmakta.”

Spa Terapileri: “Tüm dünyadan

masaj çeşitleri başta olmak üzere,

İnfrared Sauna, Ozon Terapisi,

Thalasso, Ayurvedik terapiler

de Sianji Life’ta uygulanıyor.

İnfrared Sauna, far-infrared ısı,

güneşi yaşam kaynağımız yapan

ısıdır. Güneşe çıkan çocukların

kemiklerinin gelişmesi, güneş

alan bitkinin büyümesi, meyvesinin

gelişmesi, güneş alan bir evin daha

sağlıklı olması size bunu kolayca

açıklayabilir. Bu ışınların en ilginç

özelliği direkt olarak nesneleri

ısıtıyor olmasıdır. Kızılötesi ısı

sistemleri vücudunuza işleyerek

doğal bir ısı sağlar. Tıpkı güneş

gibi, etki ettiği alandaki havayı değil

cisimleri ısıtır. Derine işleyebilir.

Vücudunuzdan 4 cm derine kadar

etki edebilen bir ısıdır. Bu sayede

klasik saunalara göre daha

derinden bir terletme sağlar. Bu

olay da netice olarak 7 kat daha

fazla toksin atımı sağlar. Genel

kabule göre infrared saunalar

vücuttan 100 birim terleme ile 20

birime kadar toksin atabilir, bu

şekilde zayıflamaya da yardımcıdır.

Aynı zamanda endorfin salgılatması

sebebiyle ağrılara yardımcı olduğu

da biliniyor. Cilt sağlığında da

önemli bir yere sahip, bağışıklı

sistemini de güçlendirmeye

yardımcıdır.”

Thalasso: “Ortalama 37 derece

olarak ısıtılan deniz suyu, solunum

yoluyla iyot alınmasına olanak tanır.

Thalasso terapi, kendi içinde birçok

uygulamayı barındırır. Vücuttaki

toksinleri atmak için kullanılır.”

Ayurvedik terapiler: “Ayurveda

kökleri 5000 yıl öncesine uzanan

geleneksel bir Hint tedavi şeklidir.

Hindistan’da başlayan ve günümüze

uzanan bu yöntemin bugün tüm

dünyada kabul görmüş anlamı

“Yaşam Bilimi” olan beden ve ruh

sağlığını dengede tutmayı sağlayan

en eski şifalandırma tekniklerinden

biridir. Abhyanga, Sirodhara, Bolug

Bag, Kati Vasti gibi çeşitli teknikleri

Sianji Life’ta bulabiliyorsunuz. Kas

ve eklem sağlığında önemli yerleri

vardır.”

Ozon terapi: “Kan dolaşımını

arttırma yeteneği, dolaşımla ilgili

bozuklukların tedavisinde kullanılır

ve organik fonksiyonların yeniden

canlandırılmasında ozonu çok

değerli kılar. Düşük dozlarda

kullanıldığında, vücudun direncini

arttırır, diğer bir deyişle ozon

bağışıklık sistemini aktive eder.”

Bize sağlıklı beslenme ile ilgili ipuçları verebilir misiniz?

• Öncelikle alkali suya geçiş yapmak herkesin yapabileceği bir şey. Suyunuza ekleyeceğiniz birkaç damla

limon suyu onu alkali yapacaktır. Bu şekilde su içsem yarıyor’dan su içsem yakıyor’a geçebilirsiniz.

• Beslenmenizdeki çiğ sebze meyve oranını arttırmak. Son araştırmalara göre, ne kadar çok çiğ sebze

meyve tüketirsek o kadar iyi, çünkü bozulmamış halde vitamin, mineral, fitokimyasallar, oksijen ve

enzimler içeriyorlar. Ne kadar çok çiğ sebze meyve tüketirsek canlılığımız o kadar artıyor ve ömrümüz

uzuyor.

• Akşam yemeklerini mümkün olduğu kadar erken yemek ve akşam yemeği olarak protein, sebzeyeşillik

ve yağ üçlüsünü tercih etmek. Akşam yemeğinde yiyeceğiniz karbonhidratlar size kilo olarak geri

dönebilir. Sebebi ise insülini yükselteceği için melatonin hormonunun salgılanmasını geciktirerek, bu da

yağ yakmayı sağlayan leptin hormonunun da salgılanmasını geciktirecektir.

• Sağlıklı yağları tüketmeye özen göstermek. Çoğu insan yeterince sağlıklı yağ tüketmiyor. Avokado,

zeytin, hindistancevizi, çiğ kuruyemişler, yağlı tohumlar, soğuk sıkım yağlar, iyi tereyağı beslenmemizden

eksik olmamalı. İyi yağ tüketerek beynimizin iyi çalışmasını, hücrelerimizin sağlıklı olmasını sağlıyoruz.

Hatta kilo vermenin bir yolu da iyi yağ tüketmekten geçiyor!

52 Pharma

May- June ‘17


PHARMACEUTICALS

WHATEVER THE PROBLEM

BE PART OF THE SOLUTION

Throat Ache

Baby Comfort

Wound Care

Child Health

Reflux Therapy

Muscle and Joint Health

Health Products


Novo Nordisk üst üste beşinci kez ‘En Etik Şirketler”

listesine girdi

EDMER tarafından yapılan ve

katılımcıların etik değerler

ve iş ahlakı, itibar yönetimi,

kurumsal yönetim, kurumsal

sosyal sorumluluk, uyum yönetimi,

liderlik ve yaratıcılıktan oluşan altı

kategorideki 80 EDMER kriteriyle

değerlendirildiği çalışmayla Novo

Nordisk, “ETİKA 2016 Türkiye’nin En

Etik Şirketleri” ödülünün sahibi oldu.

Daha önce dört kez ödülün sahibi

olan Novo Nordisk, beşinci kez aynı

ödülün sahibi olarak, etik değerlere

verdiği önemi ve sürdürülebilirlik

başarısını bir kez daha kanıtladı.

Ödülü değerlendiren Novo Nordisk

Türkiye Başkan Yardımcısı ve

Genel Müdürü Dr. Burak Cem;

“Novo Nordisk ailesi olarak Etik

Değerler Merkezi Derneği’nin verdiği

Türkiye Etik Ödülü’nü 5. defa üst

üste kazanmanın haklı gururunu

yaşıyoruz. Novo Nordisk 1923

yılından beri diyabetliler için yeni ve

daha iyi tedaviler geliştirmek için

çalışan bilim odaklı küresel bir sağlık

şirketidir. 90 yıllık yolculuğumuz

boyunca kurumsal yapımızdan, etik

yaklaşım ve kalite anlayışımızdan

ödün vermeden, bilim üretmek adına

çalıştık ve var gücümüzle çalışmaya

devam ediyoruz” diye konuştu.

Burak Cem, Novo Nordisk Turkey Vice

President and General Manager

Novo Nordisk for the fifth time in the list of

‘Most Ethical Companies’

Novo Nordisk is awarded “ETİKA

2016 Turkey’s Most Ethical

Companies” by EDMER and

the participants are evaluated with 80

EDMER criteria in six categories of

ethical values ​and ethics, reputation

management, corporate governance,

corporate social responsibility,

harmony management, leadership

and creativity it was. Novo Nordisk,

which has been awarded four times

54 Pharma

May- June ‘17

in the past, has once again proved

its success and the importance it

attaches to ethical values ​as the

owner of the same award for the fifth

time.

Burak Cem, Novo Nordisk Turkey

Vice President and General Manager

said, “We are proud of winning the

Turkey Ethics Award for 5th time by

the Ethical Values ​Center, a member

of the Novo Nordisk family. Novo

Nordisk is a science-focused global

healthcare company that has been

working to develop new and better

treatments for diabetes since 1923.

Throughout our 90-year journey, we

have been working to produce science

without sacrificing our corporate

approach, ethical approach and quality

understanding, and we continue to

work with our existing power. “


Abdi İbrahim,

Kazakistan’da geliştirdiği

ve ürettiği ilaçların,

Gürcistan ve Azerbaycan’a

ihracatına başlıyor

Abdi Ibrahim International Markets

Sales and Marketing Director,

Cengiz Zaim

56 Pharma

May- June ‘17

105 yıldır cesur, öncü ve yenilikçi

çalışmalarıyla hayatı ve geleceği iyileştirmek

için faaliyetlerini aralıksız sürdüren Abdi

İbrahim, yurtdışındaki yatırımlarının en önemli

halkası olan Kazakistan yatırımı ile 2020

hedeflerine adım adım yaklaşıyor. Abdi

İbrahim’in temelini 2013 yılında attığı

Kazakistan’daki tesisi, üretime geçtikten

kısa bir süre sonra en iyi üretim

uygulamaları alanında verilen referans

belge niteliğindeki GMP Sertifikası’nı

almaya hak kazanan üretim tesisi,

Kazakistan’ın en büyük ve modern

ilaç fabrikası olma özelliğini taşıyor.

Yılda 24 milyon kutu üretim kapasitesiyle faaliyetlerine

başlayan, Abdi İbrahim’in 60 milyon dolarlık yatırımla

hayata geçirdiği Kazakistan üretim tesisi ilk uluslararası

ruhsatlarını aldı ve Gürcistan’ın ve Azerbaycan’ın ulusal

ihalelelerini de kazandı. Bu tesiste Abdi İbrahim kalite ve

güvencesiyle üretilen hepatit ve diyabet alanındaki ürünler

Gürcistan ve Azerbaycan’a ihraç edilecek.

Toplam 12 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulu olan

ve yaklaşık 200 kişinin çalıştığı üretim tesisinde başta

diyabet ve antiviral ürünler olmak üzere, merkezi sinir

sistemi hastalıklarının tedavisinde kullanılan ürünler ve

kardiyovasküler ürünlerden oluşan yaklaşık 100 ürün

üretiliyor.

Kazakistan yatırımı ile ilgili konuşan Abdi İbrahim

Uluslararası Pazarlar Pazarlama ve Satış Direktörü

Cengiz Zaim; “Kazakistan fabrikamız, 2020 stratejimiz

doğrultusunda belirlediğimiz beş büyüme alanından

biri olan uluslararası pazarlarda güçlü bir marka

olmakta kararlı olduğumuzun bir göstergesi. Bu

tesisimizden 10 senedir faaliyette olduğumuz Gürcistan

ve Azerbaycan’a ihracata da başlıyoruz. Hepatit ve

diyabet alanında ürettiğimiz ürünleri Abdi İbrahim

güvencesiyle bu ülkelere ihraç edeceğiz. Daha sonraki

yıllarda bu ülkeler dışında Avrasya Gümrük Birliği’ndeki

ülkelere ve BDT ülkelerine de ihracat yaparak mevcut

potansiyeli artırma hedefindeyiz. 2020’ye doğru giderken

ihracat faaliyetlerimize hız katarak, serbest pazarda da

büyümemizi sürdüreceğiz.” dedi.

Turkish Pharma Giant Abdi

Ibrahim kicks off exports to

Azerbaijan and Georgia from

its Kazakhstan Facilities for

Product Development and

Manufacturing

The leader of the pharmaceutical industry in Turkey, Abdi

İbrahim kicks off exports to Azerbaijan and Georgia from

its Kazakhstan company, Abdi Ibrahim Global Pharm,

which houses pharmaceutical production facilities. Hepatitis

and diabetes products from the largest and most modern

pharmaceutical plant in Kazakhstan will be exported to both

countries under the assurance of Abdi Ibrahim.

Abdi Ibrahim has maintained its operations incessantly for

the last 105 years in order to heal lives and the future through

pioneering and innovative initiatives. The company has taken

another firm step towards its 2020 targets through its Kazakhstan

investment which marks the most significant component in its

overseas investment portfolio. Abdi Ibrahim laid the foundations

of the Kazakhstan facility in 2013. Soon after the launch of

its operations, the production facility was awarded the GMP

Certificate, which constitutes a reference document for best

practices in manufacturing. The plant represents the largest

and most modern pharmaceutical facility in Kazakhstan. Put

to life by Abdi Ibrahim upon an investment of 60 million USD,

the facility kicked off its operations with a production capacity

of 24 million boxes per year. Furthermore, it earned its first

international licenses and won the national tender in Georgia and

Azerbaijan. Hepatitis and diabetes products manufactured here

will be exported to Georgia and Azerbaijan under the quality and

assurance of Abdi Ibrahim. Abdi Ibrahim is already solo supplier

of several products in these categories Kazakhstan for several

years.

The production site, which is built on an indoor space covering

12.000 square meters, employs around 200 people. There are

approximately 100 products manufactured in the facility, ranging

from key products such as diabetes and antiviral products to

cardiovascular products and products used in the treatment of

central nervous system diseases.

Abdi Ibrahim International Markets Sales and Marketing Director,

Cengiz Zaim shared the following information regarding the

company’s Kazakhstan investment: “Our plant in Kazakhstan

is an indicator of our determination to become a strong brand

in international markets; one of our five growth areas that we

identified in line with our 2020 strategy. We will initiate our

exports to Georgia and Azerbaijan where we have maintained our

operations for the last 10 years. Hepatitis and diabetes products

to be manufactured in our facility will be exported to these two

countries under the assurance of Abdi Ibrahim. In coming years,

we aim to export to the countries in Eurasia Customs Union and

CIS countries so as to augment our current potential. On the path

to 2020, when we target to be in top 100 companies of the world,

we will speed up our export activities so as to sustain our growth

in the local markets.”


BİRİKİMLERİNİZ

BİZİMLE GÜVENDE

Konut, araç, işyeri, mühendislik...

Kişisel ya da kurumsal tüm sigorta ihtiyaçlarınızda

Osmanlı Sigorta Brokerliği yanınızda.

İşbirliği içinde olduğumuz 24 sigorta şirketi ile

sizin için en uygun teklifi hazırlıyor ve

birikimlerinizi güvence altına alıyoruz.

ACIBADEM - AIG - AK SİGORTA - ALLIANZ - ANADOLU SİGORTA - ANKARA SİGORTA

AXA SİGORTA - DOĞA SİGORTA - DUBAI STARR SİGORTA - ERGO SİGORTA - EULER HERMES - GENERALI

GROUPAMA - HALK SİGORTA - HDI SİGORTA - KORU SİGORTA - LIBERTY SİGORTA - MAPFRE - RAY SİGORTA

SBN SİGORTA - SOMPO JAPAN SİGORTA - TURKLAND SİGORTA - TÜRK NİPPON SİGORTA - UNICO SİGORTA

Florya Cad. Florya Plaza No: 88/4 34153 Florya - İstanbul

Tel: +90 212 468 60 70 Faks: +90 212 468 60 99

www.osmanlisigorta.com


AstraZeneca’nın CVD-REAL çalışması, SGLT-2

inhibitörlerinin kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye

yatış ve ölüm oranlarını diğer tip 2 diyabet ilaçlarına

kıyasla anlamlı düzeyde düşürdüğünü gösterdi

AstraZeneca, diyabet

ilaçlarında yeni bir sınıf

olan SGLT-2 inhibitörleri

(SGLT-2i) ile tedavi edilen tip 2

diyabet (T2D) hastalarında kalp

yetmezliği nedeniyle hastaneye

yatış riskini ve tüm nedenlere

bağlı ölümü değerlendiren ve

türünün ilk örneği olan geniş

kapsamlı gerçek yaşam verisi

çalışması CVD-REAL’in sonuçlarını

58 Pharma

May- June ‘17

duyurdu. CVD-REAL çalışmasında,

toplam altı ülkede %87’sinin

kardiyovasküler hastalık öyküsü

olmayan 300.000’den fazla hastayla

elde edilen verileri değerlendirildi.

Veriler, T2D hastalarından oluşan

bu geniş popülasyonda SGLT-2i

ilaçları (Forziga (dapagliflozin),

kanagliflozin, empagliflozin) ile

tedavinin diğer T2D ilaçlarına

kıyasla kalp yetmezliği nedeniyle

hastaneye yatış oranını %39

(p


middle east & africa


NEW

for 2018

September 2018

Abu Dhabi, United Arab Emirates


Polikistik Böbrek Hastalığında yeni bir umut

Önümüzdeki aylarda Türkiye’de ilk kez hayata geçirilecek olan ilaç

tedavisi, polikistik böbrek hastalığının tedavisinde yeni bir umut olma

özelliğini taşıyor

10 Mayıs Polikistik Böbrek

Hastalığı Günü dolayısıyla,

kalıtımsal bir hastalık olan

polikistik böbrek hastalığına

dikkat çeken Abdi İbrahim Otsuka,

bu hastalığın görülme sıklığının

bölgelere göre değişkenlik gösterirken

her iki cinsiyette oranın aynı olduğunu

belirtiyor.

Hastalığın kliniği sessiz

seyrettiğinden dolayı hastaların

büyük çoğunluğu son dönem böbrek

yetmezliğiyle doktora başvuruyorlar.

Bu hastaların büyük bir

çoğunluğunun diğer aile bireylerinde

de polikistik böbrek hastalığına bağlı

diyalize girme öyküsü bulunuyor.

Eşlerden birinde polikistik böbrek

hastalığı varsa kız veya erkek çocukta

hastalığın görülme olasılığı da yarı

yarıya oluyor. Diyaliz ya da böbrek

60 Pharma

May- June ‘17

nakli gereken hastaların yüzde 5 ila

10’unu polikistik böbrek hastaları

oluşturuyor.

Polikistik böbrek hastalığı olan

hastaların bazılarında hiçbir şikâyet

ve bulgu olmayabiliyor. Hatta bazı

hastalarda hastalık yaşam boyu fark

edilmeyebiliyor. Bazı hastalarda ise

çeşitli şikâyet ve bulgular ortaya

çıkabiliyor. Hastaların yaşı ilerledikçe

şikâyet ve bulguların ortaya çıkma

riski artıyor. Bunlar arasında en

sık görülenler böğür ağrısı, kanlı

idrar yapma, idrar yolu infeksiyonu

bulguları, böbrek taşı oluşumu ve

yüksek tansiyon.

Polikistik böbrek hastalığında

böbrek harici organ tutulumları da

görülebiliyor. Karaciğer ve pankreasta

kist oluşumları, kalp kapakçığı

kusurları, beyin damarlarında

anevrizma adı verilen genişleme ile

seyreden ölümcül olabilen durumlar

olabiliyor.

Polikistik böbrek hastalığında tanı

koymak için ultrasonografi, tomografi

ve MR gibi görüntüleme yöntemleri

kullanılıyor. Ayrıca kan örneği

alınarak gen analiziyle polikistik

böbrek hastalığı gelişme olasılığını

görmek mümkün. Polikistik böbrek

hastalığında kistlerin büyümesini

geciktiren çeşitli ilaçlar ile ilgili

çalışmalar sürüyor. Kistlerin büyüme

hızını %50 oranında azaltan ve böbrek

yetersizliğinin ilerlemesini belirgin

olarak yavaşlattığı ispatlanan, şu anda

Japonya’da, Kanada’da ve Avrupa

Birliği’ne bağlı ülkelerde onaylanmış

tedavi seçeneği, Türkiye’de de

önümüzdeki aylarda kullanılmaya

başlanacak.


Bitki ekstrelerinin saç dökülmesi üzerine etkileri

Biota Laboratuvarları Ar-Ge Merkezi bitki eksterelerinin saç

dökülmesindeki etkilerini araştırdı ve ortaya etkili sonuçlar çıktı…

Biota Laboratuvarları Ar-Ge

Merkezi Müdürü Prof. Türkoğlu,

yaptıkları araştırmada, Biocomplex

B11 gibi bitki ekstrelerinin,

saç dökülmesinde ilaçlar gibi

etkili olabileceği sonucuna

ulaştıklarını belirtti. Konuyla ilgili

makale, 21 Şubat 2017 tarihinde

American Journal of Dermatology

and Venereology dergisinde

yayınlandı. Biota Laboratuvarları

Ar-Ge Merkezi Hücre Kültürü

Laboratuvarı’nda, saç dökülmesi

ve saç sağlığı özelinde bitkilerin

sağladığı fayda konusunu 2010

yılından bu yana araştırdıklarını

söyleyen Prof. Murat Türkoğlu,

bu kapsamda 100’den fazla bitki

ekstresinin gen düzeyindeki

etkilerini incelediklerini belirtti.

Bitki aktifleri arasında yer alan

flavonoidlerin, dermal papilla

üzerinde değişik farmakolojik

etkileri bulunduğunu belirten

Biota Laboratuvarları ARGE

Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat

Türkoğlu, “Apigenin, kaempferol

ve mirisetin gibi flavonoidlerin

en önemli etkileri, testosteronun

dihidrotestosterona dönüşümünü

engellemeleridir. Bu etki, saç

folikülünün minyatürizasyonu

şeklinde ortaya çıkan erkek tipi

saç dökülmesiyle mücadele etme

konusunda çok faydalı bir çözüm

sunmaktadır. Biocomplex B11

isimli ticari ekstremiz bahsedilen

flavonidleri içermektedir” dedi.

Effects of plant extracts on hair loss

R & D Center of Biota Laboratories investigated the effects of plant

extracts on hair loss and found effective results ...

Biota Laboratories Director of R

& D Center Turkoglu stated that

in their research, plant extracts

like Biocomplex B11 have reached

the conclusion that they can be

effective as drugs in hair loss.

The article on the subject was

published in the American Journal

of Dermatology and Venereology

on February 21, 2017. Biota

Laboratories R & D Center In Cell

Culture Laboratory, professor

who says that they have been

researching the benefit of plants

for hair loss and hair health since

2010. Murat Turkoglu stated that

they are studying the effects of

more than 100 plant extracts at the

gene level. Indicating that there are

different pharmacological effects

on the dermal papilla, flavonoids

among the plant actives, Dr. Murat

Turkoglu, Biota Laboratories

said, “The most important effects

of flavonoids, such as apigenin,

kaempferol and myristate, inhibit

the conversion of testosterone

to dihydrotestosterone. This

effect is a very useful solution for

combating male pattern hair loss,

which occurs as a miniaturization

of the hair follicle. Biocomplex

B11 named commercial extreme

contains the mentioned flavonoids.”

62 Pharma

May- June ‘17


TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş.

Eğitim Mahallesi Poyraz Sokak Ertogay İş Merkezi Kat : 9

Kadıköy İstanbul / Türkiye Tel: +90 216 338 45 25 www.tgexpo.com.tr - info@tgexpo.com


Yüzen bebeğe de Canbebe

Bebek bezi ve bebek bakım

ürünlerinin öncü markalarından

Canbebe; ‘’Minik Yüzücü’’ mayo

beziyle tüm bebekleri havuza ve

denize çağırıyor. İçerisindeki özel

malzemesi sayesinde ıslandığında

şişmeyen ve su içinde meydana

gelebilecek küçük kazaları önleyen

Minik Yüzücü, bebeğinizin rahatça

hareket etmesini de sağlıyor. Külot

formlu özel tasarımıyla kolaylıkla

giyilen mayo bez, yüzme sonrası

kenarları yırtılıp çıkartılarak

atılabiliyor.

Canbebe Swim Pants for baby swimming

Canbebe from leading brands

of baby diapers and baby care

products; ‘’ The Little Swimmer ‘’

invites all babies to the pool and

the sea with a bathing suit. Thanks

to its special material inside, the

Little Swimmer, which prevents

small accidents that do not swell

when it gets cold and can come

into the water, makes it easy for

your baby to move. Canbebe Swim

Pants, which is easily worn with

special design in panty form, can

be removed by tearing off the sides

after swimming.

Bebeğinizin hassas bakımı için: Wee Baby

Bebekler, dünyaya geldikleri andan itibaren gelişimleri için özenli ve

düzenli bir bakıma ihtiyaç duyarlar. Bunun ilk koşulu da bebeklerin

temizliğidir. Bebeklerin sağlıklı gelişimlerini önemseyen Wee Baby,

bakım ürünleriyle annelerin gönül rahatlığıyla kullanabileceği ürünler

tasarlayıp oluşturuyor.

For your baby’s sensitive care:

Wee Baby

Babies need careful and orderly care for their development from the

moment they are born. The first condition is the cleanliness of the

babies. Considering the healthy development of babies, Wee Baby

designs and builds products that can be used by mothers with care

products.

64 Pharma

May- June ‘17


Expomed’e 34.086 kişilik rekor ziyaretçi

Expomed, İstanbul’u 4 gün boyunca medikal sektörün kalbi haline getirdi

heyeti programı kapsamında fuarı

ziyaret eden firmalar ise katılımcı

firmalarda memnuniyet oluşturdu.

İnovasyon harikası ürünleri de

takipçileriyle buluşturan fuar,

katılımcılardan tam not aldı.

Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Recep Akdağ

REED TÜYAP tarafından sağlık

endüstrisinin tüm bileşenlerini

bir araya getirmek için yola

çıkan Expomed Eurasia Fuarı, 30

Mart-2 Nisan 2017 tarihleri arasında

TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde

gerçekleştirildi. Yurt içinden olduğu

kadar yurt dışından da yoğun ziyaretçi

ilgisiyle karşılaşan fuar, 4.972

uluslararası ziyaretçiyi ağırlayarak bir

rekora imza attı. 673 firma ve firma

temsilcisinin ürünlerini 32.645 m2

alanda sergilediği fuar; Kore, Çin,

Tayvan, Almanya, İtalya, Yunanistan,

Sırbistan, Çek Cumhuriyeti, Polonya,

İsviçre, Malezya, Pakistan, Hindistan

ve BAE’den gelen katılımcılar önemli

iş birliklerine zemin hazırladı. Alım

REED TÜYAP, Sağlık Yönetimi ve

Eğitimi Derneği (SAYED) ve Kamu ve

Özel Ortaklığı Derneği işbirliğiyle

gerçekleşen ‘Şehir Hastaneleri,

Sağlık Turizmi ve Kamu Özel

İşbirliği’ konulu sempozyumun ikinci

gününde Kamu-Özel işbirliğiyle

hayata geçirilen şehir hastanelerinin

tüm detayları masaya yatırıldı.

Sempozyumun açılış konuşmasını

Kamu ve Özel Ortaklığı Derneği

Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Tosun

yaparken; TBMM Sağlık Aile ve

Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu

Başkanı Prof. Dr. Vural Kavuncu,

Kazakistan Sağlık Gelişimi Genel

Müdür Yardımcısı Kuzambayev Nurbol

Irismatovich, Azerbaycan Sağlık

Bakan Yardımcısı Elsever Agayev,

Kosova Sağlık Bakan Yardımcısı

Kadir Hüseyin, Suudi Arabistan

Sağlık Bakan Yardımcısı Fayyad

Dandashi, Pakistan Pencap Eyaletinin

Sağlık Bakanı Khawaja Salman

Rafique, Bahreyn Sağlık Bakanı

Faeqa Saeed Alsaleh, Kırgızistan

Sağlık Bakanı Talantbek Batraliev,

Madagaskar Sağlık Bakanı Mamy

Lalatiana Andriamanarivo ve Türkiye

Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Recep

Kamu ve Özel Ortaklığı Derneği Yönetim Kurulu

Başkanı Nihat Tosun

Akdağ, konuşmacı olarak yer aldı.

Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı

Recep Akdağ; “Türkiye, sağlıkta

dönüşüm programının ikinci

dönemine başlıyor”

Genellikle tüm dünyada sağlık sistemi

yöneticilerinin fazla para harcadığı gibi

bir yanlış inanış olduğunu söyleyen

Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı

Recep Akdağ, aslında sağlığa yapılan

harcamaların ülkelerin kalkınmasına

yapılan harcama anlamına geldiğini

söyledi. Finansman sağlayıcılarının

bunu bir kalkınma kalemi olarak

almaları gerektiğinin altını çizen

Akdağ; “Sağlıkta dönüşüm programı

adını verdiğimiz bu program, 10 yıl

içerisinde büyük başarı gösterdi.

66 Pharma

May- June ‘17


Vatandaşımızın sağlıkta memnuniyeti

yüzde 39’dan yüzde 75’lere ulaştı.

Anne ve bebek ölümlerinde çok

ciddi azalmalar yaşandı. Bu oran,

her yüz bin annede /hamilede yüzde

70’lerde iken yüzde 14’lere geriledi.

Biz bakanlık olarak bu rakamı

daha da aşağıya çekeceğiz. Öte

yandan finansal koruma açısından

Türkiye’deki sistem, oldukça

mükemmel bir sitemdir. Bugün 80

milyon vatandaşımız koruyucu bir

kamu sağlık sigortası şemsiyesi

altındadır. Vatandaşlarımız sağlık

haklarına hem birinci basamak

hizmetlerinde hem ikinci basamak

hizmetlerinde mükemmel şekilde

ulaşır. Oluşturduğumuz sistem hem

ucuz maliyetli hem de herkesin

ulaşabildiği bir sistemdir.” dedi.

Bu dönüşümü gerçekleştirmek

için sistemin birçok noktasına

dokunduklarını ve değiştirdiklerini

söylen Akdağ; “Biz öncelikle

çalışanlarımıza performanslarına

göre ödeme yapmaya başladık. Bu

çalışan verimliliğini çok ciddi ölçüde

arttırdı. Kuşkusuz bunun daha

mükemmel hale getirilmesi gerekiyor.

Bunun ikincisi de kamu özel ortaklığı

ile yapmış olduğumuz işlerdir.

Çünkü Türkiye, sağlıkta dönüşüm

programının ikinci dönemine başladı.

Bu dönem verimlilik, etkinlik ve

bunun sonunda gerçekleşen kolay

erişimin, artık çok kaliteli bir hizmete

dönüştürülmesiyle değişecek. Türkiye

bu yolda önemli adımlar atıyor.

Türkiye’de bu ikinci dönem, erişimi

güçlendirirken, çok daha kaliteli bir

hizmet sunumunu ortaya çıkartacak.

Sağlık işbirliği yapabileceğimiz

en önemli alanlardan birisi olan

dost ülkelerle münasebetlerimiz

ve işbirliklerimiz devam edecek

“ifadelerini kullandı.

Azerbaycan Sağlık Bakan Yardımcısı

Agheyev Elsevar; “Şehir hastaneleri

dünyada nadir görülen bir

sistem”

Azerbaycan olarak Türkiye’nin

sağlık alanındaki reformlarını takip

ederek yol haritası oluşturduklarını

belirten Agheyev Elsevar,

Türkiye’nin ilk olarak sigorta

sistemini değiştirdiğini şimdi

ise şehir hastaneleriyle yoluna

devam ettiğini söyledi. Kamu-Özel

işbirlikleri (PPP) modeliyle hayata

geçirilen şehir hastanelerinin

dünyada nadir görülen bir sistem

olduğunun altını çizen Elsevar,

Azerbaycan’da da sistemin hayata

geçirilmesi için yoğun olarak

çalıştıklarını belirtti.

Pharma

May- June ‘17 67


Kosova Sağlık Bakan Yardımcısı

Kadir Hüseyin; “Türkiye’nin

sağlık reformlarını yakından takip

ediyoruz”

Kosova Sağlık Bakan Yardımcısı

Kadir Hüseyin ise dünyanın farklı

ülkelerinden gelen dostlarla

EXPOMED’de buluşmaktan mutlu

olduğunu dile getiren Hüseyin;

“Kosova hükümetinin önemli

hedeflerinden biri AB üyeliğine

girmek. Bunun için de hukuk ve sağlık

alanında önemli reformlara imza

atmamız gerekiyor. Ve bunu kısıtlı

imkanlarımızla hayata geçirmemiz

gerekiyor. Biz Kosova olarak

balkanların en genç ülkelerinden

biriyiz. Dolayısıyla tüm dünyanın

özellikle de yakın komşumuz

Türkiye’nin sağlık reformlarını

yakından takip ediyoruz” dedi.

bir sağlık sistemiyle çalıştıklarını

belirtti. Türkiye sağlık sistemini

yakından takip ettiklerini ve ilgili

alanları kendi sistemlerine entegre

ettiklerini aktaran Rafique, böyle bir

organizasyonda olmaktan çok mutlu

olduğunu da sözlerine ekledi.

Bahreyn Sağlık Bakanı Faeqa Saeed

Alsaleh; “PPP modeliyle önemli

projelere imza attık”

Alsaleh’da sempozyumun sağlık

alanında önemli bir misyonu

üstlendiğini belirtti.

Pakistan Punjab Eyaletinin Sağlık

Bakanı Khawaja Salman Rafique;

“Çağın getirilerini sağlık sistemimize

entegre ediyoruz”

Rafique, ülkesinin sağlık

çalışmalarına imza atarken

Türkiye’den esinlendiklerini

söyledi. Bugüne kadar Pakistan’da

mega projelere imza attıklarını

belirten Rafique, çağın getirilerini

sisteme entegre ederek yeni nesil

68 Pharma

May- June ‘17


Bu tarz toplantıların yeni iş ortaklıklarına

da vesile olduğunun da altını

çizen ve Bahreyn olarak 10 yıldır PPP

projelerini hayata geçirdiğini aktaran

Alsaleh, farklı ülkelerin hayata geçirdiği

projeleri detaylıca dinlemenin çok

önemli olduğunu aktardı.

Kırgızistan Sağlık Bakanı Talantbek

Batraliev; “Türkiye vatandaşlarına

dünya standartlarında hizmet

veriyor”

Sempozyumun bir diğer konuşmacısı

olan Kırgızistan Sağlık Bakanı

Talantbek Batraliev, Türkiye’nin sağlık

alanında vatandaşlarına üst düzey

hizmet sunduğunu söyledi.

Batraliev, 2002 yılından bugüne

kadarki süreci, üstünde durulmuş

bir stratejinin yansıması olarak

değerlendirdi. Kardeş ülke olarak bu

stratejiden önemli doneler aldıklarını

söyleyen Batraliev, yol haritalarını bu

donelerle oluşturduklarını sözlerine

ekledi.

Madagaskar Sağlık Bakanı Mamy

Lalatiana Andriamanarivo; “Sistemin

ülkemizde uygulanabilirliğini yüksek

olarak görüyoruz”

Andriamanarivo ise Madagaskar

olarak Kamu-Özel işbirlikleri (PPP)

modelini ülkelerinde yaygın olarak

kullanmak ve herkesin ulaşabileceği

bir sağlık sistemi kurmak istediklerini

söyledi. Andriamanarivo;

”Sistemin ülkemizde

uygulanabilirliğini yüksek olarak

görüyoruz. Buraya geliş amacımız da

biraz bu yüzden.

Farklı ülkelerin deneyimlerini, bilgi

birikimlerini yakından takip etme

fırsatı bizim için çok önemli. Birlikten

güç doğar ilkesiyle önemli bir yapı

oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.

Pharma

May- June ‘17 69


Türkiye, 900 bin kişilik dev sağlık ordusuyla daha güçlü!

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof.

Dr. Eyüp Gümüş; “Şimdiye kadar

21 şehir hastanesi imzaladık.

Hedefimiz 40 bin yatağa ulaşmak”

Son 14 yılda Türkiye’nin sağlık

reformu çerçevesinde önemli işlere

imza attığını belirten Sağlık Bakanlığı

Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş,

bu sayede memnuniyet oranının

yüzde 70 oranına çıktığını söyledi.

Türkiye’nin 900 bin çalışanıyla güçlü

bir sağlık ordusunun olduğunun

altını çizen Gümüş; “Şimdiye kadar

21 şehir hastanesi imzaladık.

3 tanesini de faaliyete geçirdik.

Dolayısıyla hedef yatak sayımızı

da 40 bine çıkardık. Hedefimizde

ölçülebilen iyi bir sağlık hizmeti

sunmak var. Nitelikli iş yapanların

sayılarını artırarak, aile hekimlerini

güçlendirmek için çalışıyoruz.

Öte yandan uluslararası klinikler

dizayn ederek sağlık turizmimizi de

güçlendireceğiz. Şuan yurt dışından

gelen kayıtlı hasta sayısı 400bin

civarında. Ancak biz bunun 700bin

civarında olduğunu düşünüyoruz”

dedi. Öte yandan sağlık endüstrisinin

geliştirilmesi için çalıştıklarını

söyleyen Gümüş, tıbbi malzemelerin

üretimini artık Türkiye’de

gerçekleştirmek istediklerini belirtti.

Üretimde aşıların ve ilaçların

öncelikli olduğunun altını çizen

Gümüş; “Yurt dışından aldığımız

5 farklı cihazımız var. Bunlara

ek olarak yeni hastanelerimize

4-5 milyar dolar civarında daha

cihaz alımı gerçekleştireceğiz. Bu

nedenle yerli üreticiler yaratmak

istiyoruz. Gelecek dönemlerde

KOBİ’leri destekleyerek, bu alanda

üretim yapılmasını sağlayacağız. Ve

yaklaşık 5milyarlık ilaç üretimini

Türkiye’de üretmeyi hedefliyoruz.

Türkiye’de sağlık sektöründe birçok

ürünün kaliteli şekilde yönetildiği bir

atmosfer oluşturacağız.”

Sağlık Bakanlığı Turizm Daire

Başkanlığı Birim Sorumlusu Uzm.

Dr. Hüsrev Diktaş; “Türkiye Onuncu

Kalkınma Planı’nda Sağlık Turizmi

önemli bir konu başlığı”

Türkiye’nin 4 saatlik uçuş

mesafesinde 1,5 milyar insana

ulaşabildiğinin altını çizen Diktaş,

“Türkiye sağlık turizminde kaliteli ve

ucuz sağlık hizmetini; kısa bekleme

süresini yeni ve gelişmiş tıbbi

teknoloji ve cihazlarla buluşturarak

yeni nesil şehir hastanelerinde

misafirlerine sunuyor. 1 saatlik uçuş

mesafesinde 12’den fazla ülkeye, 4

saatlik uçuş mesafesinde 57 ülkeye

ve toplamda 1,5 milyar insana

ulaşabilen Türkiye, sağlık turizminde

bölgesinin en önemli gücü. Çünkü

biz, Türkiye 10’uncu Kalkınma Planı

doğrultusunda ülkemizin, dünyanın

ilk 5 ülkesi arasında yer alması için

tüm gücümüzle çalışıyor, projeler

geliştiriyoruz. Çağrı merkezimiz

sayesinde hastalarımızla, İngilizce,

Arapça, Rusça, Almanca, Fransızca

ve Farsça dillerine iletişime

geçebiliyor, şikayetlerin alınması

ve yönetilmesi için yoğun bir çaba

sarf ediyoruz. Ayrıca, hasta- doktor

randevularında talep edildiği

taktirde tercümanlık hizmetleri

veriyoruz. Türkiye olarak 2023

hedefimiz çok net. Tüm alanlarda

ülkemizi daha yukarılara

çıkarmak. Dolayısıyla Sağlık

Turizminde Genel Hedeflerimiz;

Türkiye’nin Sağlık Turizminden

aldığı payı yükseltmek, Sağlık

Turizmi ihtiyaçlarına konforlu,

güvenilir ve planlı bir entegre

çözüm üretebilmek ve Türkiye’yi

Sağlık Turizmi alanında bir

marka haline getirebilmek. 2023

hedefimiz ise; 2.000.000 sağlık

turistine ülkemizde sağlık hizmeti

sunmak, 20 milyar dolar sağlık

turizmi geliri elde etmek ve

sağlık turizminde dünyanın ilk 2

ülkesi arasında yer almaktır” diye

açıkladı.

OHSAD Yönetim Kurulu Üyesi

Bilal Yıldırım; “Hekim sayımız

her yıl artıyor”

Özel Hastaneler ve Sağlık

Kuruluşları Derneği (OHSAD)

Yönetim Kurulu Üyesi Bilal

Yıldırım’da Türkiye’deki

hastanelerin alt-yapılarının ve

donanımlarının yüksek kalitede

olmasının yanı sıra hekimlerin

ve hizmet sunucularının eğitim

ve deneyim düzeyinin yüksek

standartlarda olduğunu belirtti.

Türkiye’nin diğer ülkelere göre

sunduğu fiyat avantajıyla pazarda

ayrıştığını aktaran Yıldırım,

Türkiye’nin sağlık turizmi

kapsamında kaplıca, iklim,

mağara, deniz, şifalı bitki ve

diğer doğal tedavi yöntemlerinin

en iyi uygulanabileceği zengin

bir potansiyele sahip olduğunu

aktardı. Türkiye’nin Uluslararası

JCI Akredite Kuruluşuna akredite

olmuş hastane sayısı (41 adet) ile

dünyada birinci olduğunu söyleyen

Yıldırım, Türkiye’nin termal

kaynak ve jeotermal alanların

çokluğu bakımından Avrupa

ülkeleri içinde 1. sırada, dünyada

ise 7’inci sırada olduğunun altını

çizdi.

T.K.H.K Tıbbi Hizmetler Kurum

Başkanı Uzm. Dr. Murat Parpucu;

“Türkiye ekonomik fiyatla üst

düzey hizmet veriyor”

Panelin son konuşmacısı olan

T.K.H.K Tıbbi Hizmetler Kurum

Başkanı Uzm. Dr. Murat Parpucu’

da Türkiye’nin Termal Sağlık

Turizmi, Medikal Turizm, Yaşlı

Turizmi ve Engelli Turizmi alanında

hizmet sunan nadir ülkelerden

biri olduğunun altını çizdi.

Tedavi amaçlı sağlık turizminin

nedenlerini sunumunda anlatan

Parpucu, hastaların başka bir

ülkede, kendi ülkesinde bulunan

sağlık hizmetlerinden daha

kaliteli bir hizmet almak istediği

için farklı ülkelere yöneldiğini

belirtti. Türkiye’nin Sağlık Turizmi

açısından avantajlı konumda

olduğunu söyleyen Parpucu,

Türkiye’nin ekonomik fiyatla üst

düzey hizmet verdiğini söyledi.

70 Pharma

May- June ‘17

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!