Pharma Turkey Dergisi Mayıs- Haziran 2017 Sayısı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
May / June 2017
Berko İlaç
istikrarlı büyümesini
sürdürüyor
14 Mayıs Eczacılık
Günü kutlu olsun
Takeda heals the life it
touches and increases
its quality
All the
stakeholders
of the pharma
sector met
at the IVEK
Congress
Antibiyotiklerin
geleceği akılcı
kullanıma bağlı
Yanlış emzik
kullanımı çene
bozukluğuna
neden olabiliyor
TÜM ECZACILARIN 14 MAYIS ECZACILIK GÜNÜ KUTLU OLSUN
Publisher
Ferruh IŞIK
on behalf of
İSTMAG Magazin Gazetecilik
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.
General Manager
Mehmet SÖZTUTAN
mehmet.soztutan@img.com.tr
Editorial Consultants
Simge GÜNDÜZ
simge.gunduz@img.com.tr
Recep ARSLANTAŞ
recep.arslantas@img.com.tr
Graphic & Design
Tayfun AYDIN
tayfun.aydin@img.com.tr
SORUMLU MÜDÜR
Yusuf OKÇU
yusuf.okçu@img.com.tr
Foreign Relations Manager
İsmail ÇAKIR
ismail.cakir@img.com.tr
Bilgi Eşlem
Emre YENER
emre.yener@img.com.tr
Sosyal Medya
Emir YENER
emir.yener@img.com.tr
Corporate Communication Manager
Ebru PEKEL
ebru.pekel@img.com.tr
MUHASEBE ve FİNANS MÜDÜRÜ
Mustafa AKTAŞ
mustafa.aktas@img.com.tr
Subscription
İsmail ÖZÇELİK
ismail.özcelik@img.com.tr
Advertising Coordinator
Recep ARSLANTAŞ
recep.arslantas@img.com.tr
Head Office
Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi
B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar / İstanbul
Tel: +90 212 604 50 50
Faks: +90 212 604 50 51
Printing / CTP Baskı
Matsis Matbaa Hizmetleri San. Tic. Ltd Şti
Tevfikbey Mahallesi Dr. Ali Demir Cad.
No:51 34290 Sefaköy -İstanbul/TURKEY
Tel: 0 212 624 21 11
2 Pharma www.matbaasistemleri.com
May- June ‘17
Sektörde Biyoteknolojik İlaç Atılımı
Biotechnological Drug breakthrough
in the sector
2005 yılından 2015 yılına kadar en büyük 100 ilaç şirketi
arasında yer alan gelişmekte olan ülkeler merkezli
şirketlerin gelirleri 4.5 milyar dolardan 119 milyar
dolara yükselmiş durumda. Bu şirketlerin, daha
fazla yükselme potansiyeli olduğu da belirtiliyor.
Türkiye’de ise yatırımların özellikle biyoteknoloji
alanında yoğunlaştığı görülüyor.
Sektörün de son dönemde bu alanda attığı
adımlar dikkat çekiyor. Dünyada biyoteknolojik
ilaçların kullanım oranı yüzde 20’leri
aşmış durumda ve artmaya devam ediyor.
Ülkemizde de benzer bir durum söz konusu.
Türkiye’de biyoteknolojik ilaçların
2016’da toplam pazar büyüklüğü 3.40
milyar liraya ulaştı. Bu değer toplam
reçeteli ilaç pazarının yaklaşık yüzde
16.5’ini oluşturuyor. Türkiye’yi biyoteknoloji
alanında güçlendirmek
için geçtiğimiz günlerde Türkiye
Biyoteknolojik İlaç Platformu da kuruldu.
Biyoteknolojik ilaç alanı ülkemiz için
oldukça yeni bir alan. Endüstrimizin
bu alandaki insan kaynağı ve bilgi birikimi
ise henüz kısıtlı. Ancak firmalar,
uzun vadeli bakış açısıyla, geri dönüşü
yıllar sürecek, yüksek maliyetli yatırımlar
yapıyor. Biyoteknoloji alanında başlayan
yatırımların gerçekleşmesi ve yeni yatırımların
devreye girmesiyle, endüstrinin bu
alanda atılım yapması hedefleniyor.
Türkiye Biyoteknolojik İlaç Platformu’nu oluşturan
Abdi İbrahim, Adeka, Arven, Atabay, Centurion,
Dem, EİP Eczacıbaşı, Hasbiotech, İlko,
Koçak, Liba, Mustafa Nevzat, Nobel, Onko, Sandoz,
Teva, TR Pharm, Turgut gibi köklü ve güçlü firmaların
ilaç sektörünü daha iyi yerlere taşıyacağına dair
inancımız tam.
Bir sonraki sayımızda görüşmek dileğiyle
FROM
THE
From 2005 to 2015, the
incomes of developing
country-based companies,
one of the top 100 pharmaceutical
companies, have risen
from $ 4.5 billion to $ 119 billion.
It is also stated that these
companies have more potential to
rise. In Turkey, on the other hand,
investments are concentrated in the
field of biotechnology.
The recent steps taken by the sector in
this field are drawing attention. The rate
of biotech drugs in the world has exceeded
20 percent and continues to increase. There
is a similar situation in our country. The
total market size of biotechnological drugs in
Turkey in 2016 reached 3.40 billion liras. This
value is about 16.5 percent of the total prescription
drug market. Turkey Biotechnology Drug
Platform was also established in the days when
we are going to strengthen Turkey in the field of
biotechnology.
The field of biotechnological medicine is quite
new for our country. The human resources and
know-how of our industry in this area is still
limited. However, companies are investing in
high-cost, long-term perspectives which will
take years to return. With the realization of
investments starting in the field of biotechnology
and the introduction of new investments,
it is aimed that the industry will
make a breakthrough in this field.
We are fully convinced that our well-established
and leading companies in Biotechnological
Pharmaceutical Platform
of Turkey such as Abdi İbrahim,
EDITOR
Simge GÜNDÜZ
Adeka, Arven, Atabay, Centurion,
Dem, EİP Eczacıbaşı, Hasbiotech,
İlko, Kocak, Liba, Mustafa Nevzat,
Nobel, Onko, Sandoz, Teva, TR
Pharm and Turgut Ilac will provide
a better position for the
pharmaceutical industry.
10
16
20
24
28
34
40
50
Takeda dokunduğu
hayatı iyileştiriyor ve
kalitesini arttırıyor
Kadın sağlığı
konularında eczacı
danışmanlığında yeni
dönem!
Son 10 yılda Türkiye’nin
en fazla ilaç ihracatı
yapan grubu
“Novartis”
Berko İlaç istikrarlı
büyümesini sürdürüyor
Nezih Barut 4. kez
İlaç Endüstrisi
İşverenler Sendikası
Başkanlığı’na seçildi
Yanlış emzik kullanımı
çene bozukluğuna
neden olabiliyor
Onko Koçsel İlaçları
European GMP
Sertifikası’nı aldı
Artık insanlar sağlık
için seyahat ediyor
Ecza sektörünün tüm paydaşları
İVEK Kongresi’nde buluştu
İVEK Vakfı tarafından “İlaç ve Eczacılıkta Küresel Bilgi Paylaşımı”
temasıyla bu sene üçüncüsü düzenlenen İVEK Uluslararası İlaç ve
Eczacılık Kongresi 9 bine yakın katılımcıyı ağırladı
Marmara Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Güniz Küçükgüzel’in
başkanlığını üstlendiği, sektörün
tüm paydaşlarını bir araya getiren
İVEK Uluslararası İlaç ve Eczacılık
Kongresi’nin açılışı Sağlık Bakanı
Prof. Dr. Recep Akdağ’ın katılımıyla
yapıldı. İkincisi geçen yıl 6 binden
fazla katılımcı ile gerçekleştirilen
kongreye, bu sene aralarında
akademisyenlerin, eczacılık fakültesi
öğrencilerinin, serbest eczacıların,
kamu eczacılarının, meslek
örgütlerinin ve ilaç endüstrisinin
temsilcilerinin de olduğu 8800 kişi
kayıt yaptırdı. İVEK Vakfı, bu sene
ayrıca bir ilke imza atarak, Türkiye’nin
ilaç biyoteknolojisi atılımlarının
detaylıca ele alındığı İVEKBio
kongresini de eş zamanlı olarak
gerçekleştirdi.
Açılışta konuşan Sağlık Bakanı
Prof. Dr. Recep Akdağ, “Sağlıkta
dönüşüm programımızın bütün
hikayesi, vatandaşın yaşadığı
problemlerin sonlandırılmasıdır.
4 Pharma
May- June ‘17
Bizim dönemimiz kuyrukların ve
buyrukların son bulduğu dönem
olmuştur. Amacımız herkesin hayatını
kolaylaştırıp sıkıntılarını ortadan
kaldırmak amaçlı bir programdı. Bu
programlar ve yaptığımız çalışmalar
doğrultusunda bağımsız kuruluşlar
tarafından yapılan anketlerle vatandaş
memnuniyetinin %39’dan %75’e
yükseldiği belirlendi. Vatandaşın
sağlık memnuniyeti neredeyse
2’ye katlanmış durumda. Yine
2002 yılından önce yıkıcı sağlık
harcamasına maruz kalan 166 bin
ailemiz varken, 2015’e geldiğimizde
bu sayı 60 binlerin altına düştü.
Sağlıkta dönüşümün ikinci
dönemi vatandaşlarımızı finansal
anlamda korumayı ve daha da
güçlendirmeyi amaçlıyor. Türkiye’de
hiç bir vatandaşımız her hangi bir
sağlık harcaması yapma ihtiyacı
duyduğu zaman harcadığı paradan
dolayı mağdur olmamalıdır. Sayın
Cumhurbaşkanımızın sağlıkta
dönüşüm ile ilgili bana verdiği en
önemli görev de budur” şeklinde
konuştu.
Kongre Başkanı Marmara Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Güniz Küçükgüzel ve Kongre Genel
Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Mahmut
Tokaç yaptıkları değerlendirme
açıklamasında şunları söyledi;
“İVEK’in dernek olarak kuruluşunun
ardından 2016 yılında İlaç, Eczacılık,
Sağlık Bilim ve Teknolojileri
Vakfı’na dönüştükten sonraki bu
ilk kongresinde İlaç ve Eczacılıkta
Küresel Bilgi Paylaşımını en üst
düzeye çıkarmak için Türkiye’de ve
dünyada ilaç, tıbbi cihaz, eczacılık,
eczacılık eğitimi ve meslekteki
gelişmeler 4 gün boyunca ayrıntılı
olarak tartışıldı. İlaç ve eczacılıkla
ilgili çözüm odaklı olma adına
“benim de söyleyecek bir sözüm
var” diyerek ülkemizin ve dünyamızın
değişik yerlerinden koşup buralara
gelmiş tüm katılımcıları bir kez daha
gönülden kutluyor, saygı ve sevgi ile
selamlıyoruz.”
All the stakeholders of the pharma sector met at the
IVEK Congress
International Convention of Pharmaceuticals and Pharmacies, which was organized
by the IVEK Foundation with the theme of “Global Information Sharing in Medicine
and Pharmacy” this year, welcomed close to 9 thousand participants
Minister of Health Prof. Dr.
Recep Akdag attended
the opening ceremony of
İVEK International Congress of
Pharmaceuticals and Pharmacy,
which brings together all the
stakeholders of the industry and held
under the presidency of Professor. Dr.
Guniz Kucukguzel, Marmara University
Faculty of Pharmacy Dean. The
congress, which was held with more
than 6 thousand participants last
year, registered 8800 people this year,
including academicians, pharmacy
faculty students, independent
pharmacists, public pharmacists,
professional organizations and
representatives of the pharmaceutical
industry. The IVEK Foundation has
also concluded the İVEKBio congress,
in which Turkey’s drug biotechnology
breakthroughs are discussed in
detail, at the same time by signing
a new policy this year. Speaking at
the opening Minister of Health Prof.
Dr. Recep Akdag said, “The whole
story of our health transformation
program is to end the problems that
the citizen has. Our period has been
the end of queues and commands.
Our aim was to make everyone’s life
easier and remove troubles from their
life. With these programs and the
surveys conducted by independent
organizations in line with our work,
it was determined that citizens’
satisfaction increased from 39% to
75%. Citizen’s health satisfaction has
almost doubled. Again, we had 166
thousand families who were exposed
to devastating health expenditures
before 2002, but when we arrived in
2015, this number dropped below
60 thousand. The second period of
transformation in health aims to
protect and strengthen our citizens
financially. No citizen in Turkey should
not be a victim because of the money
he / she spends when he / she needs
to make any health expenditures. This
is also the most important duty that
the President gave to me regarding
the transformation of health in
health.” Congress President Marmara
University Faculty of Pharmacy
Professor Dr. Guniz Kucukguzel and
Congress Secretary General Assist.
Assoc. Dr. Mahmut Tokac said that in
the evaluation they made, “In the first
congress of İVEK, which was founded
in 2016 after the establishment
of İVEK as an association in the
Pharmaceuticals, Pharmacy, Health
Sciences and Technologies Foundation
in 2016, in order to maximize
the Global Knowledge Sharing in
Pharmaceuticals and Pharmacy,
pharmaceuticals, medical devices,
pharmaceuticals, pharmacy Education
and development in the profession
were discussed in detail for 4 days.
We celebrate once again all the
participants who ran from different
parts of our country and our world,
saying “I have a statement to say” in
order to be focused on pharmaceutical
and pharmaceutical solutions, and
salute them with respect and love.
Pharma
May- June ‘17 5
Türkiye İlaç Sektörü Raporu 2016
100.000’den fazla katılımcısıyla, dünyanın
eczacılık konusunda lider ağ oluşturma
etkinliği olan CPhI,– Pharma Insight
raporlarını, ilaç sektörünün bağımsız
birimlerinin analizini, ayrıca uzmanların
global panellerini (artık ikinci yılında) içeren
saygın ve hevesle beklenen Yıllık Raporu
oluşturmak için artık müşterek kaynaklarını
kullanıyor.
Türkiye: “Tüm zorluklara rağmen yüksek
büyüme gösteren ve geleceği parlak bir
pazar”
80 milyona yakın bir nüfusa ve Avrupa’nın 6.
en büyük ilaç pazarına sahip olan Türkiye,
22.1 milyar TL’lik (~ $ 6,31 milyar) satış
hacmiyle dünyanın 17. en büyük İlaç Pazarı
haline gelmiştir. Daha da heyecan verici
olan, yerel para birimindeki dalgalanmalar
ve ekonomik büyüme gibi küresel ve yerel
ekonomik zorlayıcı dinamiklere rağmen,
2015 yılına kıyasla pazarın % 17 ve 2012-2016
yılları arasında yıllık bazda % 12 büyümesidir.
Bu büyümenin temellerini incelediğimizde,
tüm pazarın sadece %12’sini temsil etmesine
rağmen, hastane kanalının bu alandaki özel
ve kamusal yatırımlarla %28 oranında hızlı
bir büyüme gösterdiği görülüyor. 25.000’den
fazla münferit eczaneden oluşan perakende
pazarı da 2015’e kıyasla %15 oranında hızlı
bir büyüme göstermiştir.
Bu rakamların bu şekilde
somutlaşmasında temelde birkaç
iyi ve sürdürülebilir sebep vardır.
Her şeyden önce, hastanelerin
sayısı hızla artmaktadır.
Yeni açılan özel zincirler ve
kamu hastaneleri vasıtasıyla
nüfusun etkili bir şekilde sağlık
hizmetlerine erişimi artmaktadır.
Ürün portföyü perspektifinden
bakıldığında nispeten yüksek
fiyatlı uzmanlık ürünlerinin pazar
payını artırdığını ve Türkiye’nin
gelişmiş ekonomilere benzer
şekilde ilaç harcamalarının
çoğunluğunu uzmanlık
ürünlerinin oluşturduğu bir
ilaç pazarı yapısına kaymakta
olduğunu görmekteyiz. Bunun
yanında Biyobenzerler de,
hükümetin AR-GE ve üretime
yatırım yapma konusunda yerel
şirketleri teşvik ettiği cazip bir
alan haline geliyor.
Türkiye’nin demografik yapısı,
büyüme rakamlarından da
görüldüğüı üzere, bu tedavi
alanları için esaslı bir hacim
büyümesini de desteklemektedir.
Yaşlanan nüfus ve yaşam
tarzlarındaki değişim, uzmanlık
alanı gerektiren ürünler için ana
büyüme faktörleridir. 2013 yılında
toplam nüfusta 60+ yaş grubunun
payı % 11’di. Bu rakamın 2023’te
%15, 2050’de %27 olacağı tahmin
edilmektedir. Bunun yanında,
Türkiye beslenme takviyeleri gibi
kişisel bakım ürünlerini almaya
istekli ve bunları alabilecek
büyüyen bir orta ve üst orta gelir
sınıfına sahiptir.
Yukarıda açıklanan hususların
hepsi Türkiye’ye büyüme
açısından sürdürülebilir bir
yol sağlayacaktır. QuintilesIMS
olarak önümüzdeki dört yıl
içinde pazarın yıllık olarak yerel
para birimi bazında % 13-15
arasında büyüme göstermesini
öngörüyoruz. Bu, Türkiye’yi
2020’deki sıralamada 14’üncü
en büyük ülke haline getirecektir.
Önümüzdeki dönemde diğer
Gelişen Pazarların yavaşlayacağı
göz önünde bulundurulduğunda,
bu rakamların oldukça cazip
olduğu görülecektir.
Ne yazık ki, bu büyüme beklentisi
yanında bazı kaygıları da
beraberinde getiriyor. Kârlılık, fiyat
baskısı ve kur dalgalanmaları
ışığında odaklanılması gereken
daha önemli bir alan haline
gelmiştir. Son üç yılda Türk
Lirasında görülen devalüasyon,
Türkiye’de faaliyet gösteren
yerel ve çok uluslu ilaç
firmaları açısından zorlu bir
ortam yaratmıştır. Fiyatlamada
kullanılan referans fiyatlandırma
mekanizması, ürün fiyatlarını
diğer Avrupa ülkelerine kıyasla
en düşük düzeyde kıldığı
için şirketlere hala baskı
yapmaktadır. Ruhsatlandırma
süreci gelişmektedir, ancak yine
de ürünlerin, özellikle de ithal
ürünlerin ruhsatlandırması
zaman almaktadır.
Bununla birlikte, bu zorluklara
rağmen, Türkiye’nin diğer
Gelişen Pazarlar arasında
benzersiz bir büyüme
fırsatı sunduğuna fazlasıyla
inanmaktayız. Gelişmekte olan
pazarların büyüme açısından
yavaşlamış olduğu göz önünde
bulundurulduğunda, şirketlerin
önümüzdeki 5 yıl içerisinde
kârlılığa odaklanarak bu yüksek
büyüme gösteren ülkeden
yararlanmaları mümkün
görünüyor. Yenilikçi ürün portföyü,
OTC ve yerel üretim alanlarındaki
yatırımlar, kesinlikle kârlı yatırım
getirisi sağlayacaktır.
6 Pharma
May- June ‘17
Turkey Pharmaceutical Market Report 2016
There are a several good and
sustaining reasons for those
numbers . First of all, the
number of hospitals is growing
rapidly enabling the population
to access healthcare effectively
through new private chains and
public hospital campuses. From
a product portfolio perspective,
we see that relatively high-priced
specialty products are increasing
their market share. Turkey is
shifting to a pharma market
structure similar to advanced
economies where specialty
products account for the majority
of pharma spending. Biosimilars
are also becoming an attractive
area, where the government is
motivating local companies to
invest in R&D and manufacturing.
Turkey’s demographic structure
also supports strong volume
growth for these therapy areas,
as evidenced by growth figures.
For specialty products, the ageing
population and shift in lifestyles
are the main growth drivers. The
share of 60+ aged people of the
total population was 11% in 2013.
It is estimated to account for 15%
in 2023 and 27% in 2050. Besides,
Turkey has a growing middle and
upper middle class which can
afford and are willing to pay for
consumer care products such as
nutritional supplements.
All of the points described above
would provide Turkey a sustained
path to grow. As QuintilesIMS, we
expect that the market will grow
between 13-15% in local currency
terms on a yearly basis within the
next four years. This will make
Turkey the 14th biggest pharma
market in the world in 2020.
These figures are quite attractive
given the fact that other Emering
Markets will slow down over the
coming years.
Unfortunately this growth is not
coming without any concerns.
Profitability has become a more
important area to focus on in
the light of price pressures
and currency fluctuations. The
devaluation of the Turkish Lira in
the last three years has created a
challenging environment for both
local and multinational pharma
companies operating in Turkey.
Reference pricing scheme is still
putting pressure on companies as
prices of products are the lowest
compared to other European
countries. Registration process is
improving but still takes time for
products, especially if they are
being imported.
Despite these challenges, we
strongly believe Turkey is offering
a unique growth opportunilty
among its other Emerging
Market peers. Given the fact that
emerging markets are slowing
in terms of growth, companies
could benefit from this high
growth country by focusing on
profitability within the next 5
years. Investments in the areas
of innovative products, OTC
and local manufacturing would
definitely provide lucritive return
on investment.
CPhI Pharma Insights reports: CPhI, the
world’s leading pharmaceutical network
platform with its over 100.000 participants,
now uses shared resources to create its
respected and anticipated Annual Report that
covers Pharma Insight reports, analyses of
independent units of the sector and global
specialist panels, which marks its second
year.
Turkey: “A high growth and promising
market despite all constraints”
Turkey, with a population of close to 80 million
people and being the 6h largest European
pharma market, has reached to 22.1B TL
(~$6,31B) in size becoming the 17th largest
Pharmaceutical Market in the world. What is
more exciting is the fact that the market grew
by 17% year-over-year compared to 2015
and 12% on a yearly basis between 2012-
2016, despite global and local economical
constraints such as fluctuations in local
currency. If we look into the fundamentals of
this growth, we see that the hospital channel
is growing rapidly at 28% due to private and
public invesments in this area despite the
fact that it represents only 12% of the whole
market. The retail market, which consists
of more than 25,000 individually owned
pharmacies also grew strongly by 15%
compared to 2015.
Pharma
May- June ‘17 7
Bu test ile utanmaya son!
Yakın zamanda sperm testi için utana sıkıla laboratuvara gitmenize
gerek kalmayacak. Cep telefonuna ekleyeceğiniz bir aksesuar sayesinde
tıpkı eczanede satılan gebelik testi gibi kolay şekilde sperm testi
yapabileceksiniz
8 Pharma
May- June ‘17
Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr.
Seval Taşdemir
Dünya çapında yaklaşık 45 milyon
çift kısırlık sorunu yaşıyor ve
bunların yüzde 40’ını erkek
kısırlığı oluşturuyor. Amerikalı bilim
adamları, erkekler için son derece
stresli bir test olan sperm testini
daha basit bir hale getirmek için
akıllı telefonla erkek doğurganlığını
ölçebilen bir sistem geliştirdi. Yakın
zamanda laboratuvara gitmeden
sperm kalitesini birkaç tıklama ile
test etmek mümkün olabilecek.
Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek
Merkezi Klinik Direktörü, Kadın
Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek
Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, bu
testlerin hastaları ve doktorları
yanlış yönlendirip tedaviyi geciktirme
olasılığına karşı şimdilik temkinli
yaklaşmanın daha doğru olacağı
görüşünde.
Gebelik testinden yola çıkılarak
geliştirildi
“Science Translational Medicine’da
yayınlanan çalışmanın sonucunda,
bu cihazın 350 denek üzerinde yüzde
95 güvenilirlikle sonuç verdiği ve
prototip aşamasında olduğu bildirildi.
Bu yöntem, eczanelerde satılan basit
gebelik testlerinden yola çıkılarak
geliştirildi. Akıllı telefona adapte
edilecek bir aksesuarın içindeki
mikroçip yardımıyla içine konacak
sperm örneği özel bir yazılım
sistemiyle analiz edilebilecek. Sistem,
sperm sayısı ve hareketliliğini analiz
etmek için spermlerin videosunu beş
saniye içerisinde kaydedecek. Yapılan
analizlerin, Dünya Sağlık Örgütü’nün
sperm kalitesi kriterlerine uygun
sonuç verdiği de bildirildi.”
Teknolojik açıdan çok büyük bir başarı
“Gelişen teknoloji kişilerin kendi
kendilerine birçok şeyi yapabilmelerine
imkan sağlıyor. Gelinen noktada
laboratuvar testlerinin belirli
kriterlerinin kurallar çerçevesinde cep
telefonu gibi herkesin sahip olduğu
bir cihaza kadar indirgenebilmesi
teknolojik açıdan çok büyük bir
başarı. Yapılan testlerde güvenilirlik
derecesinin yüksek bulunması
da zaman içerisinde yapılacak
iyileştirmeler ile daha uygun hale
gelecektir. Fakat bu sonuçları bir
hekimin yorumlaması, tedavinin
planlamasında önemli rol oynar.”
Hastalar sonuçları kendileri
yorumlamamalı
“İnfertilite konusu, doğru
teşhislerin doğru zamanda
konarak zaman kaybedilmeden
tedavilerin planlanması açısından
önemli noktalar içerir. Tedavilerin
yönlendirilmesi için en temel
testlerden olan spermiogram
ve hormon testlerinin hızlı ve
doğru bir şekilde çalışılması ile
hastalara ekonomik katkı ve zaman
kazandırılması söz konusu olur.
Hastaların elde ettikleri sonuçları
kendilerinin yanlış veya eksik
yorumlamaları veya olası teknolojik
yanılmalar; bizleri de yanlış
yönlendirebilir. Bu ihtimalleri göz
önüne aldığımızda henüz gelişmekte
olan bu teknolojiye şimdilik temkinli
yaklaşmak ve zaman içerisinde
çalışmaların sayısındaki artışı
değerlendirmekte fayda olduğunu
düşünüyorum”
Takeda dokunduğu hayatı iyileştiriyor ve
kalitesini arttırıyor
Takeda Türkiye Genel Müdürü Gamze Yüceland ile firma faaliyetleri ve
annelik üzerine söyleşi yaptık
geliştirme çalışmalarıyla değer
yaratmaya çalışıyoruz.”
“Dürüstlük,
adalet, bütünlük ve
azmi içeren Takeda-izm
adını verdiğimiz kurumsal
değerlerimiz ile toplumun,
hastaların, paydaşlarımızın
güvenini kazanmayı;
dokunduğumuz hayatları
iyileştirmeyi ve hayat
kalitelerini arttırmayı
hedefliyoruz”
Takeda Türkiye pazarında hangi
alanlarda faaliyet gösteriyor?
“Takeda, 1781 yılında Chobei
tarafından kurulan, merkezi Osaka’da
bulunan hasta odaklı inovatif ve global
bir ilaç firması. Dünyanın 70’den
fazla ülkesinde, 30.000 çalışanı
ile insanlara daha sağlıklı, daha
parlak bir gelecek sunma misyonunu
edinmiştir ve bugün Japonya ve
Asya’daki çeşitli pazarlarda birinci
sırada ve dünyanın en büyük 15 global
ilaç şirketi arasında yer almaktadır.
Takeda olarak, ülkemizde hematoloji,
onkoloji, gastroenteroloji, solunum,
metabolizma, enfeksiyon ve kas
iskelet sistemi gibi önemli terapötik
alanlarda faaliyet gösteriyoruz ve
dürüstlük, adalet, bütünlük ve azmi
içeren Takeda-izm adını verdiğimiz
kurumsal değerlerimiz ile toplumun,
hastaların, paydaşlarımızın güvenini
kazanmayı; dokunduğumuz hayatları
iyileştirmeyi ve hayat kalitelerini
arttırmayı hedefliyoruz.”
10 Pharma
May- June ‘17
Ar-Ge çalışmalarına büyük bütçeler
ayırıyorsunuz. Türkiye’de ve
dünyada ulaşmak istediğiniz noktayı
öğrenebilir miyiz?
“Takeda AR-GE çalışmalarına
yıllık 4 milyar dolar yatırım
sağlıyor. Globalde Ar-Ge odağımızı
yeniden yapılandırarak 3 anahtar
tedavi alanına yöneldik; Onkoloji,
Gastroenteroloji ve CNS-artı aşılar.
Bu doğrultuda da Kyoto Üniversitesi
iPS Hücre Araştırma ve Uygulama
Merkezi (CiRA) ortak bir araştırma
programı başlattık. Bu ortak
araştırma programı yedi tane proje
içeriyor. 2015’de de dış araştırma
ortaklıkları ile altı ilave proje
başlatılmıştı. İleriye dönük hedefimiz
temel olarak odaklandığımız
alanlarda Ar-Ge çalışmalarımızı
sürdürmektir. Türkiye’de ise
halihazırda yürütmekte olduğumuz
onkoloji ve gastroenteroloji alanında
14 tane faz çalışmamız var ve bu 14
uluslararası çalışma 41 merkezde
yürütülmektedir. Bu araştırma ve
Lenfoma ve Osteosarkomun
tedavisi için hastaların kullanımına
sunduğumuz iki yeni onkoloji
ilacınız ile kanser hastalarına umut
oldunuz. Yeni çalışmalar hangi
alanlarda olacak?
“Global Ar-Ge odağımızla paralel
olarak ülkemizde de önümüzdeki
dönemde onkoloji-hematoloji ve
gastroenteroloji alanlarında hastalar
için yeni tedaviler üzerinde çalışmaya
devam edeceğiz. Önümüzdeki
dönemde gastroenteroloji alanında
yeni çözümler sunacak ve Hematoloji
alanında ise hastaların damar yolu
ile aldıkları ilaç yükünü azaltacak
yenilikçi tedavileri ülkemize
getirebilmek en büyük amacımız.
Bu tedavi alanlarında yenilikçi
ilaçları hastalara en kısa sürede
ulaştırabilmek bizim için çok büyük
önem teşkil ediyor.”
Öncelikle sizin de anneler gününüzü
kutlarız. 19 yaşında ikiz annesisiniz
ve başarılı bir kariyeriniz var.
Kariyer basamaklarını tırmanırken
annelik işinizi nasıl etkiledi?
“Çok teşekkür ederim, ben de tüm
annelerin bu güzel gününü kutlarım.
Anne olmak hayatımda en mucizevi
anlardan biriydi; iş hayatına adım
attığımdan bu yana her ikisini beraber
yürütebilmek adına büyük çaba sarf
ettim. Tabi bunu yaparken yalnız
değildim; çok şanslıyım ki hayatımda
her zaman beni destekleyen çok
kıymetli insanlar var; annem, eşim;
artık ailemizin bir parçası olan sevgili
Melek. Onlar olmasa gerçekten çok
zor olurdu.
Onlar sayesinde hayallerimden
vazgeçmeden; bir denge ile hayatıma
yön verdim. Dengenin hayatımızda çok
önemli bir yeri olduğuna inanıyorum.
Bir de ikizler beni çok mutlu etti,
insan mutluyken çok enerjik ve
üretken oluyor, iş hayatımı çok
olumlu etkiledi bile diyebilirim. Tabii
çok çalıştım ama çok mutluyum ki
karşılığını da aldım.”
benim en büyük önceliklerimden biri.
O yaşlardaki farkındalık ve yetenekler;
öncelikle aileyle karşılıklı paylaşarak
ve fikir alışverişleriyle daha da ortaya
çıkıyor, bunu çok önemsiyorum. 20
yılı aşkın süren ilaç şirketi kariyerim
onlar için güzel bir örnek; başarının
yolda renk katan, fark yaratacak
özellikler haline geldi, bu durumdan
çok memnunum. Kendi çocuklarım
Ece, Kaan’ın ve diğer tüm güzel çocuk
ve gençlerimiz için hep en iyisini
diliyorum.”
Yoğun meslek hayatınızda
geriye dönük keşkeleriniz ya da
pişmanlıklarınız var mı?
“Çok şanslıyım ki şimdiye kadar
yaşadığım hayattan ve yaptığım
seçimlerden hiç bir zaman
pişmanlığım olmadı.”
Çalışan annelerin yaşadığı sorunlar
hakkında ne düşünüyorsunuz ve bu
sorunlar için önerileriniz neler?
“Yılın büyük bir kısmını işim
dolayısıyla seyahat ederek
geçiriyorum. Bu yoğun iş tempomda
her çalışan anne gibi çocuklarıma
yeteri kadar vakit ayıramadığımı
düşündüğüm zamanlar oldu fakat
tecrübe edindikçe gördüm ki; kaliteli
zamanlar yaratıp, sadece onları odak
noktama aldığım ilgimi ve sevgimi
dilediğim gibi gösterebildiğimde
çok daha değerli ve eşsiz anlar
yaratabildim. Bana kalırsa, işin püf
noktası sevgi ve iletişim. Çocukların
oyun çağında kısa süreleri bile mutlu
anlar haline getirmek bizim elimizde.
İkizler, şimdi 19 yaşındalar; artık
beraber yapabileceğimiz pek çok
aktivite var, bu zamanlarda; beraber
yapmaktan keyif aldığımız şeyleri
tercih ediyoruz.”
Çocuklarınızın kariyer
planlamasında hem anne hem de
başarılı bir iş kadını olarak etkiniz
oluyor mu?
“Çocuklarım bu sene itibariyle
yurtdışında okumaya karar verdi ve
kendi ayakları üzerinde duran iki
yetişkin oldular. Onlar ve benim için
yeni bir dönem başlamış oldu. Bu
süreçte onları her zaman motive
edip, hayallerine her geçen gün daha
da yaklaşmaları için yol göstermek
emek istediğini biliyorlar, çünkü
onlar da aslında bu uzun sürecin
tanıkları. Kariyer planlaması, uzun
bir yolculuk. Geleceği planlasanız
da bazen işler sandığınız gibi
olmayabiliyor bu nedenle onlara hep
söylediğim; gelişime açık olun, dürüst
yaşayın, kendiniz gibi olun, kendiniz
için çalışın, ilgi alanlarınızı belirleyip
onların üzerine gidin, hobileriniz
olsun ve bu yolda karşılarına çıkacak
engelleri “pozitif” olarak görün
şeklinde oluyor.
Artık iş hayatında başarı sadece
eğitim hayatıyla sınırlı değil, hobileri
olan, eğlenmesini bilen, öğrenmesini
seven insanlarla beraber olmak bu
Son olarak, 14 Mayıs Eczacılık
Haftası için sağlık sektöründeki tüm
paydaşlarına mesajınız nedir?
“Eczacılık mesleği insanların
hastalıklarla verdiği mücadelede
çok önemli ve vazgeçilmez bir yere
sahip. Bu mücadelede mesleğine
bir ömür, emek ve gönül vermiş ve
sağlık hizmeti için çok önemli bir yere
sahip olan değerli eczacılarımıza;
bu hizmetin kesintisiz olarak
verilebilmesini sağlamak için
gösterdikleri üstün gayretten ötürü
teşekkür ediyorum ve Eczacılık
bayramlarını yürekten kutluyorum.”
Pharma
May- June ‘17
11
Takeda heals the life it touches and increases its quality
We made an exclusive interview with Takeda Turkey General Manager
Gamze Yuceland about company activities and being a mother
“With our
corporate value we
call Takeda-ism including
honesty, fairness, integrity and
perseverance, we aim to win the
trust of society, patients and
our stakeholders, heal the life
we touch and improve the
quality of life”
12 Pharma
May- June ‘17
What areas does Takeda operate in
Turkey?
“Takeda is a patient-focused
innovative and global pharmaceutical
company founded in 1781 by Chobei,
headquartered in Osaka. With more
than 30,000 employees in more than
70 countries around the world, it
has gained a mission to provide a
healthier, brighter future for people
and today it ranks first in various
markets in Japan and Asia and among
the top 15 global pharmaceutical
companies in the world.
As Takeda, we operate in important
therapeutic areas such as hematology,
oncology, gastroenterology,
respiration, metabolism, infection
and musculoskeletal system in our
country and win the confidence of
our society, patients and stakeholders
with our corporate values we give for
Takeda-ism with honesty, justice, we
aim to improve our lives and increase
our quality of life.”
You allocate large budgets for R & D
work. Can you inform us about the
point you want to reach in Turkey
and in the world?
“Takeda R & D is investing $
4 billion a year in its work. We
have restructured our R & D
center globally to 3 key treatment
areas; Oncology, Gastroenterology
and CNS-plus vaccines. In this
direction, Kyoto University iPS Cell
Research and Application Center
(CiRA) launched a joint research
program. This joint research program
includes seven projects. In 2015, six
additional projects were initiated with
external research partnerships. Our
future goal is to continue our R &
D activities in areas we focus on. In
Turkey, we have 14 phase studies in
oncology and gastroenterology that
we are currently conducting and 14
international studies are conducted
in 41 centers. We are trying to create
value through these research and
development works.”
You are hopeful for cancer patients
with two new oncology drugs we
offer for the use of patients for
lymphoma and osteosarcoma
treatment. In what areas will new
work be in place?
“Parallel to our Global R & D
effort, we will continue to work
on new treatments for patients
in the oncology, hematology and
gastroenterology fields in our country
in the coming period. In the coming
period, we will present new solutions
in the field of gastroenterology and
in the field of Hematology, it is our
greatest aim to bring innovative
treatments that will reduce the drug
burden patients get through the
veins. It is of great importance for
us to be able to deliver innovative
medicines in these areas of treatment
as soon as possible.”
First of all, you and your mothers
celebrate your day. You are a
19-year-old twin mother and have
a successful career. How did your
motherhood work affect your career
steps?
“Thank you very much, I also
congratulate all the mothers on this
beautiful day. Being a mother was
one of the most miraculous moments
in my life; Since I stepped into my
business life, I made great efforts
to be able to walk both together. Of
course I was not alone when I was
doing this; I am very lucky that there
are many precious people in my life
who always support me; My mother,
my wife; Dear Angel, who is now
part of our family. It would have been
really difficult if not for them. Without
giving up my dreams thanks to them;
I gave life and direction with a
balance. I believe it is a very
important place in our lives. Also,
the twins made me very happy, when
people are happy, I become very
energetic and productive, and I can
even say that my business life has
been very positive. Of course I have
worked hard, but I am very happy that
I also have the opposite.”
Do you have retrospectives or
regrets in your busy career?
“I am very lucky that I have never
regretted the choices I have made and
the duties I have lived up to now.”
What do you think about the
problems experienced by working
mothers and what are your
suggestions for these problems?
“I spend most of the year traveling for
work. In this busy work, I thought that
I could not spend as much time as a
child like every employee, but when
I experienced it, I created quality
moments and more valuable and
unique moments when I could show
them just as I wanted my interest
and love to focus on them. As far as
I’m concerned, the trick is love and
communication. It is our choice to
make even the shortest moments
happy moments in the game. The
twins are now 19 years old; There are
many activities we can do together, at
this time; We prefer things we enjoy
doing together.”
Are you active as a mother and a
successful business woman in your
child’s career planning?
“My children decided to study abroad
as of this year and they were two
adults standing on their feet. A new
era has begun for them and me. It
is one of my top priorities to always
motivate them and guide them
to their dreams every day. Those
are the awareness and talents of
the ages; First of all, sharing with
the family and getting more out of
ideas, I take it very seriously. A good
example for them is my career as
a pharmaceutical company over 20
years old; They know that success
wants to labor because they are
actually witnesses of this longrunning
witness. Career planning
is a long journey. If you plan on the
future, sometimes it may not be
like you think it works; Be open to
development, be honest, be like
yourself, work for yourself, identify
your interests and go over them,
become your hobbies, and see the
obstacles that will come out in this
way as “positive”. Now, success in
business life is not limited only to
education life, but to be with people
who are hobbies, who know how to
play, and who like to learn, it has
become a feature that adds color and
makes a difference in this way.
I always wish for my own children
Ece, Kaan and all the other beautiful
children and young people.”
Finally, what is your message to all
the stakeholders in the healthcare
sector for May 14th Pharmacy
Week?
“The pharmacy profession has a
very important and indispensable
role in the fight against disease by
people. In this struggle, our valuable
pharmacists have given life, labor and
heart to their profession and have
a very important place for health
care; I thank you for your outstanding
efforts to ensure that this service
can be provided without interruption
and I heartily congratulate Pharmacy
Holidays.”
Pharma
May- June ‘17 13
(NEM ALMA CİHAZLARI)
|
TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ
www.nabiztip.com
Nebulizatörler
Ateş Ölçerler
TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ
www.nabiztip.com
Kadın sağlığı konularında
eczacı danışmanlığında yeni dönem!
Bayer İlaç Ülke Müdürü
Dr. Oğuz Mülazımoğlu
Eczacılara yönelik eğitimler
sunacak olan Kadın Sağlığı
Akademi’nin eğitim programı,
akademisyen jinekolog ve eczacılar
ile birlikte geliştirilecek. Bu işbirliği
kapsamında TEB üyesi 25 binden
fazla eczacının kadın sağlığı
konusunda bilgi düzeyinin artırılması
hedefleniyor. Bayer ve Türk Eczacıları
Birliği yöneticileri tarafından uzun
zamandır üzerinde çalışılan proje ile
eczacılar uzaktan eğitimle bilgilerini
tazeleyecekler. Üreme sağlığı
alanındaki yeni gelişmelerden an be
an haberdar olacaklar. Danışanlara
daha iyi hizmet vermek için
çalışacaklar.
Bayer İlaç Ülke Müdürü Dr. Oğuz
Mülazımoğlu proje ile ilgili; “Kadın
Sağlığı alanının lideri olarak faaliyet
gösteren Bayer, hamileliğin arzulanan
bir deneyim olarak yaşanmasını
amaçlıyor. Sosyal sorumluluk
faaliyetlerimiz çerçevesinde, tüm
dünyada sağlıklı aile planlaması
ve üreme sağlığı konusundaki
eğitimlere destek vererek, özellikle
gençlerin aile planlaması konusunda
gelecekleri ile ilgili daha bilinçli
karar vermelerine yardımcı oluyoruz.
Bayer olarak, 2014 yılında hayata
geçirdiğimiz Kadın Sağlığı TV ile
ise; cinsel sağlık, infertilite, aile
planlaması yöntemleri, gebeliğe
hazırlık, adet dönemi, mutlu
cinsellik, kadınlarda en çok görülen
hastalıklar, vajinal estetik ve menopoz
gibi A’dan Z’ye kadınları yakından
ilgilendiren tüm konularda kadınları
bilinçlendirmek üzere çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. Eczaneler de kadınlar
için önemli danışma merkezlerinden
bir tanesi. Bu kapsamda TEB ile
birlikte toplumu kadın sağlığı
konusunda bilinçlendirme misyonu
ile yürüteceğimiz Kadın Sağlığı
Akademi projesi için çok heyecanlı ve
mutluyuz.” ifadelerini kullandı.
TEB Başkanı Erdoğan Çolak ise
Bayer işbirliği ile hayata geçirecekleri
projeden memnun olduklarını
belirterek; “Bayer ile birlikte
gerçekleştireceğimiz Kadın Sağlığı
Akademi projesi ile hâlihazırda
kadın sağlığı ve üreme sağlığı
alanında danışman rolüne sahip
olan eczacıların bu rolünü daha da
geliştirmeyi planlıyoruz. Eczacılara
vereceğimiz eğitimlerle, üyemiz
olan 25 binden fazla eczacının
kadın-üreme sağlığı konusunda bilgi
düzeyini artırmayı ve eczanelerin
referans noktası haline gelmesini
hedefliyoruz.” dedi.
TEB Başkanı Erdoğan Çolak
Türkiye’de;
• Her yıl 1 milyon 325 bin 783 bebek dünyaya geliyor.
• Bebek ölüm oranı binde 10,7 ve bir yılda ölen bebek sayısı 14 bin 164.
• Ölen bebeklerin %64,2’si bir ayını, %87,1’i ise beş ayını tamamlayamadan ölüyor.
• 6 bin 132 çocuk cezaevinde.
• 5-17 yaş arası toplam çalışan çocukların sayısı 8 milyon 397 bin.
Bu tabloya bakıldığında, kadın sağlığı konusunda toplumun bilinçlenmesi, alınabilecek önlemlerin halkla
paylaşılması amacıyla yapılan çalışmalar olumsuzlukların önüne geçilebilmesi için son derece önemli. Türk
Eczacıları Birliği ve Bayer işbirliği ile bilgileri güncellenen eczacılar, bundan sonra da bir toplum sağlığı sorunu
olan kadın sağlığı konusunda danışmanlık vermeye devam edecekler. Siz de kadın sağlığı ile ilgili soru ve sorunlarınız
için ECZACINIZA DANIŞIN!
16 Pharma
May- June ‘17
New period in pharmacist counseling on women’s
health issues!
Dr. Bayer Pharma Country Manager
Oguz Mulazimoglu
TEB President Erdogan Colak
The training program of the
Women’s Health Academy,
which will provide training
for pharmacists, will be developed
together with academicians,
gynecologists and pharmacists.
Under this cooperation, more
than 25 members of TEB member
pharmacists are expected to increase
their knowledge of women’s health.
Bayer and Turkish pharmacists have
been working on this project for a
long time and the pharmacists will
refresh their knowledge with distance
education. They will be aware of
new developments in the field of
reproductive health. They will work to
better serve counselors.
Bayer Country Manager Dr. Oguz
Mulazimoglu related to the project
said; “Bayer, the leader in the field of
women’s health, aims to experience
your pregnancy as a desirable
experience. In the context of our
social responsibility activities, we
are helping to make more informed
decisions about the future of family
planning, especially for young people,
by supporting healthy family planning
and reproductive health education
all over the world. As Bayer, with
the Women’s Health TV, which we
have been living in in 2014, We
are continuing to work on raising
awareness of women in all matters
that are closely related to women
from A to Z such as sexual health,
infertility, family planning methods,
pregnancy preparation, menstruation,
happy sexuality, diseases most
common in women, vaginal aesthetics
and menopause. Pharmacies are also
one of the most important counseling
centers for women. In this context,
we are very excited and happy with
the TEB and the Women’s Health
Academy project, which we will
carry out with the mission of raising
awareness on women’s health.”
TEB President Erdogan Colak
stated that they are satisfied with
the project that they will pass on
their life with Bayer cooperation;
“We plan to further develop this
role of pharmacists who already
have an advisory role in the field of
women’s health and reproductive
health through the Women’s Health
Academy project, which we will
conduct together with Bayer. With
the education we will give to the
pharmacist, we aim to increase
the knowledge level of womenreproductive
health of more than 25
pharmacists who are our members
and to become the reference point of
pharmacies.”
In Turkey;
• Every year 1 million 325 thousand 783 babies come to the world.
• The infant mortality rate is 10.7 and the number of babies who die per year is 14.164.
• 64.2% of dead babies die before completing a month and 87.1% die before completing five months.
• 6 thousand 132 children in prison.
• The total number of working children aged 5-17 is 8 million 397 thousand.
Considering this picture, it is very important for the society to become conscious about the women’s health
and the studies done to share the preventable measures with the public. The pharmacists, whose information
is updated in cooperation with the Turkish Pharmacists’ Association and Bayer, will continue to provide counseling
on women’s health, which is a public health problem. CONSULT YOUR PHARMACIST for your questions
and problems about women’s health!
Pharma
May- June ‘17 17
Dermaceutic K Ceutic ile
Cildinizi Beslerken Güneşten Koruyun
Dermaceutic K Ceutic, içerdiği Kompleks K ile ciltteki ödem ve kızarıklık
oluşumunu en alt düzeye indirmeye yardımcı oluyor. Hyaluronik asit
ve glikoproteinler ile cildin yeniden yapılanmasını, E vitamini ile hücre
zarlarını serbest radikallerin yıkıcı etkilerine karşı korumayı, C vitamini ile kolajen
oluşumunu destekliyor. SPF 50 cildi güneş ışınlarına karşı korumaya yardımcı oluyor.
Oksibenzon, oktokrilen, paraben ve koku verici maddeler içermeyen Dermaceutic K
Ceutic, bileşimindeki shea ağacı yağı ve aloe vera sayesinde cildi hem nemlendiriyor,
hem besliyor hem de korumaya yardımcı oluyor. Türkiye’de Seltek Estetik A.Ş.
tarafından temsil edilen Dermaceutic K Ceutic’i tüm seçkin eczanelerden temin
edebilirsiniz.
Babanızı saçlarıyla mutlu edin
Siz de her şeyin en güzeline layık babanıza bu Babalar Günü’nde Ducray
Anaphase+ Şampuan ile gençlik yıllarındaki güzel saçlarını ve karizmasını
hediye edebilirsiniz. Ducray Anaphase+ Şampuan saçları, saç dökülmesi
tedavisine de hazırlar. Canlılığını kaybetmiş, hassas ve bakımsız saçların
kullanımına uygun olarak üretilmiştir. Saçın kırılganlığını azaltır, canlılığını
arttırır. Saç derisindeki kan akımını harekete geçirip, saç köklerini besler. Orijinal
formülü sayesinde saç derisinin mikrosirkülasyonunu uyaran hareketi hazırlar ve
saç soğanının metabolizmasına gerekli enerjiyi veren öğeleri, saç soğanına taşır.
İçeriğindeki B5, B6, B8 vitamin kompleksi ile saçların daha canlı ve gür çıkmasını
sağlar, GP4G ile uzamasını tetikler ve tokoferol nikotinat ile saç hücrelerinin
ömrünü uzatarak, gelişimini hızlandırır. Özellikle yumuşak krem yapısı, saç derisi
masajına izin verdiğinden, nemli saç derisine masaj yaparak 2-3 dakika bekletip
durulayabilirsiniz.
Eczacılık fakültelerine yeni düzenleme
Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Eczacı İşverenler Sendikası’nın çalışmaları doğrultusunda
Eczacılık Fakültelerindeki yapılacak yeni düzenleme ile ilgili düğmeye basıldı
18 Pharma
May- June ‘17
Yeni mezun eczacıların istihdam
sorunu yıllardır konuşulan bir
konu. Çözüm için farklı öneriler
olsa da somut adımlardan birini
Sağlık Bakanı Recep Akdağ açıkladı
ve eczacı ihtiyacının belirlenip buna
göre öğrenci alınacağını duyurdu.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, eczacılık
fakültelerinin ihtiyaçtan fazla
mezun verdiğini belirterek; “YÖK
ile konuşacağız, 2030’a kadar olan
eczacı ihtiyacını belirleyip, bu sayıyı
dolduracak kadar yeni öğrenci alımı
planlayacağız” dedi.
YÖK tıp, hukuk, mimarlık,
mühendislik, eğitimdeki başarı
barajı uygulamasını eczacılık ve diş
hekimliği fakültelerine de getireceğini
duyurmuştu. Tüm Eczacı İşverenler
Sendikası (TEİS) Genel Başkanı
Nurten Saydan da, 2023’e kadar
ihtiyaçtan fazla 9 bin eczacı olacağını
belirterek; “YÖK’e yazı gönderdik.
Yeni açılmış eczacılık fakültelerinin
standartları belli kriterlere
ulaşmadan öğrenci alınmamasını
istedik” dedi.
50 eczacılık fakültesi olduğunu
kaydeden Saydan, şunları söyledi;
“Fakülte sayısı ve kontenjan artışına
bakıldığında önümüzdeki yıllarda
işsizlik, eczacılığın en önemli
sorunlarından biri olacak. İşsiz
üniversite mezunu her yıl artıyor.
Mezunların nerede istihdam edileceği
düşünülmeksizin uygulanan yanlış
politikadan vazgeçilerek sorun
kaynağından halledilmeli. Fazla
olmasından dolayı eczane sayısına
kısıtlama getirildiyse, eczacılıkta
öğrenci kontenjanlarının da
sınırlandırılması gerekiyor.”
Son 10 yılda Türkiye’nin en fazla ilaç ihracatı yapan grubu
“Novartis”
Novartis Türkiye Ülke Başkanı Dr. Peter Catalino; “Uzun vadeli hedefimiz
Türkiye ile birlikte büyümek ve daha fazla yatırım, daha fazla üretim ve daha
fazla Ar-Ge faaliyeti ile sektördeki öncü konumumuzu devam ettirmek”
Novartis Türkiye Ülke Başkanı Dr. Peter Catalino
60 yılı aşkın süredir Türkiye’de
faaliyet gösteren Novartis Grubu,
bugün Yenilikçi İlaçlar, Onkoloji,
Sandoz ve Alcon birimleri ve 4 üretim
tesisi ile Türkiye ilaç sektörünün
öncüleri arasında yer alıyor. İki
yıldır Novartis Grubu’nun Türkiye
Ülke Başkanlığı görevini yürüten
Dr. Peter Catalino, geçtiğimiz yılı
değerlendirerek önümüzdeki dönem
hedeflerini paylaştı.
2 ve Tuzla olmak üzere Türkiye’de 4
üretim tesisimiz var. Bu tesislerde
ürettiğimiz katma değeri yüksek
ilaçlarla Türkiye’nin yüksek teknolojili
üretimine katkı yapıyoruz. Devletin
ilaç sanayisi vizyonunu destekliyoruz
ve gerek üretim gerekse Ar-Ge
alanındaki yatırımlarımızı sürdürmek
konusunda kararlıyız. Katma değerli
moleküllerimizi hem Türkiye’deki,
hem de 100’den fazla ülkedeki
hastalar için üretiyoruz. Geçen yıl
toplam ihracatımız 150 milyon dolar
seviyesinde gerçekleşti. Son 10
yılda 100’den fazla ülkeye 1,2 milyar
dolar ihracat gerçekleştirdik; bu da
bizi Türkiye’nin en fazla ilaç ihracatı
yapan grubu yapıyor. Kurtköy üretim
tesisimizin kapasitesi ve teknik
altyapısı sayesinde birçok ürünü
lokalde üretebiliyoruz. 2016’da 2 tane
katma değeri yüksek ürünümüzü
üretebilmek için 15 milyon dolar ek
yatırım yaptık. Son 10 yılda üretim
tesislerimiz için 240 milyon doların
üzerinde yatırım yaptık. Gebze 1
tesisimiz Türkiye’nin ilaç ihracatı
şampiyonudur. 2010 yılından bu yana
her yıl İlaç İhracatçıları Listesi’nde
yer almış, ve birçok yıl ilk sırada
olmuştur. Katı, sıvı ve yarı katı formda
45 molekülün üretildiği bu tesisten
Avrupa, Latin Amerika, Kanada ve
Asya Pasifik’te 50’den fazla ülkeye
ihracat yapılmaktadır. Novartis Grubu
olarak halen devam etmekte olan
100’ün üzerinde klinik araştırma ile
Türkiye’de Ar-Ge alanında da lider
ilaç şirketlerinden birisiyiz. 2016
yılında klinik araştırmalara 39.4
milyon dolar yatırım yaptık. Son 7
yılda Türkiye’deki klinik çalışmalara
144 milyon doların üzerinde kaynak
ayırdık, böylece Ar-Ge alanındaki
global rekabette Türk hekimlerine
destek sağladık. Bugün Novartis
Grubu olarak Türkiye’de 2.300’e
yakın kalifiye çalışanımız var.
Çalışanlarımıza yatırım yapıyoruz ve
onlar için en iyi iş ortamını yaratmak
hedefiyle çalışıyoruz.” dedi.
Novartis Türkiye Ülke Başkanı Dr.
Peter Catalino, önümüzdeki dönemde
de Türkiye ile birlikte büyüme
hedefiyle, daha fazla yatırım yapmak
ve ihracatta liderliklerini sürdürerek
sektörün öncüsü olmak konusunda
kararlı olduklarını vurgulayarak;
“Novartis Grubu olarak 1955’ten beri
Türkiye’deyiz. Kurtköy, Gebze 1, Gebze
20 Pharma
May- June ‘17
Turkey’s largest drug exporter in the last 10 years
“Novartis”
Country President of Novartis Turkey Peter Catalino said; “Our long-term goal
is to grow together with Turkey and maintain our leading position in the sector
with more investment, more production and more R & D activities”
Operating in Turkey for more than 60 years, The Novartis
Group is among leading companies of the Turkish
pharmaceutical industry today with its Innovative Drugs,
Oncology, Sandoz and Alcon units and four production facilities.
Dr. Novartis has been serving as Country Head of Turkey for two
years. Peter Catalino shared his goals for the coming period,
evaluating the past year.
With the goal of growing together with Turkey in the upcoming
period, Country President of Novartis Turkey Peter Catalino
emphasizes that they are determined to be the pioneer of the
sector by investing more and maintaining their leadership
in exports, he said, “We have been in Turkey since 1955 as
Novartis Group. As Kurtkoy, Gebze 1, Gebze 2 and Tuzla, we
have 4 production facilities in Turkey. We are contributing to
the high technology production of Turkey with high value-added
medicines produced in these facilities. We support the vision of
the pharmaceutical industry and we are committed to continuing
our investments in R & D as well as production. We produce
our value-added molecules for patients in Turkey and in more
than 100 countries. Last year our total exports amounted to 150
million dollars. We exported 1.2 billion dollars to more than 100
countries in the last 10 years; Which makes us the largest drug
exporting group in Turkey. Thanks to the capacity and technical
infrastructure of our Kurtkoy production facility, we are able to
produce many products locally. We invested an additional $ 15
million to produce two high value products in 2016. Over the last
10 years we have invested over $ 240 million for our production
facilities. Our Gebze 1 facility is Turkey’s pharmaceutical export
champion. She has been at the Drug Exporters List every year
since 2010, and has been in the forefront for many years. This
product, which produces 45 molecules in solid, liquid and semisolid
form, is exported to more than 50 countries in Europe,
Latin America, Canada and Asia-Pacific. As a Novartis Group,
we are one of the leading pharmaceutical companies in R & D in
Turkey with over 100 ongoing clinical trials. In 2016 we invested
$ 39.4 million in clinical trials. Over the last 7 years we have
allocated more than $ 144 million to clinical trials in Turkey, so
we have provided support to Turkish doctors in global R & D
field. Today, as Novartis Group, we have close to 2,300 employees
in Turkey. We are investing in our employees and we are working
to create the best business environment for them.”
Pharma
May- June ‘17 21
Erken aşama yerli akıllı ilaç teknolojisine
4.3 Milyon TL yatırım
ŞEHİR Teknoloji Transfer
Ofisi’nin 2015 yılından bu yana
gerçekleştirdiği Teknoloji
Transferi Hızlandırıcı Programı
(TTHP) başarılı sonuçlar almaya
devam ediyor. Bugüne kadar çok
sayıda girişimci fikre erken aşama
teknoloji yatırımının kapısını
aralayan ŞEHİR TTO, bu kez de
hedefli kanser ilaçları ve ilaç taşıyıcı
yöntemleri üzerine araştırma ve
geliştirme yapan RS Araştırma İlaç
A.Ş.’ye (RS Research) destek verdi.
ŞEHİR TTO yönetiminde teknolojinin
ticarileştirilmesi amacıyla
uygulanan Teknoloji Transferi
Hızlandırıcı Programı sonrasında
yatırımcılarla bir araya gelen RS
Research, Türkiye’de erken aşama
teknolojilere yatırım yapan ACT
Erken Aşama Teknoloji Fonu’ndan
4.3 Milyon TL yatırım almayı
başardı. RS Research aldığı yatırımı,
patentli ‘ilaç taşıyıcı’ teknolojisinin
uygulanacağı çeşitli kanser ilacı
moleküllerinin geliştirilmesi ve
insan üzerinde klinik deneylerinin
yapılması için kullanmayı planlıyor.
Patentli ilaç teknolojisi yan
etkileri azaltacak yeni bir çözüm
getiriyor
RS Research firmasının patentli ilaç
taşıyıcı teknolojisi ile geliştirilecek
kanser ilaçları, bir defada çok daha
fazla miktarda ve birden fazla farklı
ilacı tümörlü hücrelere iletebiliyor.
Böylece hem ilacın kanserle
savaşta etkinliği artıyor hem
de hastalardaki saç dökülmesi,
yorgunluk, diğer organlardaki
olumsuzluklar gibi yan etkiler
minimuma iniyor. Yan etkilerin
azalması ve tedavi süresinin
kısalması kanserli hastaların hayat
kalitesini yükseltiyor.
Kanser vaka sayısının 2030 yılına
kadar %70 artması bekleniyor
Dünya Sağlık Örgütü verilerine
göre her yıl 14 milyon yeni hasta
ve 8 milyonu aşan ölüm vakası ile
kanser, tüm dünyada en başta gelen
ölüm nedenlerinden biri. Uzmanlar,
2030 yılına kadar geçen süre içinde
yıllık yeni kanser vaka sayısının
%70 artmasını beklediklerini
belirtiyorlar. Hali hazırda birçok
değişik yöntemle kanser tedavisi
yapılıyor. Ancak kanser tedavisi için
kullanılan ilaçlar kanserli hücreler
dışında sağlam hücrelere de zarar
veriyor ve kanser tedavisi gören
hastalar tedavi süresince çeşitli
yan etki ve rahatsızlıklar yaşayarak
hayat kaliteleri düşüyor.
22 Pharma
May- June ‘17
4.3 Million TL investment in early stage domestic smart
medicine technology
Technology Transfer Accelerator
Program (TTHP), which SEHIR
Technology Transfer Office
has been implementing since 2015,
continues to receive successful
results. So far, many entrepreneurial
initiatives have opened the door to
early stage technology investment,
and SEHIR TTO has again supported
RS Research İlac A.S. (RS
Research), which researches and
develops targeted cancer drugs
and drug delivery methods. RS
Research, which came together
with investors after the Technology
Transfer Accelerator Program for
the commercialization of technology
under the management of TTO,
succeeded to invest 4.3 million TL
from the ACT Early Stage Technology
Fund, which invests in early-stage
technology in Turkey. RS Research
plans to use the investment to
develop various cancer drug
molecules to be applied by patented
‘drug carrier’ technology and to
conduct human clinical trials.
Patented pharmaceutical
technology brings a new solution
that will reduce side effects
Cancer drugs to be developed
by RS Research’s patented drug
carrier technology can be passed
on to a much larger number of
cells and more than one different
tumor-bearing cells. In this way,
the effectiveness of the medicine
increases with the cancer, and
the side effects such as hair loss,
fatigue, negativities in other organs
are minimized. Decreased side
effects and shortened duration of
treatment increase the quality of life
of cancer patients.
The number of cancer cases is
expected to increase by 70% by
2030
According to the World Health
Organization, 14 million new
patients and more than 8 million
deaths each year are the leading
cause of death worldwide. Experts
say that by 2030, they expect to
see a 70% increase in annual new
cases of cancer. There are many
different ways to treat cancer.
However, the drugs used for cancer
treatment also damage healthy cells
other than cancer cells, and the
patients who have cancer treatment
experience various side effects and
discomfort during the treatment and
the quality of life is decreasing.
Pharma
May- June ‘17 23
Berko İlaç istikrarlı büyümesini sürdürüyor
Son yılların en hızlı ve istikrarlı büyüyen firması Berko İlaç, 2017’nin ilk
çeyreğinde kutu bazında en fazla büyüyen firma oldu
Berko İlaç, 2017’nin ilk
çeyreğinde kutu bazında en
fazla büyüyen firma oldu. IMS
raporlarına göre, ciro sıralamasında
56. sıradan %33 büyüme göstererek
44. sıraya çıkmayı başaran Berko
İlaç, kutu sıralamasında da geçen
senenin aynı dönemine göre 29.
sıradan %25 büyüme yakalayarak
26. sıraya çıkmayı başardı.
30 yılı aşkın süredir, “Sağlıklı
Yarınlara” vizyonuyla insan sağlığına
katkı sağlamayı amaçlayan,
son yılların en hızlı ve istikrarlı
büyüyen firması Berko İlaç, İVEK’in
(İlaç, Eczacılık, Sağlık Bilim ve
Teknolojileri Vakfı) düzenlediği
3. İlaç ve Eczacılık Kongresi’nde
yerini de aldı. Berko İlaç Yönetim
Kurulu Başkanı Ecz. Berat Beran’a
T.C. Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın
tarafından teşekkür plaketi takdim
edildi.
Kongre ile ilgili açıklama yapan Ecz.
Berat Beran; “Sağlık Bakanımızın
elinden böyle anlamlı bir plaket
almak çok onur verici. İVEK her
sene katlanarak artan bir başarıyla
devam ediyor. İlaç ve eczacılık
alanındaki tüm paydaşların böyle
bir kongrede bir araya gelmesi ve
bu alanın gelişimi adına çaba sarf
etmesi tüm sağlık camiası adına
anlamlı katkılar sağlamaktadır.
Biz de Berko İlaç olarak burada
olmaktan ve üzerimize düşen görevi
yerine getirmekten mutluyuz.”
şeklinde konuştu.
Ecz. Berat Beran
Buzda Engel Yok
Sosyal sorumluluk konusuna verdiği önemden yola çıkan
Berko İlaç, çocuklara ve topluma katkı sağlamaya
devam ediyor. Otizmli beş çocuktan oluşan buz pateni
takımını kuran Berko İlaç, “Buzda Engel Yok” mottosuyla
antrenmanlara başladı. Otizmin bir engel olmadığına
dikkat çekmeyi amaçlayan buz pateni takımı, Berko İlaç’ın
iki yöneticisi tarafından çalıştırılıyor. Yöneticiler, Berko
İlaç’taki profesyonel yaşamlarının yanısıra, buz pateni
antrenörlüğü yapıyor.
24 Pharma
May- June ‘17
Berko Pharmaceuticals continues to grow steadily
Berko Pharmaceuticals, which is the fastest and steadily growing
company in recent years, became the biggest growing company on the box
basis in the first quarter of 2017
In the first quarter of 2017, Berko Pharmaceuticals
became the biggest growing company on the
basis of the box. According to IMS reports, Berko
Pharmaceuticals achieved a growth of 44th rank in
the turnover ranking with a growth of 33% from the
56th rank and succeeded in reaching 26th rank in the
box order by catching 25% growth from 29th rank in
the same period last year.
Berko Pharmaceuticals, the fastest and steadily
growing company of recent years, aims to
contribute to human health with the vision of
“Healthy Tomorrows” for more than 30 years.
Berko took his place in the 3rd Pharmaceutical and
Pharmacy Congress organized by İVEK (Medicine,
Pharmacy, Health Science and Technology
Foundation). Chairman of Berko Pharmaceuticals,
Pharmacist Berat Beran was presented with a plaque
of thanks by Turkish Minister of Health Recep Akdag.
Made statements about the Congress, Pharmacist
Berat Beran said, “It is very honorable to receive
such a meaningful plaque from the hands of our
Health Minister Recep Akdag. İVEK continues with an
increasing success every year. The participation of all
stakeholders in the field of medicine and pharmacy
in such a congress and making efforts on behalf of
the development of this field provides meaningful
contributions to the entire health community. We are
delighted to be here as Berko Pharmaceuticals and
to fulfill our duty to ourselves.”
Turkish Minister of Health Recep Akdag
Pharmacist Berat Beran
No Obstacle in Ice
Berko Pharmaceuticals, which has set out on the
importance given to social responsibility, continues to
make contributions to children and collective. Berko
Pharmaceuticals, who founded the ice-skating team
consisting of five autistic children, started training with
the motto “No Obstacle in Ice” motto. The ice-skating
team, which aims to draw attention to the fact that there
is no obstacle to autism, is being run by two managers
of Berko Pharmaceuticals. The managers, as well as
their professional life in Berko Pharmaceuticals, is an ice
skating coach.
Pharma
May- June ‘17 25
Uyku Laboratuvarı
Gün Işığı Lambaları
|
Kızılötesi Lamba
TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ
www.nabiztip.com
Süt Pompaları
Bebek Telsizi
Beslenme
Ağırlık
|
Ateş Ölçerler
TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ
www.nabiztip.com
Nezih Barut 4. kez İlaç Endüstrisi
İşverenler Sendikası Başkanlığı’na seçildi
İlaç Endüstrisi İşverenler
Sendikası’nın (İEİS) Olağan
Genel Kurul Toplantısı, geçtiğimiz
günlerde gerçekleştirildi. İEİS
Genel Kurul Toplantısı’nın
ardından yapılan ilk Yönetim
Kurulu Toplantısı’nda 9 yıldır
İEİS Başkanlığı’nı yürüten Nezih
Barut, yeniden Yönetim Kurulu
Başkanlığı’na, Ali Arpacıoğlu ise
yeniden Başkan Yardımcılığı’na
seçildi. 4. kez Yönetim Kurulu
Başkanı seçilen Nezih Barut; ilaç
endüstrisi için yapılacak çok şey
olduğunu belirterek, “Gelecek
dönem hedefimizde üretim, ihracat,
Ar-Ge ve biyoteknoloji yer alıyor.
Sağlık Bakanlığı tarafından hayata
geçirilen Yerelleşme Uygulamasını
sonuna kadar destekliyoruz. Bu
uygulama, ülkemizin dış ticaret
açığının azaltılmasına önemli katkı
sağlayacaktır. İkinci fazı da devreye
alınan yerelleşme uygulaması
sayesinde her iki fazın toplamında,
dış ticaret açığında neredeyse
600 milyon dolarlık bir iyileşme
rakamına ulaşmış olacağız” dedi.
İEİS Yönetim Kurulu Başkanı: Nezih Barut / Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Başkan Yardımcısı: Ali Arpacıoğlu / Adeka İlaç San. ve Tic. A.Ş.
Üyeler
Ali Raif İlaç San. A.Ş. / Muzaffer Bal
Bilim İlaç San. ve Tic. A.Ş. / Bülent Karaağaç
EİP Eczacıbaşı İlaç Pazarlama A.Ş. / Elif Neşe Çelik
Farma-Tek İlaç San. ve Tic. A.Ş. / Hakan Yıldırım
İlko İlaç San. ve Tic. A.Ş. / İsmail Öncel
İnnogens ilaç San. ve Tic. A.Ş. / Öztürk Oran
Liba Laboratuarları A.Ş. / Murat Barlas
Denetleme Kurulu
Nobel İlaç San. ve Tic. A.Ş. / Hakan Şahin
Recordati İlaç San. ve Tic. A.Ş. / İsmail Yormaz
UCB Pharma A.Ş. / Özdemir Şengören
28 Pharma
May- June ‘17
Disiplin Kurulu
Daiichi-Sankyo İlaç Tic. Ltd. Şti. / Hayri İlker Özbay
Takeda İlaç Sağlık San. Tic. Ltd. Şti. / Gamze Yüceland
Tripharma İlaç San. ve Tic. A.Ş. / Halit Süha Taşpolatoğlu
Nezih Barut was elected as President of
Pharmaceutical Manufacturers Association of
Turkey for the fourth times
Annual General Meeting
of Pharmaceutical
Manufacturers Association
of Turkey (İEİS) was held recently.
Nezih Barut, who has been the
chairman of İEİS for 9 years,
was elected as President of
Pharmaceutical Manufacturers
Association of Turkey for the fourth
times after the General Assembly
Meeting of İEİS in the first Board
of Directors Meeting, and Ali
Arpacioglu was elected as Vice
Chairman again.
Declaring that there is a lot to do
for the pharmaceutical industry,
Chairman of the Board of Directors
a Nezih Barut, who was elected as
the 4th Chairman of the Board of
Directors, said, “We aim to focus
on production, export, R & D and
biotechnology in next term. We
support the Localization Practice,
which has been passed on by
the Ministry of Health. This will
contribute significantly to reducing
the foreign trade deficit of our
country. Thanks to the localized
implementation of the second
phase, we will be able to achieve a
recovery of nearly $ 600 million in
foreign trade.”
IEIS Board of Management: Nezih Barut / Abdi Ibrahim Ilac San. ve Tic. A.S.
Vice President: Ali Arpacıoglu / Adeka Ilac San. ve Tic. A.S.
Members
Ali Raif Ilac San. A.S. / Muzaffer Bal
Bilim İlaç San. ve Tic. A. S. / Bulent Karaagaç
EİP Eczacibasi Ilac Pazarlama A. S. / Elif Nese Celik
Farma-Tek Ilac San. ve Tic. A.S. / Hakan Yildirim
İlko Ilac San. ve Tic. A.S. / İsmail Oncel
İnnogens ilac San. ve Tic. A.S. / Ozturk Oran
Liba Laboratuarları A.S. / Murat Barlas
Supervisory Board
Nobel İlac San. ve Tic. A.S. / Hakan Sahin
Recordati İlaç San. ve Tic. A. S. / Ismail Yormaz
UCB Pharma A.S. / Ozdemir Sengoren
Board of discipline
Daiichi-Sankyo İlaç Tic. Ltd. Sti. / Hayri İlker Ozbay
Takeda İlac Health San. Tic. Ltd. Sti. / Gamze Yuceland
Tripharma İlaç San. ve Tic. A.S. / Halit Suha Taspolatoglu
Pharma
May- June ‘17 29
Antibiyotiklerin geleceği, akılcı kullanıma bağlı
The future of antibiotics depends on rational use
Ürettiği ve ithal ettiği yüksek teknolojili ilaçlarla
çağdaş, kaliteli ve sağlıklı yaşamın Türkiye’deki
öncüsü olan Eczacıbaşı İlaç Pazarlama’nın,
hekimler arasında akılcı antibiyotik kullanımına dikkat
çekmek için başlattığı “Bir Boğaz Klasiği: Akılcı İlaç
Fotoğraf Yarışması” nın ödülleri sahiplerini buldu.
Zorlu bir eleme sürecinin ardından 1564 fotoğraf
arasından ilk sırayı alan Ali Fuat Varol, “Sahne” isimli
fotoğrafıyla ödülün sahibi oldu. Yarışmanın jüri başkanı
duayen fotoğrafçı İzzet Keribar olurken, jüri üyeliklerini
ise seyahat yazarı ve rehber Saffet Emre Tonguç ile
Hacettepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal üstlendi.
Ödül gecesinde, Türkiye’de tüketilen antibiyotik
sayısının yüksekliğine ve yanlış kullanımına dikkat
çeken Prof. Dr. Serhat Ünal, konuşmasında, akılcı
olmayan antibiyotik kullanımının doğurduğu sonuçlara
değinerek; “Antibiyotiklere karşı direnç kazanan
bakteriler konusunda ancak akılcı ilaç kullanımı
ile zafer kazanabiliriz. Geçmişte bakteriler bir
antibiyotiğe her direnç kazandığında yeni bir antibiyotik
geliştirilirken, son 15 yılda artık yeni antibiyotikler
geliştirilemiyor. Yani elimizdeki antibiyotikleri akılcı
kullanmak artık çok daha önemli bir konu haline
geldi. Bu konu, Dünya Sağlık Örgütü’nün, hatta G20
Zirvesi gibi platformların bile gündemine girdi ve akılcı
kullanım yaygınlaştırılmaz ise antibiyotiklerin yok
edemediği süper mikroplar nedeniyle ortaya çıkacak
salgınlar tartışılıyor. ‘Bir Boğaz Klasiği’ yarışması ile
farkındalık oluşturduğu, ortak bilinç oluşturulması
gereken bu konuda bizleri bir araya getirdiği ve elini
taşın altına koyduğu için Eczacıbaşı İlaç Pazarlama’ya
teşekkürlerimi sunuyorum.” ifadelerini kullandı.
Eczacıbaşı Pharmaceuticals Marketing, the pioneer
of contemporary, high quality and healthy life with
the high technology products it produces and
imports, has found the rewards of “Bir Bogaz Klasigi’ (A
Bosphorus Classic): Rational Drug Use Photo Contest”
which has been launched by physicians to draw attention
to the use of rational antibiotics among physicians. Ali
Fuat Varol, who took the first place among the 1564
photographs after a difficult screening, became the
owner of the award with his photo named “Sahne”. The
head of the jury is the veteran photographer İzzet Keribar,
while the jury members are the travel writer and guide
Saffet Emre Tonguç and the head of the Department of
Infectious Diseases of Hacettepe University Professor. Dr.
Serhat Unal took over. At the award ceremony, he noted
the high number of antibiotics consumed in Turkey
and misuse, Dr. Serhat Unal, in his speech, referring to
the consequences of irrational use of antibiotics said,
“We can only triumph over bacterias that are resistant
to antibiotics with rational drug use. In the past, new
antibiotics can no longer be developed in the last 15
years, when bacteria have developed a new antibiotic
when it gains resistance to an antibiotic. In other words,
using rational antibiotics now becomes even more
important. This subject, the World Health Organization,
even the G20 Summit agenda and rational use of inputs
can not even spread of the epidemic will emerge as
the platform is being discussed because of super
germs that could destroy antibiotic. Thank Eczacıbaşı
Pharmaceuticals Marketing for ‘Bir Bogaz Klasigi’
contest which makes awareness with the competition, we
have brought together in this regard need to establish a
common consciousness and to put under his hand.”
30 Pharma
May- June ‘17
Sistemik ilaçlar en fazla ağız ve diş sağlığını etkiliyor
İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.
Doç. Dr. Esra Somtürk, astım, andidepresyon, kalp, kanser, epilepsi gibi
tedavilerde kullanılan sistemik ilaç kullanımının en fazla ağız ve diş
sağlığını etkilediğine dikkat çekiyor
İstanbul Aydın Üniversitesi
Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esra Somtürk
Toplumumuzda yaşlı nüfus
sayısı arttıkça, kronik bir
sistemik hastalığa sahip hasta
sayısı ve kullanılan ilaç miktarı
da artış gösteriyor. Kullanılan bazı
ilaçlar ağız içi dokular üzerinde
de etki oluşturuyor. İstanbul Aydın
Üniversitesi (İAÜ) Diş Hekimliği
Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Esra Somtürk, sistemik ilaç
kullanımının en fazla dişeti sağlığını
etkilediğine dikkat çekiyor. Yrd.
Doç. Dr. Somtürk, sistemik olarak
32 Pharma
May- June ‘17
kullanıldığında, antihipertansifler,
immünsüpresanlar, antikonvülzanlar,
non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar,
antibiyotikler, kortikosteroidler,
bifosfonatlar, oral kontraseptifler
ve hormonların ağız içi dokuları da
etkileyen başlıca ilaçlar arasında
olduğunu söylüyor.
Dişeti büyümesine yol açan ilaçlar…
Ağız yoluyla alınan doğum kontrol
ilaçlarının hormonal değişikliklere
paralel olarak periodontal duyarlılığı
artırdığını kaydeden Yrd. Doç. Dr.
Somtürk; “Araştırmalar, cinsiyet
hormonlarının seviyelerindeki
değişikliklerin dişeti iltihabını
artırdığını ortaya koymuştur. Gebelik
esnasında kadınlarda dişeti iltihabı
vakalarının daha çok görülmesinin
sebebi de budur. Doğum kontrol
ilaçları da hormon seviyelerinde
değişikliklere neden olduğundan
plağa bağlı gingivitise benzer şekilde
dişeti değişimlerine yol açar” diyor.
Kanser tedavisinde kullanılan bazı
ilaçların da kemik ve yara iyileşmesi
üzerine de etkileri olduğundan,
kullanımı süresince ve bırakıldıktan
en az bir sene sonraya kadar ağız
içi cerrahi işlemlerin yapılmasının
uygun olmadığını söylüyor. Organdoku
nakli sonrasında ve hemolitik
anemi tedavisinde kullanılan vücudun
savunma sistemini baskılayan
immunosupresif ilaçların da diş
ve dişeti üzerinde etki yaptığını
belirten Yrd. Doç. Dr. Somtürk,
organ nakillerinde savunma sistemi
olan immun sistemi baskılamak
için kullanılan ilaçların da dişeti
iltihabı, dişeti büyümesi, gingivit, diş
eti hiperplazisi, diş etlerinde şişlik
veya hassasiyet gibi ağız içi etkiler
içerdiğine işaret ediyor. Yrd. Doç.
Dr. Somtürk, yine vücuttaki istem
dışı kasılmaları önleyen ve epilepsi
tedavisinde kullanılan antiepileptik
ilaçları kullanan hastaların da
yüzde 40 ile yüzde 90’ında değişen
oranlarda dişeti büyümesi ve buna
bağlı olarak estetik problemler,
dişlerde yer değiştirme ve gömülü diş
vakalarının görüldüğünün bilimsel
makalelerde ortaya konduğunu
vurguluyor.
Antidepresanlar ağız ve diş sağlığı
için zararlı mı?
Yrd. Doç. Dr. Somtürk,
antidepresanlar ve psikiyatrik
ilaçların da bruksizm (diş sıkma), diş
çürükleri, periodontal hastalıklar ve
ağız kuruluğuna neden olduğunun
altını çiziyor ve; “Hastanede yatan
psikiyatrik hastalarda, koruyucu diş
hekimliği programlarının yanı sıra
psikiyatrik rehabilitasyon programları
ile ağız-diş sağlığı eğitimi köprüsünün
önemi büyüktür” diyor.
Kalp hastalıklarında ve antihipertansif
(hipertansiyon düzenleyici) olarak
kullanılan ilaçların da Fenitoin’e bağlı
oluşan dişeti problemlerine benzer
sorunlara neden olduğunu belirten
ve dişeti dokularının büyümesini ve
yemek yemeyi zorlaştırdığını söyleyen
Somtürk, yapılan çalışmaların astımlı
hastalarda kullanılan ilaçlara bağlı
olarak da diş çürükleri, diş erozyonu,
gingivit, oral candida enfeksiyonu,
tükürük içeriği ve akış hızında
değişikliklere neden olduğu ve
dental problemlerde artış olduğunu
gösterdiğinin altını çiziyor.
Pharma
May- June ‘17 33
Yanlış emzik kullanımı
çene bozukluğuna neden olabiliyor
Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu
Ebeveynler bebeklerinin gelişimleri
konusunda oldukça dikkatli
davranıyorlar. Her şeyin en iyisini
istemeleri sağlıklı büyümeleri için… Bebek
doğunca, annelerin bir derdi de emzik
verip vermeme konusunda yaşadıkları
kararsızlık. Bebeğin uzun süre emzik
emmesi kalıcı yüz bozukluklarına ve
kulak, burun, boğaz hastalıklarının sık
tekrarlanmasına neden olabiliyor. Bu
nedenle akıllarda şu sorular beliriyor;
‘Emzik kullanmak gerçekten gerekli
midir?’, ‘Nelere dikkat edilmelidir?’, ‘Emzik
hangi durumlarda bebeğe zarar ve emzik
ne zaman bırakılmalıdır?’. Diş Hekimi ve
Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu annelerin
sorularına yanıt olacak bilgiler paylaşıyor…
Emzik kullanımında ideal yaşlar…
Bebek, emme becerisini tam olarak
kazanana kadar emzik için beklenmelidir.
Bunun için önerilen süre bir ay olarak ifade
edilmektedir. Bu sürede bebek, emmeye
adapte olur ve belli bir emzirme düzeni
oluşur. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı
Çağdaş Kışlaoğlu bebeğin çene yapısına
uygun emzik alınması gerektiğini ifade
ederek; “Tabanı, bebeğinizin emziğini
yutmasını engelleyecek şekilde geniş
olmalı. Bu delikler, bebeğinizin salyalarının
dudak kenarlarını ve çenesini tahriş
etmesini önler. Emzik, biberon, diş
kaşıyıcıları ve çocuğun kullandığı her türlü
eşyalarda BPA (bisphenol A) ve Pthalates
gibi maddeler olmamasına dikkat edilmeli.
34 Pharma
May- June ‘17
Bebeğin çene yapısına uygun
birkaç emzik alınmalı ve bebek
büyüdükçe her 2-3 ayda bir bu
emzikler değiştirilmelidir. Silikondan
ya da kauçuktan yapılan emzikler
kullanılabilir” dedi.
Emzik bıraktırmak için 1 yaş uygun
bir zamandır. Bazen istenmese de
bu süre 2-3, hatta 4 yaşına kadar
uzayabilir. 2 yaşından sonra emmeye
devam eden bebeklerde üst dişleri
öne, alt dişleri arkaya çekerek iki
diş arasındaki açıklığın artmasına
neden olabilir. Bu da “V” tipi üst
çene darlığını meydana getirerek yüz
yapısında bozulmalara sebep olabilir.
Emzik emme 3-3,5 yaşına kadar
devam ederse bu bozukluklar kalıcı
olabilir. Gün boyu ve uzun süreli emzik
emmek özellikle 1 yaşın üzerindeki
çocuklarda konuşmayı öğrenmeyi
geciktirebilir. Bu gecikme konuşmada
ve telaffuzda bozukluklara yol açabilir.
Sağlıklı bebeklerin dişleri ortalama
6-7 aylıkken çıkmaya başlar. Diş
çıkarma 3-4 aylıkken olabildiği gibi
12-16 ayı da bulabilir. Bu kalıtım
anne ve babadan geçen bir özelliktir.
Dişlerin tamamlanması genellikle 27-
29 aya kadar sürmektedir.
Annelerin emzik hakkında merak
ettikleri…
Emziğin tabanı olmalı mı?
“Emziğin tabanı olmalıdır. Çünkü
emzik tabanı bebeğin emziği
yutmasını engeller. Ayrıca taban
üzerinde hava geçişini sağlamak için
delikler olmalıdır.”
Silikon emzik mi, kauçuk mu?
“Özellikle silikon emzikler önerilir.
Silikon emzikler, daha dayanıklıdır
ve daha kolay temizlenir. Kauçuk
emzikler ise daha kolay bozulur.”
Damaklı mı, damaksız mı?
“Damaklı emzikler, damağa daha iyi
adapte olurlar ve damak yapısında
herhangi bir bozukluğa neden
olmazlar. Damaksız emzikler,
damağa baskı yaparak damak yapısını
bozabilecekleri için 1 yaşından sonra
önerilmez.”
Gece de kullanılabilir mi?
“Gece kullanımında hiçbir sakınca
yoktur. Çocuğun uykuya dalmasını
kolaylaştırabilir. Ayrıca son çalışmalar,
uykuda emzik kullanımının ani bebek
ölümü riskini azalttığını gösterir.”
Şekere batırılabilir mi?
“Şekere veya reçele batırılması asla
önerilmez. Bu uygunsuz kullanım
şekli diş çürüklerine yol açar.”
Nasıl temizlenmeli?
“İlk 6 ay çocuğun bağışıklık sistemi
henüz olgunlaşmakta olduğu için
kullanımdan önce kaynatılmalı
(yaklaşık 5 dakika) veya bulaşık
makinesinde yıkanmalıdır. İlk
6 aydan sonraki kullanımlarda
sabunla ve ılık su ile yıkanmalı, iyice
durulanarak kurumaya bırakılmalıdır.
Bu dönemde sterilizasyon gerekli
değildir. Anne, emziği temizlemek için
asla kendi ağzına sokmamalıdır. Bu
durum ağızdaki mikropların emzik
aracılığıyla çocuğa bulaşmasına yol
açar.”
Pharma
May- June ‘17 35
“İyi” işyerlerinin sayısı hızla artıyor
Yeşilay’ın ev sahipliğinde 28
Nisan’da Sepetçiler Kasrı’nda
düzenlenen toplantıya İYİ
programına üye olan Siemens,
Torku, Ideasoft, Etiya, Alpplas, İstinye
Üniversitesi, Spor İstanbul’dan üst
düzey yöneticiler katıldı. Toplantıda,
İş Yaşamını İyileştirme (İYİ)
programının detayları ve Siemens
İYİ projesine yönelik şirket içi
uygulamaları paylaşıldı. Yeşilay’ın
İş Yaşamı İyileştirme Programı (İYİ),
işyerlerinde sağlıklı bir çalışma
ortamını sağlamayı ve bağımlılıkla
mücadele etmeyi amaçlıyor. İstanbul
Kalkınma Ajansı desteği ve KalDer
işbirliği kapsamında yürütülen
projede, çalışanların psikolojik ve
fiziki sağlığı ön planda tutularak işyaşam
dengesine katkı sağlanması
hedefleniyor.
proje izleme ekibi tarafından
kuruluşa bir ön izleme ziyaretinde
bulunuluyor. İzleme ziyareti
sonucunda bu kuruluşun Sağlıklı ve
Mutlu İşyeri Puanı ortaya çıkıyor. Bu
puanlama sistemi sağlıklı işyeri olma
yolculuğunda hem basamaklandırma
sağlıyor, hem de şirket için ölçülebilir
veri ortaya koyuyor. Sisteme göre 1000
puan üzerinden 250-349 puan alan
kuruluşlar “İYİ Düşünen” 350-449
puan alan “İYİ’de Kararlı” kuruluşlar
olarak adlandırılıyor, 450-549 puan
arası “İYİ’de Farklı” kuruluş ve 550
puan üstü olanlar “İYİ’de Mükemmel”
olarak tanımlanıyor. İzleme ve
ölçümleme sistemi, 7 ana ve 169 alt
kategoriden oluşan bir arka plana
sahip. Projenin mevcut aşamasında
işletmelerin ilk izleme ziyaretleri ve
puanlamaları gerçekleştiriliyor. Bu
puanlamalara göre şirketler ile 1
yıllık yol haritaları ve gelişme planları
hazırlanıyor, sürecin sonunda son
ölçümler yapılıp şirketin sağladığı
ilerleme gözleniyor. Özellikle şirketler
bağımlılığa yol açan risk faktörlerini
azaltmak adına uygulamaları
hayata geçirerek, Sağlıklı Çalışma
Platformu üzerinden tüm aktörlerle
paylaşıyorlar.
Sağlıklı ve mutlu işyeri modeli
kuruluyor
İş Yaşamını İyileştirme Programı,
sürece dahil olan işletmelere aşamalı
bir uygulama süreci sunuyor. Şirket
programa dahil olduktan sonra
öncelikle yöneticiler bazında Sağlıklı
ve Mutlu İşyeri Modeli konusunda
eğitime tabi tutuluyor. Daha sonra
36 Pharma
May- June ‘17
Atamalar
Sezay Demirbacak, Pfizer
Türkiye Bilgi Teknolojileri
(BT) Direktörlüğü görevini
üstlendi
Sezay Demirbacak undertakes
the role of Pfizer Turkey
Information Technology (IT)
Director
2008 yılında Satış ve Pazarlama Sistemleri
Uzmanı olarak Pfizer ailesine katılan
Demirbacak, 2010’da Gelişen Pazarlar
Çözüm Merkezi’ne Çözüm Yöneticisi
olarak atandı. Sonrasında ise Kıdemli
Bilgi Teknolojileri Çözümleri Yöneticisi
oldu. 2014-2016 yılları arasında Avrupa
Bölgesi Çözüm Mühendisliği Liderliği yaptı.
Mayıs 2016’dan itibaren BT İş Analizleri
ve Portföy Lideri olarak görev yapan Sezay
Demirbacak’ın yeni görevi ise Pfizer Türkiye
Bilgi Teknolojileri (BT) Direktörlüğü.
Demirbacak joined Pfizer as Sales and Marketing Systems
Specialist in 2008 and was appointed Solution Manager for
Emerging Markets Solution Center in 2010. Later, he became Senior
Information Technology Solutions Manager. From 2014 to 2016 he
was the Leader of the European Area Solution Engineering. Sezay
Demirbacak, who has been working as IT Business Analysis and
Portfolio Leader since May 2016, is the new director of Pfizer Turkey
Information Technologies (IT).
Sanofi Pazara Erişim
ve Sağlık Ekonomisi
Direktörlüğüne Güliz
Karcebaş getirildi
Guliz Karcebas was assigned
to Sanofi Market Access and
Health Economy Directorate
After her decision to return to Turkey in 2008 and then to 2013, Güliz
Karcebas served as Director of Licensing and Market Access in
Actelion Turkey, specialist in rare diseases, and worked as Director
of Health Policy and Patch Access in Merck Turkey between 2013-
2016. In 2016, Karcebas continued her career as a Health Policy and
Market Access Director at GSK Turkey, and as of March 1, 2017, she
is working as Sanofi Market Access and Health Economy Director.
2008 sonu itibariyle Türkiye’ye dönme kararı
ardından 2013 yılına kadar, nadir hastalıklar
alanında uzman olan Actelion Türkiye’de
Ruhsatlandırma ve Pazara Erişim Direktörü
olarak görev yapan Güliz Karcebaş, 2013-
2016 yılları arasında Merck Türkiye’de
Sağlık Politikası ve Pazara Erişim Direktörü
olarak çalıştı. 2016 yılında GSK Türkiye’de
Sağlık Politikası ve Pazara Erişim Direktörü
olarak kariyerine devam eden Karcebaş, 1
Mart 2017 tarihi itibariyle de Sanofi Pazara
Erişim ve Sağlık Ekonomisi Direktörü olarak
çalışmalarını yürütüyor.
38 Pharma
May- June ‘17
Takeda, Ricardo Marek’i
Gelişen Pazarlar İş
Birimi’nin yeni başkanı
olarak atadı
Takeda İlaç Limited Şirketi Ricardo
Marek’in, 1 Nisan 2017’den geçerli olmak
üzere, merkezi Singapur’da bulunan Gelişen
Pazarlar İş Birimi (EM BU) Başkanı olarak
atandığını açıkladı. Marek yeni görevinde
EM BU – Asya Pasifik (Japonya hariç), Çin,
Latin Amerika, Orta Doğu ve Afrika ile
Rusya-CIS’i kapsayan beş coğrafi bölgenin
bütün iş operasyonlarını yönetecek. Aynı
zamanda Şirket Yöneticisi ve Takeda Yönetici
Kadrosunun üyesi olarak da çalışacak
olan Marek, Takeda Başkanı ve CEO’su
Christophe Weber’e bağlı olacak.
TAKEDA appointed Ricardo
Marek as new president
for the Emerging Markets
Business Unit
Takeda Pharmaceuticals Limited Ricardo
Marek announced that he was appointed
Head of Emerging Markets Business Unit
(EM BU), headquartered in Singapore, as
of April 1. In his new tasks, Marek will
manage all business operations of the five
geographical regions such as EM BU - Asia
Pacific (excluding Japan), China, Latin
America, covering a Russian-cis with the
Middle East and Africa. Marek, who will also
work as a member of the Company Manager
and Takeda Managing Director, will be linked
to Takeda President and CEO Christophe
Weber.
Pharma
May- June ‘17 39
Onko Koçsel İlaçları European GMP Sertifikası’nı aldı
GMP Sertifikası sayesinde Onko Koçsel ürünleri için
70’den fazla ülkenin kapıları açıldı
ve Afrika ülkelerine ulaşmayı
hedefledik. Bunun yanı sıra Körfez
ülkeleri ve Orta-Güney Amerika’da
lokal ithalatçı firmalarla işbirliği
görüşmelerimizi de finalize etmek
üzereyiz. Bu çerçevede Türkiye’de
birçok ilaç firmasının denetiminden
geçemediği Bulgaristan ve Sudan
Sağlık Otoritesi denetimlerinden
başarıyla geçtik. Ardından 2-3 aylık
süreç içerisinde sırasıyla Sudan GMP
ve EU GMP sertifikalarımızı aldık.
Sahip olduğumuz bu sertifikalarla
dünya üzerinde 70’den fazla ülkeye
ihracat yapabilme gücünü elde ettik.
Yapacağımız ciddi orandaki ihracatla
ülkemizin cari açığının kapanmasına
da önemli katkılarda bulunacağız.”
2015’te Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı tarafından onaylanan
Onko Koçsel Ar-Ge Merkezi,
Türkiye’de GMP lisansı ile üretim
yapabilen ilk onkolojik Ar-Ge Merkezi
olarak faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin
onkoloji alanında en büyük ve
kapsamlı Ar-Ge laboratuvarını hayata
geçiren Onko Koçsel İlaçları’nın
temel taşını da Ar-Ge faaliyetleri
oluşturuyor. İlaç sanayinde Türkiye’de
onkoloji alanında ilk GMP lisansı
ile üretim yapan Ar-Ge merkezi ile
faaliyet gösteren Onko Koçsel İlaçları,
yüksek kaliteli üretim standardıyla
global pazarlara açılma hedefi
doğrultusunda önemli bir başarı
daha kaydetti. Avrupa Birliği ve
dünya pazarlarına adım atmak için
önemli bir sertifika olan European
GMP Sertifikası’nı (İyi Uygulamalar
Sertifikası) her iki tesisinin tamamı
bazında alan Onko Koçsel İlaçları,
dünya üzerinde 70’den fazla ülkeye
ihracat yapabilme imkanına sahip
oldu.
Onko Koçsel İlaçları Yönetim Kurulu
Üyesi Tuğba Koç EU GMP Sertifikası
süreci hakkında şunları söylüyor;
“Başarımız şaşırtıcı olmadı, çünkü
üretim tesislerimiz temel atma
aşamasından itibaren FDA süreç
ve beklentilerine göre dizayn edildi.
Beklentilerimizi geleceğe yönelik
planlayıp inşa ederek öngörülerimiz
doğrultusunda somutlaştırdık. Onko
Koçsel İlaçları olarak gelişmekte olan
ilaç pazarlarında da ilk adımlarımızı
attık. Malezya, Pakistan ve Sudan’ın
en önemli ilaç dağıtım şirketleriyle
yüksek bütçeli anlaşmalar imzaladık
ve bu sayede diğer Güney Asya
40 Pharma
May- June ‘17
Onko Kocsel Pharmaceuticals Receives
European GMP Certificate
GMP Certificate opens doors to more than 70 countries for
Onko Kocsel products
The Onko Kocsel R & D Center,
approved by the Ministry
of Science, Industry and
Technology in 2015, is the first
oncological R & D center capable
of producing with GMP license in
Turkey. R & D activities are also
the cornerstone of Onko Kocsel
Medicines, which has experienced the
biggest and most comprehensive R
& D laboratory in Turkey’s oncology
field. Onko Kocsel Pharmaceuticals,
which operates in the pharmaceutical
industry with an R & D center that
produces with the first GMP license
in the field of oncology in Turkey, has
made a significant success in the
direction of opening to global markets
with high quality production standard.
The European GMP Certificate (Good
Practices Certificate), an important
certificate to step into the European
Union and world markets, had the
opportunity to export to more than 70
countries around the world, receiving
both on the basis of all Onko Kocsel
Medicines.
Onko Kocsel Pharmaceuticals Board
Member Tugce Koc comments on the
EU GMP Certificate process; “Our
performance was not surprising
because our production facilities
were designed according to the
FDA process and expectations from
the groundbreaking phase. We have
planned and built our expectations
for the future and embodied them in
the direction of our predictions. As
Onko Kocsel Pharmaceuticals, we
also took our first steps in developing
pharmaceutical markets. We have
signed high budget agreements with
the most important pharmaceutical
distribution companies in Malaysia,
Pakistan and Sudan, and we aim
to reach other South Asian and
African countries. We are also about
to finalize our cooperation talks
with the local importer companies
in the Gulf countries and Central-
South America. In this context, we
successfully passed the inspections
of the Bulgarian and Sudanese
Health Authorities, which many
pharmaceutical companies in
Turkey can not control. Then we
got the Sudan GMP and EU GMP
certifications in 2-3 month period
respectively. With these certifications,
we have the power to export to more
than 70 countries around the world.
We will make significant contributions
to the closing of the current account
deficit of our country with serious
export.”
Pharma
May- June ‘17 41
Yeni Çıkanlar
Folifor: Türkiye’de ilk ve tek 4. Jenerasyon folat içeren Folifor,
gebelik dönemi öncesinde, gebelik döneminde ve folik asit
eksikliğinde, folik asit ve D3 vitamini ihtiyaçlarının karşılanmasına
yardımcı oluyor
Folifor:Folifor, the first and only 4th generation folate in Turkey,
helps to meet the needs of folate and vitamin D3 before pregnancy,
pregnancy and folic acid deficiency
Efa Mom: Gebelik dönemi öncesindeki, gebelik
dönemi sırasındaki ve emzirme dönemindeki vitamin
ve mineral ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı
oluyor.
Efa Mom: Helps to meet vitamin and mineral
requirements during pregnancy, during pregnancy
and during breastfeeding.
Efa One: Sağlığı korumak, kronik
rahatsızlıklardan korunmak ve tek
kapsülde maksimum düzeyde omega 3
almak için yüksek doz omega 3 ihtiyacının
karşılanmasına yardımcı oluyor.
Efa One: Helps to meet high-dose omega-3 needs to
protect health, protect against chronic illnesses and
get the maximum level of omega 3 in a single capsule.
NBL Probiotic Travel: Nobel İlaç, NBL Probiotic ailesini, seyahat sırasında yaşanan
sindirim sistemi problemlerine destek olmak amacıyla geliştirdiği NBL Probiotic
Travel ile zenginleştiriyor. Probiyotik içeren takviye edici gıda kategorisinin son ürünü
olan NBL Probiotic Travel, yolculuk esnasında ve süresince sindirim sisteminin
düzenlenmesine, bağışıklık sisteminin desteklenmesine yardımcı oluyor.
42 Pharma
May- June ‘17
NBL Probiotic Travel: Nobel Pharmaceuticals enriches the NBL Probiotic
family with NBL Probiotic Travel, developed to support digestive system problems
during travel. NBL Probiotic Travel, the latest product of the probiotic-containing
supplementary food category, helps promote the immune system during the journey
and during the regulation of the digestive system.
ŠKODA SUPERB:
OTOMOBİLİNİZ
KARTVİZİTİNİZ!
Şık tasarımı ve konforuyla çok konuşulan ŠKODA Superb, işinde adından çok söz ettirenleri
güvenli ve prestijli bir yolculuğa çıkarıyor. Uygun filo yönetimi çözümleri, sınıfının en geniş iç ve
bagaj hacmiyle ŠKODA Superb, sizi işinizin yıldızı yapacak.
/SkodaTurkiye
www.skoda.com.tr
ŠKODA Superb için ortalama yakıt tüketimi 4.1-7.1 litre/100 km arasında olup CO 2 salımı 107-160 g/km arasındadır.
Probiotic 12: Probiyotic12, gösterdiği
rahatlatıcı etkisinin yanı sıra içeresindeki
farklı bakteri kültürleriyle sindirim
ve bağışıklık sistemini güçlendirerek,
hastalıklara karşı kalkan görevi üstleniyor
ve vücudumuzu zinde tutuyor.
Probiotic 12: Probiyotic12 is responsible
for the diseases and strengthens the body
by strengthening the digestive and immune
system with different bacterial cultures inside
as well as the relaxing effect it shows.
BEE’O Suda Çözünür Propolis Damla: BEE’O Suda Çözünür Propolis Damla, İstanbul
Teknik Üniversitesi Arı Teknokent’te geliştirilen, propolisin yararlı bileşenlerinden
maksimum oranda faydalanacağınız %100 doğal ve sağlıklı içeriğiyle güçlü antibakteriyel
ve antioksidan etkisiyle vücudu koruyor ve zindelik veriyor. Yetişkinler günde 2 defa 10’ar
damla, çocuklar ise 5’er damla su, süt, meyve suyu, çay, kahve vb. içeceklere damlatarak
tüketebiliyor. Günlük olarak düzenli tüketildiğinde bağışıklık sisteminin güçlenmesine
yardımcı oluyor.
BEE’O Water Soluble Propolis Drop: BEE’O Water Soluble Propolis Dam was developed
in ARI Teknokent, Istanbul Technical University. You will benefit from the propolis beneficial
ingredients in the maximum extent. 100% natural and healthy content with strong
antibacterial and antioxidant effect protects your body and gives vitality. Adults drop 10
drops 2 times a day, children 5 drops water, milk, fruit juice, tea, coffee and so on. You
can consume the drinks by dripping. It helps strengthen the immune system when it is
consumed regularly on a daily basis.
Combo Cardio: Zade Vital ® Combo Cardio, vücudun günlük Omega 3-9,
vitamin(A,D,E), mineral ve eser element ihtiyaçlarını karşılıyor ve kalp damar
sağlığını korumaya destek olmak amacıyla kullanılıyor. Zade Vital ® Combo
Cardio’nun içeriğinde antioksidan, bağışıklık sistemini güçlendirici, kan lipit
seviyelerini düzenleyici etkisinden dolayı kalp damar sağlığına destek amaçlı
kullanılabilen Cold Press Çörek Otu Yağı, kolesterol tedavisinde yardımcı
olarak kullanılabilen Cold Press Ketencik Yağı, dolaşım sisteminin sağlıklı
işleyişinin sağlanmasına yardımcı Cold Press Üzüm Çekirdeği Yağı ve kalp
damar sağlığına destek amaçlı kullanılabilen Yetişkinler İçin Omega 3 Balık
Yağı bulunuyor.
Combo Cardio: Zade Vital ® Combo Cardio meets the body’s daily Omega 3-9, vitamin (A,
D, E), mineral and trace element needs and is used to support cardiovascular health. Cold
Press Calendula Oil which can be used to support cardiovascular health due to antioxidant,
strengthening of immune system, regulating blood lipid levels in the content of Zade Vital ® Combo
Cardio, Cold Press flaxseed oil which can be used to help in the treatment of cholesterol, helps to
ensure healthy functioning of circulation system Cold Press Grape Seed Oil has Omega 3 Fish Oil
for adults that can be used to support oil and cardiovascular health.
44 Pharma
May- June ‘17
Nobel Tüketici Sağlığı’na iki ödül birden
sindirim sistemini ve bağışıklık
sistemini destekliyoruz. 4000’i aşkın
tüketicimizin bu desteği daha iyisini
yapmak için bizlere büyük motivasyon
sağladı. Nobel İlaç; tüketici sağlığı ve
ihtiyaçlarına uygun yeni desteklerle
kategorilerinde öncü olmaya devam
edecek.” dedi.
Nielsen Türkiye tarafından
Türk tüketicileri arasında
gerçekleştirilen “Yılın Seçilmiş
Ürünü” pazar araştırması sonuçlandı.
4109 tüketicinin oy kullandığı
araştırmada, Nobel Tüketici Sağlığı
“Gıda Takviyeleri” kategorisinde NBL
Algea Oil ve “Probiyotik Kategorisinde”
NBL Probiotic Travel ile 2017 “Yılın
Seçilmiş Ürünü” ödülüne hak
kazandı. Ödülü değerlendiren Nobel
Tüketici Sağlığı Pazarlama Müdürü
Ecz. Ayşen Dincer; “ Nobel Tüketici
Sağlığı olarak 2008 yılından bu
yana sağlıklı yaşamı destekleyen
markamız NBL’i kategorilerinde en
yenilikçi 14 ayrı form ile tüketiciye
ulaştırıyoruz. Ailenin en yeni üyeleri
NBL Algea Oil ile hamilelerin kendi
sağlıkları ve bebeklerinin zeka
gelişimi için elzem olan Omega-3’ü
bitkisel kaynakla, en saf şekilde
onlara sunuyor, NBL Probiotic
Travel ile de seyahat edenlerin
Two awards for Nobel Consumer Health
Nielsen Turkey’s “Selected
Product of the Year” market
survey has been concluded
among Turkish consumers. Nobel
Consumer Health awarded NBL
Algea Oil and “Probiotic Category”
NBL Probiotic Travel 2017 “Selected
Product of the Year” in the category of
“Food Ingredients” in the survey that
4109 consumers voted. Evaluating
the award, Nobel Consumer Health
46 Pharma
May- June ‘17
Marketing Manager Pharmacist
Aysen Dincer said, “As Nobel
Consumer Health, we are delivering
to consumers with 14 innovative
forms in the category of our brand
NBL which supports healthy life
since 2008. With the newest member
of the family, NBL Algea Oil, we
offer the purest of the pregnancy’s
own health and Omega-3, which is
essential for the infant’s intelligence
development, in the purest form, and
with NBL Probiotic Travel, we support
the digestive system and immune
system of travelers. This support of
over 4000 consumers has given us
great motivation to do better. Nobel
Pharmaceuticals will continue to
be a pioneer in categories with new
supports for consumer health and
needs.”
Roche’un Multipl Skleroz’un (MS) tüm tiplerinin
tedavisi için geliştirdiği yeni ürünü Amerikan Gıda
ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylandı
Roche, yeni geliştirdiği tedavi
ürününün, hastalığın hem
Tekrarlayan ve Düzelen hem de
İlerleyici MS tiplerinde etkin ilk ve
tek tedavi ürünü olarak ABD Gıda
ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından
onaylandığını duyurdu. İlerleyici
ile Tekrarlayan ve Düzelen
MS tipleri, hastalığın en çok
görülen iki tipi olarak biliniyor.
Roche’un onaylanan yeni ürünü,
daha önce kullanılan tedavi
ürünü ile karşılaştırıldığında,
hastalığın en önemli üç
göstergesinde sergilediği üstün
etkiyle, Tekrarlayan ve Düzelen
MS hastaları için önemli, yeni
bir tedavi seçeneği sunuyor.
Hastalığın erken evresinde
bulunanlar da dahil olmak
üzere farklı özelliklerdeki
hastalarla yürütülen üç büyük
Faz III çalışmasında, yeni ürünün
olumlu bir risk/fayda profiline
sahip olduğu gösteriliyor. Yeni
tedavi ürününün FDA tarafından
onaylanmasının ardından
ürünün almış olduğu bu ilk onayı
kutlanmaya değer bulduğunu
belirten Roche İlaç CEO’su Daniel
O’day; “Bu onay, MS tedavisinde
tarihsel olarak yeni bir dönemi
işaret ediyor. Gelinen nokta,
kuruluşumuzdaki birçok kişi
tarafından uzun yıllar sürdürülen
sıkı çalışma ve kararlılığın doruk
noktasıdır” dedi.
The new product developed by Roche for the
treatment of all types of Multiple Sclerosis (MS)
has been approved by the US Food and Drug
Administration (FDA)
Roche has announced
that its newly developed
treatment product has been
approved by the US Food and Drug
Administration (FDA) as the first
and only effective treatment for
the disease in both Recurrent and
Recurrent and Progressive MS
types. Progressive and Recurrent
and Correct MS types are known
as the two most common types
of disease. Roche’s approved new
product offers a new treatment
option that is important for
Recurrent and Degrading MS
patients, with superior efficacy
on three of the most important
indicators of the disease when
compared to previously used
treatment products. Three
large Phase III trials conducted
with patients with different
characteristics, including those
in the early stage of the disease,
show that the new product has
a positive risk / benefit profile.
Roche Pharmaceutical CEO
Daniel O’Day said that after the
FDA approved the new treatment
product, it was worth celebrating
the initial approval of the product.
He said, “This approval has
historically indicated a new era in
MS treatment. The point reached
is the culmination of long years of
hard work and determination by
many people in our organization.”
48 Pharma
May- June ‘17
Artık
insanlar
sağlık için
seyahat
ediyor
Wellbeing oteli
kavramı bilindiği gibi
sadece diyet ve Spa’yı
değil sağlıklı yaşam
adına bütüncül bir
yaklaşımı ele alıyor
Sağlık Eğitmeni,
Raw Food ve Detoks
Danışmanı Çisem Çakır
50 Pharma
May- June ‘17
Wellbeing oteli, merkezinde
sağlıklı yaşamı insanlara
deneyimletme amacı
güden, diğer otellerden, misafirlere
sunduğu wellbeing uygulamalarıyla
farklılaşan oteldir aslında. Son
zamanlarda hayat tarzına bağlı
hastalıkların (diyabet, kanser,
kalp) artması, modern hayatın
sağlığımıza getirdiği kötü yan
etkiler sebebiyle artık insanların
sağlıklarına çok daha fazla yatırım
yaptıklarını görüyoruz. Tüm
Wellness-Wellbeing ekonomisi
dünyada 3.7 trilyon doları bulmakta.
Dolayısıyla Wellness turizmi bu
segmentte 3. sırada yer alarak,
yaklaşık 564 milyar dolarlık bir
ekonomiyi oluşturuyor. Üstelik
diğer turizm segmentlerine
göre %59 daha hızlı büyüyor. Bu
aslında insanların seyahat ederken
önceliklerinin sağlıklı yaşam
olduğunun bir göstergesi. Yani
seyahat eden insanlar gidecekleri
yerde sağlıklı beslenmek, spor
yapmak, yoga-meditasyon,
ses terapisi, spa gibi çeşitli
uygulamaların bir arada olduğu
yerleri öncelikli tercih ediyor. Biz
de Sağlık Eğitmeni, Raw Food ve
Detoks Danışmanı Çisem Çakır
ile gerçekleştirdiğimiz röportajda
Wellbeing oteli kavramının
bilinmeyenlerini Beauty Turkey
okuyucuları için keşfettik…
Wellbeing Oteli nedir?
Çalışmalarınızdan bahseder
misiniz? Sianji Wellbeing Resort
hakkında bilgi alabilir miyiz?
“Bodrum Kadıkalesi’nde yer alan
Sianji Wellbeing Resort olarak
yaklaşık 7 sene önce başladığımız
Wellbeing oteli yolculuğunda, iyi
bir yol kat ettiğimizi düşünüyorum.
Hemen hemen herkesin sağlıklı
yaşam adına otelimize geldiğinde
rahatlıkla uygulayabileceği bir diyet
ya da terapi var. Seçenekleri çok
geniş tuttuk. Şu anda Türkiye’de
wellbeing oteli dendiği zaman bir
diyet programı ve spa terapileri
ile rahatlıkla kendilerine bu isimi
takabileceklerini düşünüyorlar ama
Wellbeing oteli olmak çok büyük
sorumluluk. Sadece diyet ve spa
ile çözülebilecek bir anlayış değil.
Bütüncül bir bakış açısına sahip
olmak gerekir, gelenlerin size
hayat tarzlarını değiştirmek için
geldiklerini veya kilo vermek için
geldiyse bile uzun vadede sağlıklı
yaşam bilincinin hem yaşam
sürelerini uzatacağının hem de
yaşam kalitesini sağlayacağının
bilincini vermeniz gerekiyor.
Alkali diyet, çiğ beslenme, detoks,
günboyu devam eden grup egzersiz
programları, spa terapileri, ozon
terapisi, Infrared, Thalasso, yoga,
meditasyon, ses terapisi gibi ruhbeden-zihin
bütünlüğünü sağlayıcı
çeşitli uygulamaları şu anda bizde
bulabiliyorsunuz.
Bu şekilde öne çıktığımızı
düşünüyorum. Ayrıca otelimiz
dünyanın enerji merkezlerini
barından Ley Hattı üzerinden de
geçtiği için, bir gece uyuyan bir
kişi bile daha dinç uyandığını,
daha iyi hissettiğini söylüyor. Ley
hatları dünyanın belli noktalarından
geçen enerjilerin yoğun olarak
aktığı manyetik alana sahip
enerji bölgeleridir. Coğrafi
konumumuzun da konuklarımızın
otelimizi tekrar tercih etmesinde
önemli rolü var.”
Sianji Wellbeing Resort ruhbeden-zihin
bütünlüğünü sağlayıcı
her türlü uygulamayı sunuyor…
Kısa kısa bahsedebilir misiniz?
Alkali Diyet: “Alkali diyet, çiğ
beslenmenin ağırlıkta olduğu bir
beslenme şekli, çünkü en alkali
gıdalar zaten çiğ yeşillikler, filizler,
yosunlar, sebzeler, meyveler,
yağlı tohumlar, kuruyemişlerdir.
Bunların ağırlıklı tüketildiği
bir diyet alkali diyettir. Alkali
diyetin kolay uygulanabilir oluşu
şu, yasak yok, alternatifler var.
Örneğin inek sütünü önermez
ama keçi sütü, koyun sütü, manda
sütünden yapılmış ürünleri
tüketilmesini tavsiye eder,
çünkü bunların asit yükü daha
azdır. Normal nötr pH su yerine,
içine limon suyu, elma sirkesi
ya da bikarbonat koyduğumuz
alkali suyu önerir. Sebep hep
aynı, hücrenin asit yükünü
azaltmak, enzim-oksijen-vitaminmineral-fitokimyasalları
zarar
görmemiş, işlenmemiş yiyecekleri
temiz yakıt olarak kullanmak.
Hücrelerinizi besledikçe, zamanı
geriye alıyorsunuz, cildiniz
güzelleşiyor, daha zinde, daha iyi
hissediyorsunuz, hastalıklara çok
daha az yakalanıyorsunuz ve kronik
hasta olma ihtimaliniz de oldukça
düşüyor.”
Master Detoks: “Detoks, zararlı
toksinlerin vücuttan atılması,
vücutta doğru pH dengesinin
oluşması ve vücudun arınması
için en etkili yöntemdir. 21.
yüzyılda yaşıyoruz. Modern yaşam
bize birçok kolaylık sunuyor,
fakat bu kolaylık bizi zehirliyor.
Örneğin paketli ürünlerin
çoğunda, raf ömrü uzun olsun
diye kimyasal koruyucular, rafine
şeker ve renklendiriciler vardır.
Bunlar azımsanmayacak kadar
zararlı toksinlerdir ve vücut
bunları tanımlayamaz. Aslında
vücudumuzun toksinlerle başa
çıkabilme yetkisi var. Yalnız
toksinler yani serbest radikaller
fazla olunca, vücudumuz tepki
vermeye başlar. Alerji, mantar,
hazımsızlık, kabızlık, fazla kilo,
depresyon, cilt problemleri ve
benzeri problemler baş göstermeye
başlar. Detoks bu şikayetleri yok
etmede en etkili yöntemdir. Aslında
yeni bir uygulama değildir, yıllar
öncesine dayanır. Tedavi amaçlı
uygulanır. Sıvı beslenme sayesinde
vücudun kendi detoks sisteminin
daha efektif çalışmasına yardımcı
oluyoruz.”
80/20 beslenme: “80/20 beslenme
programı gerek ev koşullarında
gerekse çalışma hayatında
kolaylıkla yaşam tarzına adapte
edilecek tarzda basit bir yöntem
aslında. Besin seçiminde tabağın
%80’ini bitkisel, geri kalan %20’sini
ise hayvansal kaynaklı besinlerle
doldurmak gerekiyor. Diyetin
temeli sebze ve meyve ağırlıklı bir
beslenme şeklindedir. Bu tarz bir
beslenme şekli kaybedilen ağırlığın
korunmasını sağlayabildiği gibi
ömür boyu da uygulanabilecek bir
sistemdir.”
Egzersiz: “Sporun sağlığımıza
artısı artık günümüzde çeşitli
araştırmalarla da kanıtlanmış
durumda, hiçbir beslenme
programı spor olmadan etkili
değildir. Düzenli yapılan spor kemik
ve kas sağlığında, hastalıkların
önlenmesinde ve uzun yaşamda
gerçekten büyük öneme sahip.
Pharma
May- June ‘17 51
Otelimizde pilates, circuit training,
kinesis, reformer, aletli fitness,
stretching, trambolin, doğa
yürüyüşü gibi çeşitli uygulamalar
bulunmakta.”
Spa Terapileri: “Tüm dünyadan
masaj çeşitleri başta olmak üzere,
İnfrared Sauna, Ozon Terapisi,
Thalasso, Ayurvedik terapiler
de Sianji Life’ta uygulanıyor.
İnfrared Sauna, far-infrared ısı,
güneşi yaşam kaynağımız yapan
ısıdır. Güneşe çıkan çocukların
kemiklerinin gelişmesi, güneş
alan bitkinin büyümesi, meyvesinin
gelişmesi, güneş alan bir evin daha
sağlıklı olması size bunu kolayca
açıklayabilir. Bu ışınların en ilginç
özelliği direkt olarak nesneleri
ısıtıyor olmasıdır. Kızılötesi ısı
sistemleri vücudunuza işleyerek
doğal bir ısı sağlar. Tıpkı güneş
gibi, etki ettiği alandaki havayı değil
cisimleri ısıtır. Derine işleyebilir.
Vücudunuzdan 4 cm derine kadar
etki edebilen bir ısıdır. Bu sayede
klasik saunalara göre daha
derinden bir terletme sağlar. Bu
olay da netice olarak 7 kat daha
fazla toksin atımı sağlar. Genel
kabule göre infrared saunalar
vücuttan 100 birim terleme ile 20
birime kadar toksin atabilir, bu
şekilde zayıflamaya da yardımcıdır.
Aynı zamanda endorfin salgılatması
sebebiyle ağrılara yardımcı olduğu
da biliniyor. Cilt sağlığında da
önemli bir yere sahip, bağışıklı
sistemini de güçlendirmeye
yardımcıdır.”
Thalasso: “Ortalama 37 derece
olarak ısıtılan deniz suyu, solunum
yoluyla iyot alınmasına olanak tanır.
Thalasso terapi, kendi içinde birçok
uygulamayı barındırır. Vücuttaki
toksinleri atmak için kullanılır.”
Ayurvedik terapiler: “Ayurveda
kökleri 5000 yıl öncesine uzanan
geleneksel bir Hint tedavi şeklidir.
Hindistan’da başlayan ve günümüze
uzanan bu yöntemin bugün tüm
dünyada kabul görmüş anlamı
“Yaşam Bilimi” olan beden ve ruh
sağlığını dengede tutmayı sağlayan
en eski şifalandırma tekniklerinden
biridir. Abhyanga, Sirodhara, Bolug
Bag, Kati Vasti gibi çeşitli teknikleri
Sianji Life’ta bulabiliyorsunuz. Kas
ve eklem sağlığında önemli yerleri
vardır.”
Ozon terapi: “Kan dolaşımını
arttırma yeteneği, dolaşımla ilgili
bozuklukların tedavisinde kullanılır
ve organik fonksiyonların yeniden
canlandırılmasında ozonu çok
değerli kılar. Düşük dozlarda
kullanıldığında, vücudun direncini
arttırır, diğer bir deyişle ozon
bağışıklık sistemini aktive eder.”
Bize sağlıklı beslenme ile ilgili ipuçları verebilir misiniz?
• Öncelikle alkali suya geçiş yapmak herkesin yapabileceği bir şey. Suyunuza ekleyeceğiniz birkaç damla
limon suyu onu alkali yapacaktır. Bu şekilde su içsem yarıyor’dan su içsem yakıyor’a geçebilirsiniz.
• Beslenmenizdeki çiğ sebze meyve oranını arttırmak. Son araştırmalara göre, ne kadar çok çiğ sebze
meyve tüketirsek o kadar iyi, çünkü bozulmamış halde vitamin, mineral, fitokimyasallar, oksijen ve
enzimler içeriyorlar. Ne kadar çok çiğ sebze meyve tüketirsek canlılığımız o kadar artıyor ve ömrümüz
uzuyor.
• Akşam yemeklerini mümkün olduğu kadar erken yemek ve akşam yemeği olarak protein, sebzeyeşillik
ve yağ üçlüsünü tercih etmek. Akşam yemeğinde yiyeceğiniz karbonhidratlar size kilo olarak geri
dönebilir. Sebebi ise insülini yükselteceği için melatonin hormonunun salgılanmasını geciktirerek, bu da
yağ yakmayı sağlayan leptin hormonunun da salgılanmasını geciktirecektir.
• Sağlıklı yağları tüketmeye özen göstermek. Çoğu insan yeterince sağlıklı yağ tüketmiyor. Avokado,
zeytin, hindistancevizi, çiğ kuruyemişler, yağlı tohumlar, soğuk sıkım yağlar, iyi tereyağı beslenmemizden
eksik olmamalı. İyi yağ tüketerek beynimizin iyi çalışmasını, hücrelerimizin sağlıklı olmasını sağlıyoruz.
Hatta kilo vermenin bir yolu da iyi yağ tüketmekten geçiyor!
52 Pharma
May- June ‘17
PHARMACEUTICALS
WHATEVER THE PROBLEM
BE PART OF THE SOLUTION
Throat Ache
Baby Comfort
Wound Care
Child Health
Reflux Therapy
Muscle and Joint Health
Health Products
Novo Nordisk üst üste beşinci kez ‘En Etik Şirketler”
listesine girdi
EDMER tarafından yapılan ve
katılımcıların etik değerler
ve iş ahlakı, itibar yönetimi,
kurumsal yönetim, kurumsal
sosyal sorumluluk, uyum yönetimi,
liderlik ve yaratıcılıktan oluşan altı
kategorideki 80 EDMER kriteriyle
değerlendirildiği çalışmayla Novo
Nordisk, “ETİKA 2016 Türkiye’nin En
Etik Şirketleri” ödülünün sahibi oldu.
Daha önce dört kez ödülün sahibi
olan Novo Nordisk, beşinci kez aynı
ödülün sahibi olarak, etik değerlere
verdiği önemi ve sürdürülebilirlik
başarısını bir kez daha kanıtladı.
Ödülü değerlendiren Novo Nordisk
Türkiye Başkan Yardımcısı ve
Genel Müdürü Dr. Burak Cem;
“Novo Nordisk ailesi olarak Etik
Değerler Merkezi Derneği’nin verdiği
Türkiye Etik Ödülü’nü 5. defa üst
üste kazanmanın haklı gururunu
yaşıyoruz. Novo Nordisk 1923
yılından beri diyabetliler için yeni ve
daha iyi tedaviler geliştirmek için
çalışan bilim odaklı küresel bir sağlık
şirketidir. 90 yıllık yolculuğumuz
boyunca kurumsal yapımızdan, etik
yaklaşım ve kalite anlayışımızdan
ödün vermeden, bilim üretmek adına
çalıştık ve var gücümüzle çalışmaya
devam ediyoruz” diye konuştu.
Burak Cem, Novo Nordisk Turkey Vice
President and General Manager
Novo Nordisk for the fifth time in the list of
‘Most Ethical Companies’
Novo Nordisk is awarded “ETİKA
2016 Turkey’s Most Ethical
Companies” by EDMER and
the participants are evaluated with 80
EDMER criteria in six categories of
ethical values and ethics, reputation
management, corporate governance,
corporate social responsibility,
harmony management, leadership
and creativity it was. Novo Nordisk,
which has been awarded four times
54 Pharma
May- June ‘17
in the past, has once again proved
its success and the importance it
attaches to ethical values as the
owner of the same award for the fifth
time.
Burak Cem, Novo Nordisk Turkey
Vice President and General Manager
said, “We are proud of winning the
Turkey Ethics Award for 5th time by
the Ethical Values Center, a member
of the Novo Nordisk family. Novo
Nordisk is a science-focused global
healthcare company that has been
working to develop new and better
treatments for diabetes since 1923.
Throughout our 90-year journey, we
have been working to produce science
without sacrificing our corporate
approach, ethical approach and quality
understanding, and we continue to
work with our existing power. “
Abdi İbrahim,
Kazakistan’da geliştirdiği
ve ürettiği ilaçların,
Gürcistan ve Azerbaycan’a
ihracatına başlıyor
Abdi Ibrahim International Markets
Sales and Marketing Director,
Cengiz Zaim
56 Pharma
May- June ‘17
105 yıldır cesur, öncü ve yenilikçi
çalışmalarıyla hayatı ve geleceği iyileştirmek
için faaliyetlerini aralıksız sürdüren Abdi
İbrahim, yurtdışındaki yatırımlarının en önemli
halkası olan Kazakistan yatırımı ile 2020
hedeflerine adım adım yaklaşıyor. Abdi
İbrahim’in temelini 2013 yılında attığı
Kazakistan’daki tesisi, üretime geçtikten
kısa bir süre sonra en iyi üretim
uygulamaları alanında verilen referans
belge niteliğindeki GMP Sertifikası’nı
almaya hak kazanan üretim tesisi,
Kazakistan’ın en büyük ve modern
ilaç fabrikası olma özelliğini taşıyor.
Yılda 24 milyon kutu üretim kapasitesiyle faaliyetlerine
başlayan, Abdi İbrahim’in 60 milyon dolarlık yatırımla
hayata geçirdiği Kazakistan üretim tesisi ilk uluslararası
ruhsatlarını aldı ve Gürcistan’ın ve Azerbaycan’ın ulusal
ihalelelerini de kazandı. Bu tesiste Abdi İbrahim kalite ve
güvencesiyle üretilen hepatit ve diyabet alanındaki ürünler
Gürcistan ve Azerbaycan’a ihraç edilecek.
Toplam 12 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulu olan
ve yaklaşık 200 kişinin çalıştığı üretim tesisinde başta
diyabet ve antiviral ürünler olmak üzere, merkezi sinir
sistemi hastalıklarının tedavisinde kullanılan ürünler ve
kardiyovasküler ürünlerden oluşan yaklaşık 100 ürün
üretiliyor.
Kazakistan yatırımı ile ilgili konuşan Abdi İbrahim
Uluslararası Pazarlar Pazarlama ve Satış Direktörü
Cengiz Zaim; “Kazakistan fabrikamız, 2020 stratejimiz
doğrultusunda belirlediğimiz beş büyüme alanından
biri olan uluslararası pazarlarda güçlü bir marka
olmakta kararlı olduğumuzun bir göstergesi. Bu
tesisimizden 10 senedir faaliyette olduğumuz Gürcistan
ve Azerbaycan’a ihracata da başlıyoruz. Hepatit ve
diyabet alanında ürettiğimiz ürünleri Abdi İbrahim
güvencesiyle bu ülkelere ihraç edeceğiz. Daha sonraki
yıllarda bu ülkeler dışında Avrasya Gümrük Birliği’ndeki
ülkelere ve BDT ülkelerine de ihracat yaparak mevcut
potansiyeli artırma hedefindeyiz. 2020’ye doğru giderken
ihracat faaliyetlerimize hız katarak, serbest pazarda da
büyümemizi sürdüreceğiz.” dedi.
Turkish Pharma Giant Abdi
Ibrahim kicks off exports to
Azerbaijan and Georgia from
its Kazakhstan Facilities for
Product Development and
Manufacturing
The leader of the pharmaceutical industry in Turkey, Abdi
İbrahim kicks off exports to Azerbaijan and Georgia from
its Kazakhstan company, Abdi Ibrahim Global Pharm,
which houses pharmaceutical production facilities. Hepatitis
and diabetes products from the largest and most modern
pharmaceutical plant in Kazakhstan will be exported to both
countries under the assurance of Abdi Ibrahim.
Abdi Ibrahim has maintained its operations incessantly for
the last 105 years in order to heal lives and the future through
pioneering and innovative initiatives. The company has taken
another firm step towards its 2020 targets through its Kazakhstan
investment which marks the most significant component in its
overseas investment portfolio. Abdi Ibrahim laid the foundations
of the Kazakhstan facility in 2013. Soon after the launch of
its operations, the production facility was awarded the GMP
Certificate, which constitutes a reference document for best
practices in manufacturing. The plant represents the largest
and most modern pharmaceutical facility in Kazakhstan. Put
to life by Abdi Ibrahim upon an investment of 60 million USD,
the facility kicked off its operations with a production capacity
of 24 million boxes per year. Furthermore, it earned its first
international licenses and won the national tender in Georgia and
Azerbaijan. Hepatitis and diabetes products manufactured here
will be exported to Georgia and Azerbaijan under the quality and
assurance of Abdi Ibrahim. Abdi Ibrahim is already solo supplier
of several products in these categories Kazakhstan for several
years.
The production site, which is built on an indoor space covering
12.000 square meters, employs around 200 people. There are
approximately 100 products manufactured in the facility, ranging
from key products such as diabetes and antiviral products to
cardiovascular products and products used in the treatment of
central nervous system diseases.
Abdi Ibrahim International Markets Sales and Marketing Director,
Cengiz Zaim shared the following information regarding the
company’s Kazakhstan investment: “Our plant in Kazakhstan
is an indicator of our determination to become a strong brand
in international markets; one of our five growth areas that we
identified in line with our 2020 strategy. We will initiate our
exports to Georgia and Azerbaijan where we have maintained our
operations for the last 10 years. Hepatitis and diabetes products
to be manufactured in our facility will be exported to these two
countries under the assurance of Abdi Ibrahim. In coming years,
we aim to export to the countries in Eurasia Customs Union and
CIS countries so as to augment our current potential. On the path
to 2020, when we target to be in top 100 companies of the world,
we will speed up our export activities so as to sustain our growth
in the local markets.”
BİRİKİMLERİNİZ
BİZİMLE GÜVENDE
Konut, araç, işyeri, mühendislik...
Kişisel ya da kurumsal tüm sigorta ihtiyaçlarınızda
Osmanlı Sigorta Brokerliği yanınızda.
İşbirliği içinde olduğumuz 24 sigorta şirketi ile
sizin için en uygun teklifi hazırlıyor ve
birikimlerinizi güvence altına alıyoruz.
ACIBADEM - AIG - AK SİGORTA - ALLIANZ - ANADOLU SİGORTA - ANKARA SİGORTA
AXA SİGORTA - DOĞA SİGORTA - DUBAI STARR SİGORTA - ERGO SİGORTA - EULER HERMES - GENERALI
GROUPAMA - HALK SİGORTA - HDI SİGORTA - KORU SİGORTA - LIBERTY SİGORTA - MAPFRE - RAY SİGORTA
SBN SİGORTA - SOMPO JAPAN SİGORTA - TURKLAND SİGORTA - TÜRK NİPPON SİGORTA - UNICO SİGORTA
Florya Cad. Florya Plaza No: 88/4 34153 Florya - İstanbul
Tel: +90 212 468 60 70 Faks: +90 212 468 60 99
www.osmanlisigorta.com
AstraZeneca’nın CVD-REAL çalışması, SGLT-2
inhibitörlerinin kalp yetmezliği nedeniyle hastaneye
yatış ve ölüm oranlarını diğer tip 2 diyabet ilaçlarına
kıyasla anlamlı düzeyde düşürdüğünü gösterdi
AstraZeneca, diyabet
ilaçlarında yeni bir sınıf
olan SGLT-2 inhibitörleri
(SGLT-2i) ile tedavi edilen tip 2
diyabet (T2D) hastalarında kalp
yetmezliği nedeniyle hastaneye
yatış riskini ve tüm nedenlere
bağlı ölümü değerlendiren ve
türünün ilk örneği olan geniş
kapsamlı gerçek yaşam verisi
çalışması CVD-REAL’in sonuçlarını
58 Pharma
May- June ‘17
duyurdu. CVD-REAL çalışmasında,
toplam altı ülkede %87’sinin
kardiyovasküler hastalık öyküsü
olmayan 300.000’den fazla hastayla
elde edilen verileri değerlendirildi.
Veriler, T2D hastalarından oluşan
bu geniş popülasyonda SGLT-2i
ilaçları (Forziga (dapagliflozin),
kanagliflozin, empagliflozin) ile
tedavinin diğer T2D ilaçlarına
kıyasla kalp yetmezliği nedeniyle
hastaneye yatış oranını %39
(p
middle east & africa
NEW
for 2018
September 2018
Abu Dhabi, United Arab Emirates
Polikistik Böbrek Hastalığında yeni bir umut
Önümüzdeki aylarda Türkiye’de ilk kez hayata geçirilecek olan ilaç
tedavisi, polikistik böbrek hastalığının tedavisinde yeni bir umut olma
özelliğini taşıyor
10 Mayıs Polikistik Böbrek
Hastalığı Günü dolayısıyla,
kalıtımsal bir hastalık olan
polikistik böbrek hastalığına
dikkat çeken Abdi İbrahim Otsuka,
bu hastalığın görülme sıklığının
bölgelere göre değişkenlik gösterirken
her iki cinsiyette oranın aynı olduğunu
belirtiyor.
Hastalığın kliniği sessiz
seyrettiğinden dolayı hastaların
büyük çoğunluğu son dönem böbrek
yetmezliğiyle doktora başvuruyorlar.
Bu hastaların büyük bir
çoğunluğunun diğer aile bireylerinde
de polikistik böbrek hastalığına bağlı
diyalize girme öyküsü bulunuyor.
Eşlerden birinde polikistik böbrek
hastalığı varsa kız veya erkek çocukta
hastalığın görülme olasılığı da yarı
yarıya oluyor. Diyaliz ya da böbrek
60 Pharma
May- June ‘17
nakli gereken hastaların yüzde 5 ila
10’unu polikistik böbrek hastaları
oluşturuyor.
Polikistik böbrek hastalığı olan
hastaların bazılarında hiçbir şikâyet
ve bulgu olmayabiliyor. Hatta bazı
hastalarda hastalık yaşam boyu fark
edilmeyebiliyor. Bazı hastalarda ise
çeşitli şikâyet ve bulgular ortaya
çıkabiliyor. Hastaların yaşı ilerledikçe
şikâyet ve bulguların ortaya çıkma
riski artıyor. Bunlar arasında en
sık görülenler böğür ağrısı, kanlı
idrar yapma, idrar yolu infeksiyonu
bulguları, böbrek taşı oluşumu ve
yüksek tansiyon.
Polikistik böbrek hastalığında
böbrek harici organ tutulumları da
görülebiliyor. Karaciğer ve pankreasta
kist oluşumları, kalp kapakçığı
kusurları, beyin damarlarında
anevrizma adı verilen genişleme ile
seyreden ölümcül olabilen durumlar
olabiliyor.
Polikistik böbrek hastalığında tanı
koymak için ultrasonografi, tomografi
ve MR gibi görüntüleme yöntemleri
kullanılıyor. Ayrıca kan örneği
alınarak gen analiziyle polikistik
böbrek hastalığı gelişme olasılığını
görmek mümkün. Polikistik böbrek
hastalığında kistlerin büyümesini
geciktiren çeşitli ilaçlar ile ilgili
çalışmalar sürüyor. Kistlerin büyüme
hızını %50 oranında azaltan ve böbrek
yetersizliğinin ilerlemesini belirgin
olarak yavaşlattığı ispatlanan, şu anda
Japonya’da, Kanada’da ve Avrupa
Birliği’ne bağlı ülkelerde onaylanmış
tedavi seçeneği, Türkiye’de de
önümüzdeki aylarda kullanılmaya
başlanacak.
Bitki ekstrelerinin saç dökülmesi üzerine etkileri
Biota Laboratuvarları Ar-Ge Merkezi bitki eksterelerinin saç
dökülmesindeki etkilerini araştırdı ve ortaya etkili sonuçlar çıktı…
Biota Laboratuvarları Ar-Ge
Merkezi Müdürü Prof. Türkoğlu,
yaptıkları araştırmada, Biocomplex
B11 gibi bitki ekstrelerinin,
saç dökülmesinde ilaçlar gibi
etkili olabileceği sonucuna
ulaştıklarını belirtti. Konuyla ilgili
makale, 21 Şubat 2017 tarihinde
American Journal of Dermatology
and Venereology dergisinde
yayınlandı. Biota Laboratuvarları
Ar-Ge Merkezi Hücre Kültürü
Laboratuvarı’nda, saç dökülmesi
ve saç sağlığı özelinde bitkilerin
sağladığı fayda konusunu 2010
yılından bu yana araştırdıklarını
söyleyen Prof. Murat Türkoğlu,
bu kapsamda 100’den fazla bitki
ekstresinin gen düzeyindeki
etkilerini incelediklerini belirtti.
Bitki aktifleri arasında yer alan
flavonoidlerin, dermal papilla
üzerinde değişik farmakolojik
etkileri bulunduğunu belirten
Biota Laboratuvarları ARGE
Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat
Türkoğlu, “Apigenin, kaempferol
ve mirisetin gibi flavonoidlerin
en önemli etkileri, testosteronun
dihidrotestosterona dönüşümünü
engellemeleridir. Bu etki, saç
folikülünün minyatürizasyonu
şeklinde ortaya çıkan erkek tipi
saç dökülmesiyle mücadele etme
konusunda çok faydalı bir çözüm
sunmaktadır. Biocomplex B11
isimli ticari ekstremiz bahsedilen
flavonidleri içermektedir” dedi.
Effects of plant extracts on hair loss
R & D Center of Biota Laboratories investigated the effects of plant
extracts on hair loss and found effective results ...
Biota Laboratories Director of R
& D Center Turkoglu stated that
in their research, plant extracts
like Biocomplex B11 have reached
the conclusion that they can be
effective as drugs in hair loss.
The article on the subject was
published in the American Journal
of Dermatology and Venereology
on February 21, 2017. Biota
Laboratories R & D Center In Cell
Culture Laboratory, professor
who says that they have been
researching the benefit of plants
for hair loss and hair health since
2010. Murat Turkoglu stated that
they are studying the effects of
more than 100 plant extracts at the
gene level. Indicating that there are
different pharmacological effects
on the dermal papilla, flavonoids
among the plant actives, Dr. Murat
Turkoglu, Biota Laboratories
said, “The most important effects
of flavonoids, such as apigenin,
kaempferol and myristate, inhibit
the conversion of testosterone
to dihydrotestosterone. This
effect is a very useful solution for
combating male pattern hair loss,
which occurs as a miniaturization
of the hair follicle. Biocomplex
B11 named commercial extreme
contains the mentioned flavonoids.”
62 Pharma
May- June ‘17
TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş.
Eğitim Mahallesi Poyraz Sokak Ertogay İş Merkezi Kat : 9
Kadıköy İstanbul / Türkiye Tel: +90 216 338 45 25 www.tgexpo.com.tr - info@tgexpo.com
Yüzen bebeğe de Canbebe
Bebek bezi ve bebek bakım
ürünlerinin öncü markalarından
Canbebe; ‘’Minik Yüzücü’’ mayo
beziyle tüm bebekleri havuza ve
denize çağırıyor. İçerisindeki özel
malzemesi sayesinde ıslandığında
şişmeyen ve su içinde meydana
gelebilecek küçük kazaları önleyen
Minik Yüzücü, bebeğinizin rahatça
hareket etmesini de sağlıyor. Külot
formlu özel tasarımıyla kolaylıkla
giyilen mayo bez, yüzme sonrası
kenarları yırtılıp çıkartılarak
atılabiliyor.
Canbebe Swim Pants for baby swimming
Canbebe from leading brands
of baby diapers and baby care
products; ‘’ The Little Swimmer ‘’
invites all babies to the pool and
the sea with a bathing suit. Thanks
to its special material inside, the
Little Swimmer, which prevents
small accidents that do not swell
when it gets cold and can come
into the water, makes it easy for
your baby to move. Canbebe Swim
Pants, which is easily worn with
special design in panty form, can
be removed by tearing off the sides
after swimming.
Bebeğinizin hassas bakımı için: Wee Baby
Bebekler, dünyaya geldikleri andan itibaren gelişimleri için özenli ve
düzenli bir bakıma ihtiyaç duyarlar. Bunun ilk koşulu da bebeklerin
temizliğidir. Bebeklerin sağlıklı gelişimlerini önemseyen Wee Baby,
bakım ürünleriyle annelerin gönül rahatlığıyla kullanabileceği ürünler
tasarlayıp oluşturuyor.
For your baby’s sensitive care:
Wee Baby
Babies need careful and orderly care for their development from the
moment they are born. The first condition is the cleanliness of the
babies. Considering the healthy development of babies, Wee Baby
designs and builds products that can be used by mothers with care
products.
64 Pharma
May- June ‘17
Expomed’e 34.086 kişilik rekor ziyaretçi
Expomed, İstanbul’u 4 gün boyunca medikal sektörün kalbi haline getirdi
heyeti programı kapsamında fuarı
ziyaret eden firmalar ise katılımcı
firmalarda memnuniyet oluşturdu.
İnovasyon harikası ürünleri de
takipçileriyle buluşturan fuar,
katılımcılardan tam not aldı.
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Recep Akdağ
REED TÜYAP tarafından sağlık
endüstrisinin tüm bileşenlerini
bir araya getirmek için yola
çıkan Expomed Eurasia Fuarı, 30
Mart-2 Nisan 2017 tarihleri arasında
TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde
gerçekleştirildi. Yurt içinden olduğu
kadar yurt dışından da yoğun ziyaretçi
ilgisiyle karşılaşan fuar, 4.972
uluslararası ziyaretçiyi ağırlayarak bir
rekora imza attı. 673 firma ve firma
temsilcisinin ürünlerini 32.645 m2
alanda sergilediği fuar; Kore, Çin,
Tayvan, Almanya, İtalya, Yunanistan,
Sırbistan, Çek Cumhuriyeti, Polonya,
İsviçre, Malezya, Pakistan, Hindistan
ve BAE’den gelen katılımcılar önemli
iş birliklerine zemin hazırladı. Alım
REED TÜYAP, Sağlık Yönetimi ve
Eğitimi Derneği (SAYED) ve Kamu ve
Özel Ortaklığı Derneği işbirliğiyle
gerçekleşen ‘Şehir Hastaneleri,
Sağlık Turizmi ve Kamu Özel
İşbirliği’ konulu sempozyumun ikinci
gününde Kamu-Özel işbirliğiyle
hayata geçirilen şehir hastanelerinin
tüm detayları masaya yatırıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını
Kamu ve Özel Ortaklığı Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Tosun
yaparken; TBMM Sağlık Aile ve
Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
Başkanı Prof. Dr. Vural Kavuncu,
Kazakistan Sağlık Gelişimi Genel
Müdür Yardımcısı Kuzambayev Nurbol
Irismatovich, Azerbaycan Sağlık
Bakan Yardımcısı Elsever Agayev,
Kosova Sağlık Bakan Yardımcısı
Kadir Hüseyin, Suudi Arabistan
Sağlık Bakan Yardımcısı Fayyad
Dandashi, Pakistan Pencap Eyaletinin
Sağlık Bakanı Khawaja Salman
Rafique, Bahreyn Sağlık Bakanı
Faeqa Saeed Alsaleh, Kırgızistan
Sağlık Bakanı Talantbek Batraliev,
Madagaskar Sağlık Bakanı Mamy
Lalatiana Andriamanarivo ve Türkiye
Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Recep
Kamu ve Özel Ortaklığı Derneği Yönetim Kurulu
Başkanı Nihat Tosun
Akdağ, konuşmacı olarak yer aldı.
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı
Recep Akdağ; “Türkiye, sağlıkta
dönüşüm programının ikinci
dönemine başlıyor”
Genellikle tüm dünyada sağlık sistemi
yöneticilerinin fazla para harcadığı gibi
bir yanlış inanış olduğunu söyleyen
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı
Recep Akdağ, aslında sağlığa yapılan
harcamaların ülkelerin kalkınmasına
yapılan harcama anlamına geldiğini
söyledi. Finansman sağlayıcılarının
bunu bir kalkınma kalemi olarak
almaları gerektiğinin altını çizen
Akdağ; “Sağlıkta dönüşüm programı
adını verdiğimiz bu program, 10 yıl
içerisinde büyük başarı gösterdi.
66 Pharma
May- June ‘17
Vatandaşımızın sağlıkta memnuniyeti
yüzde 39’dan yüzde 75’lere ulaştı.
Anne ve bebek ölümlerinde çok
ciddi azalmalar yaşandı. Bu oran,
her yüz bin annede /hamilede yüzde
70’lerde iken yüzde 14’lere geriledi.
Biz bakanlık olarak bu rakamı
daha da aşağıya çekeceğiz. Öte
yandan finansal koruma açısından
Türkiye’deki sistem, oldukça
mükemmel bir sitemdir. Bugün 80
milyon vatandaşımız koruyucu bir
kamu sağlık sigortası şemsiyesi
altındadır. Vatandaşlarımız sağlık
haklarına hem birinci basamak
hizmetlerinde hem ikinci basamak
hizmetlerinde mükemmel şekilde
ulaşır. Oluşturduğumuz sistem hem
ucuz maliyetli hem de herkesin
ulaşabildiği bir sistemdir.” dedi.
Bu dönüşümü gerçekleştirmek
için sistemin birçok noktasına
dokunduklarını ve değiştirdiklerini
söylen Akdağ; “Biz öncelikle
çalışanlarımıza performanslarına
göre ödeme yapmaya başladık. Bu
çalışan verimliliğini çok ciddi ölçüde
arttırdı. Kuşkusuz bunun daha
mükemmel hale getirilmesi gerekiyor.
Bunun ikincisi de kamu özel ortaklığı
ile yapmış olduğumuz işlerdir.
Çünkü Türkiye, sağlıkta dönüşüm
programının ikinci dönemine başladı.
Bu dönem verimlilik, etkinlik ve
bunun sonunda gerçekleşen kolay
erişimin, artık çok kaliteli bir hizmete
dönüştürülmesiyle değişecek. Türkiye
bu yolda önemli adımlar atıyor.
Türkiye’de bu ikinci dönem, erişimi
güçlendirirken, çok daha kaliteli bir
hizmet sunumunu ortaya çıkartacak.
Sağlık işbirliği yapabileceğimiz
en önemli alanlardan birisi olan
dost ülkelerle münasebetlerimiz
ve işbirliklerimiz devam edecek
“ifadelerini kullandı.
Azerbaycan Sağlık Bakan Yardımcısı
Agheyev Elsevar; “Şehir hastaneleri
dünyada nadir görülen bir
sistem”
Azerbaycan olarak Türkiye’nin
sağlık alanındaki reformlarını takip
ederek yol haritası oluşturduklarını
belirten Agheyev Elsevar,
Türkiye’nin ilk olarak sigorta
sistemini değiştirdiğini şimdi
ise şehir hastaneleriyle yoluna
devam ettiğini söyledi. Kamu-Özel
işbirlikleri (PPP) modeliyle hayata
geçirilen şehir hastanelerinin
dünyada nadir görülen bir sistem
olduğunun altını çizen Elsevar,
Azerbaycan’da da sistemin hayata
geçirilmesi için yoğun olarak
çalıştıklarını belirtti.
Pharma
May- June ‘17 67
Kosova Sağlık Bakan Yardımcısı
Kadir Hüseyin; “Türkiye’nin
sağlık reformlarını yakından takip
ediyoruz”
Kosova Sağlık Bakan Yardımcısı
Kadir Hüseyin ise dünyanın farklı
ülkelerinden gelen dostlarla
EXPOMED’de buluşmaktan mutlu
olduğunu dile getiren Hüseyin;
“Kosova hükümetinin önemli
hedeflerinden biri AB üyeliğine
girmek. Bunun için de hukuk ve sağlık
alanında önemli reformlara imza
atmamız gerekiyor. Ve bunu kısıtlı
imkanlarımızla hayata geçirmemiz
gerekiyor. Biz Kosova olarak
balkanların en genç ülkelerinden
biriyiz. Dolayısıyla tüm dünyanın
özellikle de yakın komşumuz
Türkiye’nin sağlık reformlarını
yakından takip ediyoruz” dedi.
bir sağlık sistemiyle çalıştıklarını
belirtti. Türkiye sağlık sistemini
yakından takip ettiklerini ve ilgili
alanları kendi sistemlerine entegre
ettiklerini aktaran Rafique, böyle bir
organizasyonda olmaktan çok mutlu
olduğunu da sözlerine ekledi.
Bahreyn Sağlık Bakanı Faeqa Saeed
Alsaleh; “PPP modeliyle önemli
projelere imza attık”
Alsaleh’da sempozyumun sağlık
alanında önemli bir misyonu
üstlendiğini belirtti.
Pakistan Punjab Eyaletinin Sağlık
Bakanı Khawaja Salman Rafique;
“Çağın getirilerini sağlık sistemimize
entegre ediyoruz”
Rafique, ülkesinin sağlık
çalışmalarına imza atarken
Türkiye’den esinlendiklerini
söyledi. Bugüne kadar Pakistan’da
mega projelere imza attıklarını
belirten Rafique, çağın getirilerini
sisteme entegre ederek yeni nesil
68 Pharma
May- June ‘17
Bu tarz toplantıların yeni iş ortaklıklarına
da vesile olduğunun da altını
çizen ve Bahreyn olarak 10 yıldır PPP
projelerini hayata geçirdiğini aktaran
Alsaleh, farklı ülkelerin hayata geçirdiği
projeleri detaylıca dinlemenin çok
önemli olduğunu aktardı.
Kırgızistan Sağlık Bakanı Talantbek
Batraliev; “Türkiye vatandaşlarına
dünya standartlarında hizmet
veriyor”
Sempozyumun bir diğer konuşmacısı
olan Kırgızistan Sağlık Bakanı
Talantbek Batraliev, Türkiye’nin sağlık
alanında vatandaşlarına üst düzey
hizmet sunduğunu söyledi.
Batraliev, 2002 yılından bugüne
kadarki süreci, üstünde durulmuş
bir stratejinin yansıması olarak
değerlendirdi. Kardeş ülke olarak bu
stratejiden önemli doneler aldıklarını
söyleyen Batraliev, yol haritalarını bu
donelerle oluşturduklarını sözlerine
ekledi.
Madagaskar Sağlık Bakanı Mamy
Lalatiana Andriamanarivo; “Sistemin
ülkemizde uygulanabilirliğini yüksek
olarak görüyoruz”
Andriamanarivo ise Madagaskar
olarak Kamu-Özel işbirlikleri (PPP)
modelini ülkelerinde yaygın olarak
kullanmak ve herkesin ulaşabileceği
bir sağlık sistemi kurmak istediklerini
söyledi. Andriamanarivo;
”Sistemin ülkemizde
uygulanabilirliğini yüksek olarak
görüyoruz. Buraya geliş amacımız da
biraz bu yüzden.
Farklı ülkelerin deneyimlerini, bilgi
birikimlerini yakından takip etme
fırsatı bizim için çok önemli. Birlikten
güç doğar ilkesiyle önemli bir yapı
oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
Pharma
May- June ‘17 69
Türkiye, 900 bin kişilik dev sağlık ordusuyla daha güçlü!
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof.
Dr. Eyüp Gümüş; “Şimdiye kadar
21 şehir hastanesi imzaladık.
Hedefimiz 40 bin yatağa ulaşmak”
Son 14 yılda Türkiye’nin sağlık
reformu çerçevesinde önemli işlere
imza attığını belirten Sağlık Bakanlığı
Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş,
bu sayede memnuniyet oranının
yüzde 70 oranına çıktığını söyledi.
Türkiye’nin 900 bin çalışanıyla güçlü
bir sağlık ordusunun olduğunun
altını çizen Gümüş; “Şimdiye kadar
21 şehir hastanesi imzaladık.
3 tanesini de faaliyete geçirdik.
Dolayısıyla hedef yatak sayımızı
da 40 bine çıkardık. Hedefimizde
ölçülebilen iyi bir sağlık hizmeti
sunmak var. Nitelikli iş yapanların
sayılarını artırarak, aile hekimlerini
güçlendirmek için çalışıyoruz.
Öte yandan uluslararası klinikler
dizayn ederek sağlık turizmimizi de
güçlendireceğiz. Şuan yurt dışından
gelen kayıtlı hasta sayısı 400bin
civarında. Ancak biz bunun 700bin
civarında olduğunu düşünüyoruz”
dedi. Öte yandan sağlık endüstrisinin
geliştirilmesi için çalıştıklarını
söyleyen Gümüş, tıbbi malzemelerin
üretimini artık Türkiye’de
gerçekleştirmek istediklerini belirtti.
Üretimde aşıların ve ilaçların
öncelikli olduğunun altını çizen
Gümüş; “Yurt dışından aldığımız
5 farklı cihazımız var. Bunlara
ek olarak yeni hastanelerimize
4-5 milyar dolar civarında daha
cihaz alımı gerçekleştireceğiz. Bu
nedenle yerli üreticiler yaratmak
istiyoruz. Gelecek dönemlerde
KOBİ’leri destekleyerek, bu alanda
üretim yapılmasını sağlayacağız. Ve
yaklaşık 5milyarlık ilaç üretimini
Türkiye’de üretmeyi hedefliyoruz.
Türkiye’de sağlık sektöründe birçok
ürünün kaliteli şekilde yönetildiği bir
atmosfer oluşturacağız.”
Sağlık Bakanlığı Turizm Daire
Başkanlığı Birim Sorumlusu Uzm.
Dr. Hüsrev Diktaş; “Türkiye Onuncu
Kalkınma Planı’nda Sağlık Turizmi
önemli bir konu başlığı”
Türkiye’nin 4 saatlik uçuş
mesafesinde 1,5 milyar insana
ulaşabildiğinin altını çizen Diktaş,
“Türkiye sağlık turizminde kaliteli ve
ucuz sağlık hizmetini; kısa bekleme
süresini yeni ve gelişmiş tıbbi
teknoloji ve cihazlarla buluşturarak
yeni nesil şehir hastanelerinde
misafirlerine sunuyor. 1 saatlik uçuş
mesafesinde 12’den fazla ülkeye, 4
saatlik uçuş mesafesinde 57 ülkeye
ve toplamda 1,5 milyar insana
ulaşabilen Türkiye, sağlık turizminde
bölgesinin en önemli gücü. Çünkü
biz, Türkiye 10’uncu Kalkınma Planı
doğrultusunda ülkemizin, dünyanın
ilk 5 ülkesi arasında yer alması için
tüm gücümüzle çalışıyor, projeler
geliştiriyoruz. Çağrı merkezimiz
sayesinde hastalarımızla, İngilizce,
Arapça, Rusça, Almanca, Fransızca
ve Farsça dillerine iletişime
geçebiliyor, şikayetlerin alınması
ve yönetilmesi için yoğun bir çaba
sarf ediyoruz. Ayrıca, hasta- doktor
randevularında talep edildiği
taktirde tercümanlık hizmetleri
veriyoruz. Türkiye olarak 2023
hedefimiz çok net. Tüm alanlarda
ülkemizi daha yukarılara
çıkarmak. Dolayısıyla Sağlık
Turizminde Genel Hedeflerimiz;
Türkiye’nin Sağlık Turizminden
aldığı payı yükseltmek, Sağlık
Turizmi ihtiyaçlarına konforlu,
güvenilir ve planlı bir entegre
çözüm üretebilmek ve Türkiye’yi
Sağlık Turizmi alanında bir
marka haline getirebilmek. 2023
hedefimiz ise; 2.000.000 sağlık
turistine ülkemizde sağlık hizmeti
sunmak, 20 milyar dolar sağlık
turizmi geliri elde etmek ve
sağlık turizminde dünyanın ilk 2
ülkesi arasında yer almaktır” diye
açıkladı.
OHSAD Yönetim Kurulu Üyesi
Bilal Yıldırım; “Hekim sayımız
her yıl artıyor”
Özel Hastaneler ve Sağlık
Kuruluşları Derneği (OHSAD)
Yönetim Kurulu Üyesi Bilal
Yıldırım’da Türkiye’deki
hastanelerin alt-yapılarının ve
donanımlarının yüksek kalitede
olmasının yanı sıra hekimlerin
ve hizmet sunucularının eğitim
ve deneyim düzeyinin yüksek
standartlarda olduğunu belirtti.
Türkiye’nin diğer ülkelere göre
sunduğu fiyat avantajıyla pazarda
ayrıştığını aktaran Yıldırım,
Türkiye’nin sağlık turizmi
kapsamında kaplıca, iklim,
mağara, deniz, şifalı bitki ve
diğer doğal tedavi yöntemlerinin
en iyi uygulanabileceği zengin
bir potansiyele sahip olduğunu
aktardı. Türkiye’nin Uluslararası
JCI Akredite Kuruluşuna akredite
olmuş hastane sayısı (41 adet) ile
dünyada birinci olduğunu söyleyen
Yıldırım, Türkiye’nin termal
kaynak ve jeotermal alanların
çokluğu bakımından Avrupa
ülkeleri içinde 1. sırada, dünyada
ise 7’inci sırada olduğunun altını
çizdi.
T.K.H.K Tıbbi Hizmetler Kurum
Başkanı Uzm. Dr. Murat Parpucu;
“Türkiye ekonomik fiyatla üst
düzey hizmet veriyor”
Panelin son konuşmacısı olan
T.K.H.K Tıbbi Hizmetler Kurum
Başkanı Uzm. Dr. Murat Parpucu’
da Türkiye’nin Termal Sağlık
Turizmi, Medikal Turizm, Yaşlı
Turizmi ve Engelli Turizmi alanında
hizmet sunan nadir ülkelerden
biri olduğunun altını çizdi.
Tedavi amaçlı sağlık turizminin
nedenlerini sunumunda anlatan
Parpucu, hastaların başka bir
ülkede, kendi ülkesinde bulunan
sağlık hizmetlerinden daha
kaliteli bir hizmet almak istediği
için farklı ülkelere yöneldiğini
belirtti. Türkiye’nin Sağlık Turizmi
açısından avantajlı konumda
olduğunu söyleyen Parpucu,
Türkiye’nin ekonomik fiyatla üst
düzey hizmet verdiğini söyledi.
70 Pharma
May- June ‘17