Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Lütfedilmiş Sınırlardaki Sergi<br />
Lette’m Sleep Oteli, Berlin<br />
29 Mayıs 2017<br />
Beni -her nedense- orayı kendime ait kılma<br />
dürtüsü harekete geçirmişti sanırım -otel<br />
boyutuyla sınırlı kalmayan, konakladığım<br />
işletme ölçeğinde misafir olunan coğrafyaya<br />
yönelik bir tavır- ve karşı koyabileceğim bir<br />
dürtü olsaydı bu yoğunluklu his, karşı koyardım.<br />
Bana boyun eğdirebilecek büyüklükte bir<br />
hükmü vardı. Abartılı geldiğinin farkındayım.<br />
Bahtsız bir durum kuşkusuz. Sıradan bir turistik<br />
geziyle tatmin olamama laneti.<br />
Bu dürtüye ait tortuların uzun süredir birikiyor<br />
olma ihtimali yüksek. Tam olarak nerede<br />
bilincime düştü hatırlamıyorum. Belki daha<br />
en başında Helsinki’de, kar yağarken çıktığım<br />
dar yokuşta, Budapeşte’de hayal miydi gerçek<br />
mi ayırt edemediğim mermer sütunları olan<br />
boş balık pazarında, Brugge’un içinizdeki tüm<br />
sıvıyı donduran, boğucu, karanlık nehrinin<br />
üstündeki bir köprüde kalakaldığım gece<br />
ya da Belgrad’da eski apartmanlarla çevrili<br />
yabancı bir sokakta içinden ilahi bir ışık sızan<br />
avluya girerken. Tek ortak paydaları nedendir<br />
bilinmez, sizi yeniden orada olma isteğiyle<br />
huzursuz eden mekanlar.<br />
İçimde birikerek kabaran bu tekinsiz isteğin<br />
duvarı aşmasını sağlayan şey ise, yürürken<br />
yolda bulduğum bir kağıt parçasıydı. <strong>Karanlık</strong>ta<br />
birkaç adım kala fark ettiğim bu küçük<br />
kağıt çöpün ön yüzündeki siyah lekelerin arasında<br />
“NOW” sözcüğü açıkça belli oluyordu.<br />
Küçük kağıt parçasını, sanki ben düşürmüşüm<br />
gibi alıp cebime koyduğumu hatırlıyorum.<br />
Odama dönüp Berlin’de yaptığım çalışmalarımı<br />
tekrar gözden geçirdiğimde kapımın önündeki<br />
koridorun minik bir sergi için elverişli<br />
olduğuna karar vermiştim. Koridorun beyaz<br />
duvarları, rahatsız edici bir şekilde kırmızı<br />
alanlarla bölünmüştü ve aradaki beyaz boşluk<br />
işlerimi asmak için yeterli alanı sunuyordu.<br />
Ertesi sabah kuralsız, habersiz ve kısa süreli ilk<br />
sergimi Berlin’de açacaktım.<br />
Geceleri, varlığıma ara verdiğim saatlerde,<br />
şehirlerin uyumadığını bilmek korkutur<br />
beni. Ölümün kardeşiyle bütünleştiğiniz en<br />
savunmasız anınızda, şehir, sizi gözetleme<br />
potansiyeli taşıyan kolektif bir bilinç mekanıdır.<br />
Berlin’e geldiğim uçakta, Hitler belgeseli<br />
izlediğim için, beni arka koltuktan göz hapsine<br />
alan o tipik alman genci gibi beni izliyor<br />
muydu ben uyurken Berlin? O’na ait bir parçayı<br />
hangi şartlar altında, ne kadarıyla bana<br />
teslim edebilecekti? O gece bu düşüncelerle<br />
tedirgin olduğumu ve uykumdan döndüğüm<br />
anlarda odanın penceresini örten perdeden<br />
sızan ışıkta bir cevap aradığımı hatırlıyorum.<br />
Yattığınız yerden, şehrin, perdeden sızan ışık