13.10.2017 Views

Black Maps Berlin Edition - Mert Yavaşca

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Mert</strong> <strong>Yavaşca</strong><br />

Karanlık Haritalar<br />

<strong>Berlin</strong> Serisi


Önsöz<br />

Seyahat ettiğim tarihleri net olarak hatırlamak konusunda<br />

endişe verici bir hafızaya sahibim. Bu sebeple, bu yazıda<br />

<strong>Berlin</strong>’e yaptığım 5 günlük seyahatimin tarihlerini tam olarak<br />

belirtemeyeceğim -aslında bundan tuhaf bir haz duyuyorum-<br />

Mayıs 2017 tarihini not düşmek fazlasıyla yeterli olacaktır ve<br />

bir de; babam hayattaydı.<br />

Seyahatler, soruların tek başına yeterli geldiği, cevapların asla<br />

bulunmayacağına dair güçlü inancın hakim olduğu süreçlerdir.<br />

Titizlikle planlanmalı, gezi noktaları tasarruflu seçilmelidir,<br />

çünkü adım atılacak yeni coğrafyalar düşsel bir işgale sahne<br />

olma potansiyelini içinde taşır. Bu bir bakıma modern bireyin<br />

ritüeli olarak da okunabilir ya da sadece benim hayatımda<br />

ritüel eksikliği olarak tanımladığım bir çeşit yetersizlikten<br />

kaynaklanan “yalancı kaşif sendromu”. İradenizin ve hayal<br />

gücünüzün sınırlarına varıp, oralardan geriye dönmeye zorlanmak.<br />

Geri dönüşü kaçınılmaz yolculuklara çıkmanın baştan<br />

belli yenilgisinde zaferler aramak.<br />

W. G. Sebald, Viyana’da geçirdiği 10 gün boyunca her gün tekrarladığı<br />

amaçsız uzun yürüyüşlerini bir çöküş olarak adlandırır<br />

ve bir gece otel odasında kıyafetlerini çıkarırken, içi çoktan<br />

paramparça olmuş ayakkabılarının manzarasından dehşete<br />

kapılarak (kendi tabiriyle) yakasını bu çöküşten kurtarabildiğini<br />

belirtir. Geçmişin beklenmedik geri gelişinden doğan<br />

huzursuzluğu defedebilmek için yürürüm. <strong>Berlin</strong>’de de öyle<br />

yaptım. Kronik hastalıklarımın tekrarlamasından korktuğum


halde tükettiğim tüm zararlı maddeleri almaya devam ederek<br />

saatlerce yürüyordum. Muğlak bir endişe haliyle süren yürüyüşlerim<br />

beni rahatsız eden ilahi düşüncelerimden kaçmanın<br />

tek yoluydu ve bu düşünceler görülüyor ki yürüyerek kaçmaya<br />

çalışacak birinin peşine düşecek denli aç değildiler. Geceleri<br />

daha tuhaftı. Karanlık herşeyi yeniden yapılandıran saplantılı<br />

hayal gücümün yalanlarını örten doğal bir kamuflaja dönüşüyordu.<br />

Bağımsız bir kaşif daha ne ister? Gecenin içine doğru<br />

yapılan bu rastgele/körlemesine gezintilerimde, gündüzlerin<br />

sunmadığı büyülü imgeler, ışıkları yanan perdesiz odalarıyla<br />

yabancılık çektiğim şehrin insanlarına ait evlerin odalarıydı.<br />

Sanki hepsi aynı anda varlığımı kabul edermiş gibi davetkar<br />

ama sağır, tanıdık ama belirsiz mekânlar.<br />

Ruhsal gelgitlerimin -durmaksızın inen vahiyler gibi- başımı<br />

döndürdüğü, belki de bu yüzden, anne karnındaki gizli heyecanlara<br />

benzer bir hamakta sallanma hissi, tarifi imkansız bir<br />

boşluğa düşmüşüm gibi dışımdaydı. Her gece, geçici konaklamaya<br />

dönüşün ardından bacaklarımın yoğurucu kas ağrıları<br />

beni yatmaya zorlayana kadar çalıştım.<br />

Haritalar’a yenilerini ekledim. Hesaplamaların, keşiflerin ve<br />

tanıklıkların devreye girdiği bir alternatif yaşam alanından<br />

doğaçlamalar olarak ‘Karanlık Haritalar’, <strong>Berlin</strong>’de böyle hayat<br />

buldular.<br />

<strong>Mert</strong> <strong>Yavaşca</strong>


<strong>Berlin</strong> Yahudi Müzesi, Sürgün ve Göç Bahçesi<br />

©Şerife Aslan, Mayıs 2017


İstemeden de olsa yanımızda götürdüklerimizin bir<br />

yansımasıdır “<strong>Berlin</strong> Serisi”. Aşılan coğrafi sınırlar<br />

ruhumuzun sınırlarını geride bırakmaya yetmez.<br />

Kişinin kendi belirlediği bu sınırlar yine kendisi için<br />

işlevsizdir. Sadece karşılaşılması istenmeyen şeyleri<br />

ayrı tutmak için örülmüş duvarlardır. Ortasından<br />

kocaman bir duvarın geçtiği bu şehirde kendi<br />

sınırlarına benzer izler bulmamak imkansızdır.<br />

“Karanlık Haritalar” artık olmasalar bile hiç<br />

silinmeyen sınırların izlerini taşır.<br />

Şerife Aslan


Lütfedilmiş Sınırlardaki Sergi<br />

Lette’m Sleep Oteli, <strong>Berlin</strong><br />

29 Mayıs 2017<br />

Beni -her nedense- orayı kendime ait kılma dürtüsü harekete<br />

geçirmişti sanırım -otel boyutuyla sınırlı kalmayan, konakladığım<br />

işletme ölçeğinde misafir olunan coğrafyaya yönelik bir<br />

tavır- ve karşı koyabileceğim bir dürtü olsaydı bu yoğunluklu<br />

his, karşı koyardım. Bana boyun eğdirebilecek büyüklükte<br />

bir hükmü vardı. Abartılı geldiğinin farkındayım. Bahtsız bir<br />

durum kuşkusuz. Sıradan bir turistik geziyle tatmin olamama<br />

laneti.<br />

Bu dürtüye ait tortuların uzun süredir birikiyor olma ihtimali<br />

yüksek. Tam olarak nerede bilincime düştü hatırlamıyorum.<br />

Belki daha en başında Helsinki’de, kar yağarken çıktığım dar<br />

yokuşta, Budapeşte’de hayal miydi gerçek mi ayırt edemediğim<br />

mermer sütunları olan boş balık pazarında, Brugge’un<br />

içinizdeki tüm sıvıyı donduran, boğucu, karanlık nehrinin<br />

üstündeki bir köprüde kalakaldığım gece ya da Belgrad’da eski<br />

apartmanlarla çevrili yabancı bir sokakta içinden ilahi bir ışık<br />

sızan avluya girerken. Tek ortak paydaları nedendir bilinmez,<br />

sizi yeniden orada olma isteğiyle huzursuz eden mekanlar.<br />

İçimde birikerek kabaran bu tekinsiz isteğin duvarı aşmasını<br />

sağlayan şey ise, yürürken yolda bulduğum bir kağıt parçasıydı.<br />

Karanlıkta birkaç adım kala fark ettiğim bu küçük kağıt<br />

çöpün ön yüzündeki siyah lekelerin arasında “NOW” sözcüğü<br />

açıkça belli oluyordu. Küçük kağıt parçasını, sanki


en düşürmüşüm gibi alıp cebime koyduğumu hatırlıyorum.<br />

Odama dönüp <strong>Berlin</strong>’de yaptığım çalışmalarımı tekrar gözden<br />

geçirdiğimde kapımın önündeki koridorun minik bir sergi için<br />

elverişli olduğuna karar vermiştim. Koridorun beyaz duvarları,<br />

rahatsız edici bir şekilde kırmızı alanlarla bölünmüştü ve<br />

aradaki beyaz boşluk işlerimi asmak için yeterli alanı sunuyordu.<br />

Ertesi sabah kuralsız, habersiz ve kısa süreli ilk sergimi<br />

<strong>Berlin</strong>’de açacaktım.<br />

Geceleri, varlığıma ara verdiğim saatlerde, şehirlerin uyumadığını<br />

bilmek korkutur beni. Ölümün kardeşiyle bütünleştiğiniz<br />

en savunmasız anınızda, şehir, sizi gözetleme potansiyeli<br />

taşıyan kolektif bir bilinç mekanıdır. <strong>Berlin</strong>’e geldiğim uçakta,<br />

Hitler belgeseli izlediğim için, beni arka koltuktan göz hapsine<br />

alan o tipik alman genci gibi beni izliyor muydu ben uyurken<br />

<strong>Berlin</strong>? O’na ait bir parçayı hangi şartlar altında, ne kadarıyla<br />

bana teslim edebilecekti? O gece bu düşüncelerle tedirgin olduğumu<br />

ve uykumdan döndüğüm anlarda odanın penceresini<br />

örten perdeden sızan ışıkta bir cevap aradığımı hatırlıyorum.<br />

Yattığınız yerden, şehrin, perdeden sızan ışık demetleri üzerinden<br />

sizinle iletişime geçmeye çalıştığını düşünmek, böylesi<br />

durumlarda son derece rasyonel bir sezidir.<br />

29 Mayıs sabahı uyanır uyanmaz sergi hazırlıklarına başladım.<br />

<strong>Berlin</strong>’de ürettiğim Karanlık Haritalar’ı, otel misafirlerinin,<br />

koridorları yoğun olarak kullandığı sabah 09:00-10:00 saatleri<br />

arasında duvarda sergiledim.


Konakladığımız tesislerde, idari yönetimin kontrolü altında<br />

olduğunuzu unutarak sahte bir özgürlük-konfor hissine kapılırız.<br />

Tüm şartlar ve sınırlar, siz ve diğer misafirler için önceden<br />

konmuş kurallar dahilinde işletilir. Aslında yaşadığımız, para<br />

karşılığı sunulan, tehlikelerden arındırılmış ortama duyduğumuz<br />

minnettir. Tepkisel bir düşünceyi de barındıran eylemim,<br />

size lütfedilmiş alanın sınırlarıyla uğraşmayı bir deneyime<br />

dönüştürme potansiyelini de taşımaktadır. İç içe geçmiş bir<br />

kurallar/sınırlar bulutunun içinde, koridordan geçen diğer<br />

otel sakinlerinin -yoğunluklu olarak gençler ve çocuklu genç<br />

çiftler- meraklı bakışları altında, izleycilerle iletişim kurmadan<br />

ve herhangi bir olumsuzluk yaşamadan, planladığım saatte<br />

işlerimi duvardan indirdim.<br />

Hayatımızı sürdürmeye ve başa çıkmaya yardım eden pek çok<br />

ilahi öneriyi dikkate almamaya güçlü bir eğilimim olduğunu<br />

söyleyebilirim. Bu eğilim çoğu zaman tepkisel bir iç kopuşa<br />

denk düşer. Bu kopuşlardan biriken tortuların dışavurumu<br />

olarak da okunabilecek doğaçlama sergim, amacına ulaşması<br />

imkansız bir davranış gibi görülebilir, ancak bu tepkisel deneyimin<br />

amacına ulaşmadığını da iddia edemeyiz.<br />

<strong>Mert</strong> <strong>Yavaşca</strong>


Hotel Lette’M Sleep, <strong>Berlin</strong>, 29 Mayıs 2017<br />

MERT YAVAŞCA<br />

Mekan ve kimlik problemleri üzerine çalışmalarını<br />

sürdüren sanatçı, İzmir’deki Shelter isimli proje mekanının<br />

kurucularındandır. Akademik çalışmalarına Dokuz Eylül<br />

Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde devam<br />

eden <strong>Mert</strong> <strong>Yavaşca</strong>’nın eserleri, Contemporary İstanbul, Tüyap<br />

gibi ulusal ve uluslararası birçok platformda sergilenmiştir.<br />

Seçilmiş Sergiler<br />

2017 <strong>Black</strong> <strong>Maps</strong>/<strong>Berlin</strong> <strong>Edition</strong>, Hotel Lette’M Sleep, <strong>Berlin</strong><br />

2017 Gizli, Geçici, Sahte, NG Galeri, İzmir<br />

2017 Cinsiyet, Atolye, Izmir<br />

2015 Resilience/Solo, Karbon Galeri, İstanbul<br />

2014 Figüratif Yaz Sergisi, Karbon Galeri, İstanbul<br />

2013 Ruhumu Beklerken/Solo, Karbon Galeri, İstanbul<br />

2013 8. Contemporary İstanbul Sanat Fuarı<br />

2013 Persona, Karbon Galeri, İstanbul<br />

2011 4. Uluslararası Baskıresim Yarışma Sergisi, RHMD, İstanbul<br />

2006 25. Tüyap Sanat Fuarı, İstanbul<br />

2004 Ural Baskıresim Trienali, Rusya<br />

yavascamert@gmail.com<br />

www.mertyavasca.com


Karanlık Haritalar / <strong>Berlin</strong> Serisi<br />

<strong>Mert</strong> <strong>Yavaşca</strong><br />

Her hakkı saklıdır.<br />

Sanatçının yazılı izni olmadan yayında yer alan yazıların ve<br />

görsellerin aynen ya da özet olarak kullanılması<br />

kataloğun çoğaltılması yasaktır.<br />

Fotoğraflar: Şerife Aslan<br />

Birinci Basım: Ekim 2017<br />

50 adet basılmıştır.<br />

Shelter<br />

proje mekanı<br />

----------------------------------------------<br />

General Kazım Özalp mah. 46.sk no:171<br />

Esentepe, Karabağlar - İzmir

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!