03.01.2018 Views

Teknoloji_Dergisi_BARIŞ_ÇAKIR_(172105004)

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

01.01.2018<br />

GÜNCEL<br />

1.BASKI<br />

“Hayatınızın kalan kısmını şekerli su satarak mı yoksa, dünyayı değiştirme fırsatını kullanarak mı harcamak istiyorsunuz?”<br />

-Steve JOBS


İÇİNDEKİLER<br />

Bill Gates hayatı<br />

Dünya’nın ilk güneş enerjili treni yola çıktı<br />

Steve Jobs hayatı<br />

Led ampuller<br />

Elon Musk hayatı<br />

PS5 ve Yeni XBOX 2021’de gelecek<br />

Mark Zuckerberg hayatı<br />

SEAGATE SABİT DİSKLERİN HIZLARINI İKİ KATINA ÇIKARIYOR<br />

Dünyanın en küçük telefonu rekor bağış peşinde<br />

Nvidia GeForce GTX 1060 5GB modeli geliyor<br />

Bitcoin Nedir?<br />

LG ve HERE Technologies otonom araçlar için yeni bir platform oluşturacak<br />

Gigabyte’dan GTX 1070 tabanlı madencilik ekran kartı<br />

OnePlus 5, yüz tanıma kilidi özelliğine kavuşuyor<br />

Elon Musk açıkladı: Tesla'dan elektrikli pickup geliyor<br />

Huawei'in yapay zeka teknolojileri kullanım deneyimini iyileştiriyor<br />

Spotify uygulamasını Linux'a yüklemek artık daha kolay<br />

Shazam'ın çevrimdışı modu iOS kullancılarının hizmetine sunuldu<br />

Gece uyurken vücuttan enerji üretmek mümkün mü?<br />

İşte Elon Musk'ın Roadster'ını Mars'a taşıyacak olan devasa roket Falcon Heavy<br />

Silikon Vadisi’nin gözü otonom araçla hız rekoru kıran Türk’ün üzerinde<br />

İlk yerli güneş enerji paneli üretim tesisinin temeli atılıyor<br />

Kendi enerjisini üreten akıllı sera sistemi geliştirildi<br />

Tesla Süperşarj istasyonlarının kullanımını kısıtlıyor<br />

Ağ Tarafsızlığı sonrasında internet kullanıcılarını neler bekliyor?<br />

Lockheed Martin süpersonik yolcu jeti üretecek<br />

ASELSAN 200 milyon dolarlık radarı 26.5 milyon dolara üretecek<br />

Samson'un uçan arabası 2018 ilkbaharında satışa çıkıyor<br />

Yapay zeka bu sefer de inşaat sektöründe<br />

Google Assistant tablet ve eski telefonlara geliyor<br />

3<br />

5<br />

6<br />

8<br />

9<br />

11<br />

12<br />

14<br />

15<br />

16<br />

17<br />

22<br />

24<br />

25<br />

26<br />

28<br />

30<br />

31<br />

32<br />

34<br />

35<br />

38<br />

39<br />

41<br />

42<br />

45<br />

47<br />

48<br />

49<br />

50<br />

2


HAYATI<br />

BILL GATES<br />

William Henry Gates III, ya da daha çok bilinen<br />

adıyla Bill Gates, 28 Ekim 1955 doğumlu ABD'li<br />

işadamı.<br />

Gates, MICROGUZU şirketinin kurucularındandır ve<br />

şirketin başkanlığını ve baş yazılım mimarlığını yapmaktadır.<br />

Forbes dergisine göre 2006'da Gates<br />

dünyanın en zengin kişisiydi.<br />

Amerikalı girişimci Gates iki kişilik şirketini (Microsoft)<br />

başta gelen bir yazılım şirketine dönüştürdü.<br />

Gates 20. yüzyılın son döneminde en başarılı şirket<br />

patronlarından biri oldu. Seattle/Washington'da avukat<br />

bir babayla öğretmen bir annenin oğlu olarak dünyaya<br />

gelen Gates, henüz on iki yaşındayken özel bir okulda<br />

ilk informatik (bilişim) kurslarına gitti. Okul arkadaşı<br />

Paul Allen ile birlikte boş zamanlarını çoğunlukla bilgisayar<br />

programları üzerinde çalışarak geçiriyordu.<br />

Yakınlarındaki bir şirketin büyük bilgisayarını para<br />

ödemeden kullanabilmek için, iki arkadaş kullanıcılar<br />

için yazılım hatalarını arayıp buluyorlardı. Bu şekilde<br />

bilgisayar konusunda uzmanlaşan öğrenciler, 1972'de<br />

ilk şirketlerini (Traf-O-Data) kurdular.<br />

Bu şirket bir trafik sayım ve kontrol sistemi için programlar üreterek<br />

hemen 20.000 dolarlık satış yaptı. Gates bundan bir yıl sonra TRW<br />

adlı silah işletmesinde staj gördü, ardından da babasının önerisi<br />

üzerine Harvard Üniversitesi'nde hukuk eğitimi almaya başladı.<br />

Kişisel bilgisayarlar 70'li yılların ortasında henüz gelişimlerinin ilk<br />

aşamasında bulunuyorlardı. MITS şirketinin Altair adını verdikleri en<br />

önemli modeli henüz standart bir kullanma programına sahip olmayıp<br />

ancak tamamlanmamış bir işletme sistemine sahipti. Gates ve<br />

Allen'ın, Altair için 1974'te geliştirdikleri program dili BASIC<br />

sayesinde bilgisayar kullanıcıları aletlerini kendileri programlayabiliyorlardı.<br />

MITS firması genç araştırmacılardan pazarlama lisansını<br />

satın alarak kendilerine sistemi daha da geliştirmeleri için sipariş<br />

verdi. Gates bunun üzerine tahsilini bırakarak Allen ile birlikte Albuquerque/New<br />

Mexico'da Microsoft adlı şirketi kurdu.<br />

3


Microsoft, kendini sebatla mikro bilgisayarlar için<br />

yazılımı geliştirmeye adayan ilk işletmelerden biridir.<br />

Aradan kısa bir süre geçtikten sonra General Electric gibi<br />

şirketler, devamlı müşterileri arasında bulunmaktaydı.<br />

Gates 1977'de, aletlerini BASIC ile donatabilmek amacıyla,<br />

Apple, Tandy ve Commodore gibi PC (Personal Computer<br />

- Kişisel Bilgisayar) üreticileriyle lisans sözleşmeleri<br />

imzaladı. Ayrıca FORTRAN, COBOL ve Pascal gibi<br />

program dillerini geliştirmekle, Microsoft'a bir üstünlük ve<br />

uluslararası pazar yolunun kendilerine açılmasını<br />

(1978'den sonra ilkin Japonya olmak üzere) sağladı.<br />

Gates 1979'da yalnızca 13 çalışanıyla yaklaşık 3 milyon<br />

dolarlık bir satış gerçekleştirebildi.<br />

1980'den sonra PC pazarına girip Gates'i bir PC<br />

işletme sistemi geliştirmekle görevlendirince, hızlı yükselişleri<br />

sürüp gide geldi. Microsoft'un kısa zamanda<br />

tasarladığı MS-DOS (Microsoft Disc Operating System -<br />

Diskli İşletme Sistemi) 80'li yıllarda dünya çapında satış<br />

rekorları kırdı (120 milyon nüsha). Gates akıllıca bir<br />

öngörüyle haklarını mahfuz tutarak diğer donanım üreticilerine<br />

de satış yapabildi.<br />

Bunu izleyen zamanda giderek daha çok firma IBM ile bağdaşan aygıtları piyasaya<br />

sürünce, geliştirdikleri işletme sistemi bütün bilgisayarlar için standart hale geldi. Bu arada<br />

1.000 çalışanı olan şirket, 80'li yılların ortasından sonra Avrupa'da şubeler kurdu. Şirketin<br />

başkanlığını yürüten Gates, tutarlı ekip çalışmasına ve katı bir performans ilkesine önem<br />

veriyordu. Bütün çalışanların performansları altı ayda bir değerlendirilmekteydi.<br />

Gates işletme sistemine paralel olarak uygulama programları alanında da son derece başarılı<br />

çalışmalar ortaya koyuyordu. Multiplan Çizelge Hesap Programından (1982) sonra, 1983'te ilk<br />

kez fareyi (mouse) kullanan WORD adlı metin işleme sistemini başlattı. Özellikle WORD<br />

Avrupa'da çok satılırken, ABD'de Lotus 1-2-3 ve WordPerfect adlı rakipleri karşısında, ancak<br />

yavaş yavaş başarıya ulaşabildi.<br />

Microsoft'un yazılım alanındaki kesin başarısı, Apple şirketinin kendilerine verdikleri<br />

siparişle gerçekleşti. Macintosh adını verdikleri örnek oluşturacak nitelikteki bilgisayar için<br />

çeşitli uygulama sistemleri (örneğin WORD ve Excel) geliştirildi. Gates şirketini 1986'da<br />

anonim şirkete çevirdi. Aradan çok geçmeden yalnız kendi payının (% 45) borsa değeri 1<br />

milyar doların üzerindeydi. MS-DOS işletme sisteminin grafik bir iyileştirmesi olan WIN-<br />

DOWS'un geliştirilmesi çalışmalarına Gates 1985 yılında başlamıştı. WINDOWS'u piyasaya<br />

sürdükten (1987) üç yıl sonra bir pazarlama kampanyasıyla başarılı oldular. Microsoft bu<br />

sistemi sürekli olarak daha ileri program elemanlarıyla genişletiyordu. Gates özellikle WIN-<br />

DOWS'u daha basit ve daha kullanışlı bir biçime sokmaya önem veriyordu. Microsoft 1993'te<br />

tartışmasız piyasanın lideriydi (yıllık ciro: 36 milyar dolar; borsa değeri: 140 milyar doların<br />

üstünde). Gates'in kişisel serveti yaklaşık olarak 50 milyar (2006 Forbes göre) dolar olarak<br />

tahmin edilmektedir.<br />

4


Dünyanın ilk güneş enerjili treni yola çıktı<br />

Tavanında bulunan güneş panellerinden ve 77 kWh'luk bataryasından güç alan dünyanın<br />

ilk güneş enerjili treni Avustralya'da seferlere başladı. Tren 3 kilometrelik bir hatta görev<br />

alacak.<br />

Son zamanlarda dünya genelinde raylı taşımacılıkta yenilenebilir enerji çözümlerinin uygulanmaya<br />

başladığını görüyoruz. Bu yılın başında yaptığı açıklamayla ülkedeki bütün elektrikli<br />

trenlerin yüzde 100 rüzgar enerjisinden elde edilen güç alacağını açıklayan Hollanda bu<br />

alanda en önemli adımı atarken Hindistan da trenlerin çatısına güneş panelleri yerleştirerek<br />

yolculuk esnasında enerji depolanması fikrini uygulamaya sokmuştu. Avustralya ise bu iki<br />

uygulamayı bir adım daha öteye taşıyor. Dünyanın ilk güneş enerjili treni ülkede seferlere<br />

başladı.<br />

Yolcu Treni Yenilendi<br />

Byron Körfezi Demiryolları Şirketi ve 8 farklı şirketin ortak çalışmasıyla üretilen trenin geliştirici<br />

ekibinde elektrikli Radica RS8 için batarya üreten ELMOFO şirketi de yer alıyor. Byron<br />

Körfezi Demiryolları Şirketi Kalkınma Müdürü Jeremy Holmes'un ''dünyanın ilk doğrudan<br />

güneş enerjisiyle çalışan treni'' olarak tanıttığı tren aslında iki dizel motora sahip olan klasik<br />

bir yolcu treninin yenilenmesiyle üretildi. Klasik yolcu trenine bir elektrikli motorun, bataryaların<br />

ve güneş panellerinin yerleştirilmesiyle üretilen trende bir adet dizel motora ise müdahale<br />

edilmedi. Tabi bu dizel motor trende güç organı olarak kullanılmayacak sadece acil<br />

durumlarda, herhangi bir arıza olması halinde dizel motor devreye girecek.<br />

Avustralya'nın New South Wales şehrindeki Byron Körfezi'nde yaklaşık 3 kilometrelik bir<br />

hatta faaliyet gösterecek olan tren 77kWh'lık bir bataryadan güç alıyor. Gün içinde gidiş ve<br />

dönüş için yeterli olacağı tahmin edilen batarya, trenin tavanındaki güneş panellerine entegre<br />

bir şekilde çalışıyor. Ayrıca trenin yeterli güneş enerjisi toplayamadığı anlarda da<br />

çalışabilmesi için trenin hareket edeceği iki istasyonda da güneşten enerji alan 30kWh'luk<br />

şarj üniteleri bulunuyor.<br />

5


STEVE JOBS<br />

HAYATI<br />

Steve Jobs, 24 Şubat 1955 tarihinde San Francisco'da<br />

dünyaya geldi.<br />

Amerikalı Joanne Carole Schieble ve Suriye asıllı politik<br />

bilim profösörü Abdulfattah John Jandali'nin oğludur.<br />

Sonraları Paul Jobs ve Clara Jobs-Hakobian çifti tarafından<br />

evlat edinilmiştir.<br />

Steve Jobs, 1972 senesinde Kaliforniya'da bulunan Homestead<br />

High School'dan mezun olmasının ardından<br />

Oregon'daki Reed College'e başvurdu. Başvurusu kabul<br />

edilse de, bir dönem sonra oradan ayrıldı.<br />

1974 senesinde Steve Wozniak ile "Homebrew Computer<br />

Club"'un toplantılarına katılmaya başladılar. Kısa bir süre<br />

zarfında Jobs ve Wozniak iş hayatına atılarak pahalı uzun<br />

mesafe görüşmelerini bedava yapmak için Blue Box'lar<br />

üretmeye başladılar.<br />

1976 senesinde Jobs ve Wozniak Apple Computer Co.'yu,<br />

Jobs ailesinin garajında kurdular. İlk olarak piyasaya<br />

sürdükleri ev bilgisayarı Apple I'di. Apple I satış fiyatı ise<br />

sadece 666.66$'dı.<br />

1977 senesinde Apple II piyasaya sürüldü. O zamanlar<br />

Apple II ev piyasasında önemli bir yer elde etmiş ve Apple'ın<br />

bilgisayar piyasasındaki yerini sağlamlaştırmıştı.<br />

Aynı sene Apple Computer Apple III piyasaya sürüldü, fakat<br />

bu model bir önceki modelinin yerini alamadı.<br />

Dönemin Pepsi CEO'su John Sculley'in Apple şirketinin daha<br />

geniş kitleler tarafından tanınmasını sağlayacak bir yönetici<br />

olduğunu düşünen Jobs, "Ömrünün sonuna kadar şekerli su<br />

mu satmak istiyorsun, yoksa dünyayı değiştirmek mi?" sorusuyla<br />

kendisini ayartmış ve şirketine almıştı.<br />

Steve Jobs, 1985 yılında şirket içinde çıkan bir tartışma<br />

sonrasında, kendi işe aldığı Sculley tarafından görevinden<br />

alındı ve kovuldu.<br />

Kendi şirketinden kovulan Jobs, NeXT Computer'ı kurdu.<br />

<strong>Teknoloji</strong>k açıdan oldukça gelişmiş olan NeXT hiçbir zaman<br />

ticari başarı elde edilemedi ve bilimsel çalışmalar dışında<br />

kullanılmadı. Mesela Tim Berners-Lee özgün World Wide Web<br />

sistemini CERN'de bir NeXT bilgisayarında geliştirmiştir.<br />

1996 senesinde Apple, Jobs'u kurduğu şirkete geri getirmek<br />

için NeXT'i 429 milyon dolar karşılığında satın aldı. Çok dikkatli<br />

ve istikrarlı bir planlama sonucunda o zamanki CEO Gil Amelio'nun<br />

işine son verildi ve Steve Jobs 1997 senesinde Apple'ın<br />

geçici CEO'su seçildi.<br />

NeXT, Apple tarafından satın alındıktan sonra, NeXT'in üstün<br />

teknolojisi Apple ürünleri üzerinde kullanılmaya başlandı. Bu<br />

teknolojik birleşmenin en önemli ürünü Mac OS X'tir. Mac OS X,<br />

NeXTSTEP geliştirilerek yazılmış bir işletim sistemidir.<br />

6


Bu dönemde gelişen teknoloji ile piyasaya sürülen iMac sonrasında satışlarda inanılmaz<br />

bir artış görüldü. iMac ürünlerinin teknolojik üstünlüğüne paralel tasarım estetikleri de<br />

marka değerinin artmasında önemli bir etkendir.<br />

Jobs yönetimindeki Apple, geçmiş yıllarda kişisel bilgisayarlara kısıtlı kalan ürün yelpazesinin<br />

ötesine taşınmış oldu. iPod taşınabilir müzik çalarının piyasaya sürülmesiyle birlikte,<br />

iTunes dijital müzik yazılımını diğer işletim sistemlerine uygun halde piyasaya sürerek ve<br />

iTunes online müzik dükkanını açarak kişisel elektronik ürünleri ve çevrim içi müzik piyasalarına<br />

el atmış oldu.<br />

Steve Jobs, Apple'da yılda sadece 1 dolar karşılığında birkaç sene boyunca çalıştı. Bu<br />

maaş ona aynı zamanda Guiness Dünya Rekorları listesinde "En Düşük Maaşlı CEO" unvanını<br />

kazandırmıştır.<br />

Mac OS X işletim sistemi, iOS mobil işletim sistemi, iPhone, iPad, iMac, MacBook gibi<br />

yenilikçi ve ileri teknoloji ürünler ile şirketin marka değerini her geçen gün daha da arttıran<br />

Steve Jobs, 25 Ağustos 2011 tarihinde ilerleyen sağlık sorunları nedeniyle Apple Computer'daki<br />

CEO'luk görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Görevini Tim Cook'a bıraktı.<br />

2004 senesinde kanser tedavisi görmeye başlayan Steve Jobs'a 2009 senesinde bir<br />

karaciğer nakli yapılmıştı.<br />

5 Ekim 2011 tarihinde 56 yaşındayken ailesi tarafından yayınlanan bir bildiride "Steve<br />

Jobs aile üyeleri başucundayken, sükunet içinde vefat etti." açıklaması yapıldı.<br />

DÜNYAYI DEĞİŞTİREN jOBS'UN BAZI DÜNYAYI DEĞİŞTİRECEK SÖZLERİ:<br />

-Hayatınızın kalan kısmını şekerli su satarak mı yoksa dünyayı<br />

değiştirme fırsatını kullanarak mı harcamak istiyorsunuz?<br />

-Kalitenin ölçü aracı olun. Bazı insanlar, mükemmelliğin beklendiği<br />

ortamlara alışık değildir.<br />

-Yaptığımız şeyler kadar yapmadıklarımızdan da gurur duyuyorum.<br />

Yenilik, bin şeye hayır demektir.<br />

-Başarılı girişimcilerle başarısız girişimcileri birbirinden ayıran şeylerin<br />

yarısının sadece sabır olduğunu gördüm.<br />

7


LED ampuller yarım milyar ton karbondioksit salınımının önüne geçti<br />

IHS Markit'in son raporuna göre LED kullanımının artması çevreye büyük katkı<br />

sağlıyor. LED ampuller, 2017 yılında 570 milyon tonluk karbondioksit salımını önledi.<br />

LED (Işık Yayan Diyot) kullanımının artması, yaşadığımız çevre üzerinde çok büyük<br />

olumlu etkiye sahip. IHS Markit'in son raporuna göre, binaları ve dış mekanları aydınlatmak<br />

için kullanılan LED'ler 2017'de toplam 570 milyon tonluk karbondioksit (CO2)<br />

salınımını önledi.<br />

Rapora göre bu, küresel karbon (CO2e) ayak izinin yaklaşık yüzde 1.5 oranında azaltılması<br />

anlamına geliyor. Daha çarpıcı bir örnekle açıklamak gerekirse, söz konusu azalma<br />

kömürle çalışan 162 kömür santralinin kapatılmasına eşdeğer nitelikte.<br />

Floresan ve akkor ampullerden daha az enerji çekiyor<br />

LED aydınlatma aynı miktarda ışık üretmesine rağmen floresan çözümlerden yüzde 40,<br />

akkor ampullerden yüzde 80 daha az enerji kullanıyor. IHS Markit aydınlatma ve LED'ler<br />

grubunun baş analisti Jamie Fox, LED'lerin bu verimliliğinin onları çevre dostu yaptığını<br />

söyledi.<br />

LED'ler geleneksel ampullere kıyasla bir takım avantajlara sahip. Öncelikle daha uzun<br />

ömürlü olduklarını söylemek gerek. Bu da emisyon ve çevre kirliliğini azaltmak için daha<br />

az ampul üretilmesi gerektiği anlamına geliyor. Ek olarak floresanların aksine, LED'ler<br />

toksik kimyasal cıva içermiyor.<br />

8


ELON MUSK<br />

HAYATI<br />

Elon Musk 1971 senesinde Güney Afrika<br />

Cumhuriyeti’nin başkenti Pretoria’da doğdu.<br />

Kendi imkanlarıyla yazılım dillerini öğrenen<br />

Musk, henüz 12 yaşındayken yazmış olduğu<br />

bir bilgisayar oyununu (Blastar) $500'e satarak<br />

ilk ticari başarısını sağlamış oldu.<br />

Orta öğrenimini Bryanston High School’da<br />

tamamladıktan sonra Pretoria Boys High<br />

School’a başladı ve buradan mezun oldu.<br />

Üniversite eğitimi için önce Kanada'ya taşındı<br />

ve 1992 senesinde Queen’s University’de iki yıl<br />

eğitim aldı. Buradaki eğitiminden sonra<br />

University of Pennsylvania’da işletme ve fizik<br />

okumak için Kanada’dan ayrılıp Amerika'ya<br />

geçiş yaptı.<br />

The Wharton School of the University of Pennsylvania’da<br />

Ekonomi alanında lisans diplomasının yanı sıra University of Pennsylvania,<br />

School of Arts and Sciences’dan da, Fizik alanında yan dal<br />

diploması aldı.<br />

Doktora yapmak için Silikon Vadisi bölgesine taşındıysa da<br />

doktorasını yarıda bırakarak, insanlığın çözülmesi gerektiği sorunları<br />

olduğunu düşündüğü üç konu üzerine yoğunlaşmaya başladı;<br />

Temiz hava, İnternet ve Uzay.<br />

Bu üç konu üzerine yoğunlaşmak isteyen Musk, 95 senesinde<br />

yüksek lisansını bırakarak kardeşi ile birlikte yeni organizasyonlar<br />

için bir çevrimiçi içerik yayınlama yazılımı olan Zip2 projesine<br />

başlamak istiyordu.<br />

1999 senesinde ise, Compaq’ın AltaVista birimi Zip2’yu 307<br />

milyon dolar nakit ve 34 milyon dolarlık hisse senedi vererek satın<br />

aldı.<br />

Aynı sene Musk, çevrimiçi ödeme sistemleri ve finans altyapısı<br />

X.com’u kurdu. Ertesi sene X.com ile aynı büyüklükte bir açık<br />

arttırma sistemi olan Confinity’yi bünyesine kattı ve PayPal’ı<br />

oluşturdu.<br />

2002 senesinin Ekim ayında ise PayPal, eBay tarafından 1,5 milyar<br />

dolarlık hisse senedi karşılığında satın alındı.<br />

SPACEX ve UZAY MACERALARI<br />

Elon Musk, 2002'nin Haziran ayında Uzay Araştırma <strong>Teknoloji</strong>si<br />

üreteeceği SpaceX'i (Space Exploration Technologies’) kurdu.<br />

SpaceX, roket teknolojisinin durumunu ilerletmeye odaklanmış<br />

roket teknolojilerine yönelik fırlatma araçları üreten bir şirkettir. Bu<br />

şirketin ilk fırlatma araçları, Falcon 1 ve Falcon 9; ilk uzay aracının<br />

adı ise Dragon’dur.<br />

9


Elon Musk, insanlığın bilincini korumak için olmasa bile, genişletmek için uzayın keşfedilmesinin<br />

gerekli olduğuna inanmaktadır. Ona göre çok gezegenli hayat insan ırkının hayatta kalmasını<br />

tehdit eden şeylere karşı bir önlem olabilir.<br />

”Er ya da geç hayatı mavi-yeşil topun ötesine genişletmek zorunda kalacağız ya da soyumuz<br />

tükenecek.”<br />

Ayrıca SpaceX, Uluslararası Uzay İstasyonu’na (International Space Station) bir araç gönderen ve<br />

yanaştıran ilk ticari şirket olarak tarihe adını yazdırmıştır.<br />

TESLA<br />

2003 senesinde Martin Eberhard ve Marc Tarpenning adlı<br />

mühendislerin oluşturduğu küçük bir ekiple San Carlos’da faliyetlerine<br />

başlayan Tesla Motors, 2004 senesinde Musk'ı projeye dahil etti.<br />

İlerleyen zamanlarda bilişim, elektronik ve otomotiv sektöründen<br />

mühendislerle kadrosunu daha da genişleten şirket, 2014 senesinde<br />

şirket hisslerini halka da açarak elektrik motorlarının gelişmesini<br />

sağlamıştır.<br />

Şirketin ürettiği ilk otomobil Tesla Roadster, 31 ülkede yaklaşık<br />

2500 adet satış yapmıştır.<br />

Ayrıca Elon Musk'ın en büyük hissedarı olduğu SolarCity, Amerika'nın<br />

en büyük güneş enerjisi sistemi sağlayıcısıdır.<br />

Iron Man filminin yönetmeni Jon Favreau, verdiği bir röportajda<br />

filmin baş kahramanı Tony Stark karakterinin oluşumunda Elon<br />

Musk’tan ilham aldıklarını açıkladı. Daha sonra Iron Man serisinin<br />

ikinci filminde SpaceX fabrikası filmde mekan olarak kullanıldı.<br />

TESLA'NIN MARKA DEĞERİ<br />

Tesla’nın CEO’su Elon Musk, yaptığı açıklamada<br />

şirketin marka değerlerinin olması gerekenden yüksek<br />

olduğunu ifade etti. Ayrıca araba üretmenin hiç karlı<br />

bir iş olmadığının da altını çizdi.<br />

The Guardian gazetesi ile röportaj yapan Musk, 300<br />

dolar olan hisse fiyatlarının yüksek olduğunu belirterek<br />

"Bence market değerimiz hak ettiğimizden yüksek."<br />

ifadelerini kullandı.<br />

Ayrıca bir araba fabrikası açmanın para kazanmak için iyi bir yol olmadığını belirten Musk, "Tabi belki de<br />

roket üretmek daha kötü bir yoldur." şeklinde konuşmasına eklemede bulundu.<br />

YAPAY ZEKA KAYGISI VE MARK ZUCKERBERG TARTIŞMASI<br />

Yapay zeka konusunda ilerlemeleri endişeyle karşılayanlardan birisi olan Tesla CEO`su Elon Musk`ın açıklamaları,<br />

Facebook CEO`su Mark Zuckerberg`i kızdırdı. En son Musk, Zuckerberg için "Yapay zeka konusundaki<br />

anlayışı kıt" dedi.<br />

Elon Musk, bir süre önce yapay zekadaki gelişmelerden yana endişe duyduğunu ifade etti.<br />

Musk, ABD'deki eyaletlerin yapay zekayı düzenleyici kanunlar çıkarmaları gerektiğini ve yapay zekanın insan<br />

medeniyetinin geleceği için önemli bir risk taşıdığını söyledi.<br />

Ancak bu ifadeler Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg'i oldukça kızdırdı. Elon Musk'ın gelecekten yana en<br />

büyük korkusunun yapay zeka olduğunu söylediği röportajı izlediğini belirten Zuckerberg, gelecek teknolojisiyle<br />

ilgili korku tacirliğinden yorulduğunu söyledi.<br />

Zuckerberg, "Bu konuyla ilgili görüşlerim gayet net. İyimserim. Hayırcıları ve kıyamet senaryosu uyduranları<br />

anlamıyorum. Gerçekten olumsuz ve oldukça sorumsuz buluyorum" dedi. Elon Musk ise Zuckerberg’in bu<br />

açıklamalarına Twitter hesabı üzerinden yanıt verdi. Yapay zeka konusunda Zuckerberg ile konuştuğunu<br />

söyleyen Musk, Facebook CEO’sunun 'bu konudaki anlayışının kıt' olduğunu savundu.<br />

10


PS5 ve yeni Xbox 2021'de gelecek<br />

Playstation 4 ve Xbox One X'in devamında ara nesil olarak adlandırabileceğimiz<br />

PlayStation 4 ve Xbox One X piyasaya çıktı. Peki yeni nesil konsollar<br />

ne zaman çıkacak?<br />

Güncel konsol neslinin temsilcileri PlayStation 4 ve Xbox One, dördüncü<br />

yıllarını doldurmuş bulunmaktalar. Bu süreçte her iki konsol da daha yüksek<br />

performans isteyen oyuncuları göz önünde bulundurarak güncellendi ve<br />

ortaya PlayStation 4 Pro ile Xbox One X çıktı. Peki ya yeni nesil konsollar ne<br />

zaman çıkacak.<br />

Pek çok kesim için özellikle 2018 yılı içerisinde PlayStation 4 cephesinde<br />

çıkış yapacak özel oyunlar göz önünde bulundurularak 2019'dan önce herhangi<br />

bir yeni nesil konsolun çıkış yapması beklenmiyor.<br />

Analistler için de durum farklı değil. IDC analistlerinden<br />

Lewis Ward'a göre PlayStation 5 ve yeni Xbox<br />

konsolu 2021'de çıkabilir. Tabi Lewis bunun sadece<br />

kendi fikri olduğunu belirtiyor. Özellikle PS4 Pro ve<br />

Xbox One X'in bu neslin ömrünü uzatacağını düşünen<br />

analiste göre PlayStation 4, 100 milyon satış barajını<br />

2019'da geçecek.<br />

Şayet durum bu tahminlerdeki gibi olursa mevcut<br />

neslin ömrü geçtiğimiz nesil ile benzer olacak. Xbox<br />

One, Xbox 360'dan 8 yıl sonra, PlayStation 4 ise Play-<br />

Station 3'ten 7 yıl sonra piyasaya sürülmüştü. Her iki<br />

konsol da 2013'ün Kasım ayında çıkış yapmıştı.<br />

11


MARK ZUCKERBERG<br />

Mark Zuckerberg’in yaşam öyküsünden, Atari<br />

BASOC programlama dilini babasından öğrendiğini<br />

ve 12 yaşındayken bu dili kullanarak “ZuckNet”<br />

ismini koyduğu bir mesajlaşma uygulaması yarattığını<br />

biliyoruz. Uygulama sayesinde evdeki ve<br />

babasının muayenehanesindeki tüm bilgisayarları<br />

birbirine bağlamış ve aralarında mesaj transferini<br />

sağlayabilmişti.<br />

Babası uygulamayı muayenehanesindeki bilgisayarına<br />

kurmuştu, böylelikle yeni bir hasta geldiğinde<br />

asistanı bu uygulama üzerinden kendisini haberdar<br />

edebiliyordu. Bunun haricinde Mark, bilgisayar oyunları<br />

ve iletişim araçlarının programlanması konusuna<br />

da ilgi duyuyordu. Hatta babası Edward Zuckerberg,<br />

oğluna özel ders vermesi için David Newman<br />

isimli bir bilgisayar öğretmeni bile tutmuştu.<br />

Lise yıllarında ise Mark, MP3 çalma listeleri için<br />

Synapse isimli bir “media player” geliştirmişti. Yapay<br />

zeka olarak programladığı bu uygulama kullanıcıların<br />

şarkı tercihlerini analiz edebiliyor, herhangi<br />

bir kullanıcının dinlemek isteyebileceği şarkılara<br />

dair “tahmin”lerde bulunabiliyor ve bu tahminlere<br />

dayalı çalma listeleri oluşturabiliyordu.<br />

HAYATI<br />

Mark Elliot Zuckerberg 14 Mayıs 1984 yılında<br />

New York’un banliyö bölgesi Dobbs Ferry’de<br />

doğdu ve kız kardeşleri Arielle, Randi ve Donna<br />

gibi Mark da bu bölgede büyüdü. Ailenin dört<br />

çocuğundan ikincisi ve tek erkek çocuğu olan<br />

Mark’ın, babası Edward Zuckerberg bir diş<br />

hekimi, annesi Karen Zuckerberg ise bir psikiyatrist.<br />

Çocukluğunda babasının muayenehanesi<br />

evlerinin hemen yanındaydı.<br />

Mark bilgisayar programlamacılığına ilgi<br />

duymaya ilkokul yıllarındayken başladı. Henüz<br />

10 yaşındayken insanların bilgisayar programlayıcıları<br />

ve kullanıcılar olarak ikiye ayrıldığını<br />

fark eden Mark, Intel 486 mikroişlemcili ilk<br />

bilgisayarına sahip oldu.<br />

12


Synapse ile yakından ilgilenen Microsoft ve AOL uygulamayı satın almak istemesine<br />

rağmen genç yetenek, bilişim devi bu şirketlerin teklifini kibarca geri çevirdi.<br />

Buna benzer binlerce dolarlık birçok teklifi ve bilişim sektöründe faaliyet gösteren<br />

en iyi şirketlerden birinde çalışma teklifini reddetti.<br />

Çok geçmeden Mark Zuckerberg, New Hampshire’da bulunan ve elit bir hazırlık<br />

okulu olan Phillips Exeter Akademi’sine başladı. Burada, bilim ve edebiyat dallarında<br />

sergilediği performans son derece başarılıydı. Aynı zamanda eskrim sporunda<br />

da yeteneğini ortaya çıkardı, hatta eskrim takımının kaptanlığını yaptı. Buna<br />

rağmen, kodlama konusundaki ilgi ve isteğini korudu, çünkü çalışmak istediği<br />

alan yazılım alanıydı.<br />

2002 yılında Zuckerberg, Phillips Exeter’den mezun olduktan sonra Harvard<br />

Üniversitesi’ne girdi. Henüz Ivy League’deki ikinci yılındayken yazılımcı olarak<br />

kampüs içerisinde yaygın bir ün kazandı. Bu dönemde CourseMatch isimli bir<br />

program yazdı, program sayesinde öğrenciler diğer kullanıcıların ders listeleri<br />

üzerinden kendi ders konularını seçebiliyordu.<br />

13


Seagate sabit disklerin hızlarını iki katına çıkarıyor<br />

Büyük verilerle uğraşan sunucularda depolama çözümlerinin yüksek kapasiteli<br />

olması kadar yüksek performanslı olması da önem taşıyor. Seagate bunun için<br />

Multi Actuator teknolojisini geliştirtirdi.<br />

Günümüzde büyük verilerle haşır neşir olmak çok önemli hale geldi. Büyük<br />

Veri ile ilgilenen sunucularda depolama kapasitesi kadar veri transfer performansı<br />

da önem taşıyor. Seagate bu alanda bir devrim yapmak üzere.<br />

Multi Actuator nedir?<br />

Geleneksel sabit disklerde verilerin yüzeye yazılması ve okunması için bir<br />

seri kafa bulunur. Bu kafalar bir çalıştırıcı kola (Actuator) bağlıdır ve her<br />

seferinde yüzeyde tek bir veri seti işlenir. Yıllardır çok güvenilir bir sistem olan<br />

Single Actuator ne var ki performansı sınırlayan en önemli unsur.<br />

Seagate ise yenilikçi bir proje geliştirerek bu engeli aşmayı planlıyor. Multi<br />

Actuator adındaki teknoloji bir sabit disk içerisinde iki çalıştırıcı kola yer<br />

veriyor. Bu kollar aynı anda yüzeye iki veri seti işleyebiliyor. Böylece aynı<br />

kapasiteye sahip tek kollu bir diske göre performans iki katına çıkıyor.<br />

IOPS performansının iki katına çıkması şüphesiz sabit diskler adına oldukça<br />

önemli bir gelişme ve belirli kullanım senaryolarında şirketlerin SSD’ye geçiş<br />

yapmasını bile engelleyebilir. Elbette bu noktada maliyet önemli. TB başına<br />

maliyetlerin oldukça avantajlı olduğu sabit disklerde fiyatı yükseltecek bir<br />

hamle her şeyi boşa çıkarabilir. Bu bakımdan Seagate’in nasıl bir çözüm bulacağı<br />

merakla bekleniyor. Yeni teknolojinin yakın gelecekte piyasada olacağı<br />

belirtildi.<br />

14


Dünyanın en küçük telefonu rekor bağış peşinde<br />

Cebinize koyduğunuzda bile bulmakta zorlanacağınız bir cep telefonunuz olsun ister<br />

miydiniz? Zanco Tiny t1 modeli avuç içinde bile kaybolacak kadar küçük bir telefon.<br />

Avucunuzun içerisinde kaybolacak<br />

kadar küçük bir mobil telefon hayal<br />

edin ama standart bir GSM telefonu<br />

gibi bütün fonksiyonlara sahip olsun.<br />

Zanco Tiny t1 modeli bu hayalinizi<br />

gerçekleştirdi.<br />

Zanco tiny t1 fiyatı ve özellikleri<br />

46mm uzunluğunda, 21mm<br />

genişliğinde ve 12mm kalınlığında<br />

olan Zanco tiny t1, inanılmaz bir<br />

küçüklüğe sahip. Sadece bir madeni<br />

para kadar olan cep telefonu ile<br />

standart bir telefonda olduğu gibi<br />

sesli görüşme gerçekleştiriyor ve<br />

mesaj atabiliyorsunuz.<br />

Sayı tuşları ve orta kısımda bir yön tuşu olan telefon 12.5 mm büyüklüğünde bir OLED<br />

ekrana sahip. 32MB RAM ve 32MB ROM barındıran model MediaTek’in bu platformlar için<br />

tasarladığı bir yonga üzerinde çalışıyor. MicroUSB üzerinden şarj edilen telefon 3 güne kadar<br />

kullanım süresi sunuyor. NanoSIM ile kullanıcılar farklı operatörler arasında geçiş yapabiliyor.<br />

Sadece 13gr ağırlığındaki telefon 2G özelliğine sahip ve sesinizi 13 farklı tonda değiştirebiliyor.<br />

Telefondaki rehber 300 kişiye kadar alabiliyor. Ayrıca 50 SMS kapasitesi ve 50 adet de gelen-giden<br />

hafızası mevcut.<br />

Bugün farklı şartlar nedeniyle ikinci bir telefon ihtiyacı olan tüketici sayısı hiç de az değil<br />

ancak böyle bir telefon alternatif olabilir mi bilemiyoruz. Çantanızda nereye koyduğunuzu bile<br />

bulamayacağınız, tuşlara basmakta zorlanacağınız bir telefon zamanla eziyete dönüşebilir.<br />

Diğer taraftan hapis telefonu olarak tabir edilen bu tür küçük telefonların satışının yasaklanması<br />

için bazı ülkelerin harekete geçtiği bilgisi de var. Kolayca cezaevlerine sokulan bu telefonlar<br />

500 pounda alıcı bulabiliyor.<br />

Kickstarter üzerinde rekora koşan Zenco tiny t1 şimdiden 100 bin pound sınırını aştı ve<br />

kampanyanın bitmesine halen 18 gün daha var. En az 35 pound bağışlarda telefon hediye<br />

ediliyor. Satışlar Mayıs ayında başlayacak.<br />

15


Nvidia GeForce GTX 1060 5GB<br />

Asya’daki eSpor oyunlarının yoğun olarak oynandığı internet kafelere yönelik<br />

olarak Nvidia’nın 5GB GDDR5 belleğe sahip yeni bir GTX 1060 ekran kartı hazırladığı<br />

iddia ediliyor.<br />

Gelecek yıl itibariyle yavaş yavaş Volta tabanlı oyuncu ekran kartlarına giriş<br />

yapacak olan Nvidia bununla birlikte Pascal mimarisinden en iyi şekilde faydalanmaya<br />

devam ediyor. GTX 1070 Ti modelinden sonra şimdi de GTX 1060 5GB<br />

gündemde.<br />

Nvidia GeForce GTX 1060 5GB fiyatı ve özellikleri<br />

Sızdırılan bilgilere ve yonga görsellerine göre firma 5GB GDDR5 belleğe sahip<br />

yeni bir GTX 1060 ekran kartı hazırlıyor. Normalde 3GB ve 6GB GDDR5 bellek<br />

barındıran ekran kartları piyasada mevcut.<br />

GP106-350-K3-A1 şeklinde bir grafik çekirdeği barındıran ekran kartı daha çok<br />

internet kafelere hitap ediyor. Son dönemde çok daha yoğun oyun oynanan<br />

internet kafelerde fiyat-performans ürünü ekran kartlarına ihtiyaç var. Nvidia da<br />

bunu göz ardı etmemiş.<br />

GTX 1060 5GB ekran kartında 1280 CUDA çekirdeği yerini korurken bellek veri<br />

yolunun 160-bit olduğunu görüyoruz. Bu da bant genişliğini 140Gbps seviyelerinde<br />

tutuyor. Bu bellek Nvidia Quadro P2000 iş istasyonu ekran kartında da<br />

yer alıyordu. Kartın Full HD 60FPS oyun oynatabileceği ve bunun internet kafeler<br />

için ideal olacağı belirtiliyor.<br />

16


Bitcoin Nedir?<br />

Bitcoin, 2008 yılında Satoshi Nakamoto tarafından deneysel olarak başlatılmış, herhangi<br />

bir merkez bankası, resmi kuruluş, vs. ile ilişiği olmayan, ancak ülkelerin para birimleriyle<br />

alınıp satılabilen, herhangi bir üçüncü parti hizmetine aracı kurumuna gerek kalmadan<br />

transferi yapılabilen bir tür dijital para birimidir. Küresel piyasalarda, Dolar ve Euro’ya alternatif<br />

olarak lanse edilen Bitcoin’in sembolü , kısaltma ise BTC‘dir.<br />

Bitcoin, Kağıt Paranın Alternatifi Olabilir mi?<br />

Bir çok kişinin Bitcoin’i kağıt paranın geleceği olarak gördüğü bir gerçek. Gelecekte kağıt<br />

paranın tedavülden kalkıp dijital paraya geçeceğimizi iddia edenlerin sayısı azımsanmayacak<br />

kadar çok. Fakat ben bunun için henüz erken olduğunu düşünenlerdenim. Bilim kurgu<br />

filminden fırlayıp hayatımıza sinsice giren bu sanal paranın, kağıt paranın yerini alabilmesi<br />

günümüz koşullarında mümkün görünmüyor. Hatta Bitcoin’in bir tür balon olduğunu<br />

söyleyenler bile bulunuyor. Queensland Üniversitesinden Profesör John Quiggin gibi.<br />

17


Fakat ciddiye alınması gereken bir para birimi olduğunu<br />

da kabul etmek gerekiyor. Zira dünyanın bir çok ülkesinde<br />

bireysel anlamda kullanıldığı gibi resmi olarakta devletler<br />

nezdinde itibar görmeye başladı. Alman Maliye Bakanı,<br />

Ağustos ayı içerisinde Bitcoin’i, bir tür hesap birimi olarak<br />

gördüklerini söyledi. Hatta İran’ın, kendisine yönelik<br />

yaptırımları aşabilmek adına Bitcoin kullandığı söyleniyor.<br />

Bitcoin Nasıl Üretilir?<br />

Bitcoin üretim işine madencilik (mining) deniyor. Bitcoin çıkartmak, yani madencilik yaparak<br />

bir miktar Bitcoin elde etmek, madenciliğin tek amacı değildir. Madencilik, hesaplama yetkisini<br />

kullanarak işlemi gerçekleştirme, sistem ağını güvenli bir şekilde koruma ve sistemdeki her<br />

kullanıcıyı senkronize hale getirme işlemidir. Sistem tek bir merkezden kontrol edilemediği için<br />

Bitcoin kullanılan her yerde süreci çalıştırmak, sistemi gözetmek türü işleri birilerinin bir bedel<br />

karşılığında yapması gerekiyor ve bu işi yapanlara madenci deniyor.<br />

Bitcoin madenciliğini tek başınıza yapmak isterseniz bilgi birikiminin yanı sıra çok iyi bir<br />

bilgisayar sistemine de sahip olmanız gerekiyor. Çünkü Bitcoin madenciliği, bilgisayarınıza ait<br />

donanımlar ile yapılıyor. İlk olarak işlemci (CPU) ile yapılan Bitcoin madenciliği artık yerini<br />

kendinden 50-100 kat daha hızlı çalışabilen ekran kartlarına (GPU) bırakmış durumda. Yani bu<br />

demek oluyor ki, bilgisayarınızın ekran kartı ne kadar kuvvetliyse Bitcoin madenciliğindeki<br />

performansınız da o kadar iyi olur. Ayrıca sadece madencilik için özel olarak tasarlanmış<br />

sistemleri de satın alabilir veya kiralayabilirsiniz.<br />

Eğer bu konuda acemiyseniz; o zaman Bitcoin kazanmak için tek başınıza uğraşmanıza gerek<br />

yok. Bitcoin havuzlarına dahil olarak (mining pool), -bir nevi bilgisayarlarınızın güçlerini<br />

birleştirerek- daha basit algoritmalar ile uğraşmış olursunuz. Mining pool’ların sayısı oldukça<br />

fazladır ve her bir pool’un (havuzun) gelir dağıtım modeli farklıdır. Genel olarak bir bloktan<br />

elde edilen toplam gelir, havuza katılanlar arasında bir formüle bağlı olarak dağıtılır. Bu esnada<br />

belli bir yüzdeyi de pool operatörü alır.<br />

Bitcoin madenciliği günden güne zorlaştığı için gerekli donanım ihtiyacı da günden güne<br />

yükselmektedir. Zira bundan bir sene önce para kazandıran donanımlar, bugün elektrik<br />

parasını ödeyemez duruma gelmiştir. Hal böyle olunca madenciler farklı yollara başvurmaya<br />

başlamıştır. Bunların en başında Cloud Mining gelmektedir. İnternet üzerinde sizin adınıza<br />

ücreti karşılığında işletilen donanımlar bulabilir, belli bir ücret karşılığında dönemsel kontrat<br />

yaparak bu donanımların kârına ortak olabilirsiniz. Bu tarz sitelerin en başında Hashflare, Seed-<br />

Hash ve Genesis Mining ve gelmektedir.<br />

“Sürece madencilik denmesinin nedeni, para yaratma süreciyle altın madenini<br />

çıkarma arasında bağlantı kurulmasıdır.<br />

18


Bitcoin madenciliği her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Bunun başlıca sebebi<br />

dünyanın dört bir tarafında madenciliğe yeni kullanıcıların daha güçlü bilgisayarlarla dahil<br />

olmasıdır. Sistem bu doğrultuda, piyasaya kısa sürede çok sayıda Bitcoin sürülmesini<br />

yavaşlatmak için kendi içinde otomatik olarak zorluk seviyesini ayarlamaktadır. Bununla<br />

birlikte her yıl dolaşıma giren Bitcoin miktarı azalma göstermektedir. Sistem 21 milyon<br />

Bitcoin dolaşıma çıkıncaya kadar çıkarma izni vermek üzerine kurgulanmıştır. Yani sınırsız<br />

sayıda Bitcoin çıkarabilmek gibi bir şey mümkün değildir.<br />

Bitcoin’in Değerini Ne Belirliyor?<br />

Bitcoin’in kendiliğinden, yani doğasından gelen bir değeri olmadığı gibi insanların<br />

kabulüyle değer kazandığını söylemek doğru olur. Onun değerini piyasasındaki arz ve talep<br />

koşulları belirliyor. Talep artınca fiyatı artıyor, düşünce değeri azalıyor. Dolaşımda sınırlı<br />

miktarda Bitcoin bulunuyor. Yeni Bitcoin yaratmanın önceden belirlenmiş bir prosedürü ve<br />

limiti olduğu için arza göre talep hızlı artınca, Bitcoin değer kazanıyor.<br />

Bitcoin Nasıl Kullanılıyor?<br />

Öncelikle Bitcoin kullanabilmeniz için bir cüzdan oluşturmanız gerekmektedir. Bu<br />

sanal cüzdanınızı cep telefonunuzda, bilgisayarınızda oluşturabileceğiniz gibi internet<br />

üzerinde bulunan web servislerinden de yararlanabilirsiniz. Kişi başına cüzdan sınırı<br />

bulunmuyor. Dilediğiniz kadar cüzdan oluşturabilirsiniz. Üstelik oluşturacağınız cüzdan<br />

için özel bilgilerinizi vermenize de gerek yoktur. Oluşturacağınız bu sanal cüzdan ile para<br />

alabilir, para gönderebilir hatta alış veriş bile yapabilirsiniz.<br />

19


Bitcoin sisteminde yapılan ödemelerin doğrulanması için açık anahtarlı şifreleme (asimetrik<br />

şifreleme), noktadan-noktaya ağ bağlantısı ve proof-of-work gibi teknolojiler kullanılıyor.<br />

Bitcoinler ödemeyi yapan adresten alıcı adrese şifrelenmiş olarak imzalanarak gönderilir. Her<br />

işlemin ağa duyurulumu yapılır ve blok zincirinde yerini alır. Böylece eklenen bitcoinler birden<br />

fazla kere kullanılamaz. Bitcoin bu teknolojileri kullanarak, herkesin kullanabileceği hızlı ve son<br />

derece güvenilir bir ödeme ağı sağlamaktadır.<br />

Satın aldığınız ya da çıkarttığınız Bitcoinleri internet üzerinden harcayabilir, alış veriş yapabilirsiniz.<br />

Bizim ülkemizde henüz olmasa da dünya üzerinde bitcoini kullanan mağazalar ve restoranlar<br />

bulunuyor ve bu yerlere Bitcoin Travel ve Bitcoin Navigator üzerinden ulaşılabilirsiniz. Ayrıca<br />

bu yıl içerisinde Paypal, Bitcoin’i ödeme sistemi olarak kabul ettiğini duyurdu. Paypal vasıtasıyla<br />

alış verişlerinizde Bitcoin’i kullanma imkanınız bulunuyor.<br />

Bitcoin, Yatırım Aracı Olarak Kullanılabilir mi?<br />

Bitcoin, bir yatırım aracı olarak kullanılabilir. Ona değer katan şey arz talep miktarı olduğu için<br />

değeri çok sık değişiklik gösteriyor ve bu dalgalanmalar ister istemez insanların ilgisini çekiyor.<br />

Üstüne üstlük transferi ve yapılan işlemlerin anlık yapılabilmesi onu diğer yatırım araçlarından<br />

bir adım öne çıkarıyor. Tabii bir de spekülatörler bulunuyor. Popülaritesi artıkça değerinin artacağı<br />

beklentisi insanları Bitcoin yatırımına yönlendiriyor.<br />

Bitcoin Güvenli midir?<br />

Bitcoin’ın bağlı bulunduğu protokoller bulunmaktadır. Bu protokoller çerçevesince yaptığınız<br />

her işlem şifrelenir. Aynı zamanda Bitcoin yapı itibariyle sağlam bir işlem kayıt hafızasına sahiptir.<br />

Cüzdanınızın şifresini çaldırmanız ya da bilgisayarınızın hacklenmesi gibi kullanıcı hatası ya da<br />

dikkatsizliği sonucu oluşan durumlar dışında sistemin güvenlik sorunu bulunmamaktadır. Bu<br />

durum cüzdanınızı ya da kredi kartınızı kaybetmekten ya da çaldırmaktan farksızdır. Bitcoin<br />

kriptosu gereği aynı paranın iki kez harcanması mümkün değildir. Paranın size ait olduğunu ve<br />

daha öncesinde başka birisine gönderilmediği, işlem öncesinde sistem tarafından teyit edilir. Bu<br />

nedenle kontrolsüz bir şekilde, hileli yollarla Bitcoin yaratıp satmak mümkün değildir.<br />

Her isteyen Dijital Para Yaratabilir mi?<br />

Bitcoin mantığı ile başka biri de çıkıp kendi dijital parasını yaratabilir.<br />

Madencilik kuralları ve sistem protokolleri farklı olsa bile sistemin mantığı<br />

ve işleyişi aynı olacaktır. Hatta piyasada Bitcoin gibi yüzlerce dijital<br />

para birimi bulunmaktadır. Litecoin ve Dogecoin en çok kullanılanların<br />

sadece ikisidir.<br />

20


Bitcoin’in Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?<br />

Herhangi bir ülkenin merkez bankasına bağlı olmadığı için herhangi bir ülkenin ekonomisinden<br />

de etkilenmiyor, yani oluşan dalgalanmalar hiçbir kişiye ve devlete bağlı olmuyor.<br />

Bitcoin anonimdir. Bu nedenle hiç kimse ya da hiç bir kurum sizin hesabınızı kapatamaz ya da<br />

donduramaz.<br />

Bitcoin’de hesap kurulumu oldukça basittir. Bankada hesap açtırmaya kalktığınızda sayfalarca<br />

form doldurursunuz. Bitcoin’de bunların hiç birine gerek yoktur.<br />

Banka hesabınızdan başka bir hesaba transfer yaparken işlem ücreti ödemek zorundasınızdır.<br />

Bitcoin ile transfer yaparken araya kimseyi sokmadan direk gönderim yaptığınız için<br />

ödemek zorunda değilsiniz.<br />

Bitcoin ile yapacağınız gönderimler dakikalar içerisinde yerine ulaşır. Gece-gündüz, hafta<br />

sonu-hafta içi farketmez. Bu bakımdan Bitcoin en hızlı transfer aracıdır.<br />

Bitcoin’in dezavantajı ise yapılan Bitcoin transferlerinde gönderenin ve alıcının kimlik bilgileri<br />

gizli tutulabildiği için her türlü illegal, yasa dışı para transferlerine olanak sağlamasıdır.<br />

Bitcoin’i kaybetmesi kolaydır. Kredi kartınızı kaybettiğinizde yada banka hesabınız başka<br />

birisi tarafından ele geçirildiğinde, bankanızı arayarak durumu anında kurtarabilirsiniz. Hatta<br />

yetmezse polisi bile devreye sokup kaybınızı giderebilirsiniz. Ancak Bitcoin için aynı şeyler<br />

geçerli değil. Bitcoin sisteminde; kaybettiğiz bitcoinleri, yada ele geçirilen Bitcoin cüzdanınızı<br />

geri almak için kullanabileceğiniz bir mekanizma yok. Bunun önüne geçebilmek için izleyebileceğiniz<br />

en iyi yöntem, Bitcoinlerinizi internet bağlantısı olmayan harddisklerde saklamak<br />

olacaktır.<br />

Bitcoin piyasasının dalgalı kuru avantaj olduğu kadar aynı zamanda dezavantajdır. Çok hızlı<br />

yükselerek sizi milyoner edebileceği gibi çok hızlı düşerek milyonlar kaybetmenize de neden<br />

olabilir.<br />

21


LG ve HERE Technologies otonom araçlar için yeni bir platform<br />

oluşturacak<br />

LG ve Here Technologies, otonom araçlar için yeni bir platform oluşturmak üzere<br />

işbirliği yapıyor. Çözüm, LG'nin telematik teknolojisi ile HERE'ın harita ve konum servislerini<br />

bir araya getirecek.<br />

LG ve HERE Technologies sürücüsüz otomobiller için yeni bir platform oluşturmak<br />

üzere işbirliği yapacaklarını duyurdu. Platform otonom araçlar için yeni nesil telematik<br />

çözümü sunacak. HERE Technologies, 2015 yılına kadar Nokia bünyesindeydi. Dijital<br />

haritalama ve konum hizmetleri sağlayıcısı olarak saygın bir geçmişe sahip şirket şu<br />

anda Mercedes, BMW ve Audi'nin yer aldığı bir konsorsiyuma ait.<br />

Geliştirilecek yeni platform, LG'nin gelişmiş telematik teknolojisi ile HERE Open<br />

Location Platform tarafından sağlanacak yüksek hassasiyetli harita verileri ve konum<br />

servislerini bir araya getiriyor. Planlanan işbirliği sayesinde otomobil üreticilerine hem<br />

yarı hem de tam otonom araçları için güçlü ve güvenli veri iletişim merkezi sunulmuş<br />

olacak.<br />

22


Güçlü ve güvenilir bir otonom araç platformu geliyor<br />

HERE'ın HD Live Map teknolojisi, geliştirilen bu yeni platforma dahil edilecek. Sokak<br />

levhalarını okuyabilen bu teknoloji yoldaki nesneleri gerçek zamanlı olarak algılama<br />

yeteneğine sahip. LG, HD Live Map teknolojisinin, otomobil üreticilerine sunacakları<br />

ortak çözümde önemli bir rol oynayacağını söylüyor.<br />

Yeni platformda ilk olarak, otomobildeki sensörler (radar, kamera ve lidar) çevreyi tarayacak<br />

ve ardından bu veriler analiz için buluta gönderilecek. Toplanan tüm veriler sırayla<br />

analiz edilerek, özelleştirilmiş sürüş bilgisi için araçların telematik sistemlerine geri iletilecek.<br />

Here Technologies şu anda üç büyük otomobil firmasına ait olmasına rağmen<br />

henüz hiçbir otomobil üreticisi bu platformla olan bağlılığını doğrulamış değil.<br />

23


Gigabyte’dan GTX 1070 tabanlı madencilik ekran kartı<br />

Sanal madencilik yapmak için sistem arayışında olanların karşısına yeni alternatifler<br />

çıkmaya devam ediyor. Gigabyte, GTX 1070 ekran kartını madenciler için optimize etmiş.<br />

Sanal madenciliğin olumsuz etkileri konusundaki tartışmalar devam ededursun, üreticilerin<br />

bu alandaki yatırımları devam ediyor. Gigabyte, GeForce GTX 1070 ekran kartını temel<br />

alan yeni bir madencilik odaklı versiyon geliştirdi.<br />

Güçlü madencilik<br />

Gigabyte P104-100 4G adını taşıyan ekran kartı Nvidia GP104-100 grafik birimini<br />

kullanıyor. Orijinal modelden çok fazla bir kırpma olmamış. 1920 CUDA çekirdeği 1.6GHz<br />

taban hızı ve 1.7GHz tavan hızına sahip. Güç için 8 pinli bir bağlantı yer alırken 8+2 fazlı bir<br />

güç kaynağı devresi ile yönetiliyor.<br />

Fark olarak DDR5 grafik belleğinin 4GB seviyesine düşürüldüğünü söyleyebiliriz. Bellek<br />

hızı 10GHz seviyesinde iken veri yolu da 256-bit olarak belirlenmiş. Ekran kartı 180W-225W<br />

arasında enerji çekiyor.<br />

Gigabyte soğutma tarafında 3 fanlı WindForce 3X soğutucusunu tercih etmiş. Ayrıca<br />

dayanıklı bileşenler kullanarak kartın kullanım ömrünü arttırmış. Bu tür kartlardan alışık<br />

olduğumuz üzere herhangi bir ekran çıkışı mevcut değil. 300$ civarında piyasaya çıkacağı<br />

tahmin edilen kartın 3 aylık garantisi mevcut.<br />

24


OnePlus 5, yüz tanıma kilidi özelliğine kavuşuyor<br />

OnePlus 5T'nin sevilen Face Unlock özelliği, yakın zamanda bir güncelleme<br />

aracılığıyla OnePlus 5 modeli için de kullanıma sunulacak. Ayrıntılı bilgi için haberimizi<br />

okuyabilirsiniz.<br />

OnePlus 5T ile birlikte duyurulan Face Unlock teknolojisi, kardeş model One-<br />

Plus 5'e geliyor. Şimdilik yüz tanıma özelliği bulunan tek OnePlus modeli One-<br />

Plus 5T olsa da bu durum yakın bir zamanda değişecek.<br />

OnePlus'ın kurucularından olan Carl Pei; Twitter'da yapmış olduğu bir paylaşımda,<br />

"Yoğun istek üzerine Face Unlock teknolojimizi OnePlus 5 modeli için de<br />

aktif edeceğiz." ifadelerine yer verdi. Yeni özelliğin ne zaman etkinleştirileceği<br />

henüz belli değil lakin yeni bir yazılım güncellemesiyle birlikte Çinli firmanın bu<br />

özelliği yakın zamanda kullanıcıların hizmetine sunması bekleniyor.<br />

Firma, dün itibariyle OnePlus 5 için Android 8.0 Oreo sürümüyle beraber<br />

Oxygen OS 5.0 arayüzünün dağıtımına başladı ancak Face Unlock özelliği bu<br />

güncellemeyle birlikte kullanıma sunulmadı. Şirket, yakın zamanda yeni bir<br />

güncelleme yayınlayarak bu özelliği aktif edecek lakin kesin bir tarih bilinmemekte.<br />

25


Elon Musk açıkladı: Tesla'dan elektrikli pickup geliyor<br />

Tesla'nın patronu Elon Musk, her zaman olduğu gibi bu kez de Twitter üzerinden<br />

şirketin gelecek planlarına dair ipuçları verdi. Musk, Model Y'nin ardından bir kamyonet<br />

yapacaklarını açıkladı.<br />

Tesla'yı bugüne kadar sadece elektrikli otomobil üreten bir şirket olarak tanıyorduk ancak<br />

kısa süre önce Tesla Semi ismindeki elektrikli tırını tanıtarak farklı bir alana giriş yaptı. Bununla<br />

birlikte otomobilden daha büyük bir araca ihtiyaç duyanlar için iyi haberler var. Tesla'nın<br />

CEO'su Elon Musk, Twitter aracılığıyla şirketin gelecekte elektrikli bir pickup yapacağını<br />

doğruladı.<br />

Musk'ın tweet'ine göre pickup, Model Y'den sonra üretilecek. Kendisine yöneltilen bir<br />

soruyu cevaplayan Musk "Model Y'den hemen sonra bir pickup yapacağımıza söz veriyorum.<br />

Neredeyse 5 yıldır aklımda temel dizayn/mühendislik unsurları var. Bunu yapmak için can<br />

atıyorum" dedi. Hatırlayacağınız gibi şirket Model Y olarak adlandırılan yeni kompakt SUV<br />

modeli ile ilgili teaser görseller yayınlamıştı. Otomobilin 2019 ve 2020 yılları arasında ortaya<br />

çıkması bekleniyor.<br />

26


Tesla'dan yine fütüristik bir araç gelebilir<br />

Tesla marka pickup'ın Model Y'den sonra gelecek olması elektrikli kamyonet<br />

bekleyen müşterilerin birkaç sene daha sabretmesi gerektiğini gösteriyor. Muhtemelen<br />

yol haritasında beklenmeyen gecikmeler de olacak. Tesla tarafından geliştirilecek<br />

pickup'ın hangi özelliklerle gelebileceğini ya da neye benzeyeceğini söylemek için<br />

henüz erken. Ancak, önceki Tesla tasarımlarını düşündüğümüzde bunun oldukça<br />

fütüristik bir araç olacağını söyleyebiliriz.<br />

27


Huawei'in yapay zeka teknolojileri kullanım deneyimini iyileştiriyor<br />

Huawei, geleceğin teknolojisi yapay zekayı mobil platforma taşıyan firmalar arasında<br />

yer alıyor. Kirin 970'deki dahili yapay zeka ile kullanım deneyimi iyileştiriliyor.<br />

<strong>Teknoloji</strong> dünyasının geleceği olarak görülen yapay zekâ teknolojisi geleceği<br />

bugünden yaşamanızı sağlıyor. Yenilikçi teknolojiler ile kullanıcıların karşısına<br />

çıkan teknoloji geliştiricileri ise yapay zekâ teknolojisini hayatımızın bir<br />

parçasını haline getiriyor. Akıllı telefon pazarında önemli çalışmalara imza atan<br />

Huawei, geliştirdiği ürünlerde ilk sinir ağı işlem birimini devreye sokarak,<br />

geleceği bugüne taşıyor.<br />

Üstün teknolojili ürünleriyle akıllı telefonları zeki telefonlara çeviren Huawei,<br />

yapay zekâ işlemcisiyle kişiselleştirilmiş bir deneyimin kapılarını aralıyor. Yapay<br />

zekâ işlemcisi kullanıcılarına, yüksek performans ve üstün kullanım ayrıcalıkları<br />

sunuyor.<br />

Kullanıcıların beklentileri doğrultusunda çalışan yapay zekâ<br />

Huawei tarafından geliştirilen yapay zekâ işlemcisi kullanım sırasında,<br />

kullanıcıların yapmak istedikleri görevler doğrultusunda çalışıyor. Kullanıcıların<br />

ihtiyaçlarını analiz eden yapay zekâ, beklentileri kolay yönetebilmeye ve en üst<br />

seviyede karşılamaya olanak sağlıyor. Kirin 970, Huawei’nin geliştirdiği akıllı<br />

telefonlar için ilk yapay zekâ işlemcisi olarak ihtiyaçlara cevap veriyor.<br />

28


Huawei tarafından geliştirilen sistem, makine öğrenmesi ve yapay zekâ ile ilgili<br />

görevleri destekleyen özel bir sinir ağı işlem birimi ile donatılarak geliyor. Huawei bu<br />

yolla, güçlü bulut bilişim ve veri kaynaklarını kullanan ve verinin telefondan hiç ayrılmaması<br />

nedeniyle bilgileri; hızlı, kişiselleştirilmiş ve özel bir şekilde işleyebilme<br />

yeteneği olan bir mobil AI stratejisi izliyor.<br />

Verimlilikte büyük artış<br />

Mobil yapay zekâ donanımlı akıllı telefon, kullanıcıların nasıl düşündüklerini<br />

öğrenebiliyor, dinleyebiliyor, okuyabiliyor ve hatta anlayabiliyor. Yapay zekâ,<br />

kullanıcıların davranışlarını analiz ederek ve ihtiyaçlarını öngörerek, kullanım sırasında<br />

eşleşen bilgileri tam da ihtiyaç duyulan zamanda sağlıyor. Veri işleme için sinir<br />

ağlarını kullanmak çok verimli bir yöntem sunuyor. Kirin 970, sinir ağı yardımcı işlemcisi<br />

ile dört çekirdekli bir Cortex-A73 kümesine göre 50 kat daha iyi enerji verimliliği<br />

ve 25 kat daha yüksek performans elde edilmesini sağlıyor.<br />

Geleneksel bir algoritma, analiz edilen her görüntüyü bileşenlerine ayırıyor ve<br />

bunları filtrelerden geçirerek örüntüler ararken, bunları eşleşme bulunana kadar veri<br />

tabanındaki girdilerle karşılaştırıyor. Bu, zahmetli, zaman alıcı ve kaynak-yoğun bir<br />

süreci ortaya çıkarıyor. Öte yandan yapay zekâ, görüntüleri çok yakın bir şekilde<br />

seçebiliyor ve veri merkezindeki bilgilerle tam olarak eşleşmese bile temel özelliklere<br />

dayanarak onları bir bütün olarak algılarken, içeriklerini tahmin edebiliyor. Kirin 970<br />

işlemcisi ile donatılmış olan ürünler, en hızlı rakibi olan akıllı telefondan çok daha<br />

kısa bir sürede 2 bin görüntüyü tanımlayabiliyor.<br />

29


Spotify uygulamasını Linux'a yüklemek artık daha<br />

Spotify uygulaması artık Linux Mint, Manjaro, Debian, OpenSUSE, Solus ve<br />

Ubuntu gibi snap destekli işetim sistemlerine daha kolay kurulacak. Uygulamanın<br />

resmi snap paketi resmen yayınlandı.<br />

Linux kullanıyorsanız, diğer platformlarda bulunan popüler bir uygulamayı veya<br />

hizmeti kullanamamanın ne kadar sinir bozucu bir durum olduğunu biliyorsunuzdur.<br />

Aslına bakılırsa Linux tabanlı işletim sistemleri günümüzde geliştiriciler<br />

tarafından giderek daha fazla destek görüyor. Dropbox, Skype ve Spotify gibi programların<br />

Linux tabanlı işletim sistemlerini resmen desteklemesi de bunun en net<br />

örneği.<br />

Dünyanın en popüler dijital müzik hizmeti Spotify, uzun zamandır Linux tabanlı<br />

işletim sistemlerini destekliyor. Her ne kadar resmi uygulamayı yüklemek kolay<br />

olmasa da artık durum değişti. Spotify bundan böyle Linux Mint, Manjaro, Debian,<br />

OpenSUSE, Solus ve Ubuntu gibi Snap destekli işletim sistemlerine kolayca kurulabilecek<br />

şekilde snap paketi olarak indirilebiliyor.<br />

Spotify Snap resmen yayınlandı<br />

Snap paketlerini destekleyen bir Linux tabanlı işletim sistemi kullanıyorsanız<br />

Spotify Snap'i buraya tıklayarak indirebilirsiniz. Diğer paketlere bağımlı olan .deb<br />

uzantılı dosyaların aksine snap paketleri kendi bağımlılıklarını pakete dahil ettiği<br />

için dosya boyutu daha büyük oluyor. Bu açıdan uygulamanın 167.5 MB boyutunda<br />

olduğunu hatırlatalım.<br />

30


Shazam'ın çevrimdışı modu iOS kullancılarının hizmetine<br />

Shazam'ın Apple tarafından 400 milyon dolara satın alınmasının ardından 11.6.0<br />

sürüm adındaki güncelleme iOS kullanıcıları için kullanıma sunuldu.<br />

Geçtiğimiz günlerde Apple, 400 milyon dolara popüler müzik tanıma uygulaması<br />

Shazam'ın geliştiricisi Shazam Entertainment şirketini satın aldı. Satın alma işleminin<br />

ardından Shazam için ilk büyük güncelleme yayınlandı. 11.6.0 sürüm<br />

numarasını taşıyan güncellemeyle birlikte iOS kullanıcıları artık internet bağlantısı<br />

olmadan istediği şarkıyı yalnızca bir butona tıklayarak uygulamaya dinletebiliyor.<br />

Hemen ardından dinlettiğiniz şarkı Shazam’larım bölümüne kaydediliyor ve<br />

kullanıcılara bir bildirim aracılığıyla bilgilendirme yapılıyor.<br />

Sürüm notlarına düşülen notlara bakacak olursak, "Shazam'lamaya devam et.<br />

Bağlı olmadığında bile! Bir daha müzik açık ama kablosuz bağlantı kapalı olduğunda<br />

büyük mavi düğmeye dokunursan çevrimiçi olduğunda o melodinin ismini<br />

buluruz. Sana hemen haber veririz ve şarkılar Shazam'larım'da seni bekliyor olur."<br />

ibarelerine yer verilmiş.<br />

31


Gece uyurken vücuttan enerji üretmek mümkün mü?<br />

Gece yatağınıza yattığınızda vücudunuzun ürettiği enerji ile sanal madencilik<br />

yapmak ve sabaha da bir veya iki para birimi üretmiş halde kalkmak artık mümkün.<br />

Son dönemde sanal madencilik konusunda farklı sistemler oluşturulduğunu<br />

duyuyoruz. Kimisi standart bir sistem kurarak kripto para avına çıkarken, kimisi<br />

web sitesine gizlice kodlar yerleştirerek ziyaretçilerin bilgisayarını kullanıyor.<br />

Kimisi de Tesla’nın sağladığı ücretsiz elektrik ile madencilik yapıyor. Peki insan<br />

vücudu sanal madencilik sistemi çalıştırabilir mi?<br />

Uyuyarak enerji üretin<br />

Aslında bu sorunun cevabını Matrix filminde bulmuştuk. Enerji kaynağı arayan<br />

robotlar, çareyi insan vücudunda üretilen kısıtlı miktardaki enerjiyi hasat etmekte<br />

bulmuştu. Bunun karşılığında da hasat edilen insanlara sanal bir dünya vermişlerdi.<br />

Hollandalı IoHO girişimi, bu ütopyayı gerçeğe dönüştürmek için kolları sıvadı.<br />

İnsan vücudu için bir kostüm geliştiren girişim, vücut sıcaklığını emerek enerjiye<br />

dönüştüren ve bununla da sanal madencilik sistemleri çalıştırılıyor.<br />

32


Kişiler ister yatarak bir şeyler seyrediyor, isterse de uyuyor. Bu esnada<br />

kostüm oluşan enerjiyi toplamaya devam ediyor. Bugüne kadar gönüllü<br />

olarak denemelere katılan 37 kişi, bu kostümler sayesinde 212 saat çalışmış<br />

ve 127 210 miliwatt enerji üretmiş. Bu enerji ile 16 954 adet kripto para elde<br />

edilmiş ve gelirin yüzde 80’i gönüllülere verilmiş.<br />

Başta 20 000$ sınırına gelen Bitcoin başta olmak üzere sürekli artış<br />

gösteren kripto para birimleri, bu tür ilginç fikirleri de beraberinde getiriyor.<br />

Ne var ki bu fikirlerin bir distopyaya yol açması da muhtemel. Örneğin suç<br />

çetelerinin insanları kaçırarak Matrix’deki gibi bir insan tarlası kurması acaba<br />

ne kadar uzak bir ihtimal? Bugün organ mafyaları da benzer bir amaca<br />

hizmet ediyor.<br />

IoHO girişimi eşit paylaşıma inandığı için gelirlerini gönüllüler ile paylaşmış<br />

ancak iş bulmakta zorlanan veya çok müşkül durumda olan insanları<br />

düşük gelirlere bu tür sanal madencilik sistemlerinde çalıştıran şebekeler<br />

olmayacak mıdır? Halen var olan MMORPG karakter kasma hizmetleri de<br />

gençleri adeta köle gibi kullanıyor. Umarız kripto para birimlerinin geleceği<br />

insanları bir felakete sürüklemez.<br />

33


İşte Elon Musk'ın Roadster'ını Mars'a taşıyacak olan devasa roket<br />

Falcon Heavy<br />

Elon Musk, önümüzdeki ay havalanacak olan SpaceX'in yeni nesil devasa roketi Falcon<br />

Heavy'yi ilk kez ortaya çıkardı. İşte Musk'ın Tesla Roadster aracını Mars'a taşıyacak olan roket:<br />

SpaceX kurucu ve CEO'su Elon Musk, hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz haftalarda<br />

çok enteresan bir duyuru yapmış ve Falcon Heavy roketinin ilk uçuş testinde kendi<br />

Tesla Roadster aracını Mars'a göndermeyi deneyeceğini açıklamıştı. Musk, şimdiyse<br />

önümüzdeki haftalarda bu uçuş için hazırlanan devasa Falcon Heavy roketinin<br />

fotoğraflarını paylaştı.<br />

Musk'ın Twitter hesabı üzerinden paylaştığı bu fotoğraflarla beraber aynı zamanda<br />

bir Falcon Heavy roketini tam haliyle ilk kez görme şansı elde ediyoruz. Tam 27 tane<br />

Merlin motorun güç verdiği (Falcon 9'da bu sayı dokuzdu) devasa roket 70 metre<br />

uzunluk ve 12.2 metre genişlik gibi inanılmaz boyutlara sahip. Önümüzdeki ay itibariyle<br />

dünyanın aktif en güçlü roketi olma ünvanını elde edecek olan Falcon Heavy,<br />

ayrıca günümüzün en güçlüsü Delta IV Heavy'den de tam 2 kat daha fazla itici kuvvete<br />

sahip.<br />

SpaceX'in bu yeni nesil devasa roketi, şirketin Mars ve Ay'a düzenleyeceği derin<br />

uzay görevleri için de çok büyük bir öneme sahip olacak. Falcon Heavy, alçak Dünya<br />

yörüngesine 54.400, yer eşzamanlı yörüngeye 22.200 ve son olarak Kızıl Gezegen'e<br />

ise 13.600 kilogram yük taşıyabiliyor.<br />

34


Silikon Vadisi’nin gözü otonom araçla hız rekoru kıran Türk’ün üzerinde<br />

Dünyanın en hızlı elektrikli ve sürücüsüz aracı NIO EP9'un algoritmasında bir Türkün imzası<br />

var: Kamran Türkoğlu. Daha önce NASA'da görev alan Türkoğlu, teknoloji firmalarının ilgisini<br />

çekmiş durumda.<br />

Çinli yatırımcılar tarafından kurulan Silikon Vadisi merkezli NextEV firmasının elektrikli<br />

otonom NIO EP9 aracı dünya hız rekoru kırmayı başarmıştı. NIO EP9, 2016 Kasım’da<br />

dünyanın en hızlı elektrikli aracı rekorunu, 2017 Şubat ayında da sürücüsüz en hızlı elektrikli<br />

araç rekorunu kırmayı başardı. Yüzde 100 elektrikli NO EP9, sürücü olmadan 256 km/h hıza<br />

ulaşıyor.<br />

NIO EP9’un sürüş algoritmasında bir Türk'ün imzası var: Kamran Türkoğlu. Aracın otonom<br />

sürüş algoritmasını yazan ekibin başında yer alıyor.<br />

Türkoğlu, spor aracın en ideal yarış çizgisini takip etmesi ve en yüksek hızda gitmesi üzerine<br />

tasarladığı algoritmasını şöyle anlatıyor: “Benim EP9 ile amaçladığım şey bir yarış pistinde<br />

aracın kendi kendine yüksek hızda gitmesi, kontrol etmesi ve en ideal yarış çizgisini takip<br />

ederek mümkün olan en hızlı tur zamanını elde etmekti ki ulaştığımız insansız sürat 256 km<br />

oldu. Benim bu algoritma ile başardığım durum, yüksek hızda çalışabilen, 1341 beygir<br />

gücündeki bir aracı, içerisinde sürücü olmadan bir yarış pistinde kendi kendisini sürebilecek<br />

duruma getirebilmekti. EP9 ile başardığım durum bu.”<br />

35


NASA’da 2 ayrı projede görev aldı<br />

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uzay ve Uçak Mühendisliği (çift anadal) mezunu olan<br />

ve aynı okulda insansız hava araçları ve otonom uçuş kontrol sistemleri üzerine yüksek<br />

lisans yapan Kamran Türkoğlu, daha sonra Minnesota Üniversitesi’nde "Kontrol Teorisi ve<br />

Dinamik Sistemler" üzerine doktora yaptı.<br />

Hitachi şirketinden aldığı iş teklifi ile Silikon Vadisi'ne adım atmayı başardı. NASA’da<br />

danışman ve konuk araştırmacı olarak görevlerde yer aldı. San Jose Üniversitesi’nde<br />

yardımcı doçentlik yapıyor.<br />

Yaklaşık iki yıldır NextEV firmasının NIO EP9 projesinde çalışıyor. Görevi ile ilgili olarak<br />

“Otonom araçların İstanbul, Londra, Canberra, San Francisco gibi kalabalık ve birçok<br />

36


Silikon Vadisi’nde teknoloji şirketlerinin ilgisi çekmeyi başaran Kamran Türkoğlu’nun uzun<br />

vadeli planı ise NextEV firmasındaki misyonunu tamamlayıp 40-50 yıla damgasını vuracağını<br />

düşündüğü yapay zeka üzerine bir startup şirketi oluşturmak üzerine kurulu.<br />

Böyle önemli projelerde Türk bilim insanlarının görev alması ve teknolojiyi bir üst seviyeye<br />

taşıması sevindirici. Bu tür gelişmelerin devamını bekliyoruz.<br />

37


İlk yerli güneş enerji paneli üretim tesisinin temeli atılıyor<br />

Ülkemizde ilk entegre güneş enerjisi paneli üretimi yapacak olan fabrikanın temeli<br />

atılıyor. En erken bir yıl içerisinde panel üretiminin başlaması hedefleniyor.<br />

Son yıllarda güneş enerjisi konusunda önemli atılımlar yapılan ülkemizde ilk yerli entegre güneş<br />

enerjisi paneli üretim tesisinin temelleri bu hafta atılıyor. Önemli projenin temel atma törenine<br />

üst düzey katılım olacak.<br />

Büyük enerji maratonu başlıyor<br />

Ankara Başkent OSB içerisinde inşa edilecek olan üretim tesisi aslında Konya Karapınar<br />

ilçesinde kurulacak 1000 MW kapasiteli güneş enerjisi santrali ile bağlantılı. Yenilenebilir Enerji<br />

Kaynak Alanları (YEKA) projesi kapsamında hayata geçirilecek olan santral 1.7 milyar kilovat saat<br />

elektrik üretimini gerçekleştirebilecek. Bu da 600 binden fazla evin elektrik ihtiyacının güneş<br />

enerjisinden karşılanması anlamını taşıyor. Üretilen elektrik ise 15 yıl boyunca devlete satılacak.<br />

Bir süre önce yapılan ihaleyi Kalyon-Hanwha ortaklığı kWh başına 7 cent teklif sunarak kazanmıştı.<br />

Toplamda 1 milyar dolardan fazla yatırım yapılması öngörülen tesiste kullanılacak güneş<br />

panellerinin yerli üretim olması gerekiyor. Bunun için 18 ay içerisinde yıllık 500 MW kapasiteli<br />

bir panel fabrikası kurulması şart. Yer tahsisi ise devlet tarafından yapılıyor.<br />

Kalyon-Hanwha ortaklığı ihale sonrasında fabrikanın kurulması için de çalışmalara başlamıştı.<br />

Yer tahsisi ve projelerin tamamlanmasının ardından sıra temel atmaya geldi. Hafta içerisinde<br />

Başbakan Binali Yıldırım’ın da katılacağı törenle fabrikanın temelleri atılacak.<br />

Fabrikada toplam 1000 kişiye istihdam sağlanacağı belirtiliyor. Fabrikanın tamamlanıp ilk<br />

panelin bantlardan çıktığı tahmini tarih ise Aralık 2018 olacak. Normalde ortaklığın 18 aylık bir<br />

süresi var ancak yatırımın karşılığını alabilmek adına hızlı olmak önemli. Konya’daki santralin<br />

tamamlanması için 36 aylık bir süre öngörülüyor. Yani yaklaşık 4 yıl sonra devlete ilk elektrik<br />

üretimi yapılmış olacak. Bu bakımdan ne kadar kısa sürede tamamlanırsa devlete o kadar erken<br />

elektrik satışı başlayacak.<br />

38


Kendi enerjisini üreten akıllı sera sistemi<br />

Kaliforniya Üniversitesi'nden araştırmacılar seralarda kullanmaya uygun güneş<br />

paneli geliştirdi. Yeni paneller ile seraların enerjisi doğrudan panellerden elde edilecek.<br />

Mevcut güneş panelleri, güneş ışınlarının panelin alt kısmına geçmesine engel<br />

olduğu için bir seranın çatısına güneş paneli yerleştirme fikir pek mantıklı değil ancak<br />

Kaliforniya Üniversitesi'ndeki araştırmacıların kurduğu Soliculture isimli şirket, bu<br />

fikrin gerçek hayatta başarıyla uygulanabilmesi için kolları sıvadı. Soliculture'ın<br />

geliştirdiği yeni güneş panelleri ile daha düşük maliyetle mevcut güneş panellerine<br />

kıyasla daha fazla elektrik üretilirken aynı zamanda güneş panellerinin alt kısmında<br />

seracılık faaliyeti yapılabiliyor. Üstelik yetişen sebze ve meyvelere herhangi bir zarar<br />

vermeden.<br />

39


Bitkiler İçin Yeterli<br />

Soliculture'ın geliştirdiği LUMO isimli güneş panelleri, Wavelength-Selective Photovoltaic<br />

Systems(Dalgaboyu Seçici Fotovoltaik Sistemler) olarak adlandırılan yeni bir<br />

teknolojiden faydalanıyor. Bitkilerde fotosentez için en yüksek etkinliğe sahip panel<br />

teknolojisi olan WSPS ile güneş panelleri, mavi ve yeşil ışık dalga boylarının bir kısmını<br />

absorbe ederken seradaki bitkilerin büyümesi için yeterli olan kısmının panelin altına<br />

geçmesine izin veriyor. 2012 yılında Soliculture'ı kuran Kaliforniya Üniversitesi'nden Sue<br />

Carter ve Glenn Alers isimli iki fizik profesörü tarafından geliştirilen WSPS'nin dalgaboyu<br />

seçme yeteneği ile seraların tabanlarına güneş panelleri yerleştirilmesi mümkün<br />

hale geliyor.<br />

Parlak magenta rengine boyanan LUMO'larda panelin alt kısmına gönderilmeyen ışık<br />

dalga boyları elektrik üretilmesi için paneldeki dar fotovoltaik şeritlere iletiliyor. Uygulamada<br />

bu şeritleri seradaki cihazlarla eşleştiren Soliculture, böylece üretilen elektriğin<br />

doğrudan fanlar, ısıtıcılar ve sulama sistemleri gibi sera içindeki cihazlara güç vermek<br />

için kullanılabileceğini belirtiyor. LUMO'ların bir diğer artısı ise kendisini maliyet kısmında<br />

gösteriyor. Soliculture'ın verdiği bilgilere göre WSPV'ye sahip LUMO'larla enerji<br />

üretim maliyeti watt başına 65 cent. Bu da LUMO'ların geleneksel güneş panellerinden<br />

yüzde 40 daha ucuza elektrik ürettiği anlamına geliyor.<br />

Sonuçlar Etkileyici<br />

Soliculture ekibi LUMO'ların yerleştirildiği seraları, Kaliforniya Üniversitesi'nin<br />

kampüsünde ve Watsonville ilçesindeki bir serada test etti. Beklentilerin de ötesine<br />

geçen test sonuçları oldukça şaşırtıcı. Kaliforniya Üniversitesi'nden çevre araştırmaları<br />

profesörü Michael Loik seralarda; domates, salatalık, limon, biber, çilek ve fesleğen<br />

yetiştirdiklerini belirtiyor. Loik'in açıklamalarına göre serada yetiştirilen meyve sebzelerin<br />

yüzde 80'i magenta rengindeki tavandan etkilenmedi ve normal bir seradaki hızla<br />

büyüyüp ürün verdi. Meyve sebzelerin yüzde 20'si ise meganta rengindeki tavan<br />

sayesinde geleneksel seralara kıyasla yüzde 20 daha hızlı büyüdü. Ayrıca domates<br />

yetiştirilmesinde sudan da yüzde 5 tasarruf edildi.<br />

Soliculture'ın geliştirdiği sistemle geleneksel seraların ortadan kalkabileceğini<br />

düşünen Profesör Loik'e göre bu sistemler dünyanın dört bir yanına yerleştirildiğinde<br />

kalıcı, kendi enerjisini üreten akıllı seracılığa doğru önemli bir adım atılacak. Son 20<br />

yılda seralar için küresel enerji talebinin hızla arttığı da göz önünde bulundurulduğunda<br />

sistem daha kıymetli bir hale geliyor zira harici bir enerjiye ihtiyaç duymayan seralar<br />

ile gaz emisyonları da oldukça düşük seviyelere gerileyecek.<br />

40


Tesla Süperşarj istasyonlarının kullanımını kısıtlıyor<br />

Tesla bütün müşterilerin Süperşarj istasyonlarından adil bir şekilde faydalanabilmesi<br />

için ticari amaçla Tesla aracı kullanan sürücülerin Süperşarj istasyonlarını kullanamayacağını<br />

duyurdu.<br />

Adil Kullanım Politikası Devreye Giriyor<br />

Tesla bu yılın başına kadar bir Tesla otomobili<br />

satın alan bütün müşterilerine Süperşarj istasyonlarından<br />

ücretsiz(ve süresiz) yararlanma<br />

hakkı veriyordu. 15 Ocak tarihinden itibaren<br />

Tesla marka otomobil satın alan müşterilerine<br />

400KWh'lık ücretsiz Süperşarj hakkı tanıyan<br />

ancak sonrasında Süperşarj istasyonunun<br />

kullanılması için ücret talep eden şirket şimdi<br />

Süperşarj istasyonlarına yönelik bir kısıtlama<br />

daha getiriyor. Otomobilini ticari amaçlar için<br />

kullanan Tesla sürücüleri artık Süperşarj istasyonlarından<br />

faydalanamayacak.<br />

Şirket tarafından yapılan açıklamaya göre sürücülerin araçlarını oldukça kısa sürede şarj<br />

edip yolculuklarına devam etmesini sağlayan Süperşarj istasyonlarının bütün müşteriler<br />

tarafından eşit bir şekilde kullanılabilmesi için ''Süperşarj Adil Kullanım'' politikası devreye<br />

sokuluyor. Bu yeni politika uyarınca Tesla, Süperşarj istasyonlarının kullanım amacını sınırlandırmaya<br />

yönelik ek önlemler alıyor. Aracını ticari amaçlar için kullanan Tesla sürücülerinin,<br />

Süperşarj istasyonlarını kullanmasını yasaklayan şirket, istasyonların kullanımını<br />

denetleyeceğini ve uyarılara rağmen Süperşarj Adil Kullanım politikasına uymayan<br />

sürücülerin araçlarını Süperşarj istasyonlarından engelleyeceğini açıkladı.<br />

15 Aralık tarihinden itibaren geçerli olan Süperşarj Adil Kullanım politikasından en çok<br />

etkilenen kişiler Tesla marka otomobilleri ile Uber veya Lyft gibi platformlar aracılığıyla<br />

yolcu taşıyan kişiler olacaklar. Bu durumu göz önünde bulunduran şirket, Süperşarj Adil<br />

Kullanım politikasından aşırı derecede zarar görecek olan kişiler için yeni çözüm yolları<br />

bulmaya çalıştığını da ekledi. Ayrıca şirket, yerel koşullara uyum sağlamak amacıyla bu yeni<br />

politikayı değiştirebileceğini veya askıya alabileceğini de belirtiyor ancak şu an için<br />

araçlarıyla Uber veya Lyft platformlarında sürücülük yapan Tesla müşterilerinin, Süperşarj<br />

istasyonlarından yararlanması pek mümkün görünmüyor.<br />

41


Ağ Tarafsızlığı sonrasında internet kullanıcılarını neler bekliyor?<br />

Geçtiğimiz günlerde ABD Federal İletişim Kurulu, ülkedeki Ağ Tarafsızlığını koruyan kanunu<br />

kaldırma kararı aldı. Peki Ağ Tarafsızlığı'nın kaldırılması internet kullanıcıları için ne anlama<br />

geliyor?<br />

ABD'de uzun süredir devam eden şiddetli tartışmaların ardından geçtiğimiz hafta ülkede;<br />

internet ve telekomünikasyonun düzenlenmesinden sorumlu kuruluş olan Federal İletişim<br />

Kurulu(FCC) Ağ Tarafsızlığı konusunda son sözü söyledi. FCC, 2015 yılında yürürlüğe giren ve<br />

Ağ Tarafsızlığı'nı güvence altına alan Açık İnternet Kuralları'nın yürürlükten kaldırarak Ağ<br />

Tarafsızlığı dönemini resmen kapattı. Ağ Tarafsızlığı savunucuları mahkemeler aracılığıyla<br />

FCC ile mücadele etmeye kararlı ancak şu an için internet kullanıcılarını ciddi tehlikeler bekliyor.<br />

Peki Ağ Tarafsızlığı kullanıcılar için neden önemli?<br />

Ağ Tarafsızlığı Nedir?<br />

En geniş ifadeyle ağ tarafsızlığı, internet servis sağlayıcılarının(ISS) internetteki bütün<br />

verilere eşit bir şekilde muamelede bulunması anlamına geliyor. Yani Ağ Tarafsızlığı<br />

sayesinde telekomünikasyon şirketleri; internetteki herhangi bir hizmeti veya web sitesini<br />

keyfi gerekçelerle sınırlandıramıyor, engelleyemiyor veya kullanıcıların erişimi için ek ücret<br />

talep edemiyor. Güçlü telekomünikasyon şirketleri karşısında internet kullanıcılarını koruyan<br />

Ağ Tarafsızlığı kuralları ile bireyler internetten kısıtlama olmaksızın özgürce faydalanabiliyor.<br />

42


Ağ Tarafsızlığı savunucuları bu kurallar sayesinde internetin herkes için adil bir alan<br />

haline geldiğini belirtirken telekomünikasyon şirketleri bu kuralların, kendileri için<br />

fazladan bir yük anlamına geldiğini iddia ederek Ağ Tarafsızlığı'na karşı çıkıyor. Bir<br />

dönem ABD'nin en büyük telekomünikasyon şirketlerinden Verizon'ın avukatlığını da<br />

yapmış olan FCC Başkanı Ajit Pai de Ağ Tarafsızlığı'nın rekabeti öldürdüğü gerekçesiyle<br />

kaldırılması gerektiğini savunuyor.<br />

Portekiz Örneği<br />

Ağ Tarafsızlığı'nın internet kullanıcılarını nelerden koruduğunu görmek için somut bir<br />

örnek vermek çok daha iyi olacaktır. ABD'deki Ağ Tarafsızlığı savunucularının da sıkça<br />

başvurduğu örnek Portekiz. Avrupa Birliği'nin Ağ Tarafsızlığı kurallarına bağlı olan<br />

Portekiz, ülkedeki operatörlere aslında bu kurallara aykırılık teşkil eden bazı imtiyazlar<br />

da tanıyor. Ülkenin önde gelen operatörlerinden Meo, akıllı telefonlarda kullanılmak<br />

üzere standart veri paketi sunarken bu paketin yanında pek çok hizmet için kullanıcılardan<br />

ekstra ücret talep ediyor.<br />

Örneğin; WhatsApp, Skype, Viber veya Hangouts gibi mesajlaşma uygulamalarından<br />

faydalanmak isteyen kullanıcılar, standart pakete ek olarak 4.99€ daha ödeyerek<br />

''Mesajlaşma Paketi''ni satın almak zorunda. Yine benzer şekilde Facebook, Instagram,<br />

Twitter ve Snapchat gibi sosyal medya uygulamalarını kullanmak içinse standart<br />

paketin yanında 4.99€ daha ödeme yapıp ''Sosyal Paketi''ni almak gerekiyor.<br />

YouTube, Netflix, Periscope, Twitch gibi video platformları veya Spotify, Play Müzik,<br />

Soundcloud gibi müzik platformları da ek paketlerle kullanıcılara sunuluyor. Mesajlaşma,<br />

sosyal medya, video, müzik ve mail uygulamalarının hepsini aynı anda<br />

kullanmak isteyen kullanıcıların ek paketlere aylık toplam 25€ ödeme yapması gerekiyor.<br />

43


Küçük Platformlar İçin de Tehlikeli<br />

Ağ Tarafsızlığı savunucuları Portekiz örneğinden hareketle bu modelin iki yönden problemler<br />

içerdiğini ileri sürüyor. İlk olarak bir telekomünikasyon şirketi ek ödeme almadığı<br />

takdirde müşterisinin internet kullanımını bir hayli kısıtlayabiliyor. Modelin ikinci olumsuz<br />

yönü ise küçük şirketlerin büyük şirketler karşısında rekabet gücünü kırıyor. Örneğin<br />

video paketini alan kişiler Netflix'ten faydalanabilecek ancak Netflix'e rakip daha küçük<br />

platformlardan faydalanamayacak. Dahası bu küçük platformlar telekomünikasyon<br />

şirketleri ile anlaşma da yapamayacağı için kapanmaya sürüklenecek.<br />

Hem internet kullanıcıları hem de platformlar için oldukça önemli olan Ağ Tarafsızlığı'nın<br />

kaldırılmasından karlı çıkan tek grup telekomünikasyon şirketleri olurken<br />

ABD'deki Ağ Tarafsızlığı savunucuları Portekiz'deki Meo örneğini kullanarak benzer modelin<br />

ABD'de de uygulanmamasını istiyor. FCC'nin yeni kararı uyarınca ABD'deki telekomünikasyon<br />

şirketleri, Meo'nun uyguladığı modelin benzerini uygulama konusunda<br />

özgür ancak ülkedeki tartışmalar Ağ Tarafsızlığı mücadelesiyle ilgili kesin kararın mahkemelerde<br />

verileceğini gösteriyor.<br />

Diğer Bölgelere Yayılabilir<br />

Tabi ABD'deki kullanıcılar kadar dünyanın geri kalan kısmındaki internet kullanıcıları için<br />

de Ağ Tarafsızlığı tartışması oldukça önemli zira ABD'nin Ağ Tarafsızlığı'na aykırı uygulamaları<br />

başlatması halinde Avrupa başta olmak üzere diğer bölgelerde de benzer uygulamaların<br />

hayata geçebileceğinden endişe duyuluyor.<br />

44


Lockheed Martin süpersonik yolcu jeti üretecek<br />

Lockheed MArtin şirketi ABD'li uçak üreticisi Aerion ile birlikte süpersonik yolcu jeti<br />

üretmek için kolları sıvadı. Geliştirilen jet, mevcut ticari yolcu uçaklarından yüzde 60<br />

daha hızlı olacak.<br />

Ses hızından daha hızlı uçan süpersonik yolcu uçakları denildiğinde akla ilk gelen isim<br />

Concorde oluyor. Yaklaşık 27 yıl boyunca uçuş yapan ancak hem uçuşların çok pahalıya<br />

mal olması hem de güvenlik endişeleri nedeniyle 2003 yılında son uçuşunu<br />

gerçekleştiren Concorde'dan sonra süpersonik uçak yarışında ciddi bir durgunluk<br />

yaşandı. Son dönemlerde pek çok şirket tekrardan süpersonik uçak hayalini gerçeğe<br />

dönüştürmek için çalışmalara başlarken süpersonik savaş uçakları üreticisi Lockheed<br />

Martin de süpersonik yolcu uçağı üretimi için kolları sıvadı.<br />

Cuma günü ABD'li uçak üreticisi Aerion şirketi ile bir araya gelen Lockheed Martin,<br />

ticari süpersonik yolcu jeti geliştirmek için anlaşma imzaladı. Birkaç yıldır süpersonik<br />

jet üretmek için çalışmalar yapan Aerion, halihazırda AS2 isimli süpersonik jeti<br />

geliştiriyor. AS2'nin geliştirilmesi sürecinde Aerion, ilk olarak Airbus ile anlaşma<br />

imzalamış ve süpersonik jetin aerodinamik ve yapısal tasarımı için Airbus'tan destek<br />

almaya başlamıştı. Sonrasında ise Aerion jetin motorları için GE Aviation şirketi ile<br />

birlikte çalışmaya başlamıştı. Aerion ile Lockheed Martin arasındaki anlaşma ise<br />

mühendislikten üretime kadar süpersonik jetin geliştirilmesiyle ilgili bütün aşamaları<br />

kapsıyor.<br />

45


1.4 Mach Hızında<br />

Aerion'un planlarına göre AS2, 2023 yılında ilk yolculuğuna çıkacak ve Aerion'u<br />

süpersonik jet yarışında rakiplerinin önüne taşıyacak. 12 yolcu taşıma kapasitesine<br />

sahip olması planlanan AS2'nin ulaşacağı maksimum hız ise 1.4 Mach(saatte yaklaşık<br />

1730 kilomtre) olacak. Normal bir yolcu uçağından yüzde 60 daha hızlı olacağı belirtilen<br />

AS2 ile günümüzde yaklaşık 7 saat süren New York-Londra yolculuğu 4 saatte<br />

tamamlanabilecek.<br />

Anlaşmayla ilgili açıklama yapan Lockheed Martin Genel Müdür Yardımcısı Orlando<br />

Carvalho, Aerion AS2 ile birlikte havacılık teknolojisinin doruklarında kalacaklarını<br />

belirtirken Aeiron ile yapacakları çalışmalar için heyecan duyduğunu kaydetti. Süpersonik<br />

savaş uçakları ile ünlü olan Lockheed Martin'in bu alandaki tecrübesini Aerion'un<br />

tasarımı ile bir araya getirerek havacılık endüstrisinde önemli bir başarıya imza<br />

atacağı düşünülüyor.<br />

Yarış Hız Kazanıyor<br />

Tabi iki şirketin ortaklığı süpersonik yolcu uçağı yarışında bir adım öne çıkmalarını<br />

sağlasa da rakip şirketler de süpersonik uçak testleri için zaman çizelgelerini hazırlamış<br />

durumda. Spike Aerospace şirketi S-512 isimli süpersonik yolcu uçağı prototipini<br />

2021 yılında test etmeyi planlarken Boom Supersonic'in kurucusu Blake Scholl şirketin<br />

2018 yılının sonunda süpersonik yolcu uçağı testlerini başlatacağını belirtiyor.<br />

Ayrıca Lockheed Martin'den mühendislik alanında destek alan NASA da kendi süpersonik<br />

jetini geliştiriyor ve 2021 yılında test etmeyi hedefliyor. Görünen o ki yakın<br />

gelecekte, havacılık endüstrisini tamamen değiştirme potansiyeline sahip süpersonik<br />

yolcu uçakları ile uçmak Concord döneminde olduğu gibi lüks değil, standart<br />

haline gelebilir.<br />

46


ASELSAN 200 milyon dolarlık radarı 26.5 milyon dolara üretecek<br />

ASELSAN, su üstü ve alçak irtifa hava radarı üretimi için çalışmalara başladı. İhtiyacımız<br />

olan 25 adet radarın ithalatı için 200 milyon dolar ödemek yerine 26.5<br />

milyon dolara üretimini yapacağız.<br />

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, 2018 Merkezi Bütçe ve 2016 Kesin Hesap Kanun<br />

Tasarısı ile Sayıştay Raporları görüşmeleri sırasında açıklamalarda bulundu. Canikli terörle<br />

mücadeleye ayrılan kaynağa ve finansal planlara değindi.<br />

Bakan Nurettin Canikli, ASELSAN’ın su üstü ve alçak irtifa hava arama radarı üretimi için<br />

çalışmalara başladığını duyurdu. Türkiye’nin 25 adet hava arama radarına ihtiyacı bulunuyor.<br />

Normalde yurt dışından temin etmek için 25 tanesine 200 milyon dolar ödeme yapmamız<br />

gerekiyor. Yerli imkanlarla geliştirilecek radarların tanesi 1.2 milyon dolara, toplamı<br />

26.5 milyon dolara üretilecek. Bu sayede 173.5 milyon dolarlık tasarruf sağlanacak.<br />

Fırtına’ya yüzde 100 yerli motor<br />

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunun geliştirdiği Fırtına obüslerinde Alman menşeli<br />

MT motorlarının kullanıldığını anlatan Canikli, bu motorların yüzde 100 yerli yapılması için<br />

çalışmaların başladığını açıkladı. Fırtına’nın ihracı için Azerbaycan ve Suudi Arabistan’la<br />

sözleşmeler imzalandı.<br />

47


Samson'un uçan arabası 2018 ilkbaharında satışa<br />

Samson Motors, geliştirdiği Switchblade isimli uçan arabasıyla dünyada bir ilk olmayı<br />

hedefliyor. Markanın uçan arabası 2018'in ilkbahar döneminde satışa sunulacak.<br />

Samson Motors duyurduğu Switchblade isimli dünyanın ilk 320 km/h hızla uçabilen<br />

spor arabasıyla, uçan arabayı göklere çıkarma yarışında ilk olmayı hedefliyor. Uçuş<br />

esnasında 13 bin feet yüksekliğe kadar çıkabilen Switchblade, 320 km/h maksimum<br />

sürata sahip ve güvenlik paraşütüyle geliyor.<br />

Aracın 2018'in ilkbahar döneminde satışa hazır olacağını söyleyen Samson Motors,<br />

Switchblade için 120 bin dolardan başlayan bir fiyat etiketi belirlemiş. Oregon çıkışlı<br />

olan Samson Motors tarafından tasarlanan uçan araba 3 tekerlekli bir yapıya sahip. İki<br />

koltuklu olan araba yerdeyken 5,1 metre uzunluğunda. Açılan kanatlara ve katlanabilen<br />

arka kuyruğa sahip olan araç havadayken 6,2 metre uzunluğunda oluyor.<br />

Karadayken 160 km/h son sürate sahip olan Switchblade, havada 320 km/h hıza<br />

kadar çıkabiliyor. Dikey kalkış yeteneğine sahip olmayan araç, uçuş için havaalanına<br />

ihtiyaç duyuyor. Gücünü su soğutmalı 1,6 litrelik V4 benzinli motorundan alan Switchblade,<br />

190 beygir güce sahip ve 113 litrelik yakıt tankıyla 725 km menzil sunuyor.<br />

Aracı kullanabilmek için hem hususi pilot lisansı hem de araç sürücü belgesi<br />

aranırken, aracın bahar aylarında piyasada olması planlanıyor.<br />

48


Yapay zeka bu sefer de inşaat sektöründe<br />

Nvidia'nın AI işleme için kullanılabilen GPU'ları inşaat sektöründe kullanılacak. Japon<br />

inşaat şirketlerinden Komatso bunun için Nvidia ile el sıkıştı. Detaylar haberimizde.<br />

Gün geçtikçe kullanım alanı artan yapay zeka teknolojisi, şimdi de inşaat sektörüne el<br />

atmaya hazırlanıyor. Japon inşaat üreticisi Komatso, inşaat alanlarını daha güvenli hale<br />

getirmek için yapay zekadan yardım alacak. Bunu ise Nvidia ile işbirliği yaparak<br />

gerçekleştirecek.<br />

Nvidia CEO'su Jensen Huang; GTC Japonya etkinliğinde Nvidia grafik işlem ünitelerinin<br />

(AI işleme için kullanılabilen GPU'lar) güvenlik konuları için inşaat alanlarının görselleştirilmesinde<br />

ve analizinde kullanılacağını söyledi. GPU'lar inşaat alanlarındaki drone'lar ve<br />

kameralar ile iletişim kurarak analiz ve görselleştirme için bir AI platformu görevi görecek.<br />

Huang, yaptığı açıklamada, "Yapay zeka, endüstriler arasında geniş kapsamlı olarak<br />

kullanılıyor ve yapay zekanın bir sonraki adımı otonom akıllı makineler olacak." dedi.<br />

"Gelecekteki makineler çevrelerini algılayacak ve sürekli tetikte olacak, operatörlerin<br />

daha verimli ve güvenli bir şekilde çalışmasına yardımcı olacak. İnşaat ve maden<br />

endüstrileri bu ilerlemelerden büyük fayda sağlayacaktır. " diye devam etti.<br />

İnşaat sektörü Nvidia'nın yapay zeka teknolojilerine yer verdiği alanlardan yalnızca bir<br />

tanesi keza bunu tıbbi görüntüleme sektörü ve otonom araç piyasası takip etmekte.<br />

Günümüzde inşaat sektörü en tehlikeli çalışma alanlarından bir tanesi olarak kabul<br />

ediliyor. Ülkemizde ise ne yazık ki ortalama her gün beş kişi, iş kazalarında hayatını kaybediyor.<br />

Bu durumu göz önüne aldığımız takdirde Nvidia'nın Japon inşaat şirketi Komatso<br />

ile yaptığı iş birliği oldukça önemli bir adım. Ayrıca bu projenin yalnızca inşaat sektörüyle<br />

sınırlı kalmayacağı madencilikte de benzer bir teknolojinin kullanılacağı söyleniyor.<br />

49


Google Assistant tablet ve eski telefonlara geliyor<br />

Arama devi Google Assistant'ı tabletlere ve Lollipop'la çalışan eski telefonlara<br />

getireceğini duyurdu. Böylelikle artık sanal asistan tüm Android cihazların yaklaşık<br />

yüzde 80'inde mevcut olacak.<br />

Yapay zeka (AI) tabanlı dijital asistan Google Assistant, sonunda tabletlere ve Android'in<br />

eski sürümünü çalıştıran telefonlara geliyor. Arama devi Assistant'ın Android 7.0 Nougat ve<br />

6.0 Marshmallow'lu tabletler ve Android 5.0 Lollipop sürümüyle çalışan telefonlar için<br />

yayınlanacağını duyurdu.<br />

Apple'ın Siri, Microsoft'un Cortana ve Amazon'un Alexa isimli dijital asistanlarına rakip<br />

olarak gelen Google Assistant ilk kez geçen yılki Google I/O etkinliğinde duyurulmuştu.<br />

Başlangıçta yalnızca Android 7.0 Nougat'ı çalıştıran akıllı telefonlar için kullanılabilir<br />

durumdaydı ancak çok geçmeden Marshmallow'u çalıştıran cihazlara da geldi.<br />

Assistant, aktif Android cihazların %80'inde kullanılabilir<br />

Android 6.0 Marshmallow şu anda yüzde 29.7 kullanım oranıyla en yaygın Android<br />

sürümü konumunda. Sanal asistanın Lollipop için de yayınlanmasıyla birlikte Google Assistant<br />

dünya genelindeki aktif Android cihazların yaklaşık yüzde 80'inde kullanılabilir hale<br />

geldi. Assistant önümüzdeki günlerde Google Play Hizmetleri'ne yapılan bir güncelleme<br />

kapsamında Lollipop çalıştıran akıllı telefonlara gelecek.<br />

50

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!