15.12.2012 Views

Bilim Teknik - Eğitim Bilişim Ağı

Bilim Teknik - Eğitim Bilişim Ağı

Bilim Teknik - Eğitim Bilişim Ağı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Büyük Patlama’nın Çınlaması<br />

<strong>Bilim</strong> ve <strong>Teknik</strong>: Hocam, 1978’de Nobel konuşmasının sonlarına<br />

doğru Robert Wilson sizin sonuçlarınızdan şöyle bahsediyor:<br />

“Güneş’in kozmik arkaplan ışımasındaki hareketi Smoot ve ekibinin<br />

ölçümlerine göre saniyede 390 ± 60 kilometre hızda ve 10,8 saat<br />

sağ açıklık, 5 derece dik açıklıkta”. Kozmik mikrodalga arkaplan ışımasına<br />

göre Güneş sisteminin hızını hesapladığınızda neler hissettiniz?<br />

Hikâyenin devamının böyle olacağını tahmin edebilir miydiniz?<br />

O günkü beklentileriniz nelerdi?<br />

George Smoot: Güneş sisteminin hareketi aslında gökadamızın daha<br />

büyük hızını keşfetmemize neden oldu (çünkü Güneş gökadamızın<br />

zıddı yöne hareket ediyormuş), benim için (ve Türkiye dahil tüm insanlık<br />

için) çok heyecanlı bir zamandı. Güneşimizin gökadamızın etrafında<br />

250km/sn’lik bir hızla döndüğünü bulmayı bekliyorduk (yani<br />

ışık hızıyla kıyaslandığında binde birlik bir etki). Ancak, bunun beklediğimizin<br />

ters yönde olması çok şaşırtıcıydı. İlginç olan ise, tüm veri<br />

alımı bitinceye kadar yönün ters olduğuna dikkat etmemiş olmamdı.<br />

Bütün verileri bir gök haritası üzerinde işaretliyordum. Tahminim<br />

bir şeyler bulacağımızdı, fakat dikkatli bir şekilde haritada ne çıkacağını<br />

düşünmemiştim. U2 uçuşundan bilgi geldikçe kaydediyordum. U2<br />

uçağı Türkiye’den İsveç’e, vurulmamak için yüksek irtifada ve Sovyetler<br />

Birliği’nin üzerinden yüksek çözünürlükte fotoğraf çekmek için stabil<br />

bir şekilde uçuyordu. Uçağın yüksekten ve stabil bir şekilde, yönü-<br />

Dicke ve ekibi Bell Laboratuvarları’nda Penzias ve Wilson’ı<br />

ziyarete geldi. İki ekip anlaşıp (Princeton ekibi kuram konusunda,<br />

Bell Laboratuvarı ekibi ise ölçümleri hakkında) birer<br />

makaleyi aynı anda astrofizik konusunda en önemli dergiye<br />

yolladı. Makaleler yan yana basıldı. Her ne kadar biz şimdi<br />

1978’de Fizik dalında Nobel Ödülü’ne layık görülen bu buluşu<br />

Büyük Patlama’nın çınlamasının keşfi olarak bilsek de, bakın<br />

Wilson o gün için ne diyor: “Haleti ruhiyemiz, bir süre daha<br />

ancak ihtiyatlı bir iyimserlik olarak tanımlanabilirdi”.<br />

Kozmik mikrodalga arkaplan ışıması ismini alan bu çınlama,<br />

birçok grup tarafından doğrulanacak ve daha iyi ölçülecekti. Evren<br />

hakkında bildiklerimizin çoğunun bu ışımadan öğrenileceğini<br />

tahmin edebilir miydik? O zamanki düşünce ve beklentileri<br />

hakkında kozmik mikrodalga arkaplan ışımasının anizotropisini<br />

(yani yönbağımlılığını) ölçtüğü için 2006 yılında Nobel Ödülü’ne<br />

layık görülen Prof. Dr. George Smoot ile konuştuk. Bu söyleşiyi<br />

yazımızın son sayfasında bulabilirsiniz. Kendisinden Türkiye’yi<br />

yakın zamanda ziyaret edeceğine dair söz de aldık.<br />

1967 yılında Rees ve Sciama kozmik mikrodalga arkaplan<br />

ışımasındaki yönbağımlılığının yahut yönbağımsızlığının bizlere<br />

evrenin başlangıcındaki koşullar hakkında bilgi vereceğini<br />

yazarlar. Bir anda birçok bilim insanı bu yönbağımlılığını ölçmek<br />

için çalışmaya başlar. Peki nedir anizotropi yahut yönbağımlılığı?<br />

Soru basit aslında: Evrendeki bu ışıma tekdüze, mo-<br />

24<br />

nü ve irtifasını bildiğimiz bir şekilde uçması bizim uzay ölçümlerimiz<br />

için çok önemliydi: Kozmik mikrodalga arkaplan ışımasının çerçevesiyle<br />

bizim çerçevemiz arasındaki hız farkını iyi biliyorduk. Uçuşlarımız<br />

çoğunlukla geceleyin erkendi, böylece uçuş ekibi ve biz eve çok geç<br />

olmadan dönebiliyorduk. Uçuşlara başladık ve arada bir devam ettik:<br />

Dünya’nın Güneş’in etrafında dönmesinden (mevsimlerden) istifade<br />

edip göğün başka bir yerini ölçebilmek için zaman ayırdık. İlk dört<br />

uçuştan sonra gördüm ki, çift kutuplu bir şekil var ve en büyük farklılık<br />

o gece saat 8’de olmuş. O zaman iki ay geriye gitmemize karşılık gelen<br />

gece saat 11-12 sularında özel bir uçuş ayarladım. O uçuşta da aynı<br />

farkı görünce anladım ki, bu gerçek bir sinyal ve sadece farklı bir mevsime<br />

bağlı değil. Sonra ölçümleri göğün farklı yerlerine bakarak tekrarladık<br />

ve doğruladık. İki uçuşumuz daha kalmıştı. Ben sonuçlardan<br />

gayet memnundum ve güvenliydim, ancak diğer fizikçi dostlarımı yeni<br />

bir sonuç elde ettiğimize ikna etmem ve bir makale yazmam gerekiyordu.<br />

İşte ancak o noktada astronomi tahminleriyle verilerin doğurduğu<br />

sonucu karşılaştırdığımda, ikisinin zıt yönlerde olduğunu görünce<br />

şaşırdım. (Aslında bu, dikkatli olup, beklentilerinin varacağın sonuçları<br />

etkilememesi için önemli.)<br />

Aslında bu çok da zor olmadı çünkü iki farklı koordinat sisteminden<br />

dolayı, aradaki bağlantı hesabını son ana kadar yapmamıştım. Sonuç<br />

gökadamızın kozmik mikrodalga arkaplan ışımasının içinde çok hızlı<br />

noton bir ışıma mıydı yoksa gökyüzündeki sıcaklık dağılımı<br />

küçük açısal değişiklikler gösterebilir miydi, yahut kutupsal bir<br />

düzene (mesela çift kutuplu bir düzene) sahip olabilir miydi?<br />

Kozmik mikrodalga arkaplan ışımasını her taraftan gelen bir<br />

ses gibi düşünsek, bu ses her yönde aynı frekansta mıydı, yoksa<br />

farklı yerlerde küçük farklılıklar duyabilir miydik? Bu ses tüm<br />

evrende yankılanmakta olsa, onun bulunduğu çerçeve içinde<br />

bir hızımız var mıydı? Bize doğru hızla gelen bir arabanın sesi<br />

ilk önce nasıl incedir ama yanımızdan geçtikten sonra kalınlaşır.<br />

Bu gözlem ilk olarak 1842 yılında ses dalgaları için Christian<br />

Doppler tarafından açıklanmış olsa da, elektromanyetik dalgalar<br />

dahil birçok dalga çeşidi için de geçerlidir. Nedeni yaklaşan<br />

arabadan yayılan dalga hızıyla arabanın hızının toplanmasından<br />

dolayı dalga gözlemciye yüksek frekanslı görünürken,<br />

uzaklaşan arabanın hızının çıkarılmasından dolayı da dalganın<br />

gözlemciye daha düşük frekanslı görünmesidir. Eğer kozmik<br />

mikrodalga arkaplan ışımasının çerçevesine göre bizim bir<br />

hızımız varsa, o zaman gittiğimiz yöndeki ışımayı daha sıcak,<br />

yönümüzün tersindeki ışımayı daha soğuk olarak görecektik.<br />

Bu bir çift kutuplu görüntünün ortaya çıkması anlamına gelirdi.<br />

Gerçekten de öyle oldu ve Güneş sisteminin kozmik mikrodalga<br />

arkaplan ışımasının içinde saniyede 380 km ilerlediği ortaya<br />

çıktı. Güneş’in Samanyolu’nun etrafında saniyede yaklaşık<br />

300 km hızla ilerlediği bilindiği için, sonuç ilk bakışta şaşırtıcı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!