LojistikNews Dergi

L 

JİSTİKNEWS 

Sayı:1 Mayıs 2018 

lojistiknews.com 

Mercedes-Benz Türk, 

çekici portföyüne 

yeni araçlar ekliyor 

Tırsan, 

Avrupa liderliğine 

yürüyor 

Renault Trucks, 

20. yaşını yenİ bayi 

açılışıyla kutladı 

Birmot, 

Küçükyalı 

şubesini açtı 

Yeni MAN Lion’s Coach 

Dergimizde QR Code’lardan yararlanarak haberlerin videolarını izleyebilirsiniz!

SEKTÖRÜN YENİLİKÇİ, 

ÖNCÜ HABER SİTESİ 

lojistiknews.com

Yalçın Altın 

Genel Yayın Yönetmeni 

Yepyeni 

umutlarla 

merhaba... 

Dergi çıkarmak gerçekten zormuş, hele ilk yazıyı yazmak çok daha zor… 

lojistiknews.com bu yıl 10. yaşını doldurdu ve bu uzun yolun sonunda 

önce bir düşünce olarak doğan bu dergi projesi, bu ilk sayı ile hayata 

geçti ve sizlere “Merhaba” dedi. 

İlk sayımızı hazırlarken haber konusunda bir sorun yaşamadık. Nisan, sizlerin de 

bildiği gibi epey bir yoğun geçti. İzmir’de düzenlenen iki fuar organizasyonu 

oldukça hareketli geçti. Bunlardan biri Busworld Fuarı, diğeri ise inşaat sektörünü 

ve dolaylı olarak çekici sektörünü yakından ilgilendiren İzmir Beton Fuarı’ydı. 

İki önemli fuar organizasyonu dışında, Nisan ayının sonlarına doğru ülkemiz 

ekonomisi ve taşımacılık sektörü açısından büyük önem taşıyan bir temel 

atma töreni vardı. Tırsan, Avrupa’nın en büyük low bed fabrikasının temellerini 

Sakarya’da attı. 

Dergimizi çıkarırken yeni bir şeyler yapmak, bir farklılık yaratmak istedik. Ve 

böylece “Kare Kod” uygulamasını hayata geçirdik. Dergimizi okurken şahsen 

katıldığımız toplantı ve organizasyon haberlerinin altında bulunan kare kod 

işaretini telefonunuzla okutarak aynı zamanda haberi izleyebileceksiniz. 

Lojistik News dergimizin konseptinden de kısaca bahsetmek istiyorum. Başta 

lojistik sektörü olmak üzere; ticari araçlar, treyler, otomotiv ve otomobil sporları, 

teknoloji, ulaşım ve tabi ki; olmazsa olmazımız olan araç teslimat haberlerinin 

bazılarını dilerseniz okuyacak, dilerseniz izleyebileceksiniz. 

İlk sayımız ve çok heyecanlıyız. Hatalarımız ve sürç-i lisanımız için şimdiden 

affınıza sığınıyorum. Geri bildirimleriniz ve eleştirileriniz bizler için çok önemli. 

Görüş ve eleştirilerinizi haber@lojistiknews.com adresi aracılığıyla paylaşmanız 

bizleri çok mutlu edecek. 

Tüm Lojistik ve Ulaşım sektörüne dergimizin hayırlı olmasını dilerim. İkinci 

sayımızda görüşmek üzere… 

L 

JİSTİK NEWS mayıs 18 

03

Haber 

LOJİSTİK,TAŞIMACILIK, 

ULAŞIM VE TEKNOLOJİ 

DERGİSİ 

İMTİYAZ SAHİBİ 

FİDES MEDYA & İLETİŞİM 

ADINA 

ÖZER ASAN ve YALÇIN ALTIN 

GENEL YAYIN YÖNETMENİ 

YALÇIN ALTIN 

haber@lojistiknews.com 

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ 

ÖZER ASAN 

ozer.asan@lojistiknews.com 

EDİTÖR 

A.Ulaş Altın 

ulas.altin@lojistiknews.com 

REKLAM REZERVASYON 

reklam@lojistiknews.com 

Tel: 0506 131 24 55 0 554 256 60 40 

ADRES 

Maltepe Mahallesi Eski Çırpıcı 

Sokak No:8/176 

Parima Plaza Kat:14 34010 

Zeytinburnu/İstanbul 

Tel:0212 939 84 66 

Fax: 0212 93984 01 

Baskı: 

Çilek Basım Tanıtım San. Ve Tic. 

Ltd. Şti 

Davutpaşa Caddesi Davutpaşa 

Emintaş Matbaacılar Sitesi 

No:303-304 Topkapı 

Tel: 0212 493 49 51-52 

İÇİNDEKİLER 

04 

08 

10 

11 

12 

13 

14 

16 

Sektörden 

haberler 

Makale 

TUNCAY AYDIN 

Depo yönetimi ve verimlilik 

09 Haber 

Ekol ve Blue Water 

Shipping’den 

önemli iş birliği 

Makale 

HALİT KAYA 

Kapsamlı “Lojistik 

Laboratuvarlar” hayal değil 

Haber 

Borusan 

“Yeni İpek Yolu”nu açtı! 

Haber 

Ticarette küresel 

korumacılık önlemleri 

yakından izlenmeli! 

Haber 

Kargoda sosyal medyanın 

lideri Yurtiçi Kargo 

Makale 

MEHMET TANYAŞ 

Neden depolarız? 

Makale 

ALTAN KABAKÇI 

Tedarik zincirine 

katılan enerji 

18 

20 

25 

26 

32 

36 

38 

40 

44 

46 

48 

Haber 

Yenilenen MAN Lion’s 

Coach’a görkemli tanıtım 

Haber 

Tırsan, Avrupa 

liderliğine yürüyor 

Haber 

Blockshipping ile konteyner 

taşımacılığı yepyeni bir 

döneme başlıyor 

Ticari 

araçlar 

Busworld 

Haber 

Birmot, Küçükyalı şubesini açtı 

Haber 

MAN Orijinal Yağları 

yakıt ekonomisi sağlayacak 

Araç 

teslimatı 

Otomobil 

Spor 

Haber 

Türkiye’de yılın otomobili: 

“Hyundai IONIQ Hybrid” 

02 L JİSTİK NEWS mayıs 18

L JİSTİK NEWS mayıs 18 

03

Sektörden haberler 

UN RO-RO 950 MİLYON EUROYA DFDS’YE SATILDI 

DFDS Türkiye’nin dev lojistik şirketini 950 milyon 

Euro ödeyerek satın aldı. Satış işleminin Türk, 

Avusturyalı, Alman ve İtalyan rekabet otoritelerinin 

onayının ardından Haziran ayında tamamlanması 

öngörülüyor. DFDS, UN Ro-Ro ile Akdeniz’deki 

varlığını genişletmek istiyor. Yapılan açıklamada 

U.N. Ro-Ro’nun son derece kârlı bir şirket olduğu 

ve pazar payı itibariyle Türkiye’de en yakın rakibini 

ikiye katladığı belirtildi. Türkiye’nin önde gelen 

lojistik şirketlerinden biri olan Un Ro-Ro’da 12 Ro- 

Ro gemisi bulunuyor. Şirket sahibi olduğu Pendik 

ve Trieste limanları sayesinde Türkiye ile İtalya ve 

Türkiye ile Fransa arasında 5 Ro-Ro hattı çalıştırıyor. 

U.N. Ro-Ro’nun 500 çalışanı ve Türk yönetim ekibi 

görevlerinde kalmaya ve U.N. Ro-Ro gemileri, Türk 

bayrakları ile seferlerini yapmaya devam edecek. 

Türkiye’nin en büyük Ro-Ro yük operatörü olan U.N 

Ro-Ro’nun yüzde 35’lik pazar payı bulunuyor. 

SERTRANS LOGISTICS’E 

“ETİK” ÖDÜLÜ 

Sertrans Logistics, Türkiye’de etik bilincinin 

oluşturulması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması 

amacıyla kurulan Türkiye Etik Değerleri Merkezi 

tarafından düzenlenen “Etika 2017 Türkiye Etik 

Ödülleri”nde en etik şirketler 

arasında yer alarak ödüle 

layık görüldü. Sertrans 

Logistics CEO’su Nilgün 

Keleş konuyla ilgili yaptığı 

açıklamada, “Sertrans 

Logistics, kurulduğu 

günden bu yana ulusal 

ve uluslar arası düzeyde 

kabul gören etik ilkelere ve 

yasal düzenlemelere bağlı 

kalmaya, kurumsallığın bir 

gereği olarak toplumsal ve 

küresel oluşumlarda aktif 

yer alarak üzerine düşen 

sorumlulukları yerine getirmeye büyük 

önem vermiştir. “Etik olma, güvenilir 

olma, şeffaf olma” bizim olmazsa 

olmaz prensiplerimiz arasında 

yer alıyor. Biz sadece müşteri 

ihtiyacına göre şekillenen, en yüksek 

kalitede, en hızlı hizmeti vererek 

değil, aynı zamanda bu hizmetleri 

etik ilkelerden ayrılmadan, 

müşterilerimizle kurduğumuz 

karşılıklı güvene sadık kalarak ve 

şeffaflık ilkesiyle yerine getirerek 

de müşteri algısı açısından en yüksek 

mertebede yer almakta, farkımızı bu açıdan da ortaya 

koyuyoruz” ifadelerini kullandı. 

TURKISH CARGO, 

2018’DE DE 

YÜKSELMEYE 

DEVAM EDİYOR 

Dünyanın en çok ülkesine uçan havayolu 

olan Türk Hava Yolları’nın kargo taşıma 

kapasitesi ile 121 ülkede 302 noktaya 

ulaşan ve buna ek olarak kargo uçağı filosu 

ile 85 destinasyona direkt kargo uçuşu 

gerçekleştiren Turkish Cargo, WACD (World 

Air Cargo Data) verilerine göre Şubat 

ayında toplamda 55 bin 614 ton kargo satışı 

gerçekleştirerek 2017 yılının aynı ayına 

oranla yüzde 37,8’lik bir tonaj artışı gösterdi. 

Turkish Cargo bu başarılı performansıyla 

küresel hava kargo taşımacılığı veri hizmeti 

sağlayıcısı WACD’nin dünyanın itibar gören 

hava kargo taşıyıcıları listesinde 5 basamak 

yükselerek 7. sıraya yerleşti. Bir önceki yıla 

oranla yüzde 52’lik bir büyüme gerçekleşen 

özel kargo taşımaları bu başarıda önemli rol 

oynadı. Firma, yaklaşık 14 bin ton özel kargo 

taşıması yaptı. 



05

Sektörden haberler 

Hödlmayr Lojistik Türkiye, sektördeki zorlu 

koşullara rağmen 2017 hedeflerine ulaştı. 

Firmanın kendi araç filosuna yapmayı planladığı 

1 milyon euronun üzerindeki yatırım, otomotiv 

uzmanları tarafından büyüme planlarının güçlü bir 

göstergesi olarak değerlendiriliyor. Araç filolarını 

bu yıl yüzde 20 oranında büyüteceklerini belirten 

Hödlmayr Lojistik Türkiye Genel Müdürü Hande 

Çarıkcı, “Hedeflerimiz son derece iddialı ve filomuzu 

HÖDLMAYR’DEN 

ARAÇ FİLOSUNA 

DEV YATIRIM 

genişleterek yıllık araç taşıma hacmimizi 140 

binden 240 bine yükseltmeyi hedefliyoruz. 2018 

için diğer bir hedefimizi ise ortaklarla birlikte 

uygun depolama kapasiteleri oluşturmak.” dedi. 

Otomobil taşımacılığının gerektirdiği yüksek kalite 

anlayışını karşılayabilmek için insan kaynaklarına 

yatırım yapmanın çok önemli olduğunu ifade eden 

Çarıkcı, “E-mobilite ile birlikte çalışanlarımızı yeni ve 

heyecan verici görevler bekliyor” diye konuştu. 

RECAİ ŞEN, UND İCRA KURULU BAŞKANI OLDU 

Sektörün çatı kuruluşu UND’de Fatih Şener’den boşalan İcra 

Kurulu Başkanlığı görevine uzun yıllar Gümrük ve Ticaret 

Bakanlığı’nda çeşitli görevler yürüten Recai Şen getirildi. Şen, 

yeni görevi ile ilgili yaptığı açıklamada, kamuda çalıştığı dönemde 

sektörle ilgili birçok proje ve çalışma yürüttüğünü ve bu düşünce ile 

yeni göreve başlayacak olmasından dolayı büyük gurur ve heyecan 

duyduğunu söyledi. Şen, Gümrük Müsteşarlığı Daire Başkanlığı 

görevini yürütürken 1997 yılından bu yana BM TIR İdari Komitesi 

toplantılarını UND temsilcileri ile birlikte takip ettiklerini belirterek, 

“Kamudaki bunca yıllık deneyimden sonra masanın bu tarafında 

olmak tasarladığım fikir ve projeleri hayata geçirme fırsatı sunması 

açısından beni çok heyecanlandırıyor” dedi. İyi derecede İngilizce ve 

Rusça bilen Recai Şen, Türkiye-Rusya Federasyonu Basitleştirilmiş 

Gümrük Hattı Projesini hazırlayarak hayata geçirmişti. 

CMA CGM, CEVA LOGISTICS’E YATIRIM YAPIYOR 

D 

ünya çapında en önemli taşımacılık şirketlerinden olan 

Fransa merkezli CMA CGM, lojistik sektörünün önde gelen 

şirketlerinden biri olan CEVA Logistics AG’nin yaklaşık yüzde 

25 hissesini satın almak için anlaşma imzaladıklarını duyurdu. 

CMA CGM, 391 milyon ile 461 milyon dolar arasında zorunlu 

dönüştürülebilir menkul kıymet alma taahhüdünde bulundu. Bu 

hisse senedi yatırımı, CEVA’nın 20 Nisan 2018’de İsviçre Borsası’nda 

gerçekleşen ilk halka arzıyla bağlantılı olarak gerçekleşti. Bu 

anlaşma ile CMA CGM, taşımacılık sektörü ile yakından ilişkili bir 

sektör olan lojistik sektöründe de varlığını büyütmeyi hedefliyor. 

Bu yatırım sonrası CMA CGM, CEVA Yönetim Kurulu’nun iki üyesini 

aday gösterecek. İki dev şirket önümüzdeki günlerde potansiyel 

fırsatları ve hedefleri görüşmek için bir araya gelecek. 


tirsan.com.tr 

SAĞLAM İZOLASYONLA 

İŞİNİZ HEP YOLUNDA, 

YAKIT TASARRUFU TIRSAN FRİGO’DA! 

Soğuk zincir taşımacılığı yapanlar bilir: Arkanızda izolasyonu güçlü bir treyler olması gerekir. 

Tırsan Frigo yüksek izolasyonu ile hem yükünüzü hem cebinizi korur. 

Yükünüz her daim taze kalır. 


Tırsan_Frigo İlan 2018 16,5x24cm.indd 1 26/04/18 11:52 

07

Makale 

Depo yönetimi ve verimlilik 

Depo Yönetimi disiplin gerektirir. Depoların 

kuralları, talimatları ve prosedürleri olmalıdır. 

Bu kurallara, iş güvenliği, iş makinalarının 

kullanımı, yükleme ve toplama talimatlari gibi personelin 

deponun işleyişine uyup uymadığını denetleyecek ve 

sürekli gelişmesini sağlayacak sistemler kurmalıyız. 

Personele, bu anlayışı anlatabilecek ve sisteme 

inanmalarını sağlayacak bir sürekli eğitim programı 

hazırlanmalı ve hayata geçirilmeli Tüm personelin 

yapacağı işi yazılı hale getirecek “görev tanımları” 

hazırlanmalı ve sürekli güncel hale getirilmesi için 

çalışmalar yapılmalıdır. Depo ekibinin ve her personelin 

ve/veya ekiplerin hedefleri belirlenmeli ve hedefler 

personelle paylaşılmalıdır. Bu hedeflerin ölçümü personel 

ve/veya ekip tarafından da ölçülebilmesi sağlanmalıdır. 

Ekip tarafından aylık veya üç aylık olmak üzere kendi 

değerlendirmesini sunum olarak hazırlayıp sunması 

sağlanmalıdır. Hedefe ulaşmada bir problem varsa, 

çözümleri de sunması da istenmelidir. 

Personel işe başlamadan önce, Şirket vizyonu, 

hedefleri, talimatları, prosedürleri, personel yönetmeliği 

ve görev tanımları anlatılmalı, bu bilgiler bir dosya 

halinde personele imza karşılığında teslim edilmelidir. 

Her yeni personel, işe başlamadan önce sorumlu 

departman veya insan kaynakları tarafından göreve göre, 

belirlenen sürede oryantasyon sürecinden geçirilmelidir. 

Her görev unvanı için, personel gelişimi için, eğitim 

ve kaç gün eğitim verileceği planlama yapılması 

gerekmektedir.Personelin ve görev performanslarının 

ölçülmesi için süreçlerin dataları tutulmalı, 

verimliliklerin artması için bu dataların değerlendirilmesi 

önemlidir. Çıkan sonuçlar ilgili personelle paylaşılmalı 

ve verimliliğin artması için çalışma yapılmalıdır. İş 

emirlerine ve çıkan sonuçlara göre ortalama hedef süreler 

verilmeli ve buna göre iş emirlerin yerine getirilmesi 

beklenmelidir. Bu ortalamada iş emirlerini toplamayan 

personel sorgulanmalıdır. 

Gerektiğinde raflar bazında, mal hazırlama alanı 

arasında zaman etüdü yapılmalı ve sisteme tanıtılmalıdır. 

Depo iş süreçlerinin analizi çıkarılmalıdır. Mal kabul 

siparişlerinin planlanması, mal kabul şartlarının 

belirlenmesi, ürün depo yerleştirilme stratejisinin 

tespiti, ürün yerleştirme şartlarının belirlenmesi, 

ürün toplama stratejisinin tespiti, mal hazırlama 

alanı planlaması, hazırlanma alanında toplanma 

stratejisinin tespiti ve yükleme şeklinin belirlenmesi 

gibi depo hareketlerinin verilerin tutulması, izlenmesi 

TUNCAY AYDIN 

ve dataların değerlendirmesi gerekmektedir. Günlük 

yapılan hareketlerin raporlanması çok önemlidir. Bunun 

için rapor formatları belirlenmeli, bu raporları kimin 

hazırlayacağı, sunacağı belirlenmelidir. 

Hasarlı, eksik ürün raporu, depo hareket raporu, iade 

ve hurda raporu, mal toplama raporu, teslimat raporu, 

ürün ömrü raporu, lokasyon raporu gibi gibi verimlilik 

sağlanmasına yönelik ve sonuçları değerlendirilecek 

raporlar hazırlanmalı, sonuç odaklı raporlar talep 

edilmelidir. Bakılmayan, değerlendirilmeyecek raporlar 

istenmemelidir. 

Değerli okuyucularım, inşallah yazılarım sizlerin 

mesleki gelişimizde sizlere katkı sağlamaktadır. Depolama 

hususunda sormak istediğiniz bir şey olursa, 24 saat mail 

ortamında cevap vermeye hazırım. Ayrıca Şirket olarak 

Depo personelinin eğitimi hususunda 4PL Danışmanlık 

olarak sizlere ücretsiz eğitim vermeye hazırız. Hedefimiz 

sektöre katkı sağlamak üzere kendini geliştirmeye hazır 

firmalara hizmet vermektir. 

Sevgi ve saygılarımla, 


Haber 

Ekol ve Blue Water Shipping’den 

önemli iş birliği 

Ekol Lojistik, Danimarka’nın en güçlü 

lojistik şirketlerinden Blue Water 

Shipping (BWS) ile iş birliği yaptı. Her 

iki şirket Türkiye ve Danimarka’da 

satış, müşteri ilişkileri, depolama, 

dağıtım, gümrükleme alanlarında 

birlikte çalışacak. Ekol, aynı zamanda 

BWS’nin Türkiye-Danimarka- 

Türkiye arasındaki taşımalarını 

gerçekleştirecek. 

Lojistik ve taşımacılık sektöründe 40 yılı aşkın 

deneyime sahip Blue Water Shipping’in 

dünya genelinde 60’tan fazla ofisi bulunuyor. 

Şirket; liman hizmetleri ve acentesi, petrol, gaz ve 

endüstriyel projeler, rüzgâr lojistiği, soğuk hava gemisi 

lojistiği, deniz lojistiği ve genel kargo alanlarında 

faaliyet gösteriyor. İş birliğinin ilk adımının Türkiye- 

Danimarka-Türkiye rotasında hizmet sağlamak olacağını 

söyleyen Ekol Hat Yönetimi Taşımacılık Direktörü 

Sait Kurtuluş, “Bu rotaya gelecekte daha fazla müşteri 

ekleyebiliriz. Blue Water Shipping çok güçlü bir şirket ve 

müşterilerimize fayda sağlayacağından şüphemiz yok. 

Artık iki ülke arasında daha kaliteli ve daha sorunsuz bir 

şekilde hizmet sunabiliriz” değerlendirmesinde bulundu. 

İNTERMODAL İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM 

Ekol’ün stratejisinin intermodal çözümler geliştirmek 

olduğunu vurgulayan Kurtuluş, “Yolculuğumuzda 

önce Ro-Ro gemilerimizle Yalova’dan Trieste’ye 

ulaşacağız. Sonrasında Trieste-Kiel arası sefer yapan 

blok trenimiz kullanılacak. Yolculuğun son kısmı ise 

tırlarla tamamlanacak. Bu aynı zamanda Blue Water 

Shipping’in Türkiye, Danimarka ve müşterileri arasında 

tam anlamıyla intermodal bağlantı sunabilmesi 

anlamına da geliyor” diye konuştu. Ekol İskandinavya 

Bölge Direktörü Jarmo Halonen ise “İş birliği sayesine 

Türkiye ve Danimarka’daki ortak müşterilerimize güçlü 

ve benzersiz hizmetler sunabiliriz. Blue Water Shipping 

ile birlikte bu yeni yolculuğa başladığımız için çok 

heyecanlı ve gururluyum” dedi. Ayrıca geçen ay Sète 

(Fransa) ve Zeebrugge (Belçika) arasında yeni bir tren 

seferi bağlantısı kuran Ekol, mart ayından bu yana ise 

Sète ve İzmir arasında yeni bir intermodal bağlantı 

sunuyor. 

L 


09

Makale 

Kapsamlı “Lojistik 

Laboratuvarlar” hayal değil 

Türkiye genelinde eğitim veren; 

tedarik zinciri yönetimi, 

lojistik ve uluslararası ticaret 

bölümlerinde okuyan öğrenci 

arkadaşlarım ile devamlı iletişim 

halindeyim. Elimden geldiğince, 

vakit buldukça onlar ile görüşmeler 

yapıyoruz. Şunu gördüm ki bu 

arkadaşlarımız gerçekten lojistik 

öğrenmek istiyor. Gayret gösteriyor. 

Lojistik kulüpleri kurup ellerinden 

geldiğince öğrenme ve pratik odaklı 

aksiyonlar içine giriyorlar. Kimi 

zaman kendi ceplerinden paralar 

ödeyerek geziler düzenliyor, derslerde 

öğrendikleri teorik bilgileri pratik 

anlamda gözlemliyorlar. Peki ya 

yapamayanlar? Sponsor bulamayanlar? 

Bunun için üniversitelerde, daha 

önce Prof. Dr. Okan Tuna hocamızın öncülüğünü 

yaptığı Lojistik Laboratuvarları” daha geniş kapsamda 

mutlaka kurmalıdır. Nasıl mı? İşte aklımda ki “Lojistik 

Laboratuvarı… 

50-100 metrekarelik alanlarda oyuncaklar ile 

yapılacak bir çalışmadan bahsetmiyorum. Bizzat 

bir depo kurulsun istiyorum. Gerçek malzemeler 

kullanılsın. En az 500 metrekarelik bir alana, raflama 

yapılsın. Rotasyonlar atansın. Değişik ürünler bizzat 

depolansın. Bunlar tuğla, hurda eşyalar vb. olabilir. 

Depo mutlaka rampalı ve liftli olsun. Depo içinde; 

forklift, reach truck, transpalet, el terminali, katma 

değerli işlemler için tüm teçhizat bulunsun. Hurda 

türünde sayılabilecek bir kamyon ve tır bile alınabilir. 

Bu araçlar ile paletli veya dökme yükleme, indirme 

işlemleri için pratik yapılabilir. Sevk irsaliyesi düzenleme, 

fatura kesme işlemleri yapılabilir. Bu deponun içine 

demiryolu pratiği için küçük bir ray bile döşenebilir. 

Küçük bir havuz yapılarak, deniz yolu yükleme, indirme 

işlemleri, gümrükleme, havayolu lojistiği tiyatral olarak 

oynanabilir. Bu depolarda, tüm lojistik depolarda 

çıkarılabilecek operasyonel problemler yaratılıp, 

öğrenci arkadaşların çözüm yolları bulmaları adına 

vaka örnekleri oluşturabilir. Yüzlerce vaka yapılabilir bu 

HALİT KAYA 

depolarda. Öğrencilerin, başkalarının 

vakalarını değil, bizzat kendi 

vakalarını çözmeleri sağlanabilir. 

Yani kısacası bir lojistik şirketinin 

yaptığı tüm işler bir üniversitenin 

kampüsü içinde kurulacak bir 

Lojistik Laboratuvar da uygulanarak, 

öğrenilebilir. İnsanlar okuduklarının 

yüzde 10’unu duyduklarının, yüzde 

20’sini, gördüklerinin yüzde 30’unu 

hatırlar lakin bizzat yaptıklarının 

ve konuştuklarının yüzde 90’nını 

öğrenir. 

Bu bir Ütopya değil! Her yıl 

binlerce lojistik öğrencisi mezun 

oluyor. Bu öğrenciler bir lojistik 

şirketine veya firmalara iş için 

müracaat ediyorlar. Onlara sorulan; 

“Tecrübeniz Var mı?” sorusuna işte 

bu laboratuvar sayesinde “evet var” diyebilecekler. Tabi 

burada konu yine dönüp dolaşıp, böyle bir laboratuvar 

için oluşacak maliyete gelecektir. Bu şekilde kurulacak 

bir laboratuvarda kullanacağınız tüm ürünler ikinci 

el olabilir. Kaba bir hesapla, bu şekilde bir laboratuvar 

250.000 TL’ye kurulabilir. Birbirine yakın illerde bulunan 

üniversiteler böyle bir laboratuvarı ortaklaşa kurup 

öğrencilerin istifadesine sunabilirler. Bu şekilde yapım 

maliyetleri de yarı yarıya düşer. Bu işin amortismanı, 

bilinçli, işinin ehli öğrenci arkadaşlarımızın yetişmesidir. 

Bu da zaten tüm eğitimcilerin ve üniversitelerin asıl 

amacıdır. Bundan 50 yıl sonra tedarik zinciri boyut 

değiştirecek yeni kavramlar ve roller üstlenecek. Lojistik 

artık yeryüzünde değil belki de uzayda da yapılacak. 

Uzayda depolar kurulacak, yeryüzü, uzay arası lojistik 

taşımacılık yapılacak. Teslimatlar kısalacak, dakikalara 

hatta saniyelere inecek. Tedarik Zinciri Yönetiminin bir 

üst versiyonu bakalım ne olacak? Bu bağlamda bizim 

geri kalmamamız için devlet destekli ciddi yatırımlara 

şimdiden hız vermemiz gerekiyor. Bunun ilk adımı 

eğitim olmalı. Çünkü öyle bir gün gelecek ki, her alanda 

en iyi lojistiği yapabilen devletlerin ekonomileri, en 

büyük olacak. 

Hadi hayırlısı… 


Haber 

Borusan “Yeni İpek Yolu”nu açtı! 

Borusan Lojistik uluslararası taşımacılıkta bir ilke imza attı. Çin’den Bağımsız 

Devletler Topluluğu ülkelerine, Türkiye’ye ve Almanya başta olmak üzere Avrupa’ya, 

ekspres kara yolu ve multimodal taşıma hizmetlerini veren şirket, müşterileri için 

fark yaratıp, fayda sağlamaya devam ediyor. 

Borusan Lojistik Orta Asya bölgesindeki iş 

deneyimini, güçlü altyapısını ve fiziksel varlığını 

kullanarak Çin’den Asya, Türkiye ve Avrupa’ya 

uzanan yepyeni bir yol açtı. Şeffaf, güvenilir ve fark 

yaratan bir iş anlayışı ile entegre lojistik hizmetleri 

sunan Borusan Lojistik, şimdi de Çin’den Bağımsız 

Devletler Topluluğu ülkelerine, Türkiye’ye ve Almanya 

başta olmak üzere Avrupa’ya ekspres kara yolu ve 

multimodal taşıma hizmeti ile müşterileri için fark 

yaratıp, fayda sağlamaya devam ediyor. Çin’in Avrupa’ya 

açılan kapısı Kazakistan’da 5 yıldır yüzde yüz kendisine 

ait Borusan Logistics International Kazakhstan LLP 

şirketi ile çalışmalarını sürdüren Borusan Lojistik bu 

bölgedeki deneyimi ve gücü ile müşterilerine önemli 

avantajlar sunuyor. 

BORUSAN LOJİSTİK’TEN 

KATMA DEĞERLİ HİZMETLER 

Borusan Lojistik müşterilerine 4 farklı taşımacılık 

hizmeti sunuyor. Bunların başında karayolu ile 

taşımacılık hizmeti geliyor. Bu hizmet kapsamında 

Çin’in her bölgesinden Tır ile kapıdan kapıya, 14 – 18 

günde İstanbul’a teslim ediliyor. Böylece, Havayoluna 

göre düşük maliyetle ve denizyoluna göre kısa bir 

süre içinde yükün taşınması sağlanıyor. Demiryolu 

ve kara yolunu içeren konteyner ile multimodal 

taşımacılıkta istasyondan kapıya teslimat 22 – 24 gün 

içinde gerçekleşiyor. Borusan Lojistik bu sayede Çin’den 

Türkiye ve Avrupa’ya müşteriye özel veya konsolide 

olarak 41 konteyner ile komple blok tren organize 

edebiliyor. Haftada üç – dört gün düzenli sefer yapan 

demiryolu ve karayolu taşımacılığını içeren bir başka 

hizmet Almatı’da aktarma yapılarak veriliyor. Bu 

hizmette 22-24 gün içinde istasyondan kapıya teslimat 

yapılıyor. Bunun yanı sıra Çin’den Almanya’ya 40 HC 

konteyner ile blok tren kalkışı da yapılıyor. Borusan 

Lojistik projelerin her aşamasında müşterileri için 

katma değerli hizmetler sunuyor. Bunların arasında 

gümrükleme, parsiyel servis ve Çin’de konsolidasyon 

depo hizmeti yer alıyor. Şirket ayrıca Orta Asya’nın her 

bölgesinde mevcut geniş acente ağı, kapıdan kapıya 

anında taşıma yapabilme esnekliği, yanıcı ürünleri 

kara yolu ile taşıma ve Çin’in her noktasında 24 saat 

içinde araç tedarik imkânı ile de fark yaratıyor. Borusan 

Lojistik taşıdığı yükleri, kapıdan kapıya olmak üzere, 

14 – 18 günde İstanbul’a, 8 – 11 günde Almatı’ya, 11 

– 14 günde Bakü’ye ve 11 – 14 gün içinde Aşkabat’a 

ulaştırıyor. 

“PAZAR PAYIMIZI ARTIRACAĞIZ 

Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan Borusan Lojistik 

Genel Müdürü İbrahim Dölen şunları söyledi: “Borusan 

Lojistik sadece Türkiye’de değil uluslararası pazarlarda 

da iddialı bir şekilde büyüyor. Çin’den Türkiye’ye, BDT 

ülkelerine ve Almanya başta olmak üzere Avrupa’ya 

başlattığımız yeni özel taşıma modelimizin pazar 

payımızı önemli ölçüde artıracağına inanıyoruz. Çünkü 

sunduğumuz hizmet müşterilerimizin ihtiyaçlarına 

yanıt veriyor. Onlar için ciddi ölçeklerde değerin 

yanı sıra fark yaratıyor ve önemli avantajlar sunuyor. 

Borusan Lojistik dış pazarlarda büyümesine devam 

edecek.” 

L JİSTİK NEWS mayıs 18 11

Haber 

Ticarette küresel korumacılık 

önlemleri yakından izlenmeli! 

Alacak sigortası şirketi Euler Hermes’in 

hazırladığı ve tüm dünyada yeniden gündeme 

gelen korumacılık yaklaşımını inceleyen “Ticaret 

Oyunları, Ticaret Davası ya da Ticaret Savaşı 

Mı?” raporu yayımladı. Raporu değerlendiren 

Euler Hermes Türkiye CEO’su Özlem Özüner, 

ABD-Çin arasındaki ticari ilişkilere dayalı bölgesel 

yakınlaşmaların, Türkiye’nin de yakından takip 

etmesi gereken yeni ticari ilişkileri beraberinde 

getirebileceğini söyledi. 

Alacak sigortası şirketi Euler 

Hermes’in hazırladığı ve tüm 

dünyada yeniden gündeme 

gelen korumacılık yaklaşımını inceleyen 

“Ticaret Oyunları, Ticaret Davası ya da 

Ticaret Savaşı Mı?” raporu, korumacılık 

yaklaşımının yaygınlaşması durumunda 

en çok risk altında kalabilecek 

sektörlerin; elektronik, elektrik, makine 

ve teçhizat ve otomotiv olduğunu ortaya 

koyuyor. Raporda ABD-Çin arasındaki 

bu senaryoların daha hafif atlatılması 

halinde küresel ithalat üzerindeki 

toplam gümrük vergilerinde 2,5 puanlık 

bir artış yaşanacağı ya da ABD’nin 

Çin’den yapılan tüm ithalat için ek 

yüzde 15’lik gümrük vergisi almaya 

başlayacağı tahmin ediliyor. Daha 

yoğun bir savaşın olduğu senaryoda 

ise küresel ithalat üzerindeki gümrük 

vergileri 8,5 puan artıyor ya da ABD’nin 

Çin ithalatı üzerindeki gümrük vergisi 

45 artıyor. 

TÜRKİYE’NİN ABD PAZARINDAN 

ALDIĞI PAY DA YÜZDE 0,4 

Raporu değerlendiren Euler Hermes 

Türkiye CEO’su Özlem Özüner, 

“Korumacılık önlemlerine rağmen 

küresel ticaret ılımlı bir hava izleyerek 

bir önceki yıla kıyasla yüzde 4,8 artış 

gösteriyor. Türkiye, 2017 yılında ABD 

tedarikçileri arasında 34’üncü sırada yer 

alırken, ABD pazarından aldığı pay da 

yüzde 0,4. Şu an için bu korumacılık 

önlemlerinin Türkiye açısından kritik 

etkisi olduğunu söylemek doğru olmaz. 

Ancak olası senaryolar doğrultusunda 

yaşanabilecek ticari çözülmelere dikkat 

edilmeli. ABD-Çin arasındaki ticari 

ilişkilere dayalı bölgesel yakınlaşmalar; 

yeni dinamikleri ve bunlara bağlı olarak 

Türkiye’nin de yakından takip etmesi 

gereken yeni ticari ilişkileri beraberinde 

getirebilir” dedi. 


Kargoda sosyal medyanın lideri 

Yurtiçi Kargo 

Marketing Türkiye ve BoomSonar işbirliğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen; marka 

ve ajansların sosyal medya performanslarını objektif verilere dayalı olarak 

ölçen Social Media Awards Turkey’de Yurtiçi Kargo, bu yıl da Veri Analitiği 

Kategorisi’nde kargo sektörünün altın ödülüne layık görüldü. 

Marketing Türkiye ve BoomSonar iş birliğiyle 

düzenlenen ve sosyal medya sektörünün 

liderlerinin bir araya geldiği Türkiye’nin en 

büyük sosyal medya ödül töreni Social Media Awards 

Turkey’nin Raffles İstanbul’da gerçekleştirilen ödül 

töreninde Yurtiçi Kargo, 50 farklı sektörün yarıştığı 

“Veri Analitiği Kategorisi”nde kargo sektöründe içerik 

yönetimini en başarılı şekilde gerçekleştiren marka seçildi. 

Temel olarak sosyal medyaya emek veren kurumlar 

ve ajanslar için teşvik edici olmayı, içerik ve kampanya 

üretimindeki kaliteyi her yıl yukarı taşımaya katkıda 

bulunmayı hedefleyen Social Media Awards Turkey’nin 

Veri Analitiği Ödülleri, tüm sektörlerden markaların yıl 

boyunca sosyal medya performanslarını tamamen tarafsız 

ve veriye dayalı olarak hazırlanan Social Brands Sosyal 

Medya Marka Endeksi sonuçlarına göre değerlendirildi. 

1 Nisan 2017 – 12 Mart 2018 tarihleri arasında ilk kez 

yayınlanmış sosyal medya çalışmalarının ve bu tarihler 

arasında ortaya konan sosyal medya performanslarının 

yarıştığı etkinlikte reklam verenlerin ve ajansların başarısı 

hem BoomSonar’ın objektif “Sosyal Medya Marka 

Endeksi” verileriyle hem de Reklamcılar Derneği Başkanı 

Nil Bağcıoğlu başkanlığındaki jüri değerlendirmesiyle 

belgelendi. 

L 


13

Makale 

Neden depolarız? 

Prof. Dr. 

MEHMET TANYAŞ 

Lojistik Derneği 

(LODER) Başkanı 

mehmettanyas@gmail.com 

Depo yönetimi, depo ve sevkiyat sistemini etkin ve verimli bir biçimde işletebilme 

sanatıdır. Depolar ve malzeme taşıma sistemleri, mal akışında temel unsurlar olup 

gönderen ile alıcı arasındaki bağlantıyı tesis ve organize ederler. Verimli depo 

yönetimi, gerekli süreçler hakkında eksiksiz bilgilere sahip olmanın yanı sıra tüm 

sistemin teknik ve operasyonel olarak başarılı bir şekilde uygulanmasını içeren ileri 

teknik bilgilere de sahip olmayı gerektirir. 

Ancak bu hedefe ulaşmanın genel olarak geçerli 

ve evrensel kuralları mevcut değildir. Müşterinin 

sipariş yapısından kaynaklanan gereklilikler, 

ürün ve hizmetlerin farklılıkları, üretim gereklilikleri 

vb. daha birçok etmen söz konusudur. Aşılması gereken 

önemli bir sorun, sistemin hatasız uygulanmasıyla 

ilgilidir. Her şeyden önce, başlangıç aşamasındaki hatalar, 

hem önemli maliyetlere yol açar, hem de bir şirketin 

orta ve uzun vadedeki iş başarısını tehlikeye atabilecek 

olan müşteri kaybı, olumsuz piyasa imajı ya da yoğun 

şikayetler gibi riskleri beraberinde getirir. Uygun ve 

verimli bir sistem bulmak her zaman esastır. Depolama 

terimi yüksek maliyetler ve katma değerli olmayan 

süreler gibi olumsuz bir izlenim bırakmakla birlikte, 

uygulamada çoğu şirket çeşitli nedenlerle ürünlerini 

depolamak zorundadır. Lojistik bakış açısıyla ayırt edici 


özellik, depolamanın süre ve konum açısından önem arz 

eden planlanmış bir süreç olduğudur. Neden depolarız 

sorusunun yanıtları aşağıda belirtilmiştir. 

Lojistik performansı artırma: Bir siparişin hemen 

karşılanması temel müşteri gereksinimlerinden biridir. 

Sipariş zamanı ile sipariş edilen miktar, büyük miktardaki 

ürünler için tam olarak öngörülemeyeceğinden, birinci 

yaklaşım teslimata hazır olma durumunun sağlanması 

olarak da tanımlanabilecek olan stokta bir miktar ürün 

bulundurmaktır. Bu süreç, özellikle üretim ve tüketim 

bölgeleri arasında uzak bir mesafe olduğu ve gümrük 

işlemlerinin söz konusu olduğu durumlarda haklı bir 

süreçtir. Uzak pazarlara ancak depolama ile erişilebilir. 

Günümüzde artan mal ve ürün çeşidi, daha sık verilen 

daha küçük parti siparişlerine ve her zamankinden 

daha kısa teslim sürelerine yönelik eğilim, lojistik 

hizmetini, tedarikçi tercihinde belirleyici bir etmen 

haline getirmektedir. Bir şirket dağıtım merkezini 

etkin ve verimli bir biçimde işletmek suretiyle pazarda 

yer edinebilir, pazardaki yerini koruyabilir ya da 

iyileştirebilir. Doğal olarak stok yönetimi, fazla stoktan ya 

da uzun süreli depolamadan kaçınmak amacıyla stokların 

sürekli kontrolünü ve sipariş verme sisteminin en uygun 

hale getirilmesini gerektirir. 

Üretkenliği sağlama: Tam zamanında teslimat 

için tasarlanan ve bu çerçevede en az stok ile çalışan 

tedarik zincirleri, değişkenliklere son derece duyarlıdır. 

Dolayısıyla tedarikçi tarafında stok bulundurmanın 

temel sebeplerinden biri de hat duruşları gibi yüksek 

maliyetli durumlardan kaçınmaktır. 

Ek hizmetler sunma: Artık müşteriler yalnız tek 

bir ürün ya da malzemenin kısa sürede tedarikini 

talep etmemektedirler. Hemen hemen tüm alanlarda 

ürün çeşidi ve modelleri artmaktadır. Maliyeti düşük 

tutmanın yollarından biri standart ve modüler parçalar 

kullanarak ürün çeşitliliğini mümkün olduğunca 

sonraki aşamalarda sağlamaktır (erteleme ilkesi). 

Bu birleştirme hizmetleri gittikçe daha fazla oranda 

dağıtım merkezlerinde sunulmaktadır. Diğer yandan 

ürünler uzmanlaşmış dağıtım kanalları yoluyla tedarik 

edilebilir. Örneğin satış bilgisi (etiket, vb.) ekleme 

ya da promosyon faaliyetleri dağıtım merkezlerine 

kaydırılmaktadır. 

Taşıma maliyetlerini azaltma: Stok bulundurmanın 

temel sebeplerinden biri, yüksek kapasiteli araçlar 

kullanarak ve yükleme kapasitesinden en uygun biçimde 

yararlanarak (komple yükler) taşıma maliyetlerini 

azaltmaktır. Ayrıca bu durum mal kabulünde ve 

dağıtımında elleçleme süreçlerinin de optimal hale 

getirilmesini de gerektirir. Genel olarak yüksek sıklıkta 

küçük partilerle ürün taşımak, mevcut kapasitelerin 

(ekipman, araç, vb.) daha verimli kullanılabileceği 

birleştirilmiş büyük miktarlı taşımaya göre kesinlikle 

daha az etkindir. Özellikle perakende ticaret sık 

teslimatlarla başa çıkacak kapasiteden (kapı sayısı, 

işgücü, vd.) yoksundur; bu sebeple bu ara aşamalarda 

(depolarda) siparişlere göre uyarlanmış teslimat 

miktarları toplanmaktadır. 

Üretim ve tüketimi dengeleme: Pazar, uzun zaman 

önce satıcı odaklılıktan alıcı odaklılığa, dolayısıyla 

talebe göre üretime (çekme sistemi) dönüşmüş olmakla 

birlikte, çoğu firma halen ekonomik miktarlarda üretim 

yapmak zorundadır. Üretim şirketlerinde zaman içinde, 

girdi ve süreç değişkenlikleri nedeniyle farklı üretim 

süreleri ve çıktı miktarları ile karşılaşılmaktadır. Üretim 

tesislerinin ve süreçlerinin sürekli kullanılmasını 

sağlamak, atıl zamandan kaçınmak için yarı mamullerin 

stoklanması gerekebilmektedir. Ayrıca belirli üretim 

süreçleri müdahale edilemeyecek, dolayısıyla kesintisiz 

bir üretim düzenine (örn. soğutma süreçleri, cam 

fırınları, vb.) tabi olabilir. Gıda ürünleri gibi bazı iş 

iş alanları yalnız üretim kapasitesinin değiştirilmesi 

yoluyla giderilemeyecek olan önemli mevsimsel veya 

sezonsal dalgalanmalara tabi olabilir. Bu nedenle 

sezonda üretilen ürünleri stoklanması veya sezon 

talebini karşılamak üzere sezon öncesi üretim yaparak 

stoklama yapılmak zorundadır. 

Pazardaki konum: Büyük miktarlı alımlarda 

uygulanan miktar iskontoları, bir başka depolama 

nedenidir. Stok maliyetinin satıcıdan alıcıya geçmesi, 

fiyat indirimleri ve tedarik maliyetlerinin (sipariş verme 

vd.) azaltılması ile dengelenmektedir. 

Sürecin bir aşaması olarak depolama: Bazı ürün 

ya da süreçler için depolama, katma değerli hizmetler 

(paketleme, etiketleme, vd.) sağlayarak üretim sürecinin 

bir parçası haline gelmektedir. 

Sonuç olarak stok bulundurma yalnız bir depolama 

meselesi değildir. Daha da belirleyici olması gereken 

ürün akışlarının en uygun ve etkin bir şekilde yönetimi, 

bunların ideal birleşimi, miktar ve düzenidir. Bu 

çerçevede depo yönetimi deponun etkin ve verimli 

çalışmasında sorumludur, ancak şirketin tedarik 

zinciri yönetiminin talep ve arzı dengeleme açısından 

daha büyük sorumluluğu vardır. Deponun da bir 

kapasitesinin olduğu unutulmamalıdır. 

Kaynak: Hompel, M.T., Schmidt, T. (2007), “Warehouse Management: 

Automation and Organization of Warehouse and Order Picking Systems”, 

Springer-Verlag, Berlin, ISBN-13: 978-3-540-35218-1 

L 


15

Makale 

ALTAN KABAKÇI 

Tedarik zincirine 

katılan enerji 

Türkiye’nin coğrafi koşulları göz önüne 

alındığında, taşımacılık faaliyetlerinin hepsini 

kullanabilecek alt yapısı başka ülkeleri 

kıskandıracak ölçüdedir. İster ihracat için olsun, ister 

üretimde girdi olarak kullanılacak hammadde ve 

yardımcı malzemeler olsun, isterse transit ticarete konu 

olan emtiaların depolanması, aktarma işlemlerinin 

yapılması ve bir sonraki varış noktasına istenilen 

zamanda istenilen taşıma şekilleri ile sevk edilmesi 

olsun, hepsi tedarik zinciri faaliyetlerinin içerisinde yer 

almaktadır. Endüstri 4.0 ile tedarik zinciri hizmetlerinin, 

üretimle ve dış ticaretle olan ilişkisini de dikkate almakta 

fayda olacaktır. Endüstri 4.0, otomasyon sistemlerinin, 

bilgi alışverişinin, üretim teknolojilerinin tamamını 

kapsayan bir terimdir. Burada hedef, üretimin yapısını 

oluşturan halkalar arasında haberleşme ağı kurularak 

kendi kendini yönetebilen üretim teknolojilerini 

oluşturabilmektir. Üretim teknolojisi, üretime konu 

olan bütün girdilere ait siparişlerin hazırlanması, uygun 

koşullarda lojistik hizmet sağlayıcılar ile sevkiyatının, 

gümrük işlemlerinin, depolamasının yapılarak, üretim 

planlama ve kalite kontrol teknolojisi ile üretim 

süreçlerine dahil edilmesini içermektedir. 

Üretim firmaları açısından teknolojinin doğru 

şekilde kullanılması, kaliteli üretimin yapılabilmesi, stok 

seviyelerinin optimum düzeyde tutulması, ham maddenin 

ve/veya bitmiş ürünün sevkiyat esnasında uygun koşullar 

oluşturularak lojistik maliyetlerinin düşürülmesi ve son 

kullanıcıya zamanında ulaştırılması açısından önem 

arz etmektedir. Üretim firmaları ile 3PL ve 4PL servis 

sağlayıcıların kullandıkları yazılımların birbirlerine 

entegre edilmesiyle tedarik zinciri daha verimli hale 

gelmektedir. Lojistik hizmetlerin geneline bakıldığında 

firmalar için yaklaşık maliyet oranı yüzde 4 ile yüzde 20 

arasında değişmektedir. Lojistik faaliyetlerinin global 

ölçekte planlanabilmesi amacıyla üretim esnasında 

gerekli olan ham maddenin yurt içerisinde zamanında 

temin edilebilmesi için iç nakliye firmalarına, depolama 

yerlerine ihtiyaç duyulduğu gibi, dağıtım kanallarının 

hızlı ve güvenilir bir alt yapıya sahip olması üretim 

firmaları açısından hayati önem taşımaktadır. Üretim 

girdilerinde kullanılan hammadde ve yardımcı 


mamullerin birçok taşıma şekli ile denizaşırı ülkelerden 

getirilmesi mümkündür. Özellikle sıcaklığı belli bir 

seviyede tutulması gerekli olan ham maddeler için 

soğutuculu, ısı değerlerini sabit tutabilecek ekipmanlara 

ihtiyaç duyulmaktadır. Belirli zaman dilimlerinde 

yükselen navlun fiyatlarından etkilenmemek ve gemilerde 

yer bulamama sıkıntısı yaşamamak için güçlü, hızlı 

ve profesyonel lojistik firmaları tercih edilmektedir. 

Bununla birlikte yine navlun fiyatlarının yükselişlerinden 

çok fazla etkilenmemek amacıyla belirli dönemler için 

ya da yıllık olarak taşıma kontratları yapılması faydalı 

olacaktır. 

Uluslararası taşımacılık faaliyetleri, ülkelerin siyasi, 

coğrafi ve ekonomik düzeylerinden etkilenmektedir. Bu 

durum üretici, ithalatçı ve ihracatçı firmalar için avantaj 

ve dezavantaj oluşturmaktadır. Globalleşen dünyada 

dış ticaretin daha az etkilenmesi, ihracat rakamlarının 

arttırılabilmesi için siyasi ve ekonomik istikrarın 

sağlanması kaçınılmazdır. Cari açığını kapatılabilmesi, 

katma değerli kaliteli ürünler üretilerek ihracat hacminin 

arttırılması ile mümkün olacaktır. İhracat esnasında varış 

gümrüğünde gümrük işlemlerini kolaylıkla yapabilecek, 

iç dağıtım kanalları gelişmiş, teknik alt yapı sistemleri ile 

güçlendirilmiş lojistik firmalarına ihtiyaç duyulmaktadır. 

Bunların yanında devletin üretim firmaları için sunduğu 

teşviklerden, gümrük işlemlerini daha hızlı ve kolay 

yapabilmeleri için sunulan belge ve sertifikalara da sahip 

olmasında fayda olacaktır. 

Ülkemizin kalkınabilmesi ve enerjide dışa 

bağımlılığını azaltabilmesi açısından devletimizin 

sağladığı teşvikleri kullanarak, ülkemize katkı sağlamak 

geleceğimiz ve gelecek nesiller açısından çok önemlidir. 

Dünya genelinde tüketilen enerjinin yaklaşık yüzde 20’si 

yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmaktadır. 

2016 yılı sonu itibariyle Türkiye’nin kurulu yenilenebilir 

enerji gücü toplam 35GW olarak hesaplanırken, toplam 

elektrik üretiminin ise yüzde 35’i yenilenebilir kaynaklar 

tarafından karşılanmaktadır. 

Bu enerjinin çoğunluğunu hidroelektrik santraller 

sağlarken, rüzgar ve güneş gibi yeni nesil yenilenebilir 

enerji kaynakları da ardından gelmektedir. Türkiye’nin 

bulunduğu coğrafi konum ve jeopolitik yapısı itibariyle 

bütün yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanma 

imkanına sahiptir. Yıllar itibariyle yenilenebilir enerji 

kullanımı dünya genelinde hızlı bir şekilde artışa 

geçmiştir. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı yüzde 70 

civarındadır. 

1 MW’lık kurulu güneş enerjisi santrali yıllık 

yaklaşık 100.000 USD’lik enerji ithalatını önlemektedir. 

Yenilenebilir enerji dünya elektrik üretiminde de önemli 

bir yere sahiptir. Toplam küresel elektrik üretiminin 

yüzde 23,7’si yenilenebilir enerji kaynaklarından elde 

edilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin konumları 

ve teknolojik altyapıları itibariyle özellikle güneş 

enerjisindeki rekabet diğer yenilenebilir enerji 

kaynaklarından daha yoğun yaşanmaktadır. Enerji 

lojistiği için kullanılacak ekipmanlar, taşıyıcılar, özel 

paketleme ve güvenlik önlemleri en üst düzeyde 

olmalıdır. Malzemelerin özellikleri, ölçüleri, toplam 

parasal değerleri itibariyle dikkatli bir şekilde taşınması 

ve sigortalanması gerekmektedir. Bu esnada sevk 

edilecek ülkelerin coğrafi ve siyasi konumları da ayrıca 

dikkat edilmesi gereken 

konular arasında yer 

almaktadır. Endüstri 

4.0 ile tedarik zincirinin 

birbiriyle entegrasyonu 

sonucunda, satın alma 

süreci ile başlayan 

tedarik zinciri 

yapısında bulunan 

bütün süreçlerin daha 

hızlı, ekonomik ve 

kontrol edilebilir hale 

gelmesi ülkemize ve 

geleceğimize katkı 

sağlayacaktır. 

L 


17

Haber 

Yenilenen MAN Lion’s Coach 

yola çıkıyor 

‘Yolların Aslanı’ MAN Lion’s Coach, 

tamamen yenilenen yapısı, ileri 

teknolojisi, üstün nitelikleri, hem şık 

ve hem de efektif tasarımı ile Türkiye 

seyahat sektörünün referans çizgisini 

zirveye taşıyarak yeni bir mihenk 

noktası oluşturuyor. Antalya’da 

gerçekleştirilen görkemli bir törenle 

tanıtılan yeni araca sektörün ilgisi de 

yoğun oldu. 

Yeni teknolojilerin, ilk diesel motorun kaşifi 

MAN’ın 250 yılı aşkın bilgi birikimi ve engin saha 

tecrübesi ile harmanlanmasıyla tam anlamıyla 

yeniden yaratılan yeni Lion’s Coach, kullanıcısına, 

işletmecisine, yolcusuna olduğu gibi trafik güvenliği, 

toplum ve çevre için de benzersiz katkılar sağlıyor. 

Tamamen yenilenen ve her alanda çıtayı en yükseğe 

taşıyan MAN yeni Lion’s Coach’ın Türkiye için üretilen 

özel versiyonu, Antalya’da düzenlenen görkemli bir 

lansman töreni ile ilk kez görücüye çıktı. Tamamen 

yenilenen Lion’s Coach lansmanı, düzenlenen özel 

bir törenle gerçekleştirildi. Hologram teknolojinin 

kullanılarak görsel ve işitsel bir şölene dönüşen 

lansmanda ilk kez görücüye çıkan Lion’s Coach, benzersiz 

tasarımı ve üstün nitelikleri ile büyük beğeni topladı. 

Seyahat sektörünün bu büyük buluşmasında 14 Nisan 

Cumartesi gecesi düzenlenen geleneksel MAN Gala 

Yemeği’nde ise Türk müziğinin önemli isimlerinden 

Burcu Güneş, renkli repertuarı ve muhteşem sahne 

performansı ile misafirlere unutulmaz bir gece yaşattı. 

TEKNOLOJİDE GELİNEN SON NOKTAYI 

SAHAYA TAŞIYOR 

Mühendislik ve üretim devi MAN, 250 yılı aşkın 

önemli bir tecrübeye ve sayısız ileri teknoloji geliştiren 

önemli bir Ar-Ge gücüne sahip olduğuna vurgu yapan 

MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Otobüs Satış 

Direktörü Can Cansu, “MAN Ailesi olarak yapılan 

tüm geliştirmeler araçların kullanıcısına, işletmecisine, 

yolcusuna, güvenliğe, topluma ve çevreye katkı, kazanım 


Haberin videosunu izleyin 

sağlamak odaklarıyla gerçekleştirilmektedir” dedi. 

‘Yolların Aslanı’ MAN Lion’s Coach’ın da bu yaklaşımla 

tamamen yenilenen yapısı ile teknoloji ve mühendislikte 

gelinen son noktayı, sahaya, yollara taşıdığını belirten 

Can Cansu, “Birçok performans kriterinin sonucunu 

belirleyen yeni Lion’s Coach’ın motoru diğer bir deyişle 

Aslanın kalbi, benzersiz özelliklere sahip. Her yönü ile 

bir ‘mühendislik harikası’ olan yeni Lion’s Coach, sektör 

standartlarının üzerinde bir güce sahip ve aynı zamanda 

güçlendirilmiş çelik komponentler kullanılan gelişmiş 

bir motorla donatıldı. Bu sayede bir yandan performans 

arttırılırken, diğer yandan seyahat sektörünün en önemli 

maliyet unsuru olan yakıt tüketimi düşürüldü, motor 

ömrü ve bakım aralıkları uzatıldı. Özetle daha yüksek 

performansa, daha düşük maliyetlerle ulaşıldı” diye 

konuştu. 

YÜZDE 18 DAHA DÜŞÜK YAKIT TÜKETİMİ 

Yeni aracın, yüzde 18 daha az yakıt tüketimine sahip 

olduğunun altını çizen Cansu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Yeni Lion’s Coach motoru, tam olarak 1.800 devirde 460 

beygir güç ve 930 – 1.350 devir aralığında 2.300 newton 

metre tork üretiyor. Sektör standartlarından 60 beygir 

daha yüksek güç üreten yeni Lion’s Coach’ın motoru, 

buna karşın yakıt tüketiminde ilave yüzde 18 tasarruf 

sağlıyor. Bununla birlikte motorda kullanılan geliştirilmiş 

çelik komponentlerle 75.000 kilometreye ye varan bakım 

aralıklarına ulaşıldı. Bu sayede de bir yandan bakım 

maliyetlerinde ortalama yüzde 12 tasarruf sağlanırken, 

diğer yandan otobüsün aktif kullanım süresi de arttırıldı. 

Sektör standartlarından 60 beygir daha yüksek güç 

üreten bu motoruyla yeni Lion’s Coach ile aracın kolayca 

çekişten düşmesi, en hafif rampada vites düşürme gibi 

kavramlar tarihe karışıyor. Artık ‘Yolların Aslanı’, uzun 

rampalarda dahi 1.100 devirde tırmanmaya devam etme 

olanağı sağlıyor. Böylece hem yakıttan tasarruf ediyor, 

motor şanzıman gibi aksamların ömrünü uzatıyor, hem 

de şoförünü, yolcusunu yormuyor. Elbette, her iki ayda 

bir bakıma gelmek zorunda kalmayan işletmeci de maddi 

ve manevi olarak yorulmuyor”. 

YENİ TASARIMI VE İLERİ TEKNOLOJİSİ 

İLE REKOR TASARRUF 

Tamamen yenilenen MAN Lion’s Coach’ta elde edilen 

yakıt tüketimindeki rekor tasarrufun sadece motor ile 

sınırlı kalmadığını, şanzıman, araç bilgisayarı ve aracın 

rüzgar direnci gibi tüm sistemlerin entegre bir şekilde 

optimizasyonu ile daha da çarpıcı boyutlara ulaştığını 

belirten Can Cansu, sözlerine şöyle devam etti: “Lion’s 

Coach’da, Efficient Cruise ve Efficient Roll sistemleri 

ile donatılmış gelişmiş araç bilgisayarı, GPS aracılığıyla 

uydularla haberleşir, aracın cografi konumunu ve 

bu konumun topografyasını görür. Bu sayede araç 

momentumundan maksimum faydayı alacak vites ve 

gaz kullanımıyla seyri sağlar. 3 kilometrelik menzilinde 

gerekli gördüğü yerlerde motoru serbest salınım moduna 

alarak, seyrine 600 devirde devam eder. Üstelik MAN 

Lion’s Coach kendini salınım moduna aldığında, pistonlar 

yağlanmaya devam ederek çalışıyor ve frenleme gereken 

hallerde ise tekrar vitesi devreye alarak ‘elektronik 

LANSMAN ÖNCESİNDE 

44 ARAÇLIK SATIŞ 

Her alanda sınıfının zirvesini oluşturan 

yeni Lion’s Coach başarısı ile lansman 

öncesinde dahi yoğun talep gördü. MAN 

Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Otobüs 

Satış Direktörü Can Cansu, “Yeni Lion’s 

Coach’u yaratırken, MAN’ın 250 yılı aşan 

bilgi birikimini, engin saha tecrübemiz ve 

ileri teknolojimiz ile birleştirdik. ‘Yolların 

Aslanı’; seyahat sektörüne güç versin, 

firmalarımızın imajını, işletmecinin karını, 

kaptanın performansını, yolcusunun 

konforunu ve yolculuğun keyfini zirveye 

taşısın istedik ve yeni Lion’s Coach’u yarattık. 

Her alanda sınıfının zirvesini oluşturan ve 

bir ‘mühendislik harikası’ olan yeni Lion’s 

Coach, ortaya koyduğu başarılı performans 

ile henüz bu tanıtım öncesi dahi yoğun bir 

talep gördü. Lansman öncesinde 44 adet 

yeni Lion’s Coach’ın satışını gerçekleştirdik” 

ifadelerini kullandı. 

L 


19

Haber 

kontrollü motor freni’ ile hızı sabitleyebiliyor. 

Bu sayede güvenlikten ödün vermeden yakıt 

tasarrufu sağlanabiliyor. Bu yıl International 

Forum Design Award - iF Tasarım Ödülleri 

tarafından da büyük ödülle taçlandırılan Lion’s 

Coach’ın 0.36 cw gibi bir minivan seviyesinde 

rüzgar direnci sağlayan Lion’s Coach’ın 

yeni tasarımı da göz önüne alındığında, 

momentumdan bu şekilde optimal fayda sağlanması yakıt 

tasarrufunda daha da büyük bir verim sağlıyor.” 

HEM YATIRIMCISININ CEBİNİ, 

HEM DE DOĞAYI KORUYOR 

Lion’s Coach’un, doğa dostu bir araç olduğunu anlatan 

Cansu, “Bu Aslan, Çukurova’da yolda akıp giderken 

birazdan Pozantı’nın rampasına vuracağını veya 

Sertavul’u geçerken birazdan Karaman’a ineceğini biliyor. 

Kullanıcısına iş bırakmıyor. Gelişmiş beyniyle vitesi gazı 

aracın devrini en ideal şekilde kendisi ayarlıyor. ‘Yolların 

Aslanı’ da, en az işletmecisi kadar tüketilen her bir gram 

mazotun değerini iyi biliyor. Lion’s Coach, tüm bu 

optimizasyonla sağladığı daha düşük yakıt tüketimi, daha 

az karbon salımı, çevrenin daha az kirletilmesi anlamını 

da taşıyor. Euro 6C normlarıyla donatılmış bu gelişmiş 

çevreci motor; gerek azot türevi gazları 0.4 gr/kW saate, 

gerekse partikül salınımını 0.01 gr/kW saate indirerek 

doğanın, havanın, dünyanın gelecek nesillere daha temiz 

bir şekilde bırakılmasına olanak sağlıyor” diye konuştu. 

Yeni Lion’s Coach’un yatırımcısına sunduğu avantajların, 

sadece işletme giderlerinde sağladığı büyük tasarrufla 

sınırlı kalmadığına da değinen Can Cansu, “Yolların 

Aslanı, ‘Zirveye Yüksel’ sloganının hakkını her alanda 

veriyor. Lion’s Coach, ilave aks olmaksızın uzatılmış şasi 

boyu ile konfordan ödün vermeden yolcu kapasitesini 

de arttırıyor. Dolayısıyla, hasılatta da büyük oranda artış 

sağlıyor ve yatırımcısının yüzünü güldürüyor” ifadelerini 

kullandı. 

DAHA FAZLA YOLCU, DAHA FAZLA HASILAT 

İki akslı yeni Lion’s Coach’da, şasi boyu tam olarak 1.1 

metre uzatılarak 13.10 metreye çıkarıldığına dikkat çeken 

Cansu, “Uzatılan şasinin sağlamlığı da arttırıldı. Üstelik 

bu uzunlukta bile Lion’s Coach 23.4 metre dönme çapına 

sahip. Böylece güvenlikten ve manevra kabiliyetinden 

taviz vermeden yolcu kapasitesi 2 + 1 koltuk 

konfigürasyonunda 41’e, 2+2 koltuk konfigürasyonunda 

ise 55 koltuğa ulaşıyor. Bu kapasite artışı yılda 3.300 

ilave yolcu anlamına geliyor. Bu ilave hasılat, aks sayısı 

arttırılmadan ve yakıt tüketimi korunarak sağlanıyor. 

Bu da kazanılan ilave hasılatı daha değerli kılıyor. 

Artan yolcu kapasitesine paralel, ‘Yolların Aslanı’nın 

bagaj hacmi de düşünüldü. Yeni Lion’s Coach, toplam 

14 m³ bagaj hacmi ile sektörün en geniş bagaj hacmini 

sunuyor. Ayrıca kabin bagajı sığacak büyüklükteki 

şapkalıklar da bir yandan ilave hacim sağlarken, diğer 

yandan kıymetli eşyaların kabinde taşınmasına olanak 

veriyor. Yeni MAN Lion’s Coach, yeni jenerasyon 2+1 

VIP koltuklarla donatıldı. Güçlendirilmiş minderler 

ve hareketli kafalıklar; 80 cm’ye varan diz mesafesi 

ile otobüs yolcularına en geniş ve konforlu yolculuğu 

sunuyor. Üstelik bu koltuklar; hem 2+1 hem 2+2 oturma 

düzeninde, 10 inç ekran sistemlerinin gövdesine tam 

gömülü olarak montajına imkan veriyor” açıklamasında 

bulundu. 

ODAĞINDA YOLCULAR, 

KAPTAN VE TRAFİK GÜVENLİĞİ VAR 

“Yolların Aslanı”nın yenilenen yapısında, teknolojinin 

en yoğun olarak kullanıldığı alanlardan birinin güvenlik 

olduğuna vurgu yapan Can Cansu, “Lion’s Coach’da, 

kaptan, yolcu, sürüş ve trafik güvenliği, ayrı ayrı pasif – 

aktif güvenlik ve sürüş destek sistemleri ile korunuyor. 

Yeni Lion’s Coach’da standart olarak sunulan, olası 

kazaları önlemeye ve kaza hasarını azaltmaya yönelik 

‘aktif güvenlik önlemleri’ olan LGS, ESP, ABS, EBA, ACC, 

TPM, teknolojileriyle sadece zorlu yol şartlarında şoföre 

yardımcı olmakla kalmıyor, gerekli hallerde kaptanı önce 

görsel, sonra sesli ve nihayet koltuk titreşimi ile uyarıyor. 

Acil fren asistanı EBA, şerit takip kamerası ve elektronik 

yol radarını kullanarak, 15 km üzeri hızlarda bir engele 

100 metre yaklaşıldığında, önce kademeli olarak ses ve 

koltuktan titreşimle sürücüyü uyarıyor. Ancak tehlikenin 

devam etmesi halinde ise yine kademeli olarak tüm fren 

sistemleriyle aracın hızını kesiyor ve durduruyor. Yine 

sınıfında ilk ve tek olarak sunulan ACC (Adaptif Seyir 

Kontrolü), 30 km üzerine çıkıldığında devreye girer ve 

Lion’s Coach’ın hızını aynı sistemlerle önündeki araca 

adapte eder ve sürücü tarafından belirlenen mesafeyi 

koruyarak, güvenli takip mesafesini otomatik olarak 

oluşturuyor. Kaptanını, yolcularını ve trafik güvenliğini 

korumaya odaklanan yeni Lion’s Coach, sadece aktif 

değil, pasif güvenlik önlemleri de sunuyor. LED 

ampullerle görüş mesafesi yüzde 25, ışık parlaklığı ise 

yüzde 50 artıyor, yakıt tasarrufuna katkı sağlıyor. Tüm ön, 

arka, kısa, uzun farlarında sınıfında yine ilk ve tek olarak 

kullanılan LED ampuller görüş mesafesini yüzde 25, ışık 

parlaklığını yüzde 50 artırmakla kalmıyor, aynı zamanda 

yakıt tasarrufu da sağlıyor” dedi. 



21

Haber 

Tırsan, Avrupa liderliğine yürüyor 

Tırsan Treyler, Adapazarı üretim tesislerinde Avrupa’nın en büyük low-bed üretim 

tesisi olacak yeni fabrikasının temellerini attı. 18 milyon euroluk yatırımla hayata 

geçecek yeni tesiste, yılda 2 bin 500 adet low-bed üretilecek. Toplam 300 kişinin 

istihdam edileceği ve Ekim ayında hizmete girecek olan tesis ile Tırsan, üretim ve 

yatırımda da çıtayı yükseltmiş oldu. 

Sektörünün en büyük yatırımcısı Tırsan, yatırıma 

doymuyor. Tırsan yeni bir yatırımla Avrupa’nın en 

büyük Low-Bed üretim tesisi olacak fabrikasının 

temellerini 28 Nisan’da Adapazarı üretim tesislerinde 

attı. Temel atma töreninde konuşan Tırsan Yönetim 

Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Tırsan’ın Avrupa’da 

en büyük 4’üncü, dünyada en büyük 11’inci treyler 

üreticisi olduğuna vurgu yaptı. “Bugün benim en 

önemli günlerimden biri” diyen Nuhoğlu, Tırsan 

olarak 41 yıldır hizmet sunduklarını, sektördeki bu 

bilgi birikimi ve kazanımları hiçbir zaman sektör 

dışına taşımadıklarını söyledi. Tırsan’ın 1991 yılında 

Adapazarı’nda üretime geçmesinin ne kadar isabetli bir 

karar olduğunun altını çizen Nuhoğlu, “1991 yılında iyi 

ki Adliyeköy’e, Karaçam’a gelmişim, iyi ki bu yörenin 

insanları ile işbirliği geliştirmişim. Hepsinden önemlisi 

burada; çalışanlarımızla, yan sanayicilerimizle ve 

tedarikçilerimize öyle bir hava oluşturduk ki bu karşılıklı 

güç bizi inanılmaz bir aile yaptı. Hep birlikte yolumuza 

büyük bir sevgi ve saygı içinde yürüyoruz” dedi. 

HER GÜN 34 ARAÇ İHRAÇ EDİYORUZ 

Tırsan olarak bugün itibariyle 78 milyon euroluk bir 

yatırama imza attıklarını söyleyen Nuhoğlu, Adapazarı 

tesislerinde her gün 34 araç üreterek yurt dışına ihraç 

ettiklerini ve 27 Nisan itibariyle toplam 2 bin 701 aracı 

ihraç ettiklerini belirtti. Nuhoğlu, 2018’de 200 milyon 

euroluk ihracat rakamına ulaşacaklarını söyledi. Bu 

başarıya Tırsan’ı bağrına basan Sakarya ile ulaşacaklarını 

kaydeden Nuhoğlu, “Bütün bunları, önce bize güvenen 



müşterilerimizle, sonra çalışanlarımızla ama hepsinden 

önemlisi kamunun Ar-Ge destekleriyle, yatırım 

teşvikleriyle, Eximbank destekleriyle, ihracat kredileriyle 

yaptık. Türkiye’nin önünü açmak vizyonuyla hareket 

etmek ve bu açılımları yapmak çok önemliydi” diye 

konuştu. 

TÜRKİYE VE DÜNYA İÇİN ÜRETİYORUZ 

Tırsan başarısının tesadüf olmadığına vurgu yapan 

Çetin Nuhoğlu, “Biz geçici değiliz. Biz bu ülkenin 

topraklarından çıktık. Bu ülkenin insanları için 

üretiyoruz ama aynı zamanda İtalya, Rusya, Kore için 

de üretiyoruz. Bütün insanlık için üretiyoruz. Ama Türk 

insanının katma değeri ile üretmek istiyoruz. Eminim ki, 

özellikle kaynakları yarattığımız zaman bunu Türkiye’ye 

transfer ettiğimiz zaman gerçek zenginliği o zaman 

yaşayacağız. Coğrafyamız ve ekonomik ilişkilerimiz çok 

önemli. Bütün bunları yaparken de beraber olmak çok 

önemli” ifadelerini kullandı. 

KAPILARI AÇTIK DÜNYA MARKASI OLDUK 

Tırsan’ın 1998 yılında, Almanya’ya gittiğinde Türk 

firması olarak orada araç satamadıklarını belirten 

Nuhoğlu, karşılaştıkları zorlukları şu sözlerle aktardı: 

“2002 yılına kadar araç satamadık. ‘Türk firmasısın, 

kaliteni biliyoruz ama ben kendi markamı alırım 

kendi markamı kullanırım’ dediler. Onun için o tarihte 

Kässbohrer’i aldık. Yetmedi, 2003 yılında Talson’u satın 

aldık. O da yetmedi, 2007 yılında Hendricks’i satın aldık. 

Bugün Kässbohrer ile Alman markasıyla oradayız. Hiç 

kimse dönüp de bize; sen Türk’sün demiyor, sen benim 

markamsın diyor.” 

TIRSAN BUGÜN DE YARIN DA 

ÜRETMEYE DEVAM EDECEK 

Tırsan’ın sektöre karşı sorumluluğu ve liderliğine yönelik 

açıklamalar yapan Nuhoğlu, “Ömrüm boyunca hep sunu 

savundum: Hiç kimse benden iyi olamayacak, hiç kimse 

benden kaliteli olamayacak, hiç kimse benden daha iyi 

hizmet sunamayacak. Bu sözü şahsım adına veriyorum, 

ama arkamdaki 

L 


23

Haber 

güçler sizlersiniz, benim değerli dostlarım ve üretim 

arkadaşlarımsınız, değerli çalışma arkadaşlarımsınız. 

O anlamda net mesajım şudur: Ne yaparlarsa yapsınlar 

Tırsan ister benimle ister bensiz; üretecektir, hizmet 

sunacaktır, kalite sunacaktır, ilişki sunacaktır. Bunu 

ömrüm boyunca bütün ekip arkadaşlarımla yapmaya söz 

veriyorum” şeklinde konuştu. 

18 MİLYON EUROLUK YATIRIM YAPILDI 

Tırsan Treyler İşletmeler Genel Müdür Yardımcısı 

Ahmet Yılmaz, açılışta yaptığı konuşmada, “Endüstri 

4.0 prensiplerine göre yapılan fabrikamız tam otonom 

konveyör hattında, RFID ve barkod teknolojileri 

kullanarak, robotlu kaynaktan, otomatik kumlamaya, 

robotlu boyama ile en verimli şekilde en kaliteli ve 

dayanaklı Low-bed’leri üretecek.” dedi. Yılmaz, sektörün 

ilk Ar-Ge Merkezini 2009 yılında kuran Tırsan’ın, o 

günden bu yana KTL ve konveyörlü üretim ve robotik 

teknolojiler başta olmak üzere bu kampüse 53 milyon 

euro yatırım yaptığını söyledi. Low-bed için toplam 

18 milyon Euro yatırım yapılacağını aktaran Yılmaz, 

sözlerine şu şekilde devam etti: “6 ay önce Tırsan olarak 

TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi’nde ikinci Ar-Ge 

yatırımımızı başlatmıştık. Bu ikinci Ar-Ge merkezi için de 

toplam 12 milyon euro yatırım yapacağımızı belirtmiştik. 

Şu an toplam 30 milyon euroluk yatırımı bir anda 

devam ettiriyoruz. Temelini attığımız bu ek fabrikada 

üreteceğimiz yeni nesil low-bed’ler Ar-Ge merkezimizde 

8 milyon kilometreye eşdeğer ömür testi ve 1 milyon 

kilometreye eşdeğer dayanım testlerinden geçecek. 

ATP TİP Onay Testleri konusunda TSE ve bakanlıkça 

yetkilendirilmiş ilk kuruluşuz. Hafif ve ağır ticari sınıftaki 

tüm frigorifik araçların tip testleri bu kampüste yapılacak. 

Alanında ilk olan treyler boya robotlarını devreye 

aldık. Yeni nesil low-bed fabrikamız bu alandaki üretim 

teknolojilerinin tamamını tek bir fabrika çatısı altında 

topladığımız yeni yatırımımızdır. Low-bed treyler ürün 

çeşitliliğimizin en fazla olduğu ürün ailesidir.” 

LOW-BED’LERİ 55 ÜLKEYE İHRAÇ EDECEĞİZ 

Yılmaz, tesisin Ekim 2018’de devreye gireceğini belirterek, 

“Metalizasyon çinko telinin eğriltme yöntemi ile istenen 

yüzeye sprey yöntemi ile atılması ve aşınmaya karşı 

muazzam bir dayanıklılık sağlıyor. Kataforez tesisimiz ile 

paslanmaya karşı mukavemet elde ederken metalizasyon 

tesisimizle de aşınmaya karşı low-bed treylerlerimizi 

çok farklı bir kalite seviyesine getireceğiz. Yine konveyör 

geçişli sistem ve boya teknolojileri kısmı olacaktır. Toplam 

tesis 60 bin metrekare alanı kuruludur. 300 kişi istihdam 

edilecektir. Tek vardiyada 1250 çift vardiyada 2 bin 500 

adet low-bed üreteceğiz. Avrupa’nın en büyük low-bed 

fabrikası olacak. Burada yapacağımız low-bed’leri 55 

ülkeye ihraç edeceğiz” açıklamasında bulundu. 

BOLU VE DÜZCELİ NAKLİYECİLER 

TIRSAN’I BAĞRINA BASTI 

T 

reyler sektörünün lideri Tırsan, 11 Nisan 

Çarşamba günü Bolu ve Düzce’nin önde 

gelen nakliyecileriyle Bolu’da düzenlediği 

akşam yemeğinde bir araya geldi. 170 

nakliyecinin yer aldığı yemekte katılımcılar, 

2017 yılı değerlendirmesi, 2018 yılı yatırımları 

sektörün geleceği, üretim süreçleri, yeni 

teknolojiler ve ürünler hakkında bilgi alırken, 

Tırsan tenteli perdeli SCS X+ aracını yakından 

inceleme fırsatı buldu. Türkiye’nin bu zamana 

kadar farklı kültürlere köprü olduğunu ve 

bunun birçok fırsat barındırdığını vurgulayan 

Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin 

Nuhoğlu, “İhracatımız son 3 yıldır sürekli 

olarak artıyor ve büyümesini sürdürüyor. 

Bazı bölgelerde taşımacılık sektöründe 

birtakım zorluklar yaşanıyor. Fakat yine de 

bu bölgeler her dönemde bizim için büyüme 

konusunda çok önemli avantajlar sağlıyor. 

Örneğin Rusya’da taşımacılık sektörüne 

ciddi oranda fırsatlar sunuluyor. İlk başta 

büyük zorluklar yaşadığımız Rusya pazarında 

şirket olarak bölgeyi yakından takip ettik ve 

2012’de Tula’da güçlü bir altyapıya sahip 

olan fabrikamızı açtık. Bugün, bu fabrikada 

Rusya koşullarında kanıtlanmış ürünlerimizi 

üreterek farkındalık yaratıyoruz. Hemen 

arkasından Kazakistan, Türkmenistan, 

sonrasında ise Özbekistan’da önemli projeler 

gerçekleştiriliyor. Biz de 41 yıldır sektöre 

öncülük eden lider bir şirket olarak bu 

fırsatları değerlendirmeyi sürdürüyoruz” dedi. 


Blockshipping ile konteyner 

taşımacılığı yepyeni bir 

döneme başlıyor 

Başarılı bir ön satış geçiren ve dünya çapında çok olumlu karşılanan Blockshipping 

platformu, 14 Mayıs’ta CCC tokens’in halka açık satışına başlıyor. 

Konteyner taşımacılık endüstrisi, bugün dünyadaki 

tüm deniz ticaretinin yaklaşık yüzde 60’ını 

oluşturuyor. Ancak bu derece değerli bir sanayi, yıllardır 

kapasite aşımı, düşük navlun oranları, güvenlik tehditleri, 

çevresel düzenlemelerin arttırılması gibi sorunlardan 

dolayı sıkıntı çekiyor. Blockshipping, dünyanın yaklaşık 

27 milyon nakliye konteynerinin ilk gerçek zamanlı 

kaydı olan Global Shared Container Platform’u (GSCP) 

ve konteyner taşımacılık sektöründeki tüm oyuncular 

için ortak bir platform oluşturuyor. Küresel olarak 

konteynerlerin tutulmasıyla ilgili çok çeşitli işlemleri 

etkin bir şekilde gerçekleştirmelerine izin veriyor. 

Buna ek olarak, platformun geniş çapta benimsenmesi, 

nakliye konteynırlarının daha akıllıca taşınması ve 

küresel karbondioksit emisyonlarının önemli ölçüde 

azaltılması yoluyla yıllık 5,7 milyar dolar sanayi 

tasarrufu sağlayacak. Blockshipping ICO ilk kez Mart 

ayı başında duyurulduğundan beri, Blockshipping GSCP 

projesine ve ICO’ya yapılan alım son derece olumlu 

geçti ve Blockshipping ekibinin kamu satışı için büyük 

beklentileri vardı. 

KÜRESEL MEDYA İLGİSİ VE CANLI TOPLULUK 

Kısa bir süre içinde Blockshipping, dünyanın birçok 

yerinde ICO’ları hakkında farkındalık yaratmayı başardı. 

Mart ayının başında Danimarka ve İskandinavya’dan 

başlayarak dünya çapında hızla yayılan medya bloğu, 

GSCP projesi ve tüm kıtalarda KOBO’lu medya, fintech 

medya, nakliye medyası ve daha geniş iş medyası 

konularında 100‘den fazla makale yayınladı. Ayrıca, 

kamuoyuna duyurulmasından sadece iki hafta sonra, 

platformun ICO’su, 8.000’den fazla Telegram üyesine (şu 

an 9 bin 500’den fazla) ve Twitter’da 7 bin 600’den fazla 

takipçiye ulaştı. Blockshipping’ın LinkedIn, Facebook ve 

Medium’daki binlerce üyesi canlı bir topluluğun parçası. 

BÜYÜK ENDÜSTRİ İLGİSİ 

Hem topluluk hem de medyadan gelen olumlu dereceler 

ve ezici ilgi, Blockshipping’in Global Paylaşılan 

Konteyner Platformu’nun büyük potansiyeline olan güçlü 

inancını etkileyici bir şekilde destekledi. Ama daha da 

önemlisi, Blockshipping’in nakliye endüstrisinden aldığı 

olumlu ilgi. Blockshipping’ın CEO’su Peter Ludvigsen 

şöyle açıklıyor: “Geleneksel olarak, nakliye endüstrisi 

oldukça muhafazakâr olmasıyla ünlüdür, ancak GSCP 

projemizin duyurulmasından bu yana deneyimlediğim 

şey, yeni iş fikirlerine olan geleneksel geri dönüşlerden 

başka bir şey değil. Konteynır gemicilik endüstrisindeki 

tüm alanların önemli oyuncularıyla kesintisiz bir dizi 

diyalog gibi oldu. Ludvigsen ayrıca şunları ekliyor: 

Birkaç gün önce Blockshipping’in global bir konteyner 

taşıyıcıdan GSCP platformumuza ilk müşterimiz olarak 

katılacağına dair onay aldığını söylemekten son derece 

gurur duyuyorum. Bu, müşteri danışma kurulumuza 

katılacağını doğrulayan 10-20 global sıralamasında bir 

taşıyıcı.” 

L 


25

Ticari Araçlar 

RENAULT TRUCKS, 

20. YAŞINI YENİ BAYİ AÇILIŞIYLA KUTLADI 


Bu yıl Türkiye’de 20. yaşını kutlayan 

Renault Trucks, yetkili bayisi Koçaslanlar 

Otomotiv ile İstanbul Hadımköy’deki yeni 

hizmet noktasını görkemli bir açılışla 

hizmete soktu. 

Bruno 

Blin 

Sebastien 

Delepine 

Türkiye’de uzun yol çekicilerinden, inşaat ve 

dağıtım kamyonlarına kadar geniş bir ürün ve 

hizmet yelpazesi sunan Renault Trucks, yetkili bayisi 

Koçaslanlar Otomotiv ile İstanbul Hadımköy’deki 

yeni hizmet noktasının açılışını gerçekleştirdi. 

Renault Trucks Dünya Başkanı Bruno Blin ve Kıdemli 

Başkan Yardımcısı Olivier De Sait Meleuc’un katıldığı 

açılışa Renault Trucks Türkiye Başkanı Sebastien 

Delepine ve Koçaslanlar Otomotiv Yönetim Kurulu 

Üyesi Mahmut Koçaslan ev sahipliği yaptı. Açılış 

konuşmasında Renault Trucks’ın global stratejisinde 

Türkiye’nin önemine değinen Bruno Blin, “Renault 

Trucks olarak son üç yılda gerçekleştirdiğimiz 2,5 

milyar euroluk ek yatırımımız ile araçlarımızı daha 

da geliştirdik. 2017 yılında Renault Trucks, tüm 

dünyada yüzde 4’lük bir büyüme yaşayarak önemli 

bir başarıya imza attık. Bu başarıyı, Türkiye’de de 

devam ettiriyoruz. Türkiye, 16 ton ve üzeri ağır ticari 

araçlar pazarında Avrupa’da ön sıralarda yer alıyor. 

Bulunduğu konum itibariyle gelişmiş lojistik sektörü 

ve inşaat alanındaki büyük yatırımlar, Türkiye’yi 

Avrupa pazarının önemli bir bölgesi yapıyor” 


ELEKTRİKLİ KAMYONLAR, 

TÜRKİYE’DEN TALEP ALABİLİR 

Türkiye’de hizmet ve servis ağlarını her geçen 

gün daha da güçlendirdiklerinin altını çizen Bruno 

Blin, “Renault Trucks kamyon ve çekiciler, zaten 

performansları ve yakıt verimlilikleri ile tüm dünyada 

tercih ediliyor. Araçlarımız, yakıt tasarrufları ile 

pazara liderlik yapıyor. Ancak işimiz araç üretimi ile 

bitmiyor. En önemlisi güçlü bir hizmet ağına sahip 

olmak ve müşterilerimize operasyonel maliyetlerini 

düşürebilecekleri hizmetler sunarak toplam sahip 

olma maliyetlerini en ideal noktaya taşımak. Ticari 

araçların, hizmet dışı kaldığı her bir dakika, maliyet 

demektir. Bu nedenle bizim en önemli görevimiz, 

araçları sorunsuz ve en yüksek performansta 

yollarda tutmak. Bunun için de satış sonrası hizmet 

ve servis noktalarına yatırım yapmak önemli” dedi. 

“TÜRKİYE’DE GÜCÜMÜZÜ ARTIRIYORUZ” 

Renault Trucks’ın Türkiye’de atağa kalktığını belirten 

Sebastien Delepine ise, “Renault Trucks olarak 

Türkiye’de yeni bir dönem başlattık ve 20. yılımızla 

bunu pekiştiriyoruz. Türkiye’de 25.000’in üzerinde 

Renault Trucks aracı aktif olarak hizmet veriyor. Ayda 

yaklaşık 4 bin Renault Trucks kamyon ve çekiciler, 

yetkili bayilerimizde servis hizmeti alıyor. 2017 yılında 

4 yeni Renault Trucks satış ve satış sonrası noktasını 

hizmete sunduk. Açılışını gerçekleştirdiğimiz yeni 

Hadımköy tesisi ile Türkiye genelinde 14 şehirde 17 

hizmet noktasına ulaştık” açıklamasında bulundu. 

“YENİ PLAZAMIZDA AYNI ANDA 

35 ARACA HİZMET SAĞLAYACAĞIZ” 

43 yıllık sektörel deneyimi ile Koçaslanlar Otomotiv, 

20 yıldır Renault Trucks’ın yetkili bayisi olarak hizmet 

sunuyor. İstanbul Orhanlı’daki hizmet noktalarından 

sonra Hadımköy’deki yeni plazalarının açılışını 

gerçekleştirdiklerini değinen Koçaslanlar Otomotiv 

Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Koçaslan, burada 

da satış, satış sonrası ve yedek parça hizmetlerini 

vereceklerini belirtti. Yeni tesisleri ile ilgili bilgi 

veren Koçaslan, “5 bin 470 metrekare açık, 2 bin 

530 metrekare kapalı olmak üzere toplam 8 bin 

metrekarelik alanda hizmet vereceğiz. Servis bakım 

onarım için 9, kaporta için 2 hol ayrıldı ve 30 araca 

aynı anda hizmet verilebilecek alana sahibiz” diye 

konuştu. 


KARSAN’DAN ELEKTRİKLİ OTOBÜS ‘ATAĞI’ 

Bu yılki en büyük atılımı yurtdışı pazarlarda 

gerçekleştirmeye hazırlandıklarını açıklayan 

Karsan Ticari İşler Genel Müdür Yardımcısı 

Muzaffer Arpacıoğlu, “Bu yıl ihracat oranımızı 

yüzde 45’ten yüzde 65’e çıkaracağız. Türkiye’deki 

hedeflerimiz ise geçen yıl ile benzer seviyede. 1200 

civarında Jest, 250-300 adet civarında da Atak 

satışı gerçekleştirmeyi planlıyoruz” dedi. Elektrikli 

araçlara yönelik projelerine de değinen Arpacıoğlu, 

“Hem kendi markamız ile hem de stratejik 

partnerlerimiz için fason üretim yapıyoruz. Fason 

üretim ile Bozankaya firmasıyla elektrikli otobüs 

üretimi gerçekleştiriyoruz. Kendi markamıza da 

Jest’in elektriklisini yapıyoruz. Bozankaya elektrikli 

otobüsün üretimi devam ediyor. Şu an Elazığ 

Belediyesi’nin elektrikli araçlarının üretimi sürüyor. 

Ayrıca ileride Atak’ın elektriklisini üreteceğiz. 

Gelecek yıla yetişebilir” diye konuştu. Elektrikli 

araçların üretiminin teşvik edilmesi gerektiğini 

vurgulayan Arpacıoğlu, “Avrupa’da 2020’den itibaren 

bazı şehirlere konvansiyonel araçlar giremeyecek. 

Elektrikli araç bir trend olarak başladı ama bütün 

pazar o tarafa doğru gidiyor. Ama bugünden yarına 

tüm araçların elektrikli olması mümkün değil. 

Dizel satışları uzun yıllar devam edecek. Satışların 

yüzde 80’i dizel, yüzde 20’si elektrikli olacak” 

açıklamasını yaptı. Bu yılın ilk çeyreğinde ise 

hedefleri doğrultusunda ilerleme kaydettiklerini 

anlatan Arpacıoğlu, “Yılın ilk üç ayında hedeflerimiz 

doğrultusunda ilerledik. Yurtdışındaki otobüs 

siparişleri bütçelerimizin biraz üzerindeydi. İlk 6 

aylık üretim planımız şu an doldu. İkinci altı ay için 

de siparişler toplamaya çalışıyoruz” dedi. 

VOLVO’DAN 300 KM 

MENZİLLİ ELEKTRİKLİ 

KAMYON: FL ELECTRIC 

Volvo’dan 300 km Menzilli Elektrikli Tır: FL 

ElectricVolvo, Tesla Semi’ye rakip olacak 

elektrikli kamyonu FL Electric’i duyurdu. 

Önümüzdeki yıl seri üretime geçecek olan FL 

Electric, İsveçli şirketin güvendiği araçlarından 

biri. Farklı seçeneklere sahip olması beklenen 

kamyonun; 2-6 adet, 100-300 kWh değerleri arasında 

bataryası bulunacak. Bu sayede 300 km’ye kadar 

menzile sahip olacak olan FL Electric, hızlı şarj 

imkanına da sahip olacak. DC istasyonlardan 1-2 

saatte şarj edilebilen FL Electric, AC istasyonlardan 

ise bir gecede şarj edilebilecek. FL Electric araçların, 

çevreci olmasının yanı sıra, şirketlerin daha verimli 

çalışmasına katkı sağlayacağını iddia eden Volvo; 

elektrikli araç dünyasından payını almak istiyor. 

Şirket ayrıca, elektrikli kamyonların günlük hayattaki 

yerini belirlemek için İsveç’te bir geri dönüşüm 

merkezinde iki adet FL Electric prototipini kullanıma 

sundu. 

L 


27

Ticari Araçlar 

DAF GLOKAL 

HIZLA BÜYÜMEYE 

DEVAM EDİYOR 

Dünyanın önde gelen çekici 

ve kamyon üreticilerinden 

DAF’ın satış ve satış sonrası 

servis hizmetlerini İstanbul’da 

yer alan üç tesis ve iki adet 

servisiyle sürdüren Glokal, büyük 

filo ve servis bakım yöneticileriyle 

buluştu. DAF Türkiye Genel 

Müdürü Gregor Van Der Mark’ın 

da katıldığı toplantıda, satış 

sonrası hizmetler için hem 

yatırımlarla hem de gelişim 

programlarıyla filolara destek 

verdiklerini dile getiren DAF Glokal Genel Müdürü 

Ümit Karaarslan, “Gerek satış, gerek satış sonrası 

departmanlarda eğitimli, tecrübeli ve vizyonumuza 

uygun bir yapılandırma içerisindeyiz. Orhanlı’da tüm 

ekipman ve problem çözümlerine ilişkin teçhizatın 

yer aldığı yaklaşık 3 bin metrekare 

civarında büyük ölçekli servisimiz 

var. İkitelli’deki 2 bin metrekarelik 

tesisimizde ise hem servis, hem teknik 

olarak bütün çözümleri müşterilerimize 

ulaştırabiliyoruz” yorumunda bulundu. 

BÜYÜK MARKALAR ARASINDA İLK 3’TE 

DAF Glokal Genel Müdürü Ümit 

Karaarslan, DAF’ın Türkiye’de ağır ticari 

araç sektöründeki büyük markalar 

arasında ilk 3 arasında yer aldığını vurgulayarak, 

“Geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre yüzde 100’ün 

üzerinde artan bir pazar payı vardı. Bu sene yüzde 

yüzün üzerinde artan bir pazar payıyla binli adetlerin 

üzerine çıkmak istiyoruz” dedi. 

BRİSA’DAN FİLOLARA 

13,7 MİLYAR LİRALIK TASARRUF VAADİ 

Türkiye’de 14 bin 500’e ulaşan müşteri ağına 

hizmet inovasyonları ile değer katan Brisa, 

bu kapsamda şimdiye dek Türkiye’deki tüm ticari 

lastiklerin yüzde 23’üne ölçüm yaptı ve toplamda 

2,3 milyon lastiğe dokundu. Bandag markası ile 

son 5 yılda 650 bin lastik kaplayarak 400 milyon 

TL tasarruf sağlarken, her yıl 3,5 milyon km yol 

kat eden 105 kişilik Profleet Danışmanları ile 

sahadaki gücünü de pekiştiriyor. Brisa’nın 2018’de 

ürün ve hizmetleriyle yeni başarılara imza atmaya 

hazırlandığını ifade eden Brisa Pazarlama 

Direktörü Evren Güzel, “İşinin uzmanı Profleet 

Danışmanlarımız ile sahadaki gücümüzü 

ve farkımızı ortaya koyuyoruz. Profleet 

Danışmanları, her yıl, dünyanın etrafını 100 kez 

dolaşmakla eşdeğer olan 3,5 milyon km yol kat 

ederek filo müşterilerine sahada bire bir hizmet 

veriyor. Diğer yandan sahadaki varlığımızla 

güçlendirdiğimiz yenilikçi hizmetlerimizle 

yüksek bir katma değer sağlıyoruz. Bugün 

Türkiye’deki tüm filolara hizmet çözümlerimizi 

sunduğumuzda, yılda 13,7 milyar TL 

değerinde tasarruf sağlama gücüne sahibiz” 

açıklamasında bulundu. 


2017 yılının Uluslararası Ticari Aracı ödülünün de 

sahibi olan Yeni Crafter, Türkiye’de sınıfında bir 

ilk olan 4MOTION dört tekerlekten çekiş sistemiyle, 

her türlü arazi ve yol koşulunda kolay ulaşım 

sağlıyor. Sınıfının en güçlü motoruna sahip Yeni 

Crafter Panel Van, 2.0 litre hacimli turbo dizel 140 ve 

177 PS gücünde iki farklı motor seçeneğiyle satışa 

sunuluyor. Volkswagen tarafından yeni geliştirilen 

2 litre TDI motor, Yeni Crafter’la birlikte ticari araç 

gereksinimlerine özel olarak tasarlanmış, dayanıklı 

ve uzun ömürlü motorlar olarak sunuluyor. Türkiye 

pazarında kendi segmentinde ilk olan 2.0 litre 

hacimli turbo dizel motor 177 PS güç üretirken 

410 Nm tork sağlıyor. Yeni Crafter böylece, yüksek 

performans, düşük yakıt tüketimi ve yüksek çekiş 

gücü sağlıyor. 

SINIFINDA TEK: 8 İLERİ OTOMATİK VİTES SEÇENEĞİ 

Sınıfında yalnızca Yeni Crafter tarafından sunulan 

8 ileri otomatik vites seçeneği, yakıt tüketimini 

azaltan, kesintisiz ve sarsıntısız vites geçişi sunuyor. 

Yeni Crafter’ın sürüş özelliklerine göre tasarlanan 

8 ileri otomatik şanzıman, kesintisiz vites geçişleri 

ile konforlu ve daha düşük yakıt tüketimi sağlıyor. 

YENİ CRAFTER 

TÜRKİYE YOLLARINDA 

Yeni Crafter, geliştirilen teknolojileriyle daha düşük 

kullanım maliyetleri de sunuyor. Yüksek 2.el değeri, 

düşük yakıt tüketimi ve düşük bakım maliyetleri ile 

bu segmentin kullanıcıları için ekonomik bir ticari 

araç olma özelliğini taşıyor. 

PROMETEON VE ORKUN GROUP’UN ORTAKLIĞI 

DEVAM EDİYOR 

Prometeon Türkiye, Rusya, Orta Asya ve Kafkaslar 

Ticaret Direktörü Gökçe Şenocak, Orkun Group 

Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Karadeniz’e Pirelli 

marka ticari lastiklerini tercih etmesi ve yeni 

sezonda da iş ortaklığını devam ettirmesinden 

duyulan memnuniyet nedeniyle bir plaket takdim 

etti. Orkun Group ile yenilenen iş birliği konusunda 

çok mutlu olduklarını ifade eden Prometeon Türkiye, 

Rusya, Orta Asya ve Kafkaslar Ticaret Direktörü 

Gökçe Şenocak, “Türkiye’nin altyapı faaliyetleri 

alanında en yüksek tüketimine sahip ve en prestijli 

şirketlerinden biri olan Orkun Group’un yeni 

dönemde de bizi çözüm ortağı olarak görmesinden 

dolayı oldukça mutluyuz. Böylece bu alanda lider 

iki marka güç birliği yapmaya devam edecek” diye 

konuştu. Orkun Group Yönetim Kurulu Başkanı İlhan 

Karadeniz ise, “Hem Pirelli ticari lastiklerinin zorlu 

saha şartlarındaki performansı hem de Prometeon 

Türkiye’nin ProTruck çatısı altında sunduğu çözüm 

paketleri ve saha mühendislerinin profesyonel 

yaklaşımı bizim için ideal bir iş birliği. Bu sayede 

2017 yılında önemli bir maliyet düşüşü ile beraber 

işimizde de verim elde ettik. 2018 yılında iş birliğini 

devam ettiriyor olmaktan mutluyuz” dedi. 

L 


29

Busworld 


Otokar, Busworld Turkey 2018’e 

9 otobüsüyle katıldı 

Otokar, İzmir’de düzenlenen Otobüs 

Endüstrisi ve Yan Sanayi Uluslararası 

İhtisas Fuarı, Busworld Turkey’de 9 

aracıyla yer aldı. Otokar Genel Müdür 

Yardımcısı Basri Akgül, başarılı bir yılı 

geride bırakan Otokar’ın pazar liderliğini 

2018’in ilk 3 ayında da koruduklarını 

söyledi. Akgül ayrıca Otokar’ın Avrupa’da 

büyüyerek ihracattaki başarılarını 

sürdürdüklerini ifade etti. 

Tasarlayıp ürettiği otobüsleriyle 50 ülkede 

milyonlarca yolcu taşıyan Otokar, Türkiye dahil 

12 ülkeden 145 firmanın katıldığı Busworld 

Turkey 2018’de, 9 otobüsünü tanıttı. Türkiye’nin en çok 

tercih edilen otobüs markası Otokar; tasarımı, ergonomisi 

ve teknolojisiyle yüksek beğeni toplayan Sultan, Poyraz, 

Doruk ve Kent otobüslerinin farklı modellerini fuarda 

sergiledi. Fuarın ilk günü düzenlenen basın toplantısında 

Otokar’ın son dönemdeki faaliyetlerini değerlendiren 

Otokar Genel Müdür Yardımcısı Basri Akgül, son 3 yıldır 

daralan otobüs pazarına rağmen geçtiğimiz yılın Otokar 

için başarı ve yeniliklerle dolu bir yıl olduğunu belirtti. 

Akgül, sözlerine şöyle devam etti: “Müşterilerimizin 

beklentileri doğrultusunda geliştirdiğimiz otobüslerimiz 

Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında beğeni toplamaya 

devam ediyor. Tasarımdan teknik özelliklere Otokar’ın 

yenilikçi yaklaşımını yansıtan araçlarımız şehir içi toplu 

taşımacılığında, turizm ve servis taşımacılığında trendleri 

belirliyor. 2017 yılında Türkiye’de satılan her 3 otobüsten 

1’i Otokar imzasını taşıdı. 2017’de elde ettiğimiz 

başarıları, yılın ilk 3 ayında da devam ettirdik. 2018’e hızlı 

bir başlangıç yaptık, ilk çeyrekte faaliyet gösterdiğimiz 

segmentlerde yine pazar lideri olduk.” 

ULAŞIMDA TRENDLERİ BELİRLİYOR 

Otokar, hem şehirlerarası hem de turizm taşımacılığında 

kazanç artıran, geçtiğimiz yıl yenilenen, ödüllü otobüsü 

Doruk T ile fuarda fark yarattı. Bugüne kadar 30 bine 

yakın satışı gerçekleşen Sultan ailesinden Sultan Mega, 

yüksek motor gücü, zengin aksesuarları, üst düzey 

konforu, ortaya alınan kapısı ve artan bagaj hacmi ile 

beğeni topladı. Busworld’de Kent LF Körüklü, Kent LF, 

Sultan City ve şehir içi yolcu taşımacılığına yeni bir 

soluk getiren Sultan LF’yi ziyaretçilerin beğenisine sunan 

Otokar, Avrupa’da yaygın olarak kullanılan fakat Türkiye 

için yeni bir konsept olan Kent U aracını da sergiledi. 76 

kişiye varan yüksek yolcu kapasitesi, ayakta ve oturarak 

yolcu taşıma imkanı ile dikkat çeken Kent U’nun Euro 

6 standartlarındaki çevreci motoru 233 kW gücü ile 

performanstan da ödün vermiyor. 

SERVİS TAŞIMACILIĞININ VAZGEÇİLMEZLERİ: 

SULTAN S VE POYRAZ 

Otokar fuarda, şehir içi ve turizm taşımacılığının yanı 

sıra servis taşımacılığı için geliştirdiği araçlarını da 

ziyaretçilerin beğenisine sundu. Her türlü yol koşulunda 

üstün performans sağlayan, Euro 6 çevreci motoru sayesinde 

düşük işletme giderleri sunan, dış ve iç tasarımıyla dikkat 

çeken Sultan S’in yanı sıra Poyraz da, Busworld Turkey 

2018’de yerini aldı. Poyraz, 27+1 küçük otobüs segmentinde 

uygun yatırım maliyeti, ekonomik yakıt tüketimi, düşük 

parça ve işletme giderleri ile dikkat çekiyor. 



Isuzu Novociti Life, 

şehirlerin çözüm ortağı olacak 

Anadolu Isuzu, İzmir’de düzenlenen Busworld 2018 Fuarı’nda yeni alçak tabanlı 

midibüsü Novociti Life’nin Türkiye lansmanını gerçekleştirdi. Anadolu Isuzu’nun Ar- 

Ge merkezinde, Türk mühendisler tarafından geliştirilen Isuzu Novociti Life, dinamik 

tasarımı, arkaya konumlandırılan motoru, alçak tabanı ve teknolojik özellikleriyle 

ön plana çıkıyor. Firma, yeni Novociti Life’yi de Anadolu Isuzu fabrikasında, Türk 

işçilerin emeğiyle üretip, dünyaya ihraç etmeye hazırlanıyor. 

Anadolu Isuzu, Türkiye’de 7’ncisi düzenlenen 

Busworld Otobüs Fuarı’nda, ürün grubundaki tüm 

araçlarıyla fuarın en çok konuşulan markalarından 

biri oldu. Fuarda, Design Turkey Yarışmasında “İyi 

Tasarım Ödülü”’nün sahibi olan Isuzu Novociti Life’nin 

Türkiye’deki ilk tanıtımı da gerçekleştirildi. Yerli ve yabancı 

yüzlerce kişinin ziyaret ettiği Anadolu Isuzu standında, 

markanın toplu ulaşımda öncü modelleri Citiport, Novo-S, 

Novolux, Turkuaz ve Visigo sergilenirken alçak tabanıyla 

şehirlerin yeni çözüm odağı olan yeni midibüs modeli 

Novociti Life’a ise ilgi büyüktü. 

OTOBÜS KONFORUNDA 

ALÇAK TABANLI MİDİBÜS 

Yeni Isuzu Novociti Life, alçak tabanıyla değişen Pazar 

ihtiyaçlarına yönelik bir çözüm olarak gün yüzüne 

çıktı. Büyük ve orta büyüklükteki otobüs yerine küçük 

boyutlarda otobüs konseptiyle dar sokaklı şehirleri de 

hedefleyen Novociti Life, aynı zamanda alçak tabanlı 

yapısıyla engelli ve yaşlı nüfusun sosyal hayata daha 

fazla katılımını da destekliyor. Anadolu Isuzu’nun Ar- 

Ge merkezinde Türk mühendisler tarafından geliştirilen 

ve üretimi Anadolu Isuzu fabrikasında yapılan Yeni 

Isuzu Novociti Life, markanın ihracattaki agresif büyüme 

hedeflerine yardımcı olacak. Yeni araçlarının basın 

lansmanında konuşan Anadolu Isuzu Genel Müdürü 

Tuğrul Arıkan, “Türkiye’nin midibüs segmentinde en fazla 

araç satan markası Anadolu Isuzu. İhracatta da 14 yıldır 

en fazla midibüsü biz satıyoruz. Türkiye’de ürettiğimiz 

tüm otobüs ve midibüslerimiz, başta Avrupa olmak üzere 

birçok ülkede beğeniyle kullanılıyor. İnanıyoruz ki alçak 

tabanlı ve düşük işletim maliyetlerine sahip Yeni Isuzu 

Novociti Life de hem yurt içinde hem de yurt dışında yoğun 

ilgi görecek. Bu vesileyle İlk olarak 80 adet Novociti Life 

aracımızı Nisan ayı itibariyle Bingöl halkının kullanımına 

sunmaya başladığımızı da buradan müjdelemek istiyorum” 

açıklamasında bulundu. 

YÜKSEK VERİMLİLİK VE 

DÜŞÜK YAKIT TÜKETİMİ 

Anadolu Isuzu’nun otobüs ürün grubunda 9.5 m 

uzunluğundaki Citibus modeli ile 7.5 m uzunluğundaki 

Novociti modeli arasında 8 m uzunluğuyla yeni bir segment 

oluşturan Novociti Life, midibüs boyutlarında otobüs 

görünümüyle dikkat çekiyor. Novociti Life’ın alçak tabanlı 

tasarımına uygun olarak arkaya konumlandırılan FPT 

marka NEF4 model motoru, 186 beygir güç ve 680 nm tork 

üretiyor. FPT’nin EGR (Egzoz gazı geriçevirimi) sistemine 

gerek duymadan Euro 6 C emisyon normlarını karşılayabilen 

motor teknolojisi, yüksek enerji verimliliği ile düşük yakıt 

tüketimi sağlanmasını mümkün kılıyor. Novociti Life hem 

yurtiçinde hem de yurtdışında ZF marka manuel ve Allison 

marka otomatik şanzıman opsiyonlarıyla sunuluyor. 

L 


31

Busworld 


BMC, ÖDÜLLÜ OTOBÜSLERİYLE GÖVDE GÖSTERİSİ YAPTI 

Busworld Akademi 2017 En İyi Tasarım Ödülü sahibi 

Neocity Ailesi’nin en küçük üyesi olan Neocity 

8.5m, 4 silindirli Euro 6 turbo dizel motorunun 210 

beygir gücü ve 850Nm torku sayesinde fark yaratıyor. 

Neocity 8.5m EV ise benzersiz motoru ve batarya 

paketi ile rakiplerinden bir adım öne çıkıyor. Şehir dışı 

275km, şehir içi ise 210km’ye kadar menzile sahip olan 

Neocity 8.5m EV, 7 saatte tam olarak şarj edilebiliyor. 

Busworld Akademi 2017 En İyi Tasarım Ödülü sahibi 

Neocity Ailesi’nin en büyük üyesi olan Neocity 10m, 6 

silindirli Euro 6 turbo dizel motorunun 250 beygir gücü 

ve 1000Nm torku ile dikkat çekiyor. Neocity 10m’nin 

ayrıca, 210 beygir gücünde 850Nm torka sahip 4 

silindirli turbo dizel Euro 6 motor seçeneği bulunuyor. 

280 ve 320 beygir gücü alternatifleriyle Procity 12m 

CNG, 6 silindirli Euro 6 turbo CNG motoru, 6 ileri vitesli 

Intarder’lı otomatik şanzımanı, 

1400lt CNG tank kapasitesi, hava 

süspansiyon sistemi ve bağımsız ön 

aks opsiyonu ile çevreci, konforlu 

ve güvenli bir sürüş sağlıyor. 

ZF, YENİ POWERLINE ŞANZIMANINI TANITTI 

Z 

F, yeni “PowerLine” ile ZF, orta ölçekli 

otobüsler ve orta ağırlıkta hizmet 

kamyonları için otomatik şanzıman 

segmentinde devrim niteliğinde bir adım 

attı. Yeni otomatik şanzıman, binek araç 

sistemlerinden uyarlanan sekiz ileri vitesi 

ve tasarım prensibi sayesinde ticari araç 

segmentindeki pek çok önemli kriteri, 

günümüz sistemlerinden daha üstün olarak 

rahatlıkla karşılıyor. PowerLine, ticari araçlar 

için özel seçenekler sunuyor. Yenilikçi 

ürün, PTO (Power Take-Off) ve retarder ile 

kullanımı için hazır. Powershift bir şanzıman 

olan PowerLine, ticari araçlarda artmakta 

olan doğal gazlı (LNG) motor uygulamaları 

için de uyumlu. Ayrıca duraklama anında 

motoru otomatik olarak durdurma (Start- 

Stop) özelliği ile yakıt tüketiminde yüzde 

beş oranında tasarruf sunan ZF PowerLine, 

olası hibrit uygulamalar için çok daha büyük 

oranlarda tasarruf imkanı sağlayarak, 

verimliliği arttıran çözümleriyle fark yaratıyor. 


MAXION JANTAŞ’TAN DÜNYANIN EN HAFİF JANTI 

Avrupa’nın önde gelen otobüs üreticileri 

Mercedes, MAN, Scania ve Volvo’nun 

uzun yıllardır global jant tedarikçisi 

olduklarını ve 5 kıtada 60’tan fazla ülkeye 

ihracat gerçekleştirdiklerini vurgulayan 

Maxion İnci ve Maxion Jantaş Yönetim Kurulu 

Başkanı Mustafa Zaim, “Avrupa’nın en büyük 

jant üreticisi olarak yeni geliştirdiğimiz 

jantlarımızı ve geniş ürün yelpazemizi 

Balkanlar, Ortadoğu, Türkî Cumhuriyetler ve 

Afrika’nın en saygın fuarı olan Busworld’de 

müşterilerimize sunduk. Dünyanın en hafif 

ağır vasıta ticari jantlarını tedarikçilerle 

buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. 

Zaim sözlerini şöyle sürdürdü: “Jantlarımız, 

ana otomotiv sanayi firmalarının taleplerine 

uygun olarak, en hafif ve en yüksek 

dayanımı sağlayacak şekilde, en güncel 

teknik olanaklar ve teknikler kullanılarak 

tasarlanıyor. Ürettiğimiz jantlar kendi 

segmentinde dünyadaki en hafif çelik ağır 

vasıta jantları. Bu sayede yakıt tüketimine 

pozitif etki yaratarak son kullanıcıya; 

karbondioksit emisyonunun azaltılmasıyla 

birlikte de çevreye katkı sağlıyoruz. Tüm yeni 

tasarımlarımızın, dünya üzerinde çok az sayıda bulunan test 

makinaları ve ölçüm cihazlarıyla kontrolü yapılarak, can 

güvenliği en ön planda tutuluyor. Bununla birlikte, en son 

teknoloji kullanılarak ürettiğimiz jantlardaki düşük salgıyalpa 

değerleri, son kullanıcıya yüksek sürüş konforu ve 

emniyet olarak yansıyor.” 

ALLISON, TAM OTOMATİK 

ŞANZIMAN ÇÖZÜMLERİNİ 

SERGİLEDİ 

A 

llison tam otomatik şanzımanlar, sürücüler için artırılmış 

performans, yolcular için sarsıntısız, konforlu ulaşım 

ve filolar için daha az bakım maliyetleri dahil olmak üzere 

birçok avantaj sunuyor. Bu avantajlara ek olarak Allison 

xFE modelleri, otobüslerde yüzde 7’ye varan ekstra yakıt 

ekonomisi sağlıyor. Allison Transmission, Busworld Fuarı 

ziyaretçilerine XFE modellerini tanıtırken, mükemmel bir 

performans ve verimlilik dengesi sunan yakıt tasarrufu 

teknolojisi FuelSense 2.0 ile ilgili bilgi verdi. Fuarda, Allison 

xFE ürün gamından T3270R xFE modeli sergilendi. Allison, 

fuar boyunca 2000, 3000 ve 4000 tam otomatik şanzıman 

serileri ile ilgili bilgileri de paylaştı. Aynı zamanda Anadolu 

ISUZU, yeni Novociti Life modelini Allison Torqmatic T2100 

tam otomatik şanzıman donanımı ile fuarda sergiledi. T2100 

xFE Fuelsense 2.0Max şanzıman donanımı ile sergilenen BMC 

Neoport, fuarda ilgi gören araçlar arasında yer aldı. 

L 


33

Haber 

Mercedes-Benz Türk, 

çekici portföyüne 

yeni araçlar ekliyor 

Aksaray Kamyon Fabrikası’nda üretilen Mercedes- 

Benz Actros çekicilerde motor tünelsiz StreamSpace 

kabine ek olarak 2,5 metre genişliğindeki BigSpace ve 

GigaSpace kabin seçenekleri sunuluyor. 

Mercedes-Benz Türk’ün 30 yılı aşkın 

süredir faaliyet gösteren Aksaray Kamyon 

Fabrikası’nda yeni model seçeneklerinin 

üretimine başlandı. Marka, Mercedes-Benz Actros çekici 

modelleri için yeni kabin ve güçlü motor seçenekleri 

sunarak yurtiçi ve yurtdışı nakliye sektöründeki seçenek 

sayısını artırıyor. Actros çekicilerde, Euro 6 normlarında 

420 ve 450 beygir gücündeki motorlara ilave olarak; 480, 

510, 530, 580 ve 630 beygir güçlerinde yeni motorlar 

sunuluyor. Yeni sunulan bu motor seçenekleri ile lojistik 

sektöründe Mercedes-Benz yıldızı taşıyan çekicilerle 

daha fazla güç ve performans elde edilebiliyor. Aksaray 

kamyon fabrikasında üretilen, motor tünelsiz ve 2,5 

metrelik genişliğe sahip StreamSpace kabine ek olarak; 

1.990 mm ve 2.130 mm iç yüksekliğe sahip BigSpace 

ve GigaSpace adlı yeni kabinler de üretilmeye başlandı. 

Mercedes-Benz, sunduğu yeni motor ve kabin seçenekleri 

ile müşterinin ihtiyaçlarına özel; standartların dışında 

tercih yapma olanakları tanıyor. Yeni dönemde, istenilen 

güçte bir motor, istenilen herhangi büyüklükteki bir kabin 

ile sipariş edilebiliyor. Çekici portföyündeki Park Kliması, 

Öngörülü Sürüş Sistemi, İleri Aktif Güvenlik Paketi ve 

farklı beşinci teker yükseklik seçenekleri gibi tüm ilave 

donanımlar da Türkiye’deki tüm Mercedes-Benz yetkili 

bayilerinden talep edilebiliyor. 

DAHA GÜÇLÜ VE EKONOMİK MOTORLAR 

Türkiye kamyon pazarının lideri Mercedes-Benz Türk, 

34 

L JİSTİK NEWS mayıs 18

yeni Actros çekici modellerinde, 

segment ihtiyaçları arasındaki 

yüksek motor gücü, yüksek tork 

ve düşük yakıt tüketimi sağlayan; 

Euro 6 normlarında yeni motor 

seçenekleri sunmaya başladı. Yeni 

Actros çekiciler, 12.8 litre ve 15.6 

litrelik motor seçenekleriyle 420 

beygirden, 630 beygire varan geniş 

bir güç yelpazesine sahip. 

ÇİFT ÇEKER VE AĞIR NAKLİYE ÇEKİCİ 

SEKTÖRÜ YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 

Mercedes-Benz Türk, çift çeker ve ağır nakliye çekici 

segmentinde geniş ve güçlü ürün yelpazesiyle Türkiye 

pazarında gücünü ortaya koyuyor. Mercedes-Benz Actros 

ve Arocs ağır nakliye çekicileri; 4x4’ten 6x2, 6x4 ve 8x4’e; 

6x6’dan 8x6 ve 8x8’e kadar her türlü aks konfigürasyonu, 

62 tondan 250 tona kadar geniş bir aralıkta katar ağırlığı 

seçenekleri, çelik makas ve hava körüklü süspansiyon 

alternatifleri, farklı kabin ve motor gücü seçenekleriyle 

sektörün her türlü ihtiyacına en iyi şekilde karşılık 

veriyor. Sadece Mercedes-Benz tarafından sunulan 

üstün teknolojiye sahip 16 ileri PowerShift ağır nakliye 

şanzımanı ve Turbo Retarder Kavrama donanımlarıyla 

Mercedes-Benz ağır nakliye çekicileri, yüksek teknik 

kabiliyeti ve düşük işletme giderleriyle rakiplerinden 

sıyrılarak ön plana çıkıyor. 

AĞIR YÜKTE AŞINMASIZ KALKIŞ VE 

GÜÇLÜ RETARDER 

Mercedes-Benz’e özgü, ağır nakliye segmentinde sunulan 

Turbo Retarder Kavrama ile hidrodinamik kavrama ve 

birincil retarder tek bir yapıda birleşiyor. Bu güçlü özellik; 

Mercedes-Benz yıldızı taşıyan 

Actros çekicilerde, Euro 6 

normlarında sunulan 420 

ve 450 beygir gücündeki 

motorlara ilave olarak; 480, 

510, 530, 580 ve 630 beygir 

güçlerinde yeni motorlar 

ekleniyor. 

ağır nakliye segmentinde hassas 

kalkışlarda, oldukça düşük hız ve 

yüksek tonajlardaki manevralarda 

rakiplerine oranla müşterilerine 

oldukça üstün avantajlar sağlıyor. 

Bir tork konvertörle kıyaslandığında 

hidrodinamik kavraması sayesinde 

aşınmasız tork aktarımı ve ısıl 

denge sağlayarak en ağır yüklerde, 

sık dur-kalklarda, uzun süren 

zorlu manevralar ve aşırı düşük 

hızlarda dahi azami araç kullanılabilirliği sunarken; 

yüksek konforu da beraberinde getiriyor. Kalkış her 

zaman hidrolik kavrama ile gerçekleşiyor; kalkıştan sonra 

kuru kavrama devreye giriyor ve böylelikle aşınmasız 

sürüş ile kuru kavramanın ömründe önemli ölçüde artış 

sağlanıyor. Ağır yüklü araçla rampalarda kalkış esnasında 

aracın geriye kayması engellenirken, fren pedalı 

kullanılmadan sadece gaz pedalı ile istenen hassaslıkta 

ileri ve geri doğru hareket gerçekleştirilebiliyor. 

İçerisindeki entegre birincil retarder sayesinde, çok düşük 

süratlerde bile azami frenleme kuvveti ve geri viteste dahi 

retarder fonksiyonu sağlanıyor. Turbo retarder kavrama 

ile ayrıca ortalama 1100 devir/dakika ile ağır yüklerde 

dahi kalkış gerçekleştirilerek önemli ölçüde yakıt 

verimliliği elde ediliyor. 

MERCEDES-BENZ’E ÖZGÜ 16 İLERİ 4 GERİ 

AĞIR NAKLİYE ŞANZIMANI 

Actros ve Arocs marka çekicilerde, 16 ileri ve 4 geri 

PowerShift-3 ağır nakliye şanzımanı sunan tek marka 

olan Mercedes-Benz; kısa vites geçişleri, maksimum 

ağır nakliye performansı, yakıt verimliliği gibi teknik 

üstünlükleriyle sektörde dikkat çekiyor. 

L 


35

Haber 

Birmot, Küçükyalı şubesini açtı 

Bu yıl 90’ıncı yaşını kutlayan Otokoç Otomotiv’in bünyesinde yer alan Birmot, 

Anadolu yakasında entegre satış ve satış sonrası hizmet çözümleri sunduğu 

Küçükyalı şubesinin açılışını gerçekleştirdi. 

Birmot Küçükyalı’da Fiat araçların satış, 

servis, yedek parça, sigorta ve 2. el araçların 

showroomunun yanında Alfa Romeo ve Jeep 

marka araçların satış sonrası hizmetleri sunuluyor. 

Ayrıca Avis araç kiralama ve Zipcar araç paylaşım 

noktası olarak da hizmet verecek olan Birmot Küçükyalı, 

bin metrekaresi Fiat Showroom, 5 bin 300 metrekaresi 

Fiat, Alfa Romeo ve Jeep servisi, 500 metrekaresi ikinci 

el showroom olmak üzere toplam 6 bin 800 metrekare 

kapalı, toplam 11 bin metrekarelik alan üzerine kurulu. 

Birmot’un Küçükyalı şubesi için düzenlenen açılış 

törenine İstanbul Valisi Vasip Şahin, Koç Holding 

Otomotiv Grubu Başkanı Cenk Çimen, Tofaş CEO’su 

Cengiz Eroldu, Otokoç Otomotiv Genel Müdürü Görgün 

Özdemir, Fiat İş Birimi Direktörü Altan Aytaç ve Birmot 

Genel Müdür Yardımcısı Çağrı Karaoğuz katıldı. Açılış 

töreninde yaptığı konuşmaya Otokoç Otomotiv ve 

Tofaş’a bu yatırımlarından ötürü teşekkürlerini sunarak 

başlayan İstanbul Valisi Vasip Şahin, “Böyle tesisler 

açıldıkça biz de yönetimler olarak çok seviniyoruz. Bu 

tesisin diğer firma ve yatırımcılara örnek teşkil etmesini 

dilerim.1970’li yıllarda babam Almanya’da bir otomotiv 

fabrikasında çalışıyordu. Yılda 200 otomobil ve bine 

yakın motosiklet üretiliyordu, bizim için bunlar o 

zaman çok büyük rakamlardı. Baktığımızda, Türkiye’de 

otomotiv sektöründe geçen yıl itibariyle 28 milyar 

doların üzerinde ihracatımız var. Bu başarının tüm 

paydaşlarına teşekkür ederim. Koç Topluluğu, Türkiye’de 

pek çok sektörde olduğu gibi otomotivde de öncü 

konumdadır” dedi. 

ÇİMEN: “OTOMOTİVDE 

HİZMETLERİN ŞEKLİ DEĞİŞİYOR” 

Törende yaptığı konuşmada Otokoç Otomotiv’in bu yıl 

90. yaşını kutladığını hatırlatan Koç Holding Otomotiv 

Grubu Başkanı Cenk Çimen, “Türk otomotiv sektörünün 

tarihi bu şirkette yatıyor” dedi. Otokoç Otomotiv’in 

tarihi boyunca birçok değişim ve dönüşüm geçirerek 

özellikle son 5 yılda, hem yurt içinde, hem de yurt 

dışında hızlı ve kârlı büyüme gösterdiğini belirten 

Çimen, bu yıl 50. yılını kutlayan Tofaş’ın da Türkiye’de 

Cenk 

Çimen 

Görgün 

Özdemir 

otomotiv sanayinin gelişimine öncülük ettiğini 

kaydederek, “Türk mühendislerin imzasıyla, 2015 yılında 

üretimine başlanan Egea Sedan modeli, ulaştığı satış 

performansıyla iki yıldır üst üste en çok tercih edilen 

binek araç modeli oldu” dedi. 90 ve 50 yıl gibi sürelerin 

şirketlerin tarihinde çok önemli olduğunu vurgulayan 

Çimen, “Tüzel kişilikleri bu kadar uzun süre yaşatmak 

kolay değil. Değişimi görmek, zamanı ve geleceği doğru 

okumak çok önemlidir. Otomotiv işinde hem araçlar, 

hem teknoloji, hem de sağlanan hizmetlerin yapılış 

şekli değişiyor. Bütün bu değişimin içinde teknoloji ve 

dijitalleşme var. Önceden otomotiv perakendeciliğinde 

tesis ve yetişmiş insan kaynağı yeterliydi, şimdi 

müşteri ile sürekli bağlantıda kalacağınız sanal tesisler 

gerekiyor. Bu tesisler, müşteriyi tesise girerken tanıyacak, 

alışkanlıklarını önceden bilecek, tüm bilgileri dijital 

ortamda aktaracak ve bir sonraki ziyaret için bağlantıda 

kalacak yapılar olmalı” diyerek değişen koşullara hızlı 

adapte olunmasının gerekliliğini vurguladı. 

ÖZDEMİR: “BİRÇOK İLKE İMZA ATTIK” 

Otokoç Otomotiv Genel Müdürü Görgün Özdemir ise 

törende yaptığı konuşmada Otokoç Otomotiv olarak 

vizyonları doğrultusunda müşterilerinin yol arkadaşı 

olmak istediklerini belirtti. Özdemir, “Bilindiği üzere 

Otokoç Otomotiv, Türkiye’nin ilk otomotiv şirketidir. 


Merhum Vehbi Bey’in, 1928 yılında ilk Ford 

acenteliğini alması ile faaliyetine başlamıştır. 

Bundan 44 yıl önce araç kiralama işine adım 

atmış, Avis markası ile Türkiye’deki araç 

kiralama sektörünün öncülüğünü yapmıştır. 

2012 yılında, yurt dışına açılma stratejimiz 

ile o tarihten bugüne her yıl yeni bir ülkede 

faaliyet göstermeye başladık. Son olarak, 

Yunanistan’da 32 bin adetlik araç filosu ve 

455 milyon euro aktif büyüklüğe sahip Avis, 

Budget ve Payless araç kiralama şirketini 

satın aldık. Bundan 3 yıl önce ise dünyanın en büyük 

araç paylaşım iş modeli Zipcar’ı İstanbul ile buluşturduk. 

Otokoç Otomotiv, 90 yıllık tarihi ile ülkemizin en köklü 

kuruluşu olurken, çağın ruhunu yakalayan, yenilikçi 

ve dinamik olma özelliğini korumuş, birçok ilke imza 

atmıştır” diye konuştu. 

2018 HEDEFİ 9 MİLYAR LİRALIK 

CİROYA ULAŞMAK 

Otokoç Otomotiv olarak bugün gelinen noktada Türkiye 

dahil 9 ülkede, 3 bin 500 çalışanı ile 350’nin üzerinde 

lokasyonda faaliyet gösterdiklerini söyleyen Özdemir, 

“Temsil ettiği 10 marka ile 100 bin adedin üzerinde 

araç satışı, 80.000 adetlik araç kiralama filosu ve bu yıl 

hedeflediği 9 milyar lira cirosu ile küresel büyük bir 

yapı haline gelmiştir. Bugün tesis açılışını yaptığımız 

Birmot; Fiat, Alfa Romeo, Jeep ve Maserati markalarını 

müşterilerimizle buluşturuyor. Türkiye’deki yaygın 22 

hizmet noktası ile tüm otomotiv çözümlerini sunuyor. 

Bugün Küçükyalı’da yeni bir tesise daha kavuşmanın 

heyecanını yaşıyoruz” şeklinde konuştu. 

AYTAÇ: “BİRMOT, İSTANBUL’DAKİ 

PERFORMANSIMIZI ARTIRACAK” 

Fiat İş Birimi Direktörü Altan Aytaç ise yaptığı 

konuşmada, 

“Geçtiğimiz yılı 120 bin adetlik toplam 

satışımızla, pazar payımızı yüzde 11’den yüzde 13’e 

yükselterek kapattık; 29 ilde lider marka olduk. 2018’in 

ilk 2 ayında da 30 ilde liderliği elimizde tutarak bu 

alanda öncülüğümüzü koruyoruz. Markamız, büyüyen 

ürün gamımız ve güçlü bayi teşkilatımızla pazarda ivme 

kazanmaya devam ediyor. Değerli iş ortağımız Birmot 

bugün otomotiv perakendeciliğindeki derin tecrübesi 

ve güçlü kurumsal yapısıyla, Fiat markamızın bayiliğini 

Türkiye genelinde 15 ayrı noktada başarıyla sürdürüyor. 

Küçükyalı tesisimizin satış ve servis hizmetleri ile 

İstanbul’daki performansımızı daha da artıracağına, en 

önemlisi yüksek müşteri memnuniyeti yaratılacağına 

inanıyorum” dedi. Müşterilerin, ürün ve hizmetlerle 

ilgili deneyimlerinin çok önemli olduğunu ifade eden 

Aytaç, “Dolayısıyla müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap 

veren, onlar için değer yaratan hizmetler üretmek en 

büyük önceliğimiz. Bu yaklaşımımızın en güncel örneği 

olarak Tofaş’ta geliştirilen ve ilk etapta Egea model 

ailesinde devreye aldığımız bir uygulamayla sınıfındaki 

ilk uzaktan erişim teknolojisini müşterilerimize sunmaya 

başladık. Fiat Yol Arkadaşım Connect uygulamasıyla 

müşterilerimizin deneyimini bir üst boyuta taşıyacağız” 


L 


37

Haber 

MAN Orijinal Yağları 

yakıt ekonomisi sağlayacak 

MAN araçlarının tüm ihtiyaçlarına yönelik ileri teknoloji ve yüksek normlarda 

üretilen MAN Orijinal Yağları – MAN Genuine Oil’in Türkiye tanıtımını 

gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Şinasi 

Ekincioğlu, “MAN Orijinal Yağları, daha düşük sürtünme direnci nedeniyle yakıt 

harcamasını en aza indiriyor” dedi. 

MAN araçlarının tüm ihtiyaçlarına yönelik 

ileri teknoloji ve yüksek normlarda üretilen 

MAN Orijinal Yağları – MAN Genuine Oil’in 

Türkiye Lansmanı, 10 Mayıs 2018 perşembe günü The 

St. Regis İstanbul Otel düzenlenen basın toplantısı ile 

gerçekleştirildi. MAN Genuine Oil Lansmanı’na MAN 

Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. adına Genel Müdür 

Tuncay Bekiroğlu ve Satış Sonrası Hizmetler Direktörü 

Şinasi Ekincioğlu ev sahipliği yaparken, Shell & Turcas 

Madeni Yağlar Genel Müdürü Seyfettin Uzunçakmak ve 

şirket yetkilileri de toplantıda hazır bulundu. Toplantıda 

konuşan MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Genel 

Müdürü Tuncay Bekiroğlu, “MAN’ın 250 yılı aşan köklü 

geçmişi ile üretim ve mühendislik alanındaki en önemli 

küresel markalardan biri olduğuna vurgu yaparak, “250 

yılı aşan eşsiz bilgi birikimi, ileri teknolojisi ile MAN’ın 

yaptığı tüm üretim ve geliştirmelerin odağında, araçların 

işletmecisi, kullanıcıları, yük ya da yolcular ve ekolojik 

hassasiyetler yer alıyor. Bu doğrultuda tüm MAN 

araçları, ileri teknolojileri, dayanıklılıkları, kaliteleri, 

sundukları yüksek performansa karşın düşük yakıt ve 

işletme giderleri ile sınıflarının premium modellerini 

oluştururlar. Diğer bir deyişle, MAN araçlarında 

kullanılan en küçük vidadan motor bloğuna kadar tüm 

bileşenleri, yüksek standartlara sahiptir. Bu bileşenlerin 

her biri kendilerine yönelik yüksek MAN normlarını 

karşılayarak, üstün nitelikli MAN araçlarını oluştururlar. 

Bu bileşenlerin en önemlilerinden biri de hiç şüphesiz, 

araçlarda kullanılan yağlardır. Bugün burada bu önemli 

konuda, MAN Orijinal Yağları – MAN Genuine Oil’in 

lansmanı için bir arada bulunuyoruz. MAN ve Shell 

& Turcas gibi iki küresel markanın bilgi birikimi ve 

tecrübesinin ortaklaşa eseri olarak, motor, şanzıman 

ve aks yağları için uygulanan yüksek MAN normlarını 

fazlasıyla karşılayan üstün nitelikli MAN Orijinal 

Yağları’nı geliştirdik ve kullanıma sunuyoruz” dedi. 


Tuncay 

Bekiroğlu 

Seyfettin 

Uzunçakmak 

ALT YAPISINDA GTL TEKNOLOJİSİ VAR 

Dünyada ve Türkiye’de 11 yıldır madeni yağlar pazar 

liderliğini sürdüren ve Derince üretim tesislerinden 61 

ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Seyfettin 

Uzunçakmak, MAN ile gerçekleştirilen iş birliği ile 

birlikte Shell & Turcas’ın Türkiye pazarındaki gücünü 

daha da artırmış olduğunu söyledi. Küresel çapta öncü 

kamyon ve otobüs üreticisi MAN ile Türkiye pazarında 

işbirliği yapmaktan duydukları memnuniyeti vurgulayan 

Seyfettin Uzunçakmak, “Madeni yağ tedarik zincirinin 

tamamında faaliyet gösteren Shell; yenilikçi yaklaşımı 

ve Ar-Ge’ye yaptığı yatırımın bir sonucu olarak hem 

küresel hem de yerel markalar tarafından iş ortağı 

olarak tercih ediliyor. Müşteri beklentilerini karşılamayı 

hedefleyen hizmet anlayışımızı, GTL teknolojisi ile 

doğal gazdan ürettiğimiz ürünlerimizle destekliyoruz. 

Uzun yıllardır ürün tedarik ettiğimiz markalar 

arasına MAN gibi çok önemli bir üreticiyi dahil etmiş 

olmaktan dolayı çok mutluyuz. Dünyanın önde gelen 

iki lider markasının yaptığı bu anlaşma ile yerel olarak 

Derince’de üreteceğimiz, MAN özel spesifikasyonlarını 

karşılamak üzere ortak olarak geliştirilen MAN Orijinal 

Yağları tedarik ediyor olacağız. İspanya, İtalya, Fransa 

ve Güney Kore’de sürdürdüğümüz bu iş ortaklığını 

Türkiye’ye de taşımış olmaktan mutluluk duyuyoruz. 

Önümüzdeki yıllarda ürün portföyümüzü de genişleterek 

işbirliğimizin uzun yıllar devam etmesini arzu ediyoruz” 

diye konuştu. 

PİYASADA EŞDEĞERİ BULUNMUYOR 

MAN’ın üstün nitelikleri araçları ile olduğu gibi satış 

sonrası hizmetlerde de “ömür boyu iş ortakları” olarak 

kabul ettiği müşterilerine en ideali, en iyiyi sunma 

amacında olduğunu vurgulayan Şinasi Ekincioğlu da, 

“MAN Orijinal Yağları – MAN Genuine Oil de bu 

yaklaşımla geliştirildi. Alanlarında uzman MAN ve 

Shell & Turcas mühendislerinin uzun ve titiz çalışmaları 

sonucu geliştirilen MAN Orijinal Motor Yağları, MAN’ın 

motor yağları (MAN 3277, MAN 3477, MAN 3677) 

şanzıman yağları (MAN 341 Z5) ve aks yağları (MAN 

342 S1) için uyguladığı yüksek MAN normlarını fazlası 

ile karşılıyor. Tüm MAN Orijinal Yedek Parçaları ile 

mükemmel uyum sağlayan ve premium sınıfta bir 

kaliteyi sunan bu yağların piyasada eşdeğeri bulunmuyor, 

sadece MAN yetkili servislerinde ulaşılabiliyor” 


DAHA DÜŞÜK İŞLETME MALİYETLERİ 

Üstün nitelikleri ile MAN Genuine Oil’in, motor, 

şanzıman ve aks parçalarını korozyona uğratan 

asit oluşumuna izin vermediğini de belirten Şinasi 

Ekincioğlu, “MAN Orijinal Yağları, daha düşük 

sürtünme direnci nedeniyle yakıt harcamasını en aza 

indiriyor. Daha az uçucu olduğu için yağ eksiltmesi 

en az düzeyde seyrediyor. Daha yüksek oksidasyon 

direnci nedeniyle yağlama özelliğini çok uzun süre 

koruyabiliyor. Dolayısıyla MAN Orijinal Yağları ile 

MAN araçlarında daha fazla yakıt tasarrufu, daha uzun 

yağ kullanım ömrü ve emisyon sistemleri ile daha fazla 

uyumluluk sağlanıyor. Özetle MAN Orijinal Yağları, 

üstün koruma performansı ve daha düşük işletme 

maliyetleri sunuyor” açıklamasında bulundu. 

L 


39

Araç teslimatı 


HNR Lojistik, 

operasyonlarını 

Scania ile 

genişletecek 

Scania, 2018 yılına filo teslimatlarıyla hız 

kesmeden devam ediyor. Türkiye’nin önde 

gelen lojistik firmaları arasında yer alan ve aynı 

grup içerisinde faaliyetlerini sürdüren Hüner 

Uluslararası Taşımacılık ve HNR Lojistik,145 

adetlik R 450 LA 4x2 MEB çekici alımı kararını 

Scania’dan yana kullandı. Bu alımla birlikte grubun tüm 

araç filosunda sadece Scania araçlar bulunuyor. Adile 

Sultan Sarayı’nda gerçekleştirilen teslimat töreninde 

konuşan Hüner Uluslararası Taşımacılık Yönetim 

Kurulu Başkanı İbrahim Hüner, “İlk Scania filomuzu 

2015 yılında 120 adetle bünyemize kattık. Yüksek 

performans ve hizmet standartları, Scania markasına 

olan sadakatimizin artmasına sebep oldu. Etkin filo 

yönetimine çok önem veriyoruz. Bu bağlamda, Scania 

Filo Yönetimi Sistemi (SESS- Scania Entegre Sürüş 

Sistemleri) ve uzaktan erişimli Takograf Sistemi bizim 

beklentilerimizle tam olarak örtüştü. Bugün teslim 

aldığımız 145 adet araçla filomuzda toplam 325 adet 

Scania bulunuyor ve Scania, filomuzda yer alan tek marka 

haline geliyor. Doğuş Otomotiv distribütörlüğündeki 

Scania markasına tüm bu süreçteki desteklerinden dolayı 

teşekkür ederim” dedi. 

36 SAATTE TESLİMAT GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ 

HNR Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Arda Hüner ise 

Avrupa 

ülkelerinden Türkiye’ye ekspres servis hizmeti 

başlattıklarını belirterek “Avrupa’dan Türkiye’ye 36 saatte 

teslimat gerçekleştireceğimiz ekspres servis başlattık. 

Bu operasyonda hız, güvenlik ve yakıt maliyeti önem 

kazanıyor. Scania, tüm bu ihtiyaçlarımızı fazlasıyla 

karşılıyor” dedi. 

HEDEFİMİZ LİDER MARKA OLMAK 

HNR Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melisa 

Hüner ise Avrupa ülkeleri ve Türkiye arasında parsiyel ve 

komple araç taşımacılığı hizmeti verdiklerini belirterek, 

“Bünyemizde bulunan Avrupa’nın en güçlü acenteleri 

ile ithalat ve ihracat yüklemelerinde hızlı ve güvenli 

karayolu taşımacılığı gerçekleştiriyoruz. Hedefimiz 

uluslararası operasyonlarda lider marka olmak. Halen 

Hollanda, Almanya, İtalya, Belçika gibi Orta Avrupa 

ülkelerine karayolu nakliyesi gerçekleştiriyoruz. Bugün 

teslim aldığımız yeni araçlarımızı ekspres servis 

hizmetlerimizde ve operasyon ağımızı genişletmek 

amacıyla kullanacağız” dedi. 



TEMSA’dan Altur 

Turizm’e 120 

araçlık teslimat 

TEMSA, sektörün önde gelen firmalarından Altur 

Turizm ile 120 araçlık yeni bir anlaşma imzaladı. 

100 adet Prestij SX model midibüs ve 20 adet Safir Plus 

model otobüsün Altur Turizm filosuna katılmasına 

ilişkin tören Sabancı Holding’de gerçekleşti. Teslim 

töreninde konuşan TEMSA Genel Müdürü Hasan 

Yıldırım, Türkiye’nin önde gelen servis ağlarından Altur 

Turizm ile yaptıkları bu anlaşmanın TEMSA ve Sabancı 

Topluluğu’nun yanı sıra Türkiye ekonomisi için de büyük 

bir önemi bulunduğunun altını çizerken, “Altur ile uzun 

yıllardır sürdürdüğümüz iş birliğinin artarak devam 

ettiğini görmek bizler için işimizi doğru yaptığımızın en 

önemli göstergesi. Bu iş birliğini, Türkiye’nin aydınlık 

geleceğine yürekten inanan; üreterek, istihdam yaratarak 

ve yatırım yaparak, ülkemiz ekonomisi için taşın altına 

elini koyan iki firmanın ortak bir vizyonda buluşması 

olarak tanımlıyorum” ifadelerini kullandı. Altur Turizm 

Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Albayrak ise, 

TEMSA ile sürdürdükleri iş birliğinden son derece 

memnun olduklarını ifade etti. Altur Turizm olarak 

Türkiye’deki filo büyüklüklerinin 10 bin aracı aştığını 

sözlerine ekleyen Abdurrahim Albayrak, “Türkiye, 

sanayisi ve bunu destekleyen hizmet sektörüyle müthiş 

bir büyüme performansı sergiliyor. Biz de Türkiye 

ekonomisinin çıktığı bu yolda üzerimize düşeni yerine 

getiriyor; bir yandan yatırımlarımızı hız kesmeden 

sürdürürken bir yandan da şirketimizdeki her noktayı 

geliştiriyoruz” dedi. 

Alışan Lojistik, kiralama modeliyle 

maliyetlerini azaltıyor 

Tırsan, Alışan Lojistik’in kiraladığı 55 adet Tırsan 

Perdeli Maxima Plus semi-treyleri teslim etti. 

Araçları, satın almak yerine kiralama yoluna giden 

Alışan, bu sayede önemli bir maliyet avantajı elde 

ediyor. Teslimat töreninde konuşan Tırsan Treyler 

Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu. Avrupa’daki 

treyler satışlarının yarısından fazlası Lojistik’in kiralama 

modelinin oluşturduğunu ve bunun Türkiye’deki 

öncülüğünü ise Alışan Lojistik’in yaptığını belirtti. 

Ülkemizde kiralama modelinin sağladığı yüksek katma 

değeri gören firma sayısının çok az olduğunu kaydeden 

Nuhoğlu, “Özellikle büyük firmalar öz mal araç yatırımı 

yapmıyor, bunun yerine hizmete yatırım yapıyor. Çünkü 

aracı kiraladığında sadece aylık ödeyeceği rakamı biliyor. 

Aracın servisi, bakımı, kaskosu, sigortası gibi işlemlerin 

hepsini uzmanından tedarik ettiği için kilometre başına 

maliyetini tam olarak biliyor” diye konuştu. Alışan 

Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Damla Alışan 

ise şunları söyledi: “Kiraladığımız araçlarla hizmet veren 

taraf olarak ciddi artı değer ve verimlilik sağlıyoruz. 

İhtiyaçlara hızlı cevap veren, proaktif ve hızlı hareket 

eden yapımızın yanı sıra zengin ekipmanımız ve esnek 

altyapımızla müşterilerimizin ihtiyaçlarına çözüm 

üretiyoruz.” 

L 


41

Araç teslimatı 

Pamukkale 

Turizm, 

yine MAN’ı 

tercih etti 

Türkiye seyahat ve ağır ticari araç sektörlerinin 

önemli iki markası; Pamukkale Turizm ve 

MAN arasındaki köklü dostluğa vurgu yapan MAN 

Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Tuncay 

Bekiroğlu, “Pamukkale Turizm gibi alanında öncü 

kuruluşların bizi tercihi, teveccühü, doğal olarak bizde 

memnuniyet yaratıyor. MAN Ailesi için asıl olan; 

müşterilerimizde, bizim deyimimizle iş ortaklarımızda 

memnuniyet yaratmak, onlara fayda sağlamaktır. MAN 

olarak yüksek nitelikli araçlarımızla olduğu kadar, 

Ar-Ge’mizle, sunduğumuz satış sonrası hizmetler ve 

çeşitli hizmetlerimizle geleneksel olarak hep bu konuya 

odaklanıyoruz. Bu açıdan; Pamukkale Turizm ile olduğu 

gibi sürdürdüğümüz uzun yıllara dayalı dostluklar, 

iş ortaklıkları da bizler için ayrı ve özel bir anlam 

taşıyor” diye konuştu. Hızla gelişen ve değişen dünyada 

beklentilerin değişmesi ile şirketlerin de değişmek 

zorunda olduğunu belirten Pamukkale Turizm Genel 

Müdürü Mustafa Özdalgıç ise açıklamasında, “Deneyimli 

bölge ve birim müdürlerimiz; A’dan Z’ye tüm destek 

birimlerimiz ile ‘koşulsuz müşteri memnuniyetini 

sağlamak‘, ‘kaliteyi opsiyon olarak değil standart olarak 

sunmak‘ birinci önceliğimizdir. Çünkü kalite, ülkemizin 

güzel insanlarının en doğal hakkıdır” dedi. 

Tofaş’tan PTT’ye 

1507 adetlik dev teslimat 

Tofaş’ın Bursa’daki fabrikasında üreterek yurtiçi 

ve yurtdışı pazarlara satışını gerçekleştirdiği 

Fiat Doblo ve Fiat Fiorino modelleri Posta ve Telgraf 

Teşkilatı Anonim Şirketi’nin (PTT A.Ş.) de tercihi oldu. 

Son 10 yılda Türkiye’de 2,8 milyar 

dolar yatırım gerçekleştirdiklerini ve 

bunun sonucu olarak Türkiye’nin en 

çok üretim yapan tesisi konumuna 

geldiklerini belirten Tofaş CEO’su 

Cengiz Eroldu, “Tofaş fabrikasında 

üreterek dünyanın dört bir yanına 

ihraç ettiğimiz Doblo ve Fiorino 

modellerimiz ise ülkemizde 10 yıldır 

segmentlerinin lideri konumunda. 

Tofaş’ın gururu olan Doblo ve 

Fiorino’nun PTT tarafından, ülkemizin 

dört bir yanına yayılan hizmetleri 

için tercih edilmesinden büyük 

memnuniyet duyuyoruz. Bu vesile 

ile teslimatını gerçekleştirdiğimiz 

1507 kadar aracımızın PTT teşkilatının faaliyetlerine 

fayda sağlayacağına inanıyor, hayırlı olmasını temenni 

ediyorum” ifadelerini kullandı. Fiat Doblo Cargo, 

standart, uzun şasili maxi ve uzun şasili yüksek tavan 

maxi XL olmak üzere 3 farklı gövde 

seçeneği sunuyor. 2.2 metre ile 3.4 

metre arasında değişen iç mekân 

uzunluğu, yüksek tavan versiyonunda 

5400 litreye varan yük bölümü hacmi 

ve 1 ton istiap haddi ile sınıfının en 

iyisi olan Doblo Cargo, yeni nesli 

ile birlikte daha etkileyici tasarımı 

ve sürüş konforunun yanı sıra daha 

teknolojik, daha pratik, daha verimli 

olmayı başarıyor. Fiat Fiorino’nun 

Cargo modeli ise 2800 litreye varan 

yük hacmi ile hem kullanıcılarının 

işlerini kolaylaştırıyor hem de ticari 

aracın sağlamlık ve kapasitesini bir 

otomobilin rahatlığı ile birleştiriyor. 


Mercedes’ten 7 farklı firmaya 

414 adet yeni kamyon ve çekici 

Mercedes-Benz Türk; Mart ayında Özbaylar 

Petrol’e gerçekleştirdiği 150 adetlik teslimat ve 

Barsan Global Lojistik’e yaptığı 500 adetlik rekor satışın 

ardından; Şeker Grup Şirketleri’ne 150, Çobanoğulları 

Lojistik’e 60, Hacıoğulları Hazır Beton’a 50, Akpınar 

Nakliyat & Anadolu Nakpet Grup Şirketleri’ne 50, 

Köksal Ulaştırma Hizmetleri’ne 40, Zofunlar Hazır 

Beton’a 34 ve Beta Trans Lojistik’e 30 adet olmak üzere 

toplam 414 adet Mercedes-Benz yıldızı taşıyan çekici ve 

kamyon teslimatı gerçekleştirdi. Mercedes-Benz Türk 

Kamyon Filo Satış Grup Müdürü Haluk Burçin Akı, 

“Çekici ve kamyonlarımızın 120 bin km’ye çıkan bakım 

aralıkları, yüzde 20 oranında düşen bakım maliyetleri ve 

yaygın servis ağımız ile sunduğumuz kaliteli hizmetler 

müşterilerimizin bizi tercih etmelerinin sebeplerinden 

yalnızca birkaçı. Mercedes-Benz çekicilerinin Euro 6 

motorları ile birlikte yakıt ekonomisindeki performansı 

daha da arttı. Mercedes-Benz Türk olarak her zaman en 

doğru ürünleri müşterilerimiz ile buluşturmaya bundan 

sonra da özen göstereceğiz” ifadelerini kullandı. 

Gökdenizler Group, 

Volvo Trucks’ı tercih etti 

Gökdenizler Otomotiv, lojistik faaliyetleri için 4 adet 

Volvo Trucks FH500 çekiciyi filosuna kattı. Bu yeni 

alımlar ile birlikte firma filosundaki toplam Volvo Trucks 

çekici sayısı 30’a yükseldi. Teslimat törenine Gökdenizler 

Group adına Yönetim Kurulu Başkanı Abidin Gökdeniz, 

Volvo Trucks adına ise Temsa İş Makinaları Genel 

Müdürü Eşref Zeka katıldı. 

Lojistik ve otomotiv başta olmak üzere çeşitli 

alanlarda faaliyet gösteren Mersin merkezli 

Gökdenizler Group, uluslararası kara, deniz ve havayolu 

taşımacılığının yanı sıra Volvo Trucks Yetkili Bayii ve 

Teknik Servisi olarak da hizmet veriyor. Gökdenizler 

Group Yönetim Kurulu Başkanı Abidin Gökdeniz, 

teslimat töreninde yaptığı konuşmada, “Lojistik 

faaliyetine başladığımız günden bugüne Volvo Trucks’dan 

hiç vazgeçmedik. Volvo Trucks ile hizmet verdiğimiz 

bölgelerde fark yaratıyoruz ve Temsa İş Makinaları ile 

çalışmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Önümüzdeki 

dönemlerde işbirliğimizin güçlenerek devam edeceğine 

inanıyorum” dedi. Temsa İş Makinaları Genel Müdürü 

Eşref Zeka ise, “Gökdenizler Group yerel ve uluslararası 

nakliyatta kendini kanıtlamış bir firma. Batı Avrupa’nın 

çeşitli ülkelerine gerçekleştirdiği lojistik faaliyetlerinde 

yer verdiği filonun tamamı Volvo Trucks araçlarından 

oluşuyor. Verdikleri servis hizmetleri ile de güvendiğimiz 

ve çalışmaktan büyük mutluluk duyduğumuz bir iş 

ortağımız. İşbirliğimizi güçlendirerek sürdüreceğiz” diye 

konuştu. 

L 


43

Otomobil 

NISSAN, 1 MİLYON 

ELEKTRİKLİ ARAÇ SATACAK 

NISSAN Motor Co., Ltd, orta vadeli stratejik planı 

“NISSANM.O.V.E to 2022” çerçevesinde elektrikli 

araç satışlarını artırmayı, otonom sürüş sistemlerini 

geliştirmeyi,yaygınlaştırmayı ve araçların bağlanabilirlik 

özelliklerini hızlandırmayı hedeflediğini açıkladı. 

Şirket, stratejik planı doğrultusunda 2022 yılına 

kadar tamamen elektrikli araç veya e-Power güç 

ve aktarma organlarına sahip olmak üzere yılda 1 

milyon adet elektrikli araç satmayı hedefliyor. Şirket, 

plan çerçevesinde, Yeni NISSAN LEAF ile elde edilen 

başarıyı geliştirerek 8 adet tamamen elektrikli araç 

modeli geliştirecek ve farklı markalar altında 

Çin pazarında elektrikli araç operasyonunu 

genişletecek. NISSAN ayrıca, IMxConcept’ten 

esinlenerek küresel bir elektrikli crossover araç 

tanıtacak. 

DÜNYADA YILIN LÜKS 

OTOMOBİLİ YENİ AUDI A8 

ünya Otomobil Ödülleri” (World Car of the Year) 

“DNew York Auto Show’da gerçekleştirilen törenle 

sahiplerini buldu. Audi’nin amiral gemisi yeni Audi 

A8, “Dünyada Yılın Lüks Otomobili” (World Luxury Car 

2018) ödülünü kazandı. 24 ülkeden toplamda 82 üyeden 

oluşan jüri, aday otomobilleri tasarım, konfor ve güvenliklerinin 

yanı sıra çevresel etki, sürüş performansı, 

pazar etkisi ve fiyat/performans oranı gibi kriterlere 

göre değerlendirdi. Yeni Audi A8, markaya Dünya 

Otomobil Ödülleri’ndeki dokuzuncu zaferini kazandırdı. 

Audi’nin Neckarsulm fabrikasında üretilen Audi A8, 

yılın ikinci çeyreği itibariyle Türkiye’de satışa sunulacak. 

Özel malzemelerle, en üst kalitede üretilen otomobilin 

donanım özellikleri arasında opsiyonel olarak sunulan 

Audi laser light özellikli HD Matrix LED farlar, dinamik 

dört tekerlekten yönlendirme sistemi ve ayak masajı 

özelliğine sahip arka koltuk paketi yer alıyor. 

SEAT ARONA’NIN 

BEKLENEN VERSİYONU 

TÜRKİYE’DE 

S 

eat’ın kompakt crossover segmentindeki 

yeni modeli Arona, geçtiğimiz Haziran 

tanıtılmıştı. Nissan Juke, Hyundai Kona ve 

benzer modeller ile mücadele edecek olan 

Seat Arona, ülkemizde ilk olarak benzinli 

motor seçeneğiyle satışa sunuldu. 1 litrelik 

benzinli motor ve üç farklı donanım seçeneği 

ile ülkemize giriş yapan Arona için 114.000 TL 

başlangıç fiyatı belirlenmişti. SEAT’ın ikinci 

SUV modeli olan Arona, şimdi de dizel motor 

seçeneğiyle ülkemizde satışa sunuldu. 1.6 

TDI 95 HP dizel motor seçeneği ile ülkemize 

gelen Arona, Style ve Xcellence olmak üzere 

iki farklı donanım paketi ile kullanıcıların 

karşısına çıkıyor. 95 beygir güç üreten bu 

dizel versiyon, otomatik vitese ev sahipliği 

yapıyor. 100 km için ortalama yakıt tüketimi 

4,2 litre olan Arona 1.6 TDI 95 HP DSG 

Style için başlangıç fiyatı 135 Bin TL olarak 

açıklandı. Xcellence donanım paketini almak 

isteyenlerin ise 153 Bin TL gibi bir tutar 

ödemesi gerekiyor. 


SUV segmentinde 2017 yılını 800 bin 607 adetlik satışla 

“Dünyanın en çok tercih edilen SUV modeli” olarak 

tamamlayan Toyota RAV4 tamamen yenilendi. Dünya prömiyeri 

New York Uluslararası Otomobil Fuarı’nda gerçekleştirilen 

5’nci nesil RAV4, Toyota’nın Yeni Global Mimari Platformunda 

(TNGA) üretildi. Zorlu arazi şartlarının yanında mükemmel bir 

şehir otomobili de olan yeni nesil RAV4, motor performansı, 

yol tutuşu, güvenlik ve sürüş keyfi anlamında önemli yenilikler 

sunuyor. Yeni RAV4’te sağlamlık hissi veren özgün tasarım 

detayları da duyulara dokunan kalite yaklaşımını sergiliyor. Yeni 

Toyota RAV4’ün Avrupa prömiyeri ise 2019 yılının ilk çeyreğinde 

yapılacak. Yeni 5’nci nesil RAV4’te biri hibrit olmak üzere iki 

farklı motor seçeneği bulunacak. Bu motorlar geliştirilen yeni 

teknolojiler sayesinde mevcut modele göre hem yakıtı daha 

verimli kullanacak hem de daha güçlü olacak. 

TOYOTA RAV4 BAŞTAN 

AŞAĞI YENİLENDİ 

EN İDDİALI FORD FOCUS 

LONDRA’DA TANITILDI 

Ford, şimdiye dek en kabiliyetli ve teknik açıdan en yetkin 

Focus modeli olan ve tamamıyla yenilenen Ford Focus’u 

dünyaya tanıttı. Segmentindeki otomobiller arasında en güvenli 

ve keyifli sürüş deneyimi sağlayan, 1998’de ilk modelinin satışa 

sunulmasından itibaren Avrupa’da yaklaşık 7 milyon, dünya 

çapında ise 16 milyondan fazla satılan Ford Focus, Avrupa’da orta 

sınıf aile otomobilleri arasında en güven veren, sezgisel ve keyifli 

sürüş ve yolculuk deneyimini yaşatmak için sıfırdan tasarlandı. 

Yeni Ford Focus, duyulara hitap eden dış tasarımını sınıfının lideri 

aerodinamiklerle birleştiren yeni insan odaklı tasarım felsefesini 

lanse ederken, yüksek kaliteli malzeme ve işçilikle birlikte daha 

geniş hacimli bir iç mekân sunuyor. 

BMW SAFKAN ELEKTRİKLİ DÖNEMİNİ iX3 İLE BAŞLATIYOR 

BMW, tamamen elektrikli olarak tasarlanmış ilk 

modeli iX3’ün üretim haline çok yakın konseptini 

Pekin Fuarı’nda tanıtıyor. Modelin üretim versiyonu 

2020’de yollara çıkacak. iX3, üreticinin en yeni eDrive 

-elektrikli motor ve pil- altyapısının sunduğu 200 

kW / 270 hp güç değeriyle, otomotiv dünyasının yeni 

enerji tüketimi ölçüm standardı WLTP’ye göre 400 

kilometre menzil sunmayı vaat ediyor. BMW’nin 

dünya çapında çok popüler olan premium orta 

sınıf SUV’u X3’e benzer ölçülerle gelecek iX3, içten 

yanmalı motorlu modellere göre çok sınırlı sayıda 

üretilen i3 ve i8 dönemini kapatıp, yüksek adetli seri 

üretim elektrikli model dönemini başlatacak. BMW 

ve elektrik altyapı sağlayıcıları ile beraber geliştirilen 

yeni 150 kW’lık hızlı şarj teknolojisi ile 30 dakikalık 

bir şarjla 400 kilometre erişim mesafesi elde 

edilebilecek. 

L 


45

Otomobil sporları 

“Şampiyonlar 

Şampiyonu” 

Can Tolon oldu 

Türkiye Otomobil 

Sporları Federasyonu 

(TOSFED) tarafından 

Opel Türkiye, Spor Toto 

ve Petlas katkılarıyla 

düzenlenen organizasyon, 

14 Nisan Cumartesi 

günü sıralama turlarıyla 

başladı. Opel Corsa OPC 

yarış otomobilleri ile piste 

çıkan farklı branşlardan 48 sporcu arasından en hızlı 

16 isim, pazar günü finallerde yarışmaya hak kazandı. 

15 Nisan Pazar günü piste çıkan 16 sporcu arasından 

Can Tolon, Burak Çukurova, Adil Küçüksarı, Yağız 

Avcı, Murat Bostancı, Ali Türkkan, Buğra Banaz ve 

Gün Taşdelen çeyrek finallere yükselen isimler oldular. 

Bu 8 isim arasında yarı finale 

yükselmeyip başaran sporcular Can 

Tolon, Burak Çukurova, Murat 

Bostancı ve Ali Türkkan oldu. Yarı 

final eşleşmelerinde ise Burak 

Çukurova’yı 2-0 eleyen Can Tolon 

ve Murat Bostancı’yı 2-1 eleyen Ali 

Türkkan finale yükseldiler. Finalde 

ise Can Tolon, Ali Türkkan’ı 2-0 

eleyerek “Şampiyonlar Şampiyonu” unvanını kazandı. 

Organizasyon sonunda gerçekleştirilen ödül töreninde 

özel tasarım kupasını Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy’dan 

alan Tolon, Opel Corsa OPC Cup’ta 1 yıl yarışma 

imkanı, Opel Türkiye’den 1 yıllığına günlük kullanım 

için otomobil ve Finlandiya’da 3 günlük eğitim programı 

hediyelerinin sahibi oldu. 

Bakü’de sezonun en iyi Renault performansı 

Carlos Sainz’ın yarışı 5. sırada tamamlaması 

ile Renault, 2016 yılından bu yana ilk kez 

ilk beşte yer almış oldu. Bu sonuçlar ile Renault 

Formula 1 Takımı, takımlar sıralamasındaki 5.liğini 

korudu ve 4. sıradaki McLaren ile arasındaki puan 

farkını 1’e indirdi. 9. sırada başladığı yarışı 5. sırada 

tamamlayan Carlos Sainz, “Zorlu geçen ilk bölümde 

iki Red Bull aracını geride bırakmayı başardım. 

Yumuşak lastiklere geçmemiz işimizi zorlaştırdı 

ve yarış sonunda 5. sırayı elde etme mücadelesi 

verdim. Avrupa öncesi sıralamada iyi bir pozisyon 

elde etmemiz bizim için artı puan” dedi. Yarışa 14. 

sıradan başlayan Nico Hülkenberg, iyi bir başlangıcın 

ardından hızla üst sıralara tırmanarak Carlos ile ilk 

beş mücadelesine başladı. Dördüncü turda güvenlik 

aracının ardından otomobilini duvara çarpan ve 

araç süspansiyonu hasar gören Alman pilot, yarıştan 

çekilmek zorunda kaldı. 

Renault Sport Formula 1 Takım Direktörü 

Cyril Abiteboul “Carlos’un elde ettiği beşincilik 

bizim için harika bir sonuç ve motor sporlarına 

dönüşümüzden bu yana elde ettiğimiz en iyi derece. 

Carlos, oldukça iyi bir yarış çıkarttı ve lastiklerini de 

idareli kullanarak birçok araçla mücadele etti. Red 

Bull takımı ile olan fark ve Renault motorlarının 

sıralamadaki yeni konumu, gelişimimizin en net 

göstergesi” diye konuştu. 


Avcı, sezona hızlı başladı 

Eskişehir Otomobil Sporları Kulübü (ESOK) 

tarafından 45 ekibin katılımıyla düzenlenen ralli, 

Eskişehir-Kütahya-Bilecik bölgesinde koşuldu. Ford 

Motorsport Türkiye’den Red Bull sporcusu Yağız Avcı- 

Onur Vatansever ekibinin 1 dakika 13.6 saniye farkla 

ilk sırada tamamladığı zorlu rallide, son 2 özel etapta 

yağan yağmur dengeleri değiştirdi ve ekiplere zor anlar 

yaşattı. BC Vision Motorsport’dan Skoda Fabia R5 ile 

Burak Çukurova-Vedat Bostancı’nın ikinciliği elde ettiği 

yarışın üçüncüsü Ford Motorsport Türkiye adına yarışan 

KKTC’den konuk ekip Deniz Fahri-Barış Kalfaoğlu 

oldu. ERT2 klasmanında Bulgaristan’dan Mitsubishi 

Lancer EVO IX ile Jordan Atanasov-Yanaki Yanakiev 

ERT3 klasmanında ise Ford Motorsport Türkiye adına 

Ford Fiesta R2T ile yarışan Ümitcan Özdemir-Batuhan 

Memişyazıcı birincilikleri paylaşan ekipler oldular. Ulusal 

Sınıf 3’te ise, ilk resmi yarışına çıkan Fiat Egea 1.4 T-Jet’i 

ile Fiat Motorsporları adına Yiğit Timur-Kaan Özşenler 

ilk sırada yer aldı. 

İlayda Hancı, Bantboru desteğiyle 

yeniden parkurlarda 

2 

016 sezonunu ülkemizin ilk kadın Off-Road 

S1 şampiyonu olarak kapatan 1994 doğumlu 

İlayda Hancı, bir yıllık aradan sonra Bantboru 

Off-Road Team bünyesinde parkurlara 

geri döndü. Hancı, Sakarya Korucuk’da 

gerçekleşen Türkiye Off-Road Şampiyonası 

Birinci Ayağında, Bantboru renkleri taşıyan 

Suzuki Grand Vitara’sıyla Batuhan Korkut kopilotluğunda, 

S1 klasmanında 3. lük kazandı 

ve podyum gördü. Kendi teknolojisiyle ürettiği 

ürünleri, bugün dünyada üretilen her 100 

otomobilden 4’ünde kullanılan Bantboru’nun 

desteğiyle yarışan İlayda Hancı, geçtiğimiz 

yıl yeni takımıyla Baja Turkey 2017 yarışına 

katıldı. 500 kilometresi özel etap olmak üzere 

812 kilometrelik parkurda, ülkemizden ve 9 

farklı ülkeden sporcularla rekabet eden Hancı, 

bu zorlu yarışı TH1 kategorisinde 3., kadınlar 

klasmanında 2. sırada bitirme ve podyumda 

yer alma başarısı gösterdi. Bantboru Off-Road 

Team, İlayda Hancı pilotajında, 7 ayaktan 

oluşan Türkiye 2018 Off-Road Şampiyonası’nın 

tüm yarışlarına ve ayrıca Ağustos ayı içerisinde 

gerçekleşecek uluslararası TransAnatolia 2018 

yarışına katılacak. 

L 


47

Haber 

Türkiye’de yılın otomobili: 

“Hyundai IONIQ Hybrid” 

Otomotiv Gazetecileri Derneği tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ve tüm 

aşamaları büyük heyecana sahne olan “Türkiye’de Yılın Otomobili” (TYO) 

yarışmasının birincisi Hyundai IONIQ Hybrid oldu. 

Otomotiv Gazetecileri Derneği’nin (OGD) 

3’üncü kez gerçekleştirdiği Yılın Otomobil 

Oscarı’nda 7 finalist arasında kıyasıya rekabet 

yaşandı. OGD üyesi 76 otomotiv gazetecisinden 

toplamda 3 bin 820 puan alan Hyundai IONIQ Hybrid 

birinciliğe ulaştı. Yarışmanın ilk yılında Skoda Superb, 

geçtiğimiz yıl da Renault Megane Sedan bu önemli 

ödülün sahibi olmuştu. Yarışmanın ilk etabında; 23 

aday otomobil arasından jüri üyelerinin oylarıyla en 

fazla puan alan 7 otomobil finalde yer aldı. Finale kalan 

modeller “Tasarım, yol tutuş, ergonomi, yakıt tüketimi, 

emisyon oranları, güvenlik, donanım seviyesi, fiyat-değer 

oranı” kriterler açısından önemli bir sınavdan geçirildi. 

“Yılın Otomobilini” belirleyen ikinci etapta ise 

Hyundai IONIQ Hybrid; BMW 5 Serisi, Ford Fiesta, 

Peugeot 5008, Skoda Kodiaq, Volkswagen Polo ve Volvo 

XC60 modellerini aldığı puanlarla geride bırakmayı 

başardı. Birinci seçilen Hyundai IONIQ 

Hybrid, “Yılın Otomobili” 

logosunu bir yıl 

boyunca basın bülteni 

ve reklamlarında 

kullanabilecek. 

Otomotiv 

gazetecilerinin verdiği 

oylarla Türkiye’nin 

“Otomobil Oscarı” 

olarak adlandırılan Türkiye 

yılı Otomobili ödülüne 

layık görülen Hyundai 

IONIQ Hybrid’in 

açıklandığı Feriye 

Palace’da gerçekleştirilen 

törende bir konuşma 

yapan OGD Yönetim 

Kurulu Başkanı Ufuk Sandık, Türkiye’de Yılın Otomobili 

yarışmasının tüketiciler için yol gösterici özelliğinin 

bulunduğuna dikkat çekti. Sandık, yarışmanın tüm 

aşamalarında finalistler otomobiller arasında büyük 

bir rekabetin yaşandığını da belirterek “Objektif bakış 

açısıyla otomobilleri değerlendirirken, fiyat-donanım, 

tasarım, inovasyon, motor, yol tutuş gibi konuları göz 

önünde bulundurduk. Seçimimizin tüketicilerin otomobil 

satın alırken, yılın otomobili yarışmasını referans olarak 

görmesi bizler için çok önemli. Üçüncü yılımızda bunu 

başarmış olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz” 

dedi. 

Otomotiv gazetecilerinin verdiği oylarla Türkiye’nin 

“Otomobil Oscarı” olarak adlandırılan, “Türkiye’de 

Yılın Otomobili” ödülünü alan Hyundai Assan 

Genel Müdür Yardımcısı Murat Berkel de, otomotiv 

gazetecilerinin verdiği bu karardan büyük 

mutluluk yaşadıklarını söyledi. Berkel, 

ödülü aldıktan sonra şunları 

söyledi: “Öncelikle 

Otomotiv Gazetecileri 

Derneği’ne çok 

teşekkür ediyorum. 

Bugün çevreci 

otomobiller dünyayı 

yaşanabilir kılmak için 

çok önemli. Dünyayı 

korumamız gerekiyor. 

Dolayısıyla çocuklarımıza çok 

güzel bir dünya bırakmak için 

hibrit teknolojisi büyük bir önem 

taşıyor. Dünyayı nasıl güzelleştiririz 

ve nasıl temiz bir gelecek bırakırız 

biz otomotiv üreticileri olarak bunu 

düşünüyoruz.” 


www.bilisimgastesi.com 

Bilişim Teknoloji Haber Sitesi

www.saatgazetesi.com 

Türkiye’nin İlk Yüksek 

Saatçilik Haber Sitesi

LojistikNews Dergi

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?