11.04.2019 Views

Enderun Mektebi Sayı-18

Enderun Mektebi Sayı-18

Enderun Mektebi Sayı-18

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

<strong>Enderun</strong> <strong>Mektebi</strong><br />

Analiz<br />

İsmail ÜNAL - AL/11-D<br />

bir terim kullanırlar.Bilindiği üzere Hristiyanlıkta Allah<br />

baba,Meryem anne,İsa oğuldur.Buna inanmayan aforoz<br />

edilir.<br />

Papa II.John Paul ,24 Aralık 1999’da tüm kiliselerin işbirliği<br />

hedefini açıklamıştır.”Birinci bin yılda Avrupa,ikinci<br />

bin yılda Amerika ve Afrika Hristiyanlaştırıldı.Üçüncü bin<br />

yılda ise Asya’yı Hristiyanlaştıracağız.”Bunun bu denli<br />

gecikmesinin nedeni Asya’nın en büyük medeniyetlerin<br />

sahnesi olup en büyük inançların temel sahibi ve en<br />

büyük toplumların meydanı olmasıdır. En büyük ilimler<br />

ve kişiler Asya coğrafyasından çıkmıştır.Bu politika Vatikan’ın<br />

geçmişten bu yana projelendirdiği bir hedefti.<br />

Üçüncü bin yıl bulunduğumuz bin yıldı yani 2000’den<br />

3000’e kadar başta Türkiye olmak üzere Asya toplumları<br />

Hristiyanlaştırılacaktı.Bunun için ülkelerde yayınlanan<br />

filmlere,dizilere ve televizyonlara Vatikan’dan ciddi finansman<br />

yardımı yapıldı.<br />

Sinemanın toplum üzerindeki olumsuzluklarından biri de<br />

kullanılan isimlerdir. Bizde Şaban karakteri gibi kalıplaşmış<br />

bir şey bunlardan biridir.Şaban müslümanlar için<br />

kutsal sayılan üç aylardan ikincisinin ismidir.Baktığımda<br />

görüyorum ki bu isim altında oynanan filmlerde Şaban<br />

karakteri beceriksiz , ahlaksız, hayasız ,cahil bir kimsedir.İnsanlar<br />

Şaban ismine uygulanan bu yoğun aşağılama<br />

kampanyası üzerine çocuklarına koymamaya başlamıştır.<br />

TİK ‘un yayınladığı veriye göre 1923’de “658<br />

bebeğe”Şaban ismi verilmiştir.Bundan sonra artış göstermiş<br />

ve en yoğun 1960’da “3365 bebeğe” konmuştur.<br />

Bundan sonra kademeli olarak gerileyerek 70’li yıllarda<br />

ortalama “1642 “ 80’li yıllarda ortalama “1289’a” düşmüştür.<br />

2008 yılında ise sadece “225 bebeğe” verilmiştir.<br />

2003 yılında<br />

“107 kişi “ Şaban<br />

olan ismini değiştirmiş<br />

2004’de<br />

ise “104 kişi”<br />

mahkemeye isim<br />

değişikliği için<br />

başvurmuştur.<br />

İşte etkiye tepki.<br />

Türk sinema sektöründe<br />

Arapça<br />

ve İslami isimler<br />

hep kötü kullanıl-<br />

mıştır.Köpeklerin genel ismi “ ARAP “ idi. Sırf Arapları<br />

köpek yerine koymak için yaptılar.Başörtülüler hizmetçi,hocalar<br />

ise sahtekar,şehvetperest olarak yansıtıldı.<br />

Din bilgilerinden yoksun insanlar ekipler tarafından hazırlanan<br />

bu filmler ,halkın inanç duygularını sömürdü.Genelde<br />

de ticari kazanç güttü.Örneğin “Hac Yolu” (1952)<br />

isimli belgesel filminin yapımcısı,seyirciye filmi yedi defa<br />

seyrettirdikleri taktirde Hacı olacaklarını söylemiş ve her<br />

seyrediş için ayrı bilet kesmiştir.Bunun yanında seyirciler<br />

sinemanın arasından yalınayak dolaştırılmış gülsuyu<br />

dağıtılmış ve abdestli izlemeleri istenmiştir.<br />

İşte eğitimimiz... Böylelikle sinemanın zelil edici etkisi<br />

geri bırakılmış, bağnazlaşmış düşük bir toplum meydana<br />

getirmiştir.<br />

İnsanlar sinemaya bir hülyalar diyarı hayaller harmonisi<br />

olarak bakmayı bırakmalılar. Şaşı olmayı artık bir kenara<br />

bıraksınlar. Önlerini görsünler. Analitik zekalarını geliştirip<br />

mevzuların özüne insinler.Koca dünyayı Garp-Şark<br />

diye ikiye, koca Doğu’yu “uzak-yakın-orta” diye üçe bölenlerden<br />

bu toplumlar için yarar bir şey gelmez. Sinema<br />

toplumların ilerlemesini engelleyen ,onları ahlak değerlerini<br />

lağv eden, misyon faaliyetlerinin vazgeçilemediği<br />

bir yapısıdır.<br />

Sinemaya merakı ve düşkünlüğü olan halklar 3. sınıf<br />

dünya ülkeleridir.Bu sınıfa bu işin tekeli Birleşik Devletler<br />

de dahildir.<br />

Batı 17.yy ile birlikte oyalanmadan Bilim ile yükselişini<br />

gerçekleştirirken, Doğu’yu sinema, roman gibi yapılarla<br />

toplumunu, milletini gerçeklikten uzaklaştırarak durağan<br />

olması için uğraşmış<br />

ve başarmıştır.<br />

İşte küçük<br />

çaplı lakin büyük<br />

yıkımlı sinema<br />

operasyonu...<br />

Sinema ,film ve<br />

kültür unsuru<br />

değil, yıkım ve gerilik<br />

oluşumudur...<br />

39

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!