sosruko-dev
Kafkas Nart Hikayeleri
Kafkas Nart Hikayeleri
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
NART DESTANLARI-4
SOSRUKO
VE DEV
Çizimleri hazırlayan:
M. Faruk KUTLU
farukkutlu@yahoo.com
Katkıda bulunanlar:
Gül YILMAZ
Serap CANBEK
ISBN: 978-605-87769-3-7
11. Basım - Mayıs 2011
Basım yeri: Metin Copy Plus
Alemdar Mh. Çatal Çeşme Sk. 23/B
Cağaloğlu / İstanbul
Tel: 0212 527 61 84
1
Günlerden bir gün Sosruko ve diğer Nartlar
avlanmak için köylerinden ayrılmışlar. Köyü
uzaktan gözetleyen dev, Nartların iyice
uzaklaşmalarını bekleyip gizlice köye
girmiş, Nartların ocağını devirerek içindeki
ateşi almış ve Nartların mallarını
yağmalayıp hızla uzaklaşmış. Avdan
dönen Nartlar devin ocaklarını yıktığını,
ateşlerini çaldığını öğrenmiş. Sosruko’yu
bekleyip döndüğünde ne yapacaklarına
karar vereceklerini düşünen Nartlar bir süre
beklemiş, ancak Sosruko’nun gelmesi
gecikince yola çıkmış.
Sosruko geri döndüğünde annesi şöyle
demiş:
- Dev ateşimizi çaldı, mallarımızı
yağmaladı, diğer Nartlar seni bekledi ama
gelmediğini görünce devin peşinden
gittiler.
- Bir çözüm buluruz.
Devin peşinden giden Nartlar ıssız bir yerde
tipiye yakalanmış. Ne ileri gidebiliyor ne de
geri dönebiliyorlarmış. Nartlar çaresiz bir
durumdaymış, donmak üzereymişler. Sosruko
ise atıyla Nartların peşindeymiş.
Sosruko’nun atı başka atların bir haftada
aldığı yolu bir günde alıyormuş.
2
3
Sosruko yayına bir ok takıp gökyüzüne
fırlatmış. Ok saplandığı yıldızı gökyüzünden
yere düşürmüş. Nartlar yere düşen yıldıza
sırtlarını dayayıp ısınmış. Sosruko atıyla
gökyüzüne yükselmiş.
Sosruko dağın eteklerinde karartıları görünce devin
peşine giden Nartlar olduğunu düşünmüş.
Gölgelere yaklaşmış ve yanılmadığını anlamış,
Nartları hemen tanımış. Nartlar soğuktan donmak
üzereymiş. Sosruko’yu gören Nartlar inlemiş:
- Hoş geldin, yaman savaşçımız, bizi bu soğuktan
kurtar.
Kafkas dağlarının en yüksek yerine
çıkıp etrafı gözlemiş. Uzak tepelerin
ardında tüten dumanı fark edince
atı Thoji’yi oraya doğru sürmüş.
Ateşin olduğu yere gelince devin,
yaktığı büyük ateşin önünde
uyuduğunu görmüş.
4
5
6
Sosruko atına sormuş:
-Thoji! Nartlara ateş gerek, nasıl
alacağız ateşi?
- Eyerin altındaki keçeyi çıkarıp ayaklarıma saracaksın,
böylece ses çıkarmadan deve yaklaşacağız. Sonra ateşin
yanına gelince ben dizlerimin üstüne çökeceğim, sen de
yanan odunu alacaksın ve hemen ordan uzaklaşacağız.
Sosruko
söyleneni
yaparak keçeyi kesip
atının ayaklarına sarmış.
Ateşe yaklaştıklarında Thoji eğilmiş, Sosruko ateşe uzanıp bir
odun parçasını almış. Sonrasında Sosruko ve atı Thoji ok gibi
gökyüzüne fırlamış.
7
Ateşten fırlayan bir kıvılcım devin burnuna
kaçmış. Acıyla uyanan dev yerinden fırlamış
ve ateşle gitmekte olan Sosruko’yu görmüş.
Sosruko’nun daha fazla uzaklaşmasına izin
vermeden onu yakalamış.
Dev, Sosruko’ya sormuş:
- Ateşimi çalmaya nasıl cüret edersin, söyle
kimsin sen?
- Ben Nartların çobanıyım, ateşleri olmadığı için
donmak üzereler, onlar için ateş almaya
gelmiştim.
- Söyle bakalım Sosruko’yu tanıyor musun?
Nartlar içinde onu geçebilecek bir yiğidin
bulunmadığını söylüyorlar.
- Söylediğin kişiyi görmedim ama inanılmaz
şeyler yaptığını söylediler. Onun oynadığı
oyunları yeryüzünde hiç kimsenin
oynayamayacağını, devlerin bile
beceremeyeceğini anlattılar.
- Sen neler yaptığını anlat, devlerin becerip
beceremeyeceğini bana bırak.
- Onun oyunlarından birincisi kaya
sektirme oyunu. Sosruko uçurumun
altında dururken Nartlar uçurum
tepesinden bir kayayı onun tepesine
bırakıyorlar. Sosruko kayayı alnıyla
sektirip yukarı fırlatıyor.
- Oyun dediğin bu mu? Çok kolaymış,
hadi yuvarla bakalım kayayı.
Sonra dev uçurumun altına uzanmış.
Sosruko koca kayayı devin kafasına
doğru yuvarlamış. Uçurumdan aşağı
hızla düşen kaya devin kafasına küt
diye çarpmış. Kaya devin kafasından
sekip uzaklaşmış. Dev hiçbir şey
olmamış gibi uzandığı yerden
doğrularak ayağa kalkmış.
- Bu çocuk oyunuymuş, yok mu daha
başka oyunları?
8
9
Sosruko şaşırmış, “Kafası amma sağlammış,
anlaşıldı bu dev beni çok uğraştıracak” diye
düşünmüş. Ve cevap vermiş:
- Elbette var, olmaz mı! Sosruko kurşunu eritip
kaynatıyor, sonra da onu içiyor.
Dev o anda bulabildiği kadar kurşunu bir kaba
doldurup ateşte eritmiş. Lıkır lıkır içtikten sonra sormuş:
- Gerçekten güzel bir oyun biçimiymiş, hem iştahımı
arttırdı hem de alnımı rahatlattı. Beğendim bu oyunu,
ama daha zor bir oyunu yok mu Sosruko’nun?
10
11
12
- Nartların anlattığına göre
Sosruko denen kişi ağzını açıyor,
ağzına atılan okları dişleriyle yakalayıp eziyor.
- Hadi bakalım, ok oyununu oynayalım.
Bakalım söyledikleri gibi bu oyunu sadece
Sosruko’ mu becerebiliyor?
Sosruko, devin açık duran ağzından içeri okları
fırlatmaya başlamış, dev bütün okları dişleriyle
yakalayıp ezip fırlatmış. Sosruko’nun şaşkınlığı
daha da artmış.
Okların hiçbiri devi etkilememiş,
aksine devi daha da neşelendiriyormuş.
Dev söyleniyormuş:
- Kim demiş devler bu oyunları
beceremez diye?
13
- Diş etlerim biraz gıdıklandı ama dişlerim de
temizlenmiş oldu. Bunu da beğendim, ama daha zor bir
oyun bilmiyor musun? Hadi çoban bana başka oyunlar
göster. Sonra gider Nartlara anlatırsın neler yaptığımı.
Sosruko devi ne tür bir oyunla alt edeceğini düşünmüş
ve şöyle demiş:
- Sosruko bir kazanı kurşunla doldurup kaynatıyor, sonra
içine girip soğutuyor. Soğuyup katılaşan kurşunu kırıp
içinden çıkıyor.
-Çok güzel, hemen bu oyunu oynayalım.
Dev kazanı kurşunla doldurup kaynattıktan sonra kaynar
kurşunun içine girerek beklemeye başlamış. Kurşun
soğuduğunda da kurşunu parçalayıp dışarı çıkarken
şöyle diyormuş:
- Bu işten kazançlı çıktım, vücudum yüz kez daha
katılaşmış, iştahım da iyice açılmış oldu. Bu oyunu da
sevdim, peki daha zor bir oyunu yok mu Sosruko’nun?
Yoksa hazırlan, seni bir lokmada yutayım.
- Sen çok büyük ve çok güçlü bir devsin, hiç acele etme,
Sosruko’nun son bir oyunu daha kaldı. Yedi nehrin
birleşip birbirine karıştığı bir göle giriyor, ayakları gölün
dibine değmeden, ağzına da gölün suyunu
değdirmeden dikiliyor. Nartlar da büyülü nefeslerini
üfleyip denizi ve içindeki Sosruko’yu donduruyorlar, yedi
gün yedi gece boyunca onu öyle bekletiyorlar, ardından
Sosruko sırtını ve göğsünü gerip sallıyor ve buzları
parçalayıp gölün içinden çıkıyor.
- Onu beceremeyecek biri miyim? Hadi oraya gidip
buzların arasından nasıl çıkılır göstereyim sana.
Sosruko devi yedi nehrin karıştığı o yere götürmüş.
Büyülü nefesiyle üfleyerek devi gölün içinde dondurmuş.
- Hadi yüklen bakalım buzlara, kırıp çıkabilecek misin?
Dev o kadar güçlüymüş ki buzları çatır çatır kırarak
dışarı çıkmış. Sosruko ürkmüş ve demiş ki:
- Hele bir bekle, acele etme, bir noktayı unutmuşum.
Suyun üzerine sarmaşık dalları döküp donduruyordu,
onun üzerine de kar yağdırıyorlardı.
Dev cevaplamış:
- Mademki öyle, sen de öyle yap.
Sosruko suyun üzerine topladığı bütün sarmaşık
dallarını koparıp dökmüş ve öyle güçlü üfürmüş ki
büyük bir fırtına oluşmuş, ortalığı dondurucu bir soğuk
kaplamış. Göl buzla kaplanmış, soğuk devi daha da
dondurmuş ve karın altına gömmüş. Sosruko
soruyormuş:
- Haydi yüklen bakalım, çıkabilecek misin görelim?
Dev kızmış, alnındaki damarlara kan yürümüş. Buzları
yarmaya çalışmış ama başaramayarak buzun içinde
çakılı kalmış. Çünkü sarmaşık dalları büyük buz
kütlelerinin kırılıp dağılmasını engelliyormuş. Sosruko
devin karşısına geçerek şöyle demiş:
- Artık sonsuza kadar burada kalacaksın ve Nartlara
zarar veremeyeceksin.
- Devlerin yenemeyeceği tek kişinin Nart Sosruko
olduğunu söylüyorlardı ve sen beni yendin.
Sosruko sen olmayasın?
-Doğru bildin, ben Sosruko’yum.
- Kurnazca hareketlerinden senin Sosruko olduğunu
anlamam gerekiyordu, beni öldürebilirsin artık.
- Seni öldürmeyeceğim, burada gölün içinde sonsuza
kadar donmuş olarak bırakacağım.
Sosruko atı Thoji’ye binmiş ve rüzgâr gibi uçarak dağların
ardında kaybolmuş. Elindeki ateşle geldiği Nartların
köyünde büyük bir sevinçle karşılanmış. Büyük bir eğlence
düzenlenmiş. Sosruko’dan sonra insanlar hiçbir zaman
ateşsiz kalmamış.
16