28.01.2020 Views

E-Dergi-Sayı-13

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

S a y ı 1 3 K a s ı m 2 0 1 9

B a b a l a r a v e A n n e l e r e D a i r H e r Ş e y

OTIZM'LI YAŞAM ÖYKÜSÜ

Melahat Soydan

DAVRANIŞ PROBLEMLERI

VE ÇÖZÜMLERI

Figen Yurdakul

BEN BILIMIN YALANCISIYIM

Selçuk Bayram

DUYU BÜTÜNLEME NEDIR?

Müge Başkak

OTIZMDE ANKSIYETE VE

TAKINTILI DAVRANIŞLAR

Tuğba Şantürk

OTIZMDE TAKLIT BECERILERI

Ece Kılıç Günay

DÜNYA BAŞIMA YIKILDI

Nurhan Naz

EY OĞUL EY CAN

Halime Şan

GERÇEK HAYATTAN BIR

MUCIZE - ÖĞRETMEN

Fatoş Karaoğlu

BIR ANNENIN YÜREĞINDEN

DÖKÜLENLER - FARKLIYIM

Hatice Basyan


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

OTIZM’LI YAŞAM ÖYKÜSÜ – MELAHAT SOYDAN

Melahat hanım bizimle röportaj yapmayı kabul

ettiğiniz için size Otizmli Dergisi adına çok teşekkür

ederiz.

Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?

Ben Melahat SOYDAN. 31 yaşındayım ve 4 çocuk

annesiyim. Kızım Seray 8 yaşında, oğlum Ömer 6

buçuk yaşında ve birde ikizlerimiz var. Derin ve

Deniz, 3 yaşındalar.

Melahat hanım, çalışıyor musunuz?

Evet, okul öncesi öğretmeniyim, şu anda bir

rehabilitasyon merkezinde çalışıyorum ve 3. yılımı

doldurmak üzereyim.

Çocuğunuzun teşhisi nedir ve ne zaman teşhis

konuldu?

Kızım’ın (Seray) teşhisi A tipik otizm. Yani otizm ‘in

hafif hali. Biz teşhisimizi çok geç aldık, kızımda

otizm belirtisi çok azdı. İlk doktora gittiğimizde iki

yaşındaydı ve doktor bize otizmden hiç

bahsetmemişti bile. Genetik olabilir biraz daha

bekleyelim dedi.

Her çocuğun gelişim basamakları farklıdır bunu

biliyorum ama geç kalan bir şeyler vardı. Bilişşel

gelişiminde, sosyal duygusal gelişiminde, psikomotor

gelişiminde ve en önemlisi dil-konuşma

IN THIS ISSUE

gelişimimizde gecikmeler vardı. Onun dikkatini

çekemiyorduk! Mesela, bakmıyordu bize. Sürekli

ağlayan bir çocuktu. Academy 3 yaşında Principal's

tekrar doktora

gittik ve ömür boyu bize Welcome arkadaşlık Messge edecek olan A

tipik otizm teşhisimizi aldık.

Schooled in the

Burada bir konuya değinmek istiyorum:

Summer

Erken teşhis çok önemli. Bizim süreç 1 seneye

yakın sürdü. Tabi herkesin koşulları farklı,

Educating the Future

belirtileri farklı olabiliyor. Seray çok net belirti

veren bir çocuk değildi. School Bir de Calendar

önemlisi insan

kendi çocuğuna konduramıyor, inanmak istediğine

inanıyor. Tarafsız bakabilmek çok önemli.

Doktor beklemenizi söylediğinde neler yaptınız?

Seray’ın teşhisi henüz konulmamışken hep onunla

vakit geçirmeye çalışıyorduk. Onu daha çok parka

götürdük, televizyonun çocuk üzerindeki olumsuz

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 1


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

etkisini bildiğimizden televizyonu çok sınırlı

izletirdik ama bu süreçte televizyonu tümden

çıkardık hayatımızdan. Ayrıca o zaman İkinci

çocuğumuzu bekliyorduk, Seray da bu arada; baba,

dede, mama, gel gibi tek sözcüklü birkaç kelimeyi

de kullanmaya başlamıştı. Ama kardeşi gelince

kullandığı kelimeleri de bıraktı ve hırçınlaştı. O

zaman beklemeyi bırakıp 3 yaşında tekrar doktora

gittik.

Teşhis konulduğu zaman neler hissettiniz?

O günü çok iyi hatırlıyorum; ilk sorum okula

gidebilecek mi olmuştu, ama ruhum bambaşka

yerlerdeydi, ben sadece fiziki olarak oradaydım.

Bütün hislerim çekildi, sanki bir boşluğa düştüm. O

an nerde olduğumun, neyi konuştuğumun, bizi

nelerin beklediğinin farkında bile değildim.

Mesleğimden dolayı otizm kelimesine çokta

yabancı değilim aslında, ama insanın kendi çocuğu

olunca durum çok farklı, çocuğuna bu durumu

konduramıyor nedense.

Melahat hanım, bu sürecin zor olduğunun

farkındayız. Siz bu süreci nasıl geçirdiniz,

kabullenme ve aksiyona geçme sürecinizden

bahseder misiniz?

Süreç hızlı başladı bizim için. Hastane raporları,

ram randevuları, iyi okul araştırmaları ve daha bir

sürü şey…. Otizm ile tanıştıktan sonra sürekli

olarak bir araştırma, arayış ve kendimi geliştirme

çabası içinde buldum. Çünkü artık hem otizmli bir

evlada sahibim hem de meslek olarak bu işi

yapıyordum.

Hiç olumsuz düşünmedim, içimde bir yerlerde

hep hissediyordum Seray’ın beni anlayacağını ve

iyiye gideceğini.

Bu düşünce benim çabuk toparlanmama yardımcı

oldu.

Bu benim güçlü olmamla alakalı değil,

güçlü olmak zorunda olmamla alakalı bir

durumdu. Ağlayıp, sızlayıp dövünmenin ne bana

ne de kızıma hiçbir faydası yoktu.

Çocuğunuzun bu durumu aile ilişkilerinizi nasıl

etkiledi?

Eşim zaten harika bir baba ve bu durum bizi daha

da birbirimize bağladı. Ben anne olarak 4

çocuğum için neysem eşim de odur.

Eş, dost, akrabalara gelince; bu onlardan ne

IN THIS ISSUE

beklediğiniz ile alakalı bir durum. Bizim kimseden

bir beklentimiz olmadı, olsa da görmezdik zaten.

Academy Principal's

Serayım çok sevilen ve kabul gören bir çocuk,

Welcome Messge

kardeşleri ile ilişkisi çok güzel ve bunlar Seraya

çok iyi geliyor. Hep diyoruz Schooled ya sevgi in the iyileştirir diye

gerçekten öyle. Summer

Seray için hangi tedaviler uygulanıyor ve

tedaviler hakkında ne Educating söylemek the istersiniz? Future

Şu anda tıbbın kabul ettiği otizmin tedavisi şudur

diyebileceğimiz bir yöntem School yok Calendar zaten bu yüzden

yoğun eğitim bu işin olmazsa olmazı.

Eğitimden kastım rehabilitasyon merkezlerinin

bize sunduğu haftalık iki saatlik eğitimden

bahsetmiyorum. Gelişimi normal seyreden bir

çocuğu ele alalım haftalık iki saatlik bir eğitimle

ne kadar ilerleyebilsin. Benim kastettiğim her

zaman, her yerde sürekli eğitim.

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 2


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

Bunlara ek olarak Gasp diyetini uygulamaya

çalıştık çok da başarılı olduğumuz söylenemez.

Çünkü 4 kardeşler ve diğer çocuklarım yerine göre

pilav, makarna, kek gibi diyette olmayan gıdaları

tüketirken Serayı ne kadar soyutlayabilirdim ki.

Metabolizmasını iyileştirmeye çalışırken, ruhunu

incitemezdim. Ama sağlıklı ve doğal beslenme

bizim yaşam tarzımız. Paketlenmiş ürün

tüketmemeye çalışıyoruz. Yoğurdumuzu,

peynirimizi kendimiz yapıyoruz, yiyecekleri

fermentasyon işleminden geçirdikten sonra

tüketmeye gayret ediyoruz, yağ seçimimiz

mutlaka tereyağ ya da zeytinyağı. Mesela kemik

suyu mutlaka kaynatırım ve kendim turşu

yaparım. Bu şekilde probiyotik ihtiyacını

karşılamaya çalışıyorum. Gluten ve kazaini

mümkün mertebe tüketmemeye çalışıyoruz,

ekmek seçimimiz tam buğday unlu ekşi mayalı

ekmek. Zaten sağlıklı beslenme sadece özel

çocuklarımızın değil hepimizin hakkı o yüzden biz

de bu konu da biraz daha dikkatli davranıyoruz.

Bunların dışında kullandığımız bir ilaç olmadı

şimdiye kadar.

Melahat hanım bizimle bir gününüzün ve ya bir

haftanızın nasıl geçtiğini paylaşır mısınız?

Aşırı yoğun ama düzenli, planlı bir hayatımız var.

Evdeyken çocuklarla oyunlara fazlaca vakit

ayırıyoruz. Ben genelde evdeyken yemek işleri ile

uğraşırım eşim sağolsun çocuklarla oyunlar

oynar, yaşayan bir evimiz var yani.

Seray okulu olmadığı zamanlarda benim

okulumda. Diğer kardeşlerimize ise bakıcımız var

o bakıyor. Okulumuzda çok güzel samimi bir

ortamımız var ve bu Seray ‘a çok iyi geliyor.

Bunun için iş arkadaşlarıma çok şey borçluyum.

Seray bu sayede çok mutlu herkesten bir şey

öğreniyor. Ve böylelikle algısı çok açıldı.

Eve geçtiğimiz zaman, kardeşleri ile oyunlar

oynuyor, hepsi birlikte boyama yapıyorlar, bana

yardım ediyorlar. Sıkılmaya zamanımız olmuyor

yani. Bizim evde çocuklar televizyon, tablet ve

telefona aktif maruz kalmıyorlar.

Melahat hanım, çocuğunuzun eğitiminde

yaptığınız en iyi şey nedir?

Seray’ın eğitiminde yaptığım en iyi şeyin; onu

IN THIS ISSUE

hayatın hiçbir alanından soyutlamamak ve evde

tabiri caizse bir çocuk işçi çalıştırıyor olmak diye

Academy Principal's

düşünüyorum.

Welcome Messge

Diğer özel gereksinimli çocuğu olan ailelere

mesajınız nedir? Schooled in the

Çocuğunuzu çok sevin Summer ve onu anlamaya ONUN

kalbine dokunmaya çalışın. Bu sadece özel

çocuklar için geçerli

Educating

değil bütün

the

çocuklarımız

Future

için geçerli.

School Calendar

Sevginin açamayacağı kapı yoktur, ONA inanın…

Yapamadıklarına değil, yapabildiklerine

odaklanın!Bunların dışında kullandığımız bir ilaç

olmadı şimdiye kadar.

En önemlisi hiçbir şeyden soyutlamayın. Bol bol

onunla oyun oynayın, çünkü çocuğun kalbine

giden yol oyundan geçer. Evde yapabileceği

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 3


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

küçük sorumluluklar verin ve başardığı zaman onu

takdir edin. Bizim için küçük bir adım onlar için

çok büyük heyecan ve istek uyandırabiliyor.

Yoğun eğitimin öneminden bahsetmiştim ama yeri

gelmişken tekrarlamak isterim. Öncelikle,

Rehabilitasyonda ki eğitimde aile öğretmenle

mutlaka iş birliği içerisinde olmalı. Çocuk okulda

kazandığı en ufak davranışı dahi gerçek yaşama

dahil edebilmeli ki öğrenme kalıcı hale gelip

davranışa dönüşebilsin. Aksi halde öğrenme

gerçekleşmiş sayılmaz. Burada da işin büyüğü

aileye düşüyor.

Son olarak diğer ailelere ve topluma mesajınız

nedir?

Otizm her 56 çocuktan birinde görüldüğü

istatistiklerde mevcut. Biz tanı aldığımızda yani 5

sene önce 86 çocuktan biri idi. Durum böyle iken

toplum olarak bilinçlenmemiz şart gibi duruyor.

Bazen engelli bireyler normal okullarda veliler

tarafından hatta bazen öğretmenler tarafından

istenmeyebiliyor. Öğretmenlerimizin de

bilinçlenmesi lazım ki velilere doğru yol

gösterebilsinler ve öğrencilerine bu farkındalığı

aşılayabilsinler.

Benim gözlemlediğim normal gelişim gösteren

çocuklara sahip aileler, çocuklarına engelli bir

birey ile karşılaştıklarında nasıl davranacakları

hakkında bilgi paylaşımında bulunmuyor. Aslında

normal davransa bu bizler için yeterli.

Ama çok üzülerek söylüyorum ki çocuk durum

hakkında bilgisi olmadığından korkabiliyor,

yaklaşmak istemiyor ve oyunlarına dahil edip elini

tutmak istemeyebiliyor.

Ben kızımda böyle üzücü durumlar yaşamadım

ama maalesef gözlemlerimde var, okuyorum,

bazen şahit oluyorum ve çok üzülüyorum. Ne

kadar bencilce bir çocuk yetiştirme tarzı, o aileler

kabul etse de etmese de bu çocuklar hepimizin,

bilinçlenmemiz lazım. Bunu kimseden rica

etmiyorum, çünkü görev olarak algılanması

gereken bir durum.

Melahat Soydan

Instagram: @ogretmenanne87

EY OĞUL, EY CAN

Ey Oğul, Ey Can, sebebi var herşeyin.

Sen ki henüz çözemediğim bir sebepsin.

Çözsem çare olur mu bilemediğim hazinemsin.

Hep böyle kalsan kurtuluşumsun.

Yoksa kurtarsam mı bilemediğimsin.

Kusurlu insanların göremediği kadar kusursuz,

günahkarların imrendiği kadar temizsin.

Ey oğul kurtuluşum olur musun diye merağımsın.

Bildiğim kadar ilmim, bilmediğim kadar

cehaletimsin.

Ey can, şunu bilirim ki sen benim liyakat

imtihanımsın.

Layık olurmuyum bilmediğim lakin olmaya

çalıştığımsın.

H a l i m e Ş a n

I n s t a g r a m : @ s a n _ _ h a l i m e _

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 4


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

BEN BILIMIN YALANCISIYIM

S e l ç u k B a y r a m

Ö z e l E ğ i t i m Ö ğ r e t m e n i

I n s t a g r a m : @ o z e l e g i t i m . o g r e t m e n i n i z

Otizm tanılı birey sayısının gün geçtikçe arttığı

günümüzde, çocukları için en iyisini isteyen

ailelerinde karşısına birçok terapi ve müdahale

programı çıkmakta.

Her şeyden her yerden bir

umut bekleyen özel ailelerde bu seçenekler

arasında kalmakta ve çoğu zaman kafa

karışıklıklarıyla birlikte bir umut aramaktadır.

Sosyal medya üzerinden birçok aileye ücretsiz

danışmanlık yaptım ve en sık karşılaştığım

sorulardan biride bu müdahale yöntemlerinin

etkililiği üzerineydi.

‘’ Hocam ….. diye bir yöntem (terapi, ilaç, ek gıda,

program ) vs var etkili midir? ‘’

Bende bu tarz sorulara elimden geldiğince

bilimsel dayanaklı uygulamalardan bahsederek

yönlendirme yapıyorum. Şimdi gelin otizmli

çocukların eğitiminde bilim ne diyor ona bakalım,

bilimsel dayanaklı uygulamalar nelerdir bunları

birlikte inceleyelim.

Bilimsel Dayanaklı Uygulamalar

Eğitimde bilimsel dayanaklı uygulamalar,

‘nedensellik çıkarımlarının yapılabileceği

araştırma desenlerini kullanan birden çok yüksek

kaliteli çalışma tarafından desteklenen ve öğrenci

çıktıları üzerinde olumlu sonuçlarının olduğunu

kanıtlanan uygulamalar’ olarak tanımlamaktadır.

(alıntılayan Tohum Otizm Vakfı Tosboe, 2017,

s.86)

Bir uygulamanın bilimsel dayanaklı olması için

nedensellik, birden çok yüksek kaliteli çalışma

(bunlar hakemli uluslararası araştırma

dergilerinde yayınlanmış makalelerdir) ve

olumlu yönde öğrencilere etki ettiğini gösteren

öğrenci gelişimleridir.

IN THIS ISSUE

Bilimsel Dayanaklı Uygulamaların

Academy Principal's

Belirlenmesi

Welcome Messge

Bilimsel dayanaklı uygulamalar, belirli kriterleri

kullanarak bir uygulama

Schooled

hakkında

in the

yapılmış

deneysel çalışmaların Summer gözden geçirilmesi yoluyla

belirlenir. Bir uygulamanın bilimsel dayanaklı

olup olmadığını Educating belirlemede the dört Future kriter

kullanılmaktadır:

(a) Çalışmalarda kullanılan School araştırma Calendar deseni,

(b) Yapılan çalışmaların yöntemsel kalitesi

(c) Aynı bulguları destekleyen yüksek kaliteli

çalışma sayısı ve

(d) Bulguların güçlülüğü ya da etki büyüklüğü

(alıntılayan Tohum Otizm Vakfı Tosboe, 2017,

s.88)

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 5


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 6


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

Bu bilgiler ışığında ailelere; duyu bütünleme,

diyetler, hayvan terapilerine mesafeli bir duruş

sergilemelerini ve bu uygulamaların bilimsel

dayanaktan yoksun olduğunu söylemekten

vazgeçmeyeceğim. Bilimsel dayanaklı

uygulamalardan yararlanmak isteyen özel

ailelere, bu uygulamaların uygulayıcısı olarak

eğitim alan Özel Eğitim Öğretmenlerini tavsiye

etmeye devam edeceğim.

Valla ben bilimin yalancısıyım…

Özetle, Amerikan Ulusal Otizm Merkezi ihtiyaç

duymuş bütün alan yazılarını, makaleleri

inceleyerek 2015 yılında bir rapor paylaşmıştır.

Uzun yıllar süren bu raporlama aşamasında belirli

kriterlere göre Uygulamalar sınıflandırılmıştır.

Yukarıda ki tablo Bilimsel Dayanağı Olan

Uygulamalar, Ümit Vadeden Uygulamalar ve

Bilimsel Dayanağı Olmayan Uygulamaları açık bir

şekilde gözler önüne sermiştir.

Bir Uygulamanın Bilimsel Dayanaklı olması da

yeterli değildir. Çocuklarda istendik değişiklikler

olabilmesi için Etkili müdahale yöntemleri kadar

etkili uygulamada önemlidir.

Fixsen, Blase, Metz ve Van Dyke (2013), bilimsel

dayanaklı uygulamaların okullarda ve diğer

eğitim ortamlarında başarılı bir şekilde

kullanılmasına yardımcı olmak için şu formülü

geliştirmiştir: (Birkan, Rakap, Kalkan ; 2017 ;

Tohum Otizm Vakfı Tosboe)

Yukarıda paylaştığım bilgileri ve tabloyu Tohum

Otizm Vakfının 2017 yılında yayınladığı, Yazarlığını

Prof. Dr Binyamin Birkan, Doç. Dr. Salih Rakap ve

Dr. Sinan Kalkan’ın yaptığı ‘’Türkiye’de Otizm

Spektrum Bozukluğu ve Özel Eğitim’’ adlı

rapordan alıntıladım.

Rapor oldukça kapsamlı ve birçok farklı başlıkta

bilgileri paylaşmaktadır.

Raporun tamamına erişmek isteyenler için;

https://www.tohumotizm.org.tr/wpcontent/uploads/2018/10/tosboe2017.pdf

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 7


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

OTIZMDE ANKSIYETE VE TAKINTILI DAVRANIŞLAR

T u ğ b a Ş a n t ü r k

O k u l Ö n c e s i Ö ğ r e t m e n i

I n s t a g r a m : @ t u g b a s a n t u r k

durumlara karşı takıntılarını örnek olarak

gösterebiliriz.

Peki nedir takıntılı davranışlar?

Anksiyete ile otizm arasında doğrudan bir

bağlantı söz konusudur. Sosyal iletişim kurma

noktasında sorunlar yaşayan ve dil gelişiminde

yaşıtlarının gerisinde bulunan ya da konuşmanın

gelişmediği otizmli çocuklarda anksiyetenin

geliştiğini görmekteyiz. Klinik veriler otizmli okul

dönemi çocuklarında ve ergenlerde anksiyetenin

en sık gözlenen rahatsızlıklardan olduğunu

göstermiştir. Yapılan bir diğer araştırmada yüksek

işlevli otizmli çocukların normal gelişim gösteren

çocuklarla karşılaştırıldıklarında otizmli

çocukların normal gelişim gösteren çocuklara

oranla daha fazla kaygılı oldukları

gözlemlenmiştir. Aynı durum sosyal kaygı

puanlarında da mevcuttur. Durum böyle olunca

kaygı düzeyi yükselen otizmli çocukların

beraberinde takıntılı davranışlar sergilediğini de

görmekteyiz.

Otizmin tanımı yapılırken çoğunlukla üzerinde

durulan iki önemli konu vardır. İlki iletişim

problemleri diğeri ise tekrarlayan ve yineleyici

davranışlardır. Biz bu tekrarlayan davranışları

takıntılı davranışlarla ortak bir çizgide

birleştirebiliriz. Tabi ki bu tanımı yaparken her

otizmli bireyde takıntılı davranışlar mevcuttur

diyemeyiz. Fakat belli ortak durumlardan söz

etmemiz mümkündür. Yaygın olarak gelişen

durumlardan birkaçını şöyle sıralayabiliriz;

öfke nöbetleri, saldırganlık, tekrarlayıcı

davranışlar, uyku ve yeme sorunları, kişi, eşya ve

Otizmli çocuklar bir konuyla aşırı ilgilenebilirler.

Ayrıntılara aşırı takılabilirler. Belli bir konuyu

takıntı haline getirebilirler. Otizmli bir çocuk

IN THIS ISSUE

sayılara, harflere, renklere, araba markalarına,

araba plakalarına vs Academy takılabilir. Principal's

Bu durum ve

konuları takıntı haline Welcome getirmiş Messge bireyler gün

içerisinde sürekli bunlardan konuşmak isteyebilir

ya da vakitlerinin çocuğunu Schooled onlarla in the geçirmek

isteyebilir. Engellendiklerinde

Summer

de öfke nöbetleri

geçirebilir ve saldırgan davranışlar

Educating the Future

sergileyebilirler.

Takıntılı davranışlara müdahale edilmemesi yani

School Calendar

tedavi ile iyileştirilmeye çalışılmaması ileride

daha büyük sorunlara neden olabilir. Takıntılar

çocuk için vazgeçilmez bir hale gelmeden önce

müdahale edilmesi çocuğun sosyalleşmesinde de

son derece önemlidir. Tedavi sonrasında takıntılı

davranışların tamamen ortadan kalkması durumu

biraz zordur. Takıntılar kendini başka konularla

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 8


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

göstermeye devam edebilir. Değişikliklerden

hoşlanmayan çocuklar için bu davranışları hemen

değiştirmekte çok kolay değildir. Bu davranışların

bir uzman tarafından değerlendirilip tedavi

edilmesi gerekebilir. Uzmanın çocuğun takıntılı

davranışlarını listelemesi ve her bir davranışa karşı

farklı bir davranış belirlemesi gerekir. Herhangi bir

öfke nöbetine karşı çocuğun bu yeni davranışlara

nasıl tepkiler vereceğinin de önceden aile ve yakın

çevresi tarafından belirlenmesi gerekmektedir

Ebeveynlerin bilinçli olmaları ve davranış

sorunlarının giderilmesinde sabırlı olmaları son

derece önemlidir.

GERÇEK HAYATTAN BIR

MUCIZE - ÖĞRETMEN

F a t o ş K a r a o ğ l u

I n s t a g r a m : @ _ f a t o s _ k a r a o g l u _

Özel çocukların daha kaliteli bir yaşam

sürdürebilmeleri için özel eğitim almaları

gerekmektedir. Otizmli çocuğumun özel eğitim

almaya başlaması gerekiyordu. Fakat en iyi eğitim

almış çok başarılı bir öğretmende olsa, ilk defa

gördüğümüz birine özel çocuğunuzu emanet

ederken çok tereddüt edersiniz.

Çünkü özel çocukları anlamak, ona yaşamı

öğretmek, onunla onun istediği gibi ilgilenmek ve

onu eğitmek çok meşakkatli bir iştir. Bilirim ki özel

eğitim öğretmeni bu işi en iyi bilen insandır. Ama

endişelenmemek elde değildir.

Acaba öğretmeni dinlemez ve kendine zarar

verirken öğretmeni görmezse yada tuvalete gitmez

altına yaparsa vs.. Anne ve babalar özel

çocuğunun gereksinimlerini yapmaya çalışırken,

çok sabırlı, özverili, bir o kadarda fedakar olurlar.

Bu durumda anne ve babaların istedikleri en

önemli olgu, evlatlarını güvenle teslim

edebilecekleri şefkat dolu bir öğretmen..

Özel eğitim öğretmeni çocuğumu eğitirken umut

bahçelerim talan oluyordu. Çünkü otizmli evladım,

sürekli bağırarak ağlıyor, oyuncaklarla hem kendi

başına hem de öğretmenimize vuruyordu. Bu

eğitim bizim için çok zordu. Evladının ağlamasını

böyle ataklar geçirmesini istemiyordum. Artık

çocuğumu eğitimden almak istiyordum, çünkü

böyle öğrenebileceğini düşünmüyordum. O zaman

öğretmenimiz ‘umut dikenli bahçenin içindeki

güldür. Güle ulaşmak imkansız değil sadece zaman

alır. Ben güle ulaşabileceğime inanıyorum. Sizden

umudunuzu yitirmemenizi istiyorum’ dedi.

Öğretmenimiz otizmli evladımın dünyasındaymış

gibi yaşıyor, onun istediği gibi oynuyordu. Zaman

geçtikçe evladımın öğretmenini çok sevdiğini,

artık hırçın olmadığını ve sinirlenip ataklar

geçirmediğini gördüm. Şuan evladım rutin işlerini

yapmayı öğrendi..

Özel eğitim öğretmeni, normal eğitim

programından daha farklı bir eğitime gereksinim

duyan bireylere eğitim veren öğretmene denir.

Fakat özel çocuğumu öğretmene güvenle teslim

ettiğim gün, bunun sadece bir meslek değil

yüreğime çöken acıyı anlayan mucizeler olduğunu

anladım. Bana göre; özel eğitim öğretmeni demek,

onlara emanet edilen tertemiz ruhlara

dokunabilen, sevgi, sabır ve şefkatle zihinlerini

yontabilen bir mimar demek. Özel eğitim

öğretmeni demek, özel çocukların anne ve

babalarından sonra gelen kanatsız melekler

demek. Kısacası özel çocukların öğretmeni olmak

demek fedakârlığın şahikasına ulaşmak demek..

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 9


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

DÜNYAM BAŞIMA YIKILDI

N u r h a n N a z

K l i n i k P s i k o l o g

I n s t a g r a m : @ p s i k o l o g n u r h a n n a z

Böyle başladı Fidan hanım sözlerine. Ne yapacağı

konusunda pek fikri yok gibi gözüküyordu. İlk kez

duyduğu otizm kelimesinin ne olduğu ve ne

olacağı konusundaki kaygısı her halinden belli

oluyordu. Sessiz çığlıkları duyuluyordu her

yerden. Dirseklerini dizlerine dayamış, avucunun

içinde yüzü… Her danışanımda olduğu gibi ona

da aynı soruyu sorarak başladım. Doktora

gitmeye nasıl karar verdiniz? Ne dikkatinizi çekti

de doktora gitmeniz gerektiğini düşündünüz?

Duymuyordu hocam. Çağırıyorduk ama sanki bizi

duymuyordu. Oğlum Tuğrul diye sesleniyorduk

duymuyordu. Bir de bakmıyordu hocam. Gözlerini

hep kaçırıyordu. Çocuk gözleri sanki parlamıyordu

da… Benim gözüme bakmayan oğlum, donuk

donuk duvara dalıp gidiyordu hocam. Çocuktur

dedik, çok üstüne düşmedik. Hiç dokundurmazdı

kendine, sarıldığımızda kaçardı. Ona

dokunmamızı çok sevmezdi. 2 buçuk yaşına geldi.

Konuşmuyordu hocam. 2 yaşındaki yeğenim anne

gel diyordu, Tuğrul anne demiyordu. Önce

kulaklarında mı sorun var acaba dedik, çıkmadı

onda bir sorun… Nörolojiye yönlendirdiler.

Sorular sordu doktor, “göz kontağı kuruyor mu?”

dedi.“Yok” dedim.

“Çağırınca size bakıyor mu?” dedi. “Yok” dedim.“

Ellerini çırpar mı çok sevinince ya da

heyecanlanınca?” dedi. “Evet, mutlu olunca,

üzülünce, heyecanlanınca hep ellerini kuş gibi

çırpar” dedim.

“İki kelimeli cümleler kurar mı?” dedi. “Yok hocam

konuşmuyor daha, dayısı da öyle geç

konuşmuştu.” Dedim.

Fidan hanım farkında değildi bu soruların neden

sorulduğunun…

Sonra Tuğrul’u gözlemlediler. Doktor muayenesi

bitince bana döndü ve önce sakin olmam

gerektiğine dair bir şeylerden bahsederek

cümlesine başladı ve otizm diyerek cümlesini

bitirdi. Duymuştum hocam bu kelimeyi daha önce

ama çokta bilmiyordum ne olduğunu…

“Tamam hocam, nasıl iyileşir? İlaç tedavi mi

gerekir?” diye sordum.

Fidan hanım otizmin asla iyileşmeyeceğini

bilmiyordu.

Eve gelince yok dedim kendi kendime. Ne demek

iyileşmez otizm? İnternetten araştırdım.

İyileşmezmiş. İlacı yokmuş. Ne yapacağımı

bilemedim size geldim. Bana anlatın nedir bu

otizm? Nasıl iyileşir Tuğrul?

Otizm tanılı çocuğu olan bir çok ebeveynle

konuşsam da her yeni anne-baba da aynı süreci

yaşıyorum. Neresinden başlayacağım, nasıl

anlatacağım… Nasıl iyileşir? Ne zaman iyileşir?

İlacı var mıdır? Bu sorulara “hayır yok” demek

göründüğü kadar da basit olmadı hiçbir zaman.

Eğitime erken başlamanın en önemli koşul

olduğunu, ilacı olmadığını, ömür boyu süreceğini

ama eğitim ve sevginin onu gelebileceği en iyi

düzeye getirebileceğinden bahsettim.

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 1 0


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

Yani kıymetli otizm tanılı çocuğu olan ebeveynler;

Korku ve kaygılarınızın olması kaçınılmaz…

Sorularınız ve çıkmazlarınızın olması çok normal…

Otizm tanılı bir çocuk sahibi olduğunuz için

kendinizde kusur aradığınız anlarda olacak…

Ama hala sebebi yüzde yüz net bilinmeyen bu

bozukluk sizin yüzünüzden değil.

Ve bu toplum artık otizmin daha çok farkında…

BEN ENGELLI ANNESIYIM

ENGEL TANIMAYAN

Peki anne der mi hocam Tuğrul? Okula gidebilir mi?

Arkadaşları olur mu Tuğrul’un?

Ard arda geldi Fidan hanımın soruları… Sabırla

aklındaki soru işaretlerine cevap verdim. Anne de

diyebilir, baba da ve hatta lütfen diyerek sizden bir

şeyler de isteyebilir. Okula gidebilir Tuğrul, tıpkı

diğer çocuklar gibi tembellik yaptığı zamanlar bile

olabilir. Çünkü onlardan biraz daha fazla çalışması

gerekecek ve bazen bu onu yorabilir. Arkadaşları

olabilir Tuğrul’un, hatta kavga edip, öğretmenleri

sizi şikayet etmek için bile arayabilir.

Yani Tuğrul ilerleyen süreçlerde size normal gelişim

gösteren çocukların gösterdiği problem

davranışları gösterebilir. Tuğrul otizmli bir çocuk

olarak bazı alanlarda normal gelişim gösteren

çocuklardan daha geride gelebilir. Ama eşlik eden

başka bir tanısının olmaması onun ilerlemesini

daha da kolaylaştıracak. Ancak bunun için çok

yoğun eğitime ve onu sevdiğinizi bilmeye ihtiyacı

olacak. O da tıpkı normal gelişim gösteren çocuklar

gibi ağlayacak, sizinle çok inatlaştığı zamanlar

olacak, sizi çok yorduğu ve üzdüğü zamanlar

olacak.

H a l i m e Ş a n

I n s t a g r a m : @ s a n _ _ h a l i m e _

Sen Cenneti ezerken dünyada

Ben ekmeye çalıştım cenneti rüyama

Sen üstüne mama döken ele kızarken

Ben eliydim mamasında kavradığım kaşığın

Sen sözünü tutan çocuğu severken

Ben anne sözünü bekledim yıllarca

Sen giyeceği elbise için tartışırken

Ben seçemediği elbiseyi giydirdim sabırla

Sen oyuncakları kırıyor diye kızarken

Ben oyuncaklara bakıp hayal kurdum aylarca

Sen evi dağıtıyor diye bağırırken

Ben ayağa kalkmasını bekledim sabırla

Sen senin bile yapamadığını isterken

Ben her yapabildiğine sevindim

Sen hep hesap sorarken öğretime

Ben eğilip omuz verdim öğrenmeye…

Ne mutlu bana ki böyle bir emanetin annesiyim

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 1 1


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

SORULARLA REHBERLIK ARAŞTIRMA MERKEZI

S u l t a n g a z i R e h b e r l i k A r a ş t ı r m a M e r k e z i

Özel Eğitim Alt Sınıfı değil, Özel Eğitim Sınıfı

Otistik değil, Otizmli

Soru 1: RAM’ın işlevleri nelerdir?

Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde iki bölüm

mevcuttur.

Özel Eğitim Hizmetleri Bölümü: Eğitsel tanılama

ve okul yönlendirmesi yapılmaktadır.

Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri

Bölümü: Psikolojik danışma ve rehberlik hizmeti

sunulmaktadır.

Soru 2: Öğrenci hangi durumlarda RAM’a ya da

hastaneye yönlendirilmelidir?

Eğer çocuğunuzda otizm belirtileri olduğunu

düşünüyorsanız ya da okuldaki öğretmeninizin bu

yönde gözlemleri varsa ilk yapacağınız iş;

herhangi bir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde

bulunan çocuk psikiyatristinden randevu

almaktır.

Psikiyatristiniz çocuğunuza ‘’Otizm’’ tanısı

koyduktan sonra ve hastaneden ÇÖZGER

raporunuzu aldıktan sonra destek eğitim ve okul

yönlendirmesi için RAM’a başvurmanız gerekir.

Soru 3: Tıbbi Tanı nedir?

Gittiğiniz Eğitim ve Araştırma Hastanesinde

çocuğunuzun ayrıntılı incelemesi yapıldıktan

sonra doktorun koyduğu tanıya ‘’Tıbbi Tanı’’

denir.

Soru 4: Eğitsel Tanı nedir? Nasıl konur?

RAM, çocuğunuzun ÇÖZGER raporunda yer alan

tıbbi tanısına bakarak ve çocuğunuzun

performansını değerlendirerek randevu sırasında

çocuğunuzun eğitsel tanısını koyar. Çocuğunuz

performansına göre; ‘’Hafif, Orta, Ağır Otizm

Spektrum Bozukluğu’’ şeklinde derecelendirilir.

Soru 5: Tıbbi Tanı olmadan RAM Eğitsel Tanı

koyabilir mi?

Hayır. Otizm tanısında; RAM’ın eğitsel tanıyı

koyabilmesi için öncelikle çocuğunuza hastanede

tıbbi tanı konulması gerekir.

Soru 6: RAM’dan nasıl randevu alınır?

İkamet ettiğiniz ilçedeki RAM’a gerekli evraklarla

doğrudan gidip başvurarak ya da internet

üzerinden ‘’Ramdevu’’ sitesine girerek randevu

alabilirsiniz. Bu konuda daha sağlıklı bilgi

edinmek için ilçenizdeki RAM’ı arayabilirsiniz.

(Eğer çocuğunuz okula gidiyorsa, okulunuzun

bulunduğu ilçenin RAM’ına başvurmanız gerekir.)

Soru 7: RAM randevusu sırasında gereken

evraklar nelerdir?

-Rehberlik ve Araştırma Merkezine ilk defa

geliyorsanız ya da 1,5 ve 9. sınıf öğrenci

yönlendirmelerinde (kademe değişikliğinde)

‘’Eğitsel Değerlendirme isteği Formu.’’

-Birey ve velinin kimlik fotokopisi-Öğrencinin 4

adet vesikalık fotoğrafı-Dönem Sonu Bireysel

Performans Değerlendirme Formu

(Rehabilitasyon merkezine gidiyorsa)

– Sağlık Kurulu Raporu aslı ve fotokopisi

Soru 8: RAM’a getirilmesi gereken ‘’Eğitsel

Değerlendirme İsteği Formu’’ doldurulurken

dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 1 2


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

Öğrencinin okulundaki sınıf öğretmeni bu formu

doldurmalıdır. Formun son sayfasında bulunan;

sınıf öğretmeni, okul rehber öğretmeni ve veli

görüşü yazısı alanları doldurulmalı ve

imzalanmalıdır. Formu okul müdürü imzalamalı ve

okulun mührünü atmalıdır.

Soru 9: RAM’da hangi raporlar çıkarılır?

RAM’da öğrencinin ihtiyacına göre iki türde rapor

çıkmaktadır.

1. Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Raporu (Destek

Eğitim Raporu): Öğrencinin rehabilitasyon

merkezinden destek eğitim alabilmesi için gereken

rapordur.

2. Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Raporu

(Yönlendirme): Öğrencinin okul yönlendirmesinin

yapıldığı rapordur.

Soru 10: Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu

raporları ne kadar süre içerisinde çıkar?

Öğrencinin incelenme tarihinden en geç 30 iş günü

içinde raporlar çıkmaktadır.

Soru 11: RAM’da otizmli çocuklar nasıl

değerlendirilir?

RAM öğretmeni, ‘’Yaygın Gelişimsel Bozukluklar

Kaba Değerlendirme Formu’’nda yer alan modül ve

kazanımlar doğrultusunda öğrencinin

performansını alır. Veli görüşmesi yaparak öğrenci

hakkında daha detaylı bilgi alır.

Öğrenci her RAM’a geldiğinde dosyasının içindeki

bu form doldurulur ve öğrencinin seneler içindeki

gelişimi takip edilir.

Soru 12: RAM’da otizmli çocukların okul

yönlendirmesi nasıl yapılır?

RAM’da yapılan inceleme sonrası RAM’da bulunan

Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu öğrencinin okul

yönlendirme kararını aşağıda belirtildiği şekillerde

verebilir.

1.Tam zamanlı kaynaştırma kararı

2.Özel eğitim sınıfı kararı

3.Özel eğitim okulu kararı

Soru 13: Tam zamanlı kaynaştırma nedir? Tam

zamanlı kaynaştırma yönlendirmesi nasıl

yapılır?

Tam zamanlı kaynaştırma, özel gereksinimli

çocuğun, normal gelişen akranları ile aynı sınıfta

eğitim görmesidir. RAM yaptığı değerlendirme ve

aile görüşmesi sonucunda çocuğunuzu tam

zamanlı kaynaştırmaya uygun gördüğü takdirde

yönlendirmesini yapar.

Soru 14: Öğretmenin kaynaştırma öğrencisi

için yapması gereken uyarlamalar nelerdir?

Öğretmen öncelikle ailenin de katılımıyla

kaynaştırma öğrencisi için BEP (Bireyselleştirilmiş

Eğitim Planı) hazırlamalıdır. Öğrencisini sınıfta ön

sıralara oturtmalıdır. Öğretmen sınıfta

kaynaştırma öğrencisine öğretim yaparken

hazırladığı BEP’e göre dersini işlemelidir.

Öğrencisinin sınavlarını BEP’inde yer alan

amaçlara göre hazırlamalıdır.

Soru 15: Özel eğitim sınıfı nedir? Özel eğitim

sınıfına nasıl yönlendirme yapılır?

Özel eğitim sınıfı; devlet okullarının okul öncesi,

ilkokul ve ortaokul kademelerinin bünyesinde yer

alır. Öğrencinin özel eğitim sınıfına gitme kararını

RAM ve veli birlikte karar verir. Otizmli çocukların

oluşturduğu bir özel eğitim sınıfı en çok 4

öğrenciden oluşmaktadır. Otizmli çocuklar aynı

sınıfta 2 öğretmenin sorumluluğundadır.

Soru 16: Özel Eğitim Okulu Nedir? Özel eğitim

okuluna yönlendirme nasıl yapılır?

Özel eğitim okulu, özel gereksinimli bireylerin

aynı okul bünyesinde eğitim görmesidir. 2 çeşit

özel eğitim okulu bulunmaktadır.

1.Mesleki Eğitim Merkezi: Hafif düzeyde otizm

spektrum bozukluğuna sahip bireylerin 3.

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 1 3


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

kademede bu okula yönlendirmesi yapılabilir.

Okul yönlendirmesine RAM öğrenciyi

değerlendirerek ve veli görüşmesi yaparak karar

verir.

2.Özel Eğitim Uygulama Okulu: Orta-ağır düzeyde

otizm spektrum bozukluğuna sahip bireylerin 1,2

ve 3. Kademelerde bu okula yönlendirmesi

yapılabilir. Okul yönlendirmesine RAM öğrenciyi

değerlendirerek ve veli görüşmesi yaparak karar

verir.

Soru 17: Okul yönlendirme raporu ne kadar süre

geçerlidir?

Okul yönlendirme raporları öğrencinin kademesi

bitene kadar geçerlidir.

Soru 18: Özel eğitim öğrencileri için okul öncesi

eğitim en çok hangi aya kadar uzatılabilir?

78 ay a kadar uzatılabilir.

Soru 19: Okulun RAM’dan yönlendirilen

öğrencileri kabul etmeme hakkı var mıdır?

Özel eğitim hizmetleri yönetmeliğine göre okulun

böyle bir hakkı bulunmamaktadır.

Soru 20: Öğrenci, okulundaki destek eğitim

odasından hangi durumlarda faydalanabilir?

“Tam Zamanlı Kaynaştırma” raporu olan her

öğrenci destek eğitim odasından eğitim alabilir.

Soru 21: Öğrencinin rehabilitasyon

merkezinden haftada kaç saat destek eğitim

alma hakkı vardır?

RAM’da alınan karar doğrultusunda öğrencinin

haftada en çok 2 ders saati bireysel 1 ders saati

grup eğitimi alma hakkı vardır.

Soru 22: Veli rehabilitasyon merkezinden aldığı

eğitimden memnun değilse ne yapabilir?

Velinin yılda 2 kez kurum değiştirme hakkı vardır.

Soru 23: RAM’da çıkarılan Özel Eğitim

Değerlendirme Kurulu raporlarına nasıl itiraz

edilir?

Veli raporu aldığı tarihten itibaren 30 gün içinde,

yeniden değerlendirilme isteğiyle Özel Eğitim

Hizmetleri Kuruluna itiraz edebilir.

Soru 24: Otizmli öğrencisi olan veli, RAM’ın

bünyesinde bulunan ‘’Psikolojik Danışma ve

Rehberlik Hizmetleri’’ bölümünden nasıl

faydalanabilir?

Veli destek almak istediği noktalarda doğrudan

RAM’a başvurarak psikolojik destek alabilir.

Soru 25: RAM’da verilen destek eğitim raporu

her ilde geçerli midir?

Evet. Öğrenci ülkenin her yerinden destek eğitim

alabilir.

BIZDEN HABERLER -

PODCAST KANALLARIMIZ

Otizmli Dergisi yazılarımız artık podcast olarak

dinlenebiliyor. İstediğiniz yerden, istediğiniz

zamanda Itunes veya Spotify podcast kanalında

yazılarımızı seslendirilmiş olarak dinleyebilirsiniz.

Kanalımızın ismi "Otizmli Dergisi". Bizi takibe

devam.

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 1 4


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

DAVRANIŞ PROBLEMLERI VE ÇÖZÜMLERI

F i g e n Y u r d a k u l

P s i k o l o g

I n s t a g r a m : @ u z m . p s k . f i g e n y u r d a k u l

Davranış problemleri, genel olarak çocuğun

eğitim, öğrenim, beceri geliştirme sürecini

olumsuz etkileyen, kendisine ve çevresine zarar

verme ya da rahatsızlık vermeye sebep olan

davranışlardır.

Vurma, Isırma, tükürme, çocuğun caddeye

atlaması, oyuncakları kırması, bağırma bazı

davranış problemleri olarak sıralanabilir.

Genellikle okul öncesi eğitiminde ya da okul

çağında ortaya çıkmaktadır.

Bu problem davranışlar otizmli çocuklarda daha

çeşitli ve had safhadadır. Anne-babaları en fazla

zorlayan durumlardır.

Çocuklar neden davranış problemi sergilerler?

Anne-babasının dikkatini çekmek için,

İstediği nesneyi elde etmek için,

İstemediği çalışma ortamından kaçmak için,

Değişen rutinlerde kaygılandığı için,

Engellendiği için,

İstekleri engellendiği için,

Ortamdaki nesne-ses-ışık rahatsız ettiği için

olabilir.

Bu durumda anne-babalar nasıl hissediyor?

Karşılaştıkları problemle nasıl başa çıkıyor?

Çocuğun çoğunlukla istediğini elde etmek için

bulduğu çözüme (davranış problemi) anne-baba

olarak nasıl tepki veriyor? Bunların hepsi var

olan davranış problemini söndürmedeki

kullanılacak yöntemleri etkileyen unsurlar

arasındadır. Davranış problemlerini değiştirmeye

yönelik yöntemlere karar vermeden önce

probleme dair altında yatan nedenleri anlamaya

çalışmak önemlidir. Bu her zaman mümkün

olmayabilir. Bu durumda da davranışı

değiştirmeye yönelik bir planla duruma

müdahale etmek önemli olacaktır.

Bunlar;

Uygun Davranışın ödüllendirilmesi,

Uygun olmayan Davranışın görmezden

gelinmesi,

Görmezden gelmede ve ödüllendirilmede hızlı

olunması,

Tutarlılık,

Her çocukta her yöntemin uymayacağını

biliyoruz. Bazı çocukta ‘Görmezden Gelme’

işlevsel olurken bazı çocukta olmayabiliyor. Yani

davranış sonrası verdiğimiz tepkiler davranışı

güçlendirebilir ya da zayıflatabilir.

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 1 5


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

Peki, kullanılacak yöntemler nelerdir?

Görmezden Gelme: Bu yöntem istenmeyen

ya da uygun olmayan bir davranış

sergilediğinde, dikkatinizi çocuğunuza

yöneltmemeniz anlamına gelir. Görmezden

gelme davranışının en önemli ilkelerinden biri

TUTARLILIKTIR! Eğer, anne-baba olarak

çocuğunuzun sergilediği problemli davranışa

tutarlı olarak her seferinde görmezden

gelirseniz, çocuğunuz için bu davranış artık

işlevsel olmayacaktır.

Uygun Davranışı Ödüllendirme: Görmezden

gelme, çocuğun uygun davranışlarına dikkat

etmekle ve bu davranışı ödüllendirdiğimizde

en iyi çalışır. Bu ödüllerin maddi değerinin

büyük olması gerekmiyor. Alkış-bravo-şekerövgü

olabilir :-)

Dikkati Başka Tarafa Yönlendirme:

Çocuğunuz eğer istenmeyen bir davranış

sergiliyorsa dikkati başka tarafa yönlendirmek

önemli bir yöntemdir. Bunu yaparken olumsuz

tepki vermemelisiniz, hayır dememelisiniz.

Yüzünüzün nötr olması çok önemli.

Çocuğunuz tükürüyor diyelim;

Bakım veren kişi olarak aaa bak burada ne

buldum, diyerek dikkati başka yöne

çekebilirsiniz veya yiyecek bir şey vererek oral

olarak desteklemeniz tükürme davranışının

sönmesine yardımcı olabilir.

Çocuğunuzu Duyun: Unutmamanız gereken

en önemli şey her olumsuz davranış, davranış

problemi değildir. Çocuğunuzu anlamaya

çalışın. O an ne hisseti, neden bu davranışı

sergiledi ve çocuğunuzu anladığınızı dile

getirin. Evet, anlıyorum seni şuan çok öfkelisin

veya evet şuan çok üzgünsün demek

çocuğunuzun o an için regülasyonunu

sağlamasına yardımcı olacaktır.

Günde kaç sefer istenmeyen davranışın

görüldüğünü kaydedin. Azalıp-azalmadığını

izleyin. Eğer azalmıyorsa neden azalmadığını

incelemek zorundasınız. Bu tutarlılık her ortamda

sağlandığında çocuğun eğitimi başarıya ulaşır ve

kalıcı bir davranış olarak çocukta yer eder.

SIZLERDEN HABERLER

Otizm bizim için sadece belirli günlerde

konuşulan bir kavram olmadı hiçbir zaman.

Yalnızca otizm değil tüm engel gruplarındaki

bireylere karşı bütün bir yıl boyunca gerek

öğretmen kadromuzla gerek öğrencilerimizle

olumlu olarak neler yapabiliriz dedik ve

elimizden geleni yaptık/yapmaya devam

ediyoruz. Aksaray'da öğrencilere karşı yapilan

davranışı doğru bulmuyor, kınıyoruz. Gerek

kendi bünyemizdeki özel çocuklar ve aileleri

gerekse tüm Türkiye'deki özel çocuklar ve aileleri

bizimledir bizimle kalacak. Saygılarımla.

Yasin ASLAN - Kızılpınar Ilkokulu Müdürü

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 1 6


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

DUYU BÜTÜNLEME NEDIR?

M ü g e B a ş k a k

E r g o t e r a p i s t

I n s t a g r a m : @ e r g o t e r a p i c o c u k

Duyu Bütünleme Teorisi

Duyusal entegrasyon teorisi ve tedavisi uğraşı

terapisti Dr. A. Jean Ayres tarafından öğrenme ve

sinir sistemi işlevleri arasındaki bazı bağlantıları

anlama ve açıklama çabası sonucunda 1960’larda

geliştirilmiştir. Dr.A. Jean Ayres, nörolojik

rahatsızlıklara sahip çocuk ve yetişkinlerle

çalışırken, hastalarının yaşadığı fiziksel

güçlüklerin yanı sıra okul, ev ve toplumsal hayat

gibi yaşamlarının tüm alanlarını etkileyen dikkat

ve öğrenme güçlükleri de çektiklerini fark

etmiştir. Bunun sonucunda Dr. Ayres, dikkatini

bilinen sebeplere bağlanamayan öğrenme

güçlüğü ve davranış problemi gösteren çocuklara

yöneltmiştir. Dr. Ayres’e göre bu sorunların

altında yatan sebepleri anlamak için duyuların

beyinde nasıl işlem gördüğünün anlaşılması

gerekmektedir.

Duyularımız dış dünyada iş görebilmemiz için

bize gerekli bilgileri verirler. İlk görevi hayatta

kalmamızı sağlamaktır. İkinci görevleri, bizim

güvende olduğumuza emin olduktan sonra daha

aktif ve sosyal bireyler olmamıza yardım

etmektedir.

Duyular, vücudumuzun hem içinden hem de

dışından gelen uyarılardan bilgi alırlar.

Vücudumuzun dışından gelen duyusal mesajları

alan duyu sistemlerine dışsal ya da çevresel

duyular denir. Bu duyulardan gelen

bilgiye eksteroseptif duyular (dış duyarlı) denir.

Bunlar aşına olduğumuz 5 duyumuzdur.

Taktil Duyu: Dokunma duyusudur.

Dokunulduğumuzu hissetmemizi, bize dokunan

şeyin ne olduğunu anlamamızı, tenimizdeki

basıncı, sıcaklığı ve acıyı hissetmemizi sağlar.

Motor becerilerin, dikkat süresinin ve vücut

farkındalığının gelişmesini sağlar.

Koklama ve Tatma Duyuları: Burun ve ağız

vasıtasıyla, koku ve tat şeklinde bize bilgi sağlar.

Görsel ve İşitsel Duyuları: Çevredeki görüntüler

ve sesler ile hiç temas olmaksızın gözler ve

kulaklar vasıtasıyla bilgi sağlar.

Bizlere iç organlarımızdan gelen hisler ile alakalı

bilgi veren İnteroseptif duyudur (iç organlardan

gelen duyu). Hayatta kalmak için gereklidir.

Acıkma, susuzluk, hazmetme, vücut ısısı, uyuma,

ruh hali, kalp hızı, uyanıklık hali gibi durumlarda

işlevleri düzene koyar. Bunlar ise;

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 1 7


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

Vestibüler Duyu: Başımızın dünyanın yüzeyine

göre durumu, vücudumuzun uzayda hareketi ve

dengemiz hakkında bize bilgi sağlar. Kas sıkılığı,

hareket etme ve denge sağlama üzerinde

etkilidir. Vestibular sistem, beynin neredeyse

tamamında etkili olan, organize olmamızı

sağlayan ve hatta duyguları kontrol eden

bölgelerle bağlantıları olan çok güçlü bir duyu

sistemidir. Emeklemeden yürümeyi öğrenir, geç

yürür daha sonraki yaşlarda da sakar ve

koordinasyonsuz olabilir. İp atlama ve futbol gibi

diğer çocukların severek yaptığı motor planlama

gerektiren etkinliklerden kaçabilir.

Proprioseptif Duyu: Vücut pozisyonu ve

vücudumuzun parçalarının hareketi hakkında

bize bilgi sağlar. Rahat hareket etmemize ve

karmaşık hareket becerileri kazanmamıza

yardımcı olur. Derin duyu sistemi kaslar ve

eklemelerden bilgi verdiği için kalemi doğru

tutma, sırada uygun şekilde oturma, birine uygun

şekilde sarılmayı (çok sıkmadan veya çok gevşek

olmadan), çatal ve kaşığı doğru kullanmayı

destekler. Bu sistem aynı zamanda yürümeyi

öğrenme, kapakları açıp kapama ve çiğnemeyi de

destekler.

Duyularımızın Bozukluğu Olduğunda

Ortaya Çıkan Durumlar

Taktil Sistem Bozukluğu

Taktil sistemde oluşan bir problem veya

yetersizlik birçok şekilde kendini gösterebilir. Bir

çocuk dokunmaya karşı çok tepkisel olabilir.

Dokunulmaktan, kucaklaşmaktan ve bazı kumaş

çeşitlerinden yapılan kıyafetleri giymekten

kaçınabilir. Normal olmayan bir taktil sistem

dokunsal uyaran açlığı şeklinde de ortaya

çıkabilir. Çocuk sürekli bir yerlere dokunmak,

bazı kumaşları hissetmek isteyebilir. Çocuk üç

dört yaşına geldiğinde dokunsal savunma sistemi

yerleşmemişse ayırt edici sistem de yeterince

gelişmez. Bazı durumlarda savunma sistemi

geliştiği halde ayırt edici sistemde sorun olabilir.

Bu sorunu yaşayan çocuklar, bakmadan düğme

iliklemek gibi bakmadan bir şey yapmakta

zorlanırlar. Taktil sistem bozukluğu olan çocuğun

vücut farkındalığı da çok iyi gelişmez. Vücudunu

rahat kullanamaz çünkü hareket etmek,

dokunmak demektir. Hareket ve dokunma

duyusunun verdiği rahatsızlıktan kurtulmak için

de bu uyaranlardan kaçınabilir. Taktil sistem ile

görsel algı gelişimi de birbiriyle ilişkilidir.

Normalde çocuk dokunduğu şeyleri görür,

gördüğü şeylere dokunur. Böylece gördüğü ve

dokunduğu şeylerin özellikleri beynine

kaydedilir. Çocuk dokunsal uyaranlardan

kaçınırsa, beyin dokunma duyusu ile ilgili temel

bilgilerle beslenemez. Böylece dokunma

duyumları analiz etmede, yorumlamakta ve

kaydetmede zorluk yaşar.

Vestibular Sistem Bozukluğu

Vestibular sistemde oluşan bir problem veya

yetersizlik, denge, koordinasyon ve motor

planlama sorunlarına yol açabilir. İp atlama ve

futbol gibi diğer çocukların severek yaptığı motor

planlama gerektiren etkinliklerden kaçabilir.

Beden eğitimi dersini sevmeyebilir. Vestibular

girdinin bir çeşidini sevip (salıncakta sallanmak

gibi) diğerlerinden hiç hoşlanmayabilir (bisiklete

binmek ve kaymak gibi). Dolayısıyla bu sistemin

işleyişi, spor etkinlikleri, beden eğitimi dersleri,

çeşitli oyunlar ve evde veya okulda yapılan birçok

etkinliğe katılımı etkilemektedir. Bu sistemde

oluşan sorunlar aynı zamanda yer çekimi

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 1 8


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

güvensizliğine sebep olur. Yer çekimi güvensizliği

olan bir çocuk en ufak harekette düşüyorum

endişesi yaşayabilir. Düşme ihtimali karşısında ya

da gerçekten düşünce aşırı tepki verebilir.

Vestibular sistem kas tonusunu da etkiler. Kas

tonusu, normal haldeki (dinlenme halindeki) kas

gerginliğidir. Kaslara, bir hareketi

gerçekleştirebilmek için kasların ne kadar

kasılması gerektiğini beyin söyler. Vestibular

sistem, beyinden kaslara giden nörolojik bilgiyi

ayarlar. Vestibular sistem bozukluğu olan

çocuklar, düşük kas tonusuna sahiptir. Gevşek bir

vücut yapıları vardır. Masada otururken kafalarını

sürekli masaya koymak isterler. Merdiven

çıkarken zorlanırlar. Düşük kas tonusunu telafi

etmek için nesneleri çok gevşek ya da sıkı

tutarlar. Çok çabuk yorulurlar. Vestibular sistem

ve işitme sistemi, hareket ve ses duyumlarını

işleme sokmak için birlikte çalışırlar. Bu iki duyu

birbirleriyle yakın ilişkidedir. Çünkü ikisinin de

süreçlenmesi kulaktaki alıcılarda başlar.

Vestibular sistem etkili işitsel işlemlemede

önemli bir rol oynadığı için, bu sistemde sorun

yaşayan çocuklar dil ve konuşma sorunları da

yaşarlar. Kelimelerdeki benzerlik ve farklılıkları

ayırt etmede, arka plan sesleri yüzünden

öğretmenin söylediklerine dikkat etmede, alıcı dil

becerilerinde ve ifade edici dil becerilerinde

sorunlar yaşarlar. Böyle çocuklar bazen koşarken

ya da zıplarken konuşmaya, şarkı söylemeye ya

da bağırmaya başlar. Bunun sebebi hareketin

konuşmayı tetiklemesidir. Uğraşı terapistleri bir

çocuğun vestibular bozukluğa yönelik aldığı

eğitimin, denge, hareket ve motor planlama

becerilerinin yanı sıra dil ve konuşma becerilerini

de geliştirebildiğini belirtmişlerdir.

Proprioseptif (Derin Duyu) Sisteminde

Bozukluk

Derin duyu sistemi, kaslar ve eklemlerden gelen

duyumları süreçler ve vücut farkındalığının

gelişmesi, vücut duruşunun farkında olmayı ve

hareket etmeyi sağlar. Derin duyu sistemi ile ilgili

problem olduğunda çocuk vücut pozisyonu ve

vücut bölümleri ile ilgili yeterli bilgi alamayabilir.

Bunun sonucunda hareketi planlama ve nesne

kullanma güçlüğü yaşayabilir. Nesneleri çok

gevşek ya da çok sıkı tutabilir. Bu sistem çocuğun

okul başarısını da etkilemektedir. Derin duyu

sistemi kaslar ve eklemelerden bilgi verdiği için

kalemi doğru tutma, sırada uygun şekilde

oturma, birine uygun şekilde sarılmayı (çok

sıkmadan veya çok gevşek olmadan), çatal ve

kaşığı doğru kullanmayı destekler. Bu sistem aynı

zamanda yürümeyi öğrenme, kapakları açıp

kapama ve çiğnemeyi de destekler. Derin duyu

sistemi sorunları genellikle vestibular ve taktil

sistem sorunları ile birlikte ortaya çıkar. Bu

yüzden bu sistemlerin etkilediği vücut

farkındalığı, duruş sabitliği, motor kontrol ve

motor planlama gibi beceriler derin duyu sistemi

bozukluğundan etkilenirler. Derin duyu

sisteminde sorunu olan bir çocuk görmediği

etkinlikleri yapmakta zorlanabilir.

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZI

BILIYOR MUSUNUZ?

Instagram: @otizmli.dergisi

Facebook: "Otizmli Babalara ve Annelere Dair

Herşey" grubu

Twitter: @otizmdergisi

Youtube: "Otizmli Dergisi"

E-Posta: otizmli@gmail.com

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 1 9


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

OTIZM VE TAKLIT BECERILERI

E c e K ı l ı ç G ü n a y

O k u l Ö n c e s i v e Ö z e l E ğ i t i m Ö ğ r e t m e n i

I n s t a g r a m : @ e c o t o g r e t m e n

Erken müdahalenin kritik basamaklarını çıkmaya

devam;

Taklit Nedir?

Barış Ekicinin Nöroplay kitabında der ki; nesne ile

yapılan taklitler oyun oynamanın ön koşul

becerisidir. Nesnesiz yapılan taklitler de

konuşmanın ön koşul becerisidir.

Peki nedir bu taklit?

Taklit becerisi, başkalarının eylemlerinin farkında

olma ve bu eylemleri yeniden üretme yeterliliği

olarak tanımlanmaktadır ( Kubota, 2004).

Taklit, sosyal öğrenmenin temeli diyebiliriz.

Taklit becerisi bebeklikten itibaren başlayan ve

öğrenmede çok önemli bir rol oynayan beceridir.

Taklit becerisini alan yazılarında birçok

sınıflandırma içinde görebilirsiniz.

Önemli olan sosyal etkileşim becerilerinden olan

taklit , OSB olan çocuklarda geliştirmesi

hedeflenen beceriler arasına girmektedir .( Töret

– Özmen , 2016 )

Taklit otizm spekrum içerisinde olan çocuklarda

hayati önem taşır. Nörobilim bu konuyu şöyle

açıklar;

Ayna nöronlar ilk olarak, 1980’lerden başlayarak

1990’lara kadar bunlar üzerine araştırma yapan

Giacomo Rizzolatti ve ekibi tarafından bulundu.

Bu nörofizyolojistler, Macaca nemestrina türü 3

Ve ayna nöronların otizmli çocuklarda olmadığı

veya işlevsel olmadığı ortaya çıktı .

Oysa 0-3 yaş beyin gelişiminin en hızlı olduğu

dönem . Biz beynin plastisite özelliğinden

bahsedebiliyorsak (istenilen şekle sokabilme)

erken müdahale gerektiren OSB’li risk

grubundaki çocuklar için taklitin önemini bir kez

daha altını çizmiş oluyoruz.

O zaman taklit becerilerinin çalışılması ve

iyileştirilmesi çok önemli.

Peki nasıl çalışmalıyım?

Taklit becerileri öğretimi ile ilgili çeşitli yöntemler

var.

Bu yöntemler ; Millieu yöntemi , fırsat öğretimi ,

temel tepki öğretimi gibi doğal ve davranışsal

yaklaşımların ele alındığı eklektik müdahale

yöntemleridir ( Töret-Özmen , 2006 ).

Çok fazla bilgi ile sizi boğmadan nasıl çalışmalar

yapabiliriz, neler yapabilirsiniz ve genelleme

aşamasında neler yapabilirsiniz bunlardan

bahsetmek istiyorum.

En basit şekilde taklitleri şemalandıracak olursak;

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 2 0


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

Nesneli taklitler; Aynı tür, aynı şekil, aynı renk

olan 2 nesneden biri sizde, diğeri öğrencide

olacak şekilde ayarlanır. Yönergemiz; Böyle

yap! Bazen çalışmalarda görüyorum, çocuğa

taklit yaptırırken yönerge de açıklanıyor. Hadi

burnuna dokun deniyor mesela. Bu taklit değil

yönergedir.

Halkayı çubuğa geçirmek, bardağa küp veya

lego atmak, masaya çubukla vurmak, ..

nesneli taklit örnekleridir. Bu örnekler uzar

gider. En az 10 nesneli taklit yapmasını

bekliyoruz ki nesnesiz taklide geçelim.

Nesnesiz taklitler; Ortada hiçbir nesne

olmayan taklitler. Burada amaç çocuğun

vücut taklitlerini yapmak. Nesnesiz taklitler

konuşmanın ön koşulu der Barış Ekici.

Burnuna dokunma, kolunu kaldırma, alkış

yapma, kafana dokunma, elini yumruk yapma,

... gibi hareketler nesnesiz taklitlere girer.

En önemli nokta çocuğa bu beceriyi

kazandırırken genelleme alabilmek. Genelde bu

tarz çalışma yapıldığında genelleme ve

kendiliğinden kullanım düzeylerinde güçlüklere

rastlayabiliyoruz.

Bundan dolayı daha az yapılandırılmış ortamda

daha çok ebeveyn katılımlı etkinliklerde taklitleri

genelliyoruz. Bu oynadığımız evcilik

oyunlarından minder üzerine atlamaya kadar

uzanabilir. Hadi sen de yap, benim gibi yap

(mindere atlarken) veya oyuncak bebeğe mama

yedirirken yine sessizce bebeğin ağzına mama

verip çocuğunuzun da sizi taklit etmesi için fırsat

sağlayabilirsiniz.

Taklit ile ilgili bir çok araştırma var. Şuana kadar

okuduğum ve çok beğendiğim bir makaleyi

tavsiye ederek yazıma son veriyorum.

Otizm Spektrum Bozukluğu olan Çocuklarda

Karşılıklı Taklit Eğitimi, Gökhan Töret – Rüya

Özmen , Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri

Fakültesi Özel Eğitim Dergisi , 2016 , Ankara )

BIR ANNENIN YÜREĞINDEN

DÖKÜLENLER - FARKLIYIM

H a t i c e B a s y a n

I n s t a g r a m : @ h a t i c e b s y n

Tut yüreğinle sev beni.

Merhametli ellerini üstümden çekme ne olursun

anne.

Sev beni tüm farklılığımla.

İsyan etmeden, kıyaslayıp ağlamadan sana düşen

hayatın farklı payı gibi.

Düşün beni, senin seçmediğin benim de

sevmediğim bu farklılıkla kabul et beni.

Tüm farklılığımla sev beni ve bendeki dünyayı

kabul et.

Herkesin taşıyacağı yük farklıdır bil.

Tıpkı benim gibi farklı.

Evet farklıyım diye farklı oldu.

Sana söylenen sözlerden, bana bakan gözlerden

özür dilemeden senden özür dilerim.

Yaşattığım her şeyden özür dilerim en çokta beni

düşündüğün gecelerden ve sürekli nemli kalan

yastığından.

Kabul et, hayat senin payına düşeni yani beni

yaşatıyor sana bil.

Farklılığımı kabul et ve sev beni anne.

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 2 1


S a y ı 1 3

K a s ı m 2 0 1 9

KITAP ÖNERISI:

OTIZM HAYATI KOLAYLAŞTIRMA KILAVUZU

E c e K ı l ı ç G ü n a y

O k u l Ö n c e s i v e Ö z e l E ğ i t i m

Ö ğ r e t m e n i

I n s t a g r a m : @ e c o t o g r e t m e n

Bu kitap aslında bir devam niteliğinde. Nöroplay

kitabı 0-42 ay çocuklarına yönelik. Bu kitap ise

ilköğretimden ergenliğe kadar olan süreçlerden

bahsediyor. Özellikle alanda çalışan ve

multidisiplinler arası yaklaşımı benimseyerek

hazırlanan kitap bir çok anne babanın sorularına

çözüm üretiyor.

Bu çözümler; uyku sorunu, yemek, tuvalet,

duyusal problemler, davranış problemleri, işaret

dili, bisiklete binme, yüzme becerileri, hareket

eğitimi , cinsel gelişim ile ilgili problemler ve

çözüm önerilerinden bahsediyor.

Dili çok yalın. Ağdalı akademik bir dili yok. Bu

yüzden bir kılavuz değerinde.

Kitap ile ilgili birkaç altı çizili paylaşım yapmamız

gerekirse;

Kelime dağarcığı ile öfke nöbetleri arasında

doğrudan ilişki vardır.

Düzenli yemek için; ritüel oluştur, yoğun

kokulardan uzak tut, farklı tatları dene, renk

kombinasyonu olsun, yemek yemesi için

zorlama, evde yemek pişir.

Tuvalet eğitimi ilerledikçe çocuk bezi kendi

parçası olarak görüyor. İdeal başlama yaşı 3.

Tuvalet eğitimine başladıysanız gece ve gündüz

aynı anda başlayın.

Çocuğun rahatlama yöntemini bilirsek kriz

anını daha rahat yönetiriz.

Çocuğun sosyalleşmesi yaşıtları ile aynı ortamı

soluması mücevher değerinde.

Otizmli çocukların problem davranışları yerine

uygun iletişim amaçlı davranışlar sergilemeleri

için planlama ve uygulama yapılmalıdır.

Problem davranışa yönelik yapılacak en büyük

hatalardan biri de davranış şiddetlendiğinde

çocuğun istediğine ulaşmasına izin vermektir.

Takıntılar ortaya çıktığında bunların

yerleşemeden çözüm önerileri üretilmelidir.

Çocuğu iyi gözlemlemek esastır.

Kitaptan altını çizdiğim ve hoşuma giden satırları

yazdım. İmkanım olsa da tüm kitabı buraya

yazabilsem diyebileceğim bir kitap. Muhakkak

kütüphanenizde yer almalı.

Ecot öğretmen tavsiye ediyor. Bir sonraki bültende

diğer kitap özeti için beklemede kalın.

Sevgiler

O T İ Z M ' L İ D E R G İ S İ 2 2

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!