Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Dil ve Kültür
Dil ve kültür, insan düşüncesini, kimliğini ve kişiliğini doğrudan etkileyen önemli konulardır.
Dil, insanın aklında ne olduğunu ifade ettiği ilk araçtır ve bu nedenle dil, kültürün resmi sözcüsüdür.
Diğer tarafta, kültür bir şekilde toplumlarda bulunan bir sosyal davranıştır, ayrıca bu toplumlardaki kişilerin
bilgi, inanç, sanat, yasa, gelenek, yetenek, alışkanlıkları ve dilleridir. Bu, göstergeler varsa, dilin kültürel
kimlik için temel olduğunu gösterir. Her insanın onu diğerlerinden ayıran kendi kültürü vardır ve bu kültür
bu insanların dilinde yansıtılır.
Herhangi bir toplumda, dil kültürünün aynasıdır.
Halkların kültürü, birbirlerine yeni kelime ekleyerek, dilerinin gelişmesine ve zenginleşmesine katkıda
bulunur. Buna örnek alırsak, yüksek bir kültür seviyesi sahip olan ve birçok dili akıcı olarak konuşan Tunus
halkını örnek verebiliriz. Tunuslular genel olarak en az üç dil konuşabilirler. Ve bu, bu toplumun kültürünün
genişlediğinin, diğer toplumlara ve diğer kültürlere açıklığının kanıtıdır. Insanın yabancı dil bilgisi ne kadar
fazla olursa, bu toplumların kültürlerini hakkında daha fazla bilgi sahibi olur ve böylece kültürünü
zenginleştirir. Ancak bu mesele olumsuz boyutlar alabilir ve bunu için yeniden Tunus halkı örneğini alabiliriz,
Tunus halkının bildiği yabancı dillerin kendi dili üzerindeki etkisinin boyutu, Tunus lehçesinin
özgünlüğünü kaybetmesinin ve birkaç dilin karışımı haline gelmesine ve böylece Arapça olan ana dilden
uzaklaşmasının ana nedeni halinegemesine sebepp olmuştur. Bu etki Tunus toplumunun yaşam tarzını,
giyinme, yeme ve hatta düşünme şekillerini etkileme noktasına gelmiştir.
Öte yandan, daha az yabancı dil bilgisine sahip Türk halkını örneğini ele alacak olursak, Türk dilin neredeyse
ülkede kullanılan tek dil olmasından ve başka dillerin konuşlmamasından dolayı Türk toplumu daha
dışa kapalı getirmiş ve bunun doğal bir sonucu olarak başka kültürleri kabul etmesini zor hale getirmiştir.
Ama bunun kimliğine bağlı kalması ve kültürüyle gururuyla tanınan bu toplum üzerinde olumlu bir etkisi
olmuştur.
Konuyu başka boyutlara götürürsek, dilin kişinin davranışı üzerindeki etkisinin kapsamıyla başlayabiliriz ve
dil bir şekilde toplumlarda bulunan sosyal bir davranış olduğu için bunun bir sonucu olarak dilin kültür
üzerindeki etkisini daha anlamlı hale getirebiliriz.
Arapça şiir dili olarak bilinir ve Arapların arasındaki en önemli karakter unsurlari biri sakinlik, şiirselik ve
aşırı duygusal olmasıdır ve bu büyük bir ahenktir. Aynı zamanda, Arapçaya göre daha sert ancak sanatsal
olarak kabul edilen Türk dili, Türk halkının kadim zamanlardan beri savaşçı, güçlü, cesur ve aynı zamanda
sanatı seven bir toplum olarak bilinmesini sağlar.
Bu basit örnekler, kültür ve dil arasındaki tamamlayıcılığın basit bir göstergesi olabilir. Ancak en önemli
şey, dilin sadece konuşma ve iletişim alanıyla sınırlı olmadığını anlamaktır, Aksine, belirli bir dili konuştuğu
zaman, bu dil belirli bir kültürü, tarihi ve kimliği de ifade eder ve toplumların kendi dilleri aracılığıyla kültürel
miraslarını ve tarihlerini ifade etmektidir. Gunumuzde, belirli bir zihniyete göre bir toplum yetiştirmek
istiyorsak, o toplumu ve o zihniyeti ifade eden bir dil olmalıdır, ve dil kültürün bir parçası olduğu ve kültürün
insanların kimliğini tanımlayan bir kavram olduğu için, dil öğrenmek hayatımızda çok önemli bir konu
haline gelir.
Farah HENCHRI
31