26.07.2020 Views

EKADDER 16

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Semiha Es verdiği bir röportajda savaş yıllarını şöyle anlatmıştı:“Haftanın

beş gününü Kore’de cephelerde geçirirdik. Hafta sonlarında askeri uçakla

Tokyo’ya giderdik. Hafta boyunca, karargahlarda, kadın gazetecilere ayrılan

barakalarda yatardım. Tahta ranzalarda, soyunmaya bile fırsat bulamadan

kıvrılır, uyumaya çalışırdım. Cephede bir bölgeden ötekine giderken, bomba

yüklü kamyonlarda, sandıkların üzerinde otururduk. Çevremizde mermiler

uçuşurken, ölümden korktuğumu hiç hatırlamıyorum. Bazen Hikmet’le

birlikte, karargahlarda ya da elçiliklerde verilen davetlere çağrılırdık.

Kadınlar süslenirler püslenirler, takıp takıştırırlardı. Ben ise, gene o asker

pantolonuyla davete giderdim. Kocam da böyle kalabalık toplantıları hiç

sevmediği için bizim davette görünmemizle kaybolmamız bir olurdu.Bir gün,

bir uçağın yakınlarımızda bir yere düştüğü haberini almıştık. Hemen ciplere

atlayıp uçağın bulunduğu yere gittik. Aslında uçak düşmemiş, mecburi iniş

yapmıştı. Uçağa koştum. Parmağımı deklanşöre basmak üzereyken Hikmet

büyük bir telaşla geldi, beni hızla geriye savurdu ve kendisi fotoğraf

çekmeye başladı. O anda kocamın, önemli bir görüntüyü yakalama şansını

bana bırakmak istemediğini düşündüm. Ama daha sonra Hikmet’in uçağın

infilak edeceğini düşünerek benim hayatımı kurtarmak istediğini öğrenince

çok duygulandım. Cephelerde, her zaman ölümle burun buruna yaşadık.

Fakat bir keresinde, bir Çinli asker, beni öldürmek için bayağı uğraştı. Ama

sonra bize esir düştü. Zavallıcık yaralanmıştı. Onun hastaneye

gönderilmesini sağladım, yaralarıyla ilgilendim.”

Kaynak:

https://www.biyografya.com/biyografi/23548

Hazırlayan:

PELİN ERİŞ ELİF

EKADDER BÜLTEN 21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!