02.08.2020 Views

Havva ELÇİOĞLU TEMEL SANAT TARİHİ

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

TEMEL SANAT TARİHİ

Havva ELÇİOĞLU

180409068

DOĞU VE BATI’NIN ORTAK SANATI MİNYATÜR

Giriş

Türkler her alana ilgi duymuş ve ilerleme göstermişlerdir. Bazı devletlerin

askeri ve bürokrasi mekanizmasında da önemli rol oynamıştır. Türkler sadece

İdarî ve askeri sahada değil, sanatla da meşgul olmuşlardır. Minyatür sanatı

bunlardan bir tanesidir. Minyatür sanatının ilk temsilcisi Uygur Türkleridir. Bu

sanatı ilk defa ortaya koymuşlar ve örnek eserler vermişlerdir. Sonraları

Selçuklular aracılığı ile İslam Minyatür Sanatının kaynağı olmuştur. Özellikle

Osmanlı’da geniş uygulama alanı bulmuştur. Bu çalışmada; minyatür sanatı

nedir, tekniği nelerdir, nerelerde kullanılır, tarihsel gelişimi, Türk devletlerindeki

konumu ve örnek çalışmalar yer almaktadır.

Minyatür Sanatı Nedir?

Kültür değerlerimiz arasında önemli bir yer tutan Minyatür, el yazması

kitapları süslemek için sulu boya ile çok ince işlenmiş, küçük boyutlu resimler ve

bu türdeki resim sanatlarına denir. 1 Minyatür, Latince “miniare” kökünden,

İtalyanca’ya “miniatura” ve Fransızca’ya “miniature” diye geçmiş olan sözcüğün

Türkçe halidir. Miniare “kırmızıya boyamak” anlamındadır. 2 Osmanlı dönemi

kaynaklarına baktığımızda, bu terimin yerine “tasvir” veya “nakış” sözcüklerinin

tercih edildiği görülmektedir. Minyatür alanında çalışanlara ise “nakkaş”

denirdi.

1 Gülbün Mesara, “TÜRK TEZHİP VE MİNYATÜR SANATI”, 13.

2 Ruhi Konak, “Minyatür Sanatı Bağlamında Minyatür ve Nakış Kelimelerinin Anlamına İlişkin Bilgiler”, 2015, 12.


Minyatür Sanatının Tekniği

Minyatürün kendine has özellikleri vardır. Figürleri birbirini kapatmayacak

şekilde dizmek, geriye kalan figürleri kağıdın üst tarafına çizmek, şahısların

iriliğini doğru tespit etmek, manzarada uzaklığı renk ve boy nispeti yönünden

belirtmemek, en ince detayını dahi işlemek ve renkleri ışık-gölge tesiri

aramadan sürmek minyatürün teknik özelliklerindendir. 3 Kitabın sayfa oranına

uygun, geometrideki “altın dikdörtgen” içinde kendine özgü “dikine” veya

“yığma perspektif” denen bir teknikle resimlenirken; boy, kişinin önemine göre

artar veya azalır. Bu, kâğıt üzerinde ön planda olanların alt tarafa, geridekilerin

ise üst tarafa yerleştirilmesiyle gerçekleşir. Konu mesafe farkı gözetmeksizin en

ince ayrıntılara kadar işlenir.

Minyatür Nerelerde Kullanıldı?

Kitaplar bu sanatın en çok kullanıldığı alanlardır. Minyatür çeşitleri

gereğince bu sanat yine farklı yerlerde de kullanılmıştır. Hastalık, acı, aşk, bilim,

kainat ve hiciv gibi imgeler özellikle Türk minyatürlerinde çokça işlenen

konulardandır.

Minyatür Sanatının Tarihsel Gelişimi

Tarihi, M.Ö II. yüzyılın Mısır’ına uzanan minyatür, Antik Yunan ve Roma’da

da rastlandığı kaynaklarda geçer. Türklerde minyatür sanatının tarihi, onların

Orta Asya'da tarih sahnesine çıktıkları devirlere kadar uzanır. Minyatür bir Orta

Asya Türk sanatı olduğu, XIX. yüzyılda, arkeolog ve sanat tarihçileri tarafından,

Türklerin ana yurdu olan Orta Asya toprakları üzerinde yapılan kazı ve

araştırmalar neticesi kesinlikle ortaya konmuştur. 4

3 Ayfer Çimen Balaban, YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN MİNYATÜR SANATI (İnkılâb Basım Yayım, 2017).

4 Ayşegül Demirbulak, “Erken devir Türk sanatının kaynakları”, 2012,


İslamiyet Öncesi Minyatür Sanatı

Eski Türk sanatının öncüleri Uygur Türkleridir. Güzel sanatlar, özellikle

resim ve minyatür sanatı sahasında önemli bir yer işgal etmişlerdir. Mani, daha

sonralar da Budistlik’i benimseyen Uygurlarda resim sanatı, bu iki din görüş ve

anlayışının neticesinde ortaya çıkmıştır. 5 İslamiyet devri resimlerinden farklı bir

anlayış ve şekilde, duvar ve tavan resimleri tarzında, özellikle mabet ve

manastırlarda kendini göstermiştir. Resmin söz kadar etkili olduğuna inanılan

Mani dini, resim ve sanatı dinî terbiyenin esası ve vasıtası olarak kabul etmiştir.

Dinsel törenlerde öykülerin, resmin önünde görsel malzeme desteği ile

anlatılması kalıcılığı sağlamıştır. Gezici derviş, bahşi veya katip adı verilen

hocalar, halkla iç içe olmuş ve bilgilerini topluma aktarmayı amaç edinmişlerdir.

Her devirde geniş coğrafyalara yayılmış olan Türkler, Orta Asya’daki kendi

kültürlerini bu ulu kişilerin aracılığı ile gittikleri yerlere taşımış, kalıcı izler

bırakmıştır. 6

İslam’ın Minyatüre Bakışı 7

Kuran’da resmi yasaklayıcı bir hüküm yoktur, ancak çeşitli dönemlerde

yorumlanan kimi hadisler canlı varlıkların suretinin yapılmasını engellemiştir.

İşte bu nedenle İslam dünyasında resim, Hıristiyan toplumlarda olduğu gibi din

öğretisini yaygınlaştırmak amacıyla kullanılmamış, minyatürler daha çok

edebiyat, bilim ve tarih konulu el yazma kitaplarda yer almıştır. İslam minyatür

sanatı, zaman ve mekana sığdırılamayan bir Tanrı kavramına dayanan İslam

öğretisinin öngördüğü soyut dünya görüşü doğrultusunda kendine özgü kurallar

geliştirmiş ve katışıksız renkler, belirgin kenar çizgilerini yeğleyen gölgesiz, iki

boyutlu bir resim anlayışını benimsemiştir.

5 İsmet BİNARK, “Türkler’de Resim ve Minyatür Sanatı”.

6 Eren Sarı, Türk Minyatür Sanatı (noktaekitap, 2016).

7 Osman Mutluel, “İslam sanatının oluşumundaki etkenler”, AİBÜ efdergi, 2011,


Minyatür Sanatının Anadolu’ya Gelişi 8

Moğolların İran'ı istilasından sonra, İslâm minyatür sanatında büyük bir

değişme görülür ve Uygurlu nakkaşların üslubu İslâm minyatürüne hâkim olur.

Moğol, İran ve Arap minyatür üsluplarının başlangıcı, Uygur nakkaşlarının

minyatürlü yazmaları ve daha sonra da Doğu Türkistan'dan İran'a getirilen

sanatkarların vesilesiyle başlamış ve gelişmiştir.

Büyük Selçuklu Devleti Döneminde Minyatür Sanatı

Selçuklular döneminde de minyatüre önem verildi. Selçukluların İran ile

ilişkilerine bağlı olarak minyatür sanatı İran etkisinde kaldı. Bağdat'ta ilk İslâm

minyatür mektebini açanlar Selçuklu Türkleri olmuştur. Türklerin, İslamiyet'i

kabul etmelerinden sonra heykel ve resim alanındaki çalışmaları durmamış,

plastik geleneğini kaybetmeden, bulundukları bölgelerin özelliklerine göre, bazı

değişiklikler geçirerek gelişmiştir. 9 Türklerde biçim, çizgi ve rengin temel

örnekleri ve figürlü sanatın ilk yapıtları minyatür sanatı şeklinde gelişmiştir.

Minyatür, ulusal sanat niteliğini Selçuklular döneminde kazanmış, bu dönemde

Nakışhane ve Nigarhane denilen resim okulları kurulmuştu. Türkleşen

Anadolu'da minyatür sanatı verileri, başlangıçta Selçuklu Emirlerinin desteğinde

gelişme göstermiştir.

Türkiye Selçuklu Devleti Döneminde Minyatür Sanatı

Türkiye Selçukluları zamanında da minyatür sanatı devam etmiş, fakat bu

eserler günümüze kadar gelememiştir. XII. yüzyılın başından günümüze kalan

Varka ve Gülşah'ın minyatürleri, Selçuklu mektebinin en eski ve tek örnekleridir.

Selçuklu Türklerinin Anadolu'ya yerleşmesinden bir süre sonra oluşan sanat

ortamında, Türk minyatürü Anadolu'da ilk örneklerini vermiştir. Selçuklu

dönemi Anadolu resim sanatının ilk örnekleri, XII. Ve XIII. yüzyıllarda bilimsel

içerikli olarak 'Diyarbakır ve yöresinde Artuklu Emirlerinin ve Konya'da ortaya

çıkmıştır. Selçuklu döneminde Anadolu'da, özellikle Konya'da Mevlana'nın ve

müritlerinin desteğinde oluşan sanat ortamında, zengin bir resim etkinliği

yaşanmıştır. Büyük tasavvuf düşünürü Mevlana'nın ve müritlerinin resim

sanatına duyduğu ilgi bilinmektedir.

8 Oktay Aslanapa, “İSLÂM MİNYATÜR SANATININ DOĞMASINDA VE GELİŞMESİNDE TÜRELERİN ROLÜ”.

9 İbrahim Sarı, Türklerde Sanat: Türklerin Sanata Verdiği Önem. (noktaekitap, 2018).


Osmanlı Devleti Dönemi Minyatür Sanatı

Osmanlı minyatür sanatı, Osmanlı saray kültürünü yansıtarak el

yazmaları gibi lüks öğeleri süsleyen genelde Padişah ve diğer yüksek mevkilere

sunulmuş bir sanat şeklidir. Minyatür sanatının Osmanlılara geçişi Osmanlıların

etkileşim içerisinde bulunduğu kendinden önce ve aynı dönem var

olmuş İlhanlılar, batı İran, Irak ve Kafkasya yöresinde bulunan Karakoyunlular,

kuzey batı Iran ve doğu Anadolu'da bulunan Akkoyunlular, İran ve Orta Asya'da

bulunan Timurlular ve Memlükler vasıtasıyla geçmiştir. Özellikle Fars kültürü

Osmanlı Saray kültürüne model olmuş ve Osmanlı sanatı ve edebiyatı Fars

kültüründen güçlü bir şekilde etkilenmiştir. Osmanlı İmparatorluğunda,

minyatür sanatı etkileşim halinde olduğu bu kültürlerden izler barındırmakla

birlikte, Osmanlı döneminde kendine özgü bir şekil almıştır. Osmanlıların

ayrıca Avrupa, Balkan ve Akdeniz topluluklarıyla da kültürel alış veriş içerisinde

olması bunda etkili olmuştur.

Minyatür sanatının Osmanlı himayesinde gelişip özgün Osmanlı minyatürü

haline gelmesi Fatih Sultan Mehmed’den, Kanuni Sultan Süleyman'a kadar olan

dönemde gerçekleşmiş, 18. yüzyıla kadar da Minyatür sanatı Osmanlı sarayında

önemli bir yer teşkil etmiştir. Fatih Sultan Mehmed zamanından itibaren olan

eserler günümüze gelebilmiştir. İstanbul'un fethinden sonra, bütün güzel sanat

kollarında olduğu gibi, minyatür sanatı da, Fatih'in kolu kanadı altında himaye

ve gelişme imkânı bulmuştur. 10 Fatih yeni sarayında bir nakışhane kurmuş ve

başına da, Özbek asıllı Baba Nakkaş'ı getirmiştir. Kanuni Sultan Süleyman

devrinde daha da gelişen minyatür sanatında, Kıncı Mahmut, İbrahim Celebi,

Nigari, Nakkaş Osman, Mehmet Bey ve Kefeli Hasan Çelebi gibi büyük üstatlar

yetişmişlerdir. 11

NOT= Minyatür Sanatı Osmanlı döneminde, oldukça ilgi duyulan ve gelişen bir

sanat olduğu için detaylı inceleyelim.

10 Tanju CANTAY, “Fetih’ten Sonra, Mimar Sinan’a Kadar Osmanlı Sanatı”.

11 Eren Sarı, Osmanlı’da Sanat (noktaekitap, 2016).


İstanbul'un fethinden kısa bir süre sonra II. Mehmed tarafından Topkapı

sarayının hemen dışında bir “nakkaşhane” inşa edilmiştir. Burada çalışan

sanatçıların bir bölümü ayrıca ufak atölyelerde de faaliyet göstermişlerdir. 12

Sanatçılara kitap sanatı üzerinde çıraklık eğitimi de verilmiştir.

*Osmanlı Minyatür Sanatını konu açısından dört ana konuya ayırmak

mümkündür.

1.Olayları Hikaye Eden Minyatürler

-Klasik İslam ve Osmanlı Edebiyatının ürünlerini süsleyenler.

-Sultan veya Vezirlerin hayat ve sefer hikayelerini süsleyenler

-Dini konulu eserleri süsleyenler

2.Peyzajlar

3.Portreler

4.Bilimsel Konulu Minyatürler ( Tıp, Zooloji, Astroloji )

Osmanlı Minyatür Sanatının ünlü Eserleri

Minyatürlü yazmalar; 13

Selimname = Kürt Şükrü Bey, Türkçe tarihi şiir.

Süleymanname = Kanuni’nin hayatına ait Farsça yazma.

Şehname-i Selim Han = Lokman bin Hüseyin el-Urmevi, II. Selim’in hayatına

dair Türkçe yazma.

Nusretname Mustafa Ali = Lala Mustafa Paşa’nın seferlerini anlatan Türkçe

yazma.

12 “Türk minyatür sanatı: başlangıcından Osmanlılara kadar - Güner İnal - Google Kitaplar”.

13 “OSMANLI DÖNEMİ MİNYATÜR SANATI NIN KAYNAK VE ÖZELLİKLERİ | Elmas | Selçuk Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü Dergisi”.


Sanat tarihi ve sosyal tarih açısından en önemli eserler

Selimname, Süleymanname, Hünername gibi Padişahın yaşamlarından kesitler

sunan ya da Osmanlı Hanedanının tarihi anlatan minyatürlerdir. Şehzadelerin

sünnet düğünü ve evlilik törenlerini konu alan, Osmanlı toplumunun sosyolojik

hayatından kesitler sunan Surnameler ve vezirlerin sefernamelerinin

minyatürleri de önem arz etmektedir.

Sonuç

Minyatür sanatı kısaca çok küçük veya ince olarak işlenmiş resim

sanatlarına verilen isimdir. Doğu ve ya Batı da eskiden beri bilinen bir sanat olan

minyatür sanatı, yapılış biçimi açısından farklılık göstermemekle beraber

konularında farklılıklar göstermektedir. Türk sanatında önemli bir yeri olan

minyatür, kaynaklara göre Uygur Devleti ile gelişim göstermiştir. Daha sonra

çeşitli devletler ile ilerleme kaydetmiştir. Büyük Selçuklu, Türkiye Selçuklu ve

Osmanlı Devleti’nde minyatür sanatı geleneği devam etmiştir. Özellikle Osmanlı

Devleti zamanında, İstanbul’un fethi bir dönüm noktası olmuştur. İstanbul sanat

ve sanat kollarının merkezi konumuna gelmiştir. Minyatür sanatı zaman

geçtikçe yerini çağdaş türde resimlere bırakmaktadır. Bu nedenle minyatür

sanatı kendine geleneksel sanatlar kategorisinde yer bulmaya başlamıştır.

Minyatür sanatının en güzel örnekleri bugün İstanbul'da Topkapı Sarayı

Müzesinde, Üniversite ve Fatih Millet kütüphanelerinde bulunmaktadır. Bu

geleneksel sanatı gelecek nesillere aşılamak için bizlerde elimizden geleni

yapmalıyız.


KAYNAKÇA

Sarı, Eren. Türk Minyatür Sanatı. noktaekitap, 2016.

İnal, Güner “Türk minyatür sanatı: başlangıcından Osmanlılara kadar -”

Mesara, Gülbün. “TÜRK TEZHİP VE MİNYATÜR SANATI” 13.

Sarı, İbrahim. Türklerde Sanat: Türklerin Sanata

noktaekitap, 2018.

Verdiği Önem.

Balaban, Ayfer Çimen. YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN MİNYATÜR SANATI.

İnkılâb Basım Yayım, 2017.

Demirbulak, Ayşegül. “Erken devir Türk sanatının kaynakları”, 2012.

CANTAY, Tanju. “Fetih’ten Sonra, Mimar Sinan’a Kadar Osmanlı Sanatı”.

Aslanapa, Oktay. “İSLÂM MİNYATÜR SANATININ DOĞMASINDA VE

GELİŞMESİNDE TÜRELERİN ROLÜ”.

Mutluel, Osman. “İslam sanatının oluşumundaki etkenler”. AİBÜ efdergi,

2011.

Konak, Ruhi. “Minyatür Sanatı Bağlamında Minyatür ve Nakış

Kelimelerinin Anlamına İlişkin Bilgiler”, 2015, 12.

Sarı, Eren. Osmanlı’da Sanat. noktaekitap, 2016.

BİNARK, İsmet. “Türkler’de Resim ve Minyatür Sanatı”.

“OSMANLI DÖNEMİ MİNYATÜR SANATI NIN KAYNAK VE ÖZELLİKLERİ |

Elmas | Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi”.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!