18.08.2020 Views

July-August'20 issue of Tekstil News Magazine

Tekstil News Dergisi Temmuz/Ağustos'20 Sayısı July/August'20 issue of Tekstil News Magazine

Tekstil News Dergisi Temmuz/Ağustos'20 Sayısı
July/August'20 issue of Tekstil News Magazine

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

International Textile Magazine

Temmuz / Ağustos July /August 2020 Yıl/Year:1 Sayı/Issue : 6




HAKKIMIZDA/ABOUT US

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

International Textile Magazine

Temmuz / Ağustos July /August 2020 Yıl/Year:1 Sayı/Issue : 6

DMEDYA Grup Ajans Yayıncılık

San. Tic. Ltd. Şti.

Adına İmtiyaz Sahibi

Selma DÜNDAR

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü,

Editör

Editor In Chief

Mustafa DÜNDAR

mustafa@tekstilnews.com

+90532 541 11 77

16

Reklam ve Haber Danışmanı

Advertising and News Consultant

Nihat DURMUŞ

nihat@tekstilnews.com

Gsm : +90536 712 31 66

Grafik Tasarım

Graphich Desinger

Mustafa KILINÇ

grafik@tekstilnews.com

Abone Servisi

Subscriber Service

Beyza DÜNDAR

info@tekstilnews.com

Yayın Türü

Yaygın Yerel Süreli

iki ayda bir yayınlanır

Bi Monthly Published

Ofis/ Head Office

Akşemseddin Mah.

Aşık Mahsun Şerif caddesi

NO: 27M C2 Blok Kat : 10 Daire:47

Esenyurt/ İSTANBUL

Tel : +90212 593 13 51

Faks : +90212 593 13 50

Gsm:+90532 541 11 77

www. tekstilnews.com

info@tekstilnews.com

Yıl/Year:1

Sayı/Issue:6

Temmuz - Ağustos 2020

July August 2020

Baskı/Print

İhlas Matbaacılık

Dergide yer alan haberler

kanuni yasal sorumluluğu ilgili kurum,kuruluş

ve firmalara aittir, haber yazı ve fotoğraflar

kaynak gösterilerek yayınlanabilir.

BERSA.......................................49

BRAZZOLI............................Ö.K

COLORKİM........................24-25

CEYKA KAĞITÇILIK........20-21

DEVAN (SARDES)..................19

DYTEKS..............................56-57

ELTEKSMAK.................12-13-15

ELSE-BORNEWA..............28-29

ERBATECH..............................41

HELIOT INT.......................46-47

İDES MAK.....................64-A.K.İ

ITM............................................63

HIGHTEX FUAR....................62

MYD KİMYA............................33

OERLIKON...............................39

RIMTEX...............................4-5-7

ROZA PLASTİK.......................31

ROK MAKİNA....................60-61

SUNALİS................Ö.K.İÇİ-1-15

SPG PRINTS.............................17

ŞANAL PLASTİK...............52-53

TÜFEKÇİ MAK..................36-37

Dergide yer alan reklamların

kanuni yasal sorumluluğu ilgili

firma,kurum,kuruluşlara

aittir.

22

22

2

www.tekstilnews.com


www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

İÇİNDEKİLER/CONTENS

%99,9

50

44

-

06

54

42

48

www.tekstilnews.com

3




HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

6

www.tekstilnews.com



HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

8

www.tekstilnews.com



HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

10

www.tekstilnews.com


www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

11






HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

İrfan Özhamaratlı

İSO Yönetim Kurulu

Başkan Yardımcısı

16

İstanbul Sanayi Odası

(İSO), yaklaşık 28 milyar

dolar ihracat yapan

tekstil ve hazır giyim

başta olmak üzere pek çok

sektörün hammaddesi olan

pamukta yeni bir üretim

politikası gerekliliğine

işaret etti.

www.tekstilnews.com

İSO, İstanbul sanayii Odası

yaklaşık 28 milyar dolar ihracat

yapan tekstil ve hazır giyim başta

olmak üzere pek çok sektörün

hammaddesi olan pamukta yeni bir

üretim politikası gerekliliğine işaret

etti.

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO),

‘Tarladan Markaya Pamuk Çalıştayı

Raporu’nda’ dünyadaki GDO’suz

pamuğun yüzde 80’ine yakınını

üreten Türkiye’nin pamuktaki gerilemenin

önüne geçmesi ve dünya

markası olması için aciliyeti ve etki

gücü yüksek 10 politika önerisi yer

aldı.

Öneriler arasında; pamuğun stratejik

ürün olması, verim, kalite ve

sürdürülebilirliği önceleyen, alternatif

ürünlere ve fiyat dalgalanmalarına

karşı koruyan bir destekleme

sisteminin oluşturulması, çiftçilerin

bilgilendirilmesi, üretim, hasat

ve çırçırlama süreçlerinin modernize

edilmesi, ‘organik’ ve ‘iyi pamuk’

üretiminin yaygınlaştırılması gibi

konular yer aldı.

Özhamaratlı: “Üretim ve işleme

kalitesinin yükseltilmesi çok

önemli”

İSO Yönetim Kurulu Başkan

Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, raporu

Türkiye’nin en büyük pamuk

üretim merkezleri olan Şanlıurfa

Ticaret ve Sanayi Odası, Şanlıurfa

Ticaret Borsası, Kahramanmaraş

Ticaret ve Sanayi Odası, İzmir Ticaret

Borsası, Diyarbakır Ticaret ve

Sanayi Odası, Söke Ticaret Borsası,

Ulusal Pamuk Konseyi ve Türkiye

Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın

yanı sıra tekstil ve hazır giyim

sektör temsilcilerinin katılımıyla

yaptıkları çalıştay sonrasında hazırladıklarını

söyledi.

Özhamaratlı, Tarladan Markaya

Pamuk Çalıştayı Raporu’nun

birçok başlıkta Türkiye’nin pamuk

gerçeğini ortaya koyduğunu vurgulayarak

şunları söyledi:

“Yaklaşık 28 milyar dolar ihracat

yapan ve tarım, üretim ve pazarlama

birlikte düşünüldüğünde 2 milyonun

üzerinde istihdam sağlayan

tekstil ve hazır giyim sektörümüzün

ana hammaddesi olan pamuk,

ülkemizin en stratejik tarım ürünlerindendir.

Bu sebeple yapılan her

çalışmayı, verilen her desteği fazlasıyla

hak ediyor.

‘Beyaz altın’ olarak da adlandırılan

pamuk için hazırladığımız rapordaki

önerilerimizin ivedilikle uygulamaya

alınması, üretim maliyetlerinin

azalmasına, verimlilik, kalite

ve katma değerin artmasına, ithalat

ihtiyacının gerilemesine ve sek-



HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

törün ülke ekonomisi ve ihracatına

daha fazla katkı sağlamasına zemin

hazırlayacak.”

Türkiye, Verimlilik Açısından

Önde Gelen Bir Üretici

Tarladan Markaya Pamuk Çalıştayı

Raporu’nun giriş bölümünde,

dünyada ve Türkiye’de güncel

pamuk üretimine dair verilere ve

gelişmelere yer verildi. Buna göre

dünyada 250 milyona yakın insanın

geçimini sağladığı, Covid-19

salgını nedeniyle kg birim fiyatı

da 1,5 doların altına gerileyen

pamuk, ülkemizde Ege, Çukurova

ve Şanlıurfa dolaylarında üretiliyor.

Pamukta, son 30 yılda alternatif

ürünlerin gelişmesi, fiyatlardaki

oynaklık, destek politikaları, kente

göç, arazi bölünmesi gibi nedenlerle

ekili alanlar geriledi ve 1998’de

7.6 milyon dekara yaklaşan ekili

alan 2019’da 5 milyon dekarın altına

indi. Türkiye’de 2020 yılında

pamuk alanlarında yine yüzde 35

civarında düşüş bekleniyor. Ancak

verimlilik açısından önde gelen bir

üretici durumunda olan Türkiye’de

dekar başına verim son 30 yılda

yüzde 60 civarında yükseldi.

BM Gıda ve Tarım Örgütü verilerine

göre Türkiye, dünya pamuk üretiminde

976 bin ton ile altıncı sırada

yer alıyor ve pamuk üretiminin

yılda yüzde 3,5’ini gerçekleştiriyor.

Yılda 762 bin ton ithalat ile Çin’in

ardından ikinci sırada yer alan Türkiye’nin,

pamuk ihracatı ise 105 bin

ton düzeyinde gerçekleşiyor. Türkiye,

dünyada GDO’suz pamuğun

yüzde 80’ine yakınını üretiyor.

‘Organik’ ve ‘İyi Pamuk’ üretim anlayışının

giderek yaygınlaşıp güç

kazandığı ülkemizde geçen yıl iyi

pamuk üretimi yapan çiftçi sayısı

3 bin 299’a ulaştı. İyi pamuk tarımı

yapılan arazi büyüklüğü 53 bin 400

hektar oldu.

Bununla birlikte Türkiye’deki pamuk

üretimin bütün aşamalarında ise

sık sık yanlış uygulamalar yapılıyor.

Raporda yapılan hatalar ve sorunlar;

16 madde halinde belirtildi.

Bunlar arasında; azalan ekim alanları,

düşük kalite, ölçek küçüklüğü,

kooperatifleşme eksikliği, çiftçinin

eğitim ve bilgilendirilme ihtiyacı,

sulama, gübreleme, ilaçlama

ve hasatta yapılan hatalar yer

aldı. Raporun sonundaki ‘Politika

Önerileri’ bölümünde ise sorunların

aşılmasındaki aciliyeti ve etki

gücü yüksek öncelikli 10 maddeye

yer verildi. Pamuğun desteklenme

politikasının gözden geçirilmesi

gerektiği belirtilen raporda, yeni

pamuk üretimi politikası ile çiftçilerin,

sanayicilerin ve tüketicilerin

faydası gözetildi.

Tarladan Markaya Pamuk

Çalıştayı Raporu’ndaki 10 Politika

Önerisi şöyle:

1-Verimle birlikte kaliteyi ve

sürdürülebilirliği önceleyen,

pamuğu alternatif ürünlere ve

fiyat dalgalanmalarına karşı koruyacak

bir destekleme sistemi

oluşturulmalı,

2- Tekstil ve hazır giyim sektörleri

başta olmak üzere pek

sektörün hammaddesi olan

Pamuk, stratejik ürün olarak

kabul edilmeli, üretim, hasat ve

çırçır süreçlerindeki tüm yasal

yetki ve sorumluluk Tarım

Bakanlığı’nda toplanmalı,

3-Tohumdan nihai ürüne kadar

tüm süreçler teknolojik bir

altyapı ve devlet-STK-üretici

işbirliğiyle geliştirilen bir

sistemle denetlenmeli,

4-Pamuk ekim alanları

birleştirilerek büyütülmeli,

ölçekten kaynaklanan maliyetler

minimuma çekilmeli,

modern tarım teknikleri ile istikrarlı

pamuk ekimi yapılmalı,

5-Çiftçiler, sulama, gübreleme,

ilaçlama ve hasat konularında

eğitilmeli, bütün süreçlerde bilgilendirmeli,

6-Verim ve kaliteyi artırmak,

erken ve gece hasadını engellemek

için etkin bir denetim

uygulanmalı, toprağın nem ve

sıcaklık ölçümlerine göre hasat

yapılmalı,jüt çuval kullanımı

engellenmeli, makineli hasat

KDV indirimi ile desteklenmeli,

7-Emanet sistemi kaldırılmalı,

lisanslı depoculuk yaygınlaştırılmalı,

8-Üretim sürecindeki en önemli

basamaklardan olan çırçır

fabrikaları modernize edilmeli,

standartlar getirilmeli,

9-Organik Pamuk ve İyi Pamuk

Standardı ile sürdürülebilir

üretim yapan çiftçilerin

yaygınlaştırılması ve teşvik

edilmesi için ilave destek primi

verilmeli,

10-Mazot, sulamada kullanılan

elektrik ve üreticiler tarafından

alınan makinelerin KDV’si

destekleme sistemine alınmalı,

çırçırlama, makineli hasat,

ilaçlama ve diğer müteahhitlik

hizmet giderlerindeki KDV

yüzde 1’e indirilmeli.

18

www.tekstilnews.com





RÖPORTAJ/INTERVIEW

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

Ahmet YILMAZ /Sava Makine Kurucu Ortağı

SAVA MAKİNE ; “%100 YERLİ YUVARLAK ÖRME MAKİNASININ İMALATINI

ve İHRACATINI DA YAPTIK” İSTESEK DOKUMA MAKİNASI BİLE YAPARIZ...

Türkiye’nin tek örme makinesi

üreticisi olan SAVA, ‘Her örme

üreticisinde bir adet yerli makine

olmalı’ diyor. Örmecilerin

Sava ürünlerini denemelerini,

denedikleri takdirde ikinci

ürünü çok daha kolay alacaklarına

yürekten inandıklarını

belirten Sava Makine Ortaklarından

Ahmet Yılmaz, ‘Sanayicimiz

Önce Yerli diye düşünmeli’

diyor.

Yaklaşık 30 yıllık tecrübenin

ardından; yedi yıldır Sava Makine ile

örmenin her kategorisinde makine

üreten bir ikili Ahmet Yılmaz ve

Varol Arslan. Tekstil News Dergimizin

bu sayısında Türkiye’nin %100

yerli ilk ve tek örme makinecisini

sayfalarımıza taşıyarak, Sava Makineyi

sizlere daha yakından tanıtmak

istedik. Firma Ortağı Ahmet Yılmaz

Bey ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Tekstil News: Örme sektörünün

en ciddi ihtiyaçlarından birisi

olan örme makinası ihtiyacını

karşılayan, bundan da önemlisi

bunu Türkiye’de yapabilen bir

firmasınız. Bu çerçevede kendinizi

okurlarımıza daha yakından

tanıtır mısınız?

Ahmet Yılmaz: 30 yıldır sektöre

hizmet veriyoruz ama Sava Makine

henüz bir çocuk. 7 yıllık bir

firma. Bir önceki firmalarımızda

da makine imalatı yapıyorduk ama

Sava ile profesyonelliği yakaladık.

Makinayı makine gibi çıkartıp,

müşterinin hizmetine sunmayı Sava

ile başardık. Makine, Sava’da makina

oldu. Sava, Türkiye’de yuvarlak

örme makinalarının hepsine kovan

imalatı da yapıyor. Platin ve iğnelere

yataklık yapan bu kısım makinenin

can damarı niteliğindedir. Kovanı

da Türkiye’de ilk Sava Makine yaptı.

7 yıldır kovan üretimimize devam

ediyoruz. Kovanlarımızı da çok iyi

bir noktaya getirdik. Gayet güzel

kovanlar yapabiliyoruz. Hali hazırda

Türkiye’de Sava dışında kovan

üreten bir başka firma da yok.

Tekstil News: Örme makinelerinin

hangilerinde iddialısınız peki?

Ahmet Yılmaz: Yuvarlak örme

makinelerinin süprem , üç iplik,

interlok ve ribana gruplarında gayet

başarılıyız. Şu anda piyasaya

yeni sunmaya hazırlandığımız bir

üründen de bahsetmek isterim,

sektörümüzü haberdar etmek adına:

Yüksek tur, 150 kilogram top

sarabilen, özel bir makine bu. 45

turda, açıkken ve aynı zamanda 150

kilogram kumaş sarabilen bir makineden

bahsediyoruz. Türkiye’de

bunun imalatını yapabilen başka

bir firma yok. Şu anda ürün; kendi

içimizde test aşamasında. İnşallah

bunu da 2020 ortalarında piyasaya

sürmeyi planlıyoruz. Bunun dışında

çok güzel üç iplik makinelerimiz

var. 28 turda dönebilen, vanize hastası

olmayan, aşağı yukarı 500 kilogram

civarı ürün verebilen bir üç

ipliğimiz var. Piyasada bu randımanı

yakalayabilen bir başka makine

22

www.tekstilnews.com


www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

RÖPORTAJ/INTERVIEW

yok. Günün sonunda kalite anlamında

Avrupalılarla kıyaslanıyoruz.

Daha doğrusu sektör bizi kalite

konusunda Avrupalılarla kıyaslıyor

ama fiyat konusunda henüz Avrupalılarla

kıyaslanmak pek de mümkün

olmadı!

Tekstil News: Türkiye’de örme makinelerinde

Avrupalılar çok önemseniyor.

Bir de Uzakdoğulu rakipleriniz

var değil mi?

Ahmet Yılmaz: Aslında bizim asıl

rakibimiz Uzak Doğu. Bizim insanlarımız

bizim ürettiğimiz ürünün

Avrupalılar kadar kaliteli olmasını

isterken, fiyatlarımızın Uzak Doğu’dan

da düşük olmasını umuyor.

Maalesef bu aşamada insanlar rakamlara

önem verdiğinden, Uzakdoğulu

Çin, Tayvan, Singapur gibi

ülkeler bizim daha büyük birer rakibimiz.

Biz, Avrupalıdan rahatsız

değiliz. Bu piyasada Avrupalılarla

baş başa kalsak, kendimize çok daha

güzel yerler edinebiliriz.

Tekstil News: Sava Makine olarak

fiyatlarınız Uzakdoğulu firmalarla

kıyaslandığında ne düzeyde?

Ahmet Yılmaz: Yeri geldi Uzakdoğu

fiyatında, yeri geldi Uzakdoğu’nun

yüzde 10-20’si üzerinde fiyatlar

verdik. Ama asla bir Avrupa fiyatında

makine vermedik, veremedik ve

veremeyiz de. Tayvan’dan gelen

bir üç iplik makinesi 33-34 bin

dolardan satılıyor. Biz aynı makinayı

burada 28 bin dolara verebiliyoruz.

Aynı makineye oranla da bizim

makinemiz 24 saat içerisinde yüzde

20 daha fazla ürün veriyor. O

makine 350 kilo ürün alırken, biz

500 kiloları zorlayabiliyoruz.

Ahmet YILMAZ /Sava Makine Kurucu Ortağı

Tekstil News: Peki buna rağmen

Türk örmecisi sizi neden tercih etmiyor?

Ahmet Yılmaz: Bizim örmecimiz

biraz muhafazakâr. Alışkanlıklarından

kolay vazgeçmeyen insanlar.

Bahsettiğimiz makineler 20-25 yıldır

Türkiye piyasasında olan markalar.

Zamanında piyasada kendilerine

bir müşteri kitlesi edinmiş

firmalar bunlar. Dolayısıyla bir yerlere

gelmişler. Sava Makine olarak

kendimizi ispatlamamız için belki

de biraz daha zaman geçmesi gerekiyor.

Belki reklama biraz önem

vermemiz, belki de insanlarla karşılıklı

oturup özelliklerimizi, farklılıklarımızı

anlatmamız gerekiyor.

Bizim insanımız bizim yerli makinalara

karşı maalesef soğuk. Bugün

Avrupalı ya da Uzakdoğulu bir makinanın

hatasını bulup gideren bir

örme ustası gururla patronunun

karşısına çıkıp, bu hatayı düzelttiğini

söylüyor. Aynı sıkıntıyla bizim

makinemizde karşılaştığındaysa hiç

elini sürmüyor, bu adamın makinesi

işe yaramaz, ben bununla uğraşamam

diyor. Biz, kendimizi maalesef

kendi insanımıza kabullendirememişiz.

Ortada psikolojik bir önyargı

var ve maalesef bunu kıramıyoruz.

Tekstil News: Bu ürünlerde sıkıntı

olduğunda siz Sava olarak nasıl

çözümler üretiyorsunuz?

Ahmet Yılmaz: En iyi olduğumuz

konulardan bir tanesi servistir.

Çünkü biz buradayız, bu yurdun

insanıyız; dolayısıyla hizmeti bir

yabancıdan daha hızlı vermekle yükümlüyüz.

Ürün satın alınırken fiyatı

ile birlikte teknik servisi de çok

önemli.

www.tekstilnews.com

23


Toplam Su Sertliği Test Kiti

Su kalitenizi kolay, hızlı ve doğru ölçün

AQUAX ® , Titrimetrik Yöntem ile su kalitesinin kolay, hızlı ve doğru bir şekilde belirlenmesi için Tek Reaktif (Su Sertlik Solüsyonu) olarak

tasarlanmıştır. Damlat ve gör uygulama yöntemi ile, birkaç saniye içinde güvenilir sonuçlar verir.

AQUAX ® ’in özellikleri

50 mL ‘lik Reaktif (Su Sertlik Solüsyonu) ve deney tüpü olarak bir kutudadır.

• Geniş uygulama alanı; tekstil, tarım, çamaşırhaneler, akvaryum, balıkçılık, ev ve su sertliğinin önemli olduğu tüm alanlar,

• Tek Reaktif (Su Sertlik Solüsyonu), 50 mL içinde 100 damla,

• Alman Sertliği Ölçümü (kolaylıkla Fransız su sertlik değerlerine dönüştürülebilir),

• Sudaki CaCO 3 miktarı kolayca hesaplanabilir (kutu arkasındaki bilgileri okuyunuz),

• Kolay ve güvenli deney tüpü içerir,

• Tek Reaktif ile kolay uygulama, birkaç saniye içinde güvenilir sonuçlar verir.

Su sertliği değerleri

Suların sınıflandırılmasına ilişkin genel kurallar şunlardır:

Alman Sertliği

dºH

0 – 4

4 – 12

12 – 17

17 ‘den fazla

Fransız Sertliği

fºH

0 – 7

7 – 21

21 – 30

30 ‘dan fazla

CaCO 3 (mg/L ya da ppm)

Kalsiyum Karbonat

0 – 71

71 – 160

160 – 213

213 ‘den fazla

Değerlendirme

Çok yumuşak

Orta Sert

Sert

Çok Sert

Not: Diğer kuruluşlar

farklı sınıflandırmalar

kullanabilirler.

AQUAX ® , Test Kiti ile Toplam Su Sertlik Ölçümleri

Suyun sertliği, AQUAX ® Toplam Su Sertlik Test Kiti ile yaklaşık olarak ölçülebilir.

TEST YÖNTEMİ

1. Numune kabı (deney tüpü), analiz edilecek su ile iki-üç kere çalkalandıktan sonra, 5 mL numune su alınır.

2. Numuneye 1 damla Reaktif (Su Sertlik Solüsyonu) çözeltisinden damlatılarak karıştırılır.

3. a) Numunede sertlik varsa, ilk damladan sonra renk kırmızı-pembeye dönecektir.

b) Numunede sertlik yoksa (sıfıra yakın ise) ilk damladan sonra renk yeşil-maviye dönecektir.

Bu durumda test sonlandırılır ve sertlik sıfır olarak rapor edilir.

4. Renk kırmızı-pembe oluşursa, reaktif çözeltiden birer damla damlatılarak teste devam edilir. Her damladan sonra

karıştırılarak renk kontrol edilir.

5. Numune rengi yeşil-maviye döndüğünde test sonlandırılır.

SONUÇ: Deney sonunda harcanan damla sayısı Alman Sertliği (°dH) olarak kaydedilir.

1 damla = 1 Alman Sertliği (°dH).

Sertlik Birimi Çevrimleri:

1 Alman Sertliği (°dH) =1.78 Fransız Sertliği (°fH) = 17.8 mg/L CaCO 3

Raf ömrü ve depolama

• 2 – 3 yıl boyunca en iyi durumda kalabilmesi için 10 - 25 °C'de saklayın

• Su sertlik solüsyon kapağını, test bittikten sonra mutlaka kapatın

• Direk güneş ışığından ve nemden koruyunuz

Ürün bilgileri

Tip

Sunum

REF

Menşe

Toplam Su Sertliği Test Kiti

50 mL ‘lik Su Sertlik Solüsyonu, Deney tüpü ve uygulama metodunu yazan kutu

AQUAX ®

Türk malı

http://www.facebook.com/colorkim.kimya

Colorkim Kimya

info@colorkim.com

Colorkim Kimya Sanayi Limited Şirketi

@ColorkimKimya

Mecidiyeköy Mahallesi, Raşit Rıza Sokak, Hayati İş Hanı, No.13 Kat: 3 No.305, 34381, Şişli - İstanbul

Gsm / Whatsapp / Viber : +90 530 100 88 98 Telefon : +90 530 485 88 98

wes site : colorkim.com E-mail : info@colorkim.com

Colorkim


Washtec

Integrated drainage system

Available in various pot configurations

Programmable touchscreen controller

Compact and ergonomic design

Türkiye ve Bulgaristan Yetkili Acente

Colorkim Kimya Sanayi Limited Sirketi

info@colorkim.com – www.colorkim.com - T.+90 530 100 8898

www.roaches.co.uk


RÖPORTAJ/INTERVIEW

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

Tekstil News: Türk tekstili yıllar

içerisinde hızla sanayileşirken Avrupa’dan

gelen makinelerle bunu

başardı. Sanayici sayısı devasa bir

hızla artarken, Türk makine sektörü

hep yerinde saydı ve alternatif

üretemedi. Tekstil ile tanışıklığı

bizden çok daha sonrasına denk

gelen Uzakdoğu ise hızla kendi

makinelerini üreterek önce içerideki

açığı tamamladı, sonra da

yüzünü ihracata döndü. Biz niye

bunu yapamadık? Neler diyeceksiniz

bu konuyla ilgili?

Ahmet Yılmaz: Çin devleti bu tarz

fırsatları çok iyi değerlendirebiliyor.

Çin, insanına destek veriyor. Biz

de Çin ile zaman zaman ticaretler

yaptık. Çin Hükümeti ‘Yaptığın

ihracat karşılığında bedelinin

yüzde 10-20’si kadar ilave parayı

da ben sana ödeyeceğim’ diyor.

İhracatın ardından makbuzunu

alıp gidiyorsun, bir de Hükümetten

yüzde 10-20 tutarında parayı

alıyorsun. 100 bin dolarlık bir tekstil

makinesi ihracatı yapan firma,

gidip ilave olarak bir de devletten

20 bin dolar alıyor. Yani 120 bin

dolara satmış oluyor. Bu iş yüzde

20’lerle başladı, şu aralar yüzde 10’a

düştüğünü görüyoruz. Ama bugün

bu firmalar maliyetine dahi mal

satsalar, yüzde 10 karlı oluyorlar.

Zaten bizim de kar marjlarımız bu

seviyede.

Biz makine üreticileri olarak

Devletten destek bekliyoruz ama

bizlerden ziyade, bizim ürün

sattığımız örmecinin, tekstilcinin

desteklenmesini istiyoruz. Yerli

makine alan üreticiye istisnalar

sağlanmasını istiyoruz. Bu; faiz

desteği olabilir, uzun vadeli kredi

olabilir, faizsiz kredi olabilir.

Yerli üreticinin benim makinemi

tercih etmesi için gerçekten ciddi

avantajının olması lazım. Bu insanlar

cebinden nakit parayı çıkartıp 1

milyon dolara makine alan insanlar

değil. Neticede bankayla, leasingle

çalışan, faiz ödeyerek yurtdışından

makine getiren insanlar. Keşke bizim

Devletimiz de yerli makine alana,

’24 aylık ödeme, senin için 36 ay’

diyebilse. Bu sayede hem kendimizi

geliştiririz, Ar-Ge yaparız, yeni

ürünler ortaya çıkartırız, hem de

ihracata yönelebiliriz. Ancak tüm

bunları gerçekleştirirken düzenli bir

akışınızın olması gerekiyor.

Tekstil News: Sava, Ar-Ge desteklerinden

faydalanabiliyor mu?

Ahmet Yılmaz: Açıkçası bunların

çok da peşine düşmedik. Geçmişte

bir kereye mahsus böyle bir destek

almıştık. Ancak dediğim gibi biz,

bizim desteklenmemiz yerine ürün

sattığımız kitlenin desteklenmesini

istiyoruz. Örmeci desteklenmeli ki

bizim makinamızı tercih etsinler.

Tekstil News: Sava Makine’ de kaç

kişi çalışıyor? Bir ihracat hedefiniz

var mı?

Ahmet Yılmaz: Yaklaşık 20 kişilik

bir ekibimiz var. Zaman zaman bu

azalır ya da artar. İhracat ile ilgili

olarak yeni yeni çalışmaya başladık.

Özbekistan, Hindistan ve Çek

Cumhuriyeti ile ilgili çalışmalarımız

var. İnşallah çok yakın bir zamanda

neticelenecekmiş gibi duruyor. Markamızı

dünyanın çeşitli ülkelerinde

sergileyeceğiz. 2018’in ortalarında

bu çalışmalara başladık ve 2020’da

meyvelerini alacağımızı düşünüyorum.

Tekstil News: Dergimiz vasıtasıyla

örme sanayicilerimizle neler paylaşmak

istersiniz?

Ahmet Yılmaz: Bizim şöyle bir sloganımız

var: Her işletmede mutlaka

bir adet yerli makineniz olması gerekiyor.

Alırsınız, denersiniz, bir sorununuz

varsa iletirsiniz, servisine,

testlerine bakarsınız, kullanırsınız;

memnun kalırsanız devamını alırsınız,

kalmazsanız almazsınız. Kimsenin

kimseye zorla makine satacak

hali yok. Bir ürünün ikincisini

almak için o üründen gerçekten bir

memnuniyetiniz olması gerekiyor

ki, bir tane daha alasınız. Bizim örmeci

arkadaşlara söylediğimiz şu:

Her yuvarlak örme makinesi çalıştıran

örmecide, bir tane de yerli

makine olur ise hem bizim işimiz

kolaylaşacak, hem de onlar bizi yönlendirecek.

Performansını yakından

takip edecekler, bundan eminim.

Bir Avrupa Bir Uzakdoğu markasına

gösterdikleri anlayışı bize göstermeyecekler,

bundan da eminim.

Ve yapsınlar, bundan da şikayetçi

değilim. Bize eksikliklerimizi söylesinler,

fazlalarımızı söylesinler, biz

de kendimizi bu ihtiyaçlar çerçevesinde

geliştirebilelim.

Tekstil News: İlk makineyi satmak

en zoru galiba. Aynı firmaya ikinci

makineyi sattığınız firma oranı

ne?

26

www.tekstilnews.com


www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

RÖPORTAJ/INTERVIEW

Ahmet Yılmaz: On yıl önce makine

verdiğim firmaya şu anda hala

makine verebiliyorum. İlk makine

verdiğimiz firmada, bugün itibariyle

10 civarında makinemiz çalışıyor.

Onlar kendi firmalarında bizim

makinelerimizi sayısını çoğalttığında

bundan gurur duyuyoruz.

İkinci makinemizi çok çok daha

kolay satabiliyoruz, çünkü insanların

önyargısı kırılıyor, zira bizim

makinemiz kötü bir makine değil.

Tutunabilmek ve kendimizi ispat

etmek için şimdilik nerdeyse maliyetine

veriyoruz makinaları ama

bu da bizi finansal olarak zorluyor.

Türkiye’de birçok firmada makinalarımız

çalışıyor şimdi. Rusya, Mısır,

Özbekistan Türkmenistan ve Çek

Cumhuriyeti’ne makinalarımızı ihraç

ettik ve tıkır tıkır çalışıyor.

Tekstil News: Sava’nın Türkiye’de

rakipleri var mı?

Ahmet Yılmaz: Sava’nın bir Türk

rakibi yok. Örme makinesi yapan

bazı yerli firmalar var ama Sava Makine

kadar ürün gamı geniş ikinci

bir firma yok. Sava; sadece süprem

makinesi değil; çok güzel üç iplikler

İnterloc lar ya da ribanaları piyasaya

sunabiliyor. Kendi ayarında bir

rakibi yok. Türkiye’de kovan yapan

bir başka firma da yok. En büyük sıkıntımız

Uzakdoğu. Sağ olsun bazı

mümessil firmalar, Uzakdoğu’dan

düşük fiyatlı kovanları getirerek bizim

karşımıza çıkartabiliyorlar.

Tekstil News: Türkiye örme sektöründe

yerli iğne de üretemiyor. Bunun

nedeni ne?

Ahmet Yılmaz: Türkiye bir tekstil

cenneti ama sadece makine alıp

bunu kumaşa çevirmek anlamında,

maalesef makine yapma anlamında

değil. Türkiye bunu göremiyor.

Türkiye’de kovan 20 yıl önce üretilebilseydi

işimiz çok daha kolay olacaktı.

İğne işin biraz daha zor tarafı

ve Türkiye’de iğne yatırımı yapan arkadaşlarıma

da başarılar diliyorum.

Kovanımızı kabullendirmek için çok

emek sarf ettik, örmeci yerli iğneye

imtinaıyla yaklaşacaktır. İğne çok

stratejik bir ürün. Bir takım, bugün

3 bin iğneden oluşuyor. İnsanlar

bir makineden 24 saatte minimum

500 kilogram kumaş alıyor. Kumaşın

hata olarak geri dönüş oranı çok

yüksek. İğne sıkıntılı bir ürün. Bunu

üretip örmecilere bedava bile verseniz;

düşünerek takacakları bir ürün,

çünkü aldıkları risk büyük oluyor.

İmalat olarak belki zor değil ama

insanlara kabullendirilmesi güç bir

ürün.

Tekstil News: Bir makineci olarak

sizin hammaddeniz de çelik. Siz

çelik ihtiyacınızı nasıl karşılıyorsunuz?

Ahmet Yılmaz: Biz makinalarımızı

pazarlarken dolar konuşmak durumundayız.

Çünkü bizim hammaddelerimiz

de dövize bağlı. Bundan

beş ay öncesiyle, bugünkü fiyatlar

nerdeyse yarı yarıya değişti. Ama rakiplerimiz

de dövizle fiyat verdiğinden

bu durum bizleri çok fazla etkilemiyor.

Ama elbette hammaddemiz

yerli olsaydı, TL cinsinden alabilseydik

çok daha rekabetçi olabilirdik.

Tekstil News: Avrupalı rakiplerinizle

fiyatınız kıyaslandığında ne

seviyedesiniz?

Ahmet Yılmaz: Biz yarı yarıya daha

ucuzuz. Bizim insanımızda maalesef

bir yabancı hayranlığı var. Biz insanlarımızda

bu algıyı değiştirmediğimiz

sürece bunun önüne geçemeyiz.

Bizler çocukluğumuzdan beri okullarda

Yerli Malı Haftalarını kutladık

ama bunun gerçek anlamının ne olduğunu

yeni neslimize öğretmemiz

lazım. ‘Önce Yerli’ dememiz lazım.

Daha iyisi elbette olabilir. Güney

Kore’ye bundan 50 yıl önce destek

vermiş bir ülkeyiz. Bitik, batık bir

ülkenin bu kadar kısa bir sürede

ekonomisini nerelerden nereye getirdiğine

bir bakmak lazım. Dünya

çapında kaç tane markası var. Bunun

sebebinin Güney Kore halkının

çok milliyetçi bir halk olmasıdır.

Ben Güney Kore’yi gezdim, bir tane

Avrupa arabası görmedim. Herkes

Kore arabasına biniyordu, kendi

ürettiği telefonu kullanıyordu. O kadar

milliyetçi bir halk ki, Türkiye’de

ikinci ele düşen Güney Kore imalatı

makinelerini toplatıp, geri satın alıyorlar.

Herkes ölürken milliyetçi

oluyor; ama iş oralara gelmeden bu

anlamıyla milliyetçi olmayı başarmamız

gerekiyor.

Tekstil News: Dergimizde son olarak

vurgulamak istediğiniz hususlar

neler?

Ahmet Yılmaz:

Örmeci arkadaşlarım! Lütfen yerli

makineden korkmayın. Deneyin.

Firmanıza bir makine verelim. Test

edin, çalıştırın, verimliliğine bakın,

devamının kararını ürünümüzü

deneyerek karar verin. Bizlere

lütfen önyargıyla yaklaşmayın. Tek

sıkıntımız bu.

www.tekstilnews.com

27




HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

Çorlu merkezli İdes Makine Otomasyon ve Tekstil

makinaları imalatında 20 yılı aşan bilgi birikimi ve

tecrübeyi müşterileri ile paylaşmak için Kahramanmaraş

KTM 2020 Fuarına katılma kararı aldı.

İdes Makine firma ortağı Emin Arslan yaptığı açıklamada

‘’Ürün gamında boya makinelerinin yanı sıra

Baraban kurutma, Kumaş açma, Kalite kontrol, Padbatch,

Multidos ürünlerini de imal eden firmamız

Çorlu, Çerkezköy, Bursa, Kahramanmaraş başta olmak

üzere tekstil sanayisinin taleplerine hızlı ve kaliteli

cevap vermek için özel sipariş makine üretimleri

gerçekleştirmektedir. Üretiminin büyük bölümünü

ihraç eden İdes Makine Özbekistan’ın tekstil yatırımlarında

aranan bir makine üreticisi konumundadır.’’

dedi

Kahramanmaraş ve Bölgesi Yatırım Potansiyeli Yüksek

Arslan ‘’Kahramanmaraş Uluslararası Tekstil Makineleri

Fuarı KTM2020 ye katılım kararı almamızda en

önemli nedenlerden biri bölgenin büyüyen potansiyeli

ve yeni yatırımların olması ile birlikte, geçtiğimiz sene

gerçekleştirdikleri katılımdan oldukça memnun ayrıldıklarını

ve fuarın firmaları için çok verimli geçtiğini

bildirdi. KTM fuarı sırasında standlarına eski müşteri-

lerinin ziyaretinin yanı sıra yeni müşteri ziyaretlerinin

de olduğunu ve fuardan çok memnun ayrıldıklarını

belirtti. KTM2020 fuarına katılım kararı alarak yeni

geliştirdikleri teknoloji ve makinaları Kahramanmaraş

ve bölge sanayicisinin beğenisine sunacaklarını

belirtti.’’

30

www.tekstilnews.com



HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

Erdemoğlu Holding İSO 500

sıralamasına 4 firma ile girmeyi

başardı Erdemoğlu Holding

bünyesinde yer alan Sasa Polyester,

Merinos Halı, Dinarsu

ve Özerdem firmaları İstanbul

Sanayi Odasının her yıl açıkladığı

ilk 500 firma arasında ön

sıralarda yer aldı

Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu

Başkanı İbrahim Erdemoğlu

Erdemoğlu Holding Yönetim

Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu

başarının arkasında yatan gerçeğin

2019 yılı performansının 2018

yılına göre daha fazla olduğunu

ifade etti. İstanbul Sanayi Odasının

2019 verilerine göre yayınladığı

listede Adana´da kurulu Sasa

Polyester 68. sırada, Gaziantep´te

kurulu Merinos Halı 120. sırada,

Çerkezköy´de kurulu Dinarsu 281.

sırada ve Uşak´ta kurulu Özerdem

438. Sırada yer aldı.

Erdemoğlu Holding grup şirketlerinin

2019 yılı performanslarının

2018 yılına göre daha başarılı ve

parlak geçtiğini, 2019 yılında tüm

şirketlerde toplamda 1 milyar 100

milyon ciro gerçekleştirerek yaklaşık

2018´e göre yüzde 32´lik bir

büyüme kaydettiğini ifade eden İbrahim

Erdemoğlu, 2019 yılı toplam

çalışan sayısının 10 bin 065 kişiye

çıktığını ve bir önceki yıla göre

yüzde 26 bir istihdam artışı sağlandığını

söyledi.

İbrahim Erdemoğlu, ‘2020 yılı vizyonuna

yine büyümeyi ve yeni yatırımları

koyarak planlama yaptık.

2020 yılında büyüme hedefimiz

yüzde 20 ile yüzde 30 arasındadır,

istihdamda da yaklaşık yüzde 20´lik

bir büyüme hedefliyoruz. Yeni dönemde

özellikle POY ve Tekstüre

olmak üzere duvardan duvara halı,

parça halı ve geri dönüşüm tesisleri

kurmak için ve mevcut tesislerimizi

daha modern hale getirebilmek

için çalışmalarımızı hızlandırdık.

Bu arada bin ton/günlük POY tesisimizde

devreye girmiş bulunuyor.

Asıl planımız olan polyesterin

hammaddesi PTA yatırımımız için

de düğmeye basmış bulunuyoruz.

Dünyaca ünlü pek çok şirketle bu

konuda görüşmelerimiz devam

ederken, kullanacağımız teknolojiye

de karar vermiş bulunuyoruz.

2020 son çeyreğin ciddi bir toparlanma

süreci olacağını, virüsün

dünya üzerindeki etkisinin önümüzdeki

üç beş ay içerisinde azalmasını

bekliyoruz. Yeni tedavi ve

aşı bulunması halinde dünyanın

32

www.tekstilnews.com



HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

ekonomik anlamda çok hızlı bir

şekilde büyüyeceğini düşünüyoruz.

Ülkemizin de bu süreçten daha başarılı

çıkacağını, gelişmekte olan ülkeler

içerisinde pozitif ayrışacağını

tahmin ediyoruz. Erdemoğlu Holding

olarak bu büyümeye bizim de

hem cirosal anlamda hem de istihdam

anlamında ciddi katkıda bulunacağımıza

inanıyoruz’ dedi.

Pandemi sürecinde hijyen grubuna

çalışan tesislerimizi öncelikle

yurtiçi ihtiyaçları karşılamak için

kapasite arttırarak üretime devam

ettiklerini ifade eden Erdemoğlu

Holding Yönetim Kurulu Başkanı

İbrahim Erdemoğlu, ‘ Yurt içindeki

hiçbir müşterimizi mağdur etmedik.

Üretimimizin geri kalan kısmında

da yurtdışındaki müşterilerimizin

istedikleri sağlıklı ve kaliteli malları

üreterek ihracat yaptık. Bu süreçte

hem ihracatımızda hem de yurtiçi

satışlarımız da artışlar yaşadık.

Burada bizim için önemli olan ülkemizin

ve dünyanın içinde bulunduğu

zor süreçte üretimimizi insan

sağlığını öne alacak şekilde belirledik.

Hijyen grubuna ağırlık verdik.

Islak mendil, çocuk bezi, tek kullanımlık

malzemeler, ambalaj sanayi

ve tarım sektöründeki firmalara

hammadde üretimini arttırdık. Bu

vesileyle hem ülkemizdeki hem de

dünyadaki üretime katkıda bulunduk.

Özellikle şirketimizin sağlık konusunda

ürettiği mamuller ilaç sanayi,

hijyen ve sağlık grubu ürünleri

olduğu için bu konuda taviz vermeden

ve her müşterimizin ihtiyacını

karşılayacak şekilde bir çalışma

programı yaptık. 2020 yılı dünya ve

ülkemiz için gerçekten zor bir yıl

olacak. Üretimler kısıldı, fabrikalar

kapatıldı, işsizlik arttı.

Dünya genelinde gelecekle ilgili

bir belirsizlik oluştu. Fakat bu durumun

2020 yılı sonunda ortadan

kalkacağını ve 2021 yılının dünya

için yeni bir başlangıç yılı olacağını

düşünüyoruz. Daha çevreci daha

insani ve insan sağlığını öne alan

yatırımların önünün açılacağına,

2021 yılında ülkemizin yüzde 5 civarında

bir büyümeye imza atacağına

inanıyoruz’ diye konuştu.

34

www.tekstilnews.com


TekstilNews

www.tekstilnews.com

International Textile Magazine

HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

35




HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

Antimikrobiyal

Akrilik Elyaf

Amicor, 1990’ların sonunda

Acordis (UK) tarafından geliştirilen

özel bir antimikrobiyal elyaftır.

Patentli akıllı elyaf teknolojisi kullanılarak

elyaf çekirdeğine eklenen

katkı maddeleri ile 100 yıkamaya

kadar etkin kalan antimikrobiyal

özellik sağlanır.

Piyasada bulunan antibakteriyel

kumaşlar çoğunlukla apre ile bu

özelliği kazanmaktadır. Antibakteriyel

apre sadece kumaşın dış yüzeyinde

bulunduğundan, bu şekilde

kazanılan etki 10-20 yıkamadan

sonra özelliğini kaybetmektedir.

Öte yandan antimikrobiyal katkı

maddeleri Amicor

elyafının özünde yer aldığından, bu

özellik daha uzun süre etkisini korumaktadır.

Amicor diğer elyaflar

ile %20 - % 30 oranında harmanlanarak

kullanılabilir ve istenilen

etkiyi göstermesi için karışımda bu

oranlar yeterli olacaktır.

Amicor, vücudumuz ile temas

eden iç giyim, t-shirt, spor kıyafetleri,

kot pantolon ve çorap gibi çok

farklı alanda kullanılmaktadır. Ayrıca

çocuk kıyafetleri, yatak tekstili

ürünleri, hastane üniformaları ve

yüz maskeleri gibi hijyen gerektiren

alanlarda da kullanılmaktadır. Ev

tekstili ürünleri olan halı, yastık ve

yastık kılıfı gibi ürünlerde de Amicor

kullanılmaya başlanmıştır.

Bakteriler koku oluşumuna sebep

olur, Amicor koku oluşumunu da

engellemektedir.

Amicor, bağımsız kurumlarca

onaylanmış ve Avrupa Mevzuatı

ile tamamen uyumlu hale gelmiştir.

Amicor, Ingiliz Alerji Vakfı tarafından

onaylanmış olup Oeko Tex

Standard 100 Class 1 ve REACH

SVHC Sertifikalarına sahiptir. Ayrıca

biyosidal ürün yönetmeliği (BP

R) ile tamamemen uyumludur.

Anti-bakteriyel ve mantar önleyici

katkı maddelerine sahip benzersiz

bir elyaf olan Amicor, 1987 yılında

kurulmuş bir şirket olan The Thai

Acrylic Fibre Co Ltd (TAF) Firmasının

tescilli bir markasıdır.

38

www.tekstilnews.com


Oerlikon Nonwoven is a leading solution provider of a wide range

of nonwoven technologies – with spunbond, meltblown and airlaid

solutions, we cover the disposable and durable nonwoven markets.

Spunbond

We are …

your reliable partner for hygiene, wipes and medical applications

We offer …

low production costs through high capacity production,

low waste rate, low energy consumption and higher yield.

Meltblown

We promise …

high product performance with low basis weight to meet

the leading market requirements.

Airlaid

For further information visit us at


HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

40

Trust Protocol, duyarlı ve

kontrollü pamuk üretimine

ölçülebilir ve doğrulanabilir

hedef ve ölçütler getiriyor

Markalar ve perakendeciler

bugünden başlayarak, duyarlı ve kontrollü

üretilmiş pamuk bağlamında,

U.N. Sustainability Goals ile uyumlu

olacak şekilde sürdürülebilirliğin altı

boyutuna ilişkin yıllık veriler sağlayacak

yeni bir sistem olan U.S. Cotton

Trust Protocol’e katılabilecekler.

Yıldan yıla gelen ve ilk defa ulaşılabilir

olan bu veriler, markaların ve perakendecilerin

sürdürülebilirlikle ilgili

sorumluluklarını yerine getirme

konusundaki ilerlemelerini daha

etkili bir şekilde takip etmelerini

sağlayacak.

“Trust Protocol’ü geliştirmedeki

hedeflerimizden biri de markaların

ve perakendecilerin A.B.D.

pamuğunu tedarik alternatifleri

arasına daha güvenle ekleyebilmelerini

sağlamaktır” diyen U.S. Cotton

Trust Protocol İcra Direktörü Ken

Burton, “Katılımcı marka ve perakendecilerin

artık çevresel iz bölgesini

(footprint) azaltma ve sürdürülebilirlik

hedeflerine doğru ilerlemelerini

ölçülebilir bir şekilde gösterebileceklerini”

belirtti. Trust Protocol,

www.tekstilnews.com

ileri teknolojiye dayalı veri toplama

ve bağımsız üçüncü taraf doğrulama

yoluyla sürdürülebilirlikte ilerleme

için gerekli zemini oluşturuyor

ve bu ilerlemeyi teyit ediyor. Trust

Protocol, Field to Market: The Alliance

for Sustainable Agriculture

ve Kuzey Amerika Control Union

Certifications ile çalışarak marka ve

perakendecilerin tedarik zincirlerine

dahil olan pamuğu daha etkili

bir şekilde takip etmelerine olanak

tanıyor. Trust Protocol’e üye olan

markalar; su kullanımı, sera gazı

emisyonları, enerji kullanımı, toprak

karbonu ve arazi kullanım verimliliği

ile ilgili kümülatif yıllık verilere

erişebilecekler.

“Levi Strauss & Co. olarak kullandığımız

pamuğun kalitesi ve

sürdürülebilirliği, hem işletmemiz

hem de müşterilerimiz için kritik

bir konudur. Sürdürülebilir pamuk

tedarikine ve su kullanımını, karbon

emisyonlarını ve kimyasal kullanımını

azaltmaya büyük önem

veriyoruz” diyen Levi Strauss & Co.

Global Sustainability Integration

Kıdemli Müdürü ve Trust Protocol

Yönetim Kurulu Üyesi Liza Schillo

“Bu nedenle, U.S. Cotton Trust Protocol

de dahil olmak üzere sürdürülebilir

pamuk üretimini savunan ve uzun

vadede sürdürülebilir tarım uygulamalarını

benimsemeyi sağlayacak

standartların uygulanmasını güçlü

bir şekilde destekliyoruz.” diye ekledi.Trust

Protocol mevcut sürdürülebilirlik

programlarını tamamlayıcı

nitelikte olup A.B.D.’nin eşsiz toplu

pamuk yetiştirme ortamına uyacak

şekilde sıfırdan tasarlanmıştır.

Trust Protocol, Nisan ayında Textile

Exchange’in Textile Exchange’s Material

Change Index programının bir

parçası olarak 170’den fazla katılımcı

marka ve perakendecinin seçebileceği

36 öncelikle tercih edilecek elyaf

ve malzeme listesine eklenmiştir.

35 Yıldır Süregelen İyileşme

Son 35 yılda A.B.D. pamuk endüstrisi

pamuğun duyarlı ve kontrollü şekilde

yetiştirilmesi konusunda önemli

gelişmeler kaydetmiştir.

Bu gelişimi devam ettirmek

amacıyla 2025 yılı için iddialı ulusal

hedefler koymuş olan Trust

Protocol, bu tarihe kadar A.B.D.

pamuk üretiminin yarısından fazlasının

programa dahil edilmesini

amaçlamaktadır. Direktörü ve U.S.

Cotton Trust Protocol Yönetim Kurulu

Üyesi Dr. Kris Johnson der

ki “Tarımsal sürdürülebilirliğe geçişi

sağlamak için geniş kapsamlı kamu

ve özel sektör ortaklıkları gerekiyor

ve The Nature Conservancy’deki

çalışmalarımın önemli bir kısmı

temel tarımsal paydaşlarla işbirliği

yapma yollarını aramayı da kapsıyor.

Bilim temelli hedeflerden yola

çıkan Trust Protocol, A.B.D. pamuk

üretimindeki sürekli iyileşmeyi hem

kanıtlar hem de teşvik eder nitelikte.”



MAKALE/ARTICLE

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

TÜRKİYE’de

DİJİTAL TEKSTİL

BASKI PAZARI VE

SON GELİŞMELERE

BAKIŞ

Ekrem Hayri Peker

Kimya Müh.

Doksanlı yıllarda gelişen ink-jet

teknolojisi kendini teksti sektörüne

kabul ettirmiştir. Gelişen teknolojiler

makine fiyatlarını düşürmüş,

kafalarının ömrünü uzatmıştır.

İnk-jet teknolojisi klasik baskıya

göre sağladığı avantajlar pazardaki

payını sürekli arttırmıştır. Kısa metrajlar,

daha net ve kaliteli baskı ve

baskı kolaylığı, dijital baskının yaygınlaşmasını

hızlandırmıştır. Artan

üretim kapasiteleriyle dijital baskı

sistemlerinin kullanımı konvansiyonel

baskı yöntemlerine oranla tüm

dünyada hızla yayılmaya başlamıştır.

Bu gelişimin en önemli sebebi, dijital

baskı yöntemi ile milyonlarca renk

içeren fotoğraf kalitesindeki çok

çeşitli desenlerin aynı netlikte tekstil

mamulü üzerine basılabilmesi,

müşteri isteklerine hızlı yanıt verme

olanağı sağlaması ve konvansiyonel

metotlara göre çok daha ekonomik

olmasıdır.

Dijital baskının dağılımı:

Pigment % 10

Reaktif % 28

Asit % 2

Dispers transfer % 52

Dispers Direkt %8

Dijital baskı, hızlı üretim prosesi,

sınırsız renk kapasitesi, desen

tasarımı, ön hazırlık, numune baskı

ve baskı prosesinin tamamlanmasına

kadar geçen sürede konvansiyonel

metotlara göre önemli ölçüde

zaman tasarrufu sağlar. Dijital baskı

alanında gelişen teknolojiyle birlikte

baskı süresi gün geçtikçe daha da

kısalmaktadır. Dijital baskıda üretim

hızı son yıllarda saate 10 metre kare

basıdan bugün 700 metre karelere

kadar gelişmiştir.

Düşük yatırım, yüksek tasarruf

Dijital baskıda şablon, kalıp ve boya

mutfağı gibi maliyetler yoktur. Dijital

baskı yöntemi ile tekrarlanabilirliği

çok yüksek, baskı malzemelerinin

kalitesi ile paralel olarak uzun ömürlü

ve dayanıklı baskılar elde edilmektedir.

Klasik baskı tekniklerine göre

%30 daha az su ve %45 daha az elektrik

kullanılmaktadır. Ayrıca temizlik

işlemlerinde kullanılan su miktarı

klasik baskının %3 ü kadardır. Rotasyon

baskıda bir şablonun temizlenmesi

için 700 litre suya ihtiyaç vardır

ki, bu da 10 renkli bir rotasyon baskıda

7 ton boşa tüketilen su anlamına

gelir. Ayrıca dijital baskı sisteminde

kumaş yüzeyine aktarılacak boya

miktarı önceden hesaplandığı için

klasik baskıda ortaya çıkan boya ve

atık baskı patı kayıpları önlenmiştir.

Dijital baskı tekniği, CAD sisteminde

üretilen sayısal desen bilgilerini

kullanarak çok ince düzeler

yardımı ile baskı mürekkebinin online

olarak kumaşa püskürtülmesi

esasına dayanır.

Dijital baskı sistemi;

Baskı kafası, gövde, kumaş besleme

sistemi ve kartuş gövdesinden

oluşur. Baskı kafası, dijital baskı

sisteminin en önemli parçasıdır. Dijital

baskı makinelerinde thermal,

piezo ve kontinü kafa teknolojilerinden

genellikle Piezo baskı kafası

teknolojisi kullanılmaktadır. Piezo

baskı kafaları uzun ömürlüdür. Dijital

baskıda boyarmadde penetrasyonunu

artırmak, haslık özelliklerini

geliştirmek ve renk verimi yüksek,

parlak baskılar elde etmek için tekstil

mamulünün baskıya hazırlanması

gerekmektedir. Bu amaçla baskı işleminden

önce kumaş ön işlemle temizlenir

ve hidrofil hale getirilir. Baskı

aşamasına geçildiğinde ise; yüksek

çözünürlükte olan görselin birebir

basılmasında, kullanılan dijital baskı

makinesinin yanı sıra baskı patının

ve boyaların seçimi oldukça önemlidir.

Günümüzde asit, reaktif, dispers ve

pigment boyalarla çok çeşitli tekstil

mamulleri üzerine baskı yapılabilmektedir.

Selülozik kumaşların reaktif

ink- jet baskıcılığında iki aşamalı

olarak işlem gerçekleştirilir. Ön işlem

olarak kıvamlaştırıcı ve kimyasalları

içeren çözelti kumaşa uygulanır, ardından

sadece boyarmaddeyi içeren

mürekkeple baskı yapılır. Dispers ink

jet boyaları, transfer ve direk ink-jet

baskı sistemleri için ikiye ayrılmak-

42

www.tekstilnews.com


www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

MAKALE/ARTICLE

tadır. Dijital transfer baskıda, tasarlanan

desen özel transfer kağıdına

dijital baskı makinesinde basılır.

Transfer kâğıdına baskı yapılan

desen ardından bir ısı presi (210

°C 30 sn) ile polyester esaslı yüzeye

aktarılır. Bu şekilde transfer işlemi

gerçekleştirilmiş olur. Ön işlem ve

durulama işlemine gerek yoktur.

Dijital direkt baskıda, ön işlemli kumaş

üzerine direkt olarak dijital baskı

makinelerinde baskı yapılır. Bu metot

sayesinde transfer kâğıdı ortadan

kaldırılmış olur. Bu sayede transfer

kâğıdına baskı yapılırken oluşan

kâğıda kafa sürtmeleri gibi sıkıntılar

ortadan kalkmış olur. Ayrıca yıkama

işlemine gerek yoktur. Pigment

boyalar pamuk ve pamuk / polyester

kumaş baskılarda kullanılır. Pigment

boyaların en önemli özelliği, kumaşta

ön işlem ya da son işlem gerektirmemesidir.

Türkiye’de dijital baskı

yaygınlaşıyor Günümüzde dijital

baskının sunduğu kısa üretim süreleri,

desende çeşitlilik, azalan stok ve

stok riskleri gibi avantajlarla pazar

taleplerinin getirdiği kaçınılmaz bir

strateji olarak konvansiyonel baskı

pazarı üreticileri de dijital baskı

çözümlerine odaklanmış durumdadır.

Özellikle modadaki hızlı hareket

ve sezonların ikiden dörde çıkması,

varyant boylarının kısalması

üreticiler için dijital baskıyı kaçınılmaz.

Üretim maliyetlerini düşürmek

amacıyla dijital baskı teknolojisindeki

ve kimyasal maddelerdeki Ar-Ge

çalışmalarına devam edilmektedir.

Türkiye, bu alandaki son yatırımlar,

dijital baskı kalitesinin ve yüksek

kapasiteli dijital baskı sistemlerinin

kullanımının artmasıyla global hazır

giyim mar- kalarının önemli bir tedarikçisi

haline gelmiştir. Pazarda

sadece yabancı boya markaları

satılmıyor. Çok sayıda yerli üretici

de dijital baskı makineleri için boya

üretmektedir. Bu alanda kıyasıya bir

rekabet vardır.

SONUÇ

Dijital baskı teknolojisi hızla

gelişiyor.

Her geçen gün makinelerin hızı

atıyor.

Kafa problemleri azalıyor.

Piyasada çok sayıda makine ve

boya markası var.

Ülkemizdeki makine sayısı hızla

artıyor.

Makine fiyatları düşüyor, Uzak

Doğu’dan (Ucuz olduğu için

Çin, Tayvan ve G.Kore) makine

ithali arttı.

Dikilmiş giysilere baskı yapan

makine sayısı hızla artıyor.

Boya fiyatları düşüyor.

Boya çeşitleri artıyor ve yeni

markalar piyasaya giriyor.

Pazara girecek firmalara önerim:

Kafalar pahalı, kafa ömürleri

boyaya bağlı olarak uzuyor veya

kısalıyor. Boyaların renk derinliği

çok önemli. Boya değiştirmesi

için, kullanacağı yeni boya:

Kafaya zarar vermeyecek,

Akışkan olacak,

Renk derinliği yüksek olacak, iyi

renk verecek. Fiyat bundan sonra

geliyor.

Çin malı makinelerde istenilen

renk verimi elde edilirse getirilecek

boya piyasa da çok tutulur.

www.tekstilnews.com

43


HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

Alanında Türkiye’de tek,

dünyada ise 2 şirketten biri

olan, saç telinin yüzde 1’i

inceliğinde akıllı kumaş

üretimiyle dikkatleri çeken

Mogul, önemli bir yeniliğe

daha imza attı…

Koronavirüs salgınıyla

beraber tüm dünyada krize

dönüşen maskelik kumaş

üretiminde Türkiye önemli

bir adım attı. Mogul CEO’su

Serkan Göğüş, “Maske üreticisi

firmalarımızla iş birliği

halinde yürüttüğümüz AR-

GE çalışmalarının sonunda

iki spunbond tabaka arasına

yerleştirilen mikrofilament

kumaş ile 3 katlı medikal tip

maskede yüzde 99,9’a varan

bakteri filtre etme özelliğini

yakaladık” dedi.

Hybrid teknolojiye dayalı yenilikçi,

performans odaklı kumaşlarla

otomotivden ilaç endüstrisine,

hazır giyimden havacılık sanayine

pek çok sektör için çözüm ortağı

olan Mogul, maske ve tulum gibi

koruyucu kıyafet üretiminde

kullanılan kumaş geliştirme

projesinde de ezber bozacak bir

ürüne imza attı. Mogul, aylarca süren

çalışmaların sonunda bakteriyi

yüzde 99,9’a varan oranda filtre

edebilen mikrofilament kumaş

geliştirdi.

Mogul CEO’su Serkan Göğüş,

Gaziantep ve Lüleburgaz’daki

tesislerinde 7 farklı nonwoven

teknolojisi ile kumaş ürettiklerini

vurgulayarak, ilk günden itibaren

hem Mogul’u hem de Türkiye’yi

farklılaştıracak çalışmalara

odaklandıklarını belirtti. Serkan

Göğüş, Lüleburgaz’da 75 milyon

dolarlık yatırımla hybrid teknolojisi

kullanarak üretim yapan Türkiye’de

tek, dünyada ise iki şirketten biri

olmayı başardıklarının altını çizdi.

Mogul’un alanında küresel bir

oyuncu olduğuna dikkat çeken

Göğüş, şöyle devam etti:

MEDİKAL SEKTÖRÜNE GÜÇLÜ

ALTERNATİFLER SUNUYORUZ

“Yüksek teknolojiye dayalı alt

yapımız ve genizş ürün yelpazemiz

ile teknik tekstilde devrim

niteliğinde yeniliklere imza attık.

Salgın sonrası özellikle filtreleme

özelliğine sahip meltblown kumaş

üretiminin kısıtlı olması bizi

alternatif ürün geliştirmeye yöneltti.

Maske üreticisi firmalarımızla iş

Mogul CEO’su Serkan GÖGÜŞ

44

www.tekstilnews.com


www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

HABER/NEWS

birliği halinde 3 aydır yürüttüğümüz

ürün geliştirme çabalarımızın

sonunda tek katlı mikrofilament

maske ve iki spunbond tabaka

arasına yerleştirilen mikrofilament

kumaş ile 3 katlı medikal tip maskede

yüzde 99,9’a varan oranlarda

bakteri filtre etme özelliğini ve 5

katmanlı toz maskesinde FFP2

seviyesini yakaladık. Meltblownda

kapasite sıkıntısı yaşandığı

günümüz dünyasında ciddi

bir alternatif kumaş kapasitesi

sağlıyoruz. Ürünümüz ayrıca

su itici aplikasyonu ve film

laminasyonuyla medikal tulum ve

önlük üretiminde de önemli bir

alternatif olarak öne çıkıyor. Maske

ve medikal kıyafet üreticileri ve

ihracatçıları için yeni teknolojiye

dayalı bu ürünümüzün tedarikine

hazırız.”

MASKE ARTIK ATKI BERE GİBİ

STANDART BİR AKSESUAR

OLACAK

Maskelerin medikal, endüstriyel

ve sosyal ortamlar olmak üzere üç

farklı kullanım alanı bulunduğunu

anlatan Göğüş, mikrofilament

kumaşın tüm bu uygulamalar için

de en ideal sonucu verdiğinin altını

çizdi. COVID-19 tamamen kontrol

altına alınsa bile uzmanların

yeni salgınlardan endişe ettiğini

vurgulayan Göğüş, sözlerini şöyle

sürdürdü:

“Dünyada yeni normal bizler için

salgınlarla mücadeleyi bir hayat tarzı

ve kültür olarak benimsememizi

zorunlu kılıyor. Yeni dönemde

hayatımızın vazgeçilmez parçası

olacak maskeyi, atkı veya bandana

gibi standart bir aksesuar gibi

düşünmemiz gerekiyor. İşte

tam bu noktada Mogul olarak

geliştirdiğimiz mikrofilament

kumaş, defalarca yıkandıktan

sonra da kullanılabilme özelliğiyle

büyük bir fark yaratıyor. Kumaş,

tekstil tuşesindeki yapısı, baskı ve

desen alma kolaylığı, üç boyutlu

şekil alma özelliği, insan sağlığına

uygun yapısı, tedarik ve uygulama

imkânları ile girişimcilerimize

önemli bir fırsat sunuyor.”

ENDÜSTRİ 4.0 KONSEPTİNE

UYGUN ÜRETİM EL

DEĞMEDEN YAPILIYOR

Kullandıkları teknoloji hakkında

da bilgi veren Göğüş, Endüstri

4.0 konseptine uygun üretim

yaptıklarını, hammadde girişinden

kumaş çıkışına kadar bütün

süreçlerin hattın ilk çalışması

dışında el değmeden gerçekleştiğini

söyledi. Göğüş, proses süreçleri

ve ürün kalitesinin kamera ve

bilgisayar gibi dijital ortamlarda

kesintisiz kontrolden geçirildiğini

sözlerine ekledi.

Mogul, nonwoven kumaşlar üretme

hedefiyle 1997 yılında Gaziantep’te

kuruldu. Firma halen Gaziantep

ve Lüleburgaz’da yerleşik 3 tesiste

nonwoven ve kompozit ürünler

üretiyor. Lüleburgaz’da 3 yıl önce 75

milyon dolarlık yatırımla dünyada

patentli mikroflament üretimi

yapabilen iki tesisten birini faaliyete

geçiren Mogul, toplam 500’e yakın

çalışanıyla ülke istihdamına da

katkıda bulunuyor. Mogul, 4 kıtada

56 ülkeye yılda 65 milyon dolarlık

ihracat gerçekleştiriyor.

www.tekstilnews.com

45




HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

Rimtex Group focuses on the

fundamentals of Change &

Trust in the Post-COVID era;

with their #SafewithRimtex

initiatives. Know more here.

The unprecedented situation

of Covid-19 pandemic has brought

the entire humanity at the crossroads

of change. Like many other

industries, the whole textile value

chain is wading through a wave

of uncertainty. The management

of Rimtex believes that the fundamentals

of Trust and Change, on

which the company has built itself,

are much more relevant today, than

ever. The group takes this moment

as an opportunity to step up their

role as a responsible Corporate Citizen.

The company is doing the following

:

butions

towards public healthcare

and relief efforts.

work together with their stakeholders

and find a way out from the

pandemic induced situation.

Furthermore, to benefit the progress

of the entire yarn manufacturing

universe, Rimtex group is

developing strategic principles to

respond to the immediate and future

needs of the Spinning Industry

in the Post-COVID scenario. The

DNA of Rimtex is INNOVATION,

substantially demonstrated over

the last 25 years of its existence.

The world today needs newer thinking

and an original approach;

Rimtex is developing new ideas to

enable the spinners across the globe

-

demand patterns

paradigms

of global markets

At Rimtex, the transformation has

begun; all their systems are re-aligned

to meet the evolving needs of

global markets. The group has formulated

Four principles to guide all

their response in the Post-COVID

world. These principles are: Smart

working, Augmented Solutions,

Flexible Production, Empathy-driven

process creation.

They call it S.A.F.E. Through this

Rimtex will achieve the following:

Smart processes,

augment the utility of current products

& solutions

ensure unaffected production, delivery

and service, amidst uncertain

conditions.

which ensure the health and wellbeing

of our employees and associates

as the topmost priority.

Watch #SAFEwithRimtex Video

here : https://www.youtube.com/

watch?v=ftgo5yRIhig&t=2s

For the promoters of Rimtex, the

trust of their stakeholders is of paramount

importance. Through their

enterprise initiatives, the group

asserts its commitment to enable

the sustainance and success of its

stakeholders. Rimtex is in advanced

stages of introducing the concept

of Sliver Intelligence, which

will completely transform the way

Spinning Mill

functions and impart the spinner

with exceptional new capabilities.

The Increased Sliver Loading innovation

in the Spinning Cans is

providing Spinners enhanced sliver

handling capacity, which is helping

them in the times of resource stress.

The two brands of Spinning cans

DUO & SUMO, are both assisting

the spinners to use tools of efficiency

and improve their yields at lower

costs.

Driven by a strong sense of commitment

and a renewed vigour to

innovate, Rimtex Group endeavours

to enable yarn makers to spin

the fibre for a better and healthier

tomorrow.

(Advertorial bu bir ilandır)

48

www.tekstilnews.com



HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

Endüstriyel Reklam

Teknolojileri

Sektörü Türkiyede

ilk kez Hibrit

Eylül ayında 22’nci kez kapılarını

açmaya hazırlanan Uluslararası

Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı

Teknolojileri Fuarı SIGN İstanbul,

sektörünün ilk hibrit buluşması

olacak. Her zamanki gibi yine

dünyanın dört bir yanından

ziyaretçileri ağırlayacak olan fuar,

bu yıl eş zamanlı olarak dijital

ortamda katılımcı & satın almacı

görüşmelerine de ev sahipliği

yapacak.

SIGN İstanbul 2020’de ilk kez

uygulanacak Online B2B programı

sayesinde, ziyaretçi olmak isteyip

de fuara gelemeyen yurt içi ve

yurt dışından profesyoneller,

önceden randevulaştıkları

katılımcı firmalarla, fuar sırasında

online toplantılar yaparak, yeni

ürün ve teknolojileri yerinde

görebilecekler.

“Henüz aylar öncesinden

neredeyse tamamen dolan

SIGN İstanbul, katılımcı ve

ziyaretçilerine eşsiz ticaret fırsatları

sunmak üzere yeni bir uygulamayı

daha hayata geçiriyor” diyen

Tarsus Turkey Fuar Direktörü

Ulaş Kılıç, bu yılki fuarda ilk kez

50

www.tekstilnews.com


www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

HABER/NEWS

uygulayacakları Hibrit model

sayesinde, SIGN İstanbul 2020

katılımcı ve ziyaretçilerinin, hem

fuardaki stand alanında yüz yüze

hem de dijital ortamda bir araya

gelebileceklerini söyledi.

Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı

Teknolojileri Sektörü’nün ilk hibrit

fuarı hakkında açıklamalarda

bulanan Kılıç; “17-20 Eylül

tarihlerinde gerçekleştireceğimiz

SIGN İstanbul, sektör için bir ilk

olacak. Altyapısı tamamen bize

ait olan Online B2B programıyla,

katılımcılarımız ve ziyaretçilerimiz

ilk kez hibrit fuar deneyimi

yaşayacaklar.

Amacımız, İstanbul’a gelemeyen

yurt içi ve yurt dışından satın

almacıların da fuarımıza

dahil olmalarını sağlayarak,

katılımcılarımıza

ticari

beklentilerinin de üzerinde bir

katma değer yaratmak” dedi.

17 – 20 Eylül tarihleri arasında

toplam 30.000 m2 alanda

gerçekleşecek olan SIGN İstanbul,

yine endüstriyel reklam ve dijital

baskı dünyasının üretici, tedarikçi,

ihracatçı ve ithalatçılarını,

reklam veren firmalar, reklam

ajansları, dijital baskı merkezleri,

matbaacılar, tekstil üreticileri,

mimarlar,

mühendisler,

perakende malzeme satıcıları,

promosyoncular ile yurt içi ve

yurt dışından satın almacılarla

buluşturacak.

Fuarda, dijital baskı makinelerinden

serigrafi makinelerine, tekstil

baskıdan lazer makinelerine,

LED sistemlerinden endüstriyel

reklam ürünlerine, 3D baskı

teknolojilerinden görsel iletişim

ve sergileme ekipmanlarına

kadar tüm yenilikler bir arada

sergilenecek.

Sektörünün ilk Hibrit Fuarı olacak

SIGN İstanbul 2020 hakkında

detaylı bilgi için;

www.signistanbul.com

adresini ziyaret edebilirsiniz.

www.tekstilnews.com

51


HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

Roland DG has announced

that it has released the latest version

of its VersaWorks 6 RIP software

for inkjet printers and initiated

a free upgrade service for customers

using compatible models.

Included with Roland DG’s inkjet

printers and printer/cutters,

VersaWorks 6 RIP & Print Management

Software is designed

to maximise the characteristics of

printer, ink and media to enable

high-quality printing and improved

efficiency for print production.

Main features of the VersaWorks 6

latest version

New “True Rich Color” Print Setting

To maximize the colour reproduction

capability and the colour

gamut provided by your printer

and inks, we developed a new

True Rich Color preset. Now vibrant

colour can be combined with

neutral greys, smooth gradations

and natural skin tones to create

stunning graphics. This pioneering

colour expression is unequalled

for durable graphics.

CutContour Lines Can Now be

Added and Edited in VersaWorks

6

The latest VersaWorks 6 is equipped

with a “Job Assistant” function

that can automatically add

contour lines for cutting PDF design

data within the RIP software.

Even if the cut contour line is

missing in a submitted file, printing

and cutting can now be performed

quickly without returning

to the design editing software,

allowing jobs with short delivery

times to be reliably met.

Compatible with Popular Spectrophotometers

Used in Wide

Format Printing

In order to respond to the diverse

colour matching needs of printing

businesses, such as accurately

52

www.tekstilnews.com


www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

HABER/NEWS

reproducing an intended colour,

precisely printing a corporate

colour specified by the client, or

managing the printer so that the

same colour is always output, a

spectrophotometer is essential.

The latest VersaWorks 6 newly

supports drivers for the latest models

of the Barbieri, Spectro LFP

qb and Spectropad spectrophotometers.

Paul Willems, Director of Business

Development and Product

Management, Roland DG EMEA,

said, “By

51

www.tekstilnews.com

ews.co

.com

53


HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

Industrial-scale testing for

new PPE finishes

Klaus Heinrichs, vice-president at Monforts.

In the current fight against Covid-19, a number of formulators

of textile finishing chemicals have rushed out new antiviral and

antimicrobial treatments intended for PPE (personal protective

equipment) such as face masks and medical gowns and drapes.

These finishing chemicals

have naturally already been thoroughly

tested in laboratories and

their effectiveness verified at laboratory

or pilot scale. However,

they are new to many manufacturers

of textiles and nonwovens

now preparing to use them on an

industrial level.

“We know that in this current,

unprecedented situation, many of

our customers are rapidly preparing

to transition from their usual

manufacturing programmes to

the production of PPE items,” says

Klaus Heinrichs, vice-president at

Monforts. “Some, such as Trident

and Welspun in India, which both

operate a number of our machinery

ranges, have already embarked

on new PPE production programmes.

“We have experts on hand at our

operational Advanced Technology

Centre (ATC) here in Germany, to

help any of our customers to rapidly

transition to new finishing

techniques and treatments they

may not be familiar with, and to

run trials on their behalf, should

they require this assistance.”

The three lines at the ATC situated

at the Monforts HQ in Mönchengladbach,

are of a true industrial

scale and trialling new products

on them goes beyond lab or pilot

plant testing to rapidly identify

any problems that might occur

once full production is underway.

Since its opening in 2013, over

€3 million has been invested in

equipment at the Monforts ATC,

which over an area of 1,200 square

metres houses two full finishing

lines, engineered to accommodate

an extremely diverse range of

processes and based around the

industry-leading Montex stenter,

in addition to a Thermex range

for the continuous dyeing and

the newly developed process of

yarn dyeing. Recent expansions

have included the installation of

the latest Monforts Montex®Coat

coating system, with which it is

possible to operate in seven different

application modes in s single

machine.

The Monforts teleservice team is

also fully available as normal to

help customers via remote service

on trouble shooting issues.

“We congratulate those customers

who are doing all within their

power to combat this pandemic

that is having such a devastating

impact globally,” Mr Heinrichs

concludes. “We are here to support

them in any way we can and

put our services and know-how at

their disposal.”

54

www.tekstilnews.com


www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

HABER/NEWS

HeiQ Viroblock certified as cosmetic

grade & bio-based renewable

HeiQ co-founder and group CEO Carlo Centonze together with his daughter wearing HeiQ Viroblock treated face masks. (Photo from HeiQ)

Leading the international textile

industry to fight the COVID-19 pandemic,

HeiQ recently launched HeiQ

Viroblock NPJ03, an antiviral and antibacterial

textile treatment proven to

reduce 99.99% of human coronavirus

SARS-CoV-2, the virus that causes

COVID-19, along with other enveloped

viruses and bacteria.

Viruses and bacteria can remain infective

on textile surfaces for days. Human

Coronavirus SARS-CoV persist for up

to 2 days on surgical gowns at room

temperature. Antiviral treatments for

textiles contribute to more hygienic

and safer textile products and can help

mitigate the risk of contamination and

transmission. While the global textile

industry is rapidly adopting antiviral

textile treatments to bring antiviral

masks, clothes and home fabrics to the

market, it is important to consider the

profile of different technologies including

questions of toxicity, safety, antimicrobial

resistance, and wastewater

treatment.

The HeiQ Viroblock NPJ03 is a formulation

that contains a minute amount

of recycled silver active ingredient and

fatty liposome vesicle components. It is

EU REACH and US FIFRA compliant,

OEKOTEX® certified, ZDHC and bluesign®

homologized. Treated textile articles

are compliant with EU BPR and

US EPA. HeiQ Viroblock respirator

masks with antibacterial and antiviral

surface have been registered as medical

device by Swissmedic and approved by

US FDA.

“Since HeiQ Viroblock NPJ03 was designed

for use on face masks to impart

enhanced protection against viruses

and bacteria, we selected only the most

effective, safest and most sustainable

ingredients. Furthermore, we are

proud that HeiQ Viroblock NPJ03 qualifies

as a bio-based renewable product

and is 100% made from INCI approved

cosmetic ingredients,” says Carlo Centonze,

co-founder and Chief Executive

Officer of HeiQ Group.

Beta Analytics Testing Laboratory

has certified that HeiQ Viroblock

NPJ03 contains 72% bio-based carbon.

Test results are accredited to ISO/

IEC 17025:2005 Testing Accreditation

PJLA #59423 standards. HeiQ Viroblock

NPJO3 is currently undergoing

homologation for the USDA bio-preferred

certification. Specialities S.R.L

(Italy), a surface chemistry research

and development company, has also

confirmed that all ingredients of HeiQ

Viroblock NPJ03 are selected from the

International Nomenclature of Cosmetic

Ingredients (INCI).

“HeiQ is grounded in the pursuit of innovation

that helps to bring a positive

benefit to the World. Designing products

with safe and sustainable components,

such as the HeiQ Viroblock

technology, is central to that mission,”

says Dr. Murray Height, co-founder

and Chief Science Officer of HeiQ

Group.

www.tekstilnews.com

55




HABER/NEWS

www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

The Swiss Textile Machinery Association

has been crisis-proof for 80 years

When an organization reaches

its 80th anniversary,

there is a strong chance that

it has survived several crises

over those years. In the case

of Swiss Textile Machinery,

the association was actually

born out of a crisis situation.

Looking back over its history

today inspires optimism that

current and future challenges

will be met with equal

success. Past experience provides

hope for the future...

In 1940, a year after the start of

World War II, events far away from

the battlefields began to impact on

the local machinery industry in

Switzerland. One problem was a

lack of skilled workers – through

military service call-ups – and another

was a shortage of raw material,

much of which was diverted to weapons

production.

Solidarity grown out of a need for

steel Leaders of the textile machinery

industry were increasingly

concerned about their operations,

especially the need for non-ferrous

metals and high-quality steel. The

situation became serious and some

companies in the industry wanted

to request the Swiss Government

to secure the required raw material

needed to maintain production.

The established principle of ‘united

we are strong’ led representatives

from 22 companies to join forces in

forming the first textile machinery

group. This was the origin of what

today has grown into the Swiss Textile

Machinery Association.

The members of the new Swiss

Association of Textile Machinery

Manufacturers – including wellknown

brands such as Rüti, Sulzer,

Rieter and Saurer – were not actually

manufacturing machines from

the start – but that was just another

crisis to be overcome.

Machinery manufacturing as a selfelp

solution

Making textiles was good business

for many companies in Switzerland,

including the ones mentioned,

before 1806. That was the year

when the continental blockade imposed

by Napoleon created major

problems. Machines from Great

Britain – the highly industrialized

home of machinery development

pioneers – were in high demand by

Swiss textile manufacturing companies.

But suddenly they were no

longer available – and nor were the

vital spare parts.

Many Swiss textile companies responded

by starting to produce the

urgently needed machines and

components for themselves. And

soon it became apparent that the

production and export of machines

was far more lucrative than their

previous textile manufacturing activities.

The Swiss textile machinery

industry was born.

Over the years, there were numerous

periods of great difficulty for

the industry: world wars, global

economic slumps and other crises

of varying degrees of seriousness

followed one after another. The

profile of the world textile industry

also changed. Mass production has

58

www.tekstilnews.com


www.tekstilnews.com

TekstilNews

International Textile Magazine

HABER/NEWS

long since migrated to the East and

South-East. Despite this, or perhaps

precisely because of this, Swiss

textile machinery today holds a leading

position in the high-quality

segment of special machines and

top-quality materials.

Emerging stronger from another

crisis

Who would have guessed that the

year of the Swiss Textile Machinery

Association’s 80th anniversary

would see a pandemic crisis resulting

in the biggest challenge of recent

industrial history? “This crisis

has hit the textile industry hard,

and in my opinion the full impact

will only become apparent towards

the end of this year,” says Ernesto

Maurer, President of the Swiss Textile

Machinery Association.

The required skills for the present

situation are the same as previously:

adaptability and flexibility.

Experience through history provides

grounds for some optimism

for Swiss producers today. “On one

hand, I rely on innovative solutions

and the confidence that Swiss Textile

Machinery members will emerge

from the crisis stronger than ever.

On the other hand, I am convinced

that we will also pass this crisis in a

Darwinian manner – just as we did

when our association was founded,”

says Maurer. “Some of our members

might choose to relocate abroad,

while others could join larger

groups. Maybe some companies or

activities will not stay in the market.

Still, I am sure that Swiss Textile

Machinery will be successful

and maintain its leading position in

post-corona times, demonstrating

that ‘united we are strong’ applies

as truly today as ever.”

Ernesto Maurer has been appointed

as the new President of Cematex,

the European Committee of Textile

Machinery Manufacturers. His

four-year term of office will cover

three major events in the pivotal

ITMA series of textile technology

exhibitions scheduled for Europe

and Asia.

Maurer was elected at the Cematex

General Assembly, on June 12.

He is President of the Swiss Textile

Machinery Association since 2015,

serving during the same period as

a member of the Cematex Board of

Directors and its 1st Vice-President

for the past four years.

Also elected at the General Assembly

were 1st Vice-President Mikael

Äremann (TMAS, Sweden) and

2nd Vice-President Charles Bauduin

(Symatex, Belgium).

Cematex is the official representative

body for Europe’s national

textile machinery associations and

has been in charge of organising the

ITMA exhibitions, since inaugural

show in 1951, and subsequent editions

in both Europe, Asia and China.

Over the next four years, Ernesto

Maurer will lead Cematex through a

challenging period globally, taking

in three major events. ITMA Asia

+ CITME will be held in Shanghai

from June 12-16, 2021 – postponed

from October 2020 because of Covid-19.

This will be followed in 2022

by the next ITMA Asia + CITME in

Ernesto Maurer

New President of Cematex

the same city, and then by ITMA

2023 in Milan (June 8-14).

Says Maurer: “The Post-Covid-19

period will have a tremendous impact

on the textile industry of today

and tomorrow. Cematex is determined

to maintain its leadership role

for exhibitions, carrying the ITMA

brand to partners worldwide today

and in the future, including a focus

on increasingly-digital opportunities.”

www.tekstilnews.com

59








Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!