22.12.2012 Views

Abdullah Gül - Kayseri İli Yardım Derneği İstanbul Şubesi

Abdullah Gül - Kayseri İli Yardım Derneği İstanbul Şubesi

Abdullah Gül - Kayseri İli Yardım Derneği İstanbul Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

www.kayder.org.tr<br />

Çankaya Ziyareti<br />

Sayý: 17<br />

<strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong><br />

Þubat 2008<br />

bir milletin<br />

portresi<br />

Koordinasyon Kurulu Dedeman’da Ýftar Genç Buluþma


Baþkan’dan...<br />

Deðerli Hemþehrilerim,<br />

Þu anda Ýstanbul'a lapa lapa<br />

yaðan kar etrafa ayrý bir güzellik<br />

katýyor. Aðaçlarýn üzerine düþen karlar<br />

Ýstanbul’u bir tablo gibi gösterirken,<br />

bir yandan karýn güzelliðini seyrediyor,<br />

bir yandan da bu güzelliðin diðer<br />

tarafýný düþünmeden yapamýyorum.<br />

Allah fakir fukaraya yardým etsin. Bizler<br />

sýcacýk evlerimizde oturup çorbalarýmýzý rahat rahat içerken onlarýn<br />

soðukla savaþý benim içimi üþütüyor. Yüce Rabbimin bize verdiði<br />

nimetleri ihtiyacý olanlarla paylaþtýkça evimizde sýcak çorbamýzý<br />

gönül rahatlýðý ile içebileceðimiz inancýndayým.<br />

Hayatýn akýþýna kapýlýp giderken çok da ince düþünemediðimizi,<br />

yeteri kadar empati yapamadýðýmýzý düþünüyorum aslýnda. Bu<br />

empatiyi yapabilseydik, tüm dünya barýþ, huzur ve sevgi dolu<br />

olurdu. Ýnsanlar kendine bahþedilen güzelliklerin ya kýymetini<br />

bilmiyor ya da bilerek kendilerinden baþkasýný düþünmez oluyorlar.<br />

Duyduðumuz haberler her geçen gün bizleri üzüyor. Bu yazýyý<br />

hazýrlarken, TV programlarý bölünüp doðu bölgemizden tüm<br />

Türkiye’yi yasa boðan son dakika haberleri geçiyor. Bizler çok daha<br />

kötü günleri omuz omuza geçirmiþ, en kötü þartlarda bile birlik ve<br />

beraberliðini kaybetmeyerek, sýfýrdan bir ulus meydana getirmiþ<br />

insanlarýz.<br />

Yardýmseverliðimiz, dostluðumuz; bayraðýmýza, topraklarýmýza,<br />

dinimize saygýmýz bizleri diðer uluslardan farklý kýlar. Biz bu mozaik<br />

dokuda asýrlardýr bu memleketin bütün güzellikleri doyasýya<br />

yaþýyoruz. Bu topraklarý karýþtýrmaya çalýþanlar bilmiyorlar ki onlar<br />

karýþtýrdýkça bizler birbirimize daha çok kenetleneceðiz. Canlar<br />

yakýlabilir, yok edilebilir ama kenetlenen yürekler yerlerinden<br />

koparýlamaz. Buradan, bu vatan için Allah’ýn rahmetine kavuþan<br />

herkesi rahmetle, saygýyla anýyor ve bu kötü günleri de en kýsa<br />

zamanda geride býrakýp güzel günlere bir an evvel kavuþacaðýmýza,<br />

bu eþi benzeri olamayan topraklarda her zaman çoluk çocuk<br />

huzurlu ve mutlu yaþayacaðýmýza inanýyorum.<br />

Yeni Yönetim Kurulu döneminde çýkardýðýmýz ilk dergiden bu<br />

yana pek çok organizasyonda bir arada olduk. Bu anlarýn bizlere<br />

en önemli katkýsý bursiyer öðrenicilerimiz, yönetim kurulumuz, ilçe<br />

derneklerimiz ve sizlerle aramýzdaki baðlarý kuvvetlendirip, birbirimize<br />

daha sýký sarýlmamýzý saðlamýþ olmasýdýr.<br />

<strong>Kayseri</strong>liler olarak bizler, sadece ticarette deðil; birbirimize,<br />

deðerlerimize, insanýmýza ve topraðýmýza karþý vefakârlýk konusunda<br />

da gayet baþarýlýyýz. Bununla ne kadar övünsek azdýr. Organize<br />

ettiðimiz toplantýlarda, yemeklerde ve seyahatlerdeki beraberliðimiz<br />

ve en önemlisi hayýrseverlik konusundaki hassasiyetimiz... Bizi diðer<br />

BURS VEREN HAYIRSEVERLERÝMÝZ (*)<br />

1. METAL SAC LTD. ÞTÝ.<br />

2. TÜRK EÐÝTÝMÝNE ÖZGÜ KADÝR HAS VAKFI<br />

3. SÜLEYMAN ÇETÝNSAYA<br />

4. ÝZZET BAYRAKTAR<br />

5. YAÞAR KÜÇÜKÇALIK<br />

6. AYDOÐANLAR OTOMOTÝV SAN. VE TÝC. A.Þ.<br />

7. CEPA CELEBCÝOÐLU ÝTHALAT. A.Þ<br />

8. DEDEMAN MADENCÝLÝK SAN. VE TÝC. A.Þ.<br />

9. SABAHATTÝN SOMAL<br />

10. SERVET KÜÇÜKÇALIK<br />

11. OLIMPIA CAM<br />

12. KUMTEL SAN VE TÝC. A.Þ.<br />

13. H. BAYRAKTAR YATIRIM HOL. A.Þ.<br />

14. MEHMET KESÝMOÐLU<br />

15. YOLBULANLAR NAK. SAN. VE TÝC. A.Þ.<br />

16. GÜLSOY OTOMOTÝV A.Þ.<br />

17. MEHMET ÖZTAÞKIN<br />

18. AHMET HASOÐLU<br />

19. ERCÝYAS ÇELÝK BORU SAN. A.Þ.<br />

20. ÜNAL MOTORLU ARAÇLAR A.Þ.<br />

21. SARAY HALI A.Þ.<br />

22. AHMET ÇETÝNSAYA<br />

23. FATÝH KARAMANCI<br />

24. TEM MOBÝLYA LTD. ÞTÝ.<br />

25. ASMESAN SAC SAN. VE TÝC. A.Þ.<br />

26. AHMET SOMDAÞ<br />

27. GRUP METAL SAC SAN. VE TÝC. A.Þ.<br />

28. LATÝFE BAYRAKTAR<br />

29. M. SELÝM KESÝMOÐLU<br />

30. ÞABAN KINAÞ<br />

31. MEHMET ARISOY<br />

32. DEKOR RULO FIRÇA SAN. VE TÝC. LTD. ÞTÝ.<br />

33. SERGEN METAL DIÞ TÝC LTD.ÞTÝ.<br />

34. MUSTAFA KÜÇÜKÇALIK<br />

35. MEHMET MELÝH KÜÇÜKÇALIK<br />

36. ÝBRAHÝM NAZÝK<br />

37. HASAN ERGUN<br />

38. ÖREN ALTMIÞYEDÝOÐLU TARHANLI<br />

39. AHMET BALCIOÐLU<br />

40. MEHMET HAZER<br />

41. ÞÜKRAN HAZER<br />

42. MUALLA KÖSEOÐLU<br />

43. YAÞMAK TURÝZM A.Þ.<br />

44. AHMET EMÝNOÐLU<br />

45. METHÝYE ÝKBAL ÇETÝNSAYA<br />

46. ÖMER ÇETÝNSAYA<br />

47. LÝBAS ÖZATEÞ<br />

48. YILDIZ ALTUNBAY<br />

49. ÝREM - KAAN AYDOÐAN<br />

50. KADRÝYE KAÞIKÇI<br />

51. DÝLEK KALKAN TEPETAM<br />

52. HATÝCE DABAK<br />

53. ÝRFAN GÖZÜBÜYÜK<br />

54. FEVZÝ FEVZÝOÐLU<br />

55. NEZÝH ÇARÞIBAÞI<br />

56. FERÝHA GAZÝOÐLU<br />

57. ÞÝRÝN SERDAROÐLU<br />

58. BEHÝYE KAYA<br />

59. FÝDE POSTAAÐASI<br />

60. ÖZLEM POSTAAÐASI<br />

61. ÝNCÝ UZANDAÇ<br />

62. PINAR UZANDAÇ<br />

63. ADEM ÇÝLSAL<br />

64. KADINLAR KOMÝSYONU<br />

65. YASEMÝN AYDOÐAN<br />

66. HATÝCE ERDOÐAN<br />

67. FÝKRET ERBÝL ÖNEM<br />

68. MEHMET DOÐANYÝÐÝT<br />

* Burs veren hayýrseverlerimizin listesi<br />

verdikleri burs sayýsýna göre dizilmiþtir.


Baþkan’dan...<br />

insanlardan farklý kýlýyor. <strong>Kayseri</strong>'ye hayýrseverlerimiz tarafýndan yapýlan yatýrýmlarýn yaný sýra, benim ve yönetim kurulumun<br />

sevinç kaynaklarýndan biri de bu cömert insanlarýn burs konusundaki hassasiyetleridir. Þu anda 650’ye ulaþan bursiyer sayýmýz<br />

inþallah her geçen gün daha da artar. Sizlere bu gençler adýna tekrar teþekkür etmek istiyorum. Bir insana destek olmak,<br />

özellikle hayata hazýrlanan bir gence yardýmcý olmak inanýlmaz mutluluk verici bir olay.<br />

Bana üzüntü veren nadir olaylardan biri ise dernek merkezinin sosyal kültürel bir merkez olarak hem bizlere hem<br />

gençlerimize cevap verebilecek kapasiteye sahip olmamasý. Allah biliyor ya, dernek binamýzýn daha modern bir hale geldiðini<br />

görmeyi çok istiyorum. Sizlerin de ayný duygularý paylaþtýðýnýza eminim. <strong>Kayseri</strong>lilere yakýþan bir dernek merkezi, sivil toplum<br />

örgütü olarak yapacaðýmýz iþleri daha da geliþtirecektir. Günden güne büyüdüðümüz için önceleri bizim için yeterli olan<br />

dernek binamýz artýk taleplerimize karþýlýk verememekte. <strong>Kayseri</strong>lilere yakýþan bir dernek merkezi, sivil toplum örgütü olarak<br />

yapacaðýmýz iþleri daha da geliþtirecektir. Bu ihtiyacýn sizlerin katkýlarýyla hayal olmaktan çýkýp gerçekleþmesine olan inancým<br />

tam.<br />

Web sayfamýzý da yenileyerek sizin dernekle ve birbirinizle daha kolay iletiþim kurabilmenizi saðlamaya çalýþtýk. Umarým<br />

“www.kayder.org.tr” de derneðimizle ilgili aradýðýnýz her þeyi bulabilirsiniz. Özellikle ticaret rehberinin, sizlerin katýlýmýyla, güzel<br />

bir veritabanýna ulaþacaðýna eminim.<br />

Boðazdaki yat gezimiz, yönetim kurulumuzun vermiþ olduðu iftar yemeðimiz, yahni ve pilavlý bayramlaþma toplantýlarýmýz…<br />

Bu toplantýlardan bahsetmiþken bize her zaman hakkýyla ev sahipliði yapan Sayýn Dedeman Ailesi’ne þahsým ve hemþerilerim<br />

adýna buradan teþekkürlerimi iletirim. Bundan sonra daha kalabalýk toplantýlarda da sevgi saygý çerçevesinde bir araya gelip<br />

birlik ve beraberliðimizi daha çok perçinleyeceðimize ve genç nesile iyi bir örnek teþkil edeceðimize inanýyorum. Ve bu<br />

dönemde kurduðumuz Genç Ýþ Adamlarý ve Yöneticiler Komisyonu ile yaptýðýmýz toplantýda da, gençlerin bizlerden sonra<br />

bayraðý çok iyi taþýyacaklarý sonucuna ulaþtýk. Ne de olsa çocuk ailede neyi görürse onu yaþatýyor, devam ettiriyor.<br />

Duyarlýlýklarýndan dolayý gençlerimizle ne kadar gurur duysak, onlara ne kadar teþekkür etsek azdýr, tabiiki sizlere de.<br />

Kiþiler geçicidir ama makamlar bakidir. Ben bu görevi bitirdiðimde, sizlere, bursiyerlerimize ve derneðimize ufacýk da<br />

olsa bir katkým olduðunu bilmek beni çok mutlu edecektir. Ýnsanýn baþkalarý için vermiþ olduðu emek, verdiði her türlü hizmet,<br />

kendisi için yaptýklarýndan daha fazla mutlu ediyor insaný.<br />

Bu dönemde Ankara’ya yaptýðýmýz ziyaretlerde, Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn makamýna yaptýðýmýz ziyaret bizleri<br />

epeyce mutlu etti. Duygu ve düþüncelerimi, yaþadýklarýmýzýn öyküsünü, ziyaretimizle ilgili sayfada bulabileceksiniz, ama yine<br />

buradan þunu da ifade etmek isterim ki Türkiye Cumhuriyeti’nin Sayýn Cumhurbaþkaný’nýn <strong>Kayseri</strong>li olmasýndan gurur<br />

duyuyoruz. <strong>Kayseri</strong> insanýnýn ticari baþarýsý, Cumhurbaþkanlýðý Köþkü’nde de farklý bir baþarý öyküsü olarak bizlere yansýyacaktýr,<br />

eminim. Cumhurbaþkanýmýz Sayýn <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>’ü buradan tekrar kutluyorum.<br />

Bu seferki yazýya galiba sayfalar yetmeyecek. Ýnsan eline kalemi alýnca kelimeler ardý ardýna geliyor, ama bir yerde<br />

son vermek gerekli. Paylaþamadýðým, kýsa kestiðim çok þey var. Duygu ve düþünceler ne kadar yoðun olursa kelimeler o<br />

derece kifayetsiz kalýyor ve olaylarý ifade etmek de yapýlacak uygulamalara kalýyor.<br />

Ýlçe dernekleriyle kurduðumuz Koordinasyon Kurulu da birlik ve beraberlik adýna güzel mesajlar vermekte. Buna<br />

duyarlý tüm ilçe dernekleri ve baþkanlarýyla ortak projelerde çalýþmalarýmýz devam edecek. Birlik ve beraberlik, çok önemli bir<br />

konu ve bizler bunu en iyi þekilde saðlayanlardanýz, deðil mi?<br />

Satýrlarýmý burada bitiriyorum. Bir yýlý daha geride býraktýk. Hayat durmaksýzýn akýp gidiyor elimizden. Geriye baktýðýmýzda<br />

kalýcý olan sevgiler, saygýlar, dostluklar, hayýrlar… Yüce Rabbim bunlarý bizlerden esirgemesin; önümüzdeki tüm yýllarda birlik<br />

ve beraberliðimizin bozulmamasý temennisiyle...<br />

Sevgiyle kalýn. Saygýlarýmla...<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi<br />

Yönetim Kurulu Baþkaný<br />

Yasemin AYDOÐAN


Editör’den...<br />

17. Sayýmýzla Merhaba!<br />

Geçtiðimiz haziran ayýnda 48 sayfa olarak çýkardýðýmýz<br />

dergimiz, artýk 72 sayfa olarak dolu dolu bir gündemle 17.<br />

sayýsýyla karþýnýzda.<br />

Bu sayýmýzda; öncelikle Sayýn Cumhurbaþkanýmýz <strong>Abdullah</strong><br />

<strong>Gül</strong>’ün <strong>Kayseri</strong>’den baþlayýp Çankaya’ya uzanan baþarý<br />

yolculuðunu özetleyen dosyamýzý bulabilirsiniz. Kendisini iyi<br />

tanýyan dostlarýndan ve sýnýf arkadaþlarýndan görüþlerle<br />

zenginleþtirdiðimiz dosya dýþýnda Yönetim Kurulu ile Ýstiþare<br />

Heyeti’nin “Hayýrlý Olsun” ziyaretini ve bu ziyaretten izlenimlerimizi<br />

de dergimizde bulabilirsiniz. Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn bu<br />

ziyarette dile getirdiði <strong>Kayseri</strong> Kalesi’nin müze olarak yapýlanmasý<br />

konusu ise tarih, sanat ve kültüre verdiði önemin çok açýk bir<br />

göstergesi.<br />

Ýlki geçmiþ dönem baþkanlarýmýzdan Sayýn Ahmet<br />

Çetinsaya baþkanlýðýnda toplanan Koordinasyon Kurulu, yeni<br />

dönemde dernek baþkaný Sayýn Yasemin Aydoðan baþkanlýðýnda<br />

ilçe ve belde derneklerimizin katýlýmýyla yapýldý. Ayrýca bu sayýda<br />

ilçe derneklerimizle ilgili haberlere ve yaptýklarý faaliyetlere de<br />

detaylý olarak yer verdik..<br />

Dünyada gittikçe taraftar toplayan mikro kredi üzerine<br />

Sayýn Hamdi Akýn ile yapýlan röportajý ve kendisinin verdiði<br />

desteði, Genç Yönetici ve Ýþ adamlarý Komisyonu oluþumundan<br />

izlenimleri ve yenilenen web sitemizde yer alan ticaret rehberi<br />

ile ilgili haberleri bulabilirsiniz. Mehmet ÖZAYDIN ve Taylan<br />

KURNAZ’ýn gayretleriyle hazýrlanan ilk web sitemizi yeniledik.<br />

Web sitemizin yeni eklenen kýsýmlarýyla ilgili görüþlerinizi de<br />

bekliyoruz.<br />

Dergimizin hazýrlanmasýnda emeði geçen Gençlik<br />

Komisyonu Baþkaný ve ekibine, dernek personeline ve desteðini<br />

esirgemeyen yönetim kuruluna, geçmiþ dönem yönetim kurulu<br />

baþkan ve üyelerine teþekkürlerimi sunuyorum.<br />

Yeni sayýda görüþmek üzere,<br />

Saygýlarýmla,<br />

Mehmet DOÐANYÝÐÝT<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi<br />

Genel Sekreteri<br />

Þubat 2008<br />

Yeniden merhaba…<br />

Bir yýlý daha mutluluk, huzur ve hüzünle uðurladýk. 2008<br />

yýlýnýn herkese saðlýk, mutluluk ve bol kazanç getirmesini<br />

diliyorum.<br />

Dergimizin 17. sayýsýnda, seveceðiniz ve ilgi duyacaðýnýz<br />

konularla yine karþýnýzdayýz. Çalýþmalarýmýzla hayatýnýza güzel<br />

bir þeyler katabiliyorsak ne mutlu bizlere. Bu mutluluðu bizlerle<br />

paylaþtýðýnýz için teþekkür eder, sonraki sayýlarda tekrar görüþmek<br />

dileðiyle saygýlar sunarým.<br />

Saygýlarýmla,<br />

Gamze POSTAAÐASI<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi<br />

Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Sevgili okurlarýmýz,<br />

Ýstanbul’da yaþayan <strong>Kayseri</strong>lilerin gözü, kulaðý; beklediðiniz<br />

ve özlediðiniz dergimiz bir kez daha sizlerle buluþuyor.<br />

Bu sayýmýzda dernek faaliyetlerimiz muhtelif dosyalarla<br />

beraber dünya kenti <strong>Kayseri</strong>’den bizi gururlandýran bir<br />

hemþehrimizi ve onunla kývanç duyan gönül dostlarýnýn görüþ<br />

ve düþüncelerini okuyacaksýnýz. Amacýmýz, birlik ve beraberlik<br />

içinde Türkiye insanýný bütünleþtirmek. Geçmiþle gelecek arasýnda<br />

bir köprü olabilirsek ne mutlu bizlere.<br />

Saygýlarýmla,<br />

M.Orhan CEBECÝ<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong> Dergisi<br />

Yazý Ýþleri Müdürü<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

3


Ýçindekiler<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði<br />

Ýstanbul Þubesi Adýna Sahibi,<br />

Dernek Baþkaný<br />

Yasemin AYDOÐAN<br />

Yayýn Yönetmeni<br />

Mehmet DOÐANYÝÐÝT<br />

Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü<br />

M. Orhan CEBECÝ<br />

Dergi Komisyonu<br />

Gamze POSTAAÐASI<br />

Mehmet DOÐANYÝÐÝT<br />

Rýfat DEDEMAN<br />

Danýþma Kurulu<br />

Fikret Erbil ÖNEM<br />

Ýsmet ARINÇ<br />

Hamit ÖZTAÞKIN<br />

<strong>Abdullah</strong> GÜLSOY<br />

Yayýn Kurulu<br />

Erdal YEÞÝLBAÞ<br />

Yusuf ARSLAN<br />

Ýsmail MEÞÝNCÝGÝLLER<br />

Kamil ÖZCAN<br />

Yönetim Adresi<br />

Ýnönü Cd. Çýnar Ap.<br />

No: 92/2 34746<br />

Kozyataðý / Ýstanbul<br />

Tel: (0216) 372 62 23<br />

Gsm: (0533) 777 43 38<br />

Faks: (0216) 373 94 78<br />

Web: www.kayder.org.tr<br />

e-mail: dernek@kayder.org.tr<br />

<strong>Kayseri</strong> Büro<br />

Sinan GÜNDOÐDU<br />

Tel: (0352) 231 63 26 - 27<br />

Faks: (0352) 231 63 28<br />

Tasarým / Baský<br />

Mim Ofset Ltd. Þti.<br />

2. Matbaacýlar Sitesi Z-E-4<br />

Topkapý / Ýstanbul<br />

Tel: (0212) 612 44 04 - 612 05 93<br />

e-mail: mimofset@mimofset.com.tr<br />

5 9<br />

Dernekten Haberler<br />

Koordinasyon Kurulu<br />

Toplandý<br />

10 14<br />

Dernekten Haberler<br />

Ramazanýn Güzelliði<br />

Paylaþmaktýr<br />

19<br />

Cumhurbaþkanlýðý<br />

25<br />

Ziyaretinden Ýzlenimler<br />

30 35<br />

Kadýnlar Komisyonu<br />

Kadýnlar Komisyonumuz<br />

Misyonuna Devam<br />

Ediyor<br />

40 45<br />

Dosya: Bir Milletin<br />

Portresi<br />

Cumhurbaþkanýmýz<br />

<strong>Abdullah</strong> GÜL<br />

47 49<br />

Hukuk<br />

Yeni Türk Ticaret Kanunu<br />

TasarýsI - Av. Ören<br />

ALTMIÞYEDÝOÐLU<br />

TARHANLI<br />

53<br />

Ýlçe Derneklerinden<br />

59<br />

Haberler<br />

61 63<br />

Saðlýk<br />

Çocuklarda Kalp<br />

Hastalýklarý ve Tedavisi<br />

Doç. Dr. Tufan PAKER<br />

65 66<br />

Bilim-Fen-Teknoloji<br />

Hastalýklarda Genetik<br />

Faktörlerin Rolü<br />

Prof. Dr. Munis DÜNDAR<br />

67 72<br />

Konuk Yazar<br />

Zekat ve Ödeme Yollarý<br />

Mustafa AKGÜL<br />

Dernekten Haberler<br />

Yönetim Kurulumuz<br />

Ankara’da<br />

Dernekten Haberler<br />

Cumhurbaþkanýmýza<br />

Makamýnda Hayýrlý Olsun<br />

Ziyareti<br />

Dernekten Haberler<br />

Genç Yönetici ve<br />

Ýþadamlarý Toplantýsý<br />

Gençlik Komisyonu<br />

Derneðimizin Dinamik<br />

Yüzü<br />

Arkadaþlarýnýn Gözüyle<br />

Cumhurbaþkanýmýz<br />

<strong>Abdullah</strong> GÜL<br />

Makale<br />

<strong>Kayseri</strong>’de Giriþimciliðin<br />

Oluþumu<br />

Prof. Dr. Mehmet ÞAHÝN<br />

Ekonomi<br />

Paranýn Yönünü<br />

Çevirebilmek<br />

Hamit ÖZTAÞKIN<br />

Söyleþi: Mikrokredi<br />

Hamdi AKIN<br />

<strong>Kayseri</strong>de Yaþamýþ<br />

Büyük Þahsiyetler<br />

Seyyid Burhanettin Hz.<br />

Ýsmet ARINÇ<br />

Sizden Gelenler<br />

4 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Dernekten Haberler<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Ýstanbul<br />

Þubesi’nin giriþimleriyle Ýstanbul’da<br />

bulunan <strong>Kayseri</strong> ilçe ve belde dernekleri<br />

ortak faaliyetlerde bulunma, birlik,<br />

beraberlik ve dayanýþmayý artýrma adýna<br />

Koordinasyon Kurulu çatýsý altýnda<br />

toplandýlar.<br />

Koordinasyon Kurulu, ilçe ve belde<br />

derneklerinin de katýlýmýyla 6 Kasým 2007<br />

tarihinde Eminönü Sepetçiler Kasrý’nda bir<br />

araya geldi. Söz konusu toplantýda oy<br />

birliði ile bir yetkili kurul ve yönetim<br />

kurulunun oluþturulmasýna karar verildi.<br />

Bu amaçla koordinasyon kurulu<br />

baþkanlýðýna Yasemin AYDOÐAN<br />

getirilirken; Selman YÜCEL, Ramazan SARI<br />

ve Duran ATAYOLU baþkan<br />

yardýmcýlýklarýna; Gökalp OK ise genel<br />

sekreterliðe seçildi.<br />

<strong>Kayseri</strong>lilere Yakýþan Dayanýþma<br />

Koordinasyon Kurulu Toplandý<br />

Genç Develiler Derneði Baþkaný Mustafa ÞAM, <strong>Kayseri</strong>li þehitlerimizin anýsýna yaptýrdýklarý tabloyu<br />

baþkanýmýza takdim ederken.<br />

Dernek yönetimimizin en çok<br />

önemsediði projelerden birisi olan söz<br />

konusu yapýlanmanýn yaratacaðý sinerjiyle<br />

Hacýlar Dernek Baþkaný Mustafa ÖZSOY, Ýncesu Kýzýlören Dernek Baþkaný Duran ATAYOLU ile<br />

Baþkan Yardýmcýsý Orhan BULDUK ve Yönetim Kurulumuz<br />

Þubat 2008<br />

hemþehrilerimize hizmet noktasýnda<br />

önemli iþler baþarmasý hedefleniyor.<br />

Bursiyer gençlerin koordinasyon<br />

kurulu ile tanýþtýrýlmasý, gençler için<br />

konferans düzenlenmesi, iþçiler için mesleki<br />

ve kurs eðitimleri verilmesi, iþçilerin maðdur<br />

olmamasý için hukuki konularda iþçilere<br />

bilgi verilmesi, Avrupa Birliði proje<br />

kredilerinden hemþerilerimizin yararlanmasý<br />

amacý ile fikirlerin üretilmesi ve bunlarý<br />

paylaþýlmasý, üniversiteye hazýrlanan<br />

gençler için kurslar ve eðitimler<br />

düzenlenmesi, sosyal sorumluluk projeleri<br />

hazýrlanmasý (yaþlýlara, hastalara destek<br />

vs.) ve kültür faaliyetlerine yer verilmesi gibi<br />

temennilerin dile getirildiði yemeðe katýlan<br />

dernekler þunlardý:<br />

Ýlçe Dernekleri ile Sepetçiler Kasrý’ndaki yemekte buluþtuk.<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Ýstanbul<br />

Þubesi<br />

Develi ve Yöresi Kültür Dayanýþma<br />

Derneði<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Sarýz Ýlçesi ve Köyleri<br />

Yardýmlaþma Kültür Derneði<br />

Tomarzalýlar Kültür ve Yardýmlaþma<br />

Vakfý<br />

Kýzýlörenliler Kültür ve Dayanýþma<br />

Derneði<br />

Genç Develiler Kültür ve<br />

Dayanýþma Derneði<br />

Bünyan Büyük Bürüngüzlüler<br />

Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma<br />

Derneði<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Hacýlar Kültür ve<br />

Dayanýþma Derneði<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

5


Dernekten Haberler<br />

16 Haziran 2007 tarihinde<br />

derneðimiz tarafýndan üyelerimiz ve<br />

ailelerine yönelik yat gezisi<br />

düzenlendi. Beþiktaþ Ýskelesi’nden<br />

hareket eden “Semiramis 2” isimli<br />

yatýmýzýn akþamüzeri Üsküdar Paþa<br />

Limaný’daki son yolcularýmýzý da<br />

Boðaz’da mehtap bir baþka güzel !<br />

almasýyla boðazýn mavi sularýna<br />

yelken açtýk.<br />

Semiramis yatýnýn güvertesinde<br />

sohbetle baþlayan yolculuk yemekle<br />

devam etti. Misafirlerimiz çaylarýný<br />

yudumlarken kaptan köþkünde<br />

Yasemin AYDOÐAN (Yönetim Kurulu Baþkaný)<br />

deneyimli rehberimiz eþsiz<br />

sunumuyla konuklarýmýzý<br />

bilgilendirerek onlara Ýstanbul’un<br />

güzelliklerini seyrettirdi.<br />

Yönetim kurulu üyemiz Hamit<br />

ÖZTAÞKIN’ýn sunuculuðu üstlendiði<br />

gecede sýrasýyla dernek baþkanýmýz<br />

6 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Dernekten Haberler<br />

Yasemin AYDOÐAN, yönetim kurulu<br />

üyemiz <strong>Abdullah</strong> GÜLSOY, eski<br />

dönem dernek baþkanlarýmýz Yunus<br />

Emre ÖZULU, Süleyman<br />

ÇETÝNSAYA, Fikret HELVACIOÐLU,<br />

Develi ve Yöresi Kültür Dayanýþma<br />

Derneði baþkaný Sami DEDEOÐLU,<br />

Kýzýlörenliler Kültür ve Dayanýþma<br />

Derneði baþkaný Duran ATAYOLU,<br />

Erciyes Üniversitesi eski<br />

rektörlerinden Prof. Dr. Mehmet<br />

Sayýn Osman DEVECÝ, Sami DEDEOÐLU, Sýtký DEVECÝOÐLU<br />

ÞAHÝN, Prof. Dr. Cavit AVCI, Yaþar<br />

KÜÇÜKÇALIK, Osman DEVECÝ gibi<br />

<strong>Kayseri</strong>’nin önde gelen simalarý<br />

misafirlerimize hitap ettiler. Gezimizin<br />

Babalar Günü’ne denk gelmesi de<br />

ayrý bir güzellikti. Gençlik Komisyonu<br />

Baþkanýmýz Erdal YEÞÝLBAÞ, günün<br />

anlam ve önemini içeren<br />

konuþmasýyla gençlerimizin duygu<br />

ve düþüncelerini dile getirdi. Daha<br />

sonra günün anýsýna baylara<br />

Babalar Günü’nde baylara tiþört hediye edildi. Günün anýsýna bayanlara kýrmýzý gül takdim edildi.<br />

Þubat 2008<br />

üzerinde dernek logomuzun<br />

bulunduðu özel tiþörtler hediye<br />

edilirken bayanlara da birer gül<br />

hediye edildi. Ýlçe derneklerimizden<br />

de katýlýmýn olduðu gezimiz birlik ve<br />

beraberliðimizin pekiþmesi adýna<br />

önemli bir fýrsat olurken Boðaz’ýn<br />

güzelliklerinin de doyasýya yaþandýðý<br />

eþsiz bir gece oldu.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

7


Dernekten Haberler<br />

Çeþitli partilerden <strong>Kayseri</strong>li<br />

milletvekili adaylarýný<br />

hemþehrilerimizle bir araya getirmek<br />

gayesiyle 18 Temmuz 2007 tarihinde<br />

Ankara Dedeman Otel’de yemek<br />

düzenlendi. Ankara <strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým<br />

Derneði Genel Merkezi’nin<br />

düzenlediði yemeðe<br />

bakanlarýmýzdan Sayýn Cemil ÇÝÇEK,<br />

Ankara milletvekili Sayýn Salih<br />

KAPUSUZ ile þubelerimizin baþkanlarý<br />

ve yönetim kurulu üyeleri katýldý.<br />

Genel Baþkanýmýz Ali Ulvi BAKIR’ýn<br />

açýlýþ konuþmasý ile baþlayan yemeðe<br />

Ankara’daki hemþerilerimiz büyük<br />

ilgi gösterdi.<br />

Ýstanbul Þubesini temsilen<br />

Yönetim Kurulumuz da bu yemeðe<br />

Genel Merkezin davetinde Ankara’da buluþtuk.<br />

Derneðimiz Genel Merkez, Ýstanbul Þubesi ve diðer þubelerin Yönetim Kurulu Üyeleri<br />

katýldý ve milletvekili adaylarýmýzla bir<br />

araya gelerek sohbet ettiler. Protokol<br />

konuþmalarý ile devam eden toplantý<br />

<strong>Kayseri</strong>li milletvekili adaylarýmýza<br />

baþarý dilekleriyle sona erdi.<br />

Sayýn Hamit ÖZTAÞKIN, Zehra ÇARÞIBAÞI, Mehmet DOÐANYÝÐÝT, Gamze POSTAAÐASI,<br />

Yasemin ve Refik AYDOÐAN, Ýsmet ARINÇ, <strong>Abdullah</strong> GÜLSOY ve Yusuf Cemil SATOÐLU<br />

yemekte biraradaydý.<br />

8 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Yönetim Kurulumuz ve<br />

Denetleme Kurulumuzla Ankara’ya<br />

gerçekleþtirdiðimiz ziyarette ilk<br />

duraðýmýz Türkiye Büyük Millet<br />

Meclisiydi. TBMM’de <strong>Kayseri</strong>li<br />

Þubat 2008<br />

Dernekten Haberler<br />

Yönetim Kurulumuz Ankara’da<br />

Seçim Sonrasý <strong>Kayseri</strong>li Milletvekillerine Tebrik Ziyareti<br />

Yönetim Kurulumuz ve Sayýn <strong>Abdullah</strong> GÜL Dýþiþleri Konutu’nda.<br />

milletvekillerimizin tümüyle görüþtük<br />

ve hepsine bizlerin ve deðerli<br />

hemþehrilerimizin adýna hayýrlý olsun<br />

dileklerimizi ilettik. Meclisteki<br />

ziyaretimizden sonra o günlerde<br />

<strong>Kayseri</strong>li Milletvekillerini tebrik ziyaretinde, Yönetim Kurulumuz TBMM önünde<br />

dýþiþleri bakanýmýz olan <strong>Abdullah</strong><br />

GÜL bizi makamýnda aðýrladý. Sayýn<br />

GÜL bizleri yoðun temposuna<br />

raðmen çok sýcak bir þekilde karþýladý.<br />

Sohbetlerimiz de ayný þekilde devam<br />

etti. Bizler, hemþehrimizin<br />

cumhurbaþkanlýðý adaylýðýný<br />

desteklediðimizi ve hemþehrimiz<br />

olmasýndan gurur duyduðumuzu<br />

ifade ettik. O gün cumhurbaþkaný<br />

adayýmýzýn ziyaretine gitmiþtik, ama<br />

ilerleyen günlerde cumhurbaþkanlýðý<br />

makamýnda tekrar ziyaretine gelme<br />

temennimizi ileterek oradan ayrýldýk.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

9


Dernekten Haberler<br />

Derneðimizin geleneksel iftarý<br />

yönetim kurulumuzun katkýlarýyla 6<br />

Ekim 2007 Cumartesi günü Ýstanbul<br />

Dedeman Otel’de yapýldý. Her<br />

zaman <strong>Kayseri</strong>lilere kapýsýný açarken<br />

misafirperverliðin nasýl olmasý<br />

gerektiði konusunda örnekler veren<br />

Dedeman Ailesinin rahmetli<br />

Mehmet Kemal DEDEMAN’ýn<br />

emaneti olan derneðe verdikleri<br />

Ramazanýn Güzelliði Paylaþmaktýr<br />

desteði bir kez daha gösterdiler.<br />

Yaklaþýk 400 kiþilik bir katýlýmýn<br />

olduðu iftar tasavvuf musikisi ile<br />

baþladý. Birbirini uzun süredir<br />

göremeyen arkadaþlarýn, dostlarýn<br />

bir araya gelmesini ve hasret<br />

gidermesini görmek oldukça keyif<br />

vericiydi. Ailelerin birlikte paylaþtýðý<br />

masalarda neler konuþulmuyordu<br />

ki: Anýlar, memleket meseleleri, spor,<br />

burs… Çorba servisi sonrasýnda<br />

ikram edilen çay sýrasýnda baþlayan<br />

programda ilk olarak dernek<br />

baþkanýmýz Sayýn Yasemin<br />

AYDOÐAN misafirlere mutlu, saðlýklý<br />

Eski dönem baþkanlarýmýz ve misafirlerimiz, bayramlaþma töreninde biraradaydýlar<br />

Plaket töreninden kareler<br />

ve keyifli bir ramazan dilekleriyle hoþ<br />

geldiniz dedi, birlik ve beraberlik<br />

temelli faaliyetlerin devam edeceði<br />

mesajýný verdi. Sonrasýnda, eski<br />

dönem baþkanlarýmýzdan Sayýn<br />

Ahmet ÇETÝNSAYA’nýn baþlattýðý<br />

bilgisayar laboratuvarý projesinde<br />

geçtiðimiz dönem görev yapan Sayýn<br />

Fikret HELVACIOÐLU<br />

Fikret HELVACIOÐLU (2005-2007 Dönemi Baþkaný)<br />

baþkanlýðýndaki yönetim kurulunun<br />

gayretleriyle, 38 rakkamýna ulaþýldýðý<br />

bilgisi verildi ve <strong>Kayseri</strong>’de 10 adet<br />

bilgisayar laboratuvarý yaptýran<br />

hayýrseverlere mevcut yönetim<br />

kurulunun teþekkürlerini ifade eden<br />

plaketler takdim edildi. Soyadý<br />

sýrasýna göre yapýlan takdime göre;<br />

Sayýn Hamdi AKIN, Sayýn Refik<br />

AYDOÐAN, Sayýn Ahmet<br />

BALCIOÐLU, Sayýn Nazire<br />

DEDEMAN, Sayýn Prof. Dr. Ýrfan<br />

GÜNDÜZ, Sayýn Hamdi GÜLSOY,<br />

Sayýn Mehmet KIRANATLIOÐLU,<br />

<strong>Kayseri</strong> Büyükþehir Balkaný Sayýn<br />

Mehmet ÖZHASEKÝ, Sayýn Kamil<br />

ÖZCAN, Sayýn Niyazi ÖZCAN ve<br />

Sayýn Prof. Dr. Murat TUNCER adýna<br />

hazýrlanan plaketler takdim edildi.<br />

10 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Dernekten Haberler<br />

Eski baþkanlarýn ve þehrimizin<br />

ileri gelenlerinin takdim ettiði plaket<br />

THY Yönetim Kurulu Baþkaný Candan KARLITEKÝN,<br />

Cumhurbaþkaný Baþdanýþmaný M. Bahaeddin CEBECÝ,<br />

Dernek Baþkanýmýz Yasemin AYDOÐAN<br />

töreni sonrasý Akfen Holding<br />

Yönetim Kurulu Bakaný Sayýn Hamdi<br />

Þubat 2008<br />

<strong>Kayseri</strong>’nin önde gelen isimleri iftarda biraradaydý. Fotoðraflar: Özgür KARASU<br />

AKIN söz aldý ve detaylarýný<br />

dergimizin sonraki sayfalarýnda<br />

okuyacaðýnýz Mikrokredi konusunda<br />

bir sunum yaptý. Dar gelirli kesimlerin<br />

kalkýnmasý anlamýnda çok önemli<br />

bir yeri olan Mikrokredi projesi için<br />

de 100,000YTL tutarýndaki desteði<br />

ile konuklardan büyük alkýþ aldý.<br />

<strong>Kayseri</strong> insanýnýn dünya çapýnda ilgi<br />

çeken giriþimciliðini araþtýran Erciyes<br />

Üniversitesi öðretim üyelerinden<br />

Sayýn Ali KAYA <strong>Kayseri</strong> giriþimciliði ile<br />

ilgili bir kürsü kurulmasýyla ilgili<br />

hazýrladýðý anket formu hayat<br />

hikâyeleri ile yeni nesillere örnek<br />

olmalarý için çeþitli iþ adamlarýna<br />

sunuldu. Oldukça keyifli geçen iftar<br />

yemeði sonrasýnda misafirler bir<br />

Dernek Müdürümüz M. Orhan CEBECÝ, Ahmet<br />

BALCIOÐLU, S. Ergün BÜYÜKTAFLI, Antalya<br />

<strong>Kayseri</strong>liler Derneði Yönetim Kurulu Üyesi Ýsmail ETÖZ<br />

sonraki organizasyonda buluþmak<br />

temennisiyle salondan ayrýldýlar.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

11


Dernekten Haberler<br />

Bayramlardýr Ýnsanlarý Birbirine Baðlayan ...<br />

Birçok konuda olduðu gibi birlik ve beraberlik noktasýnda da<br />

örnek olma özelliði taþýyan <strong>Kayseri</strong> insaný, bu birlikteliðin pekiþmesine<br />

hizmet edecek fýrsatlarý da layýkýyla deðerlendirmesini bilmektedir.<br />

Bu sene de ramazan ayý boyunca derneðimiz tarafýndan düzenlenen,<br />

þehrimiz ve ülkemizin önde gelen simalarýnýn iþtirak ettiði geleneksel<br />

iftarýn dýþýnda da birçok iftar programý gerçekleþti. Derneðimizin<br />

baþkanlýk düzeyinde temsil edildiði bu iftarlar ve ardýndan gelen<br />

bayramlaþmalar birlik ve beraberliðimizin pekiþmesine çok büyük<br />

katký saðladý. Ayrýca ilk defa yönetim kurulumuzun gerçekleþtirdiði<br />

ramazan ayýnda iaþe yardýmý, Kurban Bayramý’nda kurban ve deri,<br />

ikinci el giysiler ilçe derneklerine hayýrsever üyelerimiz tarafýndan<br />

ulaþtýrýldý. Ramazan ve Kurban Bayramlarý’nda hemþehrilerimiz<br />

geleneksel bayramlaþma için Dedeman Otel’de buluþtu. Dernek<br />

Yönetim Kurulumuzun katkýlarýyla düzenlenen bayram yemeðine,<br />

Yönetim Kurulu Üyemiz Gamze POSTAAÐASI nevzine tatlýsý, Kadýnlar<br />

Komisyonu üyemiz Pembe YURDUÞEN de baklava ikramýyla katkýda<br />

bulundu. Bayram yemeklerinin menüsü olarak <strong>Kayseri</strong>’nin yöresel<br />

yemeklerinin de yer aldýðý nohutlu yahni, pilav, tandýr böreði, baklava,<br />

nevzine tatlýsý ikram edildi.<br />

Baþkanýmýz, Kýzýlörenliler Kültür ve Dayanýþma Derneði’nin iftarýnda. Baþkanýmýz Genç Develiler Kültür ve Dayanýþma Derneði iftarýnda.<br />

Bayramlaþmada Sayýn Ýzzet BAYRAKTAR 50 öðrenciye<br />

burs baðýþýnda bulunduðunu açýklarken<br />

Baþkanýmýz, Develi ve Yöresi Kültür Dayanýþma Derneði iftarýnda.<br />

Mustafa AKGÜL hoca bayramda tatlý sohbetleriyle hep bizlerle<br />

12 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Yönetim Kurulu ve Denetim<br />

Kurulu olarak Cumhurbaþkanýmýzý<br />

ziyaret edeceðimiz günün sabahý<br />

Ýstanbul’dan çok erken saatteki bir<br />

uçakla Dedeman Otel’de<br />

milletvekillerimizle kahvaltý yapmak<br />

üzere Ankara’ya hareket ettik. Sayýn<br />

milletvekillerimiz davetimizi kabul<br />

ederek saat 10’da Dedeman Otel’e<br />

geldiler. Ýstanbul’daki iftar<br />

Þubat 2008<br />

Dernekten Haberler<br />

Milletvekillerimizle Ankara Dedeman Otel’de Kahvaltý<br />

Yönetim Kurulumuz ve <strong>Kayseri</strong>li milletvekillerimiz kahvaltýda birarada.<br />

yemeðimizde sayýn milletvekillerimiz,<br />

dernek merkezimizi bize yakýþan,<br />

daha modern bir sosyal tesis haline<br />

getirme isteðimiz ve çalýþmalarýmýza<br />

destek olacaklarýna dair söz<br />

vermiþlerdi. Bu toplantýda da deðerli<br />

milletvekillerimizle neler<br />

yapabileceðimizi konuþtuk, fikir<br />

alýþveriþinde bulunduk ve bu<br />

kahvaltýlarýn belirli zaman aralýklarýyla<br />

Dernek Ýstiþare Heyeti ve Yönetim Kurulumuz, Ankara Dedeman Otel’de<br />

tekrarlanmasý dileði ile<br />

milletvekillerimize derneðimizin<br />

flamalarýný hediye ederek onlarla<br />

vedalaþtýk. Milletvekillerimizle bir<br />

dahaki sefere Ýstanbul’da<br />

düzenlenecek bir kahvaltý<br />

toplantýsýnda buluþabilmeyi ümit<br />

ediyoruz.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

13


Dernekten Haberler<br />

Cumhurbaþkanýmýza Makamýnda Hayýrlý Olsun Ziyareti<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði<br />

Ýstanbul Þubesi Yönetim Kurulu,<br />

Denetim Kurulu ve Ýstiþare Kurulu<br />

üyelerinden oluþan 37 kiþilik bir heyet,<br />

Sayýn Cumhurbaþkanýmýz <strong>Abdullah</strong><br />

GÜL’e ‘’hayýrlý olsun’’ dileklerini<br />

bildirmek için, ziyarette bulundu.<br />

Derneðimize maddi manevi desteðini<br />

esirgemeyen Ýstiþare Kurulu, Yönetim<br />

Kurulu ve Denetleme Kurulu üyeleri<br />

28 Kasým 2007 tarihinde Ankara<br />

Dedeman Otel’de buluþarak saat<br />

13.45’ teki randevuya katýlmak üzere<br />

hareket ettiler.<br />

Topluluk, tam bir düðün<br />

konvoyu gibiydi, kimler yoktu ki:<br />

Hamdi AKIN, Hasan Hüseyin ARIKAN,<br />

Refik AYDOÐAN, Ýzzet BAYRAKTAR,<br />

Hüseyin BAYRAKTAR, Mustafa<br />

ÇIKRIKÇIOÐLU, Ahmet ÇETÝNSAYA,<br />

Temel HAKVERDÝ, Nuri HAS, Can<br />

HAS, Fikret HELVACIOÐLU, Demir<br />

KARAMANCI, Mehmet KESÝMOÐLU,<br />

Mehmet KIRANATLIOÐLU, Asým<br />

KÝBAR, Mustafa KÖSEOÐLU, Necati<br />

KURMEL, Alâeddin KÜÇÜKÇALIK,<br />

Yýlmaz ÖZTAÞKIN, Yusuf SATOÐLU,<br />

Hasan Tuncay SERGEN, Sabahattin<br />

SOMAL, M. Murat TUNCER, Sami<br />

YÜKSEL, Alaattin ZENGÝNER, Salih<br />

ZENGÝNER ve yönetim kurulumuz;<br />

Yasemin AYDOÐAN, Mehmet<br />

PAKSOY, Mehmet DOÐANYÝÐÝT,<br />

Hamit ÖZTAÞKIN, <strong>Abdullah</strong> GÜLSOY,<br />

Ali TUNGA, Zehra ÇARÞIBAÞI, Gamze<br />

POSTAÐASI, Ören ALTMIÞYEDÝOÐLU<br />

TARHANLI, Ýsmet ARINÇ ve Esma<br />

ZENGÝNER.<br />

Seçkin iþ adamlarýndan oluþan<br />

heyet, Türkiye Cumhuriyeti’nin <strong>Kayseri</strong>li<br />

Cumhurbaþkanýný, yani gurur<br />

duyduklarý hemþehrilerini ziyarete koþa<br />

koþa gelmiþti. Son derece heyecanlý,<br />

bir o kadar da mutluydular. <strong>Kayseri</strong><br />

bunca zamandýr ticaretle, ticarette<br />

baþarýlý insanlarýyla tanýnýrken, artýk<br />

devlet yönetiminde yetiþtirdiði baþarýlý<br />

insanlarla anýlmaktaydý. Sayýn GÜL,<br />

tüm Türkiye’nin Cumhurbaþkanýydý,<br />

Baþkanýmýz, derneðimizin Onursal Üyelik Plaketini Cumhurbaþkanýmýza verirken.<br />

14 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Dernekten Haberler<br />

ama <strong>Kayseri</strong>li olmasý bu özelliðinden<br />

kaynaklanan deðerini daha da<br />

arttýrýyordu. Bu gerçek yadsýnamazdý.<br />

Cumhurbaþkanlýðý kabul salonunda<br />

37 kiþilik heyet, Sayýn <strong>Abdullah</strong> GÜL’ü<br />

beklerken salonda oturulabilecek her<br />

yer dolmuþtu. Sayýn Cumhurbaþkaný<br />

salona geldiðinde salonda tam 38<br />

kiþi olmuþtu. Ne tesadüftü ki 38<br />

Þubat 2008<br />

Dernek Baþkaný, Baþkan Yardýmcýsý ve Genel Sekreteri, Cumhurbaþkanýmýz <strong>Abdullah</strong> GÜL’e hediyelerini takdim ederken.<br />

rakamý <strong>Kayseri</strong>’yi simgelemekteydi.<br />

Herkes duygu ve düþüncelerini, hayýrlý<br />

olsun dileklerini kendilerine iletirken<br />

o gene her zamanki mütevazý haliyle<br />

misafirleriyle sohbete devam<br />

ediyordu. Yönetim Kurulu, hayýrlý<br />

olsun hediyesi olarak Sayýn GÜL’ün<br />

halý üzerine yapýlmýþ portresini ve<br />

Hattat Kamil NAZÝK’e yazdýrýlan,<br />

Ýstiþare Heyeti ve Yönetim Kurulumuz Sayýn Cumhurbaþkanýný ziyarette.<br />

çerçeveli <strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði<br />

Ýstanbul Þubesi onursal üyelik<br />

formunu ve dernek flamasýný<br />

kendilerine takdim etti. Sohbet<br />

sýrasýnda <strong>Kayseri</strong>’ye <strong>Kayseri</strong>’nin tarihini<br />

yansýtan bir müze yapýlmasý Sayýn<br />

Hüseyin BAYRAKTAR tarafýndan<br />

Cumhurbaþkanýmýzdan rica edildi.<br />

Sayýn Cumhurbaþkaný <strong>Kayseri</strong><br />

Kalesi’nin müze yapýlmasý için<br />

harekete geçileceði müjdesini verdi.<br />

Zaman çabucak geçti ve ayrýlýrken<br />

herkes, sýrayla Sayýn<br />

Cumhurbaþkanýmýza tüm içten<br />

duygularýyla hayýrlý olsun dileklerini<br />

iletti. Dedeman Otel’deki yemek<br />

sonrasýnda herkes <strong>Kayseri</strong>li<br />

Cumhurbaþkanlarýný görmekten<br />

mutlu bir þekilde Ankara’dan ayrýldýlar.<br />

Her insanýn, tanýdýðý, ayný sýralarý<br />

paylaþtýðý, ayný havayý teneffüs ettiði,<br />

ayný kültürü paylaþtýðý birini,<br />

Cumhurbaþkanlýðý makamýnda görüp<br />

onunla gurur duymasý pekâlâ<br />

hakkýydý.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

15


Sayýn Cumhurbaþkanýmýz ile<br />

Hamit ÖZTAÞKIN<br />

Gamze POSTAAÐASI<br />

Ýsmet ARINÇ<br />

Ýzzet BAYRAKTAR<br />

Yasemin AYDOÐAN<br />

<strong>Abdullah</strong> GÜLSOY<br />

Zehra ÇARÞIBAÞI<br />

Esma ZENGÝNER<br />

Murat DEDEMAN<br />

Mehmet PAKSOY<br />

Mehmet DOÐANYÝÐÝT<br />

Ören<br />

ALTMIÞYEDÝOÐLU<br />

TARHANLI<br />

Ali TUNGA<br />

Mustafa ÇIKRIKÇIOÐLU<br />

Asým KÝBAR


Çankaya Köþkü’nden Kareler<br />

Necati KURMEL<br />

Mustafa KESÝMOÐLU<br />

Demir KARAMANCI<br />

Refik AYDOÐAN<br />

Murat TUNCER<br />

Mehmet KIRANATLIOÐLU<br />

Yýlmaz ÖZTAÞKIN<br />

Nuri HAS - Can HAS<br />

Alaattin ZENGÝNER<br />

Sabahattin SOMAL<br />

Salih ZENGÝNER<br />

Sami YÜKSEL<br />

Mustafa KÖSEOÐLU<br />

Alaeddin KÜÇÜKÇALIK<br />

Hamdi AKIN<br />

Temel HAKVERDÝ<br />

Tuncay SERGEN<br />

Yusuf Cemil SATOÐLU


Cumhurbaþkaný Ziyaretinden<br />

Ýzlenimler<br />

Doç. Dr. Ahmet ÇETÝNSAYA<br />

2003-2005 Dönemi Dernek Baþkaný<br />

Sevgili hemþehrilerim, sizlere<br />

dergimizin sayfalarýndan seslenmek<br />

güzel bir duygu. Adeta satýrlarda<br />

buluþup karþýlýklý sohbet ediyoruz<br />

duygusu taþýyorum. Görüþme fýrsatý<br />

bulduðumuz hemþehrilerim gayet iyi<br />

bilirler ki bir hemþehrimle görüþmekten<br />

her zaman bahtiyarlýk duyarým. Þimdi<br />

de bu duygular içindeyim. Sanýrým bu<br />

duygu biz <strong>Kayseri</strong>lilerin genel özelliði.<br />

Mensubu olmakla övündüðümüz, bu<br />

sebepten dolayý birbirimizi her fýrsatta<br />

kutladýðýmýz güzel <strong>Kayseri</strong>mizin<br />

havasýndan, suyundan, doðasýndan<br />

geliyor adeta. Esasen <strong>Kayseri</strong>lilerin<br />

baþarýsýnda, bu ortak duygunun izlerini<br />

görmek mümkün. Bu içtenliðin<br />

sonucunda ortaya çýkan dayanýþma,<br />

gerçek bir güç birliðine dönüþüyor ve<br />

bu da kentimize, hizmet olarak yansýyor.<br />

Eðitimde, saðlýkta, birçok sosyal<br />

etkinlikte ve yardýmlaþmada attýðýmýz<br />

adýmlar, dayanýþmayla<br />

gerçekleþtirdiðimiz hizmetler bence bu<br />

gönül birliðinin birer ürünüdür. Biraz da<br />

þaka unsuru katarak zaman zaman<br />

kullandýðýmýz bir söz vardýr; uygun<br />

zaman ve mekânlarda “Övünmek gibi<br />

olmasýn, <strong>Kayseri</strong>liyiz!” deriz.<br />

Öyledir de.<br />

Biliyoruz ki, kentimize hizmet<br />

olarak attýðýmýz adýmlar ülkemize hizmet<br />

oluyor. <strong>Kayseri</strong>li iþ adamlarýný öne çýkaran<br />

temel unsurlarýn baþýnda bu gönül birliði<br />

yatýyor.<br />

<strong>Kayseri</strong>li olma övüncümüzü, Sayýn<br />

<strong>Abdullah</strong> GÜL’ ün Cumhurbaþkanlýðý ile<br />

taçlandýrmýþ olmak da ayrý bir gurur<br />

Þubat 2008<br />

Cumhurbaþkanýnýn Hemþehrisi Olmak<br />

veriyor bizlere. Biz <strong>Kayseri</strong>lilerin topluma<br />

hizmet konusunda durumdan vazife<br />

çýkarmak gibi bir farklý bir özelliðimiz<br />

vardýr. Sayýn GÜL’ ün Cumhurbaþkaný<br />

olmasýný, böyle bir bakýþla<br />

deðerlendirmemizin yanlýþ olmayacaðý<br />

kanaatindeyim.<br />

Gelecek zaman dilimlerinde<br />

atacaðýmýz adýmlar, eminim,<br />

Cumhurbaþkanýnýn hemþehrisi olma<br />

onuruna uygun olacaktýr.<br />

Davranýþlarýmýzla da bu onur kaynaðý<br />

duruma layýk olmaya özen göstereceðiz.<br />

Cumhurbaþkanýnýn hemþehrisi<br />

olma sorumluluðu tamamen iç<br />

dünyamýzda oluþan ve kendi var<br />

ettiðimiz bir manevi hazzýn ifadesidir.<br />

Ýnanýyorum ki, farklý partilere oy veren<br />

hemþehrilerimiz de bu manevi hazzý<br />

yaþýyorlar. Tabiri caizse; “okul birincisi<br />

bizim sýnýftan çýktý” sevincini yaþayan<br />

liseliler gibiyiz.<br />

Bir <strong>Kayseri</strong>li ve siyasetin içinde çeþitli<br />

görevler almýþ bir akademisyen olarak,<br />

þunu açýkça ifade etmek isterim: Sayýn<br />

<strong>Gül</strong>, yýllar içinde adeta kendisiyle<br />

yarýþarak, memlekete hizmet þevkini<br />

çoðaltarak bu noktaya gelmiþ bir devlet<br />

adamýdýr. Sadece bize ve <strong>Kayseri</strong>li<br />

hemþehrilerimize deðil, tüm<br />

yurttaþlarýmýza, hizmetleri, tutarlý<br />

davranýþlarý ve siyasetteki güven verici<br />

tutumuyla örnek olmuþtur. Kendisine<br />

bu hizmetleri, <strong>Kayseri</strong>’ye ve Kayserlilere<br />

katkýlarý ve tabi bizlere” Cumhurbaþkaný<br />

hemþehrisi” olma duygusunu yaþattýðý<br />

için þükran borçluyuz. Bu duygu hepimiz<br />

için yeni ve güçlü bir manevi etken<br />

olacaktýr. Artýk, <strong>Kayseri</strong>’ye yönelik her<br />

hizmetimizi Cumhurbaþkaný hemþehrisi<br />

olma sorumluluðuyla yapacaðýz.<br />

Attýðýmýz adýmlar hep daha iyi, daha<br />

güzel, daha kapsamlý olacak.<br />

Son satýrlarýmda Sayýn <strong>Gül</strong>’e<br />

seslenmek istiyorum:<br />

- Sayýn Cumhurbaþkaným,<br />

bizlere tarifsiz bir haz verdiniz. Gurur<br />

verdiniz. Saðolun. Biliniz ki biz <strong>Kayseri</strong>liler<br />

de gelecek kuþaklara daha geniþ,<br />

geliþmiþ, örnek bir kent býrakmak için<br />

elimizden geleni yapacaðýz.<br />

“Yarýnýn <strong>Kayseri</strong>si hepimizin övünç<br />

vesilesi olacaktýr.”<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

19


<strong>Kayseri</strong>’nin Taþý Topraðý ...<br />

Fikret HELVACIOÐLU<br />

2005-2007 Dönemi<br />

Dernek Baþkaný<br />

Cumhurbaþkaný Ziyaretinden<br />

Ýzlenimler<br />

Eskiden Ýstanbul'un taþý topraðý altýn<br />

idi, bundan böyle <strong>Kayseri</strong>'nin taþý topraðý altýn<br />

olacak. Tarihi taþ evleri, çeþmeleri, kümbetleri,<br />

tarihi Gevher Nesibe Dar’üþþifasý ve en baþta<br />

da kalesi ile <strong>Kayseri</strong> o müthiþ hazinesini,<br />

doðrusu bugüne kadar deðerlendirilemeyen<br />

hazinesini öne çýkaracak. Oysa turizmin<br />

yüksek deðerleri taþ yapýlarda yatýyor. Þimdi<br />

<strong>Kayseri</strong> Kalesi'nin müzeye dönüþtürüleceðini<br />

Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn aðzýndan<br />

duymak, iþte bu anlamda þehrimiz için bir<br />

büyük projenin sinyali oldu. Düþünebiliyor<br />

musunuz? <strong>Kayseri</strong>'deki binlerce tarihi eser yer<br />

olmadýðý için Cumhuriyetin ilk yýllarýnda baþkente gönderilmiþti. Þimdi<br />

onlarýn geri dönüþü gerçekleþecek.<br />

<strong>Kayseri</strong> Kalesi’nin müzeye dönüþtürülmesi fikrinin oluþumuna<br />

gelince, öncelikle her oturumu bir büyük ýþýk saçan, bir büyük eser<br />

üreten Ýstiþare Heyetimizi kutlamak istiyorum.<br />

Dahasý bu kurulu yönlendirip motive eden Dernek Yönetim<br />

Kurulunu alkýþlýyorum.<br />

—Ýlk oturumda dernek merkezi için bir büyük adým atýldý.<br />

—Ýkinci oturumda <strong>Kayseri</strong>mizde bir madencilik meslek okulu<br />

için söz kesildi.<br />

—Þimdi de Cumhurbaþkaný, hemþehrimiz Sayýn <strong>Abdullah</strong> GÜL'ü<br />

ziyarete gittiðimizde <strong>Kayseri</strong>miz adýna önemli bir eser için dev bir fikir<br />

ortaya atýldý.<br />

Ve çocukluðumuzda heybetiyle, Ramazan Ayý’ndaki top<br />

atýþlarýyla belleðimizde muhteþem bir yer edinen <strong>Kayseri</strong> Kalesi'nin<br />

müzeye dönüþmesi fikri doðdu.<br />

Yüzyýllar öncesine tanýklýk eden <strong>Kayseri</strong> Kalesi'nin bugüne kadar<br />

öne çýkmamýþ olmasý büyük eksiklikti.<br />

Oysa 1071 Malazgirt Zaferi ile Türklere yolu açýlan Anadolu'nun<br />

en önemli merkezlerinden biri olan <strong>Kayseri</strong>, Selçuklularýn sýk sýk akýnýna<br />

uðrarken, Bizanslýlar tarafýndan bu akýnlara karþý yaptýrýlan bu kale o<br />

yüzyýllardan günümüze kalan en görkemli eserlerdendir. Þimdi müzeye<br />

dönüþtürülerek çevresindeki tarihi eserler de öne çýkarýlmýþ olacak ve<br />

<strong>Kayseri</strong> ekonomisine önemli bir turizm geliri eklenecek. Böylece <strong>Kayseri</strong>,<br />

sanayi ve ticaret ve þehircilik alanýnda geliþmeye devam ederken,<br />

tarihi kent kimliðinin ön plana çýkmasýyla turizm alanýnda da Türkiye’nin<br />

önemli þehirlerinden birisi olacak. Katkýsý olan herkesten Allah razý<br />

olsun.<br />

Azimli, Çalýþkan ve Baþarýlý <strong>Kayseri</strong>liler<br />

Hüseyin BAYRAKTAR<br />

Dernek Ýstiþare Heyeti Üyesi<br />

Azimli, çalýþkan ve baþarýlý <strong>Kayseri</strong>liler,<br />

Türkiye’ye bu güne kadar çok önemli<br />

hizmetler yaptýlar.<br />

<strong>Kayseri</strong> uzun yýllardýr sanayinin, iþ<br />

adamlýðýnýn, bilimin ve siyasetin<br />

merkezlerinden biri olma özelliðini korudu.<br />

Tohumlarý <strong>Kayseri</strong>’de atýlan pek çok iþ daha<br />

sonra, ülke çapýnda büyüdü ve hatta<br />

uluslararasý alana yayýldý. <strong>Kayseri</strong>’den yetiþen<br />

nice bilim adamý ve siyasetçi, Türkiye’nin<br />

ekonomik, sosyal ve siyasal tarihinde önemli<br />

roller oynadý.<br />

Kýsa bir süre önce geride býraktýðýmýz Cumhurbaþkanlýðý seçim<br />

süreci ile <strong>Kayseri</strong> için yepyeni bir sayfa açýldý.<br />

Hepimiz için gerçek bir övünç kaynaðý olan “<strong>Kayseri</strong>lilik”, Sayýn<br />

<strong>Abdullah</strong> GÜL’ün devletin en yüce makamý olan Cumhurbaþkanlýðý<br />

görevine seçilmesi ile taçlandý. Ýçimizden biri, bir hemþehrimiz artýk<br />

Çankaya’da… Ne kadar övünsek azdýr.<br />

Sayýn <strong>Abdullah</strong> GÜL Çankaya’ya baþka bir deyiþle, 840 rakýmlý<br />

tepeye çýkarken, bizden de Erciyes’in doruðuna, 3916 metreye<br />

taþýndý. Bu onur verici olayýn gurur ve kývancýný her zaman<br />

yaþayacaðýz.<br />

Hiç kuþkusuz, Sayýn <strong>Abdullah</strong> GÜL, siyaset arenasýndaki engin<br />

deneyimi, devlet mekanizmalarýnýn iþleyiþi ve özellikle diplomasý<br />

alanýndaki baþarýlý geçmiþiyle, çok aktif ve etkin bir Cumhurbaþkaný<br />

olmak için gerekli her türlü donanýma sahip bir þahsiyettir. Bu<br />

nedenle, Sayýn GÜL’ün yurt içinde ve yurt dýþýnda Türkiye’nin ufkunu<br />

açacak çalýþmalar yapacaðýna ve ülkemizi yurtdýþýnda en iyi þekilde<br />

temsil edeceðine inanýyorum.<br />

Öte yandan, Cumhurbaþkaný Sayýn <strong>Abdullah</strong> GÜL’ün bir<br />

<strong>Kayseri</strong>li olarak, güzel þehrimize ve hemþehrilerimize çok önemli<br />

hizmetlerinin olacaðýna, Sayýn GÜL’ün geniþ vizyonunun <strong>Kayseri</strong>’ye<br />

ekonomik, sosyal ve kültürel içerikli projeler ve çaðdaþ yaþam<br />

uygulamalarý olarak yansýyacaðýna ve <strong>Kayseri</strong>’yi her zamankinden<br />

daha güzel günlerin beklediðine yürekten inanýyorum.<br />

20 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Sanayici, insanlarýn günlük hayatta<br />

gereksinim duyduðu nesneleri üreten kiþidir.<br />

Ticaret erbabý da mal ve hizmetleri alýp satan<br />

yani pazarlayan kiþidir. <strong>Kayseri</strong>li bu iki iþi yani<br />

sanayiciliði ve pazarlamacýlýðý hakký ile yapan<br />

kiþidir.<br />

<strong>Kayseri</strong>li iþe baþlamadan, yapacaðý iþi<br />

seçmeden önce, yapmak istediði bütün iþleri<br />

masaya yatýrýr. O iþleri bilenleri bulur, onlarý dinler,<br />

yapýlan benzeri iþleri inceler, kýlý kýrk yararak o<br />

iþlerin arasýndan hangisini yaparsa en yüksek<br />

baþarýyý elde edebileceðine karar verip bu iþi<br />

seçer. Günün moda deyimi yapacaðý iþin<br />

fizibilitesini eksiksiz yapar.<br />

Yapacaðý iþe karar verdikten sonra, o iþi<br />

en iyi yapabilen kimseleri bulur, ekibini ve düzenini<br />

kurar. Üretim yapacak olan fabrikayý kurmak,<br />

çalýþtýrdýðý iþçiye ücretini, üretimde kullanacaðý<br />

ham ve yarý iþlenmiþ mallarýn bedelini ilgili yerlere<br />

ödemek için gerekli parayý en az borç ile bulmak;<br />

parayý, israf, lüks ve gösteriþe kaçmadan en<br />

uygun bir biçimde kullanmak, <strong>Kayseri</strong>li giriþimcinin<br />

en iyi becerdiði iþlerden bazýlarýdýr. Söz konusu<br />

üretimse en iyisini üretir, ticaretse ucuza alýr ve<br />

ucuza satar. <strong>Kayseri</strong>li ürettiði ve sattýðý nesnenin<br />

alýnýp kullanýldýðý, beðenilip arandýðýný görünce<br />

iþini büyütür, daha çok üretir, daha çok satar,<br />

daha çok kazanýr.<br />

Ýþ hayatýnda, hile, kandýrma, aldatma ve<br />

gurur, uzun vadede en büyük zararý, hilekara,<br />

aldatana, kandýrana verir. <strong>Kayseri</strong>li iþini yaparken,<br />

baþarýsýndan dolayý gurura kapýlmaz, þýmarmaz;<br />

hile, aldatmaca, kandýrmaca gibi kötü yöntemlere<br />

asla baþvurmaz. Adana’da lise öðrenimimi<br />

yaptýðým 1950li yýllarda, Sabancý Holding’in<br />

kurucusu rahmetli Sakýp SABANCI’nýn babasý<br />

rahmetli Hacý Ömer SABANCI’nýn, Adana’da<br />

yayýn yapan bir gazeteye verdiði röportajda “Hile<br />

aptallýk, gurur eþekliktir.” dediðini hatýrlýyorum.<br />

<strong>Kayseri</strong>li, karþýsýndakini kandýrmadan,<br />

kýrmadan pazarlýk eder. Alacaðý mal ve hizmetleri<br />

en ucuza almayý becerir; az kârla çok satan,<br />

daha çok kazanç elde eder düþüncesi ile <strong>Kayseri</strong>li<br />

daha çok satar, daha çok kazanýr. <strong>Kayseri</strong>li kendini<br />

ve iþini garantiye almadan, riske girmez, üretirken,<br />

Þubat 2008<br />

Cumhurbaþkaný Ziyaretinden<br />

Ýzlenimler<br />

Hasan Hüseyin ARIKAN<br />

Dernek Ýstiþare Heyeti Üyesi<br />

<strong>Kayseri</strong>li Olmak<br />

alýp satarken, çalýþýrken gösteriþ yapmaz, alçak<br />

gönüllüdür, baþarýlarý kendisine hatýrlatýldýðý<br />

zaman, baþýný yana eðer, kýsýk bir sesle teþekkür<br />

ederek geçiþtirir.<br />

<strong>Kayseri</strong>li iþinde bir zorlukla, olumsuzlukla<br />

karþýlaþtýðý zaman, soðukkanlýlýkla iþe koyulur,<br />

olumsuzluðu olumlu hale getirmek için çalýþýr,<br />

genellikle de baþarýlý olur. Rahmetli hemþehrimiz,<br />

büyük insan Kemal DEDEMAN, “ Yakýnma,<br />

yekin.” diyerek <strong>Kayseri</strong>lileri öðütlemektedir. Bu,<br />

emir kipindeki iki küçük sözcük, sayfalar dolusu<br />

yazý yazýlsa, anlatýlamayacak kadar büyük bir<br />

anlam taþýmaktadýr. Öðüt, basit bir ifadeyle;<br />

“Ýþinde bir zorlukla karþýlaþtýðýn zaman, ‘Aman<br />

baþýma ne geldi!’ diye oturup dizlerini dövme,<br />

hemen irkil, ayaða kalk, zorluðu yenmek için<br />

direniþe geç.” demektir.<br />

Ýþ hayatýnda kazanan <strong>Kayseri</strong>li, eðitim ve<br />

öðretime karþý da son derecede duyarlýdýr. Okul<br />

yaptýrmakta, üniversitelerde hastaneler, bölümler<br />

açmakta, binalar yapmakta, birbirleri ile adeta<br />

sessiz bir yarýþ içindedirler. “Ben þunu yaptým.”<br />

diye övünmezler, “Ben þunu yaptým sen de bunu<br />

yap.” diye birbirlerini teþvik ederler.<br />

Deðerli dostum, hemþehrimiz Prof. Dr.<br />

Mehmet Þahin’in Erciyes Üniversitesi Rektörü<br />

iken, kendilerini ziyaret ettiðim sýrada, beni<br />

üniversite kampüsünde gezdirirken; “Hüseyin<br />

Bey, þu binalara bak! Bu binalar, üzerlerinde<br />

Dedeman, Cýngýllýoðlu, Çetinsaya, Çýkrýkçýoðlu<br />

gibi adlarý yazýlý birçok saygýdeðer<br />

hemþehrilerimizin, iki yýl içinde yaptýrýp<br />

üniversitemize baðýþladýðý binalardýr. Bir de þu<br />

kolon demirleri dikilen, yarým kalmýþ bina<br />

inþaatlarýna bak. Bunlar da temeli beþ yýl önce<br />

atýlan devlet binalarýdýr.” dedi. Sayýn Þahin: “Bir<br />

gün bu binalarýn arasýnda yükselen bir binanýn<br />

üzerinde Hüseyin ARIKAN adýný da okuruz ”<br />

diyerek güzel bir temennide bulundu. O günden<br />

bu güne kadar böyle bir þey olmadý ama kýsmet!<br />

<strong>Kayseri</strong>lilerin bu özellikleri ülkemize çok<br />

þey kazandýrmýþtýr. Ülkemizin nüfusu 72 milyon.<br />

Ülkemizde yaþayan <strong>Kayseri</strong>lilerin nüfusu bir buçuk<br />

milyon, ülke nüfusunun yüzde ikisi, ama<br />

ülkemizdeki sanayinin yüzde 18’ini <strong>Kayseri</strong>li<br />

hemþehrilerimiz yönetmektedir. Sanayi yönetimi<br />

ülke nüfusuna oranlanýrsa, <strong>Kayseri</strong>li kendisine<br />

düþenin 10,7 katýný yönetmektedir. Bu çok önemli<br />

bir orandýr, eðer bütün ülke nüfusunun sanayi<br />

ve iþ hayatý ile uðraþanlarý, <strong>Kayseri</strong>li meslektaþlarý<br />

ayarýnda olsalardý, ülke ekonomisi bulunduðu<br />

durumun en az 10 katý daha iyi bir durumda<br />

olurdu.<br />

Özetle, <strong>Kayseri</strong>linin bu baþarýsý, yukarda<br />

saymaya çalýþtýðýmýz özelliklerinin bir ürünüdür<br />

ve bu özellikler ülke için de çok önemlidir. Bu<br />

özellikler akademisyenlerce araþtýrýlmalý,<br />

incelenmeli, üniversitelerimize doktora tezi olarak<br />

sunulmalý, ders olarak okutulmalýdýr. Geçenlerde<br />

hemþehrimiz, Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn köþkte<br />

bizi kabulleri sýrasýnda, bu durumu kendilerine<br />

arz ettim, uygun buldular. Böyle bir çalýþmanýn<br />

yapýlmasý gerektiðini belirttiler. Söz<br />

akademisyenlerimizde. Dileriz ki incelesinler,<br />

araþtýrsýnlar, vardýklarý sonuçlarý yayýnlasýnlar.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

21


Cumhurbaþkaný Ziyaretinden<br />

Ýzlenimler<br />

Nuri HAS<br />

Dernek Ýstiþare Heyeti Üyesi<br />

* Memleketimizin bugün ulaþtýðý konum,<br />

gerçekten saygýn bir konumdur. Çünkü <strong>Kayseri</strong>,<br />

ilerlemenin, kalkýnmanýn, medeni âleme ayak<br />

uydurmanýn, toplumsal dayanýþma ile eðitim ve<br />

kültürün harmanlandýðý bir il durumuna gelmiþtir.<br />

Þüphesiz, Türkiye’nin sayýlý ve saygýn kentlerinden<br />

birisi haline gelen <strong>Kayseri</strong>, sinesinden bir<br />

Cumhurbaþkaný çýkarmak suretiyle de, gurur<br />

tablosunu taçlandýrmýþtýr.<br />

Nuri Has<br />

Kadir Has Üniversitesi<br />

Mütevelli Heyeti Baþkaný<br />

Biz dünyalýlar, toplum hayatýnda daima bir<br />

aidiyet duygusu içerisinde yaþarýz. Bu duyguyu<br />

zihnimizde sorgularken hangi aileye ve hangi millete<br />

mensup olduðumuzu, onun da ötesinde, hangi<br />

devletin vatandaþý sýfatýný taþýdýðýmýzý düþünürüz.<br />

Herhalde, ilk insanlar, “vatandaþ” olmadan<br />

önce örgütlenmiþ, ardýndan da vatanlarýný kurmuþ.<br />

Ýþte bu kuruculara, o nedenle “vatandaþ” diyoruz.<br />

Ýnsanlýk tarihinin akýþý içerisinde, “devlet”<br />

olgusunu inceleyince, yerküredeki devletlerin<br />

yaklaþýk yarýsýnýn asýrlar öncesi kurulduðunu, bir o<br />

kadarýnýn da 20. asrýn baþýndan günümüze geçen<br />

yüz yýllýk dönemde oluþtuðunu görüyoruz.<br />

Bugün, Birleþmiþ Milletler kayýtlarýna göre<br />

dünya üzerinde 200 civarýnda ülke yer alýyor. Bu<br />

ülkelerde yaþayan insanlarýn sayýsý ise 6,5 milyara<br />

yakýn.<br />

“Hasta Adam”dan “Dünya Devleti”ne<br />

Bu arada Anadolu Türklerinin son 700 yýllýk<br />

tarihine göz atýnca 1299 yýlýnda kurulan Osmanlý<br />

Devleti ile 29 Ekim 1923’te kurulan Türkiye<br />

Cumhuriyeti Devleti’nin çetin mücadeleler sonucu<br />

oluþtuðunu tespit ediyoruz.<br />

I. Dünya Savaþý’ný takiben, Osmanlý<br />

Ýmparatorluðu’nun Avrupalýlar tarafýndan iþgal<br />

edilmesi üzerine Anadolu’da oluþan milli güçler,<br />

Kurtuluþ Savaþý ile bugünkü Türkiye Cumhuriyeti<br />

Devleti’nin kurulmasýný saðladý ve iþte o devlet,<br />

bugün 85 yaþýna ulaþtý.<br />

Ülkemiz, bu 85 yýl içerisinde, seçimle gelen<br />

10 cumhurbaþkaný tarafýndan yönetildi. Ýçinde<br />

bulunduðumuz dönemde ise, 11.<br />

cumhurbaþkanýmýz iþ baþýnda bulunuyor.<br />

Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal<br />

Ülkesine Yük Olmayan Kent: <strong>Kayseri</strong><br />

Atatürk, 29 Ekim 1923 tarihinde 1. Cumhurbaþkaný<br />

seçilince, TBMM’de yaptýðý konuþmada, millet<br />

iradesinden söz etmekteydi. Çünkü kendisini bu<br />

yüce makama getiren güç, milletin iradesi idi.<br />

Atatürk, o gün þunlarý söylüyordu:<br />

“Milletin teveccühünü, daima noktayý istinat<br />

telakki ederek, hep beraber ileriye gideceðiz. Türkiye<br />

Cumhuriyeti, mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktýr.”<br />

Atatürk, milleti kurtaran silahlý kuvvetlerin<br />

komutaný idi. Millet temsilcilerinin oluþturduðu<br />

TBMM tarafýndan Cumhurbaþkaný seçilince, hem<br />

devletin baþkaný, hem de Türk Silahlý Kuvvetleri’nin<br />

Baþkomutaný oldu.<br />

Mustafa Kemal Atatürk ve sýrasý ile Ýsmet<br />

Ýnönü, Celâl Bayar, Cemal Gürsel, Cevdet Sunay,<br />

Fahri Korutürk, Kenan Evren, Turgut Özal, Süleyman<br />

Demirel, Ahmet Necdet Sezer, Türkiye Cumhuriyeti<br />

Devleti’ni 84 yýl yönettiler. Bir asra yaklaþan bu<br />

dönem içerisinde, Türkiye, yeniden yapýlandý. Ýlk<br />

yýllarýnda, Avrupalýlarýn “hasta adam” dediði<br />

devletimiz, bugün “dünya devleti” konumuna<br />

ulaþtý. Geç de olsa, devletimiz kurumlaþtý ve batý<br />

normlarýnda, çaðdaþ, demokratik ve laik bir<br />

yönetime kavuþtu.<br />

<strong>Kayseri</strong>’nin Gurur Kaynaðý<br />

Türkiye, 28 Aðustos 2007 tarihinde 11.<br />

Cumhurbaþkanýný seçti. Bu seçim, diðer<br />

Cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde olduðu gibi, yine<br />

TBMM çatýsý altýnda gerçekleþti. Ülkemizin yeni<br />

Cumhurbaþkaný <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>, 1991 yýlýnda<br />

baþlayan siyasi hayatýný, Çankaya Köþkü’ne çýkarak<br />

taçlandýrmýþ oldu. <strong>Gül</strong>, artýk o tarihten sonra,<br />

tarafsýz bir cumhurbaþkaný olacaktý.<br />

<strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>’ün cumhurbaþkaný seçilmesi,<br />

þüphesiz ülkemizin büyük çoðunluðu tarafýndan<br />

kabul görmüþ, ama özellikle memleketimiz<br />

<strong>Kayseri</strong>’de çok büyük sevinçlere vesile olmuþtur.<br />

Çünkü <strong>Kayseri</strong>, tarihinde ilk defa, sinesinden bir<br />

cumhurbaþkaný çýkarma onuruna eriþmiþtir.<br />

Ülkelerin tarihinde önemli olaylar olduðu<br />

gibi, þehirlerin tarihinde de önemli olaylar vardýr.<br />

<strong>Kayseri</strong>, bu bakýmdan pek çok önemli olayýn<br />

yaþandýðý þehirlerimizden birisidir. Anadolu tarihinin<br />

yaþayan bir müzesi olan <strong>Kayseri</strong>, hem Selçuklu,<br />

hem Osmanlý dönemlerinin yapýtlarýyla, Türklerin<br />

800 yýllýk medeniyet tarihini günümüze gururla<br />

taþýmaktadýr.<br />

<strong>Kayseri</strong>’nin, milli mücadelede çok onurlu bir<br />

yeri vardýr. Düþmanýn, Ankara’ya yaklaþtýðý bir<br />

dönemde, ikinci baþkent olarak düþünülen<br />

memleketimiz, Cumhuriyetle birlikte kalkýnan<br />

Türkiye’nin aydýnlýk yüzü olmuþtur.<br />

<strong>Kayseri</strong>, gururla söyleyebilirim ki, Türkiye<br />

Cumhuriyeti Devleti’ne hiç yük olmamýþ, üstelik iç<br />

dinamikleri ve müteþebbis halkýnýn gayretleriyle,<br />

ülke ekonomisine büyük katkýda bulunmuþtur.<br />

Memleketimizin bugün ulaþtýðý konum,<br />

gerçekten saygýn bir konumdur. Çünkü <strong>Kayseri</strong>,<br />

ilerlemenin, kalkýnmanýn, medeni âleme ayak<br />

uydurmanýn, toplumsal dayanýþma ile eðitim ve<br />

kültürün harmanlandýðý bir il durumuna gelmiþtir.<br />

Þüphesiz, Türkiye’nin sayýlý ve saygýn<br />

kentlerinden birisi haline gelen <strong>Kayseri</strong>, sinesinden<br />

bir cumhurbaþkaný çýkarmak suretiyle de gurur<br />

tablosunu taçlandýrmýþtýr.<br />

Eminim ki <strong>Kayseri</strong>, daha pek çok güzelliðe<br />

lâyýktýr.<br />

22 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Dernekten Haberler<br />

9 Þubat 2008 günü saat 14’te tavla<br />

turnuvasý ile baþlayýp saat 16’da dernek ve<br />

Ýstiþare Kurulu Üyemiz Sayýn Hasan Hüseyin<br />

ARIKAN’ýn özenle hazýrlattýðý “Arabaþý” ziyafeti<br />

ile devam eden organizasyonumuz Yakacýk<br />

YATAÞ Bölge Müdürlüðü eðitim ve konferans<br />

salonlarýnda Sayýn Yýlmaz ÖZTAÞKIN' ýn katkýlarýyla<br />

yapýldý.<br />

Merhum Kadir HAS’ýn ailesini ziyaret ettik.<br />

Fikret ERBÝL ÖNEM, Nuri HAS, Yasemin AYDOÐAN, Can HAS, Ören ALTMIÞYEDÝOÐLU TARHANLI<br />

Arabaþý ziyafeti; üyelerimiz, ilçe dernek<br />

temsilcileri ve hemþehrilerimiz tarafýndan çok<br />

beðenildi. Sayýn Hasan Hüseyin ARIKAN’ýn<br />

arabaþýnýn tarihçesini anlattýðý açýlýþ konuþmasý<br />

ile baþlayan program, dernek baþkanýmýz<br />

Yasemin AYDOÐAN’ýn konuþmasý ile devam<br />

etti. Daha sonra katýlýmcýlar da bu sohbete<br />

konuþmalarýyla renk kattýlar.<br />

Bu arada derneðimizin düzenlediði “II.<br />

Geleneksel Tavla Turnuvasý” 16 kiþinin katýlýmý<br />

ile gerçekleþtirildi. Çok çekiþmeli geçen<br />

turnuvanýn yarý finalinde, birinci tavla turnuvasý<br />

þampiyonu Sayýn Mustafa ÇIKRIKÇIOÐLU ile<br />

Fikret Erbil ÖNEM karþý karþýya geldiler. Sayýn<br />

Necati DEVELÝOÐLU ile Refik AYDOÐAN’ýn<br />

mücadele ettiði diðer yarý final maçýnda da<br />

kýyasýya bir mücadele vardý. Heyecan içinde<br />

geçen turnuvada, karþýlaþmalar misafirlerimiz<br />

Dernek baþkanýmýz ve yönetim kurulu<br />

üyelerimiz derneðimizin maddi ve manevi<br />

destekçilerinden Has ailesini Maslak’taki<br />

ofislerinde ziyaret etti. Can ve Nuri HAS<br />

tarafýndan çok sýcak bir þekilde karþýlanan<br />

dernek baþkanýmýz ve yönetim kurulu<br />

üyelerimiz, kendileriyle þehrimiz ve ülkemiz<br />

adýna birçok konuda fikir alýþveriþinde<br />

bulundular. Samimi bir hava içerisinde geçen<br />

sohbette baþkanýmýz, derneðimiz tarafýndan<br />

þimdiye kadar gerçekleþtirilen faaliyetler ile<br />

planlanan etkinlik takvimi hakkýnda bilgi verdi.<br />

Can ve Nuri HAS’ýn, “Kadir Has Vakfý’nýn<br />

Türk eðitimine katký saðlamaya ve baþta <strong>Kayseri</strong><br />

olmak üzere tüm Türkiye’de eðitim ve saðlýk<br />

alanýnda hayýr iþleri yapmaya aralýksýz devam<br />

edeceðini” belirttiði ziyaretten baþkanýmýz ve<br />

beraberindekiler memnun bir þekilde ayrýldýlar.<br />

Sayýn H. Hüseyin ARIKAN’ýn Arabaþý Ziyafeti ve Tavla Turnuvamýz<br />

Þubat 2008<br />

H. Hüseyin ARIKAN<br />

Tavla Turnuvamýzýn final karþýlaþmasý<br />

Tavla Turnuvamýzýn birincisi(Necati DEVELÝOÐLU)<br />

ve ikincisi (F. Erbil ÖNEM)<br />

Tavla Turnuvamýzýn birincisi Necati DEVELÝOÐLU<br />

þampiyonluk kupasýný baþkanýmýzdan alýrken<br />

tarafýndan ilgiyle izlendi.<br />

Sayýn Necati DEVELÝOÐLU ile Sayýn F.Erbil<br />

ÖNEM oldukça çekiþmeli geçen turnuvada finale<br />

çýkan isimlerdi. Finaldeki çekiþmeli geçen<br />

müsabakadan sonra turnuvanýn þampiyonu<br />

olan Sayýn Necati DEVELÝOÐLU'na “Þampiyonluk<br />

Kupasý” ile turnuvada ikinci sýrayý alan Sayýn F.Erbil<br />

ÖNEM'e ödülü olan "Tavla" Dernek baþkanýmýz<br />

Sayýn Yasemin AYDOÐAN tarafýndan verildi.<br />

Dernek bünyesinde hemþehrilerimizi bir<br />

araya getirmek ve dostluðumuzu pekiþtirmek<br />

adýna önemi büyük olan bu tür etkinliklerin<br />

devam etmesini ümit ediyor ve organizasyonun<br />

gerçekleþmesine maddi manevi destekleriyle<br />

katkýda bulunan Sayýn Hasan Hüseyin ARIKAN,<br />

Sayýn Yýlmaz ÖZTAÞKIN ve tüm misafirlerimize<br />

derneðimiz adýna teþekkür ediyoruz.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

23


Dernekten Haberler<br />

Derneðimize uzun süre emek<br />

veren ve büyük hizmetler gerçekleþtiren<br />

büyüklerimizden bayraðý devralmak ve<br />

daha yükseklere taþýmak amacýyla yola<br />

çýkan gençler Genç Yönetici ve Ýþ<br />

adamlarý Komisyonu çatýsý altýnda 3<br />

Aralýk 2007 akþamý Ýstanbul Dedeman<br />

Otel’de Sayýn Rýfat DEDEMAN’ýn ev<br />

sahipliðinde toplandý. Yapýlan ilk<br />

toplantýya yaklaþýk 50 kiþilik bir katýlým<br />

vardý. Komisyonu bir araya getirme<br />

düþüncesi dernek baþkaný Sayýn Yasemin<br />

AYDOÐAN ve yönetim kurulu<br />

tarafýndan faaliyet planlarýnda yer alan<br />

komisyonun ilk toplantýsýnda dernek<br />

yönetim kurulu da hazýr bulundu.<br />

Ayrýca, gerek ayýrdýðý zaman gerekse bir<br />

araya gelme konusundaki motivasyonu<br />

ve desteði ile Sayýn Sabahattin SOMAL<br />

da hem toplantý öncesi çalýþmalara hem<br />

de toplantýya katýlarak önemli bir katký<br />

saðladý.<br />

Ýkinci ve üçüncü nesli bir araya<br />

getirip tanýþmalarýný, iþ birlikleri<br />

yapmalarýný saðlamak amacý taþýyan<br />

Genç Yönetici ve Ýþ adamlarý Komisyonu<br />

ilk yemekli toplantýsýnda birlik ve<br />

beraberlik mesajlarý verildi ve böyle bir<br />

oluþumun hayata geçmesinden<br />

duyulan mutluk ifade edildi. Dernek<br />

yönetim kurulunun toplantýya katýlanlarý<br />

selamlamasýyla baþlayan toplantýda<br />

Þubat 2008<br />

Yeni Nesil Büyüklerinin Ýzinde<br />

Genç Yönetici ve Ýþadamlarý Toplantýsý<br />

dernek baþkaný Yasemin AYDOÐAN<br />

yeni neslin bir araya gelmesinin ve<br />

dernekteki dönüþümün öneminden<br />

bahsetti ve yönetim kurulunun sürekli<br />

desteðini yineledi. Daha sonra söz alan<br />

Komisyon Baþkaný Rýfat DEDEMAN,<br />

amaçlarýnýn dernekteki baþarý çýtasýný<br />

daha yükseðe taþýmak olduðundan<br />

bahsetti ve davetin ev sahibi olarak<br />

katýlýmcýlara hoþ geldiniz dedi.<br />

Sonrasýnda söz alan Sabahattin SOMAL,<br />

gençlerin enerjisi ile tecrübenin ve aklýn<br />

birleþiminin ülkemizin de ihtiyacý olan<br />

sinerjiyi ortaya çýkaracaðýndan bahsetti.<br />

Sabahattin Somal’ýn ardýndan konuþan<br />

Komisyon Baþkan Yardýmcýsý Mehmet<br />

DOÐANYÝÐÝT, ülkemizin geleceði için<br />

ihtiyaç duyulan iþ birliði ve güç birliðinin<br />

önemli bir parçasý olan bu sivil toplum<br />

oluþumunun önemini vurguladý.<br />

Katýlýmcýlar, konuþmalarý, dilek ve<br />

temennileri ile toplantý ve oluþum<br />

konusundaki fikirlerini beyan ettiler ve<br />

en kýsa zamanda yeni bir toplantý yapma<br />

konusunda hem fikir olundu. Ayrýca<br />

toplantý sonunda bir yönetim heyeti<br />

oluþturuldu.<br />

Kýsýtlý bir katýlýmcýyla yapýlan ilk<br />

toplantý sonrasýndaki ortak görüþümüz;<br />

bir sonraki toplantýnýn çok daha<br />

kalabalýk olmasý ve katýlmayan<br />

arkadaþlarý haberdar etmenin gerekli<br />

olduðudur. Komisyonun bir sonraki<br />

toplantýsýna katýlmayý arzu ederseniz<br />

lütfen dernek merkezimiz ile temasa<br />

geçiniz.<br />

Yönetim Kurulu ve Ýstiþare Kurulu Üyemiz Sabahattin SOMAL,<br />

genç yönetici ve iþ adamlarýna desteklerini belirttiler.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

25


Dernekten Haberler<br />

<strong>Kayseri</strong> birçok alanda olduðu<br />

gibi sosyal sorumluluk ve<br />

yardýmlaþma alanlarýnda da rakipsiz<br />

olduðunu bir kez daha gösterdi. Bu<br />

sene 26 Ocak 2008 tarihinde ikincisi<br />

düzenlenen Hayýrseverler Zirvesi’nde<br />

Cumhurbaþkanýmýz Sayýn <strong>Abdullah</strong><br />

GÜL’ün de aralarýnda bulunduðu<br />

<strong>Kayseri</strong>’nin önde gelen simalarý bir<br />

araya geldi. Dernek yönetimimizin<br />

. <strong>Kayseri</strong> Hayýrseverler Zirvesi<br />

de eksiksiz katýldýðý gecedeki birlik<br />

ve beraberlik tüm ülkeye örnek<br />

olacak cinstendi.<br />

Cumhurbaþkaný <strong>Abdullah</strong><br />

GÜL'ün eþi Hayrunnisa GÜL ile<br />

birlikte katýldýðý törende konuþan<br />

Büyükþehir Belediye Baþkaný<br />

Mehmet ÖZHASEKÝ, <strong>Kayseri</strong><br />

insanýnýn hayýrseverliðinin tarihten<br />

<strong>Kayseri</strong> milletvekillerimiz, <strong>Kayseri</strong> valimiz, Erciyes Üniversitesi Rektörümüz, Büyükþehir Belediye Baþkanýmýz<br />

ve Cumhurbaþkanýmýz Erciyes Üniversitesi’ndeki töreni izlerken<br />

Gurur Tablosu<br />

gelen bir olgu olduðunu<br />

vurgulayarak Suluca Hatun, Gevher<br />

Nesibe Hatun ve Hunat Hatun gibi<br />

isimleri örnek gösterdi.<br />

Daha sonra kürsüye gelen<br />

Cumhurbaþkaný <strong>Abdullah</strong> GÜL de<br />

<strong>Kayseri</strong>'de hayýr yapmanýn gelenek<br />

haline geldiðini belirterek, "Bu<br />

topraklarda hayýr iþi, hayýr yapma<br />

arzusu her zaman olmuþtur. Daha<br />

dün Erciyes Üniversitesi'nde çok<br />

sayýda hayýrseverimize ödül verdik.<br />

Herbiri ayrý ayrý tören düzenlense<br />

yeri olacak koca koca binalarý topluca<br />

hizmete açtýk. Artýk Türkiye'ye örnek<br />

olmuþtur, hayýrseverlerimizin<br />

þehrimize kazandýrdýðý eserler.<br />

Hayýrda yarýþ haline geldi buradaki<br />

iþadamlarýmýzýn yaptýklarý. Kendileriyle<br />

gurur duyuyorum ve tebrik<br />

ediyorum." dedi.<br />

Cumhurbaþkaný GÜL’ün,<br />

konuþmasýnýn ardýndan<br />

hayýrseverlere plaketlerini takdim<br />

26 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Dernekten Haberler<br />

ettiði gecede 82 hayýrsever isme<br />

plaket verildi. Gecede ayrýca <strong>Kayseri</strong><br />

Valisi Mevlüt BÝLÝCÝ, AK Parti <strong>Kayseri</strong><br />

Milletvekilleri Taner YILDIZ, Yaþar<br />

KARAYEL ve Ahmet ÖKSÜZKAYA ile<br />

Büyükþehir Belediye Baþkaný<br />

Mehmet ÖZHASEKÝ, hayýrseverlere<br />

plaketlerini takdim etti.<br />

Gecenin sonunda ise<br />

Cumhurbaþkaný GÜL, protokolle<br />

birlikte hayýrseverlerle hatýra fotoðrafý<br />

çektirdi.<br />

Zirvede Cumhurbaþkanýmýzla<br />

görüþme fýrsatý yakalayan dernek<br />

baþkanýmýz Sayýn Yasemin<br />

AYDOÐAN, kendilerini Ýstanbul’da<br />

yapýlan etkinliklerde de aramýzda<br />

görmek temennisiyle uðurladý.<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Genel Baþkaný Ali Ulvi BAKIR ve<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi Baþkaný Yasemin AYDOÐAN<br />

zirveye katýlanlar arasýndaydý.<br />

Þubat 2008<br />

Betül - Mustafa ÇIKRIKÇIOÐLU, Yasemin AYDOÐAN ve M. Bahaeddin CEBECÝ<br />

Mustafa Çýkrýkçýoðlu Meslek Yüksek Okulu’nun açýlýþ töreninde<br />

Ayrýca, <strong>Kayseri</strong>’deki temaslarý<br />

sýrasýnda dernek baþkanýmýz Yasemin<br />

AYDOÐAN, ÇIKRIKÇIOÐLU ailesinin<br />

daveti üzerine, Cumhurbaþkaný<br />

Baþdanýþmaný M. Bahaeddin<br />

CEBECÝ, Erciyes<br />

Üniversitesi eski rektörü<br />

Prof. Dr. Mehmet ÞAHÝN<br />

ve bir grup yakýnlarý ile<br />

birlikte Mustafa<br />

Çýkrýkçýoðlu Meslek<br />

Yüksek Okulu’nun açýlýþ<br />

törenine gittiler.<br />

Sonra Safiye Çýkrýkçýoðlu Meslek<br />

Yüksek Okulu’nu ziyaret ederek okul<br />

müdürü Prof. Dr. Hasan YETÝM’den<br />

okul hakkýnda bilgi alan<br />

baþkanýmýzýn bundan sonraki duraðý<br />

ise <strong>Kayseri</strong> Büyükþehir Belediyesi<br />

oldu. Sayýn Mehmet ÖZHASEKÝ’yi<br />

makamýnda ziyaret eden<br />

baþkanýmýz, kendilerine Ýstanbul’da<br />

yaþayan <strong>Kayseri</strong>lilerin selamlarýný<br />

ilettiler.<br />

Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cengiz UTAÞ,<br />

Cumhurbaþkanýmýza madalyasýný takdim ederken.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

27


Röportaj<br />

Nafiz KAHRAMAN<br />

<strong>Kayseri</strong>li hayýrsever iþ adamlarýmýzdan<br />

Mustafa ÇIKRIKÇIOÐLU’nun yaptýrmýþ<br />

olduðu Erciyes Üniversitesi Mustafa<br />

Çýkrýkçýoðlu Meslek Yüksek Okulu’nu ziyaret<br />

ettik. Ziyaretimizde okul müdürü Doç. Dr.<br />

Nafiz KAHRAMAN ile yüksek okullarýn<br />

eðitimdeki yeri ve kendi okulu hakkýnda<br />

verimli bir görüþme yaptýk.<br />

Kamil ÖZCAN: Nafiz Bey, öncelikle<br />

bize biraz okulunuzdan bahsedebilir<br />

misiniz?<br />

Nafiz KAHRAMAN: Okulumuz<br />

1998-1999 öðretim yýlýnda Erciyes<br />

Üniversitesi bünyesinde açýldý. 2006-2007<br />

bahar döneminden itibaren de Sayýn<br />

Mustafa ÇIKRIKÇIOÐLU’nun yaptýrmýþ<br />

olduðu yeni binamýzda eðitim vermekteyiz.<br />

Okulumuz Tekstil Programý, Grafik<br />

Programý, Boya Teknolojisi ve Kimya<br />

Programý, Halý - Kilim ve El Sanatlarý<br />

Programý ile Doðalgaz - Isýtma ve Sýhhi<br />

Tesisat Teknolojileri Programý gibi<br />

bölümlerinde toplam 750 öðrenciye eðitim<br />

vermektedir. Atölyelerimiz tamamen son<br />

teknolojiyle donatýlmýþ olup öðrencilerimize<br />

kendi alanlarýndaki her tür türlü bilgiye<br />

ulaþabilme imkâný saðlanmýþtýr.<br />

Mezunlarýmýz aldýklarý eðitim sayesinde,<br />

oldukça rahat bir þekilde iþ bulabilme<br />

imkânýna sahip olmaktadýrlar.<br />

K.Ö. : Meslek yüksek okullarýnýn<br />

sizce Türkiye’deki konumu nasýl?<br />

Þubat 2008<br />

Meslek Yüksek Okullarýnýn Eðitimdeki Yeri<br />

N.K. : Þu anda Türkiye’de büyük bir<br />

kalifiye eleman açýðý olduðu herkes<br />

tarafýndan bilinen bir gerçek. Bazý firmalar<br />

kendi eleman açýklarýný, þirket bünyesinde<br />

verdikleri eðitim ve seminerlerle gidermeye<br />

çalýþmaktadýrlar. Sözkonusu imkana sahip<br />

olmayan þirketler de eleman açýklarýný<br />

dýþarýdan giderme yoluna gidiyorlar. Ýþte<br />

tam bu noktada Meslek Yüksek Okullarý<br />

devreye girerek yetiþtirdiði donanýmlý<br />

elemanlarla sanayicimizin derdine derman<br />

olmaktadýr. Sanayisi gün geçtikçe ilerleyen<br />

bir ülke olmamýz dolayýsýyla, dünyayla<br />

rekabet edebilmek için çaðýn bilgisiyle<br />

donanmýþ bir iþgücü potansiyeline ihtiyaç<br />

vardýr. Türk sanayisinin ve endüstrisinin<br />

ihtiyacý olan nitelikli elemanlarý<br />

yetiþtirebilmek için de meslek yüksek<br />

okullarýna daha çok önem verilmelidir.<br />

K.Ö. : Bize, meslek yüksek<br />

okullarýnýn öðrenci profili hakkýnda<br />

bilgi verebilir misiniz?<br />

N.K. : Meslek yüksek okullarý ÖSS<br />

puanlarýyla öðrenci alýrken öðrenciler iyi bir<br />

alt yapýya sahiptiler. Yeni sýnav sisteminin<br />

uygulamaya girmesiyle birlikte ÖSS puanlarý<br />

baz alýnarak deðil de meslek liselerinden<br />

direk geçiþler baþladý. Bu durum meslek<br />

yüksek okullarýnýn öðrenci kalitesinin altyapý<br />

yönünden geçmiþ yýllara nazaran<br />

gerilemesine sebep oldu. Bu noktada<br />

öðrenci velilerinin çocuklarýný kendi istedikleri<br />

bölümde okutma arzularý da karþýmýza<br />

çýkan en büyük problemden birisidir.<br />

K.Ö. : Bizim <strong>Kayseri</strong> dergisi ekibi<br />

olarak, deðerli vaktinizi ayýrýp bizimle bu<br />

verimli görüþmeyi gerçekleþtirdiðiniz için<br />

teþekkür ederiz.<br />

Kamil ÖZCAN<br />

Marmara Ünv. Ýletiþim Fakültesi<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

29


Kadýnlar Komisyonu<br />

DERNEÐÝMÝZÝN BUGÜNLERE<br />

GELMESÝNDE KADINLAR<br />

KOMÝSYONUMUZUN KATKISI BÜYÜK!<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Ýstanbul<br />

Þubesi Kadýnlar Komisyonu Sayýn Nazire<br />

DEDEMAN’ýn öncülüðünde Nisan<br />

2003’te oluþturulmuþtur. Kadýnlar<br />

Komisyonu kurulduðundan bu yana<br />

çeþitli aktivitelerle <strong>Kayseri</strong>li hanýmlarý bir<br />

araya getirerek onlara keyifli zamanlar<br />

yaþatmýþtýr. Yaptýðý bütün<br />

organizasyonlarda sosyal yardýmlaþmaya<br />

katkýda bulunmayý temel alan kadýnlar<br />

komisyonumuz derneðimizin misyonu<br />

çerçevesinde maddi desteðe ihtiyacý olan<br />

sevgili öðrencilerimize de burs olanaðý<br />

saðlamýþtýr.<br />

Kadýnlar Komisyonu Üyeleri :<br />

Yasemin AYDOÐAN (baþkan),<br />

Birsen YÜKSEL, Saime TARIMCI, Berrin<br />

ARI, Zehra ÇARÞIBAÞI, Özlem ÖZDERÝCÝ,<br />

Emel AKDEMÝR, Esma ZENGÝNER, Semra<br />

ÖNEM, Pembe YURDUÞEN, Esin<br />

GÖZÜKÜÇÜK, Servet KÜÇÜKÇALIK,<br />

Kadýnlar Komisyonumuz Misyonuna Devam Ediyor<br />

Libas ÖZATEÞ, Jale ARINÇ, Esin GÖZÜKÜÇÜK, Buket GÖKALP, Pembe YURDUÞEN, Saime TARIMCI,<br />

Yasemin AYDOÐAN, Semra ÖNEM, Nur ÖZSOY, Berrin ARI, Þükran HELVACIOÐLU ve Necmiye ÞANLIER<br />

Libas ÖZATEÞ, Þükran HELVACIOÐLU,<br />

Buket GÖKALP, Hacer KUZU OKUR,<br />

<strong>Gül</strong>seren ÇEPKEN, Hülya ÖZKAN, Nur<br />

ÖZSOY, Filiz ÇOLAKBAYRAKTAR, Jale<br />

ARINÇ, Necmiye ÞANLIER.<br />

2007 Yýlýndaki<br />

Faaliyetlerimizden Bazýlarý<br />

06.01.2007 –20.01.2007 tarihleri<br />

arasýnda 110 bursiyerimiz için þehir<br />

tiyatrolarýndan toplu bilet alýnýp tiyatroya<br />

gidilmiþtir.<br />

Hanýmlar komisyonu olarak “Bir<br />

çocuk da siz okutun!” kampanyasý<br />

baþlatýlmýþtýr. Bir öðrencimizin bursu bu<br />

kampanyamýzdan verilmeye devam<br />

etmektedir.<br />

Gençlik komisyonumuzdan<br />

Sema TÜRKMEN öðretmenliðinde<br />

hanýmlarýmýza dernek merkezimizde<br />

pazartesi günleri saat 11.00 ile 13.00<br />

arasý Ýngilizce kursu verilmiþtir.<br />

Hanýmlar komisyonu<br />

sponsorluðunda Kadýköy Gençlik<br />

Merkezi’nde 10 öðrencimize Latin<br />

danslarý kursu verilmesi saðlanmýþtýr.<br />

Hanýmlarýmýzýn kullanýlmamýþ<br />

veya az kullanýlmýþ olan temiz kýyafetleri<br />

dernek binamýzda toplanarak<br />

bursiyerlerimize ve <strong>Kayseri</strong>'deki ihtiyaç<br />

sahiplerine ulaþtýrýlmaktadýr.<br />

Hanýmlar komisyonunun<br />

düzenlemiþ olduðu faaliyetlerden gelen<br />

gelirlerle 12 öðrencimize daha burs<br />

imkaný saðlanmýþtýr.<br />

14.11.2007 tarihinde kültür<br />

gezisi olarak MÝNÝATÜRK gezisi<br />

düzenlenmiþtir.<br />

10.12.2007 tarihinde Sepetçiler<br />

Kasrý’nda psikolog Suna POLAT’ýn<br />

konuþmacý olarak katýldýðý " AÝLE ÝÇÝ<br />

ÝLETÝÞÝM" konulu panel düzenlenmiþtir.<br />

26.12.2007 tarihinde CITADEL<br />

Otel'de geleneksel Yeni Yýl Yemeði<br />

düzenlendi. Yemeðe katýlan misafirlerimiz<br />

arasýnda piyango çekiliþi yapýldý.<br />

Piyangoda verilen hediyeler<br />

hayýrseverlerimiz tarafýndan<br />

baðýþlanmýþtýr. Yemekten elde edilen gelir<br />

burs fonumuza aktarýlmýþtýr.<br />

30 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Geçen sene Anneler Günü yemeðimizde Sayýn Türkan<br />

SABANCI’ya engellilerle ilgili özverili maddi ve manevi<br />

çalýþmalarýndan dolayý bir plaket takdim etmek istemiþtik.<br />

Kendileri mazeretinden dolayý katýlamamýþlardý. Daha sonra<br />

baþkanýmýzý nazik davetleriyle evlerinde aðýrladýlar. Davette<br />

Sayýn Nimet BAYRAKTAR, Sayýn Hatice BAYRAKTAR, Sayýn<br />

Semiha KÝBAR ve Latife BAYRAKTAR da vardý. Baþkanýmýz,<br />

Sayýn Türkan SABANCI’ya plaketini takdim ederek derneðimiz<br />

ve memleketimiz için yaptýklarý hayýrlardan dolayý, özellikle<br />

de engelliler için yaptýklarý her türlü destek için teþekkürlerini<br />

iletti. Tabii ki konuþmalarda rahmetli Sakýp SABANCI’yý da<br />

sevgi ve saygýyla yad ettiler. (Ruhu þad olsun)<br />

Kadýnlar Komisyonunun düzenlemiþ<br />

olduðu kültürel gezi güneþli bir Ýstanbul gününde<br />

düzenlendi. Hanýmlarýmýzýn büyük bir kýsmý Anadolu<br />

yakasýndan Þanslý Tur tarafýndan Suadiye Oteli’nin<br />

önünden alýndý. Avrupa yakasýnda oturanlarý da<br />

Mecidiyeköy’den alan tur Sultanahmet’e doðru<br />

yola çýktý. Ýlk duraðýmýz Ayasofya Müzesi idi.<br />

Rehberimiz son derece bilgilendirici anlatýmlarýyla<br />

hanýmlarýmýzý aydýnlattý. Tarihin gizemli dokusu<br />

edindiðimiz bilgilerle<br />

birlikte<br />

içimize<br />

iþledi. Sultanahmet’te ikinci<br />

duraðýmýz Yerebatan Sarnýcý<br />

idi. Ýstanbul’un su ihtiyacýnýn Bizans<br />

Dönemi’nde buradan karþýlanmýþ olduðunu<br />

öðrendik.<br />

Þubat 2008<br />

Kadýnlar Komisyonu<br />

Sayýn Türkan SABANCI’ya<br />

plaket takdimi<br />

Sultanahmet ve Miniatürk Gezisi<br />

Öðlene doðru herkesin karný çok acýkmýþtý.<br />

Sultanahmet Köftecisi’ndeki köfte ve piyaz herkesin<br />

hoþuna gitti. O gün hava raporlarýnda Ýstanbul’da<br />

havanýn yaðýþlý olacaðý belirtilmesine raðmen,<br />

þansýmýzdan olsa gerek, hava günlük<br />

güneþlikti. Böylece Miniatürk’ü de<br />

gezmek isteyen<br />

hanýmlarýmýz<br />

gezilerine keyifle devam edebildiler. Türkiye’nin<br />

deðiþik illerinden mimari eserlerin sergilendiði<br />

Miniatürk’te <strong>Kayseri</strong>’de bulunan Döner Kümbet’i<br />

de görmek bizleri duygulandýrdý. Açýk hava ve<br />

gezinti herkesi yormuþtu, ama herkes mutlu bir<br />

þekilde geziyi tamamlayýp evine döndü.<br />

Aile Sevgisini,<br />

Dernekte Bursiyerlere Yaþatmak<br />

Kadýnlar Komisyonu, bursiyer öðrencilerimizle derneðimizin<br />

kaynaþmasýný saðlamak amacýyla aile ortamýndan uzakta olan<br />

gençlere sýla hasretini dindirmek adýna dernek merkezinde, evlerinde<br />

yaptýklarý baklava, börek ve pastalarý sýcak sohbet ortamlarýnda<br />

ikram ediyorlar. Kendilerini evlerinde hisseden bursiyerlerimiz<br />

derneðimizin onlara ne kadar deðer verdiðini bir kez daha yaþýyorlar.<br />

Dernek merkezimizin faaliyetlere yeterli gelmemesi bu tür toplantýlarýn<br />

daha çok katýlýmla yapýlmasýný engelliyor. Hayalimiz, toplantýlarýmýzýn<br />

ve seminerlerimizin yapýlacaðý konferans salonu, kýz / erkek öðrenci<br />

yurtlarý, spor aktivitelerinin yapýlacaðý spor alanlarý, <strong>Kayseri</strong>’nin yöresel<br />

yemeklerinin sunulduðu bir mutfak, <strong>Kayseri</strong>li hemþehrilerimizin<br />

kendilerine ait toplantýlarý yapabilecekleri bir mekan; yani kýsaca bir<br />

<strong>Kayseri</strong> Kültür Merkezi.<br />

Kadýnlar Komisyonu ve Gençlik Komisyonu dernek merkezimizde birarada<br />

Miniatürk’te Döner Kümbet<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

31


Kadýnlar Komisyonu<br />

Aile Ýçi Ýletiþim Paneli Sepetçiler Kasrý’nda Yapýldý<br />

Kadýnlar Komisyonu tarafýndan<br />

Sepetçiler Kasrý’nda 12/10/2007<br />

tariihinde gerçekleþtirilen, Konuþmacý<br />

olarak M.A. Uzman Psikolog Sayýn<br />

Suna POLAT’ýn katýldýðý panelin<br />

konusu, ‘’Aile Ýçi Ýletiþim’’ idi. Üç saat<br />

süren panel, iki oturumdan<br />

M.A. Uzman Psikolog Suna POLAT’ýn konuþmasý ilgi ile takip edildi.<br />

oluþuyordu. Ýlk oturumda psikolog<br />

Suna POLAT oldukça bilgilendirici<br />

bir sunum yaptý. Ýkinci oturumda<br />

konuyla ilgili soru ve cevaplar yer<br />

aldý. Oturumlar arasýnda verilen<br />

molada ikram edilen çay - kahve<br />

eþliðinde hanýmlarýmýz ve<br />

öðrencilerimiz sohbet etmek için<br />

zaman buldular. Ýlçe derneklerinden<br />

de haným misafirlerimizin katýlýmý<br />

bizleri sevindi. Üyelerimizin ve ilçe<br />

derneklerimizin bayanlarýný her ay<br />

düzenleyeceðimiz diðer<br />

panellerimize de bekliyoruz.<br />

Oturum arasý sohbetten bir görünüm Baþkanýmýz Yasemin AYDOÐAN, Sayýn Suna POLAT’a plaketini takdim ederken<br />

32 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Kadýnlar Komisyonu<br />

<strong>Kayseri</strong>li Hanýmlar,<br />

Birlik ve Beraberlik Ýçin Yeni Yýl Yemeðinde Citadel Hotel’de Buluþtu<br />

Sn. Ayla YAVUZ, Sibel DEVECÝ, Nurcan ÇETÝNSAYA, Neþe ÇETÝNSAYA, Meral TUNCER, Olcay BÜYÜKBAHÇECÝ<br />

“Her yeni yýlla birlikte<br />

Geçen ömürlerde<br />

Arkaya baktýðýmýzda<br />

Birlik ve beraberlikte<br />

Ayný duygularda<br />

Bursiyerlerimiz ve beraberliðimiz için<br />

Sizleri yeni yýl yemeðimize<br />

bekliyoruz.”<br />

Kadýnlar Komisyonun 26.12.2007<br />

tarihinde CITADEL Otel’de düzenlemiþ<br />

olduðu yeni yýl yemeði davetiyemiz<br />

böyleydi. Yeni yýl yemeðimizin öncelikli<br />

Sn. Ören ALTMIÞYEDÝOÐLU TARHANLI,<br />

Aliye NAKÝPOÐLU, Kadriye KAÞIKÇI<br />

Þubat 2008<br />

amacý, derneðimize yeni bursiyerler<br />

kazandýrmak ve 2007 yýlýnýn sonunda<br />

hep beraber bütün bir yýlýn<br />

yorgunluðunu atýp eðlenmekti.<br />

Hayýrseverlik konusunda son derece<br />

duyarlý olan <strong>Kayseri</strong> hanýmlarý, bu<br />

davetimize yoðun ilgi gösterdiler.<br />

CITADEL Otel’in konumu ve yemekleri,<br />

hanýmlarýmýzý son derece mutlu etti.<br />

Müzik grubunun nostaljik ezgileri<br />

herkesin hoþuna gitti. Program,<br />

baþkanýmýz Sayýn Yasemin AYDOÐAN<br />

Haným’ýn konuþmasýyla baþladý. Kadýnlar<br />

Komisyonu yemek esnasýnda<br />

bursiyerlerimize katký amaçlý bir de<br />

piyango düzenledi. Kadýnlar Komisyonu<br />

tarafýndan hazýrlanan bilet mahiyetindeki<br />

numaralý bilezikler adeta kapýþýldý.<br />

Yasemin Haným öncelikle piyangoda<br />

ödül olarak verilecek hediyeleri<br />

baðýþlayan; Sayýn Mustafa –Mualla<br />

KÖSEOÐLU ‘na (KUMTEL A.Þ.),<br />

Mehmet-Nurdan KESÝMOÐLU’na<br />

(KESÝMOÐLU MENSUCAT A.Þ.); Yaþar-<br />

<strong>Gül</strong>çin KÜÇÜKÇALIK’a (KÜÇÜKÇALIK<br />

TEKSTÝL SANAYÝ VE TÝC. A.Þ.), Jale ARINÇ<br />

Haným’a, Pembe YURDUÞEN Haným’a,<br />

Büþra TARIMCI Haným’a, Sevgi Haným’a<br />

(Miss Lema) ve Fatoþ Giyim’e çeþitli<br />

hediyeleri için; yemeðimize katýlan<br />

konuklara da bu güzel günde bizlerle<br />

beraber olduklarý için teþekkür etti.<br />

Yemek son derece samimi bir<br />

ortamda gerçekleþirken, hanýmlarýmýz<br />

bundan sonraki aktivitelerde kadýnlar<br />

komisyonunu daha fazla<br />

destekleyeceklerini ve çalýþmalarýna her<br />

konuda yardýmcý olacaklarý sözünü<br />

vererek günü tamamladýlar. Anadolu<br />

yakasýndaki misafirlerimiz kendilerine<br />

tahsis edilen minibüslerle evlerine<br />

ulaþtýrýldý. Bu anlamlý gün tamamlanýrken<br />

gelecek yeni yýllarýn herkese iyilik, saðlýk<br />

getirmesi temennisi misafirlerin<br />

gönüllerinde yerini almýþtý.<br />

Kadýnlar Komisyonu Üyelerimiz yeni yýl yemeðinde biraradaydý. Sn. Saniye CAVCAV çekiliþ yaparken<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

33


Gençlik Komisyonu<br />

Derneðimizin Dinamik Yüzü: Gençlik Komisyonu<br />

<strong>Kayseri</strong>, Türkiye ve Dünya için;<br />

Buluþuyoruz, konuþuyoruz, üretiyoruz!<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi<br />

Gençlik Komisyonu olarak, Ýstanbul’da ikamet<br />

eden ve öðrenimlerini devam ettirmek üzere<br />

Ýstanbul’a gelmiþ olan <strong>Kayseri</strong>li gençler arasýnda<br />

birlik ve beraberliði saðlamak; kiþisel<br />

geliþimlerine, kariyer planlarýna, sosyal ve<br />

kültürel yaþamlarýna katkýda bulunmak ve<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli’nin kültürel deðerlerini<br />

(kaybetmeksizin) yaþatmak için faaliyet<br />

göstermekteyiz.<br />

Bu faaliyetleri yaparken varmak<br />

istediðimiz nokta; <strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði’nde<br />

bundan sonraki yýllarda görev alacak bilinçli<br />

bireyleri yetiþtirmek ve derneðimize bugün<br />

olduðu gibi gelecek yýllar için de katma deðer<br />

saðlamaktýr.<br />

Kalkýnmanýn ancak ve ancak topyekün<br />

bir çalýþma, birlik, beraberlik ve dayanýþma<br />

ruhuyla gerçekleþebileceðinin bilincinde olan<br />

biz <strong>Kayseri</strong> gençleri; Dünya’nýn kalbinin<br />

Türkiye’de, Türkiye’nin kalbinin de <strong>Kayseri</strong>’de<br />

attýðýnýn farkýndalýðýyla azim ve kararla<br />

çalýþmalarýmýza devam edeceðiz.<br />

Þubat 2008<br />

Gençlik Komisyonumuz Arnavutköy’de yemekte<br />

Geleceðe Yönelik Plan ve Projelerimiz<br />

Öðrencilerimize yönelik yarý-zamanlý iþ ve<br />

staj imkaný saðlanmasý<br />

Mezunlarýmýzla iþadamlarýmýzý irtibata<br />

geçirerek uygun pozisyonlarda iþ imkaný<br />

saðlanmasý<br />

Üyelerimize yönelik mesleki eðitim ve<br />

konferanslar<br />

Gençlik Komisyonumuz Büyükada’da piknikte<br />

Gençlik Komisyonu Üyeleri<br />

Erdal YEÞÝLBAÞ (Baþkan)<br />

Yusuf ARSLAN (Bþk.Yrd.)<br />

Y. Ayça SEZER (Bþk.Yrd.)<br />

Ýbrahim ÝBAR<br />

Özlem GÜLDER<br />

Ýsmail KIYAK<br />

M. Arda KILIÇ<br />

Ýsmail MEÞÝNCÝGÝLLER<br />

Selda ÇAM<br />

Özgür KARASU<br />

Kamil ÖZCAN<br />

Recai DELÝKTAÞ<br />

Seda YAZÐAN<br />

Pelin AKKOYUN<br />

Murat KEÐÝN, Birþan TEKELÝOÐLU, Mehmet<br />

TEKGÖZ, Halim KARSLIOÐLU, Oðuzhan<br />

ERDOÐAN, Tuðba SÜRME, Fatih YILDIZ, Abdulkadir<br />

KÝRAZ, Çaðlar BOZKURT, Muharrem KAZANCIK,<br />

Habibe AKPINAR, Sena CEBECÝ, Özkan TÜRKOÐLU,<br />

Uður Kurtuluþ BAHAR, Mesut EFE, Serpil KAHYA,<br />

Mustafa GÜLBEDEN, Emel DARAK.<br />

Gençlerimize yönelik kiþisel geliþim ve kariyer<br />

seminerleri<br />

Rehber aile, rehber mezun gruplarýnýn<br />

oluþturulmasý<br />

<strong>Kayseri</strong>’deki baþarýlý öðrenciler için Ýstanbul<br />

gezisi düzenlenerek Ýstanbul’daki üniversitelerin<br />

tanýtýlmasý<br />

<strong>Kayseri</strong>’mizin etkin bir þekilde tanýtýlmasý<br />

için alternatif projeler üretilmesi<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

35


Gençlik Komisyonu<br />

8 Aralýk 2007 tarihinde bursiyer<br />

öðrencilerimiz derneðimizin çatýsý altýnda<br />

kahvaltýlý bir toplantýda biraraya geldi.<br />

“Tanýþma Toplantýsý” adýný verdiðimiz<br />

etkinlikteki temel amacýmýz; üniversite<br />

hayatýna henüz baþlayan yeni<br />

bursiyerlerimizi hem dernek yönetimimiz<br />

ve gençlik komisyonumuzla, hem üst<br />

sýnýflardaki aðabey ve ablalarýyla, hem de<br />

Toplantý öncesi kahvaltýdan bir görünüm<br />

Gelecek Burada !<br />

Kahvaltýlý Tanýþma Toplantýsý<br />

birbirleriyle tanýþtýrmaktý. Dedeman Hotel<br />

Ýstanbul’un ev sahipliði yaptýðý<br />

organizasyona ilgi büyüktü. Ýlçe ve belde<br />

derneklerimizden de katýlýmlarýn yoðun<br />

olduðu etkinliðe 700 dolayýnda gencimiz<br />

iþtirak etti. Tatlý bir sohbet eþliðinde yapýlan<br />

kahvaltýnýn ardýndan seminer salonuna<br />

geçildi.<br />

Derneðimizin Gençlik<br />

Komisyonu baþkaný Erdal<br />

YEÞÝLBAÞ’ýn konuþmasýyla<br />

baþlayan program, Yönetim<br />

Kurulu Üyemiz Sayýn Mehmet<br />

DOÐANYÝÐÝT ve Dernek<br />

Baþkanýmýz Sayýn Yasemin<br />

AYDOÐAN’ýn konuþmalarýyla<br />

devam etti. Memnuniyetlerin dile<br />

getirildiði bu konuþmalardan<br />

sonra Bayraktar Holding Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Sayýn Sacit<br />

KATLANDUR, öðrencilerimizle<br />

engin deneyimlerini paylaþmak<br />

üzere kürsüye geldi. “Uluslararasý<br />

Kuruluþlar ve Kamu Sektöründe<br />

Kariyer Olanaklarý” konulu<br />

<strong>Kayseri</strong>li gençler salonu eksiksiz doldurdu!<br />

konuþmasýyla gençlerimizi aydýnlatan<br />

Sayýn KATLANDUR, gençlerimiz tarafýndan<br />

ilgiyle takip edildi. Daha sonra sözü<br />

devralan Bayraktar Holding Ýnsan<br />

Kaynaklarý Grup Baþkaný Sayýn Zeynep<br />

Gamze TÜRKER, “Kendini Keþfetmenin<br />

Gücü” konulu interaktif sunumuyla kendi<br />

potansiyellerini keþfetmeleri yolunda<br />

gençlerimize cesaret verdi.<br />

Sacit KATLANDUR<br />

36 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Gençlik Komisyonu<br />

Söz konusu toplantýda Yönetim<br />

Kurulu tarafýndan öðrencileri ders<br />

çalýþmaya teþvik amaçlý bir ilk<br />

gerçekleþtirildi. Kendi alanlarýnda en yüksek<br />

not ortalamasýna sahip çeþitli üniversite<br />

ve bölümlerdeki dört öðrencimiz, Dernek<br />

Yönetim Kurulumuz tarafýndan cep<br />

telefonu ve fotoðraf makinasýyla<br />

ödüllendirildi. Ayrýca yapýlan çekiliþle<br />

salondaki gençlerimizden biri, bir adet<br />

“I-Pod” müzik çalar ile ödüllendirildi.<br />

Oldukça verimli geçen “Tanýþma<br />

Toplantýsý”, programýmýza teþrif ederek<br />

gençlerimizi aydýnlatan Sayýn Sacit<br />

KATLANDUR ve Sayýn Zeynep Gamze<br />

TÜRKER’e yönetim kurulumuz tarafýndan<br />

yapýlan plaket takdimiyle sona erdi.<br />

Dernek baþkanýmýz Yasemin AYDOÐAN, Sayýn Zeynep Gamze TÜRKER<br />

ve Sayýn Sacit KATLANDUR’a plaketlerini takdim ederken<br />

Þubat 2008<br />

Zeynep Gamze TÜRKER<br />

Sayýn Ören ALTMIÞYEDÝOÐLU<br />

TARHANLI, baþarýlý<br />

öðrencilerimizden<br />

Esin B. PATIR'a ödülünü verirken.<br />

Bayraktar Holding ve<br />

yönetim kurulu üyelerimize<br />

katkýlarýndan dolayý teþekkür<br />

ederiz.<br />

Yönetim kurulumuz, konuþmacýlar ve toplantýya katýlan bursiyerlerimiz<br />

Sayýn Yasemin AYDOÐAN,<br />

baþarýlý öðrencilerimizden<br />

Emrah BOSTAN'a ödülünü verirken.<br />

Sayýn Zehra ÇARÞIBAÞI<br />

baþarýlý öðrencilerimizden<br />

Eda GÖZEL'e ödülünü verirken.<br />

SACÝT KATLANDUR<br />

Ýzmir doðumlu olan Sacit Katlandur, ulusal ve uluslarasý düzeydeki bir çok kamu kurum ve<br />

kuruluþunda aktif olarak görev aldý. 1993 yýlýnda kamudan özel sektöre geçen Katlandur, Mayýs<br />

1995 ayýndan bu yana Bayraktar Holding’te Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadýr.<br />

Sacit Katlandur halen TÜSÝAD Mesleki ve Teknik Eðitim Çalýþma Grubu Baþkaný, Propeller<br />

Club of the US - Port of Istanbul Baþkaný, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Araþtýrmalar Vakfý (TESEV),<br />

Türk Fransýz Ticaret Odasý ve Ýstanbul Rotary Kulübü üyesidir. Katlandur ayný zamanda Dýþ Ekonomik<br />

Ýliþkiler Konseyi (DEÝK)’te Türk-Ýngiliz ve Türk-Fransýz Ýþ Konseylerinde Yönetim Kurulu üyesidir.<br />

Ýngilizce ve Fransýzca bilen Katlandur, evli ve iki çocuk babasýdýr.<br />

ZEYNEP GAMZE TÜRKER<br />

Ýstanbul doðumlu olan Zeynep Gamze Türker, Notre Dame de Sion Fransýz Kýz Lisesi’ni<br />

bitirdikten sonra Boðaziçi Üniversitesi Ýdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünde lisans<br />

eðitimini tamamladý. Üniversite yýllarýnda ülkesel, profesyonel turist rehberi olarak iþ hayatýna adým<br />

atan Türker, Þubat 1985’te Biliþim Sektörünün çokuluslu en eski kuruluþlarýndan olan NCR Biliþim<br />

Sistemleri AÞ’deki görevine baþladý. Buradaki görevinden 2004 yýlýnda Ýnsan Kaynaklarý Direktörü<br />

iken ayrýlan Z. Gamze Türker, 2005 Mart ayýndan itibaren Bayraktar Holding Ýnsan Kaynaklarý Grup<br />

Baþkaný olarak çalýþmaktadýr.<br />

22 yýllýk sürede ülkesel görevleri yanýnda uluslararasý görev ve sorumluluklar da alan Z.Gamze<br />

Türker, ayrýca iþ hayatýnýn yanýnda uzun yýllardýr çokuluslu sivil toplum kuruluþlarýnda da aktif<br />

olarak çalýþmaktadýr.<br />

Ýngilizce ve Fransýzca bilmekte olup, evli ve 20 yaþýnda bir kýz çocuk annesidir.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

37


Þubat 2008<br />

Seçim 2007<br />

2007 Seçimleri ve <strong>Kayseri</strong>li Milletvekillerimiz<br />

Sabahattin ÇAKMAKOÐLU: 25 Kasým 1930'da <strong>Kayseri</strong><br />

Ýncesu'da doðdu. Mülki Ýdare Amiri; Ankara Üniversitesi<br />

Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. Emniyet Genel<br />

Müdürlüðü, Baþbakanlýk ve Ýçiþleri Bakanlýðý Müsteþarlýðý<br />

ile Cumhurbaþkaný Baþdanýþmanlýðý görevlerini yürüttü.<br />

48. Hükümet'te TBMM dýþýndan Baðýmsýz Ýçiþleri<br />

Bakanlýðý görevine getirildi. 21.Dönem <strong>Kayseri</strong> Milletvekili.<br />

57. Hükümet'te Milli Savunma Bakanlýðý görevini üstlendi.<br />

Az Fransýzca ve Ýngilizce bilen ÇAKMAKOÐLU, evli ve<br />

2 çocuk babasýdýr.<br />

Prof Dr Ýrfan GÜNDÜZ: 15 Aralýk 1950'de <strong>Kayseri</strong><br />

Yeþilhisar'da doðdu. Ýstanbul Yüksek Ýslam Enstitüsü'nü<br />

bitirdi. Doktorasýný Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler<br />

Enstitüsü'nde yaptý. 1990'da Doçent, 1996'da Profesör<br />

oldu. Baþbakanlýk Danýþmaný olarak görev yaptý. 21. ve<br />

22. Dönem Ýstanbul Milletvekili, 23. Dönemde de Ýslam<br />

Konferansý Örgütü Parlamento Birliði Türk Grubu Baþkaný<br />

(ÝKÖPAB) oldu. Arapça, Ýngilizce ve Farsça bilen GÜNDÜZ,<br />

evli ve 3 çocuk babasýdýr<br />

Yaþar KARAYEL: 1 Mart 1950'de <strong>Kayseri</strong> Alakuþak<br />

Köyü'nde doðdu. Yönetici; Marmara Üniversitesi Ýktisadi<br />

ve Ýdari Bilimler Fakültesi'ni bitirdi Baþbakan Baþmüþaviri<br />

ve Bayýndýrlýk ve Ýskân Bakanlýðý'nda Müsteþar Yardýmcýsý<br />

olarak görev yaptý. Orta düzeyde Almanca bilen<br />

KARAYEL, evli ve 3 çocuk babasýdýr.<br />

Prof. Dr. Burhan KUZU: 1 Ocak 1955'te <strong>Kayseri</strong><br />

Develi'de doðdu. Anayasa Hukukçusu ve Öðretim Üyesi;<br />

Ýstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Yüksek<br />

lisans ve doktorasýný ayný fakültede tamamladý. Ýstanbul<br />

Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim<br />

Dalý Öðretim Üyesi olarak ders verdi. 1989'da doçent,<br />

1998'de profesör oldu... 22. Dönem Ýstanbul Milletvekili.<br />

22. Dönem'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa<br />

Komisyonu Baþkanlýðý görevinde bulundu. 23. Dönem'de<br />

ayný Komisyon'un Baþkanlýðýna yeniden seçildi. Ýyi<br />

düzeyde Fransýzca bilen KUZU, evli ve 2 çocuk babasýdýr.<br />

Prof. Dr. Mehmet Sayým TEKELÝOÐLU: 22 Ekim<br />

1950'de <strong>Kayseri</strong>'de doðdu. Uçak Mühendisi ve Öðretim<br />

Üyesi; Ýstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi<br />

Uçak Bölümü'nü bitirdi. Yüksek lisansýný Ege Üniversitesi<br />

Mühendislik Fakültesi'nde, doktorasýný Dokuz Eylül<br />

Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü'nde tamamladý. Dokuz<br />

Eylül Üniversitesi'nde 1987'de Doçent unvanýný aldý.<br />

1993'de Celal Bayar Üniversitesi'ne profesör olarak<br />

atandý. 22. Dönem Ýzmir Milletvekili. Çok iyi düzeyde<br />

Ýngilizce bilen TEKELÝOÐLU, evli ve 3 çocuk babasýdýr.<br />

Taner YILDIZ: 3 Nisan 1962'de Yozgat Devecipýnar'da doðdu. Elektrik Mühendisi; Ýstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Fakültesi Elektrik<br />

Mühendisliði Bölümü'nü bitirdi. <strong>Kayseri</strong> Elektrik Üretim Þirketi'nin Yönetim Kurulu Üyesi, <strong>Kayseri</strong> ve Civarý Elektrik T.A.Þ'nin Yönetim Kurulu Üyesi ve<br />

Genel Müdürü olarak görev yaptý. 22. Dönem <strong>Kayseri</strong> Milletvekili. Ýyi düzeyde Ýngilizce bilen YILDIZ, evli ve 4 çocuk babasýdýr.<br />

Milletvekillerimiz soyadlarýna göre alfabetik sýrayla dizilmiþtir.<br />

Mustafa ELÝTAÞ: 5 Þubat 1957'de <strong>Kayseri</strong>'de doðdu.<br />

Ekonomist ve Sanayici; Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler<br />

Fakültesi Ýktisat ve Maliye Bölümü'nü bitirdi. Sanayici<br />

olarak iþ hayatýný yürüttü. <strong>Kayseri</strong> Organize Sanayi<br />

Bölgesi Müteþebbis Heyet Üyesi oldu. <strong>Kayseri</strong> Sanayici<br />

ve Ýþadamlarý Derneði (KAYSÝAD) Yönetim Kurulu Üyeliði<br />

görevini yürüttü. 22. Dönem <strong>Kayseri</strong> Milletvekili. Ýyi<br />

düzeyde Ýngilizce bilen ELÝTAÞ, evli ve 3 çocuk babasýdýr.<br />

Salih KAPUSUZ: 1954'te <strong>Kayseri</strong> Develi'de doðdu.<br />

Ýþletmeci; Erzurum Atatürk Üniversitesi Ýþletme<br />

Fakültesi'ni bitirdi. Serbest ticaretle uðraþtý. 19., 20. ve<br />

21. Dönem <strong>Kayseri</strong>, 22. Dönem Ankara Milletvekili. 20.<br />

Dönem'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanlýk Divaný<br />

Üyeliði yaptý. KAPUSUZ, evli ve 4 çocuk babasýdýr.<br />

Mehmet Þevki KULKULOÐLU: 17 Ocak 1965'te<br />

<strong>Kayseri</strong>'de doðdu. Týp Doktoru ve Sanayici; Uludað<br />

Üniversitesi Týp Fakültesi'ni ve Ýstanbul Ticaret Üniversitesi<br />

Dýþ Ticaret Enstitüsü'nü bitirdi. SONTEKS Tekstil Sanayi<br />

ve Dýþ Ticaret A.Þ., Nesta Limited, Nesta Benelux BV.<br />

ve Nesta Ukraine UC.'nin Yönetim Kurulu Baþkanlýðý'ný<br />

yaptý. Çok iyi düzeyde Ýngilizce, orta düzeyde Fransýzca<br />

ve Rusça bilen KULKULOÐLU, evli ve 3 çocuk babasýdýr.<br />

Ahmet ÖKSÜZKAYA:25 Temmuz 1960'da <strong>Kayseri</strong>'de<br />

doðdu. Serbest Muhasebeci Mali Müþavir; Gazi<br />

Üniversitesi Basýn Yayýn Yüksek Okulu ve Anadolu<br />

Üniversitesi Ýktisat Fakültesi'ni bitirdi. <strong>Kayseri</strong> Serbest<br />

Muhasebeci Mali Müþavirler Odasý Üyesi oldu.<br />

ÖKSÜZKAYA, evli ve 3 çocuk babasýdýr.<br />

Sadýk YAKUT: 3 Þubat 1956'da <strong>Kayseri</strong> Büyükkaramanlý<br />

Köyü'nde doðdu. Hukukçu; Ýstanbul Üniversitesi Hukuk<br />

Fakültesi'ni bitirdi. 21, 22. Dönem <strong>Kayseri</strong> Milletvekili.<br />

22. Dönem'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkanvekilliði<br />

görevini yürüttü. YAKUT, evli ve 3 çocuk babasýdýr.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

39


Dosya: Bir Milletin Portresi<br />

Cumhurbaþkanýmýz<br />

<strong>Abdullah</strong> GÜL<br />

Dergimizin bu sayýsýnda, Erciyes’in<br />

eteklerinde baþlayýp Çankaya’nýn<br />

zirvesinde son bulan bir yolculuðu sizlerle<br />

paylaþmak istedik. Bir baþarý öyküsü belki<br />

ama, aslýnda bizim öykümüz! Türkiye<br />

Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaþkaný<br />

<strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>’ün yaþam öyküsünün satýr<br />

aralarýna doðru gittiðimiz Dosya’mýzda<br />

bir milletin portresini çizmeye çalýþtýk bir<br />

bakýma...<br />

Tornacý bir babanýn, ev hanýmý bir<br />

annenin ve en önemlisi Anadolu’nun<br />

yokluk ve sýkýntýlý günlerinin içinde<br />

baþlayan bir hayat. Üniversitelerin kargaþa<br />

ortamýnda okumuþ, okula 6 ay<br />

girememiþ, askeri darbe yaþamýþ,<br />

ardýndan evliliðinin daha ilk haftalarýnda<br />

hapishaneyle tanýþmýþ bir Anadolu<br />

idealisti... Ve baþlayan siyasi mücadele,<br />

adaylýðý, genel baþkana kadar<br />

yakýnlaþtýran iliþkileri ve kiþiliði... Ülke<br />

fotoðrafýný iyi okuyabilmesi, devlet<br />

<strong>Kayseri</strong>’den Çankaya’ya Bir Baþarý Öyküsü<br />

bakanlýðýna, baþbakanlýða yükselmesi ve<br />

sýkýntýlarla geçmiþ ama hep baþarýlarla<br />

dolu bir yaþam örgüsü... Ülkenin zirvesine<br />

çýkmasýyla son bulan bu yolculuða doðru<br />

gelin hep birlikte yelken açalým.<br />

<strong>Gül</strong> Ailesi<br />

Dedeleri, Selçuklular döneminde<br />

<strong>Kayseri</strong>’de yapýlan “<strong>Gül</strong>ük Camii ve<br />

Külliyesi”nde hizmet etmiþ, imamlýk<br />

yapmýþtýr. Bundan dolayý ailenin<br />

<strong>Kayseri</strong>’deki namý “<strong>Gül</strong>ük imamlarý”dýr.<br />

1934 yýlýnda soyadý kanunu çýkýnca da<br />

aile “<strong>Gül</strong>” soyadýný nüfus hanelerine<br />

yazdýrmýþlardýr.<br />

<strong>Gül</strong>’ün anne tarafý da köklü bir<br />

<strong>Kayseri</strong> ailesi olarak bilinen Satoðullarý’na<br />

dayanmaktadýr. Satoðullarý, 15. yüzyýlda<br />

yaþamýþ evliyadan bir halk ozaný olan ve<br />

‘Aþýk’ takma adýyla halk þiirleri söyleyen<br />

Þeyh Ýbrahim Tennuri hazretlerine kadar<br />

uzanmaktadýr.<br />

<strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong> Doðuyor!<br />

Ahmet Hamdi Bey ile Adeviye<br />

Haným’ýn evliliklerinden üç çocuklarý<br />

olacaktýr: <strong>Abdullah</strong>, Macit ve Hatice...<br />

<strong>Abdullah</strong>; Ahmet Hamdi - Adeviye<br />

<strong>Gül</strong> çiftinin ilk çocuðu olarak 29 Ekim<br />

1950 tarihinde dünyaya geldi.<br />

Ýþte, genç cumhuriyetin zirvesi<br />

Çankaya’nýn 57 yaþýndaki yeni sakini<br />

henüz cumhuriyetin 28. kuruluþ<br />

törenlerinin kutlandýðý bir günde dünyaya<br />

gelmiþti.<br />

Babasýnýn <strong>Abdullah</strong> ismini verdiði<br />

bu çocuðun gelecekte cumhuriyetin 84.<br />

kutlama törenlerine “cumhurbaþkaný<br />

sýfatýyla” katýlacaðýný kimse kestiremezdi.<br />

Ama anne ve baba, böyle bir günde<br />

gelen çocuklarýna bir isim daha verdiler:<br />

“Cumhur”...<br />

Cumhur <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>.<br />

40 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Ýlkokulda “Uslu” Çocuktu!<br />

Ailesinin el üstünde büyüttüðü,<br />

sýcak ve aile þefkatinin hissedildiði bir<br />

ortamda gözlerini dünyaya açtý küçük<br />

<strong>Abdullah</strong>. Baba Ahmet Hamdi Bey kolay<br />

kolay kýzmayan, sessiz ve sabýrlý bir<br />

kiþiliðe sahipti. Anne Adeviye Haným<br />

çocuklarýnýn üstüne titreyen, þefkatle<br />

kucaklayan, onlarýn en iyi þekilde<br />

yetiþmesi için çaba sarfeden tam bir<br />

<strong>Kayseri</strong> kadýnýydý. Annesinin en büyük<br />

ideali oðlu <strong>Abdullah</strong>’ýn okumasýydý.<br />

Nitekim okul hayatýnda en büyük<br />

desteði annesi saðlayacak, babasýnýn<br />

zaman zaman ticarette kalmasý<br />

yönündeki çabalarýný boþa çýkaracaktý.<br />

Ve küçük <strong>Abdullah</strong>, <strong>Kayseri</strong> Gazi<br />

Paþa Ýlkokulu’nda öðrenimine baþladý.<br />

Þubat 2008<br />

Dosya: Bir Milletin Portresi<br />

Cumhurbaþkanýmýz<br />

<strong>Abdullah</strong> GÜL<br />

Çalýþkanlýðý, sýcak ve güler yüzüyle<br />

öðretmenlerine ve arkadaþlarýna<br />

kendisini sevdirmesi kolay oldu. Nitekim<br />

okulu da baþarýyla bitirecekti.<br />

<strong>Gül</strong>, ortaokulu ise Nazmi Toker<br />

Ortaokulu’nda okudu. Burada da<br />

baþarýlý, sempatik ve atak bir öðrenci<br />

olarak çevresinin kýsa sürede sevgisini<br />

kazandý. Birlikte sýrayý paylaþtýðý okul<br />

arkadaþlarý ise kendisi hakkýnda:<br />

“mýzýkçýlýk yapmayan, fazlasýyla uslu bir<br />

çocuk” olarak bahsediyorlar. Çocukluk<br />

arkadaþlarýndan Hilmi Akkan:<br />

“Çocukken kimseyle itiþip kakýþtýðýna,<br />

kavga ettiðine þahit olmadým.” diyerek<br />

bu gerçeði destekliyor.<br />

“Odaya girsem oturuyorsa kalkar,<br />

yatýyorsa otururdu.” diye oðlunun<br />

saygýsýný tarif eden baba Ahmet Hamdi<br />

<strong>Gül</strong>: “<strong>Kayseri</strong>’de biliyorsunuz, çocuklarýn<br />

yaz tatilinde evde boþ durmamasý için<br />

çalýþmalarý, ticarete alýþmalarý ve hayatý<br />

öðrenmeleri saðlanýyordu. <strong>Abdullah</strong><br />

<strong>Gül</strong>’ün de yaz döneminde ticarete<br />

alýþmasý ve hayatý öðrenmesi adýna<br />

amcasý gazoz alarak satmasýný istemiþ.<br />

Ama satamamýþ. Utandýðýndan mý<br />

yoksa baþka bir þeyden mi bilmiyorum,<br />

gazoz diye baðýramamýþ. Satamamýþ.<br />

Onun için ‘gazoz satamadýðý için okudu’<br />

diyorlar. Aslýnda biz onlarýn hep<br />

okumasýný istedik. Öyle de oldu.” diye<br />

anlatýyor.<br />

Gazoz Olayýný Bir de <strong>Gül</strong>’den<br />

Dinleyelim!<br />

<strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>’ün ticaret adamý<br />

deðil de bugün siyaset adamý olmasýný<br />

biraz da satamadýðý gazozlara<br />

borçluyuz. Çünkü o gün amcasýnýn<br />

verdiði gazozlarýn hepsini satabilseydi<br />

<strong>Gül</strong> için okumak ve akademik kariyer<br />

yapmak, siyasete girmek belki de hayal<br />

olacaktý.<br />

Ýþte, hayatýnda belki de en anlamlý<br />

kýrýlmanýn yaþandýðý o olayý <strong>Abdullah</strong><br />

<strong>Gül</strong>: “Dedem, þehirde yoðurt ve çuvalla<br />

Yamula (Yemliha) patlýcaný satardý. Yoðurt<br />

o zamanlarda tahta küleklerde satýlýrdý.<br />

Ben de yaz tatillerinde dedemin yanýna<br />

gider müþterilerin evlerinden yoðurt<br />

kaplarýný toplardým. Ortaokul yýllarýmda<br />

yaz tatilinde dedemin dükkanýnýn<br />

önünde 17 kiloluk yað tenekelerinin<br />

içerisinde kalýp kalýp buzlar konur, onun<br />

içinde de sade gazoz satardýk. Gazoz<br />

kapaklarýný açacak alet olmadýðý için<br />

býçký aðzý ile kapaklar açýlýrdý. Amcam,<br />

‘Buz gibi gazoz, otuz iki diþine keman<br />

çaldýrýr!’ diye baðýrmamý istiyordu.<br />

Doðrusu bunda biraz zorlanýyordum.<br />

Gazozlarý satamamýþtým. Gazozlarýn<br />

çoðu elimde kalmýþtý. Herhalde dedem<br />

o zaman ‘Bu çocuk tüccar olamaz,<br />

okusun.’ diyerek beni okutturmaya karar<br />

verdi.” diyerek yüzünde bir<br />

gülümsemeyle anlatýyor.<br />

<strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>’ün Lisesi: Son<br />

Sýnýf Öðrencilerini Sakarya’da þehit<br />

veren lise, <strong>Kayseri</strong> Lisesi<br />

<strong>Kayseri</strong> Lisesi 110 yýllýk geçmiþiyle<br />

Anadolu’nun en köklü okullarýndan olup<br />

Sakarya savaþý sýrasýnda son sýnýf<br />

öðrencilerinin tümü þehit olduðu için<br />

mezun vermemesiyle bilinir. 14 Ekim<br />

1924’te þehri ziyareti sýrasýnda liseye<br />

uðrayan Gazi Mustafa Kemal Paþa ve<br />

eþi Latife Haným’ýn birlikte imzaladýklarý<br />

<strong>Kayseri</strong> Lisesi Þeref Defteri’nde þöyle<br />

yazmaktadýr: “<strong>Kayseri</strong> Lisesi’ni müdürü,<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

41


Dosya: Bir Milletin Portresi<br />

Cumhurbaþkanýmýz<br />

<strong>Abdullah</strong> GÜL<br />

muallimleri ve bütün talebesiyle<br />

cumhuriyetin ateþli, feyizli bir ocaðý<br />

bulduk!” Böyle bir okulda liseye baþlayan<br />

ve 1967-1968 eðitim öðretim yýlýnda<br />

baþarýyla mezun olan Adullah <strong>Gül</strong>,<br />

öðretmenleri tarafýndan “sessiz, sakin,<br />

büyüklerine karþý saygýlý ve efendi”<br />

ifadeleriyle tarif ediliyor. <strong>Kayseri</strong> Lisesi’nin<br />

Turgut Özal’dan sonra yetiþtirdiði ikinci<br />

cumhurbaþkaný olan <strong>Gül</strong>’ün Resim<br />

Öðretmeni Nurþen Özdamar:<br />

“Öðrenciden çok bir yetiþkin gibi<br />

davranýrdý. Bu yönüyle diðer<br />

öðrencilerden çok farklýydý.” diye ifade<br />

ediyor Türkiye Cumhuriyeti’nin 11.<br />

Cumhurbaþkaný’ný.<br />

Üniversite Hayatý<br />

<strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>, orta ve lise hayatýný<br />

baþarýlý bir þekilde tamamlamýþtý. Ailesi<br />

onun iyi bir eðitim almasýný istiyordu.<br />

Bu nedenle okumasý için her türlü destek<br />

veriliyordu. <strong>Gül</strong>, aldýðý bu desteði boþa<br />

çýkarmadý ve üniversiteyi kazanarak<br />

1968’de Ýstanbul Üniversitesi Ýktisat<br />

Fakültesi’nde üniversite öðrenciliðine<br />

baþladý. O’nun için Ýstanbul’da yeni bir<br />

hayat baþlayacaktý. Bu dönemde Türkiye,<br />

sað - sol fikir kutuplaþmalarýnýn yaþandýðý,<br />

toplumsal ayrýþmalarýn silahlý çatýþmalara<br />

dönüþtüðü bir noktaya doðru<br />

sürükleniyordu. Sokaklardaki ayrýþma<br />

üniversitelere kadar yansýmýþ, üniversiteler<br />

politik gerilim ve þiddetin odaðý haline<br />

gelmiþti. Bu tarihlerde okumaya karþý<br />

aþýrý meraký olan <strong>Gül</strong>’ün kültürel<br />

altyapýsýný o yýllarda okuduðu kitaplarla,<br />

katýldýðý toplantý ve konferanslarda aldýðý<br />

söylenebilir.<br />

Aslýnda babasýnýn iþinden dolayý<br />

mühendis olmayý istese de Ýstanbul<br />

Üniversitesi Ýktisat Fakültesi Sosyal Siyaset<br />

Ýþletme Bölümü’nde okumaya baþlayan<br />

<strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>, okumak için geldiði<br />

Ýstanbul’da da hemen göze batar. O<br />

dönemde sað - sol kutuplaþmalarý içinde<br />

yaþanan gerilimler ve tartýþmalar herkesi<br />

etkiliyor ve olaylarýn içine çekiyordu.<br />

Nitekim <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong> gibi yakýn<br />

çevresinde “sessiz, sakin ve uyumlu”<br />

olduðu bilinen birisi bile böyle bir ortamda<br />

aktif hareket alaný içine girmiþ ve yaþanan<br />

gergin ortamdan dolayý 6 ay üniversiteye<br />

girememiþti.<br />

Akademik Hayatý:<br />

Üniversiteden mezun olunca<br />

önünde iki yol belirdi. Ya ticaret yapacak<br />

ya da akademik kariyerine devam<br />

edecekti. O, tercihini akademik hayattan<br />

yana kullanarak mezuniyet sonrasý ayný<br />

fakültede doktoraya baþladý. Lisan<br />

öðrenmek ve doktora çalýþmalarýný<br />

yürütmek için burslu olarak gittiði Londra<br />

ve Exeter’de iki yýl kaldý. Doktora çalýþmasý<br />

için Ýngiltere’de kaldýðý bu dönem,<br />

<strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong> için batý dünyasýný daha<br />

yakýndan tanýma fýrsatý sundu. Bir<br />

akademisyen olarak gözlemlediði batý<br />

medeniyetine bakýþ açýsýnda farklý<br />

deðiþimleri de bu dönemde yaþadý.<br />

Türkiye’ye döndükten sonra<br />

üniversiteden hocasý Prof. Dr. Sabahattin<br />

Zaim ile birlikte Sakarya Üniversitesi<br />

Endüstri Mühendisliði Bölümü’nün<br />

kuruluþunda çalýþtý ve bu bölümde Ýktisat<br />

dersleri verdi. Bu sýrada doktora eðitimini<br />

tamamlayarak 1983 yýlýnda Ýstanbul<br />

Üniversitesi Ýktisat Fakültesi’nden<br />

Doktora aldý.<br />

Balayý yerine Metris’e gitti!<br />

Bir yýl niþanlý kaldýðý yine bir <strong>Kayseri</strong>li<br />

olan Hayrünnisa Özyurt ile 20 Aðustos<br />

1980 tarihinde evlenen <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>,<br />

çok geçmeden patlak veren 12 Eylül<br />

1980 darbesi sýrasýnda tutuklanarak<br />

cezaevine gönderildi. Balayýnda olmasý<br />

gereken zamaný Metris Cezaevi’nde<br />

geçirmekle karþýlaþan <strong>Gül</strong>, suçsuzluðu<br />

anlaþýlýnca çok geçmeden serbest<br />

býrakýldý.<br />

Yurtdýþýna Çalýþmaya Gidiyor!<br />

Askerliðini kýsa dönem olarak 1981<br />

yýlýnda Tuzla’da yapan <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>,<br />

1983 yýlýna kadar Sakarya Üniversitesi’nde<br />

42 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


iktisat dersleri okutur ve ayný yýl merkezi<br />

Cidde’de olan Ýslam Kalkýnma<br />

Bankasý’nda ekonomi uzmaný olarak<br />

çalýþma teklifi almasý nedeniyle<br />

üniversitedeki görevinden ayrýlýr. 1983 ile<br />

1991 yýllarý arasýnda Ýslam Kalkýnma<br />

Bankasý’nda ekonomist olarak çalýþan<br />

<strong>Gül</strong>, 1991 yýlýnda Uluslararasý Ekonomi<br />

dalýnda Doçent oldu.<br />

Oðlunun sünnet töreni için<br />

memleketine geldiði 1991 yýlýnda,<br />

yakýnlarýnýn ýsrarýyla <strong>Kayseri</strong>’de baþlayan<br />

adaylýk süreci milletvekilliðiyle son bulur<br />

ve <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>, yurtdýþýndaki iþini<br />

býrakarak ülkeye dönüþ yapar. Daha<br />

sonra aralýksýz olarak devam eden<br />

parlamenterliði Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />

11. Cumhurbaþkaný olmasýyla<br />

Çankaya’da son bulur.<br />

Siyasi Hayatýndan Satýrbaþlarý:<br />

1991’de <strong>Kayseri</strong> Milletvekili<br />

olarak Parlamento’ya girdi. TBMM Plan<br />

ve Bütçe Komisyonu üyesi oldu.<br />

1992 tarihinde Avrupa Konseyi<br />

Parlamenterler Meclisi üyesi oldu. Kültür,<br />

Tüzük, Siyasi Ýþler ve Ekonomik Kalkýnma<br />

Komitelerinde çalýþtý.<br />

1995’de <strong>Kayseri</strong> Milletvekili<br />

olarak ikinci kez seçildi. TBMM Dýþiþleri<br />

Komisyonu üyesi oldu.<br />

Þubat 2008<br />

Dosya: Bir Milletin Portresi<br />

Cumhurbaþkanýmýz<br />

<strong>Abdullah</strong> GÜL<br />

1996-1997 tarihleri arasýnda 54.<br />

Hükümet döneminde Devlet Bakaný ve<br />

Hükümet Sözcüsü olarak görev yaptý.<br />

1999 yýlýnda <strong>Kayseri</strong> Milletvekili<br />

seçilmesiyle üçüncü dönemi olarak<br />

Parlamentoya girdi.<br />

2001 yýlýna kadar Avrupa<br />

Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde<br />

yürüttüðü baþarýlý çalýþmalarýndan dolayý<br />

<strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>’e 2002’de “Pro merito“<br />

madalyasý ve Avrupa Konseyi<br />

Parlamenterler Meclisi sürekli “Onursal<br />

Üyesi” ünvaný verildi.<br />

3 Kasým 2002’de <strong>Kayseri</strong><br />

Milletvekili seçilmesiyle dördüncü dönemi<br />

olarak parlamentoya girdi.<br />

16 Kasým 2002’de Baþbakan<br />

olarak hükümeti kurmakla görevlendirildi.<br />

18 Kasým 2002'de Türkiye<br />

Cumhuriyeti’nin 58. Hükümeti’ni kurdu.<br />

14 Mart 2003'de Recep Tayyip<br />

Erdoðan’ýn Baþbakanlýðýnda kurulan yeni<br />

kabinede Baþbakan Yardýmcýsý ve Dýþiþleri<br />

Bakaný olarak görev aldý.<br />

22 Temmuz 2007'de <strong>Kayseri</strong><br />

Milletvekili seçilerek beþinci dönemi olarak<br />

parlamentoya girdi.<br />

28 Aðustos 2007 tarihinde,<br />

Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafýndan<br />

Türkiye'nin onbirinci Cumhurbaþkaný<br />

olarak seçildi ve görevine baþladý .<br />

Erdal YEÞÝLBAÞ<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi<br />

Gençlik Komisyonu Baþkaný<br />

ÝTÜ Uçak Müh.<br />

Kaynaklar:<br />

Fatih BAYHAN, <strong>Kayseri</strong>’den<br />

Çankaya Köþkü’ne <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong><br />

(Pegasus Yayýnlarý, 2007)<br />

Ýsmail ÝÇER, Adýný <strong>Kayseri</strong>’den<br />

Alanlar<br />

www.cankaya.gov.tr<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

43


Bekir OÐUZBAÞARAN<br />

Erciyes Üni. Fen-Ed. Fak.<br />

TDE Bölümü Öðr. Gör.<br />

Cumhurbaþkanýmýz Sayýn<br />

<strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>, birçok kimsenin olduðu<br />

gibi benim de gençlik arkadaþýmdý.<br />

Gerçi ben ondan dört yaþ daha<br />

büyüðüm, ama hemen hemen akran<br />

sayýlýrýz. <strong>Kayseri</strong> Lisesi’nde okurken ve<br />

Ýstanbul’da Ýktisat Fakültesi’ndeyken<br />

sýk sýk bir araya gelir, görüþürdük.<br />

<strong>Kayseri</strong>’de genelde Büyük Doðu Fikir<br />

Kulübü’nde buluþurduk, oturur<br />

konuþurduk. Hatta kimi zaman<br />

açlýðýmýzý bile orada yatýþtýrýrdýk.<br />

Merhum Necip Fazýl’ýn otuz beþ sene<br />

çýkardýðý Büyük Doðu dergisini ve ayrýca<br />

Üstad’ýn eserlerini okurduk. Çeþitli<br />

konularda zevkli, koyu sohbetler<br />

yapardýk. Sevgili <strong>Abdullah</strong>’ýn belki de<br />

çocukluðundan beri ikizi gibi yanýndan<br />

hiç ayýrmadýðý, <strong>Kayseri</strong>’de ve Ýstanbul’da<br />

sürekli beraber olduðu yakýn akrabasý<br />

ve arkadaþý Mehmet Tekelioðlu idi. Bu<br />

uyumlu ikili uzun yýllar hiç ayrýlmadýlar,<br />

siyasi hayatta da birlikte oldular.<br />

Ben ve Mustafa Miyasoðlu,<br />

<strong>Kayseri</strong> Anatamir Fabrikasý Çýrak<br />

Okulu’nu bitirip dýþardan ortaokul<br />

sýnavlarýný vererek <strong>Kayseri</strong> Akþam<br />

Lisesi’ne kaydolmuþtuk. Gündüz<br />

fabrikada çalýþýr, akþam okurduk.<br />

<strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong> ve akranlarý bize, sað<br />

olsunlar, “aðabey” derlerdi. Hepimiz<br />

fakir ya da orta halli halk çocuklarýydýk.<br />

Hepimiz de pýrýl pýrýl idealist gençlerdik.<br />

Þubat 2008<br />

Arkadaþlarýnýn Gözüyle<br />

Cumhurbaþkanýmýz<br />

<strong>Abdullah</strong> GÜL<br />

Bir Arkadaþý ve Dostunun Gözüyle Cumhurbaþkanýmýz<br />

Ülkemizin ve insanýmýzýn daha iyi þeylere<br />

layýk olduðunu düþünür, bunun için de<br />

okur, yazar, düþünce ve proje üretir,<br />

hatta el yazmasý tek nüsha dergi bile<br />

çýkarýrdýk. Miyasoðlu’yla benim edebiyat<br />

yanýmýz aðýr basardý. Biz memleketimize<br />

Necip Fazýl gibi bir yazar ve þair olarak<br />

hizmet etmeyi planlarken <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong><br />

iktisat alanýný seçti, Tekelioðlu<br />

Mühendisliði. Öteki arkadaþlarýmýzdan<br />

kimi hukuku bitirdi, kimi doktor oldu,<br />

kimi öðretmen, kimi tüccar,<br />

müteahhit… Aramýzdan yetiþen Hasan<br />

Nail Canat merhum gibi tiyatrocular<br />

bile vardý.<br />

Aslýnda hepsini yazsak roman<br />

olur. Sevgili <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>’le Ýstanbul’da<br />

o yýllarda büyük bir üniversite gibi<br />

faaliyet gösteren MTTB’de beraber<br />

olurduk. Biz Miyasoðlu’yla bu büyük<br />

öðrenci derneðinin bir dönem Millî<br />

Gençlik adlý dergisini bile çýkardýk. Onun<br />

dýþýnda akþamlarý ve hafta sonlarý<br />

buluþma, görüþme ve sohbet<br />

mekânýmýz Çemberlitaþ’ta tarihi bir<br />

medresenin içindeki Ýstanbul Milliyetçiler<br />

Derneði idi. Biz ayný zamanda kendi<br />

dönemimizin Marmara Kýraathanesi<br />

müdavimlerinden, meþhur ifadesiyle<br />

Marmaratörlerden idik.<br />

<strong>Abdullah</strong> Bey’le ayný yurtlarý ve<br />

evleri paylaþtýðýmýz da oldu. Son derece<br />

saygýlý bir gençti. Mülayim tabiatlý ve<br />

sevecendi. Kimsenin kalbini kýrmamaya<br />

dikkat eder, iyilik etmeyi sever,<br />

dostlarýna, arkadaþlarýna karþý vefalý,<br />

herkesle iyi geçinen bir arkadaþýmýzdý.<br />

Bu huylarý sebebiyle de herkes<br />

tarafýndan sevilir ve sayýlýrdý. Her zaman<br />

aranan bir kiþiliði vardý. Alçak<br />

gönüllüydü, hizmet eriydi, kimseye<br />

tepeden bakmazdý. Herkese hal hatýr<br />

sorardý. Son derece terbiyeli bir aile<br />

çocuðu ve genci idi. Milli-manevi<br />

deðerlerine baðlý bir delikanlý olduðunu<br />

söylemeye bile gerek yok.<br />

Tartýþmalarýnda da ölçülü idi. Dünya ve<br />

ülke meselelerini yakýndan takip eder,<br />

enteresan tahlillerde bulunurdu. Kýsaca<br />

þunu diyebilirim: Okuyarak, dinleyerek,<br />

araþtýrarak, gözlemleyerek kendisini<br />

çok iyi yetiþtirdi.<br />

O, siyasi hayatý boyunca da tam<br />

bir devlet adamý kimliði sergiledi. Þimdi<br />

devletimizin en yüksek makamýnda<br />

bulunuyor. <strong>Gül</strong>er yüzüyle, tatlý sözüyle,<br />

yumuþak fakat kararlý mizacýyla, Türk<br />

devletini, Türk milletini daha da ileriye<br />

götürmenin gayreti içinde. Onun sahip<br />

olduðu hasletlerin ülkemize ve<br />

insanýmýza büyük katkýlar saðlayacaðýna<br />

inanýyorum. Önemli bir özelliði de adil<br />

karakter yapýsýna sahip olmasýdýr. Onun<br />

iyimser mizacýnýn memleketimizin<br />

dertlerinin çözümüne katký<br />

saðlayacaðýna inancým tamdýr.<br />

Çankaya’ya çýktýktan sonraki ilk yurt içi<br />

gezisini doðu ve güneydoðu bölgemize<br />

yapmasý ve bu gezisi boyunca<br />

insanýmýzýn ona gösterdiði sevgi ve<br />

saygýnýn doðru yorumlanmasý<br />

gerekmektedir. Milletimizin her þeyden<br />

daha çok devletin þefkatli eline ihtiyacý<br />

vardýr. Bana göre sevgili<br />

Cumhurbaþkanýmýz bunu temsil<br />

etmektedir.<br />

Ben Allah’tan ilim istedim, O bana<br />

sanat da verdi. Bir eski arkadaþý ve<br />

kadim dostu olarak, bir hemþerisi ve<br />

vatandaþý olarak, Sayýn <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>’e,<br />

muhterem eþlerine, ailesine, milleti ve<br />

devletiyle birlikte ebedi mutluluklar<br />

dilerim. Dualarýmýz onunla beraberdir.<br />

Allah onu hayýrlý iþlerinde baþarýlý kýlsýn.<br />

Devletimizi de devlet-i ebet müddet<br />

kýlsýn. Eskilerin duasý ne güzeldir: Allah<br />

devlete, millete zeval vermesin.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

45


Arkadaþlarýnýn Gözüyle<br />

Cumhurbaþkanýmýz<br />

<strong>Abdullah</strong> GÜL<br />

Mustafa MÝYASOÐLU<br />

Þair, Yazar, Emekli Öðretim Görevlisi<br />

Lise yýllarýndan beri her alanda<br />

gönül birliðini sürdürdüðümüz<br />

<strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>’ün Cumhurbaþkaný<br />

seçilmesinden sonra, onunla ilgili<br />

rüyalarýmý ifadeyi artýk gerekli<br />

gördüðüm için bunlarý yazýyorum. Bu<br />

rüyalardan ilkini uyanýkken, sadece<br />

ilhamla söylenmiþ bir tasavvur olarak<br />

ifade edebilirim. Ýkincisi de seçim öncesi<br />

gerçekten rüya olarak görüldü ve<br />

konuþarak gerçekleþmesi mümkün olur<br />

sanýyorum…<br />

Her güzel þeyin gerçekleþmesinden<br />

önce rüyasýnýn görülmesi<br />

mümkündür. Bu rüyalarýn pek çoðu<br />

hayýrlý bir iþarettir. Ýnsanlar rüyasýný<br />

gördüðü þeyleri temenni edebilir veya<br />

ona karþý ciddi bir hazýrlýk yapabilir.<br />

Bunlarda ilhama benzer güzellikler,<br />

bazen hasbî deðerler bulunur.<br />

Uyanýkken pek çok dostla<br />

gördüðümüz ve benim de ifade ettiðim<br />

rüya þöyle geliþti:<br />

Cumhurbaþkanlýðý seçiminin hiç<br />

gündemde olmadýðý 2004 yýlýnda, 2007<br />

seçimlerinde <strong>Kayseri</strong> milletvekili seçilen<br />

Cumhurbaþkanlýðý Rüyalarý<br />

kadim dostumuz Yaþar Karayel’in oðlu<br />

Fatih’in düðününde pek çok dostla<br />

birlikte, o dönemde Dýþiþleri Bakaný<br />

olan <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong> ile de karþýlaþtýk. 40<br />

yýla yakýn bir dostluðumuz olduðu için<br />

onunla da kucaklaþtýk ve konuþtuk.<br />

Bu arada, onun Cumhurbaþkanlýðýna<br />

çok yakýþacaðý fikri o an içime doðdu<br />

ve kendisine söyledim. Böyle bir þey<br />

kendisine teklif edilince, kimseye “Siz<br />

buyurun!” dememesi gerektiðini ve<br />

milletin kendisini baðrýna basacaðýný<br />

ýsrarla ifade ettim.<br />

Konuþmamýza þahit olanlardan<br />

müþterek dostumuz <strong>Kayseri</strong> Kocasinan<br />

Belediye Baþkaný Bekir Yýldýz, bunu<br />

daha önce düþünüp düþünmediðimi<br />

sordu. Ben de o güne kadar böyle bir<br />

þeyin hiç aklýma gelmediðini, o an<br />

dilimin ucuna gelen bir ilhamla<br />

söylediðimi ifade ettim. O da bu<br />

spontane ifadenin enteresan bir<br />

geliþmenin habercisi olabileceðini<br />

söyledi. Sonra da bu konuþmaya þahit<br />

olanlarla görüþtükçe aramýzda bir<br />

temenni olarak söylenip durdu. Buna<br />

rüya yerine hülya da diyebiliriz.<br />

Seçimden önce gördüðüm ikinci<br />

rüyanýn bir bölümünde <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong><br />

ile görüþtük ve daha önce hiç aklýmdan<br />

geçmeyen þu önemli konularý<br />

konuþtuk; bunlarý da paylaþmak<br />

isterim:<br />

Çankaya’da ve Dolmabahçe’de<br />

Atatürk’ün fikir ve sanat adamlarýyla<br />

yaptýðý yemekli toplantýlarýn, beyin<br />

fýrtýnasý halinde sabahlara kadar süren<br />

tartýþmalarýn yeniden baþlamasý<br />

gerektiðini ifade ettim. Bu rüyadan<br />

uyandýktan sonra ayný gece yeniden<br />

uykuya dalýp ikinci bir rüya gördüm;<br />

onda da Taha Akyol ile ayný konuyu<br />

konuþarak geliþtirdik. Bu toplantýlarýn<br />

Ýstanbul’da uluslararasý tanýnmýþ<br />

þahsiyetlerle dünya meselelerini,<br />

Ankara’da da Türkiye’nin meselelerini<br />

ele alýp konuþarak Turgut Özal gibi<br />

ülkemize farklý bir vizyon oluþturma<br />

imkânýný tartýþtýk, ben ýsrarlara<br />

olabileceðini savundum.<br />

Bu rüyalar Cumhurbaþkanlýðý<br />

Köþkü’nde konuþulacak þeyleri<br />

kolaylaþtýrabilir bence. Milletin beklentisi<br />

haline gelen bazý meselelerin<br />

Çankaya’da tartýþýlmasýnda elbette<br />

fayda var. Cumhurbaþkanýmýz <strong>Abdullah</strong><br />

<strong>Gül</strong>’ün, 8. Cumhurbaþkaný Özal’ýn<br />

teþebbüs ettiði tarzda yeni bir Çankaya<br />

vizyonunu oluþturacaðýna, iç ve dýþ<br />

meseleleri bölge ülkelerin<br />

yöneticilerinden baþlayarak dünya<br />

liderleriyle görüþerek çözeceðine bütün<br />

kalbimle inanýyorum.<br />

Cumhurbaþkanlýðý rüyalarýnýn<br />

bence en önemlisi, 57 yaþýnda, tam<br />

da Atatürk'ün öldüðü yaþta Çankaya'ya<br />

çýkan <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong>'den beklenen<br />

yeniliklerin gerçekleþmesidir. Pek çok<br />

þeyi denedikten sonra, bazýlarýn<br />

yeniden ele alan Atatürk'ün son<br />

yýllarýnda gündemine aldýðý konularý<br />

demokratik tarzda tartýþarak toplumun<br />

problemlerine çözümü için çeþitli<br />

yollarýn aranmasý gerekir. Türkiye'nin<br />

dünyada ve yaþadýðýmýz bölgede<br />

saygýnlýk kazanabilmesi böyle<br />

mümkün...<br />

Cumhurbaþkanýmýz <strong>Abdullah</strong><br />

<strong>Gül</strong>'ün sabýrlý mizacý ve entelektüel<br />

birikimi bunlar için yeterlidir.<br />

46 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Av. Ören ALTMIÞYEDÝOÐLU TARHANLI<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi<br />

Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Mevcut Türk Ticaret Kanunu 1 Ocak<br />

1957 tarihinde yürürlüðe girmiþ ve uzun<br />

süredir önemli deðiþiklikler yapýlmadan<br />

uygulanmýþ, Türk Ticaret hayatýna büyük<br />

hizmetlerde bulunmuþ bir kanundur. Bu<br />

kanunun yürürlüðe girdiði tarih öncesi ve<br />

sonrasý Avrupa Ekonomik Topluluðu olarak<br />

baþlayan daha sonra Avrupa Topluluðu<br />

aþamasýný geçip Avrupa Birliði’ne dönüþen,<br />

daha sonra kendi anayasasýný oluþturma<br />

tasarýsýný oluþturan üye devletlerin<br />

referandumuna sunulmasý ve ulusal<br />

hukuklarýna göre kabul edilmesi aþamasýna<br />

varmýþtýr.<br />

Avrupa Birliði ekonomik, siyasi, ticari<br />

güç olmanýn yanýnda, ayný zamanda maddi<br />

hukuk kurallarý koyan uluslar üstü bir<br />

topluluktur. Bu birliðin koymuþ olduðu<br />

kurallarýn arasýnda 6762 sayýlý TTK beþ kitabýný<br />

ilgilendiren konular oldukça büyük yer<br />

tutmaktadýr. Söz konusu Avrupa Hukuku,<br />

özellikle ticari þirketleri, sermaye piyasasý ve<br />

ticari iþletme alanýnda aðýrlýklý, deniz ve kara<br />

taþýmacýlýðýnda ve sigorta hukukunda<br />

küçümsenmeyecek bir aðýrlýk taþýmaktadýr.<br />

Türkiye 1960 yýlýndan bu yana AET’nin ortak<br />

üyesidir. Türkiye 11 Aralýk 1999 Helsinki<br />

Zirvesi’nde tam üye adayý olunca topluluk<br />

müktesebatýnýn Türk hukukuna aktarýlmasý<br />

gerekli hale gelmiþtir. Ayrýca 1957 yýlýndan<br />

bu yana teknolojik ilerleme, para sermaye<br />

piyasasýndaki geliþmeler, dünyayý sarsan<br />

þirket skandallarý Türkiye’yi etkileyen<br />

geliþmeler olmuþtur. Türk hukukunun bu<br />

yeniliklere ayak uydurmasý küçük<br />

deðiþikliklerle gerçekleþtirilemezdi. Bunun<br />

için reform niteliðinde köklü deðiþikliklere<br />

ihtiyaç duyulmuþtur. Adalet Bakanlýðý’nýn<br />

giriþimiyle kurulan Türk Ticaret Kanunu<br />

Komisyonu Prof. Dr. Ünal Tekinalp<br />

baþkanlýðýnda beþ yýllýk yoðun bir çalýþma<br />

Þubat 2008<br />

Hukuk<br />

Yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarýsý<br />

sonucunda zor bir görevi baþarmýþ ve çaðýn<br />

gereklerine uygun modern bir kanun tasarýsý<br />

hazýrlamýþtýr. Bu tasarý, ulusal karakterli bir<br />

metin deðildir, yabancý hukuklardaki geliþme<br />

ve yeniliklerden yararlanýlmýþtýr.<br />

Tasarýnýn hedeflerine ve getirdiklerine<br />

baktýðýmýzda 4 temel kavram ortaya<br />

çýkmaktadýr. Kanunun omurgasý bu<br />

özelliklerdir.<br />

•Þeffaflýk<br />

•Adillik<br />

•Hesap verebilirlik<br />

•Sorumluluk.<br />

Bu özellikleri açtýðýmýzda;<br />

Türk iþletmelerinin uluslararasý ticaret,<br />

endüstri, hizmet, sanayi ve finans<br />

piyasalarýnýn sürdürülebilir rekabet gücüne<br />

haiz ve güvenilir aktörleri olmalýdýr. Bu<br />

hedeflere ulaþýlmazsa iþletmelerin bugünki<br />

piyasa þartlarýnda yaþamalarý, baðýmsýzlýklarýný<br />

korumalarý, iyi þartlarda kendilerine ortak<br />

bulmalarý zorlaþýr. Bunun için de finansal<br />

tablolarýnýn uluslararasý finansal raporlama<br />

standartlarýna göre çýkarýlmalarý, uluslararasý<br />

denetlenmeleri ve raporlanmalarý gereklidir.<br />

Tasarýda bugün þirketlerin yan organlarý olan<br />

murakýplar, yerini baðýmsýz ve uzman<br />

denetçiye býrakmýþtýr. Muhasebe, uluslararasý<br />

finansal raporlama standartlarýyla<br />

deðiþtirilmiþ, uluslararasý denetleme deðerleri<br />

kabul edilmiþtir. Finansal tablolar ile denetim<br />

raporlarýnýn açýklýðý saðlanmýþ bunlara<br />

ulaþmada ‘bilgi toplumu’ yaklaþýmýnda<br />

çözüme ulaþýlmýþtýr.<br />

Þeffaflýk, son yýllarda öne çýkan<br />

kavramlardandýr. Bu kavram açýklýk, kamuyu<br />

aydýnlatma anlamýnda deðildir. Anýlan<br />

kavram, bilgi almak isteyenlerin bilgiye<br />

bulunduðu yerden kolayca ulaþmalarýný<br />

saðlayan, bilgiyi verme anlayýþýdýr. Bu anlayýþla<br />

her sermaye þirketinin web sitesi olmak<br />

zorundadýr.<br />

Web sitesinde;<br />

•Þirketle ilgili olup, pay sahibini, küçük<br />

yatýrýmcýyý, alacaklýyý ve þirkette menfaati<br />

olan kiþileri ilgilendiren tüm bilgiler,<br />

•Genel Kurul ( ‘GK’ ) toplantýsý belgeleri<br />

ve çaðrýlarý,<br />

•Yýlsonu ve ara dönem finansal<br />

tablolarý ile birleþme, bölünme bilânçolarý,<br />

•Denetleme raporlarý ( denetçi, iþlem<br />

denetçisi, özel denetçi ve benzeri raporlarý),<br />

•Deðerleme raporlarý,<br />

•Rüçhan hakký kullanma çaðrýlarý,<br />

•Tasfiyeye iliþkin ilanlar,<br />

•Ýptal davasý ilanlarý<br />

ve benzeri bilgiler konulur. Bu<br />

uygulama yeni haklar ve dava haklarýnýn<br />

tanýnmasýna olanak saðlamýþtýr.<br />

Yasa tasarýsý; on-line yönetim kuruluna<br />

ve genel kurula fiziki katýlým yanýnda, online<br />

katýlmaya ve oy kullanmaya olanak<br />

saðlamýþtýr. Böylece kurumsal yönetim<br />

kurullarýna yer vermiþ küçük pay sahipleri<br />

korunmuþ, güç boþluðunun gerçek pay<br />

sahiplerince doldurulmasýnýn alt yapýsý<br />

saðlanmýþtýr.<br />

Yeni TTK tasarýsý; Türkiye’nin<br />

uluslararasý toplumun kurallarýna uyan ve<br />

bu kurallarýn bir parçasý olan, uluslararasý<br />

sözleþmelere uygun mekanizmasý olan AB<br />

müktesebatýna uyum yükümlülüðünü yerine<br />

getirme sorumluluðunu taþýyan bir tasarýdýr.<br />

Tasarýda getirilen önemli deðiþiklikler<br />

aþaðýda baþlýklar olarak sýralanmýþtýr.<br />

•Kurumsal Yönetim Anlayýþý<br />

•Sermaye þirketlerinin web sitesi, bilgi<br />

toplumu hizmetleri ve eriþim hakký<br />

•Tek pay sahipli Anonim ve Tek Ortaklý<br />

Limited þirket kurma imkâný getirmektedir.<br />

•Þirketler topluluðu<br />

•Þirketlerde Yapýsal deðiþiklikler<br />

•Bölünme<br />

•Birleþme<br />

•Tür deðiþtirme<br />

•IFRS/UFRS’lerin Özdeþi Türkiye<br />

Muhasebe Standartlarý, Ticari Defterlerin<br />

Yeni Düzeni ve Türkiye Muhasebe<br />

Standartlarý Kurulu<br />

•A.Þ. Sermaye Þirketlerinde denetleme<br />

•A.Þ. Kuruluþu<br />

•A.Þ. Sermaye ve paylar<br />

•A.Þ.‘nin yönetim kurulu<br />

•A.Þ Genel kurul<br />

•A.Þ. Sermaye artýrýmý<br />

•Limited Þirketlerde A.Þ.’ye benzerlikler<br />

•Limited Þirketlerin sermayeleri<br />

•Deniz Ticaret Hukukunda<br />

deðiþiklikler<br />

•Taþýma ve Sigorta hukukunda<br />

deðiþiklikler<br />

•Ticari Ýþletme Hukukunda haksýz<br />

rekabete iliþkin hükümlerle rekabetin<br />

korunmasý kanunu hükümleri arasýnda birlik.<br />

Kaynak;<br />

Prof. Dr. Ünal Tekinalp, Türk Ticaret<br />

Kanunu yasa tasarýsý ile ilgili katýldýðý paneller,<br />

seminerlerde yaptýðý konuþmalar<br />

Türk Ticaret Kanunu Yasa Tasarýsý<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

47


Prof. Dr. Mehmet ÞAHÝN<br />

Erciyes Üniversitesi Eski Rektörü<br />

<strong>Kayseri</strong>’de ticaret geleneðinin tarihi<br />

yaklaþýk 3500–4000 yýl öncesine dayanmaktadýr.<br />

O zamanlar bu bölgede Hititler yaþýyor ve<br />

Asurlularla ticaret yapýyorlardý. Hititler ve Asurlular<br />

o zamanýn iki büyük medeniyetidir. O devre<br />

göre aralarýndaki mesafe çok uzak olmasýna<br />

raðmen birbirleriyle asýrlarca ticaret yapmýþlardýr.<br />

Bu iki medeniyetin temelinde ticaretin yarattýðý<br />

zenginlik vardýr.<br />

<strong>Kayseri</strong> yakýnýnda bulunan ve bir Hitit<br />

yerleþim merkezi olan Kültepe harabelerinden,<br />

Hititler ile Asurlular arasýndaki ticarete ve bu<br />

ticaretin kurallarýna iliþkin çok detaylý bilgileri<br />

içeren çivi yazýlý kil tabletler bulunmuþtur. Bu<br />

bilgilerden <strong>Kayseri</strong>’deki ticaret kültürünün o<br />

tarihlerden itibaren oluþmaya baþladýðýný<br />

anlýyoruz.<br />

Bu ticaretin sebeplerinden biri, <strong>Kayseri</strong>’nin<br />

coðrafi olarak, hemen hemen her yöne doðru<br />

giden yollarýn kesiþtiði bir yerde bulunmasýdýr.<br />

Ayrýca, <strong>Kayseri</strong>, tarihi Ýpek Yolu üzerinde bulunan<br />

önemli ticaret merkezlerinden de biridir.<br />

Bir diðer sebep de bu bölgede topraðýn<br />

verimsizliði, kýþlarýn soðuk, yazlarýn ise sýcak ve<br />

kurak olmasýdýr. Bu nedenle insanlar esnaf tipi<br />

üretim ve ticaret yaparak ve bunun için gerekirse<br />

uzak diyarlara giderek ekmeklerini kazanmaya<br />

mecbur kalmýþlardýr.<br />

<strong>Kayseri</strong>’de Hititlerden sonra Romalýlar,<br />

Bizanslýlar ve Selçuklular ticaret geleneðini ve<br />

kültürünü devam ettirmiþlerdir. Selçuklular<br />

zamanýndaki <strong>Kayseri</strong> Yabanlu Pazarý dünyanýn<br />

en eski panayýr veya fuar merkezlerinden biri<br />

olmuþtur. <strong>Kayseri</strong>’de yaþayan Rum ve Ermenilerle<br />

yapýlan ticaret ve rekabet de buradaki Türkler<br />

arasýnda ticaret geleneðinin kökleþmesine yol<br />

açmýþtýr.<br />

Birinci Dünya Harbi ve sonrasýnýn<br />

hercümerci içinde bu Hýristiyan unsurlar<br />

<strong>Kayseri</strong>’den gitmiþ, böylece ticaret sermayesi<br />

büyük ölçüde yok olmuþtur. Uzun yýllar süren<br />

harplerin yaratýðý tahribat da buna eklenince<br />

büyük bir yoksullaþma meydana gelmiþtir.<br />

Þubat 2008<br />

Makale<br />

<strong>Kayseri</strong>’de Giriþimciliðin Oluþumu<br />

Köylerde ilkel ve verimsiz bir tarýmdan, þehirlerde<br />

ise küçük esnaflýk ve küçük çaplý ticaretten baþka<br />

bir þey kalmamýþtýr. Elektrik de olmadýðý için en<br />

küçük bir sanayi üretimi dahi yoktur. Bütün<br />

üretim insanlarýn ve hayvanlarýn kas gücüne<br />

dayanmaktadýr.<br />

1923 yýlýnda Türkiye Cumhuriyeti<br />

kurulduktan sonra <strong>Kayseri</strong>’de hayat deðiþmeye<br />

ve yeniden canlanmaya baþlamýþtýr. Bu deðiþimin<br />

ilk ve en önemli adýmý 1926 yýlýnda Almanlarla<br />

birlikte kurulan <strong>Kayseri</strong> Tayyare Fabrikasýdýr. Ýkinci<br />

büyük adým ise 1935 yýlýnda Sovyet sermayesi<br />

ve teknolojisiyle kurulan <strong>Kayseri</strong> Sümer Bez<br />

Fabrikasýdýr.<br />

1927 yýlýnda çýkarýlan ve özel sektöre<br />

büyük imkânlar saðlayan Teþvik-i Sanayi<br />

Kanunundan yararlanarak <strong>Kayseri</strong>’de özel sektör<br />

tarafýndan dört adet küçük fabrikamsý iþletme<br />

kurulmuþtur. Ancak, 1933 yýlýnda uygulanmaya<br />

baþlayan katý devletçilik anlayýþý ve ardýndan<br />

gelen Ýkinci Dünya Harbi, <strong>Kayseri</strong>’de özel<br />

sektörün geliþimini yavaþlatmýþtýr.<br />

Tayyare Fabrikasý ve Sümer Bez Fabrikasý,<br />

<strong>Kayseri</strong>’de sosyal, kültürel ve ekonomik deðiþimin<br />

ve zihnî yeniden yapýlanmanýn kapýlarýný açmýþ,<br />

sanayinin geliþmesi için gerekli iþgücünün<br />

yetiþmesinde bir okul görevi yapmýþtýr. Tayyare<br />

Fabrikasý <strong>Kayseri</strong> de metal iþleyen sanayilerin,<br />

Sümer Bez Fabrikasý da tekstil sanayisinin temelini<br />

oluþturmuþtur.<br />

Cumhuriyetin ilk birkaç on yýlýnda,<br />

ülkemizin karayolu ve demiryolu ulaþým alt<br />

yapýsýnýn oluþturulmasýna büyük önem verilmiþtir.<br />

Bu durum, <strong>Kayseri</strong>li birkaç cevval genç<br />

müteþebbisin, bu alt yapý yatýrýmlarýnýn ihalesini<br />

alarak veya taþeronluðunu yaparak ve ulaþým<br />

aðý geliþtikçe geniþleyen ticaret imkânlarýndan<br />

yararlanarak sermaye biriktirmelerine yol açmýþtýr.<br />

Bu insanlar, biriktirdikleri bu sermayeleri,<br />

1950 yýlýndan itibaren uygulanan, nispeten daha<br />

liberal politikalar sayesinde, sýnaî yatýrýma ve<br />

üretime yönlendirmeye baþlamýþlardýr. Ancak,<br />

zihniyet deðiþiminin yavaþlýðý, yoðun devletçilik<br />

anlayýþý ve devlet müdahaleleri, ithal ikamesi<br />

politikalarý, siyasi çalkantýlar, askeri müdahaleler<br />

ve soðuk harbin Türkiye’deki sosyo-psikolojik<br />

aðýr tahribatý nedeniyle bu geliþme yeteri kadar<br />

hýzlý olamamýþtýr.<br />

1983 yýlýndan sonra daha kararlý bir<br />

biçimde uygulanan, dýþa dönük, ihracata yönelik<br />

liberal politikalar ve bunun ardýndan Sovyetlerin<br />

çöküþü, soðuk harbin sona ermesi, böylece<br />

piyasa ekonomisine dayalý evrensel deðerlerin<br />

ön plana çýkmasý, hýzla esen globalleþme<br />

rüzgârlarý, iletiþim teknolojilerinin ülkemize hýzla<br />

girmesi, <strong>Kayseri</strong>li müteþebbislerin ayaklarýndaki<br />

zincirleri çözmüþtür.<br />

Ayrýca, <strong>Kayseri</strong> kýrsalýnda yaþayan<br />

insanlarýn, asýrlardýr süren ezilmiþliklerini aþmak,<br />

þehirli olmak, þehirlinin itibarý ile eþitlenmek,<br />

þehirdeki refahý paylaþmak yönündeki<br />

hasretlerinin, bir taþkýn ihtiras halinde<br />

uygulamaya dönüþmesi büyük bir itici güç<br />

yaratmýþtýr.<br />

Bu durum, <strong>Kayseri</strong>li iþ adamlarýný, kadýnýn<br />

toplumdaki ve iþ hayatýndaki yeri dâhil, tüm<br />

geleneksel, dinî ve ahlâkî deðerleri, bunlarýn<br />

özünü korumaya çabalayarak, yeniden tarif<br />

etme, yeniden biçimlendirme ve bunlarýn<br />

hiyerarþisini yeniden belirleme süreci içine<br />

sokmuþtur.<br />

Dolayýsýyla, çok çalýþmak, mütevazý<br />

yaþayarak daha büyük tasarruf ve daha iyi bir<br />

gelecek için daha çok yatýrým yapmak, saðlam<br />

bir iþ ahlâkýna sahip olmak, hayýrsever olmak<br />

gibi, <strong>Kayseri</strong>lilerin zaten sahip bulunduðu<br />

deðerler, yeni, daha köklü ve çaðdaþ biçimler<br />

almaya baþlamýþtýr. Ayrýca, bu deðerlere, kadýnýn<br />

eþitliði, dünya için üretim, dünya çapýnda<br />

rekabet, kurumlaþma, profesyonel yönetim,<br />

çevre bilinci, eðitime ve kültüre daha çok önem<br />

verme gibi, yeni deðerler, yeni bilinçlenmeler<br />

eklenmiþtir. Bu deðerler <strong>Kayseri</strong>li müteþebbislerin<br />

ve <strong>Kayseri</strong>’deki iþ hayatýnýn ana unsurlarý haline<br />

gelmiþtir.<br />

Böylece, Rahmetli Sakýp Sabancý’nýn<br />

tabiriyle “<strong>Kayseri</strong>lilerin atý kiþnemeye<br />

baþlamýþtýr”. Bugün artýk <strong>Kayseri</strong>liler, dünya<br />

çapýnda iþ yapan, her biri dünya çapýnda bir<br />

marka olmak için hýzla ilerleyen, çaðdaþ normlara<br />

sahip müteþebbisler haline gelmiþtir. <strong>Kayseri</strong>liler<br />

çocuklarýna, Rahmetli Kemal Dedeman’ýn<br />

tabiriyle “yakýnma, yekin” diye nasihat ediyor.<br />

Hayýrseverliklerinin ve memleketlerine<br />

baðlýlýklarýnýn felsefesini ise, Sayýn Kadir Has’ýn<br />

tabiriyle “Biz buraya hayýr yaparak övünmek<br />

için deðil, doðduðumuz topraklarla<br />

ödeþmek için geldik.” diyerek özetliyor.<br />

Bu oluþum <strong>Kayseri</strong>lilerin ve dolayýsýyla<br />

Anadolu insanýnýn siyasetteki aðýrlýðýný da<br />

arttýrmýþ ve <strong>Kayseri</strong> Tayyare Fabrikasýndan emekli<br />

bir iþçinin oðlu olan Sayýn <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong><br />

Cumhurbaþkaný seçilmiþtir. Böylece <strong>Kayseri</strong>lilerin<br />

ekonomideki aðýrlýðý siyasette kazandýklarý<br />

aðýrlýkla bütünlenmiþtir.<br />

Hem coðrafi, hem kültürel, hem sosyoekonomik<br />

ve hem de siyasal açýdan Türkiye’nin<br />

ortasý ve ortalamasý olan <strong>Kayseri</strong> ve <strong>Kayseri</strong>liler,<br />

Türkiye kubbesinin hezen direði, yani ana<br />

sütunudur. Bu rollerini gelecekte çok daha<br />

muhteþem bir biçimde yerine getirmek için<br />

koþuyorlar, çabalýyorlar ve her gün daha yükseðe<br />

týrmanýyorlar.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

49


Röportaj<br />

Demir KARAMANCI<br />

Ýlk Defa , ,<br />

KARAMANCI Holding Yönetim Kurulu<br />

Baþkaný Sayýn Demir KARAMANCI ile keyifli<br />

bir röportaj yaptýk. Sayýn KARAMANCI'nýn<br />

bizleri samimi bir þekilde karþýlamasý ile<br />

röportaj tatlý bir sohbet havasýna büründü.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong>: Demir Bey, yoðun<br />

takviminizde bizlere yer ayýrdýðýnýz için<br />

teþekkür ederiz. Ülkemizin önde gelen<br />

sanayicilerinden biri olarak baþarýlý bir<br />

iþ hayatýnýz olduðunu biliyoruz. Bizlere<br />

biraz iþ hayatýnýzdan, dönüm<br />

noktalarýnýzdan ve tüm dünyaya denim<br />

kumaþý satmanýzýn sýrlarýndan bahseder<br />

misiniz?<br />

Demir KARAMANCI: Denim<br />

sektöründe, iki firmamýz üzerinden<br />

faaliyetimizi sürdürüyoruz. Bunlardan birinin<br />

iþi kumaþ, diðerinin ise konfeksiyon üretmek.<br />

Zorlu bir iþ hayatým oldu. Özellikle<br />

holdingimiz yeni kurulmaya baþladýðý<br />

zamanlarda birçok zorluk yaþadýk, fakat<br />

þimdi zirvedeyiz, ‘üçgenin en uç<br />

noktasýndayýz’. Bu zirvede kalabilmek,<br />

zirveye týrmanmaktan daha zor. Denim<br />

kumaþlarýný Amerika'daki müþterilerimiz<br />

(Levis, Lee, Wrangler gibi) ilk önce bizden<br />

tedarik ediyorlardý. Daha sonra Çin, Pakistan<br />

ve Hindistan gibi ülkelerden almaya<br />

baþladýlar, ama sonra tekrar bize döndüler.<br />

Bunun nedeni ise dürüstlük, istedikleri gibi<br />

bir kalite oluþu.<br />

ve ABD’ye Denim Ýhracý Yapan Firma<br />

B. K. : Denim sektöründe Ýtalya'nýn<br />

ardýndan, dünyada ikinci sýrada<br />

bulunuyorsunuz. Bu baþarýnýzý neye<br />

borçlusunuz?<br />

D. K. : <strong>Kayseri</strong> insaný olmaya, çünkü<br />

<strong>Kayseri</strong> insaný baþkadýr. Doðup büyüdüðü<br />

þehri hiçbir zaman unutmaz, þehrine baðlýdýr,<br />

vefakârdýr, tutumludur, ticari ahlak ve etik<br />

deðerlere baðlýdýr.<br />

B. K. : Hayýrseverliðiniz ile takdir<br />

edilmektesiniz. Genelde eðitime destek<br />

veriyorsunuz sanýrým.<br />

D. K. : Evet, genelde eðitime destek<br />

veriyorum. Ayný zamanda eðitime<br />

katkýlarýmdan dolayý Fahri Doktora Beratý<br />

ünvaný aldým, ben de eðitim gönüllülerinden<br />

biriyim. Gençlerimize istihdam olanaðý<br />

yaratmak gerek. <strong>Kayseri</strong>'de bir lise açtýk,<br />

oðlum ise benim adýmý taþýyan bir ilköðretim<br />

okulu yaptýrdý. Geçtiðimiz yýl Erciyes<br />

Üniversitesi’nde de bazý fakültelerin<br />

açýlmasýnda katkýmýz bulunmuþtur.<br />

B. K. : 2008 yýlýna yönelik ekonomi<br />

ve iþ yaþamý hakkýndaki tahminleriniz<br />

nelerdir?<br />

D. K. : 2007 yýlýnýn yýlsonu beklentileri<br />

yaklaþýk olarak aþaðýdaki gibidir.<br />

Net satýþ = 300.000.000 YTL<br />

Net kazanç = 60.000.000 YTL<br />

Direk ihracat = 175.000.000 YTL<br />

Dolaylý ihracat = 125.000.000 YTL<br />

Ýmalat = 45 milyon metre<br />

2008 yýlýnda da beklentilerimiz bu<br />

dokümantasyonlarýmýz doðrultusunda<br />

yükselmek ve zirvedeki yerimizi korumaktýr.<br />

Eðer bu sektörde yeni olsaydýk þimdi ayakta<br />

duramazdýk, fakat tanýnmýþ bir marka<br />

olduðumuz için ayakta durmayý ve zirvedeki<br />

yerimizi korumayý baþarabiliyoruz. Zirvede<br />

kalmayý baþarabilmek çok zor.<br />

Sayýn Demir KARAMANCI Bey,<br />

röportaj sonrasýnda bizlerle paylaþmak<br />

istediði ATATÜRK ile ilgili bir anýsýný anlattý.<br />

Atatürk'ün ölümünden önce (1938) Mersin'e<br />

geldiðini söyledi. O esnada bize eski<br />

albümlerinin içinden çýkararak bir resim<br />

gösterdi. Bu resimde 10–12 yaþlarýnda bir<br />

kýz çocuðu ATATÜRK 'e bir demet çiçek<br />

veriyordu. Demir Bey, bu kýz çocuðunun<br />

ablasý olduðunu söylediðinde þaþkýnlýðýmýzý<br />

gizleyemedik. Ablasýnýn þu anda hayatta<br />

olup olmadýðýný merak ederek<br />

sorduðumuzda maalesef hayatta olmadýðýný<br />

söyledi. ATATÜRK 'ün evlerinde misafir olarak<br />

bir gece kaldýðýný ifade etti. ATATÜRK ve<br />

yanýndakilerin rahat edebilmesi için,<br />

Karamancý ailesinin akrabalarýnda kalarak<br />

evi onlara býraktýklarýný anlattý. O günü hiçbir<br />

zaman unutmayacaðýný söyledi.<br />

Röportaj:<br />

Özlem GÜLDER<br />

(Marmara Üniversitesi Tekstil Terbiye<br />

Öðretmenliði)<br />

Selda ÇAM<br />

(Yeditepe Üniversitesi Ýktisat)<br />

50 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


GESÝAD heyeti, yönetim kurulumuz<br />

ile tanýþmak, gelecek dönemde oluþabilecek<br />

ortak projeleri konuþmak adýna Sayýn Ömer<br />

DENGÝZ’in baþkanlýðýnda Ýstanbul Dedeman<br />

Otel’de yönetim kurulumuzu ziyaret etti.<br />

Yönetim kurulu üyemiz Sayýn Rýfat<br />

DEDEMAN'ýn ev sahipliði yaptýðý toplantý;<br />

tanýþma ve her iki derneðin vizyon ve<br />

misyonlarýnýn paylaþýlmasý ile sýcak bir<br />

ortamda baþladý. GESÝAD baþkaný ve<br />

Þubat 2008<br />

Dernekten Haberler<br />

GESÝAD’ýn Yönetim Kurulumuzu Ziyareti<br />

yönetim kurulu üyeleri, yurtdýþýna yaptýklarý<br />

iþ seyahatlerini, sanayi envanteri oluþturma<br />

konusunda aldýklarý önemli mesafeyi ve iþ<br />

geliþtirme amaçlý faaliyetlerini yönetim<br />

kurulumuz ile paylaþtý. <strong>Kayseri</strong> insanýnýn ticari<br />

baþarýsý ve özelliklerini vurgulayan tiyatro<br />

oyunu “Beyaz Yaka Mavi Düþ”ü, <strong>Kayseri</strong>'den<br />

sonra Ýstanbul'da da derneðimiz üyelerine<br />

sahnelemek için bizden ricada bulundular.<br />

Biz de seve seve bu sanatsal etkinliði<br />

destekleyeceðimizi ifade edip, kültür ve sanat<br />

konusundaki hassasiyetimizi bildirdik. Ayrýca<br />

<strong>Kayseri</strong> Platformu adýyla ortak etkinliklerde<br />

de bulunabileceðimizi konuþtuk. Toplantý<br />

sonundaki karþýlýklý iyi dilek ve temenniler,<br />

her iki taraf üyelerinin olumlu düþüncelerini<br />

yansýtýyordu. <strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði<br />

Ýstanbul Þubesi olarak <strong>Kayseri</strong>'den gelecek<br />

ziyaretçileri her zaman memnuniyetle<br />

bekliyoruz.<br />

<strong>Kayseri</strong> Sanayi Odasý Yeni Hizmet Binasý Açýlýþý ve Ödül Töreni’ne<br />

Ýstiþare Heyetimiz ve Yönetim Kurulumuz da davetliydi.<br />

<strong>Kayseri</strong> Sanayi Odasý’nýn (KAYSO) 12.12.2007 tarihinde düzenlediði<br />

Sanayi Odasý açýlýþý ve Sanayi Gecesine Ýstiþare Heyetimiz, Yönetim<br />

Kurulumuz ve baþkanýmýz Yasemin AYDOÐAN iþtirak ettiler.<br />

Türkiye genelinde 12 ilin sanayi odasý baþkanlarý ve çok sayýda<br />

sanayicinin katýldýðý gece KAYSO Baþkaný Sayýn Mustafa BOYDAK’ýn açýlýþ<br />

konuþmasý ile baþladý, BOYDAK <strong>Kayseri</strong> Sanayi Odasý’nýn yapmýþ olduðu<br />

faaliyetler hakkýnda katýlýmcýlarý bilgilendirdi.<br />

Hilton Oteli’ndeki gecede “Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluþu”<br />

sýralamasýnda dereceye girerek <strong>Kayseri</strong>lilere büyük gurur yaþatan<br />

firmalarýmýza ödülleri bir törenle verildi.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

51


Ýlçe Derneklerinden Haberler<br />

DEVELÝ YÖRESÝ KÜLTÜR VE<br />

YARDIMLAÞMA DERNEÐÝ’NÝN OLAÐAN<br />

GENEL KURUL TOPLANTISI YAPILDI.<br />

2007/2009 Yönetim Kurulu üyeliklerinin<br />

seçimlerinin yapýldýðý olaðan genel kurula<br />

hemþehrilerimizin katýlýmý yoðundu. Yemekli<br />

geçen kurul toplantýsýnda dernek baþkaný<br />

Sami DEDEOÐLU geçtiðimiz dönemle ilgili bir<br />

konuþma yaptý. Konuþmasýnda geçmiþ dönem<br />

yapýlan faaliyetlerimizde emeði geçen tüm<br />

hemþehrilerimize teþekkür ederken yeni<br />

dönemde görev almayacaðýný belirtti.<br />

Eski yönetim kurulu üyeleri, derneðimiz<br />

için geçmiþ dönemde ne gibi faaliyetlerin<br />

düzenlendiðini, bu faaliyetlerin düzenlenmesi<br />

esnasýnda karþýlaþýlan zorluklar hakkýnda bilgi<br />

verirken bu zorluklarýn aþýlmasý içinde nelerin<br />

yapýlabileceði üzerine konuþmalar yaptýlar.<br />

Sonuç olarak tüm yönetim kurulu ve üyelerimiz<br />

derneðimizin daha aktif bir hale gelebilmesi<br />

için ellerinden geleni yapacaklarýný ifade<br />

ederken dernek baþkanlýðýna da yoðun<br />

ýsrarlarla yeniden Sami DEDEOÐLU seçildi.<br />

FAALÝYETLERÝMÝZ :<br />

A-BURSLAR<br />

Derneðimiz, 2004/2005 döneminde<br />

yüz olan bursiyer sayýmýzý tüm imkânlarýný<br />

seferber ederek ve hemþehrilerimizin<br />

derneðimize verdiði destekle 2007/2008<br />

döneminde yaklaþýk 160'a yükseltmiþ; böylelikle<br />

eðitime önemli bir katkýda bulunmuþtur.<br />

B-KÜTÜPHANECÝLÝK FAALÝYETÝ<br />

Derneðimiz tarafýndan iki yýl önce<br />

baþlatýlan “kitap baðýþý” kampanyasý<br />

sonucunda kütüphanemiz þu ana kadar hiç<br />

görülmemiþ zengin bir görünüm kazandý.<br />

Böylelikle derneðimizin ismi içerisinde geçen<br />

“kültür” kelimesinin içi tam anlamýyla<br />

doldurulmuþ oldu. Bu kütüphanenin<br />

oluþmasýnda baþta Sayýn Sýtký DEVECÝOÐLU<br />

olmak üzere katkýsý bulunan herkese teþekkür<br />

eder; kütüphaneye olan katkýnýn hýz<br />

kesmeden devam etmesini temenni ederiz.<br />

C-DÝKSÝYON KURSU<br />

Develili hemþehrilerimizin ve<br />

öðrencilerimizin kiþisel geliþimlerinin<br />

Þubat 2008<br />

Develi Yöresi Kültür ve<br />

Yardýmlaþma Derneði<br />

Baþkaný<br />

Sami DEDEOÐLU<br />

Develi Yöresi Kültür ve Yardýmlaþma Derneði<br />

tamamlanmasý için önemli bir konu olan<br />

diksiyon, bazen temel sorunlarýndan biri<br />

olabileceði gibi kariyer geliþimi için de önemlidir.<br />

Bu nedenle derneðimizde daha önce 10<br />

haftalýk bir diksiyon eðitimi alan öðrencimiz<br />

Elif ÞAHAN tarafýndan bursiyerlerimize 5<br />

haftalýk diksiyon ve hitabet kursu verilmiþtir.<br />

D-DERGÝCÝLÝK FAALÝYETLERÝ<br />

Derneðimizin bünyesinde hazýrlanan<br />

ve ilk sayýsý 2005 yýlýnda yayýn hayatýna<br />

baþlayan “Develi Diyarý Dergisi”nin 4. sayý baský<br />

hazýrlýklarý sürmektedir. Dergimizin diðer yöresel<br />

dergilerden ayrýlan en önemli özelliði, bu<br />

derginin bursiyer öðrenci arkadaþlarýmýzca<br />

yayýna hazýrlanýp, siz deðerli okuyucularýna<br />

sunulmasýdýr. Her dönem baþý belirlenen dergi<br />

komisyonu, o yýl için yayýn hazýrlýklarýna<br />

baþlamakta ve hemþehrilerimize Develi ile<br />

bilgiler toplayýp onlara sunmaktadýr.<br />

Dergimizin öðrenci arkadaþlarýmýzca<br />

hazýrlanmasý öðrencilerin birbiriyle olan<br />

baðlarýný arttýrýrken, hayatýn bir nebze de olsa<br />

içine girmeleri saðlamaktadýr<br />

E-BÝLGÝSAYAR VE ÝNGÝLÝZCE<br />

KURSLARIMIZ<br />

“Bilgisayar kullanmayan Develili<br />

üniversite öðrencisi kalmayacak” politikasýyla<br />

yola çýkan derneðimiz sivil toplum kuruluþu<br />

olarak üzerine düþen görevi eðitim konusunda<br />

da yaparak bilgisayar kurslarý düzenlemektedir.<br />

Bu kurslarýmýz bilgisayar konusunda eðitim<br />

alan öðrencilerimiz tarafýndan bilgisayar<br />

kullanmayý bilmeyen veya bilip de bilgisini<br />

geliþtirmek isteyen arkadaþlarýmýza<br />

verilmektedir.<br />

F-KONFERANSLAR<br />

Her ayýn son cumartesi günü<br />

düzenlenen ve ardýndan öðrencilerimizin<br />

burslarýnýn daðýtýldýðý bu kültürel faaliyetimize<br />

Develimizden yetiþip kendini kanýtlayan ve<br />

alanýnda uzman olan konuþmacýlar<br />

katýlmaktadýr. Böylelikle hemþehrilerimiz ve<br />

burslarýný almaya gelen öðrenci kardeþlerimiz<br />

uzman kiþilerin verdiði konferanslarla bilgilerini<br />

arttýrma imkâný bulmaktadýrlar.<br />

Ýstanbul - 1987<br />

Ýstanbul - 1987<br />

Dayanýþma<br />

Dayanýþma<br />

Kültür<br />

Kültür<br />

Yöresi Drerneði<br />

Drerneði<br />

ve ve<br />

Develi<br />

Develi<br />

G-ORTAK MAIL GURUBU<br />

Öðrenci arkadaþlarýmýzýn birbirleriyle<br />

iletiþim içinde olmasýný, derneðimiz ve<br />

Develimizdeki geliþmelerden haberdar olmasýný<br />

saðlayan bu sistem sayesinde öðrenciler<br />

arasýnda eþgüdüm saðlanýyor ve böylelikle<br />

öðrencilerimiz dernek dýþýnda da birbirlerinden<br />

haberdar oluyorlar.<br />

Tüm hemþehrilerimize ayný anda ve<br />

süratli bir þekilde ulaþmamýzý saðlayan bu<br />

sistem sayesinde, hayatýný kaybeden<br />

hemþehrimiz veya derneðimizi ilgilendiren<br />

önemli olaylar anýnda hemþehrilerimize<br />

bildirilerek anýnda hemþehrilerimizin durumla<br />

ilgili bilgi sahibi olmasý saðlanýyor.<br />

I-INTERNET SÝTESÝ<br />

Bilgisayar Mühendisliði’nde okuyan<br />

öðrenci arkadaþlarýmýz tarafýndan hazýrlanan<br />

bu sitede derneðimizde gerçekleþen her türlü<br />

faaliyet yer almaktadýr. www.develi.org.tr<br />

adresinden sitemize ulaþabilirsiniz.<br />

J-SLAYT GÖSTERÝLERÝ<br />

Develi ve derneðimizi anlatan slaytlarýn<br />

hazýrlanmasý, tertibi, yayýna sunulmasý,<br />

derneðimizdeki öðrenciler tarafýndan<br />

gerçekleþtirilmekte böylelikle Develi hakkýnda<br />

kültürel ve tarihi birikimin artýrýlmasýnýn yaný<br />

sýra derneðimizin sanatla olan iliþkisi de<br />

pekiþtirilmektedir.<br />

K-YEMEKLÝ TOPLANTILAR<br />

Öðrenci arkadaþlarýmýzýn ve<br />

hemþehrilerimizin her hafta sonu katýlabileceði<br />

faaliyetlerin bitiminde yemekli toplantýlar tertip<br />

edilerek hoþ bir muhabbet ortamý<br />

saðlanmaktadýr.<br />

L-CV BANKASI (ÖZGEÇMÝÞ BÝLGÝSÝ)<br />

Derneðimizin bünyesindeki öðrencilerin<br />

üniversite eðitiminden sonra rahat iþ<br />

bulabilmeleri için derneðimiz internet sitesinde<br />

bir cv bankasý oluþturulmaktadýr. Böylelikle iþ<br />

bulmak isteyen öðrencilerimizle; personel<br />

arayan hemþehrilerimiz buluþturularak<br />

derneðimiz üzerine düþen görevi yerine<br />

getirmektedir.<br />

M-KADINLAR KOMÝSYONU<br />

Derneðimizden þu ana kadar genelde<br />

erkek üyelerin faydalanmasý, bayan<br />

hemþehrilerimizin katýlýmýnýn oldukça düþük<br />

olmasý dernek olarak bir kadýnlar komisyonun<br />

kurulmasýný gerektirmiþtir. Bu konuda yapýlan<br />

duyuruya iþtirak eden birçok bayan<br />

hemþehrimiz yaptýklarý toplantýlarla bir dizi<br />

faaliyet kararý almýþlardýr. Yapýlan toplantýlarda<br />

kadýnlar komisyonu baþkanlýðýna da Sevil ADA<br />

seçilmiþtir.<br />

Dernek Merkezi:<br />

Albay Faik Sözdener Sk. Benson Ýþ Merkezi 21/1<br />

Kadýköy - Ýstanbul<br />

Tel: (0216) 346 79 93<br />

Gsm: (0530) 408 08 17<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

53


Ýlçe Derneklerinden Haberler<br />

DEÐERLÝ HEMÞEHRÝLERÝM,<br />

Hacýlar Bilim, Kültür ve<br />

Yardýmlaþma Derneði Baþkaný olarak<br />

size buradan ulaþabilmenin sevinç<br />

ve mutluluðu içindeyim. Bu fýrsatý<br />

bize tanýyan <strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým<br />

Derneði Ýstanbul Þubesi Baþkaný<br />

Sayýn Yasemin AYDOÐAN<br />

Hanýmefendi ve deðerli yönetimine<br />

kalpten teþekkürlerimi sunarým.<br />

Ýlçemiz yaklaþýk 20.000<br />

nüfusuyla <strong>Kayseri</strong> ilinin 9 km<br />

güneyinde, Erciyes Daðý’nýn kuzey<br />

eteklerinde yer almaktadýr. Nüfusun<br />

çok büyük bir kýsmý sanayide<br />

çalýþmaktadýr. Ýlçemiz Türkiye<br />

genelinde ilçeler arasýnda gayri safi<br />

milli gelir bakýmýndan 2. sýrada oluþu<br />

hemþehrilerimizin çalýþma<br />

hayatýndaki yoðunluðunu<br />

göstermektedir.<br />

Geçmiþte küçük ve orta ölçekli<br />

halýcýlýk ve mobilyacýlýk yapan<br />

hemþehrilerimiz bu çalýþma anlayýþý<br />

ile her gün daha da büyüyerek önce<br />

ulusal daha sonra uluslararasý alanda<br />

büyük söz sahibi olmak suretiyle,<br />

memleketimiz ekonomisine çok<br />

önemli katkýlar saðlamaktadýrlar.<br />

Ýlçemiz son dönemlerde bu<br />

sanayileþme çalýþmalarýnýn yaný sýra<br />

Erciyes Daðý’nýn uygun kar kalitesi<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Hacýlar Bilim, Kültür ve Yardýmlaþma Derneði<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Hacýlar Bilim<br />

Kültür ve Yardýmlaþma<br />

Derneði Baþkaný<br />

Mustafa ÖZSOY<br />

ile dünyanýn sayýlý kýþ turizmi<br />

merkezlerinden biri haline gelmiþ<br />

olup ayný zamanda kayak ve dað<br />

sporculuðu bakýmdan uluslararasý<br />

bir merkez konumuna ulaþmasýyla<br />

özellikle turizm alanýnda da geliþme<br />

göstermiþtir. Halkýmýz ve bilhassa<br />

gençlerimiz bu sporlara yönelip<br />

profesyonel alanda birçok derece<br />

elde etmiþlerdir.<br />

Derneðimizin çalýþmalarýna<br />

gelince, derneðimiz þimdiye kadar<br />

alýþýlagelmiþ dernek ve dernekçilik<br />

çalýþmalarý dýþýnda bütün faaliyetlerini<br />

gençlere odaklamýþtýr. Bu kapsamda<br />

derneðimiz öðrencilerimizin ileriki<br />

yaþantýlarýnda saygýn birer birey<br />

olmalarý için gerekli olan kariyerlere<br />

ulaþmalarý için yurt dýþý ihtisaslarý ve<br />

çalýþmalarýna yardýmcý olmakta,<br />

memleketimizde ihtiyaç duyulan<br />

meslek alanlarýnda öðrencilerimizi<br />

referanslarla istihdam ederek mesleki<br />

ve ticari hayatlarýndaki geliþimlerini<br />

desteklemekte ve faaliyetlerini<br />

aksatmadan devam ettirmektedir.<br />

Memleketimizden özellikle<br />

Ýstanbul ve civarýna gelerek tahsil<br />

hayatýný devam ettiren öðrencilerin<br />

her türlü sosyal gereksinimlerini ve<br />

Ýstanbul’a adaptasyonlarýný<br />

saðlamak amacýyla baþta <strong>Kayseri</strong> Ýli<br />

Yardým Derneðimiz olmak üzere<br />

bütün ilgili birimlerle koordineli<br />

çalýþmalar yürütmekteyiz.<br />

Memleketimizin yetiþtirdiði<br />

deðerli iþ adamlarýmýz ve diðer<br />

hayýrsever hemþehrilerimizin talepleri<br />

doðrultusunda yaptýðýmýz plan ve<br />

programlarla, ihtiyaç sahiplerine<br />

gerekli yardýmlarý da ayrýca<br />

ulaþtýrmaktayýz.<br />

Yýlda en az bir defa olmak üzere<br />

Dedeman Oteli’nde toplantý<br />

yapmaktayýz. Bu toplantýlarda<br />

gençlerimizin bilgi düzeylerini ve<br />

bakýþ açýlarýný daha ileri bir seviyeye<br />

taþýmak ve onlarý daha saðlam bir<br />

geleceðe hazýrlamak amacýyla<br />

deðiþik konularda sempozyumlar<br />

organize etmekteyiz.<br />

Derneðimizin bu çalýþmalarý<br />

içerisinde aktif rol almak ve<br />

faaliyetlerimizi desteklemek isteyen<br />

bütün hemþehrilerimizi<br />

memnuniyetle derneðimize davet<br />

ediyoruz.<br />

Bu vesileyle hepinize saygý ve<br />

sevgilerimi sunuyorum.<br />

Dernek Merkezi:<br />

Eski Üsküdar Cad. Çayýryolu Sok. Dostlar<br />

Sitesi giriþ katý No 8/A-B<br />

Ýçerenköy/Carrefour yaný<br />

Tel: (216) 5743724<br />

Fax: (216) 5737232<br />

54 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Ýlçe Derneklerinden Haberler<br />

KIZILÖREN KASABASI<br />

Deðerli hemþehrilerim, bizler burada sivil<br />

toplum örgütleri olarak çok önemli bir hizmet<br />

görevi, çok aðýr bir misyon üstlenmiþ<br />

bulunmaktayýz. Çünkü ekonomik þartlarýn<br />

aðýrlaþtýðý, maneviyatýmýzýn zayýfladýðý, örf ve<br />

adetlerimizin dejenerasyona uðradýðý bir zamandan<br />

geçmekteyiz. Bu bakýmdan sivil toplum örgütlerinin<br />

yani derneklerin, vakýflarýn önemi daha da<br />

artmaktadýr. Bu düþünceden hareketle daha fazla<br />

insanýmýza ulaþarak daha fazla hizmet yapmak,<br />

sosyal, kültürel, eðitim faliyetlerimizi artýrarak devam<br />

ettirmek baþlýca görevlerimiz arasýnda olmuþtur.<br />

Ýstanbul’ da yaþayan hemþehrilerimizin birliði ve<br />

bütünlüðü adýna <strong>Kayseri</strong> ve diðer illerde yaþayan<br />

hemþehrilerimizin, dostlarýmýzýn, öðrencilerimizin<br />

daha güzel bir geleceðe ulaþmasý adýna güzel iþler<br />

yapmak için çalýþýyoruz. Sürekli geliþen, globalleþen<br />

bir dünyada nitelikli insanlara ihtiyaç duyulmaktadýr.<br />

Ýnsana yapýlan yatýrým en kârlý ve doðru yatýrýmdýr.<br />

Bu düþüncelerle dernek yönetim kurulu olarak<br />

oluþturduðumuz bütçemizin bir kýsmýyla 170<br />

öðrencimize burs vererek eðitime destek<br />

vermekteyiz. Faaliyet bölümünde de görüleceði<br />

gibi, insanýmýzý kaynaþtýrmak ve dayanýþmayý<br />

artýrabilmek adýna piknik, iftar yemeði, futbol<br />

turnuvasý gibi çeþitli faliyetler yapmaktayýz.<br />

Derneðimiz 1988 yýlýnda kurulmuþ olup birçok<br />

hayýrlý hizmetlere imza atmýþtýr. Sizlere kasabamýzýn<br />

tarihinden ve kýsaca hizmetlerimizden bahsetmek<br />

istiyorum.<br />

GEÇMÝÞTEN GÜNÜMÜZE KIZILÖREN<br />

(Erol COÞKUN - Tarih Öðretmeni)<br />

Kýzýlören, <strong>Kayseri</strong> ilinin Ýncesu ilçesine baðlý<br />

beldedir. Kuzey ve kuzeydoðusunda Hacýlar ilçesi<br />

ve <strong>Kayseri</strong> ili, batýsýnda Ýncesu, güneyinde ise Develi<br />

ilçeleri bulunmaktadýr. Yerleþim merkezi daðlýk bir<br />

arazide bulunan Kýzýlören’in doðu ve güneyi Erciyes<br />

Daðý volkan kolonisi ve diðer daðlarla çevrilidir.<br />

Beldenin karayolu ile Ýncesu’ya uzaklýðý 14 km,<br />

<strong>Kayseri</strong>’ye uzaklýðý 50 km. dir.<br />

Kýzýlören ve çevresine ilk yerleþimler milattan<br />

önceki yýllara kadar uzanmaktadýr. Türkler,<br />

Anadolu’yu fethedip <strong>Kayseri</strong>’ye gelmeden önce<br />

çeþitli milletler bu yörede yaþamýþtýr. Roma, Ermeni<br />

ve Rum dönemlerine ait mezar, ören, kuyu ve<br />

kilise kalýntýlarýnýn bulunmasý, Kýzýlören ve çevresinde<br />

Türklerden önce de burada ciddi yerleþimlerin<br />

olduðunu kanýtlamaktadýr.<br />

Yazýlý kaynaklarda Kýzýlören ile ilgili ilk bilgilere<br />

hicri 644 / miladi 1246 tarihli vakfiye belgesinde<br />

rastlamaktayýz. Selçuklu Devleti döneminde<br />

Þubat 2008<br />

Kýzýlörenliler Kültür ve<br />

Dayanýþma Derneði<br />

Yönetim Kurulu Baþkaný<br />

Duran ATAYOLU<br />

Kýzýlörenliler Kültür ve Dayanýþma Derneði<br />

Kýzýlören ve çevresi <strong>Kayseri</strong> yakýnlarýndaki “Kýzýlköþk”<br />

vakýf arazisinin içinde gösterilmiþtir. Hicri 677 /<br />

miladi 1278 tarihli baþka bir vakfiye belgesinde ise<br />

Kýzýlören’in ilk ismi “Kýzýlviran” olarak geçmektedir.<br />

Kýzýlören ve çevresine bu tarihlerden itibaren ilk<br />

Türkmen aþiretleri, Müslüman cemaatleri, derviþ,<br />

þeyh ve seyitler yerleþmeye baþlamýþtýr. Osmanlý<br />

döneminde yaylak ve kýþlak olarak kullanýlan<br />

beldenin sýnýrlarý içerisinde yirmiden fazla Türkmen<br />

cemaat (oymak) yaþamýþtýr. 1584 yýlýnda Kýzýlviran<br />

mezrasý padiþah fermanýyla “köy” statüsü<br />

kazanmýþtýr. Osmanlý Devleti’nin duraklama<br />

döneminden 1900’lü yýllara kadar yöre ve çevresi,<br />

konargöçer aþiretlerin ve yerleþik köylülerin tarým<br />

ve hayvancýlýk yaptýðý bir yaylak olarak kullanýlmýþtýr.<br />

1914 yýlýnda Kýzýlören, <strong>Kayseri</strong> sancaðýndan alýnýp<br />

Ýncesu kazasýna baðlanmýþtýr. 1. Dünya Savaþý ve<br />

Kurtuluþ Savaþý’na çok sayýda köylü gönderen<br />

Kýzýlören, Cumhuriyet döneminde geliþimini<br />

hýzlandýrmýþtýr.1960 yýlýnda Kýzýlviran ismini Kýzýlören<br />

olarak deðiþtiren köy, 1963’te belediyelik olmuþtur.<br />

1970’li yýllardan itibaren sosyal kurumlarýn<br />

açýlmasýyla Kýzýlören geliþmeye baþlamýþtýr. Ýþ<br />

imkânlarýnýn azlýðý, doðal þartlar v.b nedenlerle<br />

belde nüfusunun çoðunluðunu 1980’den itibaren<br />

Ýstanbul, Adana ve Mersin’e göç etmeye zorlamýþtýr.<br />

Büyük þehirlere yerleþen ancak maddi ve manevi<br />

olarak köylerinden baðýný koparmayan Kýzýlörenliler,<br />

2000’li yýllara doðru eðitim ve kültür alanlarýnda,<br />

sosyal ve ekonomik alanlarda adlarýndan söz<br />

ettirmeyi baþarmýþtýr. 2004 yýlýndan itibaren <strong>Kayseri</strong><br />

Büyükþehir Belediyesi’nin sýnýrlarýna dâhil edilen<br />

Kýzýlören, alt kademe beldesi olarak büyükþehir<br />

belediyesinden yol, su, kanalizasyon, eðitim, çevre<br />

düzenlemesi v.b hizmetleri almaya baþlamýþtýr.<br />

2007 yýlýnda sýnýrlarý içinde üç bin, sýnýrlarý dýþýnda<br />

ise on binden fazla nüfusu bulunan Kýzýlören<br />

Beldesi, her alanda <strong>Kayseri</strong>’nin en büyük beldesi<br />

olma özelliðini devam ettirmektedir.<br />

FAALÝYETLERÝMÝZ<br />

1. Eðitime Katký<br />

Eðitime katký projemiz çerçevesinde<br />

2006 yýlýnda 70 öðrenciye burs yardýmý yapýlmýþtýr.<br />

Eðitime katký projemiz çerçevesinde<br />

2007 yýlýnda 100 öðrenciye burs verilmektedir.<br />

2. Kurban Daðýtýmý<br />

Kurban daðýtýmý (CANLI) : 2006 yýlýnda<br />

115 adet kurban daðýtýlmýþtýr.<br />

Kurban daðýtýmý (CANLI) :2007 yýlýnda<br />

215 adet kurban daðýtýlmýþtýr.<br />

3. Kumanya Daðýtýmý<br />

Kumanya (ayni) yardýmlar: 2006 yýlýnda<br />

200 Adet daðýtýlmýþtýr.<br />

Kumanya: 2007 yýlýnda, Mersin, <strong>Kayseri</strong><br />

ve Ýstanbul’da olmak üzere 360 Adet daðýtýlmýþtýr.<br />

4. Ýftar Programlarý<br />

2006 yýlý iftar programýmýz Baðcýlar Halk<br />

Sarayý’nda yapýldý, katýlým 630 kiþi olmuþtur.<br />

2007 yýlý iftar programýmýz yine ayný<br />

mekânda yapýlmýþ olup, katýlým 750 kiþi olmuþtur.<br />

5. Futbol Turnuvalarý<br />

Futbol turnuvamýza 2006 yýlýnda 8<br />

takýmýmýz ve 2 minik takýmýmýz katýlmýþtýr.<br />

Futbol turnuvamýza 2007 yýlýnda 8<br />

takýmýmýz ve 4 minik takýmýmýz katýlmýþtýr.<br />

6. Piknik Programý<br />

2006 yýlý piknik programýmýz yapýldý,<br />

Katýlým 800–900 kiþi olmuþtur.<br />

2007 yýlý piknik programýmýz yapýldý,<br />

Katýlým 1200–1300 kiþi olmuþtur.<br />

7. Kasabamýzda aðaçlandýrma faaliyeti<br />

çerçevesinde 1480 çam aðacý çanak mevkiine<br />

dikilmiþtir. (Aðaçlarýn boylarý; 1–1,5 metre<br />

arasýndadýr.)<br />

Tüm bunlarýn dýþýnda,<br />

Dergimiz bizim dönemimizde<br />

çýkarýlmýþtýr.<br />

Kasabamýz okulu ile devamlý olarak<br />

irtibatta olup okulumuzun ek binasýnýn 4 derslikten<br />

5 dersliðe çýkarýlmasý, 17 Adet bilgisayarýn gelmesi,<br />

fotokopi makinesi, tepegöz makinasý, fotokopi<br />

kâðýdý gibi bir takým yardýmlar yapýlmasýna ön ayak<br />

olunmuþtur.<br />

6 yýldýr çalýþmasý süre gelen rehberimiz<br />

bizim dönemimizde çýkarýlmýþtýr.<br />

Ýhtiyaç sahibi 40’a yakýn<br />

hemþehrilerimize nakdi yardýmlar yapýlmýþtýr.<br />

100 adet yardým kutusu yaptýrýlarak 1<br />

yýllýk geliri 13.000 YTL olmuþtur.<br />

Bu sene de yardým kutularýmýz baðýþ<br />

toplamaya devam etmektedir<br />

Arsamýza olan 20.000 YTL borcumuz<br />

bizim dönemimizde ödenmiþtir ve en son alýnan<br />

arsanýn tapu tahsisi yapýlmýþtýr.<br />

Bu süre içerisinde <strong>Kayseri</strong> derneklerimizle<br />

sürekli irtibat halinde bulunulmuþ, zaman zaman<br />

diðer derneklerimizin de faaliyetlerine iþtirak<br />

edilmiþtir.<br />

Arsamýza dernek binamýzýn yapýmý ile<br />

ilgili müracatýmýz ve konu ile ilgili takibimiz devam<br />

etmektedir.<br />

Kasabamýzýn sorunlarýný görüþmek ve<br />

dile getirmek için gerek <strong>Kayseri</strong> milletvekillerimiz<br />

gerekse <strong>Kayseri</strong> Büyükþehir Belediye Baþkanýmýz<br />

Sayýn; Mehmet ÖZHASEKÝ Bey ziyaret edilmiþtir.<br />

Bu ziyaret sonunda çok iyi neticeler alýnmýþtýr.<br />

Bu hizmetlerin yapýlmasý, Yönetim<br />

Kurulumuzun ihlâsla, samimiyetle, azimle, gayretle<br />

inançla çalýþmasý ve halkýmýzýn yönetimimize olan<br />

güveni neticesinde ortaya çýkmýþtýr. Bu noktada<br />

derneðimize maddi manevi desteði olan bütün<br />

hemþerilerimizi en kalbî duygularýmla selamlar,<br />

saygýlar sunarým.<br />

Dernek Yönetim Kurulu<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

55


Ýlçe Derneklerinden Haberler<br />

Genç Develiler Derneði<br />

Baþkaný<br />

Mustafa ÞAM<br />

Ýlçemize baðlý 12 köy derneðimizin<br />

baþkan ve yöneticileriyle bayramdan<br />

sonra bir toplantý düzenleyerek bu<br />

toplantýda alýnan kararlarý uygulayýp<br />

toplantýlarý 15 günde bir veya ayda bir<br />

dernek merkezlerinde tekrarlamayý,<br />

Develili hemþehrilerimizin kan sýkýntýsýyla<br />

karþýlaþmamasý için Kýzýlay ile anlaþma<br />

yaparak toplu olarak 28 EKÝM PAZAR<br />

günü kan baðýþýnda bulunmayý, ayrýca<br />

tüm hemþehrilerimizin birbirlerini daha<br />

iyi tanýyýp birbirleriyle kaynaþmasý için köy<br />

derneklerimizin de katýlýmýyla bir futbol<br />

turnuvasý, Develililer gecesi ve Âþýk Seyrânî<br />

gecesi, Çanakkale gezisi, Develi’de<br />

Hýdrellez kutlamasý organize etmeyi,<br />

Ýstanbul’daki ve diðer þehirlerdeki Develi<br />

dernekleriyle irtibata geçip karþýlýklý<br />

ziyaretler yapýp dernekler hakkýnda fikir<br />

alýþ veriþinde bulunmayý düþünüyoruz.<br />

Hasta ziyaretleri, düðün ve cenazelere<br />

her zaman olduðu gibi yine iþtirak<br />

edeceðiz. Ayrýca makam ve mevkî sahibi<br />

hemþehrilerimizin yerlerinde ziyaretlerine<br />

devam ederek dernek çalýþmalarýmýz ve<br />

faaliyetlerimiz hakkýnda onlara bilgi<br />

vererek kendilerini destek ve yardýmlarýyla<br />

aramýzda görmeyi saðlayacaðýz. Bu<br />

amaçlarýmýzýn yaný sýra diðer önemli bir<br />

husus da derneðimizi kiradan kurtarmak<br />

için öðrenci yurduyla birlikte ayný binada<br />

dernek yerine sahip olmak için<br />

çalýþmalarýmýz devam etmekte olup bu<br />

konuda siz deðerli hemþehrilerimizin<br />

görüþlerini ve önerilerini ön planda<br />

tutacaðýz. Her zaman bizi<br />

destekleyeceðinize inanýyoruz.<br />

Hazýrlamýþ olduðumuz 2 yýllýk<br />

çalýþma planýmýz doðrultusunda tüm üye<br />

ve hemþehrilerimizin desteklerini<br />

esirgemeyeceðini umut ederek yönetim<br />

kurulum ve þahsým adýna teþekkür<br />

ediyorum.<br />

Genç Develiler Derneði<br />

FAALÝYETLERÝMÝZ<br />

Deðerli hemþehrilerim, yönetim<br />

görevini üstlendiðimiz 09.09.2007 tarihi<br />

itibarýyla çalýþmalarýmýza ilk olarak 120<br />

aileye iaþe yardýmý yaparak baþladýk. Ardý<br />

sýra Doðaner Ailesi’nin katkýlarýyla 600<br />

kiþiye iftar yemeðini verdik.<br />

Öðrencilerimize burs verme çalýþmalarýmýz<br />

devam etmekte olup þu ana kadar 20<br />

öðrencimizin bursu hazýr olmakla beraber<br />

bu sayýyý daha yukarýlara çýkartabilmek<br />

için siz deðerli hemþehrilerimizin yardým<br />

ve desteklerini bekliyoruz. Özel Güngören<br />

Hastanesi ile bir anlaþma yaparak<br />

hemþehri ve üyelerimize tüm saðlýk<br />

hizmetlerinde %20 indirim uygulanmasýný<br />

saðladýk. Tekirdað Vali Yardýmcýsý Sayýn<br />

Mustafa KARSLIOÐLU’ nu, Bahçelievler<br />

Belediye Baþkaný Sayýn Osman<br />

DEVELÝOÐLU’ nu, <strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým<br />

Derneði Baþkaný Sayýn Yasemin<br />

AYDOÐAN ve Dernek Müdürü Sayýn<br />

Orhan CEBECÝ’ yi, Develi ve Yöresi<br />

Derneði Baþkaný Sayýn Sami DEDEOÐLU’<br />

nu, EMTEL A.Þ. Yönetim Kurulu Baþkaný<br />

Sayýn Turgut BÝNGÖL’ ü, Doðaner Tekstil-<br />

Celil ve Þaban DOÐANER kardeþleri, Nida<br />

Tur- <strong>Abdullah</strong> YILMAZ’ ý, Safa Vakfý<br />

Baþkaný Sayýn Fatih YAVAÞ’ ý, Fatih Askerlik<br />

Þubesi Baþkaný Albay Nihat YAMAK’ ý<br />

Bakýrköy 5.Noteri Sayýn Mustafa<br />

SARIOÐLU’ nu, Haber ofset sahibi Sayýn<br />

Ali YILDIZ’ ý Selam Marketler sahibi Sayýn<br />

Bekir ARTUÐ’ u ve ilçemize baðlý 12 köyün<br />

dernek baþkanlarýný çalýþmalarýmýz<br />

hakkýnda kendilerine bilgi vererek<br />

kendilerinin fikir ve önerilerini alarak<br />

makamlarýnda ziyaret ettik. Ayrýca<br />

cenazelere ve hasta ziyaretlerine<br />

katýlýyoruz. Ýftar yemeðimize<br />

katýlamayarak telgraf gönderen Anayasa<br />

Komisyon Baþkaný Sayýn Burhan KUZU’ya,<br />

<strong>Kayseri</strong> milletvekillerimiz; Sayýn Taner<br />

YILDIZ ve Mehmet Þevki KULKULOÐLU’<br />

na, yemeðimize bizzat katýlarak bizleri<br />

yalnýz býrakmayan Develi Belediye<br />

Baþkanýmýz Sayýn Recep ÖZKAN’a,<br />

Bahçelievler Belediye Baþkaný Sayýn<br />

Osman DEVELÝOÐLU’ na, iþ<br />

adamlarýmýza, dernek baþkanlarýmýza ve<br />

deðerli hemþehrilerime ayrýca iaþe<br />

yardýmýna katkýlarýndan dolayý Turgut<br />

BÝNGÖL’ e, <strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði’<br />

ne, Arif BÝNGÖL’e, öðrencilerimize burs<br />

için katkýda bulunan Turgut BÝNGÖL’e,<br />

<strong>Abdullah</strong> YILMAZ’a, Mehmet AVCILAR’a,<br />

Osman OZÝN’e, AKSOY Tekstil’e, Çetin<br />

SEYHAN’a ve diðer hemþerilerimize<br />

yardým ve katkýlarýndan dolayý yönetim<br />

kurulum ve þahsým adýna teþekkür ediyor<br />

saygýlarýmý sunuyorum. Bayramýn 3. günü<br />

büyük bir katýlýmla gerçekleþtirilen<br />

bayramlaþma törenine katýlan tüm<br />

hemþehrilerime de teþekkür ederim.<br />

Develi ve Bahçelievler Belediye Baþkanlarý, Genç Develiler Derneði’nin iftar yemeðindeydi.<br />

56 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


“Övünmek gibi olmasýn ama<br />

<strong>Kayseri</strong>liyim!” deyiþiyle özdeþleþen<br />

yazarýmýz Kazým YEDEKÇÝOÐLU<br />

Türkiye Yazarlar Birliði tarafýndan<br />

12 Aralýk’ta Sultanahmet Divanyolu<br />

Kýzlaraðasý Kültür Merkezi’nde<br />

<strong>Kayseri</strong>mizin yetiþtirdiði, yaþayan<br />

deðerlerimizden, Ýstanbul Vefa Poyraz<br />

Lisesi Müdürü eðitimci yazar Sayýn Kazým<br />

Yedekçioðlu’nun dil çalýþmalarý konulu<br />

bir panel düzenlendi. Programa<br />

konuþmacý olarak Dilem Yayýnevi Genel<br />

Yönetmeni Hüseyin Erkan ve Temel<br />

Yayýnlarý Genel Yönetmeni dernek<br />

üyemiz Osman Selim Kocahanoðlu<br />

katýldýlar.<br />

Kimdir?<br />

11 Mart 1919’da <strong>Kayseri</strong>de<br />

doðdu. Sivas Öðretmen Okulu’ndan<br />

sonra Gazi Eðitim Enstitüsü Türkçe<br />

Edebiyat Bölümü’nü bitirdi. Türkiye’nin<br />

birçok yöresinde Türkçe ve Edebiyat<br />

öðretmeni olarak görev yaptý. Memleket<br />

aþký, yurtseverlik, milliyetçilik<br />

kavramlarýndan hiçbirzaman ödün<br />

vermeyen, ‘’Övünmek gibi olmasýn ama<br />

<strong>Kayseri</strong>liyim!’’deyimiyle özdeþleþmiþ bir<br />

hemþerimiz. 38 yýl devlet hizmetinde<br />

bulunan Yedekçioðlu hocamýz 1976<br />

yýlýnda emekli olup <strong>Kayseri</strong>’ye göçmüþ.<br />

Emekli olduktan sonra <strong>Kayseri</strong> ile ilgili<br />

ne varsa derleyip toplamýþ ve<br />

ansiklopedik deðer taþýyan üç dev eser<br />

Þubat 2008<br />

Kültür - Sanat - Edebiyat<br />

“Övünmek Gibi Olmasýn Ama <strong>Kayseri</strong>liyim!”<br />

yazmýþ.<br />

Ansiklopedik Deðer Taþýyan<br />

Eserleri :<br />

<strong>Kayseri</strong> Aðzý 1 (Deyimler), <strong>Kayseri</strong><br />

Özel Ýdare Matbaasý, <strong>Kayseri</strong>, 1989, 547<br />

sf.<br />

<strong>Kayseri</strong> Aðzý 2 (Sözcükler),<br />

Beðendik Kültür Serisi, no: 8, <strong>Kayseri</strong>,<br />

1992, 851 sf.<br />

<strong>Kayseri</strong> Aðzý 3 (Atasözleri),<strong>Kayseri</strong><br />

Büyükþehir Belediyesi Kültür Yayýnlarý,<br />

no: 26, Ankara 1998, 270sf.<br />

Diðer Eserleri<br />

<strong>Kayseri</strong>li Genç Þairler Antolojisi (1956) /<br />

Dikenli Kestane - Hoca Hakký (1961) /<br />

Övünmek Gibi Olmasýn <strong>Kayseri</strong>liyim<br />

(1972) / Ýðneden Ýpliðe (1973) / Okul<br />

Piyesleri (1973) adlý eserlerinin yanýnda,<br />

“<strong>Kayseri</strong> Gelenek ve Görenekleri, <strong>Kayseri</strong><br />

Düðünleri, <strong>Kayseri</strong> Çocuk Oyunlarý,<br />

<strong>Kayseri</strong> Bilmeceleri” gibi daha bir çok<br />

eseri vardýr.<br />

Ne Dediler?<br />

Talebesi Ahmet Kaplan “Hoca<br />

vefalý adam… Müþevvik insan. Daima<br />

vatansever, daima milliyetçi, hak bilir,<br />

hakikat bilir, töre bilir, büyük bilir, küçük<br />

bilir, vatan bilir, millet bilir-pardon ulus<br />

bilir-bir adam.”<br />

“Kendisini tanýmam elli yýla<br />

dayanýr.” diyen Ali Asým da hocamýzý;<br />

“Düþüncelerini sözlü ve yazýlý olarak<br />

açýklamaktan çekinmediði için<br />

Osmaniye’ye sürüldü, fakat yýlmadý.<br />

Mücedeleci, bilgili, görgülü, cesur ve iyi<br />

bir eðitimciydi.” diye anlatýyor.<br />

Hüseyin Erkan ise Kazým<br />

Yedekçioðlu hocamýz için; “Birlikte<br />

çalýþmaktan ve sevgisini, dostluðunu<br />

kazanmaktan kývanç duyduðum nadir<br />

insanlardan biridir.” diyor ve devam<br />

ediyor: “Milletinin kökünü, tarihini, dilini,<br />

dinini, kültürünü sevmiyorsan bu nasýl<br />

milliyetçilik? Bütün halkýmýz gibi, vefa<br />

duygularý güçlü olan sevgili <strong>Kayseri</strong>liler<br />

de baðýrlarýndan yetiþen bu deðerli<br />

eðitimci ve yazara hak ettiði deðeri daha<br />

fazla gecikmeden verecek, borcunu<br />

fazlasýyla ödeyecektir.”<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong> Dergisi Yayýn Kurulu<br />

adýna, genç kuþaklara miras olarak<br />

býraktýðý dev eserler için hocamýza<br />

teþekkür ediyor, saðlýklý ve uzun bir ömür<br />

diliyoruz.<br />

Hazýrlayan:<br />

M. Orhan CEBECÝ<br />

Yaþamak Zamaný<br />

Ve iþte<br />

Günlerden sonra<br />

bugün<br />

yeniden doðdu güneþ<br />

yeniden açtý güller.<br />

dememiþ miydim size<br />

boþ yere üzülüp durduk<br />

ve herkesi üzdük<br />

boþ yere<br />

þimdi artýk<br />

unutalým dünü<br />

unutalým gitsin<br />

yaþamayý kendimize<br />

zehir ettiðimiz günü<br />

þimdi artýk<br />

güller kan kýmýzý<br />

çaylar tavþan kanýdýr.<br />

Þimdi artýk<br />

Korkmadan hiçbir þeyden<br />

yaþamak zamanýdýr!<br />

Hüseyin ERKAN<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

57


Röportaj<br />

Ayhan UZANDAÇ<br />

Ayhan UZANDAÇ<br />

Kýzýlay <strong>Kayseri</strong> Þube Baþkaný<br />

1868 yýlýnda savaþ meydanýnda hasta ve<br />

yaralý askerlere yardým etmek amacýyla “Hilâl-i<br />

Ahmer Cemiyeti” olarak kurulan Türk Kýzýlayý daha<br />

sonra Mustafa Kemal Paþa’nýn emriyle bugünkü<br />

adýný almýþtýr. Sadece savaþ meydanýndaki hasta<br />

ve yaralýlara yardým etmek için kurulan Kýzýlay,<br />

günümüzde 654 þubesiyle hasta ve yoksullara<br />

hizmet veren dev bir kuruluþtur.<br />

1921 yýlýnda 11 kiþilik bir heyetle kurulan<br />

<strong>Kayseri</strong> Kýzýlayý yýlardýr misyonunu geniþleterek<br />

halka hizmet veriyor. Türkiye’de 638 þubeden ilk<br />

3‘e girmeyi baþaran <strong>Kayseri</strong> Kýzýlayý’na Baþbakan<br />

Recep Tayip Erdoðan tarafýndan onur ödülü verildi.<br />

Kýzýlay, bulunduðu binanýn hizmet olanaklarýnýn<br />

kýsýtlý olmasý nedeniyle <strong>Kayseri</strong> Büyükþehir<br />

Belediyesi’nin ve hayýrsever <strong>Kayseri</strong>li iþadamlarýnýn<br />

yardýmlarýyla inþa edilen yeni binasýna taþýndý.<br />

Kýzýlay <strong>Kayseri</strong> Þube Baþkaný Ayhan<br />

UZANDAÇ ile Kýzýlay ve <strong>Kayseri</strong> Kýzýlayý hakkýnda<br />

bir röportaj yaptýk.<br />

Kýzýlay’ýn amacý ve ilkeleri nelerdir?<br />

Kýzýlay ulusal ve uluslar arasý alanda, her<br />

türlü koþullarda insanlarýn acýlarýný önlemeye ve<br />

hafifletmeye çalýþýr. Bunu yaparken ýrk, din, cinsiyet,<br />

sosyal þart veya siyasý inanç ayrýmý gözetmez.<br />

Kýzýlay baðýmsýz bir kurumdur. Türkiye Cumhuriyeti<br />

yasalarýna ve uluslar arasý ilgili mevzuat<br />

hükümlerine tabi olarak, insancýl faaliyetlerinde<br />

kamu otoritelerinin yardýmcýsýdýr. Uluslar arasý<br />

Kýzýlay- Kýzýlhaç ilkelerine göre hareket olanaðý<br />

veren bir özelliðe sahiptir.<br />

Kýzýlay hizmetlerinde çýkar gözetmeyen<br />

gönüllü bir yardým kurumudur. Böyle olmasý ve<br />

Türk halkýndan aldýðý güç ve destekle ülkemizde<br />

ve dünyada meydana gelen doðal afetlerde, kriz<br />

ve savaþlarda ihtiyaç sahiplerinin yanýnda olur<br />

Kýzýlay.<br />

<strong>Kayseri</strong> Kýzýlayý olarak konumunuzu<br />

nasýl deðerlendiriyorsunuz?<br />

Biz <strong>Kayseri</strong> Kýzýlayý olarak Kýzýlay’ýn misyonu<br />

ve ilkeleri doðrultusunda insanlara hizmet vermeye<br />

<strong>Kayseri</strong> Kýzýlayý Türkiye’de Üçüncü<br />

devam ediyoruz. Deðerli <strong>Kayseri</strong> halkýnýn bize<br />

verdiði maddi ve manevi destek sayesinde her<br />

geçen gün büyüyoruz ve böylece yardýma muhtaç<br />

daha çok insana ulaþabiliyoruz. Yeni binamýz bu<br />

büyümenin bir göstergesidir. En son teknolojiyle<br />

donatýlmýþ hastanemizde günde 800 hastaya<br />

hizmet verebiliyoruz. Eskiden bu sayýnýn ancak<br />

yarýsýna ulaþabiliyorduk. Bu gün bulunduðumuz<br />

nokta Kýzýlay ve <strong>Kayseri</strong> adýna gurur vericidir. Bizim<br />

amacýmýz bu baþarýlarý katlayarak ileriye taþýmaktýr.<br />

Bize faaliyetlerinizden biraz<br />

bahseder misiniz?<br />

Kýzýlay kurulduðu yýllarda olduðu gibi,<br />

sadece hastalara hizmet veren bir kuruluþ deðildir<br />

artýk. Bundan dolayý içinde yardým bulunan her<br />

konuda faaliyet göstermekteyiz. Bize baþvuran<br />

ya da bizim tespit ettiðimiz yoksul ailelere gýda,<br />

kömür, giysi ve nakit para yardýmý yapýyoruz.<br />

Bununla birlikte böyle ailelerde yürüme engeli<br />

bulunan bireylere tekerlekli sandalye ve bu ailelere<br />

mensup öðrencilere kýrtasiye yardýmýnda<br />

bulunuyoruz. Kurban Bayramý’nda baþlattýðýmýz<br />

yardým kampanyasý çerçevesinde hayýrsever<br />

insanlarýmýz kurbanlýklarýný bize gönderiyorlar. Biz<br />

de onlarýn vekâletleri doðrultusunda anlaþmalý<br />

bulunduðumuz kasaplarda kurbanlarý kestirerek<br />

kavurma haline getirip önceden tespit ettiðimiz<br />

kurban kesemeyecek durumda olan ailelere<br />

ulaþtýrýyoruz.<br />

Biliyoruz ki eðitim gelecek adýna yapýlmýþ<br />

en büyük yatýrýmdýr. Bu görüþ doðrultusunda 450<br />

üniversite öðrencisine burs yardýmýnda<br />

bulunuyoruz. Ayrýca vatandaþlarýmýza ilk yardým<br />

eðitimi veren bir bölüm de oluþturduk.<br />

<strong>Kayseri</strong> Kýzýlayý olarak insanlardan<br />

beklentileriniz nelerdir?<br />

Öncelikle þunu söylemek istiyorum; bazý<br />

art niyetli insanlarýn kafalarýnda Kýzýlay “toplayan<br />

el” olarak nitelendiriliyor. Kýzýlay kesinlikle “toplayan<br />

el” deðildir. Kýzýlay tamamen “daðýtan el” dir. Kýzýlay<br />

olarak, baðýþlar haricinde, devlet de dahil baþka<br />

hiçbir para kaynaðýmýz bulunmamaktadýr. Biz<br />

sadece hayýrlar ve baðýþlarla ayakta duran bir<br />

kuruluþuz ve kesinlikle kâr amacý gütmüyoruz.<br />

Ýnsanlarýmýzdan bu konuda biraz daha hassasiyet<br />

göstermelerini rica ediyorum.<br />

<strong>Kayseri</strong> þubemizin Türkiye’deki hayýr<br />

kurumlarý arasýnda ilk sýralarda yer almasýný<br />

saðlayan, deðerli hayýrsever insanlarýmýzdýr. Bugüne<br />

kadar yardýmlarýný bizden esirgemeyen yardýmsever<br />

iþ adamlarýmýzýn ayný duyarlýlýðý ileriki zamanlarda<br />

da devam ettirmelerini bekliyoruz. Ayrýca<br />

Ýstanbul’da yaþayan varlýklý ailelerin zekâtlarýný ve<br />

kurbanlarýný bize ulaþtýrmalarýný bekliyoruz. Bize<br />

gönderdiðiniz yardýmlarý en çok ihtiyaç duyulan<br />

yerlere ulaþtýracaðýmýza emin olunuz.<br />

Sayýn Ayhan UZANDAÇ Bey’e röportaj<br />

teklifimizi geri çevirmediði için teþekkür eder,<br />

<strong>Kayseri</strong>miz adýna gurur verici çalýþmalarýnýn ve<br />

baþarýlarýnýn devam etmesini dileriz.<br />

Röportaj:<br />

Kamil Özcan(Marmara Üni. Ýletiþim Fakültesi)<br />

Modern <strong>Kayseri</strong> Kýzýlay Hastanesi<br />

58 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Hamit ÖZTAÞKIN<br />

Yeminli Mali Müþavir<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi<br />

Mali Sekreteri<br />

Sevgili Hemþehrilerim,<br />

<strong>Kayseri</strong> insanýnýn para<br />

kazanmasýný bildiði herkesin malumu<br />

olan bir durumdur. Bu yazýmda<br />

paranýn yönünden bahsedeceðim<br />

ama bu durum tereciye tere satmak<br />

gibi olacak. Globalleþen dünyada<br />

her þeyin deðiþmesi gibi para<br />

kazanma teknik ve þartlarý da<br />

deðiþmektedir. Deðiþime<br />

(innovation) ayak uydurabilen geliþim<br />

de gösterebilir.<br />

Tarih boyunca iktisatçýlar<br />

ülkelerin geliþmesi, kalkýnmasý için<br />

teoriler üretmiþler, bazýlarý o zamanýn<br />

þartlarýna göre baþarýlý olmuþlardýr.<br />

Teori, pratikte uygulanmazsa hiçbir<br />

sonuç ve baþarý beklenmemelidir.<br />

Ekonomide doðru birden fazla<br />

olduðu için, makro açýdan para<br />

kazanma olayý bizi yanýltabilir.<br />

Þubat 2008<br />

Ekonomi<br />

Para kazanma olayýna mikro<br />

Paranýn Yönünü Çevirebilmek<br />

açýdan bakacak olursak, bir insanýn<br />

önce para kazanmayý istemesi<br />

gerekir. Her baþarýlý sonuçta olduðu<br />

gibi önce istemek, baþarýya motive<br />

olmak þarttýr. Bunun yanýnda<br />

zamaný, insanlarý ve parayý iyi<br />

deðerlendirip, doðru zamanda<br />

doðru iþler yapmakla baþarýlý olunur.<br />

Tecrübeli insanlar demez mi “Eh<br />

biraz daha genç olsaydým, þunlarý<br />

da yapardým.” diye. Ýþte, su akarken<br />

testiyi doldurmak gerekir, diðer bir<br />

ifade ile boþ iþlerle uðraþmayýp<br />

zamaný boþa harcamamak gerekir.<br />

Bir gazetenin köþe<br />

yazarlarýndan biri <strong>Kayseri</strong>’de<br />

dolaþýrken önden yürüyerek giden<br />

15–16 yaþlarýnda gençlerin<br />

konuþmalarýna þahit olmuþ.<br />

Gençlerden biri; “Bir benzin<br />

istasyonu açsak, her geçen gün<br />

arabalar çoðalýyor iyi para<br />

kazanýrýz.”demiþ. Diðeri; “Yanýna<br />

yýkama yaðlama servisi de yaparýz,<br />

iyi para kazanýrýz.” diye devam etmiþ.<br />

Konuþmalarýna devam edip yürüyüp<br />

gitmiþler. Yazar: “Allah Allah, biz bu<br />

yaþlarda ya top peþinde, ya da pop<br />

peþinde koþardýk. <strong>Kayseri</strong>lilerin niye<br />

baþarýlý olduðunu galiba anlamaya<br />

baþladým.” demiþ.<br />

Ýnsanlar hayatta yalnýz<br />

baþlarýna yaþamazlar. Her insan<br />

geçimini saðlamak için bir iþle uðraþýr.<br />

Bizim ihtiyaçlarýmýzý giderecek, bize<br />

faydalarý olacak, ahlâklý ve düzgün<br />

insanlarla dostluk kurmalýyýz.<br />

Çevremizi geniþletip kendimizi<br />

sevdirmeliyiz. Sevilmemiz ve<br />

sayýlmamýz da bir sermayedir. Bir iþ<br />

yaptýrmak istersek iþi düzgün,<br />

sorunsuz yapan sevdiðimiz insanlara<br />

yaptýrmaz mýyýz? Dürüstlük en<br />

büyük sermayedir,<br />

Ekonomi, iktisat okullarýnda<br />

parayý yönetme dersleri okutulur. Bu<br />

derslerde karar verme teknikleri<br />

öðretilir. Burada yapýlacak iþler fayda<br />

getirisine göre analiz edilerek<br />

sonuçta en faydalý olanýn hangisi<br />

olduðuna karar verilir. Hayatta<br />

elimize az çok para geçebilir, iþte biz<br />

bu parayý bize en yararlý olacak<br />

þekilde kullanmalýyýz.<br />

Amerikalý düþünür Dale<br />

Carnegie para kazanmak üzerine<br />

kitaplar yazmýþ, dünyanýn en ünlü<br />

iktisatçýlarý para kazanmak için<br />

teoriler üretmiþ ama en zengin<br />

olanlar yine de onlar olmamýþ.<br />

Biz her þeye raðmen doðru<br />

zamanda, doðru insanlarla beraber<br />

olup, elimize geçen fýrsatlarý doðru<br />

kullanýrsak paranýn yönünü<br />

kendimize çevirebiliriz.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

59


Doç. Dr. Tufan PAKER<br />

VKV. Amerikan Hastanesi<br />

Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü<br />

1955 yýlýnda Ankara’da doðdu. 1985’te Hacettepe<br />

Üniversitesi Týp Fakültesi’nde Göðüs, kalp ve damar<br />

cerrahisi uzmaný; 1991’de Ýstanbul Üniversitesi’nde<br />

kalp ve damar cerrahisi doçenti oldu. Son 15 yýldýr<br />

VKV Amerikan Hastanesi’nde ameliyatlar<br />

yapmakta olup yenidoðan ve çocuklardaki doðuþtan<br />

olan kalp hastalýklarý ile eriþkinlerdeki kalp kapak<br />

hastalýklarý ve koroner arter hastalýklarý<br />

konularýnda çalýþmaktadýr.<br />

Bebekler ve çocuklardaki kalp<br />

hastalýklarý ya doðuþtan olur ya da sonradan<br />

meydana gelir. Çocukluk döneminde görülen<br />

kalp hastalýklarýnýn çoðunluðunu doðuþtan<br />

olan kalp hastalýklarý meydana getirir. Yani<br />

bebekte doðumundan itibaren kalp hastalýðý<br />

vardýr. Hastalýklar, cinsine göre, bazen hayatýn<br />

ilk saatlerinden itibaren ciddi belirtiler<br />

gösterirken, bazen de ileri yaþlara kadar hiç<br />

fark edilmeden gelebilir.<br />

Yaklaþýk olarak her 125 canlý<br />

doðumdan birinde kalp hastalýðý<br />

görülebilmektedir. Ülkemizde her yýl yaklaþýk<br />

12.000 bebek bu kalp hastalýklarýyla dünyaya<br />

gelmektedir.<br />

Doðuþtan olan kalp hastalýklarýnýn<br />

gerçek nedeni bilinmemektedir. Hamileliðin<br />

ilk aylarýnda geçirilen kýzamýkçýk veya diðer<br />

virüs enfeksiyonlarý, hamilelik sýrasýnda<br />

röntgen ýþýný veya radyasyona maruz<br />

kalýnmasý, annenin þeker hastasý olmasý,<br />

hamilelikte alkol kullanmasý ve özellikle ilk<br />

üç ayda kullanýlan bazý ilaçlar ile Down<br />

Sendromu (Mongolizm) gibi bazý kalýtsal<br />

hastalýklar doðuþtan kalp hastalýklarýna sebep<br />

olabilir.<br />

Þubat 2008<br />

Saðlýk<br />

Çocuklarda Kalp Hastalýklarý ve Tedavisi<br />

Ailede çocuklardan birinde doðuþtan<br />

kalp hastalýðý varsa yeni doðacak bebekte<br />

de görülme riski normale göre iki kat daha<br />

fazladýr. Yakýn akraba evlilikleri de bu risk<br />

arttýrmaktadýr.<br />

Doðuþtan kalp hastalýðý olan bebekler<br />

emerken çabuk yorulurlar. Normalde 20 dk<br />

olan beslenme süresi sýk sýk dinlendiði için<br />

daha uzundur. Solunum sýkýntýsý, burun ve<br />

kulak uçlarýnda ya da dudaklarda morarma,<br />

kalbin hýzlý çarpmasý ya da takip eden aylarda<br />

kilo alamama, bayýlma veya sýk solunum<br />

yollarý enfeksiyonlarý gibi þikâyetler varsa<br />

bebekte doðuþtan kalp hastalýðý olabileceði<br />

akla getirilmelidir.<br />

Doðacak bebekte kalp hastalýðý olup<br />

olmadýðý hamileliðin 18–22. haftalarýndan<br />

itibaren yapýlabilen fötal ekokardiyografi ile<br />

öðrenilebilir. Her bebek doðar doðmaz<br />

dikkatlice muayene edilmelidir. Kalpte<br />

duyulan anormal sesler bir hastalýk belirtisi<br />

olabileceði gibi hiçbir zararý olmayan masum<br />

üfürümler de olabilir.<br />

Çocuklarda sonradan meydana gelen<br />

kalp hastalýklarýnýn ülkemizdeki en sýk nedeni<br />

akut romatizmal ateþtir. Beta Hemolitik<br />

Streptokok mikrobunun oluþturduðu basit<br />

anjin (boðaz iltihabý) þayet iyi tedavi edilmezse<br />

bu çocuklarýn bazýlarýnda akut romatizmal<br />

ateþ hastalýðý meydana getirir. Dizlerde, ayak<br />

bilekleri veya kollarda aðrýlý þiþlikler oluþur.<br />

Bu arada kalp kapakçýklarý da fark edilmeden<br />

hastalýktan etkilenir. Ýlginç olan, eklemlerdeki<br />

tüm aðrýlar ve þiþlikler hiç bir sekel<br />

býrakmadan iyileþirken kalp kapakçýklarý ömür<br />

boyu sürecek ciddi bozukluklara maruz kalýr.<br />

Akut romatizmal ateþ, çoðunlukla<br />

5–19 yaþ grubundaki çocuklarý<br />

etkilemektedir. Korunmak için sýk sýk üst<br />

solunum yolu enfeksiyonlarý geçiren<br />

çocuklarda boðaz kültürü yapýlmasý ve þayet<br />

Beta Hemolitik Streptokok mikrobu varsa<br />

bunun penisilin grubu ilaçlarla tedavisi<br />

yeterlidir.<br />

Çocuklardaki kalp hastalýklarýnýn<br />

tedavisinde ilaçlar ve cerrahi giriþimlerden<br />

yararlanýlýr. Kasýktan yerleþtirilen bir borucuk<br />

(kateter) yardýmý ile ameliyat kesisi olmaksýzýn<br />

bazý basit kalp hastalýklarýnýn düzeltilebilmesi<br />

mümkündür.<br />

Günümüzde minik kalplerin hemen<br />

hemen tüm hastalýklarý doðum sonrasý ilk<br />

saatlerden itibaren cerrahi olarak<br />

düzeltilebilmekte ve yüz güldürücü sonuçlar<br />

alýnmaktadýr. Hastalýðýn cinsine baðlý olmak<br />

üzere bu çocuklarýn çoðunluðu eriþkin<br />

yaþlara gelerek aktif ve üretken bir yaþam<br />

sürdürebilmektedirler.<br />

Doç.Dr. Tufan PAKER ve arkadaþýmýz Kamil ÖZCAN<br />

Fotoðraflar: Kamil ÖZCAN<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

61


Yemeklerimiz<br />

<strong>Kayseri</strong> Mantýsý<br />

MANTININ HAZIRLANIÞI<br />

Mantý Hamurunun Hazýrlanýþý:<br />

1 kg un, 2 yumurta ile yaklaþýk 40 gr tuz karýþtýrýlýr ve sert hamur haline gelinceye kadar yoðrulur. Ýnce ince açýlýr ve<br />

1,3 cm büyüklüðünde kare þeklinde kesilir.<br />

Mantý Ýçinin Hazýrlanýþý:<br />

1 kg dana kýyma, 800 gr kuru soðan, yaklaþýk 80 gr kýrmýzý toz biber, biraz da tuz iyice karýþtýrýlarak yoðrulur.<br />

Hazýrlanan kare þeklindeki hamurlara <strong>Kayseri</strong> deyiþi ile söbe þeklinde uçlarý birbirine deðmeyecek þekilde mantý içi<br />

doldurulur.<br />

Piþirme Þekli:<br />

Kaynamýþ az tuzlu suyun içerisine atýlan mantýlar 15 dakika piþirilir. Üzerine 1 bardak soðuk su ilave edilir. Yarým<br />

dakika bekletilir. Mantýlar dibe çökünce süzülür.<br />

Sosun<br />

Hazýrlanýþý:<br />

Yað ýsýtýlýr; içine<br />

domates salçasý,<br />

biber salçasý,<br />

kýrmýzýbiber, pul<br />

biber, tuz ve et<br />

suyu ilavesi ile<br />

lezzetli bir sos<br />

hazýrlanýr. Mantýya<br />

ilave edilir. Üzerine<br />

sarýmsaklý yoðurt<br />

dökülür. Sumak<br />

ve baharat ilave<br />

edilir.<br />

Afiyet Olsun...<br />

Gamze<br />

POSTAAÐASI<br />

KAÞIK-LA<br />

RESTAURANT<br />

62 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Hamdi AKIN<br />

Akfen Holding Yönetim Kurulu Baþkaný<br />

Akfen Holding Yönetim Kurulu<br />

Baþkaný Sayýn Hamdi AKIN, derneðimiz<br />

Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Mehmet<br />

DOÐANYÝÐÝT ile yaptýklarý söyleþide<br />

mikrokredi projesi hakkýnda önemli bilgiler<br />

verdi.<br />

Mehmet DOÐANYÝÐÝT: Son yýllarda<br />

dünyada çok önemli bir sorun haline gelen<br />

yoksulluk ve bununla nasýl mücadele<br />

edileceðine dair çözüm arayýþlarýndan biri<br />

de Mikrokredi Projesi. Bu düþünce nerde ve<br />

nasýl ortaya çýktý? Þu anda hangi aþamada?<br />

Hamdi AKIN: Mikrokredi fikri, 2006<br />

Nobel Barýþ Ödülü sahibi Profesör<br />

Muhammed Yunus tarafýndan ilk defa 1976<br />

yýlýnda Bangaldeþ’te ortaya atýlmýþtýr. Prof.<br />

Yunus, ýsrarla ticari bankalarýn yoksullara da<br />

kredi verilmesi gerektiðini ifade etmesine<br />

raðmen, ticari bankalarýn herhangi bir<br />

teminat ve kefalet olmadan kredi<br />

veremeyeceklerini bildirerek yoksullara kredi<br />

vermeyi reddetmiþlerdir. Bunun üzerine,<br />

Prof. Yunus cebinden 27 dolarý 42 yoksul<br />

kadýna teminat ve kefalet olmadan vererek<br />

mikrokredi uygulamasýný baþlatmýþtýr.<br />

Bugün itibariyle, geliþmekte olan<br />

ülkeler yanýnda, aralarýnda ABD, Ýngiltere,<br />

Kanada, Fransa, Norveç gibi geliþmiþ<br />

ülkelerin de olduðu 175 ülkede 135 milyon<br />

yoksul kiþi mikrokrediden yararlanmaktadýr.<br />

Halen Türkiye’de de mikrokredi<br />

uygulamasý 11 ilde 15 þubede yapýlmakta<br />

Þubat 2008<br />

Söyleþi<br />

Hamdi AKIN<br />

Yoksullukla Mücadelede Radikal Bir Çözüm;<br />

Mikrokredi Projesi<br />

olup, 7 binden fazla yoksul kadýna 9 milyon<br />

YTL kredi teminat ve kefalet olmadan verilmiþ<br />

olup, geri dönüþ oraný %100’dür.<br />

Türkiye’de ise Diyarbakýr Eski<br />

Milletvekili Aziz Akgül’ün Baþkaný olduðu<br />

Ýsrafý Önleme Vakfý tarafýndan Sayýn<br />

Muhammed Yunus ile birlikte baþlatýlmýþtýr.<br />

M. D. : Mikrokredi Projesinin temel<br />

prensipleri nelerdir?<br />

H. A. : Mikrokredi uygulamasýnda<br />

öncelikle yoksul kadýnlarýn hem aile hem de<br />

toplum içinde güçlendirilmesi<br />

hedeflenmektedir. Bu bakýmdan, yoksul<br />

kadýnlardan meydana gelen 5’er kiþilik<br />

gruplar oluþturularak 1 haftalýk giriþimcilik<br />

motivasyon eðitimi verilmektedir. Daha<br />

sonra, kredi alanlarýn haftalýk olarak hizmet<br />

bedeli ile birlikte kredi taksitlerini haftalýk<br />

olarak evlerine kadar giden mikrokredi<br />

görevlilerine ödemeleri istenir.<br />

M. D. : Bildiðimiz kadarýyla Türkiye<br />

Ýsrafý Önleme Vakfý (TÝSVA) 2003 yýlýnda bu<br />

konuda bir çalýþma baþlattý. Kýsa sürede<br />

1070 yoksul insana 645,000 YTL kredi verildi<br />

ve bu krediler hiç bir güçlükle karþýlaþýlmadan<br />

geri ödendi. Ülkemize Mikrokredi Projesinin<br />

neler katmasýný bekliyorsunuz?<br />

H. A. : Türkiye Ýsrafý Önleme Vakfý’nýn<br />

baðýþlar ve Ýl Özel Ýdarelerinin saðladýðý<br />

imkânlarla 18 Temmuz 2003 tarihinde<br />

baþlattýðý mikrokredi çalýþmalarý, aralarýnda<br />

<strong>Kayseri</strong>’nin de olduðu bütün illerde<br />

baþlatýlmasý hedeflenmektedir.<br />

Nobel Ödülü sahibi iktisatçý Amartya<br />

Sen, “ekonomik büyümenin otomatik olarak<br />

istihdam artýþýna yol açacaðý þeklindeki<br />

varsayýmýn artýk geçerli olmadýðýný” tespit<br />

etmiþtir. Bu bakýmdan, iþsizlik ve yoksulluðun<br />

azaltýlmasý için; ekonomik büyümenin<br />

yanýnda, bazý mikro tedbirlerin uygulanmasý<br />

gerekir.<br />

Her þeyden önce, ekonomik büyüme<br />

ile istihdam artýþý arasýndaki bað artýk büyük<br />

ölçüde tarihe karýþtý.<br />

Bu bakýmdan; ekonomik büyümenin<br />

yanýnda, iþsizliði ve yoksulluðu azaltmaya<br />

yönelik olarak baþka tedbirlerin geliþtirilmesi<br />

gerekmektedir. Maaþ almaya dayalý bir<br />

istihdam politikasý uygulamasý yerine, kendi<br />

iþini kurarak kiþilerin giriþimciliðe<br />

yönlendirilmesi esas alýnmalýdýr. Mikrokredi<br />

de dünyada çok baþarýlý olmuþ böyle bir<br />

uygulamadýr.<br />

M. D. : Sizin bu konudaki þahsi<br />

çabanýzý takdirle izliyoruz. Hatta geçtiðimiz<br />

ramazan ayýnda yapýlan iftar yemeðimizde<br />

100,000 YTL baðýþ yaparak diðer kiþi ve<br />

kurumlara da ön ayak olmuþtunuz. Bu<br />

konuda ülkemizde þu ana kadar neler<br />

yapýldý?<br />

H. A. : <strong>Kayseri</strong>’de mikrokredi<br />

uygulamasýný baþlatmak üzere katký<br />

saðlamaktan dolayý çok mutluyum. Çünkü<br />

yoksulluðun olmadýðý bir <strong>Kayseri</strong>’yi ve yine<br />

yoksulluðun olmadýðý bir Türkiye’yi<br />

hedeflememiz ve bunu gerçekleþtirmeye<br />

yönelik gayret göstermemiz ve katký<br />

saðlamamýz gerekir. Mikrokredi<br />

uygulamasýnýn ihtiyaç duyduðu finansman<br />

genellikle baðýþlardan saðlanmaktadýr.<br />

Türkiye’nin deðiþik illerinde uygulanmakta<br />

olan mikrokredi projesine çeþitli iþadamlarý<br />

ve kuruluþlar baðýþta bulunmuþlardýr.<br />

M. D. : Daha nelerin yapýlmasýnýn<br />

gerekli olduðunu düþünüyorsunuz?<br />

H. A. : Hibe þeklindeki yardýmlar<br />

istisnai hale getirilmelidir. Çalýþamayacak<br />

durumda olan yaþlý, hasta ve özürlüye her<br />

türlü baðýþ onlarý rencide etmeden ve sürekli<br />

olarak yapýlmalýdýr. Ancak, bunlarýn dýþýnda<br />

kalan vatandaþlarýmýza kendi kendilerine<br />

gelir getirici faaliyetlerde bulunmalarýna imkân<br />

saðlayan ve onlarý avuç açmaktan kurtaracak<br />

mikrokredi uygulamasýnýn yaygýnlaþmasýný<br />

saðlayacak þekilde yoksullarýn sahibi olduðu<br />

ve sadece yoksullara kredi veren<br />

“DAMLABANK”ýn kuruluþu ile ilgili hukuki<br />

düzenleme ile Türkiye’de mikrofinans<br />

sektörünün oluþturulmasý için “Mikrofinans<br />

Kuruluþlarý Hakkýndaki Kanun” hazýrlýklarýnýn<br />

tamamlanmasý gerektiðine inanýyorum.<br />

M. D. : Söyleþi için çok teþekkür<br />

ediyorum, ülke ekonomisine yaptýðýnýz<br />

katkýlarýn devam etmesi dileklerimizle...<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

63


Prof Dr. Munis DÜNDAR<br />

Erciyes Üniversitesi Týp Fakültesi<br />

Týbbi Genetik ABD Baþkaný<br />

Ýtalya Perugia Üniversitesi Uluslar Arasý Biyoteknoloji<br />

Lisans ve Yüksek Lisans Öðretim Üyesi<br />

Genetik, yaþayan tüm organizmalarda<br />

kalýtým ve farklýlýklarla ilgilenen bilim dalýdýr.<br />

Vücudumuz milyonlarca hücreden meydana<br />

gelir. Her bir hücre, tam bir gen takýmý içerir.<br />

Binlerce genimiz vardýr. Gen ise kalýtýmýn temel<br />

birimi olup bir polipeptid zincirinin aminoasit<br />

sýrasýný belirleyen DNA kesimidir ve tüm<br />

insanlarýn genetik maddesi DNA’dan yapýlmýþtýr.<br />

Bir insanýn saðlýðý; görünümü, kiþiliði ve<br />

yetenekleri, genetik yapýsý ve içerisinde yer<br />

aldýðý çevresinin etkileþimi ile belirlenir.<br />

Kalýtým yoluyla çoðu genin iki kopyasýný<br />

alýrýz; birisi annemizden, diðeri babamýzdan<br />

gelir. Genlerdeki deðiþikliklere baþkalaþým (veya<br />

mutasyon) adý verilir. Baþkalaþýmlar bir genin<br />

doðru þekilde çalýþmasýný engelleyebilir. Bir<br />

gende meydana gelen baþkalaþým, genetik<br />

hastalýða neden olabilir ama bu baþkalaþýmlar<br />

ayný zamanda, insanlar arasýnda görülen<br />

farklýlýklarýn da sebebidirler.<br />

Genler, kromozom adý verilen ipliksi<br />

yapýlarýn üzerinde taþýnýrlar. Hepimizin her bir<br />

hücresinde 46 kromozom vardýr.<br />

Kromozomlarýmýzý kalýtým yoluyla<br />

ebeveynlerimizden alýrýz. 23 kromozomdan<br />

oluþan bir takým annemizden, 23<br />

kromozomdan oluþan bir takým da<br />

babamýzdan gelir.<br />

Genetik hastalýklar, toplumlarýn geliþme<br />

düzeyine paralel olarak günümüzde artýk<br />

insanlarý daha fazla etkilemektedir ve bu tür<br />

hastalýklarýn, bireylerle sýnýrlý kalmayýp, kuþaktan<br />

kuþaða aktarýlma riskinin olmasý ve çoðunun<br />

kesin tedavisinin bulunmamasý, bu tür<br />

hastalýklarýn temel problemleridir.<br />

Hemen hemen tüm genetik hastalýklar<br />

Þubat 2008<br />

Bilim - Fen - Teknoloji<br />

Hastalýklarda Genetik Faktörlerin Rolü<br />

çevre ve genlerin etkileþimi sonucu ortaya<br />

çýkarlar, ancak genetik katký çok veya az olabilir.<br />

Kýsmen veya tamamen genetik faktörlerin rol<br />

oynadýðý hastalýklar kabaca üçe ayrýlabilir. Bunlar:<br />

1. Tek gen hastalýklarý<br />

2. Kromozom hastalýklarý<br />

3.Multifaktöriyel hastalýklardýr.<br />

Tek gen hastalýklarý; tek bir genin<br />

baþkalaþýma uðramasý sonucu ortaya çýkan<br />

hastalýklardýr. Bu bozukluklarýn çoðu nadirdir,<br />

sýklýklarý bazen 500 kiþide bir olabilirken<br />

çoðunlukla bundan azdýr. Her ne kadar nadir<br />

olsalar da tek gen hastalýklarý hastalýk ve<br />

ölümlerin önemli bir kýsmýndan sorumludur.<br />

Tek gen hastalýklarý bütün hayat süresi boyunca<br />

toplumun %2 kadarýný etkilemektedir. Ciddi<br />

tek gen hastalýklarýnýn sýklýðý çocuklarda % 0.36<br />

olup, hastaneye yatan çocuklarýn %6-8’inde<br />

tek gen hastalýðý olmasý söz konusudur. Bu<br />

tür hastalýklara örnek, beyaz ýrkta en öldürücü<br />

hastalýk olan Kistik fibrozistir. Bu hastalýklar<br />

kalýtýlabilirliklerine göre deðiþmekle beraber<br />

genellikle ailede yüksek oranda tekrarlama<br />

riskine sahiptirler.<br />

Kromozom hastalýklarýnda problem<br />

bir gende olmayýp DNA’nýn paketlenmiþ formu<br />

olan kromozomun sayýsal ya da yapýsal<br />

bozukluklarýndan kaynaklanýr. Kromozom<br />

hastalýklarý sýk görülen hastalýklar olup canlý<br />

doðumlarýn binde yedisinden ve gebe<br />

kadýnlarýn ilk üç aydaki düþüklerinin yarýsýndan<br />

sorumludurlar. Her yaþtaki annenin çocuðunda<br />

görülmekle birlikte annenin yaþý ilerledikçe bu<br />

hastalýklarýn görülme sýklýklarý artar. Bu tür<br />

hastalýklarda en sýk örnek Down Sendromu<br />

(Mongolizm) olup her insanda 23 çift olan<br />

kromozomlardan 21’incisinin üç tane olmasý<br />

sonucu ortaya çýkar ve zekâ geriliðinin en sýk<br />

sebeplerinden birisidir. Genellikle tekrarlama<br />

riskleri çok azdýr.<br />

Multifaktöriyel hastalýklar, doðuþtan<br />

bozukluklar ve yetiþkin yaþ grubu hastalýklarýn<br />

ana nedenidir. Bu hastalýklarýn çoðunda genetik<br />

bilgide tek bir hata yoktur. Hastalýk birden çok<br />

gendeki baþkalaþýmlarla beraber çevresel<br />

faktörlerin birleþmesi sonucu ortaya çýkar ya<br />

da kiþiyi bu tür bir hastalýða yakýn hale getirir.<br />

Bu tür hastalýklarýn çocuklarýn %5’inden, tüm<br />

toplumun da %60’ýndan fazlasýný etkilediði<br />

tahmin edilmektedir. Damar sertleþmesi, þeker<br />

hastalýðý, yarýk dudak/damak, doðuþtan kalp<br />

hastalýklarý bu tür hastalýklara örneklerdir.<br />

Multifaktöriyel kalýtýmla geçen hastalýklarýn aile<br />

bireylerinde görülme olasýlýðý 1. derece akrabalar<br />

(anne, baba ve kardeþ) arasýnda yaklaþýk %<br />

2–10 'dur. Bu sýklýk genel toplumda görülme<br />

olasýlýðýna göre 20–40 kat fazladýr.<br />

Bir genetik hastalýðýn kabaca hangi çeþit<br />

olduðunun tespit edilmesi, ailede olasý ve kesin<br />

hastalýk taþýyýcýlarýnýn saptanmasý ve doðacak<br />

olan çocukta ayný hastalýðýn ortaya çýkýp<br />

çýkmayacaðýnýn araþtýrýlmasý, özellikle kesin<br />

tedavisi olmayan hastalýklarýn önlenebilmesi<br />

için günümüzde izlenebilecek en önemli yoldur.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

65


<strong>Kayseri</strong>’de Yaþamýþ<br />

Büyük Þahsiyetler<br />

Mevlana’nýn Hocasý - Seyyid Burhaneddin Hazretleri<br />

Ýsmet ARINÇ<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi<br />

Denetim Kurulu Üyesi<br />

1165 yýlýnda Buhara þehrinin güneyinde<br />

Tirmiz’de doðdu. Ýsmi Hüseyin olup Seyyid’dir; maddî<br />

nesep olarak Hazreti Hüseyin vasýtasýyla gaye-insan<br />

yüce Peygamberimize baðlanýr. Þeriat, tarikat, marifet<br />

ve hakikat ilimlerinin en büyük vârislerindendir.<br />

Hakikati iyice araþtýrýp kavradýðý için Muhakkýk, gizli<br />

sýrlarý bilmesinden dolayý Seyyid-i Sýrdân lakaplarýyla<br />

meþhurdur.<br />

Ýlk tahsilini Tirmiz’de babasýndan aldý. Sonra<br />

Afganistan’ýn Belh þehrine giderek Sultan-ül Ulemâ<br />

Bahaeddin Veled hazretlerine talebe oldu. On iki yýl<br />

hocasýnýn hizmetinde bulundu. Bu müddet içinde<br />

bütün manevî ilimleri tahsil etti.<br />

Tahsili sýrasýnda Sultan-ül Ulemâ, oðlu<br />

Mevlânâ Celâleddin’in terbiyesine onu memur etti.<br />

Böylece Seyyid Burhaneddin, Mevlânâ’nýn lalasý ve<br />

atabeki olmakla da meþhur oldu.<br />

Seyyid Burhaneddin Sultan-ül Ulemâ’dan<br />

icâzet alarak Tirmiz’e döndü ve halký irþâda baþladý.<br />

Bir süre sonra hocasýný ziyaret için Belh’e gittiðinde,<br />

Sultan-ül Ulemâ Bahaeddin Veled’in ailesiyle birlikte<br />

Konya’ya göç ettiðini öðrendi.<br />

Zamanýnýn önde gelen evliyâlarýndan olan<br />

Seyyid Burhaneddin Muhakkýk, daima riyâzet ve<br />

mücâhede eder, nefsinin istek ve arzularýný yerine<br />

getirmezdi. On iki günde bir yemek yerdi. Nefsini<br />

ruhuna köle ederek Allah indinde yüksek manevî<br />

derecelere kavuþtu.<br />

Buyurdular ki;<br />

Eðer Allah’a hiçbir ibadette<br />

bulunamýyorsanýz, hiç olmazsa oruç tutunuz.<br />

Karnýnýzý aç býrakýnýz ve açlýk acýsýna katlanýnýz. Çünkü<br />

oruç hikmet hazinelerinin anahtarýdýr. Oruç tutmak<br />

kalp gözünün açýlmasýna ve kalbin rikkate gelmesine<br />

sebep olur. Oruçlunun duasý Allah indinde hemen<br />

kabul görür. Ancak, oruca yavaþ yavaþ alýþmak gerekir<br />

ki, sýhhate ziyan gelmesin, insaný iþten alýkoymasýn.<br />

Hased, nefis köpeðinin sýfatýdýr. Çünkü o<br />

dünya leþinin baþýnda bekler.<br />

Suç iþleyen cahil, ilmiyle amel etmeyen<br />

âlimden üstündür; çünkü ilmi olmayan kiþi “Bilseydim<br />

böyle bir iþ yapmazdým.” der.<br />

Temiz bir kimseye iftira etmek, göklerden<br />

daha aðýr bir günahtýr.<br />

Eserleri:<br />

Seyyid Burhaneddin Hazretleri’nin merhum<br />

Abdulbaki Gölpýnarlý tarafýndan Türkçe’ye tercüme<br />

edilen Makalât adlý bir kitabý vardýr. Seyyid Hazretleri<br />

bu kitabýnda tasavvufun en ileri konularýný pek basit<br />

bir þekilde ifade etmektedir. Felsefeden, fýkýhtan,<br />

tabiî ilimlerden, kimyadan, hadis bilgilerinden ve<br />

çeþitli inançlardan bahsetmektedir. Anlaþýlan odur<br />

ki, Seyyid Burhaneddin, devrinin bütün ilimlerine<br />

vâkýftýr. Tam manasýyla bir allâmedir.<br />

Ayrýca, Kahire’deki Hýdýviyye Kütüphanesi’nde<br />

Kur’aný Kerim’in yarýsýna kadar yapýlmýþ bir tefsiri de<br />

bulunmaktadýr.<br />

Kerâmetleri:<br />

Seyyid Burhaneddin 1230 yýlýnda bir gün<br />

Tirmiz’de âlimlerle sohbet ederken birden “Eyvah!<br />

Üstadým gitti. Âlimlerin sultaný efendim vefat etti,<br />

bizi terk ederek bekâ âlemine göç eyledi.” diyerek<br />

aðlamaya baþladý. Bu suretle kerameti ile hocasý<br />

Bahaeddin Veled hazretlerinin binlerce kilometrelik<br />

mesafedeki Konya’da vefat ettiðini anýnda bildi.<br />

Þems-i Tebrizî’nin Konya’ya geleceðini<br />

Mevlâna’ya önceden haber vermesi onun<br />

kerametlerindendir.<br />

Rüyâlarý:<br />

Seyyid Burhaneddin bir gece rüyasýnda<br />

Sultan-ül Ulemâ Bahaeddin Veled’i gördü. Hocasý<br />

ona; “Burhaneddin, benim Celâleddin<br />

Muhammed’imi nasýl yalnýz býraktýn? Bu hâl lalalýk<br />

ve atabeklik vazifene yakýþmaz” buyurdu. Seyyid<br />

Burhaneddin bu iþaret üzerine “Rum diyarýna gitmek,<br />

hocamýn bana verdiði bu ilim emanetini Celâleddin’e<br />

teslim etmek bana farz olmuþtur.” diyerek yola çýktý<br />

ve þeyhinin vefatýndan bir yýl sonra Konya’ya geldi.<br />

Mevlâna ile buluþtular, Mevlâna’ya hocasýnýn emri<br />

üzerine Konya’ya geldiðini ve kendisinin ilm-ü<br />

kemaline hizmet edeceðini söyledi. Mevlâna da ona<br />

itaat ederek manevî terbiyesi altýna girmiþ ve müridi<br />

olmuþtur.<br />

Bundan sonra Seyyid Burhaneddin<br />

Mevlâna’yý sýký bir imtihana çekti. Mevlâna’ya “Din<br />

ve yakîn ilminde babaný hayli geçmiþsin, bugünden<br />

sonra senin hâl ilmine süluk etmeni (baðlanmaný)<br />

istiyorum, bu ilme ledûn ilmi derler, peygamberler<br />

ve velîler ilmidir. O mana þeyh hazretlerinden bana<br />

ulaþmýþtýr. Sen babanýn bu manevî yönüne de vâris<br />

ol, güneþ gibi âlemi aydýnlat da, karanlýkta kalanlara,<br />

Muhammedî yoldan çýkanlara yol göster” dedi.<br />

Görüldüðü gibi, Seyyid Burhaneddin Mevlânâ’nýn<br />

çocukluðundan kemâline kadar lalasý, atabeki ve<br />

mürþidi olmuþtur.<br />

Seyyid Burhaneddin bir yýl Hz. Mevlâna ile<br />

kaldýktan sonra, zahirî ilimlerde ilerlemesi için onu<br />

Haleb ve Þam’a gönderdi. Kendisi de <strong>Kayseri</strong>’ye<br />

giderek takriben 7 yýl Hunat Hatun Medresesi’nde<br />

müderrislik yaptý. Hazreti Mevlâna ise, Haleb’de 2,<br />

Þam’da 4 sene ilim tahsil etti. Anadolu’ya dönünce,<br />

önce <strong>Kayseri</strong>’ye uðrayarak þeyhi Seyyid Burhaneddin’i<br />

ziyaret etti, sonra onunla birlikte Konya’ya gittiler.<br />

<strong>Kayseri</strong>’ye Ýlk Geliþleri:<br />

Seyyid Burhaneddin, Mevlâna Celâleddin-i<br />

Rumî’yi yetiþtirmek üzere, Konya’ya giderken 1231<br />

yýlýnýn muhtemelen kýþ aylarýnda birkaç ay <strong>Kayseri</strong>’de<br />

kalmýþtýr.<br />

Konya’dan Ayrýlmalarý:<br />

Mevlâna Celâleddin-i Rumî tahsilini<br />

tamamlayýp zahirî ve batýnî ilimlerde kemale erdikten,<br />

tasavvufta yüksek derecelere kavuþtuktan sonra,<br />

Seyyid Burhaneddin Konya’dan ayrýlýp <strong>Kayseri</strong>’ye geri<br />

dönmeye karar verdi. Mevlâna ayrýlýða tahammül<br />

edemeyeceðini bildirerek gitmemesi için çok ýsrar<br />

etti. Fakat Seyyid hazretleri kararlý idi. Mevlâna bu<br />

kat’î kararýn sebebini sorunca; “Öyle anlýyorum ki,<br />

yakýnda buraya Þems-i Tebrizî gelecek. Senin bundan<br />

sonraki yükselmen onun vasýtasýyla olacak. Sen artýk<br />

ona havale olundun. Ben de Dâr-ül Feth’e (<strong>Kayseri</strong>)<br />

gidip ömrümün son günlerini orada geçiririm.”<br />

buyurdu.<br />

Vefatlarý:<br />

Seyyid Burhaneddin hazretleri <strong>Kayseri</strong>’ye<br />

geldikten sonra ölümüne kadar müderrislik yaptý.<br />

Mübarek ömrünün son günlerini yaþadýðýný<br />

hissettiði bir gün hizmetçisine sýcak su hazýrlamasýný<br />

söyledi. Getirilen su ile boy abdesti aldý, sonra<br />

hizmetçisine “Git kapýyý sýkýca kapa, dýþarýda<br />

gördüklerine garip seyyid dünyadan göçtü diye salâ<br />

ver.” dedi.<br />

Hizmetçi koþarak <strong>Kayseri</strong> Valisi Sâhib<br />

Þemseddin’e haber verdi, geri döndüðünde Seyyid<br />

BurhaneddinHazretleri’nin namaz kýlmakta<br />

olduðunu gördü. Seyyid Burhaneddin þu son duasýný<br />

yaparak ruhunu Allah’a teslim etti:<br />

“Ey büyük Allahým, ey dost, beni kabul et ve<br />

canýmý al. Ben seni istiyorum, beni benden al, beni<br />

sabredicilerden bulacaksýn”.<br />

Seyyid Burhaneddin hazretleri 1247 yýlýnda<br />

vefat etti. Sâhib Þemseddin cenaze merasimi hazýrlattý<br />

ve cenaze dua ve tekbirlerle kaldýrýldý. Mevlâna’ya<br />

þeyhinin vefatýndan 40 gün sonra mektupla haber<br />

gönderildi.<br />

Mevlâna <strong>Kayseri</strong>’ye gelince doðruca þeyhinin<br />

mezarý baþýna gitti ve orada saatlerce niyazda<br />

bulundu. Sâhib Þemseddin, Seyyid’in bütün<br />

kitaplarýný, Mâkâlat eseri de dâhil olmak üzere,<br />

Mevlâna’ya teslim etti.<br />

Seyyid Burhaneddin’in 1892 yýlýnda <strong>Kayseri</strong><br />

Mutasarrýfý Mehmet Nâzým Paþa tarafýndan yaptýrýlmýþ<br />

olan bugünkü türbesi Talas Caddesi üzerindeki kendi<br />

adýyla anýlan mezarlýðýn içindedir.<br />

Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin Türbesi<br />

66 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


Mustafa AKGÜL<br />

Ýstanbul Merkez Vaizi<br />

1- Maddi açýdan insanlar hiç bir<br />

zaman eþit olmamýþ, bundan sonra da<br />

olmayacak, olmamalýdýr da. Çünkü<br />

insanlarýn maddi imkânlarý eþit olursa toplum<br />

hayatý devam edemez. Farklý iþler, farklý<br />

maddi imkânlara sahip kiþilerce yürütülür.<br />

Bir toplumda duvar ustasýna da, ayakkabý<br />

boyacýsýna da, ihracatçýya da ihtiyaç vardýr.<br />

Ýnsanlarýn maddi imkânlarý eþit olursa hangi<br />

iþi kim yapacak sorusu cevap bulamaz.<br />

2- Maddi açýdan insanlar 3’e ayrýlýr:<br />

A- Geliri geçimine kâfi gelenler,<br />

B- Geliri geçimine kâfi gelmeyenler,<br />

C- Geliri geçiminden fazla olanlar.<br />

“Geliri ile geçinenler kendi yaðýyla<br />

kavrulsun, geliri fazla olan geliri yetmeyene<br />

yardým etsin.” Amerika’da yapýlan bu tespiti<br />

biz zekâtýn Ýslam dýþý dünyada yeni keþfi<br />

olarak görüyoruz. çünkü Ýslam’da 1425<br />

sene evvel insanlarý 3’e ayýrmýþ:<br />

1- Nisab miktarýna sahib olanlar (ne<br />

verir, ne alýr)<br />

2- Nisab dan dan fazlasýna sahib<br />

olanlar (zenginler, verir)<br />

3- Nisaba sahib olamayanlar (fakirler,<br />

alýr)<br />

Zenginlerin fakirlere vermek<br />

mecburiyetinde olduklarý vergiye zekât denir.<br />

Yüce Allah, “Zenginlerin mallarýnda fakirlerin<br />

muayyen (tespit edilmiþ) bir haklarý vardýr.”<br />

buyururken peygamberimiz de “Allah-u<br />

Teala fakirlerin geçimini zenginlerin omzuna<br />

yükledi, adýný da zekât koydu”<br />

buyurmuþlardýr.<br />

Þubat 2008<br />

Konuk Yazar<br />

Mustafa AKGÜL<br />

3- Bu iki önemli kaynaktan þu<br />

Zekat ve Ödeme Yollarý<br />

hükümleri çýkarýyoruz:<br />

1- Allah-u Teala zenginlere, toplum<br />

hayatýnýn sürebilmesi için verdiði imkânlarýn<br />

belirli bir bölümünü fakirlere verme görevini<br />

yüklemiþtir.<br />

2- Bu miktar sýnýrlýdýr. Bazýlarýný hayali<br />

teklifleri gibi kazancýn yarýsý, çeyreði deðil;<br />

bazen yüzde onu, bazen yüzde iki<br />

buçuðudur, bazen daha da azdýr. Ayrýca iþ<br />

yeri ve mesken için yapýlan yatýrýmlar da bu<br />

ödemeden muaf (dýþarýda) tutulmuþtur.<br />

3- Ancak fakirlerin de tembellik yapýp<br />

sadece zenginlerden gelecek zekâtla<br />

geçinmeye alýþmamasý için zekât, “malýn<br />

kiri” olarak sýfatlanmýþ, “veren el alan elden<br />

üstündür “ buyrularak da “En kýsa zamanda<br />

alan olmaktan kurtul, veren olmanýn<br />

çaresine bak.”mesajý verilmiþtir.<br />

4- Günümüz dünyasýnda hiç de hafife<br />

alýnmayacak þikâyetlerden biri de zenginfakir<br />

arasýndaki uçurumun çok yüksek<br />

olmasýdýr. bu problemin de çaresi zekât<br />

formülünde yatmaktadýr. Çünkü zekât’ýn<br />

bir hükmü de; haram maldan zekât verilmez<br />

kuralýdýr. Bu kurala iþlerlik kazandýrýp haram<br />

kazançlarla (içki, kumar, uyuþturucu, fuhuþ,<br />

aldatarak alma veya satma, hileli imalat<br />

veya satýþ) alakasýný kesecek olursak zengin<br />

fakir arasýnda uçurum oluþmaz, normal<br />

farkýn da her sene yüzde iki buçuðu (toprak<br />

ürünlerinde yüzde onu) fakirlere aktarýlacak<br />

olursa kesinlikle hem uçurum oluþmaz hem<br />

kalpler birbirine yaklaþýr.<br />

5- Kazancýn geçime yeterliliðinin<br />

(nisabýn) ölçüsü nedir? Evi ve içindeki eþyalarý<br />

ve varsa binit vasýtasý hariç 81 gram altýn -<br />

ki bugünkü deðeri 2500 YTL’dir- orta kabul<br />

edilir. Buna sahip olanlar zekât almaz da<br />

vermez de. Bunun üstünde bir liraya daha<br />

sahip olan, (üzerinden de bir yýl geçmek<br />

þartýyla), iþyeri veya meskene yatýrýlmýþ deðilse<br />

yüzde iki buçuðunu zekât olarak vermek<br />

mecburiyetindedir. Kazanç 2500 YTL’ yi<br />

geçince fazlanýn deðil tamamýnýn zekâtý<br />

verilir.<br />

6- Zekât, kimlere ve nasýl verilir? Zekât,<br />

yukarýda belirttiðimiz nisaba sahip olmayan<br />

fakire verilecek, ancak ne kadar fakir olursa<br />

olsun insan, anne- babasýna, dede-ninesine,<br />

evlat ve torunlarýna zekât veremez. Bunlar<br />

dýþýndaki akrabalara fakir olmalarý þartýyla<br />

zekât verilebilir.<br />

7- Zekâtýn, bizzat veya vekâleten,<br />

aynî veya nakdi verilmesi mümkün olduðu<br />

gibi, zekât ayrýca kendi iþinde çalýþmayan<br />

iþçinin SSK primi, fakirin ev kirasý, öðrenciye<br />

burs olarak da verilebilir. Bu durumlarda<br />

gecikmeden dolayý paranýn deðer<br />

kaybetmesi söz konusu olursa o miktar da<br />

ilave edilmelidir.<br />

8- Dernek ve vakýflar aracýlýðýyla zekât<br />

vermenin bir eksi bir de artý tarafý vardýr. Eksi<br />

tarafý, eðer o dernek veya vakýf zekât<br />

parasýyla bina yapar, demirbaþ alýrsa zekât<br />

geçersiz olur, çünkü zekât sadece fakire<br />

verilirse geçerli olur. Yola, köprüye, camiye<br />

zekât verilemez. Artý tarafýna gelince, zekâtý<br />

ve bilhassa nafile sadakayý verirken sað elin<br />

verdiðini sol elin bilmemesi, fakirin kimden<br />

aldýðýný bilmemesi zenginin kime verdiðini<br />

bilmemesi ihlâs-samimiyet, nefse pay<br />

ayýrmamak, fakiri de rencide etmemek<br />

açýsýndan çok önemlidir. Zekâtýnýzý dernek<br />

aracýlýðý ile öðrencilere burs olarak vermeniz<br />

halinde;<br />

1- Kime verdiðinizi bilmediðiniz için<br />

öðünme hatasýndan kurtulacaksýnýz.<br />

2- “En iyi yatýrým insana ve eðitime<br />

yatýrýmdýr.” diye düþünenler kervanýna<br />

katýlmýþ olacaksýnýz.<br />

3- Kendi çocuðunuzun artýlarý da<br />

eksileri de size gelirken, haberiniz olmadan<br />

bursunuzla okuttuðunuz çocuklarýn sadece<br />

artýsý size gelip eksileri kendilerinde kalacaktýr.<br />

Bu açýdan hemþehrilerimizi dernekler<br />

aracýlýðýyla, burs yoluyla zekât vermeye<br />

özellikle teþvik ediyorum. Bir <strong>Kayseri</strong>li olarak<br />

bu konuda komþu vilayetlerden geride<br />

olmayý da içime sindiremiyorum.<br />

Tahsillerini burslarla sürdüren<br />

öðrencilerimize de israftan, özellikle<br />

sigaradan uzak durmalarý gerektiðini<br />

hatýrlatýyorum. Maddi durumu iyi olan<br />

hemþehrilerimizin kitaba, deftere, kaleme<br />

harcanmak üzere verdikleri burslarýn sigaraya<br />

verilmesinin caiz olmadýðýný da söylemek<br />

mecburiyetindeyim.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

67


Tebrik<br />

Hemþehrimiz M. Bahaeddin CEBECÝ Cumhurbaþkaný<br />

Baþdanýþmanlýðý’na Atandý<br />

58. Hükümet döneminde Baþbakan<br />

Sayýn <strong>Abdullah</strong> GÜL tarafýndan “Baþbakan<br />

Müþaviri” olarak tayin edilen CEBECÝ, bu<br />

görevine milletvekilliði adaylýðý için istifa ettiði<br />

Mayýs 2007 tarihine kadar devam etti.<br />

22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde<br />

<strong>Kayseri</strong> Milletvekili adayý oldu. Ancak, az bir oy<br />

farkýyla milletvekili seçilemedi. Seçimlerden<br />

sonra Baþbakanlýk Müþavirliði görevine geri<br />

döndü.<br />

Sayýn Cumhurbaþkaný <strong>Abdullah</strong> GÜL 4<br />

Aralýk 2007 tarihi itibariyle M. Bahaeddin<br />

CEBECÝ’yi Cumhurbaþkaný Baþdanýþmaný olarak<br />

atadý.<br />

Daha önce devlet ve özel sektör<br />

kuruluþlarýnda yaptýðý çalýþmalarla engin bilgi<br />

Hacý Ömer Çetinsaya Camii Ýbadete Açýldý<br />

Derneðimiz (1999-2001) Baþkaný Süleyman ÇETÝNSAYA’nýn babasý adýna yaptýrdýðý camiinin açýlýþ töreninden<br />

Hemþehrimiz, hayýrsever iþ adamý<br />

Sayýn Süleyman ÇETÝNSAYA, Ýkitelli Toplu<br />

Konut Evleri’nin bulunduðu bölgeye<br />

babasýnýn ismini verdiði bir cami yaptýrdý.<br />

Küçükçekmece’de Ýkitelli Toplu Konutlarý’nda<br />

yapýlan ‘Toplu Konut Hacý Ömer Çetinsaya<br />

Camii’ 20 Nisan 2007 günü kýlýnan ilk cuma<br />

namazý ile ibadete açýldý. Ýlk cuma namazýna<br />

çok kalabalýk bir cemaat grubu katýlýrken<br />

camiye sýðmayan vatandaþlarýn avluya taþtýðý<br />

Þubat 2008<br />

görüldü. Cuma namazýna katýlanlarýn<br />

arasýnda iþ adamý Süleyman ÇETÝNSAYA,<br />

babasý Hacý Ömer ÇETÝNSAYA,<br />

Küçükçekmece Belediye Baþkaný Aziz YENÝAY,<br />

Eminönü Belediye Baþkaný Nevzat ER ve<br />

çok sayýda iþ adamý da yer aldý. Cuma<br />

namazýnýn ardýndan vatandaþlar yeni yapýlan<br />

camiyi gezerek beðendiklerini kaydettiler.<br />

Bölgede hiç caminin olmadýðýný söyleyen<br />

vatandaþlar iþ adamý Süleyman<br />

ve tecrübe sahibi olan Cebeci, Ýstanbul<br />

Üniversitesi Ýþletme Fakültesi ve Marmara<br />

Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi olmak üzere iki<br />

fakülte mezunudur. Ýngilizce ve Arapça dillerini<br />

bilmektedir.<br />

ÇETÝNSAYA’ya ve babasý Ömer ÇETÝNSAYA’ya<br />

böyle bir hizmetten dolayý çok teþekkür<br />

ettiklerini söylediler. Ýstanbul Müftülüðü de<br />

bu hizmetinden dolayý hayýrsever iþadamýmýz<br />

Süleyman ÇETÝNSAYA’yý bir plaketle<br />

ödüllendirdi.<br />

Her iki hemþehrimizi de tebrik ediyor,<br />

þehir ve ülke insanýmýz için yapacaklarý<br />

çalýþmalarda baþarýlar diliyoruz.<br />

Hacý Ömer Çetinsaya Camii<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

69


<strong>Kayseri</strong>den Haberler<br />

<strong>Kayseri</strong>li iþ adamlarý, ekonomiden<br />

sonra þimdi de eðitimde baþarý modeli<br />

yaratmak için kollarý sývadý. Ekonomist<br />

Dergisi'nin haberine göre 1978'de<br />

açýlan ve 32 bini aþkýn öðrenciye sahip<br />

Erciyes Üniversitesi'nin yer aldýðý<br />

<strong>Kayseri</strong>'de, þimdi bir devlet ve üç vakýf<br />

üniversitesi olmak üzere toplam dört<br />

yeni üniversite daha açýlmasý<br />

hedefleniyor.<br />

Bugüne kadar bini aþkýn fabrikasý<br />

ve saðladýðý 100 binin üzerinde<br />

istihdam ile Orta Anadolu'nun önemli<br />

çekim merkezlerinden biri olan <strong>Kayseri</strong>,<br />

açýlmasý planlanan dört yeni<br />

üniversiteyle eðitim alanýnda da<br />

bölgesel bir çekim merkezi olmaya<br />

aday. Bir süredir <strong>Kayseri</strong>li iþadamlarýnýn<br />

gündeminde olan üniversite kurma<br />

çalýþmalarý, hemþerileri <strong>Abdullah</strong><br />

GÜL'ün cumhurbaþkaný seçilmesi ile<br />

daha da hýzlandý.<br />

Yeri Hazýr<br />

Maliyetleri <strong>Kayseri</strong>li iþadamlarýnca<br />

üstlenilecek bu dört yeni üniversite için<br />

<strong>Kayseri</strong> Üniversite Kenti Oluyor<br />

giriþimler baþladý. <strong>Kayseri</strong> Büyükþehir<br />

Belediyesi, üniversiteler için etüd ve<br />

master plan çalýþmalarýný tamamlarken,<br />

vakýf üniversiteleri için Vakýflar Genel<br />

Müdürlüðü'nden gerekli izinler alýndý.<br />

Kurulacak ikinci devlet<br />

üniversitesinin adýnýn <strong>Abdullah</strong> <strong>Gül</strong><br />

Üniversitesi olacaðý yönündeki mesaj,<br />

Cumhurbaþkaný'na ulaþtýrýldý. Þu sýralar<br />

yeni üniversite açýlmasý için gerekli olan<br />

Bakanlar Kurulu kararý bekleniyor.<br />

<strong>Kayseri</strong> Büyükþehir Belediye Baþkaný<br />

Mehmet Özhaseki, <strong>Kayseri</strong>'ye ikinci<br />

devlet üniversitesi kurulmasý<br />

konusunun bir süredir gündemlerinde<br />

olduðunu ifade ederek, "Maliyetleri<br />

hayýrsever iþ adamlarýmýz üstlenecek.<br />

Yeter ki bürokratik engellerle<br />

karþýlaþmayalým" dedi.<br />

<strong>Gül</strong> Yakýndan Ýzliyor<br />

Cumhurbaþkaný <strong>Gül</strong>'ün de<br />

üniversite kurulmasý çalýþmalarýný<br />

yakýndan izlediðini ve desteklediðini<br />

kaydeden Özhaseki, þunlarý anlattý:<br />

"Cumhurbaþkaný <strong>Gül</strong>, projeye destek<br />

veren iþadamlarý ve üniversite kurulmasý<br />

için oluþturulan heyet ile bir araya<br />

gelmeyi planlýyordu. Ancak bu<br />

temaslar, terör olaylarý nedeniyle<br />

ertelenen <strong>Kayseri</strong> ziyareti kapsamýnda<br />

olduðu için yapýlamadý."<br />

Ýþadamlarýndan Destek<br />

Bugüne kadar Erciyes<br />

Üniversitesi'ne 80 milyon dolarýn<br />

üzerinde baðýþta bulunan <strong>Kayseri</strong>li<br />

iþadamlarý, kurulacak ikinci devlet<br />

üniversitesi için gerekli kararlarýn çýkmasý<br />

halinde üniversitenin tüm maliyetini<br />

karþýlayacaklarýný ifade ediyorlar.<br />

<strong>Kayseri</strong>'ye yeni bir üniversite açýlmasý<br />

için destek olacaðý belirtilen aileler ise<br />

þöyle: Bayraktar Ailesi, Kadir Has'ýn<br />

çocuklarý, Dedeman Ailesi, Boydak<br />

Ailesi, Çetinsaya Ailesi, Küçükçalýk Ailesi,<br />

Özhaseki Ailesi, Özderici Ailesi ve<br />

Cýngýllýoðlu Ailesi. Özhaseki, bürokratik<br />

iþlemlerin halledilmesi halinde sözü<br />

edilen üniversitelerin iki üç yýl içinde<br />

tamamlanmasý ve faaliyete baþlamasýný<br />

beklediklerini de sözlerine ekledi.<br />

70 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008


MUSTAFA KAHRAMAN<br />

Kimdir?<br />

1951 yýlýnda <strong>Kayseri</strong>’de doðdu. Ýlkokulu<br />

bitirdikten sonra babasýnýn iþyerinde ticaret<br />

hayatýna baþladý. 1969 yýlýndan sonra ticaret<br />

hayatýna Ýstanbul Mahmutpaþa’da devam eden<br />

Kahraman, iþ hayatýnýn yanýnda birçok kurum ve<br />

kuruluþta yönetim kurulu baþkanlýðý ve yöneticilik<br />

yaptý. Ýstanbul Ticaret Odasý Yönetim Kurulu üyeliði<br />

ve meclis üyeliðini 10 yýlý aþkýn bir süreyle yaptý.<br />

Ýþ Hayatý Dayanýþma Derneði (ÝÞHAD)‘ýn kuruculuðu<br />

ve yönetim kurulu baþkan yardýmcýlýðý dýþýnda Iþýk<br />

Sigorta’nýn kuruculuðu ve yönetim kurulu üyeliði,<br />

bazý medya kuruluþlarý ve televizyon kanallarýnda<br />

yönetim kurulu üyeliði gibi görevlerde bulunan<br />

Mustafa Kahraman, Durman Tekstil A.Þ.’nin de<br />

yönetim kurulu baþkanýydý.<br />

----------------------------------------------------<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Ýstanbul<br />

Þubesi Yönetim Kurulu Eski Üyelerinden,<br />

<strong>Kayseri</strong>li deðerli hayýrsever iþadamý<br />

Mustafa KAHRAMAN’ý 2 Aðustos 2007<br />

tarihinde ebediyete uðurladýk.<br />

Tekstilkent'te uzun yýllar baþkanvekilliði<br />

yapan hayýrsever iþadamý Mustafa<br />

Kahraman 56 yaþýnda hayata gözlerini<br />

yumdu.<br />

2 Aðustos 2007 Perþembe günü<br />

hayata gözlerini yuman Kahraman'ýn<br />

cenaze namazý cuma namazýný müteakip<br />

kýlýndý. Namaz öncesi Kahraman'ýn<br />

oðullarý Abdülkadir ve Murat<br />

KAHRAMAN ile kýzý Zeynep GÜÇLÜ<br />

taziyeleri kabul etti. Cenaze namazýný<br />

Mustafa Kahraman'ýn babasý Hafýz Durdu<br />

KAHRAMAN kýldýrdý. Cenaze namazýna<br />

ilgi çok büyüktü.<br />

Dernek baþkanýmýz Yasemin<br />

AYDOÐAN ve Yönetim Kurulu<br />

Þubat 2008<br />

Yaprak Dökümü<br />

Ýstanbul’da Tekstilkent’in kurucularý arasýnda<br />

yer alan Mustafa KAHRAMAN,<br />

tekstil sektörüne öncülük etmiþ kiþilerdendi.<br />

Sizi Hep Saygý ve Sevgiyle Anacaðýz !<br />

Mustafa KAHRAMAN'ýn cenaze namazýný babasý Hafýz Durdu KAHRAMAN kýldýrdý<br />

Üyelerimizin eksiksiz katýldýðý cenaze<br />

törenine <strong>Kayseri</strong> Büyükþehir Belediye<br />

Baþkaný Mehmet ÖZHASEKÝ, ÝTO Baþkaný<br />

Murat YALÇINTAÞ, Eyüp Belediye Baþkaný<br />

Ahmet GENÇ, ÝKV Eski Baþkaný Davut<br />

ÖKÜTÇÜ, ÝÞHAD Eski Baþkanlarý Hüseyin<br />

YAMAN, Yusuf ERKOÇ, ÝTO Meclis Üyesi<br />

Ali TOPUZ, Giyimkent Baþkaný <strong>Abdullah</strong><br />

ÇINAR, ÝMMÝB Baþkaný Ahmet KELEÞ,<br />

ÝTO meclis üyeleri, Tekstilkent üyeleri ve<br />

kalabalýk bir halk topluluðu katýldý.<br />

CEMÝYET ÝNSANIYDI<br />

Cenaze törenine katýlanlardan ÝTO<br />

Baþkaný Murat Yalçýntaþ, Mustafa<br />

Kahraman'la 5 yýl Ýstanbul Ticaret<br />

Odasý’nda beraber çalýþtýklarýný belirterek,<br />

"Kendisi odamýzýn çok sevilen bir ismiydi.<br />

ÝTO'ya büyük yararlarý oldu. Çevresinde<br />

sevilen ve yaptýðý hayýrlarla tanýnan bir<br />

kiþiydi. Herþeyden önce cemiyet insanýydý.<br />

Kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz."<br />

dedi.<br />

Cenaze için <strong>Kayseri</strong>'den gelen<br />

Büyükþehir Belediye Baþkaný Mehmet<br />

Özhaseki de Mustafa Kahraman'la ilgili<br />

þunlarý söyledi:<br />

"Mustafa Bey, <strong>Kayseri</strong>mizin çok<br />

sevilen bir insanýydý. <strong>Kayseri</strong>'de<br />

dükkanlarýmýz yanyanadýr. Ýstanbul'a<br />

yýllar önce geldi, bileðinin hakkýyla çalýþtý,<br />

çok iyi iþler yaptý. Hiçbir zaman özünü<br />

kaybetmedi. Her zaman mütevazi<br />

kiþiliðiyle tanýndý. Kendisine Allahtan<br />

rahmet diliyoruz".<br />

VEFAT EDEN HEMÞEHRÝLERÝMÝZ<br />

Nuran KARAÇAY (24.06.2007)<br />

Hatice ÖZTAÞKIN (01.08.2007)<br />

Mustafa KAHRAMAN (02.08.2007)<br />

Mehmet DERÝCÝ (23.10.2007)<br />

Kadriye ZENGÝNER (12.11.2007)<br />

<strong>Gül</strong>er Güngör ÞAHOÐLU (15.11.2007)<br />

Seher DURU (30.12.2007)<br />

Mustafa KARAKOÇ (13.02.2008)<br />

Serpil YOLBULAN (19.02.2008)<br />

Cenazelerde çelenk yerine burs fonumuza baðýþta bulunabilirsiniz.<br />

Taziyeniz cenaze sahibine iletilmektedir.<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong><br />

71


Sayýn Baþkaným,<br />

Sizden Gelenler<br />

Bizim <strong>Kayseri</strong> Dergisi’ne Okuyucularýmýzdan Gelenler<br />

Derneðimizin “Bizim <strong>Kayseri</strong>” ismi<br />

ile yayýnlanan dergisinin Haziran 2007<br />

sayýsýný dikkatle ve ilgiyle inceledim.<br />

Hemen belirtmeliyim ki bu dergi,<br />

<strong>Kayseri</strong>li hemþehrilerimiz arasýndaki<br />

iletiþimi artýrmaktadýr. Bunun yaný sýra,<br />

derginin resmi veya sivil kurum ve<br />

kuruluþlarýn yöneticilerini ve okumayý,<br />

öðrenmeyi seven yurttaþlarýmýzý<br />

<strong>Kayseri</strong>’ye ve <strong>Kayseri</strong>lilere yaklaþtýrdýðýna<br />

inanýyorum. Derginin yarattýðý bilgi<br />

paylaþým ortamý hiç kuþkusuz,<br />

<strong>Kayseri</strong>’nin büyük ekonomik<br />

potansiyelinin, vizyon sahibi<br />

giriþimcilerinin ve yetiþmiþ insan gücü<br />

birikiminin tanýnmasýný, bilinmesini<br />

saðlamakta ve sonuçta, tüm bunlar<br />

<strong>Kayseri</strong>’ye ilgi, sevgi, iþ ve aþ olarak geri<br />

dönmektedir.<br />

BÝZDEN SÝZLERE<br />

TEÞEKKÜR<br />

Sevgili Hemþehrilerim,<br />

Derneðimizin yapmýþ olduðu, her<br />

türlü etkinliðimizde bizleri yalnýz<br />

býrakmadýnýz. Hep yanýmýzda oldunuz.<br />

Bunlardan biri de dergimiz. Vermiþ<br />

olduðunuz reklamlar sayesinde, bu dergi<br />

çýkarýlabilmekte, sizlere ulaþabilmekte.<br />

Bizlere gerek reklam konusunda (artýk<br />

internet sayfamýza da reklam<br />

verebilirsiniz), dergideki yazý ve<br />

röportajlarýnýzla gerek burslar ve daha<br />

pek çok desteðiniz için ayrý ayrý caný<br />

gönülden teþekkürlerimizi iletmeyi<br />

derneðimiz adýna bir borç biliriz.<br />

Saygýlarýmla,<br />

<strong>Kayseri</strong> Ýli Yardým Derneði Ýstanbul Þubesi<br />

Yönetim Kurulu Adýna<br />

Baþkan Yasemin AYDOÐAN<br />

Sizin ve sahsýnýzda derneðin tüm<br />

yöneticilerini “Bizim <strong>Kayseri</strong>” dergisinin<br />

kalitesi ve içerik zenginliði sebebiyle<br />

kutluyorum.<br />

Derginin Haziran 2007 sayýsýnda<br />

okuduðum “ saðlýk” konulu<br />

sayfalarýndan çok yararlandým. “Bizim<br />

<strong>Kayseri</strong>” de ülkemizin temel sosyoekonomik<br />

sorunlarýna olabildiðince yer<br />

ayrýlmasýný yürekten destekliyorum.<br />

Temel sorunumuz olan eðitim sorununa<br />

ve özellikle mesleki ve teknik eðitim<br />

konularýna mümkün olduðunca yer<br />

verilmesini tavsiye ediyorum.<br />

Bu düþüncelerle sizleri bir kez daha<br />

kutluyor, baþarýlarýnýzýn devamýný<br />

diliyorum.<br />

Saygýlarýmla…<br />

Hüseyin BAYRAKTAR<br />

KAYDER Ýstanbul Þube Baþkaný<br />

Saygýdeðer Yasemin AYDOÐAN<br />

Hanýmefendi;<br />

“Bizim <strong>Kayseri</strong>” adlý derginizin son<br />

sayýsýný büyük bir ilgi ile inceledim.<br />

Öncelikle sizlere teþekkürlerimi sunmak<br />

isterim. Çalýþmalarýnýzda sonsuz baþarý<br />

dileklerimi iletir, mutluluklar dilerim...<br />

<strong>Kayseri</strong>li olarak baþarýlarýnýzdan dolayý<br />

gurur duyduðumuzu da bilmenizi<br />

isteriz...<br />

Saygýlarýmla...<br />

Mustafa DURAN<br />

<strong>Kayseri</strong> Güneþ Gazetesi<br />

Genel Yayýn Yönetmeni<br />

Yenilenen internet sitemiz www.kayder.org.tr ‘ye girerek<br />

Ticaret Rehberi, CV Bankasý gibi hizmetlerimizden faydalanýp<br />

derneðimiz hakkýnda merak ettiðiniz tüm bilgilere<br />

ulaþabilirsiniz.<br />

Size kolay ulaþabilmemiz için<br />

dernek üyelik bilgilerinizi lütfen güncelleyiniz.<br />

72 Bizim <strong>Kayseri</strong> Þubat 2008

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!