SANTRAL 12. Sayı
Türkiye'nin ilk ve tek dijital haber dergisi 12. sayısı çıktı!
Türkiye'nin ilk ve tek dijital haber dergisi 12. sayısı çıktı!
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
SANTRAL
TEKRAR GÜNDEME GELDİLER…
TARiKATLAR
TÜRKİYE’NİN
YENİ HABER SİTESİ
YENİ HABER SİTESİ
www.santralplus.com
DOĞRU
HABERCiLiK
Değerli SANTRAL okuyucuları bildiğiniz gibi
geçtiğimiz günlerde santralin genel yayın
yönetmenliğini üstlendim. Bundan sonra Santral
dergisinde alışılmış haber tarzıyla birlikte özgün bir
habercilik tarzını ilke edinmek istiyoruz. Haberde
özgün yorumculuk ciddi bir çalışma ve dikkat
gerektirir. Sizi farklı kılacak olan da budur. Amerikalı
şair Robert Frost’un Gidilmeyen Yol şirini belki de
bu yüzden çok severim. Frost şiirin son dizelerinde
şöyle diyor; “Bir ormanda yol ikiye ayrıldı, ve ben/
ben gittim daha az geçilmişinden,/ ve bütün farkı
yaratan bu oldu işte.” Bu şiir nicedir yaşamımda
geniş yer kaplıyor. Sıradan olmamak ve farkı ortaya
koymak adına Santral dergisindeki görevimimde de
bana eşlik edecektir. Ben SANTRAL’in genç ve
dinamik kadrosuyla bu farkı ortaya koyacağına
inanıyorum.
İÇİNDEKİLER
DOSYA
/28
PORTRE
/28
Sizlere elbette yine kısa, öz, anlaşılır ve kaliteli
içerikler sunmaya özen gösterdik. Kapakta da yer
alan Dosya konumuz son günlerde sapkınlıklarıyla
yeniden gündeme gelen Tarikatlar. Portre
sayfamızda ise hayatı bir türlü istediği gibi
gitmemiş, ne arzuladıysa tam tersi olmuş hazin bir
öyküyü sizlere anlatacağız, Tevfik Fikret’in hayat
hikayesini dikkatle okumanızı tavsiye ederim. Tarih
sayfası ise Türkiye’nin tarihinde kara bir leke olarak
kendini gösteren, 1955 yılındaki o hazin 6-7 Eylül
Olayları’nı sizlere tüm detaylarıyla anlatmaya
çalıştık. Bu arada sizlere her sayıda bir yenisinin
ekleneceği yazar kadromuzu da tanıtmaktan
memnuniyet duyarız. Nesrullah Hasdemir
TARİH
/28
SPOR
KÜNYE
Santral Dergi
Yıl: 1 Sayı: 12
Yayınlanan
haberler kaynak
gösterilmeden
kullanılamaz.
SAHİBİ
dijiPub adına
Hatice Kılıç
Yayın Yönetmeni
Nesrullah Hasdemir
Haber/Araştırma
Merve Şişman
Moda
Işılay Özge Vuran
Spor
Yusuf Başyeşil
Reklam Müdürü
Kübra Nur Gedik
Reklam İletişim
reklam@dijipub.com
Adres
Güneşli Mahallesi, Gül
Sokak (1284. Sokak) NO:1,
D:7, Bağcılar/İstanbul
iletisim@dijipub.com
/28
GÖRÜŞ
/28
GENEL YAYIN
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ
3
SAADET PARTİSİ’NDEN ÖTV ZAMLARINA ÖZEL REKLAM FİLMİ
Saadet Partisi, geçtiğimiz Resmi Gazete’de yayımlanan
kararname ile ÖTV zammına internet ortamında yayınladığı
video ile tepkisini gösterdi. Daha önce de benzer işler
yapan parti, bu yeni reklamda 2002-2019 yılları arasında
araç vergilerinden toplam 160.9 milyar lira vergi
toplandığı belirttiği videoda “Üretmediğimiz araçlardan,
üretenden daha çok kazanıyoruz. Şimdi sıra sizde. Hemen
Devletinden.com’a gelin, gümrük giriş fiyatının 4 katına
aracınızı alın. devletinden.com, daha pahalısı yok”
yorumuna da yer verdi.
Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Türkiye'nin içinden geçtiği
sıkıntılar var. Pek çok destek paketi açıklanıyor. Bunun yanında
da alınması gereken tedbirler alınıyor. Dolayısıyla
bugün alınan tüm kararlar, birtakım rasyonel göstergelerin
neticesi olarak yapılıyor" şeklinde konuştu.
Ankara Şehir Hastanesi'nde görevli hemşireye yönelik sosyal medya paylaşımı
büyük tepki çeken S.K.A. bulunduğu Manavgat'ta gözaltına alındı.
Zanlı, adliyedeki işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Uşşaki tarikatı Eyyup Fatih
Şağban’ın 12 yaşındaki bir çocuğa
cinsel istismarı olayı tüm Türkiye’yi
sarsmıştı. Ülkeyi sarsan olayla ilgili
iddianame 6 günde çok hızlı bir
şekilde hazırlandı. Fatih Nurullah
takma adını kullanan Uşşaki tarikatı
şeyhi "zincirleme şekilde çocuğun
cinsel istismarı" ve "çocuğa
karşı cinsel amaçlı hürriyetinden
yoksun kılma"
suçlarından hakim karşısına
çıkacak. Sapkın
şeyh 38 yıla kadar
hapis istemiyle
yargılanacak.
Ak Parti İzmir Milletvekili ve eski Başbakan
Binali Yıldırım iddialar üzerine
sosyal medya hesabından bir açıklama
yaparak koronavirüse yakalandığını
belirtti. Yıldırım sosyal
medyadan şu açıklamaları
yaptı; “Vücut kırgınlığı nedeniyle bu sabah Semiha
Hanım ile birlikte Ankara Şehir Hastanesi’ne
başvurduk. Yapılan tetkikler sonucu Covid-
19 testimizin sonucu pozitif çıkmıştır. Durumumuz
iyi, herhangi bir olumsuzluk yok”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali
Babacan, 29 Ağustos’ta kendisi,
eşi ve çocuğunun koronavirüs
testinin pozitif çıktığını duyurdu.
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ
4
ERDOĞAN: SEÇİMLER 2023 YILINDA YAPILACAK
Çoğu siyasinin ve gazetecinin iddia ettiği erken seçim meselesiyle ilgili birinci
ağızdan değerlendirme geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuyla
ilgili Türkiye'nin önündeki ilk seçimlerin 2023 yılında olduğunu belirterek, "3
yıllık kesintisiz hizmet yılı bulunuyor. Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 için
var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
Koronavirüse en ciddi savaşı veren hekimlerin en çok şikayet ettiği konulardan
olan maaş kesintisi Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı
Kararı ile kaldırıldı. Haberi sosyal medya hesabından paylaşan Sağlık
Bakanı Fahrettin Koca, "Salgından etkilenerek görev yapamayan
aile hekimleri ile aile sağlığı çalışanlarının maaşlarından
artık kesinti yapılamayacak. Ayrıca COVID-19 hasta takibine
göre 3 ay süreyle ek ödeme verilecek" ifadesini kullandı.
Doğu Akdeniz gündemine
ilişkin açıklamalarda
bulunan Gelecek
Partisi Genel Başkanı
Ahmet Davutoğlu, Dış
politikanın Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın o anki
ruh haline göre aldığı refleksif kararlarla yürütüldüğünü
ifade etti. kararlarla “Doğu Akdeniz'de bölgesel aktörlerin
refleksif
yürütüldüğünü
neredeyse tümünün ifade ülkemizin pozisyonunun karşısında
“Doğu yer alması Akdeniz'de pozisyonumuzun haksızlığından de-
etti.
bölgesel ğil, diplomasimizin aktörlerin zayıflığındandır" diyen Davutoğlu,
neredeyse AK Parti hükümetine tümünün Doğu Akdeniz konusunda 16
ülkemizin maddelik çözüm önerisi sunduklarını belirtti.
pozisyonunun
karşısında yer alması
pozisyonumuzun
CHP'nin haksızlığından son Cumhurbaşkanı değil, adayı olan ve
parti diplomasimizin yönetimiyle uyumsuzluğuyla
gündem zayıflığındandır" olan Muharrem diyen İnce, 'Memleket'
adını Davutoğlu, verdiğini AK ve "Türkiye'nin Parti bereketi
olacak" hükümetine diye anlattığı Doğu hareketi Sivas'ta
başlattı. Akdeniz İnce'nin konusunda hedefi; 16 2023 yılının
haziran maddelik ayında çözüm yapılması önerisi planlanan
Cumhurbaşkanlığı sunduklarını belirtti. seçimlerine kadar, bin
günde tüm ülkeyi dolaşmak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’da
barajların doluluk oranının
yüzde 46.88'i gösterdiğini
bildirdi. Melen ve Yeşilçay dahil
14 farklı su kaynağına sahip İstanbul’da,
son 7 yılın en kurak yazına
rağmen su sıkıntısı riskinin bulunmadığı
açıklaması yapıldı. Yine de
tasarruf tedbirlerinin devam edilmesi
gerektiğinin altını çizen İBB,
suyun israf edilmeden
bilinçli tüketilmesi
konusunda
yapılması gereken
yöntemler paylaştı.
Halkın koronavirüs önlemlerini gevşetmesi
sonrası artış yakalayan vakalar
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'yı
da isyan ettirdi. Yerlikaya vatandaşlara,
"Allah rızası için dışarı
çıkmayın. Başka ne söyleyebilirim"
açıklamasında bulundu.
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ
5
Türkiye’de her geçen gün artışa geçen
koronavirüs salgınıyla birlikte düğün
yasakları da yeniden gündeme getirildi.
Virüsün ilk zamanlarında düğün
salonları uzun süre kapalı kalmış fakat
normalleşme süreci ile birlikte düğün
salonları da tekrardan açılmıştı. İçişleri
Bakanlığı’nın yayınladığı düğün
genelgesine göre nikah ve düğünlere
bir saat sınırı getirildi.
Millî Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya
göre, "Rusya Federasyonu tarafından i-
lan edilen NOTAM'ın Türk NAVTEX servis bölgesi
içinde yer alması nedeniyle seyir emniyeti açısından
bazı etkilerinin olabileceği değerlendirilerek
NAVTEX ilan edilmiştir" ifadelerine dirilerek yer
verildi.
NAVTEX ilan
edilmiştir"
ifadelerine
yer verildi.
Koronavirüs salgınının ilk ayları sonrası önlemler gevşetilirken
vakalar artınca önlemlere yenileri dahi eklendi. Adalet Bakanlığı
cezaevlerine ziyaretçi girişlerinde HES kodu isteneceğini kodu
beyan edemeyenlerin cezaevlerine alınmayacağı bilgisini verdi.
Turkcell Dergilik’te ve
medyatablet.com’da
TÜRK HAVA YOLLARI TEKNOLOJİ ŞİRKETİ KURUYOR
Türk Hava Yolları (THY), yeni bir teknoloji şirketi kurmaya karar verdi. THY,
KAP’a şu açıklamalarda bulundu; "Yönetim Kurulumuzca Ortaklığımızın mevcut
bilgi teknolojileri uygulamalarının gelir getiren bir iş kolu olarak konumlandırılması
ve var olan bilgi teknolojileri insan kaynağının daha etkin değerlendirilerek Türk
havacılık ekosistemine daha fazla katkı sunulması amacıyla yüzde 100 Türk Hava Yolları
iştiraki olan yeni bir teknoloji şirketinin kurulmasına karar verilmiştir"
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Simone Kaslowski,
ekonomiye dair önemli açıklamalarda bulundu. Sadece algı yönetimi ile ekonomik
başarı olamayacağını söyleyen Kaslowski, "Önümüzdeki yıl ise zorlu
geçecek çünkü kredi aracı bu yıl fazlasıyla kullanıldı. Artık parasal ve mali
genişleme ile büyümeye devam edemeyiz" İfadelerini kullandı.
Türk Resmî Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı
kararına göre; işverenin 3 aylık
süre ile çalışanını işten çıkarma yasağı, 17
Eylül 2020’den itibaren 2 ay daha uzatıldı.
17 Nisan’da uygulanmaya başlayan işten
çıkarma yasağı, 17 Ağustos’tan itibaren geçerli
olmak üzere 1 aylığına uzatılmıştı.
Merkez Bankası’nın fiyat istikrarı ve finansal
istikrar amaçları doğrultusunda elindeki
bütün araçları kullanmaya devam e-
deceği belirtildi. Açıklamada, "Salgının i-
lerleyişine bağlı olarak iç ve dış talep koşullarının
seyrine dair belirsizlikler önemini
korumaktadır" açıklamasında bulundu.
Uluslararası kredi derecelendirme
kuruluşu Fitch e-
nerji, petrokimya ve madencilik
alanındaki yatırımlarından
ötürü, THY, Ziraat
Bankası, Turkcell ve daha
pek çok kamu şirketini bünyesinde
bulunduran Varlık
Fonu'nun görünümünü durağandan
negatife yeniledi.
Koronavirüs ile enerjiye o-
lan talep azaldığı için petrokimya
ve madencilik sektöründe
küresel bir zayıflama
görüldüğü dikkat çekiyor.
Ukrayna Ordusu ile 20-
17 yılından bu yana birlikte
çalışan Aselsan,
Ukrayna'da şirket
kurdu. Aselsan Ukrayna’da
pazarlama ve iş
geliştirme faaliyetlerini
yürütmek adına Aselsan
Ukraine LLC. Unvanlı
şirketin 1 Eylül itibarıyla
tescil edildiğini
duyurdu.
Bloomberg’de yer alan yoruma
göre, Türk ekonomisinin,
gelişmekte olan diğer ülkelere
oranla koronavirüs salgınında
daha iyi bir performans gösterdiği
değerlendirmesi yapıldı.
Türk Hükümeti’nin, lirayı istikrarsızlaştırma
pahasına aldığı
önlemlerle, ekonomideki
hasarın beklenenden az olduğu
vurgusu yapıldı
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ
7
TARİKATLAR
Türkiye’de belli başlı 30 tarikat ve bu tarikatlara
bağlı 400 kol bulunduğu tahmin e-
dilmektedir. Prof. Dr. Esergül Balcı’nın 2018
yılında yaptığı saha araştırmasından derlediği
rapora göre bu tarikatlarla organik
bağı bulunan kişi sayısı ise 2,6 Milyon kişi.
En çok bilinen tarikat ise Nakşibendiler olarak
öne çıkmaktadır. Nakşibendiler kendi
içlerinde Menzil, İsmail Ağa, İskender Paşa
ve Erenköy cemaati olarak 4 kola ayrılmış
durumda.
Tarikatların kökleri Selçuklu ve Osmanlı dönemine
uzansa da bazı tarikatlar köklerini
İslamiyet’in ilk yıllarına kadar götürmektedir.
Türkiye’de tarikat ve cemaatlerin yükselişi
1980 askeri darbesinden sonra uygulanmaya
başlanan serbest piyasa ekonomisinin
rolü büyük bir etkiye sahiptir. Bu
süreçten sonra özel okullar, cemaatçi yurtlar
ve dershanelerin sayısında hızlı bir artış
yaşanmıştır. Eğitim alanında bu sayede giderek
güç kazanmaya başlayan tarikat ve
cemaatler devlet kadrolarında nüfuz elde
etmeye başlamışlardır.
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ
8
Eğitim şemsiyesi altında etkin faaliyetler yürüten tarikatlar çeşitli dernek ve oluşumlar adı
altında mevcudiyetlerini sürdürmektedirler. Yoksulluğu kullanarak çoğunlukla yoksul ailelerin
çocuklarına parasız eğitim veren tarikatlar medrese, yurt ve eğitim kursları aracılığıyla eğitim
faaliyetlerinde yer alıyor. Tarikatların son yıllarda özellikle FETÖ’nün palazlandığı eğitim
kurumları üzerinden etkilerini arttırdığı biliniyor. Bu alanlardan biri de özel okullar olarak öne
çıkıyor. Millî Eğitim Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 10 bin 53 özel öğretim kurumu
bulunuyor. Balcı’nın raporuna göre, bu kurumların üçte biri bir tarikat ya da cemaat ile
bağlantılı. Tarikat ve cemaatlerle bağı olan okullarda öğrenim gören öğrenci sayısıysa 210
binin üzerinde. Balcı’nın araştırmasına göre Türkiye’de bulunan 4 binin üzerindeki özel
yurdun 2800’ü tarikat ve cemaatlerle bağlantılı. Yine Balcı’nın yaptığı saha araştırmasına göre
resmi kayıtlar dışında gayrı resmi olarak faaliyet gösteren okul, yurt, ev, tekke ve
medreselerle birlikte bir milyon çocuk tarikatların eğitiminden geçmektedir.
Tarikatlarda Şirketleşme
Tarikatların birçok sektörde çeşitli yatırımlarının olduğu bilinmektedir. 2001 yılında Milliyet
gazetesinde “Tarikat Holding” başlığıyla verilen habere göre tarikatların holdingleşerek birçok
ticari alanda faaliyet gösterdiği belirtilmektedir. Ticari ilişkilerle birlikte tarikatlarda bağış
toplama ve yardım almak gibi uygulamalarda bulunuyor. Tarikatların çoğunlukla eğitim ve
sağlık sektörleri konusunda ticarileştiği düşünülmektedir.
Tarikatların birçok sektörde çeşitli yatırımlarının olduğu bilinmektedir. 2001 yılında Milliyet
gazetesinde “Tarikat Holding” başlığıyla verilen habere göre tarikatların holdingleşerek
birçok ticari alanda faaliyet gösterdiği belirtilmektedir. Ticari ilişkilerle birlikte tarikatlarda
Toplumsal İlişkiler
bağış toplama ve yardım almak gibi uygulamalarda bulunuyor. Tarikatların çoğunlukla
Tarikatların en büyük örgütlenme alanının eğitim alanı olduğu bilinmektedir. Küçük
eğitim ve sağlık sektörleri konusunda ticarileştiği düşünülmektedir.
yaşlarından itibaren çocukları himayelerinde eğitmeye başlayan tarikatlar, bu çocukların aile
ve çevreleriyle de ilişkiler geliştirebiliyor. Kendi ticari imkanlarıyla birlikte oluşturulan iş ağları
sayesinde Tarikatların kendi büyük üyeleri örgütlenme arasında bir iş alanının ortaya eğitim çıkaran alanı tarikatlar, olduğu bilinmektedir. bu sayede toplumla Küçük
ekonomik yaşlarından temellere itibaren dayanan çocukları ilişkiler himayelerinde geliştirebiliyor. eğitmeye başlayan tarikatlar, bu çocukların
DW’de aile ve çevreleriyle yer alan bir de habere ilişkiler göre geliştirebiliyor. ise tarikat ve Kendi cemaatler, ticari imkanlarıyla yaygın olarak birlikte iki farklı oluşturulan yöntemle iş
örgütleniyor. ağları sayesinde Birincisi, kendi sahibi üyeleri oldukları arasında eğitim bir iş alanı kurumları ortaya aracılığıyla; çıkaran tarikatlar, ikincisiyse bu sayede boşluğa
düşmüş, toplumla suça ekonomik karışmış temellere insanların dayanan arınmak ilişkiler için başvurdukları geliştirebiliyor. yerler olarak.
DW’de yer alan bir habere göre ise tarikat ve cemaatler, yaygın olarak iki farklı yöntemle
örgütleniyor. Birincisi, sahibi oldukları eğitim kurumları aracılığıyla; ikincisiyse boşluğa
düşmüş, suça karışmış insanların arınmak için başvurdukları yerler olarak.
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ
9
K E S İ T
“
”
“BÖCEKLERİ EZİN”
Kim bu sözün 1 milyona
yakın insanın katledilmesinin
şifresi olacağını
bilebilirdi ki? Palalarla
Afrika’nın bu fakir
ülkesinde 6 Nisan 19-
94’te bütün dünyanın
gözü önünde insanlık
tarihinin en büyük katliamlarından
biri yaşandı.
”
Doğu Batı Sentezi
OSMAN KILIÇ
KENDİNİ YİYEN YILAN
Dert ve derman dolu bir coğrafyayayız
biz. Hepimizin dertleri var. İlk başta garipsediğim
bu dertler benim de başıma gelince
rutinlerime daha çok anlam katmaya
başladım. Belli kalıplarımız var bizim,
dışına istesek de çıkamıyoruz,
yumurtadan çıka-
mayan kuş gibi. Ama
kuşun yumurtadan
çıkması için uygun
ortam da gerekiyor.
Sanırım biz o uygun
ortamı da bulamıyoruz.
Sonunda ölen
kuş gibiyiz cansız bir
beden gibi dolaşıyoruz;
duygusuz, umutsuz ve
korkusuzca... Bizi kim bu hale
getirdi diye soracaksınız da
aynaya bakmanız yeterli! Üstad Aşık
Veysel belki buradaki manada
söylememiş ama şöyle diyor; "Bizi yakar
bizim ateş" Kendi yaktığımız ateşte
kavruluyoruz da farkında değiliz. Bu
cehennemin zebanileri de bizleriz, hatta
bazen cehennemden de haz alıyoruz. Yani
ruhi bir bunalım, sonu gelmez bir kıştayız
ve eğer kendimize gelemezsek duygu
kalıpları dahilinde yok olup gideceğiz. Biz
doğuyuz, doğuluyuz buna uygun
twitter.com/osmankilicok instagram.com/osmankilic1 theosmankilic@gmail.com
davranmamız lazım. Batılı gibi davranıp
doğulu
TÜRKİYE’NİN
gibi
İLK VE TEK
yaşayamayız
DİJİTAL HABER DERGİSİ
ya da tam tersi.
doğuyuz, doğuluyuz buna uygun
davranmamız lazım. Batılı gibi davranıp
doğulu gibi yaşayamayız ya da tam tersi.
Ama batılı gibi davranıp batılı gibi
yaşamayı öğrenmemiz lazım. Bunun
içinse derin ve ciddi bir kültür
devrimi gerekiyor. İz-
lediklerimizden din-
BATILI
lediklerimize her şeyde…
Doğulu tarafımızı
koruyarak elbette.
Gelin size bir test yapalım,
batıda olup size
garip gelen bir ö-
zelliği düşünün ve o-
nun çevrenizde yaygınlaştığını.
İddia ediyorum
kafanıza uymaz, zorlarsanız
da patlatsanız da kafanızı olmaz.
Çünkü sizin kendinize özgü bir
doğu temelimiz var. Öyleyse sizden
sonrasına bunu aktarmayın, korkmayın
genetik taşıyıcılığı yok böyle kalıpların.
Bırakın da çocuğunuzun yaptıkları size
garip gelsin. Kendinizi yeniliyemiyorsanız
bari bırakın çocuğunuz bu zevkten
mahrum kalmasın. Kendini yiyen bir yılan
gibi olsun, kaybettikçe öğrensin,
üzüldükçe mutlu olsun.
GİBİ DAVRANIP
BATILI GİBİ YAŞAMAYI
ÖĞRENMEMİZ LAZIM.
BUNUN İÇİNSE DERİN VE
CİDDİ BİR
KÜLTÜR DEVRİMİ
GEREKİYOR
11
TÜRKİYE’NİN KARA LEKESİ
6-7 EYLÜL OLAYLARI
Genel tanıma göre, 6-7 Eylül Olayları; İstanbul’daki Rum’lara karşı
6 Eylül’de başlayıp 7 Eylül’e dek devam eden organize saldırı
denmiştir.
6-7 Eylül Olayları’nı anlamak için o dönemin atmosferini de anlamak
gerekir. 1955 yılında Demokrat Parti, halk tarafından popülaritesinin
düştüğü bir sürece girmiştir. O dönem ekonomi kötü,
enflasyon yüksektir bu nedenle birçok aykırı sesi susturma çabaları
başlamıştır. Bu da gazeteciler başta olmak üzere öğrenciler,
aydınlar ve birçok kesimin Demokrat Parti’ye mesafe koymasına
neden olmuştur. İşte aynı dönemde Demokrat Parti’nin gayrimüslimlere
de tavrı değişmiş, ilk baştaki liberal politikanın aksine
daha katı bir hal almıştır. Aynı dönem Kıbrıs’taki Türkler de bölgedeki
Rum’lar tarafından baskılara uğramışlardır. Belki küçük
belki de büyük olacak bu olaylar dönemin gazeteleri tarafından
‘köpürtülmüş’ ne acıdır ki dönemin Hürriyet gazetesi şu başlığı atmıştır:
‘İstanbul'daki Rum azınlık aralarında bağış toplayarak Kıbrıs
Rumlarının ENOSİS çetelerine veriyor’. Yine aynı gün resmi radyoda,
öğlen ajansında; Atatürk’ün Yunanistan’daki evine bomba
atıldığı haberi yayınlanmıştır. Ne tesadüftür ki aynı dönem Türkiye
Dışişleri Bakanlığı Londra’da Kıbrıs görüşmelerindedir.
Fitilin ateşlendiği nokta ise Demokrat Parti yanlısı, Mithat Perin’in
sahibi olduğu İstanbul Ekspress gazetesi ile birlikte olmuştur. Gazete,
öğlen radyoda yayınlanan haberi manşetine taşımış, “Atamızın
evi bombalandı” manşetiyle çıkmıştır. Her gün 20 bin satan
gazete o gün 290 bin basılmış ve yine aynı dönem kurulmuş olan
Kıbrıs Türktür Derneği üyeleri tarafından dağıtılmaya başlanmıştır.
Gazeteki haberle ilgili olarak yine aynı gazetede Kıbrıs
Türktür Derneği genel sekreteri Kamil Önal’ın şu sözlerine yer verilmiştir;
“Mukaddesata el uzatanlara bunu çok pahalıya
ödeteceğiz, ödeteceğimizi alenen söylemekte de bir mahzur
görmüyoruz.” TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL Kıbrıs HABER Türktür DERGİSİ Cemiyeti'nin düzenlediği, meslek
12
ödeteceğiz, ödeteceğimizi alenen söylemekte de
bir mahzur görmüyoruz.” Kıbrıs Türktür Cemiyeti'nin
düzenlediği, meslek kuruluşları, DP teşkilatı,
bazı resmi ve gayriresmî makamların destekleriyle
ye-rel kalabalıklar ve şehre dışarıdan getirilmiş o-
lan kitleler 6 Eylül akşamı Cumhuriyet tarihinde
görülmemiş bir yağma ve yıkım eylemi gerçekleştirmiştir.
6-7 Eylül Olayları’nın ilk saldırısı İstanbul Şişli’deki
Haylayf Pastanesi'e olmuştur. Saldırılar Kumkapı,
Sa-matya, Yedikule, Beyoğlu'na kadar sürmüş;
başta Rum’lar olmak üzere Yahudi’ler ve Ermeni’lere
saldırılar olmuştur. Gayrimüslim halkın evi,
işi ve ibadet yerlerine olan saldırılan son derece
çirkin ve insan haklarına aykırı olarak sürmüştür.
Buradaki kolluk kuvvetlerin tavrı da gerçekten oldukça
pasiftir. Hatta çoğu iddiaya göre saldırılacak
yerler önceden işaretlenmiş, burada da kolluk kuvvetlerince
görmezden gelme söz konusu olmuştur.
Dükkanlar İstanbul’un her yerinde aynı yöntemle
yağmalanmış, çoğu iddialara göre mezarlıklar bile
talan edilmiştir. İzmit ve Adapazarı’ndan gelen saldırganlar
Haydarpaşa İstasyonu'na geldiklerinde,
üzerlerinde yağmaladıkları mallarla yakalandılar.
Bunların büyük bir bölümünün başka şehirlerden
getirildiği anlaşılmıştır. Çeşitli şehirlerden gelen
saldırganların sayısı ise şöyledir; Kastamonu’dan
116, Sivas’tan 145, Trabzon’dan 117, Erzincan’dan
111 kişi…
Bu saldırılar sonucu Türkiye’ye göre 11, Yunanistan
kaynaklarına göre 15 kişi ödlürülmüştür. Ki bu
durum saldırganlara ‘öldürmeyin’ denmesine rağmen
olmuştur. Konuyla ilgili araştırmaları bulunan
Dr. Dilek Güven, resmi rakamları 60 olan tecavüz
vakaları 400 kadardır, bu kişiler utanmalarından
dolayı bunu belirtmemektedir. Bu da durumun ne
denli vahim olduğunu ortaya koymaktadır. 1 milyar
lira olarak tahmin edilen maddi hasar ve 4.214
ev, fabrika, otel ve bar gibi 5.317 yer saldırıya uğramış,
1.004 işyeri, 73 kilise, 1 sinagog, 2 manastır,
26 okul da saldırıya uğramıştır. Demokrat Parti hükümeti
zararı tescil edilenlere 60 milyon lira civarında
tazminat ödemiştir.
Sonrası neler oldu?
Olay
TÜRKİYE’NİN
saatlerinde
İLK VE TEK DİJİTAL HABER
Başbakan
DERGİSİ
Adnan Menderes,
13
Olayların olduğu sırada Seferberlik Tetkik
Kurulu'nda görevli olan ve 1988-19-
90 arasında MGK genel sekreterliği de
yapmış olan Sabri Yirmibeşoğlu, gazeteci
Fatih Güllapoğlu'na verdiği
röportajda;
Olay saatlerinde Başbakan Adnan Menderes, saldırıların
kontrol edilememesi üzerine Sapanca'dan
çağrıldı ve sıkıyönetim ilan edildi. Olaylarla
ilgili olarak önce 3.151 kişi tutuklandı. Devamında
bu sayı 5.104’e kadar çıktı. Olaylar sonrasında
dönemin İçişleri Bakanı Namık Gedik istifa
etti. Soruşturmalar ilkin Kıbrıs Türktür Cemiyeti
etrafında olsa da DP iktidarının bastırması
sonucunda komünistler suçlanmıştır. Aralarında
Aziz Nesin, Nihat Sargın, Kemal Tahir, Asım Bezirci,
Hasan İzzettin Dinamo ve Hulusi Dosdoğru'nun
bulunduğu yaşayan fişlenmiş komünistler
ile ölmüş dört komünist hakkında dava açılmıştır.
Kısa süre sonra Kıbrıs Türktür Cemiyeti de kapatıldı.
1960 darbesinden sonra, bu olaylar Yassıada
yargılamalarının da gündeme gelmiştir. 27
Mayıs darbesinden sonra cunta tarafından organize
edilen Yassıada Yargılamalarında olayların
DP hükümetinin Başbakanı Adnan Menderes'in
provokasyonu sonucu kontrolden çıktığı iddia e-
dilmiş ve cunta mahkemesi Demokrat Parti yönetimini
6-7 Eylül olayları nedeniyle de cezalandırmıştır.
Yine Dr. Dilek Güven ‘e göre ise durumlar çok daha
farklı ilerlemiştir. Kıbrıs Türktür Cemiyeti Başkanı
Hikmet Bil ve üyeleri cezaevine girdi. Üyeler,
"Ya bizi serbest bırakırsınız ya da biz bazı şeyleri
ifşa ederiz" deyince serbest bırakıldılar. Olaylar
halkın üzerine kaldı. Çünkü mahkemede, "Türk
milleti galeyana geldi, olayları gerçekleştirdi" denilince
kimse ceza almamıştır. Yassıada’da görülen
konuyla ilgili ikinci davada da suç sadece
Menderes ve hükümet üyeleri üzerine yıkıldı.
Menderes, defalarca MAH yani MİT Başkanı'nın
mahkemeye çağrılmasını istediyse de reddedildi.
Olaylar hiçbir zaman aydınlatılamadı.
Bu vahim olay sonucunda binlerce Rum, Türkiye’den
Yunanistan’a göç etmek mecburiyetinde
kalmış, Rum iş adamlarının da gitmesi sonucu
sermayenin tüm hakimiyeti Türk iş adamlarına
geçmiştir. Rum nüfus o kadar azalmıştır ki 1925
yılında 100 bin olan Rum nüfus sadece 2.500
kadar kalmıştır.
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ
Özel Harp işi!
14
HAYAL
KIRIKLIKLARI
DOLU BİR
HAYAT
Tevfik
Fikret
Fikret
Büyük edebiyatçı Tevfik Fikret 24 Aralık 1867 yılında İstanbul’un
Kadırga semtinde dünyaya geldi. Asıl adı Mehmed
Fikret
Tevfik olan meşhur edebiyatçının babası devletin çeşitli kademelerinde
görevlerde bulundu. Sonradan Müslüman olan annesi
Refia hanımı hac ziyareti sonrası kaybeden Fikret, henüz
12 yaşındayken öksüz kaldı. Babası da sürgüne gönderilen Fikret,
anneannesi ve yengesi tarafından büyütüldü. Annesi olmamasından
dolayı ciddi manada hüzün dolu olan Fikret’in
babası da sürgünden hiç dönemedi, sürgünde öldü. Eğitimine
Aksaray’daki Mahmudiye Valide Rüştiyesi’nde başlayan Fikret
oldukça dindar bir ortamda yetişti. Fikret’in eğitimi ise 93 harbi
nedeniyle aynı okulda devam etmedi. Ama bu onun hayatında
dönüm noktası olacaktı. Usta edebiyatçı eğitimini Galatasaray
Sultanisi’nde sürdürdü. 11 yıl öğrenim gördüğü okulunda devrin
önemli edebiyatçılarından Recaizade Ekrem, Muallim Naci,
Muallim Feyzi gibi seçkin öğretmenlerin öğrencisi olma şerefini
yakaladı. Şiir yazmaya da burada başlayan Fikret’in ilk şiiri
dönemin meşhur edebiyat yayınlarından Tercüman-ı Hâkîkat'te
yayımlandı. Bu ilk şiir, Nazmi mahlasıyla yazılmış, gazel
tarzında bir şiirdi. Okul değişimi sonrası Fikret’in lise eğitimi o
denli başarı dolu geçti ki okulu birincilikle bitirdi.
TEVFİK’İN MEMURLUK YILLARI
Mezun olduğu yıl, Hariciye Nezareti İstişare Odası’nda (Dışişleri
Bakanlığı Enformasyon Dairesi) kâtip olarak işe başlayan
Tevfik, kısa bir süre sonra geçtiği Maarif Mektubi Kalemi’nden
bir yıl dolmadan istifa etti. Bu ilk iş deneyimi onu hayal kırıklığına
uğratmıştı. Bu ilk işte az çalıştığını düşünen Tevfik, istifası
sırasında, gecikmiş maaşlarının ödenmesini maaşı hak etmediği
gerekçesiyle reddetti. Öyle ki bu olay, onun
dürüstlüğünü efsane hâline getirdi. Hazine tarafından yine de
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ
kendisine topluca ödeme yapılınca tüm parayı Göçmenler
Annesi
olmamasından
dolayı ciddi
manada
hüzün dolu
olan Fikret’in
babası da
sürgünden hiç
dönemedi,
sürgünde öldü
15
dürüstlüğünü efsane hâline getirdi. Hazine
tarafından yine de kendisine topluca
ödeme yapılınca tüm parayı Göçmenler
Komisyonu’na bağışladı. Ardından
Sadaret Mektubi Kalemi’nde çok
kısa bir süre çalıştıktan sonra 1889 A-
ğustos’unda İstişare Odası’nda tekrar
muavin olarak göreve başladı. Bir yandan
da Yüksek Ticaret Okulu’nda Fransızca
ve Türkçe dersleri veriyordu.
TEVFİK’İN DERGİCİLİK YILLARI
Kısa bir süre sonra dayısı Mustafa
Bey’in 15 yaşındaki kızı Nazime Hanım
ile 1890 yılında evlenen Fikret, dayısının
evine yerleşti. Lise yıllarından beridir
şiire ara veren Fikret, İsmail Safa'nın
yönettiği Mirsad dergisinde "Bahar" şiirini
yayımlayarak bu uzun araya son
verdi. Hızını alamayan Fikret, aynı yıl
Mirsad dergisinde 18 şiir daha yayımladı.
Usta edebiyatçı öylesine kaliteli ve
kendine özgü şiirler yayınlamıştı ki derginin
açtığı iki yarışmada da birer
birincilik alarak bu alandaki rüştünü
ispat etti.
Yıllar önce okuduğu
okulda Türkçe
öğretmeni olarak
göreve başlayan Fikret,
onun da hocası olan
Muallim Naci’nin
yaşamını yitirmesiyle
okulun Edebiyat
öğretmenliğine atandı
OKUDUĞU OKULDA
ÖĞRETMEN OLDU
Osmanlı Lisanı Öğretmenliği Sınavını
kazanarak 1892’de çok sevdiği Mekteb-i
Sultani’ye atanması ile yaşamında yeni
bir dönem noktası daha açtı. Yıllar önce
okuduğu okulda Türkçe öğretmeni olarak
göreve başlayan Fikret, onun da hocası
olan Mualim Naci’nin yaşamını yitirmesiyle
okulun Edebiyat öğretmenliğine
atandı. Ama hükümetin memur
maaşlarına kesintiye gitmesi sonrası o-
kuldan istifa etti. Bir müddet inzivaya çekilen
Fikret, bundan sonra yeniden dergiciliğe
geçti. Malumat dergisi baş-yazarı
olarak sektöre geri dönen Fikret bu dergide
de 25 şiir yayınladı. Fikret bu dergi-de
ilk defa dönemin padişahı Abdül-hamid’i
öven ‘Tebrik-i Veladet’ şiirini yayınlamıştır.
Servet-i Fünûn dergisi dönemi
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ
1895 yılında Recaizade Ekrem, Fikret'i bir
16
SERVET-İ FÜNÛN DERGİSİ DÖNEMİ
1895 yılında Recaizade Ekrem, Fikret'i bir bilim dergisi olan Servet-i Fünûn'un
sahibi Ahmet İhsan ile tanıştırdı ve onları dergiyi bir edebiyat dergisi
hâline getirmek için ikna etti. Servet-i Fünun, Tevfik Fikret yönetiminde
çıkmaya başladığı 256. sayıdan sonra bir edebiyat dergisi hâlini aldı. Usta
şair, 1895 yılında oğlu Haluk'un doğumuyla baba oldu. O sıralarda sanat
yaşamının en verimli devresini yaşayan Fikret, şiirlerini "Mehmed Tevfik"
yerine "Tevfik Fikret" adıyla yayımlamaya karar verdi. Yönettiği derginin
etrafında yenilikçi bir grup aydın toplanmıştı ve dergi, bu sanat topluluğuna
adını verdi. Bu topluluğun edebi hareketine Edebiyat-ı Cedide
(Yeni Edebiyat) denilmektedir. Usta şair, 1896 yılı sonlarında Robert Kolej'de
Türkçe dersleri vermeye başladı ve bu görevi ölümüne dek sürdürdü.
Yine aynı günlerde dostu İsmail Safa’nın evinde okuduğu Abdülhamit
karşıtı bir şiiri, gözaltına alınmasına neden oldu. Evi aranan Fikret’in
evinde şiir bulunamadı ve serbest bırakıldı. Peşinin bırakılmadığı Fikret,
Robert Kolej'de bir çaya karısıyla birlikte gitmesi bahane edilerek tekrar
gözaltına alındı. Bu olaylar sonrası artık ruhunun da yorulduğunu düşünen
Fikret hem edebi topluluktan hem de dergiden ayrıldı.
AŞİYAN HASRETİ
Özel hayatında yaşadığı sıkıntılar sonrası Fikret İstanbul’u lanetlediği meşhur
‘Sis’ şiirini bu yıllarda yazmaya başladı. Kendini inzivaya çeken şair kendine
Aşiyan olarak belirlediği bir ev yaptırdı ve hayatını burada sürdürdü.
Yaşadığı üzüntüler ve gidişat sonrası tamamen karamsarlığa düşen Fikret
için artık 'millet', 'din', 'tarih', 'kahramanlık' gibi kavramlar anlamsız hale
geliyordu. "Tarih-i Kadîm" şiirini din ve tarihe karşı, "Lahza-i Teahhur" şiirini
ise Ermenilerin Sultan II. Abdülhamid'e düzenledikleri suikastın başarısızlığına
duyduğu üzüntü üzerine kaleme aldı. Bir süre gazete de çıkaran
Fikret o çok sevdiği Mekteb-i Sultani’de öğretmenlik sonrası müdürlük görevinde
de bulundu.
FİKRET VE OĞLU HALUK
Oğlu Haluk’un doğumundan itibaren onun ileride milleti bilgisiyle aydınlatacak
bir kahraman gibi yetişmesini isteyen Fikret, oğlu henüz 14 yaşındayken
elektrik mühendisliği eğitimi alması için onu İskoçya’ya yolladı. Fakat
Haluk orada birlikte kaldığı Hristiyan ailenin yanında din değiştirip Hristiyan
oldu. Ardından bir müddet ailesinden gizlendi. Haluk bir süre sonra
kendini Hristiyanlığa verip Rahip dahi oldu.
TEVFİK’İN SON YILLARI…
Usta edebiyatçı tüm kızgınlıklarını edebiyatına yansıtıyor ve şiirler kaleme
alıyordu. Dönemin muhafazakâr edebiyatçılarının ona yönelttiği suçlamalara
dayanamayıp tabir yerindeyse pes etti. Hayatının son yıllarında
çocuk şiirleri kaleme aldı. Fikret, geçirdiği bir ameliyat sonrasında 19 Ağustos
1915’te Aşiyan'da yaşamını yitirdi. Eyüp’teki aile kabristanına gömülen
Fikret’in mezarı sonradan vasiyeti yerine getirilerek evinin bahçesine taşındı.
Fikret,
geçirdiği
bir ameliyat
sonrasında
19 Ağustos
19-
15’te A-
şiyan'da
yaşamını
yitirdi.
Eyüp’teki
aile kabristanına
gömülen
Fikret’in
mezarı
sonradan
vasiyeti
yerine
getirilerek
evinin
bahçesine
taşındı
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ
17
Sporun Dijital Hali
YUSUF BAŞYEŞİL
LOL TÜRKİYE FİNALİ’NDE ŞAMPİYON: SUPERMASSİVE!
Yaz mevsiminin ilk iki haftasını akademi kadrosuyla geçiren Papara Supermassive, bu
süreçte 2 galibiyet 2 mağlubiyet almıştı. 2. haftanın sonunda Mavi Beyazlı ekip kadrosuna
dünyanın en iyi ormancılarından biri olan KaKAO ve tecrübeli destek oyuncusu
SnowFlower’ı katarak dikkatleri üzerine çekmişti. Nişancı rolünde ise en iyi Türk nişancı
olarak kabul edilen Zeitnot ile kadrosu iyice kuvvetlendiren SuperMassive, üst koridora
geçen senenin dikkat çeken oyuncularından Armut’u, orta koridora ise geçen senenin en
çok gelişim gösteren oyuncusu Bolulu’yu kadrosuna kattı. Bu takviyeler sonrasında
otoriteler tarafından 2020 Türkiye Büyük Finali'nin en büyük favorisi olarak görüldü.
Kadrosunu tamamladıktan sonra inişli çıkışlı performans gösteren Mavi – Beyazlılar,
normal sezonu 11 galibiyet 7 mağlubiyet ile 3. sırada bitirdi ve play-off biletini kaptı.
Çeyrek final eşleşmesinde sezon dikkat çeken ekibi Beşiktaş E-Spor ile karşılaşan
Baykuşlar, güçlü rakibi karşısında 3-1’lik skorla rahat bir galibiyet elde etti ve yarı finalde
oynamaya hak kazandı.
Herkes
Herkes yarı
yarı
final
final
serisinin
serisinin
Supermassive
Supermassive
adına zor geçmesini bekliyordu. Rakip normal
sezonu ikinci
adına
bitiren
zor geçmesini
Galakticos’tu.
bekliyordu.
Beklenenin aksine Baykuşlar, bu sezonun en rahat
serisini geçirip
Rakip normal
Galakticos’u
sezonu
3-0’lık
ikinci
ezici bir üstünlükle geçti. Finalde bu sezonun en sürpriz
bitiren
ismi 5 Ronin
Galakticos’tu.
ile karşılaşan
Beklenenin
Supermassive,
aksine
ilk maçı 14-11’lik skorla kazanan taraf oldu. İkinci
maçı
Baykuşlar,
21-3’lük skorla
bu sezonun
rahat geçen
en rahat
Baykuşlar, seride durumu 2-0’a getirdi ve avantajı eline
serisini
geçirdi.
geçirip
Üçüncü
Galakticos’u
maçta şampiyonluk
3-0’lık e-
umudunu kaybetmeyen 5 Ronin, üstün oyunuyla maçı
zici
23-7’lik
bir üstünlükle
skorla tamamladı
geçti. Finalde
ve seride
bu
durumu 5 FİNAL, 2-1’e 2 ŞAMPİYONLUK!
getirdi. Dördüncü maçta ise üstün
sezonun
oyunun devam
en sürpriz
ettiren
ismi
5
5
Ronin,
Ronin
18-7’lik
ile
Serinin skorla son seride maçında durumu ise Baykuşlar eşitledi rakibinin ve şampiyonluk 2 maçlık
karşılaşan
şansını son
Supermassive,
maça taşıdı.
ilk maçı
serisine son verip 20-2’lik skorla şampiyonluğa ulaştı.
Seri sonunda yapılan oylamalarda serinin en iyi
14-11’lik skorla kazanan taraf oldu.
İkinci maçı 21-3’lük skorla rahat geçen
Baykuşlar, seride durumu 2-0’a
oyuncusu takıma sezon başında ka-tılan tecrübeli
ormancı KaKAO oldu. Super-Massive, kazanılan bu
getirdi ve avantajı eline geçirdi. Ü- şampiyonlukla birlikte ku-lüp tarihinin 2. TBF
çüncü maçta şampiyonluk umudunu Şampiyonluğuna ulaştı. Üst üste oynadığı 5. TBF
kaybetmeyen 5 Ronin, üstün oyunuyla
maçı 23-7’lik skorla tamamladı SuperMassive daha önce sadece 2018 yılında şam-
mücadelesinden 2. TBF Şam-piyonluğuna ulaşan
ve seride durumu 2-1’e getirdi. Dördüncü
maçta ise üstün oyunun depara
SuperMassive, Çin’de düzenlenecek olan 2020
piyonluk yaşamıştı. Bu şampiyonlukla beraber Pavam
ettiren 5 Ronin, 18-7’lik skorla Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi temsil edecek tek
seride durumu eşitledi ve şampiyonluk
şansını son maça
takım olma şansını yakaladı.
taşıdı.
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ
18
NORMAL SEZON ŞAMPİYONU: İWC
Sezona akademi kadrosunun ilk beşiyle başlayan fastPay WildCats, normal sezonu
beklenmedik bir şekilde 16 galibiyet 2 mağlubiyet derecesiyle lider bitirdi. Takım
oyuncularının arasındaki iletişimin ve birlikte oynamanın ne kadar önemli olduğunu
gösteren IWC, bu sezona damga vuran bir diğer takım oldu. Gelecek sezona da aynı genç
kadrosuyla devam etmesi beklenen ekibin ilerleyen sezonlarda başarılarına devam edecek
gibi gözüküyor.
SEZONUN HAYAL KIRIKLIĞI FENERBAHÇE VE GALATASARAY
2020 Kış mevsimi şampiyonu olan Fenerbahçe E-Spor ekibi, şüphesiz yaz mevsiminin en
büyük hayal kırıklığı yaşatan ekibi oldu. Şampiyon olan kadrosundan Koreli üst koridor
oyuncusu HiRit ve Türk destek oyuncusu Farfetch ile yollarını ayıran sarı lacivertliler, üst
koridora geçen sezonu Avrupa Ligi takımlarından Schalke 04’te geçiren Hırvat oyuncu
Sacre’yi renklerine bağladı. Destek rolüne ise Türkiye’nin en iyi destek oyuncularından biri
olarak görülen Japone ile anlaştı. Beklenilen performansı gösteremeyen Fenerbahçe E-
Spor’da sezon ortasında ayrılan bir diğer isim ise Nişancı rolünde oynayan HolyPhoenix
oldu. HolyPhoenix yerine Fransa Ligi’nin LDLC OL takımında oynayan eski nişancısı Hades
ile anlaştı. Hades’in gelmesiyle birlikte performansta istenilen seviyeye ulaşamayan
Fenerbahçe E-Spor, sezonu 8 galibiyet 10 mağlubiyet ile 7.sırada bitirdi ve play-off biletini
ezeli rakibi Beşiktaş E-Spor’a kaptırdı.
Maddi sıkıntılarından dolayı Kış Mevsimi sezonunda mücadele edemeyen Galatasaray E-
Spor, yaz mevsimi için iyi bir kadro oluşturdu. Üst koridora geçen sezonu Dark Passage
ekibinde geçiren Ragner ile anlaşan Sarı Kırmızılı ekip, orman rolü için geçtiğimiz sezonu
IWC’de geçiren Roulette ile anlaştı. Orta koridorda Kofte ile anlaştı. Alt koridorda nişancı
rolünde boşta olan Padden ve yine destek rolü için boşta olan Zergsting ile anlaştı.
İstenilen performansı yakalayamayan Sarı-Kırmızılı ekipte sezon ortasında orman rolünde
değişiklik yaşandı. Roulette’in performansından memnun olmayan yönetim, geçen sezonu
Yunan WLG ekibinde geçiren Appen ile anlaşma sağladı. Bu değişiklikle beraber
performansı yükselişe geçti fakat play-off için yeterli olmadı. Sezonu 8 galibiyet 10
mağlubiyet ile 8.sırada bitiren Galatasaray E-Spor, play-off biletini tek galibiyet ile kaçırdı.
SEZONUN FLAŞ TAKIMI 5 RONİN
Sezon başlangıcından itibaren ligi son sıralarda bitirmesi tahmin edilen 5 Ronin, herkesi
şaşırtarak 10 galibiyet 8 mağlubiyet ile normal sezonu 4. sırada bitirdi ve çeyrek final
şansını yakaladı. Çeyrek finalde köklü takımlardan Dark Passage ile karşılaşan 5 Ronin,
favori gösterilen rakibi karşısında 3-1’lik skor ile yarı finale yükseldi ve normal sezonu lider
bitiren İstanbul WildCats’in rakibi oldu. Bu seride de herkes 5 Ronin’in eleneceğini
düşünüyordu. İstanbul WildCats’in normal sezonda gösterdiği performansı play-offlara
yansıtamaması ile birlikte dominant bir oyun sergileyen 5 Ronin, yine favori gösterilen
rakibi karşısında 3-2’lik skorla finale yükseldi. Rüya gibi bir sezon geçiren ekip, finalde ligin
en iyi kadrosuna sahip SuperMassive ile eşleşti. SuperMassive’e dahi diş geçiren 5 Ronin,
şampiyonluğu bir maç ile kaçırarak 3-2’lik skorla mağlup oldu ve sezonu 2. olarak
tamamladı. Özellikle orman rolünde oynayan Robin’in öne çıktığı ekipte genç oyuncuların
bu başarısı büyük bir övgü topladı.
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ
19
TÜRKİYE’NİN
YENİ HABER SİTESİ
YENİ HABER SİTESİ
www.santralplus.com
ÖZGÜR
HABERCiLiK