brosur-karne
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
İLK KOVİD
VAKASINDAN
AŞI
UYGULA-
MASINA
AKP’NİN
PANDEMi
KARNESi
2
İLK KOVİD VAKASINDAN
AŞI UYGULAMASINA
AKP’NİN PANDEMİ KARNESİ
30 Ocak’ta Dünya Sağlık Örgütü salgın nedeniyle uluslararası
acil durum ilan etti, 10 Ocak’ta bilim kurulu oluşturuldu, Türkiye’de
virüs yok denildi, şubat ayında 22 bin yurttaşın umreye gitmesine
izin verildi.
PANDEMİ İLK ÇIKTIĞINDA FIRSATA
ÇEVİRMEYİ DÜŞÜNEN KURNAZ
TÜCCARLAR, PATRONLAR
VE İKTİDAR SALGINI
İNKAR ETTİ, HALKIN
SAĞLIĞINI TEHLİKEYE ATTI!
11 Mart’ta Dünya Sağlık Örgütü küresel salgın yani pandemi
ilan etti, ne hikmetse aynı gün Türkiye’de ilk vaka görüldüğü açıklandı.
HALK VERGİLER NEREDE DİYE
SORUP, GELİR VE SAĞLIK GÜVENCESİ
İSTEYİNCE CUMHURBAŞKANI ÜSTE
ÇIKARAK İBAN VERDİ, PARA İSTEDİ.
MASKE BİLE DAĞITAMADI,
PANDEMİ YÖNETİMİ TAM BİR
KAOSA DÖNDÜ, HASTALIK YAYILDI!
İnsanlar banka, ekmek, makarna kuyrukları oluşturdu. Küçük
işletmeler kapandı, kent işçilerinin çoğu gelirsiz kaldı, devlet
para bastı ve sadece kredi dağıttı. Kargo, market, belediyeler gibi
yerlerde kent işçileri esnek çalışmaya zorlandı, kölece çalıştırıldı,
uzun saatler çalışarak salgının ortasında kaldı.
Enflasyon ve pahalılıkla beraber emekçilerin borçları, patron
ve bankalara bağımlılıkları arttı.
Sağlık Bakanı
Fahrettin Koca,
Kovid-19 testi
pozitif çıkan fakat
belirti göstermeyen
vakaların günlük
koronavirüs
tablosunda yer
almadığını itiraf etti.
VAKALAR, İŞSİZLİK, YOKSULLUK
GİZLENDİ, SARAY VE SİLAHLANMA
BÜTÇESİ ARTTI, EĞİTİM VE
SAĞLIK BÜTÇESİ AZALTILDI!
Pandemiyle mücadelede başarı hikayesi gibi sunulan vaka
sayılarının yalan olduğu ortaya çıktı. Sağlık bakanı Fahrettin
Koca günlük vaka sayılarının 2 bin olarak açıklandığı dönemde
ölümlerin artmasıyla vakaları daha fazla gizleyemedikleri için
gerçek vaka sayılarını açıklamak zorunda kaldı.
3
4
SİLAH SANAYİ ÇOCUKLARIN
EĞİTİM HAKKINI YEDİ!
EĞİTİMDE EŞİTSİZLİKLER
DERİNLEŞTİ, EMEKÇİ ÇOCUKLARI
EĞİTİMDEN UZAKLAŞTIRILDI!
Kapalı istihbarat ve savunma hizmetleri, devletin millî güvenliği
ve yüksek menfaatleri ile devlet itibarının gerekleri, siyasi,
sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetler adıyla 14 milyar
lira harcanırken interneti olmayan köyler, tableti olmayan
çocuklar eğitimden mahrum kaldı. Yüzbinlerce çocuk okuldan
uzaklaşarak tarım işçiliği yaptı.
Online eğitim alt yapısındaki yetersizlik yüzünden eğitimdeki
eşitsizlikler derinleşti.
Eğitim özel sektöre kaydı veliler müşteri çocuklar kobay oldu!
Bizzat bakan Ziya Selçuk 1,5 milyon öğrencinin EBA’ya ulaşamadığını,
bilgisayar-internet gibi olanaklara sahip olmadığını itiraf
etti.
Gerçekte internete erişimi olmayan 3 milyon, televizyonu olmayan
759 bin 493 öğrenci online eğitimden faydalanamadı.
3. büyük kent İzmir’de ise belediyenin çabası bile yeterli olmadı.
İl genelinde 67 bin öğrenci tablet ya da bilgisayarı olmadığı için
eğitim hakkından mahrum kaldı. İzmir’in en büyük ve merkez ilçelerinden
biri olan Bornova’da, merkez mahallelerinde bile her
100 öğrenciden 25’i uzaktan eğitime erişemedi, bu rakam emekçi
mahallelerinde 60’ları buldu.
SARAY VE YANDAŞLAR SAĞLIK
ÇALIŞANLARININ HAKKINI GASP ETTİ!
Pandemiyle mücadelede en ön safta yer alan ve ölümle burun
buruna çalışan sağlık emekçilerinin talepleri görmezden gelindi.
Sağlık Bakanlığı’na 2020 yılından yüzde 17 daha azaltılarak
2021 yılında 77 milyar 615 milyon 519 bin TL’lik bütçe ayrıldı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) koronavirüs nedeniyle hayatını
kaybeden sağlık çalışanı sayısını toplam 326 olarak açıkladı. “Tükeniyoruz”
feryatlarına, tam kapanma çağrılarına kulaklar tıkandı,
sağlık çalışanlarının meslek örgütleri hedef alındı.
Koronavirüs nedeniyle Türkiye’de ilk işyeri hekimi kaybı yaşanan
İzmir’de talepleri için eylem yapan sağlık çalışanları, sürgünlerle
cezalandırıldı, hastane bahçesinde açıklama yapmaları
dahi yasaklandı.
Sağlık çalışanlarına “hakkınız ödenmez” dediler ve haklarını
ödemediler.
PATRONLARIN KAZANCI İŞÇİLERİN
SAĞLIĞINA TERCİH EDİLDİ,
İŞÇİLER YA AÇLIK YA DA SALGINDAN
ÖLÜM İKİLEMİNDE BIRAKILDI.
Koronavirüs
salgını döneminde
işçilerin %36’sı
ücret ya da gelir
kaybı yaşadı,
işsizlik rakamları
fırladı, yüzlerce
işyeri kapandı.
Salgın döneminin
faturası işçiye
ağır oldu.
5
PANDEMİ FIRSAT OLARAK GÖRÜLDÜ
VE EMPERYALİST TEKELLERE
“UCUZ İŞÇİLİK” VAAD EDİLEREK
YATIRIM ÇAĞRISI YAPILDI
20 yaş altına sokağa çıkma yasağı getirildi. Ama çocuk işçiler
bundan muaf tutuldu. Patronların kazancı işçilerin sağlığına
yeğlendi. Fabrikalarda üretim durmadığı gibi artarak sürdü! Her
işletmede işçilerin yarıya yakını hastalık geçirdi. Ücretsiz izin olmaması
için temaslılar çalışmaya devam etti.
Yeni Koronavirüs (Kovid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal
Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu” adıyla patronlar için yasa
çıkarıldı. Banka ve şirketlere karşılıksız yardımlar, düzenlemeler
ile müşteri garantili yol, hastane, havaalanı gibi rant işletmelerine
milyarlar aktarıldı.
6
İŞÇİLER KURU EKMEĞE
MAHKUM EDİLDİ, İŞSİZLİK FONU
YANDAŞ İÇİN ARPALIK OLDU!
Kısa çalışma ödeneğinin kaymağını patronlar yedi. İzmir’de
533 milyon dolar cirolarıyla dünya devi şirketleri sıralamasına
giren silah sanayi devi şirketler dahi kısa çalışmaya geçti.
İşsizlik fonuyla işçilerin parası ödendi, ücretleri düştü, emeklilik
hakları gasp edildi.
İşçileri sefalet ücretine mahkum bırakan bu uygulama,
ücretsiz izne çıkarılan ya da işsiz kalan işçilere aylık en fazla asgari
ücretin altında bin 177 TL ödemeyi hükümleştirdi. Milyonlarca insan
ya açlık ya da salgından ölüm ikilemine mahkum edildi.
İZMİR’DE İŞSİZLİK ÇIĞ GİBİ
BÜYÜYOR, BORÇLAR ARTIYOR,
SARAY ŞÖLEN YAPIYOR
EMEKÇİYE ASKIDA EKMEK SUNUYOR
Pandemi döneminde 10 milyon 700 bin kişi işsiz kaldı.
Kovid-19 etkisiyle revize geniş tanımlı işsizlik oranı toplamda yüzde
52.2 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 50.1 ve kadınlarda yüzde
56.4 olarak hesaplandı. İstihdam edilenlerden işbaşında olan kadınların
sayısında da bu dönemde ciddi düşüşler meydana geldi.
İzmir’de ise işsizlik oranları Türkiye ortalamasının yüzde 5,6
üzerinde gerçekleşti. Kasım 2020 dönemi açlık ve yoksulluk sınırı
verilerine göre İzmir’de açlık sınırı 2 bin 673 TL olarak belirlendi.
KÜÇÜK İŞLETMELER KAPANDI,
TİCARETTE TEKELLER BÜYÜYEREK
KARLARINI ARTIRDI
7
8
2020 Ocak-Ekim döneminde kapanan gerçek kişi ticari işletmelerin
sayısı yüzde 16.61 artarak 18 bin 316’ya çıktı. Aynı dönemde
kapanan şirket sayısı ise yüzde 12.6 artarak 11 bin 223’e yükseldi.
İzmir’de esnaf ve sanatkarların işleri yüzde 83 oranında düştü,
yüzde 26 oranında istihdam kaybı yaşandı. Kredi desteklerinden
sadece yüzde 38 esnaf yararlanabildi.
KADINLAR ŞİDDETE KARŞI
KORUNMASIZ BIRAKILDI,
KADIN CİNAYETLERİ ARTTI
Pandemi döneminde çıkarılan infaz yasasıyla kadınlar şiddet
faili ile birlikte baş başa bırakıldı. Ev içi şiddete karşı koruma önlemleri
rafa kaldırıldı, kadını şiddetten koruyan yasa ve sözleşmeler
uygulanmadığı gibi kaldırılmak istenerek şiddet körüklendi.
Eşitlik haklarına yönelik bu saldırılar kadınların hayatına mal
oldu. Türkiye’de 2020 yılında 300 kadın öldürüldü. 171 kadının
ölümü şüpheli diye kayda geçti. Kadın cinayeti işlenen iller arasında
İzmir ikinci sırada yer aldı.
GÖÇMEN İŞÇİLER SAĞLIK
HİZMETLERİNE ERİŞEMEDİ,
VAKALAR TESPİT DAHİ EDİLEMEDİ
Türkiye’de kayıtlı olan Suriyeli mülteci nüfusunun 200 bini
ilimizde yaşıyor, kayıt dışıyla birlikte bu sayının 300 binleri bulduğu
ifade ediliyor.
Sermaye yanlısı tek adam rejimi, güvencesiz göçmen emeğini,
işçi sınıfı içinde rekabeti kışkırtmak, sendikal yapıları parçalamak
ve emekçiler üzerinde baskıyı arttırmak için kullanmaya devam
etti.
Ekonomik krizle iyice dar boğaza giren göçmen işçiler, pande-
mi koşullarında açlık tehlikesiyle daha çok yüz yüze kaldı. Kayıt
dışı çalışma nedeniyle sağlık hizmetlerine erişim çoğu zaman
mümkün olmadı. Daha kötüsü, “Covid 19 hastalarına refakat borsası”
oluşturuldu. Kadın göçmen işçiler çalışmak üzere yoğun
bakım ünitelerine gönderildi. Korona virüs hastalığında ve buna
bağlı ölümlerde göçmen vakalar tespit dahi edilemedi.
Pandemiyle birlikte kriz ve yoksulluğun artmasını fırsat bilen
burjuva şoven propaganda, yerli ve göçmen emekçileri birbirine
düşman etti. Göçmen ve mülteci işçilere ve ailelerine yönelik ırkçı
saldırılar arttı.
İZMİR DEPREMİNDE ÖNLEMLER
ALINMADI, SALGIN YAYILDI,
VAKALAR ARTTI
İzmir’de Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki
deprem nedeniyle 117 insan hayatını kaybetti, 19 bina yıkıldı.
Deprem sonrası 23 çadır alanı kuruldu. Uyarılara rağmen gerekli
önlem zamanında alınmadığı için il geneli
vaka sayısında artış
yaşandı. Vaka sayıları
günde 5 binlere
çıktı, ölümler
arttı.
Türkiye’de yaklaşık
25 bin kişi hayatını
kaybetti. Toplamda
koronavirüs
salgını nedeniyle
İstanbul’dan sonra
en çok ölüm İzmir’de
yaşandı.
9
10
3 MİLYON DOZ AŞI GELDİ O DA GEÇ GELDİ!
11 Aralık’ta aşı gelecek, ilk siparişi biz verdik dediler. Aşılamaya
en geç başlayan ülke Türkiye oldu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “2020 yılı sonuna kadar Çin aşısından
20 milyon, Biontech aşısından da 1 milyon doz gelecek”
demişti. Bu aşılardan hâlâ haber yok…
Sonunda başlayan aşılama çalışmalarında, dünyanın her
yerinde risk grupları ve sağlık çalışanlarına öncelik verilirken
Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte AKP MYK üyeleri
sağlık çalışanlarından önce aşı oldu. Bir siyasi parti yöneticilerine
aşıda öncelik veren ilk ülke Türkiye oldu.
İLK KOVİD VAKASINDAN AŞI
UYGULAMASINA KADAR; SERMAYE VE
İKTİDARIN SERVET, LÜKS VE ŞATAFATI
EMEKÇİLERİN İSE ACI, YIKIM VE
SEFALETİ DURMAKSIZIN ARTTI!
6.9 ŞİDDETİNDE DEPREM BİLE
YIKAMADI, SERMAYE POLİTİKALARI
HALKI YIKIMA UĞRATTI.
Bütün bu tablo Koronovirüs salgının sermayenin yegane hizmetkarı
tek adam rejimi tarafından nasıl fırsata çevrildiğini gözler
önüne seriyor. Pandeminin bütün yükünü çeken, salgınla mücadelede
üzerine düşen herşeyi fazlasıyla yerine getiren işçiler,
emekçiler, kadınlar, gençler, emekliler, çocuklar, üretici köylü, küçük
esnaf olarak insanca bir yaşam ve çalışma koşulları için ortak
taleplerimiz etrafında birleşmek ve mücadele etmek dışında bir
seçeneğimiz yok.
Ve bu tabloyu tersine çevirmek mümkün. Pandemiye rağmen
greve çıkan Baldur işçileri, yasaklara rağmen 1 Mayıs’ı
kutlayan İzenerji işçileri, salgın fırsatçılığıyla mesai saatlerinin
değiştirilmesine eylemleriyle izin vermeyen Tüpraş işçileri,
salgınla mücadelenin yanı sıra tüm baskı ve yasaklara rağmen
bilimsel uyarılarını yapmaktan geri durmayan, hakları
için mücadele eden sağlık emekçileri, İstanbul Sözleşmesi’ni
kaldırmak isteyenlere geri adım attıran kadınlar, “Kayyum rektör
istemiyoruz” diye sokakları dolduran, demokratik, özerk, bilimsel
üniversite taleplerinden vazgeçmeyen üniversite öğrencileri,
akademisyenler gidilecek yolu gösteriyor.
Pandemiden kurtulmak için aşı,
ekonomik ve sosyal yıkımdan kurtulmak için
barış, demokrasi ve eşitlik!
En kısa
sürede, yeterli
dozda, yeterli
etki, şeffaf ve
yeterli verisi
olacak şekilde
herkese ücretsiz
ve acil AŞILAMA
taleplerimiz için
birleşelim.
11
Siyasi parti
yöneticilerine değil,
ölümün kucağına itilen
işçilere aşı yapın!
AŞIDA PATENT
KALDIRILSIN
TÜM HALKA
ÜCRETSİZ AŞILAMA
İŞÇİYE, EMEKÇİYE SOSYAL KORUMA
SALGINA, SÖMÜRÜYE SAVAŞA
KARŞI BARIŞ VE DEMOKRASİ İÇİN
BİRLİK, DAYANIŞMA, MÜCADELE!
EMEK PARTiSi
fti/emekpartisi
İzmir İl Örgütü