SİYAD Dergi

SİNOP ZİYARETLERİ //
Sinop, 6000 yıllık tarihsel geçmişiyle, tertemiz doğası
ve deniziyle hafızalardan silinmeyecek doğa
harikalarıyla görülmeye değer bir ilimizdir. Kestane,
nokul, Sinop mantısı, etli hamur ve sırık kebabı da Sinop’ta
tadılası lezzetlerdendir.
Sinop’un adı ilk kez Hititçe Sinova adı ile Hitit kaynaklarında
anılmış. Ayrıca Asurlar’ın ay ilâhı olan “Sin”
den geldiği, M.Ö. 200 yıllarında yaşayan Skymnos,
şiirlerinde Sinope adlı bir Amazon kraliçesinin adından
geldiği, suyun göğsü anlamında Farsça (Sine-i
âb) dan Sınap şekline çevrilmiş ve böyle konuşulmuş
olduğu söylenir.
4000 yıllık tarihi olan kale, 1568 yılından sonra cezaevi
olarak kullanılmaya başlamıştır. Üç tarafı deniz ve
surlarla çevrili olan kale şarkılara ve şiirlere de konu
olmuştur. Tarihi cezaevi birçok sanatçı, şair, yazar ve
politikacıyı misafir etmiştir. Sabahattin Ali, 1932 yılında
girdiği Sinop Cezaevi’nde, “Aldırma gönül aldırma”
şiirini ve “Kuyucaklı Yusuf” romanını burada
yazmıştır.
// MAKET KOTRA SANATI
Tarihi Sinop Kalesi, Arkeoloji Müzesi, Tarihi Cezaevi,
Diojen Heykeli, Boyabat Kalesi, İnceburun Feneri,
Hamsilos Fiyortu, ormanla denizin iç içe olduğu piknik
alanı Akliman ve birbirinden güzel plajları mutlaka
görülmesi gereken yerlerdir.
// SİNOP KALESİ
M.Ö. 8. Yüzyılda Sinop’a yerleşen göçmenler tarafından
yapıldığı tahmin edilmektedir. Kalenin üzerinde
deniz manzarasıyla dinlenerek bir şeyler içebileceğiniz
bir kafe de bulunmaktadır.
1950’li yıllarda Sinop Cezaevi’nde yatan iki mahkum
tarafından başlatılan “maket kotra sanatı” geleneği,
Sinop’ta sürdürülüyor. Birçok aşamadan geçen ve
büyük emek harcanan kotra yapımı için kentte unutulmaya
yüz tutmaması için de kurslar açılıyor, eğitimler
veriliyor. Sinop Limanı’na gelen yolcu vapurlarındaki
ziyaretçilere hediyelik eşya olarak sunulan,
zamanla da ünlenerek il ve ülke dışına da hediyelik
eşya olarak gönderilmeye başlanan kotralar, kentin
simgesi haline gelmiştir. Sinop’a özgü kotralar, Amerika
başta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinden de
ilgi görüyor ve sipariş ediliyor.
// HAMSİLOS
// SİNOP TARİHİ CEZAEVİ
Anadolu’nun Alkatraz’ı olarak bilinmektedir. Cezaevi
olarak kullanılan yapı Gaskalılar’a dayanmaktadır.
Hamsilos koyu, Türkiye’nin tek fiyordu olarak bilinir.
Buzul aşındırması sonucunda oluşmuştur. Hamsilos
bölgesinde mesire alanları, piknik alanları, deniz bisikleti
ve kano kiralama yerleri vardır. Karadeniz’in
Gökova’sı olarak bilinen Hamsilos Koyu’na gelerek
oksijen depolayabilir, yeşil ve mavinin iç içe geçtiği
yerde huzurlu zamanlar geçirebilirsiniz.
SİYAD ŞUBAT 2021 // 95