18.08.2021 Views

ESAS DERGİ AĞUSTOS SAYISI

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.



Önsöz

Ek p olarak temel hedef m z Türk ye’n n kıymetl hukuk öğrenceler ne,

müstakbel meslektaşlarımıza ve hukuk öğren m görmem ş olsa dah

hukukla lg lenen, hukuku merak eden vatandaşlarımıza key fle

okuyab lecekler kal tel b r derg sunmayı borç b ld k. Derg m z n temel

gayes kapanan b r devr açmaktır ve bu doğrultu da Türk ye’n n dört

b r yanındak okuyucularımıza er ş m n rahat olması ç n d j tal b r

platform üzer nden s zlerle buluşma kararı aldık.

Çok emek harcadığımız derg m z n sm kapakta heybetl b r şek lde yer

alıyor. “ESAS” kel me anlamıyla b r şey n özünü oluşturan şey, ana öğe,

temel demekt r. B zlerde hukukun temel nde olmayı hedefled k ve

“ESAS’ında b z varız” d yerek yola çıktık.

Derg m z n çer ğ se çok zeng n. B r ağacın kökler g b ht şamlı ve

heybetl . Güncel olayların hukuk yorumu, lg nç dava örnekler, k tap ve

f lm ncelemeler , hukuk fakültes öğrenc ler ç n hem eğlencel hem de

öğret c kapsül b lg ler, nsan hakları ve özell kle kadın hakları g b

b rçok konuyu barındırıyoruz. M syonumuz se güncel, modern, tarafsız

ve bağımsız olmak. Bunun ç n s zler n f k rler , düşünceler b z m ç n çok

öneml . B zde s zlerle daha açık ve şeffaf b r let ş m kurmak st yoruz ve

s zler n gönderd ğ yazıları paylaşmak b z m ç n daha anlamlı olacak.

Ma l adres m z olan “derg esas@gma l.com” hesabına yazılarınızı

göndererek b zlerle olab l rs n z. Unutmayalım k b r hukukçunun en

kuvvetl s lahı kalemd r! B zler b ld kler m z paylaştıkça, ses m z

duyurdukça var oluruz!

“Dünyanın ses uzakta değ l, Esas’ta”

Ece Aleyna ÖZEN

3


İÇİNDEKİLER

5 7

12 17

21 26

30 42

47 53

3 | ESAS DERGİ


DALET

FİKİR

ÖZGÜRLÜK

HUKUK

HAYVAN

HAKLARI

ÇOCUK HAKLARI

HAK

İNSAN

HAKLARI


SUS VE SES

ARASINDA:

ÇOCUK İSTİSMARI

A H M E T C A N K A L E M

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Türk ye, Çocuk Hakları

Sözleşmes ’n mzalayalı tam 31

yıl, sözleşmen n mecl ste oy

çoğunluğuyla kabul ed lmes

n n üzer nden se 26 yıl

geçmes ne rağmen halen sözleşme

prens pler n n çocukların

yaşamında yeter- nce yer

alamadığı ve çocukların üstün

yararı yönünde olmadığı

görülmek-ted r. Anlaşmayı

mzalayan devlet n, çocuğun

her türlü hakkını korumak

zorunda olduğu prens b n

anımsayacak olursak st smara

uğrayan çocukların sayısının

bu denl artıyor olması bu

durumla bağdaşmamaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü çocuk

st smarını şöyle tanımlar:

"Çocuğun sağlığını, f z ksel ve

ps kososyal gel ş m n olumsuz

etk leyen; b r yet şk n, toplum

ya da devlet tarafından b lerek

ya da b lmeyerek uygulanan

tüm davranışlar çocuğa kötü

muameled r." Yaşı ve c ns yet

fark etmeks z n annes , babası

tarafından dah c nsel

st smara uğrayan çocukların

haberler ;

Gazeteler n

manşetler nden,

ana

bültenlerden, sosyal medya

gündem nden eks lmez ken

çocuk st smarı konusunda çok

kısıtlı sayısal ver

bulunmaktadır.

“Dünya,

için

yaşamak

bir yer;

tehlikeli

kötülük

yapanlar

değil,

yüzünden

seyreden

durup

ses ve

çıkarmayanlar

yüzünden.”

Einstein

5 | ESAS DERGİ


S U S V E S E S A R A S I N D A : Ç O C U K İ S T İ S M A R I

A H M E T C A N K A L E M

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Bazı alanlarda se bu rakam yok

denecek düzeye düşmekted r. Türk ye'de

çocuk st smarı le lg l kapsamlı ve ülkey

kapsayan araştırmalar ne yazık k çok az

yapılmaktadır. Olan ender çalışmaların da

yapılma yılına baktığımızda üzer nden çok

zaman geçt ğ gözlenmekted r. TÜİK

ver ler se çok kısıtlı b lg ed nmem ze

neden olmaktadır.

Gündeme gelen st smar olaylarında

zanlıların yargılanması, çocukların ruhsal

ve f z ksel sağlıklarının korunması

konusunda Çocuk Hakları Sözleşmes ’ne

yeterl düzeyde bağlı kalınmamaktadır.

İst smar olaylarının kolluk güçler ne

b ld r lmes nden davanın sonuçlanmasına

kadar geçen süreçte st smara uğrayan

çocukların üstün yararını gözeten

kararların alınması önem arz etmekted r.

Özell kle dava soruşturması sırasında

çocukların fadeler ne başvurulduğu

zamanlarda pedagoj k-ps koloj k lkeler

ışığında çocuklara yaklaşılması

gerekmekted r. Ayrıca dava sürec nde ve

sonrasında çocukların A le ve Sosyal

Pol t kalar Bakanlığına bağlı lg l kurumlar

tarafından sosyal, duygusal, ruhsal ve

f z ksel sağlıklarını en üstün şek lde

destekleyen programlara dah l ed lmes de

çocukların yaşadığı travmat k olayın

etk s n n azalmasına olanak sağlayacaktır.

Çocukların sözlü, yazılı ve görsel beyanları

sebeb , amacı ne olursa olsun c nsel

st smar davalarında g zl tutulmalıdır.

Dava del ller n n çeş tl mecralarda

kolaylıkla yer alması h çb r çocuğun üstün

yararı le bağdaşmamaktadır. Tepk m z

göster rken çocukları öncel k almamız

gerekmekted r. Böyles durumlara maruz

bırakılan çocuklarımızın bundan sonra hak

ett kler g b b r hayat yaşamaları ve d ğer

çocuklarımızın bu tür olaylara er ş mler n n

kısıtlanması ç n nternet üzer nde z

bırakmadan şe başlamakta fayda vardır.

6 | ESAS DERGİ


2 0 2 1 A Ğ U S T O S

SAVAŞIN YARGIDAKİ ELİ:

NUREMBERG VE TOKYO

MAHKEMELERİ

B E S T E S E N E M Ö Z D E M İ R

İnsanlık var olduğu andan t baren gerek

çgüdüsel olarak gerekse öğren len davranış

şek ller yle nsan, kend ne a t gördüğü sınırları

koruma steğ nded r. İng l z klas k l beral

düşüncen n öncüler nden olan 17.yüzyıl

düşünürü John Locke, nsanın doğuştan sah p

olduğu hakları sıralarken özgürlük ve

yaşamanın yanında mülk yet de saymıştır.

Doğal hukukun l derler nden Hobbes ve

Rousseau se savaş-devlet bağını farklı

köşelerde durarak yorumlamıştır. Hobbes,

nsanların doğal olarak kötü olduğunu devlet n

se nsanları y ye yönlend rmekle görevl

olduğunu savunurken; Rousseau, nsanların

doğuştan y olduğunu fakat devlet el yle kötü

b r düşünce tarzına sevk ed ld ğ n

savunmaktadır.

7 | ESAS DERGİ


S A V A Ş I N Y A R G I D A K İ E L İ :

N U R E M B E R G V E T O K Y O M A H K E M E L E R İ

B E S T E S E N E M Ö Z D E M İ R

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Savaşla hukukun bağını daha yakından ncelersek yolumuz uluslararası ceza mahkemeler ne

çıkar. İnsanlık tar h n n en kanlı savaşı olarak n telend r len 2.Dünya Savaşı da savaş sonunda

uyguladığı hukuk s stemler yle tar h m zde öneml b r örnekt r. Naz Almanyası, Japonya ve

İtalya önderl ğ nde oluşan m hver devletler n n ABD, İng ltere, Sovyet Rusya ve Fransa’dan

oluşan İtt fak devletler yle çatışması yalnızca meydanda olmamıştır. Ağır s lahların yanı sıra

çeş tl propaganda araçlarıyla nsanların z hn n n yönlend r lmeye çalışılması savaşın artık

boyut değ şt rd ğ n n en net kanıtlarındandır. O dönemk nüfusun yaklaşık %3’üne denk gelen

60 m lyon nsanın hayatını kaybetmes yle -k bu sayı yalnızca resm yetle bel rleneb lenlern

hayet nde 8 Mayıs 1945’te savaş son buldu. Buna karşın Japonya’nın tesl m olmayı

reddetmes yle Pas f k’tek ger l m d nmed . Tar h n en kanlı savaşının tüm dünyada b tmes 2

Eylül 1945’te gerçekleşeb ld .

D ler m k savaşın

yargıdak el , adalet

teraz s n n kefeler n

eş tleme amacını gütmeye

devam eder.

Mahkemeler Kuruluyor: Nuremberg yargılaması

Savaşın b tmes yle akıllardak sorular form değ şt rd . Artık savaşan devletler n

harcadığı olağanüstü paralar, atılan bombaların kaç ton olduğu g b sorular yer n nsanlığın

aldığı yaraya bıraktı. Savaşın sıcaklığı d nmeye başlayınca toplum v cdanı adına suçlular

aranmaya başlandı. Öncel kle 19 kasım 1945’te Nuremberg Adalet Sarayı’nda Nuremberg

(Nürnberg) Duruşmaları başladı. Bu mahkeme Uluslararası Asker Ceza Mahkemeler ’n n belk

de en b l nen d r. 2.Dünya Savaşı son bulunca katled len yahud ler n hesabının sorulması

gündeme geld . Almanya’nın enkaz altında kalmasının sorumlusu aranıyordu fakat H tler ve

H tler’ n propaganda bakanı Joseph Goebbels ölmüştü. Naz Part s se hayl kalabalık olduğu

ç n b reylerle olayların l şk s net b r şek lde saptanamıyordu. Bunun sonucu olarak dönem n

öneml Naz kanaat önderler , sanatçılar, savcılar ve hak mler Nuremberg Mahkemes ’nde

yargılandı. Duruşmayı başlatan Savcı Albay Lawson suçlamaları olab ld ğ nce sak n b r

üslupla yapmaya özen gösterd . Tehd tkar ve öfkel yargılamanın toplum kanaat n etk ley p

gerekçeler önems zleşt receğ n n end şes n yaşıyordu.

8 | ESAS DERGİ


S A V A Ş I N Y A R G I D A K İ E L İ :

N U R E M B E R G V E T O K Y O M A H K E M E L E R İ

B E S T E S E N E M Ö Z D E M İ R

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Sanıklar kend ler ne yönelt len suçlamaları

reddetmed fakat bütün bunları devlet adına

adalet ç n yaptıklarını öne sürdüler.

Nuremberg Duruşmaları, suç kavramının et k

yönüyle ele alınmasının yolunu açtı. Suçun ne

zaman suç sayılacağı, devlete taat etmen n

suçu suç olmaktan çıkarıp çıkarmayacağı

soruları gündeme geld . Mahkeme sonuç

olarak Naz ler’ n Sovyet savaş es rler ne ve

yahud lere gösterd kler muamelen n nsanlık

suçu olduğuna hüküm verd . Mahkemede

yalnızca 24 k ş yargılandı ve Naz Almanyası

Hava Kuvvetler Komutanı ve s yasetç

Hermann Gör ng asılmasına saatler kala zeh r

çerek nt har ett . Gör ng’ n cesed dam ed len

sanıklar g b yere yatırılarak serg lend . 1 Ek m

1946’ya kadar süren yargılamalarda 12 dam

cezası, 2 müebbet hap s cezası, 4 sürel hap s

cezası, 2 beraat ve 1 de düşme kararı alındı.

Sayıca bu kadar az k ş n n n yargılanması

çalkantılara yol

açsa da suçlamaların ve gerekçeler n hukuk

karşısında yer n bulması İtt fak devletler n

memnun ett .

Tokyo Yargılaması

Nuremberg Duruşmaları’ndan sonra 2.

Dünya Savaşı’nın b r d ğer mahkemes de

Tokyo Mahkemes ’d r. 3 Mayıs 1946’da başlayıp

12 Kasım 1948’de sona eren duruşmalarda

savaştan en son çek len m hver devlet

Japonya ana mercekted r. İmparator H roh to

ve Prens Asaka dışında tüm Japon yetk l ler n

yargılandığı Uluslararası Asker Ceza Mahkeme,

Nuremberg’le kıyaslandığında sanık sayısı

olarak daha gen ş kapsamlı olsa da suçlamalar

Nuremberg’le benzer özell kler taşır. Yargılama

sonucunda Başbakan H dek Tojo ve üst düzey

komutanlar dam cezasına çarptırılmıştır.

9 | ESAS DERGİ


S A V A Ş I N Y A R G I D A K İ E L İ :

N U R E M B E R G V E T O K Y O M A H K E M E L E R İ

B E S T E S E N E M Ö Z D E M İ R

1946 tar hl Tokyo Mahkemes ’nde İmparator

H roh to ve Prens Asaka’nın yargılanmaması

dönem ç n oldukça çarpıcı b r konudur.

H roh to, gelenekler yıkan tavrıyla savaş

boyunca basının odağındadır. Japon

İmparatorluğu’nun gelenekler nden b r de

mparatorun ses n n duyulma yasağıdır.

H roh to se radyodan b zzat kend s Postdam

B ld rges ’n kabul ederek Japonya’nın tesl m

olduğunu lan etm şt r. Ç n, Avustralya ve Yen

Zelanda yargılanması konusunda ısrarcı

davransa da İmparator H roh to yargılanmadı.

Kend s nden sonra oğlu Ak h to tahta çıktı.

Nuremberg’le ortak b r d ğer yanı da

olağanüstü mahkeme olmasıdır. İk mahkeme

de yalnızca yen len devletler n yetk l ler n

savaşla bağdaştırarakyargılamıştır. Otor tey

sağlama end şes yle bu mahkemelere karşı

t raz yolu da açık değ ld r. Yargılama usuller

konusunda se aralarında bar z farklılıklar

bulunmaktadır. Bunlardan en d kkat çeken

Tokyo Asker Ceza Mahkemes ’n n asker

kom syon ve sıkıyönet m n tel ğ n n oldukça

baskın olmasıdır.

Sonuç olarak bu k mahkeme de ceza

hukukunun temel lkes olan ‘’ suçta ve cezada

kanun l k’’ lkes n göz ardı etmes ve yalnızca

aleyhe konuşan tanıkların raporlara

geç r lmes hususlarında demokrat k düzlemde

eleşt r lere maruz kalmıştır. Bu olumsuz

eleşt r n n yanı sıra uluslararası ceza

yargılamasının lk somut örnekler n teşk l eden

Nuremberg ve Tokyo Mahkemeler tar h n

tozlu sayfalarında unutulmamak üzere yer n

korumaya devam etmekted r.

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Uluslararası Ceza Mahkemeler n n varlığı

günümüz demokras anlayışı ç n oldukça

destekley c d r. Yetk l ler n halka karşı

sorumluluğunu pek şt r c n tel kte olan bu

mahkemeler sayes nde mutlak gücün tepede

değ l evrensel adalet anlayışında toplandığı

anlaşılmaktadır. Günümüze dönecek olursak

Uluslararası Ceza Mahkemes n n 120 devlet n

leyh ve yalnızca 7 devlet n se aleyhte oy

kullanmasıyla kurulmuş olması hukukun

üstünlüğünün her koşulda sağlanmasına da r

b r temenn n n sonucudur. D ler m k savaşın

yargıdak el , adalet teraz s n n kefeler n

eş tleme amacını gütmeye devam eder.

10 | ESAS DERGİ


S A V A Ş I N Y A R G I D A K İ E L İ :

N U R E M B E R G V E T O K Y O M A H K E M E L E R İ

B E S T E S E N E M Ö Z D E M İ R

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Kaynakça:

Nuremberg Asker Ceza Mahkemes le Tokyo Uzakdoğu Uluslararası Asker Mahkemes

Üzer ne B r İnceleme, Tetk k Hak m Zehra ORHAN, Er ş m tar h : 13.07.2021

Hukuk le Savaş Arasında Hobbes, Rousseau, vattel ve Clausew tz makales , Doğuhan

Murat Yücel, s.2

Müzakerec Demokras Model nden İlet ş msel Demokras İdeal ne: “Nuremberg

Mahkemes ” F lm n Retor k Eksen nde Okumak, Erc yes İlet ş m Derg s , Er ş m Tar h :

13.07.2021

Uluslararası Ceza Mahkemes ’n n Kuruluşu, Ankara Ün vers tes Hukuk Fakültes Derg s ,

Arzu ALİBABA, Er ş m Tar h : 13.07.2021 (https://derg park.org.tr/tr/download/art clef

le/629347)

Uluslararası Ceza Hukuku İlkeler Kapsamında Ad Hoc Uluslararası Ceza Mahkemeler ’ne

Yönel k Eleşt r ler ve Uluslararası Ceza Mahkemes , Güvenl k Stratej ler Derg s , M.Uğur

BOZKURT, Er ş m Tar h : 13.07.2021 (https://derg park.org.tr/tr/download/art clef

le/84528)

Holokost Ans kloped s , Er ş m Tar h : 13.07.2021

(https://encycloped a.ushmm.org/content/tr/gallery/ nternat onal-m l tary-tr bunal-atnuremberg-abr

dged-art cle-photographs)

11 | ESAS DERGİ


2 0 2 1 A Ğ U S T O S

SEN TO CHİHİRO NO

KAMİKAKUSHİ’NİN (2001),

L.HJELMSLEV’İN ANLATIM VE

İÇERİK DÜZLEMİNDE

DEĞERLENDİRİLMESİ

DİLHUN DEVELİ

Göstergeb l m n amacını, seçerek b r araya get rd ğ m z d zgeler anlamak

ç n b r üst d l yaratma çabası olarak düşünürsek tar h boyunca farklı

d lb l mc ler n bu konuya get rd kler farklı bakış açıları olduğunu görürüz. Bu

yazıda se Sen to Ch h ro no Kam kakush f lm n Lou s Hjemslev’ n anlatım ve

çer k düzlem ne a t f k rler çerçeves nde değerlend rmeye çalışacağım. F lm

le kuramsal yapıyı b rleşt rmeye çalışmadan önce Kopenhag Yapısalcılık

Okulu’nun temel n oluşturan Hemjslev’ n görüşler ne göre gösteren ve

göster len l şk s rastlantısaldır. Sen to Ch h ro no ka kakush se Hemslev’ n

görüşler d kkate alındığında, sahneler t bar yle (madde) gösteren, sahnen n

anlamı se göster len olarak ncelenecekt r. Hjemslev Kuramı çer s nde çeş tl

ayrımlara başvurmuştur. Ses düzlem n anlatım olarak ele almış, anlam

düzlem ne se çer kler yönünden bakmıştır. Bu kavramları anlatımın b ç m

ve anlatımın tözü; çer ğ n b ç m ve çer ğ n tözü olarak da y ne k ye

ayırmıştır. An me genel olarak madden n yan sahneler n kend n fades

üzer nden b z zley c ler açısından çeş tl yorumlara tab tutulmuştur.

12 | ESAS DERGİ


S E N T O C H İ H İ R O N O K A M İ K A K U S H İ ’ N İ N ( 2 0 0 1 ) , L . H J E L M S L E V ’ İ N

A N L A T I M V E İ Ç E R İ K D Ü Z L E M İ N D E D E Ğ E R L E N D İ R İ L M E S İ

D İ L H U N D E V E L İ

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Yan madden n fades “express on” temel nde oluşmaktadır. Express on k m zaman karakter n b r

yüz fades olab l rken k m zaman da seç len b r sözcük olab lmekted r. 2001 yapımı bu an mede

de masalsı b r anlatımla şek llenen ancak hayata da r c dd b rtakım meseleler anlatma peş nde

b r eser zl yoruz. F lm n lk sahnes nde mızmızlanan ve şımarık bazı hareketler serg leyen

Ch h ro’yu görüyoruz. Yen b r çevreye ve yen nsanlara alışma sürec nden ş kayetç g b görünen

bu küçük kızın sm n n kullanımı kanaat mce rastlantısal değ l. ‘’B n hayalet’’ ya da ‘’arayışlar’’

anlamına gelen bu s m b ze genel tema le lg l f k r ver rken d ğer b r taraftan da konuyla lg l

farklı b r bakış açısı gel şt rmem ze yardımcı oluyor ve f lm boyu gördüğümüz s m-anlam

l şk s n n f lm destekled ğ pek çok karakter görmeye devam ed yoruz (Boh sm n n, küçük oğlan/

erkek çocuk; Yubaba’nın hamam cadısı; Zen ba adının anlamının se para cadısı olması bu durumu

destekler n tel kte).

G rd kler tünel sonucunda karşılaştıkları terk ed lm ş -esk b r eğlence yer sanılan yerde-

Ch h ro’nun annes n n ve babasının tıka basa yemek yemes ve sonunda domuza dönüşmeler

b rden çok yoruma açık b r anlatı sunuyor. Öncel kle, Hr st yanlık nançlarına göre Yed Büyük

Günahtan1 b r olan oburluğu bu sahnede göreb l yoruz. D ğer günahlardan b r olan açgözlülük le

b rleşen bu eylemde anne le baba madd olarak karşılayacaklarına güvenerek ne amaçla

sunulduğunu b lmed kler yemekler yemekte b r be s görmüyorlar. İz n almadıkları halde yemek

yemeler n n yanında b r de ht yaçlarından fazlasını oburluk dereces nde tüket yorlar ve sonunda

b rer domuza dönüşüyorlar. Aynı zamanda benc ll ğ n ve açgözlülüğün kötülüğü Ş nto

felsefes nde de kend ne yer bulmaktadır. Bu noktada se Hr st yanlık ve Ş nto zm nancına

yapılmış olab lecek referansın yanında kap tal zm ve sosyal zm noktasından bakılması

gerekt ğ ne nanıyorum.

13 | ESAS DERGİ


S E N T O C H İ H İ R O N O K A M İ K A K U S H İ ’ N İ N ( 2 0 0 1 ) , L . H J E L M S L E V ’ İ N

A N L A T I M V E İ Ç E R İ K D Ü Z L E M İ N D E D E Ğ E R L E N D İ R İ L M E S İ

D İ L H U N D E V E L İ

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

F lm n genel h kaye örüntüsünde de b r patron çevres nde şek llenen şç sınıfının h kayes n ve

maceralarını gördüğümüzü söylemek mümkün olacaktır. Aynı zamanda babanın tüm kred

kartlarını ve yeter nce parasının yanında olduğunu bel rtmes b z y ne ekonom k temell b r bakış

açısına götürüyor. George Orwell’ n yazmış olduğu s yas h c v k tabı olan Hayvan Ç ftl ğ ’nde,

ç ftl ğ nsan esaret nden kurtaran eş tl kç olacaklarına söz vererek sosyal zme yakın görüşler n

ç ftl ğe hüküm süreceğ dd asında olan “akıllı domuzlar’’ın eser sonunda kötülük t msal nsan

formuna gelmes le büyük b r sosyal zm eleşt r s olduğunu düşünecek olursak f lmde de bu

noktada hem b r sosyal zm hem de küreselleşen dünya düzen nde pazar s stem n n daha da

vahş leşerek kap tal zm n hüküm sürmes ne b r eleşt r get r ld ğ n düşünüyorum. Tüket m n boyut

ve prat k değ şt rd ğ yen dünya düzen nde nsanüstü b r durum söz konusu. Tüket m n dehşet

boyutu günümüz dünyasında mal ve h zmet noktasından öte a le, arkadaşlık, romant k partner,

evl l k g b kavramları da ç ne alır b r boyuta taşınmış durumda.

D ğer b r yan da tar hsel olarak bölgesel b r güç mücadeles sürdürdüğü Ç n Halk Cumhur yet ’n n

komün st rej mle sosyal st b r devlet düzen sürdürmes ne de get r lm ş b r yorum olab l r. Çünkü

dünya tar h nde görülen bazı örnekler sosyal zm n eş tl k dd asının bazı durumlarda çok da

çalışmadığını gözler önüne sermekted r. Ancak elbette bu yorum Hayao M yazak ’n n

beklent s nden ya da n yet nden çok daha farklı b r anlamlandırma çer yor olab l r.

14 | ESAS DERGİ



S E N T O C H İ H İ R O N O K A M İ K A K U S H İ ’ N İ N ( 2 0 0 1 ) , L . H J E L M S L E V ’ İ N

A N L A T I M V E İ Ç E R İ K D Ü Z L E M İ N D E D E Ğ E R L E N D İ R İ L M E S İ

D İ L H U N D E V E L İ

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

D ğer b r husus se dünyaya da r gerçekler

görürken z hn m zde var olan b lg ler m

hatırlarız yoksa dış dünyadan ed n lm ş yen ver

ve deney mler n b r sonucu mudur? İşte bu

noktada f lm Sokrates’ n de öne sürdüğü Menon

d yaloğuna dayanıyor olab l r.

Yubaba karakter ne baktığımızda benc l, d k

başlı efend rolünded r ve emr altında b r korku

d ktası yaratmıştır. Değer verd ğ tek şey koca

bebeğ d r. Bu durumda se Japon kültüründe

a leye atfed len değer öneml d r. Dünyada

tüket m alışkanlıkları, ekonom k s stemler

değ şse ve nsanlar daha da çe dönerek

b reyselleşse de nsana ve duygusal bağa da r

ht yaçları h çb r zaman değ şmeyecekt r. Saf

sevg n n ve bağlılık duygusunun yer n h çb r

meta doldurmaya yetmeyecekt r.

II.Dünya Savaşı sonrası Ş nto öğret ler n n de

etk s yle Japon kültürüne y ce yerleşen barış

kültürü bu f lmde de kend ne yer buluyor. F lm

boyu tamamen kötü b r karakter ya da düşman

olarak çatışmanın karşısına konumlandırılacak

b r özne görmemektey z. Bunun neden

Ş nto zm’de yer alan b rey n sonsuza kadar kötü

kalmayacağına da r nançtır. Bu felsefeye göre

her b rey özünde y d r.

F lmde anlatı aracı olarak kullanılan k ml k

yaratımı, sm n unutulması sonucunda ruhun ve

gerçek benl ğ n çeş tl süreçler yüzünden

unutulması g b hususlar evrensel nsan dertler

ve sosyal problemlerd r. Bu noktada stersen z

Japon kültürü üzer nden d lersen z de Fransız

kültürü üzer nden b r okuma yapab l rs n z. Farklı

kültürel prat kler neden yle referanslar çeş tl l k

gösterecekt r ancak temel dertler noktasında

benzerl ğ görmemen z kaçınılmazdır.

Tüm bu örnekler ışığında lg l an me,

zley c n n yorumlarına açık b r şek lde

yapılanmıştır. Anlam akışkandır. Japon b r

zley c n n Ş nto zm ve Japon kültürünü,

günlük yaşantısını b lerek yapacağı b r

anlamlandırma le Japon kültürüne uzak

ancak çeş tl s yas f k rler , k ml k arayışına

da r düşünceler olan farklı m lletten b r n n

çıkarımları, bağlantı kurduğu referanslar

b rb r nden farklı olacaktır.

15 | ESAS DERGİ


S E N T O C H İ H İ R O N O K A M İ K A K U S H İ ’ N İ N ( 2 0 0 1 ) , L . H J E L M S L E V ’ İ N

A N L A T I M V E İ Ç E R İ K D Ü Z L E M İ N D E D E Ğ E R L E N D İ R İ L M E S İ

D İ L H U N D E V E L İ

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Kaynakça:

Ayum , Suzuk , N ghtmare of Cap tal st Japan: Sp r ted Away, 24.08.2009.

Hjelmslev, L., Prolegomena to a Theory of Language. Balt more: Ind ana Un vers ty

Publ cat ons n Anthropology and L ngu st cs, Mad son: Un vers ty of W scons n Press,1974.

M yazak , Hayao. Sen to Ch h ro no kam kakush . 2001.

https://www. mdb.com/t tle/tt0245429/

Uludoğan, Rumeysa, M yazak S neması’nın Ş nto zm ve Değerler Eğ t m Açısından

Değerlend r lmes , 2016.

Yen Ah t, Galatyalılar bölümü.

16 | ESAS DERGİ


2 0 2 1 A Ğ U S T O S

FARKINDALIKLARIMIZ

POPÜLER KÜLTÜRDEN Mİ

İBARET?

E C E A L Y E N A Ö Z E N

Ned r bu d rett ğ m z farkındalık den len şey? Pek ya popüler kültür ded ğ m z herkes n ağzına

sakız olmuş bu tab r hayatımızda ne g b b r role sah p? Değerl okuyucularımız bu soruları

kend n ze sorduğunuzda lütfen dürüst olun z ra ben bu yazıyı yazarken öyle yapacağım. Bu

satırları yazarken çok tereddütte kaldım fakat susmak lk defa b r erdeml davranış olarak

gelm yor bana. D lersen z ben ç m dökey m s zlerde bana yanınıza çayınızı, kahven z alıp eşl k

ed n.

Farkındalık ded ğ m z şey b r nsanın b l nçl , d kkatl ve özenl davranması yan tab r ca zse

duyarlı olması anlamına gelmekted r. Genelde farkındalık z hn yet n n ortaya çıkması ve bunun

yayılması son yıllarda meydana gelen b r durumdur. Zaman çer s nde farkındalıkların önem n

vurgulamak ç n b rçok tar h farkındalık günü, farkındalık haftası şekl nde lan ed lm şt r. “Dünya

Ot zm Farkındalık Günü”, “Dünya Kadınlar Günü”, “Avrupa Obez te Günü”, “Dünya Ruh Sağlığı

Günü”… kısacası sayamayacağım kadar farkındalık günü, haftası ve daha n celer var olmuştur.

Araştırmalarım sonucu b rb r nden lg nç “farkındalık” sebepler olduğunu söyleyeb l r m. Neden

bunlardan bahsed yor olab l r m s zce? Aslında s zlerde konuyu nereye bağlamak sted ğ m n

farkındasınızdır ama ben b raz daha netleşt rey m d lersen z. Bu bahsett kler m doğrultusunda

ortaya 2 soru çıkmakta. İlk sorum bu farkındalıklar tek b r gün anıldıktan sonra kalan 364 gün

ne oluyor? İk nc sorum se bu kadar farkındalık çeş d var olmuşken b r n n d ğer nden ayırt

ed c l ğ ne? İşte bu 2 sorumun cevaplarının kaynağı tam olarak “popüler kültür” ded ğ m z

kavramda saklı.

17 | ESAS DERGİ


F A R K I N D A L I K L A R I M I Z P O P Ü L E R K Ü L T Ü R D E N M İ İ B A R E T ?

E C E A L E Y N A Ö Z E N

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Sorularımızın cevaplarından önce popüler kültürü özümsemek meseley çözüme kavuşturmada

fayda sağlayacak b r etken olduğunun kanaat ndey m bu yüzden popüler kültür kavramını b raz

açmak ster m. Popüler kültür farkındalık kavramına göre n speten daha da yen b r öged r.

Sosyal medyanın kullanımının son yıllarda başka b r amaca evr lmes ve başka şlevlerde

kullanılması bu kavramın doğuşunu sağlamıştır. Popüler kültür bana kalırsa b r “tüket m

çılgınlığıdır”. Tüket mden kastım klas k b r tab r değ l buna d kkat çekmek ster m. Ben m burada

sözüne ett ğ m tüket m zaman, ver ml l k, etk nl k, fayda, kal te tüket m olarak

n telend reb leceğ m z soyut etkenlerd r. Popüler kültürün var oluşu le beraber özell kle Türk

toplumu olarak ağır b r man püle altına g rm ş bulunmaktayız. Saatler m z sosyal medya

başında geç rmek zamanımızı tükett ğ g b b zler gerçekten ver ml l k açısından b r hayl

olumsuz etk lemekte. Bunların yanı sıra sosyal mecrada her gün yen b r gündem var olurken

ertes gün h ç olmamışçasına toprağın altına gömülmes ş n en ron k tarafı. Her gün yen b r

olay, yen b r ürün, yen b r akım f lm şer d g b geç p g derken b zde onların peş nde

sürüklen yor ve b r süre sonra benl kler m z bu ser üret m n ç nde er t yoruz.

18 | ESAS DERGİ


F A R K I N D A L I K L A R I M I Z P O P Ü L E R K Ü L T Ü R D E N M İ İ B A R E T ?

E C E A L E Y N A Ö Z E N

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

“İnsanın cehalet n n

farkında olması,

b lg yolunda atılmış

büyük b r adımdır

//Benjam n Frankl n

Ş md sorularımızın cevaplarına geçel m. Güne

başlıyoruz, telefonumuzu el m ze alıyoruz ve sosyal

medyaya g r yoruz ama o da ne? B r curcuna

başlamış b le tüm mecralarda. Ardı ardına

klas kleşm ş “storyler”, “postlar” ve “tweetler”…

Herkes sank yılın her günü bahs geçen farkındalık

ç n emek harcamış, eller nden gelen ardına

koymamış g b davranıyor. Dostlarım had açık

konuşalım. 24 saat sonra o “storyler” kalktığında

d l m zden de aklımızdan da kaybolmuyor mu bu

farkındalık? Seneye aynı tar he kadar kaybolmuyor

mu gönüller m zden? Nad r olarak mevzu bah s olan

farkındalıkla lg l yen b r gündem oluştuğunda her

zaman olduğu g b kısa sürel b r furya gel p geç yor

pek ya sonrası? H ç gördük mü farkındalık günler

dışında farkındalıklardan bahsett ğ m z , andığımızı?

Bu arada şunu da bel rtmel y m tab k bu konulara

değ nen, bu konuları olab ld ğ nce gündeme get r p

nsanları b l nçlend rmeye çalışan k tleler var ama ne

yazık k toplumdak oranları çok çok az, sesler n

duyurmakta çok ama çok zorluk çek yorlar. İk nc

sorumuzun cevabına gelecek olursak yukarıda

bahsett ğ m tüket m çılgınlığını kapsayan b r çember

var burada. Farkındalıkların b rb r nden ayırt

ed lemeyecek kadar çoğalmış ve anlamlarını y t rm ş

olması gündeme gelmekte. Farkındalık ded ğ m z şey

bu kadar sıradanlığa nd rgenm şken b zler n hassas

ve duyarlı davranması ne derece mümkün olab l r?

B r story atıp geçer z ama bu farkındalığın önünü

arkasını araştırır mıyız? Her gün b r şeyler

paylaşıyoruz zaten her gün araştıracak mıyız canım

ş m z gücümüz var sonuçta (!) d yerek geçecek

m y z?

19 | ESAS DERGİ


F A R K I N D A L I K L A R I M I Z P O P Ü L E R K Ü L T Ü R D E N M İ İ B A R E T ?

E C E A L E Y N A Ö Z E N

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Bu kadar konuşmamın üstüne düşünceler m b raz toparlamak ster m sevg l dostlarım. Popüler

kültürün ç nde y t p g den b z gençler her şeyden önce geleceğ n aydınlık yüzler y z bunun yanı

sıra toplum olarak b r olmak, b l nçl olmak, faydalı olmak b z her zaman ler ye taşıyacak temel

yapıtaşlarıdır. Bu yüzden önce tek b r şey n “farkındalığında” olmamız gerek r. Bu da “1 gün değ l

her gün aynı önem göstermem z” gerekt ğ d r. Gösterd ğ m z n hassas yetler sosyal medya ç n

değ l gerçekten çten b r şek lde gösterd ğ m z zaman kend m ze ve daha sonra ç nde var

olduğumuz ülkeye, dünyaya anlam katmış oluruz.

Bu kadar konuşmamın üstüne yazımı anlamlı kılacak sözlerle sonlandırmanın daha y olacağını

düşünmektey m:

“İnsanın cehalet n n farkında olması, b lg yolunda atılmış büyük b r adımdır.” dem ş Benjam n

Frankl n ve çok da güzel söylem ş…

20 | ESAS DERGİ


2 0 2 1 A Ğ U S T O S

SERİ CİNAYET

İ L A Y D A K A R A K A Ş

Esk tar hlere dayanan b r olgu olan ser c nayet, Avrupa’da 1886 yılında

R chard von Krafft-Eb ng tarafından yazılmış olan Psychopat a Sexual s

s ml k tapta geçmekte, aynı zamanda Amer kan Hukuku’na 1998 tar h nde

Çocukları C nsel Sapıklardan Koruma Kanunu’nda tanımlanarak g rm şt r.

Türk Hukukuna baktığımızda kanunlarda ser c nayetler üzer ne herhang b r

tanımlama bulunmamaktadır.

Doktr ne göre, ser kat ller bel rlemek ç n zaman, ayırıcı b r etken

n tel ğ nded r. Bu zaman kavramının n tel ğ , uygun fırsatların varlığı, bell b r

bekleme süres , duygusal bekleme süres g b etk lerden oluşur. Herhang b r

bekleme süres n n varlığının olmaması, bu c nayet ser c nayetten z yade

toplu katl ama dönüştürecekt r.

21 | ESAS DERGİ


S E R İ C İ N A Y E T

İ L A Y D A K A R A K A Ş

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Hukukumuzda ser c nayete yer

ver lmed ğ nden, kanunsuz suç ve ceza

olmayacağı da göz önünde tutulunca,

kasten adam öldürme suçu bağlamında

TCK madde 81 uygulanır. Dolayısıyla

ver leb lecek en haf f ceza müebbet

hap s cezasıdır. Ser kat l n şlem ş

olduğu c nayet sayısı kadar da müebbet

hap s cezasına hükmolunab lmekted r.

Ser kat llere başka uygulanab lecek

cezaların konusu tartışmalıdır. Bu

noktada TCK madde 82’ye bakıldığında

kasten adam öldürme suçunun n tel kl

haller karşımıza çıkmaktadır. Bu haller

suçun tasarlayarak, ez yet çekt rerek,

canavarca şlenmes , üstsoy, altsoy

veya eşe, kardeşe karşı, çocuğa veya

kend n savunamayacak k ş lere,

gebelere karşı şlenmes , del ller

g zlemek, suçun şlenmes n

kolaylaştırmak, suçu g zlemek amacıyla,

k ş n n yer ne get rd ğ kamu h zmet

neden le, kan gütme ve töre sa k le

şlenmes şekl nde bel rt lm şt r. Bu

n tel kler n varlığı hal nde ağırlaştırılmış

müebbet hap s cezası söz konusu

olmaktadır. Bütün bu seç ml k hareketler

b r ser c nayette ayrı ayrı da beraber

de gerçekleşeb l r.

Kanımca b r ser c nayet söz

konusuysa yukarıdak n tel klerden var

olma ht maller açısından en

öneml ler suçun canavarca,

tasarlayarak ve ez yet çekt rerek

şlenmes d r. Ben m düşünceme göre

bunlardan, b r ser kat l n suçu

canavarca şlenm ş olması n tel ğ n n

kes nl kle yer aldığını düşünerek ser

c nayetlerde ağırlaştırılmış müebbet

hap s cezası uygulanması gerekt ğ n n

kanısındayım.

Ayrıca da bütün bunların yanında TCK

madde 32’ye de bakmamız

gerekmekted r. Bu maddede bel rt len

konu, akıl hastalığına sah p b r b rey n,

davranışlarını yönlend rme yeteneğ

c dd anlamda azalmışsa veya şled ğ

f l n hukuk anlam ve sonuçlarını

algılayamıyorsa bu k ş ye ceza

ver lmey p bu k ş ler hakkında güvenl k

tedb rler ne hükmed lmel d r. Akıl

hastalığı sebeb yle hükmed lecek olan

güvenl k tedb r koruma ve tedav

altına alınmak amacıyla, k ş n n

yüksek güvenl kl sağlık kurumuna

alınmasıdır.

22 | ESAS DERGİ


S E R İ C İ N A Y E T

İ L A Y D A K A R A K A Ş

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

H r sto Anastad yad s Ah lya

Türk ye’n n lk ser kat l olarak adlandırılır. 1898

yılında doğmuş, lk sabıka kaydı 16 yaşında

olmuştur. Babası 12 yaşında H r stoyu terk etm ş,

annes se b r genel ev patron çes d r. Çocukluk

yaşlarında hırsızlık, gasp g b suçları beraber

şled ğ b r çete kurmuştur. Zamanla 13’ü pol s olan,

toplamda 21 k ş y öldürmüştür. Emn yet am r olan

Muharrem Alkor tarafından öldürülmüştür.

Muharrem Alkor’ün yaşananları anlattığı ''H r sto'u

Ben Öldürdüm'' s ml b r k tabı vardır. Ayrıca da

konusu H r sto’un hayatı olan ‘İstanbul Kan

Ağlarken' ve 'Namus Bekç s ' adlı f lmler de

bulunmaktadır.

Abdullah Palaz

‘’Antep Canavarı’’ olarak da b l nen Abdullah Palaz,

lk c nayet n 12 yaşında şlem şt r. Hayatı boyunca

toplamda 43 k ş y öldürerek Türk ye’n n en ünlü

ser kat ller nden b r s olmuştur. Ayrıca da yüzlerce

yaralama suçu ve 3 tane büyük koğuş baskını

bulunmaktadır. Cezaev nde tanışmış olduğu ve

kend s ne yardım eden edeb yatçı Nazım H kmet’le

arkadaş olmuş ve bu süre zarfında olay

çıkarmayacağına söz verm şt r. Sonrasında Nazım

H kmet’ n yanından alınmasıyla suç şlemeye devam

etm şt r. 4 kez dam cezasına çarptırılmış ve 740 yıl

hap s cezasına mahkûm ed lm şt r. 48 yıl boyunca

yattığı farklı cezaevler n n sayısı 38’d r.İşled ğ

c nayetler haksızlıklara karşı savaştığı ç n şled ğ n

söylemekted r. Şartlı Salıverme Yasası le 1991

yılında tahl ye olmuş ve 9 ay sonra hayatını

kaybetm şt r. ‘’Azra l n Öbür Adı’’ k tabı le Abdullah

Palaz’ın anılarını anlatan b r eser mevcuttur.

23 | ESAS DERGİ


S E R İ C İ N A Y E T

İ L A Y D A K A R A K A Ş

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Süleyman Aktaş

Elektr k Kurumunda hat şç s olarak çalışan evl ve

k çocuk sah b Süleyman Aktaş, b r gün ş n

yaparken 31.500 voltluk elektr k akımına maruz

kalmasıyla beyn nde hasar oluşmuştur. Bu kaza

sonrası halüs nasyonlar görmeye başlayan

Süleyman Aktaş’a, lk c nayet nden sonrak lerde,

öldürdükler k ş ler n gözler ne ve alınlarına ç v

çaktığından ötürü ‘’Ç v c Kat l’’ den lmekted r.

İfadeler nde b r öldürülecekler l stes olduğunu ve

yukarıdan buna l şk n görevler n geld ğ n

söylemekted r. Süleyman Aktaş’a ler derecede

parano d ş zofren tanısı konulmuş ve Man sa Ruh

ve S n r Hastalıkları Hastanes ne yatırılmış olunup

tedav s nde hala lerleme kayded lemem şt r.

Adnan Çolak

1967 doğumlu olan Adnan Çolak, ‘’Artv n Canavarı’’

ve aynı zamanda ‘’Baltacı’’ şekl nde

adlandırılıyordu. 1992-1995 yılları arasında 68 ve 95

yaşları arasındak 11 k ş y öldürmüştür. Kadın

kurbanlarına tecavüz etm şt r. B r kurbanını öldü

sanıp bırakması ve kadının ölmem ş olması üzer ne

eşkal pol se ver lm ş ve aynı gün çer s nde

yakalanmıştır. Neden yaşlı nsanları öldürdüğü

sorulduğunda “Yaşlı nsanları öldürüyorsam da

bunlar zaten zamanlarını doldurmuşlar. Onlar b z m

yer m ze fazladan yaşıyorlar. Belk de b z m

kısmet m z y yorlar. Hem kend m tatm n ed yordum

hem de onları öldürerek toplumu

rahatlatıyordum..." cevabını verm şt r. 5 yıl süren

yargılama sonucunda, Adnan Çolak, 6 kez dam, 2

kez de ağırlaştırılmış müebbet yan 112 yıl hap s

cezasına çarptırılmıştır. 10 yıl hap s yattıktan sonra

kamuoyunda Rahşan Affı olarak da b l nen Şartlı

Salıverme Yasası le b rl kte 2005 tar h nde serbest

bırakılmıştır.

24 | ESAS DERGİ


S E R İ C İ N A Y E T

İ L A Y D A K A R A K A Ş

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Rahşan Affı Ned r?

Asıl adı Şartla Salıverme ve Erteleme

Yasasıdır ve Rahşan Ecev t’ n öner s yle

22 Aralık 2000 tar h nde çıkarılmıştır. Bu

af kapsamında devlete karşı şlenen

suçlar dışındak bütün suçlarda salıverme

ve erteleme uygulanmıştır.

25 | ESAS DERGİ


2 0 2 1 A Ğ U S T O S

84 HUKUK FAKÜLTESİ 1

HUKUK DEVLETİ EDER Mİ?

H A T İ C E B İ Ç E R

Hukukumuzun her yönden eleşt r ld ğ , topluma ve v cdanlara cevap veremed ğ

bu dönemde yen hukuk fakülteler açılmaya devam ed yor. Yüksek b r perspekt ften

baktığımızda her yen ün vers te ve bölüm; b rçok şs z, n tel ks z ün vers te mezunu

demek oluyor. Perspekt f hukuk fakülteler ne yaklaştırdığımızda se n tel kten yoksun,

hukukun önem n kavrayamamış, v cdanını bu yönde gel şt remem ş hukukçular

karşımıza çıkıyor. İnanması zor olsa da yen açılan bölümlere öğret m üyes profesör

ve doçent bulmak çok büyük sorun oluyor. Durum böyleyken aklımıza şu sorular

gel yor:

Bu fakülteler n açılma amacı eğ t mle m alakalı s yasetle m ?

“Adalet mülkün temel d r.” sözünü unuttuk mu?

26 | ESAS DERGİ


8 4 H U K U K F A K Ü L T E S İ 1 H U K U K D E V L E T İ E D E R M İ ?

H A T İ C E B İ Ç E R

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Ülkem z n ve hukukumuzun f kr ve

v cdanı hür, kararları ve kend kararlarını

sorgulayan, yer geld ğ nde düşünceler n

paylaşmaktan çek nmeyen hukukçulara

ht yacı var. Bu k ml ktek b reylerden

açılan her yen hukuk fakültes yle

uzaklaşıyoruz. Hak mler n ve savcıların

kıdem ortalamasının 2.8 olması ve şs z

avukatlar ordusunun gün geçt kçe

artması bu k ml kten uzaklaştığımızın

kanıtı olsa gerek. Tüm bunlara

baktığımızda yen hukuk fakülteler n n

açılma amacının eğ t mle alakası

olmadığı kanaat mce apaçık ortadadır.

Serbest bırakılan çocuk st smarcılarına,

‘’O saatte orada ne ş n vardı?’’

savunmasını yapan ve saat nd r m nden

faydalanan tac zc lere, g yd ğ takım

elb seden dolayı y hal nd r m ver len

kadın kat ller ne, sess z sak n görünüp

‘’P şmanım.’’ ded ğ ç n saygın tutum

nd r m nden yararlanan tecavüz

sanıklarına ve daha b rçok yüz kızartıcı

nd r m sebeb ne baktığımızda; A le ve

toplum ahlakının, meslek et ğ n ve

mesleğ n n önem n kavrayamamış

hukukçular tarafından nasıl

zedelend ğ n görürüz. Böyles ne hassas

b r teraz y mezun ett kler ve n cel ğ n

arttırıp n tel ğ n azalttıkları

hukukçularla, açtıkları her s yas amaçlı

fakülteyle denges zleşt rd kler n n

farkında olsalar gerek.

27 | ESAS DERGİ


8 4 H U K U K F A K Ü L T E S İ 1 H U K U K D E V L E T İ E D E R M İ ?

H A T İ C E B İ Ç E R

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Hukuk mezularının şs zl k oranı g tg de

artıyor. TÜİK tarafından açıklanan

şs zl k ver ler ne göre 2016 yılında 6 olan

şs zl k oranı 2017 yılında 11.2’ye ulaştı.

İşs zl k oranının en çok arttığı

bölümlerden b r , neredeyse k kat

artışla beraber hukuk bölümü oldu.

“Adalet mülkün temel d r.” sözünü

unutmayı b r kenara bırakalım h ç

anlamamış hukukçu nes ller yet şt ve

yet şmeye devam ed yor. Hem adalet

hem de mülk bu yapılanlarla

değers zleşt r l yor.

Adalet yüzlerce yıllık b r çınar ağacı,

ş md bu çınar ağacının hastalıklı kolunu

kesmezsek hastalık tüm ağaca

yayılacak. Kökler ne ulaşması yıllar alsa

da b r gün bu da olacak. Çınar ağacının

en büyük meyves rahat ve ser n

gövdes d r. B raz daha bu gölgen n tadını

çıkarır ve hasta kollara bakmazsak

yüzlerce yıllık çınar olan adalet

üzer m ze yıkılıp, ölecek.

28 | ESAS DERGİ


8 4 H U K U K F A K Ü L T E S İ 1 H U K U K D E V L E T İ E D E R M İ ?

H A T İ C E B İ Ç E R

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

KAYNAKÇA

https://www.l bertyhukuk.com/ y -hal- le-ceza- nd r m -ned r/

https://www.hurr yet.com.tr/haberler / y -hal- nd r m

https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/yen -hukuk-fakulteler - ht yac-m -

pol t k-m -baro-baskanlar -degerlend rd -n tel k-sorununu-konusmaya-baslad k-

6466203/amp/

http://www.kayser barosu.org.tr/Detay.aspx?ID=132097

29 | ESAS DERGİ


2 0 2 1 A Ğ U S T O S

SAHİ NEDİR BU AŞI?

E S R A C E Y L İ N K O R K M A Z

Pandem etk s le kr t k öneme sah p ve

uzun b r süre gündemden

düşmeyeceğ n n

kolaylıkla

öngörüleb leceğ b r konudan bahsetmek

st yorum: AŞI ve AŞILAMA

B rçok farklı mecrada COVID-19 ç n

gel şt r len çeş tl aşılar ve onlara da r

haberler duymaktayız: Sputn k-V,

Moderna, CoronaVac, AstraZeneca,

Pf zer-B ontech vb.

Sah bu kadar sık duyduğumuz aşı

kavramının tanımı ya da amacının ne

olduğuna da r genel b r b lg m z var mı?

B z nsanlar aslında öyle nar n

organ zmalarız k m n c k b r v rüs

hayatımıza altüst edeb lme potans yel ne

sah p ve n hayet nde de öyle oldu…

İnsanoğlu geçm şten bu yana c dd

hastalıkların kaynağı olan v rüs ve

m krop g b patojenlerle karşı karşıya

kalmış ve bu patojenlerle mücadele

etmen n türlü yollarını aramış. Çünkü bu

hastalık etkenler n n sonuçları

düşünüldüğünde hem b rey hem toplum

bazında ortaya çıkardığı r skler ve

tehl key açıkça görmüşler. Sonucunda,

bu hastalık etkenler yle baş etmen n en

başarılı ve mal yet etk l yöntem olan

‘’aşı’’ s ml esas kahramanımız ortaya

çıkmış.

Patojen ned r dersen z; b r canlının

vücuduna yerleşen, o canlının

f zyoloj s n bozan ve hastalıkların

doğmasına sebep olan

m kroorgan zmalar

olarak

açıklayab l r m. Bunlar v rüs, bakter ,

mantar vb. olab l r.

30 | ESAS DERGİ


S A H İ N E D İ R B U A Ş I ?

E S R A C E Y L İ N K O R K M A Z

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Pandem etk s le kr t k öneme sah p ve

uzun b r süre gündemden düşmeyeceğ n n

kolaylıkla öngörüleb leceğ b r konudan

bahsetmek st yorum: AŞI ve AŞILAMA

B rçok farklı mecrada COVID-19 ç n

gel şt r len çeş tl aşılar ve onlara da r

haberler duymaktayız: Sputn k-V,

Moderna, CoronaVac, AstraZeneca, Pf zer-

B ontech vb.

Sah bu kadar sık duyduğumuz aşı

kavramının tanımı ya da amacının ne

olduğuna da r genel b r b lg m z var mı?

B z nsanlar aslında öyle nar n

organ zmalarız k m n c k b r v rüs

hayatımıza altüst edeb lme potans yel ne

sah p ve n hayet nde de öyle oldu…

İnsanoğlu geçm şten bu yana c dd

hastalıkların kaynağı olan v rüs ve m krop

g b patojenlerle karşı karşıya kalmış ve bu

patojenlerle mücadele etmen n türlü

yollarını aramış. Çünkü bu hastalık

etkenler n n sonuçları düşünüldüğünde

hem b rey hem toplum bazında ortaya

çıkardığı r skler ve tehl key açıkça

görmüşler. Sonucunda, bu hastalık

etkenler yle baş etmen n en başarılı ve

mal yet etk l yöntem olan ‘’aşı’’ s ml

esas kahramanımız ortaya çıkmış.

Patojen ned r dersen z; b r canlının

vücuduna yerleşen, o canlının f zyoloj s n

bozan ve hastalıkların doğmasına sebep

olan m kroorgan zmalar olarak

açıklayab l r m. Bunlar v rüs, bakter ,

mantar vb. olab l r. Ant jen se vücuda

yabancı, bağışıklık s stem n uyararak

savunma maddeler n harekete geç ren

organ zmalardır. V rüsle savaşmak adına

ortaya çıkan savunma maddeler n n adı

ant kordur.

B zler de hal hazırda b reb r bunu

deney mlemektey z. İşte SARS-CoV-2

v rüsü COVID-19 hastalığına neden olması

bakımından b r patojen; vücudunuza

g rd ğ nde ant kor üret m n tet klemes

bakımından ant jend r. SARS-CoV-2

patojen n yan v rüsün adı ken COVID-19

ortaya çıkardığı hastalığın adıdır.

31 | ESAS DERGİ


S A H İ N E D İ R B U A Ş I ?

E S R A C E Y L İ N K O R K M A Z

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Pek aşı s ml kahramanımızı patojenlerle

savaşırken nasıl kullanıyoruz?

Öncel kle bağışıklık ve bağışıklama

kavramlarından söz etmekte fayda

olduğunu düşünüyorum. Çünkü aşı b r

bağışıklama yöntem d r.

BAĞIŞIKLIK? BAĞIŞIKLAMA?

Pandem sürec nde haberlerde sık sık

‘’Bağışıklığınızı yüksek tutun, bağışıklığı

güçlü k ş ler hastalığı daha kolay

atlatıyor.’’ şekl nde başlıklar gördük.

Burada bahsed len bağışıklık, vücudunuzun

b r patojene ‘’Hop, dur!’’ d yeb lme d renc ,

s z hastalıktan koruyab lme gücüdür.

Vücudunuza ne kadar y bakarsanız s zler

hastalığa karşı koruma d renc de o kadar

artacaktır. İşte bu yüzden beslenmen ze

da r öner ler sıralıyorlar, s zler

yönlend r yorlar. Tamamen beden n zle,

ona ne kadar y baktığınızla lg l …

Bağışıklama se vücudunuzun bağışıklık

s stem n n çeş tl vasıtalarla uyarılması ve

hastalıklardan

korunmanızın

sağlanmasıdır.

Yan bağışıklık tamamen beden n z n

d renc ken, bağışıklama hastalıklardan

korunmanız adına s stem n z n dışarıdan,

yapay yollarla tet klenmes d r.

İşte aşı, patojenler ve çeş tl hastalıklarla

savaşmaya yönel k b r dış tet kley c

olduğu ç n bağışıklama türler nden b r d r.

Sadece aşı konusunu ele aldığım ç n tüm

bağışıklama türler nden değ l; yalnızca b z

lg lend ren aşı yöntem n n hang

bağışıklama türüne dâh l olduğundan söz

etmekle yet neceğ m: Akt f bağışıklık

Yen t p koronav rüsü ele alalım. B r

metrodasınız ve sosyal mesafey

korumuyorsunuz. Ağız yoluyla bu v rüsün

vücudunuza yerleşt ğ n hayal ed n.

Beden n z ç n tamamen yabancı,

hücreler n z bu v rüsü daha önce h ç

görmed ve oldukça şaşkın…

Tanımadığı bu yabancıya hazırlıksız

yakalandı. Ş md ne olacak? V rüsümüz bu

süreçte s zler COVID-19 hastası hal ne

get rmek ç n gerekl adımları atarken

vücudunuz da ant kor üret m n başlatarak

bu yabancıya savaş açacak. Ancak bu

savaş çok tehl kel . Beden n z ç n oldukça

yıkıcı hatta öldürücü olab l r. Çünkü

vücudunuzun kend hücreler n de

yabancıyı da çok y tanıması gerek yor.

Aks halde yabancıya saldırma gayes yle

kend hücreler ne de zarar vereb l r…

32 | ESAS DERGİ


S A H İ N E D İ R B U A Ş I ?

E S R A C E Y L İ N K O R K M A Z

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Vücudunuz, beden n ze hırsız g b g ren bu

ant jenle karşılaştığı an önce onu

tanımaya başladı. Tanıma faslından sonra

kend l ğ nden b r cevap gel şt rd :

‘’Bağışıklık s stem n devreye sok ve bu

yabancıya karşı kend n savunmak adına

ant kor üret m ne başla!’’. Bu yabancıya

verd ğ efektör cevaptı.

Eğer v rüsümüz tanınıyor olsaydı, bu

tanıdık v rüs ç n zamanında gel şt r len

ant korlar devreye g recekt . Çünkü

bağışıklık s stem n z n hafızası oldukça

güçlüydü. Ant korlar kend ler ne a t

ant jenler kolaylıkla tanıyab l r ve yok

edeb l rd .

Ancak bu b r yabancı. İşte bu b r doğal

akt f bağışıklık örneğ d r. Doğal akt f

bağışıklıkta, yabancı s ze saldırdığı zaman

beden n z sadece bu yabancıya karşı

spes f k b r bağışıklık gel şt r r. Tekrar aynı

v rüs vücudunuza g rerse unutmadıkları

ç n aynı cevabı hatta daha kuvvetl b r

cevabı sunarlar. Bu ver len yanıt se bellek

yanıttır.

B r de yapay akt f bağışıklığımız var: Aşı

İşte ş md esas kahramanımıza sıra geld .

Aşı, b r patojen n ya da ona a t hücreler n

zayıflatılmış ya da etk s zleşt r lm ş hal n n

vücuda kas, damar ya da ağız yoluyla

aktarılmasıdır. Çoğunlukla enjeks yon

yöntem kullanılır.

HEY AŞI! AMACIN NE?

Aşıda patojen n zayıflatıldığına ya da

etk s zleşt r ld ğ ne d kkat çekmek

st yorum. V rüsümüz bu sayede hastalık

oluşturma potans yel n kaybed yor. Çünkü

güçsüz ya da ölü. Böylel kle s ze zarar

vermes n n önüne geç l yor…

Aynı h kâyey önces nde aşı olduğunuzu

düşünerek tekrar hayal ed n. S zce bu v rüs

vücudunuza g rd ğ nde hala b r yabancı

mı? HAYIR. Çünkü aşı olarak s z bu

patojen vücudunuza zaten tanıttınız. Artık

o tanıdık b r v rüs. Bu sayede etkenle

böyles muhtemel b r karşılaşmada

vücudunuz onu tanıdığı ve ant korlarını

rahatça devreye sokab ld ğ ç n hastalığı

ya h ç geç rmezs n z ya da daha haf f

atlatırsınız. Eğer aşı olmasaydınız

beden n ze yabancı ve hastalık oluşturma

kapas tes tam b r v rüsü vücudunuza

almış olacaktınız. Sonuçları oldukça vah m

olan bu ht mal böylel kle ortadan

kaldırmış oldunuz.

Aşının dışsallık etk s de ayrıca

değerlend r lmes gereken b r boyut!

33| ESAS DERGİ


S A H İ N E D İ R B U A Ş I ?

E S R A C E Y L İ N K O R K M A Z

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

S zler n aşılanması aracılığıyla,

-Poz t f dışsallık yaratılarak aşılanmayan

k ş ler n hastalık etken le temasının

azalması,

-Hem b reysel hem toplumsal

bağışıklamanın desteklenmes ,

-Bulaşıcı hastalıkların doğurduğu özell kle

sakatlık g b c dd sağlık problemler n n

önüne geç lmes

g b b rçok olumlu sonuç ortaya çıkarılıyor.

Bu yüzden çeş tl ülkeler hastalık türler ve

ep dem yoloj s ne göre özel aşılama

programları yürütüyor. Hatta bunlardan

en öneml s de mal yet düşük etk nl ğ

oldukça yüksek olan çocukluk dönem

aşıları… İlkokuldan aş na olduğumuz

kızamık g b , b l rs n z. Hala bu aşıların

zler n taşıyanların aramızda olduğuna

em n m...

Aşılama programlarının kapsayıcılığı-nın

azalması se,

· Negat f dışsallık yaratma

· Aşılama hızını düşürme

· Erad ke ed lm ş ya da kontrol altına

alınmış enfeks yon hastalıkları tekrar gün

yüzüne çıkarma

g b olumsuz sonuçlar doğurab l r.

N hayet nde hem b reye hem devlete c dd

b r madd -manev yük olarak ger döner.

Özünde aşılamanın temelde aşılanan

k ş ler hastalıktan korumak ve bell b r

bağışıklama düzey ne ulaşarak o hastalığı

toplumda kontrol altına almak olmak

üzere k hedef var.

Ayrıca toplumda farklı sebeplerle

aşılanmayan ya da aşılanamayan

çocuklar, bağışıklık yetmezl ğ olan ya da

kemoterap g b kanser tedav ler

dolayısıyla bağışıklığı zayıf b reyler de

korunmak zorunda öyle değ l m ?

İşte aşı, patojen n toplumda az bulunur

hale gelmes yle bu kategor ye g ren

k ş ler , önleneb l r hastalıklara karşı

güvenle koruma aracı ve bu durum okların

toplumsal bağışıklığa şaret ett ğ n

göster yor.

Toplumsal bağışıklık patojenle temasın

azaltılması aracılılığıyla toplumda

hastalığın görülme ht mal n n ya da

sıklığının azaltılmasını sağlıyor. Ülken zde

ne kadar kapsamlı ve yeterl düzeyde

aşılama gerçekleş r se toplumsal

bağışıklık o kadar devreye g r yor ve

sağlık s stemler n z de o kadar korunuyor.

Yen t p koronav rüs g b r0 yan bulaşma

katsayı bu denl yüksek olan ve tüm

dünyayı etk s altına alan b r v rüsü kontrol

altına almak ne kadar kr t k fark ett n z

m ?

34 | ESAS DERGİ


S A H İ N E D İ R B U A Ş I ?

E S R A C E Y L İ N K O R K M A Z

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

BU AŞILAR NASIL GELİŞTİRİLİYOR BİLİYOR

MUSUNUZ?

FAZ I, II, III NEDİR MESELA?

Aşı gel şt rme aşamalarından da kısaca

söz edersek, öncel kle nasıl gel şt receğ m

ve hang teknoloj y kullanacağım olmak

üzere kr t k k sorumuza cevap aranıyor.

Sonrasında hayvan deneyler ya da hücre

kültürü g b deneylerle yöntem n şlev

kontrol ed l yor. Ancak bu deneyler n

uygun şek lde gel şt r lmes çok öneml .

Çünkü b r v rüsün, nsanda hastalık

oluşturma potans yel olsa da başka b r

canlıda hastalık oluşturmama ht mal var.

Bu yüzden uygun deneyler n ve

tasarımların gerçekleşt r lmes gerek yor.

Daha sonra nsana en yakın memel türüne

doğru lerleyen b r test aşamasına

geç l yor ve muhtemel yan etk lere karşı

canlıların ne kadar dayanıklılık

göstereb leceğ ölçülüyor. Hayvan

deneyler kullanılacak doz m ktarını

bel rleme noktasında da öneml b r role

sah p.

Bu kısmı ‘’prekl n k dönem’’ ya da Faz 0

olarak aklımıza kazıyab l r z.

Tüm bu prekl n k süreçlerden sonra Faz I

Faz II ve Faz III olmak üzere 3 evreden

oluşan ve gönüllüler n sağlığının temel

öncel k olduğu faz kısmı devreye g r yor.

Em n m duymuşsunuzdur. Artık sıra

nsanlarda…

Her aşama b rb r nden bağımsız lerl yor,

değerlend r len sonuçlarla beraber

lerleme kararı ver l yor ve lerled kçe daha

büyük gönüllü grubu le çalışılıyor.

Sonucunda ne kadar güvenl olduğunu

görmek adına daha fazla r sk göze

alınıyor. B r fazdan b le olumsuz sonuç

alınması aşı gel şt rme sürec n n

sonlandırılması anlamına gel yor. Faz

çalışmalarında aşının çeş tl yaş

gruplarında verd ğ yanıt ve gereken doz

m ktarı da bel rlen yor. Faz III’de nad r

görülen yan etk ler n bel rlenmes

amacıyla yüksek sayıda nsanda deneme

yapılıyor ve oldukça mal yetl . B r de faz III

çalışmasının başarısız olma olasılığını

düşünürsek nanılmaz b r külfet.

Faz çalışmalarında ‘’ç ft kör plasebo

kontrollü random ze’’ tasarımı kullanılması

nesnel ver ler n elde ed lmes açısından

çok öneml .

Pek ned r bu?

B r aşının faz çalışmasına gönüllü olarak

katıldığınızı düşünün. S zler hastaneye

davete ed yorlar ve rastgele seç len b r

kodu sm n ze gönder yorlar. Sağlık

personel gel yor, sm n ze göre ver len kod

le aşıyı dolaptan çıkarıyor ve s zlere

enjekte ed yor. İşte bu kod b z m ç n kr t k.

Çünkü dolaptak aşılardan bazısı gerçek

aşı ken bazısı plasebo aşı yan ç nde etk n

madde olmayan b r aşı. Rastgele gelen

kodunuza göre tamamen şans…

35 | ESAS DERGİ


S A H İ N E D İ R B U A Ş I ?

E S R A C E Y L İ N K O R K M A Z

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Ayrıca bunu ne s ze aşı yapan sağlık

personel ne de s z b l yorsunuz. İşte hem

personel n hem aşı olacak gönüllünün

b lmemes ‘’ç ft kör’’; rastgele kodunuza

göre etk n madde çeren ya da çermeyen

b r aşının s ze denk gelmes se ‘’placebo

kontrollü random ze’’ olarak açıklanab l r.

‘’Ç ft kör placebo random ze’’ tasarımı şte

buna sabet ed yor.

Gelel m aşının etk nl ğ ve aşının etk l l ğ

kavramlarına. Sık sık ‘’… aşısının etk nl ğ

%90’ı üzer nde çıktı.’’ g b haberler

duymuşsunuzdur. İşte buradak aşının

etk nl ğ , deal şartlar altında aşılanan

k ş lerde aşılanmayan k ş lere göre lg l

hastalık ns dansındak yan bel rl b r

nüfusta bel rl b r zaman d l m ç nde lg l

hastalıktak yen vaka sayısındak

azalmaya sabet ed yor.

Aşının etk l l ğ se yeterl etk nl ğ

göster len aşının b r toplumda

uygulanmasının lg l hastalıktan ne ölçüde

koruduğunu göster yor ve ‘’saha etk nl ğ ’’

olarak da b l n yor. Esasen aşının gerçek

hayatta lg l hastalıktan ne kadar

koruduğunu ortaya koyuyor.

Hal hazırda Ç n’ n Wuhan kent Hubey

eyalet nden tüm dünyaya yayılan ve

bulaşıcılık özell ğ oldukça yüksek olan

SARS-CoV-2 koronav rüsünün sonuçları

nsanlar ve ülkeler açısından son derece

ağır oldu ve olmaya da devam etmekte...

Bu v rüsün etk s n en aza nd rmek ç n

çeş tl önlem paketler hazırlandı,

kısıtlamalar gerçekleşt r ld , b rçok ülke

zorunlu maske kullanımına başladı. Normal

hayat yer ne bambaşka b r yen normal n

nsan hayatına g rmes , sosyal hayatın

sınırlandırılması, çeş tl faal yetler n askıya

alınması g b önlemler b reyler ps koloj k

anlamda olumsuz etk led ğ kadar hastalık

korkusu da bu durumu tet kley c b r unsur

oldu elbette.

Ek olarak çalışma hayatına olan yansıması

doğrultusunda k ş ler, a leler ve devletler

ekonom k açıdan da oldukça zor durumda

kaldı. Hastalığın semptomları ve doğrudan

b reye f z ksel etk ler n n önem se zaten

yadsınamayacaktı…

Bu noktada ülkeler salgını kontrol altına

almak ve ortadan kaldırmak ç n bu tür

önlemler n yeters zl ğ n fark ett . V rüse

karşı en etk l yöntemlerden b r sayılan aşı

gel şt rme çalışmalarına yoğunlaştı ve

b rçok sosyoekonom k düzey yüksek olan

ülkeler doğrudan aşıya yatırım yapmaya

başladı. Bu süreçte b rçok aşı çalışmaları

başlatıldı, Moderna, Pf zer-B ontech g b

Faz-III çalışmaları tamamlanan aşılar ac l

kullanım zn alarak uygulamaya geç r ld .

36 | ESAS DERGİ


S A H İ N E D İ R B U A Ş I ?

E S R A C E Y L İ N K O R K M A Z

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

D kkat n z çekmek ster m. Yasal kullanım

zn değ l; ac l kullanım zn alındı.

Pandem ve get rd ğ negat f etk lerden

kurtulmak canı gönülden stenmekte olsa

da kısa sürede yasal kullanım zn yer ne

ac l kullanım zn dâh l nde p yasaya

sürülen bu aşılar ç n b reyler,

· Aşının güven l r olup olmaması,

· İşe yarayıp yaramayacağı,

· Özell kle uzun vadede yan etk doğurup

doğurmayacağı,

· Güven l rl ğ n n kanıtlanıp kanıtlanmadığı,

g b şüpheler sebeb yle aşıya karşı b r

tutum serg led . Korkanlar b le oldu…

Bazı b reyler çeş tl ülkelerden p yasaya

sürülen aşılar çer s nden bel rl kıstaslar,

güven oluşturulması ya da olumlu maj

yaratılması sebeb le spes f k b r aşı terc h

ederek onu yaptırmak sted .

Yan k m b reyler çeş tl gerekçelerle aşıya

karşı d renç gösterd . K m s p yasaya

sürülen aşılar arasında güven duyduğu

aşıya karşı b r terc h yaptı. Özell kle Pf zer-

B ontech g b mRNA aşılarının daha yoğun

talep ed ld ğ n görüldü. Çünkü etk nl ğ

oldukça yüksekt .

Aşıya karşı göster len d renç sebepler nden

b r , k ş ler n henüz aşının güven l rl ğ n n

kanıtlandığına nanmamaları ve ler de

sağlıkları üzer nde ortaya çıkaracağı

olumsuz durumlardan

korkmaları… Çünkü k ş ler aşının Faz-III

çalışmaları tamamlansa dah uzun vadel

etk ler n n görülemeyeceğ n düşüneb l rler.

B r noktada haklılık payları olsa da

teknoloj de gerçekleşen kayda değer

lerleme ve mRNA aşılarının daha az r skl

olması aslında umut ver c olmakta.

Ayrıca hastalığın kend başına verm ş

olduğu yük, heps nden her şeyden çok

daha ağır…

Devletler, hastalık etken n n toplum ve

b rey bazında ekonom k, sosyal, f z ksel ve

ps koloj k olarak doğurduğu negat f

sonuçları ortadan kaldırmak ç n aşılama

programı düzenlemel ve bu aşılama

programının kapsayıcılığının artmasını

sağlamalıdır. Aks halde aşının etk nl ğ

oldukça düşük olacak ve hastalık etken n n

toplumdan tamamen erad ke ed lmes

mümkün olmayacaktır.

Bu noktada se hem aşı olmak stemeyen

kes me hem aşı olamayan kes me yönel k

çeş tl faal yetler yürütülmel d r. Ancak

bel rtmek gerek r k devlet n önce halka

güven l rl ğ kanıtlanmış aşıyı sunması ve

b reyler n aşıya güvenmes n sağlamak ç n

çaba harcaması gerekmekted r.

37 | ESAS DERGİ


S A H İ N E D İ R B U A Ş I ?

E S R A C E Y L İ N K O R K M A Z

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Örneğ n Türk ye’n n aldığı CoronaVac aşısı

başlangıçta Faz-III çalışmalarını

sürdürmekte d . Etk ler n n henüz

kest r lemed ğ b r aşının topluma

sunulması elbette toplumda güvens zl k

yaratması ve b reyler n aşıya karşı

olmaları sonucunu doğurması olağan. Bu

yüzden güven l rl ğ kanıtlanmış b r aşının

topluma nasıl pazarlanacağına da r

f k rler sunmakta yarar var.

Aks halde güven l rl ğ ve yan etk ler

adına henüz net b r b lg olmayan aşıları

topluma pazarlamak et k lkelerle

bağdaşmayacağı g b sonuçlarıyla

t bar yle daha vah m olab l r.

Böyle b r durumda,

· Hastalığın ortadan kalkmaması,

· B reyler n yan etk ler sebeb yle c dd b r

r ske atılması

· Devlet n böyle b r aşıya gereks z f nansal

yük aktarması

söz konusu olab l r.

Güven l rl ğ ve etk nl ğ b l msel olarak

kanıtlanmış aşıları topluma yaptırmak ç n

öncel kle b reylere aşının üret ld ğ ş rket

tanıtılmalı, geçm ş başarılarından söz

ed lmel ve bu sayede olumlu maj ve

güven ortamı yaratılmalıdır.

Çünkü b r b rey sırf hastalıktan kurtulmak

adına –hastalıkta kend ç nde r sk

barındırsa dah - kend n b lmed ğ b r

tehl ke ç ne atma eğ l m göstermeyeb l r.

Ancak böyles olumlu etk ler doğuran

aşıya karşı b l nç gel şt rmek zorunlu öyle

değ l m ? B l nçl olmalı ve hem kend m z

hem tüm toplum ç n aşıya karşı

olmamalıyız. Herkes düşünmel y z.

B lg lenmel y z. B lg l nsanlar bu noktada

doğruyu yanlışı daha y ayırt edeb l r ve

aşının önem n daha y drak edeb l r.

AŞI İÇİN NASIL BİR SOSYAL PAZARLAMA

KULLANILACAK?

·Topluma, aşıyı gel şt ren ş rket ve aşıya

da r tüm b lg ler toplumun anlayacağı

şek lde, dürüstlük ve y n yet çerçeves nde

aktarılmalıdır.

Örneğ n,

Aşı nasıl etk ed yor?

Nasıl denemeler ve araştırmalar yapıldı?

K mlerde ne tür sonuçlar doğurdu?

Bu soruların cevapları özell kle toplumun

b lmes gereken konular. Elbette bu

soruların cevabı toplumun algılayacağı

d lde paylaşılmalı.

Bunlara ek, aşının gel şt r ld ğ ş rket n

geçm şte herhang b r hastalığa karşı

gel şt rd ğ laç, tıbb teknoloj ya da tedav

yöntem hastalık üzer nde c dd başarı

kaydetm şse, bunlar da toplumun o

ş rket n ürett ğ ya da gel şt rd ğ

yöntemlere güven duymasını sağlayab l r.

Ancak bu b lg ler n güven veren k ş ler

tarafından açıklanması öneml .

38 | ESAS DERGİ


S A H İ N E D İ R B U A Ş I ?

E S R A C E Y L İ N K O R K M A Z

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Örneğ n başlangıçta Türk ye’de S novac

ş rket n n gel şt rd ğ CoronaVac aşısı

uygulanmakta d . Cumhurbaşkanı, S novac

ş rket CEO’su, çalışanları ve CoronaVac

aşısı olan gönüllüler n doğrudan yan

b zzat topluma b lg vermes bu güven ve

y n yet ortamının oluşmasına destek

olab l r.

Ek olarak toplumda aşılamanın

yapılmaması ya da kapsamlı

yapılamamasının sonuçları doğrudan

topluma görseller ve v deolar aracılığıyla

göster lmel . Cov d-19 sebeb le yoğun

bakım hastalarının v deoları, ölen hasta

yakınlarının durumun c dd yet n anlatan

röportaj konuşmaları bunlara örnek

göster leb l r.

Bağışıklamanın b r türü olan aşılamanın

farklı hastalıkları nasıl ortadan kaldırdığı

da özell kle eğ t m düzey düşük kes m n

görmes adına kamu spotlarına konu

olmalı.

Bunun ç n geçm şte yaşanan kızamık ya

da su ç çeğ hastalığının aşı le nasıl

kontrol altına alındığı, bu hastalıkları

geçm şte yaşayan nsanların görsellerle ne

vaz yette olduğu, ş md se k msede

olmamasının aşı sayes nde olduğunun

vurgulanması gerekmekte.

Çünkü k m b reyler bu hastalıkların

kend l ğ nden değ l; aşı sayes nde erad ke

ed ld ğ n ne yazık k b lm yor. Bunu

b lmeler aşıya güven duygularını

tet kleyecekt r. Aslında bu sayede toplum

aşı etk ler n b reb r deney mled ğ n ve

hal hazırdak durumlarının aşı sayes nde

olduğunu fark edecekt r. Çünkü bu sefer

söz, yazı, fotoğraf değ l en azından 18 yaş

ve üzer n n, aşı etk nl ğ n aslında b zzat

deney mled ğ n fark etmes sağlanacaktır.

Daha sonra aşılamanın ünlü ve büyük

devlet adamlarına yapılması, bunun

haberlerde son dak ka, gazetelerde

manşet olarak geçmes , aşılama ve aşının

b r süre gündemde kalması sağlanmalı.

Toplumun lg s n çeken ve güven duyulan

sosyal medya fenomenler n n desteğ ,

onların aşı yaptırdığı fotoğraf ya da

v deoların halka yansıtılması en azından

kend fan k tles n aşı yaptırma f kr ne

ılımlı hale get reb l r.

Telev zyonda b l msel z rveler n yapılması,

toplumun güvend ğ b l m nsanlarının

görüşler n n halka yansıtılması b r d ğer

deneneb lecek yöntemler…

39 | ESAS DERGİ


S A H İ N E D İ R B U A Ş I ?

E S R A C E Y L İ N K O R K M A Z

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Metro, otobüs g b toplu taşıma araçlarına

aşıya da r lg çek c posterler hazırlanmalı,

kamu spotları, broşürler, haber ve

gazeteler, sosyal medya, tanıtım

reklamları ya da haberlerde zorunlu aralar

ver lerek bu faal yetler gerçekleşt r leb l r.

Bel rtmek gerek r k , aşılama somut b r

sonucu doğrudan görülemeyen, b lg

as metr s sebeb le genel toplum

açısından b l msel anlamda algılanması zor

b r durum. Uzun vadede b le k m zaman

etk s anlaşılamayab l r. Bunun üzer ne

b reyler n f z ksel ve b yoloj k durumları da

eklend ğ nde tamamen vücudun tepk s ne

bağlı b rçok farklı sonuçlara gebed r.

Somut b r malı pazarlamak k ş lere

doğrudan göster leb ld ğ ç n oldukça

kolay olab lse de aşı g b etk ler bel rs z

ancak gerekl l ğ oldukça müh m olan b r

şey pazarlamak son derece zordur.

Bu se tamamen y n yet, güven, olumlu

maj, kanıtlar vb. yararlanılarak bu

sağlanab lecekt r. B r de en öneml s

toplumda b l nç oluşturarak, ‘’b l nçl

toplum’’ oluşturmak adına eğ t m

artırarak.

Ya da son ht mal devletler n yaptırım

karşılığında aşılamayı zorunlu hale

get rmes …

Ancak buna rağmen halen b reyler n

f k rler , b lg eks kl ğ , yet şt r lme tarzı vb.

etkenler aşılamaya bakış açılarını

şek llend r yor.

Ve her tür aşılamaya karşı olan ve aşı

yaptırmayan b reyler varlığı sürdürüyor.

Aslında bunun tamamen ortadan

kaldırılması oldukça zor hatta mkânsıza

yakın b r süreç. Bu pazarlama faal yetler ,

toplumun %100’ünün aşı yaptırmasını

sağlamasa da aşılamanın kapsayıcılığını

artırması yoluyla toplumdak aşılanmayan

b reyler n hastalık etken le karşılaşma

ht mal n n azaltılmasını sağlayab l r.

40 | ESAS DERGİ


S A H İ N E D İ R B U A Ş I ?

E S R A C E Y L İ N K O R K M A Z

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Kaynakça

HASAR, Muhammet. Adana’da Aşı Redd Nedenler ve Aşılarla İlg l Görüşler,

Çukurova Ün vers tes Tıp Fakültes A le Hek ml ğ Anab l m Dalı, Adana, 2020.

KOÇYİĞİT, Beh ye. Kayser Şeh r Hastanes Sağlık Personel n n Aşı B lg s ve Aşı Redd Hakkında Tutum ve

Davranışlarının Değerlend r lmes , Erc yes Ün vers tes Sağlık B l mler Enst tüsü Halk Sağlığı Anab l m

Dalı, Kayser , 2020.

HEKİMOĞLU, Can Hüsey n. ‘’Aşı ep dem yoloj s : Aşı ve aşılamanın etk ler ç n ep dem yoloj k ölçütler’’,

Türk H jyen ve Deneysel B yoloj Derg s , 2016, C.73, S.1, s.55–70 4. ÖRER, Hakan. İlaç/Aşı Gel şt rme

Aşamaları ve Cov d-19 Aşısı, 2020. (Bkz. https://sarkac.org/2020/12/ lac-as -gel st rme-asamalar /)

PELİT ARAYICI, Pel n. Koruyucu Yen Nes l Pept d Aşı Modeller : V ral Kuduz Hastalığı Pept dler n n Çeş tl

Adjuvantlarla B yokonjugatlarının Gel şt r lmes , Yıldız Tekn k Ün vers tes Fen B l mler Enst tüsü,

İstanbul, 2015.

ÖRER, Hakan. İlaç/Aşı Gel şt rme Aşamaları ve Cov d-19 Aşısı, 2020. (Bkz.

https://sarkac.org/2020/12/ lac-as -gel st rme-asamalar / )

Bozkurt, H . (2018). Aşı Redd ne Genel B r Bakış ve L teratürün Gözden Geç r lmes . Kafkas Journal of

Med cal Sc ences , 8 (1) , 71–76 .

Özata, F , Kapusuz, S . (2019). AŞI KARARSIZLIĞI VE AŞI REDDİ KONUSUNA SOSYAL PAZARLAMA BAKIŞ

AÇISINDAN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ . Anadolu Ün vers tes İkt sad ve İdar B l mler Fakültes Derg s , 20 (1) ,

65–83 . https://derg park.org.tr/en/pub/anadolu bfd/ ssue/47503/600039

Gür, E. (2019). Aşı kararsızlığı-aşı redd . Türk Ped atr Arş v , 54(1), 1–2.

41 | ESAS DERGİ


2 0 2 1 A Ğ U S T O S

TÜRKİYE’NİN

DOLANDIRICILIK

GEÇMİŞİ VE GÜNÜMÜZ

P E R V İ N C E R E N C E V H E R

Türk ye’n n dolandırıcılıkla lg l macerasına yed den

yetm şe çoğumuz tanık olmuşuzdur. Geçm şte Sülün

Osman’ın Galata Kules ’n satmasından tutun da

Farmv lle oyununu gerçek hayata dönüştürdüğünü

söyleyen Ç ftl k Bank Tosuncuk’a kadar bell

dönemlerde büyük vurgunlar, saadet z nc rler g b

b rçok olay aklımızın b r köşes nde kalmıştır.

Ş md lerde se genç b r Fat h’ n 2 m lyar dolarlık kr pto

para vurgunu THODEX le dolandırıcılık gündem m ze

yen b r kan, can geld (!) Gel n bugün Türk ye’de

kısaca dolandırıcılığın geçm ş nden ve son THODEX

olayıyla b rl kte TOSUNCUK davasının yen

gel şmeler nden bahsedel m. Önemle bel rtmek gerek r

k bu yazımız asla b r tavs ye n tel ğ nde değ ld r.

Bu kadar da olmaz, buna da k mse nanmamıştır

d yeceğ m z olaylara geçmeden önce dolandırıcılığın

kısaca tanımını yapalım. B r n kandırmak, aldatmak

amacıyla kasıtlı olarak yapılan eylemlere dolandırıcılık

den r.

Türk Ceza Kanunu madde 157’de dolandırıcı "h lel

davranışlarla b r k msey aldatıp, onun veya başkasının

zararına olarak, kend s ne veya başkasına b r yarar

sağlayan b r k ş ’’ şekl nde tanımlanmıştır.

2010-2014 yılları arasında meydana gelen

dolandırıcılık olayları sonucunda, dolandırıcılığın 69

ayrı t p ve buna bağlı olarak 15 çeş d vardır. Burada

bunları tek tek sıralamayacağız. Türk ye’de en çok

karşılaşılan ve adını duyurmuş olanlardan

bahsetmekle yet neceğ z.

"Matbaanın geç

gelmes b z

yüzyıllarca ger

kalmış bırakırken

d ler z bu sefer

teknoloj ye ve

gel ş m ne hızlı

ayak uydururuz!"

42 | ESAS DERGİ


T Ü R K İ Y E ’ N İ N D O L A N D I R I C I L I K G E Ç M İ Ş İ V E G Ü N Ü M Ü Z

P E R V İ N C E R E N C E V H E R

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Türk ye’n n Dolandırıcılık Geçm ş

İlk dolandırıcılık türümüz sosyal

mühend sl k. Bu dolandırıcılık türünde

mağdur, kend s n n haber olmayan b r

senaryoda -genell kle m ll değerler ,

nançları kullanılarak- b r yardımda

bulunduğuna nandırılır. N tek m Tansu

Ç ller de sosyal mühend sl k mağduru

olarak örtülü ödenekten 5 buçuk m lyon

l rayı Selçuk Parsadan’a aktarmıştır. Olay,

Parsadan’ın kend s n Emekl Orgeneral

Necdet Öztorun olarak tanıtması ve

‘’Kemal stler Derneğ ’’ ç n para stemes

sonucu meydana gelm şt r. Cumhurbaşkanı

olduğu dönemde Süleyman Dem rel’ de

dolandıran Parsadan’ın yakalanmadan

öncek son dolandırıcılığı Tansu Ç ller olayı

olmuş ve 25 senel k dolandırıcılık

faal yetler hüküm g ymes yle sona

erm şt r.

Dem rel ve Ç ller' Dolandırmayı Başarmış

İnanılmaz B r Adam: Selçuk Parsadan

İk nc dolandırıcılık türümüz, kend ne a t

olmayan b r yer satma veya k ralama

şekl nde karşımıza çıkıyor. Bu halde

dolandırıcı, kamuya a t araz veya özel

mülk yet fark etmeks z n kend s ne a t

olmayan hatta bunu fark etmes çok da

zor olmayan b r yer başkasına satmak

veya k ralamak suret yle parasını

kazanıyor. Bu dolandırıcılık türünün de en

büyük s m yapmış k ş s Sülün Osman. Z ra

kend s n n b rçok dolandırıcılık türünde

suçu olmasına karşın b z kend s ne bu

bölümde yer vermey uygun gördük.

Osman Z ya Sülün, namı d ğer Sülün

Osman. Galata Kules ’n , İstanbul’dak

tramvayları satan o adam evet. Kend ne

a t olmayan yerler satmakta usta olan bu

adam cennetten b le yer satmıştır sevg l

okurlar. ‘’Bu olaylar gerçekten yaşanmış,

buraları sah den de satın alan olmuş

mudur?’’ d ye araştırdığımızda sonuç

traj kom k b r şek lde evet. Sülün Osman,

tüm bu dolandırıcılıklarına elbette k b r

kılıf uydurmuştur. Hatta Galata Kules ’n

sattığı olayda kend s n savunmak ç n

''Kusura bakma hak m bey. Memlekette

Galata Kules 'n satın alacak eşekler

olduğu sürece ben bu kuley satarım.''

sözler gündem olmuştur. Bu olaydan

sonra yakalanan Sülün Osman, kaldığı

otelde -pol s n tahm nler ne göre- kalp

kr z nden ölmüş ve üstünde k ml k

taşımadığı ç n k mses zler mezarlığına

gömülmüştür.

43 | ESAS DERGİ


T Ü R K İ Y E ’ N İ N D O L A N D I R I C I L I K G E Ç M İ Ş İ V E G Ü N Ü M Ü Z

P E R V İ N C E R E N C E V H E R

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Gelel m son dolandırıcılık türümüz Ponz

S stem ve akab nde saadet z nc r n n

b l nen son halkası Ç ftl k Bank olayına.

Adını Charles Ponz ’den alan Ponz düzen ,

yasal görünen b r yatırım aracına katılım

le kısa sürede yüksek oranda get r

sağlanacağı vaad ne dayanmaktadır.

Ç ftl k Bank olayında se Mehmet Aydın

namı d ğer Tosuncuk, hayvanların b r oyun

aracılığıyla alınıp beslend ğ b r düzen

kurmuştur. Sanal olarak satın alınan bu

hayvanların gerçek hayata dönüşümü se

Türk ye’n n çeş tl yerler nde açılacak

ç ftl klerde beslenecek hayvanlar aracılığı

le olacaktı. ‘’Bu kadar nsan aptal

olamaz’’ şekl ndek toplu h ster sonucunda

Sermaye P yasası Kurulunun açıkladığı

rapora göre 77 b n 843 k ş den 511,7 m lyon

TL toplandığı ortaya çıktı. Ç ftl k Bank’la

lg l ş kayetler artmaya başladıkça ş rket,

saadet z nc r olmadığını kanıtlamak ç n

üye alımlarını durdurduğunu açıkladı. Z ra

kaçmak ç n de lk adım atılmış oldu. İk nc

adım se ş rket n, bankaların kend ler yle

çalışmadığını ve ödeme yapmadığını

duyurmasıyla tamamlanmış oldu. Tüm bu

olaylarla b rl kte İnegöl Cumhur yet

Başsavcılığı, 20 k ş n n başvurusu üzer ne

Ç ftl k Bank le lg l olarak "n tel kl

dolandırıcılık, suç örgütü kurma, yönetme

ve üye olma" suçlarından soruşturma

başlattı. Ne tesadüftür k Tosuncuk, 511

m lyon dolarla b rl kte Türk ye’n n h çb r

l şk s ve suçlu değ ş m protokolü olmayan

Uruguay’a kaçtı.

Ş md se Türk ye Cumhur yet tarafından

hakkında b rçok ülkede kırmızı bültenle

yakalama kararı çıkartılmış durumda,

şekl nde yazımızı b t recekken Tosuncuk

mağdur yet n kanıtlamak üzere tesl m

olacağını b ld ren b r v deo yayınladı.

Akab nde Brez lya’dan havalanan b r

uçakla İstanbul’a get r ld . Cumhur yet

Başsavcılığı Tosuncuk hakkında ‘Suç

şlemek amacıyla örgüt kurmak, suç

örgütüne üye olmak, b l ş m s stemler n

araç olarak kullanmak, t car ş rketler n

faal yet kapsamında n tel kl dolandırıcılık

yapmak le suçtan kaynaklanan mal varlığı

değerler n aklamak’’suçlarından b r

dd aname hazırladı. Tosuncuk dosyasıyla

lg l kısıtlama kararı alınmasıyla b rl kte

taraf avukatlarının soruşturma dosyasını

nceleme ve dosyada bulunan belgelerden

örnek alma yetk s kısıtlanmış durumda.

Tosuncuk davasının ne kadar süreceğ n

tahm n edememekle b rl kte geç gelen

adalet h ç gelmeyenden y d r düşünces yle

mağdur yetler n en kısa zamanda

g der lmes n temenn eder z.

44 | ESAS DERGİ


T Ü R K İ Y E ’ N İ N D O L A N D I R I C I L I K G E Ç M İ Ş İ V E G Ü N Ü M Ü Z

P E R V İ N C E R E N C E V H E R

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Kr pto Para Fat h ve Thodex Vurgunu

Geçt ğ m z günlerde ülken n gündem ne,

THODEX yatırımcılarının yüreğ ne bomba

g b oturan b r haberle karşılaştık: 2 m lyar

dolarlık kr pto para vurgunu…

THODEX, Türk ye’de şlem yapan kr pto

para borsalarından sadece b r yd . Adını

duyurmak ve güven l rl ğ n arttırmak ç n

b rçok ünlü s mle de ş b rl ğ yapmıştı.

Ancak ünlü s mler gelecekte olacaklardan

b r haber şek lde bu reklamlarda

oynamıştı. Faruk Fat h Özer, namıd ğer

Kr pto Fat h’ , borsasında çeş tl çek l şler

le kullanıcılara da kolay para mkanı

sunmaktaydı. B l rs n z k b zler kolay para

kazanma fırsatlarını asla ger çev rmey z

ancak böyle düşünenler sadece

yatırımcılar değ l, Özer de bu düşünceden

elbette nas b n aldı. 21 N san 2021’de

THODEX şlemler n durdurulduğunu

açıkladı ve ne tesadüftür k Özer b r gece

önce yurt dışına çıkmıştı.

Hal yle pan k olan yatırımcılara se b r

açıklama yapılma gereğ duyulmuş olacak

k Özer, “İsm n anlaşma sürec

tamamlandığında duyuracağımız dünya

çapında b l n rl ğ olan banka ve fon

ş rketler , uzun süred r ş rket m ze yatırım

yapmak stemekte ve ortaklık tekl f nde

bulunmaktadır. S zlere daha y h zmet

vereb lmek adına gelen ortaklık tekl f n

olumlu değerlend rme kararı alınmıştır. Bu

sürec n tamamlanab lmes ç n şlemler n

durdurulup dev r sürec n n tamamlanması

gerekmekted r. Süreç se yaklaşık 4-5 ş

günü sürecekt r. Bu süre zarfında

kullanıcılarımıza düzenl olarak

b lg lend rme sağlanacaktır. Daha güçlü

ortaklarla s zlere güvenl altyapımızla

h zmet vermeye devam etmek ç n

çalışıyoruz.” fadeler n kullandı. Bu

açıklama h ç k mse tarafından tatm n ed c

bulunmamış olacak k THODEX le l şk l 78

k ş den 62’s gözaltına alındı. Özer’ n se

Arnavutluk’tan ades ç n şlem başlatıldı.

THODEX le lg l kabul ed len lk dava se

bel rs z alacak davası n tel ğ nde. Dava İ.Ö.

tarafından açıldı ve duruşmanın 9

Kasım’da yapılacağı b ld r ld .

Günümüz dünyasında kr pto para artık

herkes n ulaşab leceğ n tel kte b r araç

hal ne geld , kr pto para borsaları se

adeta bankalar g b çalışıyor. Bu gel ş m

görmezden gelmem z ve bunu düzenleyen

mevzuatlar çıkarmıyor oluşumuz se

gelecekte başka mağdur yetler yaratacak

g b duruyor. Matbaanın geç gelmes b z

yüzyıllarca ger kalmış bırakırken d ler z bu

sefer teknoloj ye ve gel ş m ne hızlı ayak

uydururuz!

45 | ESAS DERGİ


T Ü R K İ Y E ’ N İ N D O L A N D I R I C I L I K G E Ç M İ Ş İ V E G Ü N Ü M Ü Z

P E R V İ N C E R E N C E V H E R

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

KAYNAKÇA

https://tr.w k ped a.org/w k /Doland%C4%B1r%C4%B1c%C4%B1l%C4%B1k

https://tr.w k ped a.org/w k /Sel%C3%A7uk_Parsadan#:~:text=Sel%C3%A7uk%20Pars

adan%20(1952%2C%20%C4%B0stanbul%20%2D,Omur l k%20kanser %20neden yle%20

%C3%B6ld%C3%BC.

https://seyler.eks sozluk.com/dem rel-ve-c ller -doland rmay -basarm s- nan lmazb

r-adam-selcuk-parsadan

https://gazete stanbul.com/galata-koprusunu-satan-efsanev -doland r c -sulunosman/

https://tr.w k ped a.org/w k /S%C3%BCl%C3%BCn_Osman

https://oned o.com/haber/tum-zamanlar n-en-buyuk-doland r c s -sulun-osman- -

yak ndan-tan mak- ster-m s n z-767448

https://www.ntv.com.tr/turk ye/doland r c l k-z nc r n n-son-halkas -c ftl k-bankmehmet-ayd

n-k md r,NaxTaRPQC0WdIOCXjKtxXA

https://tr.w k ped a.org/w k /%C3%87 ftl k_Bank#:~:text=%C3%87 ftl k%20Bank%2C%

20Ponz %20oyunu%20%C3%BCzer ne,merkez %20Kuzey%20K%C4%B1br%C4%B1s'ta%2

0bulunmaktayd%C4%B1.

https://www.bbc.com/turkce/haberler-turk ye-43414402

Yılmaz, A. (2015). Türk ye’dek dolandırıcılık t poloj ler : dolandırıcılık olaylarının

kategor k tasn f ve yapılış şek ller . Hacettepe Ün vers tes Sosyoloj k Araştırmalar E-

Derg s , 1-26.

46 | ESAS DERGİ


2 0 2 1 A Ğ U S T O S

DEMOKRASİNİN

MEDYADAKİ ÇIRPINIŞI

A H S E N K A R A K A Y A

D j talleşmen n nsan hayatına sunduğu

kolaylıkları olmasıyla beraber, son

yıllarda zorlukları da ön plana çıkmış,

toplumlararası sahada büyük b r

güvenl k zaafı meydana gelm şt r. Özel

hayatın teşh r ed lmes , s ber saldırılar,

k ş sel ver ler n sızdırılması karşı karşıya

kalınan problemler n başında gel yor.

Meydana gelen zaf yetler n en d kkat çeken se s yas ve kültürel arenada yaşananlar.

S yas ler, halka kend steğ ve b lg s dışında düşünceler n onaylatma ve yayma

güdüsüyle hareket edeb ld kler ç n destek gördüğü gruplar tarafından kolaylıkla

man püle ed leb l yorlar. Man pülasyonun en rahat kullanıldığı sosyal medya le

kampanyalarda, haber araçlarında, gruplar arası çatışma ortamlarında ve k tleler n

seç m terc hler nde kend pol t kaları kolaylıkla vme kazanıyor hatta öyle k

vatandaşların rızalarını dah satın alacak sev yeye ulaşıyor. Günümüz perspekt f nden

baktığımızda ç nden çıkılması zor b r hal alan medyadak güvenl k zaf yet ülkeler

kaosa sürüklem ş, nsan hakları hlaller ortaya çıkarmış, çeş tl katl amların

yapılmasına olanak sağlamıştır.

47 | ESAS DERGİ


D E M O K R A S İ N İ N M E D Y A D A K İ Ç I R P I N I Ş I

A H S E N K A R A K A Y A

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Demokras ye müdahale eden ve kamuoyu oluşturmaya

yönel k man pülat f uygulamalardan Alman F lozof Sch ller

şöyle bahsetm şt r; “Baskı ve zor kullanılarak yönet leb len

ve yönlend r leb len toplumlar ç n man pülasyon gerekl

değ ld r. Man pülasyon daha çok b reysel özgürlüğün ön

planda tutulduğu ve l beral demokras yle yönet len

toplumlarda geçerl d r.” Modern dünyada da aynı etk

sosyal medya aracılığıyla yozlaştırılmıştır. En son 2016 ABD

seç mler nde adını sıkça duyduğumuz Cambr dge Analyt ca

skandalından sonra Freedom House’n n (demokras , s yas

özgürlük ve nsan hakları konusunda araştırma yapan

s yasal kuruluş) yaptığı araştırmaya göre seç m veya

referandum yapmış ülkeler n %88’ nde seç mlerde d j tal

müdahalelere saplanılmıştır. Bu sayede pol t kacılar, sosyal

medya le toplumu kışkırtmakta daha da uzman hale

gelm şt r. Üstel k daha az efor ve para le. Böylel kle

kışkırtıcı görüşler, yanlış haberler, troll hesaplar seç m

uğruna, aktöryeler tarafından kullanılmaktan

kaçınılmamıştır.

48 | ESAS DERGİ


D E M O K R A S İ N İ N M E D Y A D A K İ Ç I R P I N I Ş I

A H S E N K A R A K A Y A

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Sosyal medya, yüzyıllardan ber demokras kültürüne sah p ülkeler b le der nden sarsma

potans yel ne sah p olduğu nkar ed lemez b r gerçek. 2016 Amer ka B rleş k Devletler ,

2017 Fransa başkanlık seç mler ve İng ltere Brex t’te yaşananlar onları seç m

man pülasyonun odağında olan ülkeler konumuna sokuyor. Seçmen prof l n n anal z

ed lmes yoluyla seç m sonuçlarını etk leyecek paylaşımlar yapılması le doğruluğu

muamma b lg n n yayılımının kontrol ed l(e)memes demokras n n ne derece

uygulanab l rl ğ n veya gerçekten uygulanıyor mu sorunu ortaya çıkartıyor. Türk ye ç n

de durum farklı değ l. Reuters Enst tüsü D j tal Haberler Raporu’na göre uydurma

haberlere maruz kaldığını söyleyenler n en yüksek oranlarından b r Türk ye. 2018

Türk ye’dek seç mlerde sosyal medyada çok fazla gerçek dışı haberler çıkmış, tey t

ed lmeden medyaya sızdırılmıştır. Net b r şek lde d yeb l r z k , yalan haberler n yayılması,

sun kamuoyu oluşturma ve k tleler galeyana get rme s yas ler n kullandığı en büyük ve

en kolay seç m s lahlarından b r .

Oxford Ün vers tes ’n n yaptığı “The Global D s nformat on Order” s ml 81 ülken n

ncelend ğ ve Türk ye’n n de yer aldığı raporda; Devlet kurumları, s yas part ler, özel

f rmalar ve s v l toplum kuruluşların nasıl man pülat f çer kler üreterek, d j tal b lg

ekos stem n n k rlett ğ n , bununla beraber fade ve basın özgürlüğünün bastırılarak

demokras ye verd ğ zararı ncel yor. Ver lere göre 81 ülkede, s yas part ler, devlet

kurumları, s v l toplum kuruluşları ve özel f rmalar eşgüdümlü veya tek başlarına,

dezenformasyonu ve propagandayı yaymak ç n sosyal medyayı kullanarak kamuoyunu

yönetmeye çalışıyor. D kkat çeken noktalardan b r özel f rma-devlet kurumu arasındak

sözleşmeler n varlığı. Örneğ n İsra l Arş mend Grubu’nun Afr ka, Lat n Amer ka ve

Güneydoğu Asya’da çeş tl kampanyalar yürütmes ç n bahs geçen devletlerle yaptığı

sözleşmelerd r. Örneklerden b r d ğer özel f rma le devlet kurumu arasındak sözleşme

olarak sayılan, İspanyol El m nal a Ş rket ’n n Kolomb ya’dak yerel seç mler nde hükümet

desteğ s yas ler n seç lmek ç n addett kler sözleşme. Bu bağlamda anlaşma taraflarının

hedef , f k r ayrılığı yaratan düşünceler n bastırmak, muhal fler t barsızlaştırmak, yalan

haberlerle toplumu man püle etmek ve odak noktasını değ şt rmek; kısaca toplumu kalıcı

hasarlar yaratan sonsuz b r kaosa sürüklemek.

49 | ESAS DERGİ


D E M O K R A S İ N İ N M E D Y A D A K İ Ç I R P I N I Ş I

A H S E N K A R A K A Y A

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Sosyal medya, yüzyıllardan ber demokras kültürüne sah p ülkeler b le der nden sarsma

potans yel ne sah p olduğu nkar ed lemez b r gerçek. 2016 Amer ka B rleş k Devletler ,

2017 Fransa başkanlık seç mler ve İng ltere Brex t’te yaşananlar onları seç m

man pülasyonun odağında olan ülkeler konumuna sokuyor. Seçmen prof l n n anal z

ed lmes yoluyla seç m sonuçlarını etk leyecek paylaşımlar yapılması le doğruluğu

muamma b lg n n yayılımının kontrol ed l(e)memes demokras n n ne derece

uygulanab l rl ğ n veya gerçekten uygulanıyor mu sorunu ortaya çıkartıyor. Türk ye ç n

de durum farklı değ l. Reuters Enst tüsü D j tal Haberler Raporu’na göre uydurma

haberlere maruz kaldığını söyleyenler n en yüksek oranlarından b r Türk ye. 2018

Türk ye’dek seç mlerde sosyal medyada çok fazla gerçek dışı haberler çıkmış, tey t

ed lmeden medyaya sızdırılmıştır. Net b r şek lde d yeb l r z k , yalan haberler n yayılması,

sun kamuoyu oluşturma ve k tleler galeyana get rme s yas ler n kullandığı en büyük ve

en kolay seç m s lahlarından b r .

Oxford Ün vers tes ’n n yaptığı “The Global D s nformat on Order” s ml 81 ülken n

ncelend ğ ve Türk ye’n n de yer aldığı raporda; Devlet kurumları, s yas part ler, özel

f rmalar ve s v l toplum kuruluşların nasıl man pülat f çer kler üreterek, d j tal b lg

ekos stem n n k rlett ğ n , bununla beraber fade ve basın özgürlüğünün bastırılarak

demokras ye verd ğ zararı ncel yor. Ver lere göre 81 ülkede, s yas part ler, devlet

kurumları, s v l toplum kuruluşları ve özel f rmalar eşgüdümlü veya tek başlarına,

dezenformasyonu ve propagandayı yaymak ç n sosyal medyayı kullanarak kamuoyunu

yönetmeye çalışıyor. D kkat çeken noktalardan b r özel f rma-devlet kurumu arasındak

sözleşmeler n varlığı. Örneğ n İsra l Arş mend Grubu’nun Afr ka, Lat n Amer ka ve

Güneydoğu Asya’da çeş tl kampanyalar yürütmes ç n bahs geçen devletlerle yaptığı

sözleşmelerd r. Örneklerden b r d ğer özel f rma le devlet kurumu arasındak sözleşme

olarak sayılan, İspanyol El m nal a Ş rket ’n n Kolomb ya’dak yerel seç mler nde hükümet

desteğ s yas ler n seç lmek ç n addett kler sözleşme. Bu bağlamda anlaşma taraflarının

hedef , f k r ayrılığı yaratan düşünceler n bastırmak, muhal fler t barsızlaştırmak, yalan

haberlerle toplumu man püle etmek ve odak noktasını değ şt rmek; kısaca toplumu kalıcı

hasarlar yaratan sonsuz b r kaosa sürüklemek.

50 | ESAS DERGİ


D E M O K R A S İ N İ N M E D Y A D A K İ Ç I R P I N I Ş I

A H S E N K A R A K A Y A

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Yalnızca Seç m Değ l;

Bu tür dezenformasyon örnekler seç m süreçler ne mahsus b r durum değ l. Hükümetler

veya devletler, halk arasında etn k tem zl k sağlamak amacıyla kışkırtıcı söylemler

üreteb l yor. Yakın b r tar hte bunun örneğ n Myammar’da görülüyor. İnsan Hakları esk

kıdeml nternet araştırmacısı Cynth a M. Wong, tarafından bu durum şöyle fade

ed lm şt r; “Hükümetler n ve d ğer zararlı kurumların sosyal medyayı s lah olarak

kullanmalarının en tatsız sonucu gerçek dünyada hasara sebep olması. Bunun en ünlüsü

ve basında en çok yer alan örneğ Myanmar’dır. Myanmar’da genelde nsanlar telefon

alırken Facebook önceden nd r lm ş olur, böylece lk kullanmak zorunda kaldıkları şey

Facebook olur. Facebook orduya ve d ğer kötü n yetl taraflara, kamuoyunu man püle

ederek Roh ngyanlı Müslümanlara karşı ş ddet teşv k etmeler ç n b r yol sağlamış olur.

Toplu katl amlar, yakılan köyler, toplu tecavüzler ve d ğer nsanlık suçları sonucu 700.000

müslüman ülkeden kaçmak zorunda kalmıştır.” Myanmar’da yaşananlar sosyal

medyanın gücü sayes nde k tleler n çok kolay b r şek lde yönlend r lmes n n en bar z

örneğ d r. B rleşm ş M lletler Genel Sekreter Anton o Guterres tarafından “dünyadak en

ayrımcılığa uğramış nsanlardan b r değ lse de, b r ” olarak n telend r lm şt r. Myanmar’da

k tlesel nternet kullanımının başlangıcından bu yana, Roh ngya aleyh ne kışkırtıcı yazılar

Facebook’ta düzenl olarak yayınlanmış, adeta b r s lah olarak kullanılmıştır. 2017'den bu

yana yaklaşık 700.000 Roh ngya Müslümanı Myanmar’ı terk etm ş ve bunların çoğu şu

anda Bangladeş’tek mültec kamplarında yaşamaktadır. Tab k günümüzde bu

yaşananlar yalnızca Myanmar le sınırlı değ l. Farklı sosyal medya platformları (Tw tter ve

T ktok örneğ ) ve artan kullanıcı sayılarıyla b rl kte, çeş tl b ç mlerde nefret söylemler n

kasıtlı olarak yayılması ve kolaylıkla propagandaya dönüştürülmes mümkün.

51 | ESAS DERGİ


D E M O K R A S İ N İ N M E D Y A D A K İ Ç I R P I N I Ş I

A H S E N K A R A K A Y A

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Nasıl Kaçınırız?

B r toplumu demokrat k yapan şey halka b lg ed nme hakkı sunmak ve seç mler nde

özgür karar vereb lmeler n sağlamaktır. Z ra halk ed nd ğ b lg ye göre düşünceler n nşa

eder s yas otor tes n seçer veyahutta denetler. Yalan haber doğru habere göre 6 kat

daha hızlı yayıldığı günümüzde bu ş n nasıl c dd b r boyutta olduğunu bar z b r şek lde

göster yor. Z ra dünyada en hızlı büyüyen mültec kr z olarak adlandırılan Myanmar

soykırımında nsanların b rden sah p oldukları nternet bağlantısı ve ardından ed nd kler

Facebook hesapları le halk çok kolay propagandanın alet olmuştur. Myanmar

vatandaşların nternet okur yazarlığı olmadan haberler nasıl f ltreleyecekler , nternet

nasıl etk n kullanacakları konusunda yeterl eğ t mler olmaması b nlerce nsanın hayatına

mal olmuş, gruplar arasında düşmanlık hızla der nleşm şt r. Bu durumu önlemek ç n başta

sosyal medya platformlarına büyük ş yükü düşüyor. İnsan hakları hlal çeren

paylaşımlar, paylaşım yapılan platform tarafından denetlenmel ve engellenmel d r.

Myammar’da yapılan katl am paylaşımlarına Facebook geç kaldıklarını t raf etse de

Reuters, Facebook’un Myanmar’la lg l çabalarının çoğunu dışarıdan b r ş rket olan

Accenture’a verd ğ n ve bunun da Haz ran ayı t barıyla ülkeden gelen nefret söylem

raporlarını ncelemes ç n 60 k ş ye görevlend rd ğ n b ld rd . Ayrıca Facebook gelecektek

benzer sorunları önlemek ç n Myanmar’da s v l toplumla b rl kte çalışma ve ürün

değ ş kl kler yapma kararı almıştır. d ğer nefret söylem n önlemek ç n tey t/doğrulama

mekan zmasının gerekl l ğ hayat önem taşıyor. Denet m ve doğrulama mekan zması

Türk ye’de b r takım s teler sayes nde sağlanmaya çalışılıyor olsa da yeterl değ l çünkü

toplum bu haberlere nanmayı seç yor. Kısaca, gerek seç m süreçler nde gerekse devlet n

veya hükümet n hedefled ğ toplum oluşturma sürec nde yapılan nefret söylemler nde,

devletlere, sosyal medya yönet m ne ve s v l toplumlara büyük ş düşüyor.

Kaynakça:

Oxford Un vers tes ’n n Raporu (2020): https://comprop.o .ox.ac.uk/wp-content/uploads/s tes/127/2021/01/CyberTroop-Report20-FINALv.3.pdf

Reuters D j tal Haber Raporu (2020): https://reuters nst tute.pol t cs.ox.ac.uk/s tes/default/f les/2020-06/DNR_2020_FINAL.pdf

52 | ESAS DERGİ


2 0 2 1 A Ğ U S T O S

DİRENMEZSEK NEFES

ALAMAYIZ

A H M E T C A N K A L E M

CİĞERİMİZ YANDI Türk ye’de orman yangınları büyük b r felakete

AYDIN-MUĞLA-ANTALYA-

MERSİN-ADANA-OSMANİYE-

KİLİS KAYSERİ

dönüştü. Yangın bölgeler m zdek ormanlar tüm

yaban hayatı le b rl kte yok oldu. Bu yangınlar b r

kısmı sabotajların d ğer kısmı se Anadolu’yu etk s

altına alan büyük kuraklıkların ve sıcak

dalgalarının mutlak sonucudur. İkl m kr z n n

etk ler arttıkça daha çok, daha sık orman yangını

olacaktır. Bu gerçeğe hazır olmamanın ve

önlemler almayı hmal etmen n sonucunu se y ne

b zler fazlasıyla ödemektey z. Yangın söndürmede

kullanılan uçaklar başta olmak üzere

hel kopterler n ve tfa ye araçlarının yeterl sayıda

ve düzeyde olmaması tüm Anadolu nsanını

seferl k ruhuna bürüdü.

Sırtlarında tfa ye hortumunu taşıyan

kadınlarımız kurtuluş savaşında ver len mücadele

ruhumuzu yüz yıl geçse de kaybetmed ğ m z b ze

hatırlattı.

53 | ESAS DERGİ


D İ R E N M E Z S E K N E F E S A L A M A Y I Z

A H M E T C A N K A L E M

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Kend m z s yah beyaz b r f lm n ç nde h ssett k, köylüler m z eller ndek

mkânlarla köyler n korumaya çalışıyor, anonslarla nsanlardan su, ekmek,

kazma, kürek çapa sten yor. Yangının dumanı gökyüzüne kara b r bulut olup

yüksel nce ancak fark ed l p yönlend r l yor tfa yeler. B r taraftan da bu denl

felakete dönüşen yangınları gördükçe nerde teknoloj , nerde hazırlık d ye

sorgulamamız gerek yor. Yangın r sk n n bu kadar büyük olduğu b r zaman

d l m nde, keş f uçaklarının ormanların üzer nde uçarak yangını daha başında

tesp t etmes , hemen söndürme çalışmasını başlatması gerekmez m ? Han

İHA'lar? Ormanların üzer ne nsansız hava araçları sürekl keş f ve kayıtta olsa,

yangınlar en başında tesp t ed l p hemen hava araçları le müdahale ed lse

yaşanır mı bu korkunç tablolar? En acısı da daha b r yıl önce Hatay'da

ormanlarımız pek çok noktada başlayan yangınlarla cayır cayır yanmıştı. Yan

yaşadıklarımız ön görülemeyecek b r durum değ l.

Avrupa B rl ğ (AB) Kopern k Atmosfer Gözlem Serv s , (CAMS) Akden z'dek

orman yangınlarına l şk n b r rapor yayımladı. Raporda, Türk ye'de yangın

yoğunluğunun rekor düzeyde olduğu bel rt ld .

CAMS raporuna göre 28 Temmuz'dan ber orman yangınlarının sürdüğü

Türk ye'de günlük toplam yangın ışıma gücü (FRP) değerler , bu alanda ver ler n

tutulmaya başlandığı 2003 yılından bu yana görülmed k düzeye ulaştı. FRP,

yanan b yokütley ölçmek ç n uzaktan algılanan ver ler kullanan b r tekn k. Bu

tekn kle, b tk örtüsünün yanması sonucu b r m zaman başına salınan radyant

enerj ölçülüyor. CAMS raporunda, Türk ye'de yangınlar sonucu salınan dumanın

uydu görüntüler nde açıkça görüldüğü de aktarıldı.

54 | ESAS DERGİ


D İ R E N M E Z S E K N E F E S A L A M A Y I Z

A H M E T C A N K A L E M

2 0 2 1 A Ğ U S T O S

Söndürülen yangınlar sonrasında ortaya çıkan tablo ağır. Hektarlarca orman

yok oldu, nsanlar evler nden oluyor, b nlerce hayvan ölüyor. Bu tablo

nsanlarımızı umutsuzluğa sürüklüyor. Fakat b r de memleket ne sah p çıkan b r

halk var. Yangını söndürmek ç n h ç tereddüt etmeden hayatını tehl keye atan

b nlerce nsan var. Ev yanan nsanlara ev n açan emekç ler var. Yangın sırasında

yaralanan hayvanların yardımına koşanlar, en küçük mkanını söndürme

çalışmaları ç n seferber edenler, ormanı ç n nöbet tutanlar, ülken n her yanında

yardım malzemeler n bölgeye letenler...

Şah n Akdem r başta olmak üzere yangınla mücadele de hayatını kaybeden

tüm kahramanlarımıza saygıyla...

55 | ESAS DERGİ


2 0 2 1 A Ğ U S T O S

son söz yer ne...

Memleket ster m

Gök mav , dal yeş l, tarla sarı olsun;

Kuşların ç çekler n d yarı olsun.

Memleket ster m

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına b r n hayet olsun.

Memleket ster m

Ne zeng n fak r, ne sen ben farkı olsun;

Kış günü herkes n ev barkı olsun.

Memleket ster m

Yaşamak, sevmek g b gönülden olsun;

Olursa b r ş kayet ölümden olsun.

CAHİT SITKI TARANCI

56 | ESAS DERGİ


Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!