17.11.2021 Views

Hünkarbeğendi Tarihi

1867 yılının yaz aylarını gösterirken şimdilerde sofralarımızın en nadide yemeklerinden biri olan Hünkar Beğendi filmleri aratmayacak bir hikaye ile ortaya çıktı. Bu hüzünlü hikaye Sultan Abdülaziz’in sefer dışında yurt dışına çıkan ilk ve son padişah olarak Paris’e gidişiyle başlar. Sultan Abdülaziz uluslararası bir sergi için gittiği Paris’te III.Napoleon’u ziyaret eder ve hiç hesapta olmayan şeyler olur. Napoleon ve eşi İmparatoriçe Eugenie,Sultan Abdülaziz’i özenle saraylarında ağırlarlar lakin Sultan Abdülaziz ve İmparatoriçe Eugenie, ilk görüşte aşkın rüzgarına çoktan kapılmışlardır. Sergi sona erdiği vakit Sultan Abdülaziz Paris’ten İstanbul’a dönerken aklında tek bir şey vardı; imkansız aşkı İmparatoriçe Eugenie. Lakin Eugenie için de durum farksız değildi. Tarih kayıtlarına heybetiyle nam salmış bir padişah olarak geçen Sultan Abdülaziz’i unutmak Eugenie için de mümkün değildi. Lakin kader Sultan Abdülaziz ve İmparatoriçe Eugenie için son sürprizini henüz hazırlamamıştı. Yıllar sonra Süveyş Kanalı açılışına III.Napoleon ve eşi Eugenie’de davet edilmişti. Napoleon bu davete icabet edemeyeceği için kendilerini temsilen İmparatoriçe Eugenie’yi Mısır’a göndermişti. Eugenie gemiyle Mısır’a doğru yolculuk ederken İstanbul limanına uğradı ve Sultan Abdülaziz’i sarayında ziyaret etti. Mısır’a giderken kendisine eşlik eden aşçısını da yanında saraya getiren Euginie bu ziyaret esnasında aşçısından Sultan Abdülaziz ve kendisi için beşamel sos yapmasını rica eder. Eugenie’nin aşçısı beşamel sosu hazırlar ve o sırada saray mutfağının baş aşçısı beşamel sos içerisine közlenmiş patlıcan katar ve sultanın en sevdiği et yemeğini de bu harcın üzerine koyarak Sultan Abdülaziz’e ve konuğu Eugenie’ye sunar. Sultan Abdülaziz bu yemeği öyle çok beğenir ki o günden sonra bu yemek ‘Hünkar Beğendi’ olarak tüm ülkeye ve dünyaya nam salar.

1867 yılının yaz aylarını gösterirken şimdilerde sofralarımızın en nadide yemeklerinden biri olan Hünkar Beğendi filmleri aratmayacak bir hikaye ile ortaya çıktı. Bu hüzünlü hikaye Sultan Abdülaziz’in sefer dışında yurt dışına çıkan ilk ve son padişah olarak Paris’e gidişiyle başlar. Sultan Abdülaziz uluslararası bir sergi için gittiği Paris’te III.Napoleon’u ziyaret eder ve hiç hesapta olmayan şeyler olur. Napoleon ve eşi İmparatoriçe Eugenie,Sultan Abdülaziz’i özenle saraylarında ağırlarlar lakin Sultan Abdülaziz ve İmparatoriçe Eugenie, ilk görüşte aşkın rüzgarına çoktan kapılmışlardır. Sergi sona erdiği vakit Sultan Abdülaziz Paris’ten İstanbul’a dönerken aklında tek bir şey vardı; imkansız aşkı İmparatoriçe Eugenie. Lakin Eugenie için de durum farksız değildi. Tarih kayıtlarına heybetiyle nam salmış bir padişah olarak geçen Sultan Abdülaziz’i unutmak Eugenie için de mümkün değildi.

Lakin kader Sultan Abdülaziz ve İmparatoriçe Eugenie için son sürprizini henüz hazırlamamıştı. Yıllar sonra Süveyş Kanalı açılışına III.Napoleon ve eşi Eugenie’de davet edilmişti. Napoleon bu davete icabet edemeyeceği için kendilerini temsilen İmparatoriçe Eugenie’yi Mısır’a göndermişti. Eugenie gemiyle Mısır’a doğru yolculuk ederken İstanbul limanına uğradı ve Sultan Abdülaziz’i sarayında ziyaret etti. Mısır’a giderken kendisine eşlik eden aşçısını da yanında saraya getiren Euginie bu ziyaret esnasında aşçısından Sultan Abdülaziz ve kendisi için beşamel sos yapmasını rica eder. Eugenie’nin aşçısı beşamel sosu hazırlar ve o sırada saray mutfağının baş aşçısı beşamel sos içerisine közlenmiş patlıcan katar ve sultanın en sevdiği et yemeğini de bu harcın üzerine koyarak Sultan Abdülaziz’e ve konuğu Eugenie’ye sunar. Sultan Abdülaziz bu yemeği öyle çok beğenir ki o günden sonra bu yemek ‘Hünkar Beğendi’ olarak tüm ülkeye ve dünyaya nam salar.

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!