You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ISSN NO
2791-8882
LİDER KURUMLAR /1
2/LİDER KURUMLAR
LİDER KURUMLAR /3
Kıymetli okurlarımız;
Ozan ERDEM
Yayın Kurulu Başkanı
Siyaset Bilimi Uzmanı
Dergimizin bu sayısındaki konusu: “Tarımda
Dijitalleşme”
Dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi
Türkiye'mizde de güçlü bir tarım ekonomisine
sahip olunmadan geleceğe güvenle
bakılamayacağını gerek yaşanan salgın hastalıklar
gerekse doğal afetlerle her geçen gün bir kez
daha anlıyoruz. Gıda talebini karşılamak için
bugünkünden %60 daha fazla gıdaya ihtiyaç
duyacağız. Dünya nüfusunun 2050 yılına kadar
9 milyarı aşacağı, şehirleşme oranının %70’lere
çıkacağı öngörüsü de bu yapının stratejik
önceliğe sahip olduğunu gösteriyor. Bu nedenle
araştırmalar; 21. yüzyıl için tarım, gıda ve su
sektörlerini stratejik mücadele edilmesi gereken
alanlar olarak tanımlıyor.
Türkiye nasıl enerji ve savunma sanayii gibi
alanlarda kaynaklarını çeşitlendiriyorsa
tarım sanayii kaynaklarını da çeşitlendirmek
durumundadır. Yaşadığımız coğrafya itibarıyla
Türkiye’nin büyüyen, genç, dinamik nüfusu ve
coğrafyası dikkate alındığında, farklı kaynaklardan
tarım sanayisi ihtiyaçlarını karşılamasından daha
doğal bir şey olamaz. Bu sebeplerden, bugün
ülke olarak gündemimizde dijital ekonomi, dijital
ticaret, dijital tarım ve geleceğin marka şehirleri
var. Dijitalleşme artık hayatın her alanında
var. Bu konuya verilen önem sebebiyle yeni
yönetim sistemine geçilirken Cumhurbaşkanlığı
bünyesinde Dijital Dönüşüm Ofisi oluşturuldu.
Yine dijital dönüşüm kapsamında, Tarım ve
Orman Bakanlığı bünyesinde; “Kim olursan ol,
dijital tarım pazarına gel” sloganıyla DİTAP (Dijital
Tarım Pazarı) kuruldu. Bu uygulama ile üreticinin
de tüketicinin de alternatifi daha da çoğalıyor.
Her gelişmeyi aynı anda görüp değerlendirip
istediğini alabiliyor. Dijitalleşen dünyada, Türkiye;
DİTAP ile tarımını çok daha iyi noktalara getirecek
ve daha büyük fırsatlar, pazarlar sağlayacaktır.
Bununla birlikte, Dijital Tarım uygulamalarında
hem doğa korunacak hem de girdi miktarı
azaltılarak sadece sulamada %45, gübre de %
27 tasarruf sağlanması sağlanarak üreticilerin
gelirlerinde artış sağlanacaktır. Özetle bu alandaki
çalışmalar ile kaynak israfının ve üretimden
kaynaklanan çevresel kirliliğin önüne geçilmesine,
çiftçilerimizin iş yükünün hafifletilmesine ve
maliyetlerin azaltılarak üretimde verimliliğin
sağlanmasına katkıda bulunulacaktır.
Yine Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde,
e-tarım platformunun hayata geçirilmesiyle
toplam 138 hizmet, bu portaldan online olarak
sunulmaya başlanmıştır. Uydu teknolojileri ve
coğrafi bilgi sistemlerinin kullanımındaki etkinlik
artmaya devam etmekte, yerli ve milli elektrikli
traktör prototipi geliştirilmektedir. Akıllı küpe
uygulaması ile de binlerce hayvan üzerinde
deneme çalışmalarına başlanılmıştır. Bunlarla
birlikte, Dijital tarım kütüphanesi BM Tarım ve
Gıda Teşkilatı kapsamında yapılan anlaşma ile
kurulmuştur. 1800 yılından bu yana, tarımın her
alanında 40 bin kitap, 400'den fazla süreli yayına
bu kütüphaneden ulaşmak mümkündür.
Yukarıda bahsedilen gelişmeler çerçevesinde,
tarımda üretilen katma değeri ve dijital çözüm
fırsatlarını değerlendirmek adına, dergimizin bu
özel sayısını “Tarımda Dijitalleşme” konusuna
ayırdık. Türk tarımında yapılan çalışmaları ve
tarımda gelecek vizyonunu Lider Kurumlar
Dergisiyle paylaşan başta Tarım ve Orman
Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli’ye ve
güzide kurumlarımızın genel müdürleri ile
bize bu alandaki faaliyetlerini aktaran özel
sektörümüzün temsilcilerine ve emeği geçen tüm
akademisyenlere teşekkür ederiz.
Yeni sayımızda buluşmak üzere tüm okurlarımızı
saygıyla selamlıyorum.
4/LİDER KURUMLAR
Merhaba değerli okurlar,
Yayın hayatına başladığı ilk günden bugüne kadar sizlerin
teveccühü ile hak ettiği saygın yere ulaşan LİDER Kurumlar
Dergisi olarak ülkemize katma değer sağlayan, alanında lider
olan kurum, kuruluş ve kişilerle çalışmaya; lider olmanın zorluğu
ve arka planında yatan emek ve özveriyi gözler önüne sermeye
devam ediyoruz.
Melih Furkan Yapalak
Yazı İşleri Müdürü
Dergimizin elinizde bulunan Tarım ve Orman özel sayısında;
“Tarımda Dijitalleşmeyi” ele alıyoruz. Tarımda dijitalleşme,
ülkemizdeki tarımsal üretimin artmasında önemli bir rol
oynamaktadır. Üreticiler; tarımsal ilaçlama, sulama ve gübreleme
konularında dijitalleşme ile kaliteli ve verimli üretimde öne
geçmektedir. Yakın zamanda dünyada milyarlarca insanın daha
fazla gıda ve suya ihtiyacı olacaktır. Küresel anlamda yaşanan
iklim değişiklikleri ve tatlı su kaynaklarının giderek azalması
ile insan nüfusu ciddi anlamda etkilenecektir. Dünyadaki
tatlı su kaynaklarının büyük çoğunluğu tarımsal sulamada
kullanılmaktadır. Özellikle son yıllarda kendini göstermeye
başlayan küresel ısınma ve buna bağlı değişen iklim koşulları
dünyadaki su kaynakları üzerindeki mevcut baskıyı daha da
arttırmıştır. Teknolojiye ne kadar ayak uydurabilirsek, bu kayıp
büyük oranda düşecektir.
Dergimizin “Tarım ve Orman Sayısı’nda”, kurumlarımızın
sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde, doğal
kaynaklarımızın korunması ve gelecek kuşaklara en iyi koşullarda
aktarılması hususunda yapmış oldukları çalışmaları, alınan
tedbirleri, yürütülen politikaları sizlerle paylaşıyoruz.
Bu çalışmamızda, bizlere katkı sağlayan Tarım ve Orman
Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli başta olmak üzere tüm
kurum ve kuruluşlarımıza, değerli hocalarımıza ve ekibimize
teşekkürlerimizi sunar, bir sonraki sayımızda buluşuncaya
kadar sağlık ve esenlikler dileriz.
Selam ve saygılarımla,
LİDER KURUMLAR /5
06
DİJİTAL TARIM PAZARI’NDA
100 MİLYON LİRANIN
ÜZERİNDE CİRO
18
DİJİTALLEŞMEDE ÖNCÜ
KURUM OGM
22
SULAMA YÖNETİMİNDE
KULLANILAN TEKNOLOJİ
KULLANIMI
6/LİDER KURUMLAR
İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü
MELİH FURKAN YAPALAK
Genel Yayın Yönetmeni
CAN ARIKAN
Yayın Kurul Başkanı
OZAN ERDEM
Hukuk Danışmanı
AV. M. ALİ ASLAN
Danışma Kurulu Başkanı
DOÇ. DR. BİROL KAYRANLI
Kreatif Direktör
MUHSİN KAYACAN
Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayın
Yayın Periyodu: 3 Aylık
Aralık sayısı ekidir.
Kapak Konusu:
TARIMDA DİJİTALLEŞME
SÜRÜYOR
İdare Merkezi
Esentepe Mah. Esentepe Sok. 86/3 Yenimahalle-
Ankara
www.liderkurumlar.com
bilgi@liderkurumlar.com
Baskı Yeri
Uzerler Matbaacılık Reklamcılık Turizm Sanayi
Ticaret Limited Şirketi
info@uzerler.com
Turan Güneş Bulvarı 22/26 Yıldız Çankaya-
ANKARA
03124426214
ISSN NO
2791-8882
Lider Kurumlar Dergisi’nde Yayımlanan İlan,
Röportaj veya Köşe Yazılarındaki, Fikir ve
Görüşler, Yazarı ve Görüşü Bildireni Hukuken
Bağlar. Hiçbir Şekilde Lider Kurumlar Dergisi
Sorumlu Tutulamaz.
LİDER KURUMLAR /7
DİJİTAL TARIM PAZARI’NDA
100 MİLYON LİRANIN ÜZERİNDE CİRO
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli bir dizi
programa katılmak üzere Manisa'ya gitti. Manisa
Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen Tarım Sektör
Buluşmasına katılan Bakan Pakdemirli, burada yaptığı
konuşmada, tanıtımını yaptıkları Dijital Tarım Pazarı'nı
oldukça önemsediklerini belirterek, "Şu anda 100
milyon liranın üzerine çıktı buradaki cirolar. Hedefimiz
milyarlarca lira ciroya ulaşmak, belli miktarda bir ciroya
ulaştığımızda gıda enflasyonuna çözüm olacak, üretici
daha fazla para kazanacak, tüketici belki biraz daha
ucuza yiyecek." dedi.
Salgın sürecinde Türkiye'nin, gıda arzında diğer
ülkeler gibi bir problem yaşamadığına dikkati çeken
Pakdemirli, bunda üreticinin, sanayicinin ve lojistik
sektörünün büyük payı olduğunu ifade etti.
Pakdemirli, çiftçinin salgına rağmen üretime ve hasada
devam ettiğini dile getirerek, bu yıl pek çok üründe iyi bir
rekolte beklediklerini, kullanılmayan hazine arazilerinin
tarıma açılmasıyla ilgili düzenlemeyi de eylül veya ekim
ayına yetiştirmeye çalışacaklarını kaydetti.
Türkiye'nin geçen yıl 275 milyar liralık tarımsal hasıla
elde ettiğini dile getiren Pakdemirli, 18 milyar dolar
tarımsal ihracat yapılıp, 5,5 milyar dolar ihracat fazlası
verildiğini hatırlattı.
Pakdemirli, üretici dostu politikalar benimseyip
üreticinin mağdur olmaması için müdahale alımları
yaptıklarını, bu sayede hiçbir üreticinin tarlasında ürün
kalmadığını, artan kur nedeniyle üretim maliyetleri artan
çiftçiyi destekleme primleriyle yalnız bırakmadıklarını
ifade etti.
"ÜRETİCİYLE TÜKETİCİYİ BİR ARAYA
GETİRECEK"
Salgın sürecince Dijital Tarım Pazarı'nın tanıtımını yapıp
hayata geçirdiklerini anımsatan Pakdemirli, şunları
kaydetti:
8/LİDER KURUMLAR
"Bu dijital pazar, üreticinin aradaki aracıları gerektiğinde
ortadan kaldırıp, gerektiğinde etrafındaki zincir
mağazalara girmesini sağlayacak, elleçleme ve lojistik
süreçlerini en aza indirecek ya da pazara erişim
noktasında kolaylıklar sağlayıp, Van'da üretilen bir
ürünün Edirne'ye satılmasını sağlayacak. Bu, internet
üzerinden üreticiyle tüketiciyi bir araya getirecek,
sigortacıyı ve gıda işletmelerini birleştirecek bir
platform. Burası tarımın Mevlanası, herkesi çağırıyorum,
kimseyi dışlamıyorum. Yeter ki çalışalım, doğru dürüst
ürünü vatandaşlara ulaştırmaya gayret edelim.
Dijital Tarım Pazarı'nı çok önemsiyoruz. Şu anda 100
milyon liranın üzerine çıktı buradaki cirolar. Hedefimiz
milyarlarca lira ciroya ulaşmak, belli miktarda bir ciroya
ulaştığımızda gıda enflasyonuna çözüm olacak, üretici
daha fazla para kazanacak, tüketici belki biraz daha
ucuza yiyecek ve daha sağlıklı bir şekilde bunlara
ulaşacak. Tüm pazar ve ekosistem bundan beslenecek."
ÇÖPE GİDEN GIDALAR
Pakdemirli, "Gıdanı koru sofrana sahip çık" adlı bir
kampanyaya başladıklarına da dikkati çekerek, bu
kampanya sayesinde tasarruf kültürünü yaygınlaştırmayı
hedeflediklerini aktardı.
Çöpe giden gıdanın yüzde 2'sinden tasarruf edilmesi
halinde 10 milyar lira değerinde, 360 bin ailenin bir
yıllık gıda giderinin korunmuş olacağına işaret eden
Pakdemirli, "Tasarruf miktarını yüzde 5'e çıkarırsak 25
milyar liraya denk gelen, 1 milyon ailenin bir yıllık gıda
giderini koruruz." dedi.
Manisa'nın tarımsal üretimde ülkenin önemli
şehirlerinden olduğunu hatırlatan Pakdemirli, kentteki
üreticiye 18 yılda 10 milyar liralık yatırım ve tarımsal
üretim desteği sağladıklarını, 17 bin dekar merayı ıslah
edip, 21 milyon lira hibe desteği verdiklerini aktardı.
Pakdemirli, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü olarak
il genelinde 567 milyon lira yatırım bedeliyle 8 yeni
sulama barajını da hayata geçirip, sulanmayan tarım
arazisi bırakmayacaklarını sözlerine ekledi.
“Dijital Tarım Pazarı'nı çok önemsiyoruz.
Şu anda 100 milyon liranın üzerine çıktı
buradaki cirolar. Hedefimiz milyarlarca
lira ciroya ulaşmak, belli miktarda bir
ciroya ulaştığımızda gıda enflasyonuna
çözüm olacak.”
LİDER KURUMLAR /9
TARIMDA DİJİTALLEŞME
SÜRÜYOR
Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir Pakdemirli,
tüm Tarımsal ve Hayvansal kayıtların ve işlemlerin tek
bir platformda toplandığı E-Tarım portalının tanıtım
toplantısına katıldı.
Dijital teknolojinin hayatımızın her yerinde olduğu
belirten Bakan Pakdemirli, Tarım ve Ormanın da bu
dijital hamle içerisinde, güçlü bir alt yapıyla yerini
aldığını ifade etti ve Bakanlığının dijital çalışmalarını
paylaştı.
''E-DEVLET'TE EN FAZLA
HİZMET VEREN
BAKANLIKLARDAN
BİRİYİZ''
Bakan Pakdemirli ilk
olarak e-devlet üzerinden
verilen hizmetlere
değindi. ''Bugün 49 milyon
vatandaşımız, 5 Bin 99
hizmete e-devlet üzerinden
kolayca erişebiliyor.
Biz de Bakanlık olarak; 2018 yılında e-devlet
entegrasyonunu başarıyla gerçekleştirdik. Şu ana kadar
77 entegre hizmeti, 270 kimlik doğrulama hizmetini
vatandaşlarımıza sunuyoruz. E-devlet sisteminde en
fazla hizmet veren Bakanlıklardan birisi olduğumuzu
da önemle ifade etmek istiyorum.''
Bakan Pakdemirli, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın uydu
teknolojilerini de yaygın olarak kullandığını belirtti
ve ''21. yüzyıl, aynı zamanda uydu teknolojilerinin de
hızla geliştiği bir dönem! Bu teknolojiler, Dünya'da
askeriyeden sonra en fazla tarımda kullanıyor.
Yine altını çizerek ifade etmeliyim ki; Türkiye'de uydu
teknolojilerini en fazla kullanan Bakanlıklardan birisiyiz.
Uydu görüntüleri sayesinde; tarım ve orman varlığımızı,
su kaynaklarımızı izliyor, gelişmelerini takip ediyor, sorun
varsa anında çözüm üretebiliyoruz. Uydu teknolojileri,
ayrıca bilgi derinliğimizi de artırıyor. Ekilmeyen
alanları izliyor, ürün var mı yok mu kontrol ediyoruz.
Ekili alanlarda haritalama altyapısını oluşturuyoruz.
Tarım arazilerinde yapılaşmaları, ormanların ve su
kaynaklarının durumunu hep uydudan takip ediyoruz.
Ayrıca, pamuk gibi bazı ürünlerde; desteklerin çapraz
10/LİDER KURUMLAR
kontrolünü de uydudan aldığımız görüntüler sayesine
yapabiliyoruz'' dedi.
Coğrafi Bilgi Sistemlerinin de karar aşamasında oldukça
önemli olduğunu ifade eden Bakan Pakdemirli;''
Coğrafi Bilgi Sistemleri ile uydu ve hava görüntülerini
sayısal veriye çeviriyoruz. Yani, uydu görüntülerini ete
kemiğe büründürüyor, dillendiriyor ve onlara hayat
veriyoruz. Okunması kolay haritalar oluşturuyoruz.
Özellikle belirtmek isterim ki; Bakanlığımızın tüm
dijital sistemleri, Coğrafi Bilgi Sistemleri uygulamaları
ile entegre yapıdadır. Ve son 2 yılda, Bakanlık olarak;
birçok projede Coğrafi Bilgi Sistemleri verilerini altlık
olarak kullandık. Yine bu kapsamda; tarım parsellerinin
tamamı sayısallaştırıldı. Yani 36 Milyon tarım parselinin
her birini tek tek belirledik.
Ulusal Ölçekte Sayısal Toprak Haritaları oluşturuldu.
Her bölgedeki toprak tipi ve özelliği bu haritalara
işlenmektedir. Bu anlamda; pamuk gibi birçok üründe
de, ekim alanlarını daha net tespit edebiliyoruz'' diye
konuştu.
Bakan Pakdemirli, 2019 yılı şubat ayında hayata geçirilen
'E-Çiftçi Portalı'nın da önemle üzerinde durdu. Tüm
üreticilerin işletmesindeki tüm bilgilere, cep telefonu
ya da bilgisayarlarıyla kolayca ulaşabildiği ve işlemlerini
yapabildiği sistem sayesinde; kayıtlı tüm arazi bilgileri,
parsellerdeki kayıtlı ürünler, hayvanların doğumundan
ölümüne, nakil işlemlerine kadar her türlü bilgiye yol
katetmeden veya vakit kaybetmeden ulaşmak mümkün.
'5 GÜNDE BİTECEK İŞ 1 GÜNDE
TAMAMLANIYOR'
2019'da hizmete sunulan sistemlerden biri de Tarım
Arazileri Yönetim Portalı. Bakan Pakdemirli; ''Bu sistem
ülkemizde, tapu işlemleri ile ilgili en büyük yazılım
entegrasyonlarından birisidir. Bildiğiniz gibi; tarım
arazilerinin devir işlemleri için vatandaşımızın önce
Tapu Müdürlüğüne giderek işlem başlatması gerekiyor.
Devrin olması için de tarım arazisinin yeterli büyüklüğe
ve ekonomik değere sahip olması gerekiyor. Bu durum
tarım arazilerinin bölünmesini önleyen mevzuatta yer
alan önemli bir husus. Eğer belirlenen sınırın altında ise
devir işlemine izin verilmiyor.
Sırf bu işlem için vatandaşımız, il/ilçe Müdürlüğümüze
gelerek önce kontrolleri yaptırıyor ve uygunsa onay
alıyor. İşte tüm bu git-gel süreci vatandaşın ortalama
4-5 gününü alıyordu. Tarım Arazileri Yönetim Portalı
sayesinde ise; vatandaşımız sadece Tapu Müdürlüğüne
giderek 24 saatin altında online olarak bu cevabı alıyor
ve işlemini bu çerçevede yapabiliyor. Bugüne kadar 6
aylık sürede, 80 Bin işlemi bu sistem üzerinden yaptık''
dedi.
Bu yıl hayata geçirilen önemli portallardan biri de
Pancar Kayıt Sistemi oldu. Şeker pancarının tohumdan
başlayarak şeker fabrikasına teslimine kadar olan tüm
süreçleri, çiftçi bazında bu sisteme giriliyor.
2020: TARIMDA DİJİTALLEŞME YILI
2020 yılının Tarımda Dijitalleşme Yılı ilan edildiğini
hatırlatan Bakan Pakdemirli, bu doğrultuda atılan
önemli adımlardan birinin de DİTAP olduğunu belirtti.
''DİTAP, sadece üretici ve tüketiciyi buluşturan bir dijital
platform değil! Arkasında, sözleşmeli üretim başta olmak
üzere, üretim maliyetlerinin düşmesi, fiyat istikrarının
sağlanması, aracı unsurların kaldırılması, üreticinin
pazar gücünün artması, finansman olanaklarının
arttırılması gibi tarıma değer katacak birçok faktör
var! Bu arada DİTAP'taki üye sayısı, 3 ayda 28 Bini,
toplam ciro da 100 Milyonu geçti. Hayırlı, uğurlu olsun!
Ayrıca, şu anda DİTAP üzerinden sözleşmeli satışlar da
yapılmaya başlandı. Örneğin; Erzurum Olur ilçesinden
İstanbul'a pekmez satışı yapıldı. Yine Kahramanmaraş
Türkoğlu ilçesinden Ankara'daki bir turşu fabrikasına
salatalık satışı yapıldı. İnşallah bunları daha da artırmak
ve çeşitlendirmek istiyoruz.''
Mayıs ayında hizmete giren Dijital Tarım-Orman
Akademisine de değinen Bakan Pakdemirli, şu ana
kadar 65 akademisyen ve uzmanın portal üzerinden
eğitim verdiğini belirtti.
Sığır, koyun ve keçilerin kayıt altına alındığı TÜRKVET
sisteminin de temmuz ayı başında mobile ortama
taşındığını belirten Bakan Pakdemirli, sadece Bakanlık
değil, bağlı kuruluşların hizmetlerinin de artık dijital
ortamda olduğunu belirtti. ''Örneğin; besicilerimiz Et ve
Süt Kurumumuzdan hayvan kesimi için randevularını,
e-devlet üzerinden dijital olarak sorgulayabiliyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzü de; 65 Otomatik
Gözlem İstasyonu ve 100 taşınabilir Havaalanı Gözlem
Sistemi ile güçlendirdik. Ve 4,8 milyon çiftçimize de
meteorolojik uyarıları SMS olarak iletiyoruz. Orman
Genel Müdürlüğümüz de; Orman Ürünlerinin satışını,
e-Satış portalı üzerinden yapmakta! Ayrıca, orman
koruma faaliyetlerinde İHA ve Drone yanında, foto
kapanları da etkin olarak kullanıyoruz. DSİ tarafından
su verilerinin web servisler üzerinden paylaşılmasını
sağlayacak olan Ulusal Su Bilgi Sistemini de inşallah
bu yıl içinde kullanıma açıyoruz. Yine DSİ kamulaştırma
işlemlerinin tek sistem üzerinden elektronik ve mobil
olarak yapılmasını sağlayan Emlak ve Kamulaştırma
Bilgi Sistemini de Haziran ayında hizmete aldık.''
İHA İLE 1 DAKİKADA 3,5 MİLYON HEKTARLIK
ALAN İZLENEBİLİYOR
Bakan Pakdemirli, Orman yangınları ile mücadelede de
dijital sistemlerin etkin kullanıldığını ifade etti. ''Bu yıl
LİDER KURUMLAR /11
İHA'ları yangınlarla mücadele için kullanmaya başladık.
Ülkemizde askeri amaçlar dışında ilk kez orman
yangılarıyla mücadele için İHA kullanılıyor. Bir İHA ile
anlık olarak 600-800 Bin hektarlık alanı, 1 dakika içinde
ise, 3 ile 3,5 milyon hektarlık alanı tarayabiliyoruz.
Böylece yangınları en hızlı şekilde tespit ederek bölgeye
ulaşıyoruz.
Orman yangınlarıyla mücadelede haberleşme
sistemimizi güçlendirdik ve YANGIN-CEL HABERLEŞME
SİSTEMİ kurduk. Bu sistemde, bas-Konuş cihazları
ile telsiz sistemleri arasında bağlantı kuruluyor. Akıllı
telefonlar ile telsiz sistemlerinin entegrasyonu sağlandı.
Böylece yangın anında mobil telefonlarla hızlıca
iletişime geçiyoruz. Sistemin testleri başladı ve 3 ay
içinde inşallah tam olarak hizmete alacağız.
Diğer bir çalışmamız ise NAVİGASYON TAKİP SİSTEMİ.
Bu dijital sistem sayesinde,
Orman Genel Müdürlüğümüzün yangın söndürme ve
hizmet araçları uydu üzerinden on-line takip edilecek.
Yangın olduğunda, o bölgeye söndürme araçlarının en
hızlı ve en etkin şekilde yönlendirilmesi sağlanacak.
Sistemin denemeleri başladı ve 2 ay içinde hizmete
alınmayı planlıyoruz.''
E-TARIM PORTALI İLE TARIMSAL KAYIT VE
İŞLEMLER TEK ÇATI ALTINDA TOPLANIYOR
Tarım ve Orman Bakanlığının 2023 hedefleri
doğrultusunda tarımda dijitalleşme adımlarından birisi
olan E-Tarım portalı sayesinde başta çiftçilerimiz olmak
üzere, tüm vatandaşlarımız, Bakanlığımız ile olan iş ve
işlemlerini daha kısa sürede, il ve ilçe müdürlüklerine
gitmeden tamamen evraksız şekilde online olarak
yapabilecek.
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli bugün itibariyle
hayata geçen E-Tarım Portalının detaylarını anlattı.
''E-Tarım Portalı; Bakanlığımızın çiftçi, vatandaş ve
firmalara yönelik tüm işlemlerini tek çatı altında
toplayan online bir sistemdir. Yani her bir iş için İl/
İlçe Müdürlüğüne gitmeden, her bir işlem için ayrı ayrı
sistemlere girmeden,
E-tarım portalı üzerinden yüzlerce hizmete tek çatıda
ulaşabileceksiniz. Sisteme etarim.gov.tr web adresinden
giriliyor. ANDROİD veya IOS uygulamaları ile sistemi
cep telefonunuza veya tabletinize indirebilirsiniz.
Çiftçilerimiz için 88 hizmet, vatandaş ve firmalar için
50 hizmet olmak üzere toplam 138 hizmeti buradan
sunuyoruz.''
E-TARIM PORTALI ÇİFTÇİYE YILDA 300
MİLYON LİRA TASARRUF SAĞLAYACAK
E-Tarım Portalının getirdiği büyük kolaylıklar yanında,
Zaman ve Mali olarak da önemli tasarruf ve katkı
sağlayacağını belirtti Bakan Pakdemirli. ''Bir çiftçi;
yıl içerisinde ÇKS, destek başvuruları, hayvanları ile
ilgili iş ve işlemleri için İl/İlçe Müdürlüğüne ortalama
3 ila 8 defa gidiyor. Her seferde yol dâhil, ortalama 1
saatini harcıyor. E-tarım portalı sayesinde bir kez bile
İl/İlçe Müdürlüğüne gitmeden, işlemini dijital olarak
yapmasını sağlayabilirsek; Türkiye'deki 2,7 Milyon
çiftçi için 2,7 Milyon saat tasarruf etmiş oluruz. Ya da
55'lik bir traktörle, 1 saatte ortalama 5 dekar arazinin
işlemesi yapılırsa, 2,7 Milyon saatte 13,5 Milyon dekar
arazi işlenebilir. Bu da Türkiye'deki mısır ekili 6,4 Milyon
dekar arazinin 2 katından fazlasının işlenmesi demektir.
Mali faydasına bakacak olursak; Yine bu sistem
sayesinde üreticimiz işlemlerini dijital olarak yaparsa,
yılda ortalama 110 Lira tasarruf etmiş olacaktır. 2,7
milyon çiftçimiz için de yaklaşık 300 Milyon Lira tasarruf
sağlanacaktır. Bu miktar ile 157 Bin ton buğday tohumu
alınabilir. Bu tohum ile 7,1 Milyon dekar arazide, 2,5
Milyon ton buğday hasat edilebilir. Böylece ekonomiye
yılda 4,1 Milyar Lira katkı sağlanacaktır.''
12/LİDER KURUMLAR
LİDER KURUMLAR /13
14/LİDER KURUMLAR
LİDER KURUMLAR /15
16/LİDER KURUMLAR
LİDER KURUMLAR /17
ÇAĞLAK VETERİNER KLİĞİNİ
Doğan ENSİVRİ
Veteriner Hekim
VETERİNERLİK
HİZMETLERİNDE
DİJİTALLEŞME
Veteriner hekimlik; başta hayvan sağlığı olmak üzere,
sağlıklı çevre, sağlıklı gıda, sağlıklı insan, sağlıklı toplum
aşamalarının tamamında yer alan tek meslek grubudur.
Zira her ne kadar veteriner hekimliğin temelinde hayvan
sağlığını korumak varsa da insan sağlığını korumak
görevi en az onun kadar önemlidir. Çünkü hayvanlardan
insanlara zoonoz adı verilen çok sayıda hastalık
bulaşmaktadır. Bunca olası zoonoz hastalıktan ve
hortladığı taktirde neden olacağı ekonomik kayıplardan
bu ülkeyi ve insanımızı koruyacak tek meslek Veteriner
Hekimlik mesleğidir.
Halk sağlığı; sağlıklı çevre -sağlıklı hayvan -sağlıklı gıdasağlıklı
insan-sağlıklı toplum aşamalarında bir anlam
kazanır. Veteriner hekimler bu aşamalarda görevleri
ve etkileri olan tek meslek grubudur. Sağlık kontrolleri,
teşhis, tedavi, karantina, aşılama, mezbaha kontrolleri
halk sağlığı konusunda veteriner hekimlerin yürüttüğü
çalışmalardan bazılarıdır.
Dijital çağa doğru hızla ilerleyen dünyada, profesyonel
bir meslek olan veterinerlik hekimlik de dünyadaki her
şey gibi dijital çağa ayak uydurmak zorundadır. Her
alanda olduğu gibi veterinerlik hizmetlerinde de dijital
teknolojilerden faydalanmak bir zorunluluk haline
gelmiştir.
Bu çağın yakalanması ve dijital sağlığın getireceği
fırsatlardan yararlanılabilmesi için en önemli husus bolca
veri toplanması ve paylaşımının sağlanmasıdır. Çünkü
dijital sağlığın merkezinde yapay zekâ, yapay zekanın
da merkezinde veri işleme vardır. Veteriner hekimlik
olarak bu fırsattan faydalanabilmek için biran önce
“ulusal dijital hayvan sağlık ekosistemi” oluşturmamız
gerekiyor. Bu konuda İngiltere örneğinde olduğu gibi
özel firmalara iş düşmektedir. Bu geç kalmadan atmamız
gereken bir adımdır. Bunu başaramazsak mesleğimiz
için yapay zekâyı ve dijital sağlığı kurgulayamayız ya da
hayvan dostlarımıza bu imkanı sunmakta çok geç kalırız.
Akıllı hayvan sağlığı sistemleri, veteriner hekimlikte
dijitalizasyon ve yapay zeka, 3D yazılımı, gen teknolojisi ve
bilişim teknolojisinin veteriner hekimlikteki uygulamaları
yakın gelecekteki gelişmelerin habercileri olup,
veteriner hekimlikte devrimsel nitelikte değişimlere yol
açacaktır. Bu değişimler, bir taraftan veteriner hekimlik
tedrisatının yeniden kurgulanmasını, diğer taraftan da
veteriner hekimin yeniden tanımlanmasını zorunlu hale
getirmektedir. Bu bağlamda veteriner hekim, daha
yenilikçi, teknolojik açıdan yetkin, iletişim becerileri
güçlü olmak durumundadır. Veteriner hekimler olarak
tarihte yaptığımız başarılardan feyz alarak yeni dijital
çağda da öncü olacağımıza inancım tamdır.
18/LİDER KURUMLAR
www.pimakina.com.tr
sales@pimakina.com.tr
LİDER KURUMLAR /19
DİJİTALLEŞMEDE ÖNCÜ KURUM
OGM
1- DİJİTALLEŞMEDE ÖNCÜ KURUM
Ülkemizde seçim sonuçları ilk kez bilgisayar ortamında
1983 yılında değerlendirilmiştir.
6 Kasım 1983 yılı Milletvekili Genel Seçimleri
Genel Müdürlüğümüz bilgi işlem merkezinde
değerlendirilmiştir.
2- E-İHALE
Orman Genel Müdürü
Bekir KARACABEY
2019 yılında Kamu İhale Kurumu tarafından yapılan
toplam e-ihale sayısı 6.230 adettir. Orman Genel
Müdürlüğünce yapılan toplam ihale adedi 4.649 olup
2.381 adedi e-ihale yöntemiyle yapılmıştır. OGM nin
yaptığı ihaleler içinde E-ihale oranı %51’dir. KİK ihaleleri
içinde ise 2381 adedi Orman Genel Müdürlüğü (OGM)
tarafından gerçekleştirilmiştir. Kamu Kurumları içinde
%38’lik e-ihale oranı ile Orman Genel Müdürlüğü ilk
sırada yer almıştır.
2020 yılında Genel Müdürlüğünce yapılan toplam
ihale adedi 4.784 olup 3.997 adedi e-ihale yöntemiyle
yapılmıştır. E-ihale oranı %84’dir.
2021 yılında bugüne kadar Genel Müdürlüğünce yapılan
toplam ihale adedi 4.257 olup 3.929 adedi e-ihale
yöntemiyle yapılmıştır. E-ihale oranı %92’dir.
3- E-SATIŞ
Yeni Koronavirüs (COVID-19) pandemisi nedeniyle,
Genel Müdürlüğümüzce 18.03.2020 tarihinden sonra
yapılacak oduna dayalı orman ürünleri satışlarının
ihale salonlarında yapılması, müşterilerimize virüs
bulaşmasının önüne geçilmesi amacıyla iptal edilerek,
daha önce pilot bölgede uygulamış olduğumuz
20/LİDER KURUMLAR
ve tamamen Kurumumuz tarafından geliştirilmiş
programla tüm satışlar elektronik ortama taşınmıştır. E-
satış kapsamında 2020 yılında 193 bin partiye ait ihale
süreci gerçekleştirilerek 4,2 milyar TL lik, 2021 yılında
ise 179 bin partinin ihale süreci sonucunda 8,2 milyar TL
lik gelir elde edilmiştir.
Elektronik ortamda yapılan satışlarla müşterilerin ihale
yapılacak yerleri gitmeyip ihaleyi bürosundan takip
etmesi nedeniyle yıllık ortalama 20 Milyon TL tasarruf
sağlanmıştır.
4- ORBİS
Genel Müdürlüğümüzün iş ve işlemlerinin elektronik
ortamda yapılmasına imkân sağlamak üzere geliştirilen
Orman Bilgi Sistemi (ORBİS) üzerinden vatandaş ve
özel sektöre hizmet sunulmaktadır. Sunulan hizmetlerle
bürokratik süreçler daha verimli hale getirilmekte,
nitelikli ve rasyonel karar alma mekanizmaları ile
müşteriye ulaşılmaktadır. Ayrıca kurumsal hizmet
ve kaynakların akılcı ve verimli ve etkin kullanımı
sağlanmaktadır.
Orman Genel Müdürlüğü iş ve işlemleri artık elektronik
ortamda gerçekleştiriliyor. Orman Bilgi Sistemi (ORBİS)
web, masaüstü ve mobil uygulamaları olan CBS tabanlı
bir uygulamadır.
ORBİS, 41 ana modül, 3.756 ekran (ara yüz), 30 bin iç
kullanıcı, 300 bin dış kullanıcı, 3520 tablo ve 30 milyon
satır ile 1,9 TB veri tabanı boyutu içermektedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Coğrafi Bilgi
Teknolojileri, coğrafi veri üretimi ve uygulamaları
konularında başarılı çalışmalar yürüten, coğrafi veri
altyapısının kurulmasına ve geliştirilmesine katkı
gösteren kamu kurumları, özel sektör, üniversiteler
ve sivil toplum kuruluşlarına ödül verdiği Dünya CBS
gününde Genel Müdürlüğümüz de Orman Bilgi Sistemi
(ORBİS) ile “Coğrafi Bilgi Sistemleri temelli kurumsal
iş süreçlerinin etkin ve hızlı hayata geçirilmesi”
çalışmasından dolayı Dünya CBS Günü 2015 ödülüne
layık görülmüştür.
ORBİS Kamuda en büyük bilişim projesidir.
5- E-DEVLET
Genel Müdürlüğümüzce vatandaş, özel sektör ile kamu
kurum ve kuruluşlarına, 17 adet kategori altında toplam
61 adet hizmet e-Devlet üzerinden BAŞVURU şeklinde
sunulmaktadır. Bu hizmetler için başvurular e-Devlet
sistemi üzerinden alınmakta, ilgili birime iletilmekte ve
değerlendirilmektedir. Bu hizmetler için toplam 52.561
adet başvuru yapılmış olup bunların 32.019 adedi
sonuçlandırılmıştır. Gerçek ve tüzel kişiler tarafından
ormanlık alanlardan 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun
16, 17 ve 18.maddelerine göre talep edilen 25.456
adet iznin başvuruları e-Devlet üzerinden alınmıştır.
Orman Ürünlerinin açık artırmalı satışları, e-Satış
portalı üzerinden elektronik ortamda yapılmaktadır.
e-Satış portalına üyelik işlemleri e-Devlet üzerinden
yapılmakta olup bu kapsamda 2020 yılında 4.104
adet ihale ilana çıkarılmış ve bunlardan 4.100 adet
satış sonuçlandırılmıştır. 2021 yılında 8.290 adet
ihale ilana çıkarılmış ve bunlardan 8.150 adet satış
sonuçlandırılmıştır. Genel Müdürlüğümüz personel
alımı kapsamında iş başvuruları e-Devlet üzerinden
alınmakta, yerleştirme sonuçları e-Devlet üzerinden
açıklanmaktadır. En son 2019 yılında gerçekleştirilen
5.000 adet personel alımında olduğu gibi 2016 yılından
bugüne kadar Orman Mühendisi, Orman Muhafaza
Memuru, Engelli Personel ve Sözleşmeli Personel
alımları için toplam 105.699 adet başvuru bu şekilde
gerçekleştirilmiştir.
6-EPTTAVM
Afyonkarahisar Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezimizde;
Ormanlarımızdan toplanan ve merkezimizde yetiştirilen
bitkilerden üretilen bitki çayları, uçucu ve sabit
yağlar ile fidanlıklarımızda ürettiğimiz fidanlar E-PTT
AVM üzerinde oluşturduğumuz mağaza ile satışları
yapılmakta, vatandaşlarımızın online erişimleri
sağlanmaktadır.
https://www.epttavm.com/magaza/ogmgovtr linki
üzerinden ulaşılabilen online mağazamızda 14 farklı
bitkisel çay, 7 farklı bitkisel yağ ve 2 farklı bitki fidanı
satışı yapılmaktadır.
Ormandan Sağlık Üretiyoruz.
7- İHA VE ERKEN UYARI SİSTEMİ
Orman Yangın Erken Uyarı Sisteminde geliştirilen
yazılım ile kulenin bulunduğu yerden 15 km çapındaki
orman görüntülerini analiz ederek, uzaktaki bir dumanı
15 ile 25 saniye arasında tespit edip alarm üretmektedir.
Kurulan sistemler aracılığı ile orman yangınları internet
üzerinden canlı olarak izlenebilmektedir. Yangının
başlangıcı otomatik olarak e-posta, SMS veya MMS
yoluyla yetkililere bildirilmektedir.
İnsansız yangın gözetleme kulesi sistemi ile orman
yangınlarının söndürülmesinde erken tespit, hızlı
ve etkin müdahale amacıyla ülkemiz genelinde 776
adet yangın gözetleme kulesi ile ormanlar 24 saat
gözetlenmektedir.
Ayrıca Orman yangınlarında İHA kullanan Avrupa’da
birinci , dünya da ise ikinci ülkeyiz.
Bir İHA anlık olarak 600-800 bin hektarlık alanı,
1 dakika içinde de 3 ile 3,5 milyon hektarlık alanı
tarayabilmektedir.
2020 yılında yangın tespiti ve izlemelerinde 1 adet 2021
yılında ise 4 adet İHA kullanılmıştır.
LİDER KURUMLAR /21
8-YANGIN YÖNETİM SİSTEMİ
28 Orman Bölge Müdürlüğü ve KKTC’de yaklaşık 8000
adet hava ve kara aracına mobil veri iletişim cihazı
kurularak, sayısal haritalar üzerinden izlenmekte,
orman yangınlarına ilişkin anlık, güncel ve doğru bilgiler
üretilerek, yöneticilerin doğru karar vermesine yardımcı
olunmaktadır.
Yangın Yönetim Sistemi, Türkçe, İngilizce, Arapça,
Farsça, Azerice, Arnavutça, Kazakça, Gürcüce, Almanca,
Romence ve Rusça olmak üzere 11 dilde online olarak
çalışmaktadır.
9- YANGIN CELL
Yangın-Cell Yazılım platformu, merkezi bir sunucu
üzerinden, Bas-Konuş Cihazlarına, İdare personelinin
kullandığı akıllı telefonlara ve İdare’nin envanterinde
olan ve Operatör olarak kullanılacak bilgisayarlara,
aşağıda sıralanan fonksiyonları Grup Çağrısı, Özel
Çağrı, Acil Çağrı, Metin Mesajı, Dosya Transferi, Konum
Takibi, Konum ve Ses Kayıt Haberleşme Raporlarının
alındığı, Anlık konuşma grubunun oluşturulabildiği
sahadaki telsizler ile konuşabilen sunucusu OGM ‘de ait
bir platformdur.
10-FOTOKAPAN
Ormanlarımızı; korumak, izlemek, yasa dışı faaliyetleri
engellenmek, orman suçlarına karşı anında ve
yerinde müdahale edebilmek amacıyla Orman Genel
Müdürlüğü’nce 2017 yılında Foto kapan Projesi
başlatılmıştır.
Proje dahilinde; otlatma, işgal, izinsiz kullanma, kaçak
avcılık, orman yangını vb. suçlarla etkin ve yerinde
müdahale edebilme, toplumda farkındalık oluşturma ve
suçun oluşmadan önlenmesi amaçlanmaktadır.
Taşra Teşkilatında foto kapanların kurulumu yapılmış,
Makineden makineye kablosuz iletişim (M2M)
teknolojisi kullanılarak sahadan elde edilen fotoğraflar
Yapay Zeka ile işlenmiştir. İşletme Şeflerine bölgeleri
dahilinde alarmlar tanımlanmış (insan, hayvan, araç vb.)
ve fotoğraflar işlenerek, eşzamanlı elektronik postalar
gönderilmiştir. Böylece, suç ve unsurları anında ve
yerinde tespit edilmiş, gerekli müdahaleler sağlanmıştır.
Mevcut foto kapan sayısı 2671 adettir.
11- ORMAN YOLLARININ
SAYISALLAŞTIRILMASI
Orman yolları; sayısallaştırılmakta ve ORBİS modülünde
"Orman Yol Ağı Planları" ekranında dijital olarak takip
edilebilmektedir. Aynı zamanda; bu sayısallaştırılmış
verilerin fiziki çıktıları Genel Müdürlüğümüz ve Orman
Bölge Müdürlüklerimiz arşivlerinde saklanmaktadır.
12- PERSONELİN UZAKTAN EĞİTİMİ
Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından
kurulan Uzaktan Eğitim Kapısı uygulaması ile Kamu
personelinin eğitimi hedeflenmektedir. Kamu Kurumları
içinde bu sistemi ilk kez Orman Genel Müdürlüğü
kullanmaya başlamıştır. İlk etapta haziran ayı içinde
731 personele 5 günlük eğitim verilmiş ve bu sayede 1
Milyon TL tasarruf sağlanmıştır.
2020 yılında göreve yeni başlayan 5000 sözleşmeli
personele hizmet içi eğitim, 5417 personelimize Bilgi
Güvenliği Eğitimi verilmiştir.
2021 yılında 6372 personelimize Kişisel Verilerin
Korunması Eğitimi, 1581 personelimize İş Güvenliği
Eğitimi ve göreve yeni başlayan 164 adet aday memura
Aday Memur Hazırlayıcı Eğitimi sistem üzerinden
verilmiştir. Bakanlığımız Personel Genel Müdürlüğü
tarafından talimatlanan AFAD Eğitimleri kapsamında
“İnsan Hakları” eğitimine 2261 personelimiz, “İnsan
Hakları Çerçevesinde Etik Eğitimi”ne 1563 personelimiz,
“İnsan Hakları Ve Kamu Denetçiliği Kurumu Bağlamında
İyi Yönetim İlkeleri Eğitimi”ne 1391 personelimiz, “İnsan
Hakları Temelinde İş Yerinde Cinsiyet Eşitliği Eğitimi”ne
1367 kişi katılmış olup eğitimler Cumhurbaşkanlığı
Uzaktan Eğitim Kapısı üzerinden yıl sonuna kadar
devam edecektir.
Genel Müdürlüğümüz İnteraktif Eğitim Programı
kapsamında; Teftiş Kurulu Başkanlığı, Personel Dairesi
Başkanlığı, Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı, Kadastro
ve Mülkiyet Dairesi Başkanlığı, İzin ve İrtifak Dairesi
Başkanlığı, İnşaat ve İkmal Dairesi Başkanlığı, Silvikültür
Dairesi Başkanlığı, Orman Zararlıları ile Mücadele Dairesi
Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığının
eğitimleri interaktif olarak gerçekleştirilmiştir.
Pandemi sürecinden dolayı bu platformda eğitim
çalışmalarımız devam etmektedir. Uzaktan
eğitim sayesinde eğitim harcamalarında tasarruf
sağlanmaktadır.
13- DEVAM EDEN PROJELER
ORMAN YANGINLARIYLA MÜCADELE EĞİTİM
SİMİLATÖRÜ (OYMES)
Orman Yangınlarıyla Mücadele Eğitim Simülatörü
(OYMES), OGM’nün Antalya’da bulunan Yangınla
Mücadele Eğitim Tesisleri’ne kurulan bir eğitim sistemidir.
OYMES kapsamında, orman yangınlarıyla mücadelede
en önemli rolü üstlenen orman mühendislerinin
eğitimi simülasyon aracılığıyla gerçekleştirilebilir hale
getirilmiştir. Orman mühendisleri, orman yangınları
sırasında tim komutanı veya daha üst düzey görevler
üstlenerek yangına müdahale etmektedirler. Yangın
anında başarının en önemli faktörü değişik koşullarda
edinilecek tecrübe olarak değerlendirilmektedir.
22/LİDER KURUMLAR
Proje, Türkçe, İngilizce, Arapça ve Rusça olmak üzere 4
dilde eğitim verilmektedir.
ORMAN YÖNETİM SİSTEMİ
Karar destek programının altyapı çalışmaları; ABD’deki
Yale Üniversitesinden Ord. Prof. Dr. Chad Oliver ve Daire
Başkanlığımız yürütücülüğünde; Antalya Orman Bölge
Müdürlüğü, Alanya Orman İşletme Müdürlüğü, Alara
Orman İşletme Şefliği sınırları içerisinde arazi çalışmaları
yapıldı. Bu arazi çalışmalarında elektronik kumpas,
dijital boy ölçer ve tablet kullanıldı. Ayrıca karar destek
sisteminin yardımcı metot olarak kullanılmasına yönelik
çalışmalar da devam etmektedir.
AĞAÇ KİMLİKLENDİRME VE ÜRÜN TAKİP
SİSTEMİ
Ağaç Kimliklendirme ve Ürün Takip Sistemi Projesi OGM
ile Havelsan arasında yapılan protokol ile çalışılmaktadır.
Proje ile;
• Öncelikle 6831 Sayılı Orman Kanunu Madde 14’ün
ve Madde 27’nin Kontrol ve Denetimini Sağlayarak
• Orman Kaynak Yönetimini ve Korumacılığını
Sağlamak
• Kaçak Kesimi Engellemek
• Kesim Sonrası Tomruk Kayıplarının Önüne
Geçebilmek
• Daha Az Personel ile Muhafaza Yapabilmek
• Ülke Genelinde Envanter Yönetimi Yapabilmek
• Otomasyona Dayalı Kayıt Sistemini Oluşturmak
hedeflenmektedir.
YAPAY ZEKA İLE YANGIN MODELLEME
PROJESİ
Proje kapsamında, maliyet ve zaman konusunda tasarruf
sağlayacak 4 adet ileri analitik konusu seçilmiştir.
• Yangın tahmini ile gelecekte çıkması muhtemel
yangınların boyutu bölgesi ve zamanı
tahminlenecek,
• Kaynak planlaması yangın söndürme ekiplerinin
mevsimsel konumlandırılmasını planlayarak yangına
en erken şekilde müdahale edecek optimum çözüm
geliştirilmesini sağlanacak,
• Yangın söndürme ekiplerinin verimliliklerinin
ölçülerek yangına müdahale sürelerinin kısaltılması
ve söndürme maliyeti düşürülecek,
• Video analitik çözümleri ile yangın uyarı sistemleri
geliştirilerek video ve fotoğraf üzerinden yangın
tespiti yapılması sağlanacak.
3 BOYUTLU CİHAZLARLA AĞAÇLARIN
HACMİNİN ÖLÇÜLMESİ
• OGM ile ODTÜ arasında yapılan protokol
kapsamında çalışılan Üç Boyutlu Görüntüleme
Teknolojileri Kullanılarak Temassız Ağaç Çap ve
Hacim Ölçüm Sistemi Geliştirilmesi Araştırma
Projesi ile amaçlanan iki ve üç boyutlu görüntüleme
teknolojileri kullanılarak temassız olarak:
• Maktada ağaçlar kesilip boylandıktan sonra elde
edilen ürünlerin çap, boy ve hacim ölçülendirilmesini
yapabilecek,
• Rampa ve depolarda bulunan ürünlerin çap, boy ve
hacim ölçülendirilmesini yapabilecek,
• Kesilecek ağaçların işaretleme ve damgalama
sürecinde D-1,30 cm göğüs yüzeyi çap ölçümünü
ve ağacın kabuklu gövde hacminin hesaplanmasını
yapabilecek özelliklerde taşınabilir üç boyutlu
görüntüleme aracını (sistemini) geliştirmektir.
UZAKTAN ALGILAMA METODU İLE DİJİTAL
ORTAMDA ORMAN AMENAJMAN PLAN
YAPIMI
Dünya ormancılığının günümüzde yönelmekte olduğu
uzaktan algılama sistemlerinden birisi olan, helikopterin
altına monte edilen lazer tarayıcı bir cihaz ve aynı
anda hava fotoğrafının da çekilebildiği kamera ile yer
yüzeyinin taranması sonucu üretilen hassas yükseklik
bilgisine sahip içeren verilerin üretildiği yersel ve havasal
Lidar teknolojisi sistemlerinin ülkemiz ormancılık
envanter uygulamalarında kullanılabilmesidir.
LİDER KURUMLAR /23
SULAMA YÖNETİMİNDE TEKNOLOJİ
KULLANIMI
DSİ Genel Müdürü
Kaya YILDIZ
Canlıların en temel ihtiyacı olan beslenmenin
sağlanabilmesi için tarımsal üretim ve gıdalar stratejik
önem taşımaktadır. Gıda arzının yeterli düzeyde
sağlanabilmesi tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğine
bağlıdır.
Suyun sektörel kullanımında tarım sektörünün dışındaki
diğer sektörlerde oransal artışa rağmen, küresel
ölçekte tarımsal sulama halen en büyük su kullanıcısı
durumundadır. Dünya su kaynaklarının % 70’i tarımda,
% 19’u sanayide ve % 11’i evsel amaçlı kullanılmaktadır
(FAO Aquastat, 2013). Türkiye’de ise bu oranlar; % 77
tarım, % 23 sanayi ve evsel kullanım şeklindedir.
Ülkemiz yarı kurak iklim bölgesinde yer alması
sebebiyle; yılın büyük bölümü kurak geçmektedir.
Yıllık ortalama yağış 574 mm olup, kuzey kesimlerde 2
500 mm, iç ve orta kesimlerde ise 250 mm civarında
seyretmektedir. Yağışların genelde kış ve bahar
aylarında düşmesinden dolayı, özellikle sulama suyuna
ihtiyaç duyulan dönemlerde akarsularımızda yeterli
su bulunamamaktadır. Bu sebeple, yağışın çok olduğu
aylarda akıma geçen suyun depolanarak sulamada
ihtiyaç duyulan aylarda kullanılması sağlanmaktadır.
Suyun depolama tesislerinde depolanması ile sulama
suyu ihtiyacının yanında içme kullanma suyu ihtiyacının
karşılanması, ucuz ve çevreci enerji üretimi ve taşkınların
ötelenmesi sağlanmaktadır.
24/LİDER KURUMLAR
Sınırlı su kaynaklarının tarım sektöründe etkin
kullanımının sağlanması, suyun temini aşamasından,
suyun dağıtılması ve denetimi, sulama sistemlerinin
bakım-onarımı ve yenilenmesi, sulama sistemlerinin
izlenmesi ve değerlendirilmesi, sulama maliyetlerine
karar verilmesi, çiftçiler arasında çıkan anlaşmazlıkların
çözülmesi gibi çok geniş bir faaliyetler zincirinin
başarıyla yönetimini gerektirmektedir. Bu sebeple, su
kaynakları tedariki, kullanımı ve yönetiminin, bütüncül
bir yaklaşımla değerlendirilmesi esastır.
Sulama yönetiminin temel amacı sulama sahası
içerisindeki sulama suyu taleplerinin mevcut su
potansiyeli, sulama sisteminin kapasitesi ve gerçek
ihtiyaçlar ölçüsünde istenilen zaman ve miktarda,
membadan mansaba adil paylaşım ve akış güvenliğinin
sağlanarak karşılanmasıdır. Otomasyon ve buna bağlı
karar destek sistemlerinin ilk kuruluş ve tesis maliyetleri
yüksek olsa da, orta ve uzun vadede sağlayacağı
faydalar ve katma değer, sulama tesislerinin işletme
sürecinde gittikçe daha fazla tercih edilmesi sonucunu
doğurmaktadır.
• SUTEM (Sulama
özelliğine
Tesisleri
sahiptir.
Mekânsal
Tüm kullanıcılar
Bilgi Sistemi)
program üzerinde
sahip oldukları yetkilere göre işlem yapabilmektedir.
Web tabanlı Su bir kullanıcıları, uygulama olan sistem SUTEM üzerinden ile DSİ Genel parsellerini Müdürlüğü takip tarafından işletilen
veya işletme, bakım edebilmekte, ve yönetim sorumluluğu sulama sezonu devredilen öncesinde tesislerin beyanname işletme, bakım ve yönetim
faaliyetlerinin izlenmesi,
verebilmekte,
değerlendirilmesi
mesahalarını,
ve raporlanmasını
geçici
sağlanması
ve kesin
hedeflenmiştir.
tahakkuklarını görüntüleyebilmektedir.
Bu çerçevede sulama yönetiminde teknoloji kullanımına Sutem programı; Sulama Sicil tesisleri ve Tanımlama, ve üniteleri, Tesis sulama ve Envanter, parselinin Bütçe şebekedeki ve Muhasebe, Tahakkuk
yönelik uygulamalar aşağıda başlıklar
ve Tahsilat,
halinde
Sulama durumu Yönetimi, (şebeke Mesaha içi-dışı), ve beyanname Saha Operasyonları, durumu, Bakım mesaha ve Onarım, Su
özetlenmiştir.
Kullanıcıları, EBYS, durumu, Haberleşme, ÇKS sayısal Denetim, servislerinin Satın Alma, entegrasyonu Yatırım Kamulaştırma, ile su Mahsu
SUTEM (Sulama Tesisleri Mekânsal Bilgi Sayım, Sistemi) İzleme Değerlendirme kullanıcılarının Modülü destekleme olmak başvuruları üzere 16 ana tematik modülün haritalar birbirleriyle entegre
Web tabanlı bir uygulama olan SUTEM çalışma ile prensibine DSİ ile
göre
coğrafi
kurgulanmıştır.
olarak izlenebilmektedir.
Genel Müdürlüğü tarafından işletilen veya işletme, Sulama sezonu sonunda parselde üretim yapılan alanın
bakım ve yönetim sorumluluğu devredilen tesislerin Program; tesisin ve ürün tanımlanması, çeşitlerinin tesisin belirlendiği hizmet ettiği mesaha parsellerin işlemi TAKBİS’ten tabletler indirilmesi
işletme, bakım ve yönetim faaliyetlerinin parsellere izlenmesi, su kullanıcısı vasıtasıyla tanımlanması, sahada parsele fotoğraf üye eklenerek kaydının yapılması, yapılmaktadır. üye kaydı oluşturulan
değerlendirilmesi ve raporlanmasını parsellere sağlanması beyanname Sahada girilmesi, gerçekleştirilen beyanname girilen mesaha parselleri işlemleri oluşturan tüm sistem sulama alanının su
hedeflenmiştir.
ihtiyacının hesaplanması, üzerinden hesaplanan görüntülenebilmektedir. sulama alanı sulama Mesaha suyu ihtiyacının sonucu su kaynağı ile
Sutem programı; Sicil ve Tanımlama, Tesis karşılaştırılarak ve Envanter, tesisin gerçekleşen “su tahsis protokolü”nün tahakkuk işlemleri yapılması, sistem arz veya üzerinden talep yöntemine göre su
Bütçe ve Muhasebe, Tahakkuk ve Tahsilat, dağıtım Sulama programının
muhasebeleştirilmekte
yapılması, arazide mesahaların
ve sistem
oluşturulması,
üzerinden tahsil
mesahalara geçic
Yönetimi, Mesaha ve Saha Operasyonları, Bakım ve edilmektedir.
tahakkukun hesaplanması, geçici tahakkukun onaylanarak mesaha listelerinin oluşturulması
Onarım, Su Kullanıcıları, EBYS, Haberleşme, kesin Denetim, tahakkuka göre Program tahsilatları ile yapılması hayata sırasına geçirilen göre çalışmaktadır.
merkezi bütçe ve
Satın Alma, Yatırım Kamulaştırma, Mahsul Sayım, muhasebe sisteminde sulama birlikleri bütçelerini
İzleme Değerlendirme Modülü olmak üzere 16 ana
modülün birbirleriyle entegre çalışma prensibine göre
http://sutem.dsi.gov.tr
kurgulanmıştır.
Program; tesisin tanımlanması, tesisin hizmet ettiği
parsellerin TAKBİS’ten indirilmesi, parsellere su kullanıcısı
tanımlanması, parsele üye kaydının yapılması, üye kaydı
oluşturulan parsellere beyanname girilmesi, beyanname
girilen parselleri oluşturan tüm sulama alanının su
ihtiyacının hesaplanması, hesaplanan sulama alanı
sulama suyu ihtiyacının su kaynağı ile karşılaştırılarak
tesisin “su tahsis protokolü”nün yapılması, arz veya
talep yöntemine göre su dağıtım programının yapılması,
arazide mesahaların oluşturulması, mesahalara
geçici tahakkukun hesaplanması, geçici tahakkukun
onaylanarak mesaha listelerinin oluşturulması, kesin
tahakkuka göre tahsilatları yapılması sırasına göre
çalışmaktadır.
Uygulama içerisinde, Tapu ve Kadastro Genel
Müdürlüğü tarafından yayınlanmakta olan TAKBİS
(Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi) ve MEGSİS (Mekânsal
Gayrimenkul Sistemi), Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel
Müdürlüğü tarafından yayınlanmakta olan MERNİS
(Merkezi Nüfus İdare Sistemi), Tarım Reformu Genel
Müdürlüğü tarafından yayınlanmakta olan ÇKS (Çiftçi
Kayıt Sistemi) servisleri ile entegrasyon sağlanmaktadır.
Program ile gereksinimlerin tek bir uygulama üzerinden
karşılanmakta, zaman ve işgücü tasarrufu, kontrol ve
denetim kolaylığı, raporlarda standartlaşma ve veri
güvenliğinde merkezi yapıya geçiş sağlanmaktadır.
Program, Genel Müdürlük ve Bölge Müdürlüklerinde
İdare kullanıcısı, Devralan Kuruluş kullanıcısı ve
Su kullanıcısı olmak üzere çoklu kullanıcı yönetimi
LİDER KURUMLAR /25
Şekil 1. Sulama Tesisleri Mekânsal Bilgi Sistemi (SUTEM) Giriş Sayfası
Seyitler Sulaması Merkezi Kontrol Ekranları
Şekil 5. Seyitler Sulaması Merkezi Kontrol Ekranları
Bölge Müdürlüklerinin onayına sistem üzerinden Kompleks ve kendi içinde etkileşimli bir otomasyon
gönderilebilmekte, bütçe Sayfa 2 / 6 kalemleri Bölge Müdürlükleri ve buna bağlı karar destek sistemlerinin ilk kuruluş
tarafından ayrıntılı olarak kontrol edilmekte • ve Sulama Yönetiminde Uzaktan Algılama ve İnsansız Hava Araçlarının Kullanımı
ve tesis maliyetleri yüksek olsa da, orta ve uzun
onaylanarak yürürlüğe girmektedir.
Yeryüzünden vadede belirli sağlayacağı uzaklıkta faydalar atmosferde ve veya katma uzayda değer, hareket sulama eden platformlara
Arıza kayıt ve takip işlemleri tabletler vasıtası yerleştirilmiş ile tesislerinin
ölçüm aletleri
işletme
sayesinde
sürecinde
onlara dokunmaksızın
gittikçe daha
yeryüzündeki
fazla tercih
nesneler hakkında
sahada da gerçekleştirilebildiği gibi web ortamından
bilgi alma ve bunları değerlendirme tekniği olarak tanımlanan uzaktan algılama, uzun zamandır
edilmesi sonucunu doğuracaktır. Özellikle kapalı
yaşamın birçok alanında olduğu gibi sulama zamanı planlaması, su stresi, ilaçlama, verim
da gerçekleştirilebilmekte, kayıtlara sahada fotoğraf sulama sistemlerindeki otomasyon uygulamaları,
tahmini, arazi kıymeti belirleme vb. işlemleri ile tarımsal üretimde yaygın olarak kullanılan bir
entegre edilebilmektedir. Sulama tesislerinin muayene su ve sulama yönetiminde dışarıdan müdahaleyi
teknolojidir. Uzaktan algılama destekli CBS tabanlı sulama yönetimi çalışmalarında çok
durumları, programlanan ve gerçekleşen iş kalemlerine engelleyebilmekte, şebekeye gerçek ihtiyaçlar
zamanlı alınmış uydu görüntüleri yardımıyla ürün deseni hızlı ve doğru bir şekilde tespit
ait kayıtlar sistem üzerinden takip edilebilmektedir.
edilebilmektedir.
nispetinde
Bu tespitlerden
su sağlanabilmektedir.
yola çıkılarak çiftçilerin sulama beyanları hızlı ve kolay
Sistemde yer alan haberleşme modülü sayesinde, biçimde kontrol Planlama edilebilmektedir. ve/veya proje aşamasındaki yeni sulama
sulama tesislerinin işletme, bakım ve yönetim
Uzaktan projelerinde, algılama teknolojisi, otomasyon tüm ve dünyada karar farklı destek mekânsal sistemleri ölçeklerde ile sulu tarım
sorumluluğunu devralan su kullanıcı teşkilatların, alanlarının haritalanması ilgili bu gelişmeler için etkili dikkate bir araç olarak alınmakta, işaret geçmiş edilmektedir. yıllarda Bu teknoloji aynı
İdare iletişim altyapısını kullanarak su kullanıcılarına işletmeye açılmış olan sulama tesislerindeki dönüşüm
elektronik posta ya da kısa mesaj ile bilgilendirme de eş zamanlı olarak devam etmektedir.
yapabilmesi mümkündür.
Sayfa 3 / 6
Sulama Yönetiminde Otomasyon
Sulama sahası içerisindeki sulama suyu taleplerinin
mevcut su potansiyeli, sulama sisteminin kapasitesi ve
gerçek ihtiyaçlar ölçüsünde istenilen zaman ve miktarda,
membadan mansaba adil paylaşım ve akış güvenliğinin
sağlanarak karşılanması şeklinde tanımlanan sulama
yönetiminin temel amacına ulaşabilmenin günümüz
koşullarındaki en etkin yolu otomasyon ve karar destek
sistemlerinin kullanılmasıdır.
Karar destek sistemleri, karar alma işleminde yöneticiyi
desteklemek, karmaşık problemleri çözebilmek için
insan zekası, bilgi teknolojisi ve yazılımın etkileşim
içinde olacak şekilde harmanlandığı yapılardır. Karar
destek sistemleri, bir organizasyon içinde bulunan çok
fazla sayıda bilgiyi düzenlemek ve dağıtımını sağlamak
için özel olarak tasarlanmış bir sistem olarak tanımlanan
yönetim bilgi sistemlerinin üzerine inşa edilmektedir.
Bu sistemlerde, yönetim bilimi modelleri ve teknikleri,
karar alıcıyla etkileşim içinde olacak şekilde bir çatı
altında toplanmıştır.
Korkuteli Sulaması Merkezi Kontrol Ekranları ve Saha Ekipmanları
Şekil 6. Korkuteli Sulaması Merkezi Kontrol Ekranları ve Saha Ekipmanları
Bu kapsamda, DSİ 21. Bölge Müdürlüğü sınırları
içerisindeki işletmede bulunan Bayırköy, Aydın ve
Söke Sulamalarında başarıyla sonuçlanan pilot sulama
otomasyonu projeleri yürütülmüştür. Proje kapsamında,
açık kanal şebekeye sahip Söke Sulamasında yedek ve
tersiyer kanallardaki kapak sistemleri uzaktan kontrol
edilmesi sağlanmıştır.
Batı Akdeniz Havzası içerisinde bulunan, su kaynağı
Bayır Barajı olan ve net 317 ha sulama alanına hizmet
eden, işletme, bakım ve yönetim sorumluluğu Menteşe
Havzası Sulama Birliğine devredilmiş olan Bayırköy
Sulamasının hidrantlara uzaktan kontrollü sayaç
sistemi takılarak, bitki desenine göre sulama zamanı
ve sulamada kullanılacak su miktarı su kullanıcı kuruluş
tarafından belirlenmektedir. Su kullanıcı arazisine
gitmeden merkez aracılığıyla ya da cep telefonu
uygulaması ile sulamayı başlatabilmektedir.
DSİ 18. Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanında yer alan
işletmedeki Seyitler Sulamasında Yenileme Projesi
kapsamında borulu şebekeye dönüştürme çalışmalarıyla
birlikte pilot ölçekli sulama otomasyonu uygulanmıştır.
26/LİDER KURUMLAR
250 ha alanda her parsele özel sulama amaçlı vana ve
sayaçların SCADA sistemi ile merkezi olarak kontrol
edildiği tarımsal yönetim sistemi kurulmuştur. Mobil
uygulama ile Bölge ve su kullanıcı teşkilat yöneticileri
sistemi uzaktan da yönetebilmektedir. Bu kapsamda;
sulama başlatma, bitirme, beyan işlemleri, su gözlem
istasyon verilerine erişim ve alarm kurabilme, parsel/
çiftçi sulama tarih, miktar, yetki değişiklikleri yapabilme,
bitki deseni işlemleri gibi birçok farklı veri erişimi veya
müdahale imkânı tanınarak 7 gün 24 saat mekân veya
cihaz sınırı olmaksızın erişim ve yönetim sağlanmaktadır.
Bu sahalarda yetiştiriciliği yapılan bitki desenine göre
ihtiyaç duyulan su miktarı su kullanıcıya tahsis edilecek
ve aşırı sulama önlenmiş olacaktır.
DSİ 13. Bölge Müdürlüğü sorumluluk alanında bulunan 5
686 ha sulama alanına sahip Antalya Korkuteli Sulaması
Rehabilitasyonu işinin kapsamında kurulan SCADA
sistemi ile depolama tesisindeki su seviyesinin ve ana
boru hatlarının kontrolü sağlanmaktadır.
Sulama Yönetiminde Uzaktan Algılama ve İnsansız
Hava Araçlarının Kullanımı
Yeryüzünden belirli uzaklıkta atmosferde veya uzayda
hareket eden platformlara yerleştirilmiş ölçüm aletleri
sayesinde onlara dokunmaksızın yeryüzündeki nesneler
hakkında bilgi alma ve bunları değerlendirme tekniği
olarak tanımlanan uzaktan algılama, uzun zamandır
yaşamın birçok alanında olduğu gibi sulama zamanı
planlaması, su stresi, ilaçlama, verim tahmini, arazi
kıymeti belirleme vb. işlemleri ile tarımsal üretimde
yaygın olarak kullanılan bir teknolojidir. Uzaktan algılama
destekli CBS tabanlı sulama yönetimi çalışmalarında
çok zamanlı alınmış uydu görüntüleri yardımıyla ürün
deseni hızlı ve doğru bir şekilde tespit edilebilmektedir.
Bu tespitlerden yola çıkılarak çiftçilerin sulama beyanları
hızlı ve kolay biçimde kontrol edilebilmektedir.
Uzaktan algılama teknolojisi, tüm dünyada farklı
mekânsal ölçeklerde sulu tarım alanlarının haritalanması
için etkili bir araç olarak işaret edilmektedir. Bu teknoloji
aynı zamanda, çiftçilere ve yöneticilere, anlık olarak
bitki su ihtiyaçlarını gösteren “sulama tavsiyesi” gibi
ilave bilgilerin verilmesi için de kullanılabilmektedir.
Farklı mekânsal ve zamansal çözünürlüğe sahip multispektral
uydu görüntüleri kullanımına dayalı yenilikçi
yöntemlerden yararlanılarak sulama şebekesi içerisinde
su stresi altındaki sulanan alanlar tanımlanabilmektedir.
Hava akımı ve tahrik kuvvetlerinden faydalanarak
uçabilen, otonom uçuş kabiliyetine sahip, yük veya silah
taşıyabilen, otomatik veya uzaktan komuta sistemi ile
kontrol edilebilen pilotsuz hava aracı olarak ifade edilen
insansız hava araçlarının (İHA), tarım uygulamalarında
kullanılması, teknolojileri ve bu cihazlara takılacak
kameraların hafiflemesi ve gelişmesi ile ivme
kazanmıştır. Yüksek mekânsal ve zamansal çözünürlüğü
daha elverişli hale getiren İHA teknolojisi, yüksek
çözünürlük ihtiyacı gerektiren tarımsal uygulamalar için
avantaj sağlamaktadır.
Multi spektral görüntüleme ile bitki canlılığı kontrol
edilebilmekte bitkinin içinde bulunduğu stres durumu
saptanabilmektedir. Bu tür çalışmalarda, İHA’lar üzerine
monte edilen multi spektral kameralar ile kırmızı, yeşil,
yakın infrared ve kırmızı kenarı (red edge) bantlarından
alınan veriler farklı algoritmalar kullanılarak elde edilen
bitki indislerine çevrilmekte ve bu indisler vasıtası
ile bitki sağlığı ve stresi kolayca saptanabilmektedir.
Uzaktan algılama çalışmalarında en yaygın kullanılan
bitki indisleri NDVI’dır.
Güvenilir ve sürdürülebilir bir işletme düzeninin
kurulması, bu düzen içinde işletme haritaları üzerinde
sulanan sahaların takip ve kontrolü açısından da
uzaktan algılama destekli CBS tabanlı sulama yönetimi
büyük önem taşımakta olup, DSİ Genel Müdürlüğü
LİDER KURUMLAR /27
işletmeye açtığı sulama projelerinde bu doğrultuda bir
sulama yönetiminin gerçekleştirilmesi için çalışmalarını
sürdürmektedir.
Bu kapsamda; 2017 ve 2018 yıllarında Tekirdağ ili
Hayrabolu ilçesinde, 1995 yılında işletmeye açılan
işletme, bakım ve yönetim sorumluluğu Temrezli Köy
Tüzel Kişiliğine devredilen Temrezli Sulaması sahasında,
DSİ Genel Müdürlüğü İşletme ve Bakım Dairesi Başkanlığı
ile Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi ve Çanakkale
18 Mart Üniversitesi akademisyenlerinin işbirliği ile
“Sulama Performans Değerlendirmesinde İnsansız Hava
Araçlarının Kullanım Olanaklarının Araştırılması Projesi”
ile araştırma alanındaki bitki gelişimi, haftada iki gün
olmak üzere, görüntü almada ve uçuş sürelerinde
yeterli stabilizasyonu sağlayacak İHA’lara monte edilen
multispektral ve termal kameralar ile görüntülenmiştir.
Bitki örtüsü, bitki deseni, arazi kullanımı gibi
sınıflandırma işlemlerinde farklı sınıflandırma metotları
kullanılmaktadır. Sınıflandırmada kullanılan görüntünün
özelliklerine göre görüntüler kontrollü ve kontrolsüz
sınıflandırma işlemine tabi tutulmaktadır. Ancak, İHA ile
alınan görüntülerde yersel ve zamansal çözünürlüğün
yüksek olması nedeniyle sınıflandırmada yüksek
doğruluğa sahip olunması adına görsel sınıflandırma multispektral
multispektral Sulama hava
hava Tesisleri fotoğrafı
fotoğrafı Merkezi İzlemeli Ölçü Tesisleri
işlemi yapılmıştır.
Alınan bu görüntüler görüntü işleme programları
Kurumumuz tarafından inşa edilerek işletmeye açılmış
ile işlenerek gerek direkt bitki sıcaklığı gerekse bitki
olan depolama tesisleri ve sulama şebekelerine merkezi
Sayfa 5 / 6
fizyolojik değişikliklerinin incelenmesinde son derece
izlemeli ölçü tesisleri kurulması hedeflenmiştir.
Şekil 8. Sulama Tesisleri Merkezi İzlemeli
Sayfa 5
Ölçü
/ 6
Tesisleri
yaygın olarak kullanılan bitki indisleri haritaları Bu kapsamda; Bölge Müdürlükleri tarafından belirlenen
• SVT (Su Veri Tabanı)
oluşturularak, parsellere ait arazi çalışmalarında elde depolama tesisleri ile öncelikle 500 ha ve üzerindeki
edilen toprak nemi ve bitki sıcaklıkları gibi gerçek veriler alana sahip sulama şebekeleri ve uygun görülen
karşılaştırılmış ve sulama yapılan alanlar saptanmıştır. diğer sulama tesislerine su seviyesi ölçüm cihazları
AR-GE Projesi kapsamında yapılan çalışmalar ile
(limnigraf), sulama sistemi borulu olan şebekelerde
oluşmaktadır.
tarımsal üretim ve sulama faaliyetlerinin izlenebileceği,
ultrasonik transit-time prensibiyle çalışan elektronik
su kullanım hizmet bedeli tahakkuk ettirilen alanların
ölçüm cihazlarının kurulması tamamlanarak, ölçü
karşılaştırılmasıyla kaçak sulamaların engellenebileceği,
tesislerinden otomatik olarak cbsportal uygulamasına
böylece sulama hizmeti alan vatandaşlar arasında adalet
aktarılan veriler kayıt altına alınmaktadır.
ve eşitliğin sağlanacağı, sulama tesisinin işletme, bakım Mevcut durumda, 470 adet limnigraf, 335 adet
ve yönetim sorumluluğunu devralan ve su kullanım debimetre olmak üzere toplam 805 adet elektronik
hizmet bedeli dışında herhangi bir ilave geliri olmayan
su kullanıcı teşkilatların sürdürebilirliğinin sağlanmasına
fayda sağlayacağı tespit edilmiştir.
Çalışmanın yürütüldüğü sulama sahasında multi rotorlu
İHA beklenen sonucu vermiş olmakla birlikte daha
büyük sulama sahalarındaki çalışmalarda sabit kanatlı
İHA kullanımının daha etkili olacağı sonucuna varıldığı
göz önünde bulundurularak diğer sulama alanlarında
kullanması ile ilgili bir planlama yapılacaktır.
Merkezi İzlemeli Ölçü Tesisleri
Su kaynaklarının kısıtlı olması ve tüm sektörlerde talebin
gün geçtikçe artması, mevcut su kaynaklarının en
ekonomik şekilde kullanılmasının öneminden hareketle,
olmakla Çalışmanın birlikte daha yürütüldüğü büyük sulama sulama sahalarındaki sahasında multi çalışmalarda rotorlu İHA sabit beklenen kanatlı sonucu İHA kullanı verm
olmakla
daha etkili
birlikte
olacağı
daha
sonucuna
büyük sulama
varıldığı
sahalarındaki
göz önünde
çalışmalarda
bulundurularak
sabit kanatlı
diğer
İHA
sulama
kullanımını
alanl
daha etkili olacağı sonucuna varıldığı göz önünde bulundurularak diğer sulama alanlarınd
kullanması ile ilgili bir planlama yapılacaktır.
kullanması ile ilgili bir planlama yapılacaktır.
Ar-Ge Projesinda kullanılan insansız hava aracı, Temrezli Sulama alanındaki
parsellerden multispektral hava fotoğrafı
Şekil 7. Ar-Ge Projesinda kullanılan insansız hava aracı, Temrezli Sulama alanındaki parsellerde
Şekil 7. Ar-Ge Projesinda kullanılan insansız hava aracı, Temrezli Sulama alanındaki parsel
Türkiye’nin yeraltı ve yüzey su kaynaklarından toplanan su ile ilgili tüm verilerin
merkezdeki veri tabanında toplanarak hidrolik, hidrolojik, su miktarı, sulanan alan ve su kalitesi
açısından değerlendirildiği bir proje olan SVT programı, Rasatlar, Yeraltı Suları, İşletme
Hidrolojisi, Su Kalitesi, Sulama, Pompaj, Taban Suyu ve Harita olmak üzere 8 modülünden
2005 yılında hayata geçirilen SVT uygulamasının, günümüzdeki son teknolojilere uyum
sağlaması, daha ayrıntılı ve dinamik raporlar sunabilmesi, ihtiyaç duyulan bilgi sistemlerinin
analizi ve yeni modüllerin eklenmesi, eski bilgilerin yeni yapıya transferinin sağlanmasını ve
sistem kullanıcılarına (DSİ Genel Müdürlük Merkez ve Taşra Teşkilatı kullanıcılarına) daha
hızlı, kolay ve etkin hizmet sunması ve kurumlar arası bilgi alışverişinin sağlanması amacıyla
2016 yılında Ulusal Su Bilgi Sistemi (USBS) ile birlikte revize edilmesine karar verilmiştir.
Şekil 9. Yeni SVT Giriş Sayfası
28/LİDER KURUMLAR
SVT programda sulama yönetimi için üç ana modül (Sulama, Pompaj, Tabansuyu)
bulunmaktadır. Sulama Modülü; DSİ Tarafından işletmeye açılmış olan sulamalarda, şebekeye
alınan sular, sulama randımanı, sulama oranının kayıt altına alındığı ve sorgulandığı modüldür.
Pompaj Modülü; pompaj sulamalarına ilişkin izleme ve değerlendirmelerin yapıldığı modüldür.
oluşturulabilmesi, Proje kapsamında Seyhan Havzası için geliştirilen sistemin Türkiye’deki
tüm havzalara uygulanabilecek şekilde tasarlanması etmektedir. projenin Yeni havzalar bazı için özelliklerini veri altyapıları teşkil hazırlanm
etmektedir.
Hem Avrupa hem de model tarafından üretilen m
kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Güncellenen litera
modellerinin geliştirilme çalışmaları devam etmektedir
akarsu havzalarında akım tahmini yapan ve bunla
hidroelektrik santrallerde maksatlarına göre su k
gerçekleştiren ATHOM sisteminin tüm Türkiye’y
havzalarının tek elden milli bir sistem ile yönetilmesi m
Türkiye’nin yeraltı ve yüzey su kaynaklarından toplanan
su ile ilgili tüm verilerin merkezdeki veri tabanında
toplanarak hidrolik, hidrolojik, su miktarı, sulanan alan
ve su kalitesi açısından değerlendirildiği bir proje olan
SVT programı, Rasatlar, Yeraltı Suları, İşletme Hidrolojisi,
Su Kalitesi, Sulama, Pompaj, Taban Suyu ve Harita
olmak üzere 8 modülünden oluşmaktadır.
2005 yılında hayata geçirilen SVT uygulamasının,
günümüzdeki son teknolojilere uyum sağlaması, daha
Sayfa 13 / 14
ayrıntılı ve dinamik raporlar sunabilmesi, ihtiyaç duyulan
bilgi sistemlerinin analizi ve yeni modüllerin eklenmesi,
eski bilgilerin yeni yapıya transferinin sağlanmasını ve
sistem kullanıcılarına (DSİ Genel Müdürlük Merkez ve
Taşra Teşkilatı kullanıcılarına) daha hızlı, kolay ve etkin
hizmet sunması ve kurumlar arası bilgi alışverişinin
sağlanması amacıyla 2016 yılında Ulusal Su Bilgi Sistemi
(USBS) ile birlikte revize edilmesine karar verilmiştir.
SVT programda sulama yönetimi için üç ana modül
(Sulama, Pompaj, Tabansuyu) bulunmaktadır. Sulama
Modülü; DSİ Tarafından işletmeye açılmış olan
sulamalarda, şebekeye alınan sular, sulama randımanı,
sulama oranının kayıt altına alındığı ve sorgulandığı
modüldür. Pompaj Modülü; pompaj sulamalarına ilişkin
izleme ve değerlendirmelerin yapıldığı modüldür.
Tabansuyu Modülü; drenaj problemi olan ve olması
muhtemel sulama tesislerinde, tabansuyu gözlem
kuyularından her ay alınan ölçüm sonuçlarına göre
• Sulamada Teknoloji Kullanımında Yakın Ge
Bitki su ihtiyacı hesaplarında; toprakta buluna
meteoroloji istasyonundan elde edilen yersel veriler, uyd
verileri kullanılarak yapılacak düzeltme ile gerçek b
kullanıcısına uygulayacağı su miktarının bildirilmesi
ihtiyaçları kullanılarak sulama zamanı planlaması ve
ölçü tesisi kurulumu tamamlanmıştır. Ayrıca ölçü tesisi yapılmakta olan tabansuyu izleme çalışmalarının
destek sistemleri ile hazırlanması, tarla içi sulama s
kurulumu yapılmayan sulama sahaları için ihtiyaç izlenmesine yönelik bir modüldür.
Şekil belirleme 10. ATHOM ve ihale Giriş süreçleri Sayfası devam etmektedir. Yeni ATHOM alanlarda, (Akım karar Tahmini destek ve sistemleriyle Havza Optimizasyon hazırlanan sulama
ihaleler kapsamında tahliye kanallarına da ölçü tesisleri Modeli) programlarının otomasyon sistemi ile uygulanması, yap
kurulması planlanmakta olup bu kanallardaki su
Baraj ve hidroelektrik santrallere (HES) gelecek su
miktarları da takip edilecektir.
kaybı ve en yüksek ekonomik getiriyi sağlayan kısıntılı
akımının tahmin edilmesini, optimizasyon modeli
SVT (Su Pilot Veri proje Tabanı) olarak seçilen Seyhan Havzasında bileşeni ve başarılı destekleme ile taşkın bir şekilde anındaki mekanizmalarında geliştirilerek işletme ve yıllık uygulanan yapılacak işletme düzen
programlarının çıkarılmasını ve Web-tabanlı kullanıcı
ATHOM modelinin, Haziran 2020 itibari ile imzalanan konularının yeni yakın proje gelecekte ile ülkemizin ele alınacak en büyük konular olacağ
arayüz yazılımı ile tüm çıktılara erişimi sağlayan geniş
akarsu havzalarını içeren Fırat-Dicle, Kızılırmak, ölçekli Yeşilırmak bir sistemdir. ve Ceyhan havzalarına da
yaygınlaştırılmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda ATHOM Geliştirme ve Yaygınlaştırma
projesi adıyla yeni havzaların da sisteme dahil edilme ve geliştirme çalışmaları devam
Şekil 11. Modern Sulama Yönetimi
LİDER KURUMLAR /29
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne (DSİ) ait akım,
kar, meteoroloji, göl vb. gözlem istasyonlarının ölçüm
verilerinin otomatik olarak alınması, Meteoroloji Genel
Müdürlüğü’ne (MGM) ait otomatik meteoroloji gözlem
istasyonları ve sayısal hava tahmin verilerinin otomatik
olarak alınması, WRF sayısal hava tahmin modeli ile
meteorolojik tahminlerin üretilmesi, seçilen havzada,
gelecek su akımlarının hidrolojik modeller ve makine
öğrenmesi içeren hibrit tahmin modelleri ile tahmin
edilebilmesi, Kaskat yapıdaki havzayı dikkate alarak
baraj ve HES’lerin taşkın anındaki işletme ve yıllık
işletme programlarının optimizasyon yöntemleriyle
oluşturulması, tüm ölçüm ve tahmin verilerinin
merkezi bir veri tabanında saklanması, web-tabanlı
arayüz yazılımları ile verilerin havzaya ait haritalar
üzerinde görselleştirilmesi ve ölçüm/tahmin verilerinin
sorgulanarak otomatik/manuel rapor oluşturulabilmesi,
Proje kapsamında Seyhan Havzası için geliştirilen
sistemin Türkiye’deki tüm havzalara uygulanabilecek
şekilde tasarlanması projenin bazı özelliklerini teşkil
etmektedir.
Pilot proje olarak seçilen Seyhan Havzasında başarılı
bir şekilde geliştirilerek uygulanan ATHOM modelinin,
Haziran 2020 itibari ile imzalanan yeni proje ile
ülkemizin en büyük akarsu havzalarını içeren Fırat-
Dicle, Kızılırmak, Yeşilırmak ve Ceyhan havzalarına da
yaygınlaştırılmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda
ATHOM Geliştirme ve Yaygınlaştırma projesi adıyla
yeni havzaların da sisteme dahil edilme ve geliştirme
çalışmaları devam etmektedir. Yeni havzalar için
veri altyapıları hazırlanmış operasyonel veri ağı
tamamlanmıştır. Hem Avrupa hem de model tarafından
üretilen meteorolojik tahminler tüm Türkiye’yi
kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Güncellenen
literatüre göre yeni tahmin ve optimizasyon modellerinin
geliştirilme çalışmaları devam etmektedir. Ülkemiz
için son derece önemli olan akarsu havzalarında akım
tahmini yapan ve bunlar üzerinde kurulu bulunan
baraj ve hidroelektrik santrallerde maksatlarına göre
su kullanımı ve üretim optimizasyonu gerçekleştiren
ATHOM sisteminin tüm Türkiye’ye yaygınlaşması ile
ülkenin bütün havzalarının tek elden milli bir sistem ile
yönetilmesi mümkün olabilecektir.
Sulamada Teknoloji Kullanımında Yakın Gelecekte
Beklenen Gelişmeler
Bitki su ihtiyacı hesaplarında; toprakta bulunan nemölçer
verileri, sulama alanındaki meteoroloji istasyonundan
elde edilen yersel veriler, uydu görüntülerinden bitki
gelişim dönemi verileri kullanılarak yapılacak düzeltme
ile gerçek bitki su ihtiyacının belirlenmesi ve su
kullanıcısına uygulayacağı su miktarının bildirilmesi,
sulamaya özgü düzeltilmiş bitki su ihtiyaçları kullanılarak
sulama zamanı planlaması ve parsel su dağıtım
programlarının karar destek sistemleri ile hazırlanması,
tarla içi sulama sistemleri otomasyona entegre edilmiş
alanlarda, karar destek sistemleriyle hazırlanan sulama
zamanı planlaması ve parsel su dağıtım programlarının
otomasyon sistemi ile uygulanması, yapay zeka ile kurak
koşullarda en az verim kaybı ve en yüksek ekonomik
getiriyi sağlayan kısıntılı sulama simülasyonlarının
hazırlanması ve destekleme mekanizmalarında
yapılacak düzenlemelere bağlı olarak uygulanması
konularının yakın gelecekte ele alınacak konular olacağı
değerlendirilmektedir.
30/LİDER KURUMLAR
Liebherr Makine Ticaret Servis Ltd. Şti.
Orhanlı Mah. Katip Çelebi Cad. No. 17 34956 Tuzla, Istanbul, Türkiye
Tel: +90 216 453 1000 E-Mail: info.ltk@liebherr.com
LİDER KURUMLAR /31
T0PRAK MAHSÜLLERİ OFİSİ
Yönetim Kurulu Başkanı
Genel Müdür
Ahmet GÜLDAL
Ofisin temelleri 1932 yılında Ziraat Bankası bünyesinde
Ülkemizin çeşitli yerlerinde açılan “Buğday Alım
Şeflikleri” ile atılmış, 13 Temmuz 1938 tarihinde Toprak
Mahsulleri Ofisi (TMO) kurulmuştur.
Kuruluşundan bugüne 20.yy’da İkinci Dünya Savaşı,
silahlı çatışmalar, Soğuk Savaş dönemi, SSCB’nin
dağılması, petrol ve gıda krizleri gibi pek çok gelişmenin
damgasını vurduğu bu süreç ülkemizi de etkilemiş; TMO,
değişen koşullar karşısında farklı piyasa enstrümanları
ile üreticilerimizin, tüketicilerimizin ve sanayicilerimizin
yanında olmuştur.
Ülkemiz tarımında 83 yılını tamamlayan TMO, 1938
yılından bu yana genişleyen ürün yelpazesi, gelişen
altyapısı ve üreticiyi, tüketiciyi, sanayiciyi buluşturan
politikaları ile yoluna devam etmektedir.
Günümüzde TMO, hububat ve bakliyat piyasalarında
faaliyet göstermekte afyon ve uyuşturucu maddelere
konulan devlet tekelini işletmekte, AFAD ve Kızılay ile
işbirliği içerisinde ihtiyaç sahibi ülkelere gıda yardımında
bulunmakta; ayrıca Cumhurbaşkanlığı makamınca
verilen görevleri (fındık, kuru üzüm, kuru kayısı vb)
yerine getirmeye devam etmektedir.
TMO aynı zamanda ülke tarımının altyapısını
güçlendirmek adına inisiyatif almakta; bu sayede
öncülüğünü yaptığı “Depoculuk Hamlesi” ile lisanslı
depoculuk sistemine yaygınlık kazandırıp işlerliğini
artırarak sektöre öncülük etmektedir.
TMO-TOBB Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Anonim
Şirketi’nin kurulması ve “Uzun Süreli Kiralama” projesi
kapsamında ülkemiz depolama altyapısı daha da
güçlenmektedir.
Modern üretim ve ticaretin sembolü, gelişmiş hububat
piyasalarının temel altyapısı olan lisanslı depolar bugün
32/LİDER KURUMLAR
8,2 milyon ton kapasitesi ile kapılarını üreticilerimiz ve
sanayicilerimize açmıştır.
Bugün geldiğimiz noktada tüm dünya yeni bir sınavdan
geçmektedir. 2019 yılı sonundan bu yana karşı karşıya
olduğumuz COVID-19 salgını, gıdanın önemini bir kez
daha gözler önüne sermektedir.
Pandemi ile birlikte toplumsal hayatımıza karantina
uygulamaları, seyahat kısıtlamaları, testler, aşılar gibi
yeni zorunluluklar girmiş, karantina tedbirleri nedeniyle
özellikle yurtdışında gıda tedarik zincirinde aksamalar
meydana gelmiştir. Özellikle evlere kapanma, işgücünün
uzaktan çalışması, turizm sektörünün seyahat yasakları
nedeniyle sekteye uğraması gibi pek çok faktör, tüketim
alışkanlıkları üzerinde etkili olmuştur. 2020 yılı süresince
etkisini yoğun hissettiğimiz bu süreç 2021 yılına da
taşınmış, dünya genelinde ekonomik dengelerde
sarsıntıya neden olmaya devam etmiştir.
Pandemi koşullarının yanı sıra 2021/22 sezonunda
tarımsal üretim, tüm dünyayı etkisi altına alan
kuraklık başta olmak üzere, yangın, sel, deprem gibi
doğal felaketlerin peş peşe geldiği bir imtihandan
geçmektedir.
Dünyamızın başa çıkmak durumunda olduğu bir
diğer önemli konu iklim değişikliğidir. Dünyanın çeşitli
yerlerinde yağış rejimindeki düzensizlik, aşırı sıcak
hava koşulları gibi nedenlerle ürünlerin ekiliş ve hasat
dönemlerinde kaymalar görülmekte, bu durum verim
kayıplarına yol açabilmektedir.
Söz konusu iklimsel değişim ve beraberinde gelen
doğal felaketler, hemen hemen tüm tarımsal ürünlerde
etkisini hissettirmekle birlikte insanlığın temel besini
olan hububatta ürün arzında azalışa neden olmakta
ve bu durum küresel ticaret sisteminde önemli politika
değişikliklerini beraberinde getirmektedir. Üretiminde
azalma görülen ihracatçı ülkelerde hem yurtiçinde hem
ihracat fiyatlarında artış olduğu gözlemlenmektedir. Bu
ülkelerde gıda enflasyonunu kontrol altına almak üzere
ihracat kısıtlamaları ve kotaları gündeme alınmıştır.
Korumacı politikalara rağmen dünyada talep yönüyle
artış sürmüş, bazı ülkeler uyguladıkları gümrük vergisi
indirimleri ile stoklarını güçlendirmek üzere ithalat
taleplerini arttırmışlardır. Bu talep artışıyla birlikte
küresel ticaret sisteminin diğer unsurlarında da
değişiklikler gözlemlenmiştir.
Küresel talepteki artış, nakliye talebini de artmış ancak
lojistik imkânlar talep karşında sınırlı kalmış, dökme
yük taşımacılığına dayalı olarak gerçekleşen hububat
ticaretindeki navlun fiyatlarını da hızla yükseltmiştir.
Tüm bu faktörler karşısında bugün gerek navlun gerekse
dünya hububat fiyatlarındaki artış oranlarını ortaya
koymak gerekirse; navlunda ortalama %160, dünya
hububat fiyatlarında da ürünlere göre değişmekle
birlikte %20-100 arasında artış gözlemlenmiştir.
FAO’nun “Gıda Fiyatları Endeksi” son 10 yılın en yüksek
seviyesine ulaşmıştır.
Ülkemizde ise özetle 2021/22 sezonunda tüm dünyada
etkisini hissettiren kuraklık etkili olmuş; özellikle önemli
üretim bölgelerimiz olan Güneydoğu ve İç Anadolu’da
etkisi çok daha fazla hissedilmiştir. Yakın zamanda
yayınlanan TÜİK ikinci üretim tahminlerine göre ülkemiz
toplam hububat üretimi yıllık %15, buğday üretimi
%14 ve arpa üretimi %31 azalmıştır. Buna karşılık mısır
üretimimiz geçen sezon ile aynı kalmıştır.
LİDER KURUMLAR /33
Bu gelişmeler karşısında Toprak Mahsulleri Ofisi
(TMO) tarafından 2021 yılı alım fiyatları buğdayda
%36, arpada %37 arttırılarak Mayıs
ayı itibariyle ilan edilmiş ve
açıklanan alım fiyatlarımız
üreticilerimiz tarafından
memnuniyetle
karşılanmıştır.
Yine Mayıs ayı
içerisinde
sektörün önünü
görebilmesini
teminen
TMO’nun
s a t ı ş
fiyatları da
ilan edilmiştir. Ancak
hasadın ilerlemesiyle birlikte kuraklığın
etkilerinin belirginleşmesi neticesinde Haziran ayının
ortası itibariyle yurt içi hububat fiyatları hızlı bir atışa
geçmiştir. Üreticilerimiz de yükselen bu fiyatlardan
ürünlerini pazarlama imkanı bulabilmişlerdir.
TMO’nun ana görevlerinden biri üreticilerimiz aleyhine
gerçekleşen fiyat düşüşlerinin önüne geçmek iken bir
diğer görevi de fiyatların tüketicilerimiz aleyhine aşırı
yükselmesini önlemektir.
Bu kapsamda yeni sezonda hububat fiyatlarındaki artış
sebebiyle et, süt ve yem üreticilerimizin maliyetlerinde
oluşabilecek artışın önüne geçebilmek üzere yurt
genelinde “Yem Regülasyonu Çalışması” ve ekmeğin
en önemli girdisi olan un maliyetlerinin azaltılması
amacıyla da “Un Piyasası Regülasyonu Çalışması”
başlatılmıştır.
Bu doğrultuda TMO politikalarını etkili bir şekilde
uygulamak üzere Haziran ayı sonunda ilk dış alım
ihalesi gerçekleştirilmiş, Temmuz ayı itibariyle de TMO
stoklarındaki ürünler tarımsal üretim faaliyetinin bir diğer
kolu olan besici ve yetiştiricilerimiz ile
yem üreticilerine; Eylül ayı itibariyle
de un sektörüne satışa sunulmuştur.
Bugün geldiğimiz noktada
TMO, piyasa istikrarı,
üreticiler ile tüketiciler
arasındaki dengeyi
sağlamak için
Temmuz
ayından
b u g ü n e
piyasalara 3,7
milyon ton hububat
arzı gerçekleştirmiş. Bu
minvalde hayvancılıkla
iştigal eden üreticilerimizin
üzerinde oluşacak 2 milyar
TL’lik ilave maddi yükün önüne
geçilmiştir.
Kurumsal politikaların yanı sıra diğer kamu kurum ve
kuruluşları ile yakından çalışmalar devam etmekte,
sektör ile sık sık bilgi alışverişinde bulunulmaktadır.
Yurtiçi hububat piyasasında devletiyle, üreticisiyle,
sanayicisiyle bir bütün olarak ortak hareket etmenin,
istişare etmenin değeri içinden geçtiğimiz bu süreçte
bir kez daha anlaşılmaktadır.
Nitekim 13-14 Kasım 2021 tarihlerinde TMO-TUSAF
işbirliği ile sektörün tüm aktörlerini bir araya getiren,
üretici temsilcilerinden sanayiciye, kamu kurumlarının
yetkililerinden akademi ve medyaya kadar pek çok
alandan uzman Türkiye Hububat Kongresi altında bir
araya gelmiş, hububat sektörünü ortak akıl çerçevesinde
masaya yatırmıştır.
Hububat sektörü, ülkemiz tarımsal üretiminde stratejik
bir sektördür ve önümüzdeki süreçte tüm aktörlerimizle
işbirliği içinde politikalarımız belirlenmeye, üreticilerimiz
ve tüketicilerimiz korunmaya devam edilecektir.
34/LİDER KURUMLAR
LİDER KURUMLAR /35
SU YÖNETİMİ
Su Yönetimi
Genel Müdürü
Bilal DİKMEN
Su Kanunu Taslağı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemine göre revize edilmiş olup kanunlaşmasına
yönelik çalışmalar sürdürülmektedir.
Ulusal Su Planı (2019-2023) yayımlanarak 28.05.2019
tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Ülkemiz için kaynaktan-musluğa, etkili bir su yönetiminin
ilk adımı olarak nitelendirilen “Gaziantep Kaynaktan
Musluğa İçme ve Kullanma Suyu Güvenliği Planının
Hazırlanması Projesi” çalışmaları 27.04.2021 tarihinde
başlamış olup çalışmalarına devam edilmektedir.
Ülkemizde içme suyu maksatlı kullanılan ve planlanan
su kaynakları; “İçme-Kullanma Suyu Havzalarının
Korunmasına Dair Yönetmelik” kapsamında kalite
ve miktar açısından korunan bu kaynaklardan
hâlihazırda 18 tanesi için İçme Suyu Havza Koruma
Planı hazırlanmıştır. Bununla birlikte, 5 ayrı su kaynağı
için Genel Müdürlüğümüzce; 11 su kaynağı için de
Büyükşehir Belediyeleri ile birlikte koruma planı
çalışmalarına devam edilmektedir. Ergene Havza
Koruma Eylem Planı kapsamındaki 15 ana eylem başlığı
altındaki 19 alt eylemden 9’u tamamlandı, 8 eylem
tamamlanmak üzere devam ediyor, 2 eylem ise sürekli
yapılan eylemdir. Marmara Derin Deniz Deşarj Sistemi
Projesinde karaboru hattı, tüneller ve derin deniz hattı
ile 4 OSB atıksu arıtma tesisi tamamlanmış olup arıtılmış
atıksu alımına başlanmıştır. Velimeşe OSB atıksu arıtma
tesisi inşaat aşamasında olup yüzde 83’lük bir ilerleme
bulunmaktadır.
11 havzada Nehir Havza Yönetim Planları hazırlandı,
7 havzada çalışmalara başlanmış olup 1 havzada ihale
süreci devam etmektedir.
6 havzada Sektörel Su Tahsis Planları hazırlandı, 3
havzada çalışmalar başlanmış olup 6 havzada sektörel
su tahsis planlarının hazırlanması çalışmalarına bu yıl
başlanacaktır.
Havza Ölçekli Yönetim Planlarının Uygulanmasının
36/LİDER KURUMLAR
takibi maksadıyla 81 ilde İl Su Yönetimi Koordinasyon
Kurulu, 25 havzada 26 Havza Yönetim Heyeti, merkezde
ise Havza Yönetimi Merkez Kurulu ile Su Yönetimi
Koordinasyon Kurulu teşkil edilmiş olup toplantılarını ve
çalışmalarını düzenli aralıklarda gerçekleştirmektedirler.
Taşkın öncesi, taşkın anı ve taşkın sonrasında
alınması gereken yapısal/yapısal olmayan tedbirlerin
planlanması ve yönlendirilebilmesi maksadıyla; kriz
yönetimi yerine risk yönetimi esaslı Taşkın Yönetim
Planları hazırlanmaktadır. 23 havzada Taşkın Yönetim
Planı tamamlandı. 1 havzada çalışmalar sürmektedir.
2023 yılına kadar 25 havzanın hepsinin tamamlanması
planlanmaktadır.
Kuraklık öncesi, esnası ve sonrasında alınması
gereken tedbirlerin planlanması ve yönlendirilebilmesi
maksadıyla; kriz yönetimi yerine risk yönetimi esaslı
Kuraklık Yönetim Planları hazırlanmaktadır. 15 havzada
Kuraklık Yönetim Planı tamamlandı. 10 havzada
çalışmalar sürmektedir. 2023 yılına kadar 25 havzanın
hepsinin tamamlanması planlanmaktadır.
İklim değişikliğinin su kaynaklarımızı, kar yükünü ve kar
erimelerini 2100 yılına kadar nasıl etkileyeceğine dair
tüm havzalarımızda tespit çalışmaları yapıldı.
Ülkemiz yerüstü su kaynakları için risk teşkil eden
tehlikeli maddeler belirlendi ve mevzuata aktarıldı. Su
kaynaklarımızda bulunması muhtemel endokrin bozucu
kimyasallar ve bunların atık sulardan giderimine ilişkin
çalışmalar tamamlandı.
Sucul çevre ve insan sağlığı açısından risk teşkil
eden siyanobakterilerin artış potansiyelinin yüksek
olduğu 18 pilot alanda gerçekleştirilen çalışmalar
ile siyanobakterilere karşı mücadele ve müdahale
yöntemleri ortaya konuldu ve siyanobakteri ve
siyanotoksinlere ilişkin sınır değerler belirlendi ve halk
sağlığı temelli tedbirler oluşturuldu.
Yerüstü sularında bulunan mikroplastiklerin mevcut
durumunun ve etkilerinin ortaya konulması ile kontrol
yöntemlerinin geliştirilmesi, kirlenmiş alanların
temizlenmesine ilişkin stratejilerin belirlenmesi
maksadıyla çalışmalar yürütülmektedir.
Su kaynaklarının miktarının ve kalitesinin korunması,
geliştirilmesi ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması
maksadıyla baskı ve etkilerin yoğun olduğu kirlilik tehdidi
altında olan sıcak noktalarda, alt havza bazında alınması
gereken tedbirleri içeren 13 adet su kalitesi eylem planı
hazırlanmış olup takibi gerçekleştirilmektedir.
AB normlarında su kaynaklarının izlenmesi için
25 Havzada yerüstü suları için İzleme Programları
oluşturuldu. 2.877 izleme noktasında izleme çalışmaları
DSİ tarafından yürütülmektedir.
Ülkemizdeki 302 göl ve sulak alanın korunması için
“Göller ve Sulak Alanlar Eylem Planı” hazırlandı. Ayrıca
Akarçay, Meriç Ergene, Susurluk, Sakarya, Kızılırmak,
Yeşilırmak, Konya, Gediz, Küçük Menderes, Büyük
Menderes, Ceyhan Havzalarında 422 göl, baraj ve
göletin batimetri haritaları hazırlanmış, su bütçelerini
ve özümleme kapasiteleri hesaplanmış ve su kalitesinin
iyileştirilmesi için tedbirler programı oluşturulmuştur.
330 göl, gölet ve baraj gölü için batimetri haritalarının
oluşturulması, su bütçesi ve özümleme kapasitesinin
tespiti ile su kalitesinin iyileştirilmesine ilişkin tedbirlerin
belirlenmesine yönelik projenin ihale süreci devam
etmektedir.
Burdur Gölü Alt Havzası Eylem Planı çerçevesinde
“Burdur Gölü’nde Buharlaşmanın Azaltılması Pilot
Ölçekli Çalışma” sı gerçekleştirilmiştir. Çalışma
sonucunda güneş panellerinin buharlaşmanın
azaltılması için uygulanabilecek en iyi yöntem olduğu
kanaatine varılmıştır. Bu kapsamda, Burdur Gölü
üzerine güneş paneli yönteminin uygulanabilir olup
olmadığı hususunda gerekli araştırmaların yapılabilmesi
maksadıyla “Burdur Gölü Üzerinde Güneş Enerji Santrali
LİDER KURUMLAR /37
ile Buharlaşmanın Azaltılması ve Elektrik Enerjisi
Üretme İmkanlarının Araştırılması Fizibilite Raporu”
hazırlanmıştır.
İçme Suyu Temin ve Dağıtım Sistemlerindeki Su
Kayıplarının Kontrolü Yönetmeliğini çıkardık. 2012
yılında su kayıp oranı yüzde 43 iken, 2020 yılında bu
oranı yüzde 35,4’e düşürüldü.
Ülkemizde kullanılmış suların yeniden kullanımını
sağlamak için 25 havza için Ön Fizibilite Raporu ve
Taslak Eylem Planı hazırlanmıştır. Ayrıca, Kullanılmış
Suların Yeniden Kullanım Uygulamalarına İlişkin Rehber
Dokümanı hazırlanmıştır.
Ulusal Su Bilgi Sistemi’nin 2017 yılı sonu itibari ile
kurulumu tamamlanmış ve kullanıma açılmıştır. Sistemin
yaygınlaştırılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması
kapsamında kurum/kuruluşlarla entegrasyon çalışmaları
ile paydaş kurumların içme suyu kayıpları, içme suyu
arıtma tesisleri, içme suyu kaynakları ve eylem planları
konularında veri girişi devam etmektedir. İleri geliştirme
çalışmaları kapsamında ise sistem iyileştirilmesi,
devamlılığının sağlanması ve ihtiyaca binaen belirlenen
önemli gereksinimlerin tamamlanması planlanmakta
olup III. Faz ihale süreci devam etmektedir.
Ülkemiz su kaynakları yüksek hassasiyetle CBS
ortamında sayısallaştırılmıştır. Bu sayede etkin ve
verimli bir su yönetiminin sağlanması maksadıyla
Ülkemiz tüm kamu kurum ve kuruluşlarının coğrafi veri
ve haritacılık alanında faydalanacağı analiz edilebilir/
sorgulanabilir, doğru ve güncel Sayısal Su Kaynakları
altlığı oluşturulmuştur. Söz konusu veriler kullanılarak
ülkemize özgü bir metodoloji ile 6 Hidrobiyocoğrafik
Bölge belirlenerek nehir, göl, kıyı ve geçiş sularında
su tipleri ve kütleler ortaya konulmuştur. Su kütleleri
özelinde baskıya dayalı risk analizleri gerçekleştirilmiş ve
tüm çalışmaların neticesinde Havza İzleme Programları
oluşturularak Ulusal İzleme Ağı güncellenmiştir.
Su kaynaklarının sürdürülebilir yönetiminin
sağlanması maksadıyla önemli bir karar destek
sistemi olarak tasarlanan, ülkemizde üretilmekte olan
verilerin kullanılabileceği, esnek bir dizayna sahip,
coğrafi bilgi sistemi tabanlı, bütüncül, hidrolojik,
hidrodinamik, hidrojeolojik, su kalitesi ve ekolojisi
modellerinin geliştirilmesi projesinin (HİDROTÜRK)
ilk fazı tamamlanmıştır. HİDROTÜRK 2 faz çalışmaları
kapsamında ilk fazda yer alan modellerin iyileştirilmesi
ile otokalibrasyon aracının geliştirilmesi planlanmakta
olup projenin ihale süreci devam etmektedir.
Türkiye’de Referans İzleme Ağının Kurulması Projesi
2020 sonu itibarıyla tamamlanmış olup, 25 havzada
toplam 1061 noktada izleme çalışmaları gerçekleştirilmiş
ve 853 referans izleme noktası belirlenmiştir. Aynı
zamanda 700 noktada tuzluluk ölçümleri yapılarak
103 geçiş suyu kütlesi belirlenmiştir. Proje kapsamında
referans izleme noktalarının, parametre ve sıklıkların
yer aldığı Referans İzleme Ağı oluşturulmuştur. Çalışma
süresince toplamda 5299 sucul flora ve fauna türü
tespit edilmiştir.
Nehir ve göller için hidromorfolojik indeksler geliştirilmiş
olup, kıyı ve geçiş suları için hidromorfolojik indeks
geliştirilmesi çalışmaları devam etmektedir.
Ülkemizde su yönetimi konusunda yürütülen
çalışmaların kamuoyu ile paylaşılarak farkındalık
oluşturulması maksadıyla, Genel Müdürlüğümüz
tarafından su yönetimi konusunda yapılan çalışmaların
yer alacağı “Dönüşüm Çağında Suyun Gündemi” adlı
kitabın hazırlanması çalışmaları devam etmektedir.
Genel Müdürlüğümüzce Veri Kataloğu uygulaması
geliştirilmiş olup, Veri Kataloğu uygulamasında veri girişi
ve arayüzün ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilmesine
devam edilmektedir.
38/LİDER KURUMLAR
LİDER KURUMLAR /39
DOGAMIZI KORUYORUZ
Doğa Koruma ve Milli Parklar
Genel Müdürü
İsmail ÜZMEZ
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
ülkemizin korunan alan potansiyelini ve bu korunan
alanlarımızın barındırdığı zenginlikleri korumak ve
yönetmekle sorumlu bir genel müdürlük olarak
doğanın korunması ve bozulmadan gelecek
nesillerimize aktarılması için çalışmaktadır. Bu
çerçevede tür ve alanların korunması için milli park
tabiat parkı, yaban hayatı geliştirme sahası gibi
korunan alanlar ilan etmekte; biyolojik çeşitlilik,
yaban hayatı, avcılık, sulak alanlar gibi konularda
da düzenlemeler yapmaktadır. Doğa Koruma ve
Milli Parklar Genel Müdürlüğü yapmakta olduğu
çalışmaları yürütürken, bir çok yönüyle hayatı
kolaylaştıran ve hızla gelişen dijital teknolojilerden de
faydalanmaktadır.
40/LİDER KURUMLAR
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüzce
korunan alanlarımıza pek çok yatırım yapmaktayız.
Daha çok sayıda vatandaşımızı doğa ile buluşturma
amacı taşıyan yatırımlarımıza erişimi kolaylaştırmak
için 2016 yılında korunan alanlarımızı ceplere taşıyarak
korunan alanların ziyaretini kolaylaştıran Milli Parklar
Mobil Uygulaması hayata geçirildi.
Türkiye’de AppStore 2016 yılının en iyi 10 uygulaması
arasında 4. sırada yer alan Milli Parklar Mobil
Uygulaması milli park veya tabiat parklarını ziyaret
etmek isteyen vatandaşlar için seyahatlerine
başlamadan önce tabiatta gerçekleştireceği aktiviteye
göre park seçme, rota oluşturma, fotoğraf galerileri
sayesinde park alanı hakkında önceden bir izlenim
edinme gibi verilere erişebilme imkanı sağlanıyor.
Yine aynı amaçla http://ekotaban.tarimorman.gov.
tr web sitesi hazırlanarak bu site ile entegre olan
korunan alanlar hakkında detay pek çok bilgiye erişim
sağlayan “Ekotaban Mobil Uygulaması” geliştirilerek
kullanıcıların hizmetine sunuldu.
Genel Müdürlük olarak özellikle ziyaretçi
yoğunluğunun fazla olduğu korunan alanlarımızda
Hızlı Geçiş Sistemi gibi alana ulaşımı kolaylaştıracak
hizmetlerden de faydalanmaktayız.
Yukarıda belirtildiği gibi yaban hayatı, avcılık gibi
çalışmalar da Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel
Müdürlüğümüzün çalışma alanına girmektedir.
Yaban hayatı doğası gereği çalışması oldukça zor bir
konudur. Ülkemizde yakın zamanlara kadar yapılan
çalışmalar, daha çok doğrudan gözleme dayalı olarak
gerçekleştirilmiştir. Teknolojinin gelişmesiyle Genel
Müdürlüğü müz de bu imkanlardan azami derecede
istifade etmeye başlamıştır. Fotokapanlar ile yapılan
çalışmalarda; yaban hayvanları, insan faktöründen
mümkün olduğunca az etkilenmekte, edilen verilerin
doğruluk ve güvenilirlik oranını da yüksek olmaktadır.
Fotokapan çalışmalarımız ile türlerin yayılış alanları,
popülasyon dinamikleri, popülasyon yoğunlukları,
bireylerinin teşhisi vb. bilgiler kesin veriler ile ortaya
konabilmektedir. Ayrıca fotokapanlar yasa dışı
avcılık ile mücadelede faaliyetin başarısını arttırmak
amacı ile Genel Müdürlüğümüzce av koruma ve
kontrol çalışmalarında ülkemiz çapında yoğun olarak
kullanılmaya başlanmıştır. Ülke genelinde doğaya
yerleştirdiğimiz 3180 adet fotokapan ile yaban
hayvanları takip edilmektedir.
Ayrıca yaban hayvanlarına GPS-GSM’li tasma takarak
da onları takip etmekteyiz. 2020 yılında yaban keçisi,
alageyik, yaban koyunu, küçük akbaba, kara akbaba,
bozayı türlerinden toplam 23 yaban hayvanına
GPS-GSM’li tasma takılmıştır. 2021 yılında ise turna,
bozkır kartalı ve yaban koyunu türlerinden toplam 10
yaban hayvanına GPS-GSM’li tasma takılarak takip
yapılmaktadır.
Genel Müdürlüğümüz avcılığın kayıt altına alınarak
yapılması noktasında da yaban hayatı çalışmalarını
sürdürmektedir. Bu gaye ile avcılıkla ilgilenen
vatandaşlarımızın kullanımına yönelik de uygulamalar
geliştirmiştir. 2013 yılında hizmete sunulan Av
Yönetim Bilgi Sistemi (AVBİS) aracılığıyla
avcılar vize işlemlerini yapabilmekte ve
sistemden kota alarak avlanma faaliyetlerini
gerçekleştirmektedir. AVBİS kullanıcılarına üç
kanaldan (AVBİS WEB Sayfası, AVA Avcı Mobil
Uygulaması ve 0850 888 06 06 numaralı Çağrı
Merkezi) hizmet verilmektedir.
Genel Müdürlüğümüzce
ülkemizin biyolojik çeşitliliğini kayıt altına
almak amacıyla “Biyolojik Çeşitlilik Envanter
ve İzleme Projesi” uygulanmıştır. Projede
edinilen flora ve fauna envanter sonuçları
Nuh’un Gemisi Ulusal Biyolojik Çeşitlilik
Veri Tabanına aktarılmaktadır. Veri
tabanına bu güne kadar 1 milyon
901 bin 238 veri girilmiş olup bu
veri tabanı ilgi gruplarına
hizmet vermektedir.
Genel Müdürlüğümüz
ayrıca biyolojik
çeşitliliğimizin
korunması
maksadıyla
doğada
bilimsel
çalışma
talebinde
bulunan gerçek ve tüzel kişilerin araştırma faaliyetlerine
izin vermektedir. Araştırmacılar e-Devlet Kapısı
hizmetleri arasında yer alan ARİBS (Araştırma İzinleri
Bilgi Sistemi) uygulamamız sayesinde başvuru ile izin
iş ve işlemlerini kolaylıkla, hızlı ve güvenilir bir şekilde
sonuçlandırılmaktadır.
Sulak alanların korunması ve yönetilmesi konularında da
çalışmalar yürüten genel müdürlüğümüz Ulusal Sulak
Alan Envanter Yönetim Bilgi Sistemi Projesi ile ülkemizin
sulak alan varlığının belirlenmesi çalışmalarına başlamış
ve bugüne kadar toplam büyüklüğü 1.568.000 ha olan
3265 adet sulak alanı sisteme kaydederek halkımızın
istifadesine sunulmuştur. https://saybis.tarimorman.gov.
tr adresinden sisteme ulaşım sağlanabilmekte, sistemde
sorgulama yapılarak sulak alanlarla ilgili detay bilgilere
ulaşabilmektedir.
Ayrıca sulak alanlarda faaliyet gerçekleştirmek isteyen
ve sulak alan faaliyet izin belgesine tabi olan gerçek
ve tüzel kişiler de yine e- Devlet Kapısı üzerinden
başvurularını gerçekleştirerek en kısa sürede işlemlerini
sonuçlandırabilmektedir.
e- Devlet Kapısı üzerinden erişilen bir diğer hizmet
de YABİS (Yaban Hayatı Bilgi Sistemi Uygulaması)
uygulamasıdır. Kullanıcıların kendilerine özgü sınırlı
haklarla verilere erişerek, yaban hayatı konusunda Genel
Müdürlüğümüzce yürütülen çalışmalar sonucunda elde
edilen halkalama, sayım, izleme, izinler gibi bilgilerine
erişimini sağlamaktadır.
Yine e- Devlet Kapısı üzerinden 5199 sayılı Hayvanları
Koruma Kanunu hükümleri çerçevesinde yürütülen
“Sokak Hayvanlarının Rehabilitasyonu Projesi”
kapsamında, sahipsiz hayvanlar yerel yönetimlerce
kısırlaştırılıp işaretlenerek HAYBİS’e (Hayvanları Koruma
Bilgi Sistemi) kaydedilmektedir.
e- Devlet Kapısı üzerinden genel müdürlüğümüzce
hizmet verilen bir diğer alan da CITES Sözleşmesi yani
yabani hayvan ve bitki türlerinin canlı ve ölü örnekleri
ile bunların kolayca tanınabilen parçaları ile türevlerinin
sözleşmeye taraf ülkeler arasındaki uluslararası
ticaretinin düzenlenmesi için gereken izinler için
başvurunun yapıldığı platform olan CİTES uygulamasıdır.
Tüm bu ve bunlar gibi düzenlemeler genel
müdürlüğümüzün hizmetlerinden faydalanmak isteyen
kullanıcıların kolay erişimi ve hızlı sonuç alması için
hayata geçirilmiştir.
Genel Müdürlüğümüz hızla gelişen teknolojik
gelişmelere ayak uydurarak çağın gerekliliklerini
yakalamak ve vatandaşlara daha kolay hizmet
sunabilmek noktasında yeniliklere açık bir genel
müdürlük olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
Yapılan çalışmaların görünürlüğü arttırmak
için de yine dijital iletişim platformu
olan pek çok sosyal medya ağlarında
çalışmalarını vatandaşlara iletmektedir.
LİDER KURUMLAR /41
TARIMDA DİJİTALLEŞME VE TKDK
DESTEKLERİ
TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI
DESTEKLEME KURUMU BAŞKANI
Dr. Muhammed ADAK
Kurumumuz, 18 Mayıs 2007 tarihli ve 26526 sayılı Resmi
Gazete ‘de yayımlanan 5648 Sayılı kanun ile kurulmuş
ve amacı, ulusal program ve stratejilerde öngörülen ilke
ve hedefler çerçevesinde, Avrupa Birliği ve uluslararası
kuruluşlardan sağlanan kaynakları da kapsayacak
şekilde kırsal kalkınma programlarının uygulanmasına
yönelik faaliyetleri gerçekleştirmektir.
Türkiye’nin katılım öncesi dönemdeki önceliklerini ve
ihtiyaçlarını dikkate alarak sürdürülebilir kalkınmayı
sağlayacak şekilde tarımsal işletmeleri AB standartlarına
yükseltmeyi amaçlayan IPARD Programı çerçevesinde
42 ilde; tarım, hayvancılık, gıda, balıkçılık ve alternatif
tarım alanlarında faaliyet gösteren işletmelere,
üretici bireylere, kooperatiflere ve üretici birliklerine
hibe programları aracılığı ile finansman desteği
sağlanmaktadır.
Avrupa Birliği Üyelik Öncesi Mali Yardım Aracının
(IPA) kırsal kalkınma bileşeni (IPARD) altında farklı
sektörlerden proje sunan başvuru sahiplerine %40-
70 oranlarında hibe desteği verilmektedir. IPARD
programında belirlenmiş olan uygunluk koşulları
çerçevesinde gerçek ve tüzel kişi başvuru sahipleri
tarafından sunulan başvurular incelenmekte ve uygun
bulunanlar desteklenmektedir. Bu kapsamda 2012
yılından bugüne 19.530 projeye 6.5 milyar TL hibe
desteği sağlanmış ve yaklaşık 80.000 kişilik istihdam
oluşturmuştur. 2021 yılında ise işlemleri tamamlanan
3.862 projeye 1,4 milyar TL destek ödemesi yapılmıştır.
42/LİDER KURUMLAR
Kurumumuz, birçok farklı sektörde AB standartlarında
tesisler kurabilmek için destek veren bir kurum olarak
sürekli değişen ve gelişen koşullara ülkemiz üreticisinin
de ayak uydurabilmesi için çalışmaktadır. Bilindiği
üzere, 2020 yılı sayın bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli
tarafından “tarımda dijitalleşme yılı “olarak ilan
edilmiş ve bu kapsamda dijitalleşme çalışmalarımız hız
kazanmıştır. Ayrıca Endüstri 4.0 devriminin bir sonucu
olarak ortaya çıkan Tarım 4.0 kavramı ile kaynakları
daha verimli kullanıp su kirliliğinin de önüne geçerek
daha verimli, daha güvenli ve hızlı üretimi hedefleyen
bir sürece girmişken, bu süreç dahilinde Tarım ve Kırsal
Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) olarak güncel
teknolojilere sahip makine-ekipman destekleri vererek
tarımda dijitalleşmeye katkı sağlıyoruz.
Bu hedefler doğrultusunda Kurumumuz; sürü takip
sistemleri, tarımsal yazılımlar, otomatik süt sağım
sistemleri, yemleme sulama sistemleri, pastörizasyon,
homojenizasyon, paketleme, soğuk hava depoları ve
otomatik dolum makineleri gibi otomasyon sistemleri
içeren projeleri desteklemektedir. Ayrıca Coğrafi Bilgi
Sistemleri kullanılarak çevre dostu uygulamalarla
başvuru sahiplerine parsellerinde ektikleri ürünlere ait
ödemeler gerçekleştirilmektedir.
Tarım sektörünün en önemli girdilerinden olan,
enerjinin temiz hali, yenilenebilir enerji de Tarım
4.0 sürecinin vazgeçilmez kalemlerinden biridir. Bu
kapsamda IPARD destekli yenilenebilir enerji yatırımları
ile kurulan GES santrallerinin elektrik enerjisi üretim
miktarı yıllık 208.500.000 kwh olup yaklaşık yıllık 99
milyon TL değerinde elektrik üretilmektedir. Doğalgaz
ile karşılaştırıldığında 92 bin ton karbon emisyonun
azaltılmasının yanında 19.6 milyon m³ doğalgaz
ithalatına engel olunmuş ve doğalgaz ithalatında yıllık
5.1 milyon dolar tasarruf sağlanmıştır. Kurumumuz
Güneş Enerji Sistemlerinin yanı sıra rüzgâr enerjisi ve
jeotermal enerjiye de destek sağlamaktadır.
Tarımda dijitalleşmede öncü olan teknolojilerden bir
diğeri ise Zirai İnsansız Hava Araçlarıdır. ZİHA (Zirai
İnsansız Hava Aracı) projesi Türkiye’de TKDK’nın
sağladığı destekle ilk olarak Samsun’da hayata geçirildi.
TKDK ve Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından
yürütülen çalışma kapsamında, geniş tarım alanlarının
zirai insansız hava araçlarıyla çoklu uçuş yapılarak
ilaçlama denemesi 2021 yılı temmuz ayında başarıyla
tamamlandı. Geleneksel ilaçlama işlemlerinde uzun
süren ilaçlama işlemlerinin insansız hava aracı (İHA)
kullanılarak yapılmasıyla çok daha kısa sürelerde ve çok
daha verimli bir ilaçlama işlemi yapıldığı bir gerçektir.
Otomasyon, dijitalleşme ve teknolojik anlamda yukarıda
sayılan örneklere bakıldığında; kurulduğu günden
bugüne kadar kırsalda tarım ve hayvancılığın yanı sıra
bu ürünlerin işleme ve pazarlamasına, tıbbı aromatik
bitki yetiştiriciliğinden el sanatlarına, kırsal turizmden
arıcılığa, su ürünlerinden yenilenebilir enerjiye ve makine
parklarına kadar bir çok sektörde verdiği hibe desteği
ile Kurumumuz; kuruluş amacını gerçekleştirmek adına
ülkemizin Avrupa Birliği üyelik sürecine katkı sağlarken
aynı zamanda dijitalleşen dünyada ülkemizin de tarımsal
alanda dijitalleşmesine katkı sağladığı görülmektedir.
Bu doğrultuda çalışmalarına devam eden Kurumumuz,
tarım sektöründe yer alan her bir paydaş ile işbirliği
halinde çağın gerekliliklerine ve teknolojisine uygun
yatırımlara destek vermeye devam edecektir.
LİDER KURUMLAR /43
BİTKİSEL ÜRETİMDE
DİJİTALLEŞME
Bitkisel Üretim Genel Müdürü
Dr. Mehmet HASDEMİR
Pandemi sonrası, “Yeni Normaller, Yeni Tarım” olarak
adlandırdığımız
bu dönemde;
• E-ticaretin ivme kazanması,
• Tarımsal teknoloji, yapay zeka, dijitalleşme, geri
dönüşüme dayalı yeni üretim ekosistemlerinin öne
çıkması,
• Özellikle Çin ürünlerinin pazar gücünün azalmasına
bağlı olarak yeni dönemde çoklu ve alternatif pazar
arayışlarının artması,
• Bu durumun ülkemize yeni pazarlar, yeni fırsatlar ve
küresel tedarik zincirinden daha fazla pay alabilme
fırsatı sunacağı beklenmektedir.
Tarımda yeni dönem aslında teknolojiyi daha güçlü
kullanmayı da gerektirmektedir. Yeni dönemde
tarım sektörünün gelişme alanı; yapay zeka, tarımsal
teknolojiler ve dijitalleşmeyi içeren Tarım 4.0 sürecidir
TARIM 4.0 üretimde;
44/LİDER KURUMLAR
• Zamandan ve işgücünden kazanım,
• Girdi optimizasyonu,
• Saha şartlarının kapsamlı ve doğru analizi,
• Daha az çevre kirliliği gibi gibi avantajlarla beraber beraber
daha düşük maliyetle kaliteli ve ve verimli ürün elde elde
edilmesini sağlayacaktır.
• Bu sürecin öne çıkan teknolojileri olarak;
• Elektrikli traktörler,
• Otomatik dümenleme sistemleri,
• Dron teknolojisi,
• Akıllı sulama sistemleri,
• Tarım robotları,
• Değişken oranlı gübre ve ilaç uygulamaları ile
• Akıllı tarım teknolojileri
BİTKİSEL ÜRETİMDE YENİLİKÇİ
UYULAMALAR
Son yıllarda nüfus artışı, gıda güvenliği ve erişilebilirliği,
erişilebilirliği,
mevsimsel mevsimsel sınırlı sınırlı üretim üretim ve yüksek ve yüksek su su tüketimi gibi
gibi problemler alternatif tarım teknolojilerini zorunlu
kılmaktadır.
Genel Müdürlüğümüzce Bitkisel Üretimde Yenilikçi Yenilikçi
Teknolojilerin Kullanımı kapsamında “Dikey “Dikey Tarım” Tarım” tek-
teknolojilerinin yerli yerli ve milli ve imkanlarla milli imkanlarla ülkemizde ülkemizde uygula-
uygulanabilirliğine yönelik yönelik çalışmalar çalışmalar yürütülmektedir. yürütülmektedir.
Dikey Tarım ile;
Coğrafyadan bağımsız, toprağa bağlı bağlı olmadan olmadan her her
yerde yüksek verim ve kalitede ürün elde edilir.
• Yerinde üretim olanağı sağlar. sağlar. Pazara Pazara taşınma taşınma
esnasında oluşan ürün ve kalite kayıplarının önüne
geçilir.
• 12 ay kesintisiz üretim sağlanır.
• Atıl durumdaki tüm kapalı alanlar (fabrika, hangar,
atölye, bina, depo vb.) üretime katılır.
• Taze ve besin değeri yüksek ürünler üretilir.
• Zirai ilaç ilaç (Pestisit) (Pestisit) kullanılmadan kullanılmadan sağlıklı, sürdürü-
sağlıklı,
sürdürülebilir üretim yapılır. üretim yapılır.
• Su, gübre gibi gibi tarımsal tarımsal girdilerin girdilerin kullanımında kullanımında
yüksek oranda tasarruf sağlanır.
• Coğrafi koşullar izin vermese bile bu modelle katma katma
değerli değerli bitkilerin bitkilerin üretimi üretimi gerçekleştirilebilir.
30/LİDER KURUMLAR
LİDER KURUMLAR /45
ÇÖLLEŞME VE EROZYONLA
MÜCADELE
Çölleşme ve Erozyonla
Mücadele Genel Müdürü
Nurettin TAŞ
Ülkemizde su erozyonu ile yerinden oynayan ve
taşınan sediment miktarının belirlenmesine yönelik
olarak Genel Müdürlüğümüz tarafından "Dinamik
Erozyon Modeli ve İzleme Sistemi (DEMİS)" yazılımı
geliştirilmiştir. Su erozyonu sonucu meydana gelen
toprak kayıplarını ortaya koyabilmek için uluslararası
kurum, kuruluşlar ve akademik çevreler tarafından
kabul görmüş RUSLE/YETKE (Revised Universal
Soil Loss Equation / Yenilenmiş Evrensel Toprak
Kaybı Eşitliği) modeli kullanılmıştır. YETKE/RUSLE
modelindeki her bir parametrenin yoğun veri içermesi
ve belirli zaman aralıkları ile bu verilerin güncellenmesi
gerekliliği yazılımı zorunlu kılmıştır.
46/LİDER KURUMLAR
YETKE/ RUSLE modelindeki parametrelerin DEMİS,
CBS, UA ve jeo-istatistik yöntemler kullanarak su
erozyonu şiddetinin dağılımını niteliksel ve niceliksel
olarak gösteren Türkiye Su Erozyonu Haritası
oluşturulmuştur. Yazılım şu an Erozyon Kontrolü Daire
Başkanlığı bünyesinde çalışana personele ait masaüstü
bilgisayarlarda tutulmaktadır.
DEMİS yazılımına bağlı olarak YETKE/RUSLE R (Yağışın
Aşındırma Gücü Faktörü) parametresinin hesaplanması
amacıyla Meteoroloji Genel Müdürlüğünden (MGM)
temin edilen dakikalık yağış verilerinin bulunduğu bir
veri tabanı oluşturularak yoğun hesaplamaların yapıldığı
ayrı bir yazılım sistem dâhilinde geliştirilmiştir. Yazılım,
Erozyon Kontrolü Daire Başkanlığı iş istasyonlarında
RUSLE R faktörü hesaplamalarını yapmaktadır.
Yapılan bu çalışmalar ile Türkiye Su Erozyonu Haritasından
büyük nehir su havzası, ana su kolu havzaları, il, mikro
havza ve parsel ölçeklerine doğru artan hassasiyette
toprak erozyonu verilerini üretmek mümkün hale
gelmiştir. Ancak erozyon haritasının oluşturulması için
kullanılan topografya, bitki örtüsü, yağış ve toprak
koruma faktörleri zamanla değişmektedir. Değişimin
belirtilen ölçeklerde izlenmesi ile birlikte erozyon
haritası da güncellenmektedir. Güncel erozyon verilerini
analiz edebilmek amacıyla Coğrafi Bilgi Sistemleri
Tabanlı İstatiksel Değerlendirme Modeli (CBSTIDM)
yazılımı geliştirilmiştir. CBSTIDM yazılım aracı arazi
örtüsü, eğim, bakı parametrelerini kullanarak bölgesel
veya bütün şekilde çalışılan alanda parametrelere bağlı
olarak erozyon miktarını ton cinsinden ve alan olarak
hesaplamaktadır.
Çığ Başlama Bölgelerinin Belirlenmesi
Jandarma Genel Komutanlığınca teröristle mücadele
faaliyetlerinde kullanılmak üzere 10 İle ait (Hakkâri,
Şırnak, Van, Ağrı, Tunceli, Muş, Bingöl, Bitlis, Siirt, Hatay)
“Çığ Başlama Bölgelerinin” belirlenmesi talep edilmiştir.
Bu kapsamda Genel Müdürlüğümüze bildirilmiş olan
illere ait 365 adet 1/25.000’ lik pafta üzerinde çalışmalar
tamamlanarak Jandarma Genel Komutanlığına teslim
edilmiştir. Bu çalışmalardaki doğruluk JGK tarafından
test edilmiş, doğruluk oranı yüksek bulununca da
tüm Türkiye’nin çalışılması talep edilmiştir. Bu talep
üzerine tamamı ÇEM Genel Müdürlüğümüz personeli
tarafından yapılan çalışmalar 2020 yılı sonu itibariyle
tamamlanmıştır.
Üretilen bu haritaların kullanımını kolaylaştırmak
amacıyla mobil yazılım geliştirilmiştir. Android ve
IOS versiyonları olan ve çevrimdışı da çalışabilen bu
program ile çığ bölgesine girilmesi durumunda kullanıcı
uyarılarak güvenli bölgeye geçişi sağlanmaktadır.
Sisteme giriş şifreli olup şu anda sadece güvenlik
kuvvetlerimizin kullanımına sunulmuştur.
LİDER KURUMLAR /47
ÜLKEMİZDE HAYVANCILIK
Hayvancılık Genel Müdürü
Zekariyya ERDURMUŞ
Ülkemizdeki büyükbaş-küçükbaş hayvan üretimi
verileri ve üretim hedefleri, büyükbaş ve küçükbaş
hayvan varlığımız ile ilgili olarak,
Ülkemiz büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkta ülkemiz
nüfusunun yeterli ve dengeli beslenmesini amaçlayan,
hayvancılık ve hayvansal üretimde çevre, insan ve
hayvan sağlığını koruyarak sürdürülebilirliği temel
hedef olarak belirlemektedir.
Temel hayvancılık politikalarında büyükbaş hayvanlarda
birim hayvandan daha fazla verim (buzağı, et ve
süt) elde edilmesi, küçükbaş hayvan varlığının ise
nüfusumuza yeterli sürü büyüklüğüne ulaşmaktır.
Hayvan varlığımız son 18 yılda yapılan atılım ve
ilerlemeler ile Avrupa ve Dünyadaki birçok ülkeden hızlı
gelişme sağlamıştır. Büyükbaş hayvan varlığı % 84,5
artışla 18,3 milyon başa, küçükbaş hayvan varlığı % 79,7
artışla 57,4 milyon başa ulaşmıştır.
Sadece son 3 yılda büyükbaş hayvan varlığı % 6,4,
küçükbaş hayvan varlığı % 24,5 artmıştır.
Ülkemiz Avrupa’da Küçükbaş hayvan varlığında 1’inci,
büyükbaş hayvan varlığında 2’nci sırada yer almaktadır.
Genel Müdürlüğümüzün büyükbaş ve küçükbaş
hayvancılığa yönelik çalışmaları ve projeleri:
Büyükbaş hayvancılık politikalarımız doğrultusunda
uyguladığımız proje ve destekleme programları mevcut
büyükbaş hayvan varlığından daha fazla verim elde
edilmesine yönelik uygulanmaktadır.
Bu kapsamda büyükbaş hayvancılıkta uyguladığımız
buzağı desteğinde döl verim şartları uygulanmaya
başladı.
48/LİDER KURUMLAR
Damızlık büyükbaş hayvanlarımızdan daha fazla buzağı
elde etmek amacıyla uyguladığımız buzağı ölümlerinin
azaltılması çalışmaları ve döl verim kayıplarının
azaltılmasına yönelik çalışmalarımız sonuçlarını vermiş
ve geçtiğimiz yıllarda mevcut damızlıklarımızdan daha
fazla buzağı alınmıştır.
Bakanlığımızca uygulanmaya başlayan Etçi ve
Kombine Irkların Suni Tohumlama Uygulamalarıyla
Yaygınlaştırılması Projesi ile 42 ilimizde devam ettirerek
etçi ve kombine ırklardan 1,7 milyon buzağı elde
edilmesi planlanmaktadır.
Yine büyükbaş hayvancılıkta uyguladığımız besilik
erkek sığır desteklemelerinde performansa dayalı
destekleme modeliyle son iki yılda karkas ortalamamızı
%8 arttırarak 296 kg çıkardık. Bu yıl karkas veriminin
300 kg’ın üzerine ulaşılacağı öngörülmekte olup,
ortalama karkas verimimizi 320 kg kadar çıkartılması
hedeflenmektedir.
Ayrıca hayvansal ürün kalitesini artırmaya yönelik
çalışmaları sürdürüyoruz. Özellikle süt ve karkas et
için sınıflandırma mevzuatı hazırlayarak uygulamaya
başladık. Bu kapsamda karkas sınıflandırmasına ilişkin
pilot uygulama devam etmekte olup, çiğ sütte ise
3 ilde yürüttüğümüz pilot uygulamayı Mayıs 2021
tarihinden itibaren Ülke geneline yaygınlaştırdık. Bu
sayede çiğ süt artık kalitesine göre fiyatlandırılmakta ve
desteklenmektedir.
Yine 2021 yılında 81 ilimizde uyguladığımız Büyükbaş ve
Küçükbaş Hayvancılık İşletmelerine Yönelik Yatırımların
Desteklenmesi Projesi ile makine-ekipman alımı,
hayvansal üretimde verimlilik ile kalitenin artırılması ve
modern hayvancılık işletmelerine dönüştürülmesi için
yapılan yatırımlara % 50 hibe desteği verilmektedir.
Küçükbaş hayvancılık coğrafyamızın bir gerçeğidir.
Anadolu coğrafyamızın mera yapısı küçükbaş için çok
uygundur. Küçükbaş hayvancılıkta yapılan atılımlarla,
sadece son üç yılda küçükbaş hayvan varlığımız % 24,5
artarak 57,4 milyon başa ulaşmıştır. Küçükbaşta her
nüfusumuza bir küçükbaş hedefimiz bulunmaktadır.
Diğer taraftan yeterli ve dengeli beslenmede önem arz
eden hayvansal kaynaklı protein tüketiminde, küçükbaş
hayvan kaynaklı protein oranının artırılması amacıyla
Küçükbaş Hayvan Eti Tüketiminin Özendirilmesi
Projesini uygulamaya başlanmıştır.
Proje ile sağlıklı ve lezzetli küçükbaş hayvan etinin
%10 olan kırmızı et tüketimindeki payının %20’ye
çıkarılması, küçükbaş eti tüketiminin yaygınlaşması ve
pazar istikrarı sağlanması hedeflenmektedir.
Ayrıca küçükbaşta yaptığımız atılımların yanında
2019 yılında 167 bin başın üzerinde küçükbaş hayvan
ihracatı gerçekleştirilerek ülke ekonomisine 29 milyon
$ , 2020 yılının da ise yaklaşık 156 bin baş küçükbaş
ihracatı gerçekleştirilerek 29 milyon $ katkı sağlanmış
ve bölgesinin önemli bir küçükbaş ihracat merkezi
niteliği kazanmıştır. 2021 yılı ilk 8 aylık dönemde ise 135
bin 500 baş küçükbaş ihracatı karşılığında 21,3 milyon
$ değerinde ihracat gerçekleşmiştir. Yapacağımız
çalışmalar doğrultusunda ihracat odaklı büyüyen bir
hayvancılık sektörü hedefliyoruz.
Hayvancılıkta ve süt ürünlerinde ithalatçı olduğumuza
yönelik iddialara;
Ülkemiz canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin dış ticaret
rakamları incelendiğinde net ihracatçı konumdadır. Son
üç yılın rakamlarına bakıldığında 2019 yılında ihracat
fazlamız 585 milyon $, 2020 yılında 727 milyon $
ihracat fazlası vermiştir. 2021 yılının ilk sekiz ayında 887
milyon $ fazla vererek 2020 yılının verilerini şimdiden
geçmiştir.
Kırmızı et ve et ürünlerinde ülkemiz 2020 yılında 32,4
milyon dolarlık özellikle Ortadoğu ülkelerine ihracat
gerçekleştirmiş olup, ihracatın ithalatı karşılama oranı
% 121 ile net ihracatçı konuma gelmiştir. 2021 yılının ilk
8 aylık döneminde kırmızı et ve et ürünleri ihracatı bir
önceki yılın aynı dönemine göre %40,4 artarak 29,5
milyon dolara yükselmiştir.
Süt ve süt ürünleri özeline baktığımızda süt tozu, peynir
altı suyu, peynir ürünleri başta olmak üzere 2020
yılında ithalatın 4,3 katı ihracat gerçekleştirilmiştir.
286,6 milyon $ dış ticaret fazlası verilmiştir. 2021 yılının
il sekiz ayında ithalatın 9 katı ihracat gerçekleştirilmiş
ve 282,8 milyon $ dış ticaret fazlası olmuştur.
Biz süt sektöründe üreticilerimizin her an yanındayız
Sayın Bakanımızın da destekleri ile üreticiyi pandemi
sürecinden ve dünya piyasalarında yaşanan
gelişmelerden etkilenmesini engellemek için bütçe
imkânlarımızı sonuna kadar kullanıyoruz. Çiğ süt
üretiminde üreticilerimizin girdi maliyetlerini düşürerek
sürdürülebilirliği korumak ve tüketiciyi kollayarak arz ve
LİDER KURUMLAR /49
talep dengesinin gözetilmesi amacıyla verdiğimiz çiğ
süt desteği 2018 yılında 695 milyon TL iken, 2019 yılında
1,4 milyar TL’ye, 2020 yılında 1,6 Milyar TL’ye ulaşmıştır.
Ayrıca 2021 yılında çiğ süt piyasasında oluşan arz
fazlası süt Bakanlığımızca süt tozuna çevrilmek üzere
Et Süt Kurumu aracılığı ile piyasadan çekilerek çiğ sütte
regülasyon işlemi yapılmaktadır.
Bu kapsamda Nisan ayından itibaren Et ve Süt Kurumu,
sütte müdahale alımlarını başlatmış olup, Nisan Eylül
dönemi için yaklaşık 172.350 ton çiğ süt karşılığı 14.363
ton yağsız süt tozu kotası tahsis edilmiştir.
4 yılda 1.122.246 ton arz fazlası üretilen çiğ süt piyasadan
çekilerek 92.330 ton süt tozu üretilmiştir. Bu sayede arz
fazlası üretimin dış piyasaya ihraç edilmesi sağlanmıştır.
Hayvancılık destekleri ile ilgili olarak,
Bakanlığımızca üreticilerin girdi maliyetlerinin
düşürülmesi ve üretimde sürdürülebilirliğin korunması
amacıyla 2018 yılında 3,7 milyar TL olan toplam
hayvancılık desteği 2020 yılında %109 artışla 7,86 milyar
TL’ye yükselmiştir. Son 18 yılda hayvancılık destekleme
bütçesi 94 kat artırılmıştır.
Bu kapsamda;
• 2002 yılında 83 Milyon TL,
• 2019 yılında 5 Milyar TL,
• 2020 yılında 7,86 Milyar TL,
• 2021 yılında ise Eylül itibariyle 4,8 Milyar TL ödeme
yapılmıştır.
• 2002-2021 döneminde Eylül ayı sonu itibariyle
toplam 45,9 Milyar TL hayvancılık desteği
ödenmiştir.
Bu sayede hayvancılık alanında yapılan atılım ve
ilerlemeler ile ülkemiz Avrupa ve Dünyadaki birçok
ülkeden hızlı gelişme sağlamıştır
Ülkemiz Avrupa’da Küçükbaş hayvan varlığında 1’inci,
büyükbaş hayvan varlığında ise 2’nci, çiğ süt üretiminde
3’ncü sırada yer almaktadır.
Bu çalışmaların haricinde son 3 yılda;
• 26 Damızlık Düve Üretim Merkezi,
• 6 adet Damızlık Manda Üretim Merkezi,
• 6 tane Damızlık Koç ve Teke Merkezi,
• Muş ve Ardahan 500 adet kapasiteli 2 adet Ticari
Kaz Yetiştiriciliği tesisi,
• Bursa ilinde ipekböceği toplu besleme evi ve dut
bahçesi tesisi kuruldu.
• Ayrıca GAP, DAP, KOP ve DOKAP Projeleri 738 adet
ahır ve ağıl yapımına hibe 109,7 milyon TL hibe
desteği ödedik.
Üreticilerimizi destekliyor, sektörün tüm paydaşlarıyla
birlikte şeffaf, ortak akla dayalı, katılımcı bir hayvancılık
politikasıyla yarınlara güvenle ilerliyoruz.
50/LİDER KURUMLAR
GLP kapsamında gerçekleştirdiğimiz analizler;
Tıbbi Cihazların Biyouyumluluk Testleri
• Ames Testi
• Deri Hassasiyet Testi
• Akut Toksisite Testi
• Mikronukleus Testi
• Kromozal Aberasyon Testi Pirojenite
• İmplantasyon
Biyosidal Ürünlerin Ruhsata Esas Testleri
• Mikrobiyoloijik Etkinlik Testleri
• Virüsidal Etkinlik Testleri
• Kısa Süreli Stabilite, Uzun Süreli Stabilite,
Açık Kapak Stabilitesi
• Fiziksel ve Kimyasal Testler
• Akut Toksikolojik Testler
Bitki Koruma Ürünlerinin Akut Toksikolojik
Testleri
• Akut Oral Toksisite Testi
• Akut Dermal Toksisite Testi
• Akut İnhalasyon Toksisite Testi
• Akut Dermal İrritasyon/Korozyon Testi
• Akut Göz İrritasyon/Korozyon Testi
• Deri Hassasiyet Testi
LİDER KURUMLAR /51
TÜRK TARIMINDA DİJİTAL TEKNOLOJİLERİN
KULLANIMI VE TARIM-GIDA ZİNCİRİNDE TARIM
Tarımsal Araştırmalar Ve Politikalar
Genel Müdürü
Dr. Nevzat BİRİŞİK
İnsanoğlunun en içgüdüsel ihtiyacı gıdadır. Günümüzde
7 milyardan fazla insan için gıda güvenliğini sağlamak
hiç kolay değildir. Birleşmiş Milletler’in tahminlerine
göre 2050 yılında Dünya nüfusu 9 milyarı aşacaktır. Bu
nedenle tarımsal işlemlerin verimliliğini artırmak için
birçok analitik araç kullanarak arazideki değişkenlikleri
yönetmek ve birim alandan yüksek verim elde etmek bir
gerekliliktir. Dijital teknolojileri kullanarak uluslararası ve
yerel pazar taleplerini takip etmek, küresel rekabetçi
bir üretime kavuşarak GSYİH'ye önemli ölçüde katkıda
bulunulabilir.
Bununla birlikte günümüzde toprak erozyonu, çölleşme
ile iklim değişikliği gibi olumsuzluklar nedeniyle birim
alandan daha fazla ürün almak önem arz etmektedir.
Üretim maliyetini azaltırken verim artışını sağlamanın,
tarımı yönetmenin en etkili yolu dijital teknolojileri
tarımda kullanmaktır.
Teknoloji hayatımıza su ve buhar gücünün keşfedilmesi
ile 1800'lü yıllarda sanayi sektörü ile girmiştir. 20.
yüzyılın başlarında ise elektrik enerjisinin üretimi ile
üretimde makinelere geçiş olmuştur.
Bu dönemde tarımda makinelere geçiş olsa da bu
dönem emek yoğun bir süreçtir. Daha çok insan gücüne
dayalı üretim mevcuttur. 1950'lerin sonlarında İkinci
Dünya Savaşı sonrası elektronik otomasyon sağlanmış
makineler üretim maliyetini düşürmüş daha çok alan
ekilebilmiştir ve verimlilik artışı olan süreç başlamıştır.
1990'lar sonrası GPS kullanımının açılmasıyla Hassas
Tarımın uygulandığı süreç başlamıştır. Hassas tarım
yöntemleri ile arazinin her bir parseline özgü ya da
52/LİDER KURUMLAR
erimliliğini artırmak için birçok analitik araç kullanarak arazideki değişkenlikleri
üksek verim elde etmek bir gerekliliktir. Dijital teknolojileri kullanarak uluslararası
p etmek, küresel rekabetçi bir üretime kavuşarak GSYİH'ye önemli ölçüde katkıda
toprak erozyonu, çölleşme ile iklim değişikliği gibi olumsuzluklar nedeniyle birim
ak önem arz etmektedir. Üretim maliyetini azaltırken verim artışını sağlamanın,
olu dijital teknolojileri tarımda kullanmaktır.
buhar gücünün keşfedilmesi ile 1800'lü yıllarda sanayi sektörü ile girmiştir. 20.
ik enerjisinin üretimi ile üretimde makinelere geçiş olmuştur.
lere geçiş olsa da bu dönem emek yoğun bir süreçtir. Daha çok insan gücüne dayalı
sonlarında İkinci Dünya Savaşı sonrası elektronik otomasyon sağlanmış makineler
daha çok alan ekilebilmiştir ve verimlilik artışı olan süreç başlamıştır. 1990'lar
ılmasıyla Hassas Tarımın uygulandığı süreç başlamıştır. Hassas tarım yöntemleri
özgü ya da sürüdeki her bir hayvana özgü takip ve çözümler sunulmakta ve üretim
daha etkin bir şekilde yönetilmektedir.
ile sanayide yaşanan devrime paralel olarak bilgi teknolojileri tarımda kullanıldığı
ç tarım uzmanlarının
2. Tarım robotları
daha üretken ve verimli olmalarına yardımcı olan çeşitli araç
iği bir üretimdir. Emek yoğun süreçten bilgi yoğun sürece geçiş olmuştur.
3. Sulama otomasyonları
üreçlerine ilişkin, birçok araç ve gereç hâlihazırda geliştirilmiş olup piyasada
ygulamaları
4.
aşağıdaki
Değişken oranlı
gibidir.
gübreleme sistemleri
lojisi 5. Otomatik hayvan sağım-besleme sistemleri
ları
sürüdeki her bir hayvana özgü takip ve çözümler
sunulmakta ve üretim maliyetleri azaltılarak süreç daha
etkin bir şekilde yönetilmektedir.
2010'lu yıllarda endüstri 4.0 ile sanayide yaşanan devrime
paralel olarak bilgi teknolojileri tarımda kullanıldığı
Tarım 4.0 sürecidir. Bu süreç tarım uzmanlarının daha
üretken ve verimli olmalarına yardımcı olan çeşitli araç
ve teknolojilerle güçlendirildiği bir üretimdir. Emek
yoğun süreçten bilgi yoğun sürece geçiş olmuştur.
•
ilaçlanmamış ya da gübrelenmemiş yer bırakmaz.
2015 yılında yayınlanan bir makaleye göre Çin’in
Heilongjiang bölgesinde en popüler hassas tarım
teknolojisi Otomatik Dümenlemedir.
İnsansız Hava Aracı ile Görüntü İşleme Temelli
Hassas Tarım Uygulamaları Projesi (ASELSAN-
TAGEM: ASELSAN’ın ARI-1 Döner Kanatlı İnsansız
Uçan Sistemi ile toprak, kuraklık, gübre durumu,
hasat tahmini, rekolte hesabı ve farklı ürünler için
Bilgi işleme ve kullanma süreçlerine •İnsansız ilişkin, birçok Hava araç Aracı ve ile Görüntü bir kütüphane İşleme oluşturulmasına Temelli Hassas yönelik Tarım altyapı Uygulamaları Proj
kurulacaktır. Altyapı kurulduktan sonra, tarım
gereç hâlihazırda geliştirilmiş olup TAGEM: piyasada ASELSAN’ın mevcuttur. ARI-1 Döner Kanatlı İnsansız Uçan Sistemi ile toprak, kuraklık, güb
sigortalarına yönelik hasar tespit çalışmalarında da
Bazı Tarım 4.0 Uygulamaları aşağıdaki tahmini, gibidir. rekolte hesabı ve farklı ürünler için bir kütüphane oluşturulmasına yönelik altyapı kuru
kurulduktan sonra, tarım sigortalarına kullanım yönelik imkânları hasar doğabilecektir. tespit çalışmalarında da kullanım imkânla
1. Drone teknolojisi
6. Sera iklimlendirme otomasyonları
asyonları
7. Zararlılar için tahmin ve erken uyarı sistemleri
anlı gübreleme sistemleri
8. Akıllı çiftlik uygulamaları
yvan sağım-besleme sistemleri
ndirme otomasyonları
in tahmin ve erken uyarı sistemleri
uygulamaları
üçük ve orta ölçekli çiftçiler ve tarımsal işletmeler tarafından kullanılabilir ve
lir üretimin temel dayanak noktası ise Ar-Ge’dir. Akıllı Tarım Teknolojilerine
yürütülen çalışmalardan bazıları aşağıda verilmiştir.
Dümenleme Sistemi ile hava şartlarından etkilenmeden (gece bile), hiç aralık
e bindirmeden daha hızlı ama hassas işleme, hep aynı yoldan gidildiği için daha az
yse sıfıra inmiş operatör yorgunluğu, sıfır hata riski ve operatör memnuniyeti,
) kolaylık ve yakıt, ilaç, tohum, gübre ve işçilikten tasarruf mümkün olmaktadır.
yakıt tasarrufu, Gece çalışma imkanı, Üst üste ekim, ilaç ve gübre uygulamasını
ş, ilaçlanmamış ya da gübrelenmemiş yer bırakmaz. 2015 yılında yayınlanan bir
Heilongjiang bölgesinde en popüler hassas tarım teknolojisi Otomatik
Akıllı Tarım Teknolojileri küçük ve orta ölçekli çiftçiler ve
tarımsal işletmeler tarafından kullanılabilir ve
Şekil
erişilebilir
2: Haymana TAGEM İkizce ve lokasyonun ASELSAN ortaklığı multispektral ile geliştirilen kamera YERLİ ORTAK ile alınan buğday tarla
olup sürdürülebilir üretimin temel • dayanak Çiftlik Yönetim noktası ise Sistemi Geliştirildi: Çiftlik Yönetim Sistemi, tarımsal döngünün tüm sür
Ar-Ge’dir. Akıllı Tarım Teknolojilerine toplama, yönelik izleme, TAGEM değerlendirme • Çiftlik Yönetim ve karar Sistemi verme Geliştirildi: süreçlerini Çiftlik entegre Yönetim bir şekilde ele alan
tarafından yürütülen çalışmalardan Teknoloji bazıları kullanımında aşağıda dünyanın Sistemi, yaşadığı tarımsal son döngünün endüstriyel tüm devrimin süreçlerine yani Endüstri 4.0
verilmiştir.
teknolojilerine olan yansıması, dair veri tarımsal toplama, verimliliği izleme, çok değerlendirme daha üst bir seviyeye ve çıkarmakt
traktörler ve bağlı oldukları karar ekipmanlar, verme süreçlerini tüm üretim entegre sürecinde bir şekilde birbirleriyle ele iletişim hali
• Traktörlerde Otomatik Dümenleme Sistemi ile
TAGEM-ASELSAN işbirliği alan ile bilgi gerçekleştirilen sistemidir. projede Teknoloji tarım kullanımında araçları üzerindeki uluslar
hava şartlarından etkilenmeden (gece bile), hiç
Standart ara yüzünde toplanan dünyanın mesajların, yaşadığı telsiz son linki endüstriyel üzerinden devrimin uzak mesafeye yani aktarılarak h
aralık bırakmadan ya da üst üste bindirmeden daha
toplanan verilerin harita üzerinde Endüstri işlenmesine, 4.0 sürecinin, tarihsel tarım olarak teknolojilerine görüntülenmesine olan ve analiz e
hızlı ama hassas işleme, hep aynı yoldan gidildiği yansıması, tarımsal verimliliği çok daha üst bir
için daha az toprak sıkışması, neredeyse
sağlayacak
sıfıra
yazılım
inmiş
geliştirilmiştir.
seviyeye çıkarmaktadır. Bu süreçte, traktörler ve
operatör yorgunluğu, sıfır hata riski ve operatör bağlı oldukları ekipmanlar, tüm üretim sürecinde
memnuniyeti, sonraki işlerde (hasat vs) kolaylık birbirleriyle iletişim halinde olacaklardır. TAGEMve
yakıt, ilaç, tohum, gübre ve işçilikten tasarruf ASELSAN işbirliği ile gerçekleştirilen projede
mümkün olmaktadır. %12'ye varan oranlarda yakıt tarım araçları üzerindeki uluslararası ISO 11783
tasarrufu, Gece çalışma imkanı, Üst üste ekim, ilaç Standart ara yüzünde toplanan mesajların,
ve gübre uygulamasını engeller ya da ekilmemiş, telsiz linki üzerinden uzak mesafeye aktarılarak
haberleşilmesine, toplanan verilerin harita üzerinde
işlenmesine, tarihsel olarak görüntülenmesine
ve analiz edilmesine imkan sağlayacak yazılım
Şekil 3: OTAK geliştirilmiştir. ve İHA’nın koordinasyonunu sağlayan Çiftlik Yönetim Sistem
• Ülkesel Hassas Tarım • Projesi: Ülkesel Proje Hassas ile Tarım veriler Projesi: konuma Proje dayalı ile veriler olarak konuma zamansal ve mek
edilecek ve analiz edilerek dayalı değişken olarak oranlı zamansal tarımsal ve girdi mekânsal kullanımı olarak sağlanacaktır. elde Böylec
ve etkin olmayan kullanımı edilecek engellenerek ve analiz üretim edilerek maliyeti değişken ve oranlı çevre tarımsal kirliliği azaltılırken
kalitesi de artırılabilecektir. girdi Yüksek kullanımı maliyetli sağlanacaktır. tarımsal Böylece girdilerin girdilerin çiftçi aşırı üzerinde oluştu
baskılar analize dayalı girdi ve kullanımı etkin olmayan ile engellenecektir. kullanımı engellenerek Ankara ve üretim Konya olmak üzer
çalışmalar devam etmektedir. maliyeti ve çevre kirliliği azaltılırken, ürün verimi
• Merkezi Dane Kaybı İzleme ve kalitesi ve Takip de artırılabilecektir. Sistemi: Hasatta Yüksek tahmini maliyetli dane kaybı yaklaşık
toplam ekonomik etkisi 2,4 milyar TL’dir. Eylül 2015’te Birleşmiş Milletler tarafınd
TAGEM ve ASELSAN ortaklığı ile geliştirilen YERLİ Sürdürülebilir ORTAK Kalkınma Hedefleri (SKH) bünyesinde, “2030’a LİDER KURUMLAR kadar perakende /53 ve tüke
kişi başına düşen küresel gıda atığının yarıya indirilmesini ve hasat sonrası kayıplar dâh
tedarik zincirlerindeki gıda kayıplarının azaltılması” hedeflenmiştir. Bu proje ile Bulut
il 1: TAGEM ve ASELSAN ortaklığı ile geliştirilen Yerli OTAK
OTAK ve İHA’nın koordinasyonunu sağlayan Çiftlik Yönetim
Sistemi projesi
tarımsal girdilerin çiftçi üzerinde oluşturduğu
ekonomik baskılar analize dayalı girdi kullanımı ile
engellenecektir. Ankara ve Konya olmak üzere iki
lokasyonda çalışmalar devam etmektedir.
• Merkezi Dane Kaybı İzleme ve Takip Sistemi:
Hasatta tahmini dane kaybı yaklaşık 1,77 milyon
ton, toplam ekonomik etkisi 2,4 milyar TL’dir.
Eylül 2015’te Birleşmiş Milletler tarafından kabul
edilen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH)
bünyesinde, “2030’a kadar perakende ve tüketici
düzeylerinde kişi başına düşen küresel gıda atığının
yarıya indirilmesini ve hasat sonrası kayıplar
dâhil üretimdeki ve tedarik zincirlerindeki gıda
kayıplarının azaltılması” hedeflenmiştir. Bu proje ile
Bulut tabanlı sistemde dane kaybının anlık olarak
operatör ünitesinde görüntülenmesi ve merkezi
izleme sistemine iletilmesi sağlanacaktır. Hasat
aşamasında GSM sinyali olmadığında offline veri
depolanması ve internet bağlantısının ilk kurulduğu
anda merkeze verilerin iletilmesi merkezi altyapı
üzerinden hasat yapan biçerdöverlerin anlık
konumu, işlem/kayıp durumu bilgilerinin mobil
ve web tabanlı uygulama altyapıları ile izlenmesi
sağlanabilecektir. Bu takip sistemi ile % 90,5
oranında israfın önleneceği öngörülmektedir.
Yerli örtü altı robotik ilaçlama
pülverizatörün tasarımı ve imalatı yapılmıştır.
• Buğdayın Önemli Zararlısı Süneyle Mücadelede
Yapay Zeka Kullanılarak Tahmin Uyarı Sistemi:
Bu çalışmada sünenin tüm biyolojik dönemleri ve
yaşam döngüsü ile iklim verileri arasındaki ilişki
ortaya konulmuş, mücadeleye esas olmak üzere
yapay zekâ tekniklerinden yararlanılarak, sürvey
ve mücadele zamanını en az hata ile belirleyen
bir tahmin-uyarı sistemi oluşturulmuş, prototip
yazılımı yapılarak iki yıl süre ile Aksaray ve Kırşehir
illerinde yazılımın güvenirliliği test edilmiştir.
• Hayvan Takip Sistemi geliştirme çalışmaları
başladı. Dünyada bir ilk olan ‘’Hayvan Takip
Sistemi’ ile hayvanların canlı olup olmadığı, hangi
koordinatlarda bulunduğu gibi bilgilerle her zaman
hayvanların tam sayımını sağlayacak ve sanal
karantina uygulamaları, el terminalleri ile hayvan
sağlığı hizmetlerinde uygulayıcılara kolaylıklar
sağlayarak işletme yönetimi basitleştirilecektir.
Ayrıca belirli hayvan davranışlarının (kızgınlık,
ruminasyon karakteristiğinin, kulak iç yüzey sıcaklığı
değişimi değeri) hayvan takip cihazından elde
edilecek veriler kullanılarak hayvan takip sistemi
yazılımında Ar-Ge kapsamında analiz edilmesi
planlanmaktadır. Söz konusu proje da yaygın pilot
uygulaması gerçekleştirilecektir. Yaklaşık 20.000
adet büyükbaş hayvan sisteme dahil edilerek
izlenecektir. Toplanan veriler makina öğrenmesi ile
algoritmalar oluşturulacaktır. Servis periyodunda
yaklaşık 80-90 günlük azalma ortalama 3 ay
olarak yıllık buzağı üretimi ve süt veriminde % 25
oranında (12 ayın 3 aylık kısmı olarak % 25 olarak
Dane Şekil Kaybı 5: İzleme Dane sisteminin Kaybı İzleme iş akış sisteminin şeması iş akış şeması
ebze Yetiştiriciliğinde Kullanılmak Üzere Kendi Yürür Pülverizatör Tasarımı: Örtüaltı yansıyacaktır) katkı sağlayacaktır. Süt veriminde %
pan çiftçilerimizin
•
büyük
Örtüaltı
bir çoğunluğu
Sebze
gerek
Yetiştiriciliğinde
tarım ilaçlarının
Kullanılmak
uygulanma yöntemlerinde 25 lik ve artış sağlanacaktır. Buzağı veriminde ise yıllık
llanılması gereken ilaç %20 oranında artış sağlanacaktır.
Üzere
miktarlarında
Kendi
önemli
Yürür
hatalar
Pülverizatör
yapmaktadırlar.
Tasarımı:
Bu proje kapsamında örtü
da kullanılmak üzere Örtüaltı uzaktan kumanda üretim edilebilen yapan çiftçilerimizin kendi yürür pülverizatörün büyük bir tasarımı Türkiye’nin ve imalatı en büyük Ar-Ge organizasyonu olan
r.
çoğunluğu gerek tarım ilaçlarının uygulanma Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve
yöntemlerinde ve gerekse kullanılması gereken ilaç Politikalar Genel Müdürlüğü Tarım 4.0 konusunda
miktarlarında önemli hatalar yapmaktadırlar. Bu kendi enstitülerinde yapmış olduğu çalışmalara
proje kapsamında örtü altı tarımında kullanılmak ilaveten özel sektöre de destek vermektedir. Rekabet
üzere uzaktan kumanda edilebilen kendi yürür gücünün artırılabilmesi ise; eğitimli ve kaliteli insan
54/LİDER KURUMLAR
acaktır) katkı sağlayacaktır. Süt veriminde % 25 lik artış sağlanacaktır. Buzağı veriminde ise
20 oranında artış sağlanacaktır.
ile 30 cm iş derinliğinde çalışma koşulları için 500 saatlik
kullanımda elektrikli traktör için yıllık enerji maliyeti
11.992,25 TL ve dizel yakıtlı traktörde yıllık yakıt maliyeti
96.525 TL olarak hesaplanmaktadır. Bu rakamlar
sonucunda elektrikli traktör ile dizel traktör arasında
yakıt masrafı olarak 8 katlık farkı ortaya koymaktadır.
Denemeler ve hesaplamalar tarımsal mekanizasyonda
en çok güç gerektiren toprak işleme işi üzerinden
yapılmıştır. Ekim, bakım ve gübreleme işleri dikkate
Elektronik Şekil Hayvan 8: Elektronik Takip Sistemi Hayvan Arayüzü Takip Sistemi Arayüzü
n en büyük Ar-Ge organizasyonu olan Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar alındığında ve tüketimler doğru orantılı şekilde düşecektir.
Genel Müdürlüğü kaynağına, Tarım 4.0 konusunda doğal kaynakların kendi enstitülerinde verimli yapmış kullanılmasına
olduğu çalışmalara Elektrikli ilaveten özel traktör yaklaşık 1,7 kat daha fazla güç
destek vermektedir. geliştirilmesine Rekabet gücünün artırılabilmesi ve teknolojik ise; eğitimli gelişmelere ve kaliteli hızlı insan bir kaynağına, oluşturmuş doğal 8 kat daha az yakıt tüketmiştir.
n verimli kullanılmasına ve geliştirilmesine ve teknolojik gelişmelere hızlı bir şekilde uyum
şekilde uyum sağlamaya bağlıdır. Çeşitliliğin arttığı,
bağlıdır. Çeşitliliğin arttığı, rekabetin kızıştığı ve sınırların ortadan kalktığı piyasa Diğer koşullarında, bir prototip ise 65 BG gücünde elektrikli bahçe
ilir üretimin temel rekabetin dayanak noktası kızıştığı Ar-Ge ve sınırların ve inovasyon ortadan olarak ortaya kalktığı çıkıyor. piyasa Ar‐Ge traktörüdür. harcamaları Proje kapsamında özgün şasi tasarlanmış
nda bir yatırım niteliğindedir koşullarında, ve öyle sürdürülebilir ki Ar‐Ge yatırımları üretimin için yapılan temel harcamalar dayanak yapılan olup harcama dış tasarım ile ilgili tasarımcı ile çalışılmaktadır.
n daha fazla bir noktası getiri sağlayacağından Ar-Ge ve inovasyon ötürü bu harcamalar olarak yapılmaktadır.Tarımsal ortaya çıkıyor. Ar- Araştırmalar 65 BG ve gücünde elektrikli traktör prototipi atölye
Genel Müdürlüğü Ge olarak harcamaları Tarım 4.0 aynı konusunda zamanda özel sektöre bir yatırım vermiş niteliğindedir
olduğumuz destek miktarı 2020
aşamasında olup tamamlanmak üzeredir. İşletme
r 7 milyon TL olduğu saptanmıştır.
ve öyle ki A-Ge yatırımları için yapılan harcamalar
Orman Bakanlığı tarafından 2019 yılında başlatılan çalışma kapsamında Tarımsal Araştırmalar maliyetlerinin ve elektrikli traktör ile birlikte 20’de 1
Genel Müdürlüğü yapılan (TAGEM) harcama öncülüğünde miktarından bir prototip daha geliştirilmiştir. fazla bir 75kW getiri (105 BG) seviyelerine gücündeki düşmesi beklenmektedir.
bu elektrikli traktör, sağlayacağından 4 teker tahrikli manevra ötürü ve bu dümenleme harcamalar kabiliyetine yapılmaktadır. sahiptir. 236 adet prizmatik
Makinaların giderek daha kapasiteli ve deyim yerindeyse
aryanın seri olarak Tarımsal bağlanmasıyla Araştırmalar 53 kWh ve batarya Politikalar kapasitesine Genel ulaşıldığı, Müdürlüğü batarya şarj sisteminin
rj fişi (plug–in) “akıllı” hale geldiği bir dönemde, FAO- TAGEM İşbirliği
olarak bağlantısına Tarım uygun 4.0 bir konusunda şekilde tasarlandığı özel sektöre ve şarj için vermiş trifaze prize ihtiyaç
ır.
olduğumuz destek miktarı 2020 yılına kadar 7 milyon
TL olduğu saptanmıştır.
ile TCP-Ulusal E-Tarım Stratejisinin Geliştirilmesinin
Desteklenmesi Projesi başlatılmıştır. Projenin amacı
Türkiye tarımında dijitalleşmenin mevcut durumunun
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2019 yılında tespit edilmesi, iyi uygulama örneklerinin ortaya
başlatılan çalışma kapsamında Tarımsal Araştırmalar konulması ve Ulusal E-Tarım Stratejisinin geliştirilmesidir.
ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) öncülüğünde Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü
bir prototip geliştirilmiştir. 75kW (105 BG) gücündeki koordinasyonunda çalışmalara başlanmıştır. Proje
tarla sınıfı bu elektrikli traktör, 4 teker tahrikli manevra Bakanlığımızın tüm uygulayıcı ana hizmet birimlerinden
ve dümenleme kabiliyetine sahiptir. 236 adet prizmatik hem teknik düzeyde hem de yönetici düzeyde temsili
LiPO4 bataryanın seri olarak bağlanmasıyla 53 kWh ile yürütülmektedir. Ayrıca Bakanlığımız dışında Ziraat
batarya kapasitesine ulaşıldığı, batarya şarj sisteminin Odaları Merkez Birliği, Bilgi teknolojileri ve İletişim
Şekil 9. 105 BG kablolu ve 65 BG şarj Yerli fişi Elektrikli (plug–in) Traktör bağlantısına Prototipleri uygun (TAGEM) bir şekilde Kurumu, Haberleşme Genel Müdürlüğü, Ankara
meleri Tekirdağ
tasarlandığı
Bağcılık Araştırma
ve şarj
Enstitüsünde
için trifaze
yapılan
prize
elektrikli
ihtiyaç duymaktadır.
traktörün, muadili dizel traktörle
alı denemelerinde 4 soklu pulluk ile 30 cm iş derinliğinde çalışma koşulları için Üniversitesi 500 saatlik projenin ana paydaşıdır. Proje kapsamında
elektrikli traktör Saha için yıllık denemeleri enerji maliyeti Tekirdağ 11.992,25 TL Bağcılık ve dizel yakıtlı Araştırma traktörde strateji yıllık yakıt belgesinin yanı sıra çiftçiler tarafından kullanılan
.525 TL olarak Enstitüsünde hesaplanmaktadır. yapılan Bu rakamlar elektrikli sonucunda traktörün, elektrikli muadili traktör ile dizel traktör dijital arasında uygulamalar hakkında “Tarımda Dijital Dönüşüm
afı olarak 8 katlık farkı ortaya koymaktadır.
traktörle karşılaştırmalı denemelerinde 4 soklu pulluk Ülke Envanter Raporu” hazırlanmıştır.
ve hesaplamalar tarımsal mekanizasyonda en çok güç gerektiren toprak işleme işi üzerinden
. Ekim, bakım ve gübreleme işleri dikkate alındığında tüketimler doğru orantılı şekilde Çeşitliliğin düşecektir. arttığı, rekabetin kızıştığı ve sınırların
raktör yaklaşık 1,7 kat daha fazla güç oluşturmuş 8 kat daha az yakıt tüketmiştir. ortadan kalktığı piyasa koşullarında, sürdürülebilir
rototip ise 65 BG gücünde elektrikli bahçe traktörüdür. Proje kapsamında özgün şasi üretimin tasarlanmış temel dayanak noktası Ar-Ge ve inovasyon
asarım ile ilgili tasarımcı ile çalışılmaktadır. 65 BG gücünde elektrikli traktör prototipi atölye
olarak ortaya çıkmaktadır.
a olup tamamlanmak üzeredir. İşletme maliyetlerinin elektrikli traktör ile birlikte 20’de 1 seviyelerine
klenmektedir.
Özellikle Tarım makineleri endüstrisinde yeterli ölçüde
ın giderek daha kapasiteli ve deyim yerindeyse “akıllı” hale geldiği bir dönemde, FAO- Ar-Ge TAGEM yapıldığından söz edilmesi mümkün değildir.
TCP-Ulusal E-Tarım Stratejisinin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Projesi başlatılmıştır. Projenin
4
105 BG ve 65 BG Yerli Elektrikli Traktör Prototipleri (TAGEM)
Çalışmalar daha çok ürün geliştirme olarak tanımlanır.
Bakanlığımız sektördeki Ar-Ge açığını ortadan kaldırmak
için Tarımsal Mekanizasyon Alt Yapı Geliştirme projesi ile
TAGEM Araştırma Enstitülerinde tarımsal mekanizasyon
ve bilişim teknolojileri düzeyinde dünyanın ileri
teknolojilerini yakalamak, seviyeyi yükseltmek, edinilen
teknolojik bilgiyle yeniden üretebilme ve tasarımlama
yeteneğini kazanmak, tarım makinaları konusunda
uzmanlaşmak için faaliyetlerini sürdürmektedir.
LİDER KURUMLAR /55
ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ
Türkiye Cumhuriyeti’nin verimli arazilerini işlemek,
Türk çiftçisine azim ve kararlılıkla neler yapılabileceğini
göstermek gayesiyle 1925 yılının Mayıs ayında Ankara’da
çorak ve verimsiz arazide kurulan Atatürk Orman
Çiftliği (Kurulduğu yıllardaki adı Gazi Orman Çiftliği),
1937 yılında Atatürk tarafından feragat mektubuyla
hazineye devredildi. 1938 yılında Devlet Ziraat İşletmesi
Kurumu’na bağlanan çiftlik, 1950 tarihine kadar 12 yıl
bu statüde işletilirken, Atatürk’ün feragat mektubu
doğrultusunda 24 Mart 1950 tarihinde çıkarılan 5659
sayılı Kanun’la günümüzdeki hüviyetine kavuştu.
“Çiftliklerin yerine göre araziyi ıslah ve tanzim etmek,
muhitlerini güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek
ve dinlenecek sıhhi yerler hilesiz ve nefis gıda
maddeleri temin eylemek, bazı yerlerde ihtikârla fiili ve
muvaffakiyetli mücadelede bulunmak gibi hizmetleri
de zikre şayandır.” Şiarıyla yola çıkan Atatürk Orman
Çiftliği’nin kurulma amaçlarını kısaca özetleyecek
olursak;
56/LİDER KURUMLAR
• Hasadın vaktinde yapılmaması yüzünden bir kısım
ekinlerimiz çok sıcağa uğradığı gibi, dövenle
harman yapmak zorluğu karşısında çiftçilerin
vaktinde tarlalarını da hazırlayamadığı düşünülerek
hasat ve harman işinin makine ile yapılmasının
hasılata ve kazanca tesirini göstermek,
• İstinasız; memleketin her tarafında nitelikleri
bozulmuş olan tohumların ıslahını ve gidişatın
değiştirilmesini göstermek üzere tohum dağıtmak,
• Hayvancılığın, hara ve kümes hayvanlarının,
arıcılığın ıslahı ve bunların ziraatının çok kârlı
olduğunu gösterilmek,
• Ziraat sanatından sütçülüğü ve konserveciliği
genelleştirilip yaygınlaştırmak,
• Geniş alanlarda karşılaştırmalı
“
sebzecilik ve meyvecilik yapmak,
• Tesis edilen fidanlıklarda kaliteli
miktarda fidan yetiştirilerek
çıplak alanları doldurmak,
• Çiftliğin bir bölümünün
fazlasıyla tatmin edecek
derecede kâr getirdiğini
göstermek; müteşebbislerin,
büyük çiftlik sahiplerinin
topraklarını işlemeye
sevk etmek ve memleketin
üretimini fazlalaştırmak şeklinde
sayabiliriz.
Atatürk Orman Çiftliği Süt Fabrikası
Müdürlüğü kurulduğu yıllarda ülkemizde gıda
sanayisinde mihenk taşı özelliği taşımaktaydı. Özel
teşebbüslere de örnek olmak maksadıyla ilk olarak 1926
yılında günlük 3 bin litre kapasiteli “süt işleme tesisi”
kuruldu. 1930 yılından itibaren pastörize süt üretimine
başlanarak, imalathaneden fabrika üretimine geçilirken,
kaşar, peynir, yağ da üretilmeye başlandı. 1937 ve 1938
yıllarında yeni yatırımlar sayesinde bütün Ankara’nın
süt ihtiyacı karşılanıyordu. 1956 yılına gelindiğinde ise
Türkiye’nin ilk “Süt ve Mamulleri Fabrikası” olarak tek
çatı altında endüstriyel üretime geçildi.
Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğünün amaçları
arasında memleketimizin bereketli toprakları
üzerinde çiftçilerimizin desteklenmesi ve üretime
teşvik edilmesi olduğu için günümüzde süt
alımında güzide kooperatiflerimizden gelen
talepleri değerlendirilmekteyiz. Hepsi birbirinden
kıymetli olan Eskişehir’den Burdur’a; Kırşehir’den
Antalya’ya faaliyetlerini sürdüren süt üretim
kooperatiflerden sadece Covid-19
pandemisi döneminde almış
olduğumuz çiğ süt miktarı 22
milyon litre civarındadır. Süt
Fabrikası Müdürlüğümüz
bugün süt, yoğurt, ayran, kefir,
tereyağı, peynir ve dondurma
gruplarında 52 çeşit ürün
üretmekte ve piyasada ürün
kalitesi olarak üst sınırı temsil
etmektedir. Bütün bu üretim
yoğunluğuna rağmen ne
lezzetinden ne de doğallığından
zerre taviz vermiyoruz.
Tereyağımızı geleneksel usullerle
yayıklayarak yapıyoruz. Kaşar
peynirimizi sulu haşlama yöntemi
kullanarak üretiyor; tadının değişmemesi için
buhar haşlama yöntemine başvurmuyoruz. Kefirimizi
de sütün içine her daim aynı probiyotik değerlere sahip
mayamızı ilave edip tüketime sunuyoruz. Geleneği
…Çiftliklerin yerine göre araziyi
ıslah ve tanzim etmek, muhitlerini
güzelleştirmek, halka gezecek,
eğlenecek ve dinlenecek sıhhi yerler
hilesiz ve nefis gıda maddeleri temin
eylemek, bazı yerlerde ihtikârla
fiili ve muvaffakiyetli mücadelede
bulunmak gibi hizmetleri de zikre
şayandır…
“
LİDER KURUMLAR /57
korumak için yeniliği yakından takip ediyoruz. Gıda
teknolojisindeki her gelişmeyi dikkatle izliyoruz.
Meyvesuyu ve Bal fabrikamızın da geçmişi Süt üretimine
başladığımız yıllarla eşgüdüm göstermektedir. 52 çeşit
üretim gerçekleştiren fabrikamızda Sıkma Nar, Sıkma
Üzüm ve Domates Suyumuz gibi doğrudan meyveden
sıkıp şişelediğimiz meyve sularımızın yanında Türk Gıda
Kodeksi standartlarında muhafaza ettiğimiz elma, vişne,
kayısı ve şeftali konsantrelerimiz de pastörizasyon
işlemlerinden sonra raflardaki yerini almaktadır.
Kurumumuzun bal üretim faaliyetleri memleket
genelinde arıcılığın yaygınlaştırılması esas alınarak
1929 yılında başlamıştır. 1930 yılında 20 kovan ile bal
üretimi başlamış 1939 yılına gelindiğinde üretim 30
kovana çıkarılmıştır. 1966 yılında süzme bal üretiminde
tamamen modern yöntemler devreye alınmıştır.
1987 yılına geldiğimizde de kullanılan teknikler ve
yapılan teknoloji yatırımları sonucunda “Nefis Ankara
Balı” markasıyla Türkiye’de sektörün öncüsü haline
gelinmiştir. Türkiye’nin farklı bölgelerindeki yaylalarda
üretilen çiçek ballarının harmanlanmasıyla da bugünkü
“AOÇ Ankara Balı” markası oluşturulmuştur.
Türkiye’de süzme bal piyasasının oluşmasında
dengeleyici ve belirleyici rolü olan Müdürlüğümüz 2008
yılı içerisinde ilk defa bal üretim sezonundan önce, o
yıllarda bal üretiminin yoğun olarak yapıldığı bölgeler
olan Mersin, Adana, Hatay, Muğla, Antalya, Aydın,
Edirne, Kırklareli, Tekirdağ illeri ve civarındaki köyleri
tek tek yerinde incelemiştir. Bu bölgelerdeki üreticilerle
yüz yüze görüşmeler gerçekleştirildikten sonra bizzat
üretim yerlerinde bal alımı gerçekleştirilmiştir. 2010
yılında ise yine büyük ölçekli bir yatırımla bal üretim
tesislerimiz yenilenmiştir. Kurumumuz bal alımında da
tıpkı süt alımındaki gibi kooperatiflerimizi desteklemek
amacıyla alımları kooperatiflerden yapmaktadır. İlk
aşama olarak ülkemiz coğrafyasının güzide yaylarında
arıcılık faaliyetinde bulunan kooperatiflerimiz süt
alımında olduğu gibi müdürlüğümüze başvuruda
bulunup numunelerini laboratuvarlarımıza iletiyorlar.
Laboratuvarlarımızda gerçekleştirilen birinci karbon
testinden çıkan sonuçlara göre davet ettiğimiz
kooperatiflerimizin getirdiği bal tenekelerinin içinden
seçtiğimiz numuneleri bir kere daha karbon testine
tabi tutuyoruz. Bizim yaptığımız iki testten sonra bir
de akreditasyon kurumunun onaylı laboratuvarlarında
test yapılıyor ve AOÇ Ankara Balı üreticiye arz ediliyor.
Arıcılık faaliyetinde bulunan kooperatiflerimizin
numunesi arasından testlerimizi geçemeyen
üreticilerimizin tarafımızdan dilekçe yoluyla bilgi isteme
hakları bulunmaktadır. O zaman da görevli mühendis
arkadaşlarımız ilgili kooperatifleri test sonuçlarıyla
ilgili bilgilendiriyor. Bu sayede kooperatiflerimiz bal
üretiminin bilimsel tekniklerini de öğrenmiş oluyor.
Tabiri caizse kovanlardan alıp cam kavanozlara koyup
tamamen doğal olarak piyasaya sunduğumuz balımızın
58/LİDER KURUMLAR
bu yolculuğunda, kooperatiflerimizden tüketicilerimize
kadar her kesimin menfaatini gözetiyoruz.
Salça Ülkemizde domates denilince ismi ilk üç sırada
geçecek Ayaş domatesleri ile sofralık domatesleri
bizzat kendi personellerimizce tarladan fabrikamıza
getirip üretimde hammadde olarak kullanıyoruz.
İşte bu hammaddeye sadece tuz ilave ederek salça
haline gelince de piyasaya arzını gerçekleştiriyoruz.
Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü olarak her bir ürün
kaleminde hassasiyetimizden taviz vermeden üretimi
sürdürüyoruz.
Atatürk, çiftliklerinin milletine devri için yazmış olduğu
mektupta “…yerine göre araziyi ıslah ve tanzim etmek,
muhitlerini güzelleştirmek, halka gezecek, eğlenecek
ve dinlenecek sıhhi yerler temin eylemek…” görevini
tebliğ etmiştir. Biz de üzerinde titizlikle yenileme
çalışmaları yürüttüğümüz Gazi Piknik Alanımızın yanı
sıra 2011 yılında kurumumuz çekirdek alanını rehabilite
ederek kurduğumuz Gazi Orman Çiftliği Parkında
çocuklarımız için oyun alanları ve bizler için de oturma
alanları inşa ettik. Parkımızın ağaçlandırmasında
Bitkisel Üretim Müdürlüğümüz tarafından yetiştirilen
Dişbudak, Akçaağaç, Meşe, Karaçam, Sedir gibi ağaç
çeşitlerini kullandık. Parkımızın muhtelif yerlerine,
aynı ağaçlarımızda olduğu gibi, yine Bitkisel Üretim
Müdürlüğümüzün yetiştirmiş olduğu 500 adet gül ile
çiçek çeşitlerimizi diktik ve bir havuz ile de şirin bir
yer haline getirdik. 10 Kasım 1981 tarihinde Atatürk'ün
43’üncü ölüm yıldönümünde açılışı gerçekleşen Atatürk
Evi Müzesini Pazar ve pazartesi günleri haricinde
açık tutup ziyaret kabulü yapılabilir şekilde planladık.
Kültürel mirasımıza sahip çıkmak maksadıyla Müze ve
Sergi Salonumuz ile Tarihi Hamamda da düzenlemeler
yaptık. Düzenlemeler doğrultusunda, Atatürk’ün çiftlikte
çalışan personellerin ihtiyaçlarını karşılamak için 1935
yılında yaptırmış olduğu hamamı atıl vaziyetinden alıp
yepyeni bir çehreye büründürdük. Yakın zamanda sanat
galerisi olarak kullanılabilmesi için de Kültür ve Turizm
Bakanlığı, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Bölge Kurulundan onayını almış bulunuyoruz. Yüz yıllık
kurumsal hafızamızı gelecek nesillere aktarabilmek,
kuruluş yıllarımızda kullandığımız araç, gereç ve
ekipmanlarımızı sergilemek ve geçmişten günümüze
gelen manevi yapımızı korumak için restore ettiğimiz
Müze ve Sergi Salonumuzun da pazartesi ve Salı günleri
haricinde rehber eşliğinde ziyaretinin gerçekleştirilebilir
olmasını sağladık.
“Araziyi ıslah ve tanzim etme” konusunda Bitkisel
Üretim Müdürlüğümüzce nizamlı şekilde fidan ve çiçek
yetiştiriciliği aralıksız sürdürülmektedir. Atatürk Orman
Çiftliği, hazineye bağışlandığında 55 Bin 538 dekar
araziye sahipken; 22 bin 239 dekar araziye 1939 – 1983
yılları arasında çıkarılan yasalarla ve Devlet Ziraat
İşletmeleri Yönetim Kurulu Kararları ile Milli Savunma
LİDER KURUMLAR /59
Bakanlığı, Hazine ve çeşitli kurum – kuruluşlara satıldı
veya devredildi. Arazilerin satışı veya devri ile ilgili 1983
yılından günümüze kadar kanun çıkarılmazken, Atatürk
Orman Çiftliğinin şu anda 33 bin 098 dekar arazisi
bulunmaktadır. Atatürk’ün “Yeşil görmeyen gözler, renk
zevkinden yoksundur. Burasını öyle bir ağaçlandırın
ki, kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu
anlasın” sözünden sonra ağaçlandırma
çalışmaları başlamış fakat kısa süre
“
sonra ağaçlandırma çalışmaları
yapılmamaya başlanmıştır.
2000’li yıllarda ağaçlandırma
seferberliğine gidilmiş ve
bugün Atatürk Orman
Atatürk Orman Çiftliği
Müdürlüğü
olarak yüzyıla dayanan köklü
geçmişimizle önümüzdeki
yüzyıla da aynı azim ve inançla
hazırlanıyoruz.
Çiftliği arazilerinin yüzde
67’sinin ağaçlandırılması
tamamlanmıştır. Sayın
Cumhurbaşkanımızın
ilan etmiş olduğu Milli
Ağaçlandırma Günü
kapsamında da her yıl
ağaçlandırma oranımız
artmaya devam etmektedir.
Covid 19 pandemisi boyunca
vatandaşlarımızın talepleri karşılıksız
bırakılmamış; 516 dekar açık alan, 1 dekar cam
sera ve 4 dekar plastik serada, 5 grubundan 31 çeşit
dış mekân süs bitkisini ve 10 türde üretimini yaptığı 24
çeşitten müteşekkil 60 bin 400 adet meyve fidanını
yetiştirerek vatandaşlarımızın talepleri karşılanmıştır.
Kurumumuz son yıllarda dijitalleşme çalışmalarına
bilahare önem vermiş ve konu üzerine yoğunlaşmıştır.
Hızla gelişen küresel teknolojiye kayıtsız kalmayan
kurumumuz geçtiğimiz senelerde bir atılım
gerçekleştirerek Halkla İlişkiler ve Pazarlama
Müdürlüğümüzün koordinasyonunda ürünlerini sanal
markette ulaşılabilir kıldı. PTT Genel Müdürlüğü ile
yaptığımız istişareler sonucu “www.epttavm.com”
üzerinden Atatürk Orman Çiftliği ürünlerimizden
soğuk zincire ihtiyaç duymayan ürünlerimizin
milletimizle buluşturduk. Bu çalışmayla Şırnak’taki
vatandaşlarımızdan Edirne’deki vatandaşlarımıza kadar
gelen tüm talepleri karşıladık. Bir yandan “www.epttavm.
com” üzerinden çalışmalarımızı yürütürken diğer
yandan da tüm ürün çeşitlerimizi vatandaşlarımıza
ulaştırabilmenin yollarını araştırdık. Neticede
ar-ge çalışmalarında başarılı sonuçlar
elde ettiğimiz “www.aocmarket.
com” online alışveriş internet
sitesinin açılışını gerçekleştirerek
Ankara il sınırları içinde tüm
vatandaşlarımızın kapılarına
kadar ürün sevkiyatı yapmaya
başladık. Ulusal çapta online
satış pazarını kurabilmek için de
çalışmalarımız tüm gayretimizle
sürmektedir. Dijital Tarım Pazarına,
hammadde alımı yaptığımız üretici
kooperatiflerimizi teşvik etmek için
kendilerini hem bilgilendiriyoruz hem de
artık hazırladığımız teknik şartnamelerimizin
içine Dijital Tarım Pazarına üyelik şartı eklemeye
başlayarak kooperatiflerimizi bu yönde teşvik ediyoruz.
“
Kurumumuz gıda sektöründe öncü ve örnek olma
misyonunu yerine getirmeye devam etmektedir. Yurtiçi
ve yurtdışında gıda sektörüyle ilgili organize edilen
tüm fuar, açık oturum, konferans ve panelleri yakından
takip ediyor katılım göstermeye gayret ediyoruz.
Yurtdışından gelen yoğun taleplere de kayıtsız kalmadık
ve ürünlerimizi Almanya, Hollanda ve Belçika’ya ihraç
ettik. Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü olarak yüz yıla
dayanan köklü geçmişimizle önümüzdeki yüzyıla da
aynı azim ve inançla hazırlanıyoruz.
60/LİDER KURUMLAR
LİDER KURUMLAR /61
Yeni Dönem, Yeni Yaklaşımlar!
Türkşeker Bilgi İşlem Daire Başkanlığı ve Elektromekanik Aygıtlar Fabrikası
(EMAF) 2019- 2021 yılları arasında, kuruluşundan bugüne kadar şeker sanayiinin
öncü kuruluşu olan Türkşeker’in teknolojik altyapısını günümüz şartlarına uygun
hale getirmek için planlı ve özverili bir çalışma yürütmektedir.
Münavebede CBS & ERP Dönemi!
Son dönemde Türkşeker’de kurulumu ve ERP ile ilişkilendirilmesi
sağlanan; Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) ile pancar
üretiminin münavebe sistemine uyularak ekiminin yaptırılıp tarım
sahalarının korunması sağlanmıştır.
LİDER KURUMLAR /63
Türkşeker çok kısa sürede hayata geçirilen “Elektronik Raporlama Programı” için hazırlanan ilişkilendirme yazılımları ile ERP dışındaki birçok modül ve veri kaynağını gerçek zamanlı birleştirerek zengin içerikli, etkileşimli, dikkat çekici görsellere sahip analitik raporları hazırlayıp, güncel ve gerçek verileri yönetim ekibinin kullanımına sunmuştur.
Ölçemezsek Yönetemeyiz!
2019 Yılı Ağustos ayında planlanan Kurumsal Kaynak Planlama Bilgi Sistemi (ERP) benzer kuruluşlara
kıyasla çok kısa bir sürede 2021 yılında tüm modülleri ile devreye alınmış, ERP ile lokal olarak çalışan uygulamalara
son verilerek kaynakların daha verimli kullanılması sağlanmıştır. Bu sayede mükerrer işlemlerin
önüne geçilmiş, ölçülebilir ve izlenebilir bir yapı oluşturularak zaman kayıpları ve insan inisiyatifi en aza
indirilmiştir.
“Kurumsal Kaynak Planlama Bilgi Sistemi”nde (ERP); Personelin özlük, sicil, kadro, tayin terfi vb. işlerin
takibi “İnsan Kaynakları Yönetimi Modülü” ödeme işlemlerinin otomatik muhasebeleştirilmesi, vergi,
beyanname, teminat, bilanço, kar-zarar gibi mali işlerin takibi “Mali İşler Yönetimi Modülü” alımların
ambar kayıtlarına alınmaları, fabrikalar arası transferler, depo giriş çıkışları, stok takibi “Malzeme Yönetimi
Modülü” pancar, şeker, melas, küspe, alkol üretimlerinin takibi “Üretim Yönetimi Modülü” ihale süreçlerinin
takibi ve sonuçlandırılması “Satınalma Yönetimi Modülü” üretilen tüm ürünlerin pazarlama, satış işlemlerinin
programlanmasının takibi “Satışve Pazarlama Yönetimi Modülü” ile hızlı ve doğru bir şekilde yapılabilir
ve şeffaf olarak raporlanabilir olmuştur.
Bilişim Altyapısı Çoklu Entegrasyon İle Gelişiyor!
64/LİDER KURUMLAR
Otomasyonla Verimlilik Artıyor
Randevulu Pancar Alım Sistemi ile fabrikalarımızın işleme kapasitelerine göre pancar tesellümü programlanmış,
çiftçilerimizin fabrika kapılarında beklemelerine son verilmiştir. Pancar söküm işlemlerinin bir programa
bağlanmasıyla kayıpların önüne geçilmiştir.
Hububat Alım Sistemi ile pancar dışı ürünlerin alış ve satış işlemleri elektronik altyapı üzerinden yapılmıştır.
Gayrimenkul Bilgi Sistemi ile kurumumuzun tüm gayrimenkullerinin bilgi sistemleri ile takip edilmesi
sağlanmıştır. Personel Devam Kontrol Sistemi (PDKS) ile merkezi kontrol sağlanarak personel devam sistemi
disipline edilmiştir.
Ayrıca daha önceki dönemlerde kullanılan Elektronik Belge Yönetim Sistemi (EBYS), Sağlık Bilgi Sistemi,
Portal Hizmetleri, Web Sitesi, Kurumlar arası Veri İletişimi (Tapu, KPS, SGK) gibi uygulamaların da ERP sistemleri
ile entegrasyonu sağlanmıştır.
Türkşeker Fabrikaları Otomasyonla
Donatılıyor Verimlilik Artıyor!
Fabrikaların modernizasyon çalışmaları kapsamında otomasyon sistemlerinin kurulması, yenilenmesi öncelikli
hedefimizdir. Ankara Şeker Fabrikasının tüm bölümlerine otomasyon sistemi yapılarak daha verimli ve
düzenli çalışması sağlanırken bu yıl bir çok fabrikamızda faaliyete geçen otomatik pancar analiz sistemleriyle
çiftçimizin emeği şeffaf ve denetlenebilir sistemlerle korunmuş adil ölçüm sistemleri geliştirilmiştir.
LİDER KURUMLAR /65
Türkşeker Yozgat Şeker Fabrikasının
Hayali Gerçek Oldu!
Özel sektörün bile yapamadığı, Yozgat Şeker Fabrikasının 15 yıllık hayali gerçek oldu. Fabrikanın 75t/s’lik
buhar kapasiteli akışkan yataklı kazanın mekanik, elektrik ve otomasyon işleri yapılarak devreye alındı.
Böylece fabrika verimli ve ara vermeden bir kampanya dönemi geçirme fırsatı yakaladı.
Türkşeker Bütün Fabrikalarında Teknolojik
Altyapıyı Kuvvetlendiriyor!
Fabrikalarda üretim değerlerinin, proses değerlerinin uzaktan izlenebilmesi için gerekli donanım ve yazılım
alt yapıları kurulurken, donanımları eskimiş, ekonomik ömrünü tamamlamış, sıklıkla arızalanan alçak gerilim
ve orta gerilim elektrik alt yapıları yeniden projelendirilerek yenileniyor.
66/LİDER KURUMLAR
Türkşeker Çalışıyor Ülkemiz Kazanıyor!
Türkşeker’e ait Elektromekanik Aygıtlar Fabrikası (EMAF)’ın elektrik motor onarım atölyesi yapılan yeni
yatırımla ile enerji santralleri, çimento fabrikaları gibi ülke sanayine hizmet eden diğer kuruluşlara da
hizmet verirken iş hacmini artırıyor oluşturduğu katma değerle üreten Türkiye’ye motor oluyor.
Türkşeker Dijital Çağa Hazırlanıyor!
Yarının dijital dünyasında hak ettiği yeri alabilmek için
tüketici davranışlarını gözlemleyen ve kurumsal performansı
değerlendirmek açısından büyük önem taşıyan
verileri analiz ederek raporlayan, ham bilginin analitik bir iş
akışına dönüşmesini sağlayan Türkşeker böylece daha
doğru bilgiler ve hızlı etki-tepki yeteneği sayesinde özel
sektör esnekliği kazanıyor.
Onlarca farklı kaynaktan elde edilen verileri
hızla ve titizlikle işleyen bir İş Analitiği çözümü,
kritik anlarda ihtiyaç duyulan bilgiyi anlık sunarak
karar alma mekanizmalarını güçlendiriyor.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
ERDOĞAN’ın tensipleriyle 29 Nisan 2021 tarihinde
özelleştirme programından çıkarılarak
Finansal olarak Türkiye Varlık Fonu bünyesine
dâhil olan Türkşeker, 13 Kasım 2021 tarih ve
4803 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile idari
olarak ta Tarım Bakanlığı ile ilgilendirilen
Türkşeker ülkemiz tarımı ve sanayisi için
çalışmaya devam ediyor.
LİDER KURUMLAR /67
EĞİTİM VE YAYIN DAİRESİ BAŞKANLIĞI
akademi.tarimorman.gov.tr
METEOROLOJİ STRATEJİK BİR
KAMU KURULUŞUDUR
Tahmin ve erken uyarı kuruluşu olan MGM;
vatandaşlarımızın can ve mal kaybını en aza indirmek
için yaklaşık 3 bin personeli, 16 Bölge Müdürlüğü, 81
il Müdürlüğü, 73 Askeri-sivil Meydan Müdürlüğü ile 7
gün 24 saat kesintisiz hizmet veren uluslararası ilişkileri
yoğun, stratejik bir kamu kuruluşudur.
19 Şubat 1937 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’ün
imzaladığı kanunla kurulan Meteoroloji Genel
Müdürlüğü, meteorolojik ürün ve hizmetlerin
hazırlanması ve sunulmasında tek yetkili ve sorumlu
kamu kurumu olarak;
• Meteorolojik gözlem verilerinin elde edilmesi,
arşivlenmesi ve sunulması,
• Saatlikten mevsimlik periyotlara kadar tahminlerin
hazırlanması,
• Kuvvetli meteorolojik hadiseler için erken uyarılar
yapılarak can ve mal kayıplarının azaltılması,
• İklim değişikliğinin izlenmesi ve iklim
projeksiyonlarının hazırlanması,
• AR-GE çalışmaları
hizmetlerini yürütmektedir.
MeteoUYARI sistemini hizmete sunduk:
Kuvvetli meteorolojik hadiseler, günlük hayatın
işleyişini aksatan, can ve mal kayıplarına sebep olabilen
meteorolojik olaylardır. Bu hadiselerin sebep olabileceği
olumsuz etkilerin azaltılması, zarar ve kayıpların en aza
indirilmesi, vatandaşların ve ilgililerin gerekli tedbirleri
almasına yönelik bilgilerin kamuoyuna duyurulması
amacıyla önleyici tedbir olarak meteorolojik uyarılar
hazırlanmaktadır.
Vatandaşlarımız ve yetkililer ile paylaşılan meteorolojik
uyarıların daha kolay anlaşılabilmesi için MeteoUYARI
sistemi yerli ve milli kaynaklarla geliştirilerek 9 Şubat
2019 tarihinde hizmete sunulmuştur.
Uyarı seviyelerindeki renkler; meteorolojik hadisenin
şiddeti, görülme sıklığı, etki alanı ve süresi dikkate
alınarak belirlenmiştir. MeteoUYARI’da Soğuk/Sıcak
Hava Dalgası, sis, zirai don, buzlanma ve don, toz
taşınımı, kar erimesi, çığ, kar, gökgürültülü sağanak
yağış, kuvvetli rüzgâr ve fırtına ile yağmur ve sağanak
hadiseleri için uyarılar yayınlanmaktadır.
Uygulamada 2 günlük uyarılar öncelikle Türkiye
genelinde gösterilmektedir. İlçelere ait detay bilgilere
seçilen il özelinde erişmek mümkündür.
Denizyolu Tahmin Sistemi ve Piri Reis
denizcilik web sayfası:
Denizyolu Tahmin Sistemi ile Cebelitarık Boğazından
Hazar Denizine kadar; tüm denizlerde deniz yoluyla
70/LİDER KURUMLAR
Renk Kodu
YEŞİL
SARI
TURUNCU
KIRMIZI
Uyarı Seviyesi
Uyarı yapılmasını gerektiren meteorolojik
hadise tahmin edilmemektedir.
Hava durumu potansiyel tehlikelidir:
Tahmin edilen meteorolojik hadise olağandışı
olmamakla birlikte, meteorolojik
şartlardan etkilenebilecek faaliyetler
konusunda dikkatli olunmalıdır.
Hava durumu tehlikelidir: Tahmin edilen
meteorolojik hadise sıklıkla görülmemektedir.
Hasar ve kayıpların oluşması
muhtemeldir. Çok tedbirli olmalı, güncel
meteorolojik koşullar ve tahminler takip
edilmelidir.
Hava durumu çok tehlikelidir: Son derece
kuvvetli bir meteorolojik hadise
tahmin edilmektedir. Büyük hasar ve
kayıpların oluşması muhtemeldir. Bu
hadiseler çoğu durumda geniş bir alan
üzerinde hayatı tehdit eder. Güncel meteorolojik
koşullar ve tahminler sıklıkla
takip edilmelidir.
yapılan seyahatlerin planlanmasına ve deniz ulaşımının
güvenliğine katkı sağlamak için 5 güne kadar
güzergâh boyunca noktasal hava ve deniz tahminleri
yayınlanmaktadır. İşlevsellik ve kullanım kolaylığı
açısından yerli ve milli imkanlarla geliştirilmiş bu
alandaki öncü bir web uygulamasıdır.
Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrilmiş olması
nedeniyle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Sahil
Güvenlik Komutanlığının deniz meteorolojisi desteği
yanında, her gün büyüyen ve modern sistemlerle
donatılan deniz ticaret filosu ile balıkçılık, deniz ve
yat turizmi, deniz kirliliği, kıyıda ve kıyıdan uzakta
yapılan su altı maden ve petrol araştırmalarında deniz
meteorolojisi tahmin ve verilerine ihtiyaç vardır.
Bu hizmetlerin yerine getirilmesinde, raporların,
tahminlerin, uyarıların hazırlanmasında değişik okyanus
durumları ile deniz havası ve deniz ikliminin ana
özellikleri hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Bunlara
ilaveten dalgalar, fırtına dalgaları ile ilgili tahminlerin
yapılması için meteorolojik verilerin toplanmasına
ihtiyaç duyulur.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından Deniz
Meteorolojisinde geliştirilen bütün tahmin ve gözlem
ürünleri Piri Reis denizcilik sayfaları altında derlenmiştir.
2020 yılı sonunda hizmete sunulan sayfada, denizcilik
sektörünün ihtiyaç duyduğu ürünlere yer verilmiştir.
Piri Reis denizcilik sayfalarında günlük ve saatlik hava
ve deniz durumu, kıyı kesimlerimizde bulunan marinalar
için ayrıca 5 günlük tahminler, Deniz Meteorolojik
Gözlem Sistemlerinden elde edilen rüzgâr, sıcaklık ve
deniz suyu sıcaklığı gibi parametreler sunulmaktadır.
Alçak Seviye Rüzgar Kırılımı Uyarı Sistemini (LLWAS)
kurduk.
Antalya Havalimanına kurduğumuz ve 9 Şubat 2019
tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Dr. Fuat
OKTAY, Sayın Bakanımız Dr. Bekir PAKDEMİRLİ, Dışişleri
Bakanımız Sayın Mevlüt ÇAVUŞOĞLU ve Ulaştırma ve
Altyapı Bakanımız Sayın Mehmet Cahit TURHAN’ın
teşrifleriyle açılışını yaptığımız Alçak Seviye Rüzgar
Kırılımı Uyarı Sistemi özellikle iniş ve kalkışları esnasında
uçaklar için tehlike oluşturan ani ve kuvvetli rüzgar
değişimleri için uyarı yapılmasına imkan sağlamakta ve
uçuş güvenliğine büyük katkı yapmaktadır.
Almanya, Japonya, ABD, Hong-Kong gibi dünyada az
sayıdaki gelişmiş ülkelerin havalimanlarında kurulmuş
olan, radar ve lidar bileşenleriyle ileri teknoloji ürünü
olan bu sistemi ihtiyaç duyulan diğer havalimanlarımıza
da yaygınlaştırmayı ve uçuş güvenliğine sağaldığımız
katkıyı artırmayı hedefliyoruz.
Antarktika’da Otomatik Meteoroloji Gözlem
İstasyonu Kurduk:
• Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, İstanbul
Teknik Üniversitesi Kutup Araştırmaları Uygulama-
Araştırma Merkezi koordinasyonunda sürdürülen
Antarktika'ya Bilim Üssü Kurulması Projesi kapsamında,
Tarım ve Orman Bakanı sayın Dr. Bekir PAKDEMİRLİ’nin
onay ve talimatlarıyla, 2019 yılında Horseshoe Adası’na
düzenlenen 3. Bilim Seferine ilk kez Meteoroloji
Genel Müdürlüğümüz Gözlem Sistemleri Daire
Başkanlığımızdan bir mühendisimiz katılım sağlamıştır.
Sefer kapsamında bölgedeki iklimsel verilerin
toplanması amacıyla bir adet Otomatik Meteoroloji
Gözlem İstasyonu (OMGİ) kurulumu gerçekleştirilmiştir.
• Kurulan OMGİ; Rüzgâr Hızı, Rüzgâr Yönü, Hava
Sıcaklığı, Nispi Nem, Hava Basıncı, Yağış Miktarı,
Kar Kalınlığı, Küresel Güneş Radyasyonu ve
Güneşlenme Süresi gibi meteorolojik parametreleri
dakikalık olarak ölçerken, bu verileri hem
Ankara’da bulunan merkez kampüsümüze anlık
olarak göndermekte aynı zamanda 2 yıl süresince
sistemin veri toplama ünitesinin hafıza modülüne
kaydederek depolamaktadır.
• OMGİ tarafından ölçülen ve kayıt edilen veriler,
ilgili kurumlar, bilim insanları ve araştırmacılarla
paylaşılarak bilimsel araştırma çalışmalarında
kullanılacaktır.
• Bununla birlikte 2020 yılı Şubat ayı içerisinde
Antarktika ya gerçekleştirilen 4.Bilim Seferine
yine kurumumuzdan konusunda uzman bir adet
mühendis görevlendirilerek, Bilim Üssümüzde
LİDER KURUMLAR /71
bulunan OMGİ’mizin periyodik test, kontrol
ve bakımlarını gerçekleştirmiş aynı zamanda
sensörlerinin kalibrasyonları yapılarak elde edilen
verilerin daha güvenilir olmasını sağlamıştır.
İki yıl süre ile OMGİ’den elde edilen veriler tüm
ilgili kurum ve kuruluşlar ile Türk ve dünyadaki tüm
bilim insanlarının kullanımına sunulmuştur. Özellikle
TÜBİTAK tarafından birçok bilimsel araştırma, makale
ve uluslararası yayınlarda kurulan OMGİ verileri
kullanılmıştır.
MGM-TOGG
Tarım ve Orman Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü
ile Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu AŞ (TOGG)
arasında, meteorolojik verilerin elektronik ortamda
karşılıklı paylaşılması için çalışmalar başlatıldı.
TOGG’un elektrikli ve bağlantılı yeni nesil otomobiller
geliştirme ve bu otomobiller etrafında bir mobilite
ekosistemi oluşturma hedefi kapsamında Gebze Bilişim
Vadisindeki ofislerine Genel Müdürlüğümüz tarafından
Ocak 2020’de ziyaret gerçekleştirildi. Meteorolojik
verilerin yerli otomobile entegrasyonunun konuşulduğu
ikinci toplantı Meteoroloji Genel Müdürlüğü Keçiören
yerleşkesinde Mart 2020’ tarihinde yapıldı.
Bu görüşmelerin ardından Tarım ve Orman Bakanlığı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Türkiye'nin Otomobili
Girişim Grubu AŞ (TOGG) arasında, meteorolojik
verilerin elektronik ortamda karşılıklı paylaşımına
yönelik protokol 11.02.2021’de imzalandı.
Protokol kapsamında ; TOGG'la paylaşılacak
meteorolojik veriler sayesinde sürücüye anlık
meteorolojik gözlemlerin gösterimi, tahmini, erken
uyarılar ve rota önerileri sunulabilecek.
Bu meteorolojik verilerin katkısıyla araç, pil güç
tüketimini optimize edebilecek ve doğru menzil
hesaplaması yapabilecek. Diğer taraftan TOGG
araçlarından sağlanacak anlık sensör veriler de
Meteoroloji Genel Müdürlüğümüze gerçek zamanlı
olarak iletilecek.
Aracın silecek, hız, sıcaklık gibi sensörlerinden alınacak
veriler, Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından
hazırlanan anlık hava durumu bilgilendirmeleri ile
hava tahmin çalışmalarında kullanılabilecek.
Akıllı ve bağlantılı yerli otomobilin etrafında
oluşturacağı ekosistem dâhilinde sunulacak yeni
hizmetlerde, meteorolojik verilerin sürüş ve araç içi
karar destek sistemlerinde kullanılması amacıyla
aşağıda verilen uygulamalara yönelik çalışma
yapılması kararlaştırıldı.
Sürücüye Yönelik Uygulamalar:
Anlık gözlemlerin gösterimi, saatlik tahminlerin
sunumu, Meteorolojik uyarılar, hedefteki ve rota
boyunca hava durumu bilgilerinin sunulması, sürücüye
hava durumuna göre rota önerileri, güzergâh boyunca
meteorolojik uyarılara göre risk değerlendirmesi ve
uygun kıyafet önerileri, araç şarj istasyonlarında hava
durumu ve tahmini sunumu ile sürücü bilgilendirme
sistemi
Araç İçi Uygulamalar:
Sürüş rotası üzerindeki anlık hava durumunun ve
olası hadiselerin yerli otomobile aktarılarak aracın far,
silecek, iklimlendirme vb. sistemlerin güç tüketimlerinin
optimize edilmesi, elektrikli otomobiller için kritik
öneme sahip batarya konusunda sileceklerin, far ve sis
lambalarının, iklimlendirme sistemi gibi önemli kaynak
tüketicilerin meteorolojik hadiseler nedeniyle ilave
enerji tüketimlerinin öngörülebilecek olması sayesinde
daha doğru menzil tahmininin yapılması)
Araçtan Alınacak Sensör Verilerinin MGM’ye
Aktarılması:
Silecek, ABS, ESP, hız, sis farı kullanımı, sıcaklık vb.
sensörlerden alınacak verilerin MGM’de anlık durum
bilgilendirmeleri ve hava tahminde kullanılması
Konuları öncelikli çalışma alanları olarak belirlenmiştir.
Uluslararası Uzay İstasyonu ile Telsiz Bağlantısı
Gerçekleştirdik:
Sayın Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’nin talimatlarıyla
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen
ve Amatör Uydu Teknoloji Derneği (TAMSAT) tarafından
telsiz bağlantı altyapısı sağlanan “Uluslararası Uzay
72/LİDER KURUMLAR
İstasyonu (ISS) ile telsiz görüşmesi” etkinliği 9.12.2020
tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Uluslararası Uzay İstasyonu, alçak Dünya yörüngesine
yerleştirilmiş bir uzay üssüdür. Dünyadan 400 km
yükseklikte olup, dünyanın etrafındaki bir turunu 90
dk'da tamamlamaktadır. İstasyon ülkemiz üzerinden
geçerken özel izinler alınarak telsiz vasıtasıyla
astronotlarla iletişim kurulabilmektedir.
Bu görüşme ISS ile Türkiye’den yapılan ilk direkt
görüşme olması, bir kamu kurumu tarafından organize
edilmesi ve tamamen TAMSAT tarafından geliştirilen
anten vasıtasıyla yapılması açısından bir ilk olma özelliği
taşımaktadır. Sayın Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’nin
yaptığı selamlama sonrası 4 farklı okuldan gelen
öğrencilerimiz Astronot Victor Glover’a sorularını
sormuş ve cevaplarını dinlemişlerdir. Etkinliğe eski Milli
Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk da teşrif etmişlerdir.
EUMETSAT Sanayi Günü Düzenledik:
Şirketlerimizin Avrupa Meteoroloji Uyduları İşletme
Teşkilatı (EUMETSAT) tedarikçileri arasında yer
alabilmesi ve yerli uzay sanayimizin gelişebilmesi için
EUMETSAT Sanayi Günü düzenledik. Yerli firmalarımızın
EUMETSAT ihalelerine katılması için olanak sağladık.
AVRUPA’NIN BÖLGESEL KALİBRASYON VE EĞİTİM
MERKEZİYİZ
TÜRKAK tarafından akredite edilmiş 8 laboratuvardan
oluşan Kalibrasyon Merkezimiz, Ekonomik İşbirliği
Teşkilatı Kalibrasyon Merkezi olarak kabulünün ardından
WMO tarafından da Avrupa Bölgesel Kalibrasyon
Merkezi olarak tanındı. 2000 yılından günümüze
kadar 136 farklı ülkeden 1500’ü aşkın yabancı katılımcı
Bölgesel Eğitim Merkezimizin Ankara, İstanbul ve
Antalya’da bulunan tesislerinde düzenlenen kurs,
çalıştay ve seminerlere katıldı.
YÜRÜTME KONSEYİ’NE SEÇİLDİK
Sayın Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’nin “Meteoroloji
konusunda dünya ile yarışan bir ülke olmaya kararlıyız”
talimatı gereğince WMO Yürütme Konseyi üyeliğine
aday olduk. Haziran ayında düzenlenen 18. Dünya
Meteoroloji Kongresinde Meteoroloji Genel Müdürü
olarak Yürütme Konseyi üyeliğine 195 ülkenin oy birliği
ile seçildik.
Türk Dünyası Meteoroloji Forumu
Düzenledik:
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından organize
edilen Türk Dünyası Meteoroloji Forumu, Tarım ve
Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin koordinasyonunda,
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Azerbaycan
Başbakanı Ali Esedov ile Kültür ve Turizm Bakanı
Mehmet Nuri Ersoy'un katılımıyla Bakanlığın Afet
Acil Durum Yönetim Merkezi'nde çevrim içi olarak
gerçekleştirildi. Toplantıya, Azerbaycan, Kazakistan,
Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Özbekistan,
Tacikistan ve Türkmenistan'dan temsilciler katılım
sağladı.
19 Şubat 2021 tarihinde düzenlenen Forumda
konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli,
küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi sorunlarla başa
çıkma kapasitesini artırmak, bölgenin sürdürülebilir
kalkınmasına katkıda bulunmak, imkan ve kabiliyetleri
paylaşmak için "Türk Dünyası Meteoroloji Birliği"nin
kurulması çağrısında bulundu.
TARIM SEKTÖRÜNE VE ÇİFTÇİLERE
YÖNELİK HİZMETLERİMİZ
Tarımsal üretimin her aşamasında iklimin olumlu ve
olumsuz etkileri çiftçilerimizi etkilemektedir. Tarım
sektörüne ve araştırmacılarımıza iklimin bu olumlu
etkilerinden yararlanmak, olumsuz etkilerinden de
korunmak için meteorolojik destek vermekteyiz.
MGM olarak bu konuda birçok program ve araştırma
çalışmaları ile çiftçilerimize ek planlamadan hasada
kadar üretimin her aşamasında destek oluyoruz.
Kurumsal internet sitesinden de kullanıcıların hizmetine
sunduğumuz bu çalışmalardan bazıları;
Tarımsal Hava Tahmini İnternet Sayfası
Tarımsal faaliyetlerin planlanmasında meteorolojik
LİDER KURUMLAR /73
şartların uygun olup olmadığının önceden bilinmesi
kaynak ve işgücü kullanımına katkı sağlamak kalite ve
verimliliği artırmak için Tarımsal Hava Tahmini İnternet
Sayfası Haziran 2019 tarihinde hizmete sunulmuştur.
Cumhurbaşkanlığı Eylem Planı (III. 100 günlük)
kapsamında Dijital Tarım Pazarına (DİTAP) entegre
edilmiştir.
Çiftçilere özgü hazırlanan internet sayfasında, tarımsal
üretim faaliyetlerinde ve tarımsal araştırmalarda ihtiyaç
duyulan araştırmacı ve akademisyenlerimizin de
kullanacağı çok sayıda meteorolojik bilgi bulunmaktadır.
Sayfada güncel ve gerçekleşen verilerle beraber, saatlik
ve 5 günlük tahminler yer almaktadır. Genel meteorolojik
uyarılarla birlikte zirai don riski ve sığırlardaki sıcaklık
stresi ile ilgili renk kodlu ve yazılı uyarılar üreticilerimizin
kullanımına sunulmuştur. Tarımsal faaliyetlerde en
önemli kültürel işlemlerden olan ilaçlama ile ilgili uygun
olan ve uygun olmayan saat ve günler görsel simgelerle
çiftçilerimizin hizmetine sunulmuştur.
Tarımsal Hava Tahmini Mobil Uygulaması
Tarımsal Hava Tahmini Mobil Uygulaması III. Tarım
ve Orman Şurası kapsamında Tarımsal faaliyetlerin
planlanmasında meteorolojik şartların uygun olup
olmadığının önceden bilinmesi kaynak ve işgücü
kullanımına katkı sağlamak kalite ve verimliliği artırmak
ve çiftçilerimize hizmet etmek için Tarımsal Hava
Tahmini Mobil Uygulaması 2021 yılı başında hizmete
sunulmuştur. Tarımsal Hava Tahmini İnternet Sayfasında
yer alan meteorolojik bilgiler mobil uygulamada da
üreticilerimize anında, bulunduğu her yerden hizmet
vermektedir.
Yapılan Protokoller
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Türkiye Ziraat Odaları
Birliği (TZOB) arasında, meteorolojik uyarıların TZOB
üyesi 4,8 milyon çiftçiye SMS ile iletilmesi ve eğitim
verilmesi konusunda işbirliği protokolü 29 Kasım 2018
tarihinde imzalanmıştır.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Türkiye Süt Üreticileri
Merkez Birliği (SÜTBİR) arasında meteorolojik
uyarıların süt üreticilerine ulaştırılması ve akıllı tarım
uygulamalarına geçişte işbirliği protokolü 10 Mart
2020 tarihinde imzalanmıştır.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Türkiye Tarım Kredi
Kooperatifleri Merkez Birliği arasında meteorolojik
veri ve tahminlerin tarımda daha etkin kullanımının
sağlanması, birlik yöneticileri, çalışanları ve üyelerine
(çiftçi) tanıtım, bilgilendirme yapılması ve eğitim
verilmesi konularında işbirliği protokolü 16 Ocak
2020 tarihinde imzalanmıştır.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Türkiye Arı
Yetiştiricileri Merkez Birliği arasında anlık meteorolojik
uyarıların 81 il temsilcisi ile birlikte birliğe üye 72.000
arı yetiştiricisine SMS ile iletilmesi konusunda işbirliği
protokolü 08 Aralık 2020 tarihinde imzalanmıştır.
Zirai Meteorolojik Bülten
Tarımla uğraşan kesime rehberlik etmesi amacıyla her
ay ihtiyaç duyulabilecek tüm meteorolojik analizlerin
içinde yer aldığı Zirai Meteorolojik Bülten hazırlanmakta
kurumumuz internet sayfasından yayınlanmaktadır.
Bülten içerisinde ülkemiz için geçtiğimiz son ay ve
tarım yılı itibarı ile yağış, sıcaklık ve kuraklık analizleri ile
tarıma zarar veren olağan üstü olaylar hakkında bilgiler
yer almaktadır. Bülten her ay Bakanlık yöneticilerine
e-mail ile gönderilmektedir.
MİLLİ SAVUNMA ALANINDA METEOROLOJİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HER ZAMAN GÖREVDE
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ülke savunmasında, yurt
içi, sınır ötesi ve denizaşırı askeri operasyonlarda Türk
Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaç duyduğu meteorolojik
desteği sağlamaktadır. Son yıllarda savunma
sanayinde sağlanan teknolojik gelişmelerle Türk
Silahlı Kuvvetlerinin imkân ve kabiliyetlerinde büyük
ilerlemeler kaydedilmiştir. Savunma sanayindeki
bu gelişmeler meteorolojik hizmetlere olan ihtiyacı
arttırmıştır. Dolayısı ile meteoroloji operasyon sahasında
bir kuvvet çarpanı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her aşamadaki faaliyet ve
planlamaları ile harekâtların da başarılı bir şekilde icra
edilmesinde meteorolojik veriler kritik öneme haizdir.
Bu kapsamda Meteoroloji Genel Müdürlüğü
askeri havaalanlarında 7/24 esasına göre personel
bulundurmakta, tatbikat ve harekâtlara destek
vermektedir. Bunun yanında güvenlik güçlerimize,
meteorolojik ürünler tanıtılırken, sahada kullanımı
ve faydaları konusunda eğitimler düzenliyoruz. Türk
Silahlı Kuvvetleri ile güçlü işbirliği ve koordinasyon
artarak devam etmektedir.
74/LİDER KURUMLAR
SPOR MÜSABAKALARINDA
METEOROLOJİNİN ÖNEMİ
Hava koşullarından günlük hayattaki her türlü
faaliyetlerimiz direkt etkilenmektedir. Açık alanda
gerçekleştirilen spor faaliyetlerindeki hava şartları
sporcuların sağlık durumu ve performansı açısından
önemli olduğu gibi müsabakanın sonucu da
etkileyebilmektedir.
Örneğin motor sporlarında yağmur yarışın sonucunu
etkilerken, kısa mesafe atletizm yarışlarında, limitlerin
dışında bir rüzgâr şiddeti kırılan rekorun geçersiz
sayılmasına neden olabilir. Özellikle aşırı sıcak ve
soğuk havalarda yapılan karşılaşmalarda sporcuların
olumsuz etkilendikleri bilinmektedir.
Müsabaka öncesi ve müsabaka sırasındaki hava
durumu hakkında bilgi sahibi olunması hem karar
vericilerin tedbir almasını hem de sporseverlerin hava
şartlarına uygun davranması sağlar.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü olarak spor faaliyetlerini
desteklemek amacıyla Stadyum Tahmin Sistemi ile
saatlik olarak sıcaklık, nem, rüzgâr yönü ve şiddeti ile
hava durumu bilgilerini sporseverlerle paylaşıyoruz.
TIBBİ METEOROLOJİ
(TOZ TAŞINIMI-POLEN TAHMİNİ)
Genel Müdürlüğümüz bünyesinde “Tıbbi Meteoroloji”
alanında değerlendirilebilecek çalışmalar yapılmaktadır.
Bunların başında aşırı sıcak ve soğuk hava dalgalarına
yönelik tahmin ve uyarılar gelirken, ilkbahar ve yaz
mevsiminde zaman zaman ülkemizi etkileyen ve kalp ve
solunum yolu rahatsızlığı olanlar, hamileler, çocuklar ve
yaşlılar ile kronik rahatsızlığı bulunanlar için risk teşkil
eden “Çöl Tozlarının Taşınımı” konusunda da tahmin
ve uyarılar yapılmaktadır. Ayrıca kış mevsiminde
yaşanması muhtemel kentsel hava kirliliği riski için
operasyonel olarak “Enverziyon Tahminleri” hazırlanarak
yayınlanmaktadır. Tıbbi Meteoroloji kapsamına
yapılan çalışmalar arasında ozon konstantrasyonu ve
Ultraviole (UV) ışınlarının ölçümlerinin yapılması da
yer almaktadır. Tıbbi Meteoroloji konusunda en ciddi
çalışma polen gözlemleri ve uyarısı konusudur. Ege
Üniversitesi tarafından yürütülen “Polen Gözlemleri
ve Uyarıları” konusunda birlikte çalışma kararı alınmış
olup, İzmir ili pilot bölge olarak seçilmiştir. Toplumda %
20’ yi aşan bir oranda polen alerjisi görüldüğü tahmin
edilmektedir.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Milli Eğitim Bakanlığına
bağlı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Özel
Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile
işbirliği protokolleri imzalandı.
“Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü” ile
imzalanan protokol ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı
eğitim kurumlarındaki öğrenci, öğretmen, kursiyer ve
çalışanların meteoroloji, iklim ve hava olayları hakkında
farkındalıklarının artırılmasını hedefliyoruz.
Bu amaçla, örgün ve hayat boyu öğrenme kurumlarındaki
öğrenci, kursiyer, çalışan ve veliler için düzenlenecek
eğitim programları ve yayınlar ile meteorolojik faaliyet
ve ürünlerin tanıtımı yapılacaktır.
Afet ve acil durumlar dışında da meteorolojik
okuryazarlığın artırılması amacıyla oluşturulan “Mobil
Meteoroloji Gözlem ve Tahmin Merkezinin” (Meteoroloji
Tırı) protokol kapsamında aktif olarak kullanılmaktadır.
Meteoroloji Tırı ilk olarak Iğdır’da ardından Gaziantep’te
öğrencilerimizle buluştu
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya SELÇUK ve Bakanımız
Sayın Bekir PAKDEMİRLİ huzurlarında Meteoroloji
Genel Müdürlüğü ile Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim
ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü arasında
09.12.2020 tarihinde imzalanan işbirliği protokolü
kapsamında; 26 Mart 2021 tarihinde Meteoroloji Genel
Müdürü ve Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel
Müdürü ile birlikte 25 öğrencinin fiziki, 180 Bilim ve Sanat
Merkezi (BİLSEM) müdürünün çevrimiçi katılımlarıyla
eğitim programı açılış töreni yapıldı.
Ayrıca, 29 Mart - 02 Nisan tarihleri arasında Bilim ve
Sanat Merkezi (BİLSEM) öğrencilerine atmosfer, iklim,
hava kütleleri, su çevrimi ve yağış, orman yangınları,
zirai meteoroloji, meteorolojik karakterli doğal afetler,
hava kirliliği ve asit yağmurları, güneş ve rüzgar enerjisi,
kum ve toz fırtınaları gibi çok geniş bir yelpazede
meteorolojik eğitim verildi.
LİDER KURUMLAR /75
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, TARIM VE
ARITILMIŞ ATIKSULARIN KULLANIMI
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
Prof. Dr. Okan Tarık KOMESLİ
Buhar makinesinin bulunması ile birlikte 1. Sanayi
devrimi yani İngiliz Sanayi Devrimi başlamış ve bu ilk
hamleden sonra dünya hızlı bir endüstrileşme dönemine
girmiştir. Daha sonra ise 2. Sanayi devrimi yani teknoloji
devrimi başlayarak ucuz çelik üretimi ve seri üretime
geçilmiştir. Sanayi devrimleri ile birlikte üretimin
artması sonucunda ortaya çıkan enerji ihtiyacı fosil
yakıtlardan sağlanmıştır. Fosil yakıtların başında kömür
ve petrol gelmektedir. İlerleyen zamanlarda doğalgazın
bulunması ile fosil yakıtlara bir yenisi eklenmiştir. Fakat
belirtilen fosil yakıtların yanmasından dolayı daha çok
karbondioksit (CO2) atmosfere salınmaya başlanmıştır.
Yapılan araştırmalara göre sanayi öncesindeki son
400bin yılda atmosferdeki CO2 miktarı 200 ile 280 ppm
(milyonda bir birim) iken sanayi devrimi sonrasında
bu değer hızla artmaya başlamıştır. Sanayi devriminin
ilk yılları olan 1880 yılında CO2 miktarı 290 ppm iken
ve günümüzde 420 ppm seviyelerine ulaşmıştır. CO2
gazının yanı sıra başta su buharı olmak üzere diğer sera
gazı adı verilen H2O, CH4, O3, N2O, CFCs, HCF, gibi
gazlarında atmosfere salınması sonucunda dünyanın
sıcaklığı artmıştır. Çok basit bir ifade ile dünyanın
ateşi yükselmeye başlamıştır. Küresel Isınma olarak
76/LİDER KURUMLAR
adlandırılan bu durum sonucu iklim
değişiklikleri meydana gelmeye
başlamıştır. Küresel ısınma ve iklim
değişiklikleri başta su kaynaklarımız
olmak üzere her şeyi etkilemektedir.
Aşırı yağışlar veya aşırı kuraklık
oluşmaktadır. Üretimde çok yüksek
verim beklenirken birden oluşan
aşırı yağış ve seller yüzünden
bütün ürünler kaybedilebilmektedir.
Bunun yanında sıcaklıkların artması
ile birlikte buzullar erimekte, deniz
seviyeleri yükselmektedir. Deniz
kıyısına yakın yerler sular altında
kalabilmektedir. Buzullarda yaşayan
virüsler bakteriler insanlığın
geleceğini tehdit etmektedir.
Fakat daha da kötüsü karalarda
bulunan buzullar erimekte, eriyen
bu tatlı sular denizlere karışmakta
denizdeki tuz oranını düşürmekte
ve dünyanın yeni bir buz devrine
girmesine sebep olmaktadır.
Sanayi devrimleri ile birlikte sanayi
tesisleri yoğun su kaynaklarına ihtiyaç duydukları için su
bölgelerine kurulmuşlardır. Böylece insanlar sanayilerin
olduğu yerleşim yerlerine doğru göç ederek büyük
kentlerin oluşmasını neden olmuştur. Sanayi tesisleri
ve büyük kentlerin kurulmasına sebep olan insanoğlu
sanayinin bu kadar hızlı ilerlemesi ile birlikte mevcut
temiz su kaynakları da hızla tüketmeye başlamıştır.
İnsanlık için en önemli madde olan su tükenmez bir
kaynak olarak görülüyordu. Sanayinin hızla gelişmesinin
yanında dünya nüfusu da hızlı bir şekilde artmaya
başlamıştır. 1807 yılında 1 milyar olan nüfus, 1960
yılında 3 milyara, 1999 yılında 6 milyara ve günümüzde
8 milyara yaklaşmıştır. Bu kadar hızlı artan nüfusla
beraber üretim ve tüketimde aynı doğrultuda artmaya
başlamıştır. Hızla artan nüfus ile birlikte hayatın en
önemli maddesi olan suyun tüketimi de her geçen gün
artmaktadır. Gerek yerüstü su kaynaklarımız gerekse
yeraltı su kaynaklarımızın bilinçsiz tüketilmesinin
yanında temiz su kaynaklarımızın da kirletilmesi
sonucunda mevcut su rezervlerimiz hızla azalmaktadır.
UNICEF tarafından hazırlanan 2017 yılı İçme Suyu,
Sanitasyon ve Hijyen Alanındaki İlerleme raporuna
göre dünyada yaklaşık olarak 2.1 milyar insan (nüfusun
%30’u) evinde güvenilir kullanma suyu bulamazken, 4.4
milyar insan (%60) uygun koşullara sahip sanitasyon
sitemine sahip değildir. Dünyada artan temiz su
ihtiyacı ülkemizde de ciddi sorunlar oluşturmaktadır.
Devlet Su İşleri verilerine göre 2000 yılında Türkiye’nin
nüfusu 63 milyon iken kişi başına düşen su miktarı
1652 m3/yıl olarak belirlenmiştir. Diğer bir ifade ile
2000 yılında ülkemizin 104 Milyar m3 kullanılabilir
suyumuz mevcuttur. 2009 yılında ülkemizin nüfusu 71
milyona ulaşmış olup kişi başına düşen temiz su miktarı
1544 m3 olmuştur. Ülkemizdeki temiz su kaynakları
yaklaşık olarak 110 Milyar m3’e çıkmasına rağmen
nüfus artış oranı su artış oranından fazla olduğu için
kişi başına düşen su miktarı azalmaktadır. 2020 yılında
ise nüfusunuz 83 milyona ulaşmış kişi başına düşen
temiz su miktarı 1346 m3’e gerilemiştir. Yine ayın
şekilde mevcut temiz su kaynaklarımız 112 Milyar m3’e
çıkmasına rağmen nüfusun aşırı miktarda artmasından
dolayı kişi başına düşen su miktarı her yıl daha da
azalmaktadır. 2100 yılında ise nüfusun 100 milyonu
aşacağı ve kişi başına düşen su miktarının 1000 m3’ün
altına düşeceği yapılan hesaplamalarla bulunmuştur.
Üstelik mevcut temiz su kaynaklarımızın kirletiliyor
olması bu hesaplamalara dahil edilmemiştir. Bahsedilen
kişi başına düşen suyun yaklaşık olarak %72 si tarımda,
%12’si sanayi de ve %16’sı evsel olarak kullanılmaktadır.
Dünyada ise tarımda yaklaşık olarak %71, sanayide
%18 ve evsel %11 kullanılmaktadır. Dünya ortalaması ile
yaklaşık olarak paralel olan bu değerlere göre dünyada
ve ülkemizde en fazla su tüketimi tarımda olmaktadır.
Üstelik bilinçsiz tüketimin ve üretimin artmasından
dolayı her geçen gün ormanların yok edilerek tarım
alanı olarak açılması sonucunda da tarımda tüketilen
su miktarları artmaktadır. Dünya genelinde 1995 yılında
253 milyon hektarda, 2010 yılanda ise 290 milyon
hektarda sulamalı tarım yapılmaktadır. 2025 yılanda bu
rakamın 330 milyon hektara çıkması beklenmektedir.
LİDER KURUMLAR /77
2050 yılına kadar ise artan sulamalı tarım yüzünden
%19 daha fazla suya ihtiyaç olması gerekmektedir.
Bir yandan iklim değişikliğinden dolayı yağışların
azalması, bir yandan artan tarım alanları, bir yandan
da bilinçsiz sulamadan dolayı mevcut yerüstü ve yeraltı
temiz su kaynaklarımız hızla azalmaktadır. Özelikle
izinsiz olarak açılan kuyular bu azalmanın en büyük
sebeplerindendir. Örneğin; Konya ilindeki yeraltı su
seviyesi 1960’lı yıllar ve günümüz göz önüne alındığı
zaman 45 m’lik bir düşüş görülmektedir. 100binin
üzerinde bulunan kaçak kuyu sayısının bu düşüşün
en büyük sebebi olarak gösterilmektedir. Bunun
yanında yeterince yağışların olmaması, şehirleşme ve
betonlaşmadan dolayı yeraltı sularının beslenememesi
bu azalmanın başlıca sebepleridir. Sürdürülebilir
kalkınma için mevcut su kaynaklarımızı korumamız
gerekmektedir. Her ne kadar iklim değişikliğinden
dolayı yağışlar azalsa ve kuraklık olsa da bizim
mutlaka iklim değişikliğine uyum sağlamamız ve
önlemler almamız gerekiyor. Bunun içinde yeni su
kaynakları bularak su ihtiyacımızı karşılamamız,
mevcut su kaynaklarımızı sürdürülebilir bir gelecek için
korumamız gerekmektedir. Dünya yüzeyinin %70’inin
deniz ve okyanuslardan oluşmasından dolayı yeni su
kaynaklarından bir tanesi denizlerin arıtılarak sulamada
kullanılması gelmektedir. Fakat gerek her yerleşim
yerinin deniz kenarında olmaması, gerekse deniz suyu
arıtma sistemlerinin yatırım ve işletme maliyetlerinin
yüksek olmasından dolayı alternatif su kaynakları
araştırılmıştır.
Ülkemizdeki günlük atıksu miktarı yaklaşık olarak
13 milyon m3 civarındadır. Biz bu atıksuyun sadece
%1.2’sini geri kullanabiliyor olup gerisi alıcı ortama
bırakılmaktadır. Üstelik eksik veya hiç arıtılmayan
atıksular mevcut su kaynaklarını da kirletmektedir.
Bunun yanında 1960’lardan önce organik,
azot ve fosfor gibi belli başlı kirleticiler
bulunmasına rağmen gelişen kimya
ve ilaç sanayi ile birlikte
yeni kirleticiler ortaya
çıkmıştır. Mevcut
atıksu arıtma
yöntemleri bu kirleticileri arıtamayıp yeni teknolojilerin
kullanılması gerekmektedir. Atıksuların geri
kullanılabilmesi için ileri atıksu arıtma yöntemlerinin
kullanılması gerekmektedir. Atıksuların geri kullanımı
için bu kirleticilerin yanında bakteri hatta virüs
olmaması gerekmektedir. Büyük bölümünü tarımsal
sulamanın oluşturduğu mevcut su kaynaklarının
tüketilmesinde atıksuların geri kullanımı çok önem arz
etmektedir. Atıksular arıtılıp geri kullanıldığı zaman
arıtılmış atıksuyun içerisinde bulunan azot ve fosfor
da toprağa verilmektedir. Normalde atıksu içerisinde
azot amonyum formunda bulunmaktadır. Arıtma
sonucunda amonyumum bir kısmı tüketilmekte, bir
kısmı amonyum olarak kalabilmekte ve bir kısmı da
nitrata dönüşebilmektedir. Fakat şunu bilmemiz gerekir
ki; nitrat ve fosfat tarımda bitki gübresi olarak kullanılan
yararlı bileşiklerdir. Aşırı nitrat varlığında yeraltı suları
ve tarımsal topraklar kirlenmektedir. Bununla ilgili
olarak Avrupa Birliği tarafından 1991 yılında 91/676/EEC
sayılı Nitrat direktifi kabul edilmiştir. Ülkemizin de AB
katılım ile ilgili olarak bu kuralları kabul edip uygulamak
sürecin bir parçasıdır. Nitrat direktifi kapsamında
ülkemizdeki nitrata hassas bölgeler belirlenmiştir.
Ülkemizdeki toprakların yaklaşık olarak %40-45’i
nitrata hassas toprakları oluşturmaktadır. Tarımsal
alanlarda nitrat içerikli gübreler kullanıldığında ve aynı
zamanda içerisinde amonyum veya nitrat bulunan
arıtılmış atıksular ile sulandığında topraklarımıza
aşırı miktarda nitrat yüklenmiş olacaktır. Atıksuların
geri kullanılması değerlendirilirken mevcut sularımızı
kirletme ile karşı karşıya kalabileceğimiz bir gerçektir.
Gerek toprakların gerekse yeraltı ve yüzey suların
kirlenmesinde önemli yere sahip olan nitrat kirliliği
birçok hastalığa neden olmaktadır. Özellikle yemek
borusu, kolon, prostat ve mesane kanserlerinde
artış gözlenmektedir. Hem sağlığımızı hem
de mevcut su ve toprak kaynaklarımızı
korumak için atıksuların geri
kullanılmasında mutlaka
nitrata dikkat etmemiz
gerekmektedir.
78/LİDER KURUMLAR
LİDER KURUMLAR /79
• PESTİSİTLER
• POLARLI
PESTİSİTLER
• VETERİNER İLAÇ
KALINTILARI
• NİTROFURAN
tarımdaki bulaşan riskleri için
AKREDİTE
analiz metotları
• DTC GRUBU PESTİSİTLER
• NİTROZAMİN
• MULTİTOKSİNLER
• ANTİKOKSİDİYAL
• CİTRİNİN
• T2
• DİOKSİN VE PCB’LER
• HT2
GIDA, YEM VE SU ANALİZLERİNDE;
DOĞRU,
Fiziksel
Kimyasal
Mikrobiyolojik
0
Nanolab Laboratuvarlar Grubu
Adnan Kahveci Mahallesi Çankaya Caddesi
Vadi İş Merkezi N2-E Beylikdüzü/İSTANBUL
0212 855 48 10
HIZLI,
GÜVENİLİR SONUÇ
Moleküler Biyoloji
Katkı
Kalıntı
Mineral
Mikotoksin
80/LİDER KURUMLAR
www.nano-lab.com.tr
LİDER KURUMLAR /81
L0209TU07W
Türkiye’de ilk yünlü dokuma ve imalat tesisi olarak
bilinen Kula Mensucat Sanayi’den sonra kurulan ilk
tekstil fabrikası olmanın haklı gururu içerisindeyiz. Yünlü
scotch battaniye ve diğer ürün gruplarıyla beraber
1972’den beri faaliyet gösteren İmamoğlu Tekstil firması
olarak; iç ve dış piyasada varlık gösterdiğimiz bu
sektörde, misyonumuzun ve vizyonumuzun en başında
%100 kalite ve müşteri memnuniyeti gelmektedir. Bu
nedenle global dünyayı ısıtmak için hedefimiz, kalitemizi
yeni teknolojilerle her yıl en üst seviyelere taşımaktır.
Yünlü battaniye tercihinde maalesef ülkemiz diğer
soğuk Avrupa ülkelerinden daha geridedir. Ülkemizde,
polyester ve akrilik gibi ürünler ne yazık ki daha çok
tercih edilmektedir. Halbuki çoğu polyester, antimon
ile üretilir ve antimon; kalp, akciğerler, karaciğer ve cilt
için toksik olan bir kanserojendir. Polyesterin ayrıca
mevcut cilt problemlerine neden olması veya daha kötü
hâle getirmesinin yanı sıra kızarıklık, kaşıntı, egzama ve
dermatite de neden olduğu belirtilmektedir.
Bununla birlikte yün ise; sağlık ve kaliteyi aklımıza
getirir. Yün, gerek tekstil endüstrisinde gerekse de
bireysel hayatımızda protein esaslı hayvansal liflerin
en önemlisidir. Yün lifi, tarihin her döneminde tercih
edilen bir ürün olmuştur. Kullanımının kolay olması ve
sağlık açısından tehdit oluşturmaması, onun konumunu
korumuş, hayatımızdaki yerini belirlemiştir.
Yünün içerisinde sağlığımızı olumsuz etkileyebilecek
herhangi bir toksin bulunmamaktadır. Sade ve içerisine
herhangi bir kimyasal bileşen katılmayan yün, hiçbir
şekilde alerji yapmamaktadır. Yünün ikinci önemli
yararı; sıcaklığı düzenleyici özelliğidir. İçerisinde
bulunan lanolin doğal bir antibakteriyeldir. Bu özelliği
ile içerisinde küf, yatak böcekleri ve toz akarlarının
büyümesinden korur. Bizi dışarıdan gelebilecek
zararlı bakteri, küf, mantar gibi şeylerden korur. Yün,
bünyesinde doğal olarak keratin isimli bir protein
bulundurmaktadır. Bu protein, onun çevresel şartlara
karşı bariyer görevi görmesini sağlar. Yani yün; sıcağa,
soğuğa, rüzgara ve güneşe karşı koruyucudur. Yün
sayesinden koyunlar, Moğolistan’da -40, Avustralya’da
ise +40 derece sıcaklıklara kadar yaşayabilmektedirler.
Avustralya Sidney Üniversitesi tarafından yapılan
araştırma ve çalışmalara göre, yünlü uyku giysileri
ve yatak malzemeleri, toplam uyku zamanını
arttırmakta ve uyku etkinliğini geliştirmektedir.
Bu bağlamda İmamoğlu Tekstil; Türkiye’deki tek
“Woolmark Sertifikası”na sahip firmadır. İşletmemiz
olarak yünlü ürünler ile ilgili gerekli hassasiyeti ve
duyarlılığı müşterilerimize en ince ayrıntısına kadar
bilgilendirmeye özen göstermekteyiz.
İmalat tesisimiz saf kuzu yününü yıkanmış vaziyette alıp,
yün örtü haline gelene kadar geçen tüm aşamalardaki
makine ve ekipman parkurunu kendi bünyesinde
bulundurmaktadır. Bununla birlikte, İmamoğlu Tekstil
olarak üretimde dijitalleşme ve verimliliğe verdiğimiz
önem her geçen gün artmaktadır. Zira; hızla değişen
tüketici beklentileri, bağlı cihazlar ve tedarik zincirindeki
teknolojik gelişmeler üreticileri dijital çağa ayak
uydurmaya
zorlamaktadır. Biz de sektörün öncü kuruluşlarından biri
olarak, çağa uygun üretim süreçlerini yerine getiriyoruz.
Yılların tecrübesiyle atmış olduğumuz adımların
etkili sonuçlar vermesi, İmamoğlu Tekstil olarak bizi
tekstil alanında lider konuma getirmiştir. Sizlere daha
iyi hizmet verebilmek ve İmamoğlu markasını, kalite
anlayışımızdan ödün vermeden, sürekli geliştirerek
sizlerle buluşturabilmek için, elimizden geleni yapmaya
sizden aldığımız güçle devam edeceğiz.
82/LİDER KURUMLAR
LİDER KURUMLAR /83
84/LİDER KURUMLAR