İCAZ DERGİSİ (Şehit Mehmet Şengül Mesleki Ve Teknik Anadolu Lisesi)

İÇİNDEKİLER

Okul Müdürümüzün Mesajı.....................................2

Editör Yazısı................................................................3

Dergide Emeği Geçenler.........................................4

Şehit Mehmet Şengül...............................................5

Şehit Mehmet Şengül (Devamı).............................6

Okulumuzun Bölümlerini Tanıyalım.......................7



Okulumuzun Bilişim Atölyeleri..............................10

Okulumuzdan Güncel Haberler............................11




Meslek Lisesinde Öğretmen Olmak.....................15




Sezai Karakoç...........................................................19

Sezai Karakoç..........................................................20

Yazar Biyografisi......................................................21

Yazar Biyografisi.....................................................22

Yazar Biyografisi.....................................................23

Kitap Önerisi............................................................24

Kitap Önerisi............................................................25

Şiir Bölümü...............................................................26

Şiir Bölümü...............................................................27

Bilim Köşesi..............................................................28

Enstrüman Tanıtımı.................................................29

İÇİNDEKİLER

Doğrusunu Bilelim..................................................30

Bulmaca....................................................................31

Bulmaca....................................................................32

Taekwondo...............................................................33

Taekwondo...............................................................34

Belgesel Bölümü.....................................................35

Belgesel Bölümü.....................................................36

Bulmaca Cevapları..................................................37

Kaynakça..................................................................38

Kaynakça..................................................................39

OKUL MÜDÜRÜMÜZÜN MESAJI

Merhaba

Eğitimde temel hedef olarak görünen, bireylerin

bilgi toplumunun gereklerinden beceri ve yetkinlikler

ile donanmış, milli kültür ve evrensel değerleri

benimsemiş olarak yetiştirilmesi, Yenimahalle

Şehit Mehmet Şengül Mesleki ve Teknik Anadolu

Lisesi olarak bizim de hedefimizdir. Bunun yanında

iş dünyasının ihtiyaç duyduğu okul bünyemizdeki

meslek ve alanlarda nitelikli, aranan, orta kademe iş

gücünün de yetiştirilmesi ana gayemizdir. Mesleki

ve Teknik Okullarımızda öğrencilerimizi bu hedef

ve amaçlarla yetiştirirken, onların edebi yanlarına

da ışık tutmak adına bu dergimizi önemsiyoruz.

Gün geçtikçe özenli ve iyi yazan yazarların azaldığı,

bunun yanında keyifli bir şekilde iyi yazılar okumak

isteyen kitlelerin de olduğunu düşünüyoruz. Bu çalışmalarla

aramızdan iyi yazan yazarlar çıkarabilmeyi

ümit etmekteyiz. Çok söze ne gerek, dergimizin

adı İCAZ, sözü bırakalım gençlere biraz…

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenimiz Dilek BOZ-

KURT’a ve ekibine teşekkür ediyoruz.

Okul Müdürü Bayram ARSLANOĞLU

2 İCAZ ŞUBAT 2022

EDİTÖR YAZISI

Merhaba Sevgili Okuyucularımız,

Uzun yıllardır hayalini kurduğumuz, birkaç aydır da üzerinde

çalıştığımız dergimizin ilk sayısını çıkarmış olmanın

büyük gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz.

Hayal edip de gerçekleştirmek… Öyle uzun bir yolculuk

ki aslında hayal kurma serüveni. Tek başına hayalini kuruyor,

kafanda tasarılar yapıyor, yazıp çiziyorsun. Olmadı

rafa kaldırıyorsun. Bazen de cesaret edemeyip hepten vazgeçiyorsun.

Ta ki hayalini gerçekleştirmene, senden daha

çok emek veren süper kahramanlarla karşılaşıncaya dek.

İşte benim bu dergi hayalimi gerçekleştirmemi, benden

daha çok sahiplenip, ellerinden gelenin fazlasını yaparak

beni dünyanın en mutlu öğretmeni yapan süper kahramanlarıma,

çok kıymetli öğrencilerime borçluyum.

Her biri çeşitli fikirlerini, ilgi ve bilgilerini büyük bir heyecanla

keyifle okumanızı umarak, bir araya getirip siz

değerli okuyucularımızın hizmetine sundular.

Bana iyi ki öğretmenim, iyi ki Yenimahalle Şehit Mehmet

Şengül Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde öğretmenim

dedirten, ufacık bir kıvılcımı kocaman bir alev topuna

çeviren değerli öğrencilerime, her zaman bir abi abla şefkatiyle

desteklerini hiçbir zaman eksik etmeyen tüm öğretmen

arkadaşlarıma ve taleplerimizi hiç ikiletmeyip hep

kolaylık gösteren sayın okul müdürümüz Bayram Arslanoğlu’na

sonsuz şükranlarımı sunarım.

Edebiyat Öğretmeni Dilek BOZKURT

3 İCAZ ŞUBAT 2022

DERGİDE EMEĞİ GEÇENLER

DERGİDE EMEĞİ GEÇENLER

EDEBİYAT ÖĞRETMENİMİZ

DİLEK BOZKURT

ATP-10/B SINIFI ÖĞRENCİLERİ

HİLMİ CANTÜRK

ALİ EFE YAĞMUR

HÜSEYİN OĞULCAN GÜLTEKİN

YİĞİTCAN KAPLAN

BATUHAN ATAMAN

SEYİT ERDEM BOYNUEĞRİ

ENES EMRE KÖSE

Dergide emeği geçen diğer herkesin eline sağlık.

4 İCAZ ŞUBAT 2022

ŞEHİT MEHMET ŞENGÜL

ŞEHİT MEHMET ŞENGÜL KİMDİR?

20.06.1984 - 15.07.2016

15 Temmuz Şehidi Mehmet Şengül, 20 Haziran 1986 tarihinde,

ailesinin üçüncü ve son çocuğu olarak Ankara’da

doğmuştur.2001 yılında, Mimar Sinan İlköğretim Okulu’ndan

mezun olduktan sonra, o zamanki adı Yenimahalle

Endüstri Meslek Lisesi olan okulumuzun, Makine

Ressamlığı bölümünden, 07.09.2005 tarihinde, 21615

öğrenci numarası ve 11881 diploma numarası ile mezun

Mehmet Şengül, Hacettepe Üniversitesi

Makine Mühendisliği Bölümünden

ve aynı zamanda İşletme

Fakültesinden mezun olarak, üniversite

eğitimini tamamlamıştır.

Yüksek Makine Mühendisi olan

Mehmet; çalışkan, akıllı, iyiliksever,

gözükara, vatanını ve milletini canından

çok seven mert kişilikli bir

genç olarak tanınmıştır. 15 Temmuz 2016 Cuma günü gerçekleştirilen

darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanımız

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile “Vatanı müdafaa

etme zamanı” diyerek, MİT yakınlarındaki evinden çıkarak

darbe teşebüssünün en önemli noktalarından birisi olan,

Genel Kurmay Başkanlığı’nın önüne gitmiştir. Oradaki halkla

birlikte, tekbirlerle tankı durdurmayı başararak içeri girmeye

çalışmıştır. Darbeci askerlerin açtığı tehdit ateşine rağmen,

mücadeleye devam etmiş,

5 İCAZ ŞUBAT 2022

ŞEHİT MEHMET ŞENGÜL

olay yerini asla terk etmemiştir. Mehmet, hayatının baharında

iken Helikopterin açtığı ateş sonucu, göğsünden aldığı

kurşunlarla, Genel Kurmay Başkanlığı’nın önünde şehit

olmuştur.

Şehit Mehmet Şengül’ün naaşı, Ankara Karşıyaka Mezarlığı

Şehitliğine defnedilmiştir.

Mehmet Şengül’ün sevgisi; acısı, hatırası, Şengül ailesinin

ve Türk Milletinin kalbinde ebediyen yaşayacaktır.

Şehidimizin İsmi, mezun olduğu bu okula verilmiştir.

Ruhu şad olsun...

6 İCAZ ŞUBAT 2022

OKULUMUZUN BÖLÜMLERİNİ TANIYALIM

BİLİŞİM BÖLÜMÜ

‘Okulumuzun Bölümlerini Tanıyalım’ sayfası için

sizlere ilk olarak Bilişim Bölümünü tanıtmak istedik.

Bölümün şefi Hüseyin Keçeli hocamızla küçük bir

röportaj gerçekleştirdik.

Bilişim Bölümü Alan Şefi : Hüseyin Keçeli

-Neden bilişim bölümünü seçtiniz?

- Ben bilişim bölümünü lisede seçmiştim. Geleceğin

mesleği olduğunu düşündüğüm için seçmiştim. Çünkü

teknoloji hızla ilerliyordu ve bilişim çok revaçta bir

meslekti onun için tercih etmiştim.

-Peki Öğrenciler Neden Bilişim Bölümü Seçmeli?

- Geleceğin mesleği. Hayatımızda olan birçok cihaz artık

bilişim cihazı. Mutlaka bakım, onarım ve yönetimini

yapmalıyız. Tabi siz, kullanan tarafta değil; diğer tarafta

olmak için bu bölümü seçmelisiniz.

-Bilişim sektöründe gelecek var mıdır?

- Bilişim sektöründe gelecek var. Gelecek olduğunu da

geçmişte bilişim alanın çok hızlı ilerlemesinden görebiliyoruz.

Bundan sonra da çok hızlı ilerleyebileceğini

tahmin edebiliyoruz.

7 İCAZ ŞUBAT 2022


- Bilişim bölümünde yaşadığınız en ilginç olay ne

idi?

- Bir öğrenci kolye mermi getirmişti. Derste de bir stajyer

öğretmen vardı. Onun kolyesini çıkarmış masaya vuruyormuş.

Kuru sıkı bir mermiymiş aslında. Biz onu içi boş sanıyorduk.

O bir patladı pat diye ondan sonra stajyer hocanın

dersten bir çıkışı vardı. O kadar korkmuştu ki ne yapacağını

şaşırmıştı.

- İşinizin en sevdiğiniz tarafı nedir?

- Arkadaş ortamı. İş arkadaşlarımı, Okulumu çok seviyorum.

Burada güzel bir ortam var. Bilişimcilerin hepsi genç

olduğu için iyi anlaşıyoruz

- Bu bölümü seçmek isteyen öğrencilere bu mesleği

seçmelerini tavsiye eder misiniz?

- Ederim tabii. Şiddetle tavsiye ederim.

-Neden bilişim öğretmeni olmaya karar verdiniz?

- Ben normalde bilgisayar mühendisi olmak istiyordum

ama üniversitede seçebileceğim maksimum öğretmenlik

olduğu için şuanda bilgisayar öğretmenliği yapıyorum.

-Meslek lisesinde bilişim öğretmeni olmak nasıl

bir duygu?

- Sürekli kendini yenilemen gerektiren bir durum.

8 İCAZ ŞUBAT 2022


- İşinizin zorlukları nelerdir?

- Zorlukları bitmiyor. Eve gidiyorum bilgisayar yanımda,

bu bilgisayar işi bitmiyor. Sabah, öğlen, akşam, gece falan

yedi yirmi dört devam. Çevrendeki herkes bilişim cihazı

kullanıyor ve onlar arızalandığında sürekli senden yardım

bekliyorlar. Birisine yardım etmesen diğerine mutlaka yardım

ediyorsun. Kendin dışında bir sürü kişinin cihazını

tamir ediyorsun ya da yardım ediyorsun.

- Bu bölümü seçmek isteyen öğrencilere bu mesleği

seçmelerini tavsiye eder misiniz?

- Ederim tabii. Şiddetle tavsiye ederim.

- Bilişim bölümünde okuyan öğrencilere verebileceğiniz

tavsiyeler nelerdir?

- Bir kere geleceğin bilişimsiz şekillenmesi mümkün değil.

Ben lisede iken 20 sene önce şöyle yaygın bir görüş vardı

“ya ilerde herkeste birer tane cep telefonu olacakmış”,”ev

telefonları artık kalkacakmış” diye bir görüş vardı. O zaman

insanlar buna çok uzak bakıyordu. Hatta diyorlardı ki

“Operatörler sim kart aldığında, abone olduğunda telefonu

onlar verecekmiş” falan diyorlardı. Yani 10 sene, 15 sene

önce hayal diye düşündüğümüz şeyler şuan da gerçek ve

çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Bundan kaçarımız yok yani.

Onun için eğer bu sistemin dışında kalmayacaksak, mutlaka

bunun içerisinde olmamız lazım. İçinde de kendinize

yer etmek istiyorsanız bilişim ile alakalı, bilişim alanını

seçmelisiniz.

9 İCAZ ŞUBAT 2022


okulumuzun bİlİşİm

atÖlyelerİ

10 İCAZ ŞUBAT 2022

OKULUMUZDAN GÜNCEL HABERLER

10 aralık İnsan hakları

programımız

10 Aralık Dünya İnsan Hakları ilçe programımızı yaptık



TBMM VE ANITKABİR ZİYARETİ

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kapsamında okulumuz öğrencileri

Gençlik Merkeziyle birlikte TBMM 1-TBMM 2 ve

Anıtkabir ziyareti gerçekleştirdi.

10 KASIM ATATÜRK’Ü ANMA

10 Kasım Atatürk’ü anma programını gerçekleştirdik.



BUGÜN YEMEĞİNİZ BENDEN !

“Bugün Yemeğiniz Benden”

kampanyasıyla okulumuzda

yemek yiyemeyen

arkadaşlarımızın yemek ihtiyacını

karşılamaya başladık.

münazara maçımız

Münazara kulübü öğrencilerimiz ile okulumuz öğretmenleri

arasında münazara maçı gerçekleştirildi.



dart başarımız

2021-2022 Eğitim-Öğretim yılı okullararası dart genç erkek

ikinciliğimiz.

münazara turnuvası

Okulumuz Münazara Kulübü, Özel Arı Okulları’nin düzenlemiş

olduğu Dördüncü Ankara Liseler Arası Çevrim

İçi Münazara Turnuvasına katıldı.


MESLEK LİSESİNDE ÖĞRETMEN OLMAK

Bizim okulda öğretmen olmak; Sözcüklere nazım olmak,

Romana tema. Çarpanlara ayırırken rakamları, gönüllerde

tek olmak. Bir çanakta çorba olmak farklı coğrafyalardan

Can vermek ahşaba Yol vermek elektrik motoruna, Bilgiyi

sığdırmak genç dimağlara, Diş açarken torna tezgahında,

deli akan kanı durdurmak, Öfkeye set, sevgiye yol olmak.

Köprü olmak gönülden gönüle, 40 yıl sonra hatırda kahve

olmak...

Erdoğan GÜNER

Elektrik elektronik teknolojileri alanı

Meslek lisesinde kimya öğretmeni olmak demek; öncelikle

laboratuvar önlüğü kardeşliği yapmak demektir. Zira üniversite

hayatın boyunca giydiğinlaboratuvar önlüğünün

biraz daha kanlı canlısını öğrenciler atölye derslerinde giyiyorlar.

Ayrıca meslek lisesinde kimya öğretmeni olmak

öğrencilerden sık sık “Hocam bu öğrendiklerimiz ileride

bizim ne işimize yarayacak? ” sorusuna maruz kalmayı da

beraberinde getiriyor. Pes ediyor musunuz? Tabi ki hayır.

Bıkmadan usanmadan onlara bir bir anlatıyorsunuz metallerin

aktifliğini, korozyonu, boyaların viskozitesini sonrasında

kocaman gözlerini açarak “hımmm evet ileride

meslek seçimlerimizde kimya çok önemliymiş” diyorlar.

Önemli olanda bu farkındalığı kazandırmak değil mi? Esasında

öğretmenlik tam da bu. Onlara bir şeyler öğretmekten

ziyade öğrendiklerini nerede kullanacaklarını göstermek

daha doğrusu nasıl düşünmeleri gerektiğini anlatmak.

Hem bilgisayarınız bozulduğunda bilişim bölümü öğrencilerimizden

fikir almak, öğretmenler gününde mobilya



bölümü öğrencilerinizin size tablet tutacağı hediye etmesi

de meslek lisesinde öğretmenlik yapmanın güzellikleri.


İlkay Özlem KURTÇA

Kimya Dersi Öğretmenimiz

2002 yılında Ankara merkezde olmak için geldiğim bu

okulda yirminci çalışma yılıma girmiş bulunmaktayım.

Başlarda iki yıl çalışır tayin isterim diye düşündüğüm bu

okulda, şu anda “emekliliğime kadar kalabilir miyim? “ in

sıkıntısını yaşıyorum. Okulda, çoğunluğu erkek olan öğrenci

ve öğretmenlerin içinde yaşamanın ne kadar kolay olduğunu

gördüm. Dışarıdan nasıl görünürse görünsünler içlerindeki

naifliği gördüm. Bazen çok isteyerek çoğu zaman

da hatırım için uğraştıklarını gördüm. Meslek öğretmeni

arkadaşlarımla çalışmaktan hep gurur duydum. Arka planda

anne, eş, evlat olarak yaşadığım sorunlar sırasında “nasıl

yardım edebilirim” diye etrafımda dört dönen kocabir aile

gördüm. Sevdim bu okulu... Etrafımda “hala meslek lisesinde

mi çalışıyorsun? “ diye soran arkadaşlarımla gururla

geçirdiğim 19 yılımı anlatıyorum. Umudum ve hayalim, bir

gün bu okullara hak ettikleri değerin verildiğini; bu güzel,

çalışkan çocukların işin mutfağından çıkıp zirveye yürüdüklerini

görmek. Özellikle mühendislik düşünen gençlerin

bu okullara yönlendirilmesi gerktiğini düşünüyorum.

Bütün genç meslektaşlarıma sesleniyorum: çekinmeyin gelin...

Biliyorum ki siz de bu okulu çok seveceksiniz.

Gülay PARLAK

İngilizce Dersi Öğretmenimiz


Sevgili İcaz okurları, öncelikle hepinizi sevgi ve saygıyla

selamlıyorum.

Çalışmaktan büyük gurur ve mutluluk duyduğum okulum

Şehit Mehmet Şengül Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesindeki

görevime 2015 yılında başladım. Şimdi şöyle bir geriye

dönüp baktığımda koskoca bir altı yılın güzel ve tatlı anılarla

su gibi akıp geçtiğini görüyorum. Endüstri Meslek Lisesinde

daha önce hiç çalışmadığım için itiraf etmeliyim ki

ilk gün okula korkarak, çekinerek gelmiştim. Şimdi meslek

lisesinde öğretmen olmanın ayrıcalığını yaşıyorum.

Meslek lisesinde öğretmen olmak demek her gün öğretmenlik

mesleğine yeniden başlamak demektir. Meslek lisesinde

öğretmen olmak demek kitap okuma görevi verdiğiniz

öğrencilerinizden “Hocam en son Cin Ali okudum.”

Cevabını aldıktan sonra sabırla ve inatla öğrencilerine okumayı

sevdirmeyi çalışmak demektir. Meslek lisesinde öğretmen

olmak demek kanlarının en deli aktığı dönemdeki

gençlere özveriyle örnek olmak ve onların hayatlarına dokunmak

demektir. Meslek lisesinde öğretmen olmak demek

yüzdeki çizgilerin derinleşmesi, saçlardaki karların çoğalması

demektir. Kısacası meslek lisesinde öğretmen olmak

demek çok ama çok emek sarf etmek ve fedakârlık yapmak

demektir.

Beni çok yorsalar da bazen elimi kolumu bağlayıp çaresiz

bıraksalar da ben zoru başarmış olmaktan dolayı



iyi ki meslek lisesi öğretmeniyim diyorum ve korkarak geldiğim

okulumdan bir gün ayrılacak olmanın hüznünü yaşıyorum.

Sözlerime başarılarını ve çalışmalarını ayakta alkışladığım

Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenimiz Dilek Bozkurt ve öğrencilerinin

hazırlamış olduğu dergide yer almaktan büyük

mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum.

Buram buram sanat ve edebiyat kokan, başarı öyküleriyle

dolu nice sayılara…

Armağan GÖÇMENOĞLU

Türk Dili Ve Edebiyatı Öğretmenimiz


SEZAİ KARAKOÇ

HAYATI;

SEZAİ KARAKOÇ

1993 - 2021

Sezai Karakoç, 1933’te Diyarbakır’ın

Ergani ilçesinde

doğdu. Parasız yatılı okuduğu

Gaziantep Lisesi’ni

1950’de bitirdi.

1955’te Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye

ve İktisat Bölümü’nden mezun oldu. 1956-1965 arasında

Maliye müfettiş yardımcılığı ve gelirler kontrolörlüğü

görevlerinde çalıştı. Temmuz 1965’te memurluktan

ayrıldı. Gazetecilik ve yayıncılık işlerine girişti. “Diriliş”

dergisini aylık, haftalık bazen haftada iki kez yayınladı.

1971’den sonra kısa bir süre için Gelirler Genel Müdürlüğü’nde

gelirler kontrolörlüğü yaptı. 1974 sonrası yeniden

devlet memurluğu görevinden ayrılarak gazetecilik ve

yayıncılığa başladı. Yeni İstiklar, Yeni İstanbul, Babıali’de

Sabah, Milli Gazete’de yazılar yazdı.

EDEBÎ KİŞİLİĞİ;

- İlk şiiri 1951’de “Hisar” dergisinde çıktı.

- Üniversite yıllarında 1955’te “Şiir Sanatı” dergisini çıkardı.

- Mülkiye, Yenilik, 20. Asır, İstanbul, Şiir Sanatı dergilerindeki

şiirleriyle tanındı.


SEZAİ KARAKOÇ

- Başlangıçta Pazar Postası’nda İkinci Yeni akımı doğrultusunda

şiirler yazdı. Daha sonraki yıllarda tümüyle

kendi şiirine yöneldi.

- Yeni biçim araştırmalarına, değişik imgelerle kendine

özgü, mistik ve İslamî içeriğe yer veren eserleriyle kuşağının

en iyi şairleri arasına girdi.

- Gazete yazılarında ise İslam toplumlarının çağdaş dünyadaki

konumlarını ele aldı.

- Eski Türk uygarlıklarına ilişkin değerlerle, çağdaş bir

kişilik oluşturma düşüncelerini işledi.

ESERLERİ;

Körfez (1959)

Şahdamar (1962)

Hızırla Kırk Saat (1967)

Sesler (1968)

Taha’nın Kitabı (1968)

Kıyamet Aşısı (1968)

Gül Muştusu (1969)

Zamana Adanmış Sözler (1970)

Şiirler (1975)

Ayinler (1977)

Leyla ile Mecnun (1981)

Ateş Dansı (1987)

Alınyazısı Saati (1989)


YAZAR BİYOGRAFİSİ

Hikmet Bey ve Celile Hanım’ın

oğlu Nâzım Hikmet, 15 Ocak

1902’de Selânik’te dünyaya gelir.

Babası Hikmet Bey, çeşitli

illerde valilik yapmış olan Nâzım

Paşa’nın oğludur. Osmanlı

Hariciyesi’nde çeşitli memurluklarda

ve Matbuat Umum

Müdürlüğü görevinde bulunmuştur.

Nazım Hikmet Ran

Annesi Celile Hanım ise,

dilci Enver Paşa ile Leylâ

Hanım’ın kızıdır. İlk kadın

ressamlarımız arasında anılan

Celile Hanım, kültürlü,

sanatçı ruhlu bir kadındır.

İlk şiirlerini ortaokuldayken

Cumhuriyet döneminden

önce yayımlayan Nazım

Hikmet, başlarda ölçülü ve

kafiyeli şiir tarzını benimsemiş

daha sonra serbest

şiirler yazmaya başlamıştır.

Şiire kendine özgü yenilikler

getiren şair daha önce

Türk şiirinde kullanılmayan

konulara yer vermiştir. Fütürizm

akımından etkilendiği

için şiirlerine makineyi

sokmuştur. Makineleri çok

sever. Hatta bir söyleşisinde

makine olmak istediğini

ifade etmiştir. Komünist şair

olması nedeniyle şiirlerinden

bazıları hitabete dayalıdır.

Oldukça güçlü bir hitap

şekli vardır. Bu özelliğini şiirlerine

de yansıtmıştır. Nazım

Hikmet edebiyatımızda

toplumcu gerçekçi olarak

tanınır. Bu yüzden şiirlerinde

toplumun sorunlarına ait

kavramlar görülür.



HASTALIĞI;

Nâzım Hikmet 1917’de

girdiği Heybeliada Bahriye

Mektebi’ni 1919’da

bitirip Hamidiye kruvazörüne

stajyer güverte

subayı olarak atandı. O

yılın kışında son sınıftayken

geçirdiği zatülcenp

hastalığı tekrarladı.

Aile dostu olan Deniz

Hastanesi Başhekimi

Hakkı Şinasi Paşa’nın gözetiminde

iki ay süren

bir tedavi döneminden

sonra, kendisine iki ay da

evde dinlenme izni verildi.

Bu süre sonunda da

toparlanamadığı, deniz

subayı olarak görev yapabilecek

sağlığa kavuşamadığı

görülünce, 17 Mayıs

1920’de, Sağlık Kurulu

raporuyla, askerlikten çürüğe

çıkarıldı.

YURT DIŞINA KAÇIŞI;

17 Haziran 1951 sabahı, askerlik

işini düzeltmek amacıyla

Ankara’ya gideceğini

söyleyerek evden ayrılan

Nâzım Hikmet’in 20 Haziran

1951’de Romanya’ya

vardığı Bükreş Radyosu’ndan

öğrenildi. Sonradan

yazılanlara göre, akrabası

olan Refik Erduran’ın kullandığı

bir sürat motoruyla

İstanbul Boğazı’ndan Karadeniz’e

açılmış, Bulgaristan

sahillerine çıkmayı amaçlarken,

yolda rastladığı bir

Rumen şilebiyle Romanya’ya

gitmişti.



Oradan Moskova’ya geçmesi üzerine, Nâzım Hikmet, 25

Temmuz 1951’de, Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından

çıkarıldı. Sürgündeyken birçok uluslararası kongreye

katılan, çeşitli ülkelere yolculuklar yapan Nâzım Hikmet

büyük bir ün kazandı. Yapıtları çeşitli dillere çevrildi.

Pek çok kitabı yayımlandı.

SON YOLCULUĞU...

3 Haziran 1963 sabahı saat

06:30’da gazetesini almak

üzere ikinci kattaki dairesinden

apartman kapısına yürümüş

ve tam gazetesine uzanırken

geçirdiği kalp krizi

sonucunda ölmüştür. Ölümü

üzerine Sovyet Yazarlar Birliği

salonunda yapılan törene

yerli yabancı yüzlerce sanatçı

iştirak etmiş ve tören siyah

beyaz olarak kaydedilmiştir.

Ünlü Novodeviçi Mezarlığı’nda

gömülüdür. Mezar

taşı siyah bir granitten olup

meşhur şiirlerinden biri olan

rüzgâra karşı yürüyen adam

figürü taş üzerinde ebedileştirilmiştir.


KİTAP ÖNERİSİ

DÜNYA KLASİKLERİ

BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE

1923 yılında ilk kez Sırpça basılan

kitap, 1928 yılında Ali Haydar Taner

tarafından ilk kez Türkçeye çevrilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk okuduktan

sonra okulların müfredatına

mutlaka konulmasını istemiştir. Gerek

dünyada gerek Türkiye’de modası

hiç geçmeyen kitaplardan birisidir.

Bu kitap tüm yoksulluklarına, imkansızlıklarına, olumsuz

doğa koşullarına rağmen bir avuç aydının önderliğinde

Finlandiya’nın nasıl bir geri kalmışlıktan kurtarıldığını

anlatır. Bugün medeniyet, insan hakları, yaşam standartları

konularında zirvede yer alan Finlandiya’nın nasıl bu

aşamaya geldiği tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler

önüne serilir. 1811 yılına kadar İsveç hakimiyeti altında

olan Finlandiya’da bütün üst kademe İsveçlilerden

oluşur. Fakat Johan Wilhelm Snelman önderliğinde Fin

kültürü geliştirilmeye başlanır. Bir seferberlik ilan edilerek

Finlandiya halkı kendi egemenliğine sahip olduğu

gibi her yönüyle gelişir. Kitap da rol model olarak bütün

bu süreci anlatır.


KİTAP ÖNERİSİ

FARELER VE İNSANLAR

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi John

Steinbeck tarafından yazılan Fareler

ve İnsanlar 1937 yılında yayınlanmıştır.

Eserde iki gezgin toprak

işçisi olan George Milton ile Lennie

Small’ın Kaliforniya’da yaşadıkları

olaylar anlatılmaktadır. 1920’li yıllarda

kendisi de evsiz bir gezici olan

Steinbeck bu eserinde kendi deneyimlerine

dayanan olayları anlatır.

Romanın başlığı ise Robert Burns’ün “Bir Fareye” adlı

şiirinden esinlenilerek verilmiştir. ABD’de ortaöğretimde

okutulması zorunlu kitaplardan birisi olan Fareler ve

İnsanlar, tüm dünyada bir klasik haline gelmiştir. George

ve Lennie, Amerika’ da yaşayan, çiftliklerde çalışan toprak

işçileridir. George ve Leniie kendilerini diğer toprak

işçilerinden farklı görürler. Çünkü işçiler kazandıkları

parayı ya kumar oynayarak ya da kötü alışkanlıkları için

harcamaktadır.Fakat George ve Lennie’nin farklı bir hayalleri

vardır. Biriktirdikleri para ile bir çiftlik satın alacaklardır.

Bu çiftlikte çeşitli hayvanlar besleyecekler ve

tarımla ugraşacaklardır. Şimdiye kadar gittikleri bütün

çiftliklerde Lennie yüzünden kovulmuşlardır. Lennie

uzun boylu, iri, güçlü bir insandır ama kafası fazla çalışmaz

ve tek başına hareket etmeyen, devamlı birilerine

muhtaç olan bir insandır. Bunun yanında sevdiği şeylere

dokunma hastalığı vardır. Bu hastalığı İkili’nin başına

trajıkomik olaylara yol açar.


ŞİİR BÖLÜMÜ

BENİ ŞİİRLERİMDE BUL

YİĞİTCAN KAPLAN

Ara parçalarımı bul,

Şiirlerimi resimlerimi de bul,

Parçaları birleştir ve beni bul,

Benim kim olduğumu bul.

Beni şiirlerimde bul,

Beni resimlerimde bul,

Beni her şeyimle bul,

Bul la bul.

Parçalarımı birleştir;

Yok olmaya yüz tutan parçalarımı;

Son kez birleştir ve beni döndür hayata.

Neşemle sevincimle,

Mutluluğumla;

Belki üzgünlüğümle, kızgınlığımla,

Veya şaşkınlığımla.

Yok olayım mı? umutsuzca bensiz,

Olayım mı hasta ve sevinçsiz,

Yapar mıyım? Sizce umutlarımı, hayallerimi,

Sizce!


ŞİİR BÖLÜMÜ

farklı hayatlar aynı

haklar

ALİ EFE YAĞMUR

Hepimiz insanoğlundan gelmedik mi?

Bu ayrımcılık, haksızlıklar neden?

Bizi biz yapan farklılıklar değil mi?

Farklı olanda olmayanda bizden.

Haklarımız eşit, aynıdır doğduğumuz gezegen

Şimdi sorarım size neden? Neden?

Onlar farklı diye eşit değiller mi bizle?

Anlayın artık hakları farklı değil senden benden.

ANLATAMIYORUM

ORHAN VELİ

Ağlasam sesimi duyar mısınız,

Mısralarımda;

Dokunabilir misiniz,

Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,

Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu

Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;

Her şeyi söylemek mümkün;

Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;

Anlatamıyorum.


BİLİM KÖŞESİ

SEYİRCİ ETKİSİ

GENOVESE SENDROMU

Seyirci Etkisi Nedir ?

Seyirci etkisi, yardıma ihtiyaç duyulan bir durumda, çevrede

olaya tanıklık eden kişi sayısı ne kadar fazla ise, müdahale

eden kişi sayısının o oranda düştüğünü belirten

bir psikolojik terimdir. Genovese sendromu ifadesinin

ortaya çıkışı ise 1964 yılında Amerika’da işlenen bir cinayetin

ardından olmuştur.

Kitty Genovese

Cinayeti ;

Kitty Genovese, Winston

Moseley isimli bir şahsın

saldırısına uğradı, saldırı

yaklaşık 30 dakika boyunca

devam etti ve Kitty tam 14

kere bıçaklandı.

Esasen Kitty saldırıya uğradığında ıssız bir sokaktan geçmiyordu,sonradan

ortaya çıktı ki olaya şahitlik eden 38

kişi vardı ve hepsi de Kitty’nin yardım çığlıklarına seyirci

kalmıştı,kimisi ise Kitty’nin çığlıklarından rahatsız olduğu

için camını kapatmıştı.Ancak durum tam olarak bu

değildi,daha sonra ABD’de 911 acil yardım sisteminin gelişmesine

ve halen bir çok psikolog tarafından araştırılan

“Seyirci Etkisi”ya da “Seyirci Apatisti”(Bystander Effect)

olarak bilinen etkinin ortaya çıkmasına sebep olacak bir

olaydı yaşananlar.


ENSTRÜMAN TANITIMI

THEREMİN : İlk elektronik

ve çalarken temas gerekmeyen

müzik aletidir. İsmini mucidi

olan Rus Profesör Leon Theremin’den

alır, 1928’de mucidi

tarafından patenti de alınmıştır.

Gerçek adı; Termenvox

veya Aetherphone’dur. Daha sonra İngilizceleşerek zamanla

“Theremin” adını almıştır. Kontrolü iki metal anten arasında

sağlanır. Bu antenler aleti

çalan kişinin ellerinin pozisyonunu algılarlar. Bir el ile titreşim

dalgaları gönderilir, diğer el ile de sesin şiddeti ayarlanır.

Theremin ürkütücü sesler ile birleşik bir alettir. Elektrik

sinyalleri Theremin üzerinde büyütülür ve bağlı olan hoparlörlere

gönderilir.

EİGENHARP :2001’de projelendirilen

ve sekiz yıllık bir geçmişi

olan eigenharp, 120 tuşlu, elektronik

bir enstrüman. Müzisyen John Lambert

tarafından icat edilen bu tuşlu,

telli ve üflemeli enstrüman, üç müzik

aletini yani piyano, saksafon ve

gitarı aynı potada eritiyor. Yaklaşık

124 cm uzunluğu, 8 cm genişliği ve

4 cm kalınlığıyla da oldukça ergonomik. Profesyoneller

için alpha, amatörler için pico ve ikisinin arasında bir seviyeye

hitap eden tau adlı üç modeli olan bu alet, üretici firması

Eigenlabs’in sitesinden satın alınabilir.


DOĞRUSUNU BİLELİM

YANLIŞ KULLANDIĞIMIZ

Sözcüklerin yanlış

yazımının esas nedenleri;

bilgisizlik,

dikkatsizlik ve aceleciliktir.

İnsanlar,

anlamını bilmediği,

az kullandığı sözcüklerin

yazımında yanlışlık

yapabilir. Yazım

kılavuzu ve sözcük

kullanma alışkanlığı

olmayan kişiler de bu

tür yanlışlara sık sık

rastlanır.

Gerek yazılı anlatımda

gerekse sözlü anlatım

sıkça kullanılan

ve yazımı karıştırılan

bazı sözcükler şunlardır:


KELİMELER

YANLIŞ

asvalt

bu gün

acıtasyon

dinazor

kareografi

süpriz

şarz

tenefüs

sağol

orjinal

bir kaç

birşey

çevrimiçi

eksoz

farketmek

hem fikir

hiç bir

hükümet

kitapevi

rütuş

sarmısak

yada

tesbih

doğru

asfalt

bugün

ajitasyon

dinozor

koreografi

sürpriz

şarj

teneffüs

sağ ol

orijinal

birkaç

bir şey

çevrim içi

egzoz

fark etmek

hemfikir

hiçbir

hükumet

kitabevi

rötuş

sarımsak

ya da

tespih

BULMACA

HİKÂYE / ÖYKÜ

AŞAĞIDAKİ SORULARIN CEVAPLARINI UYGUN

BOŞLUKLARA YERLEŞTİRİNİZ.

DİKEY :

2. Edebiyatımızda hikâye türünün görülmeye

başlandığı dönem

7. Hikâyelerde birbirine neden sonuç ilişkisi ile

bağlanmış vakalar zinciri

9. Resimde gördüğünüz olay hikâyesinin Türk

edebiyatındaki temsilcisi (Görsel 1.05)

10. Dünya edebiyatındaki ilk hikâye örneği

YATAY :

1. Destan geleneğinden Halk hikâyeciliğine geçişin ilk

ürünüdür

3. En az iki kişinin karşılıklı konuşmasına dayanan

anlatım tekniği

4. Olay hikâyesinin dünya edebiyatındaki temsilcisi

5. Türk edebiyatının Batılı anlamdaki ilk öykü kitabı

6. Hikâyelerde olayın sonuçlandığı, çatışmanın bittiği

bölüm

8. Durum hikâyesinin dünya edebiyatındaki öncüsü

olan Rus yazar


BULMACA

CEVAPLAR SAYFA 34 DE

(Görsel 1.05)


SPOR KÖŞESİ

taekwondo

Taekwondo, tekmelerin

zekayla birleşmesi. Bir

dövüş sporu olmasına

rağmen anlamı dahi el ve

ayak ahlakı olan bir spor.

Antrenörün sporcusu ile

iletişimi, orta hakemin

yan hakemden aldığı bilgi.

Her şekilde bir dövüş

sporu olmasına rağmen

ahlakın ve efendiliğin

önemini anlatıyor olması

onu belki de en guzel

dövüş sporlarından birisi

yapıyor. Güney Kore

topraklarından dunyanın

her yerine yayılan bu

spor kimi zaman okulda

ezilen ufak bir çocuğun

sığındığı kapı kimi zaman

ise enerjisini atmak

isteyen bir hiperaktifin

basvurduğu spor. Yanlış

anlaşılmasın taekwondo

da herkes kendinden bir

şeyler bulabilir. Öyle ki

bu spor herkese kapılarını

sonuna kadar açar.

Ancak bu spor ile bir yerlere

gelmek istiyorsanız o

kapıyı biraz daha zorlamanız

gerekir. Disiplin ve

çok çalışma her sporda

olduğu gibi taekwondada

da en önemli faktör. Tabii

ki bu sporunda kötü

yanları var ve bunlardan

bahsetmesek olmaz.

Düzensiz sakatlanmalar,

kişisel gelişime etkisi,

toplumda oluşan bu beni

döver algısı bütün taekwonducuların

sevmediği

şeyler. Özellikle bir

çok genç sporcunun boylarının

uzamaması için

baska sporlara yonelmesi

oldukça ironik. Boy mevzusu

tabii ki, her gencin

kısa kalma korkusu. Bu

demek değil ki her taekwondocu

kısa kalacak.

Bunlara örnek verelim.

Simone Alessio!


SPOR KÖŞESİ

Simone Alessio

Çoğu taekwondo sever onu 2019 yılında Manchester’da

düzenlenen dünya şampiyonasında elde ettiği altın madalya

ile hatırlıyor. Final müsabakasında Ürdün’lü Abu

Ahmad Abugush’a karşı elde ettiği galibiyet unutulur

gibi değil. İtalyaya dünya taekwondo şampiyonası tarihinde

ki ilk altın madalyasını kazandırmıştı. Ülkemizde

ki başarılı taekwondoculara bakacak olursak erkeklerde

Servet Tazegül, Murat Sarıkuş ve Hakan Reçber kadınlarda

ise Nur Tatar, Zeliha Ağrıs ve Kübra Dağlı ülkemizin

önde gelen taekwondocularındandır. Kazandıkları

madalyalar ve elde ettikleri başarılar ile bir çok türk Taekwondo

severin kalbinde taht kuran isimlerdir.

Servet Tazegül

Nur Tatar


BELGESEL BÖLÜMÜ

GALAPAGOS DENİZ İGUANASI

Karada yaşayan akrabalarından farklı olarak okyanusta

vakit geçiren tek kertenkele türü olan deniz iguanasının

kaya üzerindeki yosunları koparabilmek için burunları

kısa ve küt bir şekle evrimleşmiştir. Suda rahatça yüzebilmelerini

sağlayan yassı olarak düzleşmiş kuyruklarının

yanı sıra dalgalı sularda kayalara rahatça tutunabilmelerini

ve su altında rahatça hareket etmelerini sağlamak üzere

evrimleşmiş ayak kemikleri ile pençeli parmaklara sahiptirler.

Dünyada sadece Galapagos Adaları’nda yaşayan

bu endemik türün, 4,5 milyon yıl önce denize dökülen

kütükler ve enkazlarla adaya gelmiş olan Kara İguanasından

evrimleşmiş olduğu tahmin edilmektedir. Çok zorlu

bir ortamda sadece deniz yosunu yiyerek hayatta kalmayı

başaran bu canlılar tuzla kaplı kafaları ile birçokları için

“itici” olarak tanımlanan bir görünüşe sahiptirler.


BELGESEL BÖLÜMÜ

Deniz iguanalarının sancılı ve kayıplarla dolu bir adaptasyon

süreci geçirmiş olması muhtemeldir. Fakat neticede

insanı hayretler içinde bırakan özelliklere sahip

olan bu sürüngenler suyun altında 30 dakikaya kadar

nefes almadan beslenebilirler. Bu, diğer kertenkele ailesi

bireyleri için erişilmesi imkansız bir süre!

Genellikle erkekler 1,5 metre, dişiler ise 2 metre uzunluğa

kadar büyümektedirler. Korkutucu keskin dişleri

olmasına karşın otobur olan deniz iguanalarının diyet

listesinde sadece deniz yosunları ve algler bulunmaktadır.

Gençler ve dişiler su yüzeyi ile 2,5 metre derinlik

arasında, çoğunlukla da gelgit sonrası kayalar üzerine

yapışan algler ve yosunlarla beslenirken yetişkin erkekler

su altında 25-30 metre derinlikte avlanırlar. Tahmin

edersiniz ki bir kertenkelenin bu derinliklerde beslenmesi

muhteşem bir adaptasyon örneğidir.

Üreme zamanında dişi çok güçlü bir koku yayarak erkekleri

kendisine çeker. Dişi birden fazla erkek ile çiftleşebilir.

Çiftleşmeden sonra dişi toprağı kazar ve yumurtalarını

kazdığı çukura bırakıp üzerini kapatır. Dişi tek

seferde 3 ila 9 adet yumurta bırakır.

Yetişkin deniz iguanasının sırtındaki dikenler sayesinde

çok az avcısı olmasına rağmen gençler ve yeni yumurtadan

çıkanlar oldukça savunmasızdırlar. Bir tehlike sezmeleri

halinde saatte 35 km hızla koşabilirler.


BULMACA

BULMACA CEVAPLARI


KAYNAKÇA

KAYNAKça

Yazar Biyografisi (sayfa : 12-13-14)

https://kidega.com/yazar/nazim-hikmet-ran-000930/

https://www.nazimhikmet.org.tr/nazim-hikmet/yasam-oykusu/

https://bianet.org/biamag/kultur/2642-nazim-hikmetin-yasam-oykusu

Kitap Önerisi (sayfa : 15-16)

https://eserozetleri.com/beyaz-zambaklar-ulkesinde-roman-ozeti-grigory-petrov/

https://eserozetleri.com/fareler-ve-insanlar-roman-ozeti-john-steinbeck/

Şiir Bölümü (sayfa : 17-18)

https://turk-siiri.com/cahit-sitki-taranci/omrumde-sukut/

https://www.lyrikline.org/en/poems/anlatamyorum-11904

Bilim Bölümü (sayfa : 19)

https://tr.wikipedia.org/wiki/Seyirci_etkisi#:~:text=-

Seyirci%20etkisi%20(%C4%B0ngilizce%3A%20Bys-

tander%20effect,oranda%20d%C3%BC%C5%9Ft%-

C3%BC%C4%9F%C3%BCn%C3%BC%20belirten%20

psikolojik%20terim.


KAYNAKÇA

Enstrüman Tanıtımı (sayfa : 20)

https://www.haberler.com/dokunmadan-calinan-muzik-aletinin-adi-nedir-11295783-haberi/

Spor Köşesi (sayfa : 29-30)

http://www.sakintaekwondo.com/taek-giris/TeakWondo_

Nedir/taeknedir.htm

https://www.milliyet.com.tr/molatik/spor/tekvando-nedir-87417

Galapagos Deniz İguanası (sayfa : 25-26)

https://evrimagaci.org/galapagosun-sahipleri-deniz-iguanalari-ve-izolasyona-bagli-muhtesem-adaptasyonlari-8782


İCAZ DERGİSİ (Şehit Mehmet Şengül Mesleki Ve Teknik Anadolu Lisesi)

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?