20.05.2022 Views

MİKROGRAPHA DERGİSİ II. SAYI

Öğrenci'nin Bilim Dergisi

Öğrenci'nin Bilim Dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

2022

M KR

GRAPHA

Öğrenci'nin Bilim Dergisi

DÜNYA VE TÜRKİYE’DE

SAĞLIK POLİTİKASI

ARI VE SAĞLIK

MARY

MALLON

PROF. DR. FUAT

SEZGİN VE İSLAM

BİLİM TARİHİ

SAĞLIK VE

DİJİTALLEŞME

TÜBERKÜLOZ

M İ K R O P L A S T İ K L E R

GİYİLEBİLİR

SAĞLIK

TEKNOLOJİLERİ

ADLİ

BİYOLOJİ

SAĞLIK VE

BESLENME

UYKU VE

SAĞLIK


MIKROGRAPHA II

Öğrenci'nin Bilim Dergisi

A K A D E M İ K D A N I Ş M A N

Öğr. Gör. Rukiye ASLAN

T A S A R I M V E E D İ T Ö R

Elanur ERKÜT

Y A R D I M C I E D İ T Ö R L E R

Meryem ALKAYA

Sümeyye ERKÜT

Zehra DORUK

M. Osman Taha EROĞLU

"Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu

2021-2022 Akademik yılı Tıbbi Laboratuvar Programı öğrencilerinin

Öğr. Gör. Rukiye ASLAN'ın akademik danışmanlığında ortak çalışmasıdır."


Editör’den…

2021 yılında, dünyadan tecrit olmuş bir şekilde Pandemi sürecinde,

evlerimizde karantinada yayın hayatına başlayan dergimizin ikinci

sayısını yayımlıyor olmanın mutluluğu içerisindeyiz. Bir yandan

mezun olacak olmanın hüznünü yaşarken diğer yandan da “bilim

bayrağını” devredecek yeni arkadaşlarımızın bizlere katılmış

olmasının sevincini yaşıyoruz. Bu süreçte bizlere rehberlik ederek

hiçbir basamakta emeğini esirgemeyen, bizleri bu yolda destekleyen

Öğr. Gör. Rukiye ASLAN hocamıza teşekkür borç biliriz.

Sonraki sayılarda görüşmek temennisiyle. Bilimin aydınlık yolu

bizlerin olsun..


İÇİNDEKİLER

S A Ğ L I K

P O L İ T A K L A R I

01

T İ F O L U M A R Y

13

A D L İ B İ Y O L O J İ

27

S Ü M E Y Y E E R K Ü T

E L A N U R E R K Ü T

E D A N U R Y I L M A Z

S A Ğ L I Ğ I M I Z I

G E R Ç E K T E N

P A R A Y L A M I S A T I N

A L I Y O R U Z ?

A L Z H E İ M E R

07

O Ğ U L C A N K O Ç

Y İ R M İ A L T I Y I L

B O Y U N C A

K A R A N T İ N A D A

K A L M I Ş T I R .

A L E R J İ

19

Y U S U F A R S L A N

P O L İ M O R F İ Z M :

T E K B İ R G E N E T İ K

L O K U S T A B İ R Ç O K

A L L E L E . . .

B E N İ U N U T M A

A L Z H E İ M E R !

S I R A D I Ş I A L E R J İ K

H A S T A L I K L A R


T Ü B E R K Ü L O Z

35

A R I V E S A Ğ L I K

41

N U R E T T İ N Ç A P U T

M İ K R O P

M Ü Z E S İ

31

S E M A A R S L A N

B İ R M İ K R O P

K O L E K S İ Y O N U

M E R Y E M A L K A Y A

T Ü B E R K Ü L O Z A Ş I S I V E

T E D A V İ S İ O L A N B İ R

H A S T A L I K T I R !

S M A

39

E M R U L L A H M E Ş E

S A D I K H Ü S E Y İ N

T A Ş I Y I C I O L D U K L A R I N I

B İ L M E Y E N

E B E V E Y N L E R İ N

Ç O C U K L A R I N I N S M A

H A S T A S I O L M A

O L A S I L I Ğ I % 2 5 ’ T İ R

A R I N I N İ N S A N S A Ğ L I Ğ I

Ü Z E R İ N E O L A N

E T K İ L E R İ A R I İ Ğ N E S İ ,

A R I Ü R Ü N L E R İ

( P R O P O L İ S , B A L ,

P O L E N ) İ L E

A R A Ş T I R I L M A K T A V E

S A Y M A K L A B İ T M E Y E N

F A Y D A L A R I

K E Ş F E D İ L M E K T E D İ R

P R İ O N

45

S E M A A R S L A N

Ö L Ü M C Ü L P R O T E İ N !


Sağlık

Sağlık Politikaları

Dünya üzerindeki tüm devletlerin, ülkelerin en büyük zenginliği

insandır. Sağlıklı bireyler sağlıklı toplumları oluşturmaktadır. Bu

nedenle tüm devletler kendi toplumlarının yaşam kalitesini arttırmak

için ilk amaçlarını yurttaşlarının sağlık koşullarını iyileştirmek

olarak belirlemişlerdir. Sağlık şartlarının iyileştirilmesi ve sağlık

alanındaki sıkıntıları gidermek için ise bu alanda yenilikler yapmış

ve bunlarında üzerlerine ekleyerek devam etmişlerdir. Buna göre

sağlık politikası kavramını, sağlık hizmetlerinin sunumu ve

uygulanmasına dair yöntemleri oluşturan kararlar ağı olarak

tanımlayabiliriz (1).

"insanlar önce para

kazanmak için

sağlıklarını sonrada

sağlıklarını

korumak için

paralarını verirler."

GOETHE


SAYFA 2 2022

MİKROGRAPHA II

Sağlığımızı gerçekten

parayla mı satın alıyoruz?

Devletlerin gelir ve eğitim düzeylerinde büyük farklılıklar olduğu gibi sağlık sistemleri

ve politikalarında da büyük farklılıklar vardır (5). İngiltere’de uygulanan sistemde devlet

halkına ücretsiz sağlık hizmeti sunarken aynı zamanda halkın özel sağlık hizmetlerine

katılmasını da desteklemektedir. Küba’da tüm sağlık hizmetleri devlet tarafından

sağlanırken Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’de uygulanan sağlık politikaları, daha çok

özel sağlık hizmetlerine olanak sağlamıştır (1).

Bir devlette uygulanan resmi sağlık

politikasının o devletin sağlıkla ilgili durumunun

en önemli muayyeni olduğu görülmektedir (2).

Sağlık politikalarının temelinde yatan soru,

sağlık hizmetlerinin devlet kurumları tarafından

mı yoksa özel kurumlar tarafından mı üretileceği

sorusudur. 1950’li yılların başında ülkelerinde

uygulayacakları sağlık sitemlerinin planlaması

araştırılması ve geliştirilmesi konusunda

yükümlülüğü devlet üzerine bırakan yaklaşım

modelini kabul etmiştir. Özel sağlık hizmetini

benimseyen yaklaşımda ise kişilere sağlık

hizmeti sunumunda insanların bu hizmetten gelir

durumlarına göre faydalanması sağlanmış ve

sağlık hizmetleri bu anlamda kâr aracı olarak

görülmüştür (1,4). Özelleştirmenin bir diğer

amacı da piyasada rekabetin yer alması ve

kaynak kullanımındaki verimliliğin üst düzeylere

çıkmasını sağlamaktır (3,4).

1980 sonrasında, dünyada hızla yaygınlaşan

liberalizm Türkiye’yi de etkisi altına almış ve

bu gelişmelerden dolayı ekonominin diğer

sektörleri gibi sağlık sektörü de etkilenmiştir.

1980 sonrası Türkiye’de birçok özel sağlık

kuruluşu açılmıştır. Sağlık sektöründe

özelleştirmeyi savunanların gerekçeleri;

devletin yükünü azaltmak, hizmet kalitesi ve

verimliliğini üst düzeylere çıkarmaktır. Buna

karşılık özelleştirmeye karşı çıkanlar ise

sağlık alanındaki eşitsizliklerin artacağını,

sağlık çalışanlarının işsizlik sıkıntısı

yaşayacağını, ülkemiz kaynaklarının

sömürüleceği şeklinde gerekçelerini öne

sürmektedirler (2).

Sağlık sistemi, resmi veya gayri resmi bir

politika ile yürütülüyor olabilir ama sağlık

politikalarının doğru değerlendirilip iyi bir

şekilde analiz edilip planlanması

gerekmektedir. Sağlık tüm bireyler için en

önemli ve en temel haktır, bu hak kanun

önünde de koruma altına alınmıştır.

Anayasamızın 56. Maddesine göre devlet bu

görevini kamu ve özel kesimdeki sağlık ve

sosyal kurumlarından yaralanarak onları

denetleyerek yerine getirir. Bütün bunlara

göre de sağlıklı bir toplum için sağlık

hizmetlerinden yurttaşların en iyi şekilde

faydalanması amacıyla devlet ve özel

sektörün birlikte ve dengeli bir şekilde

faaliyet göstermesi uygun olabilir (3).


GİYİLEBİLİR

SAĞLIK

TEKNOLOJİLERİ

İlknur TAŞAR

EEG (Elektroensefalografi)

Kulaklığı

(5)

Sağlığı ve sağlık hizmetlerini daha da

iyileştirmeyi ve kolaylaştırmayı amaçlayan

giyilebilir sağlık teknolojileri bu amaçla veri

toplayan ve bu verileri paylaşıp bilgilere

dönüştüren elektronik cihazlardır.

Akıllı Saatler

Günümüzde en popüler giyilebilen sağlık

teknolojisi akıllı saatlerdir. Bu saatler, kişinin

nabzını, adım sayısını, günlük menzilini, kalp

atışı hızını, günlük yakılan kalori miktarını ve

uyku takibini ölçmektedir. Böylece insanlar

günlük vücut fonksiyonlarının dışında olağan dışı

bir gelişme olduğunda haberdar olabilmektedir

(1).


SAYFA 4 2022

MİKROGRAPHA II

(6)

UV IŞINLARINI ÖLÇEN

SENSÖRLER

U V I ş ı n l a r ı n ı Ö l ç e n S e n s ö r l e r

U l t r a v i y o l e ı ş ı k l a r g ö z l e g ö r ü l e b i l e n ı ş ı k t a n

d a h a k ı s a a n c a k X ı ş ı n l a r ı n d a n d a h a u z u n o l a n

1 0 - 4 0 0 n m a r a s ı n d a d a l g a b o y u n a s a h i p o l a n

b i r e l e k t r o m a n y e t i k ı ş ı n t ü r ü d ü r ( 2 ) . G e n e l l i k l e

g ü n e ş t e n a l ı n a n U V ı ş ı n l a r ı , e r k e n y a ş l a n m a ,

c i l t t e ç e ş i t l i g ü n e ş l e k e l e r i , c i l t t e g ü n e ş

y a n ı ğ ı , c i l t k a n s e r i g i b i b i r ç o k s a ğ l ı k s o r u n u n a

y o l a ç m a k t a d ı r . B u c i h a z l a r s a y e s i n d e m a r u z

k a l ı n a n U V ı ş ı n l a r ı ö l ç ü l m e k t e v e ç e ş i t l i

ç ö z ü m ö n e r i l e r i s u n u l m a k t a d ı r . K a r ş ı l a ş m a

o l a s ı l ı ğ ı o l a n b i r c i l t h a s t a l ı ğ ı n ı n ö n ü n e

g e ç i l e b i l m e k t e d i r ( 3 ) .

EEG (Elektroensefalografi) Kulaklığı

Beyinde iletişim çeşitli dalgalar ve sinyaller

aracılığıyla gerçekleşmektedir. Bu dalga ve sinyallerin

her biri farklı durumlar ve o durumlarda beynimizin

verdiği tepkilerle ilgilidir. Elektroensefalografi,

beyindeki aktivite beyin dalgalarını ölçmek ve

kaydetmek için kullanılan bir tekniktir (4).

Örneğin, delta dalgaları, 4 Hz. aralığında

bulunmaktadır ve derin uykuyla ilişkilidir. Teta

dalgaları, 4-7 Hz. aralığında bulunmaktadır ve rahatlık,

uyku, derin meditasyon ve bazen çok rahat ve yaratıcı

durumlarla ilgilidir. Alfa dalgaları, 7-13 Hz. arasında

bulunmaktadır ve rahat uyanıklık ve hafif meditasyon ile

ilgilidir. Beta dalgaları, 13-30 Hz. aralığında yer

almaktadır ve artan uyarılma, hareket ve kaygı ile

ilgilidir. Gama dalgaları, 30-100 Hz. aralığındadır ve

daha nadir görülen, gama dalgalarının nöronları ağları

bağlamada rol oynadığı düşünülmektedir (4).

Bu dalga ve reflekslerin ölçümü birçok psikolojik

hastalığa teşhis koymada önemli rol oynamaktadır. Bu

yüzden EEG kulaklıklarının sağlık alanında önemi

oldukça büyüktür. Örneğin bir anksiyete hastasının

olaylar karşısındaki zihinsel durumu ölçülerek ona daha

doğru zamanda daha yerinde tedavi önerilebilmektedir

(4).


KLONLAMA

Nazlıcan KARATAŞ

Klon, tek bir bireyden döllenme olmaksızın üretilmiş genetik DNA bakımından başka bir canlının tıpatıp aynı olan hücre

popülasyonlarıdır (1). Klon, Türkçe’de “kopya”, Fransızca’da “copie”, Latincede “copia” kelime anlamları ile

kullanılmaktadır. Yetişkin canlıdan alınan hücreleri, dokuları gen kopyalama işlemi ile genetik ikizinin oluşturulmasına,

kopyalanmasına klonlama denir. İlk klonlamanın 1885 yılında yapıldığı öne sürülmektedir (2).

Bilim insanları klonlamayı; “üreme amaçlı klonlama” ve “tedavi amaçlı klonlama” olmak üzere iki farklı başlık altında

incelemektedir. Üreme amaçlı klonlama; tek hücre içerisindeki genetik bilgiyi kullanarak ikizlerin eşeysiz üretimidir.

Tedavi amaçlı klonlama ise; bilimsel ve tedavi amaçlı olup, oluşturulan embriyoların üretilme işlemidir. Elde edilen kök

hücreler yardımı ile insanın biyolojik gelişiminde, hastalıklı organ ve dokuların onarımı amacıyla için kullanılmaktadır (2).

Klonlamanın Tarihsel Gelişimi

-1938- Hans Speamann tarafından gündeme “Klonlama” işlemleri getirilmiştir.

-1952- Robert Briggs ve T.J. King klonlama deneyini gerçekleştirmiştir. Deneyde bir kurbağanın klonlanması amaçlanmış

fakat deney başarısız olmuştur.

-1970- John Gordon tarafından klonlama deneyi tekrar edilmiş, ilk deneye göre verimli sonuçlar alınmıştır fakat bu sefer de

klonlanan canlı olan kurbağa hayatını kaybetmiştir.

-1984- Steen Willadsen, ilk başarılı hücre transportunu yapmıştır.

-1994- Neal First tarafından gelişmiş olan embriyo hücrelerinin klonlaması gerçekleştirilmiştir. En az 120 hücrelik buzağı

embriyosu klonlandığı belirtilmiştir.

-1996- Ian Wilmut, Neal First’in embriyo hücrelerinin klonlanması deneyini koyunlar üzerinde yapmıştır. Ian Wilmut, Neal

First’ten farklı olarak embriyo hücrelerinin çekirdeğini almak için, hücrelerin duraklama dönemine gelmesini beklemiştir.

Daha sonrasında çekirdekleri çıkartıp yumurta hücresine aktarmıştır.

-1996- Dr. Wilmut, 6 yaşında olan koyunun meme hücresinden klon üretmiştir. Dr. Wilmut bu defa tam anlamı ile başarıya

ulaşmıştır. Yine aynı zamanlarda başka bir canlı olarak maymun da klonlanmıştır.

-1996 ve 1999 yıllarında Avrupa ülkelerinin birçoğunda insan klonlama yasağı getirilmiştir (3).


SAYFA 6 2022

MİKROGRAPHA II

(7)

(6)

Klonlama ve Etik

Klonlama hakkındaki pozitif fikirler incelendiğinde, kısır çiftlerin çocuk sahibi olmasından, doku aktarımı için organ

rezervlerinin oluşturulmasına kadar pek çok konu sayılmaktadır. Böbreklerini kaybeden bir insanın böbreği üretim amaçlı

kopyalanabilir ve oluşacak böbrek, tedavide kullanıldığında “üretim amaçlı kopyalama” tedavi fonksiyonunu üstlenmiş

olacaktır (4).

Klonlama hakkındaki etik tartışmalar genellikle dini inanç ve klonlamanın kontrolü üzerine gerçekleştirilmektedir.

Klonlama eylemi, yaşamın ve doğanın düzenine aykırıdır. Gen havuzlarının bozulmasından endişe edilmektedir.

Gelecekte klonlama eyleminin sınırlılıkları neler olacaktır? Gen havuzuyla ilgili olan problemde görüş genel olarak

şöyledir: Klonlama çalışmaları sonucunda meydana gelecek insan kopyaları endişe yaratmaktadır. Bu duruma uygun

olabilecek şekilde var olan “genetik kapsamlı” yok olabilecek ve doğal dengenin bozulacağından endişeler ve

araştırmalar devam etmektedir (5).


ALZHEİMER

Oğulcan KOÇ

Alzheimer hastalığı (AH); bilimsel işlevlerde

ve günlük yaşam etkinliklerini sürdürme

becerilerinde azalma, davranışsal değişimler ve

psikiyatrik belirtiler ile karakterize, progresif

nörodejeneratif bir hastalıktır. Hastaların yaşam

kalitelerinin büyük ölçüde azalmasına ve

sonunda ölümlerine neden olan AH’ın görülme

sıklığı giderek artmaktadır (1). Hastalığın

Latince’deki karşılığı “demans”tır. Oldukça sinsi

ve ilerleyici bir hastalıktır. Hasta günlük hayatta

yaptığı işleri giderek yapamamaya

başlamaktadır.

Alzheimer hastalığı (AH); merkezi sinir

sisteminin (MSS) çeşitli kısımlarında nöron ve

sinaps kayıpları nedeni ile ortaya çıkan; bilişsel

işlevlerde azalma, öz bakım yetersizlikleri, çeşitli

nöropsikiyatrik ve davranışsal bozukluklar ile

karakterize ilerleyici sinirsel hasarlara neden

olan bir hastalıktır (1). Dünyada yaklaşık 38

milyon, Türkiye'de ise 350-400 bin Alzheimer

hastası olduğu tahmin edilmektedir. Yaşlı

nüfusunun artış hızı dikkate alındığında, 2050'de

dünya genelinde 115 milyon Alzheimer hastası

olması beklenmektedir (2).

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre

Türkiye’nin 2050 yılında dünyada en fazla

Alzheimer hastasının bulunacağı ülkeler arasında

yer alacağı ifade edilmektedir (2). Hastalığın

görülme olasılığının kadınlarda erkeklere kıyasla

2 kat daha fazla olduğu bilinmektedir. Hastalığın

oluşma nedenleri hakkında sayısız araştırma

yapılmaktadır fakat net bir sebep

belirtilememektedir. Nedenler arasında yer alan

“hasta yaşı” faktörünün yanı sıra kafaya alınan

sert darbelerin de hastalığa neden olan etkenler

arasında yer aldığı ifade edilmektedir (3).


SAYFA 8 2022

MİKROGRAPHA II

(4)

Hastalık genellikle birkaç yıl sürmekte ve sonunda

beyinde ağır yıkım bulguları görülmektedir (3).

Hastalığın seyri sırasında beyinde, beyin hücrelerinin

ölümüne neden olan plaklar ve yumaklar

gelişmektedir (3). Alzheimer hastası olan kişilerde,

beyin içindeki mesajların iletimini sağlayan bazı

kimyasal maddelerin eksikliği görülmektedir (3).

Alzheimer hastalığının klinik tanısı için yayınlanan

ve yaygın biçimde kullanılan iki tanı ölçütü

bulunmaktadır (1). Bunlardan birincisi, Ulusal

Nörolojik ve İletişim Hastalıkları Enstitüsü ve İnme-

Alzheimer Hastalığı ve İlişkili Hastalıklar Derneği

tarafından geliştirilen tanı ölçütü, diğeri ise Tanısal

ve Sayımsal El Kitabı ölçütüdür (1). Bu ölçütlerden

yararlanarak hastada öğrenme ve bellek bozukluğu

olup olmadığı, afazi, apraksi, agnozi, yönetsel

işlevlerde (planlama, organize etme, sıralama,

soyutlama gibi) bozukluğun görülüp görülmediği ve

MSS ile başka bir patoloji bulunup bulunmadığı gibi

değerlendirmeler yapılmakta ve AH tanısı

konabilmektedir (1).

BENİ UNUTMA

ALZHEİMER!

Alzheimer hastalığının erken dönemdeki başlıca

klinik belirtisi bellek bozukluğudur. Bunların

haricinde; unutkanlık, davranış değişiklikleri,

dikkat ve yürütücü işlevler, düşünce ve davranış,

lisan, apraksi ve görsel uzamsal işlevler gibi diğer

kognitif alanlarla ilgili işlev bozuklukları, günlük

temel ihtiyaçlarını yerine getirememe, oryantasyon

bozuklukları görülmektedir (1,3).

Hastalığın kesin bir tedavisi yoktur. Hiçbir ilaç

tedavisi Alzheimer hastalığı için kesin çare

olamamaktadır. Ancak ilaç tedavisi bazı insanlar da

ilerleyici belirtileri geçici olarak yavaşlatmak için

tercih edilmektedir (3).


(4)

BİYOBENZETİM

Emine MERT

Dünyanın yaratılışından itibaren insanoğlu dünyadaki

sırları çözmeye çalışmaktadır. Doğadaki muhteşem

işleyişi mühendisler ve bilim insanları bizlerin hayatını

kolaylaştırmak için günlük hayatımıza entegre

etmektedirler. Biyobenzetim sayesinde bilim insanları

doğanın işleyişini temel alarak yeni teknolojik ürünler,

mekanizmalar, teknolojik aletler üretmeyi başarmaktadır

(1).

Biyobenzetimin teknolojide kullanıldığı nanoteknoloji,

robot ve ulaşım teknolojisi, yapay zeka, tıp endüstrisi,

inşaat ve askeri donanım gibi birçok alan bulunmaktadır.

Biyobenzetimin temel hedefi en az malzeme ve en az iş

gücü ile en fazla verimi kazanmaktır.

DOĞANIN

TASARIMI !

Biyobenzetim ile hedeflenen amaçlar, doğanın işleyişine

zarar vermemek ve olabildiğince doğadaki işleyişle uyumlu

teknolojik aletler üretmektir. Bu amaçların bazıları da üretilen

malzemenin geri dönüşüme uygun ve doğa dostu olması,

sessiz çalışması, dayanıklılık ve uzun ömürlü olmasıdır (2).


SAYFA 10 2022

MİKROGRAPHA II

DOĞADAKİ TASARIMLARIN,

MÜHENDİSLİK, MADDE

BİLİMİ, TIP VE DİĞER

ALANLARDAKİ

PROBLEMLERİ ÇÖZMEK İÇİN

UYGULANIŞIDIR.

(5)

Biyobenzetim örnek alınarak yapılan ve hayatımızı kolaylaştıran

birçok teknolojik gelişmelerden bazıları;

- Yusufçuk ve Helikopter; Yusufçuk böceğinin havada uçuş sekli

ve dengesi mühendislerin ilgi odağında yer aldığından ve

helikopterlerin havadaki dengesini ayarlamak için yusufçuk

kuşunu rol model olarak kullanmışlardır (3).

- Balıkçıl Kuşları ve Hızlı Tren; Balıkçıl kuşlar uzun gagaları

sayesinde havadaki atmosfer basıncının oluşturduğu direnci

kırararak havada daha rahat ve daha hızlı uçuş sağlamaktadır.

Mühendisler bu özelliği kullanarak hızlı trenlerin ön kısmını uzun

tutarak trenlerin ilerleyişindeki hızı artırarak zamandan tasarruf

sağlamışlardır (3).

- Yunus Balığı ve Concorde Uçak; Yunusların burun kısmı

havanın dış yüzeyle yaptığı sürtünmeyi azaltmakta,

kuyruklarındaki süzgeçler ise suyun üzerinde motor görevi

görmektedir. Yunusların bu özelliklerinden faydalanan

mühendisler concorde uçaklarının motorlarını arka kısmına

yerleştirmişlerdir (3).

- Dul Avrat Otu ve Velcro Bandı; Dul avrat otu insanlar temas

ettiği zaman üzerlerine yapışmasıyla bilinir. Bu özelliği dikkat

çekmiş ve giyim endüstrisinde kenetlenme özelliğiyle

kullanılmaktadır (3).

- Yunus Balığı ve Sonar; Deniz altında yaşayan yunuslar ses

dalgaları yayarak rotalarındaki cisimleri ve cisimlerin hızlarını

belirlemektedir. Yunusların bu özellikleri sonar cihazlarının

işleyişinde temel alınarak tasarlanmıştır (3).

- Böcekler ve Robotlar; Böcekler; karıncalar, sinekler gibi küçük

canlıların duvarda yürüme özelliği ve sistemleri sayesinde bilim

insanları robotlar üretmekte ve bu robotların yapımı birçok ülke

tarafından desteklenmektedir (3).


SAĞLIK VE

SAĞLIK

BESLENME

Y a ğ m u r A T A Ş

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ

(DSÖ)’E GÖRE SAĞLIK “SADECE

HASTALIK VEYA SAKATLIĞIN

OLMAMASI DEĞİL, BEDENSEL,

RUHSAL VE SOSYAL YÖNDEN

TAM BİR İYİLİK DURUMU”

ŞEKLİNDE

TANIMLANMAKTADIR.

KÜRESEL ANLAMDAKİ SAĞLIK

POLİTİKALARININ TEMEL

HEDEFİ ÖNCELİKLİ OLARAK

SAĞLIĞIN KORUNMASI, DEVAM

ETTİRİLMESİ VE

GELİŞTİRİLMESİDİR (1).

“Sağlıklı olmak” bireylerin temel hakları arasında yer almaktadır. Bunun

yanında sağlıklı ve dengeli beslenme davranışı kişinin kendi

sorumluluğundadır ve insanların buna göre beslenme düzeni oluşturması

gerekmektedir (2). Sağlık denildiğinde akla ilk gelen sakatlık veya hastalık

bulunmaması halidir. Fakat sağlık kavramı aslında fiziksel, zihinsel ve sosyal

yönden tam bir iyilik halinin varlığını ifade etmektedir (3). Beslenme,

insanın cinsiyetine, çalışma durumlarına, bağışıklık sistemine ve genetik

özelliklerine göre bedeninin gerektirdiği tüm besin ögelerini, gereken

miktarda alıp metabolize edebilmesidir (4).

ağlıklı oluş halinin devamı için gereken en önemli girdi,

yeterli ve dengeli beslenmedir. Çünkü hastalıkların

çoğunun nedenleri arasında yetersiz ve yanlış beslenme yer

almaktadır. İnsan yaşamı için yaklaşık elli farklı besin

Sögesine gereksinimi vardır.

Sağlıklı oluş hali bu ögelerin günlük ne kadar alınması gereken

miktarlarda alınması ile devam etmektedir (5). Yetersiz ve dengesiz

beslenme sonucunda büyüme ve gelişme geriliği, şişmanlık, diyabet,

kalp damar hastalıkları gibi çok hastalık ortaya çıkmaktadır.


SAYFA 12 2022

MİKROGRAPHA II

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi nasıl gerçekleştirmeli? Tüketilen besin maddelerinin içerisinde yer alan

üç temel besin ögesi vardır. Bunlar karbonhidrat, protein ve yağlardır. Bu besinler makro besin grupları

olarak isimlendirilmektedir. Makro besin gruplarına ek olarak mikro besin ögeleri olan vitamin ve

minerallerde vücudun alması gereken besin maddeleridir (6). Bu besinlerin organizmanın ihtiyacı

doğrultusunda tüketilmesi gerekmektedir.

Sağlıklı Yaşam Biçimleri

Sağlıklı yaşam biçimi bireyin sağlığını etkileyebilen davranışlarını kontrol etmesi, günlük aktivitelerini

düzenlerken kendi sağlık durumuna uygun davranışları seçmesidir. Cinsiyet, yaş, yaşanılan yer, gelir

düzeyi, sosyal güvencenin olup olmaması, sigara ya da alkol kullanımı ve sosyal aktivitelerin varlığı gibi

faktörlerden etkilenmektedir. Bireyin kendi sağlığı üzerindeki denetimi ve kontrolü, sağlığını geliştirmesi

sağlığın geliştirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Hastalıklardan korunma ve sağlığın geliştirilmesinde en

önemli ilke olarak yaşam biçiminin değiştirilmesine yönelik uygulamalar benimsenmelidir (7).


M A R Y M A L L O N

E l a n u r E R K Ü T

(7)

Salmonella typhi

T i f o , S a l m o n e l l a t y p h i i s i m l i b a k t e r i n i n

n e d e n o l d u ğ u s i s t e m i k b i r r a h a t s ı z l ı k o l u p ,

y i y e c e k v e s u k a y n a k l ı b u l a ş a n e d e n o l a n b i r

h a s t a l ı k e t k e n i d i r . A t e ş , g r i p , b a ş a ğ r ı s ı ,

ö k s ü r ü k , k u s m a e n s ı k g ö r ü l e n s e m p t o m l a r

a r a s ı n d a y e r a l m a k t a d ı r ( 1 ) .

T i f o l u M a r y ’ n i n H i k a y e s i

M a r y M a l l o n , 1 8 6 9 y ı l ı n d a İ r l a n d a ’ d a

d o ğ m u ş t u r . 1 8 8 4 y ı l ı n d a A m e r i k a B i r l e ş i k

D e v l e t l e r i ( A B D ) ’ e g ö ç e t m i ş t i r ( 2 ) .

A m e r i k a ’ d a g ü n d e l i k ç i o l a r a k e v l e r e t e m i z l i ğ e

b a ş l a m ı ş v e b i r g ü n e v s a h i p l e r i n d e n b i r i

M a r y ’ n i n y e m e k l e r i n i l e z z e t l i b u l u n c a o n u

a ş ç ı l ı ğ a t e ş v i k e t m i ş t i r . M a r y , a ş ç ı l ı k t a a d ı n ı

d u y u r d u k t a n s o n r a 1 9 0 0 - 1 9 0 7 y ı l l a r ı a r a s ı n d a

z e n g i n a i l e l e r i n e v i n d e a ş ç ı o l a r a k ç a l ı ş m a y a

b a ş l a m ı ş t ı r ( 3 ) .

TİFO

M a r y ’ n i n y a n ı n d a ç a l ı ş t ı ğ ı a i l e l e r d e n e n a z

y i r m i k i ş i t i f o h a s t a l ı ğ ı n a y a k a l a n m ı ş , b i r k i ş i

d e ö l m ü ş t ü r . B u n u n ü z e r i n e M a r y ç a l ı ş t ı ğ ı

e v l e r d e n a y r ı l m ı ş t ı r . 1 9 0 6 y ı l ı n d a C h a r l e s

W a r r e n ’ ı n e v i n d e ç a l ı ş m a y a b a ş l a m ı ş v e b i r

s ü r e s o n r a ç a l ı ş a n l a r d a n b e ş k i ş i y e T i f o

h a s t a l ı ğ ı t a n ı s ı k o n u l m u ş t u r . E v s a h i b i

C h a r l e s W a r r e n i ç m e s u y u n d a n ş ü p h e l e n d i ğ i

i ç i n S a ğ l ı k M ü d ü r l ü ğ ü ’ n e h a b e r v e r m i ş ,

S a ğ l ı k M ü d ü r l ü ğ ü ’ n d e ç a l ı ş a n G e o r g e

S o p e r y a p t ı ğ ı a r a ş t ı r m a l a r s o n u c u n d a a ş ç ı

M a r y M a l l o n ’ d a n ş ü p h e l e n m i ş t i r .

M a r y ’ n i n d a h a ö n c e d e n ç a l ı ş t ı ğ ı e v l e r d e

d e T i f o v a k a l a r ı n ı n o l d u ğ u n u ö ğ r e n i n c e

o l a y ı ç ö z m ü ş t ü r . G e o r g e S o p e r , J A M A

i s i m l i T ı p d e r g i s i n d e T i f o h a s t a l ı ğ ı

h a k k ı n d a b u l g u l a r ı n ı y a y ı n l a m ı ş t ı r . F a k a t

M a r y M a l l o n h e n ü z o r t a d a y o k t u r . N e w

Y o r k ’ t a f a r k l ı b i r b ö l g e d e d e T i f o

v a k a l a r ı g ö r ü l ü n c e S o p e r b u b ö l g e y i d e

a r a ş t ı r m a y a b a ş l a m ı ş t ı r . M a r y M a l l o n ’ u n

o b ö l g e d e o l d u ğ u o r t a y a ç ı k a m ı ş t ı r .

M a a l e s e f k i M a r y ’ n i n ç a l ı ş t ı ğ ı e v d e k ü ç ü k

b i r k ı z T i f o h a s t a l ı ğ ı n d a n ö l m ü ş t ü r . S o p e r

d a h a s o n r a M a r y M a l l o n ’ u b u l m u ş v e

d u r u m u o n a a n l a t m ı ş , h a s t a l ı ğ ı n

k a y n a ğ ı n ı n M a r y ’ n i n k e n d i s i o l d u ğ u n u

i f a d e e t m i ş v e M a r y ’ d e n t a h l i l i s t e m i ş t i r .

F a k a t M a r y b u t e k l i f i k a b u l e t m e m i ş t i r .

B u n u n ü z e r i n e S o p e r , S a ğ l ı k

M ü d ü r l ü ğ ü ’ n e h a b e r v e r m i ş , M ü d ü r l ü k

M a r y M a l l o n ’ u n t a h l i l i ç i n g e l m e s i n i

i s t e m i ş t i r f a k a t M a r y g i t m e y i k a b u l

e t m e m i ş t i r . M a r y a n c a k p o l i s k o n t r o l ü

a l t ı n d a , N o r t h B r o t h e r a d a s ı n d a

k a r a n t i n a y a a l ı n m ı ş t ı r . B u i n c e l e m e s ü r e c i

i ç e r i s i n d e a n l a ş ı l m ı ş t ı r k i , M a r y M a l l o n

g a y e t s a ğ l ı k l ı d ı r a m a T i f o h a s t a l ı ğ ı n ı n

t a ş ı y ı c ı s ı d ı r ( 3 ) .



UYKU VE SAĞLIK

Hüseyin Muhammed ÖZÇELİK

U Y K U H İ J Y E N İ

“ S A Ğ L I K L I

U Y K U ,

S A Ğ L I K L I

Y A Ş L A N M A ”

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlığı "sadece hastalıkların ve

sakatlıkların olmaması değil, insanın fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan

iyi olma ve iyi hissetme hali" olarak ifade etmektedir (1). Uyku, dış

iletilere karşı bilincin bir kısmının kaybolması, vücudumuzda yer alan

organların etkinliğinin büyük ölçüde azalması, organların oluşturduğu

sistemlerin yavaşladığı bir tür dinlenme hali olarak tanımlanmaktadır

(2).

Uyku, sağlık ve yaşamsal fonksiyonlarımızı en ideal şekilde

sürdürebilmemiz için önemli rol oynamaktadır. Kaliteli uyku, zihinsel

ve fiziksel sağlığımızı, hayat kalitemizi korumamız ve arttırmamız için

yardımcı olmaktadır. Uyku sürecinin başlaması için öncelikle ön

hipotalamustan gelen döngüsel girdiler ve endojen kimyasal ikazlar

doğrultusunda hipotalamusta ventrolateral preoptik çekirdeğin rol

oynadığı varsayılmaktadır. Uyku, hızlı göz hareketlerinin olduğu

“Rapid Eye Movement” (REM) ve hızlı göz hareketlerin olmadığı

“Non Rapid Eye Movement” (NREM) iki dönemden oluşmaktadır (3).


SAYFA 16 2022

MİKROGRAPHA II

D Ü Z E N L İ U Y K U

V A K İ T L E R İ . . .

Uyku devamlı bir döngü içerisindedir ve bu döngü 4-6 kez

tekrarlayarak sabaha kadar sürmektedir. NREM dönemi 90-110

dk arasında sürerken, REM dönemi 5-10 dk sürmektedir. Uyku,

NREM dönemi ile başlamakta ve REM dönemi ile devam

etmektedir. REM evresi NREM evresi kadar dinlendirici değildir

bu yüzden uykunun en dinlendirici bölümü ilk bölümü

olmaktadır. NREM evresinde dış sebeplerden dolayı uyanmak

daha kolay olmaktadır. Uyku süresi kişiden kişiye değişiklik

göstermektedir. Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi'ne göre erişkin

sağlıklı bir bireyin 7 saat ve üzerinde uykuda olması

gerekmektedir (2).

Yaş, cinsiyet, hastalık, çevresel

faktörler, fiziksel aktivite,

duygusal durum, ilaçlar, alkol,

uyarıcılar, diyet ve yaşam biçimi

vb. kaliteli uykuyu etkileyen

birçok faktör bulunmaktadır (4).

Bu faktörlere dikkat edilmezse

kilo alımı, şeker hastalığı,

yüksek tansiyon, kalp

hastalıkları, inme, ruhsal

hastalıklar, bozulmuş bağışıklık

sistemi gibi hastalıklar oluşur ve

dolayısıyla ölüm riski artar (2).

Daha sağlıklı bir yaşam

sürdürmek için kendimize uygun

bir uyku hijyeni oluşturup

dikkatli bir şekilde uymamız

gerekmektedir.

Uyku hijyeni, uyku kalitesini arttırmak amacıyla tavsiye

edilen metodları ve çevresel faktörleri kapsamaktadır (5). Uyku

hijyeninin arttırılması için tavsiye edilen uygulamalar şunlardır;

Düzenli uyku vakti belirlemek,

Uyku saatinden önce fiziksel ve zihinsel yorucu

faaliyetlerden kaçınmak,

Endişe ve kaygıyı azaltmak,

Daha az ışığa maruz kalmak,

Alkol, nikotin ve kafein gibi uyarıcıları kullanmamak,

Uyku için güvenli, karanlık ve rahat bir ortam hazırlamak

gerekmektedir (4).


Serkan GEYİK

“Mikro” ölçütü, boyutları 5 mm ile 1 mm

arasındaki olan boyutlara verilen metriktir (1).

Plastik, geniş ve sıklıkla kullanılan sert yapıda

bulunup şekil verilebilen bir maddedir,

günümüzde temizlik aletlerinde, cd, diş fırçası vb.

birçok alanda kullanılmaktadır (2).

“Mikroplastik” kavramı ilk olarak Amerika

Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri Malzeme

Laboratuvarı’nda 1968 yılında yayımlanan bir

raporda kullanılmıştır. Raporda mikroplastikler

için yapılan açıklama, plastiklerin yüksek

gerimlere maruz kalması sonucunda plastik

maddelerinin deformasyon oluşturarak oluşan

parçacıkları tanımlamak için kullanmıştır. 1972

yılında Sargasso Denizi üzerinde çok fazla sayıda

yüzen parçacıklar bulunduğunu rapor edilmiştir.

Bu olaydan dolayı ilk defa sucul ortamda küçük

yapıda plastikler olabileceğinden haberdar

olmuşlardır. Yapılan araştırmalar sonucunda 2004

yılında bu küçük yapıdaki plastiklerin

mikroplastikler olduğunu ifade edilmiştir. Bu

olaylardan sonra araştırmaya devam edilmesi

üzerine ‘Steering Committee of the National

Oceanic and Atmospheric Administration

(NOAA) Marine Debris’ programı tarafından bu

parçacıkların 5 mm büyüklüğünde küçük parçalar

(6)

olan mikroplastikler olduğu kabul edilmiştir. (5)

Bulunan parçacık büyüklüğünden sonra çevre

şartlarında bulunabilecek plastiklerin boyutları şu

şekilde paylaşılmıştır; “Makroplastik ≥ 25 mm,

Mesoplastik 25 – 5 mm, Mikroplastik ≤5 – 1 mm,

Mini-mikroplastik <1mm – 1µm ve Nanoplastik

<1µm “olarak belirlenmiştir. Mikroplastiklerin çoğu

büyük plastiklerin küçük parçaları olsa da

endüstriyel olarak yapılmış mikroplastikler de

bulunmaktadır. Bu mikroplastikler “primer

mikroplastikler” olarak adlandırılmıştır, diğer

mikroplastikler ise “sekonder mikroplastikler”

olarak adlandırılmıştır.

(5)


SAYFA 18 2022

MİKROGRAPHA II

(5)

Primer mikroplastikler genellikle plastik

endüstrisinde kozmetik, kişisel bakım

ürünlerinde, temizlik ürünlerinde ve kumlama

makinalarında kullanılmaktadır. Diğer primer

mikroplastikler ise plastik materyaller yapmak

için eritilip ve kalıplaştırmak için

kullanılmaktadır.

Sekonder mikroplastikler ise plastik torbalar,

kasalar, plastik şişeler ve özellikle halat ve ağlar

gibi malzemelerde kullanılan düzensiz

parçalardır. Denizde biriken sekonder

mikroplastikler deniz canlıları tarafından besin

sanılarak yenilmektedir (3).

Günümüzde mikroplastikler sağlığımızı oldukça

olumsuz etkilemektedir. Mikroplastikler

günümüzde kullandığımız içme suyu ve deniz

canlıların mikroplastikleri direkt olarak

sindirmesi sonucunda mikroplastikler üzerinde

bulunan strien, toksik maddeler, ftalatlar, bisfenol

A, gibi maddeler yüzünden deride gözle görülür

bir şekil bozukluğu ve deniz canlılarına sağlık

yönünden kötü bir etki bırakmaktadır. Bu deniz

canlılarını tüketen insan ve hayvanlar da bu etkiye

maruz kalmaktadır. Bu sebeple mikroplastiklerin

oldukça küçük olmaları insan sağlığını önemli

ölçüde negatif etkilemektedir. Yapılan

araştırmalar sonucunda mikroplastiklerin insan

vücudunda birikip birikmediği bilimsel yönden

bir cevap bulunamamış ve yapılan deneyler

yetersiz kalmıştır.

Son zamanlarda sıklıkla kullandığımız tuz, poşet

çay, bal ve şeker ve soludğumuz hava da

mikroplastikler tespit edilmiştir. Bu yüzden sağlık

açısından zararlı bir etkiye sahip olan

mikroplastiklerin sağlık sektöründeki tüketimi, son

zamanlarda gündeme gelen ve çözüm bulmak için

çaba sarf edilen araştırma konuları arasında yer

almaktadır (4).


SIRADIŞI

ALERJİK

HASTALIKLAR

Yusuf ARSLAN

ALERJİ

Soğuk

Alerjisi

Odun

Alerjisi

Su

Alerjisi

Alerji, normalde zararsız olan

moleküllerin vücuda girdiğinde,

vücudun bu moleküllere karşı

savaş açmasıdır. Bu küçük

moleküller genellikle toz, tüy,

akarlar ve polenler olabilir.

Alerji her yaş grubunda

gözlemlenebilir. Genellikle

genetik olduğu düşünülür ama

bazen çevre faktörlerinin etkisi

ile alerji farklı yaşlarda da

ortaya çıkabilir. Çevre kirliliği

ve sigara alerjinin başlıca sebebi

olarak görülmektedir (1).

Egzersiz

Alerjisi

Alerjik hastalıklardan korunmak için veya daha az etkilenmek için güçlü bir

bağışıklık sistemine ihtiyacımız vardır. Fakat özellikle şiddetli alerjik

hastalıklarda bağışıklığın güçlü olması tek başına yeterli olmayabilir. Bazı özel

durumlarda bağışıklık sisteminin baskılanması gerekebilir. Kortizol, bağışıklık

sistemini baskılama özelliği olan bir hormon olduğu için alerjik hastalıkların

tedavisinde kullanılan yöntemler arasında yer almaktadır (3).

Alerjik hastalıkların belirtileri

kişiden kişiye farklılık

göstermektedir. Alerjinin

şiddeti de belirtiler üzerinde

etkilidir. Kaşıntı, burun

tıkanıklığı, sık hapşırma,

kronik öksürük, nefes darlığı

veya hırıltı, vücutta döküntü

veya şişlik belirtiler arasında

sayılabilir (2).

Alerjik hastalıklarda durumlarda kan değerlerinde birtakım değişikler

gözlenir. Bu değişikliklerden bir tanesi IgE artışıdır. IgE bir antikordur.

Antikorlar, bağışıklık sisteminin temel hücreleri arasında yer alan B

lenfositlerden sentezlenirler ve özgül bağışıklık elemanlarından biridir. IgE,

alerjenin türüne özgün olarak sentezlenmektedir. Örneğin alerji besin alerjisiyse,

alerjiye sebep olan besine göre sentezlenmektedir. Alerji polen ise polene özgül

IgE sentezlenmektedir (4). Kanda görülen değişikliklerden bir diğeri de ezinofil

artışıdır. Eozinofil, kanda bulunan bir bağışıklık hücresidir IgE' ye kıyasla

özgüllük göstermez. Beyaz kemik iliğinden sentezlenir. Beyaz kemik iliğindeki

myeloblast hücrelerinin farklılaşmasıyla oluşur alerji ve parazit durumlarında

sayısı artar (5).


SAYFA 20 2022

MİKROGRAPHA II

Soğuk Alerjisi

Bu alerji türünde soğuğa maruz kalan kişinin

dakikalar içerisinde derisinde kırmızı renkli ve

kaşınan kabartılar oluşmaktadır. Bazen durum çok

tehlikeli olabilir, kişi çok soğuğa maruz kalırsa

bayılma ve şok görülebilmektedir.

Egzersiz Alerjisi

Egzersiz alerjisi 1970' den itibaren tıp kayıtlarında

toplam 1000 defa geçmiştir. Hareket içeren aktiviteler

bir şekilde alerjiyi tetiklemektedir ve kişide

kabarıklık, şişme, kaşınma ve hapşırma gibi

reaksiyonlara sebep olmaktadır. Bazı şiddetli alerji

vakalarında, anaflaksi olarak adlandırılan, kan

basıncının ani düşüşü ile nefes alma sorunlarına sebep

olacak sorunlar ile karşılaşılmaktadır. Böyle bir

durumda da adrenalin ile müdahale edilmesi

gerekmektedir (3).

Su Alerjisi

Bu alerjiye sahip insanlar duşa girdiğinde veya

sadece ellerini yıksalar bile acı çekebilmektedir.

Akuajenik ürkiter hastalığı olarak da bilinen su alerjisi

olan kişilerde, deri üzerinde aşırı derecede kaşıntı

isteği oluşturan kırmızı lekeler kabarıklar oluşur. Çok

nadir bir alerji türüdür ve bu insanların suyla temas

ettiğinde neden kurdeşen döktükleri bilinmemektedir.

Bir teoriye göre su alerjisi olan insanların suyun

içerisindeki çok düşük kimyasal içeriklere bile fazlaca

hassasiyet gösterdiklerinden dolayı, vücutları suyla

temas ettiğinde tepki vermektedir.

Odun Alerjisi

Bu alerjiye sahip kişiler oduna dokunduğunda sanki

zehirli sarmaşığa dokunmuş gibi hisseder. Kişi ağaca

dokunduğunda, ağacın içeriğindeki yağlar veya

bileşenler eline, sonrada vücudundaki bölgelere

bulaşırsa tıbbi müdahale gerektirecek düzeyde

reaksiyonlar oluşabilmektedir.



SAYFA 22 2022

MİKROGRAPHA II

Yetersiz organ bağışına farklı

yollardan çözüm aranmaya

devam ediliyor…

Yetersiz organ bağışı sebebiyle bilim insanları hayvan

doku ve organlarını insanlara nakledebilmek amacıyla

çalışmalar başlattı. Bu çalışmaların biri de 57 yaşındaki

David Bennett adlı bir kalp hastasına umut oldu. 57

yaşındaki hastaya yedi saatlik operasyon sonucu genetiği

değiştirilmiş bir domuz kalbi nakledildi. Hastanın bedeni

kalbi hemen reddetmeyerek uyum sağladığı ve hastanın

gözetim altında tutulduğu biliniyor. Bu gelişme organ nakli

bekleyen insanlar için yeni bir umut kapısı oluşturdu (5).

Organ bağışının yaygınlaştırılması ve farklı canlılardan

nakil yapılması için birçok çalışma yürütülmeye devam

etmektedir.

Bir insan nereye

dönerse dönsün, ona

ihtiyacı olan birini

bulabilir.

Albert Schweitzer


PROF. DR. FUAT

SEZGİN VE

İSLAM BİLİM

TARİHİ

Burhan POLAT

(6)

24 Ekim 1924’ te Bitlis’te dünyaya gelen Fuat

SEZGİN, ilkokulu Ağrı Doğubayazıt’ ta, ortaokulu ve

liseyi Erzurum’ da bitirmiştir. 1943’ te İstanbul’a

gitmiştir. Çocukluğundan beri mühendis olmayı isteyen

Fuat SEZGİN, bir akrabasının tavsiyesi üzerine İstanbul

Üniversitesi Şarkiyatçılık Enstitüsü’nde görev alan

Hellmut Ritter’ in seminerine katılmıştır. Bu seminer

Fuat Hoca’nın geleceği hakkındaki düşüncelerinin

değişmesine sebep olmuştur. Hocası Hellmut Ritter’in

“Bilimlerin temeli, İslam Bilimleri’ne dayanır” sözü

Fuat Hoca’nın bu alana yönelmesine büyük katkı

sağlamıştır (1).

1951’ de Edebiyat Fakültesi’ni bitirdikten sonra Arap

Dili ve Edebiyatı üzerine doktora yapmıştır. Üç yıllık

Arap Dili ve Edebiyatı eğitiminin ardından “Buhari’nin

Kaynakları” adlı tezini yayınlayıp Doçentlik unvanını

almıştır. 1960 darbesi ile Almanya’ ya gitmek zorunda

kalan Fuat SEZGİN Frankfurt’a yerleşmiştir. Bir

araştırmacının kendi ülkesini terk etmek zorunda kalması

hem ülkesi için hem de Fuat Hoca için oldukça üzüntü

verici bir durumdur. Frankfurt’a yerleştikten sonra ilk

olarak Frankfurt Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi

olarak ders vermiştir (1). Frankfurt Üniversitesi Institut

für Geschichte der Naturwissenschaftan’ a tezini sunmuş

ve Profesör unvanı kazanmıştır. Aynı yıl kendisi gibi

Şarkiyatçı olan Ursula Hanımefendi ile evlenmiştir.

Arap-İslam Bilim Tarihi ansiklopedisinin ilk cildini

1967’de tamamlamıştır. Fuat SEZGİN Süryanice, İbranice,

Latince, Arapça ve Almanca da dâhil birçok dili iyi

derecede bilmektedir. Tüm dünyaya bilimsel ilerleme

sürecini bir milletin değil bütün bir insanlığın malı

olduğunu eserleri ile göstermiştir (1). İslam Bilim Tarihi

Araştırmacısı Prof. Dr. Fuat SEZGİN, 30 Haziran 2018’

de, 94 yaşında hayatını kaybetmiştir.

Prof. Dr. Fuat Sezgin’in aldığı ödüller: Kral Faysal Ödülü

(1978), Frankfurt am Main Goethe Plaketi (1980),

Almanya 1. Derece Federal Hizmet Madalyası (1982),

Almanya Üstün Hizmet Madalyası (2001), İran İslami

Bilimler Kitap Ödülü (2004), Hessen Kültür Ödülü (2009),

T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü

(2013) (2).

2019 YILI ÜLKEMİZDE PROF. DR.

FUAT SEZGİN YILI OLARAK İLAN

EDİLMİŞTİR (3).


SAYFA 24 2022

MİKROGRAPHA II

Prof. Dr. Fuat Sezgin’in eserleri: Buhari’nin

Kaynakları, Bilim Tarihi Sohbetleri, Astronomy

Geography and Navigations in Islamic Civilization,

Piri Reis, Amerika Kıtasının Müslüman Denizciler

Tarafından Kolomb Öncesi Keşfi ve Piri Reis, İslam

Uygarlığında Mimari, Geometri, Fizik, Kimya, Tıp

Saatler, Optik, Mineraller, Savaş Tekniği, Antik

Objeler, İslam Uygarlığında Astronomi, Coğrafya ve

Denizcilik, İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi

Müzesi, İslam Bilim Tarihi Üzerine Konferanslar,

İslam’da Bilim ve Teknik (5).

Prof. Dr. Fuat Sezgin’in üyelikleri: Arap Dili

Akademisi (Kahire), Arap Dili Akademisi (Şam),

Fas Kraliyet Akademisi (Rabat), Arap Dili

Akademisi (Bağdat), TÜBA (Türkiye Bilimler

Akademisi) şeref üyeliği (4). Fuat hoca almış

olduğu bu üyeliklerle uluslararası alanda da başarılı

olduğunu kanıtlamıştır.

(7)

FUAT SEZGİN

"ZAMANA DEĞER

VERMEK ÇOK

ÖNEMLİDİR.

ZAMANA HAKİM

OLMAK LAZIM."


KADIN BEYNİ ve ERKEK BEYNİ

Hazal YILMAZ

Bir asırdır süren, kadın ve erkeklerin benzerliklerinin,

birbirlerine olan zararlarından sıyrılmış, erdemli bir

yaklaşımla anlaşılmaya çalışılması gerekmektedir. Sosyal

bilimlerin kişisel benzerlikleri, kültürel benzerlikleri

belirlemek için bilimsel açıdan cinsiyetten kaynaklanan

benzerlikleri tarafsız bir biçimde ele almak gerekmektedir

(1).

Beynin Bilişsel İşlevlerinde Cinsiyet Farklılıkları

Duygusal Anlamda Farklılık: Kadınlar hislerini

anlamada, anlatmada ve duyarlılık konusunda şüphesiz

erkeklerden daha başarılıdır. Kadınların sahip olduğu bu

duyarlılık duygusu insanı başkalarına hasar vermekten

korumaktadır. Duyarlılık toplumsal ilişkiler için

zorunludur, insanı hayvanlardan ayıran bir özelliktir.

Agresyon için duyarlılığın azaltılması gerekmektedir.

Agresyonda “Ben nasıl hissediyorum?” sorusunun cevabı

önemlidir, “O ne hissediyor?” sorusunun cevabının önemi

yoktur.

Erkekler aracısız agresyonda, kadınlar

karışık agresyonda iyidirler. Duyguların

oluşması ve ifade edilmesinde ana beynin

yapılarından biri amigdaladır. İnsanlar ne

kadar dışa dönük iseler amigdalanın mutlu

simalara o kadar hiddetli tepki gösterdiği

ifade edilmektedir. Kadınlarda ve erkeklerde

hassas bir uyarıya amigdalanın tepkisi daha

çok sola beyinde konumlanmıştır.

Erkeklerin ve kadınların veri işlemelerinde

farklılıklar vardır. Kadınlarda duygusal açık

hafıza daha iyidir. Evrimsel teoriye göre, tüm

bu bilişsel ve tutum cinsiyet farklılıklarının

arkasında kadın ve erkeklerin apayrı bilişsel

ihtiyaçlarının olması gerçeği yatmaktadır.

Algılamada Farklılık: Ortalama olarak

kadınların idrak hızı daha yüksektir. Kadınlar

renkleri ve renk çeşitliliğini idrak etmeleri ve

uç görüşleri erkeklerden kuvvetlidir. Erkekler

ise çevreyi ayırmak yerine, amacın yönünü ve

daha uzak aralıkları iyi görmektedirler. Bu

yüzden erkekler evde ya da buzdolabında

aradıkları objeleri bulamazlar. Kadınların

temas duyuları daha hassastır. Erkeklerden

daha fazla birilerine, objelere ya da çocuklara

sarılırlar.

(4)


SAYFA 26 2022

MİKROGRAPHA II

(5)

Hafızada Farklılıklar: Kadınların sözel bellekleri ve

objeleri yerlerini anımsamaları erkeklerden daha iyidir.

Erkeklerde ve kadınlarda hassas etkinlikler gerçekleştiği

zaman, erkeklerde sağ amigdala, kadınlarda sol amigdala

aktive olmaktadır. Amigdala fonksiyonlarının bu cinsiyete

özel kadın ve erkeklerdeki hafıza fonksiyon

farklılıklarının altında yatan sebep olarak

düşünülmektedir. Bir başka ifadeyle duyarlı olarak uyarıcı

koşullar altındayken sağ amigdalanın aktivasyonu

erkeklerde duruma objelere odaklanmasını sağlarken,

kadınlarda sol amigdalanın aktivasyonu ortamdaki

detaylara ait hafızayı harekete geçirmektedir. Bu yüzden,

kadınlar ortamdaki detaylara takılıp kaldıkları için daha

çok travma sonrası stres bozukluğu yaşayabilmektedir.

Tutum Farklılıkları: Erkek beyni, objeleri, birbiriyle

bağlantılarını, evrensel konumlarını, nasıl çalıştıkları

anlamak ve problemleri çözmek için düzen oluşturmuştur.

Erkek beyni sistematize edicidir. Kadınların tutumlarında

ise daha çok sevecenlik, samimiyet ve konuşma isteği

bulunmaktadır. Kadınlar çoğunlukla karar vermeden önce

daha çok bilgi toplamak isterler. Erkekler konular

hakkında daha hızlı ve daha dürtüsel karar verirler.

Erkeklerin daha hırslı oldukları da bilinmektedir. Rekabet,

baskı, ataklık gibi erkeksi davranışlar erkek biyolojisinde

salınan testosteron hormonu ile ilişkilidir (2).

Stres Tepkilerinde Farklılık

Yapılan araştırmalarda çalışan kadın ve erkeklerin

stres reaksiyonları belli farklar olduğunu ve bu farkların

çocukluk zamanında daha apaçık takip edildiği ortaya

koymuştur. Erkeklerin iş stresinden kaynaklanan

nedenlerin olması halinde kavgacı bir kişiliğe girdikleri

ve daha çok atak halinde olduğu, buna karşılık kadınların

ise stres mücadelesinde üzüntü ve psikolojik çöküntü

gösterdiği gözlenmiştir. Kadınların stres durumunda

psikolojik reaksiyonlar daha aşırı buna karşılık fizyolojik

reaksiyonlar ise erkeklerde daha zayıftır. Bu sebeple

stresin meydana getirdiği fizyolojik sıkıntı daha çok

fazladır. Buna karşılık olarak stresin neden olduğu

psikolojik dengelem ise kadınlarda daha ağırdır. Bu

sebeple ortalama yaşam olarak kadınlar daha uzun bir

ömür yaşarken, erkekler ise kadınlara göre daha az

çöküntü yaşarlar lakin hayatlarına daha erken yaşlarda

kaybedebilirler. Kısaca kadınlar daha çok hasta olurlar

ama erkelerde daha erken hayatlarını kaybederler (3).


ADLİ

BİYOLOJİ

E d a n u r Y I L M A Z

Adli biyoloji, adli bilimlerin alt disiplinlerinden biridir (1). Adli

bilimler; adli ve idari soruşturmalar sırasında olay yerinden elde

edilen tüm suç delillerinin bilimsel olarak gerçekleştirecek,

gerçeklerin aydınlatılması için ceza ve bilim üzerine yapılan tüm

çalışmaları ve toplanan delillerin incelenmesini konu alan bilim

dalıdır (2).

Adli biyoloji bilimi; insan vücuduna ait her türlü bulgunun ve

vücut sıvısının (meni, vajinal sıvı, tükürük, göz yaşı, ter, yumuşak

doku, kemik, diş, idrar, gaita, saç teli) analiz edilip

tanımlanmasıyla adli bulguların sonuca kavuşturulmasını sağlar

(6,7,8). İnsan vücuduna ait alınan bu örneklerden DNA

izolasyonu yapılarak analizler gerçekleştirilir (10). Adli olayların

sonuca erdirilmesinde DNA analizi, moleküler çalışmalar,

entomoloji çalışmaları, botanik çalışmaları – polenler, serolojik ve

elektroforetik uygulamalar yapılarak şüpheli durumlar aydınlatılır

(9).

(12)


SAYFA 28 2022

MİKROGRAPHA II

POLİMORFİZM:

Tek bir genetik lokusta birçok allele...

(13)

Biyolojik materyaller olay yerinden sanık veya mağdurdan

toplanır. Ama bu örneklerin kaynağı tam olarak

bilinmeyebilir bu yüzden biyolojik materyaller olayla ilgisi

olabilecek her şeyle karşılaştırılmalıdır (10). Bu

materyallerden DNA izole edilir. DNA üzerindeki bazı

bölgeler polimeraz zincir reaksiyonu ile milyonlarca

kopyalanır. Biyolojik delil ve DNA akrabalık ilişkilerinin

aydınlatılmasında, babalık tayininde, saldırı ve cinayetlerin

aydınlatılmasında, kimliklendirme işlemlerinde tek en

güvenilir yöntemdir (10).

Olay yerinden toplanmış biyolojik deliller suçlunun

bulunması ve olayın tüm aşamalarının tespit edilmesi için en

önemli kısımdır (8, 12). Rutin adli laboratuarlarda

mikroskobik, kimyasal, immünolojik ve spektroskopik

yöntemlerle doğrulayıcı test analizleri yapılmaktadır (8). Bir

olayın meydana geliş şekli, olay yerinin fiziki durumu ve

bulunan delillerin özelliklerine göre elde edilen DNA

üzerinde hangi analizin nasıl yapılacağına karar

verilmektedir. Olay yerinden toplanmış bir biyolojik delil

üzerinde bireysel farklılıkları ortaya koymak için otozomal

STR analizleri, Y STR analizleri, X STR analizleri ve

mitokondriyal DNA değişken bölgelerinin sekanslanması gibi

yöntemlerle analizler yapılmaktadır (9).


ORGANOİDLER

Medine KEKÜÇ

(6)

Beyin Organoidi:

Laboratuvarda

Üretilen Beyinler

Bilinç Geliştirebilir

mi?

Beyin organoidleri

beyin gelişimini taklit

edebildiklerinden

karmaşık duyusal

bozuklukları araştırmak

için insan beyninin

yerine kullanılabilirler.

Bu yöntemle beynin

işlevlerindeki hücre

hareket şekillerini

yorumlamak mümkün

olabilmektedir (4).

LABORATUVARDA

ÜRETİLEN BEYİNLER!

Organizmanın fizyolojik görevlerinin bozulması karşısında tıp

dünyasının elinden pek birşey gelmemektedir. Bazen hasta doku

veya organlardan alınan hücreler laboratuvar koşullarında

geliştirilemediğinden, bazen de organlardan doku kültürü

alınamadığı durumlarda hastalığın oluşum ve gelişim sürecini

anlamak ve tedavi yöntemlerini geliştirme olanağı kalmamaktadır

(1).

Organoidler, belli organların aynısını üretecek şekilde ana

hücrelerden laboratuvar ortamında üretilen üç boyutlu küçük

doku kültürleridir. Bu küçük kültürlerin organlara ait özellikleri

geliştirebilir veya sadece belli organlara özgü davranışları

göstererek örneğin belli hücre türlerini elde edebilmektedir.


SAYFA 30 2022

MİKROGRAPHA II

Organoidler Tedavi Amaçlı

Nasıl Kullanılabilir?

Yeni ilaç geliştirme araştırmalarında

bulaşıcı hastalıkların, türlü

kanserlerin ve genetik hastalıkların

biyomedikal uygulamasında

organoidler örnek alınmaktadır.

Genetik rahatsızlıklara yönelik

çalışmalarda da organoidler

kullanılmaktadır (5). Bu açıdan

organoidlerin

hastalıkların

tedavisinde etkin rolü bulunmaktadır.

(6)

Hastalıkların sağaltımında organoidler gerçek anlamda

birçok olanak sağlamaktadır. İlaçların birbirleriyle olan

etkileşimlerinde, doku ile nasıl iletişime geçtikleri

organoidler üzerinde gözlemlemeye imkân sağlamaktadır.

Organoidler aracılığıyla canlı dokular kullanılarak

dokuların değişik biçim ve boyutta üretilmesi mümkündür.

Bu sayede insana özgü birtakım bozuklukların çok daha iyi

gözlemleneceği düşünülmektedir (2).

Organoidler aslında gelişen teknolojiyle beraber

geliştirilmiş teknolojilerdir. 3D ortamlarına yerleştirilmiş

hücrenin fiziksel destek sağlayan dokuların sınırlarını

belirleyen yapılar sayesinde hücre serileri elde

edilmektedir (3).

(7)

(6)


Bir Mikrop Koleksiyonu

Mikrop Müzesi

Sema ARSLAN

Micropia, 30 Eylül 2014 yılında Hollanda’nın başkenti

Amsterdam’da açılan tek mikrop müzesi özelliği

taşımaktadır. Çıplak gözle görülemeyen mikropları farklı

odalarda bulunan mikroskoplar sayesinde yetiştirildikleri

ortamda görme imkânı sunmaktadır (1,4). İnsanların

mikro dünyayı keşfe çıkmalarını sağlamak ve

mikrobiyolojiye ilgi çekmek, Micropia’nın amaçları

arasında yer almaktadır (5).

Mikroorganizmalar yeryüzünde yaşadıkları 3,5 milyar

yıldır evrimleşmiş ve evrene adaptasyon sağlamıştır.

Yaşamın devam ettiği süreçte birçok eylemimizde (nefes

alma, yemek yeme, öpüşme vb.) mikroorganizmalar yanı

başımızda yer almaktadır. Micropia; 1674’te Hollandalı

bilim insanı Antoni van Leeuwenhoek’un ilk kez tanıştığı

mikroorganizmaları günümüzde tanımamıza olanak

sağlamaktadır (2).

(7)

Hastane enfeksiyonlarına neden olan

“Staphylococcus aureus”, zorlu çevre şartlarına

ve yüksek radyasyona dirençli “Tardigrada

sp.”, lenfoma kanserinde rol oynayan “Ebstein-

Barr virüsü”, “Algler” (1), şarap, bira ve ekmek

yapımı için kullanılan “Maya; Saccharomyces

cerevisiae”, zincir şeklinde üreyen hareketsiz

canlılardan “Streptococcus sp.”, başlarındaki

tekerlek görünümünden ötürü “Tekerlekli

Hayvan; Rotifera”, memeli hayvanların kalın

bağırsağında yaşayan “Koli basili; Escherichia

coli”, ”Kloroplast” gibi organizmaları müzede

incelemek mümkündür (3).

Micropia Mikrop Müzesi, birçok uluslararası

ödül alırken birçok ödüle de aday gösterilmiştir

(6).

(7)

(8)


(8) SAYFA 32 MİKROGRAPHA II

2022


Medine KEKÜÇ

KAHVE

Ve

KANSER

Kahve günümüzde vazgeçilemez, adeta

bağımlılık oluşturan bir içecek halini

almıştır. Kendine has kokusu ve eşsiz

lezzetiyle tüketimi oldukça yaygındır (1).

Kahve tüketiminin sağlık üzerindeki pek

çok etkisi de araştırmalara konu olmuştur.

Kahvenin çeşidi, tüketim şekli işlenmesi ve

tüketimindeki sıklık da insan sağlığı

üzerinde büyük bir etkiye sahiptir (2).

Bilişsel

Bozukluklarda

Kahve

Eskiden beri yapılan meta analiz

çalışmaları sonucunda elde edilen

analizlerde kahve tüketiminin bilişsel

bozukluk üzerindeki etkileri incelenmiştir.

Ayrıca farklı düzeylerdeki kahve

tüketiminin algı yeteneği üzerinde çeşitli

eğilimler oluşturup oluşturmadığı henüz

netlik kazanmamıştır (3).


SAYFA 34 2022

MİKROGRAPHA II

Kahvenin

Kansere Karşı

Etkisi

Kahve tüketimi ile kardiyovasküler

hastalıklar arasındaki ilişki incelendiğinde,

Bilimsel araştırmalar kahvenin potansiyel

olarak kanser gelişimindeki farklı aşamalara

müdahale edebileceği veya ters bir eğilime

sahip olabileceğini göstermektedir (4).

Kahvenin çeşitli koruyucu etkisini başta

antioksidan yapıda olmak üzere, DNA

hasarı onarımındaki işlevi, bağışıklık

sürecini düzenlemesi ve iltihabı azaltması

gibi durumlar üzerinde göstermektedir (1).

Kahvenin bu şekilde çeşitli koruyucu

etkilerinin olduğunun bilinmesi yanı sıra

zararlı etkileri de bulunmaktadır. Türk

kahvesinin içeriğinde, diğer kahve

çeşitlerine kıyasla daha fazla miktarda aktif

bileşen ve kafein içeriğinin varlığı

bilinmektedir (5).

Kardiyovasküler

Hastalıklar ve

Kahve

kahve bileşenlerinin kalp hastalıklarının

gelişim riski üzerinde önemli bir etkiye

sahip olduğu görülmektedir. Kahve

içeriğinde yer alan bazı bileşiklerin, serum

LDL, toplam kolesterol, plazma homosistein

seviyesine ve hipertansiyona etki ettiği

araştırmacılar tarafından tespit edilmiştir

(6,7).

Kafein nedir?

Kafein, 1918’de Alman kimyager Friedich

Ferdinand tarafından keşfedilmiştir.

Kimyada “matein ya da guaranin” olarak da

tanımlanmaktadır. Sinir sistemi uyarıcısı

olarak nitelendirilen kafein, solunum

sistemini ve kalp atışını da etki eder.

Beyindeki nöronları uyararak uyanıklık hissi

yaratabilen kafein, kişide dinlemiş, zinde ve

uyanık hissi sağlamaktadır. Kafeinin en

bilindik etkisi vücuttaki adrenalin

hormonunun salgılanmasını sağlamasıdır.

Bu etki özelikle sporcuların performansını

artırmaktadır (8).


Meryem ALKAYA

TÜBERKÜLOZ

Tüberküloz (verem) mikrobu, ilk defa 24 Mart

1882 yılında Robert Koch tarafından keşfedilmiştir.

Hastalık Mycobacterium tuberculosis isimli bakteri

aracılığıyla bulaşmaktadır (1). Tüberküloz hastalığı

etkeni olan bu bakteriler hava yolu ile taşınmakta ve

türberküloz basillerinin akciğerlere tutunması ile

hastalık süreci başlamaktadır (2).

Tüberküloz hastalığı %65-70 oranında akciğerlerde

bulunurken, sadece akciğerler sınırlı olmayıp akciğer

zarı, beyin zarı, lenf bezleri, böbrek, kemik, kalp zarı

gibi birçok organda da %25-30 oranında

görülebilmektedir (3). Tüberküloz hastalığı halk

arasında “İnce Hastalık” olarak da bilinmektedir (4).

(8)

Tüberkülozun belirtileri arasında ateş, kilo kaybı,

iştahsızlık, halsizlik, gece terlemeleri, balgam

çıkarma, kan tükürme, göğüste ağrı, nefes darlığı

bulunmaktadır (3). Hastalık genellikle yetişkinlerde

görülmektedir (5). Bakteri hava yolu ile

bulaştığından, hava akımı aracılığıyla çevreyi de

etkilemektedir (2).

Yaşlı insanlarda, tedavisini yarım bırakan

tüberkülozlu insanlarda, AIDS hastalarında, diyabetli

bireylerde ve 5 yaş altındaki çocuklarda tüberküloza

yakalanma riski daha fazladır (6).

İNCE HASTALIK

“TÜBERKÜLOZ”

(9)


SAYFA 36 2022

MİKROGRAPHA II

TÜBERKÜLOZ

AŞISI VE TEDAVİSİ

OLAN BİR

HASTALIKTIR!

Tüberküloz ilaç tedavisi ile sağaltılmaktadır.

İlaç kullanımının düzenli ve yeterli düzeyde

olması çok önemlidir. Düzenli ve yeterli olmayan

ilaç tedavisi hastalığın ilerlemesine neden

olmaktadır (3,5,7).


Dünya sağlık örgütü (DSÖ)’e göre sağlık;

“Yalnızca hastalık ya da sakatlık halinin olmaması

değil; bireyin bedenen, ruhen ve sosyal açıdan tam

bir iyilik halinde olması” şeklinde tanımlanmaktadır

(1). Sağlık, insan hayatının en değerli hazinesidir.

Gelişen teknoloji ve sağlıkta dijitalleşmeye paralel

şekilde sağlık hizmetleri de gelişmiş, değişmiş ve

sağlık hizmetlerine ulaşım kolaylaşmıştır. Türkiye’de

sağlık alanında dijitalleşme adımları, ilk 1990’li

yıllarda atılmış ve günden güne gelişmeye göstererek

günümüzde hız kesmeden devam etmektedir. Sağlık

alanında dijitalleşmenin gösterdiği gelişmeler

ışığında artık dijital hastaneler mevcuttur (2).

Hastane Bilgi Sistemi (HBYS)

HBYS, hastanın ve hastanenin, hasta ile ilgili

kayıtlarına kolaylıkla ulaşabileceği, arşiv ve bilgi e-

internet sistemidir. Sağlık hizmetlerinden

faydalanabilmek için hizmet alınacak kurumun ve

personellerin günlük programına ve randevularına

rahatlıkla ulaşmayı sağlayan ve randevu oluşturarak

zaman kaybını gideren hayat kalitesini arttıran bir

sistemdir. Hastaların gidecekleri kurumu kurumdan

alacakları hizmete ve hizmet alacağı doktora karar

vermesi, dijitalleşmede e-sağlık sisteminin temelini

oluşturur.

Sesli Yanıt Sistemi (IVR)

IVR, İngilizce ‘Interactive Voice Response’

kelimelerinin kısaltılmasıdır. Ülkemizde ‘Sesli Yanıt

Sistemi’, ‘Otomatik Karşılama’, ve ‘Sanal Sekreter’

şeklinde isimlendirilmektedir. Bu sistem sayesinde

hastaların bekleme süreleri azalmakta ve çalışanların

da iş yükü azalmaktadır (3). Sesli yanıt sistemi

insanlar için ve özellikle “özel bireyler (engelliler)”

için sağlık alanında önemli bir adım olmuştur ve çok

büyük bir kolaylık sağlamıştır.

Sağlık’ta dijital sistemin kullanılması hastalıkların

tanı ve tedavisini kolaylaştırır. Acil durumlarda

hizmet eden kurumun, kişinin tüm sağlık verilerine

ulaşabilmesi ile dijitalleşme insan hayatında önemli

bir rol haline gelmiştir. Sağlık’ta dijitalleşmenin en

önemli katkılarından bir diğeri ise geri dönüşümdür.

Dijitalleşme ile kurum arşivleri dijital nitelik

kazanmış, böylece kağıt israfı önlenmiş kısa vadede

ekonomik, uzun vadede gelecekte çocuklarımıza daha

yeşil bir dünya bırakılmasına katkı sağlamıştır (2).

(4)


SAYFA 38 2022

MİKROGRAPHA II


SMA HASTALIKLARI

Emrullah MEŞE

(5)

SMA hastalığı ‘Spinal Musküler Atrofi’ olarak

isimlendirilen hastalıktır. Bu hastalık beyin kökü ve

omurilikteki sinir hücrelerinin kaybı nedeniyle oluşan

genetik bir hastalık olup kas kaybına neden

olmaktadır. Bu hastalığa yakalanan çocukların

hareketlerinde yaşıtlarına göre gözle görülür

farklılıklar oluşmaktadır. Yemek yemede, yürümede

ve nefes almada güçlük çekerler. Kas kaybına ve

zayıflığa neden olan bu hastalık nadir görülen bir

hastalıktır. Dünyada görülme sıklığı on binde bir

iken, Türkiye de altı binde birdir. Bu hastalığın

artmasındaki etkili olan faktörlerden birisi kişilerin

taşıyıcı olduklarını bilmemeleridir. Taşıyıcı

olduklarını bilmeyen ebeveynlerin çocuklarının SMA

hastası olma olasılığı %25’tir (1).

SMA hastalığında, vücutta en çok etkilenen

bölge kaslar olduğu için kaslarda zayıflıklar göze

çarpar. En fazla omuz, kalça, uyluk ve üst sırt kasları

etkilenmektedir. SMA hastalığının oluşumu, motor

nöronunda ne kadar kullanılabilir protein olduğuyla

ilgilidir. Bu hastalık görme, işitme, tat alma, koklama

ve dokunma duyuları ile zihinsel anlamda diğer

bireylerden eksiklikleri yoktur (2).

SMA hastalığının tanısı için fizik tedavi ve

ebeveynlerin tıbbi geçmişine bakmak gerekmektedir.

Doktorlar bu hastalığın kesin tanısını koymak için,

zayıflayan kas grubundan kreatin kinaz enziminin

varlığını test etmek için kan testi yapılmasını isterler

(2).

SMA hastalığının birbirinden etki ve ilerleyiş

bakımından 4 farklı türü bulunmaktadır. Hastalık türleri

hastalığın başladığı yaşa göre etkisini göstermektedir. En

ağır seyreden sma tipi SMA tip-1'dir. SMA tip-1, 6 ay ve

daha küçük bebeklerde ortaya çıkmaktadır. SMA tip-2 ise

6-18 aylık bebeklerde görülmektedir. Bu dönemde

bebeklerde hastalık öncesi dönemde gelişimlerinde bir

anormallik bulunmazken, hastalığın belirtileri sonradan

ortaya çıkmaktadır. SMA tip-2 hastaları, hastalığın

başında tek başlarına oturabilseler de kendi başlarına

desteksiz ayakta duramazlar ve yürüyemezler. Ellerde

titreme, güçsüzlük, öksürük ve kilo alamama

gözlenmektedir. ‘Skolyoz’ adı verilen omurga eğriliğinin

de görüldüğü SMA tip-2 hastalığında beraberinde

solunum yolu enfeksiyonu da görülmektedir. SMA tip-3

ise 18. aydan sonra başlar. Bu döneme kadar gelişimleri

normal olan bebeklerin belirtilerinin fark edilmesi

ergenlik dönemini bulabilmektedir. Fakat gelişimi

yaşıtlarına göre kıyasla daha yavaştır. Hastalığın etkileri

artıkça kaslarda güçsüzlük, sık sık düşme, ani kramplar,

merdiven çıkamama, koşamama ve yürüme yeteneğinin

kaybına kadar gitmektedir. SMA tip-4 ise semptomların

kişilerde yetişkinlik döneminde ortaya çıkması ile

oluşmaktadır ve diğer türlere göre nadir görülmektedir.

Hastalığın ilerleyişinin yavaş olmasıyla birlikte yürüme,

yutma ve solunum becerilerini yitirmeleri nadir

görülmektedir (3). SMA hastalığının kesin bir tedavisi

bulunmamakla beraber yalnızca hastaların belirtilerini

azaltmaya yönelik çalışmalar devam etmektedir (4).

(6)


SAYFA 40 2022

MİKROGRAPHA II

Sadık HÜSEYİN

SMA امراض ال

مرض السي مي اه له 4 عوامل من ناحية التقدم

والتاثير عوامل المرض حسب العمر الذي يبدا فيه يبين

تاثيره واخطر شكل تمت مشاهدته في هذا المرض يسمى

سي مي اه شكل 1 هذا الشكل تتم مشاهدته عند الاطفال

من ال‎6‎ اشهر واصغر الشكل الثاني يسمى سي مي اه

شكل 2 وهذا الشكل يظهر عند الاطفال من عمر 6 اشهر

الى عمر ال‎18‎ شهر وبهذا الشكل لا تتم ملاحظة اعراض

المرض عند الطفل من قبل بل يظهر المرض فجاة مريض

السي مي اه شكل 2 حتى لو استطاع الجلوس لوحده لكن لا

يمكنه الوقوف او المشي و تلاحظ رجفان اليدين عند

المريض و ضعف والسعال و عدم السمنة و تتم ملاحظة

انحناء في العضلات اي ما يسمى ‏)الجنف(‏ ويرافق ذلك

عدم القدرة على التنفس اما ما يسمى السي مي اه شكل 3

يبدا بعد عمر ال‎18‎ شهرا ويمكن ان تتم ملاحظة المرض

بعد عبور سن البلوغ و لكن بمقايسة الاطفال الذين بنفس

العمر فان نموه يكون ابطا ومع ازدياد اعراض المرض عند

المريض فان عضلاته تفقد القوة ويفقد قدرته على الركض

ولا يستطيع صعود الدرج

السي مي اه شكل ‎4‎فانه يظهر ويتشكل بسن النمو

وانه أكثر ندورة من الاشكال السابقة ومع تقدم المرض قليلا

قليلا نادرا ما تواجه صعوبة بالمشي والبلع والتنفس 3

لم يتم ايجاد دواء او طريقة تداوي قاطعة،‏ ولكن يتم

الاستمرار في العمل لايجاد طريقة تداوي لتخفيف ظواهر

المرض .4

مرض يسمى مرض ‏‘العصب ا لشوكي’‏ و هو مرض

ياثر على جذور الدماغ و هو مرض وراثي ينتج بسبب

فقدان حجرات بالنخاع الشوكي و بما ذلك يكون سبب

بفقدان حركة العضلات والاطفال الذين يصابون بهذا

المرض تظهر عليهم علامات المرض يمكنك ان تلاحظ

بالعين ك تناولهم للطعام ‏,والمشي ويعانون صعوبة

بالمشي وهو مرض يكون سبب كبير في ضعف المريض

وفقدان قوة العضلات وهو مرض نادر بينما تكون نسبة

المصابون بهذا المرض بالعالم ب‎10000‎شخص تشاهد

شخص واحد مريض اما في تركيا تشاهد بين

ال‎6000‎شخص تشاهد شخص واحد مريض واكبر الاسباب

لانتشار هذا المرض هو عدم معرفة الاشخاص الحاملون

لهذا المرض به او عدم الانتاه والملاحظة والاباء الذين لا

يعرفون انهم حاملون لهذا المرض نسبة 25 بالمئة من

الاطفال المنجبون يولدون حاملين لمرض السي مي اه 1

بما ان العضلات هي الجزء المتضرر الاكبر من مرض

ال سي مي اه فيمكنك ان تلاحظ ضعف العضلات بالعين

المجردة فعضلات الفخذين وعضلات الكتفين والخاصرة

وعضلات الظهر العلوية هي أكثر العضلات تضررا تكون

مرض السي مي اه في الخلايا العصبية المتحركة يتعلق

بكمية البروتين المستخدمة هذا المرض لا ياثر على حامليه

من جهة السمع،‏ او التذوق،‏ او الشم او اللمس لا

يتقصهم شيء عن الاشخاص العاديين 2

للكشف عن مرض السي مي اه يجب الخضوع للعلاج

الفزيائي والبحث عن الماضي الطبي للوالدين ولكي يضع

الاطباء التشخيص لهذا المرض يحتاجون لاخذ عامل

كرياتين كيناز من العضلة ويتم ذلك بطلب تحليل دم من

قبل الأطباء 2

(7)


Nurettin ÇAPUT

ARI ve

SAĞLIK

Arının insan sağlığı üzerine olan etkileri arı iğnesi, arı

ürünleri (propolis, bal, polen) ile araştırılmakta ve saymakla

bitmeyen faydaları keşfedilmektedir.

Propolis, bitkilerin yapraklarını, meyvelerini, çiçeklerini

su geçirmezlik ve mikrop üremesine karşı aynı zamanda ısı

yalıtımı yapmak için ürettikleri reçineyi, arıların bunu ağaç

çatlaklarından veya çiçek üzerinden kovana getirerek

mumla karıştırarak kovan içinde ürettikleri, kullanıma

hazır tuttukları arı üretimi mucizevi bir üründür. Arılar

propolisin anti-mikrobiyal etkisini kovan içindeki çatlakları

tamir etmede kullanırlar. Bu işlem aynı zamanda onlar için

ısı yalıtımını da sağlamaktadır. Propolisin insan sağlığı

üzerindeki olumlu etkileri çok eskilerden gelen bir bilgi

olmakla birlikte, çok eski çağlardan beri bu amaçla

kullanılmaktadır. Propolis, Roma’da ağrı kesici olarak,

Mısırlılar da ise hastalıkların tedavisinde ve ölülerini

mumyalamada kullanılmıştır. 12. yüzyıl kayıtlarına göre

ağız, boğaz enfeksiyonları ve diş sağlığında kullanılmıştır.

Her propolisin aynı etkiyi aynı yararı vermesini

beklemek yanlış olur. Arıların topladığı propolis,

propolisleri topladıkları bölgeye, propolisleri

topladıkları bitkilere bağlı olarak değişiklik

göstermektedir. Propolisin en önemli özelliği olan

antimikrobiyal etkisine ek olarak iltihap önleyici, lokal

anestezik, bağışıklık sistemini güçlendirici, karaciğer

koruyucu etkileri de bulunmaktadır. Propolis, sadece

tıpta değil kozmetikte ve gıda sektöründe tablet, pastil,

cilt kremi, nemlendirici, şampuan gibi birçok sektörde

kullanılmaktadır (1).


SAYFA 42 2022

MİKROGRAPHA II

Bal bitkilerin canlı yüzeylerinin genellikle çiçek kısımlarından ürettikleri nektarın bal arıları tarafından

toplanarak bileşimlerini değiştirip kovan içinde peteklerde saklanması ile üretilen arı ürünüdür. Balın, tadı

ve kokusu, çiçekten alınan nektara ve hava koşullarına göre değişmektedir. Balın biyokimyasal içeriği %82

karbonhidrat, %17 su, %0,7 mineral madde, %0,3 protein ve vitamin, organik asit, fenolik bileşikler ve

serbest amino asit gibi mikro ve makro bileşiklerden oluşmaktadır. Bal oldukça antimikrobiyal ve

antioksidan etkiye sahip olup kanser, sindirim sistemine olumlu etkilere sahiptir (2).

Apiterapi, arı zehrinin tedavi amaçlı kullanılmasıdır. Arı zehri, multipl skleroz, ağrı yakınması, kanser,

deri hastalıkları gibi daha birçok hastalıklar için kullanılmış ve halen bu konudaki araştırmalar devam

etmektedir (3).


AKŞEMSEDDİN

Atike KEBÜDE

1389 yılında Şam’da doğan Akşemseddin’in

asıl adı Mehmed Şemseddin’dir. Akşemseddin,

hafız olduğunda henüz 7 yaşındadır ve

Akşemseddin’in ilk hocası babasıdır. Babasının

ölümünden sonra Akşemseddin müderrislik

yapmıştır (1). Tıbbi ilimler ile ilgilenen

Akşemseddin’in, bulaşıcı hastalıklar hakkında

birçok araştırması bulunmaktadır (2). “Tohum”

olarak adlandırdığı canlılar arasında hastalık

yapan mikropları tanımlayan ilk kişidir (3).

Akşemseddin’in tasavvufa olan ilgisinden

dolayı kendisine Hacı Bayramı Veli’yi ziyaret

etmesi tavsiye olunmuştur. Akşemseddin bu

tavsiye üzerine Hacı Bayramı Veli’yi ziyaret

etmiş, O’nun öğrencisi olmuş Hacı Bayramı

Veli’den icazetini almıştır (1).

Akşemseddin’in namı Sultan II. Murad’ın

kulağına kadar gitmiştir. II. Murad,

Akşemseddin’in, oğlu Fatih Sultan Mehmet’in

hocası olmasını istediğinden O’nu şehzadesine

Lala olarak tayin etmiştir. Akşemseddin,

Şehzade Fatih’e her zaman öncülük yapmış ve

O’na destek olmuştur. Fatih, genç bir delikanlı

olduğunda niyetinin İstanbul’u almak olduğunu

Akşemseddin’e açmış, daha sonra İstanbul’u

Akşemseddin’in feraseti yardımıyla fethetmiştir.

Bilge kişiler Şemseddin’i Fatih Sultan Mehmet

zannederler, o ise öğrencisi Mehmed'i

göstermektedir (4).

Gittiği her yerde yaptırdığı değirmen ve

mescitler Akşemseddin’in imzasıdır.

Akşemseddin, saraydaki görevinin ardından

Bolu Göynük’e dönmüş ve 16 Şubat 1459

yılında hayatını kaybetmiştir (3).

(5)





PRİONL

(7)

Hastalık adı

Konak

Kuru

İnsan

CJD

İnsan

Scrapie

Koyun, keçi

BSE

Sığır

TME

Vizon

FSE

Kedi


SAYFA 48 2022

MİKROGRAPHA II

AR

Patogenez Mekaniması

Törensel yamyamlık ile enfeksiyon

Sığır prionlarıyla enfeksiyon

Genetiksel olarak duyarlı hayvanlarda

enfeksiyon

Prionla kontamine et ve kemik unuyla

enfeksiyon

Koyun veya sığır prionlarıyla

enfeksiyon

Prion ile kontamine sığır dokularıyla

enfeksiyon

(5)


1 Sağlık Politikaları

1. Ergin, R., Geçmişten Günümüze Sağlık Politikası Uygulamaları, 2009.

2. Sartuga, AE., Sağlık Sektörü ve Sağlık Sistemlerinin Yapısı.

3. Karabulut, K., Sağlık Sektöründe Özelleştirme, Atatürk Üniversitesi

İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 15(1-2), 200.

4. Pehlivan, O., Kamu Ekonomik Faaliyetler Hakkında Görüş ve

Davranışlar, Kamu Maliyesi, 2021.

5. Uğurluoğlu, Ö, Çelik, Y., Sağlık Sistemleri Performans Ölçümü, Önemi

ve Dünya Sağlık Örgütü Yaklaşımı, Hacettepe Sağlık İdaresi Dergisi, 8(1),

2005.

2. Giyilebilir Sağlık Teknolojileri

1. https://tr.wikipedia.org/wiki/Ak%C4%B1ll%C4%B1_saat

2. https://www.hurriyet.com.tr/egitim/ultraviyole-isik-nedir-uv-isini-nerede-

bulunur-uv-isiklarinin-kullanilan-yerler-ve-amaclari-41940938

3. https://www.dijitalajanslar.com/lorealden-vucuda-giren-gunes-isinlarini-

olcen-sensor/

4. https://ichi.pro/tr/eeg-kulakliklari-beyninizi-guclendirebilir-mi-

100843834377214

5. https://www.alpmed.com.tr/urunlerimiz/emotiv-mobil-eeg-sistemleri/

Erişim Tarihi: 05.05.2022

6. https://www.robotistan.com/si1145-uv-indeksirgorunur-isik-sensoru

Erişim Tarihi: 05.05.2022

3. Klonlama

1. Bağış, H. ve Sağırkaya, H. 2001. Klonlama. Uludağ Üniversitesi

Veterinerlik Fakültesi Dergisi, 20(1-2), 187-198.

2. Klonlamaya Genetik, Etik ve Hukuksal Açıdan Yaklaşım Adli Tıp Dergisi

2007; 21(2): 31-45

3. https://www.bilimseldunya.com/klon-tarihi/

4. Demirhan Erdemir, A. (2005). Etik, Tıp Etiği, Tep Etiği İlkeleri ve Hasta

Hekim İlişkilerinde Etiğin Yeri. Erdem, Erdem 44. Sayı, 27-72.

5. Güvenç Ağaoğlu, Ö. İnsan Klonlaması Üzerine Yasal ve Etik Sorunlar

https://www.bilgiustam.com/insan-klonlamasi-uzerine-yasal-ve-etik-sorunlar/

Erişim tarihi:1.2.2022

6. https://medium.com/@diamondtema/i%CC%87nsan-ve-hayvan-klonlama-

deneyleri-dd2b6b51f972 Erişim Tarihi: 25.04.2022

7. https://www.yesilscience.com/tr/tedavi-edici-klonlama/ Erişim Tarihi:

25.04.2022

4. Alzheimer

1. Özkay, Demir.,Ü ,Öztürk, Y., Can, Devrim,.Ö. Yaşlanan Dünyanın

Hastalığı: Alhzeimer Hastalığı S.D.Ü. Tıp Fak. Derg. 2011:18(1); 35-42.

2. Çobaner Ardıç., A, Öğüt Yıldırım., P. Alhzeimer ve Alhzeimer'lı hastaların

haberlerde temsili. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi

Uluslararası Hakemli Dergisi 2017: 25(2)

3. https://www.academia.edu/21633571/ALZHE%C4%B0MER

4. https://www.erdemhastahanesi.com.tr/tr/alzheimer-hastalari-ve-yakinlarina-

oneriler Erişim Tarihi: 25.04.2022

5. Biyobenzetim

1. Anonim. tubitak bilim ve teknik dergisi mayıs2013 546. S. Erişim

tarihi:25/02/2022

2. Anonim.https://prezi.com/wuzfx3ghwzz8/biyobenzetim/ GÜLMEZ M.

Erişim tarihi:25/02/2022

3. https://ekolojist.net/biyomimetik-biliminden-ilham-alan-teknolojilerin-en-

iyi-10-ornegi/. Erişim tarihi:25/02/2022

4. https://onlinesale.cheaps2022.ru/content?

c=dulavrat%20otu%20natural%20life&id=30 Erişim Tarihi: 25.04.2022

5. https://ucusangalaksitozlari.blogspot.com/2008/ Erişim Tarihi: 25.04.2022

6. Beslenme ve Sağlık

1. https://www.who.int/about/governance/constitution

2. Yılmaz E. 2018, Sağlık çalışanlarının beslenme ve sağlık durumunun

tespiti: Ankara ili örneği / Nutrition and health status determination of

healthcare workers: Ankara provincial example, Ankara

3. Kültekin N. (2020) Sağlıklı Beslenme http://devlet.com.tr/makaleler/y472-

saglıklı_beslenme.html 1- E. T. 23.04.2022

4. Bahar G. (2015), Yeterli ve Dengeli Beslenme Sağlığın Temelidir

https://www.tavsiyeediyorum.com/makale_15200.htm

5. https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/beslenme/yeterli-ve-dengeli-beslenme-

nedir.html

6. https://www.medicalpark.com.tr/saglikli-beslenme/hg-2341

7. Gürbüz, P. & Yetiş, G. (2018). Sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu

öğrencilerinin beslenme alışkanlıklarının belirlenmesi. İnönü Üniversitesi

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Dergisi, 6 (2), 54-63

KAYNAKÇA

7. Tifolu Mary

1. Baran Aİ., Arslan Y., Çelik M., Sünnetçioğlu M., Karahocagil MK.

Derin ven trombozu tablosu ile seyreden bir tifo olgusu. Ortadoğu Tıp

Dergisi. 2020; 12(2): 138-141.

2. Aslan, H. Tifolu Mary'nin Hikayesi: 19. Yüzyılın Başında Yaşanan Tifo

Salgınındaki En Meşhur Süper Bulaştırıcı!. Evrim Ağacı net. 2020.

https://evrimagaci.org/tifolu-marynin-hikayesi-19-yuzyilin-basinda-yasanan-

tifo-salginindaki-en-meshur-super-bulastirici-8744 Erişim tarihi: 13.03.2022

3. Akgün, S. Tifolu Mary. 2021.

https://drserdarakgun.com/index.php/2021/02/21/tifolu-mary/ Erişim

tarihi:13.03.2022

4. Tiryaki, S. Tifoid Mary’nin Hikâyesi: Bir Kronik Taşıyıcı Örneği. 2020.

https://ekog.org/2020/06/12/tifoid-marynin-hikayesi-bir-kronik-tasiyici-

ornegi/ Erişim Tarihi: 25.03.2022

5. Çetiner, M. Büyük pandemiler (5): İlk süper bulaştırıcı “Tifolu Mary”.

2020. https://www.herkesebilimteknoloji.com/yazarlar/mustafa-

cetiner/buyuk-pandemiler-5-ilk-super-bulastirici-tifolu-mary Erişim Tarihi:

25.03.2022

6. Anonim. Özgür Ansiklopedi. 2022.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Mary_Mallon Erişim Tarihi: 27.03.2022

7. https://www.gavi.org/vaccineswork/tragedy-typhoid-mary Erişim

Tarihi: 05.05.2022

8. https://tr.wikipedia.org/wiki/Mary_Mallon Erişim Tarihi: 05.05.2022

9. https://www.bbc.com/news/world-europe-52291327 Erişim Tarihi:

05.05.2022

8. Uyku ve Sağlık

1. https://tr.wikipedia.org/wiki/Sa%C4%9Fl%C4%B1k#Uyku

2.

http://www.halksagligi.hacettepe.edu.tr/duyurular/guvenlikgorevliegitim/uyk

u.pdf

3. İlhan D.,Akdağ G.,Erdinç O.O.(2016;38) Kaliteli Uyku ve Uyku

Bozuklukları.Osmangazi Tıp Dergisi Özel Sayı 1

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/190625

4. https://www.sabriburhanoglu.com/uykuyu-etkileyen-faktorler

5. https://tr.wikipedia.org/wiki/Uyku_hijyeni

9. Mikroplastikler

1. Anonim, Mikro, https://tr.wikipedia.org/wiki/Mikro- , Erişim

Tarihi:02.03.2022

2. PAGEV, https://pagev.org/plastik-nedir , Erişim Tarihi:02.03.2022

3. Mikroplastik Araştırma Grubu, Mikroplastik nedir?

https://mikroplastik.org/mikroplastik-nedir/, Erişim Tarihi:02.03.2022

4. O. Atakan, M. Yüceer, C. Caner. Mikroplastikler ve Gıda Güvenliği.

Akademik Gıda. 2021. 433-441.

5. https://www.markut.net/sayi-9/plastik-cagi-mikroplastikler/ Erişim

Tarihi: 06.05.2022

6. https://uludag.edu.tr/surdurulebilirlik/konu/view?

id=8502&title=mikroplastikler Erişim Tarihi: 06.05.2022

10. Alerji

1. https://www.youtube.com/watch?v=DZVVWJ-ma2k&t=201s

2. https://www.medicalpark.com.tr/alerji-nedir-alerji-cesitleri-ve-alerji-

belirtileri-nelerdir/hg-1728

3. https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/alerjik-hastaliklardan-

korunmak-icin-9

oneri#:~:text=%C3%96ncelikle%20alerjinin%20sebebi%20bulunmal%C4%

B1%2C%20polenlerin,eve%20gelindi%C4%9Finde%20du%C5%9F%20al%

C4%B1nmal%C4%B1%2C%20b%C3%BCt%C3%BCn

4. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/54495

5. https://basarihastanesi.com/makale/eos-eozinofil-nedir-eozinofil-

yuksekligi-ne-anlama-gelir/

11. Organ Bağışı

1. Dayangaç M. Medipol Sağlık Grubu. https://medipol.com.tr/bilgi-

kosesi/bunlari-biliyor-musunuz/10-soruda-organ-bagisi . Erişim Tarihi

14.01.2022

2. Anonim. https://www.tonv.org.tr/ . Erişim Tarihi 14.01.2022

3. Anonim. Tüm yönleriyle organ bağışı. https://www.tbv.com.tr/bobrek-

sagligi/tum-yonleriyle-organ-bagisi/ . Erişim Tarihi 23.04.2022

4. Anonim. Türkiye’de kadavradan organ bağışı.

https://www.tbv.com.tr/etkinlikler-haberler/turkiyede-kadavradan-organ-

bagisi/ Erişim tarihi 23.04.2022

5. Anonim. Amerikanınsesi. https://www.amerikaninsesi.com/a/tipta-bir-

ilk-domuzdan-insana-kalp-nakli-amerika-maryland/6392360.html Erişim

Tarihi 14.01.2022


12. Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam ve Bilim Tarihi

1. Yılmaz A. Bilimler Tarihi Dostu Prof. Dr. Fuat Sezgin. Prof. Dr. Fuat Sezgin Kimdir? 21-

27 syf. Erişim tarihi: 24/02/2022

2. https://uludag.edu.tr/kutuphane/konu/view?

id=5588#:~:text=Bitlis'te%2024%20Ekim%201924,ve%20Edebiyat%C4%B1%20%C3%BCz

erinde%20doktora%20yapt%C4%B1

3. http://kddb.ibu.edu.tr/kutuphanemiz/hakkimizda/prof-dr-fuat-sezgin-kimdir

4. https://www.ilimvemedeniyet.com/prof-dr-fuat-sezgin-kimdir-hayati-ve-eserleri.html

5. https://www.haber7.com/biyografi/haber/3177101-fuat-sezgin-kimdir-ve-nerelidir-fuat-

sezginin-akademik-kariyeri-ve-eserleri

6. https://www.trthaber.com/haber/yasam/islam-bilim-tarihine-adanmis-bir-omur-prof-dr-

fuat-sezgin-421254.html Erişim Tarihi: 05.05.2022

7. https://uludag.edu.tr/kutuphane/konu/view?id=5588 Erişim Tarihi: 05.05.2022

13. Kadın Beyni Erkek Beyni

1. Gültekin, M., Aile Akademisi Derneği, Nisan2014, 6-35.

2. Eşel, E. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 2005, 15(3), 138-152

www.psikofarmakoloji.org Erişim Tarihi: 12.03.2022

3. Yavuz, M., 27.06.2019/ https://www.hurriyet.com.tr/mahmure/yazarlar/mehmet-

yavuz/kadin-ve-erkek-beyni-arasindaki-farklar-35125830

4. https://www.webtekno.com/erkek-beyni-kadin-beyni-olgusu-varmi-bilimsel-aciklama-

h97813.html Erişim Tarihi: 10.05.2022

5. https://medium.com/@hamzagorgulu7/kad%C4%B1n-beyni-erkek-beyni-%C3%B6zet-

6db04ed1ab0a Erişim Taarihi: 10.05.2022

14. Adli Biyoloji

1. Adli Bilim. https://en.wikipedia.org/wiki/Forensic_science, Erişim Tarihi:20.02.2022

2. Adli bilimler bölümü nedir?. https://www.kariyer.net/bolumler/adli%2Bbilimler/nedir,

Erişim Tarihi:25.02.2022

3. Adli bilimler. https://tr.wikipedia.org/wiki/Adli_bilimler, Erişim Tarihi:25.02.2022

4. Adli bilimler nedir?. https://uskudar.edu.tr/mdbf/adli-bilimler, Erişim Tarihi:25.02.2022

5. Adli bilimler bölümü nedir. https://istanbulbogazicienstitu.com/bolum/sayisal/adli-

bilimler, Erişim tarihi:25.02.2022

6. Adli biyoloji nedir? https://youtu.be/kpDTROVYPdk, Erişim Tarihi: 06.03.2022

7. Adli biyoloji nedir? https://www.biyologlar.com/adli-biyoloji-nedir, Erişim

Tarihi:06.03.2022

8. Biyolojik delillerin tespitinde kullanılan tarama ve doğrulama testleri ve bu konudaki son

gelişmeler. https://www.turkiyeklinikleri.com/article/en-biyolojik-delillerin-tespitinde-

kullanilan-tarama-ve-dogrulama-testleri-ve-bu-konudaki-son-gelismeler-81813.html , Erişim

Tarihi:06.03.2022

9. https://avys.omu.edu.tr/lessons/1/2/4892-932001/298935-135430 Erişim

Tarihi:06.03.2022

10. Olay yerinden biyolojik örnek toplanması.

https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/94808/mod_resource/content/0/Adli%20Genetik%

20ve%20Olay%20Yerinden%20Biyolojik%20%C3%96rnek%20Toplanmas%C4%B1-

K%C4%B1sa-A%C3%A7%C4%B1k%20Ders.pdf Erişim Tarihi:06.03.2022

11. https://adlibilimler.net/2012/04/adli-biyoloji-nedir/ Erişim Tarihi:03.04.2022

12. https://tyba.com.tr/egitim/61/adli-biyoloji-genetik-ve-biyoteknoloji-egitimi Erişim Tarihi:

25.04.2022

13. https://www.molekulce.com/adli-biyoloji-dna-analizi/ Erişim Tarihi:05.05.2022

15. Organoidler

1. Robuts, Long-Term Culture of Endoderm-Derived Hepatic Organoids for Disease

Modeling. Stem Cell Reports. 2019; 13(4):627-641.

2. https://terrabyt.com 14 Aralık 2019.

3. Yoshimoto M,Cutz JC,Nuin Pa, et al. Interphase FISH analysis of PTEN in histologic

sectionsshows genomic deletions in 68 % of primary prostate cancer and 23%of high-grade

prostatic intra – epithelial neoplasias . Cancer Genet Cytogenet 2006;169:128-137.

4. evrimagaci.org

5. bilimgenç.tubitak.gov.tr

6. https://binyaprak.com/yazilar/hucre-kulturunde-ucuncu-boyut-organoidler Erişim Tarihi:

10.05.2022

7. https://terrabayt.com/gelecek/organoid-teknolojisi-laboratuvarda-uretilmis-mini-doku-

kulturleri-gercek-dokulari-kopyaliyor/ Erişim Tarihi:10.05.2022

16. Mikrop Müzesi: Micropia

1. https://mail.binyaprak.com/yazilar/dunyanin-ilk-mikrop-muzesi-micropia

2. https://www.micropia.nl/en/discover/stories/microworld/

3. https://www.instagram.com/p/ClygSwaFzEp/?igshid=MDJmNzVkMjY=22

4. Mikropları yakından görmek istermiydiniz?

5. https://www.micropia.nl/en/visit/what-is-micropia/education-micropia/

6. https://www.micropia.nl/en/footer/about-micropia/awards-nominations/

7. https://binyaprak.com/yazilar/dunyanin-ilk-mikrop-muzesi-micropia Erişim Tarihi:

07.05.2022

8. https://www.micropia.nl/en/footer/about-micropia/Erişim Tarihi: 07.05.2022

17. Kahve ve Kanser

1. Yılmaz B, Acar, Tek N, Sözlü S. (2017). Turkish cultural heritage:a cup of coffee.

Journal of Ethnic Foods, 4:213-220.

2. Ulusoy K. Coffee and coffeehouse culture in Turkish society (a verbal culture and social

environmental education study) [Türk Toplum Hayatında Yaşatılan Kahve ve Kahvehane

Kültürü (Bir Sözlü Kültür ve Sosyal Çevre Eğitimi Çalışması). Millî Folklor; 2011; 89:159-

169.

3. Wu. L, Sun D, He Y. (2017). Coffee intake qnd the incident risk of cognivite disorders:

A dosereesponse meta-analysis of nine prospective cohort studies. Clinicinal Nutrition 36:730-

736.

4. Bøhn SK,Blomhoff R,Paur l. Coffee and cancer risk, epidemiological evidence, and

molecular mechanisms. Mol Nutr Food Res. 2014 ;58(5):915-30.

5. Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 8(2), 33-39,2017.

6. Higdon JV, Frei.B coffee and health; a review of recent human research.Crit rew

Food sci nutr 2006 :46(2):101-23.

7. Bhatti SK, Keeefe SH.lavie CJ. Coffe and tea; perks for helath and longevity? Curr

opin clin nutr metab care 2013:16(6):688-97.

8. https://www.sabah.com.tr/saglik/2019/06/27/gunde-1-bardak-kahve-icerseniz-

vucuttaki-butun-yagi-ve-sekeri-yakiyor-iste-kahvenin-vucudumuza-etkileri

18. Tüberküloz

1. https://www.medicalpark.com.tr/tuberkuloz-nedir-belirtileri-teshisi-ve-tedavi-

yontemleri-nelerdir/hg-1772

2. https://demetkarnak.com/tuberkuloz

3. İtil, O. (2019). Tüberküloz. Ankara: Türk Toraks Derneği Eğitim Kitapları Serisi

4. https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/verem-hastaliginin-8-belirtisine-dikkat

5. https://verem.org.tr/verem-tuberkuloz

6. https://hisarhospital.com/tuberkuloz-gencleri-seviyor/

7. https://www.florence.com.tr/tuberkuloz

8. https://www.merkezsaglikgrubu.com.tr/tibbi-birimlerimiz/kadin-hastaliklari-ve-

dogum-4/tuberkuloz-verem-nedir-belirtileri-ve-tedavi-yontemleri-97.html Erişim tarihi:

25.04.2022

9. https://www.medicana.com.tr/saglik-rehberi-detay/10469/tuberkuloz-verem-nedir

Erişim Tarihi: 25.04.2022

19. Sağlıkta Dijitalleşme

1. https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Sa%C4%9Fl%C4%B1k

2. https://kilinclaw.com.tr/turkiyede-saglik-hizmetlerinin-dijitallesmesi/

3. https://www.nolto.com/telekomunikasyon/ivr-sesli-yanit-sistemi-nedir/

4. https://ivekakademi.org/blog/dijital-saglik-hakkimiz/ Erişim Tarihi: 15.05.2022

20. SMA Hastalığı

1. https://www.birunihastanesi.com.tr/smanedir/#:~:text=SMA%20hastal%C4%B1%

C4%9F%C4%B1%2C%20do%C4%9Fu%C5%9Ftan%20gelen%20genetik,g%C3%B6revi

ni%20yerine%20getiremez%20duruma%20gelir Erişim tarihi:07/03/2022

2. https://www.acibadem.com.tr/ilgi-alani/sma-hastaligi/#tedavi-yontemleri Erişim

tarihi:07/03/2022

3. https://www.medicalpark.com.tr/sma-hastaligi-nedir-sma-hastaligi-belirti-ve-tedavi-

yontemleri-nelerdir/hg-1954 Erişim tarihi:07/03/2022

4. https://in.uclahealth.org/zolgensma?

gclid=CjwKCAiA1JGRBhBSEiwAxXblwfoH71-

MB7stvbByvWeh_pQjTBc9x1FtCniJwdXqvbC9cPb0JNJQVxoCmFsQAvD_BwEErişimta

rihi/07/03/2022

5. https://www.cerrahi.com.tr/sma-hastaligi-nedir-neden-olur-belirtileri-ve-tedavisi

Erişim Tarihi: 19.05.2022

6. https://esencanhastanesi.com.tr/sma-hastaligi-nedir/ Erişim Tarihi: 19.05.2022

7. https://www.hurriyet.com.tr/gundem/sma-nedir-iste-smanin-tanimi-ve-acilimi-

40958385 Erişim Tarihi: 19.05.2022

21. Arı ve Sağlık

1. https://haydaratesok.wordpress.com/2011/09/10/bal-arilarindan-gelen-saglik-

propolis/

2. https://dergipark.org.tr/en/pub/akademik-gida/article/306074

3. https://app.trdizin.gov.tr/makale/TVRBeU56TTBOQT09

22. Akşemsettin

1. Anonim.https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/fatih-sultan-

mehmetin-hocasi-aksemsettin-kimdir/amp/ Erişim tarihi 20/02/2022

2. Yıldız, M.A. 2016.Akşemseddin’in Eserlerine Genel Bir Bakış. Gümüşhane

Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 5/9 (Ocak 2016):212-225.

3. Anonim. https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/televizyon/aksemseddin-kimdir-ne-

zaman-vefat-etti-40791735 Erişim tarihi 21/02/2022

4. Yıldız, M.A. 2017. İstanbul’un Fethi ve Akşemseddin. Süleyman Demirel

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 26,185-200.

5. https://tr.pinterest.com/pin/750904937854906882/ Erişim Tarihi: 11.05.2022

6. https://www.yeniasya.com.tr/gundem/aksemseddin-vefatinin-560-yilinda-rahmetle-

aniliyor_486323 Erişim Tarihi: 11.05.2022

23. Prionlar

1. tr.uppercreditfieldnaturalists.org/what-are-prions-2620e

2. https://evrimagaci.org/virusler-ve-daha-kucuk-patojenler-virusler-viroidler-ve-

prionlar-ile-tanisin-7904?t=1643384037946

3. https://www.bezelyedergi.net/post/prion-hastal%C4%B1klara-genel-bir-

bak%C4%B1%9

4. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/53556

5. https://www.bilgiustam.com/prion-nedir-hastaliklara-nasil-olur/ Erişim Tarihi:

25.04.2022

6. https://www.bilimoloji.com/insan-beynindeki-olumcul-protein-prionlar/ Erişim tarihi:

25.04.2022

7. https://www.bezelyedergi.net/post/tau-taupatiler-ve-n%C3%B6rodejeneratif-

hastal%C4%B1klar. Erişim Tarihi: 05.04.2022

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!