01.06.2022 Views

gençlerin yaratıcılığında müziğin etkisi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

GENÇLERİN

YARATICILIĞINDA

MÜZİĞİN ETKİSİ

Tübitak 4006 Müzik Projesi


2


YAYIN DİREKTÖRÜ : NİŞANTAŞI ANADOLU LİSESİ

adına imtiyaz sahibi ERTAN DEMİRTAŞ

DANIŞMAN ÖĞRETMEN : MEMDUHA IŞIL AKDOĞAN

GÖREVLİ ÖĞRENCİLER : ŞERİFE DİLCAN İĞDECİ

MELEK BERFİN YAVAŞ

ECE NUR GÜZ

3


“Müzik, terbiyenin esaslı vasıtasıdır.

Müzik bir eğlence aracı değil, güzellik, iyilik ve eğitim aracıdır.”

Eflatun

Bu çalışmada iki farklı müzik türünün lise çağındaki çocukların kişilikleri

üzerindeki yeri ve önemi araştırılmıştır.

Araştırmanın gerçekleştirilmesindeki destek ve katkılarından dolayı Yıldız Teknik

Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Emin

Kahraman’a teşekkürlerimizi sunarız.

4


İÇİNDE

KİLER

S A Y F A 4

Önsöz

S A Y F A 6

Özet

S A Y F A 7

Giriş

S A Y F A 8

Müzik Terapisi

Yöntem

S A Y F A 9

Yorumlama

S A Y F A 2 1

Sonuç

S A Y F A 2 2

Kaynakça

S A Y F A 2 3

Öğrenci Resimleri

5


Özet

Müzik insan psikolojisini etkileyen bir türdür. İnsanın duygu ve düşüncesini

yönlendiren sanat türlerinden biri olan müzik sanatı geçmişten günümüze kadar

etkileyiciliği üzerine araştırmaların yapılmasına neden olmuştur. Müziğin gücü

psikolojik hastalıkların tedavi edilmesinde kullanılmıştır. Ülkemizde de

Osmanlı Devleti döneminde Edirne’de bulunan bir hastanede psikolojik

hastalıkların tedavisinde su sesinin ve müziğin kullanıldığı bilinmektedir.

Müzik sadece tedavide değil yaratıcıkta da etkilidir. Sanatçıların ve

tasarımcıların sevdikleri müzik eşliğinde daha yaratıcı oldukları bilinmektedir.

Müziğin yaratıcılığı etkilediğine dair yapılan uygulamalar yeni araştırmalara

ilham kaynağı olmuştur. Bu araştırmada da gençlerin yaratıcığında müziğin

etkisi araştırılmıştır.Nişantaşı Anadolu Lisesi 9-10 ve 11. sınıftan 60 (30

erkek+30 kız) öğrenciye 120 dk’dan oluşan iki seansta resim yaptırılmıştır.

Boya ve konu seçiminde serbest bırakılan öğrencilere ilk seansta metal müzik

ikinci seansta ise klasik müzik dinlettirilmiştir. Elde edilen 120 eser temel sanat

öğeleri açısından yorumlanmış ve veriler değerlendirilmiştir.

6


GİRİŞ

Müzik toplumlar için sanat dallarının en eskisi olarak kabul edilir. “Müzik, aslı

Yunanca olan bir kelime olan “Mousike” veya “Mousa” kelimesinden alınmıştır.

Yunan mitolojisine göre Tanrı Zeus’un kızları sayılan dokuz peri kızına “Mousa”

(Muse-melek) adı verilmiştir. Eski Yunanlılar bu peri kızlarının tüm dünyanın

güzelliklerini ve ahengini düzenlemekle görevli olduklarına inanırlardı. O yüzden

bugün hemen hemen her dilde kullanıla gelmiş olan müzik kelimesi bu peri

kızlarından dolayı “Müz” kökünden geldiği kabul edilmektedir’’ (Sönmez, 2008, s.3).

Müzik, dünyanın her yerinde aynı anlamı taşıyan, Türkçe’ de musiki kelimesiyle de

kullanılan, çoğunlukla ruhun gıdası olarak adlandırılan, aslı Yunanca olan bir

kelimedir. Müzik kelimesi çok yaygın kullanılmasına rağmen tanımında bir fikir

birliği yapılmamıştır. Turabi’nin aktardığına göre, İbn-i Sina müziği şöyle tarif

etmektedir: “müzik birbirleri ile uyumlu olup olmadıkları yönünden sesleri ve bu

sesler arasına giren zaman süreçlerini, bir melodinin nasıl kompoze edildiğinin

bilinmesi amacıyla araştıran matematiksel bir ilimdir”(Kolukınık, 2009, s.371).

Müzik sesin anlamlı ritmik titreşimlere dönüşmüş halidir. Ritmik hareket bir bütün

halinde anlamlı ve hoş duygular içermesiyle oluşan müzik canlıları etkilemektedir.

İnsanların duygularını çizimle, sözlerle, hareketlerle ve melodiyle aktarma isteği

sanatın temelini oluşturmuştur. Müzik insanın eğlenmesine, dinlenmesine,

rahatlamasına veya hareketlenmesine destek olur. Bu yüzden her insanın müziğe ilgisi

veya tepkisi farklı olabilir. Müziğin insan üzerindeki etkisi diğer sanat türleriyle

benzer özellik gösterdiği için diğer sanat türlerinden etkilenmiştir ve etkilemiştir.

Sanatlar arasındaki etkileşim yeni bir şey değil, öteden beri olagelen bir olgudur.

Müzik; kişiden, toplumdan ve diğer sanatlardan ayrı düşünülemez. Müziğin sadece

işitme duyusuna hitap etmediği diğer duyuları da etki altında bıraktığı bilinen bir

gerçektir. Tarih boyunca insanların yaratıcı eylemleri birbirlerini etkilemiştir. Müzik

resimden, felsefe bilimden, edebiyat ve mimariden; kısacası her biri bir diğerinden

etkilenmiştir (Akbaş, 2014, s.17). Müzik ile resim sanatının birbirlerine yakınlaşması

özellikle 19. yy’da kendini göstermeye başlamıştır. Bundan önceki dönemler ise

Romantik, Klasik, Barok Dönem ve Rokoko gibi, bu duruma zemin hazırlayan

periyodlar olmuştur (Memiş, 2019, s.4).

Müzik akımlardan etkilenip değişiklik gösterse de psikolojik etkileri her zaman devam

etmiştir. Sağlık tedavisi yöntemi olarak kullanılan müzik ile rehabilitasyon yöntemi

geliştirilmiştir. Müzikle tedavi sistemi özellikle Anadolu’da sıkça kullanıldığı

bilinmektedir.

7


Müzik Terapisi

Sanat, insanoğlunun yaşantısını düzenlemesinin bir parçasıdır. Kişinin içsel dünyasının

anlamlandırmasında ve duygularının dışavurumunu sağlamasına yardımcı olur ve yaratıcı

problem çözme becerisini harekete geçirir. Levine sanatı, insanların kim olduklarını

göstermeye geldikleri yer olarak ifade etmiştir. Dalley sözel araca nazaran sanatın insanın

bilinç ve bilinçaltı duygu ve düşüncelerini dışa vurmada daha faydalı olabileceğini ifade

etmiştir. Bir dışavurum aracı olarak da tanımlanan sanat, kişinin içsel sürecinde yaşadığı

duygu durumunu somut biçimlerde yansıtması ve bir nevi boşalma, katarsis olma

durumudur. Duygusal olarak bloke olmuş bir kişi ya da ortama karşı duygularını ifade

edemeyen hastada semboller çok sayıda suçluluk duygusu yaratmadan ilgili durumların

ortaya çıkmasına neden olabilir. Sözel olarak ifadeselliği mümkün olmayan kilit

durumlarda sanat, kişinin duyu organlarını aktif olarak kullanmasına yardımcı olur

(Bostancıoğlu ve Kahraman, 2017, s.151)

Tarihte birçok toplum müziği hem sanat hem de tıp biliminin içine almış ve araştırmalar

yapmıştır. Türklerde Müzik terapi tarihi çok eskiye dayanmakla birlikte açmış oldukları

hastanelerde müziği terapinin içerisinde kullanarak hastaları şifalandırmayı sağladıkları

bilinmektedir (Yılmaz ve Can, 2019, s.595). Müzikle tedavi çalışmaları ilk Selçuklularda

ve Osmanlılarda uygulandığı görülmektedir. Ünlü Gezgin Evliya Çelebi

Seyahatname’sinde 1484-1488 yıllarında II. Beyazıd tarafından yaptırılan Edirne’deki

Darüşşifa’da (Hastane) akıl hastalarının tedavisinde müziğin sanat aktivitelerinin ve su

sesinin kullanıldığından söz eder. Ayrıca 1037 yılında ölen ve yüz elliden fazla eser

bırakan Ünlü Türk hekimi İbn-i Sina eserlerinin en önemlisi olan Kanun’da melankolinin

semptomlarını tanımlarken korkulardan ve yalnız kalma isteğinden bahseder, tedavisinde

ise müzik ve sanat aktivitelerinin büyük öneminin altını çizer.

(Bostancıoğlu ve Kahraman, 2017, s.154)

Büyük Türk bilgini Farabi günümüz müzikle tedavisine de büyük katkıları olan “Kitab'ül

Musiki el-Kebir (Büyük Musiki Kitabı)’’ adlı eserinde, makamların insan ruhuna olan

etkilerini şöyle sınıflandırmıştır. (Öztürk, Erseven ve Atik, 2017)

• Rast Makamı : İnsana neşe huzur verir.

• Rehavi Makamı : İnsana sonsuzluk fikri verir.

• Küçük Makamı : İnsana hüzün verir.

• Büzürk Makamı : İnsana korku verir.

• İsfehan Makamı : İnsana hareket kabiliyeti ve güven hissi verir.

• Neva Makamı : İnsana lezzet ve ferahlık verir.

• Uşşak Makamı : İnsana gülme hissi verir.

• Zirgüle Makamı : İnsana uyku verir.

• Saba Makamı : İnsana cesaret kuvvet verir.

• Buselik Makamı : İnsana kuvvet verir.

• Hüseyni Makamı : İnsana sessizlik ve rahatlık verir.

• Hicaz Makamı : İnsana alçak gönüllülük verir.

8


Müzik terapinin aktif ve pasif olarak uygulanan iki kolu vardır.

• Aktif müzik terapi de hastaların müzik aletlerini, vücutlarını, seslerini kullanarak ve

müzik deneyimleriyle kendilerini, sıkıntılarını anlatmaya teşvik edilerek yapılan tedavi

yöntemidir (Stanczyk, 2011). Aktif müzik terapide bireyin veya grubun müzik yapması ya

da müzik yaratmasına yardımcı olarak müziğin içinde olması sağlanır. Ayrıca aktif müzik

terapinin bir başka yolu da müzik ritmine uyularak yapılan danstır (Gençel, 2006).

• Pasif müzik terapi ise, geleneksel Türk müzik terapide en çok kullanılan yöntemdir. Pasif

müzik terapi, danışan daha çok dinleyici pozisyonunda ve terapistin yönlendirmesiyle

terapist tarafından canlı veya kayıttan müzik dinletilerek yapılır. Dinletilen müzik kişiye

özel hedefler doğrultusunda seçilmesi, danışanın tedavisini doğru amaçlara ulaştırır. Bu

teknikte hasta, bir seans boyunca geniş ve rahatlatıcı müzikler dinletilir. Terapiye katılan

kişilerden, dinletilen müziğe tamamen konsantre olmaları ve kendilerini müziğin akışına

bırakmaları istenir (Wigram ve Groke, 2007).

YÖNTEM

Projede 60 kişilik deney gruplu deneme modeli ile nitel veri bileşiminden oluşan karma

araştırma deseni kullanılmıştır. Karma desen, tek bir araştırmada veya araştırmalar

dizisinde hem nitel hem de nicel verilerin toplanmasına, analiz edilmesine ve

harmanlamasına odaklanmaktadır (Cresweel & Clark, 2014). Projede uygulamaya ait

içerik hazırlığı nitel araştırma tekniklerinin kullanıldığı betimsel bir çalışmadır. Betimsel

analizde “workshop” konusu Web of Science olmak üzere ÜAK Tez Atama motoru veri

tabanında aratılarak mevcut güncel tez verilerine ulaşılmıştır.

Deney grubunu Nişantaşı Anadolu Lisesi öğrencilerinden seçilmiş 60 çocuk

oluşturmaktadır. Öğrencilere istedikleri boya çeşitleri ile 35x50 cm resim kağıtları

dağıtılmıştır. Toplam 240’dk dan oluşan 2 aşamalı uygulama yapılmıştır. 120 dk’dan

oluşan ilk aşamada metal müzik dinletilerek resim yapmaları istenmiş ardından yemek

molası verilerek ikinci aşamaya geçilmiştir. İkinci aşamada ise öğrencilere klasik müzik

dinletilerek resim yapmaları istenmiştir.

9


YORUMLAMA

60 kişilik deney grubunun yaptığı çalışmalar temel sanat öğelerine göre

değerlendirilmiştir. Bu öğeler şunlardır;

Çizgi – En temel öğedir. Çizgiler kavisli, düz, kalın, ince, iki boyutlu, üç boyutlu

olabilir – gerçekten ne olursa olsun! Bir çizgi, uzayda hareket eden bir nokta

tarafından tanımlanan bir kompozisyon öğesidir.

Şekil – Şekil, çizgilerle oluşturulan iki boyutlu tanımlanmış bir alandır. Farklı şekil

türleri, hepsi kompozisyonun temel unsurları olan geometrik, soyut ve organik

şekiller içerir.

Renk – Renk, dikkatin çekilmesinde özellikle önemli bir unsurdur çünkü rengin

uyandırdığı duyguların ardında psikoloji vardır. Renklendirmenin üç ana özelliği

vardır: renk (renk ailesi), değer (rengin açık veya koyu rengi) ve doygunluk (rengin

saflığı).

Doku – Kompozisyonda doku, dokunulmaları durumunda nesnelerin nasıl

hissedileceğini gösterir. Örneğin, doku pürüzlü, pürüzsüz, parlak, yumuşak, sert vb.

Olabilir. Doku, dikkat çekmek için kullanılan diğer bir unsurdur. Şekil, renk, resim ve

tür gibi diğer öğelere eklenebilir.

Boyut – Boyut basitçe ne kadar küçük veya büyük bir şeydir. Kompozisyonda,

boyut öneminin bir göstergesi olarak kullanılır ve kontrast boyutlarını kullanarak bir

görsel ilgi yaratabilir.

Yakınlık – Yakınlık, tasarımın öğeleri arasında görsel bir ilişki yaratır. Dağınıklığı en

aza indirir, izleyicinin anlaşılmasını artırır ve izleyiciler için bir odak noktası sağlar.

Birbirinin hemen yanında olması gereken benzer unsurlar anlamına gelmez, sadece

görsel olarak bağlanması gerektiği anlamına gelir.

Tekrarlama – Öğelerinizi nasıl kullanacağınızı seçtikten sonra, kompozisyon

boyunca tutarlılık sağlamak için bu kalıpları tekrarlayın. Bu tekrar, bireysel unsurları

birbirine bağlar ve kompozisyonu güçlendirir, fakat organize bir hareket hissi yaratır.

Kontrast – Kontrast, kompozisyonun belirli yönlerini vurgulamak için kullanılır.

Kontrastı kullanmak, elemanlar arasındaki farkları vurgulamanıza ve sonuç olarak,

kompozisyonda öne çıkmasını istediğiniz temel unsurları vurgulamanıza olanak

tanır.

Boşluk – Boşluk, boş bırakılan kompozisyon alanlarını ifade eder. Bu alanlar, diğer

tasarım öğeleri arasında, etrafında, altında veya üzerinde herhangi bir mesafe veya

alan içerir. Tasarımcılar, kompozisyon alanlarına vurgu yapmak için bilerek boşluklar

yerleştirirler (Albayrak, 2020).

Yukarıda belirlenen kurallar çerçevesinde öğrencilerin çizimleri incelenmiştir.

10


Kuru boya kullanılarak yapılan eserlerden üstteki metal müzik dinlenirken

çizilmiştir. Eserde siyah yoğunlukla kullanılmış ve kırmızı ile desteklenmiştir.

Eserde kullanılan çizgilerde serttir. Eserin ortasında gitar çalan bir figür

çevresinde de iki adet ateş topu vardır. Tüm şekiller siyah çizgilerle

kaplanmıştır. Alttaki eser ise klasik müzik eşliğinde resmedilmiştir. Eserde

mavi ve yeşil renkleri yoğunlukla kullanılmıştır. Açık havada çimlerin

bulunduğu bir mekanda iki ağaç ve onların ortasında bir hamak çizilmiştir. Sol

üst köşeye ise güneş yerleştirilmiştir. Güzel bir yaz havası etkisi verilmiştir.

11


Kuru boya kullanılarak yapılan iki eserden üstteki resimde iki adet gül

çizilmiştir. Güller kırmızı olup gövdeleri yeşil resmedilmiştir. İki gülün

gövdesi birbirine bitiştirilmiştir. Alttaki eser ise metal müzik dinlenilerek

yapılmıştır. Eserde sadece siyah boya kullanılmıştır. Eserin sağında basamaklı

bir bölüm ve üzerinde insan kalabalığı resmedilmiş, sol tarafta ise bir çocuk

figürü ve arkasında bir ağaç bulunmaktadır. Kasvetli bir mekan resmedilmeye

çalışılmıştır ve çizgi türü de üstteki esere göre daha sert olduğu görülmektedir.

12


Suluboya kullanılarak yapılmış her iki eserden soldaki metal müzik

dinlenerek çizilmiştir. Eserde yuvarlak bir kompozisyon içerisine yerleştirilmiş

bir figür bulunmaktadır. Figürün ellerinde ise ipler vardır ve iplerin uçlarında

ise asılı duran ölü figürler vardır. Yuvarlak kompozisyon siyah ile resmedilmiş

olup alt kısmına da yerde yatan figürler yerleştirilmiştir. Eserin tamamında ölü

figürler görülmektedir ve fırça darbeleri keskin ve nettir. Sağdaki eser ise

klasik müzik dinlenerek yapılmıştır ve eserde dik kompozisyon kullanılmıştır.

Ortada üçgen bir zemin ve zemin üzerinde figürler ve şekiller vardır. Köşede

bir kedi, ortada şekiller ve solda elinde 3 balon tutan bir figürle etrafında

küçük figürler vardır. Arkalarında ise dikdörtgen bir platform ve platformun

üzerinde de gözler vardır. Sağ tarafında ise bir çerçeve resmedilmiştir.

13


Karakalem tekniğiyle yapılmış eserlerde dik kompozisyon kullanılmıştır.

Metal müzik dinlenerek yapılmış soldaki eserde bir insan figürüne yer

verilmiştir. Elleriyle başını sıkıştıran figürün yüzü ve bedeni de deforme

edilmiştir. Figürün çevresinde ise figürü saran çizgiler çizilmiştir. Çizgiler

dağınıktır ve figürün acı çekişini vurgulamak için sert çizilmiştir. Sağdaki eser

ise klasik müzik eşliğinde çizilmiştir. Dik kompozisyona çapraz bir şekil

yerleştirilmiş ve içerisine deniz manzarası çizilmiştir. Ön tarafta ahşap bir

iskele, devamında ise hafif dalgalı bir deniz en sonda ise tepelikler çizilmiştir.

Eser, izleyiciye sakinlik ve huzur hissi vermektedir.

14


Kuru boyayla resmedilmiş iki eserden üstteki metal müzik eşliğinde

çizilmiştir. Eser dikdörtgen kompozisyonlardan oluşmaktadır. Farklı

renklerden oluşan dikdörtgen şekiller koyudan açığa doğru sıralanmıştır. Çizgi

türü ise sert ve dağınık olsa da dikdörtgen şekilleri oluştururken ritmik bir

hareketlilik sağlamıştır. Alttaki klasik müzik eşliğinde çizilen eserde ise bir

manzara görülmektedir. Yeşil otlarla kaplı tepeliklerden oluşan resimde

gökyüzü yukarı doğru yatay bölmelerden oluşmaktadır. Çizgiler yumuşak

tonlarda ve geçişli şekilde yatay olarak çizilmiş ve kendi içinde uyumludur.

15


Kuru boyayla resmedilmiş iki eserden üstteki metal müzik ile alttaki ise

klasik müzik eşliğinde çizilmiştir. Üstteki eserin kompozisyonu yuvarlaktır ve

ortadaki yuvarlak şeklin çevresinde küçüklü büyüklü farklı ölçülerde çıkıntılar

bulunmaktadır. Yuvarlak kompozisyonun içinde ise farklı ölçülerde ve

renklerde yuvarlak ve elipsler bulunmaktadır. Klasik müzik eşliğinde çizilen

alttaki eserde ise iki şekil görülmektedir. Sağ alt taraftaki şekil yatay şekilde

bölünmüş şeritlerden oluşmaktadır. Her şerit farklı çizilmiş dokulardan

oluşmuştur. Sol üstteki şekil ise siyah ve beyaz renklerden oluşan yatay bir

kompozisyona sahiptir. Şeklin çevresinde ise renkli püsküller çizilmiştir.

16


Kuru boya ile resmedilmiş eserlerden üstte olanı metal müzik eşliğinde

çizilmiştir. Çizimin ortasında kırmızı bir boynuzlu figür (şeytan) çevresinde ise

farklı ölçü ve renklerde şekiller çizilmiştir. Boynuzlu figürün tam yanında bir

müzik seti ve çevresinde birbiriyle bağlantılı olmayan farkı obje ve şekiller

vardır. Şekillerin tamamının dış kontör çizgileri nettir ve şekiller birbiri

üzerine binmemiş veya birbiriyle kesişmemiştir. Bu yüzden tüm şekiller net

anlaşılır haldedir fakat yüzeyde boş alan bırakılmamıştır. Klasik müzik

eşliğinde çizilen eserde ise sağ alt köşede sevimli bir figür (arı) ve diğer

kısımlarda ise farklı ölçülerde şekiller birbirine uyumlu olarak yerleştirilmiştir.

Kompozisyon genel olarak düzgün ve ölçülü tasarlanmıştır. Renklerin

bütünlüğünde de uyum görülmektedir.

17


Suluboya ile yapılmış iki eserden üstteki metal müzik eşliğinde yapılmıştır.

Kare kompozisyon olarak planlanmış eserin ortasında mavi kıyafetli kırmızı

tenli ve sarı kanatlı tek boynuzlu bir figür vardır. Eserin üst kısmında mavi bir

şerit çizilmiştir. Eser yüzeyinde dikey çizgiler ve yazılar ile rakamlar vardır.

Alttaki eser ise klasik müzik eşliğinde çizilmiştir. Eser üzerinde farklı ölçü ve

özellikte şekiller vardır. Ortadan sağ alt tarafa doğru kıvrımlı şekilde ilerleyen

piyano görünümlü bir yol ve üzerinde yürüyen siyah kıyafetli mavi kanatlı bir

figür vardır. Yolun solunda iki küçük ev üzerinde ise bir bal kabağından surat

vardır. Eserin ortasında ise mavi bir kafa yerleştirilmiştir. Eserin üst kısmında

ise renkli şeritler ve sarmaşıklar vardır.

18


Suluboya ile yapılan iki eser dikdörtgen kompozisyon ile yapılmış soyut

kompozisyona sahiptir. Üstteki eser metal müzik eşliğinde yapılmıştır. Eserde

birbirinden farklı şekil ve figürler bir arada resmedilmiştir. Benzer figür ve

şekiller alttaki klasik müzikle yapılmış eserde de vardır. Aradaki tek fark

kompozisyonun şeklidir. Soldaki eserde şekiller dağınık yerleştirilmiş ve tüm

yüzey yoğun şekilde kullanılmıştır. Sağdaki eserde ise gözün dinleneceği

boşluklar bırakılmış ve şekiller bir arada yerleştirilmiştir. Bu sayede daha

düzenli bir yerleştirme olmuştur.

19


Karakalem ile yapılmış her iki eserden üstteki dikey kompozisyona alttaki

ise yatay kompozisyona sahiptir. Metal müzik dinlenerek çizilen soldaki eserde

bir insan figürünün gövdesine yer verilmiştir. Kafasını ve sağ kolunu yukarı

kaldırmış figürün uzun saçları vardır. Cinsiyetsiz olarak algılanan figürün

göğsünde bir çatlak ve delik görülür. Figürün belinden aşağısı ise siyah olarak

resmedilmiştir. Figürün arkasında ise metal zincir resmedilmiştir. Eser genel

olarak hareketli ve şiddet unsurları içeren isyanı hissettirmektedir. alttaki

klasik müzik eşliğinde çizilmiş eser yatay kompozisyonludur. Eserde bir figür

ve figürün gövdesiyle oluşmuş bir tepe vardır. Tepenin üstünden geçen yol ise

piyano tuşlarına benzetilmiştir. Eserde ayrıca paltolu ve elinde çanta tutan bir

figür daha vardır. Önündeki taşlık yoldan yukarı doğru ilerlemektedir. Eser

genel olarak sessizlik etkisi vermektedir.

20


SONUÇ

Araştırmada örneklemi oluşturan 60 öğrencinin 10’una ait 20 eser

incelenmiş ve temel sanat öğelerine göre analiz edilmiştir. Analizlerde

metal müzik eşliğinde yapılan eserlerin tamamında dağınık kompozisyon

olduğu görülmüştür. Eserlerde şeytan, ateş, zincir, ölü figürlere sıklıkla

yer verilmiştir. Koyu renkler daha çok tercih edilmiş ve sert çizgiler

kullanılmıştır. Klasik müzik eşliğinde yapılan eserlerde ise mavi ve yeşil

renklerin hakim olduğu görülmüştür. Eserlerin kompozisyonlarında

bütünlüğün yer aldığı ve çizgi türünün yumuşak olduğu bu yüzden

izleyicide huzur ve sakinlik etkisi yarattığı görülmüştür. Eser konusu

olarak yeşil alanlar, bahçe veya açık alanlar resmedilmiştir. Şiddet ve

ölüm etkisi fazla görülmemiştir.

Müziğin çizim sürecini ve yaratıcılığı etkilediği daha önce yapılan

araştırmalarda da ispatlanmıştır. Lise eğitiminin 9., 10. ve 11.

sınıflarında okuyan okulumuz öğrencileri ile yapılan bu çalışmada;

birbirinin zıttı karakterde iki müzik dinletisi sırasında resim yapan

öğrencilerin müziklerden farklı şekilde etkilendikleri bir kez daha

kanıtlanmıştır. Müziğin insan psikolojisine etkisi ve faydalı kullanılması

durumunda tedavi edici etkisi olduğu da bilinmektedir. Gençlerin müzik

tercihlerinin kişisel gelişimlerine katkısı olması nedeni ile gençlere

sunulan müziklerin içeriklerine dikkat edilmelidir. Müzik türleri ve

etkileri üzerine daha fazla araştırmalar yapılarak bilimsel veriler

ışığında müzik türleri çeşitlendirilmelidir.

21


KAYNAKÇA

Akbaş, S. (2014). Sessiz Müzik. Yıldız Journal of Art and Design

, 1 (2) , 16-25 . Retrieved from

https://dergipark.org.tr/tr/pub/yjad/issue/13665/165314

Albayrak, M. (2020), https://dijibon.com/tasarim-nedir-ilkelerinelerdir/

adresinden 12.04.2022 tarihinde erişilmiştir.

Bostancıoğlu, B. & Kahraman, M. E. (2017). Sanat Terapisi

Yönteminin ve Tekniklerinin Sağlık – İyileştirme Gücü

Üzerindeki Etkisi. Beykoz Akademi Dergisi, 5 (2) , 150-162 .

DOI: 10.14514/BYK.m.21478082.2017.5/2.150-162

Memiş, H. (2019). XIX. Yüzyıldan Günümüze Müzik ve Resim

Sanatının Birbirleriyle Olan Etkileşimleri, İstanbul Okan

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müzik Anasanat Dalı

Müzik Programı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul

Onal, M. A. (2018). Müzik Ve Resim İlişkisi: Resim Sanatında

Müziğin Yeniden üretimine İlişkin Örnekler . İnönü Üniversitesi

Sanat ve Tasarım Dergisi, 8 (18) , 98-109 . DOI:

10.16950/iujad.468576

Yılmaz, B. & Can, Ü. K. (2019). Türkiye’de Müzik Terapi

Uygulamalarında Kullanılan Müzikler . OPUS International

Journal of Society Researches , 13 (19) , 592-620 . DOI:

10.26466/opus.584795

22


Ekler:

Öğrenci Resimleri

23


24


25


26


27


28


29


30


31


32


33


34


35


36


37


38


39


Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!