istanbulçözüldü-kısa-türkçe
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ayrıkotu yayınları
yeni insan yayınevi
kent & edebiyat
istanbul çözüldü
özlem bahadır
türkçe’de 2.baskı – ekim 2022
ISBN : 978-975-2498-34-1
genel yayın yönetmeni : aytaç timur
editör : hayrunnisa biçer
kapak konsept tasarımı : özlem bahadır
kapak grafik uygulama : beril özelçi - doğa çakmakçı
& barış çakmakçı
zeyrek’te pantekrator kilisesi’nin önündeki o küçük bina,
-açık penceresinden gerçekten girdik mi
yerin altına doğru inen merdivenin bir kaç basamağını inip
sonra korkup nasıl kaçtık,,
bugünden bakınca herşey biraz gerçek, biraz düş gibi,
bir yaşamış, iki hissetmişim gibi
Istanbul, 91den beri yaşamımdaki ana karakterlerden biri,
yürürken altta akan su’yu hissettiğim tek yer burası
özlem.b
özlem bahadır
mimarlık eğitimi aldı. insan-doğa-mekân ilişkilerini doktora
tezinde‘kendiliğindenlik’ kavramı üzerinden inceledi (MSÜ,
2013). insanın kenti, kentin insanı her yeni gün yeniden
şekillendirmesi ile ilgilidir. kentbilim x edebiyat x tasarım
arakesitindeki çalışmalarıyla duyusal açıdan daha zengin,
daha kapsayıcı, daha eşitlikçi bir kentleşme, yapılaşma talep
eder ve bunun için çalışır.
çalışmaları herhangi bir disiplinle sınırlı değildir; bir türü
başka bir türün imkanlarıyla genişletmekten hoşlanır ve
bunu önemli bulur.
@baska_kent
istanbul çözüldü
özlem bahadır
1.baskı-2017
2.baskı-2022
#istanbulçözüldü
,,taksim, roma ve
kadıköy kabul
güzelsiniz ve diğerleri
çok güzel
ama kusuruma
bakmazsanız sizi de
görmek istemiyorum
10
11
13
14-15
16
20
21
23
25
27
bir sebebi olmalı, belki yok
dönüşüm
istanbul’u sevmek
taksim’deyiz*
şehirden çıkmaya başladım-1
çok
çok
ince bir sapla tutturulmuş gibi*
heryerinsandolu
ucu olmayan şehirlerde
kabataş dalgaları
30
31
33
37-39
40
41
42-43
44
45
bu kentin hakkını
vermek gerek
duyusal performans değerin kaç senin
bilime açık çağrı
şehirden çıkmaya başladım-2
bişeycity
ait
şehirden çıkmaya başladım-3
bahçemde
çapak
şehirden çıkmaya başladım-4
her kentte insanının tavrına işlemiş
birşeyler var
49
51
52-53
55
merak ediyorum
bişeyler var
Ince belli
pürüzsüz*
bazı şehirler ve denizkızları
fazla düşünmeye gelmez
59
61
62-63
65
67
69
70
73
75
76
77
79
81
82
83
85
87
89
91
93
95
96-97
hafif
bazı şehirler ve denizkızları*
kurak zamanlar*
avarelik makbuldür bu sokaklarda*
algoritma
geceleri bir yer var*
ölüm burda*
belki bir hal
ev tutuyor tüm parçalarımı
yarışasım yok hiç
koltuk deseni
mimar*
daha fazla hızlanmasını istemiyorum trenlerin
duvarlar
yakınlaş
ruh kime lazım*
avatar*
gülsuyu ışıkları*
ezmeden, ezilmeden*
bilinmeyen sokaklar*
çözül*
bazen yastığa başımı koyduğumda*
102-103
notlar
*ikinci baskıda eklenenler
6
**ahmet hamdi tanpınar, 5 şehir
(…) çocukluğumda, bir arabistan şehrinde ihtiyar bir kadın
tanımıştık. sık sık hastalanır, humma başlar başlamaz istanbul
sularını sayıklardı :
-çırçır, karakulak, şifa suyu, hünkar suyu,
taşdelen, sırmakeş,,,
âdeta bir kurşun peltesi gibi ağırlaşan dilinin altında ve gergin,
kuru dudaklarının arasında bu kelimeler ezildikçe fersiz gözleri
canlanır, bütün yüzüne bizim duymadığımız bir şeyler
dinliyormuş gibi bir dikkat gelir, yanaklarının çukuru sanki bu
dikkatle dolardı. bir gün damadı babama:
- bu onun ilacı, tılsımı gibi bir şey,, onları sayıklayınca
iyileşiyor, demişti.**
kurak zamanlar
araştırdım; çırçır, şifa, hünkar sarıyer’de,
taşdelen çekmeköy’de,
karakulak ve sırmakeş beykoz’da akmaya devam ediyor
ab-ı hayat suları yerli yerinde, iyi
iyi de biz kuruyoruz be tanpınar
bu şehrin kadınları kuruyoruz
bu şehrin adamları kuruyoruz
bu şehrin su’ya çıkan eğri büğrü yollarında yürümüşlüğümüz varken kuruyoruz
su’ya bunca yakınken kuruyoruz,
sokaklarda kuruyoruz
evlerde kuruyoruz
kapı önlerinde,
metroda,
otobüste,
duraklarda, alışverişte, markette,
dönüşmüş binalarda kuruyoruz
tankerler dolusu dökseler, olmuyor;
kurumsal sularla yeşermiyor şehirler
-çırçır, karakulak, şifa suyu, hünkar suyu, taşdelen,
sırmakeş,,,
ab-ı hayat suları yerli yerinde, iyi
iyi de bakırköy’den zuhur eden babalar nerde?
afyonunu ramazanda içinde patlatanlar?
her sokağın delisi nerde?
sokağını ıslak ağızlı delisiyle sevenler nerde?
avarelik makbuldür bu sokaklarda
lazımdır, gereklidir, iştir
taksim’deyiz
kazancılar yokuşundan vurduk mu, bir nefeste taksimdeyiz
dev bir koridor istiklal, gürültü serbest
her köşede biri diğerini bekliyor,
teklifsiz tüm kaldırımlar, kitapçı vitrinleri, taksim’in tüm renkleri,
bütün ışıklar
emek’ten çıktın mı kafanı kaldır, yıldızlara bakmak burda çok anlaşılır
ceketim eskilerden
adımlarım güçlü,
saçlarım sallanmazsa yürüdüm demiyorum
gonlum heves dolu, degisecek bir seyler, degistirecegim
kafam sanki her yöne dönük, heryerde gozum var heryerde kulagim
istanbul say ki bana zimmetli
hatirladıgim hep o büyük mavi
neresinden girsek taksim’den çıkıyoruz
hep bir sarki dilimde
taksim’de biz,
nerden baksan güzeliz
şimdilerde bütün gücümle sevmeye çalıştığım yerler, yollar yok daha
o yıllarda ne abbas* okumuşum, ne beşiktaş’taki ilk sevgiliyi
biliyorum üstelik
istanbul yatıştırıyor
sokaklarında,çıkmazlarında, boğazda
dizlerine yatırıp bitlerimi ayıklayan bir şeyler var
“mutlak baskı, biraz fazlaca verilerek elindeki her şeyin
alınmasıdır”
8
Jean baudrillard*
*heryer insan dolu
8
gülsuyu ışıkları
geceleri yatağıma uzandığımda, küçük titrek yakamozlar gibisiniz
duvarımdan martılar size doğru ha uçtu ha uçacak
yüzü suya bakan evlere, 2017
dostane duygular besliyorum balkonumdan gördüğüm dağa
bir dağ eden şu evlere
bir tane mavi bina sıyrılıyor aralarında, boyluca biraz
bir yalnız ağaç var
sardunya dolu, sıvasız, dar balkonlar var
birbiri ardında, ezmeden, ezilmeden duruyorlar
ümide benzer bir şeyler var bu dağın eteklerinde
inanca benzer bir şeyler var
*gülsuyu
kentsel dönüşümün eşiğinde, 2020
‘İçinde bulunduğumuz bu yeni evrede, toplumsal / estetik
manzarayı yan yana, ama birbirine değmeyerek paylaşan,
dolayısıyla da amorf bir yığının içindeki atomlaşmış birimler
olmaktan öteye gitmeyen sayısız yönelim belirlemektedir.’
uğur tanyeli
10
bazen herşey bir kara deliğe doğru hızla çoğalıyor gibi
ruh kime lazım
ruh niye lazım
#istanbulçözüldü
sokaklarda kuruyoruz
evlerde kuruyoruz
kapı önlerinde,
metroda,
otobüste,
duraklarda, alışverişte, markette
dönüşmüş binalarda kuruyoruz
bu şehrin su’ya çıkan eğri büğrü yollarında yürümüşlüğümüz
varken kuruyoruz
istanbul çözüldü, yer yer gerçeküstücülüğe kayan anlatımı ve
ironik diliyle kentte tarifi zor olana da yer açmanın peşinde
#kentinruhu #psikocoğrafya #artivizm
‘kitapta yazılıp çizilenler, insanın mekanla ilişkisinin sonsuz çeşitliliğini belirgin
kılar. buna göre kent, anaakımda kurulan denklemlere sonsuz kişisel anlamla
girerek denklemleri altüst eder.’
-tanıtım bülteninden
kitabın tamamı için :
www.yeniinsanyayinevi.com
https://ayrikotukitap.com/
İnstagram : @baska_kent