Silistre Eyaletinde Osmanlı-Rus Savaşları Küçük Kaynarca'dan ...
Silistre Eyaletinde Osmanlı-Rus Savaşları Küçük Kaynarca'dan ...
Silistre Eyaletinde Osmanlı-Rus Savaşları Küçük Kaynarca'dan ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
144<br />
AYLA EFE<br />
zamanında ulaştırılamaması, ordunun ileri harekete geçmesini engellemişti. 15<br />
Ancak yine de Yerköy’de Prens Kobarg yönetimindeki Avusturya ordusuna<br />
karşı kazanılan zafer, kaybedilen yerlerin geri alınabileceği umudunun devam<br />
etmesini ve yeni sadrazama karşı güven duyulmasını sağlamıştı. Fakat<br />
sadrazamın <strong>Rus</strong>lar’ın devam eden taarruzlarına karşı gerekli tedbiri almakta<br />
gecikmesi ve Avusturya ile başlayan barış görüşmelerinin etkisi ile <strong>Rus</strong>lar’la da<br />
barış yapabilme olasılığının gündeme taşınması sadrazama karşı güvensizliğin<br />
yeniden oluşmasına neden olmuştu. 16 Üstelik sadrazamın başkanlığında birbiri<br />
arkasına toplanan meşveret toplantılarında kış mevsiminin yaklaşması ve henüz<br />
asker ve malzeme noksanlarının tam olarak giderilemediği gibi gerekçelerle<br />
ordunun Şumnu’ya geri çekilmesine karar verilmiş olması, padişahın da<br />
tepkisine neden olmuştu. Zira <strong>Rus</strong>çuklu Hasan Paşa içine düştüğü korku ve<br />
şaşkınlıkla Şumnu’ya gitmek yerine Hacıoğlupazarı’nda kalmakta ısrar etmiş,<br />
ancak meşveret meclisinde küçük bir kasaba olan Hacıoğlupazarı’nda kalmanın<br />
mümkün olmayacağı görüşünün benimsenmesi üzerine, Şumnu Kışlık<br />
Karargâhı’na çekilmeye karar verilmişti. 17 Sadrazam bu karara uyup, önce ordu<br />
15 Ordunun zahire ihtiyacını karşılamak için Hezergart, Niğbolu, Lofça tarafından on-on<br />
beş bin kuruş ödenerek zahire satın alınmış ise de toplanan elli bin kile buğday, ordunun<br />
ihtiyacını karşılayacak nitelikte değildi. Üstelik ordu mevcudu sürekli artmaktaydı. Ayrıca<br />
ordunun İsakçı veya Vidin tarafından hangisine doğru hareket edeceği kesin olarak<br />
bildirilmediğinden, yol boyunca kazalara zahire hazırlanması için emir de verilmemişti.<br />
Zaten bu zahireyi tedarik etmek bu kazaların kudreti dışındaydı. Birkaç günlük peksimet<br />
ile yola çıkılacak olsa bile malzemeyi nakledilecek hayvanlar için arpa yoktu. Üstelik<br />
Anadolu ve Rumeli’den gelmesi planlanan askerlerin de gelmesi gecikmekteydi. Düşman<br />
taarruza geçecek olsa yeterli asker yoktu. Ordunun sefer için gerekli hazırlıkları<br />
yapmama nedeni ise eski sadrazam Cezayirli Hasan Paşa’nın bir tedbirsizliği olarak<br />
değerlendirilmekteydi. Çünkü Cezayirli Hasan Paşa’nın <strong>Rus</strong>ya ve Avusturya’nın barış<br />
teklifleri üzerine barış yapılabileceği umuduyla sefer hazırlıklarını gevşetmiş olması<br />
gösterilmekteydi. Ayrıca eski sadrazamın ünü herkesi korku ve çekingenliğe iterken yeni<br />
sadrazama karşı böyle bir endişe de duymadıklarından gerekli tedbiri almakta yavaş<br />
davranılmıştı. Bkz: Mufassal <strong>Osmanlı</strong> Tarihi, s. 2705–2706.<br />
16 Avusturya ile 4 Ağustos 1791 tarihinde <strong>Silistre</strong> eyaletinin bir kazası olan Ziştovi’de<br />
barış yapılır ve bazı önemsiz sınır düzeltmeleri dışında Avusturya Belgart’ta dâhil olmak<br />
üzere tüm işgal ettiği bölgelerden çekilir. Beydilli, “<strong>Küçük</strong> Kaynarcadan Yıkılışa”, s. 71.<br />
17 Meşveret toplantısında ikişer odalı 120 adet evin bulunduğu Hacıoğlupazarı’nda tüm<br />
evlerden halk çıkarılacak olsa dahi değil ordu yeniçeriler için bile evlerin yeterli olmadığı<br />
üstelik halkın başka barınacak yerinin bulunmadığı görüşü ortaya çıkınca sadrazam<br />
padişahın ileri harekete geçme yönündeki istemini dile getirmesi üzerine, ordu kadısının<br />
“ Hacıoğlupazarı kasabasında kalındığı takdirde tüm hayvanlar ölür ve yük ve ağırlıklar da yerde<br />
kalır. Bizler ne halde olursak olalım fakat Ocaklı garip yiğitlerden birçoğunun bu yüzden öleceği<br />
açıkça görülüyor” şeklindeki konuşması üzerine tekrar sadrazam “Hacıoğlu pazarın da<br />
kışlanmasını padişah ister. Biz buraya İsmail’e asker sevki için geldik hiç olmazsa yük ve<br />
ağırlıklarımızı Şumnu’ya göndersek de yükte hafif eşya ile burada kalsak” diye ısrar edince eski<br />
kethüda tevkii Abdullah Efendi “birkaç gün sonra düşmandan korkup kaçan ve tuna<br />
kıyılarından dağılan kadın ve çocuklar bu kasabaya dökülüp gelirlerse halka dehşet gelir. <strong>Osmanlı</strong>