18.03.2016 Views

YAYINLARI

10ekim_rapor

10ekim_rapor

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ, 10 EKİM ANKARA EMEK, BARIŞ, DEMOKRASİ MİTİNGİ SALDIRISI<br />

HEKİM TANIKLIKLARI, UZMAN GÖRÜŞLERİ, DEĞERLENDİRMELER RAPORU<br />

deniyle kaotik ve kayıp yakınları açısından travmatik görünümlere yol<br />

açmıştır. Kayıp yakınlarına ve kamuoyuna sağlıklı bilgi akışı sağlanamamış,<br />

halkla ilişkiler ve psikosoyal destek faaliyetleri düşünülmemiştir.<br />

Otopsi salonunun önünde bekleyen kayıp yakınlarının temel gereksinimleri<br />

karşılanamamış, Kızılay, Belediye gibi kurumların giderebileceği<br />

bu ihtiyaçlar ancak gece yarısına doğru karşılanmaya başlanabilmiştir.<br />

<br />

<br />

Otopsi ve kimliklendirme işlemleri Adli Tıp Kurumu’nda gerçekleştirilmiştir.<br />

Bu çalışmalarda tüm işlemlerin tek bir merkezden yürütülmesi;<br />

koordinasyonu kolaylaştırmakla birlikte çalışmaların daha yavaş<br />

sürdürülmesine neden olmuştur. Ankara’da üniversitelerde görev yapan<br />

ve aynı zamanda Adli Tıp Kurumu’nda ek görevi bulunan adli tıp<br />

uzmanları dışında görev yapan uzman ve öğretim üyelerinden destek<br />

alınmamış, diğer kurumların olanaklarından yararlanılmamıştır. Otopsi<br />

uygulamasının Adli Tıp Kurumu birimleri dışında gerçekleştirilmemesi,<br />

bu yaklaşım nedeniyle Tıp Fakülteleri Adli Tıp Anabilim Dallarında<br />

uygun ve yeterli teknik donanım oluşturulamaması, Adli Tıp Kurumu’nda<br />

görevli uzman ve teknisyenlerin iş yükünün artmasına yol açtığı<br />

gibi kayıp yakınlarının bekleme süresinin uzamasıyla yaşanan acının<br />

yanı sıra gerginliğin de tırmanmasına neden olmuştur. Ankara’da<br />

mevcut Tıp Fakültelerinde de otopsi olanaklarının olması halinde eşgüdüm<br />

içinde çalışmaların daha hızlı yürümesinin mümkün olabileceği<br />

düşünülmektedir. Toplumun bu tür felaketlere karşı ortak davranışlar<br />

içinde bulunması, yaraların birlikte sarılması, yürütülen çalışmaların<br />

bilimsel standartlara uygun olarak, toplumun ve bağımsız uzmanların<br />

katılımına ve denetimine açık bir şekilde yürütülmesi adalet duygusunu<br />

ve samimiyet algısını da güçlendirecek bir faktör olacaktır.<br />

Adli tıp uzman görüşünün sonuç bölümünde şunlar belirtilmektedirler:<br />

“Olayın kitlesel niteliği, olay yerinde yaşanan dehşet tüm toplumu etkilemiştir.<br />

Bununla birlikte olayda yaralanan kişilerin tıbbi ve adli değerlendirilmesi<br />

kişilerin kendi imkânlarına bırakılmıştır. Tedavi ve rehabilitasyon<br />

çalışmalarının yanı sıra yaralıların adli tıbbi değerlendirilmesi<br />

de sistemli bir biçimde yapılmamıştır. Adli tıp şiddetin kanıtlarını<br />

belirlemek ve bir daha benzer bir şiddetin yaşanmaması ve toplumsal<br />

adaletin gerçekleşmesi için yargıya buna ait kanıtları sunmakla yükümlüdür.<br />

Adalet duygusunu güçlendiren; yalnızca yargı süreçleri değil,<br />

süreçte yaşananlar, kurulan ve kullanılan dil, yaşanan travmaların<br />

ve acının farkındalık, samimiyet, sahicilik ve de en önemlisi hakikate<br />

ulaşma çabasının varlığıdır. Devletin, sorumluluğunu kabulü ve hakikatin<br />

ortaya çıkmasını sağlayacak şekilde araştırma yürütmesi, kamuoyundan<br />

özür dilemesi, yaşanan travmanın hikâyesinin yazılması, anlatılması,<br />

ortak anmalar düzenlenmesi, anma mekânları, sembolleri,<br />

anıtların oluşturulması, tekrar yaşanılmayacağına dair güvenin oluşturulması,<br />

onarım sürecini ve ortak adalet duygusunu da güçlendirecek-<br />

36

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!