29.12.2016 Views

BeyzaNurGungorMT2-SosyalMedya

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

BAŞKA BİR ŞEYLE DOLDURUN.<br />

ADDICT<br />

Kullanım Alanları ile<br />

SOSYAL MEDYA<br />

Barış Gürkaş<br />

Özel Röportaj<br />

SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI<br />

VE ETKİLERİ<br />

3. SAYI


SOSYAL MEDYA<br />

Erkam Yayın ve San. A.Ş.<br />

Adına Sahibi<br />

Abdullah Sert<br />

Yayın Danışmanı:<br />

Mehmet Köprülü<br />

Yazı İşleri Müdürü:<br />

Süleyman Ragıp Yazıcılar<br />

suleymanragip@gencdergisi.com<br />

Yayın Kurulu<br />

Ali Can<br />

Asım Gültekin<br />

Harun Kırkıl<br />

Mehmet Dinç<br />

Sinan Özgenç<br />

S. Bilgehan Eren<br />

Yazı İşleri<br />

Salih Yüztgenç<br />

Muhammed Murat Tutar<br />

Huzeyfe Kıvrak<br />

Görsel Yönetmen:<br />

M.Semih Taneri<br />

semihtaneri@gmail.com<br />

Grafik Tasarım:<br />

Abdurrahim Yüce<br />

abdurrahimyuce@gmail.com<br />

Web Geliştirici & Yöneticisi:<br />

Fatih Çal<br />

fatih.cal@gmail.com<br />

Web İçerik Sorumlusu:<br />

Muhammed Murat Tutar<br />

muhammedtutar@gmail.com<br />

Tarih Gastesi Editörü<br />

Sinan Özgenç<br />

tihaber@gencdergisi.com<br />

Ti Haber Görsel Yönetmeni<br />

Affan Cebeci<br />

affancebeci@gmail.com<br />

Genel Merkez<br />

Organize Sanayi Bölgesi,<br />

Turgut Özal Cad. No: 117/2 A-D<br />

İkitelli / İSTANBUL<br />

Tel: (0212) 671 07 00 (Pbx)<br />

Faks: (0212) 671 07 17<br />

Üsküdar Şube<br />

Aziz Mahmut Hüdayi Mah. Gülfem Sk. No: 22<br />

Tel: 0216 532 00 42<br />

Baskı: Erkam Matbaası<br />

Tel: (0212) 671 07 07<br />

Renk Ayrımı: Erkam Grafik<br />

Dağıtım: Kültür Dergi Dağıtım<br />

İstanbul İrtibat Bürosu<br />

Ankara Cad. 60/5 Cağaloğlu-İstanbul<br />

Tel: (0212) 513 35 80 - 81<br />

Editörün Köşesi<br />

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte, insanların hayata bakış açısı da<br />

değişiyor. Özellikle internet kullanımı, bilgiye kolay yoldan erişim<br />

şansı, insanların hayatlarını geliştirmekle birlikte bir o kadar da köreltiyor.<br />

Tek bir tuşla yapılan alışverişler, ödenen faturalar, verilen<br />

yemek siparişleri… İsteklerimiz, hayatımızın hep bir ‘tık’ önünde.<br />

Tüm bu gelişmelerin ve kolaylaştırıcı etkilerin artışıyla, insan ilişkileri<br />

ciddi yaralar almakta. Özellikle günümüzün yaygın olarak kullanılan<br />

sosyal paylaşım siteleri sayesinde insanlar sosyalleştiğini düşünürken,<br />

aslında asosyalliğe doğru adım atıyorlar, farkında değiller.<br />

Gittikleri yerlerden, yanında bulunan kişilere, yedikleri yemeklerden,<br />

yaptıkları işlere kadar bir çok şeyi insanlarla paylaşma iç güdüsüyle<br />

hareket etmeye başladılar. İstemsiz bir şekilde, güncelledikleri<br />

durumların ‘beğen’ilme arzusuyla yanıp tutuştular. Yapılan araştırmalar<br />

da gösteriyor ki; sosyal paylaşım siteleri aslında insanların<br />

psikolojisini olumsuz yönde etkiliyor. En iyi bildiğimiz bağımlılık yapan<br />

maddelerin başında gelen; sigara, alkol ve uyuşturucu maddelerinin<br />

arasına, sosyal paylaşım sitelerine bağımlılık maddesi de ekleniyor<br />

haliyle. Yine yapılan araştırmaların sonucunda, internetten<br />

uzaklaştırılan insanların, tıpkı alkol, sigara ve uyuşturucu gibi bağımlılık<br />

yapan maddeleri bıraktıklarında vücutlarında meydana gelen<br />

tepkileri gösterdikleri gözlemliyorlar.<br />

İnsanlar yüzyüze konuşmaya hasret kalıyoruz. Ve ne vakit insanlarla<br />

karşı karşıya gelsek, konuşamamaktan yakınıyoruz Çünkü<br />

hayatlarımız sadece internetten, sosyal ağlardan ibaretleşiyor.<br />

Önce hâl hatır faslıyla başlayıp ardından bir iki çeşit farklı konulardan<br />

bahseder olsak da, konular yine dönüp dolaşıp, aynı noktaya<br />

geliyor. Karşımızdakinin sosyal paylaşım sitelerindeki aktivitelerinden,<br />

gittiği yerlerden, yazdığı sözlerden paylaştığı videolara kadar<br />

didik didik konuşuluyor. Bu da yetmezmiş gibi, sanal dedikodular da<br />

birbirini takip ediyor. Beğendiği, hoşlandığı kişiyi gösterip, yazdıklarından<br />

ve yaptıklarından açıyorlar sohbetleri. Kısaca sohbetler<br />

bozuluyor, muhabbetler koyulaşmak yerine, açıklaşıyor, sıradanlaşıyor.<br />

İnsanlar sosyalleşmekten uzaklaştıkça, uzaklaşıyor, ama kimse<br />

farketmiyor. Herkes birbirini uyarıyor ama dönüp de aynaya bakmıyor.<br />

Herkes dünyayı, sanal alemden kurtarıyor gerçek dünyadan<br />

koptukça kopuyor. Canı bile yansa, acısını önce sanal alemde<br />

paylaşıyor. Duygular köreliyor, duygular can çekişiyor.<br />

Umarım yeni yılda birbirimizin yüzüne bakacağımız, gülümseyeceğimiz,<br />

konuşacağımız ve dinleyeceğimiz anlara sahip oluruz.<br />

Abdullah SERT<br />

İçindekiler<br />

1<br />

3<br />

5<br />

7<br />

9<br />

11<br />

Sosyal Medya Nedir?<br />

En Popüler Sosyal Medya Uygulamaları<br />

Röportaj<br />

Sosyal Medyanın Yararları ve Zararları<br />

Sosyal Medya Kullanım Alanları<br />

İş Dünyası ve Sosyal Medya


Sosyal Medya Nedir?<br />

Geleneksel Medyadan Farklılıkları<br />

Sosyal medya basılı gazete, televizyon ve sinema gibi geleneksel medyadan farklıklar gösterirler. Genellikle geleneksel medya<br />

enformasyonun yayınlanması için belirli kaynaklara ihtiyaç duyarken, bilgiyi yayınlamak veya erişmek için sosyal medya göreceli<br />

olarak masrafsızdır ve erişim araçları herkese açıktır (bireyler bile kullanabilir). Bir matbaa yatırımı veya TV yayını yapmak için<br />

zorunlu olan lisansa ihtiyaç duyulmaz.<br />

Geleneksel medya genellikle “endüstriyel”, “broadcast” veya “mass” medya olarak tanımlanır.<br />

Sosyal medya’nın ve geleneksel medyanın ortak taşıdığı bir karakteristik özellik, küçük veya büyük kitlelere ulaşabilmeleridir;<br />

örneğin, hem bir blog yazısı hem de bir televizyon programı sıfır kişiye de ulaşabilir milyonlarca kişiye de ulaşabilir. Sosyal medya<br />

ve geleneksel medya arasındaki farkları tanımlamaya yardımcı olacak özellikler kullanılan yönteme göre farklılıklar gösterebilir. Bu<br />

özelliklerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:<br />

Erişim - Hem geleneksel medya hem de sosyal medya teknolojileri herkesin genel bir kitleye erişebilmesine olanak tanır.<br />

Erişilebilirlik - Geleneksel medya için üretim yapmak genellikle özel şirketlerin ve hükümetlerin sahipliğindedir; sosyal medya<br />

araçları genel olarak herkes tarafından az veya hiç maliyetle kullanılabilir.<br />

Kullanılırlık - Geleneksel medya üretimi çoğunlukla uzmanlaşılmış yetenekler ve eğitim gerektirmektedir. Çoğu sosyal medya için<br />

bu geçerli değildir veya bazı durumlarda yetenekler tamamen değişmiş ve yenidir, yani herkes üretimde bulunabilir.<br />

Yenilik – Geleneksel medya iletişimlerinde meydana gelen zaman farkı (günler, haftalar, hatta aylar) anında etki ve tepkisi olan<br />

sosyal medya ile kıyaslandığında uzun olabilmektedir (Tepkilerin zaman aralığına katılımcılar karar verir). Geleneksel medya da<br />

sosyal medya uygulamalarına adapte olmaktadır, dolayısıyla yakın zamanda bu farklılık ortadan kalkacaktır.<br />

Kalıcılık - Geleneksel medya yaratıldıktan sonra değiştirilemez (bir dergi makalesi basıldıktan ve dağıtıldıktan sonra aynı makale<br />

üzerinde değişiklik yapılamaz), oysa sosyal medya yorumlar veya yeniden düzenlemeyle anında değiştirilebilir.<br />

Özgürlük - Geleneksel medya ile sosyal medya arasındaki belki en önemli fark özgürlüktür. Geleneksel medya hükümetlerin ve<br />

reklam verenlerin baskısı altındadır ve özgürce yayın yapamaz. Sosyal medya ise kolay erişilebilir, herkes tarafından eşit düzeyde<br />

müdahale edilebilir, global bir platform olduğundan çok daha özgürdür.<br />

Sosyal medya, Web 2.0'ın kullanıcı hizmetine sunulmasıyla<br />

birlikte, tek yönlü bilgi paylaşımından, çift taraflı ve<br />

eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşılmasını sağlayan<br />

medya sistemidir. Ayrıca sosyal medya; kişilerin internet<br />

üzerinde birbirleriyle yaptığı diyaloglar ve paylaşımların<br />

bütünüdür. Sosyal ağlar, insanların birbiriyle içerik ve<br />

bilgi paylaşmasını sağlayan internet siteleri ve uygulamalar<br />

sayesinde, herkes aradığı, ilgilendiği içeriklere<br />

ulaşabilmektedır. Küçük gruplar arasında gerçekleşen<br />

diyaloglar ve paylaşımlar giderek, kullanıcı bazlı içerik<br />

(İngilizce: UGC-User Generated Content) üretimini<br />

giderek arttırmakta, amatör içerikleri dijital dünyada<br />

birer değere dönüştürmektedir.<br />

Zaman ve mekân sınırlaması olmadan (mobil tabanlı),<br />

paylaşımın, tartışmanın esas olduğu bir insanî iletişim<br />

şeklidir. Sosyal medya platformlarında insanlarla buluşur<br />

ve iletişimde bulunursunuz. İnsanlara yardım eder,<br />

yardım alır, sorularına cevap verir ve kendi sorularınızı<br />

sorarsınız. Bu bakımdan sosyal medya resmi olmayan<br />

eğitim yollarından da bir tanesidir.<br />

Teknoloji, telekomünikasyon, sosyal iletişimin kelimeler, görseller,<br />

ses dosyaları yolu ile sağlandığı bir yapıya sahiptir. İnsanlar<br />

hikâyelerini ve tecrübelerini bu bağlamda paylaştığı bir çerçeveye<br />

de sahiptir.<br />

Sosyal medya, geleneksel medyada olduğu gibi tek bir noktadan<br />

çok sayıda kişiye yayın yapmaktan çıkarak, iletişim yönü<br />

açısından çoktan çoğa paradigmasına dayalı “kullanıcı<br />

kaynaklı medya" özelliğine sahiptir. Kullanıcı Kaynaklı Medya,<br />

geleneksel medyadan farklı olarak, içeriğin bizzat kullanıcılarının<br />

kendileri tarafından üretilmesine ve paylaşılmasına olanak yaratmaktadır[1].<br />

Sosyal medya aynı zamanda "Kullanıcıların Ürettiği<br />

İçerik" ve "Müşterilerin Ürettiği Medya" kavramlarını da ortaya<br />

çıkarmış, bu yapısıyla da ticari plandaki anlamını kazanmıştır.<br />

Ama Andreas Kaplan ve Michael Haenlein’in 2010’daki tespitine<br />

göre Sosyal Medya; “Web 2.0 üzerinde ideolojik ve teknolojik<br />

içeriklerin, yapılanmaların kullanıcı merkezli bir şekilde üretilmesine<br />

ve geliştirilmesine izin veren internet tabanlı uygulamaların<br />

bütününe”[2] denilmekte.<br />

Sosyal Medya Okur-yazarlığı<br />

Sosyal medya okuryazarlığı veya yalnızca medya<br />

okuryazarlığı olarak da adlandırılan, insanların<br />

medya mesajlarını daha iyi anlaması, analiz etmesi,<br />

belirli açılardan değerlendirebilmesi ve daha bilinçli<br />

olarak tüketebilmesi sürecine verilen isimdir. Terim,<br />

geleneksel medyaya ancak okur olarak katkısı bulunan<br />

kişinin, günümüz yeni sosyal medyasında kitle<br />

iletişim araçlarını kullanma konusunda herkese eşit<br />

fırsat verilmesi ilkesine dayanılarak türetilmiştir. İnternet<br />

ile birlikte gelen bu fırsat, kişilerde teknik bilgi ve<br />

beceri bulunmasını da gerektirmektedir. İnternet<br />

sosyal mecrasında Facebook, Youtube, Twitter ve<br />

çeşitli blog ortamları, geleneksel medyanın da<br />

(gazeteler, dergiler vb.) bu ortamda yer alması nedeniyle<br />

kişiler bu farklı rolü kullanmaktadırlar. Günümüzde,<br />

bu sosyal medya ortamları; fikir, düşünce, fotoğraf,<br />

video ve yazıların paylaşılabildiği gündelik hayatın<br />

vazgeçilmezleri arasında yerini almıştır. İnsanlar açısından<br />

geçmiş medya ortamına göre, yalnızca tüketici<br />

olma anlayışı neredeyse hükümsüz hale gelmiştir.<br />

Topluma Etkileri<br />

Sosyal medyadan sonra insan hayatında birçok şey<br />

değişmeye başladı. Sosyal medyada varolan içerik<br />

kullanıcı tarafından oluşturulduğundan yaratıcılık<br />

önem kazanmaya başladı ve katılım çağı doğdu.<br />

Medya'nın içeriğini üreten ve medyayı izleyen arasındaki<br />

katı ayrım ortadan kalktı.[9] Bu oluşuma bağlı<br />

olarak değişim hızı arttı. İnsanlar için inovatif olmak ve<br />

yeniliklerde başı çekmek önem kazandı. Gerçekler<br />

değil fikirler önem kazandı, objektif olmak değil içten<br />

olmak önemli hale geldi.<br />

Sosyal medya yeni bir ilişkiler ağı ve iletişim jargonu<br />

ortaya çıkardı. Bir müstear ismin arkasına saklanmış<br />

olmanın verdiği özgüven bireylere muazzam bir ifade<br />

özgürlüğü bahşetmiş, insanlar bilinçaltının derinliklerinde<br />

mahsur kalmış duygu ve düşünceleri rahatlıkla<br />

ifade edebilir hale getirmiştir. Ancak bunun yanında<br />

mahremiyet duygusunu köreltme gibi birtakım olumsuz<br />

özelliklerinden de bahsedilmektedir.<br />

1<br />

2


EN POPÜLER SOSYAL MEDYA UYGULAMALARI<br />

Facebook<br />

Facebook, insanların başka insanlarla iletişim kurmasını ve bilgi alışverişi<br />

yapmasını amaçlayan bir sosyal paylaşım sitesidir. 4 Şubat[2004<br />

tarihinde Harvard Üniversitesi 2006 devresi öğrencisi Mark Zuckerberg<br />

tarafından kurulan Facebook, öncelikle Harvard öğrencileri için<br />

kurulmuştu. Daha sonra Boston civarındaki okulları da içine alan<br />

Facebook, iki ay içerisinde Ivy Ligi okullarının tamamını kapsadı. İlk<br />

sene içerisinde de; Amerika Birleşik Devletleri'ndeki tüm okullar Facebook'ta<br />

mevcuttu. Üyeler önceleri sadece söz konusu okulun e-posta<br />

adresiyle (.edu, .ac.uk, vb.) üye olabiliyordu. Daha sonrasında da ağ<br />

içine liseler ve bazı büyük şirketler de katıldı. 11 Eylül 2006 tarihinde<br />

ise Facebook tüm e-posta adreslerine, bazı yaş sınırlandırmalarıyla<br />

açıldı. Kullanıcılar diledikleri ağlara; liseleri, çalışma yerleri ya da<br />

yaşadığı yerler itibarıyla katılım gösterebilmektedirler. Ayrıca Facebook,<br />

dünyanın en fazla ziyaret edilen sitelerinden biridir.<br />

Twitter<br />

Twitter, bir sosyal ağ ve mikroblog sitesidir. Kullanıcılarına<br />

tweet (Türkçe cıvıldama) adı verilen en fazla 140 karakterlik<br />

metinler yazma imkânı veren Twitter, çeşitli araçlarla<br />

daha etkin kullanılabilen bir yeni nesil iletişim aracıdır.<br />

Kullanıcılar tarafından atılan tweetler herkes tarafından<br />

görülebilir. Ancak kullanıcılar attıkları tweetleri sadece<br />

kendi takipçilerinin görebileceği şekilde sınırlandırabilir.<br />

Kullanıcılar diğer kullanıcıların tweetlerine üye olabilirler.<br />

Üye oldukları kişi veya kurumların takipçi sayısını ve<br />

bunların kimleri takip ettikleri görebilirler. Tüm kullanıcılar<br />

Twitter'ın websitesi aracılığıyla tweetlerini gönderebilir<br />

ve alabilirler. Kullanıcılar Twitter'ın websitesine uyumlu<br />

harici uygulamalar (akıllı telefonlar gibi) veya belirli<br />

ülkelerde erişilebilen kısa mesaj servisi tarafından giriş<br />

yapabilirler.<br />

2008'deki ABD seçimlerinde özellikle Barack Obama<br />

tarafından sıklıkla kullanılan Twitter'dan Türkiye'deki son<br />

yerel seçimlerde de yararlanılmıştır. Ayrıca Twitter, sosyal<br />

medyanın en popüler araçlarından biri olarak gösterilmektedir.<br />

3<br />

Instagram<br />

Instagram, sosyal medyada ücretsiz fotoğraf ve video paylaşma<br />

uygulaması. Ekim 2010'da kurulduğunda, kullanıcılarına çektikleri<br />

bir fotoğraf üzerinde dijital filtre kullanma ve bu fotoğrafı Instagram'ın<br />

da dahil olduğu, sosyal medya servisleri ile paylaşma imkanı<br />

tanımıştır.[4] Kevin Systrom ve Mike Krieger tarafından kurulan<br />

Instagram Nisan 2012 yılında sosyal medya devi Facebook<br />

tarafından 1 milyar dolara satın alındı.[5] Facebook'a satılmadan<br />

önce 30 milyon kullanıcısı olan Instagram'ın 2016 yılı itibariyle 500<br />

milyon kullanıcısı var.<br />

WhatsApp<br />

WhatsApp Messenger, akıllı telefonlar için geliştirilen, platformlararası çalışma<br />

özelliğine sahip bir mesajlaşma ve arama uygulamasıdır. Android, BlackBerry,<br />

iPhone, Windows Phone ve Nokia telefonlarıyla uyumlu olan uygulama, 2G,<br />

3G, 4G ya da WiFi İnternet bağlantısı aracılığıyla kullanıcıların birbirlerine<br />

fotoğraf, video,ücretsiz arama, sesli ve yazılı mesaj, belge göndermesini sağlar.<br />

Aynı adı taşıyan şirket, eski Yahoo! çalışanları olan Biran Acton ve Jan Koum<br />

tarafından ABD'de, Kaliforniya eyaletindeki Santa Clara kentinde kurulmuştur.<br />

Kısa zamanda büyük bir popülariteye kavuşan WhatsApp Messenger üzerinden<br />

gerçekleşen iletişim trafiği Ağustos 2012'den Ocak 2013'e kadar %75<br />

oranında artarak 2012 yılında toplamda %500'e ulaşmıştır. Dünyada kayıtlı<br />

kullanıcı sayısı en yüksek olan siber hizmetler arasındadır.<br />

Tumblr<br />

Tumblr, ABD menşeli sosyal ağ ve blog sitesidir. David Karp tarafından Şubat<br />

2007'de kurulmuştur. Kuruluşun ardından iki hafta içinde 75.000 kullanıcıya ulaşan<br />

site sırf ABD'de toplam 13.4 milyon kullanıcıya sahiptir. Tumblr'ın benzer türdeki<br />

diğer sitelerinden farkı, popüler sosyal paylaşım siteleriyle tam bir uyum içinde<br />

çalışıyor olmasıdır.<br />

Beş yıllık süre boyunca reklamsız hizmet veren Tumblr'ın gelir kaynağının büyük<br />

kısmını özel temaların satışından alınan paylar ve gönderilerini öne çıkarmak<br />

isteyen kullanıcıların ödediği bir dolarlık ücret oluşturuyordu. Site ilk büyük reklam<br />

kampanyasını anlaştığı spor giyim şirketi Adidas ile başlattı.<br />

Tumblr 2015 senesinin en hızlı büyüyen sosyal ağı oldu. Facebook ve Instagram<br />

gibi sosyal medya sitelerini geride bırakan Tumblr, üye sayısını tam 45% oranında<br />

arttırdı. Global Web Index’in verilerine göre aktif kullanıcı sayısını 120% arttıran<br />

Tumblr, Facebook ve Instagram’ın önüne geçti.<br />

4


Röportaj<br />

Dergimizin 3. sayısında editörlerimizden Hazal Burcu İnce, Psikolog Barış Gürkaş ile Sosyal Medya Psikolojisi üzerine keyifli bir<br />

röportaj gerçekleştirdi. Şimdi sizleri bu keyifli söyleşiyle başbaşa bırakıyoruz…<br />

Barış Gürkaş kimdir? Kısaca tanıtır mısın?<br />

Kendimi tanıtarak sohbete girmek çok fazla tercih ettiğim bir tarz değildir. Çünkü ilk satırlar ve son satırlar karşındaki insanın<br />

aklında kalmak adına çok kıymetlidir. Ancak ille de kendimi tanıtmam gerekirse biraz duygularımı hissetmeniz bana dair daha fazla<br />

bilgiye ulaşmanızı sağlayacaktır. 1986 Aydın doğumluyum liseye kadar Aydın’da okudum. Tahmin edebileceğiniz gibi Ege aşığıyım<br />

ve tabi ki kendimi en iyi hissettiğim yer bir deniz kenarı.<br />

İşin doğrusu bir yandan teknoloji bağımlılığı üzerine yazılar yazıp bir yandan insanların teknolojiye entegrasyonu üzerine<br />

yazmak bu zincirin en zayıf halkası. Çünkü bağımlılık diye adlandırdığımız durum bu çağın bir gerçeği. Ancak bağımlılık<br />

adına şunu çok net biliyoruz ki teknoloji okur yazarlığı bu süreci en az etkiyle atlatmamızın tek yolu.<br />

Ayrıca çok etkili yazı ve paylaşımlarının olduğu bir bloga ve facebook fan page’e<br />

sahipsin. Yazı ve paylaşımları genel olarak neye göre belirliyorsun? Paylaşımların ne<br />

düzeyde ilgi görüyor? Nasıl bir takipçi kitlesine sahipsin? Takipçilerinle iletişimin nasıl?<br />

Aldığın geri dönüşlerden bahseder misin?<br />

Eğitim hayatınızdan ve iş tecrübelerinizden bahseder misiniz?<br />

Üniversite döneminde Okan Üniversitesi’ni burslu kazanarak başladım ve aynı okulda çift anadal yaparak işletme bölümünü<br />

de Psikoloji ile birlikte bitirdim. Sonrasında aynı üniversitede klinik psikoloji üzerine uzmanlığıma başladım. Üniversite hayatım boyunca<br />

birçok üniversite öğrencisi gibi birçok eğitim aldım, birçok kulüp faaliyeti içinde yer aldım çeşitli büyük kurumlarda stajlarımı<br />

tamamladım. Bunlardan hayatımı en çok yönlendireni, Fütüristler derneğinin üniversite klübünü Okan Üniversitesinde kurmam oldu.<br />

Sonrasında da zaten Genç Futuristlerin başkanlığına kadar devam eden bir sürecin içine girdim.<br />

Üniversite bitince 1 yıl Kayseri’de askeri psikolog olarak askerlik görevimi tamamladım. Askerliğim boyunca bireysel terapiler,<br />

intiharı, bağımlılığı önleyici çalışmalar, eğitimler verdim. Sonrasında 2 yıl boyunca otizmli çocuklarla ve aileleriyle çalıştım. Bu süre<br />

boyunca çeşitli kurumsal firmalara kişisel dönüşüm üzerine eğitimler verdim. Şimdi ise özel bir klinikte psikoterapi yapmaktayım aynı<br />

zamanda kurumsal firmalara eğitimler vermekteyim.<br />

Bir psikolog olarak sosyal medya’nın tanımını yapar mısın bize?<br />

Sosyal medya ve insan davranışları üzerine her geçen gün yeni araştırmalarla karşılaşıyoruz. Araştırmaların yayınlandığı uluslararası<br />

yayınlara baktığımızda en popüler araştırmalar arasında sosyal medya ve insan etkileşimine dair araştırmalar yer alıyor. Bu<br />

durumda sosyal medyanın ne olduğu neye dönüştüğü, neye dönüşeceğine dair değişimin ve dönüşümün devam ettiğini söyleyebiliriz.<br />

Benim bakış açıma göre, sosyal medya insanların yeni etkileşim ve paylaşım merkezleri. Ancak bu alanda normal hayattakinden<br />

daha cüretkar ve teşhirci davrandığımız kesin. Örneğin insanlar oldukları yerleri, hatta olmak istedikleri yerleri normal hayattaki<br />

sohbetlerinde söylemekten çekinecekleri, ayıp bulacakları şekilde deşifre ediyorlar. Hatta bu paylaşımların şeklinin kişilik tiplerine<br />

göre farklılaştığını görüyoruz.<br />

Sosyal medyanın hayatımıza ilk girdiği dönemde paylaşımlar gizli kimlikler aracılığıyla yapılırken, bugün gelindiği noktada bizim<br />

günlük hayattaki gerçek kimliğimize yakın kimliklerimizle yapıldığını görüyoruz. “Gerçek kimliğimize yakın” diyorum, çünkü sosyal medyada<br />

sergilediğimiz kimliğimiz idealize ettiğimiz, olmak istediğimiz kimliğimizi karşılamakta. Buda birçok zaman dijitalde tanıştığımız kişinin<br />

gerçek hayatta tanıştığımızdan farklı olmasıyla sonuçlanıyor.<br />

Dijital çağın içine doğan neslin bizden ayrıldığı en büyük noktanın buradaki ayrım olacağını düşünüyorum. Yani gerçek kimlikleriyle,<br />

sosyal medyada sergiledikleri kimlik arasında fark neredeyse hiç olmayacaktır. Buda dijitalle, gerçek hayatın daha da iç içe<br />

geçmesini sağlayacaktır.<br />

Oldukça aktifsin sosyal ağlarda, dijitaldeki varlığın hakkında neler söylemek istersin?<br />

Genel olarak psikoloji üzerine paylaşımlarda bulunuyorum. Paylaşımlarımın ilgi görmesi genellikle onlara koyacağım<br />

başlığa göre belirleniyor. Yani her konuda olduğu gibi psikolojide de insanlar başlıkta kendilerine en kısa yoldan, en hızlı<br />

şekilde en acil ihtiyaçlarına fayda sağlayacak konuları tercih ediyorlar.<br />

Takipçi kitlem ise çok değişken, konu insan olunca herkes bizim takipçimiz olabiliyor. Genellikle takipçilerin iletişim şekilleri<br />

(mail vbz.), kendi sorunlarına cevap arama şeklinde oluyor. Onların bir maillerine bile cevap yazmak, bazen onların hayatlarında<br />

büyük değişimlerle sonuçlanıyor. Başlarda cevap olarak yazacağım mailin pek etkisi olmayacağını düşünürdüm ancak<br />

sonrasında geri dönüşleri gördükçe ben dahi inanamadım. Normal şartlar altında bir mail neyi değiştirebilir derdim, ancak<br />

bir öneriyi arkadaşları yerine bir psikologtan duymaları onların bunu uygulamaktaki güçlerini arttırdığını gözlemlememi sağladı.<br />

Günlük ilişkilerdeki uzman görüşünün uygulamadaki etkisini, bu süre boyunca mail aracılığıylada gözlemlemiş oldum.<br />

Günümüz insanında internet bağımlılığı diye bir durum söz konusu mu sence? Bu<br />

konuda neler söylemek istersin?<br />

İnternet bağımlılığı bu çağın en önemli sorunlarından, insanlar bununla yaşamak zorunda olup bundan uzak kalabilmek<br />

için çaba sarfederek sağlıklı kalmaya çalışıyorlar. Bu öyle bir hal alabiliyor ki özellikle ergenlerde günde 17 saat ekrana<br />

bakarak geçirebiliyor. Bundan kurtulmak için genellikle aileleri tarafından panik halinde psikolojik destek almak için kliniklere<br />

getiriliyorlar.<br />

Bu yüzyılda bundan tamamen uzak kalabilmek ne mümkün ne de gerçekçi, onunla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu<br />

da ancak günlük rutinlerimizi ve ilişkilerimizi bozmayacak şekilde onunla yaşamayı öğrenmekten geçiyor. Ondan uzak kalmak<br />

hayatımıza giren yeni giyilebilir teknolojilerle (Google Gözlük vbz.) gelecekte daha da imkansız hale gelecek.<br />

Bir diğer taraftan teknoloji bağımlılığının, televizyonsuz bir dönemi deneyimlemiş bir topluluğun bir anda her tarafını bu<br />

denli ekran saran bir çağda yaşamak zorunda kalmasının bir adaptasyon süreci olduğunu düşünüyorum. Bu çağın koşullarına<br />

ayak uyduran insanın dönüşümü, sosyalleşme adına çeşitli farklılaşmaları da beraberinde getirdiği kesin. Sosyal medya<br />

bundan 50 yıl önce dünyaya gelen birey için yozlaşma olarak değerlendirilirken, bugün doğan ve kumandalı TV ile bile<br />

karşılaşmayacak bir nesil için anlamsız bir tartışma olacaktır.<br />

İçinde bulunduğumuz adaptasyon sürecinde teknolojiyi ateşe benzetiyorum, çok yaklaşırsanız yakar, çok uzak kalırsan<br />

ısısından faydalanamazsın, belli mesafede kalırsanızısıtır.<br />

Sosyal ağları oldukça aktif kullanmaya çalışıyorum, çünkü insanlar artık günün önemli bir kısmını ekrana bakarak geçiriyorlar. Bu<br />

durum da mesleğime dair vermem gereken mesajları onların ekranlarına düşürmem gerektiğini bana söylüyor.<br />

5 6


Sosyal Medyanın Yararları ve Zararları<br />

Sosyal Medya‘nın birçok yararlarının olmasının yanı sıra çeşitli zararları da vardır. Bunların en başında birçok sitenin<br />

içeriğinde bulunan zararlı ve kötü yazılımlar gelmektedir.<br />

Tüm bunların dışında internette bulunan bloglar ile kişiler, şahsi görüşlerini de özgürce belirtebilmektedir. Ancak sosyal<br />

ağlar doğru kullanılmadığı takdirde insanlara maddi ve manevi zararlar verebilmektedir.<br />

Sosyal Medyanın Yararları:<br />

- Sosyal medya sayesinde, sosyal medya<br />

uzmanı, içerik yöneticisi, topluluk yöneticisi gibi<br />

onlarca yeni iş tanımı oluşturmuş ve onbinlerce<br />

kişiye istihdam sağlamıştır.<br />

- Anlık bilgi akışına yeni bir boyut kazandırılmış,<br />

her yeni gelişmeden çok daha hızlı haberdar<br />

olabilmemiz sağlanmıştır. Artık borsayı yakından<br />

takip eden insanlar bile televizyonları değil<br />

Twitter’ı takip eder oldular.<br />

- Sosyal medya tabakalar arasındaki sınırları<br />

kaldırdı. Artık yaşadığı bölgede elektrik kesintisi<br />

yaşayan bir bire, ilgili bakana tweet atıp sesini<br />

duyurabiliyor. Belki de ömrünüz boyunca karşılaşamayacağınız<br />

insanlarla arkadaş olabiliyorsunuz.<br />

- Sosyal medya ile insanlar artık daha özgür.<br />

Toplum mühendisliği denen olgu sosyal medyaya<br />

giremiyor. Eskiden bilgiyi sınırlı kaynaklardan<br />

alabiliyorduk ancak şimdi bilgi sınırsız …<br />

Kişilerin arkadaşları ile iletişim kurmalarını, çeşitli video, fotoğraf ve durum bilgisi paylaşımlarına olanak sağlayan sosyal<br />

medya markalar ve satış odakları şirketlerin pazarlaması ve tanıtımı adına da oldukça önemli olmaktadır. Sosyal mecralarda<br />

doğru stratejiler ile pazarlanan ürünlerin daha çok kitleye ulaşması sağlanabilir. Sosyal medyanın birçok şirkete ve markaya<br />

yararlı olmasının yanı sıra birçok markaya zararı olmaktadır. Kişiler memnun kalmadıkları ürünlerin markaları hakkında olumsuz<br />

eleştiri yapabilme özgürlüğüne sahip olduğundan dolayı bu ürünlere sahip olan markalar saygınlıklarını ve kalitelerini yitirmektedir.<br />

Dijital mağazalar ile hizmet veren markalar daha fazla kişiye ulaşacaklarından ve 7/24 hizmet verebileceklerinden<br />

dolayı internet teknolojisini kullanmayan mağazalara oranla daha önce olacaklardır. Sosyal medya içinde barındırdığı<br />

sosyal platformlar ile genç, yaşlı, kadın, erkek herkesi etkisi altına almakta ve çok fazla kullanıcı sayısına sahip olmaktadır.<br />

İnternette bulunan sosyal ağlar ile 18 yaş üstü farklı yaş gruplarında bulunan herkes, iletişim kurabilme, oyun oynayabilme gibi<br />

seçeneklere sahip olabilmektedir.<br />

İnternetin genel amacı her ne kadar bilgi sahibi olabilmek olsa da son zamanlarda insanlar daha farklı nedenlerden<br />

dolayı da interneti kullanmayı tercih etmektedir. Bunların en başında insanların arkadaşları ve sevdikleri ile iletişim kurmasını<br />

sağlayan sosyal ağlar gelmektedir. Sosyal medya genel itibari ile internette var olan çoğu bilgiyi, fotoğrafı ve videoyu<br />

kapsasa da son zamanda içerik olarak daha çok insanların iletişim halinde olduğu sosyal ağları içermektedir.<br />

Sosyal medya ile insanlar daha özgür. Artık herkes düşündüğünü<br />

başkalarından korkmadan dile getirebiliyor. Bu da toplumumuza<br />

karşıt görüşlerde olunsa bile birbirinin fikirlerine saygı<br />

duymayı aşılıyor.<br />

- Sosyal medya iletişimi kolaylaştırdı ve arttırdı. Olay artık<br />

yalnızca ilkokul arkadaşlarınızla seneler sonra tekrar görüşmenin<br />

çok ötesinde. Ortakları farklı şehirlerde, ülkelerde olan şirketler<br />

kurulmaya başladı ve bu şirketler geleneksel yapıyla yönetilen<br />

şirketlerden çok daha yoğun olarak çalışabiliyor.<br />

- Sosyal medya yalnızca komik fotoğraflar paylaşmaktan<br />

öteye geçerek artık her İnsan Kaynakları Uzmanının vazgeçilmezi<br />

haline geldi. İş arayanlar Linkedin gibi mecralarda iş almaya<br />

çalışırken İK Uzmanları ise boş pozisyonlar için sosyal medya<br />

üzerinden elemanlar arar oldular.<br />

- Müşteri İlişkileri Yönetimi dediğimiz yapı yavaş yavaş Sosyal<br />

Müşteri İlişkileri Yönetimi halini almaya başladı. Çağrı merkezini<br />

arayarak haftalarca çözmeye çalıştığınız bir problemi artık tek bir<br />

tweetle kolayca çözebiliyorsunuz.<br />

- Sosyal medyanın kanıksanmasıyla birlikte toplumsal hareketler<br />

daha kolay gerçekleştirilebilir oldu. Artık sosyal sorumluluk<br />

ve sosyal medya birbirinden ayrılmaz ikili haline geldi. Onbinlerce<br />

kişi sadece sosyal medya üzerinden yapılan duyurularla kan<br />

bağışında bulundu. Sosyal medya üzerinden kurulan ve örgütlenen<br />

sivil toplum kuruluşları doğdu.<br />

Sosyal medya en genel anlatımla yeni nesil web teknolojilerinin<br />

getirdiği kullanıcı kolaylığı ve iletişim hızıyla yakalanan eş<br />

zamanlı bilgi paylaşımının takip edildiği geniş kitlelere hitap<br />

eden dijital bir platformdur.<br />

Bir çok insanın mobil ve online olduğu dijital çağ da<br />

paylaşım ve iletişim sınırı olmadan özgür ve özgün tartışma<br />

zemini yaratan Sosyal Medya, kişi ve birey iletişiminin yanında<br />

marka ve kurum konumlandırması açısında da son derece<br />

önemlidir. Sağladığı etkileşim açısından, eğitim, araştırma ve<br />

bilgi sağlama anlamında da kapılarını ardına kadar açmaktadır.<br />

Sosyal Medyanın Zararları;<br />

Tabi ki her şeyin artısı olduğu gibi eksileri de bulunmaktadır,<br />

- Sosyal medya ve sosyal ağ ortamları yetişmekte olan<br />

gençlerimizi aşırı derecede kullanımda gerçek sosyal ortamlardan<br />

uzaklaştırıyor<br />

- Asosyal insan ilişkileri zayıf, pasif ve mutsuz kişilikler ortaya<br />

çıkabiliyor.<br />

- Gereksiz gruplaşmalar eylemleşmeler de sosyal medya<br />

üzerinden gerçekleşebiliyor.<br />

- Yayınlanan bir yalan haber anında dünyaya yayılabiliyor<br />

ve kullanıcıların akılları karışabiliyor. Bunların önüne geçilmezse<br />

internet ortamı ve sosyal medya ortamı bulunduğu kirlilikten<br />

kurtulamayacak gibi görünüyor.<br />

Gençlerimizin internet ortamında asosyal takılmaktan çok<br />

sosyal ortamlarda faaliyet göstermesi ve çoğu etkinliklere<br />

katılmaları gerekiyor, bu sayede kişilik gelişimi düzgün bir şekilde<br />

tamamlanmış olup asosyal ortam alışkanlıklarını yenmiş olacaklardır.<br />

7<br />

8


Sosyal Medya Kullanım Alanları<br />

Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın<br />

yaptığı araştırmaya göre, gençlerin<br />

yüzde 60’ı sosyal medyayı en<br />

çok eğlence amacıyla kullanıyor,<br />

yüzde 59’u ise bilgi alma amacıyla<br />

tercih ediyor.<br />

Gençlik ve Spor Bakanlığı,<br />

gençlerin sosyal medyayı kullanımına<br />

yönelik kapsamlı bir araştırma<br />

gerçekleştirdi.<br />

Bakanlıktan yapılan yazılı<br />

açıklamaya göre, Türkiye'deki<br />

gençleri daha yakından tanımayı<br />

ve anlamayı amaçlayan araştırma<br />

26 ilden, 15-29 yaş arası 2 bin 57<br />

gencin katılımıyla yapıldı.<br />

2013 yılının temmuz-eylül ayları arasını kapsayan "Gençlik ve Sosyal Medya Araştırması" için niceliksel araştırma yönetmeleri<br />

kullanılarak, 2 bin 57 gençle online görüşme yapıldı. Araştırmada yer alan örneklemin yüzde 77'sini bekar, 14'ünü çocuk<br />

sahibi, yüzde 40'ını çalışan, yüzde 14'ünü lise öğrencisi ve yüzde 7'sini de ev hanımı oluşturdu.<br />

Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 96'sı sosyal medyayı kullandığı saptanırken, katılımcı gençlerden yüzde 40'nın annesi,<br />

yüzde 47'sinin ise babası sosyal medyayı kullandığı belirlendi.<br />

Dizüstü bilgisayarla bağlanıyorlar<br />

Araştırma sonuçlarına göre, gençlerin yüzde 62'si sosyal medyaya en çok evlerindeki dizüstü bilgisayarlardan bağlanıyor.<br />

Her iki gençten biri akıllı telefon üzerinden sosyal medyayı kullanıyor. Bunların dışında, iş yerindeki bilgisayardan sosyal medyaya<br />

bağlananlar ise daha çok 25-29 yaş grubu.<br />

İnternet kafelerden sosyal medya kullanımı ise daha çok Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki genç erkeklerde görülüyor.<br />

İstanbul'da evde dizüstü bilgisayar, akıllı telefon ve iş yerindeki bilgisayardan; Ege Bölgesi'nde evde dizüstü bilgisayardan<br />

sosyal medyaya ulaşıyor.<br />

Ne kadar vakit geçiriyorlar?<br />

Gençlerin yüzde 86'sı sosyal medyaya günde en az bir kere, yüzde 72'si ise her gün birkaç kere bağlanıyor. Her üç gençten<br />

biri sosyal medyada en az üç saat geçiriyor. Özellikle 15-17 yaş grubu, bekarlar ile ortaöğretim ve altı mezunlarda bu<br />

oran daha yüksek.<br />

Araştırmanın çarpıcı verileri arasındaki diğer bir bulgu ise sosyal medyada 6 saat ve üzeri vakit geçirenlerin oranı. Araştırmaya<br />

katılan gençlerin yüzde 13'ü sosyal medyada 6 saat ve üzeri zaman geçiriyor.<br />

"Aktif" bir gençlik<br />

Online olarak gerçekleştirilen araştırmada gençlerin sosyal medya kullanım şekilleri de incelendi. Buna göre, gençlerin<br />

yüzde 89’u sosyal medyada listelerindeki kişi ve kurumların paylaştıklarını takip ederken, yüzde 88’i de arkadaşlarının paylaştıklarına<br />

yorum yapıyor.<br />

Araştırmayla gençlerin sosyal medyada aktif olduğu da tespit edildi. Sosyal medyada görsel yükleme, yazı yazma/tweet<br />

atma, ürün, marka, şirket hakkında yorum yazma gibi gençlerin kendi oluşturduğu içeriği başkalarıyla paylaşma davranışlarıyla<br />

yoğun bir şekilde karşılaşıldı.<br />

Gençlerin yarısı sosyal medyada tartışmaya/polemiğe en az bir kere giriyor. 15–17 yaş grubu, erkekler, öğrenciler ve<br />

bekarlarda bu oran daha yüksek. En az birkaç kez böyle bir durumu tecrübe edenler ise daha çok genç erkekler, bekarlar<br />

ve Twitter kullanıcıları.<br />

Facebook ilk sırada<br />

Sosyal medya mecraları arasında Facebook, gençlerin en çok kullandığı sosyal ağ konumunda. Facebook’u ikinci sırada<br />

yüzde 57 oranla Youtube ve Instagram gibi görsel paylaşım siteleri takip ediyor.<br />

Sosyal medya alanında Twitter da popüler bir mecra. Araştırmaya katılan 15-29 yaş grubundaki gençlerin yüzde 45’i Twitter<br />

kullanıcısı. Twitter kullanımının öğrenciler, çalışanlar, yükseköğretim mezunları ve bekarlarda daha yüksek olduğu görülüyor. Ege<br />

Bölgesi ve İstanbul'da yaşayanlar, Türkiye ortalamasına kıyasla Twitter'ı daha fazla tercih ederken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu<br />

bölgelerindeki gençler daha az kullanıyor. Sosyal medyada bu mecraları sırasıyla sözlükler, wikiler, bloglar, interaktif online<br />

oyunlar, lokasyon paylaşımları, profesyonel iş ağları ve sanal yaşam alanları izliyor.<br />

Önce profilini inceliyorlar<br />

Gençlerin yüzde 76’sı takip edecekleri kişileri profilini inceleyerek karar veriyor. Gençler sadece kendileriyle benzer düşüncelere<br />

sahip olan kişileri değil, farklı düşüncelere sahip olanları da takip ediyor. Yaş ilerledikçe takip edeceği kişinin arkadaşı olması<br />

kriteri daha da önem kazanıyor. Takip edilecek kişinin ünlü olması kararda etkili olan unsurlardan birisi. Bu kriter 15-24 yaş grubundaki<br />

gençlerin ve öğrencilerin yarısı üzerinde etkili.<br />

Eğlenme ve bilgi edinme amaçı kullanılıyor<br />

Gençlerin yüzde 60’ı sosyal medyayı en çok eğlence amacıyla kullanıyor, yüzde 59’u ise bilgi alma amacıyla tercih ediyor.<br />

Bu veriler, gençlerin sosyal medyaya sadece eğlenmek amacıyla bağlanmadığını gösteriyor. Sosyal medyanın, geleneksel medyanın<br />

alternatifi olabileceğine ilişkin güçlü tespitler sağlıyor.<br />

Sosyal medya, gençlerin yaklaşık yarısı için aynı zamanda serbest zaman geçirme, iletişim kurma, gündem, takip etme,<br />

gündem yaratma, eğitim, öğretim ve araştırma anlamına da geliyor.<br />

Takip edilen içerikler<br />

Erkekler en çok spor ve teknoloji içeriklerini takip ederken, kadınlarda moda ve alışveriş ilk iki sırayı alıyor.<br />

Araştırma sonuçlarına göre, gençler sosyal medyada en çok günlük olay ve durumlar, müzik, film, TV, dizi ile toplumsal olaylar<br />

hakında yorum yapıyor. Evli gençlerin toplumsal olaylar, moda, alışveriş, din ve beslenme konularında, bekarların ise müzik, film, TV,<br />

dizi yorumları, teknoloji, kültür–sanat etkinlikleri ve spor konularında daha aktif olduğu görülüyor.<br />

İstanbul'da toplumsal konu ve olaylarla yeme–içme mekanları, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelelerinde ise din konusu<br />

ülke ortalamasına göre gençler tarafından daha fazla konuşuluyor.<br />

En önemli konu özgürlük<br />

Araştırmada gençler için sosyal medyada en önemli konunun yüzde 37 oranla özgürlük olduğu tespit edildi. Özgürlük konusu<br />

özellikle öğrenciler, bekarlar ve Twitter kullanıcıları için daha da önem arz ediyor.Bu konuyu güvenirlik, dürüstlük ve paylaşımcılık<br />

takip ediyor.<br />

"Toplumsal bir platform"<br />

Yapılan araştırma ile gençlerin sosyal medyayı çeşitli açılardan politik, toplumsal bir platform olarak gördüğü gözlemlendi.<br />

Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 56'sı "sosyal medyanın kitleleri harekete geçirme gücü olduğu"nu düşünüyor. Sosyal medyanın<br />

bir medya kanalı olmasına ilişkin irdelenen "sosyal medyanın geleneksel medyanın alternatifi olduğu" ve "ana akım medyada<br />

yer verilmeyen haberlere ulaşmayı sağladığı" ifadelerine ise gençlerin yarısından fazlası katılıyor.<br />

9 10


İş Dünyası ve Sosyal Medya<br />

İş Dünyasının Profesyonelleri<br />

Sosyal Medyayı Nasıl<br />

Kullanıyor?<br />

Bu siteleri, artık yalnızca bir<br />

eğlence aracı, yalnızca ilkokul arkadaşlarını<br />

bulup bir araya gelmeye<br />

yarayan bir platform ya da yalnızca<br />

sohbet programlarının gelişmiş versiyonları<br />

olarak nitelemek imkansız.<br />

Meydana gelen bu gelişim ve değişim<br />

sosyal ağları başlı başına bir<br />

mecra formuna getirmişken, kullanım<br />

alışkanlıkları ve kullanım amaçlarına<br />

değinmemek de olmaz.<br />

Peki, sosyal ağları kim ne için<br />

kullanıyor? En çok 20’li yaşlardaki genç bireyler tarafından kullanılan sosyal ağlar, yalnızca onların emrinde mi dersiniz? İş<br />

dünyası ve kariyerinin doruk noktasına ulaşmış Temel Aksoy gibi profesyonellerin sosyal medyaya ayıracak zamanları olmadığını<br />

düşünüyorsanız büyük yanılgı içerisindesiniz.<br />

İşte bu araştırmada, iş dünyasının bol tecrübeli profesyonellerine şu üç soruyu sorduk ve zaten yüz binler tarafından<br />

tanınan ve saygı duyulan insanların yine de sosyal ağlara neden ihtiyaç duyduklarını anlamaya çalıştık:<br />

Sosyal medyanın onlar için kazanımları neler?<br />

Sosyal medya, artık bir eğlence aracından çok ötelerde,<br />

bir fayda aracı, kimi zaman bir açık özgeçmiş. Ve bu denli<br />

nitelikleri her geçen gün biraz daha artıp çeşitlenen bir<br />

kanalda kullanıcıların edinimleri de çok çeşitli olabiliyor. Bu<br />

sorumuzu da sırayı bozmadan değerli profesyonellere yöneltiyoruz<br />

ve ilk cevabı aldığımız Temel Aksoy,<br />

“Matbaanın icadı Avrupa’da her şeyi değiştirdi. Daha<br />

sonra, 19. yüzyılın ortalarında telgrafın icadıyla başlayan<br />

yeni iletişim yöntemleri, telefon, fotoğraf, radyo ve televizyonun<br />

icadıyla, bizim bugün kullandığımız medyanın altyapısını<br />

oluşturdu. Ancak bunların hepsi, ya “bire bir” iletişim araçlarıydı<br />

(telgraf, telefon) ya da “bir kişinin birçok kişiye” iletişimini<br />

sağlayan araçlardı (radyo, televizyon). İnternet iletişimi ise<br />

“çok kişinin çok kişiye” yaptığı bir iletişimdir ve bu niteliğiyle<br />

diğer mecralardan radikal bir şekilde farklılaşır. Böyle bir<br />

mecra kullanımını, insanlık olarak ilk kez yaşıyoruz. Henüz<br />

başında olduğumuz için tam anlamıyla kavrayamıyor olabiliriz<br />

ama yaşadığımız bu deneyimin etkisi tahminlerimizin ötesinde<br />

olacak.” diyerek bu sorumuza genel bir bakış açısı getiriyor<br />

ve sosyal medyanın kazanımlarını daha derin inceliyor.<br />

İnternet üzerinde oluşan sosyal ağlar bundan<br />

sonra hayatımızın ayrılmaz parçası olacak. Toplumsal<br />

ilişkilerimizi ve ekonominin işleyişini değiştiren bu yeni<br />

oluşumu daha iyi anlamamız ve nasıl kullanacağımızı<br />

daha iyi bilmemiz gerekiyor. Sosyal ağlar, gelip geçici<br />

bir moda değil, bundan sonra hem bireylerin hem de<br />

kurumların sosyal medyasız bir hayat sürdürmesi artık<br />

mümkün değil.” şeklinde konuşuyor. Alphan Manas çok<br />

net bir açıklama ile<br />

“Olayı sadece “arkadaş edinme, boş vakit değerlendirme”<br />

gibi görmemek gerekiyor. Başarısı ve yararı<br />

açık olan sosyal medyayı iş dünyası bugüne kadar<br />

anlamadıysa zaten onlar için üzgünüm.” diyor ve halen<br />

sosyal medyada var olmayan profesyonellere deyim<br />

yerindeyse açık kapı bırakmıyor.<br />

Ufuk Tarhan da “başka seçenekleri yok” diyerek<br />

sosyal medyanın iş dünyasındaki önemini vurgularken,<br />

en etkileyici örnek Baybars Altuntaş’tan geliyor:<br />

“Bu soru şununla eşdeğer: “İş dünyasındaki erkekler<br />

neden kravat takmalı”. Sosyal medyada artık kravat<br />

takmak gibi iş dünyasının bir vazgeçilmezi. Hele ki Türk iş<br />

dünyasında kravat olmazsa olmazdır.”<br />

Dekatlon Buzz Sosyal Medya İletişim Ajansı kurucu<br />

ortaklarından Mesut Karakaş ise iş dünyası ve sosyal<br />

medya ilişkisini şu şekilde özetliyor:<br />

“Sosyal Medya’nın yaşamımıza girmesiyle birlikte<br />

yöneticilerin sürdürülebilirlik takvimine bir mecra daha<br />

eklendi: ‘sosyal ağlarda kişi olarak yer almak.’ Yöneticilerin<br />

sosyal ağlarda tecrübe paylaşımlarında bulunması,<br />

yaşamsal ilgi alanlarını aktarması, okuduğu metinlerden<br />

bir bukleye yer vermesi kişisel ve kurumsal sosyal<br />

sorumluluğu temsil etmektedir. Tam bu noktada önemli<br />

bir durum var; yöneticinin bu temsiliyeti yerine getirirken<br />

sosyal ağlarda nasıl bir tarzla yer alacağını netleştirmesi<br />

gerekiyor. Paylaşması gereken/gerekmeyen içerikleri<br />

nasıl belirleyecek? Dualist bir yaklaşım gerekiyor bunun<br />

için. Bir tarafta sosyal medya konusunda başlangıç<br />

seviyesi için profesyonel yönlendirme gerekmekte, diğer<br />

tarafta ise kendisinin mecralarda istikrarı. Çünkü yöneticiler<br />

için sosyal ağın altın kuralı istikrardır.”<br />

Bu beş önemli ismin elde ettikleri başarıların ortak<br />

noktaları; yeniliklere açık, geleceği öngörebilen bir<br />

vizyon ve zamanın gerektirdiklerine entegre olabilmek<br />

olarak özetlenebilir. Sosyal medyanın günümüzde<br />

geldiği noktayı görmezden gelmeyip, bir de ileride<br />

sahip olacağı gücü öngören bu isimlerin başarılarının<br />

daimi olacağı ise sanırız su götürmez bir gerçek.<br />

Alphan Manas bu soruya daha kişisel bir görüş getirerek,<br />

“Sosyal medyayı kullanmadan tanışma ve fikir değişimi<br />

olanağı bulamayacağınız çok geniş ve farklı gelir, eğitim,<br />

düşünce grupları ile tanışma olanağı buluyorsunuz.” diyor.<br />

Geleceğin bir başka sözcüsü Ufuk Tarhan ise şu andaki<br />

Neden sosyal medyayı kullanıyorlar?<br />

işinin, tanınmışlığının ve başarısının en önemli kaynağını sosyal<br />

İş dünyasının profesyonelleri arasında sosyal medyayı kullanma amaçları arasında temel farklılıklar olmamasına karşın, onların<br />

bu platform üzerinden yeni insanlarla tanışma ve kendilerini daha iyi ifade edebilme heyecanları, büyük bir alçakgönüllülük<br />

medya olarak görüyor. Sosyal medya sayesinde büyük,<br />

küçük, bireysel işletme ve kurumların maddi ve manevi kazanımlarını<br />

maximize edebileceklerini ekliyor. Deulcom İnternati-<br />

olarak göze çarpıyor ve aslında başarılarının sırlarını da ortak paydada topluyor. Bu konuda görüşlerin merak ettiğimiz ilk isim<br />

ise Eski Synovate Yönetim Kurulu Başkanı ve ünlü danışman Temel Aksoy oldu. Türkiye’nin en bilinen araştırmacılarından birisi<br />

onal’ı hızlı bir şekilde çok iyi yerlere getiren ve Türkiye’nin<br />

olan Temel Aksoy, www.temelaksoy.com’da marka, pazarlama ve yönetim üzerine güncel yazılar yazıyor ve paylaşımlarda bulunuyor.<br />

Temel Aksoy aynı zamanda Twitter’ı da aktif olarak kullanıyor. ”Neden sosyal medyayı kullanıyorsunuz sorumuza yanıt<br />

dünyaya açılan kapısında önemli isimlerden birisi olan<br />

Baybars Altuntaş şöyle cevaplıyor :<br />

olara ise;<br />

“Sosyal medya sayesinde beni takip edenlerin benim<br />

“İnternet, insanlık tarihinin gördüğü, belki de en güçlü toplumsal devrimi yarattı. İnternetle birlikte, sürekli paylaşan, öğrenen,<br />

hakkımdaki görüşlerini öğreniyorum. Bu da kendi kişisel gelişimime<br />

yardımcı oluyor. Bir çok insanla tanışma fırsatı buluyorum.<br />

eğlenen bir insanlık türü ortaya çıktı; ancak yaşadığımız bu gerçeklik aslında teknolojik olmakla birlikte, esas olarak insanidir.<br />

Sanal toplulukların gücü, bu teknolojiyi kullanan insanlardan kaynaklanıyor” diyor ve tarihte ilk kez oluşan bu insani sermayenin,<br />

Ayrıca ben kamuoyu açıklamalarımı da Facebook sayfamdan<br />

yapıyorum ve gazeteciler artık bu açıklamalar üzerine<br />

uzağında kalınamayacak kadar değerli olduğunu ekliyor.<br />

beni arıyorlar. Yani benim Facebook sayfan artık bir mecra<br />

Dünya Fütüristler Birliği Türkiye Başkanı ve Brightwell Holdings BV Yönetim Kurulu Başkanı Alphan Manas ise,<br />

haline geldi”<br />

“Çok geniş kitlelere fikir ve mesajlarımı iletme olanağını kullanmış oluyorum.” diyerek özetliyor sosyal medyaya olan ilgisini.<br />

Profesyonellere göre iş dünyası insanları sosyal medyayı<br />

Alphan Manas; Facebook ve Twitter kullanıyor, alphanmanas.com’da iş hayatıyla ilgili ve kişisel yazılar yazıyor.<br />

neden kullanmalı?<br />

Bir başka önde gelen fütürist ve M-Gen Gelecek Planlama Merkezi Kurucusu Ufuk Tarhan ise, sosyal medyayı işi için kullandığını<br />

ve gelinen noktada kullanmamak gibi bir seçenek olmadığını söylüyor. Sosyal medyayı, yeni çağın ve dijital ekonominin<br />

Geniş vizyonuyla sosyal medya olgusuna derin anlamlar<br />

kazandıran Temel Aksoy,<br />

en önemi yapı taşı olarak gören Ufuk Hanım, ayrıca her ne kadar iş için olsa da sosyal medyanın kendisine keyif verdiğini de<br />

“Sosyal ağların en belirgin özelliklerinden biri, her katılımcının<br />

belirtiyor. Ufuk Tarhan, Twitter, Facebook ve Friendfeed kullanmanın yanı sıra, kurucusu olduğu “Gelecek Planlama Merkezi”<br />

aynı zamanda hem üretici hem tüketici olmasıdır. Bir forum<br />

internet sitesi (m-gen.biz)’nde paylaşımlarda bulunuyor.<br />

sitesine girerek bir konuda başkalarının yorumlarını okuyup<br />

Deulcom İnternational Kurucusu Baybars Altuntaş, sosyal medyaya olan ilgisinin Dragon’s Den programından sonra iyice<br />

onlara yorum yazan bir kullanıcı, söz konusu sitenin hem<br />

arttığını, Facebook’ta 80 olan arkadaş sayısının programın gösterildiği 8 hafta sonunda 1100’ çıktığını söylüyor. Baybars<br />

tüketicisi hem de üreticisi konumundadır. Bir sosyal ağa üye<br />

Altuntaş, sosyal medyada, girişimcilerden gelen soruları yanıtlamak, zaman zaman kendi hakkında kamuoyu açıklamalarına yer<br />

olan her yeni kullanıcı, üretim ve tüketim potansiyeliyle o<br />

vermek ve insanların kendisi hakkındaki görüşlerinden haberdar olabilmek için yer alıyor. Baybars Altuntaş, Facebook’un oldukça<br />

aktif bir kullanıcısı olmakla beraber, kamuoyu açıklamalarını bile Facebook sayfasından yapıyor.<br />

ağın değerini artırır. Sosyal ağların bu özelliği ekonomi<br />

disiplininin “azalan verimler teorisini” de yerle bir eden bir<br />

gelişmedir.<br />

11 12

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!