MEDYATABLET 2017 OCAK

“MESLEĞİMİ YAPTIĞIM ANDA KİMLİK KARTIMDA
TC YAZMAZ, GAZETECİ YAZAR”
Şuana kadar çalıştığınız bir kurumda yaptığınız haberlerin kısıtlandığı oldu
mu?
Neyi önerip neyi önermemiz gerektiği bilinçaltımıza işlendi mi acaba? o
yüzden mi acaba reddedilmiyoruz. Bilmiyorum ki ama şuana kadar
reddedilmedim. Ancak şöyle olabilir. Yapmak istediğim bir şey vardır, o anda
gündem yoğundur o yüzden ya onu değil de bunu yapalım diyen olmuştur.
Ama kesinlikle bunu yapamayız diyen olmadı.
İlla siyasi olmasına gerek yok. Patronunuzun istemediği bir haber olmadı
mı?
Aksine, şahane habermiş yapalım dediler.
Birçok liderle röportaj yaptınız. Asla röportaj yapmayacağınız bir lider var
mı?
Hayır. Herkesle yaparım asla seçmem. Mesleğimi yaptığım anda kimlik
kartımda TC yazmaz, gazeteci yazar. Yani o tarafa da bakmak zorundayım, bu
tarafa da bakmak zorundayım.
Gazeteci adaylarına tavsiyeleriniz var mı?
Bu mesleğin bir onuru var. Halen kaldı mı? diyenler oluyor ama ben bu
meslekten para kazanıyorum. Bizim PR şirketi olmadığımızı, bizim halkla
ilişkiler şirketi olmadığımızı çok iyi anlamaları gerekiyor. Buna göre sektöre
girmeleri gerekiyor. Çünkü eğer iç politikaya göre haber yapılacaksa giderim
bir partinin halkla ilişkilerinde çalışırım. Çünkü ben dışarıdan bakan bir
gözüm. İkincisi, gazeteci refleksiyle son dakikalarda çok ani ve teyitsiz
haberler verilebiliyor zaman zaman. Bizim dönemdekiler, bizler, çok şükür
ben yapmadım ama Ergenekon ve Balyozla ilgili haberler yaptık. Daha sonra
o insanların suçsuz olduğu anlaşıldı. Bir insana bir şeyi yakıştırmak, çamur
atmak o kadar kolay ki. Daha sonra onun vicdani sorumluluğu ve
yükümlülüğü var. Ben birine suçlu diye bakmam, birine tutuklandı demek ki
suçluymuş diyemem, çünkü ben yargı mercii değilim. Mesleğe yeni adım
atacak arkadaşların bunlara dikkat etmesini tavsiye ediyorum. Ve
önyargılardan uzak durmasını tavsiye ediyorum.