Atatürk Soyadı Konusunda Uydurmalar ve Gerçekler
015-020
015-020
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Otopsi<br />
Cengiz Özakıncı<br />
BD MART 2017<br />
<strong>Atatürk</strong><br />
<strong>Soyadı</strong><br />
<strong>Konusunda</strong><br />
<strong>Uydurmalar</strong><br />
<strong>ve</strong><br />
<strong>Gerçekler</strong><br />
1932 yılında <strong>Atatürk</strong>'ün bir Türk<br />
Dil Kurultayı toplayacağı duyurulunca,<br />
yalnız yurtiçindeki dil bilginleri<br />
değil yurtdışındaki<br />
Türkologlar <strong>ve</strong> Türkçe<br />
uzmanları da başvuruda<br />
bulunmuşlardı. Agop<br />
Martayan Dilaçar da<br />
başvuranlar arasındaydı.<br />
26 Eylül 1932'de<br />
Dolmabahçe Sarayı'nda<br />
açılan Birinci Türk Dil<br />
Kurultayı'nda bildiri<br />
sunan Agop Martayan Dilaçar, 12<br />
Eylül 1979'da ölümüne dek Türk Dil<br />
Kurumu üyeliğini sürdürecekti.<br />
Ocak-Şubat-Mart<br />
1981 tarihli Süreç Dergisi'nin<br />
5. sayısında Aytunç<br />
Altındal; “Agop Martayan<br />
Dilaçar, M. Kemal’e,<br />
“Türklerin Babası<br />
anlamında kullanılması<br />
kaydıyla <strong>Atatürk</strong> adının<br />
Agop Martayan Dilaçar<br />
(1895-1979)<br />
15
BD MART 2017<br />
<strong>ve</strong>rilmesini” öneren üç kişiden<br />
biri, hatta birincisi olarak tanınır.”<br />
diyordu. Agop Martayan Dilaçar'ın<br />
ölümünden iki yıl sonra, kaynak<br />
göstermeksizin ortaya atılan bu<br />
iddia, 1994'te Dzadur Ağayan'ın<br />
"Türkiye'de Ermeniler" <strong>ve</strong> 1998’de<br />
Türkiye Ermenileri Cemaati'nce<br />
yayımlanan "75. Yılda Türkiye<br />
Ermenileri" kitaplarında da kaynak<br />
gösterilmeksizin yer alacak <strong>ve</strong><br />
26.09.2005 günlü Aksiyon Dergisi<br />
ile Esquire dergisinin Ekim 2006<br />
sayısında yinelenecekti.<br />
27.01.2012 günlü Hürriyet’te<br />
“Agop Martayan’ı Biliyor musunuz?”<br />
başlıklı yazısında Yalçın<br />
Bayer, Abdullah Bıçakçıgil'den<br />
aktararak: “Hani biz Mustafa Kemal<br />
Paşa'ya ‘<strong>Atatürk</strong>' diyoruz ya... İşte<br />
bu Agop Martayan, Mustafa Kemal<br />
Paşa'ya ‘<strong>Atatürk</strong>' soyadını teklif<br />
eden adamdır. Agop Martayan,<br />
Mustafa Kemal Paşa'ya ‘<strong>Atatürk</strong>'<br />
dediği için biz O'na <strong>Atatürk</strong> diyoruz.<br />
(…) <strong>Soyadı</strong> Kanunu'nda Mustafa<br />
Kemal'e <strong>Atatürk</strong> soyadını<br />
teklif eden de oydu.”<br />
diyordu.<br />
AGOS gazetesinin<br />
21.09.2012 günlü<br />
sayısında Le<strong>ve</strong>nt Özata,<br />
“Cumhuriyet’in iyi<br />
çocuğu Hagop Martayan<br />
ya da Dilaçar” başlıklı<br />
yazısında aynı iddiayı<br />
yinelemişti.<br />
Yeni Söz gazetesi 25.01.2016<br />
günü “<strong>Atatürk</strong> <strong>Soyadı</strong>nın Mucidi<br />
Bir Ermeni mi?” başlığını atıyordu.<br />
17.06.2016 günlü Aydınlık'ta<br />
16<br />
“<strong>Atatürk</strong> <strong>ve</strong> Dilaçar” başlıklı yazıda<br />
Soner Polat, Prof. Dr. Öner Hortaçsu’nun<br />
"Hani biz Mustafa Kemal<br />
Paşa'ya "<strong>Atatürk</strong>" diyoruz ya... İşte<br />
bu Agop Martayan, Mustafa Kemal<br />
Paşa'ya "<strong>Atatürk</strong>" soyadını teklif<br />
eden kişidir." sözlerini aktarıyor;<br />
Yeni Akit gazetesi 10.01.2017<br />
günlü sayısında “Agop Martayan<br />
Dilaçar, Mustafa Kemal'e <strong>Atatürk</strong><br />
soyadının <strong>ve</strong>rilmesi TBMM'ye teklif<br />
eden kişidir" diyordu.<br />
1981'den bu yana 36 yıl boyunca<br />
sürdürülen bu propaganda, günümüzde<br />
internet sitelerinde, facebook'ta,<br />
twitter'da "<strong>Atatürk</strong>'ün İsim<br />
Babası Agop Martayan Dilaçar'dır",<br />
"Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın<br />
“<strong>Atatürk</strong>” adını almasını Türk milleti<br />
Agop Martayan’a borçludur."<br />
sloganlarıyla milyonlarca insana<br />
yayılmaktadır.<br />
Oysa, Agop Martayan Dilaçar,<br />
sağlığında, kendisi böyle bir<br />
iddiada bulunmadığı gibi, Mustafa<br />
<strong>Atatürk</strong> sözcüğü,<br />
Mustafa Kemal'in bu<br />
soyadını almasından<br />
yaklaşık iki ay önce ilk<br />
kez Saffet Bey'in bu<br />
radyo konuşmasında<br />
kullanılmıştı.<br />
Kemal'in soyadı olarak benimsediği<br />
<strong>Atatürk</strong> sözcüğünün ilk hangi tarihte<br />
kim tarafından kullanıldığı çok<br />
iyi bilinen bir konuydu. Şöyle ki:
BD MART 2017<br />
Saffet Arıkan (1888-1947)<br />
(Üstte) Saffet Arıkan'ın "ata<br />
türk" sözcüğünü ilk kez<br />
kullandığı radyo konuşmasını<br />
yayımlayan 27.09.1934 günlü<br />
Hakimiyeti Milliye. (Sağda)<br />
1- <strong>Atatürk</strong>'ün istemiyle<br />
12.07.1932'de kurulan Türk Dili<br />
Tetkik Cemiyeti'nin Başkanı Saffet<br />
Arıkan'ın, Birinci Türk Dil Kurultayı'nın<br />
açıldığı 26.09.1932 günü,<br />
İstanbul radyosunda bir konuşma<br />
yapmış; bu konuşmanın metni,<br />
ertesi gün Hakimiyeti Milliye gazetesinde<br />
yayımlanmıştı: "Hanımlar,<br />
Beyler. Bugün, büyük önderimiz ata<br />
türkün, budunumuza armağan ettiği<br />
bayramlardan birini yaşıyoruz: dil<br />
bayramını... Kutlu olsun yurttaşlar..."<br />
İşte <strong>Atatürk</strong> sözcüğü, Mustafa<br />
Kemal'in bu soyadını almasından<br />
yaklaşık iki ay önce ilk kez Saffet<br />
Bey'in bu radyo konuşmasında<br />
kullanılmıştı.<br />
2- 26.11.1947'de ölen Saffet<br />
Arıkan'ın kardeşi, Baha Arıkan,<br />
Ulus gazetesinin 26.11.1949 günlü<br />
sayısında yayımlanan “<strong>Atatürk</strong> So-<br />
yadı <strong>ve</strong> Arıkan” başlıklı yazısında,<br />
şöyle diyordu:<br />
"Rahmetli ağabeyim Saffet Arıkan'ın<br />
ölümü üzerinden bugün, iki<br />
yıl geçmiş bulunuyor: (…) zannediyorsam<br />
1335 senelerinde, Galatasaray<br />
Lisesinde iken Edebiyat Tarihi<br />
Hocam bulunan, merhum İbrahim<br />
Necmi Dilmen (…) bana; “<strong>Atatürk</strong>,<br />
soyadını, ağabeyinin bir nutkunda<br />
ilk defa kullandığı <strong>Atatürk</strong> kelimesini<br />
beğenerek almıştır." dedi. Bunun<br />
üzerine rahmetli ağabeyimden bu<br />
meseleyi sordum. (…) Kütüphanesinden,<br />
klişesini sunduğum müs<strong>ve</strong>ddeyi<br />
çıkardı. Müs<strong>ve</strong>dde itina ile<br />
bir zarfa konulmuş, sarılmıştı. (…)<br />
Anlattı:<br />
"Maarif Vekili olmadan ev<strong>ve</strong>l,<br />
1934 senesi dil kongresinde, dil tetkik<br />
cemiyeti başkanlığına getirildim.<br />
Kongreden bir müddet sonra, 26<br />
Eylül tarihi, dil bayramı idi. Bunun<br />
17
BD MART 2017<br />
için bir nutuk hazırlamam lâzım<br />
geliyordu. Bu nutuk, müs<strong>ve</strong>ddede<br />
de görüldüğü gibi, "Ulu Önderimiz<br />
<strong>Atatürk</strong> Mustafa Kemal.."<br />
diye başlıyordu. (…) <strong>Atatürk</strong> o<br />
tarihe kadar, soyadı kanunu çıktığı<br />
halde (…) henüz soyadı almamıştı.<br />
Nutku kendisine gösterdim. <strong>Atatürk</strong><br />
kelimesini görür görmez üzerinde<br />
durdu. Bir çok kereler bu kelimeyi<br />
tekrar etti. (Çok güzel bir buluş,<br />
yalnız fazla iddialı) dedi. Ancak<br />
müs<strong>ve</strong>ddede tashihler yaptığı halde,<br />
<strong>Atatürk</strong>'e dokunmadı. Müs<strong>ve</strong>ddenin<br />
sonlarında, bir de Türk Atası diye<br />
bir terkip kullanmıştım. Bunu daha<br />
fazla iddialı bularak, <strong>Atatürk</strong> tarzında<br />
tashih etmemi emretti. Başka<br />
bir şey söylemedi. Ben nutkumu<br />
<strong>ve</strong>rdikten (27.9.1934 Hakimiyeti<br />
Milliye No:4735) epey sonra, Gazi<br />
Mustafa Kemal, <strong>Atatürk</strong>'ü<br />
soyadı olarak aldı.”<br />
Görülüyor ki, rahmetli<br />
Saffet Arıkan bu nutku hazırlarken,<br />
<strong>Atatürk</strong> (sözcüğünü-)<br />
ilk defa olarak kullanmış<br />
bulunuyor. Bittabi <strong>Atatürk</strong><br />
(sözcüğünü) kullanırken<br />
<strong>Atatürk</strong>'e soyadı bulmak gibi<br />
bir gayeye hizmet etmiyordu.<br />
Böyle olduğu yazının<br />
sonundaki "Türk Atası"nı<br />
kullanmasından da anlaşılıyor.<br />
Ancak "<strong>Atatürk</strong>" (sözcüğünün)<br />
ilk defa bulunmuş <strong>ve</strong><br />
kullanılmış olması ile bunun<br />
Gazi tarafından beğenilerek<br />
Baha Arıkan’ın 26.11.1949<br />
günlü Ulus gazetesinde<br />
yayımlanan makalesi.<br />
18<br />
soyadı alınması şerefidir ki, Saffet<br />
Arıkan'a ait bulunmaktadır. <strong>Atatürk</strong><br />
tarihini yazacaklara tevdi ettiğim bu<br />
vakıa <strong>ve</strong> <strong>ve</strong>sikayı tesbit ederken: bir<br />
kere de, o tarihi iyi bilen sayın Afet<br />
İnan'a müracaatı ihmal edemezdim.<br />
(…) Sayın Âfet İnan, hâdiseyi<br />
aynen nakletmek suretiyle şu izahatı<br />
<strong>ve</strong>rmek lütuf <strong>ve</strong> nezaketinde bulundular:<br />
"Rahmetli Arıkan'dan naklen<br />
anlattığınız hâdise aynen vakidir.<br />
Gazi bu nutuk yazıldığı zaman Dolmabahçede<br />
bulunuyorlardı. Saffet<br />
Bey (Arıkan) geldi. Yanında ben <strong>ve</strong><br />
Saffet Bey vardık. Nutku gösterdi.<br />
Gazi, <strong>Atatürk</strong> kelimesi üzerinde çok<br />
durdu. Yalnız fazla iddialı buluyordu.<br />
Ancak çok beğendiği için umumi<br />
efkâra aksettirilmesini muvafık<br />
buldu. Ankara'ya döndükten epey
BD MART 2017<br />
Naim Hazım Onat (1889-1953)<br />
(Sol üstte)<br />
Naim Hazım Onat'ın 03.12.1949 günlü<br />
Ulus gazetesinde yayımlanan makalesi.<br />
(Sağda)<br />
25.11.1934 günlü Cumhuriyet. (Solda)<br />
sonra, Saffet Beyin buluşu olan<br />
<strong>Atatürk</strong>'ü soyadı olarak aldı.”<br />
3- Baha Arıkan'ın yazısından<br />
bir hafta sonra, Naim Hazım Onat,<br />
03.12.1949 günlü Ulus gazetesinde<br />
“<strong>Atatürk</strong> <strong>Soyadı</strong> Üzerine Bir Kaç<br />
Hatıra” başlıklı yazısında, "<strong>Atatürk</strong>"<br />
sözcüğünün Saffet Arıkan'ın<br />
buluşu olduğunu açıklarken şöyle<br />
diyordu:<br />
"(...) Arıkan'ı çok se<strong>ve</strong>rdim,<br />
onun da bana içten sevgisi vardı.<br />
Bir akşam, gene ATATÜRK'ün<br />
sofrasında yan yana oturuyorduk.<br />
<strong>Atatürk</strong>'ün soyadı üzerinde konuşuluyordu.<br />
Bunun çok güzel bir buluş<br />
olduğundan bahsedilirken Büyük<br />
Önder, Arıkan'ı göstererek:<br />
"Beyefendinin armağanlarıdır"<br />
demişlerdi.<br />
19
BD MART 2017<br />
O sırada kendisinden öğrenmek<br />
istemiştim:<br />
“Arıkan, bunu siz mi buldunuz?”<br />
Gülümseyerek cevap <strong>ve</strong>rdi:<br />
"İltifat buyuruyorlar."<br />
<strong>Atatürk</strong> bundan epeyce zaman<br />
önce de bana sormuşlardı:<br />
"ATATÜRK mü, TÜRKATA mı,<br />
hangisini daha iyi bulursunuz?"<br />
Ben birincisinin daha güzel<br />
olduğunu sebepleriyle arza çalışmıştım.<br />
O zaman Arıkan'ca bulunmuş<br />
olduğunu henüz bilmediğim bu<br />
şekillerden birincisinin kendilerince<br />
de uygun görüldüğünü bir müddet<br />
sonra bunu kullanmış olmalarından<br />
anladım.<br />
ATATÜRK sözünü Arıkan'ın bulduğunda<br />
şüphem kalmamıştı.(…)”<br />
Yukarıda belgelerini ortaya<br />
koyduğumuz üzere, "<strong>Atatürk</strong>"<br />
sözcüğü, ilk kez Saffet Arıkan'ın<br />
26.09.1934 günü İstanbul Radyosu'nda<br />
yapacağı konuşma metninde<br />
yer almış; Mustafa Kemal, üzerinde<br />
20<br />
kendi elyazısıyla düzeltiler yaptığı<br />
bu metinde Saffet Arıkan'ın kullandığı<br />
"<strong>Atatürk</strong>" sözcüğünü beğenmiş;<br />
Saffet Arıkan bu metni radyoda<br />
okumuş; metin ertesi gün Hakimiyeti<br />
Milliye'de yayımlanmış <strong>ve</strong><br />
Mustafa Kemal bundan iki ay kadar<br />
sonra "<strong>Atatürk</strong>" sözcüğünü soyadı<br />
olarak almıştır.<br />
Gerçek bu iken <strong>ve</strong> Agop Martayan<br />
Dilaçar<br />
sağlığında<br />
yayımladığı yazılarda<br />
“<strong>Atatürk</strong><br />
soyadını ben<br />
buldum” gibi<br />
bir iddiada bulunmamışken;<br />
onun 1979'da<br />
ölümünden iki<br />
yıl sonra, hiç<br />
bir somut <strong>ve</strong>riye<br />
dayanmaksızın<br />
"<strong>Atatürk</strong>'ün İsim<br />
Babası Agop Martayan Dilaçar'dır"<br />
diyenler, bu yalanı 36 yıl boyunca<br />
yineleye yineleye, sonunda işi "Gazi<br />
Mustafa Kemal Paşa’nın “<strong>Atatürk</strong>”<br />
adını almasını Türk milleti Agop<br />
Martayan’a borçludur." noktasına<br />
getirmişlerdir.<br />
Oysa ulusumuzun <strong>Atatürk</strong>'e,<br />
Kurtuluş Savaşı kahramanlarımıza,<br />
bize bu yurdu kanları canları pahasına<br />
armağan eden şehit <strong>ve</strong> gazilerimize,<br />
hiç değilse anılarını her türlü<br />
yalan <strong>ve</strong> uydurmadan korumak gibi<br />
bir borcu vardır.<br />
İşte biz, bu borcumuzu ödemeye<br />
çabalıyoruz. •<br />
cengizozakincibd@gmail.com<br />
Mustafa Kemal, kendi<br />
elyazısıyla düzeltiler yaptığı<br />
bu metinde Saffet Arıkan'ın<br />
kullandığı "<strong>Atatürk</strong>"<br />
sözcüğünü beğenmiş; Saffet<br />
Arıkan bu metni radyoda<br />
okumuş, metin ertesi<br />
gün Hakimiyeti Milliye'de<br />
yayımlanmıştır.