04.04.2017 Views

fibonacci-sayilari-ve-altin-oran_2

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

DOĞADA ALTIN ORAN<br />

Şehit İlhan Varank Fen Lisesi<br />

Öğretmen:Tayfun BAYOĞLU<br />

Hazırlayan:Doğukan AYDIN


İçindekiler<br />

Sayfa numarası<br />

1)Leonardo Fibonacci.....................................................................................1<br />

2)Fibonacci Dizisi...........................................................................................6<br />

3)Altın Oranın Görüldüğü Ve Kullanıldığı Yerler....................................20<br />

4)İnsan Yüzünde Altın Oran......................................................................50<br />

5)Akciğerlerdeki Altın Oran....................................................................53<br />

6)İşitme <strong>ve</strong> Denge Organında Altın Oran...............................................54<br />

7)Sarmal Formda Gelişen Boynuzlar <strong>ve</strong> Dişler.................................55<br />

8)Mikrodünyada Altın Oran.....................................................................56<br />

9)DNA'da Altın Oran..................................................................................60<br />

10)Kar Kristallerinde Altın Oran...........................................................61<br />

11)Uzayda Altın Oran...................................................................................62<br />

12)Fizikte de Altın Oran.............................................................................63<br />

13)Kaynakça...................................................................................................64


Leonardo Fibonacci, (Pisalı Leonardo,<br />

Leonardo Pisano d. 1170, ö. 1250), yaygın<br />

olarak ismiyle Fibonacci diye anılan, orta<br />

çağın en yetenekli matematikçisi olarak<br />

kabul edilen İtalyan matematikçi.<br />

1


Orta çağın en büyük matematikçilerinden biri olarak kabul<br />

edilen Fibonacci İtalya'nın ünlü Pisa şehrinde doğmuştur.<br />

Çocukluğu babasının çalıştığı Cezayir'de geçmiştir.İlk<br />

matematik eğitimini müslüman bilim adamlarından almış,<br />

İslam aleminin kitaplarını incelemiş <strong>ve</strong> bunlar üzerinde<br />

çalışmıştır.Avrupa'da Roma rakamları kullanılırken <strong>ve</strong><br />

sıfır kavramı ortalarda yokken Leonardo Fibonacci arap<br />

rakamlarını <strong>ve</strong> sıfırı öğrenmiştir.<br />

2


1201 yılında "Liber Abacci" adında bir matematik<br />

kitabı yazmıştır.Bu kitapla Avrupa'ya arap<br />

rakamlarını <strong>ve</strong> bugün kullandığımız sayı sistemini<br />

tanıtmıştır.Bu kitapta temel matematik<br />

kurallarını birçok örnek <strong>ve</strong>rerek anlatmıştır.<br />

3


I = 1 , V = 5, X = 10, L = 50, C = 100, D = 500, M =1000<br />

Bu rakamlarla 13 XIII <strong>ve</strong> ya IIIX şeklinde, 2003<br />

MMIII şeklinde, 99 LXXXXVIIII şeklinde <strong>ve</strong> 1998<br />

MDCCCCLXXXXVIII şeklinde yazılır.<br />

CCXXIII + XXVIII = CCI<br />

CLXXIIII - XXVIII = CXXXXVI<br />

4


Bu bakımdan Fibonacci, matematiği araplardan alıp<br />

Avrupa’ya tanıtan kişi olarak anılır.Avrupalıları roma<br />

rakamlarının hantallığından kurtararak hint-arap sayı<br />

sisteminin yaygınlaşmasını sağlamıştır.<br />

5


FİBONACCİ DİZİSİ<br />

Her sayının kendinden öncekiyle toplanması sonucu<br />

oluşan bir sayı dizisidir.<br />

Buna göre Fibonacci dizisi şöyle tanımlanır:<br />

F1 = 1, F2 = 1<br />

Fn = Fn-1 + Fn-2 , n>2<br />

Buna göre Fibonacci sayılarının ilk birkaç tanesi<br />

şöyle sıralanır:<br />

1,1,2,3,5,8,13,21,34,55,89,144,233,377,610,987,159<br />

7,2584,4181,6765,10946...<br />

6


Peki Fibonacci sayılarını ortaya çıkaran soru neydi?<br />

"Bir çift yavru tavşan ( bir erkek <strong>ve</strong> bir dişi) var. Bir<br />

ay sonra bu yavrular erginleşiyor. Erginleşen her çift<br />

tavşan bir ay sonra bir çift yavru doğuruyorlar. Her<br />

yavru tavşan bir ay sonra erginleşiyorlar. Hiç bir<br />

tavşanın ölmediğini <strong>ve</strong> her dişi tavşanın bir erkek bir<br />

dişi yavru doğurduğunu varsayarsak bir yıl sonra kaç<br />

tane tavşan olur?"<br />

7


8


Fibonacci dizisini bu kadar ilginç kılan nedir?<br />

Fibonacci sayılarına özellikle doğada çok sık<br />

rastlamaktayız. Bu sayılar bitki yaprakları, bitki<br />

tohumları, çiçek yaprakları <strong>ve</strong> kozalaklarda sıkça<br />

karşımıza çıkmaktadır. Daha da ilginci bu<br />

sayılara Pascal <strong>ve</strong>ya Binom üçgeninde, Mimar<br />

Sinan’ın eserlerinde, Da Vinci’nin resimlerinde de<br />

rastlanmaktadır.<br />

Bu yönüyle Fibonacci dizisine doğanın<br />

matematiksel şifresi adı <strong>ve</strong>rilmektedir.<br />

9


Eğer bir bitkiyi dikkatle incelerseniz fark edersiniz<br />

ki, yapraklar, hiç bir yaprak alttaki yaprağı<br />

kapatmayacak şekilde dizilmiştir. Bu da demektir ki,<br />

her bir yaprak güneş ışığını eşit bir şekilde paylaşıyor<br />

10<br />

<strong>ve</strong> yağmur damlaları bitkinin her bir yaprağına<br />

değebiliyor. Bir bitkinin sapındaki yapraklarda, bir<br />

ağacın dallarının üzerinde hemen her zaman Fibonacci<br />

sayıları bulursunuz.


11


12<br />

Mesela, yandaki<br />

resimde en baştaki<br />

dalı incelersek,<br />

başlangıç noktası<br />

olarak 1 numaralı<br />

yaprağı alırsak,<br />

kendisiyle aynı yönde<br />

bir başka yaprakla<br />

karşılaşabilmemiz için<br />

3 defa saat yönünde<br />

bir dönüş yapmamız<br />

gerekir <strong>ve</strong> bu esnada<br />

5 tane yaprak sayarız.<br />

Eğer bu dönüşü saat<br />

yönünün tersinde<br />

yaparsak 2 tane dönüş<br />

gerekecektir. Ve 2, 3,<br />

5 ardışık <strong>fibonacci</strong><br />

sayıları elde<br />

edilecektir.


Bitkilerde bir yapraktan başlayıp gövde etrafında<br />

dönerek aynı doğrultudaki diğer yaprağa<br />

rastlayıncaya kadar yapmamız gereken tur sayısı ile<br />

bu turlar sırasında karşılaştığımız yaprak sayılarını<br />

sırasıyla p <strong>ve</strong> n ile gösterirsek p/n <strong>oran</strong>ına yaprak<br />

di<strong>ve</strong>rgesi denir.<br />

Yandaki şekil için yaprak di<strong>ve</strong>rgesi 5/8 dir.<br />

Büyüme açısı (360x2)/5=144 derecedir.<br />

Çiçek sapı üzerinde yaprakların ideal dizilişi için<br />

büyüme açısı:<br />

2Л/φ^2=137 bu açı değerine altın açı adı <strong>ve</strong>rilir.<br />

13


14<br />

Yeni doğan her dal,<br />

ikinci yılını<br />

tamamladıktan sonra<br />

her yıl yeni bir dal<br />

<strong>ve</strong>rir. Bu kural yeni<br />

doğan dallar için de<br />

geçerlidir. Buna göre<br />

her yıl kaç dal<br />

olduğunu sayarsak 1,<br />

1, 2, 3, 5, 8, 13, ...<br />

dizisini buluruz


15


16<br />

Fibonacci sayıları ayrıca<br />

çiçeklerin tohumlarında<br />

da görülebilir. Eğer bir<br />

papatyanın <strong>ve</strong> ya bir<br />

ayçiçeğinin çiçek kısmını<br />

büyütseniz muhtemelen<br />

yandaki resme benzer bir<br />

görüntü elde edersiniz.<br />

Eğer şekildeki modelde,<br />

saat yönünde olan <strong>ve</strong> saat<br />

yönünde olmayan<br />

sarmalları sayarsanız, 21<br />

<strong>ve</strong> 34 sayılarını elde<br />

edersiniz ki bu sayılar<br />

ardışık iki <strong>fibonacci</strong><br />

sayısıdır.


Fibonacci sayılarına sadece<br />

ayçiçeklerinde <strong>ve</strong> ya<br />

papatyalarda değil, bir<br />

kıvırcığın yapraklarında bir<br />

ananas <strong>ve</strong>ya kozalakların kat<br />

kat kabuklarında, soğanın<br />

katmanları arasında da<br />

rastlayabilirsiniz. Kozalaklar<br />

<strong>fibonacci</strong> sayılarını çok açık bir<br />

şekilde gösterirler.<br />

Kırmızı <strong>ve</strong> yeşil spiralleri<br />

saydığınızda ne görüyorsunuz?<br />

17


Phi Sayısı Dediğimiz Bu Altın Oran Nedir<br />

<strong>ve</strong> Fibonacci Dizisiyle Ne Alakası Vardır?<br />

Φ , φ sayısı matematikte bulunan gizemli sayılar<br />

arasında en özelidir <strong>ve</strong> bu özelliğinden dolayı buna Altın<br />

<strong>oran</strong> denilmiştir.<br />

Fibonacci dizisi ile alakasına gelince; Fibonacci dizisinin<br />

her teriminin bir önceki terimine <strong>oran</strong>ı bize altın <strong>oran</strong>ı<br />

<strong>ve</strong>rir. Φ sayısının yaklaşık değeri ise 1.618’ dır.<br />

18


Altın <strong>oran</strong>a ilişkin matematik bilgisi ilk kez İ.Ö. 3.<br />

Yüzyılda<br />

Öklid’in Stoikheia ("Öğeler") adlı yapıtında "aşıt <strong>ve</strong><br />

ortalama <strong>oran</strong>" adıyla kayda geçirilmiştir. Eldeki<br />

<strong>ve</strong>riler, bu<br />

bilginin geçmişinin aslında Eski Mısır’da İ.Ö. 3000<br />

yılına<br />

kadar dayandığını göstermektedir<br />

19


Altın Oranın Görüldüğü Ve Kullanıldığı Yerler:<br />

1) Ayçiçeği:Ayçiçeği'nin merkezinden dışarıya doğru<br />

sağdan sola <strong>ve</strong> soldan sağa doğru tane sayılarının<br />

birbirine <strong>oran</strong>ı altın <strong>oran</strong>ı <strong>ve</strong>rir.<br />

20


2) Papatya Çiçeği:Papatya Çiçeğinde de ayçiçeğinde<br />

olduğu gibi bir altın <strong>oran</strong> mevcuttur<br />

21


3) İnsan Kafası:Bildiğiniz gibi her insanın kafasında bir<br />

ya da birden fazla saçların çıktığı düğüm noktası<br />

denilen bir nokta vardır. İşte bu noktadan çıkan saçlar<br />

doğrusal yani dik değil, bir spiral, bir eğri yaparak<br />

çıkmaktadır. İşte bu spiralin ya da eğrinin tanjantı yani<br />

eğrilik açısı bize altın <strong>oran</strong>ı <strong>ve</strong>recektir.<br />

22


4) İnsan Vücudu:İnsan Vücudunda Altın<br />

Oran'ın<br />

nerelerde görüldüğüne bakalım:<br />

a) Kollar:İnsan vücudunun bir parçası olan kolları<br />

dirsek<br />

iki bölüme ayırır.(Büyük(üst) bölüm <strong>ve</strong> küçük(alt) bölüm<br />

olarak). Kolumuzun üst bölümünün alt bölüme <strong>oran</strong>ı altın<br />

<strong>oran</strong>ı <strong>ve</strong>receği gibi, kolumuzun tamamının üst bölüme<br />

<strong>oran</strong>ı yine altın <strong>oran</strong>ı <strong>ve</strong>rir.<br />

23


) Parmaklar:Ellerimizdeki parmaklarla altın <strong>oran</strong>ın ne<br />

alakası var diyebilirsiniz. İşte size alaka...<br />

Parmaklarınızın üst boğumunun alt boğuma <strong>oran</strong>ı altın<br />

<strong>oran</strong>ı <strong>ve</strong>receği gibi, parmağınızın tamamının üst boğuma<br />

<strong>oran</strong>ı yine altın <strong>oran</strong>ı <strong>ve</strong>rir.<br />

24


Parmaklarımız üç boğumludur. Parmağın tam<br />

boyunun İlk iki boğuma <strong>oran</strong>ı altın <strong>oran</strong>ı <strong>ve</strong>rir (baş<br />

parmak dışındaki parmaklar için). Ayrıca orta<br />

parmağın serçe parmağına <strong>oran</strong>ında da altın <strong>oran</strong><br />

olduğunu fark edebilirsiniz.<br />

2 eliniz var, iki elinizdeki parmaklar 3 bölümden<br />

oluşur. Her elinizde 5 parmak vardır <strong>ve</strong> bunlardan<br />

sadece 8'i altın <strong>oran</strong>a göre boğumlanmıştır. 2, 3, 5<br />

<strong>ve</strong> 8 fibonocci sayılarına uyar.<br />

25


5) Tavşan:İnsan kafasında olduğu gibi tavşanda da<br />

aynı özellik vardır.<br />

26<br />

6) Mısır Piramitleri:İşte size Altın Oran'ın en eski<br />

örneklerinden biri... Şimdi ne alaka Altın Oran <strong>ve</strong><br />

Milattan Önce yapılan Mısır Piramitleri? Alaka şu;<br />

Her<br />

bir piramidin tabanının yüksekliğine <strong>oran</strong>ı e<strong>ve</strong>t yine<br />

altın<br />

<strong>oran</strong>ı <strong>ve</strong>riyor.


7) Leonardo da Vinci:Bilindiği gibi Leonardo da Vinci<br />

Rönesans devri ünlü ressamlarındandır. Şimdi bu<br />

ünlü ressamın çizmiş olduğu tabloları inceleyelim.<br />

27


a) Mona Lisa:Mona Lisa'nın başının etrafına bir<br />

dikdörtgen çizdiğinizde ortaya çıkan dört kenar bir<br />

altın dikdörtgendir.Bu dikdörtgeni, göz hizasında<br />

çizeceğiniz bir çizgiyle ikiye ayırdığınızda yine bir<br />

altın <strong>oran</strong> elde edersiniz. Resmin boyutları da altın<br />

<strong>oran</strong> oluşturmaktadır.<br />

28


29


Leonardo doğadaki bu mucizevi aritmetiği<br />

resimlerinde kullandı. Böylece gerçeğe yani<br />

mükemmele en yakın eserleri <strong>ve</strong>rebildi. Örneğin<br />

insan vücudunda uzuvların mesafeleri arasında da<br />

altın <strong>oran</strong> söz konusu. Üç resimde de resmin tam<br />

ortasından geçen çizgi gözlerden birinin ortasından<br />

geçiyor. Altın <strong>oran</strong>a bağlı olan üçgenin içinde vücut<br />

oturur.<br />

30


Çene <strong>ve</strong> kulaklardan hiza alan kafanın ebatları tam bir<br />

karedir. Onun altına altın <strong>oran</strong>ı yani 1.618 <strong>oran</strong>ında<br />

ölçüyü eklerseniz koltukaltı hizasına ulaşılır. En<br />

mükemmel portrelerde portrenin tam ortasından<br />

indirilen çizginin gözlerden birinin ortasından geçmesi<br />

de sanatta matematiğe işaret eder. Yani gözlemledi,<br />

doğanın matematiğini keşfetti <strong>ve</strong> matematikle, sanatı<br />

harmanladı. Da Vinci’nin bir şifresi yok. O doğanın<br />

şifresini çözdü.<br />

31


)Aziz Jerome:Yine tablonun boyunun enine <strong>oran</strong>ı<br />

bize altın <strong>oran</strong>ı <strong>ve</strong>rir.<br />

32<br />

8)Picasso:Picasso da Leonardo da Vinci gibi ünlü bir<br />

ressamdır. Ve resimlerinde bu <strong>oran</strong>ı kullanmıştır.


Özellikle "isa'nın Son Akşam Yemeği" adlı yapıtında<br />

kullandığı teknikler Rönesans döneminde İzdüşümsel<br />

Geometri (biçimlerin izdüşümlerinin özellikleri <strong>ve</strong><br />

uzaysal ilişkileri ile uğraşan, matematiğin bir alanı) nin<br />

ilk sanatsal boyutu olarak karşımıza çıkmaktadır.<br />

Burada ressam iki boyutlu tuvale üç boyutlu bir<br />

manzarayı resmederken değişik uzaklık <strong>ve</strong> konumların<br />

manzaradaki öğeleri nasıl etkileyeceğine karar <strong>ve</strong>rir. Bu<br />

noktada çizim tekniklerinde perspektif (geometri) <strong>ve</strong><br />

farklı<br />

doğruların bir odak noktaya göre hareketlerini<br />

(izdüşümsel geometri) dikkate alır.<br />

33


34


9)Çam Kozalağı:<br />

Çam kozalağındaki taneler<br />

kozalağın<br />

altındaki sabit bir noktadan<br />

kozalağın tepesindeki başka bir<br />

sabit noktaya doğru spiraller<br />

(eğriler) oluşturarak çıkarlar. İşte<br />

bu eğrinin eğrilik açısı altın<br />

<strong>oran</strong>dır.<br />

35


10) Deniz Kabuğu:Denize çoğumuz gitmişizdir. Deniz<br />

kabuklarına dikkat edenimiz, belki de koleksiyon<br />

yapanımız vardır. İşte deniz kabuğunun yapısı<br />

incelendiğinde bir eğrilik tespit edilmiş <strong>ve</strong> bu eğriliğin<br />

tanjantının altın <strong>oran</strong> olduğu görülmüştür.<br />

36


37


Bilim adamları deniz dibinde yaşayan <strong>ve</strong> yumuşakça olarak<br />

sınıflandırılan canlıların taşıdıkları kabukların yapısını incelerken<br />

bunların formu, iç <strong>ve</strong> dış yüzeylerinin yapısı dikkatlerini çekmiştir:<br />

"iç yüzey pürüzsüz, dış yüzeyde yivliydi. yumuşakça kabuğun içindeydi<br />

<strong>ve</strong> kabukların iç yüzeyi pürüzsüz olmalıydı. kabuğun dış köşeleri<br />

kabukların sertliğini artırıyor <strong>ve</strong> böylelikle, gücünü yükseltiyordu. kabuk<br />

formları yaratılışlarında kullanılan mükemmellik <strong>ve</strong> faydalarıyla hayrete<br />

düşürür. kabuklardaki spiral fikir mükemmel geometrik formda <strong>ve</strong><br />

şaşırtıcı güzellikteki 'bilenmiş' tasarımda ifade edilmiştir."<br />

38


39


11) Tütün Bitkisi:Tütün Bitkisinin<br />

yapraklarının dizilişinde bir eğrilik<br />

söz konusudur. Bu eğriliğin<br />

tanjantı altın <strong>oran</strong>dır.<br />

40


12) Eğrelti Otu:Tütün Bitkisindeki aynı özellik Eğrelti<br />

Otu'nda da vardır.<br />

13) Salyangoz:Salyangozun Kabuğu bir düzleme<br />

aktarılırsa, bu düzlem bir dikdörtgen oluşturur. İşte<br />

bu dikdörtgenin boyunun enine <strong>oran</strong>ı yine altın <strong>oran</strong>ı<br />

<strong>ve</strong>rir.<br />

41


42


Yumuşakçaların pek çoğunun sahip olduğu kabuk<br />

logaritmik spiral şeklinde büyür. Bu canlıların hiçbiri<br />

şüphesiz logaritmik spiral bir yana, en basit matematik<br />

işleminden bile habersizdir.<br />

Peki nasıl olup da söz konusu canlılar kendileri için en<br />

ideal büyüme tarzının bu şekilde olduğunu<br />

bilebiliyorlar?<br />

Bazı bilim adamlarının "ilkel" olarak kabul ettiği bu<br />

canlılar, bu şeklin kendileri için en ideal form olduğunu<br />

nereden bilmektedirler?<br />

43


Böyle bir büyüme şeklinin bir şuur ya da akıl olmadan<br />

gerçekleşmesi imkansızdır. Bu şuur ne<br />

yumuşakçalarda ne de -bazı bilim adamlarının iddia<br />

ettiği gibi- doğanın kendisinde mevcuttur. Böyle bir<br />

şeyi tesadüflerle açıklamaya kalkışmak çok büyük bir<br />

akılsızlıktır. Bu ancak üstün bir aklın <strong>ve</strong> ilmin ürünü<br />

olacak bir tasarımdır.<br />

44


45


46<br />

Birkaç santimetre çapındaki bir nautilusta, gnom tarzı<br />

büyümenin en güzel örneklerinden birini görmek<br />

mümkündür. C. Morrison insan zekası ile bile<br />

planlaması hayli güç olan bu büyüme sürecini şöyle<br />

anlatır:<br />

"Nautilus'un kabuğunun içinde, sedef duvarlar ile<br />

örülmüş bir sürü odacığın oluşturduğu içsel bir<br />

sarmal uzanır. Hayvan büyüdükçe, sarmal kabuğunun<br />

ağız kısmında, bir öncekinden daha büyük bir odacık<br />

inşa eder <strong>ve</strong> arkasındaki kapıyı bir sedef tabakası<br />

ile örterek daha geniş olan bu yeni bölüme ilerler."


Bugün fosil halinde bulunan <strong>ve</strong> Amonitlerde logaritmik<br />

sarmal şeklinde gelişen kabuklar taşırlar.<br />

Hayvanlar dünyasında sarmal formda büyüme sadece<br />

yumuşakçaların kabukları ile sınırlı değildir. Özellikle<br />

Antilop, yaban keçisi, koç gibi hayvanların boynuzları<br />

gelişimlerini temelini altın <strong>oran</strong>dan alan sarmallar<br />

şeklinde tamamlarlar.<br />

47


15)Mimar Sinan:Mimar Sinan'ın da bir çok eserinde bu<br />

altın <strong>oran</strong> görülmektedir. Mesela Süleymaniye <strong>ve</strong><br />

Selimiye Camileri'nin minarelerinde bu <strong>oran</strong><br />

görülmektedir.<br />

48


16)Arılar:<br />

Arılar, peteklerini birim alanının tamamen kullanılması<br />

<strong>ve</strong> en az malzemeyle petek yapılması için altıgen<br />

şeklinde yapmaktadırlar. Ayrıca, bütün dişi bal<br />

arılarının yaptıkları petek gözeneklerinin açısı 70<br />

derece 32 dakikadır.<br />

49


İnsan Yüzünde Altın Oran<br />

İnsan yüzünde de birçok<br />

altın <strong>oran</strong> vardır. Ancak<br />

bunu elinize hemen bir<br />

cet<strong>ve</strong>l alıp insanların<br />

yüzünde ölçüler almayı<br />

denemeyin. Çünkü bu<br />

<strong>oran</strong>landırma, bilim<br />

adamları <strong>ve</strong> sanatkarların<br />

beraberce kabul ettikleri<br />

"ideal bir insan yüzü" için<br />

geçerlidir.<br />

50


Her uzun çizginin kısa<br />

çizgiye <strong>oran</strong>ı altın <strong>oran</strong>a<br />

denktir.<br />

Örneğin üst çenedeki ön iki<br />

dişin enlerinin toplamının<br />

boylarına <strong>oran</strong>ı altın <strong>oran</strong>ı<br />

<strong>ve</strong>rir. İlk dişin genişliğinin<br />

merkezden ikinci dişe <strong>oran</strong>ı<br />

da altın <strong>oran</strong>a dayanır.<br />

Bunlar bir dişçinin dikkate<br />

alabileceği en ideal<br />

<strong>oran</strong>lardır.<br />

51


Yüzün boyu / Yüzün genişliği,<br />

Dudak- kaşların birleşim yeri arası / Burun boyu,<br />

Yüzün boyu / Çene ucu-kaşların birleşim yeri arası,<br />

Ağız boyu / Burun genişliği,<br />

Burun genişliği / Burun delikleri arası,<br />

Göz bebekleri arası / Kaşlar arası.<br />

52


Akciğerlerdeki Altın Oran<br />

Amerikalı fizikçi B. J. West ile doktor A. L. Goldberger,<br />

1985-1987 yılları arasında yürüttükleri<br />

araştırmalarında, akciğerlerin yapısındaki altın <strong>oran</strong>ının<br />

varlığını ortaya koydular. Akciğeri oluşturan bronş<br />

ağacının bir özelliği, asimetrik olmasıdır. Örneğin, soluk<br />

borusu, biri uzun (sol) <strong>ve</strong> diğeri de kısa (sağ) olmak<br />

üzere iki ana bronşa ayrılır. Ve bu asimetrik bölünme,<br />

bronşların ardışık dallanmalarında da sürüp gider. İşte<br />

bu bölünmelerin hepsinde kısa bronşun uzun bronşa olan<br />

<strong>oran</strong>ının yaklaşık olarak 1/ 1,618 değerini <strong>ve</strong>rdiği<br />

saptanmıştır.<br />

53


İşitme <strong>ve</strong> Denge Organında Altın Oran<br />

İnsanın iç kulağında yer alan Cochlea (Salyangoz)<br />

ses titreşimlerini aktarma işlevini görür. İçi sıvı dolu<br />

olan bu kemiksi yapı, içinde altın <strong>oran</strong> barındıran 73<br />

derece 43´ sabit açılı logaritmik sarmal<br />

formundadır.<br />

54


Sarmal Formda Gelişen Boynuzlar <strong>ve</strong> Dişler<br />

Filler ile soyu tükenen mamutların dişleri, aslanların<br />

tırnakları <strong>ve</strong> papağanların gagalarında logaritmik sarmal<br />

kökenli yay parçalarına göre biçimlenmiş örneklere<br />

rastlanır. Eperia örümceği de ağını daima logaritmik<br />

sarmal şeklinde örer. Mikroorganizmalardan planktonlar<br />

arasında, globigerinae, planorbis, vortex, terebra,<br />

turitellae <strong>ve</strong> trochida gibi minicik canlıların hepsinin<br />

sarmala göre inşa edilmiş bedenleri vardır.<br />

55


Mikrodünyada Altın Oran<br />

56<br />

Geometrik şekiller sadece üçgen, kare <strong>ve</strong>ya beşgen,<br />

altıgen ile kısıtlı değildir. Bu saydığımız şekiller<br />

değişik şekillerde de biraraya gelerek yeni üç<br />

boyutlu geometrik şekiller oluşturabilirler. Bu konuda<br />

ilk olarak küp <strong>ve</strong> piramit örnek olarak <strong>ve</strong>rilebilir.<br />

Ancak bunların dışında, günlük hayatta hiç<br />

karşılaşmadığımız hatta ismini dahi ilk defa<br />

duyduğumuz tetrahedron (düzgün dört yüzlü),<br />

oktahedron, dodekahedron <strong>ve</strong> ikosahedron gibi üç<br />

boyutlu şekillerde vardır. Dodekahadron 13 tane<br />

beşgenden, ikosahedron ise 20 adet üçgenden<br />

oluşur.


16. Yüzyılda altın <strong>oran</strong> için<br />

“hazine” ifadesini kullanan<br />

Kepler, beş düzgün cisim<br />

arasındaki geometrik<br />

dönüşümlere çok önem <strong>ve</strong>rmiş<br />

<strong>ve</strong> gezegenlerin yörüngeleri ile<br />

bu cisimleri çevreleyen<br />

küreler arasında bir bağlantı<br />

kurmaya çalışmıştır.<br />

Kepler, düzgün çok yüzlüleri iç<br />

içe geçmiş şekilde gösteren <strong>ve</strong><br />

bu düzen ile Güneş Sistemi<br />

arasındaki bağlantıyı araştıran<br />

şemalar geliştirmiştir.<br />

57


Mikroorganizmalarda altın <strong>oran</strong> barındıran üç boyutlu<br />

formlar oldukça yaygındır. Birçok virüs ikosahedron<br />

yapısında bir biçime sahiptir. Bunların en ünlüsü Adeno<br />

virüsüdür. Adeno virüsünün protein kılıfı, 252 adet<br />

protein alt biriminin düzenli bir biçimde dizilmesi ile<br />

oluşur.<br />

İkosahedronun köşelerinde yer alan 12 alt birim ise<br />

beşgen prizmalar biçimdedir. Bu köşelerden diken benzeri<br />

yapılar uzanır.<br />

58


Virüslerin altın <strong>oran</strong>ları<br />

bünyesinde barındıran<br />

formlarda olduğunu tespit<br />

eden ilk kişi 1950'li yıllarda<br />

Londra'daki Birkbeck<br />

Koleji'nden A. Klug ile D.<br />

Caspar'dır. Üzerinde ilk<br />

tespit yapılan virüs ise Polyo<br />

virüsüdür. Rhino 14 virüsü de<br />

Polyo virüsü ile aynı formu<br />

gösterir.<br />

Peki acaba virüsler neden biz<br />

insanların zihnimizde<br />

canlandırmasını bile zorlukla<br />

yapabildiğimiz, böyle altın<br />

<strong>oran</strong>a dayalı özel bir formlara<br />

sahiptirler?<br />

59


DNA'da Altın Oran<br />

60<br />

Canlıların tüm fiziksel<br />

özelliklerinin depolandığı<br />

molekül de altın <strong>oran</strong>a<br />

dayandırılmış bir formda<br />

yaratılmıştır. yaşam için<br />

program olan DNA molekülü<br />

altın <strong>oran</strong>a dayanmıştır. DNA<br />

düşey doğrultuda iç içe açılmış<br />

iki sarmaldan oluşur. Bu<br />

sarmallarda her birinin bütün<br />

yuvarlağı içindeki uzunluk 34<br />

angström genişliği 21<br />

angström'dür. (1 angström;<br />

santimetrenin yüz milyonda<br />

biridir) 21 <strong>ve</strong> 34 art arda gelen<br />

iki Fibonacci sayısıdır


Kar Kristallerinde Altın Oran<br />

Altın <strong>oran</strong> kristal yapılarda da kendini gösterir. Bunların<br />

çoğu gözümüzle göremeyeceğimiz kadar küçük yapıların<br />

içindedir. Ancak kar kristali üzerindeki altın <strong>oran</strong>ı<br />

gözlerinizle göre bilirsiniz. Kar kristalini oluşturan kısalı<br />

uzunlu dallanmalarda, çeşitli uzantıların <strong>oran</strong>ı hep altın<br />

<strong>oran</strong>ı <strong>ve</strong>rir.<br />

61


Uzayda Altın Oran<br />

Evrende, yapısında altın <strong>oran</strong> barındıran birçok<br />

spiral galaksi bulunur.<br />

62


Fizikte de Altın Oran<br />

Fibonacci dizileri <strong>ve</strong> altın <strong>oran</strong><br />

ile fizik biliminin sahasına giren<br />

konularda da karşılaşırız:<br />

"Birbiriyle temas halinde olan iki<br />

cam tabakasının üzerine bir ışık<br />

tutulduğunda, ışığın bir kısmı öte<br />

yana geçer, bir kısmı soğurulur,<br />

geriye kalanı da yansır. Meydana<br />

gelen, bir, 'çoklu yansıma'<br />

olayıdır. Işının tekrar ortaya<br />

çıkmadan önce camın içinde<br />

izlediği yolların sayısı, ışının<br />

maruz kaldığı yansımaların<br />

sayısına bağlıdır. Sonuçta,<br />

tekrar ortaya çıkan ışın<br />

sayılarını belirlediğimizde<br />

bunların Fibonacci sayılarına<br />

uygun olduğunu anlarız."<br />

63


KAYNAKÇA<br />

64<br />

1)Mehmet Suat Bergil, Doğada/Bilimde/Sanatta, Altın Oran,<br />

Arkeoloji <strong>ve</strong> Sanat Yayınları, 2.Basım, 1993, s. 155.<br />

2)Guy Murchie, The Se<strong>ve</strong>n Mysteries Of Life, First Mariner Boks,<br />

New York s. 58-59.<br />

3)J. Cumming, Nucleus: Architecture and Building Construction,<br />

Longman, 1985.<br />

4)Mehmet Suat Bergil, Doğada/Bilimde/Sanatta, Altın Oran,<br />

Arkeoloji <strong>ve</strong> Sanat Yayınları, 2.Basım, 1993, s. 87.<br />

5)A. L. Goldberger, et al., "Bronchial Asymmetry and Fibonacci<br />

Scaling." Experientia, 41 : 1537, 1985.<br />

6)E. R. Weibel, Morphometry of the Human Lung, Academic Press,<br />

1963.<br />

7)William. Charlton, Aesthetics:An Introduction, Hutchinson<br />

Uni<strong>ve</strong>rsity Library, London, 1970.<br />

8)Mehmet Suat Bergil, Doğada/Bilimde/Sanatta, Altın Oran,<br />

Arkeoloji <strong>ve</strong> Sanat Yayınları, 2.Basım, 1993, s. 77.<br />

9)http://www.goldenmuseum.com/index_engl.html<br />

10)D'Arcy Wentworth Thompson, On Growth and Form, C.U.P.,<br />

Cambridge, 1961.


11)C. Morrison, Along The Track,Withcombe and Tombs,<br />

Melbourne,<br />

12)http://www.goldenmuseum.com/index_engl.html<br />

13)J. H. Mogle, et al., "The Stucture and Function of Viruses",<br />

Edward Arnold, London, 1978.<br />

14)Buckminster Fuller'in Jeodezik Kubbe tasarımları hakkında<br />

ayrıntılı bilgi için bakınız: Teknoloji Doğayı Taklit Ediyor,<br />

Biyomimetik, Harun Yahya, Global Yayıncılık, İstanbul.<br />

15)A. Klug "Molecules on Grand Scale", New Scientist, 1561:46,<br />

1987.<br />

16)Mehmet Suat Bergil, Doğada/Bilimde/Sanatta, Altın Oran,<br />

Arkeoloji <strong>ve</strong> Sanat Yayınları, 2.Basım, 1993, s. 82<br />

17)Mehmet Suat Bergil, Doğada/Bilimde/Sanatta, Altın Oran,<br />

Arkeoloji <strong>ve</strong> Sanat Yayınları, 2.Basım, 1993, s. 85<br />

18)Değişik ışınlı bedenleri için bakınız: "H. Weyl, Synnetry,<br />

Princeton, 1952.<br />

19)Emre Becer, "Biçimsel Uyumun Matematiksel Kuralı Olarak,<br />

Altın Oran", Bilim <strong>ve</strong> Teknik Dergisi, Ocak 1991, s.16.<br />

20)V.E. Hoggatt, Jr. Ve Bicknell-Johnson, Fibonacci Quartley,<br />

17:118, 1979.<br />

65

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!