30.04.2017 Views

t (2)

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ!<br />

Ülkemizde kadın erkek eşitliğinden<br />

söz edilebilinir mi? Gerçekten Türkiye de<br />

kadın erkek eşit midir? Yazacağım bu<br />

makalede bu soruların yanıtlarını bulmaya<br />

çalışacağız.Öncelikle olaya ülke bütünlüğü<br />

açısından bakılmalı. Batı her zaman<br />

yeniliklere, değişimlere açıktır. Batı<br />

modern yaşamın simgesini temsil eder.<br />

Ancak Doğuda vaziyet oldukça farklıdır.<br />

Doğu geleneksel olup değişim ve<br />

yeniliklere kapalıdır. Bu nedenle doğu ile<br />

batı arasındaki yaşam tarzları da farklılık<br />

kazanır.Doğuda benzerlerine sık rastlanır;<br />

genç kızların ve hatta genç olmayan<br />

kızların görücü usulü ile zorla, rızası alınmadan evlendirilmeleri. Genç kızlar<br />

evlendirilir ve çocuk denilebilecek yaşta annelik sıfatı kazanırlar. Güzel bir şey<br />

mi bu?<br />

İşte doğuda kadınlarımıza verilen değer… Olayın başlangıç noktası da tam<br />

bu noktada patlak vermekte… Kadınlarımız doğuda hep yalnızdır. Verilebilecek<br />

en kötü işler kadınlarımıza verilmektedir. Kadınlarımız da kucağında bebek<br />

tarladan tarlaya koşturur dururlar. Bir taraftan çocuğun bakımı öteki taraftan<br />

tarla işleri öbür yandan evin temizliği, yemek, vs… Alın size doğudaki kadının<br />

yeri ve önemi. Nerede kadın erkek eşitliği?Erkek ne mi yapar?Tek evlilik<br />

yetmiyormuş gibi eşinin yanına kuma getirir. Üstelik bunun gerekçesi çoğu<br />

zaman ilk yapılan evlilikte erkek çocuk dünyaya getirmemiş olmasıdır. Bu<br />

şekilde yapılan çok eşlilik yöntemiyle beraber eşler ve çocuklar tarlada var<br />

gücüyle çalıştırırlar. Evin erkeği ise kahvehanelerde gününü gün eder.Bu<br />

duruma dur diyebilmek adına bir takım çalışmalar gerçekleştirildi. Ama yapılmış<br />

olan çalışmalar hiçbir şekilde bu duruma dur diyemedi.Gelelim batıya…<br />

Batı aslında her türden insanı içinde barındırır. Bu nedende batı için tek<br />

bir formül üretmek pek mümkün görünmüyor. Batıda kadınlarımız kısmen<br />

doğuya nazaran daha özgürdürler. Kadın erkek eşitliği batıda kendisini daha


fazla gösterir. Kadın, dilediği işi yapmakta özgürdür. Okullarda yapılan eğitimler<br />

cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin yapılmaktadır. Kanımızca doğru olanda<br />

budur.Günümüzde her ne kadar erkek ve kızların ayrı eğitimlerine devam<br />

etmesi önerisi getirilse de kanaatimce bu doğru değildir. Olaya kız erkek olarak<br />

değil insan olarak bakılmalı ve gereği yerine getirilmeli. Aksi halde her iki cins,<br />

içinde bulundukları ortamlara uyum sağlamakta zorlanabilirler. Bu nedenle<br />

karma eğitim sistemi oldukça uygundur.<br />

1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre;<br />

MADDE 10: ‘‘Herkes, dil, ırk, renk, CİNSİYET, siyasi düşünce, felsefi inanç, din,<br />

mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde<br />

EŞİTTİR.’’‘’Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama<br />

geçirilmesini sağlamakla yükümlüdür.’’<br />

Görülüyor ki kadın erkek eşitliği Anayasamızda güvence altına<br />

alınmıştır.Ancak şunu unutmamak gerekir ki erkek egemenliği yaşadığımız<br />

dünyada hep var olacaktır. Çünkü kadınlar yaradılışı gereği noksan yaratılmıştır.<br />

Bu inkar edilemez bir gerçektir.Bunu bir örnekle açıklamak lazım gelir ki tek bir<br />

kelime bile yeter bunu anlatmaya; ŞİDDET Kadınlarımızın en çok maruz kaldığı<br />

olgudur şiddet… Bir aile düşünün ki kadın<br />

çalışmıyor, kocası ayyaş... Kadının tek sığınağı<br />

bu ev… Kocası her eve gelişinde ona şiddet<br />

uyguluyor. Güçlü olduğunu bir kez daha ispat<br />

ediyor… Terazinin dengede olmadığını bize<br />

gösteriyor… Kim dur diyebilir buna? Devlet<br />

kadınlarımızı korumada yeterli önlemleri<br />

alabiliyor mu? Kadın sığınma evleri yeterli<br />

çoğunlukta mı? Öncelikle bu soruların<br />

sorulması gerekmektedir.<br />

Terazinin dengede olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Amacımız teraziyi<br />

dengeye getirmek olmalıdır. Bunun içinde artık kolları sıvamak<br />

lazımdır.Kadınlarımız ekonomik özgürlüklerini kazanırlarsa gerçek manada<br />

özgür olabilirler. Eğitim faktörü de burada devreye girmektedir.Kadın erkek<br />

eşitliğinde geride olduğumuz ispatlanmış bir gerçek artık;’’ Cenevre merkezli<br />

Dünya Ekonomik Forumu ‘ nun yayımlandığı yıllık kadın-erkek eşitliği<br />

sıralamasında TÜRKİYE 121.Cİ SIRADA GERİLERDE YER ALDI. ‘’<br />

İşte size gerçek…Gözlerimi açarım vazifemi yaparım!!! SİNEM SAÇKAN


MISIR PİRAMİTLERİ<br />

Mısır’da yer alan piramitler Dünyanın 7 Harikasından biri olarak<br />

bilinir. Ehramlar olarak da bilinen Mısır piramitleri, çoğu eski ve orta<br />

krallık döneminde Mısır krallarının(Firavun) mezarları üstüne yapılmış<br />

büyük anıtsal mezarlardır. Orta ve Güney Amerika’da Mayalar,<br />

Aztekler ve İnkalar<br />

tarafından benzer yapılar<br />

yapılmıştır, ama gerçek<br />

piramitler Mısır’dadır.<br />

Yunanca pyramis<br />

sözcüğünden türemiş olan<br />

piramitlerde genellikle taş ya<br />

da tuğla kullanılmıştır.<br />

Dörtgen bir taban üzerinde<br />

yükselen piramitlerin üçgen biçimli dört kenar yüzeyi tepede bir<br />

noktada birleşir. Mezar odası çoğunlukla piramidin üzerine oturduğu<br />

kayanın içine oyulmuştur.<br />

Eski Krallık’ta 2. hanedan döneminin sonuna kadar (yaklaşık<br />

İ.Ö.1650) krallar ve soylular mastaba denen mezarlara gömülürlerdi.<br />

Mastabalar, dikdörtgen biçimli, yan duvarları içeriye doğru eğimli ve<br />

üst yüzeyi düz olan; daha çok üstü kesik bir piramide benzeyen<br />

anıtmezarlardı. 3. hanedan<br />

döneminde (İ.Ö.2650-2575) kral<br />

mezarlarında taş kullanılmaya<br />

başlandı. İlk piramit, bu dönemde,<br />

Kahire'nin yakınındaki Sakkara’da


ünlü mimar İmotep tarafından yapıldı.<br />

Kral Zoser için<br />

tasarlanan ve üst üste<br />

konmuş altı<br />

mastabadan oluşan bu<br />

anıtmezara Basamaklı<br />

Piramit denmiştir.<br />

Kutsal sayılan<br />

ölmüş krala<br />

armağanların sunulduğu bir tapınağı da içeren Basamaklı Piramit ve<br />

ek yapıları geniş bir duvarla çevrelenmiştir. 60 metre yüksekliğinde<br />

olan ve kireç taşından yapılan bu piramit Eski Mısır’ın en güzel<br />

anıtlarından biridir.Yapının altından toprağın içine uzanan 11 geçitte<br />

kral ve bazı soyluların pembe granit ve albatrdan (kaymak taşı)<br />

yapılma lahitleri bulunur.Ne var ki, bu lahitler, daha önce soyulduğu<br />

için bu kişilerin mumyalanmış cesetleri bulunamamıştır.Bölgede daha<br />

birçok piramidin yapıldığı sanılmaktadır. 1953’te Sakkara’da<br />

3.hanedan döneminden kalma<br />

tamamlanmamış bir başka basamaklı piramidin<br />

kalıntılarına rastlanmıştır.<br />

En tanınmış piramitler Kahire’nin<br />

güneyinde Gize’de bulunan üç piramittir. Bu<br />

piramitler 4.hanedan döneminden (İ.Ö.2575-<br />

2468) kalmıştır. En büyüğü Yunanca adıyla<br />

Firavun Keops yaptırmıştır. Keops Mısırlılar’ca<br />

Khufu olarak adlandırılır. Keops Piramidi’nin<br />

taban kenarları yaklaşık 230 metre ve<br />

yüksekliği 146 metredir ama dış kaplaması


aşındığı için bugün yüksekliği 9 metre daha düşüktür.Kayalık bir<br />

zemine oturan piramidin dış bölümü kireç taşı ve granitten<br />

yapılmıştır. Tüm yapıda her biri ortalama 2, 75 ton ağırlığında toplam<br />

2, 3 milyon taş blok kullanılmıştır.<br />

Piramidin yapımında kullanılan kayalar Nil ırmağının kıyısından<br />

getirilmiş, kireç taşı Kahire<br />

yakınlarından, granit ise Assuan’dan<br />

taşınmıştı. Kabaca yontulan granit<br />

bloklar, silindirler üzerinde çekilerek<br />

ırmağa getirilir ve buradan mavnalarla<br />

piramide en yakın yük iskelesine<br />

taşınırdı. Bloklar, iskele ile piramit<br />

arasında döşenmiş granit geçitten,<br />

tahta silindirler üzerinde çekilerek yerine ulaştırılırdı.Taş blokları<br />

çıkaran ve taşıyan kişiler kendi adlarını kırmızı bir boya ile taşın<br />

üzerine yazarlardı. Bu yazılar bugün de okunabilmektedir.Taşlar çok<br />

düzgün bir biçimde bakır aletlerle işlenirdi.<br />

Keops’un ardından Kefren ve Mikerinos tarafından yaptırılan<br />

öbür ünlü iki piramit, ilkine göre daha küçüktür.Her üç piramit de<br />

yağmalanmış oldukları için<br />

içlerindeki eşyaların çoğu<br />

kaybolmuştur.5. ve 6. hanedan<br />

kralları da (İ.Ö.2465-2150) Gize<br />

ve Abu Şir’de birçok piramit<br />

yaptırmışlardı. 11. ve 12.<br />

hanedan krallarının (İ.Ö.2130-<br />

1756) piramitleri daha çok<br />

Dahşur, Havara ve el-Lahun’da bulunmuştur.Bu dönemden sonra,<br />

soylulara mezar olarak kullanılan piramitlerin yapımına son verildi.


Mısırlılar krallarını, 18. hanedan döneminde (İ.Ö.1540-1292)<br />

başkent olan Teb yakınlarındaki Krallar Vadisi’nde kayalara oyulmuş<br />

mezar odalarına gömmeye başladılar.<br />

Bir zamanlar Nil<br />

ırmağının batı kıyısı<br />

boyunca birçok<br />

piramit yer alırdı.<br />

Bunların Eski ve Orta<br />

Krallık döneminde<br />

yapılmış olmaları ile<br />

Mısırlılar’ın Güneş<br />

tanrısı Ra’ya<br />

tapınmaya ve ölülerini<br />

mumyalamaya başlamaları arasında bir ilişki olduğu sanılmaktadır.<br />

Eski Mısırlılar, ölen bir kişinin bedenini<br />

koruyarak, ona yiyecek ve içecek sunarak<br />

ölümden sonra yaşamasını<br />

sağlayabileceklerine inanırlardı.Bu nedenle<br />

ölülerini, öbür dünyada gereksinecekleri<br />

eşyalarla birlikte gömerler, mezar<br />

duvarlarına çizdikleri resimler ve yazdıkları<br />

yazılarla ölülere karşılaşabilecekleri<br />

tehlikelerden korunma yollarını<br />

gösterirlerdi.


UYUŞTURUCU KRALI PABLO ESCOBAR<br />

1 Aralık 1949 yılında doğan<br />

Escobar, 44 yaşında<br />

doğum gününden bir gün<br />

sonra 2 Aralık’ta öldü.<br />

Kolombiyalı bir uyuşturucu<br />

kaçakçısı olan Pablo<br />

Escobar; tüm dünyada<br />

hem sevgiyle hem nefretle<br />

fakat her zaman büyük bir<br />

ilgiyle takip edildi. Çiftçi bir<br />

baba ve öğretmen bir annenin çocuğu Escobar kariyerine küçük çapta<br />

hırsızlıklarla başladı. En bilinen hırsızlığı ise antik mezar taşlarını çalarak<br />

turistlere satmasıydı. Diğer bir suçu ise araba hırsızlığıydı. Bu çizgide ilerlerken<br />

Escobar karaborsada satış yaparak suç<br />

dünyasında ilerlemeye başladı. Karaborsanın<br />

sermaye getirisinin az olduğunu düşünen<br />

Escobar kaçak mal ve sahte piyango bileti<br />

satmaya başladı ve işleri daha da büyütmek<br />

istediğinde adam kaçırma, şantaj gibi suçlara<br />

yöneldi. 70’li yıllarda kendisini dünyaya<br />

tanıtacak olan uyuşturucu kaçakçılığına ve<br />

satıcılığına başladı.<br />

Medellin’de uyuşturucu satıcılığına başlayan Escobar bu bölgenin en büyük<br />

uyuşturucu kartelini (Fabio Restrepo) öldürerek bölgedeki tüm gücü elinde<br />

topladı. 1975 yılında kokain ticaretini hava yoluna taşıdı ve oldukça başarılı<br />

oldu. Escobar ve birkaç adamı 18 kg uyuşturucu madde ile yakalandığında<br />

tutuklama memurlarını öldürerek davanın<br />

düşmesini sağladı. 80’li yıllara gelindiğinde<br />

Escobar işi küresel boyutlara taşımıştı.<br />

Amerika’nın uyuşturucu ticaretinin %80’lik<br />

kısmını Pablo yönetiyordu. 1982 yılında<br />

siyasete de atılarak polis ve halk desteğini<br />

arkasına aldı ve Porto Riko, Meksika, İspanya


gibi ülkelerle olan uyuşturucu trafiğini de arttırdı. Bu ülkeler arası ağ sonucu bir<br />

okyanus adasına havaalanı yaptırdı. Tüm dünyanın uyuşturucu trafiğini yöneten<br />

Escobar 1989’da Forbes dergisinin en zenginler listesinde 7. sıraya yerleşti.<br />

Dünyanın en zenginleri listesinde kendisine yer bulmuştu fakat her zaman<br />

halkla iç içeydi bu da işlediği tüm suçlara rağmen insanların sevgisini<br />

kazanmasını sağladı. Adamları aracılığla halka maddi yardım sağlayan, okul,<br />

hastane gibi kurumları kuran<br />

Escobar; Kolombiya’da birçok<br />

noktaya destek de oldu.<br />

İçinde bulunduğu iş süresince<br />

haftada 420 milyon dolar<br />

kazanan ve sadece paralarını<br />

bir arada tutmak için aldığı<br />

lastik bantlara 2.500 dolar<br />

harcayan Escobar halkın<br />

yanında durmasıyla ve<br />

sevgilerini kazanmasıyla Robin Hood olarak anılıyordu.<br />

Kendisi için yaptırdığı ve La Cathedral olarak bilinen hapishanesinde<br />

Kolombiya’nın milli takımına maç yaptırdı. Ayrıca özel malikanesinde kendisine<br />

ait bir hayvanat bahçesi de bulunuyordu. Ailesine ve çocuklarına çok düşkün<br />

olan Pablo; polisten bir dağ evinde saklandıkları zaman sadece kızı üşüyor diye<br />

2 milyon doları yakmıştır. Aynı zamanda saklandığı zamanda ailesinin<br />

durumundan endişelenen Pablo oğluyla telefonda konuşurken yeri tespit<br />

edilmiş ve böylece yakalanmıştır.<br />

2 Aralık 1993 günü<br />

Escobar çatıda<br />

kaçarken polisler<br />

tarafından vurularak<br />

öldü. Bazı insanlar ise<br />

onun polislere teslim<br />

olmamak için kendini<br />

vurduğunu<br />

düşünmektedir.


SOLDAN SAĞA<br />

1. Makber, Garam, Hacle adlı eserlerin türü.<br />

3. Tanzimat edebiyatı döneminde şiirde ...................... ölçüsü kullanılmıştır.<br />

4. Teodor Kasap ve arkadaşlarının 1869'da çıkardığı ilk Türk mizah dergisi.<br />

9. Abdülhak Hamit Tarhan'ın, karısının ölümü üzerine yazdığı meşhur şiiri.<br />

11. Abdülhak Hamit Tarhan'ın tiyatrolarından biri.<br />

13. Tanzimat edebiyatı şiirinde az da olsa ............... ölçüsüyle şiirler yazılmıştır.<br />

15. Recaizade Mahmut Ekrem'in, Tanzimat edebiyatı döneminde yeni edebiyat kurallarını tanıttığı, yıllarca ders kitabı<br />

olarak okutulan eseri.<br />

19. Demdeme, Eşber, Talim-i Edebiyat adlı eserler Tanzimat edebiyatı .................. dönem sanatçılarına aittir.<br />

21. Şemsettin Sami, ....................... Abidelerini Türkiye Türkçesine aktarmıştır.<br />

24. Nabizade Nazım'ın, roman ve hikayelerinde etkilendiği edebi akım<br />

25. Şair Evlenmesi adlı piyesin kahramanlarından biridir. Eğitimli, şair ruhlu, saf bir yapıya sahip bir kişidir.<br />

27. Samipaşazade Sezai'nin tiyatro türündeki eseri<br />

30. Samipaşazade Sezai'nin Sergüzeşt romanı ........... konusunu ele almıştır.<br />

31. Vuslat, Afife Anjelik, Atala... gibi eserlerin yazarı<br />

35. Kurucusu Fransız sanatçısı Montaigne olan edebiyat türü<br />

36. Recaizade Mahmut Ekrem …………....... için kafiye anlayışını savunmuştur.<br />

38. Namık Kemal'in tiyatro eserlerinden biri<br />

39. Recaizade Mahmut Ekrem'in Muallim Naci ile başlattığı 'göz için mi kulak için mi uyak' tartışması bu edebiyat<br />

topluluğunun oluşmasına katkıda bulunmuştur.<br />

41. Recaizade Mahmut Ekrem'in tiyatro türündeki bir eseri<br />

42. Namık Kemal'in tiyatro eserlerinden biri (Celaleddin .........................)<br />

47. Edebiyatımıda köy hayatını konu alan ilk roman<br />

49. Abdülhak Hamit Tarhan'ın tiyatro türündeki eserlerinden biri.<br />

50. Recaizade Mahmut Ekrem'in yazdığı öykülerden biri<br />

51. Letaif-i Rivayat, Küçük Şeyler adlı eserlerin türü<br />

52. Namık Kemal'in vatan konusunu işlediği şiirlerinden biri<br />

YUKARIDAN AŞAĞIYA<br />

1. Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, Kamus-ı Türki adlı eserlerin yazarı.<br />

2. Namık Kemal'in tiyatro eserlerinden biri<br />

3. Tanzimat edebiyatının halkçı yazarıdır. Halkı bilgilendirmek ve eğitmek amacıyla hemen her konuda eserler vermiştir.<br />

5. Tanzimat döneminde edebiyatımıza giren türlerden biridir. Tahrib-i Harabat bu türün ilk örneklerindendir.<br />

6. Muallim Naci'nin anı türündeki eseri<br />

7. Namık Kemal’in çıkardığı gazetelerden biri<br />

8. Şinasi'nin şiirlerini topladığı eserinin adı<br />

10. İntibah, Araba Sevdası, Sergüzeşt ... gibi eserlerin türü<br />

12. Klasisizmden etkilenen bu sanatçı dilde yalınlık hareketinin öncüsü. Bu sanatçımızın Durub-ı Emsal-i Osmaniye adlı<br />

atasözü derlemesi vardır.<br />

14. Ahmet Vefik Paşa, Fransız yazar ……….....'in hemen hemen bütün komedilerini Türkçeye çevirmiştir.<br />

16. Ziya Paşa'nın Defter-i Âmal adlı eseri ........... türünün güzel bir örneği<br />

17. Tanzimat edebiyatının ikinci döneminde ....... için sanat anlayışı vardır.<br />

18. Tanzimat edebiyatında Divan edebiyatının aksine konu .........lüğüne önem verilmiştir.<br />

20. Türk edebiyatındaki ilk tarihi roman<br />

22. İlk yarı resmi gazetemiz<br />

23. Recaizade Mahmut Ekrem'in yazdığı yanlış batılılaşmayı anlatan, Türk edebiyatının ilk realist romanı kabul edilen eser<br />

26. Edebiyatımızdaki ilk roman çevirisi<br />

27. Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk tiyatro eseri<br />

28. Namık Kemal'in eleştiri türündeki bir eseridir. Bu eseri Fransız Akademisi üyesi, düşünür Ernest Renan tarafından<br />

İslamiyet'in ilerleme ve ilim karşıtı olduğuna dair yayımladığı kırk sayfalık makalesine cevap niteliğinde kaleme almıştır.<br />

(................ Müdafaanamesi)<br />

29. Halka yakınlığı ve onları aydınlatmaya çalışması nedeniyle Ahmet Mithat Efendi'ye ilk öğretmen anlamına gelen<br />

............... denmiştir.<br />

32. Tanzimat'la birlikte edebiyatımıza giren bir tür<br />

33. Namık Kemal'in tiyatro türündeki eserlerinden biri<br />

34. Vatan, hürriyet konularını işlediği için Namık Kemal, edebiyatımızda .................olarak anılır.<br />

37. Ziya Paşa bu eserinde Sadrazam Ali Paşa'yı yermiştir. Hiciv-mizah türündeki nazım-nesir karışık olan bir eserdir.<br />

40. Türk edebiyatında ilk edebi roman<br />

43. Ziya Paşa, Şiir ve İnşa makalesinde bizim asıl şiirimizin ....................şiiri olduğunu söylemiştir.<br />

44. Namık Kemal'in eleştiri türündeki eseri<br />

45. Muallim Naci, ………......için kafiye anlayışını benimsemiştir.<br />

46. Türk edebiyatında ilk pastoral şiir<br />

48. Ziya Paşa'nın mülakat türündeki eseri.


BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?<br />

• Wales’ta llanfairpwllgwyngyllgogerychwyrndrobwllllantysiliogogogoch<br />

adında bir kasaba bulunmaktadır.<br />

• Fred Baur(Pringles’ın üreticisi), öldükten sonra küllerinin Pringles<br />

kutusuna konmasını istemiştir.<br />

• Devekuşlarının gözleri<br />

beyinlerinden daha büyüktür.<br />

• İnsan her pul yalayışınca 0.1 kalori<br />

verir.


• Gün ışığindan daha fazla yararlanmak için saat uygulamasını Benjamin<br />

Franklin başlatmıştır.<br />

• Hayatımız buyunca yüzme havuzunu dolduracak kadar salya üretiriz.<br />

BULMACA CEVAPLARI

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!